[]

Ufak matematik hesabı

%40'ı 5700 kg ise, %100'ü kaçtır?




 
5700 ü 5 ile çarp, sonucu 2'ye böl.


  • sekizdokuzon  (17.07.24 20:21:19) 
a diyelim %100'üne. a x 0,4 = 5700

5700/0,4=a

a=14.250
  • oekuklu  (17.07.24 20:36:13) 
[]

İzmir'de kokteyl içilecek mekanlar

Son 3-4 senedir İzmir'den uzak kaldığım için mekanları unuttum ve yeni açılanları bilmiyorum. Bu haftasonu kız arkadaşımla gidebileceğim ve menüsünde mümkünse kuzu kulaklı kokteyl olan güzel bir mekan biliyor musunuz? Alsancak civarı ilk tercih ama metro/vapur vs ile gidebileceğimiz yerler de olur.




 
Studio house alsancak izmir'de içtiğim en iyi kuzu kulağı kokteyli yapıyor. Maşallah her yer yaptığı için 3-4 yerde denedim.


  • Bruce  (17.07.24 20:19:26) 
Improvement, çok net, direkt oraya. Yanılmıyorsam kuzu kulağı kokteylini ilk yapan da bunlar.


  • kobuzchu kiz  (17.07.24 21:26:33) 
@kobuzchu

İlk yapan burasıysa eski bi mekan olmalı ama hiç duymadım ya. Şimdi baktım haritalardan. Improvement ve improvement köşk diye iki mekan çıktı. Hangisine gittin sen?
  • nundu  (17.07.24 21:29:30) 
Köşk daha büyük, dj'li falan. Biz kokteyl isteyince düz improvement'a gidiyoruz, daha küçük sakin bir yer.


  • kobuzchu kiz  (17.07.24 21:46:55) 
Çok teşekkürler ^^


  • nundu  (17.07.24 21:48:01) 
[]

Tetanoz

Dünyanın en sakar insanlarından biriyim. Kapan kurarken elimi kestim. Kapan yeni, metal, paslı değil. Yara derin:( En son 2021 Aralık ayında tek doz tetanoz aşısı oldum. Şimdi gidip aşı olmam gerekiyor mu?




 
Daha öncesinde üç doz aşı olduysanız, sonrasında 2021'de olduysanız gerekmiyor. Ama yara derinse ve kirlendiyse pansuman yaptırın siz yine de. Tetanoz dışında bakteri bulaşı olabilir, antibiyotik vs gerekebilir


  • nundu  (17.07.24 20:00:58) 
Aşınız olsa da problemli kesik durumlarında gidip aşı olmalısınız zaten. Önleyici olarak aşı yapılıyor bu ayrı, ancak riskli durumlarda tetanoz aşısı yenileniyor.

Tetanoz aşısı sürekli yenilenebilen bir aşı. Özellikle saha çalışması olan meslek gruplarında aşınız olsa da olmasa da bir işe girince aşı olursunuz. Arkeoloji gibi bin yıllık paslı metallerin kesik tehlikesi yarattığı meslekler buna örnek.
  • akhenaten  (17.07.24 20:05:07) 
Hep tek doz yapıldığını hatırlıyorum. Çocukken yaptılarsa da enabizda göremedim.
Yarın gideyim yarayı göstereyim en iyisi.

  • gnosis  (17.07.24 20:06:22) 
Daha 3 yıl önce aşı olmuşsunuz.
Koruyuculuğu 5-10 yıl gibi bir şey galiba. Çocuklukta aşı olup olmadığınıza göre değişiyor olmalı ama olmuşsunuzdur.
Askere gittiyseniz askerde de aşı olmuşsunuzdur.

Bir doktora sormanız en doğrusu elbette ama 3 yıl önce aşı olduğunuz için gerek olmadığını söyleyecekler sanırım.
  • michael_knight  (17.07.24 21:20:52) 
travmatik durumlarda koruyucu aşı setine bakmıyorlar ve son 1 ay içinde tetanoz aşısı olmadıysanız aşı yapıyorlar. yani aşı olmanız gerekiyor en geç 3 gün içinde.


  • surprise  (18.07.24 13:02:22) 
aile sağlığı merkezlerinde tetanoz yapıldığı yazıyor ama okul çocuklarını aşıladıklarından aşılar çabuk tükeniyormuş. benim bağlı olduğum asm’de aşı kalmamıştı. acile gittim sonuç: tetanoz+ pansuman yapıldı.


  • gnosis  (18.07.24 17:26:53) 
@gnosis aşı olmanın gerekliliği, koruyuculuğun süresi hakkında bir şey söylediler mi? Söyledilerse biz de öğrenelim.


  • michael_knight  (18.07.24 17:28:47 ~ 17:29:02) 
Pek işinize yaramayacak ama yazayım. Aile hekimim daha önce 3 doz aşı oldunuz mu diye sordu. Bilmediğimi söyledim. Yabani hayvan kapanı deyince risk almayın aşıyı yaptırın dedi.

Acil kalabalık olduğundan pek sohbet muhabbet ortamı yoktu. Orada en son ne zaman aşı oldunuz diye sorup yaptılar. 3 doz aşı oldunuz mu diye sormadılar.
  • gnosis  (18.07.24 18:42:48) 
tek doz tetanoz 1 yil korur sadece.

full doz yaptirip uzun 10 senelik koruma almak lazim. simdi sizin tekrar olmaniz gerekiyor.
  • antikadimag  (18.07.24 19:26:00) 
[]

alkol yoksunluğu bu kadar etkiler mi ya?

hem ilaç kullandığım hem de çeşitli bağımlılıklarıma zamanında son vermeye çalıştığım için aslında sürece ve vücudumun/beynimin acayip tepkilerine alışığım. bana o yüzden tuhaf geldi.

çok abarttığımı düşündüğüm bir süreçte "bi süre alkolü ağzına sürme" dedim kendime, 37 gün oluyor sanırım bugün.

yalnız mental olarak, biraz daha iyi olmakla beraber hala "boş" hissediyorum ya. nasıl desem hevessiz, isteksiz, heyecansız... yahu sigarada, şekerde bile bu his 5-6 günde geçerdi.

sizce bu mental apışıp kalma ve hüzün durumunun sebebini başka bi yerde aramalı mıyım artık? yani bu kadar sürmemesi lazım bunun, saçma geldi bana.

çok içtiğim süre de 2 ay civarı ha öyle 15 senelik alkolik değilim.

benzer yoldan geçmiş olanlar tecrübelerini paylaşabilir mi? neblim "kardeş alkol sigaradan daha beter, kafanın resetlenmesi aylar sürer, sabret" mi dersiniz, "benim dayı amatem'e yattı bi ay sonra fabrika ayarlarına döndü, iki ay içtin diye bu kadar bozulmazsın, başka bi şeydendir o" mu dersiniz?

hayatımda ilk kez "çok içtin, durman lazım" dedim açıkçası, normalde bu sürecin nasıl işlediğini bilmiyorum :( dediğim gibi daha önce sigara, şeker vs. bırakırken 5-6 gün mızıldanırdım sonra geçerdi. bu ne yav.

 
Yerine alkolün yaptığını (tamamen olmasa da tatmin edici oranda) yapan bir şey koymazsan alkol yoksunluğu aşk acısından beterdir. Bitti sandığın yerde yeniden başlar. Benim deneyimim bu yönde, bilimsel bir dayanağım yok ki dayanayım.


  • sekizdokuzon  (17.07.24 19:50:50 ~ 19:52:00) 
@sekizdokuzon, eski düzene döndüm aslında. alkolün olmadığı zamanlardaki gibi akşamları çay içip kitap okuyorum filan. bundan aldığım keyif yavaş yavaş artıyor, bunun farkındayım ama ne yalan söyliyim eskisi gibi değilim. "içmicem" deyince durabiliyorum, bu çok güzel fakat özlemiyorum ve istemiyorum dersem yalan olur. pü.

@bir ben var benden şurada,

tam olarak bundan bahsediyorum aslında... yahu bu reseptörler sigarayı bile 4-5 günde aşıyordu. şimdi niye ölü taklidi yapıyorlar? ilaç mı bozdu acaba?
  • mark greg sputnik  (17.07.24 19:56:20) 
Alkollü halinle ayık halin arasındaki kontrast ne kadar fazlaysa o kadar hızlı ve derin bir bağımlılık geliştiriyorsun. Sen yine iki ayda "Noluyoruz?" demişsin, ben neredeyse üç yıldır arama mesafe koymaya çalışıyorum.

Şey yapmaya çalışıyorum. Alkol aldığımda yapmamı engelleyen işler bulayım dedim kendime. Nedir mesela, spor. Sonra işte gün içinde sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum, alkol evet odaklanmayı arttırıyor bende ama ertesi gün hiçbir şey öğrenecek halim kalmıyor, bu konuda eksiye düşüyorum. Bu süreçte de karşıma hep alkolden hayatı kaymış insanlar çıktı. "Buraya doğru gidiyorsun" diye fısıldıyor bir şeyler. Zor, çetrefilli bir süreç. Erken önlem almışsın, tebrik ediyorum.
  • sekizdokuzon  (17.07.24 20:01:43) 
Alkol problemim olmadı ama diyorumki, bu olayın üzerine çok düiünme, GEÇİCEK. Şuan arınma aşamasındasın, kolay olucak denmedi. Ama sonsuza kadar da böyle sürmeyecek. Arınıyorsun, sık dişini


  • füt  (18.07.24 00:23:51) 
Hiç yapmadığın şeyler yap, evcil hayvan al, yoksullara ihtiyaç sahiplerine yardım et. Kendini meşgul tut. Koşuya başla. Anahtar kelime; arınma


  • füt  (18.07.24 00:30:49) 
[]

Hoşlantılar karşılıksız kalınca

Ben ne zaman birisinden hoşlanır gibi olsam ama karşıdan aynı ilgiyi görmesem, ya da tam tersi bana ilgisi bariz birisine aynı şekilde hoşlantı duyamasam, arkadaşların yorumu hep şöyle oluyor: Bilinçaltın seni senden hoşlanmayacak kişilere yönlendiriyor, erişilmez olana çekim duyuyorsun, seninle sevgili olmaya müsait ve düzgün insanlardan kaçıyorsun, senin değerini göremeyen kişilere kendini sevdirmeye çalışıyorsun.

Buna ne kadar katılıyorsunuz? Benim mantığım daha düz çalışıyor: Bazı insanlar güzellikleri veya diğer özellikleriyle bana daha ilgi çekici geliyor ama onların gözü benden daha yukarıda olabiliyor. Diğer insanları daha az arzuluyorum ama bu onların beni beğenip beğenmemesiyle çok alakalı bir durum değil, bana ilgi gösterdi diye normalde arzulayacağım birine ilgim kayboluyormuş gibi gelmiyor bana. Bu konularda her şeyi bilinçaltıyla, travmalarla, kendini sevme gibi şeylerle açıklamaya çalışmak biraz gereksiz komplike geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?


 
Sen haklısın. Düzgün diye herkesle çıkcak diyiliz ;)


  • abuzer  (17.07.24 19:32:05) 
Efendi erkek yerine piç tercih ediyorsun galiba. ''bilinçaltıyla, travmalarla, kendini sevme gibi şeylerle açıklamaya çalışmak biraz gereksiz'' demişsin ama tam anlamıyla bunla ilgili. Konunun uzmanları yazar ama sorun bizde.


  • Kahvedesu  (17.07.24 20:55:15) 
Anlattığınız şey bir yargıya varacak kadar bilgi içermiyor. İki taraf da haklı olabilir. Yani her şeyi travmayla açıklamak yanlış tabi ki, ancak travmaları sebebiyle yanlış partner seçiminde ısrar eden insanlar da var sonuç olarak.

Siz ne hissettiğinizden eminseniz devam edin. Ancak zaman içinde çok enerji harcadığınız halde hiçbir sonuca ulaşamadığınızı hissetmeye başlarsanız bunu da dikkate alın.

Bazen insanlar "her şeyi de..." diye başlayan cümleleri o her şeyin tam tersinin doğru olduğuna kendini inandırmak için yanlış şekilde de kullanabiliyor. "her şeyi bilinçaltıyla, travmalarla, kendini sevme gibi şeylerle" açıklayamayız evet ancak bu "hiçbir şeyi bunlarla açıklayamayız" demek de değil. Kendinizden komple şüphe etmeyin, ancak arkadaşlarınızın sizi gerçekten tanıdığına inanıyorsanız da bu dediklerini en azından bir gözden geçirin. Zaten bu kişiler anladığım kadarıyla "hoşuna gitmese de sırf senden hoşlanıyor diye biriyle birlikte ol" dememişler. Kriterlerinizin sorunlu olabileceğini söylemişler. Bu gerçekten de olabilir, ancak dediğim gibi. Bunu biz bilemeyiz.

Sizin sorunuz sırf buna katılıyor musunuz ise ancak bu dediklerinizin ikisi de mümkün denebilir. Arkadaşlarınız sizi ne kadar doğru tanıyıp değerlendiriyor, siz kendinizi ne kadar dürüstçe değerlendirebiliyorsunuz bunlar önemli.

En azından hoşlandığınız insanların aralarındaki patternleri bulmaya çalışın. Eğer bu insanlar olumsuz karakter özellikleri benzer olan kişilerse bu bir ölçüt olabilir. Olumsuz özellikleri birbirlerine benzerken, olumlu yönleri birbirlerinden farklıysa gerçekten sizin ilginizi çeken şeyin aslında bu olumsuzluklar olabileceğini ciddi ciddi oturup düşünebilirsiniz.
  • akhenaten  (18.07.24 08:09:19 ~ 08:23:00) 
[]

Kaz tüyü mont kuru temizlemeye verilir mi?

veya verilmezse zarar vermeden nasıl temizlenir?




 
Ben vermedim. Kaz tüyü montlar bu konuda hassas ürünler olduğu için öyle bilmediğim bir kuru temizlemeciye vermem. Sıcaklık derecesi vs önemli. Temiz tutma açısından büyük bir uğraşa da girmedim.


  • JaMTR  (17.07.24 19:03:21) 
Makineye top koyup yıka. Kururken ara ara çırp. Ben hep böyle yapiom, hatta top koymuyom bile. Kururken cirpinca duzeliyo


  • abuzer  (17.07.24 19:30:50) 
Ben verdim bikac kere ama guvendigim bir kuru temizlemeciydi. Herhangi bir kuru temizliyiciye vermem. Daha oncesinde hep makinede topla yikadim, sıktırmadan.

Normal bi temizlik icin nemli bezle soyle bir gecmek yeterli oluyor bence, sezon basi/sonunda yikiyorum.
  • mirafiori  (17.07.24 19:37:05 ~ 19:37:23) 
Benim bir şişme mont kaz tüyü değildi ama öyle ziyan oldu. Top falan koymadan yıkadım bir iki kez bir şey olmadı sonuncuda iflah olmaz şekilde topaklandı açılmıyor da. Makineye atmayın da :(


  • Kediyi üzdün  (17.07.24 21:16:23) 
[]

Ketojenik diyete başlıyorum, önerilerinizi alırım

Hatta an itibariyle başladım. Birkaç saat önce son Ayvalık tostumu yedim. Son olduğunu bilmeden...

Daha önce 3-4 kez yaptım, bende harikalar yaratan bir diyet şekli. Yine de akıl akıldan üstündür, sizin de önerilerinize ve varsa tariflerinize talibim.

Teşekkür ederim.

 
Bence asıl sormamız gereken soru sürekli kilo alıp sürekli keto yapman :)

Onun dışında canın ne diyet istiyorsa yap tabi, her diyet herkeste olmaz zaten bilimsel olarak da kilo verme, yağ yakma açısından bir farkları yok çok. Ben misal hayatta yapamam, o yüzden bana göre dandik diyet =D

Hadi hayırlısı olsun simdiden.
  • logisticsmanager  (17.07.24 19:23:38) 
İç dış çok güzel yağ yakıyor, ben bayılıyorum. Bir de başlarda inanılmaz zorluyor, nefsimi terbiye ediyorum. İki senede üç kez yaptım, baştaki o keto-flu dedikleri demin övdüğüm şekerin çekilmesi kaynaklı yoksunluk sendromu tarzı şey dışında cidden bir zararını görmedim. Daha az uyuyorum, daha az acıkıyorum, cooook daha enerjik hissediyorum. Ben tavım bu diyete, hastasıyım. Hastası olmasam daha iyi de tabii.


  • sekizdokuzon  (17.07.24 19:32:45) 
Bilim adami degilim ama ketojenik diyeti savunanlar da ballandira ballandira, bol bilimselli ne kadar iyi oldugunu anlatiyorlar. Gecenlerde sorulan bilim disilik konusunda da anlamadigim bir nokta olarak belirtmistim sanirim.

%70 yag olayi da biraz garip geliyor. Makroyu ayarlamak icin kahveye hindistan cevizi yagi koymalar falan. Ne yani %50 yag olsa kalan protein ve sebzeden gelen az miktarda karbonhidrat olsa ne olacak.

Neyse hayirli olsun, bence standart amerikan diyetinden iyidir. Bunu gecici birsey olarak mi dusunuyordunuz?
  • mbond  (17.07.24 19:33:40) 
Evet evet, maksimum 45 gün yapıyorum.


  • sekizdokuzon  (17.07.24 19:36:27) 
Yılda iki kere fazla kilolardan kurtulmakta nasıl bir zarar var ki?


  • sekizdokuzon  (17.07.24 20:18:41) 
Soruyu ters sorarsak; yilda 275 gün fazla kilon var (tabi 2 kg mu 10 kg mu bilmiyoruz) 45*2den 90 gün keto yapiyorsun.

Dediğim gibi kaç kg vereceğine bağlı. Ha 2-3 kg vermek için keto yapmaya değer mi bilmiyorum sonuçta beni çok sıkan bir diyet türü. Sen mutluysan diyette sorun yok. Benim sorum genel olarak yıl içinde ne kadar kilo aldığın ve normal bir kgyu neden devam ettiremedigin. That's it eightnineten
  • logisticsmanager  (17.07.24 20:29:56) 
Çok zarar verir mi bünyeye? Bayağı 8-10 kilo oynuyor çünkü. Yaş 37.

Nedeni de duygusal yeme var, alkol var. Özellikle işsiz kaldığım dönemler uzarsa hareketsizlik oluyor. Sürekli evde olduğum için sürekli yiyorum. Yıl içinde maksimum ne kadar oynaması normaldir kilomun?
  • sekizdokuzon  (17.07.24 20:32:06 ~ 20:34:30) 
Yani şimdi sana bilimsel olarak bir kanıt sunamam ama şöyle düşün; senin hoşuna giden kg 50 olsun, sen senede 275 gün yani yüzde 75inde 60 kg yani senin hoşuna giden kg'nun yüzde 20si fazlası ile dolaş.

Yani yüksek tabi, genelde ideal kg'da olmak sağlık için daha iyi (eğer bahsettigimiz kaslı olan biri değilse).

Ki şöyle düşün; sen kendine düzgün bir beslenme düzeni olustursan ve bunu takip etsen, haftada bir gün tartiya çıkıp (ben her pazartesi sabahi tartilirim) kendini check etsen, aldiysan bir tık kessen, almadıysan devam etsen ve hiç keto vs ugrasmadan senede en kötü 300 gün istediğin kilo 65 gün de iki kg fazlanla dolassan daha mutlu olmaz misin?

Everything in moderation mantığım var. Bu sebepten keto gibi diyetler kişinin özel bir gereksinimi yoksa (saglikla alakalı misal seker ya da kanser hastasi) extreme benim için.
  • logisticsmanager  (17.07.24 20:37:29) 
Sağolasın kankacım, sebebini sorman bana iyi geldi. Var ol.


  • sekizdokuzon  (17.07.24 20:42:30) 
senenin ve hatta klişe şekilde son 50 yılın en sıcak günlerinde dondurma bile yemeyeceksin ve bu diyetin hastasısın, öyle mi? o nasıl bir irade, helal olsun.


  • lifeisopeth  (17.07.24 20:47:37) 
@life: İhtiyacım var bunu yapabildiğimi kendime göstermeye.


  • sekizdokuzon  (17.07.24 20:55:22) 
@tahtakafa'nın mesajla söylediklerini, kendisinin de iznini alarak, daha çok insana ulaşması açısından buraya kopyalıyorum.

"keto yasam tarzi olabilecek bir beslenme turu bana gore. bence kimseye gore hareket etme. kendi degerlendirmeni yap. cunku herkesin soylediginde bir seyler eksik kaliyor. mesela bir ben var yazmis spor yaparken sekeri nerden bulacak kaslar diye. keto yaparken kimse sana spordan once karbonhidrat almayacaksin demiyor. spor yaptigin gunler karbonhidrati arttirabilirsin. makro saymanin esprisi ketosiste kalmak icin gereken formulu uygulamayi saglamak. o da su basitce, karbonhidrat + protein < yag. bunu saglamak icin yag bir miktar arttiriyorsun zaten en yuksek kalorili besin yag oldugu icin makrolarini hesapladiginda abartili sekilde yag tuketmen gerekmedigini anlayacaksin. eger kilo vermek istiyorsan kalori acigi yaratman gerekiyor. ben keto beslenirken kilo degil yag kaybetmek icin calistim ve 3 ayda gobegi eritip sporla birlikte gayet duzgun bir vucut yapisina kavustum. vucud yagi terle, idrarla disari atar. o yuzden idrar ve agiz kokusu degisiyor. eger terle atamazsa vucudun deride kasinti ve dokuntu yapabiliyor. bunun cozumu cok basit: terlemek. ayrica terledigin icin mineral kaybedeceksin. o yuzden kaliteli tuz tuketmek, magnezyum takviyesi almak, mineral degeri yuksek su/soda tuketmek iyi olur. hindistan cevizi yagi gibi yaglar mct tipinde cabuk cozulen hizli enerji veren yaglar gun icerisinde o yuzden tuketiyoruz enerji ihtiyacimizi karsilamak icin. ben keto beslendigim surecte hic bir mide rahatsizligi yasamiyorum. seker sorunu ortadan kalkiyor. halsizlik, yorgunluk yok. keton dedigimiz yag cisimcigi kan beyin bariyerini tek basina gecebiliyor. seker gibi insuline ihtiyac duymuyor. o yuzden mental olarak acayip iyi hissediyorum. karamsar dusunceler yok oluyor. odaklanma sorunu ortadan kalkiyor. cinsel performans arsa cikiyor. mucize gibi bir sey. vucudda sagladigi bu kadar iyi sey varken hala nasil karsi cikiyor insanlar anlamak guc. bugun obezite sorunu yasayan canlilar sadece insanlar ve insanlarin besledigi hayvanlar. ne kadar acik ve net. karbonhidratla beslenerek buyuk bir bagimliligin icerisindeyiz ve vucudumuza ihanet ediyoruz. o yuzden en basta ketonun bir yasam tarzi olabilecegini belirtmistim. bu benim gorusum. herkes kendine uygun olan yontemi secebilir.
bu arada carbmanager uygulamasi cok guzel makro takibi icin kullanabilirsin."
  • sekizdokuzon  (18.07.24 09:35:10) 
[]

İnsan ve Hayvan

Günümüzde yasa tasarısı ile haftalardır gündeme ağırlığını koyan hayvanlar ile ilgili konuyu farklı bir açıdan alarak 2018 yılında yazdığım ve yönetmenliğini yaptığım kısa filmimi sizlerin fikirlerine sunuyorum.


www.youtube.com

vimeo.com

 
[]

given sıfat olarak

he's very given...
gibi bir kullanım var mı? bir filmde duymuştum ve not etmiştim.
şimdi aratınca hep fiil hali çıkıyor given'ın.


 
Fedakar anlamında kullanılıyor olmalı.


  • nwnd  (17.07.24 18:43:22) 
taken for granted baabında da


  • nwnd  (17.07.24 18:48:01) 
Tabir olarak bizdeki ''Allah vergisi yetenek'' gibi kullanıldığı olur. Ya da karşıdakinin
tekrar eden bir yanlışlığı,sakarlığı gibi durumlarda alaycı şekilde de söylenir.

  • JaMTR  (17.07.24 19:05:00 ~ 19:07:10) 
duyduğunuz kelime gifted olabilir mi


  • mark greg sputnik  (17.07.24 19:50:07) 
google'layinca soyle ifadeler cikiyor:

"he's very given to the people."
"he's very given to speculation"
"he's very given to self blame"

yani duydugunuz cumlenin devami olmali, tek basina pek bir anlami yok.
  • banach  (17.07.24 20:22:33) 
hala net bir cevap alamadım arkadaşlar

tureng düşkün diyor.
fedakar, allah vergisi yetenek...

hepsi birbirinden farklı şeyler.

iyi bir şey mi dedi kötü bişey mi belli değil.
  • yetkili birine benzeyen abi  (17.07.24 21:10:53) 
%99 yanlis duydun.


  • hot potato  (17.07.24 21:15:14) 
bir kelimenin birden fazla anlami olabilir. kontekste, kullanima gore degisir.

Senin kullandigin "he's very given" kalibindaki "given" kelimesinin anlami "(birseye) duskun, bagimli, yatkin, meyilli, egilimli"

genelde "given to (something)" seklinde.

He is very given to swearing = O kufur etmeye cok meyilli. (Hep kufreden biri icin kullanilabilir)
  • ermanen  (17.07.24 21:30:09) 
tabii ki cümlenin devamı vardı zaten üç nokta koydum.
ama fedakar nasıl olabilir nasıl tamamlansa fedakar anlamı çıkar?
taken for granted çantada keklik görülen demek.
çok alakasız. Bir cümle içinde kullanım örneği bile yok. her şey kendince içinden geleni yazmış :)
  • yetkili birine benzeyen abi  (17.07.24 22:31:23) 
İşte o üç noktadan sonrasını yazmayınca kimse bir şey anlamıyor doğal olarak. Bu haliyle en yakın cevap @nwnd'nin dediği gibi "taken for granted" yani cepte görmek. Başka zamir ile kullanıldığına pek denk gelmedim ama "That's a given." o anlama geliyor. Aynı şekilde herkesin bildiği için tekrar anlatılmasına/açıklanmasına gerek olmayan şey, aşikar vs. gibi de anlamı var tabii ki.


  • nawar  (18.07.24 09:49:46 ~ 09:51:50) 
Yani bunu söyleyenleri tiklememişsiniz ama yanlış duymuş olma ihtimaliniz mevcut ve belki böyle bir kullanım yoktur. Belki driven demiştir mesela, veya giving. Filmin senaryosunu bulma ihtimaliniz var mı internette? Belki de İngilizce altyazı olabilir opensubtitles'da. Eğer kesin olarak given ise cümlenin tamamından çıkabilir cevap.


  • peki madem  (18.07.24 11:08:35 ~ 11:09:22) 
[]

Erkek gömlek sorunu

1.76 boy, 85KG, kassız, biraz çıkık göbekli düz insanım. Bira göbeği gibi.
Şu gömlek alışverişi mevzusu beni çıldırtıyor artık.
Slim fit olmayan, göbeği löp diye çıkarmayan, yazlık, uzun kollu gömlek arıyorum.
Hangi markaya bakayım? Birinden sipariş veriyorum slim fit olmadığı halde dapdar bir şey geliyor. Başka birinden sipariş veriyorum dizime kadar uzun geliyor. Bu nedir arkadaş yok mu bu işi standartlara göre yapan.
Bana aşırı pahalı olmayan ve beden konusunda kafanı ağrıtmayacak marka önerebilir misiniz yeminle kafayı yedim iyice.

 
Beymen Club'ın comfort fit modelleri var hatta geçen birisi burada sormuştu. Ona bakabilirsiniz.


  • pispinti  (17.07.24 18:30:15) 
İlk olarak; gömlek diktirmek sandığın kadar pahalı bir şey değil ve tam istediğin gibi bir modeli kaliteli kumaş ile diktirebilirsin.

İkinci öneri de; dizine kadar geleni terzide 300-400 liraya düzelttirebilirsin.
  • gabe h coud  (17.07.24 20:39:52) 
[]

Amazon indirimlerinden kitap alanlar

Bazı kitaplarda 4 al 2 öde kampanyası gördüm. Çoğunda 4 al 3 öde var. Uyguna geliyor gibi, faydalanan oldu mu? Kitap önerisi var mıdır?

Teşekkürler


 
Kitapların genelde sayfaları yırtık, kapağı yamuk, hiçbiri olmasa kir ve toz içinde gelmesi dışında gayet avantajlı.


  • morca  (17.07.24 18:32:29) 
Amazon tr'nin ilk girdiği aylardan beri çokça (en az 10 kez, üçer beşer.) kitap alışverişi yaptım; şükür yukarıda bahsedildiği gibi kitap gelmedi. Öte yandan her zaman piyasanın aşağısında satılıyor kitaplar, eskiden (2 sene önce) çok daha iyi kampanyalar olurdu ama...

2 gün önce Kitapyurdu'dan 8 kitap aldım, 5 günde cagaloglu'dan alabildim. şimdi kampanya döneminde yoğunluk olabilir, ama ertesi gün elimde oluyor.

öneri için bakmak lazım, yayınevi bazında güzel çoklu alım kampanyası yapıyor Amazon. indirim çekiyle birlestirebilirseniz de, tatlı olur. 200 TL'ye 80 TL indirim çeki veriyor bu ara.
  • anlatamıyorum  (17.07.24 18:58:10) 
[]

Almanca Öğrenme

Arkadaşlar selam, bir süredir Almanca öğrenmeye çalışıyorum.
YouTube'da pek bir ünlü iki kanal var.
Biri BegiBegi, diğeri de Kolay Almanca.

Tecrübeli arkadaşların yorumlarına ihtiyacım var, bu kanallardan hangisi daha iyidir, hangisi daha verimlidir?
(BegiBegi'nin birkaç dersini izledim, çok fazla detaya kaçıyor gibi geldi bana, o yüzden böyle bir soru sorma ihtiyacı hissettim)

Şimdiden çok teşekkürler!

 
Almanca öğrenen biri olarak türkçe kaynak önermem. İngilizce kaynaklardan devam edersen daha verimli olur. Grammer önemli ama kelime bilgisi daha da önemli o nedenle yabancı kaynaklarda daha spesifik örnekli anlatımlar mevcut.


  • Take it away honey  (17.07.24 18:51:40) 
[]

sözlükte ingilizce entry serbest mi?

sb




 
Evet.


  • pispinti  (17.07.24 17:42:59) 
Hayır.


  • Bir ben var benden şurada  (17.07.24 17:47:05) 
Kaldırılmadı abi hiçbir kural, ispiyon bıdısı kalktığı için kimse ispiyonlamıyor haliyle silinmiyor ama bu silinmeyeceği anlamına gelmez denk gelirlerse silinir.


  • Bir ben var benden şurada  (17.07.24 18:00:47) 
@ermanen eksisozluk.com


  • pispinti  (17.07.24 18:02:09) 
[]

Yunan adalarında kapıda vize kuyruğu farklı mı?

Yunan adalarında, özellikle Sakız ve Samos adalarında kapıda vize alanlar ile hali hazırda Schengen vizesi olanların pasaport sırası farklı mı oluyor? Halihazırda vizem varken günübirlik gitmek istiyorum ama 1 saat sırada bekleyeceksem anlamı yok.




 
evet

ama kalabalığa denk gelirseniz girişte ve çıkışta her türlü sıra beklersiniz
  • jülsezar  (17.07.24 17:40:33) 
Her türlü sıra oluyor.


  • HellKeePer  (17.07.24 17:53:50 ~ 18.07.24 20:49:01) 
[]

kredi alınabilecek banka önerisi

selam, kredi findeks puanı 1266 olan biri olarak kredi alabileceğim banka öneriniz var mı? borcumun mevcut olduğu akbank ve garanti zaten vermiyor. Geriye kalan fibabanka, teb de vermedi. banka önerilerine açığım.




 
[]

Konyaaltı ve Gökçeada tavsiye

Birine kardeşimle diğerine arkadaşımla gideceğim. Şunu görmeden/yapmadan gelme dediğiniz nokta atışı nereler var?




 
[]

Minecraft

Minecraft oynayanınız var mı? Nasıl bir oyun? Yaratıcılığı tetikleyici unsurları bulunuyor mu?




 
yani halihazırda yaratıcı biriysen dünyayı inşa edebilirsin. Benim gibi yaratıcılıkla alakan yoksa 10 dakikada sıkılırsın. Youtubeda biraz bakarsan gerçekten efsane şeyler inşa eden kişiler var oyunda. Ya da farklı oyun modları var başkalarının yaptığı, oralarda online/tek kişi oynanabiliyor.


  • nundu  (17.07.24 16:34:34) 
yeğenim şu an 10 yaşında, 2-3 senedir sürekli oynuyor, az önce 3 saatin sonunda kapattık minecraftı. onun neler yaptığını ben bile anlayamıyorum, sürekli dünyalar arasında geziyor, kendine yeni dünya açıyor inanılmaz evler, yapılar vs yapıyor. bazen köylerin olduğu yerlere gidip onlarla ekip biçiyor, köye yapılan saldırıları durduruyor. portallar arasında geziyor, yaratıcı modu açıp kodlar yazarak düzenekler vs kuruyor. saatlerce oynayıp asla sıkılmıyor,

ben de onunla oynayabileyim, sıkılmayayım diye bana da maden kazma görevi veriyor sağ olsun :) hiç anlamayan biri için başlarda sıkıcı gelebilir ancak oyunu çözdükçe sonu olmayan bir dünya sanırım.
  • hypathia  (17.07.24 16:43:26 ~ 16:57:19) 
@mehmettheslim; Aslında geçrek dünyada olan bir yaratıcılık değil de, başka boyuttaki yaratıcılığı kastetmiştim. Geleceğin dünyasını bunlar şekillendirecekler sanırım.


  • füt  (17.07.24 17:36:28) 
[]

Eşinizle nerede nasıl tanıştınız

Selam, kac yasinda evlendiniz. Ve nerede nasil tanistiniz, cinsiyet nedir.
Bekarspor



 
incisözlükten kopan aynı türde bir sözlükten tanıştık. hangisi gerçek incisözlük bilmeden kaydolmuştum. 27 yaşında evlendim, cinsiyet kadın.


  • pide  (17.07.24 16:16:24) 
Henüz tanışmadık. Kadın.


  • rock n roll  (17.07.24 16:19:38) 
Üniversite.
Irkek
26.
  • logisticsmanager  (17.07.24 16:24:36) 
Lise
24
Erkek
  • biravekahve  (17.07.24 16:42:55) 
bir arkadasin kafesinde
30
erkek
  • cooperr  (17.07.24 16:48:55) 
Selam, 35, işyeri, e.


  • pispinti  (17.07.24 17:26:32) 
selam, 33, online, e


  • engelbert humperdinck  (17.07.24 17:34:47) 
Facebook'ta bir sayfanın içerik üreticileri olarak tanıştık, sonra meğer ikimiz de sözlükçüymüşüz, az daha denk gelsek on sene önce de tanışabilirmişiz onu fark ettik. 33-35'te tanıştık, 35-37'de evlendik, 40-42 olduk.


  • kobuzchu kiz  (17.07.24 21:31:15) 
Eksi sozluk ben 20 yaşındayken tanistik 25te sevgili olduk 30da evlendik su an 35im o da 38. K


  • passive aggressive  (17.07.24 22:29:48) 
27e 29k iken çim sahada


  • ananiyimioguz  (17.07.24 22:32:10) 
On bin kez yazmışımdır hikayeyi yine yazayım çünkü seviyorum <3
Ekşi duyurudan tanıştık 30 yaşımda evlendim.
Ekşi duyuru benim için özel bir yer o sebeple. Anısı var <3
  • kaptan maydanoz  (17.07.24 22:33:03) 
Evlenmedim ama evleneceğim adamla 38 yaşında bir barda tanıştım. Üstelik ben yürüdüm :I

Kadınım.
  • charbiel  (18.07.24 14:36:14) 
[]

İşten Ayrılırken yıllık kullanmak mı izin parasını almak mı?

Hangisi daha avantajlı?

Çok enayice bir soru olabilir, sanırım bi yerde bi noktayı kaçırıyorum.

İşten çıkartılacağımı öğrendim. 10 günlük yıllık iznim var içeride. Şimdi diyelim ben ay sonu işten çıkıp bu izin hakkımın parasını alabilirim.
Ama eğer izne çıkmak istersem, ay sonu maaşımı çekip bir de 2 hafta “izin” yapabilirim. Bu iki hafta hala o kurumda çalışıyor görüneceğim için 2 haftalık maaşım izin sonrası hesabıma yatmayacak mı? E hem izin yaptım, hem parasını aldım. (Sigortam/primlerim iki hafta daha ödendi mesela, bu ekstra bi avantaj değil mi?)

İlk seçenekte izin yapamadım, direkt para aldım. Bunun artısı ne tam olarak?

 
İşten çıkmanıza 30 gün var diyelim.

İzin kullanmazsanız 30 gün çalışarak 40 günlük para alacaksınız (30 günlük maaş + 10 günlük izin parası)
İzin kullanırsanız 20 gün çalışarak 30 günlük para alacaksınız (30 günlük maaş)

Soru biraz fazla basit geldi bana, belki de anlayamadığım bir kısmı vardır, siz emin olamadığınız için şüpheye düştüm. Sigorta primi açısından hiç düşünmedim konuyu.

Ek: 10 günlük yıllık izni para olarak ödedikleri zaman 1/3 maaş olarak ödüyorlar. İzin olarak kullanırsanız 9 iş günü ofise gitmemiş oluyorsunuz sanırım. (Başka şirketler bu konuda farklı davranıyor olabilir, önemli bir fark yok ama bunu da yazayım dedim)
Ek 2: "İş arama izni" hakkınız da var. Günde iki saatti galiba. Onu da birleştirip kullanabiliyor olmanız lazım, ona da bir bakın.
Ek 3: İşe iade davası açma hakkınız olabilir. Böyle bir hakkınız varsa ve kullanmak isterseniz diye bir avukatla görüşün isterseniz. Bu hakkınızı kullanmasanız bile bu hakkı kullanmamanız için size bir para vermeye karar verebilir şirket, ayık olun. Anlamadığınız hiçbir şeye imza atmayın, mümkünse hiçbir şeye imza atmayın.
Ek 4: İşten çıkarılırken dikkat edin "işsizlik parası" hakkı almaya hak kazanacak şekilde işten çıkmanıza bir engel olmadığına emin olun.
Ek 5: Sizi işten çıkardıklarını yazılı olarak bir yerde görün ki kendi kendinize işe gitmemezlik yapmış olmayın, haklarınızı kaybetmeyin.
Ek 6: Avukat değilim, konunun uzmanı değilim. Tüm söylediklerim hatalarla dolu olabilir.
  • michael_knight  (17.07.24 16:59:40 ~ 17:12:43) 
"İşten çıkartılacağımı öğrendim" biraz şaşırtıcı bir cümle. Genelde işveren bunu size beyan ettiği zaman altyapısını hazırlar ve sizi hemen çıkartmak ister. Şu aşamada bugün bir hastaneye gidip 30 gün rapor alsanız ne olacak? Pek anlamadım ben sizin işi :)

Onun dışında Michael Knight +1 işe iade davası konusunda ilave bilgi isterseniz mesaj atabilirsiniz. Bol şans.
  • pispinti  (17.07.24 17:18:11) 
@Mike isten cikmiyor cikariliyor. 31 agustos tarihinde (mesela) sirketle ilisigi kesilecek gibi dusunmek lazim.

senin ikinci satirda yazdigin senaryolar elemanin sirketteki son gununun ne olacagini belirleyebildigi bir durum uzerinden yazilmis.
  • hot potato  (17.07.24 17:19:08) 
Biraz anam babam usulü bir patron şirketindeyim. Dolayısıyla her şey olması gereken kurumsallıkta ilerlemiyor. Neden nasıl ayrılıyorum, şirketin toksikliği falan ayrı konu.

İzin ve ayrılma süresi olayında da şöyle bir anlaşma oldu; sizin örnekten gidersek eğer, 30 gün çalışmak zorundayım (veya bu bekleniyor, bu şekilde mutabık kaldık diyelim) çünkü görevi birine devredeceğim, öğretecek süre lazım vs. Ve benim de işime geldi, 30 gün kalırsam bi maaş daha alırım diye. Ancak hali hazırda 10 gün daha yıllık iznim var. Bunu kendi lehime kullanmak istiyorum ama en ideali hangisi olur?
Soru aslında bu.

*beni bekleyen başka bir iş yok, dolayısıyla yıllık izni paraya çevir direkt yeni işe geç gibi bir seçenek de yok.
  • rewlack  (17.07.24 19:44:12) 
@rewlack kaç yıldır çalıştığınıza göre bir ihbar süreniz var. İsteselerdi de "sen yarından sonra işe gelme" diyemezlerdi. Yani diyebilirlerdi ama size ihbar süreniz kadar (mesela 4 hafta için 1 maaş) para ödemeleri gerekirdi. "Al şu parayı, bir daha seni gözüm görmesin parası"

Eğer şirket bana "30 gün devam et, işleri devret" deseydi ona "o zaman 30 gün sonra tüm ihbar süremin parasını verin, o şekilde ayrılayım" diye cevap verirdim.

Normalde "seni isten kovuyorum" diyen bir patron için işleri devretmek konusunda çok gönüllü olmazdım.
Şirketin ne kadar anam babam usulü olduğunun hiçbir önemi yok. Kanunları gayet iyi bilirler.

Hem kovuluyorsunuz hem de işlerin aksamaması için yardımcı oluyorsunuz. O kısım tam aklıma yatmıyor. Elbette sizin tercihiniz. Yine de bir avukatla konuşup haklarınızı öğrenmeniz büyük ihtimalle bu işten kazançlı çıkmanızı sağlar.

Tabi bu işte sadece 3-4 aydır çalışıyorsanız bu söylediklerimin çoğu geçerli değil. Yıllık izniniz olduğuna göre en azından 1 yılınızın dolduğunu düşünüyorum.
Mesela 3 yıldır çalışıyorsanız patron sizi ya 6 hafta daha çalıştırmak zorunda ya da 6 haftalık paranızı verip sizi yollamak zorunda.

Yıllık izin sorunuza gelirsek; sizin için para daha önemliyse izinleri kullanmayın, para olarak alın.
  • michael_knight  (17.07.24 21:14:20) 
İzinleri kullanmak daha avantajlı tabi ki.
Zaman sıkıntınız yoksa 10 günlük izni kullanıp öyle çıkın. Ama başka bir işe gireceksiniz veya 10 gün kafam rahat olsun, beni aramasınlar diyorsanız parasını alın.

  • nickini vermek istemeyen uye  (18.07.24 14:25:54) 
bir sey farketmez 10 gunluk sigorta harici ayni kapiya cikar


  • bay b  (18.07.24 14:52:25) 
[]

ofis koltuğu bozuk çıktı iade edilir mi?

mağazadan aldım ama kargoyla bir gün sonra adresime geldi akşam gittim eve kurdum zar zor ama yükseklik alçaklık kolu çalışmıyor.

Şimdi buna iade etmek zorundayım ama bana bunun kurulumunu yapmışsın almayız derler mi?

Bir de sökmesi zor. youtube'da izlediğim videoda çekiçle vuruyorsun amortisör öyle çıkıyor kolay çıkan bir şey değil. Ben bunu çekiçle çıkartmaya çalışsam zarar verebilirim çıkartmasam kutuya sığmaz. Napacağım :/

 
satıcı firma ile görüşün belki bir çözüm yolu gösterir.
sonuçta aldığınız ürün kusurlu, elbette iade edebilirsiniz. en kötü e devlet üzerinden hakem heyetine başvurulur.

  • kisa  (17.07.24 15:46:25) 
[]

Motivasyonunuz ne?

Ne kaldı elinizde mesela.
Hala tutunabildiğiniz bir dalınız, hobiniz, merakınız, aktiviteniz kaldı mı?

Ben bitmişim galiba.
Festivaller dışında sinemaya gitmiyorum.
Tiyatroya ara verdim, sezonda 4-5 oyun anca izliyorum.
Neredeyse bütün platformlara üyeyim ama ne izliyorsun derseniz hiç.
Pandemi başından beri okuduğum kitapları toplasan 20 yapmaz.
Bu yılın başı bi hareketlendim ama şimdilerde yine duruldum kendimde o enerjiyi bile bulamıyorum.

Neredeyse iki aydır spora başlayacağım başlayamıyorum yıllık üyeliğimin başında 3 ay kadar gittim sonra saldım. Ekim'de üyeliğim bitecek, diyorum en azından önümdeki süreci değerlendireyim ama o ilk adım var ya o asla atılamıyor.
Kendime o an o kadar mantıklı bahaneler buluyorum ki :)

Siz ne yapıyorsunuz?
Böyle, size gerçekten iyi geleceğine inandığınız ama bir türlü fırsat bulamadığınız! şeyler için nasıl harekete geçiyorsunuz?

Ben sanki içten içe kendimi baltalıyormuşum gibi hissediyorum bunu bir türlü kıramıyorum.

Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler.

 
Her şeyi anlarım da sinema ve tiyatroya ara neden?


  • abuzer  (17.07.24 15:52:22) 
@abuzer;
Sinema gereksiz pahalı. Bir filmi merak edip gidiyorsun kötü çıkıyor bekleseydim keşke bir platforma gelmesini diyorsun. Sadece bilet olarak düşünme sinema dediğin şey insanın yarım gününü yiyor, e bir onunla bitmiyor yemek yiyorsun bir şeyler içiyorsun.
Filmden verim almadıysan bütün modun düşüyor.

Ben de festival dışı gitmiyorum festivallerde toplu bilet alırım atıyorum bir haftam full filmle geçiyor bazen günde 4 film bazen günde iki film bir de yarısından fazlası tatmin ediyor o haftayı genel olarak güzel kapatıyorsun.
E yılda iki tane festival var yaşadığım şehirde zor oluyor.
Bu yıl tatilimi Ayvalık film festivaline denk getirdim beni istanbul ve filmekiminde rahatlatsın diye.


Tiyatro; büyük sahnelerdeki oyunlar çok pahalı ve birçoğu tatmin etmiyor.
Ben de küçük sahnelerdeki puanı yüksek oyunlara gitmeye çalışıyorum.
Bu da sınırlı oluyor işte.
  • mutekebbir  (17.07.24 15:58:01) 
Biraz kızını zorla yüzmeye yollayan Deniz Akkaya vibe'ı aldım sizden :D üstünüze çok gitmeyin. Canınız isterse yaparsınız. Bazen istemez, bazen sadece tembellik yaparsınız. Sonra sıkılınca yeni zevkler edinirsiniz ya da eskilere geri dönersiniz.

Ulvi bir amaç bulmaya, hayatınızı her daim "verimli" geçirmeye çalışmayın. Çoğu insanın söylemekten utandığı leş zevkleri vardır. Bunlar genele göre saçma sapan boş işlerdir. Belki biraz bu tarafa dönmeye ihtiyacınız vardır.
  • akhenaten  (17.07.24 15:58:06 ~ 15:58:22) 
hobim, merakım ve aktivitem kaldı. bunlar gerşek anlamda çok sevdiğim, her türlü zorluğuna rağmen severek yaptığım şeyler. bir kısmını çocukluğumdan beri yapıyorum. ama yanlış anlaşılmasın öyle über süper üst seviye bir öz disiplin isteyen şeyler değil. kolaylıkla başarabildiğim için devam ettiğim şeyler.

bir de kolaylıkla başaramadığım öz disiplin isteyen konular var, onlarda tam bir patatesim. (muhtemelen bana kolay gelecek şeklini bulsam bu konularda da motivasyon eksikliği yaşamayacağım. aydınlandım)
düzenli antreman şeklinde yüzmek istiyorum mesela, ama 1-2 yapıp bırakacağımı bildiğimden parasını bahane edip araştırmıyorum bile.

kolaylıkla başarabileceğin bir şeylere yönel, bu duruma alışıp konfor alanını daraltma, daraldı mı genişletmesi daha zor. gerekiyorsa eşlik edecek birini bul, yardımcı olur.
  • nwnd  (17.07.24 16:04:16) 
@akhenaten; Bu benzetme beni ne kadar üzse de maalesef hak veriyorum :/
Çocuk sahibi olmayı asla düşünmeme sebebim de kendimi tanıyor olmam :/

Guilty pleasure derinliklerindeyim bir aydır.
Çıkmak istiyorum :/


@nwnd;
İnsan anlıyor demek ihtiyacı olanı farkında olmadan tam olarak bunu yaptım. Yakın bir arkadaşımla birlikte squash oynamaya başlayacağız o benim salmama izin vermez birlikte toparlarız diye umuyorum.
  • mutekebbir  (17.07.24 16:08:04 ~ 16:09:37) 
@mutekebbir: Akademisyen ya da öğretmensen yazın aynı buhranı hepimiz yaşıyoruz.

youtu.be
  • sekizdokuzon  (17.07.24 16:15:34 ~ 16:17:30) 
@sekizdokuzon; Değilim, ama çok rahat bir işte çalışıyorum. Saatlerimi kendim belirliyorum istediğimde gelip istediğimde gelmiyorum.
Şimdi "derdini sikeyim" diyecekler ama gerçekten bana biraz bu rahatlık batar. Biraz hareket lazım, mesela geçen hafta çalıştığım yere bakanlıktan denetime geleceklerdi, onunla ilgili çalışmalar, denetim, hareket bunlar bana o kadar iyi geldi ki. Ben böyle yoğunluğu çok severim. Ama aksilik sevmem işte yoğun işe tamamım ama başka sorunlar beni düşürür.
%100 mükemmel bir iş değil tabii ki sıkıntılarım da var.
Şu an iş değiştirme durumum yok :/

Video için de ayrıca teşekkür ederim ama geçen konuşmamızı hatırlarsanız ben bu kişi için de hemen hemen aynı şeyleri düşünüyorum adhahdhadh
  • mutekebbir  (17.07.24 16:19:51 ~ 16:20:50) 
Gezme konusuna ne dersin?

Bana tatil az geliyo valla, yetmiyo yapmak istediklerime...

Sinema için hak verdim. Tiyatro da evet, doğru... Ama güzel bir ülkeyi/şehri keşfetmek? Buna da üseniosan öehh artık tedavi edilemezsinnn

Sevdiğin, keyif aldigin şeyleri iyi belirlemen gerekiyo sanirim

Spor için de motivasyonum şöyle "düşünme, hadi yola çık" :)))) sonrasında iyi hissediom çünkü

Ve diss'e hak verecegimi hiç dusunmezdim ama sebgilin vardır inş?
  • abuzer  (17.07.24 16:25:26) 
@abuzer; Bunun için de adımlar attım.
Ağustos sonu iki günlük de olsa bi Sinop planım var.
Eylül'de geçen sene planladığım bir Belgrad tatilim ve Ayvalık film festivali var (henüz filmlere bilet bulabilecek miyim belli değil ama o tarihlerde tuttum evimi en kötü gider dinlenirim :))

Ben sanki spora başladığım an bu detaylarla da birlikte toparlayacağım gibi hissediyorum ya. Şu an tek eksiğim buymuş gibi hissediyorum ona fena sardım da bakalım ne zaman adım atacağım.

Yalnızım ahdhadhad
  • mutekebbir  (17.07.24 16:33:07) 
Tm, spor için düşünme. Düşünmeden atla. Hiç üzerine düşünmeden bı salona kayıt yaptır ve hemen git xd

Sonrasında vücudunu iyi hissedip, kendini aynada beğendiğinde her şey daha keyifli oluyo... Tatil yapmak bile daha güzel, istediğim elbiseleri giyip iyi hissediom misss
  • abuzer  (17.07.24 16:35:55 ~ 16:36:25) 
@abuzer; Üyeliğim var zaten hatta bitmek üzere Ekim’de bitecek o zamana kadar değerlendirmek istiyorum işte :/
Dediğiniz gibi yapmayı deneyeceğim.

  • mutekebbir  (17.07.24 16:39:10) 
Hadi, uzerine düşünmeden ayakkaplari giy cantani suyunu havlunu al disariiiii


  • abuzer  (17.07.24 16:40:22) 
Merak etmek. Sonunu merak ediyorum.


  • pispinti  (17.07.24 17:27:20) 
bende de son yıllarda tam tersi bir durum oluştu, hiçbir şey yapmadığım bir gün bitince kendimi çok kötü hissediyorum. son 2 yıldır tüm opera gösterimlerine gittim mesela, benim için bambaşka bir keyif haline geldi. günlük tüm dertlerden, sıkıntılardan uzaklaşıp rengarenk bir dünyaya giriyorum 2-3 saatliğine de olsa. ancak yaz dönemleri maalesef olmuyor. eylül gibi devam edeceğim.

onun dışında evde sürekli bir puzzle olur, en fazla 2 gün kalıyor masada, sonra yapığımı bozup kutuya kaldırıp başkasını açıyorum. hobi gibi değil de benim için dinlenmek, meditasyon yapmak gibi puzzle.

bunun dışında bu aralar örgüye sardım, daha öne hiç yapmamıştım o da çok sakinleştirici, keyifli bir hobiymiş, işe yarasın yaramasın sürekli bişeyler örmeye çalışıyorum,

denemediğim bilmediğim yemekleri yapmaya çalışıyorum. kış için domates sosu vs gibi hazırlıklar yapmayı seviyorum.

beklediğim yazarların kitapları çıkmışsa onları takip ediyorum, okuyorum. evde temizlik ya da düzenleme yapıyorum. haftada bir ya da iki gün sevdiğim canlı müzik gruplarını izlemeye gidiyorum, bağıra bağıra şarkı söyleyip dans ediyorum, eğleniyorum.

bunların hiçbirini yapmak istemiyorsam ve hava da aşırı sıcak değilse kulaklıkları takıp, müzik dinleyerek yürüyüşe çıkıyorum.

bunlar için motivasyonu nasıl buluyorum kısmını düşünüyorum da galiba bunları yapmadığımda o hissettiğim "hiçbir işe yaramayan, depresif ve mutsuz" halimi bildiğim ve bu halimden nefret ettiğim için enerjim olmasa bile en azından bir ya da iki tanesini gün içinde yapmaya çalışıyorum.
  • hypathia  (17.07.24 18:36:40) 
Spora giderken seni de mesajla darlayayım ister misin? :p


  • sekizdokuzon  (17.07.24 19:10:55) 
Valla ben doğru yaşamaya ve kendim için yaşamaya çalışıyorum. Kendimi onceleyince çeşitli fırsatlar yaratmaya çalışıyorum.


  • Amaranta ursula  (17.07.24 19:37:58) 
yok ya ben bitiğim, sadece geri dönülmez bir noktada olmadığıma inandığım için devam ediyorum. akranım olan kuzenim intihar etmişti zamanında. biraz da işte onun yarattığı yıkımı yakından gördüğüm için aynısını aileme yapmak istemiyorum. yoksa şu an bi motivasyonum, hedefim, aktivitem vs. yok yani mal gibi yaşıyorum. en çok üzüldüğüm nokta da ekonomik durum sebebiyle iyiden iyiye endişelenen anneme destek olamamak, "yau bizim paramız var ya işte anne ne dert ediyon sokağa mı atıcaz seni" diyebilecek maddi duruma bile sahip olmamak. onun dışında kendi durumumu pek de önemsemiyorum yani. düzelir ama herhalde hayatta hep bi şeyler değişiyo.


  • mark greg sputnik  (17.07.24 19:49:08) 
Kendimi de yönetiyorum. Sanki o bahaneler bulan başka biriymiş gibi davranıyorum. Özellikle kendimi bir şeylerin ortasında bırakırım. Arkadaşlarımla buluşmak için yazıştığımda bugün akşam tabii olur hatta şurası olsun derim ama düşünmeye zamanım olsa bahane bulurum ya da bahane bulan içimde biri vardır, onu dikkate almam. Sustururum. Konuşmasına izin vermem.


  • gabe h coud  (17.07.24 20:08:07) 
youtube.com

Bu şekilde düşünüyorum o yüzden takılmıyorum bu motivasyon işlerine
  • Hallegadola  (17.07.24 21:00:01) 
[]

35°C ve üstü sıcaklıklarda yapılmaması gerekenler

Özellikle öğle saatlerinde "Kesinlikle yapılmamalı!" dediğiniz neler var?

Teşekkür ederim.


 
18-20 dereceye ayarlanmış klimalı yere girmeyin


  • etki  (17.07.24 15:53:15) 
- Güneş kremi (bu ısı ve saati beklemeye gerek yok ama yazalım)
- Güneş ışığı altında durmamak
- Bol su içmek
- Mineral kaybına dikkat etmek
- Kişisel hijyen. Özellikle yiyecekler ve ortak temas alanları (sonra ishal salgını var diye ağlıyorsunuz)
- İnce, açık renkli ve bol kıyafetler (tercihen uzun ve kapalı. Araplar çölde boşuna çarşaf-cübbe-entari giymiyor) fakat pamuk, keten vs. malzeme olacak %10 üzeri naylon poşet içerikli kıyafet alacağınıza direkt poşet giyin zaten. En azından daha ucuz
- Tansiyon ve kalp rahatsızlığı olanlar özellikle güneşe çıkmamalı
- Güneş gözlüğü, şapkya ya da şemsiye kullanmalı
- Özellikle öğle yemeklerinde hafif yiyecekler tüketilmeli
  • nawar  (17.07.24 15:54:18) 
klimasız evde oturmamak


  • rain when i die  (17.07.24 16:01:46) 
Antrenman yapılmamakı ben yaptım pişman oldum :(


  • Bir ben var benden şurada  (17.07.24 16:20:17) 
@Bir ben var: Duyuruyu bu cevabı almak için açmıştım, bir süre gelmeyince çıktım dışarı. Salona gidiyorum:p Neden daha önce yazmadın mübarek:/


  • sekizdokuzon  (17.07.24 16:40:43 ~ 16:41:22) 
Abi içerinin havalandırması iyiyse yapılır ya benim gittiğim yer merdivenaltı o nedenle bi gaza geldim galiba :)


  • Bir ben var benden şurada  (17.07.24 17:53:24) 
Şöyle ki herhangi bir kalp sorunumuz yoksa antrenman yapmanın o kadar etkisi yok (ha güneşin altinda kosacaksaniz o farkli. Zaten böyle böyle ölüyor insanlar yarışmalarda falan. Kolay değil sicakta)

Yalniz yazın özellikle düzgün havalandirma olmayan yerde kalp ritmini çok artirmayacak (misal tabata workout yapmak bence yazın kistan daha zor) ve çok fazla ter kaybı yaratmayacak şekilde çalışmak sağlıklı olabilir.

Bu noktada riski minimize etmek için kendine elektrolit su yapabilirsin çünkü insanlar teri sadece su sansa da ter aslında tuz, mineraller ve su yani. Ben o kadar alıştım ki spor salonunda normal su içemem. Kendi kivamini bulursun ama ben su + tuz + limon suyu içiyorum.
  • logisticsmanager  (17.07.24 20:50:17) 
Klimasi yada serin olmayan dolmus gibi araclsra binip yada boylesi mekanlara para kazandirmamak


  • Zetnikov  (18.07.24 09:47:39) 
[]

tv box öneriniz var mı?

sb. uygun birşey arıyorım




 
uygunluk için bir şey diyemem, fiyatını hak eden fp ürünü
Mecool KM2 Plus

  • kisa  (17.07.24 15:00:55) 
onn tv box

ABD'den gelecek birini bulursan walmartta 19 dolar

ek olarak fire stick'te de indirim var amazon.de de.

4k modeli 37 euro civarı şu anda.
  • jackyr  (17.07.24 15:04:03 ~ 15:12:31) 
Google tv box 4K


  • orient blue  (17.07.24 15:11:44) 
ucuzdan pahalıya sıralama, hepsi fiyat/performans. hepsi işini görür.

dreamstar nova - mecool km2 plus - homatics box r 4k plus
  • zikardo  (17.07.24 18:27:34) 
[]

Fransa'dan schengen vizesi kalış süresi

1-Kasım 2024 ve nisan 2025'de 2 şer hafta turistik seyahat düşünüyorum. Formda Short-stay (≤ 90 days) seçili olması lazım değil mi? Yani bu süre kalış süresi anlamına geliyor.

2-Nisan programı belli değil ama uzun süre geçerli bir vize almak istiyorum. Sadece not olarak yazsam yeter mi yoksa konaklama ve uçak rezervasyonu da koymak gerekir mi?

3-Eşim ve çocuğum için aynı account ile form doldurabilir miyim?

 
1- evet

2- dilekçenizde mutlaka nisan programında da nereye gitmeyi planladığınızı yazın, belli değilse bile problem değil vizeyi aldıktan sonra niye gitmedin demeyecekler. eğer sizi yormayacaksa ücretsiz iptal edilebilir uçak ve konaklama rezervasyonu koyun, veya ikisinden birini de koyabilirsiniz.

3-bilmiyorum
  • nwnd  (17.07.24 15:21:16 ~ 15:21:40) 
[]

Karadağ ne kadar güvenli bir yer?

Karadağ'da şehirler ve ülkeler arası araba kiralayıp kullanmak bir çift için güvenli midir? Karadağ ve Balkanlar gezisinde güvenlik için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?




 
benim arkadaşlarım gitti. başlığı takip etmek adına +1 leyeyim.

negatif birşey duymadım zaten türk de varmış çok.
  • baldan kaymak  (17.07.24 14:52:10) 
türkiye'de yaşayan algısı açık biri batıda kolay kolay güvenlik problemi yaşamaz. dikkat edin rahat davranmayın. biz marsilya'da otoban üstünde bulunan karayolları müdürlüğümsü bir binanın önünde araçta uyurken komple soyulduk mesela, sene 2003 ama kılımıza zarar gelmedi.
duraklama yapacağınız yere, yolda sizi durdurana, fevri hareketlere vs dikkat edin. bu her yer için geçerli.
aklınız bir karış havada olmasın yeter. keyfini çıkarın. üstünüzde fazla nakit para taşımayın, kredi kartı kullanın bankanızdan da döviz ekstre isteyin, kur farkından geçirmesinler. pasaport kaybetme ihtimaline karşı da ya pasaportun fotografı online erişebileceğiniz bir yerde olsun veya bavulunuzun bir yerine fotokopisini koyun.

iyi eğlenceler.
  • nwnd  (17.07.24 15:27:51) 
İlk defa yurtdışına çıkışımız ya da araba kiralayışımız değil ancak nihayetinde bilmediğimiz bir bölge. Örneğin Saraybosna-Karadağ veya Karadağ-Arnavutluk arası dağlık bölgede dar yollarda 5-6 saat araba yolculuğu oluyormuş. Özellikle şehir dışındaki bu bölgelerde güvenlik sorunları var mı bunu merak ediyorum.


  • osssy  (17.07.24 18:14:51) 
Anlıyorum, lakin ülkeden bağımsız bence bu soruların cevabı. Türkiye’de dar dağlık yollarda ne önlem almanız gerekiyorsa oralarda da aynısını yapmanız gerekiyor.
Karşınıza her an her yerde güvenliğinizi tehdit eden bir şey çıkabilir, önemli olan önlem almak, olası bir durumda aksiyon planınız olması.
En basiti gündüz saatlerinde o yollardan geçin, dağlık olduğu için telefonunuzun internetine güvenmeyip haritanızı download edin. Yola çıktığınızda konumunuzu vs birisi ile paylaşın. Polis-acil durum ambulans bumaralarını not alın Vs vs

Gerisini dert etmeyin.
  • nwnd  (17.07.24 18:26:50) 
Yine de basit bir google araması ile, özellikle son paragraf;


Is It Safe to Drive in Montenegro?

Yes, it is absolutely safe to drive anywhere in Montenegro. Even if you have little experience driving you’ll be totally fine in cities and between them.

Driving in the mountains on narrow (one-lane) roads or unpaved roads can be somewhat of a challenge for some people. But overall Montenegro driving is easy and safe. Far back in the past most of the roads had cracks and holes but they were rebuilt and today they are in great condition.

One thing to remember is that Montenegro has many mountain roads and mountain passes that are not straight but twisty. So please take your time and be careful when going on such roads. Also, be sure to have your low-beam lights at all times.

Although let’s be honest, if you have ever driven in the mountains in Europe (particularly in the Alps or on the roads in Norway), you will have no problem driving in Montenegro.

The crime rate in the country is low and overall Montenegro is a very safe country. Thus there is no need for theft insurance. Thefts are very rare, although theft from cars still happens. In order not to seduce the robbers, do not leave valuables in sight.“
  • nwnd  (17.07.24 18:37:25) 
Karadağ`da yollar çok sıkıntılı, genelde tek şeritli dağ yolları, eğer tecrübeli değilseniz araç kiralama işini tekrar düşünün.


  • zikardo  (17.07.24 18:39:09) 
Araba kiralayıp tüm balkanları dolaştım. Güvenlik açısından sıkıntı yok. Yollar kötü ama, kart vs geçmiyor, benzinlikler arası mesafe uzak vs gelişmemişlik var biraz.


  • but that was just a dream  (17.07.24 23:15:12) 
[]

Hayat sigortası ve maaşlı çalışana iade

kredi çektim ve hayat sigortası yaptırdım. geçen bir arkadaş dedi ki, sen maaşlı çalışan olarak hayat sigortanı muhasebeye ibraz edip sigorta tutarı kadar vergiyi iade alabilirsin dedi. böyle bir şey var mı?




 
@mirket

hocam sizin bahsettiğiniz özel sağlık sigortası olması lazım. kredi ile yaptırılan hayat sigortası bu kapsamda olmaması lazım.
  • shadowfollower  (17.07.24 14:24:32) 
[]

Temel bilim mezunları mezuniyet sonrası hangi meslekleri icra ediyorlar?

Duyuruda illa ki vardır. Örneğin matematik, kimya, fizik bölümleri.

Sonrasında bu mezunlar ne gibi işlerde çalışıyorlar.


 
Matematik mezunuyum, öğretmenlik yapıyorum. Bölümdaşlarım yazılım, finans, ekonomi, pazarlama gibi pek çok sektöre dağılmış durumda.


  • sekizdokuzon  (17.07.24 13:56:34) 
matematik mezunu olarak gördüklerimi ve kendimi anlatayım. kendi bölümümüzde yüksek lisans yapmak daha doğrusu kabul almak kolaydı, bir kısmı böyle yaptı. akademisyen olan oldu, ya da finansal matematikte ylisans yapıp bankalara geçen oldu. yazılım zaaaaten yazmıyorum bile :) ydışında ylisans doktora kovalayıp oralara yerleşen oldu. hatta bir arkadaş kpssye girip hava kontrolörü oldu. iktisat istatistik gibi başka bölümlerde ylisans yapıp ona göre işlere girenler oldu. tabii bu aşamada ylisansa başvururken lisansın hangi okul olduğu da önemli, benimki görece iyi bir okuldu.

benim matematik seçme motivasyonlarımdan biri "sayılarla uğraşmalı bir iş" istememdi, bunu da veri bilimiyle ilgili çalışarak sağlayabildiğimi çok sonra fark ettim. o alanda eğitim aldım (online kurs, kitap vs) ve ilgili bir işe girdim.
  • pide  (17.07.24 14:01:09) 
Kimya bolumu mezunuyum - bir ilac firmasinda arge de formulasyon uzmanligi yapiyorum, ama ilacta patent biriminde is gelistirmede, ruhsatlandirma, kalite guvencede calisilabiliyor,

Klinik arastirma sirketlerinde calisanlar var

Plastik, boya, kozmetik sektorunde calisan arkadaslarim var, genelde arge de ama kalite kontrol ve kalite guvence birimlerinde de kimyagerler calisiyor,

Kimyasal ureten fabrikalar, bazi gida analiz lablari, petrol sirketlerinde de calisabilirler,
  • a perfect lie  (17.07.24 23:49:35) 
[]

daha önce matematik köyü'ne giden var mı?

merak ettiğim bir şey var, konaklama için iki seçenek var koğuş ve çadır. hangisini tercih ettiniz ve neden? çadır işi nasıl oluyor, daha önce hiç çadırda kalmadığım için emin olamadım. insanlar eşyalarını falan çadırda mı bırakıyorlar hep? nerede duş alıyorlar vs.




 
[]

Moser Tıraş Makinesi kullananlar; hangi modelini kullanıyorsunuz?

15 yıldır kullandığım Moser tıraş makinesi bozuldu, yenisini alacağım.

Benimki 1400-0050 modeliydi, hem saç hem sakal tıraşı için gayet memnundum. Şimdi tabii yeni modelleri de çıkmış, onların fiyatı doğal olarak daha pahalı. 1400-0050'lerin fiyatı daha makul. Eskisinin aynısından yine alayım diyorum ama almadan buraya da bir sorup fikir almak istedim.

Siz hangi Moser modelini kullanıyorsunuz? 1400-0050'den devam etsem mi?

 
Moser 1400-0278 kullanıyorum, 1-2 sene oluyor. harbiden taş gibi makine.


  • false pretension  (17.07.24 14:51:09) 
önceki makinem moserdi. bozuldu 1400-0050 almışım ben de şubat ayında. saç sakal için kullanıyorum ben de gayet memnunum. alın geçin.


  • veritaslibertas  (17.07.24 15:00:14) 
ben de moser 1400 kullandım ama pro bir makina almak istiyorum. berber arkadaşım wahl magic clip veya senior modellerini önerdi. devir sayısı bıçakları falan çok iyi. zaten wahl ile moser aynı firma.


  • xrated  (17.07.24 15:55:00) 
[]

Araba Kiralama

En uygun ve güvenilir yerler neresi? haftalık ya da 3-4 günlük kiralayabileceğimiz Ankara ve İstanbul'da nereyi tavsiye edersiniz




 
Adını bildiğiniz firmalardan şaşmayın.
Avis, Budget, Garenta, Enterprise, Europcar, Sixt, Hertz...

Rentalcars.com'dan da fiyatlara, firmalara bakın.
Garenta'da, Avis'te "Turkcell-Vodafone vs. şifresine indirim" gibi kampanya var mı diye ona da bakın.
  • michael_knight  (17.07.24 13:39:08) 
Yukarıdaki firmalara ek çizgi'yi kullanmıştım iyiydi


  • abuzer  (17.07.24 14:34:45) 
[]

Mancera Cedrat Boise

Bu parfüm hakkında bi fikriniz var mı ben hiç duymamıştım, dün bi arkadaşım sıkmış benim acayip hoşuma gitti, biraz pahalı ama almaya meyilliyim ama gerçekten güzel mi yoksa gaza mı geldim bilmiyorum siz ne diyorsunuz?




 
Gerçekten güzel mi? Bu değişir. Ben mesela deri notası olan parfümleri kokladığımda çıldıracak gibi oluyorum. (Kötü anlamda)
Ama bazı kişilerde deri notasının geri planda kalıp meyve ve sedir notasının baskın olarak devam ettiği de oluyor. Beymen’e uğrayıp deneyin bence. Sonra da 1 saat dolaşın, bakalım nasıl olacak sizin teninizde.

  • irene  (17.07.24 14:52:44) 
Deriyi ben de sevmiyorum ama bana sadece meyvemsi fresh şeyler gibi gelmişti, belki de dry hali öyledir bilemedim şimdi.


  • Bir ben var benden şurada  (17.07.24 14:59:19) 
[]

Mi box s için telefondan kumanda

Xiaomi mi box s cihazını aldım yazlığa getirdim. Ama kumandasını unutmuşum. Telefona kumanda uygulaması yükleniyor ama çalışması için telefonla cihazın aynı wifi'ye bağlanması lazım diyor. E kumanda olmadan cihazı yazlıktaki wifi'ye de bağlayamıyorum ki.

Nasıl olacak? Ya telefonu cihazla eşlemem, ya da cihazı wifi'ye bağlamam lazım. Biri olmadan öteki olmuyor. Ya da nasıl oluyor?


 
USB'den mouse bağlayabilirsiniz. Etrafta mutlaka mouse vardır.


  • michael_knight  (17.07.24 13:31:06) 
2 adet telefon varsa telefonlardan biri ile evdeki wi-fi bilgileriyle aynı bir hotspot oluşturuyorsunuz mi box açıldığında bu hotspot'a bağlanıyor diğer telefonla siz de bu hotspot bağlanıyorsunuz sonra remote uygulaması ile ayarlarınızı yapıyorsunuz


  • Sir Anthony Hopkins  (17.07.24 14:03:17) 
[]

intikal Eden payin satisi

Bir apartman dairesi sahibi oldukten sonra esi ve cocugu olmadigi icin 4 kardesine miras kaliyor.

Kardeslerden de ucu oluyor ve onlarin es ve cocuklarina geciyor paylari.

O asamada veraset islerini bitiriyorlar ve intikal islemi de yapiliyor, herkesin hisseli olarak kendi adina tapu cikiyor.

Bu hissedarlardan biri digerlerinin paylarini satin almak istese normal daire satisindan farkli bir prosedur var mi? Randevu alip tapuya gidilip normal daire satisi gibi mi yapiliyor?

 
farklı bir yöntem yok. aynısı. tam hisse satış yerine pay temlikli satış diye geçiyor. rayiç beyanı alınıp intikal vergileri ödendiyse sorun olmaz. sadece alım satış yapan kişi sayısı arttığı için döner sermaye harcı fazla çıkıyor o kadar.


  • phonex  (19.07.24 03:47:25) 
[]

Fiat Egea Radyo

Bu aracın radyosu kontak çevirince otomatik açılıyor. Bunu kapatmanın bir yolu var mı? Klavuzda çözüm bulamadım. 3 saniye kapatma tuşuna basılı tutmak işe yaramadı. Kontak kapatmadan radyoyu kapatmak işe yaramadı. Araç tekrar çalıştırıldığında radyo yine açılıyor.
Sinir bozucu bir durum. Var mıdır bir çözüm önerisi olan. Teşekkür ederim.



 
beni de yaz +1

üstelik bazan yüksekten giriyor :d
  • baldan kaymak  (17.07.24 12:59:20) 
ayarlardan var ama şimdi hatırlayamadım. bakmam lazım.
yarım yamalak hatırladığım kadarıyla yazayım. daha doğrusu ayarlara girmiyorsun da radyo ekranında en altta ses gibi bir şey yazan yer vardı. orayı karıştırırken görüp denemiştim.
sağ altta i.ytimg.com

edit: 2016 model
  • lazpalle  (17.07.24 14:21:10 ~ 14:32:11) 
arabaya inince bakıp yazıcam. ayarlarda vardı sanırım bir ayarı. ama benim dikkatimi şu çekti. radyo açıkken kontak kapatırsanız radyo gidiyor ama arabayı çalıştırınca radyo açık geliyor. kontak kapatmadan önce radyoyu kapatırsam bir sonraki çalıştırmada kapalı oluyor. ona da dikkat edin


  • exlibris  (17.07.24 14:35:08) 
@lazpella ses menüsündeymiş kırk yıl geçse aklıma gelmezdi. Teşekkür ediyorum.
@exlibris dediğin olmuyordu. Onun da ayarı ses menüsündeymiş
@baldan kaymak kurtulduk sonunda :)
  • unuttum konu neydi  (17.07.24 16:51:11) 
[]

Arkadaşlar arası yaş farkı

Normal arkadaş, romantik bir şey olmayan düz hemcins/karşı cins arkadaş.

Şimdi mesela çocukken ya da ergenken 1-2 yaş farkı bile büyük fark oluyor ama yaş ilerledikçe bu farkın bir önemi kalmıyor ya. Şu an hayatınızda "arkadaşım" diye tanımlayacağınız ve +/- en fazla yaş farkı olan kişilerle kaç yaş var aranızda? Dışarda oturup sohbet ettiğiniz iş arkadaşı da olur ama ast/üst ilişkisi olmaması lazım (yani bölümdeki hocalarımla dışarda kahve içerim de sonuçta dışarıda da hocam).

Ben 28 yaşındayım, çevremde bu tanıma uyan en büyük kişi 35 yaşında, benden küçük hiç arkadaşım yok sanırım şimdi düşününce fark ettim :d Mesela 35 yaşındaki kişiyle sohbet ederken yaş farkı olduğu aklıma gelmiyor, sonra düşünüyorum aslında 7 sene de az değil bakınca diye. Ama muhtemelen burda daha yüksek yaş farkları da vardır ve atıyorum 10+ yaş farklarında bu dinamiği sürdürmek mümkün olabiliyor mu diye merak ettim.

 
En yakın arkadaşım, ki gerçekten yakınız, yer içer eğlenir çapkınlık yaparız. Ari abi, 73 yaşında.
Ne zaman başım sıkışsa yanına giderim.

  • numlock  (17.07.24 12:13:41) 
Çok az arkadaşım var ama sadece okulda tanıştıklarımla yaşıtım.
Sonradan hayatıma girenler benden küçük.
Ben 88'liyim, şu an en çok görüştüğüm arkadaşlarımdan biri 99'lu.
Çok yakın dostlarımdan biri yanlış hatırlamıyorsam 92'li.
93'lü bir arkadaşım var.

Bir ara benden büyük (annemle yaşıt) arkadaşlarım da oldu aynı ortamdaydık buluşup kahve içer yemek yer sohbet ederdik. O ortamdan kopunca devam etmedi arkadaşlığımız ama sonuçta yaşandı.

Benim için önemli olan kafa olarak aynı noktada olmamız (enerji olarak uyumlu olmamız),
Hayat görüşü olarak yakın tarafta olmamız (siyaset ve din gibi mesela)
Bunlarda uyuşuyorsak yaşın hiçbir önemi yok.
  • mutekebbir  (17.07.24 12:14:53) 
@honda

şu anki arkadaş grubumun büyük kısmı evli, evlilerin bir kısmı da çocuklu zaten ya özellikle iş yerindekilerin hepsi evli+çocuklu. Her gün maruz kalıyorum o muhabbetlere :d boşanmayı düşünen yok en azından içlerinde dsjsjd
  • nundu  (17.07.24 12:17:05) 
En yakın arkadaşlarım her zaman kız kardeşlerim olmuştur +11 yaş ve -4 yaş. Ama onları saymazsak:

Sürekli buluşup görüştüğüm, sık sık konuştuğum arkadaşlarımın yaşları birbiriyle alakasız. En yakın arkadaşım benden 8 yaş büyük. Başka biri +3.

Bunun yanı sıra sürekli dışarıya çıkıp görüşmesem de bir derdim olduğunda rahatlıkla arayabileceğim, oturup sohbet ettiğim iki tane +50 yaşında arkadaşım var.

Hepsiyle 4-6 yıl arası tanışıklığımız var. Ailem gibi hissediyorum.
  • ruhen hastayim ben  (17.07.24 12:18:45) 
70 yaşında arkadaşım var. Ben 45 yaşındayım.
En küçük arkadaşım 92 doğumlu.

  • pispinti  (17.07.24 12:20:36) 
benden max 5 yaş küçük arkadaşım var, en büyük ise 20 eski sevgilim +14 dü. Görüyorum ki yaş benim için çok önemsiz bir kriter :)


  • Kediyi üzdün  (17.07.24 12:44:18) 
Ben 40, en yaşlı arkadaşım 67 yaşında, en genci 30-31 civarı olsa gerek.


  • kobuzchu kiz  (17.07.24 12:45:59) 
Ben 38 en buyuk arkadasim 85 yasinda
En kucuk ise 28 galiba.

yasi kucuklere fazla tahmmulum yok cunku insanlara egitim vermekten yoruldum.
  • Zetnikov  (17.07.24 12:59:59) 
Yakın arkadaşım diyebileceğim 2 kişi de benden yaşca büyük. Biri 44, diğeri 53 yaşında. Sosyal ortamlarda karşılaştığım gençlerle iletişimde sorun yaşamıyorum; ama iş yerinde 90 sonrası doğumlularla frekansım tutmuyor nedense.


  • auroraaurora  (17.07.24 13:14:55) 
En yaşlı arkadaşımla aramızda 55 yaş fark var, ben 62 yaşındayım bu arada. İlkokuldan beri arkadaşız.


  • Yourcousinmarvinberry  (17.07.24 13:59:44) 
30'lu yaslardayim, 65 yasinda bir arkadas edindim bu yaz. Gayet de guzel anlasiyoruz.


  • soulforge d  (17.07.24 17:26:20) 
Mümkün . arkadaşlık yaştan çok aynı frekansta kafa yapısında olmakla ilgili


  • pembediken  (17.07.24 21:15:20) 
Son 4-5 yildir en iyi arkadasim benden 20 yas buyuk bir abim.


  • invictae  (18.07.24 22:29:46) 
[]

Ben mi mağarama dönmeliyim yoksa artık ilişkiler böyle mi?

24 temmuz judas priest konserine gidecektik arkadaşla ben gidemiyorum biletimi de arkadaşa verdim sen sevgilinle git bari dedim çünkü o çok istekliydi. Bugün sordum gidiyorsunuz dimi ne yaptınız diye konuşma ss'i atmış. İçerik şu tarz:

Kız çok istekli ama sevgilisi "canım istemiyor sen arkadaşlarına çevrene sor üşeniyorum gidecek birini bulamazsan ben gelirim" demiş.
Kız da o zaman arkadaşlarıma sorayım ama içlerinde erkek arkadaşlarım da olabilir senin için uygunsa diye söylüyor çocuk da tamam diyor.

Neyse benim kız/erkek arkadaşım bana söylese ben başkasıyla gitmesindense ne olacak en fazla konser der giderim yani ama arkadaşın sevgilisindeki bu sırf canı istemiyor diye başkasıyla göndermesine okey olması garibime gitti.

Arkadaşıma da söyledim garip bulduğumu o da aslında bozulmuş gibi tam olarak söylemiyorsa da bana öyle geldi.

Size de sorayım ben mi mağarama döneyim yoksa arkadaşımın sevgilisi mi çok modern.

 
Bizi mağaramıza kafamıza vura vura sokacaklar bu gidişle. Arkadaşının sevgilisi modern değil, geniş. Evlerden ırak.


  • numlock  (17.07.24 12:04:31) 
he yav cidden döneceğim 2+1 mağara arıyorum uygun fiyatlı.


  • Kediyi üzdün  (17.07.24 12:06:16) 
senin arkadas sorun etmiyor demek ki rahat bir iletisimleri var.
sana ne ki bundan? konsere gidiyorlar yani alt tarafi.
arkadasini da fisteklemissin "garip" buldum diyerek :D get a life derim biri bana böyle bir sey dese.
  • robert bosch  (17.07.24 12:10:09) 
Genişlikle (bu da çok kötü bir tabir ya neyse) alakası yok da arkadaş sıkılmış sevgilisinden onu anlıyorum ben.


  • pispinti  (17.07.24 12:10:28) 
Bir kere “konsere gondermek” ifadesi ne demek? Cocugu bakkala gondermek gibi? Cocuk gitmek istemiyorsa kiz da arkadaslariyla gider ne var ki bunda anlamadim cidden?
“Erkek arkadaslarim da olabilir” derken normal arkadastan bahsediyoruz diye dusunuyorum, ne var bunda? Karsi cins arkadasi olamaz mi ve onunla konsere gidemez mi? Acayip geldi bana bastan sona bu soru ve gelen yanitlar.
Magaraniza donebilirsiniz evet, cok primitif bir yaklasim sizinki. Arkadasinizin sevgilisinin yaptigi genislik veya modernlik degil olmasi gereken zaten.
  • mor oje  (17.07.24 12:11:27) 
Sen beni dinle hocam düşme bu yeni neslin tuzaklarına. Konuşur onlar


  • numlock  (17.07.24 12:12:19) 
arkadaşla konsere gitme eyleminde gidilecek arkadaşın cinsiyetini önemsemezdim. Ha sevgilim konsere gitmek istiyorsa çok hevesim yoksa da eşlik ederim ama bunu "başkasıyla gitmesin" diye değil, ona değer verdiğim için yaparım ama atıyorum işim çıktı, hasta oldum vs gidemiyosam da herhangi bir arkadaşıyla gitmesi arasında bir fark görmezdim. Arkadaşınızın sevgilisi bu verilen bilgiler eşliğinde ne modern ne de geniş bence. Daha çok üşengeç ve kafası rahat birisi. Modernlik de genişlik de bu değil.

Cinsiyet: E
  • nundu  (17.07.24 12:13:39) 
yok valla hala okey değilim zaten @numlock

Abi insan sevgilisi varken niye başka erkek arkadaşıyla gitsin konsere? Sevgilisi canım istemedi diyor, konser yani hani oraya gitmeyip dışarıda arkadaşlarıyla takılacak birisi asosyal bir tip de değil ki
  • Kediyi üzdün  (17.07.24 12:15:59) 
Acayiplik sende.
O kız zaten o erkekle bir şeyler yaşamak istiyorsa yaşar, bunun için konser biletine ihtiyaç yok.

Ama gençken sanırım insan böyle oluyor. 20-25 yaşıma kadar ben de bu şekilde düşünüyordum, şimdi o düşünceden çok uzağım.

Bir de şöyle düşün; sen dikkat edip 5 yıl boyunca o kızı başkasıyla konsere göndermesen de 5. yıl bir konsere gidip de başkasına gönlü kaysa daha mı iyi olacak? Gideceği varsa bir an önce gitsin. Gitmeyecekse zaten endişelenme.

Arkadaşına söylemen işin daha da acayip kısmı. Onu zor, garip bir durumda bırakmışsın.
  • michael_knight  (17.07.24 12:23:03) 
@Michael hocam, yok ya öyle fişniklemedim kızı aa niye istemiyor ki falan şaşırmalı bir garip bulma. kızın içine tohum serpmedim öyle anlaşıldı sanırım ama yok yani.


  • Kediyi üzdün  (17.07.24 12:25:00) 
Mağaradan selamlar o/

Sevgilisini başka erkekle konsere gönderen erkek gözümde feminenleşir cazibesini kaybeder. Biz de böyle bir mağara kadınıyız tişikkirlir.
  • Gradient_tabanlı_mor  (17.07.24 12:26:09) 
Yapmayın yaa lütfeen.
Ben böyle yorumlar görünce çok üzülüyorum.

Arkadaşlarımız cinsiyetsizdir. Kadın ya da erkek olmasının ne önemi var o senin arkadaşın.
Hayatımızda olan kimsenin bizim konsere kiminle gideceğimiz konusunda herhangi bir söz hakkı olamaz.
  • mutekebbir  (17.07.24 12:30:12) 
@mutekebbir size cevaben genel olarak yazmış olayım elbette arkadaşlar cinsiyetsizdir ama her arkadaşla her şeye de okey olamam ya ben. Sevgilimi niye ben varken başka biriyle konsere gitmek zorunda bırakayım. Zorunda diyorum evet çünkü önce gelip sevgilisine gidelim diyor ilk tercih siz olmuşsunuz çünkü sevgilim var ya hani en iyi de arkadaş odur bence öyle olmalı. Kızın ilk tercihi arkadaşları olmamış ki belli ki sevgilisinden umduğunu bulamayınca dönmüş gelebilecek olanlara yazmış.


  • Kediyi üzdün  (17.07.24 12:41:17) 
@kediyi üzdün. Öncelikle kediyi üzme, kedi candır, nefesfir. İkinci olarak da nefesini tüketme, hepimiz neyin ne olduğunu biliyoruz. Şov yapıyorlar.


  • numlock  (17.07.24 12:46:29) 
Ay benim de kocam Judas Priest konserine kızlı erkekli gidecek, şimdi bir gerildim diyeceğim de, çok normal yahu.

Adam grubu sevmiyordur, o kadar yol çekmek istemiyordur, o gün evde camış gibi yatmak istemiştir. Kadının yetişkin bir insan olarak bunu tek başına veya (cinsiyetinden bağımsız olarak) arkadaşlarıyla yapmasının "genişlik" kapsamında konuşulmasını bile yadırgadım gerçekten.
  • kobuzchu kiz  (17.07.24 12:52:08) 
Kendi ahlak anlayışınla başkalarını yargılayıp, linç için de burada taraftar toplamaya çalışıyorsun.

Sen kendi ilişkilerinde nasıl istiyorsan öyle davran. bu sadece senin ve seninle birlikte olan insanın sorunu. Ama burada gelip bunu evrensel doğruymuş gibi pazarlamaya çalışıp ahlak satmak başka bir konu.

Özet. mağaranda ne istiyorsan yap ama senden farklı düşünen ya da yaşayanları da gavatlık, genişlik ya da işte kendi aranızda adına her ne diyorsanız, o şekilde etiketleyip burada ahlak erdem satışı yapma derim.
  • thracia  (17.07.24 12:55:26) 
zaten genel bir kanıya varsam niye buraya yazayım @thracia ajgjgjh linç için adam topluyorum aynen. çıkışta da döveriz belki te allam ya


  • Kediyi üzdün  (17.07.24 12:59:34) 
@Kediyi üzdün; Tabii ki ilk önce sevgilisine sorması çok normal, ama onun gelmek istememesi ve "arkadaşlarından biriyle git" demesi de çok normal.
Canı istemiyorsa konsere gitmek kız istiyor diye zorla niye gitsin ki.

  • mutekebbir  (17.07.24 13:02:44 ~ 13:03:13) 
Bu duyurudakilere bu soruyu sorman abes olmuş. Burası iskandinav ülkelerinin insanları gibi düşünenlerin yeri. Tabiiki sana mağarana dön diyecekler.


  • komando kani var bende  (17.07.24 13:25:14) 
bir konsere yanınızda ilgisini çekmediğini, sevmediğini bilmenize rağmen zorla getirdiğiniz insanla gittiğinizde o konserden ne kadar zevk alırsınız? siz ne kadar kendinizden geçip, rahat davranırsınız?

sevgili kişisi konseri arkadaşınıza zehir etmemek için gitmek istemiyor gibi geldi.
  • tnz  (17.07.24 13:45:33) 
bence adam ayrılmak için yol yapıyor bahane arıyor gibi geldi.


  • Hallegadola  (17.07.24 14:28:54) 
ben mağarama döneyim, sana da bol şans.


  • baldan kaymak  (17.07.24 14:56:40) 
Odağınız bence yanlış yerde.

Eğer takıldığınız bir kadın/erkek sevgilisi dururken başka bir erkek/kadınla nasıl olur da bi etkinliğe gider diye düşünüyorsanız mağaradasınız, evet.

Ama eğer şuna takıldıysanız; “ya kız konsere gitmek istiyor, çocuk o kadar da istemiyor ama sırf eşlik etmek için bile dahil olmuyor.. veya kız bu durumda sevgilisiyle ortak eğelenebilecekleri bir şeyler yapmak yerine konserde ısrar ediyor, bu iki insan madem ki birbirilerini o kadar da sevmiyorlar neden birlikteler?” bunda mağaralık bi durum yok.

Ama ne yazıkki çok sevmek, hep önceliklendireceğiniz, bundan da keyif alacağınız. E zaten başka türlüsü nasıl mümkün olsun ki diyeceğiniz bir sevgili bulmak artık çok zor.
Kıskanmaktan vs bağımsız bir konu bu, kızın daha önceden arkadaşıyla bu planı yapıp sevgilisi olmadan gidecek olması başka bir şey (arkadaşıdır tabiiki gidecek) ama ilişkideki iki insanın ortaklaşa hareket etmesi, birlikte bişeyler yapmak için ölüp bitmesi, gayet tabii olarak “zaten” bundan mutluluk duyabilmesi başka bişey.

bu sorunun odak noktası kıskançlık,rahatlık değil.. çiftlerin neden böyle “birlikte olmayı çok da aman aman aramadıkları” kişilerle birlikte olmayı tercih etmesi.



Edit: imla
  • rewlack  (17.07.24 16:20:31 ~ 23:14:57) 
Beni herkes anladı ama bir siz @rewlack doğru anladınız. Oh be! Ben de doğru anlatamamışım gerçi…

Aynen dediğiniz gibi ben de ikinci kısımdayım. Bu planı ben yaptım kızı ben çağırdım ama gidemeyen de ben oldum öyle olunca da iyi de bir para verdiğim bileti arkadaşıma verdim ve zaten sevgilin var al onunla git dedim. O ise gitmeyip başka birilerini bul demiş ben burada takılı kaldım. Ha bu arada bir arkadaş evde yayılmak istiyor demiş ya asla evde yayılacak adam değil gidip Kadıköyde beşiktaşta her cuma iş sonrası takılır. Kız da şimdi kimle gitsem diye birilerine soruyor. E kimse gelmezse ne olacak mesela? Kız tek gidecek muhtemelen. Bana garip gelen kısmı bir konser için bile sevgiliye üşeniyorum, başkalarına sor demekten imtina etmeyen onu yalnız bırakan, başka insanlara (hadi cinsiyeti avrupalı arkadaşlar için belirtmeyeyim ahshdhhd) aratmak durumunda bırakması oldu. Benim ilişki anlayışımda bu biraz bozulacağım bir hareket. Beklenti meselesi.
  • Kediyi üzdün  (17.07.24 21:07:33) 
:)))

@Kediyi üzdün ama bizi de üzdüler :)
Çok benzer bir durumu başka biçimlerde şu anki erkek arkadaşımla/hayatımdaki insanla yaşıyorum. O nedenle bu kadar iyi tespit edebildim sanırım.
Keşke böyle olmasa ama ne yazıkki insanların türlü türlü sebepleri oluyor işte böyle birliktelikleri bir süreliğine veya hep devam ettirmekle ilgili.
  • rewlack  (17.07.24 23:11:16) 
@rewlack hocam, var, sebepleri olmayanı, öyle olmayanı da var. Biz sevgilisi için inceliğin allahını yapanı da gördük. Başkasını bul bulamazsan gelirim neymiş ya :@
Sevgi neydi? Sevgi emekti.

  • Kediyi üzdün  (18.07.24 00:24:33) 
bence de garip. Fakat bu olaya benzer ve aldatmalı bi örneğim var:

Ben metal konserlerine tek giderim, sevgilim/eşim sevmiyor. İstanbul'da haberleşmeden gittiğim iki konserde de liseden bi arkadaşımı gördüm(erkek), yanında işyerinden bi arkadaşı(kadın) vardı. Bu erkek cinsiyetinden arkadaşımın normalde sevgilisi var ama o da metal konseri sevmediği için "sen arkadaşınla git" demiş herhalde.

Geçen yaz bu arkadaşım ve konsere birlikte gittiği 'arkadaşı' evlendiler :D Geçmişteki sevgilisinden ne zaman ayrıldı ne oldu bilmiyorum.
  • nhk ni youkosu  (18.07.24 00:29:39) 
@nhk ahahaha bu duyuru bu anıyı yazmanız için açılmış gibi olmuş adeta. İbretlik.


  • Kediyi üzdün  (18.07.24 00:43:42) 
[]

günübirlik budapeşte - bratislava ulaşımı nasıl yapmalı?

günübirlik gidip gelmek istiyorum, ulaşım olarak otobüs mü tren mi önerirsiniz?

internetten baktım biraz trenler çok daha pahalı gözüküyor (80 euro yaklaşık) bir kısım da gidip gardan bilet almanın çok daha uygun olduğunu söylemiş. böyle bir şey var mı?

deneyimlerinizi paylaşır mısınız? bi de bratislava'da bunu yapmadan/görmeden gelme dediğiniz bir şey var mı?

 
valla ne icin Macaristan'dasiniz ve Budapeste harici bir yere gidecek misiniz bilemiyorum ama gunubirlik Budapeste'den Bratislava'ya gidecek bir sey yok Bratislava'da, onu soylemeye geldim. Yani Viyana'da olsaniz ve cok ekstra bir gununuz varsa gidin derim (ki onun yerine Viyana su anda cok daha keyifli) hepi topu 45-50 dakika (Viyana-Bratislava) ama gidis gelis 4-5 saatimi ben Bratislava icin harcamazdim. Onun yerine Macaristan'da cok daha keyifli yerler var, oralara giderdim.


  • kassiopeia  (17.07.24 11:54:49) 
öneriniz varsa alabilirim 10 gün Budapeşte'deyim. Bratislava'yı görmüş olmak kafamdan çıkarmak istemiştim sadece :)


  • a darkness coming  (17.07.24 12:59:33) 
3 gün Bratislava da kaldım çok beğendim. Sakin, huzurlu, mültecisiz bir başkent. Gece hayatını görmeyeceksen günübirlik gitmenin anlamı yok bence.


  • HellKeePer  (17.07.24 14:04:15) 
[]

Motosikletle Makedonya'ya gitmek

Eşimle birlikte motosiklete atlayıp Üsküp'e gitmek istiyoruz. Motosikletle seyahat için nerden ne evrak gerekir? Geçeceğimiz ülkeden vize almamız gerekir mi ve uzun sürer mi? Deneyimleyen olduysa bilgilerinden istifade etmek isterim.




 
Bulgaristan ya da Yunanistan'dan Schengen almanız gerekecek elbette. süre konusunda bir şey söylemek güç, aylarca bekleyen de var 1 haftada alan da var. bir de motosiklet için yeşilkart almanız lazım.

www.turing.org.tr
  • orient blue  (17.07.24 11:13:03) 
[]

Çalışan haklarıyla ilgili bir soru

Yaklaşık bir buçuk ay çalıştığım ve ayrıldığım işimde verilen bayram ikramiyesi geri alındı. Kısa bir süre önce bir işe başladım ve Kurban Bayramı ikramiyesi olarak 10.000 TL yemek kartlarımıza yüklendi. Ancak, bu kartlar bizim adımıza değil, şirket adına çıkarılmıştı. İki ay dolmadan daha iyi bir fırsat yakaladığım için istifa ettim. Çıkışta teslim etmem gerekenler arasında yemek kartım da vardı. Kartın içindeki bakiyeyi uygulama üzerinden kullanabileceğimi söylediler ve ben de kartı teslim ettim.

Aynı gün, uygulamada yemek kartımın kilitlendiğini fark ettim. Şirketi aradığımda, çalışanlara bakiye yüklendiğini ve bana da yüklenmemesi için kartın kilitlendiğini, ertesi gün açılacağını söylediler. Ertesi gün, bayram ikramiyesi olarak yüklenen 10.000 TL'nin bakiyemden geri alındığını gördüm. Bilgi almak için aradığımda ve mesaj attığımda ise hiçbir dönüş alamadım.

Henüz birkaç ay önce mezun olmuş biri olarak, ilk iş deneyimimin böyle olması beni çok üzdü. Ayrıca, şu an 10.000 TL benim için küçük bir para değil. İşyerinden deneme sürem bitmeden ayrılmış olsam da, verilen ikramiyenin geri alınabileceğini düşünmüyorum. Şimdi yasal olarak haklarımı ve nasıl bir yol izlemem gerektiğini öğrenmek istiyorum. Bu konuda yardımcı olabilecek biri var mı?

 
[]

Arkadaşa Ev Hediyesi

Merhaba,
Elimizde eksiğine, ihtiyacına dair çok bir bilgi yok. Hediye olarak ne götürmeli? İhtiyacını öğrenmenin bir yolu var mı sizce? Teşekkürler.



 
Paşabahçeden değişik bardak vs olabilir


  • jülsezar  (17.07.24 10:50:31) 
yakın arkadaşsa kibarca sorulabileceğini düşünüyorum neye ihtiyacın var diye.
yoksa porselen çay fincanı gibi şık durabilecek şeyler olabilir.

  • black holes in the sky  (17.07.24 11:21:07) 
Benim için en güzel hediye "güzel ama gereksiz" dediğim bir şeyi birinin getirip hediye etmesi. Bazı şeyler böyledir, ahşap yontu figür mesela. Kendim gidip hayatta almam, lüzumsuz harcama gibi gelir. Alsam da öylece durur, bir özelliği olmaz ısınmam. Ama biri hediye olarak getirse bayıla bayıla koyarım bir yere. İşlevsel hediyeden daha çok hoşuma gider. Hem uzun süre kalıyor, hem anısı oluyor hem de şık. Yarın bir gün çoluğa çocuğa bile gösterilir ev hediyesi olarak gelmişti diye.

Ya da Paşabahçe'de özel koleksiyon vazolar var mesela. Kendiniz bir vazoya o kadar para verip almazsınız. Ama hediye ederken mantıklı. Siz işlevsel bir şey de alsanız hemen hemen aynı parayı cebinizden çıkaracaksınız. O kişi bir süre bunu kullanacak, sonra eskiyip gidecek. Hiç var olmamış olacak. Halbuki o vazo yeri gelir ömür boyu durur.
  • akhenaten  (17.07.24 11:39:13 ~ 11:44:48) 
Güzel bir koltuk/TV battaniyesi. Bunun ihtiyaç fazlalığı olmaz, her evde bulunur ve mutlaka bir şekilde kullanılır. Güzel ve indirimli bir tanesi: www.zara.com


  • silverleaf  (17.07.24 11:49:37) 
Tepsi çok güzel bir hediye bence.

Hem evde asla yeteri kadar tepsi olmaz hem de yıllarca o evde yaşar ve hediye eden kişi hatırlanır. Bir başka güzelliği de neredeyse hiç yer kaplamaması, kırılacak derdi olmaması.
Çok şirin, çiçekli, esprili seçenekler de var.
Misafirliğe gittiğinizde "sizin tepsiyle getireyim çayları" diyerek ev sahibi de siz de mutlu olursunuz.

Paşabahçeden bardak, vazo, tahta süs eşyası gibi hediyeleri bana alsanız ben üzülüyorum. Gerçek bir üzüntüden bahsediyorum. Çünkü ona evde yer ayırmam lazım. Her geleceğinde "isiaha'nın vazoyu ortaya koyayım da kırılmasın" diye düşünmem gerekiyor. Hayatıma da yük oluyorlar. Öyle kalabalık, yer işgal eden ve işe yaramayan şeyleri hiç sevmiyorum. Almıyorum.
  • michael_knight  (17.07.24 12:02:46) 
Yakın arkadaşım evlendiği zaman evli arkadaşlarıma genelde neye ihtiyacınız oluyor diye sormuştum. Pike pike pike diye cevap verdiler. Ben pike almıştım. Diğer alternatiflerim ise kahvaltı takımı(çay keyfi seri diye de geçebilir), nevresim, battaniye ve pikeydi.


  • tulumba  (17.07.24 20:51:55) 
[]

Mustafa Sarıgül videosu

Bu neden salındı piyasaya amaç neydi, neyin bedeli olmuş olabilir bu acaba?




 
Eskiden bir kültür vardı. Bizim mahallede de öyle. Birini gözüne kestirdiğinde gidip direkt onu dövmezdin, etrafından zayıf birini ezerdin. Köse denirdi buna.
Durum bence aynı, önden uyarı geldi.

  • numlock  (17.07.24 11:37:35) 
İşte benim merak ettiğim bu uyarı neden gelmiş olabilir MS köyün delisi gibi kendi kendine piknik tüpü falan tokatlayan bir adam, kime ne gibi bir tehlike oluşturmuş olabilir?


  • Bir ben var benden şurada  (17.07.24 11:54:24) 
MS için böyle düşünmen çok tatlı. Adam Türkiye'nin milyarder sayılı mafya tiplerinden biri. Her zaman Türkiye'nin en zengin 10 kişisinden biri olduğu söylenir. 15 sene Şişli gibi İstanbul'un rant merkezinin olduğu bir yerde belediye başkanlığı yapmış bir adam. Köyün delisi gibi takılması sadece sosyal medya stratejisi. Çalıştığı ajansın politikası kaynaklı.


  • jackyr  (17.07.24 12:04:47) 
İDDİA | Mustafa Sarıgül’e kaset kumpasının perde arkası:

“İçeriği ile ilgilenmem. Ancak böylesi bir skandalın nasıl sızdığı konusunda kesin bilgiye sahibim.

Beşiktaş belediye başkanı seçilen Murat Haznedar, Mustafa Sarıgül’ün avukatıydı. İşte bu Murat Haznedar’ın bir de yardımcısı vardı. Belediye çevrelerinde büyük iş bitirici olarak tanınan Hüseyin Sipahi.
Sipahi'nin organizasyonu gözlerden kaçmadı. Görevden alındı, hatta bir dönem de içeriye girdi.

İşte böylesi bir bağlantıya sahip Sipahi, Mustafa Sarıgül ile ortak bir işe girmiş. Maslak’ta Ali Ağaoğlu’na ait bir gayrimenkulü 15 milyon dolara almış. Tapu ise Sarıgül’ün mutemedinde kalmış. Aradan geçen sürede Sipahi, parasını veya mülkün yarı tapusunu istemiş. Sarıgül ise sallayıp durmuş.

Tam bu sırada Mustafa Sarıgül’ün evinde çalışan kadın görevli ise bahsedilen kumpası kurmuş. Özel görüntüleri kayda almış. Bu görüntüler ise Hüseyin Sipahi'nin eline ulaşmış.

İddiaya göre Mustafa Sarıgül oğlu Emir’ii Sipahi'nin oğlu ile görüştürmüş. Bir miktar da para ödemeye razı olmuş. Ancak verdiği sözü de tutmamış. Zaman zaman küçük parçalar halinde ödemeler yapmış. En son 100 bin dolar ödeyince de dananın kuyruğu kopmuş.

Şimdi konuşulan ise başka görüntülerin de bulunduğu. Olayın diğer cephesi ise yolsuzluk parasının nasıl bölüşüleceği.”
Hatice Turhan-Gerçek Gündem
  • rentts  (17.07.24 19:03:45 ~ 19:04:16) 
Aktif siyasetin bedeli budur. Fazla aktif ama, gereğinden fazla


  • ferenc  (17.07.24 19:14:40) 
[]

E-kitap aranıyor: Ateş ve Kan - George R.R. Martin

Bu kitabın pdf’ini buldum ancak 36GB çıktı. Sıkıştırıp epub’a çevirmek istedim, sıkıştırınca 13 GB’a inen dosya epub olunca tekrar 36GB oldu. Direkt epub halini ise bulamıyorum. Kindle’a mail yoluyla iletmem gerekiyor ama 15GB sınırlı bir epub dosyası mümkün değil bulamıyorum. Saatlerce uğraştım ama işin içinden çıkamadım. Sözün özü,

Elinde olan varsa direkt epub halini iletebilir mi?

Mail: radyodepartmani@gmail.com

 
hocam bulamazsanız, elinizdeki pdf'i word'e çevirip, word'u epup'a çevirmeyi deneyin isterseniz.


  • shadowfollower  (17.07.24 12:22:00) 
hocam kindle'dan okumak mı istiyorsunuz? eğer öyleyse bende türkçesinin kindle'dan düzgün okumak için k2pdfopt ile pdf'ten pdf'e convert edilmiş hali var 120 mb. eğer atmamı isterseniz onay verin mail'den öyle göndereyim.


  • beatbox yapan metalci  (17.07.24 13:53:06) 
@shadowfollower Hocam bunu deneyeyim, çok teşekkür ederim :)


  • silverleaf  (17.07.24 19:04:10) 
@beatbox yapan metalci Hocam 30 küsür gb hali bile çok kastı Kindle’da, 120’yi düşünemiyorum bile şu an :)


  • silverleaf  (17.07.24 19:04:55) 
hocam siz gb ile mb'ı karıştırıyor olabilir misiniz? bence mb olacak doğrusu.

bu kitabın epub'ı yok. orijinal pdf'in kindle'da kasma hissi uyandırması muhtemel çünkü ekran yapısına tam uymuyor sayfalar. bahsettiğim k2pdfopt ile dönüştürülmüş pdf ise cihazınız neyse ona uygun şekilde sayfaları dönüştürüyor. ha diyorsanız ki benim cihazım eski gerçekten çok kasıyor, onu bilemeyeceğim.
  • beatbox yapan metalci  (18.07.24 00:27:01) 
[]

Pantolon gömlek mahvoldu, nasıl düzeltirim?

Siyah pantolonun cebinde beyaz selpak unutmuşum. Siyah pantolon ve gömlek selpak parçaları yüzünden alaca oldu. Tekrar yıkadım geçmedi. Fırçaladım ama tam çıkmadı. Var mı pratik yolu eskisi gibi olması için?




 
Parçaları toplaması için limon fileleri oluyor ya onu makineye atarak en kısa programda hatta durulamada bile çalıştırsanız yeter.
İnternette okuduğum ama deneyimlemediğim bir yöntem dört aspirin tableti sıcak suda çözün ve çamaşırları yaklaşık iki saat boyunca bu solüsyonda bekletin​ diyor.

  • Kediyi üzdün  (17.07.24 10:34:56) 
tam kuruduğunda ve bir kez daha tıkandığında kendiliğinden düzeliyor. benimkiler öyle düzeldi.

tüy toplayıcı ruloları ds deneyebilirsiz.
  • art cat chocolate  (17.07.24 10:40:33) 
Kurutma makinesine atınca onları topluyor. Bir yakınınızda varsa rica edin.


  • playing star again  (17.07.24 10:43:24) 
[]

Power querry ve excel'de neyi yanlış yapıyorum?

hatalı bir veri elde ediyorum power query'de ve başıma dert açtı yanlış bir rapor hazırladığım için.
neden böyle hata aldığımı da anlayamadım her şey doğru görünüyor aslında.
şöyle ki, bir data var elimde, ürün satış dataları. datada ürün kod numaraları var. bir diğer datamda ise bu ürünlerin tonaj bilgileri var. iki datada ürün kod numaraları ortak.
power query'de sorguları birleştir yaparak, ortak veri olan ürün kod numaralarını kullnarak, satış datasına ürünlerin tonaj bilgilerini de getiriyorum. daha sonra bu datayla excelde pivot alıp özet çıkarıyorum.
işin garip yanı power query veriyi olduğundan fazla çıkarıyor. tonaj mesela 100ton ise power queryden gelen datayla 200ton olarak görüyorum. az önce de denedim eksik verdi mesela.
buna ne sebep oluyor olabilir?

 
Unique sayıları ve veri tiplerini kontrol ettiniz mi? Kod numaralarının veri tipleri aynı değilse birleştirmiyor olabilir , ya da aynı kod numarası için birden fazla veri içeriyor olabilir. Eksik, unique verileri ve veri tiplerini gözden geçirin derim. Kendisinin kopyası olan satırlar da olabilir veride. Bir de alan isimleri aynı değilse birleştirmiyor olabilir.


  • titanic kemancısı  (17.07.24 10:54:28 ~ 10:55:58) 
@titanic kemancısı,
1-veri tipi dediğiniz metin, sayı falan değil mi? şimdi kontrol ettim ve ikisini de metin yaptım, yine aynı şekilde sonuç veriyor.
2-alan isimleri dediğiniz başlık satırı mı acaba?
3- unique sayıları nasıl kontrol edeceğimi bilmiyorum açıkçası. tonajın bulunduğu datada yinelenen veri yok onu kontrol ettim. ama satış datasında benzer satırlar olabilir, ama tamamiyle satırın birebir olmasına imkan pek yok. geçen denememde örneğin 2 milyon satır var diyelim, verileri birleştir dediğimde tamam demeden önce kaç satır eşleştiğini gösteriyor, orada 2,5 milyon satır eşleşti dedi mesela. duplicate ediyor sanki bir şeyleri.
yani sorun, tonaj verilerini satış verilerinin yanına getirdiğimde başlıyor. örneğin aynı satış datasına satış temsilcilerini de getiriyorum yine sorguları birleştir diyerek, o dosyadan gelen verilerle ilgili bir sorun çıkmıyor.

şu aklıma geldi, satış datasındaki satışı yapılmış her ürünün tonaj bilgisi yok tonaj datası dosyasında. bu bir eksiklik değil bu arada, her ürünün tonajı gerekli değil, belli markadaki ürün kalemlerinin tonajları gerekiyor ve kullanılıyor. ama acaba bu böyle bir hataya mı yol açıyor diye düşünmüştüm. böyle bir şey sorun yaratıyor olabilir mi? orada tonaj sütununda bu verisi olmayan satırlar null olarak geliyor neticede.

ama sonra sadece tonajlı ürünlerin olduğu bir satış datası çektim ve bu dataya tonaj verilerini sorguları birleştir diyerek birleştirdim. ve datadaki her ürünün tonaj bilgisi var, düşeyara ile önden kontrol ettim, hiç bir veri boşta kalmmıyor.
ve yine eksik sonuç verdi.
  • veritaslibertas  (17.07.24 11:46:37) 
[]

Garanti yada teb banka kartıyla japonya’dan para çekme.

Elimde bu 2 banka kartı var. Türkiyede yen yada dolar hesabı açsam, orada hesabımdan yen yada dolar çekebilir miyim? Kesinti olur mu? Orada her bankadan çekebilir miyim?




 
Standart ATM kartları TL hesabına bağlı oluyor ve yurtdışı ATMlerde döviz hesabına erişemiyorsunuz.

Garanti şöyle demiş: Yabancı para cinsinden Kart ile yapılan tüm nakit işlemler ve harcamalar, (TL hariç) hangi para birimiyle olursa olsun Vısa/Mastercard/Amex gibi Kartlı Sistem Kuruluşlarının belirlediği kurlar üzerinden USD’ye çevrilerek Bankaya gönderildiğinden, bu tutarlar Kartlı Sistem Kuruluşları tarafından Bankaya iletildiği tarihteki döviz satış kuru üzerinden TL'ye çevrilir. Bunun sonunda ortaya çıkabilecek Kambiyo Gider Vergisi ve kullanılan takas mahsuplaşma sistemleri için üçüncü kişi konumunda olan Kartlı Sistem Kuruluşlarına ve diğer banka ATM kullanımı nedeni ile bu kuruluşlara Bankaca ödenen ücret ve komisyonlar, lisans bedelleri ve bunlara ilişkin vergiler Müşterinin hesabına borç kaydedilecektir. Yurtdışında gerçekleştirilen TL işlemler Ekstreye aynen yansıtılır.

Yani Yen önce Dolar'a, oradan TL'ye dönüyor
  • salihdt  (17.07.24 10:45:14) 
[]

Djokovic mi Federer mi Nadal mı?

Arkadaşlar günaydın. Şimdi ben en iyi tenisçi ya da başarılı diye baktım ama net bir bilgi bulamadım. Ya da karşılaştırılacak kriterler farklilasinca öne çıkan isim de değişiyor sanırım. Bu üç isimden en iyisi kimdir? Tenis dünyasının bir numarası kimdir?




 
benim için net federer.

nadal, federer yaşlanınca yenmişti.
nadal zayıflayınca djo ortaya çıktı.
  • baldan kaymak  (17.07.24 08:57:25) 
Federer gençken de Nadal Federer'i yeniyodu ya. Zaten Federer'in Antisi olarak çıkmıştı.

Ben Nadalcıyım ama bu sorunun objektif bir cevabı yok bence. Yani sayısal olarak Djoko'nun grand slam ve master sayısı daha fazla ama zirvesine çıktığı dönem diğer ikisinin düşüşüne denk gelen ve piyasada başka tenisçi olmadığı dönem.
  • nundu  (17.07.24 09:10:29) 
Sadece istatistik olarak bakınca Djokovic ama ortada Messi Ronaldo tartışmasından bile daha girift bir karşılaştırma var.
Her birinin diğerine karşı goat olmasını sağlayacak bir iki özelliği var ve buna diğerleri itiraz etmez. O yüzden tartışmasız ve objektif bir en iyi yok bunların arasında.
Recency bias yüzünden djokovic diyenlerin sayısı arttı, ondan önce nadal aynı sebepten önde götürüyordu. Federer ise baktığında aralarında en elegan ve eski usul tenisçi ama başarı olarak nadal ve djoker sonradan gelip üstünlük sağladığı için geride gibi gözüküyor. Halbuki o da zamanının çıta belirleyeniydi.

Sabaha kadar sürer yani bu tartışma, hepsi için elle tutulur bir goat argümanı var.
  • Bruce  (17.07.24 09:16:29) 
bu üçünden "en iyisi" diye bir şey yoktur. tamamen kişiye bağlı. bu yüzden bunlara "big three" deniyor. en büyük şanssızlıkları diğer ikisinin olması yoksa üçü de tek başına bu sporun uzak ara en iyisi olabilirdi :)

bu tartışmanın net bir galibi yok, olamaz da. kim hangisinin oyununu seviyorsa ona "en iyisi" diyor.
  • ilgeru  (17.07.24 09:30:09) 
bu tür tartışmalar genel olarak kişilerin en iyi olduğu zamanlara göre yarıştırılıyor. böyle bakıldığı zaman tabi yine kişiye göre değişir ama bir 4-5 yıl var ki; federer sanki herkesten önde.
mesela bazı vuruş haraketleri vardır, ders niteliğindedir, bu da o kişinin iyi oyuncu olduğunu gösterir (burda da federer açık ara önde), çok şampiyonluğu olmasa bile (boris becker gibi)
şahşi sıralamam - federer, nadal, sampras, djokoviç
  • ravenudon  (17.07.24 10:21:35) 
Sorunun cevabını aslında vermişsin. Senin de dediğin gibi karşılaştırılacak kriterler farklılaşınca isimler değişir.

Sorduğun "En iyi" tanımını yaparsan cevap vermek çok kolay olur. Nedir en iyi? en uzun süre 1 numarada kalmak mı, en çok grand slam kazanmak mı, en çok maç kazanıp en az kaybetmek mi?

Tüm bunlar sayısal olarak cevaplarını hemen bulabileceğin çok kolay sorular. Ama en iyi tanımını farklı şekilde yaparsan isimler değişir. Örneğin 13 roland garros şampiyonluğu, bundan sonra tekrarlanması pek de mümkün olmayan bir başarı. Ya da novak'ın ulaştığı grand slam şampiyonluğu sayısını bir daha görür müyüz emin değilim.

Kişisel olarak benim bir numaram Federer. Kusursuz bir teknik, bir sporcudan ziyade bir sanatçı. İzlemekten en çok keyif aldığım sporcu. İki numara ise Nadal. İlk bakışta sadece güce dayalıymış gibi duran ve bu oyunla 30'unu göremez dediğim adam 30 dan sonra 8 grand slam 2 kez de gs finali yapmış, 30 dan sonra oyununu değiştirmiş, mental olarak neredeyse kırılmaz bir canavar. Ve tabii ki 3. sırada Novak, makina adam. İçlerinde mental olarak belki de nadala rağmen en güçlü kişi. Ondaki mental gücün çeyreği Federer'de olsa tenis dünyası bambaşka olabilirdi.
  • thracia  (17.07.24 12:30:52) 
İstatistik, kupa sayısı olarak bakarsan djokovic
Sporculuk olarak nadal
Asalet olarak federer
Ben federerciyim
  • etna  (17.07.24 14:25:39) 
rakamlar turnuvalar rekorlar yönünden bakarsak bence djoker en büyük. tüm rekorları altüst etti. bu yağında hala GS lerde final oynayabiliyor. 20'lik elemanları silip atıyor. tecrübesiyle.

ama tenisin en büyüğü dersek bence açık ara federer başka bir seviyede. oyunu çok klas duruşu vs herşeyi ayrı. bir maç izlemeye gitse oynayanlardan daha çok alkış alıyuor ilgi çekiyor.

bence üçü de iyi ben üçünü de severek takip ettim ediyorum. ama benim en iyi tenisçi sıralamam şu şekilde

1- steffi graf
2- federer
3- nadal
4- djoker
  • exlibris  (17.07.24 14:40:00) 
Yorumlarınız çok güzel. Teşekkürler. Genel olarak benim anladığım, en iyiden kasıt olarak, teniste iz bırakan oyuncu anlaşılıyor, istatistiklerden bağımsız olarak. Bu anlamda da Federer öne çıkıyor gördüğüm kadarıyla.


  • dolantindr  (17.07.24 16:47:45) 
[]

Ne zaman evleneceksin yada neden evlenmiyorsun sorularina ne soylenir?

Zaten ozel bir durumum var bunu insanlar soylemek imkansiz

Surekli olarak

neden evlenmiyorsun
Ne zaman evleneceksin

Gibi sorular gercekten insanin canini sikabiliyor

Genelde insanlarla muhattap olmuyorum ama siz belkide bi parkta cay icerken ailenizle, gelip pat diye neden evlenmiyorsun diye sorabiliyorlar.

Hakaret etmeden ne gibi cevaplar verilebilir fikrinizi almak istedim yabi bu insanlar nasil real de bloklanabilir

 
"Kısmet" deyince konu kapanır genelde.


  • dolantindr  (17.07.24 08:12:15) 
"Şu anda öyle bir düşüncem yok" diye ciddi bir ifadeyle söylüyorum. Normalde kimse üstelemiyor; olur da yaşlı akraba vb. biraz daha üstüne giderse "Olursa haberiniz olur zaten, merak etmeyin" diyorum. Normalde kimseyi ilggilendiren bir şey olmadığı için "Sanane" demek lazım aslında... Ama diğer yandan nazik olayım diye bahane üretmekle, yalan söylemekle de uğraşmanın anlamı yok bence.Onlar daha kötü, çünkü bu sefer gidip o bahaneyi deşmeye başlıyorlar.


  • salihdt  (17.07.24 08:16:33) 
kesinlikle hiç cevap verme. yüzüne dik dik bak. cevap verdikçe hadlerini aşıyorlar.


  • geveze yazar  (17.07.24 08:36:41) 
sohbetimizin sonuna geldik, yine bekleriz diyip kalkıyorum. flört, sevgili, akraba, arkadaş farketmiyor. bir daha buluşmam max.

örnekteki ilk iki aptalla zaten olmaz, öteki insanlara da ne ise sanki.

anne, baba’yı eğittim sayılır. darlamamaya başladılar ama nerede bir kız görseler ‘bu o!’ modundalar. yıldırdı onlar da.
  • baldan kaymak  (17.07.24 09:00:21) 
ben aynı baskıyı çok yaşıyorum.


1. Method
sallama ileri bir tarih veriyorum. net söyleyince milet şaşırıyor.

örneğin bugün 17.07.2024
-ne zaman evleniyorsun? yok mu birileri
+ 15 kasım 2029

2. Method
-ne zaman evleniyorsun? yok mu birileri
+ Devlet Bahçelinin dediği gibi ölümle nikahın günü belli olmaz. :)
  • alp9900  (17.07.24 09:15:01) 
"Ben de bilmiyorum, bakarız bakayım. [buraya konuyu değiştirmek istediğinizi belli eden şekilde ölü bir muhabbet geliyor: Hava da çok sıcak değil mi?]


  • akhenaten  (17.07.24 09:19:24 ~ 09:21:24) 
Var biri görüşüyorum ama uğuru kacmasin diye anlatmayayım. Deyiver.


  • halk  (17.07.24 09:40:18) 
Tebessüm ederek
"Bunu neden öğrenmek istiyorsunuz"
deyin. Susun, tebessüme devam.
  • alfired  (17.07.24 09:56:36) 
ben aşağılıyorum, zayıf yanlarından vuruyorum.


  • numlock  (17.07.24 10:13:37) 
ev işlerini kitleyecek birini bulunca evlenicem de :P
şaka şaka kafa dengi birini bulamadım henüz de geç

  • neira  (17.07.24 10:17:34) 
Boşanmasını bekliyorum


  • michael_knight  (17.07.24 10:29:28) 
"Her düğünde 'artık sıra sende' diyen yaşlılara cenazelerde 'artık sıra sende' demeye başlayınca 'sıra sende' demeyi bıraktılar"

-anonim
  • d max  (17.07.24 10:50:31) 
önümüzdeki yaz diyorum istisnasız. bi şok geçiriyolar. sonrasında "kısmet"


  • chanandler bong  (17.07.24 11:18:49) 
[]

Ps5

27 temmuz teslim istediğiniz model mevcut. İlgilenen yeşillendirebilir




 
[]

Evlilik Dışı İlişki Sonucu Çocuk

Merhabalar.Ben ve partnerim yakın zamanda birlikte olabiliriz.
İkimizde bekarız ve rızamız dahilinde olacak.
Soru şu : Olurda istenmeyen bir hamilelik sonrası
bir çocuk doğarsa ve partnerim (bayan) bunu bana
karşı nasıl kullanabilir ?
Çocuğun babası olmak durumunda kalır mıyım?
Veya masraflarını üstlenmek zorunda olur muyum?
Soruların cevaplarını hukuki açıdan beni
ne kadar bağlar merak ediyorum.
İşim gereği zorda bir durumda kalmak istemiyorum.
Şimdiden teşekkür ederim.

 
Kondom kullan böyle dertlerin olmaz.


  • Bruce  (17.07.24 00:27:10) 
Prezervatif diye bir şey var, süper icat.

Babası olmak durumunda kalmazsın, direkt babası oluyon öyle durumda. Nüfusuna alman, masraflarını karşılaman falan gerekiyor. Hukuki olarak babası olduğunu ispatladığı anda -ki günümüz teknolojisininde bu çok kolay- o dediklerinin hepsi sana giriyor.

O yüzden prezervatif tak.
  • kibritsuyu  (17.07.24 00:28:58) 
babalık testi sonucu nafaka bağlatabilir diye düşünüyorum. kurtulma şansınız yok. ben doğmasını istemedim deme hakkınız yoktur bence. eylemlerin sonuçları oluyor.

internetten de biraz bakınca, babalık reddinin sadece aldatma, irade sorunları gibi durumlarda kabul aldığını okudum.

böyle korkularınız varsa prezervatif kullanın, partneriniz de doğum kontrol hapına başlasın.

ya da güvendiğiniz biriyle birlikte olun.
  • art cat chocolate  (17.07.24 00:30:05) 
beraber rıza dahilinde ilişkiye girelim ama bir şey olursa ben fıyayım tüm sorumluluğu kıza atayım mentalitesi ne pis bir şey ya. bence siz ilişkiye girmeyin.

gebelik durumunda sana babalığın tespiti davası açar. dna testi ile baba olduğun ispatlanır. o zamana değin çocuğu istemediğin için kadın bastırarak velayeti komple üstüne alır. aklı varsa çocukla görüşmeni iki haftada bir güne falan kısıtlatır. bu esnada sen çocuğa her ay nafaka ödersin ama üzerinde söz hakkın olmaz.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (17.07.24 00:36:21) 
Çocuğun tüm masraflarını sana yıkar. Böyle zengin adamlara çöken kadın çok var


  • ferenc  (17.07.24 00:40:35) 
Abi yanlış anlama ama sorduğun sorudan ben biraz deneyimsiz gibisin anladım çünkü ben hayatımda bu işlerde deneyimli adamdan "yakinda birlikte olabiliriz, risk nedir" diye soru duymadim.

Kondom kullan. Sakin sacma sapan yok son anda disari cikarma gibi risklere girme (en azından emin olmadığın insanla).

Doğum kontrol kullanıyorum gibi seylere de net tanimadigin kişide güvenme.
  • logisticsmanager  (17.07.24 00:48:42) 
"masraflarini babaya yikan kadin" falan olmuyo sen cocugun babasi olmus oluyorsun ve gerekliliklerini yerine getirmen gerekiyor. onemli olan cocuk istemediginiz sekilde korunmak, hemfikir olmak, gebelik olursa kurtaj yapabilecek biriyle birlikte olman. cocuk isteme ihtimali varsa karsi tarafin dogum kontrolune de guvenmeyebilirsin.
birileri kondom guzel demis de ona da katilamayacagim ama sartlar geregi neyse onunla idare edeceksiniz

  • ala09  (17.07.24 01:07:51) 
"Çocuğun babası olmak durumunda kalır mıyım" mı??

Yani tohum sana ait olsun ama ürünü inkar et. Ben anlamadım, bence birlikte olma. Sana değil partnerine değil wğer dünyaya gelirse çocuğa yazık.
  • muhayyer divan  (17.07.24 04:08:57) 
hamile kalmak o kadar kolay değil. hadi kalındı diyelim, hanım kişisi çok mu meraklı doğurmaya? hayat öyle uzun soluklu planlar yapılacak bişi değil. hamilelik riskinden çok hastalık riski var.

+ herkes
  • selam  (17.07.24 04:12:44 ~ 04:14:57) 
Ne anlatıyorsun gülüm sen?


  • numlock  (17.07.24 06:06:08) 
troll başlık sanırım.


  • xrated  (17.07.24 08:47:32) 
(bkz: vazektomi)


  • peki madem  (17.07.24 11:24:06) 
Abi ne alaka ya, yani birlikte olduğun kadını sırf hamile bıraktın ve çocuk doğdu diye niye baba olasın ki? Yani senin bunda ne gibi bir sorumluluğun olabilir. Baba falan olmazsın, amca olabilirsin ama. Ya da daha modern bir yaklaşımla teyze olabilirsin. Çünkü çok açık bir şekilde senden baba falan olmaz.

Çocuğun masraflarını niye üstlenesin abi, akıl var mantık var. Mesela lokantada yemek yedin, hesabı ödemek zorunda mısın? değilsin abi, sessizce sıvışabilirsin. Ya da araba sürerken birine çarptın ve öldü. Yine son sürat kaçabilirsin. Sen yaptıklarının sorumluluğunu alabilen bir insan mısın ki bunu alacaksın? Sana mı sordu çocuk doğururken.

Yani bence de işin gereği zor durumda kalmaman, bir çocuğun ortada kalmasından falan çok daha önemli olduğu buna ekstra dikkat etmelisin. hukuki olarak da ersan şen var avukat. böyle konularda uzman, ondan danışmanlık alabilirsin.
  • thracia  (17.07.24 12:01:58) 
18-19 yaşındasın ve ilk tecrüben sanırım. Sen nasıl birkaç beraberlik sonucu baba olmak istemiyorsan partnerin de anne olmak istemiyordur merak etme. Zaten aklı olan hiçbir kadın tuzaklarla emrivakilerle çocuk sahibi olmaya çalışmaz. Sen korun sadece.


  • ruhen hastayim ben  (17.07.24 12:07:51) 
hocam korun kafan rahat olsun. çok dert etme gerisini


  • kondansator  (17.07.24 12:22:32) 
[]

Uzun araba yolculuğu için yapılması ve dikkat edilmesi gereken şeyler

Uzun araba yolculuğu için yapılması ve dikkat edilmesi gereken şeyler neler? Öncesinde, esnasında, sonrasında, kendin için, araba için, yol için, bulundurulması gerekenler, püf noktalar, life hack'ler vs.

Bu başlık altında toplayalım.

Not: Farklı yollara ve yerlere mahsus bilgiler de verebilirsiniz.

 
Uzun yoldan önce bagaja muhakkak 5-10 litre su atarım. Ne işe yarar bilmiyorum ama o suyun orda olmasını bilmek bile iyi geliyor.


  • numlock  (16.07.24 23:48:36) 
stepne lastik havasına bak, araçta kriko ve bijon anahtarı mutlaka olsun. hatta bir de ufak elektrikli pompa çok işe yarar. bazen lastik tam inmez pompayla hava basarak 50-100km gidebilirsin.

bunların dışında klasik aracın yağı, suyu, silecek suyu, lastik havaları, klima kontrolu koku yapıyorsa yolculuk eziyet olur.
  • orpheus  (17.07.24 00:50:56 ~ 00:51:53) 
Uzun yol yapacaksak yanımıza yemek alırım. Yolda yemek yemek zehirlenme, bulantı, cırcır gibi sorunlar yaratabilir. 1-2 saatlik yol için bunu takmam ama uzun yolda dışarıda yememeye gayret ederim.

Bir dondurucu içinde su, ayran alırım.
Patates haşlar tuzlarım.
Börek yaparım.
Hafif şeyler yani.

Bizim arabada bir çanta var, içinde envai çeşit şey. her daim poposil de bulur çünkü dışarıda tuvalete girmek gerekebiliyor.

Bir de ne kadar uzun yol olduğuna bağlı tabii. İstanbul'dan binip Adana'ya kadar basacak mısın, yoksa ta Fransa'ya mı gideceksin? Dün bir kamp malzemeleri videosu izliyordum.
Yorumlara bir tır şoförü yazmıştı mesela, bu videolar çok işime yarıyor, günlerin yolda geçiyor falan diye. O durumda tamamen değişir yani cevaplar.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (17.07.24 01:51:49) 
cakmak cikisindan calisan lastik pompasi bulunduruyorum, lastik patlarsa gecici olarak sisirip lastikciye kadar gotursun beni diye. Cekiciye muhtac kalmak veya stepneyle ugrasmaktansa daha iyi geliyor.

Mutlaka icme suyu, muzik baglantisi ve onceden planlanan mola yerleri ve erken saatte yolu koyulmak. (kafa rahat oluyor)
  • The_Lollok  (17.07.24 05:54:17) 
Uyku alınmış, dinlenmiş şekilde yola çıkılmalı ve molalar verilerek gidilmeli.


  • dolantindr  (17.07.24 08:16:50) 
Kesinlikle arabaya binmeden once wc ye gitmek


  • Zetnikov  (17.07.24 08:31:06) 
Tuvalet kagidi al yanina, benzincide olmama ihtimali yuksek.


  • hot potato  (17.07.24 08:35:21) 
Yanıma mutlaka aldıklarım; Islak mendil, kağıt havlu, içecek ve kuruyemiş, içinde buz aküsü olan termo çanta. Lastik tamir spreyi, lastik hava kompresörü (çakmaktan çalışan ya da akülü), araç içi telefon şarjı.

Yola çıkmadan depoyu doldururum, lastik hava basınçlarını kontrol ederim, yağı ve radyatör suyunu kontrol ederim, silecek suyunu tamamlarım. Yolda 200-300km sonra motor yağını tekrar kontrol ederim (radyatör suyunu da kontrol edeceğim diye, radyatör soğumadan sakın tapayı açmayın)

Yolda 2-3 saatte bir mola verip, hem tuvalet ihtiyacını gideririm, hem de bacaklarımı açarım, yüzümü yıkarım. Mola yerine girince aracın motorunu hemen kapatmam, iki dakika kadar motorun rolantide çalışıp kendini soğutmasını beklerim. Otobanlarda çok yüksek hızlara çıkmadan 90-120 arası sakin sakin giderim, kamyonların ve tırların yanından geçerken azami dikkatli geçerim.

Yolculukta ilk ve son mesafeler çok önemlidir, kazaların çoğu bu mesafelerde yaşanır, acele etmeye hiç gerek yok, ne zaman acele etsem ufak da olsa kazalar yaptım. Emniyet kemerlerinizi de düzgünce takın, iyi yolculuklar.
  • lamborcini  (17.07.24 09:13:33) 
Gunun ilk isiklarinda her zaman uyku bastirir.


  • mbond  (17.07.24 10:02:45) 
3-4 ay öncesinde yaptırmadıysan mümkünse öncesinde 10 bin bakımı yaptır veya frenlere lastiklere baktır.
radyo ve internet çekmeyen yerler için playlist veya podcast indir.
Gece yol yapacaksan en ufak bir göz kapanmasında kenara çek uyu.
  • merhum  (17.07.24 12:13:54) 
1 ... •787980818283848586• ... 11561   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.