[]

çeviri yardımı

arkadaşlar sanırım ocağınıza düştüm. yardımcı olursanız çok sevinirim.
kullandığım bir program (paralı olarak) bedava denemenizin süresi dolmuştur diyor, giriş yapamıyorum. şimdi yetkililere ben paralı kullanıyordum neden böyle bir hata veriyor diye sormak, acilen düzelmesini rica etmek ve konu hakkında bilgilendirilmek istediğimi söylicem. resmi bir mailleşme olacak tabi. paragraf şöyle:

''merhaba, pro üyeliğe sahip olmamıza rağmen siteye giriş yapmak istediğimizde aşağıdaki yanıtı alıyoruz. Konu hakkında detaylı bilgi ve hatanın düzeltilmesini rica ediyoruz. teşekkürler.'' gibi bir cümle...görsel de ekte. çok teşekkürler.

 
@zikardo, despite yerine although, tried yerine de try gelmeli bence.


  • things will never be the same  (25.02.14 17:16:25) 
[]

ingilizcede UKALA

bu tanimi hangi kelime acikliyor ingilizcede tam olarak?




 
Know it all. Bazen arada boşluk yerine tire de kullanılır. Know-it-all gibi.

Smartass de denebilir.
  • metalik  (25.02.14 02:59:36 ~ 03:00:16) 
smug da kullanılır.


  • xenophobe  (25.02.14 03:02:46) 
Smartass +1
dingilizler smartarse da diyor tabi :) baktim da smart arse ya da smart-arse diye yaziyormus sanirim onlar

  • babamasoliimbananickaldirsin  (25.02.14 03:44:20) 
argoya girebilir lakin; cocky


  • Mackinaw  (25.02.14 06:16:14) 
wiseass / smartass


  • loveinaflipbook  (25.02.14 08:07:20) 
snob da olabilir sanki.


  • old possum  (25.02.14 08:09:30) 
Dizilerde ve günlük dilde smartass


  • kirazıseviyorum  (25.02.14 08:16:57) 
cheeky ya da arrogant kullanılabilir.


  • tomofilli hasan  (25.02.14 08:38:30) 
smart-aleck


  • kup tuz  (12.03.14 15:24:30) 
cocky


  • feykalade  (12.03.14 15:33:47) 
[]

ingilizce yardım

aşağıdaki terimler uygun bir şekilde çevrilmiş mi?

teknik şartname hazırlama : Developing technical specifications
ihale dosyası hazırlama : preparing bid documents

teşekkürler.

 
sanki "preparation of..." kulağa daha hoş geliyor gibi. yine de daha iyi bilen birileri vardır mutlaka.


  • things will never be the same  (25.02.14 02:03:28) 
her ikisi için de fiil olarak "preparing" kullanılabilir.

ihale dosyası: tender documents olsa daha doğru olur (tender tam olarak ihale demek ama bid ihale ile birlikte "teklif" anlamına da geliyor)
  • imla kilavuzu  (25.02.14 16:22:44) 
[]

pre-bachelor vs undergraduate

koç üniversitesi doktora programı ön kaydı için form dolduruyorum. "List high schools, colleges and universities attended up to 4. You have to enter the undergraduate education information." diye bir istekleri var ancak lise bilgilerim için
*undergrad
*grad
*phd
*pre-bachelor
seçeneklerinden prebachelor'un ne olduğundan tam emin olaadım. ayrıca yine lise için ma, ms,ba,bs,phd derecelerinden hangisinin seçilmesi gerektiği konusunda da şüphelerim var.

şimdi ben fen lisesi mezunuyum, hadi el atın da prebachelor/bs miyim undergrad/bs miyim, yoksa ben neyim bir diyiverin..

 
pre bach. önlisanstır. 2 yıllık bölüm. liseyle alakası yok.

ma, ms, ba, bs de üniversiteyle alakalı.
ma: master of arts
ms: master of science
ba: bachelor of arts
bs: bachelor of science hangi fakülte bölümden mezun olduğunuza göre lisans için bs ya da ba seçeceksiniz.
  • patiska  (24.02.14 10:13:25) 
[]

ufak teknik çeviri

Ürün çıkış yüksekliği çizimle uyumlumu?

ve

Rulman sabitlenmesi için avare ve tahrik şaftlarına setiskur deliği delinmiş mi?

nasıl çevirebilirim? bunun gibi birçok soru var yani check list diyebiliriz. nasıl bir tense veya kalıp kullanılıyor yardımcı olabilir misiniz ?

 
aslında bu check listlerde çoğu kez soru kalıbıyla bile sormuyorlar
Product outlet height in consistency with/as per the drawing? diyorlar illa soru olacaksa is the... diye sorabilirsin

  • niye ama  (22.02.14 18:00:13) 
[]

ing ufak bir çeviri

logitech firmasına mousun çalışmadığı ile ilgili bir mail yazacağım yardımcı olurmusunuz ?

türkçe metin şöyle

mousun sol tuşu bazen takili kaliyor bazen hiç basmıyor mouse ile hasas bir işlem yaptığımda mousun tuşu kendi kendine basılı kaliyor ne zaman aldığımı hatırlamıyorum ama garantisi 3 yildi ve dolduğunu sanmıyorum ne yapmam gerekiyor ?

 
left click of my mause sometimes crashes, clicks by itself when i do sensitive work or doesn't even click. I don't remember when i bought it but it has 3 years warranty, it may exist now. What should I do?


  • bestchoiceinthiscircumstances  (22.02.14 12:31:52) 
[]

Diplomanın İngilizce çevirisi

Merhaba,

Diplomamın İngilizce'si lazım oldu ve resmi bir şey olmadığı için benim tercümemin yeterli olacağını söylediler. Maalesef diplomalarımız saçma sapan bir biçimde olduğu için çevirisi de hayli zor oluyor. Bir kaç deneme yaptım ama bir türlü içim ısınmadı. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.

Türkçesi şöyle bir şey:

Yıldız Teknik Üniversitesi
ALİ DESİDERO
2007-2008 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDA
MAKİNE FAKÜLTESİ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜNDEKİ
EĞİTİMİNİ BAŞARIYLA TAMAMLAYARAK
LİSANS DERECESİ
ALMAYA HAK KAZANMIŞTIR

 
Teşekkür ederim ancak bire bir çeviride sıkıntı yaşadığım içim burada sordum =)


  • exordinary  (20.02.14 21:50:05) 
Yaptığın incelik için teşekkür ederim ama neresi birebir geçiyor. Türkçe okuduğunu anlayamıyorsan allah zihin açıklığı versin.


  • exordinary  (20.02.14 22:00:02) 
Ali Desidero has succesfully completed the studies required for and is awarded the degree of bachelor of science in mechanical engineering with all the rights, privileges and honors pertaining therata. Given in ISTANBUL on July 21st, 2008.

benim diplomada boyle yaziyor (koc elektronik)

Bachelor of Science derecesi mi veriyor sizin okul ona bi bak. bachelor of engineering de olabilir ama dusuk bi ihtimal.
  • she was my baby  (20.02.14 22:23:40) 
Arkadaşlar ilgileriniz için gerçekten teşekkür ederim. Benim elimde de bir sürü ingilizce diploma örneği var ama bana burada Türkçe yazdığım şeyin tam İngilizce çevirisi lazım. İngilizce bilmeyen bir adam değilim ama kafa nasıl durduysa artık bunu beceremedim. Yardım istediğim konu bu.


  • exordinary  (20.02.14 22:38:54) 
haci bi tek 2007-2008 egitim ogretim yili ekleyeceksin yazdigim seye, sondaki tarihi de sileceksin. lisans derecesi almaya hak kazanmistir'a kadar yaziyor benim yazdigimda :) kolay gelsin ne diyeyim.


  • she was my baby  (20.02.14 22:41:51) 
@shewas my baby, yahu benim Türkçe olarak yazdığım şeyin neresinde gerekli olan eğitimi tamamlamıştır vs. gibi şeyler yazıyor. Sorduğum şey birebir çeviri. Lütfen yapmayın :D


  • exordinary  (20.02.14 22:46:01) 
ALİ DESİDERO
ALİ DESİDERO
HAS BEEN AWARDED THE DEGREE OF
BACHELOR OF SCIENCE
BY SUCCESSFULLY COMPLETING HIS EDUCATION
IN 2007-2008 ACADEMIC YEAR
IN FACULTY OF MECHANICAL ENGINEERING
DEPARTMENT OF MECHANICAL ENGINEERING
  • exordinary  (20.02.14 22:46:24) 
EĞİTİMİNİ BAŞARIYLA TAMAMLAYARAK

vay arkadas ne kafalar var ya :)

kolay gelsin tekrardan.
  • she was my baby  (20.02.14 22:49:36) 
ya arkadaşlar anlamıyor musunuz anlamamazlıktan mı geliyorsunuz. saçma olan benim diplomamın Türkçe'si zaten. Bunun bire bir çevirisini istiyorlar ve beceremediğimi düşündüğüm için yardımınızı istedim. Yazdıklarınızı gördükçe ben de "ne kafalar var" diye soruyorum ama işte var demek ki öyle kafalar hala gelmiş yazıyorsunuz.


  • exordinary  (20.02.14 22:52:17) 
Yıldız Technical University
ALİ DESİDERO
has gained the right to obtain Bachelor's Degree (BS mi neyse onu bölümüne göre kendin düzeltmelisin) by successfully completing his education in the department of Mechanical Engineering in Faculty of Mechanical Engineering in 2007-2008 academic year.

daha bugün kendiminkini de aşağı yukarı böyle çevirdim - seninkisi birabir çeviri - ama ikisinde de "gained the right" kısmı hoşuma gitmese de ne diyeceğimi bulamadım ben de.
  • letheavendangered  (20.02.14 23:01:10 ~ 23:01:50) 
[]

Çeviri yardımı (İngilizce)

"Gözüme bir şey kaçtı"

Bu cümleyi İngilizce'ye çevirebilir misiniz?


 
I got something in my eye.


  • rectoa  (20.02.14 17:39:45) 
I'm not crying, i just have something in my eyes.


  • zebragibi  (20.02.14 17:55:58) 
something got stuck in my eye / I've got something stuck in my eye / I got something stuck in my eye / I have something in my eye


  • moroff  (20.02.14 17:57:17 ~ 17:58:50) 
[]

sertifika çevirisi

sertifikalarda geçen "xxx sertifikasını almaya hak kaznamıştır"daki "hak kazanmak" kısmını nasıl çevireceğiz? gain right, deserve falan çok eğreti duruyor gibi geldi. "entitle" demiş tureng ama o zaman cümlenin yapısını komple değiştireceğiz?




 
...this certificate was given... şeklne dönüştürmek olmaz mı cümleyi? diplomalarda falan da bu kalıpdı sanki.


  • mat couthon  (20.02.14 10:18:47) 
has been granted diye kullanın bence


  • niye ama  (20.02.14 16:22:45) 
[]

shall kalıbı

hacılar şimdi benim lise bilgisiyle hatırladığım kadarıyla,shall kalıbı sadece soru cumlesi olarak ve sadece We öznesiyle kullanılabilen bir kalıp.Fakat şu gunlerde pozitif cumle yapısı ve I öznesiylede karşıma çıkıyor.Nedir bunun doğrusu? Ben mi yanlış hatırlıyorum?




 
Yanlis hatirliyorsunuz evet.. Duz cumlede ve diger zamirlerle de kullaniliyor.
Sokakta cok sık duyacaginiz bir kalip degil yalniz.

  • babamasoliimbananickaldirsin  (20.02.14 02:33:32 ~ 02:34:44) 
lisede işgüzar hocalar öyle öğretebiliyorlar bazen :)

www.ingilizcedersin.com

benim karşıma en sık çıktığı yer sözleşme metinleri. orada kesin kurallardan bahsedilirken kullanılıyor. atıyorum: alıcı ödemeyi x tarihinde "yapacaktır" derken shall kullanıyorlar.

günlük konuşmada biraz eskilerde kaldı galiba. dönem filmlerinde daha çok karşımıza çıkıyor.
  • kül  (20.02.14 02:37:04) 
shall, will demek, ama boole eski ingilisce gibi.
bi de you shall not pass var.
giremezsin gibi. sonra kanunlarda falan var you shall you shall not diye.

ki küül aciklamis.
  • el desaparecido  (20.02.14 02:38:11 ~ 02:39:25) 
işyerinde çok üst düzey görevde bi kadın var. hızlı yürür hep, çok hırslı! köşede çarpıştık, nerdeyse kucaklaştık yani.

güldü ve ''Shall we dance???'' diye bi espirik yaptı. hep acelesi olduğu içün, ''apla bi annat, ciğer oliyim bak! niye burda Will demedin de, shall dedin?'' diyemedim. İçimde kaldı.

belki little gelip aydınnatır bizi. ya da kediebesi...
  • compadrito  (20.02.14 04:17:53 ~ 04:18:18) 
Shall'in temel kullanimi i ve we kisileri icin gelecek zaman cumleleri. Yani i ve we shall kullanirken digerleri will kullaniyor. Lakin bu keskin ayrim gecmiste kalmis bir durum.
Cumle icinde kullandiginda shall kesin gerceklesmesi gereken gelecek algisi yaratiyor bende ki bundan dolayi mesela 10 olumcul gunahta shall kullanilir, kul'un de bahsettigi gibi.
Zamaninda sadece i ve we icin kullaniliyor olmasi sonucta kendi yapicagimiz seylerin kesinligini bildigimizden diye acikliyorum ben kendime, digerlerinin yapacaklarini kesin ve net bilemeyiz.
Ama artik kesin yapmalari gereken seylerde 2. Ve 3. Tekil-cogul kisilerde de kullaniliyor. Bir tur yumusatilmis emir cumlesi gibi.

Sorulara gelicek olursak shall daha cok teklif veya tavsiye durumlarinda kullaniliyor will yerine. Shall'in tam turkce karsiligi yok gelecek zaman icinde. Ama tercume edilicek olsa will we dance? Dans edecek miyiz? Shall we dance? Dans etsek mi? Diye ikisini ayirirdim ben.

(Dilbilgisi anlatmak konusunda ozurluyumdur onun icin kusura bakmayin, okuya okuya kullanmini gordukce daha iyi oturacaktir kafada yeri. Ezberle gitmeyin.)

Edit. Shall sorularina mesela su gibi ornekler eklenebilir;

Where shall we eat?
Shall i close the window?
What shall i do?

Su an dusununce mesela shall ile i ve we disinda soru cumlesinde kullanimi gelmiyor beynime. O tip kaliplasmis bir durum hatirlamiyorum bir yerlerden gozume carpmis.
  • nwnd  (20.02.14 06:50:10 ~ 07:01:20) 
[]

Rusça nerede öğrenilir (Ankara'da) ?

Selamlar,

Ankara'da Rus dili öğrenebileceğimiz kurs gibi neresi var?

Özel ders veririm diyenler yeşillendirebilir.

İyi öğrettiğini bildiğiniz/düşündüğünüz yerler var mı?

Teşekkürler.

 
Çankaya Halk Eğitim Merkezi'ne gitmiştim ben 1,5 yıl önce. Sıradan halk eğitim merkezleri gibi değil, oldukça güzel bi yer. Öğrencilerin yaş ortalaması da 22 falandı. Ben memnun kaldım.


  • zaib atsu  (18.02.14 20:01:17) 
[]

Bu thesis statement doğru mu?

In todays world, polymers are used in almost every area and the most knowns are teflon, nylon and polyethylene which are classified as thermoplastics

Sıkıntılı yerleri söyleyebilir misiniz?


 
"In today's world, polymers are used in almost every area with the most known ones being teflon, nylon and polyethylene; which are also classified as thermoplastics."

(yanlış eksik gedik varsa düzeltin lütfen)
  • der meister  (18.02.14 17:11:29 ~ 17:13:40) 
Thesis statament ın içinde in todays world olur mu?


  • cemlemikonusuyorsun  (18.02.14 17:19:40) 
comptrol +1
ama bu bir thesis statement değil. bu bir fact. thesis statement olması için sizin ortaya bir fikir atmanız lazım.

  • quasiromantic  (18.02.14 17:30:40) 
Known yerine useful desek fikir katmış gibi oluyoruz di mi?


  • cemlemikonusuyorsun  (18.02.14 17:34:40) 
mesela atıyorum bu polimerler kansere yol açar derseniz thesis statement olur çünkü ortaya bir hipotez atmış olursunuz ve onu ispatlamanız gerekir.


  • quasiromantic  (19.02.14 11:37:37) 
[]

gilded - telaffuz

www.seslisozluk.net

yakın zamanda bu kelimeyi bir sunumda telaffuz edeceğim. lakin

UK, US, AU = giyldıd gibi okurken; UK: giyld gibi okuyor. üstelik sunum da İngilizlere.

jamiryo gibi olmasın şimdi?

 
ikisinden birini söyle işte ne fark eder ki? sonuçta ana dilin değilki bu ayrıca çoğu kelimenin british ve american telafuzu farklı değil mi zaten nasıl hepsinin üstesinden geleceksin?


  • themirus  (18.02.14 14:35:52) 
telaffuzlarda kayda değer bir fark göremedim ben.

giyldıd de gitsin işte. onlar anlar her türlü.
  • sir gawain  (18.02.14 14:35:57 ~ 14:36:43) 
bence giyldıd diye oku. herkes anlayacaktır, hem daha kolay. en baştaki ne saçmasapan öyle gyld gibi çok sinir bozucu. giyldıd de giyldıd. giyldıd çok iyi.


  • der meister  (18.02.14 14:40:32) 
[]

ingilterede dil kursu

arkadaşlar selamlar.
profesyonel ve akıcı bir iş ingilizcesine sahip olmak istiyorum. tabi bu uzun bi süreç gerektirir ancak türkiyedeki kurslarla bu seviyeye gelmek neredeyse imkansız ya da yıllar sürüyor. üst mevkide bi tanıdığım ingilteredeki yoğun ingilizce kurslarını tavsiye etti 1-2 aylık. siz önerir msiiniz? hiç denediniz mi?
ingilizcem çok az değil intermediate diyelim.
bi de çok mu pahalı? değer mi?

 
pahalılığı kişiden kişiye değişir, ama çok pahalı da değil. ies'e danış derim, her konuda yardımcı olurlar.


  • megafon  (18.02.14 10:53:21) 
ingilterede 1-2 aylık kurslarla -yoğun da olsa- çok az bir ilerleme kaydedersiniz. çünkü adamların eğitim sistemi çok yavaş.
tabii bunu teorik anlamda söylüyorum. konuşma akıcılığı vs. açısından sizin çabalarınıza da bağlı olarak çok hızlıca gelişebilirsiniz.
ama 2 aylık bir kurstan çok medet ummayın.
  • icemint  (18.02.14 11:23:39) 
degmez. onun yerine ielts'den 5,5-6 civari alacak kadar sinav ingilizcesi kasin. sonra dil okuluna vereceginiz parayla gidin alaninizla ilgili bir graduate diploma ya da yeni bir kariyer hedefliyorsaniz certificate-diploma gibi birseylere yazilin. ogrenecklerinizle, yazacaginiz odevlerle, bolumdeki cevrenizle ingilizceniz dil okulundan 5 kat hizli ilerleyecek. 3 farkli ulkede dil okuluna gitmis biri olarak soyluyorum bunlari. hepsi ayni.


  • modlar bu benim feykim silebilirsiniz  (18.02.14 11:25:28) 
ciddi misiniz ya? ben de ne umuyosam artık sıkıştırılmış program diye bi anda pratik kazanırım diye umuyordum. kaybedecek çok vaktim yok benim aslında, yen, mezun gibi senelerimi aylarımı bu uğurda kaybedemem, iyi bir iş içinse mutlaka akıcı ingilizce gerekli.
sınav ingilizcesi bu yönümü ne kadar geliştirir bilemedim.

  • lost aci soyler  (18.02.14 12:22:33) 
dediğim gibi, pratik kazanma işi size bağlı. sosyalleşeceksiniz, her ortama gireceksiniz, öğretmenlerle, evdekilerle, sokaktaki yerel insanla iletişim kuracaksınız her daim. o zaman akıcılık hızla kazanılır.
ama bunun gittiğiniz kursla veya kursun yoğunluğu ile bir ilgisi yok.
ben sizin yerinizde olsam, en yoğun kursa gidip daha fazla kurs parası ödeyeceğime en uygununa -az saatlisine- giderdim.
  • icemint  (18.02.14 12:34:36) 
Bence okuldan okula değişiyor programın faydası. Güzel bir okulda dilbilgisi anlamında kendinizi hayli geliştirebilirsiniz. Kaldı ki orda okul ev de yapmazsınız, insan içine girersiniz elbette. Bu sayede de konuşmanız hayli gelişir.

İmza: türkiyede iki yıl konuşuyorum sandığı ingilizceyi avusturalyada iki ayda söken adam.
  • megafon  (18.02.14 16:26:28 ~ 19.02.14 00:07:16) 
[]

almanca çeviri

iki paragraf kadar bi yazıyı çevirebilecek biri var mı? alman lokasyonlu bi reklam firmasına mail atmam gerekiyor fakat hiç almanca bilmiyorum. ingilizce de olabilir aslında. onu da bilmiyorum. yardımcı olacak varsa yeşili yakabilir mi?




 
metni yaz yapabileceğim bir şeyse elimden geleni yaparım. zor bir şeyse malesef.


  • fayfim  (17.02.14 20:42:05) 
aynen metni buraya yazarsan hepimiz bir köşesinden el atar çevirmeye çalışırız.


  • things will never be the same  (17.02.14 23:26:57) 
[]

ingilizce kelime okunuşu

selamlaar,
şimdi bazı kelimelerde y yi ay olarak bazılarında i olarak okuyoruz ya mesela lynch de i olarak wyndham da ay olarak. bunun bir kuralı açıklaması var mı şahsen ben kulak dolgunluğu ile okuyorum. merakımı giderirseniz çok sevinirim.



 
wyndhamda da i olarak okunuyor yalniz?


  • beriberi  (17.02.14 18:53:10) 
@beriberi adamın ne demek istediğini anlamadın mı sonuçta...


  • empati kuramayan psikolog  (17.02.14 18:56:57) 
anladim da pustluk olsun diye oyle yazdim. her neyse, bu kural midir bilemiyecegim ama dusununce i ve ay'in soylenisinin son heceyle ilgili oldugunu dusunuyorum. yani y son hecenin icinde okunuyorsa ay gibi okunuyor sanirim?


  • beriberi  (17.02.14 19:03:35 ~ 19:07:41) 
ben de araştırdım ve great vowel shift diye bir şey buldum. onla alakalı bir şeyler galiba.


  • empati kuramayan psikolog  (17.02.14 19:09:47) 
sondayken ay diye okunuyor ama ortada olduğunda da ay diye okunduğu oluyor. wyndham sesli sözlükte de ay diye okunmuş ama başka bir örnek vereyim syringe kelimesinde de ay olarak okunuyor.


  • jupri  (17.02.14 19:38:42) 
Syringe de bildiginiz i ile okunuyor yalniz. Ingilizcede standart yok isin asli, aksandan aksana farkli okunuyor bircok kelime. Civizilation mesela, ingiliz ingilizcesinde sivilayzeysin gibi okunurken, amerikanin bircok yerinde sivizileysin gibi okunuyor.


  • luthier  (17.02.14 19:51:33) 
youtube'a yaz ve anadili ingilizce olan insanlar nasil soyluyor cumle icinde gor derim supheye dustugun zamanlarda. luthier'in dedigi gibi syringe de i'li okunur.


  • beriberi  (17.02.14 19:54:45) 
www.ivona.com

buradan pek çok dil ve aksana ulaşabilirsiniz.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.02.14 19:55:16) 
[]

Tur - Eng (6 kelime- slogan)

''kariyerinizi X ile güvence altına alın''

kewwords: secure, assure etc.


 
secure your career with X olur gibi, assure u pek tutmadı gözüm


  • pisilerpisisi  (17.02.14 14:00:26) 
@pisilerpisisi benim de gözüm ''with'' i tutmadı.

sence?
  • rastgelebiri  (17.02.14 14:12:12 ~ 14:16:20) 
ensure da olabilir yerine göre..

x'in ne olduğunu yazarsan with'e karar verebiliriz.. "with me" olur ama "by making arrangements" da olur
  • kaptan memo  (17.02.14 14:13:01 ~ 14:15:57) 
@ memo

X University mesela.
  • rastgelebiri  (17.02.14 14:15:48) 
"by graduating a university" oldu sanki?


  • kaptan memo  (17.02.14 14:17:39) 
www.linuxforu.com

secure your career with ethical hacking

bu arada, secure your career'ı çift tırnak içinde gugıllayınca, 2 buçuk milyon sonuç geldi!
  • compadrito  (17.02.14 14:20:33) 
secure +1


  • bombonera  (17.02.14 14:21:39) 
tureng'in anlamı tur-eng miymiş :O


  • jacque  (17.02.14 14:46:45) 
jacque + 1, ha ha haaaa!!!


  • compadrito  (17.02.14 14:58:48) 
ben de tureng ne mk diyodum :O
derken derken
secure your career with Şeyh Edebali graduate programs
................... by earning a PhD degree
  • mustancu  (17.02.14 15:21:20) 
[]

son cümlede ne demek istemiş?

ncaa basketbol koçunun şampiyonluk sonrası sahada yaptığı konuşmadan:

"We’re in good condition. One of my theories is to get our players to believe they’re in better condition than any team against whom we will participate. And whether they are or not, if they’ll believe that, it can help them a lot. And it’s always been my philosophy to go with six or seven men until games are won or lost."

son cümleye anlam veremedim, fikri olan?

 
six-seven men kısmında bir yerlere atıf ya da dolaylama/benzetme var ama basketbola özgü bişy belki.
"my phylosphy" dediğine göre kendine dair bişy de olabilir, sahadaki beş kişiye bir bazen iki kişilik destek olurum gibi bişy diyo olabilir. ya da futbolda taraftar için "bugün bjk 12 kişi oynadı" falan denir ya o hesap 5+1 ya da 5+2den kasıt taraftar desteğidr.

  • dafaiss  (17.02.14 13:13:05) 
teşekkürler, peki "until games are won or lost" diyerek ne kastetmiş olabilir? asıl saçma taraf orası gibi sanki :)


  • kül  (17.02.14 13:17:21) 
Bence de kısıtlı rotasyondan bahsetmiş. Maçlara 12 kişi çıkmasına rağmen sadece 6-7 oyuncu süre alıyor demek ki. Bu da benim tercihim demiş koç.


  • cakabo  (17.02.14 13:18:43) 
"oyunların kazanıldığı-kaybedildiği kesinleşene dek" sanırım demek istediği, basketbola uzağım pek emin değilim da herhalde oyun-lar derken birkaç maçlık seriler oluyo ya onları kastediyo olmalı.


  • dafaiss  (17.02.14 13:26:41) 
hmm o zaman "until games are won or lost" derken "maç sonuna kadar" anlamında mecaz yapmış olabilir mi?


  • kül  (17.02.14 13:27:52) 
Bence rotasyona katılan 1 veya 2 yedek oyuncu manasında. Basketbolda 6. adam olması için takıma katılan oyuncular oluyor.


  • armagan  (17.02.14 13:37:07) 
öyle de olabilir, mevzubahis tek bir maç-ların geneli ise. ama oyun serilerinden bahsediyosa örn. oynanacak beş maç varsa üçüncü maçta diyelim öyle bişy oluyo ki serinin kazanıldığı kesinleşiyo ve kalan maçlar öylesine oynanancak, öyle bi durumu da kastediyo olabilir.

gerçi armagan'la cakabo'nun bahsettiği şeyin ne olduğunu dahi bilmiyorum, teknik bi duruma atıfta bulunuyosa dediklerim yanlış oluyo.

"believe" kelimelerinden yola çıkarak bu taraftar ya da 6. 7. adam olma, yüreğimiz sizinle kısmını çıkardım ben.
  • dafaiss  (17.02.14 13:44:34) 
hacı adam maç bitti ihtimaller bitti inansan ne inanmasan ne diyor. sonucu gördün mü motivasyona ihtiyacın kalmaz, mevzusu bu


  • fempusay  (17.02.14 14:01:49) 
eğer çok fark açılır da maçı kesin olarak bir takım alır konumuna gelmezse, felsefesi gereği sadece 6-7 oyuncuyu kullanırmış. (normalde 12 olur) yani cakabo ve armagan +1. son kısımda sadece o maçı kastediyor çünkü seri toplamda 5 maç oynanacak şeklinde değil de 4e gelen kazanır diye oynanır.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (17.02.14 14:28:14 ~ 14:30:38) 
[]

Şu söz nası çevrilir: "Man cannot remake himself without suffering..."

Aşağıdaki sözü Türkçe'ye nasıl çevirirdiniz?

"Man cannot remake himself without suffering for he is both the marble and the sculptor" Alexis Carrel.


 
İnsan acı çekmeden kendini yenileyemez çünkü hem mermer hem heykeltraş kendisidir.


  • aychovsky  (17.02.14 07:25:25) 
aychovsky +1


  • mate soul  (17.02.14 09:28:08) 
[]

what does he mean ?

a relatively enduring organization of beliefs around an object or situation predisposing one to respond in some preferential manner




 
"birini tercih edilen bir şekilde önceden karşılık/cevap vermeye hazırlayan durum veya nesneler etrafında nispeten devam eden inançlar organizasyonu." diye çeviriverdim ama...
affedersiniz bu ne ayol :(

  • things will never be the same  (16.02.14 23:54:55) 
Üstteki arkadaşa katılmakla birlikte, alternatif olarak:

"İnsanda, tercih edilen bazı şekillerde yanıt verme eğilimi yaratan bir nesne veya durum hakkındaki bir görece kalıcı inançlar düzeni"
  • cinematography  (17.02.14 00:41:07) 
ben yine anlamadım ne olduğunu ama alternatife +1 veriyorum! :))) en azından daha özenerek çevrilmiş.


  • things will never be the same  (17.02.14 00:59:53) 
"an evaluative tendency that is expressed by evaluating a particular entity with some degree of favor or disfavor"

tutum imiş :)
  • Lirazervatif  (17.02.14 01:18:40) 
[]

İngilizce çeviri yardımı ufak 2. ve son kısım

İşim ve hobim aynı olduğundan zorlu çalışma koşulları ve stress ile başedebilirim. Takım bazlı çalışma (Teamwork)ya uygun olmakla birlikte zaman planlamamı (teammanagement) olağanüstü durumlar altında bile yürütebilirim/yerine getirebilirim/(plandan şaşmam anlamında)

CV'mden de görebileceğiniz üzere pazarlama alanındaki sertifikalar olan HPS ve HPSY ile mesleki bilgimi arttırdım.

geçen ayın başında Özel sebeplerden ötürü Yozgat'a taşındım ve burada çalışmak için gerekli belge olan Yozgat çalışma belgesine sahibim. Şu sıralarda Açıköğretim Fakültesi Pazarlama bölümünde Masterımı yapmakta ve yozgatçayı ilerletmekteyim.

Olası bir iş görüşmesinde size kendimi daha yakından tanıtmak ve sorularınıza yanıt vermekten memnuniyet duyarım.





-------------
Aylardır işsiz kardeşinize bir yardım ederseniz hayır duamı alırsınız.

 
as my hobby and my work are similar, I can cope with compelling working conditions. in addition to being suitable to teamwork, i can fulfill/run my time planning (team managament demişsiniz siz ama) even under extraordinary circumstances.

as you can see on my cv, i've improved my craft knowledge with hps and hpsy that are the certificates of the marketing field.

at the beginning of last month i moved to yozgat for some specific reasons and i have got yozgat employment certificate which is required to work here. recently i have been doing master's degree at open education faculty marketing and improving yozgatça(?).

i'll be pleased to introduce myself well and answer your questions in a possible job interview.
  • things will never be the same  (17.02.14 00:22:23) 
ne kadar teşekkür etsem az, çok sağolun.


  • beholderrulez  (17.02.14 08:23:33) 
rica ederim efendim ^^


  • things will never be the same  (17.02.14 23:36:47) 
sürekli asle başlamasın diye 2. paragrafta "as you can see on my cv"'yi cümle sonuna ekleyebilirsiniz. Diğer türlü güzel çeviri.


  • acukali ekmek  (17.02.14 23:41:54) 
aaa aynen acukali ekmek doğru söylüyor, okuyunca onun dediği şekilde kulağa daha hoş geldi. :)


  • things will never be the same  (18.02.14 01:23:57) 
[]

İngilizce çeviri yardımı ufak

Uzun yıllar boyunca IT Operatör olarak edindiğim tecrübe ile bir önceki işyerim olan olan Halil Pazarlama Türkiye şubesinin IT giderlerini %1 azalttım. Organize ettiğim ve bizzat kendimin de içinde aktif olarak çalıştığı proje ile işyerimdeki tüm Network sistemini Microsoft ve Linux yazılımları ile modernise ettim ve tüm sistemin ana merkezimiz olan Çorum şubesi ile uyumlu ver performanslı çalışacak hale getirdim.Bunun dışındaki olağan görevlerim Optimization regarding performance and usage of backup infrastructure, 2nd level support for backup operation incl. trouble ticket handling, problem fixing, SL reporting ve Outsource firmalar ile koordinasyondan oluşmakta idi.

Şimdiden teşekkürler


 
with the experience i gained as an it operator for many years, i reduced the It (bu nedir bilemedim) expenses of halil marketing turkey branch(department) %1, which was my former workplace. with the project that was organized and also worked actively by myself, i modernized all the network system of my office with microsoft and linux software and made all system work compatible and high performance with the branch of çorum, our headquarter. apart from those my ordinary duties were optimization regarding performance and usage of backup infrastructure, 2nd level support for backup operation incld. trouble ticket handling, problem fixing, sl reporting and coordination with outsource companies.


  • things will never be the same  (17.02.14 01:25:09) 
Çok teşekkür ederim


  • beholderrulez  (17.02.14 08:23:57) 
[]

Su cumleye bir bakar misiniz sevgili dostlarim.

But not only does the real exchange rate deviate from the PPP in the short term, but it also takes a long time for the exchange rate to converge against the PPP in the long run.

Kafami karistirdi... (PPP: Satin alma gucu paritesi)

Cok tesekkurler.

 
fekat gerçek döviz kuru satın alma gücü paritesinden kısa vadede sadece sapmaklan kalmaz, aynı zamanda, uzun vadede döviz kurunun satın alma gücü paritesine converge etmesi uzun zaman alır.

bişey annadıysam Arap daşşaa oliyim...
  • compadrito  (16.02.14 18:04:56) 
simdi converge against olayi kafami karistirdi. "converge against" nedir "diverge" gibi birsey mi yoksa bilakis "converge to" gibi birsey mi???


  • istanbul beyefendisi  (16.02.14 18:09:21) 
answers.yahoo.com

www.theguardian.com

www.ssc.wisc.edu&taylor_PPP_JEP.pdf

ssc.wisc.edu/~mchinn/taylor&taylor_PPP_JEP.pdf

benayiadami kimin nickli bi abi vardi buralarda. o çözer kimin duruyo.
  • compadrito  (16.02.14 18:14:32 ~ 18:18:37) 
Kisitli macro bilgimle anladigim; SR da PPP, real XR ile bagdasmaz-hatta burada deviate eder demis-. (not-bagdasmasi, real XR in her zaman 1 e esit olmasi demek) LR da en azindan bir convergence beklenebilir ama bu da cok zaman alabilir.

Kisisel not:
Zaten empirical evidence (relative) PPP nin SR da iyi bir teori olmadigini, LR da ise XR movementlarini aciklayabildigini gosterir. Absolute PPP ne LR da ne SR da tutmaz. PPP nin strong assumptionlari var, biri bile tutmayinca sorun cikiyor, bu yuzden sorunlu bi XR measurement kendileri.
  • balli borek  (16.02.14 19:05:36 ~ 19:06:26) 
@compadrito @balli borek cok tesekkur ediyorum.


  • istanbul beyefendisi  (16.02.14 19:30:42) 
[]

Simdi soyle

"Bana da bir mum almis" ile "bana bir de mum almis"in ingilizceleri nasil olur? Ilki icin "too" ikincisi icin "as well" mi kullanilmali mesela?




 
"he also bought me a candle" bana bir de mum almış.
"candle sleeps till 11 PM" yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
"fuck your candle" mumuna lanet olsun!

bana da bir mum almış'ı düşünemedim.
  • pain of liberation  (16.02.14 14:11:04) 
Bana da bir mum almış: he also bought me a candle.
Bana bir de mum almış: he bought me also a candle.

  • ateyist_  (16.02.14 14:32:22) 
he bought a candle for me too.
he also bought a candle for me. & he bought a candle as well ( 2. cümle de olur ama öncesinde farklı türden bişey daha aldığına dair bi cümle olması lazım)

  • mustancu  (16.02.14 16:04:02) 
[]

pozitif ayrimcilik yapmak ingilizce?

Pozitif ayrimcilik yapmak fiil halinde nasıl söylerim




 
"operate a positive discrimination scheme" diyebilirsiniz. Kim kime yapıyor, ona göre fiili değiştirebiliriz de. Devlet kurumu ya da başka bir kurumdan geliyorsa operate uygun olur.


  • aychovsky  (16.02.14 12:47:05 ~ 12:47:22) 
affirmative action

en.wikipedia.org
  • beriberi  (16.02.14 13:30:13) 
implement affirmative action
take affirmative action

  • little miss rejectee  (16.02.14 13:34:42) 
[]

"what keeps me up at night" kalıbı

bu tabir sadece "uykularımı kaçıran şey" anlamında mı kullanılıyor? bir işe devam etmek için insanı güdüleyen şeyler anlamında kullanıldığını gördünüz mü?




 
Evet ama kin, hırs, öfke ile bir işin peşinden gitmek, aklın hep o işte olması.

Olumlu anlamda değil.
  • [silinmiş]  (15.02.14 07:49:16) 
[]

zor bi cümle çevirisi

Aristoteles'in "Nikhomakos'a Etik" adlı eseri üzerine bi yazıdan

Here he outlines his view that everyone has the potential to live a moral life and in which he “describes ethical virtue as a ‘hexis’ - tendency or disposition, induced by our habits, to have appropriate feelings”


 
Burada, etik erdemi 'hexis' - uygun hissiyata ulaşmak için alışkanlıklarımız tarafından uyarılmış eğilim veya temayül- olarak nitelendirdiği görüşünü herkesin ahlaklı bir hayat yaşama potansiyeline sahip olduğunu belirterek özetlemektedir.


  • bulmasi gercekten zor  (15.02.14 01:26:49 ~ 01:27:48) 
[]

çeviri yardımı

Python programı ile ilgili bir çeviri yapıyorum ingilizceden türkçeye. programlamayla alakam olmadığı için pekmezim akmış durumda. programlamadan anlayan suserler bi iki saniyesini ayırırsa sevinirim.

"string" diye bi kelime var. teknik bi terim bulamadım tam türkçe çevirisini. ne diyeyim ben buna? türkçeye nasıl çevirilir programlama dilinde "string". satır diyesim geliyo da yanlış yapmak istemiyom :(

ha bi de var mıdır böyle teknik programlama terimlerinin türkçesinin olduğu site neyin? (tureng olmasın)

şimdiden teşekkürler.

 
Cımbıznan kelimeyi çekip sormayın. Cümleyi yazın ki context annaşılsın. Evet satır mantıklı gibi.


  • compadrito  (14.02.14 19:54:04) 
bilindik bişeydir diye cımbız kullandım cümle şu:

In particular, I'm going to talk about remainders in Modular Arithmetic. I'll talk a little bit about how to work with strings and numbers.

strings and numbers kısmı. satır gibi vallahi.
  • tazz 1903  (14.02.14 20:08:28) 
www.math.okstate.edu

Words are strings of bits, such as 10111001, which is a word of length 8 bits.

en.wikipedia.org(computer_science)

bu durumda ben string'i dizi olarak çevirirdim.
  • compadrito  (15.02.14 04:42:04) 
biraz geç olacak ama yinede yazayım dedim. string'in standart çevirisi "katar" dır. sayısal olmayan ifadeler için kullanılır. direk String diye bıraksanız daha fazla kişi tarafından anlaşılır. bırakmam derseniz ilk kullanımda parantez içinde belirtirseniz faydası olur. ... Katar (string) ... şeklinde. kolay gelsin.


  • xycf7  (17.02.14 21:52:13) 
[]

ingilizce çeviri vol.3

sanki daha yeni olmuş(bu olay) yoksa hep mi böyleydi? kalıp olarak nasıl ifade edilir?




 
It seems it has just happened, or has it been so ever?


  • compadrito  (14.02.14 18:13:48) 
[]

we are moved doğru mu (taşındık)

yoksa we have moved mu. bence we have moved daha doğru ama bilemedim.




 
We have moved


  • mosquera  (13.02.14 18:36:08) 
we have moved


  • tellioglu  (13.02.14 18:36:42) 
nedenleriyle yazsak. arkadaşa açıklayamadım.


  • buenas  (13.02.14 18:38:11) 
we are moved dersen passive voice olmuş olur. "biri tarafından taşındık" anlamına gelir. chicken translation olur yani.


  • alperz  (13.02.14 18:39:40) 
we are moved/ I am moved'un cok farkli bir anlami var bu arada.
:: emotionally affected
:: stirred to the roots gibi
  • little miss rejectee  (13.02.14 18:41:35) 
we have moved. tasindik ve suan tasindigimiz evdeyiz. yani tasinmanin etkisi hala devam ediyor.
we are moved dersen pasif olur. yani birileri gelmis de sizi cikartmis gibi olur. o yuzden olmaz.

  • nax  (13.02.14 18:42:44) 
We are moved (fiil move yani taşımak) - Taşındık

We moved out (fiil move out yani taşınmak) - Taşındık
  • cakabo  (13.02.14 19:05:25) 
aynen we are moved çikın tıransleyt oluyor. passive o. aktif olarak kullanmırsak düzelir.


  • zazazaraeta  (13.02.14 19:19:42) 
[]

rusça'da "poka net" ne demek.

saygılar




 
Henüz yok, henüz değil manasını da verir.
например:
– Ты уже хорошо говоришь по-русски? (Güzel Rusça konuşuyor musun?)
– Пока нет. (Henüz değil)

Bak burada açıklamışlar
www.italki.com

пока пока
  • slavophilia  (17.02.14 00:36:08) 
[]

have a tinkle

argo kullanım mı?
yerine ilkokul ingilizcesiyle hangi fiili kullanabilirim?
aklıma gelmiyor hiç.


 
argo kullanım. işemek demekmiş.

"pee" kullanabilirsin.
  • ermanen  (13.02.14 18:00:27) 
pee argo değil mi?


  • bass solo take one  (13.02.14 18:01:19) 
''urinate'' kullanıyorlar kibar konuşma dilinde,

işemek değil de idrarını yapmak demek gibi.
  • neferkitty  (13.02.14 18:05:54 ~ 18:07:52) 
"pee" argo değil. "piss" kelimesinin euphemism yapılmış hali. "piss" kelimesi de kullanılabilir.

"pee" anlaşılır ve genel olduğu için dedim. bir de çocuklar kullanır genelde. o yüzden ilkokul ingilizcesine en uygun onu gördüm.

biyoloji dersinde kullanılacaksa "urinate" doğru olur. teknik olan terim bu.
  • ermanen  (13.02.14 19:05:04) 
use the bathroom nasil arkadaslar? millet isiyip siciyo muyuz bilmek zorunda degilse tabii hahaha


  • beriberi  (13.02.14 19:05:41 ~ 19:06:10) 
[]

Yoğun Hollandaca kurs

İstanbul'da Hollandaca kimden öğrenilir, nereden öğrenilir? Bir aylık hızlandırılmış kurs ya da özel ders gibi bir şey arıyorum.




 
Ben öğretmek isterdim fakat programım çok yoğun. Wildenberg Kültür Merkezi ile irtibata geçmeni tavsiye ederim. Belki önerebilecekleri birileri vardır.


  • eleganteda  (13.02.14 18:49:33) 
İletişime geçtim, cevabınız için çok teşekkürler.


  • witcher  (17.02.14 10:08:01) 
TEOL'de özel ders olarak veriyorlar.


  • ekonometrisyen  (18.02.14 14:42:23) 
[]

Osmanlıca Bir Fotoraf

Değerli suserler elimde aile albümünden çıkmış arkasına sanırım osmanlıca yazılar yazılmış bir foto var. kim olduğunu bilmiyoruz ne yazdığını hiç bilmiyoruz anlayan bilen bi el atarsa sevinirim.

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

 
(okuyabildikçe yazacağım)

altı çizgili ilk satır: "denizli orta mektep ilk"

soldaki rakamlar: 1241 (hicri takvime göre)

dikey yazı: ". . . arkadaşlar" edit: "arka" kesin ama daşlar olmayabilir devamı.

sol sütunda en altta "mart 14" yazıyor gibi

sağ üstte, kutu içine alınmış kelimenin üstündeki kelime: "denizli"

bu kadar çevirebildim. kitap yazısı olsa yine kolay da el yazısını okumam daha zor. elimden bu kadar geldi.

aslında "bugün paşaya posta koydum" falan gibi bir şey uydurmayı da düşünmedim değil. :)
  • microfiction  (12.02.14 20:29:03 ~ 20:53:01) 
heyecanla takip ediyorum sizleri


  • sheword  (12.02.14 20:42:44 ~ 20:44:03) 
denizli yadigarı (sağ üst)

kardeşim hüseyin nazım beyden
denizli orta mektebi ilk
kısım dördüncü sınıf talebesinden
180 hüseyin hilmi efendiye
yadigarım olsun.(en üstten alta kadar)

gönderen arkadaşnız + imza (sol üst)
14 mart 1341. (sol alt)
  • hayir anlatamadim ki sana  (12.02.14 21:48:05 ~ 22:02:12) 
çok az şey okuyabildim ve kendimden utandım. okuyabilen insanlar görünce de acayip sevindim. hepinize selam ederim. :)


  • bengi tonyukuk  (14.02.14 00:43:51) 
[]

Çeviri yardımı (İngilizce) 3

Paket gümrüğe takılmış.

Bu cümleyi İngilizce'ye çevirirseniz sevinirim, teşekkürler!


 
The package has been derailed in Customs.


  • asuturias  (12.02.14 14:00:51) 
[]

Çeviri yardımı (İngilizce) 2

Sen buralarda biraz takıl, ben 5-10 dakikaya geliyorum.

Bu cümleyi İngilizce'ye çevirebilir misiniz? Teşekkürler.


 
Stick around here for a while. I'll be back in ten minutes.

Takıldığı yer ve ne yaptığı da önemli tabi. Pc başında mıdır, odada mıdır, dışarda bi yerde midir?
  • tzum_tzum  (12.02.14 14:09:41 ~ 14:09:56) 
üç örneğin ( pc başında, odada, dışarıda) için de zahmet olmazsa çevirebilir misin, tzum_tzum?


  • mathmathmath  (12.02.14 14:16:33) 
PC başındaysa "sorf the web for a while,..."
odada bekliyorsa "stay here a while, ..." diyebilirsin bence.

dışardayı zaten yorumladım :)
  • tzum_tzum  (12.02.14 14:41:07) 
Çok teşekkürler tzum_tzum.


  • mathmathmath  (12.02.14 14:54:01) 
[]

Çeviri yardımı (İngilizce).

Gözlerin kaç derece bozuk?

Gözlerim bozuk.

Bu üstteki cümleleri İngilizce'ye çevirebilir misiniz?

Şimdiden teşekkürler.

 
i'm nearsighted veya farsighted diyolar miyop veya hipermetropa göre


  • partizan  (12.02.14 14:27:46) 
[]

almanca bir sözcük??

ya bi sözcük vardı, süper bir sözcüktü tabii türkçeye çevirince baya uzun bir şey oluyordu ama bi durumu tanımlıyordu insan hisleriyle alakalı. çok güzel bi sözcüktü hatta sözlükte de baya yazılmıştı hakkında. ne olabilir sizce?

himym'deki uydurma sözcüklerden bahsetmiyorum.


 
Zamanın ruhu? eksisozluk.com


  • tzum_tzum  (12.02.14 12:25:34) 
yok yok değil :/


  • golgem var iyi ki golgem var  (12.02.14 12:26:59) 
(bkz: Zeitgeist)
(bkz: schadenfreude)

  • nicin ben  (12.02.14 12:30:02) 
wunderba!


  • eindaclub  (12.02.14 13:44:07) 
[]

yazılımlarda geçen suite'in türkçesi nedir?

suite'e cins isim olarak "yazılım paketi" desem olur mu? türkçede terimleşmiş bir karşılığı var mı?




 
paket uygun bence de. bu ibarenin kullanıldığı bazı programların türkçelerinde de paket olarak gördüğümü hatırlıyorum.

ama sadece suit'e "yazılım paketi" denmez. suite'e paket de sadece. yazılım paketi için software suite deniyor. başka kullanımları da oluyor çünkü mesela driver suite oluyo office suite oluyo internet suite oluyo vs.
  • localhost  (12.02.14 01:31:31 ~ 01:33:57) 
[]

self-report instrument

ben bunu kişisel rapor ölçeği diye çevirsem doğru olur dimi?
tureng: self-report kendi kendine rapor etme vermiş.



 
cümleyi yazarsanız, daha destekli sallarız.


  • compadrito  (12.02.14 01:58:32) 
buyrun ehenim

A self-report instrument to measure anxiety solves the problems associated with the other approaches.
  • Lirazervatif  (12.02.14 02:03:09) 
özbildirim ölçeği


  • anneke  (12.02.14 02:09:25) 
[]

YDS başvurusunda eğitim bilgileri?

Ya bu manyak kurum benim online başvurur sistemindeki bilgilerimi lisans okuyor'a çevirmiş. ben de fark etmeden başvuruyu tamamladım. şimdi bilgileri düzenleyemiyorum da! n'olacak şimdi?
bunu düzeltmenin bi yolu var mı?



 
daha once de defalarca soruldu. bisey olmuuyor. egitim bilgisi sadece kpss ve tus ta gerekli.


  • helenart  (11.02.14 21:49:50) 
[]

ingilizce bir metin

Merhaba,
Bu nasıl bir ingilizce. ne demek istiyor adam?

"Dear X,we regret be unable to meet your comment."

 
Çingilizce galiba.

Comment'i "tanım" anlamında kullanmış kendince. Diyor ki "sevgili x, sizin ihtiyaçlarınızı/tanımlamalarınızı karşılayamadığımız için üzgünüz"
  • alperz  (10.02.14 21:53:06) 
we regret to be unable to meet your requirements?

bundan daha yakını aslında istediğniz herneyse onu karşılayamadıklarından dolayı üzgünler olur.
  • in search we trust  (10.02.14 23:03:42) 
[]

ne diyür?

- Are you subject to any noncompete, nonsoliciatation or nondisclosure agreements(s) or other obiligations with your current or previous employer(s) or other entities to which you provided services?

- Are you subject to any agreement or covenant not to compete, non-solicitation agreement, invention assignment, confidentiality agreement or similar agreement with any current or former employer or other party?


 
kisaca, su andaki ya da onceki isverenlerin sana ek is yapamayacagin ya da su/su islerde calisamayacagina dair uzun donemli bir sozlesme imzaladi mi? Hani, menejerler genelde bu tur seyler imzalatir ya.


  • gadanallah  (10.02.14 12:36:00) 
Su an calistigin yer ile gizlilik anlasmasi imzalayip imzalamadigini da soruyor (confidentialkty agreement).


  • patricia kitten  (10.02.14 12:38:56) 
[]

İtalyanca Bilen Birinin Yardımı Gerek

Çok az kotası bulunan okuldaki italyanca dersine (ita102) consent yazıyorum. Yardımsever biri bana buradaki hataları düzeltebilir mi acaba? Teşekkür ederim.

Mi chiamo *takma kirpikli huni*, studio la chimica. Sono andata al corso di italiano (il centro di coltora di italiano) per imparare italiano, perché voglio studiare in Politecnico di Milano con Erasmus. Ma i lezioni sono italiani in Politecnico. E voglio vivere a Lugano, in Svizzera. Svizzera é il centro di farmacologia e la chimica é il mio dipartimento. La gente di Lugano anche parlano italiano.

Disgraziatamente, non posso continuare ad andare al corso. Perché secondo semestre, sono indaffarata. Quindi, ho bisogno di imparare nella scuola. Gli studenti dicono Lei insegna molto bene e voglio prendere il lezione. Aiutami per favore.

Grazie mille,
*takma kirpikli huni*

 
-Mi chiamo *takma kirpikli huni*, studio la chimica. Sono andata al corso di italiano (il centro di coltora di italiano) per imparare italiano, perché voglio studiare al Politecnico di Milano con Erasmus. Ma le lezioni sono in italiano al Politecnico. E voglio vivere a Lugano, in Svizzera. Svizzera é il centro di farmacologia e la chimica é mio dipartimento. La gente di Lugano anche parla italiano.

Disgraziatamente, non posso continuare ad andare al corso. Perché secondo semestre, sono indaffarata. Quindi, ho bisogno di imparare nella scuola. Gli studenti dicono Lei insegna molto bene e voglio prendere questa lezione. Aiutami per favore.-

Yukarıdakinde preposizioneleri düzelttim sadece gramer açısından baktım. Cümleler doğru, ne demek istediğin anlaşılıyor ama yapılarında küçük hatalar var. Altta da cümleleri düzelterek en baştan yazdım, bunu atmasan da cümle yapıları vs. açısından bir bak istersen.

-Mi chiamo *takma kirpikli huni*, sono una studentessa di chimica. Ho fatto un corso di italiano perché voglio studiare al Politecnico di Milano con Erasmus. E per questo motivo devo imparare italiano. Un altro motivo e' che voglio vivere a Lugano, in Svizzera, dove si parla anche l'italiano. Voglio vivere li' perche Svizzera e' il centro della farmacologia e siccome io sono una studentessa di chimica..

Purtroppo, non posso frequentare al questo corso d'italiano piu'. Perché secondo semestre, sono indaffarata. Quindi, devo impararlo nella scuola. Ho sentito dagli altri studenti che Lei insegna molto bene, percio' voglio prendere questa lezione. Grazie mille -
  • gizemlikovboydankacankertenkele  (10.02.14 09:47:46) 
[]

tam olarak kavrayamadım da

ne demek istiyor burda keynes abimiz


the game of professional investment is intolerably boring and over exacting to anyone who is entirely exempt from gambling instinct;(buraya kadar tamam da) whilst he who has it must pay to this propensity the appropriate tool.

 
bir virgül atlanmış gibi geldi bana eğer şöyle ise şayet doğrusu(propensityden sonra virgül var)the game of professional investment is intolerably boring and over exacting to anyone who is entirely exempt from gambling instinct;(buraya kadar tamam da) whilst he who has it must pay to this propensity, the appropriate tool.(yani the game of gambling is the appropriate tool)
'pro. yatırım kumar içgüdüsünden yoksun birisi için fazlasıyla sıkıcı ve çaba gerektirir, öte yandan bu içgüdüyü doyurmak zorunda olanlar içinse uygun bir araçtır.'

  • panthera onca  (09.02.14 20:50:05) 
[]

ingilizce "cok degerlisin" demek

ovgu anlaminda nasil denir? "valuable" demis biri bu ifade icin de garip geldi.




 
valuable olabilir. precious da olabilir ama fazla romantik ya da gollumvari :)

ya da direkt "benim için değerlisi / sana değer veriyorum" anlamında "I care about you" kullanılabilir.
  • loveinaflipbook  (09.02.14 12:34:47) 
precious öyle şarkı da var duygusal


  • zokondor  (09.02.14 12:36:42) 
"Valuable" olmaz, o maddi değer ifadesidir.

Yukarıda yazıldığı gibi, "precious" denir.
  • m e l t e m  (09.02.14 12:38:14) 
  • [silinmiş]  (09.02.14 12:40:16 ~ 12:42:22) 
You mean a lot to me


  • passion rules the game  (09.02.14 12:42:26) 
you are of great value to me.

you mean a lot to me +1
  • [silinmiş]  (09.02.14 12:47:33) 
you mean a lot to me +


  • Lirazervatif  (09.02.14 12:49:07) 
eşe dosta derken, ya da "benim için çok değerlisin ama seni arkadaşım olarak görüyorum" gibi kullanırken "you mean a lot to me" denir ama sevgiliye ya da derin duygusal bağı olan kişilere "you're my precious" demek daha makbuldür.


  • baba jo  (09.02.14 12:59:43) 
Valuable olmaz, invaluable olur. "Değer biçilemez" manasında...


  • nevarki  (09.02.14 13:11:16) 
sakın valuable deme be :) karşındakine mal muamelesi yaparsın.

you mean a lot to me +1
  • xenophobe  (09.02.14 13:35:38) 
[]

Mind Map?

Merhabalar, kardeşimin ödevi için ingilizce bir kitap okuyup daha sonra Mind Map hazırlaması istenmiş. Tam olarak mind map nasıl hazırlanır bilginiz var mı?




 
Bununla ilgili bir ders notu gönderebilirim.Internette de çok örnekleri var.

www.google.com.tr
  • aychovsky  (09.02.14 11:03:02 ~ 11:03:50) 
  • Lirazervatif  (09.02.14 12:43:53) 
Mindmapin belirli standart bir formati yok esasen. Birbirine bagli balonlar iste.


  • f_d  (09.02.14 16:00:14) 
[]

Ee, bir yerden başlamak lazım...

demenin ingilizce yolu nedir böyle şeyleri çevirirken saçma oluyorya bi karşılığı varmı diye soruyorum tarzanca olmasın mümkünse :)




 
you gotta start somewhere


  • patricia kitten  (08.02.14 17:38:30) 
Ee = Ee ya da ummm diyebilirsin


  • Lirazervatif  (08.02.14 17:58:45) 
ummm yerine "well" de diyebilirsiniz tabi weeell seklinde


  • babamasoliimbananickaldirsin  (08.02.14 18:35:15) 
[]

Bir düşünceden alakasız başka düşüncelere atlamak

hani serbest çağırışım gibi ama onun ingilizce bir adı vardı... bilmemne hopping gibi sanki... düşünce atlaması, sıçraması anlamına mı geliyodu? hatırlamıyorum tam. bi düşünce ile başlayıp zincirleme farklı alakasız düşüncelerle ardarda zincir oluşturmak (istemli ya da istemsiz) son ulaşılan düşünce ile ilk düşüncenin çok alakasız gözükmesi...

kafanızda bir ışık yaktı mı bu anlattıklarım bilmiyorum ama benim kafam dağıldı bayağı. bi bulduruverin be, süper insanlarsınız siz, hemen yazıverirsiniz :)


 
brainstorming ?

idea flow ?
  • nwnd  (08.02.14 13:55:23 ~ 13:57:31) 
bilinç akışı mı yoksa? ama bu bir teknik tabii.


  • akare  (08.02.14 13:58:27) 
yok bu bir teknik değil, daha çok daydreaming gibi bişey diyebilirim. bir düşünceden girip alakasız başka bir düşünceden çıkmak.


  • loveinaflipbook  (08.02.14 14:03:13) 
salakça bi laf etmısım. evet edebıyatta boyle bır teknık var. ama bılınc akısı zaten psikolojik bir süreç. yani zıncırlerı bırbırıne baglanan fıkırler uretıyoruz.
daha dogrusu akarak baglanıyorlar. akarken baglanıyorlar. sureklı akıyorlar.
happening li bişi olabılır anlamı itibariyle
  • akare  (08.02.14 14:23:40) 
stream of conciousness


  • cymbelina  (08.02.14 18:46:41) 
bu da değil maalesef, ya hani eskiden tv kumandasıyla zap yapardık ya? onun fikirler, düşünceler için olan versiyonu olabilir. ama genelde istemsiz yaptığımız bişey sanırsam bu.


  • loveinaflipbook  (08.02.14 20:30:09) 
Fikir firarı


  • compadrito  (09.02.14 07:38:48) 
gofletçi dostum ingilizce arıyorum ama ben :)

gerçi neden aradığımı da unuttum ya :D
  • loveinaflipbook  (09.02.14 11:39:56) 
[]

Çeviri Yardımı - Kurum adı

The Executive Branch of the US government has directed all federal
departments and agencies to use ...

The Executive Branch of the US government ? Ben bunu bilemedim ..

 
yetkili şube ? yönetim birimi


  • jujugoo  (08.02.14 01:15:28) 
yürütme organı da olabilirmiş aldığım duyumlara göre :)

merakla bekliyorum
  • Lirazervatif  (08.02.14 01:35:52) 
yürütme organı +1.

the legislative branch: yasama
the judicial branch: yargı.
  • baba jo  (08.02.14 01:38:36 ~ 01:39:54) 
Nefis insanlarsınız, seviyorum alayınızı.


  • Lirazervatif  (08.02.14 01:40:12) 
1 ... • ... • 107 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.