[]

Sıfırdan ingilizce öğrenmek için uygulama önerisi

Merhaba,

Babam 60 yaşında ve ingilizce öğrenmek istiyor. Büyük ekranlı bir android telefonu var. Lingualeo, Duolingo falan yükledim ve hiç bilmiyormuş gibi başlattım ama gerçekten hiç bilmeyen için uygun değil ikisi de.

Gerçekten hiç ingilizce bilmeyen birine "what is your name?" den başlayarak bilale anlatır gibi ingilizce öğreten bir uygulama var mı? Zaten beginner seviyesinde öğrense yeter ona.

 
memrise'a baksa bi. Orda bu tarz kalıplarla başlıyolardı diye hatırlıyorum.

Onun dışında bbc'nin de vardı sanki bu tarz bir uygulaması ama emin değilim tam
  • nundu  (17.01.19 21:34:08) 
bence en iyi seçenek youtube. learn english diye aratın. ordan playlist filtresini kullanabilirsiniz www.youtube.com

ordan hoşunuza giden bir playliste tıklayıp istediğinden başlayabilir. şu fena değil gibi. www.youtube.com

her zaman öğrenmeye çalışan insanların tam destekçisiyiz!!
  • gizemli dede  (17.01.19 21:39:26) 
Uygulaması var mı bilmiyorum ben korsan kullanmıştım bilgisayardan ama rosetta tam istediğin gibi an apple falan o şekilde başlıyor yani. Bir bak bakalım belki vardır uygulaması.


  • Giovanni Pipitto  (18.01.19 01:52:46) 
[]

Almanca Goethe Sınavı C1

Çok iyi derecede İngilizce bilen Toeft IBT'den 107 almış birisi Almanca için yapılan Goethe sınavından C1 sertifikasını en pratik yoldan nasıl alabilir.

Önce sıfırdan Goethe'nin A1 seviyesindeki kurslarından mı başlamalı ve kursa mı gidilmeli. Yoksa belirli bir seviyeye kadar İngilizce kaynaklar üzerinden öğrenilerek kurs takviyesi mi yapılmalı.

Nasıl ilerlenilmeli sizce? Kaynak tavsiyesi de alabilirim. Şehir Ankara.

 
C1'in pratik veya hızlı bir yolu yok, en kısa 8-12 ay sürecek bir süreçten bahsediyorsun. Mutlaka kursa gitmeni öneririm, Goethe'nin kursları bu konuda gayet iyi.


  • roket adam  (17.01.19 12:26:02) 
Ankara’da goethe’nin kurslarına kayıt çok çok zor. Sabah 6’da gidip sabahın köründe sıraya girmeniz gerekiyor ve o kadar bekledikten sonra kontenjan kalmamış olabiliyor (yaşadım, biliyorum). Ayrıca goethe’nin kursları muadillerine göre pahalı. Muadilleri de dim ve anka. Dim’in sitesi yok, telefonla bilgi alabilirsiniz. Ayrıca odtü’nün a1-a2 için dışarıya açık hazırlık kursları olmalı, onlara da bakabilirsiniz. Başlangıcı kitapla da yapabilirsiniz, kursla da çok fark edeceğini düşünmüyorum. Biraz sizin motivasyonunuza, zamanınıza bağlı. Başlangıç için duolingo da kullanılabilir, bir de benim oldukça beğendim toms deutschseite (internet sitesi, bedava) var, başlangıç ve devamı için, şiddetle tavsiye ediyorum.
Kitap tavsiyesi olarak aklımda spesifik bir kitap yok, ben genellikle amazon.de ve .com’daki yorumlara göre hareket ediyorum ve çoğu kitabı internette buluyorum.
Dw’nin learn german sayfası var ve oldukça başarılı, oraya da kullabilirsiniz. Ayrıca podcast de dinleyebilirsiniz (Ben ios kullandığımdan podcast uygulamasını kullanıyorum ve çok başarılı programlar var). Günlük hayatta ingilizce kadar kullanılmadığından orada burada sabah akşam almancaya maruz kalmanız lazım. Bir de ben sözlük olarak ingilizce- almanca kullanıyorum, siz de bu yönde tercihte bulunabilirsiniz.
B1-B2 seviyesine geldiğinizde artık yavaş yavaş zertifikat’a yönelik çalışmaya başlarsınız ancak o sonranın konusu.
İyi almanca öğrenmeler!
  • kojonotsuki  (17.01.19 12:32:09) 
Almanca'nın grameri maalesef Ingilizce gramerine göre çok daha karmaşık, kuralsız ve ayrıntılı.

İyi derecede İngilizce bilmeniz ile orta derecede İngilizce bilmeniz arasında bir fark yok, eğer konu Almanca öğrenimine sağlayacağı katkıyı ölçmek ise... Ortak kelimeler tabii ki var. Bunları akılda tutmanız kolaylaşmış olur. (İyi derecede yabancı dil bilmek, başka dil öğrenmede her zaman artı, orası ayrı.)

Sağlam bir giriş çok önemli bence. Ankara'da Goethe dışında başka bir yer yok bunu verebilecek. Daha doğrusu 3-4 sene once yoktu. Ben B1'den sonra kendim ogrenmeye baslamıstım ama yazdıklarımı duzelten ana dili Almanca olan insanlardan destek görmüstüm. Konustugunuzu ve yazdıgınızı birinin düzeltmesi, ileride alışkanlık haline gelecek yanlış artikel ya da gramere karşı en büyük çözüm. Goethe'de hocalar sabırla düzeltiyorlar sizi.
  • buf-e kür  (17.01.19 13:39:39 ~ 13:40:39) 
yepyeni bir şey söylemeyeceğim ancak söylemekte fayda var kesinlikle. eğer iki ay gibi bir zamanın varsa, öğrenme sürecinin B2 kısmını Almanya'da bir kursta geçirmeni öneririm. Hem süre olarak Türkiye'dekine göre daha kısa sürüyor, hem de çok daha etkili oluyor. Para kısmı tabii ki problem. Ancak eğer karşılayabilirim diyorsan oldukça iyi olabilir. Ankara'da var mı bilmiyorum ancak Berlitz diye bir kurs vardı zamanında İstanbul'da. Oraya da bakabilirsin eğer Goethe'de yer bulamazsan. Şimdiden başarılar.


  • hani olur ya, iste oyle  (20.01.19 13:33:26) 
[]

4-5 ayda kendi kendime ne kadar İtalyanca öğrenebilirim?

Yazın bir ay İtalya'da bir tıp fakültesinde bir çalışmada bulunma ihtimalim var. Kendi aralarında İtalyanca ancak benimle İngilizce konuşacaklar, ben basit de olsa dillerini öğrenmenin faydama olacağını düşünüyorum. Dil öğrenme becerimin yüksek olduğunu varsayarsak, youtube videolarıyla vs. bu işi halledebilir miyim sizce?




 
muhabbetlere giremezsin ama nasılsın, şunu verir misin, birazdan geliyorum gibi ufak şirinlikler yapabilirsin.


  • antikadimag  (16.01.19 21:35:12) 
basit şeyleri konuşursun onlar anlar ama onları anlaman zor.
zira çok hızlı konuşuyorlar, immersion olmadan adamları anlayamazsın bence.

  • cedex  (16.01.19 22:39:23) 
[]

İspanyol biri, Meksika İspanyolcasini sorunsuz anlayabllir mi?

Meksika’da basilmis İspanyolca bir siir kitabini (farsca’dan ceviri) İspanyol bir arkadasima hediye etmeyi dusunuyorum. Duraksamadan, sorunsuz bir sekilde anadili gibi bu kitabi anlayabilir mi?




 
Latin Amerika'da her ülkenin kendine göre bir jargonu var. Mesela quedarse guapa bir İspanyol için hiç bir şey ifade etmeyebilir ama Şili'de sanırsam cesaretli olmak anlamına geliyor. Hem cümlenin anlamından çıkarabilir hem de sözlük var acar bakar. Belki de orada konuşulan İspanyolca'ya çok hakim, gerek kalmayacak.


  • geçerkenugradım  (16.01.19 17:53:41) 
Anlar ama sorunsuz degil.


  • Traveller  (16.01.19 18:50:23) 
Bir ukraynalı bir rusun dilinden ne kadar anlıyorsa
Bir türk bir azeriyle ne kadar anlaşabiliyorsa
Aşağı yukarı bu da öyle bir şey.
Demişti bir arkadaşım.
  • adwokat  (16.01.19 18:57:23) 
galeano'nun, marquez'in kitaplarının ispanya edisyonları oluyor. hele şiir olunca tam olarak anlamayabilir.


  • ben demistim zaten  (16.01.19 19:00:36) 
anlıyorlar


  • gezegen olan pluton  (16.01.19 19:29:01) 
kesinlikle anlarlar. meksika ve ispanya ispanyolcalarinin arasindaki tek fark sokak dilinde kullanilan informal kelimelerdir.

sili ve arjantin daha spesifik bir ispanyolca kullanir mesela, ama venezuela, kolombiya ve meksika - ispanya'ya daha yakin bir ispanyolca kullanir.
  • eastanbool  (16.01.19 20:26:37) 
İspanya'da Madrid ve Caceres sehirleri arasinda bile dilde buyuk farklar var. Ama Kolombiya'dan gelip de İspanya'da anlaşılmayan birini görmedim. Sonuçta aynı dil. O arkadaşın edebiyata olan ilgisine bağlı biraz. Benim bazi arkadaşlarım Türkçe şiiri bile anlamıyor.


  • hepbiarayisicinde  (16.01.19 21:12:17) 
[]

Ankara'da Dil Kursu

Merhaba!

B2 seviyesindeki İngilizcemi speaking ağırlıklı bir eğitim ile max 4 ayda sağlam bir şekilde C1 seviyesine çıkarabileceğim kurs önerilerinize açığım dostlar. (Sınav ingilizcesi değil, genel ingilizce bu arada.)
Önerilerinizde fiyat-performans-güvenilirlik konusunu dikkate alırsanız sevinirim.

 
Kurs tavsiyesi degil de Ankara'da exchange veya master ogrencisi bulsan haftada birkac saat 1'e 1 epey faydali olabilir.


  • hot potato  (16.01.19 02:20:40) 
meetup.com da english speakers of ankara diye bi topluluk var en son birisi telefon numaralarını alıp bir whatsapp grubu kurmaya çalışıyordu önümüzdeki buluşmalar için
sırf speaking için kursa gitmeye de değmez
paran varsa cambly de nativelerle muhabbet edebilir
paran yoksa italki den language partner edinebilirsin
  • bardakigüneşgözlüğü  (16.01.19 03:41:53) 
10 yıl yurt dışında (5 yılı İrlanda olmak üzere) yaşamış, şu an skype üzerinden online ingilizce dersi veren bir arkadaşım var. Evinin rahatlığında ders alıp ingilizceni bir üst seviyeye taşıyabilirsin.

Eğer ilgilenirsen iletişim bilgisini vereyim, irtibata geç. Benim yolladığımı söylersen indirim de yapar. :)
  • Boğazlıkazak  (16.01.19 04:01:15) 
Bana verebilir misin bilgilerini @Boğazlikazak


  • opitseri  (16.01.19 08:44:24) 
b2 seviyesinde biri akıcı konuşabilir zaten.


  • Elduinnnn  (16.01.19 10:13:19) 
[]

Bir Başlık Çevirisi (biraz teknik-medikal)

"Böbrek taşı olan hastaların üriner sistem morfometrisinin sağlıklı bireylerle karşılaştırılması"

başlığını İngilizceye çevirmekte güçlük çekiyorum. Yardımcı olabilecek varsa çok sevinirim.


 
The comparison of the urinary system morphometry of kidney stone patients with healthy individuals


  • lesmiserables  (15.01.19 14:37:58 ~ 14:38:44) 
[]

İngilizcede fiillerin aldığı...

Selamlar.

İngilizce'de fiillerin aldıkları eklere ne deniyor? Misal, "it is important to me" deki "to" gibi. Phrasal verb lerden bahsetmiyorum. Normal fiil. Hangi fiilin hangi ekleri alabildiğini doğru şekilde listesini bulabilmek için nasıl aratacağım. Ne deniyordu bu eklere?

Teşekkürler.

 
abi senin aradığın kelime preposition olsa gerek. onların fiillerle herhangi bir işi gücü yok.
senin verdiğin cümlede en azından öyle değil. her fiili mastar olarak ifade etmek için to go, to make gibi kalıp kullanılır o da infinitive olarak geçer. daha detaylı bilgi için araştıracağın kelimeler infinitive with to, infinitive without to, gerund vs. vs.

  • orijinal nick bulamadim  (15.01.19 13:01:31 ~ 13:04:52) 
örnek uymasa da, phrasal verblerden bahsediyor olabilir misiniz?

www.gingersoftware.com
  • mutlu yillar sana  (15.01.19 14:11:07) 
preposition bu. bu ornekte fiille isi yok ama oldugu durumlarda da (laugh at, look at, think about vs) preposition olarak geciyor olmasi lazim.


  • der meister  (15.01.19 14:30:07) 
bu bahsettiğiniz dependent prepositions konusu. ihtiyacınız olabilecek hemen hemen her fiil ve bağlı preposition'ı için şu linki kullanabilirsin.z

www.englishpracticeonline.com
  • jason bourne seksapeli  (28.01.19 16:02:30) 
[]

İlgiyle Takip Edilecek İngilizce b1 seviye İçerik

Film dizi izlesem de çoğu ifadeyi anlayamıyorum. İngilizce için b1 seviye olup da eğlenceli diyebileceğimiz içerikler nereden bulunur? Dil öğretme videoları çok sıkıcı geliyor. Dil öğrenmek için değil merak ettiğim, eğlendiğim için içerik takip etmek istiyorum. Sevdiğim bir içeriği takip etmek çok daha kolay ve istikrarlı oluyor.

Kısacası b1 içerik nasıl bulabilirim?


 
Adventure Time

Downton Abbey
  • shangrilla  (15.01.19 00:47:50) 
B1’de friends anlaşılır bence. Her cümleyi %100 anlamayı bekleme ama.


  • adwokat  (15.01.19 00:57:24) 
[]

İngilizce grammer kitabı soru bankası

(git:s1.eksiup.com )

merabalar genelde bu tarz soruların olduğu konu anlatımı veya soru bankası olan bir kitap var mı bildiğiniz
teşekkürler

 
zonguldak karaelmas üniversitesi.

neyse efendim; bu konular buram buram yds kokmaktadır.
  • blue eyes white dragon  (15.01.19 00:19:32) 
cesur öztürk'ün meşhur

ek: valla bilmiyorum o kadarını üzgünüm
  • windows95  (15.01.19 00:20:51 ~ 00:30:45) 
Akın dil kitaplarına bak


  • westblack  (15.01.19 00:28:44) 
windows95 hocam çok kitabı var
aralarından yds kadar zor olmayan a2 b1 belki b2 klasmanında önerebileceğiniz var mı

  • stocker16  (15.01.19 00:29:22) 
www.kitapfirsati.com.tr

bu kitap güzel, konu anlatımı veher konunun sonunda test ve çıkmış sorular var.
  • wishmaythşngs  (15.01.19 00:55:54 ~ 00:58:53) 
saçma sapan kitaplara para vermeyin. piyasa çöp dolu. els yayınları işinizi fazlasıyla görür.
eski 35 sayılık pdf leri nette dolaşıyor, bir inceleyin.

elsyayin.com.tr
  • kandaz3  (15.01.19 10:56:11) 
[]

Bir adet kek İngilizce sorusu

eksiup.com

B ile E arasında kaldım fakat İsmail abi gibi düşününce E olmaması için hiçbir sebep olmuyor, mantık B diyor ama öyleyse niye paragrafta sinema planını vurguladı soru kolay olmasına rağmen cevap anahtarı olmadığı için emin olamadım :/


 
mantıken sinemada film izlerken iş yapamazsınız, bu yüzden E olamaz.
B oluyor cevap. sinemadan bahsetmesinin sebebi aslında değiştirmesi kolay bir plan olması. ne bileyim arkadaşıyla buluşmak da olabilirdi. o yüzden ben olsam direkt B derdim.

  • interview with the vampire  (14.01.19 15:32:50) 
Çok detaya takılmışsınız. Olay sinema konusunu vurgulaması değil, akşama olan iş dışındaki planınızı, iş nedeniyle ertelemeniz ve karşılığında olan beklentiniz.

Sinemaya götürülerek yapılabilecek tarzda mobil bir iş konusu hiç yok ortada.

Detayı fazla büyütüp kendi kafanızı karıştırmışsınız gibime geliyor. Ben de sık sık yapıyorum, oradan biliyorum. Bence yorulduysanız bırakın, bir saat sonra tekrar bakın :)

Kolay gelsin.

*O kadar şey yazmışım cevabı yazmamışım. Bence açık B.
  • lisw  (14.01.19 15:35:02 ~ 15:36:55) 
Ahaha ben E derdim ama olması gereken B


  • lcha  (14.01.19 15:35:22) 
İngilizceden çok mantık sorusu gibi duruyor :) Bana da cevap D gibi geliyor.


  • tatli cocuk  (14.01.19 15:35:49) 
Bu ingilizce degil de sosyal bilimler sorusu falan mi? Hepsini verebilirsin cevap olarak cunku. Belki C uygun bir cevap olmaz sorulan soruya onun haricindekiler cevap olarak verilebilir.


  • bos gezenin bos ustasi  (14.01.19 15:39:32) 
Soruyu sevdim. Gercek hayatta ooabilecek bir durum. B


  • Traveller  (14.01.19 15:42:20) 
@bos gezenin bos ustası

Çıkmış proficiency muafiyet sorusu İÜ’de ve banko yaklaşık 10 tane bu tür soru var, sanırım fazla düşünmeden ilk mantıklı şıkkı işaretleyip geçmek gerekiyor yine de sınav anında ikilemde bırakabilir
  • siyah giyen adam  (14.01.19 15:48:48) 
Bu mantık sorusu değil mi? Cevap d bence.


  • Tears of Devil  (14.01.19 16:09:34) 
Aslında mantık basit. Terfi alman sinemadan daha önemli neticede. Cevap B o nedenle.


  • shangrilla  (14.01.19 17:30:32) 
siklari gramer acisindan mi inceleyecegiz? Hicbirinde bir hata goremedim. olay profesyonel hayatta hangi cevabi verirsin ise hicbirisi. eger illa bu siklardan birisi ise E.


  • crucio  (14.01.19 17:34:54) 
[]

Çok kısa anlam sorusu

X vs Y konusu var, Elemanlardan biri şunu yazmış: "No competition X wanks all over Y". Burada X hayli hayli daha iyi mi diyor, yoksa tam tersi anlam mı var?




 
"X, Y'nin eline verir." En düzgün tercümesi böyle olur sanırım. Wank over'ın bu şekilde kullanıldığını da ilk defa görüyorum.


  • shangrilla  (13.01.19 19:26:33) 
@shangrilla kullanım Durham'lı bir ingilizden


  • freedonia  (13.01.19 19:37:33) 
üzerine attırır diye çevirirdim ben olsam :D


  • bir garip melek  (14.01.19 17:06:26) 
[]

In Table mı At table mı?

Akademik makalede bir tablodan bahsederken "in" mi "at" mi olması gerekir?




 
Ben in derdim ama yanlışsa bilemem. At the table başında oturulan masa için geçerli.


  • bos gezenin bos ustasi  (12.01.19 23:33:09) 
on derim ben


  • kuehles blondes  (12.01.19 23:50:10) 
Genellikle "in". "As shown in Table 4".


  • shangrilla  (13.01.19 01:40:13) 
"as the table demonsrates/lists" de diyebilirsiniz.


  • guneslihavalardacokmutluoluyorum  (14.01.19 02:05:17) 
In the table


  • fotrsapka  (14.01.19 12:17:11) 
[]

yökdil için kitap önerisi

olan var mıdır? öyle herhangi bir konu anlatımlı kitap falan değil de tam olarak sınava yönelik?




 
irem yayınları

yökdil 20x20 denemeler
yökdil soru bankası
makalelerle yökdil

bunlar var bende oldukça güzel. geçen bi de duyuruda yine bi arkadaş bunlardan satıyordu elinde sıfır ayarındaydı. şimdi üşendim aramaya. satmadıysa ondan alabilirsin.
  • rahat ya  (10.01.19 20:19:18) 
evet ben satıyorum sıfır kitaplar ilk ikisi var bende!


  • ezkaza  (10.01.19 23:43:43) 
[]

eşim için "no objection letter"

ya böyle saçmalık olmaz. eşimle beraber italya'ya gidicez katar'dan. elçilik benden karım adıma yazmam gereken "no objection letter" istiyor. lan zaten beraber gidiyoruz amına.. neyse...

date: xx.xx.xxxx

Embassy of Italy
Doha, Qatar

Dear Sir/Madam

This is to certify that I, (Full Name) holder to Turkish passport No. (xxxx) have no objection in my wife (Name of spouse), holder of Turkish passport No. (xxx) travel to Italy for Vacation.

Sincerely,
xxxxx

bu yeter mi agalar? ne dersiniz?

 
sirketteki PRO bilir bu isleri, elinde hazir format vardir belki.


  • cairo  (10.01.19 13:43:22) 
Qatar ID numarasini da ekleyin mutlaka.


  • cairo  (10.01.19 13:44:08) 
bu kalıbı az çok şirketin bana verdiği izinden kopyalayıp yaptım. qatar id'yi nereye sıkıştırsam, pasaport numarası yerine qatar id'mi yazsam?


  • herospower  (10.01.19 13:52:37) 
By yeterli ama daha da kesin olsun istersen, eşin çalışmıyor ise onun konaklama dahil tüm masraflarını da karşılayacağım diye ekleyebilir, eke bir de banka hesap dökümü koyabilirsin.


  • miss copernicus cadisi  (10.01.19 16:31:42) 
[]

ingilizce konuşurken

bazen bişey anlatmaya çalışırken dan! diye kullanılması gereken kelimeyi söylüyorum. düşünsem aklıma gelmez ama. nasıl oluyor bu? ingilizce temelimin iyi olduğunun göstergesi olabilir mi? ya da izlediğim dizilerin etkisi midir? hiç bişeyin etkisi yok normal midir?




 
Bu konunun gectigi bir ders aldim. O kelime zihninde hatirlanmaya yakin bir yerde demektir. Dogrudan dili iyi bildigin anlamina gelmez. Ornegin o ortamda kelime siklikla kullaniliyordur, sen de Ingilizce bilmesen de kelimeyi ogrenirsin.


  • Traveller  (09.01.19 11:15:58 ~ 11:17:26) 
O kelimeyle diziler vb aracılığıyla çok karşılaştığın için beyinde daha fazla sinaps bağları oluşuyor. A1 başlangıç seviyesinde olan birisi de bazı kelime ve cümle kalıplarını bu şekilde hızlı kullanabilir.


  • ruhen hastayim ben  (09.01.19 11:50:13) 
aslında beyin cümleleri kalıp olarak söylüyor.
what i am going to do derken aslında kelime kelime bu bu demekti ha onu koyayım bunu diyeyim demiyorsun beyin öyle düşünmüyor
direk kalıp olarak what i am going to do diyor.
konuşurken bazı yabancı kelimelerin araya girmesi de bu sebepten
  • dedim dedim de kime dedim  (09.01.19 11:55:42) 
ingilizce temelinin iyiliği kötülüğü değil, ihtiyacın olduğu zaman hemen aklına gelebileceği kadar sık ve etkili bir şekilde maruz kalmış olman nedeniyle oluşmuş bu durum. film mi izliyorsun, kitap mı okuyorsun/dinliyorsun, birileriyle mi konuşuyorsun, her ne yapıyorsan yapmaya devam etmeni öneririm. Dile maruz kalmadıkça akıcılık kazanmak mümkün değil keza.


  • miss copernicus cadisi  (09.01.19 23:37:38) 
[]

udemy den ingiliççe ders

Alan, memnun kaldığı önerdiği hocası olan var mı?
Tabi gramer ile dil öğrenilmez de takip edilecek bir yol olur. Hem de YouTube daki yabacı hocalarla desteklerim diyorum.



 
kim demiş gramerle öğrenilmez diye. dil, gramerle öğrenilir. ekstra aktivitelerle geliştirilir.

grameri öğren ve diğer etkinliklere sıkı çalış, öğrenirsin.
  • lesmiserables  (07.01.19 21:31:42) 
donanımhaberde bir kod paylaşmışlardı ingilizce bedava ders koduydu bir bakın isterseniz.


  • bahoho  (07.01.19 21:38:44) 
INGILIZCEGREM miş kodu. Bakın beğenirsiniz belki. Mobildeyim editleyemiyorum.


  • bahoho  (07.01.19 21:43:02) 
Udemy bilmiyorum ama birebir online ders alıp faydasını gören çok arkadaşım var. ilgilenirsen hocanın iletişim bilgilerini mesaj atabilirim.


  • paslanmaz pencere  (08.01.19 00:03:32) 
[]

İngilizce kurslarına kimler gidiyor?

Genellikle öğrenciler mi iş yaşamındaki insanlar mı? Dağılım nasıl? Haftasonları için kayıt olayım istiyorum ama şimdi 17-18 yaşındaki gençlerle de aynı sınıfta saatler geçirmek istemem.




 
Bizim muhasebeci 36 yasinda o gidiyor su an. Kursta yas dagilimi karisikmis soyledigine gore.


  • stavro  (07.01.19 16:38:48) 
Kursun gününe, türüne, seviyesine ve ücretine göre değişiklik gösterir. Başlangıç kurlarındaki standart kurslarda karışık.


  • shangrilla  (07.01.19 16:49:05) 
Boğaziçinde haftaiçi geliyor genellikle çalışanlar, ama hafta sonu sınıfına gelenler de var. Haftasonu öğrencileri de küçük değil ya 20 25 arası


  • lorne malvo  (07.01.19 17:51:09) 
Kari koca adayi aramiyorsan ne farkeder ki? 8 10 yasinda cocuk istemem desen anlarim da.


  • bos gezenin bos ustasi  (07.01.19 17:56:20) 
Haftasonu yds kursuna gidiyorum. 3 tane sıpa var. Gerisi eşşek kadar :)


  • opitseri  (07.01.19 18:04:06) 
Mahşer yeri gibi diyolar. Herkes oradaymış


  • Delay Fuze  (07.01.19 18:32:31) 
Almanca kursuna gidiyorum 40 yaşında insan da var 18 yaşında da. Genel olarak ortalama yaş 25-30 yaş arası.


  • ruhen hastayim ben  (07.01.19 18:38:14 ~ 18:38:24) 
[]

Türkçe İngilizce Çeviri

“Dünyanın Her Yerine Ücretsiz Posta Gönderimi”

(Bunu satacağım malın fotoğrafının köşesine ekleyeceğim)


 
Worldwide free shipping

Ebayde boyle yaziyor
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (07.01.19 11:48:50) 
[]

İngilizce'yi öğrendik ama konuşamıyoruz?

Birçok tavsiyeyi dinledim, 1 sene boyunca ingilizce altyazılı,altyazısız filmleri tekrar tekrar oyanatarak seyrettim.Şarkılar ezberledim hatta kendime türkçe radyo,müzik ve haber dinlemeyi yasakladım. Sonuç itibariyle gerçekten gelişti. artık gözüm kapalı anlayabiliyorum. Ancak konuşma ile ilgili problemi aşabilmiş değilim. Henüz konuşacak kimse yok ama mesela bir yerde duyduğum bir cümleyi ingilizce olarak nasıl söylerim diye düşündüğümde bir türlü çıkartamıyorum. Nasıl çözeceğim bunu gerçekten yardıma ihtiyacım var.




 
Hiç böyle bir sorun duymamıştım. Pratik yaparak olabilir diyeceğim de hiç denenmemiş, görülmemiş bir şey bu. Umarım çözüm bulursun.


  • diffarentiationation  (06.01.19 22:51:36) 
düşünmeye devam et. ben hiç konuşmadan kafamda ingilizce diyaloglar kuruyordum eskiden biri bana böyle dese ben ona şöyle derdim falan deli gibi ve ciddi ciddi de işe yaradı lisede amerikalı bi kız geldi sınıfa 1 sene bizle okudu bi baktım kızla konuşabiliyorum herkesten iyi. zaten konuştukça öz güvenin artıyor arttıkça daha çok konuşasın geliyor falan yani konuştukça gelişiyor, konuşmadıkça yerinde sayıyor veya geriliyor.

not: ingilizce kulüpleri falan kendi milletinden insanlarla olacak şey değil. kafanda diyalog kurmak (bence) çok daha verimli bir yol.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.01.19 22:52:46) 
nasil listening'ini pratik yaparak gelistirdiysen konusma da ayni sekilde. konusman lazim. konusurken onemli olan ilk basta gramer'i cok kafaya takmamak ve kafanda turkce dusunup onu ingilizceye cevirmeye calismamak. tamamen ingilizce dusunmen lazim. yardir gitsin. he have de. i were slept de. cok onemli degil. sadece konus. zamanla o hatalar da duzelecek.


  • crucio  (06.01.19 23:02:58) 
dili öğrenmenin yolu o dilde düşünmekle başlar. doğru yoldasınız kafanızın içinde pratik yapmaya devam. fırsat oldukça konuşmaya başlayın. ortamda alkol varsa yardımcı oluyor bazen.


  • argent dawn  (06.01.19 23:14:23) 
konuşmaktan başka hiçbir yol yok. hiçbir şey bulamazsan italki/cambly'den ücretli ders al veya dil partnerleri bul.


  • tabudeviren  (06.01.19 23:23:19) 
Speaking; writing, listening ve reading gibi skill'lerden biridir ve onu öğrenmeden tam anlamıyla dil öğrenmiş sayılmazsınız. Yani İngilizceyi tamamiyle öğrenmiş değilsiniz henüz. Listening ve reading'inizi geliştirmişsiniz ama özellikle speaking eksik kalmış. Arkadaşların dediği gibi pratik yapmanız gerek, eğer bire bire konuşacak kimse yoksa yabancılarla karşılıklı konuşabileceğiniz programları deneyebilirsiniz.

Kafanızda İngilizce cümle oluşturamamanız da gramerinizin zayıf olduğuna işaret bu arada. Şöyle baştan bir bakın gramer konularına.

Önerebileceğim başka bir yöntem de sözlük yardımıyla essay yazmaya ve çeviri yapmaya çalışmanız. Bunları kontrol edecek birisi lazım ama.
Not: İngilizce öğretmeniyim.
  • shangrilla  (07.01.19 00:10:14) 
  • honfleur  (07.01.19 01:07:12) 
paran varsa cambly
paran yoksa italkiden dil değişim partneri bul whatsapptan videolu konuşun haftada 1 2

  • bardakigüneşgözlüğü  (07.01.19 01:13:55) 
önce writing çalış oradan speaking de gelişir biraz. yazarken de aklına kelime gelmesi için çabalıyorsun biraz. ama speaking çok ayrı tabii.


  • bohr atom modeli  (07.01.19 02:46:18) 
[]

"özne to do something" kalıbı?

bir amerikan filminde gazetedeki başlık söyleydi:

"nasa to select astronauts for project"

bu kalıbın anlamı ne?

is selecting değil, will select değil, going to select değil, selects değil.

to select olunca ne anlama geliyor?

teşekkürler.

 
Places to go

Gidilecek yerler

You are to come with us

Bizimle gelmen gerek

Nasa to select astranouts

Nasa astronot sececek

Bu sekilde anlamlari var ozetle.
  • Traveller  (06.01.19 00:35:25) 
gazete başlıklarında sıklıkla kullanılan bir kalıp, niyet içeren bir durumu anlatırken kullanılıyor. "will" ile haberi verdiği zaman niyet mi yoksa gereklilik mi ayırdını yapamayabilirken, "to + verb" dersen niyeti var, yapmak istediği için yapıyor anlamı katıyorsun.

dur örnek de buldum.

"Consider this scenario:

Thousands of scientists worldwide agree that the polar ice cap will melt, based on their careful observations, unless measures are taken to dramatically reduce emissions of so-called greenhouse gases.

How might the headline read?

POLAR ICE-CAP TO MELT

POLAR ICE-CAP WILL MELT

Does the polar-ice cap intend to melt? No. So the verb would be will.

But let's say a government plans to cut the budget of its environmental watchdog agency. That is their intention.

GOVT TO CUT BUDGET OF ENVIRONMENTAL AGENCY

GOVT WILL CUT BUDGET OF ENVIRONMENTAL AGENCY

There, the choice is less clear. Probably the infinitive, but not necessarily."
  • okumayi sevmeyen okur  (06.01.19 00:38:10) 
gazetecilikte böyle gazete ingilizcesine aşina olmayanlara garip gelebilecek çok kalıp var.

hatta sözlükte gerizekalının biri anadolu ajansının ingilizcesini eleştiren bir başlık açıp rezil olmuştu: (bkz: 11 ocak 2017 anadolu ajansı ingilizce haberi)

anadolu ajansının attığı başlıktaki ingilizce'de hiçbir sıkıntı yoktu mesela ama hiç yabancı haber okumayan özgüveni yüksek yarı cahil ekşici kardeşimiz ilkokul seviyesindeki ingilizcesiyle "oo nasıl yakaladım hatayı ama" diye düşünerek prim kasmayı hedeflerken kendini rezil etmişti.
  • yokuş  (06.01.19 00:45:02 ~ 00:46:20) 
haber basliklarinda yardimci fiillee atiliyor.
nasa is to olmuş nasa to

  • 000000  (06.01.19 02:07:21) 
ilgili örnek,

yine haber başlığı
öldürülen şahıs bir kadın ama başlık şu: 35 year old woman killed near the highway. kadın öldürülen değil de öldüren kişiymiş gibi geliyor ama değilmiş işte.
  • sttc  (06.01.19 03:18:43) 
[]

Mary Shelley'in Quote'u

"I have love in me the likes of which you can scarcely imagine and rage the likes of which you would not believe. If I cannot satisfy the one, I will indulge the other" çevirisi tam olarak nedir? Kayboldum cümlenin içinde.

Şuna yakın mıdır:
"İçimde sizin anca hayalini kurabileceğiniz sevgi ve inanamayacağınız derecede öfke var. Eğer birini tatmin edemezsem, diğerini şımartırım"

 
Öncelikle İngilizcem her Türk vatandaşı gibi "professional working proficiency" seviyesinde.
Naçizane fikrim;
Bence yakından önce gayet başarılı bir çeviri. Birşeyleri değiştirecek olsam "anca hayalini kurabileceğiniz" yerine "hayallerinizi zorlayacak" derdim. Birde ikinci cümlede biri/diğeri yapısını refere etmesi açısından ilk cümlede "bir sevgi/ bir öfke" diyebilirdim.
  • mentat  (04.01.19 14:44:12) 
ben olsam diğerini şımartırım yerine diğerine boyun eğerim derdim. pro değilim.


  • whoosie  (04.01.19 15:26:32) 
[]

İngilizce'de akıcı konuşmak ve yazmak

selamlar,

özetle ingilizceyi cogunlukla kendim ögrendim ve şu an b2 seviyesindeyimdir ama c1den bildiklerim ve b1den bilmediklerim vardır falan.

1 sene önce almanyaya taşındım, burada master yapıyorum ve çalışıyorum. ikisi de ingilizce. taşındıgıma kıyasla şu anda daha iyi durumdayım fakat hala istediğim seviyede değilim. ne iş ne de okulda sorun yaşıyorum aslında ama şöyle bi örnek vermem gerekirse: derslerin hepsini geçtim fakat sunumlarda zorlanıyorum dilden dolayı. iş yerinde ve ikili ilişkilerde de düşündüğüm şeyleri tam olarak dile getiremiyorum/karşı tarafa aktaramıyorum.

Sorum şu: ne yapmalıyım? mümkün olduğunca anadile yakın seviyede dile hakim olmak istiyorum, düşündüğümü karşı tarafa tam olarak aktarabilmek istiyorum.

not: ingilizce okumaya yeni başladım, baya bilmediğim kelime çıkıyor fakat içerikten kopmadan okumayı sürdürebiliyorum.

 
(bkz: effortless english) kısmen de olsa işinize yarayabilir gibi geldi.


  • mentat  (03.01.19 16:06:45) 
bunun tek yolu bol bol pratik. 4 yildir yurtdisinda yasiyorum benim bile zaman zaman kendimi tam anlami ile ifade edemedigim zamanlar oluyor. ingilizce kitap, roman okuyup kelime bilgisini ve mecazi anlam kullanimlarini vs gelistirmek etkili olabilir. kendi kendine ayna karsisinda belli bir konu uzerine 10-15dklik konusma yapmaya calisabilirsin. gunluk konusma tarzinda degilde formal speech tarzinda yapmaya calis bunlari. bu konusmalari kaydedip daha sonra dinleyerek nerede nasil konusmussun, nasil hatalar yapmissin calisabilirsin.


  • crucio  (03.01.19 16:08:22) 
turklerle arkadaslik etme, gavurlarla takil, butun sosyal hayatin ingilizce olunca eli mahkum gelisir

Pratik disinda yolu yok. turkce kitap, dizi falan tuketmeyi de birak, tamamen amerikan ozentisi ol
  • JohnOakley  (03.01.19 16:45:42) 
Sorun dilden ziyade ifade kabiliyetinde olabilir. Aynı sunumu Türkçe yapsan, aynı sohbeti Türkçe yapsan kusursuz biçimde aktarabilir misin? Cevap evetse zamanla gelişir özellikle de yurtdışında kullandıkça. Yok eğer türkçe bile yapması zor geliyorsa o zaman sorun dilde değildir.


  • bos gezenin bos ustasi  (03.01.19 17:12:34) 
arkadaslar tesekkurler, galiba soylediginiz her seyi yapiyorum. demek ki 1 senede bu kadar gelisiyor, zamana birakmak gerekiyor yani birazcik:) redditte eksi den daha cok vakit geciriyorum, cevremde bir suru yabanci insan var falan. kitap okuma olayini daha fazla hayatima sokarsam elimden gelmis olanin bu olduguna kanaat getirecegim.


  • renkli hayalet  (03.01.19 22:26:17) 
[]

ingilizce öğrenmek için kitap tavsiye

Arkadaşlar kendi kendime ingilizce öğrenmek istiyorum. Yaz için yurt dışı planlarım var. kursa gitmeden evde çalışarak daha önce yararlandığınız tavsiye edeceğiniz bir kitap var mı? böyle akıcı, kafaya vura vura öğreten?




 
English Grammar in Use
English Vocabulary in Use

Eger amacin ogrenmek degil YDS'ye KPDS'ye girip tazminat istemekse Turklerin yazdigi kitaplara da calisabilirsin.
  • Traveller  (03.01.19 14:53:32) 
amacım öğrenmek


  • sifirdokuzucuolanvarmi  (03.01.19 15:17:19) 
bu bahsettiğiniz kitaplarda türkçe anlatımda var mı?


  • sifirdokuzucuolanvarmi  (03.01.19 15:18:51) 
türkçe anlatım yok.


  • sanat guresi  (03.01.19 19:02:35) 
[]

It bit me vs It has bitten me ?

beyler filmlerde mesela hatun sırılıyor (ör resident evil ilk filmi) diyorki it bit me. tamam geçmiş zamanda olmuş bir hal oldu o artık yalnız eli yara bere içinde.kısacası etkisi hala sürüyorsa it has bitten me demesi gerekmiyor muydu ?

2.si ise i have liked it diye bir cümle kurulmaz değil mi ? i liked it dersem geçmişte beğendim artık şimdi sevmiyorum , ama bana eğer biri did you like it dediğinde o şeyden hoşnutuluğum değişmemişse i like it derim dimi ?


 
bizim ezberlediğimiz bu sikko kurallar gerçek hayatta her zaman geçmiyor.


  • işimdeyim gücümdeyim  (02.01.19 21:15:53) 
ABD'de halk genelde Present Perfect Tense kullanımını hiç tercih etmez. Onun yerine Simple Past Tense kullanır.


  • simderun  (02.01.19 21:21:09) 
simderun +1


  • kulagina kupe olsun  (02.01.19 21:36:16) 
"it has bitten me" beni ısırmışlığı var gibi anlıyorum ben. uzak geçmişte olmuş bir olayı anlatıyor.
"i have liked it" facebookta postuma like attın mı desem cevaben söylenebilir, anlık bir eylem olduğu için, ama geleneksel anlamıyla bu formun kullanıldığını düşünmek zor.

  • talemon  (02.01.19 21:50:13) 
[]

Kısa bir paragraf çevirisi (ingilizce/almanca), çeviri hatalarım neler?

Türkçe olan bu paragrafı ingilizce ve almancaya çevirdim. Bilginiz dahilinde tekini veya ikisini yorumlayabilir misiniz? Eksikler yanlışlar nelerdir?

Türkçesi:
“Dünyadaki birçok insan çevre kirliliği konusunda bilinçsiz. Veriler bize gösteriyor ki, yalnızca her 10 kişiden 5’i bilinçli bir şekilde çevre kirliliğinin önüne geçmek için çabalıyor. Fabrikaların bacalarından çıkan zehirli gazlar, atmosferdeki karbonmonoksit oranını artırarak asit yağmurlarına neden oluyor. Bu da doğanın tahrip olmasına neden okuyor. Düşünün! En azından 10 kişiden 9’u bilinçli olsaydı, dünya daha temiz ve yaşanabilir bir yer olmaz mıydı?”

İngilizcesi:
“Many people in the world are inconscious about environmental pollution. Datums show us that, only every 5 out of 10 people endeavor consciously to preveting environmental pollution. From chimneys of factory rising toxic gases in the atmosphere by increasing the rate of carbon monoxide causes acid rains. This causes the desteuction of nature. Think about it! Wouldn’t the world be more clean and livable a place, if were at least conscious 9 out of 10 peole?”

Almancası:
“Viele Menschen auf der Welt sind sich über Umweltverschmutzung unbewußt. Die Datum zeigen uns, dass sich nur jeder fünfte von zehn bewußt umweltverschmutsug um verhindernd bemüht. Von Schornsteinen fabrikmäßig aufsteigender giftiger Gase in der Atmosphäre verursacht die Erhöhung der Kahlenmonoxide-Rate säuren Regen. Dies verursacht zur Zerstörung der Natur. Denk darüber nach! Wenn mindestens neun der zehn Menschen bei Bewusstein wären, wäre die Welt nicht sauberer und lebenswerter ein Ort?

 
Almancasını bilmem ancak ingilizcesi için neredeyse yeniden çeviri lazım. Teker teker yazamadım.


  • shangrilla  (02.01.19 19:58:29) 
üst edit:
eksiklilerini sormuşsun, sonradan farkettim. naçizane, bazı kelimelerin sözlükteki en üstteki tercümeleri uygun olmayabiliyor. mesela bana göre bilinçli olmak buradaki anlamı itibariyle sensible kelimesi ile daha iyi açıklanıyor. show yerine indicates daha iyi bir seçenek olabilir. toxic yanlış değil, sadece harmful bana daha uygun geldi. resmi yazılarda vs wouldn't yerine would not, don't yerine do not şeklinde kullanılır. biraz da gramer çalışması olabilir. benimki de yanlışsız değildir bu arada. tavsiye istersen de bol bol okuma ve yazmayı öneririm.

İngilizcesi için önerim:
Many people in the world are insensible against environmental pollution. Data indicates that only one person in five challanges to abate the environmental pollution. The harmful stack gases from factories and powerplants result in acid rains by increasing the atmospheric CO concentration, which ultimately, contributes to destroying nature. Lets imagine. Would not the world be a more clean and livable place if nine people in ten had been sensible about environmental pollution?
  • panamera  (02.01.19 20:15:02 ~ 20:24:31) 
[]

makale aranıyor: Henry James and the Limitations of Realism

JOURNAL ARTICLE
Henry James and the Limitations of Realism
Donald Emerson
College English
Vol. 22, No. 3 (Dec., 1960), pp. 161-166
Published by: National Council of Teachers of English
DOI: 10.2307/373352
www.jstor.org
Page Count: 6

jstorda buldum ama pdf vermiy. :( buldurun lütfen :)

 
Özelden mail adresinizi atarsanız göndereyim.


  • aioniotita  (01.01.19 17:49:28) 
  • ron dennis  (01.01.19 17:51:46) 
[]

5,5 satırlık çeviri ?

aslında ingiliççe biliyoyum ama uzun cümleleyde tıkanıyoyum abiley ablalay :(

"Günümüzde sağladığı avantajlardan dolayı, önemi ve kullanımı hızla artan bir teknoloji olan bulut bilişim, işlem gücünün, veritabanı depolama alanının, uygulamaların ve diğer bilgi teknolojisi kaynaklarının bir bulut hizmeti platformu tarafından internet üzerinden, istek üzerine ve kullandıkça ödeme modeliyle sunulmasıdır. Bu çalışmada Amerikan havacılık sektörüne ait uçuş gecikmesi verileri bulut platformunda makine öğrenmesi yöntemleriyle analiz edilerek; kullanılan metotlar, veriler ve elde edilen sonuçlar sunulmaktadır"

lan bokunuzu yirim bi el atıvirin be :')

 
1. cumle:
With its increased importance and use, cloud information (bilisim) is the presentation of processing power, database storage, applications, and other information technology resources on demand and pay-per-use by the cloud service platform over the internet.
(gunumuzde sagladigi avantajlardan dolayi kismini disarida biraktim zaten 2-3 satirda denenler bu avantajlar galiba)

2. cumle:
In this study, flight delay data from American aerospace sector is analysed by machine learning in cloud form, and methods, data and results are presented

Not: oyle eat shit lik filan bir cumle de degil ama. pesinen tesekkur edilse yeterli. abartmaya gerek yok.. Hepi niyv yiir!
  • parcxerox  (01.01.19 02:40:52 ~ 03:07:26) 
tişikirlir sipirmin ! ya aslında ben şu şaqhıl düşündümdü:

"Due to its advantages, cloud computing, a technology with increasing importance and usage, provides processing power, database storage, applications and other information technology resources through a cloud service platform via internet on demand with pay as you go model. In this study, flight delay data of American aviation sector is analysed with machine learning techniques on cloud platform and the evaluated data and results are submitted."

ama birebir olmalı mıydı yoksa olmamalı mıydı diye kestiremediğim için sorayım dedimdi. savolun varolun :)
  • kuul  (01.01.19 12:59:23 ~ 13:08:09) 
Sizinki de olmus.
Ozellikle uzun, evrik, devrik vs cumlelerde birebir ceviri isi karistiriyor bazen.
Cumleyi kisatmak anlatimi guclendiriyor.

Flight delay data FROM - benim kulagima dah auygun geliyor
present v submit - bunn yazli bir yerde veriyorsaniz yine "present olsun derim. Submit sanki bir yere onay/basvuru icin daha uygun gibi.
  • parcxerox  (01.01.19 13:46:22) 
[]

İngilizce: Hayran olmak

Olumsuz anlamda olacak şekilde şöyle bir cümle nasıl söylenir?

"Bu Fransız hayranlığı nereden geliyor?", "Neden Arap kültürüne bu kadar düşünsün?" vs...

"Hayran olmak" için doğru ifade nedir burda?

 
tapınma derecesinde hayran olma anlamında "worship" diyebilirsin bence.

"why would you worship french culture so much?"
  • theseachange  (31.12.18 01:16:06 ~ 01:16:29) 
admire?


  • hicunutmam  (31.12.18 01:16:26) 
wannabe


  • marla is in my head  (31.12.18 01:28:48) 
www.thesaurus.com açık renkliler daha uygun sanki; be crazy about, be crazy for diye gidiyor


  • speedy  (31.12.18 01:31:52) 
why are you so fond of arab culture?

where this french admiration comes from?

ne bileyim. olumsuz olunca ne değişiyor ki
  • bohr atom modeli  (31.12.18 01:51:46) 
Crazy about +1


  • adwokat  (31.12.18 01:58:14) 
Önerilerin hiçbirinde alaycı anlam görmemekle birlikte, slave to diyorum.

What is the reason for you being such a slave to French culture?
  • duseyazar  (31.12.18 08:28:33) 
"infatuated with French culture"


  • luin 41  (31.12.18 09:32:27) 
crazy about uygun


  • stavro  (31.12.18 09:51:34) 
Bence de 'crazy about' tam anlamini bulur.


  • formalite  (31.12.18 14:02:27) 
francophile sözcügü karsilar. bu da anlami

www.urbandictionary.com
  • proteus  (31.12.18 14:18:27) 
crazy about sokak dili. teenage'lerle yazismiyosan oyle her yede kullanilmaz. admiration infatuation fondness falan daha uygun.


  • hot potato  (31.12.18 18:40:35) 
[]

ingilizce çeviri

iş başvurusunda geçen bir cümle oluyor sevgili duyuru.

Are you able to perform the essential functions of the job for which you are applying, with or without reasonable accommodation?

ne demek istenmiş?

 
Başvurduğunuz işin esas (gerekli) fonksiyonlarını makul bir düzenleme ile veya makul bir düzenleme olmaksızın yerine getirmeye yetkin misiniz?


  • simderun  (30.12.18 22:08:09) 
her türlü şartta(with or w/o reasonable accom.'un süper özet ama tam çevirisi), bu pozisyonun gerektirdiği her türlü işi yapabilir misiniz?

yani kabaca bunu demek istiyor. türkçesini de sık sık farklı kalıplarda da olsa duyduğumuz şeyler. essential functions dediğine bakma her şeyi yapacaksın işte.
  • karanlık gecelerin acımasız yargıcı  (30.12.18 22:08:37 ~ 22:09:08) 
kisacasi hem emmeye, hem gommeye gelir misin diye sormuslar.


  • crucio  (30.12.18 23:11:03) 
[]

bu haber başlığında ne demek istiyor?

Independently Drawn Districts Have Proved to Be More Competitive

www.nytimes.com


 
pek anlamasam da bu ABDdeki seçim sistemiyle alakalı bir şey (anlamadığım konu da bu zaten)
kongreye temsilci göndermeyle alakalı seçimlerde bazı eyelatler "independet commision" oluşturmuş bağımsız kısmı bu --bunun alternatifinin ne olduğunu bilsek anlayacağız da alternatifi ne bilmiyorum :)
"more competitive" dediği şeyi de -kendisi de diyor bunu ölçmek çok kolay değil diye- ama temsil olarak daha fazla ırktan kişi göndermişler sanırsam bunu daha competetive olarak değerlendirmişler
  • niye ama  (30.12.18 17:54:32) 
Bağımsızca düzenlenmiş/seçilmiş bölgeler/mahalleler/yöreler daha rekabetçi olduğunu gösterdi/kanıtladı.

Çevirim berbattır, anlaşılıyor ama:)
  • bos gezenin bos ustasi  (30.12.18 18:23:59) 
bölgeler"in" daha rekabetçi olduğu ortaya çıktı, derdim ben olsam


  • niye ama  (30.12.18 18:53:22) 
burada "Independently Drawn " dan ne anlamamız gerek onu çıkaramadım.


  • factorblue  (30.12.18 19:52:54) 
[]

Fransızca Kurs

İstanbul içi Fransızca kurs.

Galatasaray ve Fransız Kültür dışında. Bu ikisi zaten aklımda.


 
ismek veriyor ücretsiz, bilginiz olsun diye şeyettim


  • liriamer  (30.12.18 17:50:12) 
[]

"too many"den sonra "than" kullanılabilir mi?

Örnek: There are too many people than available seats."
Bu kullanım doğru mudur?
More kullanmak istemiyorum çünkü aşırı olma durumuna dikkat çekmek istiyorum.


 
too many people ile available seats aynı türden özneler olmuyor. Bu nedenle olmaz diyorum.
Yerine şöyle diyebilirsiniz:
There are too many people whose number exceeds the available seats.
  • slymene  (29.12.18 21:56:36) 
"There are many more people than available seats" veya" There are far more people than available seats" demek daha doğru olacaktır. "too many...than" kullanımı yanlış değil ama söylemek istediğiniz şeyi karşılamıyor. Slymene'nin cevabı da uygun ama biraz dolaylı. Kolay gelsin.


  • luin 41  (29.12.18 22:27:55) 
much more diyebilirsin veya konusma dilinde way more diyebilirsin


  • 000000  (29.12.18 23:19:20) 
"There are too many people considering the available seats."


  • shangrilla  (30.12.18 00:39:40) 
[]

İngilizce roman onerisi

İngilizcemi gelistirmek icin ingilizce roman okumak istiyorum da evde iki kitap buldum: biri james joyce'un dubliners kitabi, digeri jack london'in the call of the wild kitabi.

Sunu dusundum, ikisinin de anadili ingilizce ama james joyce, irlandali, jack london ise abd'li. James joyce'u okumasam mi bu yuzden? Bu dusuncem ne kadar mantikli? İrlandali oldugu icin genel olarak kullanilan ingilizceden farkli bir ingilizce kullanabilir gibi dusundum.


 
James Joyce'un İngilizcesi daha farklı değildir ancak daha edebidir. Özellikle tasvirleri falan daha ağdalı. Jack London ise daha duru bir İngilizce kullanıyor. Aslında önemli olan yazar değil, kitabın seviyenize uygun olup olmaması. Eğer anlayamadığınızı farkederseniz seviyesi daha düşük kitapları okumanızı tavsiye ederim. Örneğin level/stage 5-6 bir kitaba bakabilirsiniz.


  • shangrilla  (29.12.18 14:02:05) 
Sonuçta İrlandalıların yalnızca aksanları değişik, kullandıkları İngilizce değil. Bence ikisini de okuyabilirsiniz. Oscar Wilde The Picture of Dorian Gray. John Steinbeck, Of Mice and Men de güzeldir.


  • PhoenixRising  (29.12.18 14:51:52) 
zamanında şöyle bir entry girmiştim, işinize yarayabilir; eksisozluk.com


  • bestseb  (29.12.18 17:14:41) 
[]

default

bugün mülakatta çeviri yaparken çıktı bu kelime ve varsayılan olarak çevirdim. meğer alakası yokmuş. ilk bilgisayarımdan, 90'ların sonundan beri bu kelimeyi biliyorum ve "varsayılan" olmadığını bugün öğrendim.

"set as default", "varsayılan olarak ayarla" değil miydi? nasıl bir oyunun içindeyim ben? bu yaptığım salaklık yüzünden mis gibi işi kaybedeceğim, tüküreyim böyle işe.


 
Varsayılan defaultun anlamlarından biri. Çeviride kelime değil cümle çevirmişsinizdir herhalde? Diğer anlamı cümlede çok fark edilirdi bence

dictionary.cambridge.org

Varsayılan noun anlamlarından biri, 2. bir anlamı var ayrıca verb anlamı da
  • senolll  (29.12.18 04:33:34) 
default on a loan (iflas etmek) gibi anlamları da var.


  • pembepembepembe  (29.12.18 13:58:55) 
varsayılan, dediğin amlamda doğru
ekonomide temerrüd, temerrüde düşmek (iflas değil) demek, bağlam verseydin keşke

  • niye ama  (29.12.18 19:43:53) 
maalesef ingilizcenin bir başka şerefsizliği de bu, ben bunları rasladıkça not edip ezberlemeye çalışıyorum, mesela labour doğum sancısı, battery darp, assume görevi üslenmek, compose sakinleşmek, durulmak anlamları var. 40 yıl düşünsem aklına gelmez. Okuma yaparken contexte uymayan bir kullanım varsa anında kelime defterinize vs not almak, belli aralıklarla tekrar etmek gerekiyor.


  • speedy  (30.12.18 02:47:04) 
[]

ingilizce'de karıştırdığınız kelimeler

bir arkadaşım birbirine karıştırılan kelimelerin akılda kalmasını kolaylaştırıcı bir blog ve instagram sayfası hazırladı (kar amacı gütmeyen):

www.instagram.com
kelimedelisi.com

sizin aklınıza gelen karıştırdığınız kelimeler nelerdir? eklemek isteriz.
horizontal-vertical gibi örneğin.

yorumlarınız olursa yazabilirsiniz.

 
30 yasina geldim hala six ile eight i karıştırıyorum bazen.


  • stavro  (29.12.18 00:30:26) 
Affect-effect


  • kojonotsuki  (29.12.18 01:13:42) 
ben eskiden karıştırdıklarımdan aklımda olanları yazayım. şu anda olan aklıma gelmiyor.

thrive strive contrive derive deprive

tough though thought through thorough

conceive deceive perceive

rigorous vigorous

impugn repugn(ance)

impose repose

eminent emanate
  • bohr atom modeli  (29.12.18 01:22:23 ~ 01:24:21) 
immigrate - emigrate


  • reactionic  (29.12.18 01:41:59) 
diary
dairy

  • diffarentiationation  (29.12.18 04:13:15) 
import/export
desert/dessert

  • cooperr  (29.12.18 08:09:30) 
treat, threat
flavor, flour
soap, soup
  • mikro patlama  (29.12.18 13:27:27) 
vulnerable-invulnerable


  • habarbey  (29.12.18 13:43:04) 
bir arkadaşım place ile palace ı çok karıştırıyordu


  • faik abi  (30.12.18 22:33:17) 
compliment complement

lie lay laid lied
  • hot potato  (01.01.19 06:43:56) 
[]

aranızda bu ingilizce kelimeyi daha önce duyan var mı?

frivolity.

duyduysanız nerede duydunuz, gördünüz; hatırlıyor musunuz?
teşekkürler.

 
Duymadım


  • purrty ploop  (28.12.18 23:33:18) 
duymadım


  • neverletyougodown  (28.12.18 23:51:20) 
duydum, bir romanda.


  • katil usak  (28.12.18 23:53:31) 
duymamıştım ama tahmin yürütmem gerekse volatility ile alakalıdır derdim ki öyleymiş de.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (28.12.18 23:59:03) 
duymadım.


  • üşüyen bira bardağı  (29.12.18 00:01:22) 
Sıfat versiyonu olan frivolous daha önce birkaç kere duyduğum bir kelime. İsim hâlini kullananı duymamıştım ama.


  • kulagina kupe olsun  (29.12.18 00:18:42) 
Nope


  • stavro  (29.12.18 00:30:59) 
frivolous'u okudum. monte kristo kontu'nun ingilizce basımında. zaten ad hali o da.


  • bohr atom modeli  (29.12.18 01:12:46 ~ 01:13:03) 
Duydum tabii ama nerede duyduğumu hatırlayacak kadar nadir veya farklı bir kelime değil.


  • sopiro  (29.12.18 02:10:23) 



  • cooperr  (29.12.18 08:16:52) 
tanımıyorum.


  • opethian  (29.12.18 11:06:16) 
Frivolous duydum, ama nerede duydum hatirlamiyorum


  • cedex  (29.12.18 13:21:45) 
[]

ispanyolca'daki b ve v harflerini nasıl telaffuz ediyorsunuz?

ben ikisini de türkçedeki b harfi ile aynı şekilde telaffuz ediyorum. doğru mu yapıyorum?




 
sí.


  • ben demistim zaten  (28.12.18 23:09:47) 
Konuşulduğu ülkeye göre değişen bir telaffuz yapısı var aslında. Benim gördüğüm her kelimenin b ve v arasında dönüşmediği. Örneğin vale, “bale” olarak okunabiliyor ama verde “berde” olarak okunmuyor. Aradaki ince çizgi zamanla oturuyor.


  • sytemofadownmanyagi  (29.12.18 10:38:19) 
v harfi için v ile b arasında bir ses çıkarılıyor.
şuradan okunuşunu dinleyebilirsin: tr.dictionarist.com

  • reptillia  (29.12.18 15:19:01) 
[]

writing çalışmak

merhaba millet, 3-4 aydır düzenli yabancı dil çalışıyorum. en büyük eksiklerimden bitanesi writing yapmak. bunu yapmayınca öğrendiğim yeni şeyler de uçup gidiyor gibi. bunu nasıl aşaım? bir türlü elime kağıt kalem alıp yazmaya kalkışmıyorum. bunun yerine ikame edilebilecek bir çalışma var mı? bir arkadaşım ses kaydetmemi söyledi o da ilginç bir çalışma şekli. siz ne tavsiye edersiniz?




 
essay yazmak her derde devadır.


  • Techsavvy  (28.12.18 21:24:36) 
yazıp yazıp şuradakilere kontrol ettir (bkz: lang-8.com)


  • birsürüsorumvar  (28.12.18 21:27:38) 
ingilizce okumak epey işe yarıyor. 4 yıl arayla toefl'dan writing bölümünde 21-27 aldım. sanıyorum ki kısa sürede çok gelişecek bir şey değil.


  • bohr atom modeli  (29.12.18 01:28:15 ~ 01:28:44) 
[]

bir cümle çevirisi

There are many case examples and practice opportunities woven throughout the text.

buradaki woven tam olarak nasıl çevrilebilir? "Metin boyunca birçok vaka örneği ve uygulama fırsatı bulunmaktadır." olmadı sanki. yedirilmiş ya da dokunmuş desem de olmuyor.


 
Dogru cevirmissin. Bence daha kurcalama. Mot a mot ceviri iyi bir sey degildir. Anlam esastir edebi metinse isler biraz daha degisir.


  • twelfth  (26.12.18 22:14:24) 
bir de zaten boyunca diyerek bir anlamda o woven throughout hissiyatini vermissin, yani eksik bir ceviri degil, cunku edebir bir ceviri degil, sizin yorumunuz guzel olmus.


  • mavicorap  (26.12.18 22:38:43) 
[]

1 Cümle Paraphrase

Selamlar. Beynim durdu resmen, yapamıyorum. Şunu paraphrase etmeme yardım eder misiniz?

an ESL/EFL learner's motivation in language learning is affected by his/her attitudes towards learning the language.


 
An ESL/EFL learner's attitudes towards learning the language affect his/her motivation in language learning.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (26.12.18 21:08:06 ~ 21:18:10) 
[]

İngilizce

How to get away from stress
Or
How to get away with stress

Hangisi? Daha yakışıklı cümle öneriniz varsa alabilirim bu arada.

 
get away with doğru bir kullanım değil.

uzak durmak demek isterseniz get away from denebilir,
birlikte yaşamak derseniz get along with denebilir ama daha iyi öneriler gelecektir.
  • theconqueror  (26.12.18 03:17:30) 
Bi dizi vardı how to get away with murderer diye. O yüzden bi acaba dedi .


  • adwokat  (26.12.18 03:19:59) 
"get away with", "yanına kar kalması" demek, yani kötü bir şey yaparsın cezasını çekmezsin yakalanmazsın yanına kar kalır. senin verdiğin stres örneğine uymuyor yani orada kullanılmaz yanlış olur.


  • rotten head  (26.12.18 03:21:56 ~ 03:24:06) 
"get away with" aslında phrasal verb olduğu için anlam komple değişiyor orada..

açıklaması da şu şekilde -> to escape or avoid punishment
  • strobist  (26.12.18 04:14:46) 
Get rid off da düşünülebilir. Halihazırda stres sahibi şahsın bunu üstünden atmak istemesi durumunda.


  • bos gezenin bos ustasi  (26.12.18 10:14:10) 
How to deal with stress


  • kaptan memo  (26.12.18 14:04:53) 
[]

ingilizce of kalıbı

bir metin New York university yazıyor diğer yerde university of london yazıyor. bu of kalıbı neden bir yerde varken bir yerde yok? ikisi de x üniversitesi olmuş oluyor değil mi?




 
UK universiteleri icin:
University of X - formal kullanim
X University - informal kullanimdir
(e.g. Uni. of York resmi adi, Yoru Uni informal adi gibi)

Tabii istisnalari da var. Onlar da kurulus/tarihten gelen sebeplerle.

Bildigim kadari ile amerikada bu ayrim yok.
  • parcxerox  (25.12.18 23:35:43 ~ 23:38:24) 
soru üzerinde fikir yürütüyorum. Sanırım "ikisi de x üniversitesi demek iken, neden birinde "university of x" denirken birinde "x university" deniyor? "gibi bir sorunuz var. (ikincinin kalıbında neden "of" kullanılmadığını özellikle sormuyorsunuzdur sanırım, o zaten anlam bakımından gramatik bir hata yaratır.)

University of London örneğinde - "of London" bir şekilde "London('ın) Üniversite-si" gibi yapıyor ismi. "University" kelimesi baştayken araya "of" gelerek anlamlı hale getiriyor tamlamayı, bir yerin üniversitesi olduğunu vurguluyor gibi bize.

"New York University" isminde "New York" kelimesi "University" isminin tamlaması oluyor kendiliğinden, kelime diziliminden ötürü.

şöyle bir ek açıklaması da olabilir sorunuzun. Özellikle mesela İngiltere'de birçok üniversite için "University of" kalıbını görürsünüz çünkü hepsi bir yer ismiyle biter, bir şehrin ya da bölgenin üniversitesi gibidirler. O şehirlerin üniversiteleri olduğunu anlatmak için "şuranın üniversitesi" diyebilmek için "university of" kalıbı tercih edilmiş olabilir özellikle kuruluşlarında.

Amerika'da ise, "harvard" mesela yerin adı değil, kuruculardan birinin soyadı gibi bir şeydi sanırım. O mesela "university of harvard" değil, "harvard university". "harvard'ın üniversitesi" diye anlamıyoruz onu yani, "harvard" özel isimli bir üniversite olarak anlıyoruz. onu "university of harvard" diye kullanmamız hiç bir zaman anlamlı olmayabilir bu şekilde mantık yürütünce.

sonuçta iki kalıp da gramatik olarak doğru. ve bizde türkçe'de zihnimizde sadece "x üniversitesi" kalıbıyla karşılıkları var. bir de bunlar özel isimler, üniversitelerin adları konulurken bu şekilde tercih edilmiştir diye düşünerek çok kurcalamamakta fayda var :)
  • nimberjack  (26.12.18 01:04:07) 
[]

Böyle ingilizce kelime uygulaması var mıdır?

Halihazır da fiziksel kelime defterim var, belli aralıklarla tekrar edip, yazarak da çalışıyorum. Bu defteri telefona da atmak istiyorum. Okunuşu, anlamlarını kendim çıkarmışım, örnek:

SCAVENGE (SKAEVinc): 1- çöpü karıştırmak 2- leş yemek
CLANDESTINE (klaenDEStin): gizli

Yani uygulamadan örnek cümle, yeniden kelime anlamı falan istemiyorum, işin ameleliğini ben yapmışım zaten, sadece 3 şeyi versin, kelime, benim tanımladığım okunuş, benim telefona tanımladığım anlam. Yeni kelimeler ekleyip, çıkartabileyim, üstünde değişiklik yapabileyim, atıyorum "battery" kelimesi "darp" anlamını öğrendim, hemen onu kendim girebileyim battery sözcüğüne, var mıdır böyle telefon uygulaması?

 
Madem seviyen bu kadar ileri ben olsam artik Turkcelerini yazmadim. Ingilizce gordugunu anlarsin ama Ingilizce konusacagin zaman aklina hangisi gelecek.


  • Traveller  (25.12.18 17:33:55) 
aradığınız türden uygulamalara flashcard deniliyor. hangisi iyidir bilmiyorum ama o şekilde aratırsanız istediğiniz tarzda bir şey bulabilirsiniz diye düşünüyorum.


  • anonim yazar  (25.12.18 18:09:13) 
@traveller bu şekilde anlamını öğrenirsem, yavaş yavaş konuşmama dahil edebilirim. Atıyorum stray dogs are desperately searching food from the dump derim normalde, scavenge öğrendiysem dogs scavenge bilmemne diye niye yapıştırmayayım, böyle böyle kelime komuşma dilinde kullanılma girecek ve pekişecek. Ya da clandestine i öğrendim, secret kullanıyordum sürekli, clandestine kullanayım arada diyeceğim. Bazı kelimeler konuşma dilinde nadir kullanılıyor, makale, gazete kelimesi, onları da bu şekilde hafızamda durabiliyorsa dursun. Atıyorum günlük hayatta kim kullanır, ama her gün makalede Trump impeachmentı vs bir şekilde bilmek lazım


  • speedy  (25.12.18 18:14:14) 
memrise!

uygulama üzerinden yapamıyorsunuz söylediklerinizi. pc üzerinden yapılabiliyor :(

kendi sesinizi ekleme işinin olup olmadığından emin değilim. ama var gibiydi.

ben de sizinkisi gibi bir yönteml ders ders öğrendiğim fr kelimeleri kaydedip, memrise'a aktarıyordum. uzun süreli yapamadım ama baya faydalı olur size memrise.
  • michonne  (25.12.18 21:32:02) 
tinycards. tamamen ücretsiz, duolingo'nun sırf flashcard'lar üzerine bir uygulaması. her şeyi kendiniz ayarlayabiliyorsunuz. flashcard'ınızın bir yüzünde birden fazla kutucuk yaratıp bahsettiğiniz verileri (kelime, okunuş, anlam vb) girebiliyorsunuz.

bence tinycards, memrise'tan çok daha iyi.

Tüm bunları hem uygulamadan hem de web'den yapabiliyorsunuz.
  • yine de geldim dunyaya  (25.12.18 22:00:15 ~ 22:05:21) 
[]

ingilizce talk

"We looked around the school and talked with the principal"

""I will talk to her this afternoon"

neden 1. cümlede talk with varken 2.sinde talk to var?

 
cunku talk with and talk to ayni...
ikisi de birbiri yerine kullanilabiliyor.
dolayisi ile yazida monotonluk/takrar olmasin diye boyle kullanlmis (interchangeable)
  • parcxerox  (24.12.18 13:28:40) 
  • 8832ch78  (24.12.18 13:32:23) 
Birine bişe diceksen talk to demek daha mantıklı. Talk with biriyle konuşmak gibi geliyor kulağa. En azından günlük hayatta ben böyle kullanıyorum.


  • bos gezenin bos ustasi  (24.12.18 14:14:26) 
[]

begin ve start arasında fark

var mı? eşanlamlı kelimeler mi?




 
  • freedonia  (23.12.18 19:19:40) 
ali159 +1


  • nickini degistiren yazar  (23.12.18 19:37:01) 
[]

ingilizce sorusu

şu ikisi arasında ne fark var? neden birinde keep derken birinde keep on demiş?

Keep smiling!
Don't keep on interrupting me!

 
keep on'un yapıp durma, diretme anlamları da var.

ikincisinde beni kesip durma diyor.
  • nickini degistiren yazar  (23.12.18 19:41:56) 
ikisinde de bir fiilin sürekli yapıldığı kastedilmiyor mu? birincisinde gülümsemeye devam etmek ikincisinde rahatsız etmeye devam etmek. don't keep interrupting me olsa doğru olmaz mıydı? ya da keep on smiling de yanlış mı olurdu?


  • nick bulamadim  (23.12.18 20:09:24) 
[]

Almanca çeviri eksikleri

Şimdi franz kafkanın almanca die Verwandlung romanınında tercüme karşılaştırması yaparken (almanca öğrenme amaçlı) şu cümlede birkaç şeyi çözemedim.

“Er lag auf seinem panzerartig harten Rücken und sah, wenn er den Kopf ein wenig hob, seinen gewölbten, braunen, von bogenförmigen Versteifungen geteilten Bauch, auf dessen Höhe sich die Bettdecke, zum gänzlichen Niedergleiten bereit, kaum noch erhalten konnte.”

Cümlesi;
“Zırhı andıran sertlikteki sırtının üzerinde yatmaktaydı ve başını azıcık yukarı kaldırdığında kubbemsi, kahverengi, yay biçimindeki sertliklerce bölümlenmiş; üstünde, tutunabileceği hiçbir şey kalmamış ve neredeyse tamamen kaymak üzere olan yorganın bulunduğu karnını gördü.”

Şeklinde çevrilmiş. (Can yayınları tarafından)

Soru: Burada türkçesinde geçen “hiçbir şey” kelimesi almancasında, Höhe ve bereit kelimelri de türkçesinde karşılığı nedir?
Almancasında nicht diye bir kelime yok zira?

 
Kaum olumsuzlugu veriyor. Xportant +1


  • lion de la Turquie  (22.12.18 18:20:56) 
aslında kaum topyekün olumsuz değil, hemen hemen hiç, handiyse hiç, yok denecek kadar vb. manalara geliyor. höhe yükseklik, bereit ise hazır demek. almancasında "üzerinde tutunabileceği hiçbir şey kalmamış" diye bir cümle yok. "auf dessen höhe sich die bettdecke, zum gänzlichen niedergleiten bereit, kaum noch erhalten konnte" yani "... başını hafifçe kaldırdığında tümseğinde, her an tamamen kayıp düşecekmiş gibi duran yorganın güçlükle durabildiği, kavisli, kahverengi ve yay biçimindeki kabuklarla bölünmüş göbeğini gördü." şeklinde çevrilebilir. anlattığı göbek böcek göbeği. yay gibi kavisler yatay çizgiler göbekteki. hatta şöyle: news.lib.uchicago.edu


  • jamsession  (25.12.18 13:57:36 ~ 13:59:13) 
[]

Aramızda Rusça bilen var mı?

Bir ricada bulunacağım, Google’dan bakmanızı istediğim bir şey?




 
Войдите.


  • paudi  (20.12.18 21:51:26) 
[]

Nasıl bir ingilizce kursu

Yds puanım hiç çalışmadan boş halimle 55 idi. Akademik formal ingilizceyi okuduğumda sorunsuz anlıyorum, bu yüzden ingilizceden türkçeye çeviri yapıyordum tıbbi inglizcede begenilen bir çevirmenim. Yine akademik makaleleri zorlanarak da olsa ingilizceye cevirebiliyorum, yazışmalarda da derdimi anlatıyorum. Ama konuşmaya geçince çuvallıyorum. Aslında benim amacım yazı dilimi geliştirmek çünkü ingilizce tıbbi teknik rapor yazıyorum.

Temele gelirsek, ingilizce eğitim almadım lisede veya üniversitede. Normal ingilizce dersleri üzerine 2 ay hızlandırılmış bir kursa gitmiştim 10 sene önce. İşimde yabancı kaynaklarla çalışırken gelişti ingilizcem.

Gramer kitabı falan aldım, gramerde çok eksiğim var diye ama evde çalışılmıyor. Kursa gitmem lazım ama iş ingilizcesi mi yoksa normal gramer öğreten kurslara mı gitmeliyim bilmiyorum.

Tavsiyeniz ne olur, benim eksiğim nedir? Ne tür bir kursa gideyim?

 
beni gömenler çıkacaktır ama kadınsanız rahat skype üzerinden konuşacak insan bulursunuz (sad but true) ve ilerletirsiniz konuşmayı.
Kadın değilseniz skype talk grouplar var, bir şansınızı deneyin.

Yazı dili için essay tarzı (komp.) yazmanız gerekli, ve bunu değerlendirecek biri gerekli. ,Bir konu bulup o konuda yazım yapmalısınız.

yds 55 ve çevirmen olayına takıldım ama çeviri için kaynak dili değilde hedef dili iyi bilmek gerekli diye dusunuyorum.

İstanbuldaysanız eğer istanbul üniversitesinin kursları var. English time , amerikan kültür falan hiç para akıtmayın alayı hak etmez o parayı.

bu kadar.
  • Techsavvy  (20.12.18 10:56:30 ~ 10:57:21) 
[]

yds'si 65 olan birine hangi ingilizce seviyesinde kitap önerebilirsiniz?

gönül istiyor ki çehov kitapları okuyayım, don kişot okuyayım ama bıkmaktan korkuyorum biraz daha çaba gerektirdiği için. siz ne önerirsiniz? önce ufak ufak çocuk kitapları mı okuyayım?




 
Sinav sonucu gercegi yansitiyorsa Turkiye abartili dil kurslari degil de uluslararasi sistemde daha cok B1 duzeyindesiniz. Eger kelimeleri cikarirsaniz bircok populer kitabin konusunu her seyiyle olmasa da genel olarak anlayabilirsiniz. Daha once okudugunuz ve iyi bildiginiz populer kitaplari, ornegin Harry Potter, Ingilizce okumayi deneyin. Bir yandan kelimelerine de bakin.


  • Traveller  (20.12.18 00:09:38) 
Penguin reader mı ne vardı, level 6’ya kadar kitapları var. 3-4’ten başlayın. Kelime kasmak açısından iyi.


  • adwokat  (20.12.18 02:18:05) 
anlayabildiğin ve zevk aldığın en basit metinler ile işe başla.


  • tabudeviren  (20.12.18 12:57:29) 
1 ... •313233343536373839• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.