Ekşi Duyuru

AB'nin onerisi o olabilir ama avrupa'da hicbir ulkede 1 emekliye 4 calisan dusmuyor. Kontrol etmedim ama yuzde 95 boyle.

Gecen bir haber okumustum, almanya'da 70-80 yasindaki emekliler calismak zorunda kaliyormus, bu bir trajedi diyordu bir vekil.

Tum dunya bundan muzdarip. Kimse fakirlerin iyiligini dusunmez ama belki bir huzursuzluk cikmasin diye ufak bir cozum bulunabilir buna ilerleyen yillarda.

@ahm1, ufak çözüm ile düzeleceğini hiç saanmıyorum. 2018 için baktım bu arada 1,7 civarı tr, almanya 3,4. ama 1 milyar € bütçe fazlası veren ülkenin 4 yerine 3,4 vermesi ile delice bütçe açığı vermesine rağmen 1,4-1,5 aktif pasif rasyosu olan (eyt sonrası) ülkeyi karşılaştırmak pek doğru gelmedi

Dünya ne yaparken biz ne yapmışız diye hayıflanmak yersiz bence.
Sonuçta çoğunluğun seçiminin kararlarına saygı duymalıyız. Demokrasinin gereği de bu değil mi?
Mevcut durum ve şartlar içinde nasıl konumlanmamız gerektiğine odaklanmalıyız.
Türkiye ürettiğinden fazlasını tüketen bir ülke. Bu durumda her geçen gün daha kötüye gideceği ve emeklisine gerektiği gibi bakamayacağı aşikar.
Kazanılan her kuruşun belirli bir yüzdesinin o günler için ayrılması gerektiğini düşünüyorum.
BES iyi bir seçim. Ancak BES'in yanında Eurobond, 30 endeks kağıtları, sağlam kripto paralar ve hatta bir miktar da fiziki altının dahil edilerek sepet yapılması bence daha uygun olacaktır.

Turkiye'de emeklilik yasi dusuk olabilir ama simulasyon "nightmare" seviyesinde oynaniyor, stres tavan, herkes fosur fosur sigara iciyor, un/seker/tuzu bol yemekleri gomuyoruz, obezite var vs. Benim 4 buyukten 1 tanesi 75'i gorebildi.Yani bizim omrumuz pek uzun degil. Dolayisiyla insanlari 70e kadar calistirmak bence imkansiz.

Ha emeklilik yasini 70'e ceksen de bisey degismeyecek cunku bu yurtdisinda boyle, ama yine de sadece emeklilik maasina kaldiysan bitik durumdasin, aclik sinirinda yasarsin.

Ornek: Kanada'da emeklilik maasi net $1800 su anda. Asgari ucret net $2000 yani asgari ucretin altinda. BES hesabinda 1 milyon dolar olmadan emekli olmaya calismak pek tavsiye edilmiyor ama tabii emeklilik hesaplari 90 yasina kadar yapiliyor burda.

Ben buyuk ihtimal geberene kadar calisacagim icin emeklilik pek umrumda degil, 65'e kadar surundukten sonra milyon dolarlarim olsa ne olur, zaten 70i gorecegimin garantisi yok. BES hesabim var ama ufak tefek yatirim yapiyorum, buyuk girmem. Bir de 65'i icin gun sayan birkac tanidigim "ohhh" dedikten sonra kafalarindaki planlari gerceklestirmeden olup gittiler.

Gunu yasama taraftariyim, bence gerisi bos..

Benim Türkiye'deki sistemle alakalı asıl sorunum son yillarda hak yenmesi. Bu olmasaydi her ülkede olan oluyor derdim ama şu an resmen üç kuruş emeklilik ödemesi yapanlar 15 kuruş odeyenlerle aynı maaşı aliyor. Bundan sonra hiçbir güç türk emeklilik sistemine guvendiremez beni.

Avrupa'da da süper değil o yüzden kimse emekliliğe güvenmiyor zaten. Ama Türkiye'de malesef yatırım sınırlı o yüzden insanlar emekliliğe çok guveniyor ama artık insanlar da öğrendi.

almanya'nın oranını nereden buldunuz? paylaşır mısınız? ben bir türlü bulamadım.

ben çözüm beklediğimi söylemedim zaten. bence eldeki her şeyi emekliliğe yatırmak yanlış. ben mesela stresli, sıkıntılı bir insanım. 80'i kesin göremem ve muhtemelen 70 sene civarı yaşarım diye düşünüyorum. bu yüzden de emeklilik fonlarına girmeyi pek düşünmüyorum açıkçası. ama tabii ki karar vermesi kolay bir konu değil. başka nasıl değerlendirilmeli, ona bakmak lazım.

almanya'da bile 1 milyon 65 bin emekli çalışmak zorunda kalıyormuş: www.hurriyet.com.tr

eğer tüm dünyada emeklilik sistemi krize girerse belki bir düzeltme yapılabilir.

Böyle bir enflasyon varken emeklik gerçekten çok saçma bir duruma geliyor. Şu an diyelim ki tavan fiyat 150k'dan sigortalısınız, işverene maliyetini birisi hesaplasın ama tahminim minimum 30k. Buna karşılık alınacak tavan maaş 42k. (tutarlar google'dan alındı, hatalıysa uyarın düzelteyim)

1 senede devlete vereceğiniz parayı alıp kendiniz kenara koysanız, en basit yatırım araçlarını kullansanız bile kardasınız.

Bir de geçen seneki 150k ile bu seneki 150k arasında yarı yarıya alım farkı var, bu aradaki farkı bugün harcamak veya düzgün bir şekilde yatırım yapmak çok daha karlı.

EYT yükünü de mevcut çalışanlara yıkınca sistem ponziye baya yaklaşıyor. İlerleyen zamanlarda emeklilik yaşını tekrar yükseltip bir sonraki neslin de içinden geçecekler.

Bireysel emeklilik de farklı değil, "bireysel emeklilik tuzağı" diye aratın, size anlatılmayan yönlerine bakın.

Özetle voleyi vurmazsak ölene kadar çalışacağız.

Bence gerek yok. Taksit taksit odemeseniz, 24 ay sonra tek seferde odeme yapsaniz bile dolar'in en az yuzde 64 artisla 49 lira olmasi gerekiyor. Dolar, 2026 ocak ayinda 50 lirayi gecmis olur mu bilmiyorum, 50'nin altinda durabilir. Ama zaten bu sizi kurtarmaz, cunku her ay taksit odeyeceksiniz.

Yani demek istedigim, bu parayla dolar alirsaniz zarar edersiniz. Faize koyarsaniz zaten zarar edersiniz, kredi faizleri, mevduat faizinden daha dusuk olamaz.

Düzenli gelir varsa yapıştır. En azından birikim olur. Altın, yabancı hisse senedi, tr hisse senedi fonu oĺarak sepet yapabilirsin. Yatırım tavsiyesidir veya değildir.

100 bin 24 ay sadece altında dursa, 24 ayın sonunda en az 250 bin olur.

250-164=86 bin tl net profit.

merkez bankası faiz oranları 1 sene öncesinin 6 katı şu an. yani dolar geçen seneki gibi her ay %10 artmaz.

daha fazlası için "dolar/tl kuru tahmini" diye aratabilirsiniz. çeşitli uluslararası bankalar tahminlerini paylaşıyor. mesela: www.politikyol.com

yani şöyle söyleyeyim. 2026 ocak ayında dolar 60 lira olsa bile siz yine zararda olacaksınız. çünkü her ay dolarınızı bozdurup taksit ödemek zorundasınız.

faizin neden bu kadar arttırıldığını bilmiyorsanız bu işlere girmeyin.

şöyle bir örnek vereyim: düz hesap faizler %50 diyelim. yabancı gelsin parasını liraya çevirsin diye bu kadar faiz veriliyor. yani aslında bu geçici bir çözüm. yapısal bir çözüm değil. tefeciden para istiyoruz gibi düşünün. adamın bir milyar doları var diyelim, getiriyor 30 liradan bozduruyor 30 milyar lirası oluyor. bunu faize yatırıyor, 1 senede 45 milyar lirası oluyor. dolar sene sonunda 40 lira oldu diyelim ve adam da faizler düştü diye parasını çekmek istedi diyelim, 40 liradan 1 milyar dolarını geri alıyor. geri kalıyor 5 milyar lira, onu da 125 milyon dolar yapıyor. etti mi sana bir senede dolar bazında %12 faiz? dolar bazında %12 faiz demek hiç kimsenin tahayyül edemeyeceği bir şey. avrupa'da, abd'de olsam evi arabayı satıp parayı türkiye'deki bankalara yatırırdım. yani? piyasada tl azalacağı için tl'nin değeri öyle eskisi gibi her gün bir lira bir lira düşmeyecek.

hadi diyelim bu paradan vergisini versin (genelde zenginlerden vergi alınmıyor gerçi ama hadi senin hatrına kabaca bir hesap yapalım), hadi düşsün düşsün dolar bazında %10 faiz olsun senede. bu bile müthiş bir rakam.

taksidini zorlanmadan ödeyeceğine o oranda altın al at kenara derim.24 ay sonra yaparsın muhasebesini.

Ölümsüz canlılar da var daha güzeli, olmuyor demek ki, SpiderMan'de yapmaya çalıştılar olmadı genetik özellikler bunlar her türde ayrı ayrı oluyor, şundan alıp buna ekleyeyim olmuyor sanırım.

Hiçbir zaman böyle bir şey olmayacak denecek bir veri yok, bir gün kesinlikle bu mümkün olacak denecek kadar somut bilgi birikimimiz de yok. Rejenerasyon yetenekleri olan tek canlılar kertenkeleler de değil, en bilinen örneklerden biri de denizyıldızları örneğin.

Bilim insanları bu tür canlılar üzerinde bu rejeneratif sistemlerin işleyiş mekanizmaları hakkında bilgi edindikçe sizin sorunuza giden yol da gittikçe netleşecek. "hadi bu olayı çözelim" deyip başına oturup bitirecek kadar hızlı olmuyor sadece. Örneğin bilgisayarların gelişebilmesi için her şeyden önce elektriği kullanmayı öğrenmemiz gerekti. Sonrasında transistörlerin gelişmesi gerekti, bunların sadece bulunması yetmiyor aynı zamanda farklı teknolojik gelişmeler yoluyla daha da verimli hale gelmeleri de gerekiyor vs. vs. anafikri anladınız sanırım.

Kertenkele veya denizyıldızı gibi kopan uzuvlarımızı tomurcuktan geliştiremesek de artık kök hücreler yoluyla insanların kollarında kulak ve burun dokuları geliştirilebiliyor. Tahmin edersiniz ki bu gelişme bu kadarla kalmayacaktır. Ancak biz ne kadarını görebiliriz bilinmez.

Ya burada anlatırken önemli birkaç noktayı atladınız ya da dolandırılıyorsunuz. Böyle bir şey var olamaz ki?

Anlattıklarınıza göre sisteme soktuğunuz her 1 lira için 1 dolar karşılık alacaksınız. Bu para işletilmeden vadesiz hesapta bekler gibi duracak, 12 yıl her ay para yatırıp çıkış zamanı geldiğinde de her 1 liranıza karşılık 1 dolar alacaksınız.

Ama bu mantıksız ki? O zaman çıkışa bir ay kala malınızı mülkünüzü satıp buraya yatırıp hiçbir kur farkı ve vergi ödemeden tüm paranızı dolara çevirmiş olursunuz.

Ya da ben yanlış anladım okuduklarımı. Link var mı elinizde, hangi firma yapıyor bu işi?

Mavi kart sahiplerine tanınacak dövizle BES'ten mi söz ediyoruz?
Başladı mı o?
Gerçekten, detay görebileceğimiz bir link var mı, bakalım biz de.

Hehe aynisindan bende de var ve aynı şey var. Ne oluyor dersen sen koltuğu ileri itip geri cekerken o demir cengele girmiyor altindan geçiyor. O yüzden cekerken dikkatli cekmek gerekiyor.

Hey gidi bekar evi koltuğum :) Çıkan yatağın sizden tarafını hafif yukarı kaldırarak yerile oturtun, açarken ise tam tersi yukarı doğru çektirmeden yatay bir güçle açın. Eğer hala bu problem varsa ayak yüksekliklerini kontrol edin.

genelde sozlukler bu isi goruyor. yani kelimelerin yazilisini okunusunu gosteriyor.

Ama ingilizce'de yazimla/imlayla ilgili daha ayrintili kitaplar da var. yazim kurallarini/egilimlerini, yazilis ve okunus iliskisini vs. anlatan. "english spelling dictionary/book" diye aratinca buldum bikac ornek:

English Spelling
By Edward Carney
www.routledge.com

Dictionary of the British English Spelling System
by Greg Brooks
www.amazon.com

not: yazim (kilavuzu) ve gramer farkli seyler bu arada. gramer icin "english grammar book/guide" gibi arayabilirsin. kitaplari Google Books'ta daha rahat bulursun.

Bir süre notları temize çekerken ChatGPT kullanın. Harf hatalarını, düşük cümleleri düzeltsin. Kısa sürede siz de o şekilde yazmaya alışacaksınızdır.
Siz not alırken kimsenin o notlara çok dikkatli baktığını, hata aradığını da düşünmeyin, herkes kendi derdinde. O anda alınan notlar zaten taslak gibidir, mükemmel olması beklenmez.
Sizi o işe aldıkları ve o işe devam ettiğiniz için birisi size yetersiz olduğunuzu söyleyene kadar kendinizden şüphe etmenize gerek yok.

Cok utanc verici demek biraz kendini asiri ciddiye alma belirtisi. Mukemmel olmadigini kabullenip eksiklerini gelistirmeye odaklanman lazim, bana nasil boyle bir sey olabilir, nasil yerin dibine geciyorum kismina takilip kalmaktansa.

Chatgpt iyi de ben asil grammarly oneririm. Daha odakli bir uygulama. Parali ama is icin kullanacaksin netiecede.

"Deneme sürecindeyim onlar beni çıkarmadan ben mi istifa edeyim" hepten anlamsiz bir soru. Baska is mi bulayim desen gene bir turlu, neticede issizken is bulmak daha zor. Yani yine kendini asiri ciddiye alma sorunu var, isten cikarilmaktansa issizligi tercih ederim diyorsun ki bu mantiksiz.

Son olarak Turkiye'de normal insani gectim beyaz yakanin ingilizcesi genel olarak cok zayif. Yani mukemmel olmayan ingilizce kariyerinde ilerlemeye engel degil, bu bir. Ikincisi is yerinde basarili olmaki icin ingilizce gorece olarak kucuk bir etken. Giriskenlik, calisma etigi, liderlik falan bunlar cogu durumda dil eksigini kapatir.

Hayallerinizin işinden istifa etmeyi düşündürecek kadar zorluyorsa bu his sizin meslek hayatınızda ilerlemenizi engelleyecek demektir. Bu his nereden geliyor, ne diyor size, nelerden besleniyor bunlar üzerinde çalışın, düşünün. Tabi ki istifa etmeyin çok absürt olur.

İlk defa kurumsal bir yerde çalışıyorum ve her şey ile ilgili veri tabanı var her şey bürokratik ve sistemli ilerliyor. Sanırım buna alışık olmadığım için çok gerildim. Istifa etmek istemem elbette ama performans kaygısı güdüyorum şimdiden:(

suan meksikada amerikalilar ile calisiyorum. calistigim sirket turkiyenin lider sektorunun lider firmasi. yani daha kurumsali daha iyisi yok. musteri amerikalilar devlet kurumu. cogu amerikalida texsas alamama gibi redneck eyaletlerden. bir gram ingilizce egitimim yok sadece cnbc-e ve South Park ingilizcesine sahibim. turkcemde devlet bahceliden hallice.

ama merak etme eger isinde iyiysen hic arkana bakma ilerle. ama isini iyi yapamiyorsan ve isin teknigine hakim degilsen yakinda paketlerler zaten.

siz elenizden gelenin en iyisini yapın. stres yapmanın bir faydası yok. özel ders sayısını attırın, gerekinse konuda uzman farklı bir hocadan ek ders alın. Önemli olan, eksikleriniz değil, kendinizi hızlı sürede nasıl geliştirdiğinizdir.
Zaten yöneticilerinizde bu konuya dikkat decektir. Elinizden geldiğinin en iyisinin yaptınız diyelim, ancak istifa etmeyin.
Bırakın vazgeçen taraf onlar olsun, siz değil.

ajandayı ekrana paylaşarak göstermenin sebebi yapamayanlarla dalga geçmek değil, toplantı notlarını değerlendirmek.

notlarınız toplantının amacını karşılıyorsa, isterseniz yukardan aşağı, isterseniz sağdan sola yazın kimse yadırgamaz. toplantıdan sonra notları temize geçirirsiniz.

bir süre sonra bu tempoya da alışacağınızı düşünüyorum.

evet ama gümrük var arada. dikkat etmek lazim.

Konuyu pek bilmiyorum ama aradığınız şey şu aplikasyon gibi geldi bana. Ama çok pahalıymış.
youtu.be

evet aradığım şey aslında bunun gibi öneriler. yani 1000 lira verip bir kutu alıyorsun 1000 parça var, içinden çıkan kitapçıkla sadece 5 tane şey yapabiliyorsun. cocuk da cabuk sıkılıyor haliyle, basit de olsa önerileri arttıracak, genelde kolay bulunabilen parçalarla yapılabilecek öneri çeşitlerine ihtiyacım var.

bu dediğiniz app tam olarak bunu yapıyor, bakacağım.

www.lego.com

Michael'in attigi app'i kullanmistim bi ara fakat onerileri kisitli baya. En azindan o parayi vermeye degecek kadar icerik barindirmiyor. Appin asil amaci envanter cikarmasi.

Classic'lerle cok fazla sey yapilamiyor aslinda. Kapi, tekerlek, pencere vb ozellesmis parca sayisi kisitli oldugu icin bir yerden sonra duz duvar yapmaya donuyor iş.

Yapimi kolay olan, 100-200 parcadan olusan kucuk setlerden almaya baslayip, once onlari yapabilir daha sonra da elinizdeki classic parcalarla o setleri gelistirebilirsiniz.

Bizde genelde surec soyle ilerliyor; once kitapciga bakarak modeli yapiyor. Daha sonra modeli biraz degistiriyor (ucaksa kanatlari buyutmece, ek motor takmaca vs), daha sonra da elindeki setlere entegre edip bambaska sekilde kullaniyor.

Evet classiclerle de guzel seyler yapilabilir ama cok da zorlamayin. Sıkıcılar cunku :))

Tavsiye istediginiz konuya yazacak olursam da; rebrickable.com 'a uye olup elinizdeki setleri girin. O setlerle neler yapilabildigine bakin. Kimi kilavuzlar parali kimisi ucretsiz. (Sizde classic agirlikli oldugu icin genelde kucuk seyler inşa edilmistir muhtemelen ve cogu da ucretsizdir. Kus, ejderha, penguen, kucuk bi ev vs gibi seyler)

Üye olmakla uğraşmayayım derseniz de search kısmına elinizdeki seti yazıp aratın. Setin sayfasında aşağı kısımda 'alternative buildings' seçeneği var. Ordan alternatif yapılan setleri görebilirsiniz. Dediğim gibi yanında premium yazan yapım kılavuzları ücretli, diğerleri ücretsiz. Zaten genelde küçük şeyler olacağı için kılavuz olmadan resme bakarak bile aşağı yukarı yapabilirsiniz)

işletmeye kaynak bulmak demek, kredi vb enstrümanlar veya sermayedar bulmak demek. kurstaki anlatılan borsa halka arz demek oluyor.

normal şartlarda bir şirket borsada hisse alıp satmaz. herkes faaliyetini yapar. faaliyeti borsada hisse alıp satmak olan şirketler borsada hisse alıp satar.

Yaparsa yapar ama çok riskli ve anlamsız bir hareket olur.

@gabe h coud da demiş, her şirketin bir bir esas faaliyet alanı var. Şirketin başarısını gösteren de bu.

Yani siz birey olarak borsaya yatırım yapıp birikiminizi değerlendirebilirsiniz kimse de bir şey demez. Ancak kar amaçlı kurulmuş bir şirket neyden kar amacı güdüyorsa bu karı o işi yaparak elde etmelidir.

Örneğin perakende şirketinin satışları zarardaysa, ancak borsadan yüksek karlar elde ediyorsa haklı olarak kendine yatırımcı bulamaz. İnsanlar "hocam siz harcanıyorsunuz, yanlış işe girmişsiniz keşke menkul kıymet yatırım ortaklığı şirketi açsaymışsınız" derler.

Bu yüzden çok anlamsız olur. Zaten yatırımcıların yanıltılmaması adına bu tip esas faaliyet dışı gelirler gelir tablosunda ayrı bir başlıkta gösterilir.

Nadiren hisse alsalar da finans birimleri hem finansal getiri hem hedging için hisse alımı, emtia alımı, yabancı para birimi cinsinden kaldıraçlı veya kaldıraçsız işlemler vs yapabilir.

Şirketten şirkete değişiyor yaklaşımları ama gördüğüm kadarıyla patron şirketleri biraz hedging dışında pek bu işlere girmiyor. Kurumsal şirketlerde şirketin faaliyet alanı ile ilgili riskleri varsa hedging yapıyorlar mutlaka. Ayrıca bilançodaki diğer durumlara göre de hedging yapabiliyorlar ya da farklı yatırımlar yapabiliyorlar.

medya - 43

55 - üretim

ben maaşlı çalışmıyorum ama bi yakınımdan örnek vereyim %45 sektör telekom.

Bu sabah açıklandı.

Sektör: Havacılık Yer Hizmeti
Zam: Yüzde 50
Benim çalıştığım pozisyon/unvan: Memur/Uzman

ama herkese yüzde 50.

Muhtemelen tek.

Cevap veren arkadaşlarla soruyorum.

Haziranda tekrar zam olacak mı yoksa tek zam mı? Net açıklama geldi mi bununla ilgili?

2024 için salı günü açıklanacak genele %50 yapılır, bir tık iyileştirme yapılacak olanlara +%10-15 yapılır.
2024 için tek zam yapılacak gibi duruyor şuan ancak devlet ilave zam açıklarsa bizimkilerde yapacaktır.

sektör, sanayi
pozisyon yönetici


30.01.2024 editi:oranlar bugün açıklandı herkese %50 yapıldı, birimime 4 yeni personel alındığından dolayı aradaki maaş farkı biraz daha açılsın diye bana %70 yapıldı.

Bizim de açıklanamadı bir türlü, maaş zamsız yatacak. Haftaya belli olacak. Beklenti %50-60, yazın da %25 gibi. Söylentiler bu yönde. Sektör IT.

%53 ama müdürle konuştum biraz daha artmasını bekliyorum.
mobilya

özellikle sordum, haziran ayında enflasyona göre bir düzenleme olacak dendi ki, 2023'de ekim ayında ufak da olsa bir düzeltme almıştık 3 e bile çıkabiliyor yani.

Bizim de hala açıklanmadı zam ama ben zannetmiyorum öyle 50-60 çünkü temmuzda tekrar yapıyorlar.

40 gelirse öpüp başıma koyucam. Sektör: bilişim

Haziran değil Temmuz'da zam olacak.

şirket geneli %50'ymiş. bana 55.

Açıklandı bizim az önce, %45.

Zaten yıllardır sektörün bir tık altında yapıyorlar alıştık yani.

Geçtiğimiz Cuma açıklandı, % 50. Bu sene başka zam yok.

Bize de bugün açıkladılar.

%40 zam. Temmuzda tekrar yapabiliriz duruma göre dediler.

genelde bagaja alıyorlar.

Bagaja almaya çalışıyorlar, biraz da muavine bağlı. Annem Bursa’dan İstanbul’a kucağında getirdi.

olabilir, vanilya da konabilir belki ama sorunu kaynağından çözmeniz lazım. kokunun sebebi ayakkabılardaki ölü bakteriler. ayakkabı spreyi kullanırsanız kokmaz. ya da bir sprey şişesine isopropil alkol koyup sıkarsanız o da anında temizler bakterileri.

www.trendyol.com

borik asit ayakkabı içine dökün ayrıca bir kasede koyun ayakkabılığa silerkende borik asit ile silin inanılmaz koku alıyor

Her uygulamada böyle ise bir destek alınabilir ama sadece bi app ise, kaldırıp yükleyin. Pc ise bilemiyorum.

Instagram bende de böyle sola kayık oluyor bu günlerde.

aynı problem instagram için bende de var, diğer hiç bir uygulamada böyle bir şey olmuyor. sıkıntı muhtemelen instagramda

aynı problem son günlerde bende de var, sadece instagramda oluyor. Not: Xiaomispor

yabancı fon alacaksan YAY'dan başka bakmana gerek yok. IPJ Tamamen tesla'ya bağlı bir fon. ben tavsiye etmeiyorum.

tamamen teslaya bagli denen fonun son dagilim raporunda teslanin agirligi %3 civari.

Fondaki hisselerin büyük bölümü tesla'ya göbekten bağlı. Tesla giderse Fon da gider. kastettiğim şey budur. Tesla'nın fondaki ağırlığından bahsetmedim.

Giren para haciz işlemi devam ediyorsa ilgili hesaba talep edilen haciz meblağı kadar otomatik olarak blokeleniyor diye biliyorum.

Sonradan para yatırmayı deneyimlemedim Ama şöyle bir durum oldu bende. Benim faizde param vardı. Ona bloke geldi ve o bloke süresince faiz vermeye devam etti benim banka. En son haczettiler be meblağ mal müdürlüğüne aktarıldı. Haczetmedikleri sürece para faizde bile işletlebilir

anladım, teşekkürler. o zaman ben bankalarla çalışamayacağım, borç bitinceye kadar. internet alışverişi yapıyordum, yalan oldu o zaman.

bu bankaya göre değişebilir. yani banka yeni gelen meblağı takip ederek toplam rakama kadar hacizli tutabilir.

ama teb ve yapı krediden örnek vereyim. o an hesapta gördüğünü blokeliyor. sonra başka bir talimat gelmedikçe o hesaba gelen giden paraya karışmıyor.

aslında test etmesi kolay. hacizli hesabına bir 50 tl gönder. 5-10 gün kalsın sonra çekmeyi dene. bankalarla çalışmayacağım derken var olan kredi kartlarını kullanmaya devam edebilirsin. hatta yeni kredi kartı çıkma ihtimali bile var.

yok kredi kartım zaten çoktan kullanıma kapandı, sms gelmişti başka bankalardan gelen bildirim nedeniyle diye. içinde limit de vardı.

Hepsinde işlem yapabilirsin. Sadece o bloke konan miktarı kullanamazsınız. 6 ay 1 sene sonra tekrar e haciz yazısı gönderir banka. O gün o an hesaplarda kaç lira varsa o da bloke olur.

Erkek oldugunu varsayıyorum ve 18 yaşından sonra 25 yıllık süre 43 yaşından önce emekli olamazsın, bu olabilir mi? Yani sen başvurdun ama 25 yıllık süre işe girmiş oldugun 16 diyelim, 16 değil 18 yaşından başlaman lazım diye mi itiraz ettiler.

Kendi işyeriniz diye ret edilmez genelde. bunu teyit ettir ondan sonra eğer gerçekten kendi işyeriniz olmasından dolayı ise zaman geçirmeden dava aç.

sigorta girişin 18 yaşından önce ise 18 yaşını doşdurduğun tarih sigorta giriş tarin kabul edilir. 18 yaşını doldurduğun tarih eğer eyt için yeterli değil ise kendi işyeriniz olduğu için kabul edilmemeiş olabilir. gir çık şeklinde değil ise dava yoluna gitmek mantıklı

1980 doğumluyum,96 senesinden 1ay giriş çıkış yapılmış.düzenli ödemem 2006 senesinden itibaren. yaş olarak da sene olarak da doldurmuş görünüyorum.

o zaman kendi işyeriniz olması nedeniyle red cevabı almışsınız. emsal kararlara bakmak lazım.

tek sebep kendi işyerinizde sigortalı olmanız

HES, BPH, FFZ
CFA, BNA

Diğerleri ayrıntılı yazar da ben şunu söyleyeyim: kulak tıkacı götür. Koğuşun üçte biri hayvan gibi horlayacak.

10 ya da 11 şubatta teslim olacaksın yol iznine göre. evet sevk kağıdını çıkarıp gideceksin.


eksisozluk.com

burdan malzeme listesine bakabilirsin.

geçen sene dışarıda 2000 küsüre yaptığım alışverişi içeride 600-700 liraya halledebiliyordum. öyle 15 tane tişörtle gitmeye gerek yok, bugün gitsem 4-5 tane götürür, oradaki kantinden alırım.
dışarıda tanesine 65 lira verdiğim çorabın çiftine içeride 17 lira vermiştim mesela.

tuşlu telefon için kulaklık varsa çok işe yarar. ince bi kitap, bulmaca gibi şeyler de bizi baya oyalamıştı.

Aracım hasar sebebiyle servisteyken üç günlüğüne Bayon kullandım, iç malzemesi falan zaten kalitesiz ama akaryakıt tamamen hayal kırıklığı. 1.4 otomatik araç ile şehir içi-şehir dışı karışık 11 lt. altına düşemedim. Rutinde kullandığım aracım 1.0 e-tsi ve karışık yakıtım 5.2.

1.0 alacaksan al. 1.4 alma.

eğer söz konusu olan 1.4 atmosferik olan modeli ise o araç istanbul trafiğinde kullanılmaz sizi yakıt olarak üzer. araç kıtlığında bakmıştım iç kalitesi bana çok kötü gelmişti. b sınıfı suv araç düşünüyorsanız crossland'e bakın derim.

bir yıldır her gün bayon kullanıyorum er kişisi olarak. şirket vermemiş olsa gidip almazdım. çabuk yığılan bir araç. eşime verdim bir kere çok beğendi. beklentiler kullanım tarzları bunlar önemli :)

+ akaryakıt gerçekten çok kötü. hep 80 le falan gitmeli

Hyundai atmosferik motorları uçsun kaçsın arabalar değil.

Ben Elantra kullanıyorum. İki kuzenim Bayon ve Kona kullanıyorlar.

İzmir'de abartılı trafiğe girmiyorum, şehir içi tüketimim 6,9-7,2 litre arasında değişiyor. Yavaş da kullanmıyorum aracı. Hep 80'le falan gitme olayı yok yani. Doğru kullanımla ilgili bir şey yakıt tüketimi.

Malzeme kaliteleri 1. sınıf değil ama trim sesi falan yok. Ön konsollar gayet kullanışlı.

Bence en önemlisi kronik sorunları yok. Arıza yapmazlar. Benim tercih sebebim buydu.

Hyundai Bayon ve Kia Stonic ilk otomobil için gayet güzel seçimler, fiyat/performans anlamında ikisi de tatmin eder. Yalnız 1.0 turbolu alın ki fiyat olarak bir tık pahalıdır.

1,5 corolla otomatik 1 milyon. yaris de sanırım 1 milyon civarıydı. i20 vardı başlangıç fiyatı 800 müydü neydi ama otomatiği 850bin civarı. yine hyundai'den bayon 900 civarında.bayon'un muadili olabilecek stonic 1,1.

clio, dacia sandero, hyundai city, taliant bunların çoğu 900-1,1 arası.

bütçem 1,1 olur dersen seçeneğin 10'u hatta 15'i geçiyor. illa 1 dersen yine 4-5 model var. opel pejo bakmadım bile

clio-corsa bulursun gayet mis.

Teşekkürler ilk olarak toyota düşündüm ama bayilerde bulamadım diğerlerine de bakacağım

dacia sandero stepway. sıfırı bayide pazarlıkla 900 lira. sıfır mis gibi bin kullan

hyundai'de var, kia picanto var ilk aklima gelenler.

Bulursun, şu an bayiler liste fiyatından bile düşüğe veriyor. PSA grubunda B sınıfında çokça seçeneğin var.

imam nikahı ile evlenmek gibi...

Aylık kira ödemeye başladığı an sözleşme sözsüz olarak başlıyor. Standart bir kiracıdan farkı kalmıyor yani.

kontrat kiracıyı koruyan bir şey kendinizi korumak istiyorsanız şunu yapmalısınız.
1 yıllık kira kontratı yapın ve tahliye taahhütnamesi imzalatın. ancak tahliye taahhütnamesi ile kontrat sözleşmesine aynı tarihleri yazmayın. kontratın imzalandığı tarih önce olmalı atıyorum 26.01.2024 kira kontratı olsun ; 27.02.2024 tahliye tahhüttnamesinin tarihi olsun.bunları okeyliyorsa gönül rahatlığıyla verebilirsiniz ama tahliye tahhütnamesi olmazsa çok uğraşırsınız ileri de çıkmak istemezse. madem 7-8 aylık durma niyeti var 1 sene sonra çıkacağına dair tahliye tahhütnamesini imzalasın.

Hiç bulaşmayın, şu ortamda başınıza bela alırsınız. Boş kalsın.


.

O kentsel dönüşümler planlandığı gibi olmuyor ki. Benim bir akrabam kentsel dönüşüme girdi diye dairesini satıp başka daire aldı. Sattıkları yer güya bir senede yenilenecekti, iki senede anca binayı yıkabildiler.

Eğer gerçekten 7-8 ay sonra satmayı düşünüyorsanız boş daire bir nimet. Diğer alternatifler sizin daireden kötü bile olsa boş olduğu için tercih edilecektir. 7-8 ayda da zengin olmazsınız ki bu adamların işi çok daha uzun da sürebilir, sonra size ne yapalım sokakta mı kalalım, evimiz hazır değil, çıkamayız demesinler.

Tahliye taahütnamesi olmadan sakın ha vermeyin. 7-8 ay der bakar kendi yeni yapılan evini 20bine kiraya verir. Sizin evde 10bine kiraya oturur çıkartamazsınız.
Kiracılı evi de kimse almaz.
Bizde kiracılı evi satmaya çalışıyoruz.7 aydır satamıyoruz. Almaya niyetlenenlerde kiracı var diye ölü fiyat veriyor.

Ev alma sürecindeyim, kiracılı olan evleri, yakın tarihe tahliye taahhütnamesi olsa bile direkt eledim. Taahhütname demek direkt çıkarabilmek değil çünkü. Yine bir yasal süreç işletmeniz gerekiyor, ki o da zaman alır.

Dolayısıyla kiraya vermezdim ben.

s24 exynos 2400 işlemciyle gelince hayal kırıklığı yarattı, pek tavsiye edilmiyor şu an. sadece ultra modelinde snapdragon 8 gen 3 var. s23 veya s23+ almanız daha makul gibi.

cihazınız kullanılabilecek durumda değilse değişim kampanyasında düşük bir fiyat biçilecektir. aşağıdaki sayfalarda s23 ve s24 için değişim kampanyası kısmı var, oradaki kısmı doldurarak telefonunuz için ön fiyat teklifi alabilirsiniz.
shop.samsung.com
shop.samsung.com

ben geçen yıl s23 aldım bu şekilde, eve görevli geliyor bakıyor ve yeni telefonu verip gidiyor.

kırınca fiyatı baya düşürür ama şu an üstüne 6-7 bin ek destek veriyor, zaten o sebeple bu kampanyaya başvurursan başvur. Ha dışarıda zaten ucuzsa gerek yok. Bazen Samsung'da atıyorum 40 bin olan şey hepsiburadada 35 bin oluyor, anlamı kalmıyor.

edit: exynos'larda pil tüketimi daha fazlaydı eskiden, hala öyle mi bilmiyorum. S23 snapdragon ile gelmişti S24'te tekrar exynos'a geçmeleri de değişik. Performans olarak eşdeğerdir sanırım ama pil ömrü vs. etkileniyorsa sıkıntı işte. İncelemelere bakmanız lazım.

Ek destek icin merak ettim ben de 2800 + 7000 guzel fark gibi.

s23 icin baktim onda cok bir fiyat farki yok ama ek destek 3500. s24 daha mantikli degil mi bu durumda

Eczaneler depo ile iletişime geçip ilaç getirtiyorlar, denediniz mi?

Yer neresi? Üçlü paket şeklinde satılıyor o tarz ilaçlar genelde..

@digits,
yer Ataşehir/Ist. Yanında yazılan başka ilaçlar da var, evet. Onlar mevcut, fakat largopen veya muadili yok.

ataşehirde nasıl olmaz?

ecza depolarını kendiniz arayın.sorun. olmadı üreticisi bilim ilaç ı arayın

hastaneler bölegesinde florence ve acibadem etrafındaki eczanelere tek tek sorun ben bu şekilde bulmuştum, kimisi piyasada yok diyor diğer eczaneye giriyorsun şansına çıkıyoor.
telefon ile tek tek arayıp sorun ayırttırın. largopende piayasada yoksa ölelim artık ya.

babanız kırıp döküp kırıgı bulsa ne olacak? borudan akan suyla bakışıp kalacak .belki bu işlemi yaparken daha çok zarar verecek tesisata.veya aslında daha uzak noktadan gelen kaçagının çıktıgı yere odaklanıp evin zemininin bir sürü yerini delik desik edecek. bu işi yapan ustalar var. aletleriyle nokta atışı gibi kaçagı bulup onarıp gidiyorlar

Üst kattan akıntı varsa üst kattan yapılacak ve üst kattakiler yaptıracak.
Onların sorumluluğunda

bu durum yapıya göre değişir ama en temizinden olsun diyorsanız kaçak tespiti makinesi olan ustalardan birini çağırıp ona tespit ettirmektir. zira damlayan yeri kırmanız kaçağın orada olduğu anlamına gelmez. 35-40 cm ilerisindeki bir yerden su kaçıyor olabilir.

bu ustalar da tespit ve tamir için ayrı ayrı paralar alıyorlar ustayı getirmeden tahmini masrafları konuşun kendisiyle. hatta bazıları sadece tespit yaparım tamiratı yapmam da diyor.

yukarıdan çözülmesi lazım.

cihazla gelir bulurlar.

alttan yapabileceğiniz bir şey yok.

derz araları olabilir, kalorifer borusu olabilir, pis temiz su olabilir.

bir de su pis bişey hemen altına damlamaz, başka yerden geliyor olabilir.

uzun lafın kısası komşunuzun derhal usta çağırıp çözmesi laızm.

Bunu normalde size sormamaları lazım. Tetkiki isteyen doktor ilaçlı veya ilaçsız olacağına karar vermeli. Aradaki durumlarda tecrübeli teknisyenler çekim esnasında redyolog'a ilaç verelim mi diye danışabiliyor. İlaçsız istendi ise ilaçlı deseniz de ilaçlı çekilmez zaten pratikte.

bana soran internetteki randevu sistemi. orada iki tane seçenek vardı, ben ilaçsızı seçtim. büyük ihtimalle bana gidince niye ilaçsız seçtin diye sorabilirler. süreçteki tek fark damardan ilacı vermeleriyse, ilaçlı çekerler herhalde değil mi?

Özel hastane mi? Çekim hangi bölge? İnternetten Mr randevusunu hangi yolla alıyorsunuz?

Doktor da degil de radyolog karar veriyor aslinda. Diyelim bi sey gordu, ilac veriyor ki o gordugu sey daha net gorulsun. Direkt tabii doktor da bastan soyle cektir diyebilir. Sorun yok yani orada karar verilecektir en kotu

@en bi orijinal

omuz bölgesi. omuz çıkığı sonrası istedi doktor. Yer ise radyoloji kliniği, özel veya devlet sigortasıyla gidilebiliyor. Olay Almanya'da geçiyor, internetten randevu alınıyor

Geçmiş olsun, omuz için ek bir ihtiyaç yoksa kontrastlı çekime gerek yok, o sebeple çekime gönül rahatlığıyla gidin bence. Kontrast gerekirse teknisyen çekim sırasında sorar zaten.

Ulaşılabilen en tazesi bence. Benim oturduğum şehirde her gittiğimde taze çekilmiş sıcak tahin bulabildiğim iki yer var. Tek işleri tahin ve helva. Oralardan alıyorum.

paketli olarak koska al geç
abdurrahman tatlıcı da olur

Servet Fethiye deneyip beğenmiştik baya. Hem tahinleri hem helvaları çok iyiydi.

okyay

şimdiye kadar koska dan hep memnun kaldım

Bir tahin fetişi olarak ben en çok germencik organik tahini beğendim.

Servet fethiye.

seri uretim - koska

lokal - çanakkale helvacısı kadir usta (bambaska bir seviye)

Tahin Tarsus'tur. O nedenle en ulaşılabiliri Okyay'dır.

Süte, yoğurda, meyve suyuna karıştırarak denedin mi?

Süt içemediğin için kefire koydum, bir de yoğurtla deniyim.

Bisküvi aromalı olanlar daha içilebilir oluyor, tavsiye.

İzole wheyler var fakat bi tık pahalı çıkabiliyor onun harici ben suya birqz sade soda katıp karıştırarak nispeten daha içilebilir hale getirebiliyordum

="yazı yazı yazı" & C15 & "yazı yazı yazı" & D83

O şekilde yazınca yazı olarak kalıyor formül olarak okumuyor :(

çalışmasında bir problem yok kolayca entegre de oluyor. sadece tek bir eksisi var o da ödeme adımında yeni bir sayfada sanal pos ekranının açılması.

mesela garanti sanal pos direkt one page ödeme sayfasına pos sectionu olarak dahil olabiliyor. iyzico dahil olamıyor.

ABD'nin çalışma vizesi (h1b) çekilişe dayalıdır yani lottery. Her yıl belli sayıda kişi bu vizeyi alabilir.

Eğer böyle olmazsa ABD'li işsiz kalır. Özellikle iç kesimler kırsal bölgeler oluyor. İş imkanı fazla yok. Yozgat gibi falan düşün. Ayrıca latin amerikayla bağlantısı nedeniyle göçmen istilasına uğrama riski her daim var.

Green card'da çözüm olmayabilir. Computer science doktorası olan çok abd'li var. Yazılım işi artık ABD'de artık eleman ihtiyacı duyan bir alan değil. Dışarıdan gelmeyi geçtim doğma büyüme ABD'li olup da iş bulamayan çok var.

ya manager seviyesine cikip l1 ile geleceksin.
ya sirket icin duzenli olarak disaridan calisirken sana her sene h1 basvurusu yapacaklar ve cikarsa gideceksin.

1. yol en garanti yol. ama yoneticilik yapman gerekiyor giris seviyesi yazilimci gelemez.
2. yol yalan oldu artik ama talihin varsa cikar.

oyle sifirdan linkedin'den ise basvurdum, kabul aldim, amerika'ya gittim gibi bir olay yok diger ulkelerde oldugu gibi.

Gidilmeli. Tebrikler, iyi yolculuklar!

Eşe, dosta, akrabaya, kankalara çok bağlı biriysen, akşam olsa bizim tayfayla buluşsak kafasındaysan, halı saha maçı, bilmemne spor deplesmanı olayları senin için önemliyse, bütün komşularla ev gezmeli muhabbettin varsa, yani kısacası Anadolu insanı tipi bir yaşamdan zevk alıyorsan, gitme.

Çekirdek aileyi benimsemiş, bir iki arkadaş bana yeter, Dünya vatandaşıyım ben diyorsan, hiç durma.

asla gidilmemeli. hollandadaki 4k dolar net maaşınla, istanbul'daki hayatının 3'te birini bile yaşayamazsın.

Ben olsam giderdim, aynı paraya da giderdim çünkü konuya sadece parasal açıdan bakmıyorum.

Marketten zeytinyağı aldığımda tağşiş edilmediğini bilmek, ola ki internet bağlantımda sorun olursa muhatap bulmak ve sorunun giderilmesi, trafikte kanser olmamak, karşıya geçerken araba çarpar mı diye korkmamak gibi sayamayacağım kadar çok sebepten ötürü ben giderdim.

Oraya gidenler ya özgürlük ya para için gidiyor. Kendini özgür hissediyorsan para burda da para. Sonuçta dolar üzerinden maaş alıyorsunuz. Bu arada ne mezunusunuz ve ne iş yapıyorsunuz merak ettik açıkçası.

Şimdi bu tarz sorularda benim cevabim her zaman öncelik. Misal ben şu an ekimde yeni rol ile beraber net 4400€ ulasiyorum. İstanbul'a 5 bin euro için bile dönmem çünkü Türkiye ile sıkıntım para değildi.

Eğer sizin sikintiniz paraysa zaten Türkiye'deki hayatınızdan iyisi zor. Yok başka şeylerse orada paranın önemi tartisilir.

Ben giderdim çünkü Türkiye'de yaşamak gibi bir isteğim yok.

Ki alacağınız para da asgari ücret değil yani. Oldukça iyi para.

istanbul'da 4k dolar maaş varsa durup düşünmek lazım. Hollanda gibi mix olmayan, göçmen ülkesi olmayıp kalıcılık vermeyen bir yere düzen bozup da gitmezdim.

ülkenin genel durumu ile ilgili probleminiz yoksa burada kalabilirsiniz ama kariyer noktasında ufuk karanlıksa bence gidilmeli. yurt dışı deneyimi cv’ne iyi bir katkı yapacaktır.

bence bir kağıt kalem alıp a’dan z’ye artılar eksiler yazılmalı sizin durumunuzda ona göre bakılmalı. hava durumunu bile dikkate alırım sizin yerinizde olsam.

Şu arkadaş Hollanda'da çalışmayı anlatmış.

twitter.com

valla burası hızla kötüye gidiyor. aslında amaç zaten ülkedeki beyinleri yurt dışına kaçırmakmış gibi geliyor. o yüzden pek içime sinmiyor bu durum ülke bir kaç nesil sonra göçmen cennetine dönecek ama.. dünyaya da bir kere geliyoruz aklı olan gitsin zaten o gelirle ne zaman isteseniz gelirsiniz canınız sıkılırsa.

tr de döviz kazansam ben rahatlığa alışır gitmezdim büyük ihtimalle ama siz hala burası önümü tıkıyor orada gelecek var diye bakıyorsunuz o yüzden rahat edemezsiniz gidin yani.

bir de az taktik verin benim yaş 29, 1500 euro kazanıyorum cücük gibi kalıyor ne bu böyle sjdfsgh

bazı şeyler parayla satın alınmıyor.
istanbul'da 5700 dolar net maaşlar muhtemelen mis gibi 250 m2 evde, elinin altında temizlikçiyle falan yaşıyorsundur. belki hollanda'da evin 100 m2 olur, temizlikçiyi haftada üç gün değil de bir gün alırsın ama sokağa çıktığında somalili evrim basamağını atlamş bir amipin seni ezip sonra sallana sallana yurtdışına çıkamayacağını bilirsin.

Her ay iş için en az bir kaç kez hollanda'ya gidiyorum. 1500-2000Euro kira vereceğinizi hesaba katmanız gerekiyor. Sağlık sigortası, faturalar, yeme içme derken 3000-3500Euro gidecek.

Eğer her ay bahsettiğiniz tutarları kazanabilecekseniz bence dünyanın en yaşanabilir ülkelerinden birisinde hayatınızı idame ettirmek paha biçilemez.

Hiç düşünmeye gerek yok.

Hiç durma git, Türkiye uçurumdan uçmuş durumda. Yakında: paranda olsa, huzurun olmayacak.


.

turkiye sosyolojik olarak cokmus
avrupa ise ekonomik olarak cokmus. (bu maddeye itiraz edenler olacak. ama gercek bu. avrupa'da yasayan cogu ab vatandasi hayat pahaliligindan yakiniyor)

tercih senin. burda kendi kafesinde zengin olarak yasamak mi yoksa orda herkesle entegre olup tutumlu yasamak mi?

merhaba,
8 yil once Hollanda'ya tasinirken kabul ettigim maas Trukiye'de aldigim maasimdan biraz daha azdi yine de kabul ettim. Hayatimdan gayet memnunum ama size de gozum kapali ayni tavsiyeyi veremem, her sey beklentilerinize bagli. Kendime gore aciklamaya calisayim.

Oncelikle net hesabinizi %30 kuralina gore yaptiysaniz, bu ayricaligi iyice sinirladilar, sanirim 3 yil su an. 3 yildan uzun yasarim derseniz sonrasini da dusunun. Aylik 5k net cok guzel para Amsterdam icin, 6700 ise sizi gelir piramidinde epey yukariya tasir. Devam edecek +1700'yi Hollanda hesabiniza aktarursaniz onun icin de vergi odemeniz gerekir, belastingdienst adamin canini okur yoksa.

Eger olaya sadece maddi acidan bakacaksaniz, acikcasi Istanbul ile Amsterdam'in cok farki kalmadi. Amsterdam cok pahali bir sehir basta kiralar olmak uzere. Emlak piyasasi Istanbul'da nedir ne degildir cok net bilemiyorum ama fark eskisi gibi de acik degil. En buyuk gider kaleminiz kira olacak, yeni tasinan pek cok insan ilk bir kac yil sehir merkezinde oturur 1500-2000 arasi yerli halkin vermeyecegi kirayi verebilir daha sonra sehre yakin bir yerden ev alir, hayatina devam eder. Yeme icme olayi zaten Istanbul'da bitmis durumda, fiyatlar bazi yerlerde Amsterdam'dan daha pahali kalite ise yerlerde. Istanbul'da hala iscilik ucuz. Temizlik, yemek, kucuk tamiratlar gibi kisisel islerinizi outsource edebilirsiniz rahatlikla. Amsterdam'da tuvalet tikansa, bunun icin adam cagirsaniz 200'den kapiyi acarlar. Bu tur ufak tefek isleri kendiniz halletmeyi ogrenirseniz buraya harcayacaginiz parayi hayat kalitenizi arttiracak yerlere kanalize edebilirsiniz.

Is hayati da cok farkli, haftalik 32,36 veya 40 saatlik kontratlar var. Burada yazili olandan daha fazlasini sizin rizaniz olmadan ve fazla mesai vermeden kral Willem-Alexander'in bizzat kendisi gelse calistiramaz sizi. En az 5 hafta tatiliniz olur, caniniz istedigi zaman istedigi kadarini kullanirsiniz kimse ile pazarlik yapmak zorunda kalmazsininiz. Hasta iseniz sabah bir mail atip bildirmeniz yeterli, siniri yok. Doktor raporu vs. gibi ispat pesinde kosmak zorunda degilsiniz ama yalan beyanda cok uzerler o baska.
Kariyeri iletletmek acisindan ise buradaki cok kulturlu/uluslu ortam ile Istanbul'u karsilastirmak anlamsiz.

Iki tarafta da para ile satin alinamayacak seyler var. Amsterdam icinde basta guvenlik hissi. Insanlarin hemen hemen hepsi mutlu ve guler yuzlu, gelecek kaygisi cok yuksek degil. Insanlar "bana ne" ve "sana ne" kavramlarini benimsemis durumda, herkes kendi hayatindan sorumlu baskasini rahatsiz etmediginiz surece istediginizi yapabilirsiniz kimsenin umrunda olmaz.
Iklim, yemekler ve saglik sistemi en buyuk dertler ( aslinda barinma da buyuk dert ama sizin butceniz o meseleyi cozer ). Iklim meselesi yine goreceli, bazilari cabuk adapte oluyor ben ise hala alisamadim mesela. Tatilleri kisin kullanarak ustesinden gelinebiliyor. Turk mutfagina aliskin birisinin tatmin olmasi burada zor, Turk lokantalari buyuk olcude fiyasko. Saglik sistemini ozetleyecek tek cumle ise "parasetemol al ve dinlen".

Eger hayattan beklentiniz gecen yil sozlukte de kendisine yer bulmus bir arkadasin tabiri ile "kapi onunde kurye carpistirmak" ise size gore degil. Huzur, istikrar ( bu mesele de biraz karisik uzun vadede aslinda ), mutlu insanlarlar ile bir arada yasamaksa tercih edebilirsiniz.

Varsa akliniza takilan baska seyler, cekinmeyin mesaj atin.

Bence git ki biraz daha ufkun acilsin, yeni seyler ogren. Begenmezsen Turkiye'ye donup zaten cok para kazanirsin sonra istersen. Istanbul Hollanda'ya gore elbette ki asiri ucuz, dolayisiyla maddi olarak kayipta olacaksin ama bence hayatinin su asamasinda sadece paraya odaklanmak gereksiz. Dedigim gibi para kazanmak icin cok firsatin olacak zaten ilerde.

Bende de var bu. Hatta soru acmistim. Akciger filmi cektirdim sonunda dayanamayip. Temiz cikti. Kan testi falan yaptirdim. Reflu yapiyor olabilir bunu dedi. Mide koruyucu kullaniyorum 10-15 gundur iyi geldi. Gecmezse endoskopi yapalim demisti.
Ben de hep balla, zencefille gecirmeye calisiyordum.
Bi doktora git bence baska baska seyler cikabiliyor iste

sıcak ayva suyu.
annemin benim üstümde denediği teknik.
işe yaradı.

2 hafta önce ben de yaşadım. 3-4 gün geceleri artan öksürüğüm vardı. aile hekimime gittim, ilaç yazdı. 3 günde geçti. doktora gidecek vaktiniz yoksa aile hekiminizden randevu alın, 1 saat bile sürmez muayene yapıp, ilaç yazması.

c vitamini, çicek çayları, rezene, bal limon vs herşeyi denedim düzelmedi. ilaç kullanmadan geçmiyor.

gerçek adaçayı öyle paketli sallamalardan değil.

Siz zaten, yeni evinize taşıyacaksınız abonelikleri. Tabii, kullanmayacağınız abonelik varsa, iptal edip, depozitonuzu teslim alabilirsiniz. Kiracıyla gitmenize gerek yok. Her şeyi e-devletten yapabilirsiniz.

@PhoenixRising yeni evde sifirdan almistik zaten tum abonelikleri, sehir degistiriyoruz zaten, iski buski, igdas yerine bursa gaz falan farkli firmalar zaten

=IF(A1="a",1.8,(IF(A1="b",1.6,(IF(A1="c",2,0)))))

0 tabii eger hicbir degilse.

Buraya yazdiginizi Bard'a kopyaladim, a b c disinda baska bir deger olmayacgini ozellikle belirttiginiz icin su sekilde verdi:

=IF(A1="a",1.8,IF(A1="b",1.6,2))

Eger a b c disinda baska bir deger de gelebilir, o zaman 0 gozuksun derseniz ustteki cevaptaki formulu de kullanabilirsiniz.

teşekkür ederim dönüşleriniz için ancak toparlayamadım yine.

istediğime en yakın olduğunu düşündüğüm formül bu ama hata alıyorum

=IF(BF2="a";DS2/1,1/1,8;IF(BF2="b";DS2/1,6/1,1);IF(BF2="c";DS2/2/1,1))

eger bf2 kolonunda A yazıyorsa ds2 hücresini 1,1 ve 1,8 e bölsün.
bf2 kolonunda B yazıyorsa ds2 hücresini 1,1 ve 1,6 ya bölsün
bf2 kolonunda c yazıyorsa ds2 hücresini 1,1 ve 2 ye bölsün.

=IF(BF2="a";DS2/1,1/1,8;IF(BF2="b";DS2/1,6/1,1;IF(BF2="c";DS2/2/1,1)))

=IF(A1="a",DS2/1.1/1.8,IF(A1="b",DS2/1.1/1.6,DS2/1.1/2)) bu tabii sertac akinin ki en dogrusu eger sadece abc varsa.

boyle denermisiniz? parantezin yerini degistirdim ortadaki parantez ilk yanlissa daki ifi kapatiyor. bir de aldiginiz hata ne? virgul, nokta noktali virgul farkliliklari hatayi anlamada sikinti yaratiyor da. Formul mu calismiyor yoksa formul istenen degeri mi dondurmuyor?

@wallcan

Üstteki formülünüz ile oldu çok teşekkür ederim. parantezlerin yeri doğru değilmiş, 1 yerde de gereksiz bir virgül varmış.
tekrardan teşekkürler

ankara'da advanced english centre öneririm ben. sera hoca'nın kursu, eğitim koçu gibi yaklaşıma sahip. zoom üzerinden de eğitim veriyor kendisi.

Eimza veya mobil imza alma Verilerin saçılmasını engellemez. Edevlet entegre çok işin varsa mobil pratik ama pahalı. Eimza daha uygun

döner için Sedef büfe - Sultanahmet
çok sıra olsa da Dönerci Şahin
Kebap için Sehmus ya da Mardin kebap.

dürümcü raif
köfteci mustafa
dönerci hacı osman
yolun karşısı gedikpaşa tarafı dürüm büfe (dönerci)

Mardin kebap +1

Devamlı kontrol ederseniz bilet düşebiliyor. İptal eden oluyor, acentalar biletleri serbest bırakıyor vs..

Google docs. Basit bir program ile ses çıkışını yazılımsal olarak ses girişine bağlayacaksınız.

Sonra google docs ta sesle yazdırmayı açacaksınız ve işlem tamam.

İddiaları bilmeden kimse cevap veremez ki

Evden çalışırken çamaşır yıkadın da bunu mu farkettiler?
İş yerinde iş bilgisayarından porno mu seyrettin?
İşe gelmiş gibi kart basıp dışarıda kişisel işlerini mi yaptın?

İddiaları da yazarsan insanlar fikir belirtebilir

Evet üstteki arkadaşa katılıyorum çok yüzeysel bir soru olmuş hiçbirşey anlaşılmıyor.
Ama iddialara tek tek cevap verseydiniz keşke. Sonuçta birşeylerden rahatsız olmuşlar performansınızla alakalı direk dümdüz reddetmektense detaylı cevap vermek daha etkili olabilirdi.
Olayın içinde birebir siz olduğunuzdan siz daha iyi bilirsiniz ama süreci uzatmak aleyhinize sonuçlanabilir. Bence bundan sonrasında nasıl toparlayabileceğinizi düşünün ya da iş aramaya başlayın eğer çok içerlediyseniz durumu.

İstenmediğin yerde durulmaz, %10 maaş zammı zaten küfretmekle eşdeğer olmuş. Haklı olup olmadığın tam anlaşılmıyor ama önemi yok, yeni iş bakıp verin tazminatımı çıkarın demek en mantıklısı.

Bir kere insanın canını sıktıklarında çalışacağın varsa da içinden gelerek çalışamazsın.

Kovarsak tazminat ödemeyelim/işe iade davasında kaybetmeyelim diye şimdiden kanıt topluyorlar muhtemelen. İşin hukuki yönünü bilmiyorum, iddialara cevap vermeden reddetmek direkt kabul etmek anlamına gelmese de onların elini güçlendirebilir.

%10 zam - seni istemiyoruz, git demektir.

İş bulun ve konuşarak tazminatınızı alıp, çıkın. Bu saatten sonra uğraşırsanız, canınız sıkılır. Bir de işten çıkış olarak sisteme negatif bir kod girerlerse ileride sorun olabilir.


.

işleri geç bitirme için yazıyorum. işi aldığınızda eğer adam/gün üzerinden bir proje bitiş tarihiniz varsa ve buna uymadıysanız ellerinde done vardır iddia dışında. eksik de projeden sonra açılan ek geliştirme maddeleri /ticket vs buradan takip edilebilir.
haklı fesih olmaz da istifa sonrası işe iade davası olabilir ama çok umut vermediniz bana. bu konuda rahat olsanız iddiaları tek tek kolaylıkla savabilirdiniz.

@thetrue +1

Evet tecrübem yok. İddiaları redederek mahkme süreci olursa orda reddettiğimi gösteririm diye belirtmek istedim. Tek tek cevap verip istediklerini yapmak istemedim. kanıtlamayacakları çok şey yazıyordu da. Bazılarını blki kanıtlayabilirler . savunma istemeden öcne bildirim yapıldı vs ve beklediler de. %10 zamma dayanıp haklı fesih yapılır mı. yasaya ayrkırı bir durum var mı.

ben bunu karsi taraf savasa hazirlaniyor seklinde yorumlarim, muhimmat stogu yapmaya baslarim. hemen git bir avukatla konus, gardini al. Sepet havasi calarlarsa mevzilerin hazir olsun, ki calacaklar gibi duruyor. Bir yandan da kendine bir is bak bence.

aylar geçti ve çok umursamadım ve çıkardılar haklarımı vermeyi teklif edip. ben daha fazlasını istedim haklarımdan. göreceğiz ne olacak mahkemede :)

Arabulucuya gidin. Neden savunma vermediniz ki? Ben bir avukat arkadaşın dediğini yazmıştım ama şu an hatırlamıyorum.

savunma verdim iddiaları reddederek ama mutlu değildim. düzgün iş yoktu bana göre. savunma verdiğim. uyarı verdiler. sonra aynı şeyler devam edince, 2. kez savunma istediler ve sonra çıkardılar işte.
arabulucu için 30 gün vakit var. daha pazarlık yapacağız haftaya :) 8 maaş istedim.

Yeni ev sahibiyle o şekilde anlaşıyorsun süreli kira sözleşmesi yapıyorsun bir süre kira ödüyorsun. Genelde yapanlar bu şekilde yapıyor.

biz evi aldığımızda bir ay müddet vermiştik, uzarsa kira ödenir diye konuşmuştuk ama uzamadı.

biz de ev alırken 1 ay diye konuştuk eski ev sahibiyle. hatta uzarsa oturduğumuz evin kirasını isteriz vs demiştik ama bizim ev sahibi sorun çıkarınca süreyi uzatamadık. bahsettiğin gibi mecburiyetten beğenmediği bi evi almak zorunda kaldı.

en mantıklısı zora sokmayacak bir süre kira sözleşmesi yapmak. başka çaresi yok. evi öncesinde bulup kapora da verebilirsiniz yani satmayı beklemeniz şart değil.

Piyasa bu aralar açık bir piyasa değil, öncesinde araştırma yapmakta ve alabileceğiniz evleri gezmekte fayda var. Sonrasında evi satınca hemen alabilirsiniz.

Seçimden sonra yaparsanız ve süre çok uzarsa, terste yakalanabilirsiniz dikkat! Bir anda dolar, bazı tahminler gibi 40-45 TL olursa, alacağınız evin fiyatı artar. + İçeride ev sahibi veya kiracı oturuyorsa, önce boşalttırın, sonra alın. İş mahkeme vs. kalırsa, iş 2-3 sene uzar.


.

Avrupa'da bir konut problemi olduğu doğru uygun fiyatlı ve düzgün evleri merkezlerde bulmak zor. fakat şu da var. (özellikle kendi yaşadığım ülke için konuşuyorum); ulaşım imkanları gelişmiş. Yani illa şehir merkezinde oturmak zorunda değilsiniz, günde yarım saat- kırk dakika yolu göze alırsanız daha uygun fiyatlı ve daha güzel evler bulmak mümkün. Araba olmasa da trenler gayet iş goruyor.

Her ülkede olduğu gibi Avrupa ulkelerinde de para biriktirecek, evler,arabalar alacak standartta maaşlar almak için en azından birkaç yıl deneyim sahibi olmak gerekiyor.

dublin iyice bir kaç sene önceki "lokmacı" işine döndüğü için dediğinden daha fena bile olmuş olabilir. azıcık orta ve orta üst herkes "abi dublin'e dil okuluna gidelim ordan iş bulur yaşarız" diyor şu an. kirası, maaşı, sadece onbinlercesi her sene gelen türk olmak üzere tonla göçmenle rekabet derken dublin gibi yerler ne kadar mantıklı bilmiyorum.

hollanda için dediğin doğru orası da küçük olduğu için göç etmesi kolay değil. bir arkadaşım vardı aynı şirketin tr ofisinden hollandaya geçmişti ama fena olmayan maaşına 1k€ kira desteği vermişlerdi öyle rahatlamıştı.

avrupada para biriktirme imkanı olan yerler bence hala çok. ama 2 hata var, bunlardan ilki tüm dünyada şu an göç furyası var, aşırı rekabet içinde iyi yerlere gelmek zor, ikincisi avrupanın nitelikli iş gücü ihtiyacı 1 ise, 5 kişi gitmeye çalışıyor. mesela yaşadığım ve bildiğim için uk bazlı konuşursak london-manchester harici çoğu yerde çoğu alt meslek olsun, ticaret, esnaflık vs ile iyi paralar kazanılıp düşük maliyet ile yaşanabiliyor kira vs. ama herkes londraya veya diğer en büyük 1-2 şehre mühendis, psikolog, eğitimci olarak göçerek yaşamaya çalışıyor. büyük çelişki var. son yıllarda ingiliz mezunlar bile iş bulmakta zorlanırken tr'den gelmiş biri direkt londrada iş bularak refah arıyor. ama en kuzeyde inverclyde veya stirling gibi yerlerde, aşağılarda yorkshire veya hull civarlarında hayat çok daha ucuz. bir çocukla tanışmıştım b&q ile anlaşmış, tr'den inşaat mühendisliği çıkışlı, b&q'nun tamirat tadilat monte işlerine gidiyor, yorkshire civarında bir şehirde aylık 6-7k£ civarı neti kalıyordu ve 550£ ev kirası veriyordu mesela. kendi kuzenimden örnek verirsem londra'da mühendislik yapıyor şirkette, net aldığı 3-3,2k civarı ama bir arkadaşıyla ortaklaşa kalıyorlar. tr'de ki birikiminden azını yapıyor.

ben yine orta ölçekli şehirleri öneririm. gidip uzun süre yaşanacaksa hem daha o ülke benimseniyor hem daha uygun yaşanabiliyor. almanyayı bilenler daha iyi yorumlar ama munich berlin frankfurt harici yine uyguna yaşama imkanı vardır.

Almanya icin yazayim. Illa buyuk sehirlerin merkezlerinde ev tutmayin dedigimiz zaman kiyida kosede koylerde ev tutun diye anlamayin.Bu sekilde sehirlerin ceperlerinde guzel yerler oluyor.Bazen bu kiyida kosede kalan yerler kendi capinda ayri bir sehir olabiliyor.Bazen de kasaba yada buyuk sehire bagli bir semt.Bu sekilde mantikli bir yerde ev tutarsaniz fiyat olarak gayet uygun yasamasi da keyifli yerler halen var.

Dublin spesifik sıkıntısı var. Bizim sirketin de merkezi orası ve çok üst düzey yönetici var orada haliyle onlara koymaz. Irlanda'nin ev sorunu çok apayrı yani.

Fransa'da ev sorunu o kadar yok. Misal ben yaşadığı yerde ki çok fazla yabancı geliyor çünkü nanoteknoloji, nükleer merkezlerinden; kimseden ev bulamıyoruz diye bir şey duymadım. Kendim de yaşamadım.

Ha sehrin içinde yaşamak istemedim tabi ben çünkü kalabalik cekemiyorum. Ama şehir içinde yaşayan arkadaşım da çok.

Bu arada para biriktirmekde ne bilmiyorum, etrafımda para biriktirmeyen insana pek denk gelmedim. Hele yazılımcı falan. Ama amerika gibi olsun diyorsaniz zaten yok çünkü risk yok burada.

Ama Fransa'da paris dışında cidden bir yazilimcinin ev bulmakta zorluk çekeceği pek yer yok.

degil, cunku Avrupa'da kucuk sehirlerde de is imkani var, turk kafasi herkes baskentlere bakiyor ancak turkiye gibi daha kucuk sehirdeysen sehirde hicbir sey yok gibi bir durum soz konusu degil Avrupa'da.
ikincisi, yukarida yazildigi gibi, toplu tasima sikintisi yok, sehrin hafif disinda oturabilirsiniz, illa sehir merkezinde oturma sarti yok. kaldi ki Avrupa'da bir cok ofis haftada 2 gun home office'e gecti, hele de IT bolumu, dolayisiyla oyle sehir merkezinde olma gerekliligi yok.
Irlanda'da bambaska bir sikinti var, bir sure de cozulmeyecek, gecen haftalarda burada birisi yazmisti Irlanda en iyi yer diye. Boyle insanlardan degil, gercekten farkli ulkelerde yasayan ve avrupayi bilen insanlardan bilgi edinin. bir de turkiye'deki mantik ile avrupa'da yasanmaz, mutsuz olursunuz, alisamazsiniz, gecinemez, para biriktiremezsiniz. turkiye'de (hala imkani varsa) taksiden inmeyen, her yere arabayla giden, en kocaman evlerde, milyonlarca esya ile oturan, en luks en sifir esyalar gider gitmez isteyen, sahile/yuruyuse vs. giderken evden bir seyler goturmeyen, haftasonu programi avm gezmekten ve bir yerde kahve icmekten olusan ve bunu degistirmek istemeyen kisi yurtdisinda hem mutsuz olur hem para biriktiremez. Bu demek degildir ki, hic arabaniz olmayacak, hep 1 oda evde oturacaksiniz ancak yavas yavas bunlari edinmek, ilk etapta bunlarsiz yasamak mumkun, kolay ve gerekli. bilinmez bir doneme, cok guzel isteklerle ve beklentilerle giriyorsunuz, bunlar anlasilabilir ancak onceki sorularinizdan da anladigim, endiseniz, bilinmezlik surecinde oldugunuz icin 'kontrol etme' gudunuz cok on planda, ikisi birbirini tetikliyor ancak size yardimci olmuyor. once bir gidin, bakin, bi yasayin, belki baska ulkede is bulacaksiniz, belki irlanda'nin kucuk bir sehrinde yasayip ayda bir bir hafta ofise gidebileceginiz bir is bulacaksiniz, bi kendiniz gidin, bakin bakalim sevebilecek misiniz irlanda'yi, sonra sevgilinizi annenizi getirmeyi dusunursunuz.

1.1.1.1

super unlitimited vpn vardı bi de

Ogrenciyseniz github openvpn

avg vpn. tr fiyatlandırması var. diğer vpnler gibi fiyatlar dolardan çevrilmiyor. 1 yıllık 80-90tl gibi bir şeydi. ücretsiz vpnler ile cihazı tehlikeli olabilecek durumlara sokmaktan iyidir diye düşünüyorum.

SpeedTest uygulamasının vpn’si var fakat ayda sadece 2gb kullanım hakkı ücretsiz gerisine ücretli. Bir süredir ücretli kullanıyorum gayet başarılı

Belgrad ta ayakkabı çanta satan dükkan çok göremedim ben.

ben yakın zamanda 15 plus aldım çok memnunum.

12'den 15 pro max'a geçtim. hiçbir fark yok. 12 ile devam edebilirdim ne gerek vardı masrafa diyorum şimdi.

fiyat/performans olarak baktiginda pro ve pro max ayrimi yapilan modellerde oyle 5-10 bin fark yaratacak bir durum yok. esinizin marka, yenilik, statu, hava atma gibi takintilari yoksa 11, 12, 13, 14. 15 herhangi birisi olur. ki varsa da ikna edin. turkiye'de yasiyoruz. ekonomi ve enflasyon ortada.

kesinlikle pro al. fark yok diyenler telefonu "alo" demek icin kullaniyordur farkini anlamayabilir. çok uzun sure gitsin diyorsaniz 15lerden bakin pro veya pro max. 14 de iyi 15 alan gormedim henuz. minimum 13 olsun. pro almadigima cok pismanim simdi degistiremiyorum:')

13 256gb

13 pro kullanıyorum memnunum ama 128gb almak yerine 256 almak daha iyi gibi artık

13 pro max kullanıyorum, çok memnunum, genel olarak duyduğum 14 ve 15 pro maxlardan çok çok farkının olmadığı ama ne kadar doğrudur bilemem, sitesinden karşılaştirabilirsiniz.

gerçi 13 pro maxın satışının durduğunu da duydum sanki.


hep 13 pro max ile ilgili bi' şeyler duyuyorum.

seescreen isimli yazar sozlukte kendisi ameriakda ve bu konularda epey bilgili. ona mesaj gönder istersen.

1. ABD deki imkanlarin trden cok daha etkin oldugunu dusunuyorum.
Devlet katkisi tr de cok avantajli olmuyorken gozlemledigim kadariyla ABDdeki 401k, Roth IRA vs. sirketin sizin katkinizi match ettigi sistemler daha efektif. Dolayisiyla buraya para getirip yapmak yerine baska sekillerde parayi degerlendirmenin cok daha faydasi olacak kanaatindeyim. Yani gidip duzenli olarak index fundlarina yada ETFlerine yatirsaniz daha verimli olabilir tabii ki olmayadabilir.Riskler herkes icin her urunde.

3. bildigim kadaryla yok
4. Acarken muhtemelen bankaya/subeye/sigortacinin ofisine vs. gitmeniz gerekir.