[]

ingilizcesi iyi olan?

şu cümle kafamı karıştırdı çevirisnde yardımcı olabilecek olan?

deformation must always be carried beyond the desired point by an amount equal to the springback


 
"deformasyon, ulaşılmak istenen değerin 'springback' (değeri) kadar üstüne çıkartılmalı."

yani demek istiyorki; sen 80x değerini 100x e çıkarmak istiyorsan, bu şeyi istediğin değerin 10x birim geri esneme (sb) özelliği kadar fazlasına götürmelisin.
100x yapmak istediğin değer, bunu 110x'e kadar çıkarmalısın ki 10x geri esneme payıyla 100x e ulaşabil.
  • archmage mahmut  (22.10.12 23:13:53) 
[]

Panpalar alttaki cumleyi ingilizceye cevirebilirmisiniz?

Merhaba jack burada mahkeme kurabilirmiyiz?




 
önce türkçe'ye çevirebilirsen neden olmasın?


  • primusinterpares  (22.10.12 21:25:25) 
Hello Jack. Can we set up a court here?


  • himmet dayi  (22.10.12 21:31:51) 
[]

Welcome diyene karşılık

Türkçe'de hoşgeldin diyene hoşbulduk denir ya peki ingilizce'de welcome diyene nasıl karşılık verilir?




 
"hoşbulduk" de... o da şaşırsın. araştırsın falan... hep biz adamları öğrenmeye çalışıyosunuz hımınagoim. az da o gavatlar kafa yorsun karışma. "hoşbulduk" de ben öyle diyorum hep.


  • alikavazinmahmut  (22.10.12 17:59:34) 
a ha haha. thanks denir.

i am glad/happy to see you/be here vs de diyebilirsin yalakaligina...ben demem.
  • leyla3  (22.10.12 18:01:42 ~ 18:04:48) 
to the jungleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee


  • wayne  (22.10.12 18:05:42) 
welcome denilen kişi zaten welcoming fiilini (varmış meğersem öyle bi şey) gerçekleştirmiştir. güneş gözlüğünü takar ve olayı çok büyütmez. üzerine yorum yapmaz. karizmasını korur.


  • kapi orda serefsiz  (22.10.12 18:05:45) 
- welcome

+ thank you

- youre welcome.
  • groundhog day  (22.10.12 18:13:14) 
"hi" dersin olur biter.


  • dwight  (22.10.12 18:29:48) 
[]

Enhanced

Enhanced ne demektir?

"Format: Enhanced" yazıyor ve sadece 3 pound şu albüm.
www.amazon.co.uk

Ne demek tam olarak?

 
artırıldı, zenginleştirildi, genişletildi.


  • eyyorlamam bu kadar  (22.10.12 15:18:55) 
www.amazon.co.uk

Bu 12,91 pound'ken "enchanced" olanın 3 pound olmasının nedeni ne olabilir sizce?
  • olmadı ki bir kullanıcı adım  (22.10.12 15:22:58) 
ucuz olanı direk amazon satıyor, öbürlerini farklı satıcılar. fiyatı da kafalarına göre belirliyorlar. enhancedi alabilirsin.


  • espandon  (22.10.12 15:26:17) 
en.wikipedia.org
bilgisayara taktığında çalışan ıvır zıvır var demek normal audio cd içeriğinin dışında. 90'larda pek popülerdi, demek hala yapıyorlarmış.

  • yalnux  (22.10.12 15:27:50 ~ 15:28:38) 
[]

Bebek - Chilai adlı mekan nasıl okunuyor?

şilay, kilay nedir nedir




 
çşilay


  • maresalx  (22.10.12 01:13:51) 
çilaiy diye okunur. (sondaki i'yi bir miktar yutunuz)


  • buff  (22.10.12 01:39:01 ~ 01:39:15) 
[]

çeviri olmuş mu?

Yukarıda fotoğrafı ilişik ve kimliği belirtilen öğrenci Enstitümüzden mezun olmuştur
Adı geçenin diploması henüz hazır olmadığından diploma yerine geçerli olmak üzere İşbu belge ilgilinin işleği üzerine düzenlenmiştir.

için

The student, the photograph and identity information of whom is given above, has graduated from our Graduate School.
Since the diploma of the aforementioned person is not ready, hereby this document is prepared as a valid substitute for the diploma upon the request of the relevant person.

kimse gripken çeviri yapmak zorunda kalmasın arkadaş, herşeyi sorgular oldum

 
sunu bir dene:
www.google.com.tr

  • nekodunlangafana  (21.10.12 21:54:08) 
[]

Does not apply - no entries Türkçe karşılığı

resmi formlarda bulunan bu iki ifadenin bizdeki karşılıkları neler?




 
does not apply: geçerli değildir.
no entries: giriş yasak.

  • 41  (21.10.12 20:02:40) 
[]

su tam olarak ne anlama geliyor

The "but for" rule means that if the result would not have occurred but for the defendant's actions, then the defendant can be found guilty. It is known as factual causation. The usual case to demonstrate this is that of White [1910], in which White put cyanide in his mother's drink. However, she had only taken a few sips when she dropped down dead of an unrelated heart attack. White could not be found guilty of murder because it could not be said that, but for his actions, his mother would not have died.




 
suça teşebbüs değil miydi düşününce.


  • hocam fazla egon var mi  (21.10.12 17:31:05) 
eksik teşebbüs anlatılıyor. Örne dava olarak da 1910 tarihli white davası örnek verilmiş. Adam annesinin içkisine siyanür koymuş ama annesi siyanürden zehirlenmeden önce kalp krizi geçirmiş. Cinayetle suçlanamayacağı ama teşebbüs olmamış gibi davranılamayacağı döylenmiş.


  • lpgli tosbaga  (21.10.12 17:40:16) 
[]

mass effect 2:şurda ne diyor?

mass effect 2'yi yeni bitirdim ama ara ara konuşan bu dış sesin kime ait olduğunu anlayamadım. The illusive man mi acaba? neyse, asıl sorum şu videoda 46. saniyeden sonra ne dediğini merak ettim, çevirirseniz sevinirim. sağolun.

www.youtube.com


 
Hacı şimdi şeedemeyeceğim ama türkçe yaması çıktı bu oyunun söyleyeyim. Gerçi bitirmişsin artık ama...


  • Adram3lech_  (20.10.12 21:35:04) 
"Human, you've changed nothing. Your species has the attention of those infinitely your greater. That which you know as Reapers are your salvation through destruction."


  • mevta  (20.10.12 22:02:53) 
Eğer mevtanın dediği gibiyse galiba onları Harbinger söylüyordu. Şu mastermind var ya sürekli bedenden bedene atlayan.


  • Adram3lech_  (20.10.12 22:10:00) 
[]

çeviri.

bunu bana cevirebilir misiniz?

"On occasion, if it serves the story, a filmmaker may chose to soften a
particular character."

cok tesekkur ederim.

 
Kimi zaman yönetmen, hikaye için faydalı olacağını düşünüyorsa, karakterlerden birini yumuşatmayı tercih edebilir


  • joelskellington  (20.10.12 19:12:00) 
bazı özel durumlarda, eğer hikayeye katkıda bulunuyorsa, bir film yapımcısı belli bir karakteri yumşatmayı seçebilir.


  • mevta  (20.10.12 19:32:49) 
bazı özel durumlarda, eğer hikayeye katkıda bulunuyorsa, bir film yapımcısı belirli bir karakteri yumuşatmayı seçebilir.

(belli kısmı bence belirli olmalı. mevta ile aynı düşünüyorum)
  • 41  (21.10.12 01:38:40) 
[]

[ingilizce] the nın kullanımıyla ilgili

Merhaba, grammer kitaplarında yazar hep ülkelerin başında the kullanılmaz diye fakat bazı ülkelerin başında kullanılıyor mesela the ukraina. bunun sebebi nedir ?




 
  • entrapmen  (20.10.12 18:36:10) 
sokak dili bu tarz bazı gramer dışı kullanımlara meydan verebiliyor. bu kullanım tamamen yanlıştır bir ülkenin ismi eğer başka bir ülke adıyla aynı yada son derece benzerlik göstermiyor ise article almaz. bu durum bir dil sorusu olarak karşımıza çıktığında sadece ''the'' olmayan kullanımlar doğru kabul edilir.


  • ponton  (20.10.12 19:09:55) 
[]

Bu Cümle Gramer Olarak Doğru Mudur?

I don't let you to do this.

Fiil want olsaydı I don't want you to do this olurdu heralde düz mantık oraya to'yu koydum ama sanki to suz daha hoş geliyor kulağa. To'yu neye göre koyarız ya da koyamayız?


 
let ile to kullanılmaz.

I don't let you do this. diğer fiillerde böyle bir kural yok hatırladığım kadarıyla.
  • groundhog day  (19.10.12 18:13:39) 
to'suz daha guzel sanki.
ayrica don't yerine won't desen daha fiyakali.
illa present kullanmak istiyorsan da can't daha seksi.
  • she was my baby  (19.10.12 18:14:41) 
he bir de help'i let gibi kullanabiliyorlar diğer türlüsü de yanlış değil ama.

help me do this gibi.
  • groundhog day  (19.10.12 18:15:16) 
let kelimesi bu cümlede kullanıldığı anlam itibariyle anlık bir eylemi ifade ettiğinden(süreksiz olduğundan) aslında geçişli bir fiil olsa da geçişsiz fiil muamelesi görür ve bağlaç almaz. bu yüzden let+to gibi bir kullanım burada yapılamaz. hatta let ve make bu konuda istisnadır ve ''ungramatical'' bir kullanımdır bu aslında. eğer to kullanabiliyor olsaydın letting to gibi saçma bir şey yazman gerecekti çünkü, benden bu kadar :)


  • ponton  (20.10.12 00:48:27) 
[]

İtalyanca Kelime Telaffuzu

İtalyanca "Kalp" demek olan "Cuore" sözcüğünün telaffuzu nasıldır? Normalde kullanmam; ama Google Translate'in telaffuz kısmında sorun var sanırım.




 
"kuoore". o'lar vurgulu.


  • lamentoftheperishingroses  (19.10.12 15:10:16) 
kuoore


  • orange coffee  (19.10.12 15:10:53) 
forvo.com


  • theunforguven  (19.10.12 16:17:16) 
[]

diploma çevirisi

lisans diploması için: bachelor's degree diploma dememiz uygun kaçar mı?

bir de şu kısmı olduğu gibi çevirmek mi lazım yoksa yabancı diplomalardaki kalıplardan mı kullanmamız lazım?

Sekiz yarıyıllık eğitim öğretim programının mezuniyet için öngördüğü koşulları 04 Haziran 2007 tarihinde başarı ile tamamlamış
ve Lisans derecesi almaya hak kazanmıştır.

 
  • 9kuyruklukedi  (19.10.12 15:01:59 ~ 15:04:53) 
Benim diplomamda yazanı aktarıyorum;
bu şekilde yazmanız uygun olur sanırım.

Having satisfactorily completed all of the requirements of the department of ''Business Administration '' in X Faculty of Economics and Administrative Sciences has been awarded this diploma with all the privileges connected thereunto

Meali

..... bölümünde lisans çalışmalarını başarı ile tamamlayarak bu diplomayı almaya hak hazanmıştır.

lisans diploması = bachelor of arts diploma
  • buzbebek  (19.10.12 15:04:21) 
[]

schleich nası okunuyor

şılah diye mi




 
Kıt bilgimle "şılayh" diye okurdum.


  • 44  (19.10.12 14:31:42) 
şılayh.


  • tepedeki psychedelic adam  (19.10.12 14:32:03) 
şılayh - sondaki "h" harfi biraz peltek gibi okunacak. Tarif edemedim ben de tam...


  • SiyamkedisiZorro  (19.10.12 14:34:24) 
siyamkedisi'nin peltek gibi dediği sanırım gırtlaktan. balgam çıkarırken harrrk yaparsın ya, öyle bir h. kh gibi.


  • kibritsuyu  (19.10.12 14:38:15) 
şılayh doğru. h'yi dilin arka kısmını damağa değdircekmiş gibi çıkartıcaz.


  • esenbogan  (19.10.12 14:56:18) 
"sch" = ş olarak okunur almanca'da. (tsch hariç, o ç diye okunutor)

"l" = l olarak, bildiğimiz l.

"ei" = ay olarak okunur.

"ch" = h olarak okunur (sch ve tsch farklı kalıplar, bunların içindeyken h okunmuyor yani.)

bu kelimedeki harf gruplarının okunma şekli budur. bunlar her kelime için aynıdır.

şlayh. şılayh yazmak yanlış gibi geliyor bana, oradaki ı ayrı bir vurgulu harf değil. ş'den l'ye geçerken çıkıyor ağızdan istemsizce.
  • sizofren hayaller  (19.10.12 15:38:17) 
[]

uzaklaşmak sözcüğü (Ing)

Cümle şu:

Optimum kullanım şartlarından uzaklaştıkça ...

Uzaklaşmak için nasıl bir kelime kullanmalıyım? Sözlüklerde 'walk away', 'move away' filan deniyor ama akademik bir dil kullanmam gerekiyor. 'Depart' olabilir mi mesela?


İyi günler.

 
diverge


  • [silinmiş]  (19.10.12 10:09:47) 
tureng.com

tavsiye ederim, daha teknik çeviriler için.
  • [silinmiş]  (19.10.12 10:11:46) 
[]

istanbul'da ingilizce için hangi kursa gidilir?british side&gs

aklımda gs üni,british side gıbı kalıtelı kurslar var.. gıdenınız var mı aranızda? brıtısh sıde pahalı bıraz. gs unı fıyatı 2 kur 900 lıra. sızce uygun mu fıyatı yoksa pıyasa mı boyle? egıtımı nasıl nereyı tavsıye edersınız?




 
Sinava hazirlik ise (IELTS/TOEFL) British English in Osmanbey subesini tavsiye ederim. Ben IELTS icin gitmistim oldukca da memnun kaldim, iyi sonuc aldim.
British Side Besiktas subesine (baska subesi var mi bilmiyorum) giden 3 arkadasim da memnun kalmadi (bunlardan ikisi genel ingilizce biri TOEFL icin gitmisti )..

  • kimse  (19.10.12 01:41:37) 
yok daha orta sevıyedeyım. brıtısh sıde ı cok ovuyorlar neden memnun kalmadılar acaba? brıtısh englishe ne kadar ucret verdın acaba?


  • slash01  (19.10.12 01:48:13) 
Ben birebir ders almistim hocadan sadece sinava yonelik 1.700 TL verdim ama ne kadar sürdü hiic hatirlamiyorum 3-4 ay olmasi lazim, 2011 de gitmistim.
British side icin genel söyledikleri verdikleri paraya degmemis ama cok da detay bilmiyorum. Bi de konusmani gelistirmek icin alo english diye bir sey var ona üye olabilirsin, secenekler var istedigin saatte hergün birisi seni yine istedigin süreyle ariyor (ben 10 dk secmistim), sana daha önce gönderilen konular üstüne seviyene göre native american biriyle muhabbet ediyorsun sonra sana ses kaydini da iceren bir feedback gönderiyorlar bunu da tavsiye ederim.

  • kimse  (19.10.12 02:04:56) 
oha 2 kur, 900 tl iyiymiş.
bizim kursta 2 kur 1650 tl. üstelik bu, indirimli hali!

  • inevitable loser  (19.10.12 08:36:55) 
ben de just english'e bakmıştım. 1 kur 900 lira. 3 ay sürüyor 1 kur. hafta içi 5 gün de kurs var. hanüz kaydolmadım bir yere ama just english mantıklı geliyor.


  • barix  (22.10.12 17:49:28) 
gs üni hakkında bilgim yok ama b.side hakikaten sağlam bir kurum


  • yol  (22.10.12 17:56:49) 
bu arada british side ne kadar acaba?


  • barix  (22.10.12 19:57:33) 
1500 tl demıslerdı 2 kuru ıcın.


  • slash01  (22.10.12 23:38:26) 
@yol gıttın mı hıc brıtıshe ? egıtımı nasıl? yanı gsye 900 verecegım gsye onun uzerıne verıp brıtıshe gıtmem mantıkl mı 600 mlyonluk bır fark mı gercekten


  • slash01  (22.10.12 23:39:47) 
[]

Almanca - Ingilizce sözlük tavsiyesi?

dictionary.cambridge.org gibi kelimenin farkli anlamlarini örnek cümlelerle gösteren alm - ing online sözlük lazim. Önerisi olan ?




 
  • davyjones  (19.10.12 01:47:28) 
  • wendyangelamoiradarling  (19.10.12 10:22:07) 
[]

Bu Paragrafta Hata Var mi?

The U.S. government spent 2.7% of the GDP on research and development in 2001. In both 2002 and 2003, the percentage decreased by 0.1%. In 2004, spending on research and development was the lowest of past 10 years. It was 2.5% of GDP. In 2005, the percentage increased to 2.6%. Average percentage of spending on research and development of the U.S. government is approximately 0.5% higher than the average percentage of GDP's spending on research of development in the world.

Son cumle cok garip olmadi mi ya?


 
than GDP's spending in the world olarak bitirsen olur gibi geldi bana.


  • aysiku  (18.10.12 22:11:42) 
3 ve 4 u birlestirebilirsin.


  • nekodunlangafana  (18.10.12 22:11:52) 
ayni kelimeleri tekrarlayip durmussun. spending on research and development 4 kere geciyo 4 satirlik paragrafta.

the percentage increased by 0.1 desen tamam ama %0.1 diyince yuzdenin yuzdesi oluyo falan.
  • ocaan  (18.10.12 22:11:55) 
diger arkadaslarinkine ilaveten eklemek istedim. ayni kelime zincirini tekrar etmek yanlis degilse bile kotu gorunur, 'average percentage of 'son cumlede iki kere kullanmak yerine ikincisi icin 'that of' gelebilir, dunyanin geri kalani kastediliyorsa da the rest of the world daha tamamlayici olabilir.


  • grampus  (22.10.12 13:33:47) 
[]

dudağa yapışmak?

öpmek manasında kullanılan "dudaklara yapışmak" ingilizcede nasıl söylenebilir?

to stick to the lips? saçma mı?
lock to lips?

 
stick lips yeterli


  • hocam fazla egon var mi  (18.10.12 19:53:11) 
İkisi de olmaz.


  • Adram3lech_  (18.10.12 19:53:39) 
stick to your lips


  • neira  (18.10.12 19:58:59) 
"smack" de olabilir.


  • ermanen  (18.10.12 20:08:33) 
olur mu bılemem ama suck my kiss geldi aklıma rhcp'den :)


  • dasher  (18.10.12 21:12:08) 
[]

Dil kursu

İngilizce'yi intermediate'dan professional'a getirmek için istanbul da gidilebilecek en iyi ingilizce kursu neresi acaba ? Konuşma pratiğine önem vermesi de şartlar arasında.




 
ben zamanında english time'a gitmiştim. bayağı faydasını gördüm. upper-intermediate olarak seviyemi ölçtüler, çıkarken advanced mezunu oldum.

ama şimdilerde çok bozmuş diyorlar, benim gittiğim sene 2005miydi neydi. tey tey tey, 8 sene olacak nerdeyse...
  • loveinaflipbook  (18.10.12 16:47:01) 
işte bende öyle duydum. english time'ı tavsiye etmediler de, belki bir şubesi iyidir belki başka bir kurs vardır çok iyi. bildiğiniz varsa yardımcı olabilir misiniz ?


  • yagmur ciseliyor  (18.10.12 16:52:56) 
o zaman ek bilgi olarak vereyim; bakırköy şubesine gitmiştim. hocalarım da, öyle denk gelmiş olabilir, ama hepsi hakkaten çok iyiydi.

aslında önemli olan da hoca galiba, hoca bazında araştırabilirsen hangi kurs olduğu da çok önemli olmaz bence.
  • loveinaflipbook  (18.10.12 16:55:15) 
dil öyle intermediate filan diye sacma kriterlerle ölcülmez insanlar arasinda.

hele pratik diyosan ben prof. ingilizce konusuyorum belgem var dersen gülerler adama.

ya da intermediyitim ben dersen keza gülerler bildigin.

olay ingilizceyi ilerletmek. bunun icin kesinlikle illa bi kursa ihtiyacin da yok. bahsettigin gibi orta dereceli biliyosan kendin bunu mükemmellestirebilirsin rahatca.

istek lazim bunun icin ama, otutup kitap okumak, seyretmek, dinlemek lazim.
  • serabetan  (18.10.12 16:58:09) 
zaten kimseye oyum , buyum demicem. ingilizcemde tüm yazışmaları anlayacak kadar ve normal konuşacak kadar var. şirket dil kursumu karşlıyor ve ben yabancı firmada iyi yerlere gelebilmek için dinlemek, okumanın yanı sıra kursa gidip bu işi profesyonelleştirecek, hem de master için toefl sınavını geçecek bir seviyeye gelmeyi planlıyorum. dinlemekle, izlemekle bir yere kadar, iki saat finansal planlamalar, şirket yönetimi hakkında konuşmak biraz uç noktalar gibi geliyor. sonuçta anlatmaya çalıştığım aslında çok ileri seviye olmak.


  • yagmur ciseliyor  (18.10.12 21:16:51) 
bornova olsa güvenle english culture derim ama sen yine de bir istanbuldaki şubelerine soruştur


  • beni 1 sen anladin sen de yanlis anladin  (18.10.12 22:04:54) 
[]

Kevaşe Kelimesinin İngilizcesi Nedir?

Soru başlıkta arkadaşlar.

Bitch ya da whore pek karşılamıyor bence. Slut olabilir mi diye düşündüm ama onda da biraz kaşar anlamı var gibi.

Karar veremedim.

 
daha slang bir kullanım için hoe da denir.


  • interview with the vampire  (18.10.12 12:25:20) 
sluty kelimesinin varlığının kabulüyle ben de slut diyorum.


  • tahret muslugu  (18.10.12 12:25:29) 
skank olabilir. hımm yok olmaz gibi.


  • kifayetsiz pluton  (18.10.12 13:03:13 ~ 13:04:48) 
slut +1


  • henrychinaski  (18.10.12 13:15:01) 
Bitch kelimesinin hafifmeşreplik ya da seks konusunda cömert olmak gibi kavramlarla hiç ilgisi yok. Daha çok yelloz, şirret anlamındadır. kevaşe ise bildiğim kadarıyla fahişe demek.


  • cereal killer  (18.10.12 18:25:08) 
  • 9kuyruklukedi  (18.10.12 20:01:23) 
[]

[kısacık] şu nasıl çevrilir?

şunların ingilizcelerini merak etmekteyim..

1- hani içki reklamlarında köşede "bilinçli tüketiniz" yazar ya. onun ingilizcesi.

2- hani bazen bir şey gördüğümüzde/duyduğumuzda olduğumuz yerde kilitlenip kalırız, tepki veremeyiz. mavi ekran veririz. gangnam style duyduğumuzdaki gibi, hatta yamyam style duyduğumuzdaki gibi :P bunu anlatan bir deyim var mı?

 
1- drink responsibly


  • esmer  (18.10.12 11:36:25) 
1. drink responsibly
2. petrified (duruma göre değişir tabi, "shitting bricks" korku durumuna uyar bence)

  • tzum_tzum  (18.10.12 11:39:08) 
2- to be dumbfounded


  • superb  (18.10.12 11:41:42) 
2- paralized

da olabilir.
  • nesilsiz  (18.10.12 15:41:15) 
ilki yazılmış ikincisinin oluştuğu duruma the awkward moment da dendiğini duymuşumdur.


  • ponton  (19.10.12 17:18:19) 
2- perplexed. pertified, dumbfounded, awkward moment? ve paralized değil

www.google.com.tr
  • Ryu  (19.10.12 17:47:40 ~ 17:48:23) 
şu görsel 2. madde için şahane bir örnek :)
files.myopera.com

  • paspasanahtarinustunde  (22.10.12 10:40:39) 
[]

Firmamıza gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz.

cümlesini İngilizceye nasıl çeviririz?
ek olarak
"30 yıllık tecrübemizle " nasıl derim?


 
thank you very much for your interest in our company/firm


  • esmer  (18.10.12 11:34:03) 
with our 30 years of experience.


  • uyku semesi  (18.10.12 11:41:40) 
with our 30 years of experience


  • superb  (18.10.12 11:43:18) 
[]

sort it out then

tam olarak ne demektir? ne anlama gelir?




 
bağlamına göre değişir. ancak benim sıkça rastladıklarım "git de hallet" anlamına geliyordu.


  • demcan  (17.10.12 23:11:36) 
o zaman bu işi yoluna koy, hallet, başının çaresine bak


  • lamentoftheperishingroses  (17.10.12 23:12:02) 
bu isi halletmeden gozume gozukme pis zenci


  • yirtik foto  (17.10.12 23:14:17) 
o zaman hallet bu işi.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.10.12 23:53:51) 
[]

ingilizce çeviri

they aren't working you to death cümlesi ne demek oluyor?

onlar seni ölümüne çalıştırmaz gibi bişey sanırım ancak

kullanım açısından bana doğru gelmedi emin olmak istedim.

 
"onlar seni ölümüne çalıştırmaz" bence doğru.


  • mortingensitrayzee  (16.10.12 23:07:37) 
çalıştırmıyor.


  • marcelorios  (16.10.12 23:09:02) 
seni öldüresiye/ölümüne çalıştırmıyorlar.


  • 9kuyruklukedi  (16.10.12 23:10:40 ~ 23:11:07) 
amerikalı hocama sordum face'den they don't work you to death deyiverdi.


  • soluman  (16.10.12 23:53:20 ~ 17.10.12 00:08:13) 
"seni eşşek gibi/öldüresiye çalıştırmı-yor-lar"

**

tureng.com

"work someone to death"

1- öldüresiye çalıştırmak
2- ölümüne çalıştırmak
3- eşşek gibi çalıştırmak

konuşmanın durumuna göre "-ing" takısı da alabilir doğal olarak.
  • holy diver  (17.10.12 09:45:17) 
[]

ingilizce kursu

izmir de ikamet etmekteyim ingilizce kursuna gidip herhangi bi dil sınavından belge almayı en azından mezun olmadan evvel yapmayı planlıyorum. gerçi 1 yıl hazırlık okudum üni.de ama pek iş görmedi. level atlatmadı yani.

hem fiyat olarak hem de eğitim olarak uygun nereleri var?

gören bilen duyan?

 
amerikan kültür +1


  • inevitable loser  (16.10.12 20:05:11) 
amerikan kültür'e gitme de nereye gidersen git.


  • lionel andres  (16.10.12 20:15:58) 
hah o kadar param yok benim:)
kyk kredisini kursa yatırmayı planlıyordum..

  • indescribable  (19.10.12 00:02:07) 
  • exist is pretty  (19.10.12 00:15:35) 
[]

Dil bilgisiyle para kazanan kişilerden bilgi almak istiyorum

Arkadaşlar, soru çok garip ve genel oldu sanırım ama, makine mühendisliği mezunuyum ve üst seviye (olduğuna inandığım) İngilizce bilgim var. Mühendislikten Türkiye sınırları içinde soğuduğum için dil bilgimi kullanabileceğim alanlara yönelmek istiyorum. Bu işten para kazanan arkadaşlardan bilgi almak istiyorum.




 
organizasyon şirktelerini araştırabilirsin. çoğu günlük ücret üzerinden çalışıyorlar. 90-150 TL arası yevmiyesi oluyor (:


  • lazim lik sey  (18.10.12 10:42:04) 
[]

Bir cümle çeviri ve cümlenin konusu

başlığı tam belirtemedim. cümle şu: garsonun getirdiği su çok soğuktu.

a water was so cold which waiter bring me. olarak çevirmeye çalıştım, ama sanırım ingilizceyi katlettim :)

başlıkta cümlenin konusu dediğim ise, cümle içinde de olan "which, who... vs" gibi şeylerin (zamir mi oluyordu bunlar?) hangi başlık altında toplandığı. ona göre tekrar etmek istiyorum. bulamadım.

 
the water which the waiter brought was so cold.

relative ya da adjective clause diye geçer.
  • sanat guresi  (15.10.12 22:44:38) 
The water which waiter brought me was very cold.


  • raist  (15.10.12 22:46:26) 
water'ın önüne ve waiter'ın önüne "the" koymasak ne değişir?


  • eternal_soul  (15.10.12 22:50:56) 
herhangi bir su ve herhangi bir garson olur.


  • sanat guresi  (15.10.12 22:52:20) 
konu başlığı sanıyorum "wh- questions" olsa gerek.

artırıyorum ve diyorum ki;

"the water, which had been brought by the waiter was very cold."
  • holy diver  (16.10.12 15:31:41) 
[]

don't ever tell anybody anything. if you do you start missing everybody

sagdaki ilk resimde paragraf içinde gecen hali mevcut.




 
kimseye bişi anlatma sonra herkesi özlüyorsun mu demek?


  • morte  (15.10.12 20:50:25) 
Kimseye birşey anlatma. Eğer anlatırsan herkesi özlemeye başlarsın.


  • Fakin idiyıts  (15.10.12 20:50:54) 
ozlemek degil, kaybetmek anlaminda ordaki miss.


  • she was my baby  (15.10.12 20:52:48) 
@she was my baby adam haklı olabilir


  • Fakin idiyıts  (15.10.12 20:54:31) 
kitabın yky, çoşkun yerli çevirisinde 'özlemek' diye geçiyor.


  • siyah kan  (15.10.12 21:28:21) 
nette aratınca "çavdar tarlasındaki çocuklar" kitabında yer aldığını gördüm.

şurada da doğru şekilde açıklanmış;
answers.yahoo.com

"kimseye bir şey anlatma. eğer anlatırsan, onları özlemeye başlarsın." anlamında. ilk başta mantıksız bir cümleymiş gibi görünse de, aslında kitaba göre;

holden, hakkında konuştuğu herkesi özlüyormuş. o yüzden okura "kimseye bir şey anlatma, eğer anlatırsan, onları özlemeye başlarsın." diyormuş.

'çünkü anlattıkların o kişileri sana hatırlatacak ve sen de onları özlemeye başlayacaksın' anlamında.
  • holy diver  (16.10.12 13:35:10) 
[]

''ask her if she still keeps all her kings in the back row''

türkce ne manaya geliyor




 
Deyim olsa gerek ya da bir film repliği mi? Bahsedilen kingler bildiğimiz iskambil papazları. Back row da desteyle ilgili bir olay ama bilmiyorum.


  • Adram3lech_  (15.10.12 20:35:30) 
yahoo answers der ki: "It's a metaphor for not using one's talents or abilities to the fullest."

ekleme yapalım. checkers yani dama oyununa göndermeymiş. "A 'king' is a piece that is more powerful than a regular checkers piece, but if you keep them all in the back row of the checkerboard you don't get the full advantage of their strength. It's a metaphor for not using one's talents or abilities to the fullest."
  • marcelorios  (15.10.12 20:38:48 ~ 20:41:22) 
mecaz var. kings in the back row, damayla ilgili bir deyimsi. yani birinin guclu yonlerini kullanamamasi anlamina geliyor 'keeping the kings in the back row'.

ozetle: "sor bakalim ona(kiz) hala zayif yonleri ortada mi (vb. anlamlar)"
  • she was my baby  (15.10.12 20:40:00) 
@1 kitaptan alıntı. çavdar tarlasindaki çocuklar


  • morte  (15.10.12 20:40:04) 
Catcher in the rye'dan bir bölüm:

" Holden clearly has strong feelings for Jane and remembers her vividly. He tells Stradlater that when she played checkers, she used to keep all of her kings in the back row because she liked the way they looked there."

"Ask her if she still keeps all her kings in the back row.": Holden in chapter 4."

"sor bakalım o hala şahını geride mi tutuyor?" diye çevirebilirim sana.

anlamını sorarsan, zamanı gelene kadar en çok önem verdiklerini arka planda tutmaktan bahsediyor.
  • [silinmiş]  (15.10.12 20:41:21) 
buradan çeviremezsiniz çünkü bir kitapta karakterle alakalı kullanılmış bir cümle.

wiki.answers.com

buradan orada kullanım amacını okuyabilirsiniz. bunun dışında nasıl çevirirseniz çevirin kafadan atmış olacaksınız.
  • nargile  (15.10.12 20:44:12) 
@nargile, kafadan atmis olmak ne demek? ne yani bu cumle bi tek o romanda falan mi kullaniliyor? hayret bisey.


  • she was my baby  (15.10.12 20:45:56) 
son kozunu oynadı mı sor ona.


  • inanmazsan inanma  (15.10.12 21:00:26 ~ 21:00:51) 
kitapta holden'ın jane'le ilgili en ufak detayı bile hatırladığını anlatan bi cümle bu (dama oynarken tüm pulları arkaya topluyordu kız); jane'le buluşacak olan öküz ama yakışıklı oda arkadaşına söylüyor.

edit: bu cümleyi koluna dövme yaptıranlar bile var, kitap için oldukça önemli bi cümle.
  • simona  (16.10.12 00:56:03 ~ 00:58:02) 
kitabı okumadım. duyurudan sonra okuduğum bir kaç şey üzerine yorum yapıyorum;

damada kendi taşını en sona götürdüğün zaman onlar "king" diyormuş. taşın her yöne her mesafede hareket ettiği için güçlü oluyor.

ama jane, oyunda sadece taşlarını arkaya diziyormuş. onların oradaki görünüşleri hoşuna gidiyormuş. bir yandan şöyle de yorumlanabilir; sahip olduğu kuvveti, oyunu yenmek için kullanmıyormuş. bu, kişiliği ile de önemli bir veridir. aynı şekilde bunu; "insanların zayıf yönlerini kullanmaz, sahip olduğu üstünlükleri onları yenmek, ezmek,vs için kullanmaz"vs şeklinde yorumlayabiliriz. yani bir nevi masumluk, iyilik.

holden o soruyu sorarken, "hala eskiden benim tanıdığım gibi mi? krallarını arkada mı tutuyor yoksa değişti de artık krallarını oyunu almak için kullanıyor mu? (o eski masumluğunu ve iyiliğini hala koruyor mu yoksa değişti mi / eskiden öyle yapmayı severdi, hala aynı mı yoksa değişti mi)" demek istiyor da olabilir..

diye düşünüyorum. tekrar söyleyeyim kitabı okumadım.
  • holy diver  (16.10.12 14:12:04 ~ 14:13:40) 
[]

Yabancılara Türkçe öğretmek için kitap

Her seviyeden tavsiyelere açığım.




 
  • nekodunlangafana  (15.10.12 21:11:04) 
tömere gel taksimde.


  • basond  (15.10.12 22:33:18) 
[]

vocab zenginleştirme çalışmaları

merhaba duyurunun native speakerları,

grameri avucumun içi gibi biliyorum; ama kelime dağarcığı ı ıh. 6 kelime falan biliyorum sanırım. oturup kelime ezberlemek hem keyifli değil, hem de kalıcı olacağını sanmıyorum; zira unutkan da bir insanım. kelimelerin akılda kalması için interaktif bir öğrenme yöntemi izlenmesi gerektiğini sanıyorum. artık nesnelerin, kavramların türkçelerinden önce ingilizcelerinin aklıma gelmesini istiyorum.

üzerine düşsem kelimeleri aklıma kazıyacak etkili bir yöntem var mıdır bildiğiniz, memnun kaldığınız acep?

 
memrise.com'u oneririm.


  • nefertarii  (15.10.12 18:37:23) 
[]

yine bir çeviri sorusu

şu cümledeki qua'yı nasıl hallederim?
"the unhindered growth of media industries qua commercial concerns."



 
ticari kaygılar "ekseninde" medya endüstrisinin engellenemez gelişimi

bana en iyi uyarlanabilir karşılık bu gibi geldi.
  • 9kuyruklukedi  (15.10.12 14:11:06 ~ 14:21:21) 
bakındığım kadarıyla "as", "by virtue of", "concerning"e yakın anlamları var. "in the capacity of" da var ama tam oturtamadım. şurada daha çok "as" vurgulanmış: answers.yahoo.com

bunlardan hangisinin kullanılacağına karar verdikten sonra türkçesini yamultmaya geçebiliriz: "ticari hususlar/sorunlar anlamında/açısından/olarak hatta ticari hususlara/sorunlara ilişkin olarak medya endüstrilerinin engellenemeyen büyümesi" diye hepsini kapsayıp gerisini size bırakıyorum.
  • sanat guresi  (15.10.12 14:16:22) 
hmm. ben de şimdilik "ticari kaygıları olan" diye çevirdikten sonra, işaretleyip geçmiştim geri dönmek üzere, ama o olmayacak gibi evet. ben bunları bir düşüneyim. teşekkürler!


  • idyl  (15.10.12 14:21:16) 
[]

İspanyolca Öğrenme

Kendi kendime İspanyolca öğrenmek istiyorum güzel bir kaynak var mıdır varsa hangisidir dostlar?




 
busuu.com
livemocha.com
bbcnin ispanyolca öğreten bir dizisi var ingilizce biliyorsan çok yardımcı olur; mi vida loca www.bbc.co.uk
bir de bulabiliyorsan rosetta stone.
  • keneabidin  (15.10.12 12:07:46) 
spanishdict.com


  • nefertarii  (15.10.12 14:42:43) 
[]

çevirmenlere bir sorum var

yaklaşık 35.000 kelimelik bir çeviriyi ne kadar sürede çevirebiliyorsunuz normal şartlarda ve 1000 kelime ortalama 4 sayfa ediyor değil mi?




 
Boşluksuz 1000 karakter 1 sayfa kabul edilir çevirilerde. Çeviri hızı da kişiye ve çalışma ortamına bağlıdır. Profesyonel çevirmenlerin bir çoğu yazılım kullanır çeviri için. Yazılım derken google translate gibi otomatik çeviren bir yazılım değil tabii ki. Trados gibi yapılan çevirileri hafızasında tutan yazılımlardan bahsediyorum. Sen bir cümleyi çevirirsin o cümleyi ve çevirisini kaydeder. Başka bir metin çevirirken aynı cümleyi görürse şak diye daha önce çevrilmişini koyar ya da benzer bulursa bak bunu daha önce böyle çevirmişsin der.

Uzun vadeli kullanımda ve sürekli aynı alanlardan çeviri yapıyorsan çeviri hafızası birikir birikir ve daha önce 1 günde yaptığın çeviriyi bir saat içerisinde tamamlayabilecek hıza erişirsin.

Özetin özeti çevrilecek metne, çalışma ortamına, dile hakimiyetine bakar ne kadar süreceği.
  • lpgli tosbaga  (13.10.12 21:02:51) 
ben kelime degil karakter hesaplarim. Saatte 3bin gibi ceviyorum günde 8 saat 25Bin kr eder. 35bin kelime ingilize ise 175bin kr eder en az o da 5 gün demek tabi bana ters gelen bi konuysa baska. Türkiyede 1000 karekteri bi sayfa hesaplarlar. Buna göre :Bin kelime 5bin karakterden biraz fazla yapar kaynak türkce ise 6 sayfa civari olur.


  • niye ama  (13.10.12 21:05:45) 
günde 5000 kelime kendi alanımda (tıbbi çeviri) standart olarak yapıyorum, 1000 kelime ortalama 5000-6000 karakter yapar (tıbbi çevirilerde böyledir, 4000'i görmedim daha hiç). Kelime başı 0.035-0.040 minimum fiyat verebilirsin/alabilirsin. bana gelse bu iş 5-6 günde biter AMA elbette işi görmek lazım kesin süre için...Bazı işler öncesinde araştırma-okuma-referans çeviri inceleme gerektirir o zaman süre uzayabilir ama en fazla 7 günde biter NORMAL şartlar altında.


  • cinematography  (13.10.12 22:29:12) 
dandik metinlerde (reklam, katalog, senaryo) günde 40.000 karakter. teknik metinlerde 25.000 civarı.


  • dehri  (14.10.12 00:11:37) 
[]

kadeh tokuşturmanın ingilizcesi nedir?

bunun için bir kalıp var mı? hani bildiğimiz şerefe olayının.




 
cheers!


  • yetkili birine benzeyen abi  (12.10.12 23:33:08) 
cheers derler


  • anonimyususer  (12.10.12 23:33:36) 
bana fiil olanı lazım ama. bu fiil olarak kullanılmıyo sanırım.


  • seen sea  (12.10.12 23:34:06) 
toast.


  • theunforguven  (12.10.12 23:34:44) 
Hitting glasses. Toast kadeh tokusturma degil kadeh kaldirma.


  • crown  (12.10.12 23:36:43 ~ 23:37:15) 
raise a toast da denir.


  • marcelorios  (12.10.12 23:37:01) 
  • ermanen  (12.10.12 23:39:06) 
[]

hangisi dogru?(ingilizce)

I want an honest relationship: no lies, no mind games, no cheating.

yoksa?

I want a honest relationship: no lies, no mind games, no cheating.

an mi a mi kankalar?

 
1


  • amuzende  (12.10.12 18:53:47) 
neden 1? honest sesli harfle mi basliyo?

anıst mı yani
  • maresalx  (12.10.12 18:55:17 ~ 18:55:37) 
Okunuşunda h yok gibin. Ondan.


  • Adram3lekh_  (12.10.12 18:55:50) 
hangisi yahu a mi an mi? nedenini de yazsaniz


  • maresalx  (12.10.12 18:56:35) 
an. sadece bir kural, istisna.


  • crimsonlady  (12.10.12 18:56:59 ~ 18:58:19) 
okunuşu sesli harfle başladığı için "an" olucak


  • yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin  (12.10.12 18:59:12) 
ingilizcede istisna kelimeler var,
honest gibi. honour gibi.

honest = anıst diye okunuyor.
honour = anır diye.

an konur başına. yani ''en'' diye okunan 'an'

edit: 'hour' da öyle. 'ağvır' diye okunur.
  • mahsunkul  (12.10.12 19:05:22 ~ 19:05:56) 
a veya an geleceğine yazılışa değil okunuşa bakılır.
bir örnek de a university. yazılışa bakılırsa an gelmesi gerekiyor ama an yünivörsti diye okunduğundan a gelir.

  • sensible soccer  (13.10.12 11:39:37) 
[]

Kahve ile tanışmadan evvel "Kahverengi" yerine ne kullanıyordu Türkler?

harbiden kahverenginden önce ne vardı?




 
dedemler ala ve bozu kullanırlardı.


  • april12th  (11.10.12 16:58:55) 
hatta bak bunu buldum: www.turkdilidergisi.com


  • april12th  (11.10.12 17:01:13) 
[]

seçme ve seçilme hakkının ingilizcesi

seçme hakkı için suffrage kullanabiliriz ama seçilme hakkı ne ola_? yada ikisi birden ne ola ki_?




 
the right to elect and be elected.


  • nesilsiz  (11.10.12 16:22:32) 
the right to elect and to be elected.
suffrage ile eş anlamlı bir de enfranchisement varmış.

  • marikaki  (11.10.12 16:25:59) 
kabaca öyle de terim olarak yani. suffrage seçme hakkı demek. onun gibi yani bir terim var mı acaba diye dedim. yoksa o kadar ingilizce biliyorum :D


  • ayiadam  (11.10.12 16:26:08) 
koskoca oxford bulamadı, ama belki hukuk terimi olarak vardır, bir de öyle bi sözlüğe bakmak lazım.


  • marikaki  (11.10.12 17:06:15) 
[]

Almanca dil okulu ve Heidelberg hakkında yardımcı olabilecek var mı?

selam führerler,

www.heidelberger-paedagogium.de adresindeki dil kursunu buldum. iyi gibi gözüküyor fiyatlar da diğer alternatiflere göre makul. daha önce duyan bilen var mıdır aramızda? şehir olarak güzelmiş duyduğum kadarıyla. yaşayan biri varsa yorum yapabilir mi?

ayrıca bu kurs harici almanya da baska bir kurs onermek isterseniz süper olur, her türlü öneri ve tavsiyeye açığım.

 
kursu türkiyede yapmani öneririm. almanyada ögrenmenle türkiyede ögrenmen arasinda fark olmaz büyük ölcüde, önerim budur.


  • serabetan  (10.10.12 23:57:45) 
bence de burada kursa gidip, sertifikayı burada alıp, sonra iş veya master için yurtdışına çıkmak çok daha mantıklı. çünkü işe yarar bir seviyeye gelene kadar epey bi vakit kalman gerekecek, bayaa para lazım yani ona.

onun dışında, heidelberg bayaa ufak bir şehir, tarihi falan. tatlı bi yerdir ama pek bi olayı yok. normal yani, gidilebilir.
  • roket adam  (11.10.12 00:10:58 ~ 00:11:31) 
@serebatan ve roketadam

burada başlangıç olayını yaptım. daha fazlasını istiyorum ama. bir de yurtdışı tecrübesi yaşamak istiyorum. b1 seviyesine kadar gelmiştim burada 3 4 ay yoğun bir kursun faydası olur mu sizce?
  • avakado soslu portakalli pekin ordegi  (11.10.12 00:15:06) 
3 sene yaşadım heidelberg'te, güzeldir iyidir, arkadaş ortamın olmazsa sıkılabilirsin ama kurstan arkadaşların olur. türkiye'de yapmanla orada yapman arasında baya fark var çünkü orada almanca konuşmak zorunda kalacaksın, önemli olan pratik. dil kursuna gidenler eh şöyle böyle memnun, sonuçta çok fazla yabancı öğrenci oluyor. gitmeden yurdunu iyi ayarla, şehir dışında yurt vermesinler. onun dışında dediğim gibi hd güzeldir =)

ha bu arada trde b1 seviyesine kadar aldığın kursa muhtemelen a2den falan başlarsın, kursa gelenlerin çoğu yaz için geliyor, o tarihlerin dışına çıkarsan yalnız kalabilirsin. 3 ayda b2 olursun heralde bilemiyorum.
  • meriadoc  (11.10.12 00:41:16 ~ 00:43:32) 
Heidelberg güzel ama bizim İstanbul Türkçesi olarak nitelediğimiz Hochdeutsch aksanı kuzeyde en iyi şekilde konuşulur. O yüzden daha kuzeyde, Hamburg gibi bir şehirde gitmeyi düşünebilirsin. Hamburg da çok güzel bir şehirdir ayrıca, eğer meraklıysan özellikle haftasonları inanılmaz bir gece hayatı falan da vardır.


  • whoosie  (11.10.12 08:03:25) 
[]

ingilizce konuşma kulübü gibi bişeyler

anlıyorum ama konuşamıyorum diyenler içiin böyle önerebileceğiniz sizin gittiğiniz kulüpler var mı?

internet olsun istemiyorum, yüzyüze olsun.

teşekkürler

edit:şehir istanbul evvet

 
amerikan kültür'ün konusma grupları
gençlik ve kültür evinin konuşma grupları

  • analogus  (11.10.12 01:29:33) 
bu önemli ya, pratik için ne kadar bildiğiniz grup, dernek, kurs varsa paylaşın lütfen.


  • soluman  (11.10.12 10:24:34) 
www.vipingilizce.com

(süleymaniye konak kafenin 3. katı)
  • oda sicakliginda saklayiniz  (11.10.12 13:13:15 ~ 13:15:01) 
sultanahmet ve çevresi. hem de beleş. denedim oradan biliyorum.


  • sensible soccer  (13.10.12 11:42:54) 
Üniversite okuyorsan okulundaki exchange/erasmus öğrencileriyle tanış, en azından onlardan da Türkçe'sini geliştirmek isteyenler olacaktır, onlar Türkçe konuşur sen İngilizce konuşursun falan. Okula ilan da asabilirsin, ben bizim okulda buna benzer ilanlar gördüğümü hatırlıyorum.


  • peki madem  (13.10.12 12:20:21) 
[]

minnacik bir ceviri yardimi

merhaba.

surada ne diyor acaba?

"When you're trying to break in as a director or writer, you basically, it's the same thing every year. Or actor, for that matter. Right. You're just-- there is no ladder. You’re either working or you’re not,
and until you can cross that threshold, you’re not working, which would not have made me happy."

cumle yanlis degil, bildigimiz amerikali yonetmen bir arkadas soyluyor bunlari, bir roportajda.

yardimci olursaniz cok sevinirim tesekkurler :)

 
yazar da yönetmen de aktör de olsan her yıl aynı yerdesin, tırmandığın bir merdiven yok diyor, bence.


  • inthechaos  (10.10.12 23:07:49) 
ya cumlenin gerisi de varmis, onu da ekledim simdi. tam olarak ne dedigini anlamaya calisiyorum. bi el atsaniz :(


  • begul  (10.10.12 23:11:48) 
ya çalışıyorsun ya çalışmıyorsun, ve sen o eşiği aşana kadar çalışmıyorsundur. Bu da beni mutlu etmezdi.


  • inthechaos  (10.10.12 23:14:40) 
"every year" dediği ve özellikle year kelimesini kullandığı için bana ilk başta oscar gibi bir şeyi çağrıştırdı ama cümlenin devamında o tarz bir şey yokmuş.

@inthechaos'un çevirileri gayet doğru ama yine de bu adamın aslen ne anlatmaya çalıştığını ben tam anlayamadım. bu bir röportaj ise bu cümlenin bir soruya cevap olması gerekmiyor mu, soru nerede? soruyu görsem anlayacak gibiyim :)
  • kül  (10.10.12 23:18:51) 
soru yok :) metin seklinde verilmis, oyle konusuyor, konudn konuya atliyor :)


  • begul  (10.10.12 23:33:03) 
yazarlığa ya da yönetmenliğe başlamaya çalışırken, basitçe, her yıl aynı şey. Ya da -bu durumda- aktör. Sadece-- tırmanılacak bir merdiven yok. Ya çalışıyorsun ya da çalışmıyorsun.(ya iş var ya da yok) Ve, o eşiği geçene kadar, çalışmıyorsun(iş yok). bu da beni mutlu etmezdi.


  • theunforguven  (10.10.12 23:33:23) 
[]

delik deşik yorgun İngilizcemi sağlamlaştıracak Dilbilgisi kitabı

tanju çolak'ın fitbol oynadığı, ol det şi vants okuyarak sınıfa girdiğimiz, tansu ablamızın başbakan olduğu yıllarda hazırlığı çok iyi dereceyle geçen bir adam olarak o günden beri 1 gram dilbilgisi çalışmadım ayrıca üds'ye özel olarak da 1 gram çalışmadım ama unuta unuta artık üds'de falan 65lere doğru geliyorum. listening reading film izleme falan yapıyorum ama işte test olunca işler kötü.

hani vardır ya 2-3 ay abansam 90 üstü bile olacak ama 20 senedir sallıyorum. göz kararı yapıyorum soruları falan ama durum kötüye doğru gidiyor.

şu an piyasada a'dan z'ye başlayıp bitireceğim bir kitap serisi önerseniz? üşenmeden oturup bitireceğim bir 20 sene daha yeter bana artık.

hatta farklı seriler de öneren olursa 2-3 set daha bitirebilirim.

 
english grammar in use.


  • blatta hiberna  (10.10.12 21:22:44) 
hatta seviyesinin uygun olup olmadığına şu testle bakabiliyorsun:

www.cambridge.org

bu muhtemelen uygundur.
bir de advanced seviyesi var.
bu bitince ona geçebilirsin.
  • blatta hiberna  (10.10.12 21:32:01) 
els ve dilko'nun grammer kitaplarına bakın. oldukça işinize arar. daha üst düze bir şey istiyorsanız da michael swan'ın yazdığı grammer kitabı var. o da iyidir.


  • klassno  (10.10.12 21:36:42) 
els ve de yds excellence grammar


  • inanmazsan inanma  (10.10.12 21:50:03) 
[]

Rosetta Stone'la her gun 30 dakika..

calissam ve hic oyle gramer kitabi falan okumasam, ogrendigim kelimeleri not almasam falan (sadece bilgisayarda sorulari cevaplayarak) gene de level 5'e geldigimde dili iyi ogrenmis olur muyum yoksa illa bir seylerle desteklemek gerekli mi?

bir de ben skldigim icin her lesson'da sadece "core lesson"i (uzun olan ders) yapiyorum. digerlerini (grammar, speaking, reading..) de yapmam gerekir mi, core'u yaptiktan sonra sorun yok mu?


 
valla ben sıfırdan almanca için bakmıştım. sadece not alıyodum farklı kelimeleri başka bişi yapmıyodum. gayet de faydalı oluyodu. özellikle kelime açısından gelişiyosun


  • tahret muslugu  (10.10.12 16:50:27) 
(bkz: aslansın sen kaplasın)

aklın alıyor mu arkadaşım? millet yurtdışı dil okullarına gidiyor, türlü ceremeler çekiyor yine de bir dili adabıyla öğrenemiyor. rosetta stone o da temel derslerle naparım diyorsun. hal hatır sorar, yol tarifi yaparsın, manavdan domates alırsın, hava durumları v.s.
  • Ryu  (10.10.12 16:52:02) 
dili iyi öğrenmekten kastiniz nedir onu da belirtin bence


  • kisa  (10.10.12 17:43:24) 
dinledigimi anlamak, anadili olan birisiyle sohbet edebilmek, dergi ve gazete okuyabilmek.


  • gerard  (10.10.12 17:46:52) 
[]

the appearer

türkçe karşılığı ne olabilir?
resmi bir makamın huzurundaki kişi... mesela noterin, mahkemenin. katipler bir el atsın lütfen!



 
(bkz: hazirun)


  • cevab veremedi  (10.10.12 15:50:24 ~ 15:51:15) 
[]

herkes için yapısal yolla italyanca nasıldır?

evde kendi kendime italyanca öğrenmek istiyorum ,pek bir kaynak kitap bulamadım , bir bu bir de fono'nun bir kitabı var.

herkes için yapısal yolla italyanca kitabı için çeşitli yorumlar okudum, çok işe yaradı diyen de var bi bok anlaşılmıyor diyen de.daha önce bu kitaptan faydalanan var mı aranızda, veya başka bir kaynak önerecek.(ingilizce de olabilir.(pimsleur ,rosetta stone,livemocha'ya falan baktım, aradığım şey kuralları ile dili en baştan öğretecek bir kaynak))
teşekkürler

 
sadece kitap olarak değilde internette de bayağı kaynak var. fiil çekimleri (-are,-ere,ire) olarak başta presente,passato prossimo çalış. sonra imperativi,verbi rifflesivi diye devam et futuro semplice öğren. adlarını şu an hatırlamıyorum da il,la,i,gli,le (un,uno,una) falan nerde kullanılır onları öğren. sonra işte articoli in,da,di,a.. nerde kullanılır onlara bak. sonra diğer zamanlara göz atarsın. kitap olarak contatto per stranieri var,rosetta stone da iyidir. imkanın varsa bir kursa yazıl daha güzel motive olursun. son olarak da kelime hazneni geliştirmeye bak, ingilizce bilgin varsa daha rahat olur hatta.


  • alternatif  (09.10.12 23:25:29 ~ 23:27:21) 
[]

çeviri

"you vaporize the idiots you send em to infinity"

cümlesi ne anlatmak istiyor izah edebilirseniz çok sevinirim..


edit: evet şarkı sözü

bomb bomb thank you for the bomb
you vaporize the idiots you send em to infinity....

 
"aptalları buharlaştırıp sonsuzluğa postalıyorsun".


  • devilred  (09.10.12 22:17:22) 
ne bu şarkı sözü mü?

aptalları buharlaştırırsın, sonsuzluğa gönderirsin onları"

gebertiyor adamları herhalde. ya da boyutlararası göt ediyor.
  • sanat guresi  (09.10.12 22:17:47 ~ 22:23:03) 
[]

Tezde kullanmalık, kurumsal şirket'in ingilizcesi ne olarak yazılmalı?

Kızım sen bunu bilmiyosan nasıl tez yazacaksın diye gülmeyin :)

"Corporate companies" mi olmalı? Kurumsal şirketlerdeki bilmemne departmanıyla ilgili yazıyorum,sürekli kullanıcam. En şık ve iyi ifade ne olur? Hocam global companies dedi, pek sinmedi bende. Ya da global corporations da olabilir imiş.Var mı fikriniz?


 
Corporate entity uygundur bence. Profesyonel geliyor kulağa company'e oranla.


  • cakabo  (09.10.12 20:48:04) 
Global ile Corporate ayni seyler degiller. Global degil de local olup gene corporate olabilirsiniz. Globallerin hepsi Corporate, ama Corporate'larin hepsi Global degil yani.


  • crown  (09.10.12 22:04:39 ~ 22:04:56) 
kurumsal olmaktan kasıt köklü ve profesyonel olmak ise bu ingilizcede de bizdeki gibi mi nitelendiriliyor? türkçe düşünme hatasına düşmemek için hoca global demiş olabilir.tek başına corporations olmaz mı?


  • bihaber  (10.10.12 02:41:45) 
[]

fransızca..

je serai là comme je promets

i will be there as i promise.. demek değil mi?


 
Evet, öyle demek.


  • kırmızıkaşekaban  (09.10.12 13:17:29) 
1 ... • ... • 144 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.