Ekşi Duyuru

1

boşluksuz X/Y şeklinde kullanılır.

1

Boşluksuz olur.
Çünkü boşlukta bir görünmeyen ama anlamlı karakterdir.

boşluksuz kullanıloduz. ancak, tdk'ye göre bu işarretle kullanım yok

Doğrusu 1. Kitap filan yaziyorsanız, veya devlet yazışması ise, veya benzeri kurallı olması gereken bir yazı ise.

Ancak, kolay okunsun ve anlaşılsın isterseniz araya boşluk koymanızı tavsiye ederim. Örneğin özel sektör sunumu, teklifler, tanıtım dokümanları, yarı resmi epostalar gibi.

Not: Arada boşluk varsa, boşluğa rakam veya harf yazılabilir ve orijinal yazıyı değiştirip sahtecilik yapılabilir diye duşünülürdü. Bu yüzden resmi yazılarda boşluk olmaması istenir.

Bildiğim kadarıyla yurtdışında ikamet ediyorsanız hem ikamet ettiğiniz yerdeki konsolosluktan hem de Türkiye'de iseniz normal bir şekilde başvuruda bulunabiliyorsunuz. Teknik açıdan fark olacağını sanmıyorum çünkü yurtdışında başvurduğunuz pasaport da yine Türkiye'de hazırlanıp yurtdışına aktarılıyor diye hatırlıyorum.

Iki sekilde de yeniledim, bir fark gormedim.

Turkiye'de yenilerseniz ornek veriyorum, verildigi yer Istanbul, yurtdisinda yenilerseniz verildigi yer X Konsoloslugu yaziyordur muhtemelen. Hangi havalimaninda kolay gecisten bahsediyorsunuz bilmiyorum ama yurtdisinda bir yere giderken kimse pasaportun nerede verildigine bakarak almak/almamazlik yapmaz, oturum izninize, vizenize bakar. Turkiye'ye giris cikista ztn bir sorun olmaz.

gecen sene hizli gecisten gecememistim, pasaportu yurtdisindan almissiniz ondandir demeisti oradaki memur. sacma?

ancak bu sene hizli gecisten sorunsuz bicimde gecebildim.

Şuan kullandığım bir pasaportum yurtiçinden diğeri konsolosluktan alınma hiç bir farkları yok. Giriş çıkışta da bir değişiklik görmedim.
Belki tek farkları geçtiğimiz senelerde pasaportların tasarımında yapılan değişiklikler.

ben Yunanistan'da aldim, enteresan bir sekilde, Turkiye'de basilip gonderilmesine ragmen bir miktar daha ucuzdu. (gonderim ucreti oluyor 3-5)

uzerinde Atina-Pire baskonsoloslugu yaziyor evet.
hizli geciste hicbir problem yasamadim. ama hizli geciste polislerin etraftakilere farkli bahaneler soyledigine sahit oldum (bir tanidigima sizin parmak izi yok dedi)

tek dusuneceginiz sey su olabilir. bulundugunuz ulkenin ambargolu oldugu bir ulkeye gidecek olursaniz sorun yasayabilirsiniz.

ornegin Israil'de yasiyorsaniz, Iran'a normalde TC pasaportuyla girmenizde bir problem olmamasina ragmen Israil konsoloslugu ismini gormeleri hoslarina gitmeyebilir.

kardesimin pasaportu Kuzey Kibris'ta yenilendi, Yunan'a onunla giremiyor mesela.

Ben başka bir yerde işe başladım demek durumunda değilsiniz ki? Gidin görüşün eğer anlaşırsanız yeni işinizi bırakıp diğer yere geçersiniz. Zaten sözleşmede yazsın yazmasın işverenler ilk iki ay deneme süresi diye milleti çıkarıp duruyor. Çok kafanıza takmayın, zaten sözleşmede de yazıyordur büyük ihtimalle kontrol edin. bu iki aylık deneme süresinde ayrıldığınız için de şirkete karşı bir sorumluluğunuz olmayacak (ihbar süresi vs. gibi).

Yalnız en doğrusu bu kabul ettiğiniz iş yeriyle görüşme sürecinde teklifi olumlu karşılayıp şu an başka bir yerle daha görüştüğünüzü atıyorum 3 gün içinde haber vereceğinizi söyleyip sonrasında haber beklediğiniz yere ulaşıp bir iş teklifi aldığınızı, süreci hızlandırabilip bilemeyeceklerini sormak ve ona göre karar vermek olurdu.

negatif olur.
hiç bahsetmeyin.

sigorta girişi yaparken vs. isteseler göremezler mi orada çalıştığımı peki? sonradan bi de yalancı durumuna düşmek istemem.

ben olsam görüşeceğim kuruma diğer x kurumundan iş teklifi aldığımı ve prensipte anlaşmak üzere olduğumu bu görüşmeyi gerçekleştirmenin iş etiğine aykırı olduğu için görüşmenin iptalini rica ederdim.

ama bunu telefonda yapardım karşı taraf beni çok istiyorsa zaten kendisi teklif ile gelirdi.

ne kadar buyuk bir sirket bilemiyorum ama iki ustte sordugunuz soruya iliskin olarak, sizi ise alan kisi ile, sigorta girisinizi yapan kisi bambaska insanlar/departmanlar. bir araya gelip boyle seyleri konusmuyorlar genellikle. ben de bir sorun cikacagini sanmiyorum. ama elbette bilemeyiz. insanlar birlikte ortaklik yaptigi sirketlerden kac yillik elemanlarini caliyor, is ortami bu, olur boyle seyler.

Belli ki müdür olmaması gereken bir insan müdürünüz (eger genç biri deneyimsiz değilse). Çünkü bir kişinin çalışan feedbackine sinirlenmesi, savunma yapmasi komik geldi.

Nasil davranmak gerekir? Vallaha garip sizin is yeri. Normal yerlerde transparan olunmali ve size verilen feedbacklere de açık olunmalı. Ama sizin yer garip yani.

Şu baskıyı kaldiramayan da neden müdür anlamam.

Eski yazdiklariniza bakip geldim; bence is degistirmeye çalışın :)

@logisticsmanager müdür biraz cazgır :) hani her iş yerinde olur ya malum tipte kadınlar, aynen öyle bir müdür, ruh hali sürekli değişiyor ve aşırı mükemmeliyetçi. Ofiste en çok bizim departman çalışıyor ve kurallara uyuyor bunun korkusundan.

İsyerimden memnunum aslında ama müdürün dengesizlikleri yoruyor ve yıpratıyor. Diğer bölümler çok daha rahat

Airbus'ta mı çalışıyorsunuz? Neden bu kadar önemsiyorsunuz? Köle imajı çiziyorsunuz. Her şeyden önce rahat olun. Eğilmeyin.

Sakinliginizi koruyun, sakin tartismaya girmeyin, o kadar sakin olun ki sizi taniyamasin, tartisma oldugu anda ikiniz de GM'nin gozunde kotu olursunuz, siz sakin olursaniz O kotu bir duruma duser.
Tartisma baslatirsa, bir solucan kadar sakin olarak, bunlar benim geri bildirimlerim, bu toplantinin amaci dogru ya da yanlis oldugunu tartismak degil, verimli sekilde nasil degistirebilecegimizi ve gelistirebilecegimizi konusmak oldugunu dusunuyorum diyin. Elestirileriniz ve cevaplariniz kisisel ve suclayici degil, mumkun oldugunca objektif ve veriye bagli olsun.
Eger tartismakta israr ederse, bu konuya iliskin benim deneyimim ve soruya iliskin cevabim bu sekilde diyip ikinci maddeye gecin.
Sakinligini koruyan toplantinin kontrolunu elinde tutar.
Bu arada tartismadan kastiniz yok ben onu yapmadim, yok sen bunu yaptin tadinda sacma seyler oldugunu varsayarak yaziyorum.

Mutlaka lafini bitirmesini bekleyin, bolmeyin. Eger o sizi bolerse, soyleyeceklerimi bitirmedim diyin (cok sakin kalarak).

ben olsam soyle yaparim, genel mudure gidip herkes gereksiz gelirdigi icin ben bu toplantilara girmek istemiyorum derim.

yok illa gireceksin derse ve sen o muessede devam etmek istiyorsan verdikleri sorulari suya sabuna dokunmadan cevaplarim, toplantida da sesimi cikartmam bitmesini beklerim.

yok gerekirse cikarim sikinti degil diyorsan ve genel mudur toplantiya gireceksin diyorsa zaten istifa mektubum cebimde olur...

tipik beyaz yakali kole kokusunu ben de aldim malesef, bir boksa falan yazilsana sana biraz adrenalin lazim..

1- www.youtube.com
2- www.youtube.com
3- www.youtube.com

sözleşmene bağlı.

Opsiyon sözleşmen çok kritik, işten istifa ettiğinde örneğin hak kazanamayacağın madde varsa ama sen istifa etmişsen kağıt üzerinde alamazsın.

Stock grant var, opsiyon değil. İstifa etmedim, şirket para ödeyemediği için işten çıktık.

Sözleşmeyi de inşallah kaybetmemişimdir :)

direkt sorun founderlara zaten siz ayrılmamıssınız bu tamamıyla sözleşmenize bağlı bir durum çünkü

İyi bir avukatla alırsın.

Benzer bir durumda biz alamadık çünkü option olarak sözleşmeydi avukat grant olsa olurdu demişti, sizinki hem grant hem de isteyerek çıkmamışsınız bence umutlanabilirsiniz.

www.amazon.com.tr

Bu model tamamdır, küçük hanım gayet memnun kalır. Tek ayrıntı, cihaz freedos, yani boştur. İşletim sistemini kendiniz kurmanız gerekir. O da gayet basittir. İnternette bunu yapabilmeniz için birçok kaynak mevcut.

Aldım,teşekkürler.

alman'dan uzak dur. yedek parça hatta iğne bile bulmak çok zor. bulsan da aşırı pahalı.

d&r'da lenco tt-10bn pikapta kampanya vardı, aldım, başlangıç seviyesi için fena değil.

müzik dersinde her öğrenciye gitar aldırıyorlarsa ilginç. Fakat ben de o yaşlarda başlamıştım ve çok severek devam ettim. Aile enstrümana yönlendirecekse gerçekten böyle bi gitar almak lazım, kötüleri çok kötü oluyor.

Model öneremem fakat çok kötü olmayan iş gören giriş gitarları 70-100 dolar civarında olur, kaç TL yapıyor hesaplayıp ona göre beklentinizi şekillendirin derim.

Valencia'nın modelleri iyiydi bi ara, Yamaha'nın giriş modelleri de iyidir ama onlar kaç para oldu bakmaya korkuyorum.

Klasik gitar ve Truss Rod (Sap ayar demiri) kolay gelsin diyorum.

Nasıl bir modelde çıkacak acaba. Truss Rod genelde akustik (ve elektrik) gitarlarda görmeye alıştığımız bir şey. Klasikte genellikle olan bir şey değil. Genellikleyi geçtim hayatımda görmedim öyle bir şey. (Klasik çalıcısı değilim)

Ya inanılmaz spesifik bir şey istiyor hoca ya da biraz kafası mı karışmış acaba?

Bence truss rod boşverip makul bi gitar alacaksınız.

Yamaha C serisi çok düzgün öğrenci modelleriydi ama yamaha fiyat olarak türkiyeye gelirken saçma katlanarak geliyor. Dore satar yamahayı.

Lag gariban dostu düzgün gitarı makul fiyata veren bi firmaydı. Zuhal müzik distribütörü.

Ama tabi bunlar markalı gerçek enstrumanlar fiyatları makul desem de yine ucuz diyemeyiz. Bi de noname bin tane ucuz klasik gitar olacak kimisi gerçek enstruman gibi kimisi hiç değil zor iş.

Oralarda "koçan" muhabbeti vardı yanlış hatırlamıyorsam, Türk koçanı Rum koçanı vs. iyice araştırmanız veya hukuki destek almanız gerekebilir.

Ben kocişi hafif şık bir yere yemeğe götürüp saat gibi bir hediye alıyorum. O aralar en çok neye heves ediyorsa onu almaya çalışıyorum genelde. Öyle bi şey yapın bence. Mesela bu yaz bazı durumlardan dolayı tatile çıkamamıştık, tatil ayarlamıştım, onun iş arkadaşlarıyla görüştüm izin ayarlayabilseydim uçak biletlerini alıp süpriz yapıcaktm ama izin işi olmadı, o yüzden bu aralar istediği başka bi şey vardı onu alcam ve yemeğe götürücem sadece.

ilgi alanlarını bilmeniz lazım, özel olarak sevdiği, takip ettiği, ilgi duyduğu şeyler olmalı illa ki. o tür birtakım bilgilere ihtiyacınız var, yoksa alacağınız her şey standart gömlek hafifliğinde olur.

tıraş olmaya özel ilgisi olan eşime mesela bir şeyler almışlığım var o alandan. örnek olarak şu tür bir set bakabilirsiniz mesela, ama ilgisi yoksa çook alakasız kalır:
www.razorus.com

ya da günlük çektiği fotoğrafları anı olarak kaydetmeyi seven biriyse mesela hızlı baskı alan bir printer alabilirsiniz (bana alınmıştı) mesela şu tür:
www.hepsiburada.com

ya da mesela marvel/dc bir şey fanıdır ona göre özel değişik bir şey bakarsınız. ya da belli bir spor türünü çok seviyordur, onunla alakalı bir şey alabilirsiniz. futbolsa çok sıradan olur tabii ama bilemedim. satranç seviyordur şık bir set bakarsınız. dolmakalem merakı vardır oradan yürürsünüz. belli bir müzisyeni/grubu çok seviyordur orijinal plak alırsınız, yanına da bir pikap alırsınız. aklıma hep bu tür şeyler geldi ama yani bir sürü farklı başlık olabilir.

yani belli bir alan bulup o alanda normalde almanın aklına gelmeyeceği ya da alamayacağı ama çok sevebileceği bir şey bakmak gerek yaratıcılık/farklılık için.

aklıma ilk parfüm geldi. ortak olarak hoşunuza gidebilecek bir koku olabilir. oyun konsolu vs teknolojik bir alet olabilir kendi ilgi alanına göre.

hediyeden ziyade gerçekten etkileneceği, daha önce yapmadığınız bir etkinlik, konser vs beraber gidebilirsiniz bu sayede güzel de bir anı kalmış olur.

Lazy-boy olur muhtemelen :)

pikap alabilirsin. biz arkadaşlara ev hediyesi aldık, çok beğendiler. fazla araştırmam dersen d&r'dan alabilirsin. lenco tt 10 bn'de kampanya var.

erkeğe hediye için masraf yapmayın fazla. 1 kilo baklava, soğuk baklava, şöbiyet, ekler vs ne seviyorsa, tatlı bile çok güzel bir seçenek olur

mizanda vergi olmaz. vergiyi bulduğunuz dönem karı üzerinden kendiniz hesaplayıp karşılık ayıracaksınız (dönem karı vergi ve yasal yükümlülükler karşılığı). o zaman mizanda da bilançoda da görürsünüz.

dönem zararına (ticari zarara) ilaveleri (kanunen kabul edilmeyen gider vs) yaptıktan sonra mali kara dönüşmüyorsa, hala zarar çıkıyorsa zaten vergi de çıkmaz, karşılık da ayrılmaz.

çok iyi bir psikiyatrist 2000 lira
bu adamın 4 ay önceki fiyatı 1300 liraydı,
çok zam geldi yazın.
fiyatlar nakit. kredi kartı olunca +300

Güncel, bu hafta nakit ödeme 2100 TL'ye randevu oluşturdum.

der. aynısı klasik müzikte de geçerli. beethoven 9. senfoninin telifi yok ama londra senfoni onu çalıp albüm olarak yayınlarsa o albümün telifi var.

emek varsa telif de var.

evet ve bu sebeple kendin çevirmen daha mantıklı olabilir.

Mesela tiyatrocular çoğu zaman kendileri çevirip adapte ediyor diye biliyorum.

edit: hoş bu devirde chatgpt tarzı ai araçları herhangi metni çat diye çevirir, onun kullanım koşullarına bir bakmak lazım.

kazadan sonra tutanak tutulup ehliyet, sigorta ve ruhsat fotoğraflarını almanız gerek. dosyanız açılınca bunları da ibraz edip hasarı karşı tarafın sigortasından karşılayacaksınız.

tutanak tuttuğunuza göre gönderir zaten. göndermesi de gerek zaten. arayıp isteyin sıcağı sıcağına.

Servise gidip dosya açtırırken karşının ehliyet ve trafik sigortasını istiyor servis. ayrıca, karşıdakinin ehliyetsiz biri olduğunu düşünün. bu durumda polis çağırmanız gerekirdi. Ya da tr sigortası olmadığını düşünün.

Evet var, gerekiyor. Kasko poliçenize bakarsanız kaza durumunda istenen evraklar diye bir başlık görebilirsiniz.

www.sgk.gov.tr
Hak sahibi çocuklara ölüm aylığı bağlama şartları aşağıda açıklanmış olmakla birlikte, 21/03/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun ile hak sahibi çocuklar için yeni düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, 27/3/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar aylık bağlanacaktır. Aylık almakta iken 4/1-(a) kapsamında sigortalılığa tabi çalışmaya başlayan hak sahibi çocukların da Kanunda belirtilen yaş ve öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece bağlanan aylıkları kesilmeyecektir.

kadınlarda evlenince kesiliyor, 25 yaş sınırı kadınlarda yok.
erkek öğrencilik bitince veya 25 de kesiliyor.

sorunun cevabında cinsiyet önemli.

SGK'yı bazen tetiklemek gerekiyor. Yakında SGK şubesi varsa, gidip bir sorun. İçiniz rahat eder.

Yoksa 3 sene sonra, maaşları faiziyle geri öde diyebilirler.


.

interstate 60 - sihirli siyah bilardo topu

yuzuklerin efendisi - yuzuk
indiana jones - kirbac/fotr sapka
the wizard of oz - kirmizi ayakkabilar
v for vendetta - maske
scream - maske
james bond - james bond'un kullandigi tabancasi ismi her neyse
breakfast at tiffany's - audrey hepburn'in ictigi sigara borusu

Minimalist movie posters / poster redesigns diye aratırsan baya bir sonuç bulabilirsin. Bu tür "one object minimalism" posterler bol bol satılıyor bu sıralar.

Leon-saksida bitki

şu başlığı öneriririm, buradan sana malzeme çıkar:

eksisozluk1923.com

Issız Adam - Eski Plak, Plakçalar

The Green Mile - Elektrikli Sandalye
Back to the Future - DeLorean Zaman Makinesi
Cast Away - Voleybol topu (Wilson)

Onun disinda su listeler baya bisey listelemis:
www.listchallenges.com
www.imdb.com

Brüj çok güzel kesin git. Hollandada çok yenmesi gereken bir şey göremedim ben. Kibbeling ve patates kızartması denersin. Winkel 43ün elmalı turtası çok meşhur ama denemeden geldim :D. Endonezya Surinam mutfağını denersin. Peynir seversen her yerde peynir dene :D Volendamı bi turlayabilirsin. Bisiklet kiralayıp Zaanse Schansa gittik çok güzel bi deneyim oluyor onu da öneririm. Bot gezintisinin bi olayı yok en ucuzuyla gezin :D

zaanse schaans (kesin) - volendam (kesin) - edam (eh) - haarlem (olmasa da olur) leiden(eh) brugge (günübirlik de olabilir kalmaya pek gerek yok ama kesin) görülmesi gerekenler bana kalırsa.
bunun dışında giethoorn olabilir 10 gün çok hepsine zaman ayrılabilir muhtelemen.

Amsterdam'da Pasta e basta diye bir resturant var. Muazzam nezih bir yer. Durduk yere garsonlar şarkı filan söylemeye başlıyorlar. Acayip güzeldi.

5 ay kadar hollanda'da kaldım ama en batısında enschede diye bir yerde, oranın çevresinde gezindim daha çok ama onun dışında bir şeyler yazayım elimden geldiğince. rotterdam zaten güzel, amsterdam ve utrecht çok görülmeye değer. ben en çok utrecht'i sevmiştim, çok yaşanılası bir yer gibi duruyordu. haritalarda işaretlediğim yerler üzerinden hatırladığım kadarıyla buraya yazmaya çalışacağım:

amsterdam'da
- winkel43 yazılmış, bence deneyin, elmalı turtası güzel gerçekten.
- wynand fockink - siz özel bir likör karışımı hazırlanıyor, tezgaha eğilip içiyorsunuz falan eğlenceli bir deneyim, bence mutlaka yapılası.
- çok turistik olmayan, lokallerin takıldığı bir birahane var, biraz dış kısımda kalıyor zaten, brouwerij 't IJ diye bir yer, ben sevmiştim. beertasting alabiliyorsunuz falan. çok ahım şahım bir yer değil ama belki bakarsınız.
- van gogh müzesi bana epey sıkıcı gelmişti ama rijksmuseum güzel.
- de 9 straatjes diye bir bölge var, isminden anlaşılacağı üzere 9 sokak. sanırım unesco world heritage bir bölge, tatlı tatlı sokaklar, kanallar falan öyle yürümelik.

rotterdam
bir kere hayatımın en soğuk günlerini orada yaşadım diyebileceğim kadar soğuk bir yer bence. bir yerden bir yere giderken üşümekten yürüyemeyip yol üstü bir kafeye sığınmışlığımız var.
- hotel new york - iki farklı arkadaş grubuyla farklı seferler gidip çook keyif aldığımız bir yerdi. restoran kısmı tabii. böyle üç katlı falan tabaklar söyleyebildiğiniz çay saati ortamları var, çok hoş oluyor. o soğukta çok keyifli gelmişti bize.
- burada tabii ki kübik evler (cube houses diye geçiyor adı da zaten) var, mutlaka içinde dolanın, görmeden gelmeyin, çok ilginç bir yapılanma.
- markthal diye bir yer var, büyük bir pazar yeri, yapı çok enteresan, aslında bildiğiniz pazar, ama yer içersiniz orada da. yapıyı görmeye bile gidilebilir.
- dudok diye bir yer vardı sanırım yine apple pie meşhurluğu vardı.

utrecht
- museum speelklok ve dom tower var görülebilecek.
- yeme içme için özel olarak şunu işaretlemişim: restaurant blauw/indonesian rice table diye geçiyor, böyle yerler var amsterdam'da da gitmiştim çok sevmiştim, tastig plateler şeklinde geliyor her şey, ufak ufak yiyorsunuz ortadan. yani utrecht özelinde değil ama amsterdam'da da belki böyle bir yer bulup deneyebilirsiniz.
çok bir şey yazamıyorum utrecht için ama şehrin kendisini çok sevmiştim, atlayamadım.

bunlara ek olarak den haag'da escher müzesi var, seviyorsanız ona bakabilirsiniz. bence şehir olarak da görmeye değebilir ama sıkıcı da denebilir, la hey yani sonuçta, hükümet/kraliyet falan :)

Mayıs 2020 de toyota corolla almıştım 2015 model 40000 km dizel otomatik advance paket 140 bin liraya.

Tam o ayda sıfır pejo 3008’i 220k, 2016 model audi q7 630k’ya aldık.

kia sportage full paket i 230 000 tl ye aldım sıfır.

196 bine Corolla hatchback flame pazarlığı yapmıştım

2020 Eylül

2012 model Citroën c4 dizel otomatik 115-125 bandı
2015 model megane 3 dizel otomatik 130-145 bandı

Sıfır olarak 0.9 tce clio 4 joy manuel olarak 120 bin liradan satılıyordu. Clio 5 1.0 tce cvt olanlar 155 160 civarıydı. Yine sıfır Egea hb 1.4 atmosferik manuel urban paket 130 135 arasıydı.

Ancak ağustos sonunda ötv zammı geldiğini de akıldan çıkarmamak lazım. Hazirana göre en az %10-15 artmıştır.

2020 ekim ayında 2014 model 128 binde 1.6hdi c4 baz donanım almıştım. 97 bine.

olmaz uzun sureler vodafone uk + vodafone tr kullandim. tek eksisi ayni sebekeyi kullandiklari icin birinin cekmedigi yerde digeri de cekmiyor :)


vodafone ispanya hala tryi avrupa bolgesinde sayiyor mu bu arada

evet sayıyor, detayını özelden yazıyorum.

Cok bilmemekle birlikte exxen in tr ye verdigi tr icin Lisansli yayini baska ulkeden yurtdisi icin uyelik almis olsaniz bile izleyemezsiniz muhtemelen. Cunku o ulkede salliyorum ingiltere sampiyonlar liginin yayincisi baska bir kurum exxen veremez vs.

ben birkaç defa portekiz'e gittim. ankara konsolosluğunda işler çok yavaş ilerliyor. bir gidişimde istanbul'da macaristan konsolosluğundan vize almıştım.

as visa değil mi aracı kurumları?

American tourister
Ya da türk malı dersiniz ççs

5 sene önce gratisten almıştım, markası da dandik my travel gibi birşeydi. Dışı sert plastik ve hafifti. Tavsiye ederim

cdn1.ozone.ru
(National Geographic)
Şu küçüğü kullanıyorum, çok memnunum.

tchibo'ya bakın derim çevrenizde varsa. marketlerde illa bir şeyler bulursunuz ama bir tık fazla verip daha güzel bir bavul alabilirsiniz.

fiyat kalite performansı istiyorsan ççs de bakabilirsiniz yerli üretim yapıyorlar

İstanbuldaysan Eminönü Mercan yokuşuna gidebilirsen en iyi f/p ürünü orada bulursun.

Boyner'de falan tanesi 2000-3000 lirayken orada düz plastik değil polipropilen mi ne kırılmaz dedikleri valizler 800-1000 lira. Geçen aldık oradan biliyorum. (hep yerel üretici, ben Uyar Sarraciye diye bir yerden aldım ama ÇÇS satanlar da var o bir tık pahalı yine de çoğu şeye göre ucuz. Yerli üretim olunca tekeri sapı bişey olursa gider alırım diye düşündüm ben)

"şifresiz onay"'a basmışsınız, bağlandığınız bilgisayarı silip tekrar bağlanın bu sefer şifre sor gibi bir seçenek olacak veya ayarlardan sabit bir şifre belirleyip sürekli o şifreyle girebilirsiniz.
mobildeyim terimleri kontrol edemedim, aynısı olmasa da benzer kelimeler.

su mu www.pinterest.ca

@hot potato ben de bilmiyorum ki işte :) böyle bir model varmış sadece onu duydum bulmaya çalışıyorum

@arbre süpersin çok teşekkürler aradığım buydu

Elbette ki adaptasyon oldugu icin farkliliklar var ama filmler arasi sarkma yok. her film kitaba denk yani film bitince bitiyor anlati. Sadece son kitap 2 film.


ama yine de benim tavsiyem kitap-film / kitap film yapmak yerine kitaplari okuyup sonra filmleri ayri bir medyan olarak izlemek. Ozellikle 3 ve sonrasini. Ilk iki kitapla film pespese izlenebilir.

Sarkma söz konusu değil. Her film bir kitabı anlatıyor. sadece son kitap 2 part olarak filme çekildi. Dediğiniz gibi izleyebilirsiniz.

Birebir mi anlatıyor derseniz kitaplarda anlatılıp filmde geçmeyen kısımlar var ya da kitaba olmamasına rağmen filme eklenen bazı sahneler var. Ama bunların hiçbiri canon değil. Yani hiçbiri ana hikayeyi derinden etkileyen değişiklikler değil.

Tutucu davranacağım belki ama wallcan +1. Önce kitaplar okunup sonra cila olarak filmler izlense çok daha güzel olur. Neredeyse birebir olmasına rağmen elbette atlanmış, görsellik katılmış ve değiştirilmiş yerler mevcut. Kitap ya da film beklenti yaratacağına önce evrenin kendisine orjinalinden hakim olup sonra cila çekmek daha iyi.

Aynı değil. Kitaplardaki bazı detaylar filmde yokken o detayların açıkladığı olaylar var ve kitapları bilmeyince filmde o olaylar havada kalıyor, çok anlamsız geliyor.

Önce kitaplar, hepsi bitince filmler +1

Filmlerden çok beklentiniz olmasın, oldukça sığ kalıyor kitapların yanında. Özellikle dördüncü film ve sonrasında şarampole yuvarlanır gibi gidiyor.

bana çok geldi. ikea’da çok daha ucuzdur muhtemelen.

cok tabi

fiyat çok olabilir ama isteğinize göre tek üretilen bir eşya ile seri üretimle tek seferde binlercesi üretilen* bir eşyanın fiyatını karşılaştırmak bana doğru gelmedi.

iki tane mdf sehpayı 2500 liraya yaptırıyorum. normal.

Dehşet bir fiyat.

Ev taşıma arifesindeyim, Banyo için boy dolabı,aynalı dolap, lavabo altı tezgah (mdf high gloss) bu en pahalı mdf çeşidi.

Aynı tür mdf den 6 dolap kapağı bir sütun dolap kapağı, buzdolabı ve davlumbaz üstü dolap kapakları yapıldı. Sadece mutfak dolabında Dolap içleri bir nebze ucuz mdf den yapıldı.

Ebatlama,bantlama montaj dahil ödediğim 15 bin tl.

Bu high gloss dediklerim yüzeyi cam gibi olan (bakınca net olarak kendinizi görebildiğiniz plakası 1900 tl idi geçen ay , düz beyazların 1450 tl idi. Sadece plaka ebatları farklı.

Sanırım sizin marangozun oğlanın sünneti var sponsor arıyor.

Ha yeni moda benim yaptırdığım işlem , dükkanı olamayan marangoz söylediğim şeklin ebatlarını çıkarıyor ben gidip mdf satan yerden seçiyorum orada ebatlama ve yan bantları yapılıyor. Sonra usta eve gelip montajı yapıyor.

İzmir'de iseniz ömer usta ile temasa geçiririm, yarı fiyatına halledersiniz. Mdf alınacak yerede yönlendiririm.

Bi tık fazla.

Bugün portmanto için fiyat aldım, ölçüler hemen hemen aynı. En kaliteli malzeme için 20k diyor, pazarlık yapsam 18'e falan düşer. Adamların işçilikleri çok iyi. Şehir de önemlidir belki, ben Ankara'dayım. İstanbul falansa belki daha pahalıdır kira şu bu ayağına, bilmiyorum.

Bilgi için yazıyorum. Baska biryerden aynı ebat mdf vs 16 bin tl fiyatta anlaştık. Malzeme vs tamamen aynı.

Esnaf ahlakı diyorum başka birsey demiyorum.

@arbre, xiamoi'lerin kalitesi nasıl peki? neneme 3-4 sene önce redmi 8 plus mıydı pro muydu neydi bişey aldık hala iyi ama genel olarak nasıldır acaba? bunların pahalıları kaliteliyse onlara yönelebilirim bence çünkü canımı sıkıyor evet şarj

Pro max tek çözüm. Androidi 2 gün kullanmak zorunda kalmıştım ama çok hoşlanmadım sırf şarj için geçilmez bence. Tabi amiral gemisi android daha iyidir ama onların şarjı da hızlı bitiyor.

Telefonlar için eğimölçer programları oluyor. Onları kullanabilirsin.

Örnek: play.google.com

Bisiklet tecrübeniz vs önemli değil bu noktada. Limitleri zorlamayın da.

Scooter ile de pek yatmayın.

Devir kontrolünüz yok. Biz de viteslide pek yatmıyoruz.

Ekipmanlar, lastik, yol durumu, sıcaklık vs bir sürü değişken var.

Virajlara genel olarak dışardan girin. Bakışınızı viraj ucuna çevirin. Sabit güvenli hızda girip, en çıkışta hafif gaz verip devam edin.

Virajdan çıkıyorsanız bu anlattığınız şekilde ya çok hızlı giriyorsunuz yada limiti fazla zorluyorsunuz.

Kayabilir de. Risk alıyorsunuz.

Ya YRA'dan eğitim alın yada viraja daha güvenli giriş-çıkış yapın. Ama lütfen trafikte yapmayın. Birimize birşey olmasın.

Bunu anlamanın iki yolu var: ya kurcalamamak yada eğitim almaktır.

Viraj çıkışı devir tadına varırsanız vitesliye merhaba dersiniz.

Tekeriniz düz bassın.

yatmak için yüksek hız ve/veya yüksek tork lazım. motorun ağırlığı ve ağırlık merkezinin nerede olduğu da önemli. arkadaşlar söylemiş zaten. scooter ile yatmaya çalışmayın. sanki daha fazla yatınca kurtaracak gibi geliyormuş ya, demek ki viraja giriş konumunuz, hızınız yanlış. yatırmak yerine bunlara odaklanıp düzeltin.

ille yatmak istiyorsanız pistte profesyonel eğitim alın. onu da scooter ile değil yine orta/büyük bir motorla öğrenmek lazım. scooter yatmak için tasarlanmış bir makine değil. limitleri çok kısıtlı. zaten makul seyir surati 60 civarı olan bir makine.

motogp izleyin, onlar haliyle limitte yatabiliyorlar hatta kollarından bacaklarından bile destek alabiliyorlar ama malum o motorların lastik taban genişlikleri, güçleri (merkezkaç etkisi), viraj hızları ve elbette pilotların tecrübesi çok farklı.

özetle scooter dik (hem motorun kendisi hem kullanıcı açısından) kullanılan bir araç. fazla yatırmaya çalışmayın.

yatmak istediğimden değil de oldu da biraz yatırmam gerekti, bunun sınırını nasıl anlayacağım? yoksa biliyorum bazen virajı yanlış alabiliyorum. veya scooter ile yatılmayacağını. Ama az bile yatılıyorsa da onun sınırı nerededir, onu nasıl bulabilirim? Ani bişey olduğunda kaçma refleksimin motoru eğme sınırını bileyim mesela.

Bunu kelimelerle ifade etmek zor, anlarsın demişler ya, doğru aslında. Zamanla, tecrübe arttıkça hissedersiniz limitini. Muhtemelen lastiklerde tutunma kaybı hissedersiniz limite geldiğinizde ama bu yazarak olacak şey değil. Okuyarak öğrenilecek bir şey de değil.

limiti bulmayı trafikte falan denemeye kalkmayın ama, yüksek ihtimalle tecrübesizlik, kötü asfalt, görece kötü lastik (125cc scooterda muhtemelen kötüdür), düşük tutunma alanı gibi birçok sebepten düşerek öğrenirsiniz limiti. Bu arada limit de hep aynı değil, farklı senaryolarda farklı limitleri olur. O yüzden biraz anlamsız bir çaba eğme limitini öğrenmek. Mutlak bir değer değil çünkü.

Scooter'ı bilmem ancak vitesli motosikletlerde peglerin altında minik bir topuz olur, işte yatabileceği sınır orasıdır. Scooter tecrübem yok maalesef.

scooter gibi küçük tekerli araçlar o kadar yatamaz. yani yatar aslında ama teker ufaldıkça ve ön maşa dikleştikçe motorun gidon tepkisi sertleşir yani olaylar aniden olur. az gidon hareketi ile daha fazla döner gibi düşün. bu yüzden belli bi eğimden sonra bi enduro gibi kontrollü az daha yatayım olmaz tak diye gider alet altından. yoksa lastikler iyise yol düzgünse pegleri sürtecek kadar yatarsın.

bir süre kullandıktan sonra inip motorun lastik yanaklarına bak en kenarda belirgin bir aşınma şeridi göreceksin. işte o şeridin dışında kalan senin asla kullanmadığın alana chicken strips deniyor.

düz mantık düşünüyorum başka sebebi olabilir.

oyuncular yazın ve sezon öncesi formsuzlar. form kazanmaya yeni yeni başlıyorlar
oyuncuların tatili.
normal sezonda maçlar daha çok izlenir. en büyük gelir kaynağı izleyiciler.

Takvimde koyacak dogru duzgun yer yok

Afrika kupası geçtiğimiz yaz yapılacaktı fakat kötü hava koşulları nedeniyle ocak ayına ertelendi

Kupalara katılacak takımların elemeleri sezon içine yayılıyor

mümkün değil. iki yılda bir yaz ayları da dolu oluyor zaten ya dünya şampiyonası ya da kıta şampiyonalarından dolayı. oyuncuların koca senede sahadan tamamen uzak kalabildikleri 15-20 günlük süreç var. bu seviyede spor yapmak için de form tutman lazım, 10 gün topa değmedikten sonra sahaya çıkarsan cortlarsın. haliyle milli maçlar da oyunun parçası olduğu için sezon devam ederken oynanıyor.

kısacası "sezon dışı" diye bi şey yok sayılır.

uefa takvimi böyle.

milli takım arası yapacaksın diyor uefa.

ligleri bu arada bitir diyor. Şu tarihe kadar şampiyonu belirle vs. düşündüğünüz gibi isteğe bağlı değil.

Federasyon kurallarınca hareket ediyorsunuz.

Uefa bir gün çıkıp ben ligleri mart'ta bitmiş istiyorum demedikçe de değişmez.

ayrıca ülke kollektif futbolları da gelişmez.

Çünkü milli maçlar da sezonun parçası. Milli maçlar külfet değil. Hemen hepsinin işlevi var. Bu çok laf edilen uluslar ligi mevzusu bile boşa hazırlık maçı düzenlenmesin, işlevsel olsun diye kondu. Çok nadir elemelerde fikstür gereği bay geçilen haftaya hazırlık maçı konuyor bizim sok Japonya maçı gibi. Onun nedeni de muhtemelen FIFA sıralamasının adil olması için.

Ben milli maçları, milli araları normal liglerden daha çok seven biriyim. Milli maçları böyle dandik bir olay gibi sezon arasında hadi çıkın oynayın şeklinde ayarlasalar hoşuma gitmez. Sakatlık sporun doğasında olan bir şey yapacak bi şey yok. Senin oyuncun milli maçta sakatlanabilir de, çok iyi performans gösterip değerini de artırabilir bunlar hep ihtimal.

Afrika uluslar kupası da iklim gereği yazın zor oluyor diye genelde kışın oynatılıyor. İki hafta sürüyor zaten ona da yapacak bi şey yok ki Beşiktaşlıyım ben yani bu sezon takımın yarısı gidecek neredeyse

docs.google.com

sadece yazacağım derseniz daha basit bir alternatif: zoho WorkDrive.

2.soru için apple dan faturayı kendi adına düzenlettireceksin, ve onlardan faturaya kaşe vurmasını isteyeceksin.

Sonra hava alanında tax free formunu dolduracaksın, faturayla beraber gümrük kısmına gidip kaşeleteceksin, bu süreçte senin pasaportu da isteyeceklerinden fatura ve pasaport bilgileri aynı olmalı ki ödemede sorun çıkmasın. Daha sonra da global ofisine de başvurabilirsin, kapalıysa kutuya da atabilirsin gelince tr den de yollarsın.

Ama en önemli 2 husus apple ve gümrük kaşeleri.

Zamanında gelen maili de bırakayım irtibata geçip net bilgi alabilirsin.

prnt.sc

www.apple.com buradan siparişi verip ödeme yapıldığında bir hafta içinde mağazadan gidip almak mümkün. doğrudan mağazaya gidildiğinde stok olmayabilir.

tax free için global blue şart değil çünkü kesinti yapıyor. apple'da doğrudan tax free almak mümkün. şurada detaylar var. ucuzaucak.net temmuzda aldığımız telefon için uyguladık ve kdv tam tutarında iade edildi.

kayıtlı şifreleri ve çerezleri silin.

2. www.turkiye.gov.tr

durum kısmında 'Müstehaktır, provizyon alabilir.' yazması lazım.

1. borcun olsa dahi sgk başlangıcın olunca muayene olabiliyorsun, borcu ödemene gerek yok diye biliyorum ama yüzde yüz emin değilim.

@elorelia

Teşekkür ederim, 30 gün sigorta yatması gerekiyormuş attığınız linkten anladığım kadarıyla. 14 gün bekleyeceğim artık:(

değerli eşyalarımı (değerli takı, bilgisayar, önemli evrak..) her zaman yanıma alırım. kaybolabilir ya da bavullara çok hor davranabiliyorlar zarar görebilir. yanınıza almanızı tavsiye ederim.

@entellektuelmankurt
@cesario
@tnz

Arkadaslar hirsizliktan kastim ucak icinde kabinde calmalariydi daha cok

Bavulları nasıl fırlattıklarını görmediniz mi hiç? Bagaja notebook verilmez.

Uçak yolculuğu dediğiniz genelde 1 saat civarı sürüyor, bakarsınız çantanıza. En kötü ayak altınıza koyarsınız.


.

@tnz tesekkurler hocam !

@kartallar yuksek ucar

Hocam istanbuldan avusturalya sidneye gidiyorum 2 ucak 24 saat civari suruyor

uçak altına verince valizden çalabiliyorlar. (1-2 kere telefon çalmışlardı)

gss var ama borç görünüyorsa neredeyse her yıl uzatılan "geçici" uygulama ile ufak bir meblağ ödeyip sağlık hizmetlerinden faydalanabilir. hiç gss kaydı yoksa kayıt ücreti ödeyip ilk muayenesini olur sonrasında da yapılacak her tahlil, tetkik, işlem vs için ayrıca ücret ödemesi gerekir.

evlendiği için babasının sigortasından çıktı. evlendiği eşide yabancı olduğu ve muhtemelen sigortası olmadığı için onun üstünden görünemiyor.
bu yüzden kaymakanlığa veya sigortaya gidip gss başlangıcı yaptıracak. prim ödemesi lazım.
ödemezse borç yazar ama 6-7 lira gibi bir ücretle muayene olabilir.

Gayet sudan ucuzmuş. Bence gidilir ya Nisanda, ekipman (bot, sıkı bir mont vs) tam olduktan sonra gezilir

birde 6 taksit yaptırırsanız tadından yenmez

Beklentiyi çok yükseltmezseniz gayet keyif alınacak bir şehir. Ayrıca 3000 lira şu piyasada sudan ucuz. Otobüsle izmir eskişehir gidiş dönüşe 1000 lira verdim bu hafta yani düşününce :')

Üsküpte bir günü Matka Kanyonu'na ayırabilirsiniz, baharda güzel olur gibi. Onun dışında gitmedim ama Manastır (Bitola) ve Kalkandelen (Tetovo) gibi Osmanlı şehirlerine bakılabilir, ülke küçük zaten çok uzak değildir ikisi de.

Daha once gitmediyseniz yeme icme icin bile gidilir. Dunyada en guzel borek yiyebileceginiz yerlerden biri.Sadece borek de degil.Arastirirsiniz.

turkuaz'a ek olarak köftesi de diyorum.

tadı ve kokusu değişmediyse ve skt geçeli çok uzun zaman olmadıysa tüketirdim ben

14. Yili doldurmaniz lazim izin hakkini kazanabilmeniz icin.

Yıllık izin kıst olmuyor. 1 yıl dolunca 14 gün izin hakkı kazanıyorsunuz.

Tamamını kullanıp 1.5 yıl sonunda ayrılırsanız geriye hiçbir şey kalmaz.

7 gününü kullanıp ayrılırsanız, kalan 7 günün parasını alırsınız.

14

Vaay %3 mobil yükleme

banka kampanyalarından bahsetmiyorum oralar ayrı. ş uan shell 600 liraya 30 puan mı ne veriyor. o güzel

Hepsiburada Aytemiz yakıt kodu satıyor. Kredi kartlarının HB için bonus, chippara gibi kampanyaları oluyor. Mesela şu anda HB'den 1500TL'lik alışverişi tek seferde yaparsanız iki ayrı kampanyadan 125TL bonus kazanırsınız bu da %8 indirim demek, ayrıca telefonunuza Aytemiz Vaay uygulamasını kurup satın aldığınız kodu bu uygulamadan göreceğiniz için yani Vaay ile yakıt aldığınız için de %3 indirim daha kazanırsınız, toplamda %11 olur. Bazen farklı kampanyalar, kişiye özel kampanyalar da oluyor %20 - %25 gibi indirim toplamına denk geldiğim olmuştu.

Tek sıkıcı tarafı benzin istasyonuna gidip kodla benzin alacağım dediğimde kod çalışmıyor abi vs. gibi cevaplar alabiliyorum, bu özellikle benzine zam geleceği zamanlarda oluyor. Ama genel olarak memnunum.

1. uz: isim; -a, isimden fiil yapan yapım eki.

kısa: isim; -l, isimden fiil yapan yapım eki. kısa- diye bir fiil yok. o yüzden kısa-dı demiyoruz. onu önce kısal- fiiline dönüştürüp öyle kullanabiliyoruz.

peki neden uzal- diye fiil yok? aslında yerel bazı ağızlarda var.


2. ben+e ve sen+e eskiden benke, senke imiş. zamanla senge>sene>sana olmuş. tabi bu yüzlerce yıl sürüyor.

2. sorunun cevabı hakkında farklı görüşler var. fakat yaygın görüşü yazayım. yönelme eki eskiden +ka, +ke. /n/ ve /k/ sesleri bir araya gelince nazal n dediğimiz sesi oluşturuyor. bu da ince ünlüler üzerinde kalınlaştırıcı bir etkiye sahip olduğundan bana, sana diyoruz.

Yanlış yaptığınızı zannetmiyorum. Twitter her zaman ana sayfada en popüleri ya da en son atılanı göstermeye yönelik çalışır. Sizin flood olarak attığınız tweet serisi olduğunu düşünelim. Bir arkadaşınız uygulamaya girdiğinde genellikle önce flood'daki ilk tweeti görür ve ona başka yanıtlar da verdiğinizi fark eder. O arkadaşınız tweetinizi üstten okuyup içine girmrzse, yani diğer yanıtlarınızı merak etmezse, siz o flooda ne zaman bir tweet daha eklerseniz arkadaşınız ana sayfasında tekrar sizin ilk tweetinizi ve flooddaki en son tweeti görür. Yani aradakiler sadece içine tıklayanlar için gözükür. Öncelik sıralaması: İlk tweet > flooddaki son tweet

Olması gereken o zaten ya. Mesela biri 40 tweetlik flood atsa ve sen anasayfaya girince onun hepsini görsen, ilgini çekmeyen de bir floodsa küfredip kapatırsın uygulamayı. O yüzden ilk tweet ve son tweet görünüyor. Görüntülenme sayisini artirmak için floodu full yazıp tek seferde paylaşmak yerine tweetler arasına birer dakika koyup atabilirsiniz ama uzun bir floodsa timeline'ı çok meşgul edeceğiniz için küfür de yiyebilirsiniz sizin bileceğiniz iş

1-Ateşleme bobini
2-Bujiler
3-Krank sensörü
4-Beyin

Ağır birnkaza geçirmişse evvelden, o bölgeden geçen kabloları ye iden bağlamışlarsa ve de bağlantı yerinden korozyana uğramışsa bu dediğiniz şeyler olabilir. Böyle bir ihtimal de var.

Servis sigortaları ve parçaları kontrol eder ancak bunun gibi detayları atlar genelde. İhtimal vermez.

Kafadan hafif kırık ve işinin ehli, takıntılı bir usta bulacaksınız. Kafanızı şişirecek ama arızayı tespit etmeden de rahat etmeyecek ..

@yadigar

Arabanın kazası da yok. Bakalım yarın ustaya götürcem ama içim rahat değil. Sadece tespiti bile zahmetli olacak.

akünün sağlam olup olmamasının anlaşılması basit, bunun cihazları var.

alternatör sağlam olup olmasının anlaşılması da basit, araba çalışıyorken 14 volt civarına çıkartabiliyorsa aküyü, sağlamdır alternatör de.

araba bir iki gün yatınca akü boşalıyorsa kaçak vardır. bunun ölçülmesi de basit. sigorta ve rölelerin sağlamlığını kontrol eden aletler var.

bence senin olayın direksiyon kontrol modülünün topraklaması ile alakalı. mutlaka arabayı çalıştırmakla görevli bir sistemle ortak topraklaması var ve bunda gevşeklik veya kopukluk var.

ateşleme bobini, buji bozuk olsa da araba çalışır.

krank devir sensörü bozuk olursa araba çalışmaz ama göstergede devir de okuyamazsın.

---------

devam edeyim.

ayrıca akü sıkıntılı bir çalışmama olsa geçmiş arıza kodlarında esp beyninde falan düşük voltaj hata kodları olurdu.

bu arada "sürekli çalışmıyor" deme arabaya, "ara sıra çalışmamazlık yapıyor." de. bu ikisi farklı şikayetler. sürekli çalışmıyorsa düşük basınç pompasına bakarlar ilk mesela, yeterli basınç sağlıyor mu diye gibi gibi.

bence problem direksiyon kontrol modülünün topraklamasından çıkacak. ha bu arada topraklamanın metal metal teması olsun, sıkı sıkı olması olsun, tesisatının kopuk olmaması olsun, bunlardan çıkabilir.

işini bilen bir usta bu arızayı bence kısa sürede çözer.

@rain when i die

Yeriniz nerede, gelelim size gösterelim.

Çok benzer bir sorun yaşadım, krank mili sensörü çıktı.

Sensörler değil, beyin değil. Hiç marş basmamış çünkü. Akü kutup başlarını temizle ve sık. Akü kutup başı sigortasını kontrol et. Büyük sigortaları temizle.

Araç bende kalacak diyen tamirciye verme

bende bir sıkıntı yok