Ekşi Duyuru

Adamın öpülmedik kulağının arkası kaldı zaten. Salak kelimesine takılacağını sanmıyorum. Ki programında da zaman zaman bu tarz yorumlar yapıyor, artık ne derlerse desin umrumda değil onlarla mı uğraşacağım diye.

Batı yoruldu ve bıktı.
Rusya'ya zarar verdiler ama yeterli olmadı.
Rusya'ya bir çok açıdan mecbur olduklarını biliyorlar.
ABD ve İngilterenin zorlamasıyla işler buraya kadar geldi.
İçeriden Putin'e darbe veya gösteri bekleniyordu o da olmadı.
Türkiye burada en doğru seçenek olan denge siyasetini iyi yürüttü.

Arka planda barış görüşmeleri söz konusuyken izlenebilecek taktikler sıralanırsa,
Zelenisky bir şekilde ortamdan kaybedilir, unutturulur.
Avrupa ülkelerinden bazısı "abd'nin arkasına böyle sonucu belirsiz işlere takılarak daha nereye kadar?" düşüncesiyle Rusyayla ticaret vs gibi hususları görüşmek için acilen resmi ziyaret yapabilir.

Rusya'nın genel olarak düşüncesi: çevremde ABD'ye her türlü destek olabilecek bir ülkenin natoya girmesini istemiyorumdur.
Ayrıca yeni yeni şekillenmeye başlayan Türk Devletleri Teşkilatı da Rusya'yı yakından ilgilendiren bir husus. Ne de olsa üfusunda önemli ölçüde Türk de var.

Filistin'de olanlar, resmen "destek verseler" de batı ve seçime doğru giden ABD'nin hiç istemediği bir durum. Bu da gündemden düşen Ukrayna derken dolayısıyla her türlü Rusya'ya yarar.
ABD'nin İsrail'le anlaşmazlıkları bazı videolarda belirtiliyor.
Abd savaş gemileri de geri gidecek diye söylendi son olarak.

Eskiden savaşlar şafakta başlar, öğleye doğru kimin kazandığı belli olurmuş. Sonra süre uzamış. 1. Dünya savaşı 4 yıl, 2. Dünya savaşı 6 yıl, İran Irak savaşı 8 yıl.
Günümüz savaşları bitimsiz olacak.
Bu savaşın 2 kazananı oldu. Amerika tüm Batıyı kendi çevresinde konsolide etti. Tüm Batı artık Nato'nun işlevini yitirmişliğini düşünürken Nato kapısı çalınan bir organizasyon haline geldi.
Rusya kazandı. Ukrayna'ya girer iki günde hallederim derken tüm Batıyı karşısında buldu ve hepsine yetti, yetebileceğini gösterdi.
Kaybeden Avrupa oldu. Pandeminin ekonomisine verdiği yarayı saramadan Rusyaya uyguladığı ambargonun kendisine verdiği zararı göğüslemesi gerekti.
Sessiz sedasız ve faili meçhul bir şekilde Kuzey Akım projesi patladı. Amerika 'Aaa kim yapmış' diye kıs kıs gülerken Almanya o yarayı çok zor saracak.
Savaş sessiz sedasız ama ekonomik yıkımı çok ses getirecek şekilde uzun yıllar devam edecek.

Genel bir kanı yok. Genel kanısı olan da bir şey bilmiyordur.

Ab'de macaristan yardımları durduruyor.
Abd'de cumhuriyetciler durduruyor. Ikisi de geçmesi için kendilerine yarayacak şeyler istiyor.
En son okuduğum ab covidden olan 20 milyar doları macaristan onayina gerek olmadan yollayacagi.

Batının biktigi yok. Cok ciddi bir rus nefreti var ve bundan sonra uzun süre kimse rusya ile iş yapmaz. Sirketler fabrikalari kapatti, ülkeden çıktılar. Bu şirketler bilmem kaç yılda girdiler oraya, tekrar dönmeleri de o kadar sürer. Şu an biraz okursanız Avrupa'da deli gibi enerji yatırımı var ve sebebi de rusya vs gibi ülkelerle ugrasmamak. Başka örnek de misal fransa uzun zaman sonra madenler açmaya başladı, normalde rusya vs gibi ülkelerden alınan şeyler icin. Amaç da almamak işte.

Batı için de iyi çünkü yeni savaş aletlerini deniyorlar. Buna ek olarak herkes nato etrafında toplandı çünkü diğer taraf rusya.

Avrupa'yi etkiledi tabiki ama misal Fransa'da enflasyon oldu 3.5 yil içinde. Ha daha ufak ülkeler için daha zorlu özellikle rusya ile çok ticaret yapan estonya gibi. Ki benim çalıştığım yerin yüzde 15lik geliri rusya pazarıydi, komple kapatildi her şey. Başka pazarlara yonelindi ve kazakistan vs gibi ülkelerle is yapilacagi anda bilmem kac tane onay ve kontrolden geçiyor rusya ile alakası olmamasi için.

Polonya'nin yeni lideri abimiz de misal baya agresif şekilde rusya karşıtı konuşuyor, iyi oldu.

Neyse yani batıdan yardim gelmemesinin sebebi batinin vermek istememesi değil, bunların durdurulması ama abd kesin yakında salar. Hep çözülur bunlar abd'de ki biden'da iki tarafın da biraz taviz vermesi gerektiğini söyledi.

Neyse şu an için bir gelişme yok. Ukrayna bati yardimlarini bekliyor. Rusya'da ciddi saldırı yapacak askeri güç şu an yok ve lojistik de ciddi sıkıntı. ama ne olursa olsun bati ve rusya iliskileri uzun süre bitti.

hemen her gün rusya ukrayna savaşı başlığına yazıyorum ama çok objektif olduğumu söyleyemem.

avrupa bütün silah/mühimmat stokunu ukrayna'ya verdi. şimdi kendilerinde hiçbir şey yok. üstelik ucuz rus gazından oldular. abd'ye bağımlılıkları her alanda güçlendi. o açıdan avrupa'nın "kaybeden" olduğunu düşünüyorum en başta ki batı medyası bile bunu dillendirmeye başladı son zamanlarda.

abd için kaybetti demek zor ama uluslararası arenada biraz karizmayı çizdirdiklerini düşünüyorum. rusya'yı istedikleri kadar hırpalayamadılar. seçim yaklaşıyor. mevcut batı/nato doktrininin konvansiyonel güçlere karşı pek etkili olmadığı anlaşıldı. dünyaya yetecek kadar silah ve para hala var ama israil-filistin, husiler, ukrayna vs. derken fazla açıldılar. işler böyle devam ederse 3-5 sene sonra çin'in tayvan'ı işgal etmekten çekineceğini sanmıyorum mesela, vay abd şöyle yapar böyle yapar diye bir korkuları kalmayabilir.

ukrayna kesin olarak kaybetti. nüfus 43 milyondan 28 milyon civarına geriledi. savaş başındaki moral ve motivasyon yok. ülke "milliyetçilik" bilincine sahip çoğu gencini kaybetti. mülteci/göçmen olarak başka ülkelere gidenlerin büyük bölümü dönmeyecektir. şimdiden ülkenin en zengin yeraltı kaynaklarına sahip bölgeleri kaptırdılar ki batı çok ciddi destek vermezse yavaş yavaş çözüleceklerdir. çünkü ne para kaldı ne silah. hadi onları geçtim, askere alacak adam kalmadı. 10 ocak'taydı sanırım, yeni seferberlik yasası meclisten geçerse o zaman büyük olay olur. devlet başkanıyla genelkurmay başkanı arasında pürüzler var, batı desen ne verelim nasıl verelim vs. o konuda anlaşamıyor.

rusya için kazandı demek zor çünkü "arka bahçe" bildiğin bir coğrafyada uzun soluklu savaş vermeyi istemezsin ama kaybettikleri görüşüne kesinlikle katılmıyorum hatta bunu gülünç buluyorum.

rusya sadece kısmi seferberlikle 300 bin kişiyi askere almıştı 140 milyonluk ülkede. ayrıldı zannedilen çoğu firma sadece ismini değiştirdi, farklı şekillerde rusya'yla iş yapmaya devam ediyorlar. araplar brics'e katıldı. hindistan-çin'e daha fazla gaz satarak açığı kapattılar. hatta abd bile uranyum alıyor hala rusya'dan :) kısacası rusya dünyadan izole filan olmadı, bu sadece dünyayı 30 ülkeden ibaret zannedenlerin palavrası.

savaşın başında çok saçmalamışlardı ama adapte oldular. inanılmaz bir üretim kapasiteleri var. deli gibi tank, füze, mühimmat vs. üretiyorlar ki batı'nın TOPLAM kapasitesini 3-4'e katlıyorlar en az, öyle söyleyeyim.

cephede inisiyatifi tamamen ele geçirmiş durumdalar, çok yavaş (orada burada 500-600 metre diyeyim günlük) ilerliyorlar ama HER YERDE ilerliyorlar ki 1000 kilometrelik bir hattan söz ediyoruz. rusya'nın amacı zaten hükümeti devirmek ve ukrayna ordusunu yok etmek, ukrayna'yı yanında tutmak. haliyle toprağa ihtiyaçları yok. diğer türlü başaramazlarsa daha fazla toprak almayı deneyecekler elbette ki 2024 yılı içerisinde ukrayna haritasının hayli değişeceğini düşünüyorum şahsen.

ha batı istese ukrayna'ya çok daha fazla şey gönderemez mi? gönderir ama bunun sonucu olur. avrupa dediğim gibi askeri anlamda tamamen abd'ye bağımlı. ne doğru dürüst ordu var ne de üretim kapasitesi. bunların oluşturulması, idare edilmesi, hayata geçirilmesi vs. en az 3-4 yıllık işler ki ekonomiye de etkisi olur. demokrasinin olduğu, refah düzeyinin yüksek olduğu, insanların senelik yüzde 1-2 enflasyona alıştığı coğrafyalarda böyle köklü değişiklikleri kolay kolay kabul ettiremezsin halka.

zaten israil'le birlikte ukrayna'nın pabucu dama atılmış oldu, zelenski "bizi unutmayın" diye ağlıyor sürekli. kısacası batı, rusya'yı tek kurşun atmadan kıstırmaya çalıştı ama işler ciddiye binince ve özellikle ukrayna'nın 2023 yazındaki "büyük taarruz"u fiyaskoyla sonuçlanınca baktılar olmuyor, yavaştan ölü taklidi yapmaya başladılar.

giden canlar gelmeyecek, evladını/eşini/arkadaşını kaybetmiş bir ukraynalı ya da rusa tabii ki şu kazandı bu kazandı demek yersiz ama askeri/siyasi açıdan bakarsak ben rusya'nın kazandığını, kazanmadıysa da kazanacağını düşünüyorum.

klasik ekşi tabiri vardır ya hayallerde yaşıyor bilmem neler diye. o hesap. rusların dediği doğru demiyorum ama batı medyasında inanılmaz bir akıl tutulması var, koyun gibi güdüyorlar milleti.

gerçek şu ki rusya, kiev'e saldırıp direkt hükümeti düşürmek amacıyla riskli bir hamle yapmıştı. o kumar tutmadı. lojistik sorunlar yaşadılar, ilerleyemediler, ukrayna çok iyi direnç gösterdi vs... sonra personel yetersizliğinden herson ve kupyansk gibi bazı yerlerden de çekildiler.

şu an ise rusya'nın gözle görülür hiçbir eksiği yok. personel var, mühimmat var, ekipman var, moral var... zaten şu donbass'tan bir çıkabilirlerse ukrayna'nın geri kalanı çok daha hızlı şekilde dümdüz olur. donbass'a ukrayna 10 yıldır filan deli gibi yığınak yapıyordu, adamlar resmen yeraltından farklı şehirler kurmuşlar. buraları stalingrad gibi sokak sokak savaşarak almak kolay değil. rusya ciddi kayıp vermek istemediği için ateş gücüne güveniyor, yavaş davranıyor. ukrayna zaten savunmak için çok uğraştığından dolayı rusya'nın işine geliyor bu, ikmal hatlarının çok daha güçlü olduğu rus topraklarına yakın coğrafyada savaşmak varken niye savaşın başındaki gibi 300 kilometre açılıp sürekli vurulma riski yaşasınlar ki?

velhasıl eyyorlamam bu şekilde. batı geri basmazsa dünya savaşına gideriz. şu anki tutumlarını sürdürüp yavaş yavaş gündemi ukrayna'dan uzaklaştırırlarsa da rusya, ukrayna'yı yutar.

ülkenin tamamen rus kontrolüne geçmesi düşük ihtimal ama dinyeper nehrinin doğusunu rusya alır diye düşünüyorum. bir ihtimal kiev, odessa ve nikolaev de olabilir ki bu durumda ukrayna'nın karadeniz'le bağlantısı tamamen kesilir ama odessa zor.

yeni bölgeleri muhtemelen tarihi sebeplerle "küçük rusya halk cumhuriyeti" filan gibi bir isimle tek çatı altında toplayıp rusya federasyonu'na bağlarlar.

daha geçen gün medvedev odessa, harkov ve kiev için "işgal altındaki rus şehirleri" dedi. rusya'nın ne pahasına olursa olsun duracağını düşünmüyorum. dediğim gibi ya çok daha büyük, global bir savaş çıkar ya da rusya, ukrayna'nın büyük bölümüne çöker.

ukrayna'dan geriye kalan ülke de zaten moldova, transdinyester cumhuriyeti tarzı hem coğrafi hem de ekonomik olarak pek cazibesi olmayan minik bir yer olur. bulgaristan, kosova filan gibi belki.

dolar olarak mı faize yatırmak?
tlye çevirip mi faize yatırmak?

bence ikisi de mantıksız :)

bomboş durmasından mantıklı.

binance usdt'ye 11.16% veriyor, banka olarak bilmiyorum.

Binance'e yatırılabilir ama binacein veya tetherin öyle veya böyle riski diğer şeylere göre,
Midas %4 veriyor, stopaj yok ama yıllık bu tip yurtdışı kazançlarda yıllık bir muafiyet üstüne vergi var muhtemelen 5000 doların getirisi başka bir yabancı hisse geliri falan yoksa muafiyeti aşmaz en güzel bu seçenek olur.
Ek olarak burgan bank %3.5 veriyor ama %25 stopaj kesilir gerçek oran %2.62 olur

Çok sıkıcı olur. Termale gidiceksen balçovadakilere git. Çeşme ölüdür.

kapkaranlık boş sokaklar

bu banka sanirim gurbetcilere hitap ettigi icin "faiz" yerine "kar" demis, ya da ben terimlerin turkcelerine cok yabanciyim bakinca anlamam uzun surdu.

10 sene boyunca toplam 364 bin euro odenecek aylik 3 binden, bunun 131 bini ana paraya 233 bini faize gidiyor. 10 senenin sonunda ya bu bankayla veya baska bir bankayla masaya oturup geri kalan 368 bin icin yeni bir odeme plani olusturacaksin. (paran varsa odeyip kapatirsin istersen tabii).

neden baştan hepsi için 20 yıl verilmiyor o zaman?

Amerikada oyle yapiliyor (ben amerikada degilim) ama her ulkenin usulu farkli. Mortgage'i daha kisa sureli yapmak finansal sistem icin biraz daha az riskli.

Yaşınıza bağlı olarak 29,5 ve altı için rotaract, 30 üstü için rotary.

Normal Maximum karttan Maximiles Black'e geçtim birkaç ay önce.

Bu ara çokça seyahat + harcama yaptım oteller, uçak biletleri vs. derken epey bir mil ve yanında maximum puan birikti kısa zamanda bile.

Karta özel kampanyalar (otellerde, restoranlarda yüzde 10/20 indirim, otoparklarda %50 indirim vs.) da oluyor, sitesinden onlara da bakabilirsin. Ben memnunum şimdilik.

İş Bankası Black kullanıyorum. Puan ve indirimleri çok iyi.

Garanti Bonus ve Akbank Axess kullanıyorum. Garanti'nin mobil uygulaması daha kullanışlı. Akbank'ın indirim ve kampanyaları daha zengin. Genel olarak ikisinden de memnunum ama Axess daha önde.

enpara, aidat yok yerine göre artıları var baya.
bonus platinium, baya bonus kazanıyorum aidatın fazlasını bir ayda çıkarıyorum o derece.

shop&fly kullaniyordum cop oldu

axess kullandim, pek ise yaramadi

vakifbank world ve enpara kullaniyorum. cokta mutlu degilim

12000 michelin

Lastik değişimi + balans 500 yurdum ustası, 600 yetkili servis

yılbaşından önce 300'e taktırdım kışlıkları.

2 ay önce 400 (depolama yok), ankara

onlineyedekparça.com a bakın bazı alış verişlerimi oradan yaparım.

sonnaldığım İnwells markası
oldukça esnek ve tam cama oturuyor.
Yol kenarındaki bir oto eletrikçiden almıştım.

Aracın markası neyse yetkili servisten.
Ben de dışarıdan aldım ama servisteki gibi olmadı. Üstelik anormal bir fiyat farkı da yok

silecekspeti

Sanayide herhangi bir parçacıya gir ordan al. Hem incelersin.

kalite istiyorsan bosch aerotwin al gec.
nerden aldiginin onemi yok.

Araçla geçerken bir parçacının önünde dur, yanlış ve hatalı parça gelme ihtimalinin de önüne geçersiniz, yerel parçacıda internetten ucuz olur hem.

Sanayi bölgesi olmasına gerek yok, işe/okula gidiş geliş güzergahınıza uygun bir parçacı vardır mutlaka, haritalardan bakmak lazım.

Hem hedef kitle açısından hem de genel olarak Fest travel’ın yurt dışı turlarını oldukça öneririm. Özellikle uzak doğu turları, rovos treni turu ve hindistan turunu. teyzenizin yaşında katılan çok var bu turlara.

Hangi şehir belirtilmemiş ama ülke için günü birlik çoğu turda olgun kişiler oluyor genelde. Yerel tur şirketlerini bence instagram üzerinden arayıp fotolarına bakın.

Şehir İstanbul. Yurtdışı olmaz. Mahalle turcusu işini araştırıyorum.

Bu adamın turu varsa, kesinlikle tavsiye derim.
YouTube ve sosyal medyadan araştırın. Çok iyidir.
İstanbul hakkında hiç bilinmeyenleri anlatır vs:
www.saffetemretonguc.com

istanbul'dan canakkale'ye veya bursa'ya gitsin turla. bunlar yakin, hosuna giderse baska yerlere de gider.

eğer hemen atabilecekseniz yazın bana içeriğini sileyim açtığında bembeyaz görünsün. bende sorun yok ama vs dersiniz

www.wikihow.com

canınızdan kıymetli değildir sanırım. çöpe atın.

Bardakla süzgece dökerek tek tek uğraşmak dışında bir fikir belirmedi iki kişi iki süzgeç olursa gözden kaçmaz

Atardım ben de risk almazdım.

Yani basmati pirinç artık her yerde iyi kötü bulunuyor. 5 kilo pirinç için ne o kadar uğraşırım hadi ziyan olmasın kafasıyla uğraşayım desem de ne o riski alırım.güzelce poşetleyip atardım ben olsam

cam tuzla buz olduysa kullanacağın kadarını iyice yıkayarak cam tozundan arındırabilirsin. ama büyük parça camlar varsa mercimek tanesi kadar bile olsa atardım çöpe.

Teorik yöntem: ikisini de suya attıktan sonra suyun yoğunluğunu (1 g/cm3) bir şekilde camın (~ 1.65 g/cm3) ve pirincin yoğunluğunun (~ 0.5 - 1.2 g/cm3) arasına getirip, camı çöktürürken pirinci yüzdürmek. Dolayısıyla tüm pirinci toplayıp, suya atıp, tuz ekleyerek suyun yoğunluğunu kademeli olarak artırarak tüm pirinç yüzdükten sonra pirinci toplayabilirsiniz.

Ama bence atın gitsin.

Bence direkt çöpe atın, riski göze almayın.

Bu ekonomide 5 kg pirinç değerli ama sağlık daha değerli
Atın lütfen

%99.99'unu ayıklasan, sadece 1 tanesi gözünden kaçsa ve onu da yesen ne olur? ya da dişini kırsa diş için harcayacağın parayı ve çektiğin acıyı düşün. zarar olur boş ver. at hepsini.

Üşenmezseniz boş bir araziye serpin kuşlar yesin. Tek tek yedikleri için ayıklar onlar, camı yutmazlar.

İstediğin banka veya aracı kurumdan alır satarsın. Herhangi bir artısı ya da eksisi yok.

tefas'da işlem gören tüm fonları kendi banka hesabından alabilirsin. bir artısı yok.

sadece para piyasası fonlarında (T0) bir kaç saat fark oluyor.

garanti ppf sini anında satıp nakite dönebiliyorsun ama foneri ppf satış emri verirsen bir iki saat kadar bekletebiliyor.

Bizde de vardı böyle biri. Ivır zıvır şeyler için para topluyordu. Yasal değildi hadi dedim komşudur kötü olmayayım vereyim. En sonunda binaya kamera takılıcak 8 bin tl verilecek dedi. Kendisine bu parayı vermeyeceğimi söyledim. İcraya veririm dedi ver dedim nasıl vereceksin bakalım dedim. Kendim de avukatım. Dedim bir de benim kafamın tasını attırma o kameraları söktürürüm parayı verdiğine de pişman ederim seni.

Sonra tırıs tırıs korktu şuan ise benimle konuşmuyor. Aracı birini koydurdu işte söktürmesin kamerayı vs. diye. Dedim napıyorsanız yapın. İşin ilginci adam 5. katta oturuyor hırsız girer diye korkuyordu taktırdı kamera. 5.kattaki evine girdi hırsız. Kamera olmasına rağmen halen de bulunmadı.

Sözün özü böyleleri biraz arkasında destek görünce konuşabiliyor. Sert yapın susar.

toplantılar yapılıyor mu ve siz toplantılara gidiyor musunuz? toplantıda para toplama yetkisi (genelde tutar olarak sınırlı olur, fakat bütçe bilinmiyorsa yapılacak işler yazılır ve bu işler için 1, 2 veya daha fazla kez para toplama yetkisi) verilmiş olabilir, durum böyleyse eğer yapabileceğiniz tek şey, bir sonraki toplantıdan önce denetimi kim yapıyorsa onunla oturup denetleme yapmak.

toplantıda böyle bir karar almadıysa icraya falan veremez. ayrıca o sene tadilat için toplanan parayı da kullanmadıysa, tekrar karar almadan keyfine göre harcama yapamaz.

eğer tutar size büyük gelmiyorsa verin gitsin, fakat toplantıyı ve denetimi takip edin.

1. Kat malikleri kurulu (genel kurul diyebiliriz) kararı ile aidat belirlenir. veya
2. işletme projesi (sizlerin oluruna sunup da itiraz olmaması halinde geçerli olur) ile aidat belirleyip isteyebilir.
Öyle, kafasına göre, şu iş için 10tl, bu iş için 20 tl diye bir yöntem yok.
Ayrıca, denetçi, yönetimin harcamalarını denetliyor olmalı. Denetçi(ler)i sıkıştırıp hesapları incelettirin.
Su/nem oluyor diye kafasına göre bir işlem yapması da yanlış. Doğru/uygun olanın taş döşemek olduğu ne malum? Belki tabana kadar inip su yalıtım malzemesi döşemek daha doğru bir yöntem veya su tahliyesini kolaylaştırmak ya da artırmak daha uygun bir yöntem vs vs.
Sonuç: eğer köprüleri atmaye, gemileri lakmaya karar verdinizse, aidatın kaç tl olduğunun nerede tespit edildiğini sorup belge (kat malikleri kurul kararları tutanağı veya kimsenin zamanında itiraz etmediği işletme projesi) isteyin. Yoksa 5 kuruş ödemeyin.
Kat mülkiyeti kanununu okuyun. Kısa bir şey, ilgili bölümleri iki sayfa ancadır.

o işler değişiyor. ben alırken ekimde kendim ödedim, kasımdan sonra yine aynı firmadan alınırken, firma kendisi ödedi.

satışlar yavaşsa o bile etkiliyor.

aralık 2023 sonlarında alırken özellikle yavaştan alıp ödemeden 2024 yılında plaka takıp sadece 2024 mtv ödeyebilirdiniz. 2023 plaka takıldıysa 2023 aralık için 2 mtv, 2024 ocak da 2024 mtvnin 1. taksiti ödenir.

Bayi ödemek zorunda değil, kıyak olsun diye pazarlık aşamasında "biz ödeyelim" diyebilirler.

Yasal olarak mtv ödenmeden araca ruhsat plaka çıakrtıp size teslim etmelerinde bir sorun yok. Belli bir süre içinde mtv ödemeniz gerekiyor aracı teslim aldıktan sonra.

Evet, 30 aralıkta araca plaka ruhsat çıakrıldıysa, 2023 için tahakkuk eden MTV ödenir. 1 ocakta yeni MTV tahakkuk eder ve 31 ocağa kadar ödeme süren var. SOnra tekrar temmuzda, ya da ocakta 2 taksiti de birden ödeyebilirsin.

genelde bayi öder. çoğu anahtar teslim fiyata dahil eder.

Plaka ocakta cikacak arkadaslar yani 1 mtv odenecekte, ilk gonderilen profarmada mtv 0 gozukuyordu, odeme yapmaya gidince ben onu yazmayi unutmusum dedi satis danismani. Aracin odemesi yapildi ama mtvnin henuz yapmadim, %58 zam geldi, biraz pazarlik yapayim. Belki bi sey yaparlar. Onun icin sordum soruyu da

Plaka ocakta çıkacaksa bayii öder. Kayınpederim aldı, bayii ödicek.

alınmaz, sadece gerçekleşen işlemlerde komisyon var

bi adresiniz varsa internet sitesinden de öğrenci indirimli sipariş verebiliyosunuz

Soruna cevap değil ama ben de aşırı gıcık oluyorum buna.

Ya hu zaten 2 lira olan suyu 10 lira yazıyorsunuz, 10 lira olan kolayı 40 lira. Hadi tamam kendi ürettiğin yemeklerin maliyeyetine bişey demiyorum, ama sırf içecekten bile aşırı geçiriyorsunuz.

Ekstra bir de küver ücreti ne demek ya hu?

Bahsis birakmamak her zaman cozum olmuyor cunku 8000 liralik yemekte adamlar 800 lira kuver ucreti aliyor.

www.trthaber.com

üstteki habere göre menüde kuver bedeli belirtildiği takdirde yasal. Aksi halde değil.

evet

evet +1

bakima muhtac oldugunda almanya icin oluyormus diye duymustum.

Bakima muhtaç ya da gelirleri çok düşükse ve yaşayamıyorsa (yani ailenin aylık 3 asgari ücret geliri varsa getiremezsin bu yolla) gelebiliyor.

Çok basit ve kolay bir süreç değil tabiki.

normalde ihtiyac olmamasi durumunda bile aile birlesimi vizesi ile ayni esi yanina alir gibi anne ve baba alinabiliyor. hic bahsedildigi gibi karisik degil. evlenilen kisinin prosedürleri ile ayni neredeyse. ya da kanunen ayni olmali eu yasalari geregi.

bunun icin o ülkedeki kisi basina vizede gerekli miktar kadar maasinizda fazla gelir olmali.

örnek olarak 1300€ gerekiyorsa kisi basi gerekli miktar, her aile bireyi icin 1300€ net olarak maasinizdan ekstra olmali. kimi ülkede ayni evde yasayacaksaniz biraz düsebiliyor miktar ama bu ülke kanunlarina bagli.

bu sizin vatandasi oldugunuz ülke icin gecerli.

eger diyelim baska ülkede yasayacaksaniz, mesela alman vatandasligi var ve hollandada yasanmak isteniyor beraber, cok cok daha hizli sekilde aile birlesimi vizesi alinabiliyor.

Dediginiz gibi her ulke icin degisir ama Irlanda icin mumkun. Sartlar hakkinda asagidaki linkten bilgi alabilirsiniz. Misal tek ebeveyn icin yillik minimum net €60,000, iki ebeveyn icin net €75,000 gelir gostermek gerekiyor.

www.irishimmigration.ie

@sertac akin
Aslında irlanda içindi, gerekli linki vermişsiniz teşekkür ederim

Soru cevaplanmis da ben gene söylüyorum;
Ailenin bir sıkıntısı yoksa yaniniza uzun dönem aldırmak öyle kolay değil. En azından Fransa için ve bunun kuralları da ab için genel değil. Her ülkenin kendi kurallari var. Ki her vize için böyle, o ulkenin kendi iç işleri.

Aile birleşimi eş ve çocuklar için kolay olsa da anne baba için değil.

@logistic
Annem yürüyemez hale gelecek diye endişeliyim ve kendisine orada bakacak kimsesi yok. Şu an kendi kendine zor da olsa yetiyor fakat şu an protez diz ameliyatı olması gerekiyor, o durumda yani. Yatalak kalırsa mecbur yanıma alacağım. İllegal hale düşse bile mücbir sebeplerim oluşabilir.

@unde; abi dediğim gibi ülkeden ülkeye farklı bu işler. Demek istediğim normal kısa dönemli vizedeki kadar kolay basit değil, sonuçta karşı tarafa bu kişilerin gerçekten gelmeye ihtiyacı olduğunu kanıtlamak gerekiyor (en azından fransa). Biraz baktim, benzer sorular çok kez sorulmuş yani.

Irlanda zor olmayabilir, anladığı yeterli yıllık gelir varsa sorun yok diyor ama 3 yıl öncesinden bakıyor galiba. Bir de tabiki 60bin Euro vergiler sonrası demiş haliyle son 3 yılki yıllık net gelirinizin 60bin euro olması lazım, brüt 120 heralde.

Bak misal senin sorunun aynısını redditte buldum ve orada yazan aynı benim dediğim;
www.reddit.com

"Also, as noted in that document, they will generally only allow you to bring your parents here if your parents are physically or financially dependent on you and there are no other alternatives to ensure their care elsewhere other than their coming here to live with you (such as you paying for professional home care in their home country instead, or having them live with another relative in their home country, or even you moving to their country to live with them if necessary)."

Yani "basvur hemen veriyoruz" diye bir şey yok bu işin. Bak biraz daha baktim, baska yerde de misal Türkiye'de başka annene bakabilecek kardeşin olup olmadığını da kanitlaman lazım demis.

www.mcgrathmcgrane.ie
"Evidence of dependency of the parent on the sponsor and that there is no other family member/ professional available to care for them."

Burada da kanitlaman lazım demis;
www.migrantproject.ie

@logistic
anladım hocam. Abim var aslında ama bakar mı emin değilim o yüzden yanıma almak istiyorum. Onun insafına kalıp perişan olursa vicdan azabı çekerim

ptt'ye gidip e-devlet şifresi alabilir. ösym sınav koordinatörlüklerine veya başvuru merkezlerine gidip ais şifresi de oluşturabilir. bence birincisini yapması daha iyi olur, e-devlet her yerde lazım olacak.

Ufresh alıyorum 2 senedir biraz pahalı ama kalitesi çok iyi.

hocam her şeyi böyle tek kitapta bulmak zor en az 3-4 kitaplık bir set yapman gerek

resmi tarih dışında howard zinn kitaplarını öneririm

www.bkmkitap.com

bir de bunun kısa versiyonu var gençler için diye

Eskiden vardı artık yurtdışına çıkışa ilişkin herhangi bir izin alınmasına gerek yok. Ben gittim oradan biliyorum. Öğretmen olarak çalışıyor iseniz bağlı bulunduğunuz il ya da ilçe milli eğitimden de bilgi alabilirsiniz.

@mimetorg

Cevabınız için teşekkür ederim. İnanın bu konuda ilçe mem'in de kafası karışık.

izin artık tamamen yok demek yanlış olur.

mesela şengen vizesi alacaksanız, başvuruya konu tatil için izin kağıdı gerekiyor.

ondan sonraki çıkışlarınız eğer mesai dışı ise izin gerekmiyor.

Victorias journals

fed faiz indirimi genelde türkiyeye olumlu etki ediyor

Çok büyük fonları yöneten adamlar var. Mesela adam 100 milyar dolar yönetiyor. Diğerinde Arapların 1 trilyon doları var. Bu adamlar çeşitli ülkelerde yatırım yapıp parayı büyütüyor.

Fed faiz indirirse bu adamlar Amerikan faizindeki paralarının bir kısmını başka yerlere kaydırır. Hazır bizde de faizler artarken neden olmadın?

1- Döviz kuru ve sermaye akışları açısından; doların değeri düşeceği için kur baskısı azalır, risk iştahı artar, sıcak para gelir. ayrıca dolar ile mal alıp euro ile satan bir ülke olduğumuz için lehimize olur.

2- faiz ve yatırım: global faizlerin düşüşünü sağlar, tr gibi ülkeler için yatırım maliyetini çok azaltır.

3- tr daha rahat borç para bulabilir, daha ucuza maliyetlenir.

genellikle olumludur. ancak faiz oranları düşük ülkelere bunun enflasyon etkisi de olabilir, tr şu an böyle değil, olacak gibi de durmuyor. hızla düşmeyecek ama fed hızla düşürürse faizleri tr'de varlık fiyatları (borsa dahil) bir şişikliğe sebep olabilirdi.

15-18 sene aradan sonra son 3 senede fed deli gibi faiz artırınca abd'de çok para toplandı bankalarda. faiz azalırsa, evet bu para dünyanın dört bir yanına dağılacak.

FED faiz indirirse Dolar'ın değeri düşer.
Türkiye ithalatını Dolar ile, ihracatını Euro ile yapan bir ülke. Dolar/Euro paritesindeki düşüş bizim cari açığımızı azaltıcı etki yapar.

2008'de olan şeyi söylüyorsunuz sanırım.

Basit bir mantığı var: paranızı kendi ülkenizde faize yatırıp güzel bir gelir elde ediyordunuz diyelim. Ama sonrasında faizler indiriliyor ve sizin paranızı faize koymanın bir anlamı kalmıyor. Siz de faizi yüksek olan ülkelere gidiyorsunuz (tabii bunları genelde en az milyon dolarları olan insanlar yapar). Türkiye %50 faiz veriyor diyelim. 100 milyon dolar ile geldiniz, dolarınızı 30'dan bozdurdunuz, 3 milyar liranız oldu. Paranızı bir sene vadede tuttunuz, oldu size 4,5 milyar lira.

Dolar yavaş yavaş 35 lira oldu diyelim ve bir yılın sonunda faizler de indirildi diyelim. Faizler indirildiği için Türkiye'den çıkmaya karar verdiniz, 3,5 milyar liraya 100 milyon dolarınızı geri alıyorsunuz, üstüne 1 milyar lira da kârınız oluyor. Onu da dolara çevirirsek 28 milyon dolar kâr.

Yani bir senede dolar bazında %28 kâr demek. Olay tamamıyla budur. Bu da müthiş bir kâr oranıdır. Herkes çıktığında da dolar kuru fırlar.

Sürekli iki telefonla gezmek size zor gelmeyecekse neden olmasın.

Çift hatlı alırsan 8 ay da kullanabilirsin.

madem fotoğraf çekmeyi seviyorsunuz kompak bir fotoğraf makinesi baksanıza.canonun g serisi, yine nikonun ve fujinin benzer kompak makineleri. hatta bulabilirseniz ricoh.

Amerika fiyatıyla alınmış bir iphone 15 pro, fiyat performans olarak en iyi kameradır. Bunu iphone 12'lerden beri söylüyorum (o dönem 10 bit video çekme olayı gelmişti)

1000 dolara çok iyi kamera bulamazsın, aldığın her lens 300-500 dolar olur ama iphone'lar artık 3 lensle ve binbir çeşit AI düzeltme, proRaw, Prores 10bit video özellikleriyle geliyor. Bu aradas e-sim desteği ile 8 ay kullanabiliyorsun.

14 pro max alın,

15'i de kullanıyorum, 14 her bakımdan daha iyi.

lensle, makine ile uğraşmayın, çok zor işler, anı yakalayamıyorsun.

Az göbek varsa bunun genel yolu ağırlık antrenmanidir. Misal benim kuzenim baya zayıf biri ama kas yok haliyle göbek var azıcık çünkü yok yani kas adamda.

Yüzmenin faydasi olur mu; olabilir de yüzücü vücudu illüzyonu diye bir olay var. Yüzerek o vücutlar yapılmıyor yani.

Eğer kilolu biri degilseniz diyetisyene gidip ne yapacaksiniz bilmiyorum. Az göbek ne kadar az sorusu var tabi ama harbiden zayif ve az göbekli biriyseniz bunun kas yapmaktan başka çözümü yok.

Göbek eritmek mutfakta olur. Çaya kahveye şeker atıyorsanız atmayın, ekmek, hamur işi, cips vs. yemeyin. Alkolü azaltın. Akşam 7'den sonra bir şey yemeyin.

Bu arada kas yapmak için illa spor salonuna gitmeye gerek yok. Tabiki belli bir noktada gelişim duracak yeterli gelmeyecek ama vücut ağırlığı ile ağırlık antrenmanı+düzgün beslenme (denildiği gibi bazal metabolizma -500 kalori) ve kilo *1.2 gr protein ile de gider.

Ama yüzme ile falan öyle kaslı olmaz. Bu yüzücü vücudu illüzyonu. Tabiki kalori yakarsiniz da bunun için de sağlam yüzmek lazım. Misal benim iş arkadaşım haftada 5 gün 1.5 saat falan yüzüyor, ek olarak yarışmalarda hakem falan. Ama gidip 20 dk havuzda kalmak ile hiçbir şey olmaz.
Burada kadınlar üstünde araştırma var;
www.ncbi.nlm.nih.gov

"Prolonged aerobic training (12 weeks of swimming) caused no significant change (decrease) in body weight of the tested women. The applied training resulted in an insignificant decrease in body fat tissue, with a concurrent an insignificant increase in lean body mass, (including muscle mass)."

Haftada bir gün bir saat yüzme ile amaciniza ulaşamazsiniz.

Çok zor değil dediklerim;
Tdeecalculator'dan kalori bul.
-500
Protein alımı 1-1.2*kg kadar.
You are your own gym pdfini al, yap.

logisticsmanager, erkeğim bu arada.

Abi erkek olduğunu biliyorum da yani kadınlarda bir işe yaramıyor bu egzersiz ama erkeklerde çok yararlı diye bir şey olamayacagina göre ve erkekler için yapılmış araştırma bulamadigim icin attim.

Zaten sonra haftada bir günü okudum, gerek bile yok konuşmaya araştırma falan.

yüzme istiyorsanız genelde ilgili tesiste öncelikle kan ve idrar tahliliniz yapılacak. kısa sürüyor genelde bu işlemler ama öncelikle bunlara da hazırlıklı olun.

Diyetisyene giden oldu çevremde. Hepside faydasını gördüler. Ancak bu iş uzun soluklu bir iş. Verdikten sonra, dikkat etmezseniz göbek tekrar çıkar.

Diyetisyensiz, sporsuz en kolay yolu: ekmek ve şekeri kesmek. Şeker kullanmayın, tatlı tüketmeyin, ekmek yemeyin.


.

Erkekleri bilmiyorum, kadinlar icin gobegi eritmenin yolu gece ac uyumak ya da diger deyisle uzun sureli acliklar olusturmaktir. Yediklerini de abartmamali tabi.

bu bahsettigin zengin gosterme olayi dogrudan kazanilan parayla degil ne kadar efektif bir bicimde kara para aklandigiyla alakali. Ote yandan Junior Sopranos eski kafa ve parasini gostermemesi gerektigini cok iyi biliyor, muhtemelen saga sola gomuyordur ancak yine de patron olmasina karsin tony ile kazandiklari karsilastirilamaz zira tony firsatini bulunca ustune atlayip cok iyi paralar yapti her zaman ve bunlari fena olmayan bicimde akladi.

eger gerizekali bir instagram fenomeni degilseniz illegal kazandiginiz para olceginde degil, aklayabildiginiz para olceginde zengin gorunursunuz.

kazanilan paralar her zaman yukari dogru dagitiliyor, bu bir baska etken.

Freakonomics'te neden uyuşturucu satıcıları anneleri ile yaşar sorusu vardi;
www.litcharts.com

Benzer olay. Üst taraftakiler deli gibi para yaparken alt taraf yapmaz. Yaparsa zaten üst tarafa da sorun olur.

Kısacası mafya ve benzeri şeylerde en cok parayi üst patron yapıyor. Bunu mafya röportajlarindan da anlarsin.
Bir de Sopranos uyuşturucu falan yapmiyordu. Union işleri falan o kadar para ödemez. Para uyuşturucu, seks gibi şeylerde.

Bir de para kazansa da yaşadığı yerden ayrilmamak da var. Ki bunu mafya olmasa da teji savanier'de de görebiliriz:) adam hala aynı mahallede aynı apartmanda yaşıyor milyonlarca Euro sonrası. Ben de mafya olsam herhalde bildiğim yaşadığım yerde oturmayi mantıklı bulabilirdim eğer milyonlar kazanmiyorsam.

olaya ekonomik yönden de bakmak lazım. o kombi 24 saat de çalışabilir ama bunun maliyeti aidatlara etki eder. toplantıda veya önceden site kuralı olarak saatler kararlaştırıldıysa, bu etkenler de konuşulmuştur diye tahmin ediyorum. aidatların yüksek oluşu bu tarz (küçük gibi görünen) büyük giderlerdir.

Daha küçük bir yerde yaşıyorum burada da 12de kapanıyor. Aklım almıyor mesela buna. Hadi benim çocuğum falan yok. Ben de çok dellendim ilk taşındığımda, yönetim asla geri adım atmadı, hatta dava falan açacaktım ihtar çektim bunlara. Baktım başka hiç kimsenin itirazı yok. Klima aldım çok üşüdügum zmaan onu açıyorum
Bu ülkede en denetimsiz şeyler apartman ve site yönetimleri.

O yine iyiymiş benim oturduğum apartmanda gün ortasında da kapanıyor. O kadar suyu tekrar ısıtmanın da maliyetli olduğunu anlatamadık bir türlü. Ben de elektrikli ısıtıcı aldım gün içinde açıyorum.

kat malikleri toplantısında bunun gün içinde kaç saatleri arasında yakılacağına karar verilir. olması gerekende budur. kimine göre gündüz yanması gereksizdir, kimine göre de daha geç kapanmalıdır.
istanbul bu sıralar 15-16 derece altına düşmüyor bence hiç yakılmaması gerekir. ki ben daha doğru dürüst kombi yakmadım bile.

bu yüzden merkezi sitemli değil kombili ev tercih edilmeli.

merkezi ısıtmada çok soğuk bir bölge değilse 11-12 gibi kapanması normal.
gece boyunca açık olursa fatura çok fazla artar.
uyumak için serin ortam daha iyidir zaten, yok ben gece yaşıyorum diyorsanız bireysel kombi olan bir eve taşınmanız daha iyi olur.

eksiseyler.com

iyi ki böyle bir yerde oturmadım. Sabah kalkınca buz gibi eve uyanmak daha kötü değil mi? Mesela ben olsam gece en kısıkta da olsa yansın, sabah 9 öğleden sonra 15 arası hiç yanmasın, sonra yanmaya başlasın eve gelince sıcak olsun derdim. Hadi bakalım çalışanlar için bu daha mantıklı.

Fakat yapılacak bir şey yok eğer çok şikayet yoksa. Mesela benim kaldığım tek apartman genel ısıtmaydı, onlar sıcak havalarda parçalı yakıyorlardı ama böyle değil, mesela sabah 3-5 saatte bir yanıp sonra 3-5 saat kapanıyordu falan. Gayet iyiydi o.

yeni sistem (termostatik vana + kalorimetre) ise gereksiz olmuş. eski sistem (düz petek, sayaç yok) ise tasarruf için mantıklı.

3008 daha uzun, daha geniş, daha yüksek, bagaj daha fazla.
Bunların size önemine ancak siz karar vereceksiniz. YouTubeta bakarsiniz genislik videolarina ne kadar rahat olduğuna falan. Yani 3008 tabiki daha konforlu ama değer mi değmez mi size bağlı.

Ben suv sevmeyen bir olarak ikisini de almam misal :) ki 2008 crossover suv değil.

Ben 2008 kullandim, 2022 model. Cok guzeldi ki ben suv sevmem. Boyutuna gore oldukca atak ve hizli. Vites gecisleri cok iyi, seri. Suv alma niyetim olsaydi hic dusunmeden alirdim.

Ben ikisini de sevemeyenlerdenim.

PSA grubu gözüme iyi görünmüyor.

Honda'ya da bi bakın derim. İllaha ikisiyse üst model 3008 olandı ama ben sevemedim.

ihtiyaça göre değişir.
biri b suv, diğer c suv.

150-200 için ben 3008 alırdım.

Eger buyukluk dezavantaj degilse 150 200 buyuk bi fark degil. (Tl'nin bu hizla deger kaybedecegini on gorursek iyice komik bi para olacak). 3008'e yurunur.

150 lira fazla ver temizini al

Kulaklıkları fiziki mağazadan aldığınızda çoğu yer iadesni kabul etmiyor hijyenik sebeplerle. Tutup satmaları çok şaşırtıcıymış.

Ben tercih etmem. Arkadaşlarımın kulak içi kulaklığını bile takamayan biriyim ben :D

pttavm'den hiç bi şey alma

Hidrojen peroksitli suda bekletip daha sonra yıkamayı deneyebilirsiniz.

atmadan son çare belki çamaşır sulu suda kaynatmayı deneyebilirsin ama şifon gömleğin ağzı burnu kayar mı bilemiyorum.

www.sikayetvar.com

Yani sıkıntı yaşayanlar olmuş.
Buna ek olarak braun sitesinde servislerde adları yok.
Ama şirket var yani, kayıtlı şirket. Fake degil.
www.eticaret.gov.tr

Ama subat 2023 kayıtlı bilmiyorum çok yeni gibi.

Ama linkedini falan da var yani sirketin;
www.linkedin.com

O yüzden ben güvenilir diyorum ama sorun çıkarsa sıkıntı olacak gibi (garanti, tamir vs).

kasım ayında alışveriş yaptım, sorunsuzdu.
online sitelerde amazon, hepsiburada v.s bu şirket satış yapıyordu, kendi sitelerinde fiyat biraz daha düşük olunca kendi sitelerinden almıştım.

kendileri ithal edip satar sorun yaşatır.

SSK işçi payı arttığı için, X 130.000TL ile 212.000TL arasında olduğunda, 2024 toplam getirisi 2023'den daha az oluyor.

Kotun kemerini göstermeyecek şekilde giyiyorum ben.

pispinti, kemer zaten gözükmeyeyecek. Alt kısmı soruyorum.

Tamam işte orada bitiyor tişört :)

Ben anlatamadım. :) Özel bölge kısmının gözükmesini soruyorum.

Komple alt kısmı kapatsa fazla uzun görünür gibi geliyor bana.

bence bir tık kemerin altı olmalı, elini kolunu kaldırdığında üstün açılmamalı

my fault+1
iki kolunu havaya kaldırdığında göbeğin açılmayacak, tişörtün eteği kemer kısmına kadar kalkacak

instagram'da atiptutuyorum diye bir hesap var. özetlemiş olayı.

Budva

dalmaçya kıyılarının karşısındaki adalarına bakabilirsiniz. korcula ve braç.

dubrovnik tarafına geçerseniz herceg novi günü birlik gidip gelebilirsiniz. ama yoğun sezonda sınır geçisi biraz uzun sürebilir.

primosten

Eğer Ağustos gibi gidecekseniz trafiğe karşı şimdiden hazırlıklı olun, bütün avrupa tatile oraya gidiyor sanırım :-)

Ben de Karadağ tarafına geçmenizi önereceğim hatta daha uygun olsun derseniz Arnavutluk :-)

ghost touch deniyor buna, youtube dan marka model ghost touch diye arat istersen bi çözümü vardır belki

Ünlü yatırım piapiri kullanıyorum. Memnunum. 10 binde 5 olması lazım.meft cart curt ücreti de yok.

@mirket 2 milyonluk hacimde birinde 4000 birinde 1000 lira komisyon veriyorsun. Önemli bence al satçılar için.

Day Trader veya Swing Trader için komisyon çok önemli. Ancak Investor için komisyon sadece detay.

Düşük komisyon alıyorlarsa, özellikle yurtdışı işlemlerde OTC (Over the counter) ve kur farkı gibi yerlerden masraf ödersiniz, aman dikkat.

Midas. Trader değilseniz orta vade bakıyorsanız öneririm. Bunu şu yüzden yazdım bazı zamanlarda ayda 1-2 defa sistemin gittiği oluyor. Onun dışında güzel.

www.youtube.com

2015 e kadar vs bu sistemden insanlar iyi kötü faydalanabildi. O zaman da riskli ve saçma idi. Ama o zamanlar bu kadar pahalılık vs yoktu, dolayısıyla sistem bi şekilde ilerliyordu.

Şu anda bu sistemlere girmenin hiçbir mantığı yok. Ki oradan gelecek parayla şu anda ev almak da mümkün değil.

Mailinize gelen k.karti hesap ozetinizde altta yaziyor. Bende mesela:
"2021 yılında kazanılan MaxiPuan'ların kullanım süresi 31.12.2023'te sona ermektedir. Henüz kullanmadığınız 0.05 TL MaxiPuan'ınızı 31 Aralık 2023 tarihine kadar kullanmanızı önemle hatırlatırız."

Sadece 2021'de kazanilan maxipuanlar iptal oluyor,
2022 ve 2023'dekiler devrediliyor seklinde genelleyebiliriz sanirim isbankasi icin.

Selam, maximum kart uygulamasından bakılsa daha iyi olur. Bazı puanlar kampanyaya katılım sonucu alındığı için kampanya koşullarına göre sadece 2 ay bile geçerli olabilir.(maximum mobilde kazançlarım sekmesinde puanların son geçerlilik tarihi yazıyor.)

zam gelecek.

Elinizdeki telefon nedir? Ederi 11 mi 18 mi? Ben olsam bekler 18'e satardım.

aplikasyonlar var genelde. hangi kas grubunu hangi hareketler yaparak geliştirebilirsiniz tarzında.

musclewiki.com

Kendi agirliginiz ile yapacaksaniz reddit bodyweightten bakin.

Onun dışında you are your own gym kitabi var, pdf bulursunuz onu yapın.

Kafaniza göre kendinize program yazmayin.

hayır olmuyor. en fazla aşağıdaki iki şey olur
1. artan fiyat ve işlem hacmi sayesinde şirketin reklamı olur
2. artan fiyat patronun bir miktar hisse senedi satmasına ve şirkete nakit sokmasına sebep olur.

@abelardo peki borsadan halka arz dışında yapılan alım satimlardan şirketlerin karı yoksa kimin var?

İlk soruya cevap: Borsada işlem fiyatı, şirketin büyük ölçekli el değiştirme durumunda emsal teşkil eder. Bu yüzden önemlidir.

İkinci soruya cevap: Borsa İstanbul'un, takas ve saklama bankasının, aracı kurumların, bankaların, ucuza alıp pahalıya satanların, Türkiye'de çok da oturmuş bir sistem olmamasına rağmen temettü ile geçinenlerin

Depresyon gibi hastalıkların da bunlar için üretilen ilaçların da çeşitli türleri var. Ne hastalık tek tür, ne de ilaçlar. Haliyle sorunuzun en kısa cevabı "öyle gerektiği için."

Basitleştrerek birini örnekleyelim, bazı insanlarda çeşitli nedenlerle salgılanan serotonin ya yetersiz oluyor ya da hızlıca geri emildiği için verimsiz kalıyor. Ssri grubu ilaçlar bu geri emilim sürecini yavaşlatarak daha uzun süre verim alınmasını sağlıyor.

Mutluluk-mutsuzluk kompleks konular. Antidepresan alarak mutlu olmazsınız. Almayarak da mutlu olmazsınız. Zaten depresyonda değilseniz mutlusunuzdur gibi bir şey de söz konusu değil.

Psikiyatrik rahatsızlıklar kişinin yaşam kalitesini birçok yönden etkiliyor. Eğer sorununuz ilaç yardımıyla çözülüyorsa ilaç kullanırsınız. Terapiyse terapi, bunlara gerek kalmadan başka bir yolu varsa bu yolla.

Ancak her yöntem herkeste işe yaramıyor tahmin edeceğiniz gibi.

Johann Hari- kaybolan bağlar kitabı belki bu konuda aradığınız cevapları detaylıca sunabilir size. Tavsiye ederim

Değiştiremeyeceği çevre koşulları olanlar ve endojen ağır depresyona sahip kişiler kullanıyor.
Başka türlü yaşam sürdürülemiyor.

Öncelikle antidepresanların herkese şeker gibi dağıtılmasını doğru bulmadığımi söylemeliyim. Ancak bu "kimse antidepresan kullanmasın, gerek yok" anlamına gelmiyor asla. Antidepresan dediğiniz ilaçlar temelde vücudun ve beynin kimyasını düzenleyen medikal ürünler ve yukarıda söylenildiği gibi tek tip de değiller. Halk arasında hepsine antidepresan denilse de okbsi olan, şizofreni hastası olan, depresyon hastası olanların hepsi aynı ilacı kullanmıyor.

Depresyon ya da kaygi bozukluğu dediğiniz şeyler son yillarda oldukça popüler kültür malzemesi olsa da sandığınız kadar basit hastalıklar değiller. Kişiler bazen öyle ağır depresyon geçiriyorlar ki yataktan kalkıp banyoya gidecek gücü bulamıyorlar kendilerinde, bu durumda ne yapılacak? Mecburen ilaç kullanılarak düzenlemeye gidilecek. Psikotik vakalarda da ilaçtan başka şansınız yok mesela.


Tüm bunların haricinde terapiyle cozumlenemeyen durumlarda ya da terapiye destek olması açısından da psikiyatrik ilaçlar oldukça önemlidir.

Türkiye'deki durum ise biraz daha farklı. Terapiye erişim çoğu kişi açısından güç, bazıları ise terapideki o uzun süreli gelişim sürecindeki sabri kendisinde bulamıyor; bu durumda psikiyatrik ilaçlar da hemen bir sonraki tercih oluyor. Kişinin aylarca, yıllarca kendisini kötü hissetmesindense en azından bazı yaşamsal işlevlerini normallestirmesine destek oluyor.


Mutluluk ise bambaşka bir olgu; yüzyıllardır felsefe, psikoloji bu konu hakkında sayısız teori ortaya attı. Bir hap aldık, hop mutlu olduk diye bir şey yok tabii ki.

depresyon sırasında beynin kimyası değişiyor (hormonlar), bazı kimyasallar az salınıyor bazıları çok salınıyor ilaçlar bu beyin kimyasını tekrar düzenleme üzerine kurulu, düşünceleri, duyguları değiştirmiyor ancak beynin normal çalışmasını sağlıyor. beyin normal çalışmaya başlayınca kişi kendini daha iyi hissedip gündelik işlerini yapabilir hale geliyor.

Bu tür ilaçlar öyle sevgiliden ayrıldım, sevdiğim birini kaybettim çok üzgünüm gibi şeyler için değil.

o tür durumlarda verdiklerinde zaten kısıtlı süre kullanıyorsun.

belki de yaşanan sorunun şiddetiyle alakalıdır. sizin yaşadığınız şeyin kendi yorumunuzun ötesinde hangi kriterleri sağladığını bilmiyoruz. bu anlamda tecrübeniz de bir referans noktası değil. diğer gerekli açıklamalar da yapılmış kabaca.
üstteki arkadaşa mesaj da gönderdim ama buraya girmeyi unutacağım için bir de buradan yazmak istedim belki okuyup da yanlış bilgi edinen olur diye: yas, melankoliyle ve depresyonla iç içe geçebilen bir mevhum. patolojik yas, karmaşık yas tanımlamalarıyla klinik düzeyde tedaviyi gerektirebiliyor. bu yuzden, sevilen birini kaybetme durumu tırnağım kırıldı gibi, sevgilimden ayrıldım gibi olayların da çok ötesinde.

2023 Mercedes GLC 300e kullaniyorum, 8 ay oldu alali, bence cok kullanisli ama evde sarj imkanininiz olmasi lazim. Bildigim kadariyla sorularinizi cevaplayayim:

"Bir de bunların kablosuz versiyonları var onların ismini unuttum şimdi kendi kendini şarj eden, hangisi daha iyidir acaba?"

Dediginiz Mild Hybrid diye geciyor, daha kucuk batarya kapasitesi oluyor bunlarda, tam elektrikli surus icin degil de normal benzinli motora destek icin anca yetiyor elektrik motorun gucu. Yani kalkislarda elektrikle kalkiyor mesela, yakit tuketimini azaltiyor. Batarya kapasitesi cok dusuk oldugu icin de disaridan sarj etmeye gerek kalmiyor, fren yaptikca aciga cikan az enerjiyle bile sarj oluyor. Plugin Hybrid'lerde ise batarya kapasitesi yuksek, elektrikli surus de yapilabiliniyor. Fren enerjisiyle Plugin'ler de sarj olsa da tum bataryayi sarj edemiyor yuksek kapasite sebebiyle, o yuzden fise takip da sarj etmek gerekiyor.

Plugin'in en buyuk avantaji elektrikli suruse imkan vermesi. Mesela benim arac kagit ustunde 120 km elektrikli menzile sahip, ama pratikte 100 km goturuyor. Bu da sehirlerarasi yola gitmedikce tamamen elektrikli kullanima izin veriyor. Gecen hesapladim, mevcut kullanimimla bir depo benzin bana 2 yil kadar gidecek gibi duruyor :) Ama benim arabanin batarya kapasitesi plugin'lere gore bile yuksek (31kwh). BMW 330e bataryasina baktim, 12kwh gosteriyor. Yani elektrikli modda herhalde ancak 40 kilometre civari gider.

"Bu plug - in versiyonlarda da full elektrikliler gibi ileride batarya sorunu vs olur mu ?"

Butun pillerin omru sinirli, normal arabalarin bile akusu sarj tutmaz oluyor akuyu degistirmek gerekiyor, ayni sekilde mild hybrid ya da plugin hybrid'lerin de bataryasinin bir omur var, o zaman degistirilir. Bu bir sorun degil, beklenen bir sey. Arabalari gectim telefondan kablosuz supurgelere, laptoplara her seyin bataryasi omrunu tamamliyor, o zaman degistirmek gerekiyor.

"Bakım maliyetleri benzinli veya dizele göre daha mı yüksek ?"

Hayir degil, hatta elektrikli motor ve sansiman cok daha az calistigi icin sorun cikarma olasiligi daha dusuk. Ek olarak fren de cok daha az kullanildigi icin fren balatalarinin omru uzuyor.

Gene bir sorunuz olursa yardimci olmaya calisirim.

@sertac akin çok çok teşekkür ederim, zannediyorum siz irlanda’da yaşıyordunuz, ben de ingiltere’deyim. dizel - benzin yasaklanacağı için böyle bir alternatif de gördüm araştırmak istedim. evde şarj imkanım şuan için yok maalesef. daha 10 sene dizel- benzin gidecek gibi ama.

Kafamı şu karıştırdı, aynı model iki araç baktım donanım ve servis geçmişi de benzer ve aynı galeri. 330e new car cost 43k, şimdiki fiyatı 20k ( 3 yılda )

Diğeri 320d her şeyi aynı, new car cost 35k, şuan 22.5k.

acaba dedim daha mı hızlı değer kaybediyor, arada sadece 15-20 k miles vardı. ikisi de hasarsız. biraz da onu merak ettim.

özetle anladığım evde şarj imkanı varsa gayet mantıklı çünkü uzun yol da rahatlıkla yapılabilir, yoksa mild hybrid veya sadece benzin - dizel devam bir süre daha.

Araclar ayni model olabilir ama iclerindeki aksesuarlara da bakmaniz lazim. Mercedes, BMW gibi araclarda motor ayni olsa da ayni modelin en dusuk ve en yuksek aksesuarli versiyonlari arasinda %25-30 fiyat farki oluyor. O yuzden sirf ayni model olmalari fiyat karsilastirmasi yapabilmek icin yeterli degil gibi.

Ama evde sarj imkani yoksa plugin'i public istasyonlarda sarj etmek benzinle hemen hemen ayni fiyata geliyor, o yuzden alici pazari daha dusuk, bu da ikinci el degerini olumsuz etkileyen bir unsur olabilir.