Ekşi Duyuru

sen laptopu aldığın için güveni kötüye kullanma suçu işlemiş oluyorsun. bunun cezai bir yaptırımı var. eğer patron seni şikayet ederse yargılanırsın asliye ceza mahkemesinde.

patronun sana işçilik alacaklarını vermemesi iş mahkemesinin görevidir. mahkemeye başvurup alacağını bu şekilde alman gerekiyor. patronun rızası olmadıkça kendi kendine alacağına mahsup etmek üzere laptopu alamazsın :) yani bunun hukuki bir zemini yok.

ama patronla konuşup anlaşırsın, patron der ki "unde bach ben sana kalan 10k maaşını vermiyim sen laptopu al, helalleşelim". sen de ok dersin o zaman olur.

hukukçu değilim ama işveren'in şikayeti durumunda direk hırsızlıkla yargılanması lazım. benim örneğin bir müşteriden alacağımı tahsil edemediğimde dükkanına gidip mal çalmamdan bir farkı yok bunun.
birisi hukuk davası, birisi ceza davası olur. çok sıkıntıya girer işçi.

Tedarik zinciri konusunda okuyorum. Yeni teknoloji, hesaplama yöntemleri, yeni programlar vs.

alanımda zirvedeki isimlerdenim
edit: güncellenmeye devam ediyorum

Uzman'ın tanımı şöyledir.

Sadece bir konuda her şeyi bilen adam.

yazılımcıyım, mesleğimin hakkını vermekten çok uzaktayım ve umrumda da değil. Çünkü hayatım işimden ibaret değil. Para kazanacak kadar biliyorum, gerekirse biraz daha bir şeyler öğreniyorum tamamdır işte.

Kesinlikle geliştirmiyorum mesleki olarak geri kaldım. Yanlış meslek seçimi.
Meslek psikolog

Yetkinliği hobiye dönüştürmek için ek bilgiler gerekebiliyor. hevesinin peşinden gitmiş arkadaş, o yönde geliştirmiş kendini. Kullanmayacağım bilgiye yatırım yapmam ben. Çoğu mühendisten iyi ingilizce biliyorum, kendimi ifadem yüksektir, lise mezunuyum diyince insanlar şaşırıyor genelde. Kendini geliştirmiş bir teknisyen olarak tanımlamam ama kendimi. Hayattan beklenti ve bakış açısı ile ilgili her şey.

Bolu'yu Karadeniz'den saymamazlık etmezsen Köroğlu var.

Kuzeyin oğlu var bir de zamanelerden: Volkan Konak

Fikri Sönmez
Kazım Koyuncu

Ali Şükrü Bey, rahmetli, siyasi maktul.

Topal Osman

Sunay Akın var şu zamanda
Şenol Güneş

www.youtube.com

Şu videodaki arkadaş süreçleri birebir anlatıyor.

Avukatlar üstlenir, sizden icra masraflarını başta talep edebilirler(400-500 lira). Doğru avukatı bulmanız gerekiyor. Biri bakmaz ama diğeri bakar.

Onun çok önemi yok. Sadece kimlik bedelini iade almanız gerekirse o zaman önemli oluyor. Adresinize en yakın olanı seçin.

İlinizde bulunan vergi dairelerinden / malmüdürlüklerinden sadece harç ve değerli kâğıt bedeli tahsilatına yetkili olan vergi daireleri / malmüdürlükleri listelenmektedir.
T.C. Kimlik Kartı bedelinin iadesi gerektiği durumda, iadenin yapılacağı ikametgâhınıza veya iş yerinize en yakın vergi dairesinden birini seçiniz.

bir ihtimal black friday döneminde gelir. ben oyunu oynamaya niyetli olsam beklemez alır geçerdim.

gelmez. playstation artık oyuna çıktığı gibi zam da yapabiliyor. mesela baldurs gate.

Bu kadar basit değil bu iş, yani resmi bir anlaşma, sözleşme yoktur ortada.

Çoğunluk onayıyla riskli yapı şerh çıkartıp yıkım kararı alabilirler, ama diğer hak sahipleri olmadan notere gidip müteahhit ile kat karşılığı sözleşme yapamazlar.

Bu konularla ilgilenen bir avukattan yardım alın, siz sözleşmeyi imzalamadan incelesin yanlışları düzeltmeyi talep etsin.

Yukarıda yazmış olduğunuz senaryonun gerçekleşmesi imkansız gibi belki sözde olabilir ancak resmiyette tebligatsız, kaidesiz iş yapmak pek mümkün değil bu bence sizin şahsi yorumunuz. Sözleşme var mı? Noter huzurunda anlaşma yapıldı mı? Doğrusu hukuki danışmanlık almanız lazım.

Convera var ama onda da aracı kuruma swift yapıyorsun tek artısı TL veya USD vb. farklı para birimlerinde ödeme yapmana izin veriyor.

Bu arada Convera ile ödeme kabul etseler okulun sitesinde açıklamasında görürdün sanırım.

Değil de fizik ideal değil gibi. 183 lük güreşçi 130 kg oluyor.

Güreş kolay bir spor değil. Profesyonel anlamda akrabalarla güreşirdik seviyesinden çok ileride bir spor. Gençlik de ayrı bir konu. Gençken enerji yüksek.

Belediyeleri araştırman gerekiyor. Sporcu eğitim merkezi adında eğitim verilen yerler var. 3 yıl karate yaptım. 40 yaş antrenör yaşıdır. Bu kişiler müsabakalara katılmaz. Veteran sınıfındadır.

Bunun dışında bir yerinizi sakatlama riskiniz var. Daha kötüsü fıtık riski var.

Daha hafif sporlara yönelin. Yüzme gibi.

Böyle bir duyuruyu ben açacaktım ama iç sesim "saçmala olm cevap belli" dediği için açmamıştım. Ben de tanıdık güreş hocası da var, aynı spor salonuna gidiyoruz, ama adama konuyu açamadım bile. Gel bakalım mindere deyip belimi 45 derece bükerse öyle kalmaktan korkuyorum. Çaktırmadan adamı izliyorum, bi şeyler kapmaya çalışıyorum. Ağırlık çalışmıyor daha çok yerde çapraz mekik, plankta dağ tırmanma falan tarzı şeyler yapıyor.

Yaştan ziyade sağlık durumunuz önemli. Güreş gibi yoğun efor sarf ettiren sporlara başlamadan önce bir hekime müracaat edip hekim tavsiyesine göre başlamanızı tavsiye ederim. Bildiğim kadarıyla İBB'ye bağlı güreş kursları var.

Mobil edit; bulunduğum yerde yağmur var şu an bir de

evet varlar. pazartesi günü açık havada arıdan kaçan bir kadına şahit olmuştum.

bugün gördüm birkaç tane arı. olur.

Bal arıları bu ay bal yapmaya çıkar.

Multi girişli bir vizede giriş çıkış sınırı teknik olarak yok fakat bir kez girip çıktınız, 3 saat sonra tekrar pasaport polisine gittiğinizde büyük ihtimalle “hayırdır” diyecektir. Birkaç sefer yapılabilir belki ama göze batarsa bir daha Şengen vizesi alamamak ihtimal dahilinde. Tabii bu benim tahminim sadece.

Her giriş çıkışta çıkış harcı ödemek de cabası, bir de pasaportun sınırlı sayıdaki sayfaları var tabii.

bana da bi noktada hayirdir kardes niye her gun geliyosun, ticaret vs yapiyosan ticari vize alman lazim deyip paket edebilirler.

Hayır ben zaten farazi soruyorum sonuçta turistik olarak benim yanımda getirebileceğim şeylerin listesi belli ve ben o sınır kadar getirip götürüyorsam kimse benim ticaret yaptığımı kanıtlayamaz değil mi.

Yani bana sanki özellikle sınır bölgelerinde yaşayanların böyle yapabileceği fikri mantıklı geliyor.

boş damacanası olup kullanmayanları bularak.

sahibinden, letgo gibi ikinci el platformlara bakabilirsiniz

Plastik toplayan hurdacılardan

Pazar yeri sitelerinde 240-290 arası fiyatlar. Bir sucuya 200 tl verseniz havada karada verir bence, hatta 200 teklif etmeden önce fiyat sorun. Bence daha ucuza alabilirsiniz, hatta sucunun servis elemanını gözetleyin motorla geçerken, o da yardımcı olur.

yeni abonelik kampanayları oluyor

Bu little prince, o yüzden her yerde görüyorsunuz. Bu anahtar kelimeyle ararsanız bulabilirsiniz belki.

Evet o şekilde aratıyorum. Hatta Le Petit Prince, küçük prens olarak da :) Ama sanırım sanatçı renklisini alıp S/B şeklinde kendisi uyarlamış. Gölgelendirmeyi doğru yaptırmak için asıl görseli arıyorum ama sanırım bulamayacağım.

şu iş görür mü ki? i.pinimg.com

@ManikD: Çok teşekkürler en azından benimkinden iyi. Peki nasıl buldunuz?

@o kadar da degil aga Resmi açıp sağ tık ile google lens ile ara dedim. Sonra açılan sayfadan kaynağını bul dedim. Sizin resminizin kaynağı olabilecek bir grup resim gösterdi. pinterestte vardı 2-3 tane. En yüksek kaliteli olanını pinterestten çektim.

Aslında 1-1 aynı yöntemi kullanmışız ama sanırım algoritma farklı işlemiş.
Tekrar çok teşekkürler.

Gazze şeridi yıllardan beri yüksek duvarlarla çevrili dünyadan izole ne elektrik ne su ne de kanalizasyon var insanlar yiyecek ekmek içecek su dahi bulamıyorlar denize açılan tekneler İsrail tarafından bombalanıp batırılıyor zaten küçücük bir alan buraya resmi yollardan yardım gitmesi imkansız ancak Mısır sınırındaki tüneller vasıtasıyla yardımlar ulaştırılıyor olabilir.

öyle görünüyor. oyuk olması lazım.

Değilsin hocam

böyle bakarak olmaz.

ayağını ıslatıp iz çıkaracak bir yüzeye bas. çıkan iz oyuksa değilsin. laps diye tüm ayağın izi çıkıyorsa düztabansın.

benim ayağım böyle bakınca bundan daha oyuk görünüyor ama tertemiz düztabanım. kendi teşhisim değil, raporlu maporlu düztabanım.

Ayağınızı ıslatıp yalınayak dolaşın, bıraktığınız izde ayak çukuru kalıyor mu ona bakın. Kalıyorsa değilsiniz.

Birkaç kişi birkaç saat ayakta durun. Onlardan çok önce ayaklarınıza ağrı girmeye başlamıyorsa değilsiniz.

Fotoğraftan bir miktar tarak çökmesi var gibi görünüyor. Ortopedik tabanlı ayakkabılar kullanırsanız ömür boyu sıkıntı yaşamazsınız gibi görünüyor.

bu ayagi nerede görsem tanirim. annemin ayagi böyle. doktor taban düsüklügü demisti. belki ayni seydir düztabanlikla, bilemiyorum ama annem tabanlik kullaniyor, cünkü dizleri ve kalcalari mahveden bir sey bu yasla beraber. annem daha erken tabanlik kullanmadigi icin cok pisma, ki belki 30'larinin sonundan beri kullanir hep. ona ragmen sorun yasiyor.

@konusma acaba skechers memoey foam tarzı ortopedik yürüyüş ayakkabıları da tabanligin yerini tutar mı?

Tutmaz.

bu ayağı nerede görsem tanırım, benim de ayağım böyle çünkü. +1
muhtemelen "flexible düz taban" çıkar sizinkisi de.

ayağın kalıbı mı ne alınarak bilgisayar destekli kişiye özel tabanlıklar üretildiğini söylemişti bir arkadaşım, ama fiyatları tuzluymuş biraz.

Peki kaç derece taban düzlüğe olduğunu nereden ölçebilirim? 10 derece altı askerlikten muaftır vs. Ben seneler önce askerliğimi yaptım da düz taban derecesi merak ediyorum. Doktor boks vs yapma dedi ama senelerdir yapıyorum ve iyi de yapıyorum, düz taban mıyım hiç anlamadım bile bunca zamandır. Yapmaya devam edeceğim eğer çok kritik seviye düz taban değilsem

anladigim kadariyla evi sizden kiralayan bi baskasina kiraya vermis. belki direkt sizin evde yasayan kisiye ihtar cektirebilirsiniz.
kendiniz ugrasmayin ama gercekten, avukat tutun.

Evde kim olduğunu bilmiyoruz ki,kapının arkasından o kişi burda yok bende kapıyı açamam dedi.kiralama değil ama Bi yakını olabilir diye düşündük.

Avukat +1

Benim arkadaşım avukat, geçen hikaye anlattı. Yurtdışında yaşayan birinin evine adam girip kilidi değiştiriyor. Sonra bunu başkasına yıllık kirayi peşin alip kiraliyor. Sonra dava falan açılıyor. Kiraci cikariliyor. Sonra bu sırada adam tekrar gelip aynı şeyi tekrar yapiyor (kilidi kiriyor, yeni kilit takiyor gene).

Kısacası adalet sistemi o kadar yavaş ki böyle adamlara yetişilemiyor.
Bunu ve sizinki gibi şeyleri düzgün avukat olmadan anca siz de belali biriyseniz halledebilirsiniz.

Yok yaa bela kim biz kim :) o yüzden ihtar çekip karakola gidip duruyoruz.

O halde cok gecmis olsun. Biraz ugrastiracak tipler anladigim. Söyle bir sey var bir forumda: www.hukuki.net
sterndust isimli kullanicinin verdigi yanit tatmin edici ama dedigim gibi, avukat sart bence.
olay baya ilginc gözüküyor, ama düsününce de kesin yasanmistir diyor insan. zaten aratinca baskalari da benzer yollardan gecmis. maalesef.

bu durum haneye tecavüz olmuyor mu
evinizi kiralamamış biri izinsiz evinize girmiş oturuyor
mahkeme olmaksızın polisin tutuklama yapması gerekmez mi

@bir soru sorcam

Evi kiralayandan izin almadan nasıl girip tutuklasınlar, kiracı "bunlar benim misafirim", "ben bunlarla yaşıyorum" gibi şeyler diyerek şikayet ederse ne yapacaksın. Kiracının şikayeti olmadan haneye tecavüz diyemeyiz.

Ha, ev sahibi benden izinsiz kiracıdan başkası kalamaz, başkasına kiralayamaz vs. gibi bir şikayeti varsa zaten bu başka bir davanın konusu, haneye tecavüz olmaz.

Polislik bir durum yok iki defa haklı ihtar çektiğinize göre tahliye davası açmanız lazım.

@bir soru sorcam
Hayir haneye tecavüz olmuyor,çünkü onu da yaşadık:) bizim kiraladagimiz başkasına kiraya vermişti bunu fark edince tahliye etmiştik,sorun çıkmamıştı

Ama bu yakınım derse yapacak bisey yok.
Polis te adlı vaka olmadığı takdirde gidemem demisti.

@doharkoman
Evet dava mecbur acicaz ama o da aylarca sürdüğü için üstelik adam ortada yok o yüzden başka çaresi var mı diye sormak istedim.

Avukat aracılığıyla ya da tanıdık polis, memur vs aracılığıyla adamın mernis adresine ulaşın. Hem mernis adresine hem de kiraya verdğiniz konuta ihtar çekin. Bildiğim kadarıyla adrestekiler ihtarı almazlarsa da muhtara gidiyor ve tebliğ edilmiş sayılıyor. Avukat tutmakta fayda var ve maalesef uzun bir süreç sizi bekliyor.

evet ortada bir kira kontratı var ama ikamet yok ve alt kiralanan yapan şahısta o kontratın aslı var mı
ya da esas kiracınız olaya ne kadar müdahil olabilir

biraz bu açılardan yazmıştım haneye tecavüzü

@bir soru sorcam
Kiracida kontratin aslı var. Bizim düşüncemiz bir yakını kalıyor arada buda gelip gidiyor, çünkü ilk kiraya verdiğimizde asıl kisi kalıyordu çünkü komşulardan bize çok şikayet gelmisti,sürekli kavga olduğunu arada polis çağırmak zorunda kaldıklarını söylediler.
Sonra bu kalanlar çıktı ortaya,komşular artık kavga olmadığını söyledi.

prensip olarak hiçbir kağıt paradan uzun vadeli yatırım olmaz. doların da yıllıkta %5-6 enflasyonu var. yani dolar eriyor ama TL daha hızlı eriyor aradaki farkı da basit hesapla kazanç gibi görüyoruz ama değil.

neyse ayda 200-300usd gibi ufak birikim ise olabilir tabi daha büyükse biraz zaman ayırıp
fonlar veya uzun vadede daha karlı olabilecek araçlara yatırmak daha mantıklı.

dövize yatırım yapmak paranızın değer kaybetmesini engeller. alım gücünüz aynı kalır.

paranız tl olarak kalırsa enflasyona bağlı olarak alım gücünüz düşer

Dovize yatirim yapmak paranizin deger kaybini engellemez.Dolar euro dahil her kagit paranin kendi enflasyonu vardir ve vadesiz hesapta oylesine tutarsaniz saglam zarar edersiniz uzun vadede.EN kotu ihtimal eurobond falan alin

Bence mantıklı değil. Altın alırdım. Borsa yatırımı yapardım.

TL olsa %150 kaybedecekken, Dolar olunca %5 civarında kayıp yaşarsınız. Bazen de Türkiye'ye has durumlardan dolayı kazanabilirsiniz de.

* Bence sepet yapın (dolar - euro - altın)

* Borsa Türkiye'de riskli iş. Kaybedince üzülmeyeceğiniz parayla borsaya yatırım yapın. Elinizde varsa bir kaç ay içinde satın, çıkın.

* Nisan 2024'e kadar ne alırsanız kar. Sonrası dövizde ralli olur, hepsi birden artmaya başlar. Borsa ne olur bilmiyorum.

NOT: Tahmin edersiniz ki burası Türkiye. Her an, her şey olabilir. Yatırım tavsiyesi değildir!


.

Mantıklı değil. Döviz bir yatırım aracı değildir. Altın veya BIST düşünülebilir.

neyin enflasyonu yok ki?
altının karşısına ondan çok değerlenen bi meta koyarsan onu da enflasyona karşı yenilmiş* sayarsın, ki altın son 10 senede yerinde saydı
hissede de böyle
oral-b diş macununda da böyle.
her sene, her gün, o vadenin en çok değerlenen şeyini satın almadıktan sonra bunun sonu yok.

Sigorta prim fiyatları, risk analizleri vs araca değil kişiye göredir. Babanız her sene sigorta yaptırmaya devam etseydi, şu an %50 hasarsızlık indirim hakkı olurdu.

Bu aracı satıp başka araç alsa da, hasarsızlık indirimi devam eder ve kaskoyu %50 indirim ile alırdı.

Yani aynmı aracı sen üzerine alsan atıyorum 10 bin tl kasko primi çıkıyorsa, baban üzerine aldığında 5 bin tl prim çıkardı.

Edit: Babanız bir sonraki arabayı aldığında sanki hayatında ilk defa araba alıyormuş gibi, indirimsiz fiyatla kasko yaptırabilir. Daha önce sık sık kaza yapan ve sigortadan hasar alan biriyse;

indirimi ve normal fiyat bir kenara, normalden de yüksek prim çıkar. Hatta bazı şirketler sigorta bile yapmayabilir.

sürücü

Sürücüyü bağlar.

yaptıranı bağlar

tarih aralığı?

otel bilmiyorum ama yorumlara bakarken yerel rehberlerin ve yorum sayısı çok olanların yazdıklarını dikkate alın.
1-2 mesajlı adamlar, kendi adamları da olabilir rakipleri de olabilir.

Merhaba,
ben ve esim Google Pixel 4a kullaniyoruz. Iphone'dan gectik. Iphone'da olup da bunda eksikligini yasadigimiz hicbir sey olmadi. Hatta bazi özellikleri ile "vay be neler varmis, keske bunlar iphone'da da olsaydi" dedik.
Bahsettiginiz model bizimkinden de yeni bir model oldugu icin sizi üzecegini zannetmiyorum.

Bende de 4a var ben memnunum. Hanima 6a aldim, memnun değiliz.
Parmak izi sikintili
Telefon bazen cekmiyor

Bu iki sorun kronikti. Eger yenisinde cozulduyse güzel. Ama bunlari kesin araştırın.

izin hakedilmiş olur.

izne hak kazanılır. +1

ihbar sürecinde sigortanız ve maaşınız işliyor. haliyle izine hak kazanıyorsunuz.

kaskoyu yaptırın, hem indirim oranınız artar hem gözünüz arkada kalmaz.
araçta risk sadece kaza değil durduk yerde bir çok şey olabilir.

asıl eğer aracı kullanmıyorsanız trafik çekme belgesi ile trafik sigortası muyane v.s. den kurtulabilirsiniz.

Endişe vermek istemem ancak kapalı garajlarda fare tehlikesi de vardır, özellikle etrafta kedi yoksa .

Elektrik tesisatına kadar kemirebilirler. Kasko düşünürseniz mutlaka kemirgen konusunu kapsayacak şekilde yaptırın.

Bazı klozları çıkararak yaptırmayı tercih edebilirsiniz, mesela yedek aracı çıkartın, imm'yi düşürün, tercihen yetkili servis klozunu da çıkartabilirsiniz ama kesinlikle yaptırın derim, su basar yangın çıkar bişi olur üzülürsünüz.

Ben olsam yaptırırım.burası türkiye her şey olabilir.

mutlaka yaptırın, doğal afet olur, hırsızlık olur güvenceniz olur.

Bence yaptırmayın. normal sigorta yaptırın.

Dikkat ederseniz korkularımız fareden doğal afete kadar oldukça çok bu da bizi her daim para harcamaya yöneltiyor.

Artik yurt disinda mi yasayacaksiniz yoksa gecici olarak mi yurt disindasiniz? Yurt disinda yasama senaryosunda ben de ayni durumda kaskomu yeniletmedim.

bazı kloz/teminatları çıkartın-eksiltin +1
Mesela, ihtiyari mali mesuliyeti dibe çektirin.
Yedek araba, bilmem nerdeki yetkili servis vb gibi kriterleri dibe çekmeyi düşünün...
Ama, yaptırın

keske dememek icin yaptir kafan rahat olsun. bu yanilgiya bir kere dustum az daha kaskoyu yenilemeyecektim pandemide. yenilemeden bir ay sonra arac calindi. kaskodan parasini aldim, kafam rahat. yaptirmasaydim babayi alirdim.

araba calınsa ne olacak para pufff

Earsiv sisteminden kesiliyor sanırım genel olarak. Ben de earsivden kesiyorum.

e-fatura mükellefi iseniz ve satışlarınız yoğunsa, entegre uygulamalar bunları düzenlemek ve e-fatura entegrasyonunu sağlamak için kullanılıyor.

e-fatura mükellefi değilseniz ve satışlarınız yoğunsa bir an önce e-fatura mükellefi olup entegrasyona geçiniz.

e-fatura mükellefi değilseniz, satışlarınız da yoğun değilse, online satışın dükkan satışından bir farkı yok. e-arşiv sisteminden kesebilirsiniz. e-arşiv kesme sınırının altında ise eski usul elle bile kesebilirsiniz.

sovos.

Saçma tabi. Zaten halka arzların son 3 aydır bir esprisi kalmadı geliri yüzünden. 4-5 sene önce de halka arzlara giren biri olarak o zamanlar bu kadar hisseler tavan gitmese bile bir kaç günde iyi paralar bırakabiliyordu ki o zamanlar evin bir aylık tüm faturaları çıkıyordu. Şimdi ise portföyde kalabalık yaratmasın diye çoğuna bile girmiyorum.

Halka arz edilen kağıdın, tavan tavan gideceğine dair bir kaide yok. Yükselebilir de, düşebilir de.

Aylar önce 'Halka arz edilen kağıt tavan tavan gider.' şeklinde bir algı oluştu. Bu algı sonucu duyan geldi. Gelenler arttıkça tavanlar oluştu. Tavanlar oluştukça yeni duyanlar geldi Bu böyle sürüp gidiyor.
Borsa İstanbul, halka arzlarda eşit dağılım yapılacak kuralı koydu. Arzedilecek kağıt, talep eden sayısına eşit olarak dağıtılıyor. Pastadan fazla pay kapmak isteyenler, anasını, babasını, kaynanasını borsacı yapıp onlar üzerinden de halka arz talebi oluşturur oldular. Böylece sayı durmadan artıyor. Talep eden sayısı arttıkça da, pastanın dilimi ufalmaya başladı.

Bakalım bu çılgınlık nereye kadar devam edecek.

Anlaması çok zor değil aslında, "halka arzcılar" dediğiniz grup büyük oranda "borsa yatırımcısı" değil zaten.

Halka arzların büyük kısmının 4-5 tavan gittiği bir süreç var ortada. İnsanlar da bunun farkında oldu konuşula konuşula.

Şimdi normalde riskli yatırım yapmayan insanlar, öğrenciler hatta bu popülaritenin bir sebebi olarak hiç yatırımla ilgili bir şey düşünmeyen insanlar dahi 100-200 lira koyuyorsun, 200-400 lira alıyorsun. Bedava para, niye yapmayasın ki? Diyerek halka arzlara katılıyor.

Haliyle sizin yatırımcılık söylemleriyle kurduğunuz mantığın işlediği bir ortam yok zaten şu an. Çünkü yatırım amacı yok ortada.

Haftada 3 şirket halka arz olmaya devam ettikçe bu furya da devam eder. Özellikle öğrenciler için halka arzlar para koyunca para veren otomat gibi bir şey şu an çünkü.

orda tek tek seçilebiliyordu snayi bakanlığı vs bir yerlere tıklamak lazım. yeni gelen bir şekilde çıkıyor. filtreler filan var

çok teşekkürler ancak , tüm filtre ve listelere baktım, yeni gelen bir şey görünüyor orada

xiaomi 20.000mah power bank kullanıyorum, %20 lerdeyken s23 ultra yı 3 kez sarj edebiliyor. 10.000 lik bence 2 kez sıfırdan sarj edemez

10binlik 2 kere sarj etmez. 1.5 anca. Uzerinde max depolama gibi bir bilgi oluyor, 10binligin uzerinde 8bin mi ne yaziyordu.

PD ozellikli olanlar hizli sarj ediyor. (Duvar prizi gibi Super hizli degil, hizli sarj)

Ucaga aliyorlar.

Powerbank'ler genelde uzun surede sarj oluyor. Oturup olcmedim ama 20binlikler 2 saatten fazladir.

Siz bence 20binlik alin.

Bende baseus 20w 20.000 mah var, memnunum baya.

1. Edemezsiniz. Powerbanklerde kayıp oluyor, orta/iyi modellerin reel kapasitesi yazan mah değerinin 2/3'ü civarında oluyor. İsimsiz ürünlerde ise bu durum allaha emanet.

2. Bu soru cevaplanamaz. Powerbank'in kapasitesine, hızlı şarj özelliği olup olmadığına ve şarj edilen kablo ile şarj aletine göre değişir.

3. Bu soru da cevaplanamaz.Powerbank'in çıkış gücüne ve kullanılan kabloya göre değişir.

4. 25W telefonu 25W powerbank ile şarj ederseniz telefonun hızlı şarj özelliğini sonuna kadar kullanmış olursunuz. daha düşük hızlı şarj çıkış gücüne sahip bir powerbank kullanmanız durumunda ise telefonun hızlı şarj özelliğinden düşük çıkış gücü nispetinde yararlanamazsınız ama telefonu şarj etmeye devam edersiniz. Sadece daha uzun sürede şarj edersiniz.

5. Telefonun markası ile aynı marka almanıza gerek yok. İki cihaz arasında uyum diye bir sorun yok. Bence bilindik markalara gitmek iyidir. Anker, Baseus, Xiaomi vs bakardım ben olsam.

6. 20.000 mAh powerbank ile sayısız kere uçtum, bir kere bile el bagajıma dair bir sorun çıkmadı powerbank nedeniyle.

7. Anker Powercore Select 20.000 mAh kullanıyorum. Memnunum. Kapasite çok büyük olduğu için geç şarj oluyor. Geç şarj olmasının nedeni hızlı şarj aletim olmaması da olabilir, bilmiyorum. Güvenlik sorunu yaşamadım.

2-10k mah tam 1 günde sarj oluyor benim, normali 10 saatte dolduğunu söylüyor buna dikkat ederek alın doldurmak baya zaman alıyor.

Kabine alabilirsin ama bagaj için kesinlikle yasak.

Deneyimin yoksa zor deneyim ve kaynak için ankara üniversitesi tömer en tecrübeli kurumdur

Musteri bulabilecek cevreniz ve giriskenliginiz varsa deneyim varmis yokmus cok onemi yok. Deneyim yavas yavas elde edilir. Birebir informal ozel ders bu, universitede akademik amacli ders vermiyorsunuz neticede. Kaynak olarak youtube'daki yabancilara turkce dersi videolarindan veya duoligo falan gibi yerlerden kopya cekebilirsiniz.

o imeileri başka telefonlara işliyorlar. Böylece kayıt yaptırmana gerek kalmıyor

Anlam veremediyseniz; bicakla cinayet isleniyor diye evdeki tum bicaklari toplamalari gibi bir sey yaptiklari.

herhangi bir mantikli aciklamasi yok, mobisad denen bir iş adamlari derneginin imei klonlanmasina bulduklari muthis cozum! yani iş adamlari istedi hukumet kanunu cikardi.

yenilenmiş telefon satan oluşum Mobilfon'un twiti: twitter.com

Mobilfon kurucuları: webrazzi.com

Mobisad yönetim kurulu: mobisad.org

:D

bi şekilde anayasayla mal mülk edinme hakkıyla vs çakışması lazım
yok mu bi bilen, dilekçe verelim itiraz edelim

Tamam biraz işgüzar bir kanun, ama "tüm eski telefonlar iptal olacak" demek de doğru değil.

Eğer yanlışım yoksa, "bir yıldır sinyal alınmayan telefonlar" iptal olacak. Yani çekmecede duran ve kullanma ihtimaliniz olan bir telefon varsa senede bir kere sim kart takmanız yeterli iptal olmaması için.

Mesela ben geçen gün açtım çekmeceyi, baktım eski telefonlara, tamir etme ve kullanma ihtimalim olan telefonlara taktım sim kartını bir kere çaldırdım sonra çıkardım.

Sağlam olduğu halde bir daha işime yaramayacak olan dandik telefonlara hiç sim kart takmadım bile, kapanırsa kapansın.

Her gun en az bir defa gunes kremi suruyorum. Ofise gidersem bir iki defa tazeliyorum, odamda ruh halime gore birkac gunes kremi var her zaman. Isikta yuzum gozum burusmasin diye gunesli havalarda disari ciktigimda gunes gozlugu takiyorum. Yazin gunes gozlugune ek sapka. Genel olarak cok vakit gecirmem guneste.

Estee Lauder'in, Clinique, kiehls'in falan parasina degecek bir etkisi yok. 3-5 ay kullansan bir fark gormezsin yani. Kirisik basliyorsa cozum botoks.

Yuz yikama jeli Cerave'nin nemlendiren modeli. Nemlendirici genelde elime ne gelirse ama mevcutlar bitince gene Cerave'den alirim. Nemlendiriciyi bol kullanirim, fazlasi zarar degil.

Duzenli Yuz yogasi, gunes kremi, badecanlar.com, simyaevi.com, cok guvendigim bir yerden aldigim zeytinyagli sabun ile de yuzumu temizlerim, gercekten iyi sabun gozenekleri tikamaz.

Saydigin markalari uzun zamandir evime sokmam. Botoks buyuk konusmayim yaptirmam.
Ayrica hyaluronic acid supplement ve kolajen suplement.

29 yaşındayım yakında 30 olacağım.. Gündüzleri avene termal su ve güneş kremi olarak basit tutuyorum. Akşam çift aşamalı temizlik önce yağ bazlı sonra su bazlı temizleyici. Sonrasında sırasıyla chamos tonik - thermal su - vichy hyaluronic asit serum - azelaic asit - avene cicalfate..

nemlendirici olarak kesinlikle haftada 2-3 cicalfate öneririm. her gün kullanım için clinique 72 saat nemlendirici önerebilirim. Aydınlık etkiyi kesinlikle asitlere başladıktan sonra yakalayabilirsin. Ben azelaic asitten sonra o parlaklık etkisini aldım. asit hiç kullanmadıysan youtube'da Çisem Çakır a bakmanı öneririm.


Bunun haricinde adına redditte community lerin olduğu tretin adında retinoik asit kremine merak saldım. Araştırmalarım sonucunda 20lerin sonlarında başlanırsa güneş kremi desteğiyle baya bir yaşlanmıyorsun. Bir cilt doktoruna gidip sorduktan sonra kendime de aldım.(sadece eczanelerden alınıyor) Geçen kış başladım yaz geldiğinde ara verdim. Şimdi tekrar devam edeceğim. Tabii cildinizin asitlere alışık olması lazım. Bir de soyucu krem olduğu için öncesi ve sonrasında yoğun nemlendiricilerle cildi korumaya alıyorsunuz. Herkese uymuyor ama uyanlarda sonucu mükemmel.

Bu tarz size uymasa bile retinole başlamanızı kesinlikle tavsiye ederim. Başlangıç olarak retinal daha uygun. By Wishtrend - Vitamin A-mazing Bakuchiol kremine bakabilirsiniz.

Rossmann'dan da aşırı kuruluk yaşadığım ve ne sürsem cildimin kustuğu bir dönemde nemlendirici serum almıştım. Mucize gibiydi resmen o kuruluk zamanını onunla atlattım. İsmi Isana Med Beruhigendes Intensiv Serum. Diğer ürünleri de içerik okunarak denenebilir sonuçta alman malı.. :)

şu an savaşın hangi noktaları gideceği belli değil, iran vb. gibi ülkelerde işin içine girerse farklı bir boyut kazanabilir.
Gidilir veya gidilmez orası sizin kararınız ancak, ortada çapı belli olmayan bir risk mevcut.

Değil.

Şu an sıkıntılı değil.

Suudi Arabistan'ı, İranla ilgili savaşa ikna için Amerikadan bir ekip gitti ama Suudiler, pek yanaşmıyor galiba. Ancak İranla savaşa tutuşurlarsa, bir sıkıntı olabilir. Onun dışında problem olmaz.


.

ben amazon dan sipariş verdim, yurtdışı gonderi ama bir problem olmadı.

bazı parçaları 3d printer ile basabiliyorlar, bununla ilgili ellerinde hazır modeller bile oluyor bu işi yapanların.
Alternatif olarak fiyat alabilirsiniz.

cogu sirket e-nabiz verilerinizi istiyor. kendileri direkt ulasamadiklari icin kvkk kapsaminda verilerin sizin tarafinizdan verilmesini istiyorlar.

Bizden ekran görüntüsü istediler

Tam bilgim yok ama sanırım fatura gerekiyor. Geçenlerde sigorta dışı ücretli muayene olmak zorunda kalmıştım. Hastane çalışanı isterseniz detaylı fatura verebilirim demişti. Sanırım sigortadan para talep edebilmek için gerekli olduğu için söyledi bunu. İsterseniz hastaneye durumu anlatın fişe dayanarak fatura verebilirler belki.

Bende de allianz var. Bir kere öyle bir para isteme durumu oldu. Hemen danışmanımı aradım o halletti. Siz de allianz'la iletişime geçebilirsiniz o anda

w3schools

Başlangıç için şu video fena değil Türkçe olarak

youtu.be

Ondan sonra ücretli kurs istersen Udemy'de Jonas Schmedtmann'ın HTML ve CSS kursu var ikisi bir arada, o kurs iyidir. İngilizce ama orta seviyeysen anlaşılıyor. Tane tane konuşuyor zaten eğitimen.

Etiketler ve kurallar için kafana takılan noktalarda w3schools ve mdn'de yararlanabilirsin. Çoğu zaman google'a yazıp kafamıza takılan şeylere yanıt arıyoruz.

Madde madde bir yol haritası olsun elimde dersen, şu aşağıdakilere bak derim.

infinite.education

infinite.education

mdn, mozilla developer network, sıfırdan standartlara uygun hard core,

birde adamın biri tee zamanında şöyle bişi yapmıştı, her gün öğrendiği html/css'leri kullanan bir web sitesi yapıyordu 100 gün boyunca,

her gün yeni bir web sitesi, bazıları bir önceki günün devamı (copy/paste, değiştir), böyle bir challenge yapmıştı eğer aklınızda bir fikir yoksa, motivasyon sağlar.

2 hafta içinde bile becerilerinizin ne kadar arttığını görürsünüz.

hocam elbette bu tam anlamıyla naylon fatura. şahıs işletmen de varsa ingiltere'ye kendi faturanı keseceksin, burada da gelir göstereceksin.

merhaba, soruma en basit açıdan bakınca yanıtın sizin de belirttiğiniz gibi "bu yasadışı" olduğunun elbette farkındayım ancak yurtdışından kazanılan dövizlerde belirli şartlar altında vergi muafiyetleri ve hatta fatura zorunluluğu olmayan bazı istisnai "vergiden kaçınma" yöntemleri olduğunu biliyorum. bu bağlamda gerçekten konuya ilişkin deneyimi ve bilgisi olan, yurtdışından döviz ile para kazanan vergi mükellefi arkadaşlardan bilmediğim bir şeyler öğrenebilir miyim diye sormuştum soruyu. yoksa elbette naylon fatura veya vergi kaçırma gibi bir derdim olamaz. sadece vergiden kaçınabileceğim bir yöntem var mı bunu merak ediyorum.

bu tip ticari faaliyetleri olan deneyimli arkadaşlardan yardımlarını bekliyorum.

yanıtınız ve tavsiyeniz için çok teşekkürler.

deneyimli arkadaslar yerine bu konuda deneyimli uzmanlardan bilgi almalisiniz yoksa basiniz ciddi derecede agrir. evren özmen gibi bir uzmana ihtiyaciniz var sizin.

benim bildigim vergi istisnasi yurt disina yazilim ve tasarim ihrac edilmesini kapsiyor. onda da tam olarak bir istisna degil gelir vergisinde %50 oraninda istisna uygulaniyor. geriye donuk de bu istisnadan yararlanamiyorsunuz. yukarida da dedigim gibi iyi bir uzmanla gorusmek lazim. yaptiginiz danismanlik hizmetinin vergi istisnasi kapsamina girip girmedigini bile bilemiyoruz su anda.

Bu dediğiniz naylon fatura değil.

Şöyle değil, İngiltere gönderdiğiniz faturayı maliye nasıl görecek. İngiliz şirket sizi gib e mi şikayet edecek?

Risk şudur sürekli bu tür paralar alırsanız maliye beyanname vermediğiniz için inceleme yapabilir, gelir vergisi artı usulsüzlük cezası kesebilir ama naylon fatura başka şey kesinlikle maruz kalmazsınız.

Alternatif olarak ora ile maaşlı çalışan gibi bir setup kurarsınız. Döviz gelir elde ediyor ve işin Türkiye ile alakası yoksa gelir vergisi muafiyet var.

Eğer düzenli gelir yoksa proje başına freelancer gibi çalışıyorsanız mükellef olun. Yazılımcı iseniz veya yazılım tasarım vs ilgili ise yukarıda belirtilen muafiyet yararlanın.

Gelir çok yüksek ise Ltd kurun. Aynı muafiyet orada var.

naylon fatura yapmadığın işler için yapmış gibi göstererek kesilen faturadır. bu naylon fatura değil.

arkadaşlar mali müşavir konuşuyor.

kanun lafzında "naylon fatura" diye bir şey yoktur. öyle bir tamlama geçmez. onun teknik adı "sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge"dir. yapmadığınız iş için kestiğiniz fatura "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge"dir. yaptığınız iş için kestiğiniz dandik fatura da "sahte belge"dir. kanunda da bu ikisi aynıdır.

ingiltereye gönderilen dandik faturadan bizim maliye'nin haberinin olmaması, bunun naylon fatura olmadığı anlamına gelmez. yakalanmıyorsanız yaptığınız şeyden aklanmış olmuyorsunuz. cinayeti işleyip yakalanmamışsanız "bu yaptığım cinayet değil" diyemezsiniz. o yüzden bu buz gibi sahte belgedir, yakalanmazsanız kaynar gider, orası ayrı.

gelir elde edip dandik fatura düzenlerseniz hem geliri beyan etmemekten, hem de belge düzenlediğiniz fark edilirse sahte belge düzenlemekten işlem yersiniz. maliye ingilize kestin fransıza kestine bakmaz. bunun için ingilizin şikayet etmesine de gerek yok. az bir şey rutine bindiği anda banka hesabına giren paradan çat diye ulaşır sorarlar.

köyden gelen bir çuval cevizi satıyorsanızi, tek seferlik bir proje yapıp para alan bir mimarsanız faturaya vergi levhasına gerek yok. evet onun bir istisnası var, 2023 yılı için 129.000 lira. ama maliye bunun süreklilik arz ettiğine kanaat getirirse ilk sattığınız günden itibaren mükellef yapıp bütün vergiyi cezasıyla alır.

ama sizin işletmeniz var. 129.000 lira size değil. siz bu işi sürekli yapacağınızı baştan kabul etmişsiniz. siz 100 lira da iş yapsanız, kime yaparsanız yapın bunun bir istisnası, muafiyeti yok. faturasını kesip vergisini ödeyeceksiniz.

Naylon fatura için vuk 230 daki şartları taşıması gerekiyor. İngiltere şirketi için ödemeyi yaptığını gösteren fatura benzeri evrak vuk 230 şart taşımazsa naylon fatura olmaz.

Bu tarz gelen paralar sürekli olduğu zaman maliye cezayı kesiyor.

Yurt dışına yapılan işin bal gibi de istisnası olabilir. Gvk 23/14 var ama sen tr deki işlerini yapıyorum demişsin bu yüzden girmeyebilir. Yazılım ise yine yüzde 50 imkan olabilirdi,

Geçersiz kalır.

eş durumu devam etmediği için :)

Tss yaptırdıktan sonra en az 3 ay Dr a gitme demisti benim sigortacim, sonrası için denemen lazım. Konulan bir teşhis hastalık yoksa ödemeyi yapar sigorta diye düşünüyorum. Genelde geçmişten gelen hastalığı kapsamıyor diye biliyorum.

Ilk 3 ay mi ne karşılamıyor zaten acil değilse.
Sonrasında da aynı sebeple olursa karşılamıyor.

Selamlar,
Çok büyük ihtimalle karşılamayacaktır ancak kolonoskopi girişi yaptırmadan sorunuzun cevabını almanız zor.
Poliçenizde yazmıyorsa 3 ay diye bir olay yok resmiyette ama gayri resmi olarak arka planda 3 ay kontrol sağlanıyor.
Geçmiş olsun.

Yaptırdığın kolonoskopiye istinaden bir teşhis konulmamış ise karşılayabilir. Ayrıca iki tanıdığımın da tss başlangıcının ertesi günü muayeneye gitti ve tss karşıladı ama her zaman böyle olacak diyemem, önden provizyon alan bir hastanede şansınızı deneyebilirsiniz.

@elorelia Genelde karın bölgesini ilgilendiren şikayetlerde "Kolonoskopi+Gastroskopi aynı anda yapalım" görüşü hakim oluyor doktorlarda. Ben de geçmişte aynı anda hem kolonoskopi hem gastroskopi yaptırmıştım. Muhtemelen yine yaptırmak istesem iksini birden isteyecekler. Gastroskopide kıytırıktan bir gastrit çıkmıştı ama doktor ilaca bile gerek görmedi. Ama rapordaki gastrit, "teşhis" kapsamına girmiş oluyor değil mi?

benim mantığıma göre evet öyle. ama denemeden bilmek imkansız. eğer birini kapsar diğerini kapsamazsa doktordan rica da edebilirsiniz.

3 ay diye bir kural yok. Tss yaptırdıktan sonra saat 10:00 da başlar, 10:00'ı geçmişseniz ertesi gün 10:00'da başlar.

Bazı sigortalar ilk 3 ay ameliyat masrafı karşılamıyor, bu tamamen sizin poliçenizle alakalı. MEsela hamilelik klozu koydurdunuz, bazı sigorta şirketleri ilk yıl karşılamaz, bazıları sigorta yaptırırken gebe olmama kuralı koyar vs.

Asıl soruya gelelim, normalde geçmişte kolonoskopi yaptırmanızın bir önemi yok, geçmişten gelen teşhisi koyulmuş kronik bir sebeple kolonoskopi yaptırıyorsanız bu durumda karşılamaz. Yani tss nin bir işlemi karşılayıp karşılamaması daha önce bu işlemi yapıp yapmamanızla alakalı değildir, sebebiyle alakalıdır. Bu konuda şüpheniz varsa kolonoskopiden önce danışmanınızı arayabilirsiniz ya da durumdan doktora bahsedip daha farklı kronik olmayan bir teşhis yazmasını isteyebilirsiniz.

Bu arada 3 yıl üstüste aynı sigorta şirketinden "yenileme" olarak tss yaptırırsanız ömür boyu yenileme hakkınız olur. Bu durumda kronik bir rahatsızlığınız ortaya çıksa da sigortanız tedaviyi karşılar.

Havalimaninda son vizenizi mi goruyorlar mesela

Vize basvurulup alinan birsey verilen degil, evlenseniz dahil. Hali hazirda vizeniz varsa niye size tekrar vize versinler e ornegin daha detayli olmasi lazim.
. Ama bi kavram karmasasi var, kalici vize derken sanirim oturum demek istiyorsunuz.

Vizeniz varken oturum karti alirsiniz , vizeniz iptal oluyor mu emin degilim yani oturumu aldiktan sonra hic vizeyle isim olmadi tekrar ama ihtiyaciniz yok vizeye kart var artik vs.

Kart icin havalimaninda karti uzatiyorsunuz. Vize mize yok.
Vize icin aktif vize(tarihi olan) hangisiyse ona bakiyor, bir sekilde 2 tane varsa 2sine de bakabilir.

bambaska bir sey sormaya calisiyorsunuz da dolambacli anlatiyorsunuz gibi geldi.

Vize statunuz ogrenci vizesinden aile birlesim vizesine donusuyor, yani ayni anda 2 tane vizeniz olmuyor.

ögrenci oturumunuzu iade edip aile birlesim oturumu aliyorsunuz. ayni anda iki oturumunuz olmuyor.

@konusna ben konusuyorum daha bitirmedim

Iade den kastiniz bunun icin ek bisey mi yaomak gerekiyor.
Ogrenci vizemin ortasinda evlensem otomatik olarak evlilik vizesi on plana cikmiyor mu

Hayır, ek bir şey yapmıyorsun. Aile birleşim vizesine başvurdun ya, o onaylanana kadar öğrenci vizen sende kalıyor. Aile birleşim vizen onaylanınca sana teslim için randevu veriyorlar. Yeni vizeni almaya gittiğinde de eski vizeni elden teslim ediyorsun.

fiyatlarına bakmadım, yakın oldukları varsayımıyla ben olsam hrv alırdım. ikisi de verimli olmakla birlikte honda’nın malzeme ve üretim kalitesi daha yüksek.

Toyota hybrid teknolojisini uzun zamandır kullanıyor, bilgi birikimi ve geri dönüşler ile bence daha oturmuj bir teknoloji olabilir. Honda ne zamandır kullanıyor bilgim yok, yoksa aynı teknolojiyi ortak mı kullanıyorlar?

hibritte toyota vazgeçilmez.

İkisi de hibrid ise tam hibrid (toyotalar böyle) mi mild hibrid mi dikkat edin. mild olanlarda tasarruf %16'yı geçmezken tam hibridte %50'yi geçebiliyor.

yeni honda'larda bagaj hacmi konusunda bir ilginçlik var, hrv ve zrv de böyle. toyota da genelde çok büyük bagaj hacmi sunma iddiasında değil ama bagaj hacmi önemliyse corolla cross hrv'den daha iyi kesinlikle.

kronik sorun olarak iki arac da kolay kolay sikinti cikartmaz.
ben olsam HRV'yi alirim, bence daha genc isi arabalar yapiyorlar.

toyota.

Marka değerine bakarım honda alırım.

Mercedes fanı olarak eqs olmasa: hibrit işinde erken kalkan yol alır hesabı Toyota bu işe kafayı koymuş ve yapmış derdim.

Toyota.

Test sürüşü de yaptım, honda'nın executive versiyonu gibi. Ama bir toyota standardı var. O standardın hayranıyız.

Honda'daki trim seslerinden kimse bahsetmemiş, şaşırdım.

İsveç- it sektörü.

Türkiyedeyken iş saatini şirket kontrol ediyordu, verimli olmasan da bilgisayar başında kalmak zorunda kalıyorsun.. Şuan kendim kontrol ediyorum, yöneticim iş hününü istediğim anda bitirebileceğimi söyledi, saat saymana gerek yok dedi.
Böyle olunca iş benim vicdanıma bindi. Ve eğer günü verimli tamamlamazsam vicdanım rahatsız oluyor. Türkiyedekine göre daha çok çalışıyo gibiyim.

Türkiyede iş dışında aranmak hiç istemezdim, ararlarsa açmazdım ilkinde. Şuan iş dışında hiç hiç aramıyorlar. Ararlarsa da açarım. Çünkü artık bu iş konuları çok stresli bi konu değil benim için.

Uluslararası ortamda çalışmak çok güzel değil bence. Bi dünya kültürle iç içesin. Bazı kültürlere uyum sağlasam da bazıları beni çok irite ediyor.

Olumsuz - çok fazla yasal hak var ve müdür olunca acayip dikkat etmek geliyor. Bunların olması ile sıkıntım yok da bazen harbiden resmi islerle uğraşmak ile geçiyor. Bir de harbiden dediğine yaptığına dikkat etmek lazım. Sen haklı olsan bile yasalar çalışan koruyor.

Türkiye'de "oha abi bunla mi uğraşıyorlar" dediklerine millet uğraşıyor. Ben müdür olduğumda başka bir çalışan neden o müdür oldu diye sendikaya gitmişti de müdürlerim çalışan sendikasina neden benim müdür olduğumu neden diğerlerinin olmadığını anlatmak zorunda kalmıştı.
Cok çalışmak garip karşılanabiliyor çünkü millet 35 saat çalışırken ben Türkiye'de gibi çalışıyorum. Hatta bir kere işi öğrenme zamani yasal günlük süre geçince ik'dan uyarı gelmişti yasal değil günde 10 saatten fazla ofiste olmak diye...

Olumlu
Bu taraf şirkete ve ofise bağlı. Acayip iyi bir ortamda çalışıyorum ve çok iyi iki müdürüm var. Bana verdikleri iş ahlaki ve egitimi sayesinde ben de onlar gibiyim. Ve başka ülkelerde calisanlarim var, onlarin arkadaşları bizim ekibe girmek istiyor çünkü yanımda çalışan arkadaşa nasıl davranırsam hindistandakine de öyle davraniyorum. Ama bazıları böyle yapmiyor sanki oradakiler koleymis gibi takılıyor. Bunu hindistan servis müdürü söylemişti "sizin gibiler çok yok genelde daha bunu yap sunu yap diye takiliyorlar calisanlarla ama onlara insan gibi yaklasqn çok olmuyor" diye.

Issiz kalma korkum yok.

Türkiye'den kesinlikle daha çok caliiyorum çünkü win-win var çalıştığım yerde. Buna ek olarak calismam istenmiyor hatta müdürüm "tatile çık/ aman yapma aciliyeti yok" gibi insanlar. Yani benden istenmediği için daha çok yapasim geliyor.

Ofiste din/siyaset konuşulmuyor. Konuşulmadıgi için kim neye inanir kimi destekler bilgim yok. Ama Türkiye'de çok içiçe günlük hayatta haliyle biliyorduk.

Ofiste siz demek yok, haliyle emea vp'sine de sen diyorum. Garip ama alıştık.

calismayi seviyorsan, hirsliysan almanya'yi gec.
is odakl degiller, mesela isi bir saat daha calissan bitireceksin sonra da tatil var, orada birakirlar. bunu bazi Türkler Tr'de köle düzenine alistiniz dogrusu bu falan der ama benim alanimda böyle degil. sirket calisani falan olsam tamam.

senin basarili olman vs. de kimsenin umrunda degil.

cikarlari yoksa vermeleri gereken bilgiyi vermiyorlar, darlamak lazim. ucundan onlara da fayda gösterdiginde 180 derece dönüyorlar.

insiyatif + 1

asil problemle degil, ayrintilarla ugrasiyorlar.

her şey hallolduktan sonra bordro isteyin.

Bu belgeyi işten ayrılırken son gün teslim alırsın. İK standart olarak çalışma belgesi, KGVM gibi belgeleri işten ayrılırken sana veriyor. Muhtemelen birkaç tane de belge imzalayacaksındır, varsa PC-telefon iade edersin yine aynı gün. Çıkış prosedürünün bir parçası olarak düşünebilirsin.

saçma, olmaz

Çekim gücünde değil, öncelikte fark olabilir, o da sadece internet hızı ve hat bağlanma hızı/önceliğinde olabilir galiba.
Tarifelerin alabileceği maksimum internet hızı var, en yavaşı bile yeterli hızdadır diye tahmin ediyorum.
Yanlış bilmiyorsam baz istasyonlarında arama yaparken, turkcell black müşterileri en öncelikli, sonra platinumlar falan geliyor, bu ne demek dersen mesela kalabalık bir konser alanında hat çekerken normal kullanıcı arama yaparken veya internette gezinirken zorlanabilirken öncelikli müşteriler daha rahat bağlanır gezer.

Teşekkür ederim, evde sadece turkcell çekiyor, hazır karta geçersem o da çekmezse diye korktum, öncelik ya da internet önemli değil.

yönetici konumundadır.

Yönetici konumunda.
Daha doğrusu herhangi bir departmanda aynı ünvana sahip (şef, müdür, direktör, yönetici) aynı tecrübe seviyesinde birisi nasıl görünüyorsa o şekilde görülmeli.

enfeksiyon hava yoluyla dağılmış durumda, yani herkes virüs taşıyor zaten. öldüklerinde aktive oluyor. eğer kafa travması, beyin hasarı falan yoksa zombi olarak uyanıyorlar, aksi halde ölüyorlar.

orient blue'nun dediği gibi. İlk sezonlarda sığındıkları laboratuvar gibi yerde olan bilim adamı, Rick'in kulağına söylüyor. İlerleyen bölümlerde Rick bunu açıklıyor.

hisse senedi emirlerine bakın bakalım, henüz gerçekleşmemiştir (belki de iptal olmuştur) emir, o yüzden tahsil etmemiştir.

Gerçekleşmiş.

Yatırım hesabında bloke olarak görürsün.

Bloke olarak da gözükmüyor.

Bloke oluyor genelde, parayı aktarmaya kalkarsanız engelleyecektir yüksek ihtimalle. Bloke yoksa bile 2. Günü çeker, hisse senedi aldığınızda 2.gün hesaptan çekiliyor. Dönüşü de satıştan 2 gün sonra olacak.