[]

yüksek lisans

Almanya'da yüksek lisans yapma planlarım var, İngilizce bi bölümde diye düşünüyordum ama şimdi hazır gitmişken belki bi imkan olur kalırım diye düşünmeye başladım.

önümde yaklaşık bi sene var dil için. ingilizcem fena değil ama teknik eğitim alacak seviyede sayılmaz ya da sayılır, özgüvenim yok. şimdi ben bi yıl boyunca İngilizceyi mi geliştirsem, yoksa sıfırdan almanca mı öğrensem ? iki dil avantajı diye bakmak istiyorum ama kararsızım.


 
2 sene önce bitirdim Almanyada yüksek lisansimi ve buraya yerlestim. Dil en önemli unsur burada yasamak icin. Is ve sosyal hayat icin Ingilizce ve Almanca dillerinin ikisine de ihtiyacin olacak. Egitim dilin ingilizceyse önce ingilizceni cok iyi seviyeye cekmeni tavsiye ederim. Yüksek lisansa baslamadan önce Ingilizcen cok iyi seviyede olmali ki derslere ve ülkeye adaptasyonun rahat olsun. Geldikten sonra da Almanca ya konsantre ol, cok daha hizli ögrenirsin. Burada önemli olan su ki en az bir dilde kendini cok iyi ifade edebilmelisin. Hangi dilde bunu basarabilecegine inaniyorsan onun üzerine git. Iki dili yarim bilecegine bir dili cok iyi bil.


  • emrahday  (23.06.14 13:48:44 ~ 13:49:22) 
[]

3 cumle portekizce yardimi

Brezilyali arkadaslarima bi jest yapmak istiyorum. Beni surekli biryerlere cagiriyorlar sagolsunlar, ben de onlari bir Turk restorantina goturecegim simdi. O nedenle;

"Merhaba Brezilyali arkadaslarim. Bugune kadar bana arkadas canlisi davrandiginiz icin cok tesekkur ederim. Ben de karsilik olarak sizi bir Turk restorantinda agirlamak istiyorum" Bunun tercumesini yapabilir misiniz? Bir de bu haliyle cok resmi gibi oluyor, daha samimi bir dil olursa cok daha hos olur sanki. merhaba brezilyali kankalarim gibi :)

Tesekkur ederim.

 
Şunu gugıl transleyte yabıştıdum:

Hello Brazilian Friends,
Thank you very much that you have been so friendly to me to the date. In return, I would like to invite you to a Turkish restaurant

bunu verdi:

Brasileiros Olá amigos,
Muito obrigado machucar você tem sido muito amigável comigo para a data. Em troca, eu gostaria de convidá-lo a um restaurante turco
  • compadrito  (22.06.14 20:49:00 ~ 21:02:45) 
Hey guys,

You think you eat delicious food? Wanna taste great Turkish kebaps? Let me take you some Turkish restaurant and let us all eat until we dead :))

Daha samimi oldu bence :)
  • crucio  (22.06.14 21:16:06) 
[]

ing olarak şunu nasıl derim

- arkadaşımın aracılığı ile ..




 
via my friend
through my friend

  • baldur  (22.06.14 19:20:58) 
dictionary.reference.com

in care of

c/o diye de kısaltması var
  • compadrito  (22.06.14 20:39:46) 
[]

burda ne diyor?

Tırnak içine aldığım yerde ne demek istiyor acaba?

Thus, researchers often divide the stock of broad money (M2) by GDP to measure financial depth."As noted by King and Eevine (1993a), however, this type of financial depth indicator does not measure whether the liabilities are those of banks, the central bank, or other financial intermediaries, nor does this financial depth measure identify where the financial system allocates capital"


 
amma zormuş lan!

du bi deniyim:

Bununla beraber, King ve Eevine'in belirttiği üzere, bu tip bir mâlî derinlik göstergesi, mâlî yükümlülüklerin, o bankalara, Merkez Bankası'na veya diğer aracı finans kurumlarına mı ait olduğunu ölçmez. Ne de bu mâlî derinlik ölçümü, mâlî sistemin sermayeyi nereye tahsis ettiğini belirleyebilir.

işini görer işalla...
  • compadrito  (22.06.14 16:02:26) 
[]

İngilizce çeviri

What is the research question and reason presented in the paper?
xxx

Why is this paper relevant for your research?
xxx

What is the hypotheses or hypotheses tested in this paper?
xxx

Describe the methods that were used in this research (e.g. design, participants, materials, procedure, what was manipulated [independent variables], what was measured [dependent variables], how was the data analysed)
xxx

What are the findings of the paper?
xxx

How are the findings interpreted in the paper?
xxx

What are the implications of their results?
xxx

How do you interpret the findings regarding your own research?
xxx

 
1. Araştırmaya konu olan soru ve bu sorunun belgede sunulmasının sebebi nedir?

maalesef zamanım yok diğerleri için :(
  • lorrid  (22.06.14 14:15:04) 
2. niçin bu belge(ya da yazdığınız ödev araştırma kağıdınız) araştırmanızla alakalı?

3. hipoteziniz veya bu belgede test edilen hipotez nedir?

4. bu araştırmada kullanılan metodları açıklayın. (dizayn, katılımcılar, malzemeler, süreç, neler kullanıldığı (bağımsız değişkenler) ne ölçüldüğü (bağımlı değişkenler), verilerin nasıl analiz edildiği)

5. bulduğunuz sonuçlar nelerdir?

6. bu sonuçlar belgede nasıl yorumlandı?

5. sonucun çıkarımları nelerdir?

6. kendi araştırmanızı göz önüne alarak bulgularınızı nasıl yorumluyorsunuz?
  • hayvanlar gibi yazar  (22.06.14 14:22:20) 
[]

çeviri

OneWayToSource binding would let you set the data binding on the target instead

şimdiden teşekkürler

OneWayToSource'in çevrilmesi gerek yok target instead kısmını çözemedim.

 
bu cümlenin öncesi de var sanırım?

OneWayToSource binding "önceden bahsedilmiş olan şeye" karşılık olarak, hedefe data binding ayarlamanıza izin verir.
  • lorrid  (22.06.14 14:12:51) 
[]

barış manço'nun söylediği almanca söz

www.youtube.com

"ne demiş almanlar"dan sonra söylediği şey nedir? almancasını ve türkçesini yazabilir misiniz?


 
jedes warum hat einen darum demis. her "nicin"in bir "bu yüzden"i vardir tam karsiligi.


  • kimse  (22.06.14 00:17:10) 
[]

e mail sonu

ciao diye biten e maili nası cevaplamalıyım?

internette bunla ilgili sayfalarda ciao için çok informal genelde arkadaşınıza yazarken kullanın falan demişler. staj yapacağım yerdeki superviosdan böyle bir mail gelince cevabı formal bir şey le bitirsem çok mu kasıntı olur?

see you soon falan nasıl? yüz yüze ilk defa pazartesi görüşeceğiz.

 
Adam İtalyan değilse onu dalgınlıkla öyle yazmış olabilir, ya da çılgın bir yönetici olarak tanınan biri olabilir. Bozuntuya vermeyin, formal formal takılın. Yöneticiniz ne kadar laçka olursa olsun, o pozisyona gelmeden resmi olmayan şeyler söylemeniz size patlar.


  • aychovsky  (21.06.14 08:53:56 ~ 08:55:13) 
ilk maili regards diye bitirmişti. son iki maildir ciao yazıyor. ewt italyan değil.


  • 2enkucukasalsayidir  (21.06.14 08:55:57) 
"warm regards" iyidir.


  • sen git ben geliyorum  (21.06.14 10:47:22) 
haha yahu 2 gündür şu maile taktın kafayı arkadaş. altı üstü bir mail yahu, maili nasıl sonlandıracağın üzerine bu kadar kafa yorulur mu? dedik sana, hiçbir önemi yok, ister sen de ciao yaz, ister regards yaz, ister best yaz. okuyan 1 saniye bile düşünmeyecek bunun üzerine zaten. ne yazayım diye düşünürken esas noktayı kaçırıyorsun, maile cevabı geç yazma.


  • fengari  (21.06.14 13:42:49) 
" ci vediamo " yazarsın, sempatik olur :)

" see you soon " un italyancası.
  • charlesbukowskiineksi  (21.06.14 17:15:42) 
fengari bu ikinci soruyu sen görmezsin diye ummuştum :D


  • 2enkucukasalsayidir  (23.06.14 00:24:38 ~ 00:24:53) 
[]

şunu nasıl derim (ingilizce)

"ali maça ilk onbirde başlamıyor ama kadro yine de fena değil. o takımın düzenini eleştirdiği için ilk onbir dışında kaldı diye tahmin ediyorum"




 
ali's not among the starters but it's still a decent line-up. i'm guessing he's out because he's been critical of the team's organization.


  • inscrutable  (20.06.14 22:21:19) 
[]

bana paraphrase konusunda yardımcı olacak bir cengaver? (ingilizce)

şimdi bikaç alıntılama yapacağım paraphrase edip ama çok zorlanıyorum bu konuda. farklı farklı yerlerden toplasan yarım sayfa sürecek bir bölüm paraphrase edeceğim. yardımcı olur musunuz?




 
tabi.


  • fengari  (20.06.14 20:45:52) 
[]

ne diyor burda

sb




 
Satıcı siparişinizle ilgili geribildirim(yorum diyelim) yaptı. Lütfen siz de yapın diyor.


  • sku  (20.06.14 15:48:54) 
keşke isminin üzerini kapatsaydın.


  • all i know is pickle  (20.06.14 16:01:46) 
[]

İngilizcenizi nasıl geliştirdiniz?

Merhaba sözlük sakinleri, şuanda Pre-Intermediate seviyesinde bir İngilizcem var. Amacım şuanda okuduğum bölüme hakim olabilmek ve ingilizce makalelerini okuyup takip edebilmek.

Sizce bu hedefler için dil kursuna mı yazılmalıyım? (ki dil kurslarının birçoğu bana, üşengeçlikten doğan para tuzağı gibi geliyor)

Yoksa evde oturup bbc learning tarzı podcastleri dinleyip kitap,dizi vb. takılmak mı?

 
www.eksiduyuru.com

uzun bi' cevabım var orda.
  • ozzpwnz  (20.06.14 15:46:55) 
bu durumun ilacı ingilizce kitap okumak. Roman falan okumaktan bahsediyorum. Ben dan Brown romanlarıyla başlamıştım. İlk okuduğum romanda sayfa başına 10 kere falan sözlükten kelime bakmam gerektiği için sıkıcı olmuştu. Fakat sonraları bilmediğim kelime çıksa bile bakmadan anlamını çıkarabilmeye başladım. Bilmediğim kelime içeren cümlelerde olayı kavramaya başladım. Sonra gerisi geldi. Hala da yılda 4-5 tane ingilizce kitap okurum. Game of thrones okuyurum şu sıra mesela.

Başlangıç için ben dan brown seçtim çünkü türkçesini okumuştum. Biraz daha rahat okunuyor türkçesini okuduysan eğer.

Eğer çok ciddi dil bilgisi eksiklerin yoksa kursalar falan faydalı olmayacaktır diye düşünüyorum.
  • godsparticle  (20.06.14 15:50:53) 
yabancı bir dil en iyi kullanılarak öğrenilir bu yüzden ilk olarak ingilizce konuşabileceğin birilerini bul derim ve sık sık pratik yap okudugun bölümü bilemiyorum çok teknik kelimeler varsa bölüm kitaplarını okuman gerekir elbet kulak aşinalıgını arttırmak için de diziler ve filmler iyi gelir


  • joy stick  (20.06.14 16:06:35) 
kursa yazılma da ne yaparsan yap. kitap oku, radyo dinle, ingilizce altyazılı dizi izle falan. ama kursa gitme.


  • lionel andres  (20.06.14 16:55:56) 
Kurstan ogrenene rastlamadim.


  • delifaruk  (20.06.14 16:58:35) 
söylenecek çok şey sadece göz attım gördüğüm kadarıyla söylenmemiş bikaç şey söyliyim ben de. istediğin kadar mükemmel ingilizcen olsun konuşamıyorsan ingilizce bilmiyorsun demektir aslında. dil tamamen taklit ürünüdür yani duyduğumuzu taklit ederiz genelde konuşamama sebebi çoğu insanın ya yeterince dinlemiyorlar, dinleseler bile kullanmadıkları için pratik olmayınca gelişmiyor ya da ikisi. ön koşul çok dinleyeceksin ve konuşmak için zorlayacaksın kendini. evde kendi kendine ingilizce konuş dene yani alışkanlık haline getir bunu. gramer vs. falan sitret zaten bol bol dinleyerek onları farkında olmadan öğreneceksin ozzpwnz'nin dediği gibi verdiği linkte yani belki isimlerini bile bilmeden her şeyi bileceksin ki mantıklı olan da bu. bunun için dizi film izleyebilirsin, oyun oynayabilirsin mesela ben hep altyazılar açık oynarım oyunları ki anlamadığım yerde bakayım ki aklıma girsin diye. şarkı dinleyebilirsin ki bu biraz sıkıntı çünkü çoğu amerikan şarkıcı veya grup çok devrik çarpık kısacık cümlelerle oluşan şarkı sözleri yazıyorlar benim çok sevdiğim bir grup var pain of salvation diye adamların şarkılarında bir söz iki defa terkar etmez nakarat dışında ve uzuun uzuuun sözler vardır ve güzel konuşma şeklindedir bir bak derim. özetle hayatını ingilizce yaşayacaksın aga ilk başlarda hiçbir şey anlamayabilirsin ama türkçeyi çıkaracaksın hayatından hele hele türkçe dublajlı bi şey seyretmemen gerek demiyorum bile.

bak mesela şu tarz konuşmalı şarkılar işine yarar sözlerini okursun dinlerken birkaç defa sonra bilmediğin kelimelere bakarsın falan.

www.youtube.com
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.06.14 17:09:06) 
paso gramer çalış.
tensleri, yapıları vs beynine kazı.
sonra da bol, bol ingilizce kitap, çizgi roman oku; bol, bol tek kişilik senaryo odaklı bilgisayar oyunlarını oyna.
1 seneye sheakespeare çevirisi yapmazsan, gel benden hesap sor!
  • pangea  (20.06.14 18:48:23) 
[]

böyle basit soruları hep karıştırıyorum. neden, hangi sebeple, hangi şık?

666kb.com

çok kısa özet geçer misiniz, teşekkürler.


 
cevap: had known, profesyonel bir aciklama olmayacak ancak gecmis zamanla ilintili olan bir cumle "he would have helped her" past perfect ile " had known " tamamlanmis.
daha yalin bir sekilde soylersem gecmisle ilgili iki bilgi paylasirken en eskisi past perfect daha az eskisi past tense.
www.englishpage.com
  • esrefpasa  (20.06.14 08:34:54 ~ 08:36:44) 
if clause'lu cümlelerin farklı türleri var. buradaki type 3 if clause.

www.vipingilizce.com
  • razvan rat  (20.06.14 09:17:48 ~ 09:18:12) 
once sunu anliyoruz: "if i had known, i would have told you." bunu hic unutmuyor (cunku biz kimseyi satmayiz. :p) "biliyor olsaydim (bilseydim), sana anlatirdim (anlatmis olurdum)." gibi dusunuyoruz.

"varmis olsaydi arardi (aramis olurdu)", "gelmis olsaydi duyardik (duymus olurduk)" gibi...

he, mi?
  • o da olur  (20.06.14 09:21:22 ~ 09:21:54) 
[]

uyuyup ya da uyutulup gelecekte uyanma olayının

ıngilizce adı falan var mı? bu konuda filmler arayayım dedim ama, bulamadım. waking up in the future falan yemedi.




 
cryonics ya da hibernation olabilir.


  • whoosie  (19.06.14 22:38:58) 
Yamulmuyorsam arnold schwarzenegger'in tam bu konuda bir filmi vardı. Bilim kurgu aksiyon falan. Adını bulursam editlerim. Ama buna tam karşılık gelen bir kelime duymadım ben.

edit: demolition man'di aradığım. stallone oynuyormuş. ayrıca yanlış hatırlamıyorsam sandra bullock da taş gibiydi o filmde. :)
  • darkredanger  (19.06.14 22:39:37 ~ 22:47:03) 
hibernation - kış uykusu. o olay için de kullanılıyor.


  • loser blueser  (19.06.14 22:40:13) 
Cryonics en.wikipedia.org


  • harzem  (19.06.14 22:41:15) 
(bkz: Demolition Man) var, Sylvester Stallone, Sandra Bullock'lı idi. Üç deniz kabuğu kavramı ile tanıştırmıştı beni.


  • aychovsky  (19.06.14 22:42:37) 
woody allen'ın da böyle bir filmi var. hatta bu konu geçen ilk film sanırım.
www.imdb.com

aradığın kelime de şuymuş: cryostasis
  • darkredanger  (19.06.14 22:50:42 ~ 22:51:31) 
forever young diye bir film vardi. mel gibson abi oynuyordu


  • exlibris  (19.06.14 23:00:45) 
bu konu hakkında paper yazmıştım ölüm felsefesi gibi bir ders alıyodum.
cryostasis i kullanmıştım kelime olarak

  • blossom  (19.06.14 23:06:34) 
futurama var animasyon dizi olarak.


  • inheritance  (20.06.14 09:48:05) 
[]

Bosphorus

Bu kelime sadece İstanbul Boğazı'na karşılık geliyor değil mi? Yani atıyorum Cebelitarık için ya da herhangi başka bir yer için kullanılmaz? Özel isim mi?




 
Evet, İstanbul Boğazı'na denk geliyor. diğerleri için "strait" kullanıyorlar.
Bosphorus, yanlış hatırlamıyorsam "inek geçidi" demek: ineğe dönüşen mitolojik bir kişilik boğazdan geçiyor, boğazın ismi de bosphorus olarak kalıyor.

söz konusu mit kişisi burada (zeus tarafından güvenli bir şekilde gitsin diye ineğe dönüştürülen Io):

www.mythindex.com
  • lesmiserables  (18.06.14 21:30:26 ~ 21:34:14) 
[]

Çeviri yardımı

kırk yıllık çevirmenim böyle cümle görmedim a dostlar.

the foreseeable risks and inconveniences, in particular those of a physical, psychological, social and economic nature, have been weighed against the anticipated benefit for the individual subject and other persons, including respect for the physical and mental integrity and the right to respect for private life and the protection of personal data;


nidimiş nidimiş? dudaandan mı öpmüş?


not: şu including deyipte 3 cümle sokuşturan ingilizlere kılım

 
Including'e karşı şöyle olabilme ihtimali var (tıbbi bir şeyler olduğunu varsayarak);

Öngörülebilir riskler ve uygunsuzluklar; özellikle de fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik nitelikte olanlar, münferit denek ve diğer bireyler için beklenen faydalar karşısında, fiziksel ve mental bütünlüğe saygı ve özel hayat ile kişisel verilerin korunmasına saygı hakkına da riayet edilerek ölçülmektedir.
  • Thredith  (18.06.14 17:34:45 ~ 18:18:08) 
Mükemmelsin thredith. Magnum reklamının hayat bulmuş halisin.


  • anonymice  (18.06.14 17:38:22) 
Bilhassa fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yapıya sahip olanlarında öngörülebilen risk ve külfetler, fiziksel ve zihinsel bütünlüğü, özel hayata saygı hakkını ve kişisel bilgilerin korunmasını da kapsayan, bireysel özne ve diğer şahısların çıkarları aleyhine gelişmektedir.

not: terim yanlışı olabilir. araştırma yapmadım.
  • lesmiserables  (18.06.14 17:38:54 ~ 17:39:49) 
sende adeta bir panda reklamının vucut bulmus halisin lesmiserables. bravo.


  • anonymice  (18.06.14 17:42:35) 
[]

Volkshochschule'yi nasıl bilirsiniz?

almanya'da belediyelerin verdiği bu dil kurslarını nasıl bilirsiniz? üniversiteye başlamak için gereken sınavları geçebilir miyim sizce bunun kurslarına giderek? yani goethe instut kalitesi beklemiyorum ben de ama beyhude çaba mıdır buralarda kursa gitmek? fiyatları hayli daha uygun sanırım özel kurslara göre.

bu kursları geçersek, köln'de hangi dil kursunu tavsiye edersiniz? üniversitelerin de dil kursları oluyormuş ama onlar B1 seviyesi istiyorlar sanırım en azından. kalacak yer sıkıntım yok, ancak kursun köln yakınlarında olması gerekiyor.


 
valla hocam henüz gitmedim ama olumsuz konuştular. yaşlılar mülteciler falan gittiğinden dersler yavaş ilerliyormuş.

bununla birlikte aradaki fiyat farkı çoook fazla olduğundan volkshochschule'ye gitcem. biri 280 öteki 580 euro olunca...
  • siradisi00  (18.06.14 16:41:26) 
Volkshochschule den volkshochscule ye göre cok degiskenlik gösteriyor. Bazilari kucuk oluyor ve yaslilar, gencler, egitimliler, egitimsizler hep beraber ayni sinifta egitim görüyor. Bazilari ise bu kriterlere göre ayri siniflar düzenliyor. Bircok yerde Goethe institut icin de gecerli bu durum. Kayit yaptirmadan önce sor, durumunu anlayacaklardir, ona göre cevap verirler. Fiyatlari cok uygun, B1 seviyesi icin de yeterli olacagini düsünüyorum. Ya da kaydolmadan önce denemek icin bir iki derse gir ücretsiz olarak, hem seviyeni de görmüs olursun. Bir cok yer deneme oturumunu kabul ediyor. Begenmezsen Goethe ya da Berlitz gibi alternatifleri düsünebilirsin ama denemeden alma.


  • emrahday  (18.06.14 17:30:04) 
ben gitmistim, siniflar kalabalikti. bi de ögretmenlerin cogu ek is olsun diye bu isi yapan insanlardi, cok profesyonel gelmedi bana.

sehirden sehire degisir tabii ki, evvelinde gidip bakmakta fayda var.
  • ben de  (18.06.14 22:34:54) 
[]

Çeviri konusunda destek

arkadaşlar ödevi son güne bırakmanın verdiği utançla çeviri yardımı istemeye geldim. lütfen ediniz. yumurtanın dayandığı bu dakikalarda hepinize teşekkür ediyorum. çok zor değil vakit darlığından yardım istedim. ya hak!!

Kazakistan’a bu meselede en çok destekte bulunan devlet
Kırgızistan’dır. Zira Kırgız Hükümeti ülkesinin ekonomik durumunu geliştirmek için
Orta Asya ülkeleriyle işbirliği kurmanın gerektiğini her zaman anlamıştır. Orta Asya
devletlerinin içinde özellikle Kırgızistan-Kazakistan ilişkileri hızla gelişmektedir.
Son zamanlar ekonomik ilerlemeyi başarabilmiş Kazakistan, komşu Kırgızistan’a
maddi destekte bulunmaktadır.

iyi kötü demeyelim birer cümle çevirip cevaba iliştirelim. üstüne yolla panpa diyenler olursa ersamustan gelirken içki miçki getireyim zor durumdayım .(((

 
Şöyle olabilir tamamı;

Kyrgyzstan is one of the countries who supports Kazakstan mostly in this case. Because government of Kyrgyzstan always comprehends that it is a necessity to cooperate with Central Asia countries in order to improve the economic situation. Among all the Central Asia countries, Kyrgyzstan-Kazakstan relations are getting improved in particular. Kazakstan, who made progress in economic growth, provides financial support to neighbour Kyrgyzstan.
  • Thredith  (18.06.14 17:14:14) 
[]

ingilizce 2 cümle doğru mu değil mi

1-Size cevap verebilmemiz için mail adresinizi girmeniz gerekiyor.Mail adresiniz kesinlikle başka bir kaynakla paylaşılmayacaktır.

We need to enter your e-mail address for to answer you.Your e-mail address absolutely will not shared no resource.

2-Bilgisayarınızda nasıl bir program olsun isterdiniz?Nasıl bir uygulama arıyorsunuz?Bize yazın cevaplayalım.

How would you like an program in your computer?What kind of program are you looking for?Write us to and we will respond.

 
yanlışlar var ikisinde de. ilki daha kötü.


  • tepedeki psychedelic adam  (18.06.14 13:05:20) 
degil


  • lutah  (18.06.14 13:06:03) 
yanlııış!

1- We need your e-mail address to respond to you. It will on no account be shared with other people.

2- What kind of a program would you like to have on your computer? What kind of an application are you looking for? You can write to us and we will answer.
  • letheavendangered  (18.06.14 13:06:31) 
işte tam doğru olmalı.düzeltmek için soruyorum


  • amusan  (18.06.14 13:06:40) 
1) We require you to enter your e-mail address for responding to you. Your e-mail adress will not be shared with any foreign sources.

2) What kind of program would you like to have in your computer? What kind of application do you need? You can write us for further information.

da olabilir.
  • bulmasi gercekten zor  (18.06.14 13:16:17) 
1-Size cevap verebilmemiz için mail adresinizi girmeniz gerekiyor.Mail adresiniz kesinlikle başka bir kaynakla paylaşılmayacaktır.

You need to provide your e-mail adress in order for us to be able to respond to you. Your e-mail adress will not be shared with any third parties in any way.

2-Bilgisayarınızda nasıl bir program olsun isterdiniz?Nasıl bir uygulama arıyorsunuz?Bize yazın cevaplayalım.

What kind of program would you like to have for your computer? What kind of application are you looking for? Please send us an e-mail so we can respond to you.
  • Thredith  (18.06.14 13:29:07 ~ 13:29:59) 
[]

imaj in ingilizce karşılığı ne olabilir?

yani bildiğimiz, imaj dış görünüş.
image uymuyor sanki. ne diyebiliriz?



 
appearance?


  • yilki ati  (17.06.14 13:59:09) 
appearance olabilir mi?


  • Sskywalkeremre  (17.06.14 13:59:33) 
style?


  • ay nov kung fu  (17.06.14 14:01:36) 
image da olur, style da.
image-maker tabiri ordan gelir hatta

  • x daemon  (17.06.14 17:16:44) 
appearance; look; looks.


  • o da olur  (17.06.14 17:29:51) 
[]

Fransızca Teşekkür

Doğumgünü mseajına kuru kuru merci beaucoup yazmıiyim..
"iyi dileklerin için teşekkürler" yaziyim ya da başka bir şey yazıyi

nasıl derim?

 
Merci beaucoup pour vos voeux d'anniversaire.
Je vous remercie bien sincèrement pour vos messages et vos bons souhaits.
Gros Bisous XXX
  • tiny penny  (17.06.14 09:37:00) 
aranizda samimiyet varsa cumlelerdeki vos'lari "tes" ile degistirebilirsin.

he tabi vous -> te
  • osuruklu  (17.06.14 10:49:36) 
[]

just as you would - çeviri

You can also rotate, reposition, and scale the light by using the properties in the Transform category of the Properties panel, just as you would with any object.

cümlenin sonunda "just as you would with any object" ne anlama geliyor


 
"Aynen herhangi bir objeyle yapabileceğiniz gibi."


  • quaker  (16.06.14 23:33:50) 
[]

" You'd " kelimesindeki " 'd " ekinin anlamı nedir?

" You'd " kelimesindeki " 'd " ekinin anlamı nedir?




 
değişir cümlesine göre. would olabilir, had olabilir. olabilir de olabilir yani. cümleyi yaz en iyisi.


  • lesmiserables  (16.06.14 22:06:32 ~ 22:09:06) 
You had olabilir. You would da olabilir.


  • ay nov kung fu  (16.06.14 22:07:55) 
'dahi anlamına gelen de'


  • hamurumdaki ayrilik tozu  (16.06.14 22:07:57) 
would dur genelde o.


  • anonymice  (16.06.14 22:08:19) 
you'd done it. - you had done it. burada fiil past perfect tense.

you'd do it. - you would do it. burada fiil bir unreal situation. bu durumda would dışında bir şey olmaz. zaten ya would ya had anlamındadır. should could vs hiç değildir.
  • letheavendangered  (16.06.14 22:10:19) 
letheavendanger gayet güzel açıklamış. bir de you'd better var seçenek olarak o da yapsan iyi olur anlamına gelen you had better olabilir.


  • zero times infinity  (16.06.14 22:22:04) 
[]

Çeviri yardım. ingilizceye çevirebilecek var mı?

Meme kanseri, birçok ülkede kadınlarda en sık görülen kanser türü ve ölüm nedenidir. Her ay düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapılması, meme kanseri için etkili bir tanı yöntemidir. Meme kanserinin erken tanı ve tedavisi için kendi kendine meme muayenesi basit, herkes tarafından uygulanabilen, özel araç gereç gerektirmeyen, kişilerin ayda on dakikasını alan bir erken tanı yöntemidir.
Araştırmamız, kadınların meme kanseri ve kendi kendine meme muayenesi hakkındaki bilgi ve uygulamalarını araştırmak için yapılmış tanımlayıcı bir çalışmadır. Araştırma 16 Eylül – 16 Aralık 2013 tarihleri arasında Aile Sağlığı Merkezinde yapılmıştır. Örnekleme 18 yaş üzerinde olup çalışmayı gönüllülük ile kabul eden ve araştırma kriterlerine uygun 285 kadın alınmıştır. Olgular ile yüz yüze görüşülüp, gönüllü olur formu ile izin alınmış tanıtıcı bilgi formu ve Champion sağlık inanç modeli ölçeği doldurtularak veriler toplanmıştır.
Araştırmaya katılan kadınların %41,4’ü 20-29 yaş arasında olup %60’ı evlidir ve %7,7’sinin ailesinde meme kanseri vardır. Kendi kendine meme muayenesi hakkında bilgisi olanların oranı %61,05 olup %20,7 si bilgi kaynağı olarak yakın çevreden öğrendiklerini ifade etmişlerdir. Kadınların tamamına yakını (%91,5 ) kendi kendine meme muayenesi yapmanın gerekliliğine inanırken, % 43,5’nin meme muayenesi yapmadığı ve yapmama nedeni olarak nasıl yapıldığını bilmediklerini (%23,1) ifade ettikleri belirlenmiştir.
Meme Kanseri Sağlık İnanç Modeli kullanılarak elde edilen tarama davranışlarına yönelik sağlık inançları ölçek alt boyut puan ortalamalarının 8.0 (±2.26) ile 31.52 (±7.14) puan arasında değiştiği bulunmuştur.
Araştırmanın sonucunda kadınların meme kanseri erken tanı ve uygulama yöntemleri hakkında eksikliklerin olduğu ve eğitimlerle bu eksikliklerin giderilebileceği saptanmıştır.

 
Breast cancer, the most common type of cancer in women in many countries and is the cause of death. Breast self-examinations done regularly every month, breast cancer is an effective diagnostic method. For early diagnosis and treatment of breast cancer, breast self-examination is simple, can be applied by anyone, does not require special tools, people taking ten minutes a month is a method of early diagnosis.
Our survey of women about breast cancer and breast self-examination knowledge and practices is a descriptive study conducted to investigate. Research September 16 to December 16, 2013 between the Family Health Center has been made. Sampling over the age of 18 and agree with voluntary work and research that meets the criteria of 285 women were included. Discussed with patients face to face, are permitted with consent form identifying information form filled out and Champion's health belief model scale data was collected.
Women who participated in the study, 41.4% are married and 60% were between 20-29 years and 7.7% of breast cancer in the family has. Information about breast self-examination, which is 61.05% of resources as close to the 20.7% stated that they had learned from the environment. Women of almost all (91.5%) breast self-examination of the necessity of doing to confess themselves, 43.5% of breast examination did not do and not to do as a cause of knowing how they (23.1%) stated that they were determined.
Breast cancer screening behavior Health Belief Model obtained using the average scores for the sub-dimensions of health beliefs scale of 8.0 (± 2.26) and 31.52 (± 7.14) was found to vary between points.
As a result, women about breast cancer, early diagnosis and methods of application with deficiencies and training that has been proven to eliminate these shortcomings.

bu ceviri uygun mudur?
  • bartholomew87  (16.06.14 08:55:51) 
Breast cancer is the most common and fatal type of cancer with women in many countries of the world. Monthly self checks are an effective way of diagnosis. For the early diagnosis of the breast cancer, self check-up of the breasts is an easy way of diagnosis that only takes 10 minutes every month, can be done by anyone, and doesn't require special skills or tools.

Our research is done to find out the women's knowledge and actions they take against the breast cancer, and application of the self breast cancer check-ups. The research was done at the family heath clinic between the dates of September 16th and December 16th 2013. The 285 women subjects were over 18 years of age, fit the criteria, and accepted to join the study voluntarily. All subjects were interviewed face to face using Champion's Health Belief Model Scale, and asked to fill the volunteer waiver form.

41.4% of the women interviewed were between the ages of 20-29, 60% of them were married, and 7.7% of them had a history of breast cancer in their family. The amount of the women who knew how to self checkup for breast cancer were 61.05%, which 20.7% stated they learned how from their immediate circle of friends. While nearly all of the women (91,5%) believe that the self checkup is very important, 43.5% doesn't do it, and the reason for that is they don't know how.

It was found that the Health belief scale sub dimension point of the scanning habits found using Breast Cancer Health Belief Model averages varied between 8.0 (± 2.26) and 31.52 (± 7.14) points.

At the end of the study, it was found that the women are missing the knowledge of early detection and ways of application, and these insufficiencies can be fixed by trainings.
  • el desaparecido  (16.06.14 09:55:37) 
[]

Arapça bilenler bir bakar mısınız?

Nedir son karar?

twitter.com


 
anlamadım ne soruyorsun? evet o şekil hz muhammed'in mührü, eskiden beri olan bir şey. Işid de bunu bayrağında kullanıyor. Yani arabalar ışid olabilir de olmayabilir de.


  • yakuza123  (16.06.14 07:13:17) 
Tam da bu yanıt olarak yazdıklarınızı soruyordum. Çok teşekkür ederim.


  • empty space  (16.06.14 11:02:01) 
Bu Muhammed s.a.v. in peygamberliğini işaret eden devlet işlerinde de kullandığı mühürdür, IŞİD de kendisini İslam'a nisbet ettiğinden bunu kullanmaktadır. Bunu eve arabaya yapıştırmak demek IŞİDci olmak demek değildir. Mühürde ' Allah'ın Rasulu Muhammed' yazmaktadır. Panik yoktur.


  • eates  (03.07.14 04:28:08) 
[]

Ufak ingilizce paragraflar // Çeviri

Okay, well, I give you permission to think about whatever you want right
now to get back in the mood. And I don't have to tell you what it is? Just this once



 
üstteki cümleler, burdan devam edilebilir.

tamam, peki, havaya yeniden girebilmen için istediğin şeyi düşünmene hemen izin veriyorum. ve ne olduğunu söylememe gerek yok değil mi? sadece bu seferlik.
  • k4l3m  (15.06.14 21:24:54) 
teşekkür ederim :) diğerleri için de yardımcı olabilcek arkadaşlar varsa, sevinirim.


  • 1zenciolmasamda  (15.06.14 23:20:04) 
[]

ingilizce mi geliştirmek için şöyle bir site yada platform var mı

bir yerde yazayım hatalarımı ve eksikliklerimi ancak öyle fark ederim diyorum. ama benim de bi geri dönüş almam lazım ingilizcesi iyi olan birinden yada native-english speaker birinden. böyle bir yer var mı tavsiye edebileceğiniz?




 
Livemocha aslinda tam olarak boyle bir sey.

Bu arada "ingilizcemi" ve "ya da". Dayanamadim.
  • letheavendangered  (15.06.14 19:57:32) 
bir üniversite öğrencisi bulup özel ders deneyebilirsiniz. fiyatı, kuvvetle muhtemel, diğer hocalara kıyasla daha uygun olacaktır. yazı düzeltme olayını ise en iyi lang-8.com'da yaparsın. sitenin varlık amacı zaten "sen yaz nativeler düzeltsin hep birlikte öğrenin" gibi birşey.


  • azdan cok anarsik  (15.06.14 21:45:03 ~ 21:46:14) 
[]

buyrun

"This is a tale of woe. This is a tale of sorrow. A love denied. A love restored to live beyond tomorrow. Lest we think silence is the place to hide a heavy heart, remember to love and be loved is life itself. Without which we are nought."

ne demek


 
Bu ağıdın* bir hikayesi. Bu hüznün bir hikayesi. Reddedilmiş bir aşkın. Yarının ötesinde** yaşanmak üzere saklanmış bir aşkın. Sessizliğin ağır bir yüreği saklamaya en uygun yer olduğunu düşünmekten, sevmek ve sevilmenin hayatın kendisi olduğu hatırlamak olduğunu hatırlamaktan korktuğumuz için. Onlarsız*** bir hiçiz.

*Üzüntülü bir haykırış, ağıt olur herhalde.
**Kelime kelime çevirmişim gibi. "İleride yaşanmak üzere" de diyebiliriz.
***Onlar dediğimiz, sevmek - sevilmek falan.

Umarım doğru çevirmişimdir.
  • aychovsky  (15.06.14 13:55:11) 
aychovsky'nin çevirisine rötuş yapmaya çalıştım ben de:

Bu bir ağıt hikayesi. Bu bir hüzün hikayesi. Reddedilmiş bir aşkın... Gelecekte yaşanmak üzere saklanmış bir aşkın... Bu kadar yüklü bir kalbin saklanacağı yerin, sevmek ve sevilmenin, hayatın kendisi olduğunun hatırlanacağı yerin sessizlik olduğunu düşünmeyelim diye. Onlar olmadan bir hiçiz.
  • compadrito  (15.06.14 14:31:26) 
[]

ingilizce satır kaydırmak

boş kağıda yazarken kaydırarak yazmak ingilizcede nasıl ifade ediliyor?




 
missing the lines

salladım
  • fuerteventura  (14.06.14 22:40:25) 
yok mudur bilen?


  • feykalade  (14.06.14 23:00:22) 
shift?
insert blank line?

kaydırarak yazmak nedemek yahu?
  • titiraprap  (14.06.14 23:02:38) 
yani boş sayfada yazarken düz bir çizgide yazamazsın da satırlar eğik olur ya?


  • feykalade  (14.06.14 23:23:32) 
Text warp


  • neccar zade zigzag efendi hazretleri  (14.06.14 23:26:25) 
"satırları kaydırmışım hep" nasıl diyeceğim şimdi


  • feykalade  (14.06.14 23:33:26) 
de ki:
ey inananlar. I am sorry for the slope in my hand-writing in my essay.

  • n62  (14.06.14 23:54:41) 
teyitli bilgi mi? öyle özür dilerim değil de direk "buraları hep kaydırmışım ya lanet olsun çünkü sen de annene lanet etmişsin" baabında birşeyler not düşeceğim satırların yanına


  • feykalade  (15.06.14 00:09:28) 
Eğik satır "slanted line"dır.
My lines were so fucking slanted.

  • harzem  (15.06.14 00:23:47) 
tamam çok teşekkür ettim


  • feykalade  (15.06.14 00:53:50) 
[]

ingilizce virgül kullanımı

You can also drag a styled control from the Resources panel, or drag resources from the Resources panel onto an existing object on the artboard to apply the resource to one of the properties of the object.

bu cümlede "or" öncesi kullanılan virgülün çeviride karşılığı nedir?
"onto an existing object" ibaresi aynı anda "drag a styled control from the Resources panel" içinde geçerli oluyor di mi?

 
iki ayrı cümleyi bağlıyorsan or dan önce virgül kullanılabilir.

ikinci sorunu anlamadım.
  • sttc  (14.06.14 21:07:22) 
yani cümlenin çevirisi kabaca şöyle mi olmalı;

"Ayrıca, nesne özelliğinden birine kaynağı uygulamak için çalışma yüzeyinde varolan bir nesneye Kaynaklar panelinden bir stillendirilmiş denetimi veya Kaynaklar panelinden kaynakları da sürükleyebilirsiniz."
  • clones  (14.06.14 21:11:19) 
nesnenin özelliklerinden birine kaynak uygulamak için Kaynak panelinden styled control formu veya artboard üzerinde mevcut olan nesne üzerine Kaynak panelinden kaynak sürükleyebilirsin.


  • sttc  (14.06.14 21:21:40) 
[]

"the feeling that you give me is a coke rush"

ne demek yav?




 
kafa yapıyosun gibi bi şey demiş sanırım coke rush ne demek tam bilmiyorum işte ama kokain falan ne olabilir ki


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (14.06.14 20:05:26) 
Fazla seker yedigin zaman sugar rush oluyorsa coke rushda kokain fazlasindan asiri kafa olmak anlamindadir herhalde. Yani bahsedilen kimse burada arkadasimizin kafasini tonla kokain içmiş etkisi yapıyor. Muhtemelen kizi Tavlamak için söylüyordur


  • fransızkalanadam  (14.06.14 20:10:07) 
sana bakınca kokain çekmiş gibi oluyorum svetlana kalbim gümbür gümbür demek.


  • blossom  (14.06.14 20:18:17) 
[]

ingilizce öge sıralaması

mesela "gerçekleştirilmesi zor olan bir projeye verilen kredinin takibi için ayrılan masrafı hesaba katan bir model oluşturdular dicem. "they constructed a model considering the impact of screening cost on growth rate which ensue from borrowing money to finance projects" diye olabilir diyorum ama buradaki which growth rate i de betimliyo gibi anlaşılabilir. bu growth rate i cümlenin neresine sokayım?




 
which ile başlayan kısmı 'model'in hemen ardına yerleştirebilirisinz veya tam emin olmasam da which'den önce virgül ile de durumu kurtarabilirsiniz.


  • bulmasi gercekten zor  (14.06.14 18:54:38) 
abi bu kurduğun cümle bana hiç ingiliş gibi gelmedi.

burada ciddi usage hataları var gibi duruyo. lûgat kurbanı olmuşsun gibi duruyo.

construct bildiğin inşaat yapmak. herifler oturup bir model inşa ettiler gibi oluyo öyle diyince.
screening cost, bir şeyi tarama maliyeti demek.

they came up with a model taking into consideration the expense allocated to follow up the loan to finance a project that is hard to implement

derdim ben olsam.
  • compadrito  (14.06.14 19:57:11) 
ben olsam bunu şu şekilde çevirirdim (word by word çevirmek şartsa):

they developed a model that considers the cost allocated for tracking the loan granted to a project that is difficult to carry out.

ancak bu cümle belki Türkçede çok sorun yaratmıyor ancak İngilizce çevirisi 4 tane relative clause içeriyor. Ve içinde bu kadar fazla relative clause olan bir cümleye İngilizce'de pek rastlanmaz.
  • azdan cok anarsik  (15.06.14 13:42:00) 
[]

matthew mcconaughey nasıl telafuz ediliyor?

S.b.




 
methyuv mekkoonogey

edit: miserable pronounciation diyenler olmuş. rusça gibi, ses olarak her telaffuzun türkçe'de denginin olduğu bir dil değil ingilizce. zaten bu yüzden fonetik diye birşey var. g'yi okuyorsun gayet, ama türkçe'deki gibi baskın değil. daha da genizden çıkartıyorsun.
  • lesmiserables  (14.06.14 15:15:04 ~ 15:52:04) 
Ahaha ben mekkonafi tarzı bir şey diyordum -_-


  • pamplona  (14.06.14 15:16:13) 
methiıv mek konehei gibi.
ancak klavyem elvermedi yazmaya

  • chemical dependency  (14.06.14 15:17:04) 
"f" harfini "ph" kombinasyonu verir ingilizcede. buradaki g.


  • lesmiserables  (14.06.14 15:19:33) 
  • ufukcel  (14.06.14 15:20:17) 
methiüv mekkafni

edit: ben çok yanlış biliyormuşum.
  • thx 1138  (14.06.14 15:22:30 ~ 15:23:53) 
  • exlibris  (14.06.14 16:03:38) 
[]

hocadan referans istecem in english

hocadan referans isteyeceğim ama neye göre referans veriyor bilmiyorum onu soracağım. " merhaba profesor, x kurumuna başvuracağım referans istiyorlar. bilmiyorum hangi kriterlere göre referans veriyorsunuz ama bana referans vermeniz mümkün mü?" yada siz olsanız daha başka ne derdiniz ekleyebilirsiniz.




 
¨bilmiyorum hangi kriterlere göre referans istiyorsunuz¨ kısmı bence olmamış gibi. Gerçi hocanın mizacına bağlı.


  • darkredanger  (14.06.14 13:30:34) 
siz olsanız nasıl ifade ederdiniz ne söylerdiniz herşeye açığım


  • tellioglu  (14.06.14 13:35:08) 
"hocam merhaba, xxx programına/işine başvuru için referansınız istiyebilir miyim" bu arada git bir yüz yüze konuş öncee fırsatın varsa.


  • asm  (14.06.14 13:35:51) 
ben şöyle yazmışım:

Professor Smith,

My name is x. I participated in your Quality Assurance and
Reliability course at Bilkent University in Spring 2013 semester.
Recently, I am applying for Master’s degree in Operational Research at
Columbia University. I wonder if you can be my reference for the
application.

seni tanıyorsa ilk cümleyi atabilirsin. mümkünse yüzyüze konuşman daha iyi olur.
  • hayley williams ile evlenecek genc  (14.06.14 13:43:46 ~ 13:43:56) 
Mr Professor,

I consider to apply to instituion of X. Yet the institution demands a name as a reference. I am quite short of knowledge according to what criteria you endow a reference. I would like to know whether it is convenient if I put your name on paper as a reference?


edit: ben yanlış anlamışım sanırım. sen referans mektubu istiyorsun. ben isim olarak referans vermeye göre çevirdim.
  • lesmiserables  (14.06.14 13:45:01 ~ 14:30:34) 
[]

İtalyanca bilen kullanıcılar bana yardımda bulunabilir mi volume 2

soru resimde saklı




 
Tüm dünyada hayaletler olmalıdır
kum taneleri gibi sayısız olmalıdır.

  • croswell  (14.06.14 11:16:03) 
[]

şunu ingilizce nasıl derim

bir mekandan bahsediyorum burda. " ben buranın arka arkaya iki gün açık olduğunu hiç görmedim zaten."




 
i have never seen this place open (even) two days in a row.

even'ı ben ekledim, "arka arkaya iki gün bile" anlamı versin diye.
  • in vino veritas  (13.06.14 17:16:35) 
zaten için de en sona anyway ekle.


  • himmet dayi  (13.06.14 17:33:42) 
Anyway, I've never seen this place was open 2 days in a row.

edit: Himmet dayı dedikine, anyway başa gelince, ''her neyse'' anlamını vermez mi? ben de verir heralda, dedim. Himmet dayı'nın dediği doğru kaliba.
  • compadrito  (13.06.14 17:53:14 ~ 14.06.14 19:23:20) 
[]

Can I...? Yes you may....

Selamlar,

Can ile sorulan bir soruya yes you may diye cevap verilmesi normal midir? Bu şekilde cevap veren, kibarlıktan nasip al biraz mı demek istedi ? Öküz altında buzağı mı arıyorum?

Teşekkürler.

 
Çok resmi bir ortam mıydı? Düşündüğün gibi olabilir belki :)


  • rodriguez2  (13.06.14 17:07:17) 
Resmi ortam değildi. Restaurant'tı. May le sorsam daha iyi olurdu galiba...


  • puc  (13.06.14 17:14:37) 
evet şüphende haklısın. can le sormak biraz kaba bir yöntem. bizdeki "şunu verebilcen mi bi" gibi düşün. aynısı değil tabi ki ama hitap şekli biraz yakın


  • tellioglu  (13.06.14 17:16:54) 
düzeltmiş.
can yerine may kullanmak gerekir, onu vurgulamış kendince.

  • blatta hiberna  (13.06.14 17:40:37) 
anlattığının abd'de değil de ingiltere'de olması çok olası geldi bana.

anca onlar, gündelik konuşmada dillerine böyle önem verip ayar verirler. tonlamayı bilmeden ayar vermiş diyemem ama karşıdakinin ana dili ingilizceyse bu bir ayar bence.

"mesafeni koru"ya kadar gider bunun anlamı.
  • hikaye mesture  (13.06.14 17:52:23) 
eften püften şeylere takmayın yahu. anadiliniz mi ki ingilizce? ayrıca öyle olsa ne olur? basit bir hatadır altı üstü. büyütecek kadar çirkin, kaba, görgüsüzce bir şey göremdim ortada.

büyük elçi'yle akşam yemeğinde son dönem politik gelişmeler hakkıda mı görüşüyordunuz ki? bürokratik bir krize sebep olması gündemde mi? böyle değilse, gündelik hayata dair çok sıradan bir ayrıntı.
  • kmtetrfn  (13.06.14 18:01:58 ~ 18:03:18) 
fazla yılışma demek istemiş


  • call me ishmael  (13.06.14 18:03:02) 
Yer Kanada. Ingilizce konusulan bolge.


  • puc  (13.06.14 18:23:15) 
[]

İngilizce kitap önerisi

Merhabalar,

İngilizce okuma alışkanlığı kazanmak amacıyla kitap arıyorum. Seviye kitaplarını atladım fakat normal ingilizce kitaplar da ağır geliyor.

Elinde kitap olup satmak isteyen, önerisi olan varsa yazabilirse sevinirim. Teşekkürler şimdiden

 
penguin books'un her seviyeye gore kitaplari var. guzel klassikler de basiyorlar. ben okuldayken hep bunlari okuturdu bize hoca. baya gelistiriyor diyebilirim.


  • badamli  (13.06.14 17:39:40) 
[]

[ING] Stutter step penalty kick

turkcesine bir isim verildi mi bunun? hani boyle pust gibin, ibne gibin topa kosup bir anda duraklayip (kaleciyi sasirtmak icin) sonra kosmaya devam edip penaltiyi kullanirlar ya, o mevzu.




 
"yok böyle penaltı"

en azından videolarına hep bu ismi veriyorlar :O
  • brkylmz  (13.06.14 01:06:06) 
söz konusu penaltı olunca hemen burak yılmazı görüyoruz tabi @brkylmz


  • camasirsuyu  (13.06.14 01:12:44) 
şaşırtmaçlı attırmaç?

spesifik bir ismi yok bence. bugün neymar attı böylesini.

ve ayrıca @camasirsuyu ahuas.
  • stanhiver  (13.06.14 03:41:31) 
[]

acil bi cumle almanca çeviri

Arkadaşlar sollen wir die sendung anmelden oder sie das bu cümleyi cevirebilir misiniz?




 
gönderi bildirisini biz mi yapalim yoksa siz mi yapmak istersiniz demis. kargo firmasi sanirim.


  • eick  (12.06.14 16:30:15) 
[]

[İngilizce] daha sonra değinilecektir

örnek: "yeni bir ölçüm yapmamakta, daha sonra değineceğimiz ahmet beyin yapmış olduğu ölçümleri kullanmaktadır."

- later to be mentioned
- to be mentioned in the upcoming section
- will be mentioned

göreyim sizi

sordugum soruya sokayim ayrica, kafam zkildi makale yazmaktan

 
eğer makalenin sonraki bölümlerinde bahsedeceksen o ölçümlerden "below mentioned".


  • lesmiserables  (12.06.14 13:20:48 ~ 13:21:19) 
"aforementioned"ın tersi gibi bir şey aarıyorsanız, doğrudan bir kelime kullanmak yerine bir şeyler yazıp "which will be (thoroughly*) discussed / mentioned / stated / explained in the blablabla section in detail*" gibi bir clause ile kapamak daha uygun.

* thotoughly ya da in detail'den sadece biri yeterli, ikisi olunca anlatım bozukluğu oluyor.

Ek: Makalelerde, tezlerde geleceğe referans vermek sakat iştir. Genelde her şeyin ona uygun sırada olması beklenir. Metnin öncesine bol, metnin sonrasına olaibldiğince az referans tercih nedenidir. Mecbur kalmadıkça daha sonra değinmeyin.
  • aychovsky  (12.06.14 13:26:30 ~ 13:29:41) 
[]

ABD dil okulu tavsiyesi

Adkadaşlar burs kapsamında aşağıdaki okullardan birini tercih etmeliyim. Tavsilerinize açığım.

The University of Texas at Austin

University of Texas Arlington

University of Georgia

Indiana University

Ohio State University

bu okulların dil okulları ve eğitimleri hakkında bilgi istiyorum,

 
Ayyy Arlington'ı görünce duygulandım lan. Güzel günlerim geçmişti bu şehirde.

Neyse sadede gelirsek bu üniversitelerin dil okullarının kalitesini pek bilmiyorum ama Teksaslı panpalarım University of Texas at Austin'in kaliteli bi okul olduğundan bahsederlerdi hep. Austin de abd'nin en güzel şehirlerinden biridir. Ben orayı seçerdim.
  • efreet sultan  (12.06.14 13:40:42) 
ohio'ya gitme kesin, amerika'nın çorum'u orası.


  • bobinhoo  (12.06.14 23:36:48) 
[]

ingilizce ufak bi gramer şeysi

durumumu özetleyim arkadaşım benim için kitap aldı kütüphaneden ve ben de kendisi olmadan kitabın deadlineını uzatmaya çalışıyorum. şunu ingilizce nasıl derim? "arkadaşımın gelmesi gerekli mi? yoksa sadece kitabın yanımda olması yeterli mi?"




 
should my friend also come with me or can i do the deadline extension just with the book itself?


  • osuruklu  (12.06.14 12:08:21) 
Hello, my friend borrowed this book for me. Can I extend it or does he have to be here?


  • compadrito  (12.06.14 14:09:49) 
[]

ingilizce rather kalıbı bu cümlede ne olarak kullanılmış

Lily drives (or at least, has driven in the past) a Range Rover Vogue; the “entry-level” model *** with a still rather limiting price point of anywhere from £70,000. ***

can alıcı bölüm yıldızlı olan
bu bölümde rather ne anlamda kullanılmış arkadaşlar, ne demek istiyor tam olarak

 
giris seviyesi olmasina ragmen yine de 70bin pound'dan asagida bulamazsiniz diyor.

"oldukca kisitlayan fiyat noktasi" diyerek kelime kelime cevirebiliriz. ama anlasilmasi gereken sey, range rover vogue'un "giris seviyesi" olmasina ragmen luks bir suv oldugu, fiyatinin da 70bin'den basladigi. yani cocugunu kessen 70bin'den asagida bulamazsin, seni kisitlayan sey budur demis.
  • osuruklu  (12.06.14 10:16:54) 
bizim türkçe'den "nispeten, oldukça" gibi kelimeleri kullandığımız manada...


  • sopiro  (12.06.14 11:36:52) 
[]

hitch

hitch your wagon to a star

ne demek


 
idioms.thefreedictionary.com

"her zaman büyük hayaller peşinde ol" gibi bir anlamı varmış. hedeflerin yüksek olsun filan diyor yani.
  • disfori  (12.06.14 05:55:44 ~ 05:56:33) 
[]

one way

bir makale okuyordum..

One way researchers have modeled writing is from a cognitive perspective

one way ? anlamadım bu kısmı.

 
Araştırmacıların yazıyı ele aldıkları bir yol bilişsel bir açıdandır.

ekleme: evet, yalnux'un dediği gibi... ben onu göremedim.
  • compadrito  (12.06.14 04:07:35 ~ 04:22:11) 
araştırmacıların yazmayı modelleme yöntemlerinden biri bilişsel perspesktiften modellemedir.


  • yalnux  (12.06.14 04:19:32) 
[]

ingilizce iki cümle çeviri

* I don't really see how any song can not feel contrived if it isn't honest.
* How could I write honest songs if I don't write about stuff going on in my life and how I'm feeling?
=
* Eğer bir şarkı dürüst değil ise nasıl yapma (uydurma, uyduruk) olarak hissedilmeyeceğini hakikatten anlamıyorum.
* Hayatımda meydana gelen şeyler ve nasıl hissettiğim konusunda yazmayacaksam nasıl dürüst şarkılar yazabilirim?

---

yaptığım çeviri doğru mudur? gramer yönünden ya da başka türlü herhangi bir hata barındırıyor mu bu çeviri?

en uygun çeviri ne contrived sıfatı için?

 
contrived için = yapmacık.

ilk cümle passive değil, active. bunu bilerek active çevirdiysen sıkıntı yok, olur.

"hayatımda olanları ve hissettiklerimi yazmayacaksam..." daha iyi olur. herşeyi mot-a-mot çevirmek zorunda değiliz, anlamı verecek en uygun ve en öz kelimeler seçilmeli.
  • lesmiserables  (11.06.14 23:56:58 ~ 12.06.14 00:00:31) 
çeviriler uygun. contrived için yapmacık da kullanılabilir.

üstteki yoruma da katılıyorum. anlamını yitirmeden ne kadar sadeleştirilirse o kadar iyi olur.
  • himmet dayi  (11.06.14 23:59:09 ~ 12.06.14 00:04:53) 
ekşi duyuru dil timi günü yine kurtardı. teşekkürler


  • volkatina  (12.06.14 00:12:25) 
[]

kelime ezberleme yöntemleri nelerdir

soru başlıkta. hazırlık sınıfı öğrencisiyim bir kez tekrar yaptım eğer bu senede kalırsam türkçe eğitim veren başka bir okula gönderecek okulum. final de geçemedim bir hafta sonra bütüm var. ben kelime ezberlemekte çok zorluk çekiyorum. ezberlesem bile bir kaç gün için de unutuyorum ezberlediğim kelimeyi. sizin bildiğiniz daha çabuk ezberleme metodları nelerdir? Ne yapmalıyım?




 
kelimeyi 20 defa türkçe karşılığı ile birlikte yaz.
cümle içinde kullan.
mutlaka o kelimeyi veya kelimeleri de kullandığın bir kompozisyon yaz.
günlük konuşmada kelimeyi kullan.
sık baktığın yerlere not et (telefon, bilgisayar ekranı, not defterin, buz dolabı vb)
  • lesmiserables  (11.06.14 23:22:08) 
hemen hemen hepsini okudum orada yazılanların. fakat ben bu saatten sonra ingilizce öğrenmeyi geçtim ona önümüzdeki yıl devam edeceğim amacım sınavı geçmek. buna yönelik çalışmak istiyorum zaten elimde ki süre de öğrenmeye yetecek kadar değil.


  • belkider  (11.06.14 23:36:18) 
kelimeyi türkçe karşılığı ile yazıyorum 20 olmasa da 15 oluyordur. fakat bir etkisini göremedim ne yazık ki cümle içinde kullanmak daha cazip geliyor onu da be yapamıyor muyum işime mi gelmiyor anlayamadım.

şu sıralar eve hapsetmiş durumdayım kendimi. tek yaşıyorum bir hafta sürem var ve geçmem gereken bir sınav. günlük konuşma gibi bir durumum yok açıkcası.

sık baktığım yerlere yazmak iyi fikir şuan bilgisayar başındayım mesela bir post-it ile ekrana yapıştırabilirim hem her zaman kelimeler gözümün önünde olur.
  • belkider  (11.06.14 23:40:11) 
kısa bir sürelik ilgilenip kenara atınca maalesef kısır bir çalışma oluyor. 20 kere yazmayla son 10 günde belki 100 yeni ingilizce kelime, 100 yeni rusça kelime öğrenmişimdir. olmuyor demeyip sürekli hale getirmek lazım. dil olgusu böyle çünkü; öğrendikçe daha çok öğreniyorsun. kademeli olarak artıyor öğrenme kapasiten.

tek yapman gereken konsantre olup düzenli şekilde (20 ise mutlaka 20, 30 ise mutlaka 30 kere yazmak vb.) çalışmak. kompozisyon şart; günlük konuşmasan bile mutlaka kendi kendine düşünürken biraz da ingilizce cümleler kurarak düşünmeye çalış. bir süre sonra alışkanlık getireceksin ve istemsiz olarak ingilizce kullanacaksın.
  • lesmiserables  (11.06.14 23:50:30 ~ 23:51:20) 
20 kere türkçesini yazmak nedir ya. kısa süreli hafızada yer edinir, hiç bir işe yaramaz.

kelimelerin anlamlarını ingilizce olarak kendin açıkla. eş anlamlarını, zıt anlamlarını yaz. cümle içinde kullan kelimeleri kendin kur tabi cümleleri. bi deftere yaz öğrendiğin kelimeleri bu şekilde. sürekli olarak tekrarla bu kelimeleri o defterden. ben bu şekilde geliştirdim kelime haznemi, istikrarlı olursan işe yarar.
  • aydonno  (11.06.14 23:59:07 ~ 12.06.14 00:01:18) 
öneriler için teşekkür ederim. zıt anlamlı ve eş anlamlırını yazıyorum zaten. ingilizce düşünme olayı mantıklı geldi deneyeceğim.


  • belkider  (12.06.14 00:31:54) 
okulda biz her hafta iki hikaye işlerdik reading derslerinde. kitapta koyu renkle yazılmış kelimeler vardı o kelimelerden haftalık sözlü sınav olurduk. ingilizce anlamları ve örnek bir cümle ezberler girerdik o sınavlara 4 yıl geçti hala kelimeleri hatırlıyorum. ingilizcesini öğrenmek türkçe anlamını ezberlemekten daha kalıcı oluyor . birde örnek cümle çok yardımcı oluyor.


  • kuzey li  (12.06.14 00:44:28) 
[]

why? u have been nothing but kind havent u?

why? u have been nothing but kind havent u?
çevirirseniz sevinirim.



 
neden? hiçbişey değil ama naziktin, değil mi?

gibi..
  • camino real  (11.06.14 20:37:16) 
neden? kibar/yardimsever/iyi olmak disinda birsey yapmadin, degil mi?

olarak anladim ben. oncesi ve sonrasi da olsa cok daha iyi olurdu
  • crucio  (11.06.14 20:39:56) 
bunu çevirirken bu "but" kalıbının iyi idrak edilmesi lazım.

burada "iyiden başka birşey olmadın, değil mi"den ziyade,
"neden? şimdiye kadar nazik olmadın mı/davranmadın mı?" deniyor.

yani, oradaki "but"ın türkçe çevirisi yok. bu "but" başka "but". "ama" anlamını taşıyan değil.
  • lesmiserables  (11.06.14 21:28:13 ~ 21:31:15) 
@lesmiserables, nazikliğin/kibarlığın dışında hiç bir şeyin yoktu diyor. yani her zaman naziktin/kibardın gibi.

but, except gibi bir anlamda kullanılıyor ama yukarıda değildiği gibi tam karşılığı yok kelime olarak.
  • utkucbkc  (12.06.14 01:08:02 ~ 01:10:36) 
neden? nazik olmaya özellikle dikkat ettin, etmedin mi?


  • compadrito  (12.06.14 02:33:03 ~ 03:57:23) 
eh, (şimdiye kadar) ona hep nazik davranmıştın, di mi?


  • yalnux  (12.06.14 03:46:45 ~ 03:47:24) 
[]

burada ne diyor arkadaslar

Please make a payment of as much as you can to settle the amount due. You will have to clear it all but you can pay in instalments of as much as you wish to, so long as you pay every month on time.




 
düzenlice ödeyin borcunuzu; her ay uygun miktarda, zamanında.


  • arkadakiadam  (11.06.14 19:30:20) 
Vadesi geçmiş tutarı kapatmak için lütfen yapabildiğiniz kadar ödeme yapın. Hepsini ödemek zorundasınız, fakat her ay zamanında ödediğiniz müddetçe isterseniz taksitler hâlinde de ödeme yapabilirsiniz.


  • hiko seijuro  (11.06.14 19:33:53) 
her ay duzenli odeyin de, ne kadar odediginiz onemli degil, yeter ki borcunuzu bitirin demisler.


  • osuruklu  (11.06.14 19:37:08) 
1 ... •96979899100• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.