[]

Ufacık bi yardım

Kafam karıştı. Bunlar yol parasını karşılıyor mu? Yoksa sadece osakaya kadar olanı mı?
"Transportation Expenses:

For distant participants, Shinkansen expense to Shin-Osaka or Airplane expense to Osaka.
Expense needed to move during PCY.
※We asked that transportation expense needed to move from participants home to the nearest Shinkansen station or airport, and from Shin-Osaka or airport to meeting place (Osaka) for domestic students will be personal expense."

 
Uzaktan gelenler için Osaka'ya kadar olan hızlı tren veya uçak biletini karşılıyolar.
Japon öğrencilerse, evden en yakın hızlı tren istayonuna veya havaalanına kadar olan masrafları kendileri karşılıycaklar.

Bu iki cümle arka arkaya gelince, sizin durum biraz muğlak hakketten.
  • compadrito  (26.05.14 08:00:43) 
[]

Bu cümle ne diyor?

"7 of 50 patients with thymoma-associated MG who died suddenly"

"timoma ve MG'si bulunan 50 hastadan aniden ölen 7 tanesi" mi?

yoksa "timoma ve MG'si bulunan ve aniden ölen 50 hastadan 7 tanesi" mi?

 
birinci


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.05.14 19:14:04) 
timomadan kaynaklı MG'si bulunan ve aniden ölen 50 hastadan 7'si...

ben ikinci gibi anladım ama cümlenin devamına bağlı sanırım.
  • mukrime  (25.05.14 19:15:16 ~ 19:18:04) 
eyvallah hocam. peki ikinci cümleyi nasıl sorarız? sorunu hallettik ama ben öğrenme amacıyla soruyorum :)


  • the kene  (25.05.14 19:15:54) 
@mukrime: sen ikincisi diyorsun yani öyle mi? yok mu bunun bir yöntemi arkadaş bu ikileme hep düşüyorum ben.


  • the kene  (25.05.14 19:16:31 ~ 19:17:56) 
cümle şu şekilde:

"Evoli et al21 described 7 of 50 patients with thymoma-associated MG who died suddenly, which might attributed to myocarditis."
  • the kene  (25.05.14 19:19:28) 
"Evoli et al21 described 7 of 50 patients with thymoma-associated MG who died suddenly, which might attributed to myocarditis"

"Evoli ve ark.,21 timoma ile ilişkilendirilen MG bulunan ve miyokardite bağlı olabilen ani ölüm gerçekleşen 50 hastadan 7'sini tanımlamıştır."

Mukrime'ye katılmakla birlikte cümlenin geneline göre ben yukarıdaki şekilde çevirirdim.

Timoma kaynaklı MG gelişen 50 hasta var ve bunların 7'sinde ani ölüm gerçekleşmiş, miyokardit bu 7 hastadaki ani ölümün nedeni olabilir (en azından katkıda bulunduğu düşünülüyor), araştırmacı (Evoli) bu 7 olguyu bildirmiş.

Neyi anlamadın, hangi konuda ikileme düşüyorsun tam olarak, detay verirsen yardımcı olurum elimden geldiğince (8 yıllık tıbbi çevirmenim).

Cümlede bir dil bilgisi sorunu var, "might BE attributed" olmalıydı sanki.

Kolay gelsin.
  • cinematography  (26.05.14 00:19:59) 
ikinci. 50 hasta da aniden ölmüş, sadece 7 hastada miyokarditis tanımlanmış.


  • devilred  (26.05.14 00:24:08) 
[]

ingilizce yardım

şu nasıl denir ingilizcede " burada bu kısaltmanın dışında başka bir kısaltma yok"




 
There is no abbreviation here except this one.


  • vendorth  (25.05.14 17:59:12 ~ 17:59:35) 
[]

başlık çevirisi

''prosecution of crimes by the international criminal court'' international criminal court kısmı tamam fakat 'prosecution of crime' ile ne demek istiyor? mahkeme tarafından suç davasının kovuşturması mı yoksa sadece suç davası mı? nedir tam çeviri burada?




 
Tam olarak söylenmek istenen; "Uluslararası ceza mahkemesi tarafından suçların kovuşturulması." Yükümlülük belirtiyor şu hali ile. Ama beraberindeki cümleler ile anlamı farklı olabilir.


  • dumurzade  (25.05.14 16:13:35) 
[]

kozmetik terimleri

Sevgili babilliler,

bu terimlere acayip yabancıyım ama bir çeviri yapacağım bu terimleri de barındıran.

örneğin

1-defrizzer nedir? Yani kıvırcıklığı mı azaltır, nedir hikayesi?
2-conditioner? saç bakım kremi gibi bir şey mi?

bunları hani bir iki cümlede anlatmak yerine, yerlerine geçecek bir karşılık arıyorum aslında.


şimdiden teşekkürler.

 
1) düzleştirici etkisi olan ürün demek.
2) aynen tam olarak saç bakım kremi demek.

  • tuborg yesili  (25.05.14 14:27:14) 
emin olmamakla birlikte; defrizzer yerine şekillendirici, conditioner yerine nemlendirici diyebilirsin diye düşünüyorum. kolay gelsin.


  • mayaa  (25.05.14 14:27:33) 
hmmm... defrizzer icin "elektriklenme onleyici" derdim herhalde...


  • o da olur  (25.05.14 14:36:08 ~ 14:36:19) 
evet kıvırcık-dalgalı saçlar için elektriklenme çok önemli.


  • mea maxima culpa  (25.05.14 16:33:54) 
[]

for one thing?

For one thing, most have a non-mathematical back-
ground, which makes understanding complex statistical equations very difficult.



 
"Bi kere" deriz ya.

"Bi kere benim şöyle şöyle bi altyapım var ve bla bla bla.."
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (25.05.14 02:13:51) 
Konuşma dilinde çeviri yapacak olsam "Bir kere" diye çeviririm.

Bir kere, çoğunun matematiksel altyapısı (arkaplanı) yok, bu da karmaşık istatistiksel denklemleri anlamayı zorlaştırıyor.

Buradaki "bir kere", "Bir kere o eli indir"deki ile aynı. Daha resmi çeviremedim.

Edit: geç geldim, dolayısıyla bugunku antremanda goz dolduran futbolcu + 1
  • aychovsky  (25.05.14 02:15:23 ~ 02:16:01) 
[]

ingilizce dört basamaklı sayıların okunuşu

3514: thirty five hundred fourteen
gibi yani ikiye ayrılarak okunabilir mi, yoksa three thousand five hundred fourteen mi demek lazım



 
sadece belirli durumlarda ayrı ayrı okunur. bir sayı olarak okuyacaksanız three thousand five hundred fourteen olarak okunması gerekir.

ayrı ayrı ancak tarihlerde, bir otobüs-sokak-daire-tel no vb. olduğu zaman okunur.
  • lesmiserables  (24.05.14 21:14:47 ~ 21:36:07) 
yerine gore degisir. ama genelde iki basamakli olarak okunur.

telefon numaralari da tek tek bu arada.
  • she was my baby  (24.05.14 21:14:49) 
Nerede kullanıldığına bağlı olarak, en geneli three thousannd five hundred and fourteen
3500 olsa idi, belki thirty five hundred derdik.

  • aychovsky  (24.05.14 21:16:55 ~ 21:18:05) 
dota spikerleri hep dediğin şekilde okuyo valla, niye bilmiyorum. hundred'lı.


  • pescador  (24.05.14 21:17:10) 
edit: bu yazdıklarım sadece yıllar, kapı no'lar ve benzeri "yapay durumlar" için geçerli, onu söyleyeyim. normalde sayıların hepsini gayet okumak gerekir. three thousand five hundred fourteen.

ilk örneğinde ikiye ayırmış olmuyorsun aslında. ikiye ayırma örneği "nineteen eighty-four" gibi bir şeydir. ama demek istediğini anladım.
olay burada "ikiye ayırma"dan ziyade kısaltmadır, ifade rahatlığıdır. "nineteen eighty four" demek "one thousand nine hundred and eighty four" demekten rahattır. dediğin örneğin benzerini verelim, "two thousand seven" demek "twenty hundred seven" demekten daha basittir ("twenty oh seven" demek de garip durur çünkü iki sıfır gereksiz birbirinden koparılmış oluyor). ama "two thousand and fourteen" yerine "twenty fourteen" diyebilirsin mesela.
  • inscrutable  (24.05.14 21:21:19 ~ 21:25:29) 
thirty five hundred diil de,

thirty five fourteen deseniz, kimse aazınıza küreknen vurmaz
  • compadrito  (24.05.14 21:24:40) 
cevaplarınız için teşekkürler.
peki formal iş ortamında 6889 u compadrito nun dediği gibi sixtyeight eightynine diye okursak sorun olur mu?

örneğin 6889 tane kutu sipariş edeceğim derken
ya da 6889 dolar alacağım var derken
  • Şahin  (24.05.14 21:27:37 ~ 21:28:44) 
her iki durumda da normal şekilde thousand'lı okuyacaksın. ayırarak değil


  • lesmiserables  (24.05.14 21:37:30 ~ 21:37:43) 
bu son sorunuzdaki kilit kelime ''iş''.

iş ne demektir? ticaret demektir.
ticaret ne demektir? pratik zekâ ve pragmatizm demektir.
six thousand eight hundred eighty nine boxes demek mi daha kolay ve kısa, yoksa sixtyeight eightynine boxes demek mi daha kolay ve kısa?
o öyle denmez la! diyen olursa, ''just for practicality purposes!'' der, götünün üstüne oturtursunuz.
  • compadrito  (24.05.14 21:38:26) 
ikinci bir onay olması açısından, evet, normal şekilde okumak gerekiyor.


  • inscrutable  (24.05.14 21:38:58) 
[]

fransızcaya başlarken tavsiye istiyorum

Merhaba,
1- 4. dil olarak fransızca öğrenmek istiyorum, yardımcı olabilecek kitap, uygulama, site tavsiye edebilir misiniz?

2- Denizli'de özel ders verebilecek fransızca hocası bilen var mı?

3- Eğer fransızcayı boşver derseniz fransızca dışında ne öğrenmeliyim? (İngilizce-italyanca-ispanyolca hariç)

 
1- bir tane bescherelle almalısınız fiil çekimleri için. onu alana kadar da bu siteyle idare edebilirsiniz: la-conjugaison.nouvelobs.com
kitap olarak da grammaire progressive du français önerebilirim. a1 kitabını alacaksınız. bir de bunun avec 600 exercises, avec corrigés diye çeşitleri var. ikisini de alabilirsiniz.
bir de, cle international yayınlarının comprehension orale niveau a1 kitabını alabilirsiniz bu da listening için.

3- parantez içinde saydığınız diller zaten bildiğiniz dillerse fransızcayı boşvermeyin.
  • kırmızıkaşekaban  (24.05.14 19:42:39) 
bence artık yeni bir alfabe öğrenmen gerekir. uzakdoğu dilleri dışındakileri önerebilirim.

pimsleur, rosetta stone da dil döğrenmede sana yardımcı olabilecek kaynaklar. pimsleur sese-tekrara dayalı, rosetta stone da interaktif başarılı bir program. pek çok dili bulabilirsin.
  • reavelyn  (24.05.14 19:43:34) 
method olarak "Alter Ego" öneririm. Şu anda Fransız Kültür kursları da bunu kullanıyor ama bir öğretmenle beraber uygulanmasında oldukça yarar var. O yüzden kurs öneririm. Kendi başına öğrenebileceğin bir method maalesef bilmiyorum.

french.about.com bu siteden de yararlanabilirsin. dilin her düzeyinde öğrenebileceğin bilgiler içeriyor. farklı birkaç dil için de bölümleri var sanırım.

Fransızca güzel ve önemli bir dil ama senin yerinde olsaydım sanırım öğrenmezdim. Çünkü 4 dil de birbirine benziyor ve aynı aileden geliyorlar. Eğer Fransızcadan sonra başka dil öğrenmeye isteğim olur ve zamanım var diyorsan aradan çıkarabilirsin, zaten İspanyolcadan dolayı çok kolay olacaktır. Demiyorsan, rusça veya japonca önerebilirim.
  • hlidskjalf  (24.05.14 19:49:45) 
Alternatif çince olabilir


  • sapkasiz cikmam abi  (24.05.14 20:01:47) 
Şu kitap ilginizi çekebilir: dl.dropboxusercontent.com

ayrıca michel thomasve pimsleur setlerini de malum şekillerde edinip dinleyebilirsiniz, kesinlikle işe yarıyorlar.
  • marjory  (24.05.14 20:56:07) 
öncelikle ilgilenip cevap yazanlara, tavsiyede bulunanlara teşekkür ederim.
fransızca öğrenmeye karar verdim, bu konuda gramer kitabı önerisi olanlar varsa sevinirim.

  • polimorf olmus sokak lambasi  (08.06.14 20:12:33) 
[]

ingilizce kelime öğrenme yöntemi?

aralıkta yurtdışına çıkıyorum. temelim var fakat konuşma esnasında karşı tarafa konuşma izni verdiğim anda sıçıyorum. söylenilenleri kafamda tercüme etmeye çalıştıkça her şey uçup gidiyor. ayrıca kelime dağarcığım da çok zayıf.

tavsiye edebileceğiniz bir set var mı? internette çalıştım fakat çok faydasını görmedim. sanırım bir set daha iyi olacaktır. ya da bildiğiniz bir yöntem var mıdır?


 
bol bol film dizi izlemek.

konusurken turkce dusunup cevirmekle ugrasmaktansa ingilizce dusunmeyi ogreneceksiniz eger her gun saatlerce film izlerseniz. karsi taraf bir sey soylerken turkceye cevirmeyeceksiniz ayni sekilde. zamanla olacak tabi stres yapmaya gerek yok bir anda olmaz.

oturup kelime ezberlemeyle olmaz sikilirsiniz.

compadrito abinin sozlukte ingilizce kelime ezberleme yollari entry si var onu bulun film dizi yerine kitap tercih ederseniz kelime dagarcigi icin. ama dinleme icin film dizi her zaman en iyisidir bence.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (24.05.14 17:15:31) 
bildiğim en etkili yöntemi paylaşıyorum: OKUMAK (okuma esnasında sözlüğe bakmadan, çıkarımlar yaparak okumak)


  • Lirazervatif  (24.05.14 17:22:05) 
kelime öğrenmek için memrise'ı kullanabilirsin, ayrıca ios ve android için de uygulaması var ve offline çalışmaya da izin veriyor. spaced repetition tekniğini kullandığı için öğrendiğin kelimeleri de unutmuyorsun. sitedeki mevcut kursları beğenmediysen, herhangi bir yerden bir kelime listesi bul ve memrise üzerinde kendi listeni yarat.


  • neyehbe  (24.05.14 17:28:35) 
[]

ufak bi çeviri capsli

bi bakabilir misiniz? ekte ..




 
Saç kurutma makinasının motorundan dışarı çıkan hava akışı, kurutma makinasına uzak mesafede döngüsel değildir.
Hava, kurutma makinasının arkasındaki hava girişine yaklaştıkça döngüselleşir,
ancak girişe yakın noktalarda döngüselliğini yitirir.
Arkadaki hava girişinden içeri girmiş hava döngüsel bir harekete sahiptir ancak, bu girişten dışarı atılan hava için
döngüsel olmadığı kabul edilebilir. (Döngüselliği çok azdır anlamında)
  • ispirtolukalem  (27.05.14 01:02:40) 
[]

bulgarca bilen

şarkılarda pek sık duyulan "siçki" kelimesi ne anlama geliyor acaba?




 
всички (vsiçki) var, "tümü, tüm, herkes, herşey" gibi anlamlara geliyormuş.


  • lesmiserables  (23.05.14 23:40:53) 
[]

Çok ufak çeviri

Bu ask oyle gucludur ki melekler bile kiskanir.

Ki ekini ingilizcede nasıl verebiliriz?


 
this is "such" a strong love "that" even angels are jealous of it.

such...that kalıbı yapıyor o işi
  • kayisili turta  (22.05.14 22:48:49) 
such a strong love that even angels are jealous

gibi.
  • camino real  (22.05.14 22:50:24) 
[]

daddy ne demek?

bi hatun var konuşuyoruz filan. daddy filan diyor arada ama anlamadım. baba mı diyor bana? :)




 
babalık diyordur , argo . Takma kafana


  • 1tam1ayran  (22.05.14 17:11:42) 
senden "who's your daddy?" demeni bekliyor olabilir.

türkçesi: pompiş olabilir.
  • sir gawain  (22.05.14 17:12:44 ~ 17:13:20) 
cilve yapıyor. verecek galiba.


  • bira sisesi kapagi  (22.05.14 17:14:57) 
(bkz: daddy issues)


  • fortisvita  (22.05.14 17:18:07) 
konuşmalar özel ama yani beni istediğini filan söylüyor. küfürleri, seks ile alakalı kelimeleri filan biliyorum ama daddy'nin bu anlama geldiğini bilmiyodum. hatun yabancı buraya gezmeye gelcek 1 hafta sonra. bakalım artık.


  • nemo problemo  (22.05.14 17:18:47) 
Senin iş olmuş. Raad ol. Ciddiyim.


  • gece lampulu  (22.05.14 17:21:09) 
Sakın korunma birader , koy çoçuğu , kurtar kendini bu ülkeden


  • 1tam1ayran  (22.05.14 17:21:58) 
pompişe çağrı demek kısacası.

sugar daddy gibi terimleri araştırırsan daha iyi anlarsın. ayrıca nerede tanısıyorsun böyle kızlarla lan bizede bir tavsiye versene bir iki nemo kaptan, yabancı dil hiç sıkıntı değil zaten. :P
  • fransızkalanadam  (22.05.14 17:26:18) 
Daddy deme lazim olur de


  • Idonthaveausername  (22.05.14 17:42:11) 
bize context ver. big daddy mi diyor give it to me daddy midiyor nedir yani.

sir gawain +1
  • babamasoliimbananickaldirsin  (22.05.14 17:59:04) 
hatun avrupadan ya da amerikadan geliyosa hele ki amerikadansa kesinlikle korunma manyak misin lan.


  • ergenpezeveng  (22.05.14 18:39:14) 
pompiş


  • blossom  (22.05.14 18:41:36) 
[]

bir cümle çeviri

i was never good at it as you can tell bye my spelling




 
"yazışımdan görebileceğin gibi ben zaten bunda hiçbi zaman iyi değildim" demiş. by yazması gerekirken de bye yazmış. öyle.


  • tepedeki psychedelic adam  (22.05.14 11:23:49) 
yazımdan da göreceğin üzere bu işte hiç iyi değilimdir.


  • sir gawain  (22.05.14 11:57:10) 
yazimdan dolayi bana soyleyebilecegin gibi bunda hicbir zaman iyi degildim.


  • juvee  (22.05.14 14:32:17 ~ 14:54:56) 
[]

kelimelere takılma nın ingilizcesini bilen?

yada kalıplara takılma. hangisi daha kolaysa. bilen bilen?




 
dont be attached to the words


  • inanmazsan inanma  (22.05.14 00:15:38) 
kelimelere takilma sacma bir laftir bana kalirsa.

"do not take it literally" diyebilirsiniz. ama bu da kelimenin duzlemesine ana anlamiyla yorumlanmis olmasini gerektirir.

"dont be attached to the words" anlamli bir cumle degil.

edit:
aychovsky +1
birisi -1
  • f_d  (22.05.14 00:19:08 ~ 01:40:18) 
break the/your taboos denilebilir


  • GibsonRulesv2  (22.05.14 00:20:42) 
@canavar,
olma. o zaman offensive bir sey soylemissin ya da yanlis konusmussun ozur diliyormussun gibi olur.

  • f_d  (22.05.14 00:25:34) 
Don't get hung up on words (?) / stereotypes
(?) Kelimelerden kasıt ne?

  • aychovsky  (22.05.14 00:26:34) 
aychovsky +1

chicken translate den korunalim, korunmayanlari uyaralim.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (22.05.14 00:29:34) 
aychovsky +1

yani: Don't get hung up on words
  • m e l t e m  (22.05.14 00:31:43) 
don't get picky kalıbını kullanarak aynen birebir karşılığını verebilirsin "kelimelere takılma" cümlesinin.

don't get picky with me diyebilirsin senin söylediğin bir kelimeye takılmışsa karşıdaki kişi.

don't get picky with words falan da diyebilirsin.

don't get picky about x şeklinde de yapabilirsin.

anahtar kısım "don't get picky" yani. gerisini kafana göre uyarla.
  • birisi.  (22.05.14 00:40:23 ~ 00:48:00) 
focus on the meaning demek gerek.

kahrolsun birebir çeviri. hele şu yeni nesil dizi çevirmenleri var çok fena...
  • alperz  (22.05.14 02:20:43) 
[]

-müştür -mıştır çevirisi

''...farklılıkların üniversite öğrencilerinde incelenmesi amacıyla yürütülmüştür.''

burada ''yürütülmüştür'' derken mesela,
-was carried out
-has been carried out
hangisi daha uygun olur ki?

 
oldu bittiyse was carried out kullan.


  • baldur  (21.05.14 22:15:20) 
[]

beş saniye ingilizce listening

selam dostlar. linkteki videoda (biraz bekleyince kendi açılıyor) 25. saniyeden sonra bir şey diyor, alt yazıda welfare demiş ama başka bir şey diyor, anlayan çıkar mı? konu çin'deki sosyal eşitsizlik.

archive.org

metin:

...middle class emerging. you look at the ??? system, look at the complaints on ???. it's all about....

 
welfare diyor.


  • siradan bir adam  (21.05.14 22:17:57) 
yok welfare diyor. baska bisiy degil.


  • mavicorap  (21.05.14 22:20:39) 
ya ben bariz bir p sesi duyuyorum da o yüzden başka bir şey dedim. "obamacare" örneğindeki gibi birisinin ismiyle anılan reform paketi tadında bir şey olabilir diye düşündüm ama nasıl arayacağımı bilemedim.


  • kül  (21.05.14 23:00:23) 
[]

Yoksulları değil, zenginleri doyuramadığımız için 'fakirlik' var.

Çevirebilirseniz sevinirim.




 
Poverty exists because we cannot satiate the hunger of the rich, not the poor.

Aslinda soyle daha iyi:
Poverty exists not because we cannot satiate the hunger of the poor but the rich.
  • beriberi  (21.05.14 21:50:23 ~ 21:51:35) 
there is poverty not because we cant feed the poor but because we cant feed the rich


  • partizan  (21.05.14 21:50:40) 
Poverty does not exist because we cannot feed the poor; it exists because we cannot feed the rich.

Edit: "satiate" daha iyi bir seçim bence de.
  • m e l t e m  (21.05.14 21:52:44 ~ 23:00:46) 
poverty olmaz. famine falan deyin bari. ya da belki dearth olabilir. poverty daha ziyade parasal anlamda bir fakirliği belirtiyor. sonra hunger'lı feed'li konuşursan dengesi bozulur cümlenin.


  • alperz  (21.05.14 21:54:52) 
@alperz dedikleriniz poverty'nin eşanlamlıları zaten: thesaurus.com


  • m e l t e m  (21.05.14 21:58:43) 
poverty garibanlık, dearth ise eksiklik, yokluk. bir ayrılık yoksuzluk'taki gibi.


  • alperz  (21.05.14 22:12:16) 
Плохо, не богатые не смогли насытить "бедность" там.


  • himmet dayi  (21.05.14 22:17:19) 
feed olmaz. feed doyurmak değil, beslemek.

beriberi yazmış doğrusunu satiate.
  • himmet dayi  (21.05.14 22:56:30) 
[]

Devil's Due'in manası nedir

soru başlıkta




 
"Give the devil his due" nun kısaltılmışıymış. Şeytanın hakkı gibi, şeytana bile hakettiğini ver gibi. Sezarı öldür ama hakkını ver gibi.


  • franz kafka  (21.05.14 09:53:17) 
[]

ielts çok mu kolay?

bir yds kursunda ingilizce öğretmeniyim. 7 haziranda ielts'e gireceğim (akademik). ingilizceyi sosyal çevremde de günlük olarak kullandığım halde özellikle writing kısmından aşırı korkuyorum. çalışamıyorum da.

az önce kursa gelen birkaç kişi ve burdaki diğer öğretmenin konuşmasını dinleyip sinir oldum biraz. yok işte "ielts'in kalktığı iyi oldu, parası olan ona girip yüksek puan alı geçiyordu ama yds'ye girmek zorunda olanların işi daha zor", "aman ielts'i bu hafta geçemezsen haftaya kesin geçersin, iş paraya bakar" vs. yahu ben yusufluyorum resmen akıcı ingilizce konuşan, yazan, anlayan dinleyen biri olarak. yds'den 20 - yazıyla "yirmi" - almış insanlar ve dahi öğretmenler ielts'i küçümsüyor.

ben mi çok gözümde büyütüyorum ki? geceleri uyuyamıyorum artık hem stresten, hem de çalışamadığım için vicdan azabından. yapmayayım mı bu kadar?

almam gereken not 6.5 ama ne kadar yüksek, o kadar iyi tabii ki.

 
YDS'yi bilemiyorum ama TOEFL'la kıyaslayınca IELTS çok daha kolay gelmişti bana da. 6.5 sizin durumunuzda rahatça alınabilir bir puan gibi sanki.


  • fotrsapka  (20.05.14 19:11:01 ~ 19:13:24) 
valla bana epey kolay gelmişti ielts. sadece bir tane örnek test çözdüm formata aşina olmak için, 7.5 aldım geçtim. ingilizce öğretmeniyseniz ve günlük hayatta da konuşuyorsanız 6.5 rahat alırsınız herhalde. formata hakim olun yeter.


  • rotario  (20.05.14 19:12:56 ~ 19:13:23) 
TOEFL cidden gereksiz bir sinav. Konusma bolumu filan cidden benim gibi telesekretere konusamayanlar icin kisa metrajli gerilim filmi. IELTS, ingilizce konusan-anlayan birini cok zorlamaz. Okudugunu anliyor musun, derdini anlatabiliyor musun uzerine kurulu tamamen.

YDS coktan secmeli degil miydi? YDS'den 20 alip IELTS'e bok atmanin tek aciklamasi dunning-kruger etkisi olabilir.
  • fortisvita  (20.05.14 19:41:43 ~ 19:42:30) 
yds ile karşılaştırılmasının tek sebebi yds nin üds den sonra oldukça zorlaştırılmasıdır. ancak ingilizce seviyesinin ölçülmesi konusunda yds, ielts veya toefl kadar başarılı olamaz. çünkü 4 kategoride sınav oluyorsunuz. ielts e kayıt olunca bir sınava online ücretsiz girilebiliyor (listening ve reading) bunlar gerçek sınav ayarında oluyor. bunları çözerek seviyenizi görürsünüz. speaking te rahatsanız o da olur, writing de ise formal format olduğu için sınava girmeden biraz çalışmakta fayda var.

seviyenizi bilmiyorum ama akıcı ingilizce konuşabiliyorsanız 6.5 u alırsınız diye düşünüyorum.

üds, yds, toefl ve ielts e girmiş biri olarak yorumladım
  • sttc  (20.05.14 19:55:50 ~ 19:56:15) 
akademik yazma kısmı geriyor beni. konuşmada "en son okuduğun ya da en sevdiğin kitabı-filmi anlat" tarzı soru çıkarsa konuşamam sadece, hangisine krar vereceğimi bilemediğimden, dinleme zorlamaz, okumada dikkat dağınıklığı problemimden dolayı parçanın sonuna gelmeden soruları cevaplamak için atlıyorum. yazmada da chart verildiğinde hiç öyle süslü püslü yazamıyorum internetteki örnekler gibi. bodoslama ne görürsem onu yazıyorum kütük gibi.

sıkıntılarım bunlar aslında.
  • letheavendangered  (20.05.14 20:00:26) 
yds'den kolay gelmesinin sebebi yds 50 puan ile ielts 4'ün eşdeğer olmasıydı galiba. yds'den 50 alamayan tüm arkadaşlarım ielts'e girip geçtiler.


  • vendorth  (20.05.14 20:11:08) 
ielts'in akademik denkligi iptal edildi yalnız. soruya kaynak yapayim bu bilgiyi verdikten sonra, ne oldu o is?


  • jangbogo  (20.05.14 20:19:37) 
evet, o hala iptal ama ben avrupadaki üniversiteler için başvurcağım eğer soru buysa. geçme notunu yükseltmek yerine komple kaldırdı adamlar. çünkü başka hiçbir sınav ingilizceyi yds kadar iyi ölçemez adssdasd


  • letheavendangered  (20.05.14 20:23:46) 
[]

Çekirdek ailenin ingilizcesi

Daha demin birisi sunumda çekirdek aileyi 'nuclear family' diye çevirdi yarıldık haliyle, doğrusu ne bunun bide ya o doğruysa? :)




 
core family :D attım
ahaha g-translate nuclear diye çevirdi inanılmaz. doğruymuş!

  • safepassage  (20.05.14 14:14:26 ~ 14:15:14) 
Nuclear family doğru. Epic fail sizde :)


  • puppets  (20.05.14 14:14:38) 
nuclear family ya da elementary family


  • feykalade  (20.05.14 14:18:05) 
Nuclear family
i.word.com

  • nwnd  (20.05.14 14:22:21 ~ 14:23:27) 
görüyorum ve artırıyorum, nuclear family. sosyoloji kitaplarında hep böyle geçer.


  • kmtetrfn  (20.05.14 14:34:02) 
doğru çevirmiş.


  • m e l t e m  (20.05.14 14:53:04) 
[]

La puttana dello spazio manası

fezadan gelme fahişe midir.




 
putain fransızca'da fahişe demek, puttana da aynısıdır herhalde. spazio zaten space. evet aynen, uzaydan gelen fahişe oluyor.


  • vedat chili peppers  (19.05.14 19:53:58) 
[]

Video to Text

www.youtube.com

Şu videonun metnini çıkarabilecek bir cengaver var mıdır?


 
videonun altındaki captions kısmını açarsan bence yeterli olur. adamın düzgün bir konuşması var.


  • vendorth  (19.05.14 18:30:21) 
Yeterli olmuyor, maalesef.


  • olmadı ki bir kullanıcı adım  (19.05.14 18:56:26) 
[]

kısa bir çeviri

u to put your right hand out
then lift it in front of u
so that its in front of your face


ne demiş burda :)?

 
sag elini al, karsina dogru kaldir havaya ki yuzunun onune gelsin.


  • no christ requires  (18.05.14 11:11:30) 
[]

İngilizler yardım

fbcdn-sphotos-a-a.akamaihd.net

ne demek istenmiş??


 
tr.wikipedia.org

Schrödinger'in Kedisi göndermede bulunmuş. quantumu fiziği falan filan. geek espirisi denebilir.

ben sırıttım mesela. lol
  • mayhemdemon  (17.05.14 19:28:29 ~ 19:29:07) 
[]

soru

you .... careful while surfing the internet because you .... with the danger of different viruses.

a)need to be/might face
b)had better be/may be faced

doğru cevap b demiş ama face yüzleşmek değil mi zaten? active olması gerekmiyo mu?

 
sen, kendi iradenle yüzleşmiyorsun ama. yani kişisel problemlerinle yüzleşmek istesen active olur o. çünkü bilinçli olarak, zaten tam da bunu yapmaya çalışıyorsun. ama internette gezinirken, amacın çok masumsa bile yüz yüze kalabilirsin tehlikelerle. "yüzleşebilirsin" den ziyade "yüz yüze kalabilirsin" gibi düşünebiliriz.


  • kmtetrfn  (17.05.14 17:33:24 ~ 17:34:59) 
[]

yarım sayfalık çeviri

müsait olan bi özel mesaj atabilir mi? ufak tefek teknik terimler de var da. aslında yok da. buraya koyamıyorum, özel mesaj atarsanız vereyim metni hemen. teşekkürler.




 
Gönderin elimden geldiğince çeviriyim.


  • acukali ekmek  (17.05.14 14:37:29) 
[]

ingilizce yardım

şu kalıp nasıl denir konuşma dilinde misal yarın buluşmamız var " yarın tartışırız bunu" " yarın konuşuruz" ??




 
"let's discuss it tomorrow"


  • lesmiserables  (16.05.14 21:20:04) 
"we discuss this tomorrow, we talk this tomorrow" gibi gibi


  • devorgilla the gunslinger  (16.05.14 21:20:23) 
we'll talk about it tomorrow


  • vendorth  (16.05.14 22:12:42) 
[]

Lykke Li nasıl okunuyor?

Lykke Li nasıl okunuyor?




 
  • she was my baby  (15.05.14 20:50:45) 
luki li diye biliyorum.
interview'de lykke li de öyle söylüyor.

www.youtube.com

edit: izlerken fark ettim luki değil daha çok luiki gibi bir ses çıkıyormuş ağzımdan.
  • kuzey li  (15.05.14 20:54:20 ~ 20:59:07) 
[]

frumpty dumpty ne demek?

"Frumpty dumpty "ne demektir? yazılışını tam olarak bilmiyorum ama duyduğum şekilde yazdım. Rüküş anlamına filan mı geliyor acaba?

Teşekkürler.


 
frump, rüküş, kokoş teyze demek. frumpty dumpty de, humpty dumpty'den uyarlama anladığım kadarıyla. o da bir hikaye kahramanı, duvar üstünde oturan bir yumurta, alice'in hikayesinde de geçiyordu sanırsam (alice in wonderland). yani hem yaşlı, kokoş, hem de tombalak teyze falan demek istenmiş olabilir mi? duruma uyuyor mu?


  • loveinaflipbook  (15.05.14 15:57:31) 
@loveinaflipbook, evet duruma cuk oturuyor. Teşekkür.


  • old possum  (15.05.14 15:58:34) 
[]

Toefl listening

kısa bir şey soracağım. Sınav sırasında listening kısmını sadece bir kere mi dinleyebiliyoruz yoksa o parça hep duruyor mu?




 
1 kere dinliyorsun sonra soruları cevaplıyorsun öyle.


  • lathspell  (15.05.14 14:50:17) 
eğer tekrar dinlenmesi gereken bir kısımla ilgiliyse o kısım tekrar çalınıyor.


  • sopiro  (15.05.14 15:24:07) 
Sopiro +1.

O tekrar dinlediğin kısımlar paragrafın tek bir cümlesi oluyor genellikle. Paragrafı ise genel olarak ise 1 kez dinleme hakkın var.
  • evilinacloset  (15.05.14 21:33:15) 
[]

Almanca için yardım

Arkadaşlar önerisi olan var mı? Burada bir kişinin şirketteki görev ve sorumluluklarından bahsediyoruz. Verfügung stellen görevlendirmek olarak mı çevrilmeli?

Herr Vural wird Ihnen für die Zeit bis der Betrieb organisatorisch aufgebaut ist zur Verfügung gestellt.


 
doğrudur.

edit: gerçi cümle okuyunca "bay vural emrinzide" gibi de algılanabilir ama konu ve durum belli olduğu için uygundur.
  • brotha b  (15.05.14 13:55:29 ~ 13:56:19) 
[]

ingilizce kısa çeviri

"Bu sorunun cevabını bulamadıkları için"

nasıl çevirilir?


 
Because they couldn't find the answer to this question


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (15.05.14 10:03:58) 
since they couldn't find the answer of this question


  • acemmi  (15.05.14 10:05:13) 
Because of they couldn't find the answer of this question.


  • pandispanya  (15.05.14 10:07:26) 
since they were not able to find an answer to this question.


  • eindaclub  (15.05.14 10:11:48) 
eindaclub +1


  • kmtetrfn  (17.05.14 03:28:23) 
[]

Çeviri: "Source Markets" in Türkçedeki karşılığı tam olarak

nedir? sorum ekte.




 
bence direkt "kaynak market" olma olasılığı çok yüksek.


  • things will never be the same  (15.05.14 03:06:14) 
vallahi ingilizce kaynaklarda bile tanımını bulamadım , olmadı ben de öyle yazıp geçeceğim..


  • angerona  (15.05.14 03:20:19) 
marketten kasıt piyasa olsa gerek, nerde geçiyor ki?


  • iste o kavunici balik  (15.05.14 03:27:31) 
answers.yahoo.com işinize yarayabilir


  • tescillimarka  (15.05.14 03:32:57) 
"Kaynak pazar"dır diye düşünüyorum. Ekonomici bir arkadaşa sorduktan sonra haber veririm.


  • aychovsky  (15.05.14 06:38:23 ~ 06:38:49) 
Hammadde piyasalari/pazarlari

Kot kumasini bizden alip bize kot pantolon satiyorlar dedigimiz durumda biz source market olmus oluyoruz, boyle hammadde.
  • cecilia  (15.05.14 09:23:08 ~ 09:28:41) 
[]

kendi kendine dil öğrenmek

arkadaşlar pimsleur vs indirdim. sizin kullandığınız veya bildiğiniz kaynaklar var mı? öğrenmek istediğim dil fransızca. teşekkür ederim.




 
memrise.com temel kaliplari vs buradan ogrendim hep fransizcasi iyi bayagi bence.

rosetta stone indirin bir de o da iyi ogretiyor ama cok sikilmistim ben onda.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (14.05.14 23:26:18) 
duolingo
oldukça güzel ve kullanışlı, tavsiye ederim.

  • atlantisten gelen adam  (14.05.14 23:44:11) 
ben kafami ve bildigim siteleri toplayinca mesaj atarim sana, çok var. bir kaç tavsiye de verebilirim nelere dikkat etmen gerektigine dair. hatta sormak istedigin bir sey olursa sorabilirsin de mesaj yoluyla, hem bana da yardimi olur. simdilik soyleyebilecegim su; memrise'da turkçe meme hazirliyordum ben bi' ara ama biraktim, baslangiç için fena degil. tell me more ingilizce biliyorsan yardim edebilir ama ses konusunda bug var diye hatirliyorum, bi çalisip bi çalismiyordu sanki.


  • acabanasil  (16.05.14 07:30:20) 
[]

İngilizce dinlemek istiyorum

Elimde ingilizce bir metin var, bunu dinlemek istiyorum. Yarın sunum yapacağım telafuz hatası yapmak istemiyorum. Bunun için siteler vardı ama hatırlayamadım. Yardımcı olabilir misiniz?




 
google translate?


  • osuruklu  (14.05.14 20:18:33) 
Ossuruklu +1 vurgulari yanlis yapiyordu diye hatirliyorum ama.


  • babamasoliimbananickaldirsin  (14.05.14 20:20:44) 
Macte doğrudan speech var. Mac kullanıyorsan o baya iyi yani seçip ssğ tıklayıp oku diyorsun işte cebrail gibi


  • esenboga  (14.05.14 20:28:50) 
[]

Almanca Çeviri Yardımı

Arkadaşlar aşağıdaki cümleyi bir türlü çeviremedim. Kendisi bir şirketin bilanço görüşmeleri ile ilgili. Burada AAAA şirketin adını temsil ediyor.

Gibt es im Zusammenhang mit dem Kurs der TL Drohverlustrückstellungen, das heißt:
-Müssen im Jahr 2014 (und folgende Jahre) bestellte Gegenstände des Anlagevermögens und des Umlaufvermögens von AAAA aufgrund von Einkaufskontrakten abgenommen werden, deren Marktpreis in Folge fallender Kurse unter dem vereinbarten Kaufpreis liegt?

 
yok mu gerçekten yardım edebilecek biri?


  • qui gon  (14.05.14 16:00:36) 
TL kuruna bağlı olarak öngörülen zararlar karşılığı var mıdır? daha açık bir ifadeyle;

AAAA'nın satış sözleşmeleri sebebiyle 2014 yılında (ve müteakip yılda) ısmarladığı sabit ve taşınabilir varlıklarının piyasa fiyatı düşen kurlar sonucunda anlaşılan satış fiyatının altında ise satın alınmalı mıdır?

çevirimden emin olamadım, biraz kazıkmış:) daha iyi çevirecek arkadaşların çıkacağına inanıyorum.
  • candanag  (14.05.14 17:29:55 ~ 17:42:04) 
[]

resmi ingilizcesi iyi olan biri şunu çevirebilir mi ?

selam şimdi amerikada bir doktorun yanında staj yapıcam mail attım bu cevap geldi.

Dear seljax---sorry for the slow response...I have been at meetings away from New York. I work away from NY most of the summer....what time period is available for you to be in NY?

buna cevap olarak

Thank you very much for your response to my email. I will be available from 14th of July till 1st of September (which is my summer holiday).


yazdım. sonuna "bu tarihler sizin için de uygunmudur?" yazmak istiyorum ama resmi olarak nasıl diyebilirim ?

 
Would you be available for that particular time/period?


  • scuderia  (13.05.14 23:29:08 ~ 23:31:05) 
Does it work for you?


  • compadrito  (14.05.14 05:24:35) 
tarih yazarken 14th demen yanlış. 14 july yazman gerekiyor. yalnızca okunuşta 14th denir.


  • bunlarolmaz  (18.05.14 02:52:46) 
[]

ingilizce yardım

şunu nasıl derim? bir arkadaş bitirme tezi yazıyor " ne durumda tezin iki ay içinde bitirebilecek gibi misin?"




 
what is the situation of your thesis? will you be able to conclude it in 2 months?


  • freakme  (13.05.14 17:45:38) 
Does your thesis*,** seem likely to be done (be finished) in two months?
*Tez doktoraya aitse thesis yerine dissertation daha uygun olur.
**Tez yazan insana tez sorulmaz :)
  • aychovsky  (13.05.14 17:46:16 ~ 17:47:05) 
How are you getting on with your dissertation? Are you likely to finish it within 2 months?


  • novamina  (14.05.14 10:54:34) 
[]

almanca çeviri ricası

youtu.be
klibin sonunda hoeness(?) ne diyor?



 
wiki diyor ki:

Das ist der Dreck, an dem unsere Gesellschaft irgendwann ersticken wird." ("This is the kind of filth that will choke our society at some point."
  • wiillii  (12.05.14 21:45:42 ~ 22:34:31) 
gram bişey anlamadım. bayerisch midir nedir

anladığım kadarıyla " an dem dreck wird unsere gesellschaft irgendwann ??? ersticken.

toplumumuz bir gün bu pislikte boğulacak gibi bişey sanırım.
  • fayfim  (12.05.14 21:51:30 ~ 21:55:21) 
bu, toplumuzun günün birinde boğulacağı pisliktir/çamurdur.


  • brotha b  (12.05.14 22:29:12 ~ 22:29:44) 
[]

makale çevirisi yapacak birini arıyorum...

linkteki makalenin perşembe gününe kadar çevrilmesi gerekiyor.

yapabileceklerin mesajını bekliyorum, fiyatta anlaşırsak çok mutlu olacağım :)

rapidshare.com

 
ooo kompozit alıyorum bi dal.


  • acukali ekmek  (12.05.14 19:32:46) 
perşembe çok kısa... geçen hafta demiş olsaydın yapardık...


  • inanmazsan inanma  (12.05.14 20:01:39) 
[]

ingilizce kısa topluluk adı

1. endüstri ve sistem topluluğu
2. girişim ve yatırım topluluğu

ingilizceye nasıl çevrilir?

 
1. Industrial and Systems Community
2. Entrepreneurship and Investments Community

  • novamina  (12.05.14 00:55:54) 
1. industry and system club
2. entrepreneurship and investment club

club yerine society de olur.
www.metu.edu.tr
  • sanat guresi  (12.05.14 00:58:30 ~ 00:59:58) 
[]

Bu cümleyi çevirebilecek olan var mı?

In June 2006, five companies showed the first multi-vendor interoperability demonstration of Wireless USB. A laptop with an Intel host adapter using an Alereon PHY was used to transfer high definition video from a Philips wireless semiconductor solution with a Staccato Communications PHY, all using Microsoft Windows XP drivers developed for Wireless USB.




 
haziran 2006'da, beş şirket kablosuz USB'ye dair birden fazla tedarikçili ilk birlikte işlerlik gösterisini sundu. staccaco communications phy'sine sahip philips kablosuz yarıiletken çözümünden yüksek çözünürlüklü video transfer etmek amacıyla alereon phy kullanan intel yerel makine adaptörüne sahip bir dizüstü bilgisayar kullanıldı, ve bunların hepsi kablosuz USB için geliştirilmiş microsoft windows xp sürücüleri kullanmaktaydı.

phy de fiziksel katman demekmiş.
  • sanat guresi  (12.05.14 01:14:32) 
[]

martyrdom attack ne demek?

intihar saldırısı ile arasında ne fark var?




 
en.wikipedia.org

şurda güzel açıklamışlar.bu saldırının intihar saldırısı olması şart değil diyor. eski anlamından uzaklaşıp artık fedakarlıktaki kahramanlık, askeri ve politik strateji taşıdığını yazmış.
askerlerin gideceği alandaki mayınları patlatmak bile bu kategoriden sayılıyor demiş.
  • sttc  (11.05.14 21:22:11) 
intihar saldırısı onun alt kolu olur.
vatan millet sakarya diyerek yapılan bütün işler de martyrdoma girer.

  • bass solo take one  (11.05.14 21:24:43) 
@bass solo take one,
intihar saldırısı dışında örnek gösterebilirseniz sevinicem

  • nevrotik  (11.05.14 21:28:09) 
cod'da ölünce mayın bırakan bi perk vardı, o aklıma geldi.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (11.05.14 21:28:23) 
[]

Nasıl Çevirmeli ?

Merhaba. Türkçe bir yazı yazmaya çalışıyorum. Makale nevinde, 15 sayfalık bir şey. Yabancı bir kaynakta, makalede bahsedeceğim kişinin iki eseri var. Adları:

The Antinomy of Teleological Judgment

Kant's Critique of Judgement as Mediation between Practical and Theoretical Philosophy

Şimdi benim bunları metin içinde kullanırken Türkçeleştirmem gerekebilir, nasıl çevirmek en doğru olur ? İkisi de daha önce çevrilmemiş. Önce kendim çevirip yazdım ama hiç emin olamadım. Eminim İngilizcesine benden çok güvenen birileri vardır.

 
Pratik ve Teorik Felsefe arasında arabulucu olarak Kant'ın değerlendirme Kritiği


  • inanmazsan inanma  (11.05.14 21:10:57) 
Teleolojik Yargının Çelişkileri

Kant'ın, Pratik ve Teorik Felsefe Arasında Dolayımlama Olarak Yargı Eleştirisi
  • lesmiserables  (11.05.14 21:17:14) 
[]

Fotoğrafta Çince ne yazıyor?

soru başlıkta.




 
mustafa


  • yol  (11.05.14 01:06:13) 
travel on the road, some things we speak slowly. bu taiwanese galiba. google'da arattim da, taiwan'da bir levha sanirim bu, uzerinde de taiwan icin bir siir yazilmis.

sirrin tumu translate ceviri ile:

Travel on the road, some things we speak slowly. There is a warm place,
Name of Taiwan.
We will slow down the pace, chatting, on the road.
Your luggage filled, far from his home dream.
Travel on the road, some things we speak slowly.
There is a warm place, called Taiwan.
I miss brewing again, keep in mind your appearance, waved goodbye.
I wish you a safe journey.

ha seymis, bir daha baktim da taiwan airport'ta chinese lounge'da chinese calligraphy sergiliyorlarmis. bu metin orada yaziyormus. ekteki de metnin bir parcasi.

surada da var: www.taiwanpanorama.com.tw
  • aklimiseveyim  (11.05.14 02:55:45) 
[]

ingilizce kısa bir çeviri

If you refuse play me and x and who ever else teaming you might as well give up and withdraw now.
oyunda geçen bir konuşma bu , oyunda bana karşı takım olup adilik yapıyorlardı.Aralarından biri yukardakileri söyledi ama anlamadım.



 
Benimle ve X'le oynamayı reddedersen, kimle takım olursan ol pes edeceksin ve geri çekileceksin.

Minvalinde bi' şeyler.
  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (10.05.14 21:55:58) 
'eğer benimle ve x ile oynamayı reddedersen, seninle takım olacak kişi pes edip şimdi çekilebilir' gibi algıladım ben.
ama cümle düzgün bir cümle değil.

  • goldentitan  (10.05.14 22:04:39) 
eğer ben le ve x'le oynamazsan, takımdaki diğer kişiler de senle oynamayı bırakır diyor.


  • blackjackdavey  (10.05.14 22:06:47) 
"benimle ve x ile oynamayı reddedersen senle aynı takımda yer alacak kişi de şimdi bırakıp çekilebilir" gibi bir şey demek istemiş ama anlam açık değil.


  • call me ishmael  (10.05.14 22:27:17) 
[]

ever been to / ever been in farkı

ben bunu hep kafama göre kullanıyorum. şöyle düşündüm ama emin olamadım, doğrusu bu mudur?

have you ever been in istanbul? = istanbul'da bulunmuşluğun, kalmışlığın, oraları görmüşlüğün var mı?

have you ever been to istanbul? = hayatında hiç istanbul'a gittin mi?

***

gerçi yine pek farkı yok gibi sanki. nasıldı bu?

 
var. örneğin have you ever been in france during bicycle tour ? kullanılır have you ever been to france during bicycle tour denmez. have you ever gone vs have you ever been to desen neyse.


  • acukali ekmek  (10.05.14 17:19:35 ~ 17:20:56) 
Have you ever been to dersen soruyu sordugun kisi su an istanbul'da degildir, sen ona daha once bulunup bulunmadigini sormus olursun.

Have you ever been in dersen o istanbuldadir belki sen de istanbuldasindir, oraya daha once de gelip gelmedigini sormus olursun.

Bilgilerim bu yonde. ingilizce hocasi degilim ama.
  • kegums  (10.05.14 18:54:02) 
[]

İngilizce - Almanca - Fransızca - İtalyanca çok mu benzer?

bazı kelimeler bu dillerde çok benziyor.

sanırım bu kelimelerin sayısı da epey fazla. yanlış hatırlamıyorsam aile kelimesi neredeyse 3 dilde family-familya gibi geçiyor.

bu, bu ırklara mensup kişilerin birbirlerinin dillerini bizden çok çok daha kolay öğrenebileceği anlamına mı geliyor? geçen 6-7 yaşında bir kız gördüm videoda. kız alman ama çok güzel ingilizce konuşuyor. sebebi işte bu mu?

 
evet. sebebi o, aynı dil ailesinden olmaları.


  • baldur  (09.05.14 23:43:10) 
Almanca-Kuzeydeki diller (Felemenkçe-Norveççe, (Fince değil) vb) ile İtalyanca-Fransızca-İspanyolca-Portekizce kuzen gibi. İngilizce ile Almanca yakınlığı da var. Bunun dışında, şu iki grup aynı aileden ve birçok ortak kelime sahibi olmasına rağmen çok benzer değiller ama tabii ki Türkçe'den daha benzerler. Dolayısıyla bu grupların arasında birbirine geçiş daha kolay oluyor.

Bir Portekizli İspanyolca konuşan bir İspanyolu az çok anlar, İspanyol İtalyanı az çok anlar, İtalyan Portekizliyi az çok anlar. Sonra hepsi Fransızca yazıyı az çok anlarlar, konuşurken biraz daha az anlarlar.
  • aychovsky  (09.05.14 23:44:55) 
ingilizce almanca benzer. fransizca italyanca benzer. ingilizce fransizca da cok fazla kelime paylasiyor.

bu arada yazi benzer olabilir ama konusma cok farkli. o kizin anne veya babasi amarigalidir zira almanlar bok gibi ingilizce konusuyor.

bu arada irkla ne alakasi var yav.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (10.05.14 00:17:43) 
germen dilleri (ing, alm, isv, dan, nor, hol)
latin dilleri (ita, isp, fra, por, romence)

bunlarin hepsi birbirine benzer ayni ailede. latin dillerinden ornek vereyim; italyada yasiyorum, hic ing ve ita bilmeyen ispanyol ev arkadasimla anlasabiliyorduk. 2 ay sonra benden daha fluent konusmaya basladi italyancayi. ayni sekilde portekizli ve romenler de 2 ayda ogreniyor direk kasmadan. ben de 6 ay kassam sakir sakir isp. konusurum diye dusunuyorum. gramer birebir ayni, kelimelerin yuzde 70 i ayni.

kardesim de fransiz dili edb okuyor, onun fransizca kitaplarini okuyunca anliyorum %65 civari (o kelimeler konusulunca bambaska bir seye donustugunden hic bir sey anlamiyorum konusmada, orasi ayri..)
  • no christ requires  (10.05.14 01:22:26) 
[]

bir acayip "see for" kullanımı

ay kafayı yiyiciğim. elimdeki çok basit cümleyi anlayamıyorum:

"...our children will see for us as we have seen for those who came before, discovering wonders..."

buradaki "see for" ne anlamda yahu? internette aratınca hep "see for yourself" deyimi çıkıyor. yourself'i hariç tut diye arattım ama bir şey çıkmadı.

not: henüz yayınlanmamış mühim bi program olduğu için cümlenin tamamını paylaşamıyorum. mevzu insanoğlunun evrende ne kadar önemsiz olduğu, bilimin araştırmanın önemi falan. gelecek nesiller de bilimin ışığında ilerlesin tadında konuşuyor bu cümlede.

 
Daha fazlasını görecek, daha fazlasına sahip olacak anlamında muhtemelen ama ilk kez duyuyorum böyle bir kullanım.


  • cakabo  (09.05.14 22:55:25) 
verify gibi bir manaya geliyor olabilir, sanki.


  • baba jo  (09.05.14 23:05:32) 
su haliyle gayet anlamsiz. yazili bi metin miydi bu? degilse yanlis anlamis olabilirsin.


  • tomofilli hasan  (09.05.14 23:11:19) 
our children will get ahead of us... gibi kullanılmış bence de. bizim önceki nesillerin önüne geçtiğimiz gibi gelecek nesil de bizi aşacak demek istiyor olabilir.


  • acemmi  (09.05.14 23:17:26) 
see dikkat etmek olarak çevirirsen çözersin gibime geliyor.
bizim için dikkat edecekler...

  • inanmazsan inanma  (09.05.14 23:26:59) 
see for ilgilenmek manasına da geliyor.


  • vendorth  (09.05.14 23:33:09) 
ingilizce'de "See for" diye bir phrasal verb yok. See basli basina "gormek" veya "farketmek" anlamında kullanılmıs cumle icinde. For ise bildiginiz "icin" anlamında. Yukarıdakiler hatalı maalesef..


  • scuderia  (10.05.14 22:59:51 ~ 23:36:24) 
bizi görmeye gelecekler işte. bizim için gelecekler gibi düşün.


  • baldur  (10.05.14 23:01:44) 
Bizi gormeye gelecekler degil. Cocuklarımız, bizim icin gorecekler, bizim de bizden once gelenler icin gordugumuz gibi...


  • scuderia  (10.05.14 23:07:55) 
tamam sustum.


  • baldur  (10.05.14 23:09:10) 
1 ... •9899100• ... • 102 • ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.