[]

1 cümlelik çeviri

Those presenting are at an increased mortality rate and often have physical health complications as well as harmful cognitions related to self-esteem and overall self-concept.

Ben şöyle çevirdim ama yanlış olma ihtimali çok yüksek.

Bu çalışma yükselen ölüm oranları ve sağlık komplikasyonlarının yanı sıra özsaygı ve özbenliğin zararlı bilişleri(?)/yönleri ile ilişkilendirilmiştir.

 
"presented" olabilir mi?


  • sanat guresi  (20.04.19 02:03:42) 
@sanat güresi
yok değil presenting

  • The colors of my sea perfect color me  (20.04.19 21:09:34) 
mevcut seyreden/söz konusu şeye sahip olanlar (her neden bahsediliyorsa bir önceki cümlede) kendine güven ve genel benlik telakkisi ile ilgili zararlı bilişsellik göstermelerinin yanı sıra gyüksek ölüm oranına sahiptirler ve sıklıkla fiziksel sağlık komplikasyonlarına sahiptirler.


  • theconqueror  (21.04.19 00:48:56) 
[]

ing. çeviri

açıklaması ile? "on bank holiday weekend" ne demek?

s2.eksiup.com


 
resmi tatilde gunes cikinca

demek oluyor

edit: aa cidden ben weekend kismini atlamisim :)

resmi tatil gunesli hafta sonuna denk gelince (ben) gibi oluyor.
  • in vino veritas  (19.04.19 22:16:15 ~ 22:35:59) 
bank holiday : bankalarin tatil oldugu gunler, yani resmi tatiller.
bank holiday weekend: resmi tatilin haftasonu ile birlesmesi. cuma yada pazartesinin resmi tatil olmasi.

bu pazar paskalya ve pazartesi gunu resmi tatil.
  • crucio  (19.04.19 22:29:48) 
[]

İngilizce konuşma uygulamaları hk. düşünceleriniz

Bu konu hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Özellikle aramızda cambly, konuşarak öğren gibi uygulamaları kullananlar var mı? Yarar gördünüz mü?
Bu uygulamalara alternatif olarak 6 - 8 kişilik gruplarla native hocaların olduğu konuşma kulüpleri var? Böyle gruplarda 1 saat içinde 8 kişiden sıra gelse bile ortalama 10 dknın altında konuşmuş olacaksın. Kısacası böyle bir durumda hangisini tercih edersiniz? Neden?



 
livemocha vardı, efsaneydi ve bedavaydı.


  • jenasinans  (19.04.19 15:19:26) 
[]

Ingilizce,

Emaildeki belgeyi yazdırıp göndereceğim, orjinali olmadığı için. nasıl söylenir arkadaslar?
I will send certificates which i printed out from my e-mail because i don't have original ones.

Teşekkür ederim..

 
I will be printing out the soft copy of the certificate in my inbox and sending you that one since i do not have the original hard copy.


  • interview with the vampire  (19.04.19 12:34:45) 
[]

My yerine me kullanımı

Bazı İngiliz dizilerinde my kids yerine me kids diyorlar. İrlandalılar mı öyle konuşuyor genelde yoksa sokak ağzı mı?




 
ingiltere, irlanda falan o tarafın insanı kullanıyor kimi zaman. hep o şekilde konuşmuyorlar


  • cay koy geliyorum  (18.04.19 19:47:53) 
gramer olarak yanlış ama dediğin gibi sokak ağzı.


  • sttc  (18.04.19 20:19:02) 
"me kids" deyil aslinda yine "my kids" o, ama telaffuz oyle.
irlanda'dir, bazi britanya bolgeleridir, avusturalya'dir, boyle kullanilir.
takdir edilen, egitimli kesimce kullanilan bir telaffuz deyildir.
misal" "ay niid to pop aut fellaz, mi mis iz caming tiday"
  • viva paulista  (18.04.19 20:53:02) 
Alt yazıyı İngilizce yapıyorum ne kids diye gösteriyor Netflixte. Shameless ve derry girls gibi dizilerde.


  • Fusha  (19.04.19 01:20:50) 
telaffuz değil sadece yazı dilinde de kullandıkları oluyor me olarak yani senin varsayımın doğru viva'nın söylediği yanlış. altyazıda da me olarak yazıyor çünkü me diyorlar. ama sürekli kullanmıyorlar dendiği gibi.


  • rotten head  (19.04.19 04:10:10) 
@rotten head

tellafuzun bu sekilde olduguna, ancak yazimin "my" seklinde surdugune defalarca tanik oldum.
au'da qld bolgesinde halk arasinda boyle kullaniliyor. baska eyaletlerde de oldugunu biliyorum. bazi britanya bolgelerinde keza boyle, arkadas arasi konustugunuzda, ev halinde vs. telaffuz buna kaciyor.
  • viva paulista  (19.04.19 17:11:37) 
@viva, hocam ben de söylediğinizin zıttına çok şahit oldum. Netflix dizilerinde örneğin.


  • Fusha  (20.04.19 07:22:52) 
[]

İzmir'de italyanca dil kursu

Makul fiyata kurs veren bir yer biliyor musunuz?
Teşekkürler



 
İtalyan Kültür Derneğine baktınız mı, çok eski, köklü bir kurumdur.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (21.04.19 07:24:04) 
[]

online çevirmenlik

hocamlar bu duyuruyu bir akrabamın ricası üzerine açıyorum. oldukça donanımlı bir ingilizce öğretmeni akrabam var ama kendisi çalıştığı dersaneden ayrılmak zorunda kaldığı için bir süredir işsiz. kendisinin mezun olduğu okul, cv'si vs gayet de iyi. bu kişiye internet üzerinde tercümanlık yaptırmak istesek imkanı nasıl sağlarız? bu işin kaynakları şartları vs nedir?




 
  • metaroth  (16.04.19 18:13:01) 
reddit'e bakın, yurtdışında native olmayan hocaların da online saatlik ing. ders verdiği bazı siteler var. toefl, ielts gibi belgeler isteyebilirler. ücretleri çok iyi.


  • mehmed resad  (16.04.19 21:16:09) 
[]

Bi. soru?

After working for a long time in a cafe, I had finally saved enough money to buy the bicycle.

Bu cümlede neden had finally saved oluyor? perfect tense in amacı ne?


 
bizdeki -miş'li geçmiş zamanın amacı neyse de burada da o. belli ki iki farklı timeline var. bu daha eski olan.


  • sir gawain  (16.04.19 15:57:57) 
gecmis zamani anlatirken isin bitmis oldugunu belirtmek istiyor o yuzden perfevt tense. simdi bitirmis olsa have finally saved derdi cunku bitip simdiye yaslanan bi fiil soz konusu


  • eipcack  (16.04.19 16:16:50) 
[]

ingilizce çeviri

merhaba,

seven sikilir,
siken sevilir.

gramer olarak doğru bir şekilde nasıl söylenir bir yabancıya. tşk.

 
lovers get fucked
fuckers get loved

  • mg3929  (15.04.19 21:22:22 ~ 21:22:32) 
[]

Şu cümleyi...

"Not any more, though, as Scotland and Northern Ireland have taken over the lead."

nasıl çeviririz?


 
keşke başını da yazsan. belli ki önceki cümleyle anlamsal bir bütünlüğü var. bu haliyle çözmek zor.


  • sir gawain  (15.04.19 12:59:40 ~ 13:01:02) 
paragraf şöyle:

Their case is not unusual for Pirkko and Heikki, aged 46 and 47. They live in Finland, where the death rate from heart disease used to be the highest in the world. Not any more, though, as Scotland and Northern Ireland have taken over the lead.
  • osuran imam  (15.04.19 13:09:13) 
"İskoçya ve Kuzey İrlanda liderliği aldığından beri değil"


  • ilkot  (15.04.19 13:27:30) 
[]

istanbul'da almanca kursu önerisi

Gidip memnun kaldığınız kurs varsa tavsiye edebilir misiniz?




 
goethe institut


  • japon askeri  (15.04.19 09:41:50) 
en iyisi marmara üniversitesinin kursları ama hangi dönemlerde oluyor bilmiyorum, ondan sonra goethe institut


  • nahtoderfahrung  (15.04.19 09:59:56) 
Hangisi iyi bilmizorum ama marmara universitesi kurslari iyi degil, bunu biliyorum. cok gereksiz yogun, yorucu ve sacma sapan bir ezber sistemi ile gidiyor, giden bir yakinim 2. donem birakti, beraber basladigi 15-20 kisiden de 9u birakti dedi. bu sayi normal degil. marmara universitesi kurslarindan uzak durun.


  • JohnOakley  (15.04.19 10:18:57) 
Ben İSMEK'te gitmiştim. Hocam süperdi, ama b1'den sonrası açılmadı. Başlangıç/hobi amaçlı düşünülebilir. Ücretsiz üstelik.


  • pinkket  (15.04.19 13:19:59) 
[]

gerund infinitive

çalışırken kitapta şöyle bir şeye denk geldim. koyu yazılmış filler gerund öncesinde iyelik sıfatı alması gereken fillirlerdir diyor. örnek olarak şunu vermiş.

She won't excuse Sally's lying about her job.

koyu ile yazılan fillerden biri dislike.

bu mantığa göre şyle cümle kurulur sanırım. I dislike your coming late.

ama şu şekilde de cümle kuramaz mıyız? I dislike waking up late. (geç kalkmayı sevmiyorum demek istedim)

eğer oluyorsa neden iyelik sıfatı alması gereken fillerdir demiş?


ya da aynı şekilde fogive kelimesi koyu yazılmamış. bu durumda u cümleyi kuramaz mıyız?

I won't forgive your telling lie.

 
Iyelik eki ile kullanimi cok nadir ve kulak tirmalayici.

Olayin ozeti su:

Iki fiil art arda geliyorsa ikinci fiilden once ya to gelecek ya da ikinci fiil -ing alacak.

Ikinci fiil hedef ise to, hedef degilse -ing alir.

I like to have water - amac su istemek

I like drinking water when I wake up - amac yok su icmeyi seviyor.
  • Traveler  (13.04.19 10:48:48) 
peki bu durumda "O, Sally'nin yalan söylemesini affetmeyecek" nasıl denir iyelik eki kullanmadan?

ya da "patronum işe geç gelmemi affetmiyor" , "patronum işe geç gelmeyi affetmiyor." bunları nasıl söyleriz? biraz saçma oldu cümleler ama bulamadım bir şey.

1.sini şöyle düşündüm. "My boss doesn't forgive my coming late to work."
2.si "My boss doesn't forgive coming late to work."
  • black mamba  (13.04.19 11:16:38) 
She won't forgive Sally for she having told lies to her.

(Having told gecmis zaman yapti o bolumu, o kisim kafani karistirmasin.)

She won't forgive Sally because she told her lies before. da diyebilirsin.
  • Traveler  (13.04.19 11:34:09) 
anladım. sonuçta türkçe gibi kesin bir söylenişi yok ve bunu gerundla söylemek çok doğal gelmiyor kulağa.

peki gerund konusu içinde düşünürsek patronla ilgili cümlelerde nasıl olur durum? grammar olarak doğrular mı?
  • black mamba  (13.04.19 11:42:30) 
My boss won't forgive me because I was late for work.

My boss won't forgive if I am ever late for work.

My boss doesn't forgive if anyone is ever late for work.
  • Traveler  (13.04.19 11:55:19 ~ 11:56:02) 
daha o yapılara gelmedim. grammar çalışıyorum. yukardaki cümleler gerund konusu içinde hatalı mı?

bir de neden kitapta bundan bahsediyor olabilir? çok örnek var böyle.

mesela I can't imagine Tony's getting the job.
  • black mamba  (13.04.19 13:39:32) 
bir de bunlar doğru mu? konuyla direkt alakalı değil ama.

He always boasts about earning so much. (Her zaman çok kazanmasıyla övünür demek istedim)

He was charged with stealing the money. (Parayı çalmakla suçlanıyor demek istedim=
  • black mamba  (13.04.19 14:22:04) 
Evet iki cumle de dogru


  • Traveler  (13.04.19 15:09:26) 
çok teşekkürler.


  • black mamba  (13.04.19 15:39:05) 
şu cümleler doğru mudur?

They forbid smoking in the room.
They forbid entering that room.
  • black mamba  (13.04.19 17:26:40) 
ingilizce için tüm soruları toplayım bari burda.

permit ile gerund kullanılan bir cümle bulamadım. örnek verebilecek olan var mı?

They don't permit coming home late.

doğru bir cümle mi bu?
  • black mamba  (13.04.19 18:04:54) 
Evet onlar da dogru gorunuyor


  • Traveler  (13.04.19 20:36:47) 
[]

İngilizce öğretmeni arıyorum

Kendim için özellikle konuşma alanında bana yardımcı olabilecek birini arıyorum. Kendiniz yazabilir ya da bir tanıdığınızi yönlendirebilirsiniz.

En son toefl sonuçlarım: reading 19, listening 21, writing 15, speaking 15

Yer: Sarıyer. Ancak Skype tan da konuşmayı degerlendirebilirim.

 
Yabancı tanıdığım var ingilizce öğretmenliği uapıypr


  • seyyar satıcı  (11.04.19 21:34:36) 
[]

İngilizce öğretmeni arıyorum

Kendim için özellikle konuşma alanında bana yardımcı olabilecek birini arıyorum. Kendiniz yazabilir ya da bir tanıdığınızi yönlendirebilirsiniz.

En son toefl sonuçlarım: reading 19, listening 21, writing 15, speaking 15

Yer: Sarıyer. Ancak Skype tan da konuşmayı degerlendirebilirim.

 
cambly dene


  • baknedicem  (11.04.19 14:07:07) 
[]

kelime ezberlemek için kullanılan bir site (çiçek filan sulanıyor bildikçe)

selam, sadece yabancı değil her türlü ezber için kullanılan bir site vardı. bildikçe çiçekleriniz sulanıyor. sonra solmaya başladıkça size tekrar soruyor. bu siteyi bilen var mı?




 
Memrise olsa gerek.


  • a perfect lie  (10.04.19 22:58:56) 
buusu'da vardı sanki öğrendikçe büyüyen ağaçlar


  • engelbert humperdinck  (11.04.19 01:29:19) 
Memrise.


  • cizgilerebasancocuk  (11.04.19 09:09:53) 
[]

Ingilizcede "deneme" ne demek?

Yazı türlerinden denemeyi kastediyorum. Google da bulamadım malesef.




 
Essay


  • helena  (10.04.19 00:21:02) 
essay işte. google'da arayacak olsam doğrudan montaigne üzerinden giderdim.


  • tepedeki psychedelic adam  (10.04.19 00:22:20) 
Teşekkürler


  • rabitelli  (10.04.19 00:22:32) 
essay.

Montaigne denemeleri kitabının ingilizcesi direk "essays".
  • bellbane  (10.04.19 00:22:52) 
@tepedeki ... haklısın, aklıma gelmedi öyle aramak


  • rabitelli  (10.04.19 00:23:26) 
[]

Fotodaki dilini bilmediğim yazıyı çevirebilecek?

SORU : nó bị như z r s ae chỉ mình cách khắc phụ với chán vông cùng un ý mé :(((




 
google translate diyor ki: It was like I told her how to fix it with boredom and unknowingly
yani: sanki ona (kadına) bunu sıkıntıyla ve farkında olmadan nasıl düzelteceğini söylemişim gibiydi.

  • interview with the vampire  (09.04.19 09:11:47) 
@inverview with the vampire bu çok eski bi oyun Heroes Might and Magic III ancak oyunu oynayan türk olmadığı için adamın aldıgı hatayı ben sürekli aliyorum ve bu hatayı alan benden hariç birini gördüm o yüzden sordum. Peki hangi dil oldugu hakkında fikrin var mi ?


  • caner555  (09.04.19 09:14:19 ~ 09:14:38) 
yine google translate e göre: vietnam dili.


  • interview with the vampire  (09.04.19 09:15:06) 
vietnamca, google translate deneyebilirdin. ben denedim. aşağıya ingilizce ve türkçe çevirisini bırakıyorum:

it is like z r s ae showing me how to deal with boredom and unease

bana sıkıntı ve huzursuzlukla nasıl başa çıkacağımı gösteren bir uzay.
  • barankovan  (09.04.19 09:21:08) 
[]

have you listened mı did you or do you listen mı ?

i have listened to drake musics diyor adam . mesela geçmişte dinleyip hala dinlemeye devam ettiğini mi ifade ediyor ? have you listened yerine did you listen yada atıyorum adam i listen to drake music niye demiyor draki dinlerim diye .

konu hakkında bilgisi olan buyursun.


 
sadece geçmişte başlayıp bugüne kadar gelmesi değil, geçmişte yaşanan ama zamanın belirtilmediği yerlerde de present perfect tense kullanılır.

simple present tense de kullanılabilir, "ben drake dinlerim." şeklinde. ama past tense kullanılamaz. past tense kullanıldığında zamanın da belirtilmesi gerekir. dinledin de ne zaman dinledin? dün mü, 5 ay önce mi, 10 yıl önce mi?
  • avianthem  (09.04.19 07:23:27) 
Have you ever... ile de sorulursa daha iyi olur gibime geliyor.


  • rakidabalikolsa  (09.04.19 08:06:46) 
have you ever yanlış olabilir. Daha önce dinledin mi demek en az bir defa yaptın mı anlamına geliyor biraz. Oysa burada sorulmak istenen bu şarkıcıyı sever misin dinler misin demek sanırım.


  • ayin yazari  (09.04.19 09:50:56) 
Have you ever ile have you arasındaki fark senin sandığın gibi değil. En az bir değil o “hiç dinledin mi?” Sayıca nitelemek gereksiz.

Hiç dinledin mi? İşte bu kadar.
  • rakidabalikolsa  (09.04.19 19:53:38) 
[]

işe yaramak güzel bir şey nasıl deriz ingilizce

gece gece kafama takıldı.internette bir oyunda admaa yardım ettim.genelde bütün işleri o yapıyordu , bana teşekkür etti ben de dedim ki est "its good to be use"

ama bu değil gibi olması gereken cümle. işe yararın olması iyidir ve işe yaramak iyi bir şey tarzı bir şey nasıl derim ingilizce ?


 
it is good to be useful.


  • diffarentiationation  (09.04.19 02:35:17) 
"serving a purpose is good" desek olur mu?


  • theconqueror  (09.04.19 02:35:27) 
it is nice to be of use


  • passion rules the game  (09.04.19 07:56:51) 
It feels nice to do something useful
İşe yarar bir şey yapmak güzel/iyi hissettiyor. Bence böyle daha guzel oldu

  • cherokee rose  (09.04.19 08:15:23) 
it feels nice to be of use olur ama cok resmi olur. almanların kullandigi servus var, hic sorun degil ne zaman istersen anlamında. at your service dersen ingilizce ayni anlami karsiliyor. glad to hear I could help derdim ben olsam.


  • proteus  (09.04.19 11:31:38) 
[]

çevirelim 2

When you're *this* close to losing your shit, but then remember that the weekend is almost here.
[video var burada da]
twitter.com
--------------------------------

sinir oldum anlayamıyorum bi türlü...

bişeyini unutmaya yaklaştığında ama sonra haftasonu olduğunu hatırladığında:

mı demek????? nedemek???? eğer öyleyse ne demek bu?

 
çıldırmaya ramak kala, haftasonunun neredeyse geldiğini hatırlarsın.

losing your shit = akli dengeni kaybetmek, cinnet geçirmek gibi bir anlamı var argoda.

www.urbandictionary.com
  • nahtoderfahrung  (06.04.19 14:32:01 ~ 14:32:46) 
[]

Çevirelim

Humans of Reddit, what is your signature move?

"Slipping through closing doors without having to touch them."


 
kapılara dokunmak zorunda kalmadan aralarından geçmek.


  • inheritance  (06.04.19 09:49:01) 
kapı kapanırken hiç bi yere değmeden içinden geçmek


  • nahtoderfahrung  (06.04.19 12:46:14 ~ 12:46:25) 
[]

Çeviri - İngilizce

"birinci olarak mezun oldum/olundu" nasıl dersiniz?




 
Graduated with First Class Honors and a GPA of X,

burada GPA of X, X yerine not ortalamanı yaz.
  • nahtoderfahrung  (02.04.19 21:42:49) 
valedictorian


  • Jesus Christ  (02.04.19 21:52:46) 
Graduated with the highest GPA, ranked first in the department of xxxx


  • mischamischa  (02.04.19 21:52:49) 
[]

5 yaşındaki çocuk için ingilizce

merhaba,
(bkz: pimsleur) veya (bkz: rosetta stone) 5 yaşındaki kızım için faydalı olur mu?

olursa hangisi olur?

olmazsa neden?

(ben de ona eşlik edeceğim)

 
eğlenceli ingilizce var ozmo serisini bulabilirsen ona bak :) çizgili flimi vs vardı


  • hitsumo  (02.04.19 11:04:17) 
rosetta stone odtü'de kullanılan bi kitap. sağlam yani.


  • mehmed resad  (02.04.19 13:34:19) 
5 yasindaki cocuk icin gorsel seyler daha faydali. cizgi film falan izlemeli. rwnkli eglenceli seyler. ingilizce teletubbies susam sokagi falan. pimsleur yaramaz.


  • hot potato  (03.04.19 19:56:32) 
[]

Kısa İngilizce Çeviri

perşembe günü 20'lik dişlerim çekilecek o nedenle dersi ertelemek zorunda kaldım.
sana da haber vereyim dedim.

in ingilizcesi nasıldır

teşekkürler

 
i'm going to have my wisdom teeth extracted on thursday, so i had to put off the class. i just thought it will better if i let you know.

edit: negatif/pozitif erteleme nedir, ya da buradaki nasıl pozitif bilemedim de ldoce'den put off tanımına baktım tekrar: to delay doing something or to arrange to do something at a later time or date, especially because there is a problem or you do not want to do it now.

ikinci edit: sadece savsaklamak da değilmiş halbuki ldoce'ye göre. hatta şimdi cambridge'e baktım bir kaynak daha olsun diye. evet, onda da gerekçelendirilmiş ertelemeler söz konusu bazı örneklerde. would önerisi de thought yüzünden geldi galiba. burada bir "informal" kullanım tercih ettim diyelim (google search: "i thought it's better"). yoksa "will" ve "let" arasında yaşanan conditional kısmında bir zaman uyumsuzluğu mevcut değil. bu şekilde de kullanabilirsiniz. düzeltme önerilen her iki konu da karşıdaki insanın sizi üzerinde "ingilizce bilmeyenler" yazılı bir çuvala koyup duvarlara vurmasını sağlayacak bir durum oluşturmayacak.
  • sanat guresi  (01.04.19 23:29:16 ~ 02.04.19 00:46:42) 
Put off denmez. Put off negatif anlamda bir erteleme eylemi. Postpone denir.


  • hot potato  (01.04.19 23:40:45) 
Bu şekilde yazacaksanız will yerine would yazın ikinci cümlede.

@sanat guresi negatiften kasıt savsaklamak gibi bir şey. Öyle bir erteleme yani
  • cay koy geliyorum  (02.04.19 00:31:54) 
sana da haber vereyim dedim için kısaca "I just wanted to let you know" yazılabilir, daha informal ve doğal geliyor kulağa.

put off ise bir şeyi yapmak istemediğiniz için yapmayı ertelediğiniz anlamına geliyor. dolayısıyla postpone kullanmak daha uygun.
  • luin 41  (02.04.19 12:00:54) 
[]

ingilizce

şu cümlede neden married to a man diyor? to demesek olmuyor mu? çünkü marry him falan deniyor ya. bir de neden with değil?

"She is married to a man named John."


 
1. John married Annie.
This is what he did. It is an action. John married in 2003. John married Annie in 2003.
the verb 'to marry' with a direct object.

2. Annie is married to John.
This is her status. She is a married woman. She is not single. She is married. She is married to John.
the adjective 'married' + to.

yani "to" gelince aslında statünü belirliyor. aslında ufak bir nüans. sadece "married with" kullanma yeter, o kesinlikle yanlış.
  • slhmlr  (01.04.19 21:16:44) 
john ile evli demek sanırım. she is married john desek olur mu?


  • black mamba  (01.04.19 21:23:33) 
she is married john olmaz

"to" lazim kiminle evli oldugunu belirtmek istiyorsan.
  • ocaan  (01.04.19 21:47:39 ~ 21:47:49) 
birisiyle evli olma durumu anlamı için "married" ile birlikte "to" preposition'ını kullanmamız gerektiği söylenmiş zaten. dile ait özellikler bunlar. mesela bunun benzeri "married with children" var bir de, daha da acayip.


  • sanat guresi  (01.04.19 21:52:14 ~ 23:13:31) 
peki bu kurallara nereden denk gelebilirim? buna okuduğum bir metinde denk geldim. o metni okumasaydım yanlış kullanıyor olurdum. böyle ufak ayrıntıları doğru düzgün nasıl, nereden öğrenebilirim?


  • black mamba  (01.04.19 22:17:26) 
dediğim gibi bu konu preposition kullanımı ile ilgili, bununla sınırlayabiliriz. okuyarak karşılaşmak çok güzel bir yol aslında. çünkü aksi halde maruz kalmadan oturup ezberlenecek şeyler olduklarını düşünmüyorum.

"preposition noun", "preposition verb" ve "preposition adjective" diye arama yapabilirsiniz. benim bulduklarım;

www.bedavaingilizce.com
www.bedava-ingilizce.com
www.bedavaingilizce.com
  • sanat guresi  (01.04.19 23:15:46) 
Biri "evlendi."
Diğeri "evli"

  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (02.04.19 00:11:57) 
Married with bilmiyorum. Ama bir de "mary with" var.
Will you mary with me ?
Benimle evlenir misin.
  • tunaktunaktun  (02.04.19 04:51:02) 
[]

Birkaç satır Osmanlıca çevirisi

Beş satırlık bir Osmanlıca çevirisi için yardım edebilecek olan var mıdır?




 
Yükleyin yahut gönderin, bakalım bir.


  • hicazkar  (02.04.19 23:37:54) 
[]

having anyone to talk to / having sb to + verb li bir çatı mı var ?

arkadaşlar bu nasıl bir çatı

"He left the party and went home, not having anyone to talk to."

burada have someone to talk diyerek konuşacak bir kişi olsa dicem de have in ing formu olmuyor benim bildiğim . bir açıklayıverin lütfen ne iş bu having anyone to talk to

 
Partiden ayrılıp eve gitti, çünkü konuşacak kimsesi yoktu. gibi bi çeviri olur, burdaki kalıp işin biraz ağdalı hali. yani kullanılan bir kalıp ama günlük konuşma dilinde pek rastlamazsın, kitaplarda falan olur.


  • diyarbakir karpuzu  (30.03.19 23:12:11) 
have'in ing formu olmuyor derken neyi kastediyorsun bilmiyorum ama oluyor, niye olmasın? olmuş işte :) türkçedeki "için" gibi bir anlamı var. "konuşacak kimsesi olmadığı için partiden ayrılıp eve gitti". yorumlayacağım dersen "konuşacak kimse olmayınca" da denebilir. örnek cümleler,

He left the party and went home, seeing no reason to stay.

He went full retard, not knowing what to do.

gibi gibi. -madığı için, -mayınca, için, sebebiyle... öyle bi' şey. yapının ismi neydi unuttum.

have de üstteki cümlelerle aynı sebepten "ing" almış. yapı böyle kullanılıyor. gerund mıydı neydi.
  • der meister  (30.03.19 23:38:29 ~ 23:39:04) 
[]

has come to an end de niye has ?

şu nedir dostlarım ;şimdi adam telefonda konuşuyor canıtın adındaki bir adam hakkında ve şöyle diyor telefonun diğer ucundaki kadına :

"his usefulness has come to an end."

burada niye has diye perfect kullanmış ? işe yaramaz halinin sonu geldi derken his usefulness came to an end dese ne farkı olurdu ?

 
bir sürecin sonlanması manasında olduğu için o şekilde. anlık bir olay değil.
bence böyle tabi.

  • teritori  (29.03.19 21:19:21) 
[]

kendi kendine fransızca öğrenmek

mümkün mü? kendi kendine derken tabii vahiy olarak değil de gerekli materyalleri edinip, az buçuk ingilizcem var, bunun da olumlu etki edeceğini varsayarak, bugün başlasam, 6 kademe üzerinden düşünürsek üçüncü seviyeye gelmem ne kadar sürer?

yani kısacası böyle bir şey var mı? varsa ne kadar zaman alır?


 
Fransızca B1 seviyesine ismek kursları ile gelmiş biri olarak söylüyorum, kendi başınıza fransızca zor. çünkü telaffuz farklı, geçmiş zaman çekimleri farklı vs vs
bi de motive edici bir kuvvet olmalı öğretmen veya sınıf arkadaşları gibi. ingilizce gibi aşına olunan bir dil değil çünkü. bi yerde sıkılıp bırakmak mümkün.

  • interview with the vampire  (29.03.19 14:35:12 ~ 14:35:34) 
Peki o seviyeye ne kadar zamanda geldiniz?


  • osuran imam  (29.03.19 14:48:39) 
Çalışmanın %90'ını telaffuz için harcarsanız olabilir.

3. kademe dediğiniz B1 ise, tek başınıza 7-8 ay sürer.
  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (29.03.19 14:50:11) 
3 dönem sürdü kurlar.
3-4 ay ilk kur (A1)
3-4 ay ikinci (A2)
2 ay gibi de son kur (B1)
  • interview with the vampire  (29.03.19 14:51:51) 
orta seviye için yaklaşık 1 yıl... eh, denemeye değer. ama tabii bu kurs yardımıyla olmuş. kendi başına deneyen birileri olsaydı fikir edinebilirdim.

bu arada telaffuzu pek önemsemiyorum hocam, amacım tamamen okuma ve yazma. akademik düzeyde okuma yapmak yeterli benim için.
  • osuran imam  (29.03.19 14:56:29) 
okuma için de şunu söyleyeyim, fransızların yazı dili konuşma dilinden çok farklı. şu açıdan; yazı dilinde çok benzetmeler kullanabiliyorlar, biraz ağdalı yazıyorlar. kısa sürede bunu anlayacak seviyeye gelmeniz nerden baksanız yine 1 yılı bulur bence. yine de sizin öğrenme eğrinize göre değişir. (bu benim fikrim onu da belirteyim)


  • interview with the vampire  (29.03.19 14:58:40 ~ 14:59:40) 
Kimisi beceremez kurssuz öğrenilemeyeceğini iddia eder, kimisinin disiplin becerisi düşüktür herkesi yine öyle zanneder. Bence en iyisi buraya sormak yerine şimdiden kendi kendine öğrenmeye başlamak. Herkesin kapasitesi, öğrenme yöntemi birbirinden farklı. Kimisi bireysel daha hızlı ilerlerken kimisi grupla öğrendiğinde daha başarılı olur. Deneyip görmen lazım.

Sıfırdan 5 ayda almancada b1.1 olmuş birisi olarak bugün başla diyorum.
  • ruhen hastayim ben  (29.03.19 15:08:45) 
[]

bu bir kalıp mıdır ?

"he is not to be underestimated "

bu cümlede nasıl bir yapı var pasif desem burada to var yani hem pasif hem infinitive mi ? yoksa bu bir deyim gibi bir kalıp mı ?


 
Am is are to Verb gelecek ve yapmam gerek anlami tasir.

I am to complete the assignment by Friday.

Cumaya kadar odevi tamamlamam gerek.

Istersen pasif de yapabilirsin.

These reports are to be completed by Friday.

Bu raporlarin cumaya kadar tamamlanmasi gerek.
  • howfaristhesky  (29.03.19 10:06:20) 
Deyim gibi değil ama pasif çatı için bir kalıp olduğu söylenebilir. "This work is to be done until tomorrow" ile karşılaştırın mesela, aynı şey.

Ben yazana kadar üstte neredeyse birebir örnek verilmiş zaten :)
  • cinsi kisi  (29.03.19 10:12:57 ~ 10:13:51) 
Howfaristhesky +1

Pasif cati diyen -1 cunku pasif olmak zorunda degil
  • Traveler  (29.03.19 11:52:03 ~ 11:52:16) 
[]

burada perfect neden kullanılır ?

şimdi adam yolda kızla gidiyor bir ses duyuyorlar .kız diyor ki hayırdır kim olabilir bunlar diyor adam da şunu diyor :

" if it is the people that i have trained,they should be able to hide their presence ."

şimdi arkadaşlar benim kafama takılan "that i have trained."

burada niye that i trained denmemiş ?

if li cümle olduğu için mi dicem ama that clause da if şartının ana cümlesi içinde kullanılmış perfect tense.

it is the people derken o insanların daha önceden onları eğittiğini belirtmek için mi perfect diye i have trained dicem ? ama simple past da olabilirdi.

burada ne var tam olarak biri açıklayabilir mi ?

 
eğitim devam ediyordur? ya da daha bitmemiştir.


  • theconqueror  (27.03.19 22:50:19) 
Adam hali hazırda training işine devam ediyordur. Yolda gördüğü kişilerin eğitimi henüz bitmemiştir.


  • rakidabalikolsa  (27.03.19 22:54:03) 
-does he/she ready to work?
+dont worry i trained the new recruit.
-so can he/she work in full capacity?
+well no, his/her traning is just over. he/she will be ready to serve in full capacity in couple of weeks
-ok let me know after couple of weeks when he/she is ready

-does he/she ready to work?
+dont worry i have trained the new recuit.
-ok i am calling him/her
  • dedim dedim de kime dedim  (27.03.19 23:25:30 ~ 28.03.19 15:29:44) 
[]

We are the champions

but it's been no bed of roses
no pleasure cruise -
i consider it a challenge before the whole human race -
and i ain't gonna lose -


Şu kısmı birebir çeviri değil de, edebi çeviri olarak çecirecek olsak: ne diyoe burada?

 
ayrı ayrı öncelikle:
bed of roses - rahat bir durum
pleasure cruise - zevk için çıkılmış gezi

kolay bir süreç değildi
zevk için yapılmış bir şey de değildi
bütün insanlığa kafa tutmak gibi görüyorum bunu
ve kaybetmeyeceğim

yani türkçede bunu ne kadar edebi yazabiliriz bilmiyorum zira bed of roses ve pleasure cruise tarzı şeylerin doğrudan karşılığı yok.
  • isvicre rakisi  (27.03.19 12:20:10) 
bed of roses aslında gül bahçesi (sana gül bahçesi vaad etmedim) ama çeviride böyle kullanamazsınız.


  • SiyamkedisiZorro  (27.03.19 12:46:11) 
şampiyonuz
ama yolumuz asla güllerle döşeli
ya da zevkü sefa değildi
bunu tüm insan ırkına karşı yarış olarak görüyorum
ve kaybetmeyeceğim


tam 14 yaş bas gitarist sözleri amk
  • cenkist1903  (27.03.19 14:46:38 ~ 14:47:06) 
[]

Almanca, mail

Arkadaşlar, almanca mail geldi bana ama sorabileceğim kimse yok. Googledan baktim ama o kadar yani. Bana okuyup, soyleyebilcek birisi var mi? Çok minnattar olurum.
:(
Mail şoyle, hoca birbirleri arasindaki maili gondermis.
Tesekkur ederim..

von der Fakultät für Chemische habe ich nun die Mindestnotenbescheinigung zur Promotion für Frau Bayram direkt erhalten. Frau Bayram ist daher berechtigt, an der Medizinischen Fakultät zum Dr. rer. nat. zu promovieren. Sie müsste nun den „Antrag auf Annahme als Bewerberin für die Promotion zum Dr. rer. nat.“ stellen. Das Formblatt findet sie unter dem Link:



www.en.mmrs.med.uni-muenchen.de



Gleichzeitig kann Sie auch die Doktoranden-Betreuungs-Vereinbarung mit Herrn Prof. Rühems ausgefüllt und unterzeichnet mit den übrigen Unterlagen im Promotionsbüro vorlegen.



Ich möchte darauf hinweisen, dass es bei der Promotion zum Dr. rer. nat. nur einen Betreuer gibt, der auch bei eventuellen Publikationen an entsprechender Stelle der Autorenliste genannt werden müsste. Der Promotionsausschuss möchte Scheinbetreuungen vermeiden.



Zu Ihren Fragen:

1) Eine offizielle (nicht selbst erstellt) Übersetzung des Bachelors und Masters in englischer oder deutscher Sprache muss vorgelegt werden

2) Mit Transcript ist die Auflistung der belegten Kurse mit den Einzelnoten im Sinne von Studienbescheinigungen gemeint.



Jetzt habe ich noch eine Frage: Benötigt die Doktorandin zusätzlich zu dem Annahmeschreiben des Promotionsausschusses (wird nach Einreichung der Bewerbungsunterlagen ausgestellt) zusätzlich eine Promotionsberechtigung zur Immatrikulation (mit Matrikelnummer) als Promotionsstudentin, damit Sie das Stipendium erhält? Vielleicht können wir auch eventuell kurz telefonieren?



Herzliche Grüße

 
diyor ki Frau Bayram doktoraya kabul edildi, doktora programina katilim basvuru formunu (linkini gönderdigi) doldurup bize ulastirsin, ayrica Herr Rühems'i danismani olarak secebilmesi icin danismanlik anlasmasini da imzali sekilde diger belgelerle birlikte sekreterlige teslim etsin. belirtilen doktora programinda sadece bir tane danisman oluyormus, ileride yayinlarda da sadece onun adi (yazarlar kisminda) verilebilirmis.

sorulan sorulara yanitlari da söyle:

1) Bachelor ve master diplomasinin resmi cevirisi (inglilizce veya almanca) gerekiyormus
2) transcriptte alinan dersler ve notlari görünmesi gerekiyor
  • mamu  (25.03.19 15:50:23) 
sürece ilişkin sıkıntı yaşarsan bana da yazabilirsin, lmu'dayım ben de.


  • kitap terzisi  (25.03.19 16:44:56) 
[]

Ingilizce anlam sorusu

Şimdi ne demiş burada? Yürüyen merdivende Kadın mı önde olmalı erkek mi?


There are other exceptions to the general rule of “ladies first”: When a lady is being accompanied by a gentleman, she precedes him when ascending stairs, but follows him when descending stairs, the rationale being that the gentleman will be in a position to brace her in the unfortunate event of a slip or a fall. The same rule and logic apply to escalators: Man behind woman when ascending; man in front of woman when descending. Unfortunately, very few men or women are aware of these exceptions, resulting in many a young man unwittingly stepping aside in the name of “chivalry,” only to commit a faux pas—literally and figuratively. Clearly, the exception makes perfect sense. A young gentleman, therefore, without seeming too authoritative, should gently suggest to his female companion that he be allowed to precede her when descending stairs so as to ensure her safety—a request with which most young ladies are more than happy to comply!

 
Ben paragraftan kadının önde olması gerektiğini anlıyorum. Ama paragrafa başlama cümlesi sanki aksini söyleyecekmiş gibi duruyor?


  • adwokat  (23.03.19 23:31:39) 
yuruyen merdivenden cikarken erkek arkada, kadin onde, inerken kadin arkada erkek onde. nedenini de eger kadin duserse erkek onu tutabilsin diye olarak aciklamislar.


  • kassiopeia  (23.03.19 23:32:53) 
Yukarı doğru çıkarken erkek arkada, aşağı doğru inerken erkek önde olmalı diyor. Düşerse tutabilsin diye.


  • talasas  (23.03.19 23:34:32) 
she precedes him when ascending stairs, Man behind woman when ascending: ikisi de ayni anlamda, precede onde olmak anlaminda, birinde kadin uzerinden anlatmis digerinde erkek.

but follows him when descending stairs, man in front of woman when descending: ikisi de ayni anlamda, yine ilkinde kadin uzerinden anlatmis, kadin erkegi takip ediyor inerken (birinci cumlede) ve erkek kadinin onunde gidiyor (ikinci cumlede).
  • kassiopeia  (23.03.19 23:35:34) 
[]

İngilizce fonetik alfabede ı vs i farkı

Fonetik alfabeyi kendimce söktüm sanıyordum, ama bunca zaman farketmemişim. Bunlar fonetik yazımda bazen ı, bazen i kullanıyorlarmış ya la. Mesela Epistemology kelimesinin gösterimi ɪˌpɪs.təˈmɒl.ə.dʒi ya da philosophy için fɪˈlɒs.ə.fi ı ve i arasında fark var mı cidden, ikisini de i okumuyor muyuz yoksa?




 
ooo benim çalışma alanım. hemen açıklayayım.

şuraya gidiyoruz önce: www.ipachart.com

buradakı I ile i arasındaki fark şöyle, i sesi close front unrounded vowel olarak geçiyor, çene kapalı, dil ileride ve dudaklar düz pozisyonda yani. türkçede "dil" derken kullandığımız ünlü ses yani buradaki i sesi.

I olarak yazılan sesteyse ağız çok az açılıyor, ve dil çok az geri alınıyor (i'ye kıyasla yapılıyor bu hareketler, yani i'dekinden biraz açık ağız ve dil çok az geride. dudaklar aynı). bu sayede I sesi çıkıyor. buradaki I sesi bizim "ışık" derken çıkarttığımız ses değil. "ışık"taki sesin sembolü "ɯ".

www.youtube.com şu videodaki abla mesela "'epɘstɘmɘləd͡ʒi" diyor sanırım. daha detaylı ve doğru yazılabilir bu transcription ama idare edelim şimdilik

eğer "I" sesini güzelce ayırdetmek istiyorsanız "bit", "kill" kelimelerinin ingilizce söylenişine bakabilirsiniz. kill -> www.youtube.com bu da bit -> www.youtube.com


ekleme: bu sesler her konuşana her bölgeye göre farklılık da gösterebiliyor. aşağıya birisi farklı bir örnekte farklı bir telaffuz yazarsa onun da doğru olma ihtimali çok yüksek. "doğru" telaffuzu şudur diyemeyeceğim, karşıdaki anladığı sürece çok takılmayın telaffuza.
  • reavelyn  (22.03.19 22:32:27 ~ 22:33:20) 
[]

arbitration tribunal türkçesi nedir?

arabuluculuk değil ona arbitrator veya conciliator gibi bir şey diyorlar?

bu dediğim yurtdışında iş uyuşmazlıklarında bazı ülkelerde devletten birilerinin de katıldığı uzlaşma heyeti türü bir yapı. tam olarak nasıl çevirmeliyim?

tahkim heyeti mi?

 
evet, tahkim heyeti


  • lesmiserables  (22.03.19 14:58:37) 
uyuşmazlık mahkemesi, tıpkısının aynısı Türkiye'de var


  • speedy  (22.03.19 15:03:42) 
arbitration arabuluculuk. tahkim değil.


  • babilbaligi  (22.03.19 16:34:32) 
tahkim mahkemesi, hakem mahkemesi, tahkim heyeti, hakem heyeti hepsi olabilir.

ICC Turkiye (ICC su anda bu isin allahi konumunda) resmi olarak hakem mahkemesi olarak kullaniyor kendi kurallarinda.

arabuluculukla - sizin dediginiz anlamda - tahkimin bir alakasi yok. arabuluculuk sozlesmelerde tam olarak mediation olarak gecer, conciliation da denebilir ama bu isle uzun zamandir ugrasan biri mediation der.
  • kassiopeia  (22.03.19 17:31:04) 
tekrar ediyorum, tahkimdir o. arbitration gördüğün yerde tahkimi yapıştır. arbitrator için de hakem diyebilirsin doğrudan.

kassiopeia'nın dediği gibi sözleşmelerde bu şekilde geçer. arabuluculukla ilgisi yok.
  • lesmiserables  (22.03.19 18:06:13) 
[]

cümlede anlam bozukluğu mu var? (ingilizce) - 2

We are aware that the decline in casualties among motorists seems likely to leave pedestrians the largest single road-user casualty group in the 1990's.

bunu ben "Sürücüler arasındaki kayıpların azalmasının, 1990'larda, karayolu kullanıcıları arasındaki en büyük kaza grubu olan yayaları geride bırakacak gibi göründüğünün farkındayız." diye çevirdim ama hiçbir şey de anlamadım. decline yanlış mı olmuş, düşüş yerine artma gerekmez mi?


 
leave geride bırakmak anlamında değil. birinci motorcularmış. motorcularda ölüm oranı azalınca birinciliği yayalara bırakmışlar.


  • sir gawain  (22.03.19 12:50:24) 
[]

Surviver neden sörvayvır?

Hayır doğru okuyunca bir de düzeltiliyorum.Şahsen asla insanların hatalarını yüzüne vurmam. Suvayvır deyince sürekli duzeltiyorlar.

Siz nasıl telafuz ediyorsunuz? Hata bende mi?


 
Doğrusu şu:

www.seslisozluk.net
  • siyah noktali film  (22.03.19 09:51:51) 
Soovaiver diye yazilmasi gerekirdi suvayvır diye okunmasi icin.


  • Traveler  (22.03.19 10:29:52) 
Sörvayvır değil ki aslında.

İngiliz: sıvayvı(r)
Amerikan: sırvayvır
  • landho  (22.03.19 11:21:19) 
Valla bal gibi de sıvayvır diye okunuyor. Taa çocukluğumdan Elton John 'un şarkılardan bilirdim.


  • old possum  (22.03.19 13:00:58) 
Tartışmaya son noktayı koyuyorum.
youtu.be

  • Lim5  (22.03.19 13:33:53) 
İngiliz aksanı sıVAYvı, amerikan aksanı biraz daha sörvayvıra yakın. Sörvayvır yanlış da olsa herkesin ağzında kalıplaşmış artık bu saatten sonra değişim olmaz. Mesela derby kelimesi; akşama derby maçı var derken İngilizler gibi derby i daabi, ya da amerikalı gibi döörbi dersen millet bi tarafıyla güler, doğrusu yanlışı neydi düzeltmesi bu saatten sonra imkansız


  • speedy  (22.03.19 14:54:02) 
[]

cümlede anlam bozuklu mu var? (ingilizce)

We know from the work of Professor Ian Howarth at the
University of Nottingham that most casualties occur in residential
areas hardly because children ignore drivers, but it is just the other
way round.

anlam bozukluğu mu var bunda?

 
Yok bence. Kaba taslak şöyle çevirdim:

Nottingham Üniversitesi'den Howarth'ın çalışmasından biyoruz ki yerleşim yerlerinde çoğu kaza nadiren çocukların sürücüleri dikkate almamalarından kaynaklanır. Durum bunun tam tersidir.
  • auroraaurora  (21.03.19 14:29:51) 
doğru ya ben yanlış algılamışım.

aurorauroaura +1
  • bohr atom modeli  (21.03.19 14:32:18) 
hardly yerine hardly ever mı olsa acaba?


  • zero times infinity  (21.03.19 14:39:37 ~ 14:40:16) 
yani "hardly because" başlı başına bir söz öbeği alınmalı?


  • osuran imam  (21.03.19 14:55:00) 
Hardly ever ya da hardly because'la falan alakası yok. Cümledeki tek gariplik "hardly"nin yerinin farklı olması. Normalde "most casulties hardly occur" ya da "most casulties occur hardly" şeklinde olması lazımdı.


  • shangrilla  (21.03.19 17:29:42 ~ 17:32:46) 
shangrilla +1
hardly nin yeri sikintili. most casulties hardly occur denirse duzeliyor.

  • cooperr  (21.03.19 18:02:50) 
We know that most of casualties are hardly occurs in residential
areas because children ignores drivers, but it is mostly the other way around. Taken from the work of Professor Ian Howarth at the
University of Nottingham


Ben olsam buna benzer şekilde kullanırdım. We know from the work... gibi başlamak cümleyi niyetinden uzaklaştırıyor gibi. We know that ... bi cümle, kaynak bir cümle gibi.
  • new day new life  (21.03.19 18:13:08) 
@new day new life:

Siz yine de o şekilde kullanmayın zira yazınız gramer hatalarıyla dolu. Proofreading isterseniz el atabiliriz.
  • shangrilla  (21.03.19 18:20:53) 
know from biraz garip oluyor. Şöyle daha iyi sanki:

From/Based on the work of Professor Ian Howarth at the
University of Nottingham, we know that most casualties occur in residential
areas hardly because children ignore drivers, but it is just the other
way round.
  • theconqueror  (21.03.19 23:48:06) 
[]

Almanca Çeviriye ihtiyacım var.

aşağıdaki videodaki adam ne diyor? 25 saniyelik bir video. alt yazıdaki kelimelerin hiçbiri geçmiyor gibi ama yine de tam metne ihtiyacım var.

www.youtube.com


 
otomatik oluşturulan almanca alt yazı nerdeyse tamamen doğru.


  • helenart  (21.03.19 11:43:26) 
[]

ingilizce think

sözlüğe bakıyorum think/think of/think about düşünmek yazıyor. tam olarak farkı anlayamadım. farkı nedir?




 
Bunların ayrımını cümle içinde kullansan daha iyi anlarsın ama yaklaşık bir şekilde yazayım aşağıya.

think : düşünmek
think of : düşünce, (think about'a benzer de kullanılır ama)
think about : (birşey) hakkında düşünmek (bu aslında cümle içinde böyle kullanılır)

Örnekler
I think this is bad idea - Bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyorum.
Even think of death scares me - Ölümün düşüncesi bile beni korkutur.
Think about this subject - Bu konu hakkında bir düşün.

Think about ve think of'un benzer kullanımlarına da şöyle örnek vereyim.
I'm thinking of moving another city - Başka bir şehire taşınmayı düşünüyorum.
I'm thinking about moving another city - Başka bir şehire taşınmak hakkında düşünüyorum.
  • talasas  (20.03.19 18:12:04) 
bir de thought düşünce demek. sözlükte think kelimesinin isim anlamı olarak da düşünceyi vermiş. thought ve isim olan think arasındaki fark nedir?


  • black mamba  (20.03.19 18:15:00 ~ 18:16:50) 
That's my thought dersin bu benim düşüncem olur.

That's my think demezsin. That's what I think dersin.

Bolll boll ingilizce kitap oku, maruz kal farkında olmadan öğrenirsin bunları sorgulamana gerek kalmaz.
  • bos gezenin bos ustasi  (20.03.19 18:29:46) 
Türkçe sözlüğe fazla bakma dili öğrenirken.


  • i ve been mistreated  (20.03.19 18:46:05) 
Think of aklimdan gecti az dusundum
Think about uzun uzun dusundum demek.

Fark think ile alakali degil. Fiilerde of ve about farki
  • Traveler  (20.03.19 20:04:13) 
i think, thinking about somebody really related with thinking of his/her face.


  • dedim dedim de kime dedim  (20.03.19 20:11:12) 
[]

how to get 6 band from 5.5 in ielts?

bu sınavı bu kadar kusursuz icat edenleri tebrik etmek istiyorum öncelikle. hani sizin bilginizi ölçmüyor ıvır zıvır diyorlar ya, ulan her girdiği denemeden aynı skoru nasıl alır bir insan ya? sınav sistemi harika ölçmüyorsa ben hatalarından ders alamayan bir hıyarımdır belki, o da olası tabi.

konu şu bana her bölümden 6 lazım, listening, writing, speaking bir şekilde aşabilirim gibi duruyor ama reading bildiğin game of thrones duvarı gibi duruyor önümde.

ieltsonlinetests.com adlı sitede her reading testinde 5,5 alıyorum. bir kere 6,5, bir iki defa da 6 almışlığım var ama genel olarak sürekli 5.5 alıyorum. içim hiç rahat etmiyor bu şekilde, hani sürekli 6+ bir skor gelse güvenip gireceğim sınava ama daha testlerde bile istediğim sonucu alamıyorum.

sizin bu konuda bir deneyiminiz oldu mu? şunu şunu yaparak bir tık daha yükseldim diyebileceğiniz bir şey var mı?
tabii ki sihirli bir iksir yok, kan ve göz yaşı dökmeden bu sınavdan başarılı olunamaz benim seviyemdeki insanlar için ama belki küçük bir öneri olur, ne bileyim. kurs derseniz ona da amenna.

sözlükteki; sınavdan 10 saniye önce kitaba dokundum, 9 aldım diyen arkadaşlar lütfen, siz durun. bana çilekeş adam önerisi lazım.

 
hocam matching kısmında zorlanıyorum çok fazla. orada pek iyi bir dönüş olmuyor. organizasyonu da yapıyorum misal, önce boşluk doldurma, tfng, çoktan seçmeli gibi sıralı olabilecek soruları yapıyorum yine de bir dönüş alamıyorum.


  • pixtur  (21.03.19 21:06:29) 
[]

IELTS Computer-Delivered Hk.

Reading kısmında ctrl+f yapıp istediğimiz kelimeyi aratabiliyor muyuz?




 
Hatirladigim kadatiyla yoktu arama ozelligi.


  • stavro  (20.03.19 12:00:17) 
hayir.


  • baldur2  (20.03.19 13:53:06) 
[]

Bu cümle uygun mudur?

"The findings also support frequent drugs testing for competitive athletes, with permanent bans for proven steroid cheats since they will benefit from the steroids long after their use has ended"

İkinci okuyuşumda anladım ne demek istediğini ama akademik bir yazıda böyle bir cümle olması normal mi? Sanki hiçbir kurala uyulmadan yazılmış gibi cümle düşük.


 
Cumle rezalet.

The findings also support frequent drugs testing for competitive athletes, as well as permanent bans for proven cases of steroid violations. Permanents bans are considered necessary since the athletes continue benefiting from the steroids long after their use has ended"

Denebilir. Akademikler asosyal insanlar olduklari icin cumleyi ne kadar uzatirsam o kadar makbul sanrisi var, halbuki basit ve acik bir dille yazmak ve olabilidigince uzun cumleleri bolmek en iyisi. Ozellikle ingilizcesi kotu bir akademik hic cekilmiyor ki yukarida bunun ornegini gormusuz.
  • hot potato  (20.03.19 08:15:44) 
[]

Korece de simida ne demek?

ota boka simida gibi bişe diyorlar?




 
Cümle sonuna gelen saygı ekidir .Büyüklerle genelde bu şekilde konuştuklarından bolca duyuyorsunuz. Bizdeki 'yapacağım' 'edeceğim' 'yerine getireceğim' gibi düşünebilirsiniz.


  • hayalhayal  (19.03.19 07:48:03) 
yani yapacağım efendim gibi birşey efendim manasında


  • exodussian  (19.03.19 10:09:36) 
-simnida, -imnida, -amnida
bunlar türkçe'deki -iyor ekine benzer ekler. gel-iyorum gibi.

  • miss copernicus cadisi  (19.03.19 17:01:27) 
[]

ingilizce

I want to play outside.

We are sitting outside.


He came from outside.


cümleler doğru mu? ilk 2 cümlede outside'ı kullanırken neden presposition kullanmıyoruz da 3. cümlede from demek gerekiyor?

 
Cumlelerin hepsi dogru. From malum bir yonelim belirttigi icin (disaridan iceriye) gerekli. Digerleri icinse... "We are sitting in outside" denmez. Kullanim oyle. Niye diye cok sorgulama boyle seyleri, benimse gitsin.


  • hot potato  (18.03.19 19:28:40 ~ 19:29:22) 
yok benimserim de kulak dolgunluğu olmasa sitting in outside falan derdim. mantığını öğrenirsem hatasız kullanabilirim.


  • black mamba  (18.03.19 19:40:52) 
Mesela "we are sitting in inside" da olmaz. İçerinin içinde oturuyoruz. Dışarının içinde oturuyoruz. Oldu mu hiç?

Bu sözcüklerde zaten bir in/out var, nerede olduğunu sözcüğün kendisi belirtiyor. From derken nerede yerine "nereden" sorusuna cevap olduğu için from'u belirtmek gerekiyor. "Nereye" olursa da "to outside/inside" diyoruz.
  • kobuzchu kiz  (18.03.19 20:16:19 ~ 20:17:59) 
İlk ikisi doğru. He came outside derseniz, anlam değişir. O dışarı geldi olur, dışarıdan yerine.


  • fokjullenaaiers  (20.03.19 01:38:27) 
[]

Said of Somebody

Gazetede gördüm, bayağı gözümü tırmaladı: eksiup.com

Bu kullanım normal mi, amaç ne?


 
olur olur, about yerine kullanıyorlar.


  • reavelyn  (18.03.19 15:00:11) 
Of dersen az biliyorsun duymuslugun var
About diyorsan iyi biliyorsun

I know about ve I know of diye aklinda kalsin.
  • Traveler  (18.03.19 15:23:14) 
[]

IELTS essay'de soru sırası önemli mi?

Şöyle bir soruda ben girişte teşekkür edip, sonra sırasıyla şu anki durumumu ve neleri sevdiğimi söylemek zorunda mıyım?

In the letter, you should:
– Thank him/her
– Tell them your situation
– Explain them what you liked about their lecture.

Örneğin ben girişte neleri sevdiğimi açıklayıp, sonda teşekkür ettim diyelim sorun olur mu?

 
Uzman olmayarak söylüyorum bence önemli.

Sana metnin hatlarını vermiş, bunları nasıl anlatacağını görmek istiyor. Sırasını bozarsan hatları bozmuş olursun, değerlendirme esnasında kötü etki yaratabilir.

Not: Toefl 109
  • duseyazar  (18.03.19 12:15:56) 
evet olur. hepsine cevap versen de verilen akışa uymadığın için yanıtın tutarsız olur, soruyu kavrayamamış olursun.


  • tabudeviren  (18.03.19 12:38:29) 
[]

Bait ve Lure arasındaki fark

bait ve lure arasında tam olarak fark nedir?

balıkçılık için kullanıyorsak bait oltada kullandığımız kanca, lure da onun yemi mi oluyor?

ayrıca genel anlamında bait daha fiziksel bir tuzağı anlatırken lure birisini kuzağa çekmek anlamında mı oluyor?

 
bi yere et parçası koyup bir aslanın gelmesini bekleyip öldürürsen bait,
bi tavşanı aslanın önüne atıp koşturarak tuzağın olduğu yere getirip tuzağa düşürürsen lure.

tabi bu kadar basit değil lure de yemlemek olabiliyor bazen
  • nahtoderfahrung  (18.03.19 11:14:28 ~ 11:15:21) 
balikcilik icin; yem kullaniyorsaniz bait, suni tuy iplik maket vs. kullaniyorsaniz lure olur.


  • tanaka  (18.03.19 14:20:53) 
hayatımda hiç bir ingilizce kelime bu kadar karmaşık gelmedi. ikisini de bir mantığa oturtamadım.


  • hononu  (18.03.19 16:05:41) 
[]

sevinmek ne kelime, uçuyordum

o gün haberi aldıktan sonra sevinmek ne kelime, uçuyordum.

şu cümledeki "ne kelime" ingilizce'de nasıl ifade edilir?
ya da bu cümleyi nasıl çevirirsiniz?

 
let alone derdim ben.


  • diffarentiationation  (17.03.19 20:06:24) 
bende fazladan bi "not only but also" var veriym belki kullanırsın.


  • legalize marijuana  (17.03.19 20:25:34) 
Being happy cannot even express how much happy I was after receiving the news that day. I was literally flying!


breh breh breh :)
  • dikensiztel  (17.03.19 21:31:45) 
At that moment I was the happiest person on earth fln derdim ben.


  • archmage mahmut  (17.03.19 22:00:52) 
"being happy" would fail to express how I felt at that moment.


  • sanat guresi  (18.03.19 00:06:35) 
1 ... •282930313233343536• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.