[]

türkçe dublajı bile olan dizinin türkçe altyazısının olmaması?

the rookie dizisini çift altyazılı izlemek için indirdim. ama türkçe altyazısını bulamıyorum.

online izleme sitelerinde türkçe altyazılı var türkçe dublajlı var ama sadece altyazısı hiçbiryerde yok :(

neden acaba? nereden bulurum?

 
Online izleme sitelerinin iletişim bilgisi varsa oraya yazın, ellerinde srt formatında altyazısı varsa atarlar belki


  • nundu  (24.05.24 22:58:11) 
turkcealtyazi.org

Şimdi googledan aradım mobildeyim de, bu dizi mi? Burda var gibi baya altyazısı
  • nundu  (24.05.24 23:00:47) 
teseşşkürler bilgiler için. evet altyazıların 10 bölümü var ama sezon 20 bölüm. ingilizce altyazıyla izlemeye çalışıcam. aksiyon dizisi olduğu için çok hızxlı ve sokak ingilizcesi kullanıyorlar zorlanıyorum


  • deryack  (25.05.24 15:50:44) 
[]

Amazon uygulamasında fotoğraflar neden çok kalitesiz?

Muadili uygulamalarda gayet kaliteli fotoğraf kullanılırken bu uygulama neden böyle?




 
Sadece görseller değil, arayüz, arama algoritması, kategoriler. Hepsi birbirinden kötü ama işte Amazon.
Neden böyle ilgisizler bu konuda bilmiyorum, yazmak istedim.

  • pavlis  (24.05.24 22:44:16) 
anladığım kadarıyla şöyle bir taktik uygulamışlar;

hani google web sayfalarını indexlerken açılış hızlarını skorluyor ya. Core Web Vitals olayı. Sanırım bu tarz bir şey mobilde de var. webdeki artısı ön planlara çıkmana katkı sağlıyor. yani ceo olayları. mobilde de marketler mi böyle bir şeyi yapıyor acaba bilemiyorum ama birileri skorluyordur elbet.

sayfanın açılış hızını artırmak için yani app sayfa yüklenme skorunu yüksek tutmak için ilk basışta bir önceki ekrandaki küçük resmin büyük halini göstermeye çalışıyor, sayfa tamamen yüklendikten sonra tekrar istek atıyor. o zaman büyük hali geliyor. bende bir kaç saniye bekletti. Ondan sonra dokunup çift dokunuşla tekrar büyüttüğümde net idi. ama her üründe de olmadı bazıları gerçekten kalitesiz. yine de çoğu üründe sonradan iyileşti. dediğim gibi sayfadaki bütün componentler yüklendikten sonra istek atıyor.

bu önceden böyle değildi sanki değiştirmiş olabilirler.
  • ananiyimioguz  (24.05.24 23:43:21 ~ 23:44:24) 
Onizlemelerin kalitesi dusuk (muhtemelen hiz ve yukten dolayi), ustlerine tiklayinca kaliteli hali geliyor.


  • brkylmz  (25.05.24 14:20:44) 
[]

Motosiklet için ehliyet kursu tavsiyesi (antalya)

Selam. Bir hevesle motosiklet aldım 3 aydır kapının önünde yatıyor çünkü ehliyetim yok. Antalya da motosiklet ehliyeti için kurs tavsiyesi verebilecek olan var mı? tşk sçs.




 
[]

iPhone en ucuz nereden alınır ?

İstanbul da satıyorlarmış sanırım piyasanın altında ankara da satanlar var mı güvenilir ? iPhone 11 20k civarı alınır mı bulunur mu? sıfır olarak tabi




 
Öğrenci öğretmenseniz pt.com.tr


  • black holes in the sky  (25.05.24 10:57:26) 
[]

Yeni aldığım termosu kullanmadan önce nasıl temizlemeliyim?

Merhabalar

Stanley termos aldım bir tane, ilk kullanımdan önce nasıl temizlemeliyim doğru bir şekilde?


 
eu.stanley1913.com

HOW TO CLEAN YOUR PRODUCT BEFORE ITS FIRST USE?

Please check the bottom of your product to see if it is dishwasher safe, top rack only. If not, hand washing is recommended. Be sure to wash your product before first use.

Fill with warm water and mild detergent.
Let stand for a few minutes.
Wash with a soft, damp cloth or sponge.
Rinse and dry with a clean towel.
Your product may need a deep clean occasionally. For this we recommend letting a mixture of one part baking soda and one part warm water soak for up to an hour. After rinsing out this mixture, clean with mild detergent.
  • jülsezar  (24.05.24 22:17:23 ~ 22:17:49) 
[]

Otostopla tanistiginiz en renkli kisi?

Kimdi?




 
Kayseriden konyaya ordan Antalya ya ordan da İzmir, İstanbul seyahati yapmaya çalışan un çuvalı gibi bir şey giymiş elinde asası olan hacı emmi


  • rhan  (24.05.24 23:05:48) 
hiç otostop çekmedim, asla da durmam.

yol kenarında gördüğüm en renkli figürü söyleyebilirim belki. ağlayan bi kadın vardı ama öyle yardım falan da istemiyordu, sadece ağlıyordu ayakkabılarını falan da çıkarmış. öyle ıssız bi yerde değildi, toyota falan vardı hatta. pek tekin gelmemişti, uzamıştım. zaten asla durmam. çarpıyorsa da biri durmam. ne olduğuna nasıl güveniyorsunuz bilmiyorum.
  • baldan kaymak  (24.05.24 23:59:42) 
[]

Neden yorumlar İspanyolca?

Bu video Türkçe. Sunan kişi sanırım yarı ünlü bir Türk. Konuştuğu kişi eski ünlü bir Türk.
Hem izlenme aşırı düşük hem de yorumların biri dışında hepsi İspanyolca, o diğer yorum da Rusça.

Neden böyle olmuş sizce?

www.youtube.com

 
İspanyollar ispanyolca altyazi koyun diyor


  • Zetnikov  (24.05.24 21:21:51) 
bunlar bot. 600 takipcili kanalin 500 izlenmeli vidosuna normal insanlarin ususmedigi belli. zaten cevirilerini okursan hicbiri spesifik degil yorumlarin, koray hatasiyiz kargo dinleyicisiyiz falan demiyorlar. hepsi ayni hemen hemen.


  • hot potato  (24.05.24 21:25:52) 
[]

Ehliyet kursu ücreti ve zamanı.

iyi günler,

1. ehliyet kursu ücreti an itibariyle yaklaşık ne kadar? ne kadarı için pazarlık yapmam mantıklı?

2. bayram tatili ehliyet kurslarını nasıl etkileyecek? sınav tarihleri bayram süresi kadar ertelenecek mi?

3. direksiyon sınavından kalanlar için bir sonraki direksiyon sınavı ne kadar süre sonra yapılıyor?

teşekkürler.

 
Yakınlarda ehliyet aldım.

1. Geçen ay yeni 18k olduğunu söylemişlerdi (Kocaeli).
2. Evet, her şey sarktı bende bu sebeple.
3. Bana kalırsam bir hafta sonrakine girebileceğim söylenmişti, standardı bu mu bilmiyorum.
  • matlii  (24.05.24 22:12:35) 
[]

File marketten kavun aldım tadı salatalık gibi iade şansımı kullansam mı?

Küflü değil çürük değil ama yenecek gibi de değil, fişi götürüp durumu anlatsam mı?




 
Kavun karpuz her türlü iade alınır


  • pavlis  (24.05.24 22:33:15) 
[]

İstanbul'a ilk kez gelen yabancı misafiri nereye götürelim?

Birkaç gündür İstanbul'da, Cihangir tarafında kalıyor.

Tarihi yarımadada Ayasofya Sultanahmet falan gezdi. Kadıköy'e de gitmişti geçen gün.

Eşim Balat'a götürebiliriz dedi, başka nereler olabilir?

Not: Araba var ama yaya gezmeyi gezdirmeyi tercih ederiz.

 
İnançlı bir Ortodoks'u Eyüp Sultan türbesine götürmüştüm, çok etkilenmişti. İlgisini çeker mi diye sorabilirsiniz.
Beşiktaş'ın en kalabalık sokaklarından birinde bira-patates hoş olabilir.
Eminönü'nün kalabalığı ve kaosu farklı gelebilir, balık-ekmek de var.
Kuruçeşme Aşşk kahve bana çok güzel geliyor.

Bunların içinde en iyi fikir bence Balat
  • michael_knight  (24.05.24 21:02:49) 
İstiklal, taksim


  • Zetnikov  (24.05.24 21:19:32) 
Rahmi Koç Müzesi / Sütlüce


  • since1907  (24.05.24 21:21:23) 
teknede uzunca bogaz turu. daha once yaptiysa bile farketmez tekrar yapilir.


  • hot potato  (24.05.24 21:23:15) 
[]

Türkiyedeki ev kiralarini gosteren yada kiyaslayan site var mi?

Sb




 
Hepsiemlak'da herhangi bir kiralık evin sayfasını aç ve sayfayı aşağı kaydır. O şehir, o ilçe, o semt evlerinin son 12 aylık metrekare fiyatlarını ve o evin durumunu grafik üzerinde gör.


  • Mirket  (24.05.24 20:26:10) 
Emlak endeksi aradığınız. En detaylısı Endeksa sahibinden.com'da da var ama ilan fiyatlarını baz alıyor. Bir kaç site daha var.


  • doharkoman  (24.05.24 20:37:47) 
[]

hangi spor salonu daha mantıklı?

a) tesis kullanımı ücretsiz. mesafe var. araba almam gerekiyor. pt hizmeti yok.
b) metro kullanmam gerekiyor. sadece 2 durak. 3 aylık 6.750 tl, 6 aylık 7.750 tl, yıllık 9.800 tl. pt hizmeti dahil.
c) evi tesisli bi siteye taşımak. aylık 15k herşey dahil. pt hizmeti yok.

siz olsanız hangisi?

 
B


  • Cesario  (24.05.24 19:50:39) 
Ptden bağımsız B


  • jülsezar  (24.05.24 20:20:46) 
Bence evi taşımada gözün var yoksa c çok alakasız bir seçenek yani.

Araba almam lazım dediğin de sıfırdan araba satın almak mı, arabayı yanına almak mı?

Yani elle tutulur tek ihtimal b bu durumda gibi sanki
  • nundu  (24.05.24 20:24:09) 
Ptden bagimsiz b.


  • logisticsmanager  (24.05.24 20:26:51) 
spor salonuna gitmek icin araba almak falan asiri sacma. net b.


  • hot potato  (24.05.24 20:30:39) 
Araba almaktan kastı bence yeni bir araba almak değil, var olan arabasını alıp gitmek zorunda.

Bence c. Yeni bir heyecan olur, ayrıca sitede güzle bir spor salonu olması müthiş rahatlık. Duş derdin yok, çanta derdin yok, genelde de kullanan kişi sayısı az olur. Mis gibi.
  • numlock  (25.05.24 09:50:49) 
C, en iyi salon eve en yakın salondur hocam.


  • plutongezegendegilmi  (25.05.24 10:10:12) 
B


  • benarrivo  (25.05.24 12:23:59) 
pt'den bağımsız da b ama pt çok önemli bir faktör. insan kendine fazla güveniyor tecrübeli olmadığında ama gymrat dediğimiz insanlar bile boşuna gymbuddy'ler ile gitmiyor. insanlar birbirlerinin hatalarını daha rahat görebiliyor ve destek olabiliyor gerektiğinde.


  • zararsızamip  (25.05.24 12:26:08) 
[]

Tatlı yememek için ne yapabilirim?

Tatlıya biraz düşkün olmam nedeniyle kilo vermede sıkıntı yaşıyorum 1 haftadır tatlı namına bir şey yemiyorum. Canım yavaş yavaş gidiklanmaya başladı. Bunu nasıl durdurabilir. Mesela çok canın istediyse git hurma ye gibi bir öneriniz olur mu?




 
bir süre daha dişini sıkıp yemezsen bir süre sonra canın hiç istememeye başlıyor. hurma vb şeyler yemeni tavsiye etmem. çünkü tatlı isteğini artıracak daha çok canın çekecek


  • benarrivo  (24.05.24 19:18:20) 
evde yapmıyorum, dışarda da yanıma para almıyorum görmezden geliyorum. birgünde 1 tepsi .. ne olduğunu demeyim canınız çekmesin yiyen biriydim. en fazla şekersiz kahvenin yanında ufacık bi çikolata tat versin diye.. o kadarcık. benim de kilo sorunum yok ama şeker olurum diye korkuyorum.


  • geveze yazar  (24.05.24 19:27:16 ~ 19:28:02) 
su icip midenizi sisirebilirsiniz, sonra fizyolojik olarak bisey yiyesiniz gelmiyor bir sure.


  • taurina  (24.05.24 19:29:27) 
Eritritol ve stevia kullanın şeker yerine evde yapın tatlıları. Bolca hurma yiyin şeker ihtiyacını kesiyor


  • iwillsee  (24.05.24 19:32:15) 
sakın evde tatlı yapmayın, bitirene kadar aklım orda kalıyor. :((


  • geveze yazar  (24.05.24 19:43:28) 
Benim kendi taktiklerim, bilimsel desteği yok;
Eğer yemek sonrası gelen tatlı istegiyse sicak suya limon sikip icmek. Gerçekten bütün tatli ve yeme isteğimi bitiriyor.

Bir gün sıfır ekstra şeker (yani meyve falan katmadan ekstra olan şekerler), bir gün normal şeker yeme. Bu şekilde yaklaşık 1 ay yaptım misal 15 gün şeker yememistim totalde.

Canım sekerli bir şey istediğinde su icmek. Bazen dehidrasyon da yapabiliyor bu isteği.

Bir de gene dan John örneği vereceğim; yok öyle snickers falan filan seyleri yemiyorum. Ama hanim tatli yaptiysa yerim. Sonuçta önemli bir şey. Annenin sutlacini yememek yapmam. Ha her gün olmadığı sürece tabiki ama bazen şeker yemeyecegim diyerek bu tarz hayattaki önemli seylerden kacmak yanlış.
  • logisticsmanager  (24.05.24 20:30:56) 
öncelikle bu kadar sert bir şekilde tatlılardan uzak durmaya çalışmak doğru değil çünkü mutlaka ters teper ve bir gün normalde almanız gerekenden çok fazlasını alabilirsiniz. ikinci olarak instagramda youtubeda sürekli görüyorum şekeri minimumda olup (hatta bazen hiç koymuyorlar) yediğinizde tatlı hissiyatı sağlayan tarifler veriyorlar. onları deneyebilirsiniz.


  • tabii lan manyak mısın  (24.05.24 21:06:09) 
Fellas high protein bar var, kırmızı, hindistan cevizli...

Ouff gerçek çikolatadan bile güzel. Ondan ye.. hurma da olur gayet
  • abuzer  (25.05.24 20:35:28) 
Migrosta satiliyo


  • abuzer  (25.05.24 20:36:48) 
[]

Köpeği varmış demek ki

Bir insanın köpek sahibi olduğunu öğrendiğinizde onunla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bekar, evli, genç, yaşlı, zengin, fakir olması gibi bir bilgi daha eklenince düşüncelerinizde değişiklik oluyor mu?



 
Sorumluluk sahibi derim. Ayrıca köpek birçok sosyal aktiviteyi direkt veya dolaylı yoldan engeldir, yani kendi kadar hayatındakileri de düşünüyor derim.


  • numlock  (24.05.24 19:14:08) 
Bahçedeki bir köpek sorun değil.

Genellemek istemem ama köpek sahibi orta yaşlarda, bekar, maddi durumu iyi olan birinden arkadaşım da olsa biraz uzak dururdum.

Dış dünyaya ve diğer insanlara bakış açılarında olumsuzluk hissediyorum.
  • diyecevaplandı  (24.05.24 19:14:54) 
bahçeli bir evde köpek besliyorsa olumlu.

apartman dairesinde besliyorsa olumsuz.
  • benarrivo  (24.05.24 19:20:21) 
Sorumluluk sahibi +1


  • grimavi  (24.05.24 19:20:35) 
zenginse eli boş her şeyi tatmış birde bunu deniyor derim, fakirse üzülürüm kimi kimsesi yok ondan medet umdu derim. yaşlıysa çok üzülürüm ne yaptığını biliyr mu diye sorgularım, bekar ve gençse ilgi çekmeye çalışıyor derim, evliyse karısına ya da kocasına üzülürüm. ben köpeklerden korkarım. birde konuyla alakasız beni niye engelledin yahu. normal yazışmışız. neyse.


  • geveze yazar  (24.05.24 19:22:03 ~ 19:22:42) 
Ya öncekinden daha olumlu düşünmeme sebep olur ya daha olumsuz. Evde nasıl yaşadıklarını görmem lazım.

Hayvan bulunan evin temizliğine dikkat edilmezse kokuyor. Eğer o ev kokmuyorsa harika, demek ki baya disiplinli, temiz biri. Cidden zor çünkü bunu başarmak.
  • akhenaten  (24.05.24 19:26:36) 
Petshop ya da köpek üretenlerden para verip almışsa olumsuz düşünürüm. Barınaktan ya da sokaktan sahiplendiyse olumlu düşünürüm. Bir de güzel ilgileniyor mu, bakıyor mu o da düşüncemi etkiler.


  • rock n roll  (24.05.24 19:51:01) 
rock n roll+1 kedi kopek cok severim ama oyuncak niyetine alanlardan fenalik geldi


  • ala09  (24.05.24 20:10:25) 
Köpekler çok yakın bir geçmişte kurtlardan evrilmisler, ataları kurt. Kurtlar çok benzer özelliklere sahipler aslında.

Bir Kurt günde en az 10 km yürüyen bir canlı. Km'lerce alanı kendisine bölge olarak edinir. Geniş alanlarda sık haraket hayvanın en temel doğası.

Büyük bahçelerde, Bağda tarlada vs doğasına uygun besleyenlere lafım yok ama sırf kendi yalnızlık duygusunu tatmin etmek için hayvanı çok afedersin sik kadar bir apartman dairesine hapsedenlere ben uyuz oluyorum.

Müthiş canlılar, mucizevi bir karsiliksiz sevgileri var ve bu ozellikleri bunu bilen insanlar tarafından somuruluyor.
  • makbur  (24.05.24 21:13:04) 
Nötr. Herhangi bir aksesuarı varmış gibi düşünürüm.


  • doharkoman  (24.05.24 21:14:25) 
Köpeğin cinsi, diğer bilgilerden daha önemli.


  • nawar  (24.05.24 21:16:54) 
Valla ben bir şey düşünmezdim taa ki tüm binanın 1+1 dairelerden oluştuğu apartmanda 2 köpek besleyen komşu mu görene kadar. Hayvanlar için çok üzülmüştüm. Bir çeşit bencillik geliyor. Köpekler kapıdan çıkar çıkmaz farklı bir hayvana dönüşüyor.


  • Amaranta ursula  (24.05.24 22:17:03) 
Sahiplenmiş mi yoksa para verip mi almış bu konudaki tek kriterim budur. Köpek sahiplenmis biri olarak para verip cins köpek peşinde koşan insanlarla arama mesafe koyarım.


  • mirty  (25.05.24 00:01:52) 
apartman dairesinde besleyen ex gf geldi aklına.

ben ona göre çok daha alt seviyedeyim ama cringe geliyor bana. davul değilseniz, denginiz düğünde figür olmak değil. eksi yi veriyorum orada ben. mantığım böyle çalışıyoe
  • baldan kaymak  (25.05.24 00:03:32) 
çelik gibi bir iradesi olduğunu düşünüyorum. köpek bakmak güçlü irade ve disiplin gerektiriyor, saygı duyuyorum.


  • zararsızamip  (25.05.24 12:26:37) 
@diyecevaplandı +1

bir de köpeğine oğlum/kızım diyorsa kaçarım.
  • WithWorth  (25.05.24 12:47:44) 
[]

Florya Atatürk Ormanında gece ışıklandırma var mı

Ve 24 saat yürüyüşe açık mı?




 
hayır. kapanıyor güneş batma vakti gibi.


  • dorian greyfurt  (25.05.24 02:01:32) 
[]

Chat Gpt'nin premium almak mantıklı mı?

ücretsiz versiyonuyla ücretli versiyonu arasında ne gibi farklar var? değer mi o ücreti vermek?




 
Selam! OpenAI'nin ChatGPT ücretli ve ücretsiz versiyonları arasında belirli farklar bulunmaktadır. İşte bu farkları madde madde sıralayalım:

Ücretsiz Versiyon:
Model Erişimi:
Ücretsiz kullanıcılar genellikle önceki model versiyonlarına (örneğin, GPT-3.5) erişebilir.
Kullanım Kapsamı:
Kullanım limitleri olabilir. Belirli bir süre veya belirli bir sayıda istek sınırı bulunabilir.
Yanıt Hızı:
Ücretsiz kullanıcılar için yanıt hızı daha düşük olabilir.
Özellikler:
Ücretsiz sürümde daha sınırlı özellikler ve entegrasyonlar bulunabilir.
Ücretli Versiyon (ChatGPT Plus):
Model Erişimi:
Ücretli kullanıcılar en güncel model versiyonlarına (örneğin, GPT-4) erişim sağlayabilirler.
Daha Hızlı Yanıtlar:
Ücretli sürümde yanıt hızları genellikle daha yüksektir.
Daha Fazla Kullanım Limiti:
Daha yüksek kullanım limitleri vardır, böylece daha uzun ve daha sık etkileşimler mümkün olur.
Öncelikli Erişim:
Yoğun zamanlarda bile hizmete öncelikli erişim sağlanır.
Gelişmiş Özellikler:
Ekstra araçlar ve özellikler (örneğin, görüntü tanıma, gelişmiş veri analiz araçları) kullanılabilir.
API Erişimi:
Ücretli kullanıcılar için daha geniş API erişimi sağlanabilir.
Özel Destek:
Daha iyi ve hızlı müşteri desteği sunulabilir.
Bu farklar genel hatlarıyla ücretli ve ücretsiz ChatGPT kullanıcıları arasındaki temel farklılıklardır. Belirli özellikler zamanla güncellenebilir veya değişebilir, bu yüzden en güncel bilgileri OpenAI'nin resmi kaynaklarından kontrol etmek her zaman faydalıdır.

------

GPT-4, önceki versiyonlara kıyasla çeşitli konularda daha yetenekli ve gelişmiş yeteneklere sahiptir. İşte GPT-4'ün daha yetenekli olduğu bazı alanlar:

1. Dil Anlayışı ve Üretimi:
Daha Karmaşık Metinler: GPT-4, daha karmaşık ve detaylı metinleri anlayabilir ve oluşturabilir.
Daha Uzun Bağlam: Daha uzun konuşma ve metinlerde bağlamı koruyarak daha tutarlı cevaplar verebilir.
2. Dil Çeşitliliği:
Daha Fazla Dil Desteği: Birçok farklı dili daha iyi anlayabilir ve kullanabilir.
Çok Dilli Etkileşim: Birden fazla dili aynı anda kullanarak daha karmaşık çok dilli görevleri yerine getirebilir.
3. Özel Alan Bilgisi:
Daha Derinlemesine Bilgi: Bilim, tarih, teknoloji gibi özel alanlarda daha derinlemesine bilgi sunabilir.
Teknik ve Akademik Metinler: Daha teknik ve akademik metinleri anlayabilir ve bu konularda daha doğru ve kapsamlı bilgiler sağlayabilir.
4. Doğal Dil İşleme:
Daha Doğal Dil Anlayışı: İnsan diline daha yakın cevaplar üretebilir ve dilin inceliklerini daha iyi kavrayabilir.
Gelişmiş Anlam Çıkartma: Metinlerden daha karmaşık anlamlar çıkarabilir ve bu bilgileri daha doğru bir şekilde kullanabilir.
5. Görsel Girdi ve Çıktı:
Görsel Tanıma ve Yorumlama: Görselleri tanıyabilir ve bu görseller hakkında bilgi verebilir (bu özellik genellikle belirli entegrasyonlar ve araçlarla kullanılır).
6. Problem Çözme Yeteneği:
Daha Karmaşık Problemler: Matematik, mantık ve diğer karmaşık problemleri çözmede daha etkilidir.
Kod Yazma ve Hata Ayıklama: Daha gelişmiş kod yazma ve mevcut kodları analiz etme yeteneklerine sahiptir.
7. Etik ve Güvenlik:
Daha Güvenli ve Etik Kullanım: Yanıtların etik ve güvenli olmasını sağlama konusunda daha iyidir. Zararlı veya uygunsuz içerikleri filtreleme yetenekleri geliştirilmiştir.
8. Kullanıcı Özelleştirmeleri:
Daha İyi Kişiselleştirme: Kullanıcı taleplerine ve ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlar ve daha kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilir.
9. İşbirliği ve Entegrasyonlar:
Daha İyi API ve Araç Entegrasyonları: Geliştiriciler için daha gelişmiş API'ler ve entegrasyon araçları sunar, bu da GPT-4'ü çeşitli uygulamalarda kullanmayı daha kolay hale getirir.
Bu yetenekler, GPT-4'ü özellikle profesyonel, akademik ve teknik alanlarda daha güçlü bir araç haline getirir ve kullanıcıların daha geniş bir yelpazede ihtiyaçlarını karşılamasını sağlar.
  • ananiyimioguz  (24.05.24 16:39:00) 
Ne yaptıracağınıza bağlı yani 4 ün yeteneklerini sonuna kadar kullanıcam bana o lazım diyorsanız vermek mantıklı.

ben henüz vermedim free kullanıyorum. şu sıralar 4 e erişim de var. günlük sorgu sayısı limiti var ama olsun en azından deneyimleyebiliyorsunuz.

mobilde birebir konuşabiliyorsunuz. belki ingilizce pratik yapacaksınız falan o zaman 4.0o işlevli olabiliyor para vermeye değebilir.
  • ananiyimioguz  (24.05.24 16:41:36) 
[]

Bu ingilizce nerenin aksanı?

İngiltere'de hangi memleketin aksanıdır bu?


x.com

teşekkürler.

 
Arada "Glasgow" kelimesini duydum, İskoçya olabilir. Zaten hafif yayarak ay sesini ey gibi de çıkartıyor, muhtemelen İskoçya.


  • d max  (24.05.24 16:24:01) 
24. saniyede diyor ki "A vodka and a Max, 10 Pounds! More expensive than Glasgow!"

d max'in yorumuna katiliyorum yani.
  • sertac akin  (24.05.24 19:50:47) 
... this one ... everybody know that, Turkey is not cheap anymore, [gülüyor] no Turkey is not cheap anymore. We went out last night and spent 400 pounds, just on drinks ........... 400, a vodka and a max is 10 pounds. more expensive than Glasgov, that's Alanya, by the way, bye.


  • slymene  (25.05.24 01:52:18) 
[]

Kalamış Atatürk Parkı FB maçı etkinliği

IBB etkinliği olarak maç buradan izlenecekmis akşam 7'de. Bu parkı hatırlamıyorum ve burada etkinlikler nasıl oluyor bilmiyorum. Belediye sandalye koyuyor mu veya kendimiz mi götürüyoruz, oturma yeri vs var mı yoksa ayakta mı duruyorlar? Bilen biri aydınlatırsa akşam belki tek başıma oraya giderim takılacak kimseyi bulamadım herkes konserlere gidiyormuş. Nasıl işse bugün bir sürü konser var İstanbul'da.




 
sabah parktan geçerken ekran kuruldugunu ve piknik masaları kondugunu gördüm. ne kadar kalabalık olur bilemiyorum. piknik masaları dolu olursa sanırım piknik örtünüzü ya da kamp sandalyenizi alıp gidebilirsiniz.


  • patlamis misir  (24.05.24 16:01:48) 
belediye sandalye koyuyor ama yetersiz kalir anca erken no idip yer kapmak gerekir. kendi sandalyenizi goturmenizi tavsiye ederim


  • ala09  (24.05.24 16:06:11) 
[]

ODTU Psikoloji

Arkadaşlar merhaba, ODTU Psikoloji’de okuyan biri varsa birkaç şey danışmak istiyorum. Teşekkürler.




 
[]

almanyaya türk plaka araçla gitmek

almanyaya araçla türk plakalı aracımla girip aynı gün uçakla çıkmam mümkün mü?

ertesi hafta alarak geri döneceğim 1 hafta boyunca arabamı parketmiş olacağım buna engel bir şey var mıdır?


 
Almanya'da ozel bir otoparka araba birakip ucakla ulkeyi terkettim. NL plakaliydi ama fark edecegini sanmam. Ayrica Bosna'da da araba birakip ucakla ciktim, kimse birsey sormadi. Sure asiri uzun degil zaten yasak bir yerde olmadikca sorun olmaz.


  • mbond  (24.05.24 16:02:11) 
Türkiye'de bunun yasak olduğunu, cezası olduğunu biliyorum. Almanya'da sorun olmadığına emin olun.


  • michael_knight  (24.05.24 16:41:30) 
Sorun olmaz,sürekli bu şekilde yapıyorum/yapıyoruz.


  • duptıs  (24.05.24 17:58:08) 
[]

spotify’ıma başka biri bağlanıyor

birkaç gündür pc’deki spotify’ıma başka biri bağlanıyor. her seferinde bağlı cihazı değiştirmek zorunda kalıyorum. bir süre sonra bir daha oluyor. ps5’ten bağlanıyor. muhtemelen 13 yaşında bir oğlan. çünkü sürekli mortal kombat müzikleri açıyor. benzer durumu yaşayan var mı? ben bu çocuğun ps5’ini spotify’da nasıl engellerim?




 
2-3 sene önce bende de öyle olmuştu şifreyi değiştirdim bir daha olmadı..


  • jülsezar  (24.05.24 14:35:05) 
Şifreyi değiştirseniz sorun kalmayacak aslında. Belli ki biri hesabınızı çalıp satmış.


  • pianeta  (24.05.24 14:35:05) 
[]

Şapkadaki parlak şey çıkarılacak mı?

www.beymen.com

Geçen superstepten bu şapkayı aldım, gorseldeki gibi takıyorum.ama şu parlak şey var ya, o çıkarılabilecek türde, etiket gibi bir şey, yapışkan, onu çıkarıp da mı takmak gerek?


 
evet


  • king lizard  (24.05.24 13:22:33) 
Bildiğiniz etiket. Tabii ki çıkarın.


  • thracia  (24.05.24 13:26:14) 
Sonradan görme rapçiyseniz hayır, onun dışında evet çıkarmanız gerek.


  • heritage  (24.05.24 13:33:57) 
Ben çıkarmamıştım, ürünün bir aksesuarı gibi düşündüm.

Sonra bir arkadaşım şapkayı takarken gördü çok pis dalga geçti, çıkardım. Bu kez de güneş izi kaldı orada :/

Çıkarın siz en iyisi.
  • chicha_v2  (24.05.24 15:09:25) 
[]

Veri analiz işi

20 sorudan olusan bir anket arastirmasi. 17 soru goktan seçmeli, 2 soru oklu yanit içermekte, 1 soru yar açik
uçludur. Cevap bir iki cümlelik yorum istemektedir.
Örneklem sayisi 500. Sosyal Bilimler alanindadir. Böyle bir analizi kim hakkıyla yapar? Hangi kurum kuruluş?


 
DM gönderdim


  • wct3 org  (24.05.24 22:28:08) 
[]

çıkartılamayan depo personeli

şirkette, depoda çalışan bir eleman var. kullandığımız sistemin dışına çıkan bir profili var. çaktırmadan usulsüzlük yapıyor, varı yok-yoku var gösteriyor falan. aslında tam olarak görevini doğru düzgün yerine getiremiyor ama bir pazarlama harikası. daha önce 1 kere çıktı, sonra yalvardı etti yeniden işe alındı. bu ara yine aynı saçmalıkları yaptı, kamera kayıtlarını döktük. istifa etti, şimdi patronlar biraz daha bekle gitme falan demişler. bizimkilerin sıkıntısı, şu an yerine adam bulamadık beklesin derdindeler ancak adam yanar döner. patron da 2 gün önce işten çıkartın dedi, şimdi eleman istifa edince beklesn diyor. bulunduğu tarafta çalışanları da manipüle eden bir tip. ben de bu saatten sonra bunu çalıştıracaksanız ben sorumluluk almıyorum diyecegim. siz nasıl bir tavır sergilersiniz?




 
sizinle aynı görüşte olurdum. muhtemelen dünyada ender bulunan emsalsiz bir pozisyonu yoktur. yerine elbet ki yerine biri bulunur. şirketiniz muhtemelen elemanı nasıl arayacagını bilmiyordur. Ben olsam Yerine veya yanına birini koyup yetiştirtip bunu kovardım


  • limonlu eksi  (24.05.24 12:17:13) 
patrona açıkça bu adamı işyerinde tutarsan başına bir iş gelecek, ben sorumluluk almam diyerek korkuyu vermeniz gerekiyor.


  • orpheus  (24.05.24 14:23:54 ~ 14:24:09) 
[]

Avans Hesaptan Çekilen Tutar Hakkında

Selamlar

Avans hesabımdan diyelim 20 k para çektim ve ekstresi kesilmeden bu parayı geri yerine koysam faiz yer miyim?

Teşekkürler.

 
günlük işler. aynı gün ödemediğin sürece günlük faiz yersin. (bazı bankalar aynı gün ödesen bile faiz kesebiliyor)


  • jelly bear  (24.05.24 11:34:41) 
Evet faiz ödersiniz.
Mesela şu anda 20K para çeksem ve 5 dakika sonra geri yatırırsam 1 günlük faiz öderim.

  • michael_knight  (24.05.24 12:12:09) 
[]

önceki yıllarda da günümüzdeki kadar kadar çok yemek yeniyor muydu?

instagramdan yutuptan bakıyorum da hergün yağlı yemeklerden, hamur işlerinden oluşan sofralar kuruluyor bedenleri nasıl dayanıyor acaba? hergün makarna, hergün poğaça ve şerbetli tatlılar görüyorum. haftada bir ziyafet çekersin kendine ama hergün ağırlık vermiyor mudur?




 
data.tuik.gov.tr

dayanmiyor bedenleri, obezite gittikce artiyor.
  • lemmiwinks  (24.05.24 12:14:01) 
  • doharkoman  (24.05.24 20:47:34) 
Genelde kocaların erken ölmesi için yapılan sinsi bir plan


  • titanic kemancısı  (24.05.24 20:52:25) 
açlık korkusu olan kültürle büyüyen insanlar ihtiyacından fazla yiyor. o yüzden bakarsan daha gelişmiş ekonomik refahı yüksek ülkeler genelde obeziteden daha uzak.


  • zararsızamip  (25.05.24 12:29:07) 
[]

Sokak köpekleri konusunda kimin ne çıkarı var?

Sokak köpekleriyle ilgili son günlerde iyice artan bir tartışma var.
Konu hakkında ne düşündüğünüzü sormuyorum, onu yazınca tartışma çıkıyor. Twitter'da yapalım bu tartışmaları :)

Bu konudan kimin çıkarı var? Hangi karar verilirse veya verilmezse kim nasıl para kazanıyor?
Tartışma öyle bir hal aldı ki arkasında başka bir konu olduğu belli ama ne olduğunu anlayamıyorum. Siz biliyor musunuz?

 
Mama lobisi var diyorlardı.

Yani sokakta köpek kalamzsa onları beslemek için mama alınmayacak bundan kazananlar artık kazanmayacak.
  • jülsezar  (24.05.24 10:57:46) 
1.Rant
mama ve bağış lobisi ve oy potansiyeli.


2.Rant
ayrıca köpek dışkısı çok zararlı bir madde ve özellikle ilerleyen süreçte başıboş köpek sorunu yüzünden almanya regülasyonlar ile türkiye gıda ithalatına sınırlar koyacak. zaten bu amaçla bnd ve alman kaynaklı kuruluşlar bu konuyu destekliyor .

3.Rant
yıllık bazlı satılan kuduz aşısı miktarı ve ilerleyen süreçte covid benzeri solunum yolu ile bulaşan kuduz pandemisi uydurup tekrardan küresel ekonomik daralma ve büyüme yaratma
  • alp9900  (24.05.24 11:02:13) 
Ekonomik kısmını bilmiyorum ama mama lobisi vs toplayıp imha etme ihalesini alacak akp yandaşı gibi bir durumdur muhtemelen.

Siyasi açıdan ise bu konu özellikle Erbakan'ın ve YRP'nin üstünde durduğu bir konuydu. Mesela seçim öncesinde YRP'nin İstanbul belediye başkan adayı Mehmet Altınöz'ün bir röportajını izlemiştim, orada da belirtmişti sokak köpeklerinin toplanması ve imha edilmesi gerektiğini. Yani seçim sonrasında Erdoğan'ın bir anda bu konuya eğilmesinin sebebini YRP'ye mesaj olarak görüyorum ben. YRP sadece bu konuda değil bildiğiniz gibi aşı karşıtlığı, lgbt düşmanlığı gibi konularda da ekstrem fikirlere sahip. Önü alınmazsa bu konularda da daha büyük etkileri olabilir diye korkuyorum.
  • nundu  (24.05.24 11:03:40) 
1. Ben avukat olsam, sokak hayvanları aktivisti olur, böylelikle hayvanseverler arasında adımı duyururdum. Apartmanda hayvan yetiştirme konularında komşular çok davalık oluyorlar.

2. Ben veteriner olsam sokak hayvanları aktivisti olurdum. Ne kadar çok hayvan, o kadar çok iş.

3. Ben yem imalatçısı ve satıcısı olsam sokak hayvanı aktivisti olurdum. Sokaklarda besleme yapanları çok severdim.

4. Mama ve veteriner masrafı bağışçılığıyla geçinen fenomenleri unutmuşum :)

Konuya mizahi yaklaştım. Gerçekten gönül vermiş herkese saygım sonsuz.

En çok çıkarı olanı söylemeyi unutmuşum. Bunu aslında en başa büyük harflerle yazmak lazım. Şu an sokak hayvanlarını gündem yapmak asıl iki gündemi arka plana itmek içindir. Ekonominin çıkmazda olduğunu ve kaçak göçmenleri konuşmaktansa bu konunun konuşulması iyidir diye düşünenlerin çıkarı en baştadır elbette.

Yoksa sokak hayvanlarıyla ilgili hiçbir şey değişmeyecektir. Konu konuşulduğuyla tartışıldığıyla ve diğer iki konu unutulduğuyla kalacaktır.
  • Mirket  (24.05.24 11:09:19 ~ 11:27:37) 
mama lobisi zannedildiğinden çok daha korkunç güçlü. benim keşfete bi adam düşüyordu eli yüzü düzgün saçı sakalı nizami kesilmiş ama 30 yıllık leş bi arabaya binip "bakın arkadaşlar bu son param ama onu da simit alıp bu yavrucaklara veriyorum" diye duygu yapıyordu. ben de başta inanmıştım da sömürücü çıktılar. bir benzeri geçenlerde sokak köpeklerine mama toplicam diye 27 milyon mu ne toplamış. dışarda deli gibi kedi köpek mama toplayacam para atıncılar var onların sesi çıkıyor o kadar.

çok da bi şey olacağı yok da boş teneke misali 200 kişi birleşip twitter'da gündem yapıyor her boku
  • avatar is back  (24.05.24 11:11:34) 
aslında olayın sosyal medyada geçirilen süreyi arttırmakla çok ilişkisi olduğunu düşünüyorum. facebook belgeselini izlemişsinizdir, köpekler konusu da da benzer bir şekilde ateşlendi. evet tabii ki sorun yeterince ele alınmadığı için bazı ilçelerde ve bazı şehirlerde daha büyük ancak bu kutuplaşma, oluşturulan görseller vs sorunu olduğundan çok daha büyük ve korkunç algılatıyor insanlara. taraf oluyorlar, daha çok paylaşım yapıyorlar, her seferinde daha korkunç görseller paylaşıyorlar. ben en büyük kazananın twitter gibi sosyal medya hesapları ve yrp gibi gücünü göstermek isteyen küçük partiler olduğunu düşünüyorum.


  • red g  (24.05.24 11:39:42) 
büyük bir çıkar falan yok, sadece medya üzerinden belli dönemlerde belli konular abartılarak gündem değişikliği sağlanıyor. yaklaşan büyük olaylar için güzel bir altlık. bakın nasıl çözdük zaferi olur bu konu.


  • orpheus  (24.05.24 14:25:44) 
mama lobisi, bağış lobisi, etkileşim lobisi, hayvansever kadınları tavlama lobisi.

mama lobisini çokça yazmışlar zaten yukarıda.
bir de bağış toplayanlar var. sosyal medyada veya başka yollarla hayvanseverlerin duygularını kullanarak sokak hayvanlarına yardım ediyoruz diye para toplayanlar var.
etkileşim lobisi dediğim yine hayvanseverlerin beğenisini kazanmak ve bu sayede ünlü olmak isteyenler var. bu şekilde binlerce takipçi ve beğeni kazanıyorlar. bunu sadece kişi olarak düşünmemek lazım. bazı şirketler de bu şekilde sempati topluyorlar.
sonuncusu da malum. hayvanseverim ayağına hayvansever kadınlara yanaşan tipler var :)
  • benarrivo  (24.05.24 14:51:11 ~ 14:51:54) 
Hem belediyeler hem stklar mama üzerinden dünya kadar para kaldırıyor.

Stk ile alakası olmayan, instagram'da tiktok'ta falan saf insanların saf duygularıyla oynayan, yorumlarda bahsedilen dolandırıcılar da mevcut. Sonra gidip kendilerine ev araba alıyorlar enayi paralarıyla.

Ankara BŞB mama fabrikası açmıştı saçmalığa bakar mısınız. Şimdi de bu kadar köpeğe nasıl kıyacaksınız diye ağlıyorlar. E mama fabrikası açacak parayı kısırlaştırmaya, düzgün barınaklara harcasaydınız ya.

Toplatılması da birilerine rant olur kesin.

Üzgünüm keşke işler buraya gelmeseydi ama şu an bu kadar köpeğin mutlu mesut bakılması mümkün değil belediyeler işlerini savsakladığı için bu noktaya geldik.
  • chicha_v2  (24.05.24 15:06:53) 
alp9900 güzel açıklamış buna ek olarak sokak hayvanları sömürüsü kalitesiz şirketlerin sözde sosyal sorumluluk adı altında en ucuz pr yöntemlerinden biri.


  • doharkoman  (24.05.24 20:45:31) 
chp izmir bb 40 milyon tlye barınak yaptı hem de 2 sene öncenin parasıyla. 1500 köpeklik kapasiteli. deü'deki köpekler belki sığar. ortada bir rant var evet.

bence en çok sesi ve etkiyi kedici köpekçi malum kitle yapıyor
popülist siyasetin çekincesi de onlar.
üstelik en kalabalık 3 partide o kitleden mebzul miktarda insan var.

türkiyede 80 darbesinden sonra başlayan, 90larda fırına giren, 2000lerde iyice pişen şehirli ve yeni malum kitle tam da kedi köpek için kurşun atacak bir ruh halinde.
  • lambırcek  (24.05.24 21:41:45 ~ 21:42:30) 
Rant o kadar büyük ki yaz yaz bitmiyor. Bir diğer çıkar grubuda vurguncu dernekler. Bu hayvanlar üzerinden gerek toplumdan gerekse AB hibelerinden vurgunu vuruyorlar. Yetmedi bir de şimdi bu suistimali destekleyen Halktv, sözcü gibi yandaş provokatif medyalar var. Nasıl olsa kitlesi müsait ne versen yiyorlar.

Konu köpekler üzerinden tartışılıyor fakat sokaklarda sahipsiz hayvan olması bir sorun. Sokaklarda kedilerde olmamalı. Kuduz, bit pire riski bir tarafa kedi dışkısı toksoplazma içeriyor hani medyada ''kediye kafa tutan fare'' içerikli yayınlar var ya işte o fareler toksoplazmalı ve o farelerle temas eden kedilerde taşıyıcı daha sonra insana bulatırıyorlar halk sağlığını tehdit eden ciddi bir sorun.
  • doharkoman  (24.05.24 22:12:00) 
en ufak yapılanı söylüyorum;
bir tane instagram, tiktok v.b. hesabı açıyorsun.
adını patili bilmem ne, can dostlarXX şeklinde sevimli bir hesap açıyorsun.
sonra besleme ve yaralı hayvanlar acındırma postları kasıp takipçi topluyorsun.
daha sonra canlı yayın açıp sözde veterinerlere ve mama firmalarına olan borçların için para topluyorsun.
gelen paranın bir kısmını gerçekten kopeklere harcıyorsun ama önemli kısmı sana kalıyor.
bingo artık tam zamanlı bir köpekçısın, bu iş üzerinden geçimini sağlıyor, işleri büyüttükçe araba hatta ev bile alıyorsun. en iş bilmeyeni estetik masraflarını buradan sağlıyor.

binlerce köpekçi dernek var, neden sizce bir kaç büyük derken altında toplanmak yerine her önüne gelen dernek açıyor düşündünüz mü?
  • nuisance2  (24.05.24 22:18:51 ~ 22:19:41) 
"Mama lobisi" iddiası komik. "Faiz grupları" gibi bir şey. Yani bu alanda ciddi dolandırıcılar var ama ulaşabildikleri kitle sandığınızdan çok daha küçük. Genelde varlıklı tiplere ulaştıkları için sosyal medyada biraz algı yönetimi ile vurgun yapıp gidiyorlar ama cidden öyle etkileri yok. Hisselerinden takip de edebilirsiniz.

Sokak köpeklerini kısırlaştırmak, yakalamak, uyutmak, barınakta toplamak gibi şeyler devletin ve belediyelerin işine gelmiyor. Çünkü şu kardeşinize yetkiyi verdikten sonra gördüğümüz etkiden dolayı ekonomik bir kriz içerisindeyiz. Harcama kalemlerini kısmaya çalışıyorlar. Bunlardan bir tanesi de sokak hayvanları konusu oldu.

Sokak hayvanları ülkede her zaman vardı ama konunun algı olarak değil, gerçek anlamda kontrolden çıkması başkanlık sistemi sonrasındaki son 7 yılın konusu. Yukarıda saydığım masrafların ve onlarda sırasında oluşacak sorunlar sebepli oy kaybının altına girmek istemiyorlar. O yüzden hayali hedefler yaratıp algıyı oraya kaydırıyorlar. 10 kişi barınak ya da belediye önünde protesto yaptı diye hükümet düşmez ama birilerinin istediği gibi on binlerce köpeği katledersen etkisi içeride ve dışarıda büyük olur.
  • nawar  (24.05.24 23:03:45) 
@nawar etkisi içeride ve dışarıda büyük olur demiş de,

İçeride büyük bir etki olmayacaktır. Çünkü sokaklarda hayvan istemeyen bir %80 var. Yapılan kamuoyu yoklaması ortada.

Dışarıda niye etkisi olsun. Birkaç Afrika ya da Güney Amerika ülkesini saymazsak diğer bütün ülkelerde farklı bir şey mi yapılıyor sanıyorsun. Hepsinde var sahiplenilmeyen hayvanın uyutulması ya da itlafı.
  • Mirket  (24.05.24 23:20:23) 
@mirket içeride "on binlerce köpeği toplayıp katledelim" diyen oran %80 değil. Emin olabilirsin. Belirli bir zeka seviyesinin üstündeki herkes farkındalık sahibi. Benim yaşadığım mahallede sokak köpekleri sorun olacak miktarda değil ama benim mahallem böyle diye ülkeyi de böyle sanacak değilim. İşte böyle sananlar var maalesef. Orası doğru. Yine de "nugget sevmek ile nuggetın nasıl yapıldığını izlemek" aynı şey değil. İnsanlar sorunun çözümü istiyor. Alternatifler sunuyor ya da sunamıyor o başka bir şey.

Evet farklı şey yapıyorlar. Avrupa ve ABD'de köpek ve kedi sorunu tabii ki kontrol ve itlaf ile çözüldü ama şu an başıboş köpek sayısı yurt genelinde yaklaşık 3 milyon olarak gözüküyor birkaç araştırmada. Sence sahipliyken bir şekilde sokakta kalan ve yakalandıktan sonra sahip bulunamayınca uyutulan köpek sayısı ne kadar o ülkelerde? Yani 1 ayda birkaç milyon köpeği katletmenin "Avrupa da yapıyor aynısını" seviyesinde olduğuna emin misin gerçekten? Tabii Avrupa ve ABD'nin yaptığı gibi hepsini yok edip fare ve haşere cennetine çevirmemeliyiz ülkeyi ama ekosisteme göre hesaplanacak şekilde (atıyorum) 500 bin köpeği bırakıp, onların da 3/4'ünü kısırlaştırırsan yine de çok kısa sürede 2,5 milyon gibi ciddi bir sayı yapıyor. Bir tek Çin'de o sayılar görülüyordu. Onlar da sadece Dünya ekonimisi oraya kaydığından beri sessiz kalınan konu.
  • nawar  (24.05.24 23:52:24) 
Katledelim diyen oran %80 demedim zaten de.
Başlık altında ilk cevabımda mevcur statikonun korunacağını yeni bir şey olmayacağını söyledim.
Ama varsaysak ki itlaf kararı alındı. Hani eli silahlı adamlar yollara indi, gördüğü hayvanı anında infaz ediyor şeklinde bir durum olmayacaksa (ki olsa saçma olur) bu durumda zaten bu işin yapılması öyle bir ya da birkaç ayda olabilecek bir şey değil.
Kısırlaştırma dediğimiz olay bir ameliyat. Birkaç gün önce Bir kanserli insan ameliyatı için bile beklenildiğine dair bir duyuru vardı. Bu ülkede bu kadar hayvanın kısırlaştırılması için gerekli paranın bulunabileceğine inanıyor musunuz gerçekten?
Varsayalım ki bulundu o para. Bu kısırlaştırma işi kaç yıl sürer. Bu arada mevcut üreme tüm hızıyla devam etmez mi? 20 yıl öncesini bilenler son 20 yılda popülasyonun artışını bir gözünün önüne getirsin. Bu sayı artışına hangi kısırlaştırma hızı yetişebilir?
Hani el kangren olur kola doğru yürür de kolu kesmemiz lazım dediklerinde yaa kol kesilir mi, vahşettir romantizmini anlayamıyorum. Sevgi kısmı tamam da matematiğini görmezden gelme lüksünü anlamlandıramıyorum.
  • Mirket  (25.05.24 00:20:31) 
Geçen twitter'da görmüştüm, 3 tane taşra belediyesi 40 milyon liralık mama ihalesi yapmış. TR'de binlerce belediye var, milyar liralık rant dönüyor. Ki yani bu sadece mama, barınak inşası, aşısı, veterineri derken kim bilir nasıl rakamlar çıkıyordur. Daha bunun bağış / dernek kısmı var falan filan.

Ama asıl sıkıntıyı kimse söylememiş. Yani 40 yaş üstü, çocuksuz bekar kadın pandemisi bu. Burada da çok dönüyor "çocuk yapılır mı yapılmaz mı" konusu falan filan da yapmayınca kafa gidiyor, böyle sorunlar ortaya çıkıyor işte. Çocuk yapmak kendi akıl sağlığına yapabileceğin en büyük yatırım. Kamu spotunu da sıkıştırayım araya.

Neyse, ben şahsen itlaf kararı çıkacağını da düşünüyorum (ihalesi/rantı olur, o da sorun çözmek için motivasyon), hatta bu konuda "single issue voter" kıvamına bile geldim, sorunu kim çözerse oyum ona.

"%80'in" ne düşündüğü de çok önemli değil. Yani ortada basit bi matematik var, kısırlaştırma / barınak feasible'ı geçtim viable bi seçenek bile değil. Sorunu çözeceksen elinde tek seçenek var, ya da sorunu çözmeyip böyle devam edersin, Hindistan olursun. Başka bi opsiyon yok.
  • plutongezegendegilmi  (25.05.24 00:24:49 ~ 11:51:24) 
istanbul belediyesi kendi b.kunu yiyen iti metrolarda vapurlarda maskot diye dolaştırdı.
evet boji!
millet ürkerek koltuğundan fırlayınca, "yer verdi" diye haber yaptılar. bu sitede bile buna aşkla bakanlar var. milletin dini hassasiyeti varmış(oy veren hdpliler nerede?), çocukların alerjisi varmış, parazit varmış filan hak getire.

chp üsküdar, sahipli köpeklere özel park yaptı sahilde. başıboş köpek giremiyor. sınıfsal...

ankara belediyesi "mama fabrikası" kurdu, mansur aynı esnada köpek krizine dikkat çekiyordu ekranlarda

akp belediyeleri zaten mama çuvalı dağıtıyor evlere :d

iyiplilerin köpek koruma timi var. alarm gelince arabayla intikal ediyorlar :d
topunun...

mama lafı zaten bi mesele. yem niye diyemiyoruz? insan mı bunlar

millet sokakta sahipli kedi köpek dolaştıramamalı. onlar da dışkılıyor yollara parklara. bahçesi olan baksın orada

vahşi türler sahibinin elinden alıp itlaf edilmeli

plutongezegendeğilminin bahsettiği pandemiyi isim vermeden yazdım, linççiler gelmedi mi
bahsettiği şeyin erkek versiyonları da var. hem de evli barklı çocuklu. bekarlık mutlak kriz sebebi değil.
tam bir psikolojik hastalık

nunduya göre bütün belediyeler chpde ama rantı akp paylaşacak. siyasi deha

uyutma ilacının ihalesi açılacaktır sadece. fakat o da açılmamalı. devlet fabrika kurmalı. sonsuza dek sürecek itlaf. belediyelerde personel de var para da var.

"1 ayda birkaç milyon köpeği katletmenin "Avrupa da yapıyor aynısını" seviyesinde olduğuna emin misin gerçekten?"
evet.

avrupa her işte örnek olmaktan çıkmalı. biz de akıl sahibiyiz.

"ama ekosisteme göre hesaplanacak şekilde..."
görüyorsunuz. kedi köpeği ekosistemin parçası zannedenler var. sıkıntı çok büyük. halka trt'den açık dersler verilmeli.

3 değil 10 milyon köpek var tahminlere göre. hindistandaki kişibaşına düşen oran'dan fazla.

itlaf kararı çıkmayacak!
belediyenin itlaf hakkı zaten var.
madde 13: tıbbî gerekçeler ve insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler dışında hayvanlar öldürülemez.

millet bunun farkında değil mesela. partiler niye işe koyulmuyor?'un tek bir sebebi var. geliyoruz ona da

niye "önlenemez" şart mesela? tehdit olması yetmiyor mu? kanun bile korkarak yazılmış. hayvanı tepemize çıkarıyor.

belediyenin veteriner kurulu diyecek ki bu bi tehdittir. bitti gitti.
hatta onu demesine de gerek yok

kocaeli valiliği, belediyeyi köpeklere müdahale etmesi konusunda uyardı. ama öyle yorarak konuştuğu bir metin paylaştı ki, sanki birinin kutsalı incinir diye çekiniyor

itlafı da bu gidişle maalesef yapamayacaklar. çünkü oy. millet bi uyansa

akıllandırıcı bir bela olarak bakıyorum meseleye
popülizmden, demokrasi şarlatanlığından tövbe eder belki millet

eksisozluk.com
  • lambırcek  (25.05.24 06:07:35 ~ 07:06:52) 
[]

araç değer kaybı başvurusu

2023 aralık ayında bir kaza geçirdim (6 ay önce)

kaza kusur oranı tamamen karşıya verildi.

şuan değer kaybı için başvurmak istiyorum.

1.Sorum kazaya ait faturayı kaskodan onarım yapan kurum bana ulaştırmadı. Bunu almam lazım galiba.

2.Sorum sigorta şirketine başvururken bağımsız bir eksper raporu olursa daha iyi bir rakam alınabileceğinden bahsediliyor. ben onarım sürecinde bağımsız bir ekspertize rapor çıkartmadım. şuan başvurumda elimin güçlü olması için ne yapabilirim.

ayrıca çıkan sonuca beğenmediğim durumda nasıl itiraz ederim.

 
sigorta şirketine gereken tüm belgeleri iletirsen onlar ücreti yatırır. fatura da lazım evet.
itirazı yine şirkete yapabilirsin ama çok sonuç çıkmaz. onun ötesi hukuk yoluyla olur sanırım

  • jelly bear  (24.05.24 11:11:16) 
Hasar dosyanı kasko şirketinden iste ve eksperinde numarasını iste. Ekspere ulaş dosyanı iste. Dosyada her şey vardır. Karşı tarafın sigortasına başvur değer kaybını iste. Para yatarsa sigorta tahkime başvur veya arabulucuya başvur sonra dava aç. Ekspertiz ile bu aşamada uğraşma.sen önce sigorta şirketinden hallet ödemeni al


  • Topalordek  (24.05.24 12:37:53) 
2 yıl süresi varmış bilginiz olsun.


  • sizofren06  (10.07.24 16:45:56) 
[]

hamileler icin organik boya tavsiyesi

8 aya girerken artik kızıldan beyaza gecisim tamamen beyazla sonuclanmak uzere. Doktorum da organik oldugu surece boyayabilirsin dedi ama hicbir marka bilgim yok. Var midir marka tavsiyeniz?




 
phyto önerilmiş dahil olduğum bi grupta.


  • elorelia  (24.05.24 10:44:07) 
Hamileyken boyatmadim ama emzirirken phyto ile boyadim. Aylarin beyazini mukemmel şekilde kapatmadi tabi ama iyi yine. Bitkisel icerikli ve amonyak icermedigi yaziyor


  • instant crush  (24.05.24 11:47:32) 
[]

size eğlenceli gelen fiziksel aktivite yazar mısınız?

benimkilerden aklıma gelenler: masa tenisi, dans türü şeyler, denge sehpası, ip atlamak...




 
koşmak
bilardo
masa tenisi
basketbol
uzun yürüyüşler
  • kumandanim  (24.05.24 10:10:54) 
dalış
koşmak
futbol
dağcılık
hiking
ağaca tırmanmak
plaj voleybolu
mini futbol
ata binmek
trampoline
  • gabe h coud  (24.05.24 10:30:19) 
Masa tenisi
Badminton
Bouldering denen kaya tırmanışı hiç yapmadım ama merak ediyorum deneyecem imkanım olursa
Paddle board, sörf tahtası gibi bir şeyin üzerinde dikilip elinde kürekle suyu çekerek dolaşmak
  • grimavi  (24.05.24 10:42:07) 
Kedi ve köpeklerle oynamak, yuvarlanmak, top peşinde koşmak koşturmak vs.
uzun yürüyüşlerde belirli bir süreden sonra yorulduktan sonra bir pace'i tutturmaya çalışarak devam etmek.

  • silverleaf  (24.05.24 10:50:15) 
dans, dövüş, yürüyüş


  • nolmus yani  (24.05.24 11:14:10) 
Yürüyüş, yoga ve bisiklete binmek.


  • fraise  (24.05.24 11:41:14) 
fiziksel aktivite sayılır mı bilmem ama aquaparklardaki kaydıraklar ve diğer oyuncaklar


  • iwillsee  (24.05.24 12:15:19) 
masa tenisi +1


  • since1907  (24.05.24 12:33:23) 
Yüzmek ve boks antrenmanı


  • mirty  (24.05.24 13:44:33) 
dart

görece ucuz bir aktivite. profesyonel maçları takip ederseniz çko eğlenceli. istanbul'da da 6-7 mekan var insanlarla oynayabileceğiniz.
  • dorian greyfurt  (25.05.24 02:04:36) 
[]

Parfüm mevzuları...

Uzun zaman boyunca Zara parfüm kullandım. Kalıcı olmamasına rağmen sırf kokusunu sevdiğim için tek seferde 8-10 fıs sıkmak zorunda kalsam da kullanmaktan vazgeçmedim ama artık sıkılıp orjinal bir parfüm alayım dedim, aldım.
Biraz koku araştırdıktan ve denedikten sonra Dior Homme EDT aldım geçen gün. Yorumlarında çok kalıcı olduğu falan yazıyor bu parfümün.
Öncelikle kalıcılıktan kasıt nedir parfümde? Bana göre kalıcı parfüm, sıkan kişi üstünden 4-5 saat geçse bile bulunduğum ortama girdiğinde ya da yanımdan geçtiğinde o kokuyu alıyorsam, o parfüm kalıcıdır. Kıyafete günde 1 kere 3-4 fıs sıkıp, ertesi gün o kıyafeti burnuma soktuğumda yine parfümün kokusunu alıyorsam bu kalıcı olduğu anlamına gelmez (gerçi Zara'da o bile olmuyordu ama neyse).

Bu doğru bir kalıcılık tanımı mı yoksa ben mi beklentiyi çok yüksek tutuyorum?

Ek olarak EDT parfüm nereye sıkılmalı, tene mi yoksa kıyafete mi?
Ayrıca EDT parfüm nasıl kullanılmalı? Siz mesela orta kalıcılıkta bir EDT'yi günde kaç kez ve kaç fıs sıkıyorsunuz?

Bu arada parfüm önerisi bekliyor değilim. Bu parfümü gayet severek aldım ve kullanıyorum zaten.

 
Parfümü nereye sıkmalı sorusu Çok gelen bir soru ve net cevabi bence yok. Ben kulak arkasi, ense ve onden sikiyorum totalde 4 fis. Kiyafetlere de geliyor tabi.
Sirf kiyafet olursa sıkıntı çünkü terleme yok.

Sizin dediginiz kalicilik degil sadeces, sillage dahil. Kalıcılık parfümün koklanabilirligi, sillage ne kadar fark edilir olduğu (misal yanınızdan gecenin koklamasi).

Ben eğer o gun toplantı falan varsa sabah 4 + ogleden sonra 2 fis gibi yaparim.

Bir de kışın ve yazın kullanim farklidir. Yazin kış gibi kullanırsa yaninizdakileri kokudan oldurebilirsiniz.
  • logisticsmanager  (24.05.24 10:02:16) 
[]

Yunanistan kapı vizesi

Sevgili Galyalılar. Son dönemde Yunanistan adalarına kapı vizesi alan var mı? Öncesinden başvuru yapılması gerektiği yazıyor ama detaylı bilgiye ulaşamadım. Acenta aracılığı ile mi yapmak gerekiyor? Yada belgeleri doldurup kendimiz götürebilir miyiz? Teşekkürler.




 
Almadım ama merak edip bakmıştım,

Acenta aracılığı ile yapmak gerekeiyor, ve gitmek isteidiğiniz adaya giden acentalardan yapmanız lazım. Ufak tefek detay değişiyor olabilir acentalar arası onun ile ilgili bilgim yok.

Örneğin

egeadalari.ido.com.tr
  • jülsezar  (24.05.24 09:17:56) 
acenta aracılığı ile en az 1 hafta önceden yapman gerekiyor. bu kadar biliyorum. kendin başvuru yapamıyorsun.


  • jelly bear  (24.05.24 09:34:46) 
feribot bileti 80 euro vize başvuru 80 euro adalarda ahım şahım bir şey yok. çok şişirdiler, avrupada bir şehire vermek bu vize ücretini daha mantıklı.


  • mikahakkinen  (24.05.24 09:40:31) 
benim arkadaşlarım geçen bayramda aldılar kapıda vize, biri çalışmıyor, yine de vize alabildi. diğer ab ülkelerinde bu kadar kolay vize alınmıyor. ilk yurt dışı geziniz olacaksa Yunan Adası vizesi alın bence, hemnTürkiye'den çok farklı değil ama kalabalık yok ve çok daha ucuz.


  • euteamo  (24.05.24 10:34:18) 
  • amelie poulain  (24.05.24 13:45:51) 
[]

Enflasyon faiz yorumu

Merhaba. Günlük 20 TL faiz getirisi düşünelim. Faiz yüzdesinin gerçek enflasyon yüzdesinden düşük olduğunu biliyoruz. Bu durumda paramız günde 20 TL'den daha fazla mı değer kaybediyor?




 
evet parayi nakit tutmak en basit, en risksiz secenek oldugu icin durdugu yerde deger kaybetmesi mantikli. oyle olsa kimse gayrimenkul dikip kiraya vermeye falan calismazdi mesela, bankaya koy bitsin gitsin. zahmet ve risk olmadan kazanc olmaz (tabii bu demek degildir ki sacma riskler al)


  • hot potato  (24.05.24 06:31:26) 
teknik olarak doğru fakat pratikte para günlük olarak değer kaybetmez. dün 20 liraya aldığınız bir şeyi 4
gün sonra yine 20 liraya alabilirsiniz. fakat bir an gelir 30 lira olur fiyatı %50 artar.

oranlara en kısa aylık bakmak lazım.
  • orient blue  (24.05.24 07:58:26) 
Faiz ile gelecek enflasyon karşılaştırılır bu 1. Bizim millet bu türlü öğrenemedi bunu maalesef. Son 12 aylık enflasyona bakıyor %70, faiz %50 e diyo ki negatif faiz var. Bunu televizyona çıkan çakma ekonomistler bile yapıyor maalesef. Burada bakman gereken nokta şu örnekle açıkliyorum.

PPFlerin son 1 aylık getirisi %4.2
Gerçek olduğunu düşündüğün geçen ay enflasyon %3.5

Demek ki son 1 ayda para kazaniliyormus faizden.

2. Faiz pozitif olsa kimse ev yapmaz demiş arkadaş. Faiz uzun dönem getiri sağlamaz size ama kısa dönemlerde 1-2 yıllık dönemlerde daha yüksek getirisi olur diğer enstrümanlara karşı mesela suan o donemdeyiz. Ev/iş yapanların da 1-2 seneliğine bu işi yapmayı bırakmayacakları için faizden yararlanamazlar. Yani uzun vadede evet haklı ama belirli zaman aralıkları da değil.
  • Mcfly  (24.05.24 08:16:42) 
[]

uygunsuz görüntü şantajı

öncelikle söyleyeyim, konu gerçekten ben değilim.

kuzenimin başına geldi. görüntü maalesef gerçek. internetten bir kadınla konuştuğunu sanıyor, soyunuyor vs. 90 saniyelik video. şantajcı adam bunu kuzene atıp para istemiş, kuzen engellemiş. sonra kuzenin kardeşine atmış "isim soyisim, tc, doğum tarihi. bu kişi çocuk istismarcısıdır. 16 yaşındaki bir kızla bu uygunsuz görüntüleri ortaya çıkmıştır. tüm sülaleye görüntüler atılacaktır" diye ama videoda kız falan yok, kız (güya) whatsapp'ta.

şantajcı, whatsapp'tan kardeşini aramış, kardeşine "sen bu kişinin nesi oluyorsun" diye sorup durmuş, ona cevap vermemiş kardeşi, sonrasında "bu kişi bize ulaşsın" diyip kapamış. sesinden yabancı olduğu anlaşılıyor, arap olabilir. kardeşi de engellemiş sonra.

"kız 16 yaşında mıydı" diye sormuş kardeşi, ona "ne bileyim" demiş. bilemiyorum, belki kız foto bile atmadan adam kamerayı açmış olabilir.

ne yapmak lazım? adam kamuda çalışıyor. görüntüleri müdürlerine giderse kovulur mu? :(

telefonundaki her şeye erişebiliyorlar mı acaba şu an? çünkü telefon rehberine ulaşmış olmaları gerekir. orada da "kardeşim" diye yazan kişiye mesaj atmışlar belli ki.

 
Öncelikle anne baba ulaşılır yerdeyse telefonlari alip o adamın numarasını engelleyin şimdiden. Hatta yapabildiginiz herkese engelletin yakın akraba

Sonra da müge anlidan izlediğim kadariyla acil şekilde polis.. :) başka yolu yok çünkü istedikleri paranın sonu gelmiyor. Polisler internetteki videoları fln hemen siliyolarmis siber kısım. Adamın numarası Türkiye numarası miydi? Adami da tespit edip telefonuna el koyuyolar. Diğer aile efradına da ulaşırsa fotolar videolar "adam para koparmak için montaj yapmış, ben değilim, polise şikayet ettim zaten. Silin gecin videoları yoksa size de virüs bulaştırır" deyin :)

Normalde Max iş yeri değişikliği olur, kovulma fln asla olmaz çünkü adamın özel hayatı aq kime ne. Zaten tacizcileri bile kovmuyolar, burada çift taraflı rıza ile "HERKESİN YASADİGİ" siradan bir paylaşım var sadece. Suç bunu yaşamak değil kaydedip yaymak

Aynı vücuttan herkeste var, çok da kafaya takmasin.

Ama asıl önemli kısım 16 yasindakini ayırt edersin sanki ya. Küçük mu görünüyor görüntüdeki? Küçük gorunmuyorsa bana öncesinde 18 yaşındayım dedi der kuzenin sorulursa
  • abuzer  (24.05.24 06:20:00) 
Bana adamin numarasini ver turk hattaiysa sen de onu bul.


  • Kahvedesu  (24.05.24 07:33:41) 
@kahvedesu

O bilgilerin çıktığı yerde 1.derece yakınlar çıkıyor mu ?

Belki kardeşini öyle bulmuştur?
  • jülsezar  (24.05.24 08:54:45) 
Tel numarasından ev adresi, kardeşleri vs her şey çıkıyor.


  • Kahvedesu  (24.05.24 09:01:04) 
Arkadaştan 20k istediler, bu kadınla birlikte de olmuş, bizimki bekarım zaten namım yürür demiş geçmiş. web cam biraz daha sıkıntılı, bence adama tuzak kurup elden verip silinmesinden emin olacağım diyip yakalatsın. bu saatten sonra yapacak başka bir şey yok. para yollasa yarın bir gün tekrar istemeyeceğinin garantisi yok, pisliğine yayınlamayacağının garantisi yok. geçmiş olsun


  • kimlanbu  (24.05.24 09:04:38) 
Gidip savcılığa dilekçe versin. Şu şekilde şantaj yapılıyor, bilgileri şunlardır diye.

Çocuk istismarı kısmı doğruysa kendi başı da ağrıyabilir ki ağrısın da zaten.
  • Mirket  (24.05.24 10:32:58) 
Çocuk istismarı yoktur %99, böyle çeteler var date uygulamalarından oradan buradan keriz düşürüp tehditle söğüşleme yapıyorlar, söylediğiniz gibi karşıdakinin kadın olması bile düşük ihtimal.

Arkadaşlar ne yapılması gerektiğini yazmış, asla para yollamasın, savcılığa gitsin, bir daha tanımadığı insanla sexting yaparken, yüzünü ve ortamdan tanınabilecek detaylarla çıplaklığı bir arada yollamasın.
  • atom karincanin torunu  (24.05.24 10:47:10) 
polise gidin


  • iiiiiiiiiiii  (24.05.24 17:47:24) 
Bu olay noldu


  • abuzer  (02.06.24 06:33:58) 
[]

Veteriner arkadaşlara gözü enfeksiyonlu yavru kedi sorusu

bahce kapımın onunde tek basına bir yavru kedi buldum bir gozu sanıyorum enfeksiyonlu ya da kabuklu tek gozu goruyor dıye dusunuyorum. Gozune teramancy goz merhemi sürdüm. Yakınımdaki veteriner kapalı tatildeymiş belediyede gelip almadı.Hapşırıyor gozunde enfeksiyon var onun haricinde yürüyor laktozsuz süt ve su karışıyla besleniyor. 1.5 gündür benimle nasıl bir yol izlemeli veterinere goturecegım ama yapmam gereken baska birşey var mı bu 12 saatlik süreçte diye merak ettim fotosunu ekleyecegım




 
Vigamox tarzı damla damlatamk lazım. Ama veterinere götüreceksiniz zaten bir şey yapmanıza gerek yok. Geçmiş olsun. Düzenli ilaç kullanımı ile bir haftaya düzelir.


  • prole  (24.05.24 07:44:52) 
nerenin belediyesi bilmiyorum da siz alip gotururseniz ilgilenir. gelmeleri icin olumcul vaka fln olmasi gerekiyo


  • ala09  (24.05.24 08:36:37) 
bağışıklık için immunex şurup verebilirsiniz ama ağırlığına göre ayarlamak lazım.


  • red g  (24.05.24 11:42:59) 
[]

Uyurken arkada ses olsun diye açılanlar

Selamlar;

Bir uyaran bağımlısı olarak yatmadan önce yatmadan önce arkada çalsın diye bir dizi ya da reality program açıyorum. Gerçek Kesit, falanca twitch yayıncısı filancayi izliyor, gerçek suç hikâyeleri, kısmetse olur vs derken cephane tükendi.

Benim gibi yatmadan IQ yu sifirlayanlar; sizler neler dinliyorsunuz?

Teşekkür ederim.

 
Diamond Tema
Rabarba

  • pianeta  (23.05.24 23:31:54) 
Selam. Bende öyle bir bağımlılık yok ama, uyku saatime yarım saat kala falan bazen Youtube'dan Engin Deniz, Okan Süvari falan açıyorum. Uykum geliyor. :) Hem de bir iki bir şey öğreniyorum.


  • motosiklet burclu adam  (23.05.24 23:32:42) 
benim guilty pleasure'ım bu, twitch'ten ses tonunu beğendiğim birini bulup dinliyorum ne dediği önemli değil ahah. Herkesi mayıştıran kişi farklı olabilir, veya asmr gibisinden sayfa çevirme sesi falan da kafamı dağıtır mesela.


  • nhk ni youkosu  (23.05.24 23:56:21) 
Geri dönüyoruz podcast
Varyete podcast

  • grimavi  (24.05.24 00:05:49) 
Regular show candır


  • respect  (24.05.24 01:22:08) 
kardeş payı
işler güçler
geniş aile
  • duyulmasi gerektigi kadar  (24.05.24 03:01:43) 
Kanıt açıyorum ben de.


  • pispinti  (24.05.24 03:18:14) 
fatih altaylı


  • yazar yazmaz yazan yazar  (24.05.24 08:48:49) 
avrupa yakası


  • mcsword  (24.05.24 09:01:26) 
recep ivedik, cem yılmaz veya bir komedi filmi, dizisi açıyorum, korkunç hikayeler olan bir şey açarsam rahatsız ediyor.


  • kimlanbu  (24.05.24 09:06:35) 
avrupa yakası'na bağımlılığım vardı ama bıraktım sonunda, hiçbir şey dinlemeden uyuyabiliyorum artık.


  • noxie  (24.05.24 09:10:00 ~ 09:10:13) 
nemlizade.


  • since1907  (24.05.24 09:31:53) 
müge anlı izle süper kolajlar var


  • sizofren06  (24.05.24 09:53:45) 
canlı yayın avrupa yakası


  • megalomaniac  (24.05.24 10:00:33) 
hoşuma giden, ama bin kere izlediğim/dinlediğim için merak etmediğim şeyler.

birisi kanıt demiş yukarıda. benim için de kanıt. saati de nefis. gece saat 11'de açıyorum teve2'yi, yetmişaltıncı tekrarını verdiği için konuyu da biliyorum, oturup izlesem yetmişyedinci kere izlerim, ama izlemesem de kaçırdım diye üzülmem. en güzeli kanıt sesleri altında uyumak.

podcast açıp dinleyerek uyuyabilirim, ama ilgimi çekerse ve dinleyemeden uyuyakalırsam aklım onda kalır, başladım diye tekrar dinleme zorunluluğu kesbeder. dinlemezsem o beni dürter "şu başlayıp bitiremediğini dinle" diye. dinleyemedikçe yapmam gereken ama ertelediğim bir görevmiş gibi rahatsız eder o beni. o yüzden öyle toplara hiç girmem.
  • kibritsuyu  (24.05.24 10:02:34) 
Tarihin Arka Odası. En güzel kısmı ekrana bakmanın hiç gerekmemesi.


  • michael_knight  (24.05.24 10:19:44) 
çok niş bir alan ama, pokemon gameplay videoları açıyorum genelde :')

podcast açamam çünkü dinlediğim bi şeye dikkatimi full vermem lazım. Dizide de bir konu akışı var, bildiğim bir dizi olsa bile (ki hiç bu kadar bildiğimi iddia ettiğim bir Türk dizisi yok) dikkatimi vermem gerekiyor. Pokemon videolarında arkaya genelde oyunun kendi müziklerini koyuyorlar ki çok tatlış müzikleri var sdjdsj konuşanlar da çok bağırıp çağırmıyor hatta spesifik izlediğim bir kanal var flygonhg diye, sakin sakin konuşuyor. Bi de oyunları nuzlocke denen inanılmaz zor bir kural setiyle oynuyor ve konuyu hikayeleştiriyor anlatırken. Masal dinler gibi uyuyakalıyorum :D
  • nundu  (24.05.24 10:27:50) 
[]

Bes 55 yaş

55 yaşında birisine bes yapmanın kar zarar durumu nedir?




 
bu konu twitterda çok popüler. orada tüm detayları yazıyor merak ediyorsanız girip incelemeniz daha iyi olur.

fakat genel olarak ilk yıllarda "bu ne ya ben niye girdim bu sisteme" dediğiniz daha sonra doğru fonlara yatırım yaparsanız güzel getirisi olan bi sistem. ben kızım doğduğunda açmıştım. minimum tutarda yatırdım hep. arada gelen harçlıklar vs ile iki yıla yakın bir sürede 2x olarak devam ediyor. daha doğru fonlara yatıranlar genelde 2 yıl içinde 5x (yatırım tutarına bağlı olarak) görebiliyor.

süre az ne kadar biriktirebilirim gibi bi sorunuz varsa da twitterda yine şöyle bir şey okudum; bes sisteminde aidat ve kesintiler dikkate alındığında kısa süreli giriş çıkış önerilmiyor. fakat emekli olup emekli ikramiyesini çıkacakları sene (10. sene) yatıran kişiler %25 oranında devlet katkısı alıyor. yani emeklilik paranıza hiçbir şey yapmadan iki ay içinde %25 kazanım sağlarsınız. değer mi? buna detaylı hesaplama yapıp bakmanız gerekir.
  • kablelvuku  (24.05.24 12:53:07) 
[]

Neden çocuk yapıyorsunuz?

Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.

 
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.


  • nic cage  (23.05.24 21:45:05) 
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.


  • sertac akin  (23.05.24 21:58:09) 
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.


  • mirty  (23.05.24 22:15:26) 
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)


  • duguit  (23.05.24 22:16:53) 
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
  • jülsezar  (23.05.24 22:19:07) 
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.


  • Mirket  (23.05.24 22:21:49) 
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
  • ferenc  (23.05.24 22:39:27) 
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.


  • bohr atom modeli  (23.05.24 22:48:19) 
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
  • Kediyi üzdün  (23.05.24 22:49:25) 
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
  • ananiyimioguz  (23.05.24 23:06:55 ~ 23:07:22) 
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.


  • sekizdokuzon  (23.05.24 23:10:37) 
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.


  • turuncu tonlarda  (23.05.24 23:21:14) 
Çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum ama çocuk istesem 25 öncesi yapardım çünkü inanılmaz enerji gerektiren ve yoran bir süreç. 30 lu yaş sonrası çocuk sahibi olma motivasyonu yoksa geç dönemler bence. Şimdi hiçbir sebep mantıklı gelmiyor.


  • titanic kemancısı  (23.05.24 23:28:05) 
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
  • pianeta  (23.05.24 23:38:14 ~ 23:40:47) 
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
  • Gradient_tabanlı_mor  (23.05.24 23:42:29) 
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
  • ananiyimioguz  (23.05.24 23:50:49 ~ 23:58:54) 
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
  • taurina  (24.05.24 00:05:55) 
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
  • gmzo  (24.05.24 00:11:59) 
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
  • ananiyimioguz  (24.05.24 00:32:33) 
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.


  • semaforo de medianoche  (24.05.24 00:53:05) 
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
  • nhk ni youkosu  (24.05.24 00:59:12) 
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.


  • ananiyimioguz  (24.05.24 01:38:07) 
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
  • cooperr  (24.05.24 02:03:23) 
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.


  • The_Lollok  (24.05.24 04:08:19) 
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
  • ananiyimioguz  (24.05.24 04:46:19) 
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.


  • dreamsandcolours  (24.05.24 06:31:21) 
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
  • halk  (24.05.24 06:56:46) 
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
  • makbur  (24.05.24 06:58:18) 
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
  • abuzer  (24.05.24 07:28:23 ~ 07:30:17) 
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
  • ermanen  (24.05.24 08:14:21 ~ 08:37:29) 
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
  • va  (24.05.24 08:46:37) 
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
  • ananiyimioguz  (24.05.24 09:42:46) 
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
  • elorelia  (24.05.24 10:00:59) 
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
  • abuzer  (24.05.24 10:08:12) 
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi


  • ala09  (24.05.24 10:55:56) 
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
  • peki madem  (24.05.24 11:40:12) 
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.


  • kondansator  (24.05.24 11:48:17) 
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
  • OgutucuRecep  (24.05.24 11:54:55) 
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
  • iwillsee  (24.05.24 12:23:00) 
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
  • ananiyimioguz  (24.05.24 14:37:15 ~ 14:37:56) 
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.


  • Whily  (24.05.24 14:49:29) 
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.


  • instant crush  (24.05.24 15:03:51) 
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
  • psmstc  (24.05.24 16:53:24) 
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500


  • psmstc  (24.05.24 16:55:20) 
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor


  • iwillsee  (24.05.24 20:22:02) 
Evrimsel açıdan bakarsak her ne kadar ters görüşte de olsam gerçekleri söylemekten de gocunmam :D şu an doğum oranları düştü, Türkiye'de de düştü. Evrimsel süreçte biyolojik anne baba yaşları çok çok daha erkendi ve insanoğlunun yetişkinliğe geçiş süreci çok daha erkendi (sosyal yaşantı olarak). Önceden 20'li yaşlarda çocuk yapmaya başlayıp 4-5 tane doğurulurken, şimdi 30'larda ancak 1 tane doğuruyoruz haklı sebepleri olabilir ama nüfus hızla yaşlanıyor. Z neslinin de zaten gümbür gümbür çalışmaya geldiğini söyleyemeyiz gelecekte bu yaşlı nüfusla baş etmenin tek yolu olarak robotları çözüm görüyorlar. Yani dünyanın ve evrimsel gidişatı çocuk yapın diyor aslında :D


  • titanic kemancısı  (24.05.24 20:26:26) 
[]

Dışarıda yeme alışkanlıklarınızda bir değişim oldu mu?

Belki defalarca sorulmuştur ama bir de ben sorayım :)

Pandemi sürecinden önce haftada belki 2-3 kere dışarıda yerdik.

Bu son abartılı zamlara kadar da haftada 1 kere de olsa ya mekanda, ya da sipariş formatında dışarıda yerdik.

Fakat şu anda fark ettim ki neredeyse hiç dışarıdan yemiyoruz.

Esnafın ve zincirlerin abartılı zamları da etken oldu elbette ama en son evde bildiğiniz yufkadan harika lahmacun yapınca dışarıdaki kimliği belirsiz yiyecekler iyice gözümden düştü.

Mesela yarım saatte evde (metrochef hazır pizza tabanıyla) bir pizza yapıyoruz, ki dışarıda ciddi para ödersiniz.

Ek olarak restoranlarda ki yemeklerin aşırı sağlıksız olduğunu düşünüyoruz. Margariniydi, msg'siydi, ayçiçek yaglariydi...




Sizde durumlar nedir?

 
Yemek yapmakla ugrasmayi sevmiyorum, mutfagim kucuk, arac gerec az, bulasik makinem yok bulasik ciksin istemiyorum, tek yasiyorum yemek yapmak gereksiz is gibi geliyor vs var birkac esasli sebebi. Tum bunlar toplaninca gecmisten cok daha fazla disarda yiyorum. Hindistan goruntusu vermiyorsa temizdir sagliklidir deyip geciyorum, mırın kırın etmiyorum. Param disarda yemeye yetmeyene dek disarda yemeye devam. Fiyatlar da umrumda degil, tasarruf yapacak durumumuz yoktur, gelen kiraya yemeye gidiyor iste oldugu kadar. Haftada min 3-4 disardan yiyorum.


  • nic cage  (23.05.24 21:27:16 ~ 21:31:17) 
Nic cage'e çogunlukla +1

Evde mikrodalga ve airfryer var. Onlarda hiçbir ön hazırlık gerekmeden pişebilecek, hazırlık+yemek+bulaşıkları makineye koymak 20 dakikayı geçmeyecek şeyler yiyorum evde. Gurmepack, yayla, tada gibi hazır yemekler mesela çok iyi. Çeşitleri de arttı baya son dönemde ve içeriklerine bakınca zararlı bir katkı da yok.

Bazen her gün dışardan söylüyorum, bazen de haftayı bu saydıklarımla geçiriyorum. Mesela bu akşam yemeğim, tada marka garnitürlü enginar ve yine tada marka ankara tavaydı. Yanında yoğurtla. Genelde lezita gibi hazır tavukları airfryer'a atıp yanında hazır makarna ya da bulgur pilavını mikrodalgada pişirip yiyorum. Bana yetiyor yani fazlasında gözüm yok.

Tek sorunum lezita tavuklar çok sağlıklı sayılmaz ve lezita malum çok iyi anılan bir firma değil medyada. Onun yerine ikame edebileceğim bir şey bulabilirsem benden iyisi yok.

Msg zararsız, diğerleri konusunda haklısın
  • nundu  (23.05.24 21:32:54 ~ 21:37:50) 
Eskiden beri sağlıksızlığı ve hijyen endişesiyle dışarıda yemekten kaçınırım.
Tek istisnası malum sebepten balıktır. Onu da ızgara formatında yerim.
Fiyat konusu beni çok etkilemedi.
  • Mirket  (23.05.24 21:45:26) 
pahalılıktan sonra daha az yiyor oldum. zaten çoğu restoranda porsiyonlar fiyat artarken tersi olarak azalmış durumda. hem kalitesiz hem pahalı yemeğe para vermek dokunuyor.


  • Kediyi üzdün  (23.05.24 22:51:34) 
Eskiden dışarıdan filan çok yerdim ama son 4 senedir dışarıdan hiç yemek yemiyorum, tatildeyken filan yiyorum tabi de evde yemek yapmayı sevdiğim için bu bakımdan şanslıyım. Sağlıksız ve kalitesiz olduğu için beğenmiyorum, ucuz ya da pahalı verdiğim paranın karşılığını asla alamadığımı düşünüyorum. Evde en kötü yumurta kırar yerim ama mutlaka evde yerim, her gün yemek yapıyorum çok uzun da sürmüyor artık alıştığım için. Protein olarak tavuk ya da kendi yaptığım köfte, diğer seçenek de sebzeler oluyor, fırında ızgara sebze, bulgur pilavı, normal pilav, salata, sebze graten vs vs planlayınca çok hızlı oluyor bunlar. file market te satılan içeriği temiz falafel var çok güzel 44 tl ye satılıyor ama hemen bitiyor fırında 15 dk da pişiyor, turşu+ camda satılan sağlıklı mayonez var mesela günü kurtaran parçalar :D


  • titanic kemancısı  (23.05.24 22:58:50) 
ben çok para verip kalitesiz yemek yemekten bıktığım için dışarıda yemeyi çok azalttım. ankarada aşırı meşhur olmuş aspavalardan birine gittik yumuşak patates kızartmasının üzerine çok bariz margarin dökmüşler neden yani neden? adam başı da 400 tl ödedik içecek falan yok. yani gider simit ayran yerim daha iyi.
sağlıklı seçeneker de çok pahalı subwaydan salata üzeri tabuk alıyorum 200 tl mesela gerçekten değer mi=

  • iwillsee  (24.05.24 12:40:47) 
Pandeminin etkisi değil de tek başıma yaşıyor olmanın etkisi oldu. Ev arkadaşıyla yaşarken mutfağı komple meşgul ediyordu hep o nedenle ben de hep yemekleri dışarıda yiyip geliyordum eve. Şimdi evimde rahat rahat takıldığım için dışarıda yemek yemiyorum. Eve de söylemiyorum kendim bir şekilde hallediyorum.


  • peki madem  (24.05.24 13:46:59) 
[]

Arabanın ambeleye kalkması

Citroen C4 2007 1.6Hdi aracımda yağ çubuğunda 2 çizgi yağı görünce bastım 4 litre motor yağını. 3 gün önce acemice bunu tamamladıktan sonra, üç günde toplam 90 km yol yaptım. Araba birden durdu. Ustamı çağırdım geldi balata spreyi ile arabayı çalıştırdı ve araba son devire kadar kendi kendine hızlandı. Stop ettirdim yine de 20 saniye kadar daha çalıştı. Usta 10 dakika sonra tekrarladı bu hareketini ve araç da aynı hareketi yaptı. Arabanın arkasındaki kaldırım simsiyah yanık oldu. Etraf sis bombası yemiş gibi zifiri beyaz duman oldu. Çekici sırtında tamirhaneye götürdük. Orada çalıştırdı usta. Ama bizim dizel traktör motoru gibi kükrerdi, çok zayıfdı sesi. Motor bitmiştir dediler, şanslıysan turbo ile kurtarırsın dediler.

Tecrübesi olanlar aydınlatsa da öğrensek. Teşekkürler.


 
ambeleye kalkmak - runaway olsa motoru durduramazsın.

neden olur dersen dizel motorlar yakıtı yüksek basınçla sıkıştırarak patlatır yani ayrı bir ateşleyiciye ihtiyaç duymaz. bir dizel makina yakacak yakıt bulduğu sürece devir çevirmeye devam eder. normal bir dizelde devir enjektörlere giden yakıt üzerinden kontrol edilir. yakıtı kesersin motor durur.

ambeleye kalkmak deyiminde fazla motor yağı turbodan veya başka bir noktadan kaçak yaparak emme manifoldu üzerinden yanma odasına doğru zamanda ulaşır. motoru sanki sürekli yakıtla besliyormuşsun gibi kontrolsüzce devir çevirmeye başlar.

senin durumunda konunun bu olduğunu düşünmüyorum. bence hava girişinden sıktığı balata spreyi artıkları bu fazladan 15-20 saniye motorun dönmesine sebep oldu. yağı çekip dönüyor olsa kontağı kapattığında 20 saniye sonra durmaz. yağı bitirene ya da yatak sarıp kitleyene kadar döner.

motor bitmiştir diye bir tanım yok. enjektörler bozulabilir, yakıt pompası bozulabilir, subaplar kaçırabilir, segmanlardan kaçırır, krank sensörü saçmalar vs. vs. bir sürü durum olabilir. fazladan koyduğun yağ bir yerleri patlatmış olabilir.

o ustayı acilen değiştirmeni tavsiye ederim. yapılması gereken aracın önce elektronik arıza kodlarına bir bakmak. sonra yağ boşaltılıp uygun yağ gerekli miktada koyulur, enjektörler sökülür ve teste gider, yakıt pompası basıncına bakılır. motor gene çalışmazsa üst kapak açılır.

şanslıysan turbo ile kurtarırsın da şu durumda ustanın söyleyeceği bir laf değil. motor rölantide çok zayıf çalıştı saçmaladı diyorsun. turbonun düşük devirlerle hiçbir işi yok. hatta motorun hava girişini turbodan sök direkt atmosfer basıncı kalsın dizel motor gene gider eskisi kadar çekiş üretmez ama düşük devirde normal yol alırsın.
  • orpheus  (24.05.24 00:51:54 ~ 01:01:07) 
[]

Google chrome tab listesini YINE sola almis vol583938

3 ay once sormustum: www.eksiduyuru.com
Bugun gene bir guncelleme yapmis, gene sola gecmis tab listesi. Eskisi gibi saga almanin yolunu bilen var midir?



 
[]

krediyi kapatma hk

faiz ödemek yerine aynı miktarda tl ile borcu kapatalım diyoruz.

kapattığımız borç bugünkü tutarı ile altına endekslenecek ve daha kısa sürede geri ödenecek.

biz tl ödeyip altına endeksleyeceğiz.
karşı taraf faiz indirimi alacak.

mantıklı mı sizce?

 
Ben anlayamadım.
Krediyi eğer 6 ay veya daha önce çektiyseniz o zaman faiz oranları iyiydi. O kredi güzel kredi. Onu erken kapatmayın.

Benden daha iyi biliyorsunuzdur ama kredinin ilk ödemelerinde genelde faiz ödersiniz, ana para pek azalmaz. O yüzden kredinin o pahalı olan ilk kısmını ödediyseniz ucuz kısmı başlayacakken kapatmanız mantıklı değildir.

Özetle hem anlamadım. Anlasam bile kredinin faiz oranı, kaç ay kaldığı, erken kapatmanın ne kadar avantajlı olacağını vs. görmek gerek. Çok büyük bir kazanç olmayacaksa bence kimseyle böyle işlere girmeyin.
  • michael_knight  (23.05.24 21:44:05) 
Simdi kredinin "pahali kismi" "ucuz kismi" diye bir sey yok. Yani bu sekilde bir "borcu kapat veya kapatma" analizi yapilmaz. Diyelim ki 10000 lira borcun var (anapara). Buna her ay belli bir % oranda faiz isliyor. Sen her ay sabit bir miktarda borc odemesi yapiyorsan ilk aylarda cogunlugun faize gitmesi garip bir tesaduf degil cunku o aylar isleyen faiz miktari daha fazla. Aylik odeme miktarini arttirsan bu sorun ortadan kalkar. Veya sen direkt ana paraya odeme yapip borcu 9000 bine getirdiginde o aydan itibaren kacinilmaz olarak daha az faiz isleyecek ve kacinilmaz olarak yaptigin sabit odemenin daha cogu anaparaya ve daha azi faize gidecek.

Esas soruya gelirsek isin prensibi basit: kredi faiz orani (%) senin elindeki parayla elde edebilecegin kazanc oranindan (%) yuksekse kredi kapatilir. Yani elindeki nakitle iyi bir is fikrini gerceklestireceksen kredi borcu oyle dursun diyebiliriz ama nakit para bos bos mevduatta duruyorsa krediyi kapat gitsin.

"altina endekslemek" "karsi taraf faiz indirimi alacak" falan bunlardan hicbir sey anlamadim. Cok gereksiz dolambaclandiriyorlar gibi geldi. Duz nakit verip dakikasinda tamamen kapatilamiyor mu bu borc?
  • hot potato  (24.05.24 06:41:06 ~ 06:42:53) 
Şu ortamda alınmış krediyi erken kapatmak, sadece çok çok önemli bir işiniz varsa olabilir. Örneğin ev kredisidir, evi acil satacaksınızdır vs. Onun dışında mantıklı değil.

Hele TL'yi, altına endeksleyip kapatmak, büyük risk. Aydan aya ödeyip, geçin. Yanarsınız...


.
  • kartallar yuksek ucar  (24.05.24 09:51:05) 
[]

Çanakkale’de otel odasında külot kaynatılma ihtimali?

Hilton’da odadaki kettle’da külot kaynatılmış mıdır?

Normalde de kullandığım bir şey değil ama bu ihtimal ne kadar yüksek sizce?


 
O ihtimali hep düşündüğüm için ben de kullanmıyorum. Olabilir çünkü pis insan çok. Herhalde 1 tane içlerindeki külot ile gidiyorlar. Al 3-5 tane her gün değiştir. Koy poşete kirlileri evinde yıka. Her markette külot satılıyor, iğrençliğe gerek yok.


  • rock n roll  (23.05.24 20:38:23) 
Hayatta başkalarına yaptığımız kötülüklerin oranı, onlardan alınan ah lar beddualar ile almak lazım bu durumu sanırım.

Örnek olarak bir video da
yabancı bir ülkede müşteri masada yemeğini beklerken arka tarafta yemeği hazırlayan çalışanın az sonra yenecek şeylerle yaptıkları akıl alır gibi değildi.
Masasında sessiz sedasız yemeğini bekleyen müşteri, bunu hak edecek ne yaptı geçmişinde? diye de düşünüyor insan.
Senin beklentin belki iç çamaşırı ama asıl kaynatılan bir çift çorapta olabilir.
  • diyecevaplandı  (23.05.24 20:43:43) 
O ihtimal her yerde var. Kilot kaynatmasalar bile çorap kaynatırlar. Ögrenciyken dünyanın en büyük Bir otel zincirinin mutfağında çalışmıştım. O yemeklerin nasıl yapıldığını bilseniz bir daha yemek salonunun önünden bile geçmezsiniz


  • limonlu eksi  (23.05.24 20:59:37) 
şu söylentileri duyduğumuz iyi mi oldu kötü mü bilmiyorum. çok sık seyahat eden ve otellerde kalan biri olarak artık zevk alamaz oldum. bir ay önce twitterda otel çalışanları tarafından yazılmıştı; bardakları köpükle yıkamadan kullanmayın banyoyu temizlediği havluyla o bardakları siliyorlar yıkamıyorlar vs diye. yani bizim tahminimizden çok öte bir pisliğe maruz kalıyor olabiliriz.
Hiltonda yapmazlar diyeceğimiz bir ülke değil burası :(

  • Kediyi üzdün  (23.05.24 22:56:37) 
İllaki bi şeyler kaynatanlar vardır.

Ama ketıl dediğimiz şey içinde kaynar su barındıran bir alet. Bi 5 dk suyla kaynatıp sonra o suyu döküp ikinci kaynattığın suyu kullanıyorum ben.
Zaten kaynar su günlük hayatta karşılaştığımız bir çok mikrobu rahat rahat öldürüyor. Extrem bakterilerle de zaten otel odasında karşılaşmayız.

Yani fikir iğrenç olabilir düşününce, ama aslında o kadarda pis bi durum değil önden su kaynatıp ketılı temizliyorsan.
  • zimbirik  (24.05.24 00:19:08) 
Bu kulot kaynatma lafini kim cikardiysa koca sektoru degistirdi yeminle.

Dunyada otel odalarinda yuz milyonlarca kettle var, size denk gelmemistir bence.
  • brkylmz  (24.05.24 00:52:19) 
Eli yüzü düzgün bir şehir otelinde kalan insan profili kettle'da don falan kaynatmaz. Ne bununla uğraşır, gider en kötü migrostan don alır; ne de düz kaynar suyun temizlediğine ikna olur.


Bunun çıkış noktası arapların otelleri pis kullanması oldu. Onlar da zaten boklu don giymekten sorun erinmeyecekleri için yıkamazlar.
  • Bruce  (24.05.24 01:08:05) 
yüzde bir bile olsa ben o kettleı kullanmam. aşırı huylanıyorum bu mevzudan. otele girince banyoyu vs temizleyenler var, ben o kadar değilim ama kettle kırmızı çizgim. hatta geçen sene bebekle tatile giderken yanımda şu sinbonun vs ucuz kettleları var ya ondan götürecektim.


  • elorelia  (24.05.24 10:05:45) 
bunu kim bilebilir, ben de kullanmam kıllanırım. hatta oteller ne kadar konforlu olursa olsunlar duşlarında filan hiç kalamam. oraya yüzlercesinin poposu değiyor.


  • geveze yazar  (24.05.24 10:19:35) 
ben de kullanmıyorum ama dedikodu gibi geliyor bana.


  • paintov  (24.05.24 12:53:12) 
[]

çek tahsil işleri ve kırdırma

merhaba

yurtdışı çalıştığım bir şirket için türkiyedeki firmalarından birinden çek ödemesi verdiler.

-önce eylüle tarih attılar sonra temmuz sonuna paraf attırdık imza ve isim ile

-alıcı kısmına patron kendi adını yazmış arkaya da tc isim ve imza yazmış

-bu durumda hamiline durumuna mı geçti

-çeki kırdırmaya çalışıyoruz yüzde 7 dediler ancak firma olmalıymışız , bildiğin şahısım ben firma falan yok

-nasıl oluru var bu işin lütfen gayet hiç bilmeyene anlatır gibi yazabilirmi

şimdiden teşekkürler

 
evet, firma çeki patrona, patron da arkasını cirolayarak çeki kimde ise ona gibi yapmış. çeki kırdırırken sizden de patronun imzasının altına onun gibi ciro isteyecekler. çek vadesinde ödenmez ise, arkada cirosu olan herhangi birinden tahsil etmeye çalışacaklar.

hiç çek kırdırmadım, ama artık faturalı çekleri kırdıklarını biliyorum, çünkü fatura olmadığı zaman danışıklı dövüş gibi karşılığı olmayacak veya zor olacak çeki kırmak için veriyorlardı. eskiden böyle çok yapan vardı. fatura olduğu zaman karşılığında bir alışveriş olduğunu anlaşılıyor.

siz çeki kimden aldıysanız, nereye kırdırabileceğinizi onlara sorun, onlar yönlendirsinler.
  • malheiros  (23.05.24 20:19:28 ~ 20:20:40) 
Faktöring şirketleri çekleri kırar, size yakın şirketleri araştırıp telefonla sorun.
Çekin üzerinde qr kod olur, findeks ten çeki yazan kişinin geçmiş çek ödeme performanslarına bakabilirsiniz, yazılanı yoksa sizinle çeki tahsil etme aceleniz yoksa, hesabınızın olduğu bankaya gidip takasa verebilir, vadesi geldiğinde çekin otomatik tahsil olmasını sağlayabilirsiniz.

  • dream  (23.05.24 23:01:59) 
[]

yurtdışından türkiye'ye para gönderme...

şu sıralar en uygulanabilir ve kolay yolu nedir?

yunanistan'dan türkiye'ye para gelecek. wise hesabım var. tam emin değilim ama wise sanırım artık türkiye'de çalışmıyordu? revolut hiç kullanmadım. işe yarar mı?

edit: oradan revolut ile tr iban'a atmaya karar verildi.

 
Wise Turkiye'de yasayanlara calismiyor, oturumunuz yurt disindaysa ve Wise hesap bilgileriniz guncelse calisiyor. Yani Turkiye'ye para gonderebiliyorsunuz.

Genel olarak hala en tercih edilir yol Wise.
  • sertac akin  (23.05.24 19:53:50) 
[]

çin - tayvan

savaşları okuma konusunda ciddi yanılgılarım olduğunu düşünüyorum.

rusyanın 6 ay içinde ukraynayı haritadan silmesi lazım derdim ancak savaş yıllardır devam ediyor.

çinin yüzölçümü tayvanın 266 katı,
nüfusu ise 58 katı imiş,
ordular ortada, ülkelerin ekonomik durumları da ortada.
tayvan bir de adaya hapsolmuş gibi.
şu haritadaki iki ülkeye bakar mısınız ?

www.turksam.org

tayvanın birkaç hafta içinde çin topraklarına katılması gerekmez mi ?

yanılgılarım tam olarak nerelerde?

 
Konuyu çok uzaktan izleyen olarak bildiklerim;
1- Dünyanın neredeyse tamamı (yani ABD) Tayvan'ın arkasında.
2- Tayvan ada ama dağlık. Kara savaşında savunmacının ciddi avantajı var.
3- Böyle bir girişim Çin'in ekonomisini mahveder. Bunu göze alması zor.
  • michael_knight  (23.05.24 18:58:46) 
öncelikle vaktiniz varsa europa universalis 4 oynamanızı tavsiye ederim. dünyadaki bu tür jeopolitik dengeleri insana kabaca da olsa kavratıyor.

ülkelerin ele geçirmek istedikleri toprakları işgal edememesinin başlıca sebebi şu anda var olan durumu korumak isteyen, yani bu fetihten rahatsız olacak diğer ülkelerden çekinmeleridir. zaten statüko bu denge üzerine kurulmuştur. dengenin oynaması ittifaklar dengesini bozacaktır ve abartılırsa da savaş sebebi olacaktır (batılıların savaşmasalar da ukrayna'ya sürekli silah göndermesi gibi). gariban görünen ülkelerin de yüksek yerlerde dayıları, kavgalarda onları koruyan abileri var. öyle kolay olsaydı gücünü toplayan her ülke her sabah zayıf bir komşusunu fethe çıkardı.
  • yedigimiztavuk  (23.05.24 20:07:52 ~ 20:08:52) 
Çünkü Çin'in kendisi de şu anki uluslararası ticaret anlamında statükoyu bozmak istemiyor. Çin ürettiği ürünleri satabilmesi ve ekonomisini devam ettirebilmesi açısından dışa bağımlılığı en büyük ülkelerden biri, şu an için savaşa girip Amerika ve Avrupa gibi ticaret ortaklarını karşısına almak istemiyor.


  • king lizard  (23.05.24 21:10:19 ~ 21:10:34) 
Hangisi kazanır derken sadece görünenlerle değil, görünmeyenler veya konuya uzak gibi görünen hususları da ele almak gerekiyor bu zamanda.
Alanın genişliği, nüfus ve orduların kıyaslanması ile düşünmek olmaz.

Günümüzde savaş kavramının tanımı daha da geniş. Mesela İran'da üst düzey kişilerin bile kaza adı altında ölümleri bir çok ülkeyle dış ilişkileri etkileyecek seviyede bir olay.

Savaş, sadece cephede değil diplomasi ticaret turizm ticaret vs bir çok alanda hala sürüyor.
Mesela Rusya ile bizim de arka planda görünmeyen savaşımız var aslında. Bu daha çok etki alanlarında yer kapma mücadelesi olarak söz konusu.
Suriye, Afrika bunlardan ikisi sadece
İsrail ile de bir tür savaştıyız aslında.

Ticari dengeler sebebiyle ABD ve ayrıca ABD'ye bağlı Avrupalı devletler de var işin içinde.
Diğer yandan Çin'in Türkiye'de dahil olmak üzere, bir kuşak bir yol adlı devasa ticaret hattı projesi söz konusu. Çin bunu herhalde heba etmek istemez . Ama tuhaf olan bu projenin aslında yine Çin'deki "batı asıllı" sermaye sahiplerinin planlaması.

Bunun yanı sıra ileriye dönük olarak ABD ile Çin arasında teknolojik temelli istihbarat alanında da büyük çekişmeler hala var.

Filistin meselesi sebebiyle ABD'de, Çin merkezli olan tiktok yasağı konuşuluyor.
Sebebi de Tiktok un, Instagram gibi platform algoritmalarının dışında hareket etmesi ve Filistindeki dramla ilgili içerikleri daha fazla göstermesi.
Instagram gibi yerlerde ise arama yapıldığında ancak istenenler çıkıyor.

Elon musk'ta netanyahu ile görüştükten sonra X ye de bazı değişmeler oldu. Filistin meselesini öne çıkaran çeşitli tanınmış kişilerin hesaplarıyla olan etkileşimler de hesap sahiplerinin kendi tespitleriyle ortaya çıktı.


Abd uzak doğu konusunda Hindistan'a söz geçirebilirse belki Çinle gerilimin dozunu arttıracak ama şu an kendi yaklaşan seçimleri de bir çok şeye engel. Trump seçilirse bir çok şey sil baştan.

Neyse.. Tayvan'ı bazı yönleriyle Kıbrıs gibi düşünebiliriz sanırım.
  • diyecevaplandı  (23.05.24 21:48:53) 
Rusya Ukrayna'yı 6 ay değil isterse 1 günde tarihe gömer savaşın uzaması Putin'in stratejisinden ibaret. Bu sene bitmeden Rusya zaferi ile sonuçlanacağını düşünüyorum zaten yakın zamanda Çin ile anlaşma yapıldı Rusya ile Ukrayna'yı mukayese etmek pire ile deveyi mukayese etmeye benzer Ukrayna'da Rus zaferi aynı zamanda batının (ABD,NATO,AB) mağlubiyeti olacak. Ukrayna'dan sonra sıradaki hedef Transdinyester veya baltık ülkeleri olabilir. Değil avrupada dünyada Rusya'yı durdurabilecek bir güç yok.

Batı Rusya'ya tariihte eşi benzeri görülmemiş bir ambargo uyguluyor Rusya'ya uygulanan ambargo ne Kuzey Kore'ye, ne İran'a ne de Esed rejimine uygulandı bütün bu ambargolara rağmen Rusya 2023'te batı ekonomilerinden daha fazla büyüme kaydederek rekorlar kırdı, Rusya'nın ne kaynak sorunu var ne insan kaynağı problemi hayat güllük gülistanlık devam ediyor tarih boyunca ambargolarla demir perde içinde yaşamış Rusya için ambargolar bir şey ifade etmiyor herşeyin alternatifi var. Bu ambargolarla batı kendi bindiği dalı kesti farkında değil Rusya çok büyük bir pazar bu pazarı kaybetti şimdide Gazze boykotundan dolayı batılı şirketler çok ciddi darbe aldılar batılı şirketlerin yerini Çinli ve Türk şirketler alıyor.

Tayvan içinde benzer şeyler geçerli Çin ve Tayvan kıyaslanamaz yakın gelecekte Çin'in Tayvan'ı muhasara altına alması ve işgal etmesi kaçınılmaz bir durum olduğuunu düşünüyorum. Böyle bir durumda batının yapabileceği fazla bir hamle yok ABD ve dünya ekonomisi Çin'e bağımlı ABD'de üretim yok herşey Çin'den geliyor Çin'in elinde ABD tahvilleri var dahası artık dünya genelinde batı hegemonyası kalmadı artık çok kutuplu düzen var batı her alanda kaybetti.

Yanılgınız şurada her şey göründüğü veya medyada gösterildiği gibi değildir. Gazze içinde o kadar propagandalar yaptılar/ yapmaya devam ediyorlar güya İsrail Gazze'yi 1 saatte temizleyecekti ne oldu? İsrail ordusu dünya kadar kayıp vererek 2 ayda ancak deniz kıyısına kadar ulaşabildi 8 ay olacak neredeyse daha HAMAS'ın beyin takımından birini yakalayamadılar güya tünellere su basıp HAMAS'ı ortadan kaldıracaklardı orada da başarısız oldular terlikli eşofmanlı mücahidler milyonlarca dolarlık teknolojileri basit el yapımı silahlarla akılcı taktiklerle çöpe çevirdiler

Dünyadaki bu gidişat (çatışma alanları vs.) ABD seçimlerine kadar (belki öncesi belki sonrası) devam edecek Ukrayna'da Rusya zaferi, Gazze'de mücahitlerin zaferi ve bağımsız Filistin devletinin BM tarafından tanınması ve Tayvan'ın işgali şeklinde. ABD'de (muhtemelen Trump seçilecek) yeni gelecek hükümet Rusya politikasını değiştirip Çin'e yoğunlaşacak.
  • doharkoman  (23.05.24 22:13:17 ~ 22:15:41) 
Abi bu tarz şeyler için eksiduyuruda çok vakit harcama çünkü alacagin cevaplar "bati bitti" oluyor, neredeyse ürettiği her şeyi Export eden ülke bağımlı olmuyor da diğerleri oluyor sadece. Ha sonra bir de elinde nükleer olan avrupa rusya'ya karsi da koyamiyor falan filan. Seviye burası.

Al abi sunlari oku, en azından ciddi bilgi olur;
www.cfr.org


moderndiplomacy.eu

foreignpolicy.com

Yani olay sadece elindeki askeri güçle falan alakalı degil. Zaten dünyada hiçbir şey sadece askeri güçle alakalı değil artık. Eskidendi o. At gözlüğü ile bakip "atom bombasi atalim" tayfanin olayi o.

Savaş konusunda da eksi falan bakmam, War institute'tan bakarim. Bunun üstüne yazan profesörler varken burada ilkokul mezunu olup olmadigi belirsiz olan bizlerden bilgi almakla uğraşma.
  • logisticsmanager  (24.05.24 01:31:45) 
Tayvan dünyanın en büyük çip üreticisi, dünya çapında üretimin yarısından fazlasını yapıyor. Tüm dünya çipler üzerinden yürüyor şu an. O bölgede çıkacak bir savaş, tüm dünyada üretimin aksamasına sebep olacak. O yüzden kimse bunu istemez Çin de dahil.

En basit açıklaması bu benim için, fazlasını yapacak kadar bölgeye hakim değilim.

Bi de "Sabah girsek akşam ülkeyi alırız" düşüncesi en fazla 12-13 yaşında ergenliğe girerken bitmesi gereken bir konu. Bi kere en basitinden, tayvan'ı işgal etse, oradaki halk "Haa bundan sonra PRC vatandaşıyız ROC yerine yani tamam, yarın sabah iş var yatayım o zaman" mı dicek? Minnacık hong kong bile yıllardır duyup bildiğimiz bir isyan halinde, tayvanı topraklarına katmak öyle kolay mı yani?

Rusya'nın doğu Ukrayna saldırısı bir açıdan daha mantıklı orada kendisini destekleyen bir popülasyon bulunuyor. Çin ve Tayvan arasında böyle bir durum da yok. Adada yaşayan 20 milyon insana soykırım mı uygulayacaklar mesela?
  • nundu  (24.05.24 10:44:42) 
@logistics tam ilk okuldaki o "atom bombası" atalım kafadayım, kaynakları okuyacağım.

@nundu abi minicik tavyan'ın ürettiği çip'i dev gibi çin nasıl üretemiyor ?
  • WithWorth  (25.05.24 12:50:54) 
[]

Besiktas forması ama kimin

Haftasonu yeğenim geliyor Luksemburg'dan. 11 yaşında, futbola meraklı. Fransa'ya Almanya'ya Belçika'ya falan babasiyla maç izlemeye gidiyorlar random ama öyle tuttuğu bir takım yok.

Ben bu çocuğa bjk forması alayım diyorum ama son senelerde az takip ediyorum. Ancak Peder beylere gittiğimde maç açıkça. Anladigim kadariyla hem takım kötü hem de öyle ikonik bir adam yok.

İkonik dediysem öyle çocuğa şimdi Necip uysal forması da almayalim:)

Semih kilicsoy mesela alayım mi? Bu seneden sonra bu çocuk kaybolursa ama o zaman forma çok anlamsiz olacak (sanki semih in kaybolma ihtimali var gibi)

Ernest muci falan da ne bilim böyle yıldız mi olur yahu adamı. Cenk tosun bitmiş. Aboubakar satmış (takip etmiyorum dedim holigan ciktim:)

Hakikatten kimin formasını alayım bu çocuğa? ?

 
Yeğeninizin ismini yazdırın bence.


  • pispinti  (23.05.24 18:21:22) 
Ismi +1
Malesef dediğiniz gibi bjk'de su an güvenip yazdıracak biri yok gibi. Bosuna risk almayin.
Ya da misal bjk'nin efsanevi futbolcularindan olabilir. Ben misal bir Galatasarayli olarak hagi ve muslera asla unutmam. Bülent korkmaz da her zaman olabilir.

Ben bir bjk forması hediye alacak olsam isim olarak atiba, quaresma, nouma, pancu gibi isimler isterdim. Hatta pancu olursa misal ünlü Fenerbahçe maçını anlatip çocuğa ilgi kazandirabilirsiniz. Biz de bu hikayelerle Galatasarayli olduk.
  • logisticsmanager  (23.05.24 18:48:11) 
ille de takımdan birinin adını yazdıracaksan sadece semih var şu an hakeden. satılıp gitse bile kötü bir ayrılık olmayacak, beşiktaş'a kazandırarak gidecek. kaybolma ihtimali ile avrupa'da beşiktaş'ı başarıyla temsil etme ihtimalini kıyasladığımda ikinci seçenek çok daha yüksek.


  • hrskrs  (23.05.24 19:52:01) 
Necip olmasın dedin, bende seçenekler bitti. Şu Beşiktaş kadrosundan kimseyi yazdırmam. Semih'ten çok ümitliyim. Canavar gibi forvet olacak bence ama biraz erken onun için. Ayrıca kariyerini çöpe atan ya da sakatlıkla kaybolan çok futbolcu var dediğin gibi. Bir de seneye başka takıma giderse de çok bir anlamı kalmıyor.

Eski isimleri de yeni formalara yazdırmak biraz garip.

Kendi ismi +1

Forma numarası ne olacak bu durumda? Standart 10 mu?
  • nawar  (23.05.24 20:10:31 ~ 20:12:02) 
kendi ismi.

beşiktaşta şu an öyle bir oyuncu yok. gedson alırdım ben çocuk beşiktaşlıysa.

çocuk bjkli değilse gs forması alın. icardi mesela, çok ikonik ve çocuklar çok seviyor. muhabbeti de olur hem. çocukların dünyası bizim gibi fanatik değil, biraz daha onları herkesin odağına koyacak, ilgi ve sevgi görmelerini sağlayacak birşey almak mantıklı olur.

şahsen ben olsam genç ve o liglerden bir oyuncunun; babasına da sorarak formasını alırdım. hem daha çok ilgisini çeker.
  • baldan kaymak  (23.05.24 20:41:29) 
ismini yazdır geç kardeş hem istediği kadar giysin modası geçmez hemde şuan beşiktaşta öyle bir futblcu yok.


  • gencfb  (24.05.24 08:47:55) 
efsanelerden birisi de olabilir, metin tekin mesela


  • mcsword  (24.05.24 09:02:10) 
11 yaşında dediğinize göre 2013lü diye tahmin ediyorum, o zaman Atiba forması alın hem numarası da doğum yılı olduğu için hoşuna gidebilir.

2012liyse de ismini yazdırın, 12. adam mevzusunu da anlatırsınız
  • nundu  (24.05.24 09:22:56) 
Sergen Y.
yazdırıp verin.

  • since1907  (24.05.24 09:50:39) 
[]

Dişin çekilmek durumunda kalması

Kanal tedavisi olmuş ama kırılan bir düşüm çürümüştü
Hekim bu diş kurtulmaz kurtulacak olsa uğraşırım severim dedi mecburen çekeceğiz dedi de bir ihtimal kurtarma şansı olur mu diye başka hekime sorayım mı?



 
sorun


  • jülsezar  (23.05.24 17:55:45) 
kesinlikle sorun evet. bi doktorun çekmekten başka yol yok dediğim dişimle yıllarımı dolduruyorum şu an.


  • patronaj1  (23.05.24 17:57:54) 
endodonti uzmanına görünün


  • my fault  (23.05.24 20:53:57) 
röntgen varsa atın bi bakalım ama hekimlerin önceliği dişi kurtarmaktır, kurtaramıyorsa çekmeye yönelmez, sanmıyorum. Yukarıdaki arkadaşların durumu istisna olabilir.

yine de her alanda tek doktorla sınırlı kalmayın sorun tabi.
  • ananiyimioguz  (23.05.24 20:59:43) 
[]

Müzisyenler nasıl geçiniyor?

Soru saçma gelebilir ama müthiş merak ediyorum.

Misal Yüksek Sadakat elemanları atıyorum bin yıl önce albüm çıkardı. E şimdi?

Bu insanların çoluğu çocuğu yok mu, özel sigorta falan yaptırmıyorlar mı, çok merak ediyorum bu konuyu.

Nasıl oluyor sizce?

Teşekkürler hehe.

 
konser veriyolar?
spotify gelirleri var
telif gelirleri var
  • jelly bear  (23.05.24 18:06:39) 
Her müzisyenin spotify veya benzeri platformlardan geliri yok. Telif geliri olmayan çok müzisyen var. Konser verebildiği ölçüde para kazanabilen ama kazandığı parayı alıp almayacağı garanti olmayan bir meslek bu. Kısacası ciddi ciddi ünlü değillerse epey zor geçiniyorlar.


  • muhayyer divan  (23.05.24 18:14:25) 
Adam konser verdi bitti, Tarkan değil bu. Telif falan da sanmıyorum.


  • suden  (23.05.24 19:00:46) 
1. grup: telif gelirleri, spotify, youtube music gelirleri, konser gelirleri olanlar
2. grup: zaten aileden varlıklıdır (zaten hangi orta direk aile çocugunun müzisyen olmasına izin verir) aileden kalan serveti yer
3. grup: zamanında kazandığı paralar ile yatırım yapmıştır, kira geliri veya işyeri ortaklığı falan vardır
4. grup: zor geçinir, eski müzisyen arkadaşlarından yardım ister, tiktok yayını açar bağış ister, kıt kanaat yaşar
  • abelardo  (23.05.24 19:10:36) 
aktif olmasa da bir grubum var, spotify+youtube+apple vs. toplam gelirlerimize bi baktım. O rakamlarla çarparsam Yüksek Sadakat'ın aylık 1500+ dolar civarı stream geliri olmalı.(birkaç kat yukarısı da olabilir) Son zamanlarda durum ne emin değilim, ve adamların sadece spotifyda 2 milyona yakın aylık dinleyicisi var ama kaçar şarkı kaçar kez dinliyorlar bilmiyorum. Ben en düşükten gibi hesapladım.

Grup olunca bu para kaç kişiye bölünüyor, üstüne yayıncı şirket komisyon alıyordur. Başka iş yapmadan çok zor bence. Çoğu müzisyenin yan bi işi dükkanı stüdyosu vs. oluyor veya kurs veriyor.

Hadi bu adamlar konser verebilir, ben esas birkaç dizide ünlü olup sonra hiçbir yerde oynamayan oyuncuları çok merak ediyorum. Ne kazandınız da ömür boyu o şekilde yaşayabiliyorsunuz diyorum.
  • nhk ni youkosu  (23.05.24 19:14:23 ~ 19:14:58) 
İşte ben de onu merak ediyorum.

Aileden zengin değil. Gitarist atıyorum grubun solisti de değil.

E nasıl geçiniyorsun sen? Çok tuhaf değil mi?
  • suden  (23.05.24 19:17:51) 
- Ünlüler, yarı ünlüler, hafif ünlüler vs. Telif geliri var, konser yapınca iyi geliri var. Gerektikçe konser yapıyor, sosyal medya geliri olabilir vs.
- Profesyonel enstrüman ustası müzisyenler. Bunlar birilerinin albümlerinde, konserlerinde çalıyor, orkestralarda görev alıyor, o şekilde para kazanıyorlar.
- Haftanın belli günleri bir mekanda sahne alan müzisyenler
- Özel ders veren müzisyenler

Para kazanması gerekiyorsa zaten bu yukarıdaki gruplardan birine giriyor müzisyen. Bunların dışında prova-kayıt stüdyosu olan, enstrüman satan yani dükkanı olan müzisyenler de var. Beste yapanlar, aranje yapanlar, reklam-film-oyunlara müzik yapanlar gibi müzisyenler de var ama sorarken onları kastetmediğinizi düşündüm.

Mesela trompetçi bir arkadaşım vardı, böyle caz yapar, dinler. Havalıdır, karizmatiktir vs.
İBB Mehteranında Mehter Marşı çalıyordu :) Belediyenin biraz da müzisyenleri desteklemesinin bir yoluydu. Sanırım gerektiğinden fazla para veriyordu belediye bu işe.

Yüksek sadakat için cevap vermedim çünkü onların ciddi bir telif geliri vardır. Herhalde her birine düşen para bizim maaşımızdan çok daha fazladır, arada bir de konser verdiklerinde zorlanmadan yaşarlar.
  • michael_knight  (23.05.24 19:18:04) 
bizim bağlama hocamız öğretmenliği bıraktı salonlarda çalıyor. arabası falan var daha yeni mezun.15 ten beri çalarmış ama.


  • geveze yazar  (23.05.24 19:19:35) 
Yüksek Sadakat Youtube'da çalıyordu o an, nedenle örnek verdim, genelleme yapabiliriz. Bana çok inandırıcı gelmedi bu gelir ya. Atıyorum Duman. Kaan iyisin hoşsun da, gittin iki çocuk falan da yaptı galiba. E nasıl geçiniyorsun abi sen. Acıbadem Hastanesi'ne gitsen adamın dötünden kan alırlar Kamil..


  • suden  (23.05.24 19:23:02) 
bir çoğunun aileden bir şekilde geliri var bence yoksa çok sürdürülebilir bir hayat değil gibi.


  • rachel  (23.05.24 19:32:09) 
Yüksek Sadakat kendini kurtarmış, adamın kitlesi var her konserine en az 5000 kişi geliyor. adam tüm şarkılarını okuyor zaten.

asıl elinde gitarı no-name insanlar nasıl geçiniyor? bir kirayı nasıl ödüyor?
  • duyurukullanıcısı  (23.05.24 20:09:14) 
Neden geçinemesin, illa konser vermesine gerek yok. Canlı müzik olan her yerde iş yaparlar. Bir çok müzisyen tanıdığım var. Datça’da bilmem ne otel’de akşam canlı müzik yapar ve senin ruhun duymaz.


  • gabe h coud  (23.05.24 20:40:41) 
yakın bir tanıdığım Yüksek Sadakat'tan daha ünlü diyebileceğim bir grupta bas gitar çalıyor bunun haricinde de aktif olarak developerlık yapıyor.


  • mysql34  (23.05.24 22:17:55) 
[]

İTÜ maslak kampüsü ziyaretçi olarak giriş

merhaba,

İTÜ mezunuyum, Maslak kampüse aracımla ziyaretçi olarak girebiliyor muyum?

Şöyle bi gezmek istiyorum tekrar yıllar sonra, kimlik bırakarak içeri alırlar mı? yoksa Mezun kartı vs isteniyor mu mutlaka?

Bilgisi olan var mı?

Teşekkürler

 
Mezun olarak değil, ziyaretçi olarak girebiliyorsun. Mezun olarak girebilmek için kart çıkarman lazım. 214215125 yıl oldu, kart çıkarma prosedürünü hatırlamıyorum. Hatta kartın geçerlilik süresi var mıydı? Kartım artık geçersiz midir? Onu da bilmiyorum. Kartı alırken araba plakası vermiştim ama onu hatırlıyorum.


  • nawar  (23.05.24 17:28:21) 
ziyaretçi olarak alırlar, hatta hocaları ziyarete geldim mezunum diyebilirsiniz


kart prosedürü kolaydı ya, online başvurmuştum ,20tl yatırıyorduk, kart posta ile gelmişti bir 5-6 sene evvel. şimdi daha zor değildir heralde :D
  • jülsezar  (23.05.24 18:10:56) 
mezun kart için başvurdum ben de az önce, 350 TL olmuş, teşekkürler.


  • bcdhms  (23.05.24 18:53:10) 
1 ... •9293949596979899100• ... 8309   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.