Ekşi Duyuru

kofte birkac gun saklanir buzdolabinda normalde.

sıkıntı olmaz koyabilirsin.

şahıs şirketini bireysel arkadaşının göndereceği para için kullanmamalısın. fatura kesmen gerek.

Hem fatura kesmek zorundasınız, hem de kar gözükeceği için ayrıca gelir vergisi ödeyeceksiniz. Yapmayın böyle yani..

Şirket hesabı dediğiniz, tanımlanmış bir hesap mı?

Şu yüzden soruyorum, benim de şahıs şirketi var, banka havalesi yoluyla aldigim odemeleri ayri bir bankadaki bireysel hesabimdan aliyorum. ama bu tür arkadaştan para al ver vb şirket ile ilgisi olmayan işleri başka banka hesabından hallediyorum.

Bu şekilde bir duzeneginiz varsa, yani ilgili hesap ticari şirket hesabı vb değilse, ve açıklama kısmı boşsa, olası bir denetleme vb durumda kişinin arkadaşınız olduğunu kanitlayabilecekseniz fatura gerekmeyebilir.

Ama en iyisi bir muhasebeciye sormak.

Net diyarbakir.
Bi kere diyarbakir cok modern, imkanlari (hayal kahvesi, bar, kafe, avm vs) bayagi genis olan bir sehir. Insanlar cok daha modern. Cevrede mardin vb sehirlerin yakin olmasi cok avantajli. Mutfagi iyi.

Van’da cok iranli var, surekli akin ediyorlar sehre, kafe-bar cok sikintili, genelde iranlilarin dolustugu 3. sinif barlar var, sehrin imkanlari cok kisitli, sosyallik ihtimali cok dusuk, yollar bozuk, aksam 19’dan sonra yurumek bile zor (kadin basimiza). Gelismesi gereken, bagnaz bir sehir.

dyb

Yaşayan daha iyi bilir ama ikisine de gittim net diyarbakır. Caddeler sokaklar evler baya şaşırtıcı seviyede iyi. Ama van’da aileden varlıklı bi arkadaşın göl manzaralı evinde kalmıştım, imkan varsa öyle bişeye mükemmeldi. Şehir olarak van’ı aşırı sevmememiştim. Turist çok o da doğru

vanda yasamış diyarbakırı görmüş biri olarak diyarbakır diyorum. kışı vanda geçirirseniz bir daha asla kar görmek istemezsiniz emin olun.

diyarbakır kesinlikle.

Net Van. İnsanı Diyarbakır lıya göre çok daha iyiniyetli sıcakkanlı. Hdp li değilsen Diyarbakır hiç sana göre değil.

@mor oje öyle bir sallamış ki veya at gözlüğü ile bakmış ki inanamadım. Diyarbakır neymiş öyle. Neresinde gece rahat dışarı çıkılıyormuş. Neyse ki biliyoruz. Siz yine de araştırın.

@damladamla sallamis miyim? Valla ciktim, hatta gece tek basima da takildim gayet iyi biliyorum.

Diyarbakır +1
Medeniyet havasını alırsın. Diğer illerden ve kırsaldan 90'larda merkeze (dyb) göçenler de şehir yaşamına entegre olmuş, kozmopolit bir şehir. Kozmopolitlik de ılımlılığı getiriyor. Kürtlük/kürtçüüak diye kafa ütülemek yoktur. Sokakta gezerken korku, endişe olmaz. İstanbul'dan daha tekindir.
Van daha o kadar medenileşemedi, kozmopolitleşemedi. İran'a komşu il olma dışında sir esprisi yok.
Her iki ilden re nerelere ve kaç doğruden uçuş var diye de bakın.

Yarin yersin. Uyanip uyaninca icecegin kahveyi düsün.

Bu saatte şakşuka yemen için çıldırmış olman lazım. O yediğin yağlar var ya kalçanda basenlerinde göbeennde pıt pıt yağ hatta selülit olacak biliyor musun? Sonra eritmek için yardır babam yardır. Bence yapma.

youtu.be
Yersen gece rüyanda bu adamı gör :)

Şişkot olursun. Taş insan olamazsın :! Çık biraz yürü, güzel yaz akşamı.

Şişkot mu :$

Şüşko vardı en son? Şüşko çok etkili. Dombalak da olur.

www.youtube.com

Bunu yaptım yarım saat önce, çok iyi.

Sadece tadına baktım dolaba koydum.

Motivasyon şu,
Ye ne olacak? Aklında bunla savaşma. Ya yeme ya da ye ama savaşıyorsan zaman kaybediyorsun.
Saksuka yapmak uzun sürmez mi?

Ye gitsin demeye geldim.

Şimdi yapmaya başlasam 1 saat sürer. Sonra da karnım ağrıyor diye duyuru açarım. Kızartma yediğim zaman karnım ağrıyor benim :(

Bağırsaklarına hiç iyi gelmiyor demek ki. Yapma guzum yeme guzum.

Hmm
Onun yerine başka şey yesen o isteğin gider mi peki

ekmeğinen ye :)

@gabe h coud; ekmeksiz yenmez ki zaten şakşuka :)

@kisa; onun yerini tutacak bir şey yok. Yani şuan benim istediğim tek şey o.

Artık çok geç
Salatalık ye su iç yat :)

Dişini fırçala hemen. O macun tadı bir süre ağzında kalacağı için yapıp yesen de yemeğin lezzetini alamayacağın için bırakırsın

Sen de şakşukayı kızartma yapma fırında yap

Küp küp patlicanları ve doğranmış yeşil biberleri zeytinyağı ile karıştırıp fırın kağıdının üstüne tepsiye ser

Önceden 200°c ısıtılmış fırın alt üst ayarda 30-40 dk pişerken ocakta da domates sosunu hazırlarsın

Sos ve patlicanları karıştırdın mı hazır

sonuç ne oldu?

Yemedim :)

vays, tebrikler.

www.youtube.com

Zor, bu kadar sığ bakıyorsa olaya zaten mantıklı birisi anlaşamaz.

Saçmalıyor. Epey saçmalıyor. Şahsen sırf bu sebeple onunla birlikte olmam. Bana da diyebilir, nasılsa kronik hastalığın yok ne gerek var bilmem ne. İnsan ne zaman hastalanacağını bilir mi, acil bişey olsa hastane gerekse tahlili bilmem nesi... O kadar zengin de değildir bu. Zenginse bile sağlık sigortası yaptırmayan kişi umurumda olmaz.

olurum. Zaten o sigorta neyi karsiliyor bilmiyorum. Kan testi falan bedava sadece. Ilaclar vs her sey pahali.
Sisteme yaslaninca yani hastalik yükün artacagi halde ayni parayla girebiliyorsan , genc olup yani düsük risk grubu olup yaslilari da kapsayacak sekilde prim ödeyenler bizim gibi enayiler :) ya da riskten kacanlar

Ne zaman öleceğini biliyormuş gibi yaşamak tuhaf. Bu özgüven hiç mantıklı değil bence.

Gayet mantıklı. Bagkurun hem sağlık hem de emeklilik anlamında ne b.ktan bir sistem olduğunun farkında olamayacak kadar konudan uzaksınız sanırım. Bence bu tür alakasız konularla ilişkiye karar vermeyi düşünerek sen onu hak etmiyorsun.

Pardon, düşünen kimse o.

Dogrusunu yapiyor.

Türkiye'de emekli olana kadar zaten ölüyorsun onu bir kenara koyalim.

Öte yandan saglik güvencesi için ya memur olacaksin ya da iki günde kapinin önüne konmayacak bir isin olacak.

(özel sigortalar da bir boka yaramiyor zaten).

Sağlık sigortası muhabbeti üzerine eski sevgilimden de bu yüzden ayrıldık denmesi düşündürücü, alt metni olan bir söz ve sen anlayacağını anlamışsındır heralde?

bu bakışa sahip birisi ile zor.

sevgilinizin sigortasının olup olmamasının size ne yararı-zararı var. çok saçma bir bahane.
sevgilim düz dünyacı oldun, aşı karşıtı olsun, köpeklerin katledilmesini savunsun ama kesinlikle sigortası olsun.

eskiden 90larda aman iş olacaksa ssklı olsun zihniyeti vardı. şimdi ise sskya bağkura dünya kadar para ödeyip emekli olunca kuş kadar maaş alıyorsun. onun yerine bağkura vereceğin parayı bireysel emeklilik yatırmak daha mantıklı.
sağlık konusundada herkes gss adı altında ücretsiz muayene-tedavi olabiliyor.

çok saçma bi düşünce bu.

adam (kısmen) haklı, onca sene prim yatır ve emeklilikte ufak bi meblağ al.
onun yerine özel sağlık sigortası yaptırır, bes yaptırır, başka şekilde birikim yapar ve değerlendirir. tasarrufunu istediği gibi değerlendirmek onun inisiyatifinde.

derseniz ki, evlenecekler ve hala sigortası yok. bağkuru olmasın ama özel sigorta yaptırsın yine kabul. hiç birini yapmaya niyeti yoksa durum değişir. ayrılıkla mı sonuçlanır bilmem ama tartışma konusu olur evet.

5k

Devlet hastanesinde neden size fiyat verildi?

Benim kendi fikrim; özel hastaneye basit islemler için ya da o islemi yapacak tek doktor oysa giderim.
Devletin hastanesi her zaman ozelden iyidir mantığı ile büyüdüm, sağlıkçı bir aileden.
Devlet hastanelerinde sıkıntı olsa da özel kadar "para alak" mantığı yok. Insanlar belki daha az Güleryüzlü belki konforu daha az ama bunlar önemsiz, işini doğru yapmak en önemlisi.

Ben devleti tercih ederim. Hele taninmayan özelden uzak dururum.

devlet doktorlarin bogazina yapisa yapisa iyiler hep ozele kaydi, guncel durum bu. ama uni hastanelerinde direkt prof yapacaksa uniyi tercih ederdim

Daha önce benzer sorulara hep benzer cevaplar verdim. Kısaca @logistic +1. Üniversite hastaneleri konforsuzdur falan ama ameliyat olunacaksa orda olunur. Özeller dıştan temiz görünür ama ameliyat ortamları en pahalısında bile şüpheli

@logisticsmanager, estetikle ilgili bir ameliyat. Bildiğiniz gibi devletin karşılamadığı operasyonlar olabiliyor bu da onlardan.

Ok bu noktada işte biraz farklı. Çünkü estetik diğer konular aksine bana daha özel hastane işi gibi geliyor, yani onlarin bu konuda daha uzman/yatkın olması olası gibi.

Ama benim içime sinmeyen;
Adını bilmediginiz hastane ve efsane bir geri bildirimi olmayan doktor
Yani gözüm kapalı da gitmezdim gibi.

Superlig maclarinda buna izin verilmiyordu gecen sezon. Eger bu uygulama devam ediyorsa izleyemezsiniz, tek cihazdan izleyebilirsiniz. Bence devam da ediyordur, bi deneyin isterseniz

Hocam denedik dün izledik, sistem kimseyi dışarı atmadı

Arkadaşın evinde normal tv ye bağlı digitürk/bein var oradan izliyor ben android tabletten bein uygulamasından izliyorum, bundan dolayı sorun çıkmamış olabilir mi

Yok o fark etmez, normalde blockout kurali uygulanirsa tek cihazdan izletir sistem. Blockout’u canliya almamislar demek ki simdilik. Normalde maclara ve kafalarina gore degisiyor uygulama sikliklari. Tam da iste bir kisi alip birden fazla kisi izlemesin diye onlem amacliydi bu. Su an yokken izleyin rahatca, uygulamaya alirlarsa zaten ekranda hata verir ordan anlarsiniz. Iyi seyirler.

O da yapıyor. Bende 4 deadlift, 3 plank fıtığı var.

Güldürdün beni akşam akşam.

Normalde öksürürken bile fıtık olabilirsin bunun yapılan bir egzersizle ilgisi yok, ben tüm compound hareketlerle vücudumun her yerini sakatladım sadece deadlift'le herhangi bir sakatlık yaşamadım. Bu arada deadlift'le sakatlanmadım derken kendi ağırlığımın 3 katından fazlasıyla deadlift yapıyorum. Hareketin kendisi değil yanlış form sakatlar.

Dan john abinin sevdiğim bir anektodu var;
Biri geliyor diyor ki "squat dizlerimi acıtıyor". O da "yap bir tane bakalim" diyor. Yapınca da "squat değil, yaptığın her neyse dizlerini o acıtıyor" diyor.

Kaleci kadar olmasa da bende 2014ten beri deadlift yaparim, kg*2.5 cikabildim. Daha deadlift sebepli sakatligim olmadi. Etrafimda da duymadim.
Deadliftten korktugum tek şey biceps tear.

Onun dışında Bench press dünyanın en riskli hareketlerinden biri misal hele güvenlik bari yoksa. Ama kimse bu kadar konusmaz.

Bu arada deadlift illa yapmaniz gereken bir şey değil.

Logistic'in dediği gibi bench press kadar sakatlık çıkaran bir hareket yoktur mesela, ben bench press'te ısınırken rotator cuff'ımı sakatladım 100 sene önce falan hala acısını çekerim, omuz sakatlıklarının %80'i bench yaparken yaşanır ama ben daha hiç "abi bench press acayip sakat bir hareket ya" diyeni duymadım, bilakis bench press alfalık hareketi gibi bir algı var.

Logistic; Abi deadlift yaparken yüksek ağırlıklara çıkınca biceps tendonu kopabiliyor zira her ne kadar kaslar ve sinir sistemi güçlense de tendonlar ne yazık ki güçlenmiyor, o nedenle sen ağırlığı çekebilecek gibi olsan da, özellikle mix grip yaparken dışarı bakan biceps'teki tendon daha çok aktive olduğundan bu strese dayanamayıp kopabiliyor, o nedenle belli bir yüksekliğe çıkınca seti strapsız yapmamak gerekliyor, tendonun strese en yüksek maruz kaldığı an halteri yerden söktüğün süreç oluyor, bu aşamada strap kullanılırsa tendona binen yükten kısmen kurtulabiliyorsun. Tendon kopmalarına dikkat edersen hep mix grip yaparken oluyor strap kullanılırsa ya da hook grip yapılırsa pek yaşanmıyor.

@kaleci; eski duyurularima bakarsan hook grip ile kendimi sakatladim parmagim 1-2 hafta cekti :/ olmuyor hook grip bende, çok denedim ama kendimi sakatliyorum. Fazla tekrar olacaksa mixed grip yapıyorum ama ağır olursa strap var.

Ama galiba kendimi asla daha fazla itmeyecegim deadliftte ve bir noktada da ağır yapmayi birakmam gerekecek. Hool grip bir bizde olmuyor vallaha, naim suleymanoglu bile yapıyor ufacik ellerle.

Hook gribi ben de yapamıyorum birkaç defa denedim ısınma setlerinde halteri düşürdüm gjkgdj olmayınca bıraktım, en garantisi strap. Hook grip bir de parmakta kalıcı şekil bozukluğu yapıyor benim arkadaşların hepsinin başparmağı kaju gibi oldu.

Bilmiyorum ama turla gitmeni tavsiye ederim. Arabayla gezmek icin zorlu bir yer. Tepelere cikiyorsun, bozuk ve dik yamac dolu her yer. Seni cok zorlar, keyif alamazsin.

Dogu icin gecerli tabi bu.

Yaylalara gidilecekse en azindan bir hafta, ya da tabii kisitli bir alana gidilerek 2-3 gun de yapilabilir. Mevsime gore de farkeder, sonbaharsa mesela kesin Giresun tavsiye ederim, yaylalara cikan bir yoldan cikilip, digerinden inilmeli, sivas yolu uzerinden uzundere'ye kadar gidilmeli, cidden muazzam ve fazla turistik de degil.

müziği nerede dinlediğinle alakalı biraz. toplu taşıma kullanıyorsan şart ve hatta bir şekilde dene, nasıl huzura kavuştuğunu göreceksin. www.hepsiburada.com
bundan al
kendi sitesi 6kya satıyor yuh geçen hafta 2.5k idi.

Anker Soundcore Life Q35 aldım ben, ANC özellikli. Çok kalabalık ve gürültülü bir ortamda bile telefonla konuşup müzik dinleyebiliyorum. Fakat bu kulak üstü biraz terletiyor.

o gördüğünüz grid'ler interaktif tablolar chart'lar hep javascript. arka planda sayfanın çalışma mantığı python, .net, java, javascript herhangi biri olabilir.

önyüz işlemleri neredeyse her zaman javascript ile yapılır. arkaplan işlemlerinin nasıl yapıldığını ise bilmek mümkün olmayabilir.

sağ tuş -> inspect -> dev tools'tan network sekmesi
buraya gidip sayfayı yenileyin, listeye biir sürü şey gelecek.
o gelenlerden kimisi görsel, kimisi media, kimisi ise data. önyüzde gösterilen şeylerin data kaynağı.

işte o datayı kim nasıl oluşturdu, nasıl kaydetti, nasıl derleyip size gönderdi o kısım herhangi bi yöntemle olabilir. ama orası backend.

o dataları göstermek, grafikler şuydu buydu kısmı ise javascript.

önyüzde hangi platform kullamalıyım derseniz iş biraz daha farklı.
reactjs, vanilla js, vuejs falan filan bir sürü şey olur.

bu sorunun cevabı da hangisinde rahatsanız o.
reactjs gayet yaygın bu konuda.

Trendyolu son 1 senedir hiçbir şekilde kullanmıyorum artık ama sizin sorununuz bence market yönetimi ile alakalı. Sipariş verdiğiniz hızlı marketi değiştirip başka trendyol hizmeti veren marketten alabilirsiniz ama bana sorarsanız en iyisi haftada bir fiziki kendinizin gitmesi bunlarla uğraşmak daha zor ve yıpratıcı çünkü.

benzer durumla karşılaşanlar için yazıyorum, ödeme itirazı yaptım ve paramı geri aldım

mobildeyim editleyemiyorum. yıllık ödeme karşılında aile üyesi olmak istiyorum.

heykel workshoplari oluyor masterpiece'in cesitli lokasyonlari da var avrupa yakasinda, inceleyebilirsiniz.

www.studiomasterpiece.com

Dumankaya Konsept'e bakın.

O bölgenin en gözde yeri Lens İstanbul. 30K'ya 2+1 olmayabilir ama yine de araştırın, pazarlık edin.

Mira Beşyıldız, Avlu Kurtköy, Elit Yaşam Evleri, WRoof, Hobi Extra benim beğendiğim siteler. Yeni yapılan Sima Garden çok iyi görünüyor.

Az ileride Harmandere tarafında çok lüks siteler yapıldı. Mahalle olarak dip dibeler orayı da incelemeni tavsiye ederim. Akasya Port projesini beğeniyorum.

Garden Planet'ı tavsiye etmiyorum, 3 sene oturdum. Peyzajı güzel ancak ses yalıtımı yok, yan dairenin telefon konuşmasını dinlersin. Bir de kalorifer peteklerinden devamlı su sesi geliyordu çözememişlerdi.

Kasko maliyeti, araba maliyetinin %6'sı gibi olur (yıllık) yaklaşık olarak. Araba maliyetini ise halka açık kasko bedelleri listesinden öğrenebilirsiniz.

Abi benim bildiğim kasko fiyatı araba fiyatının %1-2 arasında oluyor, biz ona 1,5 diyelim. Dediğin araba 2,5 milyon olsa aşağı yukarı öyle bir kasko bedeli oluyor.

118i m sport 2013 + ek aksesuar (100 bin tl)

%65 hasarsızlıkla 14.5 bin tl civarı ödedim. (sınırsız mali sorumluluk ve ölüm klozu var ayrıca) anadolu sigorta

Şehir, yaş, meslek de prime etkili.

3.20i kullanıyorum, 45 bin'le 86 bin arası fiyatlar çıktı mart ayında.

ne güzel unutmuştum kaskoyu ya.
geçen ekim 5.20i için 19bin, %60 hasarsızlık indirimi. bu ekimde kimbilir kaç lira diyecekler.

Bolu, Yalova, Kocaeli, Sakarya.

yenikapı ya da kadıköy'den ido (yoksa budo muydu) binip bursaya gidebilirsin.
haremden binersen sakarya iki saat bile değil.

yenikapi ve kadikoy'den ido sirkeci'den budo var. mudanya guzel bir secenek bence.

bilgisayardan mı? telefondan mı? telefondansa hangi sistemli telefon ios mu android m?

android için bahsedeyim play storeden Fake GPS location indirip geliştirici seçeneklerinden sahte konumlara izin ver seçenegini seçmeniz gerekli

Irata eğitimi almalısınız. Seviye seviye oluyor. Şantiyelerimden birinde dağcı ekibim vardı. Ordan biliyorum. Kule yapınca her yere erişemiyorsunuz. Çok keyiflilerdi çalışırken. Hobi amaçlı isterdim ben de.

-itiraz harcı diye bir şey yok. Bu durumdan herhangi bir ceza veya ödeme yapmazsın.
-bırak Almanya'daki olayı çorumda işlenen olaya yozgattaki savcılık bile bakmaz.
-olayın Türk yarısıyla uzaktan yakından alakası yok
*almanya da bir avukat tutup işlemi orada başlat veya orada baslattiysan devamını oradan getir. Burada vakit kaybetme.

(bkz: mülkilik prensibi)

Hocam takipsizlik ve almanya görür görmez siz olduğunuzu anladım. Aylardır soruyorsunuz ve görünen o ki kendinizi halen savunamıyorsunuz. Bu soruları duyurudan değil de bir avukatla anlaşarak ona sormalısınız gibi artık...

Abi yanlış hatırlamıyorsam;
Deport var.
Almanya'da hakkında açılmış dava muhabbetleri var.
Şu an paran yok. Gittiğin her kapidan geri döndürüluyorsun.

Sana gereken Almanya'da avukat ama ona da paran yok diye hatırlıyorum. Haklıysan bile Yok yani senin çözümün. Şu an cebinde 5-10 bin Euro para yoksa cozulmeyecek bu iş ki o zaman da belki cozulmez.

Bunu ne kadar kisa surede kabul edersen senin için o kadar iyi olacak.

#dedeminhirkasi

Almanya da avukatlar iletişime geçmiyor savcılık ve polise bildirmeme rağmen hiçbir işlem yapılmıyor. Almanya da tuttuğum avukat bile ilk davada çekildi tüm dosyalar onda olmasına rağmen cevap vermiyor

#artci sarsinti

hocam bir türlü bir aşama kaydedemedim Almanya da avukat bulamıyorum Almanya savcılığı polisi geri dönüş yapmıyor delil sunmama rağmen Türkiye de 3 suç duyurusunda bulundum biri takipsizlik daha fazla ne yapabilirim bilmiyorum Türkiye de avukat ile görüştüm oda benim yaptığım şeyleri yapacağını söyledi.
yakınım kayınbabama ulaştı adam meydan okudu bize hiçbir şeyi inkar etmiyor ne yapabilirsen yap diyor.


#logisticsmanager

aynı dediğin gibi birinden borç alabilirim ancak avukat bulamadım düzgün birini ve hakkımda tutuklama ve bunca ciddi suçlamalar varken Almanya bir işlem yaparmı onuda bilemiyorum savcılığa ve polise belli tarihte WhatsApp plaka tanıma ve araç GPS bilgileri ile çözüleceğine bildirmeme rağmen hiçbir dönüş yapmıyorlar

Şu ana kadar sorduğunuz ve bundan sonra soracağınız soruların çok basit bir cevabı var: Olumsuz.

Yardıma ihtiyacınız olduğu aşikar ancak bu yardımı buradan alabilmeniz imkansız. Sizi seven, sizin de sevdiğiniz ve güvendiğiniz insanlarla konuşup onlardan yardım istemeyi deneyin bence.

#10551037
Bir çok avukat ile görüştüm sadece boşanma açarız diyor aile büyükleri karşı tarafla iletişime geçmeye çalışıyor bende geçiyorum ancak hemen engel ve açık meydan okuma yapıyorlar suç duyurusu takipsizlik Almanya hiç cevap bile vermiyor geçerli bir vize yok gidemiyorum Almanya ya

şimdi ben sizin sözlükteki entrynizi okudum ve buradaki duyurularınızı da hatırlıyorum.

sizin iş duyurudan çözülmez, imkanı yok. bence büyük bi bardak su için, önünüze bakın. belanızı aramayın.

ayrıca karşı tarafı her konuda suçlamışsınız, her şey iftira ama ortada bıçaklama davası var ve 1 cmcik yalnızca gibi bir kabulünüz var? kusura bakmayın ama olayların da hiç anlattığınız gibi olmadığını düşünüyorum. bu insanlar psikopat mı, hepsi mi psikopat ve bir araya gelmişler de herkes size pusu kuruyor hayatlarında hiç dertleri, meşgaleleri yokmuşçasına? ülkeden de deport edilmişsiniz.

önünüze bakın.

#deartheodosia

evet çoğu yerden çözülmüyor bir ümit bendeki

beladan kaçtığım için yasal yolları deniyorum.

karşı tarafın yaptıkları delil ile çıkar ortaya bıçaklama olayında kabulüm yok Kendi evimin arkasına koşuyor üzerinde polis aramasında bıçak çıkıyor ayrıca beni takip ettiğini ifadesinde belirtiyor polis evimi arıyor beni hücrede çıplak arama yapıyor bıçak yok.

olaylar bilmediğimden çok daha fazlası
benim sorun yaşadığım bir aile ve yakınları aynı kişiler.hepsinin kafa yapısı demek aynı.
aynı düşündüğünüz gibi başka işleri yok birde onların tarafından düşünün tüm mal varlığıni alıp üstüne hapislik iftira ve her yerden herkesi engelleyip elinden geleni ardına koyma demeleri neyin mantığı olabilir

kışın gidersin için ısınır

20dk yürüdükten sonra yazın serinlemek isterim

niye üşütecekmişim kışın adam gibi giyin üşütmezsin

Hiç bir şey olmaz. Kışın da yazın da gidilir.
Neredeyse hafta en az 1 masaj ve saunam var. Hiç bir kötü etkisi yok :)
Kesinlikle git.

Benim de aile kültüründen bildiğim, yazın gidilir.

Yumuşanır, kir atılır, ölü deri atılır. Kemikler ısınır falan gevşer rahatlarsın.

Çıkınca da hasta olmazsın.

Ama sonradan okudum ki vücuda sıcaktan ziyade soğuk iyi geliyormuş. O yüzden hamamı azalttım baya. Zaten hijyen olayları falan cabası.. her yer düzgün değil.

Gerçi sıcak suyun da kendince faydaları vardır ama zararları da var. Neyse konu bu değil zaten.

bilakis çıkınca serinlersin.

Kisin gidersen cok saglam kurulanman gerekir ozellikle kafani kurulamalisin

Yazinda cok sicak oluyor baya terler darlanirsin gidecegin yerde genel ortada bos bi oturma alani olur ozellikle buna bak rahat mi diye.

Yazin verdikleri odada da fena kavrulabilir tabi yerine gore degisir.

hamamdan çıkınca hemen giyinip çıkmıyorsun ki, odalar var, çayın geliyor, çayını için kendine geliyorsun yorgunluğunu atıyorsun, hatta kabinde biraz kestiriyorsun. hamam sefası diye boşuna demiyorlar.

hadi kardeşim hadi diye kovalıyorlarsa da o işletmeden uzak duruyorsun bir daha gitmiyorsun gitmeye niyetlenenleri uyarıyorsun.

askerliğimde yazında gittim kışında gittim (askerdeyken öyle rahat rahat yıkanamıyorsun) ama kışın gitmenin tadı başka.

Hocam ne tv alırsan al. Eğer uygulamaları kullanmak istiyorsan güzel bir android box al öyle kullan. Kendinden android de alsan tivibox hızında olmuyor hiçbir şekilde.

jackyr +1

evet program desteği olmayabiliyor bazı tvlerde. mesela samsung tv'de de bazı uygulamalar yok.

paneli, ekran kalitesi, nit değeri, hz değeri iyi bir tv al smart özelliklerine çok bakmadan. sonra kaliteli bir tv box al bak keyfine. nokia nvidia nın kaliteli tv boxları var.

ty.gl

ben geçen sene aldım memnunum.

philips the one kullanıyorum (android) memnunum

tcl in içinde google tv olan bir modelini al ve arkana yaslan. TCL çıktı çıkalı philps nal topluyor.

Tiklemişim ama sonradan farkettim arkadaşlar, Vestel tercih dışı

eksisozluk.com

Bak sözlükte biri bunu yazmış.

metro markette var

Eski evimde Philips almıştım, memnundum.

Elektrikli araçların bataryası arızalanırsa masraf oldukça büyük oluyor diye biliyorum.
Yakıtlı olanından kiralayın ve fazla düşünmeyin.

Uzun yol yapacaksiniz. Neden elektrikli arac kiralamak istiyorsunuz? Yolda ortalama 1 saatlik ekstra, zorunlu mola vermek hosunuza mi gidiyor? Benim icin kesinlikle bir secenek olmazdi bu sebeple.

Sorunuza gelirsek, guven konusunda sorun yasamaz; yolda da, Eskisehir'de de jarj istasyonu rahatlikla bulursunuz. Kiralama yaptiginiz firmaya uzun yol yapacaginizi soylerseniz, ona uygun bir elektrikli arac verir ve gerekli bilgilendirmeleri yaparlar.

Voltla uygulamasını indirin. Uygulama Türkiye'de hizmet veren şarj istasyonlarını haritada sürekli olarak güncelleyerek paylaşıyor.

Bunun dışında bir elektrikli araç sahibi olarak önerim planlamanızı Trugo şarj istasyonları üzerinden yapmanızdır.

Sanıyorum elektrikli araç almak aklınızda var ve deneyimlemek istiyorsunuz...

Şarj istasyonu bol hiç sorun yaşamazsınız. İlk cevap veren arkadaşın dediği şey batarya ömrü ile alakalı, sizlik bir şey değil.

Edit: Bir de kullanacağınız istasyonların uygulamalarını önceden indirip kredi kartınızı tanımlarsanız zaman kaybetmezsiniz.

baktim iki sehir arasi 400km civari. en son 300km tek yon yolu kiralik tesla ile gidip gelmis biri olarak salla diyorum, benzinli kirala gec.

Cevaplarınız için teşekkür ederim. Sorularınıza cevap olarak: almak niyetinde değilim, kiralık araç olarak da elektrikli benim tercihim değil ama çoğunluğun kararı ile mecbur kalıyorum diyelim. Sadece bu konuda tecrübem olmadığı için ve şarj istasyonlarının altyapısını ve güvenilirliğini bilmediğim için bir sorun çıkar mı diye tedirgin oluyorum. Daha önce elektrikli araç kiralamış ya da elektrikli araçla uzun yol gitmiş kişilerin fikirlerini merak ettim.

merhaba bu durum bütün işyerlerinde oluyor.
işyerine yaptıracağınız masraflar işinizin risk kısmı.
bunu göze almak durumundasınız.

en azından dükkan sahibinden 2 3 ay tadilat süresi ve depozito vermemeyi konuşun.

Bu dediklerinize de yanaşmıyorlar malesef. Yaptıracağım tadilat başka bir yere taşıyabileceğim bir şey de değil üstelik.

Tütsüleme makinesi. Gazı basmıyorlar, yaktıklarını maddenin dumanıyla yemeği tütsülüyorlar. Amaç sunulan kişiye koku yaymak değil, yemeğe tütsü tadı vermek

Bağlantı paylaş ciğerim hiçbir şey anlamadım, gözümde canlandırması :)

gördüm ben de evet var öyle bir şey. sevgililer yapıyor gördüğüm kadarıyla.

Aman ne paylaşcam. Hani bi ara kovayla boşaltıyorlardı ya bu da bunun kola şişesine delikler açıp kafanın üzerinden yukarı tutup, döne döne ıslanma modeli.
Benim türkçe bu kadar anlatabildi valla.

Daha güzel ifade edebilen babayiğitler varsa yazsın.

x.com

evet var

Haydaaaaa

eurostar hızlı tren ve özel şirket. sncf fransız demiryolları. glacier express gibi değiller, standart olarak ulaşım aracı olarak kullanılıyorlar.

cok tesekkurler, bu durumda aralarinda temelde bir fark yok diyebilir miyiz? saati ve fiyati uygun olani mi secmeliyiz?

10 yıl kadar önce tanıdığım Mısırlı bir kız vardı, Suudi Arabistan'da okumuştu ve hep yabancı okullara gitmişti, ailesi ile de İngilizce konuşuyordu. Ama anadili mi İngilizce idi yoksa ailecek öyle mi tercih ediyorlardı onu bilemiyorum.

Boyle bir aile taniyorum. Suudi Arabistan'da yasiyorlar ama aslen hindistanli musluman aile, arap/hint ayrimi cok belirgin degil bizim acimizdan. Kendi dillerini de biliyorlar ama ingilizce de anadil gibiydi.

buna ben de 2-3 kere şahit oldum. istanbul'da markette çocuk ve babası ingilizce konuşuyordu. arap oldukları kesindi ama. akıcı şekilde konusuyorlardı.

Suudi arabistandayım. Çocuğundan yaşlısına ingilizceye çok önem veriyorlar. Konuşamasa da anlıyorlar. Suudi aileler çocuklarının ingilizceyi kesin öğrenmesini istiyorlar. Filipinli, afrikalı ingilizce konuşan dadılar çok, ücretleri suudiler için çok yüksek değil.

Çoğu İngiltere, malta gibi yerlerde yaşıyor

Benim ablam ilkokulu riyad'da okumuş, Amerikan okulunda. İngilizcesi ana dili gibidir. Amerikan/İngiliz kültürü ve tüketim ürünleri oraya Türkiye'den çok daha uzun zaman önce yaygınlaşmış.

Suudiyim demiştir ama arabistanda yaşamıyordur. Yaşadıkları ülkenin dili ingilizcedir. Bizim alamancılar gibi düşün.

Ben hayatımda daha iğrenç bişey içmedim. İçtikten sonra günlerce kuzu kulağı yiyemedim ki bayılırım.
Kahveli kokteylleri çok severim.

Ben passionfruit ile yapılan ekşi-tatlı karışık yanaklarımı kamaştıran kokteylleri çok seviyorum. Onun dışında viskili kokteyller de gayet güzel, klasiklerden whiskey sour tercihim oluyor.

Ben bir ekşi bağımlısıyım. İçtiğim kokteyllerin de olabilecek en ekşi kokteyller olmasını seviyorum. İyi yapılmış bir margarita severim. En sevdiğim meyve greyfurt, greyfurtlu kokteyl denk gelince affetmem.

Kuzukulağı kokteyli geçen de sormuştum, ben seviyorum ya. Kuzukulağı muazzam bir ot yani o ottan bu lezzet nasıl çıkıyor hâlâ anlamıyorum :D kokteyli de iyi bir tarifle yapılırsa çok lezzetli. Ama hepsi aynı değil yani bilmiyorum standart tek bir "kuzukulağı kokteyli" tarifi yok bence. Farklı kokteyllerde tamamlayıcı olarak konuyor. Şu an net mekan/kokteyl ismi veremem ama çok iyisini de içtim, ehh fena değil olanı da. Bak şimdi düşününce aklıma geldi sanki Eskişehir'de varuna'da içtiğim iyiydi diye aklımda kalmış.

Neyse yani en bilinen temel kokteyllerden Margarita; mekana özgü kokteyllerden de içindeki malzemelerden ekşi/tatlı oranı ennn yüksek olan kokteylleri tercih ediyorum. Tatlı içecek sevmiyorum pek zaten.

Edit: bi de bu kuzukulağı kokteyli olayı iki sene önceye kadar baya hipsterdı ya. Bu kadar popülerleştiğini de hiç fark etmemişim. Çok az mekanda sunulan, gizli bir kokteyl malzemesi sanıyordum hâlâ kuzukulağını :D

genel olarak kokteyl sevmiyorum, hangi içki ise sek içmek daha büyük keyif veriyor bana. ancak bazı mekanlar güzel kokteyller yapabiliyor, tercihen aroma vb. değilde gerçekten taze ve mevsiminde olan ürünlerle yapılan kokteyller daha iyi oluyor.

erikli kuzu kulaklı çok güzel oluyor bence ekşi sevenler için

Zencefilli olanları seviyorum, menüde adında mule geçen bir kokteyl var ise ben oradayım.

espresso martini'yi evde hem kolay hem hızlı hazırlayabiliyorum, tat olarak da çok hoşuma gidiyor. yaz kış içebiliyorum.

sıcak yaz günlerinde mojito ferahlatıcı oluyor. maden suyuyla yapınca o kadar şekerli de olmuyor, baymıyor.

kuzu kulağı sour severiz ya, ekşimsi, fresh, rahat içimli.

onun dışında cin bazlı kokteyller kalp ben. daha hafif, üst üste içtiğinde daha içilebilir oluyor. viski bazlı olunca ağır gelebiliyor ve daha çabuk çarpıyor (içindeki miktara göre)

bazen tatlı, bazen ekşi, öncesi ve sonrasında ne içtiğine göre değişiyor.

espresso martini candır bu arada. hastasıyız.

ayrıca istanbulda olanlar için cocktail talks'un içmeli eğlenmeli workshop'ı ve fahri konsolos'un değişik kokteyllerini aşırı tavsiye ederim.

Dönem dönem insanlar bir şeye yükselir ya normal bunlar.
Bence fena değil, içilir.

Benim için bir kokteylin en önemli şeyi içinde zencefil olması, başka bir şeyin önemi yok.
Bunun dışında viski bazlı kokteylleri sevsem de cin candır.

Kuzukulağı güzel yapılmazsa kötü salata içmiş gibi oluyor. Benim en sevdiğim kokteyl barında "kuzukulağı, yeşil elma, portakal likörü, cin"le yapıyorlar ve çok güzel oluyor.

Rom ve meyve seviyorum ben, dolayısıyla özellikle kokteyl için çıkmadıysak ama dümdüz bira şarap içesim yoksa mojito içiyorum. Rom bazlı, ekşi ya da tatlı ekşi, meyveli, vanilyalı her türlü kokteyl benim canım. Baharatlı, acılı kokteyller de ok ama dönüp dolaşıp tatlı ekşi rom kokteyllerine varıyorum her seferinde.

gördüğüm kuzu kulaklı kokteyller bana da çok basit geliyor hiç denemedim o yüzden kokteyl içiyorsam biraz daha farklı şeyler içmek istediğim için oluyor genelde yoksa cin tonik, vişne votka, mojito falan içerim klasik şeyler en azından. bazılarında o da klasik mertebesine geçmiştir o ayrı ama beni hiç cezbetmedi.

ben genelde acılı kokteylleri ve tatlı kokteylleri severim. ekşileri sevmiyorum pek. biberli miberli yakan bir şey veya tarçınlı marçınlı tatlılı bir şey görürsem onu alırım.

zencefil acısını seviyorum, o yüzden ben de moscow mule gibi kokteyllere gidiyorum. Ne kadar acı o kadar iyi. Bazen kırmızı biberle daha da acı yapıyorlar. İşte onlar benim favorim.

Yoksa standart cin soda.

Old-fashioned.
Beni old-fashionedda yikasinlar yikasinlar.

Aperol Spritz'im. Karakter olarak da.

Budapeşte'yi bilgimiyorum, prag'da özellikle de şehir merkezinde aklınıza gelmeyecek komisyonlar ve oranlarla euro bozuyorlar.

Kredi kartı ve bir miktar bozuk euro ile hayatınızı sürdürebilirsiniz.

İkisinde de para bozmadım ya euroyu her yer kabul ediyor. Kart da çoğu yerde geçiyor diye hatırlıyorum bence en temizi karttan harcamak.

Pragi için bi 5-6 sene önce çok popüler bi video vardı. Ana meydanda herkesin bozduğu yerden bozdurmayın, 100 metre ilerisindeki döviz bürosu çok daha avantajlı diye ama hâlâ durum aynı mıdır bilmiyorum. Bi araştırın

Kredi kartı ve Euro yetiyo

Prag'da kesinlikle komisyonlara çok dikkat edin. Bankamatikten 100 $ civarı çekmiştim, 20 $ kadar da komisyon eklemiş üzerine. Para bozdurma konusunda çok büyük dolandırıcılık dönüyor orada. :)

Budapeşte’de döviz bozdurma çok sıkıntılı değil ama bazı bürolar düşük bozup biraz fazla komisyon alıyorlar.

Tavsiyem şu bürodan bozdurman; maps.app.goo.gl

is sebebiyle devamli budapeste'ye gidiyorum
bir kere bira eur bozdurmadim
her yerde kart geciyor

prag da asagi yukari oyle

illa bozduracagim diyorsanız banka subelerinden bozdurun derim
herhangi birisine girip yapabilirsiniz

Değişkenleri çok olan bir durum. Ne kadar kalacaksın, evli misin, gideceğin yerde mülkün olacak mı?

ikametiniz türkiyede olmayınca bazı bankalarda ve bankacılık işlemlerinde sıkıntı olabiliyor kredi kart limit artırmak gibi

Cok ekstrem bir dezavantaj/avantaj yok. Adresini teblig etmeniz kanuni bir sorumluluk. Yurtdisinda yasiyorsaniz o ulkeye aldirabilirsiniz, yok tr de yasiyorsaniz tr de kalsin. Zaten cogu mesele o ulkede 181 gunden fazla gecirip gecirmediginizi esas aliyor sizin ikametgah tasiyip tasimamanizin cok onemi var mi emin degilim . Ikametgah, oy kullanirken, size ulasacak resmi yazilarin sizin gercek adresinize gelmesine falan yariyor.GSS kapaniyor ama prim de yatirmiyorsunuz, GSS borcu cikmiyor fln.

@numlock Bunlar belirsiz veya zamanla değişebilen şeyler olduğu için genel olarak sormuştum.

Yurtdışı çıkış harç pulundan muaflık, imei kayıtsız telefonu 1 seneye kadar uzatabilme, gelir vergisi muafiyeti vs.

Doğru maalesef. Arkadaşım var starbucksta çalıştı birkaç sene. Hemen hemen hiçbişeyi de yıkamıyorlar, abi cebime para verseler yemem içmem oradan bişey diyordu.

Siz yine de firma ismi vererek firma hakkında olumsuz bir şey söylemeyin. Söylediyseniz silin. Ticari itibarın zedelenmesine yönelik diye başlayan bir suç var.
Üzerlerse üzülürüz.

@Mirket yok firma ismini hiçbir yerde söylemedim Starbucksta olmadı bu arada; sadece bu işleyiş böyle mi gerçekten diye şok oldum.

"işleyiş böyle" diye bir şey olamaz. insanlar bitkisel sütü, laktozsuz sütü sadece tikican oldukları için istemez. alerjileri, hastalıkları da olabilir. "nasıl olsa anlamaz, içivirse ne olacak" denecek şeyler değil. adam oracıkta hastanelik olursa "içivirsin"i görürler.

bitkisel süt isteyen müşteriye hayvansal sütün damlasını bile veriyor olmak büyük skandal. koca koca çikolata firmaları paketin üstüne "eser miktarda fındık fıstık olabilir" yazıyor. yani alerjin varsa ne olur ne olmaz, kırıntısı karışmış olabilir yeme diye. bilinçli olarak yapıyor olmak çok fena. ben olsam genel müdürlüğüne kadar yazardım.

Büyük skandal. Önce güzelce olayı yazar, sonra ChatGPT'ye bir dava dilekçesi haline getir gibi bir prompt girerek yazım dilini düzeltir, sonra hem Cimer'e hem genel müdürlüğe yazarım.

İlk defa sizden duydum
Ben kahve yapilirken izliyorum
Buyuk firmalardan aliyorum hic karistirma gormedim

Rezalet. 60-120 ekstra ücret istendigini gördüm bir de akil alir gibi degil. Cold brew icicem ben

Belki de sadece aldığım şubenin işgüzarlığı da olabilir o yüzden ben de çok şaşırdım ya da eleman mı bilmiyor acaba diye şüpheye düştüm, yeni fobi yüklendi :D

Yemen gerekir. En azından hindi füme falan at ağzına.

olmaz. gunluk kalori miktari ve makrolar hedeflere uygunsa zamanin oncesi sonrasinin bir onemi yok.

6 ay süren bir araştırmada deneklerin bir kısmına antrenman öncesinde bir kısmına antrenmandan hemen sonra bir kısmına da antrenmandan 3 saat sonra besin veriyorlar, araştırma sonuçlarında da deneklerin hepsinde benzer kas kazanımları olduğunu görülmüş. Yani alman gereken "zorunlu makroları" ne zaman aldığının bir önemi yok önemli olan tek etken alman, antrenman sonrası yemek istemiyorsan günün herhangi bir saatinde alsan da olur. Bunun bilimsel nedeni de şu: Sen proteinli herhangi bir ürün aldığında eğer o an ihtiyaç varsa proteinler aminoasitlere yıkılıp ihtiyaç duyulan yerlere gönderilir ama o an ihtiyaç yoksa aminoasitler geçici bir aminoasit havuzunda beklemeye geçer ve ihtiyaç duyuldukça oradan yıkılıp sisteme verilir, yani gün içinde proteinli bir öğün yediğinde aminoasitler havuzda bekler ve antrenman sonrası kullanılır ama bu havuz bir depolama sistemi değildir karbonhidratlar ya da yağlarda olduğu gibi, yani bugün aldığını yarın kullanamazsın sonradan bu havuz yıkılacaktır.

@kaleci saçlı yırtıcı forvet (şu nicki de ne zaman görsem aklıma Oliver Kaan geliyor)
Bu makro mikro işleri çok abartılıyor sanki ya. Öyle bir furya oluştu sanki, insanlar utanmasa mutfak tartısıyla gezecek. Ben direkt ye tavuğunu balığını kafasındayım. Bu daha iyi değil mi, rahat en azından.

Duruma göre değişir. Yani bir amacın yoksa spor yapmak için spor yapıyorsan makro saymana gerek yok ama kas alayım diyorsan mecbur sayacaksın zira kas kütlesi için vücudunun sedantander pozisyonundan yüksek kalori alman gerekiyor, yani sistem kendi mekanizmasını ayakta tutmak için tüm kalorileri harcadıktan sonra "tamam lan elimde fazladan kalori kaldı bununla da biraz kas üreteyim" diyeceği bir kalori alman lazım, onu almazsan kas inşa edemezsin o nedenle kalori saymak gerekiyor ama burada önemli olan karbonhidratı ne kadar aldığın, zaten kas efektinde proteinin çok küçük bir kısmı kullanılıyor ama karbonhidratın tamamına yakını kullanılabiliyor, o nedenle onu yüksek almak gerekiyor, ne kadar aldığını bilmen için de sayman gerekiyor. Ha ben saymıyorum not almıyorum hiçbir şey yapmıyorum, bugün yemeklerimi yaptım 15 dakikada ama saymadım çünkü 15 sene+15 dakikalık bir tecrübem var gözkararı anlayabiliyorum.

Onun dışında diyet yapıyorsan yine saymak zorundasın, orada mesela proteini yüksek alıp karbonhidratı nispeten daha düşük alabilirsin, orada da sistemin "lan elimde fazla kalori yok en iyisi gideyim de bu dombilinin yağlarını harcayayım amk yine yemek memek hiçbir şey gelmemiş" demesine neden olacak kalori açığı vermek ge4rekiyor, o kalori açığını da kalori sayarak hesaplayabilirsin kalori saymazsan bazı hesaplar çarşıya uymuyor çünkü.

Tam pt olacak adamsın kral.

@kaleci kalori saymak için iyi bir app tavsiyesi verebilir misin

MyFitnessPal ve FatSecret genel olarak en çok kullanılan iki app.

O olaylar bizim ülkede pek tutmuyor. Notere gitsen oradaki görevli bile ne yapması gerektiğini bilmez.
Üzerine faturalardan birini alsın, su elektrik vs. En garanti yöntem bu.

Ev sahibi olmadan, noter onaylı sözleşme olmaz sanırım.
www.ascconsulting.com.tr

Konudan bağımsız ama düşeceğiniz durumla alakalı, böyle kendi evine yabancı ev arkadaşı alan biri vardı duyuruda.
Evi zamanla ele geçirmişti kira falan ödemeden kalıyordu. Sonra birini daha mı getirmişti falan. Tehditler vs. Devam etmişti. Okursa hatırlatır.

Kalıyorsa kontratsız kalsın. İşinize gelmezse valizini kapı önüne koyarsınız. Neden resmileştiriyorsunuz? Kontrat onun üzerine olduğunda aynı şeyi size yapma ihtimali var.

Önce cildiye. Kuyruk sokumunda oluşan yara bere kıl dönmesi vs %90 oranında yanlış kurumayla ilgili. Banyodan sonra kurulandığımızda ne kadar tüy varsa oraya yapışıyor. Bilgi olsun diye paylaştım.

Ooo @numlock canımın içi nasılsın iyi misin

@atom karincanin torunu bey çok geçmiş olsun, doğrudan cerraha göndermezler diye düşünüyorum, cildiye evet.

Af olayı çok değişkenlik gösteriyor. Bugün maalesef bir tane muhalif tweet attıysan seni afetmezler mesela :)
Sana tavsiyem diplomanı al ama hayat memat meselesi haline getirme. Diplomadan bol ne var ülkede.
Bir şeyleri başarmaya bak, hep o yolda yürü.

yoo twitter kullanmıyorum, yani daha doğrusu kimliğimi açık ederek aktif twit attığım bir hesabım yok, haber takip ediyorum sadece.

durum benim açımdan kişisel ya. ayağıma dolandı, okulu bitireyim diye diye hiçbir şey yapamadım. yaş 30 oldu. çok da sevdiğim bir bölüm. en azından lisans diplomasını alamadan ölürsem çok üzülürüm. bir de benim dil bilmek dışında bi olayım yok. buradan mezun olsam sırf elimde diploma var diye iş bulabilirim hatta iyi yerlere gelebilirim. trakya'da onlarca fabrikayla iş yapan tanıdıklarım var kendileri diyorlar "olm al şunu gel artık" diye. kısacası ben diplomayla vezir, diplomasız rezil olacak durumdayım. ya da şöyle söyliyim diplomayla şansım var, diplomam yoksa hiçbir şeyim yok. 30 yaşında lise mezunu adam. iş tecrübesi var tabii de hani atıyorum 10 senedir yazılımcı olursun o sektörde tecrübelisindir, benimki öyle değil, spesifik alan yok. o yüzden mezun olmazsam hiçbi işe yaramam. hadi hasbelkader bi iş buldum diyelim, iki sene sonra çıkarsalar tekrar bulmam yine çok zor olur.

O zaman ilk hedefin ama öyle ama böyle diplomayı almam olmalı. Yaşın da genç daha.

Öğrenci İşleriyle her zaman görüşebilirsiniz. Hatta dönem başlayınca daha çok işleri olur, bugünlerde gitseniz daha iyi. Süreniz bittiğinde sınırsız sınav hakkı olup olmadığını ve şartlarını (mesela 3 dersiniz kalırsa gibi) öğrenin. Ders saydırma işini de öğrenin bazı yerlerde sadece belli bir notun üstü ve en fazla bilmemkaç kredilik ders sayılabiliyor. Sizde açılmasa da belki başka okullardan yaz okulunda ders alıp bitirme şansınız da olabilir. Hepsini sorun öğrenci işlerine.

Öğrenci işleriyle konuşun ancak fazladan 1-2 dönem verilmesi gibi bir durum yok, sonradan öyle bir imkan geldiyse bilmiyorum. Benim en son bildiğim sistemde 2018'liyseniz bu yıl son yılınız olmalıydı ama, o yüzden bu dediğimi takmayın, konuşun.

Bu işin en kolayı hayatsız şekilde derslere odaklanıp bitirmek. 2 Döneminiz varmış, yapılmayacak iş değil. En azından alternatiflere kıyasla daha belirgin, düz ve daha kolay bir yol. Olmazsa ne yapacağınızı planlayacak vaktiniz olacak önünüzde. Siz bence şu an bu ihtimali düşünmeden elinizdekine odaklanın. Benim arkadaşlarımdan birisi benzer bir durumda elektrik-elektronik mühendisliğini bitirebildi. Her seneden dersi vardı. Kütüphanede yattı kalktı, bir şekilde oldu.

Okuldan okula, bölümden bölüme değişir. Misal bütün derslerin devam zorunluluklarını verdiysen toplu sınav hakkı verebilirler, dönemlik kredi limitini kaldırabilirler, silkelendin tek ders kaldı, tek ders sınavı verebilirler.

Öğrenci işleri mazlumun yanındadır, vakit geçirmeden başvurun.

Benim zamanımda okuldan atılma vardı, tam bütün dersleri verdim, bitirme ve stajım kaldı, okuldan atılma kalktı.

@akhenaten, hocam matematiksel olarak iki dönemde bitirme şansım yok ki. önümüzdeki dönem zaten sadece 30 kredi alabiliyorum. ortalamayı yükseltirsem bir sonrakinde 40 olur. bazen dersler tam uyuşmadığı için birkaç kredi fire olabilir zaten. haliyle iki dönem kendimi parçalasam da vereceğim 70 kredi, daha üstüne 50 civarı kalıyor. işte üç ders sınavı, 5 kredi verene 1 kredi bizden tarzı bi şeyler varsa anca öyle olur jdfd. yaz okulu yok, hiçbi şey yok bizde.

bu arada ben şu ana kadar tamamen kendi hayatımdaki durumlar sebebiyle düzenli devam edemedim okula. dediğim gibi bölümü çok seviyorum ve dersler benim için zor değil açıkçası. düzenli devam edip de veremediğim tek ders olmadı. pandemide tamamen koptum, depresyona girdim, çalışırken okula gitmek zor geldi vs. ondan dolayı patladım.

bi de kütüphanede geceli gündüzlü devam etmek mümkün olmayacak çünkü geçimimi sağlamak için iki iş birden yapmak durumundayım. şikayet etmek için söylemiyorum, kendi b*k yemem neticede ama "sık dişini bitir" noktasında değilim artık ne yazık ki. ben yine her türlü sıkacağım zaten ama zaman geldi, vuracaklar totoma tekmeyi. b senem daha olsa şov yapardım. gerçi kaç senem vardı... püh.

Kafala okuldan birkaç hocayı, gitme derslerine.

Sizde yaz okulu olmayabilir. Bir ihtimal diğer üniversitelerin yaz okullarından alacağınız dersleri kabul ediyorlardır. Öğrenci İşlerine soracaksınız.

@numlock, gitmeden geçilmez yahu bizimkiler. okuması oluyor ödevi oluyor kırtasiyeden notları alınabilecek bir bölüm değil

Ortada bir fırsat varsa değerlendir, yoksa düşünmekle geçer ömrün.

kendi perakende ve toptan satışını 5 yıldan fazla süredir e ticaretle destekleyen biri olarak söylüyorum kesinlikle geç kalmadın asla da geç kalmacaksın çünkü tüketiciler e ticarette aidiyet oluşturmuyor. son 10 alışverişini yaptıgı firma yerine bir başkasını seçmesi için 20 30 lira düşük fiyat görmesi çoğu zaman yeterli oluyor. yanında hediye gönderince kampanya yapınca bir bakmışsın 10000 yorumlu firma yerine senden alıyor. başlangıç noktası olarak sosyal medyayı kullanmalısın daha büyük kitleye daha uygun maliyetle ulaşıyorsun.bence agırlık vermen gereken sıralama sosyal medya - pazaryerleri - kendi websiten - e ihracat olmalı Ama başlangıç sürecinde sadece sabretmen gerekecek çünkü o siparişler bir türlü gelmeyecek belki 1 yıl zarar edeceksin.Hiçbir karşılık olmadan çalıştıgın bu sürecin ardından kar topu gibi büyümeye başlıyorsun.

giriş yapmak için geç kalındı ise neden hala pazar yerlerinde yeni mağaza açmak için kayıt alanı var?

neden hala aynı ürünü aynı fiyata satan birden fazla satıcı var?

sorular:
geç mi kalındı?
hayır, bir ürünü üreticinin maliyetinden dahi aşağı fiyatta bulabilirsin, batanı var, deposunu boşaltmak isteyen var, işi bırakanı var, var oğlu var, ülkede 80 milyon, dünyada 8 milyar insan var.

sonucu ne olursa olsun denenmeli mi?
kesinlikle, sadece para kazanmak için değil hayat/ticaret tecrübesi için, insan ilkişkilerini geliştirebilmek için, ileride bir gün eşinin "SENİN YÜZÜNDEN hiç denemedik, benim x hayalim vardı" dememesi için.

nereden başlamak lazım?
bu sektörde çalışan sensin, 10 yıldır bu işi yapıyorsun, sence bunu biz mi daha iyi biliriz sen mi? illaki bir cevap istiyorsan; iki farklı yol var, ya önce satacağın ürünü bulacaksın sonra mağaza açacaksın, yada önce mağazanı açıp sonra ürün bulacaksın.

www.youtube.com şu adamı takip ediyorum, çok acayip hikayerde insanlar çıkıyor, evinde yaptığı kendi ihtiyacı olan şeyleri satıp para kazananlar, yurt dışı/içi farklı ürünler bulup satanlar, üreticiler, vs. vs. sadece para kazananlar değil batanları da çıkartıyor.

Çok pahalı.

%50den fazla yapmis, cok pahali. Tutar konusunda anlasma icin teklifte bulundunuz mu? Durumu anlatsaniz belki bir orta yola gider veya baska birine yonlendirebilir belki sizi

Size bu kadar yansıtmaması lazım. Benimki yenilerden 3 bin civarı isterken benden 1800 alıyor. Düzenli gelenlere zam yapıp, ilk kez gelenlere farklı fiyat veriyor ki doğrusu bu bence.
Ayrıca 5500 liralık yardımda bulunabilecek mi kendisi? Haftada bir gittiğim dönem oldu benim. Ayda 20 binden fazla paralık ne terapisi verecek. Balıklıdan suadiyenin gözde doktorlarına kadar tecrübeli biri olarak diyorum ki sallayın. İlla ki size yardımcı olabilecek başka birini bulursunuz. Ben buradan gıcık oldum kendisine. Ben olsam 5500 liralık hizmet aldığımı düşünmüyor der bırakırım.

2800'dü benim, 4000 yaptı. benimle birlikte giden arkadaşım ödeyemeyecekti, ben artık gitmem dedi bana. ben de doktora durumu anlattım, benden çok ihtiyacı var dedim. ona özel eski fiyattan devam edecek bir süre daha. rica etmekten başka çözüm yok ve kabul edeceğini düşünüyorum, düzgün bir insansa. bir de benim tecrübemden faydalanarak, senin adına bir başkası rica ederse daha kolay olabilir belki?

Bence de fahiş bir zam olmuş. Ben ayda iki defa görüşüyorum. Uzak olmayan bir gelecekte zam yapar diye tahmin ediyorum. 4.500 üzerini isterse elveda derim.

Hocam terapistten bu kadar çekinmene gerek yok, 5500 liraya zaten gidemeyeceksin indirim iste açıkça indirim yapmazsa ekonomik sebeplerle devam edemeyeceğim ara verelim de, yani o da bilsin sebebini niyetini

@grimavi haklı, hatta güzel bir politika da tavsiye etmiş oldu. Haber verme şeklinde ben gidiyorum ayağı çekmiş olursun o da bunu yeniden düşünür. Aylık bile olsa 5500 liradan olmak istemeyeceğini düşünüyorum.

Grimavi nasılsın tadlım. Ben gelinlik ve çeyiz alışverişini bitirdim, çok güzel yapmışlar iyi yedik. Eheh.

Doğan Cüceloğlu falan degilse tabii ki fahis fiyat. 3500 de fahis kimse kusura bakmasin. Resmen isi dolandiriciliga cevirmisler. Faturanizi veriyor mu? Neyse ben size su kadar soyleyeyim, 3500'den fazla veremiyorum maddi durumum el vermiyor deyin net bir sekilde, buyuk ihtimalle kabul edecek veya indirim teklif edecek.

Öncelikle seans ücretinizi oldukça fazla bulduğumu söylemek isterim. Diğer değineceğim konu ise terapistinizle seanslara başlamadan önce fiyat politikası hakkında görüştünüz mü, size gereken açıklamaları yaptı mı? Mevcut seans ücretinin ne zamana kadar geçerli olduğunu, hangi tarihte yüzde kaç zam yapacağını belirtmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Şayet bu konular konuşulmadı ve belirsiz bırakıldıysa terapistinizin (bence) bir ay sonrasında zam yapacağını ifade etmesi gerekirdi ki danışan dört seans sürecinde kendi bütçesini planlayabilsin, şayet bu fiyat kendisine uygun değilse sonlandırma seanslarına alan açılsın ve ilişkisi terapötik bir şekilde sonlandırılsın.

Devam eden seanslara uygulanan fiyat artışı ile yeni başlayan danışanlara uygulanan fiyatlandırma farklı oluyor genellikle. Terapistinizle bu konuyu konuşmanızda hiçbir sorun yok, pazarlıksa bunun adı pazarlık yapmak da süreç için gayet uygun. Mevcut durumunuzu açıkladığınızda terapistinizin size, sizin de terapistinize uyumlanabilmeniz de yine terapötik süreç için oldukça kıymetli.

Sonuç olarak terapi çerçevesinin iyi çizilmediğini izlenimine kapıldım. Kendinize ve bütçenize uygun başka terapist bulabileceğinize de ayrıca inanıyorum.

1 sene 2 aydir gidiyorum ve kacinci zam bu bir de. 1700le basladim, ikinci seansta 2250 oldu ve geldigimiz fiyat su an bu. Soyledim cok diye. Bekliyorum. Bu doktor beni asla cozemeyecegimi dusundugum yillardir beni mahveden bi seyden kurtardi o yuzden de baglandim. kendisine ama baktigimizda su an ciddi bi sorunum yok ve bu fiyat cok yuksek mevcut gereksinimlerim icin.

açık söylüyorum, asl gitmem. işinde çok çok iyi olur, bana çok iyi gelir o zaman farklı. ama 10+ terapist (klinik psikolog ve psikiyatr) denemiş biri olarak ben kimseden fayda görmediğim için bkz: ilk cümlem.

Valla benimki de önce 1800’den 2200’e çıktı, sonra 2900 oldu, sonra 3500 oldu. 120 bin lira kira veriyoruz diyor sorunca da. O da haklı kendince ama ne bileyim ya, olan danışana oluyor biraz.

120 bin lira kira nedir ya. Yuh.

3500 bile çok ama 5500 aşırı. Ne sıklıkta gidiyorsun, sürecinin neresindesin bunlara bağlı bir rakam söylemiş olabilir.

siz direk verebileceğiz rakamı teklif edin(örnek 4bin tl)

asgari ücretlilerin zam almadığı, özel sektörün yine çoğunluğunun zam almadığı alsa da maksimim %25 aldığı dönemde kafadan %50 zam çok fazla.

kaldı ki terapi gibi bir süreç dahilinde işleyen bitişi belli olmayan bir programda mevcut danışana bu kadar zam yapmak ayıp.

Arkadaslar ozelden dr adi soranlar olmus, sormayin lutfen soylemek istemiyorum

Ara zam uygun olmamış. Sene sonuna kadar ya da baştan ne kadar süre planladıysanız eski ücretten ödemeyi teklif edersen kabul edecektir.

Uzak olmayan gelecekte benimki de zam yapar yazmıştım. Bugün yaptı. :) 3.500'den 4.200'e çekti. Mevcut danışanları için geçerliymiş bu fiyat.

Kendisi o ayrima gitmiyor iste. Daha once de konusu gecmisti. Dogrusu bence de devam edenin bi farki olmali yeni kisiden.

terapist doktor degil dolandiricidir. 1 yilda gercekten elli kere zam yapmanin mantigi ne? yok bi bi cizelgesi

Ben psikolijik engelliyim engelli raporum da var. Toplam 12 senedir yardiriyorum hayatta.

Su yazini okuyunca elim ayagim bosaldi.

Kardesim 5500tl ye sen kendi sorunlarini kendin de cozersin.

Git o paraya bi kac gunlugune deniz kum gunes tatil yap. Avşa adasina gidiyordum ben apartlar var cok ucuz.

Yada git sokak hayvanlarina mama falan al sokak sokak dagit.

Sevgi pitircigi ol insanlara falan yardim et
Daha faydali olur ruhen duzelirsin

O para verilir mi? Kusura bakma karsindaki tanri falan olur anlarimda

Bu rakama neyini cozecek allahini seversen.

Yeminle sen bu parayi versen daha cok rahatsizlanir hasta olursun haksiz miyim.

Biraz sinirlerim hopladi kusura bakma.

Terapi için mezarlıkları gezin.
(şaka değil)

Çok eskiden hastanelerde şifahanelerde hastalar tedavi olduktan sonra yol için paraları yoksa ceplerine para da konulur öyle gönderilirdi.
Bizde daha cepte biraz para varken gitmeye korkar olduk.

Senin doktor iki sene daha zaman yapmadan 3.500 tl ile devam etse tedavilere (eceli gelmediyse) ölmez ve o para da ona yeter.

150 euro civarı yapıyor. ufak bir araştırdım avrupa'daki birçok ülkenin üst sınırı bu. türkiye'de oecd verilerine göre nüfusa oranla çok az doktor olduğu için maalesef ücretler çok yüksek. bu çok ciddi bir sıkıntı. insanlar sağlık hizmetine ulaşamıyor. kesinlikle çok fazla.

5500 e suit oda kiralardim. Sonra hatun atardim icine , yasliysan cialis al ama

Olmuyor.

Yasal olarak bi kısıtlama yok galiba ama iş profesyonellikten duygusallığa kayabileceği için etik olarak "yapmasa daha iyi" çevresine yerleştirilmiş.

Bi yakinimiz yapti. Yasal olmayan bir durum degil. O da cok dusundu ve sonra baskasina emanet edemeyecegine karar vermisti.

Başhekim genelde müsaade etmez.

Bir hemşire arkadaşım kendi kızına iğne vuramıyordu.

Doktorun, hemşirenin keyfine kalmış bir durum. Yasal herhangi bir hüküm yok. İşun içine duygular giriyor diye başkasına yönelinir ama kendi yapan da duydum.

eşi doktor olan arkadaşıma sormuştum bunu. akrabalarımızı kesip biçmeme kuralımız var aile içinde demişti. kendi yapabileceği basit bişey de olsa güvendiği bir doktor arkadaşına yönlendiriyorlarmış.

doktor arkadaşım milleti hart hurt kesebiliyordu ama yakınlarının parmağındaki kıymığı çıkarırken bile kötü olduğunu söylemişti. iş duygusallığa kayıyor yani.

ölüm kalım durumuysa, o işin uzmanı sensen insan kontrolü almak ister. yani denk gelmesi lazım. kalp damar cerrahısın ve aileden birinin kalp ameliyatı olması gerekecek. sen de bu konuda en iyi olduğunu düşünüyorsun. doktorsan da kendine güvenemeyebilirsin. tecrübesiz olabilirsin, daha tecrübeli bir doktor daha iyi yapabilir diyebilirsin.

superonline'da pppoe şifresini bazı yöntemlerle alabiliyorsunuz.youtube'da videosu vardı. bu işlerden anlıyorsanız şifrenizi kendiniz modemden çekebilirsiniz.

örnek : www.youtube.com

@false pretention = abi sagol sirkete almistik ben tek basima ugrasamam tabi ama IT danismanina ileteyim. ama durum tam bi rezalet

ben bu yöntemle şifreyi aldım fakat bu pppoe ve şifreyle farklı bir modem kullanacaksanız arıza durumunda müşteri hizmetleri uzaktan modeminize bağlanamayacak bilginiz olsun.

anladim, ama yaptiklari da is degil yani. ben modemde yildizli olarak kullanici adi ve sifreyi goruyorum adam bana soylemiyor. soylemiyor degil oyle bir sifre yok diyor kafayi yedirttiler. neyse IT ile birlikte ilerleyecegiz eyvallah

evet haklısınız. insanlar bu yüzden superonlinea sitemini ediyor ama ülkede adalet olmadığı için kafalarına göre takılıyorlar. Halbuki Turknet istediğiniz zaman bu bilgileri size sunuyor.

bizde telekomun metrosu ve 2 de fiber hattı var. muhtemelen metronun sözleşmesi bitince iptal edeceğiz çünkü karşılanamaz rakamlar olacağını düşünüyorum.

telekom fiber bağlantılarında pppoe bilgisini veriyor ayrıca modem arayüzünden de görebiliyorsunuz.

@bravoteam, cok tesekkurler bana bu bilgi lazimdi.

modem arayuzde bridge modu var ve mhz arayinca PPPOE sifresi veriyor yani dogru anladim de mi?

rica ederim. şirket adına olan bağlantılarda bilgileri yalnızca şirketteki imza yetkilileri ve vekalet sahipleri alabiliyor. tabi öncesinde imza sirkülerinin/yetki belgesinin/vekaletin türk telekom kurumsal hizmet merkezinde işletilmesi gerekiyor. sonrasında istediğiniz işlemi yapabiliyorsunuz.

ayrıca verdikleri tplink modemde köprü modu var ve bazı ufak numaralar ile modem arayüzünden şifreyi de görebiliyorsunuz. (youtube'da videosu mevcut www.youtube.com

abi cok sagol yeter ki versin ben imza yetkilisine de arattiririm, aptal superonline hem vermiyor o zaman iptal edin dedim bu sefer de bi numara tasima talebim vardi bir turlu gerceklestirmedikleri. simdi de diyor ki onun iptal talebini alip gerceklesmeden hat iptali yapamiyorum. simdi onu iptal ettim bekliyorum gerceklessin iptal diye ki boylece hat iptali isteyebilecegim, kepaze ettiler beni :(

Olur tabiki. Bana hasta yer değişimi aparatı bul mesela yüzde 10 karla alayım senden kargosu da benden olsun.
1 milyarı geçmesin. Tabi en önemlisi hoşuma da gitsin. Tüm bunları sağlarsan neden olmasın.

@geveze yazar

Hocam kanunen falan taklaya gelmeyelim ama arastirmaya devam edecegim.

Hiçbişey olmaz şahıs olarak satarsan.

Olmaz tabi ki. Sen senden alan müşterilere satış sonrası destekleri verecek misin mesela? Garanti,teknik servis, iade vs süreçleri.Yetkili satıcı olman lazım. Başın büyük belaya girer.

ticaret dediğin bu zaten? herkes üreticiden mi alıyor ürünü?
ürünü elinden çıkartmak isteyeni var, batanı var, kampanya yapanı var, var oğlu var.

Basit aletlerde ne ürün garantisi aranacak Allasen. Araba, beyaz eşya gibi markalı ürünlerde olur o.

Bizim burda 1 milyoncu var. Adamın günlük hasılatına bi miktar söylemişlerdi ama dudak uçuklatan cinsten. Şimdi bu herifler sattıklarını kendilerimi üretiyorlar da.

Ben de bi ara geziye giderken kumaş alıp kursta satmıştım.

Bunun adı ticaret. Peygamber mesleği. Ben de yapacam. Ama ne olduğunu yazmam. Fikir hırsızı kaynıyor ortalık.

Düşündüğünüz şey çok mantıklı, ancak bunu fark eden ilk kişi olmadığınız için bu tür satışlardan düzenli gelir elde etmeye başladıkça maliye kapınızı çalıyor sen bunu meslek edinmişsin peki o halde hani bizim payımız diyor.

Eğer devletin dikkatini çekecek kadar satışınız olmayacaksa zaten uğraşmanıza değmez. Ancak bu şekilde başlayıp zamanı geldikçe gerekli işlemleri yaparak şirketleşebilirsiniz. Adım adım ilerler. Yine de kendi başınıza sessiz sedasız böyle devam edemeyeceğinizi bilin. Neticede banka hesabınıza sürekli bir para akışı olacak.

Mal senin olduktan sonra önceki sahibi bir şey diyemez. Yoksa üreticiden sana kadarki herkes söz sahibi olurdu.
Madem pazarlamacılığına güveniyorsun durma yap hocam.

ürünü aldıktan sonra senindir ister sat, ister çöpe at kimseyi ilgilendirmez. yazıldığı gibi 2 nokta önenmli bunu 1-2 seferlik bir şey olarak yapmaz da düzenli yapıp mesleğe çevirirsen işini resmileştirmen ve vergi ödemen gerekir. bir de satış sonrası hizmet gerektiren garantili ürünlerde sıkıntı yaşarsın zaten ürünün garantisi sen alınca başlamış olacak bunu belirtmeden satarsan dolandırıcılığa da girer durum. bu 2 noktaya dikkat edersen istediğini yaparsın davalık bir durum değil kendi malını sana satan birisi senin de başkalarına sattığını görürse en fazla ürünü sana satmayı kesebilir ya da zam yapar yasal bir sıkıntı yok. maliyeye şikayet edebilir ama resmileştirdiysen ticaretini sıkıntı olmaz o da.

Arkadaslar peki adamin markasi varsa ustunde nasil olacak

Tisort aldik diyelim adam etikete menekse tekstil yazmis mesela

Soran ürün belirtmemiş. Marka ve garanti cevapları koca bir IF.

tescilli markalarda firmalar senden ürünü yetkili bir satıcıdan aldığını, ürünün o markaya ait olduğunu ispatlamanı istiyor.

mesela diyelim ki; X firması (media mark) samsung marka televizyon almış olsun 10.000 adet, satabildiğini satmış satamadığı kalmış, televizyonun bir üst modeli çıkmış ve onu da sipariş geçmek istiyor, samsung da diyor ki en az 10000 adet sipariş vereceksin, media mark'ın elinde eski televizyonlar var deposu dolu ve boşaltması lazım, bu nedenle samsung'dan ilk aldığı fiyatın altında satışa koyuyor.

sen gidip o televizyonları alıyorsun, aldığın malın faturasını media mark firması fatura keserken samsung marka, Y model, Z yapımı, F bişiysi diye tek tek seri numaraları dahil belirtiyor. 100 tane mi aldın, elindeki fatura da 100 tane seri numarası olacak, o seri numaraları kutunun ve içindeki tv ile eşlenik olacak. kutudaki seri no ile içindeki seri no eşleşmiyor mu? geri göndereceksin, elinde ki irsaliyedeki seri numaraları ile kutularda ki eşlenmiyor mu geri göndereceksin, kapiş?

pazar yeri senden kıllanıp nereden aldın bu tv'leri diye belgeleri istediğinde bu faturayı ve irsaliyeyi gönderiyorsun, onlarda samsung'a gönderiyor bunlar sizin malınız mı yoksa bu herif çakma mal mı satıyor diye, samsung diyor ki ben bu seri numaralarını media mark firmasına gönderdim, pazar yeri de bakıyor sana faturayı kesen media mark firması, sorun yok devam et diyor.

tshirt, ayakkabı vb. ürünlerde de aynısı geçerli, sen o markanın ürününü satmaya yetkilimisin veya yetkili bir bayii'den mi aldın? yetkili bayii den aldıysan sorun yok.

gaydırı gubbak teskstilin ürettiği, gaydırı gubbak tshirtleri, gaydırı gubbak firması bile umursamazken senin bu kadar umursuyor oluşun hakkatten takdire şayan.

menekşe tekstilin malını, zetnikov tekstil diye satmadığın sürece sorun yok.

aldığın malın faturasında menekşe tekstil, Y model, X renk, 10 adet tshirt diye yazıyorsa sorun yok.

sen, menekşe tekstilden toplu aldığın malı, pazar yerinde sattığında faturayı keserken malın cinsi yazan yere menekşe tesktil, Y model, X renk, 1 adet tshirt diye kestiğin sürece sorun yok.

faturasını kestiğin mal ile müşteriye gönderdiğin mal arasında bir fark yoksa sorun yok.

bak sen şunu yap en iyisi, git bir pazar yerinden dandik bir şey satın al,

satın aldığın paket eline ulaştığında, paketin içindekini, faturasını, kutusunu, nasıl paketlendiğini falan yırtıp atmadan incele, not al, fotoğrafını çek. sonra tekrar not al.

not: yıllık 120 bin liralık satışı geçiyor isen (net kar değil, toplam tüm müşterilerinden aldığın toplam miktar) devlet diyor ki sen gündelik hayatını idame ettirmek için evindeki çamaşır makinesini, televizyonu ikinci el olarak satıp faturalarını ödeme niyetinde değilsin, sen bu işi ticarete dökmüşsün, kar ediyorsun para kazanıyorsun, git bir şirket aç, bana da vergisini öde.

gidip şirketini açıyorsun, online oturduğun yerden şirket açabilirsin, hiç bir yere gitmeye gerek yok, yine online oturduğun yerden bir muhasebeci tutabiliyorsun, bir yere gidip muhasebeci aramana gerek yok.

şimdi malı aldın, 100 bin liraya, sattın 120 bin liraya, bunun 100 bin lirası masraf, malı aldığın yerin faturasını koyuyorsun, net karın 20 bin lira ooldu, benim yemek yemem lazım ki şirket çalışabilsin, elektirik faturasını ödemem lazım ki şirket çalışabilsin, kiramı ödemem lazım ki şirket çalışabilsin, yoksa şirket diye bir şey ayakta kalamaz, para kazanamaz. bunları da o 20 bin liradan düşüyorsun, ne kaldı elinde ? 5 bin lira mı? onunda gelir vergisini, damga pulunu, stopajını ödüyorsun, ne kaldı elinde? 2 bin lira mı? allah bin bereket versin.

senin direk elinle fatura kesmenede gerek yok, e-fatura diye bişi var, pazar yerlerinin bu e-fatura kesen firmalarla entegrasyonu var, satıcı olarak hesap açtıktan sonra ilgili menülerden benim faturalarımı X firması kesiyor diye seçiyorsun.

malın satıldığında, pazar yeri senin için e-fatura kesen firmaya haber veriyor, e-faturan otomatik olarak hazırlanıyor, sana bir mail geliyor, o maili indirip print ediyorsun, ürünün paketine yapıştırıyorsun, paketleyip gönderiyorsun.

hemen hemen her şey otomatik artık, senin yapman gereken tek şey, ürünü bulmak, pazar yerinden hesap açmak, admin panelden ürününü anlatan şeylerini girmek, fotoğraflarını yüklemek, fiyatını belirlemek.

kargo, pazar yeri komisyonu, iade maliyeti, muhasebe, e-fatura, reklam vb. şeyleri de hesaba katman lazım ve fiyatı buna göre belirlemen lazım.

bunun da kabaca formülü x * 3, kimi ürün ve pazar yerleri için * 4, x sen bir malı toptancıdan kaç paraya aldığın, 100 tane ürün aldın, adet başı 10 liraya mı aldın? (10 * 100 = 1000 lira verdin toptancıya) pazar yerine 30 lira gireceksin. bu 30 liranın da %10 u kadar kar edersen ki çok iyi bir kar oranı bu. %1, %2 ile çalışıyor çoğu satıcı.

şimdi diyebilirsin ki kardeşim 10 liraya aldığımı 40 liraya sattım, yüzde 400 kar koydum, resmen adam kazıklıyorum, dolandırıyorum. nasıl oluyor da %1 kar ediyorum.

muhasebecine öpücük vermeyeceksen, e-fatura kesen firma dayının değilse, pazar yeri amcanın değilse, eniştenin kargo firması yoksa, reklam yaptığın yer teyzenin değilse durum bu.

hatta sana biraz daha ticaret bilgisi vereyim, bir ürünü bedavaya sadece kargo parasına alabilirsin.

numune diye bir şey var, gittin bir kalem üreticisi buldun diyelim, firmaya diyorsun ahanda benim vergi numaram, ahanda daha önce kestiğim faturalar, ahanda bana daha önce mal satmış adamların kestiği faturalar. bana ürettiğin kalemlerden mavisinden, kırmızısından, yeşilinden numune gönderirmisin,

adamlar hayhay diyor ve kargo parasına başka hiç bir ücret ödemeden birer adet gönderiyorlar, gönderdikleri malın kargosuna da numune/bedelsizdir diye yazıyorlar, gümrük vergisi falanda ödemiyorsun, gelen paketi açıp bakıyorsun, gönderdikleri kalem senin istediğin gibi bir kalem mi? mavi istemiştin, mavi tam istediğin tonda mı, boyutu eline uygun mu, bu kalemin standartları türkiyede satışa uygun mu? bunları inceliyorsun.

bu şekilde bedavaya mal almış oluyorsun, alibabaya gir, oradaki satıcılara mesaj at, ben bu ürününüzü çok beğendim türkiyede satmak istiyorum, türkiyeye hiç mal gönderdiniz mi, türkiyede satıcınız var mı, ben bu işlerin acemisiyim bana biraz anlatın bu mevzuat nasıl işliyor diye, en fazla 30 dakika içinde cevap veriyorlar.

hatta sen türkçe yaz, alibaba onu çinceye çeviriyor. onların çince yazdıklarını da sana türkçe gösteriyor.

arkadaşlar hepinizin yazısını okudum cok tesekkur ettim bu konuyu kayedicem tekrar okuyacagım.

bir sorum daha var. gene tisortten ornek olsun sanki daha rahat gibi. adamla anlassam desem ki markanı basma etikete sadece XL L M S beden yaz olur mu boyle birşey? adamdan cok mal alıcam kabul eder mi. burada bir sürü ara sokaklarda tekstilci var. ne fark eder.

sen gözünü bir adama kestirmişsin, şunu desem kabul edermi, şöyle olur mu böyle olur mu diyorsun, git adama sor? allahmıyız biz nereden bilelim o üretici hangi şartlarla çalışıyor?

türkiye de tshirt üreticisi 1000 kişi, bunların kimisi belirli markalara üretim yapıyor, kimisi kendi ürününü üretip satıyor, kimisinin elinde makine var, ne istersen onu üretiyor, sana malı indiriyor. kimisi ben üretirim gelir sen alırsın diyor, kimisi depomda mal var gel al der, kimisi parayı peşin ister, kimisi vadeli çalışır, kimisinin makinesi pamuk ip ile çalışır, kimisinin makinesi keten ile, her üretici kendi şartlarında üretim yapıyor.


yapacağın şey bulabildiğin tüm üreticilere ulaşmaya çalışmak, mail atmak, telefon etmek, mesaj atmak, derdini her birine anlatmak hangisi ile anlaşabiliyorsan onunla çalışmak. kimisi peşin para ister, kimisi vadeli çalışır, kimisi 5000 parçadan aşağı üretmem der, kimisi depoda malım var gel al der. kimisi senin istediğini üretecek makinem yok der. yani bu işin bir tane formulu yok.

bulabildiğin kadar üreticiyi bulup konuşacaksın. bir adamın malını gözüne kestirdin, adam sana satmıyorum derse naapcan vaz mı geçecen?

Aradım taradım ama bulamadım :/ bulduklarım da hep profesyonel işi, 45-50bin tl

www.medikalsatici.com

www.trendyol.com

www.hepsiburada.com

Bunlar gibi bir şey mi aradığınız?

Teşekkür ederim numlock. O liftten haberim var. Onların 2. elleri var ama şimdi o lifte bağımlı kılmak istemiyorum. O zaman hareketi tamamen sonlanır.
Dr hareket hepten sonlanırsa yatak yarasıyla başedemezsin dedi.


Evet o kemerlerden arıyorum. Onları bi deniycem. Ve benzerlerini arıyorum.

Yürütece de bakacam.

Havalı yataklardan da haberim var. Onlar yatak yarası yapmıyor ama şimdi dediğim gibi ayağı yere basarken lavabosuna falan otursun diye düşünüyoruz.

Buradaki gibi kemer ile yapabilirsiniz.
Belki biliyorsunuz ama yine de paylaşayım:
www.youtube.com

Az önce başka bir duyuruda bezer bir cevap verdim aynısını buraya da yapıştırayım. Bunun nedeni bir gün önce alkol alman değil, bir gün sonra alkol almaman.

Sen Spor'u Alkol'le değiştir.

"Bunun nedeni, beynin ödül yolu mekanizmasıdır. Beynin ödül yolu, davranışı ve hafızayı kontrol eden bölgelere bağlıdır. Yani beynin eylemler ve haz arasında bağlantı kurup seni sürekli aynı eylemi yapmaya teşvik eder, Burada aslında spor yapmanın bağlayıcı bir rolü yok, sen beynini hangi etken olaya göre haz almaya programlarsan beyin ona göre dopamin salgılar ve onu tekrarlamak istersin. Bunu tıpkı bir narkotik köpeğinin sürekli uyuşturucu bulmaya çalışması gibi düşünebilirsin, aslında köpek orada uyuşturucu aramıyor öyle bir gayesi yok, köpek bazı kokuları duyup yerini keşfettiğinde gelen oyun topu ve mama bisküvisi gibi bazı ödülleri alabilmek için oyun tabanlı bir süreci devam ettiriyor, onun beyin ödül yolu, yani dopamine duyarlı eylemi bu. Biz de aynı yolu spor salonuna giderek yapıyoruz; sen salona gittiğinde beynin nöronları uyarır ve dopamin salgılamaya başlarsın, yani bağımlı olduğun bir eylemi gerçekleştirdin ve ödül olarak dopamin salgıladın, bu yapmazsan dopamin salgılayamazsın ve mutsuz olursun ama dopaminle çok fazla uğraşmamak lazım beyindeki temel hormonlar arasında en sakat olanı dopamindir fazla salgılarsan ayrı dert az salgılarsan ayrı dert, her zaman dengede olması lazım."

Alkol içtiğin zaman (diyelim ki akşam 7-11) saat başı 1 litre su iç. Hem çakırkeyif kafayı yaşarsın hem de ertesi güne bir etkisi olmaz. Bol bol içersin, tek handikapı :)

Depresyon için lustral alıyor musun? Belki dozunu yükseltmen gerekir. Doktora danış. Aşk acısı geçiyor zamanla, günlerin boş geçmesin, önceden iptal edemeyeceğin sosyal programlar yap.

+ geçmiş olsun.

Naptın hocam biraz kafan dağıldı mı

Alkolü fazla kaçırınca bendeki en büyük akşamdan kalma etkisi de aşırı mutsuzluk, depresiflik, anksiyete ve karamsarlık oluyor.
sırf bu yüzden fazla içmemeye çalışıyorum.
mide bulantısı, baş ağrısı filan değil.

Cipralex içiyorum 20 gün içinde etki etmezse değiştirelim dedi doktor. Spor yapabilmezsem iyi olacak da yemek yemeye bile üşeniyorum. İşten ayrılıp hastaneye yatma fikrim var.

Cipralex hayatı mahvediyor, ilaçla birlikte çok normal.