Ekşi Duyuru

rüzgarlı'da tesisat malzemelerinin satıldığı hanlar var, eser han vs. oralarda kesin vardır. her türlü ıvır zıvır malzeme bulunuyor.

trendyolda da var. ben alıp takmıştım. takması çok kolay. bir iki gün sürahiden içersin artık :) dükkandan almaya kalksan 3 katı para

her ay asgarisini ödemek puanınızı düşürmez.

kaynak: cihat e. çiçek

Etkiler. Düşürür.

etkilemez dusurmez, kendimden biliyorum
ayrica alttaki arkadasi sozlukten ve tw'dan bilen bilir kendisi de yazmisti.

twitter.com

Düşürmez ama düzenli ödemek de yükseltmiyor gibi. benim gördüğüm aylık bordrolu gelir ve nakde anlık çevrilebilir birikimlerinize oranla borcunuz azalmadığı sürece yükselmiyor.

Bankacı arkadaş der ki 1 TL dahi olsa asgariden üstünü ödersen kesin düşürmez.
Sadece asgariyi ödersen de düşüreceğini sanmıyor.

Mümkün ancak vakıfta ders yükünüzü doldurmanız beklenir. Yani 18 saatse eğer azami ders yükü önce halihazırda çalıştığınız üniversitede bu kadar saat ders verip, fazlası için onay almanız lazım. Bizde bu şekilde.

Maalesef her yerde durum böyle artık büyük bir yozlaşma var.
Sizde kendi adaletinizi sağlamaya çalışın.
Eğer şahsi olarak arabalari gören bir kamera vs yoksa çizin gitsin ya da herkesin uykuda okdugu bir saatte lastiklerini patlatın.
Artık maalesef böyle başa cikabilecegiz.

Apartman onune duba koyabilirsiniz apartman yoneticisiyle gorusup. Kaldirimi isgal eden adamdan daha kotu bir insan olmak istemiyorsaniz insanlarin arabasina lastik patlatip cizip zarar vermeyin tabi ki bu ekonomik sartlarda

Demir engeller çakarak araç parkını engelleyin. Belediye her yere koyuyor vidayla yere tutturulmuş demir kaldırım dubalarından. Benim evin önü olsa başka yerden söker evin önüne takardım. Demir değil de turuncu duba buldun diyelim, ters çevirip İçini mıcır benzeri taşla hazırlanmış harç doldurun, demir kazık falan da atın ki sağlam olsun, plastik diye eğmeye çalıştıklarında tamponu bıraksınlar. Haha yaşasın kötülük. Şaka şaka. Adalet aramayın. Önlem alın kişisel alanınız için.

milletin arabasını çizme lastikleri patlatma gibi yasadışı çözümlere kulak asmayın. aracın sahibi penceresinden sizi bunu yaparken görüp o kızgınlıkla kafanızı patlattı mı yerde uzanıyorken etrafa son bir bakış atıp ne yaptım ben diyip gözlerinizi hayata yumarsınız.

çözüm ise belediyeye şikayette bulunun. belediye ,kaldırım boyunca arabanın giremeyecegi demir dubalardan çakıyor. o şekilde olunca kaldırıma park edemiyorlar.

Belediyeyle konuş beton çikinti falan yapiyorlar araba engeli ve kaldirima cikamiyor.
Tek sikinti eger orada dukkan varsa sokmeye calisiyorlar bizim burda on defa yaptirmistik ama sen sokak diosun bisey olmaz yaptirt.

Delinatör diye google görsellerde aratın isterseniz. Görsellerde çıkan ürünü alıp taktırın bence.

2022 Eylül'de yeni eve tüm eşyaları Vivense'den aldık. Mağazada seçip orda personel yardımıyla online sipariş oluşturduk. Çok kötüydü lanet gelsin dedirtmediler ama pek memnun da kalmadık. Eşyalar birbirinden bağımsız, saçma sapan bölük pörçük geliyor en büyük sıkıntı o (belki diğer firmalarda da aynıdır bilmiyorum).
En geç koltuk geldi, Kasım ortası falandı sanırım.

Bildigim kadariyla vivense uretici degil, 100 tane farkli firma var bunyesinde. Sectiginiz sehpa anya'dan, koltuk konya'dan geldigi icin yukaridaki arkadasin bahsettigi sorunlar cokca yasaniyor. Zaten yasanmamasina imkan da yok.

Vivenselik bi olay yok pek. Onlar ara satıcı. Üretici ne zaman gönderirse o zaman gelir. Ürünlerin gerçek üreticilerini araştırma ile bulup daha ucuza alabilirsiniz bu arada.

evime çok fazla eşya aldım vivense'ten, memnun kaldım
küçük sorunlar olduğunda da yapıcı şekilde ilgilendiler
ben bir problem yaşamadım özetle

yakın zamanda aldım, piyasaya göre de uygundu, zamanında geldi. bir sorun yaşamadım

Kardeşim evin mobilyalarını komple oradan aldı, karyola çerçevesi gıcırtı yapıyor sürekli. L koltuk ise 1 sene dolmadan çöp oldu, oturma süngeri olduğu gibi göçtü. Koltuğa oturunca direk metal iskeleti poponda hissediyorsun, uzanıp yatmak falan zaten imkansız, direkt bel fıtığı sebebi. Ayrıca aynı L koltuk ve halı sürekli toz salıyor ortama. Evi süpürüyorsun 2 saate her yer toz içinde kalıyor.

Özetle tavsiye etmiyorum.

Hocam ben bunun için Notion'u kullanıyorum.

guncem.com vardi simdi aklima geldi, 10 senedir girmemisimdir ama site duruyor gordugum kadariyla

(bkz: guncem.com)

edit: gercekten de 10 sene once girmisim.
"en son 18 Mayıs 2013, saat: 02:08; tarihinde sitemize giriş yapmışsınız"

kısmen günlük gibi google drive/documents'e yazılmış notlarım var. 2010'lardan falan kalma.

Başka bir websitesine güveneceğime word'de yazar kendi cloud'uma atarım veya google'da tutarım.

kalemle yazılanın yerini hiçbiri tutmaz. farkında olmadan bir şeyler de çizilir o sayfalara, kelimelerin anlatamadığını çizgiler, şekiller, renkler anlatır. onları karıştırırken yaşadıklarınız perde perde gözünüzden akar gider, zamandan mekandan koparsınız.

ben ders kitaplarıma, defterlerime yazıp çizerdim: anımsatıcı birkaç resim ve sadece benim okuyabileceğim kaligrafik kısa bir yazı. yıllar geçti aradan, o yazıların bir kısmını ben de okuyamıyorum artık:)

Diarium

hemen her şey için gmail yetiyor aslında. kendinize mail atın olsun bitsin. her seferinde konu kısmına GÜNLÜK etiketini yazarsınız olur biter.

Notlar almak için Google keeps kullanıyorum
Android için bir çok günlük app var kullandım birini kısa süre sonra sıkıcı buldum. Güzel defter alıp günlük tuttum uzun süre sonra, kalemin datminini ve verimligini hiç bir şey veremez.

iphone'a gunluk uygulamasi geldi. apple'in kendi uygulamasi. onu kullaniyorum

Eğer makinede slide film kullanılmışsa (slayt filmler negatif değil de bildiğimiz normal renklerde olurdu, projektör ile duvara yansıtılabilirdi), tab eden fotoğrafçı da bu detaya dikkat etmemişse, (slayt filmleri her fotoğrafçı basamıyordu) negatif zannettiği filmler baskıda negatife dönmüş olabilir. Bu bi teori.

Düzeltiyorum: siyah beyaz diyorsunuz. Ben renkliler için söylemiştim. Siyah beyaz slayt filmler oldu mu bilmiyorum hiç.

Edit 2: varmış. Bir bakın derim:
www.bhphotovideo.com

Fotoğrafçılar negatifleri, daha sonra aynı fotoğrafı çoğalttırmak, yeniden karta bastırmak isteyebilirler diye müşterilerine verirlermiş. Ama negatif fotoğraf ilk kez duydum.

slayt pozitiften basılmış olabilir +1
karanlık odada negatif filmi boş filme kopyalayıp filmde pozitif görüntü elde etmek mümkün, bir sebeple öyle çoğaltılmış bir filmden basılmış olabilir.

koray aydın teşkilatlardan sorumluydu hatırladığım kadarıyla. iyi partide de öyle. o yüzden ya koray aydın çıkardı ya da akşener.

evet erken ama günlük kontrol et sen randevuları bence.

Ağustos için en erken mayıs ayında başvuru yapabilirsiniz. Daha önce gitseniz de başvuru yaptırmazlar zaten. Twitterda instagramda düzenli randevuları bilgi veren sayfalar var oraları takip ediniz.

Mutlaka bir kulaktan ateş ölçeriniz olsun. Temassızları falan boşverin.

Bebek telsizi. Kameralı mameralı fantastik işlere gerek yok. Uyudu mu uyandı mı sesini duysanız yeter.

Tebrikler bu arada. Sağlıkla kucağınıza alın.

Anne çalışacaksa ve süt bırakacaksanız mutlaka meme pompası. Manuelleri var, ucuz diye düşünebilirsiniz ama elle yapmak aşırı yorucu. Ama bu cihaz genellikle paylaşılır. Bizimki kaç çocuk büyüttü, şimdi kimbilir kimde. Çok uzun kullanılacak bir şey olmadığı için şişelerini sıfır alıp, cihazı ikinci el bakabilirsiniz. Anne çalışmıyorsa bile bebeğin emeceğinden fazlasını sağmak gerekebiliyor. Bence en gerekli cihazlardan biri.

Yatağa asılan dönenceymiş, ışıklı müzikli zımbırtıymış bunlara hiç gerek yok. Filmlerde görüp heves ediyorsanız alın.

Başkası şunu aldı ben de alayım..
diye bir şey yok.
Akla alınması gereken bir çok şey gelse de zamanla ortaya çıkan "zaruri" ihtiyaçlara göre hareket etmek daha iyi olur.

Dengeli gitmeye devam.

bir laf vardır bilir misiniz bilmiyorum.

çocuğun giydiği helal giydiği haram derler (: o yüzden kıyafet işini, bebek arabasını, kamerayı vs ikinci el almanızı öneriyorum şiddetle.

allah sağlıklar kucağınıza almak nasip etsin

İhtiyacınız olmayan bir şeyi cocuk doğmadan kesinlikle almayın. Hanım al ihtiyacım var diyecek siz de gidip alacaksınız. Neyi kullanır neyi kullanmazsiniz belli olmaz. Bez mama gibi urunleri Stok da yapmayın. Allah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin.

Hamile bir arkadaşım var, ne bulursa alıyor :)
Nevresim takımı çok olsun diyor, çocuğu olan diğer arkadaşlar. Bebeğe de bir sürü şey alıyor. Kendine de ne bulursa alıyor, daha çok abur cubur. Durduramıyoruz, yeme dediğimizde sinirlenip ağlıyor :))
Bu arada tebrikler

bizim bebe de 10 aylık
www.trendyol.com
şunu almıştık, çok acayip iş görüyor. gerçi şimdi bakınca fiyatı iki katına çıkmış ama buna benzer bişey eliniz ayağınız olur.
sallanan yatak. bu bebekten bebeğe değişiyor ama yana sallananlar veya yukarı-aşağı hareketli olanlar daha iyi olacak gibi. bizimkine onden arkaya sallanan almıştık, uykuya geçirmedi pek fazla.
ateş ölçer
bebek bezi stoklamaya gerek yok, ucuz olandan başlayın beğenirse devam edin. zaten boylarını kestiremiyorsunuz bebek nasıl gelişeceğini bilmediğiniz için.
www.trendyol.com
bu tip bebek önlüğü
prize takılan sivrisinek kovucu
küvet ve yıkama ekipmanları

daha çok şey var ama bunlar eliniz ayağınız oluyor.
sağlıklı sıhhatli ve hayırlı olsun inşallah

Giysi konusunda dikkatli olun. Bir çok çift o heyacana kapılıp bir sürü giysi alıyor. Ama bebekler inanılmaz hızlı büyüyorlar. Bugun olan giysi 1 ay sonra zor oluyor. Bunu hesap edip alın. Çevremde bir sürü giysi ayakkabı alıp bunların sadece 4de 2sini kullanabilmiş bir çok çift gördüm. 1 numara bebek bezinden 100 tane alıp koyun. Daha fazla almayın. Gaza gelip 250 tane alıp 70 tanesi bebege olmayan 1 beden bezle kalakalmayın.

7 aylık bir anne olarak yazıyorum:)
ilk zamanlar ne kadar gereksiz şey almışım şimdi farkediyorum.
en önemlisi kulak içi ateş ölçer, brown iyidir. paranızı buna yatırın.
bebek küveti, en ucuzundan alın, zaten 6 ay falan kullanıyor
meme pompası oldukça önemli, süt az geliyorsa sütü artırmak için, çok geliyorsa mastiti önlemek ve ara sağım yapmak için. ama ilk 10 gün pompa ile kesinlikle sağım yapmayın elle sağım yapın (kolostrumu pompa çekmiyor, kolostruma yazık olur)
ilk 3 ay reflü yatağı hayat kurtarır,ama eğer anne yanı alıyorsanız onu biraz eğimli kullanıp çarşafın içine havluları rolo yapıp da kullanabilirsiniz
bütün bu saydıklarımı ikinci el alın, çok rahat temiz ikinci el bulursunuz. ben (ateşölçer dışında) neredeyse her şeyi ikinci el aldım.
bebek bezi 1 numara çok almayın, bir de henüz stok yapmayın, bazı bebeler sleepy seviyor bazıları sevmiyor örn. o yüzden bebeniz doğsun deneyin hangisinde rahat ederse ona göre indirimlerden stok yapmaya başlayın.
hayırlı olsun şimdiden, bebeğiniz gelinceye kadar uyku depolamaya çalışın :)

Hayırlı olsun, sağlıkla kucağınıza almanızı dilerim.

Ateşölçer ve süt sağma pompasını arkadaşlar söylemiş. Ve evet yediği helal, giydiği haram derler. Ben de hastane çıkışı hariç (anı olsun diye almıştım) 1 yaşına kadar her kıyafetini arkadaşlarımın çocuklarından toplamıştım.

Travel set bir bebek arabası almanızı tavsiye ederim. Hem araba koltuğu olarak kullanırsınız, hem evde odalar arasında gezerken içine yatırabilirsiniz hem de yaşı büyüdüğünde bebek arabası fonksiyonunu kullanırsınız. Ben 4 yaşına kadar aldığım Travel seti kullanmıştım. Sonra da başkasına hediye ettim, öyle de sağlamdı.

Ben bekar anne olarak tek başıma büyüttüm. Sadece ilk 10 gün annem vardı yanımda. Sonraki 6 ayda tek başıma bebekle yaşadım, boşanma için adliyelerde koşturdum ve şehirlerarası ev taşıdım. En büyük yardımcım da ilk6 Ay için sling sonrası için kanguru oldu. Kanguruyu da kaliteli bir markadan ikinci el almıştım.
Kesinlikle ihtiyacınız olduğunda almanızı öneririm. Önden stok yapmak kadar anlamsız bir şey yok. Mesela benim oğlum asla emzik, biberon ve ek gıda olarak mama kabul etmedi. Sağdığım sütümü bile çay kaşığı ile vermek zorunda kalmıştım.
İhtiyacınız olanı gerektikçe alırsınız.
Bir de ben beşik/yatak yerine park yatak ve içine düzgün bir ortopedik döşek aldım. 3 yaşına kadar döne döne uyudu. Tavsiye ederim.

emniyette (veya hangi kurumun mobesesi varsa o kurumdan) tanıdığınz yoksa hayır.

Schengende sizden belge talep edilmesi diye birsey olmuyor. Önünüzde 2 seçenek var kabul veya ret. Eğer reddedilirseniz ve gerekçelerde bundan bahsedilmişse itiraz dilekçesi yazabilirsiniz ilgili belgeyi ileterek.
Bu arada denk geldiğiniz memura bağlı durum sonuçta bankanın mühürlü belgesini verdiniz eksikliği önemsemeyebilirler veya farketmeyebilirler bence

Vfs görevlisi isteyebilir konsolosluk demişti o yüzden aklıma takıldı. İtiraz dilekçesi de sanıyorum ki işleri baya uzatacajtır. Teşekkürler bilgilendirm eiçin

Tarot okuması bilmiyorum ama dinlemeyi izlemeyi çok severim.
Kupo 10su mutluluk kutlama olarak geçiyor.

Sanki iki tarafta kılıçlar çekilmiş biraz arkadan iş çevrilmiş ama sonu güzel bir kutlama mutluluk görünüyor.

tamamen kişisel ben 70 bin üzeri benzinli için dizel içinde 60 bin üzerini koyarım. tamamen subjektif

Benim de eşiğim 100bin aslında ama burda sadece km dışında baika bir sürü parametre karar vermede önemli oluyor.

Aracın kimin kullandığı
Aracın nerde ne amaçla kullanıldığı
Aracın markası

vs

Bütçeye göre değişken hususlar.

Ama yukardaki soruya göre 3 yıllık 100bin kesin daha fazla yaşlanmıştır.

20 senedir arac kullaniyorum hic sifir arac almadim.
40-60bin km arasinda almaya calisiyorum araclari, 3-4 yasinda oluyorlar genelde.
senede 30bin km civari yol yapiyorum.
3-4 sene sonra 150-160bin km arasinda satiyorum.

10 yasinda alip kmsi cok dusuk arac almak bence mantikli degil, zira cogunlukla oturmus araclar da ciddi bas agrilari acabiliyor.

Valla benim aracın biri 380binde(dizel) digeri 320binde(benzinli) tamamen bakımla alakalı bir durum. İkisinden de memnunum bu arada zorunluluktan tutmuyorum.

siz aracınızı tamir ettireceksiniz. servis size bir dosya açacak, o dosyada yukarıda yazdıklarınıza ek olarak:
- eksper raporu dediği, hasar tespit raporu ve eksperin tamirin nasıl yapılamasını istediğine dair rapor
- fatura, servisin sizin kaskonuza, karşı tarafın trafiğini veya size kestiği fatura
- eğer kazada karşı tarafın trafiği, ehliyeti, ruhsatı yoksa, tutanağın polisten olması da gerekiyor

neyse bunları toparlandıktan sonra, sigorta şirketleri arasında kusurun taraflara verildiği dosya açılacak ve mutabakat yapılacak. bu mutabakat bittikten sonra siz kusurlu olmadığınız kadar değer kaybı başvurusu yapabilirsiniz. eğer size 100 kusur varsa olmaz mesela.

karşı tarafın kaskosuna başvurulacak. fakat 2016-2017'de ben başvurmuştum ve kendi sigorta şirketim karşı tarafın sitesinden evrak yükleyerek yapacağımı söylemişti ve yapıp almıştım. şimdi olay avukat üzerinde dönüyor, bana servis de, sigorta şirketim de avukat aracılığıyla alacaksınız dedi. avukat da değer kaybının %20'sini alıyor, kalanı size. belki hala kendi alanlar da vardır, fakat ne kadar kolay oluyordur hiç fikrim yok.

eksper raporu her tutanaklı kazada var zaten. değer kaybı için ayrı bir rapor yok.
istenilen belgelerle karşının sigortasına başvuruyorsun. onlar yatırıyor parayı direkt.
vekalete avukata gerek yok. maille bile hallediliyor. dilekçe yeterli.

Kadıköy ve Beşiktaş'ın bazı semtleri ve belki İzmir'de birkaç semt hariç hariç pek mümkün değil bu durum. Maalesef bunlar da sakinlik kriterini karşılayamıyorlar doğal olarak.

muğla köylerinde pek din olmuyor. yaşlıları doğu-iç anadolu yaşlıları gibi din din diyerek delirmemişler.

mersin.

Trakya.

ismini vermeyeyim öyle bir yerde yaşıyorum ama lisans/yükseklisans düzeyinde olanlar kulağa hoş geliyor ama yerel kendi işinde gücünde pek okumamış halktan daha beterler bir araya gelince

İstanbul için doğup büyüdüğüm yer Ulus. Yabancı nüfus fazladır ve sakindir. Kafe ve restoranlar tarafından işgal edilmediği için de diğer semtlerden insan çekmez. Türkiye’nin bambaşka bir yüzü var içine doğup büyüdükten ve başka yerlere gittikten sonra gördüklerim moralimi bozmuştu.

alevilerin yoğunlukta yaşadığı yerler. ama genelde doğu anadolu’dalar ve yaşanılacak şehirler değil pek.

bu konuda izmir denir ama izmir artık göçmen şehri oldu tehlikeli. dinin etkisi ege ilçelerinde az ama lisans lisanüstü zor. yani kuşadası marmaris en yaşanılası olabilir ancak yazın ege eziyet.

10 sene önce sorsaydın, İskenderun derdim. Şu anki halini bilmiyorum.

Şu an için, İzmir'de, Karşıyaka(Anadolu caddesinin sahil tarafı, Alsancak, Bayraklı'nın gökdelenler bölgesi, Bornova'nın merkezi, Konak meydan-Fahrettin Altay arasının İnönü Caddesi'nin sahil tarafında kalan kesimi. Bu son kısmı Çeşme'ye kadar uzatabiliriz.

Antalya'da sahil kesimi ve Rusların yoğun olarak yaşadığı bölgeler

Bodrum, Marmaris

Trakya'nın birçok yeri

Datça veya Urla.

Kadıköy ve Beşiktaş'ın bazı yerleri +1 Yani arada aşure dağıtan komşumuz var. Onun dışında kaç yaşına geldim, dinle ilgili herhangi bir varlık ya da dayatma görmedim. Bu arada İstanbul'un herhangi bir yerinde olduğu gibi eve yakın 3 tane cami var. Tek dinli konu o.

Aleviler -1 Alevi diyenleri Okmeydanı'nda görmek isteriz. İnançsızların/Dinsizlerin arasına serpiştirilmiş birkaç alevi ile alevi mahallesi aynı şey değil. Bu arada bu cümle hakaret içermiyor. Ben de öyleyim çünkü.

Tunceli’den bahsediyorsunuz.

Ege kıyılarındaki yazlık siteler.

Çok başka kafalar bambaşka hayatlar.

Uygun renkte ahşap/ağaç macunu ile doldurup (macun çekmek diyoruz) hafifçe zımpara yapacaksın.

Hamurla doldurup kuruduktan sonra boyayabilirsiniz

Ben direkt saten alçıyla doldurup, zımpara atıp, cadence boya ile boyuyorum.

Selam bacterial vaginosis + candida gibi degerlendirmiş. Bu durumlar için eşinizin tedavi olması gerekli değil. Vajenin yararlı bakterileri azalınca ortaya çıkan bir durum.

%100 olmaz yalandır. nerde yazarsa da inanma. paketli gıda %100 doğal olamaz. dışarda biri sıkar hemen satar anca öyle olur.

Dimesin organik nar, portakal serisi var. Iceriginde baska bir sey yok. O tur bir urun ariyorum.
Bazi yuzde yuz yazanlarin aslinda oyle olmadigini biliyorum yoksa.

pfanner var metroda 50% diyor sanirim

yasadışı olur böyle bir program.

gerçek kişi olarak ticari faaliyetiniz yoksa vergi ödenmez. ancak ticari faaliyetiniz kapsamında ise kdv2 ödenmesi gerekebilir. sizin istisnai olarak özel işleriniz için bu hizmeti aldığınızı varsayarak ödemeniz gerekmeyecektir.

etik değil bence. ben böyle şeylerle uğraşmazdım. işveren verirse ne ala.

yarı kurumsal şirketiz artık arabulucu ile her uzun dönem çalışan ile tazminat ödeniyor bizde.
neden istemeyesinki madem şirket böyle birşey zaten yapıyor, iste gitsin

Hocam,

Kıdemde biriken her para ananızın ak sütü gibi helaldir, afiyet olsun.

Almak gerekir, 7 sene para kazandırmışsın çıkarken bir zahmet hakkını da versinler.

bence de şirket veriyorsa ananın ak sütü gibi helal. o şirket senin üzerinden 7 yılda sana verilen maaşın 15-20 katı para kazanmıştır. şirket vermiyorsa haklı veya geçerli nedenle fesih yapman gerekiyor. Bunun için de örneğin çalışma sürende fazla mesai yapmışsındır ve şirket bunları ödememiştir vs böyle fesih nedenlerine dayanarak ihtar çekerek ayrılman gerekiyor. ihtardan sonra arabuluculuk aşamasında şirketle anlaşıp alabilirsin. yok anlaşamazsan dava yoluna gidersin.

passolig al, giris bilgilerinle kart gelmeden de uygulama ile bilet alabilirsin ve maca girebilirsin. eger bilet ciktiginda alamazsan birinden bileti para karsiligi ya da tanidiksa ucretsiz alabilirsin. bilet satan kisinin senin tc kimlik numarani bilmesi yeterli. direkt bileti transfer ediyor.

iptal edilebilecek şekilde bileti alın.

pegasustan bilet alıp 24 saat içinde kesintisiz iade edebiliyorsunuz.

Pegasus'un flexi bileti nasıl oluyor?

Peki rezervasyon çıktısını koysam olur mu? Daha önce yapan oldu mu?

bu direkt bilet alma isi de sonradan, cikti. ben de vize aldim ama bileti zaten para verip almistim bileti sonra alirim diye.

eskiden vizeye giderken acenteden rez ciktisi alinir o verilirdi elcilige. artik onlar da pek kabul etmiyor sanki.

Konsolosluk bilet alıp gelme diyor. Yani vizenin kesin çıkacağını düşündürtmek de sıkıntıymış. O nedenle rezerve etmek herkesin içine geliyor. Ama ben kendim rez yapacağım o zaman. O şekilde belge verip vize alan oldu mu onu merak etmiştim.

Ss aldıktan sonra engelleyip geçilebilir. Yayınca şikayet edersin. Anana babana da montaj yapay zeka falan dersin. Kargo firmaları yüzümüzün videosunu çekiyorlar ya çok korkuyordum zaten dersin.

"webcaminden görüntünü aldık" diye herkese spam mail gidiyor, onun whatsapp'lı haliyse yalan o. (ki bana gelen mailde kullandığım bir şifreyi de açıkça yazmışlardı, veritabanı hacklenen sitelerden aldıkları bilgileri derleyip inandırıcı mailler atmaya çalışıyorlar.)

Ama diğer iki seçenek, görüntünün gerçek olması (kişi çok gerilir bu durumda) ve görüntünün şantaj amaçlı yapay zekayla üretilmiş olması. Bu durumlarda bilişim suçlarına gitmek mantıklı bence. Çevreye hacklendiğini şantaja maruz kaldığını duyurmak da mantıklı olabilir (eğer görüntüler gerçekse ve göreceklerini düşünüyorsak :/)

yurtdışı numarası var diye o kişi yurtdışında diye bir şey yok bence. acilen savcılığa gidip şikayet etsin. Bu kişilerin IP vs bir şekilde tespit edilip uzaklaştırma verilmesini talep etsin. görüntü gerçekse gerçekten gönderebilirler ama kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması suçu bu ve cezası var. bunu yapan kişiler bulunursa ceza alırlar.

ekleme: bir de 1200 euro hangi hesaba göndermelerini istemişler ibandan isim bulunur sonuçta.

selam, bir dönemlerde bilgisayara virüs yükleyip şu hesaba para gönderin bilgisayardaki bilgilerinizi geri verelim diyorlardı.
parayı göndermiştik ama açmadılar bilgisayarı geri.
sizinkide fake olabilir, eğer bir ihtimal çekilmiş bir görüntüye eriştilerse doğru savcılık, akrabalarada onlar göndermeden önden mantıklı bir mesaj atılsın, telefonuma virüs girmiş sahte yapay zeka videosu yapmışlar gibi.

Deepfake de o kadar gerçekçi görüntüler yapıyorlar ki ben artık kimin ifşası çıksa gerçekliğinden şüphe ederim, sahte der geçersiniz gerçekten de kimsenin oturup analiz yapacak hali yok :D

bana da o içerikteki bir mail gelmişti bir kere. go fuck yourself diye döndüm sonra yayıldı mı yayılmadı mı bilmiyorum. her tehtite atlayamam

teşekkürler.
@nhk ni youkosu
dediğin gibi yapıldı. emniyette bunu tavsiye etti. sosyal medyadan açıklama yapılıp itibar edilmemesi vs..

Makinenin kireç çözme vakti gelmiş. Hata değil o, makine ilgi istiyor.
Kullanma kılavuzunda nasıl descale yapacağınız yazar, ya sirkeli ya da sitrik asit bazlı bir temizleyici kullanmanız gerekir.

www.seriouseats.com
alternativebrewing.com.au
www.electrolux.com.tr

olaylardan hiç anlamıyorum ama düz mantıkla 10k takipçi istiyorsa 10k adet mail alıcaksın yazılımla, bunları instagrama ekliceksin programla, yine programla sana para veren adamları bu hesaplar takip edecek.

ama şirketler bu tarz yumurta hesap dedikleri hesapları toplu halde uçuruyorlar ara ara. boşa gider o zaman

Isin donanimsal yonu de var sanirim. Cindeki bi "click farm" haberi : youtu.be

Piyasadaki panellerin cogu ayni yere bagli, satan yuzlerce kisi sadece komisyonculuk yapiyor.

hastanelerin online muayene/danışmanlık hizmetleri var çoğu büyük hastanenin web sitesinden ulaşabilirsiniz.

acıbadem grubuna güvenmem ama belki diğer hastanelerde de vardır diye öneriyorum. www.acibadem.com.tr
evde muayene seçeneği ile bazı branslarda online muayene mevcut

anlasmali bir banka ise ve euro veren atm ise ucretsiz de cekersiniz.
anlasmali banka degilse karti takar miktari yazarsainiz banka belirledigi bir kur uzerinden TL ye cevirip verir. ama tr'deki bankalarin bir cogunda gunluk atm cekiim limiti olabiliyor 500EUR karsiligi TRY'yi tek kalemde cekemeyebilirsiniz.

ben olsam ürüne/satıcıya yorum yapıp veya soru sorma kısmından paramı iade etmezseniz tüketici hakem heyetine başvurucam diye yazardım.

hocam trendyol'dan sipariş verdiğinize göre kredi kartı ile ödediniz parayı. doğrudan bankaya ters ibraz (chargeback) başvurusunda bulunun, satıcı ürünü size teslim ettiğini ispat etmeye çalışır bu durumda. edemeyeceği için de bankadan alırsınız paranızı.

yapacak bir sey yok, her ay 100 lira ceker 100 lira yatirir.

Peki ben ekstre ödemesini nasıl yapmalıyım bu durumda?
Sırf bu taksitli harcamalar yüzünden yüksek ekstre geliyor. Halbuki iadeler tamamlanmış olsa mevcut ekstrenin üçte biri kadar anca borç gelecek aylık.
Böyle olunca ekstreyi eksik yatırayım nasıl olsa iade gelecek desem, bu sefer son ödeme tarihini geçirmiş oluyorum. Kredi notu falan düşüyor yok yere.
Ekstreyi tam yatırayım desem (asgarisini yatırıyorum) bu sefer de fazladan para yatırmışım, boşuna cebimdeki paradan olmuşum gibi hissediyorum.


Kartın ekstresi 27sinde geliyor, son ödemesi sonraki ayın 6sında falan oluyor. Ama iadeler ayın 10 ve 20si arasında yapılıyor olarak görünüyor ekstrede.

kartı aldığını şubedeki bireysel müşteri temsilcinizle görüşürseniz yardımcı olabiliyorlar.

Ekstreniz dolar olarak kesildiyse onu dolar olarak odersiniz. Dolayisiyla dolar kurundan cevirme vs. olmaz. 200 dolar - 200 dolar/ Siz eger o dolar ekstreyi tl olarak odeyecekseniz dogal olarak odediginiz andaki kur gecerli olur.

Siz ekstreyi tl uzerinden alirsaniz yamulmuyorsam harcadiginiz andaki kur etkili olur.
Sonucunda tl odersiniz.

döviz ekstresi gelir .

eğer daha önce dolar ekstresini açtırmadıysanız (arayarak mh leri yapıyo) genelde TL olarak ve o anki kurdan çevirerek kesiliyor para.
ama döviz ekstresi ise zaten çevirme olmadan direkt dolarsa dolar euroysa eur borcunuz olur.

www.google.com

invensting.com'da hisseleri takibe alabilirsin. hatta portfoy oluşturup alış fiyatı, gün ve tarihe göre kar zarar oranını görebilirsin.

investing hesap acip portfoy olusturmak en rahati/

aydın yenipazar’a uğrarsanız gerçekten çok iyi pide yapıyorlar, kıymalısı peynirlisi hatta tahinlisi (tatlı), hepsi çok lezzetli.

Direkt nokta atışı, Aydın Yenipazar - Hukul Pide.

ben nazilliden denizli her hafta otobandan gidiyorum. hem kazası riski az hem ışık yok.

yemek için denizli bayramyerindeki kebapçılar ama 3ten sonraya kalma. hüsamettin usta kocabaylar.
pide yerim dersen yenipazarda hukul veya ünal pide. sıralı pide öneririm ancak yenipazarın en ünlü pidesi otlu peynirlidir. kokoreç dersen nazilli şahap baba. umurlu bizimoğlan kokoreç

1. siz hangi istikametten geleceksiniz? denizli-aydın otobanı tamamlanmadı. sizin nereden giriş yapacağınıza bağlı olarak izmir-aydın (daha doğrusu kısmen umurlu girişi diyelim) arası değer ama denizli-nazilli arası değmez. denizli-nazilli arasın otobana giriş çıkışı o kadar ters ve çok kısa mesafe ki o kısmı atlatana kadar zaten normal karayolu bitmiş oluyor.

2. aydında kabak tatlısı yenir, yağcılar içinde yıldız lokantasında veya adliyenin orada rüştünün yerinde kabak tatlısı yiyin mutlaka. yıldız lokantasında denk gelirse keşkek yerel yemeklerdendir. diğer yerel yemekleri bulmanız zordur ama yıldızda her türlü ulusal yemek lezzetlidir. yerel yemeklerden paşa böreğini belki denk getirirsiniz, hangi gün aydında olacağınıza bağlı olarak servis edilen yerel yemekler ve lokantalar değişir. bu aralar sanırım şevketi bostan mevsimi.

buralar en çok pidesiyle meşhurdur. arkadaşların yenipazar önerisine katılmakla birlikte sırf pide için yenipazar sapa kalabilir. nazilli şehir merkezinde (bozdoğan yoluna sapar sapmaz 2-3 km sonra türbenin yanında) kısmet pide vardır, aydın şehir merkezinde ise pideci kazım usta.

umurluda yol üzerinde (hatta tam olarak karayolu üzerinde) bizim oğlan kuyu kuzu kokoreç var. umurluda her yer kokoreççidir ama bizim oğlan efsanedir. o kadar efsanedir ki saat 3 gibi biter.

yol üzerinde kuyucakta oba, ovaköy-beyköy arasında uğur restorant adıyla meşhur kuzu tandırcılar vardır ama hem çok pahalı hem de eskisi gibi tadı yok, pek tavsiye etmem.

Yenipazar Hukul’da tahinli pide +1

kısmet pide çok turistik bir yer bence illa pide yenecekse yeni pazar. kebap yenecekse de denizli kebabını öneririm. denizli kebabı aydının yöresel kebaplarından daha lezzetli ve daha iyidir.

otoyolun açık olan kısmını çok defa test ettim. süre olarak hiç değiştirmedi. km ve yakıt olarak da artıyor. benim aracım ve kullanımım ile bu şekilde.

son gidişlerimde kullanmadım otoyol'u.

zaten kötü olan yer daha ziyade nazilli. iş çıkışı falan denk gelmeyecekseniz sadece sarayköy'ü by-pass etmek için değmiyor.

artigercek.com

Budur diye tahmin ediyorum.

Alinir banka ile konusursan taksit yaparlar komisyon da olur

4-5 bayiye sormuştum, max 200-300 tek çekim çekeriz onda da yüzde 6-8 komisyon ekleriz demişlerdi.

bulursanız haber edin.

ben de 1 aydır bakıyorum 280 puan geliyor totalde. hatta geçen hafta da bulamadım :))

Kesinlikle katılıyorum. Son zamanlarda benim de dikkatimi çekmişti. Zaten verilen puanlar bir şeye yetmiyor ve ben thy seviyorum. Bu oyun sadece bir el alışkanlığı olarak kaldı.

Turkiye'de futbol hakemligi
Cerrahlar: ben dusundukce igreniyorum, adamlar kadinlar bagirsakmis, prostatmis nelerle ugrasiyorlar, kesip dikiyorlar.

Askerlik ve polislik
Itfaiyecilik

Hayatlarını tehlikeye atmalari çok enteresan geliyor.
Pilot umrumda değil de savaş pilot baya fantastik bir olay misal.

Imrenmiyorum tabi, sadece hayatını tehlikeye atan kişilere saygım var.

cerrahlık +1

benim için ameliyat yapmayan doktor tam doktor sayılmaz. bana göre tabi.
ek olarak -otopsi yapan adli tıp uzmanları

-lağım temizleyicileri
-hayvanat bahçelerinde özellikle vahşi hayvan bakıcıları
-dağcılar
-miras yoluyla değil liyakat sahibi, çok büyük holdingleri, markaları yöneten ceo'lar

Bir video seyrettim. Kaya tırmanıcısı bir kız vardı. Ona çok imrendim en son. Çok güçlü olmalı. O seviyeye gelebilmek için çok çalışmış olmalı.
Zevk aldığı bir şey için o kadar motive olabilen insanların yüreğinde asla kötülük, haset barınmaz diye düşünüyorum.
O işi yaparken asla başka bir şey düşünemiyor olmaları onları tüm streslerinden arındırıyor olmalı.
Bir de motor kullanan kızlara çok imreniyorum.

Sağlıklı, kaslı vücudu olan
El lezzeti olan gastronomi bilgisi yüksek
Müzik kulağı olan insanlar

Bu kişilere imreniyorum.

Tüm insanlara saygı duyuyorum o ayrı, herkesin hayatı birbirinden zor.

havada takla atabilen bir kiz var. iki uc kez bile atiyor. ben zeminde bile zor. cok imreniyorum. instagram gonderilini izleyip ic greciriyorum.
ip atlayabilenlere, hele boyle sekilli atlayabilenlere de imreniyorum.

enstruman calanlara imreniyorum.

zor degil belki ama disiplin isteyen isler... o da bende yok...

guzel dans edenler ve jet pılotlari.

Gazzedekilerin hali.
Adam, tanınmayacak haldeki çocuğunu iki eliyle tutarak yine aşırıya kaçmadan sakin bi şekilde üzülüyor..

absolut kulak+1

bunun yanında mühendislik alanında (özellikle bilgisayar/ee) devrim yapan kişilere inanılmaz imreniyorum, tanışma şansım olduysa da peygamber gibi bakıyorum.

(bkz: erdal arıkan)

Cerrah lar

Adam icini aciyor
Sorunu buluyor
Duzeltiyor
Sonra kapatiyor
Ve iyilesiyorsun

belirli bir süre düzenli olarak calisthenics yapanlara
amatör olarak koşmasına karşın maratonu mesela 3:30 altında bitirenlere

bunlar yapmak isteyip de henüz yapamadıklarım.

bunların dışında cerrah +1
sıfırdan ciddi bi' yere gelenlere ( hırsla değil ama azimle ) hırsa karşı önyargılıyım biraz.

epey dusundum ve "ben bunu herhalde yapamam" dedigim tek sey sinir karakolunda askerlik olurdu diye dusunuyorum.

cerrahlik pilotluk ozel bir sey gerektirmiyor. lisansini al pazartesi basla isleri onlar fakat bu apayri bir sey. gecenlerde eski bir tv programinda bir tugay komutanini izledim. anlattigina gore bir tepenin sivrisini siper alarak kurulan cadirimsi bir yerde iki aya yakin kaliyorlarmis askerler siniri korumak icin. tuvalet yok banyo yok ve 24 saat olum tehlikesi ile bas basa. nitekim o donem yapilan bir baskinda da sehit oldu bircogu.

gercekten insana hayatini sorgulatiyor. bu hayat hic adil degil.

Türkiye ile kiyaslamak zor çünkü lidl Avrupa'da olduğundan oranın kurallarına uyuyor. Fiyatlarını düşük olmasının sebepleri kalite değil direkt.

Şöyle ki lidl ilk çıktığında şunu yapti;
Misal carrefour'da 100 marka var. Tamam dedi ben her üründen max 1-2 marka yapıcam. Bunları da çok büyük miktarda alacağım. Bu şekilde çeşitliliği az tutup yüksek miktar alınca fiyatı düşürdü.
Buna ek olarak marketlere para harcamadi, kartonla koydu.
Ürünlerin paketine para harcamadi.
Pazarlamaya çok para harcamadi. Daha az çalışan çalıştırdı.
Kısacası az kalite değildi.
Şu an ama en azından Fransa'da taktikleri değişti. Magazalara para harcanıyor, normal marketlerde olan ürünler de oluyor ve açıkçası fiyat olarak çok acayip bir farkini ben görmüyorum.
Bu sebepten kendi ürünleri migros vs gibi yerlerin kalitesinde.
Bu arada magazalarin değişimini böyle görebilirsiniz; benim Fransa'da girdiklerim hep bu halde.
www.google.com

Zamaninda macaristan'da ama bu aşağıdaki gibiydi;
www.google.com

Ve cek cumhuriyeti'ne gittim geçen sene. Orada da böyleydi. Neyse yani batı Avrupa'da magazalar falan cok değişmiş gibi, eskisi gibi ucuza oynamıyor. Onun aksine misal Fransa'da daha ucuz netto falan var.

Lidl = Carrefour
Aldi = Şok
Edeka = Atanamayan migrosumsu

ben aldi'i hic begenmiyorum bana yakin olanlar cok pis belki ondan, gitmiyorum, yorum yok.
Lidl daha derli toplu, urunleri iyi. birinci sinif birsey dusunme, kotu degil.
Migrosun falan kendi urunleri gibi dusunebirsin.

bence lidl ve aldi ayni. ikisi de bim'in duzenli magazalari kalitesinde. a101, sok ve bim'in genel magazalarinda koku, duzensizlik hakim. ama bim'in bazi magazalari duzgun ve az elit goruntude.

arı öldürüyor mu bilmiyorum ama çok fazla su tükettiği için endüstriyel avokado tarımı doğaya zarar veriyor.

www.lifegate.com

avokadoyu bilmiyorum da incirin döllenmesi için bir böceğe ihtiyacı var. böcek incirin içinde eriyip yok oluyor.

bu konunun asli (bkz: migratory beekeeping) yani arilarin cicek dolleme icin hedef bolgeye tasinmasi.

sanirim badem icin de bir benzeri yapiliyor. bu konuda avrupa'da regulasyonlar var fakat amerika'da uretilen avokado ve bademlerin cogu arilarin olumune neden oluyor.

bunun baslica nedeni ari kovanlarini ucsuz bucaksiz tek cesit avokado tarlasinin ortasina koymalari. avokado disinda baska bir sey olmadigi icin de arilarin besin cesitliliginin olmamasi ve bir sure sonra yetersiz beslenme nedeniyle olmeleri.

bu nedenle avokado ya da badem alirken orijinine bakmak oneriliyor.

güney ünideyken ya da sonra iyi bir işe girip zengin bir kız buluyor sonra cemreyi unutuyor, cemre o arada kuzeyle yakınlaşıyor. güneyin anası oğlum zengin birine yamandı diye seviniyor ama babası pek oralı değil zaten sonra boşanıyorlar. cemrenin ruh hastası bi anası var kuzeyi siktir et güneyden devam et falan diyor. ha bir de kuzeyin kağıt üstündeki karısı var simaydı galiba. sürekli bunlar arasındaki konular bir de işte yukarda arkadaşın yazdığı hapisten belalısı ferhat var kuzeyin sürekli buna salça oluyor falan ama bence güzel diziydi zamanına göre.

içinde yüz binlerce mantik hatasi barindiran türk dizisi diyebiliriz kisaca.

ozel mi sehir hatlari mi?

fark etmez, ikisi de

sehir hatlari az daha geriden (sirkeci tarafi) kalkiyor. 28 lira miydi neydi en son.

değişir. benimkinin doğum tarihini yanlış girmişlerdi, sonradan değiştirdiler. veteriner değiştiremiyor, ilçe tarım'dakiler ile konuştu halletti.

Huawei papermatte

Günleri birleştirdim, 10 gün İtalya. Biletleri aralıkta almıştım.

Şarm El Şeyh. Her şey dahil 18.000 TL. Ama ekstralara da para bayılacağım.

Balparmak harici güvenmiyorum

Beeo alıyoruz, bir sıkıntı yaşamadık ama kefil olamam:)

Valla ben arkadaşımın eşinden alıyorum. Kendisi arıcılıkla uğraşıyor ve güveniyorum.

aileden geliyor. ne kurumsal markaları ne de diğer satıcıları güvenli bulmuyorum.

@gece abisi

Balparmakla ilgili geçen hafta denetime gelen yetkilileri fabrikaya sokmadılar gibisinden haber çıkmıştı.

Beeo en pahalısı piyasada. Denenebilir.

Ben anavarza alıyorum ama o da balparmak gibi.

Avrupa başka önlemler de getirecekmiş paketlemede orijinallik için. Türkiyeden gelenlerin çoğu kriterlerine uymuyormuş.

youtubeda koycegizhikayemiz diye bir kanal var arıcılık yapıyorlar onlardan aldım menun kaldım, zaten hep gösteriyorlar arıcılık serüvenlerini
l.instagram.com

Karsbakkaliyesi.com
Asiri guzel

www.yarikdag.com
www.kocamaar.com
www.egricayir.com

umay
eğriçayır

Eniştem emekli oldu, kendi kendine arıcılığı öğrendi, hobi olarak yaptığı için arılara hiç bir şekilde şeker, mısır şurubu, glikoz gibi katkı maddeleri vermiyor, kışın arılar aç kalmasın diye kendi ballarından ayırıyor, eniştenin ballarından alıp tüketiyoruz.

egricayir

%100 sıfır şeker katkısı, kır çiçek balı mevcut isterseniz yeşillenirin yardımcı olalım. Laboratuvara analize gönderebilirsiniz.