Ekşi Duyuru

bence kaliteli antep fistigi her yerde cok sukse yapiyor, sevmeyen yok. sirf "farkli" olsun diye garip bir sey goturursen yenmez/kullanilmaz cope gider.

Acilin, ALmanyada yasayan biri olarak bana ne getirilse mutlu olurdum acikliyorum

- Kaliteli peynir, Findik, cevizli sucuk ( tatli olan), antep fistigi,ceviz

@turkuaz cevizli sucuk yok mu orada? ceviz, findik vs. vardir ama kaliteli yoktur sanirim?

ayhan sicimoğlu zeytinyağı

Zeytinyağı +1 ayrıca antepfistiginin alasını bulur Almanyada

ben de katiliyim muhabbbete...

geleneksel giyim olarak ne olabilir?

simdi internetten baktim da neredeyse hicbir sey sokamiyoruz almanya'ya. sut urunleri dahil.

Sour, kaliteli cevizli sucuk yok Almanyada.Ayni sekilde kaliteli ceviz findik de bulmak zor.Bu arada ekleyeyim sut urunlerini Almanyaya sokmak yasak.ben genelde o riske giriyorum :)

aktif yatırım yapmak en mantıklısı bana göre yani herhangi bir yatırım aracını ucuzken toplayıp pik yaptığında satıp sonrasında ucuz kalmış diğer yatırım araçlarına geçiş yapmak ve türk borsasını dolar bazında bakmanız lazım tl bazında bakarsanız yanılırsınız.

Yasadigin yerin ekonomisi ve finans sistemi hakkinda bilgi edinsen genel olarak senin acindan iyi olur kisa ve uzun vadede. Yani dunyada 100+ ulke arasindan (cogu daha gelismis ve verimli) neden Turkiye'yi secer bir insan tum yatirimini yapmak icin? Buna cevap verebiliyorsan sorun yok.

yasadiginiz yerde de yatirim hesabi acabilirsiniz.Benim hem TR'de hem yurtdisinda yatirim hesabim var

TL'ye çevirmesi hata olur. EUR olarak emlak fonu biriktirmesi en güzeli.

denildigi gibi turk borsasina ve yatirim araclarina doviz uzerinden bakmaniz gerekiyor. mesela son donemlerde cok goruyorum, borsa su kadar artti, gectigimiz iki yilda su yatirim fonu %200 getirdi filan diye. fakat tl'nin degeri dusuyor, yani dolar bazindaki getiri oyle sandiginiz gibi degil. karsilastirmalar genelde yuzde uzerinden yapiliyor duz mantikla.

Campout 1,5 kilo, yeni aldım.

www.hepsiburada.com

Bi de Amazon'da vardı 900 küsür gramdı ama pahalıydı.

www.amazon.com.tr

bir sure sonra hepsinin ağzı gözü yamuluyor. ucuzlarından alıp iki sezon kadar kullanmak en mantıklısı

www.koctas.com.tr

bundan var bende 3 senedir kullanıyorum. kumaşında yırtılmalar var, seneye aynısından bir tane daha alırım. çok para vermeye gerek yok. bu arada bunlar 45-50 liraydı iki üç yıl önce. iyice fiyat algımız dağıldı

Campout var bende. 3 senedir kullanıyorum. Bu sene kumaşın demire giren kısmı koptu ki çok ağır değilim. Ayakkabıcıda tamir ettirdim ama ne kadar süre gider bilmiyorum. Bence de şu sağda solda satılan yönetmen sandalyelerinden alıp gittiği kadar kullanmak daha mantıklı. Ama çantaya atayım, bisiklete koyayım dersen campout.

Açıkçası decathlon’daki orta kalite (500 lira civarındakiler) çantalarla pahalı çantalar arasında pek fark göremiyorum. Eastpack’e 1500 lira vermeye gerek yok bence. Kullandığım model şu;

www.decathlon.com.tr

Ben de bakıyorum, şu an herschel little america 'ya yakınım:)

wilson.

yaklaşık 10 yıl boyunca hoyratça kullandığım wilson'ın sırt çantası halen sapasağlam duruyor ve beni şaşırtmaya devam ediyor.

Decathlon'daki 800 lira altı ucuzluk çantaları çanta değil. Niyetlenmiştim almaya gidip görünce çok canım sıkıldı baya astarsız falan bi beze fermuar dikmişler berbat ötesiydi günlük kullanımda da kesmez. Anca spora giderken içine tıkayım bir şeyler derseniz.

Yine decathlon'dan NH Escape 500 aldım 23 litresi 1100 32 litresi 1450 lira bu yine çantaya benziyor gözleri, kumaşı dikişi dayanımı olarak.

Bu bahsettiğim escape'nin 10 sene garantisi var bu arada.

marka tavsiyesi direk thule ürünü alın uzun yıllar güzelce kullanın. yaklaşık 10 yıldır kullandığımız ve hiç bir deforme olmayan thule çantamız var. 2 yıldır kullandığımız başka bir çantamız var çok memnunuz. çevremde de thule kullanıp memnun olmayan bir kişi bile yok.

Önceden adidas kaz tüyü kullanıyordum. Eskidi riye jack wolfskin kaz tüyü (800 yazıyor kolunda) aldım. Çok güzel iş görüyor, ancak bahar geçiş zamanlarında fazla ağır geliyor. Daha hafifi çok daha güzel olurdu. Lumberjack su geçirmez ayakkabı da yeterli oluyor.

Belediyeden rayiç alacaksınız, o rayicin biraz üzerinde yaparsınız. %4'ü kadar alım-satım vergisi ödersiniz. Ayrıca ev 5 seneden daha az süredir kardeşinizin üzerindeyse 2023 için gelir vergisi çıkacaktır. O da satış tutarına göre falan hesaplanıyor.

Bu rayiç bedeliyle ilgili belediyeden kağıt alınmıyor değil mi? İnternetten kendimiz bakıyoruz.

tapuda kendileri de görüyorlar, fakat siz internetten göremezsiniz. belediyeden gidip alacaksınız. en azından her belediyede görünmüyor.

Bahsettiğiniz işlem satış değil sanırım. Hibe olarak geçiyor, bu işlem. Bunun masrafı biraz daha fazla çıkabilir.

Google'a yazdığımda rayiç bedele göre binde 68,31 gösterdi. Yani %6,831.


.

Şöyle bir yazı var bakabilirsiniz

www.zeynepcandanaktas.com

Temelde sıkıntı şu, bağlı olduğunuz şirkete girerken çıkışa ertelenmiş giriş aidatı diye bir kesintiyi kabul etmiş oluyorsunuz bütün şirketlerde var bu. Bunun miktarı brüt asgari ücretin %8,5'i ve süresi 5 yıl. Siz değişiklik yapmak isterseniz bu beş yıllık aidatın alınmadığı ve artık alınamayacağı her yıl için toplu şekilde bu kesintiyi yapıyor. Bu da yaklaşık 5 bin lira civarında bir tutara denk geliyor.

Bunu BES'i taşıyacağınız kuruma sorsanız bence yardımcı olmaya çalışırlar. Hatta geçiş kesintisi filan varsa pazarlığını yaparsınız.

hediye etmek istediginiz kutuphaneye gidip hangi kitaplara ihtiyaclari oldugunu sorabilirsiniz. eger yeni kitap almayacaksaniz kitaplari yaninizda goturup sorarsiniz. ancak ben devlet kutuphaneleri yerine universite kutuphanelerine bagis yapmanin daha saglikli oldugunu dusunuyorum, daha cok kullaniliyor bence. bizim universiteye boyle bir oneri ile gittigimde kendilerinin ihtiyac listesi oldugunu, kitaplari oradan secip alabilecegimi soylemislerdi.

Bozuk çıktı işaretleyip gönderin. En kötü ihtimalle (kullanıcı hatası yoksa) aynı ürün ya da daha üst bir modelle değişim yapmak zorunda ürünü. Olmadı tüketici hakem heyeti.

@jazz
Kullanıcı hatası olacak bir durum yok hocam. Ürünü jelatininden açtığım gibi şarja koydum ve şarj yeri temas sorunu dahil bozuk geldiği belli. Üstelik ürün üstünde kıl vardı. Belli ki bile bile yollanmış.

@Unde bach canim, kullanıcı hatadı olacak bir durum olmadığından ancak ürünü gönderdiğinizde emin olabilirsiniz. Ürünü teknik servis inceleyecektir yüksek ihtimalle önce çünkü açılmış ve çalışmadığı iddia edilen bir ürün. Teknik servisin ürün açılıp kullanılmış kullanıcı hatasıyla arızalanmış vb. bir rapor ile geri gönderme olasılığı her zaman var. Bu sebeple hikayenizi tane tane anlaşılır ve okunaklı bir şekilde yazdığınız bir not ile gönderin. Sorunu gözlerine sokun amiyane tabirle. Daha sonra tüketici hakem heyetiyle uğraşmamanız adına söylüyorum.

benim alıp kullandığım bir elektronik bir ürün bozuldu servise götürdüm servis değişmesine karar verdi. iade ettim.

tıraş makinesinin iadesinin olmaması lazım zaten. "üstelik üstünde kıl vardı." gibi durumlar olmaması için.

iade oluyorsa da satıcı kabul etmez zaten. trendyol da kesinlikle satıcının arkasında duracaktır. (elektronik ürünlerin iadesinde trendyol tam bir alıcı düşmanı) online hakem heyeti başvurusu yaparsın en kötü igtimal. 6 ay sonra iade olur paran.

tıraş makinesi piyasası çok karışık. toplama ve ikinci el ürünler sıfır diye pazarlanıyor. resmi veya güvenilir mağazalardan philips, braun gibi markalı ürünler almanızı tavsiye ederim. tıraş makineleri sağlık nedeniyle hassas ürün kabul edildiğinden iadesinde sorun yaşayabilirsiniz.

Ben gittigidiyordan traş makinesi aldım açar açmaz üstünde kıl gördüm iade ettim. Benim iade ettigimi ürün kesin başkasına gitmiştir.

@jazz
az önce aldığım ürünün teknik servisinin sahte olduğunu öğrendim:( sanırım bu işi hakem heyeti bile çözemez. Büyük para değildi 730 tlye adı duyulmamış bir üründü ama yine de yapacak bir şey varsa yaparım

10 yıla kadar vaden varsa hisse senedi fonlarından alırsan her ay, 10 yıl sonunda milyarder olursun. hayal bile edemeyeceğin para birikir.

bist 30 hissesi al ve unut.

her şeyden önce ekonomi ve ekonomi politikalarını çok iyi öğrenmek gerekiyor.
Bundan sonra zaten siz , yatırım yapmanın bir bebek büyükmek gibi olduğunu öğrenceksiniz zaten.
Yani bebeğinizi sürekli beslemeniz bundan daha önemlisi enflasyon gibi canavarlardan korumanız gerekecek.

Bu anlamda da dönemsellik konusunu iyi bilmeniz ucuz olan varlıkları toplayıp pahalı iken satıp, sonra
ucuz kalan diğer varlıklara geçmeniz olacaktır. Ayrıca ucuz kredileri kaçırmayıp, rüzgarıda arkanıza almalısınız.

Örneğin şu ortamda ucuz kalan , altın , dolar, varsa ucuz kalmış tarla arazı alabilirsiniz, bunları pik yaptığında
elden çıkarıp , sonrasında duruma göre diğer varlıklara geçeceksiniz.

Borsada ülkemizde dalgalı bu yüzden borsada real bir kar olup, olmadığını dolar bazlı artı doların kendi enflasyonunuda dikkate alarak bakmanız gerekiyor, yoksa yanlış algı içerisinde olursunuz.

Ayrıca bir kısım paranızıda bes olarak da değerlendirebilirsiniz.

anladım, bir de bu 4500-5000 dolar bana 1 yıl da gelebilir, 10 yıl da. onu da tam kestiremiyorum yani, ama bir hastalık veya özel bi fırsat vs. olmadığı sürece buraya attığım paraya 10-15 yıl arası dokunmak istemiyorum

Ben olsam bir kısmını ABD borsası temelli, düşük yönetim ücreti olan görece stabil bir ETF'e yatırırdım; Vanguard'ın S&P 500'ü mesela.

Bir kısmını daha tematik ve potansiyeli olduğuna inandığım bir sektör ETF'inde değerlendirirdim; mesela çeşitli firmaların (Ör: iShares) "Elektrikli Araç", "Siber Güvenlik", "Batarya Teknolojisi", "Ödeme Sistemleri" vb. ETFleri var. Artık sizin ilgi alanınıza göre bunlardan biri ya da bir kaçı düşünülebilir.

Bir kısmını da Eurobond, Tahvil vb. gibi sabit getirili bir araca yatırırdım.

hocam hiç fark etmez, kendin de bakabilirsin istediğin bir tarihten seç 10 bile değil 5 yıl aralığı seç. dolarmış, eurobondmuş bilmem neymiş hepsini siler atar yatırım fonları.

vaden uzunsa borsayı (hisse yatırım fonlarını) hiçbir şey geçemez. bu dünya döndükçe borsa nihayetinde yukarı gitmek zorundadır.

Sepetin bir kısmında eurobond, bir kısmında borsa istanbul bir kısmında da amerikan borsası değerlendirmesi yapardım. Borsayı da uzun vadeli ve kısa vadeli olarak iki ayrı mekanizmada çalışırdım. Bunun için bluechip şirketler vs pek çok seçeneğiniz var. Fonlar da keza değerlendirilebilir.

Öncelikle yaklaşık 5 senedir gelirimin %50'lik kısmını yatırıma ayırıyorum.

Öncelikle kafamı sokacak bir ev çocuk sonrası bir araba aldım.

Son 5 yıldır nakit kalan parayıda borsa, döviz, kıymetli maden gibi noktalarda değerlendirmeye çalışıyorum.

Borsa; bu kısım aslında oldukça karışık ama basit düşünerek işlem yapıyorum. Türkiye'de olgunlaşmış ve iş alanını büyüten ya da hedefi olan hisseleri seçmeye gayret ettim. Her aldığım/sattığım hisseyi not ettim, sonrasında kur ile de kontrol edip dolar bazında karlımıyım gibi analizlere kadar indim. Şu ana kadar tüm yatırımlar arasında en çok kazandığım yer burası. Özellikle son 2-3 yıldır (pandemide dipten aldığım yüklü alımlarla ciddi anlamda paramı 5-6 civarında katladığım hisse senetleri oldu.)

Hisse senedi bulmak tamamen kişinin kendi becerisi ama ben baya bilindik firmaların hisselerini aylık olarak topluyorum, sürekli takip ettiğinizde bir yerden sonra hangi kağıdın neye tepki verdiğini nerede bir yükseliş düşüş olacağını bilebiliyorsunuz. Yükselişin olduğu zamanlarda parayı TL ya da döviz tutup hisse senedi düştüğünde parayı toplu olarak hisse senedine geçtiğim zamanlar oluyor ama şu ana kadar büyük hisse senetlerini hiç satmadım hep alıcılı taraftayım.

Döviz; elimde para kaldıkça küsüratlı olarak alım yaptım 1-2 sene sonra baya bir dolar birikmişti elimde, CDSlerin coştuğu acaba batıyormuyuz dediğimiz 2 senelik süreçte 24 farklı eurobonda yatırım yaptım, 2030-2043 vadeli, her ay 2 tanesinden ödeme alıyorum. çok birşey gibi gözükmesede ayda 120-150 usd arası havadan para geliyor. Ayrıca toplamda 20bin $ 'dan az ödediğim ana parayı vade vade sonunda 24bin $ olarak geri alacağım.

Döviz 2 ; hayat sigortası aylık olarak 250$ hayat sigortası 10 yıllık. vefat durumunda 32K$ direkt ödeme yapıyor vefat olmazsa 10 yıl sonunda bu parayı nakit olarak alabileceğim. Aylık 250$ ödemeyi vergiden düşüyorum. 800-3000 arası ek nakit geliyor, bunuda ayrıca dolar yapıyorum ve ZP6 fonunda günlük faizde biriktiriyorum.

Altın, aklıma gelirse 1-2 gr alıyorum, henüz bunu değerlendirme şansım olmadı, uygun bir fon bakıyorum ya da burayı bes'e kaydırıp +%30 devlet katkısını alıp bes'te altın fonunda değerlendirme fikrim var.

Tabi tüm bu senaryom hayatın yolunda ülkenin normal şartlarda gittiği durumda işe yarar. Büyük bir deprem sonrası büyük ihtimalle fiziksel altın dışındaki hiçbir şeyim bir işe yaramayacak.

ya bir tık bu başlığı hortlatmak istiyorum.

direkt paranın yarısını bist 30 fonuna,
%25'ini altına
%25'ini de bist 100 dışı fonuna mı aktarsam? yoksa saçma bir karar mı olur

instagramda çeşitli accountlar var. mesela mimarıntersi diye bi account var, yıllardır taki edereim. o hem bu tarz danışmanlık veriyor, hem de bu konularda giriş niteliğinde bi eğitim de verebiliyor. son dönemde story paylaşımları azaldı ama eski paylaşımlarına ve websitesine bakabilirsiniz.

mimarintersi +1 demeye geldim

4 tane 80’e çekti en son sirkeci’de

Sakın çektirme, kantinede güvenme. Çok büyük tezgah var. Dışarda çektirin gidin. Geçen ay 2.5tl idi baro da 20

resimle çok işiniz oluyorsa işini düzgün yapan bir yerden çektirin, parası fazla olsun önemli değil, aynı zamanda dijitalini de isteyin. Daha sonra bu resmi 10 x15 ebat içerisinde çoğaltıp online baskı yapan yerlere sipariş geçip istediğiniz kadar çoğaltın.

tek sefer zam gelecek 2024 yilinda onu da dusunursek %35-40 civari bir zam yapacaklardir, secim de var diye %50 bile yapilabilir.

bu birazda tuik e bağlı , ancak yerel seçimlerin öncesinde olması ve yüksek enflasyon , ve yılda bir defa arttırılacağı için %50 üzeri bir oran da olabilir

seçim olmasaydı 30-40. seçim olduğu için 50-55 gibi bir şey olur.

Geçti o günler. %25 maksimum. Onu bile yapmamaları lazım. Faiz arttırmaya devam edeceklerse zaten durgunluk yaratacaklar bir de asgari ücrete %50 artış yaparak işsizliği iyice körüklerler. Şimşek bu artışı yapmaz seçimlerin sıcaklığı geçtiğinde 2024 sonbaharı gibi de affını ister.

türk-iş aralık ayı açlık sınırı %10-15 üstü.

%40 en az

Düz hesap 15.000 TL olacak diyorum. %30 kadar bir artışa tekabül ediyor.

pratik olarak tabiki sheets ,ancak gelişmiş fonksiyonlar vb için excel

Excel

Kullanıcıya bağlı. Çok büyük verilerle çalışmıyorsanız basit tablolar, karmaşık olmayan hesaplar yapıyorsanız benim gibi Google Sheets derim. Hem de hesabınıza girebildiğiniz heryerden (telefon dahil) ulaşıp üzerinde çalışabilme özgürlüğünüz olur.

excel, belki de yılların aşinalığından dolayı

Excel. Shortcuts webde çalışmıyor. Excel stabil.

Senelerdir açık uygulama. Crack ettiler ama kaynak kodunu free yapıp sunamadılar. Muhtemelen telife giriyor. Ama yapılırsa ok iyi olur.

Bir iki tane var aslında esinlenen ama kod bilmek gerekiyor.

google sheets

open office, libre office vb. gibi uygulamalar var ancak iOS versionları vardı bir araştırın isterseniz

www.office.com

bu sitede microsoft hesabıyla oturum açarsanız microsoft excel'i temel işlevleriyle kullanırsınız.

Mevsim geçişlerinde oluyor ( belki olur dediklerinden bilmiyorum ama ) olur oluyor .

Olmuyor. Eylül ayını çok seviyorum. Hava güzel esiyor. Güzel bir koku oluyor. Sıcak değil, soğuk değil. Huzurlu hissediyorum. Nasıl geçebilir? Dışarı çıkın. Doğaya temas edin. Yürüyüş yapın.

Anksiyete olmuyor, depresiflik oluyor yazdan sonbahara gecerken.

valla bende ilkbaharda oluyor nedense:)

hayir olmuyor. bende de ilkbaharda oluyor. yazin artiyor.
bir yerde okumustum intihar vakalari en cok yazin goruluyormus. yani kasvetli hava falan ogrenilmis seyler. asil huzun gunesli havada cokuyor

Bende oluyor, çok bariz. Kışın ben ben değilim, sabah karanlıkta uyanınca bütün gün kendimi rus romanı karakteri gibi hissediyorum. Yaz halim ve kış halim ciddi oranda farklı. Ayrıca kışlık kıyafetler de çok zevksiz geliyor gözüme, herkesin üstünde lacivert, gri ya da haki tonlu kapitone montlar görmekten usanıyorum.

İşte buralara (eksiduyuru) yazıyorsun. Ne zamandır aramadığın arkadaşlarını arıyorsun görüşelim diyorsun. İzlenecekler listendeki filmleri izlemeye başlıyorsun. Bulunduğun sakin ortamdan ayrılıp nispeten daha hareketli merkezi yerlere daha sık gidiyorsun bu süre zarfında. Yazın enerjikliğinin yaratmış olduğu ivme iyice azalana mevsim normallerine dönene kadar tampon görevi görecek daha bir çok eylem ile kış moduna geçiyorsun.

paranoya ve depresiflik gözlemliyorum

AFA, AFT, AFV, YAY, AOY

GPG'yi inceleyebilirsiniz. Yönetici Eral Bey'in yazdıklarına X'ten veya konuşmalarına YouTube'dan ulaşabilirsiniz.

Himym, lost.

Ömür törpüsü ikisi de. Ve ikisini de bıraktım.

The missing
Night of
The killing
Bron Broen

rabbit hole, buradan tavsiye alip izlemistim cerezlik dizi izlenir.

cerezlik olmasin diyorsan true detective.

Çerezlik ama sarıyor : Dark desire

hannibal

the missing, night of demeye geldim.

liebes kind
dark

Film: "23" Dizi: "Death Note"

Crowded Room - sadece ilk 3 bölüm sabredin sonrası açılıyor.
The Night Of - müthiş germişti beni zamanında.
Utopia - ilginçtir.
The Sinner - fena değildir.

suits
dark
stranger things
kulüp
bir başkadır

kimse breaking bad dememiş
lost

Roi mi oluyor ya da

Roi daha çok bir vade ifadesinde, Npv amount ve irr dönüş oranı. Ancak irr hesaplarken arındırma yapmalısınız. Bu yazdığınız cash flow yapmadan oran hesabı gibi geldi. Karlılık yüzdesi gibi birşey hesaplamış oluyorsunuz

100 birim harcadım 130 birim kazandım. %30 karlılık'tır. Hesaplamanız bu.

Suyu kestiysen oraya basit bir saten alçı uygulayabilirsin.
Altına alçı bandı diyeceğim ama ufacık yer için kocaman bant almak mantıksız o yüzden onun yerine içine pamuk gibi bir şey doldurup üstüne alçı ile kapatıp bir kredi kartıyla da düzeltebilirsin

Hangi kısmı gözükmeyen tarafsa bi kumaşa yeteri cıvıklıkta alçı yedirilerek bi kaç kat kapatıp (çok oyulduysa dolgu ve sağlamlık için) sonra üzeri daha yoğun alçı ve zımpara.

Kişı soğuk bi ülkede geçirseniz de eğer ofis ortamında çalışacaksanız o zaman yün içlikler sizi yakabilir. Özellikle alt içlik.

Balık tutmak ibi hareketsiz olduğunuz bi aktiviteye katılmayacaksanız öyle çok abartmanıza gerek yok.

Decathlondakiler iyidir. Ama en en incesini alın.
Ama buna ek olarak marks&spencer dan günlük giymek için, iç ortamlarda giymeye uygun kısa kollu içlik almıştık biz. Baya ince bi şey. En rahatı o.

Asılsoğuk ülkede şehir hayatını konforlu kılan şey içlik değil şöyle hafif kalçanın altına doğru kaz tüyü mont. Ne kadar pofuduk o kadar iyi. İçlik olmasa da olur. Ama kalınca, kaz tüyü mont olmadan olmaz.

Bu dediklerim şehir hayatı için. Dağa teknik tırmanışa çıkacaksanız içlik candır.

iclikten ziyade popoyu kapatan, kaz tuyu (de olur) ama bence en kismi ruzgar gecirmeyen mont. (o ruzgar oyle bir deliyor ki kemiklerinize batiyor resmen)

Ben Aimp kullanıyorum.

www.aimp.ru

k-lite codec pack full (mpc-hc)
vlc media player

winamp bildiğim kadarıyla satıldı, şu an başka bir şirket geliştiriyor ve düzenli güncelleme yayınlıyor olmalı.

isveç stockholm apple store'dan telefon aldık geçtiğimiz temmuz ayında. verilen faturayı arlanda havaalanı çıkışında gümrüğe gösterip kaşelettik ve apple'a fatura + ikamet belgesini mail attık. 3 gün sonra %25 kdv iadesi yapıldı.

not: stockholm apple store baya ters bi yerde. zaman kısıtı varsa zorlayabilir.

almanya için ek olarak adını yanlış hatırlıyor olabilirim ama zoll belgesi gibi bişey vardı. kalan prosedür aynı.

kdv oranları için şehir + apple store yazıp, apple store sayfasına giriyoruz ve iphone sayfasında aşağı inince o ülke için kdv oranları yazıyor.

çok teşekkür ederim. öyle güzel bilgi verdinizki özellikle isveç için. Almanya işi çünkü çok zordu. Arkadaşıma bir söyleyeyim.

Apple store olması zorunlu mu? İsveç mediamarkttan ps5 almıştım ben vergi iadesi aldım. iPhonelarda da vardır herhalde

Yani apple store zorunlu değil ama 25 eylül de orada olacakları için mediamark stoklarında olur mu? 22'de apple storelarda olacak mesela.

az pişirme.

haşlama.
su 100 derecede kaynadığından içindeti et de 100 derecede pişiyor.
lağ 200 derecelerde hâlâ kaynemadığından, yağda 200 derecelerde piyer. sıcaklık arttıkça daha fazla molekülan yapısı değişir, bozulur, elverişsiz hale gelir.

Yanlış hatırlamıyorsam son 7 senede 5 yıllık çalışma geçmişi istiyorlardı.

15-20 arası

sinirsiz kanatci görmüstüm youtube'da. orasi var.

Sun Brothers Pizza var K.Ören, Bahçeli ve Yıldız'da.

çinko ve biotin kullanan arkadaşımın saçları inanılmaz değişti. çinko içerikli bir ürün kullanıyorum benim de dökülmem azaldı. şampuanla olacak iş değil bence.

Vücutta eksik bir şeyler varsa ilk saçlara veda ediyor beden. Vücuttaki eksiği tamamlamaya bakman lazım. Şampuanla falan olmaz eğer dökülme nedeni yanlış şampuan değilse.

Bir de erkeksen kafa derini canlı tutacak şeyler yapman lazım vücudundaki testesteron seviyesi düşene kadar. 30ların sonu diyorlar. Prp falan öneriliyordu eskiden.

neden olmasın şansın? ben yaptım, 2.49 ortalamayla :) kabul de alınır jm sınavı da kazanılır. çalışmaya devam.

Boşuna çalışma diye bir şey olmaz. Ama beklentilerini bulamama durumu olabilir. Masterın pek getirisi olmaz. Sorman gereken soru değer mi değmez mi? Çünkü yurtdışında zor bir hayatın olacak. 3 kişi paylaşımlı evde kalacaksın, bursu yettirmek için minimum standartlarda yaşayacaksın.

Açıkçası master için kasacağına tır şöförü olmak için uğraşsan çok daha mantıklı. Yurtdışındaki öğrenciler zor durumdalar gerçekten. Çoğu kişi bilmez ama Türkiye'de asistan maaşı amerika asistan maaşıyla dolar bazında çok farklı değil gibi.

Gülün Adı - Umberto ECO

Pasaportlarda yenileme diye bir şey yok, her seferinde yeni defter ve yeni başvuru gerekli. Bu nedenle uzun süreli almak avantaj yaratacaktır.

Ben geçen hafta başvuru yaptım, ertesi güne randevu alabildim, artık daireler rahat herhalde. Aynı gün basıldı, ertesi gün kargoya verildi, bir gün sonra da teslim aldım. Ekim’i beklemeden hemen alın derim.

3+ (yani 10 yıl) olanı alın muhakkak. Pasaport yenilemek diye bir şey yok, yeni pasaport almak var. Süresi bitmese bile yeni pasaport başvurusu yaparsanız seçtiğiniz süreye göre tam ücret ödersiniz ve eski pasaport iptal olur. O yüzden en uzun olanı alıp bitmesine 6 aydan biraz daha fazla zaman kala yenisini alın. 6 aydan fazla dedim çünkü eski pasaportta geçerli bir vize varsa ve o ülkeye gitmek isterseniz en az 6 ay geçerliliği olan bir pasaport istiyorlar.

Açıkçası o araçtaki donanımı bilmiyorum ancak kameralar, sensörler, uyarılar gerçekten çok kullanışlı. Dolayısıyla arabayı kullanmak, rahat etmek vb. isteyen biri bunlara yönelir. Ancak bir kişinin Mercedes GLA ile Nissan arasında öyle bir ayrımda kalacağını sanmıyorum, zira arada donanım farkından çok statü farkı var. İkisinin alıcısı (Mercedesin statüsü - Teknolojik yeniliğin güven ve konforu) çoğunlukla farklı olur, ikisini birden isteyen de parayı basıp son model Mercedes alır diye düşünüyorum.

gla çok piyasası olan bir araç değil. aracın ederi 1.6 olabilir ancak piyasa durgun. subjektif olarak ben her zaman preminyum araçtan yanayım. reno fiattan biraz iyi pejo suvlar çok sert nissan eşittir reno vb.

@salihdt, güvenlik için çarpışma sensörleri, geri görüş kamerası, dikkat uyarı sistemi vb var tabii arabada.

Şimdi 1.6 milyonluk citroen de, koltuk soğutma, masaj falan var da, onları kıyas etmek istedim.

Ben de gla satıp reno almam bu arada, eqa ya da eqb ye yükseğim, kovalıyorum.

@mikahakkinen Satmakta geç kaldım gibi geliyor bana da ama hayırlısı :)
2 sene önceki aklımdaki dolar değerinden hala yüksek piyasası, ondan biraz rahatım.

Sizin gibi düşünüyorum. Eskiden (10 sene önce falan yani) olsa dediğiniz gibi en kötü Mercedes en iyi premium olmayan markadan iyidir derdim belki ama artık saydığınız markaların modelleri de premiumların giriş seviyesi modellerine yaklaştı (konfor, performans, donanım gibi birçok konuda), belki birçok konuda önde bile olabilir. Elbette e serisi Mercedes’i, ne bileyim 5 serisi bmw’yi ve üstünü hariç tutuyorum. Giriş seviyesi premiumlardan bahsediyorum.

Hatta işin içine bakım maliyetleri, sigorta gibi kalemleri ekleyince örneğin bmw 1 ya da Mercedes a serisi almak anlamsızlaştı bence. Üstelik diğer markalarda standart sunulan birçok özellik premiumlarda hala bilmem ne paketi adıyla satılıyor, üst üste ekleyince de liste fiyatının çok üstüne çıkıyor. Söz gelimi opsiyonları eklenmiş ve 2 milyonu geçmiş bir bmw 1 yerine ondan 500 bin lira daha ucuz 308 alırım ya da aynı fiyata 408 alırım. Peugeot’u örnek olarak verdim.

mikahakkinen’in dediği gibi birçok marka aynı çatı altında artık. Pejo, Citroen, Opel, Fiat = stellantis. Reno = Nissan gibi. Yani premiumlar dışında kalan markaların hemen hepsi birbirinin altyapı anlamında kopyası. Bu da düşük satın alma ve işletme maliyeti demek. Bol donanımlı orta sınıf bir araç bence boş ve giriş seviyesi premiumdan daha iyi.

Her malin alicisi vardir, satamazsan fiyat kirarsin, olmadi takasa sokarsin. Sonucta EQA/EQB dusunen adama 50-60k kayip komaz.

almanin sikintisi uzun sureli kullanimdan sonra diger markalarin pek tatmin etmemesi, yani evet fransiz, italyan, japon, kore mali araclar daha teknolojik olabilir ama surus zevki, aracin icinde dokundugun yerlerin kalitesi tatmin etmiyor.

Merhabalar, tabi ki aracınızın alıcısı olacaktır. Çünkü 10 yaşında fakir mercedesi dedikleri a180 de bile otomatik park özelliği var. Çarpışma uyarı sistemi var. O yaştaki neredeyse çoğu arabada bulunmayan idare eder bir infotainment ekranı var, benim çok beğendiğim bir ambiyans aydınlatması var. Bugün nimetmiş gibi sundukları zımbırtıların hepsini mercedes 10 yıl öncesinde aracına koymuş. Bunun yanındaki premium hissini veriyor olması ayrı bir tatmin. Millet neden mercedes hastası oluyormuş ben anladım.

Örneğin yeni nesil zımbırtılar ile dolu arabaların guruplarına girin saçma sapan kronik boya problemleri, yok ekranı bezle silince kayması gibi problemler bulunuyor.

Benim gla almak istememem için tek sebep kasanın değişmesi olurdu. Başkada her türlü GLA> sıradan çinko karbon piller.

birebir aynı durumu yaşıyoruz. anneme 2017 model GLA almıştım, araç 6 yaşında ve 15bin km'de. sıfır gibi. satmayı düşünüyoruz ve birebir aynı çekincelere sahiptim. ancak yaptığım piyasa araştırmasında gördüm ki, azımsanmayacak sayıda insan sadece merc-bmw-audi 3lüsünden araç almak için kendini şartlıyor. yani bana sorarsanız bence de aynı fiyata sıfır bir citroen bu araçlardan bir nesil önde teknolojiye sahip ancak mercedes bakan birisi onu asla citroenle veya honda'yla vs. karşılaştırmıyor.

Öncelikle Türkiye dışında başka bir ülkden Schengen başvurusu yapabilmeniz için o ülkede yerleşik olmanız lazım diye biliyorum. Dolayısıyla Oriend Blue'nun mesajına belli ölçüde katılıyorum; yani en çok vize reddine sebep olan kriter "Geri döner mi emin olamadık" ise, tabi ki vizeye örneğin Amerika'dan başvuran bir Green Card sahibi için bu kriter çok bir anlam ifade etmemeye başlıyor. Tabi bir de önyargı konusu olabilir; Türkiye'deki başvuruları değerlendiren personelin doğal olarak başvuru yapanlara dair kafalarında bir profil oluşmuş olabilir. Haliyle yurtdışından başvurunca bu önyargı da ortadan kalkıyor olabilir (Ya da tam tersi daha kötü bir önyargı da işin içine girebilir tabi, bilinmesi pek mümkün değil)

Valla bazı ülkeler ve bazı durumlarda başvuru bile yapamayabilirsiniz. Mesela Amerika çoğunlukla eğer randevu alabilirseniz başka bir ülkedeki elçiliğinden başvuru yapmanıza izin veriyor. Ama çoğu ülke sadece oturumunuzun/ikametinizin olduğu ülkelerden başvuru yapmanızı şart kılıyor.

Hatta bir ara ülke içinde bile bölünmüş durumdaydı. Misalen, eğer bir ülkenin Türkiye'de birden fazla temsilciliği var ise, ülkenin şehirlerini görev alanlarına bölüyorlardı. Mesela ikametin Bursa'da ise sadece İstanbul'daki Baş konsolosluğa başvuru yapabiliyordun. Belki hala aynıdır ama artık aracı kurumlar üzerinden başvuru gittiği için biz arkadaki görev dağılımı ve süreçle ile birebir karşılaşmıyoruz.

Baska ulkeden schengene basvurmak icin oturum kartiniz olmasi gerekiyor. Oturum karti olmadan islem yapamiyorsunuz.

Irlanda schengen bolgesinde olmadigi icin avrupaya gitmek vize almak gerekiyordu. Hic zorlanmadan 2 - 3 is gununde vize alinabiliyordu. Cunku elinde oturum karti var ve goc etmek icin sebep yok zaten avrupa birligi ulkesindesin kafasindalar.

Evet girebilir katsayı problemi yok artık. Fakat 2 sene boyunca fizik, kimya ve biyoloji derslerini almayacağı için o açığın kapatılması gerekir.

pratikte iyi bir sayısal bölüme giremeyecektir ileri fen derslerinden açığı kapatamayacağı için.

evet girebilir ama üstteki arkadaşların da dediği gibi fen dersleri almadığı için fenden çok düşük net yapar, düzgün bir sayısal puanı alamaz.

İyi bir sayısalcı lisede edebiyat dersini seviyosa ekstra çok çalışmadan eşit ağırlıktan çok iyi derece yapabilir ama iyi eşit ağırlıkçı fene ekstra çalışması lazım en azından bir sene. Lisede sayısalcılar edebiyat ve coğrafya görüyor ama eacılar fen görmüyor

bu sene aynı şekilde yolda ceza yedim. elime tutuşturdular cezayı, eve de tekrar gelmedi. muhtemelen farklı bi ceza yemişsiniz ama en net e devletten bakın plakaya yenmişse direkt çıkıyo zaten

Bölgedeki tarihe bakın.

Cepteyim düzeltemiyorum: belgedeki.

Farklı ceza olması lazım, elden verilince tebliğ edilmiyor diye biliyorum

geçen sene kesilen cezalar bildiğim kadarıyla iptal edildi seçim öncesi 2000 TL'ye kadar olanlar silindi. Ama kontrol edin siz yine de.

En doğru bilgiyi e-devletten görebilirsiniz. Girin kesilen cezalara bakın.

Bana da oldu, ve hayır bir daha adrese teblig yapılmadı. Yani farklı bir ceza için olabilir.

polis size verdiyse bir daha adrese gelmez. daha dikkatli kullanmalısınız.

Evet, bu baska bir cezaymis. Hiyirli olsun hanemee

Bir defasında ucu beyaz kökünden yarısına kadar siyah bir sakalım vardı epey şaşırmıştım demek tersi de mümkün diye.

Bilimsel olarak hiçbir şey bilmemekle birlikte tecrübeme göre teknik olarak mümkün. Ama ne sağlar bunu bilemem.

Bende yaşadım daha önce. Ucu beyaz olup kökü kendi renginde olan saç bulmuştum.

Spora, düzgün beslenmeye ve balık yemeye başladığım bi dönemdi, hangisiyle alakalıdır bilemiyorum

Böyle bir şey yok beyazlayan saç tekrar siyaha dönmez, bazı saç tellerinin kökünün siyah ucunun beyaz olmasının nedeni kökten siyah saç çıkması nedeniyle olmaz zira saçlar kökten uca değil uçtan köke doğru beyazlar.

Hızlı ve dandik bir araştırmayla neredeyse hep kökten beyazlamaya başladığını ve örneğin stresten dolayı beyazlamış saçların durum geçince geri döndüğüne rastladım. Birden fazla yazıda/örnekte denk geldim.

kapadokya için

Bin yıldır böyle bu. Genelde çantadan bir şey tek el kullanılarak alındığı için daha kullanışlı. Ben neredeyse hiç görmedim fermuarlı kadın çantası.

çok güzel kumaş çantalar var ama ben de güvensiz olacağı için kullanamıyorum

bahcedekisandal:bez kumas cantalarda normal de digerleri anormal

Türkçeden Türkçeye çeviri:

25k nakit var elinde. Bir yatırım fırsatı çıktı, 25k'yı veriyorsun üstüne 5 taksitle toplam 105k daha veriyorsun. Toplam 130k vermiş oluyorsun. Bunu taksitsiz alacak olsan 125k'ya alacaksın bugün.

Bu satın aldığın şey her neyse bir vade sonra sattığında eline 156k-177k arası bir tutar eline geçecek.

Bence mantıklı. Aradaki 5k zaten para değil, taksitleri ödemekte zorlanmayacaksan girilir yani bu işe. 156k-177k arası paranın eline geçmesi de son taksit ödemenden çok fazla süre geçmeden olacaksa daha iyi. Sonuçta elinde olmayan parayla yatırım yapıyorsun. Bugün 125k'yı faize ya da herhangi bir yatırım aracına koysan 6 7 ay sonra 156k alman kolay değil.

iscilik soruyorsun diye anladim.
ikisi de iyi degil ama gap bir tik daha iyi bana gore.

Zara bir tik iyi ve pahali.
Ama bence ikiside dandik, ayri mesele.

ikisi fast fashion markası aynı yani.

zara'ya hayatımda bir kez girdim kız arkadaşımın zoruylaydı. gap eskiden iyi bir markaydı diye hatırlıyorum 2010'a kadar falan ama şimdi mağazada gördüğüm kıyafetler çok dandik duruyor, yine de ikisi arasında gap candır.

Zara kaliteli gibi görünen ama çok da bir numarası olmayan bir marka. tüm inditex için geçerli, gitgide pazar mallını andırıyor ürünler.

faizler bir süre daha yukarı doğru gidicek ama , seçim yaklaşanınca da yalancı bir bahar lazım orada ufak bir para genişlemesine giderler diye düşünüyorum.

Taşıtlar zaten yeterince balon olmuştu, hükümetin aldığı yeni tedbirler, faizlerin yükselmesi , ve bayilerde araç bulunuyor olması pazarın gazını almaya başladı bana göre

ama burada şöyle bir durum var, bu gibi firmalar yatırdığınız paranın değerini korumak için ne yapıyor?
şöyle bir senaryo ile gidelim siz taksitleri ödemeye başladınız bir sene oldu ama şu baskılanın doların aniden fırlaması , sıfır araç fiyatlarına yansıdı diyelim dolayısı ile ikinci el fiyatlarınada etki edecektir.

Yani burada baskılanmış dolar, ve yıllık %100 den fazla olan reel enflasyonu da hesaba katmak gerekiyor.

Evet araç fiyatları çok fazla yükselmeyecek belki ancak kur etkisini ve yüksek enflasyona da duyarsız kaymayacaktır.

eklem sıvısı azalmış olabilir, kıkırdak deforme olmuş olabilir, kas veya bağ doku hasarı olabilir ucu açık bir durum verdiğiniz bilgilerle. romatizmal kaynaklı olabileceği gibi travma nedenli de olabilir. görüntüleme yapılması lazım.

Romatoid artrid belirtilerini Google'dan bulup okur musun? Romatizmaysa zaten alevlenme zamanları vardır. Her zaman olmaz. Sabah tutukluğu olur falan. Bir romotoloğa görünmende fayda var.

sonuçta ikiside ziraat bankasının z borsa daha gelişmiş özellileri var, ziraatten de alırsanız aynı şey.
Ancak sürekli al sat yapacaksanız ziraat super şube müşterisi olun mutlaka , komisyon oranları daha düşüyor.
Ayrıca zborsa özellikle sabahları çok kasıntılı çalışır bilginiz olsun.
info yatırım vb. aracı kurumlarıda seçebiliriniz, orada daha gelişmiş emir sistemleri var.

Midasta bir ara öyle bir sorun oldu, ama şu an hiç bir sıkıntı yok.

wd 40 ile yağla biraz bakam

Doğru anahtarı taktığınıza emin olun, anahtarın içine net girdiğine emin olun.

WD 40 veya herhangi bir yağlayıcı/yağ ile yağlayın ve anahtarı çevirmeye çalışırken kapağı titretin esnetin oynatın vs.

(bkz: call annie) diye bir şey var deneyeceğim bende...

Saten dokumadır çoğu. Tel sayısı yüksek olanı alın. Online de doğru bilgi verme ihtimalleri çok düşük bu arada.

Hambez hocam onlar. Amerikan bezi de derler.