Ekşi Duyuru

sgk dökümünü noter onayli yeminli tercümeli filan istiyorlar ciddi vizelerde.

egitim bilgileri apostil + noter onayli ymeinli tercümeli istiyorlar. kimi ülke qr koud mümkünse böyle belge isteyebiliyor.

yine de belki zorlayan bir sekilde yapabilir sahteciligi lakin örnek olarak almanyada döküman sahteciligi cok ciddi suc ve zaman asimi yok.

eger sahtecilik ciddi bir yerde kullaniliyorsa, doktorluk, pilotluk, kaynakcilik, ascilik gibi buralardan meydana gelecek hatalar suc olarak yansiyor. örnek olarak kaynak yapilan yerde sikinti cikar ve zarar olusursa bir kiside, bu bilerek yapilmis kategorisine giriyor ve cok asiri bir suc zinciri olusuyor. asagi yukari cogu ülkede benzer.

Olağandışı bir şekilde anormal para girişlerinin her zaman vize başvurularında sıkıntı yaratma potansiyeli vardır. Sorun çıkmayabilir de ama bu ihtimali akılda bulundurmak lazım.

Ayrıca Vize/eğitim başvuru/oturum başvurularında verdiğin dökümanlar her türlü incelemeye tabii tutulabilir gerekirse.

Zaten sahtecilik falan yapılmaya çalışılması zaten saçma girişimler olur onu geçelim. Bazı durumlarda duyduğumuz "ben şöyle yaptım sıkıntı olmadı" örnekleri de kişinin überzeki olmasından değil de dönemsel denk gelen esnekliktendir.

@bora
Sgk dökümanını e-imzalı istediğinde kontrol edilebilir olduğu için zaten onda sahtekarlık yapılamaz da, iş kodu yazıyor, araştırmadan bulunacak bir şey değil. Ama adam onu oturup tek tek araştırıyor mu mesela? Atıyorum ben bi firmada alakasız iş yapmama rağmen işletmede yöneticiydim diyorum.

@alster
Hocam hesapta zaten yüklü para var ama okul parasını ödeyince düşük gözükecek. Yani yüklü giriş değil de paradaki çıkışı maskeleme diyelim

ilk once okula bakarlar, dandik okullara kolay kolay vize vermiyorlar artik.
tavsiyem ogrenci olarak cikacaksan duzgun bir acenta ile calis, biraz vize isini onlar halletsin.

@cooper
Dandik okul derken yurtdışındaki dandik okullara mı?
Eğer onu kastediyorsanız, acenta bana önerdi de o kadar parayı dandik bir okula vermek istemediğim için istemiyorum dedim. Zaten sadece iyi okullara bakıyorum ama parasal olarak ancak istedikleri alt limitten para gösterebiliyorum. Sgk olayı da sigorta var ama alakasız bir sektörden

yani siz olayi biraz yanlis yorumlamissiniz.

is kodlari uluslarasi, dolayisi ile pek öyle karsidaki memuru zorlayacak bir sey yok :D :D

hatta burada yalan söylemeniz aninda anlasilacak bir sey.

bu sıralar böyle bir furya çıktı numaralarımız artık kimlerin eline geçtiyse böyle garip garip mesajlar geliyor. sıkıntılı bir durum yok engelle geç

dün benzerini yaşadım kamboçyadan ^^ devamında şunları diyecekti: Merhaba, ben "Google Maps" online mağazasından Jessa ve harika bir yarı zamanlı işim var.
İşimiz basit: İşletmelerine beş yıldızlı yorumlar eklemelerine yardımcı olarak işletmelerin Google Haritalar'daki görünürlüğünü artırmak. Bu iş cep telefonunuzla yapılabilir
İş basit, belirtilen satıcıya Google Haritalar'da 5 yıldız verin, satın alma gerekmez, yarı zamanlı işe katılmak için lütfen bilgileri doldurun ve ardından ilk iş görevinde size rehberlik edeceğim
İşi kabul ediyor musun?

Bana da birer kere fas ve nijer'den iki kere de amerikadan whatsapp mesajı geldi son 2 haftada. Kimlerin eline geçti numaralar kim bilir.

Bir sorun çıkmaz, ancak cevap vermeyin. Bu tarz şeylerde cevap aldıkları numaralara iyice abanıyorlar. Cevap vermeden engellerseniz azalarak biter. Dönem dönem veriler bir yerlere sızıyor, satılıyor vs. Yılda 1-2 kere böyle bir rüzgar vurup gidiyor bana. Hep mail veya arama yoluyla olurdu bu. Whatsapp olayı da yeni çıktı.

Yeni bir dolandırıcılık zinciri.

Zincirin eski halkalarından tokatladıkları ile size 50-100tl gönderip sizden daha fazlasını kopartmaya çalışıyorlar. Ben önce küfredip peşinden engelleyip spam olarak bildiriyorum.

Birkaç gün içinde 2 defa +1'le başlayan numaradan merhaba mesajı geldi. Engelleyip sildim ikisini de

Son 15 gün icinde Rusya, Hindistan ve Samao dan gelen mesaj ve aramalar ile benzer deneyimler yaşadım bende

Bunun cevabını vermek zor, çok fazla değişken var çünkü. Ben olsam garanti olması açısından en azından 3 saat koyardım. 1 saat riskli.

hayatım boyunca bindiğim hiçbir uçak rötarsız kalkmadı. kesinlikle riske atılmaz.

Self transfer ise imkansız bir süre. Anlaşmalı havayolları ile bağlı uçuşlar ise yetişirsiniz, yetişemezseniz zaten sizin probleminiz değil, diğer uçuşu mu bekletirler, bir sonraki uçuştan yer mi ayarlarlar onların problemi.

Self transfer olmadığından emin olun, hele ki bagajınız varsa 4 saatten fazla bir süre olmasına dikkat edin, daha ilk uçuştan kafadan en az yarım saat rötar, 1 saat bagaj alma süresi vs derken daha aşağısı büyük risk.

turkiye cikisli varsova aktarmali gidiyorsaniz 1 saat yetmez cunku pasaport gececeksiniz. valiz varsa ve baglantili ucus degilse valinizi alip yeniden check-in yapmaniz da gerekecek.
avrupa ici ucuslarda valiz check-in boardingden yarim saat once kapanir. boardingi de hesaba katarsaniz aslinda 1 saatten az bir sureniz var.

eger ucusunuz turkiye cikisli degilse (pasaport gecmeyecekseniz), ucusunuz baglantiliysa 1 saat yetebilir ama stresli olur (2 defa frankfurtta yapmak zorunda kaldim, hic eglenceli degildi) ve valizin yetisemeyip ertesi gun gelmesi ihtimali de olur. varsova ufak bir alan ama yavaslar.

ben olsam pasaport gececeksem 3 saat, gecmeyeceksem 2 saat koyardim.

Yetmez. Yetmesi için ikinci uçağın rötar yapması lazım. Firma garantili satılıyorsa da ben sonraki uçuşa bakardım çünkü diğer uçuş geçse yine zaman kaybettirir, değmez. Sorumluluk size aitse zaten uzak durun, paranız boşa gider.

Mesele sadece ödeyip ödememeleri değil aslında. Siz genel olarak alacağım yoktur diye bir beyana imza atarsanız bunu kullanarak isterlerse olayı yokuşa sürebilirler. Yani birçok işçi davalarda haklı olmalarına rağmen alacaklarını geç ve zar zor alabiliyorlar bunda bu gibi şeylerin de payı var.

Eğer şirkete güvenmiyorsanız alacağınızı alıp öyle imza atın ya da izin günleriniz için şerh düşerek imzalayın.

akhenaten +1.

sakın alacaklarınızı almadan imza atmayın. aynı şeyi bana da denediler, alacaklarımı almadan imza atmam diyince bir anda kanlı bıçaklı olduk, bize neden güvenmiyorsun falan demeye başladılar. üstüne bir de yatırdıktan sonra "biraz fazla yatırdık harçlık olsun eheeh" gibi birşey söylediler ki alacaklarımı hesaplamıştım, yine de eksik yatırmışlar. lanet olsun diyip eksik yatmasına rağmen atmıştım imzamı hesabıma para geçtikten sonra.

Güzel ayrılacağınız bir yer bile olsa işleri tatsızlaştırmak için yapılabilecek en saçma hareket.

Bence doğru olan önce istifa dilekçesini vermek, alacak verecek hallolunca da alacağım yoktur diye kağıt imzalamak.

İçerde kalan izinleri vermeyebilirler, anlaşma yoluna gitmek en iyisi olur. İzinler ihbar süresinden düşülemiyor normalde ama böyle bir çözümü kabul ederlerse ne ala.

sakin oyle bir sey yapma, ilerde basin agrir. once istifa edersin sonra muhasebe icerde kalan gunlerini ve alacagini vs hesaplar sonra o para hesabina yattiktan sonra ancak oyle bir kagit imzalanir. bunu bastan isteyen bir isveren de yuksek ihtimalle kotu niyetlidir. uygun bir dille soylersin kavga gurultu cikarmadan.

Yoğurtlu havuç tarator da güzel olur, yemesi tabağa koyması falan pratik. Süzme yoğurt kullanırsanız sulanmaz da.

Tatlı olarak sütlü irmik bence. Dilim dilim porsiyonlaması kolay, sıcakta fazla dağılmaz ve de çikolatalı olmadığı için sıcakta bayıltmaz :)

kremalı tatlılar ekşir bu sıcakta, normal bildiğin kek öneririm.

tavukları haşla, didikle, arpa şehriyeyi haşla soğut, içerisine salatalık turşusu, garnitur, süzme yoğurt, tavukları karıştır, baharatla ve tadaam. al sana yoğurtlu bir atıştırmalık

Karpuz kavun varken ne tatlısı. Islak kek yapın.

Starbucks kurabiyesi yapın yanına kahve almayı unutmayın. İyi eğlenceler..

Tatlı olarak ballı yoğurt hazırlayın. Yunan tatlı menüsünün olmazsa olmazlarından. Hem tatlıyı aradan çıkartırsınız hem de yoğurtlu yiyeceği. Hatta maceracı denemeler yapmak isterseniz bal gezdirilmiş yoğurdun üzerine bir parça da kaya tuzu serpebilirsiniz. Deniz tuzlu, karamel parçalı çikolata gibi olur.

köpeoğlu kesin tavsiye.

Bro giyim sektöründe tabii ki kar var ama sen Mavi'yle kendini neden bir tutuyorsun o adam kira ödediği AVM içindeki mağazanın temizliğinde kullandığı paspasa kadar her şeyin giderini ekliyor o fiyata, sen öyle değilsin onun maliyetiyle senin maliyetin aynı değil ama tabii ki buna rağmen güzel kar yapıyorlardır muhakkak, yoksa neden bu işi yapsınlar.

1. Zaman ayirip deneme yanilma ogrenmeye usenmiyorsan dikersin. Youtube'da anlatiyor bir suru video.
2. "giyim endüstrisinde bu kadar kar var mı gerçekten" kar 700 lira gomlek fiyati - 150 lira kumas fiyati = 550 lira diye hesaplanmiyor ki. Mavi'nin reklamdan isciye bin tane gideri var o arada. Diger cogu marka da zaten mavi'nin sattigi fiyata satamiyor.

Zaman ve para ayırıp öğrenmeye üşenmiyorsanız dikersiniz. Dümdüz bir tişört veya yazlık elbise dikmek daha kolay, onların bile kolunu, yakasını düzgün yapmak için birkaç sefer denemeniz gerekir.

Baya mağazada satılan takım elbise içine giyilen gömleklerden dikecekseniz çok fazla detayı var. Robası ayrı, yakanın iki tarafını simetrik yapmak ayrı, manşetleri ayrı, ilik açması ayrı. Pantolon da aynı şekilde çok detayı olan bir şey, kemer köprüsüne kadar her şeyi dikeceksiniz.

Hazır alınmış (ya da terziye ısmarlama diktirilmiş) kadar iyi duracak giysiler dikene kadar epey zaman ve kumaş harcamanız gerekir ama yapılmaz değil. Ben de öğrenmek isteyip bir türlü girişemiyorum :)

* Youtube'da bir sürü video var, ücretli dersler veren web sitelerinde dikiş dersleri var, bir de şöyle bir yarışma var: www.youtube.com

(Bir de "kıyafetlerin kifayetsiz kaldığı yerdesiniz" dememek için kendimi tutmaya çalıştım. Tutamadım. Ben şöyle kenardan kenardan kaybolurum kendim, teşekkürler.)

reklamların vs. o kadar arttırdığını sanmıyorum maliyeti. diğer maliyetlere rağmen ciddi bir kar var. ölçek ekonomisinden dolayı 150 liradan da ucuza mal edebilir. maliyetin 7-8 katına satılıyor.

diğer yandan serbest piyasa. eleştirmiyorum. sonuçta ucuza satma zorunluluğu yok. isterse 7 bin liraya da satar. bence bir sıkıntı yok. ancak hammaddenin bu kadar düşük olmasına şaşırdım baya.

İşte abi şaşırmana gerek yok şimdi pazara gitsen domatesin kilosu 20 lira ama üretici bu domatesi belki 1 liradan veriyordur, biz aralardaki aracılardan kar oralarından kıldan yünden geçtikten sonra satın alıyoruz, seninki de o hesap işte.

Zaman zaman terziye gömlek diktirmiş, kısa süre de olsa tekstil sektörünün içinde bulunmuş biri olarak bildiklerimi paylaşayım.
Dikiş, terzi işidir. Terzilik, çıraklık, kalfalık ustalık evreleri gerektiren ve beceri isteyen bir iştir. Makineyi koydum önüme, kumaşı aldım elime ile olacak iş değildir.

İyi bir terziye iyi bir kumaştan iyi bir gömlek diktirmek istiyorsanız, iyi bir markanın gömlek fiyatının biraz daha fazlasını gözden çıkarmalısınız.

Kumaş seçimi çok önemli. Piyasada asla etiketine güvenmeyeceğin milyon çeşit kumaş var. Mavi'den aldığın gömlek ikinci giyişte yamulursa gider iade edersin ama aldığın kumaşla diktirdiğin gömleğin ağzı burnu kayarsa derdini marko paşaya anlatırsın.

Evet, tekstil sektörü çok büyük, tutunması çok zor ve tutunulduğu taktirde patronlarının inanılmaz paralar kazandığı bir sektör.

Dikilir, ben bir kere denemek için diktim çok da güzel oldu. Ancak şöyle bir şey var, benim aile geçmişimde terzi çok. Dedemin dedesine kadar gidiyor. Haliyle ustalık statüsünde birçok tüyo aldım o işe giriştiğimde.

Eğer böyle bir olanak yoksa başlangıçta ağır aksak şeyler dikersiniz ama giyilecek gibi de olmaz büyük ihtimalle, ama devam ettikçe gelişir. Sorun şu ki devam edebilir misiniz? Özel terziler boşa para kazanmıyor sonuçta.

Ama bence deneyin, eğlenceli bir şey.

Toz wax + saç spreyi olabilir. Mat wax olabilir

(bkz: kasko)

hayır

öyle olsa kasko diye bir şey olmazdı

mümkün değildir.

PlayStation için özel questti bu. Ben PlayStationda oynamadığım için yapamadım bu questi

ucuz diye bir şey kalmadı artık. hepsi lafta. doların 26 lira olduğu yerde ucuzluk bekleme. ama illa bi tık ucuz yer arıyorsan 2bin lira değil de 1900 lira harcayayım diyorsan,

olivium, pelican mall, deposite, 212, Venezia avmlerine bakabilirsin. buralar gerçekten outlet.

uni ball ları çok severim de dolmakalem denediniz mi hiç? yazma hissini bambaşka bir boyuta taşır. Lamy Safari önerebilirim başlangıç için.

papermate inkjoy gel 0.7 kullaniyorum bu aralar, baya memnunum..
tam olarak $u:

www.trendyol.com

scrikss speed gel (ya da herhangi iyi bi markanın jel kalemi)

yazmalara doyamazsınız, bi bol imzalı resmi işlemde benim kalemi kullanmıştık, her eline alan bu ne ya diye sormuştu.

ben de dolmakalem diyorum, lamy safari m veya faber-castell grip m imza için uygun kalınlıkta kalemler.

Lamy dolma kalem.

Flex +1

Ankara'da yarışlar oluyor tabii ki. Yazın geç saatlerde oluyor hatta iki farklı şehirde oluyor diye biliyorum. Çok eskiden gitmişti içerisi bir miktar leş idi açıkçası ancak bence gidilir. Hatta yakın zamanda ben de gitmek istiyorum. TJK'nın sitesinden bülteni, takvimi görebilirsiniz.

Prestijli meclis,cumhuriyet,cumhurbaşkanlığı koşuları var,bunun dışında normal günleride fena değildir Ankara nın.atlara bak,kuponunu yap yarışı seyret şeklinde yarımşar saatlik dönüşümlü bir tempon var.genelde çok kalabalık olmaz ama hem atları hem bahisçileri seyretmek her zaman keyiflidir.

at yarışı bilgim gram yok. bursa'da yarışlar da pazartesi olduğu için senede 2-3 kere fırsat bulup gidiyorum hipodroma. bambaşka bir kültür, ortam dandik ganyan bayilerine hem çok benziyor hem hiç benzemiyor. en son bayram tatili nedeniyle geçen pzt gittim 5 ayak oynadım 4ünde kazandım. içeride çocuklar koşturuyor, yukarıda hem bira - patates yapıp geyik döndürüyorlar. iç kısımda ekmek için ciğer soğan küp patates satıyorlar. yarış öncesi atlar cadillac gibi geziyor sen diplerine gidip bakabiliyorsun. kısaca muhteşem vakit geçirmelik bir aktivite. çocuklu aileler için bence saçma sapan avm gezmesi yerine çok daha eğlenceli. şiddetle tavsiye ederim.

nemalandırma tarzı "faizde bekletiyoruz" işlemi ise, fonu alma süresi birkaç gün olunca öyle yapıyor. Kendi faizli ürününde birkaç gün bekletip istediğin fonu alıyor. Ama bayağı gidip bambaşka fonu aldıysa çok saçmaymış.

Fonlar emir tarihinden iki gün sonra ve o günün fiyatından alınıp hesabına geçecek.

Emir verilmiş ve para, bankanın kendi likit fonunda bloke edilmiş olabilir mi?

Fon alımı emir verildikten sonra duruma göre 1 iş günü ile 2 iş günü arasında gerçekleşir, Garanti Bankasından fon alım emri verdiğinizde emir verdiğiniz fon hesabınıza geçene kadar kendi likit fonunda değerlendirir parayı normal bir durum yani.

Eğer aldığınız fon yabancı hisse senetlerine yatırım yapan bir fonsa amerikan borsalarına bağlı olarak bu süre uzayabilir malum 4 Temmuz nedeniyle Amerikan borsaları kapalı ancak yarın işlem gerçekleşir muhtemelen.

geçmiş olsun.
tamir ne kadar tutar bilmiyorum ama ticari bir araç olduğu için ilerleyen aylarda serviste geçen günler için bir tazminat talep edecektir büyük ihtimalle. "şu kadar gün çalışamadım, bana şu kadar borçlusun" diye avukatlar tarafından icra dosyası açılacaktır. 1-2 yıl boyunca tebligat takibi yap, arada apartmanın girişinde adına ptt bildirisi gelmiş mi diye kolaçan et, muhtarlığa uğra ve de e-devletten icra takibi var mı diye kontrol et.

Sigorta acentenizi ya da varsa avukatınızı arayıp karşı taraftan bu hasarla ilgili bir ibraname almam lazım mı bana örnek atarmısın diyin.
İbranameyi hasarı giderildiğinde karşı tarafa (ruhsat sahibine) imzalatın. İbranamede hrskrs nin bahsettiği detaylara da yer verip alırsanız daha az başınız ağrır.

Su hazneli olanlar doğal bir direnç sağlıyor. Yüzerken kulaç attığınızda oluşan direnç ya da dalgaların uyguladığı kuvvet gibi

Ortaklıkla oluyordu o sanırım. Önce profesyonel accounta geçmek lazım sonra o marka ile anlaşıp ortaklık almak lazım. Dümdüz şurdan aldım diye link koymak en fazla story'den oluyor.

(Böyle diye biliyorum ama %100 emin değilim diyem)

Facebook’a bağlaman gerek, pro hesap olmalı

Şu dönemde gidiyorsanız Herceg Novi ya da Budva'ya gidin derim deniz için. Saraybosna minik ama tatlı bir yer, gidilebilir. Mostar da gerçekten hoş, köprüden atlıyorlar falan ama çok kalabalık. Belgrad'ı çok severim, 1 hafta da kalırım ama herkesin zevki farklı tabii. Belgrad'da ada ciganlija diye bir yer var, yapay göl, bayağı canlı ortam beach clublar falan.

Otel ya da ev seçerken her şehrin en önemli yeri en çok otelin olduğu yerdir. Oralara yakın seçerseniz sıkıntı olmaz. Metro falan pek yok, o yüzden çok uzakta olmayın derim.

Balkan turları check in turları gibi, bir günde 500 yer geziliyor. Daha dar olanları var, mesela belgrad saraybosna üsküp sadece falan gibi. Şehirler arası ulaşım için rahat olabilir ama zevk meselesi. Her şehirde free walking tour vardır, mutlaka katılın.

açılın ayağımda daha balkanların tozu duruyor. 2 gün oldu döneli. ben turla gittim o yüzden gördüğüm yerler sınırlıydı. kafa dengi arkadaşlarınız varsa kesinlikle onlarla gidin turla gitmek hamallık. belgrad güzel ve tarihi bi şehir. ben en çok kotor ve dubrovnik'i beğendim. beğenmedim bayıldım. 1er tam gün ayırırdım ben olsam. kale içinde old townı var iki şehrinde. keyifle gezilir. saraybosnayı da beğendim ama yağmurluydu biz gittiğimizde. işkodra da sadece konakladık ama orası da güzele benziyordu. ohrid'e de bir öğleden sonrası ayırabilir bence gayet güzeldi. 7 8 gününüz varsa çok dallanıp budaklanmayın bence. 3 4 şehir görün keyiflice gezin. yoksa mesafelerden dolayı da koştur koştur bir gezme görme hali oluyor. çok yorucu.

@whoosie: eylül başı gitmeyi düşünüyorum. denize girmek istemiyorum ya istediğim şey dediğim gibi öğlen turistik gezi ve güzel bir yemek akşam da gece hayatı bar pub takılması. mesela ankaralıyım ben istanbul yaşamak için rezalet geliyor ama turistik açıdan harika bir şehir. atıyorum öğlen dolmabahçe'yi geziyorsun ve nerdeyse akşama kadar sürüyor sonra da gidiyorsun kadıköy'e beşiktaş'a içmeye. başka gün adalar'a gidiyosun, başka gün tarihi yarımada, müzeler vs. hepsi de güzel yerler öylesine gezme değil böyle böyle 2-3 hafta aralıksız gezersin istersen. istediğim turistlik tarzı bu. teşekkürler bilgiler için.

@dedim ben sana: teşekkürler. dubrovnik, hırvatistan'a bağlı ama o yüzden vize istiyor sanırım değil mi vize falan uğraşmak istemiyorum ya balkanların vizesiz kısmını gezeyim o yüzden mümkünse. bir de bu belgrad başta tavsiye ettiğin şehirlerde nerelere muhakkak gitmeli, hangi yemekleri nerede yemeli bunlarla ilgili tavsiyelerin var mı? google'a yazınca bir sürü şey çıkıyor tabi ama zaman kısıtlı olduğu için özellikle önerilen şeyleri yapmak isterim önce. eğer okuyorsa sorunun bu kısmı @whoosie'ye de gelsin.

gpt 4 ün academic pluginleri var artık. Xpapers arxiv üstünde paper arıyor mesela. Scholar Assist, MixerBox Scholar, Research By Vector gibi pluginlerin tamamı gpt4 ile geliyor onlara bakabilirsiniz.

youtu.be

Şöyle bir şey buldum

Cikmaz.
Mermer limon gibi asitli seylerle temas etmemeli.

@sparky'nin paylaştığı videodaki işlemi uygulayarak günü kurtarırsın. Birkaç gün o yüzey öyle görünür, sonra kararmaya başlar.

O işlemden sonra oto pasta cila veya mobilya lake cila işlemi yapılabilir mi, bilemedim.

mermerciler nasıl bir yüzey parlatma malzemesi kullanıyor araştırmak lazım. zımpara işleminden sonra o safha şart.

Bir de tabi zımpara işlemi yapılan alan çevreye göre alçak kalacak, sürekli su toz dolacak. Yani o da sıkıntı.

Hocam motosikletle pratik deneyimim yok sadece araştırıyorum senin gibi

Bana honda dio mantıklı geliyor 110cc muhtemelen bayiilerde bu da bulunmuyordur. Honda dio ile benzer motoru kullanan yuki route var alternatif olarak bunları bir araştır istersen

Şehir içi ulaşım için ben bu tipi seviyorum bana güzel geliyor

B ehliyetle max 50cc değil im hala? Bi 125'i de yapacaz diyolardı (delicesine saçma bence) henüz geçti mi uygulamaya o bilmiyorum. O sebeple african twinler falan havada uçuşmuş ama ben mi yanlış anladım acaba B ile 50cc üzeri kullanılamaması lazım sanki?

Ha bazı çinleri 80cc yükselttik falan diyolar şansınızı zorlayarak en yüksek hacim o olabilir. Yine de 50'lik motosikletle şehir içi (hele büyük şehirse) pek tavsiye edilmiyor genelde. Süratten ziyade anlık manevra payınız hiç kalmıyor diye.

Sorunuz bu değil farkındayım ama A2 Alıp 250'lik bi scooter almak en makulu sanki. (Bütçe varsa tabii)

Atv b kullanıyor mu ona da bakabilirsiniz bi ihtimal ama o da çok makul bi taşıt değil şehir içi için.

geçmiş olsun öncelikle.
ikiniz de olayı aynı şekilde anlatıp imza attıysanız yeterlidir. karşı tarafın sigorta şirketi üzerinden işlem başlar, senin sigorta şirketinle onlar iletişime geçer ama sen yine de kendin arayıp tutanağı sigorta temsilcisine ilet mutlaka. önemli olan kısım kazayı tutanağa doğru şekilde aktarmış olman. karşı taraf çakalsa seni hatalı çıkaracak şekilde yazmış çizmiş olabilir, dikkat etmişsindir diye umuyorum.

o tutanakta 2 kopya olur zaten. birini sen alsaydın.
ayrıca mobil uygulaması var ordan da tutanak tutabiliyosun.

İki tarafın ayrı ayrı tutanak tutmasına gerek yok zaten, eğer ölümlü ya da yaralanmalı bir kaza değilse kendi aranızda tek bir tutanak tutulabilir hanginiz müsaitse artık, anlaşmazlık varsa görev alanına göre trafik jandarma ya da trafik polisi çağırılıp onların tutması da istenebilir. Tutanak ile birlikte ehliyet, ruhsat bilgileriniz, poliçe vs ile birlikte imzalanıp taraflardan birisi tarafından sigorta şirketine teslim edilir.

Tutanak daha sonra sigorta şirketi tarafından tramer'e işlenir.

@hrskrs

Teşekkür ederim.

Açıkçası karşıdaki de bu konuda acemiydi. Kaza ile ilgili yazılı bir anlatımda bulunmadık. Çizimi de ben yaptım ama o çizimden hiç bir şey anlaşılmaz.

İki sokağın kesişiminde benim ön tampon adamın arka çamurluğuna vurdu. Bence onun beklemesi gerekiyordu yol hakkı bendeydi ama açık konuşmak gerekirse bilmiyorum.

Benim geldiğim sokak ana yola bağlanıyordu o yüzden geçiş önceliği bende değil mi? Karşı tarafın geldiği sokak ana yola bağlanıyor mu bilmiyorum.

o zaman sigorta temsilcilerinize ulaşıp onların rehberliğinde sıfırdan yeni bir tutanak tutmanız daha doğru olur gibi. sözlü anlatım ve çizimler önemli, kimin ne kadar kusurlu olduğuna onlara bakılarak karar veriliyor nihayetinde.

O sayfalara yazılan yazılar arka sayfaya da geçiyor. en arkadaki kopyayı diğer sayfalardan kopararak ayırıyorsunuz ve karşı tarafta da bir kopya olmuş oluyor. O sayfayı da karşı taraf alıp gidiyor.

Siz tutanağı düzgün tutmamışsınız ama üstteki cevabınızı okudum. Bence yeni bir tutanağa daha özenli ve en doğru şekilde yazın/çizin. Karşı tarafı da arayıp buluşun ve imzalatın. Dediğim gibi son sayfayı kopararak ayırın ve tutanak kopyalarını bölüşün.

Arkadan vuran siz olduğunuza göre sanıyorum suçlu bulunacak olan sizsiniz. Karşı taraf kendi sigortasından başlatır zaten hasar işlemlerini. Gerisi sizlik değil, sigorta şirketlerinin işi.

Bizzat deneyimlemedim ama tls’nin sitesinde bu ek hizmet için ödeme sadece başvuru merkezinde kredi kartı ile yapılır diyor. Dolayısıyla ben randevu günü gittiğinizde bu hizmeti satın alabilirsiniz gibi anlıyorum ama en temizi arayıp sorun bence.

Ben başvuru sırasında TLS’ye sordum, bana “biz pasaportları konsolosluğa göndermiyoruz burada tutuyoruz, eğer ihtiyacınız olursa gelin ekstra ödeme yaparak pasaportunuzu buradan alabilirsiniz, şimdi hizmeti almanız şart değil” demişlerdi. Bu olay da bu yıl Ocak ayında yaşandı.

Siz yine de başvuru sırasında bu bilgiyi yeniden teyit edin bence.

bu çarşambaya randevu aldıysanız vize sonucu ve pasaportunuz en geç 26 temmuzda elinizde olur. ağustos'a kalmaz. 1800'e de değmez ben olsam vermez beklerdim, sıkıntı olursa 1800i verip alırdım. ayrıca sitelerinde yazan tarihten geç gelmiyor vizeler bilginiz olsun. yani max 3 hafta yazıp 19. iş gününe falan kalmaz. 15. iş günü alırsınız

kac yillik telefon? toz toprak dolup kirleniyor normalde. ben iphone olmayan telefonumunkini temizlettim mis gibi oldu. teknik ariza da olabilir tabi.

Temiz bir diş fırçası ile ahizeyi temizleyince açılıyor. Yatay ve dikey fırçala bastırıp, tozun çıktığını göreceksin.

Diş fırçasıyla oldu valla cok sağolun adeta gürlüyor

Hoparlördeki tozu vs yi ahizeden atmaya yarayan youtube videoları var. Onlar da işe yarıyor.

benimki de yıllar önce bi grubun duvarına bişey yazdığım için sorgusuz sualsiz kapatıldı açamadım tekrar. açmıyolar yani bildiğim kadarıyla.

Kimlik bilgisini muhtemelen hesabı kurtarmak için değil sizi daha kesin bilgilerle kara listeye almak için istediler, ileride gerekirse daha kolay bloklayabilmek için. Facebooka hiçbir zaman kimlik bilgisi gönderilmemeli, iş amaçlı kullanmak için de uygun bir platform değil zaten.

bu gece gelcek. bugün alabilirsiniz

benim bildiğim kadarıyla dün gecekine ilaveten bu gece tekrar gelecek.

adobe derken tüm cloud ailesi için mi? spesifik tek bir program mı kullanacaksınız? Tek program fiyatı daha uygun. bireysel cloud hesabı ile tüm cloud ürünlerini indirebiliyorsunuz.

iki bilgisyarda aynı anda login olmaya ve kullanmaya izin veriyor. 3. bir cihaza login olunca 1 inden çıkman için uyarı gösteriyor.

öğrenci maili ile üye olup 2 bilgisayar kullanabilirsiniz. wct3 org'un dediği gibi.

Creative cloud üyeliğini 2 makinede kullanabiliyorsun. Ama aynı anda açınca sıkıntı oluyor mu bilmiyorum.

Erken uyuyun. Uyuyarak dinlenin. 21 22 olunca uyuyun.

Yoğun bir dönem sonrası (iş+lahsi işler) temponuz normale dönmüş. Sonrasında "yine düzenli çalışmaya başlayamadan" diye bir ekle tatile girdiğinizi, sonra yine çok da yoğun olmayan bir tempoyla işe başlayacağınızo söylemişsiniz.

Yani meselenin fiziksel olmaktan çok zihinsel olduğu malumunuz sanırım. 9 gün tatilden çıkıyorsunuz sonuçta.

O halde dissendium'un dediği gibi uyku düzeni çok fark yaratıyor. Aynı şekilde kahvaltıyı aksatmamaya çalışın, düzgün beslenin. Hızlı, sihirli bir etki beklememelisiniz, zamanla düzelecek. 1-2 ay sıkın dişinizi.

8:05'te inecekse buçuktakine yetişemez.
tam 8:05'te havalimanı kapısında olsa taksiyle kesin de dakik değil o kadar maalesef.
adana havalimanına güven olmuyor zaten ben ertelemesiz inip kalkan uçak görmedim minicik olduğu için çok rötar oluyor.

gelirinizi beyan edip gelir vergisi ödemeniz gerekir. 5 yıl sonra geçmişe yönelik cezasıyla önünüze gelebilir, gelmeyebilir de. önümümüzdeki dönem vergi gelirini artırmak isteyecekleri için risk almak yerine SMM ile görüşün.

çalıştığınız şirketin türkiye de ofisi yoksa, yaptığınız iş türkiye pazarıyla ilgili değilse, türkiye'den para kazanmıyorsa gelir vergisinden muafsınız. yarın öbür gün tr ye ofis açarlarsa o zaman iş değişir.

Gelir Vergisi Genel Tebliği 147 1-c yi okuyabilirsiniz. Buradaki şartları sağlıyorsanız sorun yok. vergi dairesi de aynı yanıtı vermiş.

Sizinki hizmet ihracatı sınıfına giriyor anladığım kadarıyla.

Bu konuda bilgili bir mali müşavire gidin. Mümkünse genç olsun eski müşavirler bu internet işlerini çok anlamıyor.

Vergi dairesi genelde yoğun olduğu için geçiştirir cevapları. Mali müşavir daha doğru bir yönlendirme yapar.

kardeşinin pasaporta işleteceksen ve kardeşin kullanacaksa evet hattını kardeşinin üzerine alman gerek.
sorun olmaz sokarsın.

ispirazione napoli, isp roma, istanbul, ristretto. benim deneyimlediklerimden en sertleri bunlar. hele istanbul cok aci gelmisti yanlis hatirlamiyosam. istanbuldaysaniz magazaya gidip tadim yapabilirsiniz. nescafeden gecis yapiyosaniz damak tadinin toparlanmasi icin zaman lazim

uzun vadeyse hisse tabii ki ama araba ve ev her şeyi solluyor.

Borsa işi sıkıntılı ve risklidir. Küçük yatırımcıyı çok çarparlar. Ama getirisi görece yüksektir. Tersi olursa, götürüsü de yüksektir. Altın, her zaman garanti yatırımdır.

Ben olsam altını tercih ederim. Yatırım tavsiyesi değildir!


.

hiçbir yatırım garanti yatırım değildir. altın ve döviz bile. Türkiye'de doğru bilinen yanlışlardan maalesef bu. Şu grafikte son 1970'lerden itibaren altın grafiğine bakın.

www.investing.com

Altın 1980'de zirveyi görmüş sonra düşüşe geçmiş, 1980'deki fiyatına ancak 2005'ten sonra ulaşabilmiş. yükselişe geçmesi de 2015'leri bulmuş. Ki orada bile inanılmaz düşüşler var. Ki burada dolar enflasyonunu falan da hesaba katmak lazım.

O yüzden yatırımı tek bir yere bağlamaktansa sepet yapın diyenleri haklı buluyorum ben. Yani risk algınıza göre elinizdeki parayı dağıtın derler. Kimisi az miktarda hisse alır yüksek miktarda altın alır, kimisi yüksek riski tolere edebilir. Bol hisse az altın döviz yapar gibi gibi.

Bu konuda özlem denizmen'in para durumu sayfasını tavsiye ederim.
www.paradurumu.com

Elinizdeki parayla risk durumuna göre, getirisine göre yatırım yapabileceğiniz bir sürü enstrüman var. Mesela:
www.enuygun.com

Elbette yatırım yaparken belli terimleri bilmeniz lazım. Şunlar gibi:
akillibutce.com

Şimdi bunlar kafanızı karıştırmasın. Ben kendi gözlemlerimi de paylaşayım.
Borsa deyince sadece yerli borsayı düşünmeyin mesela. Artık midas gibi aracı kurumlarla yabancı borsalara da yatırım yapmak mümkün.

Türk borsası biraz irrasyonel davranışlar sergileyebiliyor bana göre çünkü yatırımcılar kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyor, o yüzden anlamsız yükselişler tuhaf düşüşler oluyor. Yine de doğru şirketleri bulanlar birkaç yıllık periyotlarda aşırı para kazanabiliyor. Ama borsa için biraz finansal okuryazarlık edinmeniz lazım.

Benim düşüncem, parasını değerlendirmek isteyen ama bu konuda bilgisinden emin olmayan insanlar için yatırım fonları daha kolay öğrenilebilecek bir enstrüman.

Yatırım fonunun mantığı şudur kabaca. Aracı kurum bir fon açar. İnsanlar bu fona paralarını koyarlar. Ortada büyük bir para havuzu olur. Fon yöneticisi bu büyük meblağı yönetir, artırmaya çalışır. Böylece en azından paranızı bu işi bilen biri yönetir.

Fonların belli temaları olur. Adından anlarsınız zaten, bazısı yabancı hisse senetlerine yatırım yapar sadece, bazısı sağlık sektörüne yatırım yapar, bazısı sadece altına yatırım yapar, bazısı bankacılık sektörüne gibi gibi, bazısı karma fondur herşeyden karışık gider, bazısı düşük getirili ama düşük risklidir, bazısı yüksek getirili ama yüksek riskli....

Fonlara bankaların uygulamaları üstünden bile katılmak mümkün. Elbette fonların da riskleri var, fonlar da düşük performans gösterebiliyor, zarar ettirebiliyor. Ama paranızın tamamını tek bir yere bağlamak yerine bu şekilde çeşitlendirmek istediğinizde iyi bir seçenek sunabilir.

Fonlar hakkında bilgi almak ve detaylı performanslarını görmek için www.tefas.gov.tr'ye bakabilirsiniz.

Özellikle uzun dönemli performanslarına bakın ve altın/döviz karşısında ne kazandırmış onu inceleyin.

Ama yine de bilmediğiniz, anlamadığınız yatırımları yapmayın sırf biri söyledi diye. Bu içerik de genel bilgi amacıyladır, bir yatırım tavsiyesi niyeti yok yani.

altın her zaman kazandırır bilinen en buyuk yanlislardandir; dikkat etmekte fayda var. not:ytd

Altın, dolar fiyatı baskılandığı için görece az artıyordu. Ancak şu saatten sonra dolar ile birlikte yükselecektir. Yerel seçimlerden sonra, coşacaktır.

Türkiye'de borsa işinde çok manipülasyon ve 3 kağıt var. Küçük yatırımcıyı harcarlar.

yatırım tavsiyesi değildir. Altın düşerse veya borsa çok çıkarsa, kulaklarım çınlamasın :)




.

Beykoz

Umraniye çarşı

pendik sahilde epey büyük pazar kuruluyordu, devam ediyor mu bilmiyorum

Sahrayicedit pazari var

Genelde istiyorlar özellikle de kendi kilo vermeyi deneyen ama başarılı olamayanların değerlerine bakılması faydalı oluyor birçok vitamin eksikliğimi öyle fark edip toparlamıştık.

tahlil isteyip ona göre bir yol haritası oluşturuyor. ancak diyetistene göre de değişiyor tabi. eşim tahlilleri vermişti, adam insülin direncini görememiş.

tahlil istemeden diyet listesi yapan diyetisyenden uzak durun.

3 hafta önce diyetisyene başladım, aile hekimine yaptırdım diyetisyenin liste halinde istediği tüm tahlilleri. hatta aile hekimim madem diyetisyene başladın insülin direnci için ilaç vermeyelim, 3-4 ay sonra yeniden bakalım dedi. bir sürü de vitamin eksikliğim çıktı iyi beslendiğimi sanıyorken, onlara da hem aile hekimi ilaç verdi hem de diyetisyen takviyeler önerdi.

mustafakesekci+1

Kesinlikle Stockholm.

oslo'nun kendisinde pek bir olay yok ama cevresi guzel. doga istiyorsan oslo, sehir istiyorsan stockholm.

Oslo'da 3 sene yaşadım. Görecek bir şey yok orda. Kesinlikle Stockholm .

Stockholm diyen arkadaslara tesekkur ederim. Simdi Helsinki'ye dondum. 4 yil Ingiltere'de 1 yil Viyana'da yasamis bir birey olarak acikca soyluyorum, hayatimda beni bu kadar etkileyen bir sehir daha olmadi henuz.

Tekrar tesekkur ederim, muazzam bir seyahatti.

Garanti yıllık olarak gösteriyor muhtemelen

nerde 13,50% diyor? yıllık olarak bile euro'ya 13.50% imkansız.

ama kuveyt turk'ün oranı da çok düşükmüş. türkiye'de genelde dövize ne kadar faiz veriliyor bilmiyorum ama demek ki az.

almanya'da genelde euro'ya yıllık 2%-3% arası veriliyor.

yani 2000 euro faize koysan 3-5 euro arası geliyor aylık, 0.38 çok az.

%13.5 yıllık imkansız euroya. tlye falan bakıyor olmayasın.

0,38 dediği de yıllık faizdir.

13,50 de bir yanlışlık olduğu kesin.

evet garantl tl yaziyor bu durumda 2000 euro 270 tl mi demek

Türk liras faizidir o

hayır tl faiziyse euro yatırıp alamazsın o faizi tl yatırman lazım.

Eğer bir üründe yağ kullanılıyorsa o yağ piyasadaki en adi yağ türevi olan kanola/palm yağ içerikli trans yağlardır, ondan kaçamazsın. Ayçiçek yağı yine melek gibi kalır bunların yanında, bunları ya tüketmeyeceksin ya da bunu bilerek tüketip "ya bi kereden bir şey olmaz" deyip içini rahatlatacaksın ya da zararı en azda tutmak için "grill" türü ürünleri tercih edeceksin. Ben öyle yapıyorum ama ben 40 yılda bir yiyorum dışarıda.

salata söylesen şişede gelen zeytinyağı bile ayçiçekle fifti fifti paçal yapılmış geliyor. en iyi ihtimalle riviera denen garabet geliyor.

dışarıda yeme işini fakirler unutsun. 90'lara geri döndük. çok önemli olaylarda, kutlamalarda dışarıda yemek yemeli artık.

disarda mumkun oldukca yemekten kacimnmak lazim..

Kendim için Aviator sevmiyorum. Wayfarer seviyorum. Denemeden yorum yapmak zor.

wayfarer olmazsa aviator

wayfarer

Wayfarer her yüze gidiyor değişik bi şey.

Deneyin bence yine de, diğerleri de hoş durabilir.

Gibi

deli yurek
aci hayat
muhtesem yuzyil

The fall

Succession
Chicago med
The fall +1
Mindhunter

Mr.Robot

Play Anywhere oyunuysa oluyor, değilse olmuyormuş.
www.xbox.com
answers.microsoft.com

eurosport play :/

her sene roland garros ve wimbledon zamanı sorulur bu, cevap hep aynı. Bazen de TDF için soran olur ben de mutlu olurum.

hocam niye üzücüklü dediniz onu? parası yüzünden mi yoksa başka sebebi var mı?

başka çözüm olmadığı için dedim aslında. Onun dışında kötü bir uygulama değil.