Ekşi Duyuru

Sıralama olarak aynen paylaştığınız gibi :) bence siz zaten alacağınız modeli başa koyarak niyeti belli etmişsiniz. 4 ve sonrası gözlerimi kanatıyor

6 resmi kıyafet dışında hemen her renk kıyafetle iyi gidiyor bence. Ben genel olarak toprak tonlarını severim. Gardrobumun renk skalası munsell kataloğu gibi.

2-1-3 benim tercihim

2 ve 6 dışındakileri sevdim

Massimodutti ayakkabilariyla degil tekstil urunleriyle unlu bir yer diye biliyorum.Ayakkabilari dayanikli midir?

pamuk oranları yakın..pahalı olana portekizde üretildiği yazılmış

Görsel olarak bence değecek bir fark yok.

5000 lira olan kesinlikle o kadar etmez bence. Illa birini alacaksan ucuzunu al.

fiyatlarına bakmadan 2. si güzel demiştim, hem de yarı fiyatınaymış.

1. Şarköy

2. Çanakkale - Çan yolu kapalıydı sanırım sadece. Küçükkuyu - Ezine yolu açık olması lazım. Sonra da köprü.

Profilinizdeki ayarlar kısmından adınızı sansürleyebilirsiniz. Böylelikle para gönderecek olan yalnızca ad ve soy adınızın ilk harflerini görür. Bu ayarı yapınca siz para yollarken gizleniyor mu emin değilim.

Edit: Siz para gönderdiğinizde de sadece ilk harfleri görüyorlar ayarı aktif yaparsanız.

Ulus’a giden otobüs sayısı çok az ve seyrek geçiyor. Dt1/2 ve 58ul güzergahlarına bakabilirsiniz. Ulus, levent, etiler güzel ama pahalı. Ulus parkı civarında ambarlıdere diye bir yer var, bulabileceğiniz en ucuz evler oradadır diye tahmin ediyorum. Son çare osmanbey, zincirlikuyu civarına bakabilirsiniz. Ama oralar da ucuz olmaz.

o "çerçöp"un de bir fonksiyonu var tezde. bunu yapay zekaya yaptirmak (ki yapabilecegine dair ciddi suphelerim var) makul gelmiyor bana.

Begenmezsel size geleyim kısmı bana göre daha etik olmayani.
Yapmaniz gereken şey başlamak istediginiz ise baslamak. Su an etik olmayan bir durum yok, sözleşme imzaladığıniz sürece. Şirket size yatırım falan da yapmadi yani.

Sirket sizi 3 ay sonra hatirlamaz bile. Bu arada bende su an tam tersi var; adaya tamam dedik, kontrat yolllayacagiz, ise alimiar dondu ocaga kadar. Haliyle ise alamiyoruz. Bunun yapıldığı ortamda tam tersi de yapilabilir.

"şerefsizlik" abarti ve dramatik bir tabir. is hayatinda fikir degistirmek falan cok normal. Etik olmayacak sey, atiyorum bir firma icin calisiyor olman gereken 9-6 diliminde baska firmaya is yapmak, veri calmak, cart curt. Anlattigin sey etiklik bir sey degil.

O 12 kisilik takimin oldugu firma da baska lider bulur kisa sure icinde.

Hayır şerefsizlik olmaz.

Bakın basitçe "ne için çalışıyorum", "ne için seviyorum", "ne için arkadaşım" sorularına verilen cevaplar farklıdır. En temelinde iyi bir gelecek ve kazanç oluşturmak için çalışıyoruz. En iyi geleceği ve kazancı size kim sağlıyorsa orda olursunuz. İş ilişkisinde gönül bağı olmaz. Eğer anlaştığınız şirket rakip şirkete "eleman kaptırıyorsa" ki burada eleman siz oluyorsunuz bu onların sorunudur. Piyasa şartlarına uyum sağlamaları gerekir.

Bu temelde sizin için faydalı olduğu kadar ülke ve sizinle aynı mesleği yapanlar için de sağlıklı olan durum. Siz daha iyi şartları olan işe geçerek kendinize doğrudan fayda sağlarken, meslektaşlarınıza ve rekabeti koruyarak ülkeye de dolaylı yoldan fayda sağlamış oluyorsunuz.

Yani dediğinizin tam tersi olarak etik olan daha iyi teklif veren yere geçmeniz.

iş hayatında ayıp olmasın diye iş yapılmaz. en iyi maaşı veren ve şartları sağlayanla çalışılır. denildiği gibi, şirket sizi birkaç ay sonra unutur bile. en iyi maaşı ve konumu Vaad eden, en köklü şirkete he deyiniz.

şimdiye kadar şirketleri ve oralarda çalışanları düşünüp attığım bazı adımlara pişmanım. önemli olan kendi kariyeriniz. elbette söz verip tutmamak etik değil, ama Ülker'de çalışmak yerine öztosunlar gıda'da çalışmayı etik değerlere uydurmayın.
hakkınızda hayırlısı olsun. sevgiler.

ben iş hayatında etiğe, ayıba falan inanmıyorum (çok ender rastlanan bir patrona rastlamadığınız sürece).

o patron ki sen zaten onu zengin etmek için çalışıyorsun. o patron ki sana verebileceği minimum maaşı vermeye çalışıyor. o patron ki yarın bir gün %10 hedefi yerine %6 büyüdüğü için gözünün yaşına bakmadan seni işten çıkaracak.

sizi hiç umursamayan ve sömürmeye çalışan insanları sizin bu kadar umursamanız hiç uygun değil.

@hot potato, ya tüm arkadaşlarım bunun çok ahlajsızlık olduğunu söylüyor. Bunun tam tersi de ahlaksızlık tabi ki.
Bence de sözünde durmak insanın karakteriyle alakalı.

Bu arada diğer şirket beni 3 ay sonra unutmaz. Bu firma da beni böyle çağırmıştı 2 sene sonra geleyim mi dedim gel demişlerdi o gün başlamıştım hemen. İşime güvendiğim için o konuda rahatım.

Para için tereyağı gibi erimemek güzel. Her şey para değil. Prensip sahibi olmak şart.

"O yüzden dedim ki diğer tarafa başlayayım beğenmezsem size geleyim."
En uygun cevapta bu zaten.
Verilen sözden caymak uygun değil.

Kendim internetten satışa koyduğum bir ürün için daha fazla fiyat verene bile bakmadım. Bir önceki talip olana sattım.
Ev sahibi olsam parası fazla olanı değil, dürüst olan kiracı ararım kendime. Özellikle bu zamanda.

'ne istersen veririz, konuşuruz' ifadesi fazla muğlak gibi. aklınız orada kaldıysa ücreti ve hatta 1-2 yıllık zammı açıkça konuşun, kıvırırlarsa içiniz rahat eder. yoksa an itibariyle bu ikisinden birinde başlamanızın etik olmayan yanı yok bence

İş hayatını bu kadar ciddiye alma, "söz namustur, şerefsizlik olur" gibi yaklaşımlara girme. :D İş hayatının ayıbı olmaz, profesyonellik esastır. Para karşılığı zamanımızı, emeğimizi, hayatımızı veriyoruz. Tabi ki en iyi imkanı neresi sağlarsa orada çalışacağız.

Yeri gelir O 2 haftadır bekleyen firma yarın sorunlar çıkmaya başladığında seni öyle bir işten çıkarır ki eşyanı toplamaya fırsatın olmaz.

Bence yazılım direktörlüğü pozisyonu veren şirketle açık açık konuş ki konuşmuşsun ama hatalı bir konuşma şekli olmuş. Farklı bir firmadan teklif aldığını, istifa ettiğini ve ihbar sürecine girdiğini, kendilerinin bir teklifi varsa resmi ve yazılı olarak yapmalarını talep et. Resmi tekliften sonra oraya geçip geçmemeyi değerlendir. Süreç böyle olmalı.

Kendi personeline de bu şekilde davranma derim. Yani isteyen istediği yerde çalışır, ülke şartları malum. X teklifi kabul edip sonra Y firmasına geçmek şerefsizlik olmuyor. "Yazılım Direktörü" noktasına gelmiş biri olarak daha profesyonel olmanı tavsiye ederim.

Bir de "maaş ne kadar istersen veririz" ifadesi çok yuvarlak ve saçma bir cümle. Yeri geldiğinde 3-5 bin'in hesabını tüm kurumlar yapar. "Somut ve yazılı bir teklifle bana gelin bu cümleyle hareket edemem demen lazım".

@lethe, resmî teklif kabule dayalı yapılır. Kabul etmedim ki resmî teklif yapın diyeyim:)

Sarar, Network

damat tween

Bisse

w collection

sarar

Tnz+1 kısa sürecekse orada yaptırın derim.

Yeşil sigorta yaptırdığınız şirketi aradınız mı?

yeşil sigorta bakacak bu işe mecburen. kaskonuzla alakası yok.

Yeşil sigorta karşı tarafın hasarına bakmıyor mu? Onları aradım yunan arkadaşın sigortasına mail atın dediler ama eminseniz tekrar arıyayım.

Oncelikle gecmis olsun,

Biraz eskide de kalsa boyle bir kaza biz de yasamistik, sizin anlattiginizla birebir uyusuyor olanlar. Hatirladigim kadari ile bilgi vermeye calisayim.
1-Siz sigorta-Kasko sirketi ile zaten iletisime geciyorsunuz, ilk yapmaniz gereken. Servis ve sigorta sirketi kendi aralarinda konusuyorlar diye hatirliyorum. Ancak siz ihmal etmeyin, her ikisini de surekli arayip bilgi alin akis konusunda.
2-Cok degisken oluyor, uzun da surebiliyor yogunluk ve surecte farkli birimlerin olmasindan kaynakli, sizin takip edip ne asamada oldugunuzu sormaniz en dogrusu.
3-Tam olarak hatirlamiyorum ancak, ben kaza yaptigim il'e gidip raporu aldigimi hatirliyorum, ilave alkol raporu vs hatirlamiyorum. Yine konustugunuzda onlar soracaklardir gerekli evraklari
4-Ben aslini almistim gidip.
5-Perte cikana kadar surec epey uzuyor, surekli arayip sormaniz gerekiyor. Perte ciktiktan sonra sigorta onu farkli bir yere devrediyor ve onlar sizinle pazarlik yapmaya basliyorlar aracin bedeli icin. Size yapilan teklif genelde aracin rayic bedeli oluyor, bunu ogrenebilirsiniz internetten. Siz piyasa degerine elinizden geldigi kadar cikarmaya calisin. Bu elbette zor ancak yine de karsi teklif vermekten cekinmeyin. Tamami olmuyor maalesef, benimki tam hatirlamamakla beraber piyasa degerinin %80'i idi diye hatirliyorum. Sonra gidip satis yapiyorsunuz ve paraniz hesabiniza hemen yatiriliyor.

Yanlis hatirladigim yerler olabilir, sonraki yorumlarda duzelteceklerdir. Ancak tekrarliyorum, sureci yonetmekten ve onlari aramaktan cekinmeyin, yoksa surec yavas ilerleyebilir, benim toplan surec sanirim bir ay surmustu.

araçta kasko var mı?
1. sigorta arar.
2. ekspertiz gelene kadar beklersiniz.
3. pert olursa önce teklif veriyor, kabul edip anlaşırsanız sizden noter onaylı satış vb. belge istiyor.
4. yetmezse gidip trafikten alırsın yeter.
5. 2 kez pert yaşadım. öncelikli olarak aracın piyasa değerini araştır özellikleri vs. ona göre pazarlık edersin. hemen istediğin fiyatı vermiyorlar.

burda firma önemli ben aksigortadan 15 günde paramı aldım. arkadaşım ziraat sigortaya yaptırdı, 4 ayda alamadı.

Gerçekten istediğiniz bir programsa ve paranız varsa neden olmasın

Dunya siralamalari genel olarak uydurma ve subjektif kriterler uzerinden yapiliyor. O yuzden normal bir isveren ooo bilmemne sirlamasinda 193. siradaki okulda master yapmis, bu elemani kesin ise alayim demez. Diger herkes gibi referansti, mulakatti ugrasirsin.

Degip degmeyecegi beklentilerine gore degisir. Amac ne? Sonrasinda o ulkede kalip iyi maasli bir is bulabileceksen degebilir. Bazisi kesin ulkeden kacmak istiyordur, sonrasinda iyi is bulamayacaksa bile sirf orada kalmak icin degebilir.

Ote yandan Turkiye'ye geri donmek zorunda kalacaksan degmez zira buyuk ihtimalle 30 sene o 23 bin euroluk yatirimi cikaramazsin - maasinda o kadar bir gelisme olmaz.

Son olarak degip degmeyecegi maddi durumuna bagli olarak degisir. Aileden 300 bin euro kalmistir, bunun 23 binini bu tarz simarikliklara harcarsin, vs. Ote yandan 23 bin senin tum birikiminse durum farkli.

Eğitim seni bir işte uzman yapacaksa ver. Bir mühendis uçağın bir parçasının tasarımını öğrenecekse ve bu eğitim ile dünyada o tasarımı yapabilen sayılı kişilerden olacaksa, Airbus kapısı açılacaksa olur.

Ya da diş hekimisindir. Bir teknik öğrenirsin. İşinde o tekniği kullanırsın. Para eder.

Değişir.
Misal benim tanıdığım çoğu yabancı Fransa'da böyle masterlar yapıyor. Sonuçta da Fransa'da kaliyorlar ve verdikleri parayi cikariyorlar.

Yapacaginiz mastera, bölüme göre değişir.

ulke ne, bolum ne, amac ne(yurtdisina yerlesmek mi turkiye icin cv guclendirmek mi)? gibi sorularin cevabi olmadan bir sey denemez.

o 23k ustune bir de yasam giderleri ekle ama. sadece 23 olmaz o, kabaca 12 ay desek aylik 1000 euro da gideri olur, 35'e gelir.

Hangi ülke olduğunu söylememişsin ama Euro bazında ise Avrupa olduğu anlaşılıyor.

O ülkeye yerleşmene vesile olacaksa, 1-1,5 yılda o parayı çıkartmanı sağlayacaksa çok mantıklı.

Türkiye'ye geri döneceksen, maddi durumun çok üst seviyede ise ve toplamda kabaca 40-50K € sana dokunmuyorsa yine mantıklı, 1 sene hava değişimi olur, farklı ülkede yaşarsın.

Türkiye'ye geri döneceksen, maddi durumun çok iyi değilse, döndüğünde benzer işlerde çalışıp benzer paralar kazanacaksan değmez.

12k göstererek bir sene kalabiliyosun ülkede zaten gelip ücretsiz bir üniversitede yüksek lisans yapabilirsin o para yaşam masrafın olur

Yok hayır valor süresine bağlı olarak gün sonu fiyat

Hayır anında olmuyor, muhasebesel süreçlerden dolayı fonun türüne göre 1-5 gün aralığında değişen valör var. Valör süresi ilgili fonun tefas sayfasında yazar.

Zaten bu gibi şeyler yüzünden fon kısa vadeli yatırıma uygun olarak kabul edilmez. Fon yatırımları orta ve uzun vadeli yatırımlardır. Bir fonun içeriğine bakıp "bu ilerde yükselir" diyorsanız alırsınız, "bu düşecek gibi" diye düşündüğünüz yerde satarsınız.

Borsa yatırım fonları (byf) anlık alıp satabilirsiniz.

Hiçbir arabayla hız limitlerini aşmayın, hiçbir arabaya ve kendinize güvenmeyin. O hız limitlerinin bir sebebi var.

Sorularınızın hiçbirinin net cevabı yok, her birine hem evet hem de hayır denebilir. dediğim gibi elli tane değişkene bağlı. Lastikler bitmiştir, tam o an patlamıştır, çukur vardır, yere mazot dökülmüştür, vesaire. Yüzlerce farklı senaryo yazılabilir.

bilgili ve tecrübeli sürücüler daha iyi cevap verecektir ben acemi sayılırım. sadece bu videoyla sorularınıza net bir cevap vermek çok zor. milyon tane faktör var.

1- daha iyi arabayla aynı senaryonun olma ihtimali azalırdı. yüksek hızlı viraja girerken viraj içinde uyarı sebebiyle fren yapıyor. viraja oturup dönebilirsin daha iyi bir arabayla. fren yaptığı için önden kopmuş araba. daha iyi arabada kopsa güzel bi esp sistemi toplardı diye düşünüyorum.

böyle mallar yüzünden trafikte çok dikkatli olmak lazım. video kaydı da var hapiste yıllarca yatması lazım.

Bence burada şöyle bir şey var. Aracın seyrettiği şeritte başka bir araba var. O sebeple dışarı açılıyor. Tam o sırada da dönüş başlıyor. O hızda da önden kayıyor araç.

Eğer Egea dışında başka bir araba olsaydı da benzer bir durum olurdu diye düşünüyorum. Belki arkadan çekişli bir araba önden kaymak yerine arkasını bırakabilirdi.

Bu kazanın Egea ile ilgisi olduğunu zannetmiyorum.

1. burada çok değişken var. en önemlisi lastik. sürücü deneyimi. bu ikisini aynı sayarsak evet daha iyi bir araç daha farklı olurdu (olumlu anlamda)
2. bunlara tatlı viraj deniliyor. videodan tam anlaşılmıyor ama ayağını gazdan çekmediğin tatlı virajlara benziyor. yağış olmasaydı büyük ihtimalle geçilirdi.
3. 3. kesinlikle evet. ama bir eklemeyle, daha iyi bir lastik de olacak.

4. aslında sürat çok önemli değil. bazı yolda 90'la gitmek çok süratli gelir, bazı yolda 160 ile giderken ulan çok yavaş gidiyorum dersin. sürerken panik olmayın, hele hız yüzünden hiç panik olmayın. tecrübeniz arttıkça bu konular aklınıza bile gelmeyecek.
dikkatsizlik yüzünden panik olun, olacaksınız.
kazasız belasız

1- koşullar aynı (sürücü ve lastikler) ancak daha üst model bir araba olsaydı yüzdeyüz diyemem ancak büyük bir ihtimalle aynı kazayı yapardı çünkü video'da meydana gelen kaza sürücü hatasından dolayı yaşanmış bir kaza. birincisi frene aniden ve çok basıyor (hız 170'lerden çok hızlı bir şekilde 100'lere iniyor) bu durum dengisi bozulmuş arabayı daha da dengesiz hale getiriyor. ikincisi ise direksiyonu çevirdiği yön yanlış. arabanın kaymaya başlamasından sonra üstüne yapılan iki hatalı müdahale arabanın yola hiç şekilde tutunamamasına neden oluyor.

2- evet geçilebilir gözüküyor.

3- bu durum yine lastik ve sürücüye bağlı. video'daki kişi yol kuru olsa bile daha düşük hızda da aynı kazayı yapardı. ancak hızı düşük olduğu için bu kadar sert çarpmazdı.

nardis olabilir, bir bakin.

Oncelikle takim degeri, stad kapasitesi falan muhim degil.

Molde'de ben de bir sey oldugunu sanmiyorum ama bizim takimlara guven olmuyor.

"Kendi evlerinde cok gucluler" diyenleri de merak ettim, ne dusunerek yazdilar bunu. Klaksvik'i, helsinki'yi zor eleyen bir takim. Adamlar senelerdir ilk turlarda eleniyor. Adana demir bile gecer bu takimi.

www.transfermarkt.com

Ostersund molde'den küçük takım ama arsenal'i geçtiler. Bu is öyle kadro değeri stad falan ile olmuyor.

Yillarca beraber oynayan takimlar her zaman tehlikelidir. En basiti Brighton bakin :) geçen sene paspas etti çoğu takımı.

Ostersunds, arsenal'i gecmedi. Elendiler.

Bizim ostersunds karsisindaki kadromuz da yedeklerden olusuyordu (o kadar erken transferleri bitiremedikleri icin), yoksa elerdik muhtemelen.

molde abartılmıyor ama gs kadro çoğuna göre yanlış. normal şartlarda gs turu atlar ama deplasman gol yer mutlaka bu akşam

@ahm1 pardon geçtiler demisim, grup geçtiler ama arsenal'e bir maçta yenseler de elenmisler.

Sonuç olarak futbolda uzun süre oynayan sistem takımları kadro değeri ve stad olarak kenara atilamaz.

Net şekilde üstün galatasaray. İlk maçtan skor avantajını yakalar.

molde hucum futbolu sever bu arada, bu aksam 2,5+ ve KGVAR denenir :)

maci izleyenler abartilmadigini gormustur. adamlari super lig denen yere koy bu oyunla her sene ilk iki icinde olurlar. bir iki tane yetenekli oyunculari olsa bugun mac 5-2 falan biterdi. askimiz icardi sagolsun kurtardi bizi bugun.

adamlar makine gibi takim. tek sanssizliklari galatasaray gibi camia olarak kenetlenmis ve basari beklentisi yuksek bir kluple karsilasmasi.

Acikcasi ben de cok tirstim, 2-0 olacak diye cok korktum. Bence bizim bir oyun planimiz yok diye boyle oluyor, psv falan olsa rahat gecerdi. Molde dedigimiz takim da faroe adalari takimini uzatmalarda gecen, helsinki'ye karsi yine cok zorlanan bir takim. Ama biraz duzenli bir takim bizi darmaduman edebiliyor demek ki. Galibiyet tamamen sans eseriydi. Adamlar 22 sut cekti ya. Birkac yetenekli oyuncu transfer edebilseler daha cok seyler yapabilirler gerci.

molde hakkında iki uçta da yorumlar görüyorum, nereden baktığınıza göre değişir.

türk futbolseverlerin en büyük sorunu avrupa futbolunun sadece %1'lik kısmına hakim oldukları halde her şeyi bildiklerini zannetmeleri. bunlara göre çocukların bile sayabildiği 15-20 avrupa devi var; geri kalan herkes köy takımı ve çöp.

molde son 20 yıldır filan norveç'in en iyi takımlarından biri. şampiyonlukları var, neredeyse her sene avrupa kupası havası soluyorlar. takvimden dolayı bizim takımların dili dışarıda gezdiği sezon başları onların sezon sonuna denk geliyor. kondisyonları güçlü. ayrıca suni çim profesyonel sporda tahmin ettiğinizden daha belirleyici bir faktör; alışık olmayan adamın ciddi şekilde sakatlanması işten bile değil.

futbolda her şey kadro değeri demek değil. kaldı ki bunlar ligi takip eden insanların kendilerine göre belirlediği meblağlar; benim transfermarkt'a 50 milyon yapıştırdığım bir oyuncunun oynadığı futbol 50 milyonluk olacak diye bir kaide yok.

temmuz-ağustos aylarında kuzey ülkelerinin şampiyonları terstir ama yenmemiz gereken takımlardır. östersund, karpaty, tromsö filan bunlar "facia" sayılıyor da galatasaray (veya başka bir takım) 10 kez ön eleme oynuyorsa 3'ünde görüyoruz bu sonuçları.

futbol sayılardan ibaret değil, avrupa kıtasında 50 küsür lig ve 500'den fazla birinci lig seviyesinde takım var. bir galatasaray, fenerbahçe olmasa da bu topu bulgarın, yunanın, avusturyalının takımı da oynuyor.

özetle molde, galatasaray seviyesinde bir takım değil ama stadı 11 bin ve toplam değeri 25 milyon diye köy takımı da değil. tromsö'ye 300 kilometre mesafedeki bodo'nun takımı, konferans ligi şampiyonu roma'ya 6 tane atmıştı içerde.

para kaliteli oyuncu getirmek için önemli ama tek başına para çantasıyla maç kazanamıyorsun, isterse messi olsun o sahaya çıkıp oynamadığı veya taktik düzgün olmadığı zaman vurup geçiyor adamlar.

1. Uçağa binemezin yenile. Biz bu durumu 2015'te bilmiyorduk arkadaşım havalimanından döndü ben gittim :D

Ülkeler 3 veya 6 ay minimum süre istiyor, dış işleri bakanlığının sitesinde bulursun.

1- Evet, kesinlikle sıkıntı. Kaç kişi havaalanından döndü, hem de 3-5 ay varken.
2- Yenileme farketmiyor, yeni pasaport veriyorlar. Onun da ücreti sadece defter bedeli 510 tl gibi birşey. O kadar da olsun artık. Harçtan muaf zaten.

Kimliğini ver birine. Senin yerine o alsın.

bu saatler dışında gittim bir sorun yaşamadım. Denk gelen olursa bilgisi olsun.

Senin dediğini karşı taraf onun dediğini sen anlamayabilirsin. Native speaker bir şekilde anlıyor ve karşıdakini düzeltiyor. Eğitim ve sosyoekonomik durumda aksanı belirliyor. Türkiye'de de aynı böyle.

yani hollandaya isvece falan tasiniyorsan gelisir. ispanya'da falan da mecburen etrafindakilerle ingilizce konusacagin icin biraz gelisir ama ayni degil tabii.

İngilizce konuşulmayan ülkede ingilizceye yakın bir dil konuşulmuyorsa, burada çok iyi ingilizce bilen insanlarla çalışmıyorsanız zaten genelde ingilizce olmuyor konuştuğunuz dil. Bir çeşit lingua franca oluyor, yani birbirinizi anlıyor olduğunuz sürece dile her türlü eziyeti etme potansiyeliniz oluyor. Siz ingilizcem gelişiyor diye düşünürken aslında fazlasıyla bozabiliyorsunuz da.

Anlaşma konusunda çok sorun yaşamazsınız ama böyle bir sorun olabilir :D

Seviyeniz fena değil zaten ielts için iyi dereceler bunlar yanlış bilmiyorsam.
Anadili olmasa bile İngilizceniz gelişir. (tecrübem var).

hangi ülkeye taşınacağın top secret mi german dillerinde ya da avrupa ülkesinde yaşayacaksan mecburen gelişir

genelde fiyatlar cok degisik olmaz cünkü metal borsasinda 3 asagi 5 yukari fiyatlar bellidir.

bana garantiyi önerdi herkesi ben de 2 aydır garantiye ödüyorum. normalde fon yatırımı yapayım diyordum, şimdi fona yatıracağıma bes üzerinden fon alıyorum

Kendi başınıza birikim yapamıyorsanız, her ay maaşımdan şu kadar lira ile bir yatırım aracı alacağım deyip de bunu beceremiyorsanız iyi bir şey tabii.

Hangi kurum olduğu farketmez. Aşağı yukarı hepsi aynı.

%30 devlet destegini de dusununce bana da bu mantikli gibi geliyor. ama araci kurulusa emin olamadim. Kesinlikle ziraat vs istemiyorum. garantiye bakayim. Tesekkurler

Anadolu (İş Bankası) iyidir.

Ama ben olsam acele etmem; BES'e para yatırmam, kendim gider fon seçer ve fon biriktiririm. Örneğin altın fonu, ABD teknoloji hisseleri fonu, otomotiv fonu gibi bir düzen kurarım.

BES kullanırsanız, aracı kurumlar ve enflasyon kazancınızı düşürebilir ve zararlı çıkabilirsiniz. Bu konuda aceleci veya ezbere hareket etmeyin. Youtube vs emeklilik fonları (pension fund) sorunları yaşayan kişilerin videolarını inceleyin.

Uzun vadede, kendiniz yatırım yaparsanız kesinlikle daha çok kazanırsınız. Tek yapmanız gereken, araştırmak ve öğrenmek. Hiç korkmayın paradan, finans ve parayı tanıdıkça dostunuz haline gelir.

yillar once girdigim bir sirket benim de katilmam halinde maasimin %1ini yatirma teklifi yapmisti her ay bes'e. o zaman aylik 150 tl yaptirmistim bes'i. sirket de yillarca yatirmaya devam etti, cuzi de olsa bir miktar para birikti orda gecen yillarda, %30 devlet katkisi eklendi ustune gecen yil. ben sirketten ayrildiktan sonra onlarin yatirdigi hesabi kapattim o birikeni de cektim. bu arada yatirdiginiz para'nin tl olarak kalmasi gerekmiyor (yilda sanirim 6 kez) fon olarak yuzdelere ayirip da yatirilan parayi o sekilde de biriktirebiliyorsunuz. dolayisiyla tl'de birikmiyor para. fon (ya da altin, doviz, sececeginiz ture gore) oraninda ariyor. ben zaten para biriktirebilen biriyim o yuzden yillardir hala 150 tl olarak tutuyorum aylik odemesini, biriktiremeyen biri olsam daha fazla da yapabilirdim, hesabinda para gordugunde harcayan insanlar icin ozellikle mantikli bir yatirim. benimki allianz'da, gayet memnunum arayuzu vs. basarili ve kolay.

İşbank anadolu hayat emeklilik memnunum.
Fon dağılımını kafana göre yaparsın, minimum 600civarı şuan yatırman gerekiyor

En iyi mi bilmiyorum ama uzun yıllardır Allianz kullanıyorum. Yapıkredi üzerinden hesaptan ödeme yöntemiyle katkı payı yatıyor. Mobil uygulaması falan da var üstelik. Müşteri hizmetleri de gayet iyi. Şimdiye kadar bir sorun yaşamadım.

Hala girme konusuna gelince; fon yönetimini doğru yaparsanız neden girmeyesiniz? Bence bir zararınız olmaz. 7 senedir sistemdeyim. Kendi başıma biriktirme imkanım olmayacak bir meblağı biriktirdim.

Kira ödemeleri döviz yapılabilir mi?
Yargıtay 6.10.2022 tarihli ve E. 2022/6469 K. 2022/9954 sayılı kararı ile, kira bedeli döviz cinsinden ödenmesi kararlaştırılan bir kira sözleşmesi bakımından “kamu düzenine aykırılık” nitelemesinde bulundu.

Bahsettiğiniz kişi Türk vatandaşı değilse, döviz cinsinden kira sözleşmesi imzalayabilir ve alabilirsiniz.

Maalesef detaylarını bilmiyorum.


.

@sivrisinek, adam her ay sabit dolar göndermeyecek. Tl tutarı sabit kalacak. Dolar 50₺ de olsa kira 55bin₺ olarak kalacak.

günlük vadeli hesap.

gecelik fon yaklaşık 10 binde 7 kazandırıyor. 100 bin 15 günde bin tl gibi bir getiri sağlar.

15 gun icin en iyisi gunluk yuksek veren vadeli hesap

Airalo kullanabilirsiniz ama fiyatına baktım 1gb 6,5€ diyor.(birisinden kod alırsanız 3€ indirim veriyor) Karadağ’da kullan at sim kullanmıştım. 500gb 10€ idi. Mtel idi sanırsam.

Airalo kullanıyorum ben tavsiye ederim. ANKARA1600 kodunu kullanırsanız 3 euro indirim yapıyor.

Tam sorunuzun karşılığı değil ama türkiyedeki operatörlerin 100liraya 1gb vs. yurtdışı paketleri oluyor.Biz bu şekilde daha ekonomik çözüyoruz.Zaten konaklamada wifi imkanı oluyor genelde.

Bu işin ilklerinden Skype artık akla gelmiyor demek :/
support.skype.com

Skype işinizi çözer bence, şu an bir limit göremedim 2020'de 4 saat demişler.
(Ki oldu da premium gerekti diyelim, telefonunuza onedrive uygulamasını indirin, aylık premium 15 tl (yeni alımlarda değişmediyse), direkt microsoft365 abonesi olmuş oluyorsunuz 15 liraya.)

SaloonS Güzellik Solarium

Adres: Kozyatağı, Beyazsaray Apartmanı, Hilmi Paşa Sk D:37, 34736 Kadıköy/İstanbul
Saatler:
Açık ⋅ Kapanış saati: 20:00
Telefon: (0216) 372 45 78

Dolap'ta bunu yapanlar var. Şansınızı deneyebilirsiniz.

1) O ürün satılıyormuş gibi ürünün fotoğrafı internetten bulunup koyulur, adı ve ürünle ilgili anahtar kelimeler girilir.
2) Dolap ürünün yayınlanmasına izin verince yüklenen fotoğraf, üzerine kocaman "aranıyor" tarzı bir şey yazılan ürün fotoğrafıyla değiştirilir ve açıklama güncellenir.

O üründen veya benzer üründen yükleyenler o ürünü de göreceği için size ulaşırlar / siz ulaşırsınız.

o kadar da değil. tatilde bile olsa salmıyor hiçbir futbolcu 30 yaşındayken.

fiziği zaten iyi, yeteneği de var. üstüne biraz formda olunca türkiye'de şov yapıyor tabii ki ama avrupa'da zorlanabilir.

örnek wout weghorst.

burak yılmaz örneğini vereyim, adam sürekli çalışır ama yaşam tarzı net kro.

mesela james madison şu an tottenhamda açıp bir instagramına bakın, gösteriş budalası bir furbolcu. ama çok çalışkan vb.

icardinin fizik, teknik tecrübe yönünden bir sıkıntısı bence yok. adam psgde 2019 2020 şl finali, barcelona u16 alt yapı adamda daha ne tecrübesi olsun.

adam zaten kaliteli. antremanlarında sıkıntı yoksa, tekniği zaten mevcut.

Ateyizler ne der bilmiyorum ama bizim orada aklımızın ermediği yeteneklere "Allah vergisi" deriz.

C. Ronaldo ile bir belgeselde basit 1-2 açıklama yapmışlardı. Sıradan bir futbolcu iki savunmacı arasında debelenirken, gözlerinin odaklanmasından beyninin algılanmasına kadar her tepkisi Ronaldo dan daha farklıydı. Messi'nin sahada gördüğü ile bizim gördüğümüz muhtemelen aynı değil.
Ben futbol oynarken topu görür göz kararı hava topuna çıkardım, bazen denk gelir kafa vururdum bazen iskalardim. Çünkü hem havaya zıplayıp hem topu takip edemezdim. Bu adam ediyor işte bu Allah vergisi yetenek bence.

zaten yetenekli bir adam. bu doğuştan geliyor. bir de üstüne barcelona alt yapısından çıkmış. bunun da üstüne gelişimini serie a'da gol kralı olarak tamamlamış.

Yetenek +1 fakat oynadığı oyundan acayip keyif alıyor. Bu çok önemli bence hırs, arzu zaten insanı bazen strese sokar ama bu başka bişi keyif

Adamda teknik zaten var. teknik, içgüdü ve futbol zekasıyla birleşince ortaya bu adam çıkıyor. Biri eksik olunca ortaya emre mor gibi bal yapmayan arı çıkıyor. Bu hafta sonu oynanan Trabzon maçinda mesela kaçırdığı bir pozisyon vardı, önce sol bacağiyla uzun bir adım atıp savunmaciyi ekarte etti aynı anda da sol ayağını destek ayağı olarak kullanıp sağ ayağıyla şut attı. Ben mi abartmıyorum bilmiyorum ama bana çok zekice geldi.

Bu arkadasimiz zaten çok iyi bir futbolcu, adama Batuhan Karadeniz muamelesi yapmaya gerek yok =d su an gs'de sahadaki adamlari toplayan, sahada karakter koyan ve bir nevi kaptan gibi davranan adam. Ki bu adamin yaşadığı problemler de hiçbir zaman "kilolu, calismiyor" vs diye olmadı.

Ki nasıl adamsa alkollü atıyor kilolu atıyor, adam atiyor ve üstüne oynatiyor, yıkılmiyor.

biri digerine otomatikman engel degil cunku.

Özel hayatı bu kadar çalkantılı olduğundan bu ligde.

bir gs'li olarak icardi gs'ye geleceğinde özel hayatından dolayı karşı çıkmıştım.messi olsa bu karakterle olmaz arkadaşının eşine bakan adamdan olmaz diyordum.neyse adam geldi oynamaya başladı baktım hep 4 çocukla geziyor iki kız iki erkek , erkek çocuklar wanda'nın eski eşindenmiş. adam bunları da kızlarından ayırmıyor bakıyor sahip çıkıyor , yoksa adam karun kadar zengin tutar onlara bakıcı ev vs. kendi kızları ve wanda ile yaşar ya da gider başka bir kadın bulurdu. ama adam eşini ve onun çocuklarını da benimsemiş biz aileyiz diyor resmen.sonra düşündüm ben bu kadar tutkulu aşık olup herşeyi kabullenip aileyiz diyebilir miydim bilmiyorum. ondan sonra aile olma çabasını takdir ettim.

Küpeye bir şey derler evet. O yüzden direkt diğer seçenekler üzerine (ip vs.) yoğunlaş :)

Ben kulağımı deldirdikten belki bir 3-4 hafta sonra plansız şekilde mr’a girmek zorunda kalmıştım. Öncesinde yapılan görüntülemeler, mr vs toplamda 3 saat falan sürdü ve sonrasında küpeyi takamamıştım. Eve geldiğimde resmen deliği tekrar açmam gerekti. Bence ip bile olsa oraya bir şey takın.

İp taksanız bile içerideki doku o iple bütünleşecek ve sizin canınızı çok fena yakacak. Buna hazır olun. O ipi ihtihap kaptırmayacak ama dokununda kaynaşmasını engelleyecek bir kremle falan kaplayıp takabilirsiniz belki.

arsa alinabilir.

Çok amatörüm öncelikle, kesinlikle yanıltıcı olma ihtimalim yüksek :)

Ben de 5-6 yıldır amerikan teknoloji hisse fonu, yabancı hisse fonu ve çok az yüzdede bist ağırlıklı değişken hisse fonu alıyorum. Yine fonlar kadar yüzdede döviz ve altın da alırım. Pandemi sürecindeki düşüşü de, sonrasında gelen yükselişi de, pandemi öncesindeki hem bizde döviz krizi hem amerikada borsanın iyi gitmesi sebebiyle neredeyse garanti getiri günlerini de bizzat alıp satarak geçirdim.

Bunca zaman sonra inandığım tek şey kaldı; time in market beats timing the market. Son 1 yıldır yapmasam da öncesinde excel tutup her alımımı ayrı ayrı değerlendiren bir sistemle takip ediyordum. Hani bugün 100 liralık fon alsam bunu ayrıca değerlendirdiğimi düşünün. Zirvelerden aldığım çok oldu ama geçirdiğim zaman uzadıkça hep ortalamayı elde ettim ve hep totalde reelde karlı çıktım. Sadece dolar enflasyonunu düşerek hesaplamadım.

Neyse diyeceğim o ki, ben gidişat kötü diye çıkmıyorum artık. Almaya devam ediyorum, o ay yatırım yapacağım paradan ilgili fona ayırdığım yüzde azalır artar sadece. Yaptığımı eleştiren olursa çok mutlu olurum ufkum çok kısır kaldı son 1-2 yılda.

taqster +1 yatırım konusunda çok disiplini bir arkadaşım piyasaları kırmızı görünce kan görmüş köpekbalığı gibi seviniyorum demişti. bu mentaliteye ulaşmak kolay değil ama bir yandan da ucuza almanın tek yolu bu düşüşler. örneğin her ay, o ay düşen sektörlerden sizin için kabul edilebilir bir vadede yükseleceğine inandıklarınızın etf'lerine yönelip portföyünüzde çeşitlilik sağlayabilirsiniz. ya da yine beğendiğiniz bir sektörün etf'ini fiyatı yüksekse bile az da olsa alıp, düştükçe miktarı artırarak hem disiplini koruyabilirsiniz hem de kar ihtimalini artırırsınız. elbette bu tür aksiyonlar alabilmek için yüzde yirmi otuz likitte kalmak ve bunu da o yatırımın bir parçası olarak görmek gerek.

Sakalın gürlüğüne göre değişmekle birlikte Mach3'ün tıkanma probleminin çok az olduğunu düşünüyorum. Proglide olsa da kullanmaya devam etmedim nedense mach3'ten devam ediyorum. Fakat bazı yerlerden ikinci kez geçmem gerekiyor sinekkaydı traş için. Proglide denerim bu akşam, bu sorunu çözüyor mu bakıp tekrar yazarım olmadı.

Mach3 sinek kaydı kesiyor. Ben sinek kaydı tıraş olacağımda ustura ve normal tek jiletli bıçak kullanıyorum ama mach3 bence oldukça yeterli. Hem kolayca kayıp gidiyor hem de temiz iş yapıyor. İki dakikada tak tak. Proglide'ı bilmiyorum ama iki katı para verecek ne avantaj sunabilir tahayyül edemiyorum. Mach3'te en sevmediğim şey şu kaygan bantın çabuk işlevsizleşmesi.

Her gün oluyorsanız mach 3 de başarılı sonuç verir.

Ben bunların hepsini denedim. Hala inanması güç geliyor ama Gillette blue 3 milli takım serisi olan bıçaklardan aldım en son. En az tahriş edeni ve sakalı en temiz alanı o çıktı. 1 bıçağı 2 aydan uzun kullanıyorum üstelik.
Tek dikkat ettiğim şey, haftasonu 2-4 gün sakalı uzattıysam başka bıçakla kesiyorum.

isterye 20 bıçaklı olsun, hiç bir tıraş tek jiletle veya ustura ile tıraş kadar performans vermez. Ayrıca en sağlıklı tıraş ta tek
jilet ile olandır.

Normalde usturayla traş olan bir bünye olarak bence de blue 3 gayet yeterli.

Degil, 2 tane parcaladim. Ayakkabi nike'mis harbiden :))

(Arabadan inip bi mekana girecegin gunlerde iyi, yuruyeceksen salla)

Ben seviyorum çok rahat. Tam kalıp oluyorlar.

aşırı memnunum. hem rahat hem sağlam hem de kendine has bir duruşu oluyor. günlük kullanım için tabiki. dağ bayır gezmeye gelmez.

Gayet rahat ve saglam sehir ici kullanimda

storm 96 var bende, gayet rahat.

her ayakkabısı aynı konfora sahip olmuyor. ama çok kullanmış birisi olarak rahat modelleri olduğunu söyleyebilirim. ortholite taban olmasına dikkat edin nacizane önerim.

ben şehir içi kullanıyorum. genelde ofis ortamında. günde 3k adım atıyorum ortalama. çok rahat hiç yorulmadım şimdiye kadar.
model: www.trendyol.com

Aşağı yukarı bu kadar alıyorlar.

Bir öğretmen olarak sağda solda “13 yıllığım 20 yıllığım ama 20 bin ₺ alıyorum” diyenleri hayretle izliyorum. Ek derssiz çıplak maaş bile 22 olamaz eğer devlette çalışıyorsa. Kaldı ki 13 yıllık öğretmen çoktan uzman maaşı almaya başlamıştır. Sınıf öğretmeni tam ek ders alır ayrıca. Yeni atanan tecrübesiz aday öğretmenin çıplak maaşı(ek derssiz) 22-23 bin arasında.

Ha az mı bence az ama sağda solda yazılanlar gibi de değil.

Maaşlarını doğru söylemiyor bazı arkadaşlar,
En az alan 22 + uzman öğretmen ücreti , + ek ders bence 32 civarı .
Mahep diye bir uygulama vardı sanırı . Orda çıkıyordu.

Kardeşler gözümle gördüm 22 küsür

@el conquerador,

Hocam ek ders ayrı yatar. Yeni atanmış ve haftalık 15 saat derse giren öğretmen 22-23 bin bandında alır. Haftalık 15 saatten fazla derse giren öğretmene ek ders ücreti yatar. Nöbetler vs. yine ekstra olarak yatar.

Kız arkadaşınız ya devlete yeni atandı 13 yılın 12’sini özelde falan geçirdi (bu yılları saydırabilir aslında) ya da kademe durdurma cezası falan aldı, uzmanlık sınavını kazanamadı bilemiyorum. Uzman öğretmenin ek derssiz maaşı 26-30 bin aralığında çünkü. Kaynak da bu ayki bordro.

Özelde çalışan insanlar haftada 45 saat çalışıyor
Devlette çalışanlar haftada 40 saat çalışıyor
Öğretmenler ise haftada 18saat çalışıp 22bin maaş alıyorlar.(rakamdan emin değilim)
Geri kalan günlerde ek ders alıp gelirlerini yükseltebiliyorlar.

Ayrıca yaz tatili ve dönem arası tatillerde başka bir meslekte olamayacak kadar uzun.
6 ayda bir birçok atanma hakkı var.
Öğretmen olmadığıma pişmanım.

Bana göre maaş tüm sene boyunca ek mek cebine giren paranın 12ye bölünmüş halidir. Bazı insanlar ekleri söylemiyor.

Bu arada ben özel sektör öğretmenlerinin aldıkları maaştan bahsediyordum. Devlette ne kadar alınıyor bilmiyorum, açıkçası bilmek de istemiyorum:)

Devletteki maaşı soruyorsan aşağıdaki arama motoruna gerekli bilgileri girerek maaşı kuruşu kuruşuna hesaplayabilirsin:

www.memurlar.net

Çok fazla parametreye bağlı. 1/4 derece 30 yıllık bir başöğretmen, eşi çalışmıyor ve BES'e dahil değilse ve Şırnak/Cizre'de öğretmenlik yapıyorsa 32.561 lira alıyor.Ama 4/1 derece 10 yıllık bir öğretmen, bekar ve BES'e dahilse, İstanbul'da öğretmenlik yapıyorsa 23.112 lira alıyor.

eğer bu ay için yatan net maaşı gördüyseniz vergi kesintisinden sonra yatan maaş olabilir mi?

Hiçbir şey olmaz. Kredi vadesizde tutulsun diye çekilmiyor herhalde. Laf olsun diye madde koyuyorlar.

Bankadan bankaya doğrudan aktarım yapmayın. Nakit olarak çekip diğer bankaya elden yatırın.

Ne olur ne olmaz...

Bankaların saçmalıkları işte. Senden kredi kullanmışım, tabi ki başka bir bankaya transfer edip ihtiyacımı karşılayacağım. "Somut ve geçerli" neye göre kime göre? Ayrıca kredi kartı borcunu kapamak da son derece geçerli bir neden.

Bas geç hocam.

kanunda yeri olmayan bir şeyin cezası olmaz olsa olsa caydırıcılığı olur, ama tabiki buna uyup uymamak kişilerin kendi sorumluluğundadır

demirler ortaya çıkmış ve çürüme başlamış. şahsi önerim fazla güvenmeyin.

öncelikle tam profesyonel bir çözüm istiyorsanız performans testi yaptırmanız gerekir. yapan firma cihazlarla gelip görüntüleme yapıyor numune alıyor ona göre bir sonuç veriyor. sonuca göre gerekli kolonların açılıp güçlendirilmesi bağlanacak demirlerin cinsi dökülecek betonun türü belirlenebilir.

tabi ki en temizi kolonların yeniden dökülüp bağlanması olur. ancak öncesinde etrafındaki demirlerin analiz edilmesi, nereye kadar sökülmesi gerektiğinin bakılması gerekir. bu sonucu da performans testi size sağlayacaktır.

Teşekkürler.

Benzer şekilde hareket etmeyi düşünüyorum

Ne için kullanacağınıza bağlı. Her ikisini de kullanıyorum birini alma şansım olsa Mac derdim.

içerik üretmekten ziyade tüketmek amaçlı kullanım olacak. Kitap okuma, video izleme gibi.

İçerik tüketmekse amaç dediğiniz sebepten ötürü iPad daha iyi
Hatta Air bile yeter

hocam klavyeli kılıfla birlikte macbook'tan daha ağır oluyor.

bende 11" pro var, klavyesi ile birlikte. açıkçası kısmen bilgisayarın yerini tutuyor diyebilirim. Sadece yazılım işleri için laptopumu kullanıyorum. onun dışında iphone 14 pro olmasına rağmen ona bile bakmıyorum sürekli ipad'deyim.

bilgisayarım yoksa içerik üretmeyecek olsam bile macbook derim.

Tutar sandım, 1.5 senenin sonunda macbook da aldım. Tutmuyormuş.

iPad pro 11 ve Macbook Air var. Mac alınca belki alışkanlıklarım değişir sandım, hala ipad'de vakit geçiriyorum.

Succession.

Chernobyl

The Sopranos

Turk dizilerine ön yarginiz yoksa prens dizisini oneririm. Degisik bir tür.

state of the union - ilişkiler üzerine 10 dakikalık bir dizi, 2 sezon

(bkz: The Wire)

last of us niye kimse yazmamış

7 Yüz & İlk ve Son

Succession +1 ama 4 sezonluk dizinin sadece ilk 2 sezonunu oraya eklemeleri gibi bir mallık var maalesef.

Saygı

İlk&Son

Toplam 12 bin tl ödedim. Hasarsızlık ve meslek indiriminden de faydalanmış haliyle 2 ay önce.

Bir hafta önce
Trafik 4.5
Kasko 11500

2022 sıfır city'e aralıkta 4.5 + 12 ödemiştim.

Berberlerin kullandığı makine olarak Powertec TR-258 tavsiye ederim. Sıfıra yakın alıyor. Ancak ucu dar ve sivri kafada hareket ettirirken dikkat etmek lazım.

Kadıköy'de güven sanat a bakınız. Ayrıca mdf den mobilya ve bambudan genelde bahçe için masa sandelye yapan dükkanların yanından geçerken çöpe atabilecekleri bir çok parçaları sorun kendilerinden isteyin. Ücret almayabilirler. hobiniz için gerekli ihtiyacı karşılar sanırım.
Bir de kendi kullanmadığınız ahşap eşyalardan yeniden çeşitli ebatlarda kestirilebilirsiniz.

Facede ahşap hobi grupları da var

Belki soruyu cevaplar
www.turna.com

İtalya ve hollanda, aktarmalı u.s.a.-tr uçuşularımda transit vize istemedi. Almanya da istemiyor.

Havalimanı demişsiniz, editliyorum:
Fiumicino, Schiphol ve fj strauss

Satış sayfasında iade koşullarına tekrar bakın.
Yüksek ihtimalle bu sürenin dolması ürünle ilgili bir şikayetin söz konusu olmadığı ve olduğu gibi kabullenildiği manasına geldiğinden yapılacak başka bir şey yoktur.

farklı şehirde olduğunuzu belirtip iade kabul edilmesini rica edebilirsiniz, o da olmadıysa tüketici hakem heyeti

Her halükarda kusurlu bir işlem olmuş, geri gönderin, ihtaratlı bir mail atıp sonrasında hakem heyeti şikayeti yapabilirsiniz

@sivrisinek - çiçeksepeti'ndeki bir satıcıdan

support.fr24.com

e-devlet'ten de kontrol edin.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Mobil/Sabit/İnternet/Kablo Tv/Uydu İşletmecilerinden Borç/Alacak Sorgulama ve Ödeme/İade İşlemleri

soylediklerine katiliyorum.
seveni cok ona da katiliyorum.
bence fiyati daha uygun ve daha uzun sure gidiyor diye cok tercih ediliyor.

Stick bana da yapış yapış geliyor ve bazen partikül bırakıyor, ama roll-on'u spreye tercih ederim. Spreyin havaya saçılan gazı beni çok rahatsız ediyor ve çantada daha fazla yer kaplıyor.

ben de sprey olanlara inanmıyorum adjk. ter kokusunu engellemiyor gibi geliyor bana.

oysa ki roll-on'u sabah sürüyorum fıtı fıtı, gayet iyi götürüyor o günü.

Stick ve jel olanlar en etkililer gibi geliyor bana da. Ama bu aralar roll on + aynısının aerosol olanını kullanıyorum gün içinde fısırdamam gerekirse.

Deodorantların içindeki aerosol kokusunu çok rahatsız edici buluyorum, güzel bir koku olsa bile basınçla püskürtüldüğünde çok yayılıyor ve o gazı solumak zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca atmosfer için de zararlı ve kıyafetlerde iz bırakıyor.

Ben de tam tersi geçenlerde stick’e döndüm yine. Dünya varmış dedim.

Ama dışarıda bi yerde kullanma konusundaki pratik olmayışına katılıyorum ben de, orası bi dezavantaj.

aerosoller solunum yolumu rahatsız ediyor. ayrıca benim tecrübem stick ya da roll-on'ların daha etkili olduğu yönünde. onun dışında deodorantı sadece koltuk altında bile kullansam, parfümümüm kokusuna karışıyor. diğerlerinde böyle bir sorun yok.

ek olarak spor salonunda duştan sonra deodorant sıkan davarlara kıl oluyorum. zaten havasız olan odaları nefes alınmayacak hale getiriyorlar. hem başkasını rahatsız etmiyorum hem de kendim rahatsız olmuyorum. her türlü roll-on ve stick benim için.

Bence "overqualified" bir formensiniz, şu an mühendislik yapmıyorsunuz. Piyasayı ve işlerin ilerleyişini öğrenmek için bir süre yapılabilir ama amacınız mühendislikse ya iş ya departman değiştirmeniz gerekiyor.

Masabaşı çalışan satınalma mühendisi ile aynı maaşı aldığını öğrenene kadar devam edersin bence. Üstelik onun evden çalışma seçeneği de vardır muhtemelen. Türkiye'de üretim mühendisleri çoğu fabrikada senin gibi çalışıyorlar.

Kimlanbu+1

Yaptığınız işlerin cogunu ogrenmenize çok gerek yok. Ben ilk başladığımda 6 ay yaptım bitti gitti bir daha da hiç isime yaramadi.
Su an mühendislik yapmadiginiz belli. Bu işlerin cogunu ya yeni mezun adam yapar ya da tekniker vs ya da alayli kişiler yapar.

Yani siparis girisi, irsaliye falan bunlar için veri giriş elemani falan calistiriliyor.

Bence kendinizi kandirmayin, benle yasittiniz galiba. Bunlarin sizin isinize yaramasi yüzde 10 sans.

Ben demistim; hiçbir şeyin belli olmadigi garip bir yerde calisiyorsunuz diye. Öyle belli.

Ben de mesleğimin ilk 2 yılında böyleydim, maillere cevap yazıyodum, rapor hazırlıyorum dosyaları açıyorum, masraf raporluyorum bilmem ne. Bu işleri yapmanın bana kattığı şey şu oldu, yoğun çalışmaya alışma, stres yönetimi, kötü bir şey olduğunda soğukkanlı olabilme vs. He her durumda soğukkanlı olamıyorum hala, ama yine de biraz etkisi oldu. Her departmanı bilince her aşamayı bilince ister istemez bir liderlik pozisyonu yükleniyor. Mesela tek bi şeyi bilince müdür olamazsn, olursan ve diğer aşamayla ilgili bi sorun çıkarsa o an süreci yönetemezsen saçma bi duruma düşüyorsun.

Ben sizden tamamen farklı bi sektördeyim ama bu konularda bana bi şeyler kattığını düşünüyorum, benzer bi şey yaşadım yani.

Maaş konusunu da sektörü tanımayan bi şey diyemez. Mesela ben maaşımı söylesem şu an herkes bana mal mısın bu tecrübeyle bu maaşı mı alıyosun derler ama sektörün ve ekonominin bi gerçeği var. Benim bölümümde çok mezun var o yüzden de maaşlar düşük, ben kıçımı yırtsam bundan en fazla 1-2 k yüksek alırım onun için de yolum yarım saat uzar mesela. Yani maaşı sizin sektörden biriyle karşılaştırmalısınız.

Bende proje çizimi, ufak tasarım ve hesaplar haricinde bu şekilde 2 sene çalıştım.
Maaşım düz memur maaşının yarısıydı.
Sonra arkadaşım istifa verirken bende verdim kpss çalıştım.

Bizim iş yeri Demka Group'a yaptırmıştı. Gerçekten çok kaliteli tshirt ve sweatshirtler. Yalnız bizimki nakış değil baskılıydı. Sormak lazım nakış yapılıyor mu diye.

aktarma

Yenikapıda inenler daha çok koşuyorlar aslında ben kendi adıma hepsinde koşuyorum. Hem yürüyen merdivenin sol tarafında biri durmadan çıkayım, hem de metroya yetişeyim diye.

Sirkecide de yürüyen merdiven çok fazla var. Arkada kalınca miskin bir kalabalık içinde aheste aheste yukarı kadar beklemek gerekiyor. Önden bir kere yardırınca gerisi kolay.

asansöre yetişmek için +1

O istasyon zaten şu an yaşasaydı Jules Verne'e "Dünyanın Merkezine Yolculuk" romanı için ilham verirdi, magma tabakasına kadar inmişler istasyon için, çık çık bitmiyor. Hak veriyorum koşanlara.