[]

"ekonomi iyiye gidiyor" haberleri

ben vatandaş olarak cebime girene, çıkana, kredi kartı taksitlerini öderken çektiğim zorluklara ya da dışarı çıkarken bir sürü düşünüyor olmama bakıyorum ve "çektiğimiz zorluklar ve kamuda tasarruf meyvesini vermeye başladı", "bakın dış ticaret açığı azalıyor, bakın merkez bankası rezervleri artıya geçti" laflarına pek itibar etmiyorum.

ancak yine de tarafsız şekilde olayı yorumlamak istiyorum.

mesela enflasyon artış hızı azaldı şeklinde bir açıklama yapıldı bugün (enflasyonun kendisi değil, artışı). bu durum önü alınmayacak bir yangının artık kontrol altına alındığı anlamına mı gelir?

ekonomi konusunda az da olsa bi iyileşme var mı? yoksa artık zaten alıştık bu sürece, kanıksadık, o yüzden mi böyle geliyor bize.

 
Şu an dövizi baskılayarak ekonominin doğal gidişatına engel olunuyor ve bu çok çok kötü sonuçlar doğrur. Bir anda olur ne olacaksa.


  • numlock  (03.06.24 18:25:18) 
2023 Mayıs ayı itibariyle yıllık enflasyon %40 iken 2024 Mayıs itibariyle %75. Bunlar resmi rakamlar olduğu için 2 ile çarparak gerçek enflasyon değerini tahmin edebiliyoruz. İyiye gitmenin tam tersi yani. Ekonomi bakanı bile iyiye gitmenin başlayacağı tarih olarak 2026 ortasını "vadetmişti" zaten.


  • otonomo  (03.06.24 19:05:18 ~ 19:29:44) 
1.dünyanın en yüksek faizini veriyoruz.
2.belli ki, birileri borcumuzu ödeyeceğimize ve devaluasyon yapmayacağımızın garantisini almış.
3.hal böyle olunca ülkeye sıcak dolar yağıyor. (carry trade)
4.halk fakirleştiği için ithal azaldı, cari açık kapanıuyor.
5)döviz düşük tutulduğu için ihracatta rekor kırıyoruz gözüküyor.
6)reel ekonomide bir iyileşme yok.
7.tefeci faizini biz (halk) ödeyeceğiz.
  • parka  (03.06.24 19:15:35 ~ 19:15:53) 
Sonuçları henüz hissedilmedi ancak ekonomik program planlandığı gibi devam ediyor. Olumlu etkileri olacaktır, daha kötüye gitmeyiz diye düşünüyorum.


  • abelardo  (03.06.24 19:46:31) 
Bakın diğer her şeyi bir kenara bırakın.
Ekonomide bir tane temel kural vardır.
Piyasada bir şey çoğalırsa değeri düşer.
Pazara gittiniz. Bütün tezgahlar domates doluysa domates ucuzdur.
Bakın şurada da ay ay Merkez Bankasının piyasada bulundurduğu TL nin grafiği var.
Para da bir maldır o da ne kadar bollaşırsa o kadar değersizleşir.

x.com
  • Mirket  (03.06.24 20:18:57) 
"...dövizi baskılayarak.." , "Bunları yiyorsanız afiyet olsun."

bu kadar cehaletin, ergence konuşmanın olduğu yere cevap verilmez. youtube'da çeşitli ekonomistleri izleyebilirsiniz. atilla yeşilada vs ile başlayarak
  • avatar is back  (03.06.24 20:32:17) 
  • mirty  (03.06.24 20:47:27) 
Şimdi bunu size izah etmesi çok zor. Bu bakış açısını kazanıp konuyu kavramanız için en az 6 ay geçmesi lazım. Kısacası evet makro ekonomik veriler iyiye gidiyor zamana ihtiyaç var. vatandaşın hissettikleri bir kriter değildir. Verilen örneklerin çoğuda safsata. Vatandaş olarak yüzyılın felaketini yaşayan 11 şehri yıkılan 50 binden fazla insanı enkaz altında şehit olan bir ülkenin nasıl bu yükün altından kalktığınıda sorgulamanızı tavsiye ederim.


  • doharkoman  (03.06.24 21:05:17 ~ 21:24:59) 
"Ekonomi iyiye gidiyor" çok genel bir ifade. Çünkü tüketici/vatandaş olarak bizim bir geçim-birikim-iş-sosyal devlet getirileri-belediye ve hükümetin yaptığı şeylerin pozitif dışsallıklarından yararlanma vs gibi bir çok şeyle ölçebileceğimiz (kimisini ölmenin zor olduğu) bir ekonomik faydalarımız var. Bunların bazılarında iyileşmeler, bazılarında kötüleşmeler olabilir. Ayrıca bunlar da yaşımıza, memur-emekli-özel sektör maaşlı çalışanı-esnaf-kobi sahibi-büyük şirket sahibi vb olmamıza, mevcut servet durumumuza, mevcut gelir grubumuza, yaşadığımız şehre vs göre değişiyor. Bir böylesine kompleks bir yapı olarak "vatandaşın ekonomisi" var.

Bunun yanında devletin/hükümetin bütçesi-geliri-ödemesi var. Ödemeler dengesi var. Yaptığı, yapmadığı, yapamadığı yatırımları var. İktidarını sürdürmesi için para harcayabilmesi, yatırım yapabilmesi gereken alanlar var. Dağıtılması gereken rantlar var. Bu rantların oluşabilmesi için yapılabilmesi gereken "projeler" var. Mutlu etmesi gereken çıkar grupları var. Buna da "devletin ekonomisi diyelim".

Sonra yatırımcılar var. Bunun yerlisi yabancısı var. Yerlisinin küçüğü, büyüğü, çok büyüğü, kurumsalı var. Yabancısının kısa dönemli düşüneni (sıcak para/carry trade etc.), orta vade düşünüp biraz daha "derin" alım yapanı ve uzun vade düşünen, direkt yatırım yapmış veya yapmayı düşünen, ülkede fabrikası olan veya almayı-kurmayı düşüneni var. Yatırımcılar yanında yine çıkarları yatırımcılara benzer olan sermaye kesimi/"iş dünyası" var. Buna da "iş dünyası ekonomisi" diyelim.

Son olarak da bu grupların hepsini ilgilendiren. Ülkenin total ekonomisi ile ilgili makro perspektif var. İstihdam-işsizlik, enflasyon, ithalat-ihracat-dış ticaret açığı, merkez bankası rezervleri, para arzı-krediler vb bir sürü makro parametre ile takip ediliyor. Buna da makro ekonomi+ekonomi politikası düzlemi diyebiliriz.

Şimdi, fark ettiğiniz üzere iyi deyince kim için, o kimlerin içindeki hangi alt-kimler için, o alt-kimler içindekilerin hangi vadeyi düşününleri için iyi diyoruz onu tartışmak gerekir. Ve her alt katmanda daha da kompleks bir yere gidiyoruz ama kabaca bazı tarifler yapıp, onlar üzerinden değişimi de konuşabiliriz. Buna göre de totalde iyiye mi kötüye mi gidiyor diye kabaca bir fikre sahip olabiliriz.

2023 seçimleri öncesinde Türkiye düşük faizle piyasaya TL arz eden, yani kabaca sürekli deli gibi para basan bir merkez bankasına sahipti. Merkez bankası Tayyip'in saçma sapan gerekçelendirmeli fikirlerine hiç itiraz edemeden ne derse yapıyordu. Faizin artırılaması ve deli gibi TL basılması döviz kurlarını artırıyordu (aslında TL'nin değerini düşürüyordu). Siyasi rejim sebepli instability, hukuk-demokrasi yokluğu, istihdamdaki bozulma vs vs gibi bir sürü şeyin de etkisiyle tl'nin değeri düşüyordu. Ara ara büyük kur şokları yaşıyorduk. Kuru tutmak için bu sefer merkez bankası rezervlerini yani dolar-euro-altınları "yaktılar". Rezervler eridikçe hem etkisi azaldı hem de kırılganlık daha da arttı.

Yine 2023 öncesi TCMB, ekonomi ve maliye yönetimi tamamen tutarsız, hiçbir bilinen kurala uymayan, şeffaf olmayan, kişilere bağlı, çok temel bilgileri inkar edip, bu bilgilere savaş açan, adeta dünya düz diyen ve buna göre davranan, yerli yabancı tüm paydaşlara tuzaklar kuran, şark kurnazlıkları yapan bir yönetimdi. Yani itibarları yoktu. Ekonomi beklentidir, itibardır. Merkez bankalarının en büyük gücü beklentileri yönetebilmeleridir. Bunu da tutarlı adımlarla, sinyallerle, bağlayıcı planlarla vs yapılır. Bizde bunlar yoktu.

Vatandaş olarak sürekli kur şoku yaşadığımız için fakirleştik. Devlet sürekli bedava, negatif reel faizli kredi dağıttı. Dolayısıyla alabilen ev kredisi, araba kredisi, ihtiyaç kredisi aldı. Alabilen beyaz eşya elektronik, tüketim ürünleri her şeyi aldı. Bunların hepsi savunma mekanizmalarıydı. Yapabilenler yapamayanlara göre daha az fakirleşti. Tabi hepsinin de komplikasyonları oldu. En büyüğü de enflasyon. İşsizlik düzelmedi, kötüleşti. Maaşlar kuş oldu.

Hem vatandaş hem de iş dünyası bu belirsizlik ortamında dolara yüklendi. bu da TL'yi daha da kırılgan yaptı. Daha kırılgan oldulkça daha fazla rezerv yaktılar. DAha fazla rezerv yakınca daha fazla kur şoku yaşadık. Böyle bi faist daireye girdik. Çünkü negatif faiz vererek ekonominin gerçeklerine uymamayı böyle şeylerle kompanse etmeye çalışıyorduk ama olmuyordu. Bu süreç sonunda rezervler eksiye indi. KKM ilan edildi, dövize fahiş faiz verildi. Döviz bulmak için her şey yapıldı. Katar, Suud ve BAE'den döviz dilenildi. Seçimlerde seçim ekonomisi uygulandığı yani maaş artışı, saçma yatırım harcamaları vs yapıldığı için de devlet bütçesi de gittikçe kötüleşmeye devam etti.

Tabi ki kronik problemlerimiz olan vergi adaletsizliği, gelir adaletsizliği, servet adaletsizliği, hukuk sorunları, istihdam-işsizlik-genç işsizliği, emeklilik ve sağlık sigortası sistemi vb gibi her şey düzelmek bi yana da da kötüye gitti.

Sürecin sonunda dış ticaret açığı ve rezerv düşüklüğü çok büyük bir sorun haline geldi. Artık ödemeleri yapamayacak duruma geldik. Katar-Suud vs paraları da geç geliyor veya çok daha büyük şeyler istiyorlardı karşılık olarak. Ve yetmiyordu birkaç milyar dolarlık enjeksiyonlar.

Ekonomide bir şeyleri değiştirmenin gerekliliğine Tayyip'i ikna eden en önemli şey bu döviz sorunu oldu. CDS puanımız zaten çok kötü haldeydi. Artık yukarıdaki fasit daire ile ekonomiyi çevirmenin sonuna geldiğini anladı.

Bu ve diğer etkenlerin de etkisi ile seçimden sonra direksiyonu kırdı ve yeni bir yöne döndü.

Kabaca Mehmet Şimşek'i getiriyorum, TCMB'ye az çok bu işi kitabına göre yapacak kişiler getiriyorum ve bunlara otonomi veriyorum dedi. Mehmet Şimşek ve TCMB de gelir gelmez saçma düşük faiz ısrarını bitireceklerini, artık işi kitabına göre yapacaklarını söyledi. Bunun yanında maliye tarafında da adımlar atacaklarını, vergileri artıracaklarını, kredileri kısacaklarını, bu gibi şeyler sayesinde de ekonomiyi soğutup enflasyonu azaltacaklarını söylediler. Şeffaf olacaklarını söylediler. Vs vs.

Tüm bunların temel amaçları döviz krizini çözmek, enflasyonu düşürmek, kurları stabilleştirmek, yabancı yatırımcı getirmekti. Yabancı yatırımcının geleceği ve kalacağı kurallara dayalı, birkaç ayda bi ters yüz olup bakanların vs değiştiği, Tayyip'in birilerine savaş açtığı vs tarzı bi ekonomi olmayan bir ortam olacağını vadediyorlardı.

İlk yaptıkları faizleri artırmak ve devam edeceklerini sürekli söylemek oldu. 1 yıldan kısa sürece 8'den 50'ye çıktı. Kredi musluklarını kapattılar. Taksit sınırlamaları, nakit avans sınırlamaları, kredi limit sınırlamaları vs gibi şeylerle tüketimi "dizginlemek" isteyen adımlar attılar. Bir sürü ek vergi getirdiler. Kurumlar vergisini artırdılar. Tayyip'i arkaplana çektiler, ekonomiyi biz yönetiyoruz dediler.

Bu süreçte rezervler arttı, kur stabilleşti, enflasyon düşmedi, istihdam düzelmedi, yabancı yatırımcı bekledikleri seviyede olmasa da az buçuk geldi, CDS primleri düştü. Kabaca yabancı yatırımcı ve kuruluşları az çok bir şeylerin değiştiğine ikna ettiler. Ama onlar da her seferinde kazık yedikleri için ve zaten global konjonktür karışık olduğu için hemen alın size milyarca dolar deyip girmediler. Ama 1 yıl içinde peyderpey para soktular. Bazı kuruluşlar not artırdı. Birçok farklı kanaldan olumlu raporlar geldi.

Tekrar söylemek gerekirse ilk amaçları olan döviz krizini engellemeyi başardılar gibi. Enflasyonu düşüremiyorlar.

Şimdi... Vatandaş olarak enflasyon düşmedi. Memurlar ve bi nebze asgari ücretliler hariç maaşlar kuş olmaya devam etti. Gelir adaletsizliği, işsizlik vsde düzelme olmadı. Kredi muslukları kapandı, bu da bizi daha da zor duruma soktu. Yani her zamanki gibi acı reçete vatandaşa kesildi. Enflasyon bi noktada düşerse, kur stabil kalmaya devam ederse faydasını görmeye başlayacağız bi noktada.

Devletin gelirleri bi nebze düzeldi. Kanal istanbul çeşitli sebeplerle yapılmadı. Deli gibi para yiyen KKM sönümlenmeye başladı. Garantili köprü, havalimanı, hastane vsler karadelik gibi para emmeye devam ediyor. Kabaca devlet/hükümet açısından geçen seneye göre daha iyi durumdalar. Tek sıkıntıları bu yerel seçimlerde seçim ekonomisi yapamadılar ve kötü oldu kendileri için. Ayrıca negatif reel faizli beleş kredilerle besledikleri müteahhit, yiyici takım vs ağlıyor ve bu gidişatı değiştirmek istiyorlar. Bir erken genel seçim senaryosu konuşuluyor 2025-26 için. Öyle bi seçimden önce tekrar faiz düşürüp para basma moduna geçebilmek isterler. Hala gidecekleri yol var.

İş dünyası vs açısından genel olarak iyileşme var olarak görülüyor. İşletme sermayesi az olan ve krediye bağlı olan şirketler, ihracatçı şirketler vs sorunlar yaşıyor ama genel olarak olabildiğince az maliyetle kaos ekonomisinden daha düzgün bi ekonomiye geçiyoruz diye düşünüyorlar ve şimdiden alınan meyvelerden -daha fazlasını beklemiş olsalar bile- memnunlar.

Ben kendi adıma genel bir değerleme yapacak olursam, totalde eski kuralsız, ona buna bedava kredi verilen, sürekli para basılan, bunların maliyetini de vatandaşa yükleyen, birkaç ayda bir ekonomi yönetimi değiştiren, en basit ekonomi kurallarına savaş açan yönetime göre bu yeni yönetimi ve gidişatını tercih ederim. Acı reçetenin her zamanki gibi vatandaşa patlaması, kalan çoğu paydaşın pek ırgalanmadan yoluna devam etmesi benim için olumsuz. Eğer AKP gitmezse eninde sonunda bir şekilde eski usule döneceklerini düşünüyorum, bu yüzden eğer sonunda AKP giderse bu 1 yıl ve önümüzdeki 1-2 yıl iyi sonuçlar üretecektir. Eğer AKP gitmezse bu 1-2 yıl krizleri çözmüş olur AKP açısından ama aynı krizleri doğuran yola yine girerler. Kabaca daha iyi bence ama iyi oldu, süper oldu, kurtulduk değil.
  • perferil  (04.06.24 00:33:09) 
[]

Camper ayakkabı rezaleti..

Şimdi yazlık ayakkabıları çıkarınca Camper'a olan sinirim yine canlandı. 2022 yazında Camper mağazasından 2 adet ayakkabı aldım. Detaylara girmeden özet geçeyim. Aldığım ayakkabılardan birinde bazı sorunlar vardı.İade ya da farklı bir modelle değişimi talebiyle mağazaya teslim ettim. Yapılan kontrolde üretim kaynaklı bir durumun olmadığı ifade edilerek talebim reddedildi. Sonuç alamamam üzerine ayakkabıyı haliyle kullanmaya karar verdim. Tekrar kullanımda ayakkabının gün ışığında fark edilebilen bir kusuru daha olduğunu gördüm. Siyahın bir tonunda tek renk olan ayakkabının tekinde bir parça kumaşta renk farklılığı vardı. Bu gerekçe ile tekrar incelemeye gönderdim. Bir kez daha üretimsel kaynaklı bir hata olmadığı gerekçesiyle iade talebim reddedildi.
Malum Camper pahalı da bir marka... Bazı global markaların çeşitli sebeplerle Türkiye piyasasına özensiz ve ucuz üretim yaptığı düşüncesindeyim.
Ve elimdeki bu ürün üzerinden bu anlayışla uğraşmak istiyorum.
Alım tarihi ve şikayetin 2 kez reddedilmesini de dikkate alarak bu aşamada ne yapabilirim acaba?
Söz konusu kusur bariz ve farklı yorumlanamayacak niteliktedir.

 
Sürece Tüketici Hakem Heyeti ile başlayabilirsiniz.


  • kimlanbu  (03.06.24 17:30:44) 
[]

elekrikli oto otopark sorunu

bir komşumuz elektrikli oto almış ve bunun için kapalı otoparka şarj istasyonu kurmak istyor.istasyonu kuracak şirket de kat maliklerinden onay al diyor.
ben bu elektrkli oto işine hala çok pozitif olmadığımdan komşuya bu hakkı vermek istemiyorum.çünkü bina 30 daire.kapalı otopark 10 araba alır en fazla. açık otopark da 17-18 bazen yer bile kalmıyor. bide buna hak verirsek iyice problem olacak.yarın öbür gün her elektrkli araç alan bana da yer verin diyecek.

bunu efendi bir dille nasıl reddederim.

 
"Kapalı otoparkta park yeri çok az. Kapalı otopark için onay vermem. Açık otopark için onay verebilirim" deyin bence. Azıcık yer olan kapalı otoparkta bir arabalık yeri kendine özel tahsis ettirmiş olacak.


  • michael_knight  (03.06.24 16:30:38 ~ 16:31:18) 
Bir programa göre kapalı/açık sisteminde adil dağılım var mı? Yoksa adaletsizliği katmerlendirebilirsiniz. Normalde adil olan her bir aracın 2 gün sokakta, 18 gün açıkta ve 10 gün kapalıda durması. 30'da 10 hakkı bu arkadaşa verebilirsiniz kolektif olarak. Kapalıda da istasyonun oraya park edebilir. "Hayır, ben hep kapalıda kalacağım" mı diyor? Bu şartlarda herhangi bir reddediş efendi gibi olmuyor bence.


  • prole  (03.06.24 16:32:30) 
Bir gün o komşu evini veya arabasını satarsa o şarj istasyonu düzgün bir şekilde kaldırılmayabilir. Yani cihazları söküp orayı delik bir şekilde bırakıp gidebilirler. Buna karşı da bir önlem gerekiyor. Belki güvence bedeli gibi bir para veya bir çeşit sözleşme. İşin o kısmını da hem düşünün hem de sorun kat maliklerine.


  • michael_knight  (03.06.24 16:37:44) 
niye açık alana kurulmuyor ki benzinliklerde vs hep açık alanda.


  • elorelia  (03.06.24 16:40:18) 
Yarı doğru yarı yanlış riskler uydurup açık alana kurdurun bence de. Ayrıca kapalıya kuruldu dile oraya arabayı saatlerce bırakacak, bu hususu da bütün kat maliklerine açıklayın. 'Adam şarjı bahane edip hep kapalıda kalacak, şarj etmesi bitince arabasını çıkamayacak' deyin. 'Çıkaracam' derse bunun garantisi ve çıkarmazsa yaptırımı ne olacak diye milleti uyandırın. Son hamle olarak da toplantı kaar tutanağına itirazınızı kaydettirin ve bununla mahkemeye giderek kaldırtacağınızı söyleyin.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (03.06.24 18:48:54) 
Diger araclarin kendilerine ayrilmis yerleri yoksa, elektrikli aracin da olmamali. Yoksa bunun onune gecemezsiniz.

Apartmana sarj istasyonu istiyorsa gene kurulur, eger sarj istasyonunun oldugu yer bossa takar arabasini sarj eder. Baskasi parketmisse herkes ne yapiyorsa onu yapar.

Burada olasi sorun olarak su olabilir, yarin bir kisi daha elektrikli arac alirsa sarj istasyonunu ben odedim, benden baskasi kullanamz diyebilir ki hakli olur. Yani belki park yeri ustunde hakki yok, herkes oraya park edebilir ama herkes parasini o kisinin odedigi istasyonla sarj edemez.
  • sertac akin  (03.06.24 19:46:54) 
[]

booking.com hakkında

vize başvurusunda kullanmak üzere buradan bir konaklama belgesi almam gerekiyor. vizeyi aldıktan sonra konaklamayı iptal edeceğim, genelde airbnb kullanıyorum, booking hiç kullanmadım, o yüzden sistemlerini bilmiyorum. airbnb'de satın alma işlemi yapmak gerektiğinden işlemi bu kez booking'den yapayım dedim, sanırım burada ödeme yapmadan da rezervasyon imkanı var. bir de vize başvurusu yapanlar hep booking'i önermişler bu işlem için, o yüzden belki booking'in vize süreçlerinde airbnb'ye kıyasla belki daha fazla prestiji vardır dedim.

var mı acaba beni bu konuda aydınlatacak biri? rezervasyon yapsam yeterli oluyor mu? satın alma mı yapmam gerekiyor? satın alma yapacaksam airbnb'de olduğu gibi sonradan iptal edebiliyor muyum?


 
rezervasyon yeterli
bazı ülkeler (yunanistan) ödenmiş olmasını istiyor
ücretsiz iptaller var onlar ile sonradan iptal edebilirsiniz
belki ev otel farkı etkiler, airbnbye kıyasla, onun dışında zannetmem artısı olsun
  • jülsezar  (03.06.24 16:16:32) 
rezervasyon yeterli ödeme yapmana gerek yok. ama uçak bileti için rezervasyon yetmeyebiliyor.


  • jelly bear  (03.06.24 17:30:36) 
[]

bebeğin anne yanından gidince ağlaması

merhaba. daha 1,5-2 yaşında olsa bağlanmayla alakalı diyeceğim ama 2,5 aylık oğlum yalnız kalınca basıyor çığlığı. yahu annesi tuvalete gidemiyor. onda bile ağlıyor. gözünden yaş bile getiriyor. neden yapıyor bunu?




 
bebekler belirli bir yasa kadar 12-15 ay anneden ayri bir varlik olduklarini anlayamiyorlar. O yuzden ayri kalinca stress yasiyorlar, bunu her bebek farkli sekilde ifade edebiliyorlar. Kimisi daha sakin kimisi sizin ki gibi agliyor.

Dogum sonrasi babanin skin to skin yapabilmesi bu anlamda fayda sagliyor cocuk icin.
  • wallcan  (03.06.24 14:32:56) 
Evdeki ortamda yüksek gerilim mi var? Öfkeler bağırmalsr korkular vs... bebek bunları aynen yaşar, hisseder ve annesinin tenine dokunarak rahatlar ancak. Hatta bebekler anne karnındayken annenin yaşadığı her türlü duyguyu dahi kaydederler, hatta bilinçaltları da ona göre şekillenir.

Baba olmanın önemi tam da bu anlamda parlıyor. Baba hamile eşini ne kadar duygusal olarak el üstünde tutarsa, kadının huzuruna ne kadar dikkat ediyorsa o kadar sağlam psikolojide bir evladı olur.

Anne karnında yaşanmış kavgalar varsa, ağır travmalar varsa, evdeki en ufak gerginlik bile onları tetikleyecektir, huzursuz edecektir bebeği.
  • muhayyer divan  (03.06.24 15:23:15) 
(Babanın bu destekleyici tavırlarına doğumdan sonra da hem anneye hem bebeğe/evlada karşı devam etmesi gerekir sağlam psikoloji için)


  • muhayyer divan  (03.06.24 15:24:26) 
evde en ufak huzursuzluk yok. hamilelik süresince de olmadı.


  • summerjam0306  (03.06.24 15:27:39) 
anne asiri sahiplenici, koruyucu olmus olabilir mi? kastim, dogumdan itibaren bebegin sadece annesini gormesi onunla etkilesim kurmasi.


  • buenosdias  (03.06.24 15:32:11) 
ben de sürekli vardım ama anneanne babaanne desteği hiç olmadı. anne hep kendisi büyüttü ben de bu 2,5 ayın 1ini evde onlarla geçirdim hep yardım ettim. oğlumu ben deçok uyutuyorum vs. aslında.


  • summerjam0306  (03.06.24 15:33:32) 
High need baby konusunu bir araştırabilirsiniz.


  • Phoebe  (03.06.24 19:02:59) 
[]

kurumsal faturası olan ürünü iade etmek

bir internet sitesinden ürün aldım. bunu şahıs şirketi olarak kdv'den düşerim dedim. sonra ürünü beğenmedim ve iade ettim diyelim. ama kurumsal fatura hala elimde ve hala vergiden düşebilirim.

bu durum bir açık değil mi şimdi?


 
iade faturası kesmek zorundasın. iki fatura birbirini götürüyor. kesmezsen zaten ürünü iade almazlar.


  • retiredcolonel  (03.06.24 14:32:37) 
bazen iade faturayı takip etmiyorlar, aslında bu konuda ben de kararsız kalıyorum. faturadan dolayı değil. tüketicinin korunması kanunu kapsamında bazı haklardan muaf olunabiliyor fatura kesersen.


  • fistikthecat  (03.06.24 15:36:48) 
[]

giyilmiş çorap külot satan kadınlar vs

ya geçen bir tweet gördüm. yok 2 gün giydiğim bilmem ne yaptığım iç çamaşırımı sattım falan da para kazandım diyordu biri.

harbiden böyle para kazanan var mı?


 
Evet dünyada yaygın bir kink her kıtada alıcısı var


  • grimavi  (03.06.24 14:19:04) 
yıllar önce duyunca bunu, googlea yazmıştım :D blog sitesi gibi bir site denk gelmişti, detaylı detaylı anlatıyorlardı dediğiniz gibi

2 gün giyilir 3. gün ekstra ücret
isteğe göre ekstra kirletilir vs sizin istediğiniz çamaşır varsa gönderin giyelim vb :D

grimavi +1
  • jülsezar  (03.06.24 14:25:41 ~ 14:25:48) 
salak avlama yöntemi. bunlara deli gibi para bayılan mallar var piyasada. bir arkadaşım sıfır ürün kadın çorabı satmaya çalıştı satamadı da sonra bunu duyunca bütün paketleri açıp makinede yıkadı katladı hepsi giyilmiş dedi, toptan okuttu hepsini :)))
hasta bir millet içinde yaşıyoruz. Sağlıksız bir toplumuz. bu arada bu söylediğim en az 9-10 yıl önce olan bir olay. yeni değil. hep var bu sapıklık, sapkınlıklar, hep de olmaya devam edecek.

  • erty_ksk  (03.06.24 14:25:55) 
letgo'nun ilk dönemlerinde çok görüyordum. şimdi var mı bilmiyorum.

ekstra kirletilmiş olanlara bile rağbet oluyor, işenmiş vs..
  • tabudeviren  (03.06.24 14:28:23) 
buna para harcamadım harcamam öyle bir fantazim yok ama
@erty_ksk sapkınlık da demem. kimseye bir zararı olmayan fantazi duygusunu tatmin etmeye çalışan insanlar.

mallık mı evet mallık olabilir, dediğiniz gibi satışı yapılabilir , giyildiğinden 100% emin olmadan almak mallıktır. ondan da hiç bir zaman emin olamazlar :D

edit: para harcamam ama beleş olursa alırım gibi bir anlam çıkmasın lütfen :D :D
  • jülsezar  (03.06.24 14:31:19 ~ 14:40:21) 
Japonya'da aşırı yaygın olduğunu okumuştum. Ne derece doğrudur bilemem.


  • Mirket  (03.06.24 15:16:23) 
Yaygın mı bilmiyorum ama alan var detay biliyorum alan kişi hakkında değişik garip


  • Cezcez  (03.06.24 15:33:16) 
keriz silkeleme.

bazı kız arkadaşlarıma böyle mesajlar geldiğine şahit oldum.
sat gitsin ya para kazanırsın mis gibi diyorum :)
  • yetkili birine benzeyen abi  (03.06.24 15:35:46 ~ 15:36:22) 
Benim hanım zamanında letgo ya ayakkabılarını koymuştu, oradan bu tip çok mesaj gelmişti.


  • mirty  (03.06.24 20:52:22) 
[]

yesil pasaportla yurtdisina cikarken neleri soruyorlar - neler yapmali

selam,

bir arkadasimin yesil pasaportu(ailesinden degil de kendi uzerine) var ve hayatinda ilk kez yurtdisina cikacakmis

gidis donus ucak bileti ve otel disinda neler gerekiyor ki sinirda sorun yasamasin?

sigorta da yaptirmasi gerekir sanirim.

tesekkurler,

 
başka bişey gerekmiyor, onları da zaten herkese her şartta sormuyorlar, cebinde kaç para var nakit mi getirdin kredi kartı mı diye sorarlar maks

sigorta ucuz zaten
  • jülsezar  (03.06.24 14:02:24) 
pasaport ile ilgili bir şey soracaklarını sanmıyorum, bir belge de gerekmiyor.


  • ravenudon  (03.06.24 15:11:21 ~ 15:11:31) 
facebook'da yeşil pasaportlular diye bir grup var. orada epey bilgi var, mesajları tarasın yararlı olur.

sigorta yaptırırsa iyi olur, ayrıca gitmeden harcı bankadan online ödeyebiliyor. 3 kişi çıkıyorlarsa 3 kişi ayrı ayrı tckimlik girerek ödeyebilir. havalimanında uğraşmasın.

bir de otel rezervasyon bilgileri telefon veya çıktı üzerinde giriş polisine gösterilebilir.
  • fistikthecat  (03.06.24 15:38:09) 
sıfır şey gerekiyor. ancak bazen pasaport kontrolde niye geldin, ne kadar kalıcaksın soruları oluyor. en son bir kaç ay önce almanya'ya tek gittiğimde bana sordular. otel ve uçak evraklarını telefona kaydetmiştim zaten gösterdim ve geçtim. 10 defa da bir kere oldu bu.


  • scudman1  (03.06.24 16:43:09) 
yakın zamanda 3 kez yeşilimle çıktım. gidiş geliş uçak bileti ve otel rezervasyonunun basılı hali dışında, kalınacak süreye doğru oranlı nakit para da yanında bulunması iyi oluyor.


  • jeanluc  (04.06.24 13:28:41) 
[]

Leg press makinesi her salonda farklı mı?

Örneğin ben 210 kiloda 3 set x 8 tekrar yapıyorum. Arkadaşım farklı bir salona gidiyor, diyor ki bizde hocalar bile bunun yarısıyla yapıyor, o kadar asla giremiyoruz.

Bu her yerde standart değil mi? Ağırlıkların daha dik açılı olabileceğini, bu sebepten kendi salonunda koyulan plakaların daha ağır hissedilebileceğini söyledi ama emin olamadım. Benim bastığım 200 ile arkadaşımın makinesindeki 200 kilo farklı olabilir mi?


 
Farklı


  • Mirket  (03.06.24 13:57:22) 
sadece farklı olmakla kalmayıp makinenin yükseklik, mesafe vb ayarları bile farklı olabiliyor. aynı makinede aynı şartlarda bakmak lazım, kişilerin vücuduna göre ayarlayıp.


  • tabudeviren  (03.06.24 14:29:38) 
farkli olabilir tabii ama 210 ile 210/2 kadar fark yok. sizin bacaklar guclu hocam. basmaya devam.


  • badcode  (03.06.24 17:41:46) 
Birçok etken var. Makineler arasında ciddi fark olabiliyor, plakalar arasında da.

Bu arada gene koyayım da malum çoğu harekette yanlış formda yapılıyor, leg presste ayaginizi nereye koydugunuza göre kaldıracağınız kg çok değişir.
youtu.be

Bu arada hareketi ne zaman yaptiginiza göre de değişir. Misal leg günü ilk hareketse tamam ama belki de hocalari 3 *15 tekrar yapiyor, bunu da ben gibi misal rack 10 set rack sqaut sonrası yapiyor.
O zaman sizden az yapmalari zaten normal.

Misal rack squat karşılaştırmasi yapsaniz onda fark olursa o zaman siz daha guclusunuz denilebilir ama leg press böyle bir şey değil.
  • logisticsmanager  (03.06.24 18:25:54) 
[]

2024 Yılında hala niye böyleyiz?

Hep afganları hintlileri falan linçliyoruz ama gram farkımız yok. Trtden bu korkunç açıklama geldiyse sebebi aç gibi sanki internet çağında değilmiş hiç meme görmemiş gibi ve nasıl kabullendilerse yeni türkiyeyi "oo meme trtde gördük ağağğağa" diye yırtınan türk erkeği yüzündendir. İnanılmaz bir açlık inanılmaz bir iticilik.

(git: görsel )

Edit: işte böyle de sapık olarak dünyaya açılıyoruz. (git: görsel)

 
Biz (İran, Afganistan, Mısır ve Irak gibi) bir dönem Batılı olmaya çalışmış, diğerlerinden daha uzun süre ve daha köklü olarak bunda başarılı olmuş, ama tabanda tam karşılık bulamadığı için özüne dönmeye başlamış bir Ortadoğu ülkesiyiz. Tam özümüze döndüğümüzde 'Bayan Voleybol falan ne ki? Çıplak çıplak kadınlar.' diyeceğiz hep beraber.


  • Mirket  (03.06.24 14:04:11) 
Meme olayı her ülkede ilgi çeker. Bence eğlenceli bir şeydi trt de gözükmesi.
Çok meme görünce erkekler umursamıyor mu zannediyorsunuz?
Olayı hemen cinsel açlığa bağlamamak gerek
  • Cezcez  (03.06.24 14:04:42) 
Bu ülkede her şey uç noktalarda yaşanıyor. Denge diye bir şey yok. Spor, siyaset, din ...

Eşi benzeri yok bu toprakların
  • HellKeePer  (03.06.24 14:08:33 ~ 14:13:33) 
TRT ile dalga geçmek kabullenmek mi bilmiyorum, ülkenin gidişatı ortada zaten. Ayrıca TRTde rakı görsem ben de dalga geçerim, memeyle çok ilgisi yok bence. Başka kanalda da rakı görsem ooo tvde rakı mı derim.


bir de O Türk erkekleri bir anda belirmiyor toplumda.

hep böyleydik ülkece. Sadece sosyal medya olunca herkesin ne yaptığını görüyoruz.
  • jülsezar  (03.06.24 14:10:07) 
Trt nin memeyi biz çekmedik amerikalı yayıncı çekti, sonraki maçlar için onlara da uyarı yaptık demesi face palm


  • grimavi  (03.06.24 14:11:54) 
Öz möz yok. Sağcı partiler ve askeri cuntalar eliyle itinayla islamcılaştırılmış ve ırkçılaştırılmış, bir garip medeniyetler beşiği anadoluyuz. Ha öz diyeceksek esasında binbir rengin açtığı bir kültürümüz var ama egemenlerin işine gelmiyor.


  • prole  (03.06.24 14:13:43) 
Üzülerek belirtmeliyim ki o saydığınız ülkelerin halkları ve sığınmacılar yeni nesil Türklerden daha medeni ve daha ahlaklı ve dürüst dünya sosyal medyadan ibaret değildir. Türkiye'de başıboşluk otorite eksikliği var fazla "özgürlük" var herkes her istediğini yapabiliyor yozlaşma bu yüzden. Şimdi devlet sosyal medyaya için bir düzenleme getirmeye kalksa bu sefer "özgürlük yok baskı var" diye provokasyon yapacaklar bilindik şeyler.


  • doharkoman  (03.06.24 14:19:15) 
Dönelim ya, tam dönelim ama. mağaraya geri dönelim. dinozorlar türesin yeniden yesin bizi bitelim bence. ben tamamım bu tersine medeniyet yolculuğuna, hayvandan bir farkımız kaldı mı ki giyinmekten başka?

motor sürüyorum pazar günü, viraj içinde adam motoru altına alırcasına üzerine sürüyor aynı şeritte arkandan gelip. çekilmeyince kornaya basıp ne diyorsun deyince de çekil diyor. adam motosikletin (ki teknolojisini bilmeye gerek yok adını da mı bilmiyorsun be cahil) motorlu bir taşıt olduğunu, aynı karayoluna tabi olduğumuzu hala idrak edememiş. Diğer arabaların da üzerinden geçemediği için üstüne sürmüyor bu durumda. Arabası az biraz daha yüksek, az biraz imkanı olsa, tank falan versen, altına ala ala yoluna devam edecek.

Adam öldürmeye teşebbüs ediyor sen MEME diyorsun.

O yüzden sene olmuş 2024, iki parmağınla dünyayı gezip, tüm yazılı kaynaklara ulaşabildiğin bir dönemde bu varlıklarla bir arada olmaktan ben memnun değilim.

Bu yüzden bence dinozorlar yeniden gelsin. (y/n) YES
  • erty_ksk  (03.06.24 14:21:42) 
@Cezcez konu memenin ilgi çekip çekmemesi değil.
Ve evet çok meme görünce umursamıyor en azından insanların ig hesaplarını bulup kocasına gavat diyecek kadar umursamıyor. meme gördü diye kendinden geçmeyen ülkeler ve erkekler var hepsi de en az sizin kadar erkek.
o yüzden her erkek meme görünce ülkesinde gündem yaratacak seviyede olmadığı için burada olan bal gibi de cinsel açlığın göstergesidir.
  • Kediyi üzdün  (03.06.24 14:33:02) 
açlıktan ziyade haber değeri var.
trt gibi kanalda meme görmek:D
tabi başka bi kanal da olsa haber değeri olurdu, trt olunca katmerlendi.
geçtiğimiz senelerde bi kupada memelerinin arasına telefon yerleştiren kız fenomen olmuştu.

internette tonlarca meme görseli ve videosu var. böyle doğal ortamda denk gelmek daha eğlenceli oluyor. aç olmayla alakalı bir durum değil.
  • tabudeviren  (03.06.24 14:33:28) 
bu arada dediğiniz gibi meme görünmesine olan goygoydan çok instagramını bulup paylaşmaları fecaat


  • jülsezar  (03.06.24 14:37:26) 
Yalnız 21. yüzyılda bile hala özgürlüklerin fazla olduğunu söyleyenlerin burada bile olduğu bir ortamda, durumu medeniyetlerin beşiği ve binbir rengin açtığı kültürün olduğu yerde Askerler sayesinde bu halde olduğumuzu söyleyen @prole'nin iyiniyetinden ben de istiyorum mümkünse :)


  • Mirket  (03.06.24 15:01:50) 
Çok özgürlükten bunlar. Misal eksiduyuruda çok özgürlük var, bence misal burada bir kişi hariç herkesin yazıları hakkında islem yapılmalı otorite gelmeli, bundan sonra fikirlerimizi söylemeden önce gerekli sosyal medya memurundan onay alınmalı.


  • logisticsmanager  (03.06.24 15:51:49) 
mirket +1
ben de afganistandan pek farklı olmadığımızı, yalnızca daha batıda oldugumuz için daha uzun süre sekülerleşmeye çalışmış olduğumuzu, ama artık batılılaşma direncinin zayıfladığını, hızla afganistanlaştığımızı düşünüyorum

  • abelardo  (03.06.24 16:09:09) 
[]

iplik ve bunu alan şirketler listesi elimde var ama stratejim ne olmalı?

elimde yurtdışından ithal getirdiğim bir iplik çeşidi var. çeşitleri diyeyim daha doğrusu.

benim elime bu ipliği ithal eden şirketlerin listesi geçti. toplamda 77 tane şirket. 27 tanesi faal değil diyelim 50 tane şirket var.

bu şirketlere nasıl yaklaşmalıyım? strajim ne olmalı? kar olarak arabamın benzin masrafını karşılasın şimdilik yeter. ben sektöre girmek istiyorum.

işin kötü tarafı sattığım mal ile alaklı çok birşey bilmiyorum. dediğim gibi sektöre yeni girdim. şimdilik adamların adres telefon ve maillerini toplıyorum internetten o kadar. daha kimseyi aramadım.

 
ürün kendini satan ürünse yani teknik özellikleri vs ile pazarlama aşamasında senin anlatman ya da ürünün alıcıya göre revizesi gerekmiyorsa elinde ürün olduğundan ve onlar için avantajlı olduğunu söyleyerek işe başlayabilirsin. tek tek dolaşmak elbette büyük avantaj ancak alıcıların bir arada olduğunu varsaymıyorum. çok gezmeli az ticaretli olur senin için. örneğin bu ürün birim fiyatı adamlar alırken 5 tl sen satarken 4 tl ise senden almayı deneyeceklerdir. %20 karlı alışverişi kimse reddetmez. Ancak ürünün piyasasına da hakim olmalısın. bu ürün tek başına tüketilen bir ürün mü yoksa başka ürünleri alırken bunu da mı alıyor kullanıcılar. eğer bu şekilde ise senin fiyatta uygun olman elinde diğer ürün olmadığından bir anlam ifade etmeyecektir.
Ticaretin her bir ürün ve hizmet için ayrı kuralları ve marketi var. ama şuan en kıymetli şey her biri için para. bu sebeple tek tek arayıp kendini tanıtım bu ürünün ithalatçısıyım elimde şu model marka ürünlerden var sizinle çalışmak istiyorum diyerek işe girişebilirsin. dürüstlük bu tip tedarik işinde en kıymetli şeylerden biridir. Ayrıca malın ucuz olmasından ve elinde olmasından çok bir daha eline gelip gelemeyeceğine ve devamlılığına bakar alıcılar. Sen bu işe devam edeceksek onların seni yönlendirmesi, istedikleri farklı tip model marka ürünler olup olmadığını da sorman gerekebilir. Sonuçta onlara hammadde sağlayacaksan müşterinin seni yönlendirmesi doğru. Onları dinle, onların bir ferdi, bir çalışanı gibi yaklaş, yapacağınız ticaretten onların maddiyat, zaman, prestij ya da farklı bir konuda avantaj sağlayacağına ikna et. gerisi kolay satış gerçekleşir, asıl zor kısım şimdi başlıyor, bu yaptığını devam ettirmek. fire vermeden, hata yapmadan ve bahane sunmadan. O zaman sektöre sağlam bir giriş yapmış olursun.
Hepsinden önce ne sattığını öğren. Kimsenin senin malını senden iyi tanımasına izin verme. Müşterin çoğu zaman bilgiye bakmayacaktır ama senin kendine ve elindeki ürüne saygın olsun. her şeyi bil. Her şeyini mi? EVET, her şeyini. Neden böyle dediğimi yaşayarak anlayabilirsin.
Bol şans.
  • erty_ksk  (03.06.24 13:46:58) 
zaten kendilerinin de ithal ettiği ürünleri neden sizden alsınlar?

aklıma gelen tek şey fiyat avantajı. ithal edenlerin iki çeşit olduğunu varsayalım:

1- kendileri kullananlar
2- iç piyasada satanlar

iç piyasada satanlar için bir fiyat avantajı yaratmanız çok zor görünüyor. tahminen aynı fabrikalardan ve benzer fiyatlardan alıyorsunuz. ve anladığım kadarıyla siz bu firmaların listesini topluyorsunuz. ama toplamanız gereken ilk kategoridekiler, yani kendileri kullananlar. burada bir fiyat avantajı yaratmanız daha olası görünüyor.
  • co2s2  (03.06.24 15:39:07) 
Co2s2 +1

Ben de kendi ithal eden adamin sizden neden alacagini anlamadim.
Daha ucuz mu? Daha kısa lojistik mi? Daha uzun ödeme süresi mi? Daha iyi kalite mi?

Bunlardan birine giriyor mu bulunduğunuz konum?
  • logisticsmanager  (03.06.24 15:55:45) 
ufak sirketlerden basla, buyuk sirketler piyasaya yeni girmis bir oyuncu ile risk alip mevcut iliskilerini zedelemek istemez. ufak sirketlerden bi de ne kadara ithal ediyorlar, teslimat suresi nasil, kalitesi neler falan ogrenebilirsen daha uyguna teklif verirsin. kabul ederlerse teslimat yaparsin. her sey yolunda giderse orayi referans gosterip diger sirketlere yaklasirsin. o surecte de isin detaylarini ogrenirsin.


  • icim urperiyor  (03.06.24 17:56:55) 
[]

Mesai başlangıç tespiti

Kafama takıldı da mesai başlangıç saati için iş yerinin giriş turnikesi mi esas alınır yoksa masaya geçtiğiniz saat mi ? Binada turnikeden geçmemle masama varmam arasında 5 dk zaman geçiyor örneğin.




 
Turnike.


  • prole  (03.06.24 13:32:12) 
tabi ki turnike


  • sizofren06  (03.06.24 14:04:15) 
Turnike. Çünkü siz iş yerine girmiş oluyorsunuz turnikeden sonra.
Masası kapıya uzak birinin kapıya yakın birinden fazla çalışması saçma olurdu. İkisi de eşit süre çalışmalı.

  • michael_knight  (03.06.24 14:08:10) 
Masaya oturma saatinizi belirleyen bir ölçme aleti yok. Cevap giriş turnikesi.


  • SiyamkedisiZorro  (03.06.24 14:24:44) 
masaya oturduğunuzu nasıl kanıtlayacaksınız?

turnike geçişinizin log'u tutuluyordur bir yerde.
  • co2s2  (03.06.24 15:40:58) 
Peki bende bu soruya ek bir soru sorayim. Sirkete giris turnikesinden sonra 20 dakika yürüyorum sonra bir sürü bina olan bir yerde çalışıyorum ve kendi binamın kapısında da kart basıyorum ve mesai başlatma iç kapıda baslıyor. Bunun yasal bir düzenlemesi var mı? Her gün mesaimizden 40 dakika çalıyorlar.


  • zor azizim zor  (03.06.24 19:07:31) 
[]

Miras hukuku yardım

Ananemin yeğeni tek başına yaşıyordu ve tek akrabası teyzesi olan ananem, bir tane kardeşi varmış ama resmiyette başkasının üzerine, dna testi yaptırıp mirasa konmaya çalısıyor, bu durumda ne yapılmalı?




 
hiç vakit kaybetmeden bu konuyu bir avukata danışın.


  • co2s2  (03.06.24 15:42:13) 
Fikri olan var midır


  • fatihreis  (03.06.24 22:17:22) 
[]

Fotoğraf arka plan temizleyici iOS tavsiyesi

Merhaba , Ücretsiz uygulama var mı kullanıp memnun kaldığınız ,
Photoshop room ücretsiz de kalite düşürüyor mu ?
Sadece arka planı objenin arka planını beyaz veya siyah yapmak için pratik bişey arıyorum .
Teşekkürler .

 
arka plandaki objeleri google photos da temizliyor, ai filan kullaniyormus. snapseed'de de manuel olarak editlenebiliyor


  • fakyoras  (03.06.24 13:59:14) 
adobe express


  • co2s2  (03.06.24 15:43:10) 
[]

Şu an Urfa Mardin sıcağı anormal midir

41 derece gösteriyor ama gezdirmeyecek kadar çok mudur?
Nasıl oranın havası kuru mu



 
Gölgede sıkıntı yok ama güneşe direk kaldın mı rahatsız eder. Bu tarihten sonra açık alanda gezme işi anca akşam serinliği inince olur


  • limonlu eksi  (03.06.24 13:18:45) 
Güneydoğuda çok nem yok. Şapka ve gözlük ile rahat gezersin, terlemezsin bile. Ama ben uzun kollu giymeyi tercih ederdim, havadar gömlek falan.


  • prole  (03.06.24 13:36:20) 
[]

Tek bir odayi serinletmek/sogutmak

merhaba,

malum sicaklar geldi. oglanin odasi fazla sicak oluyor. hem maddi nedenlerden hem de kiraci olmamdan dolayi klima almak istemiyorum.

boyle max. 4-5 bin tl civarina 10 m2 bir odayi serinletmenin/sogutmanin yolu nedir? vantilator mu? hava serinletici mi? ne almak lazim.

tesekkurler.

 
Tavan vantilatörü. Yönünü ayarlayınca direkt üstüne üstüne esmeden bütün odayı serinletir.

Edit: www.koctas.com.tr Bundan evin üç odasında var, severek kullanıyoruz.
  • kobuzchu kiz  (03.06.24 13:05:40 ~ 13:07:40) 
@mehmettheslim bunları gördüm ama sadece biraz havayı kırar serinletmez yazmıslar emin olamadım.

@kobuzchu kiz ayaklı vantilatördense bu daha mantıklı geliyor ama genel olarak vantilatörler odayı serinletir mi ona emin olamıyorum.

@edmond üç aşağı beş yukarı bu kadardır ya. belki 1-2 m2 daha büyüktür. vantilatör serinletir mi onu kestiremiyorum. garibim sıcaktan uyuyamıyor.
  • Zima Blue  (03.06.24 13:25:47) 
vantilatör odayı serinletmez, üstünüze hava gelmesi sizi serin hissettirir

sulu klimadan kasıt, taşınabilir mobil klimalarsa serinletir, soğuksu + buz aküsü ile, youtubeda termometre ile testleri var.

ama onları da su ısındıkça buz takviyesi yapmanız lazım.


zaten hiç biri normal klima ile kıyaslanamaz.
  • jülsezar  (03.06.24 13:41:37) 
Geçen yaz eşim kendi ofisine ve yatak odasına iki tane aldı, "ya ne tavanı ne vantilatörü, icat çıkarmaya gerek yok" diyordum. Bu sene mayıs başında "acaba benim ofise de bir tane alsak mı" diye üçüncüyü istedim. İzmir'den bildiriyorum, işe yarıyor :)
Ek olarak, hafif hafif tavana doğru eserek hava akımı yapabiliyor, bütün gece çalışsa da çocuk rüzgâr yemeden rahat uyur. Hareket yönünü doğru ayarlamak lazım, alırsanız montaj sırasında sorun mutlaka.

  • kobuzchu kiz  (03.06.24 13:57:11 ~ 13:58:28) 
Vantilatörler ortamın ısı derecesini düşürmez / soğutmaz. Klima, iklimlendirme cihazı diye geçer. Dolayısıyla hiçbir vantilatör, oda ısısını düşüremez.

Hava serinletici denen şey, buz küpleri ile vantilatörü desteklemekten ibaret. Taşıma suyla değirmen döndürmekten farkı yok. Bence son derece işlevsiz.

Klima dışındaki en iyi seçenek söylendiği gibi geniş kanat açıklığına sahip tavan vantilatörü.
  • thracia  (03.06.24 14:00:45) 
Vantilatörden klima , yazarak videolarda arama yapınız.

Güvenlik hususuna dikkat edin bu arada
  • diyecevaplandı  (03.06.24 15:06:20) 
[]

Zabıta kimlik soramaz, nasıl ceza kesecek?

Bildiğim kadarıyla zabıtanın kimlik sorma hakkı yok. Peki yere çöp attığımı görse bana nasıl ceza kesecek?

Polis ve jandarma dışında kimliğimi göstermek zorunda olduğum kimse var mı?


 
Son paragraf:

rogroup.com.tr
  • diyecevaplandı  (03.06.24 11:54:14 ~ 11:59:01) 
@diyecevapladı teşekkürler.

Acaba polisin zabıtaya ismimi söylemesi KVKK'ya takılır mı?
  • michael_knight  (03.06.24 12:16:46) 
Tecrübem olmadı ama zaten kişiye bir ceza yazılacaksa, yasaya uygun olarak polisin çağrılma sebebi de ilgili şahsın kimlik bilgilerinin öğrenilmesi zorunluluğu olmalı. İhlal gibi de görünmüyor.

Duyuruda varsa hukuk işlerine yakın üyeler daha iyi yanıtlarlat sanırım.
  • diyecevaplandı  (03.06.24 12:23:34 ~ 12:33:07) 
[]

Küre devam edeyim mi sizce?

Bir aylık ilikli kemik suyu kürü yapıyordum. Aniden şehir dışına çıkmam gerekti. 5 gün boyunca kaldı. 1 haftalık malzeme daha kalmıştı. Siz olsanız devam edip bitirir miydiniz?




 
marketlerde kemik suları satılıyor migrosta çokça görüyorum organik bölümde deneyebilirsiniz, kemik suyu cidden işe yarıyor fizik tedavi doktorumuz aldığımız ilaçlara ek olarak tüketmemizi söylemişti, devam edin bence.


  • eja  (03.06.24 11:29:18) 
[]

Saçımı biraz uzatıyorum ama profesyonel durmuyor. Ne yapabilirim?

Erkek saçı.
Saçımın biraz uzun olmasını seviyorum.
Sert ve şekle zor giren bir saç.
Şu an biraz "mullet" ayarında. Arka yanlar o kadar uzun değil. Üst, arka üstü ve üst yanlar uzun. Üst taraf yukarı doğru kalkıyor. Uçları hafif dalgalanıyor. Kendim ön yanları kesiyorum genelde.

Saçım bu durumda biraz karmaşık, biraz asi duruyor. Yani profesyonel ortama, iş ortamına uygun değil gibi.

Bazı kısa kesimler yaptırdım daha önce ve profesyonel ortama daha uygun oluyor gibi. Ama kısa saç yakışmıyor ve tipimi bozuyor bana göre.

Jöle falan işe yaramıyor pek ve zaten kimyasal şeyler kullanmıyorum. Eskiden ortamlara, etkinliklere giderken bazen saç düzleştirici kullanıyordum. Ama öyle yapınca da iş ortamına uygun bir model olmuyor. Doğal argan yağıyla da zor şekle giriyor ama genelde öyle üstünkörü şekil verebiliyorum son çare.

Ne bilim sadece uçları mı kesip düzeltmeli.. Neler önerirsiniz? ve doğal bir şeylerle nasıl şekillendirebilirim?

 
İşini bilen elit bir erkek kuaförü + wax + sprey ile şekle girmeyecek saç yok. Doğal bir yol olduğunu sanmıyorum, limon diyen olursa ağzına kürekle vurun.


  • kimlanbu  (03.06.24 12:10:41) 
[]

NFC guruları bi bakabilir misiniz?

nfc pek kullanılan bir şey değil memlekette.
kredi kartı desteği olmadığı için en azından benim için bir anlamı yok.

cüzdanı hafifletesim var. Şirketin giriş çıkış için kullandığımız kartını nfc ile kullanma şansım var mı?
Lütfen bilale anlatır gibi şu (ücretli/ücretsiz) uygulamayı yükle şöyle yap diye anlatabilirseniz çok sevinirim.
dipnot: android.

 
androidde gayet de kullanılıyor. kredi kartlarını nfc ile kullanabilirsin. banka uygulamaları içinden yapabilirsin.


  • jelly bear  (03.06.24 11:13:34) 
Kredi kartı desteği var +1


  • jülsezar  (03.06.24 11:19:54) 
ufak bi ekleme/düzeltme yapayım o halde akıllı saatler için pek kullanımda değil olarak güncellesek. Bi ara saatlerle kullanılamıyordu, bende olmuyorsa uğraşamam diyip kestirip attım.
şimdi onda da var diyecekseniz ben bayaaa geride kalmışım demektir.

lakin olaya hala çok fransız olduğumu belirterek
uygulamalardan kredi kartını şimdi gördüm ama şirket kartını eklemek üzere bir yol var mıdır?
  • qxgviper  (03.06.24 11:35:17) 
Şirket kartını nfc ile kullanamazsınız, rfid kartlar genelde 125khz oluyor, NFC ise 13.56Mhz.

Google pay vs kullanmak için sanki başka ülkedeymişsiniz gibi hesap açmayı başarmanız lazım, yoksa kredi kartı da ekleyemezsiniz. Benim zamanında hollanda hattım olduğu için google hesaplarımdan birisini hollanda yapmayı başardım, iyi yanı kartları google cüzdana ekleyebiliyorum, kötü yanı uygulamarın hepsi avrupa fiyatıyla çıkıyor.
  • kimlanbu  (03.06.24 12:14:10) 
[]

hızlı bir şekilde fitleşmek

fitleşip postür düzeltmek için etkili yollar nelerdir?

45 gün sonra önemli bir toplantım var elimden gelen en verimli yolla o tarihe kadar biraz fitleşmek istemekteyim. Spor salonu üyeliğimde kendime nasıl bir program yapmalıyım. (45 günün uzun bir süre olmadığının farkındayım: )


 
Bende de postür bozukluğu var, omuz-sırt-karın çalışıyorum. Yoga da çok faydalı duruş bozukluklarında.


  • sekizdokuzon  (03.06.24 12:10:02) 
10000 kettlebell swings challange

Ortalama 5 hafta sürer. Tam senlik işte. Hem sırt ve bel kaslarini hayvan gibi yapıyor hem de kilo verdiriyor çünkü çok zor lanet olası.
  • logisticsmanager  (03.06.24 12:36:55) 
Cevap degil ama, 10k kettlebell challenge'a bakiyordum da posturle ilgili bir sey bulamadim. Gercekten ise yarar mi? Ben de merak ediyorum.

Cevap olarak da ben bir ara pilates yaptim 3-4 dersten sonra bile biraz fark hissetmistim ama devam etmedim.
  • mirafiori  (03.06.24 19:51:35) 
Yani açıkçası postur konusu bilimsel olarak kanitlanan bir şey değil, biraz mit halinde. Şu posture yarar bu posture yarar diyoruz ama bilimsel kanitlanmis bir şey yok.

O yüzden size net cevap veremem. Sunlari koyayım kendi cikariminizi yapin;
rkcblog.dragondoor.com
danjohnuniversity.com:~:text=If%20the%20Swing%2C%20as%20advertised,posture%20is%20so%20much%20better.

youtu.be
  • logisticsmanager  (03.06.24 21:41:45) 
[]

Siyami Ersek Hastanesi'ne anjiyo için randevu

Selam,

Anjiyo için bu hastaneye git denilen hasta için Kalp ve Damar Cerrahisi bölümüne randevu almak istediğimde detayda Haydarpaşa numune hastanesi poliklinik 3.katta hizmet vermektedir yazıyor. Restorasyon falan mı var ?

Hasta kendi gidecek de yanlış yönlendirmemek adına sormak istedim.

Bir de Erenköy'de de semt polikliniği görünüyor Siyami Ersek'in. Orada anjiyo yaptırabilir mi yoksa ana binaya gitmesi daha mı sağlıklı olur?

Şimdiden teşekkürler, tikler hemen.

 
geçmiş olsun
haydarpaşa numune ve siyami ersek arka arkaya binalarda. muhtemelen yoğunluktan bazı poliklinikleri numuneye kaydırmış olabilirler.

size kalp damar cerahhiden mi randevu almanız söylendi. kardiyolojiye görünmek daha iyi gibi. eğer özellikle söylenmediyse bence krdiyolojiden randevu alın. yel değirmeni semt polikliniği de var siyami'nin. ama siz iilk gittiğiniz yerde anjiyo olmazsınız zaten. önce görünün doktora onlar sizi yönlendirir.

geçmiş olsun
  • exlibris  (03.06.24 13:40:39) 
[]

booking, kalacak yer rezervasyonu vs.

türkiye'den booking'e giriş yapıp rezervasyon için kırk takla atıyoruz. ben yıllardır hep burayı kullanıyorum ama bunun dışında neresi var alternatif güvenli ve çeşitliliğin fazla olduğu. hem yurt dışı hem yurtiçi için soruyorum.

ayrıca booking'e vpn'siz girip arama yaptım ve türkiye'den hiçbir yer çıkmıyor, eskiden böyle değildi sanki artık bu şekilde mi, türkiye'de bir yer aramak için bile vpn mi gerekiyor?


 
Evet vpn gerekiyor aramak için de.

Ama opera tarayıcı da dahili vpn var. Çok kolay vpn açmak booking için.
  • jülsezar  (03.06.24 10:39:04) 
alternatifi hotels.com

Booking den fiyat bakmak dışında bir şey yapmasanız iyi olur, lüks otellerden yabancı pasaport vs soranların haberleri çıktı yakın zamanda, niyetiniz sadece Türk pasaportu varken ucuza tatil rezervasyonu yapmaksa oteller sıkıntı çıkarıyor.
  • kimlanbu  (03.06.24 12:17:04) 
otelci bir arkadaşım inatla trivago diyor.


  • co2s2  (03.06.24 15:46:16) 
[]

Rodos için kapı vizesi?

Arkadaşlarla temmuz ayı içinde gidelim diyoruz, yakın zamanda kapı vizesi alan var mı? Acente mi bulmak gerekiyor, konsolosluğa mı gitmek gerekiyor? Bu süreci yaşamış olan varsa ve yardımcı olursa çok sevinirim.




 
Evet bu tarz acente bulmak gerekiyor,
www.marmarisferry.com

süreci yaşamadım
  • jülsezar  (03.06.24 10:50:01) 
Eğer bulabilirseniz normal vize randevusu alın kapı vizesi tam bir eziyet.
Rodos ise mükkkkkkemmel bir ada.

  • wild honey suckle  (03.06.24 12:35:24) 
[]

Açık denizde yüzme

Merhaba, açık denizde yüzecek kişi için acil bir durum oluşması halinde yardımcı olacak GPS, haberleşme imkanı vs içeren mesela akıllı saat gibi dayanıklı bir cihaz var mıdır?




 
Su geçirmez çantalar var, swim buoy ya da tow float deniyor

Bunun içine güvenlik için gps cihazı ya da telefon koyabiliyorsun, uzun bir yüzüş olacaksa enerji verici yiyecekler koyabiliyorsun, ayağına kramp girerse ya da dinlenmek istersen sarılıp su üstünde kalabiliyorsun, fosforlu rengi olduğu için denizde güvenlik açısından farkediliyorsun

youtu.be
www.instagram.com

Karanlık saatlerde yüzeceksen içine bir led ışık da koyabilirsin :)
www.instagram.com
  • grimavi  (03.06.24 10:18:04 ~ 10:46:44) 
biraz tuzlu ama aradığınız ürün tam olarak bu.
www.garmin.com

  • qxgviper  (03.06.24 11:39:55) 
Açık denizde iki şansınız var

1) Iridium uydu haberleşme cihazı. Farklı üreticilerden farklı seçenekler var.

www.iridium.com

2) SART (Search and Rescue Radar Transponder)

Bu cihazı aktif ederseniz 15km'ye kadar olan gemilerin radarlarında acil durum sinyaliniz görünür, bu gemiler ya yardıma gelir ya da yetkililere haber verir.
  • kimlanbu  (03.06.24 12:22:59) 
açık denizden kastınız nedir?

cep telefonu çeken bir yerse, sim kartılı Apple Watch sizi idare eder.

cep telefonu çekmeyecekse, uydu ile yapmanız lazım. son apple watch'un uydu bağlantısı ile sos özelliği var ama Türkiye'de galiba çalışmıyor. böyle bir durumda garmin'in inreach mini2 'si işinizi çözecektir. aylık 15 dolar gibi bir abonelik almanız gerekiyor. benzer bir iki ürün daha var. ama hepsi yaklaşık aynı fiyata satılıyor ve aylık aynı parayı istiyor.
  • co2s2  (03.06.24 16:02:55) 
garmin denizde acil kullanımı biraz zor olabilir. devan spot olsa gerek.

www.findmespot.com

denizle şaka olmaz bu arada:)
  • unabomber  (04.06.24 00:25:13) 
[]

Ankara romatoloji uzmanı arıyoruz

Merhaba, ileri yaşta kireçlenme, protez, titreme gibi sorunlarla uğraşan hastamız için Ankara'da işinde uzman bir romatoloji uzmanı arıyoruz. Özel muayenehanesi varsa da olur.

not: omurilik cerrahı, romatolojiye gidilmesini istedi ama doktor adı vermedi.


 
[]

ali koç'un hareketleri biraz garip değil miydi?

jose'nin imza töreninde biraz böyle adama emir verir gibi hareketler falan yapıyor gibi geldi.

aşırı gergin ve stresli gözüküyor. amk imza töreni var biraz mutlu ol be adam.

bu adamın psikolojisi ağır bozulmuş gördüm öyle böyle değil ama çok fena.

sizce?

 
milyar eurolarla oynayıp klüp başkanlığını geçtim holiganlığı seçmesi zaten psikolojisini gözler önüne seriyor bence.


  • wild honey suckle  (03.06.24 09:43:19) 
Her zaman öyle biriydi. Hem yapısı alfa olmaya uygun (varlığı, yetiştirilmesi, ailesi) hem de futbol buna çekiyor insanları. Aynı şeyler bjk başkanları, gs başkanları tarafından da yapılıyor. Hatta düzenli maç izleyen her taraftar o hale dönüşüyor


  • avatar is back  (03.06.24 09:46:32) 
inanılmaz bir kibir abidesi. aşırı başarısızlıktan kaynaklı psikolojisi de bitik bence. uçsuz bucaksız bir kibir ve bozuk bir psikoloji ile bu duruma düşmesi şaşırtıcı değil.

son zamanlarda yaptığı bütün açıklamalar fail. "ismail bir gün fenerbahçenin çocuğu bir gün ....", "at yalanı ..." küfürbaz haydoya dönüşmüş durumda. kapalı kapılı ardından 2 kelimesinden biri küfür muhtemelen de kameralar önünde bir tek sonunu getirmiyor.
  • ilgeru  (03.06.24 10:15:17) 
bu adamın alfalık ile alakası yok bence


  • OgutucuRecep  (03.06.24 11:15:51) 
bana da normal gelmiyor. koç oğlu olduğu için üzerinde inanılmaz bir performans yükü var ve bunun altında çok ezildi. zaten koç ailesinin oğlunun türk futbolunda başkan olması baştan abesti. yalakalar gaza getirip başkan yaptı, yük ağır oldu onun için.
biraz yumuşak davransa "bakın zengin çocugu başkanlığı beceremedi" diyecekler diye abuk subuk davranmaya başladı. bazıları da buna alfalık demiş asdkajdo

  • abelardo  (03.06.24 11:49:45) 
bir beşiktaşlı olarak bu adamın en başından beri başarısız olacağından adım gibi emindim. fenerliler her hareketine alkış tutuyordu. adam canlı yayına çıkıyordu. oo ne güzel slayt açıyor falan diyorlardı. fener taraftarını kandırmak çok kolay gerçekten. şimdi de mourinho'yu getirdi yine her şeyi unutturdu. ben yine şampiyon olacağına inanmıyorum fenerin.


  • nothing in my way  (03.06.24 11:55:39) 
[]

%100 üzüm suyundan şarap

Komplike ekipman olmadan yapabileceğim bir tarif varsa alırım.
Ekipman ve alkole ulaşımım yok.
Konum: suudi arabistan


 
www.youtube.com

şöyle bir videoya denk gelmiştim bir süre önce.
  • inheritance  (03.06.24 09:22:07) 
youtu.be
youtu.be
Youtube da başka tarifler de var
  • grimavi  (03.06.24 09:25:00 ~ 09:25:53) 
[]

%40 üzeri alkollü kokusuz içki

türkiye'de temin edilebilenlerden neler var?
işyerinde içeceğim arada sırada :)



 
Yoktur. En kokusuzu votkadır. onu bile odaya giren alır kokusunu.


  • Mirket  (03.06.24 08:16:41) 
vodka en kokusuz. bn cini karistirarak tuketiyorum alkolsuz ortamlarda


  • ala09  (03.06.24 08:36:54) 
kendi işinse ve arasa sırada içeceksen viski al geç
yok çalışansan ve gizli gizli içerim diyorsan mutlaka anlaşılır, ondan sonra da kovulmasan bile dedikodu yüzünden geri dönüşü olmaz, iyi düşün.
belki soğuk filtre kahve içine şekerli likörler (yeni satılmaya başlanan shanky's iyi bir alternatif) karıştırırsan kokusu olmaz, ama alkol %30'lar civarında olur, kahveyle karıştırınca yarı yarıya düşer...
  • malheiros  (03.06.24 08:52:56) 
hocam etil alkolün her türlü kokusu olur, bunu bastıramazsınız. ancak odanıza alacağınız etil alkollü bir el dezenfektanı ile kokuya bahane bulabilirsiniz :)


  • shadowfollower  (03.06.24 09:31:07) 
powerade şişesinin yarısını boşalt ona koy. anlaşılma şansı çok düşük. ağzı kapalı olacağı için koku min. olur belki hiç olmaz bile.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (03.06.24 09:38:45) 
Icerken kokmasa bile birisi illa nefesten falan alir kokuyu. Gizli icmeni gerektirecek bir offisse hic bulasma derim. Edible veya microdosing gibi alternatiflere bakabilirsin olmadi.


  • mirafiori  (03.06.24 10:44:44 ~ 10:45:07) 
[]

Naylon torbalardan önce ÇÖP atmak

Selam

80'lerde 90'larda çocuk olanlar bile bilmeyebilşr, ben 80'ler çocuğuyum ama hiç hatırlamıyorum, bilenler varsa buraya yazabilirler mi?

Naylon torbalar yaygınlaşmadan önce biz apartman hayatı yaşayan insanlar, çöplerimizi nasıl atardık? Ne yapardık biz çöplerimizi?

 
yat uyu geç oldu.

çöp kovalarına doldururduk, o kovayı da çöpe dökerdik.
  • numlock  (03.06.24 04:14:28) 
Eskiden 1 poşet şimdikinden daha uzun idare ederdi çünkü şimdiki kadar ambalaj atığı yoktu.
Market peyniri ince bir naylona, sonra yağlı kağıda sarıp verirdi. Ekmekler gazete kağıdına sarılırdı. Zeytin minik naylonlara koyulurdu.
Kağıttan külahlar yapılırdı eski gazetelerde, onlara yumurta koyulurdu. Sütler şişe sütü ve yoğurtlar cam kavanozda idi. Yenisini almaya giderken eski şişeyi götürürdük. Nutella yerine Sagra marka çikolata dükkanları vardı. Evden kavanoz götürüp doldurturduk. Meyve suları cam şişelerde, depozitosunu alırdık. İlk aklıma gelenler...
Ürün çeşidi az, ambalajlar sürekli kullanılır haldeydi. Şimdi bakkaldan iki ekmek alsan poşette, sütler kartonda, meyve suları kutularda, peynirler vakumlanıp, altı üstü plastik kutulara koyuluyor... İlk teneke kolalar geldiğinde hatırlıyorum ben... O bile atık işte...
Eskiden çöplerde genellikle gıda atığı olurdu. O da arkadaşın dediği gibi ya bir market poşetine koyulur ya da kova çöpe dökülüp getirilir, çalkalanıp öyle kullanılırdı.

Dolayısıyla
  • strawberry first  (03.06.24 04:24:51) 
Mobilin azizliği devamı çıkmamış. Dolayısıyla çöpte sadece soğan, patates kabuğu, zeytin çekirdeği gibi organik atıklar olurdu. Sobası olanlar kağıtları, mandalina, portakal, kestane kabuklarını da sobada yakardı.
Pazar için pazar çantaları ve pazar arabaları kullanılırdı. Ürünler kese kağıdına koyulup verilirdi. Gazeteden kese kağıtları yapılırdı. Manav alışverişleri için de file torbalar kullanılır, yine uygun ürünler kese kağıdına koyulurdu.az sayıda naylon torbalar evde saklanır, pazar alışverişlerinde tekrar tekrar kullanılırdı.
Pikniğe giderken plastik/emaye tabaklar, cam bardaklar, evden çatal kaşık götürülürdü. Şimdiki gibi kullan/at ürünler yoktu. Lokantalardan evlere servis yok, varsa sınırlı ürünler için vardı.

Ders çalışmam gereken bu saatte bana derin bir nostalji yaptırdığınız, unuttuğum nice detayı hatırlattığınız için teşekkür ederim :)
  • strawberry first  (03.06.24 04:37:18) 
80'lerde çocuktum. o zamanlar şimdiki gibi ambalaj atığı olmuyordu. daha az ambalajlı atık tüketiliyordu. mesela bakkaldan yumurta alırdık gazete kağıdına sararlardı. ekmek alırdık aynı şekilde gazete kağıdına sarılırdı ya da çıplak elle getirirdik ekmeği eve. o zaman evlerde sobalar vardı sobada yakılırdı kışın kağıt atıklar. evlerde çöp kovaları vardı. hatırladığım kadarıyla biriken çöpleri kovayla dışarı dökerdik. hatta şimdiki gibi mahalle aralarında konteynerlar yoktu. mahallede boş bir arsaya aynı noktaya çöpler dökülürdü. bu şekilde hatırlıyorum. ama yine de pazar poşetleri vardı ve poşetlere bağlayıp atardık. poşet hiç yok değildi. (çok devrik cümle kurdum ama anladınız siz)

ek: hatta mahallelinin çöp attığı yere çöplük derdik. sokakta oynarken oralarda oynamaktan imtina ederdik. çok pis günlerden geçmişiz. ama o zamanlar atıklar daha organikti. meyve sebze atığı vs. ambalaj atıkları çoğunlukla saksı, sulama tenekesi, kömür taşıma kovası ve oyuncak olurdu.
büyük yağ tenekeleri ile eve kömür taşırdık, vita yağ tenekeleri saksı olurdu, pril şişelerine su doldurup su savaşı yapardık.

pet şişe yoktu. kola vs 750ml cam şişede (aile boyu denirdi) satılırdı. ailecek içilirdi.
x.com
www.kitantik.com şimdi fast food restoranına gittiğinizde menü yanına 2 lt kola veriyorlar :)
  • exlibris  (03.06.24 08:36:57 ~ 08:47:37) 
@strawberry first

Ben çok teşekkür ederim, çok güzel hatırladınız vallahi. Evdeki çöpleri şimdiki gibi market poşetine koyup konteynerlere götürüp atmıyorduk da ne yapıyorduk işte...

Bir de işin "bu aburcuburlar ne zaman yaygınlaştı veya geldi" kısmı var. Aburcubur = naylon atık çünkü.
  • muhayyer divan  (03.06.24 13:20:42) 
Ben soba külünü bile, sabah soba kovasıyla birlikte alır olduğu gibi çok tenekesine dökerdim.


  • etna  (03.06.24 13:26:18) 
Eskiden plastik ve ambalaj atıkları bu kadar yaygın değildi evden çıkacak atık çoğunlukla soba külü ve organik mutfak atıkları olurdu çöp poşeti olmadan atılırdı. Bu durum birazda sosyo ekonomik seviye ile alakalı her grubun tüketim alışkanlıklarını dolayısıyla atıklarıda farklıdır. Bugün bir çok köy yerindeki atık üretimi 80li yıllardaki atıklarla aynı içeriğe sahip.


  • doharkoman  (03.06.24 13:57:08) 
[]

AliExpress'te alışveriş

İlk defa yapacağım.
Bir sandalet beğendim, sepete attığımda 700 lira civarıydı. Ücretsiz shipping ve vergi ile toplam 1000 liraya geliyordu. Yeni bir sekmede, satınalmayı tamamlamadan önce bir daha bakayım dedim. Alışveriş sepetinin olduğu sekmeye döndüğümde alakasız bir ayakkabıyı sepetimde gördüm. Benim sandalet yok.
Yeniden seçeyim dediğimde 700 liradan listelenen sandalet 900 lira olmuş. Çerezleri temizledim, tekrar denedim faydasız. Aylardır sürekli baktığım, nihayet almaya çalıştığım sandalet bir anda zam yedi.
Sepetimdeki alakasız ürün nereden geldi?
Babam böyle pasta yapmayı nerede öğrendi?

Yardımcı olursanız sevinirim.

 
Mobil edit:kendi sandaletimden 1-2 dakika önce oğlana kalemlik siparişi verdim yine AliExpress'te.


  • strawberry first  (03.06.24 02:36:14) 
Bir Mobil edit daha. Bir kere daha mobilden denedim, yine fiyat 700civarına düştü. Sepete ekliyorum, satınal deyince ekran kaybolup gidiyor.

eksiup.com

eksiup.com
  • strawberry first  (03.06.24 03:08:16) 
[]

1'den 5000'e kadar sayılar

Kütüphanede kitapları numaralandırmak için 1'den 5000'e kadar sayıların tablosu lazım. Bunu word'de ya da başka herhangi bir şekilde nasıl yapabilirim?

(git:www.amazon.co.uk ) şu linkteki gibi bir listeye ihtiyacım var


 
Excel


  • pavlis  (03.06.24 00:51:21) 
etiketi kendi basma imkanınız varsa word'de mail merge ile sıralı numara vererek yapabilirsiniz. word mail merge label diye aratırsanız birçok anlatım videosu çıkar karşınıza.


  • mustafakesekci  (03.06.24 10:48:08) 
[]

Motorsiklet sorulari

Baya heves ettim motora. Oncelikle gidip kursa yazilacagim bakalim surmekten de keyif alacak miyim motor almadan once. Sinava da girer ehliyetimi alirim hem.

1- motorlara hirsizlik sigortasi yapiyorlar mi? Endiselerimden biri calinmasinin kolayligi.

2- kiyafet konusu. Ise giderken falan normal kiyafetlerin ustune koruma kiyafeti veya koruma ekipmani giyebiliyor muyuz? Ust tamam da alt taraftan emin degilim, illa ozel pantolon sart degil di mi?

3- ben dikkatli kuralci bir insanimdir. Olme veya sakat kalma riski baya duser diyebilir miyiz duzgun bir kullanici olarak?

4- baska tavsiye veya yorumlariniz varsa alirim tesekkurler.

 
Motorcular ikiye ayrılırmış.
Motordan düşmüş olanlar.
Henüz düşmemiş olanlar.

Motor kullananlara zerrece saygısı olmayan (gerçi çoğu zaman hakediyorlar) bi milyon arabanın arasında trafiğe çıkacaksın. Gözünü dört aç ve ekipmanı ihmal etme.
  • Mirket  (02.06.24 22:01:23) 
1-motorun yaşına bağlı yapılıyor, ancak hırsızlık için şartları iyi inceleyin bir kusur bulup karşılamıyorlar genelde.
2-her zaman tam koruma giyinin, scooter, enduro,racing farketmez asfalt aynı:)
3- senin haricinde yüzlerce etmen var bunların bilincinde olmak için muhakkak ileri sürüş eğitimi almalısın.
4- bir kere sürünce bugüne kadar niye sürmedim diyeceksin, iyi eğlenceler.
  • mirty  (03.06.24 00:12:25) 
4. Motosiklet hata affetmez tam takım ekipman olmadan motora binmemeyi prensip haline getirmenizi tavsiye ederim. Güvenli sürüş eğitimi alın. Ekipmanlar sertifikalı ve en kalitelisi olsun. Trafikte kullanacağınız zaman araçlarla mesafali ve önünüzdeki aracın tekeri hizasında gidin. Trafikte, yağmurda karda kışta, sıcakta motosiklet kullanımını tasiye etmiyorum.


  • doharkoman  (03.06.24 01:50:53) 
2. Normal pantolonun üzerine geçirebileceğiniz korumalı mesh pantolonlar var. Şunun gibi: www.motosikletonline.com
her zaman tam koruma giyinin +1

  • kobuzchu kiz  (03.06.24 09:35:13) 
1- Bilgim yok, kasko yapılıyor, onu da karşılıyordur herhalde.

2- Tam koruma şart ama işe giderken mecbur şu bisiklet veya kaykaycıların taktığı dizlikler var ya onların biraz daha gelişmişini alırsanız motosiklet için olanını yani, iş görür yine. Eldiven kask mutlaka olsun zaten.

3- Büyük ölçüde düşer sonuçta paranoyak kullanınca kaza veya tehlike geliyorum dediği noktalarda güzel sıyırırsınız. Bunun için bol bol zafer akçay videoları izlemekte fayda var.

4- Bir de altın elbiseli adam videoları çok izlemiştim.
  • ananiyimioguz  (03.06.24 11:31:08 ~ 11:31:45) 
[]

in-house çalışma hayali kuran yeni ruhsat almış avukat

boşa hayal kuruyor diyebilir miyiz? stajımdan itibaren big law'da çalışıyorum ama tükendim. ücret fazla azalmadan normal saatlerde çalışmak istiyorum ama kıdemli değilken ne kadar gerçekçi, bilmiyorum açıkçası. bilgisi/deneyimi olan var mıdır?




 
kac yillik avukatsiniz anlamadim ama bu biraz da hangi alanda calistiginiza bagli, eger calistiginiz buroda insaat, enerji, oil and gas gibi bir alanda, ya da tahkim, dispute resolution vs. alaninda calisiyorsaniz gayet gercekci, ben ilk inhouse isime o alanda deneyimim olmadan girdim bu arada, yabanci dil nedeniyle. ayrica yabanci diliniz yoksa en az bir dili sular seller gibi ogrenmeye bakin. icra vs gibi bir alanda calisiyorsaniz alan degistirmeye bakin.


  • kassiopeia  (03.06.24 17:12:01) 
[]

Bali'ye aktarmalı seyahat

Merhaba, gözü karartıp Bali'ye gidiyorum. Aktarmaların arasında 1 saat olan uçuşlar buldun çok uyguna. Aynı hava yolu şirketi olmayınca mantıklı olmaz gibi düşünüyorum ama acaba tedbirli olacağım diye evhamlı mı oluyorum.

Ne dersiniz? Uygun ve aktarma arası 1 saat uçuşlar mı? Pahalı ve aktarmalarda 3-4 saat beklemeli uçuşlar mı?


 
3-4 saat boşluk olan tabii ki. 1 saat çok kısa, en kısa rötarda diğer uçuşlar yanar.


  • orient blue  (02.06.24 21:30:49) 
biz jakarta aktarmali gittik thy'den almıştık biletleri. dönüşte uçuşlar arasında 45 dk vardı yanılmıyorsam ve valiz alıp tekrar vermeli olarak gideceğimiz söylenmişti. bali'den jakarta'ya indiğimizde hemen uçaktan çıkışta görevliler karşıladı bizi ve ara kapılardan hızlıca kontuar alanına geçirdiler, birileri valizlerimizi buldu yetişemezsek bir sonraki uçuşla gitmemiz gerektiğini söylediler. uçuşa 20 dk kala valiz geldi valizi kontuardan tekrar teslim ettik ve yine bizi ara kapılardan uçağa geçirdiler. bunların hepsi bence bileti thy'den aldığımız için oldu ve o uçağa yetişebildik. eğer alakasız iki şirket olsaydı yetişmek imkansızdi. 2 buçuk saat koyun bence araya en az.


  • in vino veritas  (02.06.24 21:33:28) 
Farklı havayolu ile 1 saat süre, hele check in bagajı var ise, rus ruletinden hallice.


  • jülsezar  (02.06.24 23:10:21) 
Aktarma yolcu sorumluluğunda ise 1 saat asla değerlendirilmemesi gereken bir seçenek bence.


  • bi mekan  (03.06.24 00:58:36) 
1 saat aktarmali ucuslar bilincli oyle. ilk ucak istanbuldan yarim saat gec kalksa sictin zira diger ucagin boardingine yetisemezsin. seni bir sonraki yer bulunan ucaga koyacaklar ki bu 7-8 saat sonra mi olur ertesi gun mu olur bilinmez. bagaja valiz vermeyi dusunme bile.

ayni havayolu vs baska havayolu olmasinin cok bir onemi yok bence. her turlu buyuk risk.
  • hot potato  (03.06.24 01:04:29 ~ 01:05:22) 
sakın 1 saat boşluk olanı alayım deme aman her şeye rötar yapıyorlar zaten. kimse yolcunun aktarması varmış bekleyelim demez zaten.


  • neira  (03.06.24 13:41:04) 
[]

Volvo özel servis tavsiyesi

Maltepe kartal pendik Tuzla..




 
bende de volvo vardı ve Kartal'da oturuyorum. uzun uzun araştırdım, maslak'taki kardeşler otomotiv'de karar kılmıştım. diğerleri güvenilmez gelmişti.


  • co2s2  (03.06.24 16:08:14) 
[]

Foreo yüz sıkılaştırıcı cihaz

Kullanan var mı? Memnun kaldınız mı?




 
bir arkadasim cok benzer bir urun olan nuface adli cihazi kullanmisti uzun donem 4-5 ay. hicbir faydasini gormedi. bu tip cihazlarin herhangi bir bilimsel dayagi yok sanirim.


  • hot potato  (02.06.24 20:21:36 ~ 20:21:58) 
[]

alacağını alamamak

bir yıldır freelance çalışıyorum.
yeni şirket kurmuş eski bir iş arkadaşım benimle bir projede çalışmak istedi.
iş olursa bu kadar alırım, olmazsa şu kadar alırım diye whatsapp üzerinden pazarlık yaptık. ve kendisi iş olmazsa eğer ödemeyi 1 ay içinde yapabileceğini söyledi, ben de kabul ettim.

aradan 3 ay geçti. ödeme yok. bir yerden ödeme bekliyorum bahaneleriyle beni oyalıyor. bu onun sorunu ve isterse bu ödemeyi çok rahat yapabilir, onun için çok büyük bir meblağ değil.

neyse kendisine 1 hafta içinde ödeme yapmazsan yasal yollara başvuracağım diye mesaj attım.

1-icraya başvurursam ne kadar sürede sonuçlanır? (whatsapp yazışmaları delil olarak kabul ediliyormuş)
2-bu işi icra ve mahkemeye başvurmadan çözebilir miyim? (eski iş arkadaşım ama samimiyetim yok)

 
eğer kesin olarak yasal yollara başvuracaksan en kolayı avukata vermen. senin yerine uğraşır. icra takibine itiraz ederse çok uzar süreç


  • paintov  (02.06.24 23:02:57) 
icraya vermekle avukata vermenin farkı ne?


  • yetkili birine benzeyen abi  (03.06.24 12:37:21) 
avukat sizden para isteyecektir. kazanılacak paranın yüzde bilmemkaçını ister mesela.


  • co2s2  (03.06.24 16:11:55) 
avukat size hizmet vereceği için para alacaktır. ama avukatsız yaparsanız alacağınıza kavuşamayabilirsiniz veya çok uzun sürelerde kavuşabilirsiniz. bütün işlemleri şahsen yapmanızda bir engel yok.


  • paintov  (04.06.24 12:21:00) 
[]

Şeker Yerine Ne Olur?

Limonlu kek yapacağım. Şeker yerine ne ile tatlandirabilirim? Bitkisel olması ve zararlı içeriğe sahip olmaması gerekiyor. Söz sizin için de yiyeceğim :)




 
Portakal suyu?


  • diyecevaplandı  (02.06.24 16:52:54) 
stevia, coconut flower sugar


  • robert bosch  (02.06.24 16:56:59) 
pekmez


  • my fault  (02.06.24 17:22:27) 
serçe parmağını 30 saniye harcın içinde tut.


  • numlock  (02.06.24 17:25:00) 
Cemil olabilir mi ya da hurma incir veya muz.


  • anon1m  (02.06.24 17:36:17) 
pancar şekeri bence en iyisi. glukoz fruktozdan uzak dur.


  • geveze yazar  (02.06.24 17:37:45) 
@diyecevaplandı, portakal suyu daha da ekşi yapmaz mı?


  • rock n roll  (02.06.24 17:59:49) 
icine olgun muz koyabilirsin.

ornek: modernminimalism.com
nadialim.com
  • hot potato  (02.06.24 20:31:00) 
@rock n roll

uzmanı değilim ama portakaldan portakala da fark var.
öncesinde bir tadına bakmanda fayda var.
  • diyecevaplandı  (02.06.24 21:18:28) 
Hala şeker olduğunu bilmekle birlikte lif değeri vs daha iyi olabilir diyerek dut unu diyorum, ben baharat öğütücüde kuru dut çekip yapıyorum ama satılıyor da.


  • kullanıcıadımbuolsun  (02.06.24 22:34:35) 
pekmez güzel olur da limonlu kek dediğin şey beyaz/krem sarımtrak renkte olmalı. pekmez sadece tat vermez, renk de verir, koyu bir şey olur o.

renk problem değilse pekmez olur.

bu arada kimse bal dememiş. bal da olur sanki.

edit: bitkisel kısmını kaçırmışım.
  • kibritsuyu  (02.06.24 22:34:51 ~ 03.06.24 08:59:30) 
Bal pişirilmez, pekmez de pişince akrilamid oluşuyor, yani şeker daha güvenli. Kuru meyvelerle ya da muzlu kek gibi şeylerle devam etmek en sağlıklısı. Ya da piştikten sonra üzerine tat vermek için bal eklenebilir. Benim muzlu kek eşime tatsız geliyor mesela, incecik bal ekliyor üzerine.


  • kullanıcıadımbuolsun  (02.06.24 22:56:01) 
şeker yerine konan bal veya pekmez zararlı. o yüzden hurma tarzı bir şey koymayacaksan şekerden devam


  • paintov  (02.06.24 23:04:02) 
hurma, dut, incir gibi meyveler geliyor aklıma, oluyor mu siz araştırırsınız:)


  • kesmekes laleler  (02.06.24 23:04:56) 
Keciboynuzu unu da bayağı tatlı bi şey


  • beetlejuice  (03.06.24 01:40:02) 
Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkürler ama bal olmaz. Bal hayvansal. Ben sorumu sorarken vegan olduğumu belirtmemişim.


  • rock n roll  (03.06.24 07:54:52) 
Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkürler ama bal olmaz. Bal hayvansal. Ben sorumu sorarken vegan olduğumu belirtmemişim.

Bu arada @anon1m, limonlu kekin cennetteki ismi mi? Suat?, Yusuf?,Orhan?
Hımm ok. rock n roll'la kalın, ac/dc diyorum :))
  • rock n roll  (03.06.24 08:24:44) 
hurma ezmesi/püresi koyabilirsiniz.


  • elorelia  (03.06.24 09:38:16) 
dut şekeri


  • noxie  (03.06.24 09:43:58) 
Pamuk şeker


  • Zetnikov  (03.06.24 16:05:24) 
[]

Miras sorusu mu tam emin değilim.

Selamlar,

Bu miras konularına hayatımda hiç girmediğim için bir fikrim yok. Şimdi annemin teyzesi var 85 yaşında, kendisininde 1 tane evi var. Kendisinin çocuğu yok hiç evlenmedi. Sadece yeğenleri var.

Teyzesine sadece annem bakıyor tüm ihtiyaçlarına o koşuyor bakıcı parasını annem öder, elinden geldiğince her ihtiyacına koşar. Diğer yeğenlerin yıllardır aramışlıkları bile yok o derece.

Herhangi bir karşılık beklemiyor ancak teyzesi evi bugüne kadar yaptıkları için ona bırakmak istiyor. Bu isteğini yapabilir miyiz yoksa diğer yeğenlerden onay falan almak gerekiyor mu

 
Teyzemin akli dengesi yerindeyse, evini annenize satabilir ya da bağışlayabilir. Bunda bir sıkıntı yok.

Ancak yeğenlerden herhangi biri duruma uyanıp muris muvazaası davası açıp satış ya da bağışı iptal ettirebilir.

Bu konuda güzel kaynaklar var. Google Abi'ye muris muvazaası deyin. O anlatır size.
  • Mirket  (02.06.24 16:12:16) 
Ölünceye kadar bakma akdini araştırabilirsiniz.
Bu aşamada, teyze hala hayatta iken yeğenlerden herhangi bir onay almaya gerek yok. Doğrudan sağlık raporu ile işlem yapılabilir.

Ölüm sonrasında muris muvazaası konusu gündeme gelebilir+1
  • hayalhayal  (02.06.24 16:56:01 ~ 16:59:28) 
bunun en garanti yolu ölmeden bu işlerin halledilmesidir çünkü ölünce o işler hep karışıyor. teyzenin aklı yerindeyse, önce gidip tam teşekküllü bir devlet hastanesinden Fiil Ehliyeti Raporu çıkartmanız gerek. sonra da noter'e gidip satış işleminin ya da bir avukat aracılığıyla bağış işleminin olması gerek.
fiil ehliyet raporu yani aklı yerinde raporunun kurul önünde olması şöyle önemli, biz muris muvazaası davası açmıştık mesela dedemin evi için çünkü karşı tarafın elinde, devlet hastanesinde bir nöroloji uzman hekiminden alınmış sıradan bir kağıda" aklı yerindedir" yazılmış bir yazı vardı. dava sonucu o rapor düştü çünkü hakim bile dedi ne alaka hammuğa, böyle rapor olmaz.
ama kurul önünde alınan raporlar düşürülemiyormuş.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.06.24 17:06:45 ~ 17:10:39) 
önce hastaneden devir yapabileceğine ilişkin rapor alın. daha sonra bağış yoluyla annenize devretsin. bağışın harcı yüksektir ancak daha sonra dava açılmasının önüne geçersiniz


  • paintov  (02.06.24 23:05:36) 
Avukatla gorusun hastaneden rapor alinmasi fln gerekir. Kendi aralarinda evi verse oldukten sonra dava acip iptal fln ettirwbilirler


  • oscar  (03.06.24 05:28:33) 
[]

Fırın şalter atması

Şimdi 1 senelik fırın ve indüksiyon beraber olan bir set var.
Totalde 3 kablo ile hepsi çalışıyor yani.

1 senedir sorun yoktu. Bundan 2 önce kadar elektrik şirketi buradaki trafolarda bir çalışma yaptı.
O dönemden beri haftada bir fırın ev içindeki ve dışarıdaki ana şalteri attirmaya basladi. Ilk baslarda bir kere yapti, devam etti. Haftada 1 kere falan oldu. Bazen hiç sorun olmadi.
Dün öğlen 15-20 dk calisti sonra salter atti. Simdi baslattigimiz an atiyor ve buna ek olarak ev sahibinin evinin de salterini attiriyor.

Ev sahibi yanlış hatırlamıyorsa paylastigimiz tek şey topraklama. Onun dışında ikimizde ayrı hat var.

Indüksiyon ocaklar hiçbir şey yapmiyor, 4 unu de açıp sona getirdik sorun yok.

Bu noktada sizce olaylarin trafo sonrası başlaması sebebiyle mi sorun var?

Yoksa fırında mi bir sorun var? Hala garanti altında haliyle arayabilirim sirketi.

 
Ben de böyle olabiliyor diyorum. O yüzden yarın gene tekrar deneyeceğim. Çünkü geçen seferlerde böyle olduğunda sonra tekrar olmadi ama dünden beri sürekli atiyor.


  • logisticsmanager  (02.06.24 15:33:14) 
[]

Vicdan sahibi Yahudiler

Vicdan sahibi, egitimli, entellektüel Yahudiler veya Israil vatandaslari Gazze saldirilari hakkinda ne düsünüyorlar? Yasanan zulüm o kadar cigrindan cikti ki artik aklim almiyor olan biteni. Acaba diyorum disaridan bakanlar olarak bizim göremedigimiz bir seyler mi var. Neden duymuyoruz bu insanlarin seslerini? Karsi tarafin elinde hala düzinelerce Israilli rehineler oldugu icin mi sesleri cikmiyor? Ya da ben mi ulasamiyorum bu kaynaklara? Sansüre mi ugruyorlar?




 
İsrail'deki yayınlara bakıyorum hem tv hem sosyal medyadalarında.
Vicdan namına hiçbir şey yok.Muhalefet edenler niye asker gitti,niye havadan bombalamadık, batı şeria niye bombalanmıyor, hala hamas bitmedi, hizbullah bizi nasıl vurabilir vb.

Karşı çıktıkları tek şey o kadar uçak, bomba varken Gazze'de hala yaşayanların olması. Savaş kabinesi daha temkinli davranıyor israillilere göre.
  • hebanon  (02.06.24 15:25:25) 
Oranlayınca sayıca çok az kalıyorlar haliyle sen denk gelmemişsin, akademisyen olarak norman finkelstein var çıkıp yıllardır konuşuyor, yine sıradan bireysel olarak karşı çıkan israilliler var twitterda

Üstteki yorumu görünce ekleyeyim, geçen twitterda savaş karşıtı bir israilli, haber tv programlarının, propagandanın nasıl yapıldığını gösterip anlatıyordu israil içinden, kapalı devre bir propaganda sistemi, haliyle kendini hep haklı görüyorlar
  • grimavi  (02.06.24 15:25:39 ~ 15:28:08) 
Konuyu Yahudiler diye düşünme. İsrail devletinin kurulmaması gerektiğini düşünen Yahudiler bile var.

Şu an yapılanlar Hükümet kararıdır.

www.youtube.com
  • Mirket  (02.06.24 15:29:22) 
ABD vb. yerlerde yaşayan eğitimli entelektüeller sessiz çünkü kendilerine bişey olmasını istemiyorlar. (ayrıca "echo chamber" diye bişey var, kendi okudukları izledikleri şeylere bakarak İsrail haklı da diyor olabilirler)

Fakat İsraildeki aşırı dinci Yahudiler (sanırım bizdeki karşılığı Fatih'teki tarikatlar falan) en başından beri İsrailin bu hamlelerine karşı.
  • nhk ni youkosu  (02.06.24 15:33:09 ~ 15:33:44) 
sana zulüm gelen seyler onlar icin vatan müdafaasi.
ayni seyi türkiye'de yasasaydik "vicdan sahibi türkler" vatan haini olurdu.

  • arkadakiadam  (02.06.24 15:38:30) 
İsrail'deki siyonist ve siyonist hükümetin tutumuna aksi yönde yine İsrail'deki yayın organı Haaretz gazetesi biraz daha gerçekçi yorumlar yapar.
Ayrıca istediklerinin biraz fazlasına örnek ,alt yazılı olarak buradaki videoda:

m.youtube.com
  • diyecevaplandı  (02.06.24 15:48:11) 
israil'in tamamen haksız olduğu tartışılmaz bir gerçekmiş gibi sormuşsun. acaba biraz da israil'in acaba haklılık payı olabilir mi diye düşünsen mi?


  • abelardo  (02.06.24 16:20:24) 
şuan israilde operasyonlara karşı çıkanlar netanyahu karşıtları ve siyonizm karşıtı katı ultra-ortodoks yahudiler. bizim televizyonlar devamlı halk tepkili diye veriyor ama bunlar küçük topluluklar.

sonuçta terörle mücadele söz konusu ve birçok israillide bunu destekliyor. hatta yurt dışından ülkelerine dönüp orduya katılanlar var.
  • my fault  (02.06.24 17:40:39) 
@abelardo Eh yani peki Israil tamamen haksiz olmasin (terörle mücadele, rehineler vs), ama bu bir soykirim midir degil midir tartismalarina yol acan bir insan trajedisi yasaniyor (soykirimdir veya degildir ayri konu). Lan biz ne yapiyoruz diye sorgulayan baskin bir ses, ya da onu gectim bakin bu trajedi yasaniyor ama bizim gözümüzden de duruma söyle bakmaniz lazim diye uluslararasi kamuoyuna sagduyulu bir aciklama yapacak birileri cikmayacak mi diye sordum.


  • karanlik yanim  (02.06.24 18:12:50) 
İsrailliler ne düşünüyor için yakın zamanda bir araştırma:
www.pewresearch.org

Spoiler: yahudilerin sadece %4’ü İsrail’in çok ileri gittiğini düşünüyor, %96’sı öyle böyle olanlara ok yaniz

İsrail’e karşı yahudiler: x.com
  • but that was just a dream  (02.06.24 18:13:26) 
yapilan seyin dogru/yanlis olduguna bakmaksizin her tezin bir antitezi cikar ortaya. Ama bu yahudilerin ezici cogunlugunun bu mevzunun arkasinda oldugu gercegini degistirmez. dogru/yanlis saglamasi yapilacak cizgi asilmis vaziyette.

musluman/yahudi kavgasini bir kenara birakalim. senin yasadigin x ulkesine 3000 kisi top tufek dalip, evlere kadar girip yaklasik 1200 kisiyi kursuna dizerek oldurdu diyelim, bunlardan 50 kadari coluk cocuk. Bunun disinda yaklasik 3500 kisinin de yarali kurtuldugunu, 250 kisinin de kacirildigini dusunelim.

boyle bir durumda eger mevzubahis bir ulke ise, kabile falan degilse, var gucuyle karsiya dalar haritadan siler. birinin senin evine dalip anani babani kardesini kursuna dizdigini dusun, sonra ben karsina cikip vicdan falan desem ne yaparsin?
  • cooperr  (02.06.24 18:36:39) 
bunun vicdanla bir alakası yok. ortada savaş var. savaşın varlığında vicdanmış, sağduyuymuş tiriviri şeyler. savaşta taraf olmayı seçiyorsan iki taraftan birinin diğerine yaptığını onaylıyorsun demektir.
ya savaşa hepten karşısındır ya tarafsındır. taraf olduktan sonra da bunlar bize şöyle yapıyorlar, böyle atlıyorlar, demek ikiyüzlülükten başka bir şey değil. çünkü herkes biliyor ki güçlü olan taraf değişse yaşananlar gene de değişmeyecek.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.06.24 19:26:54 ~ 19:48:51) 
Haaretz'de IDF'i ve yöneticileri eleştiren makalelere sıklıkla rastlayabilirsiniz. Bunlar dışında isim isterseniz Louis Fishman'ın twitter hesabına göz atabilirsiniz. Noam Chomsky'nin 7 Ekim öncesine ait İsrail eleştirilerini okumuştum, güncel olarak da eleştiriyordur herhalde.


  • zihua  (02.06.24 22:24:33) 
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Cenevre İnsan Hakları Sözleşmesi var. Savaş esirlerinin günlük kalori ihtiyacının bile karşılanması uluslararası anlaşmalarla teminat altındadır.
Savaşta sivil öldürülmez. Çocuk hiç öldürülmez. Savaşta siviller yerlerinden edilemez falan
Bunlar yapılıyorsa gerekçe olarak savaş gösterilemez.
Kaldı ki savaş iki ülke arasında ve ilan edilerek yapılan bir faaliyettir.
Yani ortada bir savaş yok.
  • Mirket  (02.06.24 22:48:44) 
yok cenevre insan hakları sözleşmesi, yok kalori ihtiyacı falan görüldüğü gibi devletlerin kendi ulusal güvenlikleri tehdit altında olduğunda gayet de rafa kalkıyor. israil de kendi güvenliğini tehdit eden unsurlarla savaşacağını ilan etti. yaşanan olayları da terminolojiye bağlı kalarak savaş olarak niteleyememek sadece israil'in işine yarayacak bir durum olur. ne diyelim? filistin tatsızlığı mı?
israil'e şu an yaptıklarının bedelini belki bir noktada cenevre menevre dedirtilerek ödetilir ama olan olmuş, ölen ölmüş, elde edilen topraklar israil bayrağı altına girmiş olacak o noktadan sonra kim takar cenevre'yi. savaş tam olarak budur.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.06.24 23:22:07) 
Öncelikle bu konuyu açtığınız için teşekkürler. Gazze'de ki soykırım sürekli gündemde tutulamlı. Yahudilerin hepsi eğitimli ve entellektüel (bizdeki asimile olmuş kesime benzemez hepsi dindar ve muhafazakar kendi değerlerini savunuyorlar) fakat onlarda vicdan merhamet yok yahudi olmayanları hakir görüyorlar. sizin anlamlandırdığınız şeylerler onların anlamlandırdıkları şeyler çok farklı. Gazze'de soykırım yapılırken Çocuklar katledilirken hastaneler okullar bombalanırken kutlama yapıyorlar bu onlar için çok sıradan bir şey. Bu katliamlarda yeni değil 80 yıldan beri devam ediyor adamların tarihi katliam ve işgal üzerine kurulu fakat artık bu işin sonu gelmek üzere bu terör devleti i*rail bu yaptıklarının bedelini ödeyecek dünyada günden güne yalnızlaşıyorlar kuzey kore gibi olacaklar hatta yahudiler sokağa bile çıkamayacak tarih onları affetmeyecek bu durum hollywood'a ısmarlama Holocaust yalanlarına benzemeyecek gerçek soykırımcının kim olduğunu bütün dünya gördü. Şimdi dünya devletleri teker teker Filistin'in bağımsızlığını tanımaya hazırlanıyor deamı gelecek. Sadece Ortodoks yahudiler işgal devletinin kuruluş zamanı konusunda ihtilaflı oldukları için antisiyonistler ve siyaset gereği Filistin'i destekliyorlar. Sansür konusuna gelirsek medyanın, finans sisteminin küresel şirketlerin ezici çoğunluğu siyonistlerin elinde adamlar neredeyse bütün dünyayı kontrol ediyor istedikleri gibi algı yönetimi yapıyorlar. ABD'de ve avrupanın çeşitli yerlerinde her gün protestolar var batılılar ortadoğu, İslam dünyası ve Müslümanlar hakkında doğru bilgiye sahip değiller batı medyası (medya derken her türlü medya, yazılı, basılı, görsel, sosyal, ajanslar, intermedia... aklınıza ne gelirse) tamamen sansür, ırkçılık ve İslam düşmanlığı üzerine kurulu tek taraflı olarak İsrail propagandası yapıyorlar (medya çoğunlukla siyonist lobinin kontrolünde asıl mesele bu) gerçeği öğrenen batılıların tepkisi radikal oluyor (bkz. Özgür Filistin için kendini yakan ABD askeri, Filistin direişinden etkilenip Müslüman olan batılılar) Siyonizm insanlığın en büyük düşmanıdır. Görüyorsunuz adamlar dünyayı esir almış durumda hiç kimse sesini çıkaramıyor siyonizme karşı çıkmak bütün insanlığın görevidir. Sözde demokrasi beşiği ABD'de soykırımı prostesto eden üniversite öğrencilerine yönetimin cevabı keskin nişancı gönderip yaka paça göz altına aldırmak oluyor soykırıma karşı çıkan veya yeteri kadar destek vermediği düşünülen rektörler görevden alınıyor google israili protesto eden çalışanını işten çıkarıyor adamlar yapay zeka ile Gazze soykırımını içeren içerkleri tespit edip özel olarak sansürlüyorlar. Bir tek Çin merkezli Tiktok bu sansürün dışında kaldı ki şimdide ifade özgürlüğü kavramının içini boşaltıp soykırım protestolarını ''antisemitizm'' kapsamında ceza hukukuna yerleştirme hazırlığı yapıyorlar. Bu konular gündeme gelmiyor çünkü gündemide algıyı yöneten siyonistler belirliyor fakat ne yaparlarsa yapsınlar siyonistler Filistin'in altında kalmaya mahkum. Şimdiden bağımsız Filistin'i tanıyan ülke sayısı 147'ye ulaştı.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
  • doharkoman  (03.06.24 01:31:44) 
evvela filistin bizim toprağımız
filistin daha bizimken, britanya, yahudilere vaadetmişti bile o toprakları (balfur deklerasyonu)
düşün liverpoolu vaadediyorsun samsunlulara şimdi. ne garantilemişsindir bu vaat için?
700bin filistinliye karşın 3bin çeteci, 3 kolordu içinden 2 kolordu osmanlı askeri yendi hikayesine inananları bi kenara alırsak, ki filistinden daha çok asker topladığımız garanti, ingilizler 2 kolordumuzu bertaraf etti.
biz oradan çok adi bi şekilde kovulduk
halebi şamı bile itiş kakış hariç savaşmadan terkettik. tam ingilterenin kendisi için arzu ettiği sınırlara çekildik.
ingilizler için bir haçlı seferidir. tekmeyi yiyen de bizleriz
i.hizliresim.com

bunu hafızadan silmekle kalmayıp bizden bile alık siyonistler yeşerttiler

sansüre bizdekiler bile uğruyor. öyle ki yahu bu insanlar o duvarın ardına nasıl sıkışmış diye soracağına neden o duvarı yıkmaya çalışmış o halde israil de haklıdır diye işgale peçete tutuyor.

1900lerin başından beri, yani biz idare ederken bile suikastlerle başlayıp, bugüne dek ne tecavüzler ne katliamlar olmuş, bunları israil ve onun terör çeteleri niye yapmış diye sormazlar.
işte burada ait olduğun esas kimlik ortaya çıkıyor

üstelik dolaşımdaki anlatının tamamı bağrı açılmamış yalan. rehineleri bile raid'de öldürenler israil askerleri. hayatta kalanlarla röportajlar açık kaynaklarda var. dramatik anlatılar kurşunlamalar tamamen hükümet sözcüsü metni. üstelik ölenler de asker. zaten duvarın ardında işgalci olmayan yok. panayırdakiler bile idf. tamamen idf sözcüsü gibi konuşuyorlar. bi de yanına bebeklere t.cavüz edildi eklerlerse tam olur. bu insanların çocuğu falan var, nasıl yüzlerine bakıyorlar anlamıyorum

bu anlatıyı sadece fox seyircisi yahudilerden değil, solcu seküler yahudilerden de işitiyorsun. ingilterede bi tanesi -ama kan revan içindeyken 2 dk sonra gülüşüyorlar- şeklinde internette gördüğü klipi filistin gerçeği diye anlatıyor. bu en ayıkları.
  • lambırcek  (03.06.24 02:29:53 ~ 03:17:17) 
Bu tür konularda pek yorum yapmıyorum genelde ama buna sessiz kalamadım.

Şöyle bir senaryo düşünelim. Yahudiler yıllardır ortadoğu'da yaşayan bir unsur olsun ve bir grup arap sonradan burada bir bölgeye getirilmiş olsun. Başka büyük güçlerin de desteğiyle devletini kurmuş vs. Zaten burada yaşamakta olan bir grup yahudi, sonradan gelen arapların kurduğu devletin sınırlarını aşıp saldırsa, sivilleri öldürse, gene bildiğimiz hamas gibi terörist mi olacaklardı yoksa kendilerine yapılanlara karşılık direnen bir grup mu?

Türkiye'nin PKK ile savaşında belki tek seferde bu kadar büyük bir saldırı olmadı ama toplamda özellikle 90'lı yılları düşünürsek çok büyük saldırılar oldu. Az veya çok destek de bulmuş olabilirler. Tabii bunların suyunu taşıyan belki de devletin daha önceki politikalarıdır ama konu o değil. Devlet ne yapsaydı o zaman hedef gözetmeksizin sivilleri de bile isteye hedef alarak öldürse miydi?

Burada İsrail kendi güvenliğini sağlıyor diyenlerin çoluğu çocuğu yok herhalde. Bu saldırılarda çocuğu ölen bir babanın terörize olmasından daha tabii ne olabilir. İsrail kendi teröristini yaratıyor. Zaten 7 Ekim meselesi de biraz şaibeli.

Ayrıca İsrail hadi gitti yaktı yıktı komple aldı Gazze ve Batı Şeria'yı diyelim. Orada duracaklar mı sanıyorsunuz. Yarın Lübnan'dan bir "terörist" saldırı gelir oraya dadanırlar. Yıllar sonra bir bakmışız Türkiye'de İsrail'in güvenliğine tehdit olur.

Mesela tehdit oluşturduk İsrail'in güvenliğine "haklı olarak" Mersin'i işgal ettiler. Neyse güvenli bölge ilan edildi bir yer Adana sınırında, ve gelip bombaladılar direk orada kalan insanları, "savaşta olur öyle şeyler" mi gene?

Hadi hepsini geçtim, Gezi olaylarında 6 kişi öldü sanırım. Türkiye bunu kendi güvenliğine tehdit görüp direk sivillere ateş açsaydı normal mi olurdu?
  • mbond  (04.06.24 21:29:37) 
Bu seri ilginizi çekebilir belki

7 Ekim ve Sonrasına Dair: Türkiyeli Yahudiler Anlatıyor

www.avlaremoz.com
  • peki madem  (04.06.24 22:14:47) 
Mevzunun geziyle zaten bir alakasi yok, onu geciniz.

PKK ile benzerlikleri var denebilir. Bizim Irak'ta yapamadigimizi adamlar yapiyor cunku global olarak bizden cok cok daha gucluler. Oyle olmalari da bana garip gelmiyor zira birkac yahudi ile calisma firsatim oldu, para ile bambaska bir baglantilari olan bir guruh. Ticaret yapan herkese gidip bir yahudinin yaninda calismayi siddetle tavsiye ederim.

Bence tek care buffer zone, kibristaki gibi. 3-5km lik bir alan bosaltilsin iki taraftan da, dipdibe yakin zamanda yasayamayacaklari belli, belki 50 sene sonra farkli olur.
  • cooperr  (04.06.24 22:31:09) 
İsrailli Yahudilerde bunun oranı daha düşük. Bu da aslında çok inanılmaz bir şey değil.

7 ekim'de gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası festival alanında ve sınırdaki banliyölerde öldürülenler (özellikle sivil kadınlar, çocuklar ve erkekler), kaçırılanlar, tecavüze uğrayanlar, çıplak halde kamyon arkasında gezdirilenler oldu. Bunlar yaşanırken Gazze'de kutlamalar yapılıp sokakta göbek atıyordu insanlar. ABD ve Avrupa gibi 40 yılda bir terör yaşayan ülkeleri geçtim, bugün Türkiye'de bir terör eylemi sonrası random 2-3 hesap kutlama yapsa komple o Kürtlere ya da müslümünalara yönelik sövenler oluyor, o dönemde suçlu ya da suçsuz başlarına ne gelirse sevinenler çıkıyor.

Terör eyleminden başını kaldırıyorsun, bölge seni yok etmek isteyen Araplarla doluyken Arap olmayan en yakın ülke olan Türkiye, Hamaslı teröristleri barındırdığını onların sağlık giderlerini halkına kitlediğini gururla anlatıyor ve o teröristlere halk kahramanı diyor. Halkın belirli bir kesimi terörist elebaşlarından birinin fotoğrafını her yere asıyor.

Üzerinden 7 ay geçmesine rağmen kaçırılan vatandaşlarının bir kısmına hala ulaşabilmiş değiller. Bizim ülkede 2015 yılında Gara'ya kaçırılan 13 evladımızla ilgili doğru düzgün haber yapılmadı, IŞİD tarafından yakılarak öldürülen 2 askerimize sahip çıkılmadı. Bütün bunlar siyasi çıkar amacı ile gizlendi ama orada bunlar gizlenmiyor, aksine hatırlatılıyor. Olması gereken de hatırlatılması ama İsrail yönetimi de bunu olması gerektiği için değil, siyasi çıkar amacı ile yapıyor.

Gizleme-Hatırlatma derken Gazze'de olanlar ile ilgili internetteki haberlerin %1'i doğru. Türkiye'ye yine birçoğu ulaşmıyor ama açıklanan sayılara ve haberlere bakarsan 3-5 tane Filistinli Arap erkek öldü. Geri kalan hepsi bebek ve kadın. Günde binlerce kadın ve bebek ölüyor propagandaya göre. Hastane otoparkına düşen ve 2 metre ötedeki aracın camını bile kıramadığı görülen patlayıcı yüzünden 500 ile 1000 arası kişinin öldüğü (evet, yine neredeyse hepsi bebek ve kadın) haberi yapıldı. Ekşi Sözlük'te de sayfalarca konuşuldu. Bölgeden videolar paylaşılıyor sürekli. Ben 2 kere doktor olarak, 2 kere savaş muhabiri olarak, 1 kere de sıradan vatandaş olarak ölen(!) Filistinli Arap gördüm mesela. 1 tane de sedyede ölü olarak yatan ve arkadaşları çevresinde ağıt yakarken annesi geldiği anda üzülmesin diye canlanan Filistinli Arap gördüm. Böyle gerçek dışı saçma sapan propagandaları görünce o taraftan gelen hiçbir bilgiye inanmıyorlar.

Öte yandan bazı İsrailli hesaplarına baktığımda sanki TSK inceliğinde operasyon yürütüyorlarmış hiç yardım kamplarının ortasına bomba atmamış, halk arasındaki konvoyu vurmamış, korku taktiklerine başvurmamış, sivil katletmemiş gibi haberler yapıyorlar. Haliyle kendi haber kanallarında kendi propaganda yayınlarını izlerlerken, çok fazla asılsız konular temelli propaganda yayına denk geldikleri için hepsine yalan muamelesi yapıyorlar.

O yüzden Filistinli Arapların yurtlarından edilip sürgün halinde olmasını, zaten Hamas'ı seçip onları desteklemeleri ve yukarıdaki diğer konulara bakarak kah umursamıyor kah sanki tüm Araplar teröristmiş gibi tehlikeyi ortadan kaldırdığı için keyifle izliyorlar. Bunu yaparken de masum sivillerin çok az sayıda ve kazara öldüğünü düşünerek yapıyorlar. Bir şekilde bir yere yerleşerek hayatta kalmayan insanlara birkaç saat önceden haber verip bombaladıklarında sorumluluklarını yerine getirmiş sayıyorlar kendilerini. ABD ve Avrupa basınındaki İsrail lobilerinin gücü de uluslararası medyada konunun bir yöne yönlendirilmeye çalışmasına çabaladıkça ve ciddi bir uyarı gelmedikçe kendilerini de haklı görüyorlar. Rusya'ya Ukrayna üzerinden yapılmayan kalmadı, sonra Rusya'ya muhtaç olunduğu için orta yol bulunup ilerlendi. İsrail bunların hiçbirini yaşamadı. Eurovision'a katılıp 5. bile oldular (yapıldılar).

Onların kafalarında Gazze'nin temizlenmesi, bizim Suriye'nin kuzeyinde YPG'nin işgali ile yurdundan edilenler sonrasında oluşturulan terör koridorunu dağıtmak için yaptığımız pençe kalkan harekatı ve güvenlik koridoruna yakın görüyorlar.
  • nawar  (04.06.24 23:49:56 ~ 05.06.24 01:13:07) 
Buraya Arap İsrail kokelrine sahip ve yıllardır bu alanda mücadele eden birini birakayim:
www.linkedin.com

  • Amaranta ursula  (05.06.24 00:00:20) 
[]

Matematik nasıl anlatılırsa dinlerseniz?

Merhabalar;

Diyelim YouTube'da geziniyorsunuz. Karşınıza bir video çıktı, belli ki matematikle alakalı bir şeyler anlatılıyor. Ne olursa, hangi şartlar sağlanırsa "Bu neymiş?" dersiniz ve tıklarsınız, nasıl anlatılırsa izlemeye devam ederseniz?

YouTube örneğinden ziyade, yaş fark etmeksizin ne olursa matematik ilginizi çeker?

Not: 13 senelik Matematik öğretmeniyim. Artık bu işi farklı bir metodla yapmak istiyorum. Elbette sahada edindiğim tecrübeler var ama kullanıcı deneyimini daha iyi kavramak adına sizlere de sormak istedim.

Teşekkür ederim.

 
Bazı matematik öğretmenleri çok eğlenceli anlatıyorlar. Hem izliyorum hem gülüyorum. Bir de çok şanslısın matematik bilen birisi olarak :)


  • rock n roll  (02.06.24 14:58:07) 
Ali Nesin'in birkaç videosuna denk gelip kısa kısa izlemiştim. aklımda kaldığı kadarıyla, işlemleri sorgulatıyordu, bu neden böyle? nasıl sağlaması yapılır? neden öyle olmuş vs. diyerek konunun derinliklerine giriyordu.
bir de, yabancılar sanırım bu işi eğlenceli hale getirerek çözmüş. özellikle amerikadaki fizik, kimya dersleri gibi olursa tadından yenmez.

  • MtKrt  (02.06.24 15:38:51) 
3Blue1Brown


  • substituent  (02.06.24 15:49:03) 
açılın ben lise de korkunç matematik hocası yüzünden hep kötü not alan dershanedeyse şirin matematik hocası sayesinde 10 net çıkarmış sözelciyim.

ikisi arasında fark neydi biliyor musun, birisi bizi sürekli aşağılardı ve dayakta vardı. şimdi rahmetli oldu mekanı cennet olsun. niyeti güzeldi belki umarım çok mutludur dualarım onunla.

şirin olan da adı üstünde aşırı eğlendirirdi veee benim için en önemlisi neydi biliyor msusun, minnacık detayı bile sorsam yerinde hoplar orayı anlatırdı.

mesela, yaş problemi: ayşe'nin yaşı seneler geçtikçe artıyor ve abisi'yle yaş farkı aynı kalıyor.
--"hönk nasıı yaaaa" derdim ben.

hoplamaya başlardı

--çünkü abisinin yaşı da artıyor gel bakalım. ben geçen sene şu yaştaydım sen de bu. aramızdaki fark ne 5. peki bu sene ne oldu yaşlarımız değişti ama fark değişti mi, hala 5 gibi.

bence şuydu ondaki sihir: detay onu asla yormazdı. en azından detaya ineceği öğrenciler olduğumuzu bilerek gelirdi sınıfa. diğeri gibi öküzler diyerek değil. neyse.

ve asla ama asla bizi etiketlemezdi olur olur derdi. bence böyle hocalardan yazılım bile öğrenirim gibi.
  • geveze yazar  (02.06.24 15:52:01 ~ 16:00:49) 
Konuyu süründürmeden mantığını anlatırsa, küçük ipuçları veriyorsa izlerim.


  • sevilen progressive türkücü  (02.06.24 16:09:19) 
benim gibi kalin kafalilar icin gercek hayattan ornekler vemke lazim,. yoksa soyut kavramlar arasinda kaybolup gidiyorsun.

matematigi hic sevemedim, cunku 1-2 kisi haric butun matematik ogretmenlerim ruhsuz tiplerdi. fizigin ile hep hastasi oldum, cunku enerji, surtunme, vs somut kavramlar. matematik benim icin sadece ogrenmem gereken bir dil olarak kaldi.
  • cooperr  (02.06.24 17:10:51) 
basitten karmaşığa adım adım anlatma.
lisedeki matematik öğretmenlerim faciaydı. dersanedeki gibi anlatanlar olsaydı matematiği çok severdim.

lisede geometriden 2 ile geçmiştim. öss sınavında full çektim. ama matematik öğretmenleri sayesinde liseden gelen puan çok düşük oldu.
  • tabudeviren  (02.06.24 17:18:50 ~ 22:02:20) 
Bana mutlak değer konusunu öğretebilirse her anlattığı konuyu dinlerim. Matematikten hocalarım yüzünden hayatım boyunca nefret ettim. Mutlak değer konusu şahsi takıntımdır. Aslında çok kolay konu nesini anlamıyorsun ehe ehe diyenlere otomatik kendimi kapatıyorum. Öğrenemediysem her konu benim için zordur. Mantığını biliyorum uzaklık eksi de olsa artı da olsa aynı falan fistan ama iş soruyu çözmeye gelince yapamıyorum. Yazarken bile daral geldi bak yine.


  • buzbebek  (02.06.24 17:42:29) 
-Anlatan kişinin diksiyonu güzel olmalı. Ne çok hızlı ne de çok yavaş konuşmalı.
-Anlatan kişinin kılığı kıyafeti özenli olmalı.
-Dümdüz değil arada yükselerek heyecanlanarak arada şakalar yaparak dinamik bir şekilde anlatmalı.
  • pispinti  (02.06.24 18:51:48) 
Ezbere dayalı değil de işlemlerin mantığı ağırlıklı olarak öğretilirse ilgimi çeker. Bizim hocalar müfredattan sebeple ezbere dayalı hatta sınava yönelik eğitim veriyor bu yüzden matematiksel düşünme gelişmiyor ve matematik eğitiminin sıkıcı olduğu düşünülüyor. Müfredata göre giderseniz sizde bu sistemin dışına çıkamazsınız konu anlatımına yönelik giderseniz olabilir. Bir de youtube'da görüyorum öğrencilerin ilgisini çekmek için saçma sapan hareketler yapan eğitimciler var böyle şeylere gerek yok.


  • doharkoman  (02.06.24 22:59:36) 
-şaka ve şebeleklik olmamalı, dikkat dağıtıyor. sakin ton olmalı, en fazla şenol hoca kadar.
-öğretme aşamasında cevabı çok aratmamalı, sorunun bir kenarında temel formül yazabilir
-öğretme aşamasında basitten zora çok soru çözmeli. aynı tip sorular özellikle.

üstteki acı hatıralardan da görüleceği üzere eğitim maarifi bitiriyor :D
müfredat hudutları, memuriyet, zorunlu eğitim matematikten nefret ettiriyor

ilk öğrenen kişi mesela ali nesinden öğrenmemeli. o konu anlatım kitabı gibi fırlatıyor insanın üstüne. pdf derslerine bakarsanız görürsünüz
  • lambırcek  (02.06.24 23:31:55) 
Matematik değil geometri için diyeceğim, criminal geometri diye bir kanal var, eğlenceli farklı bir iş yapiyor.


  • sibertenik  (02.06.24 23:37:45) 
Ali Nesin öğrencisini matematik aşkıyla boğup boğup duvara atar. Tutkusunu taklit edeceğim ama, adam kendini vakfetmiş bu işe.

Cevaplar için çok teşekkür ederim, kanal tutarsa herkese benden çay!
  • sekizdokuzon  (03.06.24 00:02:15) 
Kız tavlamakla ilgili olsa çok ilgiyle dinlerdim.
Tabi hedef kitleyi iki katına çıkarmak için kız/erkek tavlamak olması gerek.

Bu veya bunun gibi hedef kitlenin (15-18 yaş olduğunu sanıyorum) ilgisini çekebilecek konularla bağlantılar kurulsa ben de ilgiyle dinlerdim, eminim onlar da dinlerdi.
- Karşı cinsi tavlamak (Olasılık, istatistik)
- Aileden ayrı eve çıkmak (Geometri, trigonometri, evdeki eşyaların yerleşimi)
- Instagram'ta takipçi kasmak (logaritmik artış)
- Para biriktirmek (faiz, yüzdelik hesaplar vs)
  • michael_knight  (03.06.24 10:26:53) 
  • ananiyimioguz  (03.06.24 11:26:59) 
[]

Stockholm'dan Kopenhang'a Tren mi Otobüs mü?

Tren; sabah 6 ve 9'da var. Öğlen saatlerinde Kopenhang'da. Birde 15'de var akşam 20'de oluyor. Kabaca 5 saat sürüyor.


Otobüs; 23.30 ile 00.40'da var. Sabah 9.20 ile 9.40'da Kopenhang'da varıyor.


İlk varış Stocholm, 3 gece kalacağım. Kopenhang'da 4 gece kalmayı düşünüyorum. 3 gece mi kalsam diye bir tereddüt var ama muhmetelen 4 gece kalırım.


Bu şartlarda Tren mi Otobüs mü?

 
uçak ucuzdu diye hatırlıyorum


  • paintov  (02.06.24 14:04:29) 
tek yon ucak norwegian'la 40 euro gosteriyor 1 saat.

otobus ne kadar bilmiyorum ama gerekirse yiyeceginden kisip ucakla git. 9-10 saat felaket. uykusuzluk, yorgunluk falan.
  • hot potato  (02.06.24 20:27:39) 
10 senedir otobüse binmedim. En azından geceyi yolda geçirim diye düşünmüştüm fakat özellikle Avrupa'da otobüs yolcuğu içler açısı. Tren epey daha rahat.

Uçak için bilmiyorum. Öncesinden gitmem gerekli. Geceyi de haliyle havalimanında geçirmem lazım. Biraz daha bakayım. Teşekkür ederim.
  • put it in your appropriate place  (02.06.24 21:23:33) 
bence tren mi uçak mı olmalı soru, ben trenle gitmiştim. en pahalısı tren muhtemelen, etrafa baka baka gidebilirsiniz ama. otobüse hiç gerek yok bence. gerçi bir gece kalma olayını otübüste hallederim diye düşünüyosunuz sanırım, belki o zaman mantıklı olabilir.

ayrıca bence kopenhag'a 3 hatta belki 2 gece bile yeterli olabilir şehri nasıl gezdiğinize bağlı olarak. 4 gece fazla olabilir aklınızda böyle bir düşünce de varsa. ama stockholm ya da kopenhag'dan biri 4 gece olacaksa yine de kopenhag seçilebilir.
  • tepedeki psychedelic adam  (02.06.24 22:59:44) 
@tepedeki psychedelic adam; bir gece kalma olayını otobüs diye düşündüm ama gereği yok.

Treni tercih ederim muhtemelen.
  • put it in your appropriate place  (02.06.24 23:05:40) 
bence tren. 5-6 saat bir şey değil. avusturya'daki trenlere göre epey hızlıymış ayrıca 650 km yol için. öresund köprüsünü de görürsün hem.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.06.24 23:26:37) 
Manzara görmek için tren en mantıklısı. Uçak tercih etmezdim ben olsam. Başka zaman da binersiniz uçağa
Böyle bir güzergahta trenle yolculuk fırsatı kaçmaz

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (03.06.24 00:44:01) 
[]

Çağla Tuğaltay cinayeti

başlığı takip ettim de, ailenin baş şüpheli olduğu çok açık. hani abisi kıskanç vs. abisi bir şey yapmış olabilir, bunlar da okeydir.

ama ben şeyi anlamadım; ailenin "aile boyu motivasyonunun" sebebi neymiş?
yani çağla'yı öldürmeye karar vermişler diye anlıyorum. ama neden?

çünkü işte anne komşu inme saatini, ordan doktora gitme saatini falan hep önden planlamış diyelim cinayet için.
hadi abi de cinayette yer aldı diyelim.

motivasyonları neymiş yani? niçin planlı bir şekilde çağlayı öldürmüşler?
hani anlık bir sinirle, kıskançlık mevzusuyla bir cinayet işlense senaryo tam rayına oturuyor da. annenin bu doktor randevularını falan hep önden ayarlaması etmesi gibi şeyler işin içine girince, niçin bunu planladıklarını anlamıyorum.


ben mi kaçırıdk bu kısımlardaki "sebebi?"

 
sorunu pek anlamadım ama motivasyondan ziyade abi nin zorbalığının sonucu gibi algılıyorum bazı okuduğum yorumları.

miras olayını da duymuştum yorumlardan biri bunu şu şekil geçersiz kılıyordu. kız tüm fotolarında çiçek gibi bakılmış, çok mutlu görünüyor. böyle olsa bi yerde kızlarını ihmal ederler falan...
  • geveze yazar  (02.06.24 16:18:23) 
ben çağla'nın olayını 2000 senesinden beri bilir, takip ederim. açıkçası bu seneye kadar aileyi hiç şüpheli görmemiştim, hatta ben hep komşulardır diye düşünmüştüm ama son dönemde sözlük'ten okuduğum birçok şeyden sonra ailenin işin içinde olduğu aklımda netleşti.
gene de ben çağla'nın planlı bir şekilde öldürüldüğünü düşünmüyorum. annesinin bir ilişkisi olduğunu ya da babasının ganyan bayiisinin paralarını yediğini de düşünmüyorum.
pınarbk denen kadının da bazı şeyleri (mesela katilin solak olduğunu gösterdiği aşşşırı saçma bir video vardı) kendi fikrine uygun çıksın diye saçma ve yanlış şekilde ele aldığını görebiliyorum.

ben çağla'nın abisi tarafından bir tür kıskançlık, bir tür "ben sana ne demedim mi"cilik, bir tür hakimiyet kurma çabası sebebiyle öldürdüğünü düşünüyorum.
anne ve babasının cinayeti ilker'in işlediğinin farkında olup olmadığını, farkındalarsa hangisi ne kadar örtbasa dahil oldular kısmını ise elbette tam tahlil edemiyorum.
anne ve babası bir çocuğu mezara koyarken ötekini de hapse koymayalım diye delil karartmış, olayları çarpıtmış olabilirler.
annesi olaya hiç dahil olmayabilir ama sadece babası delil karartmış olabilir.
belki anne ve baba gerçekten ilker'den de şüphelenmiyor ve olayla hiç bağlantılı olmayabilirler. vs vs.
ama böyle çelişkilerin dağ gibi yığıldığı bir olayda abinin katil olduğu baya ayyuka çıktı gibi.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.06.24 16:59:26) 
anahtar verme olayındayım ben, son yazılanları okudum birde fav özetleri okudum konu ile ilgili aileden ziyade anahtar vermek olayında bizimde başımıza gelen yazlık evde bir hırsızlık olayı var saçma sapan yerlerden ipucu birleştirerek başkasının fark ettirmeden anahtar kopyalanıp yapıldığını gördük böyle bişey olabileceğini düşünüyorum.

çağlanın aaa dediği duyulmuş sanki tanıdık birini gördü gibi izlenim var ama insan şaşkın veya korkmuş olduğunda da aynı tepkiyi verebiliyor.
  • eja  (02.06.24 20:31:38) 
Bu olay neden bu yıl patladı? Müge Anlı'ya falan mı çıktılar?


  • Kahvedesu  (02.06.24 20:51:42) 
@geveze yazar,

aslında sorumu açıkladım; teorilerde hep anne, baba ve oğul bir süredir cinayeti planlıyor gibi bir hava var. kadın doktor saatini, komşu ziyaretini hep buna göre ayarlıyor. abi ona göre üniversiteden erken gelip etrafa gözükmeden başka bir dairede yaşıyor/saklanıyor?

yani bu planlı cinayet için ellerindeki motivasyon ne? tüm aile birleşip 15 yaşındaki kızlarını öldürmek için niçin plan yapıyorlar?


-----

abi bir anlık öfkeyle/zorbalıkla kardeşini öldürür, anne baba da "iki çocuğumuzu da kaybetmeyelim" diyerek cinayeti örtbas etmeye çalışabilirler. bu okey, bu gayet açıklayıcı bir motivasyon olur.

ama cinayeti önceden planlayacak motivasyon ne yani? teorilere göre önceden planlamışlar çünkü.
  • tchuck  (03.06.24 08:07:36) 
miras ya da hayat sigortası için diyorlar. ama ortada bi belge vs yok. şu an aktif olarak soruşturuluyor mu bilmiyorum ama öyle olsaydı aile gerçekten bu cinayet sayesinde bi mal mülk edinmiş mi, miras intikali olmuş mu yoksa sigortadan para almış mı açıklanırdı heralde.

. çok üzücü bi cinayet ve aydınlanmasını ben de isterim ama insanlar sanki kırk yıllık dedektif gibi sürekli bi şeyler sallıyor. geçen biri şey yazmış. bunca yıldır sigara içiyorum asla sigaramı yarım bırakmadım, anne baba yarım bırakmış, çok şüpheli bilmemne. gerçekten bu mu yani? genel düşünceler vs de buna benziyor. bilimsel bi dayanağı yok. ekşisözlük gündem oluşturmak açısından iyi olabilir ama sözlükte sayfalarca sallanan görüşlerle çözülmeyecek bu cinayet.

ayrıca şu büyükşen çifti cinayeti mesela. onda da insanlar konuştu etti, kız suçlandı, oğul suçlandı vs. ne oldu? yan evdeki çifti öldürmek için gelen katiller adresi karıştırıp büyükşen çiftini öldürdü. demek ki hayatta olmaz denilen şeyler de olabiliyor.
  • elorelia  (03.06.24 09:44:21) 
ya katil belli ama halen daha hapiste değil ben bunu anlayamıyorum


  • Hallegadola  (03.06.24 10:52:43) 
[]

Spor Salonu için

ayakkabı öneriniz var mıdır ?




 
Düz ayakkabi. Ideali converse. Ben powerlifting ayakkabısı giyiyorum.


  • logisticsmanager  (02.06.24 12:54:26) 
Koşu yapmayacaksanız, metcon 7, Reebok Nano vb.modelleri deneyebilirsiniz. Crossfit için idealdir. Yurtdışından temin edebilirseniz vivobarefoot sahanedir.( 5 yıl crossfit yaptım. )


  • nekonustukbiz  (02.06.24 13:17:48) 
her yere her ortama decathlon'da satılan gri spor ayakkabı çok iyi oluyor.
spor için de tavsiye ederim.


www.decathlon.com.tr
  • biseysorcaktim  (02.06.24 14:24:50 ~ 14:26:42) 
biseysorcaktım,çok kalitesiz duruyor


  • Yılmaz920  (02.06.24 15:02:38) 
Agirlik calismak icin? Powerlift Adidas serisi.


  • buf-e kür  (02.06.24 15:13:06) 
Herhangi bir spor ayakkabısı! biseysorcaktım'ın paylaştığı ayakkabı ideal mesela.


  • doharkoman  (02.06.24 22:50:29) 
Oldukça kaliteli ve rahat bir ayakkabı.


  • biseysorcaktim  (03.06.24 00:03:16) 
Adidas powerlift ayakkabı almıştım 6-7 senesi vardır hala taş gibi.


  • hasmetizm 2046  (03.06.24 10:05:40) 
[]

araç satışı

merhabalar, bu hafta aracımı satacağım alıcı arkadaş dedi ki fiyatı noterde yüksek göstermek istiyorum aracı üzerime alırken ilerde kredi çekersem işime yarıyor falan dedi. Ödemenin yarısını elden kalan yarısını da bankadan gönderecek. Daha önce bu şekilde satış yapmadım. Bir sıkıntı olur mu ? Teşekkürler




 
Cevap yazdım ama yollamadı, tekrar yazıyorum.

Dolandırıcılığa benziyor, hatta iki kat fazla dikkat edin, alıcı ve parayı yatıran aynı kişi mi diye mutlaka kontrol edin, elden para almayın.
  • kimlanbu  (02.06.24 14:16:12) 
Bilmediğim işe imza atmazdım. Noterde aracın bedeli üzerinden anlaşın kafanız rahat olsun. Parayı kesinlikle elden almayın. Ortalıkta sahte para geziyor. Buluştuktan önce bankaya gidin paranızı hesabınıza yatırsın sonra notere geçin.

ek: 20 dakikalık banka işine soğuk yaklaşırsa dolandırıcı olduğu tescillenir.
  • HellKeePer  (02.06.24 14:17:52 ~ 14:24:43) 
kredi çekerken işine mi yarıyor :) sen de fiyatı 100k arttır "işime yarıyor" de :) 2024'teyiz inanmayın artık şöyle işlere.


  • avatar is back  (02.06.24 17:51:04) 
Ev satışında satışın iptali davası açılabiliyor, bu durumda satıcı sadece beyan edilen tutarı alabiliyor.


  • spankenstein  (02.06.24 22:46:59) 
Kredi aracın kasko değer listesindeki rakama göre çıkar. Noterdeki gösterilen satış fiyatına göre değil.
Kredi işi olacaksa mutlaka bankadan taahhüt yazısı al sonra satışı ver. Satıştan önce mutlaka karşı taraftan paranı al, satıştan sonrada bankadan paranın gelmesini bekle.

  • dream  (02.06.24 23:01:16) 
[]

usb ilk kullanım

ilk kullanımda dikkat edilecek bir şey var mı? önceden ben direkt kullanmaya başlıyordum, şimdi baktım usb'nin içerisindeki dosyada şöyle bir şey yazıyor, böyle bir işleme gerek var mı:

"Install SanDisk Software yükleyicisine tıklayın ve cihazınızdaki bir veya daha fazla özelliği destekleyen indirilebilir yazılıma erişmek için ekrandaki talimatları izleyin"

bir de, usb'yi yeni aldığım halde bilgisayara takar takmaz "sorunlar var" gibisinden bir yazı çıktı, bu normal mi? hadi öncekilerde çıkıyordu ama bu yeni zaten.

 
usb ye belleğe formatı çakıp devam edin, gerek yok.


  • kimlanbu  (02.06.24 12:22:47) 
USB belleği saat yanında görünen sağ alt simgesinden "güvenli kaldır " ile çıkarın her zaman


  • diyecevaplandı  (02.06.24 12:53:53) 
Windows 10'dan itibaren "güvenle kaldır"ın bir işlevi kalmadı. Çıkartın gitsin.


  • pispinti  (02.06.24 14:09:43) 
dosya sistemini exfat yap ki hem macte hem windowsta çalışsın


  • jelly bear  (03.06.24 00:21:44) 
[]

Erkekler yaslanmamak icin ne yaptiniz

Su ana kadar? Gunes kremi ile gunu gecistiriyotum ama daha fazlasini yapabilirim diye hissediyorum




 
Yaşlanmayı kafaya takmayabilirsin. Ben takmıyorum.


  • prole  (02.06.24 12:14:24) 
hiçbir şey yapmadım.
spor olabilir. onu da yaşlanmamak için değil fit olmak için yapıyorum.

  • tabudeviren  (02.06.24 12:22:47) 
Çok yememek, stresten kaçınmak, sigara ve alkol kullanmamak, spor, bol su, şekerden uzak durmak, botoks, mezoterapi, regenera

Çok gülmek, modunu değiştirmek.
  • gabe h coud  (02.06.24 12:26:20 ~ 12:26:58) 
@prole +1 aslında yaşlılıkla ilgili yıllarca hep olumsuz laflar duyduğumuz için öyle hissediyormuşuz. bunu kim diyor dersen tabiki kuantumcular. ama bana mantıklı geliyor. beyninde dönen cümleler senin hayatın oluyor maalesef modern dünya denen zevat bizim korkularımızla ayakta kalıyor o yüzden durmadan korku pompalıyor yaşlılıkla ilgili söylediği şeyler de bundan ibaret tamemn. hatta bir hocamız ölümün bile çok hoş olduğunu anlatmıştı. tabi korkudan ödümüz okumuza karışmıştı. henüz hazır değiliz onu şeker görmeye.


  • geveze yazar  (02.06.24 12:32:05) 
Önce kafanın yaşlanmaması lazım. Farkındalık ve bol bol okumak gerekiyor.
Abartısız ve ömür boyu sürdürebileceğin bir dalda spor
Sigara kullanmamak ve kullanılan ortamlardan uzak olmak
Alkolde sosyal içicilik (Ki bu benim yumuşak karnım oldu.)
Sağlıklı, dengeli beslenmek,
Cozur cozur yanmayı kapsayan deniz tatillerinden uzak durmak
Sağlık konusunda bilgili olmak
Bol su tüketimi
İyi bir güneş kremi ve yazın kapalı kıyafetler
Çepeçevre kenarlıklı şapka (Bunu uygulamadım ama cilt doktoru illa ki diyor)
Dikkatli seçilmiş arkadaşlar ve mümkün olduğunca stresten uzak yaşamak
Yoga iyi bir öneri olabilir de yapmadım. Soft bir dindarlık da olabilir.
  • Mirket  (02.06.24 12:33:11) 
*evlenmemek (uyumlu bir eş ile evlilik ömrü uzatabilir ancak günümüzde çoğu kadın fettan ve memnuniyetsiz)
*sigara kullanmamak (bu çok önemli. sigara içen birisinin başta cildi olmak üzere tüm organları çabuk yıpranıyor)
*alkolden uzak durmak (azı karar çoğu zarar)
*gece hayatından uzak durmak (gençkten tamam ama 25-30dan sonra bünye kaldırmaz)
*düzenli ve yeterli uyumak (bu da çok önemli, 6 saat uyuyorum yetiyor diyenler haksız)
*stresten uzak durmak (vücudun gizli katili)
*toksik insanlardan uzak durmak (böyle insanlar vücudu çok yıpratır, hastalık sebebidir)
*çok düşünmemek (düşünmek ve kafaya takmak, kafada kurmak yıpratır)
*düzenli spor (hayatın bir parçası haline getirmek gerekir, aksi halde bağışıklık düşüyor)
*en önemlisini unutmuşum. çok fazla çalışmamak. çalışmak yıpratır ve yaşlandırır
  • abelardo  (02.06.24 12:38:52 ~ 13:41:31) 
Yaslanmamak kısmını bilmiyorum ama yaslanirken de sağlıklı olmak icin;
Haftada 4 gün strength training.
Iki ya da üç gün yürümek (1 saat +)
8-9 saat uyumak
Simdi bir de akdeniz diyetine bakıyorum.
  • logisticsmanager  (02.06.24 12:53:24) 
hiç bir şey yapmıyorum. genetiğim sayesinde 10 yaş küçük gösteriyorum.


  • benibulmanlazim  (02.06.24 13:00:21 ~ 13:01:16) 
bana geçende birisi 34 yaşında gibi durmuyorsun 25-26 yaşında gibisin demişti. aynı şey annem için de geçerli. yaşından daha genç gösteriyor. genetik çok önemli.

ben hiçbirşey yapmadım dersem yeridir. öyle kremler vb. hayatımda olmadı. çok fit birisi değilim ama hayatımda arada sırada spor olmuştur.

stressiz yaşamaya, kafaya takmamaya çalıştım.
çok su içen birisiyim.
sigara içmiyorum.
alkol de çok nadiren.
  • false pretension  (02.06.24 13:25:58) 
Herkes kafaya takmamak yazmış ama nasıl kafaya takılmadığını söylememiş. Yahu o kadar boktan insan ile iç içe yaşıyoruz ki illa biri sinirimizi bozuyor, kafaya takıyoruz.


  • morfeus emmi  (02.06.24 21:54:58) 
[]

Mardin gibi güney doğu şehirlerinde güvenlik sıkıntısı var mı?

Turistik gezi için




 
Yok


  • avatar is back  (02.06.24 13:26:40) 
Öyle sıkıntılar yok artık çoğu batı şehrinden bile daha güvenli oralar.


  • komando kani var bende  (02.06.24 14:16:49) 
1 ... •868788899091929394• ... 8309   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.