[]

bağlam - ingilizce

anna pavlova'nın (balerin) hayatını ve başarılarını anlatan bir ödev yazdım birisi için. hocası "konu ve bağlamı"da yazın demiş. konu: anna pavlova'nın hayatı ama bağlam ne ki? haa bi de yazarken ingilizce yazarsanız pek bi hora geçer.




 
Anna Pavlova'nın hayatı ama, hangi açıdan? Neyi ön plana çıkarıyor? Thesis statement derdik biz buna, her denemenin 3 sinyali bir de "bağlam" ı olurdu.

Örnek:

Anna Pavlova'nın Hayat Hikayesi
Kariyeri
xx

Bağlam : Bale dünyasına katkıları?
  • Gkcn  (22.05.13 22:09:25) 
tüm hayat hikayesini yazdım sanırım. ama tabi başarıları ve "bale dünyasına katkıları" (sevdim ben bunu. tam bağlam olmuş bu, evet.) önplanda.


  • sheridans  (22.05.13 22:14:47) 
[]

Fransızca çeviri yardımı

Burda bi oyun tarif ediyor ama nasıl oynanacağını anlayamadım.Aslında tek cümleleri anladım ama ne yapılacağını tam çözemedim. Burda da kartlar var:

ekladata.com

Le jeu est simple, voici ce que propose Chenapan: On commence avec 5 cartes. Le principe est d'arriver à faire des paires de cartes : un pronom et un verbe conjugué avec la terminaison correspondante. Si on ne peut pas jouer, on pioche (si on veut compliquer, on peut aussi le faire si on se trompe). Le premier qui n'a plus de cartes en main a gagné.

On peut aussi laisser les cartes ou quelques unes à un élève qui doit alors associer le bon pronom personnel à la forme conjuguée du verbe.

 
elimizde 5 kartla başlıyoruz, amaç çiftli kartlar yapmak mesela bir isim ve ona uygun olarak çekilmiş bir fiil ile. mesela pronom ''nous'' olsun fiilimiz de ''manger'' ismimize uygun olanı ''mangeons'' olacak. yani elinde ''nous'' ve ''mangeons'' kartı varsa bu ikisini yere bırakacaksın elindeki kartları bitirmek için. kartları ilk bitiren oyunu kazanacak. eğer elinde çift yapacağın kart yoksa veya (zorlaştırmak isterseniz oyunu) yanlış çiftlemişsen 1tane daha kart çekeceksin.


  • monsieur turti  (22.05.13 22:02:55 ~ 22:07:30) 
[]

araştırma görevlisi ing.

makalelerde kullanımı nedir araştırma görevlisinin?




 
research assistant?


  • styx  (22.05.13 01:34:54) 
[]

Fransızca bilen var mı?

SElamlar arkadaşlar

ödevim için şu şiirin çevirisine ihtiyacım var :

25.media.tumblr.com

çok teşekkürler

 
mevsimler ağaçları düşürüyor
sırtı uyuyor sakin, yumuşak bir ??? (buradan emin değilim)
umudu acıyan bir yerde oturuyor
geçmişimizin küçük bir hayvan gibi kapısında uyuduğu.
beyaz tuğladan evinde
pembeden bir yer çizdik
sıkıntıya hizmet etmeyi düşünerek


evet ağaçlardan düşüyormuş. tomber'yi transitive aldım gecenin bi vakti, baktım şiir bi garip herhal dedim böyledir ama olay daha basitmiş. deuxieme ligne'i de çevirivereymişsiniz be koçerolar el atmışken.
  • i ve been mistreated  (22.05.13 03:15:53 ~ 18:43:28) 
mevsimler ağaçlardan düşüyor


  • tiny penny  (22.05.13 09:31:24) 
tiny penny +1


  • bezirganbasi  (22.05.13 11:56:04) 
[]

bir cümle çeviri

The Minister may direct notice of the deposit of any Scheme to be given to public bodies concerned with the xyz

çok teşekkür ederim.


 
"bakan, xyz ile ilgili kamu kurumlarına, herhangi bir tipkteki emanetin bildirisinin verilmesini emredebilir." gibi geliyor bana yoksa bir şüphen mi var diyeceksin, evet var. Scheme neden büyük harf? konu nedir?


  • eeeh  (21.05.13 23:26:48 ~ 23:34:41) 
teşekkür ederim.
konu şehir planlama. scheme de plan gibi bişeyler, orada özel bir plandan bahsediyor da.
emanet: ödenek olabilir mi?
  • manuel mandalina  (21.05.13 23:37:37) 
işte şimdi oldu. çevirilerde konu, önceki cümle vs. gibi şeyler çok önemli.
"bakan, xyz ile ilgili kamu kurumlarına, herhangi bir planın (projenin) teminatının (peşinatının ya da bütçe ön ödemesinin de olabilir) bildirisinin verilmesini emredebilir."

  • eeeh  (21.05.13 23:55:00) 
[]

fransızca okuma ve telaffuz

şu sözcükleri nasıl okumalıyım?

Bonaparte visitant les pestiférés de Jaffa - Antoine-Jean Gros

ayrıca tablonun adının Türkçe tercümesini de söylerseniz çok yararlı olacak. Teşekkürler.

 
öncelikle, bonapart visitan le pestifere dö jafa
tablonun türkçe ismi: Bonapart Yafa'da veba kurbanlarını ziyaret ederken

  • kırmızıkaşekaban  (21.05.13 21:16:26) 
bonapart vizitan le pestifere dö jafa - antuan jan gro

bonapart yafa'daki pestifere'leri ziyaret ederken (artık her ne halt iseler)

hm. plague victim imişler. veba kurbanları.
  • i ve been mistreated  (22.05.13 03:41:21 ~ 03:41:46) 
teşekkür ederim.


  • nevruz atesinin ustunden atlayan bakan  (24.05.13 19:59:04) 
[]

işi bizim lehimize çeviremedi gibi bir cümle kurmam lazım

she couldn't manage to

dedim ama bizim lehimize nasıl dicem?


 
she couldn't manage to turn the job(work) to our advantage.


  • interview with the vampire  (21.05.13 14:58:39) 
... turn in favour of us


  • 507  (21.05.13 14:59:45) 
tip the scales in someone's favor anlamı durumu birinin lehine çevirmek. turn murn nedir yahu birebir türkçe çeviri chicken translation gibi :P


  • emesbin  (25.05.13 17:21:20) 
[]

kelime ezberlemek..

ingilizce kelime dağarcığımı genişletmek için ne yapabilirim sağlam tavsiyelere ihtiyacım var..




 
dizi izlesen? diğer türlü bana zor geliyo. diziyi izledikten sonra illa ki bilmediğim kelimeye bakıyorum ve aklımda kalıyo.


  • esek sipasi  (21.05.13 14:00:13) 
okuma yap.
şarkı sözlerini takip et, onları çevir.
kelime ezber tarzı programlar var, belli sürede bir soruyorlar. onları kullan.
  • dahinnotha  (21.05.13 14:04:07) 
(bkz: easywords)


  • taskin  (21.05.13 14:33:57) 
  • sporty  (21.05.13 14:50:43) 
cümle içinde kullan. bağlam ve çağrışımlar öğrenmeyi kolaylaştırır ve hatırlatıcı olur.
onun dışında mesela otobüste giderken boş anında düşüncelere dalınca ingilizce düşünmeye çalış, hangi kelimleri bulamıyorsan telefonundan hemen o kelimenin anlamını öğren, her fırsatta ingilizce düşün bunu nasıl derdim diye.

şarkılar, diziler +1
  • pinkket  (21.05.13 15:19:05) 
herhangi bir ingilizce kursuna gitmedim. oyun oynayarak ve ingilizce bilen bir kız bularak kursa gidenlerden daha iyi ingilizce öğrendim.


  • cetoxim  (21.05.13 15:56:48) 
dizi film gazete dergi oku ve bilmediğin kelimeleri belirle ve kesinlikle ingilizce karşılığıyla ezberle ayrıca uyumadan önce bu kelimelri oku çünkü beyin uyumadan önce en son öğrendiği bilgiyi ilk olarak kalıcı belleğe kaydeder.ayrıca çağrısımlarla ezberle örneğin:fatique kelimesi yorgunluk dmek etrafında en çok yorgunluk hisseden bir tanıdıgını bu kelime ile özdeşleştir beynin o kişiyi aklına getirdiği zaman dogrudan fatique kelimeside aklına gelecektir...


  • emesbin  (25.05.13 17:27:01) 
[]

almancaya 2 cümle çeviri

"Bugün size eğlence türlerinden bahsedeceğim."
"Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim."

cümlelerini çevirebilir misiniz lütfen?

sunuma gireceğim az kaldı lütfen yardım :)

 
Heute werde ich über Arten von Unterhaltungsmöglichkeiten sprechen

Danke für Ihre Aufmerksamkeit

-Bilen birine kontrol ettir mutlaka. Sprachdiplom mu?=)
  • yakuza123  (21.05.13 12:03:17) 
"Heute bespreche ıch ıhnen von unterhaltung arten"

"en kısa hali; "danke fürs zuhören" ya da "Ich danke ıhren das sie mıch zugehört haben"
  • sheridans  (21.05.13 12:04:06) 
[]

IELTS

IELTS başvurusunu adım adım öğrenmem gerekiyor bir hata yapmamak adına. bilgisi olan arkadaslar yardımcı olursa sevinirim.




 
konuyla ilgili olarak british council'le iletişime geçersen onlar seni yönlendirir.

britishcouncil.org.tr
  • klassno  (21.05.13 11:42:02) 
[]

kısacık bir çeviri

selam arkadaşlar

"things were evolving then, people still had this illusion of social progress, due to events like the collapse of the Berlin Wall. Also, the subject of AIDS and all the assumptions it caused, like enforcing prejudices against homosexuals.."

çok teşekkür ederim.. anlıyorum ama kelimelere dökemedim bi türlü

 
o zamanlar, evrimlesmekte olan birseyler vardi, insanlarda hala Berin Duvari'nin cokmesi gibi olaylardan dolayi, bir sosyal ilerleme sanrisi vardi. Ayni zamanda, AIDS konusu, ve sebep oldugu homoseksuellere karsi onyargilarin uygulanmasi gibi varsayimlar.


  • el desaparecido  (21.05.13 00:08:29) 
"... işler değişiyordu o zamanlar. Berlin Duvarı'nın yıkılması gibi olaylar sayesinde, insanlar hala sosyal bir ilerleme olduğu sanrısı içerisindeydiler. Bir de, homoseksüellere karşı dayatılan önyargılar gibi, AIDS ve sebep olduğu tüm varsayımlar" cümlelerinin öncesi ya da sonrası olmadan ancak bu kadar olabilir.


  • eeeh  (21.05.13 00:10:54) 
çook teşekkür ederim!


  • gaea  (21.05.13 00:11:44) 
"olaylar gelişiyordu o zaman, sosyal gelişimin aldanması vardı insanlarda, berlin duvarının yıkımına rağmen. aids ve sebep olabileceği zararlar, homoseksüellere karşı zorlanan önyargılar gibi."

çok düşük ve zorlama bir cümle bu belirtmek isterim.
  • inancsiz deve  (21.05.13 00:13:34) 
olsun elinize sağlık.. :)


  • gaea  (21.05.13 00:25:26) 
[]

ingilizce sizin oralarda nasıl denir?

'maliyeti en yüksek malzeme' nasıl derim ingilizce?




 
The highest cost material?

Ekleme: Şimdi kalbimi kırdın. Material with highest costa tik atmışsın, onu geçtim at the highest price diyen adama tik atmışsın.
Arkadaşlar at bir yerdelik belirtir, allah aşkınıza at olur mu? Bir de with bir şeyle birlikte demektir diye açıklama yapmışlar. Yuh diyorum. With çatır çatır olur. Utanın biraz.
Ayrıca price maliyet değil ücret demektir.
Kalbimi kırdın canfk. Daha da cevap yazmam sana.
  • buff  (20.05.13 21:48:14 ~ 21.05.13 00:17:21) 
ben de öyle olduğunu düşündüm ama çok basit ve eksik geldi :)


  • canfk  (20.05.13 21:48:59) 
"...material with the highest cost..."


  • nevarki  (20.05.13 21:49:04) 
material at the highest price

with olmaz.
  • ayn-i cemin bülbülü  (20.05.13 21:57:49) 
highest-cost material.


  • dibini gor  (20.05.13 22:01:55) 
most expensive material (vurmayın, anadolu lisesini 7 sene okuyan efsana neside-aaahh)


  • ismail yk  (20.05.13 22:07:47) 
uzman değilim ama with'in neden olmayacağını açıklayayım; with: bir şeyle birlikte anlamına gelir. en yüksek fiyat ile birlikte malzeme anlamı çıkıyor kabaca.


  • himmet dayi  (20.05.13 23:19:16) 
Cevap vermiştim ama silinmiş...

@ ayn-i cemin bülbülü 'ne "Niye olmuyormuş bakayım?" demiştim, "Fonetik : )" demişti. Komikti.

@ himmet dayi "with"i sadece Türkçede kullandığın "ile" bağdaştırman maalesef senin adına üzücü. Ortaokula seviyesindeki İngilizceni geliştirmeni öneririm.

Özet olarak "with" cuk diye olur. Selamlar...
  • nevarki  (21.05.13 15:14:50 ~ 15:15:49) 
[]

Bir steve jobs sozu tam olarak cevirecek babayigit var mibakalim?

"I think if you do something and it turns out pretty good, then you should go do something else wonderful, not dwell on it for too long. Just figure out what's next."




 
"Eğer bir şey yaparsanız, ve o yaptığınız şey çok iyi çıkarsa, eskiyi sağmak yerine gidip bu sefer yeni ve muhteşem bir şey yapmalısınız. Sadece bir sonraki adımın ne olduğunu bulun."

googledaki ilk sonuç güzel bence, gerçi sağmak ilginç olmuş :D
  • vrykolakas  (20.05.13 20:58:41) 
Bence, bir sey yaparsaniz, ve bunda iyi bir is cikarirsaniz, bu defa gidip harika bir sey yapmaya calismalisiniz, ama buna fazla takilmamalisiniz. Bir sonraki seyin ne oldugunu bulmaya calismalisiniz.


  • el desaparecido  (20.05.13 20:59:03 ~ 20:59:35) 
"Şayet yaptığın bir şeyin sonucunun iyi olduğunu düşünüyorsan, gidip harika başka bir şey daha yapmalısın, daha önce yaptığının üzerinde çok uzun süre durmamalısın. Bir sonraki adımının ne olacağını anlamaya çalış, yeter" bu anlatılmak istenenin çevirisidr.
"Şayet bir şey yapıyorsan ve bu iyi bir sonuç veriyorsa, ardından gidip başka harika bir şey daha yapmalısın, o şeyin (ilkinin) üzerinde çok fazla durmamalısın. Bir sonrakinin ne olduğunu anla sadece" bu da birebir cümle çevirisidir.

  • eeeh  (20.05.13 20:59:39) 
www.electronista.com

Apple HQ duvarina yazmislar.
  • istenmeyen_adam  (20.05.13 21:04:31) 
[]

Ürün girmek İngilizce'de nasıl söylenir?

Bir siteye ürün girmek, ürün girişi yapmak nasıl söylenebilir ingilizce'de?




 
"making/processing/uploading/to input product entries"


  • eeeh  (20.05.13 16:44:03) 
nereden ekleyeceginize bagli olarak;
entering/adding/importing product

  • ekyil  (20.05.13 17:26:25) 
listing item


  • sttc  (20.05.13 19:26:56) 
@ekyil bizzat ben gireceğim :)


  • nıç  (21.05.13 00:14:18) 
[]

offerings to the god of speed nedemek

soru müsait bir yerde.




 
genelde offerings to gods deyimi. tanrılara sunulanlar, kurban edilenler gibi bir anlam taşır. god of speed'in nike dışında, bilmediğim başka bir terim ya da yerel anlamı yoksa, birebir çevirisi: hız tanrısına sunulanlar(kurban edilenler, adak edilenler) olabilir.


  • eeeh  (20.05.13 15:29:42) 
hız tanrısına/nike'a sunulanlar +1


  • GibsonRules  (20.05.13 15:50:30) 
[]

Ufak bi çeviri

ekteki fotoda yazan paragrafı çevirenin tuttuğu altın olsun.




 
Luxeon emitörünün elektrik ve termal pedleri boyutça ufak olduğundan emitörler yeniden akışa geçmeden, PCB üzerine uygun miktarda lehim macunu sürülmelidir. Luxeon emitör için tavsiye edilen lehim maskesi ve stensil tasarımı, Figür 4'teki PCB ayakizi tasarımına eklenmiştir. Tavsiye edilen stensil kalınlığı 125 m den azdır. (sen burasını düzgün yazarsın) Lehim maskesindeki tüm serigrafi işaretlerinin (anot, katot, LED, vs işaretleri) Luxeon emitörün çerçevesinin dışına denk gelmesine dikkat ediniz. İşaretler lehim maskesi açıklıklarına çok yakın konulduğunda, mürekkep kalınlığı stensil baskı kalitesini etkileyebilir.

label için başka bişi uydurabilirsin.
sırf altın ve serigrafi hatrına kastım ha :D
  • kediebesi  (20.05.13 12:00:04 ~ 12:08:50) 
[]

How do you do?

Bu selamlama cümlesi günümüzde yaygın bir şekilde kullanıyor mu? 40'ların, 50'lerin filmlerinde çok duyuyorum. Şimdi gidip elin Amerikalısına "how do you do" desek garipser mi acep?




 
halen kullanılır. epey yaygındır.
nasıl gidiyor? gibi bir anlamı var.

  • sormayın bana sen o musun diye  (20.05.13 03:54:03) 
how you doing? de how do yo do yerine. how do you do dersen cevap verirler ama kimse kullanmaz amerikada. herkes ya whats up ya da how you doing der.

how is it going dedikleri de oluyor
  • gec  (20.05.13 07:28:15) 
how you doing? olarak evrim gecirmistir. belki ingiltere de kullaniliyordur


  • necipnba  (20.05.13 07:42:07) 
hayir.


  • tomcat  (20.05.13 08:00:13) 
resmi bir tanışmada karşılıklı söylenmesi yerinde olur, oldukça sık kullanılır ama Britanya'da, ABD'de pek kullananı duymadım.


  • tiny penny  (20.05.13 08:47:01) 
how r u doıng ? dıolar güneye kaydıkça dıle de kayıyolar tabıkı..

1 ay bu soruyu anlayamamıştım:)
  • pisuvardandumancikartanadam  (20.05.13 10:51:56) 
"How you doing?" demeyin bence, sarktiginizi dusunebilirler he he he.

www.youtube.com
  • common of demons  (20.05.13 18:02:08) 
[]

as nearly as practicable

ne demektir?

teşekkürler

tam cümle şöyle:The animals of all test groups should, as nearly as practicable, be of uniform weight and age.

 
tüm test gruplarının hayvanları mümkün olabildiğince tekdüze ağırlık ve yaşlarda olmalıdır.

gibi bi anlam çıkardım.
  • giderbey  (20.05.13 00:34:46) 
test gruplarındaki tüm hayvanlar mümkün olduğunca benzer ağırlık ve yaşta olmalıdır diyo. yani mümkün olduğunca gibi bişey


  • benim bir gizli bildiğim var  (20.05.13 00:37:21) 
[]

Yabancı dilimi nasıl geliştiririm.

İstanbul'da British Culture'da Upper Intermediate düzeyine ulaştım ve verim alarak bu seviyeye geldim niyetim takılmalarımı yok etmeye yönelik pratik falan işte sizden tavsiye almak için şöyle alternatiflerim var

1)Gençtur vesaire oluşumlarla bir yerlerde kamplarda kalıp yabancı arkadaşlar edinip dil geliştirmek
2)Bütçem çok elvermediği için malta'da 1 ay kadar kursa gitmek (maltada kalan varsa lütfen yardım)
3) üç yok ya napayım sizce :/

 
üç: benden ders al. 2 saat oturur havadan sudan we talk about!


  • i ve been mistreated  (20.05.13 00:13:06 ~ 00:13:18) 
bana kalirsa internetteki online sohbet eden ingiliz hocalari falan dene. internet uzerinden 1 saatine falan para oduyosun, kamerayla konusuyosunuz. karsindaki hem hoca, hem de native speaker.

su an ingilteredeyim. bicok arkadasim farkli ulkeden. onlarla konusurken kendimi gelistiriyomus gibi hissetmiyorum. cunku onlarin da mukemmel ingilizcesi yok ve birbirimizi rahatca anliyoruz. arkadas da oldugumuz icin. cok kasmiyoruz iyi ingilizceye. ama ingiliz arkadasimla konusunca beynim daha fazla calisiyor, daha guzel cumleler kurmaya, daha iyi kelimeler secmeye calisiyorum. ve ingilizlerle ingilizce konustuktan sonra daha cok gelismis gibi hissediyorum o 2-3 saatin ardindan. farketmeden konusmalarindan, aksanlarindan cok sey kapiyor kulagin ve beynin cunku.

bunlari neden dedim? "yabanci" arkadastan ziyade native speaker'lara ihtiyacin var bana kalirsa. tercihen ingiliz veya irlandali, kanadali, amerikali falan birilerini bul bi sekilde yani.
  • nathanieltroy  (20.05.13 00:39:17) 
bilmeyen birine öğret, en iyi öğrenme yolu öğretmektir.


  • tiny penny  (20.05.13 09:21:47) 
[]

İngilizce'de yapılarak, edilip vb. zarfların uygulanışı

bu zarflar ingilizcede nasıl kullanılıyor?




 
applying the grammar rules of english, we can make some incredible sentences.

böyle.
  • klassno  (19.05.13 21:37:36) 
edilgen yapıları da being V3 uygulayarak yapabilirsin.
being bored ile başlayan cümle örnek...

  • inanmazsan inanma  (19.05.13 22:06:49) 
participles yazıp arat bakalım, aradığın onlar sanırım.


  • sensible soccer  (19.05.13 23:24:10) 
[]

Bu cümle gramer olarak dogru mudur?

Being a mean person is to show everyone that you don't love yourself. Ya da

Being a mean person is showing everyone gerisi ayni

Ya da tamamen farkli birsey mi?

 
ingilizcede fiillerin başına to koyarak da isim elde edebilirsin, dolayısıyla birincisi de doğru.

hangisi dersen, yine birincisi kulağa daha güzel geliyor.
  • megafon  (19.05.13 20:07:46) 
Açılın, ben filoloğum.

İkisi de doğrudur.
  • Gkcn  (19.05.13 20:59:31) 
being a mean person shows everyone....


  • wishful thinking  (19.05.13 21:03:09) 
ikisi de doğru +1

"verbal noun" konusuna bakabilirsin. hem "infinitive (to) " hem de "gerund (ing)" kullanilabiliyor ama yerine göre kısıtlamalar olabiliyor. kısıtlamalrın hepsini ben de bilmiyorum. konuşa konuşa kulak aşinalığı oluyor işte. "gerund" daha popüler bu kullanımlarda.
  • ermanen  (19.05.13 21:16:25) 
ikisi de doğru yanlış olayına gelmeden önce;

ne söylemeye çalışıyorsun arkadaş? türkçesini yazabiler misin?
  • davsan  (20.05.13 19:02:08) 
ingilizce öğretmeniyim ve ne demek istediğini anlamadım ama ikiside dogru


  • emesbin  (25.05.13 17:39:25) 
@davsan ve @emesbin

Kaba bir insan olmak herkese kendini sevmedigini gostermektir. Demek istemistim, daha baska nasil soylenebilir ki?
  • marceline  (24.06.13 18:03:53) 
[]

'Tanıtım Filminin' İngilizcesi?

nedir? vimeo'ya yaptığım bir tanıtım filmi çalışmasını koyacağıdım ama ingilizce yazmam gerekiyor. (commercials ile gelmeyin:)




 
trailer veya introductory film.


  • brillant comme une larme  (19.05.13 01:34:59) 
intro (introduction)


  • libertine  (19.05.13 01:35:36) 
içeriğe bağlı olarak infomercial bile olabilir.


  • nobetciokur  (19.05.13 02:07:26) 
promo


  • sttc  (19.05.13 02:51:07) 
[]

Süslü çeviri

"Okonkwo knew how to kill a man’s spirit".
Bu cümleyi nasıl çevirebiliriz süsleyerek



 
Okonwko, adamın şevkinin ırzına geçmeyi iyi bilirdi.


  • ermanen  (18.05.13 02:34:44) 
"Okonkwo, bir adamın özünü nasıl öldüreceğini iyi bilirdi."


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (18.05.13 02:35:53) 
"Okonkwo adamın ruhunun nasıl tüketileceğini bilmekteydi."

Süs oldu mu?
  • nevarki  (18.05.13 02:40:48) 
[]

çeviriyomuyuz ahali

şu cümleleri ingilizceye çevirsek ^_^

- orada herşey yolunda mı, neler yapıyosun? sıkılmıyomusn tek başına?
-özlemişmisin istanbulu? ( bu anlamı taşıyan bi cümle)
- umuyorum 2 hafta sonrasında tekrar istanbulda olursun, görüşemediğimiz için çok üzülüyorum.
-bu arada daha sık yazmalısın, sürekli benim yazmam pek hoşuma gitmiyor.

 
okuduğuma göre çok resmi bir çeviri değil gecenin bu saatinde biraz kafam dağılsın diye konuşma dilinde çevirdim kendimce. birebir değil bazıları ama anlamı içerir.

- is everthing alright? are't you bored with your own?
- do you miss istanbul?
- i hope in two week you'll be in istanbul again. i feel sorry that we can't see each other.
- by the way you should write more often. i don't like when i always write.
  • insan opusen hayvandir  (18.05.13 01:18:46 ~ 02.07.13 03:30:07) 
Is everything OK, what are you doing? Don't you get bored alone?
Have you missed Ist.?
I hope ın two weeks you will be in Ist again. I felt sorry that we couldnt see each other.
By the way you should write often, I dislike writing one sidedly
  • inanmazsan inanma  (18.05.13 01:35:27) 
"don't you bored with your own"dan ziyade "aren't you bored with your own?" demek gerekir. bored sıfat çünkü.

"özlemiş misin istanbul'u?" anlamını veren bi şey de ingilizce'de yok sanki. çünkü mışlı, muşlu gramer yok ingilizcede. istanbul'u kısaca ziyaret edip gitmiş biri heralde bu kişi. eğer öyleyse "did you enjoy istanbul?" desen yeter sanki :)
  • nathanieltroy  (18.05.13 01:36:06) 
teşekkürleeeer ^_^


  • monearabesque  (18.05.13 01:46:11) 
[]

Almanca'ya başlamak için kaynak önerisi

Selam goethe sevdalıları,sıfırdan Almanca'ya girişiyorum bana kaynak önerisinde bulunur musunuz? Kendi tecrübe ettiğiniz kaynaklar varsa pek makbule geçer. Bir de ben şimdilik şu ikisini buldum, bunlara ne dersiniz?

www.kitapyurdu.com

www.kitapyurdu.com

 
onerebilecegim tek kitap Erdem karabulut'un almanca dilbilgisi kitabi. Yaninada hueber yayinlarindan alistirma kitabi fena olmaz aslinda


  • camiroquay  (18.05.13 01:27:52) 
sözlük olarak büyük (sarı renk) langenscheidt al.


  • baziinsanlarcokiyi  (18.05.13 02:04:32) 
dursun zengin'in bir gramer kitabı vardı o baya yardımcı olmuştu bana. fono'yu kesinlikle tavsiye etmem. ben ilk başlarken filolog arkadaşların almanca için uzak durmamı söylediği tek kitap buydu.


  • vera pavlovnanin hayaleti  (19.05.13 03:35:24) 
ingilizceniz iyiyse german made simple çok güzel bi kaynak


  • lilypad  (20.05.13 13:08:09) 
[]

Şu grubun adını İngilizce'ye nasıl çeviririz?

(bkz: yüzyüzeyken konuşuruz)

we can talk desen olmuyor, we will talk desen yine tam oturmuyor. Sanırım bu zamanın karşılığı tam olarak ingilizce'de yok. bir yardım edin hele.


 
in person denir benim bildiğim. we will talk in person gibi.


  • cinsi kisi  (17.05.13 23:00:30) 
Bir müzik grubuna İngilizce isim arıyorsanız şöyle face 2 face tarzı bir şey olabilir, konuşma kısmı şık durmuyor.


  • tiny penny  (17.05.13 23:12:15) 
Yüz yüzeyken konuşuruz deyince sadece o şekilde konuşuruz anlamı çıkıyor bence. O sebeple we only talk face to face/in person diyorum.


  • buff  (17.05.13 23:32:25) 
[]

azıcık Rusça çeviri

Bir rapor başlığı olacak. Tercümanımıza ulaşamıyorum. el atın bi lütfen. yazık bize.

"MONTREAUX BOĞAZLAR KONFERANSI TUTANAKLARINDAN TARİHE DÜŞEN NOTLAR VE KANAL İSTANBUL"


 
Исторические замечания из Конвенция Монтрё и Канал “Стамбул”
gibi montro kongresinden tarihi notlar ve kanal istanbul olarak olur. (notlari tarihe dusuremedim idare edin).

bastan diyeyim tercuman degilim, 10 yillik ruscamla seyettim,
oyle degilmis boyleymis diyen olursa fazla acitmadan vursun diye soyluyorum.
  • artisnot  (17.05.13 20:45:15 ~ 20:53:22) 
[]

Hubbuy'nin Kadınlar İçin Olan Karşılığı Nedir?

:D başlıkta da sorduğum gibi hubby'nin kadınlar için karşılığı?




 
wifey


  • nesilsiz  (16.05.13 14:06:41) 
Wifey.


  • dagog  (16.05.13 14:07:15) 
[]

Slogan Çeviri

''Her şey tohum ile başlar'' sloganı mı yoksa ''bir tohum ile baslar her şey '' sloganı mı kulağa daha hoş geliyor ?

Ayrıca ingilizcesi için şıkkınızı bekliyorum

a. All begin with seed.
b. All begin with the seed.
c. All begins with a seed.
d. Sizin çeviriniz.

Tenks.

 
It all begins with a seed.


  • charlesbukowskiineksi  (16.05.13 09:22:50) 
devrik olmasın. birinci daha iyi.


  • sen git ben geliyorum  (16.05.13 09:28:48) 
everything begins with/in one seed
herşeyin başı bir ufak tohum

  • kediebesi  (16.05.13 09:56:36) 
www.nesteoil.com

Nestle de kullanmış aynı sloganı.

"It all begins with a seed" en "native english" olanı bu galiba.
  • slavophilia  (16.05.13 09:59:38) 
[]

çıkamadım işin içinden

kafa iyice durdu . parçayı neresinden tutsam elimde kaldı. sabaha yetiştirmem lazım. bi el atıverin be canlar :(

regardless of who has arranged the meeting environment and logistics, it is always advisable to arrive 15 minutes ahead of the meeting start time to ensure the meeting room, layout, catering, lighting and tempeture are all conducive to an effective meeting. Simple things like ensuring any refreshments you wish to provide arrive 10-15 minutes before the scheduled start time of the meeting.


 
duyuruda ücretli çeviri yapmaya başlamadan el desaparecido'dan yararlan :)

+1
  • click here to see her naked  (16.05.13 09:51:07 ~ 09:51:13) 
[]

top-line driven

"making top-line driven decisions"

"being top-line driven"

ne anlama geliyor bu?

 
yatirim yaparken isletmenin zarar ve giderleri(bottom line) yerine kar ve gelirlerine(top line) bakarak karar almak(driven).


  • el desaparecido  (15.05.13 23:13:03 ~ 23:13:43) 
[]

Bu kalibin tam anlami nedir?

Selam dilbilimciler,

"at high incidence" tam olarak ne anlama geliyor. cumleede kullanimi su sekilde ama cozemedim bi turlu:

the maximum lifting performance at high incidence is ... "

Tesekkuler

 
buyuk oranda, sıklıkla gibi bir anlamı var.


  • osuruklu  (15.05.13 12:26:52) 
sıklıkla (yoğun) kullanımda


  • [silinmiş]  (15.05.13 12:37:43) 
[]

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Selam arkadaşlar,
1- Babam yarın şehir dışından bu Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelecek muayene için. Yeri tam olarak ne tarafta, E-5'de Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yanında değil mi? Sanki orada gördüğümü hatırlıyorum tabelasını.

2- Bu arada babamın durumu ciddi (kalp büyümesi, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, akciğerlerde su toplanması, kalp kapakçıklarında sorun vs. var). Ben dün doktor ile konuştum, babamın durumunu belirttim, doktor perşembe sabah gelin dedi ama bir zaman vs. söylemedi. Dolayısıyla randevumuz da yok, zaten randevu da alamıyoruz internetten. Gidip kayıt mı olalım, doktorun odasının kapısında mı bekleyelim? Bir yol gösteriverin..

3- Sağlığınızın kıymetini bilin.

 
1- evet orası.
2- tam bilmiyorum yanlış bilgi vermeyeyim ama bugün telefonla falan bir ulaşmayı deneyin bilgi almak için. En geç kaçta orada olmanız gerektiğini falan söylesinle en azından. Kalabalık olabiliyor ciddi şekilde. Boşuna beklemesin babanız.

  • whoosie  (15.05.13 10:04:34 ~ 10:04:52) 
internet üzerinden randevu alın ki orada beklemesin.


  • esek sipasi  (15.05.13 10:17:24) 
arkadaşlar uzun uğraşlar sonucu hastaneye ulaşabildim. kardiyoloji kliniğindeki bir hemşireyle görüştüm, eğer durum acilse geldiğimde resepsiyondan destek alabileceğimi söyledi. bu tip durumlarda muhakkak önceden klinikle görüşmekte fayda var.


  • replades  (15.05.13 11:20:27) 
ben de yazdıktan sonra baktım, mhrs den randevuyu en erken 29 mayıs'a verebiliyormuş.
bunu öğrendiğimiz iyi oldu. çok geçmiş olsun

  • esek sipasi  (15.05.13 11:48:23) 
[]

İzmir' de Almanca kursu

Sevgili Helga ablalar, sıfır olan Almancamı geliştirmek için İzmir'de kursa gitmek istiyorum. Goethe ye baktım hocaları Türk, bence yabancı olsa daha iyi olur, var mı bilen işiten, iyi kurs burasıdır diyen?

Özelliklen tecrübe sahibi arkadaşlardan cevaplar istiyorum.


 
goethe dekiler turk ama almanya da dogup buyumus turkler genelde.. hocalar iyi tavsiye ederim goethe dekileri.. zaten turkce pek konusulmuyor en baslarda tabi bir miktar konusuluyor ama..
avantaji aldiginiz katilim belgesi goethe'den oldugu icin taninir.. her kurda sinava girip sertifika alabilirsiniz gerci disardan da katilabiliyorsunuz onlara
dezavantaji cok pahali ve ders saatleri kurlara gore az..
  • babamasoliimbananickaldirsin  (15.05.13 00:56:01) 
  • VickVickyVale  (15.05.13 01:02:04) 
goethe'de hiçbir hoca derste türkçe konuşmaz.
babamasolümbananickaldırsın'ın dediği gibi çoğunlukla almanyada doğup büyümüş oluyorlar.
ve yine dediği gibi en pahalı yer orası. ama en iyi öğreten yer de orası.

ben iki yıl gitmiştim. kelimelerin çoğunu unuttum ama dilin mantığını, cümle yapısını vs hatırlıyorum.
  • goldentitan  (15.05.13 04:33:36) 
ben das akademie'ye gitmiştim. 2 hocam oldu orada, ikisi de türk'tü ama anadilleri almanca'ydı. ben memnun kalmıştım.


  • pinkket  (15.05.13 08:50:49) 
[]

Almanca için fikir lazım

Selam herkese,

Oldum olası Almancayı sevmişimdir, ilgim var. Temelim de iyidir,fena değilimdir. ama bayadır(6 ay) yüzüne bile bakmıyorum Almancanın. Bu aralar tekrar üstüne düşüp bilgilerimi tazelemeyi planlıyorum. Şu an seviyem b1lerde falandır diye tahmin ediyorum. Şimdi sorum şu; sizce kendim üzerinde çalışarak ne kadar sürede Zertifikat C1(ZMP) alacak seviyeye gelebilirim? ya da mümkün müdür?


 
ne kadar zaman ayıracağına bağlı, ama mümkün


  • patricia kitten  (14.05.13 20:17:09) 
Bence zor B1 den C1 e nerdeyse 5 kur var. Kursa gitme imkanınız varsa daha iyi olur.


  • degisim90  (14.05.13 20:30:42) 
mümkündür tabi ama yoğun ve sistematik çalışma gerekir.
ucuz bir kurs bulup, onun üzerine kendin çalış derim.

  • goldentitan  (14.05.13 20:35:30) 
2 seneyi bulur herhalde.


  • roket adam  (14.05.13 21:35:28) 
[]

ing etüt merkezi?

ingilizce cv hazırlarken mesela, etüt merkezi yerine ne kullanılır? resmi olarak?




 
"study center" diye bir terim var ama tam karşılar mı bilemedim


  • lanetolsunicimdekitercumesevgisine  (14.05.13 16:20:52) 
tam karşılamıyor gibi geldi bana ama en kötü ihtimalle o kullanılacak :(


  • freya  (14.05.13 16:23:45) 
light houses


  • edgenabby  (14.05.13 17:22:15) 
[]

ielts hakkında

net şubesinden 2 ay sonraki sınav için başvuru yaptım diyelim. bana onay maili başvurumdan kaç gün sonra gelir? yoksa sınava 1-2 hafta kala mı gelir?




 
cok gec geliyor bir tek onu biliyorum.
son 2 hafta kala hala gelmezse telefon acarsin : biraz bekletiyorlar teelfonda ama baya yardimci oluyorlar.
basarilar.
  • jimjim  (14.05.13 16:15:45) 
[]

full hd

"tam hd" denir mi buna çevirirken? denmezse ne denir?




 
bu cevapta...
turk dil kurumu gibi konusuyoruz:
1)tam yuksek cozunurluklu
el desaparecido 16:9
  • el desaparecido  (14.05.13 05:20:51 ~ 05:21:04) 
aslında
FULL HD nin çevirimi sadece HD olabilir.

çünkü şöyle anlatayım.
HD yayın 1920 ye 1080 yayındır. (1080 P)

HD ready
cihazlar 1280×720 çözünürlükte (720 P) veya (1080i) oluyorlar.

Sadece HD de diyebilirsin, HD 1080P de diyebilirsin
teknik bilgisi olan anlar.
  • cruseo  (14.05.13 08:43:16) 
konu çevirmek olduğunda "em pi üç" gibi birşey oluyor tam hd. okurken de eyç di deniyor zira.

el desaparecido' nun dediği bana göre de en doğrusu olması gerekir.
  • ohtararan  (14.05.13 08:54:13) 
Gerçek yüksek çözünürlük.


  • alperz  (14.05.13 10:37:01) 
denmez, denmemesi lazım. hd ready, full hd, ultra hd, gibi nitelikler belli bir standartı temsil eden özel isimlerdir ve çevirilerde aynen kalır. usb yi(universal serial bus) hiç türkçeye çevirme ihtiyacı hissetiniz mi?


  • dedi kalabaligin icinden bir ses  (14.05.13 13:24:58) 
motomot çevirisi tam yüksek çözünürlüklü oluyor malum ama bence de en düzgün çeviri bu olur. bu arada 1080p, full hd'dir. 1080i, 720p, 480p ise hd'dir. dolayısı ile full hd=hd yanlıştır. full hd= 1920x1080 çözünürlüktür.
hd ready ise hd kaynaktan gelen yayını 1080i, 720p gibi çözünürlüklerle gösterebilmesidir. diyelim ps3'ünüz var veya xbox360'ınız var. hd ready bir lcd veya plazmanız varsa bu kaynaklardan hd görüntü gösterebilirsiniz.

  • elma salyangozu  (14.05.13 14:19:45) 
[]

çeviri yardımı

The distance between the horizontal arm
and the trap was 5.0 cm for Bi and Pb since the quartz T-tube was externally heated by flame.

benim since kalıbını cümleye tam çevirişimle ilgili problemim var.

 
çünkü anlamında orada.


  • chandler bing1  (13.05.13 13:10:32) 
kuartz t-tüpü dışarıdan alevle ısıtıldığından, yatay kol ve tutacak arasındaki mesafe Bi ve Pb için 5 cm idi.


  • irbat  (13.05.13 13:13:34 ~ 13:13:53) 
yazılmış gerçi ama since'in buradaki anlamı -den dolayı....


  • elma salyangozu  (14.05.13 14:36:13) 
[]

ingilizce-fransızca çeviride takıldığım yer

hani şimdi okuyoruzdur, sınavımız vardır, sınavı kaçırırız.

sınava tekrar girme hakkı kazanmak için ise rapor'a ihtiyacımız vardır ya... onu ingilizce nasıl desek?

proof of something gibi??

rapport derim yine ama ayı gibi olmuyor mu? ben daha günlük bir karşılığı vardır diye umdum, buralara geldim, yardım edin be dostlar.

 
hasta olduğuna dair rapor ise bildiğin medical report o


  • niye ama  (13.05.13 11:31:28) 
sadece hastalık için değil de dünyanın türlü türlü hali var raporu gibi?


  • pillowlust  (13.05.13 11:38:57) 
excuse desen rapor falan yerine? mazeret?


  • jjwa  (13.05.13 11:43:46) 
excuse report gibi mi?

fransızcası olan varsa da fransızcaı şöyle geçiyor;
justificatif d'absence

çözemedim ya. bilingue biliyorlar beni, böyle küçük ifadeleri bilmem gerek normalde...
  • pillowlust  (13.05.13 11:47:10) 
[]

kısa bir çeviri

kısa bir şekilde
123456 takip numaralı paketim türkiye de kargo firmasında ve takip numarası nedir?



konu şu:merhaba, yurt dışından bir kargo bekliyorum da istanbul a gelmiş fakat ben hangi kargo da olduğunu ve takip numarasını bilmiyorum. elimde sadece yabancı firmanın takip no su var. bu numarayı onlara gönderip türkiye de hangi kargo firmasında hangi numarayla olduğunu öğrenmek istiyorum.

teşekkürler

edit: afedersiniz ingilizce olduğunu söylemeyi unuttum

 
i would like to know the company and tracking number for the order # 123


  • el desaparecido  (13.05.13 11:50:10) 
[]

şu cümleyi ingilizceye çevirir misiniz?

'kadın kendini daha değerli hisseder bu da eşini daha çok sevmesini sağlar'




 
The woman feels more precious and therefore she likes/loves her husband more.


  • sagopa kajmer mahlas kafkef  (12.05.13 22:25:10) 
[]

Ingilizce "Esnaf Lokantasi"

nasil denir?




 
tradesman restaurant


  • mobilemob  (12.05.13 19:45:04) 
local restaurant


  • kalinixta agapi mou  (12.05.13 22:38:47) 
[]

Grab a Spoon

"just grab a spoon" kalıbı tam olarak ne demektir? ne tip durumlarda kullanılır? örneklerle açıklanırsa sevinirim...




 
bi kaşık kap, gel otur yimek yiyek

gibi bişey heralde. hayatımın en büyük sallamasını yaptım. kaynak da götüm.
  • fuzuli  (12.05.13 12:19:06) 
Ufak bir araştırmayla böyle bir kullanımın aslında olmadığını (en azından yaygın olmadığını) ve Friends'ten çıktığını gördüm. Ayrılan birine, "kadınlar dondurma gibi çeşit çeşittir; o yüzden -kap bir kaşık- " derken kullanılıyor. Yani "ayrılmayı kafana takma, başkalarına yönel."

Kaynak:
www.urbandictionary.com
forum.wordreference.com
  • sesee  (12.05.13 12:20:40 ~ 12:21:45) 
sesee'nin dediği gibi bir muhabbeti hatırlamaktayım; işte "sadece çikolatalı ya da vanilyalı dondurma ile hayat geçmez, yapman gereken bir kaşık alıp hepsinden tatmaktır" gibi bir şeydi.


  • late viper  (12.05.13 12:27:36 ~ 12:27:55) 
[]

Çeviri Yardımı

Arkadaşlar

RFID Cihazlarında Gizlilik-Güvenlik ve X Firmasında RFID uygulaması Analizi

Bu başlığı ingilizceye çevirebilir misiniz?

 
Security and privacy in Radio-Frequency Identification Devices and RFID implementation analysis in X (Company)


  • cepeuc  (12.05.13 00:00:25) 
[]

[ingilizce] adamına göre

nasıl deriz?

mesela şunlar nasıl çevrilir?

adamına göre müsaitim.

adamına göre muamele.


treat biased to ?

 
Tam karşılığı olmayabilir İngilizce'de, "treat biased to" da kulağa pek doğru gelmiyor. Tureng'te şöyle bir şey demiş: tureng.com Tam karşılamaz ama belki "depending on the person/situation" diyebilirsiniz.


  • fotrsapka  (11.05.13 20:12:11) 
nasıl denir bilmiyorum ama treat biased to değil.
bir çevrim yaptığınızda google da aratın bu kullanım dünyada daha önce hiç kulllanılmış mı, herhangi bir metinde geçiyor mu diye.

  • alice practice  (11.05.13 20:16:00) 
to (fiil) accordingly for different personalities.


  • 9kuyruklukedi  (11.05.13 20:18:53) 
it depends on geldi benim aklıma


  • units  (11.05.13 20:27:24) 
it depends bence de uygun. it depends diyin geçin.


  • youshookmeallnightlong  (11.05.13 22:00:41) 
depend on..
I am free depending on who you are..

  • mustancu  (13.05.13 14:59:57) 
[]

Istanbul Universite'sinde istege bagli hazirlik

Merhaba arkadaslar,
IU'de istege bagli hazirlik egitimi verildigini biliyorum, fakat bu her fakulteyi kapsiyor mu? Yani, asil sormak istedigim, veterinerlik fakultesi'nde zorunlu hazirlik egitimi yok. O bolumu okumak isteyen arkadasim hazirlik da okumak istiyor. Kendisi istege bagli hazirlik icin basvurup, 1 sene hazirlik egitimi gorebilir mi?
Simdiden tesekkurler.


 
görebilir


  • mula  (10.05.13 20:33:24) 
Emin misiniz? Veterinerlik mi okuyorsunuz?


  • mukrime  (10.05.13 20:36:30) 
%100 yabancı dil eğitimi vermeyen üni.lerde hazırlık okumamanızı öneririm.
konu dışı bir cevap oldu.esas cevaba gelince eğitim öğretim ya da yabancı diller yönetmeliğini okuyun.net cevabı orada bulursunuz.

  • rakicandir  (10.05.13 21:19:31) 
hayır ama benim bölümüm de ingilizce değil isteyen hazırlık okuyabiliyor.


  • mula  (11.05.13 00:49:49) 
[]

White Angle?

Ne demek?

kaynak: Shadow - White Angle: 290º


 
"Gölge- Beyaz Açısı: 290 derece"


  • sharksmile  (10.05.13 15:42:53) 
[]

en acilinden bir çeviri

ALL UGX 1.000, 5.000, 10.000, 20.000 AND 50.000 notes of the old series (printed before 2010) will cease to be legal tender as of 1 April 2013. The notes may be exchanged at bank branches until 31 December 2013. The notes will cease to have value after this date.




 
Eski serili (2010'dan önce basılan) 1.000, 5.000, 10.000, 20.000 ve 50.000 UGX (Uganda Şilini) banknotların tamamı 1 Nisan 2013 itibariyle tedavülden kalkacaktır. Bu banknotlar banka şubelerinden 31 Aralık 2013 tarihine kadar değiştirilebilecektir. Bu tarihten sonra bu banknotların değeri kalmayacaktır.


  • [silinmiş]  (10.05.13 10:43:12 ~ 10:45:56) 
[]

This item is due to be released on May 31, 2013.

arkadaşlar amazon.com'dan ürün alıcam ama ürünün altında böyle yazıyor

bu ne anlama geliyor
31 mayısta satışa mı çıkacak yoksa başka bişi mi

 
31 Mayıs'ta satışta olacakmış.


  • loveinaflipbook  (10.05.13 08:29:32) 
suan satista yani pre order. indirimli fiyat oluyor cogunlukla. piyasaya 31 mayis da surulcek o zaman kargoya verilcek.


  • engel  (10.05.13 11:33:50) 
1 ... • ... • 127 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.