Ekşi Duyuru

Vira Göcek Tekne Turu (Ali Kaptan)

Google maps de aratınca çıkıyor bilgileri. ararsanız whatsapp dan tur bilgilerini atıyor size.

Copilot'a sordum. Belki yardımı olur.

Excel'de, belirli koşulları karşılayan verileri bir çalışma sayfasından diğerine taşımak için birkaç farklı yöntem kullanabilirsiniz. İhtiyacınız olan işlevsellik için bir VLOOKUP veya INDEX/MATCH kombinasyonu kullanabilirsiniz. Örneğin, A çalışma sayfasındaki C6 hücresindeki "PROJE-27" ve F4 hücresindeki "26.07.2024" tarihini B çalışma sayfasında arayıp ilgili notları veya günlükleri getirmek istiyorsanız, aşağıdaki gibi bir formül kullanabilirsiniz:

=INDEX(B!B:B, MATCH(1, (A!C6=B!A:A) * (A!F4=B!A:A), 0))
Bu formül, A çalışma sayfasındaki C6 ve F4 hücrelerindeki değerleri B çalışma sayfasının A sütunundaki değerlerle eşleştirir ve eşleşen satırdaki B sütunundaki değeri getirir. Ancak, bu formülün doğru çalışabilmesi için B çalışma sayfasındaki tarihlerin ve notların düzenli bir şekilde sıralı olması gerekmektedir.

Eğer birden fazla çalışma sayfasında arama yapmak istiyorsanız, bu işlemi her bir çalışma sayfası için tekrarlayabilir veya daha karmaşık bir formül oluşturabilirsiniz. Excel'in gelişmiş özelliklerini kullanarak, aradığınız bilgileri otomatik olarak bulup getirecek bir makro da yazabilirsiniz.

ayarlar -> görünürlük

ayarlar -> veri gizliliği

buradaki ayarlardan düzenleyebilirsiniz

@art cat, ayarların hepsine baktım, böyle bir ayar bulamadım. tam nereyi diyorsunuz mesela?

Bu ayarlar Görünürlük'ten yapılıyor. Tüm profilinizi gizleyemiyorsunuz. Ama takipçiler, soyadı vb. bilgileri gizleme seçeneği var.

çift membranlı ve motorlu olanları daha az atık su üretiyor ve bir şişe doldururken motorsuz olanla arasında bariz hız farkı var. eğer bundan dolayı fiyatı diğerlerinden yüksekse bence tercih sebebi.

sumosu aldım hem ofise hem arkadaşımın evine, çok memnunum.
ikisinde de ayrı filtre kullanıyoruz, ofistekinde daha adisik bir su var, tadı daha iyi bence. şu anda fiyatı 7-8 bin arası olmalı.

Ihlas'in cihazi 10-12bin civari sanirim. Filtreler 400, ana filtre de 800 lira.(3 ayda bir mi ne gelip kendileri degisiyorlar)

Fikir olsun diye yazdim

ben mahalledeki su arıtmacıdan taktırdım 2bin e, şu anda da 3-4 bin sanırım.

tadından falan memnunuz ölmedik şimdiye kadar. motor taktırmadım. bu şekilde de iş görüyor çünkü binanın suyu tazyikli gayet. atık su oranını ayarlayabiliyorlarmış onun bi standartı var dedi 1e 5 mi ne o şekilde ayarlıyoruz dedi.

10bin üstüne aldığınız cihazlar ne yapıyor allah askına içine taktığımız filtreler hepsine aşağı yukarı aynı değil mi?

Bütün cihazlar hemen hemen aynı

havalimaninda yapmistim ben gise gibi bi yer vardi oradan.
bu arada nakite nerdeyse hic ihtiyac duymadim otomatlar haric.
hep kredi karti kullandim.

Postaneden bozdurabilirsin,çıkarkende aynı şekilde gidip yenden dolara dönüyorsun.

Elinizin başına ne geldiği konusunda açık olursanız fikir yürütebiliriz, ne oldu da kırık olduğu kanısına vardınız?

@apocalipy, bir kaza yaşamadım. İlk uyandığımda fark ettim. Günden güne azalmak yerine ağrı daha da arttı ve diğer parmaklara da geçti. Dolap kapaklarını açarken, saç toplarken kısacası günlük işlerimi yaparken parmaklarım acıyor.

Kırık değildir muhtemelen ama eklemle ilgili bir şey olabilir.
Romatizma bile olabilir.
Bir travma yoksa neden kırık olsun?
Aklima romatizma geliyor.

Ek not, olur da romatizma ise iyi bir romatolog bulman lazım. Nedense (hiç bir destekleyici delil yok tabi) iltihaplı eklem romatizması olabilir. Bunun teşhisini koymak çok zor diye biliyorum. Bira araştırman gerekebilir.

Kırık degildir ama eklemlerinizde sıkıntı olmalı. Acil hastaneye giymelisiniz

Tüm parmaklar aynı şiddette mi acıyor yoksa bazıları daha mı çok? Ben de birgün böyle bişey yaşadım yüzük ve serçe parmağımda, sonra fark ettim ki telefonu tutma şeklimle ilgiliymiş, heralde o sıra çok telefona bakmıştım parmaklarım aynı saçma pozisyonda kalmış ağrımış

romatolojiye yoksa dahiliyeye başvurun +1 kan tahliliyle belli olur çok zor değil.

Romatolojiye devlette gideceksen önce dshiliyenin vs sevk etmesi gerekiyor. Sevk almadan randevu alınamıyor. Bir de tam emin olmamakla beraber bildiğim kadarıyla elde ayakta vs görüldüğünde simetrik oluyor belirtiler genelde. Yani ağrı ya da eklemde şişme vs tek elde değil iki elde olur genelde. Şişme olursa o şekilde kalıyor bir de şekil bozukluğunda düzelme olmuyor diye biliyorum bir de. Geçmiş olsun

Kullanımdan ayrı olarak belli modeller ve belli modellerin motorları veya ona bağlı aksamlar vs. kronik sorunlu olabiliyor.
Almaya karar verdiğiniz modelle ilgili sosyal medya gruplarında da ayrıca araştırma yapın yine tanıdığınız ustalara sorun.

geçenlerde izlemiştim:
m.youtube.com

yine satışta aracın sorunlarını gizleme yöntemleri, diğer hileler vs konular ile ilgili buraya bakın :
m.youtube.com

ön kaput değişen veya işlemliyse o araçtan mümkün olduğunca uzak durun. motor, şanzıman ve şaseyi kontrol ettirin. geriye kalan şeyler (amortisör, fren vs) zamanla eskiyen ve normal fiyatlara değişimi yapılması gereken şeyler.

aracın geçmişi çok belli değilse alır almaz triger setini komple değiştirin ve yağ, su, antifriz düzenli koyulmamışsa siz de koymayın çünkü eski bir araçsa pasları çözer ve bir yerlerden patlak vermesini sağlar.

airbag'ler daha önce patlamış mı değişmiş mi orijinal mi kontrol ettirin, fiziki açıp bakmaları lazım, öyle yüzeysel bakınca anlaşılmaz. bir de iki hatta üç aracı birleştirip satanlar türemiş piyasada, iyi bir ekspere gösterin kaynak falan var mı baksınlar.

Biz ne desek boş. Yanınıza güvenilir bir motor ustası alın. Hatta alacağınız arabayı 2 tane motor ustasına gösterin.

Youtube da gormustum arabayi expertise sokuyorsun adam sana yapilan her mudahaleyi soyluyor

Benim doktor sabırla tekrar tekrar anlatmıştı
Not kağıdını bulup yarın yazarım

kanama başlangıcından itibaren 14 gün geçince
yani 15. gün ilaca başlanıp 10 gün içilecek

3 ay boyunca bu şekilde kullanılacak demiş bana doktor

Aracı aldıktan sonra üretiminin durması sanırım pek sorun değil.
Daha çok kaç yıl parça garantili olduklarını servislerine sorunuz.

Sifir almayacaksanız yetkili servis geçmişli olmasi iyi olur. Yoksa faturaları ile özel servisteki bakim da duruma gore sorun olmayabilir.
Üretiminin bitmesi alinmasini saçma yapmaz. Ancak cok uzun sureler veya cok kilometre yapilma durumunda sorunsuzluk beklememek gerekir.

80 model mercedeslerin bile hala piyasası var. o yüzden araba iyi durumdaysa hiç düşünmeyin

Üretim sonlansada mercedes gibi firmaların parça desteği mevcut sıkıntı olmaz.

Aslında bir kaşık yok

son paragraf ok.

örnek hatalı.

bayern sin ve 1.torbadasın. kopenhag kapandı. yenemedin. bu sıkıcı futbol yüzünden bayern gibi yatırımı yüksek kulüpleri koruyor bu yapı. böylelikle diyor ki sen kopenhag ile bir kez uğraş. bir de gala gelsin. kopenhag kapansa dahi, git gs’yi yen.

manu’sun ve ikinci torbadasın. merak etme bayern’e yenilsen de bir daha başına bela olmayacak. ikinci maçta liverpol ile oyna bir şansın olsun. kopenhag’ı aşamaz isen üzülme başka bir rakiple karşılaş bir şansın olsun.

takımları farazi salladım. bu sayede büyük takım olmak daha zor. kendi futbolunu oynayanların işi daha zor. maç maç analiz yapanlar, strateji uygulayanlar daha ön planda.

aşağıdakiler için de böyle: real madrid ile karşılaşıp 6 puan kayıp yazma, bir kez karşılaşırsın. ikinci maçtaki rakibini değiştireyim bir şansın olsun.

özetle herkes kendi sikletinde farklı rakiplerle uğraşacak. böylelikle gala gibi sağ beksiz maça çıkarsan, herkes aynı yeri deşer. alphonso davies gibi bir adama karşı da maximum bir maç oynarsın. sonra bye bye.

geçen yıl olsa kopenhag’a elenmezdik.

bir avantaj kalmadı pek. sadece 1 . torbadan gelen takımla iki kez oynamama avantajı var

Torba avantajı tamamen ortadan kalktı. Herkes her seviye takımla 2 kere eşleşecek. Hatta güçlü bir takımsam alt torbada olmak isterim. Çünkü 8 rakibim 1. torbadan 2 takım ve benimle eşleşerek 3 üst düzey rakiple oynamış olur.

benimde aynı şekilde basit bir grip sonrası ast alt yüksek çıktı doktor 1 ay sonra testleri yenileyip bakalım demişti, ben 1 ayı beklemeden başka doktora gittim baya yüklü tutan böbrekle-karaciğer ilgili ek testler istedi ve ultrason istedi, hepsi temiz gelip 1 ay sonra tekrar gidip testleri tekrarladığımda değerler normale dönmüştü.

doktor fark edilmeyen enfeksiyon sonrası veya az bir alkol tüketimi sonrası bile bu testlerin yüksek çıkabileceğini söylemişti.

gastreontolojiye gittim ek testler ve ast alt yüksekliği için, kafanızda soru kalmaması adına gidin derim.

Bulaşık makinesini her zaman en kısa programda kullanıyorum.
Çamaşır makinesinde beyaz ve pamukluları 60 derece uzun program, çok giyilmiş genel renklileri 40, spor kıyafeti vs gibi bir terleyip atılmış eşyaları da en kısa programda.

Hızlı Programlar daha çok su ve elektrik kullanır. Şimdi diyeceksiniz 30 dk çalışan çamaşır makinesi nasıl 1 buçuk saat çalışan çamaşır makinesinden daha fazla harcıyor diye. Çünkü uzun programda makine çamaşırı suyun içinde beklete beklete tek seferde aldıgı suyun içinde yavaş yavaş kirin çözülmesini bekliyor. Sonra durulama suyunu basıp ardından sıkıp çıkarıyor.

Ama kısa programda buna vakit olmadıgı için makine 3 kere su alıp boşaltıyor.
Evet vakit probleminiz yoksa uzun olan ekonomik programlarda yıkayın.Tabi bu mod markadan markaya degişir.
Mesela bulaşık makinesi 50 dklık bir programda 15 litre su tüketiyorken 3 saatlik programda 8 litre tüketiyor.

Dogru yıkama şekli genelde kullandığın makineyi iyi tanımaktan geçiyor

bulaşık makinasında var olan en hızlı programı kullanıyorum teknik olarak, sayılır mı?

benden yaşlı, 30 küsür yıllık arçelik leydi serisinden... tek programlı. :D alternatifi yok.

sadece en kisa programlari kullaniyorum yillardir ikisinde de.

kıyafetlerimi günlük değiştiriyorum 1 gün giyilmiş kıyafetlerimi sürekli 45-50 dk programda yıkıyorum. sıvı deterjan kullanıyorum, siyahsa siyah renkli ise renkli sıvı deterjanı programın farkı denilen gibi daha fazla harcıyor olabilir benim tek fark ettiğim uzun programa göre daha çok dönüyor makine, uzun programda dönüp bekliyor. çok deterjan koymuyorum çünkü makinalar inanılmaz az su alıyor ve çamaşırlar çıktığında deterjan kokuyor çoğunluk 1 kapaktan çok az eksilterek koyuyorum makinayıda ölümüne doldurmamak gerekiyor yarısına kadar dolduruyorum.

10 senedir bu şekilde rutinim, çarşaflarda 1 buçuk saatlik programda, havlular uzun programda yıkanıyor.

Giysileri 30 dakikalık programda yıkıyorum. Limonlu ekşi'nin cevabını görünce bir aydınlanma yaşadım. Uzun programda yıkarım bundan sonra.

Fasıl ekibi çağrılabilir 1 saatliğine bile olsa. Hatta dansözde olursa ekipte anlaşmanıza bağlı, son 15-20dk dansöz çıkar. İyi eğlenceler.

TicketMaster'da hesap acip ilgi alanlariniza gore alarmlar kurun hemen haberdar olmak icin. Genelde Coldplay vb konserler bir yil onceden duyuruluyor ve satisa ciktigi hafta tum biletler tukeniyor.

Misal 2025 Nisan'da gidecegim bir konseri 2024 Ocak'ta almisim, yaklasik 15 ay once yani.

Viagogo.com

Duran duran, Liam gallagher, Jungle, Placebo, Softcell, Keane, Pink... Avrupa turneleri devam ediyor. viagogo üzerinden kontrol et, resmi sitelerinin yönlendirdiği siteden satın al. Daha ucuzu gelir.

Octoberfest var Münih'te.

bence cirque du soleil gösterisi izle bir yerde.
bob dylan gibi yaşı artık kemale ermiş sevdiğin bir müzisyenin konserine gidebilirsin.
sziget festivali var ağustos'ta.
eylül-ekim'de münih'e oktoberfest'e gidebilirsin.
bu yıl 28 ağustos'ta buñol'da la tomatina festivali var gene.
venedik'te karnaval zamanını yakalayabilirsin ama korkunç kalabalık oluyor.

Tamamen tesadüf şekilde Budapeşte'de olacağım zaman tam da Sziget Festivali(7-11 Ağustos) başlıyormuş, kadroya baktım fena değil, Avrupa'da güzel festivaller oluyor, arada denk geldikçe gitmeyi planlıyorum bunlara.

Macaristan'da bugün Ozora Festival başlıyor. Hemen bu gece gidebilrsiniz.

@Mehmettheslim hocam benim elimde windows 11 lisansı yok, kurulum dosyasını flash belleğe atacak herhangi ikinci bir bilgisayarım da maalesef yok. Bu yüzden bilgisayarcıdan bu işlemi yapmak zorundayım.

kurulum dosyasını direkt iso olarak indirip 7zip gibi bi programla açıp içindekileri flasha atsan o bile bootable kurulum diski oluyor. illaki windowsun aracını kullanman veya rufus gibi üçüncü parti yazılımlar kullanman gerekmiyor... ki linuxta da kurulum diski oluşturmana yarayacak araçlar vardır yine. kurulum yapmak için de lisans gerekmiyor, isoyu indirip kurmak tamamen legal, sadece lisans olmadığında deneme sürümü oluyor altta o aktive et uyarısı vs çıkıyor. sonra aktive edeceksen nasıl ettiğin sana kalmış. bunun kurulum aşamasıyla bi alakası yok...

www.microsoft.com
Resmi windows fiyatı: Windows 11 Home - 6.599TL

Yukarıda da belirtildiği gibi bir şekilde kendiniz kursanız daha iyi olur sanki. Ki size orjinal win11 lisansı kuracak bir bilgisayarcı bilmiyorum. Kurarım diyip bu lisans parasını alsa da kurmaz.

kablolu > kablosuz orası kesin. (kablosuzlar bluetooth'un yetersizliği nedeniyle veriyi sıkıştırıp gönderiyor alıyor, hem ses almak hem ses vermek için yetmiyor bence)

aynı mekanizma diye bişey yok mikrofon kalitesi, polar patterni vs. çok değişir (mesela yaka mikrofonları arasında ciddi fark olabiliyor) ama bunların çoğu benzer fabrikalardan çıkıyordur, onu önemseyerek seçebileceğin bişey değil. Al geç o yüzden.

not: sesim gerçekten müthiş gitsin diyorsan usb dinamik mikrofon bakacaksın, laptopa takacaksın.

havaalaninda check in yaparken veriyorsunuz.

Check ini yaptım valiz vermeyi soruyorum.

O zaman check-in kapanmadan diyelim, 45dk-1s

valiz verecekseniz check in yapsaniz bile bagaj teslimi icin kontuara gitmeniz gerekiyor. o zaman vermelisiniz.

Üniversite hastanelerinde uzman çok olmaz, asistanlar uzman olunca zorunlu atamayla devlet hastanelerine gider. Bölümüne göre yandal yapan uzmanlar olabilir (yani dahiliye uzmani ama atıyorum endokrin yan dal asistanı gibi) ya da akademik kariyer yapmak için üniversiteye dönen olur ki sayıları azdır.

Asistanlar çözemedikleri vakaları hocalarına soruyorlar zaten. Fizik muayene gibi konularda bir sıkıntı olmaz, asistan dediğiniz kişi tıp fakültesi mezunu, poliklinikte tek başına duran asistan da minimum 1 senedir o branşta çalışıyor olur zaten. Basit vakaları kendi halleder, zorlayıcı olanlarda hocalarından destek alır

Buraya fikirlerimi yazarsam sağlık bakanlığına yönelik öfke kusacağım ve herkes gerilecek. Oradan pay biç.

randevu alırken doktorun ismini araştırmak gerek. mhrsde uzman mı prof-doçent mi belli olmuyor. araştırıp uzman hekime alırsan çok çok büyük ihtimal o uzman hekime görünürsün.
prof veya doçent hekime alırsan asistanı bakar. asistanlarda kendilerini aşan bir durum olursa kıdemlisine sorar veya hocasına.
bazen uzmanların yanında intörnlerde olabiliyor. ama yinede muayeneyi uzman yapıyor.

ayrıca illede o prof-doçent doktora görüneceğim diyorsan o bölümün servisine sormak lazım haftanın belli gün ve saatlerinde kendi odasında hasta bakıyorlardır.

bir de söyle bir kötü yanı var her gün farklı bir asistan hocanın yerine bakıyor. eğer biri tahlil-tetkik isterse kontrole gittiğinizde aynı kişiyi bulamıyorsunuz.

Asistanı aşan durum olursa hocalarına soruyorlar zaten demek saçma bir yaklaşım. Burada önemli olan şey zaten asistanın kendisi aşan bir durum olup olmadığını yakalayamamasi, yanlış teşhis veya tecrubesizliginden dogru yaklaşımda bulunamayarak vakaya geç müdahale edilmesine sebep olması veya var olan sorunun yanlış yonlendirmeyle daha da agirlasmasi.

Asistan hekimler üniversite hastanelerinde polikliniklerde hasta alıyorlar, asistan hekimler de zaten uzmanlıklarını yapan insanlar. Yani zaten 1. basamak sağlık hizmeti vermeye yetkililer. Yetkili oldukları işi yapıyorlar. Eğitime devam etmek yerine sağlık ocaklarında da çalışabilirdiler. Henüz mezun olmamış son sınıf öğrenciler ise zaten gözetim altındalar.

İnsanlar arasında asistan hekim esnaf çırağı gibi görülüyor, ancak böyle değil bu olay.

Şöyle bir yöntem izlenebilir belki; eğer asistanın adı randevu alınıyorken gözüküyorsa hemen instagram ve tiktok aratması ile bakar herkese açık profilli doktorculuk oynarken salak salak paylaşımları varsa başka asistan seçerdim. Böyle videoları yoksa en azından ders çalışıyordur diye düşünürüm avsbsbs

Asıl soru şu: uzmanlar nerede?

özel hastanelerde profesörler arası bile fark ediyor ki, çok bariz kırığı göremeyen proflar var, özelde durum buyken tekirdağ devlette merdivenden düşüp beli kırık olan hastanın kırığını göremeyen doktorda var. sağlık ocağında çok iyi doktora denk gelip iltihaplı romatizmasını fark eden doktor var.
insan faktörü.

@topkapıaksaray

uzmanlar devlet hastanelerinde. Asistanlık süreci bitince (bölümüne göre değişmekle beraber 4-5 yıl). Zorunlu atamaya giriliyor. Klinik branşlarda da genelde küçük ilçelere atanılıyor. Oradaki zorunlu bitince büyükşehire atama isteyebiliyosun ya da özele geçebiliyosun. Ya da yandal olan bir bölümse tekrar sınava girilip yandal asistanlığı yapılıyor. O yüzden üniversite hastanelerinde hocalar ve asistanlar olur, uzmanlar olmaz. Uzman istiyosanız devlet hastanelerine gidebilirsiniz.

asistan doktorlardan memnunum. zaten kendilerini aşan durumlarda uzman kimse ona soruyorlar.

İade faturası keseceksiniz.

temel faturayı da iptal edebiliyorsunuz, faturayı kesen taraf iptal talebi oluşturacak, kesilen taraf da onaylayacak.
portal.efatura.gov.tr

7 gün içinde e-fatura iptal portalından mali mühür ile iptal talebi oluşturacaksınız, karşı taraf da aynı yere kendi mali mühürü ile girip iptal talebi görüntüle diyerek talebi onaylayacak.

veya karşı taraf e-fatura itiraz portalından kendi mali mühür ile itiraz talebi oluşturacak, siz aynı yere kendi mali mühürnüzle girip itiraz talebi görüntüle diyerek itirazı onaylayacaksınız.

dediğim yerin linkini malheiros yukarıda vermiş.

Yedi günü geçtiyse ne olacak?

7 günü geçtiyse iade faturası

simone biles. wow biri. yaşı branşı için çok fazla ama bekliyorum yine bi şov.

Aşırı takip edemiyorum ama atletizmin yıldızı Duplantis şu sıralar gördüğüm kadarıyla

Ortalama 35 40 bine kadar tutar ama bu konuda fiyatı etkileyen bir çok etken var. Mesela eski fayans kırılacak mı? Tesisat işi olacak mı malzemenin kalitesi ne olacak. Bunlar fiyatı çok degiştiriyor

Bodrum mazı köyü pansiyonlari. Golden sunsst resort mesela.

takip etmek için yorum yazıyorum, sakıncası varsa silebilirim.

pinhan otel'de kaldık biz bi kaç ay önce, ramazan bayramında. çok güzeldi otel. tavsiye ederim. gecelik 3bin lira civarı verdik o tarihte. şimdi daha yüksektir tabi ama güzeldi. fazla kalabalık değildi, tavsiye ile gittik ve memnun kaldık.

kazdağlarını görmek istedik ancak parka girdikten sonraki yol çok kötüydü. tam anlamıyla insanlar gelmesin diye yapılmıştı. ağaçlar kesilmiş sağda solda, bazı yollar sadece bir aracın geçebileceği genişlikteydi. her yer toz topraktı. arazide sürüyor gibiydik ve yolda tekerimiz patladı. başka insanların da benzer korku ile geri döndüğünü gördüm. biz navigasyonda çıkan milli park'a gittik. girişte 100 lira gibi bir şey ödedik. safari yaptık döndük. ancak yakınlarda hasan boğuldu şelalesi ve bi kaç yer daha vardı. onlara bi bakmanızı öneririm.

zeus altarını görmüştük. otele yakın. bi bakın oraya da. ilginizi çekebilir ben sevdim.

otele 50 km mesafede truva müzesi ve truva antik kenti var. antik kenti de müzeyi de bilmiyordum. bu yaşa kadar gitmediğim hata olmuş. güzel bi baharda akşam vakti gittiğimizdendir belki, antik kenti çok sevdim. yeşillik, ağaçlık, sevimli bi yer (efes ya da bi çokları gibi sadece taş değil)

orijinal mi indireceksiniz korsan mi?

repack versiyonlari oluyor belki kurulum yarim saat daha uzun oluyor ama yari boyutta oluyor dosyalar. Bazen o dosyalari indirip Steam dizinine atip da halledebiliyorsunuz ama tanimazsa bosa inmis oluyor.

Ek olarak hesaplarinizda eksiklikler var :( Anno 1800 88GB mesela ya da Watch Dogs Legion'da hq textures indirirseniz 80gb.


Ben disco elysium diyorum net her turlu olmali. +10GB
Eger Anno 1800u 20gb indirebiliyorsaniz kesinlikle onu da ekleyin +20GB
Bu kadar beyin kullandiktan sonra biraz da oyle bos bos takilmali aksiyon oyunu olarak Sunset Overdrive ekliyorum. +10GB

5GB da cebinizde kaldi :D

days gone, control, half life black mesa.

Half-Life Black Mesa (10 GB)
Batman Arkham Knight (30 GB)
Disco Elysium (10 GB)

Bunları oynadım bu listeden. Bu sırayla tavsiye ederim.

@aguen hepsi fitgirl repack torrent ve işime yaramayan opsiyonel dosyalar çıkarılmış hali ;)

Anno asiri zor ama keyifli bir oyun eger cheat ile oynicam dersen cheat internet istiyordu gecen sene pandemide oynayip sonra birdaha indirip oynamistm cok keyifli ama zor ilerliyor

Net cevap bulmak zor, ben asagidaki linki bulabildim, buna gore zeytinyagi "diger" kategorisinde sayilir ve limiti 1 kg'dir. Yani mevzuata gore o kadar getirmeniz sikinti olur. Ancak karayoluyla sinir gecisi tecrubelerime gore Turkiye girisinde oyle detayli bir arama olmaz. Zaten zeytinyaginda limit dusuk de olsa cok kafayi takacaklari bir urun degil diye dusunuyorum. Valizlere, posetlere vs dagitirsaniz sorun olmaz.

gumrukrehberi.gov.tr

Benim karayolu ile yaz doneminde girisimde, yasak birsey var mi diye sordular sanirim, yok dedim. Bu bir nevi zarf atma sorusu gibi geliyor bana, sadece normal tonda, sakince cevap vermek lazim. Sonra bagaji actik, rastgele bir koli secti ve icinde ne oldugunu sordu. Hediyelik givir zivir tam bilmiyorum dedim, actik baktik, tamam dedi gonderdi.

Yapay zeka alanında çalışmak yapay zekanın geliştirilmesine katkıda bulunmak ile mümkün olabilir. bu konuda da yapılabilecek pek fazla şey yok. yapay zeka bir takım sınıflandırma istatistiksel analizlerinin bir problemi çözmeye uyarlanması durumu. Çok sağlam bir bilgisayar bilimci, istastistikçi veya matematikçi belki yeni bir şeyler bulabilir. Bu soruyu soran kişinin böyle biri olacağını sanmıyorum

sertifikadan çok, yaptığınız projeler önemli. bunun için de öncelikle istatistik ve matematik temeli oluşturmanız gerekiyor. sonrasında seçeceğiniz bir programlama dilinde - python en tercih edilendir - veri bilimiyle ilgili çalışmalar yaparsınız. internette çook kaynak ve yol haritası var. benim tavsiyem önce udemyde bu alanda en popüler kurslardan bir taneyi bitirin, sevecek misiniz ona bir bakın. çünkü öğrenmenin hiç bitmediği, sürekli gelişen bir alan bu da. ısınmazsanız öğrenmeyi sürdürmek ızdırap olur. bu sayfadaki kaynaklara da bakabilirsiniz: www.veribilimiokulu.com

Yapay zeka ile entegre isler konusunda yorum yapayim. Web servis konusuna biraz odaklanabilirsiniz. Basit API'lara herhangi bir dilde client yazarak baslanabilir. Tabii once temelleri ogrendiginizi varsayiyorum.

woyax deji bataryadan satın al internet üzerinden. en iyi yan sanayi markası bu. sonrasında bir telefoncuya taktır işçilik verip. elinden teknik işler geliyorsa youtube'dan bakıp kendin de değiştirebilirsin.

woyax.com.tr

Eger azicik asinaliginiz varsa:

www.ifixit.com

Gecen senelerde giristim ben de tamir islerine, cogu sey gorundugunden daha kolaymis aslinda.

Arkadaşlar aşinaliğim yok malesef ki, kendim asla yapamam cesarette edemem samsung sitesi altindaki yetkili servisi aradigimi ilk mesajda belirtmistim

hocam perpa'da surda ben iki defa telefon tamir ettirdim memnun kaldim. perpa'da kaybolmam dersen tavsiye ederim :) gitmeden arayip sorabilirsin o modelin bataryasi var mi diye.

maps.app.goo.gl

İstinye Park avmde dönerci vedat var. Bunun sanırım başka bi yerde orijinal şubesi varmış, orası daha mı iyidir bilmiyorum ama birkaç ay önce orda yediğimde beğenmiştim ki övülen bir mekan. Ha ama döner gurmesi değilim, şimdi biri çıkıp "dönerci vedat diyen iyi döner yememiştir" dese itiraz edemem :d

Dönerci Vedat -Altindag

Dönerci Kenan -Karabaglar

İkisi de baya iyidir. En iyi herkese göre degisir

dönerci vedat +1

merkez altındağ'dakidir.

istinye park şubeleri, franchise değil, yine kendileri ama yine de ben altındağ'ı tavsiye ederim. istinye park çok avm avm bir ortam.

irene adler + 1

kenan da sıra bekleniyor 12 den sonra gidilirse, 11 gibi en geç gitmek lazım.

kenan f/p oranı ile vedat'a göre bir tık önde ama ikisi de iyi döner. kenan salaş, vedat eli yüzü düzgün restoran. asıl yeri bornova da.

bornova kaymakamlık arkasında çarşamba ve cumartesileri döner yapan bir kasap var, onu da öven çok.

vedat abartılmış geliyor bana belki de çok yedim artık yetti bilmiyorum, pahalı ve o kadar da iyi değil

kenana 2 kere gittik sıra 1 saate yakındı bekleyemedik

screamshot'ın bahsettiği kasap "meydan kasap" biraz ona bağımlı gibiyiz en kötü ayda 1 kere canımız çekiyor, fiyatı da makuldür. kiloyla alıp buzluğa da atıyoruz, sıcak sıcak yemeye de gidiyoruz. günleri çarşamba cumartesi değil çarşamba pazardır.

lüks aramıyorsan onur mahallesinde dadaş'ın yeri

İzmir li değilim İstanbul da Bayramoğlu fanıyım.

Dadaşın yerini Aydın İstanbul yolculuğunda tesadüfen keşfettim. Çok iyiydi. Beşiktaş Karadeniz dönercisine benziyor ama daha iyisiydi

Üçyol - gerçek bursa döner salonu

en iyi döner diye bişey yol kardeşim. nedir bu popülarizm. iyi dönerciler var tabi.

vedat iyi orta-alt gelirli için pahalı. kenan iyi sıra beklemeli.

Dönerci Mehmet Usta - Bayraklı (Cengizhan mah.)

Adam 20 lira masraf ediyor mesela aracı da ürünü 10 liraya satın almak istiyor, çiftçi de sana bu paraya vereceğime çöpe atarım hamınna diyor.

Ürünü satınca gelen para , masraflara yetmiyor bazen. Bu sorunlardan bir tanesi.
Akrabalarda çok çiftçi var , ürün dökme - toplamama olayı onlarda yok ama genelde şöyle oluyor.

Hal 10 tl'ye alıyor (%20 kesiliyor elimize 8 tl geçiyor demişti kuzen) ; pazarda o hafta 30 tl'ydi. Bu iyi bir alım bu arada.
Şöyle düşün abi arabanı satılığa koydun , ölücü arıyor bir tane. 1 milyon tl istediğin arabayı 600'e alırım diyor sende yakarım bu arabayı 600'e vermem diyorsun. Biraz o hesap oluyor.

Bazen de ürünler dalında kalıyor. Bu sene limon mesela 1.5 tl'den almışlardı.Alanlar depoya çekti sanırım su an 70 tl mesela satışı.
Daldan toplama masrafı daha çok olacağı için ağaçta kaldı limonlar.

Videonun başlığı clickbait, çok daha geniş konulardan bahsediyorlar güzel sohbetti
youtu.be

Tarımdaki sorun mali politikalarla tarım politikalarının çeliimesi, bütüncül bir politika olmaması

daha çok hasat etmeme oluyor. çiftçiye verilen fiyat maliyetinden düşük olunca, en azından hasat için ek masraf yapmayayım diyebiliyor haklı olarak.
sorun hal sistemi. kabzımal denilen simsarcılar hiç bir maliyetleri olmadan çiftçiden çok daha fazla kazanıyorlar. devlet de hal zorunluğu getirerek bu sistemi besliyor.

yatırımın ilk kuralı sermayeni korumak. yüzbin masraf + işçilik harcadığın işinde emeğini alamazsan sinir krizini geçirirsin.

herkesin asgari ücretle çalıştığı bir fabrikada, herkesle aynı işi yapıyorken yarı maaş teklif edilirse yapacağın iki şey olur. ya işi bırakırsın ya da işten kaytarırsın.

tarımda detaylandırırsak tarladaki mahsul, çiftçi hakkı, toplattın yevmiyeci ve dayı başı hakkı, yükledin götürdün nakliye hakkı, hal hakkı, pazarcı hakkı, pazarcının pazarda kiraladığı belediye tezgahının hakkı, tüm bunların yan hakkları, giderleri ve sgk ve vergi ödemeleri eklenince tarladan kilosu 8e çıkan mahsulü 40a yemek olağan karşılanması gereken bir durum halini alıyor. çiftçi hiç para almayayım dese yine de ürünün nakliye ve vergilendirilmesi ile 20'den aşağı gelmez mahsul.

bu durum nasıl çözülürün tek yolu halkın alım gücünü arttırmak. bu sadece tarımla düzelecek bir durum değil.

Yeni hal yasası çıkacaktı normalde ama çıkarmadı bu işten nemalananlar. Aslında düzgün bir yasa olsa ve uygulansa sebze meyve fiyatları baya düşer.

Planlama köy kahvesinde yapılıyor. Hep birlikte önceki yıl para eden şeyler ekiliyor. Arz fazlalığı olunca para etmeyen ürün zarara sebep oluyor.

Bir otorite tarafından nerede ne kadar ekilecek, standartı ne olacak,dışarıda hangi pazarlar bulunup ne kadar satılacak, içeride ne kadar talep olacak hepsi önceden planlanması gerekir. A-B-C planları olması gerekiyor.

İdareciler genelde olayın para kısmıyla ilgilenir. Çiftçiye ne kadar ödenek ayrıldı, bu yıl ne verdik vb.

Gerçekten planlama yapacak ve takip edecek çalışkan bir kurul oluşturulsa onlarca milyar dolar ülke ekonomisine katkı sağlayabilir.

Dış politikayla da bağlantısı var. Ortadoğu, Asya ve Afrika pazarına gerekirse defalarca seyahat yapılıp ne satarız diye düşünülebilir.

Şekeri fazla üretiyoruz diye kota koyduk, fabrikaları kapattık Avrupa sadece BAE ye Suudi Arabistan'a Irak'a her yıl milyarlarca dolar şeker satıyor.

Bungalov bir yapı çeşidi. Sadece bungalov kiralayan bir site görmedim. Genelde küçük bir otel gibi, pansiyon gibi işletmeler oluyor. Bebekle gitmek için bir engel yok.
Çoğu pek çok turizm şirketiyle çalışıyor. Mesela etstur.com'da 80'den fazla tesis var.

Bence siz tatil yapmak istediğiniz bölgeyi veya tatil için istediğiniz kriterleri yazıp tavsiye isteyin.

babam öldükten sonra bu işlere koştururken öğrendin ki hala babannemin üstüne bir şeyler var ve babam almakla uğraşmamış. hepsiyle uğraşmam gerekti ama herhangi bir ceza vs ödemedim.

@neira

Vergi dairesindeki görevli 4 ay sonra demişti. Usulsüzlük cezası oluyormuş.

Edevletteki vergi borcu yoktur yazısı güncel mi acaba, yoksa vergi dairesine gitmeme gerek var mı emin olamadım. Edevlete göre borcum yok.

Konuyu tam olarak bilmemekle beraber, tahminime göre vergi borcu çıkması için mirasçılara intikal yapılması gerekiyordu. Yani tapuda malik olarak mirasçılar gözükmeli. Sizin yazdıklarınıza göre hala anneniz malik gözüküyor anladığım kadarıyla.

Pay sahibi ancak kendi payını satabilir orda da sizin öncelik hakkınız olur. Sizin payınızı satması mümkün değil.

1940 senesinden kalma intikal edilmemiş mallar var bende. merak etmeyin bir halt olmuyor. ceza denen şey şu. mirasçısı durumunda olduğun bir kişi vefat ettiğinde vergi dairesi sizden beklentisi 1 ay içinde kişinin adına olan işletmelerin kapatılıp devralınması yoksa bunun için ciddi bir ceza kesiyor. trafik şube de araçların hızlı bir şekilde devredilmesini istiyor. bankalar da kredi ve kart borçlarının ödenmesini istiyor. eğer adına kayıtlı silah varsa devralmanızı yahut 3. bir şahsa devretmenizi olmadı devlete iade etmenizi istiyor.

gelelim gayrimenkullere. intikal edilmediği sürece bir halt olmuyor. satmayacak devretmeyecekseniz yahut kiraya vermeyecekseniz intikal ettirmeseniz de kimse peşinize koşmuyor. diyelim ki satacaksınız ya da kira sözleşmesi yapacaksınız o zaman vaktinde intikal ettirip belediyeye beyan verip ve 1031a formunu doldurup intikal vergisini ödemeniz gerekiyor. bu rakamlar belediyenin verdiği rayiç bedeller üzerinden belirleniyor. vaktinde verilmezse usulsüzlük ve geciktiği her yıl için gecikme cezası uygulanıyor.

Yatırım yapmadan önce belge alınır. Yoksa teşvikten yararlanamaz. Kim demişse sağlam sallamış. Normalde bir kaç ayda alınır ama BYD daha kolay alır. Olay yatırım teşvik belgesi almak değil demek ki şu anda.

@gabe, o zaman eylül gibi ilk gümrük ve ek çin vergisiz arabalar satılacak mı yani

@mirket peki bu parayi tekrar ne zaman dövize cevirmek mantikli olur?

%51 i 1m Tl için bile veriyorlar iyi bir oran değil, dolar birikimi için banka eurobond önermişti eğer faiz alamıyorsanız eurobbond araştırın

tabi ki. yıl başından bu yana dolar hiç kazandırmazken türk lirası yüzde 25 kazandırdı bile.

Eurobond düşünürseniz kafanızda bir vade oluşturun ve o vadeye uygun vade sonu olan eurobondlara bakın. Aksi taktirde bir sebepten CDSlerde bir yükselme olursa evdeki bulgurdan da olabilirsiniz.

Evin yoksa ev alabilirsin. Bu secenegi dusundunuz mu

Şu an için bir evim var. İşte sadece ay sonuna doğru bozdurmak durumunda kaldığım mütevazı dolarım var(kredi kartı borcu vs).
Yatırımlık ev alsam, ki o da site içerisinde filan olmalı, İzmit’te yaşıyorum. En az 3 milyonu gözden çıkarmak gerek.

Yatırımda "geçmiş getiri, gelecek performansı garantilemez/göstermez" diye bir laf vardır. Bu yıl dolar artmadı tl yüksek faiz verdi tlde duran kârlıydı, bu ne noktada terse dönecek bilmiyoruz. Fakat büyük risk büyük getiri işte. Herkes korkarken tlye geçenler para kazandı.

Eğer doların ne zaman adil değerine ulaşacağını kestirebiliyor isen kesinlikle çok mantıklı. Dolar üzerindeki baskı sonsuza kadar böyle gitmeyecek neticede. Bu durumdan kazançlı çıkmak mümkün. TL'ye geçip 51% mevduat faizini alıp, dolar benzer seviyelerde iken tekrar dolara dönülebilir. Çok riskli ama dolar bazında %50 yıllık kazanç demek. Bugün en iyi Eurobond 6% veriyor. Ancak asla 1 aydan fazla vade yapmamak gerekir diye düşünüyorum. Ve bu faizlerin ineceği sinyali alındığı anda tekrar dolara geçilmeli.

70bin.

benim kardesim 110 bin aliyor. grafik tasarimci degil, mimar ama bir tür 3d tasarimcilik yapiyor. simdi cok acik vermeyeyim isi hakkinda. 5 yillik tecrübeli. 70 bin bana baya az geldi acikcasi.

Tr'de bir grafikere hiç bir kurum, stüdyo 70k veya üzeri ödemez.

Artik yapay zekanin kolayca üstesinden gelebildigi bir ugrastan bahsediyoruz.

@ mirket

var. rapor da verdiler. akşam deneyeceğim şansımı

bir daha is yerine vitamin ignesi deme. rahatsizim, igne olmam gerekiyor de. ne demek izin vermiyorlar?

@ bitirmedim

biz yapalım iğneni burda . sen yeterki izin alma kafasındalar.

e yapsınlar o zaman? yani iş yerinde hekim veya hemşire varsa yapsın. sen de uğraşmazsın.
yoksa kim yapacak? çaycıya falan yaptıralım diyorlarsa iş aramaya başla bir an önce :)

Özellerin acili de yapıyor. Arayıp enjeksiyon fiyatını sorabilirsiniz.

@marla

özellerin acili 150 tl istedi. bi kaç kere olsa sorun değil.

@abelardo

iş yerinde çaycı ile güvenlik var. ikisinin iq yu toplasan zar zor 3 rakamlı olur. :)

Hollanda da vatandaşlara bacaklarından kendi başlarına vurabilmeleri için eğitim veriyorlarmış. üst ön bacağın üst bölgesindeki kasın içine...

ama damara gelir kanatırım diye korktum biraz.

Yan etkilerin ne olacağını sorup buna göre karar vermeniz en doğrusu. Yani illa ki yan etkiler vardır. Her ilacın yan etkisi var, ancak gerekiyorsa kullanılıyor. Herkeste yan etkiler ortaya çıkmıyor veya aynı yoğunlukta ortaya çıkmıyor ama bazen de çıkıyor. Neticede kimse garanti veremez. Doktor da bu yan etkileri gözetmek durumunda sizi bilgilendirirken. Diğer taraftan, hayatı boyunca düzenli kortizon kullanan hastalar var sonuçta. Elbette etkiliyordur ama faydası zararından fazla olacaksa neden yapmayasınız?

MR temiz çıktı fakat o bölgede doku probleminden şüpheleniyor doktor. Bunun ameliyatı yok diyor tek çare steroid kortizon iğne ile bölgeyi rahatlamak dedi. 1.5 yıldır çekiyorum ağrıyı.

kas arası kortizon mu? eğer cevapta anladığım gibi ise normal ağrı kesici gibi popodan vurulan iğne değil bu, ultrason yardımı ile o bölgenin iltihabını veya kas ödemini azaltmak kortizon enjekte ediyorlar.
omuz tendiniti için olmuştum sonra farklı bir doktor ben önermiyorum prp ya da kortizon dedi ama ağrıya iyi geldiği kesin.

Kesinlikle gerek yok diyeni dinlerdim

Dailiye doktoru "Yan etkileriyle sonra biz uğraşıyoruz. şekeri, tansiyonu yükseltiyor. ben tavsiye etmiyorum" dedi. Ortopedi doktoru "sorun olmaz hele ki 1 dozdan hiçbir şey olmaz" diyor.


Sannırım 1 doz vurduracağım.

Kortizon kortizolün sentetik halidir, kortizol başta sabah saatleri olmak üzere günün her saati vücutta salgılanabilir, başlıca görevleri arasında stres anında sistemin mevcut düzene uyumunu sağlamaktır misal adrenalinden önce salgılanır ve vücudun enerji seviyesini arttırmak ister bunu da karbon yapılı olmayan yağ (gliserol) ve aminoasitlerden (alanin) glikoz üretip kan şeker düzeyini arttırır, sağlıklı bir düzende bu döngü kişiye zarar vermez ama ekstrem yükselen kartizol hormonu sürekli yüksek düzeyde seyrediyorsa çok fazla protein yıkımına neden olacaktır bu da öncelikle kas kayıplarına neden olur devamında ise bu yıkımlar lenf sistemindeki proteinlere sıçrayacağı için T hücrelerinin zayıflamasına ve bağışıklığın düşüp hastalıklara açık hale gelinmesine neden olacaktır. Bunları neden anlatıyorum? Başta da dediğim gibi kortizon kortizolün sentetik halidir, sürekli salgılanan kortizol düşük seviyede salgılandığında hayat kurtarır ama periyodik olarak yüksek seviyelerde salgılanırsa aynı derecede yıkıcıdır, kortizon da bir kereden bir şey yapmaz belki aynı mantıkla süreklilik haline gelirse sıkıntı olabilir ama sen muhtemelen iltihaplanma nedeniyle kullanacaksın ama o da biraz tedavide kestirme yoldur. Yani vücudun yeterli kortizolü üretiyorsa kortizona gerek yok ilk aşamada iltihap giderici anti-enflamatuvar ilaçlar kullanılmadıysa yine gerek yok, kafadan kortizol kullanmak "bence" sıkıntı ama ben hekim değilim tabii onlar daha iyi bilir.

bacak/kalca agrisindan dolayi 4-5 defa kortizon yaptirdim.
bende bir ise yaramiyor malesef.

10 senelik agri deneyimim sonucunda ulastigim nokta su, mekanik arizalarda tip isi cozebiliyor, yani MRda bariz sikinti gozukuyorsa sikinti yok. Ama norolojik bir sikinti var ise goremedikleri icin caresizler, deneme yanilma ile gidiyorlar, kicin basin elege donuyor.

ilacla idare ediyoruz, yapcak bisey yok..

Bosuna parani ve zamanini harcama annem dizine yaptirdi bosa para verdik bi ise yaramadi bide annemi cok kotu etkiledi bu kortizon zikkimi
Tavsiye etmiyorum

yapıştırmam. çünkü bolca istisnalar oluyor

Memleket çok sorarım ama etiket yapıştırmak için değil. Hatta insanların bu amaçla memleket sorduğunu çok yeni öğrendim ve üzüldüm ben de böyle mi anlaşılıyorum diye :')

Ben muhabbet olsun, gidip gördüğüm bi yerse muhabbetini yapmak; görmediğim bi yerse de orayla ilgili bi şeyler öğrenmek için soruyorum çünkü coğrafya, şehirler vs ilgi alanım yani severim bu muhabbetleri.

Ha bi de yüz hafızam çok kötü olduğu için tanıştığım insanları memleketine göre pinliyip kafamda tutuyorum :d


edit: mesela ilkokul/lisede öğretmeninin meslek sormasının altında yatan amaçları da yıllaaar sonra, üniversite okurken falan öğrenmiştim ve şok olmuştum. Benim için gayet masum bir soruydu ve her okul döneminde severdim yani yeni gelen öğretmenin tanışmak için sıradan sorduğu soruları. Çok saf bi çocuktum, bundan rahatsız olabilecek arkadaşlarım olduğunu da fark etmemiştim ki sosyoekonomik olarak kötü bir sınıfta okudum ilkokulda :(

Farklı bölgelerin farklı kültürleri var bu doğru, sonuçta bir yerde yetişen insan "büyük oranda" oranın hayata bakışını farkında olarak ya da olmayarak ediniyor. Ancak aynı şehirde bile bir mahalle diğerini tutmayabiliyor. Sosyal statü, kişisel değerler vs. gibi şeylerin de etkisi var kuşkusuz. O kadar istisna var ki "memleket fikir edinmek için etkilidir" demek yanlış geliyor bana.

Ancak bazı meslekler bazı şehirlerde yaygın, şehirlerin ötesinde o şehrin belli bir köyünde yaygın hatta; bu kadar daralabiliyor kapsam. Onun için bu tip mesleklerde böyle bir yanılgı oluşuyor bence. Adam "X'liler" şöyledir diyor ama halbuki X'liler diye tanıdığı herkes birbirinin köylüsü. Haliyle çok benziyorlar ve o meslek içerisinde X'li birisi denildiğinde az çok fikir oluşuyor.

Ben sormuyorum, özel bir hissasiyetim de yok :D sadece merak etmiyorum.

Aklıma 'Var Bunlar' dizisindeki şu diyalog geldi:

- arkadaşım, kardeşim bak uzatmayalım olur mu? tamam mı? yani ben adanalıyım sinirlenince çok iyi bir insan olamıyorum
- ben de izmitliyim, sanayileşiyorum. ne ki şimdi bu!?


Dünyanın her yerinde vardır bu indirgemecilik. Tabii ki sağlıklı değil ama yapıyoruz.

Etiket değil de az çok fikir sahibi olmak için öğrenmek isterim ama nerelisin diye sormam.

Örneğin çok belirgin bir olumsuzluk görmüyorsam üç şehrin insanına güvenirim.

Bir de hayatımız boyunca onlarca kişiyle tanışıyoruz, çoğunu çok ayrıntılı tanımamıza, anlamamıza gerek yok. Öyle olunca da kaba bir sınıflandırma yapmak gerekiyor; cinsiyeti, memleketi, tuttuğu takım, burcu, boyu poşu vs. Genellikle insanla alakası olmayan izlenimler edinip sınıflandırıyoruz ama işte hayatımızı kolaylaştırıyor. Herkesi tanıyamaz, anlayamayız. İslevselse devam.

Olumlu anlamda yapıştırırım :)

Eskiden bunu yapanlara uyuz oluyordum, şimdi ise orta noktadayım. Kimseye memleketini sormam, kimse de umrumda değil zaten merak etmiyorum.Ama belli şehirler sorulmadığı halde çok büyük meziyetmiş gibi hemen kendileri söylüyor bunlara karşı temkinliyimdir, özellikle Doğu Karadeniz, Sakarya, Kocaeli ve Adapazarı bunlar kendileri hemen söylüyor ve herkese de soruyorlar anlaşılmıştır umarım ;)

Yapıştırmıyorum ama nereli olduğunu sorarım, bir fikir edinmeyi severim. Bu insanları kafamda sınıflandırmak için değil içinde büyüdüğü kültür üzerinden karakter yapısını az çok anlamak için yaptığım bir şey. Ben de dahil istisnalar çok çıkıyor. Artık eskisi gibi kendi içine kapalı kültür nerdeyse kalmadı.

Ünivetsiteye kadar saçma bulurdum, üniversiteden sonra anladım ki haklılık ve doğruluk payı var maalesef. Tabi ki istisnalar var ve memleket insanı kötü de yapmaz ama belli tipik özelliklere sahip olunuyor.

Eğer mikro milliyetçilik yapıyorsa ya da anne-babası o memleketten ilgili kişi doğmadan yaklaşık 10 yıl önce ayrılmadıysa memleket üzerinden ön yargılı yaklaşmak çok büyük oranda tutuyor. Aksi halde doğru tespit ihtimali çok düşük. Her halükarda burç sorup genellemekten çok daha akıllıca bir hareket.

Ek bilgi: kimseye memleketini sormam.

Ben hiç bilmem ki nerenin insanı nasıldır.
Bir etiket yapıştıramayacağım için de sormam ve önemsemem.

Kafamda bazı cümleler var mesela;
Konya insanı çok kapalı dindardır.
Kayserili kesin pintidir...

Bunlar bana çok garip geliyor, bir karakter yapısını bir ille bağdaştırmak çok saçma bilmiyorum.
Kimseye nereli olduğunu sormam.
Bana sorulunca da garip karşılıyorum ne bileyim ben İstanbul'da doğdum ve burada yaşadım, ailemin kütüğü bir yerde diye oralı mı oluyorum saçma. Bunu kabul etmiyorlar illa soruyorlar baban nereli, annen nereli o zaman diye. Bu ısrar ne.

Ben bir de il milliyetçiliği sevmem, bunlar övünülecek gururlanılacak ya da tersi utanılacak şeyler değil. Anlamıyorum bu konuyu kafam çok karışık.

çok saçma bence de. ben de afyonluyum ama önünden geçmişliğim yok. kütük orada yani.
yalnız nedense erkekler pek bir meraklı ve hakim memleket konularına. işte atıyorum "sivaslı mı aaa onunla çalışılmaz" veya "antepli mi aman onlar hırsız oluyor" şehirleri attım da böyle muhabbetler çok duyuyorum.

ben yapıştırırım. memleket karakter ve yaşam tarzı konusunda ipucu veriyor

Taksiciler cok yapiyor tam lafi sokucaklar memleket soruyorlar once bakiyorlar arkan saglam mi ondan sonra boşalmaya başliyorlar sana

ben yapıştırırım ve genelde de tutar

Ben çorumluyum :D ve yeterince naif, düzgün bir insanım, küfür dahi etmem. Muhafazakar da değilim. Babam da öyle.

Ama memleketi söyleyince bi garip oluyor.

@ananiyimioguz

bizim burada "senin yaptıgını corumlu yapmaz" diye bi söz var. nedenini bilmiyorum. aydınlatabilir misin?

@ Zetnikov, bir sürü varyasyonu olsa da aslında kayserilere sallayacakken çorumlulara da denk gelmesi olayıdır.

Genelde hikayede biri birine ufak da olsa ihanet ediyor, aldatıyor, hırsızlık veya düzenbazlık yapıyor. Sonra aynı adam kayseriliye denk geliyor. kayserili daha beterini yapıyor ve diyor ki "pü senin ben anon senin yaptığını çorumlu yapmadı be!"

çorum olarak biraz kırıldım açıkçası www.youtube.com

yani "çorumdan zaten adam çıkmaz onu anladık da senden de bu kadarını beklemiyordum" gibi bir anlam çıkıyor.

Bira olduğuna kesin emin değilsek Volim olabilir.

bira değildir ve volimdir bence de. Amsterdamdan iki tane içsen dağıtmazsın ya o kadar da değil

volim tamam

weihenstephaner vitus

Doktoradaki bir arkadaşım daha bu sabah mesaj attı 250tl'ye abonman yeniledim diye.

mevcut öğrenci kartları büyük ihtimal yıl sonuna kadar devam edecek 30 yaş üstü


yıl başında vizeleme sonrası %10 geçerli olacak.


bu lisanstan mezun olunca da bu şekilde devam etti yüksek lisanstan da..

valla ibb denen rezil kurum o kadar kotu calisiyor ki bunu hala kimse bilmimyor. bazi haberlerde abonmandaki indirim ayni tek basislarda %10 yaziyor bazilarinda o yazmiyor herkes abonman da %10 olacak anliyor.

yakin zamanda hala 250'den abonman yapanlar var mesela, bu ilerde degisir mi kimse bilmiyor cunku adamlar aciklama yapmiyor.

mesela adamlara abonman yenileme kac gun kala aktif olur ve yeni abonman mevcutun bitisinden itibaren mi olur yoksa yenileme gununden mi diye soru sordum 1 haftadir cevap verecekler bu kadar basit bir soruya.

İETT ve belbim çürümüş bir yapı malesef.

Kişi başı 700 lira alsalar kimse AÖF ye naylon öğrencilik yapmaz

Bu karar mahkemeden dönecek zaten her şekilde en fazla bir ay uygulanır. Henüz bir düzenleme yok

AÖF AUZEF 1 milyara yakın paradan olmak istemez

gümrüğe takılmadan gümrükteki vergisini peşin ödediğin için geliyor diye biliyorum.

oralardan yapılan alısverişler de gümrüğe tabi ve evet 150 euro sınırına takılırsın. ithalat depozitosu ile vergiyi önden almış oluyorlar ama yine şahış ithalatı gerekecek gelince, yok gümrükçü yok beyanname vs vs. X2 masraf ile alabilirsin en iyi ihtimalle

bu siteler yurt dışından 50 bin lira tutarında ürün de satarlar ancak ürün gümrükte takılırsa sizin başınıza patlar. Amazon Türkiye İthalat Gümrük Sınırlamaları başlığı altında açıklamada da bulunmuş ancak çoğu tüketici bu linki fark etmez bile, çünkü ürün satın alma aşamasında kenara bir yere koymuşlar:

Siparişinizin gümrükte ek bir işleme tabi olması veya takılması riskini önlemek için lütfen aşağıda yer alan bilgileri dikkatlice okuyun.

Ürününüz aşağıdaki durumlarda gümrükte takılabilir:

Ürünü teslim alacak kişinin isim ve adres bilgisini eksik veya yanlış girdiyseniz,
Ürünü teslim alacak kişi için bir şirket veya işletme adresi belirttiyseniz,
Satın alma işlemi sırasında TCKN bilgisini eksik veya hatalı girdiyseniz,
Bir ay içerisinde 5 adetten fazla sipariş verdiyseniz,
Aynı üründen tek siparişte 2 adetten fazla talep ettiyseniz,
Satın aldığınız ürün 30 kg’nin üzerindeyse,
Satın aldığınız ürünün fiyatı ve vergiler toplamı 150 EUR üstündeyse,
Eğer satın aldığınız ürün kitapsa ve ürünün fiyatı ve vergiler toplamı 1500 EUR üstündeyse ürünleriniz gümrükte takılabilir.

İlgili Link: www.amazon.com.tr

türkiye'ye gönderilmesinde değil olay, türkiye'ye giriş yaptıktan sonra gümrükten geçmesi sorun. ürün işlemler için gümrük müşavirliğine devredilir, müşavirlik firmasına ücret ödeyip işlemleri yaptırmanız gerekiyor. astarı yüzünü geçebilir yani.

ticaret.gov.tr

3.Soru: Posta/hızlı kargo yoluyla gönderilen eşyanın tek başına kıymetinin 150 Avro’yu aşması halinde ne işlem yapılır?
Cevap: Ağırlığı brüt 30 kilogramı ve bedeli 150-1500 Avro arasında kişisel kullanım için gelen, ticari miktar ve mahiyette olmayan eşya için hızlı kargo operatörleri sizin adınıza detaylı beyan vererek işlemi gerçekleştirebilmektedir. Bu kapsamda eşyanın ithalat vergilerinin ödenmesi ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekir. Bununla birlikte, operatör firmaları gönderi geldiğine dair bildirimin tarafınıza yapıldığı tarihten itibaren ardiye, müşavirlik v.b. ücretleri talep edebilir.
4.Soru: Posta/hızlı kargo yoluyla gönderilen eşyanın tek başına kıymetinin 1500 Avro'yu aşması halinde ne işlem yapılır?
Söz konusu eşyaya yürürlükte olan ithalat vergilerine ilişkin oranlar uygulanacaktır.

Psikolog, ama eşzamanlı olarak insanlarla birlikte yaşayacağı imkanlar, ortamlar lazım ona. Yalnızlık insanı bu hale kolayca getirir, hele ki kadınları. Lütfen yalnız kalmayacağı imkanlar oluşturun.

Hak kaybından kastınız nedir tam olarak?

Ötv'siz araç almak mı? Bunun babanıza şu durumda faydası olmayacağından üzerinde durmuyor olabilirler.

Çok geçmiş olsun.

birkaç defa ailedem birilerine bu raporu almak zorunda kalan biri olarak heyete girmeden raporu hiç alamadık. heyette de şöyle bir sıkıntı oluyor, yaz dönemi izinlerden dolayı heyet bir araya gelemiyor, diğer zamanlarda da doktor eksikliği sebebiyle örneğin göz doktoru yoksa heyet eksik diye bir çok uzamıştı süreç. ben 4 sene öncesinden bahsediyorum değişen bir kural var mı araştırmadım ama öncesinde böyleydi

"heyetin mutlaka görmesi gerektiğini, raporun 1 ayda çıktığını" tam olarak böyle oluyor. Hatta heyet için de bize aylar sonrasına gün verilmişti.

Araç alma amacıyla acele ediyorsanız kusura bakmayın ama o indirim size değil engelli kişiye kolaylık olsun diye veriliyor. Fazla bir zamanı kalmayan hastaya neden engelli raporu versinler? Yoksa yoğun bakımda hastası olan herkes engelli raporu çıkarır, ÖTV indirimli araç alır.

Aile ile ilgili cenaze, mezuniyet gibi şeyleri kapsıyor benim bildiğim. Yanlış hatırlamıyorsam geçen ekşi sözlükte bir yazar bununla ilgili rezalet başlığı açmıştı. Oğlu abd’deki bir kursa gidecekti ama acil vizeden red almıştı. Yine de başvurun tabii.

Normalde olur ama şimdilerde olmayabilir. Özellikle ergenler ve cahil tayfa youtube videolarından etkilenerek abd'de turist vizesiyle çalışabiceklerini düşünüp geliyorlar. Bu da Türklerin imajını olumsuz etkiliyor.

Ayrıca iranlı, afgan, suriyeli ve bazı afrika ülkeleri Türkiye'yi vize alma konusunda aracı olarak kullanıyor.

Etkinlik, konferans vb sebepler acil vize basvurusu icin gecerli görülmüyor.

maalesef buna acil vermezler. hayat memat meselesi olmasi gerekiyor cidden.

sacmaliga bak 2 yil sonraya vize mi alinir. cok cok sacma.

Sık sık randevuları kontrol edip öne çekmeye çalışmaktan başka çare yok. Biraz şans işi. 1 hafta sonrasına randevu bulan bile oluyor. Ankara'ya da bakın.

eksisozluk.com

2 mayısta ben ve eşim için ds-160 formunu doldurup 1 hafta boyunca randevuyu öne çekmeye çalışıp yılınca bir danışmanla anlaşıp eşimin randevusu 14 mayısa benim de 31 mayısa almışlardı ikimiz de turist vizemizi aldık pasaportlar randevudan 4-5 gün sonra gelmişti öyle birşey deneyebilirsiniz isterseniz

Bu fiyatları nereden buldunuz? Çok yüksek.

www.museivaticani.va

öğrenci 8 euro, regular 20 euro.
Her ayın son pazarı öğlen 12.30'a kadar giriş ücretsiz.

@pispinti 29 veya 30 ağustos için bakıyorum sabah saatlerine fakat maalesef o tarihlerde yok bilet. Varsa link at sana zahmet

30 Ağustos öğleden sonrası için bilet görünüyor. Sabah yok. 20 Euro.

Attığım linkte soldan tickets >> çıkan dropdown menude "museums and Vatican collections" seçtiğinizde takvim çıkıyor.

Aynen sabah yok maalesef peki diğer yerden alırsam age 18-99 olanı alsam girişte sıkıntı olmaz heralde

O site nedir, güvenilir midir bilemiyorum. 18-99 diye bir yaş aralığı daha önce hiçbir yerde görmedim. 100 yaşında birisi girmek istese giremeyecek mi yani :)

Oradan almayın diyemem. Güvenilirliğinden emin olmanızı tavsiye edebilirim sadece.

Kendi sitesinde ara ara yer acilabiliyor.

3. Parti sitelerden alanlar su sekilde sorunlar yasiyor genelde; ellerinde bilet kapida sira bekliyorlar, sira gelince bu bilet gecersiz gidip onaylatmaniz gerek deniyor. Sanirim oncesinde bir yere gidip elinizdeki voucher'i gercek biletle degismeniz gerekiyor. Bunu almadan once mutlaka sorun.

Bir de 3. Parti sitelerden almak yerine kendi sitesinden yemekli/kahvaltili bilet bakabilirsiniz.

bana şöyle yaptılar:
1 avukatı bir tahliye taahhütnamesi imzalattı. bu taahhütnamede hiçbir şart yok, sadece benim hangi tarihte boşaltacağım yazıyordu.
2 bana evi boşalttığım tarihte şu kadar para ödeyeceğine dair ayrıca bir protokol yaptık

sadece sizin avukatınız bunu çözecektir. arabulucuya giderse nasıl olur bilmiyorum, çünkü tahliyeyi ihtiyaç için yaptırmıyorsanız hiçbir şarta bağlı olmamalı.