Ekşi Duyuru

Efes şirince tek günde biter. Şirincede şarabı fazla kaçırırsan kalın tabi. Ayrıca şirincenin mantısı da çok meşhurdur, o tepelere çıkmışken yersiniz.
Kuşadası'nda Bi olay yok, en fazla merkezi 1 saat gezersiniz. Kadınlar plajı falan kalmadı zaten, normal plaj.
Güzelçamlıda milli parka gidin, Zeus mağarasına gidin ve yüzün. Milli parkta atlar domuzlar falan var onları sevin, denizi tertemizdir bol bol yüzün.

Bu rotadan en fazla bu çıkar.

Saldada kıymalı tost yiyin, pamukkale hakkında bilgim yok.

güzelçamlı, ödemiş, gölcük eklendi:)

Efes gece müzeciliği akşam yoğun oluyor ziyaret saatlerini kontrol et konser varsa almıyorlar, efes ve pamukkale gündüz gezilmez çok sıcak illallah edersin. Pamukkalede termalle gidersen bir gün gerek yok dersen yarım güne biter, tarihi havuza giriceksen 1 gün. Efes 1 gün şirinceyle birleştirirsen yorar. Birgi yarım gün yeterli ancak ödemiş yolu virajlı olur. Kuşadası trafiği yoğun sıcak ve kalabalık tatil yapmıyacaksan girmene gerek yok. Nazilli Yenipazarda pide yersin Denizli bayramyeri kebapçılarda kebap yersin. Selçuğun tostçuları ünlü. Şirince turistik bölge şarapdan anlamam. Birgiye gitmişken ödemiş köfte yersin.

Otantik Club hotel olabilir

Kitapevi Otel

Kitapevi +1

Monk

$erh koydurtmak?

güvendiğin bir avukata vekalet verirsin ama sen öldükten sonra vekalet işi nasıl oluyor onu yine bir avukat a sormak lazım.

rezalet tabi ki bir ay internetsiz olur mu ya? sozlesmeye bakmak lazim mucbir sebep kisminda ne yaziyor belki cezasiz iptale bile gidebilir. ya da mobilde tcell kullaniciysaniz mobilden 1 aylik sinirsiz internet talep etmeyi deneyebilirsiniz belki? baya sinir bozucuymus.

rezalet tabi. ben olsam 1 aylık türknet veya muadillerinden taahhütsüz internet açtırırım, superonline bağlantısı geldiğinde de kapattırırım. zaten süperonline internet vermeyecekse fatura düzenlemez. ama bunun için de mutlaka müşteri hizmetlerini arayıp teyit alırım.

superonline bir sene için 3+3 ay olarak dondurma imkanı sunuyor. öncelikle hemen dondurun.

ayrıca telefona ya da superbox internet talep edin. etmezseniz hukuki haklarınızı arayacağınızı söyleyin.

amaç sizin mail adresinizin muhtemelen halen kullanılan bir mail olduğunu tespit etmekti ve bu amaca ulaştılar gibi gözüküyor. bilgisayara bir şey olacağını düşünmüyorum.

token çalan birşeyse o sırada açık olan tüm hesapların şifresini değiştirirdim. sendgrid güvenilir bir sitedir aslında ama tedbirli olmakta fayda var.

Tasarım açısından civic in hem iç hem dış sade tasarımını beğeniyorum, ön konsol daha alcak, üstüne yıkılacakmış gibi seni kabine hapsetmiyor, ferah bir yol görüşü var

civic alırdım. corolla dolu civic boş olsa da civic alırdım muhtemelen.

Normal sehir/asfalt kullanimi ise Civic, koyume giderim, arada nispeten bozuk yola da girerim diyorsaniz corolla, Civic'te asfalt disi ortamda biraz hassaslik oluyor.

civic.

Hybrid alırım derseniz corolla, illa benzinli alacaksanız civic.

Hocam Türk borsası yöneticilerin iki dudağı arasında adam çıkıp bi laf ediyor hisselerin peş peşe -%10 yapıyor, o stresi yönetebilir misin önemli olan bu. Bir de yatırım fonları var daha garanti diyorlar ama ben anlamıyorum ondan.

mantıklı. enflasyon muhasebesi ilk çeyrekte karları eritti, bu nedenle düşen hisselere girilebilir.

kendi belirlediğin hisseleri alacaksan sonuç hüsran olacaktır. fon alırsan süper olur.

birikimimin tamamiyla asla borsaya girmem.

bu soruyu soruyorsanız altın daha iyi.

uzun vadede borsa daha iyi getiriler sunuyor. ancak ne alacaksınız, vs vs çok önemli.

bir miktarını bozup fon olarak alabilirsiniz. 3 ve 5 yıllık getirileri inceleyerek tabii.

Tamamen alacağınız hisseyle ve yatırımcı kişiliğinize bağlı. Ben altına para bağlamayı asla anlamayacak biriyim çünkü borsanın getirisiyle mukayese bile edilmez. Ama yanlış hissede yanlış davranışlar sergileyecekseniz de yatırım fonu alın. Altın her türlü saçmalık.

ciddi ciddi borsadan anlamadıkça borsaya girilmez fikrimce. dolar ve altından devam. kaybetmekten korkacağıma yerinde dursun daha iyi.

finansal okurluğun gerçekten doğru dürüst bir okulu olsa da gitsek keşke, ayrı konu.

Sizin kadar olmasa da arkanızdan koşturuyorum ben de

Peynir çok severim ve ben de sanırım günde 150 gram kadar yiyorum ama daha fazla yemem. Yaprak tulumu dedikleri bir çeşit var, lavaş tulumu denen bir çeşit var, Elazığ/Erzincan tulumu var (deli gibi severim), taze kaşar çok severim (tost peyniri değil taze kaşar olacak), dil peynirine bayılırım... Filan.

Kolesterol konusunu lütfen Ümit Aktaş'tan bi dinle olur mu, kolesterol epey ciddi konu ve çok yanlış yönlendiriliyormuşuz.

sevme ötesi bayılıyorum. şöyle ki;

kahvaltımda her sabah mutlaka 2 çeşit peynir vardır. eski kaşar, taze kaşar filan da yerim, camambert de, küflü göğermiş de. o dönem canım nasıl bir çeşit isterse öyle seçerim. peyniri kibrit kutusu kadar koymam tabii ki, daha çok yerim. zararlı olabilir vücuda ok ama seviyorum ve miktarını ayarda tutmaya çalışıyorum.
2 gün yemesem canım peynir ister.
evde şu an 5 çeşit peynir var paketi açılmamış. hafta sonu yunanistan'da alkol hariç en çok peynire koştum markette. feta çiçeğimdir.
1 ay spor hocam peyniri kestirdi, hayata küsüyordum.
çok yağlı yememeye çalışıyorum kaşar vs. gibi. Sporla, hareketle dengelemeye çalışıyorum zaten yediklerimi.

peynir güzel..

Besinlerden gelen kolesterol vücutta işlem görmez %90'ı idrarla atılır ve fakat gereğinden fazla kalsiyum damarlarda plak oluşumuna neden olabilir, bir not olması açısından hatırlatmak isterim.

seviyorum ama yemem. ayda bir kaç kere bir kaç dilimdir en fazla. kahvaltı yapmıyorum, onun dışında kullanım alanı pek yok.

Erzincan tulum peyniri denediniz mi cok fena bisey

Hele karpuz ekmek yaninda aglatmali

bende peynir çok severim. özellikle tam yağlı kaşar peyniri. beyaz peynirlerde az tuzlu köy peyniri ve sepet peyniri.

Sadece peynirle beslenebilirim.

Peynir kahvaltının olmazsa olmazıdır benim için. farklı çeşit peynirleri yemeyi de çok severim. ama onun dışında diğer öğünlerde peyniri çok aramam

bayılıyorum, hatta check up yaptırdığımda doktor kalsiyumu azalt demişti böbrek taşı sorunu yaşayabilirim diye. ona rağmen ayran, peynir, yoğurtan vaz geçemiyorum. kaşarı tost ya da fırına attığım yemeğin üzerine rendelemek dışında pek sevmiyorum. her türlü beyaz peynir, parmesan, mozarella, ezineye varım, makarna , börek ve pizzada peyniri çok severim. ama kahvaltı yapmadığım için aşırı tüketmiyorum.

Biliyorsunuz peynirdeki kazein tıpkı morfin gibi bağımlılık yapıyor. Ben de kazeinin köpeği olarak peynirsiz bir kahvaltı, bir hafta düşünemiyorum.

Yaşım 30 küsür olduğu için yağdan kaçınmak adına azaltmaya çalışıyorum ama ne mümkün en az iki çeşit peynir koyuyorum sofraya.

Çok çok seviyorum. Her öğün yiyebilirim ama sadece kahvaltı ile sınırlandırmaya çalışıyorum kendimi.

Peyniri ve çeşitlerini çok severim. Günlük belirli bir tüketimim yok. Genelde kahvaltılarda ve bazı yemek çeşitlerinde kullanıyorum. Haftalık tüketimim senin günlük tüketiminin biraz daha üstünde.

Umut Sarıkaya'nın karikatüründeki mezarına kaşar dökülen kişiye epey yakınım. Yani "lüx ve en iyi yemek" sanmıyorum tabii ki.

galeri14.uludagsozluk.com

Fransa'da yaşayan biri olarak damarlarimda türk olarak karpuz, Fransız olarak peynir akıyor.

Çok severim, her türünü yerim. Ama gramaj hesabım yoktur, günde bir kahvaltı porsiyonunda olması gerektiği kadar tüketirim. Örgü olur, beyaz peynir olur, labne olur vs.

Saatte ayarlar-antrenman altında antrenman başlatma anımsatıcısı açık mı? Açıksa ve hala çalışmıyorsa saati ve telefonu kapat-aç yapmayı deneyebilirsiniz.

düşük pil moduna geçmiş olabilirsin ya saatte bosluk olabilir

biletleri birlikte mi aldınız yani tek pnr mı var? eğer öyle ise yan yana verir. yok ayrı ayrı aldıysanız tabi ki yan yana vermez. biri otomatik atanan koltuğu aldıktan sonra diğeri onun yanına ücretsiz check in yapabilir ya da kontuarda görevliden rica ederseniz yan yana verir.

Biletleri aynı anda tek pnr ile aldıysanız yan yana veriyor koltukları. Ben şimdiye kadar onlarca kez böyle deneyimledim yani.

Ben de arkadaşın sorusuna kaynak yapım. İki ayrı pnr var. Neden ayrı ayrı aldın derseniz, bagaj ücreti ödemek istemedim. 20 kg bize yetiyordu ikinci bileti o yüzden bagajsiz almak için ayrı ayrı almak zorunda kaldım ve pnr ler farklı. Şimdi ben yanyana oturmak için o zaman online check in yapmayım havalimaninda rica edeyim doğru mu? Veya nasıl bir yol izleyim.

rica edin ama vermeyebilirler çok önemli ise sizin için satın alın

Checkin yapmayacaksanız bayaaaaa erken gidin. Biz bir kere thy ile 4 saat önce hava alanında olarak overbooking e denk geldik, şansımıza bi sonraki uçağa binebildik ama öbür güne kalma olasılığı da vardı. O günden sonra ya paramla satın alıyorum ya da random başka koltuklar da çıksa checkin yapıyorum.

Peki bunu müşteri temsilcisini arayarak yaptıramaz miyiz. Zira Checkinlar uçuşa 7 gün kala açılıyor.

Sansiniza guveniyorsaniz farkli pnr'li 2 kisi icin eszamanli online checkin yapmayi deneyin. Sirayla atiyor koltuklari genelde, ozellikle koltuklar henuz bossa. Bi denemis olursunuz ama yanyana dusseniz bile mesela son anda ucaga giriste az da olsa koltugunuzun degisme ihtimali var. Yeni bir koltuk numarasi cat diye atayabilirler. Gicikligina degil de bir sekilde sistem otuyor ve yeni koltuk numaraniz su buyrun diyip gonderiyorlar. Kisacasi en garantisi 2kisi icin de koltuk satin almak. Bunun alternatiflerinde yanyana oturamama riski cesitli oranlarda artiyor. Iyi ucuslar :)

Peki, uçakta koltuk değiştirmede Bi yasak var mı? Gardas rica etsem eşimle yer değişir misiniz diye, yolcu tamam derse sorun oluyor mu?

Geçen hafta aynı anda yaparak yan yana oturabilmiştik. Ama biri bi ön veya yan sırada verir. Türkse koltuktaki ricanızı kırmayabilir, ama yabancı kişiye daha önde ve cam kenarı teklif ettik kabul etmemişti gidişte

şakacı tarafımı daha çok beğeniyorum

valla hiç düşünmedim ama selfilerimi hep soldan çekmişim, sol demek ki. kaş farkı dışında pek yok gibi.

Ben cepheden beğeniyorum valla, profiller içime sinmiyor :D fark yok ama, eşit derecede içime sinmiyor.

karşıdan bakınca bi simetri sorunu görmüyorum ama hafif yandan çekimlerde bence belirgin fark var. sol taraf daha güleç ve zarif hatlı. sağ taraf hayatın sillesini yemiş gibi hem daha sert, hem de o tarafta foto gülümsemelerinin fake olduğu çok belli oluyor o yüzden sol diyorum.

Simetrik değil suratım. Gözlüğüm suratımda biraz yamuk durur hep.

Benim sağ ve sol profilim resmen başka insanlar

Bizde de aynı durum.
Şaka gibi bir zamla karşılaştık, ama ben zaten beklentide değildim hiç yapmazlar diyordum sürpriz oldu çalışanlardan gaza gelip nasılsa zam gelecek diye avansa yüklenenler olmuş hepsi eksiye düştü :)

(%11)

%20.
Ben sevindim; ama az bulanlar çoğunlukta. Şirkette durumlar pek iç açıcı olmadığı için zam yapılmasa şaşırmazdım.

Brüte %30 Nete yansıması tabi daha az olacak ancak yine de beklenenden yüksek bir zam yapıldı. Eğer yapılmasaydı nitelikli personellerde büyük bir erime kapıdaydı. Bu bile ne kadar durduracak göreceğiz.

memura %19.31 zam geldi

Hiç olmadı. :) Ekonomi böyle düzelecekmiş.

Nette %25 aldık...

Nette %20 yaptım. Bayramlarda ve yılbaşında +1 maaş. Yemek ücretlerine de artış.

hiç olmadı hatta bahsi bile geçmedi.

Nette %10.

Olmadı

c3

c3

c3

Clio - bilimsel verim yok, mekanik anlamda daha az sorun cikaracagi kanaatindeyim. Ancak sinifi bir tik dusuk kaliyor, bu nedenle fiyatinin daha uygun olmasi gerekir.

Araba alırken çevremde anlayan anlamayan herkes citroen ve kronik hatalarından bahsediyordu. İşin kötüsü çevremdeki tüm Clio 5'ler zar zor giden, götü başı titreyen salak saçma arabalar bana da denk gelmiş olabilir bilmiyorum tabii.

(Aşırı az anlarım arabadan)

Kalıp sabun gibi suv tasarımları sevmiyorum, şehir içine clio gider ama burda yeni başladığın için önemli olan görüş açısının sana uyması, gidip ikisinin de koltuğuna otur biraz kullan paralel park yapmayı dene, bana da aslında c3 ün içinde daha rahat edersin gibi geliyor

C3üm vardı satarken çok zorlandım. Cliom var koysam satarım. C3 daha konforlu ama piyasası yok

kesinlikle clio.

yani durumun oldukça talihsiz ve karışık. bu şekilde ancak okula bizzat gidersen en kesin ve kolay çözüme ulaşacak gibisin. yoksa herkes topu birbirine atar gibime geliyor.
yeni iş için de tebrik ederim.

yöksis ve mebbis e baktınız mı?

konu hakkında bilgim yok, sadece google sonucuna istinaden yazıyorum
ek: bir de bu
www.turkiye.gov.tr

@kisa: İki sitede de hesabım olmadığı için giremedim.

Son attığınız linkte de adınıza dair sertifika bulunmamaktadır, diyor.

Okula mail atarsanız, mail üzerinden dökümanı gönderebilirler.
Şu an okul aktif değilse telefonları bilerek açmıyor bile olabilirler böyle telefon açmama rahatlığı var maalesef bizim memurlarımızda (yargılamıyorum :))
Mail atın dönüş olur bence kısa zamanda.

Geçen sene atmıştım, maille gönderemeyeceklerini söylemişlerdi. Yine atayım, belki tarama teknolojisini kesfetmislerdir.

Pedagojik formasyon bir ara tezsiz yüksek lisans gibiydi sanki. Acaba e-devlet'te mezun belgesi sorgulama kısmında olabilir mi diye aklıma geldi ama emin değilim.

@evrim: Yok vallahi, neredeyse böyle bir belgem olmadığına ikna olacağım.

En azından verilen yanıta istinaden belgeyi almaya gideceğini söylersiniz biri çıkartır, öyle konuşmadan kalkıp gidince belki sıkıntı olur ama önceden söylenirse hazırlarlar.
Bolu'ya gidilip gelinir belge almak için ya ne olacak o kadar da uzak değil.

Yok mu ordan tanıdığınız biri vekalet gönderin alsın okuldan göndersin size

Yok maalesef.

Yuh bir de bedelli mi çıkarmış. Asla katilmam

Her kuyumcu kartla altın satışı yapıyor,üstüne kendi belirledigi komisyonu koyuyor.

neden kuyumcu?
gramaltin.com

mantıklı. 20 sene sonra iyi ki dersin.

46'da başla

Kendi kendine parayı biriktirip yatırımlara yönlendiremeyenler için BES çok mantıklı. %90'ımız böyleyiz, o yüzden büyük ihtimalle siz de öylesiniz ve BES yaptırmak mantıklı.

İki farklı BES poliçesi yapmanızı öneririm. Mesela birine ayda 5 bin TL diğerine 15 bin TL yatırın. Bir gün acil ihtiyacınız olursa hangisi gerekiyorsa onu bozdurursunuz, diğeri yaşlılığınıza kalır.

BES şirketi seçerken en önemli kriter yönetim gideri kesintisi, onun en az olduğu şirketi tercih edin. Bir de "yıllık devlet katkısı üst limiti" var. Emin değilim ama yıllık 280 bin lira civarında olabilir. Yıllık 280 binden fazla yatırmayın, geri kalanını başka bir yatırıma yönlendirin.

20 yıl sonra bildiğin zengin olursun. tabii tüm yatırımını hisse senedi fonlarına yönlendirirsen.

Mantıklı. Zaten 56 yaşında sonra geri alabiliyorsun.
10 sene ve 56 yaş kuralı var.
Alternatif olarak 6 sene bekleyip sonra tüm parayla BES'e de girebilirsin.

mantıklı.

her türlü yatırım ve birikim mantıklı.

ama fon seçimi önemli.

Philips

Ben bunu kullanıyorum memnunum: www.braunshop.com.tr Bundan önce de 7 serisini kullanıyordum ondan da memnundum. Kendi ayar mekanizması olduğu için çok fazla tarağa ihtiyaç duymuyor, yani 1-10 ile 10-20 mm arasında kesim yapan iki tarağı var, sen makinenin kendi ayar mekanizmasıyla kaç mm'de kesmek istiyorsan ayar yapıp kesiyorsun. Onun dışında 2 tane sakalı "geçişli" kesmek için tarağı var bir tane de küçük bölgeleri kesmek için başlığı var.

ben nisan'da şunu almıştım www.amazon.com.tr 'dan memnunum PHILIPS24 koduyla 849 TL'den 764 TL'ye düşüyor.

daha profesyonel bir şey dersen www.amazon.com.tr şu var.

bad bear aldım. güzel baya.
www.badbear.com.tr

en güzel yer pazar. ciddiyim.

@numlock neresi mesela hocam istanbul'da? hiç bilmediğimden soruyorum. bu kadar iddialıysan bi gidip bakmaktan zarar gelmez

istanbul nerdesin bilmiyorum ama airport avm'de mavinin magazasi uygun oluyor gomlekler vs. tavsiye ederim.

kadıköyde salı pazarı mesela.

İyi etmişler. Belki marketten çıkan birinden düşmemişti, belki tamamen alakasız bir yerden gelmişti.

Almasaydın iyiydi.

Hiç dokunmam.

Muhtemelen almam, biri görürse diye çekinirim.
Alırsam da döner markete kedi maması alır mahallenin kedilerine ziyafet çekerim.

Aç olanı doyururum.

Dokunmam.
Anca cüzdan falansa bakarım içinde bilgi var mı diye o kadar.

kaybeden yürüdüğü güzergahı kontrol etmek için geri dönüp arayabilir diye düşünerek almam. isterse 200 dolar olsun.

almam da aramak maksadıyla geri dönecek kişi için görünür bir yere koyarım

Dokunmam

cuzdan bulursam icinde cok daha fazlasi da olsa dokunmam sahibine ulasmaya calisirim, en kotu karakola birakirim.

basibos para bulursam cebime atar devam ederim..

20 liradan az para bulursam hemen cebime atarım.
50 lira ve fazlası para bulursam alırım, ihtiyacı olduğu belli olan (dilenci olmayan) birine veririm.

Markette sorardım sahibi yoksa cebe atardım. Salaklığın lüzümü yok

herkes dokunmam demiş kgjhgjhkgh direkt alırım ne alaka

alırım ve kendime bir şey ısmarlarım.

Asla dokunmam.

Eskiden olsa ihtiyacı olduğunu düşündüğüm birine verirdim. Şimdiki aklımla oralı bile olmam. Üzerime vazife olmayan işleri dert etmemeye karar verdim. Cebime mi atayım, birine mi vereyim, sahibine mi arayayım? Bana ne "amk"!

geçenlerde marketin önünde gördüm, markete gidip verdim arayan olursa diye. kabul edemeyiz dediler onlar da. bende bir gün bekleyin alan olmaz ise kedi maması alıp dağıtın dedim o zaman kabul ettiler.

Geçen sene 50 lira mı 100 lira mı ne bulmuştum attım cebe öğrenci kardeşime o tutarı havale yaptım anında.

Bulduğum yerde ne insan vardı ne dükkan. Biri düşürmüş işte bi şekilde.

alir cebe atar yoluma devam ederim. ne yapacagima sonra karar veririm.

ben almıyorum gördüğümde.

ben yerde görünce alıyorum çantamın ayrı bir yerine koyup yaşlı bir dilenci görünce ona veriyorum.
ben almasam başkası alacak diye düşünüyorum bari ihtiyacı olan biri sevinsin.
geçende 100 lira bulmuştum alıp çöplerden kağıt toplayan yaşlı bir amcaya zorla verdim almak istemedi birkaç defa ısrar edince sevindi aldı.

ben losev kutusu varsa ona atiyorum ya da mehmetcik vakfina falan.

Mahallede kağıt toplayıcılığı yaparak geçinen adama verdim

alır cebe atarım. ancak çok merkezi bir yerde çanta dolusu para bulursan düşünürüm, belki onu polise veririm. yoksa atar cebe devam ederim.

Ben kesinlikle dokunmam para değil başka şey de olsa ellemem. Sevmediğim insanlardan gelen hediye, yiyecek vs çöpe atarım.

200 lirayda cebe atarım. Yüklü bir meblağ ise ellemem. Bkz. No country for old men

alırım.

kedilere, köepklere yaş mama alırım o parayla ama.

Bu şartlarda işin çok zor.
Olur da bulursan 50 kere şüphe et.

Fiat Linea ve Renault Clio doğru seçimler olur. Aşağıdaki Ford Fiesta örnek olsun:

www.sahibinden.com

her araba alınır. bende çok temiz peugeot 206 otomatik var. 345e bırakırım.

Butce bu kadar dusukse kisabildiginiz yerlerden kismaniz lazim. Mesela ayni ozellikteki manuel daha ucuz olur, ya da benzer araclardan "tutulmayan" olarak bilinenler daha ucuz olur. Bahsettiginiz araclar olabilir. Mazda 3 baktim LPG'li olmayan en ucuzu 375 bin. Honda veya Toyota olsa iyi olurdu ama onlarin en bitik haldekileri o fiyatlara olur anca.

japon alın.

Araba değil arsa al. Yatırım toprağa olsun, toprağın olsun, çok ciddiyim. Arabaya hiç ihtiyacın yok ve evet durduk yere bol masraf çıkaracak bir şey. Üstelik alışırsan sağlığın çok olumsuz etkilenir. Arsa al. Çok ama çok ciddiyim.

Öncelikle insanlara bakmayın. Araba alınca da bu sefer daha üst modelini almamız gerektiğini size söyleyecekler. Bunun ucu sonu yok.

Evli ve çocuklu insanlara araba şart mesela. Hele bebek arabasıyla falan seyahat etmek çocuğa da aileye de eziyet. Zaten hastane işleri falan illaki lazım oluyor araba ve taksi de almıyor kolay kolay.

Paranın değer kaybı var altın ve dövizde ya da borsada beklerken. Bu sebepten değer kaybetmesin diye bir şey alayım derseniz olabilir.

Ben de şöyle diyeyim o zaman. Eviniz kira ise bence ev al mümkünse. Ama şu dönemde zaten borca girip araba almak zor. Faizler fahiş.. Nakit çıkarıp alabiliyorsan ancak o zaman al derim.

Yatırım için ev/araba alınmaz. Ev arabadan daha önemli.

Ya saçmalama, keyfine bak.

ihtiyacın yoksa alma araba yatırım değil. masrafı çok, park falan sıkıntı. yatırım yapmak istiyorsan başka şeylere yönel. ev olur arsa olur anlıyorsan borsa vs olur

@Cesario Ev alacak kadar para biriktiremedim maalesef :( Arsa konusunu düşündüm hatta birkaç yere de sorduk ancak arsa işlerinde çok fazla üçkağıt döndüğünü fark ettik bu süreçte. Bir arsanın bakılacak o kadar kriteri varmış ki bu apayrı bir ekspertiz gibi geliyor bana ve o vakti ayıracak durumda değilim.

@arbre Bir dönem abim arabasını bana bırakmıştı kullanmam için ancak 2 hafta bir kere yerinden oynatıp sahile gideyim dedim, bin pişman oldum. İstanbul’da araba sahibi olmak binbir derdiyle geliyor ama herkes yine de araba sahibi olmak zorundaymış gibi.

insanlar haklı değil

araba alma, kullanma motivasyonunuz yoksa almayın.

insanlarda asla anlayamadığım bir hastalık derecesinde araba tutkusu var.

benim de arabam var, araba kullanmayı da severim ama o kadar sadece. ne araba marka modelinden anlarım ne de model yükseltme gibi bir hevesim var. arabam da 12 yaşında bir araba. herhangi bir arızası falan yok. edirne'den kars'a kadar gitmek geyiği var ya, onu gerçek anlamda yaptığım bir araç. seviyorum yani o kadar ama çevremde kim varsa, arabayı yenilememe, modelini yükseltmeme düşüncemi anormal karşılıyor. yani açıkça söylemiyorlar ama o hissi alıyorum. onlara göre yeterince bütçem varsa, o araba illa daha iyisiyle değiştirilmeli gibi bir düşünce yapısı var. arabam seviyorum ve hareket ettiği sürece 20 yıl daha binmek istiyorum'u normal karşılayan görmedim çevremde.

araba evet çok avantajlı, hele ki evli ve çocuklu olduktan sonra ( o durumdayım) artık vazgeçilmez benim için. ama bekarsan ve hevesin yoksa, araba alma ama istediğin zaman alabilecek bir birikimin de olsun diyorum ben.

Al bence.
Canın sıkılınca adapazarına falan gidersin , köfte yer dönersin.

age of empires'da marco polo diye bir sifre yaziyorduk, butun harita aciliyordu. araba alinca aynen oyle oluyor. butun harita aciliyor.

burada fakirligi normallestirenlere de kiziyorum. araba > arabasizlik. bunun neyini tartisiyorsunuz anlamiyorum. insanin ulasim ozgurlugunu eline almasidir araba. yoksa sadece mahallende takilirsin. disari gidecegin zaman da otobus kovalar sikis tepis gidersin.

araba aldiktan sonra keske daha once alsaymisim dersin.

araba kullanmayı biliyor musun? araba kullanmayı bilmek çok önemli.
araba sahibi olmaktan daha önemli
eğer arabaya ihtiyac duymuyorsan insanları dinleme. insanlar gösteriş meraklısı oldukları için hemen araba alıyorlar. araba alsan iki sene sonra "ee arabayı değişmiyormusun" diye soracaklar. boşver bunları.
ama araba kullanmayı bilmek gerekli.
8 senedir araba almamış olman gayet normal. ama 8 senedir tüm kazandığını yediysen, hiç yatırım yapmadıysan bu anormal.

Araba alma.
Araba için ödeyeceğin taksit+vergi+kasko+bakım+tamir+lastik gibi paralara denk gelecek bir parayla her ay hoşuna giden bir araba firmasının hissesini al. Biriksin.
Gerektiği zaman alırsın, paran da hazır olur.

Araba alırsan bu masraflara ek olarak benzin+otopark+hgs'nin de ekleneceğini hatırlatayım.

@abelardo Araba kullanmayı biliyorum, hatta iyi bir şoför olduğum söylenir. Araba kullanmayı seviyorum da, ama başka şehirlerde, İstanbul'da değil :)

Araba parasıyla borsaya yatırım yap. Beş sene sonra 5 araba al

araba kullanmayı biliyorsun madem, hem de iyi biliyorsan hevesini de almış olmalısın. o zaman arabasız olmak sana yetiyorsa sırf başkaları söylüyor diye alma. başkası için gerekli olan şey senin için olmayabilir. dediğim gibi çoğu insan sırf hava için veya başkası aldığı için geride kalmamak için alıyor. istanbulda toplu taşıma ile her yere gidilebiliyor çok rahatlıkla.

Aynı kafadaydım. Araba alınca büyük bir konfor olduğunu anladım seyahat manasında. Eğer gezmeyi seviyorsanız arabanız olması mutlu edecek.

Ama sizi çok iyi anlıyorum.
Bir para biriktirme aracı hatta yatırım olarak düşünmeyin.
Etrafınızı da çok dinlemeyin.

Eğer bu kafadaysanız, 2. el, b segment, az masraf çıkaracak bir araç alın geçsin.
Çünkü arabanın da maliyeti çok. Sigortası, kaskosu, bakımı, vergisi, otoparkı, yakıtı...

türkiye'de asiri toksik bir gösteris yarisi var. 8 sene calisip araban olmamasi senin bilecegin is. ben 34 yasima kadar araba almadim, eksilmedim. araba bir konfor ama senin durumunda olmasa daha iyi olur. arabaya verecegin parayi borsaya yatir, her ay araba masrafi kadar parayla da bir yandan altin al. bes seneye sen onlardan kral olursun.

ortalama bir arabanın kullanılabilir ömrünün +%95'i park halinde geçiyor. ihtiyacın olmayan bir arabada ise bu oran yüzde 99'a yaklaşır. gerçek anlamda kapında yatacak bir şeye vereceğin parayla seni mutlu edecek ve geleceğe dair umutlarını pekiştirecek bir çok güzel şey yapabilirsin. onları yap.

hayatta bazı şeyler vardır öncesi ve sonrası diye hayatını etkiler. misal evlilik misal üniversite gibi... araba da bunlardan biridir. hayatın 2 döneme ayrılacak. arabasız hayatın arabalı hayatın diye. bu kadar belirleyici bir şey.

ben de senin gibiydim. inat ettim çok geç aldım. şimdiki aklım olsa 18 yaşına girer girmez sadece ehliyet değil külüstürün külüstürü de olsa bir araba almak olurdu. ciddiyim, inan bana...

hayatının tüm özeti aslında 20-60 yaş arasında ne yaptıklarındır. araba hiçbir işe yaramasa anlatacağın hikayelerin sayısını arttırır.

Uygulamada kuru gözükür.

Evet

İsteyebiliyorsunuz. Hesaplarında yeterli para varsa IBAN'a gönderiyorlar.

İstiyorsun ancak teklif edeceği kur senin aleyhine daha yüksek olur her zaman. Nakit çalışacağı kurla aynı kuru vermez veren bulursan buraya da yazarsan faydalanalım

2014'ten beri saadece yabanci. bistte 1000 tlm yoktur ve hic olmadi da.

Sepet; hem yerli hem yabanci hem emtia

yabancı fonu nerden alıyorsunuz? arkadaşın dediği durumlar veya rusya tarzı bir ambargo gelse ne olur?

diversification diye bir kavram var yatirimda. yerli fonlar derken sadece turk sirketlerine yatirim yapan fonlari kastediyorsan yeterince cesitlendirmiyorsun.

Düzenli sp500 fonunda paran erimez bence.

yabancı fondan kastınız nedir?

Türkiye kökenli ama yabancı borsalarda alım yapan fonlar mı?
Yoksa tamamen aracı kurumlar üstünden direkt yurtdışındaki fon ve eft'ler mi?

Hiçbir yatırım aracı risksiz değildir.

Bunları göz ardı etmemek lazım.
Rusya güzel bir örnek. Oradaki yaptırımlar vs iyi düşünülmesi gereken konular.

İşte bu yüzden parayı dengeli dağıtmak çok önemli.

Ben kendi adıma karma gidiyorum.
Ama herkes kendi bildiği doğrusunu uygular:)

O yolla kapak atilir ama o kapak cok fala uzaga yuvarlamaz. Okul "devam sarti" istiyorsa nasil vakit bulacaksiniz calismaya (oyle haftada 5-10 saat part time degil galiba soruda kasdettiginiz??). Bu okulun odevi vs olacak, zaman isteyen seyler yani. Onlari belirli standartta yapmazsaniz dersten cakacaksiniz. Bir sure sonra kapi disina konma ihtimali de var yani.

Gercekten okumak icin gidip, iyi bir derece yapip okurken de yaz/staj vs gibi firsatlar yaratip kendinizi kariyerli ve diplomali biri olarak pazarlamak daha akillica bence.

Yoksa kacak gocek calismanin pek bir yarari dokunmaz. Elinize gecen para az olduktan sonra TR deki sartlarinizi bile arar hale gelmek de var isin sonunda.

Bols sanslar.

Almanya için konuşayım, vize almanız için bloke hesap şartı var. Tam miktarı hatırlamıyorum ama 12bin euro gibi bir parayı bloke etmenizi istiyorlar. Non-eu öğrencilerin çalışma izni oluyor genelde ama kısıtlı oluyor; mesela haftada 20 saat gibi. Ülkenin dilini bilmeden iş bulmak da mesele tabii.

Eğitim yurtdışına yerleşmek için iyi bir yol ama süreç biraz zorlayıcı sahiden.

avusturya için konuşayım, mantıklı değil.

Benim farklı ülkelerden Fransa'da okumus ve çalışan arkadaşlarım var. Hangi bölüm olduğuna bağlı ama bazılarında oldukça rahat is buldular (ben tedarik zinciri bahsediyorum en çok).

Ama okurken çalışmak falan benim bildigim o kadar kolay değil. Arkadaslarim genelde parasi olup takilanlar.

almanyada master sirasinda verilen oturum izni ile yilda 90 gunden fazla calisamiyorsunuz. bunun tek istisnasi var o da okul icinde (kutuphane vs) calismak ama bu tarz yerler icin de cok fazla rekabet var ve eski ogrenciler genelde bu tarz isleri kapmis oluyor.

gecici islerde haftalik belli saatin altinda "minijob" tarzi islerde belki calisabilirsiniz, calisma izninizin bu tarz isleri kapsadigina emin olmaniz gerekir. yoksa kacak calisan durumuna dusebilirsiniz, bu cok riskli.

Kurslar para tuzağı. İş bulmak da kolay değil.

Yazılım pandemi döneminde biraz patladı ve biraz da mobil uygulama ihtiyacı bunu tetikledi. Yazılımın en altın yıllarında bile iş bulmak çok basit değildi. Doğrudan bir insan ihtiyacı olmayan her iş için geçerli bu durum.

Gerçek iş sanayide. Bunun dışında hep network, torpil, amca-dayı veya çok parlak eğitim geçmişi.

Bir şekilde iş yapabilecek seviyeye gelindiğinde dil de varsa avantajlı olmaz mı yani ?
Yurtdışına kapak atılır bir de belki?

piyasa deneyimsize doymuş durumda, bariz bir torpilin yoksa önermiyorum. mevcutta ne yapıyorsan onda yükselmeye vaktini harca.

dilin bir önemi yok. teknik olarak okuyabilen herkes anlıyor zaten. yurtdışında yeni mezun/deneyimsiz yerine belli bir deneyim seviyesindeki elemanlara bakıyorlar orada şansın sıfıra yakın.

Mevcuttaki işimi sevmiyorum o yüzden arayıştaydım aslında

artık her sene ciddi sayıda mezun veriliyor ve pandemi dönemindeki gibi çok fazla iş ilanı da yok. kısıtlı sayıda iş ilanına çok fazla başvuru geldiğinde özellikle yeni başlayanlara diploma sınırı uygulayabiliyorlar, cv'niz ai elemesini geçemiyor bile. sektör altın çağını geride bıraktı, iş bulup yurtdışına gitmek de çok daha zor artık.

benim amerika'da gordugum bu is pandemic hiring boom'dan sonra kapandi. co-pilot, chatgpt derken tekrar o eski gunlere donulecegini de sanmiyorum.

amerika'da iyi sirketlerde calisan butun tanidiklarim 2020-2022 arasi girmisler. cunku inanilmaz alim yapildi o donemde. abartisiz soyluyorum microsoft, amazon, google kapidan gecen adama is teklifi verdiler.

hayat bazen boyle iste. iyi bir dalgaya denk gelip yukselmek cok kolay. simdi o faang sirketlerde calisanlardan cok daha kalifiye olmasina ragmen is arayanlar biliyorum. cunku o hiring donemini kacirdilar veya iyi degerlendiremediler.

turkiye'de nasildir cok bilemeyecegim.

Kesinlikle yurtdışına kapak atılacak bir iş değil.

Türk insanı yurtdışına çıkmak için kaymak işler peşinde ama olay öyle olmuyor işte. Sen o ülkede yapılmayan işi yapman lazım veya yapılamayan işi yapman lazım. 2-3 yıl parladı söndü yazılım.

Yapay zeka etkisinden sonra artık devlete çalışmak (kamu işi), zanaat ve ticaret dışında iş kalmayacak zaten.

Eğer derdin yurtdışı ise yazılım öğren + kendini geliştir vs derken sektörde dolu dolu 4-5 sene geçirmen gerek. çünkü artık hem yurtiçi hem yurtdışı iş bulma süreçleri zor. arkadaşların da dediği gibi binlerce yeni mezun bilgisayar mühendisliği öğrencisi ile yarışıyor olacaksın. onlardan kendini ayrıştırman ve öne çıkman gerek. sektördeki artık açık yok aksine geçen seneler fazla alım olduğundan işten çıkarmalar oluyor. bizzat sektörde olduğumdan bunu söyleyebilirim.

ben çok sevdim bu alandan devam etmek istiyorum ne olursa olsun diyorsan kodluyoruz tarzı yerlerin bootcamp'lerine bakabilirsin orada bu alanla ilgisi olmayan kişilere yönelik eğitimler de oluyor. bunun dışında bootcamp'lere katılıp insanlarla tanışıp network yapabilirsin o da iş bulmana yardımcı olabilir.

ama asıl amacın "ne olursa olsun ve hemen olsun" yurtdışı ise sana mavi yaka işleri tavsiye ederim. 2 tane bizzat tanıdığım berber ve fırıncı arkadaş yurtdışına gitti. vizeleri vs çok hızlı çıktı.

Yazılım sektörü içersinde bir sürü rol var. Hangisini seçmek istiyorsun? Backend, frontend, QA, Mobil, veri işleme, veritabanı, PM, güvenlik, network vs vs

Ben de 30'larımın yakınlarında bu sektöre girdim. İş bulmak zordu ama bulabildim.

Sadece bir kursa gitmiştim. O da sağlam bir sertifika verdiği için gittim. O da başvurduğum role yardımcı olmuştu. Kurs bitiminde sizi işe sokacağız diyenden öte sizi işe sokacak sertifikalar veren kurslara bakın derim.


Bölüm okumadan da kayda değer sonuçlar alınır mı? Bence inanırsan birşeyler olur.

Bu sektörde cv hazırlarken yeteneğinizden çok neler yapabilip, gösterdiğiniz önemli. Yani şu dili biliyorum demek yeterli değil. O yüzden şimdiden öğrendiğiniz dil yada frameworklerle birşeyler çıkarmaya başlayın ve cv'nize ekleyin. En basitinden github profili oluşturup, oraya anlamlı repolar atın.

not: dil öğreniyorsanız paralelde kesinlikle git (yazılım) öğrenin. bu cevap yurtdışını kapsamamaktadır.

istersen 90 yaşında ol bir şeyler öğrenebiliyorsan öğrenirsin,
iş bulma süreçleri zor, (40+, 20 küsür senelik tecrübe vs. ama iş yok)
kurstan kursa değişir, kurs faydalı olabilir çünkü anlamadığını konuşabileceğin, beraber çalışabileceğin insanlar olacak etrafında, diğer türlü evde tek başına okuyup deneyeceksin, sonra da yaa bu ne işe yarayacak diyeceksin.

bölüm okumadan da kayda değer sonuçlar alınabilir. bu biraz seninle ilgili.

oncelikle yazilim ogrenmek ve yazilim konusunda calismak genelde dusunuldugu kadar zor degil, super zeki olmak, genc yaslarda bu ise girmek gerekmiyor. ama zeki olmak, analitik dusunmek hiz kazandiran bir avantaj.

ama yazilim ogrenmek ve yazilim konusunda calismak tahmin edildiginden daha uzun sure motivasyonu korumak, duzenli ve istekli calismak, hic durmadan ogrenmek gerektiriyor.

o nedenle bu yola girmeden once bazi kabullerle baslamak gerekiyor. ornegin her gun secilen alan, yazilim dili konusunda yeni seyler ogrenmek, bu ogrenilen seyleri denmek, kurcalamak, degisiklikleri takip etmek, kisacasi gunde onemli bir saat dilimini bu ise ayirmak gerekiyor.

bu durum bir sure hicbir yarar ve para kazanmadan devam edip de gun gelince para kazanmakla sonuclanir. kimi sanslidir veya ogrenmekte hizlidir 1 yilda para kazanir, kimi 3-5 yilda bu iste profesyonel olarak calisabilecek durumda olur.

sure bu kadar uzun olunca, ve ne zaman sonuca ulasilacagi belli olmayinca en zorlayici konu hicbir sey kazanmadan uzun sure ayni motivasyonla calismak, merak etmek, bu isi sevmek, en onemlisi de bu isten keyif almak.

yani yazilim konusunda basarili olan kisilerin ekseriyetle onemli bir kismi bu isi para motivasyonu ile yapanlar degil hobi olarak sevdigi icin yapanlar. bu kisiler parayi yan urun olarak elde ediyor, ama bir iste para kazanmasa bile bos zamanlarinda sirf merak ettikleri icin ogreniyor, deniyor, merak ediyor.

kisaca seviyorsan yaparsin, eger sevmezsen bir sure sonra bir kazanc elde edemedikce bu is kisiye batar.

bir de kişi 95 işe girişli, yani 1'den emekli olabiliyor. 1'den olsun mu? ben hiç bilmiyorum ama eyt ile emekli olmak dezavantajlı diye düşündüm, ne bileyim 7200'den emekli olmak sanki daha mantıklı. yarın öbürgün de hem eyt, hem 5400 diye maaş daha düşük olabilir mi?

Bildiğim kadarıyla (uzman değilim ama benim de durumum bu şekilde iki senaryolu) 1 numaralı şartlarla emekli olursan mesela alacağın maaşla 2 numaralı senaryodan emekli olursan alacağın maaş arasında %20-%25 gibi bir fark oluyormuş.
Bana öyle dediler.

Ağustos ayı başlamadan emekli olan EYT'liler için daha avantajlı bir durum var diye duymuştum, yanılıyor olabilirim. Kulaktan dolma bilgi. Onu acilen öğrenin.

TR:

Sayın yetkili,

Ne yazık ki İngilizce bilmiyorum. Türkçe benim anadilim ve tek dilim.

Benim adım Orhan ve eşimin adı Özden. Ülkenizi turistik amaçlı ziyaret etmek istiyoruz. Roma'da 3 gün, Floransa'da 2 gün ve Bologna'da 1 gün kalacağız.

Kolezyum, Vatikan Müzesi, Pantheon, Uffizi Galerisi, Pisa Kulesi ve diğer turistik yerleri ziyaret edeceğiz.

Yanımızda nakit para getireceğiz. Euro'muz olmasına rağmen harcamalarımızı kendi kredi kartımızdan ve bankamatik kartımızdan yapacağız.

10 Ağustos 2024 saat 01.00'de uçakla Türkiye'ye döneceğiz. Kalacağımız otellerin isimleri ve rezervasyonları, müze biletlerimiz ve uçak biletlerimiz de bu dosyada mevcuttur.

Saygılarımla,

EN:

Dear official,

Unfortunately, I don't speak English. Turkish is my native and only language.

My name is Orhan and my wife's name is Özden. We would like to visit your country for touristic purposes. We will stay 3 days in Rome, 2 days in Florence and 1 day in Bologna.

We will visit the Colosseum, the Vatican Museum, the Pantheon, the Uffizi Gallery, the Tower of Pisa and other touristic places.

We will bring cash with us. Although we have Euro, we will make our expenses from our own credit card and debit card.

On August 10th 2024 1.00 am, we will return to Turkey by plane. The names and reservations of the hotels where we will stay, our museum tickets and flight tickets are also available in this file.

Sincerely yours,

IT:

Caro funzionario,

Purtroppo non parlo inglese. Il turco è la mia lingua madre e unica.

Mi chiamo Orhan e mia moglie si chiama Özden. Vorremmo visitare il vostro Paese per motivi turistici. Ci fermeremo 3 giorni a Roma, 2 giorni a Firenze e 1 giorno a Bologna.

Visiteremo il Colosseo, i Musei Vaticani, il Pantheon, la Galleria degli Uffizi, la Torre di Pisa e altri luoghi turistici.

Porteremo con noi denaro contante. Anche se abbiamo l'Euro, faremo le spese con la nostra carta di credito e di debito.

Il 10 agosto 2024, alle ore 1.00, torneremo in Turchia in aereo. I nomi e le prenotazioni degli hotel in cui soggiorneremo, i biglietti per i musei e i biglietti aerei sono disponibili in questo file.

Cordiali saluti,

NOT: İtalyanca olan Deepl çevirisidir, yani oldukça isabetli ve doğru bir çeviridir.

Kalacağınız otelin adını yazın yine de adam uğraşmaz onları dosyada bulmayla.

Ecco’ya bir bakın bence.

şikayetiniz üzerine yargılanmış ve hagb almış. denetim süresinde başka suç işlediği için ertelenen ceza açıklanacak. taraf olduğun için tebligat yapılmış. daha önce katıldıysan bence gerek yok. mahkeme tekrar çağırırsa bir dilekçe yaz şikayetimi tekrar ediyorum diye.

17.50 TL

Fitlikten ziyade kondisyon lazım, siralamaya bakmaktan ziyade ön eleme için yaş aralığınızın süresine bakın. 30-35 için 14dk olması lazım 800 metre.

Düzenli yüzerek 1 senede yapılır bence

Katılan arkadaşım aşırı spor yapmıyor ama yıllardır yüzüyor

Hocam hiç tecrüben yoksa olmaz, mümkün değil. Ben son 20 yıldır dğüzenli antrenman yapan biriyim yüksek kondisyonlu antrenmanlar da yaptım yüksek yoğunluklu antrenmanlar da yaptım maraton da koştum ama denize girip yüzdüğümde aynı performansı gösteririm hevesiyle ne yaptıysam hep götüme bakıp geri döndüm sahile, olmuyor yani işin içine deniz su havuz vs girdiğinde çok farklı oluyor her şey, süre/mesafe oranını kafamızda su dışındaki birimlerle ölçüyoruz ama suda 2 km gidince allahım neler oluyor demeye başlıyorsun.

Cok tesekkurler her ikinize de. Duzenli yuzuyorum, her yuzdugumde 1500-2000metre civari ama hep havuzda, kontrollu ortam elbette. Dedigim gibi 1 yil var daha, bir fikir almak istedim. Gectigimiz yillarda birlikte yuzdugum ve yakin zamanlar yaptigimiz arkadasim katildi yapabildi ondan da biraz cesaretlendim.

Opalescence kullanıyordum. Marvis’e geçtim ve pişman oldum. İlkini tavsiye ederim kesinlikle.

Şu an üç tane diş macunu kullanıyorum.
Bahsettiğiniz oral b bence.
oral b ferahlık konusunda iyiydi.

Zaman zaman uygulamaya çalışıyorum belli teknikleri. Yogadaki pranayamalara bakabilirsiniz. Ben çok üst düzey şeyler yapamıyorum 18 yıldır düzenli sigara içtiğim için ama sağlam bir ciğerle yapılacak çok hoş şeyler var.

Arada en basit kare nefes alma tekniğini yapmak bile ben aslında nefes almıyormuşum hissini veriyor, bunun farklı varyasyonları da var

aklımda osho nun köpek nefesi egzersizi kaldı en net, onu yaparım bazen. dilinin dışarı çıkarıp hızlıca alıp veriyordun.

yapsam süper ama eskisi kadar gerek duymuyorum.

eğer kitap okumayı seviyorsanız cem şen tai-chi kitabını öneririm. yalnz biraz şey nasıl desem. taoizmi falan anlatıyor.

bir dönem sağlığımda çok faydası oldu. sonrasında ve şimdilik islami ritüellerle devam ediyorum hayatıma bunlara gerek kalmıyor. büyük konuşmayım birgün çok ihtiyaç duyarsam yine döner yaparım.

nefesmiş kitabın ismi:
www.google.com

Ben 5 yıl önce buraya yaptırmıştır. Size bir kit gönderiyorlar. O kıt içinden çıkan çubuğu tukrukleyip gönderiyorsunuz. Bir ay içinde dönüş yapiyorlar

ben yaptırmıştım. geçen aylarda bi kız mail attı üçüncü dereceden kuzenmişiz :,) viyana’da yaşıyormuş hatta davet etti :,) hiçbir anlamı yok ama. zaten bildiğim şeyler çıktı. eski eşe de zorla yaptırmıştım, afgan kökenli çıkmıştı ahsjsjsj.

Ben hem tüm aileye dna testi, hem de iki taraftan aile erkeklerine big-y, anneme de full-sequence mtdna testi yaptırdım. Sonuçları nasıl yorumlaryacağını bilmiyorsan "aa %1.5 kızılderiliymişim" dersin. Teste para gömecekseniz bilimsel kaynakları okuyup anlamanızı öneririm çünkü malum az buz para değil.

Bu arada unutmusum firma adi vermeyi. Ben elimdeki population datasina en benzer kiti 23andme kullandigi icin onu tercih ettim. Ayni zamanda neandertal yüzdesini veren tek firma da o. Hosuma gitti onu ögrenmek.
Big-Y ve full-sequence m-DNA testlerini FTDNA'dan aldim ama.
sonra da Y-DNA ve m-DNA bilgilerimi terminal SNP olduklari icin ABD'deki GenBank'e gecirdim, bilimsel data oldugu icin bilimsel calismalarda kullanabilsinler diye.
Ek olarak forensic arastirmalar icin DNA bilgilerimi actim. Faili mechul cinayetlerin veya suclarin aydinlatilmasinda kullaniliyor, kimlik tespiti icin vs.

Yakinlarda BBC de cikan bir habere goz atin:

www.bbc.co.uk

"USA man made Irish citizen after DNA test surprise"

A man from Arizona believes he is one of the first people to be awarded an Irish passport based solely on a DNA test.

///

Ozetle, Amerikali adam yaptirdigi DNA testinde 100% "irish" DNA sina sahip oldugunu ogreniyor (kucukken evlat verilmis vs... hikayeri haberde yaziyor detayli).
Irlanda hukumeti de bu testin sonucunu yeterli kanul edip adama Irlanda vatandasligi vermis.

23andme'den yaptirdim 4-5 sene once, $80 miydi neydi. Bir tup yolluyorlar, tukurup icine geri yolluyorsun.

%85 malatya merkez cikmisti bahaahah..

Ben yaptırdım sonra ailem de istedi onlara da yaptık. 5 yıl kadar önce olmalı o zaman Türkiye'ye gönderen bir tek MyHeritage vardı yanılmıyorsam. Şimdi durum nasıldır bilmiyorum. Ama sekansını .zip olarak indirip başka sitelere de yükleyebiliyorsun eğer istersen. Mesela çıkan etnik köken verileri/yüzdeleri siteden siteye göre değişebiliyor. DNA veritabanlarını suçluları yakalamak için kullanıyorlar bazen mesela en meşhurlarından biri herhalde Golden State Killer olabilir. O nedenle de insanlar vermeye çekiniyorlar. Herkes suçlu diye demiyorum da işte senin 2. dereceden kuzenindir başkasının da 2. dereceden kuzenidir ortak kim olabilir diye araştırıyorlar falan.

Benim sonuçlara gelince genelde yurtdışında daha yaygın olduğu için Arnavut taraftan dünyaya yayılmış insanlar çıktı genellikle. Bir de ABD'de yaşayan adaşım birisi ile yazışmıştık Sivaslıymış, benim anne tarafımdan akraba olduğunu tahmin ediyorum.

Ben de yaptıracağım heves ettim biraz araştırıp öyle yaptırayım en iyisi :D

Akü bitebilir.

Arabanın içerisinde kapalı otoparkta kontakt çevirip çok uzun süre oturmayın (30 dk filan), otopark küçük bir yerse ve havalandırması yetersizse karbon monoksitten zehirlenirsiniz. 10 günde bir arabayı alın bir iki sokak turlayın gelin sıkıntı olmaz.

ben bir seneliğine aracımı kapalı otoparka bıraktım. bırakmadan önce motor yenileme ustası akrabama sordum hiçbir şey olmaz bırak git dedi. en kötü ihtimalle aküsü biter dediç yakında döneceğim sonucu göreceğiz :D

6 ay kapalı otoparkta bıraktım döndüğümde bir sorun yoktu

ChatGPT'ye göre doğabilecek sıkıntılar:

Akü Boşalması:

Akü, uzun süre kullanılmadığında kendiliğinden boşalabilir. Bu da arabanın çalışmamasına ve elektrikli sistemlerin devre dışı kalmasına neden olabilir.

Lastiklerde Hava Kaybı:

Lastikler, araç kullanılmadığında zamanla hava kaybedebilir. Bu, lastiklerin basıncının düşmesine ve hatta düzleşmesine neden olabilir.

Yakıt Bozulması:

Yakıt tankında kalan benzin veya dizel, uzun süre boyunca bozulabilir ve tortu oluşturabilir. Bu da yakıt sisteminde tıkanmalara neden olabilir.

Motor Yağının Kalitesinin Düşmesi:

Motor yağı, uzun süre kullanılmadığında viskozitesini kaybedebilir ve motor parçalarının yeterince yağlanmamasına neden olabilir.

Fren Sistemi Problemleri:

Fren hidroliği, zamanla nem çekebilir ve fren performansını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, fren diskleri ve balataları paslanabilir.

Paslanma:

Araç kullanılmadığında, özellikle nemli ve yağışlı bölgelerde, metal aksamlar ve egzoz sistemi paslanabilir.

Süspansiyon Sorunları:

Uzun süre hareketsiz kalan araçlarda süspansiyon sistemi esnekliğini kaybedebilir ve amortisörler sorun yaratabilir.

Elektrik Sistemi Problemleri:

Elektrik kabloları ve bağlantıları, uzun süre kullanılmadığında oksitlenebilir veya fare gibi kemirgenler tarafından zarar görebilir.

Klima ve Havalandırma Sistemi Sorunları:

Klima gazı ve sistemdeki sızdırmazlık zamanla azalabilir. Ayrıca, havalandırma kanallarında küf veya bakteriler üreyebilir.

Sıvıların Bozulması:

Soğutma suyu, fren hidroliği ve diğer sıvılar zamanla özelliklerini kaybedebilir ve işlevlerini tam olarak yerine getiremeyebilir.
Kayış ve Contaların Sertleşmesi:

Kayışlar, contalar ve diğer elastomer parçalar uzun süre hareketsiz kaldığında sertleşebilir veya çatlayabilir.

Elektronik Sistemlerin Kalibrasyonunun Bozulması:

Modern araçlardaki elektronik sistemler, uzun süre hareketsiz kaldıklarında kalibrasyonlarını kaybedebilir ve arıza gösterebilir.

detaylıca yazılmış, bildiklerim

akü bitebilir
yağlama sorun yaratır

ChatGPT +1

Araba dizelse 6 ay çalıştırılmaması daha büyük sıkıntı galiba. Emin değilim.

akü biter. 2 haftada bir 10-15 dk çalışması gerekir.
lastiklerin içindeki teller zarar görür. hareket etmesi lazım.
yağ oturabilir ve kalitesi bozulur. çalıştırılması lazım.

haftada bir 25 km kullandığım ve 4-5 ayda bir 600km kullandığım aracın lastikleri çürümüş bombe yapmış. az kullanıldığı için dediler. kapalı otoparktır umarım.

akü bitmesine karşı akünün çıkartılması bir seçenek.

Kurallar hangi firmadan aldığına bağlı olarak değişir. Bazı firmalar ayın 10 una kadar iptal etmeyince otomatik olarak sonraki ayı da yeniliyor, bazısı son güne kadar iptal imkanı sunuyor. İptal etmek isteyince ağustos sonu görünüyorsa muhtemelen ilk bahsettiğim gibi ayın 10unda otomatik yenilenmiş olmalı.

Aslında DB'nin kendi uygulamasindan almıştık. Kural çok saçma ama. Ben zaten ayın 10'undan sonra aldım o bileti ve sadece aldığım ayda kullanacağim.

31 agustosa kadar kullanabilirsin. ihbar süren bileti alirken okudum anladim diye isaretledigin seylerde vardi büyük ihtimalle.

db nin kendi uygulamasından ayın 10'undan sonra aldıysanız otomatik olarak bir sonraki ayı da almış oluyorsunuz. siz 2 hafta kullandınız ama 2 aylık ödediniz sözleşmeyi kabul ederek.

Şimdi tam tarih ve kuralları hatırlamıyorum ama ayın 10’u yazan arkadaşların da dediği gibi ben de sizinle benzer bir şekilde 1 aylık almak isteyip 2 ay parası ödemek zorunda kalmıştım.

Tshirt içine atlet giymedim.
Ama gömlek içine giyerim. Ben o sebepten gömlekleri bir tık kalın alırım ki bu tarz şeyler gözükmesin Cok ve buna ek olarak da çok umursamam. Don draper bile beyaz atlet giyerken bizim atlet kötü gibi dusunmemiz saçma=d

Beyaz atlete biraz para yatırıp daha az gözüken bir şey alıp bundan sonra gömlek alırken de gözüküyor mu diye kontrol edebilirsiniz.

Ten rengine göre atlet bakabilirsiniz tabi, daha çok markalar çıktı eskiden hep kadınlar için vardi.

tişört ve gömlek içine atlet giyilmez.

ben köylüyüm illede giyeceğim diyorsan gri atlet dene.

Yazın atlet giymeyeli yıllar oldu. Kışın zaten belli olmuyor

ten rengi atlet var mı?

kadınlar için konuşuyorum. beyaz tişört içine beyaz sutyen giyersek ben buradayım diye bağırır ama ten rengi sutyen kendini belli etmez.

ayrıca gömlek içine atlet giyilebilir, hatta hoş da durur. kalın polo yaka içine de giyilebilir. ama ince kumaşlı bi tişört içine atlet giymeye ben de karşı olabilirim.

Her kıyafetin ter tutmayan, hızlı kuruyan versiyonu var artık. Tekstil sektörüne güvenin, atleti bırakın.

sınav başvuru ekranında seçiyorsun. obp ona göre hesaplanıyor. tek sınava gireyim hangisinde iyi gelirse oradan yürürüm yok maalesef. ama sanki idari davayla falan iptal edilebilir.

yalnız değilsin, trendyol özelinde konuşacağım çoğu markanın güzel ürünleri yok burda, mesela koleksiyon ürünlerini çok az görüyorum, eğer klasik avm markaları tercih ediyorsan kendi sitelerine bakmanda fayda var.
öyle çok zevki olan biri değilim ama trendyol çok çöp ve zaman öldürücü bir bluz için 3000 tane resime bakmak manyaklık birde mağaza gezmektede fayda var atıyorum nişantaşı avmsi zarası ile bakırköy avm zarası arasında model bazında çok fark oluyor.

@eja Mağazaların kendi sitelerine bakıyorum çoğunlukla. Pişti olmayı sevmiyorum. Dışarıdayken benimle aynı kıyafeti giyen birine denk gelmek istemiyorum. Bu yüzden seçici davranıyorum. Olmadı mağaza gezeceğim(hiç de sevmediğim bir şey)

Sırf pişti olmayayım diye bazı markaların 2-3 sene önceki moda tişörtlerini, ceketlerini alıyorum mesela. Bu da ayrı bir hastalık. Zara'nın 2024'de çıkardığı deri ceketi almam mesela çünkü dışarı çıksam 5 kişiden 1'inde var bu.

Türkiye pazarına kaliteli çok fazla ürün girmiyor eskisi gibi, çok bilindik spor markaları bile çok basic ve sıradan modelleri yeni sezon diye satarken global pazarda çok daha güzel tasarımlar uygun fiyata satılıyor. Bence yüksek vergi uygulanması ile alakalı bir durum en basic modelleri distribütörler getirip daha fazla kar elde etmeye ve ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar. (Mecbur basic olanları almak zorunda kalsınlar gibi)

Kozyatağı Carrefour da oluyordu

TrendyolYemek ve TrendyolMarket'i genel olarak da tavsiye ederim. Fiyatlar, çeşitler çok daha iyi. Özellikle market kısmında.
İstanbul Şişli'de şu anda adresime boyoz getiren 10 farklı yer var TrendyolYemek'te. Sizin orada da mutlaka vardır.

Divan’ın ürünleri güzel. Hem de kolay ulaşılabilir buluyorum, çokça şubesi var.

Acıbadem Kukis de lezzet olarak güzel.

Acıbadem Kukis'in tekli pastaları çok güzel oluyor. Birkaç çeşitten birkaç tane alınabilir çeşitlik açısından.

marshmallow

Ne taraftasın? İstanbul anadolu ise ceviz ağacı diye bi yer var çilekli minik pasta tarzı bi ürünü var olay güzel. Tek seferde ağza atmalık.

Ben bir defa melodi çikolatadan söylemiştim birine. Güzeldi.

Bizim ofise geçen biri şunu göndermiş pahalı ama çok aşırı güzel
www.bonnenuit.com.tr

Ama anlattığın olaya göre bu kadar özenmene gerek yok, normal bir pastaneden kuru pasta ve ekler ya da çilekli tartölet gibi bişi alsan da olur gibi duruyor.

Böyle durumlarda bence en iyi seçenek Kahve Dünyası'nın çikolatalarından almak.

King size tadelle

Vakko L'atelier

www.vakkolatelier.com

Açılın berberden tavsiye alıp sözünü dinleyen biri geldi.

Hector Troy.

Net model veremem. Önceki traş makinelerine göre uğraşmam 4,5 kat daha da azaldı.

bu entry'e bir bakmanizi tavsiye ederim. kafaniz biraz karisabilir ama, fikir verir en azindan. (bkz: #158087243)

www.eksiduyuru.com

buraya bakın

Vergi kaçırma. İnceleme yapılırsa veya ihbar edilirse %100 ceza yer.

vergi kaçırdığından eminsen ihbar edebilirsin. inceleme sonucu eğer sen haklı çıkarsan ikramiye alırsın. haksızsan ceza alırsın. 1905 sayılı ihbar ikramiyesi kanunu inceleyebilirsin.

bunu dev şirketler yapıyor nike, apple, google. tabi onlar yasal prosedürü çok daha iyi biliyor ve uyguluyordur o ayrı ama. yasadışı olmama olasılığı da var.

Türkiyede koca holdingler vergi ödemiyor. Bu ve daha beter katakulliler yapıp zararda gösteriyorlar şirketleri. Onu geçtim mahalle esnafı, dönerci, çaycı bile yapıyor bunu. Yoksa o milyonluk arabalara kim nasıl binecek memlekette.
Vergi kaçırmak mı? Evet.
Ama yıllık vergisiyle şehir kuracağın şirketlerin vergi ödemediği bir düzende üç beş adamın vergiden böyle kaçması da hakkıdır bence. Sistem buna itekliyor.

Kabinde de valizde de düzenli kullandığım ilaçlarla beraber ağrı kesici, bulantı ilacı gibi şeyler taşıyorum her zaman. Hiç durdurup bu ne diye soran olmadı.

demir preparatları, magnezyum, tiroit ilaçları, nurofen, doladamon, buscopan, encef, dodex, sirdalud, panto, aklına gelebilecek her ilacı seneler boyunca taşıdım. herhangi bir sorun olmadı.
15 kutu antibiyotik taşırsan noluyor diyebilirler ama her ilaçtan birer kutu koyunca kimse bir şey sormuyor genelde. sorarlarsa da açıklarsın yani, ibuprofen falan over the counter ilaçlar yurtdışında da.

Hiç durdurup bu ne diye soran olmadı. +1

Sıfır problem. 15-20 uçuş çantamda taşıdım.

Gideceginiz ulkede bazi ilaclar kontrollu/yazak olabilir, mesala bazi agri kesiciler. (ilk aklima gelen kodeinli ilaclar). onlari dikkatli arastirin. Valizde tasimanizi tavsiye etmem. Eger bavul kaybolursa isiniz zor.

kabin bagajında göz damlası + arvales + bir mide ilacı kutulu götürdüm. herhangi bir sorun çıkarmadılar. paket paket satacakmış gibi götürmüyorsan sorun olmaz.

Turk telekomda bahsettiginiz gibi yillik paket var.

@isiaha türk telekom'da bereketli paket vardı, ama 11 temmuz itibariyle yeni müşteri alımına kapanmış.

Netgsm

Garanti yatırım gibi şirketlere gidince sana tavsiye vermek için imza atman gereken bir sözleşme oluyor. Bundan sonra tavsiye verilmiş oluyor.

Bunun dışında bu firmaların günlük portfoy paylaşımları var.