Ekşi Duyuru

katliamdan sebep

Şu an israili frenleyecek, geri adım atmasını sağlayacak tek şey Dünya kamuoyu tepkisidir. Bu yüzden gösterilen tepkinin hedefi ya da mantığı üzerine pek düşünmemek gerek.

Düşünecek olursak sebze, hububat, bakliyat tohumunda dışa bağımlıyız ve bildiğim kadarıyla bunlar İsrail menşeili. Yani boykota domatesten, ekmekten başlamalıyız.

İsrail malı denen şeylerin birçoğu İsrail malı değil. Büyük ihtimalle bazılarının kurucusu, CEOsu vs neyse işte o Yahudi o nedenle İsrail malı deniyor. Bir kısmı da muhtemelen komple şehir efsanesi. Mirket'in dediği gibi boykot yapılacaksa domates ekmekten başlamak daha mantıklı zira atıyorum Coca Cola'nın İsrail ile bir ilgisi yok. He deniyorsa ki ABD - İsrail ne fark eder aynı cephede yer alıyorlar. O zaman İngiliz, Fransız, Alman malı da İsrail malı sayılabilir onlar da aynı cephede.

Ticari itibarı zedeleme, kendine özel bir alanda iki taraflı gerçekleşen bir şey değil burada. Olay daha büyük.
Tanınmış markaların üstünde yahudilerin etkisi tüm dünyada bilinen bir şey.
Hollywood yapımlarında bile etkileri var.

Geçen günler de olan şey ise daha garip.
İsraildeki bazı firmalar Türkiye'de alış veriş yaptıkları bazı yerlerden satın almayı bitiriyorlar.

cevaplar için teşekkürler ama demek istediğim şuydu. doğrudan savaşı desteklemedikleri sürece küresel pazarda marka boykotunun anlamsız olduğunu düşünüyorum. örneğin torku adında konya'da kurulmuş bir yerli firma var. bu marka için 2 yıl önce israilli bir gruba satıldı diye haber yapsam veya çikolatasından böcek çıktı diye yalan söylesem avukatları hemen dava açarlar. ancak yabancı bir marka olunca veya burada yerelleşmiş bir markaysa işler değişiyor. gidip camlarını kırabiliyorsun, belki de hiç alakan yokken seni savaş suçlusu ilan edebiliyorlar, türk çalışanlara saldırabiliyorlar.

burada daha çok o ortamda hakim anlayış neyse onun yanında saf tutma, gücünün yettiğine efelenme durumu söz konusu sanırım. ırak'ta milyonlarca müslüman ölürken "abd askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için dua ediyoruz" "gazzeye gemiyle giderken bana mı sordunuz" diyenleri boykot etmeyip yıllarca destekleyenler israilin saldırılarına "yürüyün askerler ayağınıza taş değmesin" demiş gibi gidip bir kasiyere saldırabiliyor.

şu an insanlar duygusal veya ideolojik bakabiliyor ama bir markanın bayiliğini, distribütörlüğünü veya markayı tamamen satın aldığınızı düşünün o kadar yatırım yapmışsınız istihdam sağlamışsınız ama anında savaş suçlusu ilan ediliyorsunuz. ticaretle alakam yok ama öyle bir işim olsaydı ne yapardım bilmiyorum. örneğin islamcı bir firmaya veya cemaate protesto adı altında terörist haması destekliyor diye havai fişek atabilmek mümkün mü?

Malesef siparişinizi kurye yedi. Yapabileceğiniz pek bir şey yok. Müşteri hizmetlerini arayıp bana hiç çagrı gelmedi. Kapıda yemegi beklerken teslim edildi sms"i geldi diyip şansınızı deneyin

Ödediğiniz kredi kartı hangi banka ise arayıp hizmet almadığınızı belirtin. İadeyi banka yapar.

Dilimler donup çözülünce yavşayabilir ama püre falan halinde dondurabilirsiniz belki.

Hocam o şekilde dondurduğunuzda genelde yumuşamış-pörsümüş gibi oluyor çözülünce. Suyunu sıkıp dondursanız işinizi görmez mi ?

Suyunu sıkın.

pörsüme, gevşeme, diriliğini bırakma olayı olur.

suyunu sıkıp şeker ilave edip şerbet yapılabilir(şekerin koruyucu özelliğinden dolayı ) , daha sonrada güneşte dinlenmeye bırakılır

Not: tabiki güneşten önce kaynatmak gerekiyor.

Meyve kurutmayı öğrenip kurutup cips gibi yapabilirsiniz

hayır e devlette bir şey yapmana gerek yok

direkt gidip giriyorsun, bilet falan yok. dürbün falan da gerek yok bence.

peki saat kaçta başlıyor kaçta bitiyor ona nerden ulaşabilirim? bir de orada bahis yapılabiliyor sanırım ama kalabalık oluyor mu bahis gişeleri? oynayabilmek için ne kadar önden gitmek gerekir onu anlamak için soruyorum.

gün boyu yarış oluyor. koşu programından şehre özel bakabilirsin.
20-30 gişe var istanbul'da, öyle sıra falan yok. Koşular 30 dk arayla oluyor gibi.

www.tjk.org

Haftada bir gün bazı pistlerde tatil olur genelde, buradan takvime bakabilirsiniz.

Mesela yarın adana ve kocaeli varmış, öbürgün istanbul ve elazığ. İstanbul için ilk koşu 14:00 son koşu 18:00

Yarım saatte bir var +1

5 gün kalan günün programı daha belli değil mi ki onu bulamıyorum ama? bir de hitit koşusu tüm güne mi deniyor tek koşuya mı tek koşudur sanki. öyleyse hangisi hitit koşusu olacak birinci mi sonuncu mu ya da aradakilerden biri mi? bir de hitit koşusundan bağımsız soruyorum gün içindeki koşular arasında bir hiyerarşi oluyor mu yani konserde önden küçük gruplar çıkar en son ana grup çıkar gibi burada da öyle bir şey var mı yoksa yaşıtların hepsi benzer önemlerde mi oluyor?

Hitit koşusu, Gazi koşusu gibi geleneksel koşular da o her yarım saatte olan koşulardan biri gibi saatinde koşulur.

Bahise de katılır bu koşular, çok geç saatte de olmaz çok erken saatte de. Ama net bir koşu sırası var mı hatırlayamadım.

alır almaz açmadan bile buzluğa atıyorum, açtıktan sonra zaten direk buzluğa atıyorum

Arçelik’in (ya da beko’nun) istenen kapasitedeki en ucuz modeli. Uzatılmış garanti de alsınlar mutlaka. Bir de mümkünse yorganları makinede yıkamayıp kuru temizlemeye versinler.

Arçelik diyorum ben de. yorgan yıkanacaksa 9-10 kg makineler ideal olur. model de çok fark etmiyor arçelikte birkaç model oluyor. geneli motor kazan aynı sadece rengi ve fiyatı değişik oluyor. (ucuz diye seg almayın bence bende 9 kg lik modeli var iyi yıkamıyor.

en son hdmi teknolojisinde 165 hz diye bir seçenek yoktu. 144 veya 240 hz seçenekleri mevcuttu ancak teknolojisi değişmiş midir bilmiyorum. bu yüzden ben dp çıkışını kullanıyorum.

değerleri linkteki tabloda da görebilirsiniz. 165 hz seçeneği bulunmuyor.

Clio olur egea olur. Öncelikle bence bu tarz yerlerden araba almayın. Düşündüğünüz kadar güvenli değiller. Şu anda 2. el araç satışı zor ve ilan sayısı fazla. O yüzden sahibindende uygun araçlar bulabilirsin.

Clio 1.0 tce /1.5 dci ya da egea 1.3 dizel bakın bence.

beğenmezsiniz belki ama sıfır km camlı fiorionolar çok mantıklı tam emekli işi arabalar.

sıfır km aracın tadı hep farklıdır.

ufak araba bakıyorsanız sıfır hyundai i10 675'e düştü yazmışlardı dün ekşide. bayiyi bir arayın.

az önce yazdığım cevaba istinaden www.hyundai.com

Ben de o civarda clio ları araştırıyordum ama çok yakıyor diyolar. valla ne yapsak bilemedim. o fiyat bandında egea, citroen cellyse, c-3, fiesta vs bulmak mümkün ama hangisi kriterlerinizi karşılar bilmiyorum.

2020 model 0.9 clio kullanıyorum aractan memnunum. Bende carvaktan almıştım. bir sorun yaşamadım.

ayrıca linkini bıraktığın clio çok büyük ihtimalle TOUCH değil, en düşük olan JOY paket.

I10 en ust paket al gec

Turkcell kullanırsanız çok para ödersiniz. Ancak telefonunuz e-sim destekliyorsa Airalo gibi e-sim uygulamalarını kullanarak çok daha ucuza halledebilirsiniz.

E-sim desteklemiyor işte sorun o

Prag'da kullanmadım ama denize kıyısı olan çoğu avrupa ülkesinde kullandım. Benim paketimde günlük 109TL'ye mevcut paketimi kullanabiliyorum. Çekim konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Eğer 1 hafta ve üzerinde kalacaksanız lokal sim kart almanız ekonomik olarak daha doğru bir karar olur.

kullandım. ücret olarak paketim yurtdışında geçerli paketi kullanmıştım fiyatını tam hatırlamıyorum. çekim kalitesi iyiydi.

bence sizi sıkan şeyin seyahat etmenin hangi aşaması olduğunu tespit etmekle işe başlayabilirsiniz. valiz hazırlama ve planlama kısmı, yolculuk kısmı, otelde kalma kısmı, oradaki işler, dönüş yolu vs. Bunlardan hangisi? sonrasında sorunlu alan için çözümler bulabilirsiniz.

Popüler bir kavram olarak eleştirel düşünmek mi yoksa felsefi bir yaklaşım olarak "eleştirel düşünce" mi?

A.M. Celal Şengörün "Dahi Diktatör" ve "Bilgiyle Sohbet Kitapları"

felsefi yaklaşım olanından… Metotları nelerdir? “A’dan z’ye düşünmek” kitabı gibi.

Niye böyle bir risk alasın ki, at dövize bekle o halde daha kesin bi kazanç (ya da parayı koruma yöntemi)

en az 3 ay parayı bloke ettirip düşük faiz ile hareketsiz bırakmak mantıklı değil, döviz bazlı yatırımlar ile hem kurdan kazanmak hemde yatırım karı elde etmek varken mantıksız.

Benim yaptırdığım İMM'de sadece şu kloz var:
Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, araç mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri iş bu poliçe teminat kapsamı dışındadır.

Yani değer kaybı ile ilgili bir ibare yok, zaten olmaması da gerekli. Diyelim karşı araç pert oldu, değeri meğeri kalmıyor, İMM'yi onun için yaptırıyorsun. Yine de acentanızda poliçe için teklif verecek kişiye de sorar teyit ettirirsiniz.

Dokunmatik klimaya olan nefretimden ve Peugeot direksiyonun pozisyonu hoşuma gitmediği için civic

civic

eşim geçenlerde en az sorun çıkaran arabalr ile ilgili bir youtube videosu izlemiş. yanlış hatırlamıyorsam bir numarada civic varmış. hem az sorun çıkarıyor hem de servisi ucuzmuş.

sorunsuzluk, ikinci el az değer kaybı ve hızı satılması vb. yönünden kesinlikle civic

508 cok janjanli ama civic

fransiz arabalarina on yargilarim oldugu icin civic derim.

508.
civic garantici arabası araba dediğin kendini göstericek ayrıca pejo grubu kalite ve dizaynı artırdı.

İkisi aynı sınıfta değil bir kere. 508 D sınıfı, Civic C sınıfı. 508'in Honda karşılığı modeli Accord.

O yüzden 508 derim, hatta 1.6 puretech 225 bg gt paketi kendim de almayı düşünüyorum güzel araba bence.

civic tercih ederdim.
türkiye'de en kötü teknik servis peugeot-citroen grubunda.

İşe gidiş saatinde Karşıyaka vapur iskelesi önündeki gevrekçi ve müşterileri

8 hafta uzun bir süre, daha genel bir çerçeve daha işe yarar olur. Ayrıca AVM'de yemek yiyen 3-6 yaş çocukları 8 hafta boyunca gözlemlemeye kalksanız bu dikkat çekici bir durum da doğurabilir. Bunu da gözardı etmeyin. Aynı şey sabit bir yerde satış yapan bir simitçi için de geçerli bence, adam sizi fark edip sorsa "8 hafta seni gözlemleyeceğim abi" demeniz çok etkili bir çözüm olmaz sanırım.

İşlek bir vapur iskelesindeki, otobüs durağındaki yolcuları falan gözlemleyebilirsiniz. Belli başlı bir caddeden geçen insanlar da olabilir, ya da cadde üzerinde bir stop noktası varsa oradaki insanlar olur. İzmir örneği için "sevinç pastanesi önü" bir seçenek mesela hem orda banklar da var. İstanbul için de beşiktaş iskelesi olabilir.

zamaninda market alisverisi yapan inasnlari gozlemistim ben. 8 hafta degildi, ama tam covid sirasinda degisen aliskanliklara denk gelmisti. maskeler, milletin biseyleri elledikten sonra hemen ellerini sanitizer ile silmeleri, sosyal mesafe, onceden verilmis siparislerin temasiz teslimi, otopark kargasasi vs keyifli olmustu. detaylandirmak isterseniz yas grubuna ve demografik yapiya gore detaylandirabilirsiniz.

haftada 2 saat olacaksa siz de kendi isinizi gordugunuz bir zamana denk getirecek bisey bulabilirsiniz buna benzer. kuafor, spor salonu, toplu tasima soforleri vs.

2000 gs o kadar iyiydi ki, td ve futbolculara çok teklif geldi ve hepsi değerlendirmek istedi.
bence kadroların bozulması lazım zaten. yoksa yerinde sayıyor ve geriliyorlar.
örneğin bazı türk futbolcular çoktan yurtdısına çıkıp şansını denemeliler.
hasan şaş prime döneminde gitmedi, sonra hep düşüşe geçti.
takım bozulmayınca başarının devam edeceğinin garantisi yok.
futbolcular yaşlanıyor, formları düşüyor, bir kişi ayrılınca diğerleri de etkileniyor, vs

genelde elde tutamadıkları için.

dünyanın en iyi 2-3 kulübünü ayrı tutarsak parlayan her futbolcuya ciddi talip çıkar. o adamları takımda tutmak kolay değil. göndermesen morali bozulacak, eskisi gibi oynamayacak vs... hadi tuttun diyelim aynı takım 3-4 sene ortalığın tozunu attırdı; bu sefer yine insan evladı olma özelliği devreye giriyor, adamlar eski motivasyonla oynamıyor. zaten kazanabileceği ne varsa kazanmış çünkü. öyle takımlara karşı da tam aksine diğer herkes deli gibi oynuyor mesela. vitrin maçı sonuçta.

genelde yapacak çok bir şey olmuyor yani eğer real madrid filan değilsen.

avukata verin başlatır hocam, ev almış nasıl icra takibi olamayacak? kiracı olsa anlarım belki de...

Ev sahibi iseler icra takibi ile yönetim eve tedbir koydurabilir. Ev sahibi demişsiniz, kiracı değillerdir ama kiracı iseler de ev sahibi aidattan sorumludur.

Yönetici bilmiyor. Türkiye'de yaşayan herkes Türkiye'nin kurallarına uymak zorundadır. Bu, egemenliğin olmazsa olmazıdır. bu yabancılar birini öldürse tutuklanmayacak mı, trafik suçu işlese ceza almayacak mı, yabancı eser kaçırsa yakalanınca ceza almayacak mı? Herkesin yabancı uyruklu olduğu bir binada ne yapacak bu yönetici? Bütün asansör, ortak elektrik parasını kendi mi verecek?

örnek 13 icra takibi. kolay gelsin.

memur olsam edirne'de yaşamak isterdim avrupaya yakın istanbula yakın fiyatlar uygun insanlar kaliteli

eğer hiçbir şehirde ailem, evim yoksa ne memurluğu olduğuna bağlı. doktor olsam batı, öğretmen olsam erzurum.

Yaşadıklarım arasında

Denizli ve Eskişehir bence memur için çok ideal şehirler. Aşırı pahalı sayılmazlar (Denizli bir tık daha pahalı olabilir). Şehir hayatı da keyifli ikisinde de. Konumları da güzel.

Gezdiklerim arasında

Çanakkale yaşamayı en istediğim yerlerden biri. İzmirli olarak sakin bir İzmir gibi geliyor ne zaman gitsem.

Bi de orta karadenizde Giresun, Ordu, Samsun ve Sinop olabilir. Sinop küçük ve sapa biraz diğerlerine göre ama dördü de memur olarak yaşanacak yer gibi.

Bi de kötü bi intibası olsa da Konya da memur olarak birkaç sene yaşanabilecek bi yer bence. Şehirleşmesi iyi, Ankara'ya hızlı tren var, yobaz falan ama bi şekilde kendi hâlinde yaşanabilir gibi geliyor

Türkiyedeki büyükşehirler hariç diğer şehirler genelde memura uygun burada beklenti önemli. Mesela aydın memur şehri olabilir ama ben tercih etmem. Suç oranı yüksek yazın cehennem sıcak avm kısıtlı. Denizli sıkıcı bir şehir. Bence en mantıklı şehir eskişehir.

sanırım covid pandemisinde yalan oldu o iş.

İnternetten baktkm hâlâ var ya yapılmış bu sene de baya renkli falan. İnterner tik tok Instagram falan çıkınca eski etkisi kalmamış olabilir. Tüm dünya bi şekilde karnaval gibi oldu zaten shdhdh

Kovid nedeniyle biraz sonuk gecti bir kac yildir, 2023'de buyuk donus yapacak deniyor. Televizyonda haberi dogru duzgun gosterilemez artik zaten, Rtuk ceza verir baldir, bacak gozuktu diye. Takip eden ediyor yuzlerce vlog, haber var internette, youtube'da.

roarcraft.com.tr
Burada güzel çantalar cüzdanlar var. Kullandığı laptop ya da varsa akıllı saatine göre kayış da var. Deri işçiliği çok iyi, kaliteli ve şık bir hediye olur.

Nedense son zamanlarda divan yerine vakkoyu daha çok beğeniyorum.

Kullanan biriyse güzel bir dolmakalem de olabilir ama fiyat bilmiyorum.

Bir guzel sanatlar öğrencisine ofisi için sevdiği bir şey ile ilgili tablo yaptırılabilir. (kendi evim için bir öğrenciye asimovun vakıf serisi ile ilgili bir tablo yaptırmıştım. Sanırım evimde en çok sevdiğim şeylerden biri.

Deri cuzdan olabilir

pes var, ama adı efootball. hem de ücretsiz. o şekilde arayabilirsiniz.

PS 3'te oynadığım Pes gibi gelmedi pek oynanışı vs.

değil zaten. ama ücretsiz oyun o kadar oluyor. fc24 çıkınca fifa 23 ucuzlamıştır, onu alabilirsiniz.

O da yok store'da, ya da ben bulamadım.

Yağ yakmadan ve orada kas dokusu oluşturmadan imkansız. Bende de aynı durum vardı, 1.5 yıl ağırlık çalışma ve yağ oranımı kotta 2 beden düşecek kadar düşürme sonucunda şu an göğüslerim düzgün şekilli duruyor. O yağ yakılacak ve bu 1-2 aydan daha uzun bi süreç maalesef.

İnternetten anlaşmalı boşanma dilekçesi ve anlaşmalı boşanma protokolü bul.
İkisini de doldur. Protokolü ikiniz imzalayın. Dilekçeyi davacı olarak sen imzala. Davalıya eşinin adını yaz.
Dilekçeye ikinizin de nüfus cüzdan fotokopileri ve protokolü ek yap.
Dilekçeyi senin ya da eşinin ikamet kaydının olduğu ilçe adliyesi, aile mahkemesi kalemine teslim ederek harç ücretini yatır.
Verecekleri tarihte ikiniz de mahkeme salonunda hazır olun.
Yanınızda mutlaka ve fotoğraftan alenen size ait olduğu belli olan nüfus cüzdanlarınız olsun.
soracakları soruları uyum içine cevaplayın. Mal paylaşımında bir sorun olmadığın çocuğa kimin bakacacağını protokolde yazdığınızı söyleyin.
Mahkeme sonuna doğru hakim sormazsa bile ikiniz de karara itiraz etmeyeceğinize dair dilekçe vermek istediğinizi söyleyin ki bu sayede harç parasının bi kısmını geri alıp kesinleşmiş boşanmış olarak mahkemeden ayrılabilesiniz.

Tabi en az bir yıl süreyle evli kalmadan anlaşmalı boşanamazsınız.

s2.dosya.tc

1 sene dolduysa, eminseniz,

davayı açtıktan sonra mahkeme kalemine çıkıp anlaşmalı olacak, uğraştırmayacağız, erken gün varsa yazabilirsiniz diyebilirsin extradan

"Mahkeme sonuna doğru hakim sormazsa bile ikiniz de karara itiraz etmeyeceğinize dair dilekçe vermek istediğinizi söyleyin ki bu sayede harç parasının bi kısmını geri alıp kesinleşmiş boşanmış olarak mahkemeden ayrılabilesiniz."

bu kısım çok önemli 1-2 ay kesinleşme süresinden kurtarır

Asma tavana, hatta mobilya altı, televizyon arkası gibi yerlere de uygulanan endirekt aydınlatma konusunda ne düşünürsün?

Seveni çok var. Gözü yormama, ruhu dinlendirme özelliği var.

Şu resimdeki gibi

merkezsiyaset.com

attığınız gayet güzelmiş. özellikle spot ve ortadaki büyük ışık değil de asma tavan / alçıpan ile tavan arasından sızanı gayet güzel. 2-3 konumlu olması da iyimiş. sanırım yarın bir ustayla görüşmem gerekecek alçıpan tavan için. çok teşekkürler

Sizi muayene eden hekim e-nabız verilerinizi görmek isterse sayfanın en başında "Hasta bazı verileri mahremiyet sebebiyle gizlmeştir" şeklinde uyarı yazısı çıkıyor.

öğrenme kolaylığı sağlamak için şiirsel, fonetik sesler eklenerek ezberleniyordu. Hala öyle midir bilemem.

espri şaka işte.

Jelly bear +1
Bence orda ironik bir gönderme var Arapçayı anlamadan okuma işine sallıyor gibi.

Eski bi tekerleme bu. Ben gitmedim ama kuran kurslarında eskiden böyle öğretiliyor diyenler de var. Bu filme özel bir olay değil yani hatta şimdi ekşide bakarken gördüm çalıkuşu kitabında da geçiyomuş

Ben de nundu gibi biliyorum bi teknik aslında bu var yani böyle bir şey.

3m'in koruyucu kulaklıkları var sesi tamamen kesen. Kafamda onunla gezmeyeyim diyorsanız da pasif(ve tabi bütçeye göre aktif) gürültü engelleyici müzik kulaklıkları da var.

Yine 3m'in kulak içi kulaklıkları da var ama uzun kullanımda ağrı yapabilir.

3mnin turuncu kulak tıkaçları iş görür.
www.trendyol.com

Kulak içine giren tıkaçlar bulunduğu yerde kendi varlığını baya hissettiriyor. Ayrıca düzenli olarak uzun süreli kullanımda kulak kanalında ağrı yapıyorlar. Ayrıca siz bunu çalıştığınız ortamda kullanacaksanız çıkar tak yapmanız gerekeceği için hiç pratik olmaz, çıkarması takması ayrı dert. Hem de temiz tutması çok zor ki temiz tutmalısınız yoksa enfeksiyona yol açabilir. Ayrıca temiz tutabildiniz diyelim, sık sık çıkarıp takarsanız kulağınızı tahriş eder. Bu tip tıkaçlar tek seferlik uzun süreli kullanım için uygun.

Kulaküstü kulaklıklar takıp çıkarmak için çok daha uygun kuşkusuz. İş güvenliği kulaklıklarına bakın +1

Valla ben çektiğim doğa fotoğraflarını whatsapp durumda paylaşıyordum ama çok gömdükleri için artık bir yerde paylaşamıyorum:/. Arada eş dosta atıyorum wp'tan ya da artık içime atıyorum:D
Ama reddit'e sardığım bir dönemdeysem nature porn subredditlerine vs de atabiliyorum.

"Instagram'da paylaşmak istiyorum ama hesabım dışarı kapalı."
Disariya acik ikinci bir instagram hesabi acmanin onunde bir engel yok.

VSCO'da paylaşıp linkini biolarına koyanlar oluyor ama onun görülmesi için insanların senin profillerine girmesi lazım.

Ben photos a atıyorum. Paylaşamıyorum. Kişisel hesabım blog gibi.

İnsanlar görünce 'aa' diyip alkışlamıyorlar çünkü.

pexels
500px
flickr

En güzeli Remzi Kitabevi gibi bir kitapçıdaki yabancı dergi bölümünden ilginizi çeken konulardaki dergileri karıştırıp karar vermek.

Bloomberg okuyup dinliyorum. Size de tavsiye ederim. The economist güzel ama belli aralıklarla çıktığı için güncel kalmak zor. Bloomberg son dakika gittiği için günlük hayatta işinize de yarıyor eğer yurtdışı fon yatırımları yapıyorsanız. 3 aylık bir kampanyası var, 1.99 dolar aylık aboneliği. Çeşit çeşit newsletterları var hergün e postanıza geliyor seçtikleriniz. Bunlar da bir çeşit dergi görevi görüyor. Hem de dergi yazılarına göre daha kısa ve işlevsel yazılar.

kredi çıkmayana kefilsiz senetle satış: zorda olan müşteriyi bulduk. pertten toplanmış kimsenin nakit para bağlamayacağı 300 edecek arabayı 500 etiketle koyduk, 250 ön ödeme alıp kalanını da 250+faiz olarak 350-400 tahsil edecek şekilde ayarladık. 300e satamayacağımız arabadan 500-600 para topladık.

balkanlardan başlayın gitsin. Belgrad falan ucuz hem uygun bilet bulursunuz az biraz kovalarsınız

hiiç bişey olmaz korkmayın. hangi ülke onu da söyleyin ona göre fikir verelim. istanbula gelen araplar ne türkçe ne arapça biliyor menüden yemeğe bakıp its deyip sipariş veriyorlar. ben londra'dayken arkadaşım gelmişti 3 kelime bilmeyen adam benim 3 katım özgüvenliydi :D şaka yapmıyorum. adam restoran da hesap isterken elini kaldırıp "i will pay" gibi bişeyler diyordu haha. çok iyidi.

hiç çekinmeyin patlatın gidin. şu cümleleri bilin, başka bir şeye gerek yok

"can i have x" ; x = menü, yemek çeşidi vs
"Is there an X nearby?" ; x = otel, restoran, eczane, otopark vs
"how can i get to the x" ; x yine mekansal her şey olabilir.
"How much does this cost" ; ustam bu bize kaç olur

otele girerken "I have a reservation under the name x" ; x senin adın ve "What time is check-in/check-out?" çekin çekaut saati öğrenme.

son olarak havalimanı polisi için de "Here are my passport and travel documents"

hadi eyvallah bu kadar basit. bir de son trick, sorulara kilit cümleyle cevap verin geçin. "How would you like to pay in cash or card?" dediklerinde "card please" deyin geçin.

Hiç takılmayın dil olayına çat pat konuşun birşey olmaz.
En kotu çok temel cümleleri yazın bir yere gerekirse kullanın.
Gitmeden iyice şehri araştırın, mümkünse en merkezi yerde otel veya airbnb bakın. Ulaşımı minimuma indirirsiniz. Gezmek için rotalar oluşturun. Nereye gideceğinizi ne yiyeceğinizi, ne içeceğinizi planını yapın, hatta Google mapste sokak görünümlerine bakın.

Turla gitmek belki kolay geliyor ola bilir ama her adımınız tura bağlı olacak. Belki sizin görmek istediğiniz yere tür gitmeyecek bunlarıda hesaba katmak lazım.

en azindan google ceviri uygulamasini kullanmayi ogrenin, sikistiginizda yardimci olur.

bu program için yapılmış bir müzik hocam bence

Avatar sonrası olanlar için ayrı bir çizgi roman yapıldı ona bakabilirsiniz.

İlk serideki bazı karakterlerin yaşlı halleri var. Ama bence şans verin, bazı açılardan ilk seriden bile iyi bence The Legend of Korra. Yani en azından o evreni seven biri için gayet keyifli bir dizi

Ben korrayı sevmedim ama gösteriyor tüm karakterleri özellikle katara ve toph

ben de çok sevemedim ama arada eski karakterleri görmek güzeldi. su kabilesi olunca biraz değişiyor karakter vs.

30lu yaşlarımda, daha önce sıfır tecrübe ile halk eğitimin tiyatro kursuna katıldım. Gerçi 3 5 arkadaş beraber katildik o yüzden yabancılık çekmedim ama çevre edinmek açısından güzel oldu. Tiyatro kişiler arası duvarları kırmak açısından eşik atlamaniza yardımcı oluyor bence. Kurs sonunda çok kalabalık bir seyirci grubuna karsi profesyonel bir sahnede oyunumuzu oynamistik. Hemen hemen hepsi hayatında ilk defa böyle bir işe girişen her yaş grubundan kişiler olarak Çok zevk almıştık.

Ancak şöyle bir durum var, ortaya bir oyun çıkarılacaktır çok bağlayıcı oluyor. Zaman yönetimi açısından disiplinli olamayi gerektiriyor.

hayvanlarda ego yok. duygulanmalarını, üzülmelerini tahmin edebiliyorul ama depresyon için yeterli doneleri yok sanırım.

Depresyona girip kendi tüylerinin tamamını yolan muhabbet kuşları gördüm.

İneklerin, sürüden bir ineği kanka edindiği, ayrılma durumunda depresyona girdiği şeklinde bir belgesel izlemiştim.

Bir de HACHİKO filmi var tabi gerçek hayattan uyarlama.

Yani benim bildiğim ineklerde falan ineğin cinsine bile bağlı. Ama bizdeki gibi aylarca yas tutma olayi yok, birkaç gün.

Depresyon; köpeklerde oluyor. Çok saçma sebeplerden psikolojik sorunlar çıkabiliyor.

Ama sizin dediğiniz gibi ölme gibi şeyleri yok. Yani misal bir köpek için uyutulmak ile yaşamak arasında bir fark yok çünkü köpeğin gelecek diye bir düşüncesi yok. Sonuçta her gün aynı şeyi yiyen, her gün aynı topun peşinden 1000 kere koşan her gün aynı yeri görmeye çıkarken kafayı yiyip coşan bir hayvan (köpeğim var).

Ama misal iki köpeği olan ailelerde diğer köpek ölünce falan sıkıntı oluyor. Ya taşındığında bile sıkıntı oluyor bazı köpeklerde.

Muhabbet kuşları giriyor. Hatta depresyon demiyorlar da strese girmiş diyorlar. Böyle olunca hayvan mutsuzken ishal oluyor. Tüylerini yoluyor. Yemekten kesilip ölüyor.

Kediler de giriyor. Detay vereyim: kedim sabah çok erken uyandırıyor diye salona kapattım, yatmaya geçtim. O ara kakası gelmiş ve odadan çıkamadığı için koltuğa yapmış. Ben de gıcığına miyavlıyor sandım ama uyumaya çalışıyordum. Meğerse tuvalete gitmek için miyavlıyormuş. Neyse, bu işte mecburiyetten koltuğa pislediği o gün geçti bir kuytu köşeye ve bütün gün tek lokma yemedi, yerinden kalkmadı. Oyun oynamadı, kucağımdan kalkmayan kedi kucağıma aldığım gibi gidip yine emo gibi hüzünlü hüzünlü takıldı. Tam bir gün sürdü bu. Depresyon bence böyle bir şey.

Evet, memeli hayvanlar depresyona girer.

Sürüngenler (kertenkele, yılan, timsah vs) ve yumurtlayanlar (kuşlar, tavuklar vs) içgûdüsel yaşarlar ve depresyona girmezler. Stres olurlar, geçicidir.

Memeli hayvanların neredeyse tamamında aile kavramı vardır. İnek de, insan da, kedi veya köpek de ailesini tanır. Depresyonun temel nedeni genellikle ailedir. Depresyon genellikle kalıcıdır ve intihara kadar götürebilir.

Darwin ile filan ilgisi yok yazdıklarımın.

Norobilim arastirmalarinda depresyon calisilacaksa depresyon modellenir farelerde. Yemeden kesilir, asili birakilir, forced swim test denen bir test ile karaya cikmaksizin surekli yuzdurulur vs vs. Yani evet, fareler dahil canlilarin, ozellikle de memelilerin buyuk cogunlugu depresyona girer ve norobilimsel depresyon arastirmalari bu olgu uzerinden yapilir zaten.

Cogunlukla bu olgu birden olusmaz, hayvanin caresizligi ogrenip aksinin mumkun olmayacagini dusunmesi-kabullenmesi ile olusur. Bu anlamda pek cok insanin yasadigi depresyonun bilissel modeliyle de paraleldir.

Giriyorlar. İnek'lerin girdiğini biliyorum. Üzülüyorlar, ağlıyorlar.

veganların dediği bu zaten. hayvanlar acıyı hüznü hisseder. yani sadece öldürülmeleri değil, onları kullanmamayı savunuyorlar

Vadi İstanbul’a geçin yakın zaten. Bayağı da mekan var alkollü.

Evet de orasi da cok restoran restoran. Ben boyle gercek anlamda dumduz bar ariyorum

Maslak42 de barock olabilir

@solenkol evet burasi olabilir bak, tenk yu.

Bu arada eksik bilgi vermişim. Ben Türkiye'deyim. Buradan online ödeme yapmam gerekir.

En kolayı telefona yandex go yükleyip oradan istediğin adrese shops arasından çiçekçiyi seçip göndermek. Biraz önce kontrol ettim, Almatı servis dahilinde çiçekçi bulunuyor.
Yalnız yandex go programını Türkiye'den yüklemek biraz çetrefilli, zira Türkiye app listelerinde bulunmuyor. Ama yeni bir gmail hesabı ve vpn ile halledilebilecek bir durum.

Google'dan "interflora" diye arat. Dünya çiçekçi ağı gibi bir şey. Yurtdışına çiçek yollamıştım bunun sitesinden.

Google Translate kullanarak kazakca "Almatı Çiçekçi" yazdım. Yüksek puanlı birkaç cicekciye yazdım. Swift transferi kabul eden birine parayı gönderdim. 2 gün içinde işlem tamamlandı ve siparişi gönderdiler.

Çağdaş sanatlar merkezinde ne var diye bakardım.
Yanıma kitap alıp tenha kahveci arardım.

Güzel bir otelde masaj yaptırırdim. Sonra da kahve ohhh.

Sakarya’da veya tunali’da bi bira icerdim, yanima kitap alip yaninda kahve ya da birayla keyif yapardim, kitapcilari gezerdim, sevdigim marka yoksa alisveris isine girmez, sokaklarda gezinirdim

Büyülü fenerdeyse ve fazla yürümek de istemiyorsam kardeşler uygurda bi makarna yer sonra kakulede kahve içer bir şeyler okurdum sanırım. Dosta gidip milleti de inceleyebilirdim bilemedim

Bir kafeye oturup yanıma aldığım kitabı okurdum.

Kafe kitap

tepkime süresi hızlı bir model seçeceksiniz, ayrıca monitör tek başına yeterli değil.
Evdeki elektrik hattının dengeli olması, ekran kartı, topraklama hattı vs. bunlarda ekran görüntüsü üzerinde etki eder.

iade süresi içerisinde mutlaka, telefonunuzun kamerasını sanki video kaydı yapıyormuş gibi açıp monitörü telefon ekranından kontrol edin, eğer titreme, dalgalanma, vb. gibi durumları aşırı bir şeklide görünüyorsunuz, farklı marka ve modelleri aynı şekilde test edip, bu şekilde kendinize en uygun modeli seçebilirsiniz.

Ayrca , bilgisayar gözlüğü veya ekrandaki mavi rengi azaltan proğramlar kullanabilirsiniz.

Bu testin amacı gözümüzle fark etmediğimiz ancak uzun süre bakıldığında göz yorgunluğu yapan bahsetmiş olduğum durumları telefon kamerası yardımı ile tespit etmek.

henüz meclisten geçmediği için uygulamaya girmedi. önümüzdeki ay geçeceği söyleniyor.

airalo uygulamasını ve planlarını inceleyin. 1 haftalık 1gb interneti 5 dolar gibi bir şeydi en son. farklı paketler de mevcut. üsküp ve kosova farklı ülke gruplarına dahil uygulama içinde, o yüzden sizin biraz daha pahalı olan global paketi almanız gerekebilir. uygulamayı inceleyince sorularınızın cevabını alacaksınız. ancak ülke değiştirecekseniz türk telekomun paketi uygun olmuyor. çünkü örneğin 1 günlük kullanım 240 lira gibi bir şey. ama ülke değiştirince 2 kez kullanmış sayılıyorsunuz.

Airalo çok pahalı gibi, daha uygun fiyatlı çözüm önerisi var mıdır acaba?

turk lirasina endeksli bilira (tryb) tokeni var onu kullanabilirsiniz. bu token icrypex borsasinda varmis ornegin. www.bilira.co

M&S hesabınıza girin, ne kadar mil vermiş bakın, eğer uçuşu işlemediyseniz eksik mil işleme bölümünden eksik mili işleyin.

aşağıdaki mil tablosundan karşılaştırınca business olmadığı anlaşılır.

www.turkishairlines.com

7,7 ile 9,0'un arasındaki farkı biliyor musun? 7,7'de 200 milyon tonluk enerji yayılımı oluyorsa 9,0'da 30 milyar tonluk bi enerji yayılımı oluyor. 10 olursa 1 trilyon 12 olursa 160 trilyon. 160 trilyon tonluk enerji yayılımı aynı zamanda Güneş'ten Dünya'ya gelen 1 günlük enerji miktarına da eşit. O nedenle dediğin gibi bir şey olmamıştır, 7,7 bizim için büyük ama Dünya ekseni için değil.