[]

şöyle bir ingiliz atasözü yok muydu yav ??

if you have a dog, you own the dog, if you have a cat, than the cat owns you..

ben mi uydurdum yani, onu mu demek istiyor google


 
bence böyle bir atasözü olmaz. mesajı yok.


  • marcelorios  (02.01.13 20:24:27) 
Dogs have owners, cats have staff diye bir söz var.


  • muk  (02.01.13 20:39:34) 
[]

Çeviri'de kısmi de olsa katkılarınız müteşekkür eder.

The image that we project goes a long way to influence people and if we want to have any success in life, influencing people is a prerequisite. To make a sale, we have to influence people, to get a promotion, we must influence people, to implement any agenda that we may have, we must influence people and the image that we project is the medium that will determine, to a large degree, our effectiveness in influencing and motivating others to our way of thinking.

First it must be understood that the personal image is not primarily addressed to the left brain logic but to the right brain emotions. We feel a person's image much more than we coldly analyze it. A person is "seen" with the heart and not with the brain.


 
yansıttığımız imaj insanları etkilemekte önemli rol oynar, hayatta başarılı olmak istiyorsak insanları etkilemek önkoşuldur. satış yaparken, insanları etkilemeliyiz, terfi alırken insanları etkilemeliyiz, uygulamaya konmasını istediğimiz konular olduğunda insanları etkilemeliyiz ve etrafa yansıttığımız imaj bizim belirlediğimiz bir araçtır, büyük ölçüde insanları etkilemek ve güdülemekteki etkinliğimiz düşünce tarzımıza dayanır.

anlaşılması gereken ilk konu kişisel görünümün, mantıklı sol beyne değil de duygusal sağ beyne hitap ettiğidir. karşımızdaki insanın görünümünü soğukça analiz etmek yerine daha çok 'hissederiz'. insanlar beyinle değil, kalple 'görülür'
  • kediebesi  (02.01.13 10:46:52 ~ 20.01.13 03:15:48) 
[]

Minik bi çeviri yardımına ihtiyacım var

"Eski şehrinin tarihi, 10.000 yıl öncesine kadar gitmektedir." bunu ingilizce nasıl söyleyebilirim sizce?




 
Old town's history dates back till 10000 years ago.


  • lesmiserables  (01.01.13 21:40:01) 
[]

İngilizce bilenler-yardım

Verdiğim linkteki videoda G-Pen ve Marupen adında iki kalem tanıtılıyor. Tahmin ediyorum ki hangi bölgeleri çizerken kullandığını anlatıyor eleman. Dinleyip, farkları neymiş, izah edecek olan var mı?

(marupenden sonrası önemli değil,1.00'den filan başlıyor 2.00'ye kadar. o kısımda anlatılanları istiyorum sadece)

www.youtube.com

(bir önceki duyurumda mal gibi link vermeyi unuttuğum için, yeniden açtım konuyu. umarım sorun olmaz)

 
G-Pen'in ustunde kendi lastik tutma seysi varmis. onun disinda uc noktasinda bi yerde G yaziyormus ama odaklayamadi. cok bisi soylemiyor G-Pen hakkinda.

Marupen icin ise detaylar icin oldukca kullanisli diyor. Arka planda evleri falan cizmek icin ya da insanlarin yuzlerini cizmek icin baya iyi diyor. bi de ince falan diyor kalem icin.

edit: duyuruyu senin actigini onceden fark etseydim yazmazdim ama.. neyse hava atiyorum falan sanma lutfen.
  • she was my baby  (01.01.13 18:21:20 ~ 18:25:20) 
hahhah, aynı tartışmayı alevlendirmemek adına teşekkür etmekle yetiniyorum yalnızca :)


  • ruhibirbanyo  (01.01.13 18:33:56) 
[]

Çeviri üzerine

İngilizce-Türkçe ya da Türkçe-İngilizce çeviri işinden kalburüstü bir para kazanılabilir mi? Donanımhaber'de 1000 karakter için 5 lira gibi bir ilan gördüm. Bu komik derecede az değil mi, yoksa standartlar bu düzeyde mi?

Çeviri yapmak için niyetlendiğimi varsayalım, nereden ilan ya da çevirmen arayan insanları bulabilirim?


 
ortalaması o civarlarda serbest çevirmenler için, ama bunun sebebi de çevirebilen çeviremeyen herksin kendini çevirmen sanması ve piyasanın fiyatlarının içine etmesiyle alakalı.

serbest çevirmenlikten kalburüstü para kazanmak tamamen iş çevrenizle alakalı, deneyimsiz birinin güzel paralar kazanması tıpkı diğer işlerde de olduğu gibi pek mümkün değil. tabii kalburüstü dediğin nedir ne civardadır bilmiyorum.
  • madyb  (01.01.13 16:04:53) 
Anladım. En azından bu işi meslek olarak yapan insanların daha düzgün seviyede kazanabildiklerini öğrenebilmek güzel oldu. 5 lira çok komik bir rakam çünkü.

Bilgisayar öğrencisi ve referanssız bir çevirme yetisine sahip bir insan olarak 5 liraya 1000 karakter çevirmek yerine vaktimi mesleki uğraşıma adamam daha mantıklı olacak gibi görünüyor. Teşekkür ederim.
  • mewthree  (01.01.13 16:09:43) 
öğrenciyim ve neredeyse bu belirtttiği fiyata çeviri yapıyorum. madyb'nin de dediği gibi dili yarım yamalak konuşan herkes "ben çevirmenim" dediği için fiyatlar o seviyede. kalburüstü kazanmak güzel bir program (trados vs.) kullanmıyorsan zor.


  • lesmiserables  (01.01.13 16:11:39) 
Karakter hesabı artık biraz eskidi. Biz yaklaşık 10 sene önce 1000 karakter için 5 TL alıyorduk. Kelime başına 7-8 kuruş TL şu anda ortalama bir fiyat.


  • sapare aude  (01.01.13 16:16:11) 
Çeviri ilanları için de proz.com'u tavsiye ederim.


  • sapare aude  (01.01.13 16:22:42) 
@sapare aude 10 yıl önce bin karakter 5 tl alıyor idiyseniz tecrübeli tercümansınızdır elbette şu anda kelimesi 7 kuruş (ki bin karakter 12-13 gibi oluyor) sizin için normal bir fiyat. Ancak kesinlikle "ortalama" fiyat bu değil öğrenci bir çevirmene hiç bir büro bin karakter 5 TL'den fazla ödemez (çünkü mutlaka bürodaki çevirmen o işin üstünden gidecek)Zaten kaliteli sayılabilecek tercümanlara bile 7-8 lira ödüyor çoğu büro ortalama bence budur.Türkiye piyasası için konuşuyorum müşteri yabancıysa rakamlar değişir.
Ayrıca yine bilgisayar müh. öğrencisi tıp, hukuk hatta çoğu teknik metni bile çeviremez. Normal metin ve tıp metni fiyatlandırması farklı oluyor (tıbbi tercümanım)
Son not olarak "software localization" denilen bir nane var ayrıca pek çok büyük oyun üreticisi oyunlarını türkçeye çevirtiyor test mühendisi ve çevirmen aranıyor benim hiç ilgilenmediğim alanlar ama sık sık ilan görüyorum. PROZ'dan bakabilirsiniz.
  • niye ama  (01.01.13 16:33:11 ~ 17:15:16) 
arkadaslar söylemis ben de söyleyeyim, bu işlerle ilgili en güvenilir bilgi, en dogru yardim proz.com da olur. coluk cocugun eline düstügü icin fiyatlar öyle. edebiyat cevirilerini üniversite ögrencisine yaptiran yayinevleri var, sonra durum ortada.


  • atmacaged  (01.01.13 21:57:13) 
[]

dil nankördür

merhabalar,

iyi derecede ingilizce bilen bir fransızca öğrencisiyim fakat bugün içime aniden "ya ingilizceyi unutursam?" korkusu düştü. unutmamak için ne yaparım ne ederim bir kaç tavsiye ricasında bulunacağım sizden.


 
altyazısız ingilizce dizi izlemeye başla.
sürekli aktif olarak kullan ingilizceyi yani.

  • ucan spagetticanavari  (30.12.12 23:44:47) 
altyazısız dizi zor gelirse ilk başta, ingilizce altyazısı indirip izle


  • gudumlu anne terligi  (30.12.12 23:48:19) 
altyazısız dizi film izleyebiliyorum zaten ama roman falan alsam mı böyle ingilizce napsam? :(


  • d'arc  (30.12.12 23:49:33) 
bence okuyup duymaktan ziyade konuş. bunu da uluslararası gönüllülük projelerinin türkiye ayaklarında ve omegle, chatroulette tarzı yerlerde yapabilirsin. bir de sultanahmet var tabii :)


  • army14  (30.12.12 23:58:49) 
bulduğun her fırsatta konuşmaya çalış, o en büyük unutmama yöntemi. tabi duymak (yabancı dilde film/dizi izlemek) de oldukça yardımcı olacaktır ama konuşmadığın sürece bir zaman sonra "anlıyorum ama konuşamıyorum" diyor olabilirsin.


  • in vino veritas  (31.12.12 00:00:57) 
valla bende iyi fransızca bilirdim italyancayı ne zaman öğrenmeye başladım fransızca uçtu gitti, şimdi tekrar fransızca ders alıyorum bakıyorum ki hepsi kenarda beklemiş onca sene, biraz üstüne düşünce geri geliyor yani merak etme

bence facebook'ta sureklı paylasımlarda bulunan komik gruplar var ya onlara üye ol. ister istemez gözüne çarpıyor okuyorsun her gün bir iki cümle de olsa
  • kurcalamabozarsin  (31.12.12 00:13:34) 
bazı kursların ingilizce konuşma kulüpleri oluyor. kursa değil de sadece bu kulüplere yazılarak haftada belirli günler gidip konuşabilirsin. fazla bir maliyeti olacağını düşünmüyorum.


  • barix  (31.12.12 10:41:26) 
[]

Fransızca Dizi

Selamlar,

Fransızcamı geliştirecek dili çok ağır olmayan ve keyifli bir dizi var mıdır bildiğiniz?


 
ma famille d'abord,un gars/une fille.


  • fraise  (30.12.12 23:53:58) 
youtube üzerinden tsubasa, yani küçük golcü.yü fransızca dublajla izleyebilirsin.
fransızca ismi "olive et sam"

  • dahinnotha  (31.12.12 00:01:01) 
bir kadın bir erkek varya o aslında fransızca bir dizinin çevrilmiş hali.

une fille un garcon adı da sanırım
  • kurcalamabozarsin  (31.12.12 00:07:36) 
[]

ing -tr çeviri ricası

It cannot be overemphasized that X is always a possibility.

cümlesini kulak tırmalamayacak şekilde nasıl çevirsek?


 
x'in daima bir olasilik oldugu vurgulanamaz (soylenemez).


  • bohr atom modeli  (30.12.12 22:56:34 ~ 23:10:07) 
"X'in daima olasılık olduğu üzerinde çok durulamaz."çevirisi
ama "durulmamalı" derim.

  • inanmazsan inanma  (30.12.12 22:57:20) 
x'in sadece olasılık olduğu çok vurgulanmış olamaz. şeklinde çevireyim.

not : alwaysi sadece şeklinde çevirdim daha bi o anlamda geldi bana.
  • gaborit  (30.12.12 22:57:55 ~ 22:58:58) 
X'in hep bir olasılık olduğu yadsınamaz.


  • yalnux  (30.12.12 23:05:54) 
yalnuxunki doğru.


  • theunforguven  (31.12.12 00:02:36) 
evet ben de yadsımak kelimesini arıyorum işte kaç saattir, gelmedi mi gelmiyor arkadaş (diğer cevaplara da teşekkürler tabi de, onlar anlamı karşılamıyor)


  • niye ama  (31.12.12 00:38:52) 
[]

almanca çeviri

"pardon, çamaşırlarımı çamaşırhanede unuttum. hatırladığımda geri almak istedim ama alamadım çünkü kapıyı kilitlemişsiniz."

bunu çevirebilir misiniz almancaya?


 
entschuldigen sie, ich habe meine wäsche im waschraum vergessen. als es mir einfiel wollte ich sie zurückholen, konnte aber nicht, da sie die tür zugesperrt hatten.


  • shi aila  (30.12.12 22:26:48) 
sielerin baş harfini büyük yaz


  • schwarzfahrer  (30.12.12 22:47:23) 
[]

Almanca Dinlemeyi Geliştirecek Dizi,Film, vs. neler olabilir?

Her türlü dizi,film önerisi olur.




 
  • superb  (30.12.12 13:17:06) 
deutsche wellenin ve rtlnin radyosunu veya tvsini izle yada dinle(rtl kablolu tvde vardı, radyoları intenetten bak belki vardır)
birde turktorrent.eu sitesinin almanca film bölümü var oradan almanca film indirebilirsin (bence yapmalısın tabi davetiye bulman lazım yılbaşında davetiye dağıtırlar senden kaydolabilirsin)

  • xyz123  (30.12.12 13:18:33) 
[]

marx in bu dedigini anlamadim

If there is no production in general, then there is also no general production. Production is always a particular branch of production – e.g. agriculture, cattle-raising manufactures etc. – or it is a totality. But political economy is not technology. The relation of the general characteristics of production at a given stage of social development to the particular forms of production to be developed elsewhere (later). Lastly, production also is not only a particular production. Rather, it is always a certain social body, a social subject, which is active in a greater or sparser totality of branches of production. Nor does the relationship between scientific presentation and the real movement belong here yet. Production in general. Particular branches of production. Totality of production.




 
Ne dediğini ben de çok merak ettim.

Belki biraz anladım ama nasıl anlatacağımdan emin değilim. Ayrıca çok fena sallamış olmaktan da korkuyorum. Ama şansımı deniyeyim:

Particular form of production(tarım ya da hayvan yetiştiriciliği gibi), genel production içinde sadece bir kısım yere sahiptir. Bunların birikimi bir general production oluşturur. Ayrıca Production sadece particular production da değilmiş. Bütün aktif production içinde bir varlık, sosyal bir özneymiş :/

Şöyle bir şeye denebilir galiba: Particular production < genel production < totality of production
  • otonom  (30.12.12 11:18:02 ~ 11:27:52) 
marx'ın yazıları genelde kolay anlaşılır.bu yazı bir istisna, ya da çeviri de sıkıntı var.


  • yasanmamısyıllar  (30.12.12 11:59:57) 
[]

ingilizce- acil

thera is a carpet under the man's chair.
there are two people in the room.
there is a woman standing near the window.

bu üç cümlenin sorusu tam nasıl oluyor özellikle 3.sü ?

 
Is there a carpet under the man's chair?
Are there two people in the room?
Is there a woman standing near the window?

Am/is/are ile there yer değiştiriyor kısacası.
  • otonom  (30.12.12 10:22:00 ~ 10:22:36) 
ben de öyle düşünüyordum ama açıkçası aralara that, which, who gibi sorular iliştirilip iliştirilemeyecğine emin olamadım. onları kullanma yada kullanmama sebebini açıklayabilecek var mı? şunlar gibi

is there a carpet which under the...
are there two people who are in...
is there a woman that standing near...
  • dokunmakalbime  (30.12.12 10:24:27) 
Bu cumleler farkli sorulara cevap olabilir. Otonom'un yazdiklarina ek olarak:

What is there under the man's chair?
How many people in the room?
Who is standing near the window?
  • crown  (30.12.12 10:26:37) 
yok konu describe. there is/there are - present continious - there is + present continious kullanarak soru ve cevap yapmam gerekti de. e haliyle sadece yes/no sorusu istemedi is there/are there den' bunun who'lusu where'lisi falan onu nasıl yapacaz? where is there a chair ? bu mu yani ?


  • fakir nightboy  (30.12.12 10:30:21) 
where is there a chair ? yerine where is the chair? daha uygun olur.


  • irbat  (30.12.12 13:58:09) 
[]

ingilizce "ev hali" nasıl denir?

(bkz: ev hali)

mesela cümle olarak: "bu benim ev halim"

home mood?

 
bence my home style daha uygun olur.


  • bi acili adana usta  (30.12.12 07:56:34) 
  • nekodunlangafana  (30.12.12 08:51:05) 
"home style", dekorasyon ile ilgili daha çok bence

"chilling" ise evde dinlenmek gibi daha çok
  • ermanen  (30.12.12 16:37:24) 
kendin icin kullaniyorsan (pijamali vs.): 'being homely', i am homely, comfortably homely de olabilir.


  • parol  (01.01.13 22:28:38) 
[]

Argumentative Essay

Konu bu:
In what ways has information technology changed work and working practices in the past 10 years?

Nelerden bahsetmeliyim bu konuda? Tıkandım kaldım. Tam olarak anlayamadım sanırım.

Yardımcı olursanız sevinirim.

 
sanırım practice burada anahtar kelime ( bir şeyin işi görmesi anlamında kullanılabiliyor. yani burada iş ve "iş"in iş görülme şekli konusunda bir durum var)

information technology de biraz özel bi alan bence. Karar alma aşamalarında oluşan farklılıklar karşılaştırılabilir. İleriye dönük plan yapma konusundaki gelişmeler vs.
  • ramsay bolton  (30.12.12 00:55:44) 
çok zorlama konu olmuş, bence bu konuyu salla, prof'ta bu kadar karışık şeyler sormazlar zaten.


  • hypervaskulerdondurucu  (30.12.12 03:22:33) 
[]

Except without the controversy

Türkçe'ye nasıl çevirilebilir?




 
ancak anlaşmazlık, tartışma olmadan...
bu kısa haliyle epey anlamsız sen bütününü koysan?

  • kediebesi  (30.12.12 00:57:49) 
They're a lot like embryonic stem cells except without the controversy.


  • gzg  (30.12.12 01:00:40) 
"tartışmasız" olarak çevirebilirsin.


  • [silinmiş]  (30.12.12 01:01:39 ~ 01:02:48) 
Ben de öyle çevirmeyi düşündüm ama "without the controversy", "tartışmasız" olarak çevirilebilirken ordaki "except"in bir anlam ifade etmesi gerekmiyor mu?


  • gzg  (30.12.12 01:06:15) 
bunlarda aynı embriyonik kök hücreler gibi. ancak bu konuda tartışma yok. diye bölebilirsin. embriyonik kök hücrelerle ilgili tartışma varmış yani. ama bunlar neyse onlarla ilgili tartışma yokmuş.

tartışmasızdan daha farklı bir anlamı olduğunu düşünüyorum bunun. anlaşmazlıkların olmaması/yaşanmaması dışında embriyonik kök hücrelerden bir farkları yok/ hücrelere çok benziyorlar.
  • kediebesi  (30.12.12 01:15:56 ~ 01:18:37) 
demek ki bundan önceki cümlelerde bir controversy'den bahsediliyor, ya da stem cells ile ilgili çok açık controversy var, ama bunlarda bu tartışma yok.

bu nedenle, "onlar embriyonik kök hücrelere çok benzerler, ancak bunlar üzerine kök hücrelerdeki gibi bir tartışma yoktur" diye çevirebilirsin.
  • [silinmiş]  (30.12.12 01:16:46) 
[]

Arapça? Osmanlıca?

Merhaba,
Yandaki resimdeki metin Arapça mıdır, Osmanlıca mıdır ve acaba ne demektir? Gerçi ters de çekmiş olabilirim, o kadar fikrim yok. Eğer okayabilen olursa diğer tarafını da okumasını rica edeceğim.



 
ters çekmişsin, gerisini bilmiyorum.


  • sorular sorular aklımdaki sorular  (29.12.12 18:30:15) 
hangisi olduğunu bilmiyorum ama yazının bir satırı ters bir satırı düz gibi geldi bana.


  • rodeocu  (29.12.12 18:31:30) 
ters çevirince de ters gibi görünüyor, o yüzden emin olamadım. Genelde bakınca anlaşılır ama çözemedim bu sefer.


  • whoosie  (29.12.12 18:32:10) 
arapça, osmanlıca'da çekim olmaz.


  • [silinmiş]  (29.12.12 18:33:28) 
Dur hacı, üniversitede tarih hocası ablam var ona sorayım, osmanlıca, farsça, arapça biliyor.

onu da alet ediyoruz ikidir, neyse :)
  • [silinmiş]  (29.12.12 19:32:58) 
of ne makbule geçer :)


  • whoosie  (29.12.12 19:37:09) 
bu yazı arap harfleridir. anlamları olmadığı için arapça ya da osmanlıca diyemeyiz. çünkü bu yazı arapça yazıda 'sülüs hattı' (sülüs yazı stili) nin ta'lim meşki (öğrenme çalışması)dir. yani hangi harflerin hangilerine ne şekilde birleştirileceğinin çalışması. bu harfler random olduğu için anlamı olmaz.
tabii, arada anlamlı kelimeler de çıkabilir. ancak cümle bakımından anlamları olmaz.
bu tür yazılara müsvedde (karalama) denir genel olarak.
diğer normal (anlamlı) hat yazılarının meraklıları, koleksiyonerleri olduğu gibi bu tür karalama yazılarının da meraklıları çoktur.
yazılar ters de düz de (kağıdı 180 derce çevirip) yazılabilir bunda farketmez.

osmanlı döneminde yaşamış meşhur hattatlardan Ahmed Karahisarî 'nin bir sülüs karalamasından kesittir bu.
orijinali: www.kalemguzeli.org
  • hayir anlatamadim ki sana  (30.12.12 06:17:36 ~ 27.03.13 23:11:20) 
[]

çok çok çok kısa bir çeviri

evraklar için o kadar beklememiz mümkün değil. en kısa sürede almalıyız.

bunu italyancaya çevirebilir miyiz? önemli...


 
Non è possibile attendere i documenti a venire. Abbiamo bisogno di loro il più presto possibile.


  • [silinmiş]  (29.12.12 16:39:14) 
[]

if clause

The economic situation .... far more destructive now if the authorities .... the necessary precautions against this unexpected disaster.

a)would have been/had taken b)would be/ had taken c)couldn't have been/hadn't taken d)could be/hadn't taken.


boşluklara gelmesi gereken şık d imiş. otoriteler gerekli önlemleri alsaydı tarzı bir cümle değil mi? niye olumsuz oldu anlamadım biri açıklayabilir mi?

 
hayır "gereken önlemleri almasalardı, ekonomik durum daha kötü bir halde olurdu" gibi bir anlamı var.


  • aquatic  (29.12.12 13:32:31) 
tamam anlamı anladım. yalnız had+v3 kullanıldığı için could have v3 olması gerekmiyor muydu?


  • marceline  (29.12.12 14:01:25) 
"now" yani şimdi, bugün. yani cümle, o önlemler önceden alınmasaydı, durum bugün daha kötü olabilirdi diyor. şimdiki duruma vurgu var, o yüzden geçmiş zaman kullanılmamış.
bu tarz yapılarda zaman zarflarına dikkat etmenizi öneririm. anlatılmak isteneni değiştiriyor ve derslerde verilen kesin kurallar yeterli olmuyor.

  • siyah gece  (29.12.12 14:44:54 ~ 14:49:09) 
[]

participles

iyi akşamlar. participle konusuyla büyük derdim var :( bir kaç participle ile ilgili sorum olacak. bi de bu konuyu güzel anlatan kaynak önerebilir misiniz pazar günü sınavım var ve sınavın çoğunluğunu maalesef bunlar oluşturacak.


1) The committee ....... child abuse causes in families is believed to be producing their final report next week.

şıklar... a)investigating b)investigated c)to be investigated d)when investigated

cevap a. ikinci cümle pasif olduğu için b olmalı dedim ama a çıktı niçin a?

2)I'm planning to make a long speech about the benefits of having a life insurance at the meeting ..... a the Marmara Hotel next week.

şıklar.. a)holding b) if holding c)to be held d)unless held

bi tek d şıkkını eleyebildim. cevap c imiş. hangi durumlarda to be v3 kullanılıyor.

 
1) kısaltılmış relative clause var burada. aslında şöyleydi; "the committee [which was/is] investigating...". yoksa doğrudan asıl fiilin (cümlenin asıl fiilini kast ediyorum; "believed") aktif ya da edilgen olmasıyla alakası yok.


  • sanat guresi  (28.12.12 23:07:28 ~ 23:27:27) 
yan cümleye değil, ana cümleye bakıyoruz.

1) committee + investigate

komite kendisi araştırma yapar mı? yoksa araştırmanın nesnesi midir?
kendisi yapar, yani aktif cümle. dolayısıyla tense ne olursa olsun (which investigated, which has investigated, which is investigating...) kısaltması Ving olur.

2) meeting + hold

toplantı düzenler mi düzenlenir mi? ikincisi, yani pasif/edilgen cümle. tense ne olursa olsun V3.

held yerine neden to be held oldu? gelecek zaman olduğu için. tek kullanılabileceği durum bu. (the meeting which is going to be / will be held).
  • dehri  (28.12.12 23:17:41 ~ 23:44:46) 
daha fazla örnek için "participles"tan ziyade, "reduced relative clauses" konusu içeren herhangi bir basılı/online kaynak kullanabilirsiniz. kolay gelsin.


  • dehri  (28.12.12 23:46:14) 
[]

Bir cümle çeviri

I see that you are having as much success sleeping as what I am having staying off FB.




 
ben facebook'tan uzak durmakta ne kadar başarılıysam (becerebiliyorsam) sen de uyumakta o kadar başarılısın (uyumayı başarmak, rahatça uyuyabilmek anlamında).
yani, o facebook'tan uzak duramıyor, siz de uyuyamıyorsunuz herhalde.

  • marcelorios  (28.12.12 21:00:39 ~ 21:01:41) 
[]

Nasıl Fransızca Öğrenilir?

Soru başlıkta.

Detay: İleri seviyede İngilizce biliyorum (TOEFL iBT 109, IELTS 8, fikir vermesi açısından belirttim). Fransızca öğrenmek istiyorum ama günlük hayatta İngilizce'yi sıklıkla kullanırken Fransızca'yı kullanmadığımız için çekincelerim var. Oturup gramer kuralı ezberlemişliğim hiç olmadı, İngilizce'yi de böyle değil çocukluktan itibaren konuşarak öğrendim. O yüzden kullanmadığım ortamda dil nasıl öğrenilir bir fikrim yok. Kursa gidecek vaktim de yok, evde kendi kendime nasıl öğreneyim?


 
Yaş kaç?
Meslek ne?

  • solo  (28.12.12 14:25:58) 
23
Araştırmacı. Araştırma görevlisi değil, özel bir bilim projesinde çalışıyorum.

  • alicia_dominica  (28.12.12 14:28:19) 
Peki yok mu hiç yardımcı olabilecek araç?


  • alicia_dominica  (28.12.12 14:38:05) 
benim bi bellboyum vardi bi zamanlar.. cocuk askerde fransizca ders kitaplarina calisarak basladi, sonrasinda kasetler dinlemeye basladi felan derken, catir catir fransizca konusuyor simdi.
dili kendi kendine ogrenemezsin koca bi yalan, ogrenebilirsin. yeter ki biraz cabala.. elinin altinda internet denilen muazzam bi kaynak var. sonuna kadar kullan.

  • uyku semesi  (28.12.12 14:40:53) 
hala var mı emin değilim ama bbc.co.uk de güzel kaynaklar vardı.


  • blgkrvlll  (28.12.12 15:04:16) 
rosetta stone ve pimsleur tavsiye edilir.
nasıllar bilmiyorum.
ama telaffuz kurallarını bildikten sonra pek zorlanmazsın, o düzeyde ingilizce ile bence.
evde bir şey öğrenebiliyorsan tabi. bazı insanlar (misal ben) sınıf ortamını tercih eder.
fransızca da söylendiği kadar zor bir değil bence.
  • goldentitan  (28.12.12 15:35:09) 
[]

Şu paragrafı nasıl çevirebiliriz? (İngilizce)

"(MARKA ADI) is a revolutionary patented concept: basically what assures the safety and the superior strength of an aircraft, a military helmet or a bullet proof vest, has been welded right into the roof sheet of the trailer, providing an unmatched resistance for the trailers' superstructure."




 
(MARKA ADI) devrim yaratmış ve patenti alınmış bir konsept: Temel olarak bir hava aracı, askeri miğfer ya da kurşun geçirmez bir yeleğin güvenliği ve gücünü sağlayan şey römorkun tavanına yerleştirildi. Bu da römorkunuzun tavanında eşsiz bir direnç yarattı..


  • eleventh american esme has met  (28.12.12 11:00:51) 
superstructure tavan degil de ust yapi demek. belki romorkun tasima sistemi diye cevrilebilir.
bi de trailer burda dorse anlamina geliyor.

onun disinda 11th'e +1
  • yirtik foto  (28.12.12 11:22:02) 
[]

You sound more and more Australian every day

ne demek?




 
her geçen gün daha da fazla avustralyalıya benziyorsun


  • irbat  (28.12.12 03:35:38) 
her gün kulağa daha da avustralyalı geliyorsun.


  • sanat guresi  (28.12.12 03:35:46) 
günden güne daha çok avustralyalıya benziyorsun?

ya da aksan olarak denmiş olabilir "sound" kullanılmışsa. konuşmandan bahsetmiştir.
  • bu nick tam yirmi alti karakter  (28.12.12 03:36:19) 
her geçen gün daha avustralalılaşıyorsun

konuşmandan değil düşüncenden bahsetmiş de olabilir. ama burada mevzu bahis avustralya olunca düşünce olmayabilir.. bilemiyorum o kısmını.
  • solo  (28.12.12 05:39:47 ~ 05:40:53) 
[]

ufak bi' çeviri

atheistpictures.com

çok üşendim yeminle kendim çevirmeye.Cümleleri çevirip buraya yazarsanız iyi olur.


 
- ateistler tanrının varlığına inanmıyorlar,ahlağın temeli de tanrı/din olduğuna göre ateistler ahlak diye birşeyin olduğuna inanmıyorlar.
- Senin mantığınla ben Poseidon'a da inanmıyorum, denizin kaynağı Poseidon olduğu için de denizin varlığına inanmıyorum.

  • godless frog  (27.12.12 20:51:39) 
- ateistler tanrının var olduğuna inanmıyor. ama tanrı tüm ahlakın temelidir.
- bunun anlamı şu olmalı; ateistler ahlakın var olduğuna inanmıyorlar.

+ kimin var olduğuna inanmıyorum, biliyor musun? poseidon.
ama, kendisi denizlerin kaynağı olduğuna göre, denizin var olduğuna da inanmıyorum.
  • sanat guresi  (27.12.12 20:53:29) 
  • sakingitarist  (28.12.12 16:06:53) 
[]

ispanyolca tanıtma ödevim için yardım

10 cümlelik babamı tanıtmam gereken bir ödevim var fakat tanıtacak kadar öğrenmedik. yardım edebilirim diyen olursa çok bahtiyar olacağım.




 
yardım edeyim


  • slowly gencolez  (27.12.12 16:57:17) 
mesaj attım.


  • bblainn  (27.12.12 17:25:15) 
ben de.


  • slowly gencolez  (27.12.12 17:39:12) 
[]

Türkçe'den İngilizce'ye çeviri -Acil-

"Altı Japon araba üreticisinin birleşmesiyle oluşmuş.Oval içindeki altı yıldız bu birleşen firmaları temsil ediyor." cümlesinin İngilizcesi nedir?
"Formed by the merger of six Japanese car manufacturer.This represents the combined companies in the circle six stars." doğru bir çeviri mi?



 
altı japon araba üreticisinin birleşmesiyle oluşan nedir? özne lazım bi tane o cümleye. it diycem ben sen yazarsın artık şirket, firma neyse.

it was established by the union of six japanese car manufacturers. the six stars within the circle represent these companies.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (27.12.12 01:27:11) 
ben olsam ikinci cümleye each star within the circle represents one company. derim, ama ben de hazırlığı kıyısından geçmiştim.


  • wert  (27.12.12 02:07:50) 
[]

How much Turkey is too much Turkey.

Ne demek?




 
ne kadar hindi yediğinde doyduğundan fazlasını yemiş oluyorsun diyor.


  • yalnux  (26.12.12 22:56:34) 
Ne kadar hindi olursa çok hindi olmuş sayılıyor.

Mesela sandwich yapıyorsun, diryosun ki "ne kadar hindi koyayım", "çok koyma" diyor, sen de "ne kadar koyarsam çok olur" diyorsun. Öyle.
  • godless frog  (26.12.12 22:57:02) 
Bir tane bile Turk olsa fazladir.


  • crown  (26.12.12 22:58:21) 
[]

uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi

alanlarında ingilizce terminolojimi ilerletmek için ne yapmalıyım? bu bölümlerden birinde okuyup mesleki ingilizce dersi alan arkadaşlar, bu derslerde hangi kaynakları kullandı/kullanıyor?




 
c-span izle.


  • ben smyrna  (26.12.12 21:43:06) 
hocam her gün cnn.com okusan bir hayli gelişir. bir uluslararası illişkiler mezunu


  • yimirta  (27.12.12 14:11:05) 
[]

ufak bi ingilizce'ye çeviri yardımı

"sesimizi kesmeye çalışıyorlar" veya "susturmaya çalışıyorlar" nasıl çevrilir ingilizceye?




 
they are trying to shut us up.


  • uyku semesi  (26.12.12 12:00:30) 
[]

Fransızca Çeviri - Rica

'' Elimde CINK-SLİM model cihaz bulunmaktadır. Ancak bu ürünün android versiyonunu yükseltmek istiyorum ve nasıl olacağı hakkında hiç bir fikrim yok. Sizden ricam bu konu hakkında beni yönlendirmeniz. Bu adresten cevaplarınızı bekliyorum ''

bunun fransızca hali lazım.

teşekkürler.

 
J'ai un appareil qu'il s'appele CINK-SLIM. Je voudrais ameliorer la version d'Android de cet apperail mais Je n'en sais rien. Je voudrais votre aide a ce sujet. Je suis reconnaissant pour m'avoir diriger. J'attends votre reponse a cette adresse.


  • kahin ahtapot paul  (25.12.12 23:43:24) 
[]

Akıl Oyunları Gibi

Sonu games ile biten "akıl oyunları" ya da "şehvet oyunları" gibi bir söz arıyorum ingilizce olarak. mind games olabilir de çok sönük geliyor. daha cilalı bir şeyler lazım. var mıdır öneriniz?

dilerseniz akıl, şehvet dışında da olabilir. egzantrik olsun yeter.


 
passion games. olmadı mı :(


  • 1 saat bende 50 dolar  (25.12.12 19:47:25) 
teşekkür ederim, olmadı gibi :) daha cancanlı bir şeyler lazım...


  • rebio  (25.12.12 19:51:33) 
[]

ielts-toefl sonuçları

yüksek lisans yapmak amacıyla bu sınavlara girince sonuç doğrudan okullara yollanıyor ya; diyelim ki sınava mart-nisan gibi alakasız bir tarihte girdin, ama y.lisans başvuruları sonraki aralık-ocak civarında.
o zaman nasıl oluyor?

edit: 2 yıl geçerliliği olduğunu biliyorum. sorduğum şey o değil zaten.
sonuçları okula nasıl gönderiyoruz? ta 6-7 ay önceden direk sınava girerken şu okullara da gönderin mi diyoruz yoksa kağıdın fotokopisini mi çekiyoruz?

 
2 yıl geçerliliği var bildiğim kadarıyla


  • roth  (25.12.12 19:28:16 ~ 19:28:23) 
fotokopiye falan gerek yok. zaten birçok okul direkt olarak o kurumlardan gönderilmesini istiyor... o sınavların sitesine istediğin zaman girip yeni okullara da gönderebilirsin puanlarını. defalarca yapabilirsin bunu. ama okul başına 14 dolar mı ne ücret vardı...


  • rebio  (25.12.12 19:47:04) 
[]

küçük bir soru..

Add a drop of clear dishwashing..

buradaki clear dishwashing in türkçedeki manası ne oluyor acaba? bir çözeltiye ekleyeceğimiz bir damla kendisi..

çamaşır suyu gibi bir şey mi?

 
CH2O gibi bir bileşiğe ulaştım ama bu normal dünyada neye tekabül ediyor?


  • dedim dedim de kime dedim  (25.12.12 18:43:36) 
Formaldehit diyor google amca.


  • salihdt  (25.12.12 19:01:48) 
[]

sorular

Bana şu terimlerin türkçedeki karşılığını yazarmısınız.

-Account name
-Account no
-iban no
-swift code

 
hesap adı
hesap numarası
iban numarası
swift numarası
  • inheritance  (25.12.12 18:18:26) 
[]

doğru olmuş mu?

Merhaba,

Az önce aşağıdaki cümleyi yazdım ama bu cümlede sanki yanlış bir şeyler var. Bulamıyorum. Sorun nerde? Böyle alengirli bir şekilde başka nasıl kurabilirim acaba bu cümleyi?

In the conjunction of these subjects there lies the question “How is the stability of the cell maintained?”

Teşekkürler.

 
Bana iyi gozuktu.


  • evreka  (25.12.12 22:22:08 ~ 22:22:21) 
[]

yazar burada ne demek istemiş?

For this case, since we really sent twice items to you, would you like us to issue 20% product price to you directly as compensation and you pleafse patiently wait for a few days? If you agree, we will handle with it as soon as possible.

If you need further assistance, please don't hesitate to reply to this email and let us know.


 
diyorki:
bu durumdan oturu, bu urunleri size gercekten 2 kez gondermis olmamizdan mutevellit, size, urunlerin fiyatlari uzerinden %20 telafi ucretini odememizi istermisiniz ve buna karsilik bi kac gun daha beklermisiniz? kabul ederseniz, olayi hemen halledicez.
bi sorunuz felan olursa bize email atmaktan cekinmeyiniz.
  • uyku semesi  (25.12.12 11:32:51 ~ 11:33:04) 
[]

terim çeviri turkçe- ingilizce

henüz son aralıklı artroz oluşmamış olmasına rağmen, .......

yukarıdaki cümlede "son aralıklı artroz" kısmını nasıl çevirebilirim?


 
son aralik derken artroz hastaliginin son seviyesi mi denmek istenmis acaba? tipta hastaliklari seviyelerine gore ayirma egilimi vardir cunku genel olarak. eger oyleyse "last grade arthrosis" ya da last stage arthrosis" olarak cevrilebilir.


  • sakura  (25.12.12 12:28:50) 
aralıklı fragmentation da olabilir, daha biraz araştır bence. noltrex.info
bence son seviyede kemiklerdeki ayrılmaları, boşlukları kastetmiş.

  • kediebesi  (25.12.12 13:13:52 ~ 13:14:26) 
[]

Essay

"There is a great deal of controversy over x with y. " diye giriş yaptıktan sonra,
"Some people maintain that x. However, there are some others arguing that y." diye devam edeceğim.


Bunu yaparken tekrar uzun uzun x ve y yazmak yerine, former ve latter kullansam uygun olur mu? Yanlış bir kullanım mı olmuş olur?

 
olur olur.


  • [silinmiş]  (25.12.12 07:39:36) 
[]

ing-tr şurda ne anlatılıyor?

merhaba,

linkteki yazıda ne anlatıyor?

1-...
2-...
3-...
...
...

şeklinde kısaca özetleseniz süper olur.

teşekkürler...

mashable.com

 
sadece başlıklar mı?


  • darthcat  (24.12.12 15:56:05) 
[]

Fransızca nasıl öğrenilir?

Böyle boş zamanlarda kendi kendime yapabilir miyim? Hiç bilmiyorum ama! Tavsiye edebileceğiniz bir yol var mı? Şu siteden öğren, bu seti indir vs gibi. Ya da bana yardımcı olabilecek birileri var mı?




 
şarkılar dinle, sözlerini çözmeye çalış. güzel egzersizdir, bikaç şey kaparsın, sistematik öğrenmeye başlamadan önce biraz kulağın dolsun.

hatta sistematik öğrenme, fransız sevgili filan bul mesela. sistematik öğrenmede aşağıdaki cevaptaki durumu yaşarsın, bir sürü para zaman harcarsın hem de sinir küpü olursun. sevdiğin için öğreniyorsan severek öğrenmeye bak.
  • kediebesi  (24.12.12 10:14:37 ~ 10:34:52) 
ne yaptım ne ettim öğrenemedim birtürlü zor bir dil gerçekten, teleffuzu boşver o biraz oyunculuk rol keserek kıvırabiliyorsun. okumak,yazmak,gramer falan zor. birsürü harf konuluyor sonra küçücük birşey söylüyorsun. üstelik ne kadarını söylememen gerektiğini bilmekte zor :) ihtiyacın kadarını ezberle derim ben pratik gündelik konuşmala tadında :)


  • secilmis uye  (24.12.12 10:33:34 ~ 10:34:18) 
zor bir dil gerçekten. fakat insan isteyince yapamayacağı şey yok :)
şimdi adını hatırlayamadım fakat bir site vardı. piii. nasıl unuttum yahu :/

heh;
livemocha. oradan da destek alabilirsin.
  • mahsunkul  (24.12.12 10:33:51) 
[]

İsveççe Bilen?

Şu parçada 05:21'de başlayan sözlerde adam ne diyor?

www.youtube.com/watch?v=8CRwUbXdwpM


 
Have you ever felt the feeling of first knowing where you are going? The next second you do not know where you are, you were building bridges, but it became an unknown road. How did I get here? Can I close my eyes? How can I hide myself from the shade? How can I see what happens? Everything was right, everything connected. In the stars I could see my future but now I can not see anything. Now I can not see anything now I can not see anything no. Now, when darkness fallen down, you stand there alone, the moon that you see is the only light you have. With the light, you can get far. You are your own success. You are everything that you see. I never want to come down. Never again Never again.

ilk yorumdaki ingilizce çeviri.
  • diyanet takvimi  (24.12.12 13:24:49) 
[]

ingilizcemi geliştirmek istiyorum.

öncelikle seviyemi söyliyeyim : seviyem ortadır herhalde. yani tam ölçtürmedim ama ortalama zorlukta ingilizcesi olan dizi ve filmleri alt yaz olmadan yüzde 50-60 oranında anlıyorum.

ingiltere veya amerikaya gitsem 0 zorluk çekerim. (uni'de seçmeli bi okuma-yazma ingilizce dersi almıştım. dersin hocası da aynısını söyledi)

ama işte benim amacım alt-yazısız film izlemek, hatta kitap okumak. anadilim gibi ingilizce bilmek.
bunun için yurt dışına gitmek olmazsa olmaz, onu biliyorum ama oraya gitmeden önce ilerletebildiğim kadar ilerletmek istiyorum.

kursa vs. gitmeden, evde kendi imkanlarım ile yapabileceğim olaylar nelerdir ?
( misal kelime ezberleyebilirim. bunun gibi öneriler)

 
Bir dili yerinde konuşmadığın sürece anadilin gibi bilemezsin, kurallı bir dilbilgin olur ama kıvrak olmaz. En iyisi ücretsiz gerçekleştirilen konuşma etkinliklerine gitmek eğer yurt dışı şansın yoksa.


  • whoosie  (24.12.12 00:27:08) 
  • botucat  (24.12.12 00:30:06) 
Başlığa aldanmadan, sabırla sonuna kadar okursanız, sizin seviyeniz için epey yardımcı olacak unsur barındırıyor;

www.eksisozluk.com
  • Savina Y.  (24.12.12 00:33:46) 
eksiduyu.ru

ayrıca duyuruda çok farklı cevaplar da mevcut bu soru için.
  • dahinnotha  (24.12.12 00:43:29) 
biraz grammer ve vocabulary takviyesinin ardından bol okumak, özellikle graded readerlar


  • bihaber  (24.12.12 02:22:35) 
Age of Empires veya benzeri bir strateji oyunu veya MMO rpg bir oyun oyna.. Hem birşeyler oku ve başka oyuncularla da iletişim halinde ol...


  • darthcat  (24.12.12 15:58:02) 
[]

İspanyolca bilenler bir göz atabilir mı?

İspanyolca antrenörümüze "Yeni transferimiz gelmiş gözün aydin koç(antrenör)" yazmak istiyorum nasıl yazarım?




 
ben de çok basit bir çeviri yapmaya çalıştım:

felicitaciones aydın koç(entrenador)! la transferencia se ha llegado.

bozuk olabilir.

ek: baktım da, benimki bayağı yanlış.
  • vedatchilipeppers  (24.12.12 00:00:27 ~ 00:03:32) 
Eyvallah arkadaslar :) gayreti ve emegi sezdim sagolun var olun :)


  • karnim doymak bilmedi  (24.12.12 00:16:21) 
Enhorabuena Mister! Ya llegó el nuevo fichaje!

Mister ispanyolcada antrenöre seslenme şeklidir. Eğer gelen bir banka transferi değilse gelen transfer değil, oyuncudur. O yüzden yeni oyuncunun imzası şeklinde bahsedilir.
  • cakabo  (24.12.12 00:29:24) 
Emeğin bilgiye birleştiği yerdeyiz.. Eyvallah hocam.


  • karnim doymak bilmedi  (24.12.12 00:33:58) 
[]

the nın kullanımı

mesela: check the tv, the radio, the pc gibi her eşyanın başına the mı koycaz, yoksa en baştakine koysak yeter mi? doğrusu nedir?

check the tv, radio and pc .... gibi mi olmalı?


 
the belirli bir şeyden söz ettiğinizi gösterir. belirli bir tv'den bahsediyorsanız, the koyacaksınız.
belirli olan her şeyin başına koyacaksınız, birine koyduğunuzda olmuyor.

  • yalnux  (23.12.12 18:49:20 ~ 19:12:10) 
belirli bir eşyayı kastediyorsanız evet the koyacaksınız.ama mesela ben radyoyu seviyorum derken ı like radio,the kullanılmaz.çünkü genelden bahsediyorsunuz.

edit:ha evet klasik the nasıl kullanılır sorusu sandık tam okumadan.
  • mesa  (23.12.12 18:50:32 ~ 19:05:51) 
Soru yanlis anlasilmis. Bence the tv, radio and pc yeterli olur. Hepsinin basina koymak fazlaymis gibi geliyor. Ama tabi ingilizce okuyanlar falan cevaplarsa daha iyi.


  • lemmiwinks  (23.12.12 18:59:56) 
abiler, the nın kullanımını sormuyorum, yukarıdaki örnekte olduğu gibi peşpeşe yazarken hepsine birden the koymamız gerekir mi bunu soruyorum

lemmiwinks doğru anlamış demek istediğimi
  • hepimizin kafasi karisik  (23.12.12 19:03:46) 
ben hepsinin başına koyardım.


  • medievalman  (23.12.12 20:03:45) 
koysan da olur koymasan da anlayan yine aynı anlar bence.


  • argent dawn  (23.12.12 20:47:16) 
hepsini ayrı ayrı vurgulamak istiyorsan hepsine "the" koysan daha iyi olur gibi. diğer türlü "check the tv, radio and pc" yeterli olur sanırım.


  • ayqch  (24.12.12 15:20:03) 
[]

Küçük bir çeviri ricası

Arkadaşlar aşağıdaki cümle ne demektedir, çevirmeye çalıştım ama beceremedim. Dispatcher, silverlight kelimeleri teknik terimlerdir. çevrilmese de olur.

will ensure that the actions are performed on the Dispatcher, which is obviously useful for Silverlight and WPF applications. You can imagine that the implementation for this would just delegate any calls to ISchedule(Action) straight to Dispatcher.BeginInvoke(Action)

Ben şöyle çevirdim ama olmadı sanırım: Eylemlerin Dispather üzerinde çalıştırılması garantilenir. Bu Silverlight ve WPF uygulamaları için kullanışlıdır. (gerisini çeviremedim bile doğru düzgün :D )

 
bu uygulamayla sadece ischeduledaki tüm çağrıların doğrudan dispatcher a gitmesinin sağlanacağını biliyorsunuz demiş.


  • kediebesi  (23.12.12 14:14:17 ~ 14:14:48) 
[]

Yardim / Help

simdi...

ingilizce dassakli offical mailde bundan sonra derken ne kullanayim? thereafter, henceforth etc???

ayrica eksi sozluk butcesini 25 aralikta kapatacak derken hangisi olur?

Eksi sozluk will close 2012 budget on 25th December
or
Eksi sozluk is going to close 2012 budget on 25th December

yine mail offical...

 
ikincisi için is going to daha doğru olur bence. çünkü to be + ing, kesinlik ve plan bildiren birşey. will derseniz kesinlik olmaz. hoca şöyle demişti, "i ll do my homework" dersen annene, seni dövebilir çünkü "yapıcam ya az sonra" gibi lakayit bi anlam çıkıyor.

diğeri için henceforth olabilir. biraz daha resmi olduğu kalmış aklımda. örnek bi cümle aradım, ilk karşıma çıkan şey:

When the unfortunate schism took place under Roboam only the tribe of Juda and of Benjamin remained faithful to the House of David (III Kings, xii, 20), and henceforth the Southern Kingdom was known as that of Juda. — (« Juda », Catholic Encyclopedia, 1913)
  • dahinnotha  (23.12.12 12:26:27) 
[]

bir kelime

"hammered" kelimesini "beynine çakmak" olarak çevirsek olur mu?
mesela:
"indoctrination: because when something is true and correct,it must be hammered into the brain of defensless child."'ı "endoktrinasyon: çünkü bir şey doğru ve gerçekse savunmasız çocukların beynine çakılmalıdır."
olmadı gibi tam?

 
idare eder bence.


  • dehri  (22.12.12 23:25:30) 
hammer etkisi yaratma endişesi güdülüyor mu?
çivilenmelidir? kazılmalıdır?

  • ramsay bolton  (22.12.12 23:28:27) 
ifade kaba geldiyse "...beynine zorla sokulmalıdır" gibi de tevil edilebilir.


  • dehri  (22.12.12 23:28:51) 
Kazımak demelisin.


  • buff  (22.12.12 23:28:57) 
@ramsay
evet

  • illuminatinin basindaki adam  (22.12.12 23:29:18) 
[]

ingilizce

They were really villages in themselves,..... later Spanish explorers must have realized since they called them "pueblos" which is Spanish for towns.

boşluğa ne gelebilir?
a)while b)if c)as d)for

cevap c imiş. niye a b veya d değil de c? bir de bu conjunctions ları anlatan güzel bir site var mıdır? ya da örneklerin olduğu bi site. teşekkür ederim şimdiden

 
as orada -diği gibi anlamı katmış sanırım. bu bağlamda düşünürsek en mantıklısı as oluyor.


  • empati kuramayan psikolog  (22.12.12 19:37:17) 
while ve if tamamen alakasız. for ve since aynı cümlede olmaz burda çünkü, ikisi de "because" anlamını veriyor bu cümlede kullanıldıkları zaman. since zaten "çünkü" anlamında kullanılmış. bir çünküye daha gerek yok. as uygun.


  • psychosocialll  (22.12.12 19:40:51) 
while karşıtlık katardı. karşıtlık yok.
if olasılık katardı. o anlam da yok.
for kullanmak için ikinci cümleye başka ögeler eklemek gerekiyor
geriye de as kalıyor. -dığı gibi anlamı vermiş
  • i ve been mistreated  (22.12.12 19:47:44) 
[]

çok basit almanca iki üç cümle

selamlar.

- türkiye'ye geldim.
- türkiye'deyim.
- gaziantep'teyim.

cümlelerini hem düzenli hem de biraz sokak dilinde rica edebilir miyim? belki farkı yoktur bilmiyorum. g.translate'i pek tutmadım. sağolun.

 
- ich bin in die Türkei gekommen.
- ich bin in der Türkei.
- ich bin in Gaziantep.
  • king lizard  (22.12.12 19:07:34) 
[]

bir konuda beceri kazanmak ingilizcede nasıl denir?

mesela "iletişim becerisi kazanmak"

"have the skills about communication" dışında, yani "have" kelimesinin yerine daha uygun bir kelime var mıdır?


 
acquire, develop, learn, pick up


  • heritage  (22.12.12 16:16:38) 
gain the ability
become skillful at

  • ermanen  (22.12.12 16:17:17) 
to acquire communication skills


  • gordon shumway  (22.12.12 16:32:38) 
gordonun dediği. acquire işte


  • kendal  (22.12.12 16:50:18) 
1 ... • ... • 139 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.