[]

ingilizceden türkçeye kısa bi çeviri

Each morning an individual leaves his house and goes for a run. He is equally likely to
leave either from his front door or back door. Upon leaving the house, he chooses a pair of
running shoes (or goes running barefoot if there are no shoes at the door from which he
departed). On his return, he is equally likely to enter, and leave his running shoes, either by
the front door or back door. If he owns a total of k pairs of running shoes, what proportion
of the time does he run barefooted?

 
hadi arkadaşlar teker teker gelelim.

her sabah bir kişi evinden çıkıp koşuya gidiyor. ön ya da arka kapısından çıkması eşit derecede olası.

çift geldim hadi neyse.
  • sanat guresi  (06.12.12 21:51:48) 
evden çıkarken bir çift koşu ayakkabı seçiyor (ya da çıktığı kapıda hiç ayakkabı yoksa yalınayak koşmaya gidiyor)

gelsenize çeviri çok güzel.
  • sanat guresi  (06.12.12 21:57:02 ~ 21:57:15) 
Her sabah bir kişi evinden çıkıyor ve koşuya gidiyor. Ön kapıdan ya da arka kapıdan çıkması eşit olasılıkta. Evinden çıktıktan sonra,bir çift koşu ayakkabısı seçiyor ( ya da eğer çıktığı kapıda ayakkabı yoksa çıplak ayakla koşuya gidiyor). dönüşte girdiği ve ayakkabılarını çıkardığı kapı yine eşit olasılıkla ön ya da arka kapı oluyor. eğer adamın toplamda k çift ayakkabısı varsa, hangi oranda zamanda bu kişi çıplak ayakla koşuyor?

cevap 1/2^k mı acaba?
  • medievalman  (06.12.12 21:57:38 ~ 21:59:14) 
yok bu biraz değişik bir konu öyle değil cevabı
ayrıca ayakkabılar karışık mı yoksa hepsi ya ön ya da arka kapıda mı?

  • gonul_isleri  (06.12.12 22:01:19 ~ 22:01:55) 
[]

ingilizce çeviri

During any month, Cascho has a 0.5 chance of receiving a $1000 cash inflow and a 0.5
chance that there will be a $1000 cash outflow. For every $1000 in cash on hand at the end
of a month, Cascho incurs a $15 cost (due to lost interest). At the beginning of each month,
Cascho can adjust its on-hand cash balance upward or downward with the cost per
transaction being $20. Cascho can never let the on-hand balance become negative. The
company is considering the following two cash policies:
Policy 1: At the beginning of a month, in which the on-hand cash balance is $3000,
immediately reduce the cash balance to $1000. At the beginning of a month in which the
on-hand cash balance is $0, immediately bring the on-hand cash balance up to $1000.
Policy 2: At the beginning of a month, in which the on-hand cash balance is $4000,
immediately reduce the cash balance to $2000. At the beginning of a month in which the
on-hand cash balance is $0, immediately bring the on-hand cash balance up to $2000.
Which policy will incur a smaller expected monthly cost (opportunity plus transaction)?
The sequence of events during each month is as follows:

Observe the beginning cash balance.
Adjust (if desired) cash balance.
Cash balance changes.
Opportunity cost is assessed.

ne demek istiyor bu soruda tam olarak?

 
Ölme eşşeğim ölme diyor tam anlamıyla.


  • Hallerlale  (06.12.12 21:44:17) 
hadi bi el atın şuna, başını çevirseniz de olur.


  • gonul_isleri  (06.12.12 22:00:12) 
herhangi bir ay suresince, Cascho'nun $1000 nakit almasi icin 0.5 sansi var ve $1000 nakit cikisi icin de 0.5 snsi var. Bir ay sonunda elindeki her $1000 icin $15 gideri var (faiz kaybi yuzunden). Cascho her ayin basinda elindeki nakit dengesini yukari ya da asagiya duzenleyebilir, her islem basina $20 odeyerek. Cascho'nun elindeki para asla negatif olmamali. Sirketin dusundugu iki turlu nakit proseduru var:


  • papalindo  (06.12.12 22:54:59) 
[]

bir cümlelik çeviri -acil-

If one is not happy with the reflection of oneself then doubt gives birth for searching others while searching for oneself.

şimdiden çok teşekkürler.

bir kartvizitin arkasında yazıyor bu cümle. ne anlama geldiği konusunda tartışamalar içerisindeyiz acil yardım :)

 
"Biri kendi yansımasından mutlu değilse, kendisini ararken başkasını aramaktan şüphe duyar." (%100 emin değilim, çok daha iyi çeviriler gelebilir, beklemede kalın.)


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (06.12.12 21:33:20) 
...şüphe, kendisini ararken başkalarını da aramayı doğurur.


  • sanat guresi  (06.12.12 21:37:56 ~ 21:52:31) 
ne acaip cümleymiş arkadaş hiçbir şey ifade etmiyor hala bana :)


  • mr rosebud  (06.12.12 21:40:14) 
eğer kişi kendisinden mutlu değilse, kendisinden şüphe ediyor, kendisine yetmiyor demektir. kendisine yetebilecek benliği ararken aslında başkalarını arıyor olacaktır.


  • sanat guresi  (06.12.12 21:42:24) 
Eğer bir kimse kendi yansımasıyla mutlu değilse, şüphe onu kendi benliğini ararken aslında başkalarını aramaya itecektir.


  • trachemys scripta elegans  (06.12.12 22:21:09) 
[]

bakım yapmak ve onarım yapmak ingilizcede nasıl söylenir

" makinanın bakım, onarım, montaj ve ayarlarını yap" cümlesini ingilizceye nasıl cevirirsiniz?

bakım, onarım, ayar ve montaj için en uygun ingilizce karşılıkları hangisi olur?


 
(bkz: maintenance)


  • zamanin otesinden gelen edit  (06.12.12 20:16:25 ~ 20:16:37) 
bakım maintenance
ayar adjustment
montaj assembly
  • basond  (06.12.12 20:18:20) 
uçak bakımdan gidersek, maintanance, repair, overhaul( bakım, onarım, muayene)
ayar :adjustment
montaj :assembly
  • heyamo  (06.12.12 20:33:44) 
Uçak bakımcıyım.Hergün kullanıyorum bu terimleri.
Ciddiyim.

  • basond  (06.12.12 20:37:35) 
basond +1


  • eindaclub  (06.12.12 20:47:07) 
onarim: fix veya repair

en.wikibooks.org
  • compadrito  (06.12.12 20:54:47 ~ 20:56:17) 
@basond, teşekkürler. sadece maintenance kullanırsak, "onarım"ın anlamını da karşılar mı? yoksa onun için overhul da kullanmalımıyız ki


  • hepimizin kafasi karisik  (06.12.12 20:57:08) 
kafamız karısık, maintanance tam karsılamaz. eger tamir edilecek bişey varsa repair demelisin.


  • heyamo  (06.12.12 21:17:57) 
bakım onarım - repair and maintenance


  • japon askeri  (06.12.12 22:26:06) 
maintenance bakım demek, overhul malzeme kullanım ömrünü tamamlamış bakıma girmiş olması demektir.
Ör. bir valf 2000 uçuş saat ömrü vardır 2000 saat sonra sökülür overhoul a gönderilir.komple anadan üryan parçalanır kırık çıkık patlak çatlak kısımları varmı bakılır, Ama 1000 saatte maintenance yapılır. Repair tamir anlamında bozuksa repair yapılır. ama bozulmadan overhoul veya maintenance yapılabilir.

  • basond  (07.12.12 08:18:38) 
[]

bir cümle türkçe-ingilizce çeviri

"Another cause of failure is" deyip "öğrencilerin evinden uzak olmaları" diye devam etmek istiyorum. nasıl dicem? ya da buna yakın nasıl denir?

(students that being away from home tarzı bişe düşündüm de bilemedim)


 
students are far from their homes.


  • periphery  (06.12.12 19:43:04) 
"...is students being away from their homes" ya da "...is students being homesick" diye düşünüyorum.


  • hollowlife  (06.12.12 20:05:51) 
ben de öyle düşündüm,emin olamadığım şey is'den sonra students diye devam edeblir miyiz? is that demek gerekir diye düşündüm


  • ameliee  (06.12.12 20:19:33) 
hayır that gelmez orada, cümle değil peşinden gelen.


  • galadnikov  (06.12.12 20:21:35) 
students mı students' mı peki?


  • ameliee  (06.12.12 20:24:01) 
ikisi de olur. günlük kullanımda atıyorum "your being away" yerine "you being away" daha yaygın kullanılıyor.


  • galadnikov  (06.12.12 20:32:22) 
alternatif that'li yanıt.

another cause of failure is that students stay away from their homes.

edit: hatta şöyle yapayım da informal versiyonunu da dahil etmiş olalım böylece.

another cause of failure is [that] students stay away from their homes.

hımmm. another cause of failure for students is [that] they stay away from their homes.
  • sanat guresi  (06.12.12 21:09:08 ~ 07.12.12 00:46:29) 
kalıplara takılma fazla is that heryerde kullanılmıyor.


  • jpsartre  (06.12.12 21:11:44) 
students' separation from their homes da olur mesela.


  • kediebesi  (07.12.12 00:37:24) 
[]

KPDS, TOEFL, IELTS vb. gibi sınavlara girenlere bir soru..

Bazı kurslar geçmesinin daha kolay olduğunu öne sürerek IELTS'i öneriyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Yılda birçok kez yapıldığını ve hazırlanmanın daha kolay olduğunu söylediler. Siz hangisini öneririrsiniz bu sınavlardan?




 
KESİNLİKLE ielts.Düşünmen , sorman bile hata.
şuradan çalış ielts-simon.com + anadili ing. olan hoca tut 5-10 saat.

  • jimjim  (06.12.12 16:13:24) 
toefl bence ielts'den net daha kolay.


  • slackerbitch  (06.12.12 17:05:11) 
Ielts daha kolay ama basvurusu falan sikinti. Toefl'i daha rahat bildirirsin okullara (internetten 2 tik'a bakar). O yuzden bence toefl. Ielts daha kolay ama oyle aman aman bi fark da yok. Ikisind de girdim ordan biliyorum. Toefl'in em buyuk sikintisi saatlerce bilgisayara konsantre olmak bence.


  • alicia_dominica  (06.12.12 22:08:52) 
[]

toefl

Ingilizce seviye belirleme sinavlariyla hic alakam olmadi, ama simdi toefl 87 puan almam gerekli 8-9 ay icinde.

yani su aciklamaya uygun hale gelmem lazim

This can be a TOEFL (iBT) with a minimum of 87 points, telc English with
a minimum grade of B2, or equivalent English-language tests.

ortanin biraz üzeri ingilizcem var denilebilir cok kaba olarak.

toeflde 87 almak icin ne demek? yani somut olarak ne kadar iyi bilmek gerekir? örnek vermek mümkün mü? veya bu seviyenin neye denk geldigini nasil anlarim?

tesekkürler

 
Gözünde büyütme bence "ortanın üzerinde" ingilizcem var diyorsun , halihazırda senin gibi birçok insan toefl kurslarına bir aylık bir süreliğine gidip bu puanları alabiliyor. Zaten kursa da gitsen sana yardımcı olacakları alanlar belli onların üzerine çalışıp bir iki ay içinde bu puanı alabilirsin.


  • spektrum9000  (06.12.12 15:54:07) 
ben en son ortaokulda ingilizce dersi gördüm (12 sene önce) sonrasında sadece günlük karşılaştığım şeylerle (dizi, film, internet vs) devam ettirdim. toefl sınavından önce de 12 haftalık bir kursa gittim ve 85 aldım. kursun seviye tespit sınavında da çok iyi bir puan almamıştım. yani çok çok zor değil. toefl için yapman gereken soru ve cevap tekniklerini öğrenmek. bi kursluk işi var yani


  • winstoncash  (06.12.12 18:59:48) 
[]

minnak bi çeviri..

my music comes from a power beyond myself, it is not from my mind. my music is from heaven; it goes through my body and out my fingers when ı compose. the songs ı write are not my songs, they are music for everyone.

?


 
müziğim zihnimden değil benim de üzerimde bir güçten geliyor. müziğim cennetten geliyor, Beste yapacağım sırada bedenimin içerisinden geçiyor ve parmaklarıma geliyor. yazdığım şarkılar benim değil, herkesin.
Ufacık birşeyi değiştirdim.

  • slymene  (06.12.12 21:26:52) 
[]

çeviride takıldım, yardım

Anyone who asks a court to inquire will be brush off with a reference....
bu cümledeki inquire: sorgulama sözü fiilimsi olarak mı kullanılır?
yardımı geçenlerin eline sağlık şimdiden =)


 
"bilgi almak için" şeklinde kullanabilirsin ki bu da fiilimsi oluyor, isim-fiil.

tr.wikipedia.org
  • lexicographer  (06.12.12 13:03:41) 
[]

Got to ve Have to arasındaki fark?

You have to stop
You've got to stop
You got to stop

Aralarındaki fark nedir? Anlam olarak aynılar sanırım ama neye göre got to have to bazen de ikisini birden kullanabiliyoruz? Teşekkür ederim şimdiden.

 
İngilizcenin garipliğide burada British ve Amreikan'da anlam farkı yok lakin kullanım farkı var. Yalnız söz telafuza geldiğinde bu farklılık minimumdadır. Zaten neredeyse You've got to stop - You got to stop aynı sekilde duraksamaksızın okunur


  • spektrum9000  (05.12.12 18:21:14) 
öncelikle 1 ve 3 hakkında konuşayım. amerikan ve ingiliz ingilizcesi gibi bir farkları yoktur,yaygın kullanılır.fark olarak "got to" şeklinin çoğunlukla konuşma dilinde kullanıldığını söyleyebilirm hatta kısaltarak "gotta" şeklinde telaffuz edilir
2. için de eğer stop fiilini daha fazla vurgulamak ister isek "have got to" kullanırız.

  • Nirvanaaa  (05.12.12 18:25:16) 
hepsi olur (amerikan icin konusuyorum) asagi yukari ayn anlama gelir. ama yazicaksan have to yu kullan yazili dilde. 3.su de you gotta stop diye okunur.


  • eindaclub  (05.12.12 19:47:41) 
3. de dogru (ABD icin) ama yazilisi You gotta stop olacak. Tam olarak okunusu da yu gadastap (evet tek kelime gibi okuyacaniz) 'gadalarini aliyim'daki gada gibi telaffuzu yani.


  • compadrito  (05.12.12 21:49:22 ~ 06.12.12 00:11:56) 
[]

belirttim.

'info' kısmında açıkca belirttiğim üzere ben ahmet değilim.


nasıl diyeceğiz bunu ? (ingilizce)

 
çok resmi oldu :/


  • mvpatakan  (05.12.12 17:54:21) 
as i mentioned in the info;i m not ahmet


  • jpsartre  (05.12.12 17:59:21) 
Türkçe "açıkca belirttiğim üzere" demişsin, resmi olacağını düşündüm.

I have already mentioned in the "info" section, I'm not Ahmet.
  • [silinmiş]  (05.12.12 18:02:09 ~ 18:02:59) 
[]

leonardo da vinci

amerikalilar leonardo da vinciyi nasil telaffuz ediyor ? eger iki sekilde kullaniliyorsa yaygin olanini soyler misiniz ?




 
www.seslisozluk.net

us'ye tıkla
  • dokunmakalbime  (05.12.12 15:23:24) 
translate.google.com.tr yaklaşık olarak böyle bir şeydir heralde konuşma farklılıkları katmazsak


  • hitsumo  (05.12.12 15:24:04) 
telefondan giriyorum da. direk yazsaniz. bi de ben dogru olani degil yaygin olani ariyorum.


  • gaborit  (05.12.12 15:24:30) 
[]

tell me more online

Cd'li set değil site üzerinden olanında bi kampanya var:

www.grupfoni.com

Online olmasından dolayı şüphelerim var. Bilen eden kullanan var mi??

 
online derste: hocayla birebir konuşma vs. yararlanabiliyor musun? o zaman 30 lira birşey değil ver gitsin.

Yok eğer eforthless english gibi bişeyse (ki efothless eng. de bence çok şahane bir program) dökümanları internetten bedava indirebilirsin.
  • jimjim  (05.12.12 12:52:22) 
online dil eğitimi için yıllık 1.248 lira veren malların olduğunu düşünmüyorum. dolayısıyla o fiyat farkı sallamasyon diyoerum.


  • dokunmakalbime  (05.12.12 12:53:59) 
1248 lira insanı salak yerine koyuyor evet. Ama geri kalkanı 30 lira eder mi? 30 lirayı da boşverin işe yarar mi?? Jimjim hoca yok videolu pratiklerin olduğu söyleniyor.


  • chak 666  (05.12.12 13:15:32) 
Konu anlaştımı yok sanırım.


  • chak 666  (05.12.12 13:16:24) 
öyleyse geçiniz şekerim.
kaptırmayın paracıkları.

  • jimjim  (05.12.12 13:17:10) 
Anlatımı*


  • chak 666  (05.12.12 13:17:19) 
grupfoni.yi falan bilmem de tell me more online da busuu.com gibi bir şey.

www2.tellmemorecampus.com deneme sürümünü kullan, beğenirsen satın alırsın. bilmem aynı paket midir, her halde öyledir.
  • dahinnotha  (05.12.12 13:43:19) 
[]

çeviri

hocutlar; kayaya attığı ipi kendine destek olarak kullandı, kurduğu düzenekle de uyku problemini çözmüş oldu. bu cümleyi nasıl çevirecem




 
string değil rope yaz.


  • whoosie  (05.12.12 07:54:17) 
Er benutzte das Seil, welches er in den Fels als unterstützung steckte und so lößte er seine Schlafprobleme mit Hilfe dieses Mechanismus.


  • düşünüyorum öyleyse vurun  (05.12.12 17:09:54) 
[]

if conditional -

*i would come to the party if you invited me.

*i would have came to the party, if you had invited me.
--

şimdi ikinci cümlede sorun yok, eğer beni davet etmiş olsaydın (ki etmedin) , gelirdim (gelmedim). parti bitti, eşek geçti.

peki ya birinci cümle ne oluyor türkçeye çevirince? hypothetical cond olarak geçiyor.

 
davet etsen gelirdim oluyor. yerine göre davet etseydin gelirdim ya da davet etsen gelirim bile denilebilir. type 2. gerçekdışı ve hayalgücüne dayalı present durumlar için kullanılıyor, yani böyle bir durum olsaydı, sen beni davet etseydin ben de gelirdim. alttaki cümle type 3 ve geçmişte oldu, artık davet etme şansı da yok.

şu örneği veriyorum ben hep. piyango çekilmeden önce soruyor ya muhabir ablamız "büyük piyango size çıksa ne yaparsınız?"
"karıyı değiştiririm."

işte burada o üstteki, yani type 2 kullanılacak. eğer soru piyango çekilişi sonrasında sorulsaydı type 3, yani alttaki olacaktı.
  • sanat guresi  (04.12.12 21:55:36 ~ 21:57:16) 
2. de olay bitmiş, 1. de olay gerçekleşecek çağırsan gelirim diyo


  • nucleon  (04.12.12 22:12:45) 
@nucleon 1 incisi oysa bu ne oluyor? Bence olay bunda gerçekleşmemiş oluyor.

'i (will) come to the party if you invite me.'

@sanat guresi örnek olarak süper bir şey seçmişsin artık bi daha asla unutmam bunu :))
  • kekremsinarkoleptik  (04.12.12 23:52:38 ~ 23:53:45) 
biraderlerim su sekilde
1. davet edersen gelirim. arkadas muhabbeti parti daha olmamis eleman yuzsuzluk yapiyo davet edersen gelirim kanka diyo:)

2. davet etseydin gelirdik haci . burada da parti daha olmamis fakat adam gucenmis, parti muhabbeti geciyo bizim elemanin haberi yok. o sirada ogreniyo ve partiyi yapacak adama soyluyo.

3. davet etmis olsaydin gelirdim. parti marti bitmis.

bence bu sekilde
  • roadrunnerr  (05.12.12 10:10:48) 
[]

jam

jam music, jam session, jam band, jam community bunlar tam olarak neye karşılık geliyor bizde?

teşekkürler.


 
jam session: bi kaç müzisyenin toplanıp enstrümanlarla doğaçlama takılmaları.

jam music: jam session olayının ürünü.

jam band: jam music yapan grup.

jam community yi bilmiyorum ama jam band la aynıdır heralde.


genel olarak türkçe de "doğaçlama" denilebilir.
  • gozyakansakiz  (04.12.12 20:41:22 ~ 20:45:27) 
ayrıca jam diye de bir soft rock grubu vardı.
eğlenceli şarkıları vardır.

  • can see  (04.12.12 22:20:19) 
[]

Ingilizce ceviri

With this updated information that Volex existing certificate is still valid come 2013...

Turkcesi nedir arkadaslar?


 
volexin varolan sertifikasının 2013'e kadar geçerli olduğunu gösteren bu yeniden tarihlenmiş bilgiyle...


  • anonimyususer  (04.12.12 15:59:45) 
"come 2013"ü yanlış anlamadıysam;

volex mevcut sertifikası 2013'e dek geçerliymiş, bu yeni güncellenen bilgiye göre.
  • nathanieltroy  (04.12.12 16:00:50) 
[]

kısa ispanyolca sorusu

ilk kurdayım ve bugün sınavım var , bişeyin mantığını hala çözemedim.

1- a el le gusta el cine

2-ella se divierte mucho ......

bunların hangilei reflective oluyor ? bir de hangi durumlarda "se" hangi durumlarda "le" kullanıyoruz el ve ella için?

teşekkürler.

 
öncelikle çok ispanyolca bilmiyorum ama,

reflexivo dediği divierte olan. (divertirse) llamarse, llorarse, besarse, lavarse gibi sonunda -se olan fiiller. (me llamo, se llama)

gustar fiilinin çekimi de özneye göre değil hoşlandığın şeye göre oluyor. yani verdiğiniz örnekte özne "o" olmasaydı da gusta "el cine"den dolayı gusta kalacaktı. gustar gibi başka fiiller de var, şimdi aklıma gelmiyor ama onlarda da "a el le" oluyor.

a mi me gusta el cine
a el le gusta el cine

gusta aynı.
  • supergirl  (04.12.12 13:57:08 ~ 13:58:29) 
[]

Fotoda uzak dogu dillerinin birinde birsey yaziyor?

Türkcesi nedir?




 
şans, kısmet demek sanırım. japonca jisho.org


  • kediebesi  (04.12.12 09:25:55 ~ 09:34:29) 
[]

bir cümle çeviri yardımı

In most substantial corporations -firms with investment instruments are that are freely traded, which we call "public corporations"- each investor has a small stake compared with the size of the venture.




 
En baba kuruluslarin cogunda -ki bunlar, "serbestce alinip satilabilen yatirim araclari" olan sirketlerdir ve biz bunlara "halka acik sirketler" deriz- her bir yatirimci, sermayenin buyuklugu ile kiyaslandiginda kucuk olan bir hisse sahibidir.


  • compadrito  (03.12.12 22:58:23 ~ 23:00:16) 
In most substantial corporations-firms with investment instruments that are freely traded, which we call. “public corporations” - each investor has a small stake compared with the size of the venture.

yalnız bir "are" fazla burada. books.google.com.tr

çoğu büyük çaplı şirkette* - serbest ticareti yapılan yatırım araçlarına sahip, bizim "kamu işletmesi" adını verdiğimiz firmalarda - her bir yatırımcı teşebbüsün boyutuna kıyasla küçük bir hisseye sahiptir.

* substantial corporation'ın belirli bir karşılığı olabilir, ama olmayabilir de.
  • sanat guresi  (03.12.12 23:01:07) 
"Halka açık şirketler" olarak da adlandırdığımız, serbest alınıp-satılabilen yatırım araçları olan şirketlerde, her bir yatırımcı, sermayenin büyüklüğü ile kıyaslandığında, çok küçük bir hisseye sahiptir.


  • nezaretten taharet  (03.12.12 23:05:22) 
çoğu büyük şirketlerde - bizim halka açık şirket dediğimiz yatırım araçlarlarının serbestçe ticaretinin yapılabildiği firmalar - her yatırımcı girişimin büyüklüğü ile kıyaslandırılmış küçük bir pay sahibidir.
"public corporation" kamu iktisadi teşebbüsü gibi bir karşılığı da var.

  • i'm a dreamer  (03.12.12 23:10:37 ~ 23:24:40) 
[]

Bir cümle çevirisi

"Geriye kalanını kendim hallederim." ingilizce nasıl söylenir?




 
I'll take care of the rest


  • papalindo  (03.12.12 20:23:23) 
'I'll do the rest' de olur daha basit bir şekilde.


  • japon askeri  (03.12.12 20:39:28) 
I will handle the rest.


  • yazik ziyan  (03.12.12 20:50:44) 
i can handle the rest yazmaya geldim ben de... will daha bi başka geldi.


  • kediebesi  (04.12.12 01:48:38 ~ 01:49:02) 
i can get the rest.


  • canfk  (05.12.12 12:49:02) 
[]

Cümle çeviri

"Bunu yapmak için nasıl bir yol(method) izleyebilirim?" ingilizce olarak nasıl söylenir?




 
What method shall I use to do (accomplish/achieve) this?

ya da daha ortaçağvari:

What path shalt I choose to doth this?
  • 4dr4melech  (03.12.12 20:12:51 ~ 20:13:25) 
[]

İngilizcesi olan bir baksa

Bugün otururken, durduk yere "the last love means the least love." dedim. Ya da demeye çalıştım.
Doğrusu nedir?

Not: Yazar burada "Son aşk demek en az aşk demek" gibisinden bir şey demek istemektedir.

Not-2: Azcık daha vurucu olsun dersen araya sometimes mi, usually mi koyalım? Nasıl yapalım? [Burası dürümcüye "soğan da atsan nasıl olur usta" tadında söyleniyor.]

 
In love, the last is the least.


  • kediebesi  (02.12.12 14:21:30) 
ben de şöyle şaaptım:

the last time you love, you love the least.
  • tunachu  (02.12.12 14:25:23) 
tunachu'nunkini beğendim ben de.


  • cepeuc  (02.12.12 15:50:24) 
[]

basit fransızca bir cümle. türkçesini çözemedim. (:

Ne vous faites semblant d'être heureuse, même si vous n'êtes pas?




 
mutlu değilseniz, mutlu gözükmeye çalışmayın.


  • juninho77  (01.12.12 06:54:03) 
mutlu degilsen(iz) bile mutluymus gibi mi davranirsin(iz)?


  • tdl  (01.12.12 06:57:41) 
mutlu değilseniz bile mutlu görünüş sergilemeyin. (yani saçma bi cümleymiş)

juninho nun dediğini söylemek istiyorsa "si vous n'etes pas heureuse, ne vous faites voir comme vous etes heureuse." filan denir bence ya.
  • cekleri vadeye gore sirala  (05.12.12 22:51:51) 
[]

Choose the synonym for the word in capital letters.

In PREDICTING earthquakes, Chinese researchers have achieved some success using, in part, signs of animal restlessness for forewarning.

A. subsiding
B. forecasting
C. measuring
D. eliminating
E. vanishing



Bu son sorum. Önceki synonym sorularımı cevaplayan ve bunu cevaplayacak olan herkese teşekkür ederim.

 
Forecasting.


  • 4dr4melech  (30.11.12 22:12:38) 
forecasting.


  • Nirvanaaa  (30.11.12 22:14:08) 
[]

Choose the synonym for the word in capital letters.

The manager was thoroughly FORTHRIGHT as to what he expected us to do for him.

A. implicit
B. narrow
C. sensitive
D. direct
E. strict

 
D


  • quaker  (30.11.12 21:58:09) 
d.


  • sanat guresi  (30.11.12 21:58:17) 
inanmıycaksın ama d.


  • crimsonlady  (30.11.12 22:03:34) 
[]

Choose the synonym for the word in capital letters.

In 1989, the International Amateur Athletic Federation passed a rule that called for stripping world records and awards from any athletes who admitted to or were DETECTED using steroids.

A. searched
B. influenced
C. discovered
D. attempted
E. inclined

 
discovered


  • 4dr4melech  (30.11.12 21:50:33) 
c. discovered


  • theripperknownasjack  (30.11.12 21:52:15) 
[]

Choose the synonym for the word in capital letters.

The author's works are powerful, with an attention to detail and dialogue that make his oppressed characters both SYMPATHETIC and realistic.

A. careful
B. greedy
C. compassionate
D. impatial
E. meaningful


- Hocam da önce "C" olduğunu söylemişti. Sonra "meaningful" un daha mantıklı olduğuna karar verdi.

 
cevap c çünkü diyo ki büyük harfle yazılmış kelimenin eş anlamlısını seçin diyo.


  • lpgli tosbaga  (30.11.12 21:41:43) 
esanlamli olmasa da compassionate en yakini.


  • compadrito  (30.11.12 21:47:56) 
meaningful.


  • Nirvanaaa  (30.11.12 22:12:19) 
[]

Choose the synonym for the word in capital letters.

In addition to visible changes in aging, internally, and even more SIGNIFICANTLY, there is the progressive loss of cells in the brain, kidneys and other vital organs.

A. considerately
B. deeply
C. noticeably
D. importantly
E. worryingly



-Yine bunda da hocam cevabın "C" olduğunu söylerek kafamı karıştırdığı için size de soruyorum.

 
d


  • japon askeri  (30.11.12 21:12:35) 
Guzel soru, zor soru. Herkesh D'ye takilir.

Suradan hareket etmis olabilirler: yaslanmada neyle karsilasirsin? zekanin, hafizanin ve muhakemenin olumsuz etkilenmesiyle... Bunlar farkedilebilecek derecede on plandadir. Noticeable = farkedilebillir.
  • compadrito  (30.11.12 21:20:18) 
[]

Choose the synonym for the word in capital letters.

Ages ago in ancient Egypt, there was no delta at the mouth of the Nile River, and the sea EXTENDED far up the Nile Valley.

A. flowed
B. waved
C. reached
D. dragged
E. arrived



-Ben de "reached" diye düşünmüştüm; ama hocam "flowed" demişti. Yaptığı açıklamayı şimdi hatırlamıyorum. Bir de burada sormak istedim emin olmak için. Teşekkürler.

 
C


  • long live rock n roll  (30.11.12 21:00:36) 
c.


  • crimsonlady  (30.11.12 21:01:52) 
valla bende ikisi arasında kaldım ama reached daha mantıklı geldi. oraya kadar ulaştı, oraya doğru genişledi falan daha yakın gibi.


  • crimsonlady  (30.11.12 21:10:40) 
x ırmağı y denizine açılır ve ya ulaşır demeyiz, dökülür deriz. dökülmek fiilinin şıklardaki karşılığı flow.


  • sister blister  (02.12.12 01:20:01) 
a şıkkı ilk aklıma gelen oldu. muhtemelen doğru gelmiştir.


  • sayin onbirebir geri mi donuyor  (02.12.12 01:46:28) 
[]

şunları kim okur? - osmanlıca

karaköyde bir binanın cephesinde yazılı.

edit: bu stil, sanırım kufi hattı olarak geçiyor. ama hala tam olarak ne yazıldığını bilemiyoruz.


 
birine mesaj attim, mesajimi görerse okur. belki daha önce baska birisi okur.


  • compadrito  (30.11.12 19:48:06) 
bilmem ne hanı yazıyor ama çok farklı bir stilde yazılmış çözemedim. merak ettim ben de şimdi


  • benim nickim var ya nah bole 40 karakter  (30.11.12 19:58:48) 
aynen, stil çok farklı geldi bana da. çözemedim tamamını.


  • tahret muslugu  (30.11.12 20:01:29) 
lan bir bok anlamadım okuduğum bölümden utanım...


  • meksikali kokain taciri  (30.11.12 20:08:15) 
sonunda han yazıyor. ortadaki lam'a benzeyen harfi çözemedim.

ye galba onlar. evahimyan han gibi bir şey.

edit2: iki harften soldakisi be olabilir evet. aşağıdaki arkadaş da haklı olabilir.
  • i ve been mistreated  (30.11.12 20:18:04 ~ 20:21:46) 
solda: eva kimyan han
sağda: s. eva kimyan

eva kimyan adında birine ait konak ve hanın giriş kitabeleri..

solda kimban, diğerinde kimyan yazıyor. kimban olanın noktalar kısmında deforme olunca bilinçsizce boyayıp yok etmişler noktanın birini.


kufi stilde bi yazı.
  • hayir anlatamadim ki sana  (30.11.12 20:18:20 ~ 20:40:21) 
[]

Tıbbi İngilizce bir yazım var / Makale

Çok gözün görmesi çok daha doğru olur, bir arkadaşım var mı hatalarımı bulabilecek ben mail ile göndersem?

Şöyle hızlıca okuyup ''şu cümle biraz gözüme battı'' diyecek bir arkadaşımı arıyorum. PM'den mail adresini verirse hemen mail göndereyim.

Şimdiden teşekkürler.

 
Ben okurum ama para isterim. Parayi bana vermeyeceksiniz, "Cocuklar Gulsun Diye" dernegine bagislayacaksiniz.


  • compadrito  (30.11.12 12:08:45) 
[]

ufak minik acil english to turkish çeviri

Selam,
Aşağıdaki cümleyi tercüme edebilir misiniz?

For the training dept, can you tell me out of the 159 stations who answered, from which of the 3 Training categories (no visits, rare, frequent) we have got what mark, for each of the questions ?

 
Egitim bolumu icin, bana soyleyebilir misin, cevap vermis olan 159 istasyondan, 3 egitim kategorisinin hangisinden (ziyaret etmedi/edilmedi, nadir, SIK), her bir soru icin ne cevap/isaret aldik?

Acil oldugu icin birebir cevirdim ve sik gibi oldu. Idare edin. Muhtemelen anlayacaksinizdir.
  • compadrito  (30.11.12 09:57:53) 
[]

Tr > İng Çeviri Tek cümle

"Marriage's idea is easy but its implementations are hard."

Evliliğin düşüncesi kolay fakat uygulamaları zordur.

Doğru mu kurmuşum?

 
(bkz: çeviri kadın gibidir/@compadrito)

çeviri boyle yapilmiyor.

Edit: Tosbaga'nin yaklasimi gibi bir yaklasim benimsemelisiniz. Yani Turkce bir ifade var elinizde. Soracaginiz soru su olmali: "Bunu Ingilizcede nasil derler?"

Ya da yaklasiminiz soyle olMAmali: Evlilik var, hmmm o marriage, dusunce var, hmmm o da idea, kolay da easy zaten, uygulamalar desen, implementations...

Buna "Mot à Mot" ceviri de denir.(motamo okunur, motamot diye okumayin, zaten biliyor idiyseniz de ukalaligimi mazur gorun) Fransizca, kelime kelime ceviri yani. Kendinizi bu tuzaga dusmekten koruyun. Bu cok ciddi bir tuzaktir. Ceviri yapma isteginizi takdir ve saygiyla karsiliyor ve bu konuda sizi yurekten destekliyorum ama bu konuda ilerlemeniz icin, once cok okumanizi oneriyorum.

bu konudaki fikirlerimi ayrintili olarak surada acikladim: (bkz: ingilizce kelime ezberleme yolları/@compadrito)

@tosbaga

is a simple thing yerine is something simple deseniz daha guzel duracak.
  • compadrito  (30.11.12 01:07:01 ~ 01:28:02) 
"The idea of being married is a simple thing but keeping it up is the real challenge"
"Evliliğin fikri basittir, ama onu sürdürmek asıl zorluktur"
diye çevirdim ben
  • lpgli tosbaga  (30.11.12 01:12:08) 
The idea of marriage seems easy but the actual marriage is very difficult.


  • tdl  (30.11.12 02:04:12) 
[]

Şu cümle

"Nineteenth-century theorists, such as Pareto and Mosca, had distinguished between the elite and the masses.

Abi distinguish etken fiil değil mi? Çok saçma olmuyor mu distinguishi edilgen alınca bu cümlede?


 
www.merriam-webster.com
aşağıda intransitive.

  • kediebesi  (29.11.12 21:19:12 ~ 21:20:10) 
burada edilgen değil ki? olsaydı edilgen de olurdu.


  • sanat guresi  (29.11.12 21:39:00 ~ 21:40:03) 
Emin misin? Nesne yok ortada.


  • 4dr4melech  (29.11.12 21:39:32) 
edilgen olup olmamasını nesne mi belirliyor? ya da edilgenden anladığımız şey farklı mı? passive bir cümle değil, onu söylüyorum.

geçişli, geçişsiz sanırım senin demek istediğin.
  • sanat guresi  (29.11.12 21:40:49 ~ 21:41:27) 
Öyle basit bir şekilde baktığımı söylemedim ben.

Distinguish kelimesi nesneyle kullanılır. Ortada nesne yok ve "had" kullanılmış. Yani üstteki arkadaşın verdiği linkten baktığım kadarıyla Paretove Mosca elit kesim ve mass olarak anılan toplumun kalan ve çoğunluk kısmı arasındaki farkı emphasize mı etmişler netmişler.

Yok geçişten bahsetmiyorum.
  • 4dr4melech  (29.11.12 21:42:39 ~ 21:42:57) 
transitive & intransitive olayı geçişli ve geçişsiz fiiller demek, had kullanımı tamamen tense ile (past perfect) ilgili. fiilin nesnesiz kullanılıp kullanılmaması cümlenin edilgenliğiyle doğrudan alakalı değil.

edilgen dediğimiz şey: "had been distinguished" gibi olurdu.

özne işi yapan işte, active clause ile çekilmiş bir cümle bu. agent falan yok.

ek: nesne alıp almaması transitive durumunu belirliyor işte. çeviri olarak da elemanlar elit zümre ve halk kitleleri arasında bir ayrıma gitmişler denilebilir.
  • sanat guresi  (29.11.12 21:44:58 ~ 21:47:23) 
Hımm. Tamam o zaman. Distinguishi anlama olarak ayırma gibi algılıyorum ben. Neyse evet, haklısın.


  • 4dr4melech  (29.11.12 21:48:35) 
mesela
-how do you distinguish between apes and humans? farkları belirlemek gibi, emphasize değil de.

  • kediebesi  (29.11.12 21:54:51) 
evet onu söyledim. işte distinguish bir şekilde cümle anlamına uydurulur, hatta büyük ihtimalle öyledir, iki kesim arasında anlamsal bir farklılığı belirtmişlerdir. da yapısal bir edilgenlik yok cümlede.


  • sanat guresi  (29.11.12 21:54:52) 
[]

...... kursuna gittim rusçayı kavradım.

Rusça öğrenmeye istekli, yabancı dillere ilgisi olan, ingilizce bilen,1000 dolar civarı bütçesi olan, bir satış mühendisi için noktalı yerleri doldururmusunuz?




 
benim hocam rus tu baya iyi öğrendim ama turizm ofisinde çalışan arkadaşım türk hocadan 2-3 kere kurs almasına rağmen benim kadar anlamıyor.tavsiyem rus bi hoca varsa ondan kurs al.


  • wishmaythşngs  (29.11.12 20:58:48) 
galatasaray üniversitesinde rusça kursu açılıyormuş. Orayı arayın konuşun derim


  • bonjurkes  (29.11.12 21:13:13) 
bizim ingilizce hocası rusya büyükelçiliğinden öğreniyodu, bayağı da iyiymiş.


  • vizdilva  (29.11.12 21:48:02) 
[]

almanca'ya giriş için materyal önerisi?

almanca kursu için galatasaray üniversitesi'ne yazıldım, ders iyi güzel de almancamı kendim de geliştirebileceğim güzel bi set var mı bilen, dinlemeli uygulamalı, cd'li resimli?




 
tell me more


  • Mügüs  (29.11.12 18:46:44) 
rosetta stone dediğiniz türden birşey. giriş için işe yarar.

dw.de sitesi de güzel bi site. türkçe dil seçeneğinden a1 a2 b1... seviyelerinde alıştırmalar bulunabilir. mein-deutschbuch.de gramer alıştırmaları bulabileceğiniz bir başka güzel site. www.verbix.com buradan da merak ettiğiniz fiilin zamanlara göre çekimini bulabilirsiniz.
  • klark  (29.11.12 19:50:01 ~ 20:34:35) 
[]

erasmus icin Statement Of Purpose yazisi nasil olmali?

degerli insanogullari,

erasmus basvurum icin "statement of purpose" yazmam lazim, bu meret onemli bir sey midir degil midir bilemiyorum hic. internette arastirdigimda hep ABD'deki universitelere master basvurusu icin yazilir, onemlidir, sudur budur deniliyor.

erasmus yonetmeliginde gpa onemli deniliyor(gpa+ingilizce seviyesi onemli deniliyor) , purpose etkilemiyor mu simdi ?

birkac cumlelik veya bir iki paragraf bir sey yeter mi yoksa essay mi yazmam lazim ?
universite: bogazici

tesekkurler,
iyi aksamlar.

 
boğaziçinin sana sunduğu okullardan birine gideceksen yazman şart değil.
yazarsan şık durur sadece.yoksa hiç bir etkisi yok.
nereden çıkardın? yani belki bilmediğimiz bir şeydir onun için soruyorum :s
  • jimjim  (29.11.12 18:39:47) 
etkisi yok. zaten orada tek yere yazıyorsun, kaç üniversiteye başvuruyorsun..


  • noluyo yaa  (29.11.12 19:12:28) 
etkiden ziyade bir iki cumlelik bir sey yazayim diyorum.


kulturel etkilesim filan diyim o zaman bir iki cumle :)
  • fakyoras  (29.11.12 19:17:43) 
paragraf 1: eğitim geçmişin neler yaptığın
paragraf 2: orası sana ne katacak
paragraf 3: gelecekte ne yapmak istiyosun
  • Şahin  (29.11.12 19:54:27) 
[]

japonca bir kaç soru ve basit çeviri

yarın sınav var. hoca hiragana ve katakana ve de bir kaç basit cümle kalıbı gibi şeylerden soracak. bir kaç basit şey sormak istiyorum. şu cümleleri çevirebilir misiniz?
ben öğrenciyim. わたしわがくせいです。
sen öğretmensin.
o da öğrenci.
o öğretmen değil.
kaç yaşındasın?
21 yaşındayım.
türküm. わたしはトルコじんです。
hacettepe'de öğrenciyim.(kanji olmasın hiçbirinin içinde)
küçük tsu harfi ikiliyordu, u harfi de uzatıyordu. ya yu yo da küçük gelince değiştiriyordu doğru mu?

 
私は学生です (ben ogrenciyim)
何歳です (kac yasindasin)
私はトルコ人です (Turkum)
私は21歳です

edit: Google English to Japanese. Kancik neyin bilmiyom ben.
  • compadrito  (29.11.12 16:03:06 ~ 16:09:32) 
google den mi çevirdin?
bir de kanji olmasa iyi olur.

  • qwermans  (29.11.12 16:07:08) 
Ben Türküm ---> Watashi wa Toruko-jin desu. Oley be! Sonunda kullandım! Bu bilginin bir yerde işime yarayacağını biliyordum!!!!


  • 4dr4melech  (29.11.12 16:16:52 ~ 16:17:07) 
anata wa sensei desu.
son dediklerin doğru kyu, kya filan. tsu ve u da doğru.
watashi wa nijuuissai desu
watashi wa gakusei desu
watashi wa gakusei ni hacettepe desu (galiba emin değilim)
asokoni wa gakusei desu..
asokoni wa sensei dewa arimasen.

hiraganaları yazamıyorum burda pardon.
  • kediebesi  (29.11.12 16:53:46 ~ 16:56:31) 
[]

Çeviri

Cümle şu arkadaşlar:

The depletion of exhaustible natural resources is one major environmental consequence of industrial production.


 
tuketilebilir dogal kaynaklarin tukenmesi, endustriyel uretimin buyuk cevresel etkilerinden biridir..


  • buzzlightyear  (29.11.12 10:09:16) 
[]

İngilizce-Türkçe Çeviri yapabilecek arkadaş var mı?

2 doküman ve toplamda 30 sayfa.İngilizce'den Türkçe'ye ücret karşılığı çeviri yapabilecek arkadaş var mıdır?Ücret karşılığı olarak yaptırmayı düşünüyorum.Bilgisi olan var ise destek olabilirse çok sevinirim.




 
konu ve deadline nedir?


  • yalnux  (28.11.12 16:28:28) 
Yardımcı olan arkadaşlara teşekkür ederim.


  • delusione  (28.11.12 17:10:46) 
[]

Çeviri

Cümle şu arkadaşlar,

Language considered from a communications point of view is the transmission of messages.


 
"dil, iletişim noktasından bakıldığında, mesajların (demeçlerin) transferidir"


  • aradaki uzaklik  (28.11.12 14:55:37) 
"iletişim bakış açısından göz önüne alınan dil mesajların iletilmesidir." mot a mot bu şekilde ama kılıfına uyduralım biraz; dil, iletişimsel bir bakış açısından göz önüne alındığında/düşünüldüğünde mesajların aktarılmasıdır/iletilmesidir.


  • sanat guresi  (28.11.12 14:56:22) 
teşekkürler.


  • blt  (28.11.12 14:59:11) 
[]

ingilizce ya da fransızca: "yapı denetim" firması

merhaba,

fransızcada "yapı denetim firması" için hangi ifade kullanılıyor?
ingilizcede de olur.

teşekkürler...

 
İngiliz devleti resmi olarak construction manager ifadesini kullanıyor nationalcareersservice.direct.gov.uk


  • lpgli tosbaga  (28.11.12 12:21:22) 
[]

çeviri yardımı

radyoda the beatles çalıyordu.

bir metonomi örneği olarak bu cümleyi nasıl çevirebilirim acaba ?


 
söz sanatları hakkında çok bilgim yok ama, "the beatles were playing on the radio" dediğimizde zaten bu metonomiyi vermiş olmuyor muyuz?


  • kül  (28.11.12 00:17:44) 
[]

İngilizcede Harflere Aksan Eklenir Mi?

Merhaba,

Türkiye'de tehlike altında olan dilleri araştırırken karşıma "Hértevin language" diye bir dil çıktı. Ancak e'nin üzerindeki aksan biraz farklı geldi. Aksan, günlük dilde "café" gibi kelimelerde kullanılabiliyor, ancak resmi bir yerde karşıma çıkınca epey garipsedim.

Bu kelime haricinde başka örnekler var mıdır? Hangi durumlarda aksana ihtiyaç duyulur?

İyi akşamlar.

 
yabancı dillerden devşirirken onun orijinal dildeki e olarak okunmasını sağlar, ingilizce okunuşu yerine. fr dan gelen kelimelerde de olabilir.
o aksanı koymasan belki hörtvin filan diye okuyabilirler.

  • kediebesi  (26.11.12 23:57:13 ~ 23:58:39) 
Evet eklenir. Bunlar genellikle baska dillerden ödünc alinmis kelimelerdir.

su yazidaki English maddesine bakin lutfen:

en.wikipedia.org

bi de su yaziya:

en.wikipedia.org
  • compadrito  (27.11.12 00:12:01) 
hertevin sözcüğünü cins isim gibi değil de özel isim gibi düşün, o dildeki é sesi orijinal haliyle ingilizcede kullanılmış. é sesi ayırıcı bir özelliğe sahip demek ki hertevin dilinde, ingilizce de bu özelliği orijinal haliyle almış. o sözcüğe has bir durum.


  • siyah gece  (27.11.12 00:14:47) 
cafe kelimesi yüksek ihtimalle bir fransızca alıntı olduğu için aksanlı yazılıyordur.

buradan hareketle; evet, ingilizcede aksan kullanarak kelimeler gösterilebilir alıntı kelimeler olmak kaydı ile.
  • meksikali kokain taciri  (27.11.12 00:22:09) 
[]

Kısa bir cümle düzeltmesi

I have work permit for xxx. One thing I would like to get information on: Should I check your job offers via your web page every day and apply for positions or is there any other possibility to apply for positions? (to send general resume and store it in your database?)

birde bunun sonuna bir kapama cümlesi yazsam iyi olacak. Direk best regards değilde öncelikle "bana bu konuda yardımcı olabileceğinizi düşünüyorum" vb gibi

Şimdiden teşekkürler.

 
work permit değil de work permission daha iyi sanki.


  • goldentitan  (26.11.12 11:28:27) 
"I appreciate any help you could provide." gibi bir şey olabilir.


  • alicia_dominica  (26.11.12 11:31:02) 
I strongly believe that you could assist me on this subject.
Yours sincerely,
beholderrulez
  • interview with the vampire  (26.11.12 11:32:25) 
cümle de hiç mi hata yok?


  • beholderrulez  (26.11.12 11:32:36) 
[]

dil öğrenmede çeviri faktörü

(öğrenmek değil de geliştirmek diye düzeltelim öncelikle başlığı)

nedir ne değildir sevgili dostlar? benim kendi şahsi aciz fikrimce gerek şarkı sözlerini okuyarak müzik dinleyip ardından bunları yabancı dilden ana dile çevirmek, gerek arad bi küçük hikayeler yazıp bunları hedef dile çevirmek, arada bi de anadilde düşünmeden direk yabancı dilde yazmaya çalışmak, gelişim sürecinde önemli etkenler. siz ne dersiniz? özellikle hedef dilden anadile çeviri yapmayı çk seviyorum ben.

bonus soru: dil konusunda tartışmaların yapıldığı özellikle türkçe siteler var mı bildiğiniz? dilforum.com var, ama pek tatmin etmiyor. wordreferance.com var, google.da her aradığım şey orada çıkıyor, başka neler var? blog falan da olur, türkçe olursa iyi olur. duyuru gibi etkileşimli bi şey olursa daha şükela olur.

 
anadilinden hedef dile yaparsan daha çok öğrenme şansın olur. anlamak vs tamam ama anlatmak da bir mesele.


  • kediebesi  (25.11.12 14:38:22) 
[]

TOEFL kitabı aranıyor

selam, toefl için e book aradım bulamadım.
nerden bulunur, nasıl bulunur.
tenks


 
  • vizdilva  (24.11.12 17:34:36) 
hangi toefl oluyor bu? cbt mi? ona göre bir bakınayım.

ha bu arada ne isterseniz malum ortamlardan bulunur bence.
  • sanat guresi  (24.11.12 17:39:24 ~ 17:42:48) 
[]

arapçada evet manasında bela ve bildiğimiz bela

bu iki sözcük arap harfleriyle aynı şekilde mi yazılır? vikisözlük'te olumsuz soruya olumlu cevap anlamındaki belanın be, lam, ye ile musibet manasındaki belanın ise be, lamelifle yazıldığını gördüm.

hoca bize, elest bezminde, elestü birabbiküm? (ben sizin rabbiniz değil miyim?) sorusuna "bela!" dediğimiz için bu dünyada bela ve musibetlere maruz kaldığımızı, sıkıntıyı bizim istediğimizi söylüyor. bu söyledikleri bana mantıklı ve tatminkar gelmiyor.

cevaplar için teşekkürler.

 
hocam o tür 'menkıbe'ler uydurmadır. bir tanesinde de peygamber hz. ali'ye bir sır veriyor, o da kuyunun birine bağırarak içini döküyor. o kuyunun etrafında kamışlar çıkıyor, o kamışlardan ney yapılıyor. ney çalmak/dinlemek de o sırra vakıf olmak falan filan... olaya bak tanrı kulları yanlış anlayacak, o yüzden bela yağacak.. 6 gün yaratıp 7.gün dinlenen bir tanrı kavramı yapar anca bunu :)


  • vizdilva  (23.11.12 12:06:01) 
@vizdilva, teşekkürler.

@bağcı, anladım. bu bir istiare, anlamlandırma. bunun gerçekten böyle imiş gibi sunulması canımı sıkan. hoş bir ortaklık kurup bırakmak varken bu tür efsaneler inşaa etmek bana doğru ve sağlıklı gelmiyor.
  • nevruz atesinin ustunden atlayan bakan  (23.11.12 12:28:31) 
başıma bir şey gelmeyecekse,

ervahu alemde ruhların "elestü birabbiküm"e verdikleri 'bela' cevabı 'evet' değil, 'sensin' anlamındadır.
  • holy diver  (23.11.12 13:20:38) 
ben de "sensin" cevabının verildiğini duydum. evet, sensin - bela it is you demişlerdir.


  • 9kuyruklukedi  (23.11.12 13:31:40) 
[]

[ingilizce] Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor

"it is raining cats and dogs" değil de mot-a-mot çevirisini soracaktım.

şu doğru mu:

"it is raining as if it is being poured from a glass"

@aysiku

evet "biz böyle söylüyoruz" demek için gerekiyor

 
mot-a-mot olmuş ama bizde yarattığı hissi yaratacağını sanmıyorum. sadece biz böyle söylüyoruz derken bi anlam ifade eder heralde.


  • aysiku  (23.11.12 03:18:33) 
şurada buna yakın bir şey var, macarlarınki bizimkine hayli yakınmış:

www.unilang.org

"as if it were" kullanılmış ama burada, şimdiki zamanda gerçekdışı durum hesabı.
  • sanat guresi  (23.11.12 03:22:09) 
onlar da it's pouring derler.


  • kediebesi  (23.11.12 08:33:51) 
pelting down da sıkça kullanılıyor


  • kalinixta agapi mou  (23.11.12 13:47:40) 
1 ... • ... • 141 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.