Ekşi Duyuru

merhabalar, daha önceleri de almıştım ama son bir yıldır düzenli sayılabilecek bir şekilde terapiye gidiyorum. benim de özgüvenin ve özsaygım ciddi anlamda düşük. terapinin faydalı olduğunu düşünüyorum ama uzun dönemde bir şeylerin değişmesi için aksiyon almam gerektiğini düşünüyorum kendi adıma. şu zamana kadar bu aksiyon kısmını beceremedim.

imkanınız var ise gitmenizin iyi olacağını düşünüyorum. sizi hiç tanımayan birisine her şeyi anlatabilmek iyi geliyor.

Selamlar...

O parayi tatile ve gezmeye harcasan daha iyi. Esas meseleyi yine sen cozeceksin. Is ve es bulman gerekiyor. Cik sokaga saatlerce yuru terapiden iyidir.

Ben de halk kafasındaydım birkaç ay öncesine kadar.
Bir de terapiste açılamayacağımı düşünüyordum. Taşma noktasına gelmişim ki hiç susmadan konuşabilirim terapistle. Sadece içini dökmek, iyileşmek için bir adım atmak bile büyük bir gelişme bence. İşinin ehli birini de buldum sanırım. Bakalım kısfmet.

eşim panikatak için 2 yıl psikoloğa gitti. bence 6 ay sonra etkisini gördü ancak süreç 2 yıl sürdü çünkü herkes ekmeğinin peşinde. "sen tamamsın, artık gelme" diyecek doktor sayısı çok az. son son kadın kendi dertlerini anlatmaya başlayınca dedim artık yeter çünkü seansı 1500e dayandı. Bu süre zarfında eve iki tane kedi aldık ve tabii ki psikiyatri sakinleştirici yazdı. bence sorunun %90'ını bu iki etken çözdü ancak tabii bu bir varsayım. terapi kişiden kişiye çok farklı etki gösterebilir. eşime sorsam çok iyi geliyor konuşmak diyor da çok ağır bir vaka değilsen 50dk'sı 1500 tl pahalı bir konuşma:)

ben yillarca halk'in dedigi gibi kafam estikce tatile gittim simdi de psikologa gidiyorum hala sorunlarim devam ediyor yani bazen olmayinca olmuyor ama cabalamak lazim^.^ tatil ornegi de kesinlikle kiyas edilmeyecek bir durum. ben de "sakin tatile, yuruyuse giderek cozebilecegini sanma" diye duzenleyeyim

Bana cok faydasi oluyor. Tavsiye ediyorum

Tabii ki de yarıyor, ben kendi adıma faydasını çok gördüm keza eşimde bipolar o da yıllardır gidiyor ve bu sayede üstesinden geldi. Psikoterapi bence herkese zorunlu hale getirilmeli yediğin yemek içtiğin su gibi zorunlu olmalı.

faydası olur ama herhangi bir işe girmenin daha çok faydası olur
2sini aynı anda yapmana engel bir durum yok

verim almak güvenip açılabilmeyle ilgili
karşı cinse gidersen kendini beğendirmeye ya da acındırmaya çalışmak yerine kendi sorunlarına odaklanman gerekiyor
hem cinse gidersen ister istemez kendini kıyaslıyacaksın, abi-amca konumundaki bir terapist daha ideal olur

Ben bugün diş hastanesine gittim, röntgen için gönderdi doktor. Röntgenci bir iki kere röntgen aletini ağzıma soktu sonra elinle tut dedi doğru tutamadım sanırım ardından bana salak muamelesi yapmaya başladı. Söylenmeye başladı ve daha sert davrandı hatta damağım incindi. Sonra tamam bırakın dedim ve adeta bana siktir çekip röntgeni çekmeden kaldırdı beni. Dişimi yapamadım eve döndüm. O kadar çok dert ettim ki, hem adama karşı kendimi savunamayışıma hem bu sefilliğime üzüldüm. Kendimi savunmuyorum, işsizim, asla değer görmüyorum, her şeyi kafaya takıyorum, tek bir arkadaşım dahi yok vs. Bu yüzden belki terapi işe yarayabilir diye size sormak istedim.

@mirty, e katılıyorum. keşke bütün köylere şehirlerde mahallelere psikolog atansa. yürüymüş, işe girmiş olmaz. hislerin hep seninle gelecek. mutsuz bir kafa da sana nereye gidersen git ısdırap verecek. hatta arttırıyorum çocukluğuna inmek değil taaa ata geçmişlerine gitme olayları var. ben onlara da inanıyorum ama denetim olmadığı için güvenemiyorum. bunun nasıl bir denetimi olur onu da bilemiyorum. psikolog sana iş, arkadaş vermeyecek ama nedeni bulmanı sağlayacak. ne olursa olsun kendini kabullenip anın huzurunu yaşamanı sağlayacak.

Sorun aileyle ilgiliyse işe yarayan psikoterapi bulursanız bana da haber verin.

Klinik psikolog olarak yazacağım bu cevabı; psikoterapi tabii ki ise yarıyor, yaramasa psikoloji bir dilim dalı olmazdı.

Fakat terapistin elinde sihirli bir değnek yok; tek başına danisani bir anda iyi edemez. Danışanın da efor harcaması gerekir. İnsan ve insan psikolojisi oldukca komplikedir. Kişinin kendisinin yanında çevresi, genetik faktorleri, yaşam tarzı gibi bir çok şey devreye girer bu süreçte. Her danışan her terapi ekolune uygun olmadığı gibi, her terapist ile her danışan da uyum sağlayacak diye bir şey yok. Ayrıca bazı danisanlara sadece terapi yeterli gelmez, yanında ilaç desteği de gerekebilir. Terapötik süreç kişiye özgü ve biriciktir. Genel yorum yapmak doğru değildir fakat çok net cevabı tekrar verebilirim; terapi ise yarar.

3-5 seansla ilerleme kaydetmek güç (bu bir akut fobi değilse), genelde farklı görebilmek için en az 4-5 ay devam etmek gerekir. ekolden ekole de değişiklik gösterir. bu süreç davranışçı terapilerde süreç biraz daha kısadır ama psikanalitik terapilerde daha uzundur gibi gibi. Birçok detay var bu konuda.

Ayrıca terapiye gitmesi gereken kişiye "tatile git, arkadaşına anlat rahatlarsın" vs demek ateşi 40 derece olan çocuğa "şimdilik başına soğuk havlu koyalım, ateş düşürücü vermeye gerek yok" demek gibi bir şey. Sorunu cozmezsiniz, sadece belki biraz otelemis olursunuz.

Sizin durumunuzda ben olabiliyorsa bir uzmandan destek almanızı tavsiye ederim.

uno, jenga

kamp kuracağınız yeri tam olaak bilmemekle birlikte, bu mevsimde kamp kurmayı planladığınız yeri göz önünde tutarak biraz acemi olduğunuzu düşünüyorum ve yanlış yer seçmemeniz için sizi şiddetle uyarıyorum. bahar ayında dere kenarı diyorsunuz. bir daha düşünün.

öte yanda eğer arabayla kamp kurmaya gidiyorsam ben hamak, twister, kubb ve slackline alırım yanıma.

Kamp yaptığım zaman benim bir şey oynayacak vaktim kalmıyor. Siz glow stick falan demişsiniz. Bence muhabbet edip uyursunuz. Akşam rüzgar çıkar, uno tabu falan patlar. Eğer az çok konforlu alan yaratabilirseniz okey götürün. Okeyli kamp harikadır.

yol yakinden vazgecirin. hem piyasa sartlari cok kotu, hem rekabet cok fazla, hem de yapay zeka sayesinde iyice degerini kaybedecek. onun yerine product design, ux design gibi alanlara yonlendirin.

işin üniversitesini okumamış iyi tasarımcı hiç görmedim. önermem o yüzden.

Yapay zeka varken bulasmasin derim ben de normalde ama AI da sonuçta logo veya kartvizit için ise yariyor ve sonuçta onu kullanan kisinin de bir bilgi birikimi olmasi sart.

Ayrica grafik dizayn, altinda bir sürü alt disiplini de toplayan bir sanat dali oldugu için, profesyonel anlamda derinligi olan bir brans.

Marmarayda aktarma kabul edilmiyor yıllardır.
sputniknews.com.tr

Kart ya da qr farketmiyor.

g.co

bu dükkanın önleri, liman caddesi üzerinde bir yer bulup koymak seçenek . ücretsiz olsun derseniz her yer aynı risk.

ben burayada bıraktım arabamı 8 gün. bir sorun olmadı. olmaz diyemem ama bence olmaz. direkt bir mekan önüne bırakmayın, gece değnekçisi bir süre sonra gıcık olup zarar verebilir.

wings black, maximiles black vb kartınız varsa otopark %50 indirim. belediye otoparkı kapalı. oraya da bırakıyoruz biz. hem ucuza geliyor.

Belediyenin otoparkına bırakmıştım ben, günübirlik gittik geldik ama devasa ve kapalı bir otopark bir hafta da bıraksan bir şey olmaz.

Üstelik fiyatı da uygun yol üstüne park etme bence sarhoşu var, acemisi var birkaç yüz lira için değmez risk almaya.

kesinlikle katılıyorum. Daha geçen yıl bilmemkaç yaşına gelip görevini bırakmak istemeyenler için aynı cümleyi kurmuştum, bıraksalar başka bir hayatları yok yapabilecekleri bir şey yok. Öyle olunca koltuk sevdalısına dönüşüyorlar.

Bu arada benzer bişeyi akademide de görmüştüm, dışarıda başarılı olan ekstra projeler yapan profesörler çok tatlı insanlarken tek işi üniversite olanlar çok gıcık gereksiz sert tiplerdi.

Arkadaşınla kişisel bir meselen var gibi geldi. İyi mühendis, doktor gibi kamu faydasını gözeten biri pekala profesyonel siyasetçi olabilir. Olmalı da. Yoksa bizi avukatlar ve iş adamları yönetecek her zaman.

Siyasetçi denen kişi büyücü gibi bir şey. Asla uyuşmayacağımız bir insan olsa bile ona oy vermemizi sağlayacak şekilde bizi ikna edebiliyor.

Sizin anlattığınız örnekteki genç için en ideal kariyer siyaset olsa gerek. Eğer milyonlarca liralık arsaları varsa yerel yönetimde etkili olması lazım ki belediye onun arsalarını yeşil alan ilan etmesin, üstünden yol geçirmesin, istimlak etmesin vs. Onun arsalarına imar izni gelsin, daha fazla kat çıkma hakkı gelsin, inşaat yaparken işleri kolay ilerlesin. Belli ki belediye başkanı olmasını kolaylaştıracak network'ü de var. Bu durumda bu kariyere girmek yerine bir yerde maaşlı çalışması garip olurdu.

"Ben kariyer siyasetçisine güvenmem" diyen herkes bir sonraki seçimde kariyer siyasetçisine oy atabilir, hiç şaşırtıcı olmaz. Ben de kariyer siyasetçisine güvenmem. Herhangi bir mesleği bir süre yapıp hayatı oradan öğrenmiş olmasını tercih ederim.

prole+1
işini düzgün yaptıktan sonra önemi yok. meclis hukukçu dolu mesela, ama hukuksuz ya da hukuka aykırı neler neler oldu son yıllarda.

Kıskançlık diyebilirsiniz herkesin kendi fikri, kişisel niye algilayayim.
Türkiye'de yaşamıyorum zaten napayım belediye başkanı olan adamı, misal bir firmada vp falan olsa o zaman kıskanırdim çünkü oralar benim istediğim şeyler :) sadece hayatımda ilk defa siyasetciyi tanıyorum ve biraz "ya bu mudur yani buranin cikartabildigi kisi" diyorum, sasirtti sadece. Zamanında ekside yazar olduğumu duyunca "su başlığa güzel şeyler yazsana ya" demişti kendisi ile alakalı.


Bu arada olay egitimli olmak değil daha çok siyasetin kariyer olmaması, zaten soruda da bunu demişim. Misal yaşadığı yerdeki olaylara tepki gösterip bu şekilde muhtar olan kişiye daha çok güvenim var.

bir kişinin yaşının veya eğitiminin yeterli olmaması siyasette yükselmesine engel değildir. parti örgütüne emek vermek önemlidir. bir kişinin 30 yaşında olması başarılı bir siyasetçi olmasına engel değildir. gençliklerinden bu yana yıllarca partilere emek vermiş insanlar var. broşür dağıtmış, pankart tutmuş, afiş asmış, ev ev dolaşan insanlar var. yükselmek için de doğuştan gelen yetenekler de önemli. en güncel örneği imamoğlu.

hocam sizin arabanın markası neydi, genişçe ise stealth camping e çevirin arabayı, yanınıza çadır da alın

Genel olarak bildiğim kadarı ile herhangi bir yere çadır kurmak kanunen yasak. her hangi bir yerde 15 günden fazla devlete bilgi vermeden geçirmende yasak. ancak pratik hayat bundan farklı. kimi bölgelerde işi çok sıkı tutuyorlar özellikle yangınların yaygın olduğu sıcak ve kuru iklimlerde, akdenizde, ancak kimi iklimlerde o kadar da büyük dert değil.

insanların sıklıkla gittiği bilinen alanlar var, bilmemne ovası, bilmemne tepesi, şu gölü falan, insanlar gidip kamp yapıyor jandarma bi ara gelip şöyle bir geziyor etrafa bakıyor gidiyor. bir iki günlük kampçıların yerleri. atla aracına bas git kimse bişi demez.

jandarma tipi bozuk içmeye gelmiş kişilerin derdinde içip içip sapıtmasın diye geziniyo falan ekipmanın düzgünse niyetin belliyse en fazla kibarca başka yere yönlendirir.

bir rota planladıysan o rota üzerinde kamp yapılacak alanları belirleyebilirsin, instagram, facebook grupları üzerinden. tam olarak nasıl bir rota olacağını sen belirleyeceksin ki ona göre kamp yapılacak yerleri çıkart.

sana tavsiyem rota üzerindeki doğa güzelliği alanlarını tespit etmen, oralara yakın kamp yapacak uygun yerler bulunur.

ateş yakma, kamp tüpü al tamamdır.

ücretli yerlerin konforu oluyor, tuvalet, duş, mutfak yada mini marketimsi şeyler falan.

instagram'da ve facebookda kamp yapabileceğin yerlerle ilgili bir sürü grup var.

türkiye'de herhangi bir kısıtlma ya da regülasyon yok bu konuda bildiğim kadarıyla. wild camping tamamen mümkün.

1. Belediye mücavir alan sınırları içinde çadır işine belediye karışır. Mutlaka bir encümen kararı vardır ve kurdurmaz.

2. Belediye yetki sınırları dışındaki yerler, şahıs arazisi ya da girilmesi yasaklı yer değilse kurarsın.

3. Ancak, son yıllardaki orman yangınlarından sonra yaz sezonlarında çadır kurmak için ayrılmış ücretli ya da ücretsiz yerler dışında çadır kurulması her yıl yasaklanıyor. Bu sene henüz bir yasak konmadı ama işgüzar bir polis ya da jandarma ekibi gelip huzurunuzu kaçırabilir ya da bir yerleşim yeri yakınındaysanız, sakinler sizi huzurumuzu bozuyor diye şikayet edebilir.

4. Son yıllarda kaçp malzemelerinin 3 harfli dükkanlarda satılması, kamp işinin genlerimizde olması ve ucuz bir tatil çeşidi olması nedeniyle bu işler sahillerde aldı yürüdü.
Kamp yapılan yerlere çökülür oldu. Karavanlar, tekerlekli sabit gecekondular oldu ve hepberaber halkta bir antipati yarattılar.

Bir şekilde kamp yapanlar kamp alanına Anadolu irfanını her tür atıklarını bıraktılar.

Uygun ve temiz bir yer bulma ve huzurlu kamp konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz.

remote -250 günlük. nakit ödeniyor.

Yani aylık 5500 mü

aylık değil günlük hesaplanır, o ayda kaç iş günü varsa onun üzerinden.

genelde 22 gün vardır.

Tamam işte 22 gün olarak düşünüp söyleyin da. 5500 yapıyor işte yormayın insanları yoruldum vallahi yoruldum. Bize her ay aynı yatıyor, aylık hesaplanıyor.

Diyorsanız ki öyle doğru sonuç çıkmaz, günlük çalışanlar da var, tamam hadi günlük yazalım.

İstanbul - 230

istanbul-40 tl (evet yazıyla kırk lira)

istanbul - 275 günlük

istanbul, 6000

İstanbul - günlük 225 x remote çalışılan gün sayısı

ankara - 6500

ben türkiye'de çalışmadım ama staj yaptım. orada da aylık hesaplanırdı; günlük değil. isterse ayda 10 iş günü olsun, isterse 25 iş günü. her ay aynı para yatardı.
tabii sene 2013'tü, o sebeple burada yazmam saçma olur miktarı.

Aylık 5500 yatıyor, remote.

Günlük 220 diye biliyorum. İstanbul.

Günlük 215 ama sadece home office çalışılan günler

Ankara - 250 - remote

Ankara - 8800

istanbul aylık 4500

şehirler arası yolsa 6.5 civarı yakar 100km'de , 95-100lt arası yakıt litresi 44 tl'den, 4150-4500tl arası birşey yakar.

Hız limitletine uyarsanız ortalama 3500

95 litre yakar

100 sabit giderse 5.0 lt/ 100 km = 70 lt = 3150 TL
120 sabit giderse 5.6 lt/ 100 km = 78.4 lt = 3528 TL

Aynısının atmosferiği ile uzun yolda 4.0 ortalama ile gitmiştim.

Erkek mi kadin mi? Erkekse icinde tiras makinesi, tiras sonrasi nemlendirici, parfum, deodorant, tarak, sac sekillendirici, seyahat boy dis fircasi/macunu ve tirnak makasi var.

Sekli de suna benziyor: m.media-amazon.com

Bir erkek olarak nivea seyehat çantası kullanıyorum.

Parfüm, deodorant, diş macunu ve fırçası, otellerden aldığım 1-2 ufak tüp şampuan, tek kullanımlık sabun, kulak temizleme çubuğu, wax, tırnak makası.

Temizleyici, krem, güneş kremi, pamuk, hyoluorik asit, (cildim seyahatte aşırı kurur), roll on, parfüm, tarak, tel toka, lastik toka. Makyaj için; rimel, ruj, kirpik kıvırıcı, belki far, belki makyaj bazı. Otel şampuanlarından nefret ettiğim için şampuan, saç kremi. Hepsini küçük şişelerde taşırım. Ortaboy makyaj çantasına sığıyor. 2 adet Ikea’nın ağzı kilitli 1 litrelik poşetine rahatça sığıyor hepsi.

hayır

hayır, ancak yapan yer bulabilirseniz bozdurabilirsiniz. sonra istediğinizi alırsınız.

zaten kazandıgın o faizden de gelir vergisi kesiliyor ki

çektiğin her para için stopaj %15 ve gelir vergisi veriyorsun o yüzden çekmenin zaten bir mantığı olmuyor.

Bir gün önce normal fiyatından
veya
3 nisan sabahı temettüyü almaya hak kazanmış olarak ama temettü miktarı kadar daha düşük fiyattan satabilirsin.

Gün içini ya da ertesi günü beklemene gerek yok.

Buz gibi olur. Yazın bile ortalamaya göre soğuk kalıyor. Size bağlı yani.

girilir

hava bu haftaki gibi seyrederse net girilir. su soğuk olacak mevsim sebepli tabi ancak yazın bile soğuk oluyor denmiş, hiç katılmıyorum.

Deniz suyu gec ısınır girilmez

haizran 15te bile girmek için zorluk çektik nisanda buz olur denizler geç ısınır +1
hoş hafta sonu büyükçekmecede denize girenler vardı onlar gibiyseniz neden olmasın

Alaçatı 16.1° deniz sıcaklıgı su an

yazın bile o bölgenin denizi soğuk oluyor. deliklikoyda bilmeden laps diye girmiştim suya ,resmen şoka sokmuştu soğukluğu.

bugün ayvalık civarı aşırı sıcaktı akşam üstü 6 gibi. buranın suyu da çivi gibi.
yarın sahilde inşaat olmazsa denize girmeyi düşünüyorum, ki şubat'ta girenler oldu.

özetle girilir.

22 derece, soğukta denize girme alışkanlığı olmayan normal yazlıkcilar için alt sinir diye biliyorum, 22 derece altı aliskanliginiz yoksa pek önerilmiyor diye aklımda kalmış.

Kendi tecrübem ise bodrum civarı Kasım'a kadar kaldığım dönemlerde -hazirandan itibaren nerdeyse her gün giriyorum-, kasımda 22 derecelere düşüyor ve 10-15 dakika max kalabiliyorum.

orada bir kebapçı var. sahile yakın bir yerde. meşhur böyle oraya gitme.

Nev Çarşı Avm'ye gidip Pizza Local'de yaptık. Güzel de oldu.

kötü fikir. :) kanvas tablo olarak bastırın. ben bastırdım, gerçek tablo gibi oldu.

Onu nerede bastirabiliyoruz?

bu belki fikir verir.
www.instagram.com

www.netbaski.com
www.sosyopix.com

Kanvas bence güzel olmuyor. Ben de araştıracaktım bu konuyu. Bi ara gidicem baskıcılara. Cevabı yazarım buraya

Dipleks baskı çok iyidir, ancak pahalı. Hani şu contemporary'lerde gördüğünüz cam gibi yüzeylerde duran kaliteli baskılar.

Canvas'ın da kalitelisi iyi duruyor, memnunum.

Fotoğrafa göre fineart da olabilir.

Sanatsalbaskı hem çok kaliteli, hem de hizmet olarak çok iyi. Dev canvas'ları burada bastırttım, tavsiye ederim. Sergilere müzelere hizmet veriyor.

baskı türlerine de fiyatlarına da sitesinden bakabilirsiniz: www.sanatsalbaski.com

Bir ozalitciye sordum, poster olarak basariz dedi. Olmaz mi sizce bu sekilde?

Öyle gözüküyor ama %100 de diyemeyiz.

2023'te cumhur ittifakı oy oranı %49.50, bu seçimde de akp mhp yrp hüdapar toplamı %47 gözüküyor. Ayrıca yurtdışı oyları yok burada, yurtdışında cumhur daha güçlü.

2023 mayıs'a kadar döviz tutuldu, düşük faizle piyasa canlı tutuldu. Ekonomi kötüydü ama insanlar borçlanarak bir şeyler alıyordu sürekli, enflasyonla borç eriyordu. 2023 mayıs'tan beri piyasa çok yavaşladı, tutulan döviz de arttığı için mecburen enflasyon arttı vs. ona rağmen inanılmaz bir düşüş yok cumhur ittifakı oylarında.

Büyük olasılıkla Mansur ya da Ekrem alırdı ama oradaki 6'lı masa faktörü başlı başına kaybettirebilirdi de. Hiçbir zaman bilemeyeceğiz.

bugun chp'nin genel başkanı kılıçdaroğlu olsaydı, çok daha farklı olurdu harita daha fazla turuncuya boyanacaktı o kesin. sonunda gönderdiler muhalefetin başından.

2023 mayıs seçimlerinde kılıçdaroğlu aday olmasaydı kimin kazanacağı belli olmazdı, fakat umut daha yüksek olacaktı. ne kadar sonucu değiştirirdi kimse bilemez.

Kılıçlar değil bir başkası olsa muhtemelen o seçim kazanilamayacakti. Ama kesin olan şu ki; kılıçlar olsaydı bugün bu tablo olmayacakti.

Altılı masa güzel bir projeydi. Sona doğru kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmaz bir hale geldi.
Kendi kendini tükettiği bugün tescillenen bir siyasi parti, kendisini, altılı masanın tükettiğini sandı, kalktı, geri geldi, belediye başkanlarını işe karıştırdı falan derken çarşı pazar iyice karıştı.

Bu seçimde yurtdışı oyların olmaması olduğu gibi CHP'ye yaradı.

İktidarın çok yanlış adaylar belirlemesi muhalefete yaradı.

Geçen seçim öncesi ekonomide elde kalmış yarım atımlık barut da az gelirlinin ekonomik çöküntüyü hissetmemesinde kullanıldı ve başarılı oldu. Bu seçimde barut kalmamıştı. Emekli ekonomik çöküntüyü iliklerine kadar hissetti ve çalışan çoluğuna çocuğuna hissettirdi.

Son zamanlardaki kemer sıkma politikası, işsizlik korkusunu tetikledi. O zaman da kaçak göçmen konusu daha görünür oldu.

Rezerv alan konusu korku yarattı.

%25 konusu ev sahiplerini de kiracıları da sıkıntıya soktu.

600 daire konusu, boş tencere sahiplerinde şok etkisi yarattı. 'Mülk Allahındır' söylemi dalga geçiliyor hissi uyandırdı.

Gazze için cafe basanlar, ticarete devam eden gemileri gördü. YRP bu yarayı çok güzel kaşıdı.

Mevcut Başkanların Belediyecilik konusundaki başarısı bu seçimde çok etkiliydi.

Bu kadar konu varken Kılışdarın ne kadar etkisi olduğunu bulmak çok zor ve faturayı ona kesmek vicdansızlık olur.

Bir de şu var. İl il bakıldığında CHPnin bir önceki Belediye başkanlığı seçimine göre oylarını çok arttırdığını görüyoruz da, Tüm oyları Türkiye genelinde bir önceki seçimdeki ortaklılara göre hesaplarsak o dönemdeki Cumhur ittifakından çok daha az bir oya düşmüş olacaklarını hiç sanmıyorum ben.

doğru ama tam olarak öyle değil bence. Bu biraz da "ne istediysen verdik ama ekonomiyi düzeltemedin, al o zaman" sonucu. Duygusal bir tepki. 2023'te hala sorunları cumhur ittifakının düzeltebileceğine inanıyorlardı.(o yüzden çok da değişmeyebilirdi)

bir de altılı masa milletin gardını almasına sebep oldu. "Hepsi birleşti bizi yiyecekler" gibi hissettiler sanırım. Şimdi yine RTE ('babaları') başta onları korur ama bir yandan dersini verip sonraki seçim için mesajlarını da verdiler. Ekonomi biraz düzelirse geri döneceklerini düşünüyorum.

Mirket de iyi açıklamış tabii.

çok net.

zaten o dönem bir geyik dönüyordu ya. " memlekette seçimi kaybedecek sadece bir kisi var o da kılışdar diye. sokaktan bir adamı bile çevirseniz onun kazanma şansı daha yüksek diye geyikler dönüyordu ve gercekmis.

Sanmıyorum o zamanki şartlarla şimdiki şartlar bir değil. Ayrıca seçmenlerin çoğu daha niye oy kullandığını bilmiyor anladığım kadarıyla büyük çoğunluk mahalli idari seçimlerde yerel hizmetler yerine yüksek enflasyon, emekli maaşları gibi alakasız konuları oylamışlar gelişmiş bir ülkede utanılacak bir durum bu insanlarda oy bilinci yok. Bu durumda başarı, liyakat, icraat ve projeler oylanmıyor başarı liyakat icraat proje yerine kameralara sırıtan şirin görünen arkasında pr ekibinin verdiği rolü başarıyla oynayan halka sempatik görünen adamlar kazanıyor önümüzde deprem gerçeği var çok yazık.

evet. 6lı masanın çok büyük hata olduğu da ayrıca görüldü zaten. 40 vekil dağıttığı partiler yüzde 1 bile alamadılar. ekonomik açıdan şimdiki kadar zor olmayan bir dönemde 48 almış. başka bir aday çok zorlamadan tam tersi bir sonuç çıkarabilirdi

Sanmıyorum.
Şu an ülkede akp değil reyiz sevgisi var. Bu seçimde de rahatca oy kullanma sebepleri reyize direkt etkisi olmaması. Ama olsaydi eminim sonuç daha farklı olacakti.
Şöyle bakarsak; rezil bir ekonomik ortamda adamlar 46.6 aldı hepsini toplarsak. Buna bir de reyiz etkisi deseydik gene daha fazla alirlardi.

Aliexpress'te vardır büyük ihtimal.

şöyle bir şey var alakalıdır belki

www.yargici.com

www.yargici.com

falan filan...

kullandığınız cihazların ihtiyaç duydukları amperlere göre elektrik tesisatlarının ayrılması işinizi görecektir diye düşünüyorum. watt= amper x volt hesabından cihazlara dair fikir edinebilirsiniz.

B tipi sigorta kullanmanızı tavsiye ederim. c tipi sigortalara göre daha kısa sürece elektriği keser ve sizi korumuş olur

Geçen gün de sormuştunuz, çizikler metal saca kadar inmiş kesinlikle rötuş boya yapılmalı yoksa yakın zamanda oralardan paslanır.

göçükler ise düzeltilir onda sıkıntı yok, sacda kırılma veya uzama yok.


mini onarım bunu kapsamaz. Mini onarım orayı düzeltir ve lokal boya yapar. dışarda sadece göçük düzeltme yapın. bolca foto çekin. yarın bir gün satarken bu hasar için işlem yapıldı dersiniz.

Kapsayabilir mini onarım merkezine gidip sorun. Bu kadar boyadan aracın değeri düşmez olağan bir durum.

Olması gereken bu zaten. Sizin orada bulunup bulunmamanız bir şeyi değiştirmez içeride partilerin ve YSK'nın temsilcileri var. Çoğunluğun belli bir partiden olmasıda işleyişi etkilemez.

O ilk yarım saat, polisin dışarı çıkarma hakkı var mı bilmiyorum ama müşahit/görevli değilseniz ve başkan dediyse kapıdan izlemek durumundasınız.

the human centipede
izlemeyin ama önermem.

Spriski film. Ben de izlemediyseniz önermem, hafızamdan silmek istiyorum.

www.imdb.com

üstte yazan üçünü de izledim (human centipede'nin 3 filmini de izledim hatta), net srpski film derim. bunu izlediğimde bir süre cinsellikten soğumuştum resmen. diğerleri etki bile etmedi desem yeridir.

Glob duyunu kırmışsın.

www.google.com

Bir yerin su vanası gibi duruyor, perçin ile tutturulmuş, lastik contası var.

"Fışkiyeyi kırmasalardı iyiydi"

Vize diye bir olay var biliyon dimi?

Soracağınız varsa sorabilirsiniz bence tek olmak daha iyi. Vize konusuna takılmayın bir dünya vizesiz ülke var.

vize halledilemeyecek bir şey değil digital nomad vizesi var, vizesiz onlarca ülke var oralardan başlanabilir

Hocam tayland bangokaka gidiyorsunuz ya da vietnama. Isimlerini tam bilmiyorum da booking de internette falan cikar illaki digital nomadlarin oteli var. Pansiyonu iste. Orada kaynaşilir tanisilir da hem. Ilk durak oyle olabilir

engin özdemir kanalında bu konuda bir çok içerik var kendisi ve eşi nokmad

engin ozdemir YouTube kanalina bakin, ayrıca buraya üye olun

nomadturkiye.com

Yanındakiyle sohbet edecek hızda yürüyüş olur. Ev işi olur, Ama biraz da ne kadar kilolu olduğuna ve ev işinin ne kadar efor gerektirdiğine bağlı. Halı silkeleme de bulaşık yıka mesela.

Spor yapilmaz evet. Ama onun dışında yemek sonrası yapılan yürüyüşün sindirime iyi geldiği gözüküyor. Kilo vermekte bile iyi diyen var ama sonuçlar net değil.

Normal yürüyüş ideal. Ev islerinde de inme, kalkma, eğilme çok oluyor biraz zorlayabilir.

Ağır yemekten sonra yürüdüğümde mideme kramp giriyor, yediklerim ağzıma geliyor, çok zorlarsam da kusuyorum. Konuyu biraz araştırdım. Sindirim sandığımız gibi pasif bir olay değilmiş ve yemekten sonra vücut sindirime odaklanıyormuş. Vücut sindirime odaklanmak yerine enerjiyi başka yere harcamak zorunda kalınca bendeki gibi sindirimde aksamalar oluyor. Sindirime odaklanırsa da kişi yaptığı yürüyüş ya da sporda verimli olamıyor. Mesela kendini yorgun hissediyor, daha yavaş ve kısa mesafe yürüyebiliyor.

Yorumların birinde DEM denilmiş

1: deneyimsizim diye ne iş olsa yaparım abi deme.
2: bunun senin için iyi bir fırsat olduğunu, uzun yıllar orada kariyer planı yapabileceğini vs. söyle.
3: müdürle veya organizasyondan başkasıyla resmi olmayan şekilde görüştün diye çantada keklik görme işi. bu işler belli olmaz.
4: çok istiyorsan gir görüşmeye gelen soruları tokatla, işi al.

bol şans.

Öncelikle görüşme sırasında karşındaki insanı insanları seversen bu hissin karşıya geçeceğini bil.
Çoğu iş görüşmesinde insanlar adaydan çok kendileri konuşmak, anlatmak istiyorlar. İyi bir dinleyici ol. Anlatmaktan keyif alıyorlarsa onların keyfini arttır.
"Ben uzun süre çalışacağım ve mutlu olacağım bir iş arıyorum. CV henüz yeni oluşuyor ve CV'mde sık sık iş değiştirdiğimin görünmesini istemem" gibi bir söz söyleyebilirsin.
Çok istekli, hevesli, motivasyon dolu olduğunu net kelimelerle belirt görüşmede. Kariyerinin başındaki bir insanda aranan en önemli şey bu. Ama bunları ima etme, yeniden söylüyorum ki net kelimelerle belirt.

Sandık kurulunca sırada olanlar sayılarak tutanak altına alınır ve o an sırada olan herkese oyu kullandırılır.

5’e kadar gelen herkes oy kullanabilir, saat 5’e geçse bile. Ama sıraya 5’ten sonra girenler kullanamıyor.

evet vpn ile bu sorunu asabilirsiniz. biz oyle yapiyoruz (UK programini VPN ile izleyebiliyoruz)
belki illaki TR olmasina da gerek yoktur da Kazakistan'da izlenmiyordur. ucretsiz Turkiye VPN'i bulunmuyordu en son birkac sene once ufak bir is icin lazim oldugunda... simdi bilmiyorum.

valla VPN ile kullanamadığım tek servis Prime Video. Netflix'te falan çalışan istediğim ülkenin içeriğini izlediğim vpn bunda çalışmıyor. Kapat öyle gel diyor. (Kaspersky VPN)
i.ibb.co

not olarak: Ben İngiltere'den Türkiye VPN'ine bağlanıp kullanıyorum.

ya bu youtube'un allah belasını versin. sivilceden, irinden nefret ederim, tiksinirim. dolayısıyla sivilce sıkma, yağ bezesi çıkartma vs. videolarını bırakın izlemeyi, aratmam bile söz konusu değil ama her ne aratırsam aratayım karşıma iğrenç iğrenç sivilce sıkma video önerileri çıkıyor. premium üyeyim bir de sözde. instagram'da "ilgilenmiyorum" seçeneğiyle istemediğim görüntüyü görmüyorum ama youtube fecaat. çözemedim ben de.

Youtubeda ilgilenmiyorum fazla calismiyor tavsiyem direk kanali engelleme var ona basin baya duzeliyor

Instagram keşfette içerik gizlerken “x keşimeleri sessize al” seçeneği çıkıyor.

Özel tarağı var evet: www.hepsiburada.com
www.recete.com
Saça bu kremi sürüp fön makinesi ve tarak ile şekil veriyorlar.
Saçınız sertse önce yumuşatmak için birşeyler uygulamak gerekiyor. Hatta düzenli aralıklarla yaptırmak gerekiyor. O konuya tam hakim değilim, çamaşır suyu içerikli bir şey olduğunu tahmin ediyorum. Bir berbere/kuaföre giderseniz anlatırlar.

Tahminim;
Saçlar yıkanacak
Saçlar havlu ile kurutulacak
Sonra bu tarz saça özel bir ürün kullanilacak misal Amerika'da days of dirt var buna uygun gibi
Üstüne geniş bir tarak kullanılacak ince değil
En son saç spreyi olabilir

Su kuaför bu tarz saçlar yapıyor days of dirt yapan da o;
www.instagram.com

Paran çöpe gitmedi de bu ürünler zaten parfüm gibi kokasin diye yapılmıyor.
Eğer daha çok koksun isteniyorsa daha ağır ürünler kullanilabilir. Misal aqua velva, old spice, proraso.

traş sonrası için nivea men krem el-yüz-vücut kremini öneririm kokusuda güzel.

34 yaşındayım oy kullandığım seçim sayısı 3. Hiç ceza gelmedi.

Ceza bar uygulanamiyor. Tahsilat mumkun degil. Her secimden 1 hafta sonra af cikiyor.

Yol tutuşunu ve fren performansını artırır.

Negatif etki olarak arkadaşımın söylediği, çamurun daha yukarıya hatta kapı camlarına kadar ulaşmasını sağladığı .

Yakıt sarfiyatını etkiler

19luk jantlarımla cevap veriyorum.

yol tutuşu ve viraj performansı artıyor.
araba daha yakışıklı görünüyor.

konfor azalıyor.
benimki gibi bol kasis ve çukurlu bir memleketteyseniz kısa zamanda ön takımları bitiriyor.
daha dikkatli kullanım gerekiyor. başıma gelmedi ama sert bir kaldırıma çarpma/kesik yola girme durumunda lastiklerin yarılması muhtemel. bu durum janta da yansıyor. sert bir kaldırıma çarpma/kesik yola girme durumunda lastik yarılmasa bile jantın eğilme ihtimali var.
lastikleri daha pahalı. örneğin yazlık lastik aldım tanesi 5k. 16inç olan alsaydım tanesi 2.5k idi.

yukarıdaki arkadaşın çamur konusunda dediğini anlamadım, çamur konusunda bir olumsuzluk yaşamadım.

Bozar. Araca dışarıdan takacaginiz her şey yapar. Ha bunu servis nasıl anlar bilemem servise götürmeden cikarirsaniz ama benim tahminim %99 bozar çünkü elektronik aksama ek yapiyorsunuz.

Obd soketinden sadece veri okuyabilirsiniz. Garantiyi de bozmaz

Benzer sekilde Corolla aracimda ayarlarinda degisiklik yapmak Icin soketi Aldım. Sadece veri okumak dışında hiçbir şey yapamadım.

Servislerin kullandığı yazılım Obd socket cihaZını bulabilirsen ayarlarda değişiklik yapabilirsin.

Corolla'da kullanıyorum bundan. Bakım için servise bıraktığımda da çıkarmadan bırakıyorum, teslim alırken yan koltukta buluyorum. Yani kendi cihazlarını bağlamak için çıkarmışlar. Bunu takmışın, garanti bozuldu falan diyen olmadı bugüne kadar.

Ping’i modemden attığınızda sonuç ne çıkıyor?

reddit te olabilir.

kayıp rıhtımcılar var ama daha çok fantastiğe kaymış bir grup. türkiye'deki galiba en aktif edebiyat forumuna sahipler.

Vegas Pro

Capcut

bedava open source program olarak şunu öneriyorlar:
kdenlive.org

herhangi bir dönüştürme işin varsa onun için de Handbrake güzel:
handbrake.fr

Na Ti Xerese

www.youtube.com

zarf sandığa atıldıktan sonra imza alınması gerekiyor normal şartlarda. ysk genelgesinde böyle yazıyor (www.ysk.gov.tr - madde 20/bç), eğitimlerde de bu şekilde anlatılıyor. fakat iş bilmeyen sandık kurulu üyeleri, heyecanlı ya da çok bilmiş vatandaşın saçma sapan hareketleri, gün içinde gelen yorgunluk, boş boş beklerken 10-15 kişinin aynı anda gelmesiyle bir anda sandıkta oluşan yoğunluk ve kargaşa vs derken bazen karışıklıklar olabiliyor. her hata kötü niyetten kaynaklı değil.

Suistimale açık bir konu bence. Görünüşten bile gorevli sizin oyunuzu geçersiz kılmak için böyle bir şey yapabilir. Yapmaz diyebilir misiniz yüzde yüz. Yani imza attıktan sonra o yoğunlukta bana dese ki imza atmışsınız, oy kullanmışsiniz dese, ben hak iddia edebilir miyim? Sanmıyorum. Kural neyse o uygulansın. Seçim yani bu. Biraz önce kullandım, yine önden imza attiriliyor.

yapmak istemez diyemeyiz elbette ama urfada ya da o tarz gettolaşmış semtlerden birinde değilseniz yapamaz. sandık kurulunda başkan ve üyenin yanında 3-4 farklı partiden üye mevcut. bunların da yanı sıra sürekli sandık alanında bekleyen müşahitler, sandık sandık gezen parti avukatları falan derken bahsettiğiniz gibi bir olayın yaşanması halinde itirazınızla birlikte müdahale edecek bir sürü insan var.

tabi ki kurallara uyulması en doğrusu ve güveniliri. üstelik görevlileri de çok rahatlatıyor kurallı şekilde ilerlemek fakat sandık kurulları çoğunlukla istemedikleri halde zorla görevlendirilen kişilerden oluşturulduğu, üstelik birçoğu da işi çevirebilecek algı ve beceriye sahip olmadığı için bu tarz durumların yaşanması kaçınılmaz.

İmz sonra da atılabilir ama o kişinin kimliğini kontrol etmek gerekiyor önce. Çünkü oyunu atıp o sandıkta oy kullanmayacağı ortaya çıkanlar olmuştu. Sandığa attıktan sonra geri dönüşü de yok.

etik olmadığı gibi kvkk gereği yasak da olması lazım.

Vallaha ben mezun olalı çok oldu, sinav sonuçları ya asilirdi ya internette olurdu ya da sınıfta hoca söylerdi. Hayatimda gizli sinav sonucu diye bir şey duymadim. Ama whatsapptanbda ogrenmedim.
Etik mi? Bence bir sorun yok ama bu benim bütün hayatım boyunca gördüğüm hatta filmlerde dizilerde gördüğüm şeylere göre. Belki zaman degismistir ve artık etik değildir.

Etik değil, hoş da değil.

herkese tek tek duyurması delilik bence. bizde de kapıya asarlardı. sizin notunuz neden başka birinin umrunda olsun ki.

Yalnız etik değil diyenlere tik verip etik diyenlere tik vermezseniz biraz komik olacak :) 2015te mezun oldum, erasmus universitesinde de kendi üniversitemde de farklı görmedim.

Hadi daha ileri gideyim; hanıma sordum ve Fransa'da da duvara asıliyormus. Biraz googleadim başka yerlerde de oluyormus ve sizin gibi etik mi değil mi sorusu var. Demek ki buna net bir cevap yok.

öğrenci ismi değil numarasını bile tam yazmaması gerekir

****6534
****3214
****3123

falan gibi açıklanır mesela sende son 5 rakamından falan anlarsın

isim/numaranın açık açık yazılması ayrı bi konu ama Whatsapp'tan yayınlanmasına ayrı kılım ben. Whatsapp ne abi? Okulun e-mail adresi var. Tüm öğrencilerin e-mail kutuları var. Resmi kanalı kullanmak varken neden böyle mesajlaşma uygulaması kullanılıyor ki?

Ki normalde sisteme girersin her öğrenci kendisi görür ama böyle önceden atmalarının sebebi de şu: şikayet vb. gelirse tekrar bakıp değerlendirmek. OIS sistemine girince değiştirmek zulüm çünkü, rektörlüğe dilekçe falan vermek nerede hata yaptığını açıklamak gerekiyor. Bu şekilde gayrıresmi yaparsa önceden kafasına göre düzeltip sisteme tek seferde problemsiz girer.

Sadece sınıfta olanların bulunduğu bir whatsApp grubuysa normal bir durum gibi görünüyor.

Hoca duyurmasa herkes birbirine duyuracak ve soracak sonucu.
Fark eden bir şey yok.

Eskiden beri üniversiteyi kazanan ilk üç, bütün Türkiye de tanınıyordu ve sorun olmuyordu.


Bunlardan ayrı olarak zamanında sınav soruları çalanlar ve bu sebeple sınavı kazananlar da medyada duyuruldu.
Kamunun bir zararı varsa bu duyurma oldukça normal bir şey. Burada etik vs düşünmemek lazım.

etik değilliği herkesin görmesiyse bizim zamanımızda kapıya asılırdı. elaelam görürmüydü bilemem zira herkes kendi derdinde olduğu için.

@logic,

isimler normalde sansürlü, misal

M*hm*t seklinde.

Fakat hocalar isimleri wp grubunda sansursuz paylasiyorlar. Oysaki yukaridaki sansürlü isim olayini yapan bizzat kendileri.

Eskiden bölümün sayfasinda geçenler ve geçmeyenler yayinlanirdi ama vizeler, finaller liste seklinde yayinlanmazdi.

Son olarak, geçen dönemki hoca herkesin kagidini derste dagitmisti ve puanlamayi dogru toplayip toplamadigini kontrol etmemizi rica etmisti.

Bu dönemki zibidi zaten ögretmenlikten ve ölçme-degerlendirme etiginden yoksun birisi. Sinav günü bile sinava baska bir hoca giriyor...

gizliliğe aykırı. şikayet edin

Etik olmadığı gibi ayrıca suç. Bizim zamanımızdaki etik kavramı ile bugünkü etik kavramı aynı değil ayrıca bizim zamanımızda KVKK yoktu kişisel veriler bugünkü kadar tehdit altında değildi.

doçentlik başvurunuz reddedildi de etik sebeplerini mi whatsapp'tan yayınladı hocanız, bu ne saçma takıntı böyle? siz öğrencisiniz, adı üstünde öğrenme sürecinde olan bireylersiniz. düşük not almanız sizi gerizekalı yapmayacağı gibi yüksek not almanız da sizi dahi yapmaz. düşük not almanızın arkadaşlarınız tarafından öğrenilmesini bu kadar kafaya takıyorsanız daha çok çalışın, düşük not almayın. daha da iyisi, not için çalışmayın. bir şeyler öğrenmeye ve üretmeye bakın.

Arçelik idealdir. En iyileri Mitsubishi daikin

soz ve muzik mabel matiz'in. onun herhangi bir sarkisini andiriyor olabilir.

Şarkının Mabel Matiz'e ait olduğunu bildiğimden, aynı şeyi düşündüm ama daha 90'lardan bir şarkıya benziyor. Özellikle "söylemiyorum" diye başlayan kısımda çok rahat hissediyorum ama hala bulamadım.

1- filminin başrol oyuncusuna benziyor.

2-olabilir çünkü çölde insanları yutan solucanlar vardı yanlış hatırlamıyorsam

3-kitabının serisi var. 5 tane vardı galiba. edit : 6 mış

4-ben ilk kitabı okudum sadece. fena kitap değil ama ben bu tarz evrenlere çok giremiyorum. o yüzden devam etmedim. ilk film ilk kitabın yarısıydı galiba 2. film de diğer yarısıdır. film de iyi sayılır bence.

Cevaplar gelmiş ekleme yapayım

Bilim kurgu seviyorsanız kitaplar baya baya iyi.

Dune 2000 (ya da diğer dune oyunlarını) güncel bilgisayarda oynamak için dosbox deneyebilirsiniz. Ya da eski oyunları güncel sistemlerde çalışacak şekilde yamalayıp satan gog (good old games) sitesine bakabilirsiniz (ki dune 2000 varmış gog'da) oradan satın alıp yasallı, lisanslı bir şekilde de oynayabilirsiniz.

1. cevab verilmiş.
2. evet o oyun bu dune'un oyunu. oyunda atreides ve harkonnen'den başka seçilebilen ordos diye kitapta olmayan bir house daha vardı (yeşil), o uydurma bildiğim kadarıyla.
4. kitaplar şahane, akla kazınan bir sürü replik ve olay var. gerçek hayatta sık sık kullandığım bir de feature sahibi yaptı bu kitap beni.
5. www.dosgamers.com "Play the original Dune 2000 on 64 bit Windows systems" kısmı

2) dune2000 kitap ve filmle aynı evrende geçiyor, onun dışında pek bir bağlantısı yok. belki hatırlıyorsunuzdur oyunda üç aile var, dune gezegenini ele geçirmek için savaşıyorlar. kitapta (filmde) bu tarz açık bir savaş yok. hatta bir başkasının yazdığı gibi, üç aileden biri (ordos) kitapta sadece isim olarak geçiyor. yani büyük oranda uydurma, alternatif evren olarak düşünebilirsiniz.

5) diğer yanıtlara alternatif olarak openRA üzerinden modern ui ile oynayabilirsiniz.

mesela Apple'a gitsen bi credit check yapıp ona göre onay veriyor veya vermiyor.(hard check yapınca puan etkileniyor deniyor) Klarna vb. sistemler var, paypal da 3 taksite bölüyor galiba ama bunlar hep faiz alıyor. "telefon almışken yükseltmek" doğru bi tanım değil, yüksekse alabilirsin ve kredi kullandığın anda minik bi düşüp sonra düzgün ödedikçe yükseliyor diye biliyorum.

ek olarak, ben geçenlerde amazon.co.uk'de iphone bakarken 0% apr 5 taksite böldüğünü gördüm. Kişiye göre çıkan bi kampanya diyor ve barclays'ın kredisinden farklı, amazonun kendi yaptığı bişeymiş ve ay ay kredi kartından çekiyor. O varsa ona bak. Kredi puanı kontrolü yapmıyor ve puanı da etkilemiyor gibi okudum ben.
i.ibb.co

ikinci ek, ben sırf kredi puanım yükseksin diye Lebara'dan o2 faturalı hatta geçicem. Çünkü faturalı hattı düzgün ödemek kredi puanını yükseltiyor. (numaranı taşıyabiliyorsun)
www.experian.co.uk

İzmir'liyim, geçen hafta İstanbul'a gezmeye geldim. Taksim caddesi gs lisenin karşı sokağında irish pub vardı oraya oturduk çok güzeldi. Aynı sokağın ilerisinde yine aynı konseptli 2-3 mekan daha vardı.