Ekşi Duyuru

Hocam bir Galatasarayli olarak dünyada alacağım son hisse türk spor takımı hissesi olur herhalde.
Borç içinde yüzen gelirleri başarı odaklı bir sektöre girmeniz bence hata.

Ne zaman satsaniz? Galatasaray uefada iyi giderse ya da süper kupayi kazanırsa belki. Ama bunlar olmazsa daha da kötü olur. Borsa zaten kötü.

Abi iş başka arkadaşlık başka, böyle duygusal kararlarla para işi yönetilir mi aynısnı benim kardeşim de yaptı gitmiş Fenerbahçe hissesi almış, 20 bin lira içeride, kulüpler mali yapısı ve rüzgardan nem kapacak kadar oynak hareketlere gebe olduğu için kulüp hisseleri alınmaz, aldıysan ve zarardaysan ya şampiyon olsun diye dua edeceksin ya da lanet olsun deyip zararına satıp çıkacaksın. Bak ama bikaç gün sonra kupa maçı var alırsa artar biraz alamazsa yine düşer, böyle de kararsız işte kaderi.

Şu an Noel sebebiyle yabancıların işin içinde olmaması piyasayı aşırı sığlaştırmış durumda. Yılbaşına kadar oluşacak sert hareketleri ciddiye almayıp, Bekle Gör politikası uygulamak en uygunu olur diye düşünüyorum.

Duygusal karar vermedim aslinda. Ben ara ara bakiyordum gsray hisselerine, hep bir duzeyde seyrediyordu, baktim ki olmasi gerektiginden fazla dusmus, alayim dedim. Ertesi gunler hemen yukseldi aslinda ama yumruk olayindan sonra hep dustu. Hala yumruk olayinin etkisi devam ediyor mudur bilmiyorum ama.

Gidip baktım; hisse molde maçında cl'ye gidiş garantilenince tavan yapmış (Ağustos sonu). Sonra da öyle yatay alçalıp yükselip devam etmis. O mac tavandan alan kisiler bir daha da ayni fiyati yakalamamis.

Yumrukla falan alakası yok yani. Ki birkaç hisse daha baktim thy falan çoğu o dönemlerde tavan yapip sonra yatay devam etmiş gibi.

yumruk olayı ile bir alakası yok, bir aydır borsa dip yaptı zaten. düşmeyen hisse mi kaldı?

bende bi bakayım dedim,

Hissenin ATH (all time high) 9.40. Sonrasında satış gelmiş ve tekrar yükselirken 8.80 i bir türlü geçememiş. sonrasında 8.80 lar hisseye büyük bir direnç olmuş. Ne zaman geçmek isterse hep satış gelmiş ve altında kapatmış.

7.15-7.20 lerde destek varmış ama kırılmış, sonraki birkaç gün üstünde kapatmayı denemiş ama başarılı olamamış. zaten düşüş ben geliyorum demiş orda. (Geçen hafta)

bugün itibariyle 200 günlük hareketli ortalama da aşağı kırılmış.

Aşağıdaki destekler, 5,75 - 5,20 - 4,80. Bunlardan birinden dönme ihtimali var. ( tabii bist100 endeksi haber akışı bunu değiştirebilir, ya da hızlandırabilir).

bir hisse neden düşer, neden yükselir, ya da ne zaman düşer ne zaman yükselir bunu bilmek imkansız olduğundan. al sat yaparken birtakım kurallar koymak gerekir.

Kendimce doğru olduğunu düşündüğüm birkaç kuralı sizinle paylaşayım,

alım ya da satım yaparken kesinlikle gün sonu kapanışı beklemek önemli. Gün içinde -5 ten + 5 e giden çok hisse gördüm. Bunlar hep silkeleme hareketi, bazen erken davranarak doğru adım atmış olabilirsiniz ama bu hareketi sürekli takip etmek bir süre sonra sizi büyük zararlardan koruyacak ya da kar elde etmenizi sağlayacak.

fiyatla inatlaşmamak gerekiyor. mesela bu hisse 9.40 ta kar satışı oldu düzeltme yapıyor deseniz bile defalarca kez 8.80 leri geçememiş, ve hep altında kapanış yapmış. Bu kesinlikle tesadüf değil ve bu sebepten ötürü FİYATLA İNATLAŞMAMAK GEREK. hata ettiğini kabul edip zararı kesmek en doğrusu. diğer türlü harcanan zaman, büyüyen zarar ve bozulan psikoloji söz konusu.

son olarak hiçbir hisseye all in girmemek ve asla asla maliyet düşürmemek gerek. bu durumda sizi kısır bir döngüye sokuyor, eğer hisse dönmezse zaten elde nakit kalmamakla birlikte zarar da artıyor.


Gelelim bana, ben olsam bu durumda ne yapardım? Maliyetinizi, paraya ihtiyaç durumunuzu ve pozisyon büyüklüğünüzü bilmeden yazıyorum bu durum tüm kullanıcılar için değişebilir çünkü, yaklaşık %5 lik marjı kabul ederek 5.75 seviyelerinin üstünde kalmasını takip ederdim. oradan dönme ihtimali yüksek diye düşünüp beklerdim, orada kırılınca hiç düşünmeden pozisyonu kapatır ve yukarda yazdıklarımdan ders çıkarırdım. Belki sizin için pahalı bir ders olacak ama "borsada fırsatlar bitmez".

Oradan dönerse de ilk takip edeceğim direnç 200 günlük hareketli ortalama olurdu.

Nacizane kendimce hisseyi yorumlamaya çalıştım, bunların hiçbirisini tavsiye olarak almayınız. Sadece bir pozisyon alırken ne kazanırım/ne kaybederim e odaklanın.

Bol kazançlar.

1 milyon TL'ye %53 faiz veriyor bankalar. Borsa bir süre pause gözüküyor. Ytd

Hayatimda hic kisa vadeli borsa "oynamanin" kumar oldugunu para kaybetmeden cozen birine raslamadim. Kaybini ders ucreti olarak say.

"Ne zaman satsam bu hisseleri?"
Bunun cevabini gercekten aramizdan birinin bildigini dusunuyor musun? 1 aya da olabilir, aldigin fiyati 10 sene hic gormeye(de)bilir.

kisa vadeli islemler zararli denmis ancak borsa istanbulun son 10 yilina bakarsaniz uzun vade de zararlisiniz.
borsa istanbuldan uzak durun. kendiniz ve aileniz icin yatirim yapmak istiyorsaniz abd piyasalarini inceleyebilirsiniz.

başvurduğum amerikan okullarının istediği transkript, resmi transkriptin fotokopisiydi. ben fakülte öğrenci işlerine e-posta atıp ingilizce transkriptin fotokopisini pdf olarak aldım. e-devlet'tekinde mühür, kaşe, imza olmuyor; e-imza ancak e-devletten doğrulanabiliyor. bu yüzden kabul edilmeme ihtimali olabilir.

bu arada ikisi arasındaki bir diğer fark da e-devlet'tekinde alttan alınan dersler yazarken, mezuniyet transkriptinde yazmıyor, bilginiz olsun.

Çok teşekkür ederim hocam. Sahiden, işin İngilizce kısmı bir yana böyle bir boyutu da var, onu düşündürmüş oldunuz. O halde ben de pek geç kalmadan aynı yolu izleyeyim.

Setur’dan şaşmayın derim.

Jolly kapadokya turuna gitmiştik guzeldi

anneyle birlikte kesinlikle gap turu öneririrm ama şu anda buz gibidir havalar bilemedim ya.

kapadokya bölgesi de çok güzel orası da olabilir.

biz bütün turlarda ssc tur kullandık. genel olarak memnunuz ama iş tamamen rehberde bitiyor. iyi tur/kötü tur yoktur, iyi rehber/kötü rehber vardır. kesinlikle buna emin oldum.

ben şimdi ssc tavsiye ederim rehber öküzün biri çıkar sonra dersin ki ssc çok kötüymüş. vs. şans işi yani.

süresi içindeyse alabilir ama bitmesine yakınsa maliyeden yenileme isteyebilirler

%90 engelli birine neden süreli verilir ki? Sorunuza gelirsek alabilirsiniz.

vs code ücretsiz burdan indiribelirsin

code.visualstudio.com

ayrıca bunu da öğrenci mailiyle ya da 30 günlük deneme süreleriyle indirebilirsin.
www.jetbrains.com

unity e giriş yapacaksan kendi sitesinde eğitimler var ordan öğrenebilirsin.

www.reddit.com

Burada benzer soruda yüzde 16 gibi bir miktarin düşülmesi gerektigini soylemis.
Bu arada çalışma saati de baktığımda 35-40 denmis, 45 değil.

Neyse sizin soylediginiz maas biraz yüksek gibi aynı firma 21 jaar diye aratinca 17€ çıkmıyor pek.
albertheijnloon.nl

Tabi Hollanda'da değilim, google yapiyoruz :)

evet saatlik maaştır o gördüğünüz. eğer full time çalışıyorsa haftalık çalışma saati genellikle 36-40 arasındadır. hadi maksimum 40 alalım. bu sitede (thetax.nl) hesaplayınca aylık net gelir 2464€ çıkıyor. ilan belki part-time iş için de olabilir, ki maaş saatlik gösteriliyorsa büyük ihtimalle öyle.

ne kadar doğrudur bilmiyorum ama benim de arkadaşlarımdan duyduğum albert heijn'in part time çalışanlarının yaşı yükseldikçe çalışma saatlerini azalttığıydı. yani o 17 euro 36-40 saatlik bir çalışma için mümkün olmayabilir.

40 olsa 2464 vasıfsız için bence çok yüksek miktar ya, keşke afişin fotoğrafını çekseydim. Hollanda average salary olarak aratınca after tax 2500-2700 arası bişey çıkıyor zaten

Hollanda'da minimum wage 11.50€ imis, kasiyer ya da raf dizen isci alsa alsa kurumsal yerde +2,+3 alir max. Takim lideri, sube menajeri yardimcisi falandir o.

mesleğe ve çalışılan şirkete göre değişiyor ama genelde kimsenin pek umrunda olmuyor.

olmuyor pek, piyasada 3-4 sene fazla deneyim sahibi olmak yüksek lisanstan daha değerlidir

piyasa akademik bilgin başarınla değil pratiğinle ilgilenir

Bölüme göre degisir. Bizim bölümde oldukca önemli mesela ama başka bölümlerde çok da önemli olmayabiliyor.

Gerçi bu soruyu sorduğunuza göre zaten çok da önemli değildir; olsa mutlaka bilirdiniz.

Avukatlık için konuşuyorum, etkisi yok.

ozel sektorde bana katkisi maas olarak sifir oldu.
hatta ilk isimi ararken sirf yuksek yaptigim icin 2-3 yerden red yedim.
kartvizitte guzel duruyor, o kadar.

upworkten musteri bulabilirseniz, bence gayet iyi bi platform

Yeni başıma geldi, bence bulaşmayın. Alırsanız da gümrükte takılıyor, DHL bilgilendiriyor süreç hakkında fakat gümrük müşaviri tutmak, noterden bişeyler yapmak gibi şeyler söylediler. DHL üzerinden iade edebiliyorsunuz. Denerseniz kaybınız olmaz ama ek uğraş gerektirmeden teslim alabileceğinizi sanmıyorum.

asıl ürün ücreti önemli. vergileri ücrete dahil etmene gerek yok. sipariş verebilirsin.

ürünün 150 euro altında olması yeterli

amazon satıcısında, amazon her şeyi hesaplar gönderir. fiyat önemli değil 150 euro altı veya üstü. vergisini vs hesaplar, sizden tahsil eder, gümrükçüsüyle halleder.
rahatlıkla alabilirsiniz.

Ürün 150€ altında. O yüzden sorun yok.
150€ üstü için amazon kendi sitesinde bile gümrüğe takilabilir demişler rahatlikla alırsınız demek riskli.
www.amazon.com.tr

"Satın aldığınız ürünün fiyatı ve vergiler toplamı 150 EUR üstündeyse,
Eğer satın aldığınız ürün kitapsa ve ürünün fiyatı ve vergiler toplamı 1500 EUR üstündeyse ürünleriniz gümrükte takılabilir.
Yukarıda belirtilen koşullardan herhangi biri geçerli değilse, siparişinizin nakliye durumuna bağlı olarak aşağıdakilerden birini yapabilirsiniz.

Kargonuzu yine de teslim almak isterseniz ithalat işlemlerini tamamlamak için sizden ek belgeler talep edilebilir. Sonraki adımlarla ilgili olarak nakliyenizden sorumlu kargo şirketi sizinle iletişime geçecektir. Bu hizmet için sizden ek ücret alınacaktır."

gümrükten arayıp ek bilgiler istiyorlar hocam. adres, tc kimlik no. vs. gibi bilgiler.
satıcı amazon ise problem olmuyor. en son 1000küsür euroluk bir ürün aldım yakın zamanda. ondan önce robot süpürge bir kaç tane, banyo armatürü gibi inşaat malzemeleri.

yatirirsin ama zam geldikten sonra gidince o farki istiyorlar, basina gelenlerden biliyorum gecen de burda birisi sormustu hatta ona da ayni seyler yazildi.

benim başıma geldi ben sordum farkı istediler geçen sene, 1 sene bekledim şimdi yine bu soruyu görünce hatırladım randevu bulamıyor muyuz yaa :/

www.eksiduyuru.com

www.sikayetvar.com

www.sikayetvar.com
Haberlere göre bakan geçen sene fark alinmasin demiş ama alinmis misal.

Kısacası fark alirlar.

benim aklıma telif yememek vs. geldi. ne kadar mantıklı bilmiyorum.

Benim bildiğim yeni nesil hiçbir şeye odaklanamadığı için özellikle birinin bir şey anlattığı düz hikayeleri bir dakikalığına da olsa dinleyemiyorlar.

Bu tarz videolar da kişinin videoda kalmasını sağlıyor.

chicha +1 ayrıca uzun süre izlenirse algoritma icabı başka kullanıcılarda da görünsün diye yapılan saçma bir şey olduğunu düşünüyorum, çoğunu geçiyorum ama yine çıkıyor.

bir amacı yok. (çoğunlukla) yapay zeka tarafından dümdüz bir sesle seslendirilen hikayelere görüntü olsun, renk olsun maksat.

kinetik kumdan yapılmış kalıpları dilimleme videoları falan da var, hipnotize ediyor adamı. hikeye bomboş olsa da adam takılıp kalıyor.

@kibritsuyu yok ya normal insan konusuyor ona falan da yapiyolar, muhtemelen odak konusu chicha'nin dedigi gibi.

bunlara hook video deniyor

kisinin ilgisini cekmek icin sektorun urettigi bir sey
z kusagindan inanilmaz ise yariyor. izleme ve tiklama sureleri artiyor

Bir diger versiyonu da bir sey anlatirken alakasiz baska bir sey yapmak.

Antalya'nin gezilecek yerlerini anlatiyor ama makyaj yapiyor videoda. Ya da sacini oruyor alakasiz bir sey anlatirken.

Kimi nereden yakalayip videoda tutabilirlerse artik. Bazisi oyunu izliyor gecemiyor, bazisi makyaja takiliyor, bazisi da dinliyor. Maksat ekranda cok tutmak.

Sirke dondu ortalik :) ama yontem calisiyor

Amazon

n11 veya trendyol'da bazı satıcılara soru kısmından ulaşırsanız hediye paketi yapıyorlardı diye hatırladım.

hipicon

w collectioni beymen yargıcı

Guzel kelimeler dukkanı

Sert olmayan sorusunun cevabi genelde Irlanda viskileri oluyor. 3 kez distile edildikleri icin daha yumusak icime sahipler.

Turkiye'de Jameson gordugumu hatirliyorum. Ama eger varsa Bushmills'in Black Bush'unu oneririm, hafif isli ama bir yandan vanilya kokulu icimi rahat ve makul fiyatli bir viskidir.

Passport Scotch hiç içmedim ama ucuz bir viski olması nedeniyle tadının güzel olmaması normal.

Yumuşak içimli ve uygun fiyatlı (1.000 TL civarına ne yazık ki artık sadece uygun fiyatlı viskiler alınabiliyor) viski için İrlanda viskilerine bakmalısınız. Türkiye'de Jameson, Tullamore Dew ve Bushmills'i neredeyse bütün büyük süpermarketlerde bulmak mümkün.

Aslında konyak daha yumuşak içimlidir, konyak da deneyebilirsiniz. Metaxa (7 Yıldız) görece uygun fiyatlı ve yumuşak içimlidir. Fransız konyakları ise ne yazık ki uçtu gitti.

bell's
nispeten hafif içimli bir viski, fiyatı da uygun baya
bence deneyebilirsin.
(git: eksisozluk111.com)

Bana göre sıkıntısız kafa yormayan fiyatı normal viskinin adi black label. Ne alacaginizi hep bilirsiniz.

Onun dışında irlanda viskileri su gibi gidiyor+1
Zamanında peaky blinders izlerken bir sise bir haftada bitti.

Şekerli diyorsaniz rom bakabilirsiniz. Her rom değil bu arada ama şekerli romlar var (aklima gelen benim sevdiğim ama pahalı el dorado 12 ya da diplomatico reserve exclusif)

Şekerli viski aklima hic gelmedi. Eğer isterseniz gidin ucuz burbon alın (jim beam falan) kokteyl yapın mis gibi.

Dimple ... genelde sek içilir, buz bile olmadan keyifle içebilirsiniz. Yanında da bitter çikolata. Afiyet olsun.

bushmills ve singleton içmesi çok rahattır

white horse, ballantines, famous grouse, jameson ilk akliima gelenler.

Jack Daniel's Gentleman Jack, oldukça lezzetli.

Viski - Glauk
Rom - Bumbu

Hafif ve damakta kısa, içimi gayet kolay bir kanada viskisi tavsiye edeyim ben de. J.P Wiser's.

Bunun 10 yıllığı carrefour'da indirimde sanırım şu an. 650 civarıydı yanlış hatırlamıyorsam.

Black label, singleton,

O fiyat aralığında single malt olarak the glenlivet the founder's reserve ve the singleton off dufftown fena değil.

Çok teşekkürler herkese

jameson senin ilacin kral. bildigin tatli.

Birkaç kısa mesafe koşucusuyla maratoncu fotoğrafına baksan sorunun cevabını bulabilirsin aslında.

İlk fotoğraf 100 metreci, Diğeri maratoncu

kosugazetesi.com
s3.eu-central-1.amazonaws.com

Mirketin dediği doğru;
Sprinterlar uzun süre koşanlardan daha kaslı olurlar. Bunun sebebi de aslında ikisine gereken şeyler farklı zaten.

Ama bu demek değil ki sprinterlar ya da bisiklet sürenler sadece bunu yapıyor. Tabiki hayır. Merak eden usain bolt'un antrenmanlarina bakabilir. Çoğu spor salonunda ağırlık antrenmanları yapıyor yani.

Kısacası bisiklet süreceğim böyle kaslarım olacak diye düşünmeyin yani.
Bakın lance Armstrong Misal antrenman programı;
trainsmooth.com

Neyse yüksek direnç/patlayici antrenmanlar kas için uzun süre düşükten daha iyi arastirmalara göre.

Deneme süresi 2 ay. 2 ayda ihbar tazminatı hakkı olmaz. 2 ay içinde olduğun için bir anda çıkarabilir ama izin verip vermedim diyorsa haksız fesih olabilir.

Haftalık çalışma saati 45. Fazlası mesai ücreti gerektirir.

İşe giriş geç yapıldığı için şikâyet edebilirsin. Sigortasız çalıştırmış oluyor.

Edit: 1 Kasım'a göre 2 ay olmamış oluyor.

10 ekimde başladım, bugün 24 aralık, iki ay aşılmış durumda. ama sigortalı olarak 1 kasım, onu mu kastettiniz?

gitmen iyi olur
23 günlük maaşı ve fazla mesaileri istersin
onlar da alacağı yoktur şeklinde bi şey imzalatır
sigorta girşimi doğru yapmamışsınız şeklinde üstü kapalı diretebilirsin

Abi kafede çalışıyorum demissin. Türk servis sektörü sömürü üzerine dayalidir ve bundan ucuzdur. Insanlarin hakkı verilen bir sektör olsa bu kadar ucuz olmazdi zaten.

Ben fazla mesai almana yüzde 1 sans veriyorum. Patronunun da sigorta konusunda korkacagini da sanmiyorum. Ama bana kalsa kesinlikle hakkını ara, öğrenmiş olursun. Sadece kafelerden falan bir şey bekleme yani. Bunlar senin gibi paraya ihtiyacı olan insanları somuren yerler yüzde 95.

ikincisi için yazıyorum; sigortanın yapılmaması ya da eksik prim günleri için bulunduğunuz yerin iş mahkemesinde davanızı açabilirsiniz, geç kalmadınız. o tarihlerde çalıştığınızı mutlaka ispatlamanız lazım yalnız. diğer çalışanlar tanıklık edecek mi? (komşu iş yerlerindeki tanıklar da dinlenir) kamera kaydı veya o günlerde çalıştığınızı delillendirecek bir şey varsa kesin olarak kazanırsınız zaten.

burada kazancınız maddi olarak çok bir şey ifade etmez belki ama karşı taraf için ciddi masraf olabilir ve uzlaşma yoluna gitmek isteyebilirler. bir avukat aracılığıyla dava açarsanız vekalet ücreti, mahkeme masrafları, karşı tarafın avukatının vekalet ücreti derken hesap kabarır. bunlar sizin için de ilk etapta masraf olacak mahkeme için delil gider avansı vs artı olarak avukatınızın vekalet ücretini ödemeniz gerekecek. (tanıdık bir avukat arkadaşınız varsa kesin kazanacağı bir dava olduğu için yardımcı olabilir. bu durumda sadece noterden çıkaracağınız vekalet belgesi ücretini ödersiniz fazla bir şey tutmaz)

konuşup anlaşılabilen tiplerse dava açmadan finalde ne olacağını iyice bilmelerini sağlamanız lazım. dava sonucu atıyorum 100 bin masrafları olacaksa 50'sini sana verip uzlaşma yoluna gidebilirler.

ayrıca davayı kazanmanız durumunda ssk'dan da ceza yiyecekler. yatırmadıkları her gün için -bu kısmı tam bilmemekle beraber iki ya da üç katı- prim ödeyecekler.

bu davayı kazandıktan sonra da tazminat davası açarsınız :) çok uzun sürer bunlar ama 2 belki 3 yıl. amacınız uzlaşmak ve en azından biraz kazanç sağlamak olmalı. sonuçta bir haksızlık var ortada.

maaşını aldıktan sonra sigortasız çalıştırdığı için sgk'ya şikayet et.

Deneme süresi diye bir şey yok, 6 aylık çalışmaya kadar 14 gün süresi var.
Seni bugun kovduysa ya 14 günlük maaşını verecek ya da 14 gün sonra kovacak. o sürede de sen çalışıp maaşını alacaksın.

Ayrıca firmaya 20 günlük sigorta yatırmadıgını belirt.

Asgari ücretin aylık primi 4.359,73 TL sen 20 gün primim eksik 2.906,48 TL diyip, 3.000 TL iste ben de bunu gidip eksik gün primi ödeyecegim dersin. Vermezse zaten bu tutar kadar ekstra ceza alır.

Güncelleme: Dün arabuluculuk davası açtım, hakkımı aramaya çalışacağım, hesaplarıma göre 20.000 TL alacağım var.

Kullanıyorum. Sorun yaşamadım.

Sorun yok. Kullan.

çeyrek final real

tr.wikipedia.org

sorunun cevabina ek olarak, eger CL'de bir final, hatta yari final bile olsaydi bunu surekli duyardik zaten, bunlar UEFA kupasindan cok daha buyuk basarilar olurdu.

uefa kupasından sonra real madrid'i yenerek süper kupayı da aldı.
sonraki sezon şampiyonlar ligi'nde o sezonki statüye göre iki guruptan da çıkarak real madrid'e karşı ilk maçı 3-2 kazanmasına rağmen deplasmanda 3-0 yenilerek çeyrek finalde elenmiş oldu.

bir sonraki sezon yine gruptan çıktı ama ikinci turda elendi.

2012-2013 sezonunda yine aynı skorlarla çeyrek finalde real'e elendi.

İkisini de kullandım, aralarında büyük fark yok. Renklerin pigmenti yakın. Zaten iki seri de başlangıç için en fazla önerilenlerden.
Dr aquafine ile başlayabilirsiniz. Renklerle oynamayı öğrenene kadar renk skalası geniş bir set avantajlı olur. VG katmanlı boyama yaparken opaklığından dolayı bi ihtimal zorlayabilir. Rowney daha yumuşak. Çalışması kolaydır.

Havaalanı metrosu - Gayrettepe aktarması halen aktif olmadı diye biliyorum. Mecidiyeköyden metro ile Kağıthane, Kağıthaneden havaalanı metrosuna binebilirsiniz

bankaya göre değişir. denizbank veriyor 52yi.

Bir ara bir yerlerde okumuştum.

Bankalardaki mevduatın %70,3 ü mudilerin %0,6 sına aitmiş.

Yani öyle çok yüksek faizler konuşulurken genelde o Binde 6 nın aldığı faizlerden bahsediliyor.
Siz üzerinize alınmayın.

Bizzat gidip musteri temsilciniz ile gorustugunuzde insiyatif kullanip ozel oranlar verebiliyorlar.

bankaya gidip, benim 5 milyon tl param var, Falan banka %50 veriyor diye pazarlık edebilirsin. O oranı vermeseler de yakınını verirler.

Eğer bankacı ben biliyorum o kadar vermiyorlar %49 veriyorlar derse BDDK'ya şikayet etme hakkın var. Bankalar birbirleri ile faiz oranı bilgisini paylaşamıyorlar. Yasak.

Sayıları örnek verdim. Yalnız benim 20 bin liram var ne diyorsunuz/veriyorsunuz dersen cüzdanına koy derler. Pazarlık edebilecek mevduatın olması lazım.

Benden herhangi belge istemediler. Bir süre sonra vergi levhası oluştu indirdim.

amazon.com.tr'ye de bak. ben yazın türkiye'de 4.500'e satılan mizuno'yu, amazon'dan 2.000'e aldım. yurtdışından (italya) geldi, ama iade hakkın falan var.

Boynere bak. Uygulamada çark var orda indirim kodu oluyor veya app15 app20 kodlarını dene bazen bunlarda çalışıyor.

hayır

Hücresel veriyi kapatıp gelen aramaları cevaplamamanız yeterli. Böylece banka vs.den gelen SMSleri ücretsiz alabilirsiniz.

Ben bazen pirinç patlağı disklerinin arasına fıstık ezmesi + bal/reçel sürüp sandviç yapıyordum, taşıması da kolaydı.

Ben ekmeğin arasına zeytin ezmesi sürüyorum haşlanmış yumurta ve biraz da beyaz peynir. Ezme yerine zeytin de yediğim oluyor ama bu üçlüye tapıyorum hdjfjfjf ama yumurta olayı sıkıntı tabi bizim ortamda başka yiyenler de olduğu için kimse rahatsız olmuyor:)

yumurtalı omlet yerine nohut unlu omlet, hem bozulmaz hem kokmaz, hem tok tutar, hem besleyici, internette tarifler var, yanına da domates salatalık, peynir, zeytin
youtu.be

ikinci öneri hazır yufkadan ıspanaklı (ya da neyli seviyorsan) gözleme
youtu.be

hazır lavaş alıp ister mantarlı ister karışık sebzeli dürümler olabilir
youtube.com

mercimek köftesi, patates salatası gibi şeyler yanına yine kahvaltılıklar


hocam sen biraz çeşit biriktir, hep aynı şeyleri yemek kısa zamanda bıkkınlık yaratır

Bir kenarından yarılmış somun ekmek arasına soğumuş 2 haşlanmış yumurtayı dilimle ve parça parça yerleştir.sebzeleri ufak doğranmış salatayı da ekmeğin içinde dağıt.
Tabi salataya pul biber ve tuzu tabi baştan eklemek lazım.
7-8 siyah zeytini de ekmek içinde yaydıktan sonra dilimlediğimiz beyaz peyniri de ekleyelim ve ekmeğimizi kapatalım.

Bu tarif 2 şekerli çaysız asla gitmez. İş yerinde fast food olmadan, mideye yaşatılacak yegane varoşluk ve neşe kaynağı işte bu.

İş yerine daha götüremedim ama evde fırsat olduğunda yaptığım bir şeydir.

Ben olsam sandviç ekmeğinin içine koyduğum şeyleri değiştirirdim. Dana jambon, hindi füme, eski kaşar, ezine peyniri vs.

Bir de her sandviç ekmeğinin tadı aynı olmuyor onu da arada değiştirmek faydalı olabilir.

Allah aşkına haşlanmış yumurtalı bişeyi ofiste yemeyin.kokudan kusacak gibi oluyorum.

@morfeus emmi

evet, yumurtayı sevmiyorum zaten, bundan sonrası için belirtmiş olayım :)

benim için alternatif kahvaltı etmemek olmuştu, zaten 12 gibi öğle yemeği olunca hiç eksikliğini hissetmemiştim. keşke daha önce bıraksaydım kahvaltı etmeyi diye düşünmüştüm :)

Wasa üstüne krem peynir sürüp yemiştim bir dönem.
Bir dönem de tüm kahvaltılıkları ufak bir kaba doldurun ofiste yiyordum. Ekmek simit vb gerekmesen doyuruyordu

@morfeus emmi +1 kahvaltı veya öğle yemeğinde kokan bir şey getirmeyin ya. Lütfen.

-füme somon dilimli kruvasan sandviç ve tarçınlı matcha çayı
-sade poğaça ve vişne suyu
-fıstık ezmeli yulaf unundan krep ve limonlu zencefilli detoks içecek
-çikolatalı açma ve soğuk çay

overnight oats

Kronik olmasa da sikca rastlanan bi durum macbook'larda. Darbe falan almasina da gerek yok, masanin ustunde dururken birden de olabiliyor. Cikma ekran bakabilirsiniz.

Ben ekran tamir fiyatini dusup bozuk haliyle satmistim.

Ekran mı gitmiş? Ben ekran kartı diye düşünmüştüm.

Valla o donem baya arastirmistim, display connector bozuluyor sanirim. Tamir icin de bi kac yer baktim ama bulamadim, hepsi degisim teklif etti.

Macbook pink screen falan yazinca yabanci forumlarda cok cikiyor. (Bi kac tane software cozum onerisi var. Onlari da bi deneyin ama zor)

Harici ekran bağlayıp deneyin ekran mı ekran kartı mı diye.

Napolyon’un bir kumandanı savaşı kaybetmiş. Süklüm püklüm karşısına çıkmış. Napolyon, “niçin bu savaşı kaybettin” diye sormuş? O da “bu savaşı kaybetmenin 40 nedeni” olduğunu söylemiş. “Peki” diye sormuş Napolyon, “bu nedenler neler?”… Kumandan da “bir, barut yoktu” demiş. O zaman Napolyon da “tamam” demiş, “gerisini anlatmaya gerek yok”.

Fıkra değil. Gerçek.

Gazi Osman Paşa ve Plevne savunması.
Cephane bitince kale teslim oluyor.
Dünya tarihine geçmiş bir savaştır.

Kepek değildir o, seboreik dermatit olabilir.

vichy dercos anti dandruff

www.youtube.com

Bir önceki cevaptaki linkte karbonat içilmesi önerilmiş. Karbonat baz dır. Mide suyu da asit. Asit ve bazın karışmasıyla nasıl bir tepkime olacağını görmek istiyorsanız lavaboya bir miktar karbonat döküp üzerine sirke dökün. Öyle bir tepkimeyi midenize yaşatmak istiyorsanız siz bilirsiniz ama zararlıdır.

Abla, bir yerlerde duyup uygulamış, (bkz: https://eksisozluk1999.com/entry/4657709 ) yaşayıp, kaldırma kuvvetini bulan Arşimet gibi hamamdan fırlayıp videoyu çekmiş.

Saç ve sakalınızda ne olduğunu ve hangi şampuanın iyi geldiğini arkadaşlar yazmış. Başka markaların da aynı işi gören şampuanı var. İlk bir hafta her gün uygularsanız faydasını görürsünüz. Sonra haftada iki güne düşürün. Saçta sakalda köpürttükten sonra 5 dakika bekleyip öyle durulamanız gerekiyor. Devamında haftada 2 günden fazla kullanırsanız faydadan çok zarar görürsünüz.

Derinin havalanmasının işe yaraması nedeniyle sakalınızı kesmenizi öneririm.

Fazla baharatlı yiyeceklerden ve stresten uzak durun. Kaşımamaya gayret edin. Duş veya yüz yıkamasından sonra çok iyi kurulanın. Kulak içi, kulak arkası, kaşlar sakal ve bıyığınızı asla nemli bırakmayın.

Mirket +1
Yıllardır böyle birileri şu çözüm bu çözüm diye çıkıyor da yok yani. Geçen redditte de çözüm buldum alkolu bıraktım demişti. Millet de ulan ben alkolu bıraktım hiçbir şey olmadi ya da hayatimda alkol içmedim diyordu. Bu karbonat olayi da yıllardır konuşuluyor da öyle herkeste ise yarayan bir şey de değil. Sonra bilmem ne yağı iyi geliyor diyen oldu sonra o iyi gelmiyor dendi.
Kısacası lanet bir hastalik ve mükemmel bir hayat yasamadan yok çözümü. Bana Fransa'daki dermatolog zen olman lazim dedi de hiç hap falan vermedi zen olmak için...

eczaneden Ketoral (şampuan) alıp deneyebilirsin. (Neutrogena T-Gel de çok işe yaramıştı bende, şu an arada onu kullanıyorum) Zaten büyük ihtimalle ara ara değiştireceksin çünkü bugün işe yarayan şey birkaç ay sonra işe yaramayabiliyor. Şampuan değiştiriyorsun o işe yarıyor falan. Kaşlarımda da oluyor benim, nemlendirici bişeyler sürünce geçiyor, Neutrogena'nın kremleri var veya Arko olabilir.

Mevsim geçişlerinde çok azıtıyor bende. Sonra rahatlıyor. Çok kötü olursa doktor bir krem yazabiliyor ama ben bir sefer dışında kullanmadım, maddesinin bir adı vardı hatırlayamadım şimdi. Deriyi incelten zararlı bişey aslında.

e-sim şuanda en popüler seçenek. telefonunuz destekliyorsa bunu düşünebilirsiniz. hem en ekonomik hem en pratik yol bence bu. onun dışında kısa süreli bir seyahatse ve mevcut hattınızı kullanmanız gerekiyorsa tarifenizi günlük 200 tl civarı fark ödeyerek kullanabiliyorsunuz.

kendi hattını kullanabiliyorsun aynı tarife üzerinden günlük ekstra ücret ödeyerek veya gittiğin yerin bim tarzı marketinde ucuza hat alıyorsun. tabi seyahat için konuşuyorum.

e sim olayı benı perişan etti, nedne beceremedım anlamadım ama çekmedi, sürekli kitlendi, dönünce de hücreselimde sorun yaşadım bence en mantıklısı operatorune gore para odeyıp orda rahat rahat kullanmak

havaalanlarinda otomat oluyor oradan hat alabiliyorsunuz haftalik aylik paket icinde hazir sekilde.

ben genelde ilk gun icin tr hattimdan paket aliyorum ne olur ne olmaz diye, gidince orada vodafone falan magazadan hat aliyorum

Mevcut operatörümün haftalık 1gb paketini alıyorum.100₺ gibi bir fiyatı var.Kalacağım yerin wifili olmasına dikkat ediyorum.1 gb dışarda mekan googlelamak ve navigasyon için yetiyor.Aramaları da yine internet üzerinden yapıyorum.

italya gümrük polisinin bırak doküman kontrolünü soru sorduğuna bile şahit olmadım henüz :) hatta surata bile baktıkları çok görülmemiştir :)

soruna cevap olarak gerek yok. çok kıllanırsa zaten pnr numarasından kontrol ettirir

Eğer yurtdışında minimum 2 sene yaşamamışsan zaten aslında dil bilgin yok demektir. Refleksif cevap veremezsin, konuşulanı anlamazsın. O açıdan çok normal.

Uçak biletleri için yapmanız gereken bir şey yok. Pasaport polisi soru sorabilir, ne zaman döneceksin diyebilir nerede kalacaksın diyebilir. İngilizce bilmeniz şart değil, orada illa ki yardımcı olacaklar çıkar.

Sorun yaşamazsınız özetle.

Google translate varsa sıkıntı yok, gümrük polisinin de bişey Sorduğunu hiç görmedim ama sen yine de otel rezervasyonun dönüş uçak biletinin çıktısını al yanına, sorarlarsa gösterirsin.Yol ve ulaşım konusunu da Google Maps ile çözersin.

Hocam Google translate uygulaması ile evlenen insanlar gördüm torun sahibi olan falan o yüzden eglenmene bak

google translate yükle offline olarak türkçe italyanca ingilizce indir oradan en kötü yarım yamalak da olsa çevire çevire anlaşırsın.

E-devlet üzerinden başvurabilirsiniz. Arama kısmına tüketici hakem diye yazın çıkar

Üstüne ekliyor.

Bu arada komisyon değil bu yani, satış.
Alış fiyatı + bütün lojistik masraflari (gümrük vs dahil) + vergiler + çalışan masraflari vs vs diyip üstüne kari koyup satiyorsun.

yurtdışından 3e alıp yurtiçine 5e satıyor.

tavuk üreticisinin verdiği fiyattan nasıl kessin? üstüne ekliyor. komisyonculuk hep üstüne eklemektir zaten. basic ticaret budur.

Komisyon nasil oluyor;
Üretici diyor ki bana 500 tane satacak yer bulup sana yüzde 10 komisyon.

Satin alan diyor ki bana 500 tane şu fiyattan bul sattığımın yüzde 10u senin

Burada aracilik yapanlar var, onlar böyle komisyon alir. Ama ithalat ihracat komisyon almıyor yani.

@logisticsmanager, fakat aradaki firma kendisi alim yapmiyor, komisyon degil mi? yani tum ithalat ihracat firmalari, veya ithalat ihracat yapanlar urunu kendileri mi satin aliyorlar once? tam anlamadim.

Komisyon gibi bir şey yok. Senin ithalat şirketin varsa satmak istediğin ürünü satın alırsın. Yurt içindeki şirketler de senden satın alır. Yurt içindeki şirketlere satış fiyatlarını sen belirlersin. Yurt dışından bir ürünü 1 dolara aldıysan, Türkiye'ye getirdiysen yurt içindeki şirketlere istediğin fiyatlardan satabilirsin. Zarar etmemek için satın aldığın fiyatın üstüne eklemen gerekiyor. 1 dolara aldıysan 1 dolara satamazsın.

Al hocam bak burada daha çok aciklama var
www.muhasebetr.com

Senin aradığın ihracat komisyonculugu gibi.

Kısacası normalde hayır. Alıcı ya da satıcı değildir, aracilik hizmeti faturası falan olur.

Ama senin sorduğun gibi yapan da var. Yani aslında bir sürü çeşit ticaret türü var yani.

Bugün adam ben misal kamyon başına 5 bin Euro alırım da der, kardan yüzde 20 de der, her ay is yapsak da yapmasak da bin Euro alırım da der.

673
Rebak?? Can....??
12 Fen (sınıf sanırım)
(G)alata(S)aray (L)isesi??

ek: www.oktayaras.com

yukarda isim yazıyor,
12 fev yani février 12 şubat galatasaray lisesi

Çok teşekkürler. Bir de ismi çözsek götürüp vericem ailesine veya yaşıyorsa kendisine :)

Soyad camorza falan olabilir mi? İsim parlak sanırım.

İsim Arbak İlk harften emin değilim
Soyad Lomoc.. Son harfleri okuyamadım.

sanırım bulduk
www.facebook.com

İki gün önce Macrocenter'dan aldım, Migros'ta olması olası. Sarıyer'de yaşıyorum, pek çok tekelde gördüm.

Macrocenter'da gördüm bugün. Büyükçe tekellerde de bulunuyor bu seriler

1 karattan büyükse, sertifikası vardır, sertifika ile birlikte büyük kuyumcular iyi bir fiyat verebilir. Sertifika yurtdışında da işe yarar.

1 karattan küçükse, satmanız bile çok zor.

Hangi ses ve görüntü video kamera gibi mi, yoksa dijital bir video/sesi capture etmek gibi mi?

Amacınızı yazarsanız makul spesifik bir yanıt gelir.

go pro gibi aksiyon kamera

Gizli kamera
Bebek kamerası
Güvenlik kamerası

arkadaşınızda vekaletiniz varsa verir yoksa vermez.
nüfustaki çalışan biri görmediği tanımadığı biriyle telefondan talimat alıp onun adına iş yapmaz.

en güzel bulunduğunuz yerdeki nüfusa gidip oraya dilekçeyle başvurmanız, onlar sizin dilekçeyi işleme koyup ehliyetin bulunduğu müdürlükten isteyebilirler

Ehliyetin kişiye tesliminde süreç kayıtlı olduğunuz ilçe nüfus müdürlüğünde bitiyordur. Türkiye gibi bir yerde onuçoradan sizden başkasının alabileceğini düşanmeyin. Kimse kargoya vermez.

Mozaik pastalı cheesecake: www.beyazfirin.com

Ortası
Beyaz peynir veya labne
Yumurta
Un
Cheesecake hamuru

play.google.com

Ventusky

play.google.com

samsung'un hava durumu. ibm'in the weather channel'ından alıyor verileri. meteoroloji uygulaması yaşadığım yerdeki hava durumunu zamana göre güzelce özetleyip raporlamıyor bu uygulamadaki gibi. ayrıca yandex'in hava durumu da güzeldi diye hatırlıyorum.

www.sahibinden.com

bunun gibi ürünler anca.

Ülke neresi? Yani miktara göre nakliyeci daha ucuz olabilir.

Mantıken gittiğiniz ülkeye göre bakmak lazım. Elektronik Türkiye'den ucuz olan yere elektronik götürmek mantiksiz ki hızlıca eskiyen bir şey. Satip oradan yenisini almak genelde daha mantıklı.

Ülke İsviçre. Nakliye firmalarının mobilya taşıdıkları biliyorum ama az miktarda eşyaları kabul ettiklerini bilmiyordum. Onu bir araştırayım, teşekkür ederim.

@janisser; bu noktada parsiyel yükleme yapan firmalar var. Misal ayda 4 kere çıkıyor. O 4 kerede sizden 5 parca, baskasindan 4 parça alıyor falan bir kamyon yapiyor.
Yani süre baskisi yoksa bulursunuz.

Bu arada İsviçre'de elektrik ürünleri ucuz.
Fransa'da yaşayan biri olarak tekstil dışında pek önermem.

Avrupaya minivan diye tabir edilen Sprinter ,Ducato tarzı araçlarda metreküp hesabıyla parsiyel eşya taşınabiliyor.Facebookta bu işi yapan şöförlerin/firmaların grupları mevcut.Uluslararası minivan/minivan transport diye aratırsanız çıkar.

Biz geçen sene taşındık İsviçre'ye; büyük eşyalar gelmedi. tum mutfak eşyaları (elektronik olanlar da dahil, çünkü alalı daha bir sene olmamıştı), giysiler, kitaplar, pikap, sevdiğimiz süs esyalari vs gibi ivir zivir, havlular, nevresim takımları dahil ortalama büyük 20 koliydi. Bir de eşimin çok sevdiği bir orta sehpa vardi (biliyorum tuhaf ama satranç takımı vs çıkıyor içinden). Halıları da büyük eşyalara uygun seçip Türkiye'den aldım.

Az eşya da goturseniz, çok eşya da goturseniz açılışta bir gümrük fiyatı var; İsviçre diğer Avrupa ülkelerine göre pahalı. Sanırım 400 frank civarıydı bu ücret. Üzerine bizim kolilerin metrekupunu hesaplayıp fiyat verdiler. Koli ve eşya artrikca daha ucuza geliyor tabii. Bizimki az esyaydi. Totalde 800 frank civarı bir para ödedik tüm işlemlere. Memnun da kaldık. Ve bu goturduklerimkzi 800 franka İsviçre'de almamız mümkün değildi.

Teşekkür ederim cevaplar için, bilmiyordum bu seçenekleri. Gerçekten iyi oldu.

Ferrero ideal. Düşünce önemli zaten, ne verildiği değil.

uçuşanlar kulukçadaki yavrularıdır belki. bir daha kendiniz temizleyin dip köşe. bakliyat aldığınız yerde de sıkıntı olabilir çözemeyenlerin bence sıkıntısı bu

bakliyatın herbirini bir gün boşaltıp güneşe serin. Hepsini aynı gün yapmayın ki hangisinin güvelenmiş olduğunu tespit edebilesiniz. Güneşte güveler uçar gider, kalanını kavanozlayın ki birbirine bulaşmasın.

Böceklenmiş olanı pişirmeden önce ıslarsanız, yenmiş olanlarla böcekli olanlar su yüzeyinde kalır. Onları atıp kalanını yersiniz. Eskiler öyle yaparmış. Ama benim midem kaldırmaz derseniz hepsini kuş yemi yapın.

Kapalı ambalaja nereden geldiler derseniz eğer, yumurtalar zaten bakliyatın içindeymiş.

Defne yaprağı koyarsanız uzak dururlar derlerse de denemedim, bilmiyorum.

Anlık görüntülere takılmamak gerek. İnsan, bir anlık karar ile de intihar edilebiliyor.
Böyle insanlar kendisiyle sürekli konuşma halindedir.
Çıkmaz bir sokakta sürekli bir yol, çıkış aramak gibi gir hal..

Dinimize göre ise intihar eden rahmetten umudunu kesmiş gibi bir hal içindedir. Kişi öldürmekten bile büyük bir günah ve görünürde bu dünyadaki dertlerden kurtulmak isteyen kimsenin ahireti daha fena olacaktır. Ne şekilde intihar edildiyse o şekilde azap görecektir.

(iradesine hakim olamadan intihar edenler bunlardan ayrı değerlendirilir)

Bu konuda uzmanların görüşü ise çoğunlukla intihar çevresel sebeplerle gerçekleşiyor.

konunun özünden bir yana, chester hasta. bir gün önce belki bir an önce çok mutlu, birkaç gün önce katıldığı bir podcast var. Oldukça neşeli ve geleceğe dair konuşuyor. Chester'in hastalığının tanısı zaten bu. Tahmin edilebilir bir durum değil bu.

Aslında intihar etmeye karar verince insanlar bir plan yaptıkları ve acıları sona ereceği için mutlu olduklarını okumuştum.

Çocuğu olan birinin intihar etmesi bencillik gibi geliyor. Ama zaten ruh sağlığı yerinde olan biri intihar etmeye kalkmaz. Hayatından vazgeçen biri etrafını nasıl düşünsün.

insan en sevdiği ve en değer verdiği şeyden vazgeçiyor, o yüzden geride kalanları umursamaması normal değil mi?

toprağı bol olsun belkide bipolar hastalığı vardır.

Bencillik demek subjektif bir yorum. Psikolojide bir sürü teorem var ama kesinliği ve netliği tabi ki bilinemez. İntihar edicek bir kişinin bunu planladığı genel kanıdır. Ancak anlık olanlar istisna gibidir. İntiharı düşünen kişi intihar edene kadar illa ki fark edilmeyi bekliyor, ve belirli işaretler veriyor. Tabii bu işaretleri kendi bildiği için diğer insanların anlaması zor. DÜZELTME Eğer psikozsa bunu tahmin etmek daha belirgin ancak nevroz da fark etmek daha zor.

Bencillik konusuna gelince, insanların ne zorluklar yaşadığını tabii ki bilemeyiz ama bir insan arkasında büyük sorunlar ve bellirli dertler bırakıyorsa bence bencilliktir.

Yakın zamanda aile yakınlarımdan birisi intihar etti. İki tane çocuğu var büyüğü daha 10 yaşında var yok
Bence büyük bencillik. Sorun sıkıntı ne olursa olsun çözülebilir. ( ki bizimkinin bilinen maddi manevi bir sorunu yok hatta çevresinde sevilen, çalışkan, uyumlu diye takdir gören birisi).
Hiç bir sebep o iki yavruyu boynu bükük bırakmak için geçerli olamaz benim gözümde.
Bir derdi vardı belli ki içinde, bir de can borcu Allah'a, ödedi ve kendi kurtuldu. Kalanlar bir ömür travma yaşayacaklar.

kardeşlerimden biri eşiyle birlikte intihar etti, ikisini de ben buldum. bundan dört yıl sonra da diğer kardeşim intihar etti, ben teşhis etmek zorunda kaldım. ilk yıllarda bana böyle bir travma bıraktıkları için onlara çok kırgın ama aslında çok öfkeliydim. ancak zamanla onları anladım, asla hak vermedim ama anladım. o an bunun idrakinde olamadıklarını, muhakeme güçlerinin zayıf olduğunu, olması gerektiği gibi çalışamayan bulanık bir zihinle hareket ettiklerini anladığınızda bencillik gelmiyor zira her ne kadar kendi kararı gibi görünse de onun irade göstererek yaptığı bir şey değil intihar.

bazı yazar çizer, entelektüel tayfanın intiharlarını romantize ederek dillendirenler, paylaşanlar, sanki çok matahmış, varoluşsal sancıları çok derin olduğu için bu yolu seçmişlermiş gibi ağdalı ağdalı anlatanlar çok ama çok da daha bencil ve dahi tehlikeli bence.

Her gün yüzüm gülüyor. Ama içimde neler dönüyor kimse bilmiyor. Bu bir lanet gibi. Aklından atamıyorsun. Sonrasını da pek salladıklarını sanmıyorum.

Öyle trende :(
Nefret ediyorum hiç sevemedim. trilyon tane markasi var en iyisi 5/10 puan. O kadar kötü.

ek olarak kiloya vurunca çok pahali (ortalama iki kati normal filtrenin) ve ekolojik olarak da kötü (eğer kendi podunu yapmiyorsan ya da doğada çözünen degilse).

Ama günde bir kahve içen biri için kabul ediyorum ki ideal.

Neden ideali söyliyim (mobildeyiz malum);
Kapsulu ustten koy, kapagi kapat. Tuşa bas. Kahve hazır, bu kadar. Sonra kapsülü çöpe at hatta hazne dolunca at hepsini falan.. yani hazirlamasi hizli, temizliği basit.

Gunaydin, aslinda yeni degil. Pazar oldukca buyudu. Artik her marka bir de kapsul secenegi cikariyor cunku arz var. Bizde pedli kahvelerdenden yok cunku makinasi yok satista. Ben tadini ve kahve kalitesini de cok seviyorum ozellikle bazi markalarin. Ama bunun da kotuleri var tabi toz kahvede oldugu gibi. Temel tercih sebebi pratikligi cunku gram bazinda dusunulurse gercekten pahali. Tam otomatik ust seviyede kahve makinasi da kullanmis biri olarak ben tercihimi kapsulluden yana yaparim sanirim. Sabah uyaniyorum, bi dugmeye basiyorum ve kahvem hazir cunku. Digerinin angaryasi cok.

Kahve gurmesi değilim, 3 yıldır tchibo nun makinesi var bende. herkes pahalı felan demiş ama dışarda olmuş bir latte 100 lira. Ben bu paraya 10 tane kapsülünü alıyorum. Temizlik derdi yok ve çok pratik. Ocakta sütü köpürtüp bi latte yapıyorum sadece 3-4 dakikada. Dışardakinden de güzel oluyor bence. Kısaca pratik ve hızlı, gurme olmayanlar için ideal.

Valla bende espresso ve filtre kahve makinesi var. Şirkette de kapsül makine var. Uğraşmamak çok hoşuma gidiyor. Kahve hemen hazır.

Benim için evdeki espresso makinemin yerini tutmuyor tat ve kalite olarak ama çok pratik ve makine temizliği derdi pek yok. Başlangıç ve az kahve içenler için uygun olabilir.