[]

Güven Çulhaoğlu tiyatro oyuncusu

Selam

Bir radyo tiyatrosu var, anne rolünü Güven Çulhaoğlu oynamış. Fakat arıyorum böyle bir oyuncu bulamıyorum. Ses de bana nedense Güven Hokna'yı çağrıştırıyor ama çok emin de olamıyorum. Ama çok da mümkün.

Bilen var mı, Güven Hokna Güven Çulhaoğlu mu?

 
evet o
bkz: balıkesir muhasebecisi oyununa ait görevli listesi.
kaynak: devlet tiyatroları dijital oyun bilgi sistemi 31.145.174.247
  • tnz  (22.07.24 23:15:44 ~ 23:23:15) 
[]

Marvel Juggernaut boyu kaç?

Deadpool 2'de baya uzun gösterildi ama marvel fandom yazınca 2.08cm diyor. X-Men serisinde 185 aktarıldı. Acaba doğrusu hangisi. Bana göre Deadpool 2 doğru tasvir.




 
9 feet 5 inches
6 feet 10 inches depowered

Senin baktığın depowered olduğunda
  • gabe h coud  (22.07.24 22:43:33 ~ 22:44:01) 
[]

Akrabamız bahcemizi yakmis

Otları yakicam derken agaclarimizi da yakmis. Iclerinde cok yillik degerli meyve agaclari var. Bu durumda nasil bir yol izlemeliyiz ? Olay buyuksehrin uzaktaki bir ilcesinde yasaniyor. Bu durumda sikayetci olursak illaki o ilceden mi dava acilir yoksa ikametimizdeki buyuksehirden acabilir miyiz ?

Ayrica bu konu ile ilgili adliye disinda hangi yerlere de sikayet de bulunulabilir ? Burada gercekten amacim bu comarlarin bu sıcaklarda boyle fevri bi sekilde yaptiklari hareketin cezasiz kalmamasi. Ayni zamanda o olmayan kafalariyla guzelim agaclari ziyan etmeleri cevreye yazik. Itfaiyeler gelip zar zor sondurmus. Kamu araclarini kullanmalarindan bile ceza almalarini istiyorum.


 
Böyle tavsiyeler vermek illegal mi bilmiyorum ama :)

Çok yıllık ağaçlar da satın alınabiliyor getirip dikiyorlar örneğin 10 yıllk kiraz 8 yıllık vişne gibi tabi bu iş masraflı, önce bahçeyi eski haline getirecek kadar ücret talep edin, bu işi böyle tatlı ve iyi niyetle çözmeye çalışın, buna yanaşmazlarsa önce iyice bi dövün sonra da ağaçların parasını tazmin edin
  • grimavi  (22.07.24 22:54:29) 
bence bir tarım il orman müdürlüğünün çağrı merkezini arayıp bunu danışın. cevabı bilmiyorum ben de merak ettim.


  • neira  (22.07.24 22:56:08) 
bir yangın cikmis, adlı bir durum. direkt kamu davası olmaz mı bu? savcılığa suç duyurusunda da bulunabilirsiniz gibi geldi bana. avukat değilim


  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 23:01:38) 
Savcılığa suç duyurusu yapın +1
Siz kendi bulunduğunuz yerde şikayette bulunun, savcı dosyayı yetkisizlik ile olayın gerçekleştiği yerin bağlı savcılığına gönderir, olaya karışanlar tespit edilir ifadeye çağrılır, bir suç işlenmiş ise mahkemede dava açılır.

  • turuncu tonlarda  (22.07.24 23:05:28) 
Yakma olarak degil de, karadenizde yol olmayan bir yere yol acilacakti. Islem baslamadan once guzergahtaki birkac meyve agacimizi kesmisler. Yalniz agaclar yola engel olamayacak kadar icte kaliyor. Yapan kim, devlet kurumu mu detayini tam bilmiyorum su an. Babam kovaladi, bir yerlere sikayet etti, dava acma seviyesine geldi mi bilmiyorum ama netice olarak hakli bulundu ve bir miktar para odendi.

Neyse farkli bir durum neticede de, giden agac gelmiyor sonucta, sizi bir miktar tazminat vermesi memnun edecekse nezaketen soyleyin. Olmazsa avukat vs.
  • mbond  (22.07.24 23:22:12) 
imkanınız varsa lütfen üç beş kuruşa bırakmayın sonuna kadar sürdürün davayı şikayeti her ne ise. çomar her yerde maalesef. ben de şehir dışında ikamet ediyorum, burada da koca koca ladinleri "hava almamızı engelliyor" diye kestirmeye kalkıyorlar. ağacın oksijen verdiğinden haberleri yok cahillerin. gizli saklı biz çarşıya gittiğimizde bahçedeki ağaçları budaya budaya kuşa çevirmişler kavga etmek zorunda kaldık. sonra da "asla ağaç kesmeyiz biz" diye gözümüzün içine bakarak yalan söylüyorlar. sürekli bir mücadele hali. Allahın ağacını bile korumak zorunda kalıyoruz geldiğimiz döneme bak.


  • titanyum22  (23.07.24 01:31:29) 
Adli süreçlerle ilgili hiçbir fikrim yok fakat bu kişilerin yaptığına dair ciddi bir kanıt (kamera kaydı vs.) veya mahkemede konuşacak güvenilir bir tanık var mı?
Bu işlere girişmeden önce değerlendirmekte fayda var.

  • merhum  (23.07.24 09:05:03) 
[]

Medikal park diz mr ucreti nedir?

Arkadaslar diz mr cekimi ne kadar medikal parkta?
Ne ozel, ne devlet hic bir sigortam yok.



 
medikal park şart mı? mr merkezleri var daha uyguna yaparlar


  • neira  (23.07.24 00:02:22) 
canakkale medikal park hastanesinde 2 gün önce çektirdim 2 diz. 3464 tl lik provizyon istenmiş sigorta şirketinden , rakam budur diye düşünüyorum


  • delidiyorum  (23.07.24 08:52:56) 
Ben samsunda doktora gideceğim de, daha kolay olur diye hastane dedim direk.


  • zimbirik  (23.07.24 15:37:23) 
[]

yalniz misiniz

yalnız olduğunuzu düşünüyor musunuz ya da yalnız hissediyor musunuz? ben bugünlerde yapayalnız hissediyorum, sadece bir his değil bir gerçek bu. yalnız olmanin başımıza gelecek en kötü şeylerden biri olduğunu düşünüyorum ve bunla yaşamakta zorlanıyorum.




 
Yalnız değil de imkanlarım aşırı sınırlı şu an. Bütün gün evde oturup yazın bitmesini bekliyorum. Netflix üyeliği bile alamıyorum kimseye yük olmayayım diye. Kısıtlıyım yani, canımı sıkıyor.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 22:24:45) 
Evet. En büyük, çözemediğim derdim.


  • crinix  (22.07.24 22:24:55) 
Bugün bir şey fark ettim, onu da paylaşayım. İnsanların konuşurken yüzlerini dikkatlice izlemek niyeyse aşırı iyi geliyor. Evrimsel psikolojide yeri yoksa ben de 8910 değilim.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 22:34:20) 
yalnızım ve gerçeklik algımı yitirdim


  • hhhh99  (22.07.24 22:35:43) 
yalnızız ama ben alışkınım :d o kadar kızı tepersen normal :d bile isteye. yine olsa yine yaparım orası ayrı :d şikayetçi değilim.

zaten diyetteyim. yemeğe çıksak olmazdı. o yüzden bi süre açlık oyunlarına devam. sonra nasılsa çıkar date falan devamke.
  • baldan kaymak  (22.07.24 22:37:42) 
Yalnızım. etrafımda çok insan var, çocukluk arkadaşlarım var, sevdiğim için her şeyi yapabileceğim insanlar var.
Ama özünde yalnızım ve bunu negatif olarak görmüyorum. Aksine, kendimi güçlü hissetmemi sağlıyor.

İnsanın devam edebilmesi için kendini güçlü hissetmesi çok önemli, yalnızlık o kadar da kötü bişi değil.
  • Bruce  (22.07.24 22:38:48) 
Aslında yalnız değilim. Ailem var, kedi köpek çocuklarım var, çok yakın bir arkadaşım ve çok sık görüşemesek bile ne zaman desteğe ihtiyacım olsa yanımda olacak ve yanlarında olacağım arkadaşlarım var. Ben kendi kendime aktivite yapmayı çok seviyorum, kendimle vakit geçirmeyi çok seviyorum fakat bazen ben yalnızım herhalde diye düşündüğüm oluyor. Ama şunu söylemek isterim; 40 yaşındayım ve son bir kaç senedir özellikle hayatımda kendimi zirvede hissediyorum. En sosyal olduğum, en özgüvenli olduğum ve her bakımdan kendimi mükemmel hissettiğim zamanları yaşıyorum.


  • rock n roll  (22.07.24 22:43:22) 
valla bu yalnızlığı koruyabilmek için çok emek sarfediyorum


  • ala09  (23.07.24 00:14:55) 
Ben bu aralar gerçekten çok yalnızım ve biraz da sıkıldım ama bir yandan da eskisi kadar vakit geçirmek istemiyorum artık kimseyle.


  • ms brownstone  (23.07.24 00:19:51) 
ilk cevap inanılmaz haklı. yalnızlık var yalnızlık var. alone var lonely var yani. paran yoksa lonely oluyorsun depresyonun dibine giriyorsun. param varsa lonesome cowboy olup alemin kralı oluyorsun. Ye iç gez toz, insan ihtiyacın olmuyor. dışardan bakınca yalnızsın ama rahatsız eden bir durum yok ortada.


  • titanyum22  (23.07.24 01:18:54) 
evet, asıl sorun ise yeni insanlarla tanışmak çok zor geliyor, yalnızlığı da sevmiyorum.


  • admin  (23.07.24 01:30:59) 
Yalnızlık en büyük korkularımdan biridir. Yaşlandığımda yalnız kalacağımı bildiğim için yaşlanmak da istemiyorum. Tek dileğim elim ayağım tutuyor halde kimseye muhtaç olmadan ölmek ya da ölebilecek fiziksel sağlığa sahip olmak.

Şu an yalnız olduğumu düşünmüyorum, arkadaşlarım var, çok başka kafalarda arkadaşlarım var bu da güzel bir şey;
Sahilde oturmak istediğinde de,
Konsere gidip eğlenmek istediğinde de,
Yemek yiyip içmek istediğinde de çağıracak birileri var hayatımda.
  • mutekebbir  (23.07.24 15:15:26) 
Ufukta bi 10 yil yalnizlim var sonra ailemin yanina doncem umarim


  • lapaz  (23.07.24 17:01:45) 
yalnız hisseden küçük bi yere taşınsın. herkesin birbirini sevdği güvendiği bir yere.


  • geveze yazar  (23.07.24 17:14:20) 
[]

şu arabanın marka ve modeli nedir?

ve bilebiliyorsanız yılı..

prnt.sc


 
Seat Leon FR ama yılını bilemiyorum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 22:24:09) 
Seat Leon.

4 jenerasyon üretildi şimdiye kadar.

ön far yapısı bu şekilde olan jenerasyon ise 3.jenerasyon, mk3 kasa diye de geçer.

3.jenerasyon dönem aralığı 2012-2020 yılları arası.

2.0 tsi motor cupra model fr logolu oluyordu tabi panjur sonradan değişmediyse. yıl aralığı haliyle yukarıdaki range aralığında.
  • baldan kaymak  (22.07.24 22:33:46) 
Seat Leon FR 2012-2016


  • 038576  (23.07.24 02:32:55) 
[]

Ankara'da piercing cesitliligi bol dukkan

Hem bol cesit hem orininal seyler icin nereye bakalim?




 
[]

Kepce Kulak Ameliyati

Bu konuda bilgisi veya tecrubesi olanlar dinlemek var mi? Bilgisi olanlar 10 yas icin ameliyati veya her ne gerekiyorsa tibbi mudahaleyi oneriyor musunuz?




 
Yakın arkadaşlarımdan biri geçen sene yaptırdı bunu. Şu an diyor ki, şu an olsa yaptırmazdım. Ameliyattan sonra bir 10 gün falan kafasında çok sıkı bir sargıyla gezmişti, hiç uyuyamadı, işe gelemedi. Sonrasında da bir süre hassasiyet sürdü kulaklarında.

Ama şimdi bakınca, kulakları büyük oranda eski haline dönmüş gibi. Doktor yaptırmadan önce uyarmıştı, genelde eski haline dönüyor diye, ama 1 sene içinde bu kadar geri açılacağını tahmin etmemiştik.

10 yaş için belki süreç farklıdır, yaş küçük vs… ama tekrarlama konusunu muhakkak sorun en azından 2 farklı doktora derim.
  • irene  (22.07.24 22:03:02) 
Ozel hastanelerin sayfalarinda cok idiali ve ikna edici bilgiler yer aliyor.


  • krmzbvl  (23.07.24 00:15:09) 
ben 13 yasindayken olmustum, o kadar agrili sancili bir durum olarak hatirlamiyorum. bi hafta falan sargiyla gezmistim sonra dikisleri aldilar. eski haline geri dönmedi, su an 38 yasindayim ve iyi ki yaptirmisim diyorum. ergenlikte cok sorun olurdu sanki. negatif yani olarak söyle bir sey söyleyebilirim ama o da cok bireysel muhtemelen, her ameliyat sonrasi olmuyordur zira bende de sadece bir kulakta oldu. sol kulagimda deri katlanmasi gibi görsel bir sorun oldu ameliyattan sonra, yani fazla deri kulagin delik ve kivrim kismi arasinda toplandi gibi. benim icin cok büyük bir sorun degil bu, insanlar da hic farketmedi bu güne kadar.


  • mamu  (23.07.24 15:05:01) 
Mamu, tam 25 yil once olmussun. O gunden bugüne tip, ozellikle plastic cerrahi col fazla ilerledi. Şimdi daha korkusuzca yapilabilir diyebilir miyiz sence?


  • krmzbvl  (24.07.24 20:06:43) 
gec gördüm sorunuzu ama cevap vereyim yine de, tabii ki plastik cerrahi cok ilerledi bi de benim doktorum da biraz yasli biriydi, özensiz davranmisti gibi sanki. ama her türlü korkusuzca olunabilir bu ameliyat, dedigim gibi ben asla pisman olmadim.


  • mamu  (02.08.24 16:49:26) 
[]

Kullan-at plastik ağız çalkalama bardağı / shot bardağı

Hanım şundan arıyor da ibb.co

İnternette bulamamış. Ben de bulamadım.

Ne diye aratsak biledim.

Denediğim keywordler: plastik mini bardak, plastik shot bardağı, plastik ağız çalkalama bardağı.

Bir de bunun sebil bardaklığı gibi tutamacı olmalı tabi hoş olması açısından.

Tavsiye ve fikirlere açığız.

Klinik lavabosuna konulacak listerine ile birlikte.

 
Şu değil mi: www.stilobje.com

Farklı seçenekler için 30 ml ya da 4 oz köpük/plastik bardak diye arat istersen.
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 21:48:18 ~ 21:51:28) 
"temu"da son anahtar kelimeyle arama yaparsanız bardaklar ve duvara monte olmasa da "dispanser"ler çıkıyor.

şeffaf değil de ufak köpük bardak isterseniz, metro marketlerde var. şeffaf da olabilir, anımsamıyorum şu an.
  • anlatamıyorum  (22.07.24 22:01:35) 
naylonculara sorun çıkar bence


  • titanyum22  (22.07.24 22:01:41) 
plastik olmasi sart mi? benim discinin verdigi shot bardagi kagit.


  • hot potato  (22.07.24 22:16:32 ~ 22:17:14) 
  • nolmus yani  (22.07.24 22:35:28) 
[]

Selamın Aleyküm

Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?
Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?

Sizce nasıl olmalı?

 
ben karşımdakinin eğitim seviyesine göre ve günlük kaç insan gördüğüne göre selam veriyorum. pazarcıya dolmuşçuya bakkala selamınaleyküm diyorum. bende para olduğunu sezdiği anda beni yolacak birine mutlaka selamınaleyküm diyorum. böyle demezsen "aha entel dantel geldi, bunda para vardır" derler. örnek: sanayi.

diğerlerine merhaba, kolay gelsin, iyi akşamlar vb
  • AWD  (22.07.24 21:20:16 ~ 21:27:21) 
Demiyorum. Muhafazakarlik bir yana kadinlarin diyecegi bir laf gibi gelmiyor bana. Muhafazakar da degilim. Ama soyleyenler oluyor tabii mesela basi kapali bi teyze adres soracak s.a. diye baslayabiliyor. A.s. diyorum tarzim olmasa da.

Bence hic kimse kullanmasin. Turkce degil sonucta.
  • Kittie  (22.07.24 21:21:38) 
Çol yadırgamayacağını düşündüğüm herkese, her ortama girerken selamın aleyküm diyorum. Özellikle büyüklerime. Tutup 60-70 yaşında adamlara “Selamlarrr” diye gelmek hoşuma gitmiyor.


  • hrvl  (22.07.24 21:21:49) 
çok seviyorum bütün kadınlara diyorum. önceden erkeklere de diyordum ama uyarı aldım denmezmiş. selamlaşmak inanılmz güzel bir şey bence. her gördüğümden güzel temenni almak gibisi yok.


  • geveze yazar  (22.07.24 21:23:49) 
Demem. Müslüman değilim. Arap da değilim.

Çevremde sa diyecek kimse yok. Biri ayda yılda bir bana derse sorun çıkartmam as derim.
  • gabe h coud  (22.07.24 21:37:42 ~ 22:17:19) 
Türküm, müslümanım, "selamı yayınız" diye bir hadis-i şerif vardır ve Selam Allah'ın isimlerindendir, birine selam vermek ona "benden sana zarar gelmeyeceğini taahhüt ediyorum" anlamına gelen bir söz vermektir ve yerine getirmek de gerekir. Bu sebeple selamı yaymak adına muhakkak selamlaşırım ama çok büyük çoğunlukla "selamlar" derim. Özellikle bir mekana girerken. "selamün aleyküm"ü evde kullanıyorum, sabahları uyanır uyanmaz mutfakta olduğunu bildiğim anneme sataşırken :)

Bana göre "selamlar" ya da "selam" iyidir, selam vermekle verilmiş bulunan sözü tutmak şartıyla. O sözü tutmayacaksa insan hiç selam vermesin daha iyi.
  • muhayyer divan  (22.07.24 21:41:12) 
Demiyorum. Arap mıyım da diyeyim.


  • pianeta  (22.07.24 21:53:27) 
selam vermem ama selam alırım, cinsliğin lüzumu yok.


  • dr doofenshmirtz  (22.07.24 21:54:53) 
sadece babamla selamlaşma şeklimizdir. başkasıyla kullanmıyorum ama diyen olursa aleykümselam derim geçerim kasmam. arapçı değilim de yani artık bunun bizim dilimize yerleşmiş bir ifade olduğunu düşünüyorum. çok şaapmamak lazım.


  • titanyum22  (22.07.24 21:57:09) 
Kendim ateist bir insanım bir ortama girerken genelde "merhaba" derim ama bana biri selamın aleyküm derse de nezaketen aleyküm selam der geçerim bunu karakter meselesi yapmam.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 22:06:30) 
Demiyorum. Çünkü arap değilim. Kullananlara karşı da aşırı ön yargılıyım. Genelde merhaba diyorum. Selam demekte de sorun yok. İkisi de arapça kökenli olsa da Türkçeye geçmiş kelimeler. Araplaştırmanın gereği yok. Duyduğumda ön yargılı oluyorum. Tatavasını çekmemek için tipine göre aleykümselam, as ya da selam diyorum. Etkileşimi başlatmaya sebep olan konudan 1 saniye fazla geçirmek istemiyorum.

@muhayyer divan'ın dediği gibi "es-selam" Allah'ın adlarından biri. Barış getiren anlamında. Selam (Salam) ise kelime olarak barış ve esenlik zaten. Haliyle selam deyince karşısındakinin kafir olduğunu düşünen ve cevap vermeyen ama selamın aleyküm deyince "ALLAH'IN SELAMINI VERİYORUZ ONU DA MI ALMIYORSUNUZ? TÖVBE TÖVBE" diyen çomarları adam yerine koymuyorum.

Bu arada sırf Arapça değil. Datee çıkmak, lovebombing yapmak falan gibi lümpen İngilizce-Türkçe karışımı ifadelerden de rahatsız oluyorum. Türkçesi olmayan ya da anlamı uzak kalan şeylerde kullanılmasından o kadar rahatsız değilim tabii. Yapacak bir şey yok.
  • nawar  (22.07.24 22:20:31 ~ 22:21:11) 
kaleci saçlı forvet icardi +1


  • baldan kaymak  (22.07.24 22:36:22) 
merhaba diye cevap veririm :d


  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 22:39:26) 
Tanıdığım biriyle selamlaşırken ya da biri bir şey soracağı zaman ağız alışkanlığıyla doğal şekilde söylerse karşılık veriyorum. Ancak bazen bunu ideolojik kullananlar var. Yolda random tipler durduk yere selam veriyor. O zaman sert bir bakış atıp devam ediyorum. Bu insanlardaki bu kadar yakınlaşma isteği, bu kadar her yerde bir temas kurma dürtüsü çok rahatsız edici. Selamı yayın diye hadis varsa bile eminim önünüze gelene selam verin anlamında söylenmemiştir, yeri geldiğince selam verilmesi istenmiştir. Çünkü tuhaf yani. Kimse böyle bir şey istemez kimseden. Birileri yine kendine vazife çıkarıp en müslüman benim kafasına girmiş belli ki.

Kendim kullanmam.
  • akhenaten  (22.07.24 22:40:10 ~ 22:46:20) 
hepsini kullanirim duruma ve yerine gore. bu arada bilmeyenler icin serh duseyim: "selam" ve "merhaba" da arapca. nasil ki selam demek icin ne musluman ne de arap olmaya gerek var; selamun aleykum icin de aynisi gecerli. butun bu ifadeler coktan turkcelesti zaten. biri otekine pek tabii ki tercih edilebilir ama sebep olarak arap olmamayi sunmak abes kaciyor.


  • banach  (22.07.24 23:07:59) 
Herhangi bir yere girerken merhaba der geçerim, selamün aleyküm demem, bende anısı var, lisede yatılı okurken cemaatçi tipler pansiyondaki odalara girerken yüksek sesle selamün aleyküm derlerdi, aleykümselam demediğinde de triplere girerlerdi, hey gidi günler:)


  • blue rebel motorcycle club  (22.07.24 23:59:50) 
Müslüman değilim. selamın aleyküm'ü, kültürel bir alışkanlıkla kullanan köylü bir amucaysa örneğin tabii ki aleyküm selam diye karşılık veririm ama bu genelde çok küçük bir kesimi oluşturur. Onun dışında selamın aleykümü kültürel bir asimilasyon olarak kullanmaya çalışan pek çok dallama mevcut, onlara merhaba poğaçacı şeklinde cevap veririm genelde.


  • thracia  (23.07.24 08:17:54) 
Ben de dalgasına esselamu aleyküm ve rahmetullah diye girerim bazı ortamlara. 3 kez tekrar ediyorum hatta. :) Şunun selamı var dediklerinde aleyküm selam derim. Kasmıyorum.


  • auroraaurora  (23.07.24 08:27:32) 
bunun arap olmakla ilgisi yok, selam ve merhaba kelimeleri nasıl Türkçeye yerleşmişse yüzyıllardır kullanılan selamun aleyküm ifadesi de Türkçeye yerleşmiştir. Araplar başındaki Elif lam takısı ile birlikte esselamu aleykum olarak kullanır zaten bizden farklı olarak. Selamlaşmayı Peygamber efendimiz tavsiye ediyor, bu her selamun aleyküm diyenin müslüman olması gerektiği anlamına gelmiyor. zira yahudiler de ibranicede neredeyse aynı olan şalom aleyhim ifadesini kullanır.
merhaba diyene aleyküm selam diyip kıllık yapmam, selamun aleyküm dediğimde merhaba diye karşılık verene kıllık yapmam ama selam vererek girdiğim yerde adam buyrun diye karşılık veriyorsa ayar olurum. nasıl karşılık verdiğin önemli değil be adam, nezaketen bir karşılık ver en azından. sözün özü, elimden geldiğince selam veririm.

  • mustafakesekci  (23.07.24 10:39:29 ~ 10:40:02) 
bana selam verildiğinde aleyküm selam derim ama kendim hiçbir zaman s.a demedim kimseye. sonuçta bu da bir selamlaşma şekli, sadece dili farklı. çok düşünmüyorum üstüne bu yüzden. inançsız olduğumu bilen tanıdıklarım da farkında olmayarak bu şekilde selam veriyorlar. insanlarda "selam", "merhaba" deme kültürü pek yok sanırım...


  • dilhun  (23.07.24 18:39:00) 
[]

çok fazla medikal durumum var ve bu sinirmi bozuyor artık

tamam öyle büyük bir rahatsızlığım yok ama küçük küçük o kadar fazla şey var ki hayat yaşanmaz kılınmaya başladı gibi hissediyorum. yaş da 30 bu arada. liste şu şekilde:

-seboreik dermatit (10 yıldır şiddetli şekilde devam ediyor sağolsun hiç yalnız bırakmıyor beni),
-saç dökülmesi,
-yüksek taban (düz tabanın tersi),
-alt çene biraz arkada ameliyat dediler ona da ama olmayı düşünmüyorum görünüş olarak öyle bariz bir sıkıntı yok,
-her çeşit fıtık (göbek fıtığı ameliyatta düzeltildi, kasık için de 1 yıla falan ameliyata girmeyi düşünüyorum, bel ve boyun ciddi seviyede değil şu an),
-omurgada asimetri (skolyoz değil ama asimetrikmiş omurgam mesela sol omuz başım sağdan az bir şey yukarda gibi. tek başına bir şey değil bu ama fıtıklar falan solda oluşuyor bende hep oraya yükleniyormuşum bu asimetri yüzünden),
-içten olan burun eğriliği (bu nerdeyse herkeste var gerçi baya tanıdığım ameliyatını oldu bunun),
-diş etlerinde genetik bir problem normal birine göre çok daha fazla diş taşı oluşumu oluyor o yüzden azami dikkat göstermem gerek yoksa çok hızlı şekilde diş kaybedilirim,
-göz tansiyonu (şu an ilaç kullanmıyorum ama düzenli kontrole gitmem gerek),
-oldukça hafif seviyede de olsa bir el titremesi de var,
-damarlarım inceymiş bir de sanırım 2 dk bağdaş kursam acayip uyuşur bacaklarım. milletle birlikte oturduğumuz yerden birlikte kalkarız herkes normal yürür ben 2 dk uyuşmanın geçmesini beklerim yürüyebilmek için,
-son olarak da iç basurumun olduğunu öğrendim,
-bir de bağırsaklarım fazla kıvrımlıymış onun özel bir adı var mı bilmiyorum da gevşetmek için ilaç verdi doktor.

annem babam da sağlıklı insanlar genel olarak yaşlandıkça bazı ufak tefek sıkıntıları çıktı birçok insan gibi ama benim yaşlarımda falan böyle şeyleri yok pek. evet belki yukarda saydıklarımın hiçbiri aşırı ciddi değil ama hepsi küçük küçük rahatsız edici sinir bozucu şeyler ve bu kadarı bir araya gelince gerçekten sinirim bozulmaya başladı ve kendimi yarı sakat gibi hissediyorum artık. abartıyor muyum acaba yoksa gerçekten sağlıklı denebilecek insanlar arasında en şanssızlardan biri miyim nedir anlamadım.

 
Besin intoleransı ve buna bağlı emilim bozukluğu, bunun akabinde gelişecek metabolik bozuklukları düşündürdü. Bence çok iyi bir gastroenteroloğa gitmeniz gerekiyor önce bağırsaklarla ilgili sorunu çözmeniz lazım çoğu sorun buna bağlı gelişiyor çünkü. Çölyak bile çıkabilirsiniz en azından bağırsaklardaki sorun tespit edilirse yaşam kalitenizi artırabilirsiniz vitamin vs emilmiyor yoksa, tam tersine toksinler vücuda giriyor.


  • titanic kemancısı  (22.07.24 21:12:12 ~ 21:15:12) 
Bir kere "alt çene biraz arkada" diye ameliyat edilmez, önde diye de ameliyat edilmez. Bunu geç, tamamen kendine ameliyat çıkarmak için yapılmış bir konuşma bu.

Yüksek taban için kendine alabildiğine özen göstermen lazım, çok yorulmayacan, uygun ayakkabı ve terlik giyecen vs. Genetik zaten, bunu da geç.

Seboreik dermatit, saç dökülmesi, göz tansiyonu ve iç basur yaşama düzenini ve beslenme anlayışını değiştirip doğruyu uyguladığında %90 düzelecek şeyler. Çözümü var yani.

Omurgada asimetri, içten burun eğriliği, diş eti problemleri ve bağrsak kıvrımlılığı... Bunlardan birinin veya hepsinin yine kendilerine iş çıkarmak için uydurdukları bazı şeyler olup olmadığını bilmiyoruz.

Bir de sanırım sağlık konusunda çok hassaslaşmışsın, sürekli her yerinden ses geliyormuş gibi hissediyorsun anladığım kadarıyla. İnsan tepeden tırnağa bu kadar sıkıntı yaşayınca doğal olarak bu hale gelir, normal bu.

Ben 42 yaşındayım sana sıkıntılarımı saysam ve buradan birkaç kişi daha saysa "ben genelden çok farklı değilim" dersin. Evet şu bilim çağında bu kadar hastalık yaşamak da neyin nesi ama şu anki gerçeklik bu.

Bak sen ne yap: Uykularını düzene sok, mutlak değişmez kural koy kendine, gece en geç 12:00'de derin uykuya geçmiş olacam de (bu da en geç 23:30'da yatmış olmayı gerektirir), sabah vakitlice kalkıp güneşle selamlaş her gün, acıktıkça ye ve doğru beslen, yeterli hareketini eksik etme, temiz havanı suyunu mutlaka al, psikolojik sağlığına hizmet edecek güzel şeyler de yap (aileyle iyi ilişkiler kurmak, doğru mesafe oluşturmak, işini iyi yapmak, helal kazanmak, dedikodudan uzak durmak, arkadaşlarla veya tek başına güzel faaliyetler, tiyatro sinema konser, kitap okumaca hobi yapmaca vs)

Bunların sonucunda yeterince iyi hale geleceksin diye düşünüyorum. bazı şeyler genetik miras kalıyor, olduğu gibi kabul etmekte fayda var. Sözlük'te gedik ahmet pasha nickli bir doktor arkadaş var bir trafik kazasıyla vücudunun belden aşağısı felç kalmış, adam 40 yaşında ve 10 yıldır böyle. Allah korusun böyle şeyler de olabilirdi. Mevcut iyiliğinin tadını çıkarmak da mümkün.

Konuşmak istersen mesajlara buyur gel.
  • muhayyer divan  (22.07.24 21:20:21) 
@titanic kemancısı: listeye bakınca sorunlarımın çoğu omurgasal gibi aslında hocam. daha bugün profesör bir gastroentrologdaydım kolonoskopi falan oldu en son orada bunlar çıktı işte onun sıkkınlığıyla yazdım zaten bunu da. verdiği ilacı kullanıcam bakalım.

@muhayyer divan: normalde dişlerin birbirine basması lazım benim üst dişler öne gelip alt dişleri kapatıyor tamamen. telle tedavi oluyor aslında bu durum ama tellik seviyenin ötesinde dendi benimki için. sağlıklı sindirim, uzun vadeli ağız diş sağlığı ve çeneden başlayan omurga için tavsiye edildi ama zor bir ameliyat olduğu için düşünmüyorum olmayı. diğer kendilerine iş çıkarmak için mi acaba dediğiniz şeyler de net aslında burun eğriliği için semptomların artmazsa bence ameliyata gerek yok dedi zaten doktor ve bu neredeyse bizim millettin hepsinde var az veya çok seviyede, diş eti olayını ablamın birkaç dişini kaybetmesi sonucu öğrendim onda konuyu iyice araştırdılar bir adı vardı durumun da unuttum. ben de diş etlerinden hep sıkıntı yaşadım ve ücretsiz olarak gittiğim diş hekimi arkadaşım hep diş taşı durumumun çok sıkıntılı olduğunu söylerdi sonra ablamda genetik denen durumu söyleyince bende de ondan şüphelendiğini söyledi. yılda 1 diş taşı temizlemeye gitsem bile normal bir insanın temizliği 1 bilemedin 2 seans sürerken benim temizlik 3-4 bol kanlı zorlu seans şeklinde geçiyor. açıkçası kendime sıkıntı aradığımı sanmıyorum. listede bir damar inceliği bir de omurga asimetrisi dediğim durumlar dışında hepsi çok somut tetkikleri olan durumlar zaten. o ikisini de gene doktorlar söyledi ve bir ek kazanç durumları da yoktu bunları söylemekten bilemiyorum.

"Ben 42 yaşındayım sana sıkıntılarımı saysam ve buradan birkaç kişi daha saysa "ben genelden çok farklı değilim" dersin. Evet şu bilim çağında bu kadar hastalık yaşamak da neyin nesi ama şu anki gerçeklik bu."

aslında benim merak ettiğim kısım da bu zaten. yani bende yakın yaşlarımdakilerin ortalamasına göre çok daha fazla mı sağlık sıkıntısı var yoksa biraz fazla olsa bile o kadar da fazla değil mi benim gibi çok insn var mı nedir bunları merak ediyorum.
  • semaforo de medianoche  (22.07.24 21:50:09 ~ 22:00:55) 
sen doktora çok gitmişsin. muhtemelen özele.

bu ülke söz konusu olunca 30 yaş için hepsi normal. italyaya yerleşip seboreik dermatiti düzelen insan biliyorum. sd'nin olayı eminim sen de biliyorsundur ki gluten. ama gluten var gluten var. italyada her gün sandviç yiyerek sd geçirdi benim arkadaş. yapacak bir şey yok.
  • titanyum22  (22.07.24 22:00:24) 
yoldan 10 kisi cevirsen 8inde bu yazdiklarinin cogu vardir.
didikledikce baska seyler de cikacaktir, didiklemeyi ve mukemmelliyetciligi birak.

  • cooperr  (22.07.24 22:24:45) 
[]

japon filmi yeni. ismini hatırlayamadım. neydi?

adam yaşlı idi. kağıt toppluyordu sanki ama mutlu. filmi izlemedim. aklımda kalan anahtar kelimeleri yazdım. inş bir şeyler çıkar. saolun...




 
Perfect days değil herhalde?


  • logisticsmanager  (22.07.24 20:42:27) 
sana helal olsun bu kadar yanlış anahtar kelimelerle bu kadar doğru tahmin:)


  • chetinn  (22.07.24 20:51:06) 
tuvalet temizleyen olmaz mı?


  • geveze yazar  (22.07.24 20:51:19) 
[]

Booking’den Aldığım Otel’i 2 Kez Ödedim

Selamlar

Dün bookingden 1 gecelik için Paris’ten bir otel almıştım. Sabah otele geldiğimde ise otel resepsiyonu bu paranın kendilerine gelmediğini booking rezervasyon için bu parayı ganrati altında tuttuğunu ve benden ödeme almaları gerektiğini belirttiler. Ama bu para henüz hesabıma geri gelmedi ve 2 kez karttan çekilmiş gözüküyor , normal bir durum mu ?

Teşekkürler

 
Değil. Otele ödeme yapmadan önce direk booking ile iletişime geçin


  • spacevan  (22.07.24 20:27:43) 
Değil bookinge yazın


  • jülsezar  (22.07.24 20:27:44) 
Tekrar otelle konuştum, booking check-out tan sonra ödemeyi geri yapacağını belirtitiler. Booking müşteri hizmetlerini aradım, açan yok, ben de mesaj attım.

@spacevan ödemeyi hem booking hem de otele yapmıştım.
  • sislerrr  (22.07.24 20:58:33) 
Booking.com'dan size gelen email'de ödemeyle ilgili bilgi olması gerek. Bir kere daha, dikkatlice bakın isterseniz.


  • michael_knight  (22.07.24 21:08:56) 
@michael-knight

Şöyle bir şey yazıyor

Ön ödeme
Ön ödeme yapmanıza gerek yok ancak tesis rezervasyonu yaptığınız kredi kartından bir depozito alabilir. Bu işlem kartın geçerliliğini onaylamak ve kayıp ya da çalıntı bir kart olmadığından emin olmak için yürütülen rutin bir prosedürdür. Bu depozito geçicidir ve tutar size eksiksiz şekilde iade edilecektir.
  • sislerrr  (22.07.24 21:13:06) 
bana otel sallıyor gibi geliyor ama hayırlısı. Booking'i bilgilendirdiğinize emin olun.

İnternetten ödediğim şeyleri otelde hiç ödemedim, rezervasyon için kart bilgisi alınanlarda da hiç çekmediler otelde gidince ödedim. O son gün iptal edersem full fiyatı çekmek için kaydediliyor diye biliyorum. Ama her koşulda booking'de bunun açıkça yazması lazım.

edit: olabilir otel açık provizyona alıp bi çekip bakıyor olabilir. İptalin yansıması vakit alabiliyor onu diyorlardır. Ama yine de takip edin gerçekten iki kere çekilmiş olmasın. (birkaç güne banka uygulamasında dönem içi işlemlere geçenlere bakın)
  • nhk ni youkosu  (22.07.24 21:13:44 ~ 21:15:32) 
@sislerr
Otel doğru söylüyor gibi geldi bana.
Çünkü oteli önceden ödemiş olsaydınız "ön ödeme" veya "depozito" gibi laflar olmazdı. Önceden ödemediğinize göre otelde ödeyeceksiniz.

Kredi kartınızdan depozito çekilip geri yatırılacağını söylüyor sizdeki email. Otel de o şekilde anlatmış durumu.

Yine de booking'e yazmanız iyi olmuş, emin olursunuz.
  • michael_knight  (22.07.24 21:18:11) 
sorun yok.

anladığım kadarı ile otel, kart numarasından provizyon almış.

eğer rezervasyonu kullanmasaydın iptal politikasına göre 1 gece ya da tüm konaklama bedeli provizyondan ödemeye çevirilecekti.

konaklama sona erdikten sonra bankaya provizyon için iptal talebi geçecekler.
  • sinek kral  (22.07.24 22:33:20) 
[]

Joe Biden gerçekten demans mı yoksa abartılıyor mu?

annemde de demans başlangıcı var ama aklı gidip geliyor, gittiği zamanlar da aşırı agresifleşiyor, başına buyruk hareket etmek istiyor. bu abi gayet sakin. o videoalar yakıştırmaca mı merak ettim?




 
Sosyal medyada her şey abartı. Şöyle ki biden'in yaşlı olduğu belli. Ama sosyal medya bunu her şeyde kullaniyor en alakasiz da bile.
Karsi tarafta da bu tarz şeyleri kullanmayi seven popülist bir aday olunca iyice coşuyor ortalık.
Biden yaşlı yani belli, bu tempoya ayak uyduramiyor.

Ah eski romney, mccain, obamali günler, birbirine saygi duyanlar...
  • logisticsmanager  (22.07.24 20:07:32) 
Zelensky'e Putin demişti adam, bir sıkıntı olduğu belli. Tam olarak nedir bilemiyorum ama.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 20:09:09) 
Zelensky'e baktım şimdi de ona putin mi demiş, puhaaa. güldüm akşam akşam hayatta seni güldürsün.


  • geveze yazar  (22.07.24 20:11:40) 
Macron'a da mitterand demişti galiba :)
Yalnız anneannem de yapardı bunu yani demans falan yoktu bana benim adim x'se, bana y der, kuzenim y'ye x der digerine a der falan kızlarını karıştırirdi isim olarak.

Yaşlılık yani. Trump'da başkan olursa 3 sene sonra aynı yerde olacak göreceğiz :)

Yalnız amma çok dede seviyorlar bu adamlar da...
  • logisticsmanager  (22.07.24 20:14:36) 
Aklı bir bulanmış dedemin, yazıktır. Trump'tan sonra Elon Musk başkan olacak diyolla.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 20:16:56) 
sanki biz genç seviyoz, dinime küfreden misali..

işte bu isim karıştırmacalar başlangıç deniliyor. evre evreymiş. sakinlik evresi, huysuzluk evresi var ve gece uyumama evresi falan var.

doktor bana annemin gece uykusunu kaybettirmememi söyledi. şükür uyuyor bir ara bozulmuştu.

o değil de biden, bir 5 sene daha başkan seçilseydi daha neler izlerdik acaba?

birde şey ne garip de mi? yöneticiler aslında etrafındakiler tarafından yönetiliyorlar. bu adamdan çıkarları olmasa dakika tutmazlar bence. tayyip içinde öyle demişlerdi. aslında etrafı izin verse dakika durmaz falan diye...
  • geveze yazar  (22.07.24 20:21:16 ~ 23.07.24 16:19:56) 
Çok geçmiş olsun.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 20:22:08) 
teşekkür ederim dokuz on.


  • geveze yazar  (22.07.24 20:24:16) 
demans olan ananemin bir ilacı vardı mükemmel sakin yapıyordu ama sürekli değil zor durumlarda veriyorduk ilaç kullanıyor olabilir.
Sorunu ne bilmiyorum ama sıkıntısı olduğu kesin.
çok geçmiş olsun bu hastalık çok zor.
  • eja  (23.07.24 09:45:36) 
Ben artık anneme çok gülüyorum. Eğlenceli hale getirmeye çalışıyorum. Ama tüm sorumluluk ablamda. Ben sadece ayda 1 hafta yaninda kalıyorum. Maaşından kalanı ablama veriyoruz. Helal hoş olsun. Sonuna kadar hak ediyor.


  • geveze yazar  (23.07.24 10:16:47) 
biorobot diyenler var ahahahha


  • Hallegadola  (23.07.24 11:04:59) 
[]

Parazit veya kurt için hap

Eski sevgilim tıp okuyordu. Onunlayken bağırsaklarda parazit olmaması için senede bir hap alıyorduk. Yeterli olur demişti, önlem gibi. İlacın adını unuttum, şimdi bakıyorum, bir sürü hap adı var, yanlış bir şey almayayım dedim. Bilen çıkar belki buradan. Olmazsa doktora da sorarım gittiğimde.




 
antihelmintik ilaçlar diye aratırsanız çıkar.


  • orpheus  (22.07.24 20:42:23) 
praziquantel diyorsunuz sanırım


  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 22:46:12) 
Kontil diye bir ilaç var, hem hap hem şurup olarak

Şurup olanını annem kedilerin ağzına az bir miktar şırıngayla sıkıyordu, uygulaması da kolay miktarı hatırlamıyorum ama hayvanlarda kontil kullanımı diye aratsan çıkar
encrypted-tbn0.gstatic.com

Normal eczanelerde satılıyor
  • grimavi  (22.07.24 22:58:44 ~ 22:59:27) 
[]

AB vatandaşı arkadaşımla Yunan adalarına birlikte gitmek?

Kapıda vize uygulamasıyla önceden hazırlayacağımız belgeleri seyahat acentesine bir hafta önceden yolluyorum. Aynı firmadan iki kişilik feribot bileti alıyorum fakat arkadaşım hem Türkiye hem Bulgaristan vatandaşı. İstediği gibi Schengen bölgesinde dolaşabiliyor fakat feribotla birlikte giderken hiçbir belgeyle uğraşmadan Bulgaristan pasaportu ile direkt olarak feribota benimle birlikte binebilir, ve aynı sıradan. geçebiliriz, değil mi?




 
Evet sizinle birlikte binebilir.
Ama adaya geldiğinizde o çok hızlı şekilde geçecek siz önce AB vatandaşlarını, sonra Schengen'i olanları bekleyip en sonunda "kapıda vize alacaklar" olarak girmeye başlayacaksınız.
Kötü senaryoda arkadaşınızla sizin ülkeye girişiniz arasında 2 saat süre olabilir.

Yıllar önce bu şekilde girdiğimde kapıda vize için önce bebeklileri aldılar, sonra yaşlıları, sonra aileleri, sonra kadınları en sonunda da bekar erkekleri aldılar. Durumun değiştiğini sanmıyorum.

Bazı günlerde yoğunluk daha az olur, bazı adalarda işler daha hızlı ilerler ve bazı günler gümrükte daha fazla memur olur diye tahmin ediyorum.

1 günlüğüne kesinlikle gidilmez. En azından birkaç gün kalacaksanız gidin.
  • michael_knight  (22.07.24 20:01:35) 
Michael+1


  • jülsezar  (22.07.24 20:06:24) 
[]

Crocs rahat mı?

Diz ağrımdan ötürü ortopedik bir terlik almak istiyorum evde giymek için. Crocs'ların rahatlığı konusunda ne dersiniz?




 
Vücuduna plastik dokundurma, hakiki deri kullan derim. Ceyo ve benzerleri iyidir.


  • muhayyer divan  (22.07.24 19:57:19) 
Orijinal olması şartıyla tavsoyr ederim. Aynı nedenle Crocs (ve benzeri terlikler, Columbia ayakkabı vs) almıştım. Crocs ile diz ağrım (uzun doğa yürüyüşü kaynaklıydı) bir hafta içinde geçti. O günden beri kullanmaya devam ediyorum, diz sorunu tekrarlamadı.

Ama taklitlere dikkat, hiç işe yaramadılar. Ben orj olsun diye Migros'tan almıştım, şimdi var mı bilmiyorum.
  • alfired  (22.07.24 19:58:43) 
Not: Ben doğa yürüyüşü için olan ihtiyacım nedeniyle Ceyo hiç denemedim. Yıkaması ve derinin kirlenmesi problem olacağı için. Ama bina içinde kullanacaksınız Ceyo çok iyidir. Bir Ceyo kopyası değil, orj Ceyo alın mutlaka. Diz ağrısı kalıcı hale gelmesin.


  • alfired  (22.07.24 20:02:11) 
bana da almışlar ayıp olmasın diye giyiyorum evet sağlam (o paraya olsun zaten)

gezer çok daha iyi bana göre.
  • baldan kaymak  (22.07.24 20:32:28) 
Bence gayet rahat. Birkenstock terliklerimden sonra pamuk gibi gelmeye başladı. (Birkaç aydır giyiyorum)


  • hrvl  (22.07.24 21:30:00) 
crocs rahat baya, ama kesinlikle ortopedik degil.


  • cooperr  (22.07.24 22:22:14) 
crocs ortopedik değil bildiğim kadarıyla ama rahat olduğunu söyleyebilirim. vietnam ve bulgaristan menseili olanları var. biri daha sert. hangisiyle rahat edeceginizi deneyerek anlayabilirsiniz


  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 22:44:01) 
ben rahat bulmuyorum + terletiyor.
bu arada ben de taban problemim sebebiyle ayakkabımda özel tabanlık kullanıyorum ve doktor evde bile yüksek ve sert tabanlı giymem gerektiğini söyledi o yüzden saatlerce dükkan dükkan terlik aradım. sonunda şunu buldum www.trendyol.com tabi kafayı yemişler fiyata bak ben 500 liraya aldım :)) hani tuvalet terlikleri olur ya o tarz tabanı kalın ve muhakkak düz bir şey bulman lazım. bu attığım kışlık kurtarıyor. yaz için de yine yüksek ve kalın tabanlı plaj terliğim var

  • neira  (22.07.24 22:59:55) 
ben cok seviyorum ama bir sey daha var, tabani asinirsa kayiyor. arada kontrol etmen lazim.


  • durgunfoton  (23.07.24 02:35:08) 
[]

Boş Zamanı Değerlendirmek İçin Tavsiyeler

9-6 çalıştığım bir işim var. Düzenli olarak da spora gidiyorum. Çok sosyal değilim, sosyalliği de sevmiyorum. Evde zaman geçirmeyi seviyorum. Fakat günde en az 4-5 saatimi boşa geçiriyorum. Kitap okuyayım desem şu sıcaklarda hiç çekilmiyor(bu bir bahane değil düzenli olarak okurum normalde) Film izleyeyim desem, yeni filmleri hiç sevmem. İnternetten kült film seyrede seyrede filmlerden soğudum, belli bir süre seyretmeyeceğim. Boş boş oturmaktan sıkıldım. Sıkıntıdan günde 3 saat bir oyuna girip anlamsızca karakter yürütüyorum. Anlayacağınız oyalanmak için bir şeylere ihtiyacım var ama neye ihtiyacımın olduğunu hâlâ bulamadım. Yeni şeylerle oyalanmam için ne tavsiye edersiniz bana ?




 
Cinsiyetiniz, yaşınız, maddî imkanlarınız önem kazanıyor.

Ben dikiş öğrenmeye çalışıyorum mesela, zaten ihiyacım da var ama şahane el yapımı ürünler üretilebiliyor satılabiliyor.

Ya da ne bileyim hobi bahçesi olabilir, marangozluk olabilir, çamur kil heykel olabilir, makrome gibi bişeyler olabilir... üretkenlik size iyi gelecek gibi görünüyor.

Yazmaya merakınız varsa yazarlık kursu alabilirsiniz mesela. Çok ciddi eğitimler var. Senaryo, roman, tiyatro gibi... Bizzat amatör tiyatro gruplarına katılabilirsiniz. Seslendirme dersleri alabilirsiniz... Gibi.
  • muhayyer divan  (22.07.24 19:36:52) 
@Mirket

Kendim müzisyenim ama müzik eğitimi hiç aklıma gelmedi hakaten :))

Yemek kursu demeye geldim bir de.
  • muhayyer divan  (22.07.24 19:39:55) 
@Mirket

Sıkıntıdan alacağım herhalde böyle giderse

@muhayyer divan

Cinsiyet Erkek, Yaşım 28. Ya açıkçası bana rahat mı batıyor bilmiyorum. İş ve spor nedeniyle mental olarak yoruluyorum. Yani evde yapabilecek basit aktiviteler arıyorum. Fakat bahsettiğiniz işlere hobi olarak hem uzağım hem de zaman ayıracak vaktim yok. Şu an aklıma gelen en iyi aktiviteyi söyleyeyim, oradan anlayın neler yapabileceğimi. Puzzle alıp, yapmak istiyorum. Aklıma gelen en basit aktivite bu şu an. Buna ekleyebilecek şeyler düşünüyorum. Müziğe ilgim olsa müzik aleti çalmayı öğrenirdim o da yok. Belli rahat batıyor bana.
  • arkady svidrigaylov  (22.07.24 19:58:15) 
Yerinde olsam bir insan icin olmazsa olmaz seylerin egitimini alirdim

Misal yemek yapmak ascilik tarzi

Bence her birey yemek konusunda pro olmali

Nereye gidersen git aç kalmassin maddi olarakta mide olarakta kimseyide ac birakmazsin
  • Zetnikov  (22.07.24 20:27:35) 
kariyerinizi gelistirecek egitimler alin, ben yazilim ogreniyorum mesela


  • The_Lollok  (22.07.24 20:54:07) 
ilginiz varsa seramik kursları baya keyifli oluyor


  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 23:03:51) 
maket yapıyorum ben


  • elorelia  (23.07.24 09:30:15) 
Ben böyle boş vakit değerlendirme sorularına standart spor, müzik, dil cevabı basıp geçiyorum.


  • kumandanim  (23.07.24 11:22:17) 
[]

deprem üzerine inşaat mühendislerine soru

Bodrum katı olan evler depreme daha dayanıklı söyleminin aslı astarı var mıdır varsa nasıl ve ne düzeyde bir olumlu etki söz konusudur.Konum çanakkale endişelerim depreşti.




 
Evet özellikle maraş depreminden sonra bazı mühendislerinin bunu koruyucu bir tedbir olabileceği ile ilgili söylemleri oldu. Ama bu olursa asla yıkılmaz gibi değil elbet.


  • elastigirl  (22.07.24 19:29:45) 
ölmüş dedem 50lerde ankarada müteahhitlik yapmış. 99 depremi olduğunda yerlere kapanıp ağlamıştı "yaptığım evlerin temeli yoktu, yıkılırsa beni de içeri alacaklar" diye. insanların ölmesi mühim değil de 80 yaşında içeri girmek sıkıntı evet. bodrum ne ki, temeli olmayan evler yapılmış bu memlekette.

onun dışında 99 demişken, sakaryada üstünden kiremit düşmeden yan yatarak devrilen evler oldu. bodrumları vardı, bina sağlamdı ama toprağın yumuşaklığı göz önünde bulundurulmamıştı (bkz: zemin etüdü) yani özetle çok fazla parametre var sağlamlık söz konusu olduğunda. eski yeni de fark etmiyor, maraşta iki yıllık evler tuz buz oldu. şansa yaşayıp gidiyoruz işte.
  • titanyum22  (22.07.24 20:21:41) 
Mühendis değilim ancak depremle ilgilen ünlü bir mühendis var japonyada özellikle bu konuda araştırma yapmış.5 ila 10 kat arası olan dairelerin depremde en riskli daireler olduğunu söylüyor. Yani 4 katlı ve 10 kattan sonrası depremin etkisinden daha az etkileniyormuş. Hertz vb. Bir şeyler anlattı. Bir de yapışık apartmanların depremde riskli olduğunu söylüyordu.

www.instagram.com
  • mikahakkinen  (22.07.24 23:57:32) 
teknik olarak asagiya indikce daha saglam toprak/kaya ya ulasma olasiligin daha yuksek.
dolayisiyla binayi daha duzgun bir zemine oturtmus oluyorsun.
o yuzden istisnalar olsa da deprem acisindan binanin temeli ne kadar derin o kadar iyi diyebiliriz.
  • cooperr  (23.07.24 17:53:13) 
Teşekkür ederim.


  • elastigirl  (03.08.24 15:42:45) 
teşekkür mahiyetinde cevaplarımıza tik de atsanız keşke :)


  • titanyum22  (03.08.24 15:44:38) 
[]

ankara'da on günlük otopark

tercihen kapalı.
aracı bırakıp gideceğiz on gün sonra (belki daha fazla) döneceğiz.
avm'leri düşündüm ama bi gün arayıp "kaç gündür aracınız burada goturmezseniz cektirecez" derler diye düşündüm.
neresi olabilir?

 
YHT Gar kapalı otoparkı var ama fiyatları uçmuş.
ahtgar.com

  • kendi helvasını kavuran zombi  (22.07.24 19:34:20) 
Avm’lerde gece bırakılan araçları çektiriyorlar, çektirmeseler de tekerini kitliyorlar. Bir otoparkla görüşebilirsiniz, uçakla devam edecekseniz havaalanı dışındaki yerlerde ikinci günden sonra indirim oluyor, esenboğa dışındaki yerleri öneririm. Arabanız çok değerli bi şey değilse içinde çanta manta bırakmadan eryaman yht açık kısmı da olur.


  • yap desem yapmazsin he  (22.07.24 19:40:20) 
aşti karşısında metronun olduğu caddeye bırakabilirsin. bi şey olmaz. kapalı ücretsiz otopark bulamazsın.
kapalı istiyorsan kocatepe olur.

  • jelly bear  (22.07.24 19:51:38) 
Ansera avm de ben 5 gün bıraktım problem olmadı ama kesin birsey demek zor


  • mirty  (22.07.24 21:39:52) 
jelly bear +1

Güvenli bir semtte park yasağı olmayan bir sokağa bırakabilirsiniz. Hem de ücretsiz.

jelly bear'ın dediği yer emek mahallesi, yeterince güvenlidir, hatta az ötede karakol da var, yakınına koyarsanız sıkıntı olacağını sanmıyorum.
  • kibritsuyu  (23.07.24 00:00:38) 
[]

Orijinal Samsung Bataryası Nasıl Bulunur?

Selamlar, galaxy note 10+ bataryası arıyorum. 400 ila 1500 lira arasında değişiyor internetteki fiyatlar ancak hangisi orijinal bilemedim.

Güvendiğiniz, bildiğiniz bir yer var mı?

Bildiğim kadarıyla mesela apple, dışarıya orijinal parça vermiyor.

Yani piyasada orijinal diye satılanlar %100 çakmadır. tabi eğer çıkma değil ise.

Lisede yetkili apple servisinde çalışmıştım, orada bile eski çıkan ürünü koyup kargoluyorsunuz apple a, ancak öyle orijinal ürünü takabiliyorsunuz.

Ama samsung öyle değil diye biliyorum dışarıya veriyor bence?

Nasıl bulabilirim?

Direkt samsung a gönderemiyorum çünkü sadece istanbul veya ankarada batarya değişimi yapılıyormuş saçmalığa bakın -_- en az 1 hafta telefonsuz kalacağım ki çok sıkıntı olur banka ve şirket işlerim için. O yüzden gönderemiyorum.

Ama alırsam kendim takabilirim.

Bu arada aradım sordum 1800 demişlerdi 1-2 ay önce şimdi 2000tl olmuştur değişim ücreti.

gsm iletişimde falan 1000tl ama onlar orijinal takıyorlar mı bilmiyorum.

Edit: aradım sordum, adam kesinlikle orijinal üründür diyor.

Edit 2: sözlükte pek hoş yorumlar yok o yüzden emin olamadım çakma olabilir.

 
Ben telefon tamircisinden tedarik etmiştim samsung bataryasını. Muadil batarya vardı elinde, bir gün beklersen orijinal de getiririm deyince bekledim. Bataryayı taktıktan sonra eski bataryamı ve yeni bataryanın kutusu ile geri vermişti bana. Kutu böyle filigranlı seri numaralı falandı. Yeni batarya ile alakalı bir sıkıntı da yaşamadım.

Tamircilere sormayı deneyebilirsin.
  • gyroscope  (22.07.24 21:32:35) 
@ gyroscope, teşekkürler pasajlarda sordum en kral tamircilere ama
"yok hocam yok samsung un kendi taktıkları dışındakiler hepsi çakmadır"

dediler. belki anteptekilerde yoktur.

Eskiden bataryaların çıktığı dönemde satılıyordu orijinal olarak ama gömülü gelmeye başladıktan sonra piyasaya satmadı sanki samsung.
  • ananiyimioguz  (22.07.24 23:29:40) 
[]

internet alanımı genişletmek için cihaz önerisi?

merhaba internet hizmetim 1000 mb'ye çıktı,ancak evin ücra köşesinde oldukça az bir hız alıyorum.

bunun için önereceğiniz fiyat-performans cihaz var mıdır?


 
2 gün önce tp link deco aldım bir makine mühendisi olarak bir ürünün bu kadar kolay kullanılabilen ve güzel bir ürün olmasına şaşırdım. www.tp-link.com


  • alp9900  (22.07.24 18:33:40) 
[]

dikkat sürenizin en güçlü ve uzun olduğu etkinlik hangisi?

interneti saymıyoruz. kitap, film, dizi, örgü, dikiş, enstrüman çalmak, sportif faaliyet, mutfak, temizlik, matematik çözmek, bilgisayar oyunları veya sizin aklınıza gelenler...

ben yalnızken değil ama rekabet halindeyken, toplum içindeyken de uzuyor.


 
Çocuk bakmak. Bir bakıyorsun, üç saat geçmiş.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 18:08:42) 
Araç kullanmak ve sınava girmek. İkisinde de aralıksız 2-3 saat odaklanabiliyorum.


  • prole  (22.07.24 18:08:50) 
Antrenman yaparken. Ortalama 2 saat sürüyor o esnada kıyamet kopsa fark etmem ama bi filme başlasam mesela 10 dakika sonra ellerimi arkamda kavuşturup pencereden mavi renkli arabaları sayarken bulabilirim kendimi.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 18:10:57) 
Örgüdür herhalde. Psikolojide adı flow state sanırım. Cidden akıp gidiyor zaman farkında olmadan.


  • peki madem  (22.07.24 18:16:23) 
Dizi izlerim, 5 saat
Koşarım, 3-4 saat
Araba kullanırım, 10 saat
Maks bu süreler
  • gabe h coud  (22.07.24 18:16:45) 
Resim. Tüm gün masadan kalkmadan, detay detay çizdiğimi bilirim.


  • irene  (22.07.24 18:26:42) 
yelken, araba gibi tasit kullanirken oluyor.


  • antikadimag  (22.07.24 18:28:54) 
Bazı bilgisayar oyunlari.
Kriminal diziler misal Bosch, mindhunters falan.

  • logisticsmanager  (22.07.24 19:13:57) 
aktif katılım gerektiren olaylar. motosiklet sürmek, bilgisayar oyunları, yelken yapmak vs.


  • orpheus  (22.07.24 20:43:38) 
bilgisayar oyunu


  • The_Lollok  (22.07.24 20:51:34) 
Roman okumak. 6-8 saat. Ertesi gün iş yoksa dış dünyayı tamamen unutup sabahı ettiğim çok olur.
Onun dışındaki her şeyde dikkat sürem aşırı kısa.

  • juliette  (22.07.24 20:57:37) 
bir şey tamir etmek
sudoku çözmek

  • AWD  (22.07.24 21:22:07) 
malesef bilgisayar oyunları
gunlerce binge watching yaptigim da olur

  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 22:49:36) 
e geriye seçenek bırakmamışsın ki :P puzzle yaparken veya mandala boyarken zaman akıp gidiyor bende.


  • neira  (22.07.24 23:02:39) 
Mangal yakmakta bi seçenek olabilir. Aa balık tutmakta. Komşumun oğlu kuş besliyor. Bunların seveni de varmış.

Dans etmeyi de ekleyim. Seveni çok.

Ablam iğne oyası hastası.
  • geveze yazar  (23.07.24 12:38:13) 
[]

YouTube videolarını nasıl indiririm? Telefona, iphone

Videoları indirip whatsapp tan paylaşacağım. Hayır link değil videoyu indirmek istiyorum
Bir sürü garip yöntem yazılmış. Documents diye bir şey denedim olmadı. Bu kadar zor olmamalı



 
ios'ta yas download kullanıyorum


  • admin  (23.07.24 01:32:59) 
youtube video linkinin başına ss koyarak enter yapın. açılan sitede indirme linki çıkacak. en basit yöntem bu

örnek : www.ssyoutube.com
  • mustafakesekci  (23.07.24 10:45:08) 
[]

Sosyal fobiden kaynaklanan en enteresan davranışınız

Benimki; YouTube'da röportaj izlerken soru bana sorulmuş gibi geriliyorum. "Ben şu an orada olsam apışıp kalırdım!" diye tribe giriyorum.

Sizinki nedir?

Teşekkürler.

 
Enteresan ve soruya cevap sayılır mı bilmem ama ben twitterda konu ne olursa olsun yazamıyorum. Bu özgüven eksikliğinden gibi de değil çünkü topluluk önünde konuş desen konuşurum, lisede kompozisyonum en iyisi diye alkışlandım, iş yerinde dilekçeyi üstlerim bile bana yazdırır veya onaylatır, arkadaşlarım çiçek gönderecekse notlarını benden yazmamı ister gel gör ki twitterda yazmaya gelince bir haller oluyor.


  • Kediyi üzdün  (22.07.24 17:22:17) 
Kendi çıktığım konser kayıtlarını kesinlikle izleyemiyorum. Birine birsey sormam gerekirse eşim yanımdaysa muhakkak ona sordurturum, cekinirim.


  • mirty  (22.07.24 17:25:00) 
Kpss kursuna gidiyordum yıllar önce. Yanlış sınıfa girmişim farkında değilim. Arkadaşlar tanıdık değil. Sonra işte konuşanları dinliyorum, o zaman anladım yanlış sınıfta olduğumu. Sonra hoca geldi, utancımdan çıkamadım sınıftan. Halbuki pardon yanlış gelmişim de çık. Ders ise şansıma matematik çıkmasın mı. Sıkıldım, bunaldım. Mecburen dinledim, not aldım. Hoca soru yazıyor tahtaya yazıyor herkes çözüyor ben de kalem oynamıyor. Hoca da başımda deftere bakıyor, anlatıyor işte öyle...


  • rock n roll  (22.07.24 17:37:06) 
Piknikleri sevmiyorum, bunun sosyal fobiyle pek alakası yok ama.

Asıl alakası olan anım, fakültede sanırım 5. sınıf biterken, topluca piknik organize edildi sınavların bittiği güne. Ben de başta bi gazla evet dedim ama sonra inanılmaz pişman oldum. Hem piknik sevmem, hem de ortamda sevdiğim bi iki kişi olsa da çoğunluk mehh seviyesinde olduğum tipler.

Kararımdan vazgeçtiğimi de söyleyemedim bi türlü. Arkadaşın arabasına bindik piknik alanına gitmek üzere. Tam o an cesaret geldi ve "Ben vazgeçtim gelmiyorum, size iyi eğlenceler" dedim ve arabadan inip metroyla eve gittim ahshsh
  • nundu  (22.07.24 18:01:21) 
@nundu: Bir arkadaşımız aklıma getirdin. Sokakta röportaj yapan biri kıza pat diye mikrofonu uzatmış, bizimki birkaç saniye mal gibi kameraya bakmış, sonra da "Konuşmak istemiyorum" diye koşarak kaçmış. YouTube'da duruyor hala.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 18:04:34) 
Curb your enthusiasm izleyemiyorum, odadan kaçıyorum.
Dizilerde falan da bu tarz durumlar olduğunda bakamiyorum.

  • logisticsmanager  (22.07.24 18:09:57) 
@logistic: Sırf bu yüzden The Office izleyemiyorum.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 18:21:28) 
Scott's tots izleyecegime kafama sıkar giderim...


  • logisticsmanager  (22.07.24 18:25:32) 
Lanet ayna nöronlar....


  • sekizdokuzon  (22.07.24 18:26:56 ~ 18:27:29) 
Bindiğim asansör bir anda çok kalabalık oldu, hepsi yabancı. kendi ineceğim katın numarasına basamadım. hep beraber en üst kadar kadar çıktık. herkes indi, bana da ineyim diye yol verdiler. burası benim katım değil diyebildim :D tek başıma geri indim asansörle.


  • kendi helvasını kavuran zombi  (22.07.24 18:32:47) 
Aa the office ben de izleyemiyorum. Sokak röportajları da izleyemiyorum bu arada ama soru bana sorulursa diye değil, insanların verdiği cevaplar yüzünden. Daha önce burada başka sorular da sormuştum bu tarz. Bende başkası adına utanma duygusu çok yoğun. Cringe hissini iliklerime kadar yaşıyorum. The Office'de Michael Scott ve Dwight karakterlerini gördüğüm anda içim çekiliyor. Avrupa Yakası'nda da Burhan karakterini izleyemiyorum aynı şekilde. Bu tarz "itici" ve rahatsız edici karakter komedilerini izleyeceğime 10 saat beyaz duvarı izlerim shshsh

Bi de, bu sosyal fobiden mi bilmiyorum ama, tiyatro izleyemiyorum. Bununla ilgili de yıllar önce soru sormuştum. Tiyatroda karşımdaki kişi alanen rol yapıyor hissinden kurtulamıyorum. Film/dizi izlerken böyle bir sorun yaşamıyorum, oynayan kişinin aktör olduğunu unutuyorum bile ama tiyatroda olay canlı olduğu için ve dekorlar falan nesnenin doğası gereği, daha eğreti durduğu için beynim hep "BU İZLEDİĞİN OYUN" diye bağırıyor adhsh yani tiyatro oynayanlara ve sevenlere saygım var ama beni çağırmayın tiyatro izlemeye, maalesef stres oluyorum.

Bu arada kaliteli oyunlar da izledim yani, dandik oyunculuk meselesi de değil
  • nundu  (22.07.24 18:34:36) 
Birilerini telefonla aramayi hic sevmem. Calisirken isler yurusun diye telefonla milleti darlamam gereken cok isim oluyor, sirf aramayi sevmiyorum diye geciktirebildigim kadar geciktirip kacamadigim noktada ariyorum.


  • passive aggressive  (22.07.24 23:11:09) 
biriyle telefonla konuşmayı olabildiğince ertelerim, mumkun olduğunda telefonla konusmam. genelde bir kişiyle bulusmam, min iki kişi


  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 23:15:02) 
[]

Abur cubur yiyor musunuz

Yiyorsanız neler?
Önereceğiniz, görece piyasadaki en ünlü malum markanınki gibi sağlıksız olmadığını düşündüğünüz, arada derede kalıp adı duyulmamış ama über leziz olan junk foodunuz varsa paylaşıverir misiniz?

Ben en son Eti burçak serisine taktım. Tatlı tuzlu hepsi çogzel geliyor bana. Abartmadan yemeye çalışıyorum arada bir. Probise obsesifimdir. Bir de yer fıstığı çok sevdiğimden bidolu gofretine hastayım.

Bunlar hep palm dolu ben yemiyorum diyorsanız alternatifleriniz neler?

 
Arada eti puf, sık sık çekirdek ve patlamış mısır yiyorum. çok tatlı krizim gelirse de coco star, tadelle veya gofrik. ama bu sıcakta çikolatalar eriyor o yüzden yiyesim gelmiyor.


  • oekuklu  (22.07.24 17:16:29) 
Çoğu abur cubur aklımda yemek yokken aç değilken bir parça yemek beni birden acıktırıyor

Ama favori abur cuburum eti susamlı çubuk, uzun yola çıkacaksam gün boyu dışarıda olacaksam yanıma bir paket alırım, açlığımı çok güzel tutuyor resmen kurtarıcım
  • grimavi  (22.07.24 17:18:16) 
Neredeyse her gün biraz gong yiyorum. Eti burçak da güzeldir dediğiniz gibi, en son sultaninin çikolata kaplısını denedim 10 numaraydı. Daha sağlıklı yemeye çalışıyorum bu aralar, onun için Tadım'ın hurmalı barını seviyorum.


  • peki madem  (22.07.24 17:24:14 ~ 17:24:40) 
Yemem.


  • gabe h coud  (22.07.24 17:28:43) 
Kinder bueno ve ferrero rocher. Reglken bunlarla besleniyorum adeta. Bir de cola zerodan vazgeçemiyorum. Bu ürünler evime ayda bir giriyordur ama sürekli almam.

Sağlıklı atıştırmalık olarak meyve beni tatmin ediyor. Bazen dondurulmuş meyveden sorbe yapıyorum. Tuzlu olarak kruvasan sandviç kaçamaklarım oluyor.
  • ruhen hastayim ben  (22.07.24 17:31:59 ~ 17:32:21) 
bu ara favorim çizi'nin cips versiyonu, bir de tahıl cipsi gene ülker'in. diğeri de, eti'nin burçak şeker ilavesiz'i. portakallı falan, baymıyor ve palmsız.

daha sağlıksız kategorisinde bir ara, burçak kurabi ay çörekli, fındık ezmeli, fıstık ezmeli'ye sarmıştım.
  • anlatamıyorum  (22.07.24 17:44:30) 
Eti gong cips gibi olandan.
Daim cikolata ki cikolata bile degil galiba ama paketi ayni gun bitirmemek icin zor tutuyorum kendimi.
Bu kadar.
  • Kittie  (22.07.24 17:45:44) 
a101 pasta dolabında frambuazlı çizkek var ondan çayla tüketiyoruz arada. sanırım ortası yoğurtlu dokunmuyor. birde marşmalov seviyom tüpte yakıp yiyorum.


  • geveze yazar  (22.07.24 17:50:19) 
Burcak bitter cikolataliya asiktim.
Tadelle, cekirdek, eti karam bitter, bazi rittersport cikolatalarina bayiliyordum hepsini biraktim.
Tek zaafim var reese’s cikolata
  • mor oje  (22.07.24 17:50:55) 
@mor oje reeses ilk kez duydum. her markette var mı?


  • Kediyi üzdün  (22.07.24 18:08:41) 
Her sene kilo kilo aldığım blueberry :) buzlugu doldurup atıştırıyorum :)


  • kisa  (22.07.24 18:33:35) 
abur cubur insanı sayılmam , ayda bir belki aklıma gelir, aç kalmışımdır ya da dışardayımdır ancak o zaman tüketiyorum. genellikle evde sade çubuk kraker ve susamlı çubuk kraker, ve altınbaşak bulundururum. çantamda altınbaşak mutlaka taşırım acil durumlarda işe yarıyor. cips olarak da sade, düz patates cipsi seviyorum ama yine ayda bir ancak tüketiyorum. tatlı sevmiyorum ama kan şekeri düşmesi, regl vs gibi durumlar için de eti fındıklı hoşbeş bulunduruyorum.


  • hypathia  (22.07.24 18:45:00) 
Eskiden çok yerdim abur cuburu severim ama bence şimdi o kadar iyi abur cubur çeşidimiz de yok yeni çıkan :D
Şu an hiç yemiyorum, ama yediğim en bombastik şey ballı tereyağlı bir fıstık yemiştim yurtdışında kesin ne kadar msg varsa basmışlar ilk seferde bağımlılık yapıcı türden aşırı iyiydi:D
Değişik chedarlı cipsler, kalamarlı cipsler filan da yemiştim ama en iyisi ballı tereyağlı fıstıktı. Değişik olarak yine Datça’dan gelen bademli bir lokum yemiştim o da çok iyiydi yani satılsa sürekli almaya değer tatlardan.
Türkiye’de bisküvi, çikolata ve gofret dışında bombastik değişik bir şey yok pek yaygın olan, eve abur cubur almıyorum artık. Donmuş yaban mersini alıyordum onu da hemen bitiriyorlar file’de bulamıyorum hemen bitiriyorlar :D
Normal fındık , kabak çekirdeği filan tırtıklıyorum abur cubur ihtiyacım olursa.
  • titanic kemancısı  (22.07.24 18:49:36 ~ 18:49:56) 
Ülker Pötibör ve Eti Burçak dışında dışında aburcubur neredeyse hiç yemiyorum. Bu saydıklarımı da çok nadir. Arada da patlamış mısır yiyorum. Burada evde yaptığımız kek, kurabiye, poğaça gibi şeyleri değil ambalajlı ürünleri sayıyoruz bu arada değil mi?


  • nawar  (22.07.24 18:55:01 ~ 18:55:14) 
Dondurma ve elmalı turtaya zaafım var, en hard diyet dönemimde bile önüme çıkarsa nefes almadan yerim.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 19:26:55) 
Dondurma abur cubur mu sayılıyor? Tatlılar da mı? Meyveler nasıl abur cubur yaa? :D Bence sayılmaz. Abur cubur alüminyum astarlı paketli ürünler bana göre.

Sayılanlara bakarsak, o zaman yerim. Dondurma yerim, çilek, muz, kayısı, karpuz. Dondurma demiş miydim?
  • gabe h coud  (22.07.24 20:09:37) 
bu nasıl soru? abur cubur yemeyen var mı gerçekten? ben ayak kokulu peynirli doritosçuyum.


  • titanyum22  (22.07.24 20:23:20) 
Her gün iki paket cips gömen biriydim. Artık elimden geldiğince sağlıklı yaşamaya dikkat ediyorum. Züber Noutos bence cips ihtiyacını gidermek için gayet başarılı, fıstıklı barlarının da tadını beğenmiştim. Bir de altınbaşak tahıl cipsi hoşuma gitmişti lays fırından gibi.


  • hrvl  (22.07.24 21:32:54) 
bademli patlamis mısır yeni favorim.
kola içmeyi çok seviyorum. hergün içerim neredeyse

  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 22:19:53) 
sakına benim gibi üstünde şekersiz yazan ürünleri alıp hunharca yiyip sonra neden kilo aldım demeyin. sonradan farkedip herşeyin kalorisi varmış amk diye ayar olunabilir.


  • Zetnikov  (22.07.24 22:27:24) 
abur cubur yemiyorum.


  • abelardo  (22.07.24 23:09:00) 
Abur cubur ortamlarda denk gelince yerdim aliskanlik degildi. Sonra kulagima birsey calindi, bitter cikolata iyiymis diye, dedim alim, baktim sade gitmiyor, bitterle birlikte antep fistigi yedim. Bunu cok az miktarlarda yiyordum ama duzenliydi, bu nedenle su an asiri siddetli bagimlilik oldu.

Adi duyulmamis ornekler verecegim ama bunlar tam abur cubur da sayilmaz aslinda. Ekmege falan surulebilir veya direk kasiklanabilir.

- Toros naturel markali Ermenek Helvasi, sadece susam ve keciboynuzu pekmezinden olusuyor.
- Patar marka findik ezmesi, digerleri de iyi genelde ama bu dehset-ul vahset.

Her yerde bulunamayacak da olsa bir kac ornek daha vereyim.

- tony's chocolonely cikolatalari,
- Lindt orange intense,
  • mbond  (22.07.24 23:33:25) 
@kediyi uzdun: her markette yok ithal bir urun. Migros, macro ve carrefourlarda var ama hepsinde olmuyor. Biraz magaza gezmek lazim. Tuzlu, yer fistikli muhtesem bisi


  • mor oje  (23.07.24 00:28:41) 
[]

Doktora randevumu hatırlatmalı mıyım?

Dişim için gelicem. Yazılı mesajı var doktor beyin. Üniversite fakültesinde. Acaba yazmış mıdır bir kenara?




 
Yazmıştır tabi


  • kisa  (22.07.24 17:13:21) 
kenara senin adini ozellikle yazmamistir ama normalde hasta goren bir disciyse zaten bilgisayarda takvim sistemleri oluyor, randevulari duzenleyen bir sekreter oluyor. hasta hatirlatmazsa discinin evde yatacagi bir sistem oldugunu sanmiyorum.


  • hot potato  (22.07.24 17:28:20) 
otomatik sistem seni kaydetmiştir. doktor post-it'e yazıp laptopun yanına yapıştıracak değil ya.


  • sir william jones  (22.07.24 17:30:29) 
Telefondan yazıştık. Ben hastasıyım zaten. Sistemden randevu almadım.


  • Kahvedesu  (22.07.24 17:32:15) 
Bence içinizin rahat etmesi için hocam yarın şu saatte bir randevumuz vardı, gelmeden dikkat etmem gereken bir şey var mı/ ya sonrası için vs gibi bir mesajla hatırlatmış olabilirsiniz kendinizi. Ben geliyorum beni unutmayın demeyin, sonuçta kendinizi emanet edeceksiniz, belli olmaz şimdi tavrı ne gerek var size gıcık olmasına.


  • kullanıcıadımbuolsun  (23.07.24 00:35:08) 
Ya benim doktorum aslında çok unutkan. Hatırlatırsam kızmaz ama sohbet açar gibi soru sorarsam, hoşlanmaz bence. Normalde nasılsınız diye başlarım, cevap vermez bana şu saatte gelin der.


  • Kahvedesu  (23.07.24 10:56:23 ~ 10:56:35) 
[]

Brüt maaş, SGK ve gelir vergisi hakkında bir soru

Geçtiğimiz hafta bir konsolosluk ile iş görüşmesi yaptım. Teklif edilen maaşın brüt 2000 USD olduğunu farz edelim. Görüşmede, vergi ve kesintilerin benim sorumluluğum olduğu bilgisi verildi lakin ilk görüşmede Türkiye'de yerleşik çalışan biri olmadığı için sorularım biraz havada kaldı.

Ben sanki "biz sana 2000 USD maaş yatıracağız, gelir vergisi ve SGK'yı kendin yatıracaksın." gibi bir şey anladım. Daha önce de USD maaş aldım, maaş günü TCMB kurundan hesabıma kesintili net TL maaş yatıyordu. Bunu yapan bir özel şirketti ama, konsolosluk değildi. Konsolosluklar böyle mi çalışıyor? Bana günün TL kurundan brüt ücretin tamamı yatacak, daha sonra ben gelir verisini ve SGK'yı manuel mi ödeyeceğim? Böyle bir şey mümkün mü, hesaplaması nasıl yapılıyor?

Konu hakkında mail attım ama geç dönüş yapıyorlar. Tecrübesi ve/veya bilgisi olanlar varsa beni aydınlatsın lütfen.

Sevgiler.

 
Detay bilmiyorum ancak benim arkadaşım unicef'te çalışıyor. Dediğin gibi ona parayı yatırıyorlar sigortayı ödeyip ödememek onun insiyatifindeydi.


  • mirty  (22.07.24 17:19:50) 
vergialgi.com

Hangi ülke olduğuna göre vergi verip vermeyecegin değişir.
  • liberal  (23.07.24 08:44:17) 
Elçilikler evet böyle. O elçilikte başına bir şey geldiğinde de olay yurtdışında sayılacak. Atıyorum ihtar çekiceksin. İlk önce yurtdışındaki dışişlerine, onlar Türk Dışişlerine çekecek.


  • Kahvedesu  (23.07.24 09:16:40) 
[]

Yirmilik dişler muhakkak çektirilmeli mi?

Gençler merhaba. Yirmilik dişlerim çeneme baskı yapıyormuş. Doktor çektirmemi tavsiye etti ama ağrım sızım yok hiç. Zorunlu mudur bunu çektirmek?

Bir de bunların yaptığı baskı, konuşma bozukluğuna vs. yol açar mı?


 
Baskı yaparak zamanla diğer dişleri yamultabilir. Bunun haricinde ağrı sızı yoksa ve çıkmış ise çektirmek zorunda değilsin


  • dedeminhirkasi  (22.07.24 16:56:01) 
Eger baskı varsa ilerde daha kötü olduğunda cektirmen gerekecek, ayrıca diğer dişleri ittirerek ağız yapını bozabilir. Başka bir hekimden de görüş alabilirsin.


  • mirty  (22.07.24 17:27:11) 
Baskı yapıyorsa yanındaki dişi çürütebilir (benim yamuk gelen bi yirmilik öyle yaptı, kendisi çekildi yandakine de kanal tedavisi + kaplama yapıldı) veya dişleri sıkıştırıp bozabilir. Ayrıca mesela alttakini çektirdin diyelim, üstteki boşta kaldığı için aşağı doğru uzuyormuş o sebeple onu da çektir diyorlar. Sonuç olarak dördünü de çektirince rahatlıyorsun :D evrimin kötü bir esprisi


  • nhk ni youkosu  (22.07.24 17:30:06) 
Çektir baba , zaten bir işe yaradığı da yok. Zaten uyuşturuyor , diş dışardaysa hissetmezsin bile.


  • ketcapli dondurma  (23.07.24 02:00:11) 
[]

İyi huylu yavruya ev aranıyor

Selamlar, sokağımızda büyük ihtimal evden atılmış çok iyi huylu dişi bir yavru var. tahmini 2-3 aylık, çok sıcakkanlı ve sakin bir kedi, annesi yok mahalleli mama bırakıyor. Çok dar bir alanda takılıyor, genelde aynı saksıda uyuklarken bulabiliyorum. benim evdeki canavarlar sıkıntı çıkartmasa ben sahiplenirdim.

Aşağı birkaç foto ve bir video bırakıyorum. Kedi sahiplenme planınız varsa Küçükçekmece Anadolu Lisesi civarına beklerim. Sözlük dışından emreaktas@yahoo.com'a mail atarak ulaşabilirsiniz.

hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

streamable.com

 
[]

yurtdışı yaşayan eurobond yatırımı

Geçenlerde burada görmüştüm kişi eğer yurtdışında yaşıyorsa eurobond mantıklı diye, bulamadım sonra duyuruyu.

Eylul itibariyle aylık 1000€ gibi bir para kenara çıkıyor.
Normalde msci world etf yatırıyorum ama eurobond hiç bakmadim, mantıklıysa bakabilirim.

Elinde okuyabilecegim bir kaynak varsa ve atabilirse o da olur.

 
Yurtdisinda yasiyorsa eurobond mantikli fikri su iki temele dayaniyor; ulke icinde dovizle yatirim imkani sinirli dolayisiyla %7-8 dovize faiz verme imkani, paranizi tl ye dondurmeden gorece verimli yatirim sansi.

2 yurtdisindaki yerlesiklerin eurobond kazanclari turkiyede vergiye tabii degil. Dolayisiyla bir vergi avantaji soz konusu gibi duruyor. Ancak TR de vergiye tabii degil, yerlesik oldugunuz ulkede o ulkenin vergi kanunlarina gore degismekle birlikte tabii.
Elbette odememek bildirmemek bir secenek olabilir ama bir gun bu parayi bir sekilde yasadiginiz ulkeye getirmek istediginizde ortaya cikarsa cezaya tabii de olabilirsiniz.


Genel eurobond notu; son donmende cdsler epey dustu dolayisiyla eurobond alis fiyatlari artti dolayisiyla getirileri dustu, halen kotu bir alternatif degil ozellikle merkez bankalari abd,ab,tr faiz indirirse yuksek faizli eurobondlarin fiyatlarinin daha da artmasi olasi ancak eski tadi yok diyeyim. Eurobond benim fikrimce parayi buyuturken degil, para buyudukten sonra verimi cok daha iyi olan bir urun cunku riski gorece daha dusuk. Eurobondla 1milyon dollara ulasmaniz zaman alir, ama kenarda dokunmayacaginiz 1milyon dolariniz varsa eurobond muazzam bir arac olur.
  • wallcan  (22.07.24 16:49:17) 
Cds yüksekken eurobond almak daha mantıklı bence. Arkadaş %10 den yakaladı bu genel seçim öncesi , şu an %6-7-8 anca vardır.


  • ketcapli dondurma  (23.07.24 02:01:52) 
Ustte arkadasin da yazdigi gibi yurt disinda yasarken TR'deki vergiden yirtabiliyorsunuz ancak bu sefer de yasadiginiz ulkeye vergi vermeniz gerekiyor.Ben Almanya yerlesik biri olarak acikcasi aman aman bir avantaj goremiyorum.Bu tarz bondlari, getirileri %10 ustu oldugunda degerlendirmek lazim. %10 altina bakmamak lazim.


  • turkuaz  (23.07.24 08:57:07) 
[]

yenilenen ehliyet kaç günde gelir

merhaba. yakın zamanlarda eski tip ehliyetini yenilenenler, ehliyetiniz kaç günde geldi?




 
bu şaşırtıcı derecede çabuk olmuştu. kiosktan başvuru yapmıştım, 1 haftadan kısa sürede gelmişti. şehir: ankara


  • AWD  (22.07.24 21:23:33 ~ 21:23:44) 
Ankara'dan bulunduğum ile bir günde gelmiş, 4 gündür dağıtıma çıkmasını bekliyorum. Ters bir yerde olmasa gidip alacağım ama bu sıcakta üşeniyorum.


  • gnosis  (23.07.24 12:17:12) 
[]

hisse senedi veya fon

en az 10 sene filan dokunulmayacak ve her ay belli tutar alınacak. yatırım tavsiyesi olmamakla birlikte hisse senedi mi alınmalı yoksa fon mu ?bir de ilk 3 neler olabilir sizce böyle bir durumda




 
eurobond
altın fonu
hisse senedi fonu
halka yeni arz olan hisselerden sepet
  • gabe h coud  (22.07.24 15:28:06) 
turkiye gibi oynak bir piyasada, 10 yil bir hisse senedi portfoyunu pasif yonetmeniz cok akil kari olmayabilir.

dokunulmayacaktan benim anladigim pasif yonetim.

dolayisiyla bu tip bir sorunun cevabi genelde fonlardir. Ancak yine 10 yildan bahsediyorsak gunun cok kazandirani 1-2 yillik fonlar degil de, yillardir var olan, guvenilir kurumlarin yarattigi gelir ortalamasi da belirli seviyenin ustundeki fonlari secmek daha tutarli bir secim yapmanizi saglayabilir. Burada temalar degisken olabilir, kisinin tercihleri on planda. Tabii potrfoylerde risk faktorunu ve olasi kayiplari(dogal olarak muhtemel kazanci) azaltmak icin riskleri daha dusuk olan altin, borclanma araclari fonlari gibi fonlari tutmakta riski azlatmada bir yontemdir. Tabii bu karari verirken kisinin risk istahi muhim. Ne sadece hisse senedi fonu yanlistir ne hepsinin esit karisimi.

Uzun yillara yayilan duzenli yatirimlarda yurtdisi piyasalar her zaman diyaloga dahil olur. Ozellikle S&P500 yada Nasdaq index fonlari, pasif yonetilen ancak genel bakildiginda dolar bazinda yil da ortalama 12-15% getiren fonlardir. Bunlar, bunlarin ETFleri de tabii ki tercih edilebilecek enstrumanlar. Ancak burada, realizasyon yapildiginda odenecek vergi tutarlari, alim satim ve saklama icin odenecek komisyon tutarlari da tercih yaparken onemli detaylardan.
  • wallcan  (22.07.24 15:44:30) 
@mirket, bu fonlara ne dersin... Iih, icz,tte, Tau,yas,idh,Sas,ti2


  • dedeminhirkasi  (22.07.24 16:19:39 ~ 16:20:59) 
[]

Bodrum öneri

Bir süre Bodrum’da olacağım, burada arada gidip bilgisayarı açıp çalışabileceğim cafe vs önerisi olan var mı?




 
Oasis Starbucks


  • etna  (22.07.24 18:08:46) 
bodrum'un neresi yazmamışsınız ama ben de turgutreis d-marin starbucks diyeyim.

aslında genel olarak starbucks. gördüğünüz herhangi bir starbucks.
  • kibritsuyu  (22.07.24 18:52:18) 
[]

Yalnız kalamamak

9 yıllık evlilikte erkek kişisi neredeyse 1 gün bile kendisiyle baş başa kalamadığını iddia ediyor. bu normal mi? yani ben sıkılırdım. insan arada bir kendisiyle buluşmalı bence. 9 yıl demek 3 bin küsur gün demek :) var mı böyle evlilikler cidden.




 
Böyle evlilikler var mı? Bilmiyorum ama bence çok olmamalı. İnsan bazen yalnız ve yalnızca kendisiyle olmak istiyor. Kafayı yersin.


  • eksi sozlugun tatli insani  (22.07.24 14:53:18) 
söyleyen kişi bundan şikayet ediyor gibi görünse de aslında böyle bir isteği de olmamıştır, bazen insanlar memnun oldukları şeyden bile şikayet ederler


  • grimavi  (22.07.24 15:00:06) 
Böyle şeylerden şikayet eden adamlar genellikle eşleri aynı taleple kendilerine geldiğinde problem çıkaran tipler oluyor.
Belki eşinden de aynı isteğin geleceğinden korktuğu için böyle bir diyalog geçmemiştir aralarında yoksa bence kadınlar da biraz kafa dinlemek ve yalnız kalmak ister.
Tabii ki erkekler de ister, her iki taraf için de bu çok insani ve normal bir durum.
  • mutekebbir  (22.07.24 15:33:47) 
selamunkavlem. evlerden ırak derilerim çekildi. karısı kimse boşanmasın lütfen, gerekirse iban verin destek olalım bu adam piyasaya düşmesin.


  • titanyum22  (22.07.24 20:35:11) 
sevgililikler bile var.

kız seviyor, bırak diyorum. siyam ikizi gibi ve asla sıkılmıyor :) ben aşık olduğum kişiye o kadar tahammül edemem.

adam abartmış olabilir tabi ama bana da makul gelmez. nasıl boğulmuyorsunuz bu seviye yakınlıktan?
  • baldan kaymak  (22.07.24 20:36:00) 
eşim bensiz yatamaz demişti birisi.


  • geveze yazar  (22.07.24 20:44:20) 
Şikayet ediyor gibi görünse de işin aslı öyle değil +1

Muhtemelen bu ikisinin ortak tercihi ve mübalağa içeriyor.
  • kaptan maydanoz  (22.07.24 21:20:25) 
[]

Espresso çekirdek önerisi

kg fiyatı 700'ü geçmeyecek şekilde, önerilerinizi alabilir miyim?




 
Kilosu 450 tl. Biz şundan baya memnunuz 1 yıldır kullanıyoruz.

Şurada liste hazırlamıştım oradan alırsanız bana da 3-5 bişey geliyor ^^

Tchibo Professional Espresso Çekirdek Kahve 1000 gr

app.hb.biz
  • ananiyimioguz  (22.07.24 14:33:40) 
Hocam sanalbaharattan keyfine göre secebilirsin kilosu 500tlye kadar birçok çekirdek çeşidi var. Espresso için fazla niteliğe gerek olmayanlardan seçersen daha uyguna gelir.


  • karacigerim vur kadehlere  (22.07.24 14:38:22) 
  • mor oje  (22.07.24 15:16:56) 
lavazza internette ucuz.


  • kveldulv  (22.07.24 15:40:41) 
www.kafeinkultur.com

Ağustos sonuna kadar %35 indirim var
  • sen de git sen de unut  (23.07.24 03:58:42) 
[]

izleyeceğiniz filmleri neye göre belirliyorsunuz?

benim oskar almışsa izleyesim geliyor çok övülüyosa falan. ama çok konuşulmayıp hayran kaldığım filmler de var. mesela the fall (küçük kız olanı) bunlardan biri.

yönetmene göre belirleyen varmış o kadar yönetmen tanımıyorum henüz. ülkeye göre de pek seçemiyorum.


 
Turune gore. Sinemalar.comdaki yorumlari dikkate aliyorum filme karar verirken de.
Cok nadiren aktore gore de bakiyorum. Leo dicaprio, kate winslet, kevin spacey, jennifer aniston bunlarin filmleri pek bos cikmiyor bana gore.

  • Kittie  (22.07.24 14:00:13) 
Bazen yönetmenine, bazen oyuncuya ya da türe göre karar veriyorum. Önce fragmanı izlerim,.filmin hissiyatını seversem başlarım. İlk 20 dakikada sarmazsa kapatırım.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 14:03:56) 
Bir de internette bolca bulunan film listeleri var, falanca yönetmenin en sevdiği 15 film ya da atıyorum yabancılaşma üzerine izlemeniz gereken 10 film gibi. Onlara da bakıyorum çok sık olmasa da. Online platformlarda izleyip beğendiğim filmlere benzer filmler de öneriyorlar, çok isabetli olmasa da oradan da film bulup izlemişliğim var.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 14:07:47) 
-Abd donanması öven filmleri direkt pas geçiyorum, çok sıkıcı ve bayık propaganda filmlerinden ibaret oluyor.
- İspanyol aksiyon filmleri genelde çok iyi çıkıyor, hemen içeriğine bakmadan izliyorum.
- Uzak doğu uyuşturucu aksiyon filmleri de çok iyi çıkıyor onları da izliyorum.
- Onun dışındakilerde konusuna bakıyorum, ilk birkaç dakikası oyunculuklar filan çok kötüyse ve konu da kötüyse izlemiyorum başka filme geçiyorum. Benim netflix algoritmam valla güzel çalışıyor hep beğeneceğim tarzda çıkıyor. Yönetmene genelde bakmam ama ülkeye, türe ve içeriğe bakıyorum.
  • titanic kemancısı  (22.07.24 14:08:35) 
ya benim ilginç bir obsesifim var. filme başlamışsam bitirmeliyim, yarım bırkamışsam bile unutmayım diye kaydediyordum.


  • geveze yazar  (22.07.24 14:12:14) 
İzlemeden önce bir filmin Oscar aldığını görürsem bu genelde olumsuz etki bırakıyor bende. Tanımlayabildiğim bir sebebi yok, çok fazla "ürün" gibi görünüyor gözüme.

Ben sevdiğim bir filme benzer filmleri arayan insanların sorularını aratıyorum internette. Orada verilen önerileri falan dolaşıyorum. Ya da belli bir temada öneri isteyen soruları aratıyorum, bunlardan ilerliyorum. Bu da genelde reddit üstünden oluyor. Google'da çıkan websitelerine de çok güvenmiyorum, genelde çok alakasız şeyler takılıyor gözüme bu tip yerlerde. Sanki sırf içerik olsun diye 10 tane film seçip koyulmuş gibi.
  • akhenaten  (22.07.24 14:36:45 ~ 14:40:46) 
Türüne göre IMDB puanı. Korku filmlerinde 5.5 üzeri puan alanlar iyidir. Dramalarda 7.0 üzeri alanlar iyidir.

IMDB'nin en popüler filmler veya diziler listesine bakarsan son çıkan filmlerden ve dizilerden iyi olanları çıkıyor.

Torrent'e giriyorum, son bir haftada en çok indirilen filmler genelde iyi oluyor. Ama artık torrent indirmiyorum, streaming nerede varsa oradan izliyorum.
  • gabe h coud  (22.07.24 14:43:34) 
Daha önce izleyenlerin yorumlarına
filmin ülkesine,
ve bir de türüne bakıyorum.
Aşırı ağır psikolojik dram izlemiyorum mesela, kendime yakın bulduğum konuysa izliyorum.
  • Kediyi üzdün  (22.07.24 16:29:11) 
aşırı konuşma olan yani boş yapanların olduğu filmleri izlemiyorum. düşünün orjinal dilinden dinlediğim halde darlanıyorum. tabi bu full action film olcakta demiyorum ama bitmeyen sohbetler vs alt f4 koyduruyor.


eğer seri bir şekilde film seçmem gerekirse başrol oyuncularına bakarım. mesela leonardo dicaprio başroldeyse dandik film görmedim henüz.

birde filmlerin konularını yazan yerlere bakarım konusuna göre film secerim kötü bile olsa tarzım oldugundan sonu getirilebiliyor.
  • Zetnikov  (22.07.24 17:50:21) 
Aksiyonuna kurgusuna ve beni sonunda şaşırtmasına göre


  • basond  (22.07.24 18:15:40) 
cok ozel degilse imdb puani genelde 7 uzeri filmleri izliyorum. yonetmeninin diger filmlerine bakarim (2000'e yakin film izledigim icin genelde cikiyor bi seyler)
eksi yorumlarina bakardim ama artik neredeyse hepsi cop.

  • bohr atom modeli  (22.07.24 20:17:06) 
imdb 7.0 altı hiçbir filmi izlemiyorum. istisnalar var, fetişim olan oyuncu varsa, film methedildiyse ya da durduk yere konusu ilginç geldiyse izlerim, o da en az 6.5 yani


  • AWD  (22.07.24 21:25:23) 
[]

Ankara da Diş hekimi önerisi

Merhaba,Ön dişim de yani kucuk bir boşluk var orada boşluğun kapanması için bir işlem yaptırmak istiyorum nereye gidebilirim




 
enver akın özkan
boşluklar için bonding yapıyor

  • bahçedekisandal  (22.07.24 18:33:58) 
[]

Spordan hemen sonra whey+kreatin ikilisine ek karbonhidrat önerisi

Tekrar vicut gelistirme sporuna başladım. Sadece whey ve kreatin kullanımının supplement olarak yeterli olacağını düşünüyorum. Spordan sonra ise az miktarda hemen biraz karbonhidrat almak iyi olabilir diye düşünüyorum. Acaba massage gainer alıp hiç ayrı ayrı uğraşmasam mı veya karbonhidrat olarak spor sonrası ne alınabilir? Muz mahvolup gider yaz ayında.




 
bence hiç gerek yok. günlük pilav yapsanız daha iyi. yanınızda taşıyabiliyorsanız iyi, spordan eve dönebiliyorsanız çok çok daha iyi.

pilav için bunu kullanıyorum.

www.amazon.com.tr
  • a darkness coming  (22.07.24 13:42:20) 
Gainer'a verilen paraya üzülüyorum gerçekten onun yerine normal yemeğini ye geç eve gidince, antrenman biter bitmez illa protein karbonhidrat vs almak zorunda değilsin alelacele.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 13:53:55) 
Eger, antreman sonrasi tekrar bir aktivite hedefiniz yoksa tamamen karbonhdrat almaktan keyif aldiginiz icin alinabilir.

Onun disinda gunluk karbonhidrat hedeflerinizi tutturuyor olmaniz yeterli.
  • wallcan  (22.07.24 14:27:21) 
@wallcan spor sonrası protein ile birlikte bir miktar karbonhidrat alımının daha etkili olduğunu okumuştum. Yanlış bir bilgi olabilir.


  • havadakarada  (22.07.24 16:34:10) 
Aminoasitlerin kaslara taşınması için insülin gerekli, insülinin sadece karbonhidratla salındığını düşünen oldschool tayfa illa karbonhidrat alınması gerektiğini düşündüğü için insülin spike ortamı oluşturmak adına şeker alır ama insülin proteinle de salınıyor, antrenman sonrası whey alıyorsan en az karb. almış kadar benzer insülin salınımı yaşanıyor sistemde.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 16:40:19) 
@havadakarada protein sentezi anlaminda aradaki farki farketme ihtimalin yok. Bunu tabii normal ogun araliklarinda oldugunu dusunerek soyluyorum. 15 saat bir sey yemiyeceksen idman sonrasi bir seyler ye tabii.

Bu tip nuanslarin onemi yok, hatta eli soyle buyuteyim gunluk tukettigin protein miktarin ayni olsun yasini bilmiyorum ama mumkunse 1 gr per pound olsun yani 100kg isen 220 gr. Dengeli dogru bir karb yag ve total kalori miktarin olsun, idmanlarina dogru devam et ,hic whey yada casein vs. tuketme, ama bu protein miktarini al gunluk 6 ay 12 ay , 24 ay sureyi sen belirle sonra whey tuketen senle tuketmeyen sen arasinda hic bir fark olmaz.

ez cumle soylemeye calistigim sey bazi seylerin fark etmesi icin gercekten ust ust ust seviyede olmaniz gerekiyor. Aksi halde yapmaktan hoslaniyorsaniz devam edin, bazen idman sonunda whey icecek olmak motive eder.
  • wallcan  (22.07.24 17:03:57 ~ 17:05:21) 
@wallcan spor sonrası ilk yarım saatlik dilimde alınan proteinin onemli olduğunu okumuştum. Bu sebeple günlük protein alımım yeterli olsa da whey takviyesi yapmayı düşündüm. Kreatin kullanımının ise ne kadar gerekli olduğunu bilmiyorum fakat alternatifi olmayan bir ürün gibi duruyor


  • havadakarada  (22.07.24 19:04:43) 
Eskiden "anabolic window" denilen bi mit vardı antrenman sonrası ilk yarım saat 1 saat vs alınan 20 gramlık proteinin sihirli bir şekilde fayda sağladığına yönelik ama sonradan bunun supp. endüstrisinin gazladığı bir saçmalık olduğu ortaya çıktı, öyşe bir şey yok yani gün içinde makrolarını tamamladığın süece ne zaman aldığının bir önemi yok çünkü sen antrenmandan 3 saat önce tüm proteinlerini alırsan proteinler sindirilip aminoasitlere yıkıldığında bir aminoasit havuzu oluşturur ve ihtiyaç hasıl olana kadar bekler, sen antenman yaptığında da sistem ihtiyaç duyulan bölgelere bu aminoasitleri gönderir. Ha antrenmanı yaptın ama vaktin olmadı 2 saat herhangi bir öğün almadın, kasların hemen yıkıma geçmez sen protein alana kadar bekler, alırsan kullanır almazsan kendini harap ettiğinle kalırsın ama yine bir zarar görmezsin, ta ki birkaç haftalık alışkanlık halime gelirse ancak o zaman yıkım başlar, kas/protein sentezi çalışması kar/zarar performansında keskin bi çizgide ilerlemez.

Kreatin neredeyse anabolik ilaç seviyesinde pozitif etkisi olan bir supp.
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 19:23:34) 
@kaleci tam yapay zekaya sorup ardından buraya baktım, yapay zeka da aynı şeyi söyledi son araştırmalara göre antrenman sonrası hemen protein alınması şart değil diye.

Kreatin kas oluşumuna güç artışı ve enerji vererek yani dolaylı yoldan mi fayda sağlıyor yoksa kas oluşumuna direkt bir etkisi de bulunuyor mu?
  • havadakarada  (22.07.24 20:32:08) 
Vücudun kullandığı birkaç enerji sistemi var karbonhidratlar yağlar karbon bazlı aminoasitler vs. Kaslar enerji için karbonhidratları kullanır, yani kaslarda glikojen olarak depolanan glikozlarıo kullanır, bunun için de bazı kimyasal reaksiyonlar gerçekleşir ve bu şekerler kaslardaki enerji üretim santrali olan mitokondriye gidip orada ATP'ye dönüşür sen de her kas hareketinde bu döngüyü tekrarlayarak enerji üretir ve antrenmanını gerçekleştirirsin fakat gördüğün gibi bu aslında anlık bir eylem gibi gözükse de vücut için uzun bir sürece yayılır, o nedenle eğer ani ve patlamalı güç gerektiren bir eylemde bulunman gerekirse, sistem bir arıza yaşamamak için ATP'nin öncülü olan yedek ve kısıtlı bir enerji rezervi kullanır: Kreatin Fosfat. Misal sen bench press'te 10 tekrar yapmak istiyorsun ama öyle bir noktaya geldin ki 3. setin 8. tekrarında zorlandın, işte bu noktada, yani gerçektern zorlandığın bu noktada glikozun ATP'ye dönüşümüne gerek kalmadan kaslardaki Kreatin Fosfat ATP'ye dönüşür ve sana o ihtiyacın olan 2 tekrarı yapmana olanak verir, bunun önemi de şu: Kaslar sadece ve sadece tükeniş/tükeniş çevresindeyken yapabildiğin tekrarlarla uyarılır ve ekstra protein sentezi başlar ve uydu hücreleri kaslarına yamalanır ve kasların büyür, Kreatin Fosfat sana bu tükeniş çevresinde 2 tekrar yaptırarak kas uyarımını ekstra olarak ileriye götürür. Özelliği budur.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 20:48:05) 
Zaten yazilmis, ama ekleme yapip kendi meramimi toparliyayim; anabolik steroid kullanmayan bir insanin, meal timing, supplement falan bunlarla ilgili dusunmesi anlamsiz. Dogru , uygulanabilir, hem adaptasyonu hem progressive overloadu destekleyen bir antreman programi, ihtiyac kilo vermekse almaksa ona gore kalori hesabi yapilmis bir diyet programi ve dinlenme. Bundan sonrasi tamamen bunu surdurmek uzerinden calismali surdurulebilir neyse sizin icin, bu antrenman sonrasi karb almak whey icmek olabilir yada bambaska bir seydir onu uygulamaniz onemli. Benzer sekild keto mu high carb mi, If mi vs vs. Neyi uzun sure boyunca duzenli olararak uygulayabilirseniz o.
Bu iste herkes sihirli bir degnek olarak bir urun ariyor, oyle bir sey anabolik steroid harici yok onun da zararlarina girmeye gerek yok.
Sihirli degnek disiplin. Ayni diyeti ayni idmani uzun sure duzenli olarak yapmak. Gerisi işin geyiği. Disinizi fircaladiktan sonra hangi dis macunuyla fircalamanizin ne kadar onemi varsa o kdr onemleri var, ama reklamda daha beyaz plaksiz disler diye satarlar urunu.

Kreatin monohidrat, sadece monohidrat versiyonu her yerde okuyacaginiz uzere yararlari defalarca kanitlanmis bir urun ama o da olmazsa olmaz degil. %20 insan etkisini gormuyor, eger cok et tuketen bir insansaniz sizde gormeyebilirsiniz esas faydasi hayvansal gida tuketmeyen bireylerde ortaya cikar. Loadinge gerek yok her gun 5gr tuketebilirsiniz 10-15 gun icinde full etkiye gecer ancak atletler bunu gercekten hisseder misiniz? Yoksa temelde placebo etkisi mi olur o kismi bile bence soru isareti.
  • wallcan  (22.07.24 21:28:16) 
Bence eve gelince alırsın karbonhidratı .
Ayrıntılarda boğulma baba bas geç. Göz yolda düzülür.

  • ketcapli dondurma  (23.07.24 02:24:08) 
[]

Dolmakalem gurularına soru - kalem seçme

1 - www.rotapsaat.com

2 - www.rotapsaat.com

3 - Pelikan M1000 ya da M800

Kullanacak olan kişi örümcekleri çok seviyor. O yüzden ilk kalem en doğru seçim olabilir gibi. Ama sıkıntı şurda ki, kalem çok ince. Daha kalın kalemlerden hoşlanıyor.
Kullanacak kişinin Mısır'a herhangi özel bir ilgisi yok ama model çok güzel. Ve ilk kalemden daha kalın.
Üçüncü seçenekteki kalemlerin diğerleriyle hiç alakası yok aslında ama ilk iki kaleme verilecek paranın daha azıyla, üçüncü seçenekteki kalemlerden biri alınabilir. Ve bu seçenekteki kalemler normal kalın dolmakalemler.
Kullanacak kişinin elleri büyük değil, büyük kalem sevmesinin ellerinin büyüklüğüyle ilgisi yok.

Bu arada neden üçüncü şahıs olarak bahsettim bilmiyorum ama kullanacak kişi de benim. Bana bir fikir verin çok arada kaldım. Kendime bir kıyak geçesim geldi ama seçemedim. Ayrıca örümcekler çok güzel.

 
madem bu fiyatlara çıkılacak bütçe var ve kalın dolma kalemlerden hoşlanılıyor, o zaman montblanc 149 diyorum.

Talented mr ripley dizisinde de bu ikonik kalemi öne çıkarmışlardı;

www.youtube.com
  • thracia  (22.07.24 14:41:15) 
MB 149 fazla büyük, denendi o. Kavrama kısmı çok kalın o kalemin, benim bünyemde birisi ancak imza kalemi olarak kullanır onu.


  • büyük engizisyoncu  (22.07.24 15:14:49) 
dolmakalemlerle ilgili hiç bilgim yok ama kalem alacak olsam kesinlikle Kader Hanıma mesaj atardım.

www.instagram.com
  • benaslinda  (22.07.24 15:31:34) 
[]

samsung galaxy buds 2'yi işitme cihazı olarak kullanmak

kulakları kesinlikle duymayan ama duyduğunu fakat anlamadığını iddia ettiği için işitme cihazı takmayı reddeden inatçı bir babam var.

her söylediğime haa? demesinden, aynı şeyi tekrar edip durmaktan, tane tane konuşup iletişim kurmaya çalışmaktan yoruldum.

telefonla konuşurken daha rahat anlıyor. yani sesleri dijitize edip kulağının içine yollayacak bir sistem beni biraz rahatlatır.

samsung galaxy buds 2 bluetooth kulaklığım var. onu da takmaz ama bir denemek istiyorum. telefona ve aramaya gerek kalmadan bu kulaklığın sesi alıp kulağına telefondan geliyor gibi yollatmasının bir yolu var mı işitme cihazı gibi?

 
Transparency modu var, dışarıdaki sesi iletiyor Low mid high diye seçeneği var ama High yapınca normalden daha yüksek oluyor mu emin değilim. Akşam bi denerim.


  • nhk ni youkosu  (22.07.24 13:03:34) 
soruya direkt cevap değil ama bu videoyu izleyin derim
www.youtube.com

bu duyma işi çok büyük risk. babam kullanmaya başladı ve hayat kalitesi çok arttı. kulaklık ise dikkatli bakılmadığı sürece görülebilen bir şey değil.

kbb ci arkadaşım hastalarına kullanırsa ne olacağını değil, kullanmazsa ne olacağını anlattığını söyledi.
demans, algılama güçlüğü, depresyon, yalnızlık vs vs.
  • kisa  (22.07.24 13:07:35) 
Benim kulaklarımdan birisi daha az duyuyor, günlük hayatımı etkileyen bir boyutta değil ama %10 fark var. Buds2 kulaklığım da var. Haliyle benim aklıma gelmişti bu da ve denedim :D

Hiçbir etkisi yok. Evet dış ses artıyor ancak bu tamamen işlevsel, sadece duyup önlem almanıza yarıyor. Müzik dinlerken araç sesi, korna falan duymak için. Ancak gelen dış ses kaliteli olmaktan çok uzak ve çok hışırtılı. Özellikle otobüs falan gibi ortamlarda konuşmalardan çok motor sesini artırıyor daha kötü oluyor. Sizde de varmış zaten kulaklık biliyorsunuzdur. Öncekinden daha çok "ha?" diyebilir yani.
  • akhenaten  (22.07.24 13:12:27 ~ 13:14:11) 
Ben de babama bir ara galaxy buds plus takmıştım. Dış sesi alma özelliğini en yükseğe getirmiştim. Bbaya iyi duyuyordu.

Zaten ondan sonra gitmiş philips işitme cihazı almış :D

Sadece biraz utangaçlık gelişti, cihaz gözüksün istemiyor. O yüzden çok minimal bir kablo ile kulağın en içine giren bir cihaz almış, cihazın kendisi de kulağın arkasında duruyor çok belli olmuyor.

yani özet olarak işitme cihazı kadar olmasa da işe yarıyor.
  • ananiyimioguz  (22.07.24 13:15:19) 
hocam kulaklıkla normal duyuyorsa sorun kulak kepçesinin ses dalgalarını kulak yoluna iyi iletememesinden kaynaklı olabilir. @nhk'nin bahsettiği transparan modu deneyin bence. eğer sorun bahsettiğim gibiyse ses yükseltmesine gerek kalmadan da düzgün duyar. ama bu tarz kulaklıkların da sürekli takılması çok sağlıklı değil, kulak içerisinde bakteri+akıntı oluşumunu artırır.


  • shadowfollower  (22.07.24 13:17:13) 
Geçmiş olsun

Bluetooth kulaklıklar ile işitme cihazları arasındaki radyasyon (veya neyse işte) seviye farklarını bir ölçmeden bence böyle bir çözüme girişme. Belki daha çok zarar görür bilemiyoruz. Ben bluetooth kulaklık kullanmıyorum, beyne zarar verdiği söylentileri çok var.
  • muhayyer divan  (22.07.24 13:34:07) 
peki bu işitme cihazlarının gözlükteki miyop, astigmat gibi türleri, gözlük numarası gibi dereceleri var mı? yani cihaz kişiye özel ayrlanıp hazırlanıyor mu, yoksa gidip dükkandan hazır aldığımız bir şey mi?

yani çok zor yürüyor, tuvalete zor kalkıyor. doktora gitmeye ikna etsem bile götürmek getirmek kendisine eziyet oluyor. sırf bu yüzden diş yaptırmadı, ağzındaki porselenler çıktıktan sonra gidip gelme derdi yüzünden dişsiz gezmeye razı oldu.

direkt gidip alıp, al bunu tak kullan diyebiliyor muyum, ya da kbb doktorunu eve getirsem oracıkta ölçüp "şunu al" diyebilir mi bana?

@muhayyer: abicim 89 yaşındaki adamın beynine bluetooth'un vereceği zarardan ne olacak şu saatten sonra?
  • kibritsuyu  (22.07.24 19:00:07) 
denedim bence sesi artırmıyor, high ayarda kendi kulağınla duyduğun gibi oluyor. Kulakiçine kulaklık girince oluşan izolasyonu kaldırmış oluyor kendince.

Bence tıbbi cihazlara bak, hem onların pil ömrü vs. çok daha iyidir. Buds2 kulağımda 2-3 saat takılı kalsa pili bitiyor kutusuna koyup şarj ediyorum ben. Şişli'de vs. rasgele yürürken işitme cihazı satan bir yer gördüğümü hatırlıyorum ama sizin oralarda var mı, direkt bişey verip gönderirler mi bi sor bence. Çok da kişiye özel olamaz gibi geliyor bana. (ama kulak tıkanıklığının çeşitleri varsa hastalığa özel cihazlar olabilir belki)
  • nhk ni youkosu  (22.07.24 21:05:52) 
[]

İkinci el bmw 118 alma niyetim var bilenler

Selam. Ekspertiz raporunda çıkan bazı şeyler var tecrübem de yok bu konularda. Özelden yazabilirse tecrübeli bilgili arkadaşlar çok sevinirim burayı meşgul etmeyeyim soru cevap gibi olacak çünkü




 
Korkutmak gibi olmasın kronik motor sorunları var diye biliyorum. siyah duman atanları çok diye biliyorum. yapacağınız en iyi şey bmw servisi ne ya da herhangi bir bmw tamircisine gidip 2.5 litre kola hediyesiyle, bilgi almak olur.bmwnin 1.18 ve 3 serisi biraz sıkınıtılı diye biliyorum sizi korkutmak gibi olmasın


  • ayağiniza gelen overlokçu  (22.07.24 13:15:15) 
bmw, merdeces vs için eski model ve yüksek km bir araçsa eldeki son paraya kadar araca para vermemeli. tamiri için mutlaka para ayırmak gerekiyor.

ben olsam çok ölüp bitmediğim bir araçsa çok eski araca bulaşmam.
  • scudman1  (22.07.24 13:55:21) 
İkinci el bmw de elektronik ve kronik sorun çıkma olasılığı çok çok yüksek asla bulaşmazdım.


  • titanic kemancısı  (22.07.24 14:33:33) 
Ya hu hepiniz mi 0 alıyorsunuz bmw’yi? Belki 2020 model, 30k km’de bir araçtan bahsediyor. Ellerinde hiçbir veri olmadan genel yorum yapanlara aldırış etmez, raporla birlikte bir bilene danışırdım.


  • but that was just a dream  (22.07.24 15:54:21) 
Benim hatam eklememek.

2018 118i, 88 bin km’de. Benzinli otomatik. Tramersiz. 1050 fiyatı.
  • the real brad pitt  (22.07.24 16:34:04) 
bmw’nin iki sahibi mutludur: ilk sahibi ve son satıcısı derler.

hele bu piyasa ortamında asla almam. 10.000 km’ye kadar ilk sahibi çok temizini bulsam bile şüphelenirdim eksper ayrı ayrı sokar öyle alırdım; o derece ama ona bi tık yakın olurdum. ama üstü km’ler bana da gerçekçi gelmiyor.
  • baldan kaymak  (22.07.24 20:38:07) 
[]

Okumayı Öğrenen Çocuk

Merhaba,

5.5 yaşında bir oğlumuz var, kendiliğinden okumayı öğrenmiş. 2018 ekim doğumlu. ekim doğumlu olduğu için eylülde 2019'lular ile bir yıl daha anaokulu okuyacaktı ama okumayı da söktüğüne göre acaba ilkokula mı yollasak diye düşünmeye başladık. Diğer konularda da gelişimi iyi bir çocuk, ancak yazıp çizme ilgisi pek yok.


 
Okula erken başlayanlara genelde bu konuyu sorarım. Neredeyse %90'ı bu durumdan şikayetçidir.
Bir uzmanın ne düşündüğü elbette daha önemli ama ben çocuğu okula erken yazdırmanın onun hayatını zorlaştırdığına inanıyorum.

  • michael_knight  (22.07.24 13:00:37) 
Beni herkesden 1 sene once okula yazdirdilar ve hayatim karardi


1 yas kucuk yastaki cocuk icin cok buyuk bir fark cok sikinti yasar hayat boyu
  • Zetnikov  (22.07.24 13:08:27) 
Uzman değilim ama daha önceden okuduğum bir makalede Kanada'da buz hokeyi sporunda başarılı olan çocukların neredeyse tamamının ocak-şubat-mart doğumlu olduğunu çünkü küçük yaşlarda birkaç ayın bile vücut koordinasyonuna büyük ölçüde etki ettiğini ortaya koyuyordu.

Diğer yandan okuma yazma bilen çocuklarda ADHD yatkınlığı konusunda da çalışmalar var. Akranlarıyla sıkılıp dikkat eksikliği de yaşayabilir yani ilerleyen hayatında.

O nedenle en mantıklı olan şey bir uzmana danışıp, çocuğa özel bir karar vermek gibi görünüyor.
  • marla is in my head  (22.07.24 13:10:18) 
yeğenim de okula başlamadan okumaya başlamıştı. tabi biz sevinçten uçtuk ailemizden einstein çıkacak diye. hiçbir artısı olmadı çocuğa. akranlarıyla aynı sene gitti fen lisesini kazandı ama sonra zar zor diş hekimliği kazandı 2 yıldır da sınıfta kalıyor. ama bu sene sevmeye başlamış bölümünü. inşAllah mezun olacak.


  • geveze yazar  (22.07.24 13:16:54) 
Bu olay biraz kumar sanırım. Ben de erken başlayanlardanım. Benim hoşuma gidiyordu, üniversite bitene kadar her ortamda en küçük ben oldum. İnsanların beklentileri daha kolay karşılanıyordu. "Aaa daha kaç yaşındasın sen" muhabbeti çok dönüyordu ben de "yaa evet evet" deyip geçiyordum. Bir ortamdaki en genç insan olmakla ilgili bir problemim yoktu. Arkadaşlarımla aramda zaten sorun olmadı hiç. Bu tarz muhabbetler genelde hocalarla falan yapılıyor.


  • akhenaten  (22.07.24 13:17:12) 
Ben de kendi kendimi ogrenmisim. Anaokuluna yazdirmaya goturmustu annem. Mudur ilkokula alalim demisti. Bana siniflari gostermisti. Bak burada oyuncak var, burada defter kitap var demisti. Ben birinci sinifi tercih etmistim. Annem daha kucuk diyip (cilizdim da) anaokuluna vermisti. Bende ters tepti. Yasim gelince ilkokula bi gectim kimse bi sey bilmiyor. Cok sikiliyordum. Ve butun yil ogretmen benle dogru duzgun ilgilenmedi bile. Cunku ben her seyi hemen yapiyordum. Yanima ugramiyordu. Sen zaten yapmissindir diye. Millet heceliyor (normal olarak) bana cok salak geliyordu herkes. Cocukluk iste. Hep bi adim onde oldum siniftakilerden. Zaten caliskan ve akilliydim yasitlarima gore hep ama ekstra bi sey olusturmustu bu durum. Kendimi farkli hissediyordum kotu anlamda. Garip bi duyguydu.

Bir yastan bi sey olmaz onun disinda. Vardi lisede bizden bir yas kucukler. Hic sorun olmuyordu.
  • Kittie  (22.07.24 13:35:40) 
Ben de 5 yaşında öğrendim ama normal zamanda okula başladım, o zamanlar 7 yaştı. Sınıftakiler bilmiyor, ben biliyordum ancak öğretmen bunu farketmedi bile sessiz bir çocuk olduğumdan. Açıkçası kendi kendine okuma yazma öğrendi diye herkes genius çıkacak diye bir şey yok. Her şey vaktinde güzel, bence zamanında başlasın. İçimde hiç 'ayy keşke 1 sene erken yazılsaydım' hissi ya da pişmanlığı olmadı. Hayata 1 sene erken atılmaya bence gerek yok, oyununu oynasın çocuk.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (22.07.24 13:47:13) 
2011 kasım dogumlu kızımı beklemeyip erken baslattık. okuması vardı, tekrarlı aktivitelerden sıkılıyordu, yeniden ana sınıfı onu bayar diye düşündük asıl etken, fiziksel olarak yasının ilerisindeydi. yani bir sonraki sene göndersem sınıfın en irisi olabilirdi. bu denklemde bir sorun yaşamadık. benim çevremde gördüğüm okula erken başlayan çocuk minyon ise büyüklerin arasında baya zorlanıyor, eğer mental ve de fiziken büyük duruyorsa gönderebilirsiniz. ek not, her çocuk kendi içinde değerlendirilmeli , siz yine kendi durumunuza bakın. son not, erken okuması eğitim hayatında acayip bir fark yaratmadı, dikkatli bir öğrenci o kadar.


  • delidiyorum  (22.07.24 13:49:24) 
Okula bir şekilde gidecektir. Çocuktaki saklı becerileri ortaya çıkarmaya bakın. Yıllar süren sınavlar sonunda değil de , şimdiden belirli bir meslek hususunda ayrıca yönlendirme yapın.


  • diyecevaplandı  (22.07.24 13:52:04) 
Beni de yaşıtlarımdan iri olduğum için 5.5 yaşında okula gönderdi ailem. Zorbalanma gibi bir durumla karşılaşmadım. Üniversitede de hazırlık atladım. Benden en az 2 yaş büyüklerle okudum. Sınıfın gerisinde kalmadım.


  • gnosis  (22.07.24 14:06:29) 
ben yanlış mı biliyorum diye düşündüm ama zaten okul yaşı gelmiş, göndermek istemiyorsanız dilekçe vermeniz gerekecek, adresine bağlı okula kaydı düşmüştür bile. 2018 kasım doğumlu kızımızı yazdırıyoruz biz bu sene.


  • Improbable  (22.07.24 15:19:49) 
Devlet okulunda zorbalık görür. Ayrıca çocuğunuz üstün yetenekli - üstün zekali olabilir. Bence bu konuda profesyonel bir destek alın.

Zorbalık riskine karşı uzaktan eğitim veya özel okul en temizi. Ayrıca sınıf atlamayı da düşünün.
  • ferenc  (22.07.24 16:43:32) 
Bazı arkadaşlar sorun yaşamadık vs yazmış. bişeyler söylemek istiyorum.

ben 86 dogumluyum. 6 yasında okula yazdırıldıktan sonra ilk okulda herkes benden iriydi ezilmek kaçınılmaz oldu. orta okul ve lisede de o dönemde bilenler bilirler doğudan cok fena göç vardı. bu göç eden cocuklar okullarda gruplasarak teror estiriyorlardı.
devletin okullarından bahsediyorum. hele ki cok gelısmemıs yada varoşumsu bi yerde cok göç almıs bı yerde ise bu okul cocugunuzu baya ezerler.

dersenki bu durum bize uymuyor o zaman gönderin.
  • Zetnikov  (22.07.24 17:35:07) 
Sınıf öğretmeniyim, yazdırmayın. Okul sadece okuma yazmadan ibaret değil. Yazıp çizmeyle arası yok demişsiniz çünkü ince motor becerileri henüz gelişmedi. Yaşını beklemeden gönderirseniz ite kaka bir şekilde sınıftakilere uyum sağlar ama ön plana çıkan bir çocuk olma ihtimali düşer. Kendi yeğenimi de bir yıl bekletmiştim hiçbir zararı olmadı.


  • ruhen hastayim ben  (22.07.24 17:42:14) 
Bazı aileler hiç okula vermeden evde eğitimi tercih ediyorlar. Bunu da düşünebilirsiniz. Okulun sosyalleşme yönü olsa da bazı açıdan zaman israfı. Şimdi sınıfında suriyeli olacak falan.. hiç gerek yok.


  • ferenc  (22.07.24 17:46:41) 
ben de 5,5 yasinda baslamistim -ki basladigimda okuma yazma biliyordum. bir avantaji oldugunu dusunmuyorum. hatta onlardan kucuk oldugum icin sinif arkadaslarim dalga geciyorlardi. lisede bile siniftakiler dogumgunumde fenerbahce formasi alip arkasina dogum yilimi yazdirmislardi bu nedenle. ahaha

4 yil lise okuyup 21 yasinda muhendislik fakultesini bitirdim. o yasta avrupa'daki genclerin yarisi okula yeni basliyor.
  • bohr atom modeli  (22.07.24 20:04:02 ~ 20:06:42) 
Bir hoca özellikle böyle çocukları istiyordu. Sonra bu öğrencileri yarışmalara, olimpiyatlara vs. girdirip madalya topluyordu. Bu çocuklar sonradan çok iyi bölümlere girdiler. Eğer çocuğun herhangi bir alanda yetenekli olduğunu düşünüyorsanız, o yönünü desteklemeye çalışın. Erken yaşta alınan kaliteli ve verimli bir eğitimin yerini tutacak hiçbir şey yoktur. Elalemin yaramaz çocukları bizimkini ezer korkusuyla çocuğun potansiyelini harcamayın.


  • emirleblebikemir  (22.07.24 22:44:42) 
okul öncesi öğretmeniyim, yazdırmayın +1

ekim kasım aralık ayı doğumlular için ilkokulu öteleme hakkı tanıyor devlet. benim mottom her zaman devlet bi hak tanırsa kullanmak yönündedir. yılın son 3 ayında doğmuş çocuğu olan velilere bu hakkı kullanmalarını salık veriyorum. kimi dinliyor kimi dinlemiyor. dinlemeyenler 1.dönemin sonuna doğru ağlayarak geri geliyor. hocam siz demiştiniz ama biz yine de yazdırdık çocuğu ama olmadı öğretmeni oturmuyor diyor dersleri dinlemiyor evde ödev yaptıramıyoruz diyerek geliyorlar. normal çünkü çocuk henüz o hazırbulunuşlulukta değil. okuma-yazma öğrenmek ilkokula başlamak için kriter değildir. bizim çocuğun boyu uzun, bizim çocuk çok okula gitmek istiyor, bize çanta bile aldırdı, sayı saymayı biliyor, renkleri biliyor 1.sınıfa göndericez diyip götüren çok. ha uyum sağlayan da yok mu tabiki var. ama ne gerek var. 1 sene daha anaokuluna gitmesinde hiçbir sakınca yok. kasım doğumlu yeğenim ertelemeden başladı şu an 3.sınıfa geçti annesi inanılmaz zorlanıyor, çocuk da öyle. hep bişeylere yetişme derdinde. sınıftakilerin kolayca yapabildikleri, anlayabildikleri şeyleri o daha fazla efor sarfederek yapmaya çalışıyor. bi yerde de bırakmak istiyor çünkü alfa kuşağı her şeyden çok çabuk sıkılıyor.

çok uzun yazdım bilmem okur musunuz ama her zaman söylerim, ebeveyn olarak çocuğunuz için en iyisini siz bilirsiniz. çocuğunuzu en iyi tanıyan sizsiniz. çocuğun iyiliğine olacaksa yapın. 1 yıl eğitim-öğretimi ötelemek çocuğunuza hiçbir şey kaybettirmez.
  • dedim ben sana  (22.07.24 22:53:21) 
Annem babam bir köyde ilkokul öğretmeniydi. (1-2-3 ve 4-5 birleştirilmiş sınıflar) , köy yeri olunca derslere kafama göre girip çıkıyormuşum , öğrencilerde bana bakıyormuş falan. Ben de beş yaşında öğrenmiştim okumayı. İlkokul birinci sınıfta yediğim dayağın haddi hesabı yoktu , sanırım sıkılıyordum millet okuma öğrenmeye çalışırken onlara sarıyordum.
Bende kötü olmuştu bu durum.

Bence anaokuluna gitsin , zaten yazma ayrı bir olay. Bu yaşta ince motor becerileri eksiktir , ondan size öyle geliyor. Her şey yaşında güzel.
  • ketcapli dondurma  (23.07.24 02:06:29) 
herkese teşekkürler. öğretmeniyle de konuştum. bir yıl daha anaokulu okuyacak.


  • princess eugenie  (24.07.24 12:31:13) 
ben de 4 yaşında annem abime fişleri öğretirken öğrenmişim, yaşıtlarımla okula gönderildim ve iyi ki öyle yapmışlar. asla erken gönderilmeyi istemezdim. kendi oğlumu da 1 yıl geç göndermeyi düşünüyorum. kaçıracağı hiçbir şey yok.


  • deartheodosia  (24.07.24 13:21:46) 
[]

Yandex harita içerik görüntüleyicisi

Merhaba

Reklamda bir ilan gördüm başvurdum kabul edilmiş ama açıklama yapan yok.Yandex haritalar için görev veriliyormuş ve bunu yapınca para kazanıyormuşuz.Yandex haritalara firma ekleme, çıkarma , güncelleme vs. bu nasıl oluyor daha önce yapan var mı? yorucu bir iş mi


 
[]

çocuklar için pasaport başvurusu

Merhabalar, 3 yaşındaki kızım için pasaport başvurusu yapacağım. Çocuklar için en fazla kaç senelik pasaport alınabilir? Harç ve defter bedeli ödenmesi gerekiyor mu? Teşekkürler




 
Defter bedeli her türlü ödeniyor ondan kaçış yok.
Eğer çocuk öğrenciyse yani MEB e bağlı bir okula gidiyorsa harçtan muaf oluyor. Buna kreş-anaokulu da dahil diye biliyorum. Aksi durumda harç da ödemeniz gerekir.
Öğrenciler en fazla 5 yıllık pasaport çıkarabiliyor.

Ben de yakın zamanda pasaport almayı düşünüyorum kızıma. Bunlar kendi araştırma sonuçlarım. Yanlış bilgi olabilir.
  • nuevo  (22.07.24 12:23:59) 
5 yıllık veriyorlar. 8-10 bin lira gibi bir harç masrafı var.

Öğrenci olsaydı bedava olacaktı ama 6 aylık oğlum öğrenci olmadığı için para ödememiz gerekti.

Biyometrik fotoğraf çekilmesi gerektiğini de hatırlatayım. Bebekler için fotoğraf kuralları daha esnekmiş.
2024 Mart ayında oğluma pasaport çıkartırken edindiğim bilgiler bunlar.
  • michael_knight  (22.07.24 12:30:57 ~ 12:31:28) 
Ek bilgi: Çocuğa pasaport çıkartmak için nüfus müdürlüğüne hem annesi, hem babası hem de bebeğin bizzat gitmesi gerekiyor.
(Noterden bir kağıt alıp vs. başka bir yöntem vardır ama standardı bu şekilde)

  • michael_knight  (22.07.24 12:33:43) 
defter kesin ödüyorsunuz. öğrenci değilse harç da ödüyorsunuz. normal şartlarda 5 yıllığına veriliyor ancak sizin bebek şu an öğrenci değilse ve seneye anaokuluna vs başlayacaksa şu an kısa süreli alınıp sonrasında harçsız pasaport almak daha mı ekonomik olur, bi hesaplamak lazım.


  • elorelia  (22.07.24 12:55:19 ~ 12:55:33) 
[]

Rahim aldırma ameliyatı ve refatakçilik

Merhaba,

Annemin rahmi alınacak ve onunla gece ben ilgileneceğim. Daha önce hiç refakatçilik yapmadım. Bir önemi varsa devlet hastanesinde olacak.

Doktorundan da bilgi alacağım zaten ama bana neler önerirsiniz? Anneme en iyi nasıl destek olabilirim? Nelere ihtiyacı olabilir? Benim yanıma almamı önereceğiniz şeyler olur mu?

Çok teşekkür ederim. Herkese sağlıklı haftalar!

 
yanında tek kalacaksanız, hijyenik ped alın bilmiyorum devlet veriyor mu, terlik, kalın kıyafet alın üşümesi olabilir, yanınıza su paketli atıştırmalık, termos çay gibi şeyler alın gece bırakamazsanız tek başına, yedek kıyafet gecelik, peçete çok lazım olan bişey. uzatma kablosu gibi uçuk bir şey söyleyeceğim ama ziyaretine gittiğim bir tanıdık telefonunu hemşire bankosuna bırakmıştı sarj için odada yer yokmuş diye, ulaşmamıştık kendisine.
Eğer kapalı yani laporoskopik ise minimal ağrı oluyor
çok geçmiş olsun.
  • eja  (22.07.24 12:41:16) 
tek kişilik oda değilse kulak tıkacı alın.

peçete, tuvalet kağıdı, poşet, su.
  • elorelia  (22.07.24 12:57:31) 
Kanama fazla olursa gece rahat etsin diye yetişkin bezi de alabilirsiniz.


  • marla is in my head  (22.07.24 13:12:34) 
şarj aleti, kitap, iPad. vakit gecirebileceginiz bir seyler
crocs vs gibi bir terlik
peçete, ıslak mendil, içecek bir şeyler, atıştırmalık
bazen hastaneler klimadan dolayı çok soğuk olabiliyor, sıcak tutacak bir şeyler
  • yuvarlanantencereninkapagi  (22.07.24 22:29:12) 
[]

Massive Attack 23 Temmuz Salı İstanbul konseri bilet

Bazı sebeplerden dolayıbulunduğum şehirden ist a gidemeyeceğim için 1 adet biletim bulunmakta. ilgili arkadaşlar ulaşabilir.




 
[]

siyasete girmek istiyorum ama desteklediğim hiçbir siyasi parti yok?

bir şeyler yapmak istiyorum ama?




 
139 tane siyasi parti var. Hiçbiri sana uymuyorsa 140. yı da sen kur.


  • Mirket  (22.07.24 11:20:29) 
@mirket, bunu da düşündüm ajsjsjs fazla fazla büyük düşünmek ama öyle kolay bir şey değil. çevre gerekiyor en başta.


  • deartheodosia  (22.07.24 11:24:56) 
doğuluysan aşiret kartından git yaparlar.

bu işte bile torpil var kolay kolay aday adayı olamazsın iyi para gömeceksin.
  • Hallegadola  (22.07.24 12:10:11) 
Son listeye göre 146 parti varmış hatta şimdi baktım :d

Yani bu 146 partinin minimum 120'si hayatınızda ismini duymadığınız partiler. Kalan 26'sının 20'si de güncel siyasi düzlemde pek etkisi olmayan partiler. Kalan 5-6 partilik alanda da kitlesel denebilecek partiler var ve bir parti ne kadar kitlesel olursa, parti mensuplarının düşünceleri arasındaki farklar o kadar artış gösteriyor. Sağlıklı olan da bu yoksa öteki türlü bir lider kültü etrafında toplanan ve hiçbir ideolojisi olmayan yığınlar oluşuyor.

O yüzden kendinizi "özel bir kar tanesi" olarak görmek bu açıdan mantıksız. Hepimizin siyasi/sosyal/ekonomik düşünceleri birbirinden farklı. Siyasi partilerin içindekilerin de öyle. Sonuçta siyasi parti çatısı altında toplanıp benzer politikaları güdüyorlar. Siyasi parti içinde alınan çoğu karara da içeriden itiraz geliyordur ama makul çatıda buluşuluyor ya da itiraz edenler "kol kırılır yen içinde kalır" tepkisi veriyor. Vermeyenler de ayrılıyor işte.

"Beni temsil eden hiçbir parti yok" ifadesi o yüzden çoğunlukla boş bir söylem. Hiç bir parti sizi yüzde yüz temsil edemez çünkü partiler iktidara gelmek ister ve toplumdaki her kesime bir şekilde iyi görünmeye çalışır. Ya da en azından iktidara gelmesine yetecek kadarına iyi görüneyim diyip kalanı kutuplaştırabilir tabii. Ama temelde kitle partilerinin seçmeni de olsanız, mensubu da olsanız, ve hatta başkan düzeyinde de olsanız, partinin her dediği sizi mutlu etmeyecektir.

146 parti var demiştim. 120'si dediğim gibi ya kumar oynamaya kılıf olarak ya da grandiyöz şizofreni hastası birinin "Ülkeyi sadece ben kurtarabilirim" kafasıyla kurduğu partiler yani, siz kalkıp "Hiçbir parti beni temsil etmiyor" derseniz bu listeye adını sadece benim gibi hobi olarak yargıtay siyasi partiler sitesini açıp düzenli kontrol edecek kişilerin duyduğu bir partimiz daha olur, siz de para kaybedersiniz sadece.

Daha ufak 20 partiye katılayım derseniz belki bir şekilde isminizi duyurabilirsiniz ilçe örgütlerinden başlayıp ama sonrasında büyük bir partiye transfer olmayacaksanız yine bir işlevi pek olmaz. Anca belki TİP gibi sosyal medyayı aktif kullanan partilerden bir kitle yaratabilirsiniz ama sonrasında ne yapacaksınız? CHP'den TİP'e geçebilirsiniz ama TİP'ten CHP'ye geçiş daha zor olacaktır.

Geriye kalan herkesçe bilinen büyük partilere de ilçe örgütlerinden başlayıp ilerleyebilirsiniz belki ama bu da çok düşük bir ihtimal. Ya popüler bir figür olacaksınız ya da spesifik alanda uzmanlığı ve bu yolda harcayabilecek parası olan biriyseniz makul yerlere gelebilme ihtimaliniz olur.

Dönem dönem çıkış yakalayan partiler olur. Siyasi görüşünüze uygun birine dahil olup kariyer siyasetçiliği yapabilirsiniz belki ama bunlar hep şans tabii :)

Devlet memuru olmasam ben de kesin olarak siyasete kıyısından köşesinden dahil olurdum şimdiye kadar ama şu an partilere üye olamıyorum. Sendikalar da işlevsiz haldeler. Belki ileride bürokraside devam edebilirsem oradan bir yol bulurum :d
  • nundu  (22.07.24 12:15:27) 
Siyasete neyi düzeltmek ya da neye hizmet etmek için girmek istiyorsun? Kadın hakları konusunda mı çalışmak istersin, şehir ve çevrecilik mi, sağlık hizmetinin iyileştirilmesi mi? Bu tabii senin halihazırda yapıp ettiklerinle de örtüşmeli. Örneğin bir tıp doktoruysan sahada edindiğin tecrübeler ışığında sağlık sistemini iyileştirecek önerilerde bulunabilirsin ya da öğretmensen eğitim tarafında çalışmalar yürütebilirsin. Çorbada benim de tuzum olsun, taşın altına ben de elimi sokmak istiyorum diyorsan yaşadığın il ya da ilçedeki parti merkezlerini ziyaret ederek ya da maille projelerinden haberdar olabilirsin. Yine amaçlarına uyumlu bir sivil toplum örgütü arayışına girebilirsin. Önemli olan senin ne vereceğin ve hangi parti ya da stk'nin bu alanda sana nasıl bir alan açabileceği. Diye düşündüm.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 12:15:48) 
doğulu değilim, aşiret vs bilmiyorum.


  • deartheodosia  (22.07.24 12:29:55) 
hep aklımda olan bir şeydi. çocukluğumdan beri. ama son yıllarda iyice aklıma yattı. ülkenin şu durumu ve kimsenin (halk) bir şey yapmıyor oluşu beni çıldırtıyor. insanlarla iletişimim iyi, çok kolay anlaşırım. ama sebepler de bunlar değil aslında, içimde devamlı beni siyasete iten bir şeyler var.


  • deartheodosia  (22.07.24 12:33:18) 
Büyük küçük demeden, derdini anlatabilecegini düşündüğün bir yapıyla iletişim kurmanı ümit ederim. Bana da ilham oldun bu arada :) Hiçbir şey yapmadan olduğun yerde söylenmenin kimseye faydası yok.


  • sekizdokuzon  (22.07.24 12:35:25) 
nundu, kendimi hiç özel kar tanesi sendromunda biri olarak görmüyorum. yalnızca desteklemediğim oluşumlarda yer alamam. ismi olan partiler bana uymuyor, yeni siyasi partilere ihtiyaç var. ailem de siyasette gibi bir şey ama fikirlerim örtüşmüyor.


  • deartheodosia  (22.07.24 12:38:43) 
ilerlesem ailemden ilerlerim ve çok da kolay olur ama bana uymuyor.


  • deartheodosia  (22.07.24 12:39:29) 
Siyasete girmeyi düşünürseniz %100 uyuşacağınız bir parti bulmanız mümkün değil.
Birilerini etkileyerek karar alma süreçlerinde söz sahibi olmak istiyorsanız siz de birileriyle ortada buluşmak zorundasınız.

İktidar olmak için 65 milyon seçmenin yarısının oyunu almak gerekiyor.
33 milyon kişinin binlerce konuda aynı fikirde olması mümkün değil. Herkes konuları kafasında bir önem sırasına koyup o şekilde oy verme kararını veriyor.

O yüzden siz de %100 uyuştuğunuz bir siyasi parti aramayı bırakın. Öyle siyasi parti olmaz.

Gerçekten bir şeyler yapmak, katkıda bulunmak istiyorsanız bir yerden başlayın.
  • michael_knight  (22.07.24 13:21:26) 
bir cemaat oluşturarak siyasi partilerin ayağına gelmesini sağlayabilirsin.

cemaat kurmak, parti kurmaktan kolay. sonuçta her dediğine inanan insanlar var.
  • durbidakka  (22.07.24 13:45:55) 
türkiye'de siyasi alternatifsizliğin sebeplerinden biri, ara steplerin atlanıp direkt siyaset sahnesine atlama hevesi/isteği.

kimsenin bir şey yapmadığını düşünen no name birinin, siyasete girene kadar, yapabileceği bir sürü şey var esasen. örneğin, oy ve ötesi kurucuları, bu inisiyatifi kurmak yerine parti kursalardı, kimsenin tanımadığı, kimseye faydası olmayan, birkaç bin alan bir parti üyesi olurlardı. şu an hem türkiye siyaseti hem de halk için önemli iş başarıyorlar.

bu nedenle, öncelikle sivil mücadele / örgütlenme tarzı bir yapı içerisinde olmanızı, kendiniz gibi düşünen insanları bulmanızı öneririm. belki siyasete girmenize bile gerek kalmaz.
  • sailor  (22.07.24 14:18:39) 
Madem niyetin ciddi ve farklı bir yolla ve hızlı ilerlemek istiyorsun. Youtube ve twittwrda birer hesap oluştur ve kendini anlatmaya başla. Arkanda büyük bir kitle oluşturabilirsen ilk hareket noktanı oluşturmuş olursun.


  • Mirket  (22.07.24 14:34:18) 
içindekini anlıyorum.

bu kadar basit şeyleri nasıl göremiyor çözemiyorlar diyorsunuz

gözünün içine soktuğum halde 1 telefonla çözülecek sorunları çözmekten aciz insanlar siyasetçiler.

ben çok uğraştım ama yıldım bu liyakatsizler ordusundan

en güzeli bir platfom oluşturup sesini duyurmak.

işbirrliği istersen mesaj
  • topkapiaksaray  (22.07.24 15:04:30) 
Girsen de sıkılır bırakırsın hocam , sıkılmam dersen üç dört seneye yükselirsin zaten.

Değişik mevkilerde çocukluğumdan tanıdığım arkadaşlarım var (ilçe başkanı , ilçe meclis üyesi , büyükşehir meclis üyesi , bir tanesi de vekil olduydu), bir kere makamlarına gitmişliğim yoktu , arada denkgelir ''bir emrin var mı ?'' derler , oğlum sana ne emrim olacak lan falan derim samimiyetimize güvenerek.

öğrencilerim de (şu an değil eskiden öğretmendim)gençlik kollarından başladı iyi kötü bir yerlere geldiler kendince. Kötü bir ortam var , ben desteklediğim parti için arada müşahit oluyorum ki o bir gün de bile bizim partililerin kafasına deliriyorum :d Aktif olmak istesem sanırım 1.sene atılırdım partiden.

Neyse sen tabela partilerinin birinden başla , bir yere gelince senin çayını içmeye gelirim :d çağırırsan yani.
  • ketcapli dondurma  (23.07.24 02:14:00 ~ 02:14:46) 
eksisozluk.com izlemeni tavsiye ederim


  • hurt  (23.07.24 10:03:52) 
Karar verici mekanizmalar üzerinde etkili olmak için tek yol siyasi partiler değil.

Bir twitter hesabı, bir dernek, bir email grubu, bir imza kampanyası gibi şeyler hem daha etkili olabiliyor hem de başlamak/başlatmak siyasete göre daha kolay genelde. O seçeneği de değerlendirin.
  • michael_knight  (23.07.24 10:28:59) 
[]

Sac beyazlamasi

Bunun bilimsel aciklamasi nedir? 1 ay oncesine kadar sadece 1 tel sacim beyaz idi. Simdi her noktadan beyaz sac cikiyo ve her gun cogaliyo sanki. Durdurmanin bir yolu var mi :(
Yas: 30



 
Renk pigmentlerinin ölmesi ve işlevsiz hale gelmesi, tüm hücrelerimizin başına gelen bir şey bu yaşlılık nedeniyle olduğu gibi genetik olarak genç yaşta da olabilir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.07.24 11:48:46) 
İlk beyaz saçım çıktığında 17 yaşındaydım. Bugün saçım bembeyaz desem yeri. Saçlarımı ilk boyattığımda 21-22 var mıydım bilmiyorum ama boyaların renk pigmentlerine savaş açtığını düşünüyorum. Eğer saçlarını boyamadınsa boyama lütfen.


  • muhayyer divan  (22.07.24 13:15:46) 
Yok hic boyamadim da bu hizla beyazlamaya devam ederse baska care yok gibi


  • violetsnotblue  (22.07.24 13:55:23) 
benim de ilk beyazlar 25 yaşında falan çıktı. şimdi 31 yaşındayım, fauller bembeyaz:)


  • nothing in my way  (22.07.24 14:18:42) 
Saç beyazlamasını genetik belirliyor ama çok yüksek stres, selenyum, demir, tiroid hormonları da geri dönüştürülebilir beyazlatma tetikleyebiliyor. Kan değerleri düzelince beyazları düzelen var ama 30 yaş için mümkün olmayabilir yine de kan değerlerinize bastırabilirsiniz


  • titanic kemancısı  (22.07.24 14:21:15) 
tamamen genetik. kırk yaşındayım on tane beyazım ya vardır ya yoktur. onun yerine başka yerlerim aksıyor :)


  • titanyum22  (22.07.24 21:08:40) 
[]

iMac masaüstü format nasıl atılır? Elma severler yardım.

İmacos high sierra sürüm 10.13.6 sürümlü masaüstü imac buldum. Ana kullanıcıyı yanlışlıkla silince yeni kullanıcı ekleyemedim. Format videoları var ancak q klavyedw command tuşu yok.

Nasıl çözeyim? Command r ile format ekranına gelemiyorum.
Bilgisayarcıya mı götüreyim?

 
macos'un değil imac'in yılı ve numarası önemli intel olduğunu varsayıyorum.

Klavyede command tuşu var win tuşu command'dır (ha yanılıyor olduğumu varsayalım bu sefer alt ile deneyin) ama win+r ile recovery açıp (2011 sonrası bi cihaz ise) internetten alacağı en güncel işletim sistemini çekersiniz

daha sonra isterseniz open core legacy patcher topuna girersiniz temiz kurulumdan sonra.


Tavsiyem temiz kurulum yapmanız yani recovery gelip indirdikten sonra disk utility ile içindeki diski tamamen formatlayıp öyle kurmanız.


Tüm bunlar da patlarsa bootable bir usb hazırlayıp alt basılı tutarak oradan da açabilirsiniz ama pek muhtemel recovery'ye ulaşabilirsiniz.
  • hedep  (22.07.24 15:59:15) 
1 ... •727374757677787980• ... 11561   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.