[]

Kısa çeviri

Bana gelen maildeki şu cümleleri ingilizceye çevirebilir miyiz?

"Bu iletideki eklerden biri veya daha fazlası alınamadı. Lütfen e-postayı gönderen kişiyle görüşün."


 
One or more attachments of this message has/have not been received successfully. Please contact the sender of the e-mail message.


  • compadrito  (26.06.13 07:37:32) 
[]

Türkçe sorusu - kısaltmalar

Selamlar, TDK'nın sitesinde geleneksel T.C. ve T. (Türkçe) dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz diyor ama o zaman K.K.K'nın (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) kısaltmasındaki noktalar neden var?




 
TDK bir ak dediğine bir kara der. Çelişkili, tutarsız birçok uygulaması var. Sizi şöyle alalım, (bkz: ana yazım kılavuzu)


  • microfiction  (26.06.13 02:34:36) 
geçenki imla kılavuzları duyurusunda sizin detaylı açıklamasını yaptığınız tek bkz.ı veren bendim, haberim var ondan çok teşekkür ederim ama bugün evde bulamadım bir türlü. cevabın zaten TDK'nın keyfiliği olduğunu da düşündüm ama belki gözümden kaçmış bir kural vardır diye merak ettim.


  • irbat  (26.06.13 02:43:38) 
[]

Bu yunanca şarkı adını latinceye çevirebilcek?

şu şarkıcı ve şarkı adını
romance yani latin harfleri ile nasıl yazarım?

Χάρις Αλεξίου - Αγάπη σημαίνει

 
Cháris Alexíou - Agápi̱ si̱maínei olabilir mi? google translate önerisi, benim değil.


  • irbat  (26.06.13 00:22:39) 
Haris Alexiou - Agapi simaini (yunan alfabesini okuyabiliyorum.)


  • acilmayan kavanoz  (26.06.13 00:32:54) 
[]

yeni baslayanlar icin fransizca

kursa verecek param yok. pimsleur falan o tarz bir sey ve -gerekirse ki gerekir diye tahmin ediyorum- destekleyici kitap lazim. ne onerirsiniz?

ileri duzey ingilizcem ve b1 duzeyi civari almancam var yardimi dokunacaksa. ingilizce kaynak da olur yani

cok tesekkurler simdiden.

 
[]

ingilizce cümle

üniversiteden yeni mezun olmuş birisinin kullandığı ''having graduated from university'' cümlesi doğru mudur? değişik kullanımları olabilir. peki ya bu cümle...




 
dogru.
"universiteden mezun olmus olmak" demek.

  • el desaparecido  (25.06.13 19:46:51 ~ 19:48:42) 
o bir cümle değil henüz. tam cümleyi görelim öyle söyleyelim doğru mu yanlış mı...


  • neyleyim  (25.06.13 19:57:39) 
kalıp dogru.


  • noluyo yaa  (25.06.13 20:55:07) 
[]

ingilizce çok küçük tercüme edin pls

Making comments
We have covered a lot about lists. Let's change gears and do some styling. If you recall, HTML is the skeleton of the webpage, and CSS lets you give the skeleton some skin and makeup.

But it is possible to do some inline CSS. This simply means we can do some styling in our HTML file without worrying about a separate CSS file! We'll learn this first because it will make learning CSS a lot easier later.

Before we dive into fonts, it's important to learn about making comments. You can include little notes in your HTML code that the browser won't display. But it will be in the code to help you remember why you did certain things.

Instructions
Comments start with <!-- and end with --> like this:

<!-- This is an example of a comment! -->

Make the text on line 1 into a comment. Leave the text on line 3 alone!


ingiliş finiş oldu bende bi el atsak :D bana nediyor burada

 
yorum eklemek

listeler hakkında çok şey anlattık, şimdi de konuyu değiştirip tasarım işlerine bakalım, hatırlarsanız HTML websayfasının iskeleti idi ve CSS iskelete deri ve makyaj kazandırır.

ama sayfaya gömülü CSS yapmak da mümkündür. Bu basit olarak HTML dosyamızda ayrı bir CSS dosyası olmadan tasarım yapmamıza olarak sağlar. En başta bunu öğreneceğiz çünkü sonrasında CSS öğrenmemizi çok kolaylaştıracak.

Fontlara girmeden önce, yorum eklemeyi öğrenmenin önemli olduğunu belirtelim. HTML kodunuza tarayıcının göstermeyeceği küçük notlar ekleyebilirsiniz. Ama kodda oldukları için sonrasında neden bazı şeyleri yaptığınıza dair hatırlatıcı görevi göreceklerdir.

Açıklamalar
yorumlar <!-- ile başlar ve --> ile biter. Şunun gibi;

<!-- Bu bir örnek yorumdur! -->

Line 1 deki metni yoruma dönüştürün. Line 3 deki metne dokunmayın!
  • vrykolakas  (25.06.13 17:45:31 ~ 22:31:11) 
son cümleyddi işte yanlıs olan bende basdtan sona yanlıs anlıyorum sanmıstım.


  • lord  (25.06.13 17:50:14) 
[]

Kitaplardaki bulunan Box terimini nasıl çeviririz

Merhaba Londoners,

Özellikle ders kitaplarında bulunan "box" alanını nasıl Türkçeye çevirebiliriz? Örneğin Box-1.1 diyor doğrudan kutu demek mantıklı gelmiyor. Nasıl olacak, nasıl bitecek ?


 
Kutucuk.


  • common of demons  (25.06.13 17:06:48) 
alan. tabi bu box tam olarak ne şekilde o da önemli. combo box, check box vs de olabilir.


  • keymark9  (25.06.13 17:11:50) 
[]

acil almanca bilen

bir kitabın künyesinde yer alacak bu ifadelerin almancası nedir arkadaşlar?

1- türkiye cumhuriyeti fatih belediyesi
2- executive editor
3- design
4- printing

 
1- die Stadtgemeinde Fatih, Republik Türkei
2- der Verfasser denebilir ama emin olamadım, der Schriftleiter denebilir
3- das Design
4- der Druck

executive editor ne iş yapar kimdir demek istediğiniz?
Design için de o kadar çok kelime olabilir ki :)

Çok yardımcı olamadım sanki, belki biraz detaylı ne demek istediğinizi anlatırsanız ona göre örnek bulurum. böyle tek kelime verince karşılığı çok oluyor.
  • kaputt  (25.06.13 14:30:22 ~ 14:31:00) 
[]

karşılaştırmak

"x ile y'yi karşılaştırdık" nasıl diyeceğim.

"we compared x with y" olur mu?


 
olur, doğru.


  • lesmiserables  (24.06.13 20:29:51) 
olur. ama güzel cümle x ile y yi karşılaştırdığımızda böyle bir sonuç elde ettik şeklinde yazılırsa daha güzel olur.


  • herp  (24.06.13 20:30:22) 
Pasif kullanırsan daha şık durur. Sanırım bilimsel makale yazıyorsun. Allah muvaffak etsin.


  • alperz  (24.06.13 20:37:04) 
"a comparison was made between x and y"


  • eindaclub  (24.06.13 20:40:12) 
[]

Bazi cumlelerde having kullanilmasi

I hate having my photos taken. Derken bu having onu edilgen mi yapiyor? Neye gore kullaniyoruz bunu anlayamadim baska turlu bir kullanilisi var midir? Yani mesela bu cumleyi having kullanmadan edilgen yapabilir miyiz yine? İlk defa karsilastim ve sasirdim, neden kullanilir yani bu having?




 
having olmasaydı çekilen fotoğraflarımdan nefret ediyorum olurdu. having fotoğraflarımın çekilmesinden nefret ediyorum yapıyor.


  • utkucbkc  (24.06.13 16:56:28 ~ 16:56:38) 
evet aynen edilgen yapıyor. türkçedeki -ıl, -il eki gibi düşünebiliriz.
inglizcedeki konusu ise passive voices içinde, passive of the gerunddur.

normalde bir nesne pasive yapılırken örneğin;

the house is painted every year şeklinde yapılır. bunun active hali ise örneğin;
he paints the house every year şeklinde yapabiliriz.

sorduğunuz ise cümlede iki eylem bildiren durum varsa, (hate ve taking photo) yani "yapılmasından" gibi bir ifade geçiyor ise, yani fiili pasive yapmak istiyorsak fiile "ing" yani gerund getirerek yaparız. ayrıca pasive'in standard formu olan to be + v3 kullanırız. örneğin,

He dislikes being called by his first name. (ilk ismiyle hitap edilmesinden hoşlanmaz)
Film stars enjoy being admired ( Film yıldızları beğenilmekten hoşlanır)

have tense içindir. örneğin,

he remembers having been invited to Jane's party. veya
She acknowled having been offered a bribe şeklinde.
  • discopolice  (24.06.13 17:03:20) 
[]

ingilizce dizi

alt yazılı diziler yahut videolar önerin bana anlayabileceğim türden olsun henüz başlangıç seviyesindeyim.




 
friends


  • neyleyim  (24.06.13 16:20:21) 
friends +1, alt yazısız bile anlarsın ama alt yazılı başla tabi.


  • utkucbkc  (24.06.13 16:36:47) 
[]

başlık çevirisi

Yerel Su Kaynaklarından Enerji Üretimi: ABD Kırsal Kesim Elektrik Üretimi Uygulamasından Malatya Derme Deresi İçin Alınabilecek Dersler

bunu ingilizceye nasıl çeviririz?


 
Energy Production Using Local Water Sources: Lessons to Learn From The American Rural Electric Production Application for Malatya Derme River


  • el desaparecido  (24.06.13 11:28:09 ~ 11:29:02) 
[]

Parkinson hastalığı tonus artışı ile giden bir hareket bozukluğudur.

başlıktaki cümleyi ingilizce yaptım da bana olmadı gibi geldi, bi baksana.

"Parkinson hastalığı tonus artışı ile giden bir hareket bozukluğudur."

"Parkinson's disease is a movement disorder and it is always being with increase of muscle tone."

 
Improves olmaz orda.
Which goes along with increased muscle tone.

  • anonymice  (24.06.13 11:16:57) 
parkinson's disease is a movement disorder characterised by an increase in muscle tone.

literatürden esinlenerek(!) azıcık süsledim. go along anlam olarak tam türkçe karşılığı ama medikal bir konu için biraz informal. genelde characterised by kullanılmış.
  • tracymayers  (24.06.13 19:18:44 ~ 21:24:11) 
[]

yds 90 üstü

puan almak için tavsiye edebileceğiniz kitap var mı? alabildiğine zorlayıcı olmasını istiyorum.

- pros & cons
- more to read 1-2, read at work 1-2' kitaplarını okudum. bunlardan başka ne okunabilir?

 
www.ingilizceyayin.com

ilk ikisi bende işe yaradı.
  • vrykolakas  (24.06.13 02:21:10) 
[]

what the hell vs What the hell happened

bu ikisi arasında ki fark ne ?




 
what the hell i su şekilde çevirebiliriz o ne lan,o da ne,ne oluyor be gibi ama sonunda soru işareti varsa ama ünlem işareti varsa su anlama gelir lanet olsun kahretsin. what the hell happened ise ne oldu böyle gibi çevrilebilir.


  • emesbin  (23.06.13 20:20:39) 
ilki refleks gibi ani şeyler için söylenir.
ikincisi o kadar ani şeyler için söylenmez.

  • lejant  (23.06.13 20:23:47) 
"what the hell" şaşkınlık içeren bir sözde soru. "bu ne amk" gibi bişey yani, cevap istemeyen ve ünlem içeren bir sözde soru.
What the hell happened ise bildiğimiz normal bir soru cümlesi. "noluyo lan burda/ noluyo-noldu burda amk" gibi bişey.

  • dafaiss  (23.06.13 21:12:21) 
[]

Arapça-Türkçe Sözlük?

Selamlar,

Arapça-Türkçe sözlük almak istiyorum. Tamamen başlangıç düzeyinde, günlük yaşamda gerekli pratik kelimeler ve cümleler olmalı özellikle.
Burada yaşayan Suriye'den gelen bir aileye vermek istiyorum. Lübnan'da yaşadım bir süre ama hiç Arapça-Türkçe sözlük kullanmadım. Yani günlük dil olmalı, Fısha(?) değil Ammiyya olmalı (Levanten arapçası?). Bu bağlamda Suriye ve diğer ülkelerdeki arapça açısından sözlüklerde bir fark var mı? Yoksa hangi sözlüğü öneriyorsunuz?

Aile birkaç kelime Türkçe biliyor sadece. Alış verişte, yolculukta, hastanede, selamlaşmalarda vs. işlerine yarayacak temel bilgiler lazım, çok bilimsel veya ileri düzey bir sözlük gereksiz şimdilik.

Teşekkürler.

 
arapça dil kartları var, konulara göre bölüm bölüm kelimeler var, temel kalıp cümleler vb. işe yarayabilir sanıyorum


  • ahlaksızlığın lüzumu yok  (24.06.13 01:02:36) 
Merhaba,
Ammice sozluk hiç görmedim ben, hele Türkiye'de bulabileceğinizi hiç sanmıyorum.

Suriye'liler levanten konuşmaz genelde, levant Arapçası büyük ölçüde Lübnan'da konuşulur. Suriyeliler Surî denen lehçe ile konuşuyor, Filistin vs ile ortak. Fusha'ya yakın sayılır diğerlerine göre.
O aile için alabileceğiniz bir sözlük ya da rehberi bulabilme ihtimaliniz çok düşük. Fusha sözlük ve rehberlerle idare etmek zorunda kalacaklar zannederim.

Arapça sözlükler konusunda Anadolu yakası için Altunizade İlahiyat kitapçısı ya da Uskudar'da Aziz Mahmut Hudai tekkesine çıkarken adının unuttuğum kitapçı işinizi görür, istediğiniz şey varsa da onlar bilir.
  • hacipsilo  (26.06.13 15:15:03) 
[]

bitmeyen tezim ve ben!

arkadaslar merhaba,
cok fena bunalmis durumdayim ve hic vaktim kalmadi!
asagidaki metni soyle cevirmeye calistim ama olmadi,anlasilmiyo! kafam da calismiyo artik. bi bakabilecek olan var mi acaba?

"Milliyetçilik kafatasçılık değildir. Milliyetçilik slogan atmak, çeşitli sembollerle tezahüratta bulunmak, hoşgörüsüzlüğü bir ideoloji olarak dayatmak hiç değildir. Milliyetçilik belli idealler, belli değerler etrafında buluşmak, bir gelecek vizyonu etrafında kenetlenmek, insanlığın tamamının huzur ve barışı adına tek yürek haline gelmektir. Ortak tarih ve kültür bilinci insanları bir arada tutar, bir millet olarak geleceğe taşır. Milliyetçilik bu ruhu oluşturabildiği, bu duygu iklimini güçlendirebildiği oranda kıymetlidir. Milliyetçilik kendi milletine, kendi vatanına, ülkesine, onlarla birlikte tüm insanlığa, mazlumlara, mağdurlara ulaşmak, onlara el uzatma, onlara kucak açabilmektir. Milliyetçilik asla ve asla ırkçılık değildir. Zira milleti teşkil eden ana unsurlar, kan bağı, genetik kodlar değil, tarihtir, kültürdür, ortak idealler, ortak değerlerdir. Aynı toprak parçası için, aynı bayrak için, aynı idealler ve değerler için şehit düşmüş ve aynı mezarlıkta yan yana yatan iki şehidi etnik kökeniyle, diliyle, kökeniyle, mezhebiyle birbirinden ayırmak şehitlere de, bu millete de, bu ülkeye de yapılacak en büyük haksızlık, en büyük saygısızlıktır. Bizler Türkiye Cumhuriyeti üst kimliği altında toplanmış, aynı bayrağın, aynı İstiklal Marşı’nın, aynı ideallerin ve değerlerin etrafında kenetlenmiş bir milletiz. Biz milliyetçiliğe hep böyle baktık. Bu şekilde bakmaya da devam edeceğiz.”

benim cevirimsim sole:

Nationalism is not racism. Nationalism is not shout slogan, barrack with different symbols, to impose and ideology of intolerance not at all. Nationalism is to connect on obvious ideology, obvious values; clamped together for a vision of future; band together on the name of tranquility and peace of humanity. Common history and culture awareness keep people together and transfer to the future as a nation. Nationalism is precious if it can form this spirit. Nationalism is to reach your own nation, your motherland, country, and with them to the all humanity, sufferers, to gather round with them and to receive them with open arms. Nationalism is never and ever racism. Yet, the main elements which constitute the nation are not consanguinity, genetic codes; they are history, culture, common values and ideals. It is the greatest injustice and disrespects to this country to separate the martyrs for their language, ethnic, sect because they fallen for the same land, same flag, same ideals and values. We are a nation that gathers under the supra-identity of Republic of Turkey; clench for the same flag same national song, same ideals and values. We always see nationalism like this and we will continue to see like that”

simdiden tesekkurler..

 
çeviri hakkında mutlaka benden daha kapsamlı yardım edebilecek insanlar vardır. Fakat şu an milli kimlik üzerine bitirme tezi yazan biri olarak sormak istedim. Öncelikle burada yazılanlar sizin görüşünüz mü yoksa başka birinden birebir alıntı mı? (ki alıntı sanırım) bu tezin sonuç kısmı mı? ve bu master tezi mi bitirme tezi mi?


  • gis  (23.06.13 14:34:40 ~ 14:40:35) 
Nationalism is not racism. Nationalism is not shouting slogans, chanting with different symbols, nor imposing intolarance as an ideology. Nationalism is to connect upon a certain ideology and values, clamp together for a vision of future; band together on the name of tranquility and peace of humanity. Common history and cultural awareness keep people together and carry them to the future as a nation. Nationalism is precious if it can form this spirit. Nationalism is to reach your own nation, your motherland, country, and with them, to the all humanity and the sufferers, and to gather around and hug them with open arms. Nationalism is never and ever racism. Yet, the main elements which constitute the nation are not the bloodlines or genetic codes; they are the history, culture, common values and ideals. Marginilasing the two martyrs who died for the same flag, ideals, and values, and who lay side by side by their ethnical background, language, roots and religious sects is the greatest injustice and disrespect to this people, the martyrs, and the country. We are a nation gathered under the supra-identity of Republic of Turkey; clenched together for the same flag, same national anthem, same ideals and values. We always see nationalism this way and we will continue to see it like this”


  • el desaparecido  (23.06.13 14:39:07 ~ 14:44:44) 
@el tesekkurler.
@gis alinti www.bianet.org

  • euteamo  (23.06.13 14:41:38) 
[]

İngilizce soyisimler

Ryan O'Reily, Shane O'Brien gibi soyadları var. "O" harfi bir anlam katıyor mu?




 
irlanda asıllı soy isimler onlar ve bildiğim kadarıyla "torunu" veya "oğlu" gibi bi anlamı var.
edit: evet "torunu" veya "soyundan gelen" anlamı variyormuş irlandalı kardeşlerimizin soyadlarına.

  • innerbliss  (23.06.13 01:45:21 ~ 01:46:59) 
ryan of reily gibi, reilygillerin ryan oluyor işte.


  • lanc  (23.06.13 01:45:33) 
@lanc 'ın belirttiği gibi... o'clock örneğiyle beraber iyice pekişir herhalde.


  • nevarki  (23.06.13 05:18:44) 
[]

bu videoda ne diyor

www.youtube.com

bazı yerleri çeviremedim "****" ladım, öyle sıkıcı bir şey değil gaza gelirsiniz yapmak istediğiniz bir şey varsa bakın derim.

aslında bunu kendim çevirmek istemiştim ama eksikleride sorayım dedim.


I wanna represent an idea.

I wanna represent possiblities.

I can create whatever i wanna create.

The ***** of talent and the skill is the one of the greatest misunderstood concepts for people who are trying to *******


Talent you got naturally.

Skill is only developed by hours and hours and hours on ***************.


No matter how talented you are, your talent is gonna fail you if you are not skilled.

Cause is not about ****** you come from(büyük ihtimalle where oluyor ama cümle saçma?)Its about heart, you come to a place you know ******* enough. You gotta have heart! the most important thing is to be able to sacrifice what you are for what you will be come! i never ****** myself particully... talented. where i **** is work****. you know when other guys sleeping, im working, when other guys eating im working, im not afraid to die on a treadmill(emin değilim) you have more talent than me, you might be more smarter than me but if we get on the treadmill you getting up first. im gonna die its ***** ***** simple. i **** you ****.

müzik.

When you want to succseed as bas as you wanna breath, then you will be succses. ************** (bu cümleyi hiç anlamadım), the only thing you **** do is get some air! and when you get to the point where are you wanna to be as succsesfull as bad as you wanna breath then you will be succsesfull, most of you say you wanna be succsesfull but you dont wanna ***** you just ******* you dont wanna be **** then you wanna party, you dont wanna as much as you wanna be cool, most of you wont succsess ************** sleep ************(cümleyi anlamadım) if you going to be succsesfull, you gotta **** givin up sleep, i ***** 50 cent doing his movie 50 cent when he wasnt doing movie he was doing soundtrack.

and they said: "When do you sleep 50?"

he says: "sleep is for those people who are broke! I dont sleep."


Pain is temproary, it may last for a minute or an hour or a day, or even a year, but ***** it will ****** and something else will take his(pain den his olarak bahsediyor, it demesi lazım diil mi?) place.

If i quit however it will last forever. you are not gonna down because you are in little pain. But im excatly where i want to be, because i realized, i gotta commit **********. i gotta eat it, i gotta breath it, i gotta sleep it, and once you get there, i guarantee you, the world is yours.

 
seperation of talent
excel, have dreams********
hours on beating on your craft
where
place where being smart aint enough
i never really view myself as
where i excel is work ethic
die on the trail
its really that simple
i dare you fail

muzik

...success. when you want to succeed, as bad as you want a booty, then youll be successful. `if you ever had an asthma attack, youre short of breath, wheezing, only thing youre trying to do is get some air!

...wanna be succsesfull but you dont want it bad
*******
you dont want it bad then you want party
most of you dont want success as much as you wanna sleep

you gotta be willing to give up sleep
i dont forget when 50cent...
a year, but eventually, it will subside
i gotta commit to my very being to this day
  • el desaparecido  (22.06.13 22:45:20 ~ 23:11:56) 
[]

Hayrına İngilizce

Aziz Romalılar,

cümleten merhaba.

Şu güzelim duyuru ortamında hayrına İngilizce dersi veren var mıdır (İstanbul'da)?
Hani ne bileyim, ben zaten iyi biliyorum, vaktim var hayırlı bir şeyler yapmak istiyorum diye ultrasüpersonik insani hasletleri olan, belki 2 3 kişilik küçük bir ekşili gruba hafta 1 bile olsa bazı şeyler öğretip ingilizcemizin gelişmesine katkıda bulunmak isteyen birileri olabilir mi aramızda?

 
kendin de öğrenebilirsin. aslında extra kolay bi dil. ha kendin kraliyet ingilizcesi öğrenemezsin ama kendini ifade etme konusuna geldiğinde baya baya başarabilirsin bence.

zaten öğrenmen gereken 5-6 tense var. onların da şablonları internette var.

present simple
past simple
present continous
past continous
perfectleri öğrenmesen de olur ama have been has been de işine yarayabilir.
bi de will wont işte gelecek zaman.

kalıpları ezberlemek kolay. geri kalan hepsi kelime haznesiyle ilgili. açar sözlük mü ezberlersin oturur dizi mi izlersin bilmiyorum. ama yukardaki tenseleri ezberlemek taş çatlasa 1 haftanı alır onu bilir onu söylerim.

ha bi de can/cant could/couldnt should/shouldnt must/musnt falan var. onlara da bakmanda fayda var.
  • dark colours  (22.06.13 15:03:48) 
(bkz: ingilizce kelime ezberleme yolları/@compadrito)

yazısına takılmış mıydınız hiç?
  • compadrito  (22.06.13 17:04:45) 
dark colours teşekkürler.
konuşabildiğim kadarını kendim öğrendim zaten.
dizi vs izleyerek, kalıpları ezberleyerek.
ama tenseleri iyi kıvıramadığım için bir örtmen dürtmesi, iyi yol gösterebilir diye düşünmeye başladım.
O yüzden soruyorum.

compadrito, teşekkürler.
denk gelmemiştim.
yardırmışsınız.
deneyeceğim.
  • olmayacakdualarinamindeyicisi  (22.06.13 17:45:34) 
ingilizce öğretmeniyim ve dark colours un belittiği gibi ingilizce öğrenilmez çünkü bir dilde hem cümle kendi içinde degerlendilir o sebepten ezberleyerek hiç bir sey öğrenemezsiniz kalıcı olmaz .. izmirde olsanız ben veriridim size ders ama sansınıza küsün.. ingilizce tense lerden ibaret değil ayrıca sözlük ezberlenerek kelime öğrenilmez zaten biz ingilizce öğretmenleri olarak bu ülkede ki dil öğretimi yanlışlarını düzeltmeye çalışıyoruz lütfen bilip bilmeden insanları yönlendirmeyelim. bu yanlışlar yüzünden insanlar ingilizce öğrenme güçlüğü çekiyorlar.


  • emesbin  (24.06.13 09:16:24) 
[]

İngilizcede "hakkınızı ödeyemem" nasıl söylenir?

İngilizcede "hakkınızı ödeyemem" nasıl söylenir? Çoğul 2. şahıs.

Edit: İşten ayrılmak zorunda olduğum patronuma ve ailesine gerçekten samimi olarak maddi manevi destekleri için teşekkür etmek istiyorum. İngilizcem fena değil ama bunun karşılığını bulamadım. Çok zor günlerimde bana çok destek oldular gerçekten hakları ödenmez.


 
ingilizce'de nasıl kolay gelsin, geçmiş olsun vs diyemiyorsak malesef bunu da diyemiyoruz. "it means a lot to me" gibi bir şey diyebilirsiniz belki yerine. (bağlamı ne bilemediğim için aklıma gelen ilk şeyi yazdım)


  • insan opusen hayvandir  (21.06.13 16:21:58 ~ 16:41:39) 
@insan opusen hayvandir 'in dediğini kullanırdım ben olsam da. daha mantıklı.


  • eksielma  (21.06.13 16:24:58) 
"much appreciated"


  • co2s2  (21.06.13 16:46:49) 
"I'd like to express my deepest gratitude to you" olabilir bence.


  • candanag  (21.06.13 16:59:35) 
i'm in your debt +1


  • passion rules the game  (21.06.13 17:10:44 ~ 17:10:58) 
"i owe you" ?


  • deletesystem32  (21.06.13 17:14:31) 
i really appreciate everything what you've done, derdim ben.


  • giderbey  (21.06.13 17:44:46) 
i cannot pay your right.


  • yeter artik ben de yazcam  (22.06.13 04:42:35) 
arkadslar chicken translation gibi çeviriler yapmayın bence türkçe düşünmeyin. i'm very grateful to you for all your backings dersiniz olur biter.


  • emesbin  (24.06.13 09:23:47) 
co2s2 +1 ayrıca emesbin de çok doğru yazmış +1


  • artemiss  (24.06.13 10:14:04) 
I am so grateful for everything you have done for me. I will always be in debt.
Cümledeki hak" ın karşılığı yok zaten. ya da ben bilmiyorum.

  • mustancu  (24.06.13 11:06:14) 
[]

Propagate

basliktaki kelime akiskanlar mekaniginde cok kullaniliyor. Amplification propagate, energy propagate vs. Ama bu kelimenin iki anlami var, cogulmak ve yayilmak. hangi anlamiyla kullaniyordur sizce?




 
yayılımdır. elektromanyetikte öyle kullanılıyor.


  • nxtrls  (21.06.13 14:31:33) 
[]

ingilizce bir cümle çevirisi.

önemli bir katalogda kullanılacak cümle:

"Fritss filtrasyon kullanım alanları" türkçe başlığı. Fritss burda özel isim.

başlığın ingilizcesi lazım.

teşekkürler.

 
"Fritss filtration usage areas"


  • excespeace  (21.06.13 14:25:10) 
[]

ufak bir çeviri

a'nın yeri ve önemi

bunu ingilizceye nasıl çeviririz (asıl cümle Türk Kamu Yönetiminde Etik Dışı Davranışların Önlenmesinde Örgüt İkliminin Yeri ve Önemi)


 
"function and significance" of the organization environment in preventing unethical conduct in the turkish public management


  • el desaparecido  (21.06.13 12:13:13 ~ 12:14:13) 
the position and significance/importance of a


  • buff  (21.06.13 12:32:26) 
[]

ufak bir çeviri yardımı

Türkiye’de E-Devlet Uygulamaları: Sağlık Bakanlığı Örneği

ingilizcesi nasıl olur?


 
E-government applications in Turkey: Ministry Of Health Example


  • el desaparecido  (21.06.13 11:13:02) 
[]

kısa ve basit bir çeviri

"kamu yönetimi anabilim dalı kentleşme ve çevre bilim dalı"nı ingilzceye nasıl çeviririz. asıl tıkandığı nokta anabilim dalı ve bilim dalı kısımları. bunların ingilizcesi nedir?




 
msgsü'nün sayfasında şöyle çevrilmiş

anabilim dalı: division
bilim dalı: subdivision
  • manuel mandalina  (21.06.13 11:08:39) 
[]

Türkçe sorusu

Eğer hepsini biliyorsanız, tamamına cevap verirseniz sevinirim.

Arkadaşlar bir cümlede parantez içinde açıklama yapmamız gerektiği zaman nasıl bir kural uygulanıyor?

1- Mesela "Bu konuda bir açıklama yapmıştı Adnan Bey (Gerçi çok da inandırıcı değildi.).

Burada parantez içindeki cümleye büyük harfle başlayıp, normal bir cümle gibi noktayla mı bitiriyoruz? Eğer öyle yapıyorsak, noktadan sonra bir nokta daha koyuyoruz ve kötü bir görüntü oluyor. Yine de böyle mi uygulanıyor kural? Yoksa parantez içindeki cümleye nokta koymuyor muyuz?

2- Parantez içinde açıklama yaparken küçük harfle yazıldığı durumlar oluyor mu? Mesela "Bunu (örgütlenme) başarmak için yeterli zamanımız yok." Burada örgütlenme cümle belirtmediği için küçük harfle mi yazılmalı? Sadece cümle belirtince mi büyük harfle yazıyoruz parantez içindeki ifadeyi? Ayrıca "Bunu (örgütlenme) başarmak" mı yoksa "Bunu (örgütlenmeyi) başarmak" mı?

 
parantez içinde tam ve anlamlı bir cümle yazılmışsa sonuna da olması gereken noktalama işareti konur ve parantez kapatılır.


  • dibini gor  (19.06.13 15:43:16) 
@freekara

Yani bir cümle de olsa yazacağım şey, küçük harfle mi yazacağım? "Bu konuda bir açıklama yapmıştı Adnan Bey (gerçi çok da inandırıcı değildi).

Bu her zaman mı geçerli? Mesela "Bu konuda bir açıklama yapmıştı Adnan Bey (gerçi çok da inandırıcı değildi) ve devam etme kararı aldı.

Cümlenin ortasında olunca da mı bu şekilde oluyor? Son olarak net bilgi mi bu acaba?

@dibini gor

Büyük harfle yazılıyor ve noktalama işareti koyuluyor her ne kadar rahatsız edici görünse de, değil mi? Verdiğim ilk örnek doğru mu oluyor o zaman? Son olarak net bilgi mi bu acaba?
  • brainstorming  (19.06.13 15:51:07) 
tdk'da yazan;

Yay Ayraç ( )

1. Cümledeki anlamı tamamlayan ve cümlenin dışında kalan ek bilgiler için kullanılır. Yay ayraç içinde bulunan ve yargı bildiren anlatımların sonuna uygun noktalama işareti konur:

Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç)


Rahatsız ediciliği hakkında bir şey olup olmadığını bilmiyorum ama olduğunu düşünmüyorum.
  • dibini gor  (19.06.13 15:57:00) 
[]

ing çeviri acil

hello,

if you're writing in about bucukcu being suspended, this account is not currently suspended; please review any previous communications from twitter for clarification about what the reason for the suspension may have been.

if you are writing in about an account other than bucukcu being suspended, please refile the ticket from the suspended account.

if you are writing in about an issue other than your account being suspended -- including if you believe your account to have been deactivated or compromised -- please refile a ticket via the appropriate form; you'll find the forms at support . twitter.com/forms.

thanks,

 
bucuksu askıya alındı diye yazdıysan, askıda değil demiş kısaca. şimdi baktımda askıda görünüyor. twitterdan gelen önceki maillere bak.


  • theunforguven  (19.06.13 03:30:59 ~ 03:35:13) 
[]

yunanca bilen arkadaşlar acil...

Για πάντα δικός σας, δικό μου και δικό μας

ingilizce veya türkçe çevirebilir misiniz?


ne demek acaba?

sevgiler;

teşekkürler

 
"Her zaman senin, benim ve bizim"
"Forever yours, mine and ours"

ehehe.
  • hotaru no haka  (18.06.13 09:26:05 ~ 09:26:20) 
[]

TDK sözlük vs. nişanyan sözlük vs. vikisözlük vs. imla kılavuzu

hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)

TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.

Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)

hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de mi doğru? boşluklu (mot a mot) ve tireli (mot-a-mot) yazımı da mı doğru mesela ?

Başka bir örnek olarak TDK ve vikisözlük "lümpen" derken, nişanyan sözlük "lumpen" demiş. yine ikisi de mi doğru?

örnekler çoğalabilir. ne düşünüyorsunuz? en güvenilir kaynak hangisi? en iyi diyebileceğimiz bir imla kılavuzu var mı?

ek soru: yabancı kelimeler türkçeye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı? (bunu fransızca için düşündüm daha çok)

ek soru2: "ana yazım kılavuzu"nda ne olarak geçiyor bu tartıştığımız kelimeler? online versiyonu var mı bu kılavuzun?

edit: bu sorunun aciliyeti yok ama insanlar için en güvenilir türkçe kaynağı bilgilendirmek için üste alınmasını rica ettim. sonuçta türkçe açısından faydalı bir soru bence.

sadece 2-3 saatliğine rica ettim.

SON SOZ: Konu yeterince acikliga kavustu. cevaplar icin tesekkurler.

 
Yabanci kokenlilerde, kelimeyi aratir, gazetelerde falan nasil kullaniliyorsa onu kullanirdim.
Bazen sozlukte hic kullanilmayan bir sekli de olabiliyor. Mesela bir ingilizce sozlukte "ing-train, tur-tiren" gormustum. tabiki "tiren"i hayatimda duymadigim icin gulup gecmistim. Ama bunlarin arasinda en guveniliri tdk'dir.

  • el desaparecido  (18.06.13 08:05:26 ~ 08:06:06) 
mot à mot

doğrusu bu. tereddüde düştüğünüzde, hakem ihtiyacı hissettiğinizde gugıla müracaat etmenizi öneririm.

Fransızcada, kelimenin son sessiz harfi t veya s ise, bunların ardından sesli harf gelmediği zaman okunmaz.

Yani mot yazılır mo okunur. Ama liaison=ulama kuralı gereğince, mot'un ardından a geldiğinde, "mo a" demek güç olacağından, mota diye ulanarak okunur.

Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı.

Türkçede motamot diyenler var. Aslını bilmedikleri için öyle diyorlar. Biraz özenti bir laf. Motamo tercüme demek yerine, kelimesi kelimesine tercüme, kelime kelime tercüme demek daha doğru olur. Ama ille de havamızı atacağız ya, onun için, Fransızca katalım ara sıcak olarak diyoruz ama motamot diyince de, o hava fısss diye sönüyo.

TDK sözlük ile Nişanyan sözlüğü karşılaştırırken, bir de Ekşi'den bahsetmek, biraz tuhaf olmuş. Ekşi yazarlığının ne gibi bir söz hakkı olabilir ki? Söz hakkı tabii ki var da, ne derece geçerlidir o söz? Ekşi bir sözlük müdür?

Başka örneğe gelelim:

Lumpen Almanca bir kelimedir. Almanca, lump (başıboş gezen serseri) kelimesinden türemiştir. Lumpen yazılır ve yazıldığı gibi okunur. Lumpeni lümpen diye okumak gene bilgisizlik sonucu meydana gelir. Almanca kelimeyi Fransızca özentiyle okumak suretiyle kelime lumpenleştirilmektedir. E o zaman Bundesliga'ya neden bündesliga demiyonuz mesela? Ona da bündesliga diyin. Daha çok havanız olsun.

Bi ara (bkz: aslanlı yol)u okuyabilirseniz, kime daha çok güveneceğiniz ortaya çıkar.

Yabancı kelimeler Türkçeye yabancı dildeki okunuşu ile geçer şeklinde bir kural yok herhalde.

Öyle olsaydı, komputer yerine kompiyutır derlerdi bir zamanlar. Hani bilgisayar kelimesi yokken ve elektronik beyin demeyi tercih etmeyenlerin bulunduğu zamanlar.

Ya da forvet demezlerdi de forward denirdi. Korner demezlerdi de, kornır derlerdi.

Ama motamo ve lumpen kelimeleri bu kadar halka malolmuş kelimeler değil. Yoldan rastgele çevirdiğiniz bin kişiden 980'i filan kornerin ne demek olduğunu bilir.

Ama bunlardan, herhalde ancak 50'si filan lumpeni ve/veya motamoyu bilir.

Peki bi zamanlar Vaşington yazıyoduk da, neden Washington'a döndük. Madem Washington'a döndük, neden London'a da dönmüyoruz? (Konumuzla pek bi alâkası olmayabilir de, şu an öylesine aklıma geldi.)
  • compadrito  (19.06.13 08:01:50 ~ 20.06.13 06:02:02) 
nişanyan daha kişisel bir çalışma iken tdk çok daha yaygın kabul görmüş bir çalışma.

öte yandan bazen tdk'ya aykırı olsa bile sevdiğim bir yazar/şair nasıl kullanmışsa öyle kullanırım.
  • paspasanahtarinustunde  (19.06.13 11:57:28) 
  • irbat  (19.06.13 14:59:55) 
adı üstünde tdk en güvenilir kaynaktır. arada bi s.çar ama gene de en geçerlisi o. sonuçta bir sözlük veya ansiklopedi de tdk'yı kaynak olarak yazıyor. nişanyan hariç tabi.

soruya soruyla cevap: abicim bu sorunun önceliği aciliyeti ne ki turuncu şeride hak kazanmış???
  • nicki martin  (19.06.13 16:18:07) 
@compadrito

güzel açıklamışsın da, tdk neden "motamot" ve "lümpen" diye sözlüğe koymuş o zaman? halkın çoğu da böyle kullanıyor dediğin gibi. (ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm)

demek ki bu konu hala havada ve kesin bir kural yok.

bu arada ekşi sözlük'ü referans olarak koydum. tdk ve nişanyan ile karşılaştırma açısından değil. ama yine de ekşi sözlük de yine fikir verebiliyor böyle durumlarda.

edit: ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki? o fransızca yazılışı. türkçe yazılışından bahsediyoruz burda. türkçede "accent grave" yok ki.

ayrıca fransızca okunmasından bahsetmişsin yine. biz türkçeye nasıl geçtiğini ve nasıl geçtiyse öyle okunduğunu tartışıyoruz.

sana göre doğru olanı hangi kaynağa göre söylüyorsun?

edit2: "aslanlı yol"da da ne dediğini özet geçersen sevinirim.
  • ermanen  (19.06.13 19:16:52 ~ 19:57:22) 
elbetteki tdk, bunu tartışmak bile abes.

tdk'nın resmi bağlayıcılığı var.

herhangi bir kelimede tdk'nın kabul ettiği yazım, mantıksız da geliyor olsa, onu doğru kabul etmek gerekir. ha bence şöyle olması daha mantıklı diyenlere de, tdk'nın avukatlığını yapacak değiliz, orası da ayrı mevzu tabii ki:)
  • wilhelmwasmuss  (19.06.13 22:23:47 ~ 22:27:06) 
tdk ve vikisözlük'ü geçeceksin. birisi başbakan'In konuşmalarına göre tanım değiştirebilen, dilin organik yapısıyla bağı olmayan, cunta tarafından kurulmuş güdük bir bürokratik kurum. vikisözlük maalesef yeterince kapsamlı ve denetimli değil.

bu durumda dil algısına sahip, dili kullanan ve yaşatan, dilbilim donanımı yüksek kişiler tarafından yapılmış çalışmaları önemseyeceğiz. kıyaslayacağız, aklımıza yatanı benimseyeceğiz. dil, kışla yönetmeliği değildir, farklı görüş ve kullanımları barındırır.

ben şahsen nijat özön'ün imla kılavuzu'nu ve necmiye alpay'ın türkçe sorunları kılavuzu'nu(aslında bir imla kılavuzudur) benimserim.

nişanyan sözlük aslen bir etimoloji sözcüğü. tek kişi tarafından yapıldığı için hataları var, güncelleniyor. ama sevan nişanyan türkçe üzerine en çok kafa yoran ve analitik yorumlar geliştiren 2-3 kişiden birisi, tamamen güvenilir.
  • dehri  (20.06.13 01:54:56) 
simdi cevabi bilmem ama tdk'ya tepki olarak dogan dil dernegi diye bir dernek var haberdar degilsiniz sanirim. ahanda onun yazim kilavuzu:
www.dildernegi.org.tr

ben olsam tdk'nin ve dil dernegi'nin yazim kilavuzlarina bakar ona gore karar verirdim. eger farklilik varsa digerlerine bakardim.
  • f_d  (20.06.13 03:53:07) 
@ermanen üstadım,

TDK'nın lümpen ve motamot diyor olması onların ayıbı. Zaten bu kadar ayıp da onlara yeter. Bir ülkenin resmî "dil kurumu"yum diye gek gek gerineceksin, burdan bizim köye kadar bütçen olacak, sonra da kalkıp lümpen ve motamot diyeceksin. Hiç bir yoruma ve zaman kaybına değmez.

Peki, Ekşi'yi de referans kabul edelim. Ama o zaman bu yazdıklarımız ziyan olmasın, bizden sonrakiler şeker de yiyebilsinler. Bi başlığın altına iliştiriverelim bunnarı.

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." diye yazmışım ama siz bana aksan grav diyosunuz. Bi daha yazayım: mota mo. Doğrusu bu.

Ama bunu kullanmaya gerek yok. Söylemeye çalıştığım şey tam olarak bu... "Sızma zeytinyaa" demek varken, ekstravörcinalıvoyl demeye çalışmak gibi bi şey motamo demek.
"Motamo tercüme" lâfını kullanmayalım. "Kelimesi kelimesine tercüme", "kelime kelime çeviri" diyelim. Hava atmaya hiç ihtiyacımız olmasın.

Anadolu kültürüyle yetiştik. Biraz "Engin ol gönlüm, engin ol" diyelim kendimize... (Hem kibir, çok büyük günah!)

Motamot diyip gülünç duruma düşme riskimiz de olmasın.

"Bana göre doğru olan" diye bi şey yok. Doğru bi tane var o da bana göre değil, doğru olduğu için doğru.

Kaynak da www.nisanyansozluk.com

Motamo doğru iken, birisi karşıma geçip "motamot çeviri" derse, o kişiyle bütün diplomatik ilişkilerimi kesecek miyim? Tabii ki hayır. Sadece, "Hmm, motamo demeyi bilmiyor ve havalı olmaya çalışıyor" diyip geçeceğim.

Sıhhi tesisatçı rögar yerine loğar diyince, yemeden içmeden kesilmiyorum yani.

(ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm) yazmışsınız da, ben de resmi kaynaklarda, "muhattap" yazıldığını gördüm. Bir resmi yazıda da, "köy" yerine "göt" yazıldığını gördüm. (Dalga geçmiyorum, aynıyle vâki). Sonuç: "Resmî" kelimesi ile "doğru" kelimesi eşanlamlı değil.

Bu fikir alışverişimizden sonra, muhtemelen siz bana, "Beni ikna edemedin compadrito, ben motamot demeyi sürdüreceğim" diyeceksiniz. Ben de "iyi günlerde kullanın üstadım" diyeceğim. Kimi limon küfünü sever, kimi cam göbeeni. Bu yazdığımı okuyan en az bir kişi, ne diyor olduğumu anlayıp, sözümü dinlese, o bile kâfi benim için.

Aslanlı Yol, Sevan ustanın hayat hikâyesi. Nesini anlatabilirim ki? Alıp okumak lâzım.

@dehri

Adamsın, adamın hasısın.
  • compadrito  (20.06.13 05:27:23 ~ 06:29:49) 
@compadrito

çok güzel açıklıyorsun, çok güzel noktalara da değindin ve söz dokundurmayı da ihmal etmedin :)

ben soruyu başımın dikine gitmek için açmadım. eğer öğrenmek istemesem bu kadar ayrıntılı sorup bir çok kişiden cevap almak için de üste taşınmasını rica etmezdim. seni de zaten davet ettim bu tartışmaya.

başkalarının da doğru kaynakları öğrenmesi için referans olmasını istedim duyurunun. ama kelimelere çok takıldık. ana konu havada kaldı. tdk demek ki bazı kelimelerde sınıfta kalıyor. tdk'yı da savunmuyorum zaten.

size göre en doğru kaynağı sordum sadece. evet dil değişir, esas türkçe kelimeleri kullanmak daha iyidir, evet odur, budur vs. ayrıca tartışılır bunlar. konular geniş ve türkçe dilinde tartışmalı yerler de var sonuçta.

teşekkürler cevaplar için.
  • ermanen  (20.06.13 06:52:17) 
Yok üstadım, söz dokundurmak bizim haddimiz değil, ıstağfirullah! Yanlış anlaşıldıysam, benim kabahatimdir, özür dilerim.

Ana konu havada kalmasın. TDK kılavuzluk görevi yapabilir ama söylediği şeyler, taşa kazınmış değil. Kör parmağım gözüne hataları var.

Zaten dil yaşayan bi organizma. Bundan 10 yıl önce "sıkıntı" diye bi laf var mıydı? Vardı da, bu anlamda kullanılıyo muydu? cosmicstring hocamız gibi beni de rahatsız ediyo bu yeni anlamda kullanılması. Ama biz cebimizi de yırtsak, yaygınlaşmasının önüne geçebilir miyiz? Hayır. Almış başını gitmiş...

Biz burada, istediğimiz kadar, doğrusu şudur, yanlışı budur diyelim, şurda topu topu kaç kişiyiz ki? Dili milyonlar kullanıyor, ağzı olan konuşuyor, engel olmak mümkün değil, akarsu gibi. Feci şekilde azınlıktayız yani.

Genel olarak şunu söyleyebiliriz: İnsanlar TDK'nın her dediğine "he" demesinler.

Korner - corner
Forvet - forward

Filan gibi örneklerde olduğu gibi, yabancı kelime bi süreliğine girecek dilimize, doğru ya da yanlış bir süre kullanılacak ve bir süre sonra da çekip gidecek, modası geçecek.

Yabancı kelimeler Türkçe'ye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı?

diye soruyosunuz, "Öyle bir kural olsa, bi önemi var mı?" diye sorayım ben de...

"Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?

dahi anlamındaki de'yi, da'yı kaç kişi ayırabiliyor? Ayırabilenlerden kaç kişi önemsiyor bu kuralı?

Viyadük gibi yabancı bir kelimenin -i halinin viyadüğü değil viyadükü olması gerektiğine dair bir kural var. Ama "resmi" karayolları tabelası "viyadüğü" yazıyor. Bu kuralın varlığından kaç kişinin haberi var?

Toparlayacak olursak, lumpen ve lümpen'in ikisi birden doğru olamaz. Kelimenin bir doğrusu olur. Ama yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır, ona yapacak bir şey yok.

Motamo da öyle,

Kaynak olarak da kargadan başka kuş tanımam...
  • compadrito  (20.06.13 07:44:11 ~ 07:45:57) 
Dil Derneği'nin klavuzundan şaşmam. Kimseyi de şaşırmasın...

www.dildernegi.org.tr

götünden kelime uyduran, dönemine göre kelimenin anlamını değiştiren tdk'yı zaten hiç kullanmazdım.
  • one minute  (20.06.13 16:05:03) 
cevapları okumadım, değinmiş olan varsa affola.

kitap yayıncılığında editörler genellikle epsilon yayınlarının ana yazım kılavuzu'nu ve ali püsküllüoğlu'nun türkçe sözlüğünü kullanırlar.

tdk'ya ise bir taraflarıyla gülerler sadece.
  • inawen  (20.06.13 17:10:13) 
""Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?"
yoo; çekimler ayrılır yapımlar ayrılmaz

  • fenasi kerim  (21.06.13 03:54:23) 
Yukarıda tek bir bkz. ile ifade edilmiş, daha ayrıntılı olarak anlatayım. Günümüz TDK'sı güvenilir sayılmıyor. Bunda TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamalarının etkileri büyük. Tabii bunun da temelinde 1980 darbesiyle birlikte asıl TDK'nın dağıtılıp yerine bir kukla kurum konulması yatıyor. Dolayısıyla bugün ciddi yayınevlerindeki editörler, redaktörler, yazarlar, akademisyenler, reklamcılar 1980 darbesinden önceki son TDK başkanı olan Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurul tarafından hazırlanmış olan Ana Yazım Kılavuzuna itibar ediyorlar. Hatta AKP hükümetine kadar ÖSYM bile TDK'nın değil, Ana Yazım Kılavuzuna göre üniversite sınavlarını hazırlamaktaydı.

TDK'nın çelişkili uygulamaları Ana Yazım Kılavuzunun giriş bölümünde ayrıntılarıyla çürütülüyor. Sözgelimi ayrı yazalan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdular. Ayrı yazılan sözcük diye bir şey olmaz. Bir sözcük bileşik de olsa, iki ayrı sözcüğün birleşmesinden de oluşsa tek parça olarak yazılır. Adı üstünde sözcük, ayrı yazılmaz bu.

Bu saçmalıkları yüzünden Adamsendecilik sözcüğünü TDK'da Adam sendecilik diye görürsünüz. Halbuki oradaki de, dahi anlamındaki de'dir. İlla ayrı yazılacaksa Adam sen de cilik diye yazılması gerekir ki bunun da saçmalık olacağını bildiklerinden ne yardan geçebiliyorlar ne de serden. Aynı biçimde şapka olarak bilinen düzeltme iminin yazımında vb. TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamaları var.

ek soru 2: Ana Yazım Kılavuzunun internet vesiyonu yok. Ama zaten çok pratik biçimde basılmış bir cep kitabı. Her yere götürülebilir.

Ayrıca yazım kılavuzlarıyla ilgili de şurada faydalı olacağını düşündüğüm bir yazı mevcut: yazarodasi.blogspot.com

Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın.

TDK'yı esas kabul edenler büyük çoğunlukla genç kuşaktan kimseler olsa gerek. AKP iktidarı döneminde üniversite, y.lisans vb. okuyan gençler TDK'yı da esas alıyorlar. Bilinçli bir tutum değil bu.

Bir başka yanıtım da mot à mot ile ilgili. Bir sözcüğün kaynak dildeki yazılışı doğru kabul edilemez. Sözcüğün geçtiği dilde nasıl yazılıyorsa o hali doğrudur. Sözcüğün etimolojisiyle bir sözcüğün bir dildeki hali farklı şeylerdir. Bunları karıştırmamak gerek. O zaman televizyonu da television yazsın insanlar... Veya tişört yerine t-shirt yazsınlar. (Gerçi çoğu insan bu hataya düşüyor ama neyse)
  • microfiction  (21.06.13 20:18:08 ~ 20:24:58) 
@ermanen

Hay aklınızla binbeşyüz yaşayın! Ne iyi etmişsiniz de sormuşsunuz bu soruyu... Bissürü şey öğrendim.

@microfiction

Teşekkürler aydınlatıcı bilgiler için üstadım.

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın."

yazmışsınız. Benim söylemeye çalıştığım şey, Ekşi'de bir konuda yazılmış bir görüş, nasıl referans görüş olabilir? Ekşi'de yazana bakarak nasıl yönümüzü bulabiliriz? Mesela (bkz: motamot çevirinin azizliği) diye bir başlık var.

Ondan soğnacığıma, Ekşi'ye motamo diye de sorsanız, motamot diye de sorsanız, mot à mot diye de sorsanız, sizi (bkz: mot a mot) başlığına yönlendiriyor.

Mesela, bu başlıktaki girilerden biri şöyle (aynen kopi peyst):

"kimilerinin "notanot" diye telaffuz ettikleri fr menşeili tabir"

gördüğünüz gibi yazarımız "menşeli" yazmayı bile bilmiyor.

Nerde bu devlet? Nerde bu hacivatlar?

Bir başka yazarımız, aynen şunu girmiş bu başlığa:

(bkz: literally)

Halbuki (bkz: literal) olarak girmiş olmalıydı. Hacivatlar bunu da atlamış.

Öte yandan,

"Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor." diyosunuz da,

ben arada sırada girilerimde,

ammaaaa waaa laaqıynnn, yazıyorum. Bi gün bile olsun bi Hacivat da, "ne diyon sen aga?" demedi.

Bazen de "mına koyim" yazıyorum. Bi Hacivat da çıkıp "Huoopp, bilâder!!! Akıllı ol! Alırım paçanı aşşaaa!" demedi.

Beri yandan, an itibarıyle Ekşi'deki giri sayısı 18,855,740 olmuş. Bu hacivatlar kaç kişi ki, 20 milyon giriye kalite kontrolü yapceklee? Bu sebepten, Ekşi bir referans kabul edilebilir mi?

"Wikipedia'nın ve Vikipedi'nin bile ev ödevlerinde referans kaynak kabul edilmediği bir ortamda, Ekşi nasıl referans olabilir?" diye sormak istemiştim sadece... "Bile" dememin sebebi, Wiki/Viki'nin geyik bi ortam olmamasındandır. İmece usûlü ile yazıldıkları malum ama ciddi olmaları bekleniyo galiba. "Yazarlarının ehil olup olmadığı bilinmediği için ve kaynaklarının sahih olup olmadığı bilinmediği için referans kabul edilmiyor pek çok hacı hoca tayfası tarafından. Aynı noktadan hareketle ve üstelik bi de geyiği bol olan Ekşi de referans kabul edilmez heralde" demek istedim. Yoksa Ekşi candır, bi de kutsal bilgi kaynağıdır.

"TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın." sözünüzü bana mı söylediniz, bundan çok emin olamadım.

Zaten resmî bağlayıcılığı olmaması gerek heralde di mi? Yazım kurallarını çiğnersek, naapacak TDK? Gelip aazımıza biber mi sürecek?

Bi de, biraz hızlı okuyosunuz galiba. Ya da ayfondan filan okuyosunuz.

"mot à mot

doğrusu bu."

diye yazmışım. Biraz aşağıda da,

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." yazmışım.

Sonra bu güzel sorunun sahibi ermanen üstadım, "ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki?" diye sormuş bir ilave soruyla ve ona cevap vermişim ama o da gözünüzden kaçmış herhalde.

Ama belli ki, sizden öğreneceğim çok şey var. Teşekkürler katkılarınız için.
  • compadrito  (22.06.13 02:49:57 ~ 03:18:41) 
Böyle konularda Dil Derneği tek doğru kaynaktır.


  • amateur  (22.06.13 05:59:05) 
@compadrito tdk'nın resmî bağlayıcılığı yok sözünü size söylemedim.

ikincisi, siz hacivat mevhumunu tamamen yanlış anlamışsınız. ekşi sözlük'te entryler/giriler dil kurallarına göre denetlenmiyor. sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor.
  • microfiction  (22.06.13 12:13:06) 
@microfiction

Teşekkürler açıklama için. Ama tatminkâr olmadı. Çünkü,

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor."

yazdıktan sonra,


"sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor"

yazdınız.

Ben de diyorum ki, hacivat mefhumunu anladım ama mevzu ile bi alâkası olmadığını göstermek için o örnekleri verdim. Yani hacivatların Ekşi'de açılan başlıkları düzenleyici bir işlevleri var. Giri, sözlük formatına aykırı olmadıkça, göte girme ihtimali olmadıkça, içerik de selbez, uçuş da selbez, atış da selbez... Öte yandan, Ekşi'de yazar olmak için gereken başka bi ehliyet yok. Beri yandan, kaynaklar sahih değil. Bazen de götümüzden uydurup yazıyoz.

Bu durumda, Ekşi nasıl referans olabilir?

Ama ermanen üstadımız, "Ekşi gene de bir fikir verebiliyor" mealinde bir şey yazdı ki haklıdır, herhangi bir güvenilirliği ve geçerliliği olmayan giriler arasında, doğru bilgi verenler de var. Ama seçmeyi bilirseniz...

Bu yüzden, bu soruya gelen cevaplardan öğrendiğim, Adam, Epsilon, Dil Derneği, Ana Yazım Kılavuzu gibi kaynaklarla pek mukayese edilemez Ekşi...

Fikir verir, evet. Ama belirleyici olamaz.
  • compadrito  (22.06.13 16:46:33 ~ 16:53:35) 
burada kastettiğim şey zaten sözlükteki tanımlar, içerik yönünden değil, imla yönünden sözlüğün kullanımı. dolayısıyla başlıklar da doğru imla konusunda yardımcı olacaktır. entrylerin içerikleriyse dediğiniz gibi fikir verecektir. zaten burada bile görüyoruz bu kullanım biçimini. entrylerde ayrıca başka kaynaklarda kolayca erişemeyeceğimiz biçimde yazım kılavuzları arasındaki çelişkiler, bu çelişkiler üstüne tartışmalar, farklı görüşler de yer alıyor. insanlar birbirinin hatalarını düzeltiyor, doğruya ulaşılıyor. sözgelimi ben mevhum yazmışım, siz mefhum olduğunu düzeltiyorsunuz vb. internet de böyle bir şey zaten. internet okuryazarı olan kişi doğru biçimde okuyabiliyor. ama dediğinizi anlıyorum, doğruda doğruya bir yazım kılavuzu değil zaten sözlük.


  • microfiction  (22.06.13 20:59:50) 
Dile cidden kafa yoracaksanız çeşitli imla kılavuzlarrına sahip olmanız gerekiyor zaten. Benim ana referansım Dil Derneği'nin kılavuzudur. Nijat Özön ve TDK'da elimin altında.

Genel durum şudur; Her kurumun kendi imla kuralları ve klavuzu vardır. Mesela ayrıntı yayınlarındaki kitapların dil bütünlüğüyle Remzi Kitabevi yayınlarından çıkan kitapların dil bütünlüğü arasında fark vardır.

Yayınevleri x kılavuzu tercih eder ve o kılavuzda eksik gördükleri madde ve kuralları bir metin halinde çevirmenlerine, editörlerine yollarlar.

Yani şu kılavuz doğrudur demek pek doğru değil. Her kılavuzun eksikleri var. Ben TDK'yı referans almam.
  • one minute  (16.09.14 14:36:34) 
[]

Bu cümleleri Tam Anlamıyla Cevirebilir Misiniz Lütfen ?

hello , reopened koveea page again. Yes , it was offline more than 5 days till now , once all i want from you guys, do not spam , advertising other servers under this page , and about Koveea, yeah its still alive , we nearly done ..

Okan , lets dont start again with same question again please ill just announce when ever we will open it

I just reopened this page to , let you know , koveea isnt dead , and it wont , thanks for understanding , its nice to see , there's still good & respectfull players.

Okan i didnt say today.. I wont give any time estimate , please dont write that kind of words , I cannot give time right now. But thanks alot for your support instead of insult

Ok since its annoying , we will keep it offline until we fix everything as well . We apologize for what ever happened until now . Thanks for who ever waiting & supporting us ...

Saolun.

 
koveea sayfası yeniden açıldı, evet 5 gündür offlinedı taa ki bugüne kadar. siz gençlerden istediğim spam yapmayın, başka serverların reklamını yapmayın, koveaa ya dönecek olursak evet kendisi hala aktif, nerdeyse bitirdik.

okan, lütfen aynı sorulara tekrar başlamayalım, çok rica ediyorum. açar açmaz anons edeceğim.

sayfayı şimdi yeniden açtım, bilmenizi isterim ki kovea ölmedi ölmeyecek ilelebet varolacak, anlayışınız için teşekkür ederim, hala iyi ve saygılı oyuncular olduğunu görmek pek güzel.

okan bugün demedim, belli bir zaman hesaplamadım, lütfen bu tarz şeyler yazıp durma, kesin zaman veremem şimdilik. ama hakaretler yerine desteklerin için çok teşekkür ederim.

herşeyi düzeltene kadar offline kalmaya devam edecek. şu zamana kadar olan herşey için özür dileriz. bizi destekleyen ve bekleyen herkese teşekkür ederiz.
  • giderbey  (17.06.13 21:20:07) 
[]

For & Against Essay

Yazımı hakkında kapsamlı bilgi arıyorum.




 
  • dibini gor  (17.06.13 12:28:21) 
[]

[House] Well, if you live by the river, I've got a bag.

House, sinüsleri tıkanmış bir hastaya; hasta, house'un önerdiği tabletleri ve burun spreyini beğenmeyince bunu dedi. house, ne demek istedi? olayın esprisi ne?

edit: pardon ya alerji icindi evet. atladim orayi.

House S2E4

 
kadının kedilere alerjisi olduğunu tespit etmiş. tedavi anlamında hiçbir ilaca razı olmayan hastaya eğer nehir kıyısında yaşıyorsan poşetim var demiş. yani madem ilaçla tedavi aramıyorsun sorunu kökten çözmek için kediyi poşete koyup nehre atabilirsin demek istemiş.

vardır ya öldürmeye gücü yetmeyen caniler hayvanları poşete koyup dereye göle vs atarlar.
  • sttc  (16.06.13 21:02:15) 
[]

ingilizce altyazılı dizi?

ingilizcemi geliştirme amacıyla ingilizce altyazılı dizi izleyeceğim. güzel, yavaş, anlaşılır konuşulan bir dizi ve internet sitesi öneriniz var mı acaba?




 
coupling
how i met your mother belki.

  • sutlu nescafe  (16.06.13 18:46:55) 
@sutlu nescafe
how i met your mother iyi de sadece 8. sezonun ingilizce altyazısını eklemişler dizimag'e.

  • the kene  (16.06.13 18:50:58) 
buradan altyazı indirebilirsin.

divxplanet.com
  • hayley williams ile evlenecek genc  (16.06.13 19:15:42) 
freaks and geeks


  • deletesystem32  (16.06.13 19:22:15) 
eskidir ama friends


  • aslindaobenim  (16.06.13 22:25:42) 
the simpsons. 24 sezon, indir indir izle.


  • noluyo yaa  (17.06.13 13:39:53) 
seinfeld


  • sigaraicilmeyenevdekimahzunkultablasi  (17.06.13 17:28:21) 
[]

Bathroom

İtalya'da bir okulun öğrenci yurdu için diyor ki:

"The rent for a single room with a private bathroom is 350€/month and
includes one meal per day (lunch or dinner) at the cafeteria in the same
building."

Şimdi bu bathroom dediği (tuvalet + banyo) birlikte olur değil mi? Bir tanesi eksikse, yok tuvalet ortak kullanım, banyo ortak falan derlerse kiralamaktan vazgeçicem de. Teşekkürler.

 
bathroom dediginde dus + wc birliktedir. ama eger emin olamadiysan mail atip sorabilirsin. ama gavurlarda sadece lavaboya bathroom diyeceklerini sanmam

hem nereye sicacak bu millet :)
  • exlibris  (16.06.13 18:34:17 ~ 18:34:25) 
[]

İtalyanca filme altyazı yapabilecek bir insan evladı var mı

soru başlıkta filmin kapak resmini ekledim




 
altyazı mevcut değil galiba. deşifre etmek isterim ama çeviri yaptırma bana :)


  • sigaraicilmeyenevdekimahzunkultablasi  (17.06.13 17:30:53) 
Blogumda kullanacağım


  • Sandman  (29.06.13 19:09:34) 
[]

"Bitirmek zorundaydım" ingilizcesi

Açıklamalı, örnekli kısaca anlatacak var mı?




 
Şimdi zorunda olduğun için "have to" kullanman lazım.ama geçmiş olduğu için "have" "had" olacak dolayısıyla "had to" olacak.

sonuç olarak, I had to finish. dememn yeterli diye düşünüyorum.
  • cancan  (15.06.13 22:08:04) 
[]

.. within 10 of 100 ne demek?

"return True if it is within 10 of 100 or 200"

cümle bu şekilde. ne demek istiyor bu kalıp.


 
içinde anlamı katıyor bildiğim kadarıyla

yani 100 de 10un ya da 200 de 10un içinde True olur.
  • yedinumara  (15.06.13 18:50:06) 
"100 yada 200 içinde 10 ise return True"

else return false; // Bu da benden
  • ekyil  (15.06.13 19:15:39) 
[]

resimde ne yazıyor? (arapça, yunanca, ermenice)

bu resmin daha büyüğüne erişmek istiyorum ama nasıl aratacağımı bilemedim ne yazıyor orada plağın ismi olarak?
www.agos.com.tr



 
Google görsel arama kısmına resmi sürükleyip bırakınca arama yapıp farklı boyutlarını ve benzerlerini bulabiliyor


  • uepuey  (15.06.13 16:05:59) 
türk müzikleri - arap müzikleri müzik yerine ezgi filan da olabilir. ona benzer anlamı olan bir kelime işte.

haa pardon plağın ismi olarak demişsin. en azından arapça olan kısmında plağın ismi yazmıyor.
  • wilhelmwasmuss  (15.06.13 16:10:59 ~ 16:24:00) 
Yunancası Ellenikoi Diskoi - tahminimce "Yunanca plaklar" veya "Yunan plakları" demek...

En altta ise, "Bulgarski Plagi" yazıyo. (ikinci kelimeden emin değilim ama ingilizce "records", plaklar demek olduğu için emin de olabilirim)
  • compadrito  (15.06.13 16:52:04 ~ 19:07:33) 
[]

Küçük bir çeviri

Arkadaşlar "insanların arasında" diyelim mesela. O "insanlar" kısmı bir grubu temsil etsin.

In between the "x"s
Amid the "x"s
In the middle of "x"s
Among the "x"s

Hangisi tam anlamı veriyor? In between uymuyor gibi, between hiç olmaz, in the middle of da olmuyor. Amid mi doğru acaba? Çünkü şöyle bir şarkı sözü vardı galiba: "I've slept for a couple of hours amid the flowers.". Gibi bir şeydi, tam hatırlayamadım.

Bir de among var tabii. Amid "ortasında" anlamı verirken "among" içinde, yanında, arasında anlamına geliyor. Among da iyi bir seçenek gibi.

Hangisi?

Edit: Sanki amid kelimesi "arasındayım ama onlardan biri değilim"ken among "arasındayım ve onlardanım" gibi bir anlam veriyor gibi. Allah allah, ne seçsem ki?

 
eğer kastettiğin "insanların arasında bir grup" "türkiye cumhuriyeti vatandaşı balkan göçmenleri" gibi bişeyse; among en isabetli seçim olur sanırım. Ancak among, daha çok kastedilen küçük grubun "balkan göçmenleri" türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının genel özelliklerinin dışında kalan, onlara göre üstn veya düşük düzeyde olan özellikleri belirtmek için kullanılıyor, diye biliyorum. Yine bir karşılaştırma var yani.
Garanti olması için bir ingilizce-ingilizce sözlğe bakmak en mantıklısı gibi ama.

  • dafaiss  (15.06.13 15:34:32) 
"Çapulcuların Arasında" diye bir başlık çevirecektim de. Niye yazmadım bilmiyorum. Among the Chapulcu's gibi bir şey yazdım şimdilik.

Taraftar grubu nedir tam olarak İngilizcede?
  • adoramer3ku  (15.06.13 15:35:51) 
taraftar "supporter" diye çevrilebilir sanırım; veya fan.
Örneğin "he is the tallest among the chapulcus.", "spartacus is the bravest among all man-kind", "the child is the shortest among his classmates."

  • dafaiss  (15.06.13 15:43:57) 
Ama buradaki "arasında" o anlamda değil. Çapulcuların arasında bulunmak gibi. Yani arasında'dan sonra bir şey gelmeyecek. "Penguenlerin arasında" diye bir belgesel ismi düşün.

Taraftarı "supporter" diye çevirdim ama "taraftar grubu"nu ne yapsam bilemedim.
  • adoramer3ku  (15.06.13 15:46:15 ~ 15:46:38) 
tam anlamadım ben hala. Sadece birliktelik anlamı katan bir şey belirteceksen "with" kullanmalısın. Cümleyi yazsan veya mesaj atsan olmadı?


  • dafaiss  (15.06.13 15:50:08) 
[]

İtalyanca bir cümle

Sul filo del rasoio ne demek




 
kelime olarak cevirisi bicagin kenarinda olmak, cok riskli, tehlikeli durumlar icin kullaniyorlar.


  • halley  (15.06.13 04:38:03) 
[]

kilicin ustundeki arapca yazi

minicik kucucuk bir yazi.. cok merak ediyorum ne anlama geldigini.

yardimci olabileceklere simdiden cok tesekkurler. bilebilecek birilerine yonlendirebilirsiniz kesinlikle.


 
besmele ve bir ayet parçası
(bismillâhirrahmânirrahîm - nasrun minallâhi ve fethun karîb ve beşşiri'l-mü'minîn)

  • hicazkar  (14.06.13 22:16:41 ~ 22:59:15) 
cok cok tesekkurler. yani simdiki arapcayla yazi? bilmiyorum gerci eski arapca diye bir sey var mi.. ayetler degismiyor en nihayetinde ama.

internetten bakarim ayetin anlamina ama kilica neden yazildigini bilmiyorum. zira kilicin ne kadar eski oldugunu da bilmiyorum. asil aradigim sey o :)
  • babamasoliimbananickaldirsin  (14.06.13 23:10:35 ~ 23:10:52) 
meali aşağı yukarı şuna benzer;
www.kuranmeali.org
--
arapça aynı arapça da noktalar filan yok. kelimelerin yeri de istife göre ayarlanmış.
ayetin altında 1100-1101 gibi bir şeyler yazıyor ki kılıcın dövüldüğü tarih olabilir. bu tarih hicri ise miladi olarak 1689-1690 gibi bir tarihe tekabül eder.
kılıcın kendi tarihi hakkında az çok bilgi olsa tarihlemede yardımcı olabilir. kimden kalmış, nerede bulunmuş gibi.
  • hicazkar  (15.06.13 12:51:02) 
yeni resimde altta bariz bir aslan resmi işli ama üsttekini çıkaramadım.


  • hicazkar  (15.06.13 12:52:09) 
hicri olup olmadigini nasil bilebiliriz?
o rakamlarin baska bir sey ifade etme olasiligi var midir?
cok bilgim yok.. aileden kalmis babadan ogula gecmis hep. bir kac nesil oncesine kadar hep osmanli subayi olduklarini biliyorum kilicin gectigi insanlarin. simdiki suriye'de veya yunan adalarinda ikisinden biri olmali.
nereden geldigi tam belli degil yani

yardim icin cok cok tesekkurler. sembolu cikartabilecek bir uzmani nasil bulabilirim acaba.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (15.06.13 19:29:24) 
büyük ihtimalle hicri tarihtir o. aile geçmişini araştırabilirsiniz. o tarihlerde yaşayan ve kılıcı kullanma ihtimali olan kimler vardır? o kişinin bağlı bulunduğu yere ait bir damga gibi bir şey olabilir.
etrafımdaki bu işten anlayanlara sorayım. resimleri kaydettim. bir şey çıkarsa haber ederim.
bit pazarlarında, sahaflarda vs böyle tarihi teferruatla ilgilenenler bulunabilir. (tabii atma kabiliyetine güvenenler de :))
  • hicazkar  (16.06.13 23:11:56) 
[]

çok kısa çeviri

"When your toe to toe you got your nose in it, and when you're nose to nose you got your toes in it"




 
çok ilginç bir cümleymiş. henüz ne demek istediğini keşfedemedim ama "toe to toe" biriyle zıtlaşmayı ve "nose to nose" da iyice kavganın eşiğine gelmeyi anlatıyor.


  • kül  (14.06.13 08:47:47) 
tamamen götümden sallıyor da olabilirim. ama sanki "karşındaki ile zıtlaşıyorsan bazı şeyleri de kabul etmelisin, (biriyle ayakların değecek kadar yakınlaşmışsan burnun da o kişiye yakındır)" gibi bir şeyler çağrıştırdı bana. gülü seven dikenine katlanır gibi. acaipmiş.


  • altikereyedi  (14.06.13 08:58:47) 
Biriyle tam karşı karşıya durmaktan bahsediyor galiba gerçek anlam olarak, mecaz anlamda ise -ulan nefret ediyorum bundan da- işte bazı şeyleri ayıramazsın gibi bir şey sülemiş galiba. Bir de you're yerine your yazmış kınadım arkadaşı.


  • adoramer3ku  (02.07.13 23:34:27) 
[]

İngilizce'de " Benimle çıkar mısın ? "

komik olacak ama, nasıl denir? direk bu şekilde var mı? ( sevgili olmak için sorulan soru )




 
Do you have date for me?


  • eli  (13.06.13 22:25:40) 
do you have date for me kesinlikle değil. -_- "will you go out with me?" ya da "will you date me?"


  • mrz breezy  (13.06.13 22:27:48) 
do you date me için şöyle bir video varmış :) www.youtube.com


  • utkucbkc  (13.06.13 22:29:17) 
With out me?

with: ile
out: çıkmak
me: benimle
  • ayn-i cemin bülbülü  (13.06.13 22:31:26) 
evet ayn-i cemin


  • utkucbkc  (13.06.13 22:37:50) 
Lisede hotline mıydı hotbird müydü o kitapta terry böyle teklif etmişti bilemicim.. İngilizlere böyle teklif ediyom ben :p


  • eli  (13.06.13 22:40:27) 
-would you go out with me?
-do you wanna hang out sometime?
-are you sex?
  • [silinmiş]  (13.06.13 22:40:53) 
do you seks?
universaldir.

  • anonymice  (13.06.13 22:41:07) 
wanna suck my shish kebap?

yok lan şaka.

Would you like to go out for a date?
  • blossom  (13.06.13 22:45:28) 
are you disco?
are you cola?

şaka bi yana, seni seviyorum de en güzeli o. madem sevgili olmak için soruyosun... zira benim anladığım kadarıyla ecnebiler bi çıkmada sevgili olmuyor, çıkınca sadece çıkmış oluyor yani.
  • cilgin korsan ces  (13.06.13 22:48:16) 
kimseye çıkma teklifi etmiyorum, bilmem gereken şey bu " benimle çıkar mısın "


  • utkucbkc  (13.06.13 22:50:15) 
going on a date kalıbıdır o zaman aradığın. sims de falan da öyle mesela.


  • cilgin korsan ces  (13.06.13 22:56:03) 
ingilizce öğretmenliği son sınıfım ve deli gibi de sims oynarım, güvenebilirsin.

- will you go out with me?
- will you date me?
- will you go on a date with me?

sadece bunlar oluyor.
  • mrz breezy  (13.06.13 23:15:50) 
extra: sevgilim olur musun = will you be my boyfriend/girlfriend?


  • mrz breezy  (13.06.13 23:17:05) 
çok teşekkürler hepinize, muhtemelen will you date me? aradığım cevap. ben şöyle kullandım, yine cevaplardan ve kalıpdan alakasız.

if i had asked you for dating, what would been your answer?

gelecek için değil, geçmiş için soruyorum.
  • utkucbkc  (13.06.13 23:33:11) 
genelde benimle çıkar mısın değil de birlikte bir şeyler içmek ister misin? veya yemeğe çıkmak ister misin? diye sorar ecnebiler.
yani; would you like to drink some coffee sometime?
would like to have a dinner with me sometime?
gibi.
  • r_u_h  (13.06.13 23:39:21) 
do u wanna hook up with me ? slang english böle


  • emesbin  (14.06.13 20:50:10) 
hayır öyle değil bilmeden sallamayın insanları yanlış bilgilendirmeyin. hook up yatmak anlamına gelir ve karşınızdaki ileri derecede kaşar olmadığı sürece kullanmanız kaba kaçar.


  • mrz breezy  (15.06.13 00:44:33) 
bir yerimden atmıyorum ingilizce öğretmeniyim usa de böyle kullanılıyor bütün magazin programlarında hook up with somebody diye geçer biriyle çıkmak,ilişki yaşamak.tureng.com


  • emesbin  (17.06.13 20:13:03) 
fancy going out later/tomorrow/... ile de sorulur, bu turkler bilmez.
not: ingilizim

  • düşünüyorum öyleyse vurun  (17.06.13 20:54:13 ~ 20:54:31) 
British Council' e kadar gidecek bu duyuru sayenizde. Ben işimi hallettim herkese teşekkür ederim, ciddi ciddi cevap verenlere ve espri yapanlara. Direk kimseye çıkma teklifi etmedim zaten, bir konuşma sırasında şunu sormam gerekiyordu sordum " if i had asked you for dating, what would been your answer? "


  • utkucbkc  (18.06.13 01:26:13) 
Ozaman cvp ne oldu bir onuda sylede bu kadar uğraştık :)


  • adagur  (18.06.13 06:33:36) 
cevap " i would say more yes than no. but now in my condition, this question seems not in time " oldu :D


  • utkucbkc  (18.06.13 22:28:32) 
O zman sende ona take ur time deseydin :)


  • adagur  (20.06.13 00:33:08) 
[]

Ship the available items first ne demek

Not satisfied with a product or shipment?

A. If you order has not been shipped, you may cancel it for a full refund, by using order tracking and selecting the "Cancel Order" option.


 
Ship the available items first ne demek
birden fazla urun aldiysan elimizde olan urunu once gondeririz diyor. digerlerini de buldukca gondeririz demeye getiriyor.
--------------------------------------

Not satisfied with a product or shipment?
urunden ya da kargodan memnun kalmadin mi? o zaman asagidakileri yap diyor
-------------------------------

A. If you order has not been shipped, you may cancel it for a full refund, by using order tracking and selecting the "Cancel Order" option.

eger urunleriniz kargoya verilmediyse, tamamen iptal edilip ucret iadesini yapariz. bunun icin siparis iptal basligini tiklayarak devam et falan filan
  • exlibris  (13.06.13 22:23:09 ~ 22:25:19) 
[]

İng-Türkçe espri çeviri (The Walking Dead)

pbs.twimg.com :large

espri nedir?


 
carol ve daryl arasındaki elektriklenmeyi düşünürsek, bence daryl'in 4. sezonda carol'la sevişeceği ima ediliyor.


  • nesilsiz  (13.06.13 16:26:34) 
[]

ACİL İngilizce çeviri

Şehirlere değer katan, doğal güzellikleri yanında mekanlarıdır. Tarihi yarımada 8500 yıldır imar edilen bir şehir. Barındırdığı üç medeniyetin birikimiyle dünyanın en önemli kültür varlıklarına sahiptir.

Bu varlıklar geçmiş dönemlerin yaşam mekanlarıdır. Eski sahipleri olmasa da eserleri, bizlere yaşanmış hikayeleri anlatır. Zamanı somutlaştıran bu varlıklar şehre, ruh ve mana derinliği katar. Geçmişten geleceğe uzanan bir hissiyat yaşayanları kuşatır.

Şunu ingilizceye çevirebilir misiniz arkadaşlar?

 
What makes a city worthy apart from it's natural heritage is its environment*. Historical peninsula has been developing since 8500 years ago. With the three civilization it hosted, the city has valuable cultural property.

These properties are the habitats of the historical periods. Even if its owners are not here, their products told us their stories. The properties that makes the time come to life add spirit and sense to this city. An emotion that flows through future from past surrounds the living around it.


* mekan'ı çeviremedim, neydenw bahsettiğini anlayamadım.
  • reavelyn  (13.06.13 16:23:22) 
Besides its nature, its monuments also add value to a city. Historical Peninsula is a city which has been built over 8500 years. It offers some of the most important cultural heritages of the world.

These monuments are the living spaces of the past. Even though their old owners don't exist anymore, they tell us the stories that were lived through. These elements, which solidify the past,add depth of spirit and meaning to the city. A sense that reaches from past to the future surrounds the living people.
  • el desaparecido  (13.06.13 16:26:08) 
[]

Tell Me More

Bu sete en hesaplı ve sağlıklı yoldan nasıl ulaşabilirim bi fikri olan var mı? Ben birkaç seçenek buldum: (3 ve 4'e pek sıcak bakmıyorum)

1)www.ttnetprog.com.tr

2)www.sehirfirsati.com

3)www.tellmemore.info.tr

4)Malum yollardan edinilen setin de şöyle bir sıkıntısı varmış sanırım: eksisozluk.com

 
Bu set seni tamamen dili oğrenmeni saglamaz. Kelime darcığını geliştirir o kadar. Çünkü belli bir kalıba sığdırılmış sistemle nereye kadar aşabilirsin ki. Bu set günlük olmanla harmanlanırsa çok iyi olur. Bu set yerine a.j hoge effortless english ve power edition urunleri senin için çok daha iyi olur diye dusunuyorum...


  • urnganic  (12.06.13 20:37:16) 
Yaz bitene kadar ilgilenicem zaten sonrası için kurs vs. bakıyorum. Bahsettiğin ürünleri hemen araştırıyorum, tell me more konusunda da hala yardım bekleniyor...


  • del naja  (12.06.13 20:46:40) 
o dünyanın en iyi dil öğretmeni... Bence..


  • urnganic  (12.06.13 21:58:57) 
[]

Kanka kelimesinin kökeni / Çingenece / Ağır Roman

nişanyansözlük demişki:

"Çingenece (Roma) kanka "arkadaş, yoldaş" sözcüğünden alıntıdır."

sonra şunu da demiş:
"Kanka (eril) ve anki (dişil) biçimleri Çingenece gramere uygundur. Sözcüğün Türkçe kan kardeşi deyiminden türediğine dair yaygın görüş kanıta muhtaçtır."

türkiye'e yaşayan çingenelerin dili mi kastediliyor burda? yoksa romence'nin değişmiş hali mi?

nişanyansözlük yine demiş ki, bu kelimenin tespit edildiği en eksi türkçe kaynak "ağır roman" imiş. orda çingenelerden mi bahsediliyor? nasıl geçiyor bu kelime?

çingeneler çok eskiden beri kullanıyor mu bu kelimeyi?

 
çingeneceden kasıt saf çingene dili olması lazım. yani romence'den farklı olarak çingelerin kullandığı bir "çingenece". bu sadece türkiye'deki çingenelere özgü bişey de değil. ve çingenece aslında eski bir dildir, bence çok eskiden beri kullanılan bişeydir.

ben ağır roman'ı hem okudum hem izledim. hatta şu an tam kafamın üstündeki rafta var kitap. bu sözcüğe dikkat etmemiştim ama olaylar çingenelerin yoğun olduğu tarlabaşı tarafında geçer ve tabii ki çingene karakterler de var.

bir de çingeneler zamanı* isimli film var tabii. bu film de tamamen çingenece çekilen tek film. ya da en azından pek çok kişi tarafından bilinen tek film. buradaki meşhur şarkı ederlezi de çingene dilinde yazılmıştır. aşağıda bunlarla ilgili linkler var.

sonuç olarak bahsedilen kitap ve filmler güzeldir. oku ve izle henüz yapmadıysan.

(bkz: #10866222)
(bkz: #5878041)
  • tepedeki psychedelic adam  (12.06.13 19:40:33) 
[]

Ankara'da Almanca Kursu

Selam galyalılar,

Hiç beklenmedik bir şekilde seneye Almanya'ya gitme ihtimalim oluştu. Ben de sebep bulmuşken Almanca öğreneyim dedim. Ankara'da nereyi tavsiye edersiniz? Goethe Institute diye düşündüm de, bir sonraki kuru ekimde başlayacakmış, bir de temmuzda yoğun kur var ama haftada 5 gün pestilim çıkar diye ona çok sıcak bakmıyorum.

Dipnot: Kursa sınav geçmek amaçlı gitmiyorum, gerçekten öğrenmek istiyorum.

 
tömer


  • primetime  (12.06.13 16:28:41) 
1 ... • ... • 125 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.