Ekşi Duyuru

Cambly ile ingilizce öğrenemezsiniz ama dil öğrenmek için önemli olan konuşma pratiklerini yapabilirsiniz.

Buradaki eğitmenler size grammar vs öğretemez programları öyle değil ama konuşma pratiği de önemlidir.

Tabii temel seviye de olsa biraz ingilizce biliyor olmanız gerekiyor verimli kullanabilmek için.

Ben açıkcası biraz pahalı buluyorum.

Alternatif olarak preply'e de bakabilirsiniz. Burada birebir dersler de var. Bir de hocalar sizinle birlikte bir rutin oluşturuyor.

Amazon US'den ucuz Gshock modellerine bakın bence, ucuzlar genelde ufak da oluyor.

deadline hollywood youtube kanalı güzel section halinde her ödülü ayrı video yapmış backstagelerde dahil. videolar 5-7 dakikalık

Valla ailemin iyi bir muhitte eski bir apartmanda dairesi var. Ama bir turlu gelmedi o muteahhitler, kentsel donusum bize. 4 katli ufak bir apartman. Fazla kazanci yok kurtarmiyor belli ki rantsal donusum dedikleri dogru. Bir de evsahipleri de istekli degil yani, bugun teklif gelse, her sey hazir olsa da ne gerek var, bizim bina saglam diye hatta rusvet teklif edip binaya saglam raporu aldiracak tipler. Sagda solda da ornekler var, sozde muteahhit almis, bina yikilmis ama 5 senedir hala yenisi yapilmamis insanlar magdur falan. Bu donusum sureci epey sancili bir surec. Bir de eli kulaginda denilen depreme o eski binada yakalanma olayi var. Hem eski ustune 99 depremi oncesi gevsek yonetmeliklerden dolayi 99% curuktur zaten o bina.

Şehir dışı derken şehrin dış bölgeleri sanıyorum.

Bu bölgelerin yıllar içinde ekonomik olarak değerlenme ihtimali şehir merkezine göre daha hızlı ve yüksek olabilir. Şehir merkezi zaten değerine ulaşmıştır. Ama kenardaki mahalleler geliştikçe fiyatını artırır.

Mesela şehir içinde zaten her türlü altyapı vardır. O yüzden ev fiyatları enflasyon oranında artar genelde. Ama şehir dışında kenar mahallelerde yerleşim başlayınca bölgeye bir üniversite, bir şirket merkezi, bir banka yapılır. Ya da hastane gelir oraya, cafeler açılır. Fiyat anında katlanır.

Ama gelişmeyebilir de. Yıllarca buralar değerlenecek diye bekleyen çok mahalle de var. Ya da mahalle negatif gelişime gidebilir.

Mesela istanbul'da çekmeköy'de 10 yıl önce ev alanlar şu an bölge kalkındığı için çok mutlu ve karda. Esenyurt beylikdüzü taraflarında da aynı beklenti vardı. Ama o bölge göçmen nüfusun yoğunlaştığı bir bölge olunca bölgenin ekonomik değeri o kadar hızlı yükselmedi.

Bu durumda kentsel dönüşüm niyetiyle merkezde ev almak mantıklı görünebilir tabii. Ev yenilenip değer kazanıyor.

Ama bunun riskleri de var.

Öncelikle şehir merkezinde ev demek zamanında satın almış yaşı büyük insanlar demek. Yani o bölgedeki mülk sahipleri büyük oranda yaşlıdır. Haliyle anlaşmak kolay olmayabilir. Böyle bir yerimiz var. Senelerdir kentsel dönüşüme girsin mi girmesin mi diye tartışılıyor. İtiraz edenler de yaşlılar genelde.

İkinci konu şehir merkezinde kentsel dönüşüm o kadar kolay olmuyor. Çünkü alanlar çok sıkışık, haliyle çoğu bölgede inşaat şirketinin 2-3 binayı aynı anda alması gerekiyor. Bu kadar insanla anlaşmak da kolay olmuyor.

Yeni yönetmelikler gereği binaların komşu binalara yaklaşma mesafeleri farklılaştı. Yani binanın küçülme ihtimali yüksek. O yüzden metrekare kaybı olabilir projeye göre. Bu da binanız yenilense bile metrekare kaybı yüzünden evin metrekare değeri artsa bile, metrekareniz azalacağı için o karı elde edememe riski de var.

Bir de bazı bölgelerde maliyetler kurtarmıyor. O zaman da bir ev parası daha ödüyorsunuz inşaat şirketlerine.

Son olarak siz kentsel dönüşüm beklerken o bölge rezerv alan ilan edilebilir. O zaman bir sürü bürokrası ve maliyetle uğraşırsınız.

Özetle gayrimenkul işi her zaman şans:) İkisinin de kendine göre avantajı dezavantajı var.

bildiğim kadarıyla müteahhitler kar etmek için evini küçültüp daha fazla daire çıkarmaya çalışıyor. ayrıca neredeyse bir ev masrafı kadar da para istiyor.

Vallaha karşı apartman vardı bir tane, müteahhite verildi. Sonra müteahhit battı. O yıllarda devletin kira yardımı falan da bitti.
Orada yaşayan bir aile vardi. Baba bu dönemde artık stresten sıkıntıdan kanser oldu öldü. En az 6-7 yıl oldu, evler hala yapılmadı.

O yüzden bu olay böyle masallardaki gibi geçmiyor. Başka yerlerde de m2 düşüyor ve üstüne ciddi para da istiyorlar.

Sevabina yikip yenisini yapmiyorlar hocam iyi muhitse ustune ciddi para istiyorlar. Ben de o yuzden stres oluyorum hatta bizim bina bu islere girisirse ekstra parayi nerden bulurum diye.

ilk baslarda neredeyse sevabina yikilip yapildigi donem oldu onda da iki uc daire muteahhit aliyordu yetiyordu ama artik yok. istenen para da kucuk sehirde daire parasina tekabul ediyor bu yuzden kenarda parasi olmayan ev sahipleri donusume vermek istemiyor. aksi halde yikim gerceklesiyor ama yeni bina yapilamiyor vs. onceden sizin gibi dusunurdum ama su an donusum isleri maliyeti iyi hesaplamak lazim. paran varsa yatirim amacli makul olabilir fakat diger apt sakinlerinin onaylamasi ve belli bir meblag odemesi gerektigini hatirlatmak istedim

Ne açıdan mantıklı mı? Fiyat olarak mı yatırım için mi? Yaşamak için mi?
Eğer yatırım için ise yeni eski farketmez lokasyon önemlidir şehir dışındaki yeni evin bulunduğu lokasyon değerli olabilir şehir içindeki evin bulunduğu yerde değersiz olabilir mesela yerine göre değişir. Yıkıma gidecek bina anlaşmaya bağlı olarak ya malikler üzerine para öder ya da arsa payı bağlı olarak müteahhit kendisine projeden dükkan/daire çıkarır bedelsiz bir biçimde bina dönüştürülür hatta bazı yerlerde arsa degerli veya payı fazla ise müteahhitler üzerine para ödüyorlar. Eger dönüşüme gidecek bir daire düşünüyorsanız seçimden sonra dönüşüm için ciddi teşvikler gelecek

www.kvkk.gov.tr

Benim bildiğim göz damlaları genelde açıldıktan 1-2 hafta içinde bitmesi gerekiyor zaten. Üstünde yazıyordu hatta diye hatırlıyorum.

@pianeta, bendeki tüpler tek kullanımlık olduğu için açık kalma sorunu yok. kullanıncaya kadar kapalı oluyorlar zaten.

İki ay önce gözlerinden ameliyat olmuş, bir sürü göz damlasıyla içli dışlı olmuş biri olarak söylüyorum.

Hocam, hap olsa yut gitsin derdim de göz olayı başka bir şeye benzemiyor. Aman diyeyim. At çöpe gitsin.

Ben yanlislikla tarihi gecmis tek tup damlalar kullandim öyle iki kez, gozlerimi yakip acitmisti. Direkt cope atin tarih gectiyse.

taksim öldü, maalesef

zaten istiklal i bir turlayın göreceksiniz.

canlı müzik artık kadıköy taraflarında daha çok. yine bence önceden bir bakıp bir yer seçmeniz iyi olur.

Rock/metal seviyorsanız dorock heavy metal club iyidir. Nevizade tarafında.

gizli bahcede dj cikiyor

Canlı müzikte James Joyce, seviyorsanız Nardis Jazz, metal müzik için Dorock Heavy Metal
Yemekte NaN,
Pub'da Kuledibindeki Tower Pub, Narmanlı içindeki Celtic, Varuna, Cihangir'de Kaktüs
Dans için Corridor, Novo

Benzemiyor bence

30 derece yetiyor diyorlar, hepsini öyle yıkıyorum, kısa sürüyor.

bende de 7101 ml var uzun sürüyor evet. öyle yapmışlar

Öyle yapmışlar maalesef değiştirilecek bir şey değil.

Gömlek programı diye bir mod olması lazım, o daha kısa sürer. Altus da 30dk bence pek yıkayamıyor, Arçelik’te 30dk kullanmıştım daha iyiydi.

Carrefour, macro ve migroslarda kavanozda enginar satiliyor manav tarafinda, onlar guzel tavsiye ederim.

istiklal caddesinden aşağı salın. tünel, galata, karaköy, eminönü, sirkeci, sultanahmet, beyazıt, kapalıçarşı, süleymaniye. buraları gezin. zaten yorulursunuz

Bulgur Palas çok güzel olmuş. Yeni açıldı.

Topkapı sarayı, Arkeoloji müzesi, Ayasofya-i Kebir camii, Ayasofya müzesi, Sultanahmet camii, Sultanahmet meydanı, Türk İslam Eserleri müzesi, Yerebatan sarnıcı, Çemberlitaş, Harbiye Askeri müze, Denizcilik müzesi, Rıdvan Çelikel Arkeoloji Müzesi, Gülhane parkı, Galata kulesi, Rahmi Koç müzesi, Dolmabahçe sarayı, Kapalıçarşı, Beylerbeyi sarayı, Ortaköy, Çamlıca tepesi, Çamlıca TV kulesi, Çamlıca camii, Yoros kalesi, Anadolu kavağı, Anadolu Hisarı, Rumeli Hisarı, Ağva, şile, adalar, Sadberk hanım müzesi, Atatürk kültür merkezi, yıldız parkı, Maçka parkı, Rami kütüphanesi, istiklal caddesi, Bahariye caddesi, Üsküdar, kız kulesi, Kadıköy, Bağdat caddesi, Pierre loti, Balat, Eminönü, Ortaköy, Kuzguncuk...

eminonunde rumeli kavagina bogaz hatti var besiktasa falan da ugruyor uzun surer ama hava guzelse harika bir hat rumeri kavagi ve feneri de guzel

Smoke on the water sezdim biraz ama tam olmamış.

Godfather theme'e de benziyor ama degil tabii ki

Face'de yeşil pasaportlu gezginler diye bir grup var. Bütün paylaşımlar bu tip gezilerdeki anlık tecrübelere ilişkin. Tavsiye ederim, üye ol.

Örneğin dün öğrendiklerim.
Yeşil sigorta gerekiyormuş.
Kasko sigortasına yurtdışı kolhozu gerekiyormuş.
Sürücü belgesi şartmış, sürücü belgesi tanımlanmış kimlik belgesi yeterli değilmiş.

Galatasarayı tutarım da maç falan bakmam.
Futbolla uyutulduğumuzu düşünüyorum. Yıllardır da uzağım.
Kulüpler nasıl hala zarar/borç açıklar aklım almıyor.

Biri diğerine gol atmış... bana ne? Değil mi ama?

abonelik, üyelik gibi sorunlarım olmadığından bu hususta zaman ve para tasarrufum oldukça var.

90lı yıllarda lig maçları serbest izlenebiliyordu.
bakıldı ki bu işte büyük kâr var yayın ihalesi hususu ortaya çıktı. Buna eleştirilerden biri de "halkın haber alma özgürlüğü kısıtlanamaz" ilkesinin ihlal edildiğiydi ama çok önemsenmedi.
Kanal şifrelemeyle, zorunlu üyeliklerle vs. daha çekici hale getirildi.
2000lerin başlarındaydı sanırım bir maç yayını ihalesini canlı izlemiştim.
Adları,diğer bilinen kanallara göre pek duyulmamış kanallar açık arttırma usülü dolar üstünden büyük tekliferle ihaleyi almaya çalışıyorlardı. Bir kanalın temsilcileri arttırmada oldukça hırslı çıkınca, ihalede rakip bir kanalın temsilcisi oturumu yönetenlere:
- bu kanalın bazı bölgelerde çekmediğini (veya yayın yapmadığını)..
ileri sürüp ihaleyi almalarına engel olmak istemişti ama hatırladığım kadarıyla buna rağmen diğer kanal ihaleyi hırs ve kararlılıkla almıştı.

Face veya bulabilirseniz whatsApp grupları üstünden satın, ikinci el kitap alan satan yerler ve sahaflarla bakın.

Kitap herkese hediye edilmiyor doğru.Hediye edeceğiniz de kitabın konusuna yakın işi olan birileri olmalı öncelikle.

@diyecevaplandı Elimde sosyoloji, psikoloji, edebiyat çalışanların işini görebilecek kurgu dışı kitaplar var. İhtiyacı olana uygun fiyata gitsin istiyorum.

@yarmasimo
face grupları öne çıkıyor burada.

Daha geçen günlerde face grubu üstünden kitaplarımı aldım.
satıcı komisyona takılıyorken
ben de alıcı olarak 100tlye aldığım kitaplara 84 TL kargo tutarı verdim.
Tamam maliyetler arttı ama bu kadar tutması imkansız.
öyle büyük hacimli bir kargo da değildi.

Facebook sistemi üzerinden mi satıyorsunuz, komisyon alan bir uygulamama mı var orada? Kargo fiyatlarını düşünüp uygun tutmaya çalışıyorum fiyatları. Ptt kargo yüzünden artık kitap göndermenin de ucuz yolu kalmadı. Çok da uğraşmak istemiyorum. Ölücülerin değil ihtiyacı olanların almasını istiyorum sadece. Bu yüzden çok ucuza satmak istemiyorum.

burada liste ile paylaşılıp satılan arşivler gördüm. siz de listesini yazarsanız isteklilerin kitaplara erişimi açısında kolay olur.

bazı sahaflar düzenli olarak sizin gibi insanlardan kitap alıp mezatla diğer kişilere satıyorlar. bu şekilde ilgili olan kişiye de ulaşmış oluyor. orada da bir komisyon var tabii ama yüksek bişey değil. benim de öyle satmışlığım var ama uzun zaman oldu, o yüzden komisyon oranını bilmiyorum. mesela gezegen sahaf her haftasonu 2 gün düzenli olarak youtube'dan böyle satışlar yapıyor. istersen iletişim için bilgi de verebilirim.

@yarmasimo
ben facede alıcıyım daha çok.
güven esaslı alış veriş yapıyorum.
paranın uçma riski var tabi.
Ama bir kaç yüz lira için tanınmış bir satıcı bunları kolay kolay yapmaz.

Satıcıların ilanları altındaki yorumlarına referanslarına bakıyorum. Hepsi bu.

Gardrops komisyonları daha uygun dolap. göre

apple tv'niz yoksa yapamazsiniz (cihaz olan apple tv)

Siparişle olmaz. Plastikte önce kalıp gerekir ki, bir ürün için makine yapmak gerekir gibi bir şey.

Bir marangoza duralitten yaptırabilirsin
veya Polipropilen oluklu levha alıp elinden iş geliyorsa kendin yapabilirsin.

Ancak büyüğünü istediğine göre çok kitap koyacaksın ki, saydıklarım çok taşıyıcı olmaz.

Bir marangoz bulup suntalamdan veya mdf den yaptırman en güzeli.

Gerek yok. Uygun ebatta bir karton kutuyu süsleyin içini bölmelere ayırın çok daha ekonomik olur.

Hatta ayarlayabilirseniz kitabı kutunun içinden aldığınız anda
geceye uygun sarı tonlarda minik bir led tarzı ışık düzeneği de yapılabilir.

nereden bulunur onu bilmiyorum ama kendiniz kartondan yapmaya karar verirseniz alçı yöntemi ile de yapabilirsiniz. hem sağlam olur hem amatör görünmez. diy plaster shelf yazınca bir sürü örnek çıkar.

bir ara heves edip şundan yaptım.
tr.pinterest.com
normalde kartonların arasını doldurmaya gerek demişler ama ben rafa kitap da koyarım diye süngerle doldurmuştum. aklınızda olsun.

multi oldugu icin ok.

180 gün kuralı d tipi vizelerde geçerli değil diye biliyorum doğru mu?

Çok teşekkürler

Oturum süreçlerinde bazı farklılıklar olabiliyor.
Bunu iyi teyit edin.

Oturum işlemleri sürerken oturum kartınız gelene kadar vize bölgesi dışına çıkmanız yeniden vize almanızı gerektirebilir.

Oturum iznine başvurmanız oturum izni çıkacağı manasına gelmiyor maalesef göçmen idaresi için. O yüzden kart gelmeden giriş çıkışlarda sorun yaşatabiliyorlar.

vizen olduğu için zaten sorun olmaz bir de oturma izni başvurusundan sonra verdikleri ricevuta ile türkiye italya arası her zaman (aktarma olmadan olması gerek ama sanırım) gidip gelebilirsin.

Ay la vie est belle su dünyada kokladigim en kötü şey olabilir, baş ağrıtıyor; geçen gün biri "prenses parfümü ben çok seviyorum" dedi. Bence olsa olsa platin saçlı, dolgu dudaklı abla parfümü.


Bvlgari'nin Omnia serisi var, ben yıllardır Omnia crystalline ve coral kullanırım. Bir de Cacharel Noa. Özellikle Bvlgari'ler herkeste duyacağınız kokular değiller. Bu parfümlerin genel hissiyatı da "temiz ve ferah". Kaliciliklari da çok güzel.

Bir de Chloé naturel var. O da güzeldir. Çiçek bahçesi gibi kokar.

anneyse chanel 5 ya da ephium.
biraz kokoş biraz rüküş olursa çok güzel yakışıyor. anam kullanıyo bunları, ben bayılıyorum.

Bvlgari haric fraise +1
O da bvlgari hakkinda fikrim yok yani ondan.
Ben noa'ciyim ama bu noa kimisinde kalici oluyormus ben de hic kalmaz. Ama bazen yastigima sikiyorum yatmadan. Harika bi sey. Belki sende kalici olur. Migrenimimi tetiklemeyen bi parfum. Dkny pembe elma da (fresh blossomdi galiba ) bas agrisi yapmiyor bende. O da guzel. Bi ara cok ucuz oluyordu aliyordum rossmandan rastladikca. Hic kalici degil. Artik para vermem acikcasi elmaya.

Nomad miydi neydi chloenin galiba onu da begenmistim ama hic almadim.

Wood sage and sea salt da hic denemedigim ama denesem severim diye hissettigim bi sey.

erty_ksk kendime anneye değil.

su an polvo kullaniyorum butik urun. daha once cheap and chic ve paradoxeu seviyordum hala iyi geliyor

dolce gaban light blue, ferah ama limonu biraz sivri.
bvlgari rose goldea, bildigin gul kokusu, ferah, cokta guzel ama hediye gelmeseydi almazdim cunku gul suyu kokusuna para veriyormus gibi hissederdim.
yves rocher naturelle osmanthus, ferah, bunun kokusu bana hic gelmiyordu ama soran cok kisi oldu.

ilan numarası paylaşırsanız daha doğru tesbitler yapılabilir.

ama şunu söyleyeyim piyasa çok düşük, aracın kasko değeri civarı bir fiyat ideal oluyor. sahibindende ilan fiyatları hala yüksek olduğun için ortalama fiyat ordan çıkıyor ve yanıltıcı oluyor

ortalama değil, sarı sitenin arabaya göre değişmekle birlikte daha daha altına koymalısınız.

Sari sitenin fiyat ort. ornegin 100 birimse siz bir tik asagi 95 birim gibi yazin ki one cikin. Doping de alabilirsiniz ekstra olarak.

Kisilerin ulasmasi icin de mesaj ve maskeli numara (0850) secebilirsiniz.

Boyanan yerlerin oncesi fotolarini da koyabilirsiniz, boyali araclara karsi bi dusunce olabiliyor

bu ara piyasa gerçekten durgun

1. piyasa gerçekten durgun.
2. bahsettiğiniz araçtan çok fazla satılık ilanı varsa sizinki arada kaynıyor olabilir.
3. fotoğraflar ve açıklama kısmı yetersiz kalmış olabilir. ben öyle ilan görünce direk geçiyorum mesela.
4. numara olmaması sorun değil insanlar uygulama üzerinden mesaj atmaya alıştı zaten.

piyasa durgun değil, şubat gibi bir ayda 106bin araç satılmış. şaka değil evet 29 günde ve şubat ayında 106k araç. 2019 yılında 12 ayda 450k civarı araç satılmıştı. piyasa durgun diyenler 5 kere düşünsün.

ülkeye deli gibi sıfır araç giriyor. 2-3 yaşındaki araçlar %15-20 sıfırının altında olmalı. 10 yaşındakiler yarı yarıya min olmadığı sürece artık satılamayacak. kabullenmiyor kimse ama gerçek bu.

Fiyattan dolayıdır. Sarı sitedeki değerleme ilanlarda yazılan ortalama fiyat baz alınarak yapılıyor fakat ilanlardaki fiyatlar satış fiyatının üstünde oluyor genelde.

avatar is back'in yazdıklarına katılıyorum.

En düşük fiyata yakın bir fiyat yazmadığınız sürece size sıra gelmez.

Araç değiştirecekseniz acele etmenizde fayda var.

Galerilerle görüşüp, bir fiyat alın. 40-50 bin TL kadar aşağı sizi kurtarıyorsa satın. Seçimden sonra dolar bazında çok daha fazla kaybınız olabilir.

Sıfır araç almak istiyorsanız, alacağınız yere bir sorun. Takas olarak onlar alabilirler.

31 mart'tan sonra işlem yaparsanız, terste yakalanabilirsiniz. Parayı alırsınız, ertesi gün yeni araba alana kadar dolar uçar.


.

Telefon numaranızı paylaşmamanız etkili, ben ciddiye çok almam öyle araba ilanını, ciddi alıcı doğrudan aramak ister.
3 Favori fiyatınızın çok uygun olmadığını gösteriyor gibi,
İllanda kullanılan fotoğraflara dikkat edin, arabayı yıkatıp düzgün bir yerde iyi ışıkta güzel fotoğraflarla koyun.

Piyasa aracına ve fiyatına göre durgun. Aracına göre derken model kastediyorum, bazı model araçların örneğin Qashqai binlerce ilanı var bazılarının 100-200. Diğeri de fiyatına göre durgun, sahibinden'den satılanların çoğu acelesi olmayan, araç vs almayacak olanlardan oluşuyor dolayısıyla fiyatı beklerim, yeri gelir artırırım diye bakanlar. Araç almayı düşünenler ve acelesi olanlar zaten ilanda beklemektense uyguna verip satmayı düşünüyor.

Bir arkadaşım geçen hafta 1 gün içinde aracını satıp aceleyle beğendiği başka bir aracı aldı. İlana uygun fiyata koymasına rağmen Qashqai gibi bir model olması nedeniyle 1 hafta sürede 15 favori 3 mesajlaşan olmuştu. Arabam com'un trink sat'ına piyasanın %7-10 altı gibi bir rakama sattı. Çok aceleniz beğendiğiniz araba varsa bence düşünülebilir. Satış yaparken başka birisi 3 aydır aracının ilanda olduğunu Aralık ayı başında 950 bin TL fiyat teklif edildiğini ve kabul etmediğini ancak 3 ay sonra trink sat'a 1 milyon TL'ye sattığını söylemiş. 3 ayda zaten reel olarak zararda almayı düşündüğü araç 500 bin zamlanmış.

en güzeli ankara/kızılay gibi yerlerdeki dövizciler.

Teşekkürler. Fiziksel harici olsa daha iyi olabilir benim için, saklama problemi var.

fiziksel harici niye olsun ki? dovizciden alip bankaya koyuver iste. saklama yok.

@hot potato
Banka kasası kiralamaktan mi bahsediyoruz yoksa dovizciden alıp vadesiz döviz hesabında dolar tutmaktan mı? Kasa maliyetini de düşünerek fizikiyi düşünmek istememiştim ama vadesiz hesap da çok aklıma gelmedi, çekerken makas olabilir diye?

En guzel dovizciler +1, Vadesiz hesaba yatirmak. Cekerken dolar cekip gidip elden bozdurdugunuzda makas sorunu olmuyor.

hocam git tebde iş bankasında ya da hangi banka varsa elinde ondan döviz hesabı aç. Dövizi aldıktan sonra lazım olunca bankaya gidip 1000 usd çekmek istiyorum dediğinde sana çıkarıp dolar veriyor zaten?

Yani gram altın gibi makastan gol yemiyorsunuz. Hoş gram altını da kuveyt türkten alırsan fiziki olarak teslim alabilyorsun ( gram başı ufak bir komisyon ödeyerek).

valla bence en mantıklısı bir kripto hesabından usdt almak. istediğiniz saat bozarsınız alırsınız ve bankaların saçmalıklarıyla muhatap olmak zorunda kalmazsınız.

Yerli implant kullanan biri olarak tavsiye ederim. Piyasada bu konuda çok yanlış bilgiler var ithal implantların kar marjı yüksek olduğu için ticari bakan bir çok hekim tavsiye etmiyor fakat çoğu teknik olarak bilgi sahibi değil firmaların pazarlamacılarının ürünü pazarladığı kadar bilgiye sahipler. Yerli implantlar aynı hammadde ile aynı trknoloji ile üretiliyor ve piyasa FDA onaylı 20 yoldan fazla sure klinik olarak kanıtlanmış bir çok yerli implant var ithaller ile aralarında çok fazla fiyat farkı var. Ayrıca bir çok üniversite kliniğide yerli implant kullanıyor.

32 bin kayıt ücretini ekleyince TR ile aynı paralara geliyor gibi FAKAT amaç sadece kamera olarak kullanmaksa, kaydetmeden kullanılacak 13-14 pro'lar bile harika iş görür bence.

Bu arada, iphonelar da hdr çekip akıllı işleme yapıyor ve görüntüyü daha iyi hale getiriyor fakat mümkün olduğunca doğal yapıyor. Samsung S23 kullanıyorum, samsung genel olarak çok güzel görünen ama detaya baktığında baya kötü görüntüler ortaya çıkarıyor. İşlerken kaybettiği bir sürü detay oluyor.(gerçi artık raw çekme özelliği de var ama neyse)

Olumsuz düşünüyorum.

iphone alip turkiye'de sadece ipad gibi kullanmak yerine direkt fotograf makinesi alinir o paraya. tabi onun kullanmasi karisik diyorsan bilemiycem.

tüm Türkiye. sadece köy evleri gibi birkaç istisna vardı.

geçen hafta bi kaç banka gezdim %12 veriyorlar oda exper değerinden

Türkiye'de artık oturmayacaksanız, ev alınmaz. Hele yatırım için hiç alınmaz.


.

bu konuyu ben de etrafıma sordum. aldığım cevaplar:

1- microsoft visio
2- draw.io

25k

yaşlı iseler çok giyim kuşam, kuaför vs masrafları olmaz. gezmeyi de sevmiyorlarsa bence 20k rahat yeterli olur.

10k yla bile geçinirler. bu yaştan sonra sebze ağırlıklı beslenmeliler zaten. et haftada 2 kere tavukta 1 kere yeter. haftada 3 kez bakliyat 1 kez de hamur yeseler geri kalan günde mevsim sebze yemeği. ve ara öğün olarak meyve mevsiminde yetişen. ve isteğe bağlı türk kahvesi. biz yaşlımıza böyle bakıyoruz. yemek masrafları bizden. maaşının belli kısmını bakan kişiye veriyoruz.

ama sürekli kullandığı ilacı varsa sürekli özel doktora gitmeleri gerekse masraf artar tabi.

Aidat 4k ilaç vs 2k
10 k gıdaya ucu ucuna yeter, 15 k da olabilir
Gündelikçi ayda bi kere gelse 2k
Evden ayda 1 kere çıkıp taksiye binse 1k
20 ila 25 k

benimkiler 25k yetiyor diyor ama buyuk sehirde yasamiyorlar, kasaba hayati..
yemek alisverisi pazardan, kirmizi et az.

Oynayalı çok oldu ama rastgele duvarlara vur bir kaç kütük kırılıp açılacak ordan git sonra tamir eder kapıyı da düzenlersin

@avatar. olmuyor hocam. köşelere vurunca klübe tamamen yıkılıyor sadece. odunlar da kayboluyor. diğer yerler tık demiyor

Benim adresime ptt ile15 gün sonra ceza tebligatı gönderdiler. E devlete baktım ceza yoktu
Neyse unuttum ödemeyi. 3 ay sonra hatırladım. Yine baktım e devlete yine ceza yoktu
Sonra 7,8 ay sonra tekrar baktığımda e devlette görünüyordu. Yani e devlette epey geç görünüyor

radara girdiğimi farkettikten 3 dakika sonra mail gelmişti. ynai e-devlet'e düşmüştü

Bazen düşmüyor. Aylar sonra düşen de oluyor.

Fazla kısım maaş gibi vergilendirilir. SGK, gelir vergisi ve damga vergisi kesilir.

sag ol @gabe h coud

Değilsiniz, plakasını alıp şikayet edin. Ben çocuğu uyutmaya çalıştığımız dönem adamı yakalayıp tehdit ettim ama doğrusu vu değil tabii ki, çevre bakanlığına da gürültüden şikayet edebilirsiniz.

@dissendium. Yasak haberi 2017'den, bu yasak iptal edilmiş olmaz degil mi? Böyle bir yasak varsa yıllardır bu adamlar bu sütü nasıl satabiliyorlar. 1 kişi bile şikayet etmemiş olamaz, anlayamadım.

Gayet de 1 kişi bile şikayet etmeyebiliyor.

Bilmem kaç tane apartmanın olduğu yerde hayvanın biri her cumartesi, eğer kafası yeterince iyiyse hafta içi de gece boyunca yüksek ses müzik açıyor bir kişi bile lan bi uyutmadınız demediği gibi polisi de aramıyor.

Bazısı da arasam ne olacak zaten gelmeyecekler bıkkınlığında oluyor haksız değiller ama şikayet mekanizmasını canlı tutmak gerektiğini düşünüyorum.

bostanlı bitte
bostanlı burger street

Sütçiçeğinde bademli kazandibi
Hisarönü şambalicisinde kaymaklı şambali
kokoreçci baki ustada atom
Hisarönü söğüşcüsünde söğüş
Opsarda döner
Midyeci zeki ustada midye dolma
Dostlar fırınında Boyoz,yumurta, bergama tulumu
Metro balık pişiricisinde sardalya
Kardeşler büfede dilli yumurtalı kaşarlı sandoviç

Doğan kaymaklı kaymağa doyarak tatlı yenir.

Arpege sadece İzmir'in değil tr'nin en iyi pastanelerinden biri. Klasik usul bir pastane değil tabii, aradığın şey muhallebi kurabiye vs ise sana gelmez ama İzmir'de tatlı dedin mi adı geçmesi lazım.

Yaş pasta veya dondurmasıyla Bravo Patisserie'yi
Mersinli Ciğerci Apo'yu
Can mantı evini veya Ebruli mantıyı da es geçmemek lazım.

Beymen'e ya da bir tık daha uygun olsun dersen Network'e git, satış danışmanları sana güzel bir tarz yaparlar. İki markanın da satışçıları çok iyi.

smart casual yazıp çıkan kombilerden kendine göre 5 tane yapıyorsun :)

Güvenli otel seçip eşyaları otelde bırak. Yanında para minimal taşı.

Eskiden boyna asılan cüzdanlar vardı, hala vardır muhtemelen

Yanında taşımak komple riskli. Bir şekilde anlarlarsa bıçaklayıp alırlar gerekirse.

@ferenc Genelde öyle yapıyorum ama telefon lazım oluyor harita için.

genelde bir cebi fermuarli kargo sort/pantolon giyerim. gunluk cikarken yanimda pasaport tasimam. sadece bir kimlik, toplu tasima karti (varsa) ve bir kredi karti. o kredi karti calinirsa veya bloke olursa otelde baska kart olur yedek. nakit kullanmadim uzun suredir.

kredi kartina da dikkat et.
bozuk para cantasi kullaniyorum, cuzdandan ayri.
bijuteri bile taki takmiyorum.
telefonu elinde tutma, lazim olunca durup bak geri cantana koy, cunku insanin bosluguna geliyor.

Cüzdan ve telefonu ön ceplerde taşıyıp arka cepleri boş bırakın.

Venge restoran, Levent

Önder Ocakbaşı
Alef Ocakbaşı

Ali ocakbasi suadiye guzel, manzara da var. Alef de guzel, daha normal ama eli yuzu duzgun mekan, etler iyi. Payyar ve yako da onerildi ama ben denemedim. Venge'yi onermem, ben begenmedim mafyatik bir ortam vardi, etler de cok iyi degildi.

öncelikle noddle değil noodle :)

neden yenmesin, böyle bir kanı mı var? noodle'ın makarnadan zararlı olduğunu ilk defa duyuyorum. pirinç unundan yapılan ince noodle'lar neyse de buğday unundan yapılan düz noodle'ın makarnadan bir farkı yok.

hem de nasıl yenir

msg'nin zararlı olduğuna dair bir kanı var, aksini iddia edenler de var, çok tartışmalı bir katkı maddesi.

yani hazır paketlileri ben hiçbir yemekte yemem ama bir restoranda falan rameni, yakisobayı, udonu gömerim tabii. ya da bir kiosktan aldığın noodle'ı. neden yenmesin ki?

ayrıca biryazgünü +1 demek istiyorum. msg'siz yemekleri yok japonların. adamların nüfusu 130 milyon.

Siz noodle ile indomie’yi karıştırıyorsunuz. Yav bu knorr çok zararlı deyyola çorba içmeyelim demek gibi bir şey.

Konu msg’de değil. Normal bi baharat msg. Zararlı denilen o ufak poşette olan katkı maddeli tozlar

Instant noodle ultra proses food kategorisinde. Ultra proses food'larin obezite, tansiyon, kalp krizi, kanser, diyabet riskini artirdigina dair binlerce makale var. Tozu zararli, kendisi zararsiz diye de bir sey yok, raf omru olsun, hizli hazirlansin, damaga cekici gelsin diye zaten yapisinda oynama yapiliyor, tatlandirici, koruyucu bin turlu sey basiyorlar, ultra proses food'larin hepsine

salona kendi özel aracımla veya yürüyerek gidiyorsam direkt spor kıyafetleri ile giderim. spor çıkışı evime gideceksem hiç üzerimi değiştirmeden arabaya atlar veya yürür, duşumu evde alırım. eve değil de işe veya başka bir yere gideceksem spor salonunda duş alırım. eve gideceksem ama toplu taşıma kullanacaksam yine duşumu spor salonunda alırım.
özet olarak terlediysem duş almadan güne devam etmem ve temiz kıyafetlerimi de kirletmem. duşu nerede alacağım ulaşım seçeneklerim ve spor sonrası planlarım ile alakalı.
genel algoritmam bu şekilde.

Sauna ve buhar odası yapmadığımda temiz atlet ile kıyafet girer, öyle evime giderdim. Zaten yaya dönüyordum. Daha kolay oluyor.

duman'ın pek alakası yok ama çilekeş'in etkilendiği grupların başında deftones geliyor zaten, o havayı alman normal.

hala varlar. renkli ve kokulu.

@konusma ben konusuyorum, nerde var hangi markette gördün?

Siyah rengi de dahil hala var.

mesela: www.trendyol.com

Arabanın çakmak girişini 220v haline getiren çeviriciler var. Bi kaç kez lazım oldu kullandım. İşe yarıyor. Ama çeviri aygıttan garip bir ses geliyor çalışırken. O yüzden mecbur kalmadıkça kullanmıyorum.

Çakmak yerine doğrudan sigortaya bağlamanın tehlikesi olur mu bilmiyorum

anker 737 diye bir powerbank var araçta işinizi görür. 24bin mah kapasitesi ve 140w çözümü var.

sürekli araçta yaşıyorsanız başka çözümlere bakmak gerek.

Güncelleme:

inverter pratik gelmedi, powerbank fiyatıda hayli yüksek olunca.

Ugreen Type-C PD USB 69W Araç İçi 3 Portlu Hızlı Şarj Cihazı alarak, sorunu çözdüm. Teşekkür ederim.

backgroundunuz nedir ve hangi konuda networkünüz var o önemli.

mesela japonya'da işçilik pahalı olduğu için türk bir firma ile anlaşıp işlemesi zor ürünleri tr'de ürettirip japon firmaya göndertebilirsiniz. tr'de çok az japonca bilen olduğu için sürekli bir iş olabilir. hacme göre de danışmanlık kesersiniz.

Bir ölçeği 130 kalori miydi onun? Kaloriyi ve makroları dengeleyebiliyorsan gün sonunda, olur tabi. Niye olmasın?

@mirket

böyle kalorisiz şekersiz bi ürün yok mudur hocam

Kalorisiz protein tozu nasıl olacak? Bir gr protein 4 kalori zaten.
Şekersiz bulursunuz da tuzlu olur fiyati. Buna ek olarak tatlandırıcı var neredeyse hepsinde.

Zararı? Çok önemli bir etkisi olmaz. Ortada kanıt da yok zaten.
Olur mu? Vallaha olmaz. Sürdürülebilir değil. Ek olarak sütsüz şekilde iğrenç bir tada sahip. E süt koydunuz protein koydunuz zaten iyi bir kalori oluyor. Ve genelde çok büyük bir kısmında tad baya yapay, ondan begenmezseniz insan bikabiliyor.

Hayır

çok az miktarda dokerım birbirine yapısmasın diye ozellıkle kalitesiz markalarda cok faydalı oluyor olcek vermek gerekirse bir tatlı kasıgı kadar

suyuna salça soğan vs eklediysem ve suyunu iyice emecek şekilde hazırladıysam yağ da tuz da dökerim.

geçen yanlışlıkla döktüm sonra elleşmedim. yapış yapış olmayışlarını beğendim sonra, şimdi döküyorum hep.

Evet

annem döker. ben dökmem. çünkü biliyorum ki makarnanın yapışmasını engelleyen zaten makarnaya hiç değmeden su üstünde kalacak olan yağ değil, akdeniz tadında hazırladığımız tuzlu sudur.
makarna piştikten sonra yağlama işini de koyacağım sosa göre yaparım. sosun makarnanın üstüne yapışmasını istiyorsam yağlamam.

hayır. sadece tuz. yapışmıyor ki, yapışsa bile soslarken ayrılıyor o makarnalar.

hayır

Hayir, hic bir zaman yapistiklarini da gormedim.

Rawpixel ve Unsplash’e baktınız mı?

Bir dolu ücretsiz stock fotoğraf sitesi var. Liquor, cocktail falan diye arasanız çeşit çeşit çıkar.