[]

en iyi multivitamin

fiyatı bir kriter olmaktan çıkartalım

türkiye şartlarında alınabilecek en iyi multi vitamin hangisi?

bir çoğuna fake falan diyen var

 
pharmaton verdi doktor ginsengli multi vitamin gerekli olan bir durum için verdi tabi, vitaminin fazlası zarar önce test yaptırp değerlerinize baktırmakta fayda var


  • eja  (21.01.24 00:06:14) 
kullanılmayan multivitamindir. :) zira sağlıklı sedanter bir insan, normal bir beslenmeye sahipse tüm vitaminlere ihtiyaç duymaz. onun yerine ihtiyaç duyulan atıyorum d, b12 gibi vitaminler ve magnezyum, çinko gibi mineraller kullanılabilir. 5 tane ihtiyaç duyulan vitamini tek seferde alabilmek için 10 tane ihtiyacın olmayan vitamin almak iyi bir şey değil.

sorunun tam olarak cevabı için piyasadaki tüm multivitaminlerin içeriğine bakmak lazım. bu bilgi bende yok. :) genelde bu soruya klasik olarak "solgar" yapıştırırlar ama solgar multivitaminin içeriğindeki bazı önemli vitamin ve mineralleri en işe yaramaz formda sunduklarını atlarlar. zaten markalar fiyat bazında ulaşılabilir olması için bunu yapıyorlar tahminimce. hepsinin en kaliteli formunu sunsalar uçuk rakamlar çıkabilir. o yüzden dediğim gibi en iyisi ihtiyaç dahilinde en iyi vitamin/mineral formlarını kullanmak.
  • motosiklet burclu adam  (21.01.24 00:08:20) 
6 aya bir kan tahlili yaptırıp ihtiyaç olanı almak. Bazılarında doz aşımı olunca toksik etki yaratıyor.


  • jazzabel  (21.01.24 09:10:37) 
Omega 3 dışında multivitaminleri placebo etkisi bile yok diyorlar.


  • mikahakkinen  (21.01.24 09:30:05) 
@jazzabel +1


  • Zetnikov  (21.01.24 16:12:15) 
[]

keten tohumu yağı hk.

salatalara koymak için zeytinyağına alternatif bir yağ arıyorum. keten tohumu yağı salataya yakışıyor mu sizce? tadı nasıl acılık var mı?




 
[]

Havayolu Firmalarinin Kabin Bagajı Ölçüleri

Selamlar, salı günü Vueling ile Fransa'ya uçacağım ve sadece underseat cabin bag hakkım var. Dolayisiyla sırt çantasıyla gideceğim ancak bir sorum var :) Firma ölçüleri 40x20x30 olarak belirtmiş ve benim bu ölçülerden bir tık büyük sırt çantam var 45x25x35 gibi, bildiğim kadarıyla şirketler bir kutuya çantayı sığdırmamızı istiyor dolayısıyla sözkonusu sırt çantamı kutuya sigdirabildigim surece olculerin onemi yok diye biliyorum ancak bu firmayla daha önce hiç uçmadifim icin garantiye alarak sizlere sormak istedim. Bunlar mezurayi ellerine alip çantayı ölçmezler değil mi? :)




 
Mezure ile ölçen olduğunu biliyorum da her yolcuya değil. Çok net belli olanlara. Ben misal bu sene atina'ya uçarken 5 cm falan fark vardi kimse bakmadi ama biri spor ekipmani ile yapmaya calisti e tabi alakasız ölçü, onda olctuler.

Firma ismi aratinca trustreviewde falan daha çok bilgi cikar.
  • logisticsmanager  (20.01.24 17:43:31) 
İspanyada vueling ile uçtum bi kere. Bagaj ölçümü yapmamışlardı. Bilgim bu kadar :D


  • glamdr1ng  (20.01.24 19:04:10) 
Bu havayolu ile geçen yıl uçtum. Bahsettiğiniz ölçülerin üstünde bir sırt çantam var. Dolu olmasına rağmen bir şey denmedi. Vueling dışında Ryanair gibi lowcost havayollarıyla da sık sık uçuyorum. Genelde sırt çantasını kimse ölçmüyor. Bu yüzden sorun yaşayacağınızı hiç zannetmem.


  • but that was just a dream  (20.01.24 21:25:35) 
[]

Kreatine ara vermeye gerek var mı ?

Haftada 4-5 gün spora gittiğim günlerde ölçeğin 3/4 ü kadar içiyorum. 5 yıldır düzenli spor yapıyorum, son 1.5 senedir falan gerek düzenli gerek düzensiz kullanıyordum son 7-8 aydır full düzenli.

Ara vermeli mi bazen ?

1.86 - 100 kiloyum ( ölçek hesabı için )

 
Gerek yok. Bunu destekleyen bilimsel bulgu da yok gibi.

Ölçek hesabı ne bilmiyorum, iki farklı creatin kullandı biri 5 gr çıktı biri 3 gr. O yüzden gr bakmak lazım. 5 gr genelde ideal bilimsel calismalarda.
  • logisticsmanager  (20.01.24 17:20:12) 
@logisticsmanager hani kg başına alınması gereken bi miktar var mı acaba diye.

antrenman yapmadığımız günler de kullanmalı mı?
  • hayati cozemeyen adam  (20.01.24 17:25:48) 
Evet. Creatinein antrenman yapılan günle alakası yok. Preworkout ya da postworkout bir ürün değil. etkisiz haftalarca kullandıktan sonra başlayan bir supplement.

Önerilen dozaj yükleme sonrasi kg*0.03 gr da çok kafa takmaya gerek yok, 5 gr ile 4 gr arasinda etki farki olsun az.
examine.com
  • logisticsmanager  (20.01.24 17:40:38) 
[]

Bu hangi japon marka model aracı?

30.saniyeden itibaren başlıyor

twitter.com


 
Araç Suzuki Vitara, şu başlıkta epey bir konuşuldu:

(bkz: suzuki firmasının 3. dünya ülkelerine kazığı)

edit: eksisozluk111.com
  • pispinti  (20.01.24 15:43:15 ~ 21.01.24 13:51:30) 
[]

klein biletli ama damsız giriş

etkinliğe bilet alıp erkek başımıza içeri girebiliyor muyuz?

biletimiz olsa bile illa bir kadın arkadaşın yanımızda olması gerekiyor mı?


 
zorluyorlar genelde, kapıda-sırada birinden ya da bi gruptan rica edebilirsin.
ben genelde tek erkek girebiliyorum, ne giydiğine ve kapıda ne dediğine bakar bu işler.

edit: ne kadar erken gidersen girme şansın da o kadar artar.
  • eurhka  (20.01.24 16:06:02 ~ 16:12:19) 
[]

The punisher dizisi spoilerli soru

İnfaz listesi adındaki taş gibi diziyi izledikten sonra bu türün babası punisher dediler. Benzer şekilde tuzağa düşüp ailesi katledilen asker intikam aliyor. .neyse dün başladım iki bölüm izledim ama olaylar intikam süreci bittikten sonraki bir aşamada ilerliyor. Ben neyi kaçırıyorum. Adım adım intikam mevzusu başka dizideydi de ben spin offu mu izliyorum.




 
Punisher ilk sezonu insaatli falan bir yerde basliyor, doğru sezon olduguna emin miyiz? Çünkü ilk sezonunda var zaten aile intikam olaylari.


  • logisticsmanager  (20.01.24 14:13:08) 
punisher'ın ilk sezonu daredevil'in ikinci sezonu diyebiliriz aslında, ilk orada çıkıyor, çok tutunca kendine ait ayrı dizisini yapıyorlar.


  • kim bilir  (20.01.24 22:54:17 ~ 22:54:39) 
[]

Türkiye'deki fiyatları maaşlara göre normal buluyor musunuz?

1.5 senedir Türkiye'de yaşamıyorum, Türkiye'de en son maaş aldığım zaman da Ağustos 2022. Geçen hafta İstanbul'daydim ve resmen soyuluyormusum gibi hissettim. Bazı ürünler döviz bazında da oldukça pahalı bence ama en çok yeme-icme kısmına takıldım. Basit bir Americano 195 liraya (Starbucks, nero gibi zincir yerlerden bahsetmiyorum) satılıyor ve bayağı da tıklım tıklım içerisi. Biz herhangi bir mekandan 1500 lira altında hesap ödemeden cikamadik mesela.

Ama bir yandan da Türkiye'de maaş almadığım için kıyaslayamiyorum. Sözlük'te uçan, kaçan tayfa haricindeki gruba göre bu fiyatlar normal mi? Ben mesela şu anda dönsem ne kadar maaş isteyeceğimi bilemem, fiyat algim yok olmuş. Arkadaşlarımıza sorduğumuzda kimse net bir şey söyleyemiyor, alıştık artık diyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?


Cumartesi günü beyin akışına hoşgeldiniz.

 
Bulmuyoruz tabii ki ustelik turkiye yeme-icme konusunda ucuz bir yerken. barinma da hakeza. Hesap yapmak cok zor bu kosullarda bu yuzden gunluk yasamaya yatkinlik oluyor


  • ala09  (20.01.24 14:03:31) 
Tıklım tıklım içerisi; normal çünkü ülkede oralari dolduracak kadar parası olan insan var. Buna ek olarak ülkede hobi ve aktivite yapmak çok pahalı. Insanlar da kafe, avm geziyor anca. Nero'da bir kahveye saatlerce oturabilirsin.

Ben burada zamanında Güzelbahçe'de villanin nice fiyatina geldiğini soyledigimde bile normal bulunuyordu, o yüzden fiyatlari normal bulan cikacaktir ama değil. Türkiye'ye gittiğimde ben de soyuluyor gibi hissediyorum. Buna ek olarak ne kaliteli ne dandik anlasilmiyor artik, eskiden daha kolaydi.

Misal ben son gittigimde Fransa'da dışarıda restoranda yemek ile Türkiye'de yemek arasında yüzde 30 civari fark vardi. Eskiden çok daha fazlaydı. Hatta su an baktım İzmir'de alsancakta pizza restoran ile yaşadığım yerde pizza restoranı fiyatlari arasinda 1-2 euro oynuyor. Ama maaş olarak uçurum var.
  • logisticsmanager  (20.01.24 14:08:01) 
Tabi ki de normal değil, zaten o yüzden enflasyon ve kriz var ülkede.
1 yıl önce ortalama bir mekanda 100 liraya doyup kalkıyorken bugün 300 liranın altına çıkamazsın. 2 yıl önce bu 70 lira falandı.
Fiyatlar 5-6 kaat arttı ama maaşlar o kadar artmadı. Üstüne 2 yıl önce 3000 liraya kiraya verilen ev şu an minimum 20.000 liraya veriliyor. Bunlar sadece gıda ve barınma masrafları.
  • pianeta  (20.01.24 14:24:19) 
ocak 2021den beri yurtdisindayim, her gittigimde sok olarak donuyorum bence turkiye doviz bazinda da pahali. gecen gittigimizde canakkalede bir italyan restaurantina gittik 4 kisi 3000 tl hesap odedik, en dandik pizza 500 tlydi. ben sahsen ac kalktim masadan guzel de degildi. gece konaklamaya gayet siradan bir otelde 2800 tl odedik, italyada michelin yildizli yerde pizza 5 euro, luksunu ararsan max 15 euro. trde nasil bir pizza 500 tl olabiliyor?
vatikan manzarali kaldigimiz yerin gecelik fiyati 50 euro idi, canakkalede dandik bir yerin geceligi nasil 2800 olabiliyor?
gecen sozlukte de biri yazmisti bunu, %100 dogru. turkiyede herkes birbirine gecirme mantiginda ama bu fiyatlar asla normal gelmiyor bana.
  • tuborg yesili  (20.01.24 14:46:42) 
işin ilginç kısmı, dediğin gibi 195 liraya kahve veya tatlı alabilirken, 300 liraya iskender yiyebiliyorsun. (ve düzgünce bir yer)

Ne bileyim 150 liraya kahve içip Welldone'da 250 liraya tavuklu yemek yedim yine kafam karıştı. Denge şaşmış ve birileri fena geçiriyor gerçekten. Enflasyon veya kur ile ilgili değil artık, eskiden öyleydi ama artık alışkanlıktan %100 zamlar geliyor. Geçen arkadaşım bir şey attı, geçen yıl başı 60 liraya aldığı ürün 300 lira olmuş. 5x yapacak ne oldu ülkede bilmiyorum.
  • nhk ni youkosu  (20.01.24 15:40:05) 
normal değil. ama insanlar inatla "enflasyonun olduğu yerde normal" diyor. saçma sapan bir hale geldi. bunun haricinde insanların tüketim bağımlılığı ve çılgınlığı da zıvanadan çıkmış durumda. geçen iki üniversiteli genç konuşurken "abi iphone bile olmuş 100-150bin" falan dedi. dedikleri de pro max'inin en full hali bile o kadar değildi sanırım. başka bir arkadaşım laptop alacak diyor ki ofise atacam sadece word mail falan takılırım bu pc iyi mi, bakıyorum attığı pc 16gb ram'li ryzen 5'in baya iyi ve güncel işlemcili bilmem ne baya üst seviyesi. herkes yarın pahalanacak diyor ama anlamadıkları şey yarın tl olarak yükselirken dolar olarak düşmüyorlar, kar etmiyorsunuz. tv bakıyorum mesela, forumlarda öneri istiyorum kimse uygun model önermiyor herkes 60-70bin liralık en tepe modelleri söylüyor. onları araştırıyorum hb, trendyol yorumlarına bakıyorum deli gibi satılmış. hepsi kanal d'de dizi izlemek için almış heralde çünkü ya kanal d ya show falan açık :) ingiltere'de almanya'da 2 ingilizin almanın evini gezse bizimkiler inanamazlar.

işte bunlar birleşince de fiyatlar da enflasyon da 1 artacağına 3 artıyor. şimdi de özel okul fiyatları mevzusu çıktı, 3 yorum bakayım diyorsun o paranın çeyreği birikimi olmayanlar bile 600k'nın ne kadar normal olduğundan, devlet okullarına gidenlerin kötülüğünden falan dem vurmaya başlıyor. sadece şunu bil, tr gibi iyi yönetilmeyen yüzbinlerce esnaf dükkanı olmasına rağmen bu süreçte senede bir araç yenileyecek hale gelen, 1 senelik karıyla ev alabilen yerler oluşmaya başladı.
  • avatar is back  (20.01.24 16:04:07) 
Ben sadece değer/değmez yorumu yapıyorum. Starbucks Cool Lime için kesinlikle o paraya değmez diyorum. Yüzde 90'ı buz. Kendimi dolandırılmış hissettim. Ama sevdiğim bir tatlı var bir yerde. O tatlıya 150 TL veriyorum ama kesinlikle değiyor. Fiyatlar maaşa göre yüksek.

Çalışan insan için düşünce şu. Ben haftada 5 gün 8 6 çalışıyorum. Hafta sonu istediğim şeyi alırım. Alamayacaksam neden çalışıyorum. Bu şekilde düşününce pahalıymış ucuzmuş fark etmiyor. Kafeler bundan doluyor. O kahve 300 TL olsa da verirler. Bunun maaşla bir bağlantısı yok aslında. Ülkedeki yetersizlikler insanları buna itiyor.
  • dissendium  (20.01.24 16:13:31) 
Türkiyedeki fiyatları maaşlara göre normal bulmamak matematiksel ispatı olan bir şey. Bir taştışma konusu olduğunu sanmıyorum.

İnsanların azımsanmayacak bir kısmı bundan 4-5 yıl önce yapılabildikleri şeyleri artık ya yapamıyor ya da o zamana göre daha kısıtlı bir şekilde yapıyor. Maaşlarda asgari ücretin payının arttığını, emekliler içinde de asgariden yüksek maaş alanların ele avuca gelir bir kısmının taban maaşa yapılan zamlarla artık asgari maaş alan duruma geldiklerini görüyoruz.

Yani alım gücünün düştüğü objektif bir durum. Hiçbir siyasi dahi bunun aksini söylemiyor zaten.

Ortada karmaşık ve belirsiz bir durum göremiyorum ben.
  • akhenaten  (20.01.24 16:30:41) 
çünkü esnaf geleceği fiyatlıyor. gelecek belirsiz olunca, ucu açık fiyatlamanın. enflasyonun seneye %200 olmayacağının garantisi var mı? yok. sözlük'teki uçan kaçan tayfadanım maaş konusunda, bana hava hoş ama gerçekten de gelire göre ve dolar bazında fiyatlar fazla.


  • gabe h coud  (20.01.24 16:40:37) 
bir mali 1 liraya alip 2'ye sattin. 2 liran oldu. bu mali tekrardan 1 liraya alamadan 2 lira olmus oluyor. o zaman bir yol kat etmemis oluyorsun. ben de bu mali 1 liraya alip 3 liraya satarim cunku bu enflasyon bana bir dahaki sefere 2'ye alacagimi dusunduruyor. ben kar edemeyeceksem neden ticaret yapayim ki?

hukumet disinda kimsenin sucu yok. bu insanlar yuzlerce yildir iyiydi de son 5 yilda mi seytan oldu? olay yonetilemeyen ekonomi baska bir sey degil.

@gabe +1 yani.
  • bohr atom modeli  (20.01.24 18:30:50 ~ 18:33:19) 
Tabii ki hayir, zaten normal olsa fakir ulke kategorisinde gorulmez.


  • hot potato  (20.01.24 18:46:37) 
Normal çünkü 2024'de polis memuru veya öğretmen bir çiftin evine 90.000-100.000 tl para giriyor. Veteriner'de 2 dolarlık aşı 800 tl. Kendi işini yapan meslek okulu mezunlarının aylık gelirleri 100.000-150.000 tl. Esnaf krizi fırsata çevirmek için ahlaksızlık yapıp ederinin 3-4 katını kazanıyor. İstanbul'da eskaza ikinci bir ev almış olsan veya aileden kalma ev olsa ki ortalama konut değeri 5 milyon, onu satıp aylık 200.000 tl faiz alabiliyorsun. Evet enflasyon karşısında eriyecek ama onu dert etmeyenler var.


  • things  (20.01.24 18:57:22) 
Yurtdisi fiyat karsilastirmalarini dikkatli yapmak lazim. Luks tuketim, sezon, yerel etkiler gibi bircok etken karsilastirmalari bozuyor.
Ornegin bir yerdeki kalburustu sehir ve normal mekan ile baska yerdeki en zengin sehir ve en gitmek istediginiz mekan arasinda karsilastirma hatali oluyor. Ek olarak son zamanlarda yabanci para enflasyonu da goze carpar oldu. Yani y.disinda yasayanlar bulunduklari ulkelerde yasadiklari alim gucu dusmesini goz ardi etmesinler. Ve yeni yilla birlikte Turkiye'de zamlar yapildi fakat yeni maaslar henuz herkesin eline gecmedi ki bu da yeni alim gucune henuz tam olarak asina olmamayi getirir. Butun bunlar disinda eskiye gore yine fark kalacagini, bunun da doviz kuru yonetimi sonucu oldugunu dusunuyorum. Denge gozeterek yaptiginiz ydisi karsilastirmalarinizdaki hesaplarinizda eskiye gore turkiye fiyatlarindaki artis yonunde kabaca minimum %20 bir fark olacagini tahmin ediyorum. Yani maaslara gore normal bulmakla birlikte surdurubilir bulmuyorum.

  • dunal  (21.01.24 12:32:24) 
[]

Outlook takvimi iphone takvimle birleştirme

İphonun kendi mail uygulamasını değil de outlook’u kullanıyorum iş mailim için. Outlook takvimini iphonun kendi takvim uygulamasına nasıl eşleşeyebilirim? Toplantılarım normal takvimde de görünsün yani bi da outlooka girmeyeyim.




 
ayarlar-takvim-hesaplar-hesap ekle.

sanırsam
  • eurhka  (20.01.24 21:33:27) 
[]

mobil imza

hattım turkcell diğer operatörlerden mobil imza alabiliyor muyum yoksa sadece turkcell mi olması gerekiyor?

Diğer operatörlerde daha ucuz


 
Numaraya tanımlanıyor imza. Hattı taşımadan başka operatörden alamazsınız


  • dre mithatoğlu  (20.01.24 13:10:30) 
[]

Ağız duşu veya diş arası temizleyici hak.

Selamlar,

Diş aralarımdan başlayan küçük çürümeler görünce çözüm arayışında bu tip ürünler karşıma çıktı.
Bu tip ürünler kullananlar varsa , model bazında tavsiyeleriniz nelerdir.
Gerçekten alınıp sürekli kullanılabilecek ürünler mi ?
diş etleri üzerinde olmusuz etkileri oluyor mu ?

 
Tepe arayüz fırçası iyidir. Ama boyutuna dikkat ederek almanız lazım.

Ağız duşu da bence müthiş bir olay. Kullanmayı becermek biraz zaman alabiliyor ancak hakkını veriyor. Önemli olan uzaktan yapmamak, dişe dayayarak kullanmak. Bende Sejoy diye saçma bir marka var. Ucuz ve iş görüyor. Tazyikli su atıyor neticede.
  • inawen  (20.01.24 13:31:00) 
[]

Tost Makinesi önerisi

fakir marka tost makinemiz nalları dikti.

tost makinesi alacağım, öneride bulunabilir misiz ?

özellikle plakaları konusunda kafam karışık. teflon, amor, alüminyum, döküm vs nedir ne değildir, hangisi kanserojendir hangisi değildir emin olamadım

 
Eski makine kendini imha ettikten sonra Ben de çok araştırdım bu konuyu döküm olmayanların dışında hepsi kaplama sonuçta. Dökümix markada karar kıldım çok memnunum


  • obscure  (20.01.24 13:34:57) 
[]

Zorlu kombine bilet nasil kullaniliyor

3 gunluk etkinlik icin kombine aldim ama 3 gun gitmem muhtemelen. kalan gunu baskasi kullanabilir mi?




 
bileklik verirler ve çıkarma derler. eğer bilekliği bir şekilde çıkarıp arkadaşına verirsen kullanabilir. diğer türlü zor. youtube'da o bilekliklerin nasıl çıkarıldığına dair bir şeyler izlemiştim bakarsın.


  • eurhka  (20.01.24 16:07:09) 
[]

Bu tweet nasil 50M goruntulenme almis?

twitter.com Cok siradan bir foto sanki. Kanalin Diger twitleri 1M'a dahi ulasmiyor.




 
Sponsorlu tweet cikmislardir


  • floydian  (20.01.24 01:56:39) 
@floydian o nasil oluyor?


  • speedy  (20.01.24 02:02:37) 
[]

Uçuş iptalinde alınan tazminat

Tecrübesi olan var mı? Avrupa içi uçuşum fırtınadan dolayı iptal oldu son dakika kapıdayken. Şimdi biletin iadesiyle uğraşıyorum fakat tabi öbür masraflar yandı. Bazı siteler var hani 600€ya kadar tazminat alabilirsin diye, onlar çalışıyor mu, nasıl ilerlemek lazım? Uçuş süresi 1.50 saat olduğu için sanırım 250€ tazminat için uygunum.

Bir de bunu yaptığını iddaa eden çeşitli siteler var hangisi daha güvenilirdir?


 
Normalde olabilir de sizde force majeur durum var gibi, böyle olunca tazminat olmuyor. Ab sitesinde de yazıyor bu.

Benim için en bilindik airhelp.

"Under the EU regulation, the following flight disruptions do not qualify for Europe flight delay compensation. Consequently, the airline can avoid liability if-

The reason behind the flight disruption can be connected to ‘extraordinary circumstances’. This means the flight issue is beyond the airline’s control and as a result, is not their responsibility.
Extraordinary circumstances include political instability, extreme weather conditions, medical emergencies, air traffic control restrictions, acts of terrorism and the like"
  • logisticsmanager  (20.01.24 02:39:03) 
[]

Bir İnternet Sitesinden Basit Bir Formül Çekme - Excel ya da başka bir yön

Selam Lidyalılar,

Bir internet sitesinden basit bir formül çekmek istiyorum.

Bu formülü de mümlünse excel’e aktarmak istiyorum. Nasıl yapılır bilen var mıdır acaba?

Site:

flextile.net

Şimdiden teşekkürler.

 
[]

1.5 Milyon Civarına Araç Tavsiyesi

Sevdiğim ama paramın yetmediği araç: Volvo XC40

Buna istinaden araç tavsiyelerinize açığım.

Sıfır araç alacağım.

 
O fiyata alınacak en ağzı yüzü düzgün araç pejo 308 ya da skoda octovia.


  • mikahakkinen  (19.01.24 22:57:03) 
octavia güzel araç.

corolla cross var.

arabam com'da sıfır araç listesi vardı. çok kullanışlı.
  • gurur  (20.01.24 12:00:31 ~ 12:03:16) 
[]

2024 maaş zammı olarak yüzde kaç aldınız? Yıl arasında zam alacak mısınız?

- 2024 maaş zammı olarak yüzde kaç aldınız?
- Yıl arasında zam alacak mısınız?
- Bulunduğunuz şirkette kaç yıldır çalışıyorsunuz?
- Sektörünüz ve pozisyonunuz nedir?

 
%50, evet temmuzda alcsm, 3, it


  • lapaz  (19.01.24 23:50:48) 
%23-50 arası belirsiz.

Holdinglerden birinin Amiral şirketi.

6 ay olmuştu, 6 aya kalmaz yeni bir executive bakacaklar artık kendilerine.
  • baldan kaymak  (20.01.24 00:09:17) 
[]

Tek kişinin kullanacağı internet sağlayıcısı ne olabilir?

Malum turknet zamından sonra yeni arayışlara girdik.
Evde interneti sadece annem kullanıyor. O da akşamdan akşama ailesiyle görüntülü konuşma yapıyor Whatsapp'tan. Onun dışında sosyal medya dışında bir kullanımı yok, film falan izlemez.

En uygun hangi interneti bağlatabiliriz? Kotalı bile olabilir, yeterli gelecektir.

 
Bu senaryoda mobil paketler bile yeterli görünüyor. Sabit hat için minimum 300 lira vermektense mevcut mobil paketi büyütürdüm ben olsam.


  • orient blue  (19.01.24 21:31:56) 
[]

Terapiye ikna

İnatçı bir arkadaşımı terapi alması için ikna edemiyorum. Daha önce gitmiş çünkü kendi de ihtiyacı olduğunu düşünüyor; anskiyete ve depresyondan muzdarip. Ama faydalı bulmamış, ödev veriyordu onları yapamayınca okuldan kaçmak için bahane arayan öğrenciye dönüşmüştüm, ben de bıraktım diye anlattı. Zaten kendini zor ikna etmiş o zaman, böyle olunca da soğumuş.

Anda kalamıyor, sürekli bir şeyleri "görev" haline getirip tamamlamadıkça mutlu olmuyor. Sürekli uyku halinde. Başarısız olmaktan nefret ediyor, bu da onu işkolik biri haline getirdi. Evde bile boş vakitlerinde işle ilgileniyor.

Terapiye ikna sürecinde nasıl bir yol izlenmeli. Tam olarak istemesi, işe yarayacağına ikna olması lazım yoksa zorla göndermek de işe yaramaz.

 
Odevlerden bahsediyorsa büyük ihtimalle davranışçı terapi ekollerinden birini (bdt gibi) ekol olarak alan bir terapiste gitmiştir. Fakat terapi ekolleri derya deniz ve her terapi ekolü her danışana uygun değil.

Eğer ki bu tarz bir terapiden hoslanmadiysa varoluşçu terapi, psikodinamik analiz, gestalt terapi, logo terapi gibi daha iç dünyasını anlamaya yönelik bir ekolle ilerleyebilir.

Eğer kendisi de ihtiyacı olduğunu düşünüyorsa saydığım ekollerden birini araştırıp uygun bir terapist bulup en azından birkaç seans deneme yapabilir. Önceki deneyimini de mutlaka terapistiyle paylaşsın. İstanbul'daysaniz ekollere göre terapist önerisinde de bulunabilirim size.

Ama önce kendisinin istemesi lazim, mecburi bir gidiş onun için de faydalı olmayacaktır.
  • fraise  (19.01.24 21:37:58 ~ 21:39:14) 
Ödev nedir yahu...ödevli terapiste gidip de faydalanan arkadaş olmadı hiç...ilham vermelisiniz, inanması lazım. Terapiyle hayat bulan insanların videolarını, yazılarını ya da kitaplarını okumasını sağlayabilirsiniz. Kendisine iyi gelecek terapisti ilk anda bulamayacağını da bilmeli ki yılmasın..


  • cccbehzatccc  (20.01.24 22:41:06) 
ödevli terapiste gidip fayda gören olmadı mı... en bilimselliği olan terapi ekollerinden biri bdt. böyle bir kalemde silip atmak doğru değil. lütfen bilmeden konuşmayalım ya...
soruya gelirsek, arkadaşınıza ekoller arasındaki farklılığı anlatabilirsiniz, her yöntem aynı pratikleri içermiyor. bunun dışında yorulduğunuzla kalırsınız, bırakın kendisi geçsin bu yolları.

  • dilhun  (21.01.24 20:02:26 ~ 20:03:00) 
[]

SGK dökümü isteyen şirket

Merhabalar. Kurumsal bi şirkete başvuruda bulundum. İkinci görüşmem de olumlu sonuçlanınca gel başla falan dediler. İstenilen belgeler arasında SGK dökümü ve maaş bordrosu da var. İlk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Bu istedikleri belgeler yasal mı? Kvkk’ya girmiyor mu? Neden istiyorlar. Hiç karşılaştınız mı?




 
Neden İstiyorlar ? Cevap: Maas Matrahın için istiyorlar.

Yasal mi ? Cevap: İstedikleri belgede şirket ismine bakmak değil sgk primlerin ve matrahını hesaplamak istiyorlar. Yani yazılardan cok sayilar ile ilgilenecekler.
  • paudi  (19.01.24 18:57:21) 
İş değişikliği durumunda gelir vergisi diliminin doğru hesaplanabilmesi için istemiş olabilirler, paudi doğru söylemiş. Fakat normalde bu belgeler yerine eski işyerinden alacağın tek sayfalık bir matrah ve son maaş yazısı ile çözülebilir. Bunu deneyebilirsin.


  • vampir akrep  (20.01.24 14:48:08) 
[]

lokantada kedi

bir sürü masanın olduğu kapalı lokantada kedilerin masaya gelip dilenmesi normal mi ya?

duvarlara da kediyi beslemeyin yazmışlar :))

Tamam kedileri ben de severim ama bana saçma geldi

Sandalyeye çıkmalar yemek verdiye üstüne atlamalar gırla

 
İzmir'de sıradanlaşmış bir konu o.


  • Mirket  (19.01.24 18:01:18) 
Hayvanlar aç çünkü. Ayrıca ben kedileri beslemeyin yazan bir yerde açlıktan ölsem yemek yemem o işletmeye para kazandırmam.


  • rock n roll  (19.01.24 18:14:01) 
Özellikle öyle yerleri tercih tercih ederim. Kedileri beslemeyin yazan yere gitmem, gittiysem geri çıkarım.
Masama gelen kedi de tabağımdan yiyebilir sıkıntı yok. Zaten ondan önce ben veririm yemeğimin içeriğinde kedinin yiyebileceği bir şey varsa.

  • pianeta  (19.01.24 18:47:03) 
doğru değil ama bizim ülkede kimse kimseyi düşünmediğinden normalleşmiş bir durum.


  • gule gule  (19.01.24 18:59:43) 
[]

ABD turist vizesi DS160 formunda tutuklama ile alakali soru

Soyle ki, kuzenim 12 sene once tutuklandi, ancak beraat etti. Su an sicili temiz, herhangi bir sey yok.

Ben vizeyi alinca, o da basvurmak istedi; ancak ben DS160 formundaki soruyu soyledim, o da ‘hayir’ olarak isaretleyecegini ve sicili temizse nerden bakacaklarini filan soyledi ve sorun olmayacagini dusunuyor.

Bu konuyla alakali bir tecrubesi olan varsa yardimci olabilir mi?

 
e devlet ten arşiv kayitli adli sicil kaydi alsin orada gozukuyor mu ?


  • paudi  (19.01.24 17:26:13) 
Abd vizesini full yalan senaryo ile alan biliyorum. Hiçbir şey gördükleri yok.hayır işaretlesin geçsin


  • administ  (19.01.24 21:06:32) 
Kuzeniniz haklı.


  • pispinti  (19.01.24 21:10:43) 
Sicilinde gorunuyorsa yazsın. Gecmiste suc isledi diye vizeyi reddetmezler ama yalan söylediği icin ederler. Ama sicilinde gozukmuyorsa yazmasına gerek yok.


  • congratulationsyouwon  (19.01.24 21:25:24) 
[]

Şarap Tavsiyesi

selamlar, bira seven birisi değilim ekşiliği hoşuma gitmiyor, 1 2 kötü olan şaraplardan deneyip sevmediğim de olmuştu, sevebileceğim içimi yumuşak veya başka bir öneriniz var mıdır migrosta satılanlardan olursa daha iyi olur. bira srvmeyen biri şarap da hiç sevemez mi yoksa




 
Şarap genel manada biraya göre ekşi tatların daha fazla görüldüğü bir içecek. Yani insanlar haklı olarak tüm şarapların ekşi olmadığını söyleyip tatlı ve daha keskin tonlu şaraplar önerecektir ancak biradaki ekşilikten şikayetçi olan biriyseniz (çünkü daha önce biradaki ekşilikten bahseden birini ben şahsen hiç görmedim) muhtemelen en tatlı şaraplar bile size ekşi gelecektir.

Yine de leona blush deneyebilirsiniz.

Ama benim önerim bira ve şarap gibi doğrudan fermantasyon sürecinden geçmeden üretilen içeceklere yönelmeniz olur. Örneğin keskin tatları seviyorsanız viski türevi içecekler (ki bu da fermante ancak en azından bira ve şarap gibi doğrudan içeceğin kendisi fermante edilmiyor) ya da tatlı seviyorsanız likör türevi içecekler daha iyi bir seçim olur.
  • akhenaten  (19.01.24 18:07:26 ~ 18:17:34) 
yakın zamanda tersus diye bir moldova şarabı denedim, içimi çok hoşuma gitti. büyük migros'larda olması lazım, yoksa macrocenter'larda kesin oluyor.


  • phoarbix  (19.01.24 18:40:38) 
Geçen vincent böğürtlen şarabı götürdüm bir yere meyve suyu gibi gitti. Hiç içemiyorsanız bunu rahatlıkla deneyebilirsiniz.


  • ruhen hastayim ben  (19.01.24 21:28:55) 
prosecco içemeyen cindir


  • ala09  (20.01.24 01:41:39) 
beyaz ic. sav blanc falan. kirmizi bana da cok eksi geliyor merlot vs. olmadigi surece. hatta hafif tatlimsi beyazlar enfes.


  • bohr atom modeli  (20.01.24 14:50:06 ~ 14:51:25) 
[]

sktsi geçmiş ayçiçek yağı

selamlar. meğer 3 aydır tarihi geçmiş ayçiçek yağı yiyormuşum. çok az kullandığım için şişe daha çeyreğe bile gelmemiş 1 yılda. 3 aydır düzenli tüketiyorum ama şu an iyiyim?? direkt çöpe gitmesi gerek mi yoksa eh meh biraz daha bir şey olmaz mı?




 
Son kullanma tarihi dediğiniz, muhtemelen tavsiye edilen tüketim tarihidir.

Tadında acılaşma yoksa, yiyince midende bir rahatsızlık yaratmıyorsa, ishal falan da yapmıyorsa ben kullanmaya devam ederdim ama sen bana bakma.
  • Mirket  (19.01.24 17:07:29) 
mirketin dediği gibi o tavsiye edilen son tüketimdir, bozulma olacağı tarih anlamına gelmiyor. koku renk ve kıvamdan zaten belli eder kendini, bunlar sakatlık varsa, ki şimdilik yok diyorsun, kullandın diye bişey olmaz. ben olsam son 1-2 kullanır vedalaşırdım.


  • avatar is back  (19.01.24 18:30:08) 
o gördüğünüz tarih vadedilen kalitenin taahhüt edildiği kullanım sürecini belirleyen ideal son kullanım tarihidir. o tarihten sonra yiyecekler zehire dönüşmez. belki biraz tadı bozulabilir.

insanlar yazlıklarında yağları bırakıp bir sene sonra geri gelip kullanıyor.
  • tabudeviren  (19.01.24 18:41:36) 
Yağlarda skt değil test olur. Yani üretici size der ki bu tarihten sonra ürünün fiziksel, kimyasal özellikleri değişebilir ama seni öldürmez. Yağda da peroksit yükselir, asitlik yükselir. Eğer tadında herhangi bir acılasma hissetmiyorsaniz gönül rahatlığı ile tuketebilirsiniz. Güneşte kalmadıysa, kapağı açık kalmadıysa yağa hiçbir şey olmaz. Su aktivitesi içermediği için mikrobiyal aktivite oluşmaz. 1 yıl sonra bile tuketebilirsiniz.


  • bu son olsun  (19.01.24 20:20:15) 
[]

Alan Adı Yenilemek

Alan adımı 2 yıllık yenilemek için 960 TL fatura çıkarmışlar. Pek ilgilendiğim bir alan değil ama bir anda fazla geldi gözüme. Bu fiyatlar normal mi? Bilginiz var mı?




 
31,80 USD yapiyor. Yani normal.


  • VIPCH  (19.01.24 17:01:22) 
bazı registrarlar başlangıçta uygun fiyat sunuyor sonra yenilemede fiyatı şişiriyor. o yüzden nereden aldığına dikkat etmek lazım uzun vadeli kullanacağın bir domaini. sende de fiyat olması gerekenin biraz üzerinde gibi(tld'ye göre değişiyor fiyatlar o yüzden kesin bişey diyemiyorum tld ne bilmeden), ama çok abartı seviyede değil. $10 civarı genelde domainlerin yıllık ücreti. bunun çok altında fiyata satış yapanlar o $1'a domain satanlar filan yenilerken yüksek ücret çekiyor.

cloudflare iyi mesela maliyetine satış/yenileme yapıyorlar domainlerden kazanç elde etmeyi amaçlamıyorlar.
  • konetsu  (19.01.24 17:14:07) 
[]

çağrı merkezinde çalışmak çok mu zor?

vakıfbank'ın sınavına girdim şube memurluğu olmadı, müşteri iletişim merkezi memurluğu oldu. mülakata girdim, büyük ihtimalle olumlu olur diye düşünüyorum. vardiyalı ve resmi tatillerde bile çalışılabilen bir iş olduğunu söylediler. bunlara katlanabilirim ama çağrı merkezi hakkında hiç iyi duyumlar almadım. öyle bir bahsediliyor ki hiç yapılmayacak bir iş gibi. gerçekten bu kadar zor mudur çağrı merkezinde çalışmak? 5 yıl çalışıp şubeye geçiliyormuş. ya da çağrı dışında da farklı birimlere geçilebiliyormuş. maaş olarak fena değil gibi gözüküyor ama iş beni çok korkutuyor. sizce yapabilir miyim? uzun zamandır işsiz olduğum için artık başka çarem kalmadı.




 
bence issizseniz denenebilir 5 yildan daha once de subeye gecebilirsiniz, hem de bir yandan baska is aramaya devam edersiniz. gozunuz korkmasin bu kadar ya belli kurallar var o kurallar cercevesinde cagri alacaksiniz. stresli mi illaki ama bankanin subesinden gmsine stresli zaten.


  • tuborg yesili  (19.01.24 16:00:05 ~ 16:36:52) 
uzun zamandır işsizseniz deneyin tabii ki sonrasında da başka bölüme geçmek için şansınızı zorlayın. zorluğuna dair bir fikrim yok ama kolay bir iş var mı?


  • Kediyi üzdün  (19.01.24 16:27:48) 
Vallaha benim kuzen böyle hiç iş ile alakasiz, işsiz adamdi. Çağrı merkezi işine girdi ve çok mutlu. Ki karakter olarak da buna uygun değildi normalde.

O yüzden belli olmaz. Ama tabiki kolay is değil ve bu sebepten ben çağrı merkezinden arayanlara iyi davranirim çünkü yani zor is.
  • logisticsmanager  (19.01.24 17:18:42) 
Çağrı merkezlerinden farklı birimlere geçiliyor evet. Çağrı merkezi içinde de çağrı alan çalışanken backoffice tarafına geçip çağrı almayabilirsiniz.

Genelde iş kanununa uyulur ama günlük mola ve yemek süreleri bellidir, o saatlerin dışına pek çıkılmaz. Resmi tatil ve hafta sonu kesin çalışılır. 7/24 vardiya zamanı olabilir ama resmi tatillerde çok çağrı olmadığı için daha az kişi çalışır ve tatil olma ihtimaliniz yükselir.

Bir de bence biraz şans işi, çok yoğun bir hat da denk gelebilir, rahat da. Kısa süre için çalışılır ama.
  • jazzabel  (19.01.24 19:35:43) 
"ama iş beni çok korkutuyor. sizce yapabilir miyim?" kısmına cevap vereyim: yaparsınız.


  • pispinti  (19.01.24 21:00:32) 
rahata alışmış biri yapamaz. 30'un üstünde biri de zorlanır.


  • gabe h coud  (19.01.24 23:41:13) 
Zaten issizsiniz. İş seçme sansınız yok. Gözünüzde büyütülecek bir şey de yok. Maaşı çok iyidir. Daha iyisini bulana kadar idare edin


  • limonlu eksi  (20.01.24 01:04:57) 
[]

Sevgiliyle oynamalık oyun tavsiyesi

Kız arkadaşımla ne oynayalım?
Pc'ye kol aldık bişeyler oynayalım diye, kendisi witcher, god of war, mortal kombat falan seven biri.
hem kapışmalı oyun olabilir, hem de birlikte hareket edebileceğimiz falan, varsa tavsiyenizi alırım.
teşekkürler.

 
It takes two


  • ananiyimioguz  (19.01.24 14:59:04) 
it takes two demeye gelmiştim ama denmiş doğal olarak


  • oldtimer  (19.01.24 15:25:02) 
ayrıca aynı stüdyonun co-op hapisten kaçma oyunu var a way out diye. onu da tavsiye ederim.


  • oldtimer  (19.01.24 15:25:46) 
It takes two
A way out
Overcooked
  • Gradient_tabanlı_mor  (19.01.24 16:53:31) 
brothers: a tale of two sons. sert vuran güzel hikaye. tek kişilik normalde ama iki kişi de oynayabillir.


  • engelbert humperdinck  (19.01.24 17:16:32) 
unravel 2

ahh eski sevgilimle oynardık.
  • egokalp  (19.01.24 23:34:26) 
Ocercooked 2


  • lapaz  (19.01.24 23:50:19) 
[]

Farklı farklı çayları nereden alabilirim?

Merhaba geçenlerde Doğadan'ın rooibos vanilya çayını içtim de çok beğendim.

Bu şekilde farklı farklı çaylar satın alabileceğim nereleri önerirsiniz?

İlla online olmak zorunda değil Eminönü'ne gidip de alabilirim. Teşekkürler.

 
  • try again fail again fail better  (19.01.24 14:37:39) 
Beta çay Eminönü.


  • obscure  (19.01.24 14:49:18 ~ 14:49:49) 
cihangir chado


  • buenosdias  (19.01.24 15:26:56) 
Kloof
kloof.com.tr

  • gabe h coud  (19.01.24 23:28:06 ~ 23:28:31) 
[]

ps4 için araba yarışı

yok mu şöyle gençliğimizdeki nfs underground gibi bizi kitleyecek bir yarış oyunu?




 
NFS'nin son oyununu baya övmüşlerdi. O keyfi aldım diyen gördüm baya. NFS Heat bir bakabilirsiniz


  • nundu  (19.01.24 14:21:24) 
assetto corsa


  • arakaali  (19.01.24 14:56:54) 
[]

özel okullardaki yemek fiyatı hk

son günlerdeki özel okul fiyatları herkesin malumu. herkes tartışmış falan onu geçtim. ama daha çok dikkatimi çeken ise o okullardaki yemek fiyatları. bir listede gördüm yıllık yemek ücreti 200bin lira. yahu bu nasıl oluyor? tamam 2 öğün kahvaltı + öğün veriliyor ama 200k ne? meb'e baktım 1 yıldaki okula gidilen gün sayısı 180 civarı. hadi 20 gün daha ekleyelim 200 diyelim. günlük 1000tl yapıyor. catering firmasında çalışan biri yorumlamış bir okula 2024 için 125 liradan yolluyoruz falan. tamam hadi bu okul aşırı kalabalık olmadığı için çok ucuza gelmesin ve en iyi en temiz şirketten istetsin. yine de kahvaltı 300, öğün 700 mü oluyor? bu nasıl hesap anlamıyorum. ki bahsettiğim kadar iyi yerlerden falan yemek de getirtmiyorlar onu da söyleyeyim de neyse.

bu okullar, müdürleri bilmem neleri ne diye açıklıyorlar? veliler bölme çıkarma yapıp yahu hocam günlük bin lira nedir dediklerinde aldıkları cevap nedir?


 
Fabrikada mühendis olarak çalıştım. Bir sürü catering şirketi gördüm. İyi yemek ve kötü yemek arasındaki farkı catering şirketleri sayesinde anladım. Yüzde 90 kalitesi yüksektir. Kullandıkları malzemelerin markaları kalitelidir. Catering işinde yakıt önemli. Çünkü sen almaya gitmiyorsun. Sana getiriyorlar. Mutfak olduğu için doğal gaz önemli.


  • dissendium  (19.01.24 12:41:58) 
veliler artık yemek ve kitap parasının kat kat fazla alındığını biliyor. eğitim ücreti arttırılamadığı için yemek ve kitap parası fazla alınıyor.


  • oyokbuyoknevar  (19.01.24 15:13:42) 
[]

Rötar ve Pegasus

Yurtdışı uçuşumda kalkışta 2 saat 32 dk rötar oldu. 2 saat 17 dk da varışta rötar oldu. Pegasus'a başvurdum tazminat veya telafi için. Olumsuz yanıt geldi. Nereye başvurabilirim? Çok teşekkür ederim.




 
havacılıkla ilgili çok bilgim yok fakat;

tazminat denilen şey, uğranılan zararın giderilmesidir. yani sizin rötar sonucunda bir şekilde zarara uğramış olmanız gereklidir. mesela bağlantılı olmayan ama arada gayet yetişilebilecek bir süre olan diğer uçuşunuza rötar nedeniyle yetişememiş olabilirsiniz (bağlantılı uçuşu zaten tereddütsüz karşılayıp sonraki uçakla götürüyorlar, onda sıkıntı yok), gittiğiniz yerdeki işinizi rötar yüzünden kaçırmış, ve maddi zarara uğramış olabilirsiniz.

böyle durumlarda havayolu da uygun görürse zararınızı karşılar. ama sırf uçak gecikti diye tazminat vereceklerini sanmıyorum. bir yemek öğününden uzun bekletirlerse yemek ısmarlıyorlar, gece bekletirlerse otel ısmarlıyorlar. ama 2 saat gecikmede bir zararınız da olmamışsa buna kimse bir şey vermez sırf geç kaldık diye.

mesela biz de antalya'ya gidecektik. işyerinin ayarladığı vip transfer aldı götürdü, baktık uçuş iptal. dediler bugün başka uçuş yok evinize gidin, neyle gidelim, belkoyla. e transfere boşa mı para verdik amk, ya transferle geri götür, ya parasını ver dedik, çıngar çıkardık, transfer ayarladılar.
  • kibritsuyu  (19.01.24 12:37:30 ~ 12:40:02) 
çay çorba ısmarlamaları gerekirdi en fazla o da geçmiş gitmiş maalesef. tazminattan kastınız para falan almaksa hiç öyle şeyler beklemeyin zaten bir kaç saat için.

web.shgm.gov.tr
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (19.01.24 13:24:42 ~ 13:25:57) 
yurtdışı uçuş için 2 saat rötar neredeyse hiç bir şey değil. 5-6 saat mi ne rötar olunca kahvaltılık ya da bi sandviç falan veriliyor. bir de 5 saatte işte sallıyorum şehir merkezinden geldin oraya ücretsiz beni götürün (genelde havaş ile olur) ve biletimi iade edin diyebilirsiniz o kadar.

telafi tazminat dediğiniz şey, daha önce benim 28 saat civarı bir rötar olmuştu yurtdışında, bir gecelik otel masrafımı ödemişlerdi ve tam hatırlamadığım bir miktarda euro vermişlerdi kıştı diye gidip kaban falan almıştım (300€ muydu neydi hiç hatırlamıyourm ya 10 yıl oldu heralde)
  • avatar is back  (19.01.24 14:07:37) 
2 saat rötar çok normal tren-otobus değil ki bu uçakla ucuyorsun yani


  • adventchant  (19.01.24 14:29:36) 
eger avrupa varisliysa su website halleder: eksiseyler.com

surda da kac saat delay olmasi gerektigi yaziyor
www.citizensadvice.org.uk:~:text=You're%20legally%20entitled%20to,than%2014%20days%20before%20departure

link bozuk cikiyor, google'a right to compensation flight yazinca ilk cikan link.
  • fakyoras  (19.01.24 14:30:53 ~ 14:31:48) 
alacagız tazminat 1 şişe su ve bir tane de peynirli sandviç. tecrübeyle sabit.


  • limonlu eksi  (19.01.24 14:57:42) 
Avrupa birligi alakali olsaydi alirdiniz ama Türkiye'de zor.

Rötar çok değil denmiş. Avrupads 3 saat üstü rotarda 250€ tazminat var. Daha fazla olursa artıyor, asagida bilgiler var.
europa.eu

Benim çok uçan tanıdıklarım baya böyle ciddi paralar aldilar.
  • logisticsmanager  (19.01.24 21:01:23) 
[]

Şarjlı diş fırçası önerisi

Selamlar. Şarjlı diş fırçası almak istiyorum. Hangisini önerirsiniz? Siz hangisini kullanıyorsunuz? Sağ olun.




 
artık yok ama oral b genius pro 9000 kullanıyorum 6 yıldır, çok memnunum. güncel modelleri alınabilir.


  • orient blue  (19.01.24 12:34:53) 
Oral B pro 3 3500 aldım. Daha üst modellerdeki bluetooth ile uygulama bağlantısı ve yapay zeka! destekli fırçalama gibi özellikler fevkalade hikaye gibi geldi.

Bu segmentte karar kıldım. Zaten amazon listelemelerde her ilan altında segmentler ve ne var ne yok bir grafik oluyor.
  • hedep  (19.01.24 13:09:42) 
oral-b dairesel hareketle temizliyor. philipsler aşağı yukarı hareket ve titreşim ile temizlik yapıyor.
ben 6-7 yıldır oral-bnin bir önceki serilerinden kullanıyorum çok memnunum.
ilk serilerde temel fark modellerdi ki devir sayısıydı. son çıkan İo larda ise bluetooth,yapay zeka, dijital ekran falan eklendi. bence bunlara gerek yok.
plak temizleme işini yapsın yeterlidir.
  • my fault  (19.01.24 14:34:31) 
[]

istanbulda euro alınabilecek yer?

gelecek hafta yurtdışına çıkıyorum. italyaya. euro lazım tabi. buradan euro alıp orada harcayıp geri kalanı geri getirmeyi düşünüyorum. kart falan bilemiyorum çok fark alınıyormuş. sizce mantıklı mı ve istanbulda nereden euro alabilirim tahtakale falan en mantıklı seçenek mi sizce?

teşekkürler.


 
Kapalıçarşıda bir çok dövizci var. Ordan alabilirsin. Biraz dolaştıktan sonra en iyi kuru verenden almak en mantıklısı.


  • canbonomobenseno  (19.01.24 12:15:29) 
Onbinlerce euro almayacaksanız herhangi bir döviz bürosundan alın geçin. En fazla birkaç yüz lira fark edecekse Kapalıçarşı'ya gidip gelmenizin masrafına değmez.


  • chicha_v2  (19.01.24 14:00:43) 
[]

Eski mobilyalarimizi kime verelim?

Arkadaşlar eski mobilyalarımızı evden gelip alacak sonra da fakir fukaraya ulaştıracak bir organizasyon ya da kuruluş var mıdır? Ne İstanbul belediyesi ne Kadikoy Belediyesi ne de muhtarlık bu işe yanaşmadı.

Şenesenevlerdeyim. Ev 4 katlı. Asansör var. Ufak parçalar asansöre sığar.
2 adet gardrop
4 adet komidin
1 adet 2 kişilik yatak bazası
1 adet 1 kişilik yatak bazası
1 adet yemek masası
2 adet kitaplıklı dolap
1 adet aynalı şifonyer

 
Cydd’ye bir sorabilirsiniz.


  • mor oje  (19.01.24 11:45:23) 
zamanında ne ilçe belediyesi ne de ibb ilgilenmedi. halbuki hem ilçe hem de ibb belediye sitelerinde bu tür 2. el eşyayı alma, ihtiyacı olana ulaştırma vs tanıtımları da var ama işe yaramıyor.

hayder derneğinin böyle bir uğraşı vardı, ona bir bakın isterseniz. ya da öğrencilerin takıldığı facebook ya da telegram gruplarına yazılabilir.
  • John Bloor  (19.01.24 12:37:48) 
kimse almıyor yeni şeyleri vermeyi denedim taşıması zor olmayan tek elle taşınacak şeyi bile kimse istemedi. hamal tutup çöp yanına koydum gelen geçen bakıp aldı.


  • eja  (19.01.24 13:00:09) 
çöpün yanına koyunca masai mara gibi yarım saatte hiç bir şey kalmaz.


  • gabe h coud  (19.01.24 13:23:43 ~ 13:24:00) 
facebook üniversite gruplarına yazın bir sürü öğrenci gelip almak isteyecektir.


  • beatbox yapan metalci  (20.01.24 01:16:48) 
[]

Akademik kadro ilanları nereden takip edilir?

Tüm Türkiye'deki üniversitelerde açılan akademik kadro ilanlarını takip edebileceğim resmi bir site ve resmi olmayan sosyal medya hesapları var mıdır?




 
resmi gazete, çeşitli ilanlar bölümünden
ilangov.tr , kamu akademik personel bölümünden
instagram: @yukseklisans_ve_doktora
  • penceredengorunenmorbina  (19.01.24 11:32:46) 
memurlar.net, ilanlar-akademik ilanlar


  • joooper  (19.01.24 18:33:23 ~ 18:33:32) 
[]

Çocuk yolcu için güvenli şehirlerarası seyahat

Selamlar,

Bir akrabamızın çoçuğunu yarı tatilde misafir etmek istiyorum (12 yaş üstü erkek ) , ancak bulunduğu şehirde havaalanı mevcut değil.

Mevcut şartlarda geriye otobüs ve araç paylaşımı olarak iki seçenek kalıyor ve tek başına seyahat etmesi gerekecek.


Mevcut düşüncelerim,

1- İyi bir otobüs firması seçip , muavine özellikle uyarıda bulunmak, dikkat etmesini sağlamak.
2- Çok sayıda yüksek puanı olan bir araç kullanıcısı bulup, araç paylaşım sistemini kullanmak.


Seçeneklerden hangisi daha güvenli ve mantıklı olur, veya siz neleri tavsiye edersiniz.

Teşekkürler.

 
İyi bir otobüs firması türkiyede sadece pamukkale truzim var. Çocuk hangi şehirdeyse oranın otogar şubesine olayı anlatın, muavinin numarasını alıp durumu muavine de. Gelince de bahşiş verirsen sıkıntı olmaz.


  • mikahakkinen  (19.01.24 11:39:21 ~ 15:29:00) 
mesafe ne kadar uzak? otobüs yolculuğu molalı mı ekspres mi?

11 yaşındaki oğlumu 2 yıldır ankara'dan otobüse bindiriyoruz, nevşehir'de dedesi karşılıyor. otobüs otobandan gidiyor, yolculuk 4 saat sürüyor ve mola vermiyor.

ama yol uzun. arada mola varsa, çocuk da o kadar yalnız kalmaya alışık değilse uygun olmayabilir. illa başına bir şey gelecek diye bir şey yok ama çişi gelir, molada iner, otobüsü bulamaz, panikler, ya da inmemek için çişini tutar, rüya görür korkar vs.

mesafe ve mola durumu önemli.
  • kibritsuyu  (19.01.24 11:55:34) 
@kibritsuyu teşekkürler, mesafe 500 km civarı , ilgili güzegahta otobüs olarak molasız bir seçenek yok.
Otobüs şehir otogarları vb. derken 5 farklı noktada duruyor.

  • Rao  (19.01.24 12:36:40) 
Tabiki otobüs.
Ayrıca Türkiye'de bir tek Pamukkale güvenilir demek bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak demektir. Yerelde de otobüs firmalarının çoğu kalitelidir ve güvenilirdir. Çocuğun bulunduğu şehirdeki en iyi otobüs firmasını arayarak çözmeni öneririm

  • etna  (19.01.24 13:26:46) 
12-13 yaşında tek başına izmir ankara arasına otobüs ve trenle olmak üzere ayrı ayrı gidip gelmişliğim var. Tabii ki bi 15 sene öncekine göre ülkenin durumu daha tehlikeli diye düşünebiliriz ama bilindik bir otobüs firmasında sorun çıkacağını sanmıyorum. Ben de Pamukkale'den başkasına çok güvenen biri değilim. Yerel firmalarla ilgili çok tecrübem yok ama.

Pamukkale varsa kullanacağı hatta, otobüse binerken yanındaki yetişkin otobüsün muaviniyle konuşsun. Özellikle molayla ilgili söylesin. Çişe falan gideceği zaman muavin eşlik eder en azından. Alınca da bahşiş verirsiniz.

13 yaş çok da ufak bir yaş değil günümüzde ya, 500 km yol gidip gelinebilir hele ki aman korkar endişelenir denecek bir durum da pek yok bence. Tam tersi tatlı bir heyecan olur çocuk için. Yanında telefon, kitap, tablet vs zaman geçireceği bir şey olduğunu varsayıyorum :)
  • nundu  (19.01.24 14:08:03) 
@etna burada marka yazıp değerlendirmenin anlamı yok. türkiye de tek el değiştirmeyen otobüs firmasını önerdik diğerlerinin hali belediye otobüsünden hallice.


  • mikahakkinen  (19.01.24 15:30:16) 
[]

''direct'' kelimesini bize nasıl kanalize oldu yaw

ingilizce direct yani türkçe karşılığı doğrudan kelimesini bizim türk halkı zaten yazarken ''direk'' olarak yazıyor. kafasında ne canlanıyor ama bu ingilizce direct kelimesi.

anlamadığım anadolunu en ücra köşesine kadar yıllarca nasıl kullanılmış hayret ediyor insan böyle kelimelere.


 
türk halkı kelimeyi kullanırken nereden alınmış, alınan dilde nasılmış diye bakmıyor. zaten de bilmiyor. direkt kelimesindeki -t'nin telaffuzu "meşakaatli" olduğu için zamanla kullanılmamaya başlamış, direk olmuştur (tahminim).


  • kojonotsuki  (19.01.24 09:47:49 ~ 10:03:21) 
sokaktan 100 kişi çevirip sorsan, 95 tanesi o kelimenin "direct"ten gelmiş olduğunu bilmiyordur, hatta dilimizde kullanılan halinin "direkt" olduğunu da bilmiyordur, "direk" zannediyorlardır. "niye direk demişler peki?" diye sorsan, "işte direk gibi böyle dümdüz olduğu için" diye cevap alırsın.


  • kibritsuyu  (19.01.24 09:52:00) 
Futbol bu kelimeyi dilimize sokmuş olabilir. Hala öyle mi bilmiyorum ama spikerler, serbest vuruşları; direkt ve endirekt diye ayırırdı. Dinleyici de son t yi anlamamış ve en ücra köşeye kadar böyle yayılmış olabilir.


  • allah yazdiysa bozsun  (19.01.24 10:18:08) 
İngilizceyle ilgisi yok zaten telaffuzu da farklı. 19. Yydan beri dilimizde olan fr bir kelime


  • yedigimiztavuk  (19.01.24 11:02:28) 
Hocam heyecanınızı baltalamak istemem ama diller arası etkileşim insanlığın başından beri var. Bu olay böyle çalışıyor.

Bugün de bizzat dile yeni giren sözcüklerin nasıl yayıldığını aşamalarıyla görebilirsiniz. Örneğin "internet".

Anadolunun en ücre köşesindeki kişi de internetin ne olduğunu bilir. Ancak etimolojisiyle ilgilenmez. Orada bir şey vardır ve insanlar ona bu adı vermiştir, bu kişi de bu adı öğrenir.

Komple bir dili öğrenmekle kökeni bir dilden gelen bir sözcüğü öğrenmek arasında büyük fark var.

İnternet bir ürün. Ürün olmayan sözcükler de böyle yayılıyor, örneğin bir gazeteci veya gazeteci grubu, bir politikacı ya da politikacılar grubu veya başka bilinir kimseler bir sözcüğü alıp belli başlı konuları tanımlamak için sıkça kullandıklarında bunlar da dile yerleşiyor. Son yıllarda dilimize yeni giren veya artık kullanılmadığı halde yeniden canlanan Arapça-Farsça sözcükler var.

Örneğin bugün özentilik olarak görülen "plaza türkçesi" yarın dile çok daha fazla nüfuz etmiş olacak büyük ihtimalle.
  • akhenaten  (19.01.24 11:21:48) 
yedigimiztavuk +1


  • kesmekes laleler  (19.01.24 15:39:39) 
[]

Le Monde aboneliği/erişimi olan var mı?

Bonjour,

Le Monde aboneliği/erişimi olan varsa bir röportaj rica edebilir miyim?

www.lemonde.fr

Tek bir yazı için 12 avro vermek istemedim. Merci d'avance.

 
cevap gelmediği için önereyim, alternatif bir yol olarak google'a "remove paywall" yazınca çıkan siteleri deneyebilirsiniz.


  • inveniam viam  (19.01.24 20:36:35) 
Yazıya hala ulaşamadıysanız, size ilgili Le Monde sayısını (Vendredi 19 janvier 2024) gönderebilirim.


  • gnosis  (19.01.24 23:00:41 ~ 23:00:51) 
ayrıca 6 euro'ya düşmüş:

Exclusif avec Google : 11,99 € 5,99 €/mois
  • ahm1  (20.01.24 01:35:21) 
@inveniam viam Bunu gerçekten bilmiyordum. Le Monde'da işe yaramadı ama elbet işe yarayacağı gün gelecektir, teşekkürler!

@gnosis Zahmet olmazsa göndermenizi rica edeceğim.
  • wish i could find a way to disappear  (20.01.24 19:51:54) 
[]

Apple watch se 2.nesil alınır mı

Siz hangi motivasyonla almıştınız?

Bir de silikon kordon olablar mı yoksa sport loop denen kayış mı daha kullanışlı?


 
eşime hediye olarak almıştım, pil ömrü çok kısa olduğundan pek kullanmamaya başladı. (1 gün zor gidiyor galiba)

Adım, kalp atışı, uyku ve regl takibi gibi şeyleri var aslında sağlık açısından iş görür. Siri, telefonla konuşma, kamerayı saat üzerinden açıp görme/çekme falan işe yarayan şeyler aslında.

Fakat pili daha iyi giden bir model varsa onu almak daha iyi olabilir. (SE olmayan modeller nasıl bilmiyorum, tabii fiyatları daha pahalı)
  • nhk ni youkosu  (19.01.24 01:59:14) 
bir insanin Apple watch'u sevmesi icin en onemli on kosul kisinin saat sevmesi. ben seviyordum mesela ama marka vb degil hep boyle Casio filan takardim. teknolojiyle de epey ilgiliyim. iPhone, Mac vb olunca e bir de Apple watch'umuz olsun dedik.

SE aldim cunku, once bi gorelim bakalim dedik. en uygun fiyatlisi oydu ve hemen hemen her seyi yapiyordu. oksijen olcumu ve ekran surekli acik ozelligi olmasa da olurdu.

bildirimlerin oraya gelmesini seviyorum. kalp atisini olcmeyi seviyorum. alarmin kolda titremesi ise harika....

2,5 senedir kolumda, uyurken bile takiyorum (cunku uyku takibi <3). pili evet berbat ama her dusa girdigimde taktigim icin pilsiz kaldigim 2-3 sefer olmustur.

silikon kayisla aldimdi ama cakma kayislardan aldim renk renk degistirip degistirip takiyorum. cakma silikon kayislar alerji yapti ama orijinal olan iyi, daha agir duruyor zaten.

alt edit: ben apple watch'tan once uzun bir sure Xiaomi mi band'in ucuz versiyonlarini kullandim. alarm bildirim filan onda da vardi.
  • supergirl  (19.01.24 12:17:26 ~ 12:18:57) 
Yıllarca Mi band kullandıktan sonra Apple Watcha geçtim. Bendeki bir üst modeli. EKG özelliği var.

Alığımdan bu yana Siri benim elim ayağım oldu. Fırında 15 dakika bir şey pişirecek olsam, Hey Siri 15 dakika süre başlat diyorum. Geceyarısı aklıma geliyor, yarın unutmazsam kuzeni arayayım diye. Hey Siri yarın 10 da kuzen aranacak, anımsatıcı ekle diyorum. Fatura ödemelerinin hepsini hatırlatıyor. Arabayla giderken Siriyle Navigasyon organize ediyoruz. Çalan telefona saatten cevap verebiliyorum, Sesle whatsapp mesaj cevaplıyorum. Siriye mesaj okutuyorum. Diğer özellikleri arkadaşlar yazmış zaten. Evde telefonun yerini unuttuğum çok olmuştur.
Telefon zaten MiBant zamanından beri sessizde. Bugüne kadar telefonumun sesini hiç açmadım. Saatin titreşmesi yetiyor. Alarmlar keza öyle.

Akşam belirli bir saatte şarjı alışkanlık edindim. Bugüne kadar şarjda hiç sıkıntı yaşamadım. Şarj zamanı dışında 7x24 kolumda.
Silikon orijinal kayışını kullanıyorum. Bir sıkıntı yaşamadım.
  • Mirket  (19.01.24 12:47:36 ~ 14:03:32) 
bende var bundan. sport kayisli. ilk kez akilli saatim oldu.

ozellikle uyku olayi muthis, gece nasil uyudun ne kadar uyudun gosteriyor. bildirimler icin telefonu cikarmaya gerek olmasi da baska guzel sey. sarji 2 gun gidiyor en basta ama sonra 1 gune duser herhalde. her aksam uyumadan sarj etmek lazim yani :)

hangi motivasyonla aldim? macbook alinca hediye ceki verdiler, hediye cekiyle ne alayim diye dusunurken aldim. hediye ceki olmasa almazdim asla, cunku normalde de saat takmiyorum ama bunu takmaya basladim.
  • fakyoras  (19.01.24 14:35:02 ~ 14:35:21) 
bence alınır. ben kasım kampanyalarında 8200 tl'ye almıştım sport loop olanı son derece memnunum. işim gereği kimi bildirimlere hızlı bakmam gerekebiliyor ve o konuda telefona göre çok daha pratik oldu benim için. aynı zamanda uyku takibi, kalp ritmini ölçmesi, işe dalmışken uyarıp ayağa kalkıp hareket edin biraz demesi bile çok hoşuma gitti. baya saat başı yerimden kaldırıp hareket etmemi sağlıyor.

ayrıca tr'de bugün aldığınız bir elektronik ürünü kullansanız bile satarken kar edip sattığınızı da unutmamak gerek. bu gibi şeyler yatırım aracı oldu bile denebilir. geçen sene mart-nisan gibi 12 bin liraya ps vr2 alacaktım vazgeçtim. şu anki fiyatı 35-40 bin arası olmuş. 12 bin lira bankada ya da başka türlü o kadar etmezdi.
  • oldtimer  (19.01.24 15:37:23) 
[]

Neden 00.49 seçildi

Axiom 3 görevi dün yapılacaktı, hava şartları ya da muhtelif sebeplerle ertelendi ve 00.49'ta yapılacak, bir kaç dakika sonra.

neden 00.49?


 
genelde yydu yörüngeleri ve fenomenlerden kaynaklanıyor. belirli bir t zamanında x konumuna gönderilebilmesi için planlamalar yapılıyor. bunun yanı sıra, uçuş yörüngesinde risk oluşmaması için de uydu trafikleri de göz önüne alınıyor. mesela starlink'e ait 3500'den fazla uydu var, bunun harici çeşitli amaçlarla binlerce uydu daha var. trafik kısmı da son derece önemli.

en ekonomik ve ideal rota için de belirli gün ve saatler bekleniyor zaten. burda iss'e gidildiği için nispeten daha esnek olsa da hepsi bir arada değerlendirilince tahminim bir gün içinde çok fazla seçenek olmayan farklı dakikalar ortaya çıkıyordur. mesela bugün olmasa, yarına kadar 2-3 seçenek daha vardır, ekip ve kontrolleri de dahil edip sallıyorum, 09,12,15 seçenekleri elenir, 22:17 gibi bir tanesi seçilir.

genelde böyle işliyor. iss'e değil de mars gibi çok daha uzak bir yere gidiliyor olsaydı bu uçuşlar bu kadar esnek olamaz, günler içinde, en geç 1-2 hafta içinde tekrar denenmeye çalışılır, olmazsa da muhtemelen aylar hatta 1-2 yıl sonrasına ertelenirdi. tabi maliyet derdi olmayan bir fırlatma ise (ki artık ticarete döndü bu iş neredeyse ve birinci öncelik maliyet)
  • avatar is back  (19.01.24 01:21:34) 
Avatar is back'in söylediklerine ek canlı yayında şu söylendi: herşey saatine kadar belli, oraya gittiklerine o uzay istasyonunun universal bir time'ı var, ona uyabilmeleri için yemek saatleri dahi belli -2 yada 2.5 dedi tam hatırlamıyorum- yani tıpkı uçaklardaki yemek verme saatleri gibi gittiğiniz yere adaptasyonun sağlanabilmesi için herşey zamanlı.


  • baldan kaymak  (19.01.24 01:59:16) 
[]

assistant professor ve research assistant phd farki

farki var mi?




 
research assistant phd diye bir ünvan yok. post doctoral researcher olabilir. post doc researcher kadro bulamamış, iş bulamamış ancak boş durmak istemeyenlerin 1-2 yıl takıldığı bir pozisyon. maaşı ancak hayatta kalabilecek kadardır.

research assistant phd türkiye'de olabilir. 33a kadro almışsa ömür boyu DR. Arş gör olarak çalışabilir.

assist prof ise henüz doçent olmamış, doktorayı tamamlamış bir akademik kadro. Entry level gibi.
  • ferenc  (19.01.24 00:27:15 ~ 00:27:55) 
kadrolar trde bu arada, kafami karistiran iki pozisyonda doktorasini tamamlamis, e farki ne bu durumda?


  • tuborg yesili  (19.01.24 00:29:51) 
research assistant phd bildiğiniz araştırma görevlisi kadrosu, araştırma görevlisi doktorayı bitirdiyse araştırma görevlisi Ali Veli demek yerine araştırma görevlisi Dr. Ali Veli diyorlar.


  • ted  (19.01.24 00:32:24 ~ 00:32:48) 
sonra o arastirma gorevlisi kadrosundan docent olamiyor mu?


  • tuborg yesili  (19.01.24 00:35:22) 
Olamaz. Önce assst prof olarak ders vermesi lazım. 2 sene kadar en az.

Eskiden mümkündü ama.
  • ferenc  (19.01.24 00:45:05 ~ 00:45:31) 
ferenc'in son dediği yanlış bence, doktor unvanına sahip olanlar da ders verebiliyorlar şu an, verenleri biliyorum. o yüzden olabilir (asst. prof. iken ders vermesi gerekmiyor diye biliyorum, sadece ders vermeleri gerekiyor diye biliyorum. kendim oturup araştırmadım ama doktora sonrası ders verenleri biliyorum şimdiden doç. kriterlerini tamamlamak için)


  • ted  (19.01.24 00:53:47 ~ 00:55:22) 
benim bildiğim 2 sene full ders verir bir kadroda çalışılması gerektiği. 2000'lerin başında kamuda çalışırken doçent olanlar oluyordu.


  • ferenc  (19.01.24 01:39:52) 
research assistat da doktorasini bitirdi yani ogrenci degil aslinda ondan anlayamamistim farki


  • tuborg yesili  (19.01.24 11:27:24) 
[]

Üniversitede mühendislik - Hangi işi seçmeliyim

An itibariyle bir hayırlı olsun alırım, bu hafta karar vermem lazım :)
6 yıl hayal edip gerçekleşince bile insan kararsız kalıyormuş.

1.İş
bir bakanlığın taşrasında büro personelliği - 33k maaş
eve 5 dkka uzaklıkta kira yok.
iş çok rahat yılda 2 ay yoğun, şef işleri veriyor.
çoğunluk işi şef hallediyor, emekli olursa ve iş tek bana kalırsa yanarım :)
4 sene sonra unvan değişiklik sınavıyla mühendisliğe geçilebilir fakat açılacak il belirsiz.

2.İş
İzmirde Üniversitede Mühendislik - 45k maaş
ev belli değil kira en az 15k
işin durumunu tam bilmiyorum.
müteahhit, işçiler, projeler, tamir-bakım filan olacak herhalde.
Bir daha başka yere tayin hakkı yok gibi bir şey.
İyi yönlerini yazmak gerekirse memleketten daha çok imkan var şehirde.

yaş 29E diyelim.
aile 75+ sağlıkları yerinde memlekette kalacaklar.
en çok kararsız kaldığım şey onlara yardımcı olamayacak olmam.
üniversitede başladıktan 5-6 sene sonra memlekete geri dönmek ister miyim ? daha rahat bir iş ortamı arar mıyım bilemiyorum altan ?

Hangi işi seçersiniz ?

 
1 derdim ben. para biriktirme şansı ve yükselme imkanı ile. ilerde eş durumundan da başka ilden yine geri dönebilme olayı olur.


  • tolgan  (18.01.24 23:40:31) 
Hayırlı olsun. Kişiliğine bağlı hocam. Ben mühendisim. Sahada olmak zor. Soğuk, yağmur, sıcak demeden dışarıda olman gerekebilir. Çalışanlara liderlik etmen gerekebilir. Dikkatli, uyanık, kontrolcü olman gerekir. İş yaptırabilmen gerekir. Sorumluluk vardır ve yüksektir. Bilimsel ve teknik bilgi gerekir. Kafayı kullanmak gerekir. Zihinsel ve fiziksel olarak yorucudur. Bu yükü düşününce büro personeli olarak çalışırdım ben. En azından sahada 10 tane işi takip etmek zorunda olmazsın. Ofisten çıkmazsın. Fiziksel olarak yorulmazsın.

Büro personelliğine geçiş yapma şansın olacaksa mühendisliği dene. Beğenmezsen ona geçersin.
  • dissendium  (18.01.24 23:45:53) 
2 özel sektör mü devlet üniversitesi mi? özelse seçme bence.

1 temiz yol. gerekirse ek iş yaparsın. yükselme imkanı da varsa 1'i kaçırma derim. özel sektörün kahrı çekilmiyor. Kamuda oldun mu ipler senin elinde olur. iş yapmak zorunda değilsin. sadece ortamla iyi geçin yeter
  • ferenc  (18.01.24 23:50:06) 
Üniversite ortamı rahattır, diğer devlet kurumlarina göre giyimine laf etmezler, giriş çıkışlar daha esnektir. Ayrıca unvanınız mühendis olacağı için ona göre muamele görürsünüz. Yine üni imkanlarindan (spor salonu, kulturel etkinlikler) faydalanabilirsiniz.

Unvan değişikliği sınavı garanti acılır diye bir şey yok. Kurumun başkanı müdürü değişir belki hiç açılmaz, belki yıllar sonra açılır.

Kamu mühendislerinin koşulları şu an gündemde, bir iyileştirme gelebilir.
  • sanguine  (19.01.24 00:18:31) 
1.işte zaten çalışıyorum :)
2side 657'nin 4/B sözleşmeli personel.

1.si çok rahat ama meslekle ilgisi yok
2.si bilinmiyor ne iş yapılacağı
  • kararsızataletfilozofu  (19.01.24 01:10:18) 
kira ve yol olmadığı için 1.işe aslında 50-55k maaş falan diyebilirsin. aile ile de aran iyise, yardımcı olmayı da seviyorsan 1 derim ben. 2.işe gittikten sonra özlemiydi, uğraşıydı, onlara bir şey olur mu endişesiydi bence üzer ve gerer. bir de bu konuda kimsenin kafasını karıştırmak istemem ve kendim de rahatsız olurum ama 30'lu yaşlar ve sonrasında yeni hayata düzene, hele ki diğer tarafta daha rahatı varken geçmek çok yorar ve yıpratır. izmir ile alakan varsa, eş dost ortam biliyorsan iyi gelebilir. he bunlar hiç yoksa o yaşta ortam kurmak da çevre yapmak da çok zorlaşabilir. bir çok açıdan 1 bence daha mantıklı gibi duruyor. bu yazdıklarımı mesela bazı arkadaşlarımın gözüyle düşündüm tam tersini yazacaklarını fark ettim, yeni hayat kurmak, herkesten uzaklaşmak, büyük şehirde yeni macera vs vs. hayata bakış açısıyla alakalı aslında


  • avatar is back  (19.01.24 01:29:08) 
kaldirim muhendisiyim.

1.isi kesinlikle secmem, "iş çok rahat yılda 2 ay yoğun" deneyimsiz birisi icin bu cumle olumcul. Bu sekilde baslardan senden bir baltaya sap olmaz. Muhendislikte bir yerlere gelebilmen icin kariyerinin ilk yarisinda asilman lazim. Ikinci yarisinda nispeten "rahat" is bakacaksin. Surekli ogrenme modunda olman gerekiyor.

O yuzden direk 2. Ilerde Ogrenme durunca da baska is bakarsin. Ilk 20 sene 3-4 senede bir ziplamak lazim.
  • cooperr  (19.01.24 03:08:50) 
İkincisi tabii ki. Mesleğiniz sorulduğunda büro personeliyim demek var, mühendisim demek var. Prestij + potansiyelinize uygun iş. Büro personelliği size hafif gelir. Taşrada da hayat geçmez, kendinizi geliştiremezsiniz, gerilersiniz günden güne. Maceraya atılmayı, riske girmeyi tercih ederdim şahsen. Sonuçları belirsiz işlerde insan çok tereddüt ediyor evet, ama diğer durumda da yerinde sayıyor, atıl kalıyor, tekdüze bir hayat sürüyor. Bilmiyorum belki de bu sizin istediğiniz şeydir, herkesin beklentisi farklı.


  • kesmekes laleler  (19.01.24 03:32:39) 
[]

Fazladan para bu dönemde nasil degerlendirilmeli

Merhaba su donemde ekstra gelmis 100k tl 120ktl civarinda turk lirasi nasil degerlendirilmeli ne yapilmalidir sizce. Kisa orta uzun vade ayri ayri fikirler olabilir




 
ben olsam ,
1-her sene birer tane BES açarım ufak ufak oraya atarım.
2-dolar hem fiziki hem bankada bulundururum.
3-altın fiziki alırım.
4-faizler yüksekken bir kısmını faizde değerlendiririm.
ytd.
  • kararsızataletfilozofu  (18.01.24 23:24:11) 
Yarısına para piyasası fonu (BGP,IDL,RPP), yarısına da borsadan ALTINS1 alırdım.


  • Mirket  (18.01.24 23:46:55) 
Borsa dışında her seçenek sacmalik


  • alimcgraw  (19.01.24 00:20:39) 
seçim bitene kadar : tamamıyla fiziki altın.
seçim sonrası : ucuz kalan sağlam hisse senetleriden orta uzun vadeli seçilmiş hisseler. Ve diğer yatırım araçlarından oluşun yatırım sepeti.

  • Rao  (19.01.24 08:57:31) 
hisse senedi yoğun fon alıyorum ben


  • veritaslibertas  (19.01.24 09:12:45) 
[]

Trafik kazası oranı

Selam, her arabay bindigimde, trafige cıktıgımda kaza yapacakmısım gibi hissediyorum. Araba fena degıl, söforlugum iyi.

Sehir içinde cok fazla endıselenmıyorum ama ana yollara cıktıgımda baya anksiyete sarmaya basladı. Sürüşümü etkilemiyor . Son sürecte sanki maliyet artısından dolayı otobüs, kamyon bakımları da aksatılıyor gibi.

Trafik kazası yasama istatistiği nasıl Türkiye'de? Nasıl yaklasmam gerekir olaya?

 
hiç kaza yapmayacakmış gibi ama her an biri mallık yapabilirmiş gibi süreceksin. endişeyle araba kullanılmaz ama dikkati elden bırakma gözün aynalarda olsun sürekli.


  • jelly bear  (18.01.24 23:15:21) 
Biri gelip vursa, napabilirsin?

Dikkatini ver, hayatına devam et.

Maalesef sen ne yaparsan yap risk hep var.
  • baldan kaymak  (19.01.24 00:46:46) 
10 yıllık şöförüm. Usta da diyebilirim kendime. Şimdiye kadar hiç kazam olmadı fakat her arabaya bindiğimde sizinle aynı hisse kapılıyorum. Çünkü sen ben ne kadar iyi kullanırsak kullanalım geri kalan çogunluk berbat kullanıp kurallara uymuyorlar. İstisnasız her gün arabayı kazadan kurtarma aksiyonum oluyor. Normalde geçiş hakkında kurallara göre sende fakat ama yola atlayan mı dersin
Aynaya bakmadan şerit mi değiştiren dersin hepsi var millette. Onun için kafaya takmamak lazım. Mesela sen nasıl beceriyorsun dersen
-Birincisi devamlı aynalarımı paronayak gibi kontrol ediyorum. Sagımdan solumdan geleni önündekileri devamlı takip ediyorum.
-hız kurallarına uyup genel olarak biraz da altında yavaş kullanıyorum.
- yol hakkı bendeyse bile yavaşlıyorum. Çünkü sürücüler genelde takmayıp yola atlıyor.
- sag tarafın parkedilmiş arabayla dolu oldugu yollarda en sagdan gitmiyorum. İlla kapı açan oluyor
-önünü görmediğim şerite girmiyorum.
-tırlardan ve otobüslerden uzak durup dibine girmiyorum.
-takip meselesine her zaman uyup sinyal vermeye her zaman dikkat ediyorum.

Bu şekilde kullanırsanız kaza yapma ihtimaliniz çok ama çok düşük.
  • limonlu eksi  (19.01.24 00:49:08 ~ 00:51:00) 
Üsttekilere ek olarak özellikle kavşaklara, yol ayrımlarına geldiğinde öncelik hakkın olsa da unut ve yeterince yavaşla. Hızını düşürmeyenlere yol ver gitsinler.


  • diyecevaplandı  (19.01.24 06:12:03) 
ana yollar işin kolay kısmı bence. şehir içi trafik daha sıkıntılı. dur kalklar, makas atmaya çalışanlar, kırmızıda geçmeye çalışanlar ya da bilgisiz yayalar büyük sorun. ana yolda en kötü orta şeritte 100-120 km ile sorunsuz gidersin.


  • tantunisultansuleyman  (19.01.24 09:36:55) 
şehir içinde hiç bir problem yaşamazken şehirlerarası yolda sürekli aynı korkuyla şöförlük yapıyorum. bunda muhtemelen 4 sene önce yaptığım kazanında etkisi var. remote çalışmaya başladıktan sonra aracı neredeyse hiç kullanmamaya başladım, bunun da etkisi vardır. siz de daha önce bir kaza yaşadıysanız bu sebeple bu korkuyu hissediyor olabilirsiniz. acelem yoksa yavaş yavaş gidiyorum bir şekilde korkum azalıyor.


  • amour fou  (19.01.24 10:16:05) 
En büyük risk insanların dalgın olmaları ve sürüş esnasında telefon kullanmaları bana göre.

Defansif sürüş tekniklerini öğrenin, hızınızı düşük tutun. Yoksa aracınızda kamera takın veya taktırın.
Kaza potansiyeli yüksel olan yol . bölge, ve hava şartlarında daha dikkatli kullanın.
Emniyet ve trafiğin yol kaza yoğunlu haritaları mevcut seyahattan önce oralara da bakabilirsiniz.
  • Rao  (19.01.24 11:41:26) 
15 senelik ehliyetim var, 5 yıldır falan İstanbul'da araç kullanıyorum ama bende de anksiyete oluyor özellikle son zamanlarda.

Başı boş çok var trafikte telefonla oynayan, makası hobi haline getiren, dediğin gibi aracın bakımını vs. aksatan ama spor araba kullanıyormuşçasına aracı limitlerde kullanan hafif ticari vs. terörü mevcut.

Geçen hafta cuma günü 12'den sonra bi yarım saat kadar e-5'ten eve gelmem gerekiyordu. Müziğimi açtım 80-90 arası sağ şeritten gidiyorum bak bir değil iki değil üç farklı araç tamponumu yaladı geçti sürekli aynayı kontrol etmeme rağmen iki tanesini hiç görmedim bile kim bilir nereden hangi hızla geldiler.

3 aktarmayla falan gitmeyeceğim bir yer değilse toplu taşıma candır yine. Özellikle raylı sistem varsa en temizi. Arabayı mümkün olduğunca çıkarmamaya çalışıyorum.
  • chicha_v2  (19.01.24 14:17:29) 
çok kez denmiş. aynı durumdaydım hatta daha kötüydüm. birine zarar vermesem bile bi sağ farı patlatsam 15 bin tl gidecek diye düşünüyordum.

trafikte gerçekten hiçbir araca güvenmeyip hepsini aşırı amatör kabul etmek lazım gibi. bugün kaza yaparsam benden kaynaklı değil başkasından kaynaklı olur.
o yüzden trafikteyken yukarıda yazıldığı gibi her an her saniye biri mallık yapacakmış gibi uyanık olmak lazım.
alışınca otomatiğe bindi zaten gayet rahatım.
  • patronaj1  (19.01.24 14:21:02) 
[]

türkiyede jeneratör kullanımı neden yaygın değil ve garipseniyor?

avrupadan amerikadan daha sık kesinti yaşanıyor, altyapı kötü ve rüzgardan bile kesinti olabiliyor bazen... bu durumda jeneratör kullanımının daha yaygın olması beklenmez miydi türkiye gibi bir ülkede? apartmanlara ortak jeneratör konsa hem daire başı maliyet çok çok büyük olmazdı hem otomatik devreye girecek bir sistem yapılabilirdi mesela. ayrıca çoğu büyük yerleşim yerinde doğalgaz var, doğalgazlı bir jeneratör ile yakıt maliyeti de çok olmazdı.

hadi ortağı geçtim, bireysel olarak da neredeyse kimsede jeneratör yok. onu da geçtim alanlara şaşırılıyor. yeni jeneratör aldım mesela, alacağımı söyleyince annem de garipsedi :D benzinlikten jeneratöre benzin alırken pompacı bile şaşırdı. kampta filan mı kullanacaksın diyor, evde kullanmak için jeneratör almak sanki çok değişik bir olaymış gibi...

sizde veya çevrenizde evinde jeneratörü olan var mı merak ettim? varsa size verilen tepkiler de bu yönde mi? sizde jeneratör yoksa da evde jeneratör kullanmak o kadar garip mi sizce? kapalı alanda çalıştırılamıyor evet egzos dumanı zehirli ama balkon var sonuçta. bugün ilk kez cihazı test etmek için çalıştırdım 4-5 saat kullandım bi sıkıntı olmadı. hatta üst komşuya da sordum sesi rahatsız ediyor mu diye, duymamışlar bile. öyle çevreye çok gürültü yapacak kadar yüksek ses çıkarmıyor bu aletler eğer kabinli inverter bi jeneratörse.

 
Bence kullanmak garip evet. Ve aşırı gereksiz. Yani solunum cihazına bağlı ve her an elektriğe muhtaç değilsen tabi ki.

Elektrik kesintisi dediğin şey 3 4 ayda bir max yarım saat bir saat olan şey. Benzinlikten benzin taşımaya üşenir insan. İki dakika otur evde gelir elektrik.
Ankara’da yaşıyorum en son 8 9 ay önce kesilmişti 15 dakikalık.
  • Gradient_tabanlı_mor  (18.01.24 23:58:32 ~ 23:59:36) 
Jeneratöre ihtiyaç duyuracak kadar uzun bir kesinti hatırlamıyorum. Maliyet hesabı yapınca bu yüzden gereksiz geliyor olabilir. Çevremde kimsede yok, bahsi de hiç geçmedi açıkçası. Evde kullanmak için jeneratör almak bana ‘değişik’ geldi :)

Hadi plansız bir kesinti oldu diyelim, 5 saat. Buzdolabı hala soğuk kalır, ev de soğumaz 5 saatte, evin içinde ışık lazım desek her evde birçok akıllı telefon var (flaş), cep telefonu varsa çok yüksek ihtimalle birden fazla powerbank vardır, şarj ve iletişim/internet/eğlence sorunu da yok. Ha anormal bir durum olur, 15 saat elektrik gelmez anlarım da, hiç hatırlamıyorum böyle bir durum.

Jeneratörün bulunmasının bir zararı yok elbette ama dediğim gibi, kırk yılda bir ihtiyaç duyma olasılığı için o maliyete, yakıt bulundurmaya, dumana, gürültüye değer mi, bilemedim.

Taşınabilir kocaman güç kaynakları var, o daha basit ve verimli olabilir. Örnek;
www.anker.com
  • orient blue  (19.01.24 00:04:06) 
@gradient kesinti sıklığı bölgeden bölgeye değişiyor ya burada sizin söylediğinizden daha sık yaşanıyor. 3-4 ayda 1 demişsin burada kış dönemi haftada 3-4 kere kesildiği oluyor. kesintiler tamam çok uzun değil 1-1.5 saat kadar ama can sıkıyor bıktırıyor. annemler de aynı şehirde ama farklı mahallede, bende elektrik yok arayıp soruyorum onlarda var. sokakta bakıyorum ön caddede aydınlatmalar gitmiş, arka sokakta var. karşı binaya bakıyorum kesilmiş, yan blokta var. farklı bi trafoya bağlı galiba bizim blok ve aynı bölgedeki diğer bloklardan bile daha sık kesiliyor.

kalkmışım kahvemi yapmışım dizi film keyfi yapacağım hop elektrik gidiyor mesela. veya oyun oynuyorum dereceli maçtayım vs.
bazen planlı kesinti oluyor hop 4-5 saat yapacak hiçbir şey yok.

yakıt taşımaya üşenme kısmı kesinti sıklığıyla ters orantılı. az kesilirse az alman gerekiyor sonuçta :D ha çok kesiliyorsa da ihtiyaç oluyor o zaman yakıt taşıma zahmetine değiyor jeneratör sahibi olmak? ha alternatif olarak ileride yurtdışından kit getirtip doğalgaz veya tüp dönüşümü yapabilirim illaki benzinle çalışacak diye bi şart yok. daha yeni aldım ama benzin olayı çok can sıkarsa seçenek var.

@orient kesintisiz güç kaynağı var bende de 2 tane. ama yetmiyor sistemin güç tüketimi yüksek olunca. 7900xtx'li sistem. 2 tane monitor vs. laptop kullanmıyorum ki :D telefonla filan da oyalanamam. küçük ekranda içerik tüketmeyi hiç sevemedim. sadece bilgisayarda izliyorum izlediğimi. sadece büyük ekran da değil tabi mesele, ses kalitesi de bi o kadar önemli.


ben üniversitede 4 yıl otelde kaldım orada alıştım biraz sanırım :D eve geçtiğimden beri özlüyordum elektrik kesintisi yaşamamayı. jeneratör vardı otelde :) hiç kesinti yaşamadığın ortamdan çevredeki diğer bloklardan bile sık kesinti yaşanan bir yere geçince ekstra etkiledi galiba.

maliyet dediğin $400 filan bi alet. yakıt taşımak dediğin birkaç ayda bir yapabileceğin iş(benzin birkaç ay sonra bayatladığından yıllık filan depolayamıyorsun) ama dönüştürürsen gazla çalıştırırsan o sıkıntı da yok. dumanı sesi balkonda kalıyor içeride sıkıntı olmuyor.

jeneratörü çalıştırdığım balkona bitişik salonda jeneratörün sesini neredeyse hiç duyamıyorum. pcnin sesini tamamen kapatıp odaklanırsam duyuluyor biraz.
  • konetsu  (19.01.24 00:13:10 ~ 00:20:26) 
Bildim bileli babamin evinde jenerator var. Is yerinde de hem jenerator hem de batarya sistemi var. Bence olmamasi anormal, Turkiye'de yasasam eve hem batarya hem jenerator takardim, bataryayi da ekstradan gunes enerjisine de baglardim.


  • sertac akin  (19.01.24 00:20:32 ~ 00:20:50) 
Apartmanda bireysel jeneratör fikri garip geliyor, müstakil ev olsa daha normal gelir bence. Apartmana ortak jeneratör takılsa, tüm apartmana yeten baya büyük bişeydir herhalde. Ben bireysel olarak UPS aldım o bence şart, o bile çoğu kişinin kullanmadığı bir şey.

Mesela bir ara İstanbul'da gece 2-3 gibi hep elektrik gidiyordu, en fazla yarım saat bi saat gidiyordu ama UPS beni o sırada kurtarıyordu.

7900xtx ne kadar tüketiyor bilmem ama elektrik gittiğinde ekran kartına yüklenecek iş yapmak lüks bence :D Ha tam iş yaparken render alırken elektrik giderse yetmeyebilir tabii. Ama 1KVA'lık UPS bile i7 8700k ve gtx1080'li sistemi 40-50dk idare ediyordu. (tek 27" ekran, ama zaten led IPS'ler o kadar tüketmiyor)
  • nhk ni youkosu  (19.01.24 00:37:20 ~ 00:37:46) 
@nhk 2000va ups sadece kasa için 850va ups de diğer ekipman için. yükte değilken kısa kesintilerde iş görüyor ama oyunda yakalanırsan gg :D şuanki halinde ama atıyorum lol filan oynuyorum, öldüğümde respawn olana kadar gidip jeneratörü çalıştırıp dönebilirim.

ben mi zamanın ötesindeyim acaba? 2006 yılında başlamıştım ups kullanmaya o zaman ups de neredeyse kimsede yoktu garipseniyordu şimdi o biraz normalleşmeye başladı.

klasik open frame jeneratörler evet çok sesliler hele 2 zamanlı motoru olanlar... ama kabinli inverterler bence apartmanda bireysel kullanıma uygun. dediğim gibi bitişik duvarlı salonda neredeyse hiç duymuyorum, üst komşu da hiç duymamış... mutfak balkonunda jeneratör çalışırken mutfakta telefon görüşmesi yapıyorum karşı tarafa sesi gitmiyor mesela arada sadece bi pvc kapı var. ha mutfakta kendim duyabiliyorum tabi ama sesimi bastıracak kadar değil.

@aman çok büyük bişey değil yer kaplıyor denmez ya. 3+1 evde tek yaşıyorum bir de yer problemim yok benim :P ama gerçekten küçük bence
alet bu i.imgur.com çanta tipi

ilk deneme için 4-5 saat çalıştırırken yarım depodan az yaktı. yani 10 saat gideri var. bidonda ekstra benzin varsa biraz soğumasını beklerken upsden idare edip tekrar benzin doldurup devam da edebilirsin. ama tek seferde 10 saat üzeri kesinti zaten düşük ihtimal. her kesintiye yeter gibi deposu
  • konetsu  (19.01.24 00:43:17 ~ 00:49:33) 
Bizim burada benim hatırladığım 5 yılda yani evet bir defa kesilmişti uzun. 4 saat felan sürmüştü Sinir olmuştum internet bağlantısı felan sorun olmuştu. Evet yani alınabilir.


  • Tina  (19.01.24 00:56:02) 
eskiden sık sık kesinti olurdu ama son yıllarda ayda yılda bir oluyor. olan da uzun süreli olmuyor. yani şehir merkezinde, apartmanda yaşayan biri için gereksiz buluyorum bende. üstelik elektriğe bağlı bir cihazın sürekli açık kalmasını gerektirir bir faaliyet de yok evde.


  • paintov  (19.01.24 01:00:40) 
bazı yorumlar daha çok "olmasa da olur" modunda gibi algıladım ama asıl soru saçma/garip mi?

mesela thetruenorthstrongandfree 15k usd vermiş kendi ihtiyaçları için ve onun için mantıklı. benim daha az ihtiyacım var ve "olmasa da olur" denebilir belki. ama benim verdiğim para $400
yani 3%'ünden bile az bir masraf etmişim. bana sağlayacağı yarar thetruenorthstrongandfree'ye sağlayacağı yararın 3%'ü bile değil mi? imkan varsa kenarda durması ihtiyaç olmasa bile insanın kafasını rahatlatır yani.

"olmasa da olur" olduğunu biliyorum yıllardır bende de yoktu ve jeneratörsüz yaşadım sonuçta da $400 çok büyük bi para mı? genelde maliyete odaklanılmış. ses desen dediğim gibi ne beni ne komşuları rahatsız edecek seviyede değil. küçük sadece bilgisayarı ve aydınlatmayı çalıştıracak bi cihaz. yer de kaplamıyor çanta tipi taşınabilir bi model.

ha dolaptaki et meselesine gelirsek de carnivore diet uygulayan biriyim ve dolabımda her zaman bol bol et bulunur. dolabın yalıtımının yetmeyeceği kadar uzun kesintiler pek sık görülmese de bir kez bile öyle bir kesinti yaşansa zaten jeneratör parasını çıkaracak. o riski elimine etmesi bile verilen paraya değmez mi?
  • konetsu  (19.01.24 03:28:42) 
@thetruenorthstrongandfree birkaç cevap önce fotoğrafını atmıştım zaten. çanta tipi 2. fotoğraftaki gibi. 3kva
i.imgur.com

  • konetsu  (19.01.24 03:40:27 ~ 03:40:53) 
"inverter generator" deniyor da sadece "inverter" denmez o ayrı bişey. bu jeneratörlerde önce üretilen ac elektrik dc'ye sonra o dc tekrar ac'ye çevriliyor işte. inverter sistemi bu dc'den ac'ye dönüşümü yapan kısım sadece. güneş panelli sistemlerde vs. mesela aküye enerji depolarsın, o aküdeki dc akımı ac'ye çeviren sistem de inverter.

dediğim gibi temel olarak da bilgisayar için kullanma amacıyla aldım. ama öyle çoook uzun kesinti olursa buzdolabını da bağlarım yani etler bozulmasın diye.

cevapları geçtim duyurunun sonunda bile belirttim inverter olduğunu :D

"öyle çevreye çok gürültü yapacak kadar yüksek ses çıkarmıyor bu aletler eğer kabinli inverter bi jeneratörse" diye


ethanollü benzin karbüratörün düşmanı ama türkiyede etanolsüz benzin yok. ben de bu durumda önerildiği gibi motoru direkt durdurmak yerine benzini kesip motorun kendi kendine durmasını sağlayarak kullanacağım. yani karbüratörde benzin kalmayacak kullanım sonrası.

yağ değişimi de genelde 50-100 saat arası öneriliyor, kaynaktan kaynağa değişiyor. ama genel olarak kesintiler daha kısa kısa olduğundan aralıksız uzun süre çalışmayacak, yağ çok ısınıp ömrünü kısaltmayacaktır. bir de full synthetic yağ kullanıyorum. 100 saatte bir değişim yeter diye düşünüyorum.
  • konetsu  (19.01.24 04:06:36 ~ 04:13:52) 
beylikdüzündeyiz ve jenaratörlü burdaki çoğu ev, geçen hafta 2 tam gün bakım için elektrik kesildi. random günlerde de çokça kesiliyor.

ayrıca şişlide çalışıyorum burada da her hafta en az 1 kere elektrik kesiliyor.

banada jenaratörsüz apartman garip geldi, herkes ev içinden bahsetmiş ama bunun asansörü var 10 katlı binada olan adam ne yapacak daha öncede farklı semtte sitedeydim onda da jeneratör vardı. yaşam şartları ile alakalı sanırım garip gelip gelmemesi.
  • eja  (19.01.24 07:53:06 ~ 07:55:20) 
Garip bulur muyum? Yani sürekli kesiliyorsa anlarım da hayatımda öyle bir yerde ulaşamadığım için garip bulurum.

Buna ek olarak apartmanda full olmaması normal. Üç kuruş aidati ödemiyor insanlar. Kimse bilmem kaç yüz bin liraya 10 katlı apartmana enerji sağlayacak jeneratör alıp bir de onun yakiti tamiriyle uğraşmaz. Bundan ancak bireysel olur.
  • logisticsmanager  (19.01.24 10:02:44) 
Kullanım sıklığıyla çok ilişkili sanırım. Ben jeneratör alsam gerçekten lazım olduğu zaman muhtemelen boş boş durmaktan bir eksik, gedik, arıza çıkarmış olur. Kullanım dışı periyotlarda da onun bakımıyla, yakıtıyla vs uğraşmak istemem sanırım.

Dertsiz başa dert resmen düşününce. :D Ancak hayatı etkileyecek kadar sık ve yoğun kesintiler olsa ve mecburi bir ihtiyaç haline gelse alınır tabi.
  • akhenaten  (19.01.24 11:00:22) 
@akhenaten uzun süre kullanmayınca sıkıntı yaşatabilecek temel problemler benzinin bayatlıyor oluşu ve benzindeki etanolün karbüratöre zarar vermesi. yoksa cihazın kalan kısmında bi sorun olmaz sadece yattığı için. motor yağı da yıllarca dayanabilir kullanılmadığı sürece sanırım. o yüzden önceki cevaplarda da bahsettiğim gibi doğalgaz veya tüp ile çalışacak şekilde dönüşüm yapmak mantıklı olabilir. yurtdışında direkt dual fuel veya tri fuel jeneratörler de var fabrika çıkışlı. bunları al koy kenara istediği kadar yatsın(depoda benzin bırakmadığın sürece) ihtiyacın olunca bağla gazı veya tüpü çalıştır.

ben garanti süresinde dokunmama niyetindeyim şimdilik ama sonrasında doğalgaza çeviririm herhalde. yani şuan bile istesem redneck şekilde doğalgazla çalıştırabilirim ama güvenli olmaz regülatör filan kullanmadan, hiç bulaşmam o işlere :D youtube'da var yapanlar :D

şuan haftada 1 gibi birkaç dk çalıştırmayı planlıyorum. zaten taşınabilir jeneratör olduğundan balkona götürüp bi çalıştırmam birkaç saniyelik iş. birkaç dk çalıştırıp kapatsam haftada 5dk zamanımı alır kesinti olmadığında.

denerken baktım artık kolay çalışmıyor veya çalışsa da motorun tepkisi normal değil, benzin bayatlamaya başlamış vs. benzini boşaltıp yeni benzin alma zamanı derim. bu da 5-6 ayda 1 yaşanabilecek bi olay herhalde. yurtdışında bunun için de kolay bulunan bi çözüm var. sta-bil diye bi ürün benzinin bayatlamasını yavaşlatıyor ama türkiyede o da pek bulunmuyor :D jeneratör kullanımı ülke genelinde yaygın olsa hem dönüşüm kitleri hem bu benzin stabilizatörleri vs. kolayca bulunurdu temel zorlukları çözmek de basit olurdu.

@logisticsmanager otelde kalırken bi kez neredeyse tüm gün elektrik kesilmişti, 20 saatten uzundu sanırım kesinti. o süreçte camdan bakınca dışarısı kapkaranlıkken hayatına aynen devam edebilmek çok güzeldi :D otelin spor salonunu bile kullanabiliyordum bütün şehir karanlıktayken. dediğim gibi belki de beni jeneratör almaya iten sebep 4 yıl boyunca jeneratörlü bir yerde yaşamam sonucu o konfora alışmamdı. ama çok büyük bir lüks veya abartı derecede bir masraf yok gibi. $400 bi yatırım sadece aldığım cihaz. ki bir doğal afet durumunda da jeneratörün ne kadar önemli olabildiğini gördük ülkecek aslında... benim bina sağlam, tünel kalıp vs. ama şehir geneli uzun süreli kesintiler yaşanabilir bir deprem ile. bu tarz ihtimallere karşı da hazırlıklı olmak bence verdiğim paraya değer.
  • konetsu  (19.01.24 20:49:22) 
yine elektrikler kesildi ve şuan jeneratör çalışıyor ^^


  • konetsu  (21.01.24 11:46:52) 
[]

Hava temizleyici

Yazlık memlekette yaşıyorum, evim merkezi sistem kaloriferli ve epey sıcak oluyor. Yani nemden pek muzdarip değilim kış döneminde. Evde sigara içmiyorum. Buna rağmen eve geldiğimde tuhaf bir koku oluyor sinir oluyorum. Koridora elektrikli koku taktım, evim 3 Ay önce boya yapıldı, halılar yıkandı, koltuklarım değişti (ki eski koltuklarda yeniler de sigarasız evde kullanıldı), evdeki diğer mobilyalarım da sigara görmedi daha önce. Yani sinmiş bir koku yok. Evde 1 camım daima açıktır, havalanır.

Evin haftasını feraglatmak, alerjik astımım kontrol altına almak için hava temizleyicisi istiyorum.

Isıtmasına gerek yok ancak yazları hava 40 derece olduğu için soğutursa harika olur. Olmazsa da ne yapalım kader...

Bunu beğendim ancak o kadar param yok
www.hepsiburada.com

En fazla 5 - 6bin bandında, istediğim özelliklere uygun bir hava temizleyici var mıdır? Bir el atsanız, yol gösterseniz? Teşekkürler...

 
Ev kombiyle ısınıyor ve klima var, bu yüzden ben Philips AC3033 aldım. Verdiğiniz linkteki model ve benzerleri en fazla vantilatör görevi görür. Bütçe 5-6k civarıysa Xiaomi'lere bakmanız gerekiyor


  • kimlanbu  (19.01.24 12:03:01) 
[]

Kombi tavsiyesi

Herkese selam, yeni eve gececegim insallah, kombi almam lazim. Fiyat performans kalite acisindan var mi marka/model tavsiyeniz?




 
vailant veya viessman.


  • kararsızataletfilozofu  (18.01.24 23:29:57) 
[]

Instagram reklamları vs Twitter reklamları

İnternette reklama maruz kaldığım son iki platform bu iki sosyal medya. Kalan her yerde ya paralı üyelikler ya da adblockerlar sayesinde reklam görmüyorum, o yüzden başka platformlarla ilgili pek yorumum yok.

Ama bu iki sosyal medyadaki reklam tipleri inanılmaz farklı geliyor bana. Instagramda gerçekten ilgi alanlarıma yönelik içerikler, satın almayı gerçekten düşüneceğim ürünler ya da şehrime yeni açılan mekanlar reklam olarak düşerken; Twitter'da "Ulan inş yanlışlıkla elim çarpmaz da hacklenmem/dolandırılmam/virüs yemem" dediğim reklamlar dışında reklam yok neredeyse.

Twitter niye böyle salak bir politika izliyor? Bu dolandırıcı reklamları tespit edip engellemenin zor olduğunu sanmıyorum ki neredeyse her gördüğümü reportluyorum, aynı fake hesabın paylaştığı aynı reklam sonraki gün tekrar karşıma çıkıyor. Yani tek bende değil gibi bu sorun çünkü çok sık duyuyorum bu problemi başkalarından da. Twitter en sevdiğim sosyal medya ama musk aldığından beri çok saçma yönettiği için istemeye istemeye bu bağımlılıktan kurtulcam sanırım

 
revanced, twitter'a reklam gizleme yaması yapabiliyordu. bilmem ne kadar verimli çalışıyor şu an, zamanında denemiştim.


  • kesmekes laleler  (19.01.24 00:50:04) 
konudan bagimsiz bir cevap vereyim;

facebook(instagram) cok cok iyi hedef reklam yapabiliyor. gdpr isleri girdi, kullanici takibi yasaklandi filan ama adamlar bi sekilde hala iyi calisiyor

sektor hep facebook reklami veriyor o yuzden. pazarin buyuk kismini o domine ediyor

reklam vermek isteyen once facebook a gidiyor. orada muthis bir rekabet var. geri kalan platformlar genel olarak cer cople doluyor o yuzden.
  • foster  (19.01.24 01:03:41) 
@foster

Konudan bağımsız değil ya, merak ettiğim şey buydu niye facebook reklamları çok iyiyken twitter reklamları rezalet :D he tabii hâlâ twitter için de filtre uygulanabilir ama yapmıyolar o ayrı
  • nundu  (19.01.24 09:05:36) 
(:

o zaman bugun ogrendigim ilginc bir bilgiyi daha ekleyeyim. belki birinin isine yarar;

facebook un, bir reklamin hedef kitlesini bulmasi icin 200-300 dolar harcamasi yeterliymis. kime reklam gosterecegini bulmasi hizli yani.

bu rakam google icin 3000-4000 dolar diyorlar. daha azini harcayinca, kime ne gosterecegini bulamiyor ozetle.

tiktok ise 20 dolara bile hedef kitleyi buluyormus. ama sizin hedef kitlenin tiktok kullanmiyor olmasi cok olasi diyorlar.

tabii global projelerden bahsediyorum bu arada.
  • foster  (19.01.24 11:50:51) 
[]

Prag öncesi Viyana 2 gün mü 3 gün mü?

15 Şubat günü Prag'a gideceğim. Bugüne kadar fırsat yoktu ama gün itibariyle fırsat oluştu. Hazır varken Prag ile beraber Viyana'yı da göreyim.

Fakat kaç gün kalacağıma dair bir fikrim yok Viyana için. 2 gün ile 3 gün arasında kaldım.

Viyana'dan gideceğim Prag'a. Niyetim sokaklarda gezmek, dolaşmak, dolanmak. Bir iki müzeye giderim tabii ama odak merkezi Prag olacak.

2 gün mü 3 gün mü?

 
Ben olsam 3 gün kalırdım. Çünkü zaten bu sürenin bir kısmı gidiş geliş için harcanacak. Hoş, Viyana’da 10 gün kalsanız o da yetmeyebilir ama ne istediğinize bağlı, kimisi çok sıkıcı buluyor.

Hiçbir turistik aktivite yapmasanız bile sakin sakin, geniş geniş dolaşmak, kafelerde oturup geleni geçeni, müthiş mimariyi seyretmek, bisikletle dolaşmak, güzel yemek yemek için bile 3 gün diyorum.
  • orient blue  (18.01.24 21:43:05) 
Viyanada en az 2 gün. Şehir merkezinde bol bol yürüyüş yapın, şinitzel, apfelstrüdel ve sachertorte yiyin, melange için. Grinzing’e uğrayın. Kahlenberg’e çıkın. Tramvaylara binip kısa mesafelerde kaybolun. Müzeler bölgesine gidin, schottentor rathausplatz karlplatz buralarda sağda solda gezin etrafa bakının… demel, sperl benzeri kafelere uğrayın. Heindl’dan mozartlı çikileta alın… müze falan gezin demedim bile. Hofburg çevresinde dolaşın. Yine bir sürü iş çıktı en az 2 gün bu yüzden.


  • yedigimiztavuk  (19.01.24 01:11:39) 
1 ... • ... • 182 • ... 8313   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.