Ekşi Duyuru

Yanlış bilgi veriyor olabilirim ama doğru anladıysam client ve server arasında kullanıcı bazında ve değişken bir anahtar lazım?

Hiç react kullanmadım, yanlış şey yazmak istemem ama belki bir fikir verir.

Kullanıcı adı şifre ile doğrulama yapıp ardından bir session ID olustursan ve iş ye bir ömür versen + kullanıcı ip si ile de eşlesen olmaz mı?
Nasıl yapılacağını bilmiyorum, dediğim gibi fikir verebilir diye yazdım.

sana jwt lazim

@nibba,

aslında çözümüm jwt token değil. çünkü o başka bir şey.

ben halihazırdaki jwt tokenlara erişilememesini istiyorum. api'ların web uygulaması dışında kullanılamamasını istiyorum. network üzerinden token'a erişip sonrasında postman üzerinden istek atamamalarını istiyorum.

şuan bahsetmeye çalıştığım sorun şu: session da üretsem, jwt token da üretsem end user buna erişebiliyor uygulamamda. server tarafında tutamıyorum, bunu nasıl tutabilirim server tarafında. sorum bu aslında.

cozum ".env" dosyasi, ama yine de guvenli degil. client tarafta sakladigin hicbir token guvende degildir, sonucta kullanicinin bilgisayarina iniyor o token.

ideal cozum token sunucuda saklanmali, authentication sunucu tarafta yapilip, client taraf token gereken hizmete sunucuda uzerinden ulasmali.

Makinede sikmadan gecmis yuzde yuz pamuklu bir gomlek utulemede normal utu kadar etkili olacagini sanmam. Cunku utuyle bile baya bastirarak birkac defa gecince anca duzeliyor. Onun disinda genel olarak tutar tabii, cok yer kullaniyor bunu magazalar falan

Bu ürünün benzerini kullaniyorum. Kesinlikle ütünün yerini alamaz. Günlük giyilen kiyafet ertesi gün icin yeniden ütülenmis gibi göstermeye yetiyor ama yikandiktan sonra kesinlikle ütü yapmak gerekiyor.

samsung buds 2

Lubb +1

samsung buds 2 ya da jabra elite 3

dün buds 2 geçti elime, denedim. noise cancelling falan olması hoşuma gitti. ses kalitesi de fiyatına göre iyiydi. sanırım bir süre kullanacağım. özetle fiyatına göre iyi.

bir de ikinci el kullanılmamış olanlarına bakabilirsiniz, sanırım bir dönem telefonlarla birlikte ücretsiz dağıtmışlar. o yüzden piyasada bolca mevcut.

buds2 +1

geçen hafta uçakta deneme imkanım oldu, noise cancellation iş görüyor (çok müthiş değil ama fiyatına göre bakacaksın işte) ambient modu da güzel bence, çevreyi duyarak iş yapabiliyorsun gerektiğinde bilgisayar/video/müzik sesini duyuyorsun falan. Tabii akıllı sony'ler apple'lar gibi konuştuğun anda ambiente geçme gibi şeyleri yok. Ses kalitesi olarak gayet dengeli yeterli. (fakat hiç telefonla konuşmadım mikrofon işini bilmiyorum, böyle sadece kulak içinde olanlar yani ağzına bakan bir ucu olmayanların mikrofonu kötüdür gibi bir ön yargım var. Directional mikrofon koymaları zor çünkü. Denemek lazım)

filme gitmeden önce

Her yerde kullanırım, evde arabada filan derseniz Karcher SE4001.
Daha düşük maliyetli olsun derseniz Fantom marka sulu süpürge.
Maliyeti sorun değil, süper birşey isterim derseniz Bissel SpotClean.

Ok/yön tuşlarının daralması beni rahatsız ediyor doğrusu.

Görseldeki lenovonun enter tuşu tasarımcının şiddetinden kaçar gibi büzülmüş kendisine sığınacak bir yer bulmuş gibi duruyor adeta. Eskiden bir daha boylu poslu uzun olurdu bu tuş .

Valla yazdıklarınızdan tam olarak olayı anlayamadım. Bahsettiğiniz durum sadece macbook için geçerli bir konu. Piyasada 15" ve üzeri neredeyse tüm laptoplarda NumPad ve fonksiyon tuşları mevcut. Tasarım olarak ufak farklılıklar elbette olacaktır. Bu da sizin kullanım şeklinize göre seçmeniz gereken bir özelliktir. ben enter tuşunu büyük seçerek yön tuşlarının büyüklüğünden feragat edebilirim. Siz ise tam tersini isteyebilirsiniz. bahsettiğiniz durum eski tip laptoplara özle bir durumdu. günümüz laptopları bunun dışındadır.

janavarorion
numpadle işi olmayan ama ekranda mouse trackpad olmadan hareket etmek isteyenler var
numpadde home end... tuşları ve ok tuşları 4 ayrı uçta duruyor
ve oraya gitmek için elini bu sefer klavyenin sağındaki harflerden çekiyorsun, trackpadle klavye arasında gidip gelmenin benzeri bir şey oluyor

dirsek mafsalının ve bileğin çalışmaya gerek kalmadığı, 2 elinin altında gerçekten tüm tuşların olduğu bir dizilim bu attığım linktekiler

sırf bunu sağlamak için dışbükey klavyeler vs üretildi, butik yerler satıyor

ayrıca numpad'lilerde yine sağ click tuşu yok
platincdn.com


biseysorcaktim
evet fn ve F tuşları arasında geçiş yapma zorunluluğu çakılı kaldı zaten
windowsta bu çok sıkıntı çıkarıyor

"yarımşar cm daha kenarlarda boşluk oluşturulsa" bu yalınlık sadelik saçmalığı kullanıştan çaldı ve bütün piyasaya dayattı bunu. ben de bundan serzenişte bulunuyorum işte

İkisine de sahip olan biri olarak şu anki denklemde ps5 açık ara önde diyebilirim.
Xbox'un en büyük avantajı gamepass idi artık o fark da kapandı. İki konsolumdan birini satacak olsam xbox'u satarım. Sırf yakında bir kaç tane exlusive gelecek ve activision microsofta geçerse diye tutmaya devam ediyorum.

bence yaşa göre değişir de ilk olarak,

ben kendimce net olarak ps5 derim. dualsense'in yeni titreşim motoru ve adaptive trigger'ları yeter. üstelik ps plus da 460tl, türkiye'deyseniz tabii. ps plus la neredeyse tüm ps külliyatını oynayabilirsiniz.

Kesinlikle Xbox.

Aslinda ben olsam ikisini de alirdim.

@ ATP

ikisini de alamam.
neden x-box?

@denizgonen +1

ps5 ve xbox'i oyun kütüphaneleri ve bu kütüphanenin etkileyiciliği konusunda kıyaslarsak p5 önde zaten en önemli kriter bu bence. dualsense de büyük bir fark gerçekçiliği çok iyi hissediyorsun elde ama çocuk için ne kadar geçerli olur bilemem. yani xbox'in şu kısmı önde diyen birisi çıkmaz heralde dese de diyebileceği controlleri daha ergonomik vs. der subjektif şeyler. işte bir gamepass'i var denildiği gibi ama nedense millet ps plus'i görmezden geliyor.

eğer oyunlara harcanacak para mevzu değil ikisinden de tam verim alınacak deniyorsa kesinlikle ps 5. biraz fiyat performans olsun derseniz ikisi arasında fark yok bence, keyfinize kalmış.

PS5 derim. Daha iyi oyunlar var. Ps+ üyeliği bence gamepass'den daha iyi (pc gamepass üyeliğim var ama ps+ i daha çok kullaniyorum). Dualsense güzel bir teknoloji.

Xbox gamepass olayi fakir sevindirirdi ama simdi ps plus da ayni seyi yapti. Hele bir de yurt disindaysaniz, 2. El disk piyasasi cilgin ucuz ve ps5 daha yaygin oldugu icin, 2. El ucuza oyun alabilirsiniz ayni zamanda.

Ha bu sebepler olmasa bile ps5 derim ben

eyw PS5 alacaz gibi o zaman.
yine zarara soktunuz :)

team viewer vardı, bir pin kodu ile internet açık olduğu sürece erişebiliyordun, 2-3 sene önce 1 kere denemiştim uzaktan erişim sağladım, değişmedi ise deneyebilirsiniz

Giriliyor ama banka uygulamalarında sorun veriyor. Birde yavaş çalışıyordu.

Annemin telefonunda banka uygulaması yok, sorun değil.

Bende banka uygulaması var. Aslında her zaman ulaşmama da gerek yok, sadece gerekli durumda kullanmak yeterli.

uzaktan erişim için

splashtop var
play.google.com

teamviewer var
play.google.com

konuşma süresi kısıtlayan

"call-timer" var ama mağazada aratman lazım belki kullanımdan kalkmıştır
webcache.googleusercontent.com

ayrıca "call timer" var ama bunun kullanıcısı az, denemek lazım
play.google.com

Zor bir olasılık. Sanırım dating app'lerden bahsediyorsunuz. Eğer çocuğu varsa o indirip silmiş olabilir. Sosyal çevresine göre arkadaşları yapmış olabilir vs. Ama dışardan hackleyip neden uygulama indirsinler ki? Hadi indirdiler, neden silsinler? Bir amacı olması gerek bunun, buna mantıklı sebep bulmakta zorlandım ben. Böyle bir şey olsa reklam uygulamaları falan yüklenir en fazla ama anladığım kadarıyla siz yakın çevresinden biri bunu yapmış olabilir mi diye düşünüyorsunuz, bu daha da güç bir ihtimal.

şimdi siz söyleyince baktım, benim 2008 senesinde indirmiş olduğum uygulamalar bile gözüküyor.
başka birinin indirmiş olabileceğini düşünmüyorum ben de. bu zamana kadar kimse şifremi de kırmadı.
ayrıca o geçmiş kısmında uygulamayı sola çekince "gizle" diye diye bir seçenek de çıkıyor.

gizlice indiren, çok korkan telaşlanan biri burdan gizlemeyi de yapardı, geçmişi de silerdi. çok önemsediğini düşünmüyorum o nedenle, en fazla merak edip indirmiş sonra silmiştir.

olamaz. indirip sildigin uygulamalar orada gorunur. hesap hackleyip uygulama indirmenin hicbir numarasi yok ki...

belki baska birinin telefonunda girmistir hesabini (parali bir uygulamayi indirmek icin) sonra cikmayi unutmustur, telefonun sahibi de baska uygulamalar indirmeye devam etmistir filan... ama bu da epey zorlama yani.

Internet Explorer/Edge ayarlarına girip Sıfırla seçeneğiyle protokol ilişkilendirmelerini ilk haline çevirin. Sonrasında Varsayılan Uygulamalar'dan varsayılan tarayıcıyı şimdilik ilk ayarlara çevirin. Bilgisayarı yeniden başlattığınızda linller tekrar çalışır.

www.aws.training burada ve cloud.google.com burada ücretsiz eğitimler var

youtubeda nette de bir sürü makale var, o arkadaş 2000dolarlık eğitimi size itelemeye çalışıyor olabilir mi?

aws ve gcp sertifikaları almak faydalı ancak sorular nette var, sertifikalar iyi olsa da çok güvenilir değil examtopics.com

tam olarak soz konusu alanda yapilan sey server kurma degil aslinda. cloud platformlari server kurulumunun yaninda bircok servis de iceriyor ki bu ekstra servislerle beraber cloud diye adlandiriliyor. bu alanda calisan kisilere bakildiginda, bunlar cogunlukla SRE, Cloud administrator, cloud solution architect, ya da devops oluyorlar. Bu kisilerde temel olarak calistigklari sistemlerin cogunlukla linux sunucularini yonetiyorlar, cesitli mimari yaklasimlari uyguluyorlar, guvenlik gibi islerden sorumlular, ve development pipeline yapilarini kuruyorlar. o nedenle bu pozisyonlarda calisacak kisilerden sektorun beklentisi cloud sertifikasina ek olarak linux, network, security, yazilim sistemleri mimarisi biraz da bash scripting bilmesi oluyor.

yani olay kisaca "sertifika sinavina calis, sertifika al ve is bulup iyi kazan" gibi dogrusal ilerlemiyor. yan alanlarda da kendini gelistirip tecrube de kazanmak onemli. tek basina sertifika almak is garantisi sunmayabilir, ekstra kisisel calisma, tum ekosistemde bilgi ve birikim sahibi olmak avantaj saglar.

tabi bu alana girmek isteyenler icin ilk olarak sertifikayi hedef koyup calismak en onemli adim diyebilirim.

2000 dolar eger egitimin icerigi gercekten cok iyiyse verilebilir. ama internette bircok ucretsiz egitim var, ayrica udemy gibi platformlarda turkce ve ingilizce bircok uygun fiyatli egitim de var. bu durumda bir egitime 2000 dolar vermek icin bu egitimin emsallerine gore ekstra biresyler veriyor olmasi lazim.

kullanım senaryosuna kullanıcı deneyiminin değişeceğini belirterek kendi sürecimi özetleyeyim, belki faydası olur:

3-4 sene önce evernote kullanıyordum. fazla hantaldı (yani, yavaş), ve de klasör yapısı beni kısıtlıyordu. mobil uygulamasını pek kullandığımı hatırlamıyorum, muhtemelen arayüzü yorucuydu benim için, ve hantaldı yine tabii. bunların yanında, anlık senkronizasyonu gayet iyiydi diye hatırlıyorum evernote'un, zaten o yüzden belirli bir süre boyunca kullanıp faydalandım.

2-3 senedir obsidian kullanıyorum, elim ayağım gibi. çok daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunuyor, ayrıca notlar arası referanslar verebilmek notları sınırsız esneklikte organize edebilmeyi sağlıyor. markdown formatında not almak yine bir esneklik unsuru benim için. notlar arası referansın önemi için: zettelkasten diye bir not tutma sistemi var, ilginizi çekebilir, bakabilirsiniz; obsidian böyle not almanın önünü açıyor. obsidian'ın graf özelliği (notların graf olarak görselleştirilmesi) -pratikte pek kullanılmayan "fancy" bir özellik olsa da- ilginizi çeker bir de muhtemelen.

not: cihazlar arası senkronizasyonu sağlamak için "obsidian sync" var sanırım, onu hiç kullanmadım. private github repository'si açtım ve masaüstünden push'luyorum notları güncelledikçe repo'ya (teknik gelirse bu kısım, açabilirim). başka uygulamaların cloud'una pek güvenmiyorum, veri kontrolü ne kadar elimde olursa o kadar sağlıklı benim için. aslında evernote muadili olarak obsidian'ı değil, simplenote diye hiç hantal olmayan, çok daha minimal bir uygulama var, onu kullanıyorum cihazlar arası senkronizasyon için. obsidian ise en nihayetinde, daha kalıcı olan notların simplenote'tan taşındığı, muhafaza edildiği yer oluyor. obsidian&github ve simplenote kombinasyonuyla devam etmemek için bir neden göremiyorum ufukta.

@ajora

Merhaba, detaylı yanıtınız için teşekkür ederim. Notlar arasında referans verebilmek mesela "Kaplan" notundan "Kedigiller notunun 3 sayfasının 2. paragrafı"na link verebilmek şeklinde mi?

Aslında Obsidian'ı araştırırken Zettelkasten yöntemini de görüp incelemiştim. Merak etmemin bir sebebi de buydu. Sanırım işin sonu ihtiyaçlar ve kullanıcı deneyimine bağlanıyor. Ben en iyisi Evernote ile devam edip diğer uygulamaları da bir deneyeyim. Bakalım nasıl sonuçlar alacağım.

rica ederim.

hem dediğiniz gibi (ki benim nadiren ihtiyacım oluyor notun spesifik bir noktasına link vermeye, ama başkasının daha fazla olabilir tabii), hem de daha basit olarak not içerisinde başka notun bağlantısını paylaşma gibi. bir de etiketler ile yine çok esnek bir kullanım sağlayabiliyorsunuz,

streamable.com

bu obsidian'ın sağladığını söylediğim şey: benim çalışırken yazılımla aldığım notların bağlantıların görselleştirilmiş hali, yani grafı.

mesela "fonksiyonel programlama" ve "reaktif programlama" diye iki ayrı konu için iki ayrı dosyam var. ileride göz atmak için bir kitabı not almak istemiştim, ancak bu hem fonksiyonel programlama, hem de reaktif programlamayla ilgili bir kitaptı. bu gibi durumlarda geleneksel not alma yönteminde (yani klasörleme+dosya), bu kitabı ne tarafa, hangi dosya içerisine not almanız gerektiğinize karar veremiyorsunuz ve böyle durumlarla karşılaştıkça notlar zamanla fazla kullanışsız hale geliyor. bu sık yaşadığım bir problemdi ve obsidian'la şöyle yapabilmeye başladım: kitap için ayrı bir not dosyası açıp (zettelkasten ile zaten notlar böyle atomik olarak kullanılmaya başlanıyor) dosya içinde #fonksiyonel_programlama ve #reaktif_programlama diye etiketleyebiliyorum ve graf üzerinden de tüm ilişkileri görebiliyorum. grafın karmaşık görünmesi yanıltmasın: kitap adını arattığımda sadece onunla ilişkili etiketler, dosyalar görünüyor (i.hizliresim.com ).

bunlar biraz uç durumlar tabii ve normal bir kullanımda evernote da gayet yeterli olur muhtemelen. çok fazla sayıda notunuz varsa obsidian'a göz atmanız faydalı olabilir, ama "evernote bana yetiyor" diyorsanız da bir sıkıntı yaşayana dek devam etmek de gayet mantıklı.

@ajora

Tekrar merhaba. Simplenote'u inceledim, gerçekten de adı gibi biraz fazla basit :) Sadece not almak, etiketlemek gibi işlevleri var. Sanırım öne çıkan özellikleri paylaşım ile aynı not üzerinde birden fazla kişinin çalışabilmesi, bu notların "publish" ile yayımlanabilmesi. Her ne kadar notlarım içerik olarak çok büyük oranda yazıdan oluşsa da yer yer döküman, resim, fotoğraf kullandığım da oluyor. Bu açıdan simplenote bana yetmiyor.

Ayrıca; simplenote Wordpress ile bağlantılı olarak çalışma imkanı sunuyor sanırım. Bu açıdan da potansiyel olarak Wordpress kullanıcılarını hedeflediğini söyleyebilirim.

merhaba, evet evet öyle, dediğiniz gibi ve evernote'un muadili değil kesinlikle. ben hantallıktan hiç hazzetmediğimden ve şimdiye dek simplenote kadar hızlı/rahat not aldığım uygulama olmadığından kullanıyorum simplenote'u. henüz az önce obsidian'a atmak üzere çektiğim birkaç fotoğrafı bilgisayara geçirmek için google drive kullandım mesela :p ama simplenote'tan da bunu beklemiyordum zaten kullanmaya başladığımda. drive kullanmak bir problem teşkil etmiyor benim senaryomda, ama sizin ya da bir başkası için ek bir adım gibi gelebilir ve istemeyebilirsiniz bunu. evernote, notion gibi uygulamalara bloatware deniyor (çok fazla atraksiyonu var, dolayısıyla da dediğim gibi hantal); bu hantallığından kaçınmak için (çok daha iyi olabilir bu arada 3-4 sene öncesine göre evernote, hiç bilmiyorum) bazı diğer şeyleri manuel halletmeye razı oluyorum.

obsidian'ın da mobil uygulaması var bildiğim kadarıyla ama "obsidian sync kullanayım senkronize olsun mobil-desktop" deseniz, mobil uygulamasının da evernote'taki gibi son kullanıcıya pek hitap edeceğini düşünmüyorum. muhtemelen bir şeyin fotoğrafını çekeyim de obsidian'a atayım deseniz evernote'takinden daha yorucu olabilir (mümkün mü onu da bilmiyorum).

obsidian "aygıtlar arası senkronizasyon", "anlık her yerden dilenen şekilde not alabilme" gibi noktalarıyla öne çıkmak yerine "not tam olarak böyle tutulmalı" gibi bir iddiada bulunuyor aslında ve vaat ediyor öyle bir not tutma ortamını. ama dediğiniz gibi ihtiyaca, kullanım senaryosuna göre bayağı kullanışlı/kullanışsız olabiliyor kişiler için.

login olduğunuz yerlerden sizi atabilir ama kayıtlı şifreler silinmez diye biliyorum. geçmişi silerseniz cookie ve cached imageler gidiyor olmalı.

pek beklentim yoktu ama 2 senedir aldıklarım iyi çıkıyor

edit: ben karfurdan alıyorum, dışı çizgisiz tamamı koyu yeşil olandan

Çekirdeksiz olan küçüklerin genelde tadı güzel çıkıyor.

Genetiğiyle oynanmış, gdo içerir filan da derler. Ama kendiniz yetiştirmiyorsanız hepsi GDO'lu zaten.

Migros tan aldım beğenmedim.

2 yıldır başka karpuz almıyorum ben.
çok nadirdir kötü çıktığı.

televizyonun kulaklık çıkışını bir amplifikatöre girmelisin, o anfinin çıkışına da hoparlörleri bağlayacaksın.

ancak genelde kulaklık çıkışları line seviyesinin üzerindedir yani anfinin girişine fazla gelir. bozma ihtimali yok ama ses patlar-çatırtılı gelir. bunu da sesi tvden kısarak çözersin. ancak bu defa da ses kalitesinden ödün vermiş olursun.

tvnin gördüğüm kadarıyla optik ses çıkışı var. optik girişi olan bir anfi bulursan bu sorunları yaşamazsın.

İnanılmaz ses kalitesi beklentiniz yoksa D class amfi ile çözersiniz işi.

www.amazon.com.tr

Örneğin şundan var bende iyi kötü bi bass/treble ayarı var üzerinde volume ayarı var bu şekilde kabinlerinizi sürebilirsiniz. Tv'nin analog çıkışından direkt girerek. Hatta kabinler daha da işe yarasın derseniz bluetooth'lu benzer bi amfi alıp (400 900 lira arasına var) her cihazı bağlayabilirsiniz kolayca.

Daha da hatta tv'nizde bt varsa kablosuz çözersiniz olayı direkt dijital hallederseniz daha iyi olmuş olur.

kulaklık çıkışı ikiye böleceksin. mic1 ve mic2'ye gireceksin. muhtemelen mono bir şekilde yayını dinleyeceksin. o en sağdaki düğme de tape'te olacak.

www.amazon.com aha bundan

biraz yukarı kameraya doğruydu algılayıcısı (değişmediyse)
öyle bir sorunu yok ama iphone 7 öncesinde mi ne nfc ile veri yazamıyordu yani akbil yükleme gibi şeyleri yapamıyordun. Sonraki modellerde çalışması lazım. Uygulama izinlerini bi kontrol edin.

baska kimlik veya kart denediniz mi? bendeki yeni tc kimlik ama nfc okumuyor mesela. baskasinin kimligini okutuyorum onu okuyor.

NFC ile karekod alakasiz seyler yalniz. NFC telefonun arkasindan okunan seyler icin (ornegin istanbulkart)

karekod okuma ise telefonun kamerasi ile oluyor. bu cok asiri basit bir olay en dandik telefon bile okur karekodu. kamerayla karekodun fotografini ceker gibi tutunca direkt algilar. fotograf cekmeyeceksiniz ama orda sari bir sey belierecek.

ozetle boyle bir iPhone sorunu yok.

bir defadan olmaz ama sürekli olursa sıkıntı olabilir (kireçlenme, tıkanma vs.)

kireç olmaması için içme suyu koy. sıkıntı olmaz.

bp'de satılan antifrizli cam suyu koydum aptallık edip. bir süre sonra tıkanıklık yaptı arka silecekte. bence 1 lt'ye 250 ml cam sil koysan bir sıkıntı yaratmaz. su oranı her zaman yüksek koy. kireç olmaması için içme suyu koy +1

On yili askin suredir sadece çeşme suyu kullanirim. Hicbisey olmadi. Tertemiz siliyor. Paraniza yazik

Bizim burada musluk suyunun kireci, kocaman musluğun perlatörünü bile tıkıyor. Bir ara balkon bitkileri için damla sulama sistemi kurdum, tüm damlatıcılar tıkandı.
Tabi her şeyin musluk suyunun kireç seviyesi aynı değil.
Sizin oranın musluk suyu nasıldır bilemem ama, madem öyle bir niyetin var, kaynatılıp beklemiş kireci çökmüş su kullanmanda fayda var.

dağıtım şebekesinde arıza varsa, çalışma yapılacaksa veya yeni bir hat bağlantısı yapılacaksa o hattın enerjisinin kesilmesi gerekir.
Güvenlik ve daha büyük sorunların önüne geçmek için yapılması gereken budur.
Genelde bu tip kesintiler gece veya sabaha karşı planlanır.

İnşaat, yapılaşma işlerinin yogun olduğu bölgelerde bu daha sık olur, Örneğin yeni yapılan bir sitenin Og bağlantısını yapmak için mecbur bir önceki noktadan enerjiyi kesmeleri gerekir.

Hasar talebi standart bir prosedür, böyle bir sorununuz varsa yapabilirsiniz.

Önlem olarak hassas elektronik cihazlar için online ups kullanmak gerekir.

cla c segmentinde değil mi? a ise değil diye biliyorum. ayrıca cla amg+, diğeri amg

arabalardan anlamam ama asıl fark segment farkı gibi geldi

mercedes'in harfleriyle araç segmentlerinin hiç alakası yok.

mercedes a'lar c segmenti, c'ler d segmenti mesela. s segmenti spor araçlar için kullanılırken mercedes s ise f segmenti.

ikisi de premium c ama cla tasarım ve malzeme kalitesi olarak daha premium. bir önceki kasaya bakarsan zaten a'nın sedanı yoktu, cla'ya sedan a deniyordu ama öyle değildi.

audi a3 sedanı ilk çıkardığında mesela, bu reklamda bizim arabamız altın orana yakın tasarlanmaya çalışıldı, sizin cla gibi ucube değil diyordu. koca kafa bi köpek var, espriyi açıklamış gibi olmayayım ama; dobermanla chihuahua karışımı bi araba yapmışsınız o ne öyle hacı diye dalga geçiyor. ağırlık dağılımından dolayı köpek virajı alamıyor falan.

www.youtube.com

şimdiyse cla jilet gibi araba oldu, a3'ü geride bıraktı bence, şu an aynı reklamı tersten yapıp intikam bile almıştır belki, yabancı kaynaklara bakmak lazım.

son olarak audi'nin o reklamda dalga geçtiği cla yerine şu an a sedan geçti. gerçekten araç dışarıdan tam bir doberhuahua. normalde hatchback olarak çıkarılıp 4*5 yıl üretildikten sonra dur sedanını da yapalım denilen araçlar arka tasarımda ucube oluyor. ben sonradan eklendim diye bas bas bağırıyor. bunun en güzel örneklerinden biri opel astra K kasadaki sedan. lakabı sırtlan.

3 büyüklerden bmw'yi de ekleyip konuyu kapatalım, 1 serisi sedan da tasarım olarak tövbe bismillah bişey mesela.

son olarak bu yazdıklarıma a hatchback dahil değil. o kendi içinde güzel araba a3 ve 1 hatchback'le kapışır. (bmw 1 serisi ticari araç gibi oldu en az sevilen 1 olarak tarihe geçti, önümüzdeki yıl başında yeni kasaya geçecek.)

yeni cla'lar eski cla'lardan çok daha iyi,

cla bekar erkek arabası, arka kısım çok alçalıyor, ön koltlar direkt vucudu sarıyır, spor hissi veriyor. a sedan aile arabası tarzında.

param buna yetiyor mercedesi.

cla'nın c serisi ile alakası yok.

cla, a serisi ile c serisi arasında konumlanan ama a serisine daha yakın olan spor versiyon araç. bu sebeple daha pahalı.

herkes cla'nın segment/kalite olarak bi tık üstte olduğu için pahalı olduğundan bahsetmiş ama soruda belirttiğim donanım konusunu anlamadım. madem cla daha premium neden ısıtmalı ön koltukları bile yok ve güvenlik donanımı konusunda bile geride? özelliklere bakınca a 200 daha kaliteli gibi geliyor.

not: almaya niyetim yok meraktan soruyorum

bir malin fiyatini alicisi belirler.
herseyi birebir ayniysa, birisi oburunden daha fazla satiliyordur, az satilan ellerinden kalmasin diye fiyat kirmislardir..

Ben düz adam olarak son derece memnunum.

hip-hop, r&b, techno veya deep house tarzı bol baslı ve nispeten detaysız müzik türleri dinliyorsanız genel itibariyle memnun kalabilirsiniz. ancak mesela klasik müzik, jazz, alternatif rock dinlerim, müzikte her detayı duymak isterim derseniz memnun etmeyebilir kalitesiz gelebilir.

Restartta mı kapanıyor acaba uygulama ayarlarında launch at boot diye bi seçenek yok mudur?

Ya da settings/user&groups/login items altına ekleyebilirsiniz boot'ta açılmasını istediğiniz yazılımları yazılımda o seçenek yoksa.

ben alırken çok araştırdım. se dandik olur düşüncesi içindeydim ama sonuç olarak se cellular (telefon yanınızda değilken de e-sim ile telefon özelliklerini kullanabiliyorsunuz) aldım.

ekg ve oksijen seviyesi ölçmüyor; açıkçası durup dururken bir ekg çektirsem gibi bir düşüncem olmadığı ve bunları takip etmenin beni yoracağını düşündüğüm için benim için cezbedici olmadı. kalp sorunum olsaydı ya da 50+ olsaydım bunları da isterdim.

8'in bir diğer özelliği de ekranın sürekli açık olması. açıkçası bu da bana vay be dedirten bir şey değil, bakmak istediğimde açılıyor zaten.

ben daha önce watch 2'yi kullanmıştım. telefon özelliği dışında vay be dedirtecek bir şey olmamış. şarj süresi dahil. muhtemelen Türkiye'ye geldiğimde satarım.

bende SE var, "gerekler" kisiye gore degisir.

spotify -ikisinde de kullanabilirsiniz
telefonla görüşebilmek -sim karti olmadan sadece telefon yakindayken konusabilirsiniz
mail okuma, teams, whatsapp mesajlarını görebilmek/yanıtlayabilmek - teams ve mail'i saatte hic kullanmiyorum. mails var teams nasil bilmiyorum ama uygulamanin ikisinde de ayni olduguna eminim. whatsapp mesajlarini yanitlayabiliyorsunuz. (sifirdan acamiyorsunuz, mesaj varsa cevaplayabiliyorsunuz, sifirdan mesaj atma yok. arama cevaplma yok, bildirimi bile gelmiyor maalesef - yine ikisinde de ayni durum)
koşu, yürüyüş, fitness esnasında aktivitelerimi kaydetmesi - ikisinde de ayni sekilde yapiyorsunuz.
google maps kullanabilmek - ikisinde de var ama cok kullanisli degil. yani oyle acinca harita filan yok. saga don sola don filan gosteriyor.
bir de asıl işi olan saati göstermesi :). - sanirim sadece burada farki var. SE'de hep acik ekran secenegi yok. sadece kolu kaldirinca veya dokununca aciliyor.
8'de bunu yapabiliyorsunuz. siz bakmasaniz da saat acik kalabiliyor.

onun disinda sanirim tek fark EKG ve oksijen olcum dalgasi. bu son uc seye olan ihtiyaciniza gore karar verebilirsiniz.

sarji gercekten berbat. sarj aletini kaybetmeyelim diye tasarlanmis. her gun sarj sart.
ben uyku takibini seviyorum. kalp atisini olcmesini seviyorum, gecmiste ritim bozuklugu problemim vardi. fall detection var, hic ihtiyacim olacagini dusunmezdim ama gecen gun dusup bayildim. kalabalikta oldugum icin kaldirdilar ama mesela kimse olmasaydi ise yarardi cunku acil servisi ariyor cevap vermediginde.

büyük tvye değer. ben sırf büyük olsun diye 65 aldım. daha büyük daha iyidir.

oda kaç m2? tvye uzaklık kaç metre?

daha büyük daha iyi değildir kesinlikle.

Yaklaşık 25 M2. Mesafe 4 m.

58 olan kaliteli markaysa ve paneli daha kaliteliyse 58 al. 58 iyidir. 4m için aynı fiyatlara 65 varsa 65'te bakabilirsin.

Burada sorulması gereken büyüklükten ziyade, her iki tv de kullanılan panel ve COF adedi olmalıdır. Özellik olarak aynı gözükebilirler. Ama içerisinde kullanılan malzemeler farklı olabilir. Her iki tv için teknik inceleme videolarına bakmanızı tavsiye ederim. Uzun vadede (2-3 yıl) ne gibi sorunlar yaşayabileceğinizi öngörebilirsiniz. Genelde böyle incelemeler için adem helvacı kanalını takip ediyorum


Buna ek olarak 55 ve 58 inch olacak şekilde bir karton veya çarşaf katlayıp tv koyacağınız yere tutun. Oturup uzaktan bakın arada bariz bir fark yok ise küçük olanı alabilirsiniz

Philips mi? Philips ise ben alırken ekranlar arasında ips ve va farkı vardı, bilgi vermek istedim. Onun dışında bence 3 inç için 3bin verilmez. O parayla galaxy buds 2 pro alınır.

Her inçine değer.
Ben olsam sonradan keşke 3000 TL daha verseydim derdim.

Gerçi 3000 TL değil de yüzde kaç daha fazla para vereceğinizi bilsek daha iyi cevap verebilirdik.
Bence 12-15 bin liraysa değmez, 27-30 bin liraysa değer mesela.

58" paneller sorunlu diye çok sayıda yerde yazı okudum, youtube incelemesi gördüm. bu konuyu araştırın. büüyk istiyorsanız 58'i atlayın diye söylüyorum.

tamamen oda boyutuna bağlı. ama ortalama bir apartman dairesi için 55" gayet yeterli biraz daha büyük olsun dersen 65" keyifli oluyor. bunun üzerinde fiyatlar da zaten ciddi oranda artıyo.

4 metre icin en az 60 ideal 65 inc oneririm.

4 metre mesafede 55ten 58e gecis icin 3bin fark gereksiz bence

kendi mağazasında yoksa, tv android ise ve apk yuklenebiliyorsa olabilir. onun dışında mümkün değil zannederim. aslında en temizi mi box gibi harici bir kutu almak.

Mümkün değil. Tek ihtimal android stick lerden almak

Sırasıyla: Booking, AirBnb, Hotels, Trivago, Agoda
Booking’den Türkiye içinden Türkiye’ye rezervasyon yapmak için VPN gerekiyor. Onun için de ben “1.1.1.1” isimli uygulamayı kullanıyorum.

Ortalama tüketim verisinin epeyce üstünde yakıyor olabilirsiniz. Bir önceki kullanımınıza göre hesaplıyor gidilebilir mesafeyi çünkü. Ortalama kaç gösteriyor 100 km’de?

araç toyota mı :d
bazı arabalarda benzin ışığı yanma eşiği çok düşük. çünkü depoyu boşaltmak iyi bir şey değil.

@orient aslında yakıt tüketimi ile ilgili değil soru. depo boş görünüyor ama boş değil sanki :)

@jelly evet toyota. biraz daha açıklayabilir misiniz? yani 60 km gösterirken aslında 15 litre benzin mi var :)

Yükseltiyorum araç Toyota chr hybrid mi :) evet Toyotada böyle bir olay var

@cokponcik yaris model :) peki neden böyle araca bi zararı olur mu?

araç toyota mı diye sormaya geldim, sormuşlar.

corolla veya chr hybrid idi tam hatırlamıyorum. menzil göstergesi sıfırlandıktan sonra 100 kilometre daha gidip, 39 litre benzin alanlar var toyota forumlarında.

corolla hybrid ile ilk denememde afyon sivrihisar yolundaki benzin istasyonsuz bölgede menzil 19 kilometre gösterince panikten ne yapacağımı şaşırmıştım. neredeyse ankara'ya bile varırmışım.

japon garanticiliği sanırım. 8-10 litre yakıtı yok sayıyor ve hiçbir hesaplamaya dahil etmiyor, ne menzile, ne depodaki yakıt miktarına.

Chr hybrid için konuşuyorum arkadaşlar. Hybrid araçların başına gelebilecek en kötü şey benzinin bitmesi. Yani öylr benzin bitti dur bidonla alıp geleyim olmuyor araca çok zararı var bu olayın. Bu nedenle işi sıkı tutmuş olabilirler. Hybrid araç zaten 100kmde 4 falan yakıyor. Işığı da 90 100km Cruise Range gösterince yanıyor bazen. Ben hep yanınca doldurdum riske girmemek lazım çünkü. 35 litrede fazla almadı genelde 34 36 lt arası alıyor ışık yanınca. Zaten 100kmyi 5 lt hesaplasa.bir 5 lt de yedek deposu vardır. 45 litre bu şekilde oluyor.

depolar $i$mesin diye bir havalandirma borusu vardir. bu boruda tikaniklik varsa fulleyemezsin. Toyota deneyimim yok ama gosterge bos konuma geldiginde 15 litre benzin olmasi icinde garip, ben olsam tahliye borusuna bir baktiririm.

Yazilim alanini bilemiyorum ancak sirketler icin, eskiden ulkeler bunu ongorememisti ve uygun duzenleme yoktu, covid ile bu uzaktan calisma isi cok artip zivanadan cikinca sigorta ve vergi konularina duzenleme geldi. Daha yeni Almanya'da remote ilan icin gorustum, tamamen remote ama Almanya ici herhangi bir yerde olmak zorundasiniz.

@angelofdeath, onda da sorun yok. burada da şirketim var. yeter ki bu tür ilanları bulabileyim.

ki eskiden de 10 ilanın 9'u faturalı olarak yapılırdı.

@tchuck

ab icindeki sirketiniz durumu cözmüyor. faturasal durum degil.

sirketimizde bolca remote calisan var, ülke icinde fiziksel oturumu olmali hepsinin ve maksimum 120 gün baska ab ülkesinde remote calisabilirler mesela. random maliye bakanliginin ve sigorta kurumunun kisilerin oturum ve calistigi yerleri sorguladiklarini duyuyoruz son zamanlarda.

sürekli uyari mailleri geliyor "baliye, maldivlere filan gidip calismayin arkadaslar zor durumda kaliyoruz, yapmayin ayip ya" seklinde.

bu kurallar hep son 1-2 senede geldi.

fiziksel sım’den bir farkı yok, aynı şey.

Tatil icin cikinca direkt bunu almayi dusundum. Turk operatorlere internete dunya para veriyoruz. 34 ulkede 10 gb 1 ay 11 dolar.

www.airalo.com gibi çözümlerden bahsediyorsanız 2 defa kullandım, mükemmel çalışıyor, geri dönünce de e-sim'i kaldırıyorsunuz.

airalo kullandim. mukemmel calisiyor +1

airalo +2

Bende makine üzerinde bir parçası kırıldı. Parçası yok diye makineyi alıp indirim çeki vermeyi teklif ettiler.

Açıkçası geçmişe oranla Dyson ile benzer performans veren başka bir süpürge aldım.

Hem daha ucuz hemde bozulursa beni üzmez.

dyson çağrı merkezini arayın veya epostayla ulaşın. yardımcı oluyorlar. iki farklı süpürge için iki kez ulaştım nokta atışı tavsiyeler verdiler çözüldü.

e: şarjlı süpürgede koku ve çok ısınıp durma durumu vardı, meğer bir tür ısı koruma devresi varmış, el kompresörüyle motor etrafındaki aksamları iyice temizledim düzeldi. diğerini hatırlayamadım

garanti süresince ve hatta sonraki bir yılda dönmeyen başlık ve biten bataryayı ücretsiz halletmişlerdi.

ocak ayında şarj süresi çok kısalan v6'yı tamire gönderdiğimizde 2bin lira fatura çıkarmışlardı vazgeçmiştik.

Teker bilyası bozulmuş olabilir
Bu işlerden pek anlamam ama bende de tarif ettiğin problem vardı, sorun bilyadaydı

Teker bilyası. Önce rot balansa götürüp sorunu tespit ettir. Sonrası sanayi.

%99 bilya..
ikili degistirmekte fayda var, teki bozulmus olsa bile..

benim de başıma gelmişti, 1 sene öyle kullandım, servise gittiğimde sorun rulman dedi, düzeltti ve sorun ortadan kalktı.

tekerlek rulmanından şüpheleniliyor ise kaldır kriko ile arabayı sonra tekerleği eksenel yönde biraz oynat, voynk voynk yapıyorsa rulmandandır. ayrıca rulman arabada titreşim hissetmene de sebep olur. en azından benim arka tekerlek rulmanları nanay olmuş 2005 volkswagen golf'te tecrübem öyleydi.

ip'niz görünüyor. ip'niz görünmeden paylaşın resmi tekrar.

ayrıca bilgisayardan giriyorsanız dns'i temizleyin.

Başlat>Çalıştır yolundan cmd.exe açılarak “ipconfig /flushdns” komutu çalıştırılır.

"Who would expect this?" gibi birşey diyordu sanırım.

sesi kaydedip paylaşırsan daha kolay bulunur sanki.

Her sefer söylemiyor ki, söyleyeceği zamanı denk getirip kaydetmek epey zor. Ama deneyeceğim.

bakınız şurada diyor: youtu.be

"oh can they peck out?" diye anladım. peck out söküp alma, rakipten çıkarma diye bir anlam taşıyor olabilir.

"Who can they pick out?" diyor bence. Köşe vuruşunu kalabalığın ortasına açınca "açılan orta kimi bulacak/ortayı açan ceza sahasında kimi bulacak?" gibi bir anlam.

nawar +1
cevabı görmeden ben de böyle anladım. Sonra baktım nawar yazmış.

Size bir NAS çözümü gerekiyor ama saklayacağınız dosyalar gerçekten bu masrafa değer mi diye düşünün, mümkünse eleme yapın derim.
50 TB için bulut depolama mümkün değil. Hem çok pahalı olur hem de Türkiye'den upload etmek 10 mbps bağlantıyla bir yıldan uzun sürüyor.

www.hepsiburada.com

Bu 50 TB şu anda nerede, kimin yönettiği sistemde duruyorsa o kişi daha iyi bir öneride bulunabilir.

aws.amazon.com
amazon deep glacier var, kasetlere kaydedip saklıyorlar istediğin zaman 12-24 saat içerisinde çıkarıp online hale getiriyorlar. Çok büyük dosyalar için en ucuzu bu diye biliyorum ama henüz denemedim ben de.

senin durumunda olan insanlar, filmciler falan tape drive'a kaydediyorlar ve verilen kaybolması eğer kasetlere zarar gelmezse imkansız gibi bir şey. kötü yanı gerektiğinde veriyi normal diskler gibi hızlı bir şekilde çekemiyorsun. amazon, google veya herhangi bir buluta atmanın riski de şu: bir bakıyorsun fiyat politikaları değişiyor ve senin veriyi kendi alacağın ekipmanla saklamış olman çok daha ucuza geliyor, sonra 50tb'ı çekeceksin de, tekrar yazacaksın falan, ben olsam kendim yatırımımı yapar öyle saklarım.

@nhk +1 ama hizli baglanti gerek upload icin.

200 GB data icin yaklasik 25 cent oduyorum aylik.

en düşük-en yüksek sıcaklık aralığını görselleştirmişler, başka esprisi yok.

Tamam da çarşamba perşembe cuma arasındaki çubuklar neden farklı? Derece aralığını mı gösteriyor? Doğru üzerine sayıları yazardık onun gibi mi?

O aralıktaki en düşük ve en yükse sıcaklıkları almış. Alt sınır 17 derece, üst sınır 34 derece. Grafiği de ona göre çizmiş. Çarşamba 32 derece, ancak en sağ taraf 34 derece olduğu için, 2 derece önce bitirmiş.


.

sol ve sağdaki rakamlar en düşük ve en yüksek sıcaklıkları temsil ediyor. haliyle gece gündüz diyebilirsin. çubuk grafiği ise gün ortalamasının yoğunluğunu gösteriyor. örneğin cuma günü 23 dereceye kadar düşüyor ama muhtemelen çok az o sıcaklıka kalacak günün çok büyük bir kısmı 28-34 arası çünkü çubuk sağda yoğunlaşmış, max sıcaklık hakim gün sıcaklığı olmuş. aynı şekilde bugün de 29 dereceyi görsede çoğunlukla ortada ve çoğunlukla düşük sıcaklığa yakın seyredecek günlük. çarşamba hem 21 min hem 32 max'ı görecek ama oralarda pek kalmayıp 24-30 civarı olacak hava demek. sağa ne kadar yakınsa ve sağ değer ne kadar yüksekse gün geneli bunaltıcı geçer demek, sola ne kadar yakın ve düşükse gün ortalaması serin demek oluyor.

ağırlıklı olarak spor için garmin veya suunto'nun alt modelleri olabilir. bol özelliğin içine zaten gps girdiği zaman 10 bin ₺ altında düzgün saat yok. huawei alınabilir, eğer samsung telefon varsa da samsung alırdım.

Huawei gt3 serisinden.

servis ışığı olabilir. bakım zamanı geldi mi?

bakıma 28 gün kalmış onu haber veriyor.

Google photos bunu yapıyor.

google photos ++ ancak orijinal kalitesi bozulmasın istiyorsanız ayarlarından orijinal kaliteyi seçmeniz gerek. diğer seçeneklerde biraz sıkıştırma yapıyor. 16 mpden büyükse 16 mpe düşürüyor mesela.

Peki ben bu fotoğraflar için Google photos yedeklemesi yapsam ve sonra telefondakileri silsem buradan da silinir mi kalır mı acaba kalmıyorsa da kalmasını sağlayabileceğimiz bir yöntem var mı?

fotoğrafları telefondan değil de google photostan silmeniz gerekiyor.
free up space diye bir alan var, oradan silince, yedeklediğin fotoğrafları photos'da tutup telefondan siliyor

Şimdi yedeklemeye başladım ama free up space ikonu çıkmadı bende, netten baktım olması gereken yerde öyle bir sekme yok, acaba yedekleme bitince mi çıkıyor yoksa başka bir olayı mı var onun.

Atayatırım, Oyak yatırım ve İş Bankasında yatırım hesaplarım var. Hepsinde de yıllardır hisse alır satarım. Daha bir gün bile yahu bunların komisyon oranı, saklama ücreti nedir diye bakmadım.
Bakanlara da daima şaşırmışımdır.
O kadar üçün beşin hesabını yapacak insanların bu pazarda işi ne ola ki?
Üçünden de memnunum. Yok aslında birbirinden farkları.

1000'de 2 gibi bir komisyon alırlar genelde. işbankası'nın normal işcep uygulaması üzerinden alıp satıyorum. genelde alıyorum duruyor, çok satıcı değilim.

Interactive Brokers, çok düşük komisyon ücretleri var. Oran olarak bilemiyorum ama en yakın tarihli yaptığım alımda sadece 1$ komisyon ücreti verdim. Detaylar için mesaj atabilirsiniz.

Hiç bakmadım +1

Yapı kredi kullanıyorum.

@Mirket, @Naksidil

Beyler iyi hoş, milyonlarla oynuyorsunuz da; kabaca bir hesapla 1000'de 2 komisyon alan bir aracı kurumda 100.000$'da 200$ komisyon ödeniyor. Tabi ki bu borsa yatırımı ve trading yapan insanlar komisyon ücretlerini ödeyecekler ama düşük komisyon imkanı varsa bakmamak olur mu? Ne bileyim, bu işin doğasında hesap kitap var. Masrafları azaltmak, parayı verimli kullanmak var. Kişisel zevklere yapılan harcamalardan bahsetmiyoruz, yatırımdan bahsediyoruz. Fazla komisyon ödeyenler eli açık görünmüyorlar.

Milyonlarla oynamıyorum Arkadaşım.

Mobil uygulamalarının arayüzü, kullanım kolaylığı, müşteri temsilcisine ulaşımın ve ilgi alakası, çalıştığın banka hesabına para aktarma kolaylığın, araştırma raporlarının doyuruculuğu, halka arzlara katılımı, açıkta kalan paranı değerlendirdiği fonun durumu,... diye başlayıp daha onlarca kriter sayarım. Bunları boşverip, komisyon oranı gibi, bir günde çok daha fazlası kar ya da zarar yazılabilecek bir konuya takılmak çok anlamsız geldi bana.

Trade'ciysen zaten o para senin için devede kulaktır. Uzun vadeciysen zaten o paranın bir hükmü yok.

Onu dile getirdim.

windscirbe vpn de tr ye yönlendirme var.
ücretsiz 2 gb veriyordu ilk başta, ama kupon kodu ile süresiz 50gb almıştım zamanında, yine benzer kampanyalar yakalanabilir.

muhtemelen yarar, googlea web cam test yaz herhangi birine gir test et
ben sunu kullanmistim sagolsun muskulumu cozmustu, bilgin olsun
play.google.com

Yapıyor bazen. Tüm cihazlarda senkronu kapatıp reset atın, tekrar açın, tekrar reset atın. Mümkünse tüm cihazları son sürüme güncelleyin.

ayarlardan sync'i acmanız gerekiyor

10 numara, senelerdir 0 sıkıntı. diğer servislerde de sıkıntı olacağını sanmam ama google drive basit, kullanışlı, tertemiz hizmet.

2 den uzak durun.
Kırıtma makinelerinin özellikleri karma makinelere göre çok daha iyi oluyor, çok daha fonksiyonal oluyor o yüzden 3 olabilir.

Ama siz makine ile sadece kurutma bile yapsanız tozu toplayıp alabileceğiniz bi yer olmadığı için bi noktada kıyafetlere verecek tekrar. Bence siz hali hazırdaki makinenizde kırıtma hiç yapmayın.

Mümkünse 1+3

olur en güzeli en hızlısı bu şekilde, 10-15 dk da kuruluyordu

youtubeda nasıl yapacağını gösteren videolar da var çok basit

USB ye normal kopyalayarak olmuyor. Bunun için bir tool var adını unuttum.

rufus denen program vardı bunun muadilleri de vardır, yine yutubda bu programla usb yi nasıl oluşturacağını da gösteriyor

tak çalıştır next next kolay işlemler

xp sıkıntı çıkarırsa mint, kubuntu, manjaro bi linux distrosunu da usb ile kurabilirsiniz. bilgisayarın modeline göre xp'den daha performanslı çalışma ihtimali de var.

seninle ilgili bir durum değil bu. arayan kişi ayar yapmalı.