[]

Buzdolabı mı bozuldu?

Bugün dondurma almıştım
Az önce çıkardım buzluktan dondurmanın üstünde buzlanma olmuş neden böyle olmuş olabilir?
Nofrost buzdolabı bu arada


 
Buzdolabına girene kadar nem birikti ve dolapta dondu


  • pavlis  (19.06.24 23:16:05) 
Kapalı kap şu Maraş usulü denilen dondurmalardan nasıl içine nem girebilir anlamadım
Yani dolarlık birler yok diyorsunuz

  • bepicolombo  (19.06.24 23:20:08) 
Fisi çek icini temizle 1 saat sonra tak fişi daha sonra 20 dk sonra falan içine esyalarini koy geri kullanmaya bak. Duzelmezse bozuluyor zamanla demektir.


  • optimistbakunin  (20.06.24 00:07:06) 
hocam bu şekilde kapalı kaplar hava/nem geçirmez değil. bu şekilde üstünde karlanma/buzlanma olması çok normal (bende de oluyor). dolapta bir sorun yok anlayacağınız. dondurmayı satın alırken bile olabiliyor o kar/buz kısmı.


  • shadowfollower  (20.06.24 07:52:03) 
[]

Hisse senetleri rsi verisi çekmek

Merhabalar,

Hisse senetlerine ait günlük rsi verilerini excel vb. gibi proğramlara çekmek istiyorum.
Bununla ilgili bildiğiniz veri kaynağını nereden bulabilirim.
Teşekkürler.

 
Tek başına indikatörü excele çekmenin bir yolunu açıkçası bilmiyorum. Twitterdaki teknik analiz hüstadlarına sorarsanız onlar belki bilgi verebilir.
Eğer üşenmezseniz ama kendiniz hesaplayabilirsiniz. Çok fazla hisse senedi yoksa takip edeceğiniz eğer, kısa bir süre uğraşıp exceli hazırlarsınız ondan sonra günlük güncellersiniz sadece.

  • cay koy geliyorum  (20.06.24 22:51:24) 
[]

böyle karşımda biri olsa da şu konuyu bi konuşsam dediğiniz ne var?

ben şey ya o kadar çok konuşasım var ki; aslında konudan ziyade karşımda şöyle birikimli tatlı dilli biri olsa ve her şey hakkında konuşsak ama daha çok böyle bilimsel konular da değil de nasıl biri olsa mesela osho'yla konuşmak isterdim.

neyse uyuyum bari belki rüyama gelir orda konuşuruz.


 
Kullanıcı adı bu konuda pek de seçici olmadığınızı işaret ediyor.

İçerken mala bağlamayan birisi olsa da konuşsak diyorum her defasında. Kiminle sohpet(evet sohpet) etsem iki dakikaya kalmıyor kendisiyle çelişmeye başlıyor. Sonrası zaten rezalet.
  • pavlis  (19.06.24 22:56:01) 
Ben kadın muhabbetini özledim. Çok yakın bir kadın arkadaşım olmasına çabalıyorum bir senedir ama kadınlar da çok öfkeli, çok yorgun. Bu sohbet ihtiyacı bu aralar bende de var ama, cidden saatlerce sohbet etmek istiyorum.


  • sekizdokuzon  (19.06.24 23:23:19) 
Eskiden mesela kadınlar erkekler kadar akıl vermezdi, sonuna kadar dinlerdi. Şimdi onlar da böyle bir yargı dağıtıyor, dişil enerjiye hasretiz.


  • sekizdokuzon  (19.06.24 23:24:29) 
[]

George Soros nasıl tüm devletlerin nefret fantezisine dönüştü?

Merhabalar,

Bu adam nasıl oldu da tüm devletlerin ulusal nefret objesine dönüştü? Tek bir olay mı oldu yoksa birden fazla olayın birleşmesi mi?


 
Şurada geçenlerde izlediğim güzel bir video var: www.youtube.com

Özetle; adam yahudi, piyasada spekülasyon yaparak (Özellikle AB'nin Euro'ya geçişi sırasında İngiliz poundu için) deli gibi para kazanıyor, Açık Toplum fikrini savunup bir sürü ülkede bir sürü hareketi destekliyor. Bu aralar 90larda Amerika'da hakkında ufak ufak komplo teorileri çıkmaya başlıyor. Bu sıralarda solcular da "Bu adam sol görüşlü gazetecilere para dağıtarak sol hareketi satın almaya çalışıyor" falan diyorlar. Bu aralarda Geroge W Bush'un karşısındaki adaya başkanlık seçiminde 15 milyon dolar yardım yapınca bu sefer de sağcılar hakkında atıp tutmaya başlıyor...
  • salihdt  (20.06.24 11:31:16) 
global ölçekte offshore yani kayıdı tutulmayan parayı yönetebilen bir kişi bu eleman ki muhtemelen bu para piyasada dönen paranın bir kaç katı.

bu finansı bir anda bir ülkeye sokar bir kaç yılda da 5-6 katını talep edersen, herkes senden nefret eder.
  • duyurukullanıcısı  (20.06.24 11:39:13) 
[]

Aşırı sıcaklarda nasıl yaşıyorduk?

Ömrümün %90'ını yaşadığım memleketime geldim. Müthiş sıcak, şu anda Google hava durumu aşırı sıcak uyarısı veriyor. Hissedilen sıcaklık 32. Nem %89.

Ben ömrümün ezici çoğunluğunu klimasız şekilde nasıl burada geçirdim?
Şu an 22 dereceye ayarlı klima önünde yazıyorum bunları. Kapıyı açıp odadan çıkınca aşırı sıcağın içine dalmış şekilde nefessiz kalıyorum. Fakat nasıl senelerce klimasız yaşadım burada?

Ahmet Hamdi Tanpınar insanoğlu, insanoğlunun cehennemidir derken bizim memleketten habersizdi demek ki.

 
Valla ben parkeye yapisiyorum. Eridiğimden olabilir:/ bizde de klima var ama hava artık o kadar sıcak ki klima da bir yerden sonra hararet yapıyor sıcak hava üflüyor.


  • Amaranta ursula  (19.06.24 23:02:49 ~ 23:03:37) 
@Amaranta ursula,
Gelir gelmez klima aldım ama kurulumu sıkıntılı oldu bende klima ustası oldum. Sizin klimaya gaz basmak gerek.

  • pavlis  (19.06.24 23:08:27) 
Ahmet Hamdi Tanpınar ne güzel demiş yaa. huzur'u okudum ama bu sözünü yeni duydum. neyse ben çok şükür gecesi püfür püfür bir iklim bölgesinde yaşıyorum. ama bir keresinde gecesi gündüzü aşırı sıcak bir iklim bölgesine misafir olmak zorunda kalınca, buzluğa ufak pet şişeleri atıp tıpkı kışın sıcak su torbasıyla ayaklarımı ısıttığım gibi bunla da işte soğutmuştum. azcık işe yaramıştı ama en güzeli serin bi alan buluyorsunuz çok gayret edince. o alanı bulunca hemen uykuya dalın.


  • geveze yazar  (19.06.24 23:10:07 ~ 23:10:41) 
küresel ısınma?


  • motosiklet burclu adam  (20.06.24 03:13:25) 
Yok hocam hep böyle sıcaktı


  • pavlis  (20.06.24 11:14:32) 
Sıcağı kabul edeceksin. İnsan alışıyor. Sürekli klimalı ortamda kalırsan vücut ona alışır. Dışarısı daha da sıcak hissettirir.

www.cdc.gov


Acclimatization is the beneficial physiological adaptations that occur during repeated exposure to a hot environment. These physiological adaptations include:

Increased sweating efficiency (earlier onset of sweating, greater sweat production, and reduced electrolyte loss in sweat).
Stabilization of the circulation.
The ability to perform work with lower core temperature and heart rate.
Increased skin blood flow at a given core temperature.
  • gabe h coud  (20.06.24 11:16:53 ~ 11:18:08) 
Eskiden bu kadar nüfus yoktu bu kadar betonlaşma yoktu binalar arasında boşluklar olurdu tahammül edilebilirdi.


  • doharkoman  (20.06.24 11:55:57) 
[]

tabii trt 1

Yoğunluktan ya da yayım haklarından dolayı mı trt 1'i açamıyorum?




 
Şimdi denedim fhd açılıyor


  • pavlis  (19.06.24 22:45:47) 
reklam engelleyiciyi kapatmak gerekiyor, eğer açıksa.


  • dr doofenshmirtz  (20.06.24 00:36:02) 
[]

Wise hesabını burs için kullanabilir miyim?

Şu an Türkiye'deki hesabımı kullanıyorum ancak her ay çok ciddi miktarda swift ücreti kesiliyor. Wise hesabını kullansam olur mu? Verilen IBAN sürekli değişiyor mu?




 
[]

babadan dededen hiç miras kalmaması

geçen gün sözlükte de başlığını görmüştüm. ben de onlardan biriyim. cidden çok kötü bir şey değil mi ya? bence bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri. tamam sağlık da önemli ama para olmayınca şükredemiyor insan. insan hayata 10-0 geriden başlıyor sanki. çevreme bakıyorum herkese bir şeyler kalmış, bize en ufak bir şey kalmamış. insanın ömrü başkalarına gıpta etmekle geçiyor. sizce de çok üzücü değil mi:(




 
Sen bir de borç kalmasını gör:) ha çok şükür borç kalmadı ama yine de beterin beteri var


  • hlt1985  (19.06.24 20:47:15) 
Olmamış demek ki. Sen ebeveyn olduğunda sen bırakabilecek misin, çocuklarına ve torunlarına?


  • rock n roll  (19.06.24 20:52:38) 
@rock n roll sırf bu yüzden evlenmemeyi düşünüyorum:)


  • nothing in my way  (19.06.24 20:53:36) 
Eskiden biraz daha kolaydı galiba, şimdi daha zor mal mülk bırakmak :)


  • rock n roll  (19.06.24 20:55:39) 
Anne babanı seçemezsin ama kayınpederi seçebilirsin :)


  • gabe h coud  (19.06.24 21:03:01) 
zengin e$ bakacaksin +1


  • cooperr  (19.06.24 21:33:03) 
Yani evet üzücü de, değiştirilemeyen bir durum için üzül üzül nereye kadar. Gereksiz hamallık sanki


  • muhayyer divan  (19.06.24 21:44:26) 
Değil
Para, mal, mülk, makam, şöhret...
Bunlar mutlu olmak için, hayatın tadını çıkarmak için hatta hayatın anlamını öğrenmek için ve ebedi mutluluk için olmasa da olur şeyler.
  • etna  (19.06.24 21:51:46) 
reddi miras hepsinden güzel


  • ala09  (19.06.24 22:07:49) 
eskiden bu kadar problem degildi cunku sifirdan da bir seyler yapilabiliyordu ama su anda sifirdan gelerek bir seyler elde edebilecegin amerika disinda ulke kalmadi sanirim. burada bile sikinti olmaya basladi.

gittikce gerilim artiyor, muhtemelen bir yerde kirilip daha farkli bir sosyal duzenin icine girilecek. bu 10 yila mi olur, 50 yila mi, 100 yila mi bilmiyorum ama olacak net bir sekilde. siniflar cok netlesmeye basladi, sosyal mobilite azaldi. bizim neslin hala umudu var cunku guzel gunleri gorduk ama yeni nesiller harekete gecmezse problem yasayacaklar. kitlesel gocler aldi yurudu. gocmen adam katildigi topluma sifirdan giriyor. bunlar da denkleme fukara olarak katilacaklar.

sen daha bekle sosyal sigorta sistemleri patladigi zaman kiyamet kopacak. insanlar yaslaniyor, yeni nufus sansli bir azinlik disinda fakirlesiyor. millet emekli olamayip sokaga dustugunde o zaman ciddi ciddi kan cikacagini dusunuyorum. 50 yasinin uzerinde ozel sektorde para kazanilmaz. simdi 50 yasindaki adam is bulamasa bile evi barki var. su an 20 yasinda olan genc karin tokluguna calisip 50 yasina geldiginde ev yapamayip ortada kalinca o adam cekecek emaneti, saglayacak adaleti.

benim tezim ayni demokrasinin sosyal erki ailelerden alip vatandaslara esit dagitmasi gibi, ekonomik erkin de ailelerden alinip insanlara esit dagitilmasi lazim. ve hicbir hakkin seve seve verildigi gorulmemistir insanlik tarihinde. cok ciddi sosyal buhranlardan sonra olursa olur. bizim nesil dunyanin cok rahat bir doneminde buyudu. 70 ve sonrasi dogumlu insanlar cidden insanlik tarihinin en guzel donemini yasadilar ve hep boyle olacak saniyorlar. millet 90'lari 2000'leri ovunce romantizm yapiyorsunuz diye bos bir refleks cevap veriliyor ama sonuna kadar dogru bir tespit o. ikinci dunya savasi sonrasi yasanan ozgurlesme ve zenginlesme donemi bitti ve yerini insanlik tarihinde cokca orneklerini gordugumuz buhranlardan birine birakacak.
  • antikadimag  (20.06.24 03:18:42 ~ 03:20:08) 
hadi olumlu olarak da sunu ekleyeyim.

10 tane evinin olmasinin sana katma degeri yok. bir kislik, bir yazlik ev aldiktan sonraki evlerin katma degeri yok. burada gusto onem kazaniyor.

mesela turgut altinok 600 evi var ama memur gibi yasiyor. sen kendine bir ev yapsan istedigin muhitte, aksam sarabini peynirini alip eve gelebilsen bu hayat seni mutlu eder. ama bu soylediklerime ulasabilmek de kolay degil iste. hele turkiye'de hic degil.

o yuzden bence ne yapip edip bir ev yapmak lazim. sonrasinda da hayattan zevk alacagin bir gusto gelistirmek lazim. o 10 tane ev kalan dizolar bir beach club'a 5000 lira gomerken sen ufak bir pansiyon kiralayip tarihi oren yerlerini gezdigin, gun dogduktan sonra halk plajlari dolmadan denizine girdigin, aksama da tuttugun baligi mangalda pisirdigin bir hayatla yuzlerce dolar harcayanlardan daha kaliteli ve keyifli bir hayat yasayabilirsin.

ama yine de kafa rahatligi icin bir ev sart. bir ev, bir araba, bir de hayat arkadasiyla gayet guzel yasanir bu hayat.
  • antikadimag  (20.06.24 03:44:26) 
Bu hayatta bir yerlere gelip bir seyler yapabilmek icin birilerinin yardimina ihtiyacin yok. Once bu inanci beynine sokmalisin.


  • tezek  (20.06.24 05:38:37) 
Şükretmek lazım. Kendinizden yukarı olana değil aşağı olana bakın. Para kazanılır sizde kazanabilirsiniz.


  • doharkoman  (20.06.24 11:53:09) 
iki dededen bırak miras nasihat bile kalmadı,

sağlık desen o da yoktu ikisinde de. ikiside zengin idi kendi çevresince.
  • duyurukullanıcısı  (20.06.24 12:19:42) 
sağlık ve sevdiğin bir işin varsa
kirada da değilsen geçmişi çok takmazdım

zengin olmak güzel bi şey de sınırlı sayıda insan bu luxe sahip
yapacak bir şey yok vakti zamanında ataları ya da kendileri doru hamleyi yapmış
kimse emek vermeden bu noktalara ulaştı diyemeyiz
ortada bir haksızlık yok
  • bir soru sorcam  (20.06.24 12:22:58) 
Mirası geçtim,borç kaldı. Beterin beteri var:)


  • asteriks  (20.06.24 13:17:33) 
antikadimag +1 durumu gayet iyi açıklamış.


  • komando kani var bende  (20.06.24 15:22:09) 
ben bu mantigi anlamiyorum. senin olmayan bir sey icin neden sikayet edesin ki? ben neden rahmi koc'un oglu degilim demek gibi bir sey.

saglik problemin varsa anlarim, yoksa calisacaksin. para cok onemliyse ve turkiye'de bu cok zorsa yurtdisinda calisip para biriktirirsin. dunyanin hicbir yeri 50 yil onceki alim gucune sahip degil. bu abd icin de almanya icin de gecerli bir sey. yapacak bir sey yok.
  • bohr atom modeli  (20.06.24 17:01:39) 
dedene - babana kalmış mı da sana kalacak


  • jamswety  (20.06.24 19:18:16) 
[]

Atina araba ile tatil

Atina’ya araba ile gidersek deniz tatili yapabileceğimiz en güzel yer neresidir?
Yakin adalar yol üstü yerler olabilir. Mykonos falan bizi aşar. O yüzden o adalara gitmemeyi düşünüyoruz



 
O yolu gittik geldik yunanistan araba ile selaniğe kadar gidilip dönülmesi daha keyifli selanik atina arası uzak yorucu ve çok fazla paralı yol var. Atina otopsrk olarak tam bir kaos gecelik 25 euro falan vermiştik araca hop on hop off kirslayıp onla atinayı gezmiştik.

Şimdi gelelim soruna thasos adası araba ile geçebileceğin çok güzel deniz tatili yapabileceğiniz bir ada kesinlikle tavsiye ederim halkidiki güzeldi dönüşte gitmiştik dinlenmiştik
  • basond  (19.06.24 19:48:59) 
halkidiki ve thassos diyecektim ben de. bir de atinaya inişte ege kıyısında kamena vourla vardı avrupanın seyşelleri denen bir yer. oranın denizini de beğenmiştik biz. lichadonisia - monolia beach'miş şimdi baktım denize girdiğimiz yerin adına. kamena vourla'dan tekneyle geçiliyordu günübirlik gitmiştik biz.


  • in vino veritas  (20.06.24 00:26:48 ~ 00:30:48) 
5 dk once booking den yerlerimi ayarladim, duyuruda vakit oldureyim derken sorunuzu gordum :)

Bu 5. Sefer arabayla yunan ve balkan turum olacak, atina'ya en cok bu sefer yaklaşıyorum ama yine gitmeyecegim.

Size selanik sonrası önce leptokarya, sonra da volos - pelion da konaklamayi tavsiye ederim. Ama atina yerine lefkada adasi, porto katsiki plajı, parga ve prevezeyi de siddetle tavsiye ederim.
  • duster  (20.06.24 01:50:29) 
Atina’ya çok yakın olan Kalamaki ve Glyfada plajları güzeldir.


  • kaptan memo  (20.06.24 14:56:14) 
Atina’ya ucun, orada araba kiralayip peloponnes bölgesinde denizden deniz begenin. Yollar dar ve virajli lakin genel olarak bakir ve super.


  • kuehles blondes  (20.06.24 15:11:36) 
atina ya araba ile gitmek eziyet.
selanik e kadar gidin en güzel sahil ve adalar o bölgede zati.

  • jamswety  (20.06.24 19:20:11) 
[]

Engelli indirimi ile araç alanların elinde patlaması

Temmuzda çıkacak yasa ile ötv indirimi ile araç alanlar hem 10 yıl satamayacak, hem de hasta vefat ederse, ötv ödenmek zorunda kalacakmis.

Fakat bu duzemlemenin eskiyi de kapsaması inanılmaz canımızı sıktı.

Babam daha 43binde olan 2011 model mazda 3 ünü piyasanın 70bin altına sattı ki devlet o paraya suv alma hakkı tanıyor diye.

Bir de babaennemi surekli köye götürüp geliyor yüksek arac olmasi baya işlerine geldi.

Neyse babami gazladim aracini sattik gittik 800bin e arac aldik.

Babaannem 10 senedir ileri seviye alzheimer. Kadıncağız zaten 2 sene daha ya yaşar ya yaşamaz. Babamda nakit olsa zaten şimdiye kadar alırdı araba. Devlet önce diyor ki ötv siz araba alabilirsin. 5 yıl sonra istersen sat, yenisini al, istersen kullan. Hastan ölürse de vasisi kimse ona geçtin.

Bakin buralarda belki sacmaliklar olabilir ama biz araci alirken kurallar boyleydi. Suistimal edenleri ayri bir kefeye koyuyorum. Onlar ayri incelenmeli.

Simdi babaannem ölse, babam 600bin tl yi nereden bulsun da araci kullanmaya devam etsin? Bunu bilsek hic satmazdi arabasini.

Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Dıdısının dıdısı veya komşusu uzerinden otv siz arac alanlara oh olsun diyebiliriz de, hastasi olanlar ne gunahi var yani?

Yoksa satamama olayini 5ten 10a cikarmalarinda bizlik bir sorun yok kullanilir yani arac.

 
Vefat edince para ödeme kısmı çok saçma. Adamın parası yoksa verecek napacak, canını mı alacak


  • jülsezar  (19.06.24 19:47:21) 
Asıl mirasta ÖTV ödenmesi mantıklı olan, ÖTV ödenmeme sebebi nedir? Vergi indirimi engelli kişiye tanınmış, arabaya değil. Yabancıdan araç alınca ÖTV ödenmesi ile aynı çerçeve.


  • gabe h coud  (19.06.24 20:01:19) 
Gabe +1
Mirasta ÖTV alınması mantıklı. Ha bence tabi ÖTV denilen olay saçma ama hepimiz kabul edelim ki son yılların en çok suistimal edilen ve buralarda da "ne çakallık yapsak da otvsiz alabilsek" diye sorulan olayı bu. Ben kişi vefat ederse arabanın hiçbir sıkıntısız olarak miras kalmasini direkt anlamsiz buldum.
10 yıl kısmı garip geldi. Ha araçlar 5 yıl içinde normal şekilde satilabiliyorsa o zaman bu da doğru, yok sadece otvsiz şekilde satilabiliyorsa çok mantıklı bulmadım.
  • logisticsmanager  (19.06.24 20:35:45) 
"hastasi olanlar ne gunahi var yani?"

Düzenlemeyi incelemedim ama anlattığın kadarıyla hastası olanların günahı yok ki. Hastası varken böyle bir ödemesi yok zaten. Ayrıca vefat edince para ödeme kısmı saçma değil. Zaten mağduriyete bağlı destek ihtiyacı oluşturan konu kalkmış ortadan.

@gabe h coud +1
  • nawar  (19.06.24 21:00:31) 
gayet mantıklı bir uygulama olmuş


  • Yılmaz920  (19.06.24 22:19:22) 
Ya arkadaslar ben olayin mantigini sormuyorum ki.

Diyorum ki, mantikli olan buysa madem neden basindan beri boyle yapmiyorsunuz?

Şuan zaten yasa yine degismisti araci sadece babam kullaniyor. Neyse 5 sene sonra rahatiz dedi de aldi. Sınır 10 sene olsaydi, miras mali olarak gecerken de vermediginiz 600bin tl sizden geri alinacak deseydi, fazladan 600 bin tl miz olsa gider 0 alirdik zaten ne diye engelli araci alalim. Bize bunlar denmedigi icin aldık.

Bu uygulamaya ilk baslandigi zamanlarda millet jaguar auidi mercedeslerini aldilar, tüm sülale kullandilar ve 5 sene sonra astronomik rakamlara sattilar, o sattiklari parayla gidip C segment 2 3 tane araba aldilar. Onlara bir yaptirim yok. Uygulama basta iyice sacmaydi.

Sonra neyse motor ve fiyat limiti getirildi. Yine yari fiyatina arac aldilar, 5 yil sonra sattilar onlara da bisey yok.

Biz tam alicaz yasa degisti dediler ki torunu amcasi dayisi dahi kullanamaz alacaksaniz ona gore alin. E tamam. 5 sene de satamazsiniz, satarsaniz da ya yine bi engelliye ya da otv sini odeyip satarsiniz dediler. E ona da tamam dedik. Hasta ölürse de miras yoluyla ustunuze alabilirsiniz dediler. E tamam o da rahatmis evet sacma ama BIZE BOYLE DEDILER ALIRKEN.

Şimdi aldiktan sonra bakan bey diyor ki ya aldiniz beyler ama ben o 5 yılı 10 yıla uzatıyorum, hasta olurse de babayi alirsiniz ötv sini geri ödeyin aracin.

Yahu kardesim madem öyle almadan önce deseydin ya almazdik yani dalga mi geciyorsun!

Madem bizi de kapsiyor, e geriye dönük alip satanlari da kapsasin o zaman oyle sey olur mu ya.
  • ananiyimioguz  (19.06.24 22:41:58) 
Önceden verilmiş bir hakkın aleyhte geri yürütülen bir düzenlemeyle kaldırılması hukukla bağdaşmaz. Mağduriyet doğurur.

Ancak bu konuda beklediğiniz desteği bulamazsınız. İnsanlarda ona verdin bana da ver, bizde niye yok, bende yok onda da olmasın düşüncesi var.

Bir aralar öğrenci vergi affını iptal etmek için kampanya başlatmışlardı. Kampanyanın odağında "verdiğimizi geri ödeyin değil de affı iptal edin onlar da ödesin" vardı. İçinde yaşadığın toplumu iyi tanımalısın.
  • hebanon  (19.06.24 22:44:09) 
Neden başından beri böyle yapmıyorlar? Çünkü seçimlerde vs. fayda sağlıyor.

Bu konu o kadar suistimal edildi ki sizin gibi gerçekten kitabına uygun kullananlar dışında kalan kesim (ki epey fazla anlaşılan) toplumu ikrah ettirdi. O yüzden en muhalif insanlar bile bu habere destek veriyor gördüğüm kadarı ile.

Yasa daha geçmedi, bu sadece haber. Geçsin, geriye dönük de işler mi göreceğiz. Ben de destekliyorum kesinlikle. Madem engelli bireye verilmiş hak, o halde vefat edince de hak kaybolur, kimseye kazanç kapısı olamaz.
  • eisberg  (19.06.24 23:18:39) 
eskiyi kapsamıyor. kapsamayacak.


  • jelly bear  (19.06.24 23:26:19) 
vefat edince bence de hak kaybolsun. ama ötv farkını ödemek yerine bir alternatif de getirilsin. başka bir engelliye satma gibi vs

durumu yok ama engelli hastası olduğu için araç alan biri, 1 sene sonra vefat etti hastası diyelim. nereden çıkarıp verecek o parayı ?
  • jülsezar  (19.06.24 23:34:47) 
kötüye kullanılıyor diye verginin tahsil edilmesini savunmak kıskançlıktan başka bir şey değil. asıl haksızlık ihtiyaç sebebiyle engelli arabası alıp, engelli vefat edince vergisini ödetmek. araç engelliye ait, engellinin kullanımına özgülenmiş. mirasçılar neden sorumlu olsun ki vergiden.


  • paintov  (20.06.24 12:05:14) 
[]

twetter'da sürekli kavga eden doktorlarımız var ya diğer ülkelerde de

durum böyle mi? çoğunlukla aşı konusunda ayrışıyorlar ve diplomalarından, zekalarından rakiplerini yenmeye çalışıyorlar falan. merak eden olursa, cenk kıraklı ve ozan ünlü diye iki herif yapıyor daha çok. bazen okuyorum acaba sadece ülkemize has bir durum mu. burası internet neyi ne kadar ispat edebilirler ki?




 
[]

ne diyo burada? (ingilizce)

ladies, if he tells you
"sorry, I forgot to text you last night, tell him, "It's okay, your competition didn't”

alt mesajı anlamadım?

 
mesaj atmayı unuttum diyorsa "sen yedektesin, rakibin unutmadı başkalarıyla da yazışıyorum" diyor özetle.


  • nhk ni youkosu  (19.06.24 19:21:33) 
ah, şimdi anladım ajdjdk. teşekkür ederim


  • deartheodosia  (19.06.24 19:25:26) 
[]

telefonda iyi konuşmak diye bir yetenek var mıdır?

sadece telefonda messi'leşen normal hayatta standarda bağlamak gibi bir şey

olabilir mi böyle bir yetenek?


 
Var var, yetenek değil de beceri diyelim. Gerçek hayatta bildiğin keko ama telefonda İstanbul beyefendisi kesilen çok insan var, hatta konuştuğu kişiye verdiği önemde göre olduğu yerde ayağa kalkan biliyorum. Var öyle şeyler.


  • muhayyer divan  (19.06.24 18:38:31) 
Gerçek hayatta sosyal ilişki dehası olup telefonda konuşamayan çok kişi denk geldiğim gibi gerçekte iki kelime edemeyip telefonda akan birkaç kişiye de denk geldim. İkinci gruba daha az denk geldim ama


  • nundu  (19.06.24 18:46:51) 
direkt konuya girmen gerekiyor. ık mık dersen olmuyor telde. hafiften bir nasılsın iyi msiin deyip konuya dalacaksın


  • ferenc  (19.06.24 19:03:37) 
İyi yapılan her şey bana göre yetenektir.


  • pavlis  (19.06.24 19:30:14) 
Evet. Beni 6 yasinda dukkanda telefon basina oturttular senelerce telefona baktim yas 38 simdilerde.


  • Zetnikov  (19.06.24 19:51:04) 
[]

Bayramda tüm dükkanların kapalı olması

Bir senedir Eskişehirdeyim ve burada geçirdiğim ilk bayram, bayramın dördüncü günü bugün ama hâlâ fırınından, kasabına, şarküterisinden, manavına her yer kapalı mahallemizdeki. Migros olmasa evde aç kalacakmışız yani. Fırınlardan açık olanlar sadece düz beyaz ekmek yapıyor hadi açtık dükkanı zaten bu size yeter diye. Normalde çok çeşit olan çarşamba pazarı bile çok kısır geçmiş bugün babamın dediğine göre.

Şimdi İzmir mikromilliyetçiliği yapmak istemiyorum ama İzmir'de bayramın birinci hadi bilemedin ikinci günü hemen her esnaf açıktır. Hele üçüncü günden itibaren bayramda açmayan esnaf görmedim 28 sene neredeyse her bayram İzmirde geçirmiş biri olarak. Hadi küçük Anadolu şehrinde olsam anlıycam da Eskişehir'de bayramın son gününde hâlâ mahrumiyet çekiyor olmak çok tuhaf geldi. Öyle muhafazakar bir mahallede de yaşamıyorum en merkezi, modern denebilecek mahallelerinden birindeyim.

Sizde nasıl durumlar? Bayramın dördüncü günü sizin oralarda da tüm dükkanlar kapalı mı hâlâ?

 
Tatil yapıyor insanlar, muhafazakarlık ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum.


  • jülsezar  (19.06.24 18:22:41) 
Ben bayramlarda ve tatillerde apartman görevlilerinin dahi tastamam tatil yapmalarından yanayım. Sağlıkçılar için de olabildiğince onları da rahatlatacak çözümler getirilmesinden yanayım. 4 günlük bayramın 9 günlük tatile çıkarılması durumunda önceden eve stok yapmak mümkün, derin dondurucu marifetiyle hayatta kalınabilir bence. İsteyenlerin dükkan açmalarını hoş karşılamıyorum çünkü haksız rekabete ve psikolojik baskıya sebep olur bu da ekonomiyi dahi etkiler, nitekim etkiledi de. Bence biraz daha insaflı olmalıyız. Birbirimize karşı, hepimiz.


  • muhayyer divan  (19.06.24 18:36:29) 
tatillerde hep beraber tatilde olabiliyorsak bir yerlere varmisizdir diye olumlu buldugumu belirteyim. bizde firin market acik ama sokaklar bombos yani kapatsalar daha iyiydi


  • ala09  (19.06.24 18:43:42) 
Belediyenin temizlik görevlisi, migros kasiyeri, devletin polisi, doktoru çalışıyosa mahallenin temel ihtiyaçlarını karşılayan esnafları da en azından bayramın ikinci gününden sonra çalışmalı. Tatil isteyen de dükkanı birine emanet eder, dönüşümlü yapılır. Bayramın dördüncü günü olmuş hâlâ fırında ekmek yok, manav yok, peynir zeytin yok durumu bana tuhaf geldi. İzmir'de böyle bir alışkanlığım olmadığı için de olabilir tabii belki doğrusu budur bilemiyorum ama mahalle kültürü açısından bana doğru gelen diğeri


  • nundu  (19.06.24 18:43:48) 
Öyle bir yazmışsınız ki sanki devlet kurumu bunlar , açık olmak zorunda gibi.


  • jülsezar  (19.06.24 18:45:35) 
Ortak yaşam kültürü gereği bence olsa iyi olur tarzı :) must/have to değil ama should diyelim :d


  • nundu  (19.06.24 18:47:33) 
Bu sene bende ilk defa böyle bir şeyi farkettim. Hala her yer kapalı olduğu gibi sokaklarda bomboş.


  • pavlis  (19.06.24 18:48:38) 
tatil yapmaları daha "avrupai" olan şey. Mantıksız değil bence.

Fakat serbest piyasa varsa(?), birileri neden bunu değerlendirmiyor ona şaşırdım. Açsan daha çok satış yaparsın, hatta fiyatları birkaç lira yükseltsen bile satarsın.
  • nhk ni youkosu  (19.06.24 19:14:19) 
Dukkan kapatanlarin genelde fakirim diyen kesim olmasi sorunsali asdf


  • Zetnikov  (19.06.24 20:59:28) 
Daha "Avrupai" ve medeni olanı tatil yapmaları +1
Hizmet sektörü her gün her an full kapasite çalışsın istemek çok şımarıklık bence (o şımarıklık bende de var, yok etmeye çalışıyorum). Aferin insnlara, dinlensinler.

  • kobuzchu kiz  (19.06.24 21:39:40) 
1. Kurban bayramında daha çok olur kapalı olma durumu, insanların kurbanı vs işi gücü var

2. Bu sene bayram ve tatilin aynı anda başlamış olmasından mütevellit insanlar daha iyi bir planlama yapma imkanı buldu. Dolayısıyla memlekete/tatile gitme oranı daha yüksek oldu bence. Yine bu nedenle işi gücü oldu insanların

İstanbul’un geçen haftadan beri tenhalaştığını görüyorum.
Bayramın üçüncü gününde fırın çalışıyordu ama açık olan marketlerde de performans düşüktü. Tedarik ve nakliye sürecinceki aksamalardan olsa gerek geçen bayram da ürünlerde eksikler olduğunu hatırlıyorum

Hasılı bayram dönemi için normal bir durum, önceden tedarikli olmak gerek
  • epitaf  (20.06.24 03:13:29) 
kapalı olması muhafazakarlık değil, tam aksine gelişmişlik göstergesi bence.

ben de yurtdışında kısa dönemli öğrenci olarak bulunduğum sene christmas'ta aç kalmıştım. orada sadece küçük bakkallar değil migros, carrefour gibi büyük marketler de kapalıydı. zorluk çektim ama doğrusu bu. çalışanlar ve dükkan sahipleri de izin yapsınlar, kendilerine vakit ayırsınlar.
  • biseysorcaktim  (20.06.24 08:59:30) 
benim elimde yetki olsa hicbir resmi tatilde hicbir avm ve marketi actirmam yasa zoruyla. kimse ramazan bayrami ogleden sonra zara magazasina calismaya gitmek zorunda degil ya barbarligin luzumu yok.


  • bay b  (20.06.24 10:20:27) 
@bay b+1

Ben ofis çalışanı olarak tatil yapabiliyorum, aynı tatil hakkı hizmet sektöründe çalışanlarda da olmalı. Açık yer olmaması ihtimaline karşı bayramlardan önce stok yapıyorum ben genelde. Yani çok abartı olarak değil ama ihtiyaçlarımı çıkaracak kadar.
  • peki madem  (20.06.24 11:03:07) 
91 senesinde oraya gitmiştim. akşam 6 olunca şehir kapanmıştı komple.
zamanında istanbul'da da hafta sonu her yer kapalı olurdu.
aslında doğrusu da bu. bu insanlar nasıl tatil yapacak veya dinlenecek?
  • lazpalle  (20.06.24 11:38:08) 
Bayram olduğunu bile bile önceden alışveriş yapmadıysanız bu sizin sorununuz. Bir de mahrumiyetten bahsediyorsunuz siz mahrumiyet görmemişsiniz. Migros açıkmış işte daha ne olsun. (bkz. Muhafazakarlık nedir)


  • doharkoman  (20.06.24 11:50:04) 
[]

saat nasıl sizce?

at.citizenwatch.eu

10 üzerinden puanlayalım


 
citizen'in klasik bir modeli bu, güzel saat ancak su geçirmezliği yok. otomatikten ziyade eco drive modellerini öneririm. bunun bakımı masraflı ve zor.


  • ferenc  (19.06.24 17:44:14) 
almancı dayı işi.


  • antihero  (19.06.24 17:49:41) 
Linki açar açmaz sesli güldüm.
Gerçekten çok kötü.

Bende bu var. at.citizenwatch.eu

Seve seve kullanıyorum aylardır
  • limonlu eksi  (19.06.24 18:01:25) 
Neden gold? Puanim 4,5.


  • Feriyaanim  (19.06.24 18:19:51) 
Abi böyle özel tarzi olan bir adamsan ya da zenciysen olur. Onun dışında nein.


  • logisticsmanager  (19.06.24 18:23:14) 
bence 1.
saat guzel ama, disi metal rengi ici yesil ya da mavi falan olsa alinir.

  • cooperr  (19.06.24 19:19:07) 
0,0001


  • pavlis  (19.06.24 19:30:44) 
Z kuşağında trendin golda doğru evrildiğini bilmeyen yaşlı arkadaşlar beğenmemiş :/


  • Mirket  (19.06.24 20:38:00) 
Tum takilarim gold ama saat cirkin.


  • Feriyaanim  (19.06.24 20:45:22) 
[]

Klima dereceleri artırıldı mı

Genel olarak avmlerde, toplu taşımada klima dereceleri artırıldı mı? Bana mı öyle geliyor? Her yer çok havasız ve sıcak.




 
Her zaman ki gibi yetersiz. Ayarı yok ya çok sıcak ya da buz gibi.


  • pavlis  (19.06.24 17:41:30) 
AVM'lerin cogu her zaman oyle degil miydi zaten? 1 saat icerde kalsam bunaliyorum, neden bilmiyorum deli gibi uykum geliyor, ve bir an once kendimi disari atmaya calisiyorum.

Bir de toplu tasimalarda bazen kokluyorlardir ama hep birileri cikiyor, efendim direk sirtimiza vuruyor, hasta olucaz vs.
  • mbond  (19.06.24 17:46:56) 
Eh elektrik faturaları can yakıyor marketler eskiden buz gibi olurdu şimdi dediğin gibi ılık, kesinlikle soğuk değil.


  • chicha_v2  (19.06.24 18:07:33) 
Toplu taşıma için cevap vereyim. Ekrem başkan geldiğiden beri toplu taşımalarda klimalarda kesintiye gidildi. İETT'nin talimatı var klimaları açtırmıyorlar ısrar eden olursa genelde havalandırmaları çalıştırıyorlar. Ayrıca bir çok gece hattıda kaldırıldı çok büyük sıkıntılar var.


  • doharkoman  (20.06.24 11:43:13 ~ 11:45:47) 
Aktrolle cevap vereyim: Özel halk otobüslerinde kavga dövüşle klima açtırıyoruz bu yüz yıllardır böyle. Belediyenin otobüslerinde ise şoföre giren çıkan olmadığı için kimi zaman üşüyorum öyle soğuk oluyor.


  • chicha_v2  (20.06.24 14:11:08) 
[]

Modern Sabahlar

Bilenler bilir Modern Sabahlar'ı:) Modern sabahlar programının özellikle radyo odtü dönemindeki podcastlerini indirebileceğim bir yer var mıdır?




 
Şimdi link atacağım, moderasyon silmesin diye not düşeyim. İlgili link programı yapan kişilerin rızaları ve bilgileri dahilinde oluşturulmuştur (link sahibi ben değilim)

www.mediafire.com
  • ManikD  (19.06.24 16:01:11) 
dıbı dıbı dıbı dıbı modern sabahlar

ben de hem link'ten faydalanayım hem de serbest çağrışımla bir podcast önereyim.

(bkz: derin seinfeld) Ege Kayacan ve bazı meşhur modern sabahlar dinleyicileri var.

Bu arada 2002-2005 arası spotify'da varmış. Ege Kayacan yüklemiş.
  • sparkle kiddle  (19.06.24 16:24:15 ~ 16:25:06) 
[]

bir ailevi sorun da benden gelsin

kayınvalidemi yemeğe çıkardım gideceğimz yere kadar otobüs yok araba da bende değil. bir 20 dakika yürüdük güneşte var evet. söylendi ama yemeği de çok beğendi. dönüşte saflık yaptım daha kestirmeden götüreyim derken yolu uzattım ve üstelik burası yokuştu ama sonra bi şekilde götürdüm eve. elim ayağım dolaştı çünkü sürekli şikayet etti.
eve gelince bunu gelene anlatıyor geçene anlatıyor. işte şöyle uzamış yol böyle yorulmuş.

kayınvalideme bir daha asla kendisiyle yola çıkmayacağımı söyledim ki; o da zaten benle gelmeyecekmiş.

bende sinir oldum en son eşime patladım, o da yaşlı idare et falan dedi haklı..

en üzüldüğüm konu adamı arada bıraktım güzellik yapayım derken. böyle durumları nasıl idare ediyorsunuz.

 
Keşke bi taksi tutmayı akıl etseydin dönerken :/


  • grimavi  (19.06.24 15:32:41) 
@grimavi, tuttum eve ulaştırdım zaten.


  • geveze yazar  (19.06.24 15:35:58) 
Taksi tutmalıydınız +1

Bir şey yapılıyorsa tam yapılmalı bence.
  • ruhen hastayim ben  (19.06.24 15:56:12) 
@tnz, evet takmamayı annemden öğrendim zaten. akşama kadar el pençe divan dursam yine de vefasız evlat oldum yanında. antremanlıydım da belki bu teşekkür eder mutlu oluruz diye umut ettim. ve inan hoşnut kalmaması zerre ilgilendrmiyor beni.

ama ihtiyacı olunca evlatlık vazifemi yaparım çünkü vicdanım var.
  • geveze yazar  (19.06.24 16:05:55 ~ 16:30:22) 
Bu kadar da yüzüne vurulmaz insanın.

Art niyetli insan bir insanın hatasını bu kadar anlatır.
Düşman askeri misiniz siz.



Hatanız taksi akıl edememe olmuş.
  • jülsezar  (19.06.24 16:26:46) 
böyle günlük hayatta başımıza gelebilecek negatif şeyleri sanki hata gibi yüzüme vuran insanla ben bir daha görüşmem. Cidden hayatımdam çıkartıyorum. Kayın validem olsa tabi ki çıkaramam hayatımdan. Ama bu art niyetli davranışına tekrar maruz kalmamak için iletişimi ve etkileşimi inanılmaz sınırlarım.

Bir de ben direk koyarım mesafemi, böyle senin gibi umursamam.

Özellikle kayın valide ve kayın pederler gelin ve damatlarına karşı bence çok dikkatli olmalılar. Eve gelmiş bir misafir gibi davranmalılar. Ayıp olmasın diye herkes sözlerine dikkat etmeli.

Fazla samimiyete gerek yok. Siz de durumun gidişatına göre en uygun şekilde davranmışsınızdır. Sizin iyi niyetli çabanıza rağmen yolunda gitmeyen durumlar varsa “olur öyle şeyler” diyip geçilmeli. Hayatın her alanında bu böyle.
  • zimbirik  (19.06.24 17:23:26) 
Evli değilim önce onu belirteyim.

Sağlıkla ilgili durumları olabildiğince sorunsuz atlatacak şekilde hareket etmeye uğraşırım. Gerekirse taksi tutarım mesela. Hatta, bayramdan önce teyzem, anneannemin kabrini annemle beraber ziyaret etmek istedi, annem bensiz çıkmadığı için ben de gittim fakat annemin hareketi çok kısıtlı, teyzem de sıcaktan aşırı bunalıyor ikisinin de akciğer sıkıntısı var. Bizim arabamız da 30 yıllık araba, klima yok her şey el marifetiyle. Yani araba hem yorucu hem çok sıcak. Anneme dedim ki teyzemin evine varınca taksi tutalım kabristana taksiyle gidip gelelim, teyzem de sen de rahat edersiniz. Annem de taksinin sadece gidişi 500 lira tutar dedi istemedi. Netice teyzem bizim arabaya razı oldu.

Yaşlılar hem dinç hem sağlıklı değillerse olabildiğince yormayacak şekilde davranmak en iyisi oluyor. Ama bu kadar söylenmesi anlatması da hiç hoş değil, çocuk mu bu canım sağa sola şikayet eder gibi kreş arkadaşını...

Kayın validenin yaşlılığına verip takmamak mantıklı olur ama üzüldüğünü ona belletmek de lazım. Samimiyet ve sevgi dili en önceliklisi, ama olmuyorsa zararsız bir üslup geliştirmek de uygun olur...
  • muhayyer divan  (19.06.24 18:44:57) 
Bi de yani bir anne olarak diretebilirdi kızım taksiye binelim bu sıcakta yürüyemeyeceğim ben hiç takatim yok diyebilirdi. O niye bu şekilde davranmış anlamadım. İlgi bekleyen oğlan anası işte.


  • muhayyer divan  (19.06.24 18:46:18) 
şikayet etçek başka bir şey bulabilir gibi bir profil var kayınvalide de
uzaktan sevmek, hatasız oynamak, maruz kalınca samimi olmak çözümler

  • bir soru sorcam  (19.06.24 20:45:08) 
[]

koşuya başlamaya müsade etmeyen kalflar

son 15 gündür azar azar kendimi zorlamadan koşu yapmaya çalışıyorum. iyice ısınıyorum ve max 3-4-5 km yavaş tempoda koşuyorum. ama kalfların orada adının Soleus olduğu bölge 3 km gelince kramp gibi bir ağrı oluyor eğer devam edersem üzerine basmakta zorlanıyorum, hemen yürümeye geçersem daha az acı duyuyorum. ne yapmalı? mesela pazartesi koştum sıkıntı olmadı salı koşmadım bugün tekrar koştum ve yine ağrıdı bırakmak zorunda kaldım.




 
youtu.be

Bitirince de bu esnemeleri yapın
  • grimavi  (19.06.24 15:05:00) 
Basış şeklinizde, ayakkabıda, çorapta veya zeminde problem vardır.

Ayakkabı ve çorap değiştirin. Tartan pist veya çim veya toprak zemin bulmaya çalışın.

Basışta problem varsa, 15 gün kadar 2,5 kilometre koşun. Sonra kendinizi dinleye dinleye süreyi azar azar arttırın.
  • Mirket  (19.06.24 15:12:36) 
öncesinde esniyorum

ayakkabı bu
www.adidas.com.tr

spor çorap kullanıyorum ve sahilde koşuyorum.
  • 1837837  (19.06.24 15:18:41) 
Ayakkabın sıkı olabilir, ayakkabının gövdesi rahat bağcıkları sıkı olabilir.
Başka ayakkabıyla deneyebilirsin. Koşmaya devam edersen geçecek. Ayağında hissizlik oluyor mu?

  • gabe h coud  (19.06.24 15:21:12) 
hissizlik olmuyor


  • 1837837  (19.06.24 15:30:07) 
Kilonuz ne kadar?
Yani hafif tempo kosu demissiniz. Genelde 5 km hafif tempo koşu çok da mantıklı değil. Misal onun yerine x m koşu+ x m yürüyüş ile 10-20 kere yapsaniz daha ideal olabilir. Misal 200-400 m koşu gibi.

Bu arada statik streç ısınma pek doğru değil araştırmalara göre.

Sizin gibi redditte biri;
www.reddit.com
  • logisticsmanager  (19.06.24 15:43:53) 
linke gidip okudum dediklerini deneyeceğim. sizin dediğiniz gibi de deneyeceğim 200 yürü 400 koş gibi. bakalım


  • 1837837  (19.06.24 20:22:46) 
Boy kilo + esneme?


  • Zetnikov  (19.06.24 21:06:09) 
65- 170


  • 1837837  (19.06.24 21:13:52) 
[]

İkinci el piyasa öğrenme hk.

Selamlar,

Alım*satım kısmında yanıtlar kapalı oluyor diye böyle dümdüz soru açtım. Bir tablet satmak istiyorum fakat ikinci el piyasası ne hiç bilmiyorum. Buradan satmak için sormuyorum, sahibindene vs koymadan önce belki piyasasını bilen biri vardır diye sormak istedim.

Tab s7 6/128 bir cihazım var. ekranda 2cm kılcal bir çizik var. genel olarak az kullanıldı, kenarda yatıyor. Alındığından beri ayda 1-2 saatten fazla kullanılmadı. orijinal klavyeli kılıfı ile elden çıkarmayı planlıyorum model yükseltmek için.

 
Sahbinde yok mu aynın model cihaz


  • jülsezar  (19.06.24 14:31:54) 
Mobil editi: sahibindende


  • jülsezar  (19.06.24 14:32:37) 
Var baktım, fakat herkesin cihazı kendine değerli anladığım kadarıyla öyle bir makas var ki nereye konumlansam bilemedim :) 15 diyen de var 6 diyen de. Belki kendi almak için piyasa kovalayan birine denk gelirsem gerçek piyasasını öğrenirim diye başlık açtım. Ne insanları kazıklayayım (ikinci el üründür sonuçta öyle max'ın bir altı değil ederine satmak istiyorum) ne kendim kazıklanayım (benden alıp bilmem kaç fazlasına satacağı kadar düşük olmasın) düşüncesi ile yola çıkıp kafam karıştı.


  • ManikD  (19.06.24 14:36:50) 
Apple ürünleri haricinde bu tür cihazların piyasası hareketsiz oluyor diye biliyorum. Guncel fiyatının yarısı nereye düşüyor mesela. 11-12 bin denenip beklenebilir. İlk gelenler her zaman ölücüler olur. Bunlar satıcıdir kar yapmak icin almak ister. Normal şahıslardan gelen tekliflerden sonra anlasilir piyasası biraz, en az 10 gun beklemek, detaylari net anlatmak ve göstermek lazım.


  • mbond  (19.06.24 15:50:16) 
[]

yatmaya yakın 2-3 büyük lokum yiyen arkadaşım

bütün gece uyuyamadığından şikayet etti. bu normal değil mi? lokumlarda epey büyüktü. ondan olabileceğini söyleyince asla kabul etmedi. bilemeyiz tabi ama. bu kesinlikle uyku kalitesini etkilemiştir diye düşünüyorum ben. sizce?




 
Uykuyu bilmem ama sabah midesi fena kazinir.


  • mbond  (19.06.24 16:40:32) 
Etkiler.


  • osssy  (19.06.24 17:33:30) 
Lokum ne kadar büyük olabilir ki? İki üç lokum uykuyu etkileyebilir ama belki normal hayatında uyumadan önce daha tatlı şeyler yiyip normal uyuyabilen biridir yani o anlık denk gelmiştir.

Ki bence 2-3 lokum tüm gece uyutmayacak kadar etki etmez yani.
  • nundu  (19.06.24 17:43:19) 
Aklima benim bi arkadasim geldi
Adama ne soylersek hayir diyordu hic biseyi kabul etmiyordu buda oyle bi vaka olabilir

  • Zetnikov  (19.06.24 20:46:57) 
@Zetnikov, arkadaşım, vaka değil de sadece yatmadan önce yemek yememeyi falan popüler söylemler olarak görüyor ciddiye almıyor. boğazına da dur diyemeyince buna inanmak daha çok işine geliyor.


  • geveze yazar  (19.06.24 20:53:03) 
[]

İş durumları

Bir tanıdığım son bir yılda 4 kere iş değiştirdi. Daha doğrusu üç kere kovuldu. Kovulduğu yerlerden birine işe iade davası açıp kazanmış, karşı taraf istinafa gitmiş. Daha önce çalıştığı işyerlerinden bir defa askerlik sebebiyle, bir defa da 5 yıl çalıştıktan sonra anlaşarak ayrıldığını biliyorum. İşinde tutunamayan deneyimsiz biri değil. Adamı çok sudan sebeplerle kısa sürede işten çıkarmışlar. Sorum şu: İnsanlar mı tahammülsüz oldu yoksa patronlar mı işçi çıkarmayı teşvik ediyor?




 
Bu örneğe dayanarak genellemek zor ama tecrübeli elemanlarda da zamanla tahammül seviyesi azalabiliyor örneğin yeni mezun bir genç verilen her işe daha ılımlı yaklaşıyor tecrübe olsun diye zamanla bakıyor ki Türkiye’deki çalışma ortamında “genelde” karşılığını alamıyor kıdemi arttıkça kendi sınırlarını çiziyor. Hatta çoğu şirket rahatça evrilip çevrilsin diye bu sebepten tecrübesiz aday da isteyebiliyor yönetimin ne kadar profesyonel bir anlayış gösterip göstermediğine bağlı.
Arkadaşınızın bilmediğimiz kötü bir alışkanlığı ya da psikolojik rahatsızlığı da olmuş olabilir kötü bir dönemden geçiyor olabilir bilemeyiz elbette. Ülkemizdeki iş kültürü ortamı hem çalışan anlayışı olarak hem de işveren anlayışı olarak sıkıntılı genel olarak. Profesyonel iş kültüründe ilk 2 ay adaptasyon içindir, 6 aydan önce performans beklemek gerçekçi değildir. Nitelikli elemanı kaybetmek ve turnover oranı yüksek tutmak şirket için daha büyük zarardır normalde

  • titanic kemancısı  (19.06.24 14:14:06 ~ 14:15:24) 
Tanıdığın özelinde o sudan sebepleri de bilmek gerek.
Diğer yandan misal olarak öyle patron görünümlü kimseler var ki iş yerinde kendisine yakın(!) gördüğü bir kadın çalışanının ihtirasları veya iş bilmemezliği sebebiyle diğer işini yapan elemanının iş yükünü arttırarak mobbing uygulayabiliyor veya onu işten çıkarabiliyor.

Beyinle değil de farklı organlarla iş yerini yönetmek söz konusu olamaz.

Diğer yandan şöyle bir durum da var üst yönetime veya patrona yakın oldukları halde onlara her şeyi duyurmayan, genelde eski çalışanlarından oluşan bir filtre mekanizması da yeni işe başlayanlarla ilgili üste doğru veya yanlış bilgi verebiliyorlar.
Yeni çalışan, bu filtre mekanizması takımın rantına düzenine çomak soktuysa orada fazla kalamaz.

Kendisine söylenenleri harfiyyen uyguladığı, görevini titizlikle uyguladığı için görevinden alınan, çıkarılan çok kimseler vardır.
Bazen patronlar acı da olsa gerçekleri duyuranları sevmezler. Sürekli olarak her şeyin yerli yerinde olduğu ve işlediği iş yerinin olduğu ütopyaları içinde kalmak isterler.

Oysa bir denetim uygulayanlar için her şey her zaman düzenli görünüyorsa zaten bir sorun vardır.
Bu şüphelenmek için yeterli sebeptir.
  • diyecevaplandı  (19.06.24 14:23:30) 
@diyecevaplandı dava açtığı işyerinde tam dediğiniz gibi eski çalışanlardan oluşan bir grup varmış. Molaları kafalarına göre kullanıyorlarmış, arkadaşım o gruptan biriyle bu konuda tartışmış. Sizin g*tünüzü toplamaktan kendi işim aksıyor demiş. Sonra da işten çıkarılmış. Ben de bu kadarcık konuşma işten çıkarma sebebi olamaz dedim. Neyse, aydınlandım.


  • gnosis  (19.06.24 14:45:18) 
Soyle dusun 100 tane is var ama 10bin tane is arayan var.
Adam direk tekmeyi basiyor nasil olsa zilyon tanesi basvurur diye. Kafa rahat.

  • Zetnikov  (19.06.24 20:49:22) 
12 ayda 3 kere kovulan insanin kendisinde problem vardir, bunun tersi zor biraz.
ulke sektor farketmez.

  • cooperr  (19.06.24 21:34:51) 
İşsizlik kötü bir süreç. 4 ayda iki işten çıkarılmıştım. Birisi küçülme birisi de performans diye çıkardı. İkisi de sonradan geri aradı. Özel sektör böyle rezil bir yer.


  • Kahvedesu  (19.06.24 21:44:52) 
[]

Diamond Tema olayı

Şahıs bana çok itici geldiği için bugüne kadar hiçbir videosunu seyretmedim.
Şu an gündemdeki konuyla ilgili her yerde bölük pörçük bir yığın şey karşıma çıkıyor. Haddinden fazla yoruma boğulmuş şeyleri de okumayı hazetmiyorum.

Savcılık tarafından konu edilen cümleler şu linkteki şu videonun şu saniyesinde geçen şu cümlelerdir diye beni aydınlatır mısınız?

Kesinlikle yorum beklentili bir soru değil. Lütfen yorum yapmayın.

 
şeriatın tartışıldığı programda diamond tema karşısındaki asrın tok'u resmen bilgi birikimiyle ezdi geçti. video yayınlandıktan sonraki ilk 24 saatte programdan birçok kesit yayınlandı ve videolar viral oldu, şeriat savunucuları bu durumdan çok rahatsız oldu. islamcılar tarafından "bi ateist bile şeriatı asrın'dan daha iyi savunurdu" yorumları çokça yapıldı. programın sunucusu bile asrın'a hiç çalışmadan gelmişsin diye sitem etti.

diamond'ın bir anda popülerleşmesi, kendisinin aynı zamanda atatürkçü milliyetçi bir kimliğinin olması belli kesimleri rahatsız etti. aradılar taradılar islam dünyasında sahih kabul edilen buhari'nin hadislerinin tartışıldığı dakikaları öne sürerek tutuklama talep ettiler. bahsi geçen tartışma videonun 1:19:37.'si saniyesinde başlıyor. youtu.be
  • beatbox yapan metalci  (19.06.24 14:18:07) 
Genel olarak islam şeriatı ile yönetilen ülkelerin mevcut durumu ile ilgili yapılan (yani gerçeğe dayalı yorumlar) ve geçmişteki konu başlıkları ile ilgili olarak hadisler üzerinden yapılan desteklerden insanlar rahatsız oldu. Çünkü yalanlanamaz ve videoda da dendiği gibi sadece Türklerin bahane üretmeye çalıştığı konular. Bu sebeple çeşitli mecralarda şikayet ettiler. Halkı islam düşmanlığına yöneltmek temelli olarak. Başörtüsü ve kapanma konusu da geçti ama oradan şikayet değil genelde laf çarpma şeklinde dönüşler oldu. Videoların bu kesitleri ile de gündem oldu biraz aslında.

Bunun üstüne "pastanın üstündeki çilek" denen, peygamber ve pedofili konusu. Diğer hiçbiri olmasaydı bile şu sonuncu için zaten soruşturma başlatırlardı herhalde.

Adalet bakanının "İslam dini ve sevgili Peygamberimizle ilgili tahrik edici, çirkin ve provokatif ifadeler asla kabul edilemez" açıklamasındaki islam kısmı ilk paragraf, peygamber kısmı ikinci paragrafta. İlkinin belirli bir zaman dilimi yok, video geneli. İkincisi ise @beatbox yapan metalci'nin verdiği an ile başlıyor.
  • nawar  (19.06.24 15:34:41 ~ 15:34:48) 
Her biri hakkında yerli yabancı çok sayıda makale yazılmış konularla ilgili kendince fikir yürütmeye çalışırken soru sormak bahanesiyle İslam peygamberini tezyif etmeye yeltenince hakkında soruşturma açılmış.

Programdaki tanımadığım her iki kişi ve yapımcı ilgili suç bakımından soruşturulsa yeridir.
  • hebanon  (19.06.24 19:16:21) 
[]

Tenise başlarken yapılması gerekenler?

Başlayınca maymun iştahlılık yapıp iki günde bırakmayacağımı farz ederek yorumlayalım.

Raket alayım diyorum, o mecbur tabii. Ama bunu iyi bir ürünle ve ikinci elden halletmek istiyorum. Tenis ona göre olmayan tipler, sıfır alıp az kullandığı raketini sahibinden hariç hangi mecradan satışa koyuyordur?

Ayakkabı şu aşamada çok lazım mı? Sanmıyorum. Giymediğim new balance´lar var, onu kullanırım, herhangi dezavanjı olacağını sanmam.

Üçer çift şort-tişört alacağım sırf tenis oynarken gitmek için. Çok terletmeyecek şekilde hangi marka ve kumaş cinsini önerirsiniz? Absürt paralar ödemek istemiyorum, marka takıntım yok

 
"iki günde bırakmayacağımı farz ederek yorumlayalım". Bence bunu farz etmeliyim siz kendiniz deneyin. Çünkü raket ve diğer şeyler biraz pahalı. Benim tavsiyem önce en amatör düzeyde raket almanız ve onunla başlamanız. Önce bi eğitimini alın başlayın. Başlangıçta ne tarz bir raket kullanmak isteyeceğiniz şekilleniyor. Kimisi ağır kontrollü kimisi daha atak raketler kimisi dengeli istiyor. Ama dediğim gibi buna kendiniz karar veriyorsunuz. En baştan gözüme kestirdiğim iyi bir raketi iyi ki almadım diyorum. Şu an o raketi alsaydım kolum felçti :D

Decathlon'daki amatör raketleri alın kullanın. Amatör düzeyde normal bir spor/koşu ayakkabısı kafi. Şort için nike'ın içinde şort tayt olan modellerini tavsiye ederim. Terleme, koşma vs gibi durumlarda bacak arasını çok rahatlatıyor.

www.nike.com

not: 4 arkadaş tenise başladık. en az istekli olan bendim biraz zoraki gittim. başlangıç eğitimini aldıktan sonra tenise bir tek ben devam ettim :) Raket alan arkadaşlarım daha sonra satmakla uğraştı ben ise ilk eğitimden sonra isteğim raketi alıp devam ettim.
  • ilgeru  (19.06.24 15:05:39 ~ 15:06:49) 
En önemlisi hevesli bir arkadaş bulmak. Her tenis oynayışın hocayla para karşılığı olmasın. Arkadaşla bol pratik yapın. Ayakkabı, kıyafet önemli değil başlangıçta. Wilson Blade 98 - 18/20 en çok tercih edilen model. Ben ilk eğitim sonrası almıştım.


  • gabe h coud  (19.06.24 17:05:50) 
Temel vuruşlar için biraz ders olmak önemli. İlk seviyede pahalı olmayan başlangıç raketi iş görür. Seviye ilerledikçe kortta daha aktif oldukça hocanin yönlendirmesi ile profesyonel rakete geçebilirsiniz. Ve daha dayanıklı olduğu için tenis ayakkabısı. Bence mümkünse eski ayakkabı giyin başlangıçta, yıpranıyor çünkü.
Kıyafet olarak domyos, puma f/p oranı düşük. Senelerdir kullanıyorum.

  • piranase  (20.06.24 11:33:19) 
[]

bu kadar kötü korner vuruşları

selamlar, ya ne serbest vuruşçular, hareketli topu nokta atışı atanlar var okey ama en üst kalite oyuncular dışında neredeyse serbest vuruşların hepsi allaha emanet.

geçen hangi maçtı hatırlamıyorum. 90+2 kritik bir an. korner kale önüne bile uluşmadı en öndeki oyunculara düştü gitti.
bu nasıl kalitesizlik. kimi direkt kaleciye, kimi taca gidiyor.
10 kornerden belki 1'i doğru noktaya düşüyordur.
bu kadar zor mu harbiden?

 
Eskiden korner, duran topcular ben yetenekliyim, benim ayagim iyi diye sahada geziniyordu sadece. Simdi herkes kosuyor. Topun basina gecen adamin nabzi, yorgunlugu da onemli, sanilanin aksine dunyada o ondirek ortalarinin cogu gucsuzlukten oluyor, topu dahi zor yetistiriyor adamlar millet de saniyor ondirek organizasyonu calisiyorlar ama macta basarisiz oluyorlar


  • freedonia  (19.06.24 13:15:07 ~ 13:15:53) 
[]

Almanya'dan ne istenir?

Arkadaşım Almanya'dan birşey ister misin diye sordu. Vergi iadesi gibi işlemlerle uğraştırmak istemem. Saat, parfüm, kozmetik vs. kolay alınabilecek ve Türkiye'den daha ucuza gelecek ne olabilir?




 
ps5


  • jülsezar  (19.06.24 13:29:16) 
kindle


  • beatbox yapan metalci  (19.06.24 15:21:31) 
hangi şehirde ise zalando veya Horstmann Sander mağazasından herhangi bir ayakkabı. outlet diye hep fiyatlar uygun


  • alp9900  (19.06.24 15:53:29) 
Hatun getirsin. Belki elektrik olur hayatini kurtarirsin.


  • Zetnikov  (19.06.24 21:04:23) 
[]

Bebek için ana kucağı ve kanguru önerisi

Merhaba,

Bebek için en konforlu, vucüdu için sıkıntı yaratmayacak kanguru markası ne alalım? Bir de bunlar ne kadar süre kullanılıyor acaba?

Ana kucağı da şıiu babybjörn markalı kendinden sallanan koltuklar var onun fiyatı biraz yüksek geldi ama muadili bir şey önerebilir misiniz?

Teşekkürler

 
Ben boba 4g aldım, ikinci el almıştım. 6aydan 3yaşına kadar teperek kullandım, başka bir arkadaşıma verdim. Şimdi var mı bilmem? Ama şiddetle tavsiye ederim.


  • strawberry first  (20.06.24 00:02:11) 
[]

Geceleri uyutmayan sokak köpekleri

Merhaba, her gece istisnasız evin yakındaki boş araziye gelip havlayan ve asla susmayan bu uykusuz gecelerin sebebi köpeklere ne yapabiliriz. Nereye söylemem gerekiyor. Yaşa çıkacak diyorlardı nedir son durum. Uyku haram oldu.




 
Bulunduğunuz belediyeye ve kaymakamlığa telefon açarak şikayet edin. Evin içinde beslenmeyen (dışardaki) köpekler mevcut yasaya göre toplanmak zorundalar zaten.


  • HellKeePer  (19.06.24 00:50:21 ~ 00:50:32) 
Isıranı bile küpe takıp geri salıyorlar. Bir de bunu twitterda yayınlıyorlar. Hiç uğraşıp da canını sıkma. Kulaklık falan tak.

x.com
  • Mirket  (19.06.24 01:11:25) 
Zamanında kısırlaştırma yapmayan, paraları cukkalayan belediyeler yüzünden bu sorun yaşanıyor-ki o paralar dünya bankasından ordan burdan kısırlaştırma için gönderilen paralardı- sorunlar görmezden gelindiğinde çözümsüz oluyor.


  • rumpleteazer  (19.06.24 09:58:46) 
@rumpleteazer
İlginç bir konuya değinmişsin.
Bunu tartışmalarımızda, sohbetlerimizde biz de kullanalım. Bilmediğimiz bir şeydi.
Ama bir kaynak göstermemiz lazım. Yoksa işkembe-i kübradan uydurduğumuzu söylerler. Komik duruma düşeriz. Ağzı olan konuşuyor derler.
Bir kaynak gösterebilir misin, Dünya Bankası'nın Türkiye'deki sokak hayvanlarının kısırlaştırılması maksatlı Belediyelere fon aktardığına dair.
  • Mirket  (19.06.24 11:24:25) 
aynı sorundan 5 yıldır müzdaribim bazen gece 3'de uykumdan kalkıp köpek kovalıyordum sonra taş sopa ne bulursam fırlattığım için biraz azaldılar. belediyeye şikayet edince hiçbir şey yapmıyorlar. tek çözüm itlaf. tüm başıboş sokak köpekleri acilen itlaf edilmeli.


  • ayseee  (19.06.24 13:08:13) 
[]

Maç Tekrarı

Gürcistan maçını yolda olduğum için kaçırdım malesef. Tamamını tekrar izleyebileceğim bir yer var mı? Biraz bakındım ama bulamadım.




 
Turkcell tvplus varsa geri alınıp izlenebilir


  • okumakserbestbegenmeksart  (18.06.24 23:22:09) 
Liyakatli kadrolarla hizmet veren güzide kurumumuz TRT, maç tekrarlarını izlememize imkan tanımıyor. Sadece özetler... Bu kadar vergi ve tonla reklam gelirine rağmen.


  • p133mmx  (18.06.24 23:24:33) 
[]

(Özellikle Türkiye'de) İnsanlar Bilimdışı/Akıldışı İnançlara Nasıl Kayıyor?

Nasıl bir süreçle gerçekleşiyor bu, merak ediyorum.

Çevremdeki neredeyse herkes şifa, kuantum, enerji, evrene mesaj, astroloji, reiki, aile dizimi, homeopati gibi abidik gubidik her şeye inanıyor. Biz aynı eğitimlerden geçmedik mi? Ben, ve az bir avuç ben gibi insan, neden böyle değiliz? Neden akılcı düşünceye, şüpheciliğe, bilimsel yaklaşıma sahibiz? Kime ne oldu da böyle ayrıştık?

Bu insanlar nasıl böyle bir dönüşüm geçirdiler?

EK1:
Mesela, eskiden din vardı bunun yerine, ama insanlar (bazı nedenlerle) dinden soğudukları için oluşan boşluğu bunlarla mı gidermeye çalışıyorlar?

EK2: "Eskiden din vardı, ne güzeldi" demek istemiyorum. Tanrı ve özellikle din akılcı bir insanın inanmayacağı kurgular.

EK3: @abelardo'ya cevap olarak: ben sıradan bir eğitim aldım. Düz ilkokul, düz ortaokul, düz lise, düz üniversite (mühendislik). Özel bir eğitimim kesinlikle yok.

Ek4: Gelen cevaplar yalnızlığımın kanıtı gibi oldu maalesef.

 
hocam sanki eskiden herkes bilimin ışığnda yol alıyormuş gibi sormuşsun, dönüşüm geçirdiler diyerek.

nazar kurşun döktürme, fala inanan insanların devamı işte. e bir de refah olmayınca, insanlar sığınacak yer arıyor.
  • jülsezar  (18.06.24 23:07:54) 
Saydıklarınızın çoğuna inanmasam da bilim dışı/akıl dışı olarak değerlendirilen bazı şeylere inanıyorum sanırım. Nasıl böyle şeyler düşünmeye başladım diye kafa yordum biraz çok net olmasa da sanırım biraz çevre ile ilgili. Bir de ben çok muhafazakar olmasam da müslümanım ve türkiyede bu durum sanki iki kampa ayrılmış gibi geliyor, nasıl anlatsam bilemiyorum ama "bilime inanan" insanlar sanki bilime bir dinmiş gibi yaklaşıyorlar gibi geliyor. Sözlükte okuduklarımdan hep böyle anlıyorum ve ben olayın diğer tarafında kaldığımdan komplo teorilerine inanma eğiliminde oluyorum. Bana göre abartılı olmayanlara tabii.

Bir de şu kısa ömrümde bile "bilimsel" olan şeylerde değişiklik oldu. Tabii belki herkes mutabık değildir bilemiyorum. Zaten bilimin doğası gereği bugün kötü olan şey yarın iyi görülebilir.

Kısaca 90'lara dönelim. Hayvansal doymuş yağlar kesinlikle kötüydü, çiftlikten alınıp evde pişirilen süt kötüydü. Oruç tutmak (islami veya değil farketmez, 2 kez yemek yemek de diyebiliriz) kötüydü. Bunlar hep bilimsel görüşlere dayandırılıyordu. Algılarımıza bir örnek vereyim. 2007 yılında üniversitede bölüm başkanı ders esnasında "bence çiftlikten alınıp evde yoğurt yapmak daha iyi" dedi, ben devletin okulunda bir öğretmenin bunu demesine şok oldum. Bugün büyük çoğunluk bunu normal görüyor. Oruçla ilgili ramazan öncesi tüyolar verilirdi, orada hep "çok sağlıksız ama hadi bunu mümkün olduğunca sağlıklı yapmaya çalışalım" tadında anlatılırdı. Bugün aynı durum aşılar için de geçerli, sanıyorum bilimsel olarak doğru olanın aşı olmak olduğunu düşünüyorsunuzdur. Bende buna doğal olarak e abi zamanında tereyağı kötüydü, şimdi iyi oldu, yarın da aşı kötü olabilir diyorum. Tabii bunlar bilimsel açıdan hep normal şeyler, zararlı olduğu kanıtlanırsa bilimsel olarak zararlıdır.

Kusura bakmayın çok dağınık oldu, hafiften konudan da saptım. Özetle bilimsel yaklaşıma bir garezim olmasa da, bazen çok güvenemiyorum.
  • mbond  (18.06.24 23:21:32) 
@mbond selam,

"Bir de şu kısa ömrümde bile "bilimsel" olan şeylerde değişiklik oldu."
Her gün dünyayı daha iyi/doğru anlıyoruz. Bu da bilimsel yaklaşımla elde edilen sonuçları değiştirebiliyor. Kusurları da olsa bilim özeleştiri yapıyor ve ilerliyor. Bilim dışında ne var bu özellikler taşıyan? Hiçbir şey. Bilim kadar isabetli ne var elimizde? Yani en iyi çalışan aracımız bilim.

Oruç hala kötü bir şey. Onca zaman susuz kalmak zararlı. Aralıklı oruç (intermitent fastin) başka bir şey. Onda enerji kısıtlaması var. Enerjisi olmayan her sıvı içilebiliyor.

Şimdi zararlı bulunan bir şeyin bir zamanlar yararlı bulunması (veya tersi) bilimin çalışmadığını mı gösterir, yoksa bilimsel çalışmaların yetersiz yapıldığını mı, yoksa politikacıların ahlaksızlığını/vurdumduymazlığını mı, teknolojinin yetersizliğini mi? Bunların hepsi mümkün. Bilimden ne bekleniyor, anlamış değilim. İnsan ürünü olan bir şey bu. Bilimle bir anda evrenin sırrının çözülmesi mi? Kusurları olabilir, zamanla gelişir vs. Bu arada buna "ya hep ya hiç safsatası" deniyor literatürde.
  • pantepember  (18.06.24 23:36:23 ~ 23:43:19) 
mbond

sizin verdiğiniz örnekler ile pantepemberin verdiği örnekler aynı kulvarda değil bence.
astroloji vs tamamen zırva.

sıcakta o kadar susuz kalmak zaten zararlı

dinle enerji reiki astrolojinin ilgisi yok hocam zaten
  • jülsezar  (18.06.24 23:41:52) 
İnsanların inanç ihtiyacından ileri geldiğini düşünüyorum. Bence de geleneksel dinlere olan ilgi azaldı, azaltmaya devam ediyor. Bilim bir insana nasıl yaşaması gerektiğini söylemez ya da insan hayatında çok önemli yeri olan iyilik, kötülük, aile, aşk, evlilik, hak gibi kavramları açıklamaz. Bunları anlamdirmak için din vardı bin yıllardır, şimdi o da çekiliyor sahneden. İnsanlar canhıraş new age akımlara,.uzak doğu dinlerine, spiritüalizme yöneliyorlar. Ama ben bunun böyle kalacağını da düşünmüyorum, bir geçiş dönemi bu. Bugünün insanını çok da avutmaz gibi geliyor bütün bu öğretiler. Buradan felsefe, sosyoloji, tarih, psikoloji okumaya geçeceğiz diye düşünüyorum.


  • sekizdokuzon  (18.06.24 23:45:26) 
@jülsezar evet, "dönüşüm" kelimesi uygun olmamış gibi. Şunu kastettim: Böyle adetlerimiz yoktu. Onun yerine islami versiyonları vardı, senin de dediğin gibi kurşun vb. Ne oldu da bu (sanırım) uzakdoğu hurafeleri bu topluma nüfuz etti?

Daha geniş sorarsam: Neden bazıları akılcılığı seçerken diğerleri (ezici çoğunluk) akıldışılığı seçiyor/buyur ediyor?
  • pantepember  (18.06.24 23:46:17 ~ 23:47:06) 
hocam etkileşim arttı, herkesin her şeyden haberi var. sosyal medyanın ilgisi var. biraz da hobi gibi. dinle ilgisi olmadığı için seküler tayfanın da hoşuna gidiyor bu tarz şeyler. ben reiki 1. seviye şeysine katıldım. lan harbi çalışıyor mu diye, çalışmadı.

aslında bu tayfa bunları hobi olarak yapıyoruz, biz de bunla eğleniyoz dese sorun yok benim gözümde ama, astrolojinin reikinin gerçekten doğru olduğuna falan inanıyorlar.

bir çok farklı alanda bir çok farklı şey nüfuz ediyor aslında topluma.
  • jülsezar  (18.06.24 23:51:04) 
Kuantumun bilimden uzak olduğunu iddia etmek se bie tuhaf oldu şimdi. Bilim sadece bilinebilen şeyleri çalışmaz, bilinemeyeni de deşer sürekli ve sürekli yeni bilgiye ulaşır, doğru veya yanlış olduğunu ispat ettikçe yol alır. Yeni bilgilere "bilinmez"den hareketle ulaşmanın nesi acaip? Bir soru soruyor veya bir hayal kuruyor ve peşine düşüyor. Bunun kendisi üzerine çalışma süreci işte, insanların bu "üzerinde çalışma süreci"ni yaşamadıklarını ne biliyoruz?

Bir de astroloji bir istatistik arşividir, aynı zamanda istatistikî verileri yorumlama anlayışıdır. Bilimle karşılaştırmanın anlamı yok yani.
  • muhayyer divan  (19.06.24 00:16:13) 
selam @pantepember,
Bilim ile alakalı söylediklerinizde esasında mutabıkız. Ben de onu da vurgulamaya çalıştım, bilim bu, bugün bir pratik insan sağlığı için kötüyken, yarın iyi olabilir. Bunu da deneye ve gözleme dayandırır, kulağa hoş geliyor sıkıntı yok. Ancak bilimin içinde olmayan biri olarak, söz gelimi covid aşıları mevzusunda, bir doktor negatif bir yorum yapıyor, direk aforoz ediliyor bilim dünyasından. Bilimle ilgili bir kişi böyle aforoz edilince ben de ister istemez herhalde bilimde de belli trendler var ve karşıt sesler susturuluyor diye düşünüyorum. Şahsen gözlem yapıp bilme şansım yok.

Beslenme konusunda da aynı şeyler geçerli. Bir bilimadamı çıkıp diyor ki 1 gram yağa ihtiyacınız yok, diğeri de keto yapın falan diyor. Her konuda çok da mutabık olunamıyor gibi geliyor.

Oruç konusunu, bilemiyorum azizim :) dini amaç olmaksızın susuz yapanlar da var, kendilerine göre sağlık için. Mesela bu örnekte bilim bunun iyi olmadığını söylüyorsa gerçekten, ben bunu dikkate alamayacağım.

jülsezar'ın dediği gibi örnekler de tam benzemiyor aslında biraz konunun dışına çıktık.

Ekşisözlük'ten bu tarz tartışmalı konularda ne zaman birşeyler okusam içimden geçen şey, insanların bilime fanatikçe bir bağ ile yaklaştığı yönünde. Sanki baştaki tanım ile uyuşmuyor gibi.
  • mbond  (19.06.24 00:17:21) 
Cevabı pr'ın bu yönde yapılıyor olması.


  • doharkoman  (19.06.24 00:57:28) 
Kuantum ve enerjinin bilimsel olmadigini iddia etmek enteresan, soylediginiz konular gayet uzerinde calisilan ve farkli cok sey kesfedilen alanlar. Bilmedigimiz cok sey var, bana aksine minnak beynimizle, bilim bile bir cok seye her sene bambaska bakarken o bilimsel bu bilimsel degil demek garip geliyor. Sadece son 4 yilda covid ile ilgili yasananlar bile kafanizda soru isareti olusturmuyorsa ben buna garip bakarim. Fanatikce bilime anladiginiz anlamda baglilik bana garip geliyor. Mbond'a katiliyorum bu anlamda. Son olarak bana insanlarin neye inanip, neyde huzur bulduklarini sorgulamak ve ayiplamak yargilamak da enteresan geliyor, siyasal islamcilar gibi yasam tarzini size empoze etmiyorsa nasil bir etkisi var size?


  • kassiopeia  (19.06.24 00:57:43) 
bilimsel açıklamaların anlaşılması zor ve insanlara tatlı gelmiyor, ilgi çekmiyor. o yüzden inanmak istedikleri şeylere inanıyorlar.


  • ferenc  (19.06.24 01:05:13) 
bir avuc insan misiniz? eskiden din mi vardi? kusura bakmayin ama bu cumleleri kurmak bence bir kopukluk gostergesi. oncelikle bir avuc insan degilsiniz, hatta bilim insani degilseniz buyuk oranda bilimi populer kulturden genis kitlelerle birlikte takip ediyorsunuz. fizikci, sinirbilimci olmayip bunlari makalelerden takip eden birini hic gormedim. belki istisnasinizdir. din dediginiz sey hala var. bu saydiklarinizla ilgilenenler, eskiden dindar olanlar degil genelde ateistler, deistler, agnostikler.


  • Sour  (19.06.24 02:18:41) 
@muhayyer divan @kassiopeia,

"Kuantum bilim değildir" demek istemedim. Nasıl bunu anladınız? =) "Enerji yoktur" der mi bir insan? =)
"Kuantum beslenme", "kuantum şifa" vb her neyse, bunlar bilimdışıdır demek istedim.
  • pantepember  (19.06.24 08:15:21 ~ 08:50:20) 
@mbond selam,

"Beslenme konusunda da aynı şeyler geçerli. Bir bilimadamı çıkıp diyor ki 1 gram yağa ihtiyacınız yok, diğeri de keto yapın falan diyor. Her konuda çok da mutabık olunamıyor gibi geliyor."

Eğer bilimin ilkelerine ters bir şey yapıyorsa "aforoz" edilmesi normal.

"Ancak bilimin içinde olmayan biri olarak, söz gelimi covid aşıları mevzusunda, bir doktor negatif bir yorum yapıyor, direk aforoz ediliyor bilim dünyasından."

Bence burada sorun şu: Aslında bilimsel temelle bu iddialar incelense birçoğu (belki tamamı) çürütülecek. Elde yeterli veri ve düzgün bir metodoloji olmadan ortaya atılan iddialar olduklarını düşünüyorum. Yani burada sorun bilimin değil, bilimsel metodolojiyi uygulayan (veya doğru uygulayamayan) bilim insanlarının.

"Ekşisözlük'ten bu tarz tartışmalı konularda ne zaman birşeyler okusam içimden geçen şey, insanların bilime fanatikçe bir bağ ile yaklaştığı yönünde."

Ah keşke bilime (yani akılcılığa) fanatikçe bağlı olsak. =)

Soru: Bilim kadar isabetli başka ne var insanlığın elinde?
  • pantepember  (19.06.24 08:49:01) 
Türkiyede evrim konusu nedeni ile bilim hep sorgulanan ve bir grup insan tarafından “inanılan” bir şey oldu.
Aslında bilim inanılacak ya da inanılmayacak bir şey değil. Ama işte türkiyede sanki bir inanç sistemiymiş gibi bakılıyor. Böyle olunca bazı insanlar daha eğlenceli konulara kayıyor. Hayatlarına alacakları her oldunun şuana kadar edindikleri bilimsel tabana uyması gibi bir dertleri yok. Bilim de o oldulardan biri onların gözünde.
Maalesef bunun nedenini de evrime bağlıyorum ben. Sürekli bir tartışma, yalanlama. Halk ne yapsın.

Sonradan yanlışlanan konular konusunda da;
Bir konuda yapılan araştırmaların ilkleri kapitalist düzeni destekleyecek yönde ticari şirketler tarafından finanse edilebiliyor.
Mesela sigaranın boğazı yumuşatması için içilebilir denilen kısa bir dönem oldu. Ama ilk araştırmalar böyle hatalı sonuçlar çıkartabilirken sonra bağımsız araştırmalar yapılıyor konu hakkında ve doğruya ulaşılıyor. Bizim şu saatten sonra tekrar sigara aslında yararlıymış dememiz mümkün değil bilim camiasında.


Bir konu hakkında 20 tane yarar ve zarar keşfedilecekse ilk yapılan araştırmalar bir kaç yararını keşfeder nitelikte olabiliyor. Sonra zamanla çok daha doğru, nitelikli, tarafsız araştırmalar yapılıyor. Ve daha etraflı bir sonuca ulaşılıyor.

Bu durumu “bilim de fikir değiştiriyor” olarak değerlendirmek biraz kendini kandırmak biraz da medyatik aldatmalara kanmak gibi.

Zaten bilimsel verileri medyadan takip etmek bir dünya bilimsel olmayan ama “bilimsel” gibi verilen bilgiyi de bilgi dağarcığına katman demek. Sonra noluyor, bilim de aslında arada saçmalayan, inanılabilen ya da inanılmayan bir olgu haline geliyor

Şu evrim konusu islami camiada kendine oturacak bir düzlem bulsa aslında bence bu sahte bilim olarak nitelendirdiğimiz konular azalır. Çünkü bilim böyle inanılmayacak bir oldu olmaktan çıkar.
  • zimbirik  (19.06.24 08:50:20) 
@Sour

Doğru bilgiye ulaşmak için bilimsel okur yazarlığı olan, bilimle sıradan insanları (örn. ben) buluşturan güvenilir insanları, yani bilim anlatıcılarını, örneğin Evrim Ağacı'nı, takip ediyorum. Bunu yeterli olduğunu düşünüyorum. Gazetelerdeki "falanca şeyin şu faydaları varmış!" başlıklı haberlerden değil.

Hatta güvenilir bulduğum bir kaynağın verdiği bilgiyi internette başka güvenilir bulduğum kaynaklardan doğruluyorum zaman zaman.
  • pantepember  (19.06.24 08:59:20 ~ 09:01:25) 
Konuşma "bilim güvenilir midir?"e döndü. Sorum şuydu:
Ne oluyor/oldu da bu toplumun "eğitimli" kesimi bu kadar çok hurafaye (reiki, şamanizm, şifa vb) inanır oldu?

Gülmeyin ama kimle flört etsem bu tür inançları olduğu ortaya çıkıyor ve (haydi kendime yakıştıramamayı, onu saçma sözler ederken gördüğümde saygımın azaldığını fark etmeyi geçtim) bu beni tedirgin ediyor çünki bir an gelecek, bu inançlarının "saçmalık" olduğunu söyleyeceğim ve büyük kavgalar yaşayacağız ve ilişki bitecek.

Veya hangi arkadaş ortamına girsem aptalca konuşmalara şahit oluyorum (yukarıda saydığım doğa üstü inanışlar olmak zorunda değil, mantıksız herhangi bir şey iddia/yaklaşım da olabilir.)

Hatta örnek vereyim: "Abi, dedem her gün 2 paket sigara içerdi, 95 yaşına kadar yaşadı." Genellikle de sonuç/çıkarım açıkça söylenmez bu tür ifadelerde. Üstü örtülüdür. Demiş olur ki, "bak, sigara o kadar da zararlı bir şey değil." Başka bir örnek de, mikrodalga fırının zararlı olduğunun iddia edilmesi. Burada bahsettiğim şey kritik/eleştirel düşünce eksikliği.

Ve bir noktada da, burada da olduğu gibi, bilim kötüleniyor, ona güvenilmez olduğu söyleniyor. Yukarıda da dediğim gibi, bilimden her şeyi bir anda tam doğru olarak yapmasını beklemek "ya hep ya hiç" safsatasına düşmektir.
  • pantepember  (19.06.24 09:07:35 ~ 09:24:58) 
neden kaymasın ki diyerek cevap vermek istiyorum

sen bunlara inanmıyorsun çünkü iyi bir eğitim almışsın.

ülkemizdeki insanların çoğun çok kötü bir eğitim aldılar. o yüzden inanıyorlar.

"biz aynı eğitimlerden geçmedik mi?" demişsin. geçmedik kardeşim.
  • abelardo  (19.06.24 11:33:41) 
Bu arada bilimin sınırları konusundaki görüşlerim şu videoyla birlikte değişmeye başladı dün gece itibarıyle :)

youtu.be
  • sekizdokuzon  (19.06.24 11:53:09) 
Ama şöyle de bir şey var; ben bu bilim adamının söylediklerini yogadaki birlik, tasavvuftaki vahdeti vücut kavramları üzerinden algılayabiliyorum. Yani buradan önce sezgi, sonra bilim oluşur gibi noktaya varıyoruz. Spiritüalizmi çok da boklamamak lazım.


  • sekizdokuzon  (19.06.24 12:00:15) 
Sana mantıksız gelen her şey aslında mantıksız olmayabilir. Yakın zamana kadar halk olarak kuantum bilmezdik internet bilmezdik vs, birileri düşündü akletti çalıştı yaptı, yaygınlaşınca bilmenin ötesinde yaşıyoruz. Sen anlamıyorsun ya da inanmıyorsun diye bu saydığın şeyler veya diğerleri yoktur ya da safsatadır anlamına gelmeyebilir. Biraz da insanların algı çeşitliliğine, anlama kodlarına saygı duymak lazım.


  • muhayyer divan  (19.06.24 16:44:17) 
Alem boşluk kaldırmaz. Siz insanlardan dini inançlarını alırsanız, o insanlar inanacak başka şeyler arar ve bulurlar. Mekke müşrikleri döneminde putlara inanırlar, 21. Yyda bilime, reikiye carta curta inanırlar


  • love and trust  (19.06.24 17:30:41) 
[]

Kadıköy'de Avrupa Şampiyonasını Yayını yapan Pub/Bar

Sakin sakin izleyeceğimiz neresi var? Dün Moda'daki Fil Bar'daydım. Onun dışında neresi var?




 
sakiz gulu sokakta vardi UERO 2024 yazan bi yer.... wizzardin hizasi ama mekan ismi bilmiyorum
ve tabii kalamis parki da tavsiyedir

  • ala09  (18.06.24 22:21:00) 
Acıbadem Fil çokk ferah ve keyifli. Sakinliği tartışmaya açık.


  • Ranchoddas  (19.06.24 01:27:30) 
[]

Yurtdışından puff getirme

6 tane almıştım 3 tane de hediye verdiler. 9 puffı el çantama koysam atarlar mı?
600lük.
Valize koymak sakıncalı mı cidden?


 
biz iki kişi 3,4 tane ile gürcistana gittik geldik, kimse bakmadı, birar tanesi cebimizdeydi


  • selam  (18.06.24 22:18:32) 
valize koymak yasak elektronik sigarayı. pufflarda o kategoriye giriyordur. el çantanızdan niye atsınlar. en fazla gümrüğün dikkatini çekebilir denk gelirseniz. orada bunların sınırı ne bakmak lazım.


  • jülsezar  (18.06.24 23:08:57) 
Asla bilemezsin. Kontrolde gozlerine takilirsa ve "ticari" olduguna karar verirlerse imha edebilirler.


  • floydian  (18.06.24 23:12:24) 
Kaçakçılıktan gel diyebilirler.

6-7 şişe viski ile yakalanan bir arkadaşım bin pişman oldu.
  • Çuvaldızı  (18.06.24 23:20:22) 
valla merak ettim araştırdım ama tam anlamadım. şöyle bir bilgi var elektronik sigara için.

"Ticaret Bakanlığı da Cumhurbaşkanlığı Kararı’ndan aldığı yetkiye dayanarak 2020/7 Sayılı Genelgeyi yayımlamıştır. Anılan genelgeye göre 18 yaşını doldurmuş yolcuların kendi kullanımlarına ait olan bir adet elektronik sigara ve elektronik nargile dahil her türlü mamulün; 200 adete kadar ısıtılan tütün mamulü veya toplamda 30 ml’yi aşmamak üzere kartuş ya da solüsyon veya 10 adete kadar tek kullanımlık elektronik sigara ile sınırlı olmak üzere girişine izin verileceği ifade edilmiştir. Belirtilen miktarları aşan adetteki bu eşyaların yurtdışına çıkışta teslim edilmek üzere yolcu beraberi eşya ambarına alınması gerektiği ve zamanında yolcular tarafından alınmayan eşyaların imha edileceği bilgisine yer verilmiştir. Ayrıca; kara ve deniz yoluyla ülkemize giriş yapacak transit yolculara da söz konusu hükümler uygulanacağı belirtilmiştir."

ilk başta yanında bir adet diyor. daha sonra 10 adet tek kullanımlık elektronik sigara diyor.

ticaret.gov.tr/data/5e206b7813b876856c9cf082/2020-7%20Say%C4%B1l%C4%B1%20Genelge%20(Elektronik%20Sigaralar%20hk).pdf


sınır 1 iken 9 tane yakalanırsa kaçakçılıktan işlem yapabilirler.
  • jülsezar  (18.06.24 23:30:52 ~ 23:31:15) 
ben de sınır 10 adet diye okudum fakat hiç örneğine rastlamadım internette. 10 adet tek kullanımlık getirilebilmesi yasal olarak anlaşılıyor yazıda.


  • carisch  (19.06.24 12:20:49) 
[]

kredi

almanya'daki konut kredilerine bakıyordum. kuveyt türk'ün şubeleri varmış. linkteki ilk resim kuveyt türk almanya kredisi, 2. resim türkiye'den ziraat bankası.

iki krediyi de karşılaştırmak için 100.000 euro olarak seçtim. almanya'daki kredi oranı 4.89, türkiye'deki 3,49 ama almanya'daki aylık ödeme daha düşük. neden böyle? aynı miktardaki kredinin görünürdeki oranı daha yüksek olmasına rağmen aylık ödemesi daha düşük. almanya 1000 euro, türkiye 124 bin lira.

3. resimde amortisman denen bir şey var. bu nedir? %2 seçtiğiniz zaman aylık ödeme daha düşük oluyor. böyle olunca daha düşük oranlar ödeyip kalan parayı 10 yıl sonra topluca mı ödüyorlar?


imgur.com

 
Almanya’daki oran yıllıktır, Türkiye’deki aylıktır. Adamların yıllık faizi 5 seviyesinde, bizim 60-70’tir.


  • orient blue  (18.06.24 22:03:22) 
4.89 euro'ya yillik faiz. digeri tl ve aylik.


  • hot potato  (18.06.24 22:05:10) 
CUnku Almanyadaki kredide 120 ay sonunda tum borcunuzu bitiremiyorsunuz.
Amortisman dediginiz sey Almanya'da tilgung olarak gecer. Yani her sene bankaya yatirdiginiz paranin bir kismi faize giderken bir kismi da 100K€ principle'i azaltmak uzere kullanilir.

Ilk sene kabaca toplam odeme = toplam faiz + toplam tilgung
100K * %4,89 =4890€ faiz
100K* %2= 2000€ tilgung
Toplam yillik 6800€ odeme bu da ayda yaklasik fotodaki gibi 574€ kusur yapar.

Saglamasini yapalim 574* 120 =68900€ kusur.
Gordugunuz gibi 120 ayda borcu bitiremedik.120 ay sonra yeniden yapilandirma yapmaniz lazim
  • turkuaz  (18.06.24 22:54:50) 
@turkuaz bu amortismanı neden seçiyorlar peki? kredi süresi daha uzamış oluyor sanırım. ondan mı? avantajı nedir?


  • blackkmamba  (18.06.24 23:09:34) 
avantaji banka acisindan riski dusurmek. sen atiyorum aylik 2000 euro kazaniyorsan ayda en fazla 574 euro ev kredisi/mortgage geri odemesi yapacak sekilde borc veririm diyor. yani gelirine gore ayda 1055 euro odemen gercekci degilse bu senaryo devreye giriyor.


  • hot potato  (18.06.24 23:15:30 ~ 23:16:01) 
@hot potatto tam anlamadım. iki şekilde de elime 100 bin euro geçiyor. sadece gelirim düşük diye normalde ödemem gerekenden daha az ödüyorum. bu nasıl banka için daha avantajlı oluyor?


  • blackkmamba  (19.06.24 00:54:32) 
Amortisman oranini ayarlayarak ,faiz oraninin sabit oldugu durumda aylik taksit oranini yukseltip azaltabiliyorsunuz.

a) YUksek amortisman secersen anaparayi geri odeme oranin yuksek olur bu durumda aylik taksidin de artacaktir. Bu yontemin avantaji 120 ay sonra tekrar yapilandirma yapacagin zaman yapilandirilmasi gereken miktar daha az olacaktir.

b) Dusuk amortisman secersen dusuk geri odeme orani ve dusuk aylik taksit olacaktir.Borcun ana para kismini daha az kapatabileceksin.120 ay sonra a'da anlattigimdan daha buyuk bir geri yapilandirma yapman gerekecek.

Bu senaryolarda 120 ay sonraki faiz oranlarini bilmiyoruz.Dolayisiyla ana para borcunu daha cok azaltmak mi avantajlidir (a sikki) yoksa orcum az azalsin ama mevcut taksidim de dusuk olsun, zamana yayayim,10 sene sonrasina allah kerim demek mi (b sikki) 10 sene sonraki faiz oranlarina bagli olarak degisir.Tabi sizin odeme gucunuz de onemli bir parametre.
  • turkuaz  (20.06.24 14:19:15) 
[]

Eski ipadden windows 7 li eski laptopa fotoğraf aktarmak.

2013 model ipad air artık ölmek üzere ve içindeki 20.000 e yakın fotoğrafı icloud ya da başka herhangi bir şey kullanmadan windows 7 kullanan laptopa aktarmak istiyorum.

Yıllardır yaptığım bir şeydi. Tak şarj kablosunu direkt aktar klasöre gibi çok basit bir işlemdi. 2 yıldır yapmamışım. Şimdi asla yapamıyorum. Hatta iphone 11'i de aktaramıyorum. İnternet kafede güncel windows ile denedim orda da olmadı ikisi de.

içi boş görünüyor. Ne bir sarı klasör simgesi ne bir şey. cihazların içini göremiyorum.

Icloudsuz bir yolu yok mu? Eskisi gibi?

 
Tavsiyem maci olan bir arkadas bulup onun bilgisayarında yeni bir kullanıcı açmak ve oradaki photosa yedekleme yapmanizdir.
Bu arada ilk taktığınızda yazılım indirebilir ve tüm fotoları ilk başta göstermesi, sonra da aktarmasi çok uzun sürebilir.

Gerçekten biraz para verip bir seferlik bir aylik falan iCloud almak daha hızli ve güvenilir bir çözüm olabilir.
  • alric  (18.06.24 23:36:49) 
3u tools net cevabınız.


  • excespeace  (19.06.24 14:46:36) 
[]

Arçelik taşınabilir güneş paneli alınır mı?

Hem kampta vs. hem de olası bir uzun süreli kesinti durumunda kullanmak üzere bu ürün alınır mı? 200w olanı da var ama o kadar para veremem şu an.

Fiyatı Çin mallarına göre pahalı olabilir ama en azından arkasında duracak bir firmadan alınıyor bir arıza vs. çıkarsa muhatap bulabilirim diye düşünüyorum.

www.arcelik.com.tr

 
taşınabilir güç istasyonları işini görür mü?
www.amazon.com.tr

  • renegade  (19.06.24 00:48:41) 
[]

İzmir’de yaşamak vs Urla’da yaşamak vol 2

Bu aralar İzmir sorusu çok soruyorum ama bir karar aşamasındayım.

İzmir (bayraklı) da çalışma ihtimalim var

Veya

Urla’da çalışma ihtimalim var.

İkisinde de ev kiralama filan olacak.

Gelir yaklaşık 50-55 bin

Yaş 32

Araba yok (ama olabilir)

Bu şartlarda hangisinde yaşamak her açıdan daha iyi olur?

Mesela İzmir de izban güzergahı (Buca vs var sanırım) bir ev tutup işe gidip gelmek
Ya da doğrudan bayraklıdan ev tutmak
Ya da Urla da kalmak (kiralar pahalı ve ev yok neredeyse)

Sizce hangisi daha mantıklı?


Edit: bayraklı izban yakını iş yeri
Edit2: aslında Urla’da kalacağına İzmir de şurda kal gibi bi öneri almak isterim yada boşver izmiri Urla en güzeli gibi

 
Hocam Bayraklı dediğin bi dudağı yerde, bi dudağı gökte bir yer. Gecekondu mahallesi de var, Folkartları da. Sen neresinden bahsediyorsun.

Urlayı anlatmıştık sanırım. İzban hattını ve Belediye otobüs güzergahlarını haritada çiz. Durak yakını yerlerle ilgilen.

İzban Bucanın kenarından geçer. Buca dediğin de devasa bir yer.
  • Mirket  (18.06.24 21:31:20) 
O parayla urla'da zor yasarsiniz. Hele arabasiz. Dandik daire kirası 20 bin, biraz normali 25-30. Maaşın yarışı komple gider.

Bayrakli civarinda en azından bulabilirsiniz.

Arabasiz urla ben tavsiye etmem.
  • logisticsmanager  (18.06.24 21:36:32) 
Bayraklı'nın Karşıyaka'ya sırtını veren yerleri de var Bornova'ya dokunan mahalleri de. Kendi başına Bayraklı merkez ise pek tavsiye niteliğinde değil. İşyerinizin tam konumu önemli. Ha illa işyerinin dibinde ev tutmak zorunda değilsiniz elbette ama en iyi ihtimal 20.000 diyorum ben.

Urla sizin İzmirden ne beklediğinizle ilgili. Şehir hayatının tüm imkanları mı yoksa sayfiyede 4-5 ay tatlış sonra izole mi?
  • medre  (18.06.24 21:48:45) 
Urla parası ve arabası olan insan mekanı. Bu ikisi belliki sizde yok. Onun için bu şartlarda Urla olayına bulaşmayın. Bornova veya Bayraklıda 20 bine güzel bir ev kiralayıp güzel güzel işinize gider gelirsiniz


  • limonlu eksi  (18.06.24 22:54:33) 
urla parası olanların yeri +1 80-90 bin gelirin olursa ve araban olursa yaşanacak yerdir.

gaziemir-buca(izbana yakın yerlerde) ya da bornova-bayraklı etrafında ev bakmak daha mantıklı. izmir'in trafiği istanbulla yarışıyor. sakın arabayla gidip gelirim gibi bir hayale kapılma. izbanla git gel yap işine.
  • false pretension  (19.06.24 13:24:53) 
[]

Neden kötü bir insan olmuyorsunuz?

Sorum kendini iyi insan olarak görenlere. Ya da bir altta saydığım davranışları yapmayanlara.
Kötülükten kastım bariz suç oluşturan kötülükler değil.

Kötülükten kastım;
Manipülasyon, duygu sömürüsü, kandırma, yalan söyleme, aldatma, entrika vs türü şeyler.

Bunları yapınca kendinize yarar sağlayabilecek olmanıza rağmen neden yapmıyorsunuz? Sizi tutan ne?

Somutlaştırmak için örnek vereyim. Manipülasyon yaparak iş yerinde yükselme imkanınızın olduğunu biliyorsunuz, ancak bunu yapmıyorsunuz?
Ya da ne bileyim entrikalar çevirerek birini yanınıza çelebileceğinizi biliyorsunuz ama yapmıyorsunuz gibi...

Dini inanç kısmını irdelemiyorum. Bunun haricindeki kısmı merak ediyorum. Yani lütfen "çünkü günah" demeyin :)

Tşk ederim.

 
Içim rahat etmez. Sonradan kendi kendimi yiyeceğim şeyler yapmak istemiyorum.


  • nic cage  (18.06.24 20:54:46) 
çünkü hayatımın her alanında adil olmaktan yanayım.
adil olmayan şey kendi çıkarıma da olsa kabul etmem.

  • rentts  (18.06.24 20:56:09) 
onur..


  • unabomber  (18.06.24 20:59:55) 
insan bence default kotu.

mukemmel kesinlikle degilim ama iyi olmaya calisiyorum. cunku bunu asilmasi gereken bir baraj olarak goruyorum.

biraz da karmaya inaniyorum, arada yaptigim cakalliklar bana uzun vadede iyi gelmiyor.
  • cooperr  (18.06.24 21:07:49) 
İnsanoğlu sosyal bir canlı. Bir topluluk içinde yaşamak zorunda. Bunun olabilmesi için de o topluluğun yönetiliyor olması yanında kuralları da olmalı. Bu kuralların başında da topluluk üyelerinin birbirlerine, senin tabirinle kötü olmaması gerekiyor. Aksi taktirde toplulukta düzen sağlanamaz. Milyonlarca yıl uygulanan bu kurallar, genlerimize 'vicdan' olarak işlemiş. Aidiyet duyduğumuz toplum içindekilere kötülük yapamıyoruz.

Geri kalanı tamamen öğreti. Örneğin çok yakın tarihimize kadar savaşlar sonrası kazanan tarafa 3 gün talan ve tecavüz hakkı verilirmiş. Bu hiçbir insanlığa sığmaz ama her dinde de yeri var hala. O zaman normal sayılıyormuş. Şimdi farklı. Muhtemelen ben yapamazdım diyorsun ama o öğretiyle yaşamış olsan yapardın.
gibi
  • Mirket  (18.06.24 21:08:43) 
Vicdanım. Vicdanıma ters hareket etmek kendim olmama engel.


  • boyalı kuş  (18.06.24 21:58:47) 
Günün sonunda vardığım nokta şudur: Bir insan isteyerek iyi veya kötü olamaz kanaatimce. Belki bir süreliğine… sonra özüne döner elbette. Maya dediğimiz şey var ya işte ona çeker seni.
Kötü olamadığı için, toplumun çürümüş ahlaki norm ve kurallarına uyum sağlayamayarak, yediği kazıklar sonunda,aslında içten içe kızdığı şey insanların kötü olması değil, kendisinin engelleyemediği iyiliğidir. Bilir kendisini ve değişmeyeceğini ve bilir toplum nazarında bunun para eden bir şey olmadığını.
O yüzden insanın toplum nazaranda bir kıymeti harbiyesi olması için kötü olmak değil kötü doğması gerektiğidir. Hangi taraftan doğarsa doğsun insan, bu övünülecek şey değildir. Çünkü; bilinçli yapılmayan eylemlerle sadece deliler övünür.
  • dedeminhirkasi  (18.06.24 22:23:26) 
Bu saydığınız kötülükleri belli dozlarda, farkında olsak da olmasak da içinde bulunduğumuz koşullar eğer dikte ediyor ve hoş görüyorsa hepimiz yapıyoruz. Günümüz Türkiye'sindeki ahlak anlayışıyla cumhuriyetin kuruluş zamanlarındaki anlayış aynı değil mesela. O zaman örneğin adam kayırma büyük ve bütün toplumu etkileyen bir kötülükken bugün hoş görülebiliyor. Çünkü yapmayan zarara uğruyor ya da uğratılıyor. Bir de büyük çoğunluğun yaptığı ahlaksızlığa karşı toplumun toleransı artar. Bence ahlak kuralları, kötülük tanımı öyle çok da subjektif değildir ama çoğunluğun bunları kötülük olarak algılayıp sergilemesi ya da geri durması zamanın ruhuna ve içinde yaşanan toplumun dejenerasyonuna bağlı. Örneğin bir otobüs durağında hiç kimse sıraya girmiyorsa bir noktadan sonra, ara sıra da olsa sen de sıra ihlal etmeye başlarsın. Kesinlikle sıra ihlal etmem, diyecek insanların görüşlerini sorduğunun farkındayım ama öyle ilkeli, ahlaklı insana çok kolay rast gelemezsin. Yapmıyorum diyen de ya yaptığının farkında değildir ya da sürüye uyup yapmaktan hicap duyuyordur.


  • sekizdokuzon  (18.06.24 22:28:34) 
Bu saydıklarını yaptıktan sonra hissedilen şeye göre belirleniyor bence hareketin iyiliği ya da kötülüğü (kişinin kendisi için olan kısmı). Arkasından kötü hissetmediysen, harekete belki ezbere "kötü" dersin ama deneyiminle vardığın bir sonuç olmaz. Dolayısıyla sende yansımasını bulamadığın ahlaki bir sistemin içinde hissedersin kendini ve sana kötü diyip dursalar bile buna "kötü" demeyi sürdürürsen bölünürsün.

Terapi burada devreye giriyor. Hissettiğimiz şeyleri hangi şablonlara göre kategorize ederiz, hangi şablonu benimser ve yaşatmaya gayret ederiz.

Adam öldürmediğiniz sürece, zarar verirken zarar verdiğinizi bilerek zevk almadığınız sürece gerisi fasa fiso, gerisi insanlık halleri. Ne kendinizi, ne iyiliği ne de düsturları falan çok da büyütmeyin bence. Yaşıyoruz ve öleceğiz.
  • foreignsilhouette  (18.06.24 22:32:27) 
Hani derler ya, babadan oğula nesil bu o...çocuklari diye. Belkide ondandir. Benim peder de dadluş gillerden hani.


  • Zetnikov  (18.06.24 22:37:04) 
Bu arada söylediklerimden "Nasılsa yaptırımı yok, herkes gönlünce yapabildiği kadar kötülük yapıyor sürekli." gibi bir anlam çıkmasın. Her birimizin bir kotası var, astigimizda kendimizi gerçek bir kötü gibi hissedeceğim8z ve büyük sorgulamalara gireceğimiz, kimse o kotayı aşmaz kolay kolay. Yani diyelim bir işyerinde bir iş gününde çalışanların huzurunu devasa ölçüde kaçıracak ya da insanları galeyana getirecek kadar kötülük yapılmaz. Bir gün kötülük yapan ertesi gün onu telafi edecek bir harekette bulunur. Bence ahlak kuralları bağlamında bir aksiyonun telafisi başka bir aksiyon değildir ama çoğumuz böyle düşünmeyi severiz. Odunleme mi deniyordu buna psikolojide. Yani genel bir huzursuzluk olsa da kimse çileden çıkmaz. İnsanlar sosyal canlılar oldukları için bu dengeleri çok iyi gözetiyorlar. Deminki otobüs sırası örneğinde birine "Sıra var, lütfen sıraya girin" dediğinde genellikle başlarını önüne eğip susuyorlar. O da biliyor yaptığını, herkes bilir. Vicdan neredeyse elle tutulur, fiziksel bir şey insanlar için ama değişen şartlara, çıkarımıza göre bir süre susturup görmezden gelebiliyoruz.

Ben yine de kötülüğün, iyilik üzerine yapılan bir makyaj olduğunu düşünüyorum. Er geç siliniyor, doğru olan, olması gereken görülüyor, yaşanıyor. O yüzden umutsuz değilim.
  • sekizdokuzon  (18.06.24 22:58:02) 
peki arkadaşlar, çok teşekkürler.

ilk başlığımdaki davranışlar neticesinde, terfi alan/sizden daha çok para kazanan birisine karşı, şunu mu diyorsunuz "olsun, ben doğru olanı yaptım, mutluyum".

sizi kandırarak/aldatarak manevi yıkımınıza ya da maddi zararınıza sebebiyet veren durumlardan sonra, "olsun ben yine de iyi insan oldum, içim rahat" mı dersiniz?

KİLİT NOKTA; sizin de aynı "kötülüğü" yapma şansınız vardı. yani yalan, aldatma, entrika yapabilirdiniz. yapmadınız. ve şimdi yapan kişi sizden çok daha mutlu/zengin vs. burası mühim tekrar edeyim. fırsat sende de var, karşı tarafta da. sen doğru adam olmayı seçtin.

neticede, takdiri/övgüyü vs karşı taraf aldı. sen ise beceriksiz/pasif/salak vs oldun. kimse karşı tarafın aslında "kötülük" yaptığını bilmiyor. herkes ise senin beceriksiz/pasif/salak olduğunu düşünüyor.

diyeceksiniz ki belki "ben biliyorum, yeterli". kendini kandırmak gibi olmuyor mu bu? kimse iyi adama " evet sen doğru olanı yaptın" demiyor. çünkü bunu iyi adamdan başka bilen yok. BUNU SENDNE BAŞKA BİLEN YOK. gece başınızı yastığa koyduğunda huzur mu yoksa kerizlik mi gibi bince bir düşüncede bulmuyor musunuz kendinizi?
  • sorularimicinfeykhesap  (18.06.24 22:58:40) 
yapabilsem yaparım. evham çok ben de. yalan söylesem kandırsam, bir şekilde açığa çıkar diye yapmıyorum.


  • jülsezar  (18.06.24 23:11:35) 
@ sorularimicinfeykhesap

Cevap iki uc nokta da degil, ortasi.

Asiri iyi niyetli olmak da bence bir sikinti belirtisi. O zaman direk dogal seleksiyona girersin ve yokolursun. Ama surekli cakallik pesinde kosmak da normal degil.

Manipulasyon teknigini kullanmadan bence basarili olmak imkansiz. Mesela ben satis yapan birisiyim, verdigim servisi satmam icin manipulatif olmam gerekli. Bazen aradiklari servis bizde olmuyor ama buna ragmen var diyorum, isi aliyorum. Sonra gidip o is icin gerekli olan adamin pesinde kosuyorum, buluyorum, isi cozuyorum.
  • cooperr  (18.06.24 23:26:37) 
Bu sorunun çözümü basit aslında: iyi adam olup "oyunu kurallarına göre oynamamak" seni aptal, pasif biri gibi hissettiriyorsa ya da insanların sana öyle baktığını düşünüyorsan bor sonraki senaryoda bu sefer oyunu kuralına göre oynarsın. Birine kötülük edip vicdan azabı çekmek mi (ki cekmeyebilirsin de, herkes yapıyor, ben de yaptım, dersin) yoksa doğru olanı yapıp kendini aldatılmış, hakarete uğramış gibi hissetmek mi?


Beni yıkıp geçip kariyerine tam gaz devam eden biri oldu yakın xamanda. İlk tepkim "Sağlık olsun" olmadı açıkçası. İçimden ve bazen dışımdan kızdım, sovdum. Ama şu an içim rahat, o insanın yüzünü bile unutmaya başladım. Ki o benim yüzümü daha çok hatırlar.

Seçim senin.
  • sekizdokuzon  (18.06.24 23:31:06) 
Yeteneğim yok. Yeteneğim olsaydı da vicdanım rahat huzur vermez bana.


  • muhayyer divan  (19.06.24 00:07:33) 
Çünkü kötü değilim. Bunu kendime yapamam. Ruhumu kirletemem. İçimden de gelmez.


  • gabe h coud  (19.06.24 00:42:35) 
Normal kişilikteki insanlarda ahlak mekanizması vardır yukarıdaki özellikteki kişiler ise kişilik bozukluğuna sahip oldukları için onları durduran bir mekanizma yoktur. Bir narsistten bir psikopattan ahlaklı erdemli bir insan olması beklenemez normal kişilikteki insan yukarıda saydığınız davranışları sergilese bile vicdan azabı duyar pişmanlık çeker ayrıca normal insanın rutin davranışı değildir bunlar. Yukarıda saydığınız özelliklere sahip insanlar ruh hastasıdır. Din kısmına girmemeniz düşündürücü fakat din zaten akıl sağlığı yerinde olan insanlar içindir.


  • doharkoman  (19.06.24 01:07:45) 
---KİLİT NOKTA; sizin de aynı "kötülüğü" yapma şansınız vardı. yani yalan, aldatma, entrika yapabilirdiniz. yapmadınız. ve şimdi yapan kişi sizden çok daha mutlu/zengin vs. burası mühim tekrar edeyim. fırsat sende de var, karşı tarafta da. sen doğru adam olmayı seçtin.---

Su kisma cevap vermek istedim. Doharkoman +1. Her insanın kendisine gore olusturdugu bi ahlak var ve "ben biliyorum, yeterli" demek kendimi kandirmak olmuyor. Kendini bilmek oluyor. Burada mevzu benim nasil hissettigim, benim vicdanima ne kadar uyup uymadigi. Bir de zaten kimsenin benim yaptigim iyi bi sey icin(kotulugu yapmadigim icin) bi alkis borcu ya da "wooww ne erdemli" deme lutfunda bulunmasina gerek yok. Bu benimle alakali, ben rahatsiz oluyorsam mesele bitmistir. Arkamdan da pasif, basarisiz, beceriksiz diye sallayabilir, bana ne.

Son kisimda da yattiginizda keriz gibi hisseder misiniz demissin. Ona da cevabim, keriz gibi hissetmem ama sinirim bozulur saglam kufurler ederim. Onun yaptigi kotulugu ben yapmadigim icin degil, o yapabildigi icin guzel soverim.
  • Feriyaanim  (19.06.24 01:26:21) 
kendimi değersiz gördüğüm için başkaları için daha çok çabalıyorum. kendi menfaatim yerine başkalarını önceleyen kendimi iyi zanneden korkak bir aptal olduğum için.


  • ercu cozer  (19.06.24 01:26:49) 
Yapabilme imkanımın olması ya da olmaması bana engel değil. Bir şeyi yapıp yapmayacağımın kararını vicdanım veriyor. Bilerek birisine ya da herhangi bir şeye kötü davranmak istemiyorum. Öyle bir negatifliği hayatımda istemiyorum. O negatifliğe neden olan kişi olmayı hiç istemiyorum. Zarar veren olmak istemiyorum. Bana yanlış gelen hareketi kendi çıkarım için yaparsam kendi değerlerime zarar vermiş olurum. Evdeki karıncalarından öldürerek kurtulursam hayvanlara zarar vermiş olurum. İş yerindeki asalaklarla ise açık bir şekilde uğraşırım. Gizli kapaklı işler bana göre değil. Olduğu kadar olur artık. Onlar gibi davranarak hoşlanmadığım insan tipi olmak istemem. Omurga sahibi olmak benim için önemli bir değer. Benim hakkımda benim ne düşündüğüm, içimin rahatlığı önemli, hesabım kendime. O tipler yüzünden yaşadığım haksızlıklara vs ye küfrediyorum, ettiğini bulsun, yaşattığını yaşamadan ölmesin deyip konuyu kapatmaya çalışıyorum…


  • boyalı kuş  (19.06.24 16:45:25) 
eskiden iyi insan olmaya çalışıyordum sürekli. sanırım öğretilenlerden dolayı. artık kötüye kötü oluyorum, onlardan daha kötü oluyorum hatta. böylece bulaşmıyorlar.


  • antihero  (19.06.24 18:00:14) 
[]

istanbul ailecek plaj

6 yaşında kizimla godebilecegim aile plajı neresivar yer önerisi var mı




 
  • renegade  (19.06.24 00:49:16) 
[]

İstanbul, Nike ve Adidas mağazaları

Merhaba. İstanbul'da ürün çeşitliliği en fazla olan Nike ve Adidas mağazaları hangileri?




 
İstinye Park


  • gabe h coud  (18.06.24 17:44:18) 
istinye park +1


  • rentts  (18.06.24 18:08:25) 
[]

Boşanma avukatı İstanbul

Merhabalar,

Herkese iyi bayramlar dilerim.

2 senelik evliliğim bitti. Çocuklu bir anne olarak bana bu süreçte rehber olabilecek iyi ve sağlam bir boşanma avukatı önerilerinizi rica ederim. Teşekkürler

 
KAHDEM derneği ile iletişime geçerseniz içinize sinen birini bulabilirsiniz belki.


  • charbiel  (18.06.24 21:59:27) 
merhaba, özel mesaj yolu ile ulaşabilirsiniz.


  • gottacatchemall  (19.06.24 02:28:42) 
[]

istinye renault bayisi

bu bayide tanıdığı olan var mı? bir araç siparişi verdim zamanlaması konusunda küçük bir bilgi almak istiyorum.

mümkün müdür bir eş dosta sorsak ?


 
[]

Bu anlamlı bir yüzük mü?

Selam dostlar şu yüzüğün bir anlamı var mı acaba? Hani oluyor ya bazı tarikatların ya da toplulukların yüzükleri falan, öyle bişey mi bu da? Tuğramsı bişeye benzettim sanki ama.
Teşekkürler.

eksisozluk.com

 
Ve tuğralı yüzüğü insanlar neden takar, ne düşünerek takılır, ne hissederler?


  • foreignsilhouette  (18.06.24 15:14:39) 
Görüntü çok net değil. Tuğra olabilir.
Daha çok bildiğim böyle yüzükler takmak geçmişine ve inancına bağlı olanların bir ifade şekli.
Ayrıca üstündeki taşların niteliğine göre sağlık açısından faydaları söz konusu
  • diyecevaplandı  (18.06.24 16:06:47) 
Herhangi bir taşın herhangi bir sağlık sorununa faydalı olacağına inanan birine boğaz köprüsünü de satabilirsiniz. Bunun da anlamı yoktur ama osmanlıcı bi tip tuğra görüp beğenip almıştır muhtemelen


  • nundu  (18.06.24 16:31:56) 
Doblo'sunun arkasına tuğra çıkarması yapıştıran, evinde salona tuğra tablosu asan ya da tuğra biblosu koyan insanların takmayı tercih ettiği bir yüzük.

Eskiden daha yaygındı sanki. Artık pek görmüyorum.
  • Mirket  (18.06.24 18:57:08) 
Ecdat temalı diziler izleyenler ya da ülkücüler takıyor böyle yüzükleri.

@nundu +____ (açık çek, kaç istersen)
  • nawar  (18.06.24 20:37:26) 
Çok kötü bir tuğra taklidi.

Tuğralar padişahların imzasıdır, oradan pay biçilebilir.
  • muhayyer divan  (19.06.24 00:09:12) 
[]

Oto Tamircilerine güveniyor musunuz? Neden?

Oto Tamircilerine güveniyor musunuz? Bir araç tamircisi seçerken nelere bakıyorsunuz nasıl buluyorsunuz? Güvenmiyorsanız neden güvenmiyorsunuz? Bu konuda benimle tüm bildiklerinizi paylaşırasnız çok sevinirim. Bir proje üzerinde çalışmak istiyorum ve detaylı bir araştırmaya başlamak istiyorum. Şimdiden herkese teşekkür ederim.




 
- Kendim taniyorsam veya guvendigim biri referans olmussa guveniyorum. Ancak gene de arabayi birakmak istemiyorum, 5-6 saatlik is ise sabah birakip aksam almayi tercih ediyorum.
- Dikkat ettiklerim, aradiklarim: sorumluluk sahibi olmasi, yanlis bilgiler vermemesi, dinlemesi(bu maalesef standart sanayi esnafinda zor bulunuyor), hata varsa kabul edecek omurgaliligin olmasi ve isini temiz yapmasi.
- Neden guvenmiyorum: ustalara ozel degil para isin icine girdi mi guvenmemek cok normal, cok insan parasi soz konusu olunca yalan soyleyebiliyor. Onlari bu hale getiren de biraz ortam tabii suclama yok burada, musteri profili de ustalar kadar guvenilmez olabiliyor. En buyuk guvenmeme sebebim de ekside okudugum bir entry sonrasinda ortaya cikti, araci birakirken yasal bir kayit ile birakmiyoruz, arac sahibi olarak bir olumsuzlukta sorumlulugumuz oluyor. Sanayi islerinde aracin basinda mumkunse durmak lazim.
- Bu tur problemlerden kacinmak icin de genelde ayni insanlarla calismaya gayret ediyorum. Bir noktada durustluklerinden suphe edersem bir yere gitmeyi birakabiliyorum.
  • mbond  (18.06.24 15:11:15) 
Araç tamircilerine güveni gösterebilecek unsur hususunda rastgele bir il seçerek Google mapstan ilgili iş yerlerine yapılan yorumlara bakılabilir.
Bilgisizliğimizi gösteren sorularımız ve tavırlarımız karşı tarafa çakal gibi davranma imkanı veriyor maalesef.

Egzoz muayene için daha geçen gün bir arkadaş bir oto tamircide yok yere 2,500 TL ödedi. Test değerleri limitin üstündeymiş vs..demişler kendisine.
Başka yerlere uğradığında aslında çok daha uygun fiyata sorunun giderilebileceği kendisine söylenmiş.

Sürekli para kazanma hırsı, hangi meslek grubunda olursa olsun karşı tarafın aldatılmasına, fahiş fiyat vermeye kadar gidebiliyor.

Hasta birinin ameliyata girmeden farklı daha uygun tedavi yöntemlerinden biriyle iyileşmesi ile aracın motorunu indirmeden basit bir tamirle aracı onarmak arasında nitelik farklı olsa da mantık olarak bir fark yoktur.
  • diyecevaplandı  (18.06.24 15:30:18) 
Bunu yazarken üzülerek yazıyorum fakat Türkiye'deki hiçbir şeye güvenmiyorum çünkü iş ahlaki yeteri kadar gelişmiş değil her şey maddiyat odaklı dürüst, ilkeli erdemli inançlı insan yok olanıda toplum yoldan çıkarıyor zaten. Özellikle oto tamircilere hiç güvenmem tamir işi olanlara pahalıda olsa stres yaşamamaları için yetkili servislere gitmelerini tavsiye ederim.


  • doharkoman  (19.06.24 01:15:20) 
Güvenmiyorum. Çoğu arıza tespiti yapamıyor. Sağlam parçayı söken sonra da onu satan çok duydum. İşçiliklerinin garantisi yok. Yapamazsa yapamadım demiyor ücreti iade etmiyor.


  • Topalordek  (19.06.24 02:10:09) 
güvenmiyorum çok büyük kısmı düşünerek değil ezbere iş yapar, bir yeri yaparken başka yeri bozar.

tanıdığım, bildiğim güvendiğim bir servis var işlerimi orada yaptırırım. orası olmasa yetkili servise giderdim. yağ değişimi, periyodik bakım gibi temel işleri çoğu özel servis yapar sorun çıkacak kadar komplike şeyler değiller.
  • orpheus  (19.06.24 04:52:09) 
50 tane tanıdığım usta varsa güvendiğim 5 tanesi falandır. Araç ve motosiklet topluyorum hobi olarak, ağır işler haricinde de sanayiye gitmem, kendim yaparım. En genç aracım 20 yaşında ondan çok haşır neşir oluyorum. Çok referanslı ustalar bulmaya çalışırım ya da güvendiklerimin yönlendirdiklerine giderim.

Önce ufak işler isterim tutumuna bakarım, is beğenmeyen tipse hiç ısrar etmem çıkarım. Para konusunda pazarlık yapmam zaten yüksek söyleyen adam ya işi yapmayacaktır ya da işi sündürecektir.

Proje işine gireceksen çok sabrın olması ve haftada en az 3 günü sanayide geçirmeye hazırlıklı olman lazım. Ustaları hoş tutup idare etmen lazım yoksa işin ortasında bırakıp gidenler çok olur, parçaların kaybolur vs vs. Her kola aynı anda saldırırsan çok dağılır takip edemezsin. İşi parçalara böl, yürüyen, elektrik, motor, kaporta,boya vs gibi. Biri bitmeden diğerine geçme, parçaları mümkünse sen muhafaza et.
  • mirty  (19.06.24 10:03:23) 
zamanında ben de bir broadway vardı temiz bir araba üzerindeki parçalar orjinal. bir usta kaşla göz arasında orjinal parçayı, çıkma bir parça ile değiştirmiş. sonradan haberim oldu. çoğuna güvenmem.


  • komando kani var bende  (19.06.24 10:24:39) 
[]

Beyaz yaka işi bırakıp

Mavi yakalı işler yapan kişiler var mı etrafınızda?




 
turkiye'de maden muhendisi bir tanidigim arkadas var babasi kaynakciydi, ondan kaynak isini ogrendi kaynakcilik yapiyor.


  • cooperr  (18.06.24 19:23:17) 
Var. Hatta ben de düşünüyorum. Mavi yaka olmasa da business düşünüyorum.


  • ferenc  (18.06.24 21:15:48) 
var, kardesim. uluslararasi bir otomobil fabrikasinda makine muhendisi idi, simdi avusturalyada marangozluk yapiyor. her gun iyi ki geldim diyor :)


  • in vino veritas  (19.06.24 02:36:25) 
[]

İstanbul Avrupa Yakası Temiz Güvenilir Otel

Tavsiyeniz olur mu?




 
  • jülsezar  (18.06.24 14:45:35) 
[]

Artık erişimim olmayan mailimdeki eski e mailleri nasıl görebilirim?

Soru başlıkta ama biraz detay vereyim. Eski işyerimdeki mail hesabım aralık 2021de açıldı. Nisan 2023te exchange ile telefonumda da kullanmaya başladım bu hesabı. Bundan birkaç ay sonra işten ayrıldım ve doğal olarak işyerime ait olan mail hesabıma erişimim de kapandı. Telefondan girdiğimde açık kalan son oturum görünüyor ve de son üç beş mail. Yeni bir işlem yapamamayı anlıyorum ama mesela 2022deki mailleşmelerimi görememem saçma geliyor. Gelen kutumda bankamla, katıldığım fuarlarla seminerlerle vb mailleşmelerim de var ve onlara ulaşmak istiyorum. Yok mudur bir yolu?




 
Siz işten ayrıldıktan sonra bu veriler yasal olarak eski şirketiniz tarafından silinmek zorunda. Onlar da bu sebeple şirket mail hesabınızı ve ona baglı hizmetleri sonlandırıyorlar. Aslında bu konu çalışanlar tarafından yanlış anlaşıyor. Bir şirkette çalışıyorsanız bu bahsettiginiz veriler aslına sizin degil çalıştıgınız şirketin verileri. Onlar da bu verileri geregi kalmadıgı için kaldırıyor. Hepsi bu. Ulaşmanız mümkün degil.


  • limonlu eksi  (18.06.24 23:01:20) 
[]

istanbul boşken nereye gidelim

İstanbul hali hazırda 4-5 gün daha boş görünüyor
Ya da en azından 2 gün daha.
Hazır pek kimse yokken İstanbul içinde nereye gidelim
Not: araba var

 
[]

Uçak biletleri ne zaman en ucuz oluyor?

Temmuz sonu aralık başı gibi Milano'dan Türkiye'ye geleceğim. Şu an o tarihler için en ucuz bilet 250-300 Euro falan. Ağustos sonu olanlar 100 Euro'nun altında. Google flights'a baktığımda son günlerde aradığım tarih için fiyatlarda düşüş var ancak düşmeye devam eder mi sizce yoksa şu an almazsam çok daha yüksek fiyatlara almak zorunda mı kalırım?




 
[]

araba üzerine damlamış ağaç özü nasıl çıkar?

böyle küçük küçük noktalar şeklinde damlamış her tarafına. bunları en kolay nasıl çıkarabiliriz?

hizliresim.com


 
ılık sabunlu su ile çıkması lazım, yumuşatıp ufak ufak çizmeden mikrofiber bezle temizlenir. inatçı olanlar varsa biraz sulandırılmış isopropil alkol kesinlikle çıkarır.


  • orient blue  (18.06.24 12:56:52) 
Boyaya zarar verip vermediği hk. Bilgim yok ama kolonya çıkarır onu. Çam akmasını da kolonya ile temizlerim ben elime, kıyafetlere bulaşınca.


  • jackyr  (18.06.24 12:56:59) 
sabunlu su falan denedim ama çok zor çıkıyor, her bir noktayı bezle elimle sürte sürte çıkıyor. diğer türlü çıkmıyor.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (18.06.24 13:09:35) 
Gazyağı ya da kil ama kil en temizi.


  • komando kani var bende  (18.06.24 13:36:48) 
kili kendimiz uygulayabilir miyiz?


  • duyulmasi gerektigi kadar  (18.06.24 13:51:45) 
Uygularsınız aktarlarda satılıyor nasıl yapılacağıda internette var.


  • komando kani var bende  (18.06.24 14:24:56) 
[]

Deniz kenarina goturmelik oyun

Haftasonu flortle sahile gidecegiz, orada oynayip hem bizi yakinlastiracak hem eglenecegimiz bir oyun ariyorum, rekabetci bir sey olmasa daha iyi. Aklima direk tabu geldi ve olabilir ama 2 kisi oynanabiliyor mu bilmiyorum (birisi yasakli kelimelere bakiyor ya genelde)

Boyle cizmeli etmeli bir oyun olabilir draw something gibi.

Risk monopoly gibi cok parcali bir sey olmamali tabi parcalar %100 kaybolur.

Kart oyunlarinda cok iyi degilimdir ve rekabetci olabilir belki bilmiyorum. Dama/Satrancta da heralde ikimiz de iyi degilizdir diye dusunuyorum.

Belki tavla ama onu da tasimak istemedim.

Yatirim gozuyle baktigimizda dilsiz bir oyun olursa daha iyi olur. Yabanci arkadaslarla da oynayabilsek ileride iyi olur.

Scrabble belki? Ama sıkıcı olurmuş gibi geldi belki.

 
Düz yer bulabilirseniz jenga


  • abuzer  (18.06.24 12:28:43) 
her oyun rekabetçi satranç da rekabetçi değil mi ? tabu da ? ona çok takılmayın

scrabble da sahilde taşıması etmesi zor değil mi ? yoksa jenga da güzel olur 2 kişiyle.

onun dışında monopolynin kart oyunu var. monoply deal.

mikado olabilir : www.hepsiburada.com
  • jülsezar  (18.06.24 12:32:21 ~ 12:32:48) 
Bence tabu olur, evet biri yasakli kelimelere bakiyor da yani yetiskin insanlar da yasakli kelimeleri soylediklerinde a pardon diyip kendilerini ifsa edebilmeliler yani diye dusunuyorum. Bir de Tavla cok keyifli bence :)


  • kassiopeia  (18.06.24 12:39:32) 
frizbi başkalarıyla oynanabilir iki kişiyken bocce olabilir


  • ala09  (18.06.24 13:24:00) 
uno oynayabilirsiniz, hem kolay hem eglenceli, aslinda normal desteyle de oynaniyor ama kendi destesiyle daha eglenceli olur sizin icin.


  • aferin cok iyi dusunmussun  (18.06.24 22:09:11) 
Normal iskambil (52) destesi götürün. Hem taşıması kolay hem de pişti, 101 vb oynarsınız?


  • strawberry first  (19.06.24 05:09:32) 
benim icin tavla deniz kenarinda oynanacak yegane oyun.. yazdiklarina bakilirsa zaten buyuk ihtimal iyi bir tavlaci degilsindir, o yuzden birak hatun mars yapsin seni, eglenirsiniz.


  • cooperr  (19.06.24 06:45:47) 
1 ... •747576777879808182• ... 8309   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.