[]

Triumph Bonneville Bobber hk.

duyurudaki konuyla ilgili tek başlık euro'nun 3 lira olduğu zamanlardan kaldığı için ayrıca sormak istedim.

ezelden beri chopper/cruiser motor hayalim var. tabii bunun başında harley ve indian bulunuyordu ancak indian tam bir hayal, harley'de de ikinci eller bile tozuttuğu için artık bakmıyorum.

triumph bonneville bobber pek bir hoşuma gidiyor. tracer 9gt'den geçmeyi düşünüyorum ama tecrübe eden biri varsa ve bana pros/cons yapsa süper olur.

eşim binmediği için tracer ile maalesef uzun yol sevdam da hayal oldu. madem oyle ben de chopper merakımı kovaliyim diyorum

 
[]

Printer Tavsiyesi

HP'nin tanklı printerlarını gözüme kestirdim ama bilemedim.

ev kullanımı için
bakım gerektirmesin
kartuş olmasın ya da bir kartuşla çok sayıda çıktı alınabilsin.

çok kaliteli fotoğraf gibi çıktılar alma derdinde değilim. iş görsün ama uğraştırmasın.

bütçe en fazla 10-12 bin TL

var mıdır tavsiyesi olan?

 
Epson tanklı kullanıyorum gayet memnunum. Ama o paraya lazer renkli alırdım ben olsaydım.


  • rodeocu  (04.03.24 15:06:24) 
Hp tanklı yazıcı var bende kesinlikle önermem. 10’dan fazla çıktı almaya çalışında çıldırıyor, bir yerde kâğıt sıkıştı diye hata veriyor sonra en baştan başlıyor yazdırmaya. Arkalı önlü falan yazdırdıysanız nerede kaldığınızı bulmak falan işkence.

Belli bir kullanımdan sonra sayfanın belirli bir yerinde çizik olmaya başladı. Hep aynı yerde. Nem1 cm aşşağısı ne de yukarısı. Her seferinde aynı yerde çizik oluyor. Ama ne hikmetse yazıcı test sayfasını yazdırınca o çizik çıkmıyor.

HP’den uzak durun
  • substituent  (04.03.24 18:32:48) 
Epson tanklı modeli var. Renkli çıktılar tam bir felaket. Orijinal mürekkep kullanıyorum bir de. Kırmızı renkli yerler açık pembe çıkıyor


  • tolgan  (04.03.24 23:40:43) 
offf fenalıklar bastı :))


  • gabe h coud  (04.03.24 23:45:03) 
substituent, tolgan +1
ofiste epson ve hp tanklı yazıcılar kullandık bir ara benzer sorunları bizde yaşadık, yazılımsal olarak kafa temizleme, hizlama v.s birkaç özellik var ancak düzgün çalışmıyor, sorunları tam olarak çözmüyordu.
renkler soluk çıkıyordu, çıktılar düzgün hizalı çıkmıyordu, ara kesik ve sürekli çizgiler oluşuyordu.

Nefret ettim aletlerden.

En son lazer yazıcılar üzerinden devam ettik, toner olarak da kaliteli yan sanayi tonerler iş görüyor.

edit:brother'ın tanklı yazıcıları benim tecrübeme göre daha sorunsuzdu. Ofiste 1 adet a3 çok fonksiyonlu cihaz var, 5 yıldan fazla oldu hala kullanılıyor, genel anlamda sıkıntısız bir cihaz çıktı.
  • sealth  (04.03.24 23:56:41 ~ 05.03.24 00:12:50) 
[]

hostinger wordpress sorusu

hostinger'den web hosting aldım, godaddy'den de domain, siteye girişi hostinger üzerinden yapıyorum (Wordpress admin panel) ancak Wordpress üzerinden girmek istediğimde giremiyorum, şifre hatalı diyor. kafam karıştı biri beni aydınlatabilirse sevinirim.




 
[]

Aşırı ilgi, aşırı güleryüz göstermek çocuğu sağlıksız yapar mı? Ölçüsü ne?

6 aylık Kızımı her gördüğümde 32 diş sırıtıyorum. Gülüyorum. İlgi gösteriyorum. O da beni her gördüğünde gülüyor.

Çevresindekiler de tombul tatlı bir çocuk olduğu için hep ilgi gösteriyorlar. İlgi bombardımanı oluyor. Acaba bu ileride kişilik gelişimi açısından zararlı olur mu ilgi bağımlısı şımarma vs gibi

Çocuğa İlginin ölçüsü nedir ve pedagoji açısından nasıl olmalı?

 
yok be cocuk sevgiyle büyür. şımartmayın yeter.


  • sizofren06  (04.03.24 13:57:21) 
bu konu karmaşık. her yaş için ayrı davranmak daha doğru. çocuk gelişimi üzerine kitaplar okuyabilirsin.


  • benarrivo  (04.03.24 17:32:38) 
bunlarin cevaplarini kimse bilmiyor hocam. cocuk gelisimi uzmani vs diyenler de bilmiyor. cocugun gelisimi
a) on yil suruyor. bu kadar uzun sureli calisma yapan akademisyen yok.
b) sizin cocuga gulmeniz disinda sayisiz parametre etki ediyor gelisimine. dolayisiyla bunu yalitamaz kimse.

dolayisiyla sevin cocugunuzu, cok takilmayin kimin ne dedigine.
  • antikadimag  (04.03.24 23:56:42) 
çocuk yaptığı hataların karşısında bir bedel ödemezse şımarır.
bardağı bilerek yere atıp kırar da karşılığında bir yaptırım olmazsa mesela.
sevgiden ötürü şımarmaz.
zaten 6 aylık bebek henüz bu tip bir neden-sonuç ilişkisini düşünmek için oldukça küçük.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (05.03.24 00:16:00) 
Prenses sendromu denen bir olgu var.
Çocuğa, bulunduğu ortamda herkes gibi bir birey olduğunu hissettirerek yetiştirmek gerek bence.
Dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü, kendisinin daima odak olduğunu hissederek büyüyen çocuk, ilerde,
bunun böyle olmadığını gördüğünde aşırı mutsuz olup içine kapanabilir,
kreşte, anaokulunda, ilkokulda herkes gibi olmayı içine sindiremeyip uyum sağlayamayan çok çocuk var.
ya da
antisosyal kişilik özellikleri geliştirebilir
diye düşünüyorum.
Konunun uzmanı değilim.
  • Mirket  (05.03.24 00:16:01) 
daha çok bebek tabii ki ama ilgi göstermek disiplinsizlik ve sınırsızlık demek olmamalı.
günümüzde uçaklarda, otobüslerde, toplum içinde ya da özel ortamlarda herkesin şikayet ettiği çocuk davranışları, disipline etmeyi ve sınır koymayı çocuğa kötülük yapmak olarak görmekten geliyor biraz.

bu yaştaki disiplin ve sınır ne olur?
karşı çıkanlar olacaktır ama mama ya da süt emme saatleri belli bir düzen içinde olmalı mesela.
o her istediğinde veya her gak guk dediğinde ağzına meme, biberon, mama tıkıştırmak, oyun haline getirmesine izin vermek, daha da büyüdüğünde peşinde mamayla koşturmak yanlış.
belli saatleri olacak, o saatlerde yiyecek, yemezse (ki yemek istemeyebilir, bunu illa şımarıklıktan yapıyor diye bir şey yok) sonraki saati bekleyecek.

uyku düzeni de aynı şekilde önemli mesela.

büyüdükçe buna başka şeyler de eklene eklene gidecek.
bu tarz detaylar önemli, onun dışında sevgi göstermekte bir sakınca yok tabii ki ama ilgi bombardımanı çok abartılıysa belki çocuğu değil de, gelen ilgiyi biraz dizginlemeye çalışmak gerekebilir.
  • blatta hiberna  (05.03.24 08:26:40 ~ 08:29:22) 
[]

Vergiler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Vergiler derken Türkiye'de alınan vergiler değil, genel olarak vergi sistemi hakkında düşüncenizi merak ediyorum. Yani Türkiye'de hem toplanırken adaletsiz hem de harcanırken güven vermeyen bir vergi sistemi olduğu için Türkiye özelinde pozitif düşünceye sahip olmak zor da, ütopik derecede iyi olmasına gerek olmadan hem toplanmada hem harcanmasında görece adil bir toplum için soruyorum.

Özellikle ekonomik liberaller arasında vergi=devletin yaptığı hırsızlık gibi bir algı var. Yani bilmiyorum, kazandığım tutardan makul bir kısmın alınıp toplum faydasına kullanılması beni rahatsız etmiyor düşününce. Sağlıklı ve iyi eğitilmiş bir toplum için vergi alınması, alınan vergiden çok daha fazla katma değer üreten bir olay gibi geliyor. Ha tabii ki bizden alınan verginin harcanacağı yeri seçemiyoruz ve belki çok da işime yaramayacak bir alana harcanacak benden alınan vergi ama toplumsal olarak bakarsak zaten bir şekilde dengeleniyor. Ee daha zengin olanın daha çok vergi vermesi de bana mantıklı geliyor. Kızıl komunist biri değilim de genel sosyal demokrat perspektifte bakınca en azından bir seviye fırsat eşitliği sağlamak için çalışılması bana mantıklı geliyor.

Sizin bu konudaki düşünceniz neler? Vergilerin sıfır ya da sıfıra yakın olduğu bir toplumda yaşamayı mı isterdiniz yoksa adil bir sistemle vergi toplanan ve bu toplanan vergilerin halk yararına harcandığı bir toplumda mı?

 
Gece 3 te birkaç kişinin kapını kırıp evi talan edip gırtlağını kesip gitme ihtimalinin sıfıra haddinden fazla yakın olmasının maliyeti sence nedir?

Ya da senden iri birinin artık bu ev benim, ya da dükkanın benim deyip seni kapıya koyarsa gideceğin bir yerlerin olma maliyeti?

Akşam çocuğun okuldan eve dönmediğinde arayabileceğin bir yerlerin olması,

Şeker koması, kalp krizi vs. düştüğünde çarşının ortasında, bir ambulansın gelip seni alacağını bilmenin,

İş makinesine kolunu kaptırırsan artık sana devletin bakacağını bilmenin,

Daha binlerce örnek sayarım. Bunların maliyeti senin için senin gözünde nedir? Yani bunlar için kazancının ne kadarını fedaya hazırsın?
  • Mirket  (04.03.24 12:52:57) 
@mirket

ben vergileri destekliyorum zaten, sorular direkt bana gibi üzerime alındım :d
  • nundu  (04.03.24 12:57:00) 
vergi olmazsa kamu hizmeti olmaz. yani sosyal devleti geçiyorum temel kamu hizmeti bile alınamaz. buna anarko-kapitalizm deniyor. parasıyla şirketlerden kamu hizmeti alıyorsunuz. vergi ödemiyorsunuz. devlet yok, şirketler var. bir aralar mantıklı gelse de artık doğru bulmuyorum.

vergi alınmasını yanlış bulmuyorum. ekonomik duruma göre dengeli toplanan vergiyi ve harcanan vergiyi yani kamu giderlerinin denetlenebilir olmasını doğru buluyorum. zenginlerden daha fazla vergi alınması gelir dağılımındaki adaletsizliği düşürür. komünist olmak ayıp değil. sert bir sosyal devlet olması gerektiğini düşünüyorum.
  • paintov  (04.03.24 12:59:08) 
Estğ. Abi.
Geçen gün bir Western filmi seyrettim. Dağ başında bir kulübede yaşayan bir aile. Evi basıyorlar falan.
O an düşündüklerim bunlar.
'Devlet aslında ne büyük bir nimet.' demiştim.
  • Mirket  (04.03.24 13:21:25) 
yaşasın vergi :D


  • gule gule  (04.03.24 13:29:37 ~ 13:35:13) 
Devlet ne yaparsa kötü yapar.
En basit örneği okullar.
10 senede İngilizce cümle kurduramayan bir eğitim sistemi.
Devlette çalışan bir öğretmenin ders saat ücreti de özel de çalışanın 10 katı falandır.
Devlet adalet, güvenlik gibi alanlar dışında olmamalı. Sadece kontrol ve düzenleme yapmalı.
  • parka  (04.03.24 13:47:34) 
Avrupa ülkeleri veya ABD gibi ülkelerdeki gibi denetimi sıkı yapılıp halka "eşit" bir şekilde yayılırsa ne ala.

Bizde millet kaçak elektrik kullanır bize girer, üretim olmaz 1 araba kendine 2 araba devlete alırsın, yurtdışından alabileceğin eşya aylık olarak sınırlandırılır, fiyat olarak sınırlandırılır, verginin vergisini almak gibi saçmalıklar olur, kafalarına göre ek mtv uydururlar. Kodamanların vergi borçları silinir...

Özetle vergi gerekli ama bizdeki gibi halkı öpüp zenginleri korursanız millet de kaçırmak ve kaçınmak için elinden geleni yapar.
  • kimlanbu  (04.03.24 14:00:40) 
Sen istiyor sosyal devlet, kamu girişimleri ve kolluk kuvvetleri? O zaman ödeyecek vergi.

Bizim ülkenin başarısızlığı, toplum olarak bölünmüşlüğü ve vergi afları üzerinden bakınca tabii ki insanın vergi ödeyesi gelmiyor.
  • nawar  (04.03.24 14:40:54) 
Eğitim, sağlık ve barınmada belli bir standarttaki hizmeti kamunun sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Sonrasında isteyen özel hastaneye gitsin, çocuğunu özel okula göndersin, yalıda yaşasın.
Bazı cevaplarda asayiş vurgulanmış, ama bir dönem sık sık patlayan bombalar veya denetimli serbestlikle sokaklarda cirit atan caniler unutuldu sanırım. Önce sosyal devlet ve vatandaşlık bilinci gelmeli ki hesap sorabilelim.

  • auroraaurora  (04.03.24 17:05:52) 
vergi iyi ancak vergilerin harcandığı yerleri kontrol edemiyoruz. vergilerimizi sorgulayabilmeli ve hesap sorabilmeliyiz.


  • benarrivo  (04.03.24 17:35:37) 
Gördüğüm kişi zenginlestikce "aman parama kimse dokunmasin" diyor, her şeyi zaten parası ile alabildiği için önemsiz oluyor.
Kişi fakirlestikce de tam tersi.
Bana göre dünyanın en komik düşüncelerinden biri yani devlet olmasın, vergi olmasin. Ha aynı şekilde komünizmi de komik buluyorum.
Misal güvenlik denmis, itfaiyenin falan da paralı olması gerektiğini düşünenler var. Bunun sonu yok.

Benim kendi düşüncem sosyal kapitalizm gibi bir şey. Vergi toplanmali ama vergi takip edilebilmeli. Ama kesinlikle toplanmali. Ve gelire göre de ayarlanmali. Onun dışında egitimin ve sağlığın vergiler ile ödendiği ulkelerde yaşamayı ve kişilerin gelirleri arasında ucurumlar olmayan yerlerde yaşamayı tercih ettiğim için Avrupa'dayim.
  • logisticsmanager  (04.03.24 22:08:51) 
Türkiye'de vergiler çok düşük ve düşük olmasına olmasına rağmen doğru düzgün toplanamıyorda tahakkuk ve tahsilat nispetleri ortada ama halka sorarsan bazıları vergilerden şikayetçi İnsanlar vatanseverlikten bahsediyor ama vergi bilinci yok kayıtdışılık yüksek gelmiş geçmiş bütün maliye bakanları bu sorunu çözmek için uğraştı ve hala uğraşıyor ama baskı fazla. Vergide adaletin yaygınlaşması için dolaylı vergilerin azaltılıp doğrudan vergilerin yaygınlaştırılması lazım bunun içinde halkta vergi bilinci olması lazım Gelişmekte olan bütün ülkelerde aynı sorunlar var zamanla daha iyi olacak. Bakın bu vergiyi kaçıranlar eğitimli okumuş kesim doktor avukat gibi. Gelir vergisi adil toplanamadigi için bütün yük dolayli vergilere biniyor zenginde fakirde aynı vergiyi ödemek zorunda kalıyor.


  • doharkoman  (05.03.24 01:38:45) 
Vergilerin olmadığı körfez ülkeleri doğal kaynak zengini ülkeler kamu hizmetlerini bu doğal kaynklarsn elde ettikleri butce ile sağlıyorlar ve hatta devlet halkına para ödüyor. Bizde böyle bir şey olması mümkün değil şu an için fakat gelecekte bizde de vergilerin daha düşük olduğu bir sisteme geçilecek devlet finansmanını İstanbul havalimanı gibi yatırımlardan ve ortaklıklardan sağlayacak


  • doharkoman  (05.03.24 01:51:49) 
[]

Epilepsi hastaları protein tozu vs kullanabilir mi?

Epilepsi hastasıyım. İlaçlarımı düzenli olarak kullanıyorum. Spora yazılmayı düşünüyorum. Amacım fazla kilolarımı verip kas oranını arttırmak. Protein tozu, Bcaa, L Kartin gibi takviyeler epilepsiyi tetikler mi? Biraz araştırdım ama bulamadım




 
nöbet geçirmemek çok önemli siz de biliyorsunuz. bu kadar kritik bir konuda mutlaka doktorunuza danışın derim. doktora danışmadan kesinlikle hareket etmeyin.

tozdan ziyade ağır spor yapmak veyahut aşırı yorgunluk da nöbeti tetikleyebilir.
  • drako  (04.03.24 11:55:32) 
Doktorunuza danisin. net. dendigi gibi problem esasen idman yukunden kaynakli olusabilir.

Ancak genel anlamda sizin ozelinizde degil ancak , ne whey, ne bcaa, ne L-carnitine, ne creatine, ne multivitaminler nede herhangi diger bir takviye. hedefiniz acisindan inanilmaz gerekli degiller.

Spora "yazilacak" bir insanin son gercekten son sormasi gereken sey takviye. Bunlar %90 sanidiginiz seyi yapmiyorlar. Gercekten yapmiyorlar. Belirli seviyenin uzerindeki sporcular icin bir anlamda bazi takviyeleri kullanmasini gerekli gorebiliriz yine diger faktorleri gorerek. Onun disinda tamamen daha beyaz disler, daha beyaz detarjan gibi pazarlama stratejileridir. Izlediginiz butun profesyoneller size urun satmaya calisiyorlar, milyar dolarlik bir endustri bu.

Su an sizin takviyeyi merak etmeniz , Arabanin lastigi yok, benzininiz bitmis, iyi bir surus icin camsuyu mu kullansam yoksa musluk suyu idaree eder mi diye sormak gibi.

bakalim bir 1 sene duzenli olarak ayni programla idman yapabiliyor musunuz? 1 sene diyet yapabiliyor musunuz gerkceten diyet, sizin gun icinde karar verdiginiz degil haftasonu pisirip her ogunde neyi ne kadar yiyeceinizi bildiginiz bir diyeti uygulayabiliyor musunuz? Dinlenebiliyor musunuz? Recovery sureniz ne kadar?

Sonra bakarsiniz, supplement mi lazim baska bir sey mi lazim zaten zamanla ilgi arttikca arastirdikca kendiniz bu soruyu cevaplarsiniz.
  • wallcan  (04.03.24 12:33:10 ~ 12:33:54) 
[]

Excel Makro

Merhaba,

Bir Excel dosyam var, bu dosyada A5' e eklediğim fotoğraf otomatik olarak aynı sayfadaki A30' a da eklensin istiyorum, bu makro ile mümkün heralde.

Bir de genel olarak excel kullanıyorum formüller fln da tamam belli seviyede ama bi' yukarısına geçemedim, makro kullanmayı bilmiyorum mesela, nasıl yaparım ?

 
(bkz: chatgpt)

buraya anlattığınız gibi chatgpt'ye anlatarak yaptırabilirsiniz.
  • veritaslibertas  (04.03.24 11:46:02) 
Sub sdfsdf()
Dim ws As Worksheet
Dim img As Picture
Set ws = ThisWorkbook.Sheets(1)
Set img = ws.Pictures("buraya resim dosyasının adını yazarsın")
If Not img Is Nothing Then
With ws.Range("A30")
img.Copy
.PasteSpecial
Application.CutCopyMode = False
End With
End If
End Sub
  • pislick0  (04.03.24 20:00:19) 
resim dosyası sürekli değişir isim filan uğraşamam dersen de şunu kullan

Sub sdfsdf()
Dim ws As Worksheet
Dim img As Shape
Set ws = ThisWorkbook.Sheets(1)
For Each img In ws.Shapes
If Not Intersect(img.TopLeftCell, ws.Range("A5")) Is Nothing Then
img.Copy
ws.Range("A30").PasteSpecial
Application.CutCopyMode = False
Exit For
End If
Next img

End Sub
  • pislick0  (04.03.24 20:02:18) 
[]

döviz bürosuna tl eft yaparak döviz alabilir miyiz?

bir yeri aradım nakit dedi fakat hepsi mi böyledir?




 
bunu yapan döviz büroları var fakat tek tek sormak lazım. hangi bölge için sorduğunuzu belirtirseniz tecrübesi olan birisi yönlendirebilir.

Döviz Bürolarının Banka Transferleri Yoluyla Para Alım Satımındaki Kısıtlama Kaldırıldı
Buna ilişkin TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2006-32/32)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ Resmi Gazete'de yayımlandı.
  • mustafakesekci  (04.03.24 11:13:20 ~ 11:14:25) 
konya merkez


  • adivar  (04.03.24 11:26:17) 
[]

Trendyol müşteri temsilcisine nasıl bağlanacağım?

Merhaba. Müşteri hizmetlerine birkaç soru soracaktım ama 02123310200'no lu telefondan canlı müşteri hizmetleri temsilcisine ulaşmamın mümkünatı yok. Trendyol asistan da diye de bir şey yapmışlar ordan da bağlanamıyorum. Bu kadar büyük bir platformun müşteri temsilcisi hizmeti yok mu? Şimdiye kadar ürünleri şansa almışım demek ki, sorunlu bir durum olsa ulaşamayacak mıyız..




 
özetleyin dediği zaman müşteri temsilcisine bağlan de sürekli belki çözer durumu


  • basond  (04.03.24 11:21:31) 
Yazılı olarak ulaşın


  • doharkoman  (05.03.24 01:28:01) 
trendyol asistandan bir sekilde operatore baglandigimi hatirliyorum, yemek siparisiydi. kusurlu sipariste de direkt saticiyla iletisime gecmistim.


  • gule gule  (05.03.24 01:33:02) 
[]

Vosvos'a airbag taktırılabilir mi?

merhaba

1975 model vosvos araca sonradan airbag taktırmak mümkün müdür?

yer: kayseri

 
Airbag'in düzgün çalışabilmesi için aracın önü vs. ile beraber hareket etmesi gerekir (kazadan belli bir süre sonra patlar, sonrasında direksiyon ile şoför arasında belli bir mesefa kalması gerekir vs.). Bu tip bir hesaplama yapılmadan patlatılan airbag, faydadan çok yaralanmalara sebep olur.
1975 model Vosvos'ta böyle bir tasarım çalışması yapılmadığı için yalnızca airbag bir işe yaramayacaktır elektronik olarak başka bir arabadan tüm sistem komple kopyalansa bile.

  • burfak  (04.03.24 11:05:41) 
Motorcularin kullandigi tarzda giyilebilir Airbag daha guvenli olur muhtemelen


  • mirafiori  (04.03.24 14:27:03) 
[]

Dogum sonrasi gelenlere dağıtılacak hediyelik

Bebek gormeye gelenlere nereden ne alip ya da yaptirip dagitiyoruz? Çikolata ise memnun kaldiginiz fiyat performans yer ismi, ya da hediyelikse ne? Cok cahili oldugumuz bir konu, tum detaylara açığız. Sehir istanbul. Tesekkurler




 
Biz çikolatayı Melodi'den almıştık, bebekler için güzel tasarımları vardı (2022'de en azından). Online sipariş verebiliyorsunuz. Biz bir de şuradan iğne siparişi vermiştik, onlar da çok zarif olmuştu: www.instagram.com

Açıkçası magnet gibi çocuğun isminin olduğu şeyler bana bir süre sonra çöp oluyor gibi geliyor. İnsanların rahatça kullanabileceği, biraz daha anonim şeyler daha anlamlı geliyor. Bu mantıkla küçük sukulent, kuru çiçek, mum hediye edenler de görüyorum.
  • fotrsapka  (04.03.24 10:51:53 ~ 10:52:07) 
magnetten uzak durun demeye geldim. birinci derece akrabalar hariç kimse bir başkasının çocuğunun adının yazdığı magneti buzdolabına vs yapıştırmaz, bir iki gün durur, çöpe gider. fuzuli masraf.


  • mustafakesekci  (04.03.24 11:10:07) 
çikolata ve kullanacakları bişey olsun mum oda kokusu gazoz kapağı açacaklı şekilli bişeyler vs gibi.


  • basond  (04.03.24 11:22:57) 
Güzel anahtarlıklar var, ismi yazmak zorunda değil :)


  • poncikkurabiye  (04.03.24 12:52:16) 
[]

Smoothie-smoothie bowl tarifleriniz

Tariflerinizi alabilir miyiim




 
[]

ABD seyahati için Muvafakatname

selamlar,

iki yaşındaki oğlum ve eşim haftaya abd'ye gidecek. (boşanmış değiliz)

noterden muvafakatname alacağım.

her iki ebeveynin de notere gitmesi gerekiyor, değil mi?

bir de alacağımız muvafakatnameyi yeminli tercümandan ingilizceye çevirmek gerekir mi? abd'ye girişte sorun yaşarlar mı?

yardımlarınızı bekliyorum.

 
  • yeninesiltupcu  (04.03.24 11:43:35) 
[]

apple watchda fitness hareket hedefiniz kaç

günlük hedefinizi merak ediyorum. benim hareket 400kcal, egzersiz 90 dk, duruş 15




 
hareket 400 kcal, egzersiz 20, durus 12 saat


  • mamu  (04.03.24 15:43:06) 
[]

televizyon sorusu

tv'lerdeki 50hz ve 120 hz farkı telefonlardaki kadar vurucu bir etkiye sahip mi yoksa sadece kanal geçişleri/menüler arasındaki geçişte mi kendisini belli etmekte? yani 120hz bir tv alındığında görüntünün kaynağı önemsiz olmaksızın o görüntü 120 hz olarak işlenebiliyor mu? futbol maçını izlerken ya da dizi izlerken 120 hz ortada var mı yoksa kanal ne veriyorsa o mu izlenir?




 
120 hz çok daha iyidir. Çok net bir fark var.


  • andy kaufman  (04.03.24 04:22:05) 
Sanırım kaynak önemli. Dediğiniz gibi kanal ne veriyorsa o izleniyor. Ben 120hz farkını sadece bazı oyunlarda görüyorum.


  • kaptan memo  (04.03.24 10:33:39) 
tv yayınları şu an maximum 50 hz ( daha düşük de olabilir yayıncıya göre) 120 hz desteklediği en yüksek hz ama böyle bir yayıncı yok sadece playstation da oyun oynarken var oda sürekli değil


  • jamswety  (04.03.24 17:35:51) 
  • kesmekes laleler  (04.03.24 23:14:42) 
[]

chatgpt alternatif

chatgpt de bing copilot (sözde gpt4), çok yordu. her soruma artık alakasız cevaplar vermeye başladılar, 2 doğru cevap alana kadar kırk takla atıyorum. şuna örnek türk bla bla ver diyorum alakasız şeyler yazıyor, neyse.

daha iyisi yok mu? gemini 1,5 diyorlardı o çıkmadı mı henüz? neye bakalım?


 
Phind belki


  • lapaz  (03.03.24 23:31:19) 
gpt 4 ücretli olanı mükkemmel diyebilirim. hayat kurtarıcı ve paranın hakkını veriyor. 5 saatlik işi 30dk da halledebilirsin. olumsuz tarafı soru sayısı limiti.


  • ferenc  (04.03.24 01:09:43) 
google gemini var
chatgptnin verileri eski zaten. salağın teki hatta o :D

  • neira  (04.03.24 09:34:27) 
[]

En iyi Türk çocuk kitabı çizerleri / 1-3 yaş kitap tavsiyesi

Merhaba,

Türkiye’de çocuk kitabı resimlendirme konusunda en bilindik, en efsane çizerlerin kimler olduğunu bulmaya çalışıyorum. Bir buçuk yaşındaki kızıma bu çizerlerin resimlendirdiği kitaplar almak istiyorum. Yaratıcı, hayal gücünü geliştiren türden.

Tavsiyeleriniz çok makbule geçer.

Teşekkürler.

 
Behiç ak


  • cambalkon  (03.03.24 22:08:58) 
Ceyhun Şen var. (Edit: www.goodreads.com özellikle bu kitap dolayısıyla Ceyhun Şen önerdim.)
Bir de çizerinden bağımsız Uçanbalık yayınlarının çocuk kitapları çok başarılı.

  • kobuzchu kiz  (03.03.24 22:16:57 ~ 22:19:45) 
behiç ak'a ek olarak ben çocukluğumdan rana mermertaş'ı hatırlıyorum.
korkulu bir gün, kahraman süvariler gibi kitapları resimlendirmişti. sevdiğimi hatırlıyorum.
ayşegül serisi geçen yıllarda yeniden basıldı. onun resimlerini beğenmeyen kimse yoktur bence. yetikinler bile açıp açıp bakardı.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (03.03.24 22:25:56) 
Çok teşekkürler, özellikle Ceyhun Şen tam aradığım tarzda. Buna benzer başka önerileriniz varsa özellikle çok memnun olurum.


  • samfisher  (07.03.24 11:25:28) 
[]

Pegasus pilot eğitim programı aday toplantısı hakkında

Bu hafta bi konferans salonuna çağırmışlar. İngilizce sınavına mı alacaklar diye düşündüm emin olamadım. Daha önce katılan oldu mu?




 
[]

Enflasyon geçen sene hangi ayda patlamıştı?

Soru baslikta




 
Şunu mu soruyorsun?

www.tcmb.gov.tr
  • Mirket  (03.03.24 21:24:32) 
2022’de hatladı. Geçmiş dönemlerin asgari ücretlerine bakarak kaba bir çıkarım yapılabilir


  • sagini solunu bilmez cahil  (04.03.24 07:25:05) 
[]

Geniş aralıklı sineklik - elek

internette nasıl arayacağımı bilemedim, belki yardımcı olan çıkar.

ihtiyacım olan şey geniş aralıklı bir elek ya da sineklik. aralıkları yaklaşık 2-3 milimetre civarında olmalı. sinekliklerde "göz aralığı standart olarak 18x16" şeklinde açıklamalar gördüm. eğer bu 1.8 x 1.6 mm anlamına geliyorsa, benim daha büyük olanına ihtiyacım var. standart sinekliklerdeki aralığın iki katı genişliğe ihtiyacım var aşağı yukarı.

metal kedi sinekliklik teli de esnek tül gibi de olabilir. elek olarak kullanacağım.

internette ne şekilde arayabilirim?

 
Kalbur teli

Elek olarak kullanacağım deyince, direk olarak kalbur da alabilirsin.
  • Mirket  (03.03.24 19:00:15 ~ 19:03:54) 
[]

Gelir beyannamesi ile ilgili 3 sorum olacak

Merhabalar. A ilinde içinde aktif kiracı bulunan bir evim var, B ilinde kirada oturuyorum.
Kiracim her ay düzenli olarak hesabıma parayı havale ediyor ancak benim ev sahibim beyandan kaçmak için elden istiyor. Bulunduğum yer doğuda ufak bir il olduğu için de, tayin döneminde açıkta kalmamak için mecburen elden vermeyi kabul etmiş bulundum. Şimdi beyanname yapacaktim;
49.000 kira gelirim var, 23700 TL kira giderim var. 3 sorum olacak sizlere;

1-) Şimdi kiramı elden verdigim için bu gideri kira giderim olarak gösterebilir miyim?
2-) Gösterirsem evsahibi ismi girmem gerekecek, onun bilgilerini girdiğimde, yarın ona kira geliri aldığı ortaya çıktığında bunu benden bilir mi? Üstte bahsettigim üzere en başta bu sekil anlasmistik.
3-) Arada kalan 25300 TL lik miktarı komple ödemem mi gerekiyor? Gider olarak neleri gösterebilirim başka, bununla ilgili yazarsanız çok mutlu olurum. Daha önceden böyle bir taahhütte bulunmadığım için acemiyim, yanlis yapmak istemiyorum.

Yazan herkese teşekkür ediyorum.

 
siz ödediğiniz kirayı ve ev sahibi bilgilerini girmek zorundasınız. Geri kalan kısım mülk sahibini alakadar eder yeni sistemde vergi kirada vergi kaçağına yer yok ayrıca kiracılara maliye sms gonderiyor ödedikleri kira ücretini beyan etmelerini istiyor aynı sekilde mülk sahiplerinden de beyan istiyor dask kayıtları faturalar, belediye sicilleri hepsi karşılaştırılıyor. Ayrıca kira ücretleri bankaya ödenmek zorunda.


  • doharkoman  (03.03.24 16:26:00) 
sizden geldiğini bilir.

ben sizin yerinizde olsam şöyle yaparım:
1. kirada oturduğum yeri göstermeden ne kadar vergi çıkıyor beyannamede doldurup görürüm
2. kirada oturduğum yeri gösterince ne kadar vergi çıkıyor onu da doldurup görürüm (adres bilgilerini rastgele doldurup da yapabilirsiniz)

daha sonra ev sahibine "böyle böyle ya sizin evi göstereceğim, ya da gösterme diyorsanız, aradaki farkı ilk kirada sizden mahsup edeceğim" diye yazarım. kararı size bıraktım derim.
  • malheiros  (03.03.24 20:07:17 ~ 20:07:58) 
Bu gider ve gelirleriniz yıllık mı?
www.hesapkurdu.com
Buraya yıllık kira gelirinizi yazıp hesaplayabilirsiniz verginizi
  • sagini solunu bilmez cahil  (04.03.24 07:31:44) 
[]

Kredi karti minimumu odeme

Diyelim benim vadesizde 100 bin param var, 5 bin tl de kart borcum var, tum borcu kapatmayip her ay minimumu odesem oluyor mu simdi? Paran var iste kapat borcunu demiyor mu banka? Zamaninda hatirliyorum, k.karti borcunu odemeyi unutmustum, zart diye banka vadesiz hesabimdan otomatik cekmisti tutari.




 
minimumu ödersen çekmez. Hem paranı bankada vadesiz tutuyorsun hem de kart borcunun minimumunu ödeyip geri kalan tutara aylık faiz ödüyorsun banka için daha karlı bu :)


  • nhk ni youkosu  (03.03.24 16:04:30) 
"Paran var iste kapat borcunu demiyor mu banka?" bunu dese zaten kart vermez "kral paran var cash öde geç" der :) sorun olmuyor o şekilde kullanabilirsin


  • avatar is back  (03.03.24 16:07:23) 
Vadesiz hesaptan otomatik ödeme talimatı vermediyseniz çekmez.


  • pispinti  (03.03.24 16:07:37) 
Vadesiz hesaptan otomatik ödeme talimatınız varsa paranızı çeker.

Bazı bankalar vadesiz hesaplara default olarak koyuyor o talimatı. Sonradan siz iptal edebiliyorsunuz.

Otomatik ödeme talimatını siz kendiniz koyarsanız, soruyor, asgari ödeme tutarı mı ödensin, borcun tamamı mı diye.

Yani hesabı mobil bankadan bir inceleyin, otomatik ödeme talimatı var mı, varsa asgari ödeme için mi, tamamı için mi diye.

Talimat yoksa dokunmaz hesabınıza. İstediğiniz kadar ödersiniz.
  • Mirket  (03.03.24 18:26:21) 
Bu zaten bankaların istediği bir şey. Son zamanlarda iş çığrından çıkmış tabii…


  • eisberg  (03.03.24 19:44:47) 
5 bin tl icin odeyeceginiz faiz cok bir sey tutmaz ama borc yuklu duruma geldiginde her ay bu sekilde devam ederseniz sorun yasarsiniz.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (04.03.24 13:17:05) 
[]

basın kartıyla italya?

önümzüdeki hafta italya'ya gideceğiz. bir haftayı kapsayan bir gezi planladık. malum müze fiyatları kurdan dolayı almış yürümüş. bende basın kartı var fakat hiç bir yerde geçerli olup olmadığına dair bir bilgi bulamadım.

basın kartını deneyen ya da müzelere indirimli giriş sağlayan var mıdır?


 
[]

arkadaşlar şöyle bir şeyi evde kendi imkanlarımla yapabilir miyim dersiniz?

karton üzerine aliminyum folyo sarmayı düşündüm ama yine de tehlikeli karton içi alev alabilir. başka ne olabilir?

www.hepsiburada.com


 
karton yerine inşaat malzemeleri satan bir yerden 2-3 mm lik inşaat teli alıp onunla 3 parçalı kare çerçeveler hazırlayacaksın, üzerini de folyo kaplarsın

sana 5-6 metre tel yeter
  • grimavi  (03.03.24 14:29:17) 
Kartonun etrafına 4-5 kat folyoyu sar. Sonra bir kenardan kartonu çıkar. Çok mukaivim bir şey olmaz ama olmasına da gerek yok.


  • Mirket  (03.03.24 15:00:52) 
Nalburlarda hazırı var. Soba arkası dersen verirler. Adı ısıkes


  • etna  (03.03.24 15:44:37) 
Bunun yerine önce kenar kısmı kızartma tavasının "iç kenarına uyan" bir camlı kapak düşünün isterseniz.


  • diyecevaplandı  (03.03.24 22:33:24) 
linktekinin muadili ama küçük olanı sanırım 6 martta şokta satılmaya başlayacakmış, tesadüfen görünce bilgi vermek istedim belki işinize yarar,

kurumsal.sokmarket.com.tr

4. sayfada altta hizliresim.com

daha dandiği ama belki bunun üzerine bişeyler eklenir vs bilemiyorum.
  • hypathia  (04.03.24 14:52:35) 
[]

Amerikan borsasindaki hisseye kaldiracli nasil girilir

Hangi platform var turkiyede kullanabilecegim?




 
ibkr ile opsiyon deneyebilirsiniz. bir iki kez denemişliğim var uzmanı değilim, çalışıyor.


  • engelbert humperdinck  (14.03.24 02:02:17) 
[]

robot süpürge soruları

bu zamana kadar gereksiz gördüm aslında nasıl olsa haftada 1 kadın gelip evi temizliyor diye. bir de verimliliklerine çok ikna olamıyordum yani dağınık bir evi gerçekten düzgünce dolaşabiliyor mu küçük haznesi, şarjı falan çok uğraştırıyor mu gibi sorular vardı kafamda. ama 2 kedili bir evde yaşadığım için yerlerde kırıntı mırıntı çok oluyor son zamanlarda biraz batmaya başladı alayım diyorum artık da bazı sorularım var.

ev dubleks, dubleks olmasına rağmen dar bir ev koridorları odaları falan biraz garip bir yapısı var. bunun bir önemi var mı bu evde de düzgün çalışır mı? bir de dediğim gibi 2 kedi var kedili evde nasıl oluyor kediler korkuyor mu veya kediler sürekli önüne çıkıyorsa düzgün gezmesini engelliyor mu? şu özelliğin olmasına dikkat et dediğiniz şeyler var mı veya direkt marka model tavsiyesi de olabilir? almışken iyi bir şey almak isterim astronomik pahalıları varsa onlar da ters tabi de almışken ucuza kaçmak da istemiyorum.


 
İki kedili evde iki günde bir çalışıyor, haznesinin ne kadar hızlı dolduğuna inanamıyoruz. Ve birkaç gün çalışmadığında direkt fark ediliyor. Kediler başta korkabilir ama alışırlar, muhtemelen korkmak yerine meraklanıp peşinde gezerler ama düzgün gezmesini engellemezler. Üç kedili ve dubleks dairede yaşayan arkadaşım sürekli robot kullanıyor, hatta galiba her gün çalıştırıyor ama iki kat arasında taşıması gerekiyor tabii.

Kapılarda eşik, yükselti falan yoksa, püsküllü kilimler halılar yoksa rahat rahat gezer. Dağınık derken ne kadar dağınık? Yerlerde çoraplar, ipli kedi oyuncakları falan varsa onlara takılır, fırçasına toplar sonra da ben "bi şeye dolandım, yetiş" diye bağırır.
  • kobuzchu kiz  (03.03.24 13:30:28) 
iki kedi bir dikey süpürgem var. ne zaman süpürge açsam muhakkak doluyor. robot süpürgeyi sık sık çalıştıyorum. bekar evinden hallice bir evim var. çorap, şarj kablosu, başka kablolar, yere düşen şeyler muhakkak oluyor. onlara ya da benzeri şeylere takılıyor muhakkak. sağ salim kendi kendine gidip temizlediği yuvasına döndüğü pek nadir. ama bu biraz da benim sorunum. ev dağınık olmayınca sorun olmuyor. ya da robot süpürgeyi ayarlayıp (her modelde değil ama çoğunda var sanırım) buraya gitme, şurayı süpürme diyebiliyorsunuz.

roborock s5 bendeki. yakınımda da vacuum mob pro var. ikisi arasındaki bariz fark, ben üç yıldır kullandığım halde ne wifi ne bataryada bir sorun yaşamadım. yakınım ise 1buçuk sene sonra servise gönderdi pil yüzünden. münferit bi olay mıdır bilmiyorum ama ucuz modellerde pil sorunu olabiliyormuş.

bütçeniz elveriyorsa alın. yarım litre kadar bir haznesi var her çalıştırdığımda bir şeyler topluyor. bir iki günde bir doluyor. kedili ev için gerekli. cep telefonu ile komut verip ya da zamanlayıcı ile ayarlayıp evde olmadığınız zamanlarda temizletebilirsiniz dilerseniz. yerde çorap, kablo vs olmayınca robot çok güzel şekilde temizleyip yuvasına dönüyor. hiç farketmiyorum bile çalıştığını evde değilsem.

yüksekten, merdivenden düşmeyecek şekilde bir çok model. yaklaşık bir cm kadar engellerden geçebiliyor ama bundan daha yüksek eşik, basamak gibi engelleri aşamaz.
  • biseysorcaktim  (03.03.24 18:49:46 ~ 21:27:33) 
3 kedili evden bildiriyorum. robot süpürge şart. s5 max +1


  • unalub  (03.03.24 21:23:26 ~ 21:23:42) 
kedimiz yok ama 4 yaşında çocuğumuz var günün en az 12 saati yüksek devirde evi dağıtıyor bu sebeple pek çalıştıramıyoruz sebebi etrafta oyuncak çorap vs yakalarsa emiyor ve parçalıyor yada kendi bozuluyor.

çalıştırmak için evi toparlaman gerekli ki bu yeterince yorucu bence bu sebeple öyle duruyor bizimkisi
  • basond  (03.03.24 21:54:20) 
dubleks evde çalıştırabilmek için ayrı harita kaydetme özelliği olan modellerden bakmak lazım. o da fiyatı yükseltir diye tahmin ediyorum.

bizim evde kedi var. biz evde yokken çalıştırıyoruz, muhtemelen kaçıp saklanıyordur. kedi önüne çıksa yönünü çevirip dolanır geçer sorun olmaz.

ama şu var yani o robot her yeri temizlesin yerde dağınıklık, sepet, oyuncak, sandalye, kablo vs ne varsa toplamak gerekiyor. yoksa bir mantığı kalmıyor. bu da yorucu bi iş.
  • elorelia  (04.03.24 09:24:00) 
[]

4. Levent civarı maç izlenecek mekan?

Bjk - GS maçını nerede izleyebiliriz teşekkürler.




 
Tahtasaray


  • mor oje  (03.03.24 13:17:56) 
www.digiturkburada.com


Böyle bir liste buldum birilerinin işine yarar diye bırakıyorum.
  • chicha_v2  (03.03.24 13:55:04) 
Venge?


  • peki madem  (03.03.24 17:20:12) 
[]

Atasun optik gözlük fiyatları

2 derece miyopum. Yakın zamanda Atasun'dan optik gözlük alanlar ne kadar ücret ödedi ya da hangi aralıkta acaba cam + çerçeve?




 
bir numara miyopum.
aralık ayında 1300 liraya iki gözlük aldım.
ikinciye yüzde elli indirim kampanyası vardı.
ikide bir kırdığım için çok kaliteli almadım.
ama tommy hilfiger gözlüğü vardı mesela, 3300 lira gibi bir şeydi.
  • tabudeviren  (03.03.24 10:58:28) 
Yerli cam ile ithal camlar arasındaki görüş kalitesi farkı, mersedes ile 89 model reno toros arasındaki fark kadardır ve Atasun'da iki fakllı ithal cam kullanıyorlardı. Biri Seiko'ydu sanırım.
İthal cam yerli camın iki katı fiyatlıydı son sorduğumda.
Çerçeve de aynı şekilde %100 farkedebiliyor fiyat
  • Mirket  (03.03.24 11:48:56) 
yani bu öyle bir soru ki cevabın vermek imkansız. 5000 liraya da gözlük çerçevesi var, 25 bin liraya da. Ben geçen sene nisan ayında 11 bin lira verdim çerçeve+camlara. numaram -3.5.

camda da yerli ve yabancı vardır dendiği gibi. yabancılarda genelde piyasayı iki marka domine eder. biri seiko'dur, öteki essilor.
essilor satan seiko'ya gömer, seiko satan essilor'a gömer ama ikisi de canavar gibi, harika camlardır. bunlar kadar sık olmasa da zeiss camlara da rastlarsın. zeiss da essilor ve seiko gibi yüksek kaliteli camlardır.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (04.03.24 01:28:02 ~ 01:35:40) 
1 ay önce aldım, 3.50 derece miyopum. Çerçeveyi en ucuzun bir üstü, 400 TL civarında olanlardan seçtim. %40 cam inceltmeyle beraber toplamda bana 2000 TL civarına mal oldu.


  • nesenbilneben  (07.03.24 14:41:12) 
[]

Kuvvetli Bir Alkış - Annemi filme çekmişler

Kuvvetli Bir Alkış'ı Netflix'te izleyen oldu mu? Normalde özellikle de bizim ülkemizde yayınlanan netflix dizilerini pek sevmem ama bu baya güzel olmuş bence. Bundan önce bir de Bir Başkadır'ı sevmiştim. Bunu da muhakkak izlemelisiniz toplumdaki herkesi tokatlıyor sıradan. Elbet sizin de payınıza bir kaç tokat düşmüştür.

Fakat parça parça giydirmelerden ziyade filmin ana fikri olan anne var ya.

Hah benimki tam ondan.

-spoiler-

kısa dizi, aslında kendisi mutsuz, ilişkisi mutsuz, hayattan bir anlam, bir mutluluk bulamamış bir kadının, çocuk yaparak tüm hayatının merkezine çocuğu koyup, hayattan alamadığı mutluluğu, ilgiyi, sevgiyi, mücadeleyi, çocuğu üstünden gerçekleştirmeye çalışan bir kadını anlatıyor. Çocuğu doğurmuş olsa bile aslında hala karnında taşıyan. Emzirmeyi bırakmış olsa bile hala emzirmeye devam eden bir anne.

soru: ve ben de dizideki gibi çok içe kapanık, depresif bir çocukluk geçirdim. sürekli kendimle konuştuğum bir dönem oldu. liseden sonra açılsam da kelimelerle ilişkim bitmedi. hala sürekli gözlem yapıyorum, tartışmalarda uzun uzun edebi edebi baya baya sürdürüyorum tartışmayı. Böyle bir annenin çocuğu neden böyle oluyor?

-spoiler-

daha geçen yazmıştı acıklı acıklı ıslak kek yaptım bayadır yapmıyordum sadece sana yapardım gel ye diye.
ondan önce de senin adını seslendim tofi (köpeğimiz) pencereye koştu hemen özlemiş demek ki seni bekliyor diyor.

anne adımı söylersen bekler tabi diyorum.

şimdi belki kızacaksınız allahın ruhsuzu diye ama diziyi izlediğinizde daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. sanırım toplumumuzda çoğu anne böyle.

küçükken de düşerim, olsun annem ben yanındayım.
sınavım kötü geçer, olsun annem ben yanındayım.
iş ararken strese girerim, olsun annem ben sana bakarım.

yahu bir sal gözünü seveyim git gez ülkeyi gez dünyanı gez yeni arkadaşlar edin, sohbet et muhabbet et. Yok. varsa yoksa ben. 30 yaşıma geldim ama o daha kendi hayatını yaşayamadı.

Evlenip gidiyorum artık ona da zorluk çıkarmıştı hatırlarsanız kavgalar edilmişti, ben karşı çıktığı için yeter artık benim yerime kararlar almayı bırak diye çekip gitmiştim. Sonra da diyor ki ben hep senin için yaşadım böyle kolay gidemezsin o zaman bana yaşatmadığın hayatı geri gel.

Ya dedim allah askına sanki ben olmasam sen hayatı yaşayan bir insandın da bunun sorumlusu olarak beni göremezsin hadi şimdi emekli oldun yaşa bakalım dedim. 1 senedir pek konuşmuyoruz hiç bişey de yapmamış yazlıkta oturuyor bütün gün. Arada yürüyüşe çıkıyorlar. Aklı da sürekli bende aramaya çalışıyor yazmaya çalışıyor.

Tekrar söylüyorum bu noktada bana kızacak, hayırsız evlat diyecekler ortadaki sorunu anlamak için kısa diziyi izlemenizi tavsiye ediyorum.

Fakat izleyince tekrar çok üzüldüm. Annemin kişiliğine, benim büründüğüm kişiliğe, kitlesel şekilde bunların yaşandığına..

Bunun çözümü nedir benim yapabileceğim bir şey var mı annem 60 yaşına geldi, onun yapabileceği bir şey var mı? hala ben nasılım diye düşünmekten kendi hayatını yaşayamıyor biliyorum.

 
Diziyi izlemedim ama benim eşimin annesi de benzer durumda. Benzer diyorum ama bu kadar sert şekilde değil, bunun daha hafif versiyonu. Kadın yine de bir tık da olsa gerçekçi olabiliyor.
Ve bu durum en çok çocuklarına zarar veriyor. Çünkü sürekli el üstünde büyütülmüşler, bir dedikleri iki edilmemiş (hem anne tarafından hem dede vs tarafından). Ve şu an sosyal hayatta çok zorlanıyorlar, yapılan en ufak şeye darılıp sinirleniyorlar. Bazen diyorum hatta siz cam fanusta büyümüşsünüz ama gerçek dünya öyle değil diye, kızıyorlar tabi. Onlara göre sevginin tanımı bu olmuş ve onlar gibi olmayan insanlar yeteri kadar sevgi beslemiyorlar birbirlerine. Ulan anneyse bizimki de anne, bizi de leylekeler getirmedi ya da ağaç kovuğundan çıkmadık, biz de çocuk olduk ama hiçbir zaman bir dediğimin iki edilmediği olmadı.
Neyse çok da alakalı olmayabilir ama okuyunca anlatmak istedim. Zor bir durum, özellikle de çocuklar açısından zor bir durum bence. Çünkü bu tarz büyütülen insanlar dış dünyaya karşı fazla savunmasız ve hassas oluyorlar. İkinci olarak da böyle yetiştirilen insanların hayatına giren insanlar için zor bir durum. Çünkü ailesinden gördüğü muameleyi hayatındaki insanlardan göremeyince kendisine değer verilmediğini düşünüyorlar.
Gerçi sizde durum farklı, siz bunun yanlış olduğunu görüp tepki gösterebilmişsiniz ama çoğu kişi bunu yapamıyor.
  • pianeta  (03.03.24 10:39:09) 
Komedi diye açtık fantastik dram çıktı. İnsanın çocuğu sağ salim yanındaysa başka bir şey istemiyor. Ha zaten isteyecek olsa çocuk yapmaz ya da büyütürken bırakır gider.


  • gece abisi  (03.03.24 11:49:10) 
Anneniz sizinle bagli degil bagimli bir iliski kurmus anladigim kadariyla. Siz yetiskin olup, kendinizi ortaya koymaya calisiyorsunuz.

Elimden gelen bir sey yok dogru bir ifade degil. Siz artik bir yetiskinsiniz, kendi sinirlarinizi koymayi ve bunlari uygulamayi ve kendinize ve ihtiyaclariniza sahip cikmayi ogrenebilirsiniz. Annenizin "ben sana omrumu verdim" ifadesindeki surekli kurban olma psikolijisini, siz de 'annem bana boyle yapiyor, bir salmiyor, benim elimden bir sey gelmiyor' diyerek benimsiyor olabilirsiniz. Halbu ki bu da bir kurban rolune burunme durumudur. Boyle karsilikli gecinip gidebilirsiniz. Ya da yetiskin olarak farkli kararlar alip annenizle bagli iliskiler kurmaya calisabilir, kendinize ve hayatiniza sahip cikabilirsiniz. Bu da bir secim. Kontrol edebileginiz seyler, kendiniz ve kendi tavirlariniz. Kontrol edemediginiz seyler, anneniz ve onun davranislari. Kontrol edebildiklerinize odaklanin. Bu arada kolay oldugunu kimse soylemiyor, boyle bir taahhut yok, o kadar zor da degil. Kilit soru ne kadar kendi yasaminizi daha saglikli yasamak istediginiz.
  • kassiopeia  (03.03.24 12:01:59) 
@planeta bence verdiginiz ornek benzer ancak duyuru sahibi bu bagimliligi kirip gercek iliskiler kurmak ve yasami daha saglikli bir yetiskin olarak yasamak istiyor diye anliyorum. Sizin verdiginiz ornekte ise, bu durumu sorgulamayan ve cocukluktan yetiskinlige gecmek istemeyen bir durum soz konusu, zira kusmek, trip atmak duygularini regule etmeyi bilmeyen cocuk tepkisidir, iliskilerde hep alici olmak, kendi gordugunu baskalarina dayatmak vs de saglikli ve sorumluluk almak isteyen yetiskin davranisi degil. Dolayisiyla ayni tarz anneden hep ayni tarz cocuk cikiyor diyemeyiz, bazilari da iliskideki garipligin farkinda oluyor ve kendi sorumluluklarini kendileri almayi ogrenmek istiyor.


  • kassiopeia  (03.03.24 12:14:01) 
@kassiopeia
Yok ben de yazının sonunda bundan bahsetmiştim zaten. Duyuruyu açan kişi durumun yanlış olduğunun farkında, hatta tepkisini bile koymuş daha ne yapsın zaten. Ama çoğu kişide böyle olmuyor, en azından benim gözlemim bu. Çünkü bu tarz kişiler gerçekten fanusta gibi yetişiyorlar bence.

  • büyük engizisyoncu  (03.03.24 12:35:03) 
oo yine annelik gömüyoruz geldim

hayattan alamadığı mutluluğu, ilgiyi, sevgiyi, mücadeleyi; iş, akademi, kariyer, maaş üstünden almakla anne olarak almanın farkı ne mahiyet olarak? :)

ilki bencilce diyecektim ama bencillik bile değil, ancak restorana zaraya yargıcıya 2. evi alırken müteahhite faydan dokunuyor filan. ötekinde product insan, onun da faydaları vardır heralde, sanırım

insan yetiştirmek bir iş zaten. başlı başına. bunu yapanın yaşanmamış bir hayatı olmuyor. öyle olsa gelmiş geçmiş 110 milyar insanın 100 milyarı bi hayat yaşamadı. anne olsan ya da çocuğun olsa nasipse, anlıycan. o bölümün kilidi şak diye açılacak.

şerh düşmek istedim. diğer konular göreceli. haklısındır.
  • lambırcek  (03.03.24 12:53:16 ~ 12:56:40) 
@pianeta, yani yakın aslında ama tam dediğiniz şekilde de olmadı evet, annem fazla disiplinliydi çünkü ben 2 yaşımdayken boşanmışlar. Annem boşandıktan 20 sene sonra tekrar evlendi. Tek başına hem anne hem baba olmaya çalışıyordu. O yüzden bende öyle pek tek çocuk şımarıklılığı veya herhangi bir şımarıklılık oluşmadı. Sadece biraz birey olabilme, güçlü olabilme durumlarında eksik kalmış olabilirim. Bir de annem öyle uygulanabilir bir sevgi göstermeyi bilmiyordu sarılmak öpmek koklamak gibi. Arkadaş gibiydik daha çok. Ama ona rağmen üzerime titrediğini de her fırsatta bir şekilde gösteriyordu. Ama ben öyle bir şey beklemiyordum ki. Kendi hayatımı yaşayayım, kendi hatalarımı yapayım istiyordum. Annemse her şeyi bilmek istiyordu, nereye gittim, kimle gittim, ne yedim, ne harcadım vs. vs. Ben artık dayanamayıp annemle bu iletişimi keskin bir şekilde sınırlayıp yeni ilişkiler kurmaya başlayınca, ve kendisinin hiç bir şeyden haberi olmayınca (ya da çok az) olunca. Bu sefer de yeni ilişki kurduğum kişiye kurulmaya başladı. Sanki ben böyle değildim de beni hayatıma giren kişi bozmuş gibi düşündü sanırım. Halbuki benim savaşım sadece annemle yani dış dünyanın buna bir teması yoktu ki.

O yüzden bu durumları ona nasıl anlatacağım bilmiyorum. Annemin şu an evliliğimle ilgili bir derdi sıkıntısı olmasa da başlarda çok istemiyordu. Çok razı değildi. İstemeye gelmedi, nişana gelmedi, sadece düğüne geldi onu da artık dibinde yaptık gel bir zahmet yani. Geçenlerde bi bunalıma girdim çıktım evden kimseden habersiz telefonlarımı falan kapattım gittim bir parkta kitap okudum. Kimse bana ulaşamayına da annem öldüğümü sanmış ağlamış karakola falan gitmiş. Neden haber vermiyorsunuz ben senin icin canını veririm falan dedi. Ben boyle bir sey istemiyorum ki. Ve niye böyle bir şey yaptım evli barklı adam ben de bilmiyorum. Belki böyle yetiştirilmemin bir sonucudur. Belki az da olsa bir şımarıklılık kalmıştır. Bilmiyorum.

Dedi ki niye böyle yapıyorsunuz. Dedim sizin yüzünüzden yani bu yaşıma kadar yanındayız arkandayız dediniz ama evlenirken yoksunuz, eve geçtik yoksunuz, bir yuva kurmaya çalışıyoruz, yoksunuz. Sonra canımı verirdimler... e kılını kırpmadın bu mudur canını vermen. Bu arada kac yaşına gelmisim yanimda olmak zorunda değiller, çiftler kendileri de yuva kurabilirler fakat şu kısmı insanlara anlatamıyorum; madem öyle bi anda ortada bırakacaktınız, beni neden öyle yetiştirmediniz? Ben de o güçlükte bir karakter olurdum. Madem hayat böyleydi, önceden hazırlasaydınız o zaman
  • ananiyimioguz  (03.03.24 13:02:50 ~ 15:02:35) 
[]

Windows bilgisayarı aldıktan 1 yıl sonra etkinleştirme istiyor, anahtar yok

Bilgisayarı 1 yıl evvel aldım ve kullanıyorum 1 yıldır.
Şimdi ikide bir uyarı çıkıyor: Lisans yakında sonlanacaktır, etkinleştirin diye.

Ürün anahtarı sanırım bilgisayarın kutusuna yazıyormuş. Ben o kutuyu attım. Nereden bilebilirdim ki anahtarın kutuya yazacağını?

Showcase Plus vb. bazı programları denedim anahtarı bilgisayardan bulabilmek için ama olmadı.

Yalnız komut istemine (yönetici olarak açıp) slmgr.vbs /dlv yazınca bir pencere açılıyor ve bir sürü kodlar çıkıyor. O kodlar ürün etkinleştirme koduna benzemiyor. Nedir onlar?

Kutudan kitapçık vb. bir şey de pek çıkmamıştı diye hatırlıyorum.Şu an evde olmadığım için kontrol de edemiyorum.

Eğer anahtar kutu üzerinde idiyse ve attıysam anahtarı başka ne şekilde öğrenebilirim?

 
bilgisayara ait service tag denen, bilgisayarın kimlik nosu gibi bir şey olur. bilgisayar üreticisinin müşteri hizmetlerini arayıp o service tag için kayıtlı ürün anahtarı olup olmadığını sorabilirsin.


  • tabudeviren  (03.03.24 01:30:57) 
windows 10 ve 11 aslında anakartın bi kodunu mu ne otomatik tanıyor, key bile girmek gerekmiyor. Bilgisayarın servisiyle falan bir haberleşin en iyisi. Ama benim aklıma freedos bilgisayarı rasgele bir key ile falan kurup size satmış olabilecekleri geldi.

mesela Dell'in açıklaması:
"For Windows 11 and Windows 10, the product key is "injected" onto the computer motherboard at the factory. Installation and activation of Windows see the information in the BIOS of the computer to verify authenticity. Owners of these computers do not need a physical key to input."
www.dell.com

Çok eskiden sanki laptopun altında bir etikette yazdığını hatırlıyorum. Kutu değil bizzat laptopun altında.
  • nhk ni youkosu  (03.03.24 01:41:58) 
[]

Beşiktaş'ta yurtdışından gelen vegan arkadaşa yemek

Kaç yıldır görüşmüyoruz Amerika'dan geldi.

Beşiktaş'ta vegan yemek seçeneği olan güzel bir yer önerebilir misiniz akşam yemeği için.

Lüks olması gerekmiyor ama sohbet etmek isteriz çok gürültülü olmasın mümkünse. Daha sakin bir yere de gidebiliriz tabi yemekten sonra sohbet için o çok önemli değil.

 
Ikisine de epeydir gitmedim ama Vegan Masa ve Elde Börek'e bakabilirsiniz.


  • fotrsapka  (03.03.24 07:48:40) 
Sonradan aklıma geldi, daha şık ve havalı olsun derseniz Bi Nevi Deli'ye gidebilirsiniz Etiler'de.


  • fotrsapka  (03.03.24 16:04:40) 
Aşırı şık bir yer aramıyorsanız Vegan Masa kesinlikle.


  • ms brownstone  (03.03.24 16:13:26) 
[]

levent civarı kokoreççi

güzel kokoreç yapan yer var mı? 4.leventte olur. şöyle bir yürüyüp bir kokoreç yiyip dönesim geldi.




 
[]

Bu üründe gümrük ücreti var mı?

Zsykd Nillkin Camshield Silikon Kılıf Apple İphone 13 Pro Black (Yurt Dışından)
www.hepsiburada.com

Kargo gümrük vs yok demiş, sitede yazan miktar haricinde bir şey ödeyecek miyim

 
Yok. O gordugun fiyat her turlu masrafin eklenmis hali senin direkt kapina gelecek ek ucret olmadan


  • floydian  (02.03.24 22:53:40) 
[]

Kölne valizlerle günibirlik gitmek

Arkadaşlar selam yazın kısmetse bi avrupa tatili yapıcaz. Kuzeyden başlayıp güneye doğru gidecez. Amsterdamdan kölne geçip günübirlik gezip brüksele gitmeyi ve orda konaklamayı düşünüyoruz. buraya kadar flixbus ile olcağı için. Valizlerle gitceğimiz için bu valizleri nereye bırakabiliriz? Flixbus kullanacağız iki şehir için de.




 
otogarda valiz dolabı yada emanetçileri arayabilirsiniz hangi otogarda iniyorsanız oranın sayfasına bakın derim yok şehirde başka bir durakta inecekseniz o civarlara bakın.


  • basond  (02.03.24 20:31:01) 
[]

Neden Pozitif Reel Faiz verilmiyor?

Politika faizi %45’e ulaştı. Öyle ya da böyle mb bir yola girdi. Ama gördüğüm kadarıyla bu hala negatif faiz olarak kalıyor enflasyon yanında. En baba faiz (o da yıl sonuna kadar faizlerin bu seviyede kalacağını varsayarak ve hatta para piyasası fonları ile) %50 civarında. Bu durumda da insanlar mevduat yerine dövize altına başka enstrümanlara yöneliyor.

Peki neden pozitif reel faiz vermiyorlar? En azından bu döviz konusunda elleri rahatlamaz mı?


 
sanıyorum reis bu kadarına izin verdi.
faizler arttıkça ekonomi duruyor. enflasyon ve durgunluk, iki ucu pis bir durum

  • benarrivo  (02.03.24 20:02:18) 
Bundan fazlası ekonomiyi soğutur, yani alışveriş yavaşlar, iflaslar artar, işten çıkarmalar başlar, işsizlik artar.. Seçim öncesi tercih edilmeyen bir durum.


  • Mirket  (02.03.24 20:05:22 ~ 20:08:31) 
Okulda aldığım makroekonomi dersinden öğrendiklerinden bir çıkarım yapmam gerekirse; deflasyona girmemek için olabilir belki. Deflasyon (eksi enflasyon, paranın değer kazanmaya başlaması), bayağı tehlikeli bir şey bildiğim kadarıyla. Deflasyon sonucu; işçilerin maaşı ayarlanamıyor, insanlar paranın değer kazandığını bildiği için harcama yapmıyor. Bugün 1000tlye alınabilen bir bilgisayar, deflasyon ortamda bir ay sonra 900tl oluyor gibi gibi.. Bu sebeplerle paranın yıllık olarak değer kaybetmesi, merkez bankaların bir hedefi.


  • substituent  (02.03.24 20:06:54 ~ 20:08:03) 
ekimden beri para piyasası fonları %55'lere yakın faiz veriyor, özel müşteriler de %53 civarı mevduat alıyor. şöyle bak, ekim 2023'de %53-55 ile yatırım yapan birinin zarar etmesi için ekim 2024'te doların 45'lere yaklaşması gerekiyor. yani 7 ay içinde dolar 45'lere gelmez ise, pozitif reel faiz almış olacak.

faiz, geçmiş 12 ay ile değil, gelecek 12 ay beklentisi-tahmini ile karşılaştırılır.
  • avatar is back  (02.03.24 20:16:39) 
@avatar is back, Reel faiz dövize kıyasla değil enflasyona kıyasla hesaplanır.

Ocak ve Şubat aylarında en baba Para Piyasası Fonu bile aylık 3,70 lerde faiz kazandırdı.

.ocak ayı enflasyonu, Tuik'e göre bile 6,70. Şubat da ondan aşağı kalmayacak.

Önceye göre mi sonraya göre mi hesaplanır konusu ayrı bir muamma. Bu aya göre hesaplarsak faizin reel götürüsü olduğu kesin.

Haa, Döviz mi, faiz mi dersen, o ayrı bir konu. Ama reel faiz pozitif değil.
  • Mirket  (02.03.24 20:26:13) 
Mirket'in yazdıkları doğru fakat konunun seçimlerle bir bağlantısı yok zaten bu seçimler belediye seçimleri ayrıca idari olarak da böyle bir şey mümkün değil herneyse. Bu faiz politikası geçici bir durum uygulanan politika neticesinde enflasyonun mayıs ayında zirveye ulaşması daha sonrasında ise hızlı bir şekilde düşmesi bekleniyor yılın ikinci yarısından itibaren de faiz indirimi beklentisi var.


  • doharkoman  (02.03.24 20:37:37) 
@mirket senin mantık ile bakarsak, konuyu istediğimiz yere çeker karşı tarafı da hatalı bulabiliriz. kolaycılık ve tembellik diyoruz biz buna. dövize göre bakmayalım, enflasyonun en yüksek olduğu aya göre bakalım, şunu atlayalım bilmem ne. ekim kasımda enflasyon 3,2 civarında gelirken, dolar %2 artarken ppf'lerde stopajsız vergisiz 4'lere yakın paralar veriliyordu. dövizden fazla getiriyi almışım, enflasyonun üstüne çıkmışım daha ötesi var mı? hesap belli rakamlar belli. eylülden beri dolarda olana göre daha karlı. istemeyen daha düşük getirili dolara geçebilir ne yapalım?

ayrıca stopajsız kazancı %5 vergili mevduat ile yıllık karşılaştırma için de gerekli hesaplamaları eğer bilmiyorsanız yardımcı olabilirim.

verilen faizin pozitif olduğuna inanmıyorsanız, enflasyon gerçek değil diyorsanız, doları çok pis tutuyorlar diyorsanız, buyrun usd tl kontratı. ister seçim sonu planına göre kontrat alın ister sene sonu ister 2026. beleş dolar dağıtıyorlar. hizliresim.com neden beleş dolar almıyorsunuz ki :)
  • avatar is back  (03.03.24 16:04:15) 
Konumuz 'neden reel faiz verilmiyor'dan
En çok Döviz mi faiz mi daha çok kazandırıyor'a evrildi.

Tefas fonlarından son 1 ay içinde ev çok getiri sağlayan:

Para piyasası fonu :AK PORTFÖY ÜÇÜNCÜ PARA PİYASASI (TL) FONU
Aylık getiri :3,61

Eurobond fonu : DENİZ PORTFÖY EUROBOND (DÖVİZ) BORÇLANMA ARAÇLARI FONU
Aylık getiri :5,18

www.tefas.gov.tr
  • Mirket  (03.03.24 23:21:07 ~ 23:22:55) 
[]

Bu kişi Udemy üzerinden ne kadar kazanmıştır?

Uzak bir arkadaşım 5 yıl önce Udemy için 5 saatlik bir eğitim serisi hazırladı. Bu güne kadar 11 bin öğrenci kaydolmuş gözüküyor ve puanı 4.9. Güncel fiyatı 350 TL, geçmişten beri ortalama 10 Dolar civarında fiyatlanmış sanırım. Kendisine sormaya çekindiğim için size sormak istedim, komisyon oranlarını bilmediğim için hesap yapamıyorum.




 
Düşündüğünden çok çok daha az.

İngilizce yapıp dünyaya sattıysa okey ama diğer türlü Türkiye'de 2020 civarında satışlardan 50 cent, 1 dolar, 2 dolar gibi rakamlar geliyordu. Şu an da sanırım indirimle 79,99'a falan satılıyor, 2 dolar gibi düşün, hoca 1 dolar alıyor diye hesap et işte. Ha indirimlere katılmayıp sabit fiyat yaparsan ve satılırsa çok kazanabilirsin ama sürekli 350'ye çıkıp sonra arada bir 69 veya 79'a satıyor udemy. Buna katılırsan büyük sayıda kişi alıyor. Fiyat kategorisini seçip daha yüksek vs. yapmak senin elinde tabii. Bu arada yerel fiyatlama var işte, mesela aynı Türkçe kursu Almanya'daki bi Türk alsa 9.99 euro vermiş olabilir. Onun payı hocaya gelir.

Eğitmen şöyle kazanıyor:
Direkt siteden bulup gelenden: %50
Udemy reklamından(Udemy'nin google reklamları vs.): %25
Kendi kuponunu yayarak(reklam vs.): %97

Ben mesela öğretim görevlisiyken kendi üniversitemdeki öğrencilere bedava vermiştim 100 küsur kişi öyle bedava aldı. 11 bin kişinin kaçı öyle bilmiyoruz. Instagram reklamı/kupon ile yani %97 kazanarak da birçok satış yaptım ama reklama da bir kısmı gitti işte.

edit: mesela Udemy'nin reklama asıldığı Black Friday dönemlerinde falan baya çok kişi kurs alıyor ama 10 dolardan alsalar bile 2.5 doları eğitmene geliyor, ki dediğim gibi Türkçe içerikse ve 79 liralardan alıyorlarsa 20 lirası(dolar cinsinden) ona geliyor.
  • nhk ni youkosu  (02.03.24 18:13:03 ~ 18:20:29) 
[]

istanbul'da soloturk mağazası

besiktaş'ta kırmızı kedinin yan tarafında vardı kapanmış.
nereye taşındı bile var mı?

online mağaza var ama kıyafet alacağım deneyerek almak istiyorum.

 
[]

video edit sorusu

merhaba,

görüntülere sahip olsak bile, bu tür bir edit yapabilmek için ışık görüntü hareketler vs çok bilgi sahibi olmak gerekiyor mu acaba, tecrübesi olan var mı?

www.instagram.com

 
bu bir drone görüntüsü. arkadaş color grading yapmış ve kimi yerlerde hızlandırmış. after effects veya premiere pro kullanarak giriş düzeyinde yapabilirsiniz veya oradaki hazır ayarları kullanabilirsiniz. profesyonel olarak yapmak için çok ciddi bir zaman ve para yatırımı gerekiyor.


  • emirleblebikemir  (02.03.24 16:44:29) 
Hızlandırma efekti verirken erase in/out gibi bir parametre kullanmış olabilir. Color grading'i de yaparken davinci'de biraz üzerine uğraşmış olabilir, ya da direkt hazır lut kullanıp üzerinde çok zaman harcamadan çözmüş de olabilir. Bu videonun iyi olması drone'un kayıt kalitesi, drone'un kullanım şekli, ışığın/çekilen yerlerin iyi olmasıyla alakalı kısaca. Editlik pek bir durum yok.


  • fobfilm  (02.03.24 16:51:39) 
Edit işi kolay ya sadece nerde ne zaman yapacağını bilmek gerekiyor dronla çekim yapmak işin en zor kısmı


  • olaylar olaylar  (02.03.24 16:51:45) 
Görüntülere sahip olduktan sonra gerisi çok daha kolay.
Tecrübeli biri hem kısa sürede yapabilir hem de bilmeyen birine kısa sürede nasıl yapılacağını anlatabilir.
İki önemli teknik var zaten. 1- Renk düzenleme 2-Hız düzenleme

Mesele bu tekniği burada kullanmaya karar verip güzel bir şekilde uygulamak. Bu işi yapan kişinin aklında ve tecrübesindeki belki de yüzlerce teknikten biri bu.

Daha detaylı araştırmak isterseniz "speed ramp" "smooth speed ramp" kelimeleriyle Youtube'da arayabilirsiniz.
  • michael_knight  (02.03.24 17:37:31) 
[]

Derste/işte/toplantıda kafa dağıtmak

Katılmak zorunda olduğumuz çok sıkıcı bir eğitim veya toplantı olduğunda online olarak oyalanabileceğimiz bir platform var mı? Yani böyle stres topuyla oynamak gibi bir arayıştayım, aslında "oyun" olması da şart değil. Böyle kafa dağıtmalık bir şeyler olsun. Var mıdır önerisi olan?

Teşekkürler


 
Ben sudoku oynuyorum. sudoku.com


  • biryazgünü  (02.03.24 16:53:54) 
Reddit. Derya deniz bir platform


  • substituent  (02.03.24 17:42:03) 
Rus klasiklerinden, Türk klasiklerinden kısacık, beşer onar dakikalık sesli hikayeler var youtube'da. Tak kulaklığı dinle. Acaip kafa dağıtıyor.

www.youtube.com
  • Mirket  (02.03.24 18:16:49) 
[]

Yazici ne alayim sorusu

Merhaba duyuru, kiz arkadasima isi icin bir yazici lazim. Fotokopi ozelligine gerek yokmus.

Yillardir yazicilarla isim olmadi ama arastirinca 2 kural gordum 1- hp alma 2- brother marka al.

Benim aklimdan gecen su oldu:
www.pazarama.com

Sizce iyi midir bu dikkat etmem gereken bir sey var mi? Bir de seyi fark ettim tr'de satilan bir suru yazicida offbrand toner var ve yazici garanti kapsami disi kaliyormus, cok sacma degil mi bu?

 
günde kaç sayfa çıktı alacak? renkli olması gerekiyor mu? kablosuz bağlantı ihtiyacı var mı? piyasada yüzlerce model var, ihtiyacı daha net belirtirseniz ona göre tavsiyeler daha filtreli olur.


  • mustafakesekci  (02.03.24 16:09:07) 
Selam, 20 sayfayi gecmez gunluk, siyah beyaz yeterli ve lazer olmasini istiyoruz. Kablosuz baglanti olursa arti ama gerekli degil


  • aguen  (02.03.24 16:32:49) 
Ben şöyle yaptım.

İhtiyaçlarımı belirledim, nasıl bir cihaz istediğimi anladım. İstediğiniz cihazın özelliklerine göre bütçe şekilleniyor zaten, ortalama fiyatlar belli.

Ardından toner dolum işi yapan sağlam bir yer buldum referans üzerine. Kendilerine gidip dedim ki: "Bana şu özelliklerde bir cihaz verin. Yan sanayi tonerlerle uyumlu olsun. Toneri sizden alacağım. Sürekli müşteriniz olacağım. Hem ben orijinal tonere araba yüküyle para vermeyeyim, hem de siz benden az da olsa düzenli para kazanın."

Sağolsunlar, birkaç makine önerdiler. Birinde karar kıldım ve makineyi kendilerinden aldım. Tonerim de bittikçe gidip doldurtuyorum. Ben sadece yazılı belge bastığım için muazzam bir baskı kalitesine ihtiyacım yok, normal olması yeterli. Sizin de çok özel bir ihtiyacınız yoksa bu yolu takip edebilirsiniz, bu yoldan giderseniz çok ekonomik bir çözüm üretmiş olursunuz. Toner meselesini çözmeden yazıcı alırsanız, aldığınız cihazı toner bittikten sonra çöpe atmak zorunda kalabilirsiniz.
  • 10551037  (02.03.24 17:25:59 ~ 17:29:44) 
kabloluda kablosuz da var bizde oluyorsa kesinlikle kablosuz büyü rahatlık sağlıyor hele laptop dan çıktı alıyorsa.
xerox var bizde mutluyuz.

  • basond  (02.03.24 20:32:46) 
[]

Yurtdışında kaçak film izlemek

Avrupa'da türk film/dizi sitelerinden kaçak izlemenin cezası var mıdır? veya stremio gibi torrent tabanlı platformlardan film izlemek sorun yaratır mı? bazı forumlarda ciddi para cezası olduğundan bahsedilmiş. ülke avusturya




 
avusturya'da nasıldır bilmiyorum ama almanya'da sorun olmuyor. stream ya da download değil, upload (torrent vs.) radara giriyor. kafan rahat etsin istiyorsan vpn de kullanabilirsin.


  • sir gawain  (02.03.24 15:32:55 ~ 15:33:41) 
ben bunu baya araştırdım ama net bir sonuca ulaşamadım. sadece download yaptığı için ceza alan birini göremedim ama yanlış yönlendirmek istemem. sanırım upload kısmı daha çok sorun yaratıyor. yine de kesin bilgi sahibi birileri olursa diye takipteyim.


  • sacrilegious  (02.03.24 16:12:41) 
türk film/dizi sitelerinden kaçak izlemenin cezası yok. gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.

stremio gibi torrent tabanlı platformlardan film izlemek tehlikeli. kullandılan tracker'a göre direk yakalanılabilir. genel olarak zaten korsan bir içeriğin yayınını yapmak, etrafa paylaşmak asıl ciddi suç. torrent kullanınca da sen de etrafa yaymış oluyorsun o yüzden ne torrrent ne de torrent tabanlı uygulamaların kullanımını kendi network'ünde ya da bilgisayarında önermem.

eğer illa torrent kullanmak istiyorum diyorsan çözüm başka bir ülkede bir sanal makine (torrent client, plex vs. kurabileceğin) ve private torrent tracker.
  • king lizard  (02.03.24 17:56:55 ~ 18:00:56) 
izlemekte sorun yok ama stremio,torrent ve genel manada korsan indirmekte sorun var.


  • biravekahve  (02.03.24 18:12:18) 
stremiodan indirmeden izlemek problem olur mu bu konuda aradayım ben de zaten


  • Sumashi  (02.03.24 18:18:18) 
göm gitsin. avusturya'da sen internete yükleme yapmadığın sürece kimse peşine düşmez. torrent de indirebilirsin, türk dizi sitelerinden de izleyebilirsin.
15 seneden fazladır avusturya'dayım.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.03.24 19:14:17 ~ 19:14:41) 
upload ve torrent riskli. o da her zaman degil. streaming'ten cayir cayir izliyoruz sikinti yok. lokasyon abd.


  • antikadimag  (02.03.24 19:16:16) 
Hem Almanya hem Hollanda'da 6 ay boyunca torrentten film dizi indirip izledim hiç sorun olmamıştı. İnsanların bunu ne kadar ciddiye aldığını fark edince tabi farkında olmadan çok aptal bir risk almışım meğer onu anladım. Portekizde polis kapıma dayanır korkusu olmadığını biliyorum mesela o açıdan rahat rahat torrentten istediğimi indiriyorum ama merkez avrupa ülkelerinde torrentten uzak dururdum şu anki kafayla.


  • beyfendi  (02.03.24 22:13:00) 
download yaptigi icin ceza yemis birilerini taniyorum. konum almanya. tabii ki kapina polis dayanmaz ama eve bir zarf gelebilir. avukat tutmak zorunda falan kalirsiniz.

online izlemenin bir problem yaratacagini sanmiyorum ama dedigim orneklerde bilgisayarlarina indirmislerdi. bu eski filmlerde problem olmaz da yeni cikanlarin yapimcilari dagitimcilari falan ugrasiyor olabilir.
  • bohr atom modeli  (03.03.24 13:44:30 ~ 13:46:26) 
Italya'da erasmus'ta iken bir mail aldik. Okulun agi kullanilarak yeni cikan bir filmin ismi verilerek dvdrip'inin indirildigini soyluyordu. Eger benzer bir indirme daha olursa yapan bulunacaktir, yasal islem baslatilacaktir falan diyordu. Oklar hemen kurallari bilmeyen biz erasmuslara donmustu:) Baska tekrari olmadi zaten.


  • freedonia  (03.03.24 14:20:01) 
[]

Ankara için ucuz ve kaliteli veteriner önerisi rica ediyorum.

#Ankara #Veteriner


Merhaba,

Kedim 3-4 gün üstüste istifra ettiği için 20 Ocak’ta veterinere götürdüm.

Kanı alındı, biyokimya ve hemogram testleri yapıldı ve röntgeni çekildi. Röntgende ileri derecede kabız olduğu ortaya çıktı.

Ayrıca yapılan kan testlerinde karaciğer enzimlerinden birinin çok yükseldiği görüldü. Kabız olduğu için oluşan baskıdan dolayı karaciğere kan akışının azalmış olabileceği ve bu enzimin bu yüzden yükselmiş olabileceğini söylediler. Çünkü karaciğer rahatsızlığını gösterir kusma haricinde başka bir belirti yoktu. (İştahsızlık vb gibi)

Veterinerde lavman yaptılar ve 5-6 ilaç ile bağışıklık takviyesi ve karaciğer desteği vs verdiler. Her gün 2 defa malt macunu falan verilecek dediler. Ayrıca sindirimi destekleyici özel bir mama verdiler.

O günden beri verdikleri mamayı ve ilaçları düzenli olarak veriyorum. Her gün 2 sefer malt macunu da veriyorum.

Bağırsakları düzeldi gibi. Düzenli olarak tuvalete çıkıyor. Ancak karaciğer enzimi ne durumda onu bilmiyorum.

Kısacası hem bağırsaklarının temizlenip temizlenmediğini görmek için yeniden röntgen çektirmek hem de karaciğer ve bağışıklık değerlerine baktırmak için kan testi yaptırmak istiyorum.

Gittiğim veteriner eskiden düzenli gittiğim ve çok memnun olduğum bir veterinerdi. Ama maalesef eski kalitesi kalmamış ve aşırı pahalanmış. Yaptığım ödemenin taksitleri halen devam ediyor.

Hayvanı kontrole götürebilmem için bana ANKARA’da röntgen ve kan testleri gerçekten uygun tutacak bir veteriner ya da devlet kurumu vs önerebilir misiniz? Ucuz olsun ama tabi önceliğim iyi, güvenilir ve kaliteli olması. Veterinerlik fakültesine mi götürsem bilemedim. Lütfen bir fikir verin.

 
Merhaba, veteriner hekimim.
Öncelikle geçmiş olsun. Taglerınız çok şirin olmuş bu arada :)

Yavrumuzun iştahı nasıl, düzenli tuvalete gidiyorsa iştahı da yerindedir diye düşünüyorum. Yaş. cinsiyet, ırk nedir?
Anlattığınız klinik tecrübesinde sorun yok gibi görünüyor. Fiyatlar maalesef her yerde yüksek, emin olun daha da yüksek çıkabilirdi, ama genel anlamda veteriner hekimler olarak petinizin sağlığı ve ekonomik kısıtlamalar arasında bir denge tutturmaya çalışıyoruz.

Eğer kedinizin iştahı iyi; kusma, ishal, halsizlik gibi sorunları yoksa bence yeniden tahlile ihtiyacınız yok. Sorularınız üzerinden gideyim:

Kısacası hem bağırsaklarının temizlenip temizlenmediğini görmek için yeniden röntgen çektirmek hem de karaciğer ve bağışıklık değerlerine baktırmak için kan testi yaptırmak istiyorum.

Gerek yok, normal şekilde tuvalete gidiyorsa sorun yok anlamına geliyor zaten. Karaciğer ve bağışıklık değerleri petinizin genel durumunu yansıtan şeyler, şu anda iyiyse karaciğer ve bağışıklık değerlerindeki minimal dalgalanmalar bir şey ifade etmiyor.

Gittiğim veteriner eskiden düzenli gittiğim ve çok memnun olduğum bir veterinerdi. Ama maalesef eski kalitesi kalmamış ve aşırı pahalanmış. Yaptığım ödemenin taksitleri halen devam ediyor.

Keçiören Vetplus Veteriner Kliniği, Türkiye'de yaşarken çalıştığım klinik, eğer gitmeye karar verirseniz özel mesajla ismimi yazayım, benim yönlendirdiğimi söylersiniz.

Açık söyleyeyim, duyurunuzdan konuya hakim olmadığınız anlaşılıyor, sizin zaten güvenilir ve dürüst bir veteriner kliniğine ihtiyacınız var, aksi takdirde üzülürsünüz. Konuya hakim olmak zorunda da değilsiniz bu arada. Halihazırdaki kliniğinizden memnunsanız değiştirmenize de gerek yok, fiyatlar Ankara genelinde aşağı yukarı aynı. Bir de konu fiyatlar arasındaki farklardan çok hangi amaçla, hangi şüphelerle ne gibi tahlil ve tedavi yöntemlerinin uygulandığıyla ilgili. Bu bir skala, çok basit bir kusma probleminin ayırıcı tanısında bile 20 tane hastalık var, veteriner hekim bunlar arasında önem ve öncelik sırasına göre, aynı zamanda sizin ödeme gücünüze göre bir değerlendirme yapıyor. Bu anlamda pahalı olan yer iyidir/kötüdür veya ucuz olan yer iyidir/kötüdür demek zor. Sonuçta klinikler de birer ticarethane. Kira ödüyorlar. Çayyolu'nda bir kliniğe gidiyorsanız fiyatlar da ister istemez oraya uygun oluyor.

Bene siz kendinizi üzmeyin, kafanızı da karıştırmayın, kediniz iyiyse bir yere gitmeniz gerek yok, gereksiz yere strese sokmayın arkadaşınızı.

Ayrıca düzenli gittiğiniz kliniği arayarak buna benzer bir problemle gelecekte karşılaşmamak için ne yapmanız gerektiğini sorabilirsiniz. Sindirim sistemi problemleri beslenmeye bağlı olarak tekrar etme eğiliminde çünkü.
  • slymene  (02.03.24 17:29:21 ~ 17:36:59) 
Nazik cevabınız için çok teşekkür ederim. :) Ama bağırsaklarının tam olarak düzeldiğinden ve karaciğer enziminin normale döndüğünden emin olmam lazım. (Tuvaleti temizlerken minik minik dışkı parçaları görüyorum. Sanki zorlanıp yapmış gibi. Bağırsakları tam açıldı mı emin olamıyorum.) Kısacası kontrol ettirmem lazım. Yoksa kafaya takarım, kendimi biliyorum.

Gittiğim veteriner eskiden Ümitköy'deydi. Gene aynı bölgede başka bir yere taşındılar.

Aslında fiyatları her zaman pahalı ve piyasanın üzerindeydi ama eskiden gerçekten çok güven veriyorlardı. O kadar pahalı olmasına rağmen her zaman çok dolu olurlardı.

Maalesef bu sefer çok güven vermediler. Belki de yapılması gereken her şeyi yaptılar ama tavırları vs biraz rahatsız etti açıkçası.

Fiyat uygun olabilir bilemiyorum. Her şey çok pahalandı sonuçta. Ama uygun olsa bile ben şu zamanlarda biraz sıkışık olduğum için zorladı beni.

Neyse, verdikleri mama ve bağışıklık destekleri vs bitmek üzere. Onları zaten aynı yerden yenileyeceğim. En azından kan testleri ve röntgen falan biraz daha ucuza gelsin istiyorum.

Veterinerlik fakültesine gidip durumu açıklasam testleri yaparlar mı? Fakültede ücret alınıyor mu? Sahipli hayvanlara bakılıyor mu? Bir bilginiz var mı acaba?
  • anaphylacticshock  (02.03.24 18:47:03 ~ 18:52:24) 
Merhaba. Fakültede iç hastaliklarina gideceksiniz. Sahipli hayvanlara bakılıyor. Sanıyorum randevu sistemine geçtiler ama fakultedeki hekim ihtiyaç görmezse yapmayabilir. Fakülte de ücretli ama randevu bulmanız zor olabilir, fiyatlar daha uygun olur tabii. Once telefon edip güncel prosedürü sorun, muhtemelen önceden randevu almanız gerekecek.

Siz herhangi bir yere gidene kadar kedinizin su tüketimine dikkat edin, hatta kuru manasıni biraz islatabilirsiniz su tüketimini artirmak için.

Yeni bir yere gitmeden önce eski tahlil sonuçlarını alın ve kullanılan ilaçları öğrenin. Mümkünse kedinizin günlük su tüketimini de ölçün.

Muhtemelen akit veya kronik kabızlık çekiyor kediniz. Altta yatan başka bir sebep yoksa doğru mama ile çözülür, benim önerim gastro intestinal mama olur.
  • slymene  (02.03.24 19:29:26) 
Çok teşekkür ederim :) Bu hafta içinde dediklerinizi uygulayıp fakülteye iç hastalıklarına götüreceğim.


  • anaphylacticshock  (02.03.24 21:06:11) 
[]

Bu skec hangi hangi film, dizi tiradina gonderme?

Bir yerden tanidik geliyor ama cikartamadim. Yaptim, yapmak zorundayim muhabbeti. youtu.be




 
[]

yürüyüş ayakkabısı

dağ, tepe değil de şehir içi uzun mesafeler için ayakkabı arıyorum.
hafif ve rahat olmasını tercih ederim.
marka, model önerebilir misiniz?


 
bir nike mağazasına gidip bir adet pegasus serisi bir adet vomero serisi ayakkabı denemek istiyorum diyeceksin

pegasus ince yapılı ayaklara genelde daha uygun, burna doğru daralıyor, vomero ise biraz daha geniş

renklerini önemseme sadece tabanın ve kalıbın rahatlığını ayağına uyumunu test et

nike ın kalıpları dardır o yüzden bi numara büyük olur genelde

normalde 41 giyiyorsan nike ta 42 ya da 42.5 numaraya denk gelir
  • grimavi  (02.03.24 15:22:00) 
Sözlükte bolca gömülüyor dayanıksız diye ama bana göre en rahat ayakkabı Skechers. 7 yıldır başka marka ayakkabı almıyorum ben.


  • pispinti  (02.03.24 15:33:44) 
Marka önemli değil önemli olan taban memory foam gibi dayanıklı ve konforlu tabana sahip herhangi bir ayakkabı markası olabilir.


  • doharkoman  (02.03.24 16:02:37) 
eğer daha önce asics kullanmadıysanız mutlaka bir deneyin. bazı seri ayakkabıları müthiş rahat, şık ve konforlu. senelerdir adidas-nike-nb bunların hiçbirinden almadığım randımanı asics'ten aldım.


  • kel aynak kusu  (03.03.24 00:18:26) 
[]

Japonya'dan alınan Ps5 burada sıkıntı çıkarıyor mu?

Japonya'dan kendime ve belki satmak için de Ps5 alırım diyordum.

İlanlardan birinde Japonya'dan gelenlerin 100 volta göre çalıştığı, ikinci bölge olduğu (bu ne demek) sıkıntı yaratacağı gibi bir şey yazıyordu.

Böyle bir şey var mı yoksa eleman kendi malını satabilmek için başkasının malını mı karalıyor?

 
ben japonyadan gelirken arkadaşım için aldım sorunsuz kullanıyor.


  • mustafakesekci  (02.03.24 14:49:29) 
adaptörün üzeri okunarak çözülebilecek bişey. Şimdiye kadar aldığım tüm elektronik ürünler 100-240 V adaptörlüydü ikisinde de çalışıyor yani.

İkinci bölge olayı DVD zamanlarından gelen bölge muhabbeti olabilir. Bluray'de var mı emin değilim. DVD'ler gerçekten region 1-2 vs. bölünmüştü ve ABD'den gelen EU'da çalışmıyordu veya bazı playerlar regionfree'ydi açabiliyordu falan. Ama bu film diskleri içindi. Oyunlarda olduğunu sanmam. Online oyun satın alan için hiçbir önemi yok zaten sana açık olanları gösterip satıyor.
  • nhk ni youkosu  (02.03.24 17:08:32 ~ 17:11:41) 
Japon ps5 kullanıyorum. Hiç bir farklılığı yok. Eskiden menü tuşları farklı oluyordu japon konsollarda artık o da kalmadı.
Elektriği için de dönüştürücüye bile gerek yok standart güç kablosu alıp tak çalışır.

  • denizgonen  (03.03.24 12:49:58) 
[]

Zaman algısı değişen var mı?

Merhaba

Eskiden de çok iyi bir zaman yönetimim yoktu, zamanı yakalayamazdım evet ama son birkaç yıldır daha beter olduğumu hissediyorum, hissetmekten öte yaşıyorum tabii. Bunun sebebi nedir? Bedenen gittikçe ağırlaşıyorum, kafam gittikçe daha da karışıyor, bildiğiniz beyin sisi yaşıyorum, dikkatim çok çabuk dağılıyor, bir işi yapmak için bir öteberi lazım olup da içeri gidince bir bakıyorum başka bir ley yapıyorum veya telefona bakıyorum vs.

Bu ne olabilir, psikolog mu psikiyatr mı görmeli bunu? Bu kadar da beceriksiz yaşanmaz yani, bir tuhaflık var.

 
Bu anlattıkların Senin yaşam kaliteni mi düşürüyor veya çalıştığın işinde senin başarısız olmana mı neden oluyor? Neden bu durumun tuhaf olduğunu düşündün?

Mesela ben de çalıştığım işte diyelim ki 3 farklı işim var ve 3 farklı işi sırayla halletmem gerekiyorsa ben dikkat dağınıklığından dolayı o 3 işi yarım yamalak yapmak suretiyle aynı anda yapıyorum. önce birinin yarısını yapıyorum, sonra diğer işime geçiyorum, Onun yarısını yapıyorum, sonra ilk işime geri dönüyorum, onu tamamlıyorum. sonra üçüncü işin ilk bölümünü yapıyorum falan derken böyle karmakarışık çalışıyorum. ama bu durumu ezelden beri düzeltemediğim için şu ana kadar herhangi bir şey yapmadım düzeltmek için.

Belki bununla ilgili çalışma teknikleri vardır YouTube'da falan zaman yönetimi ile ilgili.

Mesela sen kariyerinde ilerlemek istiyorsan vesaire Hani senin bu dikkat dağınıklığı olayın aşırı derecede hayatını etkiliyorsa Örneğin bir kitap okuman gerekiyor bir konu hakkında araştırma yapman gerekiyordur Ama bu dağınıklık nedeniyle zaman ayıramıyorsun veya odaklanamıyorsun Verimli bir çalışma yapamıyorsun böyle bir durumun varsa bence doktora kesinlikle git.

Ama bence Doktor öncesinde bu durumu kendinde tespit edip kendi içinde çözmen için öncelikle böyle dediğim gibi YouTube'dan vesaire videolar izleyip kendinde bir takım değişiklikler yapmaya çalış bence. Örneğin bir hedef koy kendine o Hedef doğrultusunda yapacağın işleri planla. bunun üzerine çalışma teknikleri vesaire izleyip kendine en uygun olan olacak şekilde planlarını harekete geçir.
  • turuncu tonlarda  (02.03.24 18:27:42) 
ben de ayni durumdayım, ama sevebi sizle aynı mıdır bilemiyorum. telefonda zaman geçirmek (tiktok vs) beni mahvediyor. zaman algım gidiyor, bir şeye odaklanmaya çalışırken aklıma telefona bakmak geliyor sonra oraya dalıyorum, bir bakmışım saat geçmiş.
benimki kesinlikle telefon bağımlılığı

  • rallied  (03.03.24 12:44:02) 
[]

Arka arkaya oturmalı 2 pilotu olan savaş helikopteri/uçaklarında

Öndeki mi şöfer arkadaki nişancı yoksa öndeki mi nişancı arkadaki mi şöfer? Teşekkürler.




 
silah sistem subayı ya da öğretmen pilot oluyorlar, acil bir durumda uçağı indirebiliyorlar.


  • solitaryman  (02.03.24 18:00:39) 
@solitaryman

Soruma cevap değil ki.
  • adriana lima poposu yaglayicisi  (03.03.24 13:06:50) 
[]

Labtop tavsiyesi verir misiniz? Bütçem 60bin tl.

Merhaba. Bir tane Asus labtopum var. Alalı 7-8 yıl olmuş, artık vadesi doluyor.
Teknolojiden çok anlamam, zamanında da zaten babama danışmıştım elimdeki labtopu alırken. Şimdi de size sormak istedim.

Herhangi bir büyük program kullanmıyorum. İşlerimin tamamını browserdan hallediyorum. Onun dışında bol video/film izliyorum. Yani bilgisayarı yoracak bi aktivitem yok ama almışken de iyisini alayım, uzun süre dayansın, velev ki daha ağır işlem yaparsam idare etsin isterim.

Bütçe 45-50k, 60k'ya kadar çıkabilirim. Tavsiyelerinizi bekliyorum.
Asus Zenbook, Lenovo Ideapad ve Macbook Air seçeneklerim arasında. Spesifik model yok kafamda. Bunların haricinde marka önerilerine de açığım.

 
hiç bakmayın, direkt macbook air.
laptop bu arada :)

  • orient blue  (02.03.24 14:12:17) 
Yine gelmiş apple'cılar. Sıradan kullanıcıysan windows'dan şaşmayacaksın. Ivırı zıvırıyla uğraşırken, dosya atmaya çalışırken, program bulamayınca, hata alınca vs. sana apple al diyenler etrafta olmayacak.


  • Shepard  (02.03.24 14:29:10) 
hocam o paraya iyi bi ekran kartlı laptop tavsiye ederim, yarın bir gün bir şey olur oyun oynarsın ya da yapay zeka falan kullanırsın çok işine yarar. asus rog, hp omen modellerine bakabilirsin. ekran kartı olarak minimum 4060 tavsiye ederim. bütçeniz 4070e de müsait bu arada.


  • tabii lan manyak mısın  (02.03.24 14:54:55) 
- browser'dan baska bir seyle isim yok
- uzun yillar dayansin

bu iki ihtiyaca gore ben de macbook derim. 2013 macbook air kullaniyorum. (pili degisti sadece)
  • supergirl  (02.03.24 15:16:24) 
supergirl +1

macbook air mid 2012 kullanıyorum, hala işimi görüyor.
  • pispinti  (02.03.24 15:22:21) 
windows'la gelen 2014 üretimli toshiba satellite kullanıyorum ben de, hala taş gibi çalışıyor. sadece hdd'yi ssd ile değiştirdim, bir de iç bakımını yaptırdım o kadar, valorant gibi oyunları da oynayabiliyorum, daha düne kadar csgo da oynuyordum.

bugün iş için bir laptop alacak olsam huawei matebook d14 alırdım.
  • kesmekes laleler  (02.03.24 17:48:01 ~ 17:51:29) 
Enterprise serisi laptop almaya bakin macbook almicaksaniz


  • lapaz  (02.03.24 20:22:55) 
bütçe - istek arası dengesizlikten dolayı öneri hakkımı kullanmamayı seçtim. sokağa atılacak parası olana güzel öneriler de verebiliriz ama macbook alın geçin. ben olsam hafif, pratik diye huawei'in 2k ekranlılarından alırdım film dizi için çok güzel tecrübe olur. güzel macbooklarda var gerçi 2k 500 nit ekranlı ve m2 olanlara bakabilrsin. pt'de 33k idi en son


  • avatar is back  (02.03.24 20:25:31) 
[]

ek mtv ödemeden araç muayene yapılıyor mu?

geçen sene çıkan şu ek mtv vergilerini ödemedim. biraz faiz de işlemiş hatta. bu ayın ortasında muayene yaptırmam gerekiyor. ödemem zorunlu mu şimdi bu ek olanları?

normal mtv'yi ödedim. sadece ek gelenleri ödemedim.


 
randevu alın, o ekranda ruhsattan kontrol yapıp size borcunuz varsa ilk önce bunları ödemenizle ilgili uyarıyı yapıyor, sonra randevu veriyor.


  • malheiros  (02.03.24 13:03:27 ~ 13:03:48) 
yapılmıyor


  • paintov  (02.03.24 15:17:34) 
Araba borçlu der yapmaz, ama bu tahminim tabi


  • basond  (02.03.24 15:28:05) 
Yapılmıyor+1 kesin bilgi,paşa paşa ödedim.


  • duptıs  (02.03.24 15:31:47) 
Yapılmıyor. Başıma şöyle geldi: randevu aldığımda borcum yoktu. Sonra o ara borca düştü mtv, muayeneye gittiğimde borcunuzu ödemeden yapamayız dediler.


  • andy kaufman  (02.03.24 22:53:38) 
[]

aramızda kimyager var mı?

eğer varsa özelden bir soru sorabilir miyim?




 
1 ... • ... • 153 • ... 8312   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.