[]
Basit bir almanca sorusu
"Es gefällt ihr hier sehr gut"
Metinde eylemi yapan kişi kadın, peki kadınken niye "es" kullandı?
"ihr" nın oradaki varlığını da anlamadım, sie'nin dativ hali ama özne değil cümlede.
öncesi şu şekilde metnin: Juliana kommt aus Paris. Das ist die Hauptstadt von Frankreich. In diesem Sommer macht sie einen Sprachkurs in Freiburg. Das ist eine Universitätsstadt im Süden von Deutschland. Es gefällt ihr hier sehr gut
Metinde eylemi yapan kişi kadın, peki kadınken niye "es" kullandı?
"ihr" nın oradaki varlığını da anlamadım, sie'nin dativ hali ama özne değil cümlede.
öncesi şu şekilde metnin: Juliana kommt aus Paris. Das ist die Hauptstadt von Frankreich. In diesem Sommer macht sie einen Sprachkurs in Freiburg. Das ist eine Universitätsstadt im Süden von Deutschland. Es gefällt ihr hier sehr gut
Gefallen fiilini turkce olarak aciklamam gerekirse
“Burasi Onun cok hosuna gitti”
Hosuna gitmek - yuklem - gefallen
Burasi - özne - es
Onun - ihr
Yani bu cumle “o buradan hoslandi” degil, hosuna gitti oluyor.
O yuzden dativ hali kullaniliyor kimin hosuna gidiyorsa. Es gefällt ihr sehr gut anlami da “burada olmak onun cok hosuna gidiyor” gibi bir sey iste.
“Burasi Onun cok hosuna gitti”
Hosuna gitmek - yuklem - gefallen
Burasi - özne - es
Onun - ihr
Yani bu cumle “o buradan hoslandi” degil, hosuna gitti oluyor.
O yuzden dativ hali kullaniliyor kimin hosuna gidiyorsa. Es gefällt ihr sehr gut anlami da “burada olmak onun cok hosuna gidiyor” gibi bir sey iste.
- kuehles blondes (05.05.21 21:33:57)
Burada kadını belirten kelime ihr. Es değil.
Es geht mir gut cümlesindeki gibi düşün. Yani oradaki ihr ingilizcedeki her gibi.
Es geht mir gut cümlesindeki gibi düşün. Yani oradaki ihr ingilizcedeki her gibi.
- himmet dayi (05.05.21 21:36:49 ~ 21:37:26)
gefallen sich = Intransitive Verb yani geçişli fiildir. bu nedenle uygun "sich" ifadesi ile kullanılması gerekir.
en tipik örneği: "Das gefällt mir"
senin örnekteki ihr = sich 'in yerini alır. "Es" zaten başlı başına bir mevzu kısaca burada önceki duruma referans verilmiş. Özne olarak kullanılmış. Almanca bir şeyi ben beğeneceksen kendini sich = mir yapacaksın.
en tipik örneği: "Das gefällt mir"
senin örnekteki ihr = sich 'in yerini alır. "Es" zaten başlı başına bir mevzu kısaca burada önceki duruma referans verilmiş. Özne olarak kullanılmış. Almanca bir şeyi ben beğeneceksen kendini sich = mir yapacaksın.
- helenart (05.05.21 22:49:40)
[]
Su ingilizce cumle nasil bir cumledir ya?
Konu anlasilsin diye tum metni verdim de soru son cumleye yonelik aslinda.
Sky news kanalinin youtube'da bir video alti aciklamasindan.
Manchester United's Avram Glazer refuses to answer after European Super League protest
Despite being asked several questions, Avram Glazer did not engage and drove off without saying anything.
It came after a fan's letter awaits a response from the family about the actions of the club over the failed European Super League refocused fans desire for the family to depart.
The original apology saw Mr Glazer's brother, Joel, "apologised unreservedly" to fans following the club's withdrawal.
Son cumle the original apology saw diyerek nasil bir cumle yapmislar oyle ya. Yapi hakkinda ve tercume hakkinda her tur bilgiye minnettarim. Tesekkurler.
Sky news kanalinin youtube'da bir video alti aciklamasindan.
Manchester United's Avram Glazer refuses to answer after European Super League protest
Despite being asked several questions, Avram Glazer did not engage and drove off without saying anything.
It came after a fan's letter awaits a response from the family about the actions of the club over the failed European Super League refocused fans desire for the family to depart.
The original apology saw Mr Glazer's brother, Joel, "apologised unreservedly" to fans following the club's withdrawal.
Son cumle the original apology saw diyerek nasil bir cumle yapmislar oyle ya. Yapi hakkinda ve tercume hakkinda her tur bilgiye minnettarim. Tesekkurler.
"Mr Glazer's brother, Joel saw the original apology." demek istiyor. Haber siteleri bu tarz yazıyor genelde. Ama ben de çok emin olamadım şimdi.
- himmet dayi (05.05.21 19:12:30 ~ 19:15:50)
See'nin witness anlami da var.
This stadium has seen many thrilling football games.
The twentieth century saw dramatic changes in most areas of life.
Burda da diyor ozur metni, ozur yazisi Joel'in ictenlikle acikca ozur diledigine taniklik etti, ozur diledigini gosterdi.
This stadium has seen many thrilling football games.
The twentieth century saw dramatic changes in most areas of life.
Burda da diyor ozur metni, ozur yazisi Joel'in ictenlikle acikca ozur diledigine taniklik etti, ozur diledigini gosterdi.
- neverletyougodown (05.05.21 19:42:33 ~ 20:29:42)
see'nin anlamı burada "yol açmak", ile sonuçlanmak" gibi. açıkçası aramama rağmen sözlüklerde bu anlama çıkabilecek bir karşılık bulamadım ama haber metinlerinde sıkça kullanılan bir kalıptır. mark's departure saw us all scrambling for a new solution mesela, mark gitti ve biz yeni bir çözüm üretmek için uğraşmak durumunda kaldık, mark'ın gidişi sebebiyle böyle bir sonuç doğdu gibi.
bence cümlede kafa karıştırıcı kısım "apologized" kısmı. apologize olması lazım normalde. o da sanırım tırnak içindeki ifade, kullanan kişinin söylediği şekliyle bırakıldığı için orijinal bırakılmasından kaynaklı.
cümleyi basitleştirecek olursak söylenmek istenen,
"the original apology saw mr glazer's brother, joel, apologize to fans"
yani orijinal/ilk özür, glazer'ın biraderi joel'in de taraftarlardan özür dilemesine sebep oldu/bunun yolunu açtı/buna vardı gibi.
***
edit:
merriam-webster'da "to be the setting or time of" gördüm. en uygun bu düşer sanırım. türkçeleştirmek cidden zor, o kısmını diğer arkadaşlara bırakayım. bir şeyin vaktinde olmak, bir şeyle denk düşmek gibi yani. burada kullanıldığı anlam o.
bence cümlede kafa karıştırıcı kısım "apologized" kısmı. apologize olması lazım normalde. o da sanırım tırnak içindeki ifade, kullanan kişinin söylediği şekliyle bırakıldığı için orijinal bırakılmasından kaynaklı.
cümleyi basitleştirecek olursak söylenmek istenen,
"the original apology saw mr glazer's brother, joel, apologize to fans"
yani orijinal/ilk özür, glazer'ın biraderi joel'in de taraftarlardan özür dilemesine sebep oldu/bunun yolunu açtı/buna vardı gibi.
***
edit:
merriam-webster'da "to be the setting or time of" gördüm. en uygun bu düşer sanırım. türkçeleştirmek cidden zor, o kısmını diğer arkadaşlara bırakayım. bir şeyin vaktinde olmak, bir şeyle denk düşmek gibi yani. burada kullanıldığı anlam o.
- der meister (05.05.21 21:35:05 ~ 21:36:31)
@der meister hocam ozur dileyen Joel Glazer. Bu adam super league coktukten sonra ozur mektubu yayinlamis, www.skysports.com
Bunun kardesi var bir tane Avram Glazer. Asil sahibi bu galiba. Who is the real owner of Manchester United? diye google'a yazinca bunun adi cikiyor. Bu hala aciklama yapmamis, gazeteciler soru soruyor cevaplamiyor diyor.
Yani senin dedigin original apology ozur dilemesine neden oldu diye bir sey yok. Benim dedigim witness dogru bence.
Bir de senin dedigin "to be the setting or time of" tam taniklik etmek witness'a denk geliyor su yuzyil su olaylara taniklik etti falan, witness=see ordan da kurtariyor bence
Bunun kardesi var bir tane Avram Glazer. Asil sahibi bu galiba. Who is the real owner of Manchester United? diye google'a yazinca bunun adi cikiyor. Bu hala aciklama yapmamis, gazeteciler soru soruyor cevaplamiyor diyor.
Yani senin dedigin original apology ozur dilemesine neden oldu diye bir sey yok. Benim dedigim witness dogru bence.
Bir de senin dedigin "to be the setting or time of" tam taniklik etmek witness'a denk geliyor su yuzyil su olaylara taniklik etti falan, witness=see ordan da kurtariyor bence
- neverletyougodown (05.05.21 22:00:40 ~ 22:02:30)
[]
İngilizceyi nasıl çalışmalıyım?
Dışarıdan destek alacak yani özel öğretmene ödeyecek param maalesef yok. Haliyle kendime bir program oluşturmalıyım.
A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.
1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir arkadaşa sahibim. Kendisi ielts ten 7.5 alarak c1 seviyesinde olduğunu söylemişti.
Fark ettiğim en büyük eksiklerim kelime bilgim az ve edatları kullanmakta bayağı kötüyüm. 1 sene sonunda nasıl bir program izlemeliyim ki en azından b2 seviyesine geleyim? Çünkü ielts sınavından b2 seviyesinde puan almalıyım.
İnternette birçok kaynak var fakat bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Bazılarının tavsiyeleri ise hep tek yönlü. Mesela birisi diyor kelime öğren halledersin. İyi de o kelimeyi doğru yere koymayı bilmedikten sonra lego birleştirir gibi kelime dizince karşımdaki kişi bunu anlamıyor ki. Başka biri diyor ki konuştukça öğrenirsin fakat ben yurtdışında yaşamıyorum. Günün 10 saati zorunlu olarak maruz kalmıyorum ki dediği doğru olsun. Bana bu imkanlarım göz önünde bulundurularak dengeli bir program lazım ama...
Mesela robert koleji nasıl bir program izliyor da mezun olduğunda mükemmel bir ingilizcen oluyor? Ben bu öğrenme sistemini arıyorum esasen.
A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.
1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir arkadaşa sahibim. Kendisi ielts ten 7.5 alarak c1 seviyesinde olduğunu söylemişti.
Fark ettiğim en büyük eksiklerim kelime bilgim az ve edatları kullanmakta bayağı kötüyüm. 1 sene sonunda nasıl bir program izlemeliyim ki en azından b2 seviyesine geleyim? Çünkü ielts sınavından b2 seviyesinde puan almalıyım.
İnternette birçok kaynak var fakat bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Bazılarının tavsiyeleri ise hep tek yönlü. Mesela birisi diyor kelime öğren halledersin. İyi de o kelimeyi doğru yere koymayı bilmedikten sonra lego birleştirir gibi kelime dizince karşımdaki kişi bunu anlamıyor ki. Başka biri diyor ki konuştukça öğrenirsin fakat ben yurtdışında yaşamıyorum. Günün 10 saati zorunlu olarak maruz kalmıyorum ki dediği doğru olsun. Bana bu imkanlarım göz önünde bulundurularak dengeli bir program lazım ama...
Mesela robert koleji nasıl bir program izliyor da mezun olduğunda mükemmel bir ingilizcen oluyor? Ben bu öğrenme sistemini arıyorum esasen.
Kitap okuyarak baslayabilirsin. Hem kelime ogrenirsin, hemde kelimenin nerede ve nasil kullanildigini. Sozluk olarak longman'e bakabilirsin (online kullanimi mevcut, bolca ornek verir).
- tahtakafa (04.05.21 21:38:55)
Aradığın yöntemi söylüyorum: temel gramer öğren, her şeyini öğreneceğim diye gramerle kafayı bozma.
Sonra okuyorsun. Oku ama her alanda her şeyi oku. Hikaye olur, haber olur, magazin olur, makale olur. Okurken bilmediğin kelimelere sözlükten bak. Yavaş ilerleyeceksin ama öğrenerek gideceksin. Bir noktadan sonra cümle içindeki bazı kelimeleri bilmeden de cümlenin ne anlama geldiğini anlamaya başlayacaksın. Sonra o bilmediğin kelimeleri de gördükçe/duydukça öğreneceksin.
Üniversitede Amerikalı gramer hocam vardı, adamın söylediklerini anlayamıyordum. Bir gün yanına gittim, dedim ben anlamıyorum sizi. Bana şunu söyledi ve gitti: "Don't worry, you will."
Sonra okuyorsun. Oku ama her alanda her şeyi oku. Hikaye olur, haber olur, magazin olur, makale olur. Okurken bilmediğin kelimelere sözlükten bak. Yavaş ilerleyeceksin ama öğrenerek gideceksin. Bir noktadan sonra cümle içindeki bazı kelimeleri bilmeden de cümlenin ne anlama geldiğini anlamaya başlayacaksın. Sonra o bilmediğin kelimeleri de gördükçe/duydukça öğreneceksin.
Üniversitede Amerikalı gramer hocam vardı, adamın söylediklerini anlayamıyordum. Bir gün yanına gittim, dedim ben anlamıyorum sizi. Bana şunu söyledi ve gitti: "Don't worry, you will."
- do you remember me (04.05.21 21:53:09)
A2 seviyesindeyseniz gecmis zamandaki bir olayi ornegin yaz tatilinizi Ingilizce anlatabilirsiniz demektir. Yaklasik 1500 kelime biliyor olmalisiniz. B1'de kelime sayisi 4500'e, C1'de 9000'e cikmali. En onemli olan kelime yoksa Would you please be so kind to pass me ....? Pass you what? Kelimeyi bilmezsen ne kadar gramer bilirsen bil en havali kaliplarda bile durursun.
Ben ogrencilerime bunu oneririm: www.victoria.ac.nz
Ben ogrencilerime bunu oneririm: www.victoria.ac.nz
- howfaristhesky (04.05.21 22:15:38)
Dört dil bilen biri olarak kendi tecrübemi paylaşmak isterim. Ben oturup gramer çalışmayı hiç sevemedim. En güçlü tekniğim gün içinde düşündüğüm herşeyi öğrenmeye çalıştığım dilde de söylemeye çalışmak. Mesela markete mi gideceğim, markete gideceğim nasıl derim. Bunu çözdüm mü, peki markete gittim nasıl derim? Markette alacaklarımı nasıl söyleyim vb vb birbirine bağlaya bağlaya arata arata öğreniyorum. Bu dediğim teknik çok yorucu çünkü normalde düşünme tarzımızın tamamen dışında ve normal bir düşünceyi çok yorucu bir hale getiriyor ama en güçlü teknik diyebilirim.
- Lanovaromana (05.05.21 00:47:46)
Robert Koleji'ni bilmiyorum da Amerikan Koleji'nin eğitimine tanık oldum.
Hazırlık sınıfından itibaren, öğrencilerin Türkçe konuşma olanağı sadece kantin ve bazı sözel dersler ile sınırlı. İngilizce drama ve sunumlar yapma, makale ve günlük yazma, yılda birkaç adet Shakespeare gibi yazarların ağır eski İngilizce ile yazılmış kitaplarını okuma, modern dönem edebiyatın klasikleşmiş kitaplarını okuma ve filmleriyle karşılaştırma gibi aktiviteler yapılıyor.
Hazırlık sınıfından itibaren, öğrencilerin Türkçe konuşma olanağı sadece kantin ve bazı sözel dersler ile sınırlı. İngilizce drama ve sunumlar yapma, makale ve günlük yazma, yılda birkaç adet Shakespeare gibi yazarların ağır eski İngilizce ile yazılmış kitaplarını okuma, modern dönem edebiyatın klasikleşmiş kitaplarını okuma ve filmleriyle karşılaştırma gibi aktiviteler yapılıyor.
- pro9it9is9 (05.05.21 04:12:15)
[]
ne demek istiyor?
(well it sounds like) we should be erring on the side of caution.
hata yapmamak konusunda ihtiyatlı olmalıyız mı diyor? yoksa uyaracak kadar ihtiyatlı olmalıyız mı diyor?
hata yaptığı, yapmış olma olasılığı üzerine bir insana karşı ne tepki vermeliyiz tepki vermeli miyiz önerisi aldıktan sonra kullanılan bir karar cümlesi olmalı.
hata yapmamak konusunda ihtiyatlı olmalıyız mı diyor? yoksa uyaracak kadar ihtiyatlı olmalıyız mı diyor?
hata yaptığı, yapmış olma olasılığı üzerine bir insana karşı ne tepki vermeliyiz tepki vermeli miyiz önerisi aldıktan sonra kullanılan bir karar cümlesi olmalı.
www.google.com
google ladım. en üstte çıkan açıklama diyor ki:
take a comparatively safe course of action when presented with a choice.
bi olay sonrası bi aksiyondan bahsetmiyor, genel olarak güvenli tarafta kalacak şekilde hareket etmeliyiz gibi bişey diyor sizin cümlenizde
google ladım. en üstte çıkan açıklama diyor ki:
take a comparatively safe course of action when presented with a choice.
bi olay sonrası bi aksiyondan bahsetmiyor, genel olarak güvenli tarafta kalacak şekilde hareket etmeliyiz gibi bişey diyor sizin cümlenizde
- sttc (04.05.21 19:38:35 ~ 19:38:48)
caution derken güvenli demek istemiyor dikkat edelim ağzımızdan çıkacak lafa tadımız kaçmasın ali rıza bey diyor.
- proletarier aller lander vereinigt euch (04.05.21 20:13:50)
oyle bir deyim / kalip var ingilizcede. yani iste belirsiz bir durum var diyelim. bir tercih yapman gerekiyor. yanlislikla daha guvensiz olani yapmak yerine daha guvenli olani yapalim gibi bir anlami var.
mesela yemege tuz konulacak. aslinda tam koyman gereken bir miktar var ama bilmiyorsun ne kadar. tam koymaya calisacagina (fazla koyma riskini alacagina) bilerek az koyarsin tuzu, sonra baktin az, uzerine ekleyebilirsin. ama bastan cok koyarsan telafisi yok. O yuzden az risk alip az tuz koyma olayina "erring on the side of caution" deniyor.
"hatayi guvenli tarafa dogru yapalim" yani bir seyi yanlis yapma ihtimalimiz varsa ihtiyatli olalim, az riskli, sonra telafisi olacak sekilde davranalim (idealini yapmaya calismayalim, o zaman telafisiz hata olma sansi var cunku)
mesela yemege tuz konulacak. aslinda tam koyman gereken bir miktar var ama bilmiyorsun ne kadar. tam koymaya calisacagina (fazla koyma riskini alacagina) bilerek az koyarsin tuzu, sonra baktin az, uzerine ekleyebilirsin. ama bastan cok koyarsan telafisi yok. O yuzden az risk alip az tuz koyma olayina "erring on the side of caution" deniyor.
"hatayi guvenli tarafa dogru yapalim" yani bir seyi yanlis yapma ihtimalimiz varsa ihtiyatli olalim, az riskli, sonra telafisi olacak sekilde davranalim (idealini yapmaya calismayalim, o zaman telafisiz hata olma sansi var cunku)
- robokot (05.05.21 00:02:50 ~ 00:04:48)
[]
İş İngilizcesi için sık kulandığınız kalıplar var mı?
Yakın zamanda bir işe başlayacağım ve İngilizce sunumlar, raporlamalar gerektiriyor. Altyapım var ama daha önce elin adamına raporlama yapmadım online olarak ve herhangi bir denetime girmedim diyebilirim (yalnızca bir kez). Böyle bir işte çalışan arkadaşların daha akıcı görünümlü İngilizceleri için hangi kalıpları cümlelerine yedirdiklerini öğrenmek isterim. Kaynak önerisi de olur
Cevabını bilmediğiniz sorular için "I'll circle back to you" yardımcı olabilir.
- archmage mahmut (04.05.21 14:47:19 ~ 15:14:51)
www.askamanager.org
Bu site genel olarak size yardımcı olabilir. Kalıplarla ilgili bir şey bulamadım ama kesin vardır biraz kurcalarsanız.
Bu site genel olarak size yardımcı olabilir. Kalıplarla ilgili bir şey bulamadım ama kesin vardır biraz kurcalarsanız.
- peki madem (04.05.21 15:19:04)
benim genel bir önerim var. eğer her cümlenize ve kelimenize aynı özeni gösteremeyecekseniz, araya kalıplar serpiştirmenin çok bir artısı olmaz bence. kendi ingilizce seviyenizde devam edin. basit cümleler kurun. kompleks cümleler, normalde bilmediğiniz kalıplar ya da kelimeler kullanmayın. bilmediğiniz bir şeyi kullanmaya çalıştığınız zaman, yanlış yerde kullanma riskiniz var. komik duruma düşersiniz.
geliştirmek için ise :
1 - iyi ingilizce bildiğini düşündüğünüz birisine, mümkünse bir ingiliz'e, ara ara okutun. düzeltme anlamında değil, sonradan okutun. size fikrini belirtsin. bariz hatalarınızdan arının. cilasını sonradan atarsınız.
2 - internetten bol bol örnek rapor vs okuyun ama kelimeleri/kalıpları kopyalamayın. siz yine kendiniz yazmaya devam edin, okuduğunuz kelime ve kalıplar yazarken aklınıza gelirse kullanın. aklınızda yer etmemiş şeyleri kullanmayın.
3 - bunu nasıl bulursunuz bilmiyorum ama özellikle sık kullanılan sıfatların önüne "very" ya da "too" koymak yerine kullanabileceğiniz tek kelimelik sıfatlar var. onları öğrenin.
geliştirmek için ise :
1 - iyi ingilizce bildiğini düşündüğünüz birisine, mümkünse bir ingiliz'e, ara ara okutun. düzeltme anlamında değil, sonradan okutun. size fikrini belirtsin. bariz hatalarınızdan arının. cilasını sonradan atarsınız.
2 - internetten bol bol örnek rapor vs okuyun ama kelimeleri/kalıpları kopyalamayın. siz yine kendiniz yazmaya devam edin, okuduğunuz kelime ve kalıplar yazarken aklınıza gelirse kullanın. aklınızda yer etmemiş şeyleri kullanmayın.
3 - bunu nasıl bulursunuz bilmiyorum ama özellikle sık kullanılan sıfatların önüne "very" ya da "too" koymak yerine kullanabileceğiniz tek kelimelik sıfatlar var. onları öğrenin.
- co2s2 (04.05.21 17:53:15)
@co2s2; en son madde geçen debe' de vardı.
" Please do not hesitate to ask if there is something." her mailin sonuna yapıştırırım.
" Please do not hesitate to ask if there is something." her mailin sonuna yapıştırırım.
- kumandanim (04.05.21 17:59:11)
[]
making the familiar strange
"making the familiar strange" bu ifadeyi en iyi şekilde türkçe'ye nasıl çevirebiliriz? Kalıplaşmış bir kullanımı var mı?
Bağlamı yok. Bir başlık olarak düşünün.
Bağlamı yok. Bir başlık olarak düşünün.
tanıdığı yabancılaştırmak diyesim geliyor ama değil gibi de
- nahtoderfahrung (04.05.21 00:09:02)
bildiğini/tanıdığını yabancılamak ya da bağlama oturtulacaksa sadece yabancılamak diye çevrilebilir sanki
- sevenay (05.05.21 21:46:41)
[]
İngilizce günlük konuşmalar
Selam,
Uzun süredir konuşmadığımız arkadaşınız naber diye mesaj attı, 'ben de bugün sana yazmayı düşünüyordum, tesadüf oldu gibi bir cümle nasıl kurabiliriz. 'Sana bir fotoğraf/video gönderecektim.'
Teşekkürler
Uzun süredir konuşmadığımız arkadaşınız naber diye mesaj attı, 'ben de bugün sana yazmayı düşünüyordum, tesadüf oldu gibi bir cümle nasıl kurabiliriz. 'Sana bir fotoğraf/video gönderecektim.'
Teşekkürler
I was thinking about texting you today, what a coincidence. I was gonna send you a photo/video.
- jelly bear (03.05.21 18:18:16)
Teşekkürler. Yapacaktım ama vazgeçtim/yapamadım gibi bir anlam çıkıyor mu I was thinking dediğimizde?
Yoksa present manada mı kullanılıyor?
Yoksa present manada mı kullanılıyor?
- Janisser (03.05.21 18:32:23)
was going to
was about to kaliplari iyi gider.
Gecmiste soyle bir planim, tahminim vardi demek icin. Olay gerceklesmis de olabilir gerceklesmemis de. Olayin olup olmamasini baglamiyor, oyle bir plan oldugunu belirtiyor sadece.
I was going to play football today, but lockdown rules put me off.
I knew it was going to be sunny today.
Bu arada I was thinking biraz sakat sanki, present ve future icin kullaniliyor.
www.bbc.co.uk
Madde 1'de benzer ornek var. Present manada kullaniyor
was about to kaliplari iyi gider.
Gecmiste soyle bir planim, tahminim vardi demek icin. Olay gerceklesmis de olabilir gerceklesmemis de. Olayin olup olmamasini baglamiyor, oyle bir plan oldugunu belirtiyor sadece.
I was going to play football today, but lockdown rules put me off.
I knew it was going to be sunny today.
Bu arada I was thinking biraz sakat sanki, present ve future icin kullaniliyor.
www.bbc.co.uk
Madde 1'de benzer ornek var. Present manada kullaniyor
- neverletyougodown (03.05.21 19:55:39 ~ 22:20:23)
Loading the goods on the truck.
- himmet dayi (02.05.21 15:46:03)
[]
ingilizce fiyat teklifi mektubu nasıl denir?
google'da cok arastirdim ama en formal ve dogru olani hangisidir emin olamadim.
(bir makine icin makinenin fiyatini ve teknik detaylarini, garanti ve teslimat sartlarini vb iceren resmi teklif formati iletecegim.?
(bir makine icin makinenin fiyatini ve teknik detaylarini, garanti ve teslimat sartlarini vb iceren resmi teklif formati iletecegim.?
Quote ya da Price Offer
- himmet dayi (02.05.21 14:47:49 ~ 14:49:01)
İhalelerde Request for Quotation diyorlar.
Quotation da kullanılabilir
Quotation da kullanılabilir
- cuma (02.05.21 21:50:48)
how about -> öneri, alternatifler sunma
A: hava çok güzel,
B: bisiklet sürmeye ne dersin? (how about)
what about -> olası bir problemi belirtme veya bir konuyu öne çıkarma
A: hava çok güzel
B: peki bisikletimdeki sorun ne olacak? (what about)
bazen aynı anlamda da kullanılıyor,
A: ee peki neler yapıyorsun?
B: iyiyim sen nabıyorsun (what about you?) (how about you?)
A: hava çok güzel,
B: bisiklet sürmeye ne dersin? (how about)
what about -> olası bir problemi belirtme veya bir konuyu öne çıkarma
A: hava çok güzel
B: peki bisikletimdeki sorun ne olacak? (what about)
bazen aynı anlamda da kullanılıyor,
A: ee peki neler yapıyorsun?
B: iyiyim sen nabıyorsun (what about you?) (how about you?)
- nahtoderfahrung (01.05.21 19:06:48 ~ 19:07:06)
Ortaya bir teklif atarken 2si de oluyor. Ama what about ile problem, ciddi meseleyi sorma durumu var daha cok.
A: How about/what about a vacation to Hawaii? (suggestion)
B: Great idea, but what about the dogs? (objection, potential problem)
A: My parents will look after them.
A: How about/what about a vacation to Hawaii? (suggestion)
B: Great idea, but what about the dogs? (objection, potential problem)
A: My parents will look after them.
- neverletyougodown (01.05.21 19:10:08)
[]
online yds/yokdil kursu
kullanan var mi acaba? bircok kurs var memnun olduklarinizi yazabilir misiniz? bir de sinavdan kac aldiniz kursla calistiginizda?
Remzi hoca’ya bakabilirsin. 0’dan başladığımda ydsden 66 yökdilden 77 aldım. İkinci kez tekrar Remzi hocayla hazırlandım ydsden 80 küsür yökdilden 96 aldım. Online platformu çok kullanışlı, dersleri de çok akıcı.
- penceredengorunenmorbina (30.04.21 12:29:14)
kursunu satın almadım ama örnek derslerinden ve soru çözüm videolarından faydalandığım ankara dil akademisini öneririm harika hocaları var. beginner değilseniz sadece youtube üzerinden ücretsiz olarak da hazırlanabilirsiniz. ben bu şekilde birkaç ay çalışarak 80 aldım yds'den.
- i think therefore i am (30.04.21 18:10:03)
[]
02.29.2024’ün ingilizce okunuşu
Bu tarihin okunuşunu rica edebilir miyim?
Aynı zamanda 29.02.2024’ünde okunuşunu yazar mısınız? zaten konuşma dilinde bir şey farketmez değil mi?
Teşekkürler.
Aynı zamanda 29.02.2024’ünde okunuşunu yazar mısınız? zaten konuşma dilinde bir şey farketmez değil mi?
Teşekkürler.
February twenty-nine, twenty twenty-four da olur
- ryhmer (30.04.21 10:18:07)
ameriganlar 02.29.2024 şeklinde yazar ve february twenty-ninth twenty twentyfour diye okur.
ingilizler 29.02.2024 şeklinde yazıp, twenty-ninth of february twenty twentyfour diye okur.
ingilizler 29.02.2024 şeklinde yazıp, twenty-ninth of february twenty twentyfour diye okur.
- co2s2 (30.04.21 10:45:58)
@gabe h coud and'i unutmussunuz, two thousandli okunacaksa and'de olmali 2024 icin two thousand and twenty four mesela. And tabi weak formla ən seklinde okunmali
@ryhmer zamaninda epey arastirdim ben onu tarihler hep ordinal number (1st, 3rd) ile okunmali, yazida February 29 gorsen bile february twenty ninth, may the second falan okunmali may two, february twenty-nine falan yanlis yani
@ryhmer zamaninda epey arastirdim ben onu tarihler hep ordinal number (1st, 3rd) ile okunmali, yazida February 29 gorsen bile february twenty ninth, may the second falan okunmali may two, february twenty-nine falan yanlis yani
- neverletyougodown (30.04.21 13:37:41 ~ 13:41:18)
Edit: 29.02.2024 için konuşuyorum. Diğerini de buna uyarla işle.
1-) February Twenty-Ninth, Two Thousand and Twenty-Four
2-) The Twenty-Ninth of February, Two Thousand and Twenty-Four
Ikisi de olabilir. Bunun haricindeki örnekler yanlış.
Edit 2: Neverletyou'nun da gönlünü yaptım ;)
1-) February Twenty-Ninth, Two Thousand and Twenty-Four
2-) The Twenty-Ninth of February, Two Thousand and Twenty-Four
Ikisi de olabilir. Bunun haricindeki örnekler yanlış.
Edit 2: Neverletyou'nun da gönlünü yaptım ;)
- perfectum (30.04.21 13:43:36 ~ 13:54:00)
2006 -> two thousand six
2024 -> twenty twenty four
2000-2010 arası thousand ile sonrası twenty ile
2024 -> twenty twenty four
2000-2010 arası thousand ile sonrası twenty ile
- co2s2 (30.04.21 13:51:34)
@co2s2 thousand'dan sonra and'ler unutuluyor, olmaz basarim sifiri:) Koylu gibi end diye okunmayacak tabi yazdim yukarda weak form ile ən
"2000-2010 arası thousand ile sonrası twenty ile" seklindeki genellemeniz yanlis
2008'i twenty oh eight diye
2017'i two thousand and seventeen diye de okuyabilirsin
Ama 2000 oncesi hep 2ser 2ser 1955 nineteen fifty five, 1066 ten sixty six falan thousand almaz
"2000-2010 arası thousand ile sonrası twenty ile" seklindeki genellemeniz yanlis
2008'i twenty oh eight diye
2017'i two thousand and seventeen diye de okuyabilirsin
Ama 2000 oncesi hep 2ser 2ser 1955 nineteen fifty five, 1066 ten sixty six falan thousand almaz
- neverletyougodown (30.04.21 13:59:38 ~ 14:03:50)
@co2s2 +1
- plutongezegendegilmi (30.04.21 14:04:52)
twenty ninth of february, two thousand twenty four.
en formal okunusu bu.
2006
twenty oh six diye okunur. oh'yu atlamayin. and degil.
en formal okunusu bu.
2006
twenty oh six diye okunur. oh'yu atlamayin. and degil.
- baldur2 (30.04.21 14:30:55)
[]
İspanyolca Workbook
Bilen var mı?
Kendi kendime İspanyolca öğreniyorum. Ama tıpkı okuldaki İngilizce kitapları gibi temel düzeyde bir workbook'a ihtiyacım var eski öğrendiklerimi pekiştirmek için. Türkçe üzerinden olmasına gerek yok. Ama cevap anahtarı da lazım tabii.
Bildiğiniz bir kaynak varsa ve nasıl bulacağımı da söyleyebilirseniz çok sevinirim.
Kendi kendime İspanyolca öğreniyorum. Ama tıpkı okuldaki İngilizce kitapları gibi temel düzeyde bir workbook'a ihtiyacım var eski öğrendiklerimi pekiştirmek için. Türkçe üzerinden olmasına gerek yok. Ama cevap anahtarı da lazım tabii.
Bildiğiniz bir kaynak varsa ve nasıl bulacağımı da söyleyebilirseniz çok sevinirim.
Tiempo para practicar… diye baslayan kitaplar vardi, onlar iyi oldukca cevap anahtari var miydi hatirlamiyorum
- kuehles blondes (28.04.21 22:51:56)
[]
sabat, şabat, sebt, sept
İngilizcede Sabbath olarak geçen, yaratılışın yedinci gününü ve Yahudilerin iş yapmadığı günü ifade eden bu kelimeyi Türkçede nasıl kullanmak gerekir? Kimi yerde şabat, kimi yerde sebt veya sept olarak görüyorum. Yazdığım yazıda kullanmam lazım fakat işin içinden çıkamadım. Bilgisi olan var mı?
sabat bence
- ala09 (25.04.21 17:03:36)
- ada meltemi (25.04.21 17:08:39 ~ 17:40:26)
- huçi kuçi (25.04.21 17:20:55)
[]
Almanca sözlük
Almanca çalışırken kelimelerin okunuşlarını görebileceğim hangi sözlüğü (internet sitesi veya uygulama) tavsiye edersiniz? teşekkürler.
ben translate üzerinden dili almanca seçip kelimeyi yazarak dinliyorum.
- biravekahve (24.04.21 21:03:34)
@bira +1
çok da lazım olmuyor gerçi. ama bak bugün baktım daha yeni, bir türlü telaffuz edemedim kelimeyi:
institutionalisiert.
allah kahrtmesin nasıl bir kelime bu ya :D ingilizce edebiliyorum almanca hala söyleyemiyorum.
çok da lazım olmuyor gerçi. ama bak bugün baktım daha yeni, bir türlü telaffuz edemedim kelimeyi:
institutionalisiert.
allah kahrtmesin nasıl bir kelime bu ya :D ingilizce edebiliyorum almanca hala söyleyemiyorum.
- bohr atom modeli (24.04.21 21:31:48)
[]
Almanca beginner gramer sorusu
Almanca "Arkadaşım beni bekliyor" demek istiyorum.
"Mein Freund wartet mich" diye yazdım fakat google translate, "Mein Freund wartet auf mich" diye çeviriyor. Buradaki auf'un işlevi nedir? daha önce de sanki başka bir cümleyi auf ile beraber düzeltmişti.
"Mein Freund wartet mich" diye yazdım fakat google translate, "Mein Freund wartet auf mich" diye çeviriyor. Buradaki auf'un işlevi nedir? daha önce de sanki başka bir cümleyi auf ile beraber düzeltmişti.
Warten ve aufwarten fiillerinin kullanım yerlerini inceleyiniz.
- ruhen hastayim ben (24.04.21 21:06:02)
warten - to wait
auf jmdn./etw. warten - to wait for so./sth.
yukarda arkadas aufwarten ayrilabilir fiiline bakin demis de aufwarten degil de auf jmdn warten olayi var burda ayrilabilir fiillerden degil yani.
auf jmdn./etw. warten - to wait for so./sth.
yukarda arkadas aufwarten ayrilabilir fiiline bakin demis de aufwarten degil de auf jmdn warten olayi var burda ayrilabilir fiillerden degil yani.
- AlsterWasser (24.04.21 21:14:19 ~ 21:28:37)
ingilizcede de "my friend waits me" demezsin. praeposition işte.
- bohr atom modeli (24.04.21 21:25:45)
Almancada bazı fiiler "Präposition"lar ile kullanılır. Burada beklemek fiili "birini/bir şeyi beklemek" anlamında olduğu için "warten auf ..." şeklinde ifade edilir. Örneğin, treni bekliyorum = Ich warte auf den Zug diye çevrilir(akkusativden dolayı der yerine den Zug oluyor).
Başka bir örnek, basieren = dayanmak
basieren auf ... = bir şeye dayanmak
Film romana dayanıyor. = Der Film basiert auf dem Roman. (Burada da fiil dativ olduğu için der yerine dem Roman)
auf gibi bazı Präpositionlar hem akkusativ hem de dativ fiillerle kullanılıyor.
Bu siteden daha detaylı bilgi alabilirsiniz:
deutschlernerblog.de
Başka bir örnek, basieren = dayanmak
basieren auf ... = bir şeye dayanmak
Film romana dayanıyor. = Der Film basiert auf dem Roman. (Burada da fiil dativ olduğu için der yerine dem Roman)
auf gibi bazı Präpositionlar hem akkusativ hem de dativ fiillerle kullanılıyor.
Bu siteden daha detaylı bilgi alabilirsiniz:
deutschlernerblog.de
- frankfurt skyliners (24.04.21 21:51:38)
[]
bir yabancıya türkçedeki şu konuyu anlatmak
"amcanın aşısı var" cümlesindeki "ın" ekini nasıl anlatabiliriz türkçe öğrenmeye çalışan birine.
mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
"amca ve arkadaş" ikisi de öğretilen kişinin yakını gibi mi öğreniyor?
amca'nın / amcan'ın farklı şeyler sonuçta.
uncle has the vaccine / your uncle has the vaccine.
ın eki dediğine göre öğrenen kişinin tanıdıkları ile dersi öğreniyor. ya da muhtemelen birinde "arkadaşım" olarak diğerinde ise "amca" olarak anlamaya çalışıyor
amca'nın / amcan'ın farklı şeyler sonuçta.
uncle has the vaccine / your uncle has the vaccine.
ın eki dediğine göre öğrenen kişinin tanıdıkları ile dersi öğreniyor. ya da muhtemelen birinde "arkadaşım" olarak diğerinde ise "amca" olarak anlamaya çalışıyor
- avatar is back (20.04.21 21:08:07)
cunku turkce dusunmeyi bilmiyor : )
kalip olarak iyelik oldugunu biliyorsa, literal anlamini "amcanin asi olmasi gerekiyor", "amcanin asisi hazir" gibi metnin anlamindan cikarmasi lazim.
mizansen dusunun.
hemsire odaya girdi "amcanin asisi var" dedi ve digerlerine aldirmadan elindeki siringaya ufak siseden renksiz bir sivi cekti.
baska mizansen
eczaci receteye goz ucuyla bakti ve tezgah uzerine birakti. bilgisayardan birkac tusa basip ekrandan teyit ettikten sonra bana donup "amcanin asisi var" dedi.
ikincide amcanin asisi elimizde mevcut manasinda.
birincide amcanin asi olmasi gerekli/asi sirasi geldi manasinda.
burda "amcanin asisi", amca'ya recete edilmis. recete ona ait oldugu icin de amcanin ilaci gibi oluyor.
edit: muhtemelen yabanci arkadas amcanin asisi deyince amcanin asi firmasi sahibi oldugunu falan dusunuyordur.
ornek: pfizer'in asisi
kalip olarak iyelik oldugunu biliyorsa, literal anlamini "amcanin asi olmasi gerekiyor", "amcanin asisi hazir" gibi metnin anlamindan cikarmasi lazim.
mizansen dusunun.
hemsire odaya girdi "amcanin asisi var" dedi ve digerlerine aldirmadan elindeki siringaya ufak siseden renksiz bir sivi cekti.
baska mizansen
eczaci receteye goz ucuyla bakti ve tezgah uzerine birakti. bilgisayardan birkac tusa basip ekrandan teyit ettikten sonra bana donup "amcanin asisi var" dedi.
ikincide amcanin asisi elimizde mevcut manasinda.
birincide amcanin asi olmasi gerekli/asi sirasi geldi manasinda.
burda "amcanin asisi", amca'ya recete edilmis. recete ona ait oldugu icin de amcanin ilaci gibi oluyor.
edit: muhtemelen yabanci arkadas amcanin asisi deyince amcanin asi firmasi sahibi oldugunu falan dusunuyordur.
ornek: pfizer'in asisi
- idexo (20.04.21 21:17:21 ~ 21:19:01)
Ben Turkce ogretmeniyim, ikisi de iyelik eki, ben ogrencilerime oyle gosteriyorum, arada n kaynastirma var o kadar.
- howfaristhesky (20.04.21 21:36:17)
Birebir cevirmede sorun var. amca asi oldu demek daha mantikli.
„Amcanin asisi var o yüzden iceri girebilir“
„Amca asi oldu o yüzden iceri girebilir“
Mesela almancada da „acim“ diyemezsin direkt „acligim var“ diyebilirsin ama „uykum var“ diyemezsin „uyumam lazim“ diyebilirsin.
„Amcanin asisi var o yüzden iceri girebilir“
„Amca asi oldu o yüzden iceri girebilir“
Mesela almancada da „acim“ diyemezsin direkt „acligim var“ diyebilirsin ama „uykum var“ diyemezsin „uyumam lazim“ diyebilirsin.
- c1b2k3 (20.04.21 22:09:52)
amcanın aşısı
arkadaşının paltosu
bu iki tamlama da aynı mantık, arada fark yok ki.
arkadaşının paltosu var
amcanın aşısı var
arkadaşının paltosu
bu iki tamlama da aynı mantık, arada fark yok ki.
arkadaşının paltosu var
amcanın aşısı var
- gezegen olan pluton (20.04.21 22:14:19)
"I have", Türkçede (benim) x+"im var" şeklinde söyleniyor o yüzden.
Yani iyelik eki hem özneye (amca) hem nesneye (aşı) geliyor. O da yetmiyor, bir de "var" ekliyoruz, "there is" ya da "there exists" gibi, acaba kökenlerimizde göçebelik olduğu için mi iyeliği her yerden ayrı ayrı vurguluyoruz, sahip olduğumuz şeyler uçup gitmesin diye, o ayrı bir araştırma konusu.
Ayrıca bir de kaynaştırma eklerini görecek daha.
Gazete-y-i okuyorum versus Hürriyet Gazetesi-n-i okuyorum örneğinde olduğu gibi.
Ya da, Köprüden geçtim versus Boğaz Köprü-sü-n-den geçtim.
Yabancıların aklını çok karıştıran bir durum evet.
Bir gizli kamera şakası izlemiştim. Gazete okuyan bir kadın etrafındakilere işveli bakıyor, baktıkları adamlar kadının yanına gidiyor. Sonra mizansen gereği kadının kocası geliyor.
Buna bir yabancı da düşmüştü, sözüm ona koca olan aktöre, aklısıra açıklama yapıyordu, "Gazetesi istemeye gittim" diye. O örnek hiç çıkmadı sonra aklımdan.
Yani iyelik eki hem özneye (amca) hem nesneye (aşı) geliyor. O da yetmiyor, bir de "var" ekliyoruz, "there is" ya da "there exists" gibi, acaba kökenlerimizde göçebelik olduğu için mi iyeliği her yerden ayrı ayrı vurguluyoruz, sahip olduğumuz şeyler uçup gitmesin diye, o ayrı bir araştırma konusu.
Ayrıca bir de kaynaştırma eklerini görecek daha.
Gazete-y-i okuyorum versus Hürriyet Gazetesi-n-i okuyorum örneğinde olduğu gibi.
Ya da, Köprüden geçtim versus Boğaz Köprü-sü-n-den geçtim.
Yabancıların aklını çok karıştıran bir durum evet.
Bir gizli kamera şakası izlemiştim. Gazete okuyan bir kadın etrafındakilere işveli bakıyor, baktıkları adamlar kadının yanına gidiyor. Sonra mizansen gereği kadının kocası geliyor.
Buna bir yabancı da düşmüştü, sözüm ona koca olan aktöre, aklısıra açıklama yapıyordu, "Gazetesi istemeye gittim" diye. O örnek hiç çıkmadı sonra aklımdan.
- cedilla (20.04.21 22:22:52 ~ 22:24:43)
Çok kolay yahu;
" he has a/an X " .
Bunu Türkçeleştirmek istediğinde, hem 'he' hem de 'X' iyelik alacak, cümle sonuna da "var" gelecek, bu kalıbı ezberle deyin, anlar o.
Ayse has a date = Ayse'NİN randevuSU var.
Amca has a vaccine = AmcaNIN aşıSI var.
Your friend has a coat = ArkadaşınIN paltoSU var.
hatta
I have a headache = (Benim) başağrıM var.
The woman has a charm = KadınIN cazibeSİ var
The woman over there has a newspaper = Oradaki kadınIN gazeteSİ var.
" he has a/an X " .
Bunu Türkçeleştirmek istediğinde, hem 'he' hem de 'X' iyelik alacak, cümle sonuna da "var" gelecek, bu kalıbı ezberle deyin, anlar o.
Ayse has a date = Ayse'NİN randevuSU var.
Amca has a vaccine = AmcaNIN aşıSI var.
Your friend has a coat = ArkadaşınIN paltoSU var.
hatta
I have a headache = (Benim) başağrıM var.
The woman has a charm = KadınIN cazibeSİ var
The woman over there has a newspaper = Oradaki kadınIN gazeteSİ var.
- latchet (20.04.21 23:10:40 ~ 23:18:01)
[]
İngilizcede şu kullanım doğru mu?
I can don’t use what is tested on them
Burada can’t ile can don’t arasındaki kullanm farkını anlayamadım. Kullanım yanlış mı? Doğruysa can zaten geniş zaman ifadesi değil mi de ayrıca do yardımcı fiili kullanılmış?
Burada can’t ile can don’t arasındaki kullanm farkını anlayamadım. Kullanım yanlış mı? Doğruysa can zaten geniş zaman ifadesi değil mi de ayrıca do yardımcı fiili kullanılmış?
can ve do (yardımcı fiil olan) bir arada kullanılmaz.
ya can't ya da don't diyebilirsin.
bu arada "what is tested on them"da da sorun var. tam olarak ne demek istiyorsun?
ya can't ya da don't diyebilirsin.
bu arada "what is tested on them"da da sorun var. tam olarak ne demek istiyorsun?
- sir gawain (20.04.21 16:42:43)
Sanırım "I'm able not to use what is tested on them", "I'm capable of avoiding to use what is tested on them" gibi bir anlam verilmek istenmiş ama kullanım yanlış gibi duruyor. yanlış olmasa bile alışılmadık ya da "olmasa daha iyi olurdu" kıvamında duruyor.
- akhenaten (20.04.21 16:43:25 ~ 16:45:06)
yanlis; can ve do beraber kullanilmaz.
- bay b (20.04.21 16:45:58)
Olmasa daha iyi olurdu da değil, hiç olmaz. Ne demeye çalışıyorsunuz tam olarak?
- kobuzchu kiz (20.04.21 16:56:58)
@kobuzchu
Ben demiyorum, grupta yazdılar. Garip geldi zaten ikisi de geniş zaman yardımcı fiili.
@akhenaten
Evet öyle dedi sonrasında.
Ben demiyorum, grupta yazdılar. Garip geldi zaten ikisi de geniş zaman yardımcı fiili.
@akhenaten
Evet öyle dedi sonrasında.
- Unde bach canim (20.04.21 17:08:40)
Şöyle söyledi sonrasında “ I can not to use products which are tested on animals”
- Unde bach canim (20.04.21 17:14:54)
I can TRY not to use products which are tested on animals. (bir fiil olmalı)
I can not use products which are tested on animals. ('to' fazla)
Bu arada 'which are' yerine 'that are' daha makul
I can not use products which are tested on animals. ('to' fazla)
Bu arada 'which are' yerine 'that are' daha makul
- latchet (20.04.21 17:38:59 ~ 17:39:40)
başka bir fiilin yardımına ihtiyacınız var.
-I can avoid using...
-I can deny using...
-I can try not using...
-I can manage not using...
Gibi.
Evet do da bir fiil. Onu niye kullanamıyoruz can'den sonra diyebilirsiniz. Ama do aynı zamanda bir yardımcı fiil. Diyeceksiniz ki "I can do it" diyebiliyoruz ama...
işte use'dan önce yardımcı fiil olan do'yu (can'den dolayı) kullanamıyoruz. fiil olan do'yu ise kullanmamız anlamsız oluyor. oraya uymuyor.
-I can avoid using...
-I can deny using...
-I can try not using...
-I can manage not using...
Gibi.
Evet do da bir fiil. Onu niye kullanamıyoruz can'den sonra diyebilirsiniz. Ama do aynı zamanda bir yardımcı fiil. Diyeceksiniz ki "I can do it" diyebiliyoruz ama...
işte use'dan önce yardımcı fiil olan do'yu (can'den dolayı) kullanamıyoruz. fiil olan do'yu ise kullanmamız anlamsız oluyor. oraya uymuyor.
- dilemma of subscribtionability (21.04.21 10:52:27)
[]
TOEFL'dan nasıl 109 ve üstü alınır?
Bilkent mezunuyum. 2018 yılında grad. applicationları (gitmedim) için Toefl'a girip 102 almıştım. Alabileceğim maksimum skor buydu sanırım. Şansım da yaver gitmişti, writing sectionları üniversite yıllarımda ilgilendiğim essay yazdığım alanlardan oluştuğundan ezbere yazdım gitti. O sayede yüksek skor aldım.
MBA için gitmek istediğim üniversite toefl'dan 109 ve üstü alınmasını bekliyor. Bu seviyeye nasıl ulaşabilirim, ekstra neler yapmam gerekli? Sınav formatına hakimim ama beklenen skor bir hayli yüksek olduğundan bu seviyelere çıkmak zor.
MBA için gitmek istediğim üniversite toefl'dan 109 ve üstü alınmasını bekliyor. Bu seviyeye nasıl ulaşabilirim, ekstra neler yapmam gerekli? Sınav formatına hakimim ama beklenen skor bir hayli yüksek olduğundan bu seviyelere çıkmak zor.
ben de 102 almıştım biraz kötü geçmişti gerçi ama 109 da ayrı bir boyut. bu seviyelerde yükseltmek daha uzun zaman alır muhtemelen. 109 istendiğini de ilk defa görüyorum...
daha fazla okuyup dinlemek dışında bir şey de aklıma gelmiyor. sözlükte de 109 alan çok fazla kişi yoktur zaten herhalde. allah kolaylık versin yardımcı olamadım kusura bakma :)
daha fazla okuyup dinlemek dışında bir şey de aklıma gelmiyor. sözlükte de 109 alan çok fazla kişi yoktur zaten herhalde. allah kolaylık versin yardımcı olamadım kusura bakma :)
- bohr atom modeli (18.04.21 16:12:07)
Writing formatlarina calisip, sinav odakli pratik yaparak orayi gelistirebilirsiniz. Siz kac almistiniz bilmiyorum ama bir cok kisi writing'den cok dusuk aliyor.
Speaking icin de ayni sekilde ozel ders falan almaniz skoru yukseltmenize yardimci olur.
Reading ve Listening dusukse gelismesi zaman alir, bence yukarida bahsettigim ikiliye odaklanin.
Speaking icin de ayni sekilde ozel ders falan almaniz skoru yukseltmenize yardimci olur.
Reading ve Listening dusukse gelismesi zaman alir, bence yukarida bahsettigim ikiliye odaklanin.
- hot potato (18.04.21 16:49:36)
@hot potato:
R: 28
L:26
W:26
S:22
R: 28
L:26
W:26
S:22
- holdthedoor (18.04.21 16:58:51)
Ben olsam buna kasacağıma waive Veren üniversitelere başvururudum
- fistikthecat (18.04.21 18:35:51)
Genelleme yapmak gerekirse ingilizce yeterlilige waive verecek universitelere gitmeye degmez MBA icin.
@holdthedoor writing iyiymis ama bence gene de pratik yapmalisiniz ve toefl yazi formatlarina calismalisiniz ki gene boyle bir sey gelsin. Dedigim gibi tecrubeli bir hocayla speaking calismaniz faydali olur. Bir de listenining icin deneme falan cozmek 2-3 puan ekstra getirebilir.
@holdthedoor writing iyiymis ama bence gene de pratik yapmalisiniz ve toefl yazi formatlarina calismalisiniz ki gene boyle bir sey gelsin. Dedigim gibi tecrubeli bir hocayla speaking calismaniz faydali olur. Bir de listenining icin deneme falan cozmek 2-3 puan ekstra getirebilir.
- hot potato (18.04.21 19:23:24)
@hot potato; harvard dahil tüm amerikan mba programları 100% ingilizce eğitim veren üniversiteden mezunsanız toefl waive eder.
- antikadimag (18.04.21 19:37:22)
Benim ilk TOEFL'im 102 idi. Ardından yaklaşık 1000 kelime çalıştım. 1 yıl yurt dışında yaşadım. Ikinci skorum 109 oldu. Ama açıkçası şans da gerekiyor bence.
R:28
L:29
S:30
W:25
aldım. Writing neden bu kadar düşük geldi hiçbir fikrim yok. Şans bence.
R:28
L:29
S:30
W:25
aldım. Writing neden bu kadar düşük geldi hiçbir fikrim yok. Şans bence.
- howfaristhesky (18.04.21 20:00:32)
@antikadimag: Kaynak nedir acaba? Gitmek istediğim üniversite harvard.
- holdthedoor (19.04.21 05:39:37)
www.hbs.edu
"All candidates who received their bachelor's degree and any graduate degrees from a university or universities where English is NOT the sole language of instruction are required to take an English language test."
Tamam bu yaziyor da, su da yaziyor. Hatta boldface:
"The MBA Admissions Board discourages any candidate with a TOEFL score lower than 109 on the iBT, an IELTS score lower than 7.5, or a PTE score lower than 75 from applying."
Basvurursunuz ama pek bir sey beklemeyin demisler.
"All candidates who received their bachelor's degree and any graduate degrees from a university or universities where English is NOT the sole language of instruction are required to take an English language test."
Tamam bu yaziyor da, su da yaziyor. Hatta boldface:
"The MBA Admissions Board discourages any candidate with a TOEFL score lower than 109 on the iBT, an IELTS score lower than 7.5, or a PTE score lower than 75 from applying."
Basvurursunuz ama pek bir sey beklemeyin demisler.
- hot potato (19.04.21 07:11:56)
@hot potato; istisna kosulunu saglamayan insanlar icin gecerli o madde. hicbir okul bunu kafaya takmaz zira ingilizce seviyenizi toefl ile degil mulakatla ve gmat ile olcerler.
@holdthedoor; hocam siz de ilgilendiginiz okullarin adcom'una mail atip soyledigimi teyit edebilirsiniz. toefl adayligimi olumlu/olumsuz etkiler mi diye sormaniz kafi. hayir diyeceklerdir.
@holdthedoor; hocam siz de ilgilendiginiz okullarin adcom'una mail atip soyledigimi teyit edebilirsiniz. toefl adayligimi olumlu/olumsuz etkiler mi diye sormaniz kafi. hayir diyeceklerdir.
- antikadimag (19.04.21 21:38:12)
[]
Almanca vs İtalyanca
Merhaba arkadaşlar. İnternette okuduğum yorumlarda Almancadan sonra İtalyanca öğrenilmesi tavsiye edilmiş. Sebebi de İtalya'nın sanayide iyi bir durumda olmasıymış. İtalya sonuçta Lamborghini, Ferrari gibi devleri çıkarmış ülke. Sanayisi tabii ki iyi ama gerçekten dili öğrenilecek kadar, hatta Almancadan sonra öğrenilecek kadar önemli konumdalar mı? Bunu öğrenmek istedim. Bu arada makine mühendisiyim. Değerlendirme buna göre olursa daha iyi olur.
İkinci olarak Almanca öğrenmeye bir süre önce başlamıştım. İtalyanca hakkında da merak edip araştırdığım kadarıyla bilgi sahibiyim. İtalyanca sanki Almancaya göre daha "öğrenilebilir" gözüküyor. Gerçekte durum nasıl?
Son olarak Almancayı İngilizce anlatan hangi kitapları önerirsiniz? PDF olarak bulmaya çalışacağım. Teşekkür ederim bilgi veren olursa.
İkinci olarak Almanca öğrenmeye bir süre önce başlamıştım. İtalyanca hakkında da merak edip araştırdığım kadarıyla bilgi sahibiyim. İtalyanca sanki Almancaya göre daha "öğrenilebilir" gözüküyor. Gerçekte durum nasıl?
Son olarak Almancayı İngilizce anlatan hangi kitapları önerirsiniz? PDF olarak bulmaya çalışacağım. Teşekkür ederim bilgi veren olursa.
almanca + ingilizce bilen biri olarak belirteyim, almanya ya da avusturyada yaşama planın yoksa, çok iyi derecede ingilizce bilmen bile yeterli olur. bir mühendis olarak iletişime geçtiğim, görüştüğüm tüm alman mühendisler zaten ingilizce biliyordu. ben olsam italyanca gibi ek 1 dil daha öğrenmeye çalışmak yerine mesleki olarak kendimi geliştirmeye yönelirdim. zevk için öğreniyorsan ayrı tabii.
- roket adam (18.04.21 14:14:35)
@roket adam
Konu aslında İngilizcenin yeterli olması değil. İngilizce seviyemi geliştirmeye her zaman devam ediyorum zaten. Onu katmıyorum. Benim öğrenmek istediğim uzun bir zaman aralığında hangi dile yatırım yapmak mantıklı olur?
Almanya'da yaşar mıyım, şu an öyle bir planım yok ama 10 yıl sonra öyle bir isteğim olursa en azından o zamana kadar Almanca seviyemi belgelemiş olurum. Almanya'ya gitmek istiyorum ama Almanca bilmiyorum gibi bir duruma düşmem.
Bir de mesleki gelişimi ayrı tutuyorum. Çünkü CV'de mesleki bilgiler ayrı, yabancı dil bilgileri ayrı. Birinin eksiği diğerinden kapatılmıyor.
Konu aslında İngilizcenin yeterli olması değil. İngilizce seviyemi geliştirmeye her zaman devam ediyorum zaten. Onu katmıyorum. Benim öğrenmek istediğim uzun bir zaman aralığında hangi dile yatırım yapmak mantıklı olur?
Almanya'da yaşar mıyım, şu an öyle bir planım yok ama 10 yıl sonra öyle bir isteğim olursa en azından o zamana kadar Almanca seviyemi belgelemiş olurum. Almanya'ya gitmek istiyorum ama Almanca bilmiyorum gibi bir duruma düşmem.
Bir de mesleki gelişimi ayrı tutuyorum. Çünkü CV'de mesleki bilgiler ayrı, yabancı dil bilgileri ayrı. Birinin eksiği diğerinden kapatılmıyor.
- dissendium (18.04.21 14:25:16 ~ 14:26:27)
illa birini öğrenmek zorundaysan almanca öğren. yurtdışında çalışma niyetin varsa sadece ingilizce bilerek almanya'ya gitme ihtimalin sallıyorum %5 ise almanca bilerek %50'ye kadar çıkıyor. sadece türklerin oralara başvurduğunu düşünme eski ingiliz sömürgesi hintliler ingilizler kadar iyi ingilizce biliyorlar ve avrupaya tabiri caizse saldırıyorlar. biraz kovaladığında zaten requirements: fluent in german görürsün ilanların altlarında.
italyanın işsizlik oranı almanya'ya göre kötü en son yanlış bilmiyorsam %11-12 kadardı, almanya'nın ise %2-%3 lerde. italyanca öğrenmesi kolay olsa bile katkı sağlaması için daha çok çabalamak zorunda kalabilirsin.
italyanın işsizlik oranı almanya'ya göre kötü en son yanlış bilmiyorsam %11-12 kadardı, almanya'nın ise %2-%3 lerde. italyanca öğrenmesi kolay olsa bile katkı sağlaması için daha çok çabalamak zorunda kalabilirsin.
- nahtoderfahrung (18.04.21 14:27:35 ~ 14:28:37)
şöyle bi baktım da hocam, ben olsam ikinci dil olarak ispanyolca öğrenirdim. 2019 mart itibariyle dünya nüfusunun %5.994'ünü oluşturan 480 milyon ispanyolca konuşan insan varmış. almanca konuşanlar ise nüfusun %0.988'i ile 76.1 milyon kişi. tabii doğu yatırımı yapmak isterseniz çince de çok makul. almancanın kullanım alanı çok dar.
kaynak: en.wikipedia.org
kaynak: en.wikipedia.org
- heavy smoker (18.04.21 14:34:08)
Özel bir ilginiz veya gelecek planınız varsa olabilir ama iki Avrupa dili zaten biliyorsunuz. Mesela Japonca ekleseniz daha iyi olmaz mı? Özellikle Türkler için abartıldığı kadar zor olmadığını duymuştum ama illa ki zordur yine de.
- havadakarada (18.04.21 14:41:37)
üretim ağır sanayii gibi alanlarda çalışacaksanız, ya da en basitinden makine mühendisiyseniz almanca öğreneceğiniz ikinci yabancı dil olmalı ingilizceden sonra. italyanca bilmek bence italya dışında bir işe yaramaz ama almanca türkiye'de de yardımcı olur.
eğer üçüncü yabancı dil seçecek olsaydım bu benim tınısı hoşuma giden fransızca gibi bir dil olurdu. üçüncü yabancı dil artık fanteziye kaçıyor çünkü. tercümanlık mı yapacaksın kendi mesleğini mi icra edeceksin...
kaldı ki diğer yabancı dilleri öğrenmek çocukluktan beri aşina olduğumuz, günlük hayatta istemeden de olsa maruz kaldığımı ingilizceye benzemiyor. o ülkede 3-4 yıl yaşamadan italyanca ya da almanca biliyorum falan demek gerçekçi olmaz.
eğer üçüncü yabancı dil seçecek olsaydım bu benim tınısı hoşuma giden fransızca gibi bir dil olurdu. üçüncü yabancı dil artık fanteziye kaçıyor çünkü. tercümanlık mı yapacaksın kendi mesleğini mi icra edeceksin...
kaldı ki diğer yabancı dilleri öğrenmek çocukluktan beri aşina olduğumuz, günlük hayatta istemeden de olsa maruz kaldığımı ingilizceye benzemiyor. o ülkede 3-4 yıl yaşamadan italyanca ya da almanca biliyorum falan demek gerçekçi olmaz.
- bohr atom modeli (18.04.21 14:42:37 ~ 14:45:41)
almanya ve italya kesinlikle kiyaslanabilir ulkeler degil gelismislik, is imkanlari, zenginlik vs acisindan.
onun haricinde ileri seviye bir ingilizce ve orta-iyi bir almanca ile almanya'da (mesleginize gore) is bulma sansiniz olabilir ama italya'nin kendi insanina hayri yok, issizlik avrupa'ya gore yuksek vs.
italyanca bilmek bence italya dışında bir işe yaramaz ama almanca türkiye'de de yardımcı olur +1
onun haricinde ileri seviye bir ingilizce ve orta-iyi bir almanca ile almanya'da (mesleginize gore) is bulma sansiniz olabilir ama italya'nin kendi insanina hayri yok, issizlik avrupa'ya gore yuksek vs.
italyanca bilmek bence italya dışında bir işe yaramaz ama almanca türkiye'de de yardımcı olur +1
- hot potato (18.04.21 16:55:05)
İtalyanca bilen biri olarak söyleyeyim: italyancam kendi sektörümde (tekstil) çok işe yarıyor. Başka sektörlerde ne durumda bilmiyorum.
Almanca’dan daha kolay öğrenmesi bence:)
Almanca’dan daha kolay öğrenmesi bence:)
- suicides underground (18.04.21 19:36:48)
Simdiki aklim olsa ispanyolca yerine italyanca ogrenirdim.
Ing + almanca cok iyi seviyede biliyorum, sonra ispanyolca ogrendim “sen kac yuzmilyor insan konusuyo” diye, seyahate gittigimde 3-5 gun konustugum dilden oteye gecemedi. Italyanca ise avusturya’da yasadigim icin ve iismden dolayi cok yardimci olurdu bana, lojistik sektorundeyim diyelim.
Makine muhendisi icin almanca olmali ama bence cince/japonca gibi sanayisi guclu ab disinda bir ulkenin de dili olabilir. Rusca da olabilir.
Hedefinize gore degisir. Hedef derken, makine muh hangi endustride, hangi ulkede vs vs.
Ing + almanca cok iyi seviyede biliyorum, sonra ispanyolca ogrendim “sen kac yuzmilyor insan konusuyo” diye, seyahate gittigimde 3-5 gun konustugum dilden oteye gecemedi. Italyanca ise avusturya’da yasadigim icin ve iismden dolayi cok yardimci olurdu bana, lojistik sektorundeyim diyelim.
Makine muhendisi icin almanca olmali ama bence cince/japonca gibi sanayisi guclu ab disinda bir ulkenin de dili olabilir. Rusca da olabilir.
Hedefinize gore degisir. Hedef derken, makine muh hangi endustride, hangi ulkede vs vs.
- kuehles blondes (18.04.21 20:03:04)
1- iş için dil öğrenilmez. iş için iş öğrenilir.
2- o dilin konuşulduğu ülkeye/kültüre özel bir ilginiz varsa ve orada yaşamak istiyorsanız dil öğrenmek mantıklıdır. bunun dışında gereksiz bir yatırımdır. çünkü;
- dünya lingua franca olarak ingilizceyi kabul edeli yıllar oldu.
- translation sektörü aldı başını gitti. almanca gelen maili translate'e koyup ingilizceye çevirirsiniz, yazarken ise ingilizce yazıp translate'ten almancaya çevirip gönderirsiniz. gramer kontrol yazılımları da var artık.
3- bir makine mühendisi olarak almanca öğrenme geyiği tamamen bir geyiktir. bir kere işe yaraması için çok iyi konuşmanız gerekiyor. eğer akıcı konuşamıyorsanız konuşma ingilizceye evriliyor her halükarda.
bu da demek ki yıllarımızı vereceğiz.
özetle, ben almanya'da yaşarım diyorsanız (ki aklı başında bir türk neden almanya'da yaşamak ister bilmem) 5 yılınızı verdikten sonra evet almanya'da bir şirkette avantajını kullanarak iş bulabilirsiniz. ama bunun çok ciddi bir zaman yatırımı olduğunun altını çizmek gerek.
italyanca da aynı şekilde.
atmaya çalıştığınız taş ağır bir taş. ürküttüğünüz kurbağaya değeceğinden emin olmadan atmayın.
2- o dilin konuşulduğu ülkeye/kültüre özel bir ilginiz varsa ve orada yaşamak istiyorsanız dil öğrenmek mantıklıdır. bunun dışında gereksiz bir yatırımdır. çünkü;
- dünya lingua franca olarak ingilizceyi kabul edeli yıllar oldu.
- translation sektörü aldı başını gitti. almanca gelen maili translate'e koyup ingilizceye çevirirsiniz, yazarken ise ingilizce yazıp translate'ten almancaya çevirip gönderirsiniz. gramer kontrol yazılımları da var artık.
3- bir makine mühendisi olarak almanca öğrenme geyiği tamamen bir geyiktir. bir kere işe yaraması için çok iyi konuşmanız gerekiyor. eğer akıcı konuşamıyorsanız konuşma ingilizceye evriliyor her halükarda.
bu da demek ki yıllarımızı vereceğiz.
özetle, ben almanya'da yaşarım diyorsanız (ki aklı başında bir türk neden almanya'da yaşamak ister bilmem) 5 yılınızı verdikten sonra evet almanya'da bir şirkette avantajını kullanarak iş bulabilirsiniz. ama bunun çok ciddi bir zaman yatırımı olduğunun altını çizmek gerek.
italyanca da aynı şekilde.
atmaya çalıştığınız taş ağır bir taş. ürküttüğünüz kurbağaya değeceğinden emin olmadan atmayın.
- antikadimag (18.04.21 20:22:01)
Italyanca bu arada tek bir dil degil. Bunu arastirin. Ulkenin resmi dili. Turklerin konustugu dil Turkce ama Italyanlarin konustugu dil otomatik olarak Italyanca degil. Ulkenin birligini saglamak icin secilmis, bir dil. Ulkenin bir kismi Italyanca konusmaz.
- howfaristhesky (18.04.21 20:56:47)
@antikadimag, yazdıklarınızın çoğuna ben de katılıyorum. Zaten o yüzden seçilecek dile doğru karar vermeye çalışıyorum.
Şu kısmı merak ettim.
"ki aklı başında bir türk neden almanya'da yaşamak ister bilmem"
Böyle demenizin sebebi nedir?
Şu kısmı merak ettim.
"ki aklı başında bir türk neden almanya'da yaşamak ister bilmem"
Böyle demenizin sebebi nedir?
- dissendium (18.04.21 21:23:03)
biraz subjektif elbette. benim kisisel tecrubelerime gore avrupa'da en cok ayrimcilik ile karsilastigim yer almanya idi. bu tarz genellemeler yine baska subjektif degerlendirmelerle karsi cikilmaya cok tesne.
ancak kabaca;
1- almanya'da var olan irkcilik
2- almanlarin yapi itibariyle bizim alisik oldugumuz turden iletisim kurmamasi (ingilizler de avrupali ama inanilmaz hossohbet insanlar)
2- havanin surekli kapali olmasi ve cografi tekduzelik
3- almanca bilmeden yasamanin sosyal cevre olusturmada getirdigi zorluklar
4- vatandasi olmadiginiz ulkeye odediginiz yuksek vergi kesintileri
ornek verilebilir.
sahsen kendi degerlendirmelerime gore almanya cok dusuk not aliyor.
amac turkiye'den uzaklasmaksa anlasilabilir, ancak uzun vadede amerika dururken almanya aklimin ucundan gecmez, gecmedi de zaten. lisanini bildigim, farkli etnisitelere ev sahipligi yapan amerika'ya yerlestim.
ancak kabaca;
1- almanya'da var olan irkcilik
2- almanlarin yapi itibariyle bizim alisik oldugumuz turden iletisim kurmamasi (ingilizler de avrupali ama inanilmaz hossohbet insanlar)
2- havanin surekli kapali olmasi ve cografi tekduzelik
3- almanca bilmeden yasamanin sosyal cevre olusturmada getirdigi zorluklar
4- vatandasi olmadiginiz ulkeye odediginiz yuksek vergi kesintileri
ornek verilebilir.
sahsen kendi degerlendirmelerime gore almanya cok dusuk not aliyor.
amac turkiye'den uzaklasmaksa anlasilabilir, ancak uzun vadede amerika dururken almanya aklimin ucundan gecmez, gecmedi de zaten. lisanini bildigim, farkli etnisitelere ev sahipligi yapan amerika'ya yerlestim.
- antikadimag (19.04.21 21:46:06)
@antikadimag'a katılıyorum. ulus devletlere adapte olmak her zaman çok daha zordur doğal olarak. almanya dilin de etkisiyle daha zor ve insanlar akdeniz ülkelerindeki gibi kucaklayıcı değiller.
almanya'nın en büyük avantajı öğrenciler için çok güzel bir fırsat sunuyor olması. ücretsiz eğitim yani. üstelik eğitim de çok kaliteli. bunun dışında hayali kurulacak bir ülke asla değil. insanları almanya hayali kurarken görüp bi tarafımla gülüyorum. yaklaşık 2 yıldır almanya'da yaşayan biri olarak yazıyorum bunu.
almanya'nın en büyük avantajı öğrenciler için çok güzel bir fırsat sunuyor olması. ücretsiz eğitim yani. üstelik eğitim de çok kaliteli. bunun dışında hayali kurulacak bir ülke asla değil. insanları almanya hayali kurarken görüp bi tarafımla gülüyorum. yaklaşık 2 yıldır almanya'da yaşayan biri olarak yazıyorum bunu.
- bohr atom modeli (20.04.21 00:20:27 ~ 00:21:54)
[]
Yine pozitif çıktı
Bu ayın başlarında belirti gösterip test yaptırmıştım. Pozitif çıktı
10 gündür bütün belirtiler geçti. Çok iyiyim. Garanti olsun diye test yaptırayım
dedim yine pozitif çıktı. Yine mi 10 gün karantinada kalacağım şimdi?
İşten atacaklar bu gidişle. Zaten evde kalmaktan psikoloji falan kalmadı.
Şu an keşke yaptırmasaydım diyorum:(
10 gündür bütün belirtiler geçti. Çok iyiyim. Garanti olsun diye test yaptırayım
dedim yine pozitif çıktı. Yine mi 10 gün karantinada kalacağım şimdi?
İşten atacaklar bu gidişle. Zaten evde kalmaktan psikoloji falan kalmadı.
Şu an keşke yaptırmasaydım diyorum:(
Keşke yaptırmasaydınız gerçekten.
Artık karantina bitmiş, çalışabilirsiniz.
Bu kadar enfekte, kontrolsüz bir toplumda artık karantinanın bile bence anlamı yok. Ben şimdi durduk yere test yaptırsam pozitif çıkabilirim mesela. Test güvenilirliği de ayrı bir konu.
Filyasyon ekibine haber verildi mi acaba.
Artık karantina bitmiş, çalışabilirsiniz.
Bu kadar enfekte, kontrolsüz bir toplumda artık karantinanın bile bence anlamı yok. Ben şimdi durduk yere test yaptırsam pozitif çıkabilirim mesela. Test güvenilirliği de ayrı bir konu.
Filyasyon ekibine haber verildi mi acaba.
- pro9it9is9 (18.04.21 11:24:48)
yetkili biriyle görüşün. böyle vakalar nadir de olsa olabiliyor. milleti riske sokmayın diğer arkadaşın önerdiği gibi.
edit: yanlış bilgi vermişim özür dilerim. @del piero10 haklı.
edit: yanlış bilgi vermişim özür dilerim. @del piero10 haklı.
- bohr atom modeli (18.04.21 12:07:00 ~ 15:35:55)
Hocam sen kendin kaşınmışsın ne diyelim
- KaraSakall (18.04.21 13:15:16)
Hayat eve sığarda niyeyse hala risksiz olarak gözüküyor.
- potsdamer (18.04.21 15:00:54)
@bohr atom modeli,
durup dururken pozitif çıkaran test yok ne demek tam olarak? tam tersine bazı doktorların aylardır söylediği covid testleri negatif pek çok kişiyi de pozitif gösterebiliyor. ki bu tarz hastalık tespiti yapan testlerde genelde fazla sayıda false pozitif çıkması sık görülen bir durum.
durup dururken pozitif çıkaran test yok ne demek tam olarak? tam tersine bazı doktorların aylardır söylediği covid testleri negatif pek çok kişiyi de pozitif gösterebiliyor. ki bu tarz hastalık tespiti yapan testlerde genelde fazla sayıda false pozitif çıkması sık görülen bir durum.
- del piero10 (18.04.21 15:25:15)
Son bir yılda olana biten, haberler, çevremde yaşananlar konuşulanlar vs. topladığımda şu sonuç çıkıyor anladığım kadarıyla: test yaptırmayanlar negatiftir.
Sağlık önemli insan bunu düşünür ama iş vesvese takı takıntı haline gelmemeli.
Sağlık önemli insan bunu düşünür ama iş vesvese takı takıntı haline gelmemeli.
- Erva (18.04.21 21:26:57)
[]
twelve hundred
ingilizce'de rakamların böyle de okunuşları mı var? video izlerken ingiliz bi eleman "twelve hundred" dedi. ben 12bin ne alaka derken dikkat edince 1200'ü öyle okuduğunu fark ettim. aynı şekilde 12bin de "twelve thousand" mi oluyor acaba?
bu ingilizce'de olan bişey mi? ingiltere'ye mi özgü yoksa eleman mı sokak ağzıyla konuşmuş?
ilgili video youtu.be
bu ingilizce'de olan bişey mi? ingiltere'ye mi özgü yoksa eleman mı sokak ağzıyla konuşmuş?
ilgili video youtu.be
twelve hundred seklindeki okuma one thousand two hundredli okumadan daha fazla yaygin , sokak agzi denemez haberlerde falan da cok kullanilir
@sertac akin 2021 icin ("two thousand twenty one" degil) demissin yanlis bilgi. 2021: Two thousand and twenty one seklindeki kullanim da dogrudur. Bu arada "and" weak form ile ən okunur
@sertac akin 2021 icin ("two thousand twenty one" degil) demissin yanlis bilgi. 2021: Two thousand and twenty one seklindeki kullanim da dogrudur. Bu arada "and" weak form ile ən okunur
- neverletyougodown (16.04.21 23:24:10 ~ 23:27:47)
ek olarak saate de mesela seven hundred diyebiliyorlar. halbuki 7.00'ı kastediyor. sadece ingiltereye özgü değil amerikada da var.
sokak ağzı değil +1
sokak ağzı değil +1
- olutaklidi (17.04.21 00:25:46)
9900'e kadar kullanılabilir. tek istisna tam olanlarda. 2000 5000 falan derken fifty-hundred denmez. five thousand denir direkt.
- das ende der welt (17.04.21 00:46:03)
[]
[İngilizce] Gay sözcüğü üzerine
Flinstones'ın jeneriğini izlerken farkettim, "gay old time" diye bir ifade var. gay sözcüğünün neşeli, eğlenceli anlamına geldiğini biliyorum. eskiden bu anlamda kullanılıyordu ama artık kullanılmıyor diyebilir miyiz? yani bu şarkıyı 60 sene önce değil de bugün yazsalardı gay old time demezlerdi bence.
www.youtube.com
türkçe'deki sevişmek ifadesi önceden karşılıklı birbirini sevmek anlamına gelirken şimdi cinselliği çağrıştırması gibi. şimdi kimse "onlarla aramız iyi, ailecek sevişiyoruz" demez ama 30 sene öncesinde kullanılırmış bu ifade.
www.youtube.com
türkçe'deki sevişmek ifadesi önceden karşılıklı birbirini sevmek anlamına gelirken şimdi cinselliği çağrıştırması gibi. şimdi kimse "onlarla aramız iyi, ailecek sevişiyoruz" demez ama 30 sene öncesinde kullanılırmış bu ifade.
kendi sorunu kendin cevaplamışsın, acaba konu hakkında okuma yapmak mı istiyorsun diye düşündüm. bahsettiğin konuda anahtar kelime dil değişimi yani language change.
www.thoughtco.com
www.thoughtco.com
- birsürüsorumvarr (16.04.21 00:29:24 ~ 00:30:00)
Katılıyorum.
Sözcüklerin anlamı zamanla değişir. Örneğin eskiden oğul hem kız hem erkek çocuk için kullanılıyormuş.
Sözcüklerin anlamı zamanla değişir. Örneğin eskiden oğul hem kız hem erkek çocuk için kullanılıyormuş.
- howfaristhesky (16.04.21 00:29:57)
ingilizcedeki gay sözcüğü aslında neşeli anlamına geliyor fakat eşcinsel manasında kullanımı günümüzde daha ön plana geçti. kimse neşeliyim demek için gay'im demez artık. ama soyadı bile gay olan insanlar var. bizdeki altıntop vb. gibi.
- vizivozo (16.04.21 02:55:40 ~ 05:47:57)
evet misal eski bir kitabı okuyorsanız, örneğin lord of the rings, orada gayly, gay falan gibi kelimelere çok rastlarsınız.
bunun dışında bir de queer var mesela. queer garip demek eski ingilizcede. şimdi yine eşcinsel anlamında kullanılıyor.
ya da bitch dişi köpek anlamına geliyor normalde. falan filan.
bunun dışında bir de queer var mesela. queer garip demek eski ingilizcede. şimdi yine eşcinsel anlamında kullanılıyor.
ya da bitch dişi köpek anlamına geliyor normalde. falan filan.
- bohr atom modeli (18.04.21 13:57:00 ~ 13:58:45)
[]
dogrusunu kestiremedim.
merhaba. doğrusundan emin olamadım
no one can baptise my soul. mu
no one baptise my soul. mu?
şimdiden teşekkür ederim.
no one can baptise my soul. mu
no one baptise my soul. mu?
şimdiden teşekkür ederim.
1
- Deathrow (15.04.21 12:09:03)
anlatmak istediğiniz şeyin türkçesini de yazsaydınız daha iyi yardımcı olabilirdik, ama ikinci cümle yanlış ve bir anlamı yok.
- isabella was a ginger (15.04.21 13:20:59)
[]
21st century pedagogy builds technological, information and media fluencies
bu başlık altına yazacak bir şeyler arıyorum ancak arastırıp bulduklarım hep digital literacy. konu hakkında bilgi ve önerisi olanlar, siz ne yazardınız?
21.yuzyildaki egitim (pedagoji) insanlari yeni teknolojiler kullanmaya hazirlar, fluency demis yani ben eski teknolojiyi ogrendim, yeni teknoloji gelirse yapamam demesin kimse diyor, technology self-efficacy diye ara
- howfaristhesky (14.04.21 22:30:09)
[]
ing. layık olmadığı yer
ya bunu türkçede de çok karıştırıyorum.
"Ali layık olmadığı bir yerde yaşadığını biliyordu." cümlesinin ingilizcesi ne?
(anlam: yer kötü, Ali iyi. Ali daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor)
"Ali layık olmadığı bir yerde yaşadığını biliyordu." cümlesinin ingilizcesi ne?
(anlam: yer kötü, Ali iyi. Ali daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor)
tam karşılığı değil ama,
Ali knows that he deserves to live in a better place.
Ali knows that he deserves to live in a better place.
- istanbul kanatlarimin altinda (14.04.21 12:48:01)
"ali knew he lived in a place where he wasn't belong" dersen aynı anlamı verirsin. oraya ait olmamak demek oradan daha iyisini hak ediyor anlamını taşıyabilir bağlam içinde.
- Jux (14.04.21 12:54:20)
wasn't belong olmayacak tabii, didn't belong olacak
- bir garip melek (14.04.21 13:11:04)
Ali lives in a place he knows there'is not worthy of him.
gibi saçma bişey desem? : /
gibi saçma bişey desem? : /
- rewlack (14.04.21 13:12:16)
Ali knew the place he lives in he didn't deserve
- Amory Lorch (14.04.21 13:31:25)
@Amory öyle söyleyince,
Ali hak etmiyormuş gibi oluyor. sanki :/ yani orası güzelmiş de ali hak etmiyormuş gibi ben tam tersini kastediyorum.
Ali hak etmiyormuş gibi oluyor. sanki :/ yani orası güzelmiş de ali hak etmiyormuş gibi ben tam tersini kastediyorum.
- rewlack (14.04.21 13:37:24)
Ali knew the place he lives in wasn't the one he is worthy of
- Amory Lorch (14.04.21 13:50:39)
cümlenin türkçesinde bir hata yok mu? yani "layık olmadığı bir yerde yaşıyordu" dediğiniz zaman yer iyi, ali kötü anlamı verir gibi geldi bana. ali layık olmadığı bir yerde yaşıyorsa ali orayı haketmiyordur henüz anlamı çıkıyor benim için. "ben buna layık değilim" dediğimizde kendimizi aşağıya koyarız. "Bu bana layık değil" dediğimizde kendimizi yukarı koyarız gibi hissettim düşününce. Yanlış mı düşündüm acaba?
"ali, kendisine layık olmayan bir yerde yaşadığını biliyordu" derseniz ali iyi, yer kötü anlamı verir. yani türkçe yazdığınız cümle verdiğiniz anlama uymuyor gibi hissediyorum. o yüzden bazı cevaplar ali kötü yer iyi gibi çeviri vermiş.
cümleyi benim kurduğum gibi kurunca da şöyle bir çevirisi olabiliyor "ali knew he lived in a place not worthy of him"
"ali, kendisine layık olmayan bir yerde yaşadığını biliyordu" derseniz ali iyi, yer kötü anlamı verir. yani türkçe yazdığınız cümle verdiğiniz anlama uymuyor gibi hissediyorum. o yüzden bazı cevaplar ali kötü yer iyi gibi çeviri vermiş.
cümleyi benim kurduğum gibi kurunca da şöyle bir çevirisi olabiliyor "ali knew he lived in a place not worthy of him"
- nimberjack (14.04.21 14:28:35)
Nimberjaxk doğrusunu demiş, asıl hata Türkçesinde.
Jux da uydurmuş.
Not: Türkçe ve Ingilizce öğretmeni
Jux da uydurmuş.
Not: Türkçe ve Ingilizce öğretmeni
- howfaristhesky (14.04.21 18:23:27)
ali knew that he was working in a place that he does not deserve(worthy).
burada deserve worty hikaye ye göre değişir.
burada deserve worty hikaye ye göre değişir.
- duyurukullanıcısı (14.04.21 18:36:12)
[]
Türk dizisini ingilizce altyazıyla izlemek
Sizce kelime öğrenme, çeviri yapabilme, İngilizce konuşabilme gibi konularda büyük yardımı olur mu?
Hiç böyle tavsiyelere rastlamıyorum, sürekli yabancı dizi türkçe altyazı öneriliyor.
Hiç böyle tavsiyelere rastlamıyorum, sürekli yabancı dizi türkçe altyazı öneriliyor.
benim önerim ingiliççe diziyi ingiliççe altyazı ile izlemeniz. anlamaya çalışıyorsunuz. türkçe dublajı ingiliççe altyazı ile izlediğinizde pek kafa yormazsınız gibime geliyor. şöyle bir örnek vereyim. hanımla ingiliççe film-dizi izlerken, benim izlediğimiz şeye pek dikkat etmediğimi, telefonumla daha çok ilgilendiğimi söyler durur. geçenlerde dikkatini çekmiş, benim bilmediğim bir dilde türkçe altyazı dizi-film izlerken pürdikkat tv'ye bakıyormuşum. o günden beri ingiliççe ya da türkçe dublaj olmayan film-dizi açıyor.
- co2s2 (13.04.21 17:47:20)
Yararlı olacağını sanmıyorum. Üstelik o altyazıların yanlış çeviriler içeriyor olması da çok büyük bir olasılık.
İngilizceyi en iyi Türkçeyi işe hiç bulaştırmayarak öğrenirsiniz. Ben de ingilizce diziyi ingilizce altyazıyla izlemeyi tavsiye ediyorum. Türkçe altyazılı da izlemeyin.
İngilizceyi en iyi Türkçeyi işe hiç bulaştırmayarak öğrenirsiniz. Ben de ingilizce diziyi ingilizce altyazıyla izlemeyi tavsiye ediyorum. Türkçe altyazılı da izlemeyin.
- isabella was a ginger (13.04.21 20:33:49)
ingiliççe diziyi ingiliççe altyazı ile izlemeniz +1
Türkçe altyazılı da izlemeyin +1
Türkçe altyazılı da izlemeyin +1
- put it in your appropriate place (13.04.21 20:44:12)
olur olur. oyunun bile oluyor.
benim zamanımda ortaokul da lise gbi üniversite gibi kazanılarak gidilirdi ve ortaokulda da hazırlık olurdu.
bize orada hocamız sözlük için ingilizceden ingilizceye kullandırırdı.
bi gün dellendim. döndüm hocaya ben bu sıçtımının yerinde buradaki açıkalamayı anlayacak kadar ingilizce bilsem zaten ingilizce biiliyorumdur biliyorsam da biliyorumdur kellimeden anlamını çıkarırırım. bu ne saçma saçma şeylere uğraştırıyorsuz demiştim.
sonra gittim 5000 kelimelik sözllük vardı türkçe ingilizce abimden aldım teeek teeek ezberledim. oyun da oynuyordum oradan pekişti. sonra ingiilizce anlatılan feni bile anlar olmuştum.
taamamen kafa yapısı hangisi hoşuna giderse onu yap. kız arkadaşım ingilizce öğretmeni idi o da ingilizceden ingilizceye öneririrdi herkese. duydum mu tansiyonum yükseliyordu. öğretmen olan ben sus sen diyip bastırırdı. ama asla düşüncem değişmedi :D neye inanıyorsan yardır.
benim zamanımda ortaokul da lise gbi üniversite gibi kazanılarak gidilirdi ve ortaokulda da hazırlık olurdu.
bize orada hocamız sözlük için ingilizceden ingilizceye kullandırırdı.
bi gün dellendim. döndüm hocaya ben bu sıçtımının yerinde buradaki açıkalamayı anlayacak kadar ingilizce bilsem zaten ingilizce biiliyorumdur biliyorsam da biliyorumdur kellimeden anlamını çıkarırırım. bu ne saçma saçma şeylere uğraştırıyorsuz demiştim.
sonra gittim 5000 kelimelik sözllük vardı türkçe ingilizce abimden aldım teeek teeek ezberledim. oyun da oynuyordum oradan pekişti. sonra ingiilizce anlatılan feni bile anlar olmuştum.
taamamen kafa yapısı hangisi hoşuna giderse onu yap. kız arkadaşım ingilizce öğretmeni idi o da ingilizceden ingilizceye öneririrdi herkese. duydum mu tansiyonum yükseliyordu. öğretmen olan ben sus sen diyip bastırırdı. ama asla düşüncem değişmedi :D neye inanıyorsan yardır.
- turbo sadık (13.04.21 22:16:15)
en etkili metod duolungo uygulaması.
dediğiniz metodu hiç duymadım ama faydası olur bence.
dediğiniz metodu hiç duymadım ama faydası olur bence.
- aslindasorunumpsikolojik (14.04.21 02:41:12)
netflix gibi uygulamalarda dublajı da değiştirebiliyorsunuz varsa. ben öyle yapıyorum yabancı dil öğrenirken. ikisi birden olunca en etkilisi.
ayrıca duolingo gibi bir çöpün hala övüldüğünü görmek üzücü.
ayrıca duolingo gibi bir çöpün hala övüldüğünü görmek üzücü.
- bohr atom modeli (18.04.21 14:00:44)
[]
İngilizcede hocam, dostum benzeri hitap?
Merhaba
Tanımadığımız ve resmi olmayan bir muhabbette karşıdakine hitap şekilleri neler?
Hem rahatsiz etmeyecek hem de irite etmeyecek.
Teşekkürler.
Tanımadığımız ve resmi olmayan bir muhabbette karşıdakine hitap şekilleri neler?
Hem rahatsiz etmeyecek hem de irite etmeyecek.
Teşekkürler.
Mate
- proletarier aller lander vereinigt euch (13.04.21 13:29:49)
Buddy
- freebird5406_2 (13.04.21 14:00:10)
friend
- pangea (13.04.21 17:32:21)
buddy
mate
mate
- baldur2 (13.04.21 17:44:32)
Bro
- hepbiarayisicinde (14.04.21 02:55:51)
[]
bu yazıyı çevirebilir misiniz?
Genki the Gorilla and her baby: a miscarriage made lose her position within her troop to other females who gave birth before her. She got depressed, lost a lot weight and self-mutilated. She made a recovery after she was returned to her old zoo with her mom, and later managed to have her own family
www.reddit.com
www.reddit.com
Gorilla Genki ve bebeği: Genki düşük yapınca topluluğundaki kendisinden önce doğum yapan dişilere olan üstün konumunu kaybetti. Bunalıma girdi, zayıfladı ve kendini sakatladı. Annesiyle önceden bulunduğu hayvanat bahçesine götürüldü ve sonrasında da kendi ailesini kurdu.
*götürüldüğünde iyileşti
*götürüldüğünde iyileşti
- ryhmer (11.04.21 12:12:04 ~ 20:03:57)
[]
almancaya başlama
almanca öğrenmek istiyorum ama kendi kendime başlayamadım bir türlü. aylardır elimde birikti kaynaklar ve toparlayıp birine başlayamıyorum.
hem işe gidip hem de kendi kendine sıfırdan öğrenmek zor galiba.
das akademie ya da goethe online kurs sizce mantıklı mı? bu dönemde giden varsa sistemleri nasıl bilgi verirseniz çok sevinirim.
edit: kaynak önerileri için çok teşekkürler ama elimde bir sürü kaynak var. duolingo busuu kaydoldum. udemyden kurs satın aldım ve pimsleur level 1 başladım. artı z libraryden bir sürü gramer kitabı indirdim grammatik aktiv vs.
sorunum aslında a1 için online kurslar verimli midir? goethe ile das akademie biliyorum başka tavsiyelere de açığım.
teşekkürler.
hem işe gidip hem de kendi kendine sıfırdan öğrenmek zor galiba.
das akademie ya da goethe online kurs sizce mantıklı mı? bu dönemde giden varsa sistemleri nasıl bilgi verirseniz çok sevinirim.
edit: kaynak önerileri için çok teşekkürler ama elimde bir sürü kaynak var. duolingo busuu kaydoldum. udemyden kurs satın aldım ve pimsleur level 1 başladım. artı z libraryden bir sürü gramer kitabı indirdim grammatik aktiv vs.
sorunum aslında a1 için online kurslar verimli midir? goethe ile das akademie biliyorum başka tavsiyelere de açığım.
teşekkürler.
Duolingo'dan günde max 10 dk ile başlayan, önemli olan başlamak ve ara vermeden devam etmek. Kafanızda dile ilişkin birşeyler oluşması işinizi kolaylaştırır.
- kaset (08.04.21 14:39:11 ~ 14:39:41)
Ya şurada düzenli olarak bu soruları soran 3-4 kişi toplansak özel dersle şu an A2yi bitirmiştik.
benzer durumdayım, iki hafta otursam A1.1 ve A1.2yi bitireceğim. A2 itibariyle de özel ders almak veya kursa gitmek istiyorum.
B1 itibariyle de goetheye başlamak istiyorum. Goetheye daha önce başlamak istemememin sebebi süre ve online/otonom eğitimden vazgeçmemeleri.
B1den sonra kesin başlarım dememin sebebi sertifika.
*Özel ders tekliflerine açığım.
benzer durumdayım, iki hafta otursam A1.1 ve A1.2yi bitireceğim. A2 itibariyle de özel ders almak veya kursa gitmek istiyorum.
B1 itibariyle de goetheye başlamak istiyorum. Goetheye daha önce başlamak istemememin sebebi süre ve online/otonom eğitimden vazgeçmemeleri.
B1den sonra kesin başlarım dememin sebebi sertifika.
*Özel ders tekliflerine açığım.
- rewlack (08.04.21 14:49:05)
Tamamen kişisel tavsiyem. Bildiğiniz ne kadar A1 eğitimi varsa bitirin. Tek bir yerde A1 bitirince A1 olmuyorsunuz zaten. A1, A2 sınıflandırmasını diller için pek mantıklı bulmuyorum. Grammar olarak C1 düzeyinde olan biri kelime bilgisinde B1 olabilir. İş kelime bilgisine de bakıyor. Gözlemlerim bu şekilde. A1 zaten en temel seviye. Kurstaki eksiği kitaptan kapatırsınız, kitaptaki eksiği YouTube'dan kapatırsınız. Bu şekilde çalışmak daha verimli olur. Dünyanın en iyi Almanca kursuna da gitseniz mutlaka anlamadığınız, eksik olduğunuz kısımlar olacak. Amaç bu eksikleri gidermek.
- dissendium (08.04.21 15:16:22)
benim tavsiyem şöyle olurdu:
a1 olan bir kitabı bulun. bu netzwerk olur, mittelpunkt olur fark etmez. bunu en ince detayına kadar çözün bitirin kelimelerine çalışın. bunu tek bir kitaptan dahi yapsanız a1 sınavını geçebilirsiniz.
buradan sonra halen a1'i farklı kitaplardan bitirmenize gerek yok. geçin a2'ye. zaten a2 yaparken a1'i tekrarlamış da oluyorsunuz. a2 ve a1 birbiriyle bağlantısız iki farklı seviye değil. böyle kitapları a2.1 a2.2 falan diye bitirerek gidip yanında da dış kaynaklardan takviye ederseniz bence en güzel yöntem olur.
online dil kurslarının faydasının çok düşük olduğunu okuyorum sağda solda. sizin bu yapacağınızdan çok farklı bir şey yapmayacaklar bunu bilin. tek artısı yazdığınız şeyin ve konuştuğunuz cümlenin geri dönüşünü alıyor olmanız olur.
bunun dışında duolingo falan boş uygulamalar. zaman kaybetmeyin onlarla. ille de boş zamanım var işim yok derseniz tamam da bir şey ummayın derim.
a1 olan bir kitabı bulun. bu netzwerk olur, mittelpunkt olur fark etmez. bunu en ince detayına kadar çözün bitirin kelimelerine çalışın. bunu tek bir kitaptan dahi yapsanız a1 sınavını geçebilirsiniz.
buradan sonra halen a1'i farklı kitaplardan bitirmenize gerek yok. geçin a2'ye. zaten a2 yaparken a1'i tekrarlamış da oluyorsunuz. a2 ve a1 birbiriyle bağlantısız iki farklı seviye değil. böyle kitapları a2.1 a2.2 falan diye bitirerek gidip yanında da dış kaynaklardan takviye ederseniz bence en güzel yöntem olur.
online dil kurslarının faydasının çok düşük olduğunu okuyorum sağda solda. sizin bu yapacağınızdan çok farklı bir şey yapmayacaklar bunu bilin. tek artısı yazdığınız şeyin ve konuştuğunuz cümlenin geri dönüşünü alıyor olmanız olur.
bunun dışında duolingo falan boş uygulamalar. zaman kaybetmeyin onlarla. ille de boş zamanım var işim yok derseniz tamam da bir şey ummayın derim.
- bohr atom modeli (18.04.21 14:07:17)
[]
Kariyerde patlama
"Müzikal kariyerinde patlama yaşadı." nasıl derim? "He had a boom in his musical career." diye düşündüm ama kulağıma yanlış geldi.
Aynı cümle olmasa da seçenek olarak şu olabilir diye düşündüm.
His music career took off.
www.oxfordlearnersdictionaries.com
3. açıklamada bahsedilmiş.
His music career took off.
www.oxfordlearnersdictionaries.com
3. açıklamada bahsedilmiş.
- dissendium (07.04.21 23:31:16)
breakthrough
- hot potato (08.04.21 05:35:28)
take off da breakthrough da olur.
breakthrough daha distruptive geliyor kulaga.
breakthrough daha distruptive geliyor kulaga.
- camussar (08.04.21 10:57:17)
career breakthrough kullaniliyor gabe. ama daha guclu seyler icin. armut satislarinin artmasi breakthrough olmaz misal. take off olur.
- camussar (08.04.21 13:21:57)
[]
Online dil kursu ne kadar mantıklı sizce?
İngilizce dışında ve sıfır olduğunuz bir dil için soruyorum.
Yüz yüze sınıflarda yeterli öğrenci sayısına ulaşılmadığı için istersem online derslere katılabileceğimi ya da iptal edip kurs ücretini geri alabileceğimi söylediler. Ben aslında çoktandır istiyordum kursu ama cesaret edemiyordum hiç. Şimdi kitabı sipariş ettim, kendimi gaza getirdim falan ama böyle olunca ne yapacağımı bilemedim. Sıfırdan öğreneceğim bir dil için online kurs fikri nedense hiç mantıklı gelmiyor bana. Sanki internetten de online ders kadar verim alabilirdim gibi geliyor kendi kendime ama belki de yanlış düşünüyorumdur.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yüz yüze mi yoksa online mı daha iyi sizce bu tür eğitimler? Siz olsanız online kursa yazılır mıydınız bu durumda?
Yüz yüze sınıflarda yeterli öğrenci sayısına ulaşılmadığı için istersem online derslere katılabileceğimi ya da iptal edip kurs ücretini geri alabileceğimi söylediler. Ben aslında çoktandır istiyordum kursu ama cesaret edemiyordum hiç. Şimdi kitabı sipariş ettim, kendimi gaza getirdim falan ama böyle olunca ne yapacağımı bilemedim. Sıfırdan öğreneceğim bir dil için online kurs fikri nedense hiç mantıklı gelmiyor bana. Sanki internetten de online ders kadar verim alabilirdim gibi geliyor kendi kendime ama belki de yanlış düşünüyorumdur.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yüz yüze mi yoksa online mı daha iyi sizce bu tür eğitimler? Siz olsanız online kursa yazılır mıydınız bu durumda?
Ben bir yıldır doktora derslerini online alıyorum. Yeterli motivasyonunuz varsa bir farkı yok. Zaten yoksa kurs evinize de gelse bir farkı yok.
- howfaristhesky (05.04.21 17:51:50)
Ben de motivasyon demeye geldim. Daha once ingilizce ogrenmisliginiz varsa zaten bir dil ogrenmenin ne kadar uzun soluklu, ne kadar kapsamli efor gerektiren bir sey oldugunu biliyorsunuzdur. Haliyle online kurs calismanizin sadece ufak bir parcasi olacak. Gerisi sizin ilginize ve disiplinize kalmis. Nitekim ogrenemeyen o dilin konusuldugu ulkede dil kursuna gitse bile ogrenemiyor.
- hot potato (05.04.21 18:12:34)
Dile bağlı. Bazı dillerde istemediğiniz kadar kaynak var internette. Kaynağın az olduğu bir dilse kurs kaynaklarının faydası olabilir ama onun dışında online dil kursuna gitmezdim.
- dissendium (05.04.21 20:40:44)
[]
Almanca ufak bir cümle çevirisi
''Die Prüfung erfolgt visuell mit normaler oder auf normal korrigierter Sehstärke.''
Şimdiden çok teşekkür ederim.
Şimdiden çok teşekkür ederim.
Sınav görsel olarak gerçekleşecektir ve normal bir görüş yetisi ya da normal hale getirilmiş göz bozukluğu (gözlük vs) ile girilebilir.
- das ende der welt (05.04.21 17:11:38)
[]
if'in özel bir kullanımı
"Inevitably it collected information which was politically useful to the government or to individual ministers or officials, and its directors became powerful if shadowy figures."
İlk kısımda sorun yok, bu arada it dediği "political police". "and its directors became powerful if shadowy figures." cümlesini çözemedim. Nasıl çevirmek gerekir?
İlk kısımda sorun yok, bu arada it dediği "political police". "and its directors became powerful if shadowy figures." cümlesini çözemedim. Nasıl çevirmek gerekir?
Yani direktörlerin kimlikleri belli değil ama yine de güçlendiler gibi bir şey söylemek istemiş. Yöneticilerinin kim oldukları belli olmasa bile/idareciler, kimlikleri bilinmemesine rağmen güç kazandılar falan gibi çevrilebilir.
- buff (04.04.21 16:06:58 ~ 16:07:52)
Sanki diye çevir, tureng'de de bu anlami var
- howfaristhesky (04.04.21 18:04:12)
bence typo var orada. of olacak o
- argent dawn (04.04.21 20:04:06)
typo yok, if doğru,
powerful if shadowy
gizli olsalar da güçlü; gibi. buff doğru diğerleri yanlış
powerful if shadowy
gizli olsalar da güçlü; gibi. buff doğru diğerleri yanlış
- dinç kuvvetler (04.04.21 21:45:15)
powerful if shadowy tırnak içinde olmalıydı bence. hata orada.
- das ende der welt (04.04.21 22:01:37)
if=although kisaca ya da even if gibi dusunebilirisniz even'i dusmus
- neverletyougodown (04.04.21 22:19:16)
[]
amazon kindle için b1 b2 seviye ingilizce kitap
amazon kindle a sözlük yükledim b1 b2 seviyesi için çok zorlamayacak kitap arıyorum yardımcı olabilir misiniz?
Penguin'in seviyelere göre ayrılmış kısa klasiklerini öneririm. www.penguinreaders.co.uk
Okumanızı biraz hızlandırdıktan sonra popüler (polisiye, biyografi) ve "easy reading" denilen edebiyata yönelebililirsiniz. Stephan Hawking, Chick
Okumanızı biraz hızlandırdıktan sonra popüler (polisiye, biyografi) ve "easy reading" denilen edebiyata yönelebililirsiniz. Stephan Hawking, Chick
- kaset (03.04.21 17:54:49)
[]
İngilizceyi hangi aksanda öğrenmeli
-amerikan aksanı yeterli
- british aksanı önemli
- her ikisini de öğrenmek gerekli.
Hedef ab üyesi ülkeler.
- british aksanı önemli
- her ikisini de öğrenmek gerekli.
Hedef ab üyesi ülkeler.
amerikan bence, ingiliz aksanını native olmayan birisinin yapması çoook zor ve kulak tırmalar, komik durur.
- garavel (03.04.21 01:30:17)
Glottal stop mevzusunu ister istemez yapıyor durumdaysan British devam; aksi durumda British lüzumsuz.
- vedatchilipeppers (03.04.21 01:33:02)
1
- but that was just a dream (03.04.21 01:36:23)
nereden ogrendiginize gore degisir. TR ogreneceginiz amerikan aksani olur ki bu bizim dilimize daha uygun bir aksan.
British aksanininin da cesitleri var. misal glottal stop* her british'te yok.
* hani su british yerine "bri-ish" derkenki mevzu.
yani bence amerikan olursa yeter. british aksanini da severiz ama dogal olmasi onemli.
British aksanininin da cesitleri var. misal glottal stop* her british'te yok.
* hani su british yerine "bri-ish" derkenki mevzu.
yani bence amerikan olursa yeter. british aksanini da severiz ama dogal olmasi onemli.
- yoggi (03.04.21 02:34:49 ~ 02:35:02)
Türkiye'den veya dünyanın çoğu yerinden öğreneceğin İngilizce Amerikan İngilizcesi olur. Hem daha net düz.
Fakat ben İngiltere'de master yaptım mesela, orada yaşayınca bazı kelimeler ağzıma öyle oturmuş genelde Amerikan ama bazı şeylerde İngiliz aksanı karışık bişeyler oluyor benim :D
Fakat ben İngiltere'de master yaptım mesela, orada yaşayınca bazı kelimeler ağzıma öyle oturmuş genelde Amerikan ama bazı şeylerde İngiliz aksanı karışık bişeyler oluyor benim :D
- nhk ni youkosu (03.04.21 02:50:13)
ingiliz aksanina veya amerikan aksanina sahip olamayacaksin ki. ingiltere ingilizcesi mi amerikan ingilizcesi mi diye soruyorsan ingiltere ingilizcesi.
- baldur2 (03.04.21 02:52:02)
turk aksaniyla ogreneceksiniz. konustugunuz zaman zaten kimse sizin amerikan veya british oldugunuzu dusunmeyecek. onemli olan duzgun ve akici konusmak, kelimeleri yerinde kullanmak. agzini actiginda zeki ve kendine guvenli hissi vermek.
"her ikisini de öğrenmek gerekli?" - aralarinda sandiginiz kadar fark yok.
"her ikisini de öğrenmek gerekli?" - aralarinda sandiginiz kadar fark yok.
- hot potato (03.04.21 04:23:08 ~ 04:25:24)
Neredeyse ikisine de sahip olmayaksiniz
- howfaristhesky (03.04.21 05:18:24)
anadilinden dolayi aksanin ne ise o. Cakma amerikan ya da ingiliz aksani kasmaya calismak komik ve gereksiz.
aksan baska birsey yanlis teleffuz baska bir sey. telaffuzun dogru oldugu surece aksan karizmatiktir, yabancilar anadili ingilizce olmayip iyi konusanlara saygi duyarlar..
aksan baska birsey yanlis teleffuz baska bir sey. telaffuzun dogru oldugu surece aksan karizmatiktir, yabancilar anadili ingilizce olmayip iyi konusanlara saygi duyarlar..
- cooperr (03.04.21 06:37:50 ~ 06:38:05)
aksan önemli değil akıcı konuş yeter.
- das ende der welt (03.04.21 10:40:17)
Pass'i nasıl okuyorsun?
Can't'ı nasıl okuyorsun?
Pes, kent diyorsan amerikan aksanı, paağs, kant diyorsan ingiliz aksanı ile telaffuz ediyorsun.
İngilizceyi tek bir aksan kaynağından öğrenmediğin sürece bu tarz telaffuzlarda seçici olamazsın. Ben mesela yukarıdakileri ingiliz aksanı ile telaffuz etmeye alışmışım ama genel aksanım amerikana daha yakın. Duysan amerikan aksanı dersin ama arada paağs diyince cortlamış oluyor amerikan aksanı.
Aynısı tam tersi için de geçerli. Aksan konuşmak harf yutmak ya da vurgu tonlamanın yerini değiştirmek değil sadece. Kafayı çok takıp vaktim var uğraşıcam dersen ve İngilizceyi yeni öğreniyorsan yapılabilir. Ama halihazırda İngilizceyi öğrenmiş ve konuşma diline yerleştirdiysen tam bir aksan yapman çok zor. Ona harcayacağın zamanı dili iyice öğrenmeye çalışırsan daha faydalı olur.
Can't'ı nasıl okuyorsun?
Pes, kent diyorsan amerikan aksanı, paağs, kant diyorsan ingiliz aksanı ile telaffuz ediyorsun.
İngilizceyi tek bir aksan kaynağından öğrenmediğin sürece bu tarz telaffuzlarda seçici olamazsın. Ben mesela yukarıdakileri ingiliz aksanı ile telaffuz etmeye alışmışım ama genel aksanım amerikana daha yakın. Duysan amerikan aksanı dersin ama arada paağs diyince cortlamış oluyor amerikan aksanı.
Aynısı tam tersi için de geçerli. Aksan konuşmak harf yutmak ya da vurgu tonlamanın yerini değiştirmek değil sadece. Kafayı çok takıp vaktim var uğraşıcam dersen ve İngilizceyi yeni öğreniyorsan yapılabilir. Ama halihazırda İngilizceyi öğrenmiş ve konuşma diline yerleştirdiysen tam bir aksan yapman çok zor. Ona harcayacağın zamanı dili iyice öğrenmeye çalışırsan daha faydalı olur.
- Jux (03.04.21 10:41:22)
Anlaşılır aksanda öğrensin
- amsterdam otlu sigarası (03.04.21 11:55:35)
Kullanacaginiz aksanda tabii ki. Amerika´da yasamayi planladiysam, London Ingilizcesi´ni ogrenip ne yapayim mesela? Calisalacak sirket UK baglantili olacaksa British ogrenilir.
Aksan onemsiz bir konu degil. Bizde yabanci dil inanilmaz ego yapilan bir konu oldugu icin oyle geliyor olabilir. Anadilim Türkce, Almanca konusurken Türk/Almanci aksaniyla konusmuyorum. Standart dili, standart dil kullanicilarindan ogrendim, o sekilde de kullaniyorum.
Kullanim alani olan aksan en iyi aksandir.
Aksan onemsiz bir konu degil. Bizde yabanci dil inanilmaz ego yapilan bir konu oldugu icin oyle geliyor olabilir. Anadilim Türkce, Almanca konusurken Türk/Almanci aksaniyla konusmuyorum. Standart dili, standart dil kullanicilarindan ogrendim, o sekilde de kullaniyorum.
Kullanim alani olan aksan en iyi aksandir.
- buf-e kür (03.04.21 12:25:20 ~ 12:27:45)
British ogrenmen icin kendini extra kasman lazim, yani extra caba sarf etmen lazim. Bazen bbc, sky news aciyorum orda bile amerikan aksani ile karsilasiyorum, uzman baglaniyor amerikan, kendi universitesinden adam bagliyor o da amerikan cikiyor bazen misafir profesor falan mi nasil denk geliyor anlamiyorum, dizi, film endustrisi de amerikana kaydi britanyada. secuul, skecil, iidir, aydir muhabbeti vardi ya biri amerikan biri ingiliz diyorlardi artik o corba oldu resmen, kendileri de dikkat etmiyor, ikisi de olur diyorlar artik, dil amerikanlasmaya basladi dedigim gibi extra caba lazim british aksan icin.
- neverletyougodown (03.04.21 12:35:00 ~ 12:39:42)
@everyone
aslında beni yanlış anladınız, kendimi açıkça ifade de edememiş olabilirim. Esasen iyi düzeyde ingilizcesi olmayan biri olarak bunu sormamın sebebi “listening” kısmını çalışırken çokça kişiyi anlayabilmek. Atıyorum; “eğer british aksanıyla öğrenirsen zaten amerikan aksanı basit olduğu için anlayabilirsin ama amerikan aksanına yoğunlaşırsan kendine british aksanını hedef alan kitleyi zor anlarsın” gibi çıkarımlar öğütlenmesiydi.
Öte yandan “amerikan aksanı çok yaygın, british aksanına yönelmeye gerek yok hedef kitlen değilse” gibi yargılar da olabilir.
Ya da ikisi de değil de; “belirli seviyeye gelmekle alakalı, geldikten sonra bir önemi kalmıyor” gibi.
Aksan özentisi biri değilim fakat şu da var: türkçeyi kendi içimizde bile anlayamadığımız oluyor aksan olarak. Bir yabancının türkçe aksanı bile fark ediyor, doğru telaffuz dediğiniz şey aksan yüzünden size uymayabiliyor. Amacım, native olacağım, mükemmele ulaşayım değil ama aslında bir şekilde avrupa birliği ülkelerinin yöneldiği ya da genele hitap eden bir aksana aşina olmak. Derdim bu.
aslında beni yanlış anladınız, kendimi açıkça ifade de edememiş olabilirim. Esasen iyi düzeyde ingilizcesi olmayan biri olarak bunu sormamın sebebi “listening” kısmını çalışırken çokça kişiyi anlayabilmek. Atıyorum; “eğer british aksanıyla öğrenirsen zaten amerikan aksanı basit olduğu için anlayabilirsin ama amerikan aksanına yoğunlaşırsan kendine british aksanını hedef alan kitleyi zor anlarsın” gibi çıkarımlar öğütlenmesiydi.
Öte yandan “amerikan aksanı çok yaygın, british aksanına yönelmeye gerek yok hedef kitlen değilse” gibi yargılar da olabilir.
Ya da ikisi de değil de; “belirli seviyeye gelmekle alakalı, geldikten sonra bir önemi kalmıyor” gibi.
Aksan özentisi biri değilim fakat şu da var: türkçeyi kendi içimizde bile anlayamadığımız oluyor aksan olarak. Bir yabancının türkçe aksanı bile fark ediyor, doğru telaffuz dediğiniz şey aksan yüzünden size uymayabiliyor. Amacım, native olacağım, mükemmele ulaşayım değil ama aslında bir şekilde avrupa birliği ülkelerinin yöneldiği ya da genele hitap eden bir aksana aşina olmak. Derdim bu.
- Unde bach canim (03.04.21 12:39:28)
aksan için kasmak bence saçma
sen kendi aksanında konuş, anlaş yeter. british aksanını çok iyi kıvırdın diyelim adam sana sordu ingiliz misin diye yok dedin gittin mi dedi yok dedin ee manyak mısın bu aksan nereden geldi dedi? ne diyeceksin?
düzgün ve akıcı konuştuğunuz sürece sıkıntı yok.
ingilizlerle çalışan adam söyledi.
sen kendi aksanında konuş, anlaş yeter. british aksanını çok iyi kıvırdın diyelim adam sana sordu ingiliz misin diye yok dedin gittin mi dedi yok dedin ee manyak mısın bu aksan nereden geldi dedi? ne diyeceksin?
düzgün ve akıcı konuştuğunuz sürece sıkıntı yok.
ingilizlerle çalışan adam söyledi.
- duyurukullanıcısı (03.04.21 12:47:42)
bu düşünülecek son şey bence.
ne yaparsan yap zaten türk aksanı ile ingilizce konuşacaksın. konusurken kem küm etmedikten sonra aksanın hiç bir önemi yok.
ingilizce konusurken heyecanlanıp konusamayan kişiler aksan ve gramer konusuna çok takılan kişiler oluyor genellikle.
ne yaparsan yap zaten türk aksanı ile ingilizce konuşacaksın. konusurken kem küm etmedikten sonra aksanın hiç bir önemi yok.
ingilizce konusurken heyecanlanıp konusamayan kişiler aksan ve gramer konusuna çok takılan kişiler oluyor genellikle.
- dafuq (03.04.21 12:50:12)
[]
kadın günlerinin ingilizcesi
kabul günü falan dedikleri
teyzelerin kısır yapıp yedikleri
"gün" kavramının ingilizcesini arıyorum.
nasıl çevriliyor?
teyzelerin kısır yapıp yedikleri
"gün" kavramının ingilizcesini arıyorum.
nasıl çevriliyor?
tea party , ladies tea party
- freedonia (31.03.21 13:24:10)
- feliss (31.03.21 13:45:31)
at-home meetings'e ne diyorsunuz?
- rewlack (31.03.21 13:53:02)
home gatherings daha iyi olur gibi..
- pigletvsdaisy (31.03.21 14:23:16)
tea party
- co2s2 (31.03.21 17:40:22)
Kesinlikle tupperware party, digerleri dogru degil
- howfaristhesky (01.04.21 08:16:50)
@howfaristhesky aslında türk stili kadın günleri çok buraya mahsus bişey. çok kendine içkin.
net olarak hepsini reddetmeyi pek doğru bulmuyorum :)
gelen tüm cevaplara teşekkür ederim. başka bişey gelirse aklımıza yine yazarız.
thank u.
net olarak hepsini reddetmeyi pek doğru bulmuyorum :)
gelen tüm cevaplara teşekkür ederim. başka bişey gelirse aklımıza yine yazarız.
thank u.
- rewlack (01.04.21 10:29:32)
howfaristhesky artistine bakin hele, hepsi yanlis onunki dogruymus, asil onunki yanlis digerleri dogru, tupperware'de tupper sergileme falan var biz de var mi oyle bir sey
- neverletyougodown (01.04.21 10:46:39)
[]
5 yaşındaki çocuğa youtube'dan ingilizce çizgi film tavsiyesi?
Bir yandan eğlensin diğer yandan dil öğrensin. Youtube da çok fazla ingilizce çizgi film var ama şöyle tabi şimdilik anlamıyor. başlangıç seviyesinde eğlenceli bir şeyler var mı?
peppa pig
en iyisi bu :)
en iyisi bu :)
- hitsumo (30.03.21 17:37:30)
Dora the Explorer.
İspanya'da televizyonda tesadüfen görmüştüm, basit İngilizcesi vardı diye anımsıyorum.
Bizde Türkçe oynuyordu bir zamanlar.
İspanya'da televizyonda tesadüfen görmüştüm, basit İngilizcesi vardı diye anımsıyorum.
Bizde Türkçe oynuyordu bir zamanlar.
- pro9it9is9 (30.03.21 17:43:20)
Benim oglan ayni yaslarda $u siralar cizgi film olarak peep the big wide world diye birseyin hastasi.
Bir de blippi diye bir herif var onun pesinde, ilk baslarda beni cok sinir ediyordu bu eleman sonra baktim cocuklara birseyler ogretmeye calisiyor, hosuma gitti..Hatta gecenlerde birsey soyledi bilimsel, onu nerden duydun dedim, blippi anlatti mevzuyu dedi.
Bir de blippi diye bir herif var onun pesinde, ilk baslarda beni cok sinir ediyordu bu eleman sonra baktim cocuklara birseyler ogretmeye calisiyor, hosuma gitti..Hatta gecenlerde birsey soyledi bilimsel, onu nerden duydun dedim, blippi anlatti mevzuyu dedi.
- cooperr (30.03.21 18:35:13)
[]
Bu basliktaki kelime oyunu ne? Tirana the mill
Ingiltere'nin Arnavutlugu yenmesi uzerine bir baslik atmis ingiliz gazetesi. Baskent Tiran'daydi mac. Kelime oyunu, ilskilendirilmesi gereken phrase falan ne burdaki?
@cinsi kisi aynen, Tirana kelimesinde tum vurgu randaymis zaten
- freedonia (30.03.21 13:30:25)
[]
"Said that"ten sonra kullanılan zaman kipi hakkında
Ölen kişiyle ilgili olarak,
"Nel's mother said her son leaves behind three children."
denmiş. Bu kullanım doğru mu? "has left" olmaz mı?
"Nel's mother said her son leaves behind three children."
denmiş. Bu kullanım doğru mu? "has left" olmaz mı?
bazı durumlarda illaki tek bir seçenek olmak zorunda değil. "i was been a teacher" diyemezsin mesela, bu kesin olarak yanlıştır ama bazı durum ve ifadeleri farklı şekillerde veya zaman kipleriyle ifade etmek mümkün olabilir.
bu örnekte bence kullanım doğru. alternatif olarak ben "left" derdim açıkçası, adam ölmüş gitmiş zaten artık has'lik bir durum yok.
mesela "eşi ve üç çocuğu vardı" gibisinden ifadeler için de simple present kullanırlar genelde, "he is survived by..." şeklinde. başka tense görmedim ben. dediğim gibi bana sorarsan senin yazdığın örnekte left de olabilir, kimsenin itiraz edip "yok yau yanlış, böyle denmez!" diyeceğini sanmam; en fazla nedir, genel kullanılan kalıptan farklı olur. ama has left'i benim gözüm tutmadı, perfect gerektirecek bir durum görmüyorum bu cümlede.
bu örnekte bence kullanım doğru. alternatif olarak ben "left" derdim açıkçası, adam ölmüş gitmiş zaten artık has'lik bir durum yok.
mesela "eşi ve üç çocuğu vardı" gibisinden ifadeler için de simple present kullanırlar genelde, "he is survived by..." şeklinde. başka tense görmedim ben. dediğim gibi bana sorarsan senin yazdığın örnekte left de olabilir, kimsenin itiraz edip "yok yau yanlış, böyle denmez!" diyeceğini sanmam; en fazla nedir, genel kullanılan kalıptan farklı olur. ama has left'i benim gözüm tutmadı, perfect gerektirecek bir durum görmüyorum bu cümlede.
- der meister (29.03.21 16:05:53)
ikisi de doğru kullanım bence. yeni öldüyse bu kişi, o an olmakta olan durumdan bahsetmek için geniş zaman kullanılabilir.
- isabella was a ginger (29.03.21 16:09:05)
Tablolar burada var.
www.perfect-english-grammar.com
www.ef.com
Kurala göre "left" olmalı.
"leaves" yanlış olmayabilir. Bilgi hâlâ doğruysa present simple kalabilir denmiş ilk linkte.
"has left" linkteki tablolara göre yanlış ama kullanıldığı durum varsa bilemem.
www.perfect-english-grammar.com
www.ef.com
Kurala göre "left" olmalı.
"leaves" yanlış olmayabilir. Bilgi hâlâ doğruysa present simple kalabilir denmiş ilk linkte.
"has left" linkteki tablolara göre yanlış ama kullanıldığı durum varsa bilemem.
- dissendium (29.03.21 16:24:59)
Burda tense'in degismeyecegi durumlari guzel anlatmis: 7esl.com Report Something Immediately basligina giriyor sanirim sizinki. Haberi yeni duymus aninda aktariyor olmali
- neverletyougodown (29.03.21 17:35:23 ~ 17:40:01)
[]
İngilizce yazışmak?
Merhaba,
Ben ingilizce ogrenmeye basladim yeni. Biraz biliyorum tabii ama ilerletmek istiyorum. Online ders aliyorum ama hocayla tabii surekli yazisamam. İngilizce chat kanallari tabii ki sapik dolu :)
Oyle bi uygulama olsa ki mesela ingilizce konusabilsem birileriyle. Cambly icin cok acemiyim daha hıkkk diye kalirim. Yazisarak daha iyi ifade edebiliyorum kendimi konusurkn cok sacmaliyor ve heyecanlaniyorum.
Hatta yazısının hata yaptigimda beni duzeltebilen biri olsa cok da iyi olur.
Boyle bir program var mi ya da siz ne kullaniyorsunuz ingilizcenizi gelistirmek icin? Bu konuya bayagi takmis durumdayim o ingilizceyi ogrenecegim
Ben ingilizce ogrenmeye basladim yeni. Biraz biliyorum tabii ama ilerletmek istiyorum. Online ders aliyorum ama hocayla tabii surekli yazisamam. İngilizce chat kanallari tabii ki sapik dolu :)
Oyle bi uygulama olsa ki mesela ingilizce konusabilsem birileriyle. Cambly icin cok acemiyim daha hıkkk diye kalirim. Yazisarak daha iyi ifade edebiliyorum kendimi konusurkn cok sacmaliyor ve heyecanlaniyorum.
Hatta yazısının hata yaptigimda beni duzeltebilen biri olsa cok da iyi olur.
Boyle bir program var mi ya da siz ne kullaniyorsunuz ingilizcenizi gelistirmek icin? Bu konuya bayagi takmis durumdayim o ingilizceyi ogrenecegim
Reddit'de yorum yazıyorum bazen.
- dissendium (27.03.21 15:12:53)
Reddit'te ingilizce gelistirmek ile ilgili sub'lar var, oralarda arayan oluyor genelde ama karsidakinin de ingilizcesi cok cok iyi olmuyor. arkadas arama sublari var, onlar denenebilir.
- fakyoras (27.03.21 15:22:49)
r/languagebuds
r/penpals
r/penpals
- asırlardır yandaş bir süredir çağdaş (27.03.21 16:18:58)
Tandem uygulamasını öneririm. Ben yaklaşık 4 yıldır kullanıyorum. Benim için whatsap'tan daha önemli ve gün içinde daha fazla Tandem'e giriyorum. İllaki native kişilerle konuşmak gibi bir şartınız yoksa birçok milletten kişi ile yazışabilirsiniz. Ben en çok İranlılarla konuşmaktan zevk aldım. Yazışırken konuşurken rahatlıkla anlayabiliyorum.
İngilizce ve Korecemi bu uygulama sayesinde ilerlettim. Şiddetle tavsiye ederim.
İngilizce ve Korecemi bu uygulama sayesinde ilerlettim. Şiddetle tavsiye ederim.
- hayalhayal (27.03.21 17:53:15)
bu devirde chat kanallari kaldi mi yahu, en son 2003'te falan chat yapmisimdir.
kitlesi yuzde yuz kadin olan forum, reddit vb gibi yerlerde yazisabilirsiniz. makyaj, moda vb gibi konular olabilir. yanlis yaza yaza, dogru yazanlari taklit ede ede duzelir.
Dinleme ve guncel ingilizce kullanimlara asinalik kazanmak icin gene ilgilendiginiz konularda amerikali/ingiliz youtuber izlemek/dinlemek faydali olacaktir. Bunu ozellikle oneriyorum cunku ilgi alaninizda olan ve cok asiri kafa yormanizi gerektirmeyecek bir sey daha surdurulebilir. Ozellikle baslangicta BBC'yi bir dinlersin iki dinlersin ama devami gelmez. O yuzden youtube favorim.
kitlesi yuzde yuz kadin olan forum, reddit vb gibi yerlerde yazisabilirsiniz. makyaj, moda vb gibi konular olabilir. yanlis yaza yaza, dogru yazanlari taklit ede ede duzelir.
Dinleme ve guncel ingilizce kullanimlara asinalik kazanmak icin gene ilgilendiginiz konularda amerikali/ingiliz youtuber izlemek/dinlemek faydali olacaktir. Bunu ozellikle oneriyorum cunku ilgi alaninizda olan ve cok asiri kafa yormanizi gerektirmeyecek bir sey daha surdurulebilir. Ozellikle baslangicta BBC'yi bir dinlersin iki dinlersin ama devami gelmez. O yuzden youtube favorim.
- hot potato (28.03.21 00:42:10 ~ 00:52:49)
[]
şurada ne diyor tam olarak?
However, adult and mentally normal narrators also quite often tell things they do not fully know. Thus Rosa in Absalom, Absalom! narrates in great detail Sutpen’s fight with his negroes in the presence of his children, and then adds...
"Thus"la başlayan cümleyi anlayamadım. Sutpen kimle kavga etmiş, kimin zencileri, kimin huzuru... vb.
"Thus"la başlayan cümleyi anlayamadım. Sutpen kimle kavga etmiş, kimin zencileri, kimin huzuru... vb.
yetiskin ve akli dengesi yerinde olan hikaye anlaticilari sik sik tamamen bilmedikleri seyleri anlatirlar. bu yuzden absalom absalom'da rosa, sutpen'in zencileri ile cocuklarinin gozunun onunde olan kavgalari da yogun detayla anlatir.
in great detail cumle sonunda olsa ya da detail'den sonra of gelse daha iyi olur sanki dilbilgisi olarak. buradaki zenciler de sanirim hizmetciler olsa gerek. ya da yaninda calistirdigi kisiler. bilmiyorum hikayeyi.
in great detail cumle sonunda olsa ya da detail'den sonra of gelse daha iyi olur sanki dilbilgisi olarak. buradaki zenciler de sanirim hizmetciler olsa gerek. ya da yaninda calistirdigi kisiler. bilmiyorum hikayeyi.
- baldur2 (27.03.21 01:09:55)
william faulknerın abşalom abşalom kitabında yer alan thomas sutpen'in köleleriyle ettiği kavgadan bahsetmiş cümlede. çeviriye bir katkım olmadı ama belki anlaşılır olur diye dedim.
- ravenclaw (27.03.21 02:56:08)
Bununla birlikte, yetişkin ve zihinsel olarak normal anlatıcılar da oldukça sık tam olarak bilmedikleri şeyleri anlatırlar. Böylelikle Rosa Absalom'da, Absalom! Sutpen'in zencileriyle çocuklarının huzurunda kavgasını çok detaylı anlatıyor ve ekliyor ...
- kapak kizii (30.03.21 17:07:55)
[]
ing. çeviri
Idealistic elements are generally unwritten, four organizations that are small attached to the owner in the form of doctrine, philosophy of life, or values individuals of the founder or owner of the organization and serve as guidelines for determining the direction of the goals of carrying out the daily life of the organization.
bir makalede karşıma çıktı. "four organizations" ne demek? ben bunu kısa ve öz şekilde nasıl türkçeye uyarlayabilirim?
bir makalede karşıma çıktı. "four organizations" ne demek? ben bunu kısa ve öz şekilde nasıl türkçeye uyarlayabilirim?
"dört kurum"
dört küçük kurumun sahiplerinin felsefelerine, değerlerine vs ideallerine bağlı olduğunu ama bunların yazılı olmadığı gibi bir anlam çıkarttım. genel olarak saçma bir cümle ama yazının komplesine bakmak lazım , vardır bir anlamı
dört küçük kurumun sahiplerinin felsefelerine, değerlerine vs ideallerine bağlı olduğunu ama bunların yazılı olmadığı gibi bir anlam çıkarttım. genel olarak saçma bir cümle ama yazının komplesine bakmak lazım , vardır bir anlamı
- co2s2 (26.03.21 16:57:38)
[]
annoy, irritate, trouble farkı
Aşağıdaki ifadelerin Türkçe çevirisi konusunda öneride bulunabilir misiniz?
be annoyed by thinking about work demands
be irritated by work demands
be troubled by work demands
be annoyed by thinking about work demands
be irritated by work demands
be troubled by work demands
his annoying behaviors really irritates me that probably cause trouble.
onun sinir edici davranışları beni cidden rahatsız ediyor bu büyük ihtimal ile soruna yol açacak.
onun sinir edici davranışları beni cidden rahatsız ediyor bu büyük ihtimal ile soruna yol açacak.
- duyurukullanıcısı (26.03.21 13:28:57)
annoyed -> gıcık olmak
irritated burada aynı anlamda, fakat fiziksel şeyler için de kullanılıyor. Mesela tişörtün etiketi enseni "irritate" edebilir.
troubled -> canını sıkmak (bıkkınlık gibi değil, korku da var işin içinde). Gıcık olmaktan farklı bir şey.
irritated burada aynı anlamda, fakat fiziksel şeyler için de kullanılıyor. Mesela tişörtün etiketi enseni "irritate" edebilir.
troubled -> canını sıkmak (bıkkınlık gibi değil, korku da var işin içinde). Gıcık olmaktan farklı bir şey.
- plutongezegendegilmi (26.03.21 13:36:26)
verdiğiniz örnek üzerinden gidersek, be troubled en doğru seçim gibi duruyor. "zahmete girmek, uğraşmak, rahatsız olmak" gibi bir anlam düşünün. mesela "i can't be troubled with this work demands" -> bu iş talepleriyle uğraşamam, canımı sıkamam, rahatsız olamam
irritated -> kızgın, hiddetli, sinir olmuş
annoyed -> canı sıkılmış, keyfi kaçmış
yani annoy ve irritate birbirlerinin derece olarak altı üstü gibi durabilir ama trouble başka bir anlam içeriyor.
irritated -> kızgın, hiddetli, sinir olmuş
annoyed -> canı sıkılmış, keyfi kaçmış
yani annoy ve irritate birbirlerinin derece olarak altı üstü gibi durabilir ama trouble başka bir anlam içeriyor.
- co2s2 (26.03.21 14:12:04)
irritated-- tiksindirmek, bunaltmak
annoyed--- rahatsizlik vermek, rahatsiz etmek
troubled--- dert edinmek,
senin orneklerindeki anlamlari bunlar.
annoyed--- rahatsizlik vermek, rahatsiz etmek
troubled--- dert edinmek,
senin orneklerindeki anlamlari bunlar.
- baldur2 (26.03.21 14:30:41)
[]
İelts Academic Koçu
Merhaba arkadaşlar, ielts academic için benim eksiklerimi görüp nerelere çalışmam gerektiği hakkında yol gösterecek, speaking vb. yardımcı olacak ielts koçu arıyorum. Daha önce çalıştığımız ve memnun kaldığınız bir hoca var mı ? Neler önerirsiniz?
Mesaj attim
- tuborg yesili (25.03.21 23:44:33)
[]
Şurada ne diyor (İngilizce)
Şu cümlede ne dendiğini anlamadım.
Democrats, who control the state legislature, pushed for its repeal, arguing it had disproportionately hurt people of colour, the mentally ill and the poor.
İhtiyaç olursa link
www.bbc.com
Virginia'da idam cezasının kaldırılmasından bahsediliyor. Demokratlar idam cezasının yürürlükten kaldırılmasına karşı mı çıkmışlar? Colour, mentally ill kısmıyla da bağlantı kuramadım. Açıklayabilen olursa şimdiden teşekkür ederim.
Democrats, who control the state legislature, pushed for its repeal, arguing it had disproportionately hurt people of colour, the mentally ill and the poor.
İhtiyaç olursa link
www.bbc.com
Virginia'da idam cezasının kaldırılmasından bahsediliyor. Demokratlar idam cezasının yürürlükten kaldırılmasına karşı mı çıkmışlar? Colour, mentally ill kısmıyla da bağlantı kuramadım. Açıklayabilen olursa şimdiden teşekkür ederim.
mecliste çoğunlukta olan demokratlar "beyaz olmayanların", akıl hastalarının ve fakirlerin aleyhine işlediği için kaldırılmasını istiyorlar işte idam cezasının.
yazıyı okumadım ama "people of color" ve "poor" kitlenin yaşam koşullarının onları suça ittiğini, akıl hastalarının da arada kaynayıp yok yere idam edildiğini filan iddia ediyor olmalılar.
yazıyı okumadım ama "people of color" ve "poor" kitlenin yaşam koşullarının onları suça ittiğini, akıl hastalarının da arada kaynayıp yok yere idam edildiğini filan iddia ediyor olmalılar.
- filteria (25.03.21 22:32:50 ~ 22:33:11)
[]
hangisi daha doğru cümle eng
everything is to see better days for women.
everything is for women to see better days
her şey kadınların daha iyi günler görmesi için.
everything is for women to see better days
her şey kadınların daha iyi günler görmesi için.
Alttaki.
- fotrsapka (24.03.21 17:41:47)
bu iki cumleden birini ingilize ana dili olan birisine soylersen sana soyle bi cevap verekcektir;
everything as in?
o yuzden cumleye biraz daha baglam eklemen lazim yani;
yaptigimiz/yapilan/yaptiklari/olan/biten vb her sey kadinlarin daha iyi gunler gormesi icin
Everything we do is for women to see them better days ya da Every action we take stands for women to live freely and safely enjoy their lives.
mesaj yagmuruna tutup ingilizce dersi veren arkadaslar, buraya yazin bari soru sahibine yardimci olun.
everything as in?
o yuzden cumleye biraz daha baglam eklemen lazim yani;
yaptigimiz/yapilan/yaptiklari/olan/biten vb her sey kadinlarin daha iyi gunler gormesi icin
Everything we do is for women to see them better days ya da Every action we take stands for women to live freely and safely enjoy their lives.
mesaj yagmuruna tutup ingilizce dersi veren arkadaslar, buraya yazin bari soru sahibine yardimci olun.
- try again fail again fail better (24.03.21 17:46:24 ~ 18:33:09)
ikincisi doğrudur.
bağlam içeriği veriyorsa everything we do vs demenize de gerek yok.
he ama yok bağlam mağlam yoksa evet oraya bir şeyler eklemek gerekebilir.
sorunun salt haliyle ikincisi doğru özetle.
bağlam içeriği veriyorsa everything we do vs demenize de gerek yok.
he ama yok bağlam mağlam yoksa evet oraya bir şeyler eklemek gerekebilir.
sorunun salt haliyle ikincisi doğru özetle.
- jason bourne seksapeli (24.03.21 22:35:36)
alttaki dogrusu. ustteki cumle sacma.
- baldur2 (27.03.21 01:19:24)
[]
İngilizce bir kalıp vardı?
''Kendi zevklerini arkadaşına dayatmak, onun da sevmesi için darlamak'' anlamına gelen ingilizce bir kalıp vardı neydi o?
Teşekkürler şimdiden
Teşekkürler şimdiden
@gabe h coud hocam bunlar da olur ama benimki daha çok facepalm gibi kalıplaşmış bir yapıydı.
- kostüm çok güzel prenses misiniz (23.03.21 12:55:54)
[]
"refined colour palette", "not only does the design look less refined
refine/refined nasıl çevirebilirim?
İncelikli, zevkli, zarif. Metnin kalanına hangisi daha çok uyarsa, bence incelikli.
- kobuzchu kiz (22.03.21 17:16:22)
yoğunlaştırılmış, arttırılmış.
- pangea (22.03.21 18:05:02)
kobuzchu +1
@pangea, burada context dizayn uzerine. sofistike renk seciminden bahsediliyor, rafine petrol seker falan degil.
@pangea, burada context dizayn uzerine. sofistike renk seciminden bahsediliyor, rafine petrol seker falan degil.
- hot potato (22.03.21 18:29:04)
[]
Almanca'yla niyetim ciddi
Hep bugun yarin diyorum ama boyle olmayacak. Bu kez niyetim ciddi. Almanca ogrenecegim. Eski tip fono gibi bir egitim seti indirdim, ama bir sure sonra baydi. Telden applarla ugrastim, sonra disiplinli olmayinca onu da salladim. bana dort basi mamur, speaking, reading, vs. herseyi kursa gider gibi ogretecek bir set lazim ki, hergun belirli bir kismini yaparak ilerleyeyim. ne tavsiye edersiniz dostlar?
yunancaya bakıyorum ben. youtube da güzel anlatan biri var. tavsiyem almanca için öyle bir video içeriği bulman. biraz ilerleyince duolingo da etkinlikler oluyor ona katılabilirsin.
dsiplinli olmak ön şart.
dsiplinli olmak ön şart.
- hitsumo (19.03.21 11:40:24)
videolar, applar gercekten guzel ama ben isi gercekten ciddi ogreten, kitabindan pratik cozebilecegim, speaking'in nasil olustugunu adim adim ogretecek kayitlari olan, herseyi kapsayan bir set ariyorum.
- cramschoolgirl (19.03.21 11:47:43 ~ 12:32:11)
bakmadim ama goethe enstitusu online kurs acmistir kesin. niyetin ciddiyse bence bir gorus onlarla.
- duyulmasi gerektigi kadar (19.03.21 12:18:52)
Pimsleur German MP3 setine harika diyorlar.
goethe'nin kitaplarının pdf'i var.
bir de learn german gibi sitelere,
dw german'a falan düzenli bakmak gerek.
bir süre sonra da mesela A1.1 ve A1.2 bittikten sonra
A2 için mesela hocayla ilerlemek hız ve motivasyon kazandırır.
iyi hoca biliyorsanız bana da haber verin.
goethe'nin kitaplarının pdf'i var.
bir de learn german gibi sitelere,
dw german'a falan düzenli bakmak gerek.
bir süre sonra da mesela A1.1 ve A1.2 bittikten sonra
A2 için mesela hocayla ilerlemek hız ve motivasyon kazandırır.
iyi hoca biliyorsanız bana da haber verin.
- rewlack (19.03.21 13:07:51)
duolingo var bende, güzel güzel gidiyoruz. kelime öğretme konusunda başarılı.
- Absinthe75c (19.03.21 14:52:11)
İngilizce biliyorsanız Collins Cortina German in 20 Lessons. Sahaflarda bulabilirsiniz.
- Battalgazininintikaml (19.03.21 17:54:49)
@Battalgazininintikaml'nin fikri epey iyiymis. cortina'nin kendisi bircok dil (French, German, Greek, Italian, Brazilian Portuguese, Spanish, Russian, Japanese and Vietnamese) icin materyallerini bedava sunuyormus:
fsi-languages.yojik.eu
herkese cok tesekkurler
fsi-languages.yojik.eu
herkese cok tesekkurler
- cramschoolgirl (19.03.21 22:41:23 ~ 22:42:20)
mülteciler için devlet tarafından açılan bir site olduğunu düşünüyorum.
şimdilik ücretli bir tarafını görmedim. bilindik dil uygulamaları sisteminde çalışıyor. ekstra olarak üye olur olmaz size bir danışman atanıyor ve seviye ünitelerinin sonunda sizden cümle kurmanız isteniyor.
bu cümlelerde yaptığınız hatalar danışman tarafından düzeltiliyor. bu durum harici danışmana mesaj da atılabiliyormuş fakat ben henüz kullanmadım.
birkaç gündür kullanıyorum şimdilik iyi gidiyor.
www.vhs-lernportal.de
şimdilik ücretli bir tarafını görmedim. bilindik dil uygulamaları sisteminde çalışıyor. ekstra olarak üye olur olmaz size bir danışman atanıyor ve seviye ünitelerinin sonunda sizden cümle kurmanız isteniyor.
bu cümlelerde yaptığınız hatalar danışman tarafından düzeltiliyor. bu durum harici danışmana mesaj da atılabiliyormuş fakat ben henüz kullanmadım.
birkaç gündür kullanıyorum şimdilik iyi gidiyor.
www.vhs-lernportal.de
- kornisch (31.03.21 14:54:11)