[]

Istanbulda Anadolu Yakasi sahilde kafa dinlemelik yer

Sahil olmak zorunda degil aslinda, arabada ya da kamp sandalyelerini koyup sessizce oturup kahve icebilecek, kitap okunabilecek yer var midir? Kadikoyden Pendige kadar olan hat cok curcunali oluyor aksamlari. Daha sakin yer yok mudur? Istanbul icin cok mu şey istiyorum




 
maltepe sahil parkı, hattın geri kalanına göre daha geniş, az insanlı bir yer bulup kurulmanız daha mümkün. onun dışında beykoz tarafında güzel yerler var, anadolu hisarı'nı deneyebilirsiniz akşamları. keza yine eğer o kadar yol giderim derseniz polonezköy var her zaman için.


  • gitdaddy  (21.07.24 17:40:26) 
hemen fenerbahçenin bitimindeki dalyan parkı genellikle geri kalan sahil kesimine kıyasla çok daha sakin olur.


  • orpheus  (21.07.24 18:38:01) 
[]

Neden Bu Kadar Nefret Dolular?

Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.

Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var.

Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedikleri için sevmeyi bilmiyorlar ama vicdan da yok.

Bunun sebebi nedir, sizce?

 
Nefret etmek daha kolay.


  • sekizdokuzon  (21.07.24 16:12:09) 
Yaşlı amca gibi olacağım ama sosyal medya bence çok etkili.
Kisilerin bir nick ardına saklanip haykirabilmesi, sonrasında kendisi ile benzer tipleri bulup birbirini desteklemeleri, gelen tepkiler karşısında daha da radikalize olmalari.

Bir de tabi çoğunun hayatı kötü. Yani buradaki örneği biliyoruz, bu kadar kötü hayatlari olunca ve sadece sosyal medyada kendilerine bir yer bulunca burada cosuyorlar.

Kısacası tedavi edilmeyen bazı psikolojik sorunlar, günlük hayatlarinin kötü olması, sosyal medyanın malesef çoğu kisinin kötü yanını cikariyor olması vs hepsi birleşiyor.
  • logisticsmanager  (21.07.24 16:14:11) 
Bu şikayet ettiğiniz ve haklılık payınızın yüksek olduğu durum, sosyal medya için geçerli çünkü sosyal medyada "düzgün" şeyler yazar ve söylerseniz, bu durum ilgi çekmiyor. "Trol" denen insan müsveddeleri daima çok ilgi topluyor.

Bence gerçek hayatta durum böyle değil. Elbette söylediğiniz tipler mevcut ancak oranları çok düşük. Zaten sosyal medyadaki tiplerin dağılımı gerçek hayatla örtüşse gerçekten boktan bir yer olurdu dünya.
  • 10551037  (21.07.24 16:20:44) 
İfade edemedikleri ve boşaltamadıkları öfkeleri var. Reddedişlerini gösterememişler vaktiyle, olması gereken anda. Susturulmuşlar, yutturulmuşlar, varlıklarına saygı gösterilmemiş ve en temel ihtiyaçları karşılanmamış, aksine var oldukları için suçlu hissettirilmişler muhtemelen.

Bu insanlar sevmeyi bilemezler. Cana saygıları olmaz, hâli anlamazlar, hayatta kendilerinden başka hiçbir şey olmaz. Ne ki onların bir işine yarıyordur, işe yaramaz hale gelinceye kadar en iyisi odur, işe yaramaz hale geldiği an tu kaka ederler.

Cana saygısı olmamayı anlamıyorum ve merak da etmiyorum. Hadi her şeyi geçerim, her konuda yarayı anlarım ama cana saygısızlığı anlamam ve anlamayı da kesinlikle istemem.
  • muhayyer divan  (21.07.24 16:25:33) 
Bence bu bilinçli bir çabanın sonucu. Tüm dünyada genel retorik insanları sürekli "Ya bu, ya o" üzerinden kamplaştırmaya yönelik, ne yazık ki genel ekonomik iklim de bunu destekler vaziyette. Başta ekonomi olmak üzere insanların özellikle geleceğe dair bir sürü kaygısı var ve. Dolayısıyla insanlar gündeme gelen herhangi bir problemi bütün dertlerinin kökeni olarak görme eğilimindeler. Burada yukarda da bahsedilen sosyal medya etkisi de işin içine giriyor ve belki pek de bir anlamı olmayan bir konu sırf gündemde olduğu için bir anda "Bir çözülse tüm dertlere son verecek şey" olarak algılanmaya başlıyor.

Diğer tarafta bu iki kutuplu konuların özellikle siyasetçilerin çok işine gelmesi konusu da var; yani herkes tarafını seçip onun üzerinden kitlesini mobilize ediyor, popüleritesini canlı tutuyor. Bu aşamada belki bir sonraki neslin geleceğini etkileyecek yasalar, kanunlar, uygulamalar çatır çutur yasalaşırken insanlar buna oranla anlamsız şeyler için kavga ediyor oluyorlar.

İşin nefret boyutu ise bence bir nevi hastalık belirtisi. Açıkçası ben bu noktada da bizim yanıldığımızı düşünüyorum. Ya da en azından umuyorum; yani bu konuları siyah - beyaz olarak gören ve karşılıklı nefret hisseden insan sayısı bizim sandığımızdan az. Ancak biz de sosyal medyaya, sözlüğe vb. bakıp sanki herkesin bu konunun içinde olduğunu düşünüyoruz.

Diğer yandan sunulan çözümler bazı durumlarda insanların içindeki kötülüğü dışarı çıkartıyor. Örneğin sokak hayvanları ile ilgili konu aslında teknik bir husus; ortalama bir insanın direkt olarak ortaya koyamayacağı bir sürü girdisi/çıktısı var. Ancak buna rağmen insanların fikir sahibi olmalarını ve bir kısım insanın "Hiç bir hayvan zarar görmesin" derken diğer kısmının "Hayır hayvanların bir kısmını öldürmek zorundayız" fikrini savunması da anlıyorum, açıkçası kendimi en azından bunlardan herhangi birini yargılayacak kadar bilgili hissetmiyorum. Ancak hayvanların öldürülmesi gerektiğini düşünmekle toptan hayvan düşmanı olmak arasında hiç de ince olmayan bir çizgi var. Keza aynı durum sığınmacılar üzerinden de dönüyor. Ülkede çok sığınmacı olduğunu ve bunların ekonomik ve sosyal sorunlar yarattığını düşünülebilir ancak yine bu fikirle ırkçılık arasında da çok ciddi bir fark var. Beni asıl üzen insanların bu fikirleri hiçbir rahatsızlık belirtisi göstermeden olabilecek en ekstrem seviyeye taşıyabiliyor olmaları. Ve işin kötüsü bunu öyle habersizce yapıyorlar ki hayvan düşmanı ya da ırkçı olduklarının farkında bile değiller.
  • salihdt  (21.07.24 16:56:18) 
Bu arada sokak hayvanı konusunda yurtdışında zamanında Türkiye'de istenen çözümler yapıldığı için rahatça bu dert olmadan yaşayan biri olarak iki yüzlü olamam ve ben de malesef radikal çözüm dışında çözüm olmadığını düşünüyorum ve Türkiye'de olsam bana da sorun olurdu bu (zamanında çocukken 15 köpek etrafimi sarmisti, sabit durup hiç hareket etmemiştim koklayip gitmislerdi. Bu baya üçüncü dünya ülkesi haberi).

Ama ben bunu isteyen kişilerin dilini de doğru bulmuyorum. Özellikle sözlükte denk geldiğim yorumlar iki tarafi da radikallestiriyor. Bu gene sosyal medya etkisi bence.

Mirket'i verdiği örnek de aslında konuya medya ilgisi toplasa da ters tepki veriyor ve ilgi negatif oluyor. Bu da gene bence sosyal medya ile normal hayatında mutlu olmayanlarin radikal düşüncelere saplanmasi.
  • logisticsmanager  (21.07.24 17:11:47) 
Mesele köpek ise Ssokak köpeği hiçbir yerde yok Türkiye dışında.

Sokak köpeğinin nedeni iş yapmayan belediyelerdir. Türkiye'deki belediyeler yüksek maaşla akraba istihdam edilen kurumlar. Düzgün bir işe alım prosedürleri yok. Kimin ne kadar maaş aldığı belli değil. 100-150k para alıp oturuyorlar. Köpekleri ksıırlaştırmayı ihmal edince de sayıları çok arttı.
  • ferenc  (21.07.24 17:33:03) 
Kim kadına hayvana doğaya düşman? Ortaya bir laf atmışsın ne bir somut örnek var ne bir şey. Kadına hayvana doğaya "düşman" insan sayısı milyonda bir falandır.


  • abelardo  (21.07.24 18:08:38) 
Trafikte bi korna çaldı diye birini bıçaklayan kadına çoluğa çocuğa tecavüz eden hırsızlık yapan döven söven insanlar bence sokakta başıboş dolaşan köpekten daha tehlikeli.


  • Bir ben var benden şurada  (21.07.24 19:06:28) 
"Sokakta hayvan olmaz", "başka hiçbir yerde yok" vs diyen arkadaşlar, sokaklarında kedi köpek olmayan büyük başkentlerde hem de büyük cadde küçük sokak fark etmeksizin lağım farelerinin sağa sola koşturduğunu biliyorsunuz da söylemiyorsunuz bence. Lağım faresiz fındık faresi yılan şu bu hayvan değil de kedi köpek mi hayvan ve sokaklarda yeri yok anlamıyorum.

Şu dünyada, bırakalım hayvanları, insanlar dahi kendilerine zarar verenden intikam alıyorlar, zarar verene zarar veriyorlar. Hayvanlar ise zarar verilmediği müddetçe sevgi arayan, hiç değilse kimsenin dokunmayacağı bir barınak ve yiyecek arayan yaratıklar.

Bizim insanımızın dönüp önce kendine bakması gerekir. Hayvan da insan gibi bitki gibi bir can taşıyor. Terörist gibi hatta. Teröristi öldürmeyip onları anlamayı düşünenler bir zahmet hayvanların da canlarına en az aynı saygıyı göstermek zorundalar. Eğer adaletli olduklarını söylüyorlarsa, kendi adalet anlayışlarına güveniyorlarsa.

Kediyi köpeği öldürmenin aksine, onların doğru düzgün zarar vermeden yaşayabilmesi için projeler geliştirip uygulamak gerekir, hem belediyelere hem tek tek insanlara düşecek görevler olmalıdır çünkü doğanın dengesi kedilerin de köpeklerin de varlığını gerektiriyor. Arıları yok ettiğinizde 4 yıl içinde yaşam bitiyor, kedi köpeği yok ettiğinizde olacakları tecrübe etmek istemeyeceğiniz halde üzerinde oturup daha ayrıntılı düşünmek yerine kısadan öldürmeyi seçmek, çocuklara da tahammülsüzlüğe yol açar, kadınlara da tahammülsüzlüğe yol açar, ağaca da tahammülsüzlüğe yol açar.

Ben öldürmeyi seçenleri anlamam. Anlamayı da kesinlikle kabul etmem.
  • muhayyer divan  (21.07.24 19:59:21) 
Belki de sana öyle gelmiştir hep, zira bazı insanlar düşmanlaştırma fetişine sahip.


  • Yourcousinmarvinberry  (21.07.24 20:39:42) 
Bir insanda bir çok şeye karşı yoğun nefret hisleri varsa; önce ailesine-yetiştirilme tarzına bakmak lazım, ebeveynlerde nefret varsa o da nefreti öğrenir, sevilmemişse sevmekte de zorlanır, ikinci sıradaki seçenek ise sağlıklı bir ruh sağlığına sahip mi sahip değil mi ona bakıyoruz.

Bunun yanında maalesef yaşadığımız ülkede bir çok alanda sürekli kutuplaştırma politikası izleniyor bilinçli bir şekilde ve bu da haliyle hayatın her alanına yansıyor.

Bu nefret dolu insanlar sayıca oldukça azlar ama sesleri çok çıkıyor özellikle sosyal medyada.
  • blue rebel motorcycle club  (21.07.24 21:41:35 ~ 21:42:33) 
Neden onlara sormuyorsunuz? Toplumdan uzak kalmak ya da sağlıklı iletişim kuramamak başka insanlar hakkında böyle bir düşünceye sebep olabilir.

Bazen bakış açımızı değiştirip yeniden düşünmeliyiz. İnsanların eğer ırkçı olup zayıfları bertaraf etme gibi hayalleri yoksa başka insana, hayvana ya da kadınlara düşman olması kulağa anlamlı gelmiyor.
  • hebanon  (21.07.24 23:38:06) 
Bu sorunun bile yine sokak hayvanları meselesine çekilmesi ne saçma. Sanırım patolojik bir problem var.


  • salihdt  (22.07.24 06:09:57) 
Klişe olacak ama:
“İyi ve güzel olan şeyleri sevmezler, kıskanırlar; kendileri iyi ve güzel olamadıkları için iyi ve güzel olan her şeyi yok ederler.”
Maksim Gorki
  • auroraaurora  (22.07.24 10:14:32) 
Sebepleri düşük IQ + yetersiz eğitim + İslam
Cevap olarak üçünden biri de seçilebilir.

  • hurt  (22.07.24 14:29:05) 
ne romantize etmişsin ya cıvık cıvık


  • puding  (22.07.24 15:54:56) 
kimsenin nefret ettiği yok. insanların haklı tepkilerini beğenmediniz diye onları kafada ötekileştirip kendinizi kutsal meryem gibi pirüpak ilan etmeye bayılıyorsunuz.


  • sir william jones  (22.07.24 17:33:47) 
[]

Reddit teknoloji gurularına bir soru

Ultra wide 49" bir monitör aldım.
Boyutu tam olarak 2 adet 27" monitörü yan yana koyulmuş hali.
Çözünürlüğü de 5120x1440

Laptobumda da rtx 4070 ekran kartı var.

Normal kullanımda hiç bir sıkıntı yok.
Forza Horizon 5 oynuyorum, bu çözünürlükte 100fps veriyor (sanırım şu yeni nvidia teknolojileri sayesinde)
Baldur's Gate 3 oynuyorum, hiç bir sıkıntı yok.

Fakat ne hikmetse euro truck simulator veya city car driving gibi aşırı basit oyunları oynarken görüntü 1-2 kere gidiyor. sonra komple monitörün sinyali gidiyor sadece ses geliyor.

Hdmi i çıkarıyorum görüntü laptop ekranına da gelmiyor. Donuyor falan pc. Güç tuşundan kapatmak zorunda kalıyorum.

Sistemim ve driverlarım güncel. bunu redditte hangi kanallara sorabilirim? ülkemizde pek 49inc monitör deneyimi olan yoktur herhalde sanmıyorum.

Edit: chat gpt ye sordum 3-5 kanal önerdi yazdım ama tavsiyelere açığım.

 
nvidia'nın laptop'taki dahili ekran kartının ve harici ekran kartının hangi oyunlarda/uygulamalarda kullanılacağını belirleyen bir uygulaması olacaktı. o uygulamadan bu oyunlarda hangi kartın kullanılacağını kontrol ettiniz mi? otomatik gibi bir ayardaysa 4070'i seçerek deneyin bir de.


  • shadowfollower  (21.07.24 16:25:00) 
@ shadowfollower, zaten biostan kapattım intel i, sadece harici gpu çalışıyor. yani onboard ile açılıyor olamaz.


  • ananiyimioguz  (21.07.24 16:54:12 ~ 16:54:22) 
[]

günlük proteinin tamamını antrenman önce yersek ne olur

ağırlık antrenmanından geç çıktığım için yemek istemiyorum malum gece yemek zararlı. kasa o kadar gerilimi verdikten sonra aç yatmak sorun mudur? bununla ilgili yayın var mı




 
Spor sonrası bir adet proteinli süt iç 25-30 gr almış olursun kalorisi de 200-250 falan anca mis gibi.

Yani aslında olay saat kaçta yediginiz değil de günlük yeme içme. yani kisi gunluk macrolari duzgun almiyorsa sirf antrenman sonrasi yedi diye iyi olmayacak. Ama en en en optimal sonuçlar için spora gitmeden biraz carb protein spor sonrası carb protein en ideali gibi. Ama hayatimizin her yerini bu kadar ideal yasiyor muyuz? Ben yaşamıyorum. O sebepten bu kadar kafa yormam, yapabiliyorsam yapıyorum.

Günlük kg*1.2 gr protein aldığın sürece acayip kafa yormaya gerek yok. Yani size olacak negatif etkisi kafaya takilacak bir şey değil.

Bu arada ben olsam denerim :) antrenman yapıp sonra yemeyin. Ertesi gün kötüyseniz vs o zaman bir değişiklik lazım.
  • logisticsmanager  (21.07.24 14:53:11) 
Bu arada denildiği gibi elimizde net bir "gece yemek zararli" verisi yok. Obezite ile eslestirilmis de yani arastirmaya bakilirsa kisilerin günlük kalori intake bakilmamisti yanlis hatırlamıyorsam. Ha ama misal bazı kişilerde acid reflux yapıyor. Bir de bazilarinda uykuya etkisi var. Bende yok misal.

Bence gece yemek kötüye kendiniz karar verin çünkü asıl o konuda net bir veri yok.
  • logisticsmanager  (21.07.24 14:59:01) 
bu kadar mikro optimizasyona gerek yok, gunluk makrolari tutturdugunuz surece kacta yediniz kacta spor yaptiniz pek muhim degil. gece yemek konusu da kisisel bi mevzu dendigi gibi. ben mesela bi sikinti yasamiyorum ama yine de uykudaki dinlenme kalitemi dusurdugune "inaniyorum" o yuzden yemiyorum. baskasi boyle hissetmiyodur yer mesela.


  • ghilleinthemist  (21.07.24 15:18:18) 
[]

banyo fayanslarını boyamak

istiyorum. internette çok güzel oldu diyende var çamaşır suyunu görünce söküldü diyende var. daha önce boyayan oldu mu acaba? nelere dikkat etmek lazım, hangi marka tercih etmek lazım, boyadan başka ne malzemeler lazım vs vs
şimdiden çok teşekkür ederim



 
Ne kadar süre kullanacaksın bilmem ama bu işin tek düzgün yöntemi yeniden fayans döşetmek. Fayans boya tutmaz. En fazla suya dayanıklı, yağ bazlı boya kullanabilirsin. Bir yapı markete gidip sorabilirsin.


  • prole  (21.07.24 15:29:46) 
Bu tarz fayanslari sokmeden yapilabilecek tek yenilik fayans üzerine tekrar fayans döşemektir.

Fayans boyayan "youtuber"larin varsa 1 2 sene sonraki güncel videolarını bulun izleyin.

Sağlam kalan bulamazsınız (belki mutfak duvarı sağlam kalanlar olmuş olabilir, banyo gibi nemli bir ortam degil)
  • makbur  (21.07.24 15:56:27) 
Fayansin uzerine fayans benzeri kaplama yapiyorlar. Iyi onlar.


  • halk  (22.07.24 07:43:36) 
yapışkan yapanlar da var ve çok memnun olduklarını söylüyorlar. ben de düşünüyorum hatta. renklendir hayatını diye bir sayfada gördüm ben.


  • noxie  (22.07.24 09:13:22) 
[]

Bu sorunun muhatabı Bedaş mı?

Merhaba,
İstanbul'da oturuyorum ve Bedaş'tan hizmet alıyorum.
İki gün aralıklarla bölgemizdeki elektrik gitti geldi, arıza giderme çalışması varmış.
Bu iki gündür evimdeki çamaşır makinesi, bulaşık makinesi vb. araçlardan düşük voltaj hatasıyla çalışmayı durduruyor.

Bu türden bir sorunun çözümü Bedaşta mı acaba?

 
Elektrikle ilgili sıkıntı şikayeti yapacaksan Bedaş, ama makinelerin için Bedaşta muhatap bulamazsın bence, yine de ara şansını dene.
Benim evimde elektrikle ilgili sorun vardı kaçak akım sürekli atıyordu, gelin bakın dedim bakmadılar, diğer daireler de aynı şikayette bulunması lazım, bölgede elektrik var görünüyor dediler.

  • ameliee  (21.07.24 16:28:04) 
[]

Global mavi ekran sorunu kaynaklı uçuş sorunları devam ediyor mu?

Yarın İzmir çıkışlı yurt dışı uçuşum var Sunexpress ile. İptal yaşarım diye endişelenmeli miyim?




 
[]

spiritüel i nasıl tanımlarsınız, fantastikle aynı şey mi?

bence fantastik kurgu ama spirütüel'de gerçeklik payı olabilir. bunca kişi yalan söylüyor olamaz. fantastiği kurgulayan kişi kurgu olduğunun zaten farkında.




 
Kaynağı farklı olabilir. Spiritüalizm materyalizmden kaynaklanmaz ama gördüğümüz/ duyduğumuz şeyler üzerinden fantezi üretiriz, gibi geldi.


  • sekizdokuzon  (21.07.24 14:31:33) 
Fantezi insana ait bir soyut üretim. Spiritüelliğin kaynağı ise inananlara göre Tanrı, Tanrı'ya inanmayanlara göre kafalarındaki şeyler veya bilinmezlik. Spiritüel ruhsal demek, soyut demek aslında. Ruh kelimesinin Türkçesi can. Bu bilgi bana hep farklı bir boyut açmıştır.


  • muhayyer divan  (21.07.24 16:31:29) 
Çok geniş kapsamlı sormuşsunuz. Fantastik kurgu edebi bir tür. Hayal dünyasında oluşturulan bir evren olur ve hikaye burada akar.

Spiritüalizm felsefik/dini bir yaklaşım. Genellikle deizm temelli görüşlerin bazı ritüellerle süslenmesiyle oluşturulan din benzeri inanç örgüleri.

İkisi karşılaştırılabilir şeyler değil pek.
  • akhenaten  (21.07.24 18:13:47 ~ 18:14:40) 
din olmayan din.

yok doğum tarihindeki yıldız diziliminden karakter inşa ediliyomuş(yıldızlar ana rahmindeyken göremiyo çünkü bizi.)

yok kuvars taşını yalayıp piramite selam verince ay dede el sallıyomuş.

bazı insanlar organize dinden uzaklaşsa bile başka formda dinlere dahil olma ihtiyacından uzaklaşamıyor.

insan egosu bilinebilenden fazlasına vakıf olma hissini istiyor.
  • sinek kral  (22.07.24 01:15:11) 
[]

Vodafone yurtdışı kullanım ve yurtdışı sağlık sigortası

Merhaba,

Vodafone'luyum yurtdışında kullanmak üzere 1 v 3gb'lık paketler arasından birini seçeceğim, oraya varınca hat alana değin. Hat alamazsam da 3 gb ile idare ederim diye düşündüm . Ama sonra mobil interneti açar açmaz paketim olsa dahi kendi operatörümün günlük 300 liralık ek fatura çıkaracağını öğrendim. Alacağım internet paketinden bağımsız. Doğru mu cidden? Öyleyse ne anlamı kalıyor internet paketi almanın?

bir diğer sorum da sizce sağlık sigortası yaptırayım mı? Vize başvurusu yaparken belittiğim tarihin dışında bir tarihte gidiyorum. 10 gün kadar kalacağım ve kronik bir rahatsızlığım yok. Sizce yaptırmalı mıyım?
Cevabı evetse yine vize başvurusundaki gibi seyahatten 1 gün önce ve 1 gün sonrayı kapsayacak şekilde mi yapayım?

Teşekkürler.

 
telefonun e-sim destekliyorsa o hatlara bak. 300 lira neredeyse 10 dolar, sen 10 euro civarına aylık 10-20gb bişey bulursun bence.

En kötü oraya gittiğinde bir marketten sim alıp takıp direkt kullanırsın. Vodafone'a para kaptırmaya gerek yok. (şartları iyi oku, genelde evet buradaki paketini kullanmak için günlük x lira ver diyorlar)
  • nhk ni youkosu  (21.07.24 13:45:06) 
@nhk ni youkosu,
Maalesef redmi note8 kullanıyorum ve redteago'ya baktığımda e-sim'i desteklemediğini gördüm. Şayet destekleseydi ekstra paketle uğraşmazdım. Mecbur oraya gidince sim alacağım artık:/

  • Bartebly  (21.07.24 14:05:24) 
Şirket hattım vodafone, roaming destekleyen ülkelerde mevcut paketim günlük belli bir ücret karşılığında geçerli.

10 günlük kullanım için havaalanından lokal sim kart alırsanız yaklaşık 3te1 fiyatına gelir
  • kimlanbu  (21.07.24 15:52:42) 
O 300 lira günlük ücret, 10 günde 3000₺ eder. Vodafona vereceğiniz 2-3 günlük ücrete gittiğiniz ülkeden 1 aylık paket alır rahatça kullanırsınız.

Sigorta işi çok muamma, her seferinde aynı soruyu sorup en sonunda yaptırmadan gidiyorum. Bir kaza geçirsek, kolu bacağı kırsak ne olur bilemiyorum. Kronik hastalığa zaten bir faydası yok sigortanın ama yatış, ameliyat veya tr’ye ambulansla transfer gibi uç olaylarda çıkacak masraf çok üzer o kesin.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (21.07.24 21:02:59) 
[]

2023 KPSS puanı işime yarar mı?

2024 KPSS'ye girmedim fakat 2023'de oldukça iyi bir puan almıştım, bu puan hala işime yarar mı? (mühendisim fakat normal memurluk da olur)




 
Kaç puan olduğuna bağlı


  • Efespilsen  (21.07.24 14:55:05) 
[]

Dünya transfer piyasası neden durgun?

Euro 2024 geçti. Hadi yamal, arda büyük takımlarda olan yıldızları geçtim. Dani olmo, barış alper vb. parlayan yıldızlar neden transfer edilmiyor? Küresel kriz futbolu da mı vurdu?




 
:( ibb.co


  • Bir ben var benden şurada  (21.07.24 12:10:59) 
Dani Olmo için Barcelona ve City yazılıyor. Barış Alper Yılmaz da büyük ihtimalle Premier League'e gidecek. Daha vakit var.


  • pispinti  (21.07.24 13:22:50) 
[]

Patoloji Raporunu yorumlayacak biri var mı?

Arkadaşlar merhaba, gist nedeniyle ameliyat olan hastaya ilişkin patoloji raporunu yorumlayacak dr varsa kendisine göndermeme yardımcı olur musunuz?




 
[]

Izmirim kart

Ozel okul ogretmenleri ogretmen karti almaya basladi mi? Guncel durumdan bilgisi olan yazabilirse sevinirim.




 
  • phonex  (25.07.24 15:57:40) 
[]

iç hatlarda uçakta nakit para taşımaya dair kurallar var mı?

yani mesela ankara'dan istanbul'a yanımda 1 milyon nakit para ile uçabilir miyim?
bir yere beyan etmek gerekiyor mu?
xray'da polis parayı görünce paraya dair bir evrak vs istiyor mu?


 
Yasal bir sınır yok ama burası 3. dünya ülkesi. O yüzden uçacağınız firmanın müşteri hizmetlerine sorsanız daha doğru bir cevap alırsınız


  • plastic_angel  (21.07.24 12:17:48) 
Taşıyabilirsiniz. Yurt içinde herhangi bir kısıtlama yok.


  • pispinti  (21.07.24 12:49:28) 
Uçabilirsin.


  • nhtzmc  (21.07.24 14:02:01) 
uçabilirsiniz ama kabin içi bagaj hakkınızı aşmaması için dolara çevirin :)


  • mustafakesekci  (22.07.24 08:49:31) 
[]

Aileniz maaşınızı biliyor mu?

Aile derken anne babadan bahsediyorum, eşiniz değil.




 
Yaklaşık olarak biliyorlar.


  • mbond  (21.07.24 03:09:12) 
Yaklaşık biliyorlar evet ama asla net hesap vermiyorum, deşmeye kalkarlarsa karışmayın bu benim hesabım diyorum.


  • muhayyer divan  (21.07.24 03:21:53) 
Ablam biliyor


  • gabe h coud  (21.07.24 07:58:29) 
Kuruşu kuruşuna bilirler, hiç saklamam.


  • gnosis  (21.07.24 08:52:45) 
Bilmemeliler. Bilgi, yorumlarıyla birlikte gelir. "Maaşı şu kadar. 3 ay uğraşsa öder aslında" yorumlarla senin yerine hesap yapmaya başladıklarında, nazik ve vefalı olacağım diye ekonomik özgürlüğünü kaybedersin. Ekonomik özgürlük, sadece kişinin parayı kendi kazanması demek değil. Kazandığı para hakkında plan yapabilmesi de dahil özgürlüğe.

Parayı yönetmeyeceklerse -ki yönetmeyecekler- bilmelerine gerek yok. En iyisi bir şey bilmemeleri ve acil durumlarda yardım istemeleri. Bu senin varlığına ve bağımsızlığına saygı göstergesi.
  • nejdet c  (21.07.24 09:10:37) 
Benim aylık kazancım her ay farklı oluyor ama ortalamayı biliyorlar az çok.


  • ms brownstone  (21.07.24 09:26:41) 
No, yillardir hic bilmezler. Ne gerek var ki bu bilgiye?


  • mor oje  (21.07.24 09:56:59) 
Sorduklarında söylerim. Ailemle ilişkim bu açıdan mesafelidir zaten çok karışmazlar bana. Karışmaya çalışırlarsa da daha inatla bildiğimi okurum genelde. Biraz ergence biliyorum ama kendi hayatım konusunda beni dinlemediklerini hissettiğimde delleniyorum. Çok çok karışırlarsa daha konuşmam zaten.


  • peki madem  (21.07.24 10:33:10 ~ 10:35:03) 
Biliyorlar, olumlu ya da olumsuz herhangi bir etkisini görmedim.


  • akhenaten  (21.07.24 11:23:06) 
Bilmeleri negatif olarak donebiliyor diger arkadasi dedigi gibi yorum yapiyorlar bu sefer ve seni degerlendirebiliyorlar en ufak seyde


  • Zetnikov  (21.07.24 11:28:44) 
biliyorlar. neden bilmesinler ki? is arkadaslarim haric sorana soyluyorum ben. bu kimseye soylemem triplerini de hic anlamamisimdir. para benim istedigim gibi harcarim. yorum yapacaklarmis, yapsinlar kime ne?


  • bohr atom modeli  (21.07.24 11:55:13 ~ 11:56:38) 
evet.

tek cocugum ve annemle konusuruz her seyi. birikmis parami falan da bilir.
ben de onunkini ayni sekilde.

bazi insanlarin ailesi de bilmez ailesi de onunkini hic bilmez. hangisi dogru bilmiyorum.
  • robert bosch  (21.07.24 11:55:24 ~ 11:56:25) 
yaş ve medeni durum önemli.
bilmiyorlar, sormuyorlar da.

  • nuisance2  (21.07.24 11:56:30) 
36 yaşındayım, bekarım, yaklaşık 15 yıldır çalışıyorum diyebilirim.
eskiden söylüyordum ancak artık söylemiyorum.

maalesef çok üzücü ama ekonomik istismara çok yatkın bir ailem var. ve son yıllarda ciddi ekonomik istismara uğradım.

yani tüm maaşımı onlara adamam gerektiği gibi bir moda girdiler. bana söylemeden harcama yapmalar, borca girmeler. la lykia var nasıl olsa kafası.

ekonomik özgürlüğümü tamamen kaybettim. maaşımdan 1000 tl bile bana kalmamaya başlamıştı. ne özel hayatım kaldı, ne sosyal hayatım. 4 yılım onların borçlarını ödemekle geçti ve kendileri takip bile etmiyordu neye ne ödediğimi.

başlarda pandemi atlattık, ekonomi bitik, annem babamdır diye çok normal görüyordum ancak bir aydınlanma anı geldi. aha dedim ben ne yapıyorum. çünkü tüm maaşımı onlara adayınca otomatik olarak tüm hayatımı da onlara adamış oldum. evli de olmadığım için bunu normalleştirmeleri, yapacak tabii modunda olmaları çok kırıcı oldu.

anne baba da olsa herhangi bir konuda maddi, manevi, istismara yatkınlarsa sınır koymak şart.
  • la lykia  (21.07.24 12:26:22) 
Bilmezler. Ama bu özellikle sakladığım bir şey değil. Bir sürü şeyi bilmiyorlar. Ev aldığımı, araba aldığımı alımlar tamamlandıktan sonra öğrendiler mesela.

Aramız kötü değil ama anne-babasına her şeyi anlatan bir tip olmadım hiç.
  • pispinti  (21.07.24 12:28:16) 
Bilirler, bir artisi ya da eksisi yok maksat bilgi.
Ben de onlarin maaslarini, kenardaki paralarini bilirim özellikle annemin üstünde teyzemin paralari falan da var, bir şey olursa bak bunlar bizim değil teyzenin diye soyler.

  • logisticsmanager  (21.07.24 12:32:49) 
hic sormadilar ama ben surekli agladigim icin biliyorlar</3


  • ala09  (21.07.24 13:14:34) 
biliyorlar, kimse de istismar etmedi. ama edilen arkadaşlarım var. o konuda aileden yana şanslıyım.

bu arada iş arkadaşlarım dışında herkes bilir maaşımı eş dost falan.

çünkü çok yüksek değil. belki laf edilebilecek düzeyde kazansam söz etmezdim. ne demişler, çok para sessizlik getirir miydi? Para konuşur, servet fısıldar mıydı neydi öyle bir şey vardı.
  • ananiyimioguz  (21.07.24 15:17:31 ~ 15:18:27) 
Evet ama maaşım kesintiler, vergi vb nedenler yüzünden değişken o yüzden laf anlatamıyorum. Para istemiyorlar tabi


  • pembediken  (21.07.24 17:17:26) 
Bilmiyorlar.
Böyle şeyleri konuşmayız sorsalar söylerim de aile içinde böyle bi diyaloğumuz yok.

  • mutekebbir  (21.07.24 17:26:00) 
tam olarak

ananiyimioguz +1
  • art cat chocolate  (22.07.24 00:22:27) 
kuruşu kuruşuna biliyorlar.
iyi kazandığımı da biliyorlar. buna rağmen sürekli bana para vermeye çalışıyorlar. para veremezlerse bir şeyler almaya uğraşıyorlar.
babam daha yeni kendi kartı üstünden bana çıkardığı ek kartı yeniletmiş. evli barklı insanım, ihtiyacım olduğundan değil ama akıllarında hep "ya ihtiyacı olursa?" ihtimali var. ödleri patlıyor birine muhtaç olurum diye.
annesi babası tarafından suistimal edilenleri görünce üzülüyorum.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (22.07.24 00:25:26 ~ 00:30:17) 
[]

Şu Şarkıyı Bulamadım

www.instagram.com




 
www.youtube.com

Gandagana - Karmate
  • heritage  (21.07.24 10:19:55) 
[]

Beni Borç Batağından Kurtarıyoruz

i.hizliresim.com

Görseldeki gibi bir tablo mevcut şu an.

Aylık 65bin giriyor cebime.

Satmaya çalıştığım bi arsam var, fiyatını düşürdüm. Soranlar falan olmaya başladı. 2 milyon gibi bir fiyata gidecek gibi ama belki bu ay belki 1 yıl sonra.

950bin - 1 milyon civarı edecek bir arabam var ama çok çok zor durumda kalmadıkça satmak istemiyorum.

Tüm bunları bir araya getirince nasıl çıkılır bu tablodan? 4 ay sonra bitecek 16250 ödemeli krediyle birlikte bi rahatlama sağlayacak gibiyim. Ama elden 100 bin gibi bir nakit bulsam herhalde çok rahatlatacak.

Tabloya bakarak ne önerirsiniz?

Edit: Aylık olarak 25-50 bin arasında değişen bir yan gelirim var ama o maaş gibi kesin bir gelir olmadığı için yazmamıştım.

 
Elden borçların acelesi yoksa üstteki iki krediyi kapatacak kadar elden borç alırsan aylık kredi ödemen 13500'e düşüyor.

Sonrasını 1.5 yıl civarında toparlarsın eğer düzenli gider harici harcaman olmazsa.
  • armagan abanuz  (21.07.24 02:28:55) 
Arabayı sat.
Ev hariç borçları kapat.
Bir kaç ay sonra araba al.
  • alfired  (21.07.24 02:35:55) 
Gelir kismin gorunmuyor, net bir sey soylenemez. Fakat eksi mevduatlarin faiz giderleri cok olmali. Eger o sekilde hizli bir borc birikimi varsa uce bese bakmadan bir seyleri satip kapat bence. Ek: gelirini yazmissin simdi gordum. Bu durumda kredi kartinda da borc birikimi olur. Faizler yuksek oldugu icin bu aciklari kapatmakta fayda var. Cok elzem degilse ilk olarak arabanin satilmasi mantikli, kendisi de epey bir masraf cunku. Cok elzemse daha dusuk bir araba modeline gecilebilir.


  • osssy  (21.07.24 10:10:51 ~ 10:29:43) 
krediler ve kira, mutfak gibi harcamalar zaten maaşı geçiyor.

65 gelir var, 71 gider var.

bi de elden borçlar var. 123 bin orada var. bunu da 1 yılda kapatacaksın ve hatta sabir tl dönecelsin desen 10 bin de oradan var 81 gider yani. ama ona altın dolar farkı varsa ayda %2 3 fark geliyordur, 82-85 arası bişey olur.

özetle her ay -20 bin gidiyor.

matematiksel olarak bu iş kapanmaz.

yapılabilecek en temel şey masrafları düşmek ve geliri artırmak. zam vs. gelmeyecekse gelir sabit denir. ama gider sürekli açığı büyütecek.

araç satın denmiş. mantıksız değil, aylık 3 bin gider düşer. krediler kapanır.

2. opsiyon, kredileri bütünleştirip vadeyi uzatmak. bu şu anki faiz oranları ile rezalet bir karar olabilir. faizler düşecek. o aksiyonu o zaman almak söz konusu olabilir.

mutfak falan acayip düşük, yemeden kısmak bir şey ifade etmiyor yani.

benim aklıma gelenler bunlar.
  • gurur  (21.07.24 11:48:36) 
arsa kalsın.

konut kredisini sakın kapamayın.

aracı satıp bütün ihtiyaç kredilerini, eksi bakiyeleri(kmh) ve elden borçları kapayın.

ileride faizler düşerse kredi ile tekrar bir araç alırsınız o arada biraz birikim yaparsınız.
  • nuisance2  (21.07.24 12:21:16 ~ 12:22:00) 
Normalde 1 tl borcum olsa gozume uyku girmiyor. Bu kadar borcla gununuz nasil geciyor yada nasil huzurunuz yerinizde oluyor bana da anlatip ogretir misiniz ciddi soruyorum laf sokmak icin yazmadim.


  • Zetnikov  (21.07.24 12:26:47) 
Arsayı bir gün mutlaka satacaksanız 100-200bin daha düşürün hemen satılsın.
Yok borçlar yüzünden satacağım diyorsanız onu değil arabanızı satın.
Konut kredisi kalsın diğer borçlarınızı kapatıp devam edin.

Anlattığınız matematikte araba fazlalık size şu an.
  • pispinti  (21.07.24 13:51:46) 
Şu an araba sahibi olacak bir kazancınız yok. Ayda 3000 yakıt çok da yüksek değil aslında.
5000 lira mutfak harcaması bayağı düşük bir tutar. Kısacağınız kadar kısmışsınız artık.
Elinizdekilerden birinden vazgeçmeden bu borcu kapatmanız imkansız. Her ay 20-25.000 lira borçlu kalıyorsunuz ve her ay bu tutar artıyor.

Araba sevdasından vazgeçmezseniz batacaksınız.
  • denizgonen  (21.07.24 15:18:07) 
aracı sat araç kredisi zaten mecbur kapanacak elde 800-850 gibi bir para kalır. bu tabloya göre şu anda zaten önümüzdeki ayı çeviremeyecekmişsin gibi duruyor.

krediler + avans hesaplar (%40) + kredi kartı (%40)+ masrafların kabaca 110K gibi bir rakama ihtiyacın olacak.

ayrıca düzenli giderleri eksik hesapladığını düşünüyorum. sağlık masrafları, beklenmedik masraflar, giyim, eğlence, genel ihtiyaçlar vs yok. mutfak masrafı 5k kurtarabiliyorsan müthiş.

ev ve yaşam masrafları için önümüzdeki ay herşeyi not etmeyi dene. muhtemelen farkında olmadan çok daha fazlasını harcıyorsun ve borcun azalmıyor.
  • orpheus  (21.07.24 18:47:47 ~ 18:49:49) 
yan gelirin, kredi kartından bundan sonra hiç harcama olmayacaksa dişe dokunur ama kredi kartında her ay o kadar harcama yapıyorsan gelir-giderini artıya geçirmez.
alfired+1

  • osssy  (21.07.24 20:05:11) 
[]

01:00’den sonra gürültülü müzik yayını yapan otel?

Geçen sene Cimer’e şikayet ettim, sonuç çıkmadı. Geçen hafta polisi aradım, ekip gönderiyoruz dediler, göndermediler. Şimdi yine devam ediyor. Çatı katında açık alana devasa ses sistemi yapmışlar, bütün mahalle keko türkü bar tarzında müziklere maruz kalıyoruz.

Ne yapalım?


 
Rüşvetten şikayet edin polisi.


  • Bruce  (21.07.24 01:48:47) 
Hiç kimseye hiçbir şey yaptıramazsınız. Bu iş 15 yıl önce de böyleydi şimdi de böyle, zihniyet değişmedikçe de böyle devam edecek. Çünkü bizim kültür ve turizm bakanımızın bizzat kendi otel zinciri var. En doğrusu gidin farklı bir yerde kalın, ev değiştirin, vs. Mahkemeye vermek filan yaramaz bence.


  • muhayyer divan  (21.07.24 03:24:22) 
[]

yaş ilerledikçe fiziksel gerileme hissediyor musunuz?

eskiden smaç basıyordum şimdi potaya değemiyorum. zıplama olayı benden gitmiş tamamen. Bunlar yaşla birlikte normal mi sizce?




 
fiziksel hareket azsa, aktif spor yapmıyorsanız gayet doğal. ama bu eski performansınıza asla gelemeyeceksiniz anlamına gelmiyor.

yaşla beraber tüm insanlar her yıl belli oranda kas ve kuvvet kaybeder. bunun istisnası düzenli spor yapmak ya da üstün bir genetiğe sahip olmak.

gene yaşa bağlı olarak 1-2 ayda eski seviyeye gelmek gayet mümkün. tabi bir de şöyle bakın gençken o kaslar 70kg bir insanı havaya zıplatıyordu şimdi belki 90kg bir insanı zıplatmaya çalışıyor arada çok fark var.
  • orpheus  (21.07.24 01:34:31 ~ 01:36:41) 
Hayır hiç hissetmiyorum. 20li yaslarimdan daha güçlüyüm.
Fark ettiğim iki şey; uykusuzluk ve alkol. Bu ikisine çok daha az dayanabiliyorum.

  • logisticsmanager  (21.07.24 01:57:32) 
elbette normal,
eskiden daha az yorulurdum,
eskiden uykusuzluğa daha dayanıklıydım,
eskiden hafızam daha iyiydi.

bir çırpıda aklıma gelenler.
  • tabudeviren  (21.07.24 02:06:57) 
Reaksiyon, hızlanma, patlama gücü vb şeyler 30-35 sonrası gerilemeye başlıyor.

Ancak enteresan şekilde -erkek- bu yaşlarda 20'li yaşlardan daha güçlü oluyorsunuz. (20'li yaşların başından itibaren düzenli ağırlık çalışanlar beni anladi)

Bunun yanısıra vücudun itlik kopukluk serserilik gücü azalıyor.

20'li yaşlarda hayvan gibi içip sabahlayip ertesi gün zor da olsa okul is toplantiya bir şekilde gidilebilirken 30 sonrası o enerji kalmıyor, düzene daha çok ihtiyaç duyuyorsunuz.
  • makbur  (21.07.24 02:59:22) 
Otuzdan sonra bende de eşimde de yokuş aşağı gidiyor her şey. İşin psikolojik kısmı da olabilir belki ama bence psikolojik değil, çok net hissediyorum kendimdeki kaybı.


  • pianeta  (21.07.24 07:41:33) 
Sırf bundan dolayı 30umdan sonra spora başladım, ekonomi olarak herşeyden kısıyorum spor haric.


  • mirty  (21.07.24 09:02:08) 
Hissetmemek mümkün değil erkeklerde testosteron seviyesi düşüyor kas kütlesi zayıflıyor, eğer bunları tolere edecek bir spor geçmişin vs yoksa hissedersin, varsa eğer yine hissedersin ama daha az hissedersin.


  • Bir ben var benden şurada  (21.07.24 09:40:28 ~ 09:58:50) 
Hem evet hem hayır +1
Bazı durumlars göre geriledim bazı durumlara göre ilerledim ğ

  • basond  (21.07.24 09:44:40) 
son 1-2 senede öyle bir hissettim ki, biraz panik oldum. haytımda gitmediğim kadar doktora gidiyorum, fiziksel yetersizliğim başka sorunlara yol açar mı diye.


  • tchuck  (21.07.24 09:51:34) 
Hayır. En iyi halim hep en yeni halim oluyor.


  • gabe h coud  (21.07.24 11:28:46) 
Eskiden gece 1-2 gibi yatar 5 saatlik uykuyla zımba gibi olurdum. Şimdi gece 22.30-23.00 gibi yatıyorum yoksa olmuyor.


  • komando kani var bende  (21.07.24 12:01:08) 
hayir daha iyiyim su an. genelde gencken daha cok hareket edilir sonrasinda devam etmediyseniz normal.


  • bohr atom modeli  (21.07.24 12:15:02) 
Bazi seyler pratiklede alakali belki bibkac ay calissan gene smac basarsin

Genel anlamda soruyorsan 30 dan sonra bi agirlasma oldu kiloda aldim tembellik vs

Bence herkes belirli bi yastan sonra kesinlikle sebze agirlikli beslenip spor yapmali yoksa çalili kaliyor insan.
  • Zetnikov  (21.07.24 13:53:07) 
Ben böyle şeylerin yaşla ilgili geldiğine inanmıyorum.
Hantallık bambaşka bir şey.
Ben de mesela önceden asla asansör kullanmazdım sürekli merdiven çıkardım ve asla da rahatsız olmazdım şu an iki kat merdiven çıksam nefes nefese kalıyorum çünkü düzenli sporu bıraktım ve asansör kullanmak hayatımın bir parçası oldu.
Hareket hayatımızın temellerinden biri olmaya devam ettiği sürece bu tür gerilemelerin olabileceğine inanmıyorum.
  • mutekebbir  (21.07.24 13:58:12) 
Daha kolay kilo alıyorum. 25 yaşımdan önce ne yesem kilo almıyordum, inanılmaz zayıftım. Gece uyurken dizlerim birbirine çarpıp canımı yakmasın diye arasına yastık koyardım,. öyle bir zayıflık (bu detayı neden verdiğimi bilmiyorum). 25'ten sonra kademeli olarak yediklerim 'yaramaya' başladı. 30'dan sonra da 'su içse yarıyor'a kadar geldi is. Gerçekten çok kolay kilo alıyorum. Vermesi zor olmadığı için kafama takılmıyor bu durum.

Yukarıda söylediklerimle bağlantılı olarak yaşlandıkça vücudum çok kolay ödem tutmaya başladı, birtakım maddelere intolerans gelistirdi. Laktoz, gluten vs.

Uyku konusunda şanslı olan taraftayım ben. Gençliğimde uykuya daha çok ihtiyaç duyardım. Demir eksikliği ve sanırım düşük tansiyon kaynaklı. Bu iki rahatsızlık da yaşlandıkça tamamen olmasa da ortadan kalktı.

Hiçbir zaman düzenli spor yapmadığım için çevikliğim azaldı mı bilemiyorum ama reflekslerde bir gerileme var. Genckken çelik gibiydi. Gözlerim ileri derecede bozuk olmasına rağmen plajda uçan şemsiyeyi tek hamlede yakalardım. Beyin- el&kol koordinasyonum hala çok iyi olmasına rağmen bir yavaşlama var. Eskiden hic öğrenmeden Hilti kullanacak seviyedeydim.

Alkol intoleransı bende de bayağı düşmeye başladı. Üç bira içsem sabahında kendimi ruh gibi hissediyorum. Bu yeni oldu, geçen seneye kadar sünger gibiydim. Hala o masadan oturduğum gibi kalkıyorum ama ertesi gün(ler) kendimi berbat hissediyorum her anlamda.
  • sekizdokuzon  (21.07.24 14:21:54) 
Ben yaş ilerledikçe fiziksel olarak daha güçlendim ve kondisyon olarak iyi duruma geldim, yağ oranım tam tersine düştü. Ama recovery süresi bence uzuyor, gençken toparlanma çok daha hızlı oluyor çöp gibi beslensen de. Yaş ilerledikçe beslenmen ve uykun kötü olursa toparlaman zor ama iyi beslenirsen dayanıklılık daha fazla oluyor.


  • titanic kemancısı  (21.07.24 14:46:27) 
aboov abi hem de nasıl ya.

benimki gerçi biraz istisnai ve ekstrem bir durum çünkü 20 yaşına kadar düzenli spor yapan, hayatı boyunca fit ve aktif kalmış birisi olarak 20'de öyle bir şişmeye başladım ki şimdi neredeyse 120 kiloyum. üstüne 22 yaşında sigaraya başladım. böyle olunca hasar ve "algılanan eşeklik düzeyi" daha fazla oldu tabii.

23-24 yaşındayken 18 yaşındaki performansımda olmadığımı bilirdim ama mesela bi konsere giderdik, o zaman "daha ölmemişiz be!" derdim. hala genç olduğumu hissetmemi sağlayan durumlar olurdu.

şimdi hakikaten ihtiyar gibi yaşıyorum, bileğim ve belim sakat zaten, sürekli oturup ara vermek zorunda kalıyorum yürürken filan.

ha kendime baksam fiziksel kapasitem tabii ki artar ama korkarım ki bu kadar zarardan sonra asker disipliniyle yaşasam bile asla 20-21 yaşındaki halime ulaşamam. hani ne olur, 60 yaşındayımdır ama vücudum 40-45 seviyesindedir, olacağı odur. onu da sanmıyorum gerçi.
  • mark greg sputnik  (21.07.24 14:53:26) 
[]

Türkiye'de bir dönem memur alımının fazla olmasının nedeni neydi?

Gerçekten ihtiyaç çok muydu? Günümüzde neden ihtiyaç yok




 
devlet issizligi azaltmak icin kullaniyor bazen. bkz bekcilik


  • bohr atom modeli  (21.07.24 11:48:13 ~ 11:48:32) 
Memur denince akla hemen masa başında oturan bilgisayarda oyun oynayan kişiler gelmesin. doktor, hemşire, anestesi uzmanı, profesyonel asker, polis, öğretmen, hakim, savcı v.b. kişilerde polis. Doktorların iş yükü fazla mesela yeni sağlık merkezleri açılıp doktor ataması yapsa yoğunluk düşer mesela.


  • komando kani var bende  (21.07.24 11:59:15) 
seçim kazanmak.


  • nuisance2  (21.07.24 12:23:05) 
Oy için tabi ki


  • abelardo  (21.07.24 18:10:21) 
[]

Normal Üniversite Mezunu Birisi Aselsan/Roketsan'a Giremez Mi?

Normalden kastım, orta veya ortanın altı seviyedeki üniversitelerden mezun olanların buralarda işe başlamasının bir yolu yok mu?

Çünkü bakıyorum da hiç iş ilanları yok. Nasıl ve nereden işe alıyorlar bu mühendisleri merak ediyorum. İki şirket de genel başvuru alıyor. Sonra ne arayan var ne de soran. 9 yıl tecrübem var ve gerçekten alanımda çok iyiyim. Üniversitem kötü olsa da iş hayatında kazanılmış bir sürü başarı, dahil olunmuş projeler var. 10'a yakın akademik yayın var vs...

Ancak o ilk görüşmeyi bir türlü yapamadık.

 
aselsanın linkedinde tonla iş ilanı var.

işe alım kriterlerini sağlıyorsan girebilirsin.

www.aselsan.com
  • jelly bear  (21.07.24 00:12:26) 
Tanıdık olduğu sürece heryere girersin, aselsan'da özellikle kendim çok şahit oldum.


  • mirty  (21.07.24 09:03:56) 
aselsan'dayken iyi okullar disinda pek kimseyi almak istemiyorduk.(bar dusuyordu gitgide yurtdisina gitme akimi yuzunden belki artik degismitir) ama bizimki baya teknik bi pozisyondu, belki daha az teknik alanlarda olabilir. zaten ben girerken oss siralamasina endeksli bi puan sistemi vardi, orada yeterli puan almayan basvuru bile yapamiyordu. ya da basvurusu dikkate alinmiyordu.


  • ghilleinthemist  (21.07.24 11:02:41) 
yeterince nufuzlu tanidigin varsa aselsan'a genel mudur bile olabilirsin.

www.linkedin.com
  • bohr atom modeli  (21.07.24 12:20:36 ~ 12:21:50) 
[]

terziye kiyafet diktiriyor musunuz

herkes konfeksiyon mu giyiniyor yoksa kendi bedenine gore gomlek, pantolon diktiren var mi? randiman alinabiliyor mu?




 
Ben hiç diktirmedim ama zaten artık terziler eskisi gibi kıyafet dikmiyor.

Daha çok tadilat yapıyorlar.
  • rock n roll  (20.07.24 23:08:45) 
Diktiriyorum. Balmoral iyidir. Hazır gömlek de alırım, arada Balmoral’a gidip 5-10 tane diktirdiğim de oluyor. Diktirip hiç giymediğim tonla gömleğim var.


  • gabe h coud  (20.07.24 23:50:35) 
Kendim terzi olmaya gayret ediyorum çünkü çok büyük bedenim, çok büyük beden bir annem var, dışarıda kendimize göre butik bulamıyoruz ki kıyafet bakalım, kıyafet bakmayı unuttuk o derece. Anneme manto dikmişliğim var ama şimdi dik desen ne halt ederim bilmem. Ama evde overlok+reçme makineye kadar var, aldım. Yapıcam.


  • muhayyer divan  (21.07.24 03:26:47) 
kendi elibisemi kendim dikiyoruuuuuuuuuuuuuuum. oley

ben de muhayyer in tersine aşırı çıtı pıtıyım. o yüzden herşey bende bol duruyor. ölçülerimi naylon kalıba çıkardım ordan yapıyorum.
  • geveze yazar  (21.07.24 11:10:31 ~ 11:17:45) 
[]

sizce benzini iyi olan firma hangisi?

shell ve opeti test ediyorum opet sanki daha iyi gibi geliyor. psikolojik de olabilir bilmiyorum, siz hangi firmaları kullanıyorsunuz?




 
Hepsi aynı rafineriden alıyor, hatta depolama yerleri bile ortak


  • mirty  (20.07.24 22:43:33) 
Abi aynı yakıtı kullanıyorlar, hatta Shell yeri geliyor Aytemiz Petrol'le de aynı yakıtı veriyor aana, bi farkı yok.


  • Bir ben var benden şurada  (20.07.24 22:44:00) 
Yakıtı hepsi aynı rafineriden alıyor, yakıt kısmı aynı.

Ama her firma içine kendi katkısını koyup satıyor, shell v power, petrol ofisi vmax falan.
  • kibritsuyu  (20.07.24 22:53:09) 
Abi o katkı olayı da yalan aslında ya, yani atıyorum 10 bin litreye 1 litre falan koyuyorlar, ne kadar fark yaratır tartışılır. Yani olsa olsa 1 depo benzinde 10 km'lik fark yaratırsa öpüp başına koy.


  • Bir ben var benden şurada  (20.07.24 22:57:01) 
Şirket Shell TTS kullanıyor. Bir farkı yok, hepsi aynı.


  • gabe h coud  (20.07.24 23:41:16) 
Benzini shell den aklı kelden alacaksın derler


  • grimavi  (20.07.24 23:55:08) 
Türkiye'de tekel bir tene rafineri var. Bundan dolayı tüm markaların yakıt kalitesi aynı (burada yakıt kalitesini etkileyen en önemli faktör, yakıtın satıldığı istasyonun depo kalitesi ve taşıma koşulları). Yakıtta bulunan katkı maddelerinin motor ömrünü uzatmada veya yakıt ekonomisini artırmada etkileri yok; pazarlama stratejisinden başka bir şey değil.


  • morqos  (21.07.24 00:04:14) 
  • tabudeviren  (21.07.24 05:20:15) 
detaylı yazmaya üşendim. ben bunu daha önce uzun uzun yazmıştım. hepsi aynı yerden geliyor demek çok yanlış. ülkeden ülkeye gelen petrol kalitesi bile değişiyor. amerikanın diesel yakıtları berrrrrbat ünitesi. mesela amerikadan diesel araç alan var mı bilmiyorum ben denk gelmedim 100.000 mili görmeden piston aşşa. ne bileyim azerilerin iyi yakıtı türkiyeye gelir kötüsü gürcistana gider gibi gibi. elbette ki hepsi aynı yerden geliyor rafine ediliyor ama öyle değil. kaldı ki bu işin asıl önemli olan kısmı içine koydukları katkı ve her benzin istasyonun yakıtı sakladığı depo. bazısı bakımını ihmal ediyor sen ona en temizi koysan ne olur. kuralı var denetimi var ama bazıları bu denetim süresine rağmen iki katına çıkartıp bakım yapıyor
atıyorum mesela depo bakımı senede 1 iken. petrol ofisi depo/tankını 6 ayda 1 temizliyor. bazısı ise bunu unutuyor.
buralara giden numune alan test eden ekipler arkadaşlar var.
opet çok da iyi değil opetin tuvaletleri iyi idi şimdi de iyi mi bilmiyorum.

genel anlamda shell ve petrol ofisi iyi. hatta petrol ofisi en iyisi. bu ikisi içerinde de şöyle bir fark var.
shell performansa yönelik temiz, petrol ofisi ise daha uzun mesafeye yönelik benzin satar (genel anlamda)
tanıdığınız bildiğiniz benzinci varsa tankını sürekli temizlediğini bildiğiniz en iyisi o. bu arada opet tam aksine son sıralarda gelir. hani shell ve petrol ofisinden sonra total diyebiliriz.
bu söylediklerim deneylerle numunelerle ortaya çıkan sonuçlar. kulaktan duyma falan değil.

burada da şöyle bir video vardı zamanında paylaşayım. bu devirde cahil kalmak zor olsa gerek.
www.youtube.com
  • turbo sadık  (21.07.24 11:57:13 ~ 12:03:04) 
[]

İkinci El Omega Saat?

TR’de nereden alınabilir? Güvenilir alışveriş yapabileceğimiz bir yerler var mı?




 
horopool ve şadan saat'e bakabilirsiniz.


  • meraklikisi  (20.07.24 22:30:43) 
yolu japonya'ya dusen bir tanidiginiz olursa oradan aldirin. en ucuz orada gordum ben ikinci elleri.


  • antikadimag  (20.07.24 22:46:49) 
[]

Uyku depolanan bir şey değil

çok yakın bir zamanda anne olacağım. Herkes diyor ki şimdi uyuyabildiğin kadar uyu çocuktan sonra uyuyamazsın. Ama uyku depolanan bir şey değil. Bu öneri saçma.

Ben uykuyu çok seven biriyim ama son zamanlarda geç uyanıp da kahvaltıyı geçe bırakırsam tansiyonum düşüyor. Acaba erken kalkmaya kendimi alıştırsam mı diyorum şu son zamanlarda? 1.5 ayım ya kaldı ya kalmadı.

Sizce pişman olur muyum kendimi boşuna erkenden kaldırdım keşke uyusaydım diye yoksa zaten alışmak iyi mi olur?

 
ben erken kalkan bir insandım ama bebek doğunca bir artısını hissetmedim. çünkü zaten gece boyunca uykunuz bölünüp duracağından erken kalkmaya alışmış olmanız sizi kurtarmayacak. sırf doğum sonrası için şimdiden erken kalkmaya çalışmayın yani.


  • pide  (20.07.24 21:56:15) 
O "herkes"in dilini arı soksun. Boşverin siz onları. Dediğiniz gibi uyku depolanan bir şey değil. Ama bebek doğunca bir süre uykusuz kalacağınız bir gerçek, tabi bu bebeğe ve anneye göre değişir. Felaket tellallığı yapmaya da gerek yok. Şimdiden erken uyanmaya çalışmak bence gereksiz bir aktivite olur. Bebek doğunca bebeğe göre zaten alışacaksınız. Kendinize eziyet etmenize gerek yok, rahatınıza bakın.


  • bhhs  (20.07.24 21:59:48) 
Uyku depolanan bir şey değil de maksat bilgi olsun;
Misal üç gün kötü uyudunuz. Totalde 4-5 saat eksik var. 4. Gun o 4-5 saati toparlayabilirsiniz.

Ama misal 1 ay eksik uyudunuz. O iste toparlanabilen bir şey değil.

Bence insanlarin demeye çalıştığı şimdi iyi uyu, sağlıklı ol, keyfini çıkar çünkü sonra olmayacak. Ama soylenis sekli ile bir mantığı yok tabi.
  • logisticsmanager  (20.07.24 22:09:37) 
Açılın 3.5 aylik bebegim var. Erken kalkmaya kendini alistirmanin hicbir anlami yok cunku bebek gece kafasina göre uyaniyor. Gece 3te baslayip sabah 7ye kadar her 45 dk'da bir kalktim mesela dun gece. Ondan onceki gece 2 saatte bir kalktik. Insanlar bu gelecek uykusuz gunlere istinaden uykuyu depola diye saka yapiyor. Cozum istiyorsaniz dogumdan sonra yaninizda yardim edecek biri olsun gece o kadar uykusuzluktan sonra sabah bebegi birine paslayip uyumak istiyor insan.


  • passive aggressive  (20.07.24 23:24:03) 
Bu işler biraz şans benim oğlan 2 yaşını geçti halen haftada 2 3 kere gece uyanıyor. Arkadaşın oğlunun gıkı çıkmıyor aralarında 5 ay var. Çok kafaya takmayın artık dönüşü yok zaten bir şekilde alışılıyor.


  • mirty  (20.07.24 23:31:37) 
Demek istedikleri şey "hazır fırsatın varken uykunun tadını çıkar."

Deliksiz, kaygısız uykuyu gerçekten özleyeceksiniz.
  • kimlanbu  (21.07.24 00:48:43) 
kendini az uyumaya da, çok uyumaya da alıştırsan sonunda çocuğun uyku şekline paralel bir uyku düzenin olacak. o yüzden şimdiden kendini kasmaya gerek yok. akışına bırak. :)


  • tabudeviren  (21.07.24 02:12:00) 
Ya uykusuzluğun olduğu dönemler olacak. Bebeğe ve anneye göre hatta anneye destek olacak kişilere göre değişir, tamam.

En çok şuna dikkat edin derim: (bkz: sirkadiyen ritim)

Bence bu 1.5 ayda sirkadiyen ritim nedir ne değildir, uyku kalitesi ve düzeni insana neler sağlar, eksikliği yanlışlığı insandan neler götürür bunları araştırın. Mutlaka ve mutlaka, "artık uyku düzenine geçilmeli" denilen günden itibaren yıllar boyunca en çok dikkat edeceğiniz en çok titizleneceğiniz şey de bu uyku düzeni olsun.

Bebekken de ilk çocuklukta da bütün çocukluk boyunca da ergenlikte de üniversitede de ilk yetişkinlikte de uykuların bölündüğü, uyumak istenmeyen, gece sohbetlerine meraklanılan çok zamanlar olacak. Kâh doğal olarak kâh keyfî olarak bu uyku düzeni bozuluverebilecek. Önemli olan çocuğa tam vaktinde uyku düzenini başlatmalı ve zamanla aklı erdikçe, aklımın alabileceği şekillerde gece uykusunun önemini anlatmak ve buna kendisinin de önem verir hale gelmesini sağlamak.

Bir aile dostumuzun kızı benim çocukluk arkadaşım, bizde de kalsa, ben de onlarda kalsam 3 kalışımızın sadece biri geceyi kullanmamıza izin verilirdi. Mutlaka vaktinde uyunacak vaktinde uyanılacak otoritesi vardı ve üniversite hayatında o kadar büyük faydasını gördü, bense uykusuzluğumun o kadar büyük zararını gördüm ki anlatamam.

Şimdi kendini germe, kendini eğit derim.
  • muhayyer divan  (21.07.24 03:33:46) 
Bir de gebeliği olabildiğince gerilimden uzak, gevşek, rahat, eminlik duygusu içinde geçir, son demleri bile olsa. Gevşe, rahat ol, hiç gerilme hiçbir şeye üzülme bunalma. Rahat ol. Çünkü uyku konusu aynı zamanda kanda dolaşan stres hormonlarının miktarıyla da ilgilidir. Hatta magnezyum takviyesi konusunu doktorunla konuş, çünkü stres vücutta magnezyumu yer, magnezyum eksikliği uykusuzşuk da yapar. Bu konuya çok sağlam giriş derim.


  • muhayyer divan  (21.07.24 03:34:15 ~ 03:36:22) 
[]

Ev interneti

Bulunduğum yerde VDSL altyapısı var. 24, 35 ve 50 Mbps seçenekleri mevcut. Superonline, Vodafonet veya TtNet kullanan var mı? Kaç Mbps kullanıyorsunuz? Tavsiye eder misiniz?




 
Bunlar yerine Telekom altyapısı kullanan diğer firmaları kullanmanızı tavsiye ediyorum nerdeyse yarı yarıya hesaplı oluyor.


  • lafalaf  (20.07.24 21:38:26) 
2 yıl taahhütlü bulduğun en ucuz paketi al. TTnet sahibi zaten, diğerleri de ondan hizmet alıp size satacak. Hatırladığım kadarıyla upload hızı 24'e kadar çok düşük, üstüne çıkınca daha iyi oluyordu. (35mbps'ye upload 8mpbs olmuştu benim yıllar önce, şimdi biraz daha yükseltmiş olabilirler)


  • nhk ni youkosu  (20.07.24 22:03:52 ~ 22:05:38) 
Turknet 1 gigabit


  • gabe h coud  (20.07.24 22:07:39) 
Turknet 1000


  • Zetnikov  (20.07.24 22:48:10) 
[]

Muhabbet kuşu olanlar

Bu zibidiyi iki üç hafta ailemin yanında bıraksam kafayı sıyırıp kendini filan yolar mı acaba?




 
[]

kkdf muafiyetli ne demek?

Kredi kullanımı sadece tüzel müşteriler ve şahıs şirketleri (KKDF muafiyetli) için yazıyor. Normal bir şahıs şirketi yararlanamıyor mu bundan?




 
Bildiğim kadarıyla ithalat ile ilgili kullanılan krediler için geçerli. İthalat amaçlı kullanmayacaksanız size yaramaz gibi.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (20.07.24 20:25:10) 
Ithalat yaparken bazi tarifelerde kkdf denen bir vergi var. Pesin odeme yapmadiysan da oduyorsun bunu. Yani satici sana bedavaya mal verdi veya vade verdi o yuzden odemedin o zaman gumrukte bunu oduyorsun yuzde 6 cif uzerinden


  • floydian  (20.07.24 21:57:28) 
cevaplar için teşekkürler ama bilgisizliğime verin anlamadım. Şimdi taşıt kredisi için garanti bu ifadeyi kullanmış. Yani şahıs şirketinin kkdf muafiyetli statüde mi olması lazım bu krediyi kullanması için yoksa düz şahıs şirketi bu krediyi kkdf muafiyetli kullanabiliyor mu demek istiyor.


  • administ  (20.07.24 23:24:49) 
Valla anlamadim ben ithalat disinda kullanimini bilmiyorum link verir misin tum yaziyi okuyayim


  • floydian  (20.07.24 23:31:54) 
Eskiden KKDF kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatlarda alınıyordu. Şimdi konut kredisi hariç tüm kredilerde var. Ticari amaçlı taşıt kredisinde KKDF sıfır. Şahıs şirketi de sıfır KKDF ile kullanır. Zaten demişler şahıs şirketi için geçerli demişler, nerede kafan karıştı, normal şahıs şirketinde geçerli mi diyorsun.


  • gabe h coud  (20.07.24 23:54:12 ~ 23:57:12) 
[]

Yurtdışı otel rez

Merhaba

Maalesef bookingde bu oteli bulamadım. Google mapsten aradığımda da internet sitesinden girip rez yapmaya çalıştığım da da şu siteye yönlendiriyor

hotels.cloudbeds.com&checkout=2024-08-31

Cloudbedsten rez yapan oldu mu aranızda acaba? Güvenilir midir? Altta yazan notlarda gerçi kart gerekli fakat herhangi bir fee çekmeyeceğiz siz gelene kadar diyor.

Sanal kartla limiti kısıp yaptırsam rez bir problem yaşar mıyım?

Teşekkürler

 
güvenmediğiniz yerden yapmayın. ytd


  • bussuru1  (20.07.24 23:16:03) 
otelin sitesi buraya yönlendiriyorsa büyük ihtimalle direkt otelin sistemi bu. Sadece rezervasyon sistemi için bu yazılımı kullanıyorlar gibi düşün.

Randevu vize için vs. gerekmiyorsa ben olsam oteli arardım bi. Telefonla ingilizce konuşarak (hatta Türkçe bilme olasılıkları çok yüksek) rezervasyon yapardım.

(Skype'a 5 euro falan yükleyip arayabilirsiniz. Ben öyle kontörlü skype hesabı ile yurtdışı aramalarını hallediyordum)
  • nhk ni youkosu  (20.07.24 23:34:40) 
Rezervasyon yönetimi karmaşık bir şey olduğu için bir sürü butik otel vb. bu tür bulut bazlı yazılımlar kullanıyor. Cloudbeds'i daha önce duydum, bir sıkıntısı yok.


  • salihdt  (21.07.24 11:19:35) 
[]

serbest piyasa ve ege turistik mekanları

eksisozluk.com

ekşideki bu başlıklarda; serbest piyasa mekaniklerine, temel arz-talep dengelerine aykırı olan şey ne oluyor ?

biri kafana silah dayamıyor ise, pahalı yere gitmezsin, adam balıklarını satamaz ve yaşamak için fiyatları düşürmek zorunda kalır, fiyatlar düştüğünde o restorana gidersin.

eğer hiç bir yere gidemiyor isen, sen fakir bir insansındır. balığını evde yemen gerekir.

yada o işletme pahalı ise, ve sen daha ucuza temin edebiliyorsan, mafya sana engel olmuyorsa bir dükkan açarsın ve köşeyi dönersin.

bu aksiyomlarda hatalı/eksik ne var ?

 
Bence düşünce tarzın doğru. Dünya değişti, globalleşme doruk noktasında. Turistik mekan turiste hitap ediyor. Türk insanı bunu anlayamıyor. Ben Türkiye'de ucuza yemeliyim fikrinden kurtulamıyorlar.

Turizmci 3-4 ay iş yapıyor sonra iş yok. Maksimum kar etmek zorundalar.
  • ferenc  (20.07.24 18:50:27) 
burada iki sıkıntı var:

1. insan sayısı aşırı fazla. Şikayet ettiğin şeyi yapan milyon tane insan bulunuyor ve protesto iş görmüyor. (mesela maaşlar konusunda da şikayet edilebilir, sen çıktığın anda yerine milyon tane senden "daha düşük" maaş alacak insan bile bulunabilir. ABD tarzı serbest piyasa olsa sendika vs. hakları olmasa, işveren çat diye 100 kişiyi atıp yerine düşük maaşı kabul eden insan bulabilir.)

2. mafya veya devlet engel oluyor. Daha ucuza yapmaya kalkarsan ya topuğuna sıkarlar, ya haksız rekabet bilmemne diye seni pahalılaştırmaya çalışırlar. Bir ara internet sağlayıcılara olmuştu bu ucuz olanı pahalı yaptılar :D yani serbest piyasa da tam serbest değil. Bir de turistik mekanda ucuzlatmanın anlamı yok açıkçası. Çok turist varsa ve o fiyatları veriyorlarsa, sen de aynı fiyattan verirsin.

Ayrıca evde yeme örneğine bile şöyle diyim, İngiltere'de bazı marketler son kullanma tarihi çok yaklaşmış veya o gün olan şeyleri yarı fiyatına falan satıyor. "too good to waste". Türkiye'de sanki bişeylerin ucuzlatılmasına karşı bir şeyler var. Çöpe gitsin yine kimse ucuza yemesin der gibi. Ha üzerindeki tarihi değiştirip sağlıklı gibi çakıyorlarsa o daha kötü. Ama benim bildiğim serbest piyasada talep yoksa o şey ucuzlar, Türkiye'de yiyecekler de, ev fiyatları da, ikinci el araçlar da talep olmasa bile ucuzlamıyor abi. Bir irrasyonellik var.
  • nhk ni youkosu  (20.07.24 19:07:18 ~ 19:09:45) 
E Komşu’ya gidince niye veryansın ediyorlar o zaman? Bütçesine göre tatil yapıyor işte insanlar.


  • auroraaurora  (20.07.24 21:03:43) 
Bence sorun su;
Pasaport 250€ mu ne
Yurtdışı çıkış harcı 15€
Vize de 130€ civarı mi ne

Şimdi misal pasaport normal para olsa, çıkış harcı olmasa, vize olmasa zaten emin ol bu kadar kişi takmayabilir. Ama devlet insanlar dışarı çıkmasın diye her yolu deniyor, içeride de her şey pahalı. Insanlar ne dışarı cikabiliyor ne içeride bir şey yapabiliyor.

Ha tabi bu fiyatlar sadece buraya ozelse sorun yok ama bunlar gibi hepsi yapiyorsa ki sözlükte fotoyu attığını soyleyen kişi bunlarin hepsinin kafayı yediğini söylüyor bu noktada sıkıntı var.

Bence devlet yurtdışına çıkış işini zorlaştırmasa, booking su bu yasaklamasa o zaman asıl "serbest piyasa" diyebiliriz ama değil.

Böyle şeylerin paylasilmasi da güzel çünkü ülkemizde fiyat çok hizli değişiyor. Bu şekilde insanlar gitmez (umarim) oralara. Ben misal güney fransa fiyatlarina ulaşmış bir yere gitmem.
  • logisticsmanager  (20.07.24 22:19:15) 
[]

Koltuk altı botoksu eksi ve artıları

Anormal terleme yaşamıyorum. Fakat yıllar geçtikçe daha hassas bir insana mı dönüştüm bilmiyorum günde 2-3 kere duş alsam da bazen yetmiyormuş gibi geliyor. Koltuk altıma lazer yaptırmıştım zaten bir de botoks yaptırsam bir zararı olur mu? Bu arada koku olmuyor sadece o günlük terleme hissi beni rahatsız etmeye başladı.




 
6 ayda 1 yaptırıyorum. Zararı olmaz. Zaten kalıcı bir şey değil.

Bu sıcakta takım elbise, gömlek vs giydiğimde faydasını anlıyorum.
  • gabe h coud  (20.07.24 18:45:16 ~ 18:48:10) 
Hocam bu koltuk alti lazer de hoc tekrar kil ciktimi tavsiye eder misin

Edersen hangi firmada ne tur bisi yaptirdin paylasabilir misin
  • Zetnikov  (20.07.24 22:33:44) 
driclor Roll on kullanmayı düşünür müsünüz? çok etkili. botoks yaptırmanıza gerek kalmayabilir. ancak kullanım talimatlarına dikkatlice uyun.


  • istenmeyen evlat  (21.07.24 01:28:45) 
Bence çok gerginsin epey hassaslaşmışsın. Botoks denen şey minicik miktarlarda da olsa zehirdir ve vücuda zehir vermenin anlamını çözemiyorum.

Terlemeyi engellemek çok yanlış çok zararlı. Kendini çok fazla yokluyorsun, çok diken üstünde yaşıyorsun, bu yazdıklarından çıkan asıl sonuç bu. Bence bunun üzerine git.

Ter bezlerinin olduğu yerde lenf benzlerin de var. Ter bezlerinin olduğu yere botoks yaptırmak lenf bezlerini de etkileyecek. Senin sağlığından kıymetli değil, zaten kokmuyorsun, terlersen terle dostum. Üzerindeki şu gerginliği bi at önce. Ondan sonra bu konuya dönüp bakarsın.
  • muhayyer divan  (21.07.24 03:41:42) 
doktora danışsan burada boş atıp tutulduğunu anlayacaksın.


  • gabe h coud  (26.07.24 10:48:43) 
[]

temu'dan sipariş edilen ürünlerin toksiklik seviyesi

Temu'ya dair, Temu'dan satın alınan ürünlerde kurşun gibi toksik maddelerin yüzdesinin diğer yerlerden satın alınanlara göre daha fazla olduğu, herhangi bir kontrol mekanizmasından geçmediği ile ilgili yazılar okuyorum.

Gıda ile teması olan veya giysi tarzı bir şey almayı düşünmüyorum ama gözlük çerçeveleri epey uygun fiyatlı. O da kulağa temas eden bir şey ama ülkemizdeki gözlük çerçevelerinin (çok marka olanlar dışında) çoğu da Çin'den geliyor, ülkemizden satın aldığımız telefon kılıfları da aynı şekilde. Bu telefon kılıflarını, gözlükleri ithal edenlerin ürünleri gümrükte testlerden geçirilip mi ülkeye kabul ediliyor? Öyle değilse bu ürünlerin Temu'ya göre daha az toksik olup olmadığını nasıl bilebiliriz?

Temu'dan masa lambası, çekmece düzenleme vs. tarzı plastik içeren ürünler almayı düşünüyordum ama bütün bu yazılar alıp almama konusunda beni kararsız bıraktı. Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?

 
1. Bizim ülkemizde üretilenlerin çoğunun da toksikoloji testinden geçtiğini düşünmüyorum. Zaten temuda satılan çoğu trendyolda da satılıyor. Temunun bütün ürünlerin toksik olduğunu düşünmüyorum etiklik kısmı tartışılabilir.
2. Çin’in bütün ürünleri kötü değil sistematik olarak kötülenmesinin sebebi Çin ekonomisinin rekabetini düşürmek için yapılan bir strateji. Kötü ürünleri var, hayvan deneyleri vs olsun bu kısımları tartışılır ama hepsinin kötü olduğunu düşünmüyorum ben.

Örneğin robot süpürge parçalarını ben Temudan aldım buradaki de Çin de üretilen parça neden daha ucuza almayayım?
  • titanic kemancısı  (20.07.24 18:46:26 ~ 18:47:19) 
Bu saydığın ürünleri toptan temudan alıp trendyolda satıyorlar zaten.
Toksik madde vardır yoktur bilmiyorum ama Türkiye’de satılandan farklı bir şey değil.

  • Gradient_tabanlı_mor  (20.07.24 21:09:52) 
[]

T-shirt üreticisi markalar neler?

Mesela levis'in kot markası olduğu gibi esasında t shirt üreticisi markalar var mı?




 
[]

Sıcak mı yoksa "çok sıcak" kelimesini duymak mı bunalttı?

Yoksa her ikisi mi?

Şaka maka İstanbul çok kötü değil mi? Terim hiç kurumuyor, günde 2 kere duş. Koltuk altım ve dirsek altlarım kırmızı, mantar/egzema gibi oldu.

Gaziantepte geçen hafta 40 derece sıcak İstanbul kadar bunaltmadı.

Adetten: sıcak değil, nem çok nem..

 
Ben az önce beyin kanaması geçiriyorum sandım (şakasız). İnsanlar bu sefer dilediği gibi şikayet edebilir, ağzımı açıp bir şey söylemek hoş olmaz.


  • sekizdokuzon  (20.07.24 17:53:15 ~ 17:54:00) 
@sekiz

Hocam tabi ki ya susun şikayet etmeyin diyecek halimiz yok kimseye de. Bakkalda, dışarıda, tuvalette falan hep aynı şeyi duymak komik geldi. Bir ara bitcoin, borsa konuşuluyordu bakkalda, berberde. :))
  • Cesario  (20.07.24 17:55:43) 
@Cesario: Onda da tepkim şu: youtu.be

Ama bu sefer haklılar :((
  • sekizdokuzon  (20.07.24 17:58:57) 
Bu sıcakta 12.30 civarı Belgrad Ormanı’nda 2 tur, 12 km koştum. Ben sıcak havayı çok seviyorum.


  • gabe h coud  (20.07.24 18:09:55) 
Bence her sene aynı muhabbeti yapıyoruz. Geçen senelerden pek farklı değil şu an sıcaklar. Yeni başladığı için insanlar alışma sürecinde çok konuşuyor olabilir.


  • pispinti  (20.07.24 18:48:16) 
istanbul'un nemi her yıl daha leş bir hal alıyor. eskiden böyle değildi. hiçbir yere benzemeyen bir nem var sanki.


  • nothing in my way  (20.07.24 19:13:30) 
Çok sıcaktan uyunmuyor muhabbeti bunalttı. En son kafa göz dalacağım birine.


  • put it in your appropriate place  (20.07.24 19:45:00) 
İnsanlar da her muhabbetten daralıyor, ne konuşacağımızı şaşırdık. Bana göre hava geçen seneden falan çok daha fazla sıcak, çünkü "çok sıcaktan uyunmuyor." Ki normalde dünya yıkılsa uyanmam ben uykumdan.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (20.07.24 20:21:14) 
Milletin şikayetini geçtim kendi şikayetimden sıkıldım artık. Ama yapacak bir şey yok neredeyse hava çok sıcak diye ağlayacak durumdayım.
Yılların iflah olmaz yazcısıydım ben, son iki yıldır perişanım, bu yıl artık yazcılıktan tamamen ayrılıyorum.
En güzeli baharlarımızmış kıymetini bilememişiz.
Şimdi bahar da kalmadı bir yaza bi kışa kaldık çok üzücü :/
  • mutekebbir  (20.07.24 23:54:13) 
İnsanlar her şeyden ne kadar kolay bunalıyor. Klişe olacak ama bunların hepsi “sosyal medya”.

O kadar alışmışız ki kısa zamanda çok “şey”e maruz kalmaya. İki kişi ‘çok sıcak’ dedikten sonra üçüncü kişi aynı şeyi tekrarlayınca ayhh.s oluyoruz.

Ama ortada bir gerçek var. Çok sıcak abi. Uyunmuyor gece. Ne diyelim? Yoo soğuk mu? Sıcak işte hava, bu bir gerçek, ‘fact’ yani. Sıcak oğlu sıcak hava aaa.

Bitcoin muhabbeti bir ‘fact’ değildi ama. O zaman popülerleşen bir olaydı. Sonra unutuldu gitti. Şu an hala yok mu? Var. Bu popüler kültürün bir parçasıydı. Sapla samanı karıştırmamak gerek.

Neyse biri bana ‘kafa göz’ dalmadan bitireyim, mazallah :)
  • oekuklu  (21.07.24 15:26:51) 
[]

Çadır Tavsiyesi?

Yaz sıcağında, daha çok güney ege taraflarinda kullanılacak iyi havalanan, insana afakanlar bastırmayan bir çadır tavsiyeniz olur mu? Yüksek tavanlı olmasi tercih sebebi.




 
www.decathlon.com.tr

Çadırın fresh black özelliği haddinden fazla önemli. Detayı ilgili sayfada anlatılıyordur.
  • Mirket  (20.07.24 17:18:41 ~ 18:22:46) 
decathlon'un cadirlari genelde f/p

butceye uyan hangisiyse is gorur baya. yaz sicaginda hicbir cadir iyi olmuyor tabi :)
  • fakyoras  (20.07.24 18:14:33) 
bu duyuru bize en önemli bilgiyi vermiyor. kamp yapmaya backpacker olarak mı gideceksin? yoksa arabayla mı? üstelik kaç kişilik çadır ihtiyacın var? yukarıda bahsedilen decathlon çadırları f/p ürünleri. şahane değiller. üstelik eşek ölüsü gibi ağırlar.
bende bir tane nemo var, 2 kişilik. sadece 800 gram. ultra-lightweight.
bir tane de sea to summit kullanıyorum, üç kişilik. 2.6 kg. light-weight.
ikisi de backpacking için şahane.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (20.07.24 18:37:31 ~ 18:39:07) 
Arpenaz 4.1 fresh and black içinden yazıyorum bu cevabı.
Kumluca'da bir kamp yerindeyiz.
Tavsiye ederim yalnız bir eksigi var bunun. İç odasında arka tarafta hava almak için file var lakin ön tarafında yani giriş kısmında file yok. File olmayınca giriş kısmını açmanız gerekiyor bu da içeri sinek böcek girme ihtimalini artırıyor. Keşke bu kısımda da ilave bir file olsaymış.
Decathlon ürünlerini tavsiye ederim, kurulumları kolay ve basit oluyor.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (20.07.24 22:40:02) 
Arpenaz 4.1 tavsiye ediliyor fakat havalanma sıkıntıları olduğuna dair yorumlar var. O yüzden şüpheyle yaklaşıyorum.


  • Cherea  (22.07.24 10:27:36) 
[]

Rölantide tekleme

Selamlar, 2019 Opel Astra otomatik/benzinli araç, ışıklarda dururken ileri gitmeye çalışır gibi tekliyor. Servise geldik arıza cihazına taktı bir şey göremedi. Başınıza gelişimiydi daha önce ? Seyir halinde sorun yok ama dururken ileriye doğru tekliyor




 
kazıklamayacak birkaç motorcu bulmaya çalış ve ona git. Partikül tıkanması gibi bir sorun da olabilir.Bilgisayar takmakla anlaşılamayabilir.


  • ayağiniza gelen overlokçu  (20.07.24 17:17:52) 
sadece tekliyorsa buji-bobin olabilir, soylenildigi gibi catalytic converter da olabilir. arabayi ileri itiyorsa debriyaj-sanziman da olabilir.


  • The_Lollok  (20.07.24 20:24:23) 
Manifoldda hava kaçağından bile yapabilir, markada uzmanlaşmış iyi bir usta bulmanız lazım.


  • mirty  (20.07.24 23:33:54) 
[]

istanbul'da barış manço yüzükleri gibi yüzükler nerede bulunur?

ortaköy'de kumpircilere giden sokakta gördüm sadece.

başka?


 
[]

Nespresso almaya değer mi ve hangi modeli?

Evde geçen senelerde aldığım standart filtre kahve makinelerinden var. Aslında çok memnunum ama kız arkadaşım Nespresso istiyor. Arkadaşım da araçla yurt dışına gitti. Baktım TR fiyatının yarısına alınabiliyor Yunanistandan. Ama hangisi alınmalı. Bir de neden Nespresso alınmalı. Kahve tazeliği vs. okey ama. Başka bir sebep var mı? Bir de birbirine benzeyen 4-5 farklı model var ama fiyatları farklı. Neden böyle?

All in one Philips kahve makinelerinden nefret ediyorum bu arada. İnsanlar kudurmuş gibi ondan alıyor. Herkes instagrama onu atıyor aylardır. Kahvesinin tadını aşırı kötü buluyorum.


 
nespresso makinelerinin birbirinden pek bir farkı yok. olayı da kapsüllerinin aromalarının olması. tabi kapsüller de ayrı bi pahalı.


  • bravoteam  (20.07.24 16:09:32) 
nespresso c30 (mini) modelini yıllardır kullanıyorum ve çok memnunum.

bizim evde de filtre kahve makinesi var, mokapot da almıştım.

nespresso'ya geçme ve çok memnun olma nedenlerim:

1. miktar olarak sadece kendime kadar kahve yapabiliyorum.
2. çok hızlı kahve yapabiliyorum. evden çalıştığım zaman bazen 10 dakika bile mola verme şansım olmuyor. 30 saniyede kahve yapabiliyor olmak benim için çok iyi.
3. filtre kahve makinesi kullanırken taze çekilmiş kahve bulundurmaya çalışmaktan yılmıştım. sonra gidip kendi öğütücümü aldım. hatta şu kesmiyor eziyor seramik falan denilenlere kadar araştırmıştım. ama o konuda da her kafadan bir ses çıkıyor. evde öğütme konusunu da araştırdıkça yıldım. zaten gün içinde öyle bir vaktim de yok.
4. temizleme derdi yok. birkaç ayda bir kendi solüsyonu ile basit bir temizleme işlemi var o kadar.
5. neden nespresso da tchibo değil: kapsül çeşitliliği. hem marka hem aroma hem de sertlik. nespresso compatible dünya kadar marka var. ben uzun süredir davidoff kullanıyorum mesela. kapsüller her yerde var, migros vb.
6. ofise de bir tane aldım aynı makineden. çok az yer kaplıyor. ofiste kendi kendime kendime kadar kahvemi yapabiliyorum. kapsüllerimi yanımda taşıyabiliyorum.
7. the last but not least: ben nespresso'nun o kremamsı köpüğünü çok seviyorum :)

(günde sadece 1 veya 2 kez kahve içiyorum. evde benim gibi günde 1 kez kahve içen biri daha var ama farklı zamanlarda içiyoruz.)

nespresso modelleri arasındaki temel fark sütlü tarif hazırlayabilme farkı. sütü köpürtme vs. ben mesela az sütlü içtiğim için o modellere pek bakmadım ama latte gibi sütlü tarifleri çok seviyorsanız ve temizlik işinden yılmam diyorsanız o modellere de bakabilirsiniz.
  • la lykia  (20.07.24 16:39:18) 
S85 Atelier modeli var bende 7 aydır. Ben de memnunum, kapsül çeşitliği de çok güzel. Nespresso'nun kendi kapsülleri var farklı aromalarda. Onları deniyorum hoşuma gidiyor. Süt köpürtme özelligi de var sütlü kahve yapmak da kolay.


  • nundu  (20.07.24 17:05:36) 
yillardir kullaniyorum cok pratik geliyor. nesp kahvesi dişinda guzeli de yok.
ya gecen arkadasta caffee creme tchibonunkini ictim onu da begendim daha amerikano gibi. nesp daha ziyade guzel kopuklu espresso
magazalarinda tadim yapabilirsiniz kararsizsaniz
makineleri ucuz ama kahveleri pahali geliyodu su an piyasada nesprwsso digerlerinden cok cok daha uygun stardan falan
  • ala09  (20.07.24 17:10:34) 
2.el aldım 2 yıldır kullanıyorum aşırı memnunum. hızlı ve pratik. bütün kahve çeşitlerinin hepsi zaten espresso kökenli olarak hazırlanıyor. sıcak su eklersen amerikano, süt eklersen latte, dondurma koyarsan affogato vs bir sürü türevlerini yapabilirsin. hepsi aynı işlevi görüyor modellerin. sıfır alacaksan en basic modelini seçebilirsin. french press, v60, chemex falan kesmeyince espresso bazlı kahveleler denemek için almıştım iyi ki almışım. işyerinde kullanıyorum. evde filtre kahve makinam da var. ama daha çok nesspressoyu kullanıyorum doğrusu. kompakt bi alet her yere taşıyabilirsin, ufacık. market poşetine bile sığabiliyor. orijinal markasından kapsül almak zoruna değilsin bir sürü seçenek var. geçen 85liraya migrosun kendi kapsülünü aldım ben şahane çıktı aşırı beklentisizdim ama tahmnimden güzel performansı varmış. bence kahveseverseniz alınır. uzunca bir süre de kullanılır.


  • dedim ben sana  (20.07.24 17:47:12) 
Okey çok teşekkürler herkese.

Vertuo pop modelinde karar kıldım. İndirim varmış 69 euro. Onu aldırıyorum. Türkiyede 6.5k falan. Maalesef çıldırmamak elde değil.
  • jackyr  (20.07.24 17:49:02) 
@jackyr vertuo serisi farklı yalnız. kapsül sistemi değişti. arkadaşların bahsettiği farklı markalar yok ve kapsüller pahalı.


  • adivar  (21.07.24 07:35:03) 
[]

Cevrenizdeki insanlarin size attigi videolar sizi kizdiriyor mu?

Sunu demek istiyorum mesela her guldugu her sasirdigi videoyu size atiyor videolar birikiyor baya.

bu konu hakkinda ne dusunuyorsunuz


 
Nerdeyse hiç kizdirmiyor. Gruptan gelmişse ve izleyemiyorsam öyle kaliyor. Sahistan gelirse, ilgimi çekmediyse kapatıyorum, kisa bir cevap yaziyorum.

Sinirlendigim tek nokta, benim mesela belli bir görüşü desteklediğimi düşünüp bundan caymam için video gonderilmesi. Mesela imamoglunu destekliyorum diyelim, onun kotu olduğunu gösteren video.
  • mbond  (20.07.24 15:36:02) 
Zirt pirt atmasi kotu tabii ama yazili ortamda hemen cevap vermemek kabalik degil bence, bakamiyorsam ertelerdim, uygun bir zamanda goz atardim.


  • mbond  (20.07.24 15:38:20) 
Peki ya sonradan size soruyorsa, haci izledin mi videoyu nasildi diye. (10 tane paylasimdan sonra)


  • Zetnikov  (20.07.24 15:41:56) 
bana atanlar yakın arkadaşlarım ve kuzenlerim genelde. onlarla da zaten benzer görüşte olduğumuz için beğenerek izliyorum ve bayacak kadar da atmıyorlar.

ama daha az samimi olduğum veya yaşı büyük akrabalardan gelen facebook paylaşımlarına uyuz oluyordum. hiç cevap yazmayarak, emoji atmayarak ayaklarını kestim. ayıp oldu ama en azından kafam rahat şu an, artık atmıyorlar.
  • noxie  (20.07.24 15:42:59) 
Hocam peki kızmak yerine bu kişiyle neden iletişime geçmiyorsun ?

videolar seni eğlendiriyor ama bir iki izlerken takılıp kalıyorum çok vaktimi alıyor bana video göndermesen daha iyi diye söyleyebilirsin

Bu lafta alınacak gücenecek bir şey yok
  • grimavi  (20.07.24 15:50:51) 
ablam gönderir bana çoğuna gülmem ama gülme efekti atarım. bazen ben de ona yollarım. birde eğer çok komikse, sandalyeden düşürüyorsa duruma göre arkadaşıma ya da eşime atarım.


  • geveze yazar  (20.07.24 15:59:08) 
Amcam atıyor bana genelde,
Beğenmediysem beğene basıp geçiyorum
Sevdiysem yorum yapıyorum.
Herkesin attığı videolara genel tavrım bu.
Her videoyu izlemiyorum şaka sevmem mesela şakalı bir video olduğunu anladığım an açmıyorum bile.
Yakınımsa beğenir geçerim, değilse tepki vermem.
  • mutekebbir  (20.07.24 16:45:34) 
[]

galatasaray’a sağ bek ve 8 numara transferi bekleyen kaç kişiyiz?

kuruduk yeminle.

bizimkiler halen düşünme aşamasında sanırım.


 
"Galatasaray'da transfer bitmez" ehehe :(

Benim derdim biraz şu;
Yani neden her elimizi attigimiz adam 10-15 milyon yıllık 3 falan. Ya gene dünyada 4 futbolcu kalmış gibi hepsine odaklandik başka bir şey duyulmuyor.
Harbiden hiç duyulmayan biri gelirse tamam da ki sanmam çünkü transferi yapanların çapı belli, ama bu adamlara gidip 15-20 verip transfer diyip sonra da "para yoh:(" derlerse bozusuruz.

Bıktım artık döngü içinde olan takimdan; para harca, para yok, harcayama, sonra tekrar harca, para yok, harcayama...

Bence bizimkiler ne asamasinda; bunlar birini satarız diyordu. Satamadilar. Satamayinca elde cash yok, cash olmayınca transfer yok. Bence baris'i satacaklar sonra transfer yağınca tepki olmayacak.
  • logisticsmanager  (20.07.24 15:06:56) 
Şu an florya arazisinin rantını yemeye çalışmakla uğraşıyor yönetim. Transfer umrunda değil kimsenin. Gelirse Belhanda, feguli zamanı gibi yüksek kontrat, bol bonservis, 4 yıllık, yıllık 4m sözleşmeyle birilerini getirirler. Çünkü nereden para yiyecekler. Zaten son açıklamaları kulübü menajerlerin eline verdiklerini gösteriyor.

2 sene unutun şampiyonluğu. Dursun da seneye mayısta ibra edilemez zaten.
  • jackyr  (20.07.24 15:26:05) 
erden timur'u çok ararız gibi geliyor bana.

sağ bek için doue ile anlaşıldı diye haberler var. onun dışında tık yok duyduğum. lig başlamaya 1-2 hafta kala yaparız transferleri, sezonun ilk yarısı adaptasyon diye yalan olur.
  • mustafakesekci  (20.07.24 16:47:47) 
Galatasaraylıyım, transfer beklemek dışında hayatta daha önemli önceliklerim var


  • abelardo  (20.07.24 18:15:35) 
[]

Eve klima taktırınca dış ünitenin takılacağı yer erişilmez bir yer olursa

Apartmanın zeminden oldukça yüksek bir yeri ise ve pencereden balkondan uzanıp montaj yapılamayacak bi yeri ise vinç mi çağırmak gerekiyor.

Klima markasının servisi böyle durumlarda ne yapıyor?


 
vinç ücreti size ait şekil de çağırırsınız. ayrıca bakır boru 5mt kadar ücretsiz kutudan çıkar ekstra uzatma da ücretli oluyor.


  • odiyus  (20.07.24 14:30:52) 
Bizim öyleydi, montajı kendileri hallettiler bana ek bir masraf çıkartmadılar. Mitsubishi.


  • pispinti  (20.07.24 14:36:59) 
benzeri başıma geldi. keşfe geldiklerinde istediğim yer ulaşılmayacak yerde olduğunu söyleyip vinç çağırmanız gerekiyor dediler.


  • false pretension  (20.07.24 15:40:18) 
[]

Piu markasının serumlarını, cilt bakım ürünlerini beğeniyor musunuz?

Kullanıp memnun kalan oldu mu? Fiyatı çok uygun olduğu için emin olamadım. Trendyol ve benzeri platformlardaki yorumlara da artık çok güvenemiyorum, sahte yorum basıyorlar.




 
Cilt bakım ürünlerinin hammaddeleri aslında enteresan bir şekilde çok düşük, yani 1 ton c vitamini serumu hammaddesi alıp 30 ml'şik şişeye %10 oranında koyarsan tüm maliyetiyle birlikte çok rahatlıkla 50-60 liraya satabilirsin, hadi stabil hale getirip işlerden ve 3-O-Ethyl Ascorbic Acid formunda şişelersen 70 liraya satarsın bu kadar ucuz ama Türk markaları yine de güven vermiyor bana %10 koyduk deyip %2 koymalarını engelleyen bir şey yok, o nedenle hep sıkıntı ya ithal ürünlere yönelmek gerekiyor ya da gözünü karartıp güvenmek gerekiyor.


  • Bir ben var benden şurada  (20.07.24 14:11:57) 
60-70 lira değil de 200 civarı. O yüzden emin olamadım açıkçası. Bir de Maruderm var benzer fiyatlarda ürün satan, kullananlar çok memnun. İnsan arada kalıyor.


  • morca  (20.07.24 14:36:57) 
Ben Maruderm kullanmadım hiç ama yerlilerden The Purest Solutions kullanmıştım bi sıkıntı yaşamadım, memnun da kalmıştım.


  • Bir ben var benden şurada  (20.07.24 14:43:10 ~ 14:44:02) 
[]

Tr'deki ekonomik kriz davranislarinizi ve sizi nasil degistirdi

sorum tr'de yasayan insanlara ve normal tl kazananlara asil.
yurt disina remote is yapip usd falan kazanlar veya yurt disinda yasayanlar cevaplayarken özel olarak belirtirse sevinirim.

sb

ben tr'de yasamiyorum ama etrafimdan gözlemledigim mesela disarida alkollü eglencelerin rutinden cikip özel günlere indirgenmesi gibi bir sey var.

bazi arkadaslarim ilk kez enflasyon yüzünden taksit yaptirmaya basladi cünkü neden olmadin?
annemin durumu cok sükür iyi ama diger emekli arkadaslarinda harcamalari kisma, restorana gitmek yerine evde yemeyi tercih etme egilimleri var. emekli maaslari zaten az ama cocuklarina da para vermek istedikleri icin emekli maaslari da az oldugu icin kisma durumu dogrudan kriz sebebiyle olustu.

bazi tanidiklarim krizi firsata cevirip krediyle ev araba, ki mercedes e serisi falan, hizli bir sekilde genc yasta zenginlestiler aslinda.

 
Bende sadece arabaya benzin alırken çok net ortaya çıkıyor eskiden çeyrek deponun bir tık altına düşünce gider full depo doldururdum şimdi uyarı verdiğinde yarım depo dolduruyorum, onun dışında zaten gece hayatı olmayan alkol sigara vs kullanmayan bir insanım kesecek pek bir şeyim yok ama yine de Macfit'e 20 bin lira vermek biraz zoruma gidiyor doğrusu :(


  • Bir ben var benden şurada  (20.07.24 13:31:43 ~ 13:35:29) 
İki yıldır tatile bir yere gitmiyoruz.


  • pispinti  (20.07.24 13:57:23) 
Kendimde dikkat ettigim en buyuk degisim,

Markete gidince mesela bisey alicam direk en ucuzunu yada marketin kendi uygun urununu aliyorum.

Eskiden en iyi markayi secip alirdim.kesinlikle dandik urunlere bakmazdim.

Artik kaliteye falan cok dikkat de etmiyorum.
  • Zetnikov  (20.07.24 14:42:08) 
Sadece kiyafette kaliteye bakiyorum yoksa bir ay sonra cop oluyor ondan kisamiyorum.

Eskiden en az on gun tatil yapardik simdi tatile gidemiyoruz gitsem max 3 gun.
  • Zetnikov  (20.07.24 14:44:08) 
gıda kalitesinden hala daha ödün vermemeye çalışıyorum. bu nedenle gıda harcamalarının gelirime oranı her gün artıyor.

36 yaşındayım, izmir'de yaşıyorum. hayatım boyunca her haftasonu dışarıda balıkçıya gidip deniz balığı yedim pandemiye kadar. ailede öyle büyüdüm yani. ancak şu an bu bir lüks oldu. ayda 1 yersek çok iyi.

babam 40 yıllık 8228 tane kriz atlatmış bir kobi. bu yıl işi tamamen kapatmayı düşünüyor. kur ve işçilik maliyetleri nedeniyle kar edemiyor artık. sözlükte de entry yazmıştım.

ben beyaz yakayım. pandemiden önce massimo dutti, yargıcı gibi markalardan sık sık alışveriş yapardım. terfi etmeme rağmen artık yapamıyorum.

her yaz bir kez güneye giderdik, artık gitmiyoruz.

evde annem de babamla tam gün çalıştığı ve yaşları ileri olduğu için haftanın 3 günü gündelikçi geliyordu yemek falan yapıyordu. 2 ye düşürdüler, 1e düşürmeyi düşünüyorlar.

buna benzer daha birçok şey sayabilirim.
  • la lykia  (20.07.24 16:51:19) 
Ben kalite düştüğü ve fiyatlar anormal yükseldiği için dışarıdan hiçbir yemek yemiyorum, evde pişiriyorum.
Getir götür vs uygulamaların hepsini sildim kuryeler de çok sıkıntılı tipler çıkıyor market alışverişi yapıyorum kendim.
Mağazalarda sahte ürün satılı çok olduğu için ( özellikle elektronik aksesuar vs) sadece online alışveriş yapıyorum.
Çok fazla insanla muhatap olmuyorum herkes çok gergin.
Kıyafet alacaksam az olsun kaliteli olsun diye uzun süre kullanacağım şeyler alıyorum.
Ben artık zaten her şey çok pahalı diye kaliteye daha çok önem veriyorum çünkü ucuz alıp dağılan bir şey alacağıma uzun süre kullanacağım şeylere az aralıklarla alıyorum.
  • titanic kemancısı  (20.07.24 17:06:21 ~ 17:07:10) 
Mümkün mertebe dışardan yemeği kestik, kıyafet vs ben zaten cok almazdim ancak hanımda zaruri ihtiyaç harici kesti. Eskiden 2 3 haftada bir genis aile toplanıp mangal yakardık, şimdi ayda yılda bir ortaklaşa para çıkarıp yapıyoruz. Birikim yapardık artık ucu ucuna denk gelirse iyi diyoruz. Bir de arabayı küçültücem satarsam.


  • mirty  (20.07.24 22:51:28) 
[]

psklojik hastalıkları nasıl birbirinden ayırıyorlar hepsi birbirinin

aynı gibi. hepsinde uyku sorunu var, yakınlarını huzursuz ediyorlar. mesela bipolar, borderline, dehb hastasının birbirinden farkı ne. bir tek şizofrenler hayal görüyor diye biliyorum. hepsinde öfke kontrol bozukluğu oluyor de mi? yanlış mıyım düzeltsin bilgili ve tecrübeli olanlar lütfen.




 
Konunun uzmanı değilim ancak teşhis konusunda "Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders" yani DSM'deki kriterler kullanılıyor sanıyorum.


  • salihdt  (20.07.24 13:18:57) 
Bunlar tek başına kriter değil, ortak kriterler elbette ki olacak fakat farklilastiklari kısımlar da fazla.

Nasıl ayırt ediliyor? Kolay bir süreç değil.

-Tum dünyada, ortak paydada kullanılan tanı kriter kitapları var. Yukarıda bahsedilmiş DSM Ve İCD. DSM daha yaygın olarak kullanilir dünya çapında.

- Gerek görülürse hastalara yatış verilir ve bu sürede davranislari gözlemlenir.

- Yapılandırılmış Görüşme ve Terapi seanslarindaki gidişat göz önüne alınır.

-ihtiyac varsa yakınlarından feedback alınır.

- Psikometrik ölçümleri yapılır, rapor istenir.

-ilaclara verdikleri tepkiler kontrol edilir.

Tüm bunlar birleşince bir kanıya ulaşılıyor. Ama bazen bir doktorun koyduğu tanıya yıllar sonra başka bir doktor itiraz edebiliyor. Ya da ilk başta sizoid bozukluk tanısı almış birinin tanısı ilerleyen aşamalarda şizofreniye dönebiliyor. Bunlar süreç içinde olan şeyler. Bir de eşlik eden başka bozukluklar sonradan ortaya çıkabiliyor. Kişi hem okbli hem de sizoid bozukluk tanısı almış biri olabilir mesela.

Genel hatlarıyla böyle.
  • fraise  (20.07.24 13:59:23 ~ 14:00:04) 
Benim gittigim devlet hastanesinde

Kritik sorular soruyorlar ve surekli olarak senin dosyana notlar yaziyorlar yabibherkesin bindosyasi var

Bi sure gidiyorsun ilac yaziyorlar diyelim aradan 3 ay gecti diyelim sen adamla konusurken adam gecmis notlarla bugunku halini karsilastiriyor gene soru soruyor

Ben mesela 10 senedir gidiyorum psikiyatriye ilk zamanlar farkli tedaviler gordum zamanla en son 6 yildir bipolar tanisi aldim

Bipolardada 2 uc var cok basit anlaticam yukselme ve alcalma anlamasinbiraz daha sikintili cunku alcalma yasarsan depresyon tanisini yapistirma riski var. Biraz zaman aldi yani bipolar denmesi.

Ben kendimden ornek verdim bi vatandasin anlayacagi dilde
  • Zetnikov  (20.07.24 14:17:31) 
İlaçları da birlikte kullanıyoruz. Anksiyete hastasına uyuması için bipolarların gün içinde kullandığı ilacı veriyorlar mesela. Kiminin gecesi, kiminin gündüzüne denk gibi bir şeyler. Çözecekler bu işleri, ben tıbba inanıyorum.


  • sekizdokuzon  (20.07.24 14:54:33) 
Arabaların hepsi aynı gibi, nasıl ayırt ediyorsunuz? gibi bir soru olmuş.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (20.07.24 22:35:13) 
[]

TRT Tabii - LG TV

LG televizyonumda Tabii uygulamasını açmaya çalıştığımda hata veriyor. "Something went wrong, try again later" diyor. Aylardır böyle. Silip yeniden kurmak işe yaramadı. Çalıştırabilen ya da sorunu çözebilen var mı?

TV'nin yazılım sürümü WebOS 4.50.90 görünüyor.

Şampiyonlar ligi ve diğer Avrupa kupaları maçları bu platformda olacağı için halletmek istiyorum.

 
[]

Şu ceketin altına hangi renk pantolon gider?

shop.mango.com




 
Her renk gider

Kot pantolon
Antrasit koyu füme
Açık renk bej
Açık taş rengi gri
Güzel bir mavi lacivert hepsi olur
  • grimavi  (20.07.24 11:19:37) 
çok koyu olmamak kaydıyla kot pantolon dışında bir şey gitmez. çok uyumsuz bir renk.

ekleme:
"kazandırmak istiyorsanız bir kazak veya tişörtle, daha özel günler için ise klasik gömlek ve kravatla kombinleyin." denmiş sitede de, "%43 keten" olan ceketle kazağı niye kullanıcaz abi?!
  • anlatamıyorum  (20.07.24 11:30:57 ~ 11:34:47) 
Maroon blazer outfit yazarak google görsellerden neyin uyup uymayacağını kendin gör hocam :)


  • grimavi  (20.07.24 11:59:53) 
[]

italya vize

geçtiğimiz gün sanırım kontenjan açıldı ve saniyesinde yine tüm ağustos ayını doldurmuşlar.

bu vize acenteleri ellerinde pasaportlar ekran başında bekleyip millet için gün alıyorlar değil mi?

bizim gibi normal vatandaş nasıl gün alacak?

 
Telegramda vize grupları var. Vize için tarihler açıldığında anında bildirim geliyor. İtalya için ben bu sene bu şekilde aldım. Yoksa siteye girip kontrol etmekle randevu bulamazsın.


  • dedeminhirkasi  (20.07.24 12:01:24) 
Instagram ve x de ki seyahat gruplarını takip et. Ben onlar sayesinde randevu aldım. Randevular açılınca birileri hemen gruba atıyor


  • kondansator  (20.07.24 16:42:22) 
[]

istanbul'da millet araba ile nerelere gidiyor?

bütün hayatım beşiktaş-kadıköy-levent-etiler alanlarında geçti, buralar içinde araç kullanmam, toplu taşıma veya taksi ideal

bu araba ile gezip tozanlar nerelere gidiyor? sadece araba ile gidilen yerler mi var? hadi şuraya gidelim denilen yerler mi var sadece araba ile?


 
Bizim burda arabayi alanlar son ses muzik acip sokaklarda tur atiyorlar bunun icin araba almislar cok.


  • Zetnikov  (20.07.24 11:31:06) 
Avrupa yakasında Belgrad ormanı, Sarıyer taraflarına falan gidiyorlar.

Anadolu yakasında da Polonezköy, Beykoz taraflarına falan gidiliyor veya Şile/Ağva vs.

Biraz daha zamanı ve parası olanlar Sapanca'ya kaçıyor.
  • chicha_v2  (20.07.24 11:53:52) 
istanbul için araba çok gereksiz. her yere toplu taşıma ile rahatça gidebiliyorsun. öyle sadece arabayla gidebileceğin bir yer yok. bunların sıkıntıları başka.
gösterişten başka bir şey değil.

  • my fault  (20.07.24 12:23:48) 
Gündüz vakti hepsi gezen tozan olmuyor özellikle hafta içi, iş için şirket arabaları sürekli dolaşıyor. Sadece kargo teslimatı değil; şirket içi kendi taşıma işleri vs oluyor git gel işleri çok oluyor. Mesela önemli bir toplantıya/ görüşmeye gidecek toplu taşımayla git gel yorulmamak için arabasıyla giden de çok oluyor.


  • titanic kemancısı  (20.07.24 12:39:25 ~ 12:40:50) 
belki araban olmadigi icin aklina gelmiyordur, toplu tasimayla gitmenin olum oldugu araba olsa gule oynana gidecek tonla yer var istanbul'da o kadar da degil. not: araba yok


  • bay b  (20.07.24 13:23:56) 
Belgrad Ormanı’na git bakalım arabasız.


  • gabe h coud  (20.07.24 14:49:48) 
gabe +1

kadıköyden ümraniyeye gel bakalım arabasız :)

herşey öyle her yerde dakikada bir taşıt içermiyor.

benim araç aldım alalı yatıyor :d
  • baldan kaymak  (20.07.24 15:18:46) 
[]

inzivaya çekilmelik yer önerisi

çok sıkı bir çalışma temposuna girebilmek için, sessiz sakin, insanlardan uzak veya az insanlı, ılık/serin/soğuk, doğayla iç içe, deniz kıyısı olur, dağ başı olur, göl kenarı olur, orman içi olur, mesela sabah yürüyüş yapıp gün boyu masa başında çalışıp akşam yıldız altında şarap içmelik makul fiyatlı otel, pansiyon, apart ev, yerli veya yabancı, lokasyon ve tesis önerilerinize talibim. fiyata bağlı olarak 1 hafta ile 1 ay arası kalabiliriz.
tek kriter internet olsun.



 
longosphere


  • oekuklu  (20.07.24 12:09:06) 
  • ankarakecisi  (20.07.24 13:17:40) 
[]

İstanbul’daki eski dairelerin alıcısı yok mu?

İstanbul’da eski 30 yaş üstü bir eski dairemiz var. Satmak istiyoruz. Fakat hakettiği fiyatlardan ilana koyduk hiç arayan soranı yok. İstanbul’daki Eski dairelerin alıcısı yok mu?




 
Ben daire alsam 30+ daire almazdim. Hocam zaten depremden insanlarin psikolojisi asiri bozuldu sen olsan bakar misin?


  • Zetnikov  (20.07.24 10:30:21) 
Arazisi değerli bir yerde (maslak, bağdat caddesi civarı vb.) değilse ve kentsel dönüşüm ihtimali yoksa zor.
Bu dönemde kredi faizleri yüksek olduğu için ekstra zor.

  • merhum  (20.07.24 10:50:13) 
bina yeni degilse adam ona o kadar para verecegine karacaahmetten mezar yeri alir. beklenen istanbul depremi dusunuldugunde ayni sey cunku. sahsen kelepir bile olsa icinde oturmak icin almam ben o evi.


  • bohr atom modeli  (20.07.24 12:20:10 ~ 12:20:41) 
Aynı süreçten geçtim. Sarıyer’de eski binayı deprem riskinden dolayı eledim. Halbuki beğenmiştim.

Eski binayı hangi durumda alırım? Kentsel dönüşün ihtimali kesine yakındır, yeri de iyidir. Ve acil eve ihtiyacım da yoktur. Alırım, kentsel dönüşüm sonrasında da temize satarım/otururum.
  • kojonotsuki  (20.07.24 12:25:55) 
kentsel dönüşüm olsa bile şuan 1,5-2 milyona yakın maliyet çıkıyor. hem daire parası hem kentsel dönüşüm ücreti çok mantıklı gelmiyor.
oturmak için alacaklarda zaten kendini zorlayıp yeni bina almak istiyor.

  • my fault  (20.07.24 12:27:19) 
hiç arayan soran yoksa hak ettiği fiyatı fazla düşünüyor olabilirsiniz maalesef


  • ted  (20.07.24 12:29:12) 
Var, Türkiye çoğunlukla kaderci bi ülke. Deprem dolayısıyla eleyen anca bizim çevremiz vardır. Mesela eski evler daha büyük olur, tavanı yüksek olur vs bu sebeple bile başka yerden sallıyorum 60m2 alacağına sizin evi almak isteyen çıkabilir. Fakat fiyat yüksek geliyordur.(son zamanlarda emlak krizi var galiba gerçekten)


  • nhk ni youkosu  (20.07.24 13:22:14) 
Fiyat yüksek olmalı :)


  • gabe h coud  (20.07.24 14:51:29) 
Hakettiği değer kime göre neye göre.İnanın tam değerinde koysaydınız 1 günde satardınız.Diğer ilanlara bakarak hakettiği değeri belirlemişseniz yanılırsınız


  • ayağiniza gelen overlokçu  (20.07.24 17:43:07) 
şu an eski daire satmak için hiç iyi bir ortam yok. piyasa ölmüş, ev alan yok zaten. fiyatlar reel olarak daha da düşecek. illa satmak istiyorsanız fiyatı epey düşürmekten başka çareniz yok.


  • abelardo  (20.07.24 18:17:40) 
varsayalım 5 milyon istiyorsunuz. benim de o param olsun. yenice bir binadan aylık 50bine kiralık bir daire tutuyorum. 5 milyonu bankaya atıp aylık 200bin civarı faiz elde ediyorum. 50binini kiraya veriyorum. 150bini anaparanın üstüne atıyorum ve devlet babanın müteahhit evlatlarını kollamak için çıkaracağı uygun faizli konut kredisini kolluyorum.

deprem gerçeği ve alım gücünün yok olması şu an dairenizi ancak arsa payı ederinde satabilmenizi sağlar. bu durum da imarın düşürülmemesi yahut arazinizin rezerv alan ilan edilmesi gibi bir ihtimali varsa dairenizi alacak kişi sadece ciddi bir risk satın almış olacaktır.

herkes parasını faize gömdü. nacizane tavsiyem takas seçeneklerine de açık olmanızdır.

edit: yazım hatası
  • phonex  (20.07.24 23:48:06 ~ 23:50:06) 
hakettigini düşündügünüz fiyat gerçekte hakettigi fiyat degildir. o yüzden satılmıyor. Fiyatı daha hakettigi seviyelere indirirseniz rahatlıkla satılır.
ayrıca maraş depreminden de sonra eski binalar artık insanlara korku veriyor. beklenen büyük istabul depremi de cabası.
bu gibi durumlarda fiyatı daha da düşürürseniz canı kıymetli olmayan bir alıcı bulabilirsiniz
  • limonlu eksi  (21.07.24 08:47:10) 
Genelde eski ev sahipleri fiyatlarını belirlerken kensel dönüşüm SONRASI alacağı fiyattan az düşüğünü istiyor. Halbuki bir sürü risk var. Deprem var, müteahhitle uğraşmak var, 1,5-2 sene kiraya çıkmak zorunda olmak var, 1-2 milyon arası ilaveten müteahhite para ayırmak zorunda olmak var. Bir de eskiden (bundan 10 sene önce) yeni daire stoğu yeterli değildi, artık yeni daire var epey, dolayısıyla maalesef fiyatınız yüksek kalmıştır sizin.


  • SiyamkedisiZorro  (22.07.24 12:31:16) 
Link at, bir bakayim.


  • osssy  (22.07.24 17:01:58) 
1 ... •484950515253545556• ... 8309   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.