Ekşi Duyuru

www.informit.com

Bu işe yarar mi

maalesef. çünkü orada da diyor ki "dizindeki konumlarda dosya adı ve içeriklerini ara, dizin dışındaki konumlarda sadece dosya adını ara". yani "dizinde de, dizin dışında da dosya içeriklerini arama, sadece dosya adlarını ara" diye seçenek komamışlar. illa içini de arayacak.

arama çubuğuna şunu yazıp dener misin?

name:dosyaismi

bu olmazsa;

System.FileName:dosyaismi

everything önerecektim ama sonra bir deja vu yaşadım soruya tekrar bakınca. şurda önermişiz daha önce aslında: www.eksiduyuru.com

mis gibi program valla denemedin mi ki? yeni bir bilgisayara ilk kurduğum programların başında geliyor. onsuz dosya arama yapmayı düşünemiyorum bile, olması gerektiği gibi olan programlar denir ya tam öyle işte.

kasar filan diye düşünme dünyanın en hafif programlarından biri, hem istediğin zaman açıp istediğin zaman kapatabiliyorsun, öyle sürekli açık kalmak zorunda değil.

Everything uygulaması sorunu tek başına çözebilir.
Win7deki arama özelliği ayrıca çok yavaş kalıyor zaten.

@bugungityaringel

komut isteminden dos komutlarıyla bulmuştum. adam da 2000 liramın üstüne yatmayıp paramı ödeyince bir daha da gerek olmadı programa, ben de öyle bir soru sorduğumu bile unutmuşum.

şimdi dikkate alacağım. kuruyorum programı.

İlk olarak hayat, bilgisayarın şarj seviyesini sürekli kontrol edip her gün şarja takıp çıkarmayla uğraşacak kadar uzun değil. Bu kadar uğraşmanın anlamı yok. Pil neticede ömrü tükenen bir şey. Bunu uzatınca da 5 yıl uzatmıyorsun. Bu kadar hassas kullanımla uzasa uzasa 1 yıl uzar pil ömrü.

Kullanım olarak sizin kullanım tarzınız aslında ideal. Pile zarar veren iki durum var. İlki pil seviyesinin sıfıra inmesi, diğeri de %100'e çıkması. Sıfıra inmesi çok daha fazla zarar verir bu arada. %100'e getirmek diğer duruma göre fazla zarar vermez.

Pil döngüsünün az olması gerektiği bilgisi tam olarak doğru değil. Şöyle ki pil döngüsü pil kullanımının 100'e ulaştığı anda 1 artar. Yani %80'e kadar şarj ettiniz, %30'a düştü. Sonra tekrar 80'e şarj ettiniz, tekrar 30'a düşünce toplam kullanım 100 oluyor. Bu 1 döngü demek. 0'dan 100'e şarj ettiniz ve bigisayar kapanana kadar kullandınız. Kullanım yine 100 ve bu yine 1 döngü demek. Ama ne oldu? Hem pili doldurdunuz hem de pilin bitip bilgisayarın kapanmasına müsaade ettiniz. Her iki aksiyonda da pile zarar vermiş oldunuz. Pil döngü sayısı eşit ama ikinci durumda daha fazla zarar gördü pil.

Son olarak mac'te ayarlara girip pil bölümüne girerseniz orada 'Optimised battery charging' diye bir seçenek var. Bunu aktifleştirirseniz mac sizin kullanım saatlerinizi öğrenip şarja takılı olsa dahi %80'e kadar şarj eder, kullanmaya başlayacağınız saate gelmeden kısa bir süre önce de %100'e tamamlar. Böylece pil sürekli %100 dolu olarak kalmadığı için ömrü daha geç kısalır.

Bu optimize pil olayı da şöyle çalışıyor. Örneğin siz her sabah 8'de bilgisayarı açıp mesaiye başlıyorunuz diyelim. Gece 12'de de pil %30'dayken şarja takıyorsunuz. Mac bu rutini öğrenip gece takıldığında %80'e kadar şarj ediyor. Sabah 7'ye kadar da %80'de tutuyor. kalan %20'yi de 7-8 arası dolduruyor.

Şunu eklemeyi unutmuşum: Sürekli güç kablosu takılıyken kullanma imkanınız varsa o şekilde kullanın. Masada çalışıyorken pil %80'e geldi dur çıkarayım, 30'a düştü tekrar takayım diye uğraşmayın. Pilin sürekli kullanımı, hep dolu olmasından daha fazla ömür tüketir. Hiç pilde kullanmamak da öyle. Yani siz masada çalışırken/oyun oynarken güç kablosu takılı olsun. Bir yere gittiniz bilgisayarla, koltuğa uzandınız falan o zaman pile geçin. Sürekli pilde kullanmak, sürekli tak çıkar yapmak daha kötü.

ben 2016 pro'yu 5 sene falan neredeyse tamamen takılı kullandım. pil döngüsü 15 mi falandı, hiç sıkıntı da olmadı.

sonra klavyede kronik sorun çıktı geçen sene klavyeyi değiştirirken pili ve alt kasayı da değiştirdiler :D

1800 cycle'lı macbook'umdan yazıyorum, bu kadar stres olmanıza gerek yok, 1000cycle'dan beri cihazım pil değişimi uyarısı veriyor ona rağmen bugün gidip alabileceğiniz herhangi bir windows toplama laptoptan daha uzun dayanıyor :)

@himmet dayi zaten olayın tüm detaylarını anlatmış, bize laf düşmez daha fazla.

hep şarjda kullanın. bu şekilde doğru değil.

Tüm önerileriniz ve deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Sağlıklı günler :)

Bir de "al dente" adlı githubdan indirilebilen bir 3. parti uygulama var, bununla pilin max dolma limitini ayarlayabiliyorsun, misal devamlı masada prize takılı çalışacaksan pil düzeyini 50-60 a getiriyorsun ve prizden açlışıp pili şaırı doldurup strese sokmuyor. Dışarıya çıkacaksan 80-90 a kadar doldurup çıkıyorsun gibi gibi..Okuduklarımdan anladığım kadarıyla pil ömrünü yiyen faktörlerin içinde döngü sayısı yanısıra sıcaklığa ve yüke maruziyet, bunun yanında %20 altı ve %80 üstü şarjların pili strese sokarak dejenere olmasını hızlandırması mevzuları var.

2017 ibiza için geçen ay mediamarktan pil alıp kendim taktım. 15tl gibi bişeydi. ana anahtar için ekranda pil uyarısı verdi. yedeği hiç denemedim.

Sanki yanlış anahtar, anahtarlar karışmış gibi. Aracı aldığınızda (2. el ya da sıfır) yedek olarak verilen anahtarı yanlış teslim etmiş olabilirler.

Kontağa hiç girmemesi bu ihtimali arttırıyor, kapı kilidine yarım girmesi ise çok olağan hangi anahtarı soksanız oraya girer zaten bir kısmı.

Uzaktan da açmıyor zaten, %99 yanlış anahtar.

Anahtarları üst üste koyup dikkatlice bakın, dişleri farklıdır.

evet dediğiniz gibi dişler farklı imiş
önceki sahibi ile iletişime geçtim
yine aynı markanın yeni modelini almıştı, onun anahtarı ile karıştırmış :)

şimdi gidiyorum, anahtarları değişicez :)

Allahtan zorlayıp kontağı filan bozmadınız, hadi hayırlı olsun.

keyword: stroke

yazıya da görsele de aynı et kalınlığında stroke eklersiniz. yazı ve görseli istediğiniz miktarda birbirine yaklaştırırsınız. arada kalan boşluklara da yama yapmak için, beyaz renkte outlinesız şekiller ekleyip bu şekli en arkaya atarsınız. (şekle sağ tıklayıp arrange> send to back)

bir başka yöntem de yazıyı yazdıktan sonra sağ tıklayıp create outline dersiniz. sonra yazıyı ve resmi seçerek pathfinder'dan unite dersiniz, tek görsel haline gelir. tek görsel haline gelen yeni görselinizi kopyalayıp bir kenara alır ona stroke eklersiniz. fill colorı da beyaz yaparsınız ki aradaki boşluklar da beyaz kalsın. sonra bu görseli asıl görselin arkasına yollarsınız. aralarda çok sivri köşeler varsa yumuşatma şansınız da olur böyle. bunun için de görseli direct selection tool (A) ile seçip çıkan yuvarlaklarla köşeleri kafanıza göre yumuşatmanız yeterli.

harita tahmin oyunu: www.geoguessr.com

connect-4.org

bombermine
haxball
travian

charles1616.github.io

Kendi telefon numaranı kullanmak önemli değilse tüm marketlerden, havaalanından vs. pasaportunla prepaid card alabilirsin. En son 1 ay geçerli 4gb. internet 100dk. konuşmaya 8euro vermiştim.

lycamobile falan var her büfede satılıyor. kendi numaran şart değilse al geç. whatsapp da aynen çalışmaya devam ediyor.

Olmaz değil fakat yatırımı amorti süresi çok uzun olduğu için tercih edilemiyor. Güncel fiyatlarla hesaplamadım ama 20 yılda falan ancak amorti ediyordu sistem kendini.

Faturanız ne kadar geliyor?

Biz de araştırdık, atlassolar sitesinden falan raporlar oluşturup yabancı kaynaklara da baktım, on-grid sistemde, eğer okuduklarım doğru ise, gündüz 24 saatte tüketeceğin elektriği üretip sisteme satarsan gece kullandığını bundan mahsuplaşabilirmişsin, fazlası varsa cüzi bir tutardan satın alıyor şirket, yani bu noktada en mantıklısı günlük tüketime yakın üretim yapacak sistem kurmak.

Araştırdığım kadarıyla amorti süresi istanbulda 7-8 sene gibiydi, bakım maliyetine bakmadım, antalyada bu süre biraz daha kısalabilir ama baktığım sistem yeni tarifede evine 1300-1500 lira fatura gelecek bir ev içindi.

Daha küçük bir on-grid sistemde asıl malieti bürokratik maliyet oluşturursa kısa olmayabilir.

Google'a yazdım, şu çıktı:

solarevi.com

En fazla 400W üretiyor, fiyatı 3000 lira.

TR'de bi evin aylık elektrik tüketimi 240 kWh imiş. Günlük 8kWh ediyor o da.

Şimdi alet 400W üretiyordu ama günün en ışıklı zamanında. Ortalama 200W diyip, günde 8 saat verimli çalıştığını düşünsek, 1,6kWh elektrik üretebiliyorsun.

Bunlardan garanti olsun diye 6 tane alıp, 18 bin lira yatırım yapsan elektrik üretimi kısmı çözülüyor.

Bunun yanında akü ve inverter da alman lazım. Akülere bakarken şöyle bişey gördüm: satis.powerenerji.com(gel)aku/lexron-200ah-amper-jel-aku-fiyatlari

200 ah 12 volt diyorsa, 2,4 kwh'lik enerji depolayabiliyorsun diye anlıyorum (fiziğim çok kötüdür:). Elektriğin yarısından fazlasını gece kullanıyorsan, bundan da 3 tane alman lazım. 19 bin lira da bu etti.

Bir de inverter alman lazım ki, depoladığın elektriği kullanacağın hale çevirebilesin. Misal şu:

satis.powerenerji.com

Bu arkadaş da 4 bin liraymış. Buzdolabının yanında ocak fırın vs. de çalıştırayım dersen bundan da 2 tane alman iyi olur, etti mi 8 bin lira.

45 bin lira ediyor toplamda. Tabi daha bunun kablosu var, birinin gelip kurması için işçilik falan da lazım. Nereden baksan 60 bin lira.

Aylık 500 lira elektrik faturan varsa, bu arkadaşların kendini amorti etmesi 10 yıl sürüyor :) Eğer kurduğun sistem 10 yıldan uzun çalışır ve fazla bakım istemezse kârlı çıkıyorsun ondan sonra. Aklımda güneş panellerinin ömrü 20 yıldır gibi bi bilgi kalmış, ne kadar doğru bilemem, ama buradan pay biçebilirsin mantıklı bir yatırım olup olmadığı hakkında.

kb.registry.st

Ortalama 75 günde (uzantıya göre değişiyor) tamamen düşer. İlgi çekici bir alan adıysa backorder ile düşer düşmez satın alıp yüksek fiyata satmaya çalışırlar.

Domaini aldiginiz firmayla gorusun. Cezali yenileme periyoduna ise siz geri alabilirsiniz (bu kadar yuksek cikmaz ama fiyat)

Diger bir olasilik da domain duser dusmez satin alinmis (genelde çinli firmalar yapiyor bunu) ve yuksek fiyattan satmaya calisiyor.

Sadece benim bildigim ve kullandigim sahsi domainlerim bile dusunce hemen satin aliniyor bu bahsettigim firmalar tarafindan.

Alan adının süresi bitince onu yenilemek için bir süreniz oluyor. O sürede ilk aldığınızla aynı fiyata yenileyebiliyorsunuz.

Ondan sonra "redemption grace period" dedikleri bi süre var. O esnada yenilemek isterseniz daha pahalı oluyor, ama sizin önceliğiniz var. Gerçi registrar bu sürede alan adını açık artırmaya da çıkarabiliyor.

Bu süre de bittikten sonra alan adı için kayıt siliniyor, ondan sonra tekrardan eski fiyata alabiliyorsunuz (eğer başkası sizden önce almazsa tabi).

Periyotların süresi de firmadan firmaya değişiyor. Ama genelde ilk ve ikinci süreçler 1 ay, sonuncusu da 1 hafta sürüyor. Eğer başkası almazsa sizin domain muhtemelen 1 ay içerisinde boşa düşer.

70 gün olmuş süresi dolalı. şu an @abdurrahman'ın paylaştığı gibi rengi kırmızı ve muhtemelen pending delete'de.

başkası almamış çünkü hala aynı domain'i aldığım firmada kayıtlı. istersem 1200 tl verip 1 yıl daha uzatabiliyorum ama uzatmak istemiyorum çünkü çok absürd bir para. öyle ilgi çekici de bir şey değil. en iyisi düşmesini beklemek sanırım. domain firmasındaki hesabıma girince alan adını görüyorum.

1200 lira absürt değil aslında 90 dolar gibi bir şey. grace period içinde yaklaşık böyle oluyor rakamlar.

düştüğünde alacaksanız, başkasına kaptırmamak için dikkatli olun. diğer arkadaşların da bahsettiği gibi bu düşenleri toplayan şirketler var.

3.000 TL'ye ne ile değiştiriyor?

iPhone SE ise mesela mantıklı. Sıfırının fiyatı 7.300 lira zaten.

Yeni iPhone 6 verecekse mantıksız. Zaten iOS 15 yüklenemiyor. Kısa zaman içinde uygulamaları da yüklemekte sıkıntı yaşarsın. Gereksiz yatırım olur. Telefon yenilemek için bütçen 3 bin lira ise Android'e geçmeni öneririm. 3-4 bine güncel sürüm android cihazlar var.

Bütçen 3k ise bence mantıklı. Tek problemin tuşlar ve ekran kaynaklı olduğunu vs varsayıyorum. İşlemcisinden memnun olduğunu varsayıyorum.

Bende de 6s vardı. Bataryayı ve kırılan ekranı değiştirttim orjinal. Kullanmaya devam ediyordum ki yeni telefon hediye geldi. Ama değiştirmezdim hediye gelmese.

Sana yeni verilecek telefon yeni bataryalı ve donanım anlamında problemsiz olacaksa neden olmasın.

iphone 6 kullanmak artık mantıksız. güncelleme almıyor. çoğu uygulamayı yükleyemeceksiniz.

3000e ikinci el iphone 7-8 falan alınabilir.

Kusura bakmayın ama bu telefon ölü. Allah rahmet eylesin. İyi kötü bu telefon para eder sahibinden de. 3500 4000 e Bi Android alır geçerim ben olsam. Anlam veremiyorum bu Apple aşkına. İkinci el iPhone 7 8 ne kadar giderse 3500 liralık Android de o kadar gider. 3 yıldır orta seviye bir Android kullanıyorum. Daha da gidiyor işte.

Yine bir iPhone 6 vereceklermiş, kutusuz ve aksesuarsız. Söylediklerine göre refurbished değilmiş.

8 yıl önce piyasaya sürülmüş bir telefona 3 bin lira vermem. Bir de üstüne elindeki cihazı veriyorsun (her ne kadar sorunları olsa da).

Yukarıda dediğim gibi o cihaza uygulama da yükleyemeyeceksin yakın zamanda. 3-4 bine Android daha mantıklı.

imza: apple fanboy

üç bin vereceksin ve yine iphone 6 verecekler? doğru mu? ve bu refurbished olmayacak? refurbished değildir de ona daha şekilli bir terim bulmuşlardır, apple sever böyle şeyleri.
üç bin lira harcayıp deminden şimdiye gelmek istiyorsan olabilir.
eldekini satıp üç bini de ekleyip 7-7plus rahatlıkla bulunur eli yüzü düzgün olanlarından hem de.
yok illa 6 dersen iki tane bile alabilirsin üç bine temiz.
güncelleme gelmeyecek gelmeyecek de bu ayın ortasına kadar 4s bile popüler uygulamarlın çoğunu çalıştıyor olacak. 4s ten bile whatsapp anca bu ay ortasında gidecek yani dert mi şimdi bu?

Görece güvenilir bir telefoncuya bunu yok parasına verip 3 bine 7-8 zorlamak daha mantıklı.

iPhone 7'den aşağı bir cihaz almayın. 6S ile işlemci mimarisi değişmişti, o sebepten 6S son güncellemeleri alırken 6 alamıyor.

Bu arada ekleyeyim, alabileceği son güncelleme ile en az 5 sene daha neredeyse tüm uygulamalar kullanılır.

Bi ara samsung kullanmıştım ben 6s den önce, crome dan bir şeylere bakıp haritadan açınca arkada dinlediğim müzik falan kesiliyordu 2. Senesinin sonunda. Bir de alırken samsungun en pahalı telefonunu almıştım. Yıl 2014 falandı sanırım. O günden beri asla android kullanmam. 4 senelik 6s im tıkır tıkır çalışıyordu. Bir defa da bi haya verip saçmalamadı 4 sene boyunca. Daha da giderdi kullansam. Yine de sen bilirsin. Şuan 3000 e aldığın android telefon seni yenilenmiş iphone 6 dan daha çok üzecektir.

zimbrik'e katılmıyorum uygulama yükleme süresi konusunda.

iphone 6'ya yüklenebilen en üst sürüm ios 12.5.5

12 majör sürüm 2018'de çıktı. Zaten majaör sürüm üzerinden 3,5 yıl geçmiş bile.

Instagram, Spotify, YouTube gibi uygulamalar ios 12.0 ya da üstü sistem istiyor. Bu uygulamaların bir sonraki büyük güncellemelerinde 13.0 ve üstü olacak ve siz yükleyemeyeceksiniz (en azından normal yollarla)

En çok kullanılan uygulamaların AppStore'dan minimum gereksinimlerine bakın. Ekseriyeti 12.0 veya üstü sistem istiyor. 1 yıldan daha kısa sürede bunların çoğu ios 12'ye veda eder. Siz de 1 sene sonra "ben bu telefona uygulama yükleyemiyorum" diye duyuru açarsınız.

3 bin liraya alacağınız android cihazdan tabii ki çok bi beklentiniz olmasın ama iphone 6 çıkalı 8 yıl olmuş. Bu telefona hala destek verileceğini düşünmek çok iyimser bir yaklaşım.

3000 TL mi şaka gibi :)
O kadar memnunsanız alın size fiyat teklifi:
Ses tuşları: 120
Pil 175 (yüksek güçlü)
Ekran 300 (Orijinal)
Hoparlör sesi: Ücretsiz

sizden hosting transferi istediler derken. tam açıklayabilir misin.

Siteyi yapmamız için hosting transferi gerekli dediler, bizde onların çalıştığı firmaya transfer ettik. şuan hostingimiz onlarda.
yani alan adını ve hostingi biz almıştık, yönetim ödeme vs bizde olsun istedik ama onlar site tasarımı için hostingin onlarda olması gerektiğini belirttiler. bizde transfer ettik.

Onların çalıştığı hosting firması mı? Onlara ait hosting firması mı?

Domain kayıdı sizde ise hosting şifrelerini alın, hem hosting panelinden yedek oluşturup indirin DB'yi, hem de ftp yoluyla indirin tüm dosyaları.

Sonra güvendiğiniz birine bu dosyaları teslim edip yeni bir hosting alıp oraya yükleyin, illaki bozulmalar olacaktır tek tek düzeltecek artık yeni kişi.

Hosting şifrelerine ulaşabiliyor musunuz?

Not: Kendi sitesini kurcalayan, yedekleyen, değişiklikler yapan acemi bir ameleyim. Mutlaka daha profesyonel birileri daha güzel tavsiyeler verecektir.

öyle şey mi olur ya :/

siz tasarım için bir bedel ödemişsiniz, siteyi canınız isterse evinizdeki sunucuda barındırırsınız. (sözleşmede özel bir durum yoksa eğer).

sanırım hosting bizde kalsın diyip her ay sizi ödeme yapmaya gebe bırakacaklar. hiç hoş değil bu. taşıma yaparsak site çöker demesinin sebebi sanırım kaynak kodlarını vermek istememeleri. (size özel bir tasarım yaptılarsa eğer ioncube ile şifreleyip o şekilde sizin hostinge taşıyabilirler aslında).

bu arada özellikle e-ticaret alanında çalışan firmaların çalışma şekli bu olabiliyor. size tasarımı ücretsiz ya da düşük bir bedelle verip her ay sizden kira bedeli alıyorlar. (bunun içinde hosting vs. de dahil. o tarz iş modeline sahip firmalar da dosyaları dışarıya vermezler ama bu en baştan belirlidir zaten.)

onların çalıştığı hosting firması, ancak bize sadece panel şifresi verdiler. hosting şifresini vermiyorlar.

gerçekten bu işten anlayan biri olduğunda yapmak istediğimiz tam da sizin anlattığınız iş olacak, tabii ki emek neyse ücreti ödenir ama bizim ulaşabileceğimiz ve bu işi tam anlamıyla çözecek birine ihtiyacımız var.

@brkylmz evet sanırım o niyetteler ancak biz zaten grafik ekibine görselleri yaptırıp onlara teslim ettik onlar arka planda wordpress ile çalışmışlar ancak yine de bazı yazılımlarda yapmışlar sanırım. evet onları vermek istemiyorlar ama aslında basit bir site.

gerçekten bu işi çözebilecek biri olursa sevinirim.

Sadece tasima isiyse ucretsiz yardimci olmaya calisayim atla deve bir islem degil ama dedigim gibi sifrelemis olabilirler kendi yazdiklari kisimlari. Oyle olursa sizin hostingde de calismaz. bir de isin hukuki boyutu da olabilir sozlesmenize bagli olarak.

işlemler doğru yapılırsa transfer sırasında bozulma, çökme falan olmaz. bin defa yaptığımız bir işlem. hiç böyle bir sorunla karşılaşmadık. burda art niyet var belli. bazı firmalar müşteriler ellerinden gidecek diye böyle hinlikler yapabiliyorlar. bir müşterinin sitesini taşımak istediğimizde, yedek veremeyiz, yedekleri verecek arkadaş ameliyat oldu diyeni bile gördüm.

cpanel bilgileri varsa dosya ve database yedekleri alınır. yeni hostingte wpconfig bilgileri değiştirilir. başka bir şey yok.

Hosting taşıyınca çökecek web sitesi nasıl oluyormuş ? Tamamen kötü niyetli firma , yıllık hosting ücreti bakım vs vs diyerek sizden talepte bulunacaklar. Bulun işini iyi yapan biri taşıyın sitenizi bu kan emiciler yüzünden piyasa berbat

denemek için firefox'tan çıkıp chrome'a girip gönder'e basıyoruuum;

edit: gönderdi. belki pop-up pencere, reklam engeli vb. olabilir ayarlarda.

ben de şimdi adblock'u bu sitede devredışı bıraktım ve deniyoruuuumm...

edit : göndermedi valla :)

gönder'e basınca öyle kalma gelmesi bende geçende microsoft edge'de olmuştu. bikaç saat sonra düzeldi. bikaç saat sonra düzelir belki.

¯\_(ツ)_/¯

@onemoremile yok haftalardır böyle, hep üşeniyordum bu konuyla ilgili duyuru açmaya. bugüne nasipmiş. yani öyle geçici bir soruna benzemiyor pek.

Cookie'leri temizle ya da Chrome'u silip tekrar yükle.

Bende de aynı sorun var. Gizli modda deneyince gönderiye ama normal modda göndermiye. Sebebini anlamaya çalışıyorum.

çerezleri ve tarama geçmişini sildim, şimdilik düzeldi gibi duruyor ama du bakalım

“Data structures & algorithms” konusunu ogrenmek cok faydalı olur.

Bir sürü alaylı yazılımcıyla mülakat yaptım. En iyileri bile algoritma analizi nedir bilmiyorlardı. Bana çok ilginç geliyor bu, yani canavar gibi adam, ama işin "teorik" kısmına hiç bakmamış.

Dolayısıyla bu kısımlara göz atmak mülakatlarda falan öne geçirir diye düşünüyorum.

merhaba,
universitesnin ilk yili calismaya basladim, 9 yilin sonunda atildigim icin kendimi alayli yazilimci olarak degerlendiriyorum. Asagi yukari 20 yildir calisiyorum, bunun 13-14 senesi Turkiye'de sonrasi ile Hollanda'da.

Oncelikle eger ingilizceniz teknik dokumanlari, videolari anlamak icin yeterli degilse bunu halledin. Turkce icerik cok kisitli. Yazilimin temeli olan veri yapilari & algoritma kismini sindire sindire kavrayin. Bunlar icin basta Stanford'un dersleri olmak uzere bir suru akademik derse ulasabilirsiniz internet uzerinde. Ardindan belirtilmis ama yine de soylemek sart time&space complexity meselesini kavramak sart. Alayli olsun, okullu olsun pek cok yazilimciyi iyi/kotu diye ayristiran seyler isin temeli.

Yurtdisi icin konusuyorum, opensource projelere katki yapmak ( bahsettiginiz aktif github hesabina 10 puan ekler ), teknik konularda guncel tuttugunuz blog ilk basvuru sirasinda diger adaylardan ayrismaniza yardimci olur.

Turkiye'de calistigim donemde diplomam olmadigi icin hic bir yer bana sorun cikarmadi ( banka, telekom operatoru gibi sirketler dahil ). Ozel sirketler dogal olarak kar odakli yerler. Sizin verimli is yapabilmenizi goz onune aliyorlar.

Yurtdisini hedefliyorsaniz zaten Turkiye'deki hemen hemen hic bir okul yurtdisinda taninmiyor, diplomanizin olup olmamasi hukuki kisitlamalar/sartlar yoksa pek farketmiyor.

çevre herşeydir. bir iki defa kendini verip düzgün iş yaptığında yeni işler gelmeye başlayacaktır.

bir de amacın nedir büyük bir şirkete girip orada devam etmek mi, iyi bütçeli freelance işler almak mı ?

@orpheus o ikisi arasında en cok para hangisiyse o :D

Deger.

değer.

pt'de daha uygundu en son oraya da bakabilirsin.

Kesinlikle değer.
Ama 16 GB versiyonu alırsan, cihazın kullanım ömrüne tahminen 2 sene daha eklersin.
Fark 2500 Lira gibi görünüyor, onu da düşün.

pt'den 12500e vade farksız taksitle alabilirsin şu an.

2016 macbook pro'dan 8g ram'li m1'e geçiş yaptım. çok memnunum. photoshop'un 3 saniyede açılması güzel bi duygu :)

değer, dediğin işlemleri yapıyorum 8 gb ram fazla fazla yetiyor bu arada. bi cihazı çok uzun süre kullanmayı sevmediğim için de sıkılınca satar 2-3 sene sonra yenisini alırım dediğimden 16 gblısına bulaşmadım.

macbook air'in yeni kasa ve işlemci yakın, eğer acelen yoksa ve daha uzun vadeli düşünüyorsan. gerçi iyimser tarih haziran diyorlar.

buyersguide.macrumors.com

Pt linki var mı? Bulamadım o fiyatı

hocam ben de sınırdaydım, sen yazınca araştırdım ettim diğeri çıkana kadar lazımdı, ben de aldım. trendyol'da pt'ye yakın fiyata satan satıcılar var ama en ucuzu 500 tl daha pahalı.
pt eğitim linki bu, öğrenci belgesi vs. gerekiyor:
www.pt.com.tr
bu arada bu da varmış:
www.pt.com.tr (bunda vade farkı varmış ama)

Ram 16gb'lık olanını al.

Televizyonda kablo girişi varsa salondaki duvardan televizyona ethernet kablosu çekseniz? Veya salondaki duvara bir access point (tercihen mesh destekleyen) takıp televizyonu buna da bağlayabilirsiniz.

Odanızdaki ve salondaki internet çıkışı dediğiniz telefon prizi ise ve orada cat 5 veya 6 kablo çekilmişse, 2 damarını vdsl, kalan damarını da salona datayı iletmek için kullanabilirsiniz. Elbette evin içinde nasıl dağıldığı da önemli ama cat5-6 varsa bence duvar delmeden hallolur.

beklediğimden farklı cevaplar geldi teşekkürler ilk olarak. lakin anlamadığım yerler oldu.

televizyonda kablo girişi var ama akıllı özelliğini mi box üzerinden kullanıyoruz daha hızlı olduğu için. onda da maalesef giriş yok. wireless ile alıyor interneti.

salondaki giriş şu : www.hizliresim.com

benim odadaki modemden internet alıp/veya @malheiros un dediği gibi modemi oraya götürüp evin iç hattından taşıyıp buradan bir kablo veya cihaz ile internet alabilir miyim?

çalışma mantığı nasıl oluyor bu işin çok bilmiyorum. evde bir çıkışta bir modem bağlıyken, başka çıkışa kablo veya başka bir cihaz bağlayarak taşıyabilir miyim veriyi?

hem odanızdaki hem de salondaki o prizleri açıp içine bakacaksınız, eğer içindeki kablo iki damar telefon kablosu ise olmaz. ama bahsettiğim gibi cat 6 ise, iki damarına telefon, kalan 6 damara da data prizi bağlayacaksınız. yani modemin olduğu duvardaki priz şöyle gibi olacak: lstr.panasonic.com

sonra salon ve odadan çıkan kabloların uçlarını bulacaksınız. bu dairede sigorta kutusunun olduğu yerde olabilir mesela. orada da modemi eğer salona taşımışsanız, telekomdan gelen kabloyu salon kablosuna bağlayacaksınız. sonra yine orada salon ve odaya giden kabloları birbirlerine bağlayacaksınız.

yeni evlerde genelde tüm odalara cat5-6 falan çekiliyor, hem telefon hem data kullanabiliyorsunuz. önemli olan kablo çekilmiş ve çalışıyor olması. ama eski evlerde haliyle 2 damar kablo oluyor. eğer durum öyle ise, modemden wireless gereken odaya powerline ile interneti taşıyın mesela. kablo çekmekten, duvar delmekten falan ucuza gelir ve temiz olur.

Ideal efor-maliyet/performans cevabi - Opsiyon 2

Resimdeki giris rj-11 yani telefon kablosu girisi, rj-45 olsaydi modeminden patch kablosuyla salona data verip ucuna da yine patch kablosuyla access point ozellikli alet takip (herhangi bir eski adsl/vdsl modem de olur) bridge modunda calistiracaktik.


Not: 4K video stream yapmadiktan sonra 20mbit mibox'in herseyine yeter (4K streaming 25mbit down istiyor). Bant genisliginin ihtiyactan fazla olmasi hic birseyi etkilemez. Mibox'a 1gbit internet de baglasan degismeyecek, limitin ping.

doğrusunda fikir birliği yok
benim gördüğüm, 40%a düşene kadar pilde çalıştırıp, 100%e çıkana kadar fişi takmak, sonra tekrar pile dönmek. bunu bazı bilgisayarlar otomatik yapıyor demişlerdi.

yeni nesil bataryalarda farketmiyor diye biliyorum. yani yeni nesil dediğim yaklaşık 10 senedir falan bu böyle. lityum batarya galiba. batarya dolduğunda bypass ediyor benim bildiğim bataryayı şu anki teknoloji.

prize takmazsanız bilgisayarınız performans modunu açmayacaktır. dolayısıyla olması gereken performansın altında çalışır. ayarlardan kendiniz tam güç çalıştırdığınızda ise hemen şarjı biter zaten.


ben ulaşabileceğim yerdeyse takılı kullanırım.

Bu durumda tartışılan konu pili çıkarıp kullanmak mı yoksa pil takılı (prizde) kullammak mı idi. Yeni bilgisayarların bazılarında pil artık çıkarılamıyor. Bilgisayarların yazılımında örn asus. Pil koruma modunda maks %80 şarj ediyor.

Arada bir fulleyip boşalana kadar kullanmakta fayda var. Ben de artık farketmiyor diye okuyorum.

uc gunluk dunya icin 20 yillik tartismaya kimse cevap bulamaz

oyun oynuyorsan 3d calisiyorsan render aliyorsan kisaca sistemi kullanacak is yapiyorsan prizde,

diger her sey icin batarya

o pil olecek arkadas istedigin kadar ugras :))

Benimkinin kullanım klavuzunda farketmez yazıyordu. Markaya göre değişebilir.

Özellikle pil koruyucu bir yazılımı yoksa yeni tarz pillerde şu şekilde kullanmak pilin ömrünü uzatıyor:

0-100 aralığında değil 30-80 aralığında git gel yapmalısın
Haftada bir full doldur boşalt yapmalısın ama onun dışında bataryayı çıkarıp kullanmalısın.

Eğer bilgisayarın özellikle buna göre yazılım yapmışsa çok iyi. Ama pil koruma özelliği olarak yüzde yüz olunca daha fazla pili doldurmaya çalışmamasından bahsediliyorsa o zaman o aslında benim bahsettiğim pil korumaya girmiyor.

Twitter'da hava forum hesabı iyi bence.

Meteorolojinin kendi uygulaması İstanbul için tam tıkırında çalışıyor, özellikle radarı uluslararası çapta servis verenlere göre çok daha doğru bilgi veriyor.

Huawei telefonumda yüklü uygulama verileri Accuweather'den alıyor. Çok isabetli. Özel bir adı yok, sanırım Huawei'e özgü.

weather.com ve accuweather'den alıyor kullandığım widget'ler bu ne be dedirtmedi.

Spesifik olarak yağmur rüzgar takip etmem gerekirse posedion system'den bakıyorum saatlik olarak.

Meteoroloji genel müdürlüğünün kendi uygulaması +1

Meteoroloji kesinlikle +1

Saatlik bile tutuyor, 5 günden fazla tahmin vermiyor, zaten verenlere de kulak asmayın pek bilimsel değil 5 günden fazlası.

www.yr.no

havayla bağlantılı bütün programları buna göre düzenliyoruz.

xbox series x, kullaniyorum. gaming pass alinca, bayaga zengin bir oyun kutuphanesi oluyor. oyun satin almaya pek gerek kalmiyor. eger 120hz 4k monitor ya da tv'de kullanmayi dusunmuyorsan xbox'in bir alt modeli olan xbox series s de alabilirsin yari fiyatina. oyun kutuphanesi ayni..sony ps5 ve xbox series x modellerinde stok problemi var bir yildir, series s piyasada mevcut.

Series S ve Gamepass gerçekten konsolun da oyunların da giderini dramatik olarak düşürüyor.

Ps için çıkan exclusive oyunlara boşverebilirseniz xbox bütçe dostudur.

abi eyv. xbox iyidir hoştur, ekonomiktir ama playstationdaki oyunların da üzerine pek yok ya.. doğruya doğru.

bu tip bir arkadaşıma xbox tavsiye ettim. series s veya series x işte bütçene göre.

neden peki? age of, half life dönemi oyuncusuysanız muhtemelen konsolların kırılabildiği dönemden kaldınız. artık sistem değişti. oyun oynamak için satın almanız veya aylık aboneliklere üye olmanız gerekiyor. korsan oyun işi kalmadı yani.

son 10 yıldır oyun oynamadığınızı varsayarsak keşfedeceğiniz ve keyif alacağınız çok fazla oyun var xbox'ın abonelik sisteminde.

iki konsolun en temel iki farkı var türk müşterisi için:

playstation'da xbox'da olmayan ve genel kitlenin gerçekten beğendiği 4-5 tane ekstra oyun serisi var. ancak hem oyunları satın almanız gerekiyor hem de geneli çok pahalı. ucuza getirmek için kardeşlik/takas yapma gibi modern insana göre yorucu işler yapmanız gerekiyor. yani teker teker oyunları satın alıp oynamalısınız.

xbox'da ne var? xbox'da netflix'e benzer üyelik sistemi var. aylık 30 tl. hatta uzun dönem üyelik alırsanız 22 TL ye geliyor aylığı. son 10 yılda popüler olarak oynanmış oyunların oldukça önemli bir kısmı da mevcut. 200 küsür oyun oluyor her daim. yenileri geliyor, eskileri gidiyor falan. netflix gibi bir şey.

biz oyuncular bunların hepsini oynadık, bitirdik beğendik. lakin siz sıfır kafa giriyorsunuz işe. o yüzden büyük oyun havuzu daha önemli. ve xbox gamepass sistemi sizin gibi pek oyun oynamamış insanlar için gerçekten inanılmaz bir kütüphaneye sahip.

ben çok bütçe ayırırım oyun satın almaktan çekinmem derseniz ps alabilirsiniz tabi ki (oyun başı 200-300 liralardan 700-800 liralara kadar bir fiyat skalasından bahsediyorum) ama hiç maceraya ve ekstra masrafa gerek yok.

xbox alın. üzerine gamepass üyeliği alın. sizin gibi uzun süredir oyun oynamamış bir insanı yıllarca götürür içindeki kütüphane.

ya bir de her şeyi geçtim. oyun fiyatlarının mevcut durumu insanı cidden geriyor. keyifli bir kaç saat geçireceksin ama verdiğim para etti mi? ediyor mu? gibi sorular oluyor insanın kafasında. gamepass işi bu soruyu ortadan kaldırıyor.

savaş oyunu mu istiyorsunuz? var
futbol mu? var.
macera oyunu mu var.
bulmaca oyunu mu? var
küçüklere yönelik oyun mu ? var.
aklınıza gelebilecek her tarzda oyun var.

Yanıtlar baya uzman seviyesinde o yüzden bir soru daha sormama izin verin, 65 ekran Grundig TV ekranımla şu Xbox u alıp oynasam nasıl olur? Ekran görüntüsü kötü öyle oynanmaz - yada idare eder mi?

Tv'niz 1080p çözünürlüğü varsa ve game modu varsa (ya da input latency'si zaten kabul edilir düzeydeyse) bir sıkıntı çıkarmaz güzel güzel oynanır.

Ekstra özellikler için (4k, HDR vs) yeni tv lazım ama eskisiyle de gayet güzel olur. Zaten uzun süredir oyunlardan uzaksanız 360 oyunları da gayet hoşunuza gidecektir series s üzerinde.

~Grundig tv lcd değil mi crt bi tv'den bahsediyorsak o iş yaş.

çok eski bir televizyon değilse ve siz de profesyonel seviyede oynamayacaksanız üzeceğini sanmıyorum. işinizi görür yani bir şekilde. tabi ki daha düşük gecikme süreleri veren, daha fazla yenileme sayısı olan tvler var konsollar için ama anladığım kadarıyla uçuk beklentileriniz yoktur diye tahmin ediyorum. keyifle oyun oynamak isteyen standart bir oyuncusunuzdur en son age of half life kısmında kaldıysanız.

burada bilmeniz gereken şey şu eğer xbox alacaksanız :

tv'niz 4k çözünürlükte ise bu çözünürlüğe xbox series x çıkabilir. yani ben 4k çözünürlükte oyun oynayacağım diyorsanız xbox series x almalısınız.

eğer tv'niz full hd ise bu çözünürlüğe xbox series s yeterlidir. xbox series s full hd oyun için tasarlanmıştır. aralarındaki en temel fark bu zaten.

4k çözünürlükte tv var ama series x'e verecek kadar param yok derseniz xbox series s 'de alabilirsiniz ama yine full hd çözünürlük verecektir.

tv full hd ama ben xbox series x almak istiyorum derseniz de görüntüyü haliyle full hd alacaksınız. bunu söylememe gerek yok sanıyorum.

kesinlikle xbox alın. ben 2. el "one x" almıştım yetiyor. 1 TB olması güzel. 1TB de usb harddisk taktım anca yetiyor. Oyunlar olmuş artık 100-150gb. series s alsanız 500gb kapasitesi var 4 güçlü oyun indirseniz dolacak. saçma. belki onda da harici desteği vardır ama yine de kendi alanı düşük. bir de ona cd-dvd-bluray takılamıyor. biliyorum bunlar kalmadı ama ek bi detay işte nadir de olsa lazım olabilir.

one x, series s'e göre güçlü diye hatırlıyorum fakat bazı ekran kartı teknolojileri ve ssd olması sebebiyle, yeniliklik, series s'i, daha populer ve alınası yapıyor.

bütçe varsa series x daha iyi tabii ki hem daha uzun ömürlü olur. bizde hala xbox 360 da var babam oynuyor. askere gittim geldim, orada ps 3 vardı yani onunla eş değer. hala iş görüyor. o yüzden son çıkan, daha uzun seneler götürecektir.

bu tarz ürünlerde ben 2.ele de karşı değilim kapalı kutu zaten, çoğu yönüyle optimize edilmiş, testleri yapılmış cihazlar. sorun çıkarma ihtimalleri çok düşük. bir bilgisayar kasası gibi değil. zaten uyumlu bileşenler kullanılmış, sök-tak durumu olmuyor. garantisi de varsa tadından yenmez bu da bir seçenek.

sonuç olarak xbox-gamepass hatta online oyun oynamak istiyorsanız gamepass ultimate seçeneğini savunduğum için playstation ile kıyaslara çok girmedim. xbox her şeyden önce bir ev eğlence sistemidir. yani playstation da nasıl bilmiyorum ama ben filmimi de ondan izliyorum, laptoptan veya telefondan ekran paylaşırken de oradan paylaşıyorum, müziğimi oradan açıyorum..

klavye + mouse takılabiliyor ve bazı oyunlar destekliyor call of duty warzone, gears of war gibi..

edit: ea games oyunları da bu gamepass üyeliğine dahil oldu geçtiğimiz sene. tadından yenmiyor.

eğer %100 defi'den bahsediyorsak. siz paranızı aslında smart contract a emanet ediyorsunuz. bir kurum ya da kişiye değil. diyelim ki bu kuruluşlar ortadan kalktı: front end göçtü. bikaç kod execute edip paranızı geri alabilirsiniz kontrattan. yalnız de-peg riski ya da rugpull riskinden sizi korumuyor defi olması.

www.wpbeginner.com

ekran kartı sürücüsü ve/veya video codec'leri

ne yaparsanız yapın, kendiniz yapmaya kalkmayın. delirirsiniz.


yazıcıoğlunun alt ve üst katlarında sorup soruşturun. tam yer bilmesem de kadıköyde bulabileceğiniz yerler orasıdır.

Hücreleri seçip, format olarak "formül" seçtiniz mi?
Sanırım kopyaladığınız hücreleri "text" olarak biçimlendirilmiş.

@KnowOver ekran görüntüsü: ibb.co

@burfak maalesef, çözmedi :/

Klavyeden F9'a basın.

@knox değiştirilecek bir şey bulamadık diyor.

@archmage hiçbir şey olmadı :(

@KnoxOverstreet'in cevabına ek olarak,

=VALUE() formülünü de kullanabilirsiniz.

Pixabay

Freepik

Noun project

iconscout

www.google.com

hiç biri çalışmıyor

bu siteye yönlendiriyor

www.avanset.com

dosyayı yazdırabiliyor musunuz? yazdırabiliyorsanız orada pdf olarak kaydet gibisinden seçenek çıkıyor, sanal yazıcı gibi

vce formatındaki dosyayı açacak bir uygulama bulamadımki onu pdf printerla çevireyim direk vce açacak yada convert edecek uygulama lazim hepsi lisanslı yada çalışmıyor

Blokluyorsunuz. ama görmek isteyen vpn ile yine görüyor.

Edit: ama türkiyede olduğunuzda nasıl oluyor bilmiyorum. instagramınız varsa şuan oradan anında deneyebilirsiinz.

sibel kekilli olayında sanırım kendisi instagram'a ulaşıp bunu istemişti. zaten geçerli sebebi de vardı malum, üstelik ünlüydü de.

normal bir kullanıcı bunu yapamaz.

Bence markaya göre değişir o biraz. Tam sayı veremem ama böyle bi bakış açım var üst segmentte km baremi biraz yukarda olabilir

Dizelde 120bin benzinlide 150bin üzeri araç tercih etmezdim. Bütçem elverirse 80bin üzeri hiçbir aracı almak istemem.

Ben bu olaya katılmıyorum. Aracın bakımları zamanında doğru bir şekilde yapıldıysa kilometrenin önemi yok bence. 500 bin kilometre de Skoda gördüm araba 100 bin de gibi. Milyon kilometre görmüş Mercedes’ler var, yine aynı şekilde sapa sağlam. Bu tamamen aracın bakımlarıyla alakalı bence.

Tabii Türkiye’de belli kilometrenin üzerindeki arabalara kimse yanaşmak istemiyor satamam diye. O da bizim sorunumuz.

Benim km/kaza takintim var, aracina gore degisir. Yapilan KM tek gosterge degil ama bir gosterge..

Almansa max. 65-70bin. Japonsa 120-130bin. Ustune cikmam.

Knoxun söylediği parçaların da belli bir yıpranma payı var tabi ki. Ama bi çoğu değiştirilebiliyor. Mesela bizde 250 binde bi volvo var. Eskiyen turbosu, amortisörleri, motor kulakları, debriyaj balatası, fren balatası ve diskleri, masraf çıkarma ihtimali olan ve 250 binde artık yıpranan bi çok parçası kaliteli ve uzun ömürlü yenileri ile değiştirildi. Ve bunu yaparken paradan kaçınmadık.

Ayrıca mesela turboda verim düşüyorsa zorlamadık daha fazla ki bıçaklardan kopan metal parçalar motor disklerine girmesin. Otomotivden anlıyoruz çünkü ona göre kullandık her zaman. İlk sahibide biziz.

Bu araç 250 bin daha büyük masraf çıkarmadan gidecek. Çok net. Satacak olsak alıcı tabi ki riskli bakar. Ama piyasada alabileceği 100 bindeni araçlardan çok daha iyi bizimkisi.

O yüzden allah kitap wesliye katılıyorum. Bakımları derken 10 bin bakımını kastetmiyor aslında. Zaten periyodik bakımını kimse aksatmaz kolay kolay. Ama motora en iyisini değil de bi alt kalitesini koyuyorsan yağ olarak tabi ki pistonları eskitirsin. Turbonun performansı düştüğü halde kullanıyorsan, araba da balans bozulduğu halde hemen gidip yaptırmıyorsan tabi ki 250 binde o arabayı toplarlayamayacak şekilde eskitmiş olursun.

Yani kısaca arabadan arabaya değişir. Arabanın ilk sahibiyse ve otomotivden anlıyorsa o zaman 200 k da üst segment araba rahat rahat alınır. Üst segment araçlar genel olarak uzun ömürlü zaten.

Not: manuel için konuşuyorum. Otomatik ikinci el araç saatli bombadır. İstanbulda 50k kullanılmış arabayı ben almam.

Genjler, "ust segment araçlar genel olarak uzun omurlu" mevzusu baya eskide kaldi, uyarayim. Mesela balina kasa mersolardan sonra 90larin ortasindan itibaren uretilen araclarin cogu ciddi sikintili. Arabayi yolda tutmak icin ciddi efor sarfetmen gerekiyor, bu arac gecmisinde bakimli olsa dahi. Bizdeki yildiz olsun da ne olursa olsun kafasi ne zaman degisecek merakla bekliyorum.

Birkac sene once bir merso bayisi bakim muduruyle oturup 1 saat kadar sohbet etme imkanim olmustu, adam emeklilige yakindi, 30 senedir firma bunyesinde calisiyordu. Parca kalitesi olarak 80lerin araclari ile 2000lerin araclari arasinda cok ciddi fark oldugunu soyledi, araclari artik 15 senede yok olacak gibi uretiyorlar dedi, ki zaten yurtdisinda 15 yasinda bir mercedesin degeri sifira yakin oluyor. Boyle olmasinin baslica nedeni de kimsenin bu araclara bulasmak istememesi.

Bu diger premium araclar icinde de gecerli, maserati, bentley gibi araclari da bu gruba dahil edebiliriz. Disarida 2004-2005 model cayenneleri $5000'e satmaya calisiyorlar ama donup bakan yok.

dizelde 120bin. atmosferik benzinlide km problem olmaz. komp benzin alma. japonlarda km almanlarla 2 çarpabilirsin. bin motor önermem.

@cooperr +1 mercedesim daha 120bine gelmeden motor arızası verdi arkadaşımın 1 yaşındaki 48 bindeki bmwsi motor yaktı. vergilerin artması ve preminyum araçların yüksek motorlu olmasından dolayı türkiye için küçük motorlu araçlar ürettiler. yani mercedes c bmw 3 serilerinde kalite doğal olarak düştü. 2008 sonrası mercedes motorlarıda eski verimi vermiyor. servisler c200d arzalı araçlarla dolu. audi bmw içinde geçerli bu. türkiye için e160 üretildi diye biliyorum ki e kasaya 2bin motor bile az bence.

motor arızası yaşadığım için söylüyorum motorun araç kasasını kaldırması lazım. yani koca passata 1.2 motor bence yetersiz. aracım 1650 kg 1.6 motor var kaldırmıyor. araç motor kıyası bence daha önemli bu işte. motor sıkıntısı istemiyorsanız Japona yönelin.

Böyle bir genelleme yok arabaya düzgün bakildiysa alinir elimdeki araclarin kmsini yazicam, yazdiklarimdan bir tek vosvosun motoru rektifiye oldu yaşı ve kmsi itibariyle diğerlerine rutin bakım yapıldı. İnsanlar genelde anlamdığı ve bilmediklerinden çekindiği için böyle bir genelleme var. Ek olarak yakıt yapısından dolayı yüksek kmde dizel daha makbuldür.

'64 Vosvos 350 bin
'00 W211 mercedes 320bin
'08 Auris 190 bin
'00 Xrv750 170 bin

ben genelde 30-40 bin bandında almaya çalışıyorum. 2-3 kere servise girmiş, sağına soluna bakılmış oluyor. öte yandan 100bin civarındaki ağır bakımlarına daha çok zaman kalıyor.

ios kullandığınızı varsayıyorum. Ayarlar-telegram-bildirimler- önizlemeleri göster (her zaman açık) sizinki kilitli ekrandayken görünmesin şeklinde ayarlı muhtemelen

illa ki son kullanıcı için daha optimize değişiklikler olacaktır ama bilgisayar bir telefona kıyasla çok daha komplike bir işlem portföyüne sahip. ondan çok da uçup kaçacağını düşünmüyorum kullanım açısından. aynı işletim sisteminde program da yazabiliyorsunuz, grafik de tasarlayabiliyorsunuz, oyun da oynayabiliyorsunuz, oyun da yazabiliyorsunuz. anlatabildim mi?

bilgisayarınızın parçaları da bunda etkili olabilir bu arada. benim ofiste kullandığım laptop dediğiniz gibiyken, evde kullandığım yağ gibi akıyor mesela :) çünkü içerdiği donanımlar itibariyle dağlar var. sizin bilgisayarınızda da bu problem olabilir.

mac os falan da öyle yağ gibi akar ama işte her şey yoktur o tarafta. kullanım alanını sınırladıkça daha hızlandırabiliyorsunuz bazı şeyleri. aynı mevzu ios/android'de de var. android'de her şekil ios'tan bir tık yavaş kalacaktır çünkü uygulama çeşitliliği daha fazla.

windows alanında en geniş hizmet veren işletim sistemi. bu yüzden de hep en hantal olarak kalacak. kalmak zorunda.

he siz derseniz ki bana macos'un yaptığı işler yeterli geliyor. telefona benzer bir kullanım kolaylığı arıyorsanız arkadaşın dediği gibi mac os kullanabilirsiniz.

Aslında android'de yağ gibi akıyor kısmı çok doğru değil. Şu an elimizdeki telefonlar birkaç sene önceki bilgisayarların ram kapasitesine ve başka özelliklerine sahip. Ama bu özelliklere sahip(tamamen aynısı olmasa da) win pc ile daha çok şey yapabilirken, şu aşamada telefonlarla hala çok büyük işleri yapamazsınız. Windows çok daha kompleks bir sistem.

"Android'de iki dokunuşla uygulama kaldırıyorsun ama Microsoft'ta Denetim Masası'na gidiyorsun falan." mesela ben bunu istemem.

Geliştirilir elbette ve gelişiyor da zaten. Ancak donanım çok önemli.

İşin uzmanı da değilim, bence durum böyle.

tabletler, chrome os ya da bazı linux dağıtımları olabilir. linux'da da android'de olduğu gibi (play store gibi) paket yöneticisi var.

herhangi bir elektronik alışveriş sitesine girin, orada anakart, işlemci, ekran kartı, ses kartı, ssd, ağ kartı, klavye, mouse gibi kategorileri bir sekmeye açın. windows burada listelenen her donanımla sorunsuz biçimde çalışmak zorunda. en alt seviye işlemciyi takan kişi de kullanabilmeli, en üst seviye takan da. piyasaya çıkan her yeni donanım (nvidia/amd/intel tarafından) desteklenmek zorunda.

bu zorundalık sadece şu an için değil, aynı zamanda geriye dönük de olmak zorunda. eski nesil kartlar, işlemcilerde de çalışabilmeli.

macos ve verdiğiniz örnek özelinde android belli bir donanımda çalışmak üzere tasarlanan ve buna göre optimize edilen işletim sistemleri. kafanıza göre anakart değiştireyim, ekran kartı modelini farklı alayım deme şansınız yok. dolayısıyla belli parçalara yönelik daha hızlı bir işletim sistemi ortaya çıkartabiliyorsunuz.

Bilgisayarların bahsettiğiniz basitliğe sahip olması demek işlevini kaybedip adeta bir iPad olması demek.

işte tam da o yüzden pc satışları yerini tablet ve telefon gibi mobil cihazlara bırakıyor. ileride mecbur olanlar hariç kimsenin tablet varken koca pcyi kullanacağını sanmıyorum standart webde gezme vs gibi işlemler için.

ride 3
ride 4

steam de indirimde

moto gp 21 vs ride 4'te ride 4 mü dövüyor acaba? bunların sınıflandırması var mı? şu arcade bu simulasyon falan diye? bir de tt isle of man diye bir şey varmış. videolardan izlediğim kadarıyla hepsi çok benzer gözüküyor ama bilemedim.

indirim hepsinde var bu arada. üçer beşer lira fark olduğu için benim için önemsiz ama sadece bir tanesini alsam abartmasam iyi olur.

Excel kasıyor diye big data öğrenmek, böcek ilacı yerine el bombası kullanmak gibi. Ms access, sql kullanın daha kolay olur.

öncelikle python yazmayı öğrenerek başlayın :)

sorunuza cevap olarak, excel odaklı çalışıyorsanız ve illa python'da işlerimi halledicem diyorsanız öğrenmeniz gereken pandas paketidir.

şöyle bir kurs önerebilirim, çok beğenmiştim: www.udemy.com

bence de öncelikli ihtiyacınız sql öğrenmek gibi.

a52 yerine a52s 5g öneririm çünkü önümüzdeki yıllarda 3 ana android güncellemesini alacağı söyleniyor. a52s 5g daha uzun ömürlü olacaktır xiaomiye göre.

IMEI kayıtlı redmi note 10 pro al. Bu hafta siparis ettim 3900e. Henüz gelmedi. Ama pazartesi elimde olur. 6-128 varmış satıcıda o yüzden 6-128 aldım. Şansın varsa 8-128 al. 4 sene götürür bence.

A52 kalın bir cihaz yanları da yontmamislar pek. Mi11 lite tavsiye ederim.

A52 kullanıyorum, kızım Note 8 pro. ikisi arasında a53 pişmanlık.

Bende iki model arasindayim ama tamamen parasal mevzulardan dolayi 10s alacak gibuyim, bin lira daha çıkabilsem samsung alırım samsung tasarimina aliskinim ve seviyorum cunku. Siz bu fiyatlara nereden aliyorsunuz bilindik teknoloji magazalarinda bu fiyatlar yok

türkiye garantili sıfır satan tanıdık telefoncudan alacağım fiyatlar o yüzden daha uygun. mağazalarda a52 5900 - 6200 arasında değişiyordu dün.

Ben böyle bir monitörün arka kapağını söktüm, gerekli yerleri deldim civata taktım. Sonra kapağı toplayıp astım duvara.

Sen de yap demiyorum, ama zorda kalınırsa benzer bir yol izlenebilir, modelde bağlantı delikleri olmadığı kesin mi?

Belki bir kapak filan vardır arkada, fotoda görünmüyor.

bu tutucular genelde vesa ekranlarla uyumlu oluyor.
internette vesa dönüşütürücü diye aratırsanız bir şeyler bulursunuz.

O monitörün vesa mount'u yoksa olacak çözümler hep garip garip dandik çözümler oluyor.

Kullanma kılavuzuna bakın vesa varsa arka panelin arkasında falan belki vardır ama sanki yok gibi. Bi bariz oynayan kapak falan var mı?

Monitör özelliklerinde VESA Mount yok olarak belirtilmiş. Arkasına delik açmadan asamazsınız. Delik açarken kırılabilir, esneyebilir vs.

Çözüm olarak, böyle bir yükseltici kullanabilirsiniz:
www.amazon.com.tr

Ahşap ya da metal ile bir standt da yapılabilir, monitörler yanyana kendi ayakları üzerinde durur yine, bu özel yapım standa hareket ya da duvar montajı yapılabilir.

Paycell ile mi ödeniyor? Paycell uygulamasından?

Direk spotify üzerinden iptal oluyormuş teşekkürler.

Selamlar,

Bu seviyeden sonra hata yapılan belirli bir konu ya da kısım var mı onu iyi analiz etmek önemli.

Eğer üstüne odaklanmanı gerektirecek spesifik bir konu yoksa harıl harıl kitap oku derim.

hangi soru tipinde hata çoksa oraya yoğunlaşman önemli hakikaten.
ben de öyleydim ve şu salakça çeviri kısımlarında sıkıntı yaşıyordum, özel çalışmadım ama sınavda oraya odaklandım, bazı kelimeler ele veriyor çünkü cevabı. neyse, 2 yanlış çıktı kesin onlar da o çeviri kısmıdır.

kelimeler ve okumayla ilgili sorular tahmin edilebiliyor ilk anda akla gelmese bile. web siteleri vardı çevirilerde şu kelimelere dikkat edin diyen, ben onlara baktım. diğer sorular için de bağlaç vs. listeleyenler var da bilemiyorum işe yarıyor mu diye.

8 gb macbook air 2013 kullanıyorum hala banamısın demiyor. Tamam senin kadar hardcore kullanmıyorum belki ama bu sistem ile kaldırması lazım. İçini sen açma, bir format dene derim. olmuyorsa yetkili bir tamirciye götürebilirsin, hatta apple mağazasına bile götürebilirsin.

bu arada apple işletim sistemleri ram'i çok çok iyi kullandığı için yavaşlama olmuyor genelde. ram olduğunu ben de düşünmüyorum. başka bir sorunu vardır kesin.

Fanlar kir tutmuş ve fonksiyonunu tam olarak yerine getiremiyor olabilir. Bir de böyle durumlar için temiz kurulumun epey faydalı olduğunu duymuştum.

şöyle bir ihtimal var ki daha önce başıma gelmişti. orijinal adaptörünün yerine farklı bir adaptör kullanıyorsan cihaz elektrikteyken sistemsel yavaşlamalara neden olabiliyor. bunu da şöyle anlayabilirsin. pildeyken sağlıklı bir şekilde çalışıyor mu? bi gözlemle. yani sadece elektrikte iken yavaşlama oluyorsa dediğim nedendir. ha sarj adaptörün başından beri orijinal cihazsa zaten olmaması lazım.

16 ram ssd 2012 i5 Macbook Pro ile hala hafif video, orta ve fena olmayan ağırlıkta audio düzenleme işi yapabiliyorum bi sıkıntı var orada.

En son ne zaman temiz format yedi o? Baya usb'den (ya da recovery'den) boot edip disk utility ile diski tamamen silip sıfırdan güncel macos kurmak şeklinde.

8gb ram'li 2013 MacBook Pro'm var bir tane. ağır işler için olmasa bile, excel word vs için hala canavar gibi çalışıyor kenarda. hard Disk'te yer kalmadığı için sıkıntı çıkıyordu o kadar.

cleanmymac ve/veya onyx ile temizliyordum. toparlıyordu kendini.

benzerini yasadim

aletin sicakligina bi bak

benimki cok isindigi icin onboard ekran kartina filan geciyordu

sogutucuyla kurtarmistim durumu

Burada anahtar kelime; "hiçbir şey açmasam da fan çalıştırıyor"

Muhtemelen soğutma ünitesiyle işlemci arasındaki macunda bir sorun var ve soğutucu ısıyı işlemciden uzaklaştıramıyor. Bir servise gidip, macunu yenilemelerini sağlayın. Büyük ihtimalle sorunlarınız düzelecek.

Bir de 32gb ram varsa, her zaman diskte en az 50gb boş yer bulundurun.

Ihtimal olarak soyluyorum; harici ekran bagli degilken de ayni mi?

Ozellikle harici ekran baglarken kullanilan dongle'lar aleti sapittirabiliyor.

Benzer bir sorun yaşayıp servise götürdüğümde ana kart sensör arızası olduğunu öğrenmiştim. Burada ne desek boş, bence yapılması gereken apple yetkili servise göstermek. Belli ki donanımsal bir sorun var.

işlemci gereğinden sıcaksa ne yaparsanız yapın kasar. smcfancontrol'den kontrol edebilirsiniz. belli ki fan sisteminde bir sorun var. servise götürün.

o saatte boş slot var mı. havada uçsa maliyet

hocam en kısa zaman= şu an. bence git bir kontrol ettir. Miyokardit vs. gibi şeyler gayet genel etkileri malum. Sen de baktır neymiş diye.

aynıları var bende de iş yeri hekimi covid sonrası bir çok şey olağan deyip savdı başından, umarım sizde de bişey çıkmaz, geçmiş olsun

Aşağıdaki linkteki patch işimi gördü, oh be.

github.com

Ben öğrencilere ya da stajyerlere FE öğretmeye çalışırken genelde hep küçükten büyüğe ilerleyen uygulamalar yaptırıyorum, baya faydası dokunuyor gibi görünüyor. Bir yandan kursu takip ederken, bir yandan da bir şeyler inşa etmeye çalışsan epey faydalı olur bence.

İlla ki profesyonel bi ürün olmasına gerek yok, beğendiğin bir websitesini açıp (atıyorum amazon homepage), birebir aynısını yapmaya çalışsan çok faydalı olur. Kod olayının %90'ı grind zaten. Yani izleyerek üç beş bişey kapıyorsun ama asıl öğrenme "bu niye olmadı ya" diye saç baş yolarken gerçekleşiyor.

Bi de framework öğrenme işini bence ne kadar ertelersen o kadar iyi. Temel sağlam olduktan sonra oralar kolay işler, "hemen iş bulmam lazım" demiyorsan temellere odaklanmak seni daha çok geliştirir.

hoş geldin. frontend inanılmaz dallı budaklı bir iş. her şeyi sindirerek gitmek önemli ancak bir o kadar da imkansız. bazı noktalarda illa dönüp bakacaksın, çoğu şeyi google'layıp hatırlayacaksın.

roadmap.sh

instagram ve benzer uygulamalar bildigim kadariyla teknik sebeplerle kameraya direk erisim saglamak yerine goruntuyu ekrandan kopyalayarak calisiyorlar (sadece androidde). instagram kullanmiyorum ama mumkunse videolari telefonun kendi kamera uygulamasinda cekip sonra o dosyayi story olarak paylasirsaniz (var mi oyle bir imkan instagramda?) kalite kaybi minimum olur (pratikte ayni iphonelardaki gibi olmasi lazim). bu dedigim fotograflar icin de gecerli.

Son android versiyonunda bu düzelecek diyorlardı.
Robokot+1

benim anladığım mağaza 2. el almış, yükseltme yapmış, daha yüksek fiyata satıyor. garantisi olmaz.

İkinci el olarak satılmıyorsa, yasa gereği garantisi olmak zorunda.

Bazı markalar firma ssd ve ram upgrade için garantiyi harcamıyor, ürünü sen aldıysan bile getir bana takıyım garanti bozulmasın diyenler de var, gel bendekinden al ben takıyım kullan diyen de.

Benzer durumda garantisi başlamayan cihazı upgrade için anlaşmış olabilir satıcı. Her halükarda sorman lazım zaten.

link atman gerekir. satan koca asus mu yoksa mahmut elektronik mi? ikinci el mi sıfır mı? cihaz detayı ne?

Ürünler sıfır geliyor. Mesela fabrika çıkışı 16 RAM, 256 SSd var. Adam bunu da satıyor mesela 10bin liraya. Sonra 11bin liraya da +8 ram ve 512 ssd takıp 24 ram 512 ssd yapıp satıyor. Bunun için de paketi açıyorlar, yükseltip kapatıp sana yolluyorlar. tek sorunun garanti konusunda olacağını düşünüyorum. bunu satıcıya sorman lazım. ben riske girmeyip direkt fabrika çıkışı neyse o özelliklerde olan bir bilgisayar aldım.

valla zamaninda vatanbilgisayar bana bir laptop satmisti. ramlerini degistirmisler guya; ama gelen ramler uyumsuzdu, tam performans vermiyordu. yine ayni adamlardan kardesime bilgisayar almistik harici ekran karti olanlardan. sonradan fark ettik ki cihazin icinde harici kart yok. dolandirilmisiz. ben guvenmiyorum, oyle yukselttik vs laflarina. istersen cihazi alirsin, yanina da ram ve ssd ekletirsin, orada senin adina degistirirler. kim sana garanti verebilir bu urun zamaninda sattiklari bozuk bir urunun tamir edilmis hali olmadigina?

kolay gelsin.

Bu pazaryeri sitelerindeki ilanlarda çokça var. Bildiğin sıfır laptop alır gibi girip geziniyorsun. Bazılarında ürün açıklamasına küçük bir not düşmüşler bu şekilde. Ürün detayına bakarsan garanti vs diğer her şey her ilanda olduğu gibi yazılı. Tam anlayamadım ne iş. Örnek link: www.n11.com

teşekkür ederim, ama bende sayfayı yenileyince düzeliyor, bir daha yenileyince bozuluyor. öyle bir şey nedense.

masaüstü ise monitör kablosu ile oynamayı deneyin.

bilgisayarin ekran kartinin hafizasindaki bir ariza veya genel olarak anakart arizasi buna sebep olabilir. laptop ise asiri isinmadan olur genelde (zaman icinde isina soguya ekran karti cipi / anakarta ekran kartini baglayan lehimler zarar gorur), giderek kotulesir, sonra bilgisayar acilmaz olur.

sadece browserda oluyor ama. normalde ekranda bir şey yok. ayrıca ekranda problem olsa sadece renk değişir. arkaplandaki beyazlık 0'larla dolu bir hale dönmüş. bunun lehimle falan alakası olduğunu sanmıyorum. büyük ihtimal yazılımsal.

chrome://flags/#enable-gpu-rasterization

adres satırına yukarıdakini yapıştırın ve gidin.
gpu rasterization adındaki değeri enabled ve disabled olarak değiştirerek deneyin.
emin değilim ama bununla ilgili olabilir.

değerleri değiştirdikten sonra da çözüm olmazsa default haline getirirsiniz tekrar.

muhtemelen @robokot'un dediğiyle ilgili bir durum bu. yazılımlar görüntüyü render etmek için gpu da kullanabilir cpu da. performans artışı için aynı anda da kullanırlar. o yüzden bir programda çalışıp diğer programda çalışmama olabilir.

teşekkürler arkadaşlar. chrome ayarlarda hardware acceleration açıktı kapayınca düzeldi direkt. internette buldum yanıtı.

Türkiye'de bu işi yapan yok bildiğim kadarıyla.

sahip olmayıp da konuyu sürekli okuyan birisi olarak cevap vereyim.
3-5 bin liralık süpürgeler artık o fiyata değiller.

Ucuzu: Mi Vacuum Mop Pro
Herkesin fiyat/performans olarak en beğendiği: Roborock s5 Max
Biraz daha para harcayalım, daha da güzel olsun: Roborock s7 Max

360 s7 de olabilir.

360 s10 3-4 ay once dediginiz araliktaydi ama artik o aralikta dusundugunuz modeller kalmadi. 7-8 oldu hepsi.

mi vac mop pro fazlasıyla iş görüyor

Bence de öyle misal Türkiye için uygun değil hem coğrafya hem siyasi okarak ama mesela Japonya için de uygun değil fakat buna uygun ülkeler için oldukça büyük bir nimet.

Aynen deprem bölgesi olması nedeniyle dedim yoksa Japonlar neticede :)

Güneş paneli monte ederken ölen insan sayısı, nükleer felaket yüzünden ölen insan sayısından fazla. Yani baktığında "temiz enerji" daha ölümcül. Ama insan beyni veri işlemede o kadar iyi değil, yani tek büyük bir kazayı sürekli gerçekleşen küçük kazalardan daha kötü diye algılıyor toplam zarara bakmadan.

Hem insan sağlığı, hem doğaya etkisi, hem de ekonomik açıdan nükleer enerji geri kalan bütün opsiyonlardan daha iyi. İyi olmayan tek noktası politik olarak çekici olmaması, Almanya falan da o yüzden kapatıyor nükleer santralleri. Yani yeşiller diye parti kurduysan zararına da olsa güneş paneline abanacaksın, iktidara öyle gelmişsin çünkü, yapacak bişey yok.

TR için şöyle bi sıkıntı var ekonomik olarak, nükleer maddeyi dışarıdan alacağız yine, halbuki kömürü kendimiz üretebiliyoruz. O yüzden ekonomik olarak yeterince feasible olacak mı bilmiyorum, belki olmayabilir.

Bi de nükleer atık problemi var. Şu an yerin dibine gömüp geçiyoruz. Yaklaşık 1000 yıl kadar sorun yok, ama sonrasında etrafındaki konteyner'in bozulup, atığın etrafa zarar vereceğini düşünüyorlar. Ama bence bu bi problem değil, yani 1000 yıla kadar birileri bunun bir çözümünü bulur muhtemelen :)

Abi haklısın bununla birlikte nükleer atığı depolarsın mepolarsın bir şekilde kontrol altında tutarsın istersen, tabii yine global anlamda konuşuyorum, fakat termik santralin bacasından çıkıp atmosfere karışan atığı nasıl kontrol altına alacaksın, filtreleme kıl yün yeteri kadar "zararsız" hale getirir mi o da şüpheli getirseydi misal zaten iklim değişikliği yaşamazdık gibime geliyor.

İklim değişikliğinin insan etkisinden kaynaklandığı acayip şaibeli bi iddia. Bi de genel olarak bu olay bilimselden ziyade politik bir mevzu bence. Sözlükte de yazdım bunu:

(bkz: iklim değişikliği/@plutongezegendegilmi)
(bkz: iklim krizi/@plutongezegendegilmi)

Misal, Avrupalı adamlar bizden 200 yıl önce sanayi devrimi yapıp yüzyıllar boyunca cayır cayır kömür yakıp saldılar karbonu atmosfere. Şimdi aynısını biz yapacak olunca tü-kaka olması çok da kabul edilebilir bir şey değil. Doğayı o kadar umursuyorlarsa gelir TR'ye 20-30 tane nükleer santral açar, üstüne de yıllar boyunca yakıt konusunu fund ederler, o zaman konuşur anlaşırız :)

Otistik çocukları kamera önüne salıp bedavadan çevrecilik olmaz :) Bi önceki paragrafta yazdığım "politik pozisyon", oyun teorisi kapsamında bize en çok faydası dokunacak durum bu arada. Üçüncü dünya ülkelerinin resmi politikası bu yönde olmalı diye düşünüyorum o yüzden. Çin de benzer bir politika uyguluyor mesela.

Yani haklı olabilirsin ama insan etkisini de tamamen yok saymamak lazım misal en basitinden İngiltere'deki şu sis olayının termik santrallerinin yoğun kömür kullanımına bağlı olduğu inkar edemeyeceğimiz bir gerçek, bu da anlık bir şey değildir elbet bir sürecin sonunda gerçeklen bir sonuçtur. Bu lokal bir bölgede lokal bir sonuç ama global etkiler de böyle ortaya çıkıyor kanaatindeyim.

Aynen benim bahsettiğim küresel ısınma kapsamındaydı, yoksa ortamı kirletiyorsan kirlenir yani :) Ama onun da bir çözümünün olması lazım ya, nükleer santrali bile çözebiliyorsak bunu da çözebiliyor olmamız lazım, daha basit bi problem gibi görünüyor.

ben airpods pro kullandım
1- evet o fiyata çıkacaksanız, başka bir sürü kaliteli alternatif var ama çoğunluğu kulak içi. normal airpods gibi kulak içine girmeyen ama o kalitede ve rahatlıkta kulaklık var mı bilmiyorum.
2- mikrofonu çok iyi.
3- aynı anda iki cihaza bağlanmıyor ama hemen cihazlar arası hangisine bağlanacağınızı seçebiliyorsunuz. eğer mac + iphone kullanıyorsanız zaten buna gerek yok, mac üzerinden telefonla görüşebiliyorsunuz.
4- sarjı çok iyi, 4-5 saat götürür.

AirPods fiyatına daha iyi kulaklık var elbette ama bunun asıl alameti farikası apple cihazları ile kullanımda ortaya çıkıyor. Huawei ya da Samsung daha iyi değildir muhtemelen, tek tek testlerine bakmadım ama gözüme çarptığı kadarıyla daha iyi olmadıklarını biliyorum. ama Sony'nin, shure'un, audio technica'nın o fiyatta daha iyi modeli vardır.

mikrofonu gayet iyi.

apple ekosisteminde aynı anda iPhone, MacBook, iPad ve apple tv'ye bağlanıyor ama aynı anda hepsinden ses alamıyorsunuz tabii. MacBook ile bir şey dinlerken iPhone'a çağrı gelirse ses kaynağını otomatik değiştiriyor, çağrı bitince bilgisayara tekrar otomatik bağlanıyor, keza diğer apple cihazlarıyla da bu şekilde çalışıyor (AirPods 2. nesil ve üstü).

şarjını denemedim ama müzik dinlerken 4-5 saat dayanır muhtemelen, konuşurken de bunun yarısı falandır. ama çok çabuk şarj oluyor zaten kutusunda. saat başı 10 dakika taksanız şarj kutusunun pili bitinceye kadar bütün gün kullanırsınız zaten.

1- Telefonunuz iOS ise düşünmeden almanız gereken marka AirPods. Kağıt üzerinde diğer kulaklıklar daha kaliteli olabilir ama günün sonunda "en az problem çıkaran" kulaklık en doğru seçim oluyor.
2- mikrofonu iyi ama "berrak" denebilir mi emin değilim. Diğer kulaklıklardan aşağı kalmayacağını söyleyebilirim. Sonuçta belli bir mesafeden alıyor sesi.
3- İki farklı cihaza bağlanmıyor, iki cihaz da apple ise hızlıca geçiş yapıyor.
4- şarj konusunda sorunsuz. Yani 4-5 saat götürmez galiba ama 2 saatten fazla götürüyor olmalı. Saatte bir zaten bir çıkarmak istersiniz, o sırada kutusuna 3-5 dakikalığına koyduğunuzda şarjı yeniden bir saatten fazla götürecek kadar dolar sanırım.
AirPods Pro içindi bu söylediklerim. Daha önce AirPods 2.Nesil de kullandım, onun için de yorumlarım yaklaşık aynı olur.
İkisi arasında kalırsanız kesinlikle AirPods Pro almanızı öneririm.

AirPods 2.nesil (2019) sıfırı Apple'da 1900 lira, muhtelif online alışveriş sitelerinde de aynısı (orijinal) 1700 lira

1- 20-300 euro arasi birkac bluetooth kulaklik sahibiyim. Sony XM4 de var mesela bende ama Airpods'u tercih ediyorum.

2- gorusmelerde bir sorun yasamiyorum acikcasi. ama zoom icin bir sey diyemiycem cunku zoom'u sadece is bilgisayarinda kullaniyorum ve onda bilgisayar mikrofonu devrede oluyor airpods kulagimd olsa bile (aksi halde kulaklik kalitesi eoey dusuyor) ama facetime gorusmelerimi her zaman airpods ile yapiyorum ve gayet guzel.

3- ayni anda iki cihaza baglanabiliyor diye aldigim 300 euroluk sony xm4'ten bahsedeyim o zaman bir fikriniz olsun. ben boyle ise yaramaz bi ozellik gormedim gercekten. ayni anda bagli kaliyor ma ayni anda calma zaten soz konusu degil. gecis yaptiginda her seferinde birkac saniyelik sesli anonsu duyuyorsun. hic ama hic pratik degil. airpods'ta ayni anda baglanma yok ve fakat apple urunlerinde cihaz gecisi ruhun duymadan oluyor neredeyse. (adamlar yapmis)

4- Airpods'un sarji gayet yeterli ki ben kulakliga yapisik yasayan bir insanim. 3-4 saat gidiyor benimki (1 senedir kullaniyorum) ve sarjinin bu kadar pratik olmasini cok seviyorum. yine Sony'den bahsedecek olursam evet sarji cidden 24 saat gidiyor ama tabii kulakustu kulaklik, bu konuda ikisini yaristirmak cok anlamli degil.

direkt airpods demissiniz o yuzden ozellikle belirteyim airpods pro alirsaniz onda gurultu engelleme de var. en yenisi pro degil. gurultuyle bi derdiniz yoksa pro almaniz sart degil. ama benc cok guzel <3