[]

Yurtdışından emlak vergisi ödeme

Yurtdışından emlak vergisini düzgün bir şekilde ödeyebilen var mı? Belediyenin internet sitesi Türkiye'de kayıtlı cep telefonu numaramı kullanmak istediğinden ödeme yapamıyorum var mıdır kolay yolu?




 
Belki her belediyenin sistemi farklidir, bilemiyorum ama benim belediyenin sitesi telefon sormuyor. 2 opsiyon var: TC kimlik no + dogum tarihi, ya da eDevlet ile giris.


  • sertac akin  (20.05.24 14:26:14) 
Çift haneli doğrulama diye tutturdu ya. Bankalardan direkt yapabilen vs var mı acaba


  • selamun aleykum kitty  (20.05.24 14:48:10) 
E-devlet üzerinden olur belediye e-devlet sistemine entegre olmamışsa internet sitesinde banka hesap bilgileri vardır oraya havale yapabilirsiniz.


  • doharkoman  (20.05.24 22:36:17) 
[]

dizilerin torrent'ten indirilip izlendiği dönemlerde

bulutta tutulup netflix gibi sağlayıcılar tarafından internetten izlememize engel olan şey ne idi ?

o dönem cloud teknoljisini verimli kılmayan şey ne idi ?


 
kisaca teknoloji. teknoloji su anki gibi gelismis olmadigi icin net hizi, depolama, sifreleme, sunma vs.. maliyetleri cok yuksekti. =


  • buenosdias  (20.05.24 13:59:22) 
hd filmcehennemi veya dizimag o zamanlarda da ünlüydü. ama internet hızı ve stabilliği yetmiyordu (en azından benim öğrenciliğimde). Sürekli buffera düşüyor, dizinin kalanının yüklenmesini bekliyorduk. bunlarla uğraşmak istemeyenler/ torrent kullanmayı bilenler geceden downloada bırakıp, daha konforlu izliyordu.


  • unalub  (20.05.24 14:06:56 ~ 14:08:22) 
evet maliyetliydi, o zaman onları yapabiliyorduk çünkü birden fazla cihazda tutuluyordu aynı dosya ve biz parça parça birbirimizden veya belli sunuculardan çekiyorduk. burada p2p mantığı kullanılıyordu ve bir maliyet gerektirmiyordu.

yani o zamanda da tek bir yerde tutulmuyordu ki data.

artık daha uygun fiyata daha fazla depolama alanı ve server kurulabiliyor. o yüzden özellikle de büyük firmalar rahatlıkla tek bir sunucudan veya her kıtaya koyduğu büyük sunuculardan hizmet sağlayabiliyor.
  • ananiyimioguz  (20.05.24 14:08:28) 
Torrent çok pratikti o zamanlar ya. Sitelerin streamingi ve güncelleme hızı o kadar iyi değildi.
Torrentten anında indiriyorduk, altyazı sorunu da olmuyordu. Eşekherif ve nazo82 beni okuyorsanız, sizi seviyorum :)

  • numlock  (20.05.24 14:14:43) 
[]

r10 üyeliği olanlar

şirketi ya da web sitesi olmayan biri buraya gmail hesabıyla üye olabilir mi?

Bilenler cevap verirse sevinirim çünkü para vericem


 
hotmail uzantılı mail adresimle üyeyim, ama üyeliğim çok eski, bununla ilgili yeni bir kural varsa bilmiyorum


  • veritaslibertas  (20.05.24 13:39:35) 
olursun davetiyeyle


  • jelly bear  (20.05.24 14:28:51) 
Ne icin uye olmak istiyorsunuz, davetiye olmadan da olunur


  • optimistbakunin  (20.05.24 19:46:52) 
[]

Windows'u HD'den SSD'ye taşımak

Laptop'ıma SSD taktırdım ama windows 10 sistemi HDD'de kaldı. Tüm sistemi format atmadan kolayca HD'den SSD'ye transfer etmenin bir yolu var mı?




 
www.technopat.net

veya

mspoweruser.com

yapılan iş clonlamadır bir çok farklı yazılımla yapılabilir
  • baknedicem  (20.05.24 14:13:21) 
klonlama yontemi pek tavsiye edilmiyor. ssd'ye format atin, hdd'yi de bir sata-usb kablosuyla bilgisayara baglayip dosyalarinizi kopyalayin. daha saglikli bir yol.


  • kesmekes laleler  (20.05.24 16:08:42) 
tavsiyem önceki HDD içinde Windowsa bir çok özel ayarlar yapmadıysanız boş verin.
Ssdye kurulum yapın ve eski sistemdeki çok zaruri dosyaları taşıyın sadece.
Hiç değilse yeni sistemi birdenbire şişirmemiş olursunuz. Ayrıca alışıla gelmiş bazı uygulamaların, ücretsiz depolama alanından yemeyen ve ram kasmayan alternatiflerine bakınız.
Mesela Microsoft Ofis in farklı alternatifi olan döküman hazırlama/açma uygulamalarına bakınız.
  • diyecevaplandı  (20.05.24 20:15:13) 
[]

"yurt dışı iPhone" ilanları hakkında...

Ara ara denk geliyor, gayet uygun fiyatlara güncel model iPhone ilanları oluyor. Bazısında bilmemkaç ay aktif, yok e-sim takılmadı vb vb...

Şimdi o ay sayısı bitince telefon çöp mü oluyor nasıl oluyor?

Bu telefonları almak için ülkeden çıkış/giriş yapmış bir pasaportum mu olması lazım?

Telefonu açtırmanın başka yolları var mı?

 
o ay sayısı bitince imei kayıdı yaptırman gerekiyor

onun içinde 1 sene içinde y.dışına çıkmış pasaport olması lazım ve o pasaport ile imei kayıdı yapıldıktan sonra sadece o pasaport sahibine ait hat ile telefon çalışıyor.
  • jülsezar  (20.05.24 12:38:06) 
120 gün kullanıp simi ikinci yere takınca bir 120 gün daha kullanıyorsun. Kayıtsız senede 240 gün kullanabiliyorsun. Sene başında sıfırlanıyor.


  • gabe h coud  (20.05.24 12:51:18) 
[]

Bahçedeki karıncaların kökünü kurutmak için öneri

bahçeye köpeğim de çıkıyor olduğu için iş hepten kısıtlanıyor.

ama diyelim köpeği 2-3 gün çıkarmadım, bu 2-3 günde karıncaların kökünü kurutup, etkisi de geçtiği için köpeği zehirlemeyecek ne ilaç önerirsiniz?

bahçenin bir çok yerini sarmış durumdalar, hiçbir tohum atamıyorum. her şeyi taşıyıp götürüyorlar.

 
yenileri gelir, bahçe sonuçta. hiç uğraşma bence, ayrıca ne kadar çoklar ki bu kadar rahatsız ediyor?


  • numlock  (20.05.24 12:19:49) 
Karıncaların kökü kurursa dünyanın kökü kurur. Karıncaların ekosisteme faydaları sayılamayacak kadar çok. Belki biz insanlardan bile daha faydalılar. Ayrıca kendi köpeğin için endişeleniyorsun zehirlenir diye ama sokaktaki köpekler ve kediler ve diğer hayvanlar için endişelenmiyorsun.


  • rock n roll  (20.05.24 12:35:16) 
Günah, günah.

Tohumu toprağa serptikten sonra üzerine ince bir tabaka yanmış elenmiş gübre veya elenmiş toprak veya sıva kumu serpersen veya bi tırmık çekersen karıncaların bir zararı olmaz.

Bitkilerine dadanan zararlılardan korur onlar seni. Eko sisteme zarar vermemek gerek.
  • Mirket  (20.05.24 12:54:22 ~ 13:04:54) 
toz karınca zehirleri var, bej renkte, bunu çevrede tarım, gübre, tohum vb. satan yerler varsa oradan alacaksınız. yuvalarını bulup üzerine dökerseniz o bölgeden uzaklaşırlar.


  • malheiros  (20.05.24 13:49:29) 
bi iki tavuk gezinse işe yarar mı ?

yada kaz çok güzel bir hayvan yiyorsa, hem arkadaş da olur.
  • WithWorth  (20.05.24 13:54:33) 
kekik ek çepeçevre bahçeye. kekik kokusuna gelmezler.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (20.05.24 18:09:21) 
[]

Bordrodan çıkıp şirket kurup fatura kesmek

Merhaba,
İşveren tarafından bu şekilde bir teşvik var. Ancak mantıklı mı değil mi henüz karar veremedim. İşveren muhasebeci ücreti, tüm yan haklar(setcard,bayram ikramiyesi,özel sağlık sigortası vs) dahil faturaya dahil edebileceğimi söylüyor. Ayrıca kıdem tazminatı, izinler vs gibi konularda sözleşme ile teminat altına alınacak. Günün sonunda da elime şu anki net maaşımdan %25 daha fazla ücret geçecek. (SGK tavandan ödeniyor bağkuru asgari yatırırsam kalan da bana kalabilir). Bu konuda deneyiminiz var mı siz ne önerirsiniz?



 
uygulanmayan bir yöntem değil. ama dikkatli hesap yapmanız gerekiyor. net maaş %25 artacak şeklinde anlıyorum.


- SGK haricinde, elinize kalan paradan gelir vergisi ödemeniz gerekecek, hesapladınız mı?
- zam nasıl olacak?
- almanız gereken demirbaş ya da sarf malzemesi var mı? atıyorum bilgisayar mesela.
- evden mi çalışacaksınız? ofise gidecek misiniz? yol parası var mı?
- fatura siz kesecekseniz, muhasebeciniz olması lazım. ona da para vereceksiniz.
- adres nereyi göstereceksiniz? stopaj ödemeniz gerekecek mi?
  • co2s2  (20.05.24 13:32:20) 
işveren açısından çok mantıklı. size brüt maaşınız + tüm masraflarınız kadar ödeme yapacaklarsa bile, siz de bunun karşılığını fatura edecekseniz, vergiden sonra sizin düşündüğünüz gibi %25 falan kalmayabilir. bir de sözleşme ile sizin tazminatlarınızı, izinlerinizi falan garantiye alamazsınız; şirketten çıkış yaptıktan sonra çalışan olmayacaksınız ve sözleşmede işe 5 dakika geç geldi şöyle oldu böyle oldu diyerek tek taraflı fesih yapabilirler. sonra mahkemeye verirsiniz elbette ama hakim sizi öyle çalışan olarak görmez, taşeron gibi olursunuz. bir de fatura kesersiniz, ödemezler veya geç öderler, sizi sıkıntıya sokar.


  • malheiros  (20.05.24 13:40:22) 
Böyle bir deneyimim yok ama işin mali işler tarafından biri olarak şuna dikkat edip karar vermeniz konusunda uyarmak isterim:
1. sermaye şirketi mi yoksa gerçek kişi vergi mükellefiyeti mi açtırmak gerekliliği konusunda emin olunuz. (şirket hemen kapatılamaz ama siz "administ xxxx" isminde bir vatandaş olarak açarsanız aynı gün açar ve kapatırsınız mükellefiyeti. bunların her ikisi de fatura kesebilir illa şirket kurmanıza gerek olmuyor -avantajlar vs farklı konu)

2. mükellefiyetiniz açıldıktan sonra her ay gideriniz olmadığı takdirde 3 ayda bir gelir vergisi ve her ay damga vergisiyle beraber çıkması halinde kdv ödeyeceksiniz. her dahil ettiğiniz kalem gelirinizin artması demektir ki aslında bunlar sizin yan haklarınız ve siz bunlar için fatura kestikçe vergisini de ödeyeceksiniz. İş veren kendisine gider yazacak ama size vergisi kalacak bu kısım mantıksız görünüyor.

3. Emekliliğiniz yakınlarda ise iyi düşünün çünkü bağ-kur ile sgk emekliliği farklı bağlanma oranları ve maaşlar demektir. Bunu iyice araştırın. Benim bu konuda son değişen mevzuata hakimiyetim yok iyi bilene sorulması elzem görünüyor.

4. Bu kararı verirken şunu da düşünün işverenin bunu isteme nedeni hiçbir zaman önceliği siz olduğunuz için olmaz. o kendini düşünerek bunu öneriyor olabilir ama siz emin olmadan içinize sinmeden kabul etmeyin (burada ne gibi bir çıkarı olabilir onu da direkt sormak lazım)
  • Kediyi üzdün  (20.05.24 17:46:20) 
[]

noter onaylı tercüme

bulunduğum ilçede ispanyolca tercüme yapılmadığından elimdeki bazı belgeleri telefonda taratıp başka bir şehirdeki tercüme bürosuna yollayacağım ve onlar da noter onayı+apostil işini halledip kargoyla bana geri yollayacaklar.

belge bana vize sürecinde gerektiğinden eksik/hata olmamasına dikkat ediyorum. bu şekilde belge taratmayla vs evrak göndermek bir sıkıntı yaratabilir mi?


 
belgenin orjinal olması gerekmiyorsa bir sorun olmaz.

biraz kafa karıştırıcı olsa da demek istediğim şu. belgenin fotoğrafını gönderdiğiniz zaman çeviriden sonra uygulanacak apostil o çevirinin uluslararası geçerli olmasını sağlıyor.

belgenin de uluslar arası geçerliliği isteniyorsa o belgeye apostil alınabilir
ya da o belgenin noter onaylı haline apostil alınıp ona da tercüme yapıtrılabilir

misal siz diplomanın fotokopisini çevirttirip apostil aldığınızda diplomanın fotokopisi olduğu için onu kabul ederler mi emin olmak lazım
  • jülsezar  (20.05.24 12:09:41 ~ 12:17:01) 
@julsezar Diploma gibi belgelerin aslına apostil çok mantıklı değil sanırım çünkü sürekli gerekecek bir belge ve apostil esnasında mühür zımba gibi şeylerle kullanılamaz oluyor benden renkli fotokopisini talep etmişlerdi hep, tabii belki değişiyordur ülke bazında yanlış yönlendirmek istemem


  • laputa  (20.05.24 13:34:20) 
@laputa

haklısınız ben sadece karşı tarafın ne istediğinden emin olmak lazım onu kast ettim.

bir de evhamlı insansanız (benim gibi) tüm olasılıkları düşünmek gerekiyor y.dışına gidince bu olmaz şöyle şöyle olması lazım dense onu yerine getirmek çok zor.

o tarz belgelerin diploma transkript vs ise üniversitede apostil yetklisi tarafından aslı gibidir olarak fotokopi verilmesi bir çözüm olabilir.

edit: benim y.dışımda götürdüğüm kurumda belgenin orjinaline bakıp fotokopiyi alıyordu. çok güzel bir yöntem mesela. görevli kontrol ediyor fotokopi ile orjinal aynı mı diye. aynı ise o belgeye orjinalmiş gibi muamele ediyor.
  • jülsezar  (20.05.24 13:43:07 ~ 13:44:08) 
Hayır hiçbir sıkıntı yaratmaz. Ben de o işi yapıyorum.
Hatasız olması konusunda ricada bulunun, double check yapsınlar.

  • norek  (20.05.24 21:10:16) 
[]

Hastaneden arayan soran yok nereye şikayet edeyim?

Kanser teşhisi konulan hastayı 2 hafta geçti arayan yok. Ameliyat için aranacksiniz deniliyor. Ne zaman aranacagim diyorum gün veremiyoruz diyorlar. 2 ay mesela bunları mı beklicez başka hastaneye gitsek sil baştan. Şikayet etsem hoş bisey değil ameliyatı bunlar yapacak nasıl bir yol izleyim. Devlet hastanesinde oluyor durum




 
şikayet etmeyin de arayın sorun, gidin sorun. sonra bir cevap alamazsanız şikayet edin.


  • paintov  (20.05.24 11:49:55) 
hastanelerde "hasta hakları" diye bir birim oluyor bildiğim kadarıyla. gidip orayı ziyaret edin, durumu bi anlatın.


  • mustafakesekci  (20.05.24 13:37:50) 
Normalde önceliklendiriyorlar. Hastaneye gidip sorun bence, en sağlıklısı bu. Şikayet bile etseniz ne kadar sürede sonuçlanır belli değil. Bence beklemeden gidip sorun. Acil şifalar dilerim.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (20.05.24 17:39:45) 
doktorunuzla bizzat iletişiminiz yok mu? ya da hastaneye gidip onunla görüşseniz?


  • suyin  (21.05.24 15:47:27) 
[]

Grafik oluşturma konusunda destek olabilecek var mı?

Merhaba, verileri tabloya dökmem gerekiyor. Kısa bir iş ancak grafik oluşturmayı bilmediğim için desteğe ihtiyacım var teşekkürler.




 
[]

İstanbul'da 3 Günlük Konaklama İçin Öneri ve Tavsiyeler

Önümüzdeki hafta Dolmabahçe veya Taksim civarında 3 gün konaklama yapmam gerekiyor. Bu bölgelerde konaklamak için uygun ve bütçe dostu yerler arıyorum. Ev olması şart değil oda da olabilir. Airbnb'nin iyi bir seçenek olduğunu duydum, ancak daha ekonomik veya daha rahat alternatifler varsa onları da değerlendirmek isterim.




 
internetten araştırmak dışında çare yok. öneri olarak kadıköye de bakabilirsin, en azından vapur sefası sürersin.


  • numlock  (20.05.24 12:35:00) 
kamu misafirhaneleri ve öğretmenevlerine bakın. çoğu zaman dolu oluyor ama tek tek arayıp sormakta fayda var. etilerde de uygulama oteli vardı bi tık fiyatı uygun olabilir.


  • iwillsee  (20.05.24 15:55:18) 
[]

Avrupa insan hakları mahkemesine başvuran var mı?

herhangi bir sonuç alabilen var mı?Almanya yi şikayet etmeyi düşünüyorum elimde delil sayılabilecek bir kaç belge var ve yaşadığım çok sayıda yasa dışı durum var.
Türkiye ye şikayet etmeyi düşünüyorum ancak suç Avrupa da olduğu için pek işe yarayacağını düşünmüyorum o nedenle Avrupa'da şikayet etmeyi düşünüyorum.



 
İlgili ülkedeki yargı yollarını bitirdikten sonra aihme başvurabiliyorsunuz diye biliyorum en azından türkiye için öyle.


  • jülsezar  (20.05.24 10:06:05) 
#jülsezar
yargı işleme almıyor ifadesini verdiğim tek mahkeme de usulsüzlük var onlarda işlem yapmıyor ayrıca polisin kötü muamelesi ve şikayetimi işleme almaması var

  • hhhh99  (22.05.24 13:14:45) 
[]

kıbrıs’ta araba kullanabilir miyim?

istanbul’da her gün araç kullanıyorum.




 
10 dakikada alışırsın.


  • numlock  (20.05.24 09:14:47) 
Kullanabilirsiniz, dikkatli bir şekilde yola çıkın, kısa sürede alışırsınız. Ancal yolda araç olmayınca insan bazen şaşırabiliyor, en güzeli alışana kadar önünüze soldan git stickerı yapıştırmak ve yoldan geçen birini bekleyip arkasına takılmak.

Kıbrıs'ta trafiğin en önemli kuralı ise döner kavşaktan (adalardan) dönenlere mutlaka yol vermek, vermem dersen adam üzerine sürüyor. Hatta adada birini görünce ben bundan önce geçerim deme, yol ver geçsin, sonra sen geç.
  • Tutkun  (20.05.24 10:10:15 ~ 10:11:18) 
Ters yerdeki direksiyon falan sorun olmuyor, hemen alışıyorsunuz. Dikkat edilmesi gereken iki önemli şey var, birincisi söylendiği gibi döner kavşaklar. Diğeri de sağa sola dönüşlerde kendi şeridinde kalmak. Çünkü ister istemez yılların alışkanlığıyla dönüşlerde- dalıp karşı şeride geçebiliyorsunuz. Ancak trafik genelde oldukça sakin aktığı ve herkes kurallara uyduğu için çok büyük sorun çıkmaz. Maksimum bir iki korna yersiniz :)


  • thracia  (20.05.24 10:35:00) 
Alışırsınız, sürülüyor. Park yerlerinden çıkarken ve park ederken ben başlarda sorun yaşadım. Şöyle ki geri geri giderken ben hep kolumu arkaya atıyorum. ve normalde kolumu koyduğum tarafta bizde gaz oluyor ya, orada fren oluyor haliyle. Pedalların yerini karıştırdım bir an. Neredeyse arkadakine giydiriyordum, beynim de durdu bir an panikten, neyse ki bir sey olmadı. Kıbrıs'ta bir de map beni hep ara sokaklara soktu orası biraz sıkıntı, çünkü tek aracın gecebileceği mesafeler. Normal araçla bile sıkıntıyken böyle bir durumda bir süre geri geri gitmeye calısmak sorun olabiliyor yani: ara sokaklara mümkün olduğunca girmeyin.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (20.05.24 10:51:20) 
[]

Yurtdışı sim card kullanımı ve yurtdışı kayıtlı telefon

Selam duyuru,

Yaz sonu 2 aylığına yurtdışında olacağım. Bu süreçte de sim card almak istiyorum ancak cihazım imei kayıtlı yurtdışı cihazı. Ayrıca e-sim kullanıyorum yani fiziksel bir sim yok. Şimdi ben yurtdışında nasıl sim alacağım? kendi simimi iptal mi etmem gerekecek? Bir de bu durum benim imei kaydı muhabbetine sıkıntı olmaz değil mi?


 
e-sim satın alırsın. 2. sim olarak onu eklersin mevcut simini de kapalı hale getirirsin.


  • panta bey  (20.05.24 09:29:40) 
hocam telefonun modeline göre değişmekle birlikte, e-sim destekleyen cihazların çoğunda birden fazla e-sim yükleyip hangisinin aktif olacağını seçebiliyorsunuz. ancak aynı anda sadece 1 tanesi aktif oluyor. yurt dışındayken yabancı hattı, türkiye'deyken de tr hattını aktif edip kullanabilirsiniz (telefonun birden fazla e-sim'i kaydedebildiğinden emin olun ama).


  • shadowfollower  (20.05.24 09:39:25) 
[]

Sirketi bu durumda nereden acmaliyim ?

Yurtdisinda bir sirketle freelancer calismak uzerine anlastim. Odemeyi sirketinize ya da umbrella sirketleri araciligi ile yapabiliriz dediler. Sirketim yok ve daha once avrupaya freelancer calismadim. Boyle tecrubesi olanlar varsa sizce sirketi Turkiyeden mi acmak mantikli? Vergi anlamında daha avantajli ulkeler var mi? Ayrica kendi vergilerimi vs nasil odeyecegim? Bu konuda tecrübeli kisiler yardimci olabilirse sevinirim




 
tr için şöyle bir durum var,

senin banka hesabına giren paraların bir fatura karşılığı olmalı. bu miktar sürekli birikirse maliyenin otomatik kontrolüne giriyorsun. o zamanda normalde ödeyeceğin verginin daha üstünü cezası ile ödemen gerekiyor.

yani diyelim x kişisi veya A firması senin iban'a sürekli para gönderiyor. tutar atıyorum 10m TL'yi aştı. maliye gelir sorar kardeşim bu 10m TL'nin faturası nerede diye?

çalışan olsan sgk olduğu için sıkıntı yok tabi.

genelde oranlar değişmek ile beraber tüm ülkelerde buna benzer işlemler var.

tutarın büyüklüğüne göre çözümler var ama 2-3k usd falan ise düz şahıs firması ile fatura kessen yeterli olur belki de

sen yine bi uzmana, muhasebeciye danış.
  • duyurukullanıcısı  (20.05.24 10:39:04) 
"gelen giden miktarlar çok yüksek değilse hiç bir şey olmaz, yalandan bir debit note gönder, parayı da şahsi hesabına alırsın." diyenler çıkacaktır ama bir inceleme olduğu anda, cezasıyla birlikte ödersiniz tüm o vergileri.

Estonya'da şirket kurun.
  • co2s2  (20.05.24 10:45:33) 
nativeteams.com gibi yerler var (aklımda bu isim kaldığı için burayı verdim, türkiye'de faaller).

böyle şirketlerden hizmet almanız da mümkün. bi bakın bunlara.

fatura ve legal işleri onlar yapıyor. siz de o şirkette çalışan bir eleman gibisiniz. ne kadar vergi vermeli, ssk'nızı nasıl yatırmalısınız bunların hepsini kendiniz seçebiliyorsunuz.

şahış şirketi kurmak da zor değil ancak vergi numaranız olunca denetlemeye girme ihtilaminiz daha yüksek olur. 3bin dolarlık para geliyorsa hesabınıza, gelir vergisini asgariden yatırmak hiç vergi numarası almamaktan daha dikkat çekici olabilir.
  • biseysorcaktim  (20.05.24 11:25:35) 
Yazılım işi yapıyorsan Türkiye de açabilirsin, kurumlar vergisi yükü %4 son teşviklerle


  • fistikthecat  (20.05.24 20:39:52) 
[]

Tüm schengen ülkeleri aktarmada vize istiyor mu?

İnternette araştırdığımda net bir bilgiye erişemedim.

Tüm schengen ülkeleri aktarma için transit vize istiyor mu? Macaristan aktarmalı bir uçuşumuz var net bir kaynağa erişemedim.

Aktarmadan sonra varış ülkesi Belgrad

 
"tum schengen ulkeleri aktarmada vize istiyor mu" sorusunun cevabi hayir. ornek: www.germany.info

ama diger sorunuzun cevabi icin ozel arastirma yapmak lazim. yukaridaki ornekte gorulebilecegi gibi bir suru detay olabiliyor.
  • hot potato  (20.05.24 01:43:41 ~ 01:44:49) 
Tr Sirp karşılıklı anlaşma olduğundan teorik olarak yaşamazsınız. Macaristan türk konsolosluğu mail atarak sorabilirsiniz. Abd veya uk vizeniz varsa anlaşma olmasa bile çoğu yerde transit geçersiniz. Gümrükten cikilmayacak uçuşlar için yazdıklarıma. Havayolları sorumluluğunda aktarmalı. İkinci uçuşta yolcu sorumluluğunda başka havayolu veya başka havalimanı varsa transit vize gerekir.


  • arras  (20.05.24 02:33:03) 
Bu yazdığınız senaryoda transit vize gerekiyordur muhtemelen, istisnaları ABD, İngiltere, Kanada gibi bir ülkeden vizenizin olması olabilir. Macaristan konsolosluğundan teyit edin mutlaka.


  • bi mekan  (20.05.24 22:11:12) 
Sonradan okuyanlar için: Macaristan transit vize gerektirmeden seyahat edilebiliyor. Vize gerekmedi.


  • panta bey  (22.05.24 10:04:09) 
[]

Kadıköy-saw metrosu gece seferi

Gece 3-4 gibi seferler oluyor yazıyor internette ama doğru mudur? Uçuş pazar sabah 6da olacak.




 
benim bildigim sadece cuma cts geceleri. pazar kesin yok eminim


  • ala09  (20.05.24 01:18:40) 
cuma ve ctesi geceleri sabaha kadar sefer var. gece 12'den sonra yarım saatte bir tren geliyor. pazar sabah 6'daki uçuş için metroyu kullanabilirsiniz yani.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (20.05.24 01:45:16) 
[]

yazılımcıya linkedin tavsiyesi

12-13 senedir yazılım deneyimi olan (.net backend) ve son 3-4 senedir takım liderliği yapıp kod yazmayı giderek azaltmış bir kişi var. genel olarak orta ölçekli yerlerde çalışmış. bu kişi bundan sonraki kariyerine kodlama yapmadan daha çok yönetici pozisyonu denebilecek koşullarda devam etmek istiyor. bu konuda linkedin'de nasıl aramalar yapmalı ya da herhangi verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir? mesela project manager'lık desek hiç project manager deneyimi olmayan bir kişinin şirket değiştirip bir anda doğrudan project manager'lıkla başlaması zor olur. hangi title'lar ya da belki linkedin üzerinden bazı sertifikalar vs. gibi aklınıza gelen şeyleri yazabilirseniz sevinirim.




 
[]

en ağır saçmalayan spor programı hangisi?

maçı izlemedim ama sırf geyik olsun diye bir spor programı izleyesim var




 
Beyaz futbol, b tv, Batuhan Karadeniz’in programı var


  • olaylar olaylar  (19.05.24 23:14:35) 
dün tamamen yanlışlıkla Batuhan Karadeniz'le ümit karan'ın olduğu programı 15 dk falan izledim. sanırım hayattan bir daha keyif alamayacağım.


  • co2s2  (20.05.24 10:47:19) 
beyaz futbol ve batuhan karadenizin olduğu. en sevdiklerim :d gece uyurken falan bile açıyorum, onlar bağıra çağıra ben uykuya dalıyorum :)


  • numlock  (20.05.24 12:15:27) 
[]

Yurtdışı Hisse Senedi/ETF nereden alınır?

Midas'ta işlem başına 1.5$. Yapıkredi'de alınacak miktarın binde 2.5'u ama 1 dolar da canlı veri ücreti var. Canlı veri ücreti mecbur mu acaba? yani almamak gibi bir seçeneğimiz var mı?

Ben birkaç tane ETF almayı düşünüyorum öyle takip edesim falan da yok :). Siz nereden alıyorsunuz, en mantıklısı neredir acaba?

Bir de vergilelindirme hakkında bilgi veren olursa çok makbule geçer.

Teşekkürler

 
ETF doğru mantık yurtdışında hisse seçmek oldukça zor piyasa genelde hisseleri doğru fiyatlıyor ucuz diye alıyorsun gitmiyor daha da ucuz oluyor vs.

Ben interactivebrokers kullanıyorum tavsiye ederim
  • Mcfly  (19.05.24 22:42:02) 
Ben de interactive brokers kullanıyorum. Sorularınız olursa mesaj atabilirsiniz.


  • burka  (20.05.24 01:13:56) 
"yatirim" icin canli veri tabii ki gerekli degil. canli veri habire alip satmak topuna girinlerin kullandigi bir sey ama tabii ki tavsiye etmem. 1.5 dolar alip unutmak icin fazla bir islem ucreti degil bence. ama yukarida bahsedilen interactive brokers'ta daha dusuk olabilir.

etfdb.com

abd'deki en buyuk etf'ler (assets under management - turkcesini bilmiyorum) burada. bu fonlarin iceriklerine ve icindeki komisyon oranlarina bakarsan neden bu kadar populer olduklarini anlayabilirsin. spoiler: ilk uc fon ayni.

turkiye'de yasamadigim icin vergilendirmeyle ilgili herhangi bir fikrim yok.
  • hot potato  (20.05.24 01:51:31 ~ 01:53:39) 
[]

Paraya Dönüştürdüğünüz Bir Hobiniz

Var mı? İşin gerçeği benim pek öyle el yeteneğim yok. Sizin varsa neler? Bana bir konuda fikir gerekiyor da. Belki kursa gidip öğrenirim.




 
var, bas gitar ve web tasarım. ikisine de hobi olarak başladım sonra para kazandım.


  • entropik  (20.05.24 00:39:54) 
hobilerimin hepsi paraya çevrilebilirdi ama yapmadım. fikir olarak; drone ve fotoğrafçılık konusunda kendinizi iyi geliştirirseniz makine paralarını bir sezonda çıkartır, sonrasında iyi para kazanırsınız.


  • motosiklet burclu adam  (20.05.24 02:20:24) 
Ortaokuldan beri bandodan kalma trombon çalıyorum, şimdi zevkine sağda solda nafirde olsa çalıyorum, yemek parası çıkıyor:)


  • mirty  (20.05.24 18:51:58) 
[]

Cok sicak pizza/pideyi su altina

Tutuyo musunuz? Surdaki gibi:

www.reddit.com


 
Hayatımda duyduğum en saçma şeylerden biri.


  • nawar  (19.05.24 21:59:48) 
Hayatımda daha saçma şey çok duymadım.
Misal camasir suyu podlarini yeme Challange ile aynı sacmalikta. Biri fiziksel olarak diğeri de zihinsel zararli.

  • logisticsmanager  (19.05.24 22:07:22) 
Islak ekmek görmeye dayanamıyorum bile ben inanılmaz rahatsız ediyor görüntüsü. Pizzayı suya tutma fikri tansiyonumu düşürdü şu an. Bunu yapan kişiyle arkadaşlığımı bitirirdim


  • nundu  (19.05.24 23:51:45) 
[]

Döviz bazlı yatırım nelerdir?

Mesela altın doviz bazlı yatırım midir veya başka neler doviz bazlı yatirimdir




 
S&P ve Nasdaq' tan hisse senedi yatırımı yapabilirsin ya da bunlara yatırım yapan Tefas fonlarından alabilirsin.
Nitelikli yatırımcıysan Döviz ile alınp satılan fonlar da var.
Altın, evet döviz bazlı yatırımdır.
Eurobond alabilirsin veya eurobonda yatırım yapan fon alabilirsin.
  • Mirket  (19.05.24 21:58:56) 
Döviz bazlı dediğin yatırım ABD doları ile fiyatlanan yatırımdır. O nedenle Türkiye'de altın bu kadar popüler. "Altın çok yükseldi" dediğimiz şey genelde TL'nin USD'ye karşı değer kaybı nedeniyle oluşan TL bazlı yükseliş.

- Emtia'lar (altın, gümüş, bakır, petrol vs.)
- Kripto paralar
- ABD'de işlem gören hisse senetleri
- Eurobond'lar

dolar ile fiyatlanan/döviz bazlı yatırım araçlarıdır.
  • Lethe  (20.05.24 09:30:41) 
Altının fiyatı Türkiye'de 2 şeye bağlı: Altının ons dolar fiyatı ve dolar kuru. Dolayısıyla bu ikisinden biri artarsa fiyatı artar. İkisi birden artarsa katlamalı artar.

Şu ara doları sabit tutuyorlar ama altının ons fiyatı her geçen gün artıyor. Artış sadece dolar/TL kurunda değil. Son 6 ayda altın, dolar bazında da %21 arttı. Çünkü artık doların da enflasyonu var.

Paranızı enflasyona karşı korumak istiyorsanız, en güzeli şu an için : fiziksel altın.

NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.
  • kartallar yuksek ucar  (20.05.24 10:03:39 ~ 10:03:48) 
[]

Ofis ortamına French Press

Ofise french Press alacağım. Birkaç kişi anca içer. Nasıl bir şey alayım?




 
O nasıl Türkçe Abi?

İkea'da 1 Litrelik ve 0,4 Litrelik olanları var.
  • Mirket  (19.05.24 22:03:22) 
[]

Lig manipule ediliyor mu sizce?

Gs'nin 10 kisi rakipten gol yemesi beni cok sasirtti da. Acaba son hafta da reyting yuksek olsun diye mi boyle planlandi?




 
Yooo. Galatasarayliyim, Fenerbahçe maça çok iyi calismis bir kere. Sonrasında okan buruk klasik olarak "gol yemeden değişiklik kurana aykiri" olayini yapti. Gol geliyorum diyordu.
70 dakika on kişi olan ekibe baktı sadece. Sonra klâsik gol yiyen önemli Maç okan buruk modunu açtı, kenarda tuttugunu sahaya attı herhangi bir taktık olmadan.
Hocayı sevsem de olay budur. Fenerbahçe çok çok daha üstün oynadi.

Dediğiniz bana Fenerbahçelilerin lig manipule ediliyor demesi gibi geldi. Futbolda böyle olaylar cok, olur yani.
  • logisticsmanager  (19.05.24 21:27:08) 
hayır.

5-6 yaşımdan beri futbol izliyorum.

profesyonel olarak da işin içinde yer aldım farklı kademelerde.

taraftarların önemli bir kısmı akıl hastası. daha doğrusu konu futbol olunca deliriyorlar.

"lig temiz" diyemem ama öyle şampiyonluğu şundan alalım buna verelim filan öyle bir şey yok asla.
  • mark greg sputnik  (19.05.24 21:30:35) 
Beşiktaş 10 kişiyken defalarca Fenerbahçe'yi yendi.
Bahsettiğiniz senaryo ütopya.

  • HellKeePer  (19.05.24 21:34:03) 
Gs'liler bütün hafta 3 atacaz 5 atacaz diyordu. Derbilerde kim 3-5 atacaz diyorsa yenilip dersini alır. Bunlar kurgu değil murphy kanunları biraz. Neredeyse her sene görürüz bu tarz şeylerden.


  • ilgeru  (19.05.24 21:46:13) 
Reyting olayını düşünüyordum ben de ama farkı biraz fazla açtılar o yüzden vazgeçtim. Evet, manipüle ediliyor o kesin ama 10 kişi kalan rakibine şut çekemeden kaybetmesi ile son haftaya heyecan bırakmaya yönelik bir manipülasyon yok. Konya maçına mı heyecan bırakacaklar? Bizim Fenerbahçe grubunda "acaba?" diyen 1 kişi bile yok mesela.

Bu arada sadece süper lig değil, alt liglerde de durum rezalet. Çok pis bahis dönüyor sanırım. 2. ligden falan videolar düşüyor bazen. Skandal.
  • nawar  (19.05.24 21:58:51) 
ligde var avrupada var ama bu maç özelinde yok


  • paintov  (19.05.24 22:20:46) 
hemde gözümüze soka soka var. bir takımın federasyonundan hakemine haftalardır nasıl ittirildiğini, nasıl kollandığını bütün dünya görüyor.

reyting işine gelince lig tamamen yayıncı kuruluşun istediği gibi oynanıyor. hiç ligin ilk haftası veya ikinci üçüncü haftası oynanan fb-gs maçı gördünüz mü? hep son haftalara konuyor bu maçlar. neredeyse tüm avrupa ligleri bütün maçlarını aynı gün aynı saate alıyor bizde buna bile zor izin veriyor yayıncı.
  • my fault  (19.05.24 22:59:18) 
Gsnin oyunu bazı şeyleri gösterdi zaten, ts nin fb karşısındaki oyununa bak gs ye karşı oyununa bak. Hakemlere girmeye gerek yok


  • olaylar olaylar  (19.05.24 23:16:20) 
kara paranın her yoldan aklandığı, devlet ile mafyanın içiçe girdiği, at izinin it izine karıştığı bir ülkede ligin manipüle edilmediğini düşünmek en kibar tabiriyle kerizliktir.
gs ya da fb taraftarı değilim.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (19.05.24 23:59:04) 
Bu lig onlarca yildir GS lehine manipule ediliyor zaten. GS Anadolu'dan puanlari toplayip sampiyon oluyor. 90lardaki derin devletten tut, Fetullah'a, son olarak AKP'ye surekli guc odaklarina biat eden, kedi gibi yanasip kendini sevdiren, yanak oksattiran kuluptur gs. GS'in Anadolu takimlariyla maclarini uyuklamadan izlemek imkansiz, rakiplerde ne bir hirs var ne bir mucadele. Play-off lafini duyunca zaten o yuzden cildiriyor GSlilar, play-off ve yabanci hakem laflarini duyunca duvarlari yumruklarlar sinirden. CUnku rakibini birebirde yenemeyecegini biliyorlar. Tum Anadolu'yu arkasina alarak, her zamanki gibi onun bunun ittirmesiyle kupa alabilirler ancak. CUnku bu ligde ayni topu oynamiyor ANadolu takimlari GS'ya karsi. En basitinden bu seneki SUmudica'nin, Ibrahim Uzulmez'i, Trabzon maclarini hatirlarsiniz. FB macinda taca itiraz ederken sinir krizi gecirip agizlarindan kopukler sacan adamlar GS maclarinda kulubede yatip uyukluyor mesela:)


  • freedonia  (20.05.24 01:29:18 ~ 01:33:54) 
kim kimi manipüle etti? yazmak istediğinizi anlamak mümkün değil.

diyorsunuz ki, son hafta çok reyting olsun diye, gs'nin fb'ye yenilmesini istediler. yayıncı kuruluş ve federasyon bunu istedi. peki bunun için ne yaptılar? Fenerbahçe'nin yenmesi için Fenerbahçe'ye kırmızı kart gösterdiler. gs'li topçular da, hayır bize böyle bir talimat geldi, hakem fb lehine karar vermesi gerekirken bizim lehimize kararlar verip duruyor dediler ve bilerek atak yapmadılar. doğru mu anlıyorum?
  • co2s2  (20.05.24 10:55:10) 
gs kendi evinde şampiyonluk kutlamak varken fbye yenilip bu sıkıntıya girmek istemez.
lig temiz değil dünya için böyle zaten.

  • mikahakkinen  (20.05.24 11:34:56) 
[]

Istanbul arnavutkoy ilcesinde hangi semtleri onerirsiniz ?

Merhaba, arnavutkoyde nezih duzgün bir mahallede, 3+1, 3 milyon civari ev bakiyorum. O tarafi hic bilmiyorum. Daha once ortakoy ve bakirkoyde oturdum memnundum. Su an arnavutkoyden ev almak istememin en buyuk sebebi havaalanina yakinlik ve deprem konusunda kıyı seridine gore daha az hasar alma olasiligindan. Bu yuzden belirttigim butcede baska ilcelerden ve semtlerden oneriniz varsa ona da acigim. Tesekkurler.




 
[]

Duş jeli tavsiyesi

Merhaba. Marketten aldığım Duru duş jeli köpürmüyor. Her gün duş almak istiyorum. Bana bir avuç dökünce köpürecek, duş süresini kısaltacak duş jeli gerekiyor. Banyo köpüğü aklıma geldi. O olur mu?




 
Hocam duru en dandiği. Le petit marseillais’in okyanus ve şeftali olanları güzel.


  • ruhen hastayim ben  (19.05.24 20:02:12) 
Petit m. Dışında Nivea sport shower gel her gün sporda onla yikaniyorum


  • sanguine  (19.05.24 20:09:01) 
ruhen hastayim ben, aaa onu çok gördüm ama denemedim. Köpürüyor mu? Ben 10 kere dökmek istemiyorum.


  • dissendium  (19.05.24 20:19:53 ~ 20:20:08) 
Olivos avokadolu zeytinyağlı duş jeli

www.olivos.com.tr
  • gabe h coud  (19.05.24 20:28:52 ~ 20:30:11) 
Duş jeli değil top gibi olan naylon liflerden alacan 20-30 liraya, kalıp sabunu da köpürtür duş jelini de köpürtür
encrypted-tbn0.gstatic.com

Bunlara bir fındık tanesi kadar damlatıp suyla köpürt yeter
  • grimavi  (19.05.24 20:30:20 ~ 20:44:02) 
Le petit. Her urunleri ama en cok; mavi olan deniz gibi kokuyor, ayni sekilde sari olan bal kokulu, o da cok basarili.


  • mor oje  (19.05.24 21:00:58) 
Nopnormal palmolive duş jeli ve dapdandik naylon kabarık lifler bayağı sağlam köpürüyor. Bi avuç falan değil hem, pompalı sabunluğun 2 sıkımı yeterli oluyor.


  • hedep  (19.05.24 21:15:07) 
Ben duş Jeli olarak Dalin Bebek şampuanı kullanıyorum. Memnunum.


  • Amaranta ursula  (19.05.24 21:20:02) 
old spice alıyorum. gliserin vs olmadığından tertemiz durulanıyor o vıcık vıcık hissi bırakmıyor. öyle duş jellerinden nefret ediyorum.


  • konetsu  (19.05.24 21:33:14) 
Hocam o kadar kopugu napacaginiz? Erkek adam bazi yerleri kopurtur gecer. Tum vucut kirlenexek kadar jzun sure dus almamazlik etmeyin zaten


  • lapaz  (19.05.24 21:50:12) 
Soruya yanit olarak da her marka lifle kopuruyo bence ustte belirtildigi gibi


  • lapaz  (19.05.24 21:50:51) 
lapaz, bir cilt rahatsızlığım var. Tam temizlik için köpürmesi gerekiyor.


  • dissendium  (19.05.24 22:33:29) 
Banyo köpüğü küvette kullanmak içindir.

Duş jeli önerim yok ama lif kullanmanı öneririm.
  • sevilen progressive türkücü  (19.05.24 23:02:34) 
bir avuc cok asiri fazla.

benim youtube'da izledigim dermatologlarin soyledigi sey (yuz temizligi icin bu) temizlemeye kopurmenin cok alakasi olmadigi seklinde. yani molekuler olarak cildi cok super temizleyen ama kopuk olusturmayan temizleyiciler var mesela. cok kopuk = cok hijyen degil. bir de her hergun o kadar asiri dus jeli kuruluk yapip cildini daha da kotulestirebilir.

son olarak amac sirf kopukse dalan'in falan beyaz sabunlari bile bolca kopuruyor lif veya babaanne usulu orgu dus beziyle kullaninca.
  • hot potato  (20.05.24 01:59:16 ~ 02:01:27) 
cilt hastalığın da varsa bence duş jeli kullanma doğal sabun kullan. zeytinyağlı ya da bıttım sabunu öneririm .
ben mardin'de tanıdığım yerden sipariş veriyorum . dara sabun olarak aratırsan kendi siteleri de var ve diğer pazar yerlerinde satışları var .
köpürtmek için de bir yanı yumuşak diğer yanı kabak lifli olan ele geçirmeli lifler var örnek için link iletiyorum .
www.hepsiburada.com
  • devilone  (20.05.24 09:39:12) 
çok köpüren ürünler genelde cildin nemini de söker alırlar. isana med duş jellerini denediniz mi? sizin sanki hassas cilde özel bir şeyler kullanmanız gerekiyor, markettekiler işe yaramaz...


  • suyin  (21.05.24 15:57:49) 
[]

reçetesiz damla vs reçeteli damla

selamlar. 3-4 sene önce göz muayenesi sonrası doktor önerisi reçetesiz aldığım gözüme iyi gelen bi damla vardı. onu şirket doktoruna yazdırsam eczanede fiyat değişir mi? reçetesiz satılan bir ilaca reçete yazdırılabiliyorsa tabi.




 
Fiyattaki olay reçete olması değil reçete ve ilacı sgknın karşılaması. Reçetesiz satılan ilaca reçete yazdırırsan sgk da karşılıyorsa katılım payı ödersin sadece. Doktorun yazacağı reçetenin sgk tarafınca kabul edilmesi lazım onu da doktora sorarsan bilir. Reçetesiz de liste fiyatı neyse onu verirsin.


  • Euxinos  (19.05.24 19:40:43) 
[]

Turkiyede alinabilecek en iyi egitim nedir

Gecen gun bir tanıdığın cocugu hakkinda konusuldu da fransiz lisesi vakfinin anaokuluna gitmis oyle devam edip sonra fransiz lisesine gidip universiteyi fransada okuyacakmis lisedeyken yazlari fransada staj yapiyormus falan abi cok vizyonlu bir hayatmis gibi geldi. Ya da ayse armanin kizi Uluslararası Bakalorya Diploma Programındaymis, o da boyle ayricalikli bir seymis. Ben tasrada sikko bi anadolu lisesine gittim, sonra da istanbulda normal bir devlet universitesinde dumduz bir bölüm okudum. Lisedeyken yurtdisinda staj yapmayi birak universitede bile oyle bir sey aklımın ucundan gecmedi. Uzun uzun surundukten sonra sansim yardım etti de uluslararasi sirketlerde ise girebildim ama en bastan boyle vizyonlu bir egitim hayatim olsa hic surunmeden dogru duzgun yerlerde guzel isler yapip kendimi geliştirebilirdim diye dusunuyorum. Dusunuyorum ama o kadar bu vizyondan uzagim ki boyle sil bastan bir egitim hayatim olacak olsa hangi okullara gidilebilir onu bile hayal edemedim. Universitede Boğaziçi itu vs diyebiliyoruz da anaokulunda ilkokulda ortaokulda lisede gidilebilecek en iyi okullar hangileridir? Boyle normal yurdum insani olmak disinda hayatlar yasayabilmek için nasil bir egitim hayati yasiyor insanlar? Anlatin da azcık kulturlenelim...




 
"international baccalaureate" dedikleri naneyi yapmak lazim, yani bakalorya.

dil secimi de cocugun yeteneklerine gore sekillenmeli.
fransizca mesela hukuk falan okuyacaksa iyi olabilir ama muhendislik okuyacaksa bir faydasi yok, gibi..

tabii butun bunlari yapabilmek icin finansman gucu lazim..
  • cooperr  (19.05.24 20:01:14) 
Okuldan ziyade kişinin kendisini geliştirmesi ile alakalı.


  • doharkoman  (19.05.24 20:09:59) 
BLIS, TED Ankara aklıma gelenler ancak İstanbul'da iş biraz maalesef keriz söğüşlemeye giriyor bence. İstanbul'da verilen hiçbir eğitim 800 bin tl etmiyor.


  • wild honey suckle  (20.05.24 08:27:33) 
Gelenegi olan bir okulda cocuk okutmak lazim bence. Istanbul erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi, Uskudar Amerikan,Kabatas,TED koleji,Robert vs. Tabii ki bu okullar ayni seviyede degiller ama network cok onemli


  • turkuaz  (20.05.24 11:03:29) 
[]

Yurtdışı için meslek arayışı

Diğer sorumda "yazılım sektörünün 10 yil içinde sonunun geleceği" hususu ağır bastığı için bu sefer direkt bunu soruyorum.

Avrupa'ya kendi imkanlarıyla sıfırdan bir meslek öğrenerek gitmek isteyen bir birey, hangi alana yönelmelidir?


 
*mavi yaka işleri hariç


  • sanguine  (19.05.24 19:11:45) 
Çalışan çabalayan kendini geliştiren için işlerin sonu gelmez gelse bile farklı sektörlere kolay adapte olurlar. Siz yazılımdan vazgeçmeyin. Yurtdışına gitmenize gerek yok yazılım sektöründe dünyanın herhangi bir noktasında yerli veya uluslararası şirketlerde çalışabilirsiniz. Yazılım istemiyorsanız geçerli meslek olarak zanaat öğrenin. berberlik, Kaynakçılık, sıhhi tesisat tamirciliği gibi. Mesele maddiyatsa bu meslekler dünyanın her yerinde kazançlı ve aranılan meslekler. Mesela Türkiye'de sıhhi tesisatçılık yaparak e az 4 - 5 asgari ücret tutarında kazanç elde edebilirsiniz. Gerçi 3d print teknolojisi ilerliyor. Muhtemelen bir gün bu mesleklerede gerek kalmayacak. Her yerde su ısıtıcısı var çaycılık öldü mü? Tablet fotograflardan dijital fotografa geçildi yetmedi her telefonda dijital kamera var fotografçılık öldü mü? Bahane arayaa bahane çok adım atmak lazım.


  • doharkoman  (19.05.24 19:18:52 ~ 19:19:44) 
Halı hazırda avukatlık yapıyorum, mesleğimle ve kazandığım parayla ilgili bir sıkıntım yok ben Türkiye'de yaşamak istemiyorum.

Yanlış anlaşıldım galiba

1-2 yıl sıkı özveriyle kendi kendime öğrenebilecegim ve bir AB ülkesinde giriş seviyesinde bir iş bulmami sağlayacak bir meslek arıyorum.
  • sanguine  (19.05.24 20:04:50) 
Abi mavi yaka bile olsan ki, bu yurtdışına giden mavi yakalilarin olduğu bir kaynak görmek isterdim çünkü ben bulamadim, iki senede gidemezsin.
Mavi yaka olsan temiz iki sene egitim ile diploma, iki sene en az çalışma. Süper olsan dili öğrensen 4 seneden önce gidemezsin.

Bir iki sene özveri ile gidilebilecek iş olsa herkes giderdi yani.
  • logisticsmanager  (19.05.24 20:15:58) 
Ya ne sacmaliyosun sen be ne sınıf atlamasi benim sorduğum soruyla senin yazdıklarınin ne alakası var.


  • sanguine  (19.05.24 22:21:46) 
Diğer sorunuzu da görmüştüm, avrupa maalesrf junior almıyor önce biraz tecrübe lazım. bankalara business analyst ya da çeşitli pozisyonlarda girerek tecrübe edinip sonrasında deneyebilirsiniz. Ama birebir aynı pozisyonda gelmek yine de zor.

Kendi deneyimim: trde risk yönetimi alanında yöneticiyken eş durumundan ülke değiştirdim, gittiğiniz ülkede anadili özellikle hukuk ve banka vb alanlarında bilmeden iş bulmanız imkansıza yakın ama özellikle banka tecrübesi avrupada iş görüyor, ben bankadaki tecrübem sayesinde bankalara destek veren bir IT şirketinde iş buldum. yerinizde olsam sektör avrupada da geniş olduğu için banka pozisyonları ( genel müdürlük özellikle) üzerinden ilerlerdim. Yazılım için sizin diğer sorunuzda da cevap gelmişti sanırım rakip çook, hintliler özellikle her yerdeler. Bizim avantajımız avrupalı yaşıtlara göre tecrübeli olmak, onlar hayat geç başlıyorlar. Ben 28 yaşında 5 yıllık tecrübeliydim ülke değiştirirken iş görüşmesi yaparken şok olmuşlardı buna.

Bir de yine bir başka gözlemim, biz avrupaya göre çoooook çalıştığımız için her şey hakkında daha fazla fikrimiz oluyor, neyse konuyu çok dağıttım. Trde öncesinde birkaç yıl tecrübe için ITye yakın banka tecrübesi öneriyorum.
  • tuborg yesili  (21.05.24 11:56:24) 
[]

Her gün arabayla işe 20 km git gel yapılır mı?

İşe gitmek için 10 km git 10 km gel hadi 25 km diyelim arabayla mı gitsem toplu taşımayla mi karar veremedim. Toplu taşımayla gidersem eğer 3 vasıta değiştirmem gerekiyor. E böyle olunca da arabayla gidip geliyorum bir süre ama artık benzin de yetistirememeye başladım. Sizce 20 km bir gün için normal mi az ki çok mu siz ne dersiniz




 
Uzun süreli bir işse fırsat olduğu anda işe yakın bir yere taşınmak daha iyi seçenek gibi görünüyor


  • diyecevaplandı  (19.05.24 17:56:36) 
Rota müsaitse elektrikli bisiklet için güzel bi uzaklık.
Ama trafiğe kalmıyosanız bence 25 km total bi şey değil

  • zimbirik  (19.05.24 17:57:45) 
km'de ne kadar yakıt tükettiğine bak, sonra aldığın yol parasına bak. her halükarda konforundan dolayı araba tercih edilir, totalde %20-30 kendi cebinden çıksa bile.


  • numlock  (19.05.24 18:12:21) 
Bir gün arabayla git bir gün toplu taşımayla.


  • sevilen progressive türkücü  (19.05.24 18:25:50) 
hibritte yapilabilir. tek otobusle gidebilecegin konuma kadar arabayla gidip, park edip devam edebilirsin


  • foster  (19.05.24 18:28:01) 
20 km hiç bir şey değil. ben olsam araba devam ederdim.

edit: he bu dediğim trafik yoksa tabi. diğer türlü toplu taşıma her türlü.
  • biergarten  (19.05.24 18:33:07 ~ 18:33:45) 
üç vasıta çok yorucu olur. bu vasıtalarda hep ayakta mı gidiyorsunuz?
bi de birinden inip birine binmek de olmayacak. hep bekle bekle..

öte yandan sabah ve akşam trafiğini araçta yaşamak var. kaza riski falan var.

ama yine de trafik yoksa her türlü araba derim. masrafı çok olsa bile.

benim iş 18 km. araba var ama servis olduğu için servisle gidiyorum. hiç o trafiği çekemem. (istanbul anadolu yakası)
  • tabudeviren  (19.05.24 18:45:03) 
arabaya sırf yakıt masrafı olarak bakmamak lazım. bunun lastik yıpranması var, bakımı var, sigortası-kaskosu var. bunlar hep maliyet.

istanbul için ya işe yakın eve taşınacaksın yada evine yakın iş bulacaksın.
  • my fault  (19.05.24 18:51:06) 
Abi napıyorsunuz 10 git, 10 gelsen bahsediyor. Yok lastik yıpranması falan. Çıldırdınız mı.


  • numlock  (19.05.24 19:19:06) 
Makul bir çözüm istiyorsunuz sanırım yanlış anlamadıysam bu durumdaevinizi iş yerinize yakın bir noktaya taşıyabilirsiniz ya da motosiklet, bisiklet, elektrikli scooter gibi alternatif ekonomik araçlara yönelebilirsiniz.


  • doharkoman  (19.05.24 19:23:55) 
20 git 20 gel yapıyorum, toplu taşıma kullanıyorum. Hem şoförlük hem trafikte beklemek manasız geliyor, mis gibi toplu taşıma


  • kondansator  (19.05.24 21:01:41) 
10 km çok kısa değil mi ya. Büyük şehirler algımızı mı bozdu acaba. 10 km benim markete gitme mesafem :D


  • yenibirgüzelnick  (19.05.24 21:07:50) 
20 git 20 gel 40km gittim 2 sene. Trafik olmayan bir rota ise kendi aracımı tercih ederim. Trafik yoracaksa varsa servis yoksa toplu taşıma.


  • cilekli pasta  (19.05.24 21:19:20) 
20 hatta 25 km gidiş dönüş İstanbul için son derece normal hatta az bile diyecektim ki araç seninmiş. Onun yakıtını, yıpranmasını falan yetiştiremezsin tabii ki. Mesafe diyorsan normal. Hatta 3 vasıta çekeceğine arabayla git gel derim ama "yetiştirememeye" başladım dediğin anda akan sular durur.


  • nawar  (19.05.24 22:05:26) 
Bu kadar mesafe tek vasıtayla toplu taşıma olsa bile arabayla gidilir. Tabii aşırı trafikli bir güzergah değilse.


  • mbond  (19.05.24 22:21:34) 
20 km ne ki tabiki yapılır. üstelik 3 vasıta değiştirme alternatifi varsa kesin yapılır


  • paintov  (19.05.24 22:22:21) 
20 km az bile. arabasız ben gitmezdim asla. şu an bir araba ortalama kmde 3 tl yakıyor. ayda 1750 tl çok değil. işe de arabayla gitmiceksen arabanın anlamı yok. ben git gel 60 bile yapardım şahsen. bu konfordan kısılmaz. 3 vasıta diyosun bi de işkence resmen. eline geçen ekstra 1000 tlye değer mi? ki toplu taşıma da ucuz değil artık. daha az kalıyodur eline.


  • jelly bear  (20.05.24 01:23:54 ~ 01:25:40) 
20 km yol değil git gel, tek yön olsa bile önemsiz bir mesafe. hele bir de senin durumda tek yön 10 km diyorsun, yol arabayla 15 dk sürer en çok. daha ne kadar yakın olması ideal oluyor ki sizin için uzun vadede yakın yere taşınmak öneriliyor :D
lastik yıpranması falan denmiş, çıldırdınız mı abi siz?
iddia ediyorum, istanbul'da çalışan nüfusun %95'inin yolu seninkinden daha uzundur.
benim yolum tek yön 23 km, arabayla 30 dk çekiyor. daha yakına taşınmayı düşünmüyorum.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (20.05.24 01:38:37 ~ 01:40:12) 
10km yol degil+1 bence arabayla gidilesi en iyi mesafe bu. 3 vasita dusunulemez


  • ala09  (20.05.24 07:30:47) 
10 km mesafeye bu kadar taşıt değiştirmek durumunda olmak talihsizlik olmuş. 3 ayrı vasıta ile işe gitmek demek; 3 defa vasıta beklemek demek ve bunlara yürümek demek. Sırf yarım saate yakın bu şekilde kaybedersin. Dönüşte de bir yarım saat kaybedersin sana etti 1 saat.

Örneğin haftada 1 kez belki Cuma günleri işe toplu taşıma ile gidebilirsin. Ayda 1 haftalık benzin parandan tasarruf etmiş olursun.
  • Lethe  (20.05.24 09:28:00) 
ben her gün 36 git, 36 gel, 72 km yapıyorum. toplam 3 saat. hatta bazı günler trafik çok olunca, 36 km yerine 65 km olan bir yoldan gidiyorum.

10 km gidip gelmek için 90 liralık benzin harcarsınız. toplu taşıma ne kadar tutuyor?
  • co2s2  (20.05.24 11:10:19) 
10 km için 3 vasıta değiştirmek çok kötü


  • jülsezar  (20.05.24 11:21:55) 
bence arabayla devam et.


  • sizofren06  (20.05.24 11:22:57) 
[]

idata premium lounge

premium lounge farkı nedir, daha önce bu hizmeti alan oldu mu acaba? açıklamalarda belirli sayıda fotokopinin ücretsiz olduğunu yazmışlar ancak aradaki fiyat farkına değiyor mu bu premium?




 
fotokopiye baya saplıyorlar idatada, onun dışında herşeyi eksiksiz götürürsen ihtiyacın olmuyor ama. bence değmez


  • nahtoderfahrung  (19.05.24 18:54:51) 
[]

vize için sağlık raporu

90 günden uzun bir vize için sağlık raporu almamız gerekiyor. "Tam teşekküllü hastaneden alınan sağlık raporunun aslı ve fotokopisi" istenmiş. Bir de raporda şu ifadenin olması isteniyormuş: "Hastanemize başvuran (kişinin ismi) isimli kişinin Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Sağlık Tüzüğü (2005) uyarınca, halk sağlığı riski oluşturabilecek herhangi bir hastalığı bulunmamaktadır."

Bu raporu almak için hastanenin hangi servisinden randevu almak gerekiyor? hemen gün içerisinde çıkabilen bir rapor mu?

teşekkürler.

 
sağlık kurulu

tahlil yapılması gerekeceği için aynı gün tamamlaması zor. özel hastanede olabilir belki.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (19.05.24 17:11:25) 
[]

Arapça kelimelerin sonundaki harekelerin ne olacağına dair kaynak?

Osmanlıca bir metni Latin harflerine çeviriyorum.
Bölüm başlıkları Arapça. Onları da Latinize ediyorum.
Çok az Arapça biliyorum ama Latinize etmesi o kadar zor değil.
En çok son harekelerin nasıl okunacağında zorluk çekiyorum.
Bu konuya iyi bir kaynaktan çalışabilirim. Öneriniz var mı?

Pratikte okunmayan harekeleri de yazmak üzere, örneğin aşağıdaki metni nasıl Latinize etmeliyim:
فصل علاج وجع الاسنان والاضراس

a. Faslun 'ilacun veca'u'l-esnâni ve'l-adrâsi?
b. Faslu 'ilâci veca'il-esnâni ve'l-adrâsi?

Bilen, nedenleriyle açıklarsa sevinirim.

 
Hareke meselesi Arapça bilmek ile alakalı, pratik olarak öğrenilebilecek bir şey değil pek.
B şıkkı doğru bu arada. Niçin olduğunu anlatmak biraz uzun :) isim ve sıfat tamlamasına aşina olmak bu konularda işinize yarar.
Bir de genelde "faslın fî ..." şeklinde olur.
  • tingen  (19.05.24 16:43:21) 
Hareke öğrenmek için herhangi bir Arapça eğitim kitabından öğrebilirsiniz ya da arama motoruna / youtube a yazın öğrenin çok kolay.


  • doharkoman  (19.05.24 19:31:45) 
irab derslerine bakabilirsiniz


  • ala09  (19.05.24 23:37:13) 
"faslun fî..." olacaktı tabi, klavye düzeltmiş.


  • tingen  (20.05.24 00:03:40) 
@ala09 +1

tamamen irab ilmiyle alakalı. az da olsa arapça biliyorsanız birkaç irab dersi izleyerek kafanızda oturtabilirsiniz.
  • mustafakesekci  (20.05.24 13:45:42) 
[]

İstanbul'da Sosyalleşmek

Merhaba,

Uzunca bir süredir kendimi oldukça yalnız hissediyorum. Böyle gidip de insanlarla tanışıp sosyalleşebileceğim bir bar, mekan, etkinlik vs. var mıdır İstanbul'da?

Teşekkürler

 
Taksim Irish pub, yabancılar olur genelde. Barların kokteyl workshoplari oluyor onlar güzel, sayılı alıyorlar insanları gereksiz kalabalık olmuyor


  • sanguine  (19.05.24 18:26:40) 
Butik stand up gösterilerinin bekleme salonlarında ve aralarda baya kaynasiyor insanlar


  • alimcgraw  (19.05.24 18:26:49) 
www.instagram.com

Buradaki etkinliklerden birine gitmiştim, tanımadığınız insanlarla güvenli bir ortamda ortak bir hobi etrafında sosyalleşebilirsiniz. Yaş ortalaması 28-30 ve biraz yüzeysel bir ortam. Yine de beklentilerinizi karşılayabilir.
  • sekizdokuzon  (19.05.24 19:45:53) 
abi en iyisi bi kursa yazıl :)


  • sizofren06  (20.05.24 11:24:13) 
[]

booking rezervasyon hk

selamlar, 2 kişilik bir oda için rzrv tamamlayacağım. ancak bilgilerinizi girin bölümünde kendi bilgilerimi girdim. asıl konuk benim i seçtim. en son Konuğun adı ve soyadı kısmında yine benim bilgilerim çıkıyor. eğer eşimin bilgilerini girersem de rzrv başka biri adına olarak değişiyor. uzun zaman oldu booking kullanmayalı. konaklayacak iki kişinin bilgilerini de nasıl giriyoruz acaba




 
rezervasyonu yaptıktan sonra misafir adını editleyebiliyorsun. orada virgülle ayırarak birden çok isim girebilirsin.


  • sir gawain  (19.05.24 16:19:15) 
vize için gerekmeyecekse ekstra misafir bile eklemeye bile ihtiyaç olmaz. Rezervasyonu yaptıktan sonra da vize dökümü için konuk ekleyebilirsin.


  • panta bey  (20.05.24 01:26:18) 
[]

Kredi kartı limit problemi

Selamlar, a bankasında limitim 250.000 tl idi 80kya düşürdüm ve b bankasındaki limitimi 65k’dan 85kya çıkarmak istedim b bankası yasal sınır gereği artıramıyoruz diğer bankadaki limitinizi düşürün dedi. Zaten 250kdan 80’e düşürdüm burda bir yanlışlık yok mu? B bankası diyor ki kredi kartı limitinizi düşürdünüz ama müşteri limitinizi düşürmemiş olabilir A bankası o yüzden sistemde sınıra takılmıştır dedi Yeniden A bankasını aradım durumu söyledim bizde öyle bir şey yok kredi kartı limiti ve müşteri limiti aynı dedi.
Bu sorunu nasıl çözebilirim?



 
Toplam limit gelirinizin 4 katını aşamaz bu sınıra takılıyor olabilirsiniz, limit düşürmeniz sisteme daha yansımamış olabilir 3-7 gün sürebiliyor yanısıması.


  • atom karincanin torunu  (19.05.24 15:33:33) 
limit düşürme hemen işleme alınamıyormuş. Biraz beklemek gerkebilir


  • kondansator  (19.05.24 16:43:06) 
Sizin durumunuza uyuyor mu emin değilim ancak düzenli kullandığınız bankada limit artırmak daha kolay oluyor. Şöyle ki hesaplarınıza çok sık para giriş çıkışı oluyorsa yani ay içinde yüksek hacim görünüyorsa bankanın algoritması gelirinizi normalde olduğundan daha yüksek varsayabiliyor. Bunla ilgili bildirim de yapıyor hatta.

Örneğin benim bankam aldığım maaşın çok üstünde bir gelirim olduğuna inandırmıştı kendini. Haliyle saçma bir seviyeye yükseltti kredi kartı limitimi, ben de düşürdüm geri.

Hal böyleyken bir bankaya gelir beyanında bulunduysanız belirttiğiniz gelir üzerinden hesaplama yaparken, diğeri kendi ölçtüğü hacmi baz alıyor olabilir. Bu durumda limit yükseltmek istediğiniz bankada istediğiniz limite ulaşmanız cidden mümkün olmayabilir.

Eğer durum buysa limit artırmak istediğiniz bankayı daha çok kullanın ve otomatik limit artırma talimatı verin. Bir süre sonra artacaktır.
  • akhenaten  (19.05.24 16:46:18 ~ 16:51:31) 
Onlar hemen güncellenmiyor bankaların ortak sistemlerinde. Birkaç gün sonra deneyin düzelir.

@akhenaten bankalara gelir belgenizi verseniz bile arka planda gelir tahmin modeli çalıştırırlar. ödediğiniz faturalar, kredi kartları, kredi taksitleri, harcamalarınız, bir insanın yaşaması için gerekli tutarlar vs dikkate alınarak bu kişinin geliri x lira olabilir derler. ve size limit tanımlarken verdiğiniz tüm bilgilerden ziyade bu x lirayı kullanırlar. siz 50bin liralık bir bordro verseniz bile onlar bu modelle 60binlik bir tahmin yapabilirler ve tüm bankalar diğer bankalardaki ödeme alışkanlıklarınızı taksitlerinizi vs kullanıp modellemeyi yaparlar. hangi kredinin hangi bankada olduğunu bilemez ama a bankasında 100 bin kredisi var 3000 taksiti var şeklinde bilebilirler.
  • Euxinos  (19.05.24 19:42:15 ~ 19:47:47) 
[]

Afyonda dinlenme tesisi

Şurası çok iyi diyebileceğiniz bir yer var mıdır? Ankaradan antalyaya dönüyoruz




 
Afium ve yanına açılan yeni bir yer var, açık hava falan bi gezip dinlenip oturursunuz bişeyler yersiniz belki. İkbal de hemen yanı.

Diğerleri kapalı dinlenme tesisi onları bilmiyorum. (Kolaylı falan)
  • nhk ni youkosu  (19.05.24 14:45:28) 
Dinar'a giderken Pınarbaşı balık restoranı var. Manzarası da balıkları da çok güzel.
maps.app.goo.gl

  • Amaranta ursula  (19.05.24 15:09:28) 
Cumhuriyet Sucukları Dinlenme Tesisi temiz ve nezih. Ev yemekleri de var, sucuk odaklı ekmek arası seçenekler de var.


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (19.05.24 21:00:26) 
[]

Eurovision Türkiye'de yapılsa altından kalabilir miyiz?

Velev ki seneye Türkiye eurovision'a katıldı ve kazandı. 2026'da türkiye'de yapılacak olsun.

anlık 150milyon kişinin izlediği, 30 ülkeden katılımcıların olduğu ve bir çok farklı kanalda aynı anda yayınlanan bu organizasyonun altından kalkabilir miyiz? 2004 için bile koşullara uygun iki yer varmış. biri 14bin, diğeri 7bin kapasiteli. yarışmanın yapıldığı abdi ipekçi yıllar önce yıkıldı. büyük bir salon bulunur da, ebu'nun koşulları sağlanır mı emin olamadım.

uzun süredir yarışmayı takip etmesem de, 2004'ten beri çok şey değişti. sahneler çok büyük, her yer ekran, yarışmacı ülkeler şarkı değil şov ve sahne tasarımları ile önplana çıkıyor. cevaplar için teşekkürler.

çok büyük bir organizasyon. açıkçası artık bu yarışmayı çok saçma buluyorum. yarışmanın kendisinden ziyade organizasyonun karmaşıklığı daha heyecan verici bence.

olaya teknik açıdan yaklaşıyorum. 2004 yılındaki yarışma öncesi haberlerde bahsedilmişti; abdi ipekçi salonunda "300 km kablo kullanıldı" şeklinde bir haber hatırlıyorum. o zamandan beri şartlar daha da arttı sanırım.


edit: teknik altyapıyı evsahibi ülke sağlar şeklinde düşünmüştüm. yönetim, reji, kamera, zamanlama ve iletişim altyapısı gibi şeyler. muhtemelen hali hazırda organizasyon ekibi var ve onların desteği/yönetimi çerçevesinde ilerliyor. sorumu geri alıyorum.

 
Evet çok karmaşık, çok sıkı timing gerektiriyor mesela bu seneki nemo’nun platformu gibi yenilikçi işler de var. Ama altından kalkılır teknik konuların, köklü bir organizasyon sonuçta. Türkiye’deki asıl sıkıntı güvenlik, dostluk ortamını sağlayabilmek olur.


  • sibertenik  (19.05.24 14:43:06) 
iste oscar ister Eurovizyon ister nobel ödülleri vs olsun hepsinin altından bir inanç, ideoloji yatar.
Özellikle yahudilikten ve ezoterik yapılardan uzak şeyler de değildir bu verilen ödüller.

Bunların temellerine ve bir de Türkiye'nin Filistin tutumuna bakılırsa bu tür organizasyonları tasarlayanların Türkiye'yi seçmelerine ben ihtimal vermiyorum.
Gerekte yok.

Değil yurt dışı ödülleri Türkiye içinde bile, isim vermeyelim ama bazı verilen ödüller ve alanlar aynı zihniyete sahip ve halkın gerçeklerinden ve kültüründen uzak kişilerdir.

Pahalılıkmış, doğuda asker şehit veriyormuşuz, çeşitli sosyal sorunlarımız varmış vs. asla bu kimselerin umrunda değil.

Hal böyleyken siyonizmin etkisini siyasi alanda oldukça hisettirdiği batı ülkelerinde bile filistin'de yaşanan insani acılara verilen tepki üniversitelerin akademisyenlerini tutuklamaya kadar varmışken,
bizde akademi, sanat, spor, sosyete vs elit kesmin hemen her alanında beklenen ölçüde tepki bir ses yok.

Organizasyon karmaşık değil onlar düzeni bir şekilde kurmuş biz hemen anlayamıyoruz belki..
  • diyecevaplandı  (19.05.24 14:48:47) 
Eurovisionu asiri abartmissin bence. Duyuruyu okudugumda ne oldugunu bilmesem olimpiyatlar ayarinda bir sey sanirdim. Dunyada cok kucuk bir kesimin onemsedigi bir sey, kimseninin de mukemmel olmasini bekledigi bir sey degil. Bir de kac kanalda yayinlandiginin falan organizasyonu duzenleyebilmekle ne alakasi var ki? Neyse, Turkiye rahat yapar.


  • hot potato  (19.05.24 16:21:35) 
Ne açıdan sorduğunuza bağlı.

Teknik olarak altından kalkılır neden kalkılmasın? Buna kafa yormak bile lüzumsuz bence. Yer de bulunur, organizasyon da yapılır. Sizin sorunuz daha çok bunla ilgiliydi galiba. Hiç sorun olmaz.

Ancak kültürel olarak altından kalkamayız. Farkında mısınız bilmiyorum ama basit konser ve festivaller bile tuhaf gerekçelerle engellendi geçtiğimiz yıl. Sizse Eurovision'dan bahsediyorsunuz. Kaç tane siyasi ve sosyal problem çıkar hiç düşündünüz mü :D Yani nereden başlasam ki... Eurovisiona katılmamamızın tek sebebi bu tür konular zaten. Yoksa siz gerçekten "hep komşular birbirine yüksek oy veriyor hakkımız yeniyor" diye mi katılmadığımıza inanıyorsunuz?
  • akhenaten  (19.05.24 17:29:46) 
Yapilamayacak bir şey değil öncelikle ben de kolayca hazirlanabilecegini düşünüyorum her seyin bunda bir sorun yok.

Yarışmanin alt yapısını kaldırabilmek ayrı bir şey tam anlamıyla ev sahibi olmak ayrı bir şey.

Fakat İstanbul buna hiç uygun değil, bir kere cok kalabalık ve tehlikeli bir şehir. Milyonlarca üçüncü dünya ülkesinden gelen mülteci, bir o kadar da kayıtsız insan var. Biz Avrupa'dan gelen insanları doğru düzgün agirlayamayiz, başlarına türlü şey gelir, 20 sene önceki Türkiye değil çünkü. Ayrıca çok çirkin, çok kötü sehirlesmis bir şehir. Geniş caddelerimiz yok, parklarimiz yok, insanların oturup sokaklarda içkisini yudumlamasi mesela imkansız. Çıkacak yaygarayi hayal edemiyorum bile.

Umarım Türkiye akp gidene kadar katılmaz, katılsa bile kazanamaz inşallah. Hoş hicbir Avrupa ülkesinin bu anlattığım sebeplerle Türkiye'nin kazanmasını isteyecegini de sanmıyorum.

Allah'ın küçücük malmosu bile aşırı derecede ferah, yeşil bir şehir.
  • sanguine  (19.05.24 17:58:28) 
Eurovision'u yıllardır sene kaçırmadan izlerim. Son 10 seneyi yarışmanın iyice büyüdüğü ve prodüksiyonun arttığı dönem olarak düşünürsek; bu süreçte Kiev ve Lizbon gibi ufak ve ekonomik olarak çok da iyi durumda olmayan şehirler düzenledi. Lizbon'un sahnesi eleştirilmişti mesela ama kendine has bi yapısı vardı. Sonra 2022'de Torino düzenledi ki İtalyanın sanayi başkenti ve muhtemelen en kötü ev sahipliklerinden birini yaptı.

Zaten yarışmayı İsveçli ekip düzenliyor. Hizmet satın alımı gibi dönüyor iş yani sahne tasarımından prodüksiyona, canlı yayın yönetmenliğinden teknik işlere neredeyse tüm organizasyon İsveçlilere veriliyor hemen her sene. Sen parayı verirsen her şekilde yapılır ki bir Eurovision düzenleme parası öyle atla deve de değil.

İsveç'te yarışma çok iyi oluyor çünkü adamlar Eurovision'u çok sevip ciddiye alıyorlar. Kendi Eurovision şarkılarını seçmek için yıllık düzenledikleri melodifestivalen yarışması da neredeyse Eurovision kadar büyük bir olay.

İşin politik, kültürel vs kısımlarını tartışmaya gerek görmüyorum. 2004'te düzenlediğimizde Sertab Erener iki şarkı söyledi. İlki Everyway That I Can'di ve sahnede zenne dansçılar vardı. Sonraki şarkısında da semazenler dans etti. O dönemde kimse de bu ne rezalet demedi. Konjonktür değişirse ülkedeki buna bakış açısı değişir merak etmeyin. Sırbistan, Rusya, Azerbaycan gibi ülkeler çok mu lgbt destekleyen ülkeler? Hepsi Eurovision düzenledi sonuçta. Bence gereksiz tartışılan bir konu bu.

@diyecevapladı büyük resmi görmüş tabii ona diyecek bi şey yok(!)
  • nundu  (19.05.24 19:02:21) 
Teknik olarak çok rahat altından kalkarız. Hatta İsrail'de terör tehdidi, Ukrayna'da savaş olduğu için oraları geçiyorum ama kalan her yer altından kalkar. Abartılacak bir şey göremiyorum ben. Zaten şartları ve nasıl ilerleyeceği belli olan bir program. Dijital alt yapısı da ortası. Tamamen bizim ya da ev sahibi ülkenin kontrolünde olan bir konu değil.

Yarışma kısmının altından kalkamayız ama orası kesin.
  • nawar  (19.05.24 20:02:32) 
türkiye eurovisiondan kat kat büyük organizasyonları başarıyla yaptı. bunların yanında eurovision neki?
misal türkiye turu bundan daha zorlu bir organizasyon. 25-30 takım, bunların en az 6 bisikletçisi, ayrıca teknikerleri, doktoru, antrenörü. her gün farklı bir şehirde. devamlı hareket halindeki bir organizasyon ekibi. ayrıca son gün izmirden istanbula bütün ekiplerin sevki. uzar gider.

  • my fault  (19.05.24 20:04:16 ~ 20:14:57) 
Yapar tabi yahu, gayet iyi yapar hem de. Türkiye'yi bu kadar da küçük görmemek lazım. 80 milyonluk ülke, too big to fail derler ya biraz öyle. Yukarıda da denmiş Türkiye'den daha küçük ülkeler İstanbul'dan daha küçük şehirler host etti bu organizasyonu çok defa. Ki biz de ettik zaten. Üstelik EU da bu işin organizasyonu ile ilgileniyor, her işi bizim üstümüze atıp gidecek halleri yok. Sonuçta EU, eminim bu organizasyon için de bin tane standartları vardır yol gösterici. Bu ülkede bir potansiyel var, istesek pek çok şeyi yaparız, genç ve dinamik bir nüfusumuz var.


  • playing star again  (19.05.24 20:21:46) 
Daha önce sayısız uluslararası etkinliğe ev sahipliği yaptık her türlü altyapımız var neden altından kalkamayalım ki? Üstelik bu etkinliklerin yapıldığı ülkeler altyapı bakımından bizden çok daha geride.


  • doharkoman  (19.05.24 20:36:33) 
Salonla ilgili de, çok desteklemesem de, Baküde düzenleneceği belli olduktan sonra inşaata başladılar 2011'de; 2012 Mayısında yarışmayı orda düzenlediler. İstanbul 2027 Avrupa oyunlarını düzenleyecek, 2036 olimpiyatlarına da aday. Orada da kullanılacak çok amaçlı bir salon yapılır yani gerekirse ki İstanbul'da şu anda da yapacak bi yer bulunur sıkıntı olmaz


  • nundu  (19.05.24 21:42:02 ~ 21:42:48) 
tüm teknik altyapıyı evsahibi ülke sağlar şeklinde düşünmüştüm. yönetim, reji, kamera, zamanlama ve iletişim altyapısı gibi şeyler. muhtemelen hali hazırda organizasyon ekibi var ve onların desteği/yönetimi çerçevesinde ilerliyor. sorumu geri alıyorum. herkese teşekkürler.


  • biseysorcaktim  (19.05.24 22:34:08 ~ 22:37:12) 
[]

Tasmasiz pitbull nereye sikayet edilir

Hep gittigim yolda bir oto yikamacinin pitbullu var. Yururken korkuyoruz. Tasma bazen var bazen yok




 
Önce bir konuşun tasmayı sürekli takmaları için, tabii ki haklısınız çekinmekte ama yasayı bilmeyenler de var.


  • sibertenik  (19.05.24 14:56:34) 
aman sakın konuşmaya falan kalkma pitbul besleyen normal olmaz, gelen geçen başka tanıdık varsa birleşip şikayet edin. tamemen alsınlar elinden.


  • geveze yazar  (19.05.24 15:05:32 ~ 15:05:57) 
Ne bu nefret arkadaş? Bu hayvanlara merhamet edip bakan da var, körü de var sakatı var, o hayvan elinden alındığında sonu kendi boku içinde ölüm ya da dağ başına atılma, başka semtte sokağa bırakılma falan. Hep tasmalı olsa sorun yok zaten. Konuşulabilir.


  • sibertenik  (19.05.24 15:10:41 ~ 15:15:31) 
geveze yazar +1

o türü besleyen şahısların beşeri ilişkileri yok denecek kadar azdır, konuşmayı denemeyin. polise ihbar edin. fotoğraf ve video çekerek şikayetinizi ve kendinizi garanti altına alın.
  • HellKeePer  (19.05.24 15:54:55 ~ 15:55:19) 
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı'na şikayet edin. pitbull yasaklı ırktır. 01/017/2022'den beri kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız dolaştırılamaası halkın yoğun bulunduğu yerlere ve çocuk parklarına sokulması yasaktır. ayrıca kayıtlı ve kısırlaştırılmış olması zorunlu.


  • renegade  (19.05.24 20:43:00) 
[]

PS5’te kiz arkadas ile oynanabilecek Turkce dil desktekli oyun oneriniz?

Sb.




 
heavy rain vardı en son.


  • numlock  (19.05.24 13:37:46) 
Beyond two souls iki kişilik oynayabiliyor ve Türkçe

Little big planet 3
Sackboy’s adventure da 2 kişilik olabilir
  • substituent  (19.05.24 15:59:34) 
disney speedstorm ile bu ara çok eğleniyorum. kız arkadaşımla da kapışıyoruz.


  • motosiklet burclu adam  (20.05.24 02:17:06) 
[]

Türkiye'de işler rayına mı girdi ?

Öncelikle durun vurmayın, girmediğini ve hala çok kötü olduğunu biliyorum.

Ama şunu da farkediyorum, 1-2 sene önceye kadar toplumun çok büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmeyi konuşurken ve tek hayat amacı bu gibi iken sizce de bunda bir azalma yok mu? Ya da benim mi karşıma çıkmıyor artık, eskisi kadar twitter'da ekşi'de vs konuşulmuyor gibi.

Ülke döviz olarak pahalı kesinlikle evet kabul, ama maaşlar da saçma bir şekilde döviz olarak yüksek gibi. Asgari ücret mesela, tr'de döviz olarak daha yüksek olduğu bi dönem yok galiba. Yazılımcılar, memurlar, doktorlar vs avrupa'da yaşayacağından daha iyi bir hayat yaşıyor gibi.

Doktor grevleri olurdu mesela, bıçak gibi kesildi. Doktor ortalaması 70k-120k arası diyorlar şimdi ne kadar doğru bilmiyorum ama deli para. Almanya - ingiltere vermiyor yani bu paraları kiraları vs de cabası. ( abartı da olabilir )

İstanbul hariç her yerde karı koca memur 40-40 alsa 80 bine gayet iyi yaşar gibi. Öğretmen maaşı mesela full ek dersler dahil 45i geçiyor diyorlar.

Anadolu'da bu rakamlarla yaşamayı saymıyorum hele.

Ben mi yanlışım ? Ne oldu birden böyle ?

Not : Türkiye'de değilim, dışarıdan gözlemdir.


Edit: Arkadaşlar sosyal çürümeye dair içinizi dökmeniz için açmadım ki postu? Ekonomik olarak bir soru sordum. Doktordan, memurdan , yazılımcıdan bahsettim. Ne diye cinayetlerden emeklilerden bahsediyorsunuz anlamadım anne babamın tek gelir kaynakları emekli maaşları ben de biliyorum emekliler için cehennem olduğunu. Sorunun hangi yerinde emekli geçiyor ? Türkiye hakkında '' bazı '' meslek gruplarına olumlu bir şey dedik diye akp'li olmuyoruz hemen.

 
alışıldı, kabullenildi sadece. ben her zaman yurt dışının daha iyi bir yer olmadığını savundum, hatta çoğu alanda türkiyedeki pratikliğin ve rahatlığın asırlarca gerisinde ama "insan hakları" var. bu da yeter zaten.

ekonomik olarak dersen de, türkiye ve genellikle türkler borcu borçla kapata kapata gününe devam ediyor. buna da karşı çıkan olmadığı için, insanlar buna da alışıyor.
  • numlock  (19.05.24 12:50:46) 
asgari ücret ülkede çok küçük bir kesimin ücreti oldu. emekliler ihya oldu artık istedikleri KYK yurdunda dilediği gibi tatil yapabilecekler. kentsel dönüşüm adı altında mükemmel kentler kuruluyor. nüfusu gayet az olan istanbul'a göçü artırmak için yeni projeler devreye alınıyor. kanal istanbul artık konuşulmuyor. ekonomimiz zaten uçuyor. doktorlar grev yapmıyorlar zira doktorlara mhrs üzerinden kolayca ulaşabiliyoruz. doktor bile dövebiliyoruz artık. her şey güllük gülistanlık. ve evet depremler olmuyor ve kimseler ölmüyor. gençler dilediği arabayı kolayca alabiliyor. evlenecekler olanlar hemnececik ucuz evlerden alıp hemen yerleşebiliyorlar. evsahibi kiracı ilişkileri son 10 yılın zirvesinde olumlu anlamda. dilediğimiz telefonu bedava gibi yurtdışından satın alıp hemen kullanmaya başlayabiliyoruz. zaten yurtdışına çıkmak o kadafr kolaylaştı. vize başvurun hemen olumlu sonuçlanıyor. göçmenler gitti. reis elindeki sihirli değnekle her şeyi düzeltti. ortam süper kısaca...


  • exlibris  (19.05.24 12:50:57 ~ 13:01:27) 
Bir aile düşün.
Evde tencere tava ne varsa satmış.
Gırtlağına kadar borca batmış.
Hiçbir banka kredi vermiyor ve kredi kartlarının hepsi patlamış.
Artık tefeciler de borç vermiyor. Tek tük veren tefeci bulurlarsa sevinç nidaları atılıyor.
Bobrekler satışa çıkarılmış.
Ve hala gideri gelirinden çok fazla
ve yetmezmiş gibi dışarıdan evsizleri çağırıp ağırlanıyor.
  • Mirket  (19.05.24 12:58:31) 
şöyle de bir şey var, avrupa ve abd'de paran yoksa yoktur, bittin, that's it. türkiye'de parası olmayan bir şekilde, bir meblağ paraya ulaşabiliyor.


  • numlock  (19.05.24 13:03:23) 
@dissendium abd başka bir seviye, hiçbir avrupa ülkesi de ona yakın değil. kıyaslamak gibi gaflete düşmüyorum, soru da troll değil.

ama almanyada yapacağı net 3200-3500 eur mesela. 80k net alsam ben gitmem mesela ( almanya özelinde ) 0’dan düzen kurmaya değecek miktarlar değil onu demek istiyorum. türkiye ile avrupayı kıyaslamıyorum ama bugün 100k alan bir doktor ( özel hastanede daha da yüksektir ) avrupa’daki meslektaşından daha iyi yaşayabilir. benim demek istediğim göçe can atan çok özel meslek grupları bıçak gibi kesildi aslında soru yanlış anlaşıldı.
  • garavel  (19.05.24 13:16:34) 
@dissendium; öyle bişey yok abi. 1 çikolataya da ülke kötülenmez. kiralar her ülkenin megakentlerinde yüksektir, ha dersen ki ben yozgatta, tokatta yaşarken rahat edemiyorum yobaz kitle yüzünden onu anlarım, o açıdan konu tartışılır. git tut berlinde yeşillikler içinde iki katlı ev bakayım kaç para, veya londrada veya romada veya viyenada veya amsterdamda :)


  • numlock  (19.05.24 13:34:18) 
Seçime yakın olumsuz haberler veya yurt dışı ile bizim kıyaslanmamız artar sosyal medyada ama sosyal medya ile oluşan algı her şey değildir. Bir de sokakataki hayatın gerçekleri vardır.

Avrupa ekonomik krize girdiği an dışarıya gidenler geri gelmek için tekrar düşünecektir.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 13:46:26) 
Yurtdışı çok kötü, Türkiye çok iyi. Gitmeyin sakin, biz kuru croissant soğan yiyoruz.
Ibani atarim.

  • logisticsmanager  (19.05.24 13:52:41) 
Sorun devam ediyor sadece kompanse edilmiş durumda. Herkes 5-6 sene önceye göre çok daha memnuniyetsiz. 2019'dan beri çok hızlı bir bozulma oldu ekonomik olarak.

Benin gözümde bir depremle aynı görüntü canlanıyor. Olay olurken insanlar bağırışır, tepki verir ortalık hareketlidir. İnsanlar ölür, binalar yıkılır. Deprem bittikten sonra ölen ölmüştür, yıkılan yıkılmıştır, bağırış çağırış kesilmiştir ama hiçbir şey daha iyi de değildir. Hiçbir şeyin düzeldiği de yoktur, sadece hareket sonlanmıştır. Kimse can havliyle bir şey yapmıyordur. Enkaz altında kalan dahi sessiz sakin birilerini bekliyordur. Benim gördüğüm manzara bu.

Doktorlar, diğer memurlar ve bazı mesleklerdeki insanlar bu süreçte toplu hareket ederek daha çok öne çıktı ve daha sıkı pazarlık yaptılar. Yazılımcıları örnek vermişsiniz bunlar zaten tüm dünyada yükselen bir grup, hem Türkiye'deki fiyat algısının bozulması, hem talep dolayısıyla dünya geneline oranla çok kazanıyor olabilirler.

Ancak birçok iş kolu döngüsel olarak sorunlarla uğraşıyor. Fiyatların artması ve maaşların artan fiyatlara ulaşma çabasının getirdiği sarmal artık kanıksanmış durumda. Ben şahsen artık dönüp dönüp aynı şeylerden şikayetlenmeyi saçma buluyorum ve daha az konuşuyorum bazı şeyleri. Birçok insan da böyledir.

İlk zamanlar "uff şu fiyatlara bak" diye konuşup duruyordu herkes. Şu şu kadar olur mu, bu bu kadar olur mu diye. E oluyor işte, alıştık artık baydı yani muhabbet. Sıkıp dişimizi yaşıyoruz işte. Olan bu.
  • akhenaten  (19.05.24 13:56:09 ~ 13:58:06) 
dışarıdan bakınca evet öyle görünüyor. ama değil. insanlar kanıksadı sadece, alıştı biraz.

ben avrupa ederinde bi maaş alıyorum döviz ile ve istanbul'da kirada yaşıyorum. bir aldığım şeyi ikinciye alırken aynı fiyata alamıyorum. her gün dikkatli davranıyorum.

avrupanın pahalı bi şehrine bir kaç günlük tatile gittim ve türkiye ile benzer paralar harcadım! üstelik biraz cimri biriyim, ne giyimim ne yaşantım yüksek standartlara sahip değil.

kiram, 5ten 15e çıktı. başka bi eve geçsem 25-30 ödeyeceğim. barınmak ciddi bi mesele. kirası az (ya da normal) olan evden atılmaktan korkuyor. evden çıkarsa emlakçı+komisyon+taşınma derken kira x 3 ödeyecek iyi ihtimalle.

işsiz oranı çok fazla. dükkan sahipleri çok kazanıyor çoğunlukla çünkü onlar da ansızın gelebilecek kira ve diğer masrafları sübvanse etmek için fazla maddi güç sahibi olmak istiyorlar. bu yüzden çalışanına 25bin brüt verirken kendisi en az 10-15 katını kazanıyor. günün sonunda iki kişilik basit bir dürüme beşyüz, iki burger iki biraya bin lira yazıyorlar. asgari ücret 17bin tl ve 6 ay daha zam beklenmiyor.

ülkenin standart maaşı asgari ücret oldu. yeni işe başlayanlara sigorta yapmıyor bir çok işveren ve işe yeni başlayan çok insan 17bin'in altında maaş alıyor. münferit denmeyecek kadar bir oran bu.

termosa kahve koyalım, dışarıda bir parkta oturalım ya da bir bankta oturalım neredeyse mümkün değil. büyükşehirlerde parasız yol kenarına bile oturamıyorsunuz. belki kırsalda boş bi bank bulunur.

ülkede standartsızlık çok yüksek. param var, sağlıklı ve kaliteli bir şey yiyeyim, güzel bi etkinliğe katılayım, iyi bir kıyafet alayım diye bir şey neredeyse mümkün değil. paran varsa bile kalite yok. marketten aldığın her şey zehir neredeyse.

kırsalda yaşayan ve karı-koca memur olan kişi 80-90 alsın hadi. ülkede 5 milyon memur var. ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu? bu çift çocuk sahibi olsa buna kim bakacak? kreşler çok pahalı. birinin yarı maaşı çocuğa gidecek, çalışmasa daha iyi.

döviz bir süredir fazla yükselmiyor. hafif hafif yükseliyor. o yüzden iyi görünüyor durumlar. ama nereye dek gidecek, bir noktada kırılacak mı bilmiyoruz. ederi yıl sonu 40 civarında diye tahmin edilmişti.

kira sorunu olmasa belki "düzelmeye başladık" diyebilirdik belki.

doktorlar 100'ün üzerinde alsın hadi (ne kadar bilmiyorum da halk öyle biliyor). kaç doktor var, 200bin mi, yine ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu oran.

yazılımcılar ve doktorlar artık pek konuşmuyor diyelim. bu da doğru değil. yazılım sektörü de belli bi dolgunluğa ulaştı 5+ tecrübesi olanlar için çok kötü değilse de junior'lar için iş bulmak zor ve asgari ücret lafları ediliyor.

açıkçası trol bi soru olduğunu düşünmüyorum, çünkü ben de sizin gibi düşünürdüm haberlere ve medyaya bakarak. özellikle doların hafif hafif çıkıyor olması bir şeylerin düzeldiğini hissetmemizi sağlıyor. ancak ödenmeyen kredi kartlarına aylık yüzde 5 faiz geliyor. bankalar kredi vermiyor. verse bile yıllık faizleri çok yüksek.

insanlar paralarını harcamak ya da yatırım yapmak yerine mevduatta tutma eğiliminde, mevduat faizleri yüzde elli civarında. kapanan dükkanlar görüyorum bazen.

anadolu da ucuz değil. ilçeler ya da kırsallarda bile kiralar asgari ücretin yarısı ederinde, hadi olsun üçte biri. orada yaşayanlar (eğer memur değilse) asgari ücretten fazla almıyorlar çoğunlukla.

türkiyede memur sayısı 5milyondan az. ülke nüfusu 80milyon. işsizlik istatistikleriyle çok oynandı. açıklanan rakamların iki katı gibi düşünün (bir yıldır iş aramayan, işkur'a kayıtlı olmayan, öğrenci olan, yükseklisans'a kayıtlı olsan ve bir çok kriter işsiz sayılmıyor. halbuki bu insanların çoğu işsiz)

haliyle, gözlemleriniz doğru değil.
  • biseysorcaktim  (19.05.24 14:16:40) 
Katiliyorum dolar bazli yuksek olmasi nedeniyle su an kriz azaldi


  • lapaz  (19.05.24 14:38:22) 
düzelen bişey yok ama ilginç şekilde mesela öğretim görevlisi maaşı 600 dolarlara kadar düşmüştü bi ara, ben yaparken 800-900 dolardı, şu an 1500 dolar alıyor arkadaşım. Bu kadar artacak ne oldu? Döviz tutuldu. Ama bunun halka faydası var mı => yok. Çünkü ticaret dolar 45 liraymış gibi dönüyor, herkes fiyatını öyle belirliyor.

Bunun bi artısı var, mesela 2023 seçiminden önce dolar tutulurken eşimle acayip dolar biriktirebilmiştik. (kredi kartının asgarisini ödeyip bol bol dolar alıyorduk) Şimdi de 900 değil de 1500 dolar alan kişi ülkedeki harcamasını kısıp veya kredilendirip dolar biriktirebilir. Tabii faizler yükseldi daha yüksek faizle geri ödeyecek ama sonuç olarak bunu yapabiliyorsun. Beyaz yakalının yurtdışına tatile vs. gitmesinin bir sebebi de bu. 1500 dolar Türkiye'de pek bi halt etmiyor ama biriktirirsen batıda hala 1500 dolar = 1500 dolar. Türkiye'de 1500 doların alım gücü 800 dolar gibi.

Anadolu'da yaşam daha iyi ona hep katılıyorum. Ama İstanbul'da 80 bin alabilen biri başka şehirde o maaşı alamıyor. Ama asgari ve bi tık üstünü alanlar büyük şehirler yerine küçük şehirlerde yaşasa hayatları ciddi fark eder.

Özet(tl,dr): Gördüğüm duyduğum kadarıyla Türkiye içinde maaşın dolar olarak artmış olsa da pek fark etmiyor zira 3 dolarlık kahveye 5 dolar, 30 bin dolarlık arabaya 50 bin dolar vermek zorundasın. Yurtdışına da giden gitti, kalanlar alıştı. Türkiye'de bir şekilde yaşanıyor. Mesela geçen yıldan bu güne benim Türkiye'deki kredi kartı limitlerim 5 katına falan çıktı.(1 yıldır İngiltere'deyim)
  • nhk ni youkosu  (19.05.24 14:42:29) 
gerçekten açıklayan ve cevap veren herkese teşekkür ederim. soru biraz amaçtan sapsa da genel bilgiler de verilmiş gayet faydalı oldu. ben şahsen işletme mezunu birisi olduğum için şuan ingiltere’de kazandığım miktarın türkiye’de yakınından geçemem bu çok apayrı bir mevzu. orta lisans sahipleri, vasıfsız, mavi yaka için avrupa cennet. türkiye de hala zaten çok kötü bunu tartışmaya gerek yok. ama yazılımcı, doktor gibi çok üst seviye işlerdeki tr maaşlarının avrupa ile arasında eskisi kadar da uçurum yok, o yüzden beyin göçü furyası bi tık azaldı hatta çevremde dönenler de oldu.

mesela londra’ya finansçı olarak 1 sene önce gelen başlangıç için gayet iyi de kazanan arkadaşım geçen ay komple döndü istanbula.

bir de ekonomiden bağımsız, insanlar avrupa’da ırkçılığı tattı o kadar da güllük gülistanlık olmadığını anladı. almanya göç vermeye başladı, hollanda başlığında sağın yükselişi ve uk - abd’ye gitme konuşuluyor vs. gidenler de seçerek gidiyor avrupa olsun polonya bile olsun kafası bitti artık almanya dahi gerilerde.
  • garavel  (19.05.24 14:53:04) 
bu kadar balık hafızalı olmayın ya. dolar euro 6 ay stabil gitti diye ekonomi düzelmiş olmuyor. bu ülke daha şunun şurasında iki üç sene önce doların iki ay içinde 8 liradan 18 liraya çıkışını canlı canlı gördü. oradan göz açıp kapayıncaya kadar 30 lira oluşunu da. bir sene sonra doların 60 lira olmayacağının bir garantisi var mı? yok. döviz bazında yüksek dediğin o maaşların kuş kadar kalması iki aylık yeni bir ralliye bakar. yani bu uçurumdan düşerken eskaza birkaç saniyeliğine dala takılınca "iyi ya artık düşmüyorum" demeye benziyor.

evet avrupa'da da enflasyon var ama 1 euro'ya aldığın çikolatanın seneye 2 euro olmayacağını biliyorsun, bunun rahatlığıyla yaşıyorsun. geleceğe dair kaygın azalıyor. insan doğada aslandan kaçan zebra gibi basit bir canlı değil, sadece o anı düşünerek yaşamıyor. gelecekte her şeyin daha kötüye gideceğini görebildiği için şimdiden önlemini alıyor.

yurt dışına göçte bir azalma olduğunu da sanmıyorum. evet bu son ekonomik çöküşün başlangıcında bir dalga oldu, herkesin dilinleydi ve gidenler gitti zaten. sadece o dönemde toplu bir göç dalgasına evrildiği için gündem olmuştu. şimdiyse daha bireysel, ama gitmek isteyen sessiz sedasız gitmeye devam ediyor. benim türkiye'de neredeyse arkadaşım kalmadı.

ps: adettendir, sona bir alım gücü farkı da sıkıştırayım. geçenlerde avrupa'da aldığım arabanın fiyatını asgari ücrete böldüm. yaşadığım ülkede bu arabayı 7 asgari ücretle alabiliyorsun. sahibinden'de türkiye fiyatına baktım. 47 asgari ücret yapıyor. evet türkiye'de işler gerçekten rayına giriyor.
  • sir gawain  (19.05.24 15:17:17 ~ 15:30:04) 
bırakın ev araba almayı, artık ayakkabı-mont alırken bile alışveriş kredisi kullanıyor insanlar. bu durumda neresi iyiye gidiyor? şu an yaşanmıyor, hayatta kalmaya çalışıyor insanlar. türlü kısıtlamalar, tasarruflar vb. işler iyiye gidiyor, durumlar düzeliyor demek manipülasyondan farksızdır.


  • kondansator  (19.05.24 15:21:12) 
Özet geçiyorum.
* Dövizi sabit tutup yurtdışına göre aşırı yüksek faiz veriyoruz. O yüzden döviz yağıyor ama bir noktada balon patlayacak. Çünkü karşılayacak gelir yok.

  • parka  (19.05.24 17:11:59) 
Ha balon patlamadan önce büyükbasların ve yabancıların haberi olur, ama bizim olmaz. Hatırlarsanız nas nas deyip dövizi fırlatıp halka kitlemişlerdi. Şimdi tersi olacak.


  • parka  (19.05.24 17:13:29 ~ 17:16:20) 
İşler rayına mı girdi derken neyi kastettiğiniz belli değil. Yüksek enflasyon ve ekonomi politikası kastediliyorsa ekonomik program başarıyla devam ediyor yaklaşık 9 ay oldu zamana ihtiyaç var (iktisat bilmeyen birine izah etmesi çok zor bu yüzden manipülasyona açık bir konu) Programa göre mayıs ayında enflasyon pik yapacak daha sonra düşüş eğilimine girecek.

Siz Türk toplumunun kanaatine, ne konuştuklarını vesaire ciddiye almayın onlarda tv'den sosyal medyadan (eksisözlük dahil) ne duyuyorlarsa, ne okuyorlarsa papağan gibi tekrar ediyorlar ne iktisat bilgisi var ne metod ne de dünya siyasetini takip etmek... Bizim toplumumuzda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan çok Kim toplumu manipüle ediyorsa ona inanıyorlar albenili sözlere çok fazla itibar ediliyor. Yurtdışına göç furyasıda sosyal medyada pr'ı en çok pr'ı yapılan konu oldu (Ekonomiden bağımsız olarak dünya genelinde ABD'ye göç furyası vardı ve hatta ilk sıralarda Fransa gibi ülkeler vardı Türkiye bu trendde ilk 10'da bile değildi) yoksa Türkiye'den her anlamda kötü ülkeler var bu ülkelerin vatandaşları sağa sola göç etmiyorlar. Yurtdışında yaşayan biri olarak Türkiye'de yaşamak bir çok ülkeye göre iyi insanların yakınmalarını ciddiye almayın.

Medya özelinde sosyal medya (ekşisözlük,twitter vs.) veya bir konunun yaygın kanaatte olması, çok konuşuluyor olması bir ölçüt değildir bu işlerin metodolojisi var. Bilim var yoksa chp'li teyze muhabbetine döner.
  • doharkoman  (19.05.24 19:56:02 ~ 20:40:07) 
Sagdan soldan degil kendi gordugumu yazicam

1 - suanda her genc yurtdisina kacmaya calisiyor bir cok genc ozellikle kartellere para verip abd ye kacti hemde binlercesi. Buda abd bebek katili diyen yobazlar dahil.
Sadece istanbul ortasindayim benim semtimde genc kalmadi diyebilirim sokakta kimseyide goremiyorum kimi sorsam yurtdisina gitti diyorlar.
Suanda tr de bi ben kalmisim bunu anladim.

2 haberlere baktiysaniz ki hepsi gostermez ama doktorlarda ozellikle almanya tarzi yerlere kactilar yogun bir sekilde. Suanda hastanelerde bazi bolumlere randevu almak imkansiz bazi bolumlere ise en erken cok kovalsrsan gece gunduz 25 gunde belki bos yer bulursun. Doktor acigi olustu.

3 milyonlarca multeci var ve hastaneden cikmiyorlar ucretsiz diye. Bu yuzden tr vatandasi icin randevu almak ozellikle istanbulda asiri zorlasti.


Dipnot

Avusturalyada 4 sene yasadim. İnsan yurtdisinda yasayinca herkesden uzakta kaliyor sahte haberlere bel bagliyabiliyor. Ekonomi ortada dolar ortada alim gucu ortada. 1 bardak cay 5 liraydi oahali diyorduk bugun 30 lira istediler.

Daha dun 1 ispanyadan 1 arabistandan 1 de bangladeşden arkadasim geldi sohbet ettik ve benimle vedalasmaya calistilar dedim ne oluyor. Bana soyle soylediler ; hocam tr asiri pahali olmus biz seneye gelmeyecegiz ucak fiyatlarida cok pahali.
Ayrica onceden kafeye gelince herkes selam verirdi bisuru insan vardi neden simdi gelmiyor kimse dedi. İnsanlarin sanirim parasi yok dedi.

Vedalastik yapacak bisey yok yani
  • Zetnikov  (20.05.24 08:21:00) 
Yurtdışı meselesi: Kalifiye olan, dil bilen, bunu göze alan gitti. Kalan da amiyane tabirle posa zaten. Kim Zort üniversitesi işletme mezunu olan, İngilizcesi a2 seviyesindeki ortalama bir elemanı ülkesine bekler ki?
Maaşlar meselesi: Evet görünürde yükseldi ama enflasyon da bir o kadar arttı. 45 bine nerede yaşıyorsun öğretmen olarak? Evinden çıkmak zorunda kalsan ya da tayin olsa maaşının yarısından fazlasını kiraya vermen lazım. Aynı şey 80 bin kazanan adam için de geçerli. yaşamaktan kastın hayatta kalabilmek ise belki ama çocuk yetiştiremezsin mesela.

bence insanlar sadece hayatta kalmaya çalışıyor. yoksa kapıları açsan türkiye'de 7 kişi falan kalır.
  • wild honey suckle  (20.05.24 08:24:54) 
Eğriye eğri, doğruya doğru diyeceksek durum şu.

Türkiye son 4-5 yıldır gerçekten kötü bir dönem geçirdi. Herkes az ya da çok fakirleşti, alım gücü düştü. Bazı sektörler nispeten daha iyi durumda, toplumun bazı grupları felaket durumda.

Son 1 yıldır evet yine yüksek enflasyon var ancak bir şekilde "enkaz kaldırılıyor" tam olarak durumumuz bu. "Rasyonel politikalara" geçildi. Ben bu dönemi böyle tarifliyorum. CDS'lerimiz ciddi düşüşte, ülkeye sıcak para da olsa döviz giriyor, TCMB rezervleri toparlanma aşamasında, halen "yatırım yapılabilir" seviyede değiliz ama derecelendirme kuruluşlarından not artışları geliyor. Haziran ayında Türkiye'nin gri listeden çıkma olasılığı yüksek görünüyor.

Bunlar kısa vadede geniş toplum kesimlerine yansımaz ancak 2001 krizi sonrası dönem gibi düşünmek lazım 2005-2015 gibi bir dönemi yaşayacaksak daha 3-4 seneye ihtiyaç var.

Bana sorarsan ciddi kalıcı hasarlar da var. Örneğin konut konusu. Örneğin gelir dağılımındaki uçurumlar. Bunların giderilmesi artık çoook zor.
  • Lethe  (20.05.24 09:48:02) 
Son senelerde yurtdisina gitme orani yukseldi, ayni hizla cozumun orda olmadigini gorenlerin sayisi da artti.

mutlu olan da coktu ama mutlu olmayanlar, her zaman gitmek isteyip nasil yapacagini bilemeyenleri biraz caydirdi.
  • my pink  (20.05.24 10:53:49) 
[]

Ankara-Belfast( Kuzey İrlanda) uçak

Merhabalar değerli duyuru sakinleri şimdi sizlere bu rota için en mantıklısı nedir diye sormak istiyorum.
Direkt uçuşlar sadece dalaman ve Antalyadan mevcut.
Diğerleri Londra aktarmalı. Hangisi akıl karıdır sizce ne yapmalı, daha önce benzer rota izlemiş, tecrübeli yazarlardan tavsiyelere açığım.


 
fiyat olarak değişmeyecekse londra, en azından bi londraya gittim dersiniz :) şaka maka, antalyadan bas git, maceraya gerek yok. 2-3 gün önce git hatta, biraz da antalyanın tadını çıkar.


  • numlock  (19.05.24 12:43:17) 
En ucuzu Istanbuldan wizz airle londraya gecip oradan (ayni havalimanindan) Belfast ucagi olur gene ucuz bir hava yoluyla. Ama o da ankaradan yola cikan biri icin biraz amelelik olur.


  • hot potato  (19.05.24 16:40:17) 
[]

seçtiğim eliptik bisiklet nasıl sizce?

www.sporvebiz.com

ucuz olanlar bayağı kötü görünüyor. 3-4kg diskli kendisi 20-30kg olan oyuncak gibi aletler var mesela, denememiş olsam da bakınca düşündüğüm onlar boşa pedal çevirircesine düşük dirençlidir ve disk küçük olduğundan hareket akıcı olmaz. salon tipi profesyonel aletler de çok pahalı :D bu bile bütçeyi zorluyor, 3 katını filan veremem.

ikinci el desen baktığımda çevremde düzgün bi alet satan yok. şehir dışından ikinci el de riskli, denemeden garantisiz ürün almak risk... zaten eve alıp kullanmadığı için satanlar hep ucuz modellerden almış oluyor. spor salonu çıkmasıysa da niye değiştiriyorlar diye sordurur, ömrünü tamamlamış emekliye ayrılması gereken şeyleri mi satıyorlar diye düşündürür...

bu bana fiyat/performans ürünü gibi geldi. 16kg volan 24 kademe direnç ayarı vs. sağlam da bişeye benziyor. gönül isterdi ki life fitness alalım :D ama $4-5k onların sıfırı.

trendyolda birkaç yorum gördüm. yorum az olduğundan çok fikir veremedi ama millet üründen memnun, servis/kurulum konusunda problemler yaşanmış gibi. ben kendim kurabilirim zaten.

bundan daha ucuz veya yakın fiyatlı öneriniz var mı hiç? siparişi verdim ama daha kargolanmadı. bakıp aa bu daha iyiymiş gerçekten diyeceğim bişeye rastlarsam iptal ederim bunu.

 
bence gayet uygun. türkiye'de bazı şeylerin ucuzu çok yoktur adam gibi bişey olacaksa. spor aletleri, kedi/köpek ürünler vs. gibi.


  • numlock  (19.05.24 12:42:01) 
[]

Erkek keten ceket nereden alınır?

Şöyle üzerime otursun, hafif ve şık olsun...




 
Massiom'a da görmüştüm. Baya iyiydi.


  • Take it away honey  (19.05.24 11:55:56) 
Mango man


  • olaylar olaylar  (19.05.24 12:05:59) 
[]

Kahvaltıyı aradan çıkarmak mı atıştırmak mı?

Bir süredir sağlıksız besleniyorum; sigara, alkol de sıklaştı. Hiç aç kaldığım da olmuyor. 7'de kahvaltı, 12'de iş yerinde öğle yemeği, 18.30'da eve gelince derken sürekli bir sindirim hali.

Detoks gibi bir şey yapmak istiyorum bu sebeple. Kilo sorunum yok, her türlü 12.30 ile 19.30 arası yiyeceğimi yerim diye düşünüyorum.

Kahvaltı yapmadan da çıkarsam halsizlik olur mu emin değilim. Sizce 1 muz, 1 bardak süt içip çıksam detoks bozulmuş olur mu? Nasıl düzenlemek lazım genel olarak?

 
Ne halsizliği, hiçbişey olmaz. Süte muza da gerek yok, o dediğin zaten kahvaltı. 1-2 gün kafada kendini halsiz hissedersin sonrası mis gibi.


  • numlock  (19.05.24 10:02:42) 
Ben yıllardır öğlen 12.30 ve akşam 18.00 de yiyorum. Arada sabahları açlık hissi geliyor fakat 10-15 dk sonra geçiyor zaten bir sürü sonra alışıp gidiyorsun. Kahvaltı filan yapmak da sağlıklı değil bence şeker hastası vs zorunlu bir durum yoksa yapmak akıllıca değil. Hafta sonu ailece yapılabilir ama haftaici bence hiç gerek yok


  • dedeminhirkasi  (19.05.24 10:10:47) 
kendi gözlemimi paylaşayım adam akıllı rutin kahvaltımı etmezsem olmuyor. hiç yapmazsam ya da az bişey alakasız şeyler yersem ilerleyen saatlerde daha iyi olduğumu hissediyorum ama biraz daha ilrleyen saatlerde vücudum bu yaptığımın acısını fena çıkarıyor benden.

rutin kahvaltımla kastım ise, protein karbonhidrat dengeli: ekmek, peynir, zeytin den oluşan şeyler. ve 2 veya 3 bardak sıcak çay.
  • geveze yazar  (19.05.24 10:59:10 ~ 11:07:19) 
Sindirim sisteminiz işini yapıyor diye bu sağlıksız bir durum oluşturmuyor ki?

Detoks konusunun sıklıkla eleştirilmesi bir yana günde 3 öğün yemek yemek hala en çok önerilen beslenme rejimi.

Ancak ne yediğiniz ve ne kadar yediğiniz önemli.

Bir de sizin beslenme şartlarınız da çok önemli, örneğin Şirkette ne yiyorsunuz? Kahvaltıda ne yiyorsunuz? Atıyorum şirkette dışardan yemek yiyorsanız kullanılan yağların ve malzeme kalitesinin kahvaltıda yediklerinizden daha uygunsuz olması mümkünse bu sefer kahvaltıyı kesince sağlıksız besin payını daha da arttıracak olmanız da mümkün.

Ben kendi adıma ağırlaştığımı hissettiğimde daha sindirimi kolay hafif şeyler yiyorum. Abur cuburu, arıştırmalığı, keyif amaçlı yemeyi kesiyorum. Öğlen yemeği için evden tuzsuz kuruyemişler, muz, tahıllı bisküviler falan getiriyorum. Akşamları da mümkün olduğunca erken yemeye çalışıyorum. Baya işe yarıyor.
  • akhenaten  (19.05.24 11:15:33) 
1 yıldan uzun zamandır kahvaltı yapmıyorum;
haftada en az 5-6 gün öğlen de yemiyorum.
akşam 7-10 arasında ne yiyeceksem yiyorum.
hiç sorun yaşamadım hatta kilom, şeker hastalığım, kolesterolüm düzeldi.
(bkz: aralıklı oruç)
(bkz: omad)

youtu.be
  • mhm  (19.05.24 15:03:23) 
[]

Kariyer değişikligi

Esasında sıfırdan yazılım öğrenmek olarak açacaktm ama aynı şey yüz kere sorulduğu için bu şekilde yazdım.

Geçen ay Avrupa'ya gitmiştim gezmeye, kendimi bildim bileli orada yaşamak istiyorum ama gerek ailevi problemler gerek maddi gerek manevi sıkıntılar bu işe girismeme engel oldu. Bir kenara bıraktım, şu anki isimden memnunum, hatta mesleğimden (avukatlık yapıyorum) nefret ediyor olmama rağmen işim dolayısıyla sevmeye bile başladım, çalışma kosullarim iyi, maaşım da idare eder. Tekim, kira vermiyorum, kosullarim da kötü değil yani. Ama Türkiye'de olmaktan tarif edemeyecegim kadar mutsuzum, bunu yurtdışında daha iyi anladım. Burada içimden hiçbir şey yapmak gelmezken orada dışarıda dolaşırken, insanlarla sohbet ederken dahi ruhum inanılmaz besleniyor. Bariz iyi hissediyorum burada değilken. Bunu daha detaylandirmayacagim konu gitmek isteme sebeplerim değil.

Kuzey Avrupa'da bir bilisim şirketinde çalışan yakın bir arkadaşım var yazılım mühendisi. Onunla buluştuk, ona danıştım, ben geç kaldığımi (30 yaşındayim) düşünüyorum dedim o da hayır değil dedi. Benim bir bilgisayar mühendisi kadar onun çalıştığı alana hakim olmam tabi mümkün değil ama belli bir veya birkaç alan, konu üzerine yoğunlaşsam olabilir mi diye sordum. Özetle çalıştığı ülkede
Data scientist mesleğinin fazlaca talep edildiğini, bunun dışında bir kodlama dili öğrenebilecegimi, bunun çok zor olmadığını, spesifik olarak Java yi onerebilecegini söyledi. iş arkadaşlarının çoğunun diplomasi alakasız alanlardaymis. Sonra da bir takım kaynaklar gönderdi ossu computer science eğitimi gibi. İngilizcem ileri seviyede, konuşurken de yazarken de herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum. İkinci bir yabanci dilim yok.

Ben sıkı bir şekilde 1-2 yılımı buna vakfetmek istiyorum açıkçası. Ama 32-33 yaşından sonra hiç çalışmadığım alanda, sadece teorik bilgiyle, giriş seviyesi de olsa yurtdışında iş bulabilir ve yerleşebilir miyim çok şüpheliyim açıkçası. Ama arkadaşım bu konuda da beni cesaretlendirdi, sandığım kadar imkansız olmadığı vb. Türkiye'de bir daha iş aramak istemiyorum özellikle de avukatlık dışında bir alanda. Aynı surecleri tekrar yaşamak vb kabus gibi geliyor.

Bu arada Almanya'da çalışan bir arkadaşım da son dönemde yasanin degistigini skilled migrant olarak gelebilmek için iş tecrubesinin arandığını söyledi. Ayrıca kendi alanı dışında başka bir alanda iş aramak için vize başvurusunda bulunmanın da riskli olduğunu, kolay kabul edilmeyecegini söyledi.

Açıkçası kendi alanimda (hukuk) master kovalamak zulüm geliyor, özellikle okul ortamından sıkıldım, yoksa bir şeyler öğrenmeye kapalı değilim. Master işini düşünmüyorum o nedenle.

Ben hemen iş garantili, oturduğum yerden refaha ereceğim bir şey aramıyorum. Öyle yüksek standartlı bir yaşam hayalim de yok. İsteğim Avrupa'da yaşamak, öyle ya da böyle, tabi ki sürünmek de istemiyorum en azından ilk zamanlar dışında. Kendi başıma bu arkadasin önerdiği yoldan kendimi gelistirdikten sonra, ki buna dediğim gibi en az 1 yıl ayırmayı düşünüyorum, başlangıç seviyesinde iş bulabilir miyim Avrupa'da. Gerçekçi yaklaşımları duymak istiyorum bu konuda. Beni Türkiye'ye bağlayan herhangi bir şey yok, evli değilim, yükümlü olduğum birisi yok, bu hedefin makul olduğuna inanırsam odaklanabilirim. Bir miktar para da biriktirdim 1-2 yil çalışmadan kendimi idare edecek kadar, çalışmaya devam ettiğim için önümdeki süreçte de biriktirmeye devam edeceğim. Sanırım olumsuz da sonuclansa denemek istiyorum, en azından olmadı derim. Öğrendiklerim de yanıma kâr kalır ama insan korkuyor işte, hayalkırıklığı da bir süre sonra daha kötü etkiliyor. Ama tabi oluru olmayan bir mesele ise de boşa kürek çekmenin manası yok, bu yöndeki fikirleri de duymak isterim. Ara ara bu konuyla ilgili duyuru açıyorum, sanırım kendimi bir adım atmak için hazır hissettigim zaman şu an. Teşekkür ederim şimdiden görüş bildirecek olanlara.

 
Yazılım şu saaten sonra çok doğru bir kariyer değil. AI günden güne gelişiyor. 1 yılda çok şey değişti.

Çalışma izni konusunu iyi bir araştır derim. Türkler bu konuyu anlayamıyor. Ülkenin spesifik göç politikası yoksa çalışma izni apayrı bir sorundur.
  • ferenc  (19.05.24 03:19:40) 
30+ yeni gocmenler icin bence su maddeler cok onemli:

1 - gidecegin ulkenin dilini en kotu ortalama bir seviyede bileceksin, belki makale yazamazsin ama gunluk kominikasyon problemin olmayacak. "Yaw adamlar zaten ingilizce biliyor" bence yeterli degil.

2- meslegine ustune ufak tefek eklemeler yaparak, master falan gibi 1-2 sene icinde devam edebileceksin.

Bunlardan birisi bile yoksa benim icin NO-GO. Tatile gider gelirim, kalmayi aklimin ucundan bile gecirmem.
  • cooperr  (19.05.24 08:18:02) 
Cooperr a hiç katılmıyorum dil konusunda.
Dil asla gerekli değil eğer okul yaşında çocuğun yoksa. Çocuğun varsa da “gerekli” değil, “olsa iyi olur”

Ben kuzey avrupadayım, seni relocation yapmaları için deneyimli olman lazım. Junior birinin relocation ile geldiğini hiç görmedim. Olsa olsa hali hazırda zaten ülke sınırlarındadır o alanda bir yüksek lisans yapmak için, o kişiyi junior olarak değerlendirebilirler.

Senin durumunda bence deneyimsiz junior olarak avrupada sana iş verip, senin relocaion evraklarınla uğraşacak şirket çok azdır. Önce türkiyede biraz deneyim kazanman, mülakatlarda anlatacak konular biriktirmen lazım, sonra mid level olarak başvurursun.

Onu geçtim, junior bir yazılımcı olup avrupada 30 yaşında bir insan olarak rahat şartlarda yaşaman çok olası değil. Hele türkiyede kendi evin, deneyimli olduğun işten gelen düzenli bir gelirin falan varsa avrupada juniordan başlayıp bu rahatlığa varman en az 3 5 sene sürer, çünkü junior gitmeyi düşünüyorsun.

Burada deneyimli mühendisler rahat yaşıyo tamam. Ama junior seviyelerini türkiyede daha iyi atlatırsın bence.
Göç konularını kendin araştırmana gerek yok. Zaten sen kendi şirketinle gitmiyorsun. Seni işe alacak şirket zaten senin gerekli evraklarını toplayıp başvuruyu senin adına yapacak. Bu konu senin tüm detaylarına hakim olman gereken bir konu değil ilk aşamada.

Ama ai konusu bence de her şeyi çok değiştiriyor. Değiştirecek. Yüksek maliyetlerden dolayı çok hızlı bir değişim olmasa da bir 10 seneye bilgisayar başında çalışan her türlü meslekte istihdam azalacak. Yazılımcılar da buna en önden dahil.
  • zimbirik  (19.05.24 09:06:47) 
Arkadaşın saçmalamış


  • Cezcez  (19.05.24 09:43:01) 
Üsttekilere katılıyorum. Ai artık junior ihtiyacını neredeyse bitirdi. Ben senior olarak bile başka iş yaparım bi 10 yıla diye düşünüyorum. Aklı olan kariyerini yazılım üstüne kurmaz bu saatten sonra.


  • yenibirgüzelnick  (19.05.24 09:57:48) 
Ai ve hintliler gibi 2 rakibin varken intihiar. Ustteki yazar gibi ben de bi 10 yilimin kaldigini dusunuyorum, bu yuzden frugal yasiyorum


  • lapaz  (19.05.24 14:41:09) 
Neler önerirsiniz peki


  • sanguine  (19.05.24 17:12:51) 
avrupa'ya gidip gezip eğlenirken konuşmak falan zaten açar adamı hocam. bunun tr-eu ile alakası çok yok. 2 yıl aralıksız eu yap, 3 günlüğüne istanbula gel 3-5 samimi arkadaşınla görüş güzel mekanlarda yemek tatlı yap, "türkiye cennet cennet" diye gezersin ortalıkta.

yazılım öğrenilir de, teknoloji adaptasyonu seviyeniz ne durumda? hukukçusunuz ok, mesela daha önce bu alanda bi veri işleyeyim dediniz mi? data sc tarafı önerildiği için soruyorum. yani bu işler öyle ki bugün 3-4 yıllık tecrübeli adam bile yıllarca ünide öğrendiklerini yaptıklarını, hatta işe ilk girişte kullandığı teknolojileri bugün hiç kullanmıyor bile. sürekli yenilik, değişim sürekli aksiyon var
  • avatar is back  (30.05.24 16:11:39) 
gencler bu gittigin ulkenin dilini konusamam mevzusunu ben yasadim, kimseye tavsiye etmem. seni maymun kategorisine bile sokmazlar, uyarayim. kac tane diploman olursa olsun cahilin cahili muamelesi gorursun.

toplum icinde bir konuma gelmek istiyorsan oranin dilini konusman lazim, yoksa alt kademe lerde bir yerlerde camurun icinde debelenir durursun.

ha bir de sunu soyliyim, bunun tersini de gordum, yonetici pozisyonunda turkiye'ye gelip tek kelime turkce bilmeyen ingiliz/amerikali tipler var. Ama adamlarin olayi farkli, heriflere zaten tanri gozuyle bakiliyor, onlar icin biz marabayiz. Bizim malesef durumumuz ayni degil o yuzden karsilastirma yapmak gereksiz.
  • cooperr  (30.05.24 19:01:13) 
Hocam arkadaşın bi noktayı atlamış: 1-2 yıl hayvan gibi çalışsan bile olmayabilir. Bi şekilde okulunu bitirip yazılımcı olamayan bir sürü insan da var.

Yapay zeka konusunda ortadayım. Yani yeni başlayanların işini bi açıdan kolaylaştırıyor, çok iyi bir eğitmen. Video izlemekten falan daha iyi. Öte yandan bi junior dev'in yaptığı işi yapabiliyor cidden. Yani ben mesela AI kullanarak, yanımda 2-3 junior olmasından daha hızlı iş yapabiliyorum. Hatta bazen AI'ı junior'a tercih ettiğim oluyor yani.

Fakat, 10 yıl sonra dahi bir senior developer'ın yaptığı işi yapabileceğini sanmıyorum, çünkü LLM'ler mantık yürütme için icat edilmiş araçlar değiller, onu yapamıyorlar. Hani basit işlerde okey, ama kompleks işlerde şu an da sınıfta kalıyorlar, ileride de başarılı olacaklarını sanmıyorum, çünkü tasarlanma amaçları o değil, "öyle" çalışmıyorlar. Başka biri başka bişey icat eder, onu bilemem.

+ Yazılım piyasası şu aralar çok kötü. 2 seneye düzelir mi bilmem, ama böyle giderse piyasaya sıfırdan girmek çok zor, 2 sene öncesi gibi değil artık. Düzeleceğini kişisel olarak sanmıyorum, yavaştan "quality over quantity" muhabbeti yerleşiyor gibi geliyor bana, ama bunu kesin olarak bilmek zor zaten.

Özetle: %100 imkansız olmayabilir. Ama bu riski almaya değer mi? Bence değmez. Zaten mesleğin var, çalıştığın işin var, kötü de değiller. Oradan yürü yürüyebiliyorsan.
  • plutongezegendegilmi  (30.05.24 23:23:57) 
[]

Usb bellek veri kurtarma

Sabah kullandığım 8gb'lık usb belleği biraz önce takınca aşağıdaki hatayı alıyorum.(güvenli kaldır yapmadan tak-çıkar yapmıştım)

-G:Sürücüdeki diski kullanabilmek için önce biçimlendirmeniz gerekli
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

Disk yönetiminde raw olarak gözüküyor.
hizliresim.com

Veri kurtarma programlarında dosya tipi unknown gözüküyor.
hizliresim.com
hizliresim.com

*Eğer ilk resimdeki şekilde diski biçimlendirip tararsam veri kurtarılır mı?
*Usb nin önceki formatından emin değilim (ntfs mi? fat32 mi?) şimdi biçimlendirme fat32 olursa kurtarma şansını etkiler mi?

 
Güvenli kaldır yöntemi bu sebeple önemli işte.
Arkadaşları da hala eğitemedim bu konuda. Yedeği olmayan önemli bir veri kaybedecekleri zamana kadar da beni asla anlamayacaklar.

Belleği işletim sisteminin farklı olduğu başka bir bilgisayarda da deneyin bakalım.

Başka uygulamalara da bakın.

www.easeus.com

Get data recovery
R studio gibi..

Uygulamadan uygulamaya kurtarma işleminin süresi ve veri oranı değişebiliyor. Birinin kurtaramadığını bir diğeri kurtarabiliyor.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 01:03:12) 
Easeus rawı görüyordu yanlış hatırlamıyorsam


  • jülsezar  (19.05.24 07:22:04) 
chkdsk gibi bir seçenek var. ben yaptım kurtarmıştı.


  • tabudeviren  (19.05.24 10:05:08) 
@tabudeviren

chkdsk ile aaşağıdaki hatayı alıyorum.
THE TYpe of the file system is RAW

@diyecevaplandı
@jülsezar

Easeus ve Rstudio usb'yi gördü ve taradı fakat Çoğu pdf ve png'ler açılmıyor.

Acaba diski nfts hızlı biçimlendirip recuva ile tarasam bir fark olurmu? biçimlendirmek riskli ise usb böyle kalsa ilerde belki başka bir program ile denemeyi beklemeli?

Bu nasıl kendi kendine raw oldu. Tekrar tak-çıkar , tak-çıkar yapınca bu seferde ntfs olsa ya :)
  • icemanx1905  (19.05.24 12:02:11 ~ 12:02:23) 
Depremle ev yıkılıyor ama depremle yerine gelmiyor maalesef, keşke

Biçimlendirince kurtarma ihtimaliniz daha da azalır

İleride başka programla deneyecek kadar önemliyse dosyalar, araştırmaya devam edin o zaman
  • jülsezar  (19.05.24 12:05:43) 
raw'a dönüşen 3 tane diskimi daha once kurtardım. özel mesaj ile programın linkini atarım istersen. programın ismi file scavenger. 2 tip tarama yapıyor. full tarama yapman gerekiyor.


  • hasansabbah  (19.05.24 12:51:05) 
Raw dan kasıt işlenmemiş, ham veri demektir. Fat32 veya NTFS el değişmiş üzerinde bilinçli olarak dosya dizin formatında değişiklik yapılmış demektir bir anlamda.

USB den doğrudan veri kurtarmanın yanında bir de,
USB fat 32 file system repair veya
USB NTFS file system repair olarak arama yapın ve sonrasında uygulamalarla deneme yapın diyeceğim ama USB belleğin dosya biçin formatını da bilmiyorsunuz.
Bu bakımdan iş daha da zorlaşıyor.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 13:52:57) 
@diyecevaplandı

R studio formatı ntfs olarak gösterdi. Dediğiniz şekilde de araştırayım. Çok sağolun
  • icemanx1905  (19.05.24 14:08:41) 
@hasansabbah

Yazdım hocam
  • icemanx1905  (19.05.24 14:09:04) 
[]

İç dökme duyurusu: İngiltere'den Türkiye'ye döneyim mi?

Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.

Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten. Hanım Türkiye'de henüz, tam da onu da buraya alma kararını verme aşamasındayız işte, onun maaşı 50000 TL, memur, garanti iş, rahat iş. Ben gelmeden hemen önce Türkiye'den ev aldık, aylık 15000 ev kredimiz var ama o zorlamıyor artık.

Artık uzun süredir ayrı olduğumuz için hasret de binmeye başladı, özellikle eşim duygusal anlamda bana çok bağlı, her gün hasret konuşmaları yapılıyor telefonda, gözyaşları dökülüyor falan.

Bana gelirsek ben her yere adapte olabilen bir tipim, buraya da oldum, ben her yerde mutlu olurum, oluyorum. Türkiye'deki sorunların farkındayım, bazı şeylerden dolayı bedeller de ödedim ama Türkiye'de de gayet mutlu mesut yaşarım, burada da yaşıyorum. Türk insanıyla problemim yok, nerede yaşıyorsam bir şekilde adapte olurum. İngilizi de Türkü de seviyorum, kötü insan her yerde var.

Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var. Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda. Yani ikimiz de burada olursak nispeten güzel maaşlarla rahat rahat geçiniriz.

Ben Türkiye'ye dönersem muhtemelen hem haftada 6 gün, hem de daha uzun saatler çalışacağım, maaşım aşağı yukarı 40000 TL civarı bir şeyler olur. Uzun vadede Türkiye'de de kendi işimi kurma potansiyeli var, tabii bunun için 1.5-2 milyon sermaya lazım, o da bende yok.

İşin özü, şu anda düşündüğüm tek konu eşim, o nasıl yapar, adapte olur mu, Türkiye'deki rahatlığı bırakmalı mı? İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil.

Kısa vadede çocuk da istiyoruz, Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var.

Anlaşılan, ne Türkiye ile ne de İngiltere ile sorunum yok, hayatta geldiğim nokta itibarıyla hiçbir yer beni çok heyecanlandırmıyor zaten, hayatı rutine oturtup mutlu mesut yaşamak istiyorum, yeni yerler göreyim, yeni maceralar edineyim gibi dertlerim yok, önceden vardı, yoruldum artık, dinlenmek istiyorum.

En başta neden İngiltere'ye geldin diyecek olursanız, bir heves geldim işte, Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum, benim İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim.

Eşim ne diyor diye sorarsanız, onun da fikirleri belirsiz, genel anlamda o da çok fazla zorluk istemediği bir noktada, Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir, bir süre sonra adapte de olur. Nihayetinde ben hangi yöne meyilli olursam o da beni takip eder, karar vermek biraz bana kalıyor gibi nihayetinde.

Biraz düzensiz yazmış olabilirim kusura bakmayın. Görüş, öneri, ne söylemek isterseniz dinlemek isterim.
Teşekkürler.

Edit: Birkaç detay daha vermek isterim. İkimiz de veteriner hekimiz, ben burada klinisyenlik yapıyorum, eşimin klinik tecrübesi olmadığı için burada food hygiene, meat hygiene inspector gibi işler yapacak official veterinarian olarak. Mezbahalarda, havaalanları gibi yerlerde çalışabilir. Ben buradaki hayatı da düzene sokuyorum, ufaktan para biriktiriyorum. Orta karar bir araba bile aldım burada.

 
Ben yerinizde olsaydım eğer eşimin 2 yıllık ücretsiz izin alarak yanıma gelmesini saglardim. Bu süre zarfı içerisinde duruma göre ingilteredeki düzenimi kurar yavaş yavaş da Türkiye den elimi çekerdim. Benim yönüm ingilterede kalmak şeklinde olurdu.


  • dedeminhirkasi  (18.05.24 23:02:52) 
Şimdi sizin Türkiye'de süper bir kariyeriniz olsa denilebilirdi ki dönün sonuçta Türkiye ile derdiniz yok ki çok önemli nokta. Ben misal Türkiye'de yapamıyorum, o yüzden dönmem ve umarim dönmek zorunda kalmam.

Sizin durumdaki sorun dönüş şartları. Türkiye'de 40 bin lira ve çalışma şartları acayip kötü. Bu sizi özellikle bati Avrupa'nın çalışma şartları sonrasi acayip kötü etkiler (bugün berberle konusuyorduk nasıl oluyor berberde tatil falan diye, 5 hafta bizde ama ben biraz fazla alıyorum 5 hafta yetmiyor dedi. Dedim bunu Türk'ün yanında söyleme). Eğer Türkiye'de daha iyi maaş ve insancil çalışma şartları olacaksak sonuçta bu hayatta önemli olan esimiz, cocugumuz.

Bu arada dedeminhirkasi dediği gibi olabiliyorsa kesin deneyin. Riskiniz cok az sonuçta. Eşiniz de bakar nasılmis ne değilmiş diye.

Bu sorunun cevabı basit değil. Çünkü sizin Türkiye çalışma hayatiniz kötü, esinizin iyi. Esinizin oraya geldiğinde yapacağı belirsiz vs.
  • logisticsmanager  (18.05.24 23:08:20) 
Selamlar, eşim nispeten yeni memur olduğu için ücretsiz izin hakkı yok henüz, olsaydı onu düşünüyorduk biz de.


  • slymene  (18.05.24 23:16:26) 
aynı yaştayız ve ben eşimle birlikte ingilteredeyim. o yüzden durumunuzu biraz da olsa anlayarak veriyorum cevabı. biz döneceğiz ancak sizin durumunuz özelinde bana göre eşinizin ingiltereye gelmesi daha doğru olacaktır.

türkiyede olup buraya gelmek veya bir avrupa ülkesine gitmek isteyen arkadaşlarıma hep bu işin tek bir doğrusunun olmadığını ve türkiyede neyi bırakıp geleceklerinin çok önemli olduğunu söylerdim hep. yani evet mesele hiçbir zaman sadece maddi değil, ingilterenin bizim ülkemizden daha üstün olduğu maddiyat dışı diğer yanlarını yaşayarak görmüşsünüzdür. çocuk olunca hele eğitim, gelecek, güvenlik açısından müthiş baskın ingiltere türkiyeye göre. adaptasyonun zor olduğunu kabul ediyorum. ama birlikte olduğunuz yerde zamanla bu sorunun halledileceğini düşünüyorum. siz önceden gelip bi hayat kurduğunuz için comfort zone'dan hiç ayrılmamış gibi hissedecek eşiniz eminim ancak tabi şu anda gözünüzde büyük haklı olarak.

diğer taraftan şu da bi gerçek ki, ülkede çok fazla problem var ama türkiyede de çok güzel şartlarda yaşamayı başaran insan da var. ancak arkadaşların da dediği gibi sizin dönüş şartlarınız pek iyi değil. ingilteredeki çalışma şartlarınızı düşününce pişman olma ihtimaliniz daha yüksek geldi bana.
  • bussuru1  (18.05.24 23:35:21) 
eşin Türkiye'de iyi durumdaysa ve kaybedeceği şeyler olduğunu düşünüyorsa sıkıntı.

Biz de eşimle İngiltere'deyiz ben çalışıyorum o master yapıyor, pek sevemedi ve mesela iklimin onu çok etkilediğini burada öğrendik. İngilizleri de aklında nasıl hayal ediyordu bilmiyorum ama çok vasat pasaklı tipler olduklarını söylüyor ki biraz da haklı. İşler doğru düzgün yürümüyor emlakçı bile binbir türlü hata yaptı ben fark edip uyardım. Sağlık sistemi yine özellikle Türkiye'de özel sigortaya alışmış birini zorluyor ve korkutuyor(eşim). Yani kimi insan alışmakta zorlanıyor.

Ben 2014-2015'te İngilteredeydim, sevmiştim, şimdi yine mutlu gibiyim ama eş durumundan dönmek zorunda kalırsak naparız bilmiyorum. Bu arada eşimin İngilizcesi baya iyidir, o farklı kültürel şeylerden zorluk yaşıyor, dil bilmeyen eşiniz daha da zorlanabilir veya tam tersi bir şeyleri anlamadığı için belki hiç gözüne batmaz her şey pespembe de gelebilir emin değilim. Ücretsiz izin hakkı olmaması kötü.

Buraya geldiğimde Ankara Anlaşmasının arka kapısını bulup gelen tiplerle tanıştım. Türkiye'de pek iş yapamayan burada olmak 'zorunda olan' kişiler bi şekilde yaşayıp gidiyor, ama Türkiye'ye dönse de fena hayatı olmayacak kişiler bi dönmeyi düşünüyor. Mesela bizim Türkiye'de arabamız var hala satmadık, İngiltere'de henüz yok. Bu bile hanıma batabiliyor bazı rahatlıkları burada elde etmek -doğal olarak- vakit alacak. Türkiye'den gerçekten kafa olarak kopmuş mu o önemli (ben koptum, eşim kopmadı). Gerçi sen de kopmamışsın iki tarafı da severim yaşarım diyorsun. Bazı şeyler de gelince anlaşılıyor. Eşim ülkesini bu kadar sevdiğini buraya gelene kadar bilmiyordu :D

ek olarak, çocuk vs. planı varsa buraya adapte olup iyi konuma gelip çocuk yapmak bilmemkaç yıl alır. Sağlık sisteminde Türkiye'deki kadar ilgi olmaması, doktoru sık görememek, ebe ile doğurmak vs. bile kadınları acayip etkileyebilir. Hele acil bi durumda doktora ulaşılamazsa anında döneriz herhalde. Geçenlerde apandisiti patlayıp son anda müdahale edilen bi Türk'ü dinledik orada eşim böyle bişey olsa anında TR'ye dönerim dedi:)
  • nhk ni youkosu  (18.05.24 23:41:51 ~ 23:47:46) 
Dön hocam dön,İngiltere alışması kolay bir ülke değil


  • Yılmaz920  (18.05.24 23:49:46) 
"Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda." "İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil."

Hocam yanlis anlama. Bu biraz iyimser bir hesap gibi geldi. Ingilizcesi iyi olmayan biri 2500 pound alamaz.Alir da yani ustaligi, zanaati olmasi lazim. %20 vergi, 5% pension'dan sonra elde bir sey kalmiyor. Fabrika, uretimde gece isi, mesailerle falan uzun saatler calisarak ancak. AB'den cikiliyor diye dogu avrupa can havliyle toplu goc yapti, Ukraynalilara da coktuler ucuz is gucu diye fabrika, depo isi bile kolay degil artik. Esinizi mavi yakaliliga alistirabilecek misiniz o onemli, Turkiye'de memurluk yapan biri iicn 2-3 kat zor. Esiniz bu zamanda is bulduguna sukretsin. Resesyonda zaten ulke.
  • freedonia  (18.05.24 23:51:39 ~ 23:54:59) 
Mevcut isinden ucretsiz izin alabiliyor ise Ingiltere denemesi yapmak mantikli olur.
Ayrica ingiltere ucakla cok da uzak degil Tr ye. Sanki trene binip 3 gun uzaklara gurbetlere gidiyormus gibi tribe girmeye gerek yok bence :) Belli bir maasla ikiniz de calismaya basladiktan sonra senede 1-2 gidip gelinir.
Biz de gecen sene amerikaya tasindik. Ucak pahali ve 12 saat Tr ye, ayrica havalimani 3 saat mesafede. Pek de sevemedik ama bizim gibi kafa dengi 1-2 aile bulduk onlarla takiliyoruz keyfimiz yerinde, bir derdimiz yok. Biz de ayni yaslardayiz.
Hazir vize varken Ingiltere denemesi tavsiye ediyorum. En kotu ihtimalle sonra donersiniz. Sanki bi karar verdim bidaha donemem gibi bir dusunceye girmeye gerek yok.
  • The_Lollok  (18.05.24 23:58:02) 
Hocam o zaman özür dileyerek söylüyorum ben olsam vakit kaybetmeden çocuk yaparım ki zaten öyle bir düşünceniz var. 9 ay içinde de eşiniz gelir siz gidersiniz. Çocuk doğunca da ücretsiz izinle eşiniz gelir. 2 sene yanınızda durur. Ben böyle yapardım.


  • dedeminhirkasi  (18.05.24 23:59:43) 
Cevaplar için teşekkür ederim, hepsini dikkatle okuyorum.
Bakıyoruz işte, oturup karar vermeye çalışacağız.
Ücretsiz izin durumumuz yok eşim yeni memur olduğu için, e istifa edip dönerse de memuriyete dönme şansı yok. Eğer memurluk yapmayacaksa ona Türkiye'de güzel maaşlı, rahat bir iş yok maalesef. O yüzden kararımız kesin olacak. Ya o istifa edecek temelli İngiltere'ye yerleşeceğiz, ya da ben döneceğim.

Mesleği gereği o da skilled worker olacak eğer gelirse, nispeten kolay bir iş yapacak, 2500 pound maaş da başlangıç maaşı, 3-5 aylık adaptasyondan sonra rahat alabiliyor.
  • slymene  (19.05.24 00:03:32) 
Hocam ozel degilse ne is yapiyorsunuz? Ayrıca ustteki arkadas gibi cocuk +1
Ayrıca turkiyeye dönmek dışındaki tum secenekler +10
Turkiyeye donmeyi gerektiren buyuk bir sebep yok
  • optimistbakunin  (19.05.24 00:14:18) 
@optimistbakunin
ikimiz de veteriner hekimiz hocam.

  • slymene  (19.05.24 00:17:19) 
Abi veterinersen bence avrupa iyi. Bak hatta ben kendi köpekten soyleyeyim; esinle beraber veterinary psychology alanina girip veterinary behaviorist falan olursanız çok güzel iş ve güzel de para var anglosakson ülkelerde (benim bildiğim batı Avrupa'ya oranla İngiltere'de veteriner daha pahali. Amerika zaten kafalari yemis halde millet sira bekliyor bu tarz şeylere).

Bu meslek ile bence sirtiniz yere gelmez ki çalışma saatlerinizin neden bu kadar fark ettigini de şimdi anladim. Evet Türkiye'de bu tarz meslekler malesef çok kötü genelde.

Bence batı Avrupa'da veterinerlik güzel olay.
  • logisticsmanager  (19.05.24 00:23:07) 
mesleği yazmışsınız, gerçekten onun da 2500 net alacağını falan biliyorsanız gelsin. Bak şöyle diyim, Reddit'te falan bak (ki ben içeriden biliyorum) 5-6 ay iş arıyorsun ve yıllık 27000 pound brütlük iş bulmak bile aşırı zor.(ortalama 33 bin deniyor ama Londra ile ortalama o) Sen skilled worker olarak en az 38700 gbp'den bahsediyorsun ve ikiniz de bunu alırsanız İngilizlerin çoğundan daha iyi yaşarsınız. İleride özel kendi işinizi de yaparsınız.

bir not: dependant olarak gelirse istediği işi yapar, skilled worker visa alırsa şirkete ve mesleğe bağlı olur. "Aynı vize tipinde" 5 yıl kalırsan ILR'a başvurabiliyorsun. 3 yıl sonra skilled'den dependanta geçerse vs. o süre sıfırlanıyor haberiniz olsun. Fakat iki taraflı garanti için(işten çıkarılma gibi durumlar açısından) ikiniz de skilled olabilseniz süper tabii. Ama atıyorum sen çalışırken eşine veteriner kliniği açıp özel iş yapsın gibi şeylere girişirseniz ve sen indefinite aldığında onun yanına geçersen falan işler daha parlak olabilir sanki.
  • nhk ni youkosu  (19.05.24 00:47:37 ~ 00:49:45) 
Ingiltere'de kal. Asiri evham yapan birini okudum bu entry'de. Ortada hicbir sorun yok, sen "ya sorun cikarsa" stresi yapiyorsun.


  • hot potato  (19.05.24 02:40:19) 
Ben cevap vermeyeceğim de size kendinize cevap verdireceğim

Neden oradasınız?

- "Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum"

Neden kalmayı düşünebilirsiniz

- "Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten."

- "Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var."

- "Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda."

Neden dönmeyi düşünebilirsiniz?

- "Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var."

- "İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim."

- "Eşim Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir"

---

Sonuç: Kalmak için çok somut gerekçeleriniz var, dönmek için öne sürdüklerinizin tamamı ya varsayıma ya da eşinizin kendi konfor alanı konusundaki sizin endişelerinize ya da aile desteği gibi çok da somut olmayan duygusal sebeplere bağlanıyor.

Aslında anladığım kadarıyla eşiniz zaten oraya gelmek istiyor olsa diğer sebeplere hiç kafa yormayıp kalacaksınız. Haliyle tek sorun eşinizle ilgili. Ancak siz eşiniz için hep kendi korku ve endişelerinizi anlatmışsınız. Çok fazla onun payı yok bu akışta, buna rağmen en büyük belirsizlik de onun payına düşen kısım. Ben ne yaparsam o uyar da demişsiniz ama siz tersten gidiyorsunuz sanırım yöntem olarak.

Bence yaşadığınız bu kafa karışıklığını çözebilecek tek kişi eşiniz. Kendinizi boşuna sıkıntıya sokuyorsunuz. Anladığım kadarıyla (eşinizle ilgili belirsizlikler olmasaydı) siz kalmaya daha yakınsınız, eğer durum buysa eşinizle bu eğiliminizi örtülemeden konuşun. O da kendi açısından değerlendirsin.
  • akhenaten  (19.05.24 08:01:36 ~ 08:16:24) 
"uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var." - burda uzun vadeden kasit max 2 sene ise, esin de gelip hemen 2500 net ile ise baslayacaksa bence denenebilir. senin maasi da net 2800 olarak farzediyorum.

ama uzun vadeden kasit 5+ sene ise ve garanti degilse, sadece potansiyel ise, salla diyorum, degmez.
  • cooperr  (19.05.24 08:29:45) 
siz adapte surecinde yalnizdiniz ama esinizin yaninda siz olacaksiniz zannettiginiz kadar zorlanmaz. burda aklima takilan cocuk ve dogum sureci oldu kadinin annesi gelebilecek durumdaysa, calismayan biriyse vs onu da halledersiniz git gel yaparlar zaten bu uzak plan


  • ala09  (19.05.24 12:23:16) 
Dönme.


  • AlsterWasser  (19.05.24 13:41:35) 
eline bir firsat gecmis. döneceksen de vatandaslik almadan dönme derim.


  • robert bosch  (19.05.24 13:52:08) 
Haftada 4 gun calisiyosun hala donmek kafanda. Eger olum sonrasi hayata inaniyosan eyvallah ama 1 hayatin varsa az calisma fazla eglenmek 1.hedefin olmali.

Donunce esin ve sen toplam 100k ile tc de hic bi sey yapamazsiniz. 65 inize kadar calismaya devam dersiniz.
  • lapaz  (19.05.24 16:50:17) 
sonucta orada da ortalama maasli bir insansin
burada kendi isini kurma sansin varmis. orada bu cok daha zor olur diye dusunuyorum

1-5,2 milyon bulunmayacak para degil

2 clio parasi gibi dusunebiliriz
  • foster  (19.05.24 18:31:10) 
[]

Parmaktaki siğili aldırttıktan sonrası için sorular

1) Perşembe Doktor siğili alıp pansuman yaptıktan sonra birkaç gün sudan uzak tut dedi. Pansumanu çıkartıp banyo yapsam sorun olur mu?

2) Krem verdi, krem sürüyorum günde iki sefer. İlla pansuman şart mı? Yara bandı kullansam?

3) Ne zaman kabuk bağlar?

 
1) daha 2 gün olmuş, duş yapmak çok sorun olmaz ama en azından sudan mümkünse uzak tut.
2- krem yeter, yara bandı olmaz, pansuman şart kör topal bişey bile olsa.
3- Allah bilir :)
  • numlock  (18.05.24 22:41:58) 
1 ... •9596979899100• ... 8309   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.