[]

Bana müzik zevki atın

Biri ne tarz müzik dinliyorsun diyince, yerin dibine giriyorum. Ne kadar abidik gubudik şarkı varsa hepsini dinliyrum.




 
Valla hocam zevk nasıl atılıyor pek bilemedim:/

Sevdiğiniz birkaç müziği paylaşirsaniz belki benzer şeyler onerebiliriz. Yine de boş geçmemek adına ben bu ara Blaze'e sarmış durumdayim. Dancehall albümlerini 264664377 kez hatmettim sanırım. Tekno seviyorsaniz Blaze, royksopp, l'impractice güzel olur.
  • Amaranta ursula  (07.07.24 17:56:19 ~ 17:56:27) 
Tarz eskide kaldı. Belli bir tarz dinliyorum diye bir şey yok. Beğendiğin şarkılar, gruplar aklında olsun. Onların tarzını seviyorum de.

open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
  • gabe h coud  (07.07.24 18:01:07 ~ 18:04:27) 
"ruh halime göre kulağıma hoş gelen ne varsa dinliyorum, değişiyor" diyorsun, konu orada kapanıyor. illa bir insanın sevdiği 1-2 tarz olmak zorunda mı ki?

olsa olsa "şunu net dinlemiyorum" diyebilirsin. ben mesela keko rap hayatta dinlemem, ruh halim ne olursa olsun.
  • kibritsuyu  (07.07.24 18:08:59 ~ 18:09:26) 
Altın gün


  • duster  (07.07.24 19:29:27) 
kısa bir yol olarak, başarılı örneği fazla bulunmayan müzik türlerine yönelebilirsiniz. böylece sadece birkaç tane albüm dinleyip, ben şu müzik türlerini seviyorum diyebilirisiniz. örnek olarak:
trip-hop: massive attack, portishead
stoner rock: kyuss, queens of the stone age
modal jazz: miles davis, john coltrane
  • lament  (07.07.24 20:59:04) 
Basar dikici- ey gönül bakma cihane


  • olsun demekte zor artik  (07.07.24 21:45:00) 
Dinlediğin müzikten utandığına göre arabesk fantezi müzik falan seviyor olabilir misin? Bunları sevmekte bir sıkıntı olmamakla birlikte müziğin ruh hali üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu bilmende fayda var.
Yabancı dilde şarkıları anlamadığın için rahatsız hissediyorsan sözsüz müzikler keşfedebilirsin.
Kadın veya erkek sesinden birini daha çok seviyorsan vokal ağırlıklı müzikler keşfedebilirsin.
Sevdiğin enstrümanlar varsa onlara göre keşifler yapabilirsin.
Aramaya inanmak güzel bir kavram. Neleri sevdiğini düşün ve YouTube da keşfe çık.

Ek olarak keşif yapmak için tüm müzik türlerinin yazdığı bir site bul ve orada sıradan başla müzik türlerinden örnekler dinlemeye. İngilizce arama yapmak daha çok çeşide ulaşmaya olanak sağlayacaktır. Müzik yaşadığımız hayatın soundtrack'idir.
  • hasmetizm 2046  (08.07.24 10:19:22) 
Yada müzik türlerinden bahseden videolar bul ve izle. Bilgi hayatımızı güzelleştirmek içindir


  • hasmetizm 2046  (08.07.24 10:22:03) 
[]

temu'dan alışveriş ve gümrükte 150 euro sınırı hakkında

temu'dan 5 tane ürün sipariş vermeyi düşünüyorum.

ürünün 1 tanesi 145 euro (kargo ücretsizmiş)

gümrükteki 150 euro sınırı tek bir ürün için mi geçerli?

yani 5 tane üründen biri 145 euro, diğerleri 20-30-40 euro olsa, sorun olur mu?

eğer ürünler gümrükte takılırsa ne oluyor? temu parayı iade ediyor mu?

 
Tek seferde toplam alışveriş 150 Euronun üzerine çıkarsa sorun olur.

Ne olur peki? Gümrükte takılır. Beyanname açtırmanız gerekir. Bunun için de gümrükçü bir firmayla anlaşmanız lazım. Tüm bunlar ekstra masraf ve zaman kaybı. Sonunda eh yeter der iade edersiniz ürünleri.

Nerden mi biliyorum? Başıma geldi çünkü.
  • oekuklu  (07.07.24 17:17:32) 
@oekuklu;

sizin ürünlerin tutarı ne kadardı acaba?

ürünleri iade edince, temu ile paranın iadesi konusunda bir sorun yaşadınız mı?
  • istististist  (07.07.24 17:49:25 ~ 18:05:41) 
Temu yu bilmiyorum.

Mayıs ve Haziran ayında beşer adet tutarı 10-30 dolar arası ıvır zivir almıştım Aliexpressten.

Mayıs ayında aldığım iki ürün Haziran ayında Türkiye'ye ulaşmış.

Haziran da aldıklarım da gelince Haziran da 5 adetten fazla ürün almış gibi gözüktüm ürünler gümrükte kaldı.

Sipariş tarihlerini , takip numaralarını gönderdim aylık 5 adet limitini aşmadım diye ama yanıt gelmedi.

Bu durumda ürünler haraç mezat satılıyormus, satıcı da sorumluluk kabul etmiyormuş. Ödenen para, kargo ve peşin ödenen vergi dahil yanıyor diyorlar.

Yönetmelikte gümrüğe giriş tarihi mi yoksa sipariş tarihi mi yazıyor öğrenemedim.

Bu iş belli olana kadar yurtdışından alışveriş fazla riskli.
  • nop  (07.07.24 19:29:51) 
Ben tradeinnden almıştım. Toplamı 159 euro etmişti. Gümrükte takıldı, gittim gümrüğe vermediler. İade ettim paramı tradeinn iade etti ama bu olaylar uzunca bir zaman aldı


  • oekuklu  (08.07.24 11:17:25) 
[]

Özel mesaj ifşası yasak değil mi?

Ekşi'de özel mesajın ekran görüntüsünü paylaşmış. Yasak değil mi bu? Şikayet ediyorsun sallamıyorlar.




 
Evet çoğu kez sallanmıyor maalesef. O yüzden günde iki defa sabah ve öğlen şikayet bildirimi yap anca dikkate alıyorlar.


  • Yourcousinmarvinberry  (08.07.24 09:05:39) 
[]

Diş macunu

Diş beyazlamasında etkisi olan ve hassas dişler için hangi ürünü önerirsiniz?




 
Parodontax orijinal. Düzenli kullanımda şahane sonuç verir.


  • muhayyer divan  (07.07.24 15:57:36) 
Beyazlama: marvis
Hassasiyet icin: paradontax

  • mor oje  (07.07.24 17:25:37) 
[]

Saç Simulasyonu

Ankara da önerebileceğiniz güvenilir ve işin ehli bir yer var mı?




 
[]

Kedi yavrularında pire?

Bahcede kedi evinde 2 yavru var. Henuz yuruyemiyorlar.
Bugun birini elime alıp baktım karın kısmında karınca gibi birşeyler dolaşıyordu.
Pire olabileceğini düşünüyorum.

Derinin hemen üzerinde hızlı hızlı yürüyorlar zıplama filan yok.

Bu yavrular 3 haftalık tahminimce.
Altlarındaki kumaşı değiştirip kedi evini hortumla yıkamayı düşünüyorum.
Anneleri sürekli yalayıp temizliyor ama bunları kontrol edemiyor gibi.

Bunların zararı var mıdır? Varsa ne yapabilirim?

 
Veterinere götürün, halleder hemen. Ücreti de çok değil. Öbür türlü hem kedilere hem çevresine eziyet olur.


  • numlock  (07.07.24 14:23:35) 
Henüz çok küçük oldukları için alıp taşımak vs konusunda tereddüt ediyorum.

Internette 7 haftadan önce ilaç kullanımı riskli olabilir filan yazıyor. Bunlari oturup kendim temizlesem, yattıkları bezleri filan değiştirsem tekrar gelir mi acaba
  • nop  (07.07.24 16:10:49) 
Diatomik Toprak. Yuvalarına her yere serpiştirin. Hem parazitleri tümüyle temizler, hem de zehir olmadığı için hiç bir zararı yok.

Gıda uyumlu cinsi olmalı, buna dikkat edin yeter.
  • alfired  (07.07.24 19:29:44) 
Pire sizi görünce yürüyecek kaçmaz bi yerlere. Başka bi şeydir o.


  • zimbirik  (08.07.24 10:30:03) 
[]

Firmayı karakola şikayet etmek

Bir firma ürünü aylardır göndermedi diye karakola şikayet edilebilir mi?




 
Tüketici mahkemesi/heyeti. Karakol da aynısını söyler.


  • numlock  (07.07.24 13:28:40) 
Ücreti almış tabi.


  • Buddrick  (07.07.24 13:31:00) 
kredi kartindan cekildiyse harcama itirazi yapabilirsiniz bankaya


  • in vino veritas  (07.07.24 13:38:01) 
Ürün kredi kartı ile aldıysanız chargeback yapabilirsiniz bankaya, banka hiç uğraştırmadan parayı iade eder.

Eft vs yaptıysanız vs parasal miktarına göre tüketici heyetine

dolandırıcılık olduğuna kanaatiniz varsa direk savcılığına suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
  • Fritz-X  (07.07.24 13:39:58) 
Hocam aradan 4 ay geçmiş. Mağaza aktif hala. Oyalıyor. Aynı mal şu anda 10 bin tl artış göstermiş.


  • Buddrick  (07.07.24 13:42:55 ~ 13:44:45) 
Konu süre itibariyle banka ve kredi kartıyla çözülecek aşamayı geçmiş.
Daha önce benzeri bir olay başıma gelmişti.
Firmaya telefon açıp, 'Bugüne kadar sizi çok meşgul ettim, özür dilerim. Bir daha asla rahatsız etmeyeceğim. Ama yarına kadar para hesabıma yatmazsa Şikayetvar.com'a yazacağım, 3 gün daha bekleyip hesabımı kontrol edeceğim. YYine parayı göremezsem Savcılığa dilekçe vereceğim.' dedim ve telefonu kapadım. Adam yarım saat sonra telefon açıp İBAN'ını kaybettiği için özür dileyip tekrar istedi. 5 dakika sonra da para hesabımdaydı.

O dönemde enflasyon yoktu. Şimdi, 'enflasyon nedeniyle ürün fiyatında oluşan değişiklik de göz önüne alınarak, mağdur olmayacağım şekilde' diye bir ekleme yapılabilir.

İnternet satışı yapan firmalar, şikayetvar'dan korkarlar.
Aynı yolu izleyebilirsin. Ben paramı istemiştim. Sen ürünü isteyebilirsin.
  • Mirket  (07.07.24 17:32:36) 
[]

nadir çay içen birine kaliteli çay tavsiyesi

kahvaltıdan kahvaltıya çay içen birisi için kaliteli çay tavsiyesi verir misiniz? çok içilmediğinden az miktarda (500gr falan) alınabilir. yeter ki çay gibi çay olsun.




 
Ülkemizde çay o kadar sık tüketiliyor ki, bunun bir ortalaması veya standardı yok.

Farklı farklı markaları ve türleri deneye deneye kendi damak tadına uygun çayı bulabilirsin. Ama bulduktan sonra da ondan başka bişey içmek istemezsin :)
  • numlock  (07.07.24 13:11:58) 
Doğuş Gurme olanı deneyebilirsin çok yüksek kalite olmayabilir belki ama aroması güzel dışarıda içtiğim çayları beğenmem. Yalnız tek demlikte 4 yemek kaşığı atıyorum ben biraz yoğun sevdiğim için, miktardan miktara fark edebilir. Bir de çayın üzerine sıcak suyu dökerek demliyorum ve asla karıştırmam bazıları direkt suyun içine filan atıyor tuhaf bir şekilde.


  • titanic kemancısı  (07.07.24 13:26:03) 
Altinbaş


  • abuzer  (07.07.24 13:27:12) 
Altinbas+1
Ayda yilda çay içen kişiler olarak çok begendik.

  • logisticsmanager  (07.07.24 13:32:01) 
Hopa çay


  • primetime  (07.07.24 16:06:35) 
bi ara bütün çayları sırasıyla denedim, çaykur filiz,, altınbaş, tirebolu 42, doğuş gurme, organik hemşin, beta tea taç yaprak falan.. hiçbiri hoşuma gitmedi. oysa doksanlı yıllarda, düz sarı çaykur çayı ile demlenen çay bile lezzetliydi.

şimdilik evde beta tea taç yaprak var. ona seylan çayı karıştırarak içiyorum. çay seylanla güzelleşiyor.
  • tabudeviren  (07.07.24 16:07:01) 
Ahmad Tea-Ceylon
Mevlana Tee

  • arenas  (07.07.24 17:29:45) 
Bit tane Seyhan çayı al yani kaçak çay dediğimiz. Bir tane Çaykur, Ofcay, Altınbaşak vb artık hangisi gözün kestiyse al ve karıştır. En iyi çay iki çayın karıştırılmış olanı.


  • olsun demekte zor artik  (07.07.24 21:43:58) 
Türkiye'de var mı bilmiyorum ama Azerçay.


  • doharkoman  (07.07.24 22:01:47) 
Amber ve akfa Eynesil çaydır. Özel çay fabrikasından. Bölgeden alınıyor sadece. Bunlardan birini içebilirsiniz.
Azerçay denmiş. Evet güzel ama çok çeşidi var,onlardan deneyerek en iyisini bulursunuz. Pokeo olanına iyi diyorlar ama?

Ben tess seviyorum yalnız. İngiliz diyorlar ama bilemiyorum..
  • hacirotti  (07.07.24 23:58:46) 
[]

İstanbul da alkolsüz manzaralı deniz olur boğaz olur ve ferah iyi lokanta

Nerelerde vardır? Ailece gidilecek. Menü çok önemli değil. Yani kebap da olur pide de.
Ama bu Antalya da 7 Mehmet var ya öyle bir mekan ihtiyacı var. Kalite artı manzara artı iyi
Yemek artı alkolsüz


 
Kaşıbeyaz, Villa Bosporus, nezih kebap.

Kaşıbeyaz tarabya, Villa Beykoz, nezih kebap Anadolu hisarında.
Afiyet olsun.
  • numlock  (07.07.24 12:58:46) 
Pembe Yalı


  • gabe h coud  (07.07.24 13:06:39) 
Kaşıbeyaz alkollü diğerlerini bilmiyorum.

Deniz kenarında sahil olsun demezseniz Dilruba var Üsküdar’a yakın Fethi Paşa Korusunun üst tarafında. Yukardan deniz görür, köprüleri de görür. Fiyat çok uygun değildir
  • epitaf  (07.07.24 19:33:27) 
[]

Biri apartmanın farklı yerlerine "Var" yazmış. Ne anlamı olabilir?

Biri apartmanın girişinde, farklı yerlere "Var" yazmış. Ne anlamı olabilir?

Sadece duvar değil. Yangın tüpünün olduğu yere, giriş otomatın üstüne ve bikaç farklı yere. Apartmana kontrole gelen biri falan da değil.

Ne anlamı olabilir sizce?

 
Ergen 3 yakın arkadaş olabilir. Baş harfleri falan.


  • numlock  (07.07.24 12:28:20) 
Güvenlik kamerası taktırıp gözdağı verme amaçlı birilerini indirin aşağı. Apartman kendine çeki düzen versin. Özellikle de apartmanda mülteci varsa.


  • muhayyer divan  (07.07.24 16:25:49) 
[]

Fransa vizesiyle ilk girişi hollandadan yapmak

Son 3 vizem kuralına uygun kullanıldığı için şu an elimde 2 yıllık fransa vizem var. Ağustos ayında amsterdama gidicem ama kuralı bozmamak için yani bir sonraki vizemin 3-5 sene çıkması için bu vizemle önce mesela parise gidip ordan trenle amsterdama geçip sonra dönüş uçağını amsterdamdan alsam sorun cıkar mı? Yoksa bu seyahattan bağımsız olarak kafadan bi fransaya gdip geleyim mi? O da extra maliyet olacak. Bu arada parise birçok giriş çıkışım var pasaportta. Son 3 vizem de fransa vizesi.




 
Abi ben hayatimda 3-5 sene fransa vizesi alanı duymadim bak. Ondan bence çok da kasmana gerek yok:/


  • logisticsmanager  (07.07.24 12:34:15) 
giriste fransada damga basildiktan sonra nereye girdiginizi kimse bilemez. ben ayni durumda riske atmamak icin cikisi da fransa'dan yaptim bu sene. yeniden vizeye basvurucam birkac hafta icinde, gorucez bakalim ne uzunlukta vereceklerini.


  • in vino veritas  (07.07.24 13:45:59) 
O mevzu giris yapmakla alkali cikis degil. Sirf ufak bir ihtimal sana kizip uzun vize vermeyi birkacaklar diye fransaya bos bir seyahat yapilmaz bence. Asiri para ve zaman israfi, ozellikle faydali olup olmayacagi belli olmayan bir sey icin. Bir de turist vizesi alti ustu calisma gocmenlik falan degil. Cok dikkatli olmak istiyorsan Fransa'dan gir Hollanda'dan cik, daha fazlasina gerek yok.


  • hot potato  (07.07.24 18:26:59 ~ 08.07.24 00:21:30) 
"bu vizemle önce mesela parise gidip ordan trenle amsterdama geçip sonra dönüş uçağını amsterdamdan alsam sorun cıkar mı?"

sorun çıkmaz. güzel de yolculuk olur.
  • pispinti  (07.07.24 21:18:33) 
vizeler hep artarak veriliyor fakat sonra başa dönüyor yani sen ne yaparsan yap bir sonraki vizeni 30 günlük alma ihtimalin var


  • neira  (08.07.24 10:34:51) 
[]

iphone 15 ekran kapanınca işlem duruyor

drive a video yüklüyorum. ekran bekleme süresi dolunca internet bağlantısı yok gibi bi zırvalıkla iptal ediyor.

sadece google drive değil. genelde böyle birşey var. çözümü bilen var mı

edit: google’ın drive app’nin bir eksiği olduğuna dair bir developer’ın yorumunu okudum. sorun apple’da değil demiş bilemem ne derece doğru.

çözüm: iphone ekranı kapanmasın şeklinde değiştirdim. yakınlara beni aramayın dosya yüklüyorum dedim. 9 saatte 40 gb dayayı yükledi. yüklerken teli kullanmadım. sadece yükleme ekranı kaldı. ram’i ona kullandım.


not: iphone 15 128 lik, ios 17.5.1 son sürüm

 
[]

Atatürk fikir ve düşünce yapısıyla günümüz konularını ele alan kuruluş

Merhabalar,

Geçtiğimiz aylarda bir siteye rastladım. Bu sitede Atatürk'ün fikir ve düşünce sistemiyle günümüz konuları ele alınıyordu. İyi bir tasnif yöntemi vardı ve alt başlıklardan seçip konu hakkında kuruluşun bilim kurulunun değerlendirmelerini okuyabiliyorduk.

Daha sonra incelemek üzere siteden çıktım ancak şimdi bulamıyorum.

Baktımlarımdan bazıları;
ADD
ATAM
Atatürk Ansiklopedisi
Üniversitelerin Atatürk Enstitüleri vb.

Bilen duyan varsa çok memnun olurum.

 
Benim bildiğim kadarıyla Atatürk'ün düşünce yapısının dışında olan resmi bir kurum yok olmasıda şu an için mümkün görünmüyor zaten. Türkiye'nin bütün fakülteleri mesela. TTK, TDK...


  • doharkoman  (07.07.24 21:59:06) 
[]

Kbb de kulak temizleme diye bi kavram var mi?

Bizim peder gitmis kbb doktoruna soylemis kulagimda bisi var surekli tikanik falan temizler misiniz adam tinlamamis.

Kulak kirini kim aliyor kamera vs sokup beyler
Ozele falan mi gitmesi lazim

 
Tabii ki var ama devlettekiler dediğin gibi yok hükmünde takılıyor.


  • Yourcousinmarvinberry  (07.07.24 10:40:03) 
Bir ay kadar önce Foça Devlet hastanesinde temizlettim.


  • Mirket  (07.07.24 10:44:28 ~ 10:47:01) 
anneminkini temizledi ama öylesine. yıkamadı bile. şimdiki aklım olsa iyi bi yerde temizletirdim.


  • geveze yazar  (07.07.24 13:38:07) 
@geveze yazarın yazdıklarını okuyunca ilave etme gereği duydum. Kulağa kaçan, tozların, zerrelerin deri atıklarının dışarı atılması maksadıyla vücudumuzun bir savunma aracıdır ve olmalıdır. Kir biriktikçe kulak onu yavaş yavaş dışarı iter ve biz alınabilir yere geldiği zaman alır temizleniriz.
Bazı insanlar aslında yasaklanması gereken o saçma kulak temizleme çubuğu denen saçmalıkla, kir temizlediğini sanıp içerdeki kirleri daha içeri iterek katılaşmasını ve atılamaz hale gelmesini sağlarlar. Bazen de vücut bir sebepten kulak kirini dışarı itemez kalır. Bu durumda bu kirin dışarı çıkarılması için hekim müdahalesine ihtiyaç vardır.
Kulak temizletme dediğimiz olay budur. O yapışkan tabakadan bir miktar içerde kalması kulak sağlığı için zorunludur.
Ayrıca bir zorunluluk yoksa kulak foşur foşur yıkanmaz. Atılamayan kirin alınması yeterlidir.

Sonuç olarak doktora gidip kulaklarımı yıka veya temizle diyemezsin. Sen şikayetini söylersin. Kulağım tıkalı gibi dersin. Boğuk duyuyorum dersin. Doktor aletiyle bakar. Bir kir tıkaması varsa alır. Yoksa almaz.
Kulağın tıkalıysa bunun bissürü sebebi vardır. Östaki borusudur, burundan bile olabilir.
  • Mirket  (07.07.24 14:24:48) 
KBB alıyor. "Kulağımı temizler misin?" demek yerine "Kulağım tıkalı" ya da tıkanıklık sebebiyle muhtemelen ağrıyor olduğu için "kulağım ağrıyor" diye gitmeli. Tanı değil, belirli tedavi talebi ile gidince tribe girebiliyor bazı doktorlar.


  • nawar  (07.07.24 15:53:21) 
İki hafta önce kulak tıkanıklığı ve işitme kaybı şikayetiyle arkadaşım doktora gitti, ona antibiyotik tedavisi başlattılar ve doktor sakız çiğnemesini söyledi bu süreçte :) ilaçla geçti


  • grimavi  (07.07.24 17:07:32) 
kulaklarımda alerji olduğu için belli aralıklarla temizletmeye ihtiyaç duyuyorum tıkanıyor ve açılmıyor.

doktora ilk temizlettiğimde şunu dedim:
-halk arasında bir kere temizletince hep temizletmek gerekiyormuş acaba doğru mu?
+hem evet hem hayır eğer kulak temizlenmeye ihtiyaç duyacak noktaya geldiyse kulak içindekini atamıyordur bu sebeple istesen de istemesen de zamanla tekrar tıkanacak ve sen temizletmek zorunda kalacaksın ben temizledim diye değil senin kulağın yapısı değiştiği için bu olay böyle oluyor demişti.

dediği gibi oldu zamanla tıkanıyor doktora gidiyorum kulağım tıkalı duyamıyorum diyorum bakıyor vakumla çekiyor yeme içme diyetine dikkat et alerji yapan şeyler yeme diyor bu şekilde devam ediyorum.

özet kulak temizletme diye bir şey var doktor bakar ihtiyaç duyarsa vakumla çeker.
sulu yıkamalar falan eski yöntem pek kalmadı dedi doktor vakumla çekiyorlar.
  • basond  (07.07.24 17:23:56) 
kürdan ucunu biraz törpüleyip kulaklarımı hem kaşıyıp hem temizliyorum. çok iyi topluyor. deliğin çeperlerinde sıyırma hareketi yapacaksınız. ama çok derinlere gitmeyin tabi.


  • xrated  (08.07.24 09:26:12) 
[]

Markanın fiyatlandırması..

Bir çok ülkede durum herhalde çok farklı değildir.
eksisozluk.com
m.youtube.com
Başka bir yorumda ise markanın ürün tedarik
ettiği yerlerde göçmenlerin de çalıştırılğı söz konusu.
Alış verişin temelinde psikolojinin önemli
olduğunu düşünürüm her zaman.

Siz ne düşünüyorsunuz ?

 
bu tarz gerçekler her zaman gün yüzüne çıkar. makyaj malzemelerinde kullanılan silikattan, iphone'daki foxconn intiharlarına, h&m'in tedarikçilerinin çocuk işçi çalıştırmasına, bangladeş'te rana plaza'ya, hatta daha geriye gidersek tayland'da kader oyunca fabrikası yangınına... hatta radiohead'in all i need klibi var. tr de öyle, tekstilde onbinlerce kaçak göçmen çalışıyor mesela, kaçak olmasa bile önümüz kış, gecenin dondurucu soğu ve karanlığı bitmeden otobüs durağına üşüşülecek, ister inditeks'e gönderilsin, ister mavi'ye ister mavi outlet'inde 600 liralık kot olsun, ister 2k'lık zara olsun fiyatın bir önemi kalmıyor. sömürü sömürüdür. hafızayı diri tutarken, ahlakı da diri tutmak önemli.

şirketler bazında, maliyet önemli husus. rekabet baskısı var. hissedarlara vaatler var. büyüme lazım. o yüzden bir "peçe" yaratıp ürünlerin eşsiz, kullanana farklılık katacağı vb. tarzı bir aura yaratması lazım. orada başarı olduğu müddetçe karlılık da azalmaz. zarar eden lüks tüketim şirketi, lüks tüketim için ürün üretmiyor demektir zaten. yapılan araştırma, lüks tüketim şirketlerinin her zaman hissedarlarına kazandırdığı yönünde.

sorduğunuz soru multidisipliner bir soru. t. veblen'den r. sennett'e bayağı incelenen mesele. ilgi duyuyorsanız gerçekten, naomi klein'in "no logo" kitabına göz atabilirsiniz.
  • anlatamıyorum  (07.07.24 08:30:00) 
bu tur markalarin fiyat politikasi urunun maliyetine degil o markayi kullanan kisilerin kimlerin o cantayi alamayacagi algisina gore belirleniyor. bir nevi statu simgesi yani.


  • in vino veritas  (07.07.24 08:36:26) 
Ben bunu takip ettiğim bazı hesaplardan daha 2-3 ay önce okumuştum. Moda ve sanat her zaman sınıfsal bir ayrıcalık bahşedilmiş gibi, üst sınıfa ayrılmış bir sektördü. Bu insanlar da çok işçi, emek koruyan kafa yapısında değiller zaten özellikle batıda her ne kadar modernleşme adı altında bazı yasal düzenlemeler olsa da üst tabaka sınıf her zaman için işçiyi sömüren ve bunun da “olması gerektiğini” savunan tabakadır. O bakımdan şaşırmıyorum ben açıkcası batıdaki bir çok hayalin Amerikan Hayali balonunun sönmesi olayına benzetiyorum, kültürlerindeki derebeylik sisteminden tam anlamıyla sosyolojik olarak sıyrılamadılar. Sadece batıya özgü değil tabi ama orada bu hakları savunduklarını en çok iddia eden kesim olduğu için bunu belirtme ihtiyacı duydum. Çantayı alanlar da zaten bunu umursamaz çünkü kendilerini “üst” tabakaya ait hissedenler/hissetmek isteyenler. Bu arada Dior çok global değil bence, Prada, Chanel ve Hermes Asya zenginleri de daha çok tercih ediyor mesela.
Çok ultra zenginler ( özel jeti olanlar vs) Dior kullanmıyor benim gördüğüm kadarıyla sebebi vardır kesin belki de kalitesiz olduğunu biliyor olabilirler.

  • titanic kemancısı  (07.07.24 09:37:34 ~ 09:46:09) 
Moda bence çok kötü bir tedarik zincirine sahip. Bunu subcontractor yani fason ureticilere urettirmelerinden de anlayabiliriz. Ben bu sebepten özellikle nerede üretildiğini bildigim markalar almaya calisirdim.

Misal kaynak;
www.fastcompany.com

Yani adidas misal oldukça iyiymis bu konuda. Aslinda zor değil bunu takip etmek, auditler yaparsin sürekli falan filan. Ama şirket kültüründe yoksa zor.

Bu arada Türkiye'deki çalışma kosullari da tahminen bu şekilde çıkar özellikle suriyeli calistirmalari falan.

Alışveriş temelinde psikoloji varsa da bunlari alan insanlari etkilemez. Çünkü bunlari alanlar zaten kalite, düzgün tedarik zincirinden falan almiyor. Misal Fransa'da direkt Fransa'da üreten markalar varken dior/hermes alan sadece gösteriş için aliyordur. O da cocuklar mi calismis falan filan umursamaz.
  • logisticsmanager  (07.07.24 12:29:44) 
Bu arada fiyatlandirma konusuna deginmemisim;
Onda bir şey yok. Moda sonuçta. Her endüstrinin kar marki farklı.
Şöyle diyelim; üretmek 60€ olsun ama pazarlamanin maliyeti belki de 200€. Çünkü bu firmalar için asıl olay pazarlama.
Dediğim gibi alani etkileyecek bir şey olmaz. Zengin insan statü oyuncaklari bunlar.
  • logisticsmanager  (07.07.24 12:31:55) 
[]

bulusmaya sevgilisiyle gelen arkadaslar

ben farkli bir yere tasindim 2 sene once. eski yasadigim yere nadiren ugruyorum. arkadaslarla iletisim zayiflamis oluyor ama mumkun oldugunca bulusmaya calisiyorum. garip ornekler var, ust uste ayni seyi yasayinca sorun bende diye dusunmeye basladim.

1- arkadasimin yasadigi semte yakin bir yerdeydim. anlik yazdim, ''buralardaysan bir cay, kahve icelim'' diye. neyse geliyorum, konum at, geldim derken o da ne, kolunda kiz arkadasiyla tesrif etti. yani bir soyleseydin bari. icimden soylendim ama belli etmedim.

2- bu ornekteki kisi oz abim. evine gittim, biraz oturduk, sohbet muhabbet. arabasini gormemistim, hadi inelim bakalim, sonra yemege gideriz planlari. asagida takilirken hop kiz arkadasi geldi. abim biliyor gelecegini ama soylemiyor. hadi yemege beraber gidelime dondu is. icimden soylendim ama belli etmedim.

3- bu sefer ben bir arkadasimin yasadigi sehre gittim. bulusalim, suralari gezelim, gorelim diye yazisiyoruz, planlar yapiyoruz. bu arkadasim biraz insafli cikti, ''kiz arkadasima da sorayim musaitse o da gelecek'' diye onceden haber verdi neyse ki. ama gelsin mi diye sormuyor. hay allahim. icimden soylendim ama belli etmedim.

bu ornekler normal mi, yoksa sorun bende mi? bu arada anlasilmistir ama ben farkli sehirde yasadigim icin bu insanlardan biraz kopuk kaldim. o yuzden sevgilileri olup olmadigini bilmiyordum. cok da sormam insanlara bu konulari.

bu arada bonus bir baska sey de dun oldu. arkadasim yazdi, ''tiyatroya 2 bilet geldi bedava bi arkadastan, gelir misin'' diye. tamam gelirim dedim. bulustuk, oncesinde yemek yiyoruz bir hamburgercide. baktim arkadasim biriyle yazisiyor. sagina soluna bakmaya basladi. sonra hop masada biri bitti. bileti temin eden arkadasi da plana dahilmis. ben iki gidecegiz diye dusunuyorum bastan beri. neden 3. kisiden bahsedilmedi 1 saattir. ben de sormadim.

hofff.. ya arkadaslarim ya ben. gariplik kimde?

 
1- Davetinize icabet etmiş. "Şu an kız arkadaşımlayım başka gün plan yapalım" diye sallayabilirdi. Problem nedir ve neden içinizden söyleniyorsunuz çok anlamadım.

2- Yine gayet normal bir olay. Açıklama yapmaya bile gerek yok bence.

3- Kız arkadaşıma sorayım dediği zaman "boşver beraber takılalım" diyebilirdiniz.

Bonus- Arkadaştan 2 bilet geldi diyince ben de sizin gibi iki kişi gidilir diye düşünürdüm. Arkadaşınız 3 kişi olacağınızı söylemeliydi. Bence buna içinizden söylenip belli etmeseydiniz daha uygun olurdu.

Sonuç: Biraz rahatlayın yahu. Bunlar problem edilecek konular değil.
  • pispinti  (07.07.24 01:34:54) 
1.Bence davetiniz tek kişilik ve size sorulmadan başkasını davet etmek pek de hoş değil. Bu kişi sevgilisi olsa bile…

2.Açıklama yapmaya gerek var. Nezaketen emrivaki (sevgilim de geliyor sorun olmaz değil mi?) kabul edilebilir.

3.Beraber takılalım diyebilirsiniz tabi. Pispintiye katılıyorum. Ama sorulmadan çağrılması bence de doğru değil.

Bonusuyla da her durumuyla da: Ben birisini bir şeye davet ediyorsam sadece o kişiyi davet ediyorumdur. Sevgilisini tanıdığım biri bile olsa bu durum böyle. Bir kişi üzerinden çift olarak davet edebilirim sonuçta. Karşı tarafın bana teklif etmeden sevgili/arkadaş/eş/akraba çağırması doğru değil.


Çok takmama konusunda da cevaba katılıyorum. Ve tavsiye istemediğinizi farkedip buradan sonra yazdıklarımı siliyorum:)
Elcevap: sorun sizde değil.
  • cahs  (07.07.24 01:55:33) 
siz erkeksiniz diye varsayıyorum.

mecburi durumlarda dışında zaten kız arkadaş erkek arkadaşla buluşmaya getirilmez, getirenlerde bir sorun var ya da kızların sözünden çıkamayan tipler.
  • nuisance2  (07.07.24 06:11:35) 
En sevmediğim olay.sadece sevgili değil, plan dahilinde olmayan hickimsenin gelmemesi gerekiyor bence. Gelecekse de en azından haber verilsin ltf


  • abuzer  (07.07.24 07:00:53) 
Dünyada erkekler yönetim, güç liderlik hususunda öne çıkasa da bazılarının kişisel dünyasında ve kararlarında kadınlar etkilidir.
Kılıbıklık değil de daha çok zaafiyet meselesi.

Size sormadan başkasını çağırmalar olmamalıydı. Bunların yanında önceliğinizin 2. planda kaldığı ortada.
  • diyecevaplandı  (07.07.24 07:14:20) 
Bu olayı normal olarak yorumlamak katıksız bencillik ve empati yoksunlugudur. Bunun söylenmesi gerekir başta. Senin buluştuğun kişiler ilişki açısından ipleri kadının eline vermiş ve birlikte oldukları kadınlar da bencil ve empati yoksunu saygısız kişiler. Hadi adamlar düşünmüyor, rahatsız etmeyim siz takılın diye eşlik etmemesi lazım fakat bu olayın altında esas yatan neden şu ;
Ben sana güveniyorum arkadaşımla yemeğe gidiyorum diye başka bir bok yiyebilirsin bu nedenle bende geliyorum diye insan darlayan tipler. Bu tipler kişi kendinden bilir işi tipidir. Nerde görsem tanırım.
Sonuç olarak asla normal ve iyi niyetli bir durum değil.
  • dedeminhirkasi  (07.07.24 08:51:41) 
Bu olaydan ben de nefret ediyorum. Hatta burada da benzer bir soru açmıştım yıllar önce ve çok cevap gelmişti diye hatırlıyorum.

Bence her buluşmada bunu yapmıyorsa bu bahsettiğiniz kişiler biraz daha tolere edilebilir bir durum ama tabii emrivaki yapmak yerine size de “gelsin mi” diye sordularsa… Benim arkadaşlarım gibi yıllardır sanki biz ikimiz arkadaş değiliz de eşleri, ben ve kendileri 3 kişilik bir arkadaş grubuymuşuz gibi davranıyorlarsa gerçekten sinir bozucu. Ben de bugün yine arkadaşım ve eşi ve çocuğuyla buluşmak zorunda kaldım ve “babası 2 saat bakıp bize bi’ kıyak yapsın” gibi bir şey söyledim ve cevap bile vermedi :D Bazı insanlar böyle eşleriyle bir çift olarak var galiba sadece hayatta…

Diğerlerini bilmiyorum ama abinize rahatça söyleyebilmeniz lazım bence. Arkadaşlarıma ben de çok kolay söyleyemiyorum maalesef.
  • ms brownstone  (07.07.24 11:47:22) 
Ben de bozulum böyle şeylere, bence haklısınız.

Eğer bunu "ona anlatamayacağın bir şeyse dinlemek istemiyorum, eskisi kadar yakın değiliz" mesajını vermek için yapıyorsa ne yapalım hayat der yoluma bakarım ya da mesafemi yeniden ayarlarım; ancak genelde sırf düşüncesizlikten yapıldığını anlıyorum. Her iki tarafa da yakınlık göstermek için yapılıyor hatta.

Yani uzun zaman sonra arkadaşınızla buluşunca kendinizle ilgili başkasına anlatmak istemediğiniz şeyler konuşacak olabilirsiniz. Arkadaşınızın sevgilisi sizin sevgiliniz değil, eşi de sizin eşiniz değil. Hatta arkadaşınız bile değiller. En azından önden sorulmalı, özel bir şey yoksa davet edeyim diye.
  • akhenaten  (07.07.24 13:47:58 ~ 13:50:37) 
normal tabii ki.

cift olan kisilerin tekini bir yere cagirmak ayip hatta. girls only boys only bisiler yapilmiyorsa tabii.
  • robert bosch  (07.07.24 16:42:31) 
[]

Küçükçekmece sgk

Merhaba anadolu yakası maltepeden metro yada marmaray ile en kolay ulaşım hangisi olur? Küçükçekmece sgk ya




 
en doğru, en hızlı rotayı google map verir.


  • my fault  (07.07.24 12:08:57) 
[]

Engelli bir insan engelsiz islere basvurabiliyor mu?

Engelli raporu olanlardan bahsediyorum.

Basvurabiliyor yada engelsiz bir ise kabul edilirse ne gibi sikintilar olabilir eksileri nedir sizce.

Cok merak ediyorum Ozellikle sigorta girisi olarak engelini soylemediginden normal engeli olmayan bireyler gibi girisini yapacaklar heralde bu sefer sirket vs indirimden yararlanamiyor heralde.

Daha onemlisi bu sekilde engelli kisi emekli olabiliyor mu gunden sayiliyor mu tam anlamadim.

 
Benim yanımda emekli olan vardı. Engeli topal olması, daha doğrusu bir ayağı baya kısaydı. Ama muhasebe departmanında olduğu için sorun olmamıştı, ekstra bir şey de yapmadım. Normal personel gibi çalıştı yıllarca.


  • numlock  (06.07.24 23:17:02) 
engelin derecesine göre değişir. tam bağımlıysa normal bir işte çalışması nasıl mümkün olacak. tabiki engelli diye çalıştığı günler sayılmaz diye bir şey yok. emekli olur günü gelince. ve ayrıca tüm kurumların engelli çalıştırma zorunlulukları var. tabi yüzdesine ve yapabilitesine göre karar verilecek buna. bknz: www.uludagsozluk.com


  • geveze yazar  (06.07.24 23:26:41 ~ 23:27:20) 
İş yerlerinde belirli bir sayının üstüne çıkınca engelli birini çalıştırmak gerekiyor. Yani iş yerleri engelli olarak almak isteyecektir. Onun dışında durumu SGK'da engelli olarak takip edilebilen birini, engelli olarak sigortalamazlarsa sorun çıkabilir sanırım.


  • nawar  (07.07.24 01:50:56) 
@nawar
@geveze yazar
@numlock

Elemanin psikolojik rahatsizligi var bu sebeple is bulamadigini soyluyor.
İs verenler psikolojik tedavi goren engelli adaylari fazla tercih etmiyor diyor. Bu sebeple normal bi ise basvurursa ise girebilecegini dusunuyor.
  • Zetnikov  (07.07.24 10:38:37) 
normal işle neyi kastediyor, hangi işe kabul edilmiyor. psikolojik rahatsızlığı ne?


  • geveze yazar  (07.07.24 11:07:50) 
@geveze yazar

Hocam bipolar, depresyon , sizofreni tarzi geneli bu ama psikojik olarak geciyorsa sikinti yapiyorlar.

Tek care anca sinava girip devlete girmek gibi gozukuyor onada alt yapi lazim heralde
  • Zetnikov  (07.07.24 14:10:51) 
İsyerleri ortopedik engelli ariyorlar daha cok


  • Zetnikov  (07.07.24 14:11:53) 
psikiyatrı raporlu akrabam devlet işçisi emeklisi. sınavlara girme gücü varsa engelli kpss'den girsin. ozamana kadar geçici işkur işlerine başvurabilir.


  • geveze yazar  (07.07.24 14:48:02) 
[]

Baris Alper son 10 dakikadir neden kosmuyor?

Daha ilk yarinin 35. dakikasinda adam jogging yapmaya basladi. ne press yapiyor, ne topu yakalamaya calisiyor. hatta 2-3 tane pozisyonda bizimkiler topu kapip ataga kalktiklarinda, Baris Alper bizim sahada yine jogging yapiyordu.

Onceki macta da 75. dakikada boyle maci birakmisti. ama bu macta 35. dakikada birakti.

Bu adamin her zamanki oyunu mu bu? Bu pek de verimli degil ama?

 
Yok değil, koyu Beşiktaşı olmama rağmen milli takımda gurbetçiler hariç hepsini ayrı ayrı beğeniyorum ve seviyorum.

Vardır bir sıkıntısı, bacağı çekmiştir, dalağı şişmiştir. Yoksa özellikle öyle lakait oynayacak biri değil barış Alper.
  • numlock  (06.07.24 23:00:22) 
Vallaha bence verimli oynamıyor diye bir şey yok. Fransız spikerlere göre de hiçbir topu bırakmayan, rakip defans kabusu. Lizarazu'dan daha iyi futbol bilmedigimizi düşünüyorum.

Zaten komple kapanıyor takim 5/4/1 dönüyor tek barış oluyor. Taktik kontrada ona dönmek. Bu noktada 90 dakika pres yapacak barış beklememek lazım.
  • logisticsmanager  (06.07.24 23:17:16) 
Yav full yürüyo, aldığı bütün topları 1,5 m sonra kaybediyo


  • abuzer  (06.07.24 23:18:47) 
kaç tane düzgün top attık Barış’a?

ayıp yahu. ben galatasaray’lıyım ama ayıp. barış ve ferdi gibi 2 oyuncumuz daha yoktu. kaç maçtır yok. kenardaki de izliyor.
  • baldan kaymak  (07.07.24 00:28:44) 
Adami da anlamak lazim, Galatasaray'da hersey serbest tekme, tokat, dirsek girisiyordu rakibe. Adapte olamadi yabanci hakeme


  • freedonia  (07.07.24 00:49:12) 
@baldan kaymak; abi boşuna uğraşma. Eksiduyuruda kendi takımlarının basarisizliklari sebebiyle ceyrek final oynamis milli takimla mutlu olamayan bir sürü adam var. Bu arkadaşlara laf anlatilamaz. Mbappe baris'tan kötü oynuyor bu kadar konusulmadi.

Bütün milli takıma teşekürler. Ne kadar ayağına top değmeyen adamlar bölünmüş olsa da 16 sene sonra bize başarı gösterdiler.

Edit: mbappe mbappe standardina göre çöp oynuyor tabi. Ankara Demir sonra kecioren'de oynayan futbolcu değil. Demek istediğim fransizlar turklerden daha mutlu. Turklerin tek derdi tek tek oyuncu tartismak, kulüpculuk yapmak. Allahtan oyuncularimizda pek yok.
Duyuruda da keske engelleme gelse de şöyle malum taraftarlarin sorularını görmesek.
  • logisticsmanager  (07.07.24 00:53:06 ~ 00:57:02) 
Çok düzgün adamlar var ama konu futbol olunca maalesef Galatasaraylılıkları tutuyor. Barış Alper Yılmaz grup maçlarını Çekya maçının ikinci yarısına kadar resmen boş geçti. Geçen maç ve bu maç ise benim BAY'a tek bir lafım yok. Bir forvetimiz olsaydı kanadı daha rahat kullandığını görürdük. Maalesef böyle bir saçmalık yaptık 5 maç boyunca.

Burada 35'te bıraktı. 65 gibi geri döndü. 35'te dalağı şişti diye düşündüm ama maçın sonuna doğru sekiyordu. İkinci yarı başında da tempo düşükken ara ara çok zorlamadı ama dediğim gibi. İlk 3 maç BAY'a ne kadar sövdüysem, sonraki 2 maç o kadar memnunum. Bu arada "kanatta oynatsaydı" goygoyu dönmesin. İlk 3 maç da kanatta oynadı zaten. Cenk olur, Semih olur fark etmez, bir forvetimiz olsaydı savunmayı üstüne çekeceği için Barış ya da kanatta başka kim varsa o daha rahat oynardı.

Mert Günok, Ferdi ve Barış Alper bu son iki maçta favorim. Bu arada "Barış kanatta oynasaydı" ya da "kaç top attık" demeyelim rica ediyorum. Kaç top geldiğini (24) istastiklerde görebiliyoruz. İlk 3 maç da forvet yazılmasına rağmen 270 dakikada 15 dakika falan forvette kalmıştır. Burada sorunu sırf BAY'a yüklemek saçma. Forvetsiz takım çıkarıp o takımı da Samet-Abdülkerim defansına güvenip geri yaslamasaydık şu an turu konuşuyorduk.
  • nawar  (07.07.24 01:39:46) 
takımda rakibi zorlayan başka bir oyuncu yok. tek başına rakiple mücadele ediyor. takımın taktiği kontra. doğal olarak yorulduğu bir ana denk gelmişsiniz. geçen maç 75'te bıraktı demişsin 90+5'te çok ciddi dripling atarak şut attı.

bunun dışında takımcılık yapanlara diyecek bir şey yok. artık oyunculara milli oyuncu gözü ile bakmayıp takımlarıyla değerlendirenlerin öğrenmeye kapalı olduklarını anladığım için bir şey yazmıyorum
  • paintov  (07.07.24 12:21:47) 
[]

4-3-3 vs 3-4-1 diziliş

Onlar sanırım 4-3-3 bizde ise sadece arda var en önde. Futboldan anlamam ama bi griplik yok mu?




 
5-4-1 olucak bizimki :)


  • regina phalange  (06.07.24 22:03:38) 
Oyun kurucu güçlü savunma ve kontrataklarla galibiyet planları yapıyorsa böyle bir dizilişi uygun görür.

Takımın hızlı, kondüsyonunun yüksek, golcüsünün iyi olmasını gerektiren bir diziliştir.

Ek: O kadar defansif oyunu çok güzel kontrataklarla süsleyemezsen hiç iyi olmaz.
  • Mirket  (06.07.24 22:06:18 ~ 23:34:51) 
4-3-3e karşı oynatılan 3lü defans aslında en çetin taktiktir. Çünkü takım defansif aksiyon aldığında bekler de o 3lüye dahil olur ve 5 defansa döner iş. 4-3-3ün orta sahası da yeteri kadar ısırgan ve teknik değilse ancak karambol yakalayabilirler. Bizim taktiğimi şu an ofansif anlamda 3-4-1-2, defansif anlamda 5-5 (evet 5-5 de artık yeni eklendi.


  • numlock  (06.07.24 22:55:12) 
3 Stoper
2 Bek
2 Orta Saha
3 Ofansif Orta saha

Forvetsiz çıktığımız 5-5-0 olarak düşünebiliriz.
  • put it in your appropriate place  (07.07.24 21:27:01) 
[]

Fermuarsız valizler daha mı sağlam oluyor?

Ağırlık açısından ağırlıkları 2 kat fazla. Bu nedenle pek tercih edilmiyor sanırım. Kullanan varsa artıları ve eksileri nelerdir?




 
Samsonite büyük boy fermuarsız kullanıyorum, fermuarlılar patlıyor veya illa ki fermuar bir yere sürtüp bozuluyor, tutma klipsleri kopuyor.

Fermuarsızı açması da kolay, kapaması da kolay, eşyayı tepmek daha kolay.

Kaliteli alırsanız kırılmıyor, 2 yüzey arasını boşluklu yapmışlar darbeyi sönümlüyor. kilit üstünde, gidip fermuarı saçma bir mekanizmaya kitlemek veya asma kilit takma derdinden kurtarıyor.

Özetle bir daha fermuarlı kullanmam
  • kimlanbu  (06.07.24 20:37:55) 
Fermuarlı olan kilitli bile olsa, herhangi bir kalemi veya tornavidayı fermuarın dişleri arasına takarsanız, fermuar komple açılır. Sonra valiz patlamış derler :)

kimlanbu +1
  • alfired  (06.07.24 20:56:29) 
ağırlık açısından fermuarsızlar çok ağır ama. 20 kg hakkın 7 kg si valizle gidiyor.


  • ferenc  (06.07.24 21:05:34) 
[]

gol atan takım gol sevinci yaşarken atağa kalkıp gol atmak

var mı böyle bir şey?
yoksa yasak mı ya da etik değil diye mi yapılmaz?



 
Bir futbolcu kendi sahasında bekleyip gol sevincine gitmeyince santra yapılmaz diye bir kural olması lazım. Tüm takım sevinirken bir futbolcu kendi sahasında kalıyor rakip takım hemen santra yapmasın diye biliyorum


  • efreet sultan  (06.07.24 19:05:42) 
Gol atan takım genelde rakip sahada kutlama yapıyor. Kendi yarı sahalarına geçmeden oyun başlayamaz.


  • but that was just a dream  (06.07.24 19:24:14) 
Ya zaten oyunun başlaması için hakemin düdük çalması gerekmiyor mu, takım kendi sahasında iken, rakip takım topu santraya koyup kendi kendine başlayabiliyor mu?

Yani takım kendi sahasında bile olsa, abartılı uzun bir gol sevinci yapmıyorlarsa, hakem de eşek değilse bekler herhalde sevinmelerinin bitmesini.
  • kibritsuyu  (06.07.24 21:05:37) 
hakem beklemek zorunda değil. gol yiyen takım hazırsa ve gol atan takımın bütün oyuncuları kendi yarı sahasında ise maç başlar. kaleci penaltıdan gol atıyor ve sonrası: www.youtube.com


  • hrskrs  (06.07.24 21:18:14) 
Oyuncukların hepsi saha dışında ya da kendi sahasında olursa santra yapılıp gol atılabilir. 1 tane oyuncu bile rakip sahadaysa santra yapılamaz. Haliyle gol atılamaz. Yani 90+7'de 1 gol atınca tüm rakip sahadaki oyuncular tribünlere koştu. Geri kalanı da kendi sahasındaysa. Santradan başlayıp gol atabilirler.


  • nawar  (06.07.24 21:32:51) 
Hakem beklemek zorunda değil elbet, ama oyunu başlatmak için düdük çalmak zorunda değil mi?

Beklemek zorunda değil ama abartıp fazla uzatmazlarsa o kadar bekler gibime geliyor.
  • kibritsuyu  (06.07.24 21:49:08) 
@but that was just a dream, good to know...


  • robert bosch  (06.07.24 22:52:25) 
Youtube'da ''gol sevinci yaşarken gol yemek'' şeklinde aratınca

www.youtube.com
www.youtube.com

gibi örnekler çıkıyor. tabi baya eski videolar ama mümkün olay tabi belli kurallar çerçevesinde.
  • orta buyuklukte bir ulkenin krali  (07.07.24 01:32:54) 
günümüzde üst seviye liglerde böyle bir şey mümkün değil. yukarıda bazı eski örnekler verilmiş ancak onlarda da aslında gol atan takım kendi sahasına dönmüş oluyor, günümüzde gol atıp rakip sahada kutlama yapmak yerine kendi sahasında kutlayan takım yok denecek kadar azdır. onlarda da genelde kaleci kalede beklerken sevinir.


  • makarnavodka  (07.07.24 12:46:15) 
denk gelmiş:
www.fanatik.com.tr

  • hrskrs  (10.07.24 20:17:39) 
ya işte bunu anlatmaya çalışıyorum. şimdi bu tam bir hakem ipneliği değil mi?

oyun sırasında bile faul yapılan adam ayağa kalkıp atışı hızlıca kullanmak istiyor, düüürrt durduruyor oyunu, "düdüğümü bekle". ohooo herkes yerine yerleşiyor, baraj maraj kuruluyor. hızlıca kalkıp atışı kullanacak adamın bütün avantajı kayboluyor.

kaleye yakın herhangi bir serbest atışta bile vuruş yapacak oyuncuya düdüğünü gösteriyor bekle diye. barajın kurulmasını bekletiyor, mesafeyi ayarlıyor, yere köpük sıkıyor. e madem öyle kafama göre koyup başlayabiliyorsam kaleci direğe yaslanmış barajı hizalarken vurayım öteki kenara gol olsun. ama olmuyor, illa düdüğü bekleyecen. santra yaparken sevinmelerinin bitmesini, en azından kalecinin yerine geçmesini beklememek götlük değil mi? "düdüğümü bekle" diyip yerleşmelerini beklemek şöyle dursun, bir de düdük çalıp başlatıyor oyunu.

yani adam kendi sahasında bile olsa kaleci çıkmış seviniyor, takım yerleşmemiş, oyuncunun santra yapıp oyunu başlatmasına nasıl izin veriyorsun, orada da "düdüğümü bekle takım yerleşsin" desene.
  • kibritsuyu  (11.07.24 00:15:40 ~ 12:05:33) 
Futbol kuralları çerçevesinde hakemin yorumuna çok açık bir spor. Kurallar, karşı takım kendi sahasındayken başlayabilirsin diyor. Hakem de başlatıyor yani yaptığının kurallara aykırı bir yanı yok.

Bi de u15 kızlar maçı olmasının etkisi de olmuştur. Derbi de olsa önemi düşük bir maç sonuçta. Hakem de sıcak havadan falan bunalıp aman bunları mı bekliycem diyip düdüğü çalmış olabilir. Ya da belki de hakemlerin bu durumda hadi yerleşin deme hakkı yoktur? Sonuçta yerleşin diyip bekletmek de karşı takıma haksızlık. Sen kendi sahanda seviniyorsan karşı takım hızlıca başlatıp gol atabilir sonuçta bu da bir taktiktir. Hakem olarak bunun önüne geçmek de yanlış bence
  • nundu  (11.07.24 10:22:44) 
peki serbest vuruşta, topa rakip takım oyuncusunun 9.15'ten uzak durması gerekliliği kural mı, dezavantaj mı? yani rakip oyuncu 9.15'ten daha yakınken istersem başlayabiliyor muyum, yoksa kural olarak illa 9.15 açılması mı lazım?

yani ben serbest vuruşu kullanmak isterken hakemin bekletmesinin gerekçesi kural mı, karşı takıma saygı mı? sırf ben atışı kullanamayım diye rakibin topa yakın durması beni atış kullanmamı engeller mi? yoksa ona rağmen ben kullanmak istesem kullanabilir miyim?
  • kibritsuyu  (11.07.24 12:18:08) 
orta sahada topu pasla hızlıca oyuna sokabiliyorsun zaten serbest vuruşta. Kaleye daha yakın açılarda yine pasla belki olur ama şut çekilemez diye biliyorum ama kural kitabına bu kadar hakim değilim ben de. Dediğim gibi hakem inisiyatifine kalan bir durum olabilir. Bazı hakemler avantaja bırakmaya meyilliyken bazı hakemler hemen düdük çalabiliyor. Basketbol gibi katı kuralları olan bir spor değil futbol, esneklik her zaman var. Bi 10-20 seneye tüm hakem kararlarını VAR gibi bir teknoloji anlık verecek olursa o zaman standart hâle gelebilir belki


  • nundu  (11.07.24 12:24:31) 
[]

Ifrs Kursu

sevgili duyuru,

IFRS kursu arıyorum. online, yüz-yüze, ingilizce, türkçe hiç fark etmez.

ücretsiz olursa harika olacak, ücretli bir eğitim ise makul bir miktar ödeme yapabilirim.

önerilerinizi duymak isterim.

iyi haftasonları.

 
[]

Uçakta milli maç

Thy ile 8 saat uçuşta olacağım. Bu live tv’den falan bir şeyler çıkar mı? Maçı izlemenin bir yolu var mı? İnternet aklıma geldi ama o hızı yetmez gibi.




 
geçen açıklama yapıldı canlı yayınlanacak diye..

x.com
  • tabudeviren  (06.07.24 18:58:44) 
[]

Milli Maçı telefondan nereden izleyeyim?

Merhaba. Yazlıga geldim dün, buradaki TV'de Euro2024 maçları sırasında trt'de sinyal kesiliyor. Telefondan izlemek istiyorum, WiFi yok, mobil internetle izleyeceğim. Dünkü maçlara tabii'den bakayım dedim ama çok takiliyordu.

Nereden izlememi önerirsiniz acaba?


 
Twitter’da onlarca kanalda yayınlanıyor, donmadan kesintisiz izleniyor. Mesela: x.com


  • but that was just a dream  (06.07.24 19:26:24) 
www.ntv.com.tr

Detaylarını bilmiyorum fakat uydudaki standart yayın yerine başka bir frekans ayarı yapınca kesintisiz izleyebilirsiniz.
  • kobuzchu kiz  (06.07.24 20:20:06) 
[]

Sürekli konuşarak para kazanan biri nasıl yaşamalı?

Ben matematik öğretmeniyim. Neyi nasıl anlatacağım belli fakat satır aralarında kimseye ve kendime fazlalık ya da yük olmamak için kendimi nasıl egitmeli, günlük hayatımı nasıl şekillendirmeliyim sizce?

Çok teşekkür ederim.


 
Robot gibi her dersi aynı kelimelerle, aynı esprileri aynı yerde yaparak adeta bir stand up gösterisi gibi planlı anlatmak bence sıkıcı. Ben öğrenciyken hocanın laf arasında belirttiği alakasız şeyleri zihnimde hafıza çivisi olarak kullanırdım. Ya da en azından derste sıkılmış bünyeme iyi gelirdi.

Kastettiğin buysa bence öyle 40 dakika aynı disiplinle ders anlatayım diye kasmaya gerek yok, satır aralarında gelecek iki nasihattan, geçmişten gelen hatıradan zarar çıkmaz
  • nundu  (06.07.24 18:07:05) 
ses senin için çok önemli ses eğitimi alabilirsin.


  • geveze yazar  (06.07.24 18:45:23) 
@ses, tonlama, diksiyon bayağı önemli değil mi? Bazen, belki de çoğu zaman anlattığını şeyin önüne geçiyor?


  • sekizdokuzon  (06.07.24 18:55:28) 
Konuşurken es vermek de çok önemli. Sakin sakin konuşmak.


  • numlock  (06.07.24 19:00:26) 
Kitap okuyun, anlatımınızı güzelleştirir


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (06.07.24 20:25:10) 
Sunum Teknikleri eğitimi alın.


  • alfired  (06.07.24 20:57:25) 
[]

Sabreden anlamına gelen isim fiil, Osmanlıca bilen var mıdır

Böyle bir kelime var mıdır emin değilim, "sabreden" anlamına gelen bir kelime.

Mesela hesaplayan yerine, muhasip de denir ya.
Sabreden, demek için örneğin "musabbar" mi diyoruz, ya da "müsebbir" mi?
Musabbar yazınca google'dan korku filmi çıkıyor.

Bilen ya da buna bakabilecegim online sözlük bilen var mıdır?

 
Sabur veya sabir olabilir?


  • numlock  (06.07.24 17:27:43) 
sa:bir

mübalağa edilecekse sabu:r. çok sabreden demek. tanrının sıfatlarından.

lugatim.com
lugatim.com
  • kesmekes laleler  (06.07.24 17:58:47 ~ 18:00:35) 
[]

İphone için usb bellek

Hayırlı cumartesiler:)

İphone için uyumlu ufak bellek kullanan var mı, tavsiye eder misiniz?
Telefonumun belleği her gördüğümü çekmemden mutevellit doluyor, normalde pcde yedekliyorum ancak tatil vs gibi bir durumda yanımda taşıyabilmek ve hafıza sıkıntısı yaşamayacağım bir çözüm arayışındayım.

Şu linkteki tarz şeyleri kastediyorum
www.hepsiburada.com


Durumum olmadı link yapamadım :( derdim anlaşılmıştır sanırım.
Öneri ve fikirlerinize açığım yüce duyurucu halkı :)

 
Sandisk ixpand diye arat, lightning girişli usb bellekler yapıyor bu seride


  • grimavi  (06.07.24 17:05:27) 
herhangi bir usb'yi otg çeviriciyle telefona bağlayabilirsiniz


  • herzan  (06.07.24 17:18:22) 
[]

Sıradan insanlar olarak Avrasya Maratonu’na katılamıyor muyuz?

Katılım şartlarına baktım da Atletizm Federasyonundan bir şeyler gerekiyormuş. 42k değil de 15k’ya bakıyorduk, bu kadar kalabalık grup görüyordum her sene bunların hepsi federasyondan sertifikalı mı yani?




 
Sertifika istemiyor. Belli bir sürede koşmuş olmanı istiyor. Daha önce koştuğun bir yarışın sonucunu giriyorsun sisteme.


  • gabe h coud  (06.07.24 16:36:49) 
[]

benzin için özellikle tercih ettiğiniz bir marka var mı?

bazen sözlükte görüyorum, shell harici almıyorum falan yazıyorlar.
farklı yerden alınan benzinin farkı oluyor mu? (fiyat hariç)
örneğin shell veya başka bir yer, daha verimli mi oluyor, daha mı geç bitiyor?


 
bilindik markaların hiçbirinin birbirinden farkı yok. hepsi aynı yerden alıyor yakıtı, sadece markalarının imzası niteliğinde katkı maddesi ekliyorlar. o da bir tankere belki 100 gram. örneğin ben motosiklet için aytemizden alıyorum, %3 indirim var. şu ana kadar bir eksisini de görmedim.


  • mustafakesekci  (06.07.24 16:51:54) 
Farkı yok, hepsi aynı. Tüpraş ile Londra borsası arasında fark varken ithal eden şirketler oluyordu ama şimdi herkes Tüpraş’tan alıyor. Hatta aynı depoda stokluyorlar.


  • gabe h coud  (06.07.24 17:14:51) 
shell bp opet üçlüsünden alıyorum hepsi özünde birbirinin aynı aslında.


  • basond  (06.07.24 17:14:56) 
Opet ve shell’ciyim ben ama mecbur kalirsam bp ve total’den de aliyorum. Bi fark oldugundan degil tamamen marka aliskanligi.


  • mor oje  (06.07.24 17:26:46) 
İc anadoludaki adı sanı bilinmeyen istasyondan da, dogudaki kacakcidan da, buyuk markalardan da aldim hic bir problem yasamadim 24 senedir. Bu konuda cok rahatim, hic takintim yok.


  • duster  (06.07.24 17:41:07) 
evimin yanında po var yıllardır sadece buradan alıyorum. müdüründen pompacısına hepsi beni tanıyor.
uzun yola gidersemde ilk tercih alışkanlık olarak yine po oluyor.

  • my fault  (06.07.24 20:36:03) 
Shell ve PO daha fazla denetleniyor demişlerdi.

Şimdi nasıldır bilemem. İstasyon sahipleri denetlenince sahte katkı maddesi filan koyamıyorlar.
  • alfired  (06.07.24 21:00:51) 
[]

chat gpt ile kitap okumanın sonu mu gelecek?

umarım sonu gelmez ama bir süredir bu aklıma takılıyor.

acaba 10-20 veya 30 sene sonra, bir kitabı baştan sona okumak saçma mı gözükecek? hatta bugünlere bakılıp "bir insan onlarca yıl gece gündüz uğraşıp binlerce kitap okumuş, yazık ya, şimdi hepsini chat gpt (veya benzeri başka ai programı) 5 dakikada yapıyor" mu diyecekler? veya biz kendimiz için "zamanında o kadar uğraşmışız, hepsi boşunaymış" mı diyeceğiz?

ai programları özet çıkarıyor, evet, özet çıkarınca kitaptaki önemli detaylar atlanmış olabilir ama yine de bir insan da aynı yapay zeka gibi kitabı baştan sona okuyor, önemli kısımları not alıyor, sonra başka kitaba geçiyor, oradan notlar alıyor ve bu notları düşünerek farklı bir görüş ortaya koyuyor (sadece kendisi için olması da yeterli). e bu yapay zekaya belki de ileride 50 tane kitap yükleyeceğiz ve sonra "bu kitapları şu açıdan" incele diyeceğiz, o da bize 10-20 sayfalık makale yazacak mesela? ya da değerlerle oynayıp "bu kitapları bir de şu konu açısından incele" diyeceğiz ve bize o konu açısından bir makale çıkaracak? biz de onu okuyup işimize yarayıp yaramadığına bakacağız? belki de ileride 500 tane kitap yükleyeceğiz ve yapay zeka kendiliğinden yeni bir bilimsel argüman bulacak bunları okuyup?

romanlar daha dirençli olabilir ama kurgu dışı kitapları baştan sona okumak sanki biraz gereksiz hale gelecek? siz ne düşünüyorsunuz bu konular hakkında?

 
Kurgu dışındaki kitaplar için bu geçerli evet. Kaldı ki bu kitaplarda da hangi yazarın çok laf kalabalığı yaptığını hangi yazarın anlatacak bir şeyi olsuğunu, belli bir okuma serüveniniz varsa anlıyorsunuz. Çoğu kitapta da okuyup okuyup ne anlattı ki şimdi bu hissiyle sonlandığını biliyorum. Kısacası benim için zaman kaybı kitaplar da oluyor.
Bu durumlara düşmemek için, belli konulardaki ya da eğer yapaniliyorsa okuyucunun istek ve ilgisine yani bana göre özetleyecekse, kabul. Roman vb kitaplardaki serivende olma hissi insanlara çekici gelirken, bunun yapılabilmesi anlamlı değil, en iyi özetlemesi bir romanın filme çekilmesi oluyor.
Kısaca bilgiye hızlı erişilmesi açısından anlamlı ve faydalı buluyorum. Bu tip ai ların bize daha ne kolaylıklar sağlayacağının, bugüne kadar değer olarak görüp, emek, vakit harcadığımız alışkanlıkları da değiştirmesine ben varım diyorum.
  • erty_ksk  (06.07.24 16:13:25) 
@erty_ksk: ben de varım diyorum. zaten şu anda inanılmaz bir bilgi havuzu var, insanların tek başına bu bilgileri tek tek okuyup bir yere varması olanaklı değil. bu yüzden, yapay zeka tam zamanında yardıma koşacak gibi duruyor. ancak benim üzüldüğüm nokta tam da geçiş aşamasında yaşıyor olmamız. 20 sene sonra "yahu eskiden onyıllarca kitap okuyup durduk, şimdi yapay zeka, bizim on senede yaptığımızı 10 dakikada yapıyor." diyip hayıflanmaktan korkuyorum.

elime her kitap aldığımda "acaba ileride bu davranış saçma mı gözükecek" diye düşünüyorum. evet, şu anda hala bunun bir alternatifi yok, o kadar gelişmedi yapay zeka ama ileride tüm bu yaptıklarımız boşa çıkarsa çok kötü hissedeceğim.

yani bu olay biraz şuna benziyor: makine olmadan önce tüm ayakkabıyı baştan sona elinde yapıyorsun, dikiyorsun vs. belki bir tam gününü harcıyorsun. ama makine gelince bir anda kendini salak gibi hissediyorsun, o makine günde 1000 tane ayakkabı üretiyor çünkü.
  • ahm1  (06.07.24 16:23:59 ~ 16:26:58) 
gelmeyecek.

kitap okumak bir kitabın ilk sayfasıyla beraber yola çıkmaktır, bir süreçtir. akışla birlikte gelişirsin, kafanda bir şeyler oluşur, merak edersin. öncesi sonrası karşılaştırırsın.

kitabın içeriği hakkında bilgi sahibi olmak değildir.
  • tabudeviren  (06.07.24 16:28:07) 
Size bir iyi bir de kötü haberim var.

"Kitap okumak" iki işe yarıyor. Birisi zevk diğeri öğrenme. Zevk için okuduğunuz kitabı zaten chat gpt'ye değişmek istemezsiniz.

Ancak bir şey öğrenmek için okuduğunuz tarzda kitapların zaten sonu geldi sayılır. Şu anda bu tarz kitapları sadece eski olmaları dolayısıyla kütüphanelerde bulabildiğiniz için ya da sadece öyle tercih ettiğiniz için satın alarak ediniyorsunuz. Ancak insanların ezici çoğunluğu araştırma, inceleme ve ders amaçlı kitaplara online veritabanları üzerinden ulaşmayı tercih ediyor ya da pdf veya epub olarak ediniyorlar.

Chatgpt'nin bu manada kitap okumak üzerine bir etkisi olamaz. Bu sadece kolaya kaçanların işini hızlandıran bir şey olur. Ciddi bir çalışma yapılacaksa tabi ki güvenilir kaynaklardan doğru bilgiyi yeterli düzeyde edinmeye devam etmeniz gerekir ki insan içine çıktığınızda dut yemiş bülbüle dönmeden gerçekten yetkin bir insan olasınız.

Ancak bu demek değil ki klasik kitapların sonu yaklaşmıyor, sadece bu chat gpt ile ilgili değil demek istiyorum.
  • akhenaten  (06.07.24 18:43:06 ~ 18:48:17) 
@akhenaten: "Ancak insanların ezici çoğunluğu araştırma, inceleme ve ders amaçlı kitaplara online veritabanları üzerinden ulaşmayı tercih ediyor ya da pdf veya epub olarak ediniyorlar."

sanırım benim kitap ile e-kitap arasında ayrım yaptığım anlaşılmış. başlığın konusu bu değil. ayrıca bu kitabın farklı formatları hakkında da ayrım yapmıyorum. ikisi de kitap, sadece farklı şekillerde yayınlanıyorlar.
  • ahm1  (06.07.24 18:53:03) 
@ahm1

O halde bu anlamıyla bitmesi çok güç olur sanırım, çünkü kitap dediğimiz şey temelde kontrolden geçmiş doğru bilginin, bilgiye sahip olmayan kişiye aktarımını sağlayan araçlar. Şu anda bu bilgi aktarımını gerçekleştirmenin en verimli yolu sistematik olarak sıralanmış uzun anlatımlardan oluşan yazıları, yani kitapları kullanmak.

Yapay zeka yanıltıcı olmayan, gerçek dünyayla ters düşmeyen, deneyle kanıtlanabilir bilgiler üretebilen bir hale evrilmeden kitapların işlevini kaybetmesi mümkün olmazdı. Yapay zekanın bu manada bir insan yetkinliğine ulaştığı gün de zaten çok ilginç olacaktır sanırım :D Yani etten kemikten olmayan ancak tam insani yetkinliğe sahip bir araç varken sadece kitaplara değil hiçbirimize gerek kalmazdı heralde. O günler nasıl olacak merak ediyorum gerçekten.
  • akhenaten  (06.07.24 20:02:46) 
[]

35 yaşından sonra dil öğrenmek

İngilizce biliyorum, Almanca ve Fransızca ya da Rusça da öğrenmek istiyorum. Almancayla başlayacağım. Maksimum ne kadar zorlar, atla deve midir gerçekten?

Daha çok yabancı kaynak okumak için öğreneceğim,. konuşma pratiği kazanmasam da olur. Grammar ogrenicem kısaca. Düzen, disiplin, belli teknikleri biliyorum ama "O yaştan sonra vallahi çekilecek çile değil" diyeniniz var mı? Deneyip vazgeçen ya da "Söyledikleri kadar zor bir şey değilmiş" diyenleriniz? Bu konuda değerli fikirlerinize ihtiyacım var.

Teşekkür ederim.

 
Sayin ikiz kardesim. 35 den sonra dil ogrendim halen ogreniyorum fakat sana o degerli vaktini daha dogru yerlerde harcamani tavsiye ederim.

Birkere inanilmaz vakit alan bisey
İkincisi tum dunya ingilizce konusuyor

Adam alman diyelim ingilizce cevap verirse uyuz olma

Kim ne derse desin sen bence en iyisi ve sana en kral tavsiyem ingilizceni mukemmelestir. Oyle konuski herkes sana nasil boyle konusabiliyorsun desin.

Yol yakinken geri don dedigim gibi herkes ingilizce konusuyor ingilizce cevap veriyor. Sohbet esnasinda srnin ingilizcen iyi olursa sohbeti domine edebilirsin herkes oturur seni dinler.

Cogu kisi mesela ingilizce biliyorum diyor fakat are you kola falan yapiyor.

Sen beni dinle bosver baska dili ben ettim sen etme.
  • Zetnikov  (06.07.24 15:28:45) 
Almanca biraz zor, ama bir o kadar da keyifli dildir (bence). Vaktim olsa bildiklerimi geliştirmek ya da yeni dil öğrenmek için vakit ayırır, çok da mutlu olurdum. (Not: +35)


  • tingen  (06.07.24 15:29:55) 
Almanca atla devedir.


  • gabe h coud  (06.07.24 15:30:54) 
@Zetnikov: Oturup kitap okumak, o dilde düşünüp zihnimi daha etkin kullanmak için istiyorum. Pratik bir fayda sağlamayacağım çok fazla. Özellikle almancayi inanılmaz övüyorlar bu açıdan, kavram yaratmak için şahane bir aracmis. Öyle kendimce birtakım zihinsel aktiviteler peşindeyim. Bir şeyi paraya çevirebilmek gibi yeteneklerim, eğilimlerim yok zaten. :)


  • sekizdokuzon  (06.07.24 15:34:09) 
Merhabalar. Ben 30 yaşından sonra almanca öğrendim. Hala öğreniyorum.
Ancak sebeplerimiz farklı. Ben almanca konuşulan bir ülkede hayatıma devam etmek, belirli eğitimleri kursları tamamlamak, iş fırsatlarımı geliştirmek vs gibi sebeplerle öğrendim.

Keyif alıyorsanız öğrenin ne olacak. Ama boş saman aktivitesi olarak bence maks B1 seviyesi olur. Haricen vakit ayırmadan zorlar. B1 seviyesi okunacak şeyler size yeter mi bilmiyorum.

Vakit varsa başlayın be:) en fazla yarıda bırakıp masal kitabı okursunuz. Keyif sizin…

Ich drücke Ihnen die Daumen.

Soruya cevap editi: evet atla devedir.
  • cahs  (06.07.24 15:44:13 ~ 15:45:50) 
40 yaşından sonra orta seviye Fransızca öğrenmiş biriyim ve totalde 6 ayımı aldı. Kendime özel metodlarla çalışır ve vocabulaire'imi genişletmeye ,kasardım. Konuşma kulüplerine katılırdım falan.

Bu sene de okulda Japonca-I almayı düşünüyorum böylece yabancı dil sayım 2'ye çıkmış olacak(Rusça yerine Japoncada karar kıldım).

Yani hevesin varsa alfabesi farklı bir dil dahi öğrenebilirsin ama sistematik çalışma şart. Ben işaret parmağım morarana kadar essai yazardım kağıtlara kütüphanede.
  • Yourcousinmarvinberry  (07.07.24 11:56:59) 
[]

Miras, vasilik sorunlaril

1 ay önce babamı kaybettik. Annem 5 senedir alzheimer. İki kardeşiz. Ablamla aramız yıllardır başka nedenlerle iyi değil. Neyse cenazede toparladık durumları. Annemin üstüne kayıtlı iki taşınmaz var. Bunlar zaten mirasın konusu değil. Ama ablam annemin vasiligini almış alzheimer kaynaklı, doğal olarak.

Şimdi bütün taşınmazların yarısi anneme, diğer yarıları biz kardeşe. Buraya kadar her şey normal süreç.

Ama tarım arazileri, dükkanlar, evler hep 3 pay oluyor ve diğer tarafın onayı olmadan diğeri satamiyor. İki tarafın da diğer tarafın hakkını alma durumu madden yok.

Ablam bu haliyle kalmasından rahatsiz olmaz. Ama ben istediğim zaman satabilir pozisyonda olmak istiyorum. Kısaca şurası senim burası benim olsun. Rayiç bedeller üzerinden durumu esitleyelim kafasindayim ama tabi annemin payı da olduğu için bu da mümkün değil.

Soru şu. Ablamı bu istegime ikna ettiğimi varsayalım. Annemin vasisi olması bizim bu düğümü cozmemizde nasil bir katlisi olabilir. Kısaca bisuru hisseli tapu yerine herkesin kendi arazisine sahip olmasinin bu durumda mumkunati var mıdır?

 
Vasi olduğunuz diye malları dilediğiniz gibi tasarrufta bulunamazsınız. Mahkeme ölmeden ölmüş gibi taksim yapmaya yanaşmaz. Kaldı ki veraset ilanında paylar bile eşit değil.

Anneniz vefat edene denk iki kardeş miras hususunda istediği gibi taksim yapamaz.
  • Fritz-X  (06.07.24 15:09:50) 
başınız sağolsun, ben sizin yerinizde olsam önce vesayet kararını veren mahkemenin kalemine ablamla gider görüşürüm. yapacağınız bir hata baya baş ağrıtabilir. vasinin her şeyi yapmaya izni olmuyor, bazı şeyler mahkemenin onayından geçmeli.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (06.07.24 15:14:43) 
Sorunuz buralarda çözüm bulunabilecek kadar basit değil. Bir avukattan yardım almanızı öneririm.


  • 10551037  (06.07.24 17:10:41) 
[]

konya obruklarında devlet müdahelesi

konya obruklarının oluşum nedeni çok fazla youtube yorumunda şu olarak gösterilmiş;
ekonomik endişe yada iştahtan ötürü, buğday yerine mısır gibi o bölgenin olağan yağış miktarından çok daha fazla su isteyen bitkileri ısrarla ekmeleri ve ihtiyaç duyulan fazla suyu yeraltından çekmeleri.

bu iddia doğru ise,
devlet bu durumu engellemek için yasalarıyla hiçbir şey yapıyor mu ?
devlet bölgede mısır eken çiftçilere adeta yasaklı bir bitki olan haşhaş ekmiş gibi, mısırın toplanıp imha edileceği bir süreç yürütebilir mi ? doğruluğu yanlışlığı ayrı, bunu yasalarıyla yapABİLİr mi ? yapmıyorsa bu obruklaşmayı izliyor mu ?

bilgisi olan var mı ?
("çiftçi mısır ekmesin de ne yapsın be abi?" muhabbetine bu duyuruda girmeyebiliriz, fazlasıyla okudum.)

 
İkinci Dünya Savaşından bu yana Türkiye popülist politikalarla yönetiliyor. Yani bir yerde bir şey yapılabilmesi için, ya bir oy potansiyeli olması lazım ya da rant olması lazım. Senin çözümünde ikisi de yok.


  • Mirket  (06.07.24 14:59:37) 
Devlet istese halkını ve çiftçisini gözeterek bunun önüne yasaklarla değil teşviklerle planlama ile sorunu bütüncül olarak ele alarak geçebilir

Konunun bir ucu çiftçi mısır ekmesin de ne eksine de dayanıyor çünkü
  • grimavi  (06.07.24 15:28:08) 
Hemen hemen her sektörde, hemen hemen piç bir şeye karışmayan, alacağı vergisini bile affeden, oy kaybetme korkusuyla on yıllardır populist bir hayatı kendine düstur edinen hükumetlerin yönettiği revlet doğal olarak buna da karışmıyor.
Her köye ziraat mühendisi, irtibat noktası kurarak ve hangi sene hangi köy, yöre, çiftçi ne eksin de bir mahsülde darlık, diğerinde yığılma olmasın diye yapılan bir projeyi bakanlık rafa kaldırmış zamanında.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (06.07.24 20:33:22) 
Cevaplarin biri yazar olmayanlar tarafindan okunamiyor. Tik veremedim.


  • WithWorth  (06.07.24 21:56:50) 
[]

biri açıklayabilir mi?

eksisozluk.com

bu entry'de basitçe anlatılmak istenen ne? 34 yaşında yatırıma başlayan neyi kaçırıyor?


 
Paran varsa altin, arsa ya da ev alirsin. Uzun vadede hep kazanirsin. Ortadogu da bunun dışında bisey ise yaramaz. Yatirimin özü budur.


  • halk  (06.07.24 14:24:17) 
bu doğru mu bi bakmak lazım ya.

Biri yılda 5 bin dolardan 10 yıl yani 50 bin dolar yatırarak 65 yaşında 787 bin dolara sahip oluyor.

Diğeri 35 yaşından sonra her yıl 5 bin yatırarak 30 yıl para biriktiriyor (150 bin dolar) o para 611 bin dolara dönüşüyor.

ikisinde de yıllık %8 faiz öngörülmüş.

edit: compound interest son yıllarda acayip büyür, yani evet 25 yaşında başlayanın ekstra 10 yılı daha olduğu için 50-65 yaşları arasında falan faiz hayvan gibi geliyordur.
  • nhk ni youkosu  (06.07.24 14:30:13 ~ 14:30:53) 
teoride doğru da pratikte böyle işlemez. 35 yaşındaki yılda 5k değil. 10k yatırıp çok daha öne de geçebilir.

ama temel prensip kesinlikle doğru. erken yaşta sağlam fonlar, altın vs yatırım yaparak güvence oluşturmak çok mantıklı.
  • orpheus  (06.07.24 17:45:53) 
[]

Öz kritik sorusu

Kendimi kritik edesim tuttu, bunu hep yaparım ama iş işten geçtikten sonra.
Biriyle görcü olarak tanıştırıldım, gayretsiz biri olması yüzünden reddettim.

Şimdi ben bu kişinin elinden tutsam, ona destek olsam, sevsem kollasam, onun hayata olan bağlılığını ilgisini merakını arttırabilir miydim? Hemen kestirp atmadan biraz zaman verseydim. Belki şevki artıcaktı.

Kestirp atma huyumu sevmiyorum:(

 
Belki adam böyle mutlu, şikayeti yok :))


  • rock n roll  (06.07.24 13:47:54) 
Ağaç yaşken eğilir diye bir atasözümüz var. Yani söylediğin pek mümkün değil.

Ama anladığım kadarıyla sen bu EYT'liye hafif gönül düşürmüşsün. Burada ne söylesek boş olacak. O yaşta çalışmayan adam, EYT ile aldığı emekli maaşıyla geçinemez. Boşver sen onu. Tembelliğinde boğulsun. Seni de dibe çekmesin.
  • Mirket  (06.07.24 13:51:45) 
Yok ona gönül düşürmedim.
Genelde böyle yapıyorum. Birşeyi beğenmedim mi, hemen olmaz diyorum.
Şuan kendi bu huyum üzerine düşünüyorum.
  • füt  (06.07.24 13:53:01) 
Kendi istemedikçe kimseyi değiştiremezsiniz.


  • gnosis  (06.07.24 13:53:06) 
2-3 kere görüştükten sonra kesip atsan daha mantıklı olur. belki de tembel değil şartlar bu sarmala sokmuştur onu.


  • xrated  (06.07.24 14:00:38) 
Kimse belli bi yastan sonra karsi tarafin nazini cekmez. Baskasi icin kendi keyfini de bozmaz. Adam mutlu işte, birakin devam etsin. Herkes kendi yoluna.


  • halk  (06.07.24 14:27:13) 
degistiremeyeceginiz seylere kendinizi yorup hirpalanmiyorsunuz, guzep bir sey bence, en az 30dan sonra ediniyor cogu insan bunu. gordum diger duyurunuzu, emekli olmus koca gun kahveye gidip ps oynayan biriydi reddettiginiz sanirim. o kisi oyle memnunsa hayatindan zaten ne siz onu degistirmeye calismamakla hata mi ettim diye kendinizden suphe duyun ne de oyle bir iliskiden memnuniyet bekleyin derim ben. iyi yapmissiniz kisacasi, olmayacak seylerin pesinde kosmaktansa enerjinizi olabilecek seylerde harcamak sizi de mutlu eder hem.


  • in vino veritas  (06.07.24 14:38:28) 
Belli bir yaştan sonra insanların kişiliklerini değiştiremezsin. Zor yani. Giyimini, oturup kalkmasını, genel kültürünü her şeyi değiştirebilirsin ama kişiliği zor yani… bakış açısı değişir belki o kadar.


  • cemallamec  (06.07.24 14:39:08) 
Belki değiştirebilirdin ama gerek yok.

Birbiriyle müthiş uyumlu görünen, çok iyi anlaşan, birbirine çok aşık çiftler için bile ilişki yürütmek kolay değil. Tarif ettiğin gibi biriyle ilişkiye başlaman akıllıca olmazdı.
  • michael_knight  (06.07.24 14:57:43) 
bu kestirip atım, haklı bir gerekçeye dayanıyor.
çalışmak için bir kadının iteklemesine ihtiyaç duymamalı.
"bu sebeple reddediliyorum, o halde çalışmalıyım" çıkarımını yapmak ona düşüyor.
sizde bir şey yok.
  • WithWorth  (06.07.24 15:00:22) 
Bence kritigi kriterlerde yapmakta fayda olabilir. Yani eger bu kriterden eminseniz yaptiginiz dogru, eger esnetebileceginiz bir kriterse hata yapmis olabilirsiniz gibi. Yas ilerledikce kriterler zorlasiyor ama aslinda bu, seceneklerin sayica azaldigi bir ortamda oluyor.


  • osssy  (06.07.24 17:07:09) 
Uğraştığına değmeyecek.


  • gabe h coud  (06.07.24 17:19:44) 
Valla ben bu durumlarda şöyle düşünüyorum: ne haddime?

Ben kimim ki hayat tarzımi/ dünyaya bakış açımı birine empoze ediyorum?
  • Amaranta ursula  (06.07.24 21:34:08) 
[]

2 birayla alkol zehirlenmesi olur mu?

Sürekli içerim ama dün geceden beri kendime gelemiyorum




 
Olmaz.

Başka bir derdin vardır.
  • Mirket  (06.07.24 13:22:29) 
Alkol zehirlenmesi olmaz.
Ama bira mayalı bir içki, bozuk bira zehirler.

  • michael_knight  (06.07.24 15:16:44) 
[]

Maç için etkinlik alanı - İstanbul

Merhaba,

Akşam maçı etkinlik alanında/mekanda izleme niyetim var. Tercihen Avrupa yakası veya merkezi Anadolu yakası önerebileceğiniz yer var mıdır?

Teşekkürler

 
bomontiada


  • olsa da yesek  (06.07.24 15:54:43) 
beşiktaş'ın stadında ücretsiz gösterim var. akşam 8'de kapılar açılacak.


  • ahm1  (06.07.24 16:12:30) 
Beşiktaş inönü stadı


  • HellKeePer  (06.07.24 17:02:43) 
[]

parke düzeltme

parkelerin altında çatır çutur ses geliyor.
salon, koridor ve mutfak parkeleri sökülüp temizlenecek, yeni şilte serilecek, süpürgelikler değişecek. toplam 50m2 civarında.

gelip baktılar ve 12.000TL fiyat verdiler. fiyat iyi mi henüz pazarlık yapmadım? (istanbul değil)

 
[]

Ankara TÖMER'de sınava girmek - Ankararalılar yol gösterin

Merhabalar,

Yarın Ankara Beşevler TÖMER'de bir sınava gireceğim. Binaya çanta, telefon vs. alınmıyormuş. Şöyle yapsam olur mu?

-Sabah trenle gideceğim. Tren istasyonunda emanet dolabı vardır diye düşünüyorum, doğru mu düşünüyorum? Çantayı telefonu oraya bırakırım.
- Sonra metro ile Beşevler'e gelirim, anladığım kadarıyla oradan üniversiteye 10-15 dakikada yürünüyor.
- Sınavdan sonra aynı yolla gara geri dönerim.

TÖMER Aziz Kansu binasında emanet alınıyor derseniz çok sevinirdim ama yoktur diye düşünüyorum :/ Öyle gitme, böyle git diyeceğiniz yer yön tavsiyeniz var mıdır?

 
-YHT Garında emanet dolabı var. ücretli.
-metroyla dediğin gibi de olur fakat taksiyle daha kolay olur. taksiyle bina önüne kadar gidebilirsin.

  • ankarakecisi  (06.07.24 15:10:06) 
[]

Uzlaştırma

Sokak ortasında bir kavgaya şahit oldum. Olayın üzerinden 5 ay geçti. Polis ifadelerini aldıktan sonra tarafları arayıp soran olmamış. Uyap'ta da bir şey görünmüyor dediler. 5 ay uzlaştırmacı atanması için uzun bir süre değil mi? Ne olmuş olabilir?
edit: Sözlükte olaydan bir yıl sonra uzlaştırmacı ile görüştüğünü yazmış biri. Şok oldum.



 
[]

Kasaplar sattiklari ete ne kadar kar koyuyarak satiyorlar

Tas catlasin 100tl lik bir et satmak istese kaca satar?

Bizim burda ilginc bi kasap varda o yuzden sordum adam cani sikildikca araba aliyor tren yapiyor.


 
1. para zaten ticarette.
2. vergi de vermiyordur zaten.

olay et degil.
  • baldur2  (06.07.24 11:11:53) 
ne kadar çok et satıyorsa o kadar indirimli alabilir
peşin parayla alırsa daha iyi fiyat
bi de üretici sıkışık durumdaysa ucuza kapattığı zamanlar olabilir
depoları gezip ucuza kapatabilir

malesef güncel fiyatlardan haberim yok ama satış yapabilen bir kasap iyi para kazanır
kilosu ortalama 700 tl olan bir ürün satıyor kar marjı yüksek
%25-%50 arası kar ediyordur masraflar hariç
  • bir soru sorcam  (06.07.24 11:38:03) 
[]

Ankara ilçeleri veya yakın diğer ilçelerde

Selam

Ankara'nın çevre ilçelerinde veya en yakın diğer ilçelerde (ne bileyim, Afyon gibi Eskişehir gibi illerin ilçeleri) hafta sonu kalmalık bungalov gibi, doğa içinde temiz güzel yerler var mı bildiğiniz? Ya da böyle yerler nereden nasıl bulunur?


 
Beypazarı ve Nallıhan, Nallıhan güzeldir, Nallıhan Kuş Cenneti yakınları mesela. Ben hiç tesiste konaklamadım, ama tripAdvisor sitesinden yer bakmanızda ýarar olur.


  • alfired  (06.07.24 10:47:04) 
Küre dağ evi


  • spacevan  (06.07.24 11:42:56) 
Bolu gazelle otel tam aradığınız gibi bir şey aslında ama mesafeye uzak der misiniz bilemedim.


  • elorelia  (06.07.24 13:41:13) 
[]

hangi banka faiz icin?

en az 6 ay dokunulmayacak. 7 haneli bir meblag, turk lirasi. en fazla hangi banka faiz veriyor su anda?
enpara mi?



 
Şurada %50 üzeri veren bir bankaya gidip pazarlık et. Pazarlık ile birkaç puan daha kazanırsın.

www.hangikredi.com
  • Mirket  (06.07.24 10:56:25 ~ 10:56:56) 
En yüksel Burgan ve N kolay veriyor sanırım. Ama faiz düşüş beklentisi olduğu için 50 üzeri alman zor. Hoşgeldin faizi ile belki. Bankaları arayabilirsin


  • kaptan memo  (06.07.24 11:00:03) 
Burgan 250k'ya kadar %53 faiz veriyor. 7 haneli rakamlara kaç verir arayıp öğrenmeniz lazım. Ben 4 yıldır Burgan kullanıyorum sağlam bir banka. İsmi bilindik diğer bankarlarda da %50 civarı faiz veren çıkar. Bence önemli nokta kesinlikle günlük faize koymayın, düşüş beklentisi var. Bağlayacaksanız en az 5-6 ay bağlayın.


  • HellKeePer  (06.07.24 11:28:24 ~ 11:29:00) 
[]

istanbul'da nerede bol modelli güneş gözlüğü satıcısı bulabilirim?

bizim buralardaki avmlerde (kartal-maltepe) fazla çeşit yok.
tercihen rayban ama şart değil.



 
valla ben hep atasundan aldım. memnunum da. camı kırılırsa diye sigorta yaptırıyorlar ama değiştirmiyorlar, elimizde yok diyip yeni gözlük satıyorlar.


  • baldan kaymak  (06.07.24 11:47:13) 
Vadi İstanbul'da 4-5 tane gözlükçü var, her seviyede. Zor güneş gözlüğü seçen biri olarak içime sinen bikaç modeli buldum oradaki mağazalarda.


  • Bruce  (06.07.24 12:10:55) 
kadıköy bahariye caddesi.


  • since1907  (06.07.24 13:15:13) 
Bu işin membaı Sirkeci. Toplu taşımayla gitmesi de zor değil. Google’a sirkeci gözlükçü vs yazarsan birisine gittikten sonra hemen hepsi aynı bölgede zaten, rahatça keşfedersin. Fiyat olarak da daha rekabetçi yerler, bir miktar uyguna alabilirsin.


  • Nature Works  (06.07.24 13:32:26) 
[]

İstanbul’da brioche ekmeği nereden alabiliriz?

Bilhassa french toast yapmak için kullanılacak, mümkünse Anadolu Yakasında (ama değilse Avrupa da olur) brioche ekmeği alabileceğimiz fırın var mı?

Teşekkürler!


 
ben de merak ettim cevabı, takip. mutlaka vardır ama bulamazsan, suadiye rub kokoreç ekmeğini brioche kullanıyor, pahalı olur ama son çare oradan satın alınabilir -rica minnet, satıyorlarsa-


  • kel aynak kusu  (06.07.24 09:26:41) 
Macro market.


  • alfired  (06.07.24 10:12:18) 
Beyaz fırım’da olabilir


  • kaptan memo  (06.07.24 11:02:56) 
Haftasonu cevaplarda verilen bütün fırınları ve üstüne aşağıdaki fırınları gezdim, bulamadım. Başka yanıt gelirse diye güncellemek istedim:

1. Bay Bread - Yok
2. Fırın Anatolia - Yok
3. Fırın Tüzsüzoğlu - Yok
4. Tarihi Safranbolu Fırını - Yok :(
  • silverleaf  (08.07.24 08:07:07 ~ 08:17:23) 
[]

yaşlılar için bişiler

yaşlılara özel.. yaşlılar için..
kulağa çok kötü geliyor.. muadil kelime de bulamıyorum. seniors gibi bişi olsaydı ne güzel olurdu. yeni bir kelime üretip piyasaya salmak için destekçiler arıyorum.



 
Erişkin?
X kuşağı?

  • etna  (06.07.24 08:08:10) 
Yas siniriniz vardir herhalde.
X yas uzeri icin?

  • Kittie  (06.07.24 08:28:31) 
ileri yaş grubu deniyor
yaş almış kişileri de deneyebilirsiniz

  • noxie  (06.07.24 09:11:05) 
İhtiyar kelimesi aslında çok güzel, muhtar, yapan eden. Daha doğrusu yapmış, deneyimli anlamında kullanılıyor. Ama dil o kadar gariptir ki devletin veya başka bir zümrenin değil, bizzat kültürün kodlarıyla gelişiyor. Dolayısıyla tümden toplumu elden geçirmemiz gerekiyor.


  • osmanyueksel  (06.07.24 09:44:52) 
işte senin gibi kompleksliler yüzünden kelimeler hoş hissettirilmiyor. bana yaşlı diyebilirsiniz ki; hepinizden yaşlıyımdır belki.


  • geveze yazar  (06.07.24 11:24:56) 
yaşkın


  • ankarakecisi  (06.07.24 15:29:33) 
[]

Nohuttan nasıl yoğurt mayası oluyor?

Nohuttan yoğurt mayası elde ediliyor malum. Ama nasıl oluyor pek aklım almıyor. Şu çalışmayı da okudum:

projem.corum.bel.tr

Ama nohutta neden yoğurtlaştırıcı bakteriler bulunuyor anlamadım. Bu bakterilerin anavatanı nohut mu? Tüm nohutlarda nasıl ve neden bu bakteriler bulunabiliyor?

 
Siyah üzümün kabuğunda da şarap mayası var.
Niye var diye çok takmamak lazım.
Nasıl yapıldığını merak ediyorsan youtube'da bissürü videosu var.
  • Mirket  (06.07.24 00:28:06) 
Sadece nohut değil ki birçok şeyden yoğurt mayası yapılabiliyor.

En son çilek görmüştüm mesela.

Olay meyvedeki/bakliyattaki fermentasyonun süte geçmesi basit şekliyle.
  • chicha_v2  (06.07.24 00:34:13) 
Rahmetli anneannem tereyagı ile mayalardı yogurdu. Karadeniz'de bir köyde elma ile mayaladıklarını da görmüştüm. Yani Yogurt mayalamanın bir sürü yöntemi var.


  • limonlu eksi  (06.07.24 12:36:25) 
[]

Hangisi daha zararlı??

Selam

Evde kullanılan sofra şekeri mi daha zararlı yoksa markette satılan içeceklerdeki şeker mi daha zararlı?

Evde şerbet yapıp içsek markettekinden farksız mı olur farklı mı olur? Farklı derseniz ne kadar fark olur??

Bu evde 2 erkek 2 kadın var, bir erkek şeker hastası, bir kadın ömrünü "çok tatlı" tatlılarla geçirmiş. Tatlı istiyoz biz ya!!

 
Glikoz fruktoz yazandan uzak duruyorum. Krem şantiye karşı dikkatliyim ama çok severim. Toz şeker kullanıyorum ev tatlılarında. Kahvaltıda reçel pekmez bal dönüşümlü olarak tüketirim az az. Pekmez üzüm olanı, bal balparmak marka. Reçel de kendi yaptıklarım. Tariflerde mutlaka yağ ve şekeri azaltırım.


  • geveze yazar  (06.07.24 00:23:48 ~ 10:54:03) 
Market ve pastanelerde satılan tatlıların çoğunluğu nişasta bazlı şekerle yapılıyor.
Bu cins şekere gelişmiş ülkeler kota uyguluyor. Eski Türkiye'de bizde de kota uygulanırdı. Şimdi hala kota var mı bilmiyorum ama varsa da azdır.

  • Mirket  (06.07.24 00:39:36) 
Yani evdeki sofra şekeri mi daha zararlı marketteki glukoz şurubu fruktoz şurubu mu daha zararlı demek istedim.

Yani sofra şekeri hakkında sağlık açısından idare eder denebilir mi?
  • muhayyer divan  (06.07.24 02:21:15) 
Elbette ikisi de zararlı fakat içeçeklerdeki şeker ayrı bir işlem gördüğü için daha zararlı çünkü miktarı aşırı fazla. Vücuda bir anda o kadar şeker almak aslında akıl alır iş değil.


  • numlock  (06.07.24 02:33:38) 
Dışardaki daha zararlı.

İlla şeker tüketilecekse en basit haliyle normal şeker tüketmeyi tercih etmeli.

Doktordan dinlemiştim şeker düğmesinde kesme şeker önermişti. Diğer çikolata, şekerleme vs türü şeyler yerine normal beyaz şeker yenilmeliymiş. Çünkü diğer türlü başka zararlı maddeler de mevcut.

Dolayısıyla hangisi daha az zararlının cevabı markette bir ürün haline gelmiş şeker yerine düz şerbet yapmak denilebilir.
  • epitaf  (06.07.24 03:52:13) 
[]

ellen degeneres'in bizdeki karşılığı mehmet ali erbil diyebilir miyiz?

her ikisi de show yapıyor, gerçi ellen çok seviyeli. cem yılmaz ya da okan bayülgen?




 
Gülse Birsel diyen var.


  • sekizdokuzon  (05.07.24 23:45:31) 
Ellen karşılığı zor zira hem komedyen, hem bi aralar dizisi vardı, hem de kadınlara yönelik sabah kuşağı programı yapıyordu. Ve bir amerikan tv klasiği bolca hediye dağıtıyordu (bkz: oprah) Ayrıca yakın zamanda leş gibi biri olduğu "ortaya çıktı" ve iptal edildi halk tarafından.


  • hedep  (06.07.24 01:06:21) 
1 ... •606162636465666768• ... 8309   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.