[]

Engelli raporu düzenletememek!?

Merhaba arkadaşlar,

Babam bir devlet üniversitesine bağlı hastanenin yoğun bakımında yatıyor, hastanenin sağlık kurulu mevcut ve engelli raporu düzenlemeye yetkileri var. Babam serviste yatarken sağlık kuruluna giderek ağır engelli raporu almak için başvuruda bulunmak istediğimi belirttim, görevli kişi yatan hastaya rapor düzenlenmediğini, heyetin mutlaka görmesi gerektiğini, raporun 1 ayda çıktığını vs. bana bir sürü masal anlattı. Babam bu süreçte yoğun bakıma alındı, Sağlık Bakanlığı yatan hasta için de rapor düzenlenebildiğini yazıyor, hastayla ilgilenen hekime durumu ilettim, Başhekimlik yazı yazarsa yardımcı olurum dedi, Başhekimliğe gittim onlar da yine Sağlık Kuruluna pasladı, sonuç elde var yine sıfır. Babamın durumu itibariyle %90 ın üzerinde rapor alacağı kesin, maalesef ki rahatsızlığı nedeniyle fazla bir zamanın kalmadığını da kabullendik, ne yapacağımı bilemiyorum, göz göre göre hak kaybı yaşamam için işlem yapmıyorlar. Aranızda tıp fakültelerinden yatan hastası için başvuru yapıp rapor alan var mıdır, varsa ne şekilde yaptı, bildiklerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.

Bakanlık yazısı; dosyamerkez.saglik.gov.tr

 
Hak kaybından kastınız nedir tam olarak?

Ötv'siz araç almak mı? Bunun babanıza şu durumda faydası olmayacağından üzerinde durmuyor olabilirler.

Çok geçmiş olsun.
  • biseysorucam  (25.07.24 08:03:20) 
birkaç defa ailedem birilerine bu raporu almak zorunda kalan biri olarak heyete girmeden raporu hiç alamadık. heyette de şöyle bir sıkıntı oluyor, yaz dönemi izinlerden dolayı heyet bir araya gelemiyor, diğer zamanlarda da doktor eksikliği sebebiyle örneğin göz doktoru yoksa heyet eksik diye bir çok uzamıştı süreç. ben 4 sene öncesinden bahsediyorum değişen bir kural var mı araştırmadım ama öncesinde böyleydi


  • delidiyorum  (25.07.24 08:41:11) 
"heyetin mutlaka görmesi gerektiğini, raporun 1 ayda çıktığını" tam olarak böyle oluyor. Hatta heyet için de bize aylar sonrasına gün verilmişti.

Araç alma amacıyla acele ediyorsanız kusura bakmayın ama o indirim size değil engelli kişiye kolaylık olsun diye veriliyor. Fazla bir zamanı kalmayan hastaya neden engelli raporu versinler? Yoksa yoğun bakımda hastası olan herkes engelli raporu çıkarır, ÖTV indirimli araç alır.
  • gnosis  (25.07.24 09:32:46) 
[]

Acil Amerika Vizesi Hk.

Merhaba,

Acil vize başvurusu yapacağım ancak öncesinde aklıma takılan bazı sorular oldu, bilen olursa danışmak istedim. Normal şartlarda randevuyu 2026 nisan-mayıs civarına veriyor. Etkinliğe davet edildiğim için tüm başvurumu kalacağım yer/süre/ziyaret amacı vs. onun üzerine kurgulayarak yaptım. Acil randevu onaylanmazsa farklı bir tarihte yapacağım görüşmenin anlamı kalmıyor. Acil randevu onaylanmadığında 2026 yılına verdiği bu randevu hala geçerli olur mu ve gitmem gerekir mi?

Daha da önemlisi aciliyetin ikna ediciliği konusunda şüphelerim var. Forbes'ın dünya geneli iki binden az üyesi olan bir topluluğunun üyesiyim, bu topluluk yakın zamanda oluşturulmaya başlandı, haliyle bilinen bir oluşum değil. Üye olduğum için de summit'e davet ettiler. Olay henüz gelişti ve bugün giriş belgesi alabildim. Etkinlik normal şartlarda halka açık ve biletini alanlar gidebiliyor. O kısım pek elzem ve ikna edici değil, tek önem arz eden şey davet edilmiş olmam. Bu yeterli bir acil başvuru gerekçesi olur mu?

Teşekkürler

 
Aile ile ilgili cenaze, mezuniyet gibi şeyleri kapsıyor benim bildiğim. Yanlış hatırlamıyorsam geçen ekşi sözlükte bir yazar bununla ilgili rezalet başlığı açmıştı. Oğlu abd’deki bir kursa gidecekti ama acil vizeden red almıştı. Yine de başvurun tabii.


  • ruhen hastayim ben  (25.07.24 01:22:30) 
Normalde olur ama şimdilerde olmayabilir. Özellikle ergenler ve cahil tayfa youtube videolarından etkilenerek abd'de turist vizesiyle çalışabiceklerini düşünüp geliyorlar. Bu da Türklerin imajını olumsuz etkiliyor.

Ayrıca iranlı, afgan, suriyeli ve bazı afrika ülkeleri Türkiye'yi vize alma konusunda aracı olarak kullanıyor.
  • ferenc  (25.07.24 01:26:08) 
Etkinlik, konferans vb sebepler acil vize basvurusu icin gecerli görülmüyor.


  • feliss  (25.07.24 01:36:01) 
maalesef buna acil vermezler. hayat memat meselesi olmasi gerekiyor cidden.

sacmaliga bak 2 yil sonraya vize mi alinir. cok cok sacma.
  • antikadimag  (25.07.24 06:38:23) 
Sık sık randevuları kontrol edip öne çekmeye çalışmaktan başka çare yok. Biraz şans işi. 1 hafta sonrasına randevu bulan bile oluyor. Ankara'ya da bakın.


  • auroraaurora  (25.07.24 08:20:51) 
  • elorelia  (25.07.24 09:34:07) 
2 mayısta ben ve eşim için ds-160 formunu doldurup 1 hafta boyunca randevuyu öne çekmeye çalışıp yılınca bir danışmanla anlaşıp eşimin randevusu 14 mayısa benim de 31 mayısa almışlardı ikimiz de turist vizemizi aldık pasaportlar randevudan 4-5 gün sonra gelmişti öyle birşey deneyebilirsiniz isterseniz


  • sen supersin  (25.07.24 11:45:38) 
[]

İngilizce bilenler.. bilet alacağım yardım

linkteki resimde görüldüğü üzere

regular adults 18+ var bir de regular age:18-99 var. ben 18-99 olanı alsam olur mu?

regular adults 18+ dan kastı nedir?
vatikan müze bileti bu.

hizliresim.com

 
Bu fiyatları nereden buldunuz? Çok yüksek.

www.museivaticani.va

öğrenci 8 euro, regular 20 euro.
Her ayın son pazarı öğlen 12.30'a kadar giriş ücretsiz.
  • pispinti  (25.07.24 00:42:33) 
@pispinti 29 veya 30 ağustos için bakıyorum sabah saatlerine fakat maalesef o tarihlerde yok bilet. Varsa link at sana zahmet


  • dedeminhirkasi  (25.07.24 00:45:25) 
30 Ağustos öğleden sonrası için bilet görünüyor. Sabah yok. 20 Euro.

Attığım linkte soldan tickets >> çıkan dropdown menude "museums and Vatican collections" seçtiğinizde takvim çıkıyor.
  • pispinti  (25.07.24 00:50:27) 
Aynen sabah yok maalesef peki diğer yerden alırsam age 18-99 olanı alsam girişte sıkıntı olmaz heralde


  • dedeminhirkasi  (25.07.24 00:52:41) 
O site nedir, güvenilir midir bilemiyorum. 18-99 diye bir yaş aralığı daha önce hiçbir yerde görmedim. 100 yaşında birisi girmek istese giremeyecek mi yani :)

Oradan almayın diyemem. Güvenilirliğinden emin olmanızı tavsiye edebilirim sadece.
  • pispinti  (25.07.24 01:01:26) 
Kendi sitesinde ara ara yer acilabiliyor.

3. Parti sitelerden alanlar su sekilde sorunlar yasiyor genelde; ellerinde bilet kapida sira bekliyorlar, sira gelince bu bilet gecersiz gidip onaylatmaniz gerek deniyor. Sanirim oncesinde bir yere gidip elinizdeki voucher'i gercek biletle degismeniz gerekiyor. Bunu almadan once mutlaka sorun.

Bir de 3. Parti sitelerden almak yerine kendi sitesinden yemekli/kahvaltili bilet bakabilirsiniz.
  • brkylmz  (25.07.24 09:01:49) 
[]

Kiracıyla ihtiyari arabulucuda anlaşma yapmak

Kiracımla para karşılığı çıkması konusunda anlaştık. Ben ona bir miktar para vereceğim ve karşılığında 15 ağustos'ta boşaltacak. Ama işi garantiye almak için ihtiyari arabulucuda resmi bir şekilde anlaşma imzalamamız gerekiyor sanırım. Bunun için de hem onun hem benim avukatımın imzasının olması gerekiyormuş. Bu süreç hakkında bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olabilir mi acaba? Ben direkt kendim uyap'tan ihtiyari arabulucu başvurusu yapıp öyle çözmeyi düşünüyordum ama bu şekilde olmuyor gibi. Onun avukatı bile yok sanırım, ben de avukata ekstra para vermeyi planlamıyordum, zaten orta yolu bulduğumuz için.




 
bana şöyle yaptılar:
1 avukatı bir tahliye taahhütnamesi imzalattı. bu taahhütnamede hiçbir şart yok, sadece benim hangi tarihte boşaltacağım yazıyordu.
2 bana evi boşalttığım tarihte şu kadar para ödeyeceğine dair ayrıca bir protokol yaptık

sadece sizin avukatınız bunu çözecektir. arabulucuya giderse nasıl olur bilmiyorum, çünkü tahliyeyi ihtiyaç için yaptırmıyorsanız hiçbir şarta bağlı olmamalı.
  • malheiros  (24.07.24 23:53:12) 
[]

Rusça vs almanca

orta seviyenin bir tık altı Rusça öğrendim hem kendi çabalarıyla hem de kursa giderek. Tabi yıllar oldu öğreneli. Üstüne düştüğümde iyiydim... Kendi başıma Almanca öğrenmeye karar verdim boş zamanımda.. İngilizce var sayılır.Hikayeyi geçip soruya gelirsek Almanca Rusçadan daha mı zor..İkisine de mesai harcamış arkadaşlardan cevap bekliyorum




 
temel-orta duzey icin bir sey diyemem ama iyi bilmek/konusmak icin rusca bence cok daha zor.

artikel olayinin daha karmasik oldugunu zaten biliyorsundur, fiil cekimi desen 30 kusur farkli tipi var, vurgusu padeji derken bazen cok iyi bildigin kelimenin nasil yazildigini unutuyorsun filan.

ha ogrenilmez mi, degil. almancada c1'e gelecek azim ve istege sahip biri ruscada da benzer seviyeyi bulur ama biraz daha uzun surebilir ve ogrendigin kismi unutmak daha kolay.
  • mark greg sputnik  (25.07.24 00:49:30) 
- rusça daha zor. rusça bilmiyorum ama almanca biliyorum. sonradan öğrendim. rusça öğrenen bir arkadaşım vardı, dışarıdan gördüğümü söyleyeyim. almanca bir dünyaysa rusça bir evrendir. bitmiyor, her gün daha da genişliyor.
- almancayla ingilizcenin alakası yok. mümkünse almanca öğrenirken ingilizce şalterini komple kapat çünkü engel oluyor.
- sormadın ama amme hizmeti yapmak istiyorum, Goethe kursuna gitmek gibi bir hata yapma, boşa para tuzağı.
  • titanyum22  (25.07.24 02:00:58) 
valla neye gore karsilastiracagiz bilmiyorum. ingilizceyi yabanci dil saymazsak en cok vakit gecirdigim yabanci dil rusca. universitede ders olarak aldim, kendim calistim, birkac kez ukrayna, rusya'ya gittim. lisedeyken de almanca ogretmislerdi. ilgim bilgim bu kadar.

bence almanca yapisi ingilizceye benziyor. avantaji bu. dezavantaji almanca guzel dizi, film, muzik bulmanin zor olmasi. almanlarin kabizligi. adamlardan zaten cok konuskan degil gidip almanya'da yasasan hepsi ingilizce biliyor.

ruscaya maruz kalmasi daha kolay. gidip gormesi daha kolay, ucuz. gittigin zaman rusca konusmak zorunda kaliyorsun.

yani zorlugune bakarak cok fark oldugunu dusunmuyorum. ogrenip ne yapilacak o yonden dusunulse daha saglikli sanki.
  • antikadimag  (25.07.24 05:43:04) 
İnşaat işine gönderdiğim okuma yazma bilmeyen elemanlar iki senede dili çözüyorlar

En güzeli bir sene git yaşa orada ne kaybedersin
  • topkapiaksaray  (25.07.24 11:37:01) 
[]

Borsa kazançlarına vergi

haftaya pazartesiden itibaren borsa kazançlarına vergi uygulanacakmış diye bir şey söyledi arkadaşım. ama güncel bir haber de göremedim bununla ilgili. işin doğrusu nedir bilen var mı?




 
hayır o kanun taslağından çıkarıldı. şu an gündemde değil.


  • fistikthecat  (24.07.24 23:27:26) 
Haberlere gore BIST kazanclarina vergi yaz tatili sonrasina kaldi. Ekim'de tekrar gundeme gelir muhtemelen. Gelir Idaresi Baskanligi'nin nasil bir vergi duzenlemesi talep ettigine ise sizdirilan sunumdaki 16. sayfadan bakabilirsiniz. i.10haber.net

Not: Bu sunumda yazan her sey hayata gececek diye bir sey yok tabii ki.
  • chickentown  (25.07.24 01:20:08 ~ 01:26:03) 
[]

Ev seçimi ve dekorasyon üzerine

Geçen bir arkadaşımla bir arkadaşına gittik. Ev aileden gelen mobilyalar ve bit pazarından alınmış.
Abi nasıl oluyor da o evi seçiyorsun ve o uyumsuz eşyalardan huzurlu ve zevkli bir ev haline getiriyorsun?
Ben o evde olsam gecekondu gibi gözükür gözüme döşesem içler acısı. Bir çift arkadaşımın da evi aynı şekilde. Nasıl kazanırım bu yeteneği?


 
Loş sarı ışık ve bitki.


  • ruhen hastayim ben  (24.07.24 23:43:38) 
tavan aydınlatması kullanmamak.


  • a7x  (25.07.24 16:23:35) 
[]

honda city vs renault clio

yaklaşık yedi aydır şirket aracı olarak 2023 model honda city executive modelini kullanıyorum .fakat hiç memnun değilim.araç 120 km hızdan sonra resmen inim inim inliyor basma diyor.rüzgarlı havalarda çok fazla savruluyor.şirkete aracın değişmesi için talepde bulundum ve 2022 model clio ile değişebilceğini söyledir sizce bu değişim mantıklı mı olur yoksa gelen gideni aratırmı?




 
ben city alıcaktım uyarılar sonucu vazgeçtim. clio 5 var. 1.0 tce aldım araba turbo benzin olduğu için çok atik. sce bakma. city havada karada ezer.


  • mikahakkinen  (24.07.24 23:14:26 ~ 23:14:39) 
dizel clio vereceklerse bence mantıklı olur.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (25.07.24 08:31:48) 
1.0 clio ile değiştireceklerse daha iyi olur.


  • durbidakka  (25.07.24 09:25:00) 
1.0 tce benzinli otomatik clio ile değişicek


  • estalus  (25.07.24 11:09:15) 
[]

uçakta puset/bebek arabası/bebek durumları

dostlar iyi akşamlar,

kız kardeşim ilk kez bebeyle uçağa binecek (5 aylık) ve biz gereken araştırmayı yapmamıza rağmen hala panik yapıyor kardeşim de yanında geleceği halde. size de sorayım, özellikle tecrübesi olanlar cevaplarsa biraz kafası rahatlar sanırım.

firma ajet. bagaj ve kabin bagajı sınırı konusunda sorun yok ama kız tutturdu ya puseti (anakucağı dediğimiz şey, puset diye geçiyo galiba, ben bilmiyom) ve bebek arabasını kabul etmezlerse diyor. firmanın sitesinde eğer çocuk da yanlarındaysa bunların ücretsiz taşınacağı yazıyor.

1) şimdi bu dostlar check-in yaparken puset ve bebek arabasını da bagajla beraber mi verecekler? ücretsiz alıyorlar mı bunları? veya uçağa mı alıyorlar, nasıl oluyor?

2) uçağa sıvı alma durumu nasıl? benim bildiğim 100ml'yi geçmeyecek miktarda, ayrı ayrı maksimum 1 litreye kadar alınabiliyor ama kontuardan verilen bagaj için sınırlama yok. yani atıyorum 5 litre suyu uçağa sokamıyoruz ama check-in yaptırırken bagaja gönderebiliriz. doğru mudur?

yani kısacası bebek arabası ve puset için fazla para isterler mi, almazlar mı vs. diye çok panik yapıyor, benim de kafamı karıştırdı zalımey. hayır ben yanlarında olacağım zaten en kötü bagaj ücretini verip koydururuz veya ben alır geri getiririm, sonra kargoyla gönderirim vs. ama sakinleştiremedik kızı.

 
Para istemezler uçağa kadar kendiniz getiriyorsunuz uçağın önümde sizden alıp çıkışta veriyorlar.


  • rodeocu  (24.07.24 21:47:08) 
1- kabin boy bebek arabasiysa ucagin icine de alirlar (yine de bu biraz oradaki ilgilinin inisiyatifine kaliyor bazen kabin boyu bile kabul etmeyebiliyorlar). kabin boy harici bir cesitse check in sirasinda thy koca bir puset poseti veriyor, ucaga binene kadar puseti kullanabiliyorsunuz, ucaga binerken ucak kapisinda posete koyup teslim ediyorsunuz, cogunlukla inerken yine kapida teslim ediyorlar, bazen bagajla geliyor ama cok cok nadir oluyor, ben denk gelmedim diyeyim. bu soylediklerimin tamami ucretsiz bu arada. ucret istemezler ya olursa kesinlikle itiraz etsinler, yetkilisine sordurtsunlar vermesinler sakin para.

2- bebek mamasi konularinda sivi olayini esnetiyorlar ama tabii yine damacanayla binemezsiniz :) ama termosta veya biberonda su/sut/mama/corba icin sorun cikaran kimseye denk gelmedim ve biz cok uctuk bebekle. sorun olmuyor cogunlukla, yine de alenen su sisesi, icecek tasimaktansa biberon ve termos gibi bebege ait oldugu asikar olan seyleri kullanmayi tercih etsinler.

tavsiye: uzun bir ucus olacaksa cogunlukla en on koltuklarda basinette oluyor, o koltuklara ucretsiz check in yapilabiliyor bebekli bilete. online check in yaparken erkenden yapmaya calissinlar, o koltuklar bossa onlari ayarlamaya calissinlar. kisa ucuslar icin cok onemli olmaz ama ozellikle bebisin uyku saatine denk gelecek bir ucus yapilacaksa o basinette cok is goruyor.

bu dediklerimin hepsi thy icin gecerli bu arada, farkli sirket tecrube etmedim bebekle ama bebek arabasi ucretsiz tasiniyor o sirketler ustu bir kural.
  • in vino veritas  (24.07.24 22:59:27 ~ 23:02:52) 
bize bir keresinde katlanınca tek parça oluyor mu diye sormuşlardı. 5 aylık bebek için olan pusetliler bazen tek parça katlanamıyor. bunu da arasın bi teyit etsin. ama normal şartlarda bebek arabasını uçağın kapısında teslim ediyor. inince de kapıda teslim alıyor.

2. evet doğrudur. ama ikinci güvenlikten geçtikten sonra otomattan su alırsanız o suyla ml sınırına takılmadan uçağa binebilirsiniz. sorun olmaz. ya da biz bebek maması için kafenin birinden ılık su istemiştik çay termosu gibi bi şeyden vermişlerdi. onun dışında uçak altı bagajda sıvı kısıtlaması yok evet.
  • elorelia  (25.07.24 09:40:39) 
[]

steam - macos - 64bit oyunlar

2010'dan sonra oyun oynamadım sayılır. oyun deyince hala aklıma vice city, san andreas, mount & blade - 1 falan geliyor.

steam'den eskiden oynadığım ve aklıma gelen oyunları indirmek istedim, indirdim ama açarken "macos'un bilmem kaçıncı sürümünden sonra 32 bit desteklenmiyor" dedi.

benim oynamak istediğim oyunlar biraz nostaljik, bu eski oyunları oynayamaz mıyım? stream dışında bir yerden indirsem (epic games falan) oynayabilir miyim?

steam link diye bir şey varmış. onu indirdim ama bağlanmadı (bağlantım 50mbit). geçen bağlanmıştı ama yine 32-bitlik oyun oynatmam dedi galiba, oynayamadım. geforce now falan var ama hiç denemedim. oluyor mu onlarlar?

macos'ta oynamalık, ücretsiz (ya da bi kaç saat oyna beğenirsen öde), 64bit oyun önerir misiniz?

 
Catalina sonrası feriştah olsanız 32 bit yazılım çalıştıramıyorsunuz. (En fazla sandbox'da çalıştırıp he al çalıştırdım diyen ara yazılımlar var)

Yani sanal makina kurup kullanabilirsiniz de sanal makine içinde oyun performansı nasıl olur bilemedim.

Bahsettiğiniz stream oyun servisinin 32 bit falan karışmaması lazım aslında pek server'da hangi makina varsa onun üzerinde oynuyorsunuz zira bi çözüm olabilir bi bakın o konuya. Ama tabii istediğiniz retromsu oyunları bulabilir misiniz stream serviste o da meçhul.

Oyunların zamana karşı korunması zor mesele bu şekilde arada kalmış çok fazla sistem var maalesef.
  • hedep  (25.07.24 01:36:08) 
[]

Vatikan müze bileti hakkında

Arkadaşlar vatikan müzeleri için bilet almayı düşünüyorum fakat bu biletlerin kimisi bireysel kimisini de tur ofisinden almam gerekiyor sanırım. Bireysel giriş yapacağım şekilde alabileceğim bir bilet linki varsa yardımcı olur musunuz link gönderirseniz çok sevinirim. 29 veya 30 agustos




 
Entrance is free every last Sunday of the month from 09am to 2pm

29'unda bedava girebilirsiniz yani.
  • barabas  (24.07.24 20:05:13) 
@barabas, hocam ayrıntılı bilgi verir misin bu konuda rica etsem.


  • dedeminhirkasi  (24.07.24 20:07:29) 
29 u pazara gelmiyor ki..


  • dedeminhirkasi  (24.07.24 20:10:38) 
28'i pazarmış


  • barabas  (24.07.24 20:15:10) 
Ben getyourguide kullanıyorum. Geçmiş etkinliklere baktım şimdi vatikan için bunu kullanmışım:

www.getyourguide.com.tr

Fakat bunu alırsanız direkt bilet yerine geçmiyor önce konumdaki ofisten biletleri bastırmanız gerekecek. Ofis yürüme mesafesinde o konuda sıkıntı yaşamazsınız.
  • ruhen hastayim ben  (24.07.24 20:23:51 ~ 20:24:58) 
[]

Gelecektekileri kıskanmak

Normalde kıskançlık duygum pek yoktur ama nedense benden sonraki olaylara ben olmadan şahit olacak olanları kıskandığımı fark ettim.

Mesela geçmişteki olaylara şahit olanları kıskanmıyorum. Çünkü aşağı yukarı neler olmuş biliyoruz tarihten. Tabi o zamanda orada olmanın verdiği deneyim başkadır belki onu da kıskanan/imrenen vardır fakat sonuç olarak geçmişimize dair az çok bir bilgi var elimizde. Dünyanın oluşumu, evrim, insanlık tarihi, savaşlar vs.

Şimdiden geçmişe bakınca kendimi şanslı hissediyorum nedense. Çünkü diğerlerine göre daha fazlasını bilmek değişik bir haz veriyor. Mesela milattan önce 5000 yılında ölen var.

Kıyamam, yazık. Dünyadan haberi yok.

E ama belki bizim de yoktur ileriyi düşününce? Birinin 1000 yıl sonra, 10bin belki 100bin sonra bize tarihi eser gibi bakıp "kıyamam şu zamanlarda daha internetin ve yapay zekanın temelleri yeni atılmış. atalarımız ilk gezegeninden henüz çıkamamışlar bile" diyecek olması sinirlerimi bozuluyor, haksızlık değil mi ya?

Herkesin 1 tane ölümlü bir ömrü var, ben veya başkaları neden daha azına şahit oluyor da diğerleri daha fazlasını biliyor?

İmkanım olsa kıyamet olur mu olmaz mı bilmiyorum da, olacaksa onun son zamanlarında doğmak isterdim. Yani tüm insanlık bilgi birikiminin en fazla olduğu zamanda. O zaman daha mı sağlıklı bir yaşam olur, kaos mu vardır bilemiyorum tabi ama en azından dediğim gibi 0 dan 100 e bir sayı doğrusunda yaşayacaksa insanlık, şuan 5te miyiz 20de mi 50 de mi bilmiyorum ama en sonda olmak isterdim. Hatta mümkünse kapanışı ben yapayım :3

Bu size kötü hissettirmiyor mu?

 
Bunları bazen ben de düşünüyorum ve 1 milyon yıl sonra yaşanacak gelişmeleri uçan arabaları falan düşündükçe bunlara şahit olamayacağım ve o zevki yaşayamayacağım için kendimi kötü hissediyorum. Umarım 450 yıl sonra Dünya'ya 17 futbol sahası büyüklüğünde bi göktaşı çarpar da medeniyet 1500 yıl geriler diye umut etmek beni kötü biri yapmaz :(


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (24.07.24 19:41:05) 
Tam bir akademisyensin bence. Bilgiyi kıskanmak var onu biliyorum ama bu derecesi aklıma gelmezdi. Bilgiyi bu derece kovalamak, bu kadar fazla ciddiye almak ilk defa gördüğüm bir şey ve bu anca akademisyen kafasında olur.

Hayır kötü hissettirmiyor, benim yapım daha insana topluma yönelik şeyleri önemsiyor. Mesela dünyanın yuvarlak ya da düz olduğu tartışmalarını aşırı derecede saçma buluyorum, bunu araştırana kadar dünyanın iyiliğine, doğanın ve insanın iyiliğine çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum.

Herkes bir şeylere meraklanacak, bir şeyleri sevecek. İlerleme böyle oluyor.
  • muhayyer divan  (24.07.24 19:41:28) 
@arbre'nin bahsettiği şey kıskançlıktan çok imrenmeye girer bence. Ölmüş kadın örneği hariç. Kıskançlık başka bir şeyi görüp beğenip edinmek tecrübe etmek istemek başka. Önce kıskançlık mı duyuyorsun yoksa imreniyor musun bunu anlamak isterdim. Benim bildiğim kıskançlıkta "onun olmasın benim olsun" düşüncesi var. İmrenmekte "benim de olsun" var. Hangisi?


  • muhayyer divan  (24.07.24 19:53:36) 
Bende de var bu his. Hem teknolojik hem de tarihsel olaylar açısından gelecekte yaşanacak ve şahit olamayacağım olayları düşündükçe sinirim bozuluyor. Hatta hayata devam etme içgüdümdeki en büyük etken ölürsem kaçıracağım şeyler :D

Bunu yaşamayan insanı garipserim ben hatta, herkes yaşıyor diye düşünüyordum :)

Son dediğine istinaden de, yıllaaar önce bir soru görmüştüm, kırmızı butona basarsanız tüm evren yok olacak, basar mıydınız diye. O zaman niye basayım ya çok saçma diyordum ama şimdi olsa basardım sanırım :') kapanışı yapıp gidelim hissim baskın gelebilir :d
  • nundu  (24.07.24 19:58:57) 
zaten olmus olacagim neyine kotu hissedeyim. kotu hissedebilmek icin hayaletimin ortalikta takilip hayiflanmasi lazim "ah ne guzel teknoloji ah ben bunlari kacirdim" falan diye. oyle bir sey olacagini sanmiyorum.


  • hot potato  (24.07.24 20:01:44) 
Yaşamları daha da zor olacak.

-Artan nufus artışı tarım alanlarını azaltacak. Bu da herkesin yiyeceğe erişemeyeceği ya da hayat pahalılığı demek
-Konut sorunu olacak
-İklim değişikliği kaçınılmaz
-Su kaynaklarının yetersizliği

bir sürü sorun da beraberinde gelecek
  • ferenc  (24.07.24 20:08:40) 
bunu kestirmek mümkün değil önümüzdeki 40-50 senede büyük bir dünya savaşı çıkıp ortalık toz duman olabilir. terör örgütleri nükleer silah üretecek seviyeye gelebilir. nufus artışı ve global ısınma nedeniyle büyük kuraklıklar buna bağlı büyük sorunlar çıkabilir ve medeniyetin ilerleme hızı hayal ettiğimiz gibi olmayabilir. bana kalsa insan ömrü şöyle 150-200 yıl olmalı. doğdun, okudun, iş meslek para kazandın derken emekli olduğunda zaten ömür bitiyor yaşamaya vakit kalmıyor. ömür 150+ sene olsa 60-70den sonra iş güç derdi olmadan yaşanacak 70 sene daha kalır.


  • orpheus  (24.07.24 21:10:09) 
bana gelecek daha korkunc geliyor teknoloji, farkindalik vs ilerlese de. su anki super teknolojilerden ucak bile tatsiz bir ton prosedur derken hic de gorundugu gibi heyecan vermiyor. nufus, gida, enerji krizleri derken ucan arabadan zevk almam beklenemez:( 1 pessimist


  • ala09  (24.07.24 23:28:17) 
Yahu tamam da ben her şey çok güzel olacak da onu göremeyeceğim demiyorum ki.

Sonuçta iyi de olsa kötü de olsa yaşanacakları göremeyeceğim. Taşa mızrağa da dönsek, kuraklıkla da boğuşsak, beyinlerimizi bilgisayara da aktarsak veya başka gezegen ve galaksileri de görsek, bilemeyeceğim.

Ona bakarsanız hiç elektriğin bile olmadığı zamanda köyde doğup ölen için hayat çok güzeldi belki. Belki elektrik geldi makinalaşma başladı mertlik bozuldu. Bunun sonu yok ki. Her kuşak bir sonrakini kötü görebilir. İnsanını da, gidişatı da.

Derdim o değil, derdim, ben şu ana ve geçmişe az çok hakimim ama geleceğe hakim değilim. 1000 sene sonra ortam wall-e deki dünyaya bile dönmüş olsa, oradaki adam bu geçen 1000 senede neler olduğunu bilecek, ben bilemeyeceğim. (tabi büyük bir felaket, savaş, dünya dışı müdahale olmadığını varsayıyorum) Bizim ne eksiğimiz var gelecekteki adamdan ya bak yine sinirim bozuldu. Veya bizden öncekilerin ne suçu var adam belki medeniyet görmedi, ev görmedi, araba görmedi, elektrik veya teknoloji görmedi. Uçmadı belki hiç hayatında.

Yani evren veya canlı yaşamı diye bir film var diyelim, hepimiz başında ortasında bir yerinde çıkıyoruz.

En sonu görenler, aynı zamanda baştan sona her şeyi "biliyor" olacak. O bilme eylemi ile benimkinin aynı olmayacağı kesin. O işte sinirimi bozuyor.

En sonunda bu dünya boş önemli olan öbür dünya deyip tasavvufa yönelicem, ben de afyonumu alıcam az kaldı sdfjsg

Derdim ölümsüzlük de değil bu arada. Ölüm bence yaşamı anlamlı kılıyor. Ama işte ileriyi bilmemek rahatsız ediyor.

Keşke ölünce kenarda izleme yeri olsa. Gerçi öldükten sonra bir şey olacağını sanmıyorum boşuna kendimizi eğlemeyelim de bari şu vücudu dondurup çözme işlemi başarılı olsa da 50 yılda bir 1-2 gün uyandırılıp tekrar dondurulsam. O arada ne olmuş ne bitmiş araştırmış olurum. Gerçi kişisel tatminlik dışında bu bilgiyi ne yapıcam? Ona yaşamak mı denir? Sanırım içimizdeki ego ve tanrı olma iç güdüsünün bir parçası bu her şeyi bilme isteği.
  • ananiyimioguz  (24.07.24 23:59:51 ~ 25.07.24 01:40:08) 
gelecekte dünyayı korkunc şeylerin beklediğini düşünüyorum. kıskanmak değil üzülüyorum


  • yuvarlanantencereninkapagi  (25.07.24 01:36:56) 
herkes böyle hissediyor sanıyordum +7

Kıyamet diye bişi yok ama olsaydı onu görmek istemezdim, oeh gerek yok o kadar
  • abuzer  (25.07.24 08:14:34) 
abi pardon da daha günümüzdeki tüm olanakları, teknolojilerin hepsini kullanamıyorsun ki 300-500 sene sonrasına göz diktin :)


  • kumandanim  (25.07.24 08:59:15) 
aksine gelecekteki insanlara zavallı, bahtsız insanlar gözüyle bakıyorum. x ve y kuşağının muhtemelen hayatın en güzel zamanlarını yaşadığını düşünüyorum.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (25.07.24 09:04:45) 
[]

İngiliz aksanı

Üzerime ingiliz aksanını doya doya duyacağım bir dizi atın. Normalde hiö sevmediğim bir millet, ancak o nasıl tatlı bir tune’dur arkadaş.




 
Bodyguard, the crown


  • irene  (24.07.24 19:16:05) 
marcella
benedict'li sherlock

  • janderzel zartanyan  (24.07.24 19:18:00 ~ 19:18:37) 
İngiliz aksanından sonra da bol testesteronlu İskoç aksanina bakmanı tavsiye ederim.

İngiliz aksanı için aklıma 'The IT Crowd' geldi.
  • sekizdokuzon  (24.07.24 19:24:01) 
  • cosmicstring  (24.07.24 19:37:12) 
after life

the gentleman
  • HellKeePer  (24.07.24 19:45:45) 
coupling tabii ki :)


  • in vino veritas  (24.07.24 23:13:27) 
Doc martin


  • mikahakkinen  (25.07.24 01:11:57) 
Coupling
Black Books
Trying
  • chickentown  (25.07.24 01:31:34) 
Peep show tabi ki. dudak okuyarak izleyebilirsiniz diziyi resmen. cok da komik. 1-2 bolum izleyip sarip sarmadigina bakabilirsiniz. keske unutup tekrar izlesem.


  • icim urperiyor  (25.07.24 11:12:27) 
coupling
misfits
the office
black books
spaced
  • bay b  (25.07.24 12:04:22) 
[]

Android kullanıcıları için en iyi Gps takip cihazı nedir?

Airtag'ın adroid versiyonunda en iyi marka nedir? Telefon olarak google pixel kullanıyorum




 
Samsung telefona samsung smart tag çok başarılı. Sanırım civardaki samsung kullanan kişilerin telefonundan veri alıp yolluyor. Ama farklı markalarla da iletişim kuruyor mu bilmiyorum.


  • kibritsuyu  (25.07.24 00:02:20) 
[]

Miras bolusurken taşınmazların gerçek rayiç bedelini

Nasıl tesbit edebiliriz. 8 parça tasinmaz mevcut. Arsa, tarla , dükkan vs. Biri senin biri benim olsun arada değer farkı varsa nakitle odesilsin mantığıyla hareket edeceğiz fakat belediyelerin vs resmi kurumların rayiç bedellerinin gerçek piyasayla uzaktan yakından ilgisi yok. İki tarafın da içinin rahat etmesi için nasıl bir yol izlenebilir?




 
Mirket +1


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (24.07.24 23:04:33) 
[]

Kiracılara sorum var...

Ev sahibiniz, oturmakta olduğu evinin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağını ve şu an sizin kirada oturduğunuz evine dönmek istediğini söylerse;

1. Durumu anlayışla karşılayıp başınızın çaresine bakacak yolları araştırmaya mı geçersiniz?

2. "Çıkmıyorum. Sen kendi başının çaresine bak, istersen ver mahkemeye." mealinde bir tavırda mı olursunuz?

 
Kesinlikle 2, sadece daha kibarca paylaşırdım. Kira bir ticarettir, sözleşme yapılır, bunları başta düşünmeliydi. Kentsel dönüşüm için kira yardımı alacak, kendisi de çıksın kiraya sizi zor durumda bırakacağına. Mahkeme kararı olmadan kesinlikle çıkmayın, ev sahibi dürüst olmayabilir.


  • ZZ  (24.07.24 18:59:53) 
eğer amacının beni evden çıkartıp, daha pahalıya yeni kiracı bulmak olduğunu düşünürsem hayatta çıkmam. ama gerçekliğinden eminsem ve evi kentsel dönüşüme girecekse, 3-5 ay ister yoluma bakarım.


  • gitdaddy  (24.07.24 19:00:44) 
@ZZ @gitdaddy Evin yıkılacağı kesin. Ortada bir blöf durumu yok yani.


  • magni  (24.07.24 19:01:50) 
1.5

ortasını bulup 1-2 ay zaman isteyip taşınma masrafları ile ilgili pazarlık ederdim.
  • biravekahve  (24.07.24 19:08:33) 
Blöf olmadığına eminsek madem ne sen madur ol ne ben madur olayım der güzel bir pazarlıkla yeni ev bakarım


  • cilekli pasta  (24.07.24 19:22:33) 
Kentsel dönüşüm kapsamında yıkım olacaksa size imzalı bir şeyler gösterebilir. Bu durumda ben boşaltırdım. Eğer göstermezse aptal yerine koyuyordur besbelli, böyle yapanla da ben uğraşırım.


  • akhenaten  (24.07.24 19:32:39 ~ 19:35:09) 
Kiracısı ne zaman taşınmış kaç aydır oturuyor o önemli.

Eğer çıkmama hakkım varsa 2'yi yaparım ama doğru söyleme ihtimali vardır, iç işlerini bilemem, sert davranmam.
  • muhayyer divan  (24.07.24 19:35:53) 
İyi niyetle yaklaşır ama hakkımı da yedirmemeye çalışırdım.
Aklıma ilk gelen taşınmanız karşılığında ev sahibinden para istemeniz. Bunu bir "şantaj parası" gibi düşünenler var, öyle düşünmeyin.

Bu ev değişikliğinin size olacak maliyetinin %70'ini ondan talep ederdim (bir yıllık kiranın da farkı. Mesela 10 bine oturuyorsanız ve yeni evler 20 bin liraysa ayda 10 bin lira fark var)
10 binden 20 bine kira için;
15 bin lira nakliye parası + 20 bin lira emlakçı parası + 120 bin lira bir yıllık kira farkının %70'i olan 108 bin lirayı talep ederdim. Ona da bu parayı nasıl hesapladığımı anlatırdım.

Sonuçta kentsel dönüşüm denen şey birkaç haftada olmuyor. Aylardır böyle bir şey olacağının farkında. Ayrıca kentsel dönüşüm yapılsın diye büyük ihtimalle oy verdi, evi yeniden yapılınca müthiş değer kazanacak. Yani bu işten karlı çıkacak kişi o. Zaten (yanlış bilmiyorsam) 60 bin lira kira yardımı alacak devletten, bunun üzerine 50 bin lira daha ekleyip size ödeme yapsın ve evine geçsin.

Buna yanaşmazsa, bu konuda ters konuşursa "kusura bakmayın, taşınabilecek maddi gücüm yok" deyin. Sohbeti uzatmayın.

Not: Bütün bu dediklerim eğer siz 2-3 yıllık kiracıysanız geçerli. Eğer daha evi bu yıl tuttuysanız kesinlikle çıkmayın. Siz masraf edip karar verip kendinize orada bir hayat kurdunuz. Değiştirmeyin. İlle o evde oturmak istiyorsa az önce dediğimden daha fazla para versin size.
  • michael_knight  (24.07.24 20:46:13 ~ 20:47:28) 
tek evi oysa zaten ihtiyaçtan tahliye davası açabilir. boşuna ayak diretmenin manası yok. benzer durum için 1den devam ettik.


  • elorelia  (25.07.24 09:42:37) 
[]

Sokak hayvanları kanununu uygulamamak?

Yeni sokak hayvanları kanununu bazı belediyeler uygulamazsa bu durumun bir karşılığı olacak mıdır acaba? "Biz uygulamayacağız" deyince bu mümkün olabilecek mi?




 
Ben bizzat savciliga suç duyurusunda bulunmayi düsünüyorum bu kanunun verdigi yetkiye dayanan bir yurttas olarak.

Büyük sehirlerdeki bu tarz bireysel sikayetler muhalif belediyelere ciddi yük getirecektir, getirsin de.
  • Yourcousinmarvinberry  (24.07.24 17:59:18) 
2 yıla kadar hapis mi ne olacakmış. Bizim ilçe sayfasında gördüm az önce. Du paylaşıyım.


  • geveze yazar  (24.07.24 18:01:33) 
  • geveze yazar  (24.07.24 18:03:40) 
Köpeklerin "uyutulması" hekimlerin insafına bırakılmış deniyor ama ben öyle olduğunu sanmıyorum. Alttan alta hekimlere baskı uygulanacaktır ve bunu çok yüksek ihtimalle para ödülü vererek yapacaklardır diye düşünüyorum, hani "ayda şu kadar köpek uyutan şu kadar ödenek alacak" gibi bir şeyler yapacaklar gibime geliyor.

Belediyelerin kaçı bugüne kadar sokak hayvanları kanununa harfiyen riayet etmiş, kaç on yıldır uygulanması gereken "her binanın altında mutlaka daire sayısınca otopark yapılması" kuralını bile rüşvet yiyerek uygulamadılar. Bilmiyorum çok karışık iş. Uyanık olmak lazım.
  • muhayyer divan  (24.07.24 18:04:56 ~ 18:05:11) 
Topu tamamen yerel yönetimlere attıkar.

Sokaktan toplamayan belediye ve yetkiliye ceza öngörülmüş. Ama uyutulması kararı belediyede oluşturulacak kurula bırakılmış.

Örnek olayda A partisinden olan belediye toplanan köpekleri uyutmaz. Çok sayıda köpeğin bakımını üstlenirken B partisinin yandaşları gidip barınaklardaki olası "korkunç" şartları çekip medyaya servis eder.

B partisinin belediyesinde kurul kararıyla birçok köpek gerekli ortam hazırlanıp özel şartlarda uyutulacağından görüntülenmesi mümkün olmayacak.
  • hebanon  (24.07.24 18:53:38) 
Referandum yapılsa halkın %80'i sokak köpeklerinden şikayetçiyim der. Chp seçmeni olarak sokak köpeklerini toplamayan belediyeyi bizzat ben şikayet ederim. Sabahları evden dışarı çıkamıyorum sokakta ordu gibi dolaşıyorlar, yeter artık.


  • HellKeePer  (24.07.24 19:42:42) 
ben köydeki bahçeli evimizde gezemiyorum.


  • geveze yazar  (24.07.24 20:07:48) 
[]

yaşar ne yaşar ne yaşamaz çok komikmiş

Yaa sanki beni anlatıyor. Bazen hastaneye falan giderken aynı şeyleri yaşıyorum. Zübük e de çok gülmüştüm. Şimdiki çocuklar harika güzel değil. Sizin favori azjz nesin kitabınız?




 
ne anlattigini hic hatirlamamakla beraber ben en cok nazik alet'e guldugumu hatirliyorum. ama kisa oykulerinin hepsi cok iyidir aziz nesin'in.


  • in vino veritas  (24.07.24 18:10:08) 
kısa öyküleri olan kitapları daha komikti.

hatta içeride bok var hikayesi, kocasından don ipi isteyen kadının hikayesi vs bunlar aklımda hala.
kerkenez sevim'i de unutmam. gol kralı.

zübük sanki. çocuktum ancak bu kadar hatırlıyorum. 50 oldum neredeyse.
  • janderzel zartanyan  (24.07.24 19:20:47) 
süleyman hep başkan'ı benim okuma grubundaki z kuşağına attım bayıldılardı. sözlükte görmüştüm bende.

şanslıymışsın mirket. ben ömer seyfettin, kemaletin tuğcu okurdum çocukken. yine de çok severdim.
  • geveze yazar  (24.07.24 20:04:46 ~ 20:06:06) 
çocukken "gözüne gözlük" isimle kısa hikayelerden oluşan kitabını okumustum. bazılarına baya gülmüştüm. epey komiktiler.


  • abelardo  (24.07.24 21:43:24) 
[]

Akrabamız bahcemizi yakmıs vol2.

www.eksiduyuru.com

Simdi bu konuda biz hasar tespiti yaptirmak istiyoruz. Bu yuzden tarım ilce mudurlugunu aradim ve savciliga basvurmami soyledi. Karşı tarafın yaşından dolayı şikayette bulunmak istemiyoruz. Sadece hasar tespiti ve bilir kişi talebi icin savcılığa basvuru da bulunabilir miyim ?


 
o belediye bünyesinde çiftçi koruma malları başkanlığı olması lazım. çiftçi koruma başkanını bulun o tesptini yaptırsın.


  • phonex  (25.07.24 15:52:49) 
[]

Eski ve Yeni Yoneticiye Mesaj

Merhaba Istanbullular,
Ofis dısındayım. Pazartesi günü işbaşı yapıyorum. Bugün yönetici degisikliği olmus. Eskisine veda yenisine hayırĺı olsun mesajı atayım mı? Arayayım mı? Ne onerirsiniz? Goruslerinizi merak ettim.



 
Yakınsanız eskisini arayıp konuşun. Yakın değilseniz boşverin. Yenisiyle zaten pazartesi görüşürsünüz.


  • nickini vermek istemeyen uye  (24.07.24 17:17:20 ~ 17:18:45) 
Öncekini arayın.

Sonradan geleni de gördüğünüzde hoşgeldiniz dersiniz.
  • diyecevaplandı  (24.07.24 17:49:10) 
Bence kesinlikle telefon edip hayırlı olsun deyin. İş hayatında bu kişiye bir gün ihtiyacınız olabilir, şimdi birkaç dakikalık bir telefon görüşmesi için üşengeçlik etmeyin.


  • michael_knight  (24.07.24 20:49:41) 
[]

Birtakım soru işaretleri

arkadaşlar bir süredir kafam çok karışık.

bu ay kirama zam gelecek ve maaşımın yarısından fazlasını kiraya vermek durumunda kalacağım. 37 yaşındayım, istanbul'da tek yaşıyorum. maaşıma ara zam da almıyorum. aile evinde de kirayı ben ödüyordum ve yaklaşık 15 senedir kira ödüyorum. ekonominin gittikçe kötü olmasıyla birlikte her şeyden kısmaya başladım. çok bunaldım artık. kaç senedir bir tatil bile yapamadım. şu anda tüm borçlarımı ödedim. ancak herhangi bir birikimim de yok. çok şükür kimseye minnet etmeden bu zamana geldim.

hiç evlenmedim, evlenmeyi düşünmüyorum. tek başıma zor geçinirken evlilik sorumluluklarının maddi anlamda altından kalkamayacağımı düşünüyorum. ama kime soru işaretlerimden bahsetsem, evlenmen lazım deyip duruyorlar. ailem ve kardeşim kendi evimize taşındı bu sene ancak onlarla birlikte olduğumda geçmiş travmalarım tetikleniyor ve asla huzurlu olamıyorum. babamla da aram iyi değil.

köyde yeni yaptırdığımız bir ev var, uzaktan çalışıyorum ve oraya taşınmayı ciddi ciddi düşünmeye başladım. ancak köyde insan sayısı az ve kış şartları çok zorlu oluyor. ben taşınınca kesin annem ve babam da yanıma gelmek ister. bir yol arkadaşı olmadan tek başıma köyde kafayı yemekten de çekiniyorum. şehirde de yalnızım ancak aynı şey değil elbette.

iş değiştirmeyi düşünmüyorum, beş sene olacak. iş konusunda potansiyelimi kullanamamaktan ötürü epeyce köreldim de. gittiği yere kadar kafasına girdim.

sonuç olarak sizce ne yapmalıyım?

1- köye taşınmalıyım.
2- aile evine dönmeliyim.
3- ev arkadaşı almalıyım. (37 yaşından sonra buna adapte olmak konusunda şüpheliyim.)
4- ek işlerle gelirimi artırmayı deneyerek kira ödemeye ve bir başına nispeten mutlu olduğum hayatı sürdürmeye devam etmeliyim.

 
hocam yalnızlık insanda bağımlılık yapıyor. bu yüzden ne aile ile ne de bir ev arkadaşı ile rahat edemezsiniz bu yaştan sonra. daha düşük kiralı bir ev bulamayacaksanız tek çözüm ek iş vs. ile gelirinizi artırmak olacak. ya da 6 ay (maaşa zam alana kadar) kredi kartına abanıp sadece asgarisini ödeyeceksiniz. ama sonrasında bunun sarmalından çıkmak da zor olur.


  • shadowfollower  (24.07.24 16:44:29) 
Bu iste calismaya devam edin. Koye gecici olarak gidin bakalim nasil oluyor, 15-20 gun kalin. Internet iyi olabiliyor mu? Simdilik telefondan idare edersiniz. Bunun disinda nasil bir is gecmisiniz var, neye, nasil deger katabilirsiniz bilemiyorum ama bu durumdan cikis plani yapsaniz iyi olur diye dusunuyorum. Ekonomik durumlara, gundeme cok odaklanmayin, can sikmaktan baska birseye yaramiyor. Istanbul'da ortalama bir kiranin iki katindan cok fazla kazanan insanlar var. Yanlis anlasilmasin bunlarin bir kismi tabii onemli isler yapsa da, cok siradan sayilabilecek islerde de gorece yuksek paralar kazanilabiliyor.


  • mbond  (24.07.24 16:55:41) 
kiralarin nispeten daha ucuz oldugu ama köy gibi kirsalda da olmayan bi yere tasinabilirsiniz. hem köydeki gibi ailenizin yaniniza gelme ihtimali olmaz hem de sosyal anlamda izole bir yerde de olmazsiniz.


  • mamu  (24.07.24 16:56:54) 
mamu +1

Bir de bence kendine uygun biri olduğu takdirde evliliğe niyet etmek, amacının çocuk sahibi olmak değil hem duygusal hem sosyal hem de maddî anlamda birbirini beslemek olduğu bir evlilik yapmayı gündeme almak uygun olabilir diye düşünüyorum.

Herkes ekonomiden o kadar etkilendi ki artık nerdeyse herkes tek başına kirada yaşayamaz oldu, birine ekonomik anlamda ihtiyaç duyuyor. Bu faydayı duygusal alana da taşımak mümkün, madem yaş da kemale eriyor bence gecikmemek bile lazım, ama bunu "hemen birilerini bulmalıyım" kafasıyla değil de, "ben niyetimi ettim, doğru düzgün sohbet edebildiğim, değerli bulduğum ve beni değerli gören biri olursa ne âlâ" kafasıyla yapmak şartıyla. Çünkü birdenbire arayışa girince insanın gözü körleşebilir, bazı kadınların anasının gözü olması sebebiyle niyetinin evlilik olduğunu çaktırmak bile yanlış olabilir, kendini korumaya almak açısından.

Bence @mamu'nun dediği güzel, ek iş tamam ama o da nereye kadar, ev arkadaşına da çok sıcak bakmıyor gibisin ki haklısın da... taşınmak maliyetli bir iş olmasa küçük yer fikrine katılıyorum.

Anafikir: Yalnızlığa alışma demeye çalışıyorum. Alışma, sonra birileriyle bir arada olmak gerektiğinde çıldırma noktasına gelirsin, son derece ciddiyim.
  • muhayyer divan  (24.07.24 17:35:09 ~ 17:36:06) 
evlen diyenler çıldırmış olmalı, bu ancak bir insanı daha da dibe sürükler. lütfen kale alma. aynı yaşlardayız, bizim nesil için evlilik sosyal ölüm demek artık. etrafında eminim boşanan çok vardır, onları örnek göster gerekirse. şahsen tüm boşananlara minnettarım, biz bekarlar üzerindeki baskıyı hafifletiyorlar bir nebze.

onun dışında mamu +1 ya da köy evi ama ailene gelmemelerini söylemek. o da nasıl olur bilmiyorum ama.
  • titanyum22  (24.07.24 17:42:31) 
bul bir can yoldasi giderlerini bölüs. evlenirsin, evlenmezsin o senin bilecegin is. evlilik de öcü degil. ben evlenmeden de ayni kirayi ödüyordum, evlendim gene ayni kirayi ödüyorum ama gelir x2 oldu.


zam isteme sansin yok mu? ben bu kadar gecim sikintisi yasarken isime konsantre olamiyorum, isimi de seviyorum ve benden daha iyi verim alabilmenizi isterim. yeterince uzun zamandir da calisiyorum ve zam istiyorum de sefine. bir %40 zammi cakmislar sana. zaten yeni eleman degilsin, o sebeple maasinin erimesi kacinilmaz. ayni yarde 5 yil calisan eleman, 5 yilda 3 is degistirenden daha az kazanir. bu her zaman böyledir.

mamu+1 demek istiyorum ayrica.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (24.07.24 18:00:55 ~ 18:01:05) 
[]

Yunan adalarına Feribot sitesi

Nereden alıyorsunuz biletleri?

Hangi sitelere güvenebilirim? Bir de ücretsiz iptal vs oluyor mu bunlarda?


 
Ertürk Lines. İptal ücreti yok


  • HellKeePer  (24.07.24 16:50:55) 
iptal olmuyor. firmanın kendi sitesinden alabilirsin. bilet.com falan da olur


  • jelly bear  (24.07.24 17:00:12) 
Bilet.com


  • mikahakkinen  (24.07.24 17:50:47) 
ben hep ertürk lines'i kullandim sorun yasamadim.


  • in vino veritas  (24.07.24 18:12:45) 
[]

iş başvurularında neden maaş yazmıyor?

sb. amaçları ne ki? niye yazmazlar? baştan bileyim ona göre başvurayım...




 
maliyeti düşürmek.


  • jelly bear  (24.07.24 15:58:23) 
Mehmet hakli, calisanlarin maasinin paylasmasini da ayip/yasak olarak goren bircok yer var. Ayni sebep. Kimsenin gelip de, falanciyla ayni isi yapiyorum, neden daha az aliyorum sorusunu cevaplamakla ugrasmak isteyecegini sanmiyorum. Ozune inilince hep acik acik soylenmek istenmeyen seylerden kacinma goruyorum.


  • mbond  (24.07.24 16:10:50) 
İşinize gelmeyen, sizi zarara sokacak bir şeyi yasal zorunluluk olmadıkça yapmazsınız çünkü, neden yapasınız ki bunu?


  • akhenaten  (24.07.24 16:14:21) 
Bu biraz kültürle, biraz da ekonomiyle alakalı. Ekonomisi stabil, enflasyon oranı düşük ülkelerin bazılarında ilanlarda maaç aralığı yazıyor çünkü piyasadaki maaş belli. Bu maaş hiçbir zaman içerde aynı işi yapan insanlarından uçuk derecede yüksek olmuyor. Halbuki enflasyonun yüksek olduğu Türkiye gibi bir ülkede piyasadaki maaş ortalaması içerdeki maaşlardan daha hızlı artıyor. Maaş gizliliği geyiği biraz da bu "Mevcut çalışanların maaşını enflasyona ezdiriyoruz ama yeni aldığımız elemanlara piyasadaki yüksek maaşı veriyoruz, aman herkes çenesini tutsun da huzursuzluk çıkmasın" durumu. Ha işe yarıyor mu? Kimse salak olmadığı için yaramıyor tabi ki.


  • salihdt  (24.07.24 16:45:25) 
Türkiye özel sektörü köle aradığı için asla yazmaz.


  • ferenc  (24.07.24 16:59:42) 
Cunku yazacaklari maas cok dusuk olacak ve kimsede basvuru yapmayip s*k gibi ortada kalacaklari icin.

Bide sen basvurunca onlar seni secmis oluyor yada eliyorlar buda ayri bi zevksel döngü

Sen is ariyorken mecbur basvuruyorsun diyelim cagirdilar seviniyorsun gidiyorsun sana asgari ucret vericez diyorlar sende o kadar yorulmusun zaten kabul ediyorsun

WELCOME TO KÖLELİK OWWWW YEEEAH BRO
  • Zetnikov  (24.07.24 21:03:04) 
1- Çalışanın maaş bilgisi de kişisel veridir. Siz o işe başvurup girdiğinizde, firmanın çalışanları ve ilanı görenler dahil herkesin maaşınızı öğrenmesi gibi durum ortaya çıkıyor.
2- Firmaların bazı pozisyonlar ve işlerde görece bazılarında ise net bütçeleri olur. Bunların bir kısmı başka ihtiyaçları karşılamak için ayrılan bütçeden geri döner. Kalan durumlarda ise firmaya kar olarak döner.
3- Mevcut çalışanların, benzer pozisyonlardayken farklı maaşlar almaları sebebiyle zam talebi ile gelmesinin önüne geçmek.
4- O pozisyona başlayan Olabildiğince düşükten maaş vermeye çalışmak. Bu da anlaşılabilir. Sonuçta burada da ilanlarını ve duyurularını gördüğümüz gibi herkes her işi en ucuza yaptırmaya çalışıyor. Hepimiz bir tamir işi olduğunda son derece kalifiye bir ustaya 50000 TL'den iş yaptırmak yerine 5000 liraya iyice öldürmeyecek usta arıyoruz sonuçta.

Vicdan ve mağduriyet sıralaması ile yazdım :)
  • nawar  (24.07.24 21:17:19) 
çünkü düşük yazsa kimse başvurmaz, ayrıca aynı pozisyona sahip şirketler arasında açık bir rekabet olur ve maaşlar yükselir.

yüksek yazsa düşük maaşa razı olan adamları kandırıp düşük maaş veremez.
mesela o pozisyon için bütçesi 100bin lira olan şirkete başvuran adam bunu bilmezse 70bin lira isteyebilir, şirket 30bin lira daha düşük maaşla eleman çalıştırmış olur. köle arayan özel sektör için bulunmaz nimet
  • abelardo  (24.07.24 21:38:05) 
yaklaşık 1 aydır yeğenimle almanya'da ilanlara bakıyoruz. bazı ilanlarda saat ücreti yazıyor bazılarında maaş aralığı brüt olarak tabiki. bazılarında ise hiç yazmıyor. zaten çalışanlar da birbiriyle maaş konuşmuyormuş hiç. türkiye'deki durum ise bambaşka yukarda arkadaşlar yazmış zaten.


  • izole  (24.07.24 21:40:57) 
Mehmettheslim+1

almanya, abd, türkiye fark etmez. bunun tek sebebi pazarlıkta çalışan kısmın elini güçlendirmemektir. bakın kaç ay önce yazmışız: eksisozluk.com
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (25.07.24 00:16:16) 
Isveren, isciyi daha iyi somursun diye.


  • Kittie  (25.07.24 09:08:27) 
[]

Ambar kargolar nasıl çalışıyor?

İstanbuldan izmire 8-10 koli göndermem gerekiyor ama daha önce kullanmadım, adresten alıp adrese mi bırakıyolar nasıl işliyor sistem?




 
ikisi de var, biz inşaat için nakliye yaptırırken kullanırdık, adrese getiren de var, fakat mal küçükse ambardan teslim eden de. ama indirmeye, çıkarmaya falan karışmaz onlar, sadece şoför gelir.


  • malheiros  (24.07.24 17:02:08 ~ 17:02:59) 
[]

Yumurta / sperm donduran var mı?

Aşağıdaki şu başlığı görünce aklıma geldi. www.eksiduyuru.com

Bizde çocuk baskısı yok ama bir noktada istiyoruz gibi, ama henüz hayatımız oturmuş değil. Yani Türkiye'de olsak oturmuştu ama onu bozup İngiltereye geldik ve birkaç yıl durumu toparlayıp alışma veya dönme ile geçer.

34(e) 32(k) yaşlarındayız. Eşimin bazı arkadaşları 35'e doğru yumurtalarını dondurmuş(onlar evli değil), ileride çocuk yapmak isterse gençken saklanmış şeylerden yapılıyormuş sağlık açısından daha iyi sanırım. Bu nedir yaptıran var mı? Tüp bebek tarzı bişey mi oluyor bu?

Bayağı da masraflı bir şey gibi ama eksi bilmemkaç yüz derecede saklanıyor tabii.

edit: hani bunu yapınca ileri yaşların getirdiği genetik bozuklukları falan bypass mı etmiş oluyoruz?

 
Ben yumurtalarımı dondurdum. Sanırım 25 yaşındaydım dondurduğumda. O zaman bazı şartlar vardı sağlanması gereken, onlar sağlanmazsa “ben dondurmak istiyorum” dediğinizde dondurmuyorlardı. Belki değişmiştir şimdi, kaç sene geçti.
İşte yumurtalar dolapta saklı, ben de yıllık kirasını ödüyorum.

Evlenirsem bir gün direkt oradan alıp tüp bebek deneyebilirim, doğal yollardan deneyip hamile kalamazsam.

Genetik bozukluğu bypass etmek konusunu hatırlayamıyorum ama zaten kadınlar her yaşta sağlıklı ve yeterli sayıda yumurta üretemiyor. Rezerv gitgide azalıyor. Bunu bypass etmiş oluyorsunuz.
  • irene  (24.07.24 15:23:32) 
arkadaşım dondurdu hatta yakın zamanda konuştuk detayları. hatırladıklarımı yazayım. evli olanlar hem yumurta hem sperm veriyor, embriyo şeklinde saklanıyor. 5 yıla kadar süresi deniyor ama sonra uzatılabiliyor. yeterince yumurta alınamayabiliyor ilk seferde, o durumda birkaç ay gitmek gerekiyor. tek seferde hallolacağı senaryoda bir regl döngüsü sürüyor işlemler. önce hormon veriliyor 2 3 hafta, sonra anesteziyle yumurta alınıyor. tek seferde çok yumurta alınabilmişse yan etki olarak ödem yaşanıyormuş yumurta alınma işleminden 2 3 gün sonra. regl ödeminden çok daha yoğun ve rahatsız ediciymiş. kendi kendine geçiyormuş ama bazen hastanede yatılması gerekebiliyormuş bu durumda.

embriyolar 2li olarak tüpler içinde saklanıyor. çözdürme işleminde 2. embriyo da çözülüyor haliyle, bazen bozulma oluyor testle bakılıyor bozulma olmazsa geri konuyor dondurucuya.

embriyo yerleştirmede her zaman tutmayabiliyor tabii, her yerleştirme işleminde ekstra ücret veriliyor.
  • pide  (24.07.24 15:44:55) 
yumurta dondurma söyle oluyor. ilac tedavisine basliyorsunuz ve size bir ay boyunca birden fazla yumurta olgunlasacak kadar hormon veriyorlar. bir ay sonunda bu yumurtalar toplaniyor ve donduruluyor. bazi kadinlar bir ayda 10 yumurta olgunlastirirken bazisi 28-30 tane olgunlastirabiliyor. bunda doktorlarin etkisi olamiyor.

toplanan yumurtalar da iki sekilde dondurulabiliyor. döllendirilmeden ya da döllendirilerek.
aradaki fark su, döllendirilen yumurtalarin daha sonra rahimde tutunma sanslari cok dah a yüksek. yanlis hatirlamiyorsam, döllenmeden dondurulan yumurtalarin daha sonra döllendirilince rahme tutunma ihtimali her yumurta icin sadece %20 iken, döllendirilip dondurulmus yumurtada bu oran %50 civari.

yumurtayi döllendirmek de kendi icinde sorunlarla geliyor. eger seneler sonra esinizden ayrilirsaniz döllenmis yumurtayi kher ülke kullanmaniza izin vermiyor. mesela avusturya izin vermiyor ama ab icinde bunu egale etmenin yollari var. mesela avusturya'dan danimarka'ya yumurtalarin transferini isteyip, islemi danimarka'da gerceklestirebiliyorsunuz. türkiye icin böyle bir imkan oldugunu zannetmiyorum.

sizden 15 yumurta toplandiysa bu 15 tane cocugunuz olabilecegi anlamina gelmiyor yani. genelde 15-16 yumurta toplanan kadinlarin anca 1 ya da 2 tanesi olgunlasabiliyormus rahimde.
bir arkadasim bir ay boyunca ilac aldi. sadece 9 yumurta toplayabildiler. hepsini döllendirmeyi denediler.sadece ikisi döllenmis, o ikisi de ama rahme tutunamadi. yani elde var 0/9.


bu yöntem genetik taramayi kapsamadigi icin dogacak cocugun genetik bozuklugu olmayacagini size garanti etmez. sadece genc yasta yumurta ve sperm daha kaliteli oldugu icin o riski birazcik azaltir.
üstelik kadinin yasi da döllenmis yumurtadan basari alinip alinmayacagini etkiliyor. yani, yumurtayi dondurduk nasilsa oh 45 yasimi bekleyeyim, gibi düsünceler varsa o is yas, diyeyim.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (24.07.24 17:26:25 ~ 17:50:54) 
Şimdi işin şu tarafları da var:

Tamam dondurursun ve kafana göre bir zamanda çocuk sahibi olma yoluna girersin ama, bebek doğduğunda anne baba olarak kaç yaşında olacaksınız, ekonomik ve biyolojik olarak hâlâ yeterli imkanlara sahip olacak mısınız bunlar var. Ayrıca bebeğin İngiltere'deyken doğması ona ayrıca bir vatandaşlık kazandıracaktır diye tahmin ediyorum, bu avantajı bozmamak daha doğru olur gibi geliyor bana.

Bir de, ağır stres altında olmayacağımızın garantisi hiçbir zaman yok, olmaz da. Mutlaka çocuk istiyorsanız bence daha fazla durmayın, hemen niyetlenin çünkü ne zaman tutacak ne zaman doğacak, zaman içinde kim bilir neler olacak, dünya rahat durmuyor artık...

(Bunlar kesinlikle anne olmak istemeyen bir kadının fikirleri)
  • muhayyer divan  (24.07.24 17:41:47 ~ 17:42:11) 
evli olunca yumurta değil embriyo dondurma yapılıyor.
genelde 10-15 yumurtadan 2-4 sağlıklı embriyo elde edilebiliyor. bunların da tutma ihtimali ayrı bir konu.
genetik test için de ayrıca para isterler.
çocuk istiyor musunuz iyice değerlendirip eğer gerçekten istiyorsanız fazla geciktirmeden çocuk yapmanızı tavsiye ederim.
zira büyütmek gerçekten zor. embriyonun genetiği bir yana anne yaşı ile ilgili ilerledikçe artan başka konular da var diye biliyıorum, otizm gibi. ama emin değilim. bunu araştırabilirsiniz.
bir yaştan sonra çocuk iyice zor olabilir.
  • princess eugenie  (25.07.24 00:15:31) 
[]

Robot süpürge kutusu

Nereden bulabilirim ben bunu?
Bizimkini atmışız şimdi servise götürmem lazım teknosa aracılığıyla gitmesi gerektiği için kutuda getirmeniz lazım diyorlar.
İlla kendi kutusu olması şart değilmiş ama ben nereden bulacağım robot süpürge kutusu.

Süpürge neredeyse 3 aydır poşette duruyor servise gönderilmek için, böyle bekleterek garanti süresini bitireceğim diye korkuyorum.


Teşekkürler şimdiden.

 
sığacak bi koli bul. sarıp sarmala iyice baloncuklu poşetle.
kutu bulamazsın öyle

  • jelly bear  (24.07.24 15:11:57) 
düz koli zarar verir, yapı markette koliler var sağlam kolinin dış kağıdı daha değişik oluyor kağıdın içinde darbe emsin diye ek bir katman oluyor birde köpük alıp altına kenarlarına koyarsanız tertemiz gider.
mahalledeki nalburda bile oluyor bunlar

  • eja  (24.07.24 15:25:50) 
Letgo'ya baktınız mı?
Kutu olarak satan yoksa bile robot süpürge satan birinin kutusuna teklif yapın.

  • michael_knight  (24.07.24 20:51:24) 
[]

Halter şeklindeki trikolar için sütyen

Ne giyiyosunuz ya bunların altına? Ben ne giysem kenardan taşıyo? Linkleyin beni lütfen.




 
Tekstili doğru anladım mı bilmiyorum ama, omuzdan askılı sütyen giyip, askılarını kilitli iğne ile sırttan birbirine bağlıyorsunuz.


  • kibritsuyu  (24.07.24 17:27:04) 
Ben şu sütyenlerden giyiyorum:

www.penti.com

Normal de kullanılabiliyor ya da istediğinizde askıları resimlerdeki gibi çapraz da bağlayabiliyorsunuz. Denemedim ama sanırım askılar sadece boyundan geçecek ve sırtı açık bırakacak şekilde de ayarlanabiliyor. Tek sorunum sütyenin pozisyonu ile çok oynayınca klipsler bazen kendi kendine açılabiliyor.
  • peki madem  (24.07.24 17:31:53 ~ 17:35:15) 
[]

Arabam.com trink sat ile araç satışı yapan var mı?

Aracınızı bu siteye sattınız mı acaba? Deneyimleriniz var mı?
Teklif alma değil satan kişilere ve tecrübelerine ihtiyacım var.



 
Ben ;) 3 yıl önce satmistim. Piyasanın çok altina almadılar, makul seviyede fiyat verdiler, içime sindi.
Ottan b.ktan kırmaya da calismadilar.

Şimdi yine satıyorum arabayı, yine oradan fiyat aldım. Yine AŞIRI oldurmediler.

Randevu alıp gidiyorsun. Hemen aynı yerde expertiz yapıyorlar. Çıkan bilgiler ışığında fiyat teklifini guncelliyorlar. Pazarlığa açık. Okey dersen hemen noter satışı ve 15dk içinde para hesabinda
  • abuzer  (24.07.24 17:32:54) 
[]

kredi kartıyla 2. el araç alımı nasıl oluyor?

selamlar, bir türlü para biriktremiyorum, nakitte 300k tl civarı param var, 1m limitli de bir kredi kartım var, her ay zorlanmadan 100k ödeme yapabilirim.kredi kartıyla ikinci el clio gibi bir araç alsam mı? taksit yapıyorlar mı? bilgisi olan varsa çok sevinirim, şimdiden teşekkürler




 
galeriye bağlı. bazısı bazı kartlara taksit yapabiliyor.

mesela geçen arkadaş araba aldım. pos eğitim ödemesi diye geçiyordu öyle taksit yaptı. alacağın galeriye sormak gerek.
  • jelly bear  (24.07.24 14:03:56) 
taksit yapıyolar ama araba fiyatını %15 fazla düşün...Ama her ay zorlanmadan 100 k ödeyebilecek durumdaysanız sıfır araba alın faizsiz kredi kampanyaları çok uygun.Fiat egea tarzı bir orta segment araba türleri hemn fiyat olarak hem de taksit olarak sizi yormaz bence.yani mesela 800 lük araç için ,300k + kredi kartı ödemesi (300)ve geri kalanı 200 de faizsiz kredi gibi olabilirm derim


  • ayağiniza gelen overlokçu  (24.07.24 14:15:58) 
Her ay 50 k ödeyerek bile sıfır araç alabilirsin, kampanya dönemi şu an. Modeli belirle , 300 k ile araç bayilerinin kapısını çal derim.


  • HellKeePer  (24.07.24 16:53:32) 
ben de yakın zamanda kredi kartıyla aldım.
12 ay taksit yapıyorlar genelde. %25 faiz ile. yani 100 bin tl'yi 125 bin tl olarak 12 ayda ödüyorsunuz.
bence çok mantıklı kredi kartı, sarı sitede bazı galericiler kredi kartı geçerlidir yazıyor onlarla iletişime geçilebilir.
  • gitdaddy  (24.07.24 18:55:17) 
[]

Pandora bileklik / charm hediye durumu

Merhaba arkadaşlar,

Asla anlam veremediğim bu pandora bileklik sevdasına benim haberim yokken nişanlım da tutulmuş. Kendi kendine geçen sene bir bileklik almıştı, charm falan alıp eklemişti. Yok arkadaşı da bir charm almış. Gümüş ürünlerine bu kadar para vermek bana çok manasız gelse de sevdiğinden özel bir gün için buradan hediye almayı düşünüyorum ben de.

Genel olarak sevdiği bir figür var. Ben şimdi o figürden bir charm alıp mı hediye etmeliyim. Yoksa hem düz bir bileklik hem de o charmı alıp takıp mı hediye etmeliyim. Adabı nedir bunun? Neden bileklik aldın ki charm yeterdi, bileklik almıştım ya ben falan der mi? Yoksa 2 tane olması daha mı iyi?

 
sadece charm almak lazım iki pandorayı kullanmak saçma olur.
ama nişanlına özel günse sadece charm almak az kaçar mı bilemedim.

  • eja  (24.07.24 14:07:13 ~ 14:07:52) 
charm + çiçek


  • xrated  (24.07.24 14:15:00) 
@eja Farklı bir hediye daha düşünüyorum. Sadece charm olmayacak, pandora seviyor diye pandora'dan da bir şey almak istedim. Teşekkürler yardımınız için.


  • furry burns  (24.07.24 14:25:17 ~ 14:25:30) 
sadece charm alabilirsin ama bence bileklik de alsan hoş olur. hatta charmları düşmesin diye bir arada tuttam zımbırtı var. ondan da alabilirsiniz ek olarak. bu arada aynı bileklikten almamaya özen gösterin. çünkü onların da birleşim yerlerine göre farkları olabiliyor. bileklikleri incelerseniz görürsünüz.


  • ruhlardan esinlenen karga  (24.07.24 14:34:04) 
[]

Elektronik davul kullanan var mı?

Hediye geldi. Akşam kuracağım. Çalmayı bilmiyorum. YouTube dan eğitim videoları izleyerek başlamak işe yarar mı yoksa direkt ders mi almalıyım bir bilenden? Önerilere açığım. Teşekkürler




 
tabii gercekten davul calmayi ogrenmek istiyorsaniz, ders almanin faydasi var. Bageti tutmaktan pedallara teknik olarak nasil basmaniz gerektigine ogrenilecek cok sey var ama kendi kendimize egleniyorsak, drumless track acip ustune calmaksa hedef, youtubeda olur yani cok da sey etmemek lazim.
Model nedir, hi hat - bass duzgun pedalli mi? snare yada tomlarin gerginlikleri ayarlanabiliyor mu?

Pedali sorma sebebim, duzgun pedalliysa, altina sonumleyici bir sey koymazsaniz alt komsu gelir.
  • wallcan  (24.07.24 14:16:38 ~ 14:17:25) 
Kutuyu açınca modeli öğrenir, YouTube da bilgilenirim biraz, ondan sonra fikrinizi alırım yine. Tüyo için teşekkürler


  • hasmetizm 2046  (24.07.24 14:52:46) 
[]

arklar bu neresi oluyor

hizliresim.com

kabatas mi


 
karaköye daha çok benzettim. kabataşta öyle binalar yok.


  • rentts  (24.07.24 13:53:52) 
Karaköy, Kız Kulesi solda kalmış, tam karşıda Selimiye Kışlası var, Karaköy'den böyle gözükür


  • mey17  (24.07.24 14:11:57) 
[]

Bas Gitar - Başlangıç Öneri

Selamlar Arkadaşlar,

Bas gitara başlamak için en uygun marka modelleri önerebilirseniz çok sevinirim. Ayrıca yerli / yabancı tutorial da önerebilecek varsa tadından yenmez :)

Teşekkürler,

 
sire markasının v5 ya da p5 modelini önerebilirim. Sire, hem malzeme hem de işçilik kalitesi olarak şu an piyasadaki en rekabetçi ve fiyat perfomansı en yüksek gitar markası olabilir.

www.senkop.com.tr
www.senkop.com.tr
  • thracia  (24.07.24 13:53:27) 
[]

63 yaşında anneme dadanan sapık, ne yapalım?

90'lı yıllarda annem çalışırken aynı birime Tokat'tan birinin tayini çıkıyor. Bu kadın geldiği günden beri herkesin kendisine büyü yaptığını iddia ediyor, her yerde domuz kanı olduğunu söylüyor, sürekli kendini zehirlemeye çalıştıklarını öne sürüyor.

1995 gibi bu kadını memleketine geri yolluyorlar, aradan 30 yıl geçtikten sonra bize bir telefon geliyor. Bu kadın annemi bulmak için Aydın'a gelmiş, her yerde annemi arıyormuş. 8 sayfalık bir mektup bırakmış, hayatını mahvettiğini ve sürekli kendisini zehirlemeye çalıştığını söylüyormuş. Sanırım polise de gitmiş, 30 yıl önceki sanrılarını anlatıp annemi şikayet etmiş ama polis bu kişiyi başından savmış duyduğumuza göre.

Üstelik ailem o kadar naif ve kimseye zararı olmayan, inanılmaz kibar insanlardır ki, bu olay karşısında gerçekten sinirlerim bozuldu.

En büyük kaygım bu kadının anneme fiziksel zarar verme ihtimali. Polise gitsek bir şey olmayacak. Kadın şizofren gibi bir şey anladığım kadarıyla. Ne yapsak?

 
Kadının ailesi ile konuşma imkanınız var mı? Eşi, çocukları vs? Annenize sahip çıkın, saçma şeyler yapıyor demek işe yarayabilir.


  • amortisman  (24.07.24 13:11:52) 
Ne kadar özenli yaşarsa yaşasın insan bir şekilde böyle saçma sapan, hiç olmadık bir şeyin içine düşebiliyor. Çok üzüldüm yaşadıklarınıza.

Bu tip sanrıları olan insanlarla iletişime geçip aktif uzaklaştırma yöntemlerine başvurursanız kafasındaki senaryoları daha da artıracak malzeme vermiş olursunuz sadece. Polise başvurun, şimdilik bir şey yapmayacak olsalar bile aşama aşama şikayetçi olursanız her şey patlak verdikten sonra bir anda başvuru yapaya kıyasla daha rahat ve tutarlı bir süreç olur. Ayrıca elinizde gösterebileceğiniz, bir sürece yayılmış daha sağlam kanıtlarınız olur bu kişi iyice saçmalamaya başlarsa.
  • akhenaten  (24.07.24 13:37:53) 
Ailesi bulunmalı ve hastaneye yatırmaları sağlanmalı.
Resmi makamlar en azından bunun için yardımcı olabilir belki.
Şikayet dilekçesi verin.
Telefonla arayan kim?
  • pro9it9is9  (24.07.24 13:56:44) 
direk bulup uzaktan gözleyin. tehlikesiz biriyse gidin konusun. tehlikeliyse toplanıp zorla otobüse bindirip gözünü korkutup memleketine postalayın.


  • xrated  (24.07.24 14:12:16) 
Siz yinede polise gidin şikayetçi olun, her ihtimale karşı şikayeti siz yapın annenizin adresini vermeyin birşekilde ulaşmayı başarırsa adrese.

delinin ailesine ulaşsanızda bişey olacağını düşünmüyorum demekki ailesi başından atmış bu kadını yoksa nasıl şehir değiştirsin.

benim sık geçtiğim bir yerde böyle olay olmuştu, deli evinden kaçıp milleti kovalıyordu, geçen gün birisi ayağını kötü kırmış yine bu deli yüzünden ambulans gelmişti. ilk kaçtığında bildirilseydi böyle problem olmazdı.
  • eja  (24.07.24 14:30:13) 
ne demek zarar verebileceği durumda değil ya? bu ülkede bir kadın şizofren biri tarafından katana ile öldürüldü! mental rahatsızlığa sahip bireyler zarar verme yetisinden yoksunmuş gibi bir algı yaratıp zarar verebilecek önerilerde bulunmayın lütfen.

mektubu nereye bırakmış? telefon kimden geldi size, direkt kadının kendisinden mi? polise gidip şikayetçi olun, bunlar sizi rahatsız ettiğini kanıtlamanıza yetecek sebepler. uzaklaştırma kararı çıkarttırın. annenizi yalnız bırakmayın. kadın size tekrar ulaştığında da tutuklanır zaten.
  • nolmus yani  (24.07.24 14:47:06) 
kadini korkutun ama yüzyüze yapin bunu. yazili falan asla degil. düs yakamizdan yoksa senin üstüne yedi alemin cinlerini salariz, kirk bela büyüsü yapariz, ne bu dünyada ne öte dünyada cözebilen yoktur onu, falan diyin. bizi arar sorar, geldigimiz sehre gelirsen seni lanetleriz diyin.

kirk bela büyüsü nedir ya da yedi alem nerelerdir ben de bilmiyorum ama anladiniz demek istedigimi. arastirarak bulamayacagi seyler sallayin kadina ki korksun.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (24.07.24 17:08:33) 
şikayetçi olun, ailesine vesaire siz kendiniz ulaşmaya çalışırsanız ailesi de sorunlu tiplerse konu bambaşka noktalara gider, kendinizi belalı/sorunlu tiplerin ortasında bulursunuz. her ne yapılacaksa resmi yollardan ilerlemeye çalışın. sakın kendiniz kadını bulup kolundan tutma, otobüse bindirmeye çalışma vesaire hareketlerde bulunup haklıyken haksız duruma düşmeyin.

uzaklaştırma kararı bu gibi durumlarda da geçerli olabilir, bunu da araştırın.

edit: paranoid şizofreni teşhisi olan bir ablam vardı, öyle bela okuma, korkutma falan daha çok trigger eder onları. sakın diyorum, sakınnn.
  • Phoebe  (24.07.24 17:08:52 ~ 17:09:49) 
polise şikayet ve twitterdan olayı yaymak geldi aklıma. eşi dostu varsa gelsin toplasın kadını, böyle şey mi olur. akıl hastaları bildiğim kadarıyla bir yakınına zimmetleniyor, onun sürekli denetimi altında olması gerekiyor.


  • titanyum22  (24.07.24 17:22:19) 
bu insan paranoyak sizofren muhtemelen.

annenize zarar verebilir. kesinlikle uzak durun.
yüzlesmek, yok üzerine cin salarim falan sacma sapan düsüncelerini iyice tetikler.
  • sonsuz  (24.07.24 17:24:16) 
Sakın tedbir almayın bırakmayın. Hiçbir iletişime de geçmeyin, herhangi bir cümlenizle kolayca tetiklenebilir.

Ayrıca annenize zarar verebilecek durumda değil diyen kişinin kendisi de bir şizofren, bu insanların vereceği dönüşü olmayan zararları bu saçma sapan önerilerden bile anlayabilirsiniz. Bu ülkede bir kadın sokak ortasında ruh hastası bir şizofren tarafından kılıçla öldürüldü yahu.

Yaşadığınıza çok üzüldüm. Bazen insan çaresiz kalıyor, o yüzden bu tarz mental rahatsızlıklara sahip insanların çok büyük bir kısmının tecrit edilmesi gerekli.
  • duygusalatasi  (24.07.24 17:33:31 ~ 17:34:11) 
Belli ki zihinsel-psikolojik sorunları var ve Annenize zarar vermeye teşebbüs etme ihtimali yüksek. Ailesini bulmanın pek bir faydası olacağını sanmıyorum. Ailelerindeki tedavi görmesi gereken kişileri saklama ya da belki düzelir diye evlendirme, evde tutma, işe sokma ya da yoksayma gibi aptalca hareketleri var ülkemdeki insanların. Ailesi zaten belirli bir kavrama seviyesinde olsa çoktan tedaviye yöneltmişlerdi.

Cin musallat olması, çarpması, nazar göz vs. söz konusu olunca koşa koşa hacı-hoca tecavüzüne uğramaya gidenler söz konusu psikiyatri yolu olunca 400 takla atıyor. Kolluk kuvvetlerine haber verin konuyla ilgili. Gerçi ne olur ne olmaz diye ailesi ile iletişime geçmeniz belki kısa bir süre için başkasının başına bela olmasını sağlayabilir.

Annenizin naif ve kimseye zararı olmayan olmasına gerek yok. Her yerde domuz kanı olduğunu ve kendisine büyü yapıldığını iddia ederek 30 yıl boyunca buna takılı olan biri ile sokaktaki rastgele bir insan arasında taraf tutacak olsam da sokaktaki insanı tutarım zaten.
  • nawar  (24.07.24 22:42:53) 
tehlikeli bir durum. yakinlarina ulasilmali ve tedavi almalı +1


  • yuvarlanantencereninkapagi  (25.07.24 01:27:51) 
[]

tiroid ve açlık

tiroid hormonlarımın yüksek çıkması sebebiyle ilaç tedavisine başladım. ve bir süredir dindiremediğim bir açlık hissim var. yemekten kalkar kalkmaz acıkmaya başlıyorum. şu anda da açlıktan öldüğümü hissediyorum ama gerçekten de aç mıyım? yoksa bu sadece bi his mi :(




 
Tiroid hormonun yüksekse, yani hipertiroidi varsa, tani T4 ve T3 hormonların ekstra üretiliyorsa bu hormonlar metabolizma hızını düzenlediği için bazal metabolizmanın ihtiyaç duyduğu kalori miktarı artar, çünkü dinlenik halde daha fazla kalori harcarsın, o nedenle de normalden daha fazla açlık hissedersin.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (24.07.24 13:05:50) 
Hashimoto ise gluteni hayatından çıkar. Doktorlar olayın temeline inmiyorlar levotran benzeri ilaçlar yazıp gönderiyorlar. Tamamen kurtulmak istiyorsan "zero gluten"

Bir dost.
  • HellKeePer  (24.07.24 13:16:32) 
Doktorunuzun teşhisi ne? Hipertiroidi mi, hipotiroidi mi? TSH kaç? Hipotiroidi iseniz ilaca başladığınız ilk aylar dozun yüksekliğinden iştah çok açılıyor. Ben tedaviye başlamadan önceki halime göre iki katı yiyordum neredeyse:D Doz ayarlanana kadar bir açlık çekip bir kilo alarak ayları geçirmiştim.

Doktorunuzun ne dediğine, enabıza ne yazdığına dikkat edin. Bir tanıdık bende hipertiroidi var, yiyorum ama kilo alamıyorum diye habire yiyordu. Kadın meğer hipotiroidi imiş. Sonra kafasına göre ilacı bırakıp 100kg olmuştu.
  • gnosis  (24.07.24 13:20:31) 
Antikorlara da baktılar mı tam teşhisiniz nedir? Bende hashimato antikorundan birisi pozitifi çıktı ama esas yıkıcı antikor negatif çıkmıştı, tiroid hormonlarım normal çıktı doktor da şaşırmıştı hatta, gluteni kes demişti. Gluten sanıp tiroide saldırıyormuş bazı durumlarda. Bir de selenyum takviyesi verdi tam teşhisinizi öğrenirseniz yaşam tarzınızı düzenlemenize faydası olur.


  • titanic kemancısı  (24.07.24 13:58:04) 
şeker hastalığı gibi tarifliyorsun şekere baktırdın mı hiç?


  • eja  (24.07.24 14:31:58) 
Şöyle ki 3 ay önce yaptırdığım testlerde hiçbir sorun yokken 1 ay önce yaptırdığım teslerde TSH 0, T3 ve T4 ise epey yüksek görünüyor. Ayrıca karaciğer enzimlerim ALT ve AST yüksek çıkmış. 1 haftadır hipertiroidi için thyromazol denen ilacı kullanıyorum. E nabızda graves olabilir yazıyor ultrasonda. İlaç kullandığım süreçte ALT normal değerine dönmüş AST ise görünür şekilde düşmüş ama hala olması gereken aralıkta değil. Durum bu.

Bu arada zaten çok dikkatli beslenen biriyim. Ekmek sadece kahvaltıda 1 2 dilim tam buğday yerim oldum olası. Meyve, sebze, et dengeli tüketirim. Sigara kullanmıyorum, alkol 2 3 ayda bir, bazen daha sık ama çok az miktarda(eskiden düzenli kullandığım oldu ama bırakalı epey oldu). Anlam veremiyorum bu tabloya. Sadece tatlı yemeyi bırakamıyorum. bu kadar...
  • Mossy  (24.07.24 14:38:11) 
eja şekerde bir sorun yok bakılıyor ona.


  • Mossy  (24.07.24 14:38:51) 
Eğer antikor bakılmadıysa bence tekrar endokrin uzmanına gidin derim ultrason ile nodül vs var mı detaylı bakmaları gerekiyor normalde.

Bir de covid sonrası yoldan 10 adamı çevirsek 5inde tiroid problemi var gibi geliyor bana , herkesin tiroid hormonları oynadı viral yük sonrası o yüzden kendinizi strese sokmayın. Tiroidler çok hassas ve doktor bana ne yapacağı çok belli olmayan bir organ demişti o yüzden bir kontrole daha gittiğinizde normal bile çıkabilir :D
  • titanic kemancısı  (24.07.24 15:23:21 ~ 15:27:43) 
titanic kemancısı şu an muayene sürecindeyim. ultrason, sintigrafi, kan tahlilleri... yarın bir kan tahililimin sonucu çıkacak onu göstermeye gideceğim. hemogram yapıldı antikor derken onu kastetmiş olabilir misiniz? ya da neyle ifade ediliyor söyleyebilirseniz test sonuçlarımı bir kontrol edeyim.


  • Mossy  (24.07.24 15:32:43) 
@Mossy
(anti-TPO) ve (anti-TG) diye 2 tane antikor önemli muhtemelen bakılmıştır eğer detaylı istem yapıldıysa, kan testine eklendiyse çıkar sonuçlarda (hormon testi yazıyor benim enabızda)

  • titanic kemancısı  (24.07.24 15:36:46 ~ 15:40:48) 
alakası yok diyorlar ama aldırma sen onlara d vit. ni de yükselt.


  • geveze yazar  (24.07.24 15:41:57) 
titanic kemancısı bakılmış onlara da anti-TPO >1000 yazıyor :( referans değer de 0-6. Bir de anti tiroglobulin var o da 0-4,11 olması gerekirken 48 çıkmış.


geveze yazar haklısın bende hep düşük çıkar d vit. önerdiğin iyi bir takviye varsa alırım en son kullandığım hiçbir etki etmeyince brakmıştım.
  • Mossy  (24.07.24 15:51:43) 
Ocean damla derim benim. D colefor veriyor dr ler ama damla formu etkili demişti şeker hastalığını ilaçsız yönetebilen bir abimiz önermişti.


  • geveze yazar  (24.07.24 18:52:37) 
[]

Amerika vizesi - İkinci pasaporta

Yeşil pasaportlarımız var. Eşim memur, ben şirket sahibiyim. Pasaportlarımızın bitmesine 1 yıla yakın süre var. Biz tekrar başvuruda bulunduk, randevu sıkıntılarından dolayı ve bu pasaportlar ikinci pasaport olacak. Bu arada İran'a gideceğim sene sonuna doğru.(Yani mecbur 2. pasaport)
Bu bilgilere göre, yeni pasaportları 10 yıllık talep edeceğiz. Amerika'ya tatile gitme planımız var. Pasaport boş olacak. Sorun çıkarırlar mı? Çıkarmazlar ise deneyip sonuç aldığınız aracı kurum önerebilir misiniz?



 
ilk kez başvuruyorsanız eski pasaportları da görmek istiyorlar.


  • deartheodosia  (24.07.24 13:06:54) 
ilk vizenizse randevu bulma sıkıntınız olabilir. en son 1 sene sonraya randevu veriyordu. bir de en onemli kisim basvuru formunun doldurulmasi onu da muhtemelen siz dolduracaksaniz aracisiz direkt basvurmak mantikli olabilir, acenta gereksiz masraf olabilir ozellikle amerika'ya basvururken. tabii siz bilirsiniz, nacizane tecrubemi paylastim :)


  • in vino veritas  (24.07.24 18:16:46) 
[]

Sizce arkadasim neden ve nasil boyle olmus olabilir?

1- ne soylersem soyleyeyim zit bir yorum yapiyor

Ornek : tisortum %99.9 beyaz renk, sadece kucuk siyah renkle "mavi" yaziyor. Soruyorum beyaz nasil durmus ustumde?

Cevabi : o siyah degil, siyah beyaz hocam

2- bilimden daha dogru bildigine inanmasi

bilimsel bi yorum paylasiyorum %100 dogru mesela.
Dedimki misal su yuz derecede kaynar. İnternetten belge gostersem bile hani ispatlasam

cevabi : laboratuar da oyle cikabilir normal hayatta oyle olmaz

3- alakasiz cevaplarinin dogruluguna inanmasi

Bana sunu kullan cok iyi vs dedigi zaman ona alerjimin oldugunu kullanamadigimi soyluyorum

Cevabi : ben kullanabiliyorum cunku metabolizmam hizli

4- bilmiyorum diye cevabi yok

Hani yol ararsiniz birini gorur sorarsiniz adam gidiceniz yeri hic bilmez ama size tarif eder ya sizde bulamayinca anasini sulalesine soversiniz
Aklima boyle seyler geliyor.
Abi bilmiyorsan bilmiyorum de bu ne ya herseye bir yorumun var
Bi insanin herseye cevabi olur mu abi bilmiyorum de bi kere.



2 aydir gorusmuyorum kendisiyle harbi yoruldum
Simdilerde mesaj atip gene bisileri iddaa ediyor zaten surekli bisey ispatlama derdinde sanirim toplumda cok eziklemisler bunu bu yuzden gelip penisi bize kalkiyor heralde derler ya oyle bi olay.

 
Arkadaşın tam olarak bu: ibb.co


  • sekizdokuzon  (24.07.24 12:50:04) 
@sekizdokuzon

kardeşim yarıldım özellikle karikatürün başlığına fena koptum :))))
  • Zetnikov  (24.07.24 13:14:03) 
Of, stresi ustumde hissettim. Boyle bir kac tanidigim var. Nefret ediyorum konusmaktan. Herseyi en iyi onlar biliyor. Bildikleri haricinde asla bir girdi kabul etmiyorlar. Tek dogru onlar, tek arastiran, okuyan onlar. Kisisel tercihler onlari baglamiyor, hersey onlarin bildigi gibi olmali, degilse yanlistir.
Olabildigince uzak durulmasi gerekir. Gercekten, insani cok yorar bu karakterler.

  • quaker  (24.07.24 13:14:34) 
@Zetnikov: O karikatür serisi inanılmaz rahatlatıyor, diğerlerine de bakmanı tavsiye ederim. :))


  • sekizdokuzon  (24.07.24 13:15:55) 
@sekizdokuzon

hocam ozelden paylasabılır mısın begene çöktüm.
  • Zetnikov  (24.07.24 13:38:35) 
Bu arada, su an aklima geldi. Sohbetlerinizde olabildigince "Bilmiyorum, bilgim yok" vs demeye ozen gosterin bilmediginiz konularda.
Bu sayede karsit fikir almaktansa, bazen herseyin bilinemeyecegini gormus oluyorlar. Farkli bir perspektif bu karakterler icin.

  • quaker  (24.07.24 13:39:52) 
Çıkarın bunları hayatınızdan.
Bak ne güzel 2 ay görüşmemişsiniz mesaj atıp darlıyorsa belli ki herkes kaçmış bundan yalnız kalmış.
Bu tiplerle iletişimi sürdürmek için ekstra çabaya, yöntem aramaya, derinliğine inip çözmeye çalışmaya gerek yok.
Bir tane hayatınız var.
Kafanızı s*ken insanlardan uzak durun.
  • mutekebbir  (24.07.24 13:45:32) 
@mutekebbir

hocam sence nasıl böyle bir insan olmuş olabilir?
  • Zetnikov  (24.07.24 14:39:40) 
hocam biz kimsenin psikoloğu olamayız. çocukluğuna inip de bir şeylerin sebebini araştırmamıza gerek yok. her şeyden önce kendi ruh sağlığımız önemli ve bunu bozacak insanları da hayatımızda tutmamalıyız.

tahmini bir şey söyleyeyim;
yetersiz biri olabilir yetersiz hissettirilmiş biri olabilir. bu yetersizliğini de kendinden daha aşağıda gördüğü insanlara artistlik yaparak kamufle etmeye çalışıyor olabilir.
  • mutekebbir  (24.07.24 14:50:24) 
Benim bir arkadaşıma benziyor, pasta aldım bir arkadaşın doğum günü için -emin misin iyi bir pasta aldığına falan diye ezikliyo. Ben pasta için ona kendimimi kanıtlamaya çalışacağım. yedik içtik, eğlendik. Bütün muhabbeti böyle. Hep bu şekilde düşürmeye çalışır.

Aşağılık kompleksi olduğunu düşünüyorum ve kendisiyle ilişkimi kesmek yerine aradığı maili attığı, zaman mesela evde yatıyorum demek yerine onun kıskanacağını bildiğim yalanlar atıp kudurtuyorum. Bu tiplerden arkadaş olmaz zaten.
  • durgunfoton  (24.07.24 17:11:49) 
@durgunfoton

Bende benzer seyi yapiyorum
Evdeyim desem zaten direk bana saracak
Bende cok uzakta bibyer diyorum mesela anadolu yakasi diyorum
Ve suda guzel bi taktiktir net lokasyon soylemiyorum asla kadikoy demem bolge soyluyorum. Eminonu demem bogazdayim derim.

Bende wmca bu sekilde durumu esitliyorum
  • Zetnikov  (25.07.24 13:15:52) 
Arkadaşlığını bitir hocam bu gibi tiplerle çok yorucu bu karakterde insanlarla arkadaşlık yapmak. Bende vardı aynen bahsettiğin tipte arkadaşlığımı bitirdim kafam rahat. Zaten herkese sana davrandığı gibi davranıyorsa çevresinde kimse kalmaz.


  • komando kani var bende  (25.07.24 15:20:41) 
[]

Ankara'dan otobüsle Belek' nasıl gidilir?

Arkadaşlar merhaba, soru başlıkta aslında Ankara Aşti'den Belek'e nasıl gidebiliriz? Belek Otobüs Kalkış-Varış Noktası ve Belek Kavşağı şeklinde iki durak gözüküyor sefer güzergahında. Anladığım kadarıyla otobüs yol üstünde indiriyor. Ama çok anlayamadım. Bu noktada bizi otelimize götürebilecek taksiler var mı ıssız mı burası?

Başka bir güzergah varsa daha kolay yoldan söylerseniz çok mutlu olurum, iyi günler teşekkürler şimdiden herkese


 
belek kavşağında yıllar önce benzin istasyonu da vardı, takside. en kötü kadriye/belek dolmuşları geçiyordur diye tahmin ediyorum. ineceğiniz saat de önemli tabi.

bence otelle de görüşün, muhtemelen shuttle veya transfer imkanı olabilir ya da size en rahat yolu önerebilirler.
  • Phoebe  (24.07.24 13:43:39) 
otelle görüşün +1

belki otobüs otelin önünden bile geçiyor olabilir, avsallar tarafında güzergahtaki otellerde indiriyorlardı önceden.
  • duyulmasi gerektigi kadar  (24.07.24 15:45:09) 
Otelle temas +1
Onlar tarif eder Antalya otogardan/havaalanından nasıl geleceğinizi

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (24.07.24 16:22:38) 
5 yıldızlı çoğu otel otogardan transfer sağlıyor Antalya'da
otelle görüşün +3

  • titanyum22  (24.07.24 17:19:08) 
[]

Boeing simülatörü

Eve bir simülatör kurmak istiyorum. Basit bir şey planlamıyorum. Harcamadan da kaçmayacağım. Yurtdışında bununla ilgili firmalar var ancak profesyonel seviyede diy proje gördünüz mü?




 
  • angelofdeath  (24.07.24 12:15:23) 
@angelofdeath tamamdır işte tam aradığım cevap. Çok teşekkürler.


  • o kadar da degil aga  (24.07.24 12:29:29) 
Bu linkin altına doğru ilerlerseniz birçok sorunuzun cevabı var:
www.quora.com

  • alfired  (24.07.24 12:32:06) 
www.youtube.com

söyle bi video var iyi bir basit sistem icin fikir ve bilgi verebilir belki
  • c1b2k3  (24.07.24 13:33:48) 
winwing ilginç duruyor baya


  • o kadar da degil aga  (24.07.24 22:07:28) 
[]

Midilli turu

selamlar izmirden midilliye gideceğiz ama karar veremedik. Ayvalıktan mı yoksa alsancaktan mı gidelim?
-ayvalıktan deniz yolu kısa sürüyor daha az eziyet ama bu sefer de arabyı orada bırakma vs sorunu var.
-izmirden direkt alsancaktan binip gitmek çok iyi ama bu sefer de feribotla o kadar saat eziyet gibi geliyor.
deneyiminizi paylaşırsanız çok sevinirim.

bir de hem denize girelim hem de gezelim istiyoruz. iki gün kuzeyde bir gün merkezde kalıp taverna havası yapalım dedik ama güneyi çok gezemeyeceğiz belki bir gece daha uzatırız tavsiyeleriniz nelerdir.

çok teşekkürler şimdiden.

 
hiç gitmesen daha iyi, midillide bir şey yok. ayvalıktan gittim, giderken feribota yakın uğur koleji vardı sanırım, ben onun güvenliği ile görüşüp onların ön otoparkına bırakmıştım aracı, dış kısma. onun karşı tarafında da ara sokaklarda yer bulunabiliyor yukarı doğru.
dediğim gibi merkezde bir şey yok, tembeller, dükkan bile açmıyorlar çoğunlukla. araç kiralamaya da çok fiyat çekiyorlardı geçen sene, fiyatı hatırlamayadım.
merkezde bir plajı vardı, orda takıldık genelde yapacak bir şey olmadığı için. temiz, güzeldi.
  • adivar  (24.07.24 11:04:21) 
Mutlaka gidin. Araba ile giderseniz ya da araba kiralarsanız çok güzel tatil yaparsınız. Hem farklı plajları denersiz, 2-3 köy kasaba görürsünüz, hem farklı yerlerde yemek yersiniz. Adada mis gibi deniz, sakin - bağırış çağırış müzik olmayan plajlar, on numara balık meze içki var.


  • archmage mahmut  (24.07.24 11:20:18) 
Ayvalık'ta iskelenin karşısındaki otopark çok fahiş fiyat çektiği için onun hemen arkasındaki mahalleye uygun bir yere bırakmıştım ben arabayı iki günlüğüne bir sıkıntı olmadı.

Midilli'de ise merkezde pek bir şey yok evet ama arabayla gidilecek çok güzel yerler var. Arabayı yolcu360'tan Türkiye'dekilerden çok çok daha uyguna kiralamıştım banka kampanyasıyla. Kampanyaları bi inceleyin ve en uygun araç hangisi ise onu kiralayın ellerinde olmayabiliyor bu kez bir üst sınıftan araç veriyorlar. Ben avis'ten kiralamıştım ofisteki eleman aşırı suratsızdı ama bir sıkıntı çıkmadı.

Bir gün merkezde bir gün Plomari'de kalınabilir. Plomari çok güzel ve sakin bir balıkçı kasabası, herhangi bir tavernaya girip taze deniz ürünleri yiyebilirsiniz.

Adanın kuzeyinde de güzel plajlar vardı ama biz gitmedik.

Son olarak dönüş öncesi veto isimli uzo satış noktası var hemen iskelenin karşısında oradan uzo alın mutlaka.
  • chicha_v2  (24.07.24 11:23:56) 
Ya arabayla gidin ya da araba kiralayın. Araba olmayınca Midilli pek keyifli değil ama arabayla çok güzel bir ada.
İzmir'den feribot 3 saat sürüyormuş. 4 günden uzun bir tatilse bence 3 saatlik feribot yolculuğu hiç de fazla değil.

  • michael_knight  (24.07.24 11:26:16) 
yunan adaları içinde en keyifsizi. denizide en kötü olanı. sakız alternafini göz önüne alabilirsiniz.


  • administ  (24.07.24 11:42:02) 
İzmir'den direkt gecis oldugunu bilmiyordum, cok iyiymis, deniz yolculugundan nefret etmiyorsaniz bence İzmir'den gidin direkt, aracla gidilebiliyorsa, araba kiralamak yerine kendi aracinizla da gidebilirsiniz, Midilli merkez gercekten siradan ama adanin diger tarafi cok guzel, Molivos tarafina gidebilirsiniz, kucuk ama cok tatli balikci koylari var, mesela Skala Skamnia aklimda kalan yerlerden biri.


  •   (24.07.24 11:46:14) 
geçen ay ayvalık'tan gittik. araçla geçtiğimiz için park konusunda yardımcı olamayacağım. ama adada 700 km yol yapmışım. birkaç önerim olabilir.

-ada çok büyük. mutlaka araçla geçin ya da araç kiralayın.

-ada rüzgarı kuzeyden alıyor. bu sebepten kuzeyde petra ünlü bir sahil olmasına karşın denizi hayal kırıklığı olabilir.

-deniz tatili modundan çıkarsanız hemen yanındaki molyvos bence en gezilesi yeri.
akşam yemeği için Le Grand Bleu'yu öneririm.

-madem kuzeydesiniz buraya da bir uğramak isteyebilirsiniz; Skala Sikamineas

-güneyde plomari ve vatera var. plomari'de uzo müzesi de var. müze bence tırt. vatera da dev bir sahil. suyu güzel.

-güney batısında Skala Eresou var. adanın yazlık bölgesi gibi. ben deniz tatili yapacak olsam burayı tercih ederdim.

-doğuda Sigri, küçük tatlı bir kasaba. akşam yemeği için Remezzo Restaurant.

-midilli'de yüzebileceğiniz tek yer Tsamakia. beach club'ı var. giriş 2 euro. aracınız varsa 15 dakika güneyinde 2 güzel koy var. Charamida ve Paralia Agios. Paralia Agios'da tek bir taverna var. mutlaka öneririm ancak yoğunluk yoksa akşamüstü kapatıyor.

iyi tatiller.
  • brakgn  (24.07.24 14:47:55) 
midilli'de bütün güzel yerler yazılmış zaten, onlara ek yapamayacağım. Ancak Ayvalık için otoparkın ciddi bir sorun olduğunu ileteyim. Ve lütfen arabayı bıraktığınız yere dikkat edin, sonra millet bir hafta evine girmekte zorlanıyor, bol bol küfür kıyamet evreni dolaşa dolaşa araba sahiplerine ulaşıyor. bir de kapı vizesi çıktığından beri hafta sonları feribot girişinde kilometre bazında, yanlış okumadınız, kuyruk oluyor. İmkanınız varsa hafta içi geçin Midilli'ye.


  • luinanar  (27.07.24 17:29:55) 
[]

İpar air 11 inç 6. Nesil

Merhaba yeni iPad Air 11 inç 6. Nesil aldım. Ekran koruyucu ve kılıf almak istiyorum. Kılıfta klavyeye gerek yok diye düşünüyorum. Ekran koruyucu ve kılıf öneriniz var mı?




 
ben zugu kullanıyorum, memnunumç amazon.com.tr'de satılıyor. ondan noname kılıflardan aldım ama memnun kalmadım. kötü yanı dik vaziyette stand'ı yok ve ön kapağı arka kamerayı kapatıyor (diğer kılıflardan ön kapak kendi üzerine katlanıp kamerayı engellemiyor). onun dışında hiçbir eksiği, yok hatta mıknatısları var, buzdolabına falan asılabiliyor.


  • malheiros  (24.07.24 10:59:00) 
[]

Duşakabin alacağım da nelerine bakmalıyım?

güvenli olması tek önceliğim, patlıyor haberleri görmüştüm de daha önce. bunun olmaması için hangi malzemeden üretilmiş olması gerek?




 
hepsi aynı sayılır. patlama işi çok çok küçük ihtimal. temperli cam olacak. patlasa bile çok küçük parçalra bölünür, en fazla minik çizikler yapar ki patlaması da küçük ihtimaldir dediğim gibi.


  • kisa  (24.07.24 10:26:19) 
cam değil de plastik olanları var. bende de annemin evde de öyle mesela... mika diye geçiyor genelde sanırım.


  • konetsu  (24.07.24 13:57:50 ~ 13:58:20) 
Patlamasi olayi cam yuzunden degil de baglanti elemanlarinin iyi sekilde sabitlenmemesinden dolayi oluyor benim anladigim.
Ben olsam marka ve uygulayici teknik servis ozelinde yorumlara bakarim. Daha once taktigi cam patlamis olan dukkandan alisveris yapmam.

  • zimbirik  (24.07.24 13:57:54) 
plastik olanlar bence daha tehlikeli. onlar bir şekilde kırılrısa (örneğin ayak kaydı ve üzerine düştün) camdan çok daha kesici. temperli cam ise patlayı un ufak olduğu için sadece yüzeysel çizikler oluyor.
kendi kendine patlama olayında montaj hatası bir unsur ama o zaman zaten değiştiriyorlar hemen. durduk yere kendi kendine patlaması ise camın üretilmesi ile ilgili ve çok küçük bir ihtimaldir. (camın üretim tekniği ile ilgili) duşakabincinin bir suçu olmaz.

  • kisa  (24.07.24 14:12:29) 
dusakabin alma. yere sıfır sürgülü cam doğrama yaptır. duş zemininin seramiklerini değiştir. duşakabin kalmadı artık.


  • xrated  (24.07.24 15:22:06) 
Mika harici alma. Cam olan 2 arkadaşımın evindeki patladı. Hatta birisinin eşinin sırtı full dikiş.


  • mikahakkinen  (24.07.24 17:53:37) 
[]

3d printer hizmeti

50cm*40cm boyutlarında bir kutu baskısı almam lazım, gittiğim yerlerde genellikle küçük hazneli printerlar var

istanbul beşiktaş, kadıköy civarlarında geniş hazneli printer nerede bulabilirim?


 
Beşiktaş'ta Zeki Copy, Deha Özalit'te vardır herhalde istediğiniz makineler, yok mu?


  • michael_knight  (24.07.24 10:26:06) 
büyük hazne yok, bulması zor


  • duyurukullanıcısı  (24.07.24 10:57:08) 
Kutu stl i bölüp yapıştırsanız oluyor mu?


  • o kadar da degil aga  (24.07.24 12:00:29) 
denedim, aralarda çok büyük boşluklar oluştu, hiç mantıklı olmadı :/


  • duyurukullanıcısı  (24.07.24 14:40:56) 
xometry


  • orpheus  (24.07.24 17:30:10) 
prusaslicer ile istediğiniz gibi bölüp hatta gerekiyorsa aralara dovetail atıp birleştirebilirsiniz bence. yapamazsanız yardımcı olayım özelden.


  • o kadar da degil aga  (24.07.24 22:00:11) 
gittim printer aldım ya,

ucuz filament lazım şimdi :)
  • duyurukullanıcısı  (25.07.24 13:41:12) 
[]

Aileden ve Etraftan Gelen Çocuk Yapın Baskıları Üzerine

Yaşımız 35 e yaklaşıyor, evliliğimizin 7. Senesine girmek üzereyiz. Eşimle ikimizin de baştan beri çocuk konusuna karşı düşüncemiz bir. Çocuk yapmak istememe daha ağır basıyor, fakat bir yanımız da içten içe "acaba ilerleyen vakitte kafamıza dank edip, pişman olur muyuz bu karardan" diye de düşünüyoruz.

Neden istemiyoruz... Çok nedeni var. En önemli neden istek yok. Baba olma, anne olma isteği, geceleri kalkıp bakma, hayatını ona adama.. Çocuk sesi, ağlaması... Yani sanki bu iş bizi mutsuz edecekmiş gibi geliyor. Bu şekilde konuşup düşündüğümüzde yüzümüz gülmüyor içimiz daralıyor.. Bazıları gözleri içi gülerek anlatır ya.. Bizde o yok. Olmadığı için de bu zamana kadar henüz bir girişim içinde olmadık tabii.

Neden istiyoruz... Çok baskı var üzerimizde aile tarafından. "Daha niye yapmıyorsunuz" falan bilinen baskılar, etraftaki arkadaşların da bir bir çocuk yapması.. Bazen bizim de istiyor oluşumuz. Bunlar da düşündüren etkenler.

Hal böyle olunca Sayın arkadaşlar, acaba demeden edemiyor insan. Belki de hala toyuz, bu konuda yanlış düşünüyor olabilir miyiz? Sizler ne dersiniz bu konuda?

 
kesinlikle çok zor olacak. içinizden gelmiyorsa girilmesine gerek yok. hele o kadar yıl sonra halen birbirinizi seviyor gibisiniz çocukla bozmaya gerek yok derim ben.


  • enteg  (24.07.24 09:32:07) 
Eğer yaşlaninca cocuklarim bana bakar yada mirasim cocuguma kalsin fln dusuncesinde degilseniz bence hic gerek yok


  • Zetnikov  (24.07.24 09:33:27) 
herkes çocuk doğurmak zorunda değil öncelikle.

bu bir içgüdü ve olması gereken oluyor. o yüzden ben olsam takılmazdım. aileye de onların ikna olacağı şekilde "ne gelirse Allah'tan, kısmet" minvalinde cevaplar verebilirsiniz.

arada istiyorsanız da artık gelişine bırakabilirsiniz. çünkü kadının hamile kalma olasılığı bir ay içinde 4 gündür. hadi spermi tuttu sıkı sıkı + - 1 gün ekle. 6 gün.

kürtaj yaptırmadığınız sürece bebeğin kararıdır size doğmak/doğmamak.
  • janderzel zartanyan  (24.07.24 09:33:31) 
burada asıl düşünülmesi gereken isteseniz bile normal yollarla çocuk sahibi olup olamayacağınız bence. bu yaşlarda tüp bebek harici hamile kalma ihtimali düşük. (sizden veya eşinizden veya her ikinizden kaynaklı)


  • yazar yazmaz yazan yazar  (24.07.24 09:37:47) 
istemiyorsanız istemiyorsunuzdur. baskı var diye çocuk doğurulmaz. ama belki isteriz gibi bi düşünce varsa yaşınız geçiyor söyleyeyim. 40 yaşında mı anne baba olacaksınız, 50 yaşındayken mi 10 yaşında bi çocuğun peşinden koşacaksınız? vaktiniz daralıyor, bu kes,n. yani net istemiyorum diyorsanız tabi ki doğurmayın, olmuyor deyin geçin hatta. ama bi acaba varsa hemen yapın geç kalmadan.

zorluklar bi noktada azalıyor. bitmiyor tabi. yenileri geliyor vs ama sürekli gece kalkıp çocuğa bakmanız gerekmiyor nihayetinde.

eşimin aklında çocuk fikri yoktu. benim de oldum olası bebeklerle/çocuklarla bi samimiyetim, düşkünlüğüm yoktu. ama çocuksuz evlilik olmaz diye düşünüyordum, yani bi noktada anne olacaktım. şartlar yerine geldi, yaşım 31 oldu. e hadi dedim. kızım 2 yaşında geldi. bin tane acabası olan eşim niye daha önce yapmadık diyor şu an. çocuk gerçekten bambaşka bi duygu. 30 ülke gezmekle kıyaslayanlara filan gülüyorum gerçekten.

istemeyene saygım sonsuz. ama siz istememe konusunda net değilsiniz. bazen istiyoruz diyorsunuz. yaşlar da 35. şu an hadi deseniz belki seneler sürecek. bence boşuna bekliyorsunuz.
  • elorelia  (24.07.24 10:09:22) 
Benzer durumdaydık yaptık. Kendiniz istemiyorsanız kesinlikle baskıyla falan çocuk yapmayın. Ben daha çok eşimin istemesiyle yaptım. Bazen kendimi zamanı geri alabilsem keşke diye düşünürken buluyorum. Her türlü çok zor maddi, manevi.

2,5 sene oluyor uykularımız yeni yeni düzelmeye başladı. Size çocuk baskısı yapanlar, bakıma, desteğe ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmayacak. Maddi gücünüz kuvvetliyse, doğumdan itibaren sürekli bakıcıyla yapılır. Onun haricinde yapmayın, kendinizi yıpratıp ömrünüzden götürmeyin.
  • mirty  (24.07.24 10:20:58) 
Öncelikle çevredeki baskıyı boşverin. Başkasının mutluluğu için çocuk sahibi olunmaz.

Bence siz öncelikle çocuk istiyor musunuz veya istemiyor musunuz ona karar vermelisiniz. Mesajınızdan anladığım kadarıyla istiyoruz ile istemiyoruz arasında bir yerdesiniz. Karşı koyamayacağınız bir gerçek var yaşlanıyorsunuz. Erkek için o kadar problem değil ama kadınlar için belli bir yaştan sonra gebe kalmak birçok riski arttırıyor. Ve bir de herkes her istediğinde çocuk sahibi olamıyor. Yıllarca uğraşanlar var.

Bence isteyip istemediğinize kesin olarak karar verin ve ona göre eğer istiyorsanız maksimum birkaç yıllık planınızı yapın. İstemiyorsanız da hayatınıza devam edin. Üzgünüm ama artık yavaş yavaş belki ileride çocuk sahibi oluruz deme zamanı geçiyor sizin için.

34 yaşında 2 yaşında bir kız babası olarak yazıyorum bunları. Ebeveyn olmak ile ilgili merak ettiğiniz birşey varsa herzaman yazabilirsiniz bana.
  • nuevo  (24.07.24 10:27:38) 
İstemiyorsanız kesinlikle yapmayın. İstiyorsanız bile çok düşünerek yapın.
Biz eşimle çok isteyerek çocuk sahibi olduk, bu konuda çok mutluyuz.

Çocuk yetiştirmenin zorluğu etraf baskısının sizde yarattığı zorluğun bin katıdır. Hiç umursamayın etrafı.

Gerçekten çok güzel bir duygu, aşık olmayı tarif etmek nasıl zorsa çocuk sahibi olmanın hissettirdiklerini tarif etmek de çok zor, hatta imkansız. Ama zorlukları da çok fazla. Onlar da saymakla bitmez.

Sonradan pişman olup olmayacağınızı sizin keşfetmeniz lazım, başka birinin hatta eşinizin ne düşündüğü bile bu konuda ne düşündüğü önemli değil.
  • michael_knight  (24.07.24 10:31:08) 
bence çocuk "lan acaba istiyor muyum, istemiyor gibiyim ama ileride pişman olur muyum?" gibi sorularla yapılabilecek bi şey değil. böyle bir riske girmek için biraz fazla gözü kara olmak gerekir. ben ve eşim, biz de istemiyoruz ama net istemiyoruz yani. biz bu kadar net olunca aileler mecbur kabullendi.

isteyen ile istemeyen arasındaki fark o kadar net ki. çocuğu olan arkadaşlarımın gözünde görüyorum, ya da isteyen ama henüz olmayanların gözünde. bende o ışık yok, biraz bile yok. o nedenle siz de bi tekrar oturun düşünün.
  • ofelia  (24.07.24 10:36:39) 
Aa biz.

Yaşlarımız da aynı sayılır ben 34, eşim 33 yaşında ben erkek tarafıyım ve çocuğa daha sıcak bakan hep ben oldum 5 yıllık evliliğimiz boyunca.

Ama şu an emin olamıyorum çok düşünüyorum, çok gelgitler yaşıyorum. Eşim başta hiç istemezdi acaba pişman olur muyum diye düşünüyor o da. Vaktimizin daraldığının da farkındayız ama karar da veremiyoruz.

Ben oldum olası çocuklarla iyi geçinirim. Hep çocuğum olsun da isterdim ama evliliğimizin öncesinde eşim böyle bir düşüncesi olmadığını söylediğinde saygı duydum, terk etmek vs. aklıma bile gelmedi ve zamanla ben de kanıksadım sanırım bu durumu. Şimdi de bilemiyorum ona iyi bakabilir miyim, şartlar ne olur vs.

Diğer arkadaşların dediği gibi istesek bile belki olmayacak, belki zor olacak çok zor işler çok :)
  • chicha_v2  (24.07.24 11:36:57) 
Cocuk ucuncu partinin talebiyle yapilmaz.
Cocuk karsilikli emin olmadan yapilmaz.
Cocuk ortak "cocuk isteme" sebebi harici yapilmaz.
Cocuk kolay degildir.
Cocuk sevgisi sonsuzdur.
Cocuk yapmak olmazsa olmaz degildir.
  • quaker  (24.07.24 11:54:38 ~ 11:55:20) 
Yukarıdaki genel yorumlara katılıyorum, 35 yaşına gelmişsiniz, söylediğiniz şeyler itibariyle de kendinizi biliyorsunuz belli ki, bir anda kişisel zevklerinizden ve hayat tarzınızdan sıkılıp "Keşke bir bebeğimiz olsaydı da hayatımıza renk gelseydi" deme olasılığınız sıfıra yakın.

Diğer yandan akrabaları da boşverin, sırf birileri bayramdan bayrama görecek diye dünyaya canlı mı getirilirmiş? Hayır bir de bunu söyleyen insanların 10 tane torunu, 5 tane çocuğu falan oluyor... Nasıl bir fetişse...
  • salihdt  (24.07.24 12:01:09) 
başkası istiyor diye çocuk yapılmaz.

ben oğlumu ilk 3 yıl tek başıma büyüttüm, ilk 2 yıl emzirdim ve bu 2 yılda her gece ortalama 8 kez uyanıyordum emzirmek için. gün içinde de öyle. sonra gaz attırması, uyutması falan çok zordu ama anne olmayı istediğim ve hazır olduğum için çok mutlu günlerdi benim adıma (şu an ama uyku problemleri yaşıyorum, babası başka evde çocuğu olmamış gibi fosur fosur uyuyordu).

büyüyünce bebeklikten daha zor; telefon tablet olmayacak, sağlıklı beslenecek, sosyalleşecek bir sürü şey :)

başkası istiyor düşüncesiyle asssssla asla çocuk yapılmaz. pişman oldunuz diyelim, ne yapacaksınız çocuk esirgemeye mi bırakacaksınız :p

çocuk yapmayın, hiçbir faydası yok düşüncesine de karşı biriyim, onu da belirteyim. çocuk dünyadaki en güzel varlık.
  • deartheodosia  (24.07.24 13:12:32) 
Cocuk yapcaginiza atlayin motora dunyayi gezin. Cocuk maalifyet 1m $ civarinda. O paraya gezmediginiz ulke kalmaz


  • lapaz  (24.07.24 13:21:10) 
35 yasinda 3.5 aylik bebek annesi olarak hemen taze tecrubemi paylasayim, acabaniz varsa hemen yapin insan çok yoruluyor bebek bakarken. Zaten birkac ay deneseniz, 9 ay da hamilelik derken cocuk dogana kadar 36-37 yasinda olursunuz. Ama gerçekten istemiyorsaniz da yapmayin cunku isteksiz bir sekilde gece elli kere uyanarak ve yillar boyu sürekli bir canlinin pesinde olarak mutlu olma ihtimaliniz çok dusuk. Yalniz gercek su ki cocuk olduktan sonra hayata dunyaya ve insanliga karsi bakis acisinda degisim oluyor, cocuk olduktan sonra bu sekilde dusunmeyeceksiniz çünkü gereksiz, olmazsa da olur bir sey gibi gelmeyecek.


  • passive aggressive  (24.07.24 13:21:23) 
açılın 45 yaşında ve 10 yaşında oğlu olan baba geldi.
birincisi cevapların hepsini okuyamadım, tekrar varsa affola.
ikincisi kimse istiyor diye çocuk sahibi olunmaz.
üçüncüsü biz de benzer durumdaydık ve 10 yıl sonra ne oldu onu anlatayım;

1-ilk 3 -4 yıl zorlu geçecek. eşler arası kavgalar artıp, seks azalacak. Fakat siz hayatınızı ne kadar çocuk odaklı olmaktan çıkarırsanız o kadar rahatlayacak. Bizim çocuk 4 yaşındayken 3 ülke gezmişti bile. çocuk odaklı olmamaktan kastım bu. Yine de ilk yıllar bebek kokusu, tombiş kolları sizi rahatlatacak.
2-4-5 yaştan zonra bakım ihityacı azalıp muhabetten arttıktan sonra tadından yenmemeye başlanacak. onun espirilerine güldükçe, onunla beraber aktivite yaptıkça ya iyi ki yapmışım demeye başlayacaksınız.
3-masraf hiçbir zaman bitmeyecek ve her zaman ya o parayla şunu yapardım diyeceksiniz ama ara sıra büyüyen çocuğunuzun bebeklik fotoğraflarını görünce ne zaman büyüdü diyip gözleriniz dolacak ve harcadığınız emek ve paraya helal olsun diyeceksiniz.
4-Evlilik zamanla monotonlaşmaya başladıkça çocuk ailedeki monotonluğun gazını alacak. Benim gibi 43 yaşında suşi yemeye başlayacaksınız.

sonuç olarak yapın demeye getirmiyorum. deneyimlerimi yazdım. karar sizin.
bu arada geç ebevyn olmak özellikle erkek çocuk (daha hareketli olduğu için) olursa ekstra yoruyor.

edit1: ihtiyaç durumunda çocuğa bakabilecek yakında anne baba varsa bonus. bizde hepsi çok yaşlıydı ve her şey daha zordu. ancak büyüdükten sonra bırakabildik. saçma bakıcılarla uğraştık vs.
  • merhum  (24.07.24 15:23:09 ~ 15:26:32) 
[]

Ev Satın Alma Tapu Kaydı

Bir Ev alıyoruz, alıcıdan tapu kağıdı geldi. Web Tapudan alınan belgeden bahsediyorum. Bu belgede herhangi bir ipotek vs. görünmüyor. Alıcı daha önce bir kredi kullandığını ve borcunu ödediğini söylemişti. Hafızam beni yanıltmıyorsa eskiden ipotek konulması sonrasında kaldırılması tapu işlemlerinde yazardı. Ben mi yanlış hatırlıyorum yoksa herhagibir şerh/ipotek görünmemesi endişelenmemek için yeterli mi?

Pek tabi tapu işlemleri esnasında da kontrol sağlanır fakat yine de sormak istedim.


 
kütük defterinde yazar. eski tapu belgelerinde arkasına not düşülürdü. doğru hatırlıyorsunuz. webtapu çıktısının doğruluğunu altındaki koddan evrak doğrulama hizmetinden doğrulayabilirsiniz.


  • phonex  (24.07.24 10:10:38) 
Yeterli, size gönderilen şey taşınmaza ait güncel tapu kaydı ise ipotek terkin edilmiş demektir.
Aktif-pasif tapu kaydı alsaydı orada görebilirdiniz. Terkin edildiği işin şu aşamada sizlik bir durum yok gibi görünüyor.
Dediğiniz gibi imza esnasında tekrardan sorarsınız, zaten memur varsa size söylemek zorunda.
  • hayalhayal  (24.07.24 10:54:37) 
[]

Yunanistan'da internet kullanımı

Turkcell günlüğü 280 liradan yapıyor. Daha ekonomik alternatifler neler olabilir? Sadece internet lazım.




 
Telefonunda bu özellik varsa: e sim. Mobimatter uygulamasını indir, dewamke


  • abuzer  (24.07.24 08:12:19) 
E sim özelliği yokmuş


  • etna  (24.07.24 09:13:02) 
E sim yoksa oradan sim kart almayı da değerlendirebilirsin ama fiyatları nasıl öğrenebilirsin bilmiyorum :/


  • chicha_v2  (24.07.24 09:22:40) 
Vodafone Greece
www.vodafone.gr

  • Northern Mariner  (24.07.24 09:34:24) 
Oradan hat alırsanız her türlü daha ucuza gelir. Havalimanında vardır prepaid sim satan yerler. Otobüs/gemiyle gidiyorsanız şehir merkezlerinde bulursunuz.


  • but that was just a dream  (24.07.24 09:56:31) 
E sim daha pahalıya geliyor. Turkcell günlük 280 manttıklu ben öyle yaptım.


  • mikahakkinen  (24.07.24 17:54:31) 
[]

Geceye 2 soru bırakıyorum

1- Hayvanlar birbirlerine isim takabiliyorlar mı? Yoksa genelde ortalığa sesleniyorlar da gelen geliyor.. şeklinde mi davranıyorlar?

Sanırım her yunusun bir ses imzası varmış ona göre tanıyorlarmış. Veya şempanzeler belli sesler çıkararak belli kişileri kastedebiliyorlarmış.

Ama başka bir örnek bulamadım. Şempanze ve yunuslarda bilinç düzeyi iyiymiş diyebilir miyiz?

2- Sizce atalarımız dil gelişmeden önce birbirlerine etiket takabiliyorlar mıydı? Gerçi anlamsız ses ve hareketler de bir dildir ama ilk başlarda nasıl anlaşıyorlardı bilen veya tahminde bulunacak var mı?

Yani şöyle bir dönem geçirmiş olmamız olasıdır değil mi? www.youtube.com

Yoksa sesler yerine herkesin bir işareti vardı da ona göre mi çağırıyorlardı? Yani mesela nah yapınca biri geliyor, yumruk yapınca başka biri geliyor... gibi.

 
Hayvanların enerji okuduklarını biliyoruz, kediler köpekler kuşlar atlar büyük ve küçük baş hayvanlar, vs vs. Ses okuyanlar da var (ses de bir enerji elbette) koku okuyanlar da var (köpekler) filan. Mutlaka Kızılderililer'deki gibi isimlendirmeler olmuştur diye düşünüyorum. Oturan boğa, demir ayak :)

Bence bütün hayvanlardaki bilinç düzeyi insanlardaki bilinç düzeyleri gibi. Aynı grupta, ufak farklılıklar var.
  • muhayyer divan  (24.07.24 03:33:26) 
papağangillerin her bir yavru için farklı tonda ses çıkardıklarını anlatan bi belgesel izlemiştim.


  • sinek kral  (24.07.24 05:16:32) 
İlk konunun uzmanı değilim ama mantıken hayvanların hepsi için ortak bir şey olmasa gerek. Sonuçta bireysel yaşayanlar var, toplu yaşayanlar var, ciğerlerinden çıkan havayla ses çıkaran var, ses dalgaları yoluyla iletişim kuran var, hatta kimi türler biyokimyasal salgılarla iletişim kuruyor. Örneğin Yunus ve şempanzelerden bahsetmişsiniz. Bunlar birbirlerinden her açıdan farklı canlılar.

Ses tonları etkili olabilir, temas ve bakışmalar etkili olabilir. Eminim bunların her birinin ayrı ayrı ya da bir arada bulunduğu iletişim yöntemleri vardır farklı türlerde. Ya da doğrudan birey-birey iletişimi olmayıp daha çok alarm seviyesinde topluluğu harekete geçiren sinyallerle birey-topluluk iletişimini sürdüren de vardır. Bu durumda isme zaten gereksinim yok.

Demek istediğim "hayvanlar" diye bir genelleme üzerinden konuşmak yanlış olur.

2. Soru hakkında daha fazla şey söyleyebilirim. İletişimin ötesinde, konuşma dilleri kültürel bir üretim, dolayısıyla insanın soyut düşünme yeteneği kazanmasıyla doğrudan ilişkili. İnsanların yaklaşık olarak kompleks bir dil geliştirecek yetkinliğe ne zaman ulaştıklarıyla ilgili birkaç şey söylenebiliyor.

En önemli kıstaslar taş alet teknolojilerindeki gelişme. Bilinen en erken taş aletler Lomekwi kültürü diye adlandırılan bir grupta 3.3 milyon yıl önce ortaya çıkıyor. Bunun ardından 3 milyon yıl önce Oldowan endüstrisi denen alet teknolojisi geliyor. Bu iki grup taş aletin üretimiyle ilgili deneyler var. Taş alet yapmayı bilmeyen insanları bir odaya alıyorlar ve odaya bir ödül koyuyorlar. Odada taşlar da dahil çeşitli materyaller var. ve modern insanlar ödüle ulaşmak için bu taşları kullanarak Oldowan aletlere benzer kaba taş aletleri o odada icat edebiliyorlar. Bunun için ekstra bir şey öğrenmeye ihtiyaç duyulmuyor.

Ancak 1.95 milyon yıl civarında aşölyen taş alet teknolojisi gelişiyor. Bunlar taşların önlü arkalı olarak yontulup çift yüzeyli, planlı şekillendirildiği aletler. Haliyle bir uzmanlık ve öğrenme süreci gerektiriyorlar. Bu noktada artık temel şeylerden ziyade sofistike bir kültürel aktarım sürecinin başlamış olduğu görülebiliyor.

Dilin kendisi de pek tabi ki komple bir paket olarak gelemez. Her şey gibi bir gelişim süreci olduğunu varsaymak en akla yatkın durum. İsimler de bu gelişim sürecinin bir noktasında ortaya çıkıyor haliyle. Ancak süreç bir gün önce dil yoktu, bir gün sonra artık dil var denemeyecek kadar geniş bir geçiş sürecini de içeriyordu. Haliyle isim takmayı da pekala doğrudan dilin varlığıyla ilişkilendirebilirsiniz. Dil öncesi isimler, dil sonrası isimler diye ayırmak açıklaması güç başka sorulara yol açacaktır. Bunun yerine bilgisayar programlama dilleri gibi daha temel seviyelerdeki dillerden ve daha kompleks dillerden bahsetmek daha düzenli bir kategorilendirme olur.

Ancak atalarımızdan kastettiğiniz şey de önemli. Doğrudan homo sapiens özelinde konuşacaksak büyük olasılıkla daha en baştan itibaren yetkin şekilde sözlü iletişim kurabiliyorduk. Çünkü yukarda anlattığım taş alet teknolojilerini geliştirenler sapiens değil. Lomekwi ve Oldowan aletler için habilis ve kenyantropus en olası seçenekler. Aşölyen aletleri ise erektus geliştiriyor ve sonrasında neanderthaller tarafından üretimi de yaygın biliniyor. Daha sonrasında ise bunu daha kompleks mousteryen aletlerin yapımında öncül olarak kullanıyor neanderthaller. Bilinen en erken sapiensler ise 300.000 yıl önceye ait. Haliyle sizin hangi kısmı sorduğunuz önemli. Örneğin 3.3 milyon yıl önce lomekwi kültürünün 3 milyon yıl önce oldowan endüstrisinin oluştuğundan bahsetmiştik. İşte bilinen en erken sapiens fosillerinden günümüze kadar geçen süre de bu kadar. Haliyle Lomekwi taş aletleriyle ilk sapiens fosiller arasındaki süre gerçekten devasa. Bu süreçte gelişen şeyleri zaten edinmiş olarak var olduk.
  • akhenaten  (24.07.24 09:13:48 ~ 09:55:19) 
geçenlerde internette fillerin birbirlerine isimleriyle hitap ettiğine dair bir haber okumuştum.

bence insan denen tür, yazılımında dil becerisi ve bilinçle dünyaya geldi ve geldikleri andan itibaren iletişim başladı.
  • kullanıcı adı  (25.07.24 20:05:56) 
[]

kiraya zam sorusu

Selam,

Geçen sene %300, ondan önceki sene de %100 kira zamı yapmıştık. Hoş şu an yine de piyasanın altında kaldı. Ancak görünen o ki ben bu ay zam bile almayacağım, maksat ekonomimiz şahlansın :)

Yasal oran olan %65 zamı uygulayıp kirayı öylece yatırsam uygunsuz mu olur ? Ev sahibi ile bu konuda muhatap olmak yıpratıcı olmaya başladı. :( İlla ki, sizin için uygunsa şu kadar yatıracağım mı demem gerekiyor? Bunun ardından piyasaya göre düşük kaldı bık bık bık gelecek bence. Nedir doğru olan? Bu arada 4.senem ve zam sonrası piyasadan düşüklük durumu 4 bin TL civarı olacak geçen ay aynı binada kiraya çıkana göre.

 
Aynı seviyelerde zam yapmış ev sahiplerimiz. Bence nezaketen söylemek gerekiyor.

Eğer düşük derse de eski kiracı olduğunuzdan girin, zamdan çıkın. Kiraları zamanında yatırıyorsanız zaten ikiletmez.

Her sene yeni kiracı gibi zam yapacaksa ne ala dünya.
  • kimlanbu  (24.07.24 01:28:00) 
- 4bin fark piyasaya göre düşük sayılmaz, bence normal olanı.

- Her sene yeni kiracı oranından kira ödemeyi kim çıkardı bilmiyorum, eski köye yeni adet icat ettiler (kızgın yüz)

- Tüfe oranıyla 4k civarı fark oluyorsa bence şartlarınızı söyleyip yasal orandan göndereceğinizi kabul ettirin (zor biliyorum, ben ettiremedim)

- Kimse uymayacaksa neden tüfe oranı üzerinden sözleşme yapılıyor, herkes sözünü tutsun (ulusa seslendim)

- Devlet artık kiraları kendi belirleyip, kendi toplasın ve ev sahiplerine yatırsın, hatta isterse üç beş gün de işletsin paraları (yetti gaari, belki bakanın kulağına gider diye yazayım dedim)

- Allah, aklı başında, vicdanlı ev sahipleriyle aklı başında, vicdanlı kiracıları birbirine denk düşürsün
  • epitaf  (24.07.24 04:08:24) 
Tüfe oranıyla göndereceğinizi, kabul etmezse geçen sene ve ondan önceki sene yapılan %100 ve %300'lük zamları %25'e çekmek için yasal yola başvuracağınızı söyleyebilirsiniz. İpler zaten gergin, kopsun gitsin. Sürekli alttan almak zorunda değilsiniz. Bu konudaki argümanımı detaylandırmak isterim.

- Usulen önce arayıp "%65 yapacağım, haber vermek istedim" demeniz iletişim açısından iyi olur. Belki daha ucuza bile kapatabilirsiniz. Bu dediğimi, %65 kabul edilmiyorsa ve daha aç gözlü davranılıyorsa yapmanızı tavsiye ederim

- Aşağıdaki bir arkadaş, ev sahibim olsa ve aramız bal börek bile olsa, ben böyle deyince benle ipleri kopartırmış. Bence sorun değil. Sonuçta yaptığım ekstra yüksek zamlarla o ilişkinin parasını ödemişim. İade aldığımda tabii ki somurtuk bir yüz görebilirim. İnsanlara anlaştığınızdan daha yüksek para verirseniz size tabii ki gülümseyecekler istemsizce.

- Sözleşme hukuku bu. Boru değil. Sözleşmedeki kurallara uymayacaksanız neden sözleşme yapıyorsunuz? Sözleşme, zam konusunda asıl belirleyici. Bu "sizin için uygun olursa" aramalarının yazılı sözleşme yapılmadığı sürece hiçbir bağlayıcılığı yok. Size önerdiğim yöntem ev sahiplerince de "tüfe altında ödedi, farkı hemen ödesin" şeklinde tahliye davalarında kullanılıyor.

- Kiranın piyasanın altında kalması, ev sahibinin sorunu. Sizin değil. Bir yatırım riski almış evini bir süreliğine kiraya vererek, elinde sözleşme şartlarını belirleme şansı varmış. Oraya Tüfe yazmış. Projeksiyonu tutmadı diye onun yatırımının riskini sizin almanız doğru olmaz. Çünkü kira gelirinden pay almıyorsunuz. Niye zarar size girsin? Madem gelir riski alanın, risk de geliri alanın olmalı.

Farkına varmalısınız ki şu zamana kadar bal böreklik, sizin yüksekten yüksekten kira yatırmanız ve hakkınızı almak istememeniz sebebiyle. Her ay masada fazladan ve bahşiş denemeyecek kadar büyük bir para bıraksanız bana, ben de sizinle iyi ilişki kurmaya çalışırım.
Ev sahibinizi iyi ilişkiler kurarken sınırlarından azad etmek çoğu kişinin yaptığı bir hata. Sınırlarını bilmediklerinde, maaşınızın tamamını bile isteyebiliyorlar.
  • nejdet c  (24.07.24 06:46:39 ~ 09:42:00) 
iletişim, iletişim, iletişim.

Ev sahibi olsam, kiracımla aram bal börek dahi olsa;
nejdet c' nin dediği gibi konuşsa ipleri kopartırım.

lisan-ı münasiple zam alamadığınızı, max bunu yapabileceğinizi güzelce anlatırsanız sorun yaşamazsınız muhtemelen.


nejdet c hocam; olay alttan almak falan değil ki. TElefon açıp meeni bi' şekilde iletişim kurarak orta yolda buluşmak. Kimse bizim cebimizden paramızı zorla almadığı gibi biz de kimsenin malına zorla çökmeye çalışmıyoruz.
Bu bir nevi bi' ticaret, usulüne uygun iki tarafın da mağdur olmadığı çözüm yolu bulmaya çalışmak lazım.
İlk yazdığınız cevap biraz agresifti, ona istinaden yazmıştım.
  • kumandanim  (24.07.24 09:09:36 ~ 11:57:42) 
aynı sizin gibiyim. kira zam olayı yaklaştıkça anksiyete doruk noktaya ulaşıyor.

ben ev sahibine mesaj attım. teftüf oranı şu kadar, kiramız xx kadar oluyor. küsüratlı bir şey çıktığı için yukarı düzleyip xx sizin için uygun mudur? şeklinde kibarca yazdım. o da kabul etti.
  • ruhlardan esinlenen karga  (24.07.24 09:13:55) 
Yeni olmayan kiracinin piyasanin bir miktar altinda kira oduyor olmasi zaten normal. Siz %65'i soyleyin, kabul eder zaten.


  • mbond  (24.07.24 09:51:32) 
Geçtiğimiz yıllarda zaten yasal oranın çok üstünde yapıp olması gerekeni yapmışsınız. Bu yıl zaten işler değişiyor, örneğin asgari ücretli yılın ortasında geçen sene ki gibi zam almadı ya da beyaz yakalının da aldığı zamlar geçen sene ki oranlar da değil.
Yukarıda yazan bir yoruma katılıyorum eski kiracının yeni piyasayla bir olması olayını kim çıkardıysa çok saçma bir olay. Siz 4 yıl önce girmişsiniz şu an piyasanın ne olduğu sizi ilgilendirmiyor. Ben olsam %65 zammı uygulayıp yasal oranda artışı hesabınıza yatırdım, bilginize. gibi bir mesaj atarım. Eğer arayıp ısrar ederse yukarıdaki argümanlar ile kendimi savunup konuyu kapatırım.

  • uzaydan kumanda  (24.07.24 10:39:49) 
tüfe'nin niye en üst sınırını baz alıyorsunuz ki arkadaşlar. en üst sınırı da kabul etmek zorunda değilsiniz. açın görüşün önce ne yapalım deyin o da siz ne düşünüyorsunuz diye sorar zaten. (5 sene dolmamış ama aynı seviyeye gelmiş hemen hemen, ayrıca eski ve güvenilir kiracısınız) %40 düşünüyorum deyip %45 yapın en fazla. kira zam sınırı %25 iken nasıl %300 yaptıysanız, tüfe'nin üst sınırı %65 diye illa bu orandan yapmak zorunda değilsiniz. bu ifade ev sahibi EN FAZLA bu oran kadar zam yapabilir anlamına gelir.


  • Improbable  (24.07.24 15:39:19) 
kumandanim'in dediğine katılmıyorum. kiracı değilim.

kanunlarla belirlenmiş bir sayı var ortada. ben ev sahibi arayacağım kendi iş yerimin bana zam yapmadığını söyleceğim de nolur daha fazla kiraya zam olmasın diyeceğim de... niye kiracı özelini ev sahibiyle paylaşmak zorunda? belki adamın zam almadığını anası babası bilmiyorken bu gayet özel bilgidir. niye bu adam sırf bir alışverişin tarafı olduğu için ekilip bükülmek zorunda? daha açık sorayım, kiracı neden ev sahibine yalvarmak zorunda? "aramız bal börek" ten kasıt "senede bir beni arayıp yalvarıyor, kendimi bana üstün hissettiriyor" ise direkt söyleyin bilelim. üstte dediğim gibi, kiracı değilim. iki kuruş için insanların onurlarının masaya yatırılmasına karşıyım. mesaj at, uygun mudur diye usulen sor gitsin. iyice suyu çıktı bu işin.
  • titanyum22  (24.07.24 16:51:27) 
@ titanyum22; Hocam ben 24 senelik profesyonel kiracıyım :)

Kimseye zam almadığınızı söylemek zorunda değilsiniz tabi ki;


Improbable' ın dediği gibi telefon açarsınız, kafanızdaki rakam ne diye sorarsınız, bişey söyler, söylemezse size sorar, siz aklınızdaki rakamı söyler ve bi' şekilde orta yol bulunursa oturmaya devam edersiniz. Kimsenin eğildiği, büküldüğü yok ki. Siz ev sahibi ile konuşmayı ne sanıyorsunuz vallahi anlamadım.

Ben 25 senelik profesyonel iş hayatımda da astımla da üstümle de gayet kibar ve olumlu, yapıcı konuşurum hep ki özel hayatımda da böyle bu. Olması gereken medeni şekil bu zaten. Ha karşıma hırtın teki çıkar onun da ağzının payını hakedecek şekilde güzelce veririm o ayrı ama örneğim 10 senedir kiracıyım son oturduğum evde, ev sahibime telefon açıp "atar gider " tonda " bu kadar zamn yapıyorum, işine gelirse " demem, diyemem zaten, bana yakışmaz.

anlatmak istediğim tamamen bu. yoksa kimse 3-5 milyonluk eviyle kimseye " köpek " çekemez.
  • kumandanim  (24.07.24 17:34:46) 
[]

Marketteki fiyat farkını kime şikayet edebilirim telefon ya da online?

Böyle bir birim var mı tüketici mahkemesine gitmeden?

30 tl yazan sodayı kasaya gelince 55 tl olduğunu gördüm, ödedim. Sen yanlış görmüşsündür dediler.

Kontrol ettim 30 yazıyor. Kasa kapandı falan dediler yarın öğlenden sonra fiyat farkını veririz falan dediler pişkin pişkin.

25 tlsinde değilim de yapılan muameleye uyuz oldum.

Cimer, bimer, maliye vs şikayet edebiliyor muyuz fiyat farkını online ya da telefonla?

 
Eğer zincir marketse en hızlı ve sorunsuz sonuç alma ihtimaliniz markanın müşteri iletişim merkezine şikayet iletip oradan çözüm beklemek olur. Bu noktada çözüm olmazsa bu konuşmayı / yazışmayı da alıntılayarak cimere yazarsınız ancak şikayetin doğası gereği çok bir sonuç çıkmaz. Gerekli uyarılar yapılmıştır diye bir dönüş alırsınız zannediyorum.


  • akhenaten  (23.07.24 22:00:24) 
Fiyat farkını değil de marketi şikayet et bence. Bu nasıl bir laubalilik?


  • nawar  (23.07.24 22:33:04) 
ben fırın ekmeği pahalıya satıyor diye şikayet etmek için aradım fakat serbest piyasa, yapacak bişi yok cevabını aldım.


  • neira  (23.07.24 22:41:01) 
ha pardon postu okumamıştım. etiketleri yanlış yere koyabiliyorlar ya da kasada fark edeceksin başka türlü bir yolu yok. geçen gün başıma geldi ve kasadaki adam "eee şimdi ne yapacağız" diye bana sordu :D


  • neira  (23.07.24 22:42:01) 
muameleye bir şey diyemem ama başında sahibinin durduğu mahalle bakkalına gitmediyseniz personelin bi kastı yok bu durumda. zammı onlar yapmıyor, işin işleyişine onlar belirlemiyor.


  • elorelia  (24.07.24 10:15:02) 
Dün trt de ticaret bakanının röportajı vardı. Bakanlığın ihbar hattı mevcut. Alo 175. Arayın yönlendirirler muhtemelen.


  • o kadar da degil aga  (24.07.24 12:45:48) 
[]

Ales soruları

ales varmış bu hafta
bende kaydolmuştum. Çıkmış sorulara bakıp girecektim ama 2 tane D&R'a gittim hiç bir kitap kalmamış :)
Son bir kaç yıla ait online pdf olur vs çıkmış soru arıyorum. Elinde olan var mıdır?


 
Son birkaç yıla ait soruları bulabileceğinizi sanmıyorum. Ösym, sınava girenler hariç yüzde 10'unu açıyor. Hiç alesi araştırdınız mı?
Telegramda ales sorularını atanlar varsa onları indirip bakarsınız.

  • sevilen progressive türkücü  (23.07.24 22:02:21) 
telegram'da matematikpdfosym kanalına ulaşın.


  • beatbox yapan metalci  (23.07.24 23:44:11) 
ankara'daysan kızılayda kök çarşısına git nerdivenlerden aşağı in her şey var orada


  • Hallegadola  (24.07.24 11:06:21) 
1 ... •454647484950515253• ... 8309   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.