[]

ufacık bir çeviri ricası

aşağıdaki cümleyi nasıl yazarız?

"fenerbahçe bu sezonki son maçını 12 mayıs'da galatasaray ile oynayacak. galatasaray fenerbahçe'nin en büyük rakibidir."


 
Fenerbahçe will play their last game of the season at May 12 against Galatasaray which/who is the biggest rival.

İddialı değilim ama başka kimse yazmazsa diye bulunsun. :)
  • rasheedy  (14.02.13 20:41:16 ~ 20:47:53) 
"Fenerbahçe will play its last match of the season on May 12 against Galatasaray which is the Fenerbahçe's biggest rival."


  • ateyist_  (14.02.13 20:51:19 ~ 20:57:18) 
üstteki arkadaşların ufak hataları olmuş. şöyle yazayım ben de,

"fenerbahçe will play their last game of the season against galatasaray, on may 12th. Galatasaray are Fenerbahçe's biggest rival."
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (14.02.13 21:34:26) 
[]

postülasyon

ne demek?




 
postulate yapmak. kelimenin anlamına da en sevdiğin sözlükten bakabilirsin, örnekler vs bulursun netleşir.


  • harzem  (14.02.13 18:06:45) 
varsayım, aksiyom.


  • genius galois  (14.02.13 18:18:30) 
postulate yapmak nedir ya?
postulate ingilizce hem fiil hem kelimedir.
postulasyon da postulation'in yandan yemisi.

postulate,
fiil olarak: sart koymak, talep etmek, ispatsiz olarak kabul ettirmek, dogru varsaymak, goreve secmek vs.
kelime olarak: koyut, dogru varsayilan kanitsiz onerme, esas.

anlamlarina gelir.
  • she was my baby  (14.02.13 18:23:56 ~ 18:25:00) 
mesela ortaya bir denklem attın. yaptığın deneyler denklemin işe yaradığını gösteriyor ama bunu kanıtlayamıyorsun. aha bu postülat oluyor. mesela maxwell denklemleri.


  • trinitrotoluen  (14.02.13 19:17:36) 
[]

basit bir soru için cevap yardımı (ekleme yaptım)

can you tell me when Fenerbahce's last soccer game is played in 2013?

bu soruya nasıl yanıt verebiliriz? türkçesini de yazarsanız sevinirim.


 
it was on 10.02.2013 diyebilirsin.
turkcesi: 10.02.2013'teydi.

  • bohr atom modeli  (14.02.13 17:56:41 ~ 17:58:00) 
sorunun türkçesi mi?

"fenerbahçe'nin 2013 yılındaki son maçı ne zamandı söyleyebilir misin?" diyor.

"i don't know" da diyebilirsin. bilmemek ayıp değil:/
  • lunker  (14.02.13 18:02:26) 
peki aşağıdaki cümleyi nasıl yazabiliriz.

"fenerbahçe bu sezonki son maçını 12 mayıs'da galatasaray ile oynayacak. galatasaray fenerbahçe'nin en büyük rakibidir."
  • novotni  (14.02.13 19:51:19 ~ 19:57:31) 
fenerbahçe is going to play this season's last game with galatasaray on may 12th. galatasaray is the biggest rival of fenerbahçe.


  • lunker  (14.02.13 20:37:09 ~ 20:37:52) 
[]

TOEFL readingi

Toefl readingi nasıl yapıyorsunuz, ben ieltsçiyim. E-book indirip reading falan çözeyim dedim, bilgisayar üzerinde okuduğumdan hiç verim alamıyorum, altını çizemeden, sürekli sayfa ileri geri yapmak falan ölüm gibi bir şey, zaman desen hiç yetmiyor, siz nasıl yapıyorsunuz bu TOEFL readingi? Ya da ben mi anormalim?




 
toefl sınavı da genelde internet based. orada da altını çizemeyeceksiniz. toefl dışında ingilizce gazete, dergi okuyun. the economist, new york times, the new yorker


  • meteonur  (14.02.13 20:05:04) 
Mümkün olduğunca reading'i bilgisayar üzerinden çalışın. Bende kağıt üzerinde olmadan çok zorlanıyordum. Pratik yapa yapa alıştım. Birde okurken kağıda not alıyorum. O da baya yardımcı oluyor.


  • darthcat  (15.02.13 16:51:32) 
[]

complicate vs complicated

Aradaki fark nedir, hangi durumda kullanılılır?




 
Complicate fiil, complicated sıfat.


  • megafon  (14.02.13 16:13:07) 
[]

1 cümle çevirisi - acil biraz

"onunla (he) birlikte zaman geçirebileceğim pek çok şey bulabileceğimden eminim."

bu cümleyi en doğru nasıl çeviririz ingilizceye?


 
im sure i can find so many things to spend time with him/her


  • bohr atom modeli  (14.02.13 16:08:54) 
i am certain that i can find many things to have nice time together with her/him


  • stopnsilence  (14.02.13 16:09:03) 
I'm sure that I can find many ways to spend time with him/her


  • ateyist_  (14.02.13 16:15:07) 
öncelikle, "my belief" olmaz, I'm certain de çok resmi kaçar. "many things" "many ways" de olmaz. doğal bir kullanım değil. "lots of" kullanıcaz burda.

I'm sure I can find lots of things to spend time with him" ile, bir yaklaşık ödülünü "bohr atom modeli" alıyor.
  • harzem  (14.02.13 16:54:35) 
@harzem, any proof?


  • ateyist_  (14.02.13 19:12:18 ~ 19:14:13) 
[]

eng -> tr çeviri / 1 cümle

"They also suggested that HOT, under the same conditions, may increase antioxidant defences."

Hiperbarik oksijen tedavisini (HOT) antioksidan savunma güçlüyken mi tavsiye ediyorlar, yoksa güçlendirir diye mi tavsiye ediyorlar anlamadım. bi el atın be


 
güçlendirebilirmiş aynı koşullar altında. o koşullar da öncesinde yazıyordur herhalde.


  • lemmiwinks  (14.02.13 12:58:07) 
güçlüyken demiyor, güçlendirebilir diyor (uyarı niteliğinde yazılmış gibi geldi bana)

tam çeviri:
(bu yapılan araştırmaya göre, yukarda belirtilen durumlarda) Hiperbarik oksijen tedavisi "antioxidan savunması"nı arttırabilir.
  • kisawinstonsoft degil hard  (14.02.13 13:36:32) 
[]

Çin ingilizcesi yardım

Stop inbox me stoppppppp I dnt wanna hear any thing from any one am not in the mood to replay any one get ur own life losers


bir arkadaşım facede böyle bir durum paylaşmış, ne diyor tam olarak anlayamadım.

 
inbox = mesaj göndermek
replay = cevaplamak(reply)

demek istemiş. bu bilgiler ışığında:

"bana mesaj atmayı bırakın, kimseden hiç bir şey duymak istemiyorum, kimseye cevap yazacak psikolojide değilim, kendi işinize bakın ezikler"
  • lunker  (14.02.13 00:50:33 ~ 00:50:48) 
[]

Yabancı Dil Sınavı

Sınava iki aydan az süre kaldı dostlar. Her gün harıl harıl çalışıyorum, ancak sizin şunu da kesin yap dediğiniz bir şey varsa yazarsanız inanılmaz sevinirim.

Kafamda inanılmaz soru işaretleri var ondan soruyorum. Bu süreçte ingilizce alt yazılı hangi diziler izlenmeli? Dün hayatımda ilk kez one piece izledim ve hoşuma da gitti yani, ama yararı olur mu? hani çizgi filmleri bir kenara bırakıp daha çok amerikan yapımı yetişkin dizilerini mi yönelmeliyim?


 
Dizi vesaireyi boşver, sürekli deneme çöz. Çözdüklerini de bırakıp atma, hatalarını incele. Tecrübeyle sabit.


  • megafon  (13.02.13 15:32:17) 
bu sınav ingilizce seviyenizi ölçmekte tek araç değil. şmyle anlatayım. ingilizcesi iyi olan biri iyi bir puan alabilir fakat konuşamayan anlayamayan biri de işine yarar bir puan alabilir. megafon'un da dediği gibi deneme çözün. bol bol. soru tiplerini öğrenin. dizi falan. şimdilik iş değil. ingilizcenizi gerçekten geliştirmek isterseniz açıp bbc'yi ardından cnn'i ardından çeşitli dizileri izlersiniz.


  • sparkle kiddle  (13.02.13 15:42:13) 
kelime de çalışmayı unutma çıkan her kelimeyi yazarak çalış ya da çalışma yöntemin neyse ona göre çalış bol deneme çöz milliyet salı günleri deneme veriyor bir de dilfem in denemeleri var


  • süngerbob  (13.02.13 16:23:23) 
[]

cümle

Don't count the days, make the days count. -Muhammad Ali

bu ne demek. günleri sayma, ?


 
hani çalışırken gözün saatde olur da mesainin bitmesini beklersin ya. onun yerine işine bak o saatler başarının çetelesi olsun gibi bir şey ima etmiş.

türkçe meali : sen işten korkma iş senden korksun.
  • dokunmakalbime  (13.02.13 15:05:28) 
hatırı sayılır günler geçir demek. nicelik değil nitelik demiş muho abi.


  • kediebesi  (13.02.13 15:05:51) 
Günleri sayma, günlerin faydalı/önemli geçmesini/olmasını sağla.


  • 9uncu nesilim ama para bende  (13.02.13 15:06:33) 
günleri sayma, saydır.


  • baldur  (13.02.13 15:10:18) 
Profesyonel boksörlerin, özellikle ağır siklet kariyeri olanların, yapacakları maçlar en az 6 ay öncesinden bellidir ve o maça hazırlanırlar. Kimisi çalışır ama gün sayar, kimisi de böyle çalıştığı günün hakkını verir. Gün bitsin demez.

Biraz da gün sayma meselesi ile alakalı böyle özlü söz söylemesi bu yüzden.
  • hiko seijuro  (13.02.13 15:20:26) 
[]

pırıl pırıl yapmış ama nasıl -ingilizce

linkteki temizlik yazısında bayan ocağın tellerini pırıl pırıl yapmış,

nasıl yapmış kabaca anlatabilir misiniz? amonyak kullanmış ama o poşete mi koymuş sarmış mı ne yapmış o kısımlarını anlamadım.

teşekkürler şimdiden :)


www.thevspotblog.com

 
kilitli poşetin ağzını kapamış ve 12 saat bekletmiş içinde. diyo ki o ocak burnerlarını suda bekletmeye veya amonyağa batırmaya gerek yokmuş. 1/4 american cupu (sanırım 250ml oluyor bu cuplar) amonyak hepsine yetmiş. poşeti kilitleyince amonyağın buharı temizliyor sanırım.


  • april12th  (12.02.13 19:41:50 ~ 19:45:54) 
[]

Apostil çevirisi

Apostil edilen her dokümanda geçen şu klasik cümleyi çevirebilir miyiz Türkçe'ye? Teşekkürler.

“If this document is to be used in a country which is not party to the Hague Convention of 5 October 1961, it should be presented to the consular section of the mission representing that country. An apostille or legalisation certificate only confirms that the signature, seal or stamp on the document is genuine. It does not mean that the contents of the document are correct or that the Foreign & Commonwealth Office approves of the contents.”


 
İşbu belge 5 Ekim 1961 tarihli Lahey Konvansiyonuna taraf olmayan bir ülkede kullanılacak ise o ülkeyi temsil eden konsolosluk şubesine sunulmalıdır. Tasdik sadece belge üzerindeki mühür, imza veya kaşenin doğruluğunu tasdik eder. Metne şamil değildir ve Dışişleri ile Birlik İşleri Dairesinin metni onayladığı anlamı taşımamaktadır.


  • clones  (12.02.13 19:29:00) 
[]

cut my eyes

karşılığı tam olarak nedir?




 
İki gözüm kör olsun olabilir.


  • megafon  (12.02.13 18:39:48) 
iki gözüm önüme aksın ki.


  • durdenist  (12.02.13 18:49:19 ~ 19:19:01) 
gözümü kes


  • secilmis uye  (12.02.13 19:12:52) 
"cut my eyes" diye bir deyim duymadım hiç. "iki gözüm kör olsun, önüme aksın" diyenler emin misiniz? nerde geçiyor ?


  • ermanen  (12.02.13 19:46:44) 
Yalan söylüyorlar inanmayın, cut kesmek demek inanmayanlar baksın. my eyes benim gözüm. cut my eyes gözümü kes demek.


  • secilmis uye  (12.02.13 19:48:47) 
@secilmis uye

bi kalk git allasen :) google translater dan mı çeviriyosun napıyosun :)
  • nemo problemo  (12.02.13 21:34:49) 
To cut one's eyes at something or someone : goz gezdirmek, soyle bir bakmak

Ornek: she cut her eyes at the tv for a second

idioms.thefreedictionary.com
  • parol  (12.02.13 22:34:02 ~ 22:38:30) 
[]

istanbul ingilizce konuşma kursu grubu

merhabalar acaba ücretsiz veya uygun fiyata böyle konuşma kursu falan var mıdır.teşekkür ederim




 
bir arkadaşım var amerikan, gruplar oluşturup konuşma dersleri düzenliyor. yönlendirebilirim.


  • cacik  (12.02.13 20:03:28) 
ben de katılmak istiyorum


  • modoniyon  (04.04.13 11:32:21) 
fiyat uygunsa bende katılrım


  • ferit85  (04.04.13 11:44:26) 
[]

şurda ne demek istemiş bi anlasam

Bütün paragrafı yazıyorum ama anlamadığım kısım ortadaki cümle, ***** ile ayırdım.


Reducing emissions results in net benefits for society in every case because the costs of a low-carbon transition are more than outweighed by averted losses due to climate change and the carbon economy.
*****In the global context, the highest level of emission reductions results in similar global benefits to lower levels of action. However, the highest action sees fewer negative impacts on society –from human health to biodiversity and for the world’s oceans – but requires slightly greater investments in low-emission forms of energy. ***** Less ambitious action means accepting larger scales of human and ecological impacts.

karbon salımlarını azaltmaktan başka şeyler mi yapalım demiş? action derken karbon salımını azaltmaktan daha iyi action mı var? yoksa ben tamamen ters mi anlıyorum.

hooop yandı beyin.

 
küresel anlamda, emisyonun büyük ölçüde düşürülmesi ile daha alt düzeydeki eylemlerin benzer küresel faydaları oluyor. ancak büyük ölçekli eylemlerin toplum üzerinde daha az olumsuz etkisi oluyor, insan sağlığından, biyoçeşitliliğe ve dünyanın okyanuslarına kadar, ama düşük emisyonlu enerji sistemlerine göre bu daha çok yatırım gerektiriyor. daha az hırslı eylemler, bu bağlamda insan ve ekoloji üzerinde daha büyük çaplı etkileri kabul etmek anlamına geliyor.

sabahları cümlelerim çok kötü ama anlamana yardımcı olur en azından.
  • kediebesi  (12.02.13 10:39:13) 
[]

Bir fiil olarak inventory

Officials said customers of the food supplier at the center of the uproar, French-based Comigel, will be inventoried.

burda ne anlama gelmiş bu inventory çok kıymetli dostlar?


 
indiragandi yapmamışlar işte hacı, sayım yapıp kayıt tutmuşlar, evantere işlemişler.


  • doctorrent  (12.02.13 04:19:08) 
burada bu etin tedarikçisi olan Comigel şirketinin müşterileri listelenecek, ona göre eti alıp almadıkları belirlenecek, harekete geçilecek.
dökümü yapılacak denebilir belki türkçe.

  • yalnux  (12.02.13 04:30:18) 
Yetkililer, olayların merkezindeki Fransız menşeli Comigel şirketinin müşterilerinin tam listesinin kaydedileceğini bildirdi.


  • hiko seijuro  (12.02.13 07:25:26) 
[]

toefl tavsiye

tavsıye edecegınız kaynak vs var mıdır?




 
longman'in kitabi iyi, cd'si daha iyi..


  • buzzlightyear  (12.02.13 01:45:24) 
kaplan'da iyi. ama IELTS daha iyi olabilir.


  • curt  (12.02.13 03:56:07) 
cracking the toefl.

baştan aşağıya çok az çalışmayla çok şey yapmayı sağlayan kitap. normal sınava göre cambridge'in cdsi kolay, kaplan'ınki zor. yukarıdaki kitaba göz atıp kaplan ve longman'daki testleri çözsen yeter de artar.
  • perliva  (12.02.13 08:57:14) 
  • merkezefendi  (12.02.13 09:47:07) 
[]

İngilizcesini buldurana çikileta

'Kimi zaman şuna inanıyorum: "birlikte yaşayamayacağız, boyun eğip rahatça uzanıvereceğiz yan yana, ölmek için. ama ne olacaksa, senin yanında olacak" ' - Franz Kafka




 
milena'ya mektuplar(briefe an milena) kitabında geçen bir söz. kitabın orjinali de almanca yanılmıyorsam, şöyle bir baktım quote sitelerine ama bu sözü bulamadım, kitabın ingilizcesine ulaşmayı deneyebilirsiniz.


  • alice practice  (12.02.13 00:28:33) 
[]

It seems like most of the time we have conversations I put my foot in it

It seems like most of the time we have conversations I put my foot in it

çevirirseniz sevinirim.


 
öyle gözüküyor ki yaptığımız sohbetlerde muhabbetin ağzına sıçtım (bkz. www.eksisozluk.com


  • azofeifa  (12.02.13 00:12:44) 
[]

Ayağını denk al / sonuçlarına katlanırsın

nasıl denir bunlar ingilizcede?




 
watch your step/ or you face the consequences


  • bu konu cok sevimsiz  (11.02.13 21:02:04) 
Tread carefully or you may suffer the consequences.


  • sharksmile  (11.02.13 21:03:27) 
"be careful or else." yoksa karismam gibi. else'ten sonrasi yok hehe :}


  • she was my baby  (11.02.13 21:14:20) 
[]

Bir hayalim var!

Bu şekilde dil öğrenemezsin'den ziyade, soruma çözüm bulmaya çalışırsanız mesut olurum.

Diyelimki, ben "insight" kelimesini öğrenmek istiyorum,ama bir türlü öğrenemiyorum.
Şimdi benim derdim şu, içinde "insight" kelimesinin geçtiği bir yazı okumalıyım. Ne ile alakalı olduğu önemli değil. Sadece 2-3 kere "insight" kelimesine bir yazıda rastlayayım benim için kafi.

Bu amacıma ulaşabilecek kadar teknoloji gelişti mi? Google'da nasıl bir arama taktiği ile bu emelime ulaşabilirim?

Sevgiler,
Herşeyi soran adam

 
insight kelimesini pdf olarak aratabilirsin. Ama çok teknik şeyler de gelebilir.


  • whoosie  (11.02.13 20:21:33) 
Onun yerine çok okursan genel olarak, o zaman bir sürü kelime öğrenirsin. Internette Insight kelimesinin olduğu milyarlarca döküman vardır hepsi farklı konularda, pek faydalı oalcağını sanmam.


  • roket adam  (11.02.13 20:28:04) 
yazı değil de insight in a sentence diye aratınca bazı sözlukler bir sürü cumle veriyor içinde insight geecen.
bu iyi bir yol kelime ogrenmek için.

  • partizan  (11.02.13 20:45:01 ~ 20:45:13) 
cambridge veya oxford'un advanced seviye sözlükleri var. (basılı ve internette)

bu sözlüklerde kelimenin örnek kullanımını içeren cümleler var. bunları iki üç kere okursun. sonra bir tanesini yazarsın defterine. aynı kelimeyi kullanarak bir cümlede sen kendin kurarsın. sonra ara ara bu defterde örnekleri okursan canavar gibi kelime öğrenirsin.

diğer yol olarak tek bir kelimeye takılmadan okuma yaparsan bir süre sonra güzel kelimeler öğrendiğini fark edeceksin.
  • bihaber  (11.02.13 21:13:58) 
tam aradigin gibi bi kitap gormustum optimum dnr da enn fazla 2 hafta once. maalesef yazarini ismini cismini hatirlayamiyorum. ama yazari turktu. herhangi bir kitabevine gidip yabanci dil bolumunu karistirirsan bence bulursun..


  • cassidy fairylady  (11.02.13 21:28:41) 
aradığın şey tam olarak şu www.vocabulary.com
istediğin kelimeyi yaz, sağ tarafta gazetelerden vs. alıntılar görüceksin, hatta istersen News/Medicine/Science/Business/Arts/Culture/Sports/Fiction/Tech olarak da ayrılmış..
tüm yazıya üstüne tıklayarak ulaşabilirsin..
ayrıca kelimelerin anlamlarını çok güzel açıklıyo kökenini, eş anlamlılarını, günlük hayatta kullanım şekillerini..
kolay gelsin
  • babamasoliimbananickaldirsin  (11.02.13 23:19:49) 
british national corpus var. bi kelime yazıyorsun, onun geçtiği bi sürü cümle çıkartıyor.


  • atrophy  (12.02.13 08:04:36) 
[]

Çeviri Yardımı(Beynim durdu iki cümlecik için Türkçe'den İngilizce'ye)

"Testler aşamasında firma imalatı durdurmayacak, kendi kontrollerini yaparak sonraki aşamalara devam edecektir. Bu testler için geçen süreler gerekçe gösterilip ilave süre talep edilmeyecektir. "


Bu gudubet cümle nasıl çevirilir?

 
during the tests, production will not stop and the company will perform its own controls and proceed to further phases. there will be no extra time requested regarding the time passed for these tests.

amatörce olmuş olabilir.
  • cinsi kisi  (11.02.13 20:21:47) 
[]

üç kelimecik çeviri

tıbbi makalede geçen şu üç kelimelik başlık ne anlama geliyor anlayan var mı?

"Conflict of interest statement"


 
Cikar catismasi bildirimi


  • wpi  (11.02.13 19:54:31) 
çıkar sağlamakla ilgili bi konu genelde. danışıklı dövüş gibi algılanabilecek bi durumu düzeltmek için yapılan açıklama.
tıpta da "biz bu işten cebimizi doldurmuyoz hacı cavcav" açıklması gibi bi şeydir.

  • leap of faith  (11.02.13 20:00:48) 
[]

duzgun bir ingilizce cv hazirlayamadim

merhabalar, iyi seviyede ingilizcem olmasina ragmen hazirladigim cv cok dandik bir sey oldu. nasil daha iyi bir hale getirebilirim ve askerligim su tarihe kadar tecilli'yi en dogru nasil yazabilirim?




 
military service: postponed to (tarih)


  • esmer  (11.02.13 18:50:46) 
[]

hayrına ispanyolca öğretilir

dünyaya bi katkımız olsun, bildiğimiz bir şeyi paylaşalım.

edit:

beklediğimden çok daha fazla ilgiyle karşılaştım :)

istanbul anadolu yakasındayım erenköyde oturuyorum, bu civarda arkadaşlar varsa boş vakitlerde buluşup bişeyler öğretebilirim, blog olayı da mantıklı olur ben çalışmaya başlayayım :)

 
yarın ders yapalım. foruma gel. 7'de.


  • ben smyrna  (11.02.13 17:43:43) 
şehir?


  • haydeviya  (11.02.13 17:44:27) 
oha süpermiş. istanbul'daysan ve saatlerimiz uyarsa ben de isterim...


  • reso aga  (11.02.13 17:47:57) 
ben dee :)


  • fistikliemenems  (11.02.13 18:31:20) 
forum nere la? ben de öğrenmek istiyorum.


  • Mikail bey  (11.02.13 18:56:22) 
bende istiyorum panpa nasıl olacak o iş


  • musluksuyu  (11.02.13 19:01:13) 
bu işi organıze edelım bedava degıl cok cuzzı bı mıktarda sınıf acalım


  • darkknight  (11.02.13 19:28:58) 
ben de talibim. nasıl bir organizasyon yapalım? belirli günlerde belirli bir mekanda toplansak gibi falan olur mu?


  • olmayacakdualarinamindeyicisi  (11.02.13 20:53:42) 
Çok iyi olur. pekala internet üzerinden olabilir. blog ile önce temel şeyleri öğretebilirsin sonra skype'da dersler verebilirsin.


  • coder85  (11.02.13 21:06:34) 
edit:

beklediğimden çok daha fazla ilgiyle karşılaştım :)

istanbul anadolu yakasındayım erenköyde oturuyorum, bu civarda arkadaşlar varsa boş vakitlerde buluşup bişeyler öğretebilirim, blog olayı da mantıklı olur ben çalışmaya başlayayım :)
  • slowly gencolez  (11.02.13 21:21:04) 
şehir yazmadığın için salladım öyle.


  • ben smyrna  (11.02.13 23:46:12) 
Misal ben Göztepedeyim slowly. iş güç durumuna göre sabit bir gün ve saat belirlersek bence daha uygun olur. insanlar ona göre ayarlanırlar ve bir gaz girişiriz. grup dersi belki daha verimli de olabilir.mi acaba?


  • olmayacakdualarinamindeyicisi  (13.02.13 12:53:34) 
ben de istiyorum, anadolu yakasındayım. her türlü uymaya çalışırım.


  • kırmızıkaşekaban  (13.02.13 12:59:36) 
iyi hatun kaldırırsın bundan, beline kuvvet


  • der meister  (13.02.13 13:18:42) 
arkadaşlar skype adresim : gencolik

beni ekleyin bi plan program çıkartalıom
  • slowly gencolez  (13.02.13 17:54:44) 
ee yalan mı oldu şimdi ?


  • coder85  (21.02.13 00:14:23) 
adam...


  • aguilas negras  (21.02.13 00:49:36) 
[]

tek cümle çeviri kontrol

If we would not have lived in an era which we consumpt the sentiments fastly, the effects of this dream would have continued at least one week.

---

eğer duyguları bu denli hızlı tükettiğimiz bi çağda yaşıyor olmasaydık, bu rüyanın etkisi bir hafta sürerdi.

--
*duyguları hızlı tüketmek derken,, fastly kelimesi hoşuma gitmedi. başka ne konulabilir?

*era kelimesi uygun oldu mu? aslında kastedilen şuan yaşadığımız zaman dilimi, "time" desek de olur muydu?

*which ya da in which. hangisi daha doğru?

 
at least in anlamı asgari en az gibi bir şey değil miydi?


  • isildur  (11.02.13 15:14:40) 
Fast'ın zarf hali de fast'tır. Fastly diye bir kelime yok.

If kalıplarında ilk kısımda would kullanılmaz, if we didn't live demen gerek. İkinci kısımda ise sadece would yeterli. 'Would have' olması için yaşanmış bir şey hakkında yaşanmamış olsaydı demen gerek. Oysa tüktimin bu denli olmadığı bir çağa geçiş yapmadık.

If (we didn't live in such an era that) sentiments were (not) consumed so fast, the effects of such a change would last only a week.

Parantez içindeki kısımlar opsiyonel.

Not: Era için 'in which' uygun olur. Lakin bu da 'in' kirliliği yaratır. Yukarıdaki gibi söyleyebilirsin.
  • megafon  (11.02.13 15:19:53 ~ 15:43:05) 
If we would not have been living in an era in which we consume the emotions this much fast, the effects of this dream would have lasted at least one week.

consume'dan emin değilim sadece. yerine başka bir kelime kullanmak gerekiyormuş gibi hissediyorum.
  • hiko seijuro  (11.02.13 15:21:45 ~ 15:22:13) 
if we lived in an era/in a time where sentiments were not consumed so rapidly,...
diye olumsuzu ikinci cümleye de atabilirsin.
böyle tersten tersten tutar gibi olmuş senin yazdığın biraz. hem cümlenin geri kalanına da daha güzel oturuyor.

era'dan sonra where daha uygun. şöyle açıklayayım... o dönemle ilgili bişi söyleyeceksen which, mesela this era which extended from the 16th century to the 21st... ama o dönemde olan durum ve olaya gönderme yapıyorsan where kullanılmalı.

time dersen tabi when demek daha makul. ve bence era'dan daha iyi time.

he bi de consumption ın fiil hali consume.
  • kediebesi  (11.02.13 15:25:30 ~ 15:41:05) 
[]

eng -> tr çeviri - tek cümle

"Preceding antimicrobial exposure was defined as at least two days of therapy administered during the 30 days prior to the culture."

kafamı karıştırdı cümle, çeviremedim bir türlü. var mı anlayan?


 
exposure bu literatürde nasıl çevriliyor? pozlama değil, en iyisi maruz kalma olabilir, maruziyet diyor google? öncesini sonrasını da biraz bilmek gerekiyor.

önceki("mevcut" da olabilir, veya "bu" ) "antimikrobiyal maruz kalma", kültürden 30 gün önce uygulanan(yönetilen) en az iki günlük tedavi(terapi) olarak tanımlanmıştır.
  • k4l3m  (11.02.13 12:55:30) 
onceki/ilk (preceding) antimikrobiyal maruz birakilma; kulturden onceki 30 gun suresince terapinin en az iki gun uygulanmasi olarak tanimlanmistir.

edittut: k4l3m ile cok benzer cevirmisiz, sonradan farkettim.
  • parol  (11.02.13 15:02:41 ~ 15:11:38) 
tekrar baktım da, başında sanki bir "the" olması gerekiyor önceki maruziyet diye çevirebilmek için. The preceding antim.... = önceki antm...


  • k4l3m  (11.02.13 16:04:26) 
[]

kadının adı yok

evet duygu asenanın bu gedik cümlesini nasıl ıngilizceye çevirmek gerekir anlamından bir şey kaybettirmeden. No name for woman yada there's not name for woman mıdır sadece?




 
Women Has No Name.

not: bu kitabın veya filmin çevrilmiş hali aynı zamanda yanlış hatırlammıyorsam.
  • lunedor  (11.02.13 03:16:08 ~ 06:30:50) 
woman has no name.


  • galadnikov  (11.02.13 04:29:17 ~ 04:30:54) 
women without names


  • tchuck  (11.02.13 06:27:35) 
bence kadının varlığı yok şeklinde bir çeviri daha uygun olur. orada kastedilen o. ama ingiliz pek anlamaz.


  • dokunmakalbime  (11.02.13 08:33:20) 
The Woman Has No Name


  • iz  (11.02.13 09:15:21) 
iz+1

Her first book “Kadının Adı Yok” ("The Woman Has No Name")
olarak geciyor wikipedia da.
  • parol  (11.02.13 15:05:16) 
[]

Podcast

iPhone podcastlerinde ingilizce geliştirmek için böyle zevkle dinlenebilecek bir şeyler önerir misiniz? Conan tarzında ve o ingilizce seviye mi diyeyim ne diyeyim yani conan'ı rahat anlayabiliyorum o yüzden ama malum iPhone'dan podcast rahat takip ediliyor, sesli kitap önerileri falan da olur cevap yazarsanız lutfedersiniz.




 
bbc ve british council'in güzel podcastleri var. Androidde beyondpod ile kolayca ulaşılıyor. İosta nasıl bilmem.


  • arnatuile  (10.02.13 22:50:52) 
[]

yapamayacakmışım gibi

yapamayacakmışım gibi hissediyorum.
yapamayacakmışım gibime geliyor.

*bunlarda anlatım bozukluğu açısından bir gariplik var mı?
*hangi kip oluyor bunlar?
*yap+a+ma+y+acak+mış+ım ek/kök ayrılması böyle mi olur?

cümle içinde kullanırsak;
Hoca bana soru soracakmış da ben de yapamayacakmışım gibi hissediyorum.

*ingilizceye nasıl çeviririz?

 
As if teacher would have asked me a question and I would have felt I was not able to do it.


  • thracian  (10.02.13 16:27:08) 
yapamayacakmış gibi hissediyorum.
doğru olanıdır. burada yanlış düşündüğünüz fiilimsiye 1.tekil kişiyi getirmeniz. asıl olan yükleme 1.tekil getirdiğinizde sorun ortadan kalkacaktır.

'gibime' diye bir şey yoktur. şöyle ki; konuşma dilinde yanlış ek yerleştirmeleriyle oluşmuş kelimelerden biridir 'gibime'.

evet öyle ayrılıyor.
  • erenbey  (10.02.13 16:42:28) 
Gelecek zamanın rivayeti işte.

thracian nasıl çeviri yapmış öyle ya? o ne abi öyle?

@hiko: Sen neyin kafasındasın arkadaş sana mı soracağım ne yapıp yapmayacağımı? Ben vereceğim cevabı vermişim, çevirisini yapmak istiyor olsam yaparım.
  • Sade  (10.02.13 16:43:15 ~ 18:58:49) 
I feel like the teacher might ask me a question and I could fail.

thracian 'ın çevirisi geçmiş zaman olmuş.

@Sade: doğrusunun thracian 'ın çevirisi olmadığını düşünüyorsanız, daha iyi bir çeviriyi siz yapın. sadece eleştirmek ile yardımcı olmuyorsunuz.
  • hiko seijuro  (10.02.13 17:29:59 ~ 17:33:30) 
I think like that the teacher will ask a question and i wont be able to answer it.
thracian'ın ki olmamış... hiko'nun ki olmuş...

  • inanmazsan inanma  (10.02.13 18:04:04 ~ 18:05:54) 
mışları falan fazla abartıp full geçmiş zamana odaklanmışım :) hiko haklı.


  • thracian  (10.02.13 18:21:40) 
Gelecek zamanın rivayeti değil, aman dikkat. "Ben bunu yapamayacakmışım." deseydin gelecek zamanın rivayeti oluyordu. "Yapamayacak" orda çekimli fiil değil, sıfat. "Yapamayacakmışım gibi hissediyorum" cümlesi, "Hastaymışım gibi hissediyorum" ile aynı ayarda."Yapamayacak gibi hissediyorum" da diyebilirsin, "Hasta gibi hissediyorum" diyebileceğin gibi. İki set arasındaki fark, "-mış"lı olanlarda; bir şaşırma, açığa çıkma falan bekliyor oluşun.


  • katir cobani  (15.02.13 01:49:26) 
[]

ucuz yollu ingilizce eğitimi

selamlar,

ingilizcemi ilerletmek istiyorum. yurtdışı çıkış imkanım şu an yok. B1-2 seviyesinde ingilzicem var ancak yeterli değil. özellikle pratiğe ihtiyacım var. ancak herhangi bir kursa da binlerce lira gömemem. tavsiye edebileceğiniz uygun bir kurs-firma yada başka bir alternatif var mıdır?


 
kurs değil de chat tarzı şeyler pratikte yardımcı olabilir. ben çok faydasını gördüm.


  • groundhog day  (10.02.13 12:27:49) 
[]

doğru çevirdim mi? - tek cümle

the ones who takes, will sink; but the ones who gives, will raise.

alanlar batacaktır, verenler ise yükselecek. çevirmek istediğim cümle bu idi. olmuş mu? will yerine present tense kullansak daha mı iyi olur ki?

celui-qui prendre, va couler; mais celui-qui donner, va elever. bu da fransızcası, aynı mantıkla gittim. olmuş mu?

 
doğru çevrilmiş ama motamotmotmot olmuş. galiba insanlardan bahsediyor. benciller ve paylaşımcılar gibi mesela. ones who takes = benciller gibi.


  • sparkle kiddle  (10.02.13 11:34:22) 
takes değil take. virgüller fazla.


  • dehri  (10.02.13 11:38:01) 
@sparkle kiddle;
evet, alanlar derken bencilleri verenler derken de cömertleri kastediyoruz. ama bu cümle aynı zamanda kişinin aklına bir gemi imgesi getiriyor. gemiye çok fazla yükleme yaparsan suya batar, yükselmesini istiyorsan yükleri atmalısın. o sebeple düşündüğüm için kelimesi kelimesine çevirdim.

  • dahinnotha  (10.02.13 11:55:53) 
raise --> rise olacak.


  • march or die  (10.02.13 13:09:11) 
[]

Doğum günü kutlama (Ingilizce)

Happy birthday dışında doğum günü kutlamak için bilinen bir kalıp var mıdır ?




 
yaygın bir kalıp yok. dilek cümleleri kurulabilir istenirse. (may you have a .... life) falan. ama lüzumsuz olur.


  • dehri  (10.02.13 13:15:51) 
wish you a happy life falan gibi bişi belki


  • kamera motor  (10.02.13 13:42:39) 
[]

almanca

1.insanların birbirine bişeyler öğrettiği sitelerden öğrenmek istemiyorum.
2.goethe'ye gidicek zamanım yok


ya anadolu yakasında düzgün bi kurs, ya da "abi ben öğrenmek için xx kullandım harikaydı" falan gibi bişeyiniz var mı? kitap olur.. set olur.. rosetta stone vs şeylere pek ısınamıyorum. zaten konuşmadan önce okuma ve yazma olayını halletsem yeter. hedefim 1 yılda orta düzeye gelmek.

kıps?

 
  • medievalman  (09.02.13 22:13:49) 
şurası: www.dw.de

buna ek olarak da ingilizcen varsa pimsleur'un almanca setini indirmek işe yarıyor.
  • nobetciokur  (09.02.13 22:15:59 ~ 22:20:19) 
erdem karabulutun kitabini al calis.

tek basina da yapabilirsin.
  • serabetan  (09.02.13 22:18:39) 
[]

Katil

Bu arapçada hani sessiz harflerin sırası aynı kalır da okunuşlar değişir ya anlama göre, hani hitap eden hatiptir, kitapla uğraşan katiptir vesaire. Katil böyle bir kelimeyse fiili ne?




 
kısa a ile okunan katil zanlısı da işte bu katl'dir. yani katl zanlısı/katletme zanlısı/katil zanlısı. inceltme söz konusu olmadığı için katleden anlamındaki uzun a'lı katil'e şapka konmuyor. ikisi de birbirine karışabiliyor bu yüzden.


  • microfiction  (09.02.13 21:17:00 ~ 21:17:14) 
Maktul var bir de.


  • katir cobani  (15.02.13 01:51:22) 
[]

ingilizce haber sitesi tavsiyesi vol. 54

slm.

ara'ya haber sitesi yazdım da 20 sayfa duyuru geldi önüme.
benim istediğim, milliyet'in sitesi gibi (evet rezalet ama saat başı girmeden edemiyorum.) ama ingilizce olan bir site. yani sırf ciddi haberler değil de, komikli fotoğraflar, ilginç haberler vb. olsun içinde.

milliyet'in pornografik olmayanı ve ingilizce versiyonu diyelim.
(muhtamelen gelen cevaplardan, milliyet'in arak yaptığı sitelere de ulaşabileceğiz.)

tşk.

 
daily bugle
new york times
the guardian
bbc
daily mail
washington post
  • zgn  (09.02.13 15:33:36) 
guardian takip et olsun bitsin.


  • no love no glory  (09.02.13 16:39:30) 
[]

Pending ile On Hold ... Çeviri...

arkadaşlar merhaba,

"PENDING" ile "ON HOLD" un anlamları nedir? Nasıl çevirebiliriz? Bir ürün durum bilgisi bunlar.


 
pending bekliyor, on hold birisi almak üzere ama henüz satın almamış demek.
neyi bekliyor dersen, onu bilemiyorum.

  • bipolar  (09.02.13 09:17:29) 
Pending bekleme asamasinda
On Hold askiya alindi

  • yilmazyildirim  (09.02.13 09:23:53) 
pending dediği stokta yok manasına gelebilir, on hold da bitmek üzere anlamına gelebilir ama çok emin değilim.


  • barix  (09.02.13 09:24:16) 
[]

bir cümlelik çeviri sorusu

Şimdi burada iki cümle var ya, ben ikinciyi soruyorum:

This report provides a reassessment of the human and economic costs of the climate crisis. The reassessment is based on a wealth of the latest research and scientific work on climate change and the carbon economy, research that is assimilated as a part of this report.

Bi türlü toparlayıp cümle haline getiremedim, açıkçası tam olarak anlayabildiğimden de emin değilim..

Bir yardım eli?

 
Bu raporda ilkim krizinin insan ve ekonomi açısından bedelleri tekrar gözden geçiriliyor. Bu yeniden değerlendirme, iklim değişikliği ve karbon ekonomisi üzerine yapılan birçok yeni araştırma ve bilimsel çalışmaya, (raporun bir parçası olacak şekilde düzenlenmiş araştırmalara dayanıyor.)

parantez içindeki kısmı hiç sevmedim...
  • kediebesi  (09.02.13 09:57:27 ~ 09:57:44) 
[]

İngilizce öğretmek için kitap

Merhaba,

Kısa süre içinde ücretsiz ders vereceğim bir arkadaşa. Hangi kitapları kullanmalıyım en güzel verimi alabilmek için? En temelden başlayıp ilerleyeceğiz ama çok basit bir kitap da olmasın. Ayrıca ekstra ne yapmalıyım daha güzel öğretmek için? Şimdiden teşekkürler.


 
tr.scribd.com

işe yarıyor aynısını bende kullanıyorum arkadaşıma öğretmek için..
  • emekli intihar komandosu  (09.02.13 11:12:39) 
English Grammar in Use serisi çok iyi bence. Kırmızı-Mavi-Yeşil takip edilerek iyi işler çıkartılabilir. Öyle renkli renkli kitaplardan bir şey öğrenilmiyor.


  • sahinnnnnn  (09.02.13 11:22:24 ~ 11:22:36) 
bbc learning english sayfasından ingilizce metinler ve okunuşları dinleme kelime geliştirme üzerine çalışabilirsiniz. for teacher köşesi var solda. oradan da yardım alın. en önemlisi öğrencinin çalışma gayreti tabii, kelime ezberlemek için uğraşması. kolay gelsin :)


  • su nanesi  (09.02.13 23:38:07) 
[]

Powered by bla bla

92381938 yıldır çeviri yapıyorum ama bu gün artık devrelerim yandı yanacak, koku geliyor...

"powered by siemens" nasıl çeviririm bunu?


 
Siemens tarafından güçlendirildi.


  • Sade  (08.02.13 15:14:09 ~ 15:14:15) 
siemens tarafından güçlendirilmiştir.


  • sir gawain  (08.02.13 15:22:06) 
siemens çok güçlü, cevval bi firmadır.


  • tabanzabonanza  (08.02.13 15:22:25) 
siemens teknolojisidir.


  • dokunmakalbime  (08.02.13 15:43:54) 
[]

...şarkı piyasayada yayınlandıktan 5 sene sonra popüler oldu.

Bu şarkı başlarda popüler olmamasına rağmen,piyasaya sürüldükten 5 sene sonra popüler oldu.


Cümle düşüklüğü var sanırım.Ama siz benim ne demek istediğimi anladınız.Bu çeviriyi nasıl yaparım?

 
"This song wasn't a hit before but after five years of published it is became popular."

NOT: %100 emin değilim, o yüzden alternatif yanıtları da bekleyin derim.
  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (08.02.13 04:05:25 ~ 04:05:56) 
Although the song was not so popular in the beginings it became popular 5 years later.


  • tolkien  (08.02.13 04:14:27) 
Publish genelde kitap, dergi vs. icin kullanildigindan ikinci kismi soyle olsa daha iyi olur; it became popular 5 years after its initial release.


  • please dont die  (08.02.13 05:45:14) 
ilk cevap yanlış. hem publish orada olmaz hem five years of published denmez. Tolkienin dediği gibi işte, beginings deki s'yi virgül yaparsan fevkalade.


  • Sade  (08.02.13 06:28:04) 
[]

ispanyolca, italyanca, rusça, almanca hangisi ?

arkadaşlar, endüstri mühendisiyim, yarın bigün özel sektörde çalışacağım. hangi yabancı dili önerirsiniz ?

ingilizcem iyi gibi. rahat ögreneyim istiyorum, e tabi bişeye de yarasın. ne deersiniz ?


 
kalbin için ispanyolca, ruhun için italyanca ,beynin için almanca, belin için de rusça

hangi okul?
  • i am the another one who bit the dust  (07.02.13 22:17:25) 
ispanyolca akıcı ve zevkli bir dil. rusçada sıfırdan alfabe öğrenmeyecek misin? sektörünün öncü firmalarına göre seç bence. almanca olduğunu tahmin ediyorum. ama dünyada en yaygın konuşulan dillerden biri de ispanyolca onu da düşün


  • ecaz  (07.02.13 22:18:17) 
boğaziçi, yunanca felan da var sanırım ama gerenk yok sanki.


  • bazardaki artis  (07.02.13 22:23:57) 
mühendissin yaa. vuracan almancaya bak nasıl iş buluyorsun.


  • dedi kalabaligin icinden bir ses  (07.02.13 22:45:37) 
abi öyle bişey yok be, motor makine üretecek halimiz yok bilemedim ki. iş yok lan piyasadda


  • bazardaki artis  (07.02.13 22:51:45) 
Kendimi paralarım öğrenirim illa hem sektörel olsun diyorsan rusca. çok abartmadan güzel sonuçlar alayım diyorsan ispanyolca
life is too short to learn german.

  • salemtheservant  (07.02.13 22:56:45) 
ilerde hangi ülkede yaşamak istediğini düşünerek seç bence. salla sektörü. ingilizce yetiyor


  • merkezefendi  (07.02.13 23:13:11) 
[]

şu cümlenin türkçe karşılığı nedir

I read somewhere... how important it is in life not necessarily to be strong... but to feel strong.




 
bir yerde okumuştum, güçlü olmak ne kadar önemli değilse güçlü hissetmek de o derece önemli.. diye anladım ben

peki düzeltiyorum, "bir yerde okumuştum güç olmak o kadar önemli değil ama güçlü hissetmek önemlidir."
  • avkatbey  (07.02.13 18:59:20 ~ 19:02:31) 
"...güçlü olmak şart değilse de güçlü hissetmek..."


  • dehri  (07.02.13 20:39:10) 
[]

İstanbul'da Rusça?

... kursuna gitmek istesek nereyi önerirsiniz? Sıfırdan başlayacak biri için olduğunu ekleyeyim cevabı etkileyecekse.




 
mümkünse hiç biri.para ve zaman kaybı olur.giden arkilerim var ve az buçuk rusça bildikleri halde bişey olmayacağını anladılar ve bıraktılar.direkt biraz çalışıp belarus'ta bi kaç ay kalmak hem daha ucuza gelir hem de daha verimli olur.


  • keller  (08.02.13 02:07:52) 
[]

Almanca

Aşağıdaki cümleyi çeviren olursa muhteşem olurdu.

mag sich im spott über die fehlenden brunnen und die ärmlichen behausungen das gestiegene komfortbedürfnis einer spätzeit äußern, so gehören doch die genannten gebäude und einrichtungen offenbar zu den unverzichtbaren erfordernissen einer stadt.


 
Alay eden yorumda olduğu gibi bır sehrın onemlı ıhtıyaclarından olmalarına ragmen kuyuların azlıgı ve sade yerlesımlerın eksıklıgı gelısen konfor ihtiyacını ….

Once ıngılızceye sonra turkceye cevırınce bu hale gelıyor belkı bir parca da olsa ısınıze yarar.
  • irbat  (08.02.13 02:28:35) 
[]

internet üzerinden nasıl ingilizce speaking geliştirebilirim?

live mochadan başka alternatif var mı ki?




 
www.englishtown.com
ücretli bir site ama bir hafta trial ile kullanabilirsin. 1 hafta bitmeden iptal edersen herhangi bir çekim yapmıyorlar. baya profesyonel bir platform

  • tembel sinefil  (07.02.13 17:29:54) 
ben konusarakogren.com'u kullanıyorum güzel ama pahalı
günde 10 dk yetmiyor
onun dışında busuu ve livemocha daha pahalı

kısacası bedava speaking yapacak native yok

he eğer seviyen intermediate ise gel takılalım skype üzerinden sırf ingilizce konuşacak adam arıyorum
günde 20 dk vs konuşacak kişi varsa bana ulaşsın
  • ihan  (07.02.13 17:58:04) 
www.verbling.com dersler var kayıt oluyosun. ana dilde konuşan biri var her grubun başında, o yönetiyo muhabbeti filan.

şuda örnek: www.youtube.com
  • cagdassalur  (07.02.13 18:23:44) 
çetrulet'te takıl.


  • merkezefendi  (07.02.13 18:25:34) 
[]

sözlük tavsiyesi istiyorum

sorum internet sözlüklerinin yanı sıra evdeki eski sözlüklerinden kopamayanlara. evde severek kullandığım bir tane merriam-webster ing-ing, bir tane de longman ing-türkçe-türkçe var ama bir tane de türkçeden İngilizceye istiyorum, kullanıp memnun olduğunuz neler var? (illa sadece türkçeden İngilizceye olması şart değil, ikisi bir arada olanlardan da olur) çok teşekkürler.




 
oxford advanced learner's dictionary. (bendeki 6th edition ve memnunum, alalı 10 sene oldu hala arada kullanıyorum)


  • thracian  (07.02.13 17:28:43) 
[]

Burada anlatılmak istenilen nedir?

Supposing your customer wants to have a table name longer than thirty characters? Well they can't. There's no workaround for that. I know we're supposed to shield our users from the nasty implementation details. But sometimes it is better to expose some of the internals and impose constraints on our users, provided we give them more in return. In this case, in exchange for surrendering the ability to call a table "select" they get a more reliable and robust framework - because it will be easier to develop and maintain. –

Ben şöyle çevirmeye çalıştım: düşünelim ki müşteri tablo adını 30 karakterden büyük yapmak istedi? yapamaz. Bunun için bir çözüm yok. Kullanıcılarını saçma sapan implementasyonlardan korumayı kabul ettik ama bazen de kullanıcıları bu durumda bırakmak kısıtlamaktan daha iyidir. bu durumda ise (gerisini çeviremedim tam, gerçi yukarıyı da tam çeviremedim ama herhalde az çok buna yakın bir şeyler demek istiyordur diye düşünüyorum.)

Birisi daha güzel bir şekilde çevirebilir mi?

 
Müşterinin, tablosuna 30 karakterden daha uzun tablo ismi vermek istediğini farzedelim? Elbette mümkün değil. Bunu yapmanın herhangi bir yolu yok. Kullanıcılarımızı geçiş süreçlerinde saçma detaylardan korumamız gerektiğini biliyorum. Fakat bazen içimizdekileri müşterilerimiz ile paylaşmak ve onlara kısıtlamaları dayatmak daha iyidir. Ki bu durumda, bir tabloya "tercihe bağlı" denmesinden vazgeçmek karşılığında müşteriler daha güvenilir ve sınırları belirli bir çerçeveye sahip olacaklar -çünkü daha kolay geliştirebilir ve sürdürülebilir olacak.-


  • hiko seijuro  (07.02.13 12:39:24 ~ 12:39:37) 
Teşekkürler


  • barix  (07.02.13 13:30:22) 
[]

arapça veya farsça

bu nedemektir bilen var mıdır




 
ha ile şın harflerinin o şekilde bitiştiğini bilmem. maalesef oyunu yapanların bir ihmali gibi görünüyor.


  • hicazkar  (07.02.13 06:13:24) 
dat ve şin harfleriyle ha ve şin harflerini oraya anlamsızca koymuşlar. ne için? aksiyonun arap ülkelerinden birinde geçtiğini vurgulamak için vs. oyunu kodlayanın mallığı.
ha ve şin harfleri o şekilde birleşmez.
hicazkar+1.
  • hayir anlatamadim ki sana  (07.02.13 07:16:07 ~ 07:16:41) 
[]

cümle çevirisi

If God did not exist, it would be necessary to invent him

tam çevirisi nedir


 
tanri olmasaydi onu icat etmek gerekirdi.


  • bohr atom modeli  (06.02.13 21:49:27) 
Tanrı olmasaydı, tanrıyı yaratmak gerekirdi.


  • megafon  (06.02.13 21:50:01) 
ateist bir söylem değil di mi


  • utkugunce12  (06.02.13 21:53:00) 
eğer invent "yaratmak, var etmek" anlamında kullanıldıysa ironik bir ateist söylem olabilir. "neyse ki tanrı var da onu yaratmamız gerekmiyor" gibi. tanrının varlığını kabul eden birisinin tanrının yaratılabileceğini söylemesi saçma olur.

ancak invent "uydurmak" anlamında kullanıldıysa tam tersi dini bir anlam çıkabilir, "tanrı olmasaydı yine de inanacak bir şeyler uydurmamız gerekirdi" gibi.

ama bu anlam, bir ateist tarafından da argüman olarak kullanılabilir: "tamam işte, tanrı yok, hepsi sizin uydurmanız".

çogacayip. tam çevirisi mümkün değil bence. çünkü bu sözün bakış açısını, ne kastettiğini tam olarak bilemiyoruz.
  • kül  (06.02.13 22:04:00) 
1 ... • ... • 135 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.