[]

çalınan iphone olayını çözme

Geçenlerde iphone13’ümü çaldırdım. Telefonu çok iyi tanımadığım birinin arabasında unutmuşum. taksiyle eve giderken telefonun olmadığını farkettim. taksiciye numarayı arattım ulaşılamadı zaten şarjı en son arabada elimdeyken bitikti. ben arabadan indiğimde saat 07:00’ydi. En yakın karakola gittim kimse ilgilenmedi birçok vakit kaybettim. arabanın sahibi çocığu aradım ben indikten 100 metre sonra kaza yapnış araba pert olmuş, herkes olay yerine doluşmuş. araba servise çekilneden arabanın içinde hiçbir şey yoktu dedi. araba 09:00 da çekilmiş. Ben saat 12:00 gibi macbooktan ve eski iphoneumdan konum servislerini açarak icloud bul yapmayı nihayet akıl ettim. kayıp telefon en son kaza yerbe 5-6 dk yakın bir binada saat 10:59 da sinyal vermiş. Apartmandaki 4 daireye gidip sordum kimse telefon olayını bilmiyor. en üstte oturan afganlar biraz süpheliydi, karakola gittim onlar da konuşmuşlar bir şey çıkmamış.
Artık yapacak başka birşey var mı sizce?



 
yanlış hatırlamıyorsam telefona mesaj gönderebiliyosun. öyleyse yaratıcı bir mesaj at sana ulaşsın yada Bi yere bıraksın.


  • buenosdias  (29.05.24 20:26:54) 
Yedek parça olarak kullanılmış veya başka bir ülkeye gitmiştir bile.

Yanlış hatırlamıyorsam 13 te icloud hesabını da kırabiliyorlar. Çok ümitlenmemek lazım, geçmiş olsun.
  • kimlanbu  (29.05.24 22:57:38) 
Karakola gittiğinizi belirtmişsiniz fakat karakolda işlem yapılıp yapılmadığı muamma. IMEI numarasıyla birlikte savcılığa şikayette bulunmanız lazım


  • doharkoman  (30.05.24 09:38:05) 
Telefon şarja takılırsa "şu numarayı arayın bana ulaşın" diye mesaj aktif ama hep çevrimdışı gözüktüğü için bu bir işe yaramıyor.
IMEI numrasını devlette BTK hizmetlerinden de bildirdim. Şu an çalıntı konumuna geçirdiler.
iCloud'u kırarlarsa benim hesabımı ele geçirirler mi? yoksa sıfırlama mı yapabiliyorlar.
Kaza olayıyla bağlantılı olduğundan mobeselere bakacaklar da çalanı görseler de nerden tespit edecekler.
Telefon gitti soğuk su içtim de en son görünen yerden bir şey nasıl çıkmaz bariz şarja orada takılmış birşey yapılmış.
  • ashleybon  (30.05.24 10:36:15) 
[]

Paris - İngiltere - Flixbus

daha önce kullanmıştım flixbus'ı ama uzun bi msafe için değildi. 2 sorum var;

1. Paris'ten ingiltereye geçerken vize vs. kontrolü nasıl oluyor? Yani bir sorun/sıkıntı yaşamayız demi? Fransa ve İngiltere vizemiz var.

2. 8 saat civarı sürüyormuş, gece gidip sabah inmeyi düşünüyoruz. Pişman olur muyuz sizce?

 
2015'te bi kere tam tersini yaptım, birkaç günlüğüne İngiltere'den Paris'e gidip geldim.

Yolculuk otobüs->Vapur->Otobüs oluyor. (Dover ve Calais'te kontrol vardı) Gümrüğe gelince otobüsten inip binaya giriyorsun(prefabrik falan mıydı tam hatırlamıyorum) Fakat sanki Fransa'dan çıkış damgasını vurdurduktan sonra aynı binada İngiliz memura vizemi gösterip girdim gibi hatırlıyorum. İkisi aynı yerdeydi sanki ama çok da emin değilim. İngiltere'den çıkarken mesela havalimanında bi çıkış işlemi damgası vs. yok, burada da damga yok ama bakıyorlar mıydı yine hatırlamıyorum.

Sonuç olarak havalimanı pasaport kontrolünden farklı değil. Fakat beni en çok sorgulayan İngiliz memur şans eseri (veya değil) burada denk gelmişti. Otobüsten uykulu şekilde çıkıp 3-5 soruya maruz kalıp geçmiştim.

edit: ben gençken macera olsun diye istemiştim biraz ve ucuzdu da sanki. Ama aynı paraya uçak varsa uçağa bin derim(ergonomik koşullardan dolayı). Ama otobüsle giderken arada vapurda inip kafede takılmak vs. keyifli bence :D
  • nhk ni youkosu  (29.05.24 19:24:39 ~ 19:26:44) 
33 euroya easyjet, Vueling vs bileti goruyorum ben LGW'ye tek yon. Butce asiri dusuk degilse otobusun rezilligine degmez bence.


  • hot potato  (29.05.24 19:37:45) 
[]

amerikan borsası hk.

Selamlar, amerikan borsasından (s&p 500) imkan dahilinde hisse almak istiyorum. İş bankasını kullanıyorum yatırım işleri için. bu s&p’nin karşılığı TMG-814 mü?

Ayrıca yine amerikan borsasında nasdaq dediğimiz teknoloji şirketleri midir ve bunun için iş bankası hangi fon almak gerekir?

teşekkürler şimdiden.

 
TEFAS fonları içinde amerikan hisse senedine yatırım yapan ve fon içeriği olarak en çok abd hissesi bulunduran iki fon TMG ile AFA. İkisini de hesabın olan bankadan alabilirsin.

Ancak bu fonların D&P ye mi, Nasdaq'a mı yatırım yaptığına dair bir açıklama göremedim ben. Varsa da benim dikkatimi çekmemiş.
  • Mirket  (29.05.24 18:49:42) 
S&P ve Nasdaq birbirlerinden tamamen ayri seyler degil.

Amerika'da iki buyuk borsa var: NYSE ve Nasdaq. Bazi sirketler NYSE (walmart, disney) bazi sirketler Nasdaq'ta islem goruyor (Apple, Google)

Cogu teknoloji sirketi nasdaqta ama nasdaqtaki her sirket teknoloji sirketi degil.

S&P500 (bu bir endeks) hem NYSE'den hem Nasdaq'tan toplam en buyuk 500 sirketi listeliyor.

Nasdaq100 diye de bir endeks var (baska bir ton endeks var da ornek olarak veriyorum) bu sadece Nasdaq'ta islem goren ne buyuk 100 sirketi listeliyor.

Bir de bu listeleri gunluk olarak otomatik takip edip ona gore kendini aylarlayan ETF'ler ve mutual fund'lar var. Su su endeksine yatirim yaptim diyen aslinda boyle bir fon aliyor. Bunlar "index fund" diye de gecer.

TMG AFA falan bildigim kadariyla otomatik bir sekilde s&p500 endeksinin karsiligi degil. O fonlarin yoneticileri belli oranlarda buyuk abd firmalarina yatirim yapiyorlar ama birebir endeksi takip etmiyor bu fonlar.
  • hot potato  (29.05.24 18:59:35 ~ 19:21:16) 
[]

"nasıl bir otomobil" sorusu

Yılda 70-80 bin km yapan biri (ayda 6-7 bin civarı) nasıl bir otomobil alsın?
Dizel araç (otomatik) megane ve egea da kalmış sadece. Markaların çoğu dizeli bırakmış.
Birde hibritler var.
Yakıt ve bu senaryoda 2 ayda bir yapılacak periyodik bakım düşünürsek hangisi?
Benzinli?
Dizel?
Hibrit?

 
Sehir ici kullanim fazlaysa hibrit olabilir ama Toyota ve Lexus disinda ben cok guvenemiyorum hibrite, herhangi bir veriye dayandiramiyorum maalesef.
Renault Megane dizel olabilir bence, dunyanin en iyi arabasi degil belki ama pek olumsuz sey de duymuyorum.
Kisisel kullanim icinse garanti suresi de dikkate alinsa iyi olur bence.
  • mbond  (29.05.24 17:29:34) 
toyota corolla hybrid
kullanıcıları şehir içi 3,5 falan yaktıklarından bahsediyor.
memnun olmayan pek görmedim.
  • rentts  (29.05.24 18:08:31) 
2017 dizel oto 1.6 mjet urban plus egea alacağım
aynısını düşünerek
yarın sabah

böyle arada kalmıştım
clio lar pert
megane güzel ama otolar pahalıydı
  • baldan kaymak  (29.05.24 20:04:48) 
hibrit toyota var bende. şehir içi de kullanıyorum şehir dışı da. gayet memnunum. özellikle yakıt tüketimi bayağı iyi. yalnız ayda 6-7 bin çokmuş. bu yıpranmaya hangi araba dayanır bilemedim.


  • sir gawain  (29.05.24 22:17:22 ~ 22:18:26) 
bu kadar yol yapacaksan toyotanın hybridlerine ya da benzinlilerine bak.


  • mikahakkinen  (30.05.24 09:12:50) 
[]

yurt disindan araba getirir miydiniz?

son 1 sene icinde 185 gun yurt disinda kalanlar Turkiye'ye 2 seneligine araba getirebiliyor. bu sarti sagliyorum. Avrupa'da arabalar daha ucuz malumunuz uzere. o yuzden araba getirmek ilk bakista cok cazip gozukuyor.

ben bir Avrupa ulkesine gidip araba alip gelebilirim ama iki mesele var. yol yordam bilmedigim icin bir arabayi alma, kaydettirme surecleriyle ugrasmak zor geliyor. asil problem ise arabayi 2 sene kullandiktan sonra satamama riski. daha dogrusu degerinin cok altinda satmak, bir yabanci olarak. ya da o satma isleriyle ugrasmak, vakit kaybetmek.. araba da bir hayli deger kaybedecek muhtemelen. Turkiye'de araba oyle aman aman deger kaybetmiyor. fazla para versen bile yine iyi paraya satabiliyorsun.

ne dusunuyorsunuz, avrupa'dan araba getirmeye deger mi 2 seneligine?

 
Araba alim islemleri ulkeye gore degisir. Bazi ulkelerde cok basit, noter bile yok, galeriyse onlar hallediyor, ya da postane gibi bir yere ugrayip hallediyorsunuz.
Araba aktif kullanilacaksa finansal olarak bence mantikli. Detayli kiyaslama yapilabilir tabii ama araba her yerde deger kaybediyor. Sadece Turkiye'de cesitli sebeplerden yavas kaybediyor.
Ben olsam degerini kaybedecegi kadar zaten kaybetmis bir arac almayi dusunurdum. Mesela 2006 Toyota Avensis, dusuk km, bakim gecmisi olan bir tane bulunabilir 5000-6000 euroya. Honda Accord olabilir gene.
Dezavantaj olarak;
- Cok kovalamadan alirsaniz zaten alirken galerinin karini da odemis olacaksiniz. 5000 euroya alacaginiz araba belki kisa surede satmak isteseniz bile 4000 euroya zor gidecek.
- Vergi ve sigorta yurtdisinda yuksek ise arabayi trafikten cekmeniz lazim. Bu durumda Turkiye'de sadece standart trafik sigortasi yapilabiliyor. Kasko yapilmiyor. Ayrica esasinda arabayi trafikten cektiginizde ilgili ulkeye "bu arac halka acik olmayan bir yerde duruyor" demis oluyorsunuz, bir sorun oldugunu duymadim ama aslinda yasak.
- 2 yil sonra donusu de dusunmek lazim, Almanya ise arabanin muayenesini yapip'muayene suresi bitmeden getirmeniz en dogrusu olur. Ancak mesela Hollanda'da 1 yil muayene suresi, muayene bittikten sonra arabayi trafige geri kaydedip (ve sigorta yaptirip) getirmeniz lazim(Turkiye'de gumruge teslim etmeyeceksiniz.) ancak o da ne muayene bitmis, olasi bir kaza durumunda sigorta sirketi hakli veya haksiz olarak muayeneyi bedel odememek icin kullanabilirler.

Onemli not: Yurtdisinda yerlesik olma sarti da var, ikametgah baglaminda.
  • mbond  (29.05.24 17:21:00 ~ 17:21:50) 
30-40k Euro'luk, ülkemizde lüks sayılabilecek bir araba alınmayacaksa bence değmez.

Bürokrasi kısmına da iyi bakmak lazım, özellikle ülkemizde depozito gibi kavramlar var, araç burada olduğu sürece para bağlamanız gerekiyor.

İkinci el değer kaybı olması gereken bir şey, ülkemizdeki saçmalığa alışmamak lazım.
  • kimlanbu  (29.05.24 23:03:21) 
Avrupa değil bu işlerin merkezi Rüstavi. Vize yok pasaport yok dil sorunu yok arabayı alıp Türkiye'ye geçiyorsunuz o kadar.

maps.app.goo.gl
  • doharkoman  (30.05.24 09:41:37 ~ 09:44:20) 
[]

Bankada İzleme Hesabı Ne Demek?

Bankada normal hesabın yanı sıra bir de izleme hesabı diye bir hesap açılabiliyormuş, yetkileri vb. detayları farklı olabiliyormuş.

izleme hesabı nedir, neden açılır, avantajı nedir gibi konular için google'da arattım ama çok bir bilgi bulamadım.

Aydınlatabilecek olan varsa şimdiden çok teşekkürler.

(Banka: Yapı Kredi)

 
[]

Xiaomi Telefon ve tüketici hakem heyeti

22 Mayıs'ta Carrefoursa online üzerinden redmi note13 telefon aldım fakat telefonu açtığımda ısınma ve pil sorunu dikkatimi çekti,ertesi gün iade etmek için Carrefour'a ulaştım ama kutusu açıldığı için iade edilemeyeceğini ve servis raporuyla iade alabileceklerini söylediler.14 günlük cayma hakkını ihlal mi ediyorlar ? servis'e götürdüm normal denilerek sadece telefona format atıp tekrar verdiler ama telefonda ciddi derecede ısınma sorunu ve pil sorunu var kesinlikle anormal bir durum.Şimdi ben ücret iadesi istediğimi defaatle söylememe karsın hiçbir işlem yapılmıyoR Tüketici hakem heyetine başvurmak istiyorum ve paramı iade almak istiyorum bunun için e devlet üzerinden başvuru yapmam yeterli mi?




 
Carrefour sisteminde iade butonu gibi bir şey var mı bilmiyorum varsa onu kullanabilirsiniz. Yoksa da ürünü kargo ile iade edin ayrıca mail veya ihtarname yoluyla cayma hakkınızı kullandığınızı belirtebibirsiniz. Sonra e devletten hakem heyetine başvurabilirsiniz tabi ama o zaman da "bize cayma hakkı için başvuru yapılmadı" diyerek uyanıklık yapabilirler gibi geldi. O yüzden söyledim bunları ama emin değilim biraz daha düşünmekte fayda var.


  • bhhs  (29.05.24 16:43:30) 
14 gün içinde iade olayı sadece internette alınırsa var diye biliyorum.

diğer türlü servis raporu gerekiyor. servis kabul etmiyorsa alo 175 i arayıp bir sorun yapılacak adımları.
  • ananiyimioguz  (29.05.24 16:50:28) 
@ananiyimoguz İnternet'ten aldım ama cayma hakkımı bile kullandırtmıyorlar.


  • somon sosu  (29.05.24 16:53:06) 
İade almamaları normal. Ürün açılıp kullanıldığı için. İnternetten de alsan ürünü kullandıysan iade alınmaz. Sorun varsa servis raporuna göre iade edilir. Sizin yapmanız gereken şey şu :
Hakem heyetine basvuracaksiniz. Daha sonra hakem heyeti bilirkişi atayacak ve telefonu bilirkişiye teslim edeceksiniz. O da duruma göre rapor düzenleyecek. Rapor doğrultusunda hakem heyeti kabul veya red verecek. Daha sonra carfuuur buna itiraz edecek ve dosya tüketici mahkemesine gidecek...
Mahkeme gerek görürse tekrar bilirkişiye verilmesine dair karar verebilir telefonu yani ikinci bir rapor alabilir. Alma ihtimali yüksek... Bu rapor doğrultusunda karar verilir. Karar olumsuz çıkarsa telefon bedelinin %15 gibi avukat vekalet ücreti ödersiniz. Karar lehinize çıkarsa bu senaryoda telefonun bedelini veya güncel piyasa değerini alırsınız. Bu süreç 1.5 yılı bulur.
  • dedeminhirkasi  (29.05.24 16:55:57) 
Ambalajı açılmış, çalıştırılmış elektronik üründe cayma hakkı yok.


  • Mirket  (29.05.24 16:58:46 ~ 16:59:20) 
Şöyle bir haber var bununla ilgili;

onedio.com
  • orient blue  (29.05.24 17:03:10) 
Hmm burada öylemiş evet www.carrefoursa.com
Koşulsuz kabul etmiyorlar servis raporu istiyorlar.

Ama mesela hepsiburada'da öyle değil koşulsuz iade var eğer hijyenik bir şey değilse ve bir kusur gördüysen. 14 gün içinde gönderiyorsun paran yatıyor 2 gün içinde.

Hatta beğenmeyip gönderdiğimi bilirim, son yıllarda amazonlaştılar iyice :D

Edit: Fakat bu dediğim kendi sattığı ürünlerde geçerli. Ama yeni yeni diğer satıcıları da sıkıştırıyorlarmış eğer bir memnuniyetsizlik veya kusur var ise sorun çıkarmadan alın iadeyi diye.
  • ananiyimioguz  (29.05.24 17:57:05 ~ 18:07:39) 
Xiaomi kadar sorunlu telefo yok galiba


  • fatihreis  (29.05.24 21:53:16) 
[]

ebeveynlere soru; yeni bebek gercekten hayatın sonu mu?

Doguma 2 ay kaldi ama kiminle denk gelsem "son iyi gunlerin", "bikac yil sabredeceksin" vs. modunda. Buna eşim de dahil (benden onceki evliliginde bebegin-o zaman 1 yasindayken- velayetini alip 5 yildir o baktigi icin..). Sonradan tatli tatli yumusatiyor gulunce dunyan degisecek ehe ehe diye ama onun da bi tarafi bezgin tabii..

Sonuc olarak su an 3 kisilik bi aileyiz yakinda 4 olacaz ama niye herkes dunyamiz bitecek gibi davraniyor ya da oyleyse neden cocuk yapiyorlar anlamiyorum. Gercektwn boyle mi ya?


 
7-24 ilgilenmen gereke, uyanık kısmının yarısında ağlayan bir varlık. bi yere bırakıp gidemezsin vs.
uykusuz geceler. hazırlıklı ol. bebeğim yok da durum böyle hep

  • jelly bear  (29.05.24 15:42:04) 
bebek dünyanın tadı be. olsa da sevsek benimki büyüdü. tadını çıkarın. huzurlu olun, ağladığında kendinize yaklaştırın varlığınızı hissettirin, asla kızmayın bebeğinize, sizden çok daha zor bir iş yapacak ilk senelerinde.

bi dakika, "3 kişilik aileyiz" ile bebek sorusu örtüşmedi
  • screamshot  (29.05.24 15:45:08 ~ 15:46:30) 
hayatın sonu değil ama büyük bir pranga olduğu kesin. evlenerek bir bacağımızı prangalıyoruz, çocuk yaparak da 2. ayak prangalanmış oluyor.

"göğsüne yatırdın mı her şeyi unutuyorsun." klişecileri hariç güzel yorum yapan yok ama herkes de çocuk yapıyor:)
  • yazar yazmaz yazan yazar  (29.05.24 15:51:42) 
Bebeğim yok, bebekli arkadaşlarım var.
Bizimle takılmak istiyorlar, gittiğimiz yerlere de geliyorlar çünkü biz hep çayır, çimen, sahil falan çocuk dostu yerlere gidiyoruz.
Geliyorlar ama biz onlardan pek verim alamıyoruz. En az biri tüm ilgisini çocuğa veriyor. İkinci kişide yarı bizde yarı da çocuğuyla takılıyor. Buluşmamızın en az yüzde 40 ında ikisi de full time çocukla ilgileniyor.
Bizim yanımızda oldukları için mutlular, arada muhabbete de katılıyorlar, bizim açımızdan da sıkıntı yok. Ama onlar gerçekten çok kısa bir zamanlarını bizle geçirebiliyorlar totalde.

Eğer sizin de arkadaşlarınız, günlük hayatınız çocuk dostu ise o zaman yalandan da olsa hayatınıza devam edebilirsiniz.

Ama evde değil cafede buluşan bir arkadaş grubunuz varsa, boş zamanlarınızda çocuğun ağlamasından gerilmeyeceğiniz, çocuğu eğleyebileceğiniz bi yerlere gidiyorsanız o zaman kısmen, hayatınıza devam edebilirsiniz.
  • zimbirik  (29.05.24 15:53:43) 
Evet bildiğiniz hayatın sonu, ama başka bir hayatın başlangıcı.
Mesela evlilik de hayatın sonu. Ama isteyerek yapıyoruz, devam ettirmek için aşırı uğraşıyoruz vs.

Siz hayatı nasıl görürseniz hayat o şekildedir.
Bu "yandın, bittin" diyenler her zaman her konuda var. Ebeveynlik çok yaygın bir durum olduğu için tavsiye veren daha çok oluyor.
  • michael_knight  (29.05.24 15:58:25) 
Ust katimda yeni bebek var o kadar cok agliyor ki her saat basi saadece 15 dk kdr suaiyor ben bittim aileyi dusunemiorm


  • eja  (29.05.24 17:02:25) 
Adamina gore degisir. Ben cocuklar dogduktan sonra yerlesik hayata gectim. Acikcasi adapte olmak biraz zaman aldi.

Cocuklar oncesinde cok aktiftim. Uganda'da gorilla trekking yaptim, Klimanjaroya tirmandim, Everest'te base camp'a ciktim, Maldivlerde kopek baliklariyla daldim, Quebec'te 1 ay kar motoruyla seyahat ettim, Kenya'da masai savascilariyla ava ciktim, Cernobili gezdim, Alcatraz adasina gittim, Endonezya'da aktif yanardaga tirmandim... Ne varsa yapiyordum.

Benim ritmim degisti cocuktan sonra. Bu gibi seyleri yapamiyorum artik.

Bebek bakmak zor degil. Az biraz rahatindan feragat edince, problem olmuyor. Kendine zaman ayir, esine de yardimci ol. Goz acip kapayincaya kadar buyuyorlar.

Bence cocuklarin ergenlik zamani bebeklikten cok daha zor:)
  • thetruenorthstrongandfree  (29.05.24 17:21:49) 
yok ya bence planlı ve istenen bi bebekse öyle olmaz. bazı bebekler kolik oluyor çok ağlıyor bazıları da inanılmaz uysal oluyor. biraz şans işi. mesela kuzenimin 9 aylık bebeği var. hasta olmadıkça uykuları düzenli, gceleri çok uyanmıyor ve gündüz de oyuncaklarla oynuyor pek ağlamıyor. ama sen gezip tozayım kafasındayken çcouk yaptıysan tabi ki işkence olur. mesela youtubede doğum hikayesi videoları izle çook güzel çok duygusal şeyler var. bebek isteyen bekleyen planlayarak yapan merak eden birine işkence olamaz bence bu.


  • turuncu tonlarda  (29.05.24 18:11:22) 
buyuk bi degisimin zorlugu yanisira sorumluluk yuku ve bence en onemlisi uykusuzluk yipratici olabilir ama esinizin tecrubesi rahatlatici geldi bana. cunku cocuk derdinden sonra esler arasi dertler de oluyor Vay nasil anne 724 cocuguyla ilgilenir beni ilgisiz birakir diye aglio erklerimiz


  • ala09  (29.05.24 18:36:25) 
Böyle bir durumu duyuruda okumak gerçekten üzücü.

Yaklaşık son 20 senelik süreçte yükselen bireyselleşme, kişinin bir aile kursa bile artık çocuğa daha bakamayacağını, kendi zamanının ve imkanlarının kısıtlanacağını kişiye yavaş yavaş fısıldamakta.

"Annelik" veya babalık bir çok kimsenin aradığı şeyken başkaları için de zamanla istenmeyen bir durum olarak görülür oldu.

Çocuk, yuvanın korur aileyi bir arada tutar.
Bir süre evet, çocuğun da kendine göre gereksinimleri anne babanın biraz daha özveriyle bebeğe bakmaları gerekecek, uykular bölünecek belki ama doğan çocuk, başkaları yaptığı için ben de yapayım diye doğurulmamalı.
Çocuk güzel bir niyet, faydalı amaç için yetiştirilmeli.

Bazen duyarız çevredeki bazı yaşı büyüklerden:
- 4 çocuk büyüttüm, üniversite okudular, iş sahibi oldular , gelirleri iyi vs..

Kusura bakmasınlar da,o büyüttükleri çocukların ağzından küfür eksik değilse, eli altında çalışanın hakkına giriyorsa, çevresindekiler komşuları rahatsızlığından bıktıysa, hiç o çocukları yapmasaydınız teyze (veya amca)

Siz çevrenizin ne dediğine bakmayın. Çocuğa kardeşte lazım ayrıca.
  • diyecevaplandı  (29.05.24 19:55:19) 
Eşim ikinci çocuğu istediğinde belli bölgemi kökünden kesmek mantıklı geldi öyle söyleyeyim.

Çok zor, maddi manevi yıpratıcı, özellikle manevi olarak yıpratıcı.

Ev, iş, hastane üçgenine hapsoluyorsunuz, yolculuklar ızdırap, sosyal hayat sıfıra yakınsıyor, özellikle annenin ruh hali perişan halde, uykusuzluk, hayattan bezmişlik, geçmek bilmeyen göz altı morlukları, yüzdeki devamlı bitkin ifade.

Yakınlarda yardım edecek akraba yoksa tam bir çılgınlık. Özellikle ilk aylar baba çalışacak, eşi evde duracak, olası bir problemde tek başına, gözünüz devamlı arkanızda.

Yeni çocuğu olmuş arkadaşlarımızı görünce eşimin de hevesi geçti, sebebi bulunamayan ağlama, evde parmak ucunda yürümek, hapşırığın bile içinde patlaması, bez değiştir, kusmuk temizle, günde 48489229848483 kere nefes alıyor mu diye kontrol et, evdeki her tehlike oluşturabilecek eşyayı bertaraf et.

Anlatırken içim daraldı. İkinci çocuğu yapanlara saygı duyar şapka çıkarırım, bende o cesaret yok. Oğluma ölürüm ama çok zor, ilki deli cesareti ile yapılır, biz ne kadar yazsak da bir kulağından girer diğer kulağından çıkar.
  • kimlanbu  (29.05.24 23:16:00) 
Merhaba, bebeğinizi sağlıkla kucaklayın. Tecrübe ve gözlemlerimi yazmadan önce; eşinizle bebekli hayat konusunda söylediklerinin sizdeki karşılığını konuşun.

Araları 6,5 yaş olan iki çocuğum var. Onlar doğmadan önce de, doğduktan sonra da "hayatın bitti" mafyası vardı :) Bebeğiniz doğduktan sonra tutturacağınız düzenden her bahsedişinizde, aynı düşünceleri tekrarlayacak olmaları muhtemel:"Emzirmeyi sonlandırınca hayat bitecek. Ek gıdaya başlayınca hayat bitecek. Asıl yürümeye başlasın, hayat o zaman bitecek. 2, 3, 4 yaş sendromları başlasın, hayat asıl o zaman bitecek. Okula başlasın, hayat hakikaten bitecek. Ergenliğe girsin, hayat öz hakiki bitecek." Hayat, bitmiyor bunları tecrübe edince. Bununla birlikte; kendi deneyimlerini bu şekilde anlatanlar da bitmiyor.:)

Bebeğiniz doğduktan sonra bir adaptasyon süreciniz olacak. Uyku, emzirme, bebeğinizle bağ kurma, sosyal hayata dönme, yapmaktan zevk aldıklarınızı 2 çocukla tecrübe etme, kardeşlerin birbirine alışması... Önünüzde koskoca bir hayat olacak. Eşinizin dediği gibi; sizinle ilk göz teması ve gülümsemesi. Hayata bir canlı getiriyorsunuz ve hayatta kalmayı öğretiyorsunuz. Çok çılgın anılarınız birikecek. Koşulsuz sevgiyi tadacaksınız.
2 çocuğumla toplantılara, mesleki eğitimlere, STÖ desteklemeye, hobilerime, kamp tatillerine, arkadaşlarımla görüşmeye devam ettim. Uzun yıllar, tek başıma ebeveynlik yapıyor gibiydim, sonra gerçekte tek başıma ebeveynlik yaptım. Dünyaya, yaşamayı öğreteceğiniz bir canlı getiriyor olmanın bilinciyle hayatınıza devam edebilirsiniz. Kolik, bebek reflüsü, DEHB tanısı bunları da tecrübe ettim. Hayat kalitesi diyenlerin, hangi bilinçle bebek yaptıklarına bakın. Erken çocukluk döneminde kurduğunuz bağ, kişiliği gelişirken çok önemli olacak. Sevgiler.
  • from where i ride  (30.05.24 08:39:05) 
modern zamanın depresyon sebebi çocuk sahibi olmak. dünyaya tehlikelerden koruyamıyacağımız bir varlığı getirip endişeleniyoruz. çocuk dünyanın en güzel şeyi deyip evde çocuğa her türlü yanlış hareketi yapan bir çok ebeveyn var.
kimse kendini kandırmasın çocuk sahibi olup bakmak dünyanın en zor şeyi. dünyanın yüzde 99u doğuruyor zaten mucizevi bir şeymiş gibi anlatılmasını halen anlamadım. bir çocuğum var çok seviyorum ama hayatım çocuk olduktan sonra tamamen değişti. çünkü hayatımın karar vericisi çocuk oldu.

  • mikahakkinen  (30.05.24 09:15:56) 
Ben de bebek bekliyorum, son 2.5 ayım:)

Ve hiç etkilenmiyorum böyle söyleyenlerden. Bir çoğunun çocuğu yok zaten. Olup da şikayet edenler de olgun insanlar değil. İnsan çocuk yapmadan önce ne kadar fedakarlık yapabileceğini hesaplamalı.

Ben evlenirken de “evlenince erkekler değişiyor, sevgililik gibi olmaz, rutin hayat işte evlilik mutsuzluk” vs mafyası vardı acayip etkilenmiştim. 3 sene oldu sevgililik de neymiş be evlilik cennet diyorum 3 senedir her günüm mutlu. Şimdi de öyle olacağını tahmin ediyorum. Bu sebeple insanların kişisel deneyimlerini umursamıyorum.

Edit: şu aklıma geldi, bir arkadaşım bebekten aşırı şikayet ediyordu öyle zor böyle berbat filan. Dedi ki en son sabah 8 olmadan kalkıyorum düşünebiliyor musun 7 saat bile etmiyor uykum:( ahslshaks. O sırada işe gitmek için zaten 6.30 da uyanık olan ben aydınlanma yaşamıştım.
  • Gradient_tabanlı_mor  (30.05.24 09:46:49 ~ 09:50:10) 
söyleyenler doğru söylemiş aslında. kimse bunun kolay olduğunu iddia etmesin. çok zor evet. kedi sahiplenince bile hayat bi tık zorlaşıyor, sorumluluklar artıyor. yeni ayakkabı bile alsanız ayağınıza vurur, bi süre dert çekersiniz. yani bu tip sorularda şunu anlamıyorum, bebekten hayatınızı değiştirmemesini mi bekliyorsunuz? yemesi, uykusu, bezi herrrr şeyi size bağlı bi canlıdan bahsediyoruz. ve o canlı bir sürü aşamadan geçip yetişkin olacak. kim buna 'ay abartmışlar, alt tarafı bi bebek' diyebilir? tabi ki hayatınızın bundan önceki evresi bitti ve tabi ki bundan sonrası çok zor olacak.

ben 1,5 sene gece kesintisiz 2 saat uyumadım. abartı değil tam 1,5 sene.

şu an konuşmasını iyice ilerletmiş 2 yaşında bi kız annesiyim. muhabbet edebiliyorum az çok kendisi ile. ve o kadar mutluyum ki. bugün mesela neredeyse ilk defa sabah ben işe hazırlanırken uyanınca ağlamadı ve odasından neslihan neslihan diye seslendi bana. gittiğimde oturmuş, gülümsüyordu. sarıldım, öptüm. yani bu mutluluğu tarif et deseler edemem. zor mu zor? ama verdiği mutluluk, işte o başka hiçbi duygu ile kıyaslanamaz. hayatınızda şu ana kadar en mutlu olduğunuz anı düşünün. benim bu sabah yaşadığım mutluluğun yanından geçemez.
  • elorelia  (30.05.24 10:01:33) 
birisi demisti gecen bi duyuruda;

cocukla da zor, cocuksuz da zor. ama cocukla daha guzel.

kolay bir sey degil elbet ama cocuga kesinlikle karsi olma durumu yoksa, cocukla cok daha guzel.

yapiya gore de degisiyor tabi, takintili stresli anne-baba olunca da daha zor. cocuk bu, belli temel seyleri sagladiktan sonra gerisini kendisi hallediyor. gunde bin kere nefes aldigini kontrol etmeye gerek yok mesela, nefes almasini engelleyecek nesne ve durumlardan kacindiginiz surece nefes almaya devam edecek icgudusel olarak. cicek gibi biraz, yemegini suyunu verip temizligini yaptiktan sonra buyumesini bekleyecek/izleyeceksiniz.
  • icim urperiyor  (30.05.24 11:15:35) 
[]

16 haziran 2024 metallica kopenhag konseri için satılık bilet

konsere gidemeyeceğimiz için biletlerimizi ticketmaster üzerinden satışa çıkardık, 2 bilet 2900 kr. ilgilenenlerin dm ile ulaşmasını rica ederim.




 
[]

Bir türlü kan verememek hakkinda

Kan veremiyorum dostlar. Kan ihtiyacı olduğunda gidiyorum senin kanın yüksek sınırda alamayız karaciğerin için bu durum zamanla risk teşkil eder muayene ol vs diyorlar. İnternetten bakıyorum önemli bir şey değil gibi. Nedir bu kan fazlalığı neye yol açar, ne yapmam lazım ilaç mı veriyorlar yoksa diyetle vs düzeliyor mu




 
Hocam sendeki kan fazlalığı olumlu anlamda bolluk anlamında değil, kanındaki bazı değerler yüksek sınırda yani vücudunda tuhaflık var buna bir baktır anlamında

Karaciğer enzimlerinde bir anomali var, bu sarılığın bir türüne, siroza çeşitli hastalıklara yol açabilir

Yani şu an karaciğerin bir tuhaf çalışıyor, bunu bir doktora göstermen gerek, onlar daha kapsamlı bir kan testi yapıp seninle konuşurlar

Muhtemelen artık karaciğerini yormayacak bir diyet önerilecek, aşırı tatlı, yağlı, tuzlu, acı yedirmeyecek ve yılda 1 düzenli kan testi önerecekler takip için
  • grimavi  (29.05.24 15:37:56 ~ 15:41:13) 
Dahiliye/hematolojiye git hocam. Gerekiyorsa,tedavi omarak bir miktar kanını alıp atıyorlar, bir süre takip ediyorlar. Ara ara kan alınarak kontrol edilemezse ilaçla kan üretimini baskılıyorlar.
Ama, doktora git lütfen

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (30.05.24 08:30:21) 
[]

mhrs'den hastane randevu alma yarışı

selamlar, bende kronik hastalık var da o yüzden arada kontrole gidiyorum ve bölümde randevu bulmak biraz sıkıntı. saat 10 da açılıyor ama 1-2 dakika içinde bitiyor. insanlar biraz taktiği çözmüş gibi. nasıl yapıyorlar?
saat 10'dan önce telefonla mı arıyorlar?
ben seçtiğim saati onaylayana kadar dolmuş oluyor o saat. hızlı internet olsa fark yaratır mı randevuyu kapmak için?
var mı bi taktiğiniz falan sizin de?

teşekkürler şimdiden cevaplarınız için.

 
10'a 5 dakika kala ekranı açıyorum, tam 10:00'ı birkaç saniye geçe randevu araya tıklıyorum o mu bu mu demeden randevuyu alıyorum. Çokça talep gören bir doktorsa karar verene kadar hızlı şekilde bitebiliyor.


  • Tutkun  (29.05.24 15:32:35) 
Yer olmazsa talep olustur iconu cikar ona bas onlar bos olunca sana mesaj atiyor ben boyle aliyorum


  • Zetnikov  (29.05.24 16:01:51) 
favorilere ekle kısmı var oradan istediğin hastane ve bölümü ekle hızlı seçmene yardımcı olur.
çok oyalanma doğrudan seç onayla.

telefonla aramanın bir faydası yok onlarda aynı sistemden aynı randevuları görüyorlar.

ayrıca talep oluştur randevu açıldığında bilgi veriyor. bunun yanında devamlı uygulamaya gir iptal edenleri kovala.
  • my fault  (29.05.24 16:40:04) 
Daha önce alınan randevular için bir mavi + butonu var ona basınca alınacak olanları gösteriyor bugüne kadar hep çalıştı ama belki 65 yaş üstüne aldığım içindir. Yine de en hızlı o seçeneği deneyebilirsiniz.


  • Kediyi üzdün  (29.05.24 18:39:18) 
[]

Memurlar farklı mı?

Bebek bakıcımız çocuğunun okuluyla ilgili bir iş için izin aldı. Ben de iş görüşmesine gitme ihtimali olduğunu düşündüm. Öğretmen arkadaşıma sordum o dediği işlem bu aylarda yapılıyor mu diye.

Öğretmen arkadaşım da dedi ki "başka bir iş için görüşmeye gitse size söylerdi. Neden söylemesin ki?"
Benim arkadaşım mı böyle saf yoksa genel olarak memurların iş hayatıyla ilgili düşünceleri geri kalan insanlardan çok mu farklı?

 
"çocuğunun okuluyla ilgili bir iş için izin aldı" konuda burada kapanmış. siz hem kuruntu yapıp güvenmeyip bir açık arıyorsunuz, hem arkadaşınıza sorup onu yargılıyorsunuz, hem de alakasız şekilde mesleği sorguluyorsunuz :)

şimdi ben şirket çalışanı olarak "kesin iş görüşmesine gitmiştir arabayla takip edin" desem, "özel sektör çalışanları farklı mı" diye mi soracaksınız? :)
  • avatar is back  (29.05.24 14:42:56) 
abi bir kişiden nasıl genelleme olabilir. arkadaşın iyi niyetli diyelim.


  • jülsezar  (29.05.24 14:43:05) 
bir memur olarak düşüncemi yazayım: çocuğunun okulu da sebep olabilir, gezmeye de gider, iş görüşmesi de olabilir. çalışan izin aldıktan sonra işverenin arkasını araması falan çok kötü geliyor bana. şüpheleniyorsanız açık açık sorun, işi bırakacaksa size zaman versin yerine başkasını arayın. böyle çok fazla izin alıyorsa da yine başka bakıcı ile anlaşabilirsiniz.


  • gnosis  (29.05.24 14:56:29) 
benim memurlarla ilgili gözlemim şu. beyaz yakadan farklı bakıyorlar olaylara.

öncelikle, izin konusu memurlar için pek problem değil. özel sektörde çalışan birisi için izin almak büyük bir olay iken memurlar için öyle değil. özel sektördeki kişilerin zor izin almaları onlara garip geliyor ve hatta bu durumun farkında bile değiller.

ikinci olarak memurlar için mobbing denen olay neredeyse tümüyle siyaset ile ilgili. siyasi görüş veya bir stk, sendika üyeliği onlar için mobbing, torpil veya yalakalık ile daha ilişkili iken, özel sektörde bütün bunlar siyasetten bağımsız oluyor.

iş hayatı ile ilgili biraz daha iyi niyetli olduklarını düşünüyorum ben de. sizin verdiğiniz örnekte anlamaması bu yüzden kaynaklanıyor olabilir. saf diyemem ama özel sektördeki olayları anlamıyorlar. mesela memurlar belki kendi aralarında konusuyorlardır kurum değiştiricem diye ama özel sektörde iş değiştireceğim diye konuşulmaz genellikle.
  • abelardo  (29.05.24 15:24:24) 
Arkadaşlar ben memurların iş hayatına ne şekilde farklı baktıklarını öğrenmek için sormuştum ama siz bakıcının haklarını savunur bir konum almışsınız nedense.

@avatar konu orada kapanmadı benim için. Patronu veya yöneticisi olduğunuz bir şirket gibi düşünmeyin bakıcı konusunu. Bir çalışan var. Onun yokluğunda diğer iş arkadaşları idareten de olsa işleri yürütür gibi bir durum yok. Özel sektörde de bu şekilde izin aldığınızda yöneticiniz kendi içinden "acaba mı" diye düşünür ama bir kişinin gitmesi şirketi yok etmez.

@gnosis açık açık sormak ilişkimizi zedeler. Bu sektörde genelde işi bırakacak kişiler zaman vermiyor, bir anda gidiyor. Bu gidiş de maaş alınan gün oluyor. Bu ay bizi bıracaksa buna 2 gün kaldı. Yanlış anlamayın bakıcıları suçlamıyorum, durumu tarif ediyorum.
  • michael_knight  (29.05.24 15:54:27) 
Öğretmen arkadaşınız saf olabilir ama genel olarak memurların bakış açısı bu şekilde değil bence. Hatta arkadaşınızı ileri derecede saf buldum. "Neden söylemesin ki" sorusu çok saçma. Dediğiniz gibi işi bırakacaksa hemen bırakır bunlar. O yüzden pek yapacak bir şey yok gibi. En fazla gideceğini önceden tespit edebilirseniz maaş konusunda terslik yapabilirsiniz. Ben de genel olarak bakıcı ve temizlikçilerin bu tok satıcı tavırlarına gıcık olurum o yüzden "öyle bir anda yüzüstü bırakıp gidemezsin" tavrı yapardım sanırım.


  • bhhs  (29.05.24 16:52:37) 
[]

depresyondaki sevgilinin yanında nasıl güçlü olunur

merhaba herkese. 3 gündür geçmeyen çarpıntımı dindirmek ve kız arkadaşıma karşı nasıl doğru davranabileceğimi öğrenmek için yazıyorum bunları. kendisi çok uzun bir süre tus çalışıp atandıktan sonra depresyona girdi ve bu depresyon 3 aydır sürüyor. ilk 2 ay iletişimimiz düzgündü ama mayıs ayında tamamen kabuğuna çekildi. tıp isteyerek okuduğu bir bölüm değildi, iyi de bir puan alıp istediği bir alana da yerleşti ama gerek tus bitince her şey harika olacak düşüncesinin boşa çıkması, gerek bu ay çalıştığı hocasının mobbing'i yüzünden bu ay çok kötü durumda artık. ilaca başladı (eferox) bugün 12. gün bunu baştan söyleyeyim. ve hocası haziran'da değişecek.

uzun yıllardır birlikteyiz, çok badireler atlattık zor günlerden geçtik ama hiç bu kadar kötü görmedim onu ve bu beni çok üzüyor. 3 gündür geçmeyen çarpıntım ve mide bulantım var, bu sabah 1 simiti 1 saatte yiyemedim. durumumu kendisine açıklarsam suçlu hissedip daha da üzülecek diye içimde tuta tuta çarpıntımın kalp krizine dönüşmesinden korkuyorum. ki kendisi de endişeli şeyler konuşamk istemediğini, elinden geleni yapıp çabaladığını söyledi bir hafta önce. "depresyondaki sevgiliyi mutlu etmenin yolları" başlığını okudum, yazılan çoğu şeyi yapıyorum, yıpratmadan yormadan yanında olduğumu hissettiriyorum ama sanki hala yetersiz kalıyormuşum gibi hissediyorum. günde birkaç kez mesajlaşıyoruz onda da evden çıktım eve geldim uyucam vb. şeyler yazılıyor. 7 yıldır hiç bu kadar az konuştuğumuz bir süreç olmamıştı endişeleniyorum.

bu süreçte ne yapmalıyım lütfen görmüş geçirmiş suser'lar tavsiye istiyorum. ilacın bu süreçteki etkisi ne olur? ne yapmaktan kaçınmalıyım ve neler yapmalıyım?

 
Çok zor ve karmaşık bir şey değil mi. Aslında bir formülü yok ne yazık ki. Doğrudan şöyle yapın diyemem, zaten böyle bir şey olduğunu da sanmıyorum

Ama kendi yaşadıklarımdan bazı prensipleri çok önemsemek gerektiğini söyleyebilirim. Tamamen kendi haline kalması daha kötü hissettirecektir, tam tersi sizin aşırı yardımcı olma isteğiniz olduğunu hissederse yine daralmış hissedecektir.

Bence bir yöntem konuşmamak da faydalı. "Şunu şunu yapalım, bak iyi olacaksın" gibi yol haritaları bunaltıcı olabiliyor. Ya da o size gelip dert anlatmadığı halde sizin bir şeyler söylemek zorunda hissedip "geçecek geçecek, bunlar da geçecek" gibi şeyler söylemeniz de öyle.

Bence bunun en orta yolu bunaldıkça onun size açılmasını beklemek ve geleceğe yönelik çok konuşmadan sadece o an o sıkıntısına yönelik sohbet etmek. Bunu yaparken uygun dozda espriler serpiştirmek, bu kişiyi savunur sözler etmek kısacası tarafınızı belli etmek bence olumlu oluyor.

Eğer ortada bir dert yanma durumu yoksa sadece günün olağan akışına uygun şeyler konuşmak, depresyonla ya da zor süreçlerle ilgili şeyleri gündeme getirmemek iyi gelebiliyor.

Bir de yoğun duygular ağır şeylerdir, depresyonda olan birine çok yoğun hislerle yaklaşmamak daha faydalı sanırım.
  • akhenaten  (29.05.24 14:50:45 ~ 15:07:52) 
Depresyon geçmişi olan biri olarak yazıyorum: yalnız yaşıyorsa yanına gidip bir köşede sessizce otur. Birlikte film izleyin, ağlayınca susturma, saatlerce konuşsa da dinle. Fiziksel olarak yanında olmaya çalış. Bol sabırlar.


  • sekizdokuzon  (29.05.24 15:33:46) 
Çok uzak olmayan geçmişte benim de depresyon deneyimim olmuştu uzun süre. İlaç kullandım geçti bırakınca aynı dert düşünceleri yine geldi geri elbette. Şiddetsiz iletişim eğitimi aldığımda kendi duygularımı, ihtiyaçlarımı ve düşünce yapımı tanıdım. Kendimi ve başkalarını ne kadar çok yargıladığımı ve suçladığımı da fark ettim. Depresyon deneyimi konforsuz düşüncelerin insanı esir aldığı, başka şeylere odaklanmayı engelleyen bir deneyim. Bu konforsuz düşünceler de konforsuz duyguları yaratmaktadır. İnsan kendini ifade etmediği sürece de içinden çıkması zor bir durum. Tüm o çaresizlik, mutsuzluk hislerinin verdiği acının bağımlılık yapma ihtimali de var açıkçası. Kendini suçluyorsa eğer veya büyük bir utancı varsa depresyonun uzun sürme ihtimali de artacaktır. Ben insanların derdini ben diliyle paylaşmasına, duygularını anlamasına, ihtiyacını bulmasına başarılı şekilde yardımcı olabildigim bir eğitim aldım. Sevgiline dair Ayrıntı vermek istersen özelden yazabilirsin, iletişim tüyoları verebilirim, kendisini ifade etmediği sürece iyileşme sürecinin başlamayacağını düşünüyorum.


  • hasmetizm 2046  (29.05.24 16:13:15) 
Hayatında ilk defa depresyona giriyorsa ilaç tedavisiyle yakın zamanda atlatır herhalde. ama kronik depresyon gibi bir olay varsa gerçekten iyi bir psikologla terapi sürecine yönlendirilmeli. 5 yıldır geçmeyen depresyonum var yanımdakilerin neşeli olması biraz iyi hissettiriyor.


  • ashleybon  (29.05.24 18:57:42) 
[]

Her şey dahil otel önerisi

Anne ile gidilecek muğla veya antalya civarlarında fiyat/performans önerileri alabilir miyiz?




 
royal asarlık beach/bodrum.

bal ayında gitmiştik hey gidi günler. çok memnun kalmıştık ama bir daha asla her şey dahil otele gitmem çünkü 4 günde 5 kilo almıştım.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (29.05.24 16:01:31) 
Fiyat performanstaki fiyat nedir gecelik? 10bin mi 20bin mi?

Eger butce azsa her sey dahil otele gitmek gereksiz (kotu yemeklere, noname ickilere bos yere para odemis olursunuz). Onun yerine pansiyon+disarda yemek daha iyi olabilir.

Maxx royal, rixos gibi top otelleri saymazsak ela exelence, susesi, zeynep, granada luxury, selectum falan begenilen oteller.

Bunlarin bi tik altinda da crystal otelleri, siam elegance'a falan bakilabilir.
  • brkylmz  (29.05.24 16:33:12) 
DoubleTree by Hilton Bodrum Isil Club


  • sırtçantalı  (29.05.24 17:50:43) 
Marmaris Grand azur olabilir yanliz deniz pek güzel degil o bölgede
Grand Yazici Turban Thermal bes yildizli degil ama denizi daha güzel icmeler ile Marmaris arasında
Cook s Club Adakoy Marmaris'e yürüme mesafesi olarak uzak
  • morqos  (29.05.24 20:09:07) 
[]

herkes yurtdışına taşınıyor, gezmeye gidiyor nasıl?

aileden ev, kendi maaşımla araba almış 2 memur ve 1 çocuklu aileyiz. ben her ay kredi kartı ödemelerine zor yetişiyorum. orta seviye bir memurum, aranan bir mesleğim yok.

millet yurtdışına çıkıp çatır çatır geziyor. antalya otele gitmeyip avrupaya gidiyorlar deniyor alakası yok 1 hafta aile ile normal bir almanya gezisi 100 bin tlyi geçiyor nasıl geizyor bu insanlar?

taşınma olayında tamamen iş buldum gittim olamaz bence. yani cesaret en önemlisi ama burada biraz ekonomik gücü var ki oradada bir düzenle başlamıyor mu?

nasıl oluyor?

 
- Annesinden babasından malı kalmıştır, satıp satıp yiyordur. Benim böyle tanıdığım var, 150 dönüm tarlayı kumarda yedi, birazını da çiftlikbank vb çeşitli yerlerde kaybetti.

- Kredi çekiyordur. (Yakın zamana kadar 12 taksitli kredi çekip 2 hafta tatil yapan, çektiği fotoğrafların paylaşımını da 365 güne yayanlar vardı.)

- Kredi kartı limiti 500-600 bin liradır, yarısına kadar kullanıyordur. Benim böyle çok tanıdığım var.

- Cesareti vardır, biraz da birikmişi vardır, öyle gider. (Taşınanlar için söylüyorum, diğerleri tatilciler için zaten)
  • hayirsiz  (29.05.24 13:56:28 ~ 13:56:54) 
İş bulup gidenlerin ekonomik iyi durumu olmasa da oda kiralıyor ben gibi.

Ben euronun 4 lira olduğu zamanlar, Roma ve Venedik'e 1 günlük ya da 2 günlük gitmiştim. Yanımda abur cubur götürdüm, hostelde kaldım. Uçağa 400 tl ödemiştim. Şu an pahalı cidden. Yurtdışında yaşayan kardeşim Türkiye'ye geliyor. Ona bile Avrupa pahalı.
  • Kahvedesu  (29.05.24 14:01:56 ~ 14:02:31) 
yurtdışı tatili kişi başı max 30-40 bin. 15-20 bine bile yapılacak yerler var.

japonya amerika tayland gibi uzak yerler hariç tabii.

30-40 bin tatil için çok gelmiyor artık bana. senede 1-2 yapılabilir gayet. 40 bin maaş alan biri 1 maaşını tatile gömebilir bence.
  • jelly bear  (29.05.24 14:11:53) 
Taşınma olayında gayet de "iş buldum gittim" olur.
Avrupa'daki bir şirket o kişi için çalışma izni başvurusu, sponsorluk vs. gibi işlerle uğraşıyorsa o kişi işinde iyidir. Büyük ihtimalle Türkiye'de maaşı 2-3 memur maaşıdır. Eşi de benzer şekilde olabilir.

Hiç değilse 2 milyon liralık yani 57 bin euro'luk bir arabası vardır.
Oraya gidince 17 bin Euro'ya ondan daha güzel bir araba alır, 40 bin euro'yu da taşınma masrafı, depozito, yeni yerde hayat kurmak için birikim olarak kullanır. 40 bin euro tutmaz zaten bu işler.
  • michael_knight  (29.05.24 14:13:58) 
Ben su an TR'de yasamiyorum ama gordugum kadariyla ozel sektorde 15 yil tecrubeyi gecen arkadaslarim cok rahat 100-150K arasinda maas aliyorlar.Hemen hepsinde ev-araba vb. temel alimlar yapilmis zaten gecmis yillarda.

Ayrica Almanyada 1 hafta tatilin 100K'yi gectigini dusunmuyorum.Harcamada sinir tabii ki yoktur ama o paraya bircok Alman 1 ay aile gecindiriyor.
  • turkuaz  (29.05.24 14:20:10) 
1 haftalık almanya 100bin mi :)

gidenler nasıl mı gidiyor? sorunuzdan anladığım, sizden farkları, araştırmayı ve 1 haftalık tatil fiyatını çıkarmayı bildikleri içindir. google'a "almanya tatil git" gibi şeyler yazıp bakarsanız size milyon $ reklam bütçesi harcayan otelleri turları göreceğiniz için o fiyatlar gelmiştir. ajetten zorlarsanız 2k biletler havada uçuyor bu yaza bile, gidip berlinde kalmayın almanyanın iç kesimlerini, dağlarını köylerini öğrenin. millet mis gibi dağ evlerinde butik otellerde 80-100€'ya otel tutuyor.

ayrıca "herkes" yurtdışına falan gitmiyor gezmiyor. nüfusun %9'unun pasaportu var, onların da yarısı hacı falan
  • avatar is back  (29.05.24 14:48:18) 
"1 hafta aile ile normal bir almanya gezisi 100 bin tlyi geçiyor" kısmı böyle olmak zorunda değil. öyle olsa bile bi günde 100bin çıkmayacak cebinizden.

vize almak için bir kaç ay öncesinde başvurup ödemelerini yapıyorsunuz.
vize için uçak bileti almanız gerekiyordu. onu da aylar öncesinden aldınız. 100bin dediğiniz tutarın uçak bileti ve vize kısmı aylar önce ödendi, taksit yaptınız.

ayrıca türkiye'de (özellikle istanbul ya da diğer büyükşehirlerde) yaşam pahalı. yani burada yaşıyorsa, üzerine biraz daha koyup avrupa'da tatil de yapabiliyorlar.

bir hafta antalya'da tatil yapsa ailecek yine benzer bir para tutacak bu arada.
  • biseysorcaktim  (29.05.24 14:50:13) 
2 memur 1 çocuklu aileyiz gayet rahat geçinip üstüne yeşil pasaportumuzla gezebiliyoruz.

Artı evi ve arabamızı kendimiz aldık artı aileden destek görmeyi bırakın birde biz onlara destek oluyoruz.
Evin kredisi de devam ediyor ve evimizi kiraya veremediğimiz içn şu anda kirada oturuyoruz ve evimiz boş bekliyor.
(Tayin olursak kiracıyı çıkarmak zor olacak bu yüzden boş)
Tabii bu gezme işi bir anda olan bir şey değil hesabımızı ona göre yapıp ona göre para ayırıyoruz.
Mesela her ay maaşta 50 euro kenara atıyoruz.
Bunu her maaşta mutlaka yapıyoruz.
Minimal yaşiyoruz. Hava yollarının belirli kampanyaları var, turlar var. Vs. Vs.
  • kirmizipilotkalem  (29.05.24 15:04:33) 
Benim merak ettigim vize nasil aliyorlar vize almasi cok sikinti


  • Zetnikov  (29.05.24 16:04:14) 
Ben iş buldum gittim.
Gittiğim ülkede de ev ve araba almak için yüksek birikime ihtiyaç yoktu. Peşinatı 6 ayda birikti zaten. Şimdi ev ve araba kredimi ödüyorum. Maaşım da yetiyor.

Öyle aileden birikime gerek yok yani. Bazı avrupa ğlkelerinde sistem birikmiş parası olmayan ama düzenli geliri olanları kira öder gibi çooooook uzun vadede ev sahibi yapmak üzerine kurulu.

Türkiyede ise başta boyundan çok büyük krediye girip 5 seneye ödeyebileceğin bir kredi ayarına gelmesi sonrasında ise kuş kadar kalması üzerine kurulu. O yüzden türkiyede ev almak içinbaşka bir gelir de lazım ilk senelerde. Avrupada bu böyle değil.

Avrupaya taşınanlar hep avrupada iş bulabilecek mesleklerde çalışanlar, mesela mühendisler. İstisnasız herkes iş bulup taşınıyor. Türkiyede iyi okullardan mezun mühendisler avrupada iyi şirketlerde çalışabilecek kadar kalifiye. Hatta avrupadaki bir şirketin vize işleriyle uğraşmasına değecek kadar kalifiye çoğunlukla. İş bulup gitme olayı doğru yani. Bir birikim gerektirmiyor. Ev taşımak tabi ki masraflı. Türkiyede a şehrinden b şehrine taşınmak da bir birikim istiyor zaten. Ama avrupaya taşınıyorsan eşyaları götürmüyosun çoğunlukla. Orada da ikeadan bir ev döşüyorsun. İlk 6 ay yavaş yavaş ev eşyaları tamamlanıyo. Başta sadece en gereklileri alıyosun falan. Cidden ötle yüksek birikim gerektiren şeyler değil. 2 3 maaşlık birikim falan lazım. Ama o da yoksa zaten daha büyük sorunlar yaşarsın hayatta.

Tatile gidenler de mühendisler. 100k aylık mühendis maaşı türkiyede. Haliyle rahat rahat geziyorlar avrupada. Türkiyede iyi mühendisler gerçekten avrupa standartlarında kazanıyor ve türkiyede de masraflar avrupaya yaklaştı. Haliyle 10 gün türkiyede tatil yapacağına 1 hafta almanya da yapılıyor.
Öncelik meselesi bir de.
  • zimbirik  (29.05.24 16:05:59) 
geleceği düşünmeden, günlük yaşıyor olabilir. bekar olabilir. aileden zengin ya da kafası rahat olabilir. uzun süreli vizesi olabilir. yeşil pasaportu olabilir. maaşlı çalışma kısır döngüsünün dışında gelir kaynakları olabilir (finans piyasaları gibi).


  • yedigimiztavuk  (29.05.24 16:46:16) 
şahsen biz yılda 1-2 kere gidebiliyorsak gidiyoruz onun dışında da kıt kanaat yaşıyoruz.

bazı arkadaşlar 1 hafta gidiyorlar sonra 1 sene onun borcunu ödüyorlar böyle yaşayanlar da var.
  • ananiyimioguz  (29.05.24 16:52:27) 
Kalifiye muhendisim. 7 ulkede calistim. (Sudi Arabistan, Irak, ABD, Kanada, Kuba, Rusya, Kuveyt)Is bulup, tek valizle gittim.

Calistigim sirketlerin cogu kalacak yer, arac, yer degistirme odenegi, yilda 3 kez dunyanin herhangi bir yerine gidis donus ucak bileti, hayat sigortasi, saglik sigortasi, spor salonu uyelikleri, vize isleri, emeklilik odemeleri, tercuman, sofor, ev icin temizlikci, tasinma masraflari vs. hepsini ayarladilar.

Bizim is dengeli degil. 2 hafta cok yogun calisma sonrasinda 2 hafta tatil oluyordu. Tatil oldugu zamanlarda dunya haritasindan herhangi bir yer secip gidip 2 hafta tatil yapip donebiliyordum. Bu arada maaslar dolar olarak odeniyordu.
  • thetruenorthstrongandfree  (29.05.24 17:02:13) 
2 tane çok büyük avantajlara sahibim. Biri muazzam.

- Ailemle kalıp ev bize ait. Dolasıyla kira giderim yok.
- Çalıştığım firmada sayesinde yan hak olarak indirimli bilet (ced bilet) hakkım var.

Kira vermemem de muazzam aslında ama ced bilet ayrı bir muazzam. Avrupa'ya gidiş-dönüş biletler en fazla 3.500 türk lirası.
  • put it in your appropriate place  (29.05.24 18:30:57) 
O kadar yüksek bütçelere gerek yok evli çocuklu bir tanıdığım bile 3 odalı evlerinin 2 odasını 2 ayrı öğrenci kıza verip ekonomilerini denkleştirmişti örneğin. Gezi olaylarında da yine yüksek bütçesi olmayanlar 1 sene öncesinden veya kampanyalarla ucuza bilet, 10-15-20 kişilik hosteller,vs en büyük gider kalemleri olan seyahat ve konaklamadan kısılarak hallediliyor.


  • iwasbornonamountainside  (29.05.24 19:17:58) 
www.eksiduyuru.com bu tam iki hafta icinde ayni sekilde soruldu tartisildi.

gezme:
eskiden yurtidisi isi kulturel olarak asiri ice donuk ve de malum fakir bir ulke oldugumuz icin sadece ufak bir elit/egitimli kesimin yapabildigi bir seydi. kimse dogru duzgun ingilizce bilmezdi, vs. Son 20 senedir sartlar degisti, sosyal medya falan derken aliskanliklar meraklar daha global bir hal aldi ve yurtidisi gezme isi "halka indi"

oyle olunce herkes habire gidiyor ya ben gitmezsem ezik kalirim algisi olusmakta kacinilmaz olarak. bu trend eskiden de vardi tabii ama son donemde daha da alt tabakalara yayildi.

tasinma:
tasinma isi biraz daha komik bence. adam cekya'ya romanya'ya falan gidiyor uyduruk bir universiteye, "turkiye rezil bir yer haci ya ben defolup gidiyorum buradan" falan yaziyor...

gecenlerde biri "yurtisina gitmek icin aileyi karsima almaya deger mi" diye bir baslik acmisti mesela. ama ortada fol yok yumurta yok. net bir 'yurtdisi' plani soz konusu degil, gurcistan'a mi tanisinor sirbistan'a mi tasiniyor bilmiyor. sadece laf olsun torba dolsun eksik kalmasin diye "yurtdisi" diretmesi yapiyor kendine. garip cok var boyle.
  • hot potato  (29.05.24 19:19:42) 
Taşınma öyle kolay değil. Turist vizesi alan taşındım diyor veya dil kursu, ogrencilikle gidip taşındım diyor.

Çalışma izni diye bir olay var. Kalıcı oturum diye bir şey var. Bunlar uzun süreçler. Para, yabancı dil ve zaman gerekiyor.

Evli, çocuklu aileler için çok zor ve değmez.

Çoğu türk gittiği yerde cepten yeyip sonra Türkiye'ye dönüyor. Bu en çok Amerika'da oluyor. Saatlik 6-7 dolardan kaçak çalışıp sonra böyle hayat çekilmez deyip dönüyorlar.

Türklerin çoğu için yurtdışı sadece bir fantazi. Çoğu ingilizce bilmiyor veya bildiğini sanıyor. Gittiği yerde mavi yaka veya işçi olmak istemiyor. Çok zengin olabileceğini sanıyor. Sosyal hayatta çok değer göreceğini sanıyor.

Abd'de 50 bin dolardan fazla para kaptıran Türkler tanıdım. Dil kursu ile gelmiş olmamış, hukuk acentalarına iş bulsun diye para kaptırmış olmamış, kaçak taksi yapacağım derken araba masraflarından zarar etmiş falan filan...Herşey göründüğü gibi değil kısaca

Burada biri sordu geçenlerde gittiğim yerde beyaz yaka olmak istiyorum hukukçuyum dedi. Olamazsın falan deyince kızdı. Kanada'da şöförlük yapan Türk mühendis, doktor falan var .5 sene kebapçılarda çalışanlar var.
  • ferenc  (29.05.24 20:20:39 ~ 20:28:56) 
[]

Mert Demir Alınık Bilet Harbiye

İlk harbiye konseri için biletini satan var mı?

4 tane lazım efenim.


 
[]

Ankaragucu berabere kalsaydi kim dusuyordu?

Ankaragucu Trabzon'da son dakikalarda gol yemeyip mac berabere bitse Hatay, Konya ve Ankaragucu 41 puanda oluyormus, kim dusuyordu bu senaryoda?




 
Konya düşecekti en düşük averaj onlardaydı.


  • chicha_v2  (29.05.24 13:37:49) 
hesaplamayi bilmiyorum; ama ts her gol attiginda konyalilar seviniyordu. konya diye biliyom.


  • buenosdias  (29.05.24 13:38:51) 
[]

bayram tatili trafigi

selamlar, bayram tatilinde mugla’ya gitmeyi planliyoruz, 15 haziran cumartesi otele girmeyi planliyoruz. yaz tatili olacagi icin trafik olur diye tahmin ediyoruz ama sanki gecmis yillardaki kadar kotu trafik olmuyor gibi de geliyor, insanlar bir gun once ya da sonra gidiyor falan.
besiktastan muglaya cumartesi sabah erken saatte ciksak cok yogun bi trafikle karsilasir miyiz?



 
Cumartesi sabah istanbul içi ve Orhangazi köprüsü girişinde malum arife trafiği kaosunu yaşarsınız. sizin yerinizde olsam Yenikapı - Yalova İdo ile İstanbul ve Orhangazi köprüsü trafiğini bypass edip, Orhangazi sapağından otobana bağlanırdım.


  • obscure  (29.05.24 13:30:01) 
egedeki trafiği hafife alıyorsunuz. bodrum marmaris tatil önü trafiğide iyidir.


  • mikahakkinen  (29.05.24 13:40:09) 
Belli olmuyor.
Ben son yıllarda dikkatle takip ediyorum. Bazı bayramlarda çok bazı bayramlarda hiç trafik olmuyor.
Kurban bayramında insanlar tatil yöreleri dışında kurban kesmek için memleketlerine de gidiyor, bunun etkisini siz düşünün.

Cumartesi öğlen otele girmekten nefret ediyorum, ya sabah çok erken yola çıkmak zorunda kalıyorum ve otele gelince uykum oluyor ya da otele geç kalıyorum. Henüz rezervasyon yapmadıysanız Pazar günü giriş yapın, Cumartesi gecesini yolda veya oraya yakın ucuz bir yerde geçirin.

Eğer sabah 4-5 gibi yola çıkarsanız İstanbul'da trafik olmayacaktır, Bursa'da da önemli bir sorun olacağını sanmıyorum.
  • michael_knight  (29.05.24 13:43:25) 
bayram trafiği iğrenç. özellikle şehir girişleri ve çıkışları.


  • jelly bear  (29.05.24 14:00:37) 
Cumartesi de Pazar da aşırı yoğun olur sabah çıksanız akşam yemeğine kadar varamazsınız 30-35 derecelerde bütün gün araba kullanmak da insanı mahveder mümkünse Cuma'dan gidip 1 gece başka otelde kalın.


  • iwasbornonamountainside  (29.05.24 19:27:48) 
Cuma okullar kapanıyor, millet memlekete gitmeye çalışabilir.
Mümkünse çok erken çıkıp, duruma göre yolda dinlenin. Veya, Cumadan yola çıkıp yolu ikiye bölün.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (30.05.24 08:35:44) 
[]

viagogo vs stubhub hangi bilet sitesi iyidir?

merhabalar, yurtdışındaki bir konser için bilet bakıyorduk da hangi site daha güvenlidir?

instant download ve e-ticket arasındaki fark nedir?


 
sorunsuz viagogo deneyimim var.
e-ticket barkodlu pdf dokümanı.

  • HellKeePer  (29.05.24 17:25:16) 
[]

samsung marka yaşlı telefonu

yaşlı bireylerin kullanacağı samsung marka hangi telefonu alalım?

özellik ihtiyacı yok ama birkaç sene kasmadan takılmadan götürsün. telefon, whatsapp, facebook falan idare etsin yeter.

en ucuz model samsung a04 olarak görünüyor ama bana senesi dolmadan da kasacakmış gibi geliyor. alışkanlıklar olduğu için samsung olması gerekli, farklı markaların menüsüne yeniden alışmakla uğraşmamaları gerekiyor.

siz ne önerirsiniz?

 
kağıt üstünde a15 daha mantıklı, 128gb hafızası var 6 gb rami var.

www.epey.com
  • jülsezar  (29.05.24 12:49:20) 
hafıza falan da çok lazım değil. tek kriterim kasmadan takılmadan kullanılabilsin.

a04 bunun için uygun değil mi? yetmez mi dersiniz?
  • kibritsuyu  (29.05.24 14:43:54) 
hocam büyük ihtimalle yeter ama yaşlılar arkada çalışan uygulamaları pek temizlemiyor tamamen kapatmıyor onlar açık kaldıkça kasar, bir de daha ileriye dönük mü olur diye düşündüm


  • jülsezar  (29.05.24 17:45:32) 
[]

İş hayatında kabuğuna çekilmeniz neden insanları bu kadar rahatsız eder?

İyi kötü bir görüşme sıklığınız olan iş arkadaşları üstlerle biraz (20-25 gün) az görüşünce hemen görüşemiyoruz ya sen nerelerdesin?! vs deniyor hemen.. Halbuki sıkıntılar, zorluklar yaşıyorsunuz belki de kişisel hayatınızda o sebepten kabuğunuza çekilmişsiniz, bunu tabi söyleyemiyorsunuz da karşı tarafa…


İnsanları böyle “rutin dışı”lıklar, iletişim azalması niçin bu kadar tedirgin ediyor?

Bir de iş hayatında herkes dışa dönük, sosyal arkadaş canlısı olmak zorundadır diye gizli kuralı kim koydu acaba?

Teşekkürler…

 
Kötü niyet yok ki burada. Nen de bir iş arkadaşımı uzun süredir görmezsem sorarım nerelerdesin, her şey yolunda mı diye. İnsanız sonuçta kötü bişi olduysa, başında bir dert varsa duyarsız kalmak istemem. Ki ben de sosyal ve arkadaş canlısı biri değilim.


  • playing star again  (29.05.24 12:16:06) 
Çoğunlukla nezaketen söylenen içi boş laflar bunlar. Ben de otomatik cevap veriyorum: "Ayy haklısınız bu aralar hiç denk gelmiyoruz. x ile çok meşgulüm, yoruluyorum. Evden işe işten eve...Sizin de müsait olduğunuz bir zaman mutlaka görüşelim ama..."


  • gnosis  (29.05.24 12:37:43) 
Görüşemiyoruz ya nerelerdesin diye sormaları tedirgin oldukları anlamına gelmiyordur bence. Bir süredir görüşmediğiniz biriyle konuşacak şeyiniz azalmıştır, kalıp olarak böyle bir şeyler dersiniz.

Aranızdaki yakınlığa göre siz de ister konuyu anlatırsınız, isterseniz de "evet ya bi ara bakalım" falan der geçersiniz.

Normal olan bu zaten, bir süredir insanlardan uzaklaştıysanız insanların bunun farkında olması iyi bir şey. 20-25 gün diyorsunuz. Bu dikkat çekecek bir süre. 3-5 gün sonra hemen damlıyor olsalar bi nefes aldırmıyorlar diyebilirsiniz belki ama 1 ay olmuş nerdeyse.

İnsanları da anlamak lazım. Kimi sizin gibi ilişilmek istemez, kimi de "bak hiç sormadılar bile" der. Hayatın akışı içerisinde böyle bir orta yol mecbur oluşuyor işte. 20-25 gün bence yeterli bir süre olmuş.
  • akhenaten  (29.05.24 12:45:00 ~ 12:51:24) 
öylesine söylenmiş bir söz oldugunu düşünüyorum ben de. uzun süre görmediğin kişiye böyle dersin.

ama diğer söylediklerinize katılıyorum. iş hayatında herkes dışa dönük olmak zorunda gibi davranılıyor. eğer dışa dönük değilse kesin bizi beğenmiyor diye düşünüyorlar.

geçenlerde bir duyuru vardı. duyurudan birisine üst yönetimden eleştiri gelmişti. işleri yoğunken kimseyle sosyalleşmiyor diye :)
  • abelardo  (29.05.24 17:04:18) 
[]

Emlak Vergisi

Emlak vergisi ödemek için sadece kimlikle gitmek yeterli mi?




 
ben hep online ödedim
belediye sitesinden tc ile ödenebiliyor

  • basond  (29.05.24 12:01:18) 
Yeterli. Belediyenin internet sitesi üzerinden de ödeme yapılıyor. Ben yıllardır o şekilde ödüyorum.


  • gnosis  (29.05.24 12:03:10) 
Ben bir kağıda üç tane kimlik no yazdım ve bu kişilerin vergilerini ödedim.
Kim bunlar diyen olmadı.
Ama siz yine de bulundurun.
  • pro9it9is9  (29.05.24 18:46:47) 
[]

Yurtdışına taşınınca kredi kartı hesabını kapatmalı mi?

Merhaba,

Yurtdışına taşıninca (Kanada) Türkiye'deki kredi kartı hesabını kapatmalı miyiz?
Geri dönüş ihtimali de var.

Orda kredi kartıni kullanmanın bir dezavantajı olur mu?

Banka hesaplari açık olacak ama merak ettiğimiz 100.000Tl limiti olan kredi kartını Kanada'da kullanıp kullanmamanin avantajı/ dezavantajı nedir?

Çok teşekkürler.

 
100 bin tl yaklasik 4000 dolar yapar. Acil bir durum, sikinti oldugunda 4000 dolara ulasma imkanin var iste hemencecik. Hayat bu kim kime 4000 dolar veriyor bu zamanda sak diye. Bulunsun ne zarari var.


  • neck_and_neck  (29.05.24 12:17:07) 
turkiye'de baglantiniz devam edecekse kalsin. atiyorum internetten bisey alirsiniz, vergileri odersiniz, akrabaya altin, arkadasa hediye, cocuklara yemek, depremzedeye yardim vs...


  • buenosdias  (29.05.24 12:18:38) 
Kapatmayın bence de, tabi ki Kanada'daki harcamalarınız için kullanmak isterseniz pahalıya çıkar kur farkı ve komisyonlar nedeniyle ama illa Türkiye'den online bir şey almanız gerekir. Bir kere kapatır ve ikametinizi yurtdışına taşırsanız bir daha kolay kolay kredi kartı vermiyor Türkiye'deki bankalar.


  • salihdt  (29.05.24 12:54:57) 
[]

PwC Grup Mülakatı

Selamlar daha önce PwC grup mülakatına katılmış olanlar vardır diye umuyorum, tecrübelerinizden bahsedebilirmisiniz? Ortam nasıl ne gibi sorular soruldu vs.




 
katıldım ben pwc de

big4 da çalıştım

mülakat rahat olur ama içerisi hayal kırıklığı
  • baldan kaymak  (29.05.24 20:05:59) 
Ben de big fourda çalıştım yaklaşık 3 yıl evet çok zorlu koşullar ama daha sonra iş fırsatları ayağına geliyor sen başvurmasan bile orada çalışmak iyi bir referans oluyor ve aranıyorsun ve finans sektörü big four çıkışlı kişileri alıyor genellikle, biraz dişi sıkmak gerekiyor bence.


  • esinikaybetmiscorap.  (29.05.24 22:11:33) 
[]

Disk kilidi alırken kazıklandım mı

Merhaba. Geçtiğimiz günlerde motor için disk kilidi aldım. Markası kovixti ancak modeli de oluyor galiba onu hatırlamıyorum. www.hepsiburada.com şu linkteki gibi. 2600 TL idi fiyatı.

Ancak trendyolda çok ucuz seçenekler de var. Mesela bu linkteki 370 TL. www.trendyol.com

Bu ikisi arasında koruma anlamında büyük farklar var mıdır?

 
kovix fiyat performans ürünüdür, mutlak koruma tabii ki sağlamaz ama iki dakikada açılacak bir şey de değil. elbette sessiz, gözden uzak bir noktada açılabilir ama o ayrı mesele.

trendyol’daki markayı bilmiyorum, karalamayayım bilmeden ama bu kadar fiyat farkı olduğuna göre vardır bir farkı. ucuz kilitler basit aletlerle saniyeler içinde kırılabiliyor. özetle kovix alarak iyi yapmışsınız.
  • orient blue  (29.05.24 12:10:03) 
Hocam bunlara para vereceğine bir kere abus al gec.


  • mirty  (29.05.24 21:03:08) 
[]

Esnaf herkese hizmet etmek zorunda mı?

Esnaf kanunen herkese hizmet etmek, satış yapmak zorunda mı?

“Sana satış yapmak istemiyorum” diyebilir mi?
“Başkasına 1 lira, sana 10 lira” diyebilir mi?

Ahlaki olarak veya pratikte değil, kanuni olarak merak ediyorum.

 
Suştur. Müşteri ayıramaz. Ama şu an kanunu maddeyi hatırlayamadım. Ama sen yine de Tüketici Kanunu ile Tüketicinin korunması hakkında yönetmeliğe bir bak. Orada olabilir.


  • Mirket  (29.05.24 11:13:36) 
Hukukçu değilim.

Kanuni olarak vatandaş da hakim de anayasayı uygulamak zorunda. Uygulamazsa cezası nedir bilemiyorum. Anayasa der ki:

1982 Anayasasında, eşitlik ilkesi 10. maddede düzenlenmiştir. 10. madde şöyle demektedir: "Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Esnaf bu maddeye karşı gelemez. Ama bu madde dışındaki bir nedenle müşteriyi red edebilir, mesela müşterinin ödeme yapmaması veya başka müşterileri rahatsız etmesi gibi.
  • alfired  (29.05.24 11:16:45) 
Hizmette sınır yok :)
Buldum.
6. Madde Satıştan Kaçınma

www.mevzuat.gov.tr
  • Mirket  (29.05.24 11:37:28) 
  • namandigurai  (29.05.24 16:53:02) 
[]

ortalama avukat maaşı

bazı işe alım sitelerinde ortalama olarak 40k falan demişler ama bulunduğum şehirde (Ankara) bağlı çalışan avukatların asgari ücretten bi tık yüksek aldığını duyuyorum. Etrafınızda ankara 5 yıl üzeri deneyimli avukatlar ortalama ne kadar alıyor bilgisi olan var mı




 
Avukatlık ofisinde çalışanla büyük şirkette çalışan farklı diye biliyorum.
O piyasayı çok bilmiyorum ama benim bildiğim mesela avukatlık ofisinde çalışan avukat 20-25 bin lira alıyor, bir şirkette (hukuk ile alakasız bir şirketin hukuk departmanında) işe giren birkaç yıllık avukat 30-50 arası alıyor.

  • michael_knight  (29.05.24 11:48:21) 
Normal hukuk bürosuda yeni avukat 20 alıyor maksimum. 5 yıl filan olduğunda 25. Ama güzel iyi bi şirkette çalışanlar çok daha iyi alıyo.


  • turuncu tonlarda  (29.05.24 11:51:45) 
[]

İsveç ve Danimarka’dan ne alınır?

Bir arkadaşım bu ülkelere gidiyor. İstediğim bir şey var mı diye sordu? Ne isteyeyim bize göre ucuz olan vs.




 
Bize göre ucuz olan bir şey olduğunu sanmıyorum. Atıştırmalıklara meraklıysanız Danimarka'nın tereyağlı kurabiyeleri, İsveç'in çikolata topları (chokladbollar) güzeldir.


  • cinsi kisi  (29.05.24 09:58:43) 
ucuzluktan değil de burada olmayan bir şey üzerinden yürümeniz mantıklı ben isveç'in tarçınlı kurabiyelerini sevmiştim


  • basond  (29.05.24 10:14:16) 
ben geçen sene ps5 aldım isveçten, vergi iadesiz hali bile baya ucuzdu onunla iyice ucuza denk gelmişti ama taşıması zor tabii buraya. Onun dışında teknolojik aletlere bi bakın ilginizi çeken bi şey varsa internetten fiyat kontrolü yapabilirsiniz.


  • nundu  (29.05.24 10:36:05) 
[]

edirnedeki bu tiny house olayında fikriniz nedir?

kim haklı?




 
milletimin çakal insanları kesin bir katakulli yapmıştır, olan da masum tinyhouse çulara olmuştur


  • duyurukullanıcısı  (29.05.24 09:29:03) 
Tiny house'çu haklı.

Detaylarına bakmadım ama adam kendi arazisine ruhsatlı taşıt koymuş. Hukuki olarak arabasını kendi arsasına park etmekten bir farkı olmamalı.
Arabamı kendi arsama park etsem gelip kepçeyle parçalamazlar umarım.
Siz ne düşünüyorsunuz Ogutucu?
  • michael_knight  (29.05.24 09:37:44 ~ 09:38:10) 
arabasını parketmekten farkı orayı konaklamak için kullanmaları.
teknik olarak arabadan farkı var. ha arabamı koydum ha karavanı biraz uyanıkça davranmak.
orada olay bir değil birçok kişinin artık bunu yapmaya başlaması.
konaklama için orayı işletiyor olabilirler.
mantar gibi bittikleri zaman ise gerçekten boku çıkar.
yarın biri arazi alıp 20 tane tiny house koyarsa kim bunu engelleyecek?
tarım arazisi olduğu için orada bir yapılanma olmaması lazım kanun bunu belirtiyor.
şimdi mevzu şuna dönüyor geldiniz bizi mi buldunuz bu kadar hukuksuzluğun içinde?
yani izin verirlerse de olmuyor vermezlerse de bizi mi buldun oluyor.

bence %65 haksızlar %35 haklılar.
  • OgutucuRecep  (29.05.24 09:46:56) 
klasik türkiye olayı. sen bu araca ya da karavana artık her ne derseniz, devlet olarak ruhsat vermişsin, plaka vermişsin. belediye olarak oraya elektrik çekmişsin, su çekmişsin (güzelce cukkanı da almışsın tabi). ondan sonra da gelip 'yok ya bu böyle olmadı bunları yıkalım/kaldıralım' diyorsun.

olayın suistimal edilip edilmediğini tartışmıyorum. bu ülkede her şeyin böyle karman çorman olmasını, yetkili makamlar arasında koordinasyon olmayıp hepsinin 'ben yaptım oldu' kafasında takılmasından bahsediyorum. baştan sona saçma sapan bir mesele yani. o yüzden haklı haksız yok, sistem bozuk. (bence)
  • brkylmz  (29.05.24 10:37:24) 
Yasal olarak tiny houselar ruhsatlı araç olarak geçiyor. Burası tamam ama ruhsatlı araçların rutin bir muayene işlemi var. O yaptırılmış mı? Çekicisiyle birlikte ruhsatlı araç sayılır. Çekici nerede?

Tarım arazisinde su ancak tarım maksatlı olarak çıkarılabilir ya da alınabilir. Bu suyun bir konaklama aracına sabit bağlanması yasal mı?

Tarım arazisinde elektrik sadece sondaj maksatlı olarak ruhsatlandırılabilir. Ne elektriği aldın ve ne maksatla kullanıyorsun?

Kanunun arkalarından dolaşıp tarım arazisine değişik isimlerde ev yaparsan bir gün Devletin gelip yıkmasını beklemelisin.
  • Mirket  (29.05.24 10:39:20) 
tiny house olayinda kullanilan araclar yonetmelige gore hareket edebilir olmak zorunda. bunun net kistasi yok ama jandarma veya belediye geldiginde aracini su noktadan bu noktaya cek dediginde birkac dakika icinde cekebilir olmak gerekiyor. bu zamana kadar boyle bir kontrol yapilmiyordu, sadece arac ruhsatina bakilip trafik vergisi vs. odendi mi diye kontrol ediliyordu. simdi bu hareket edebilir olma kurali da kontrol edildiginden aracina/evine eklentiler yapan (tuvalet cikisi, su/elektrik vs) yapanlar problem yasadi.

biraz da seytanin avukatligini yapalim; muhtemelen otel fiyatlarinin artmasi nedeniyle alternatif olarak halk bu tarz opsiyonlara talep olusturdu. bu talebi degerlendirmek isteyen girisimciler de tarim arazilerine bircok tiny house kurup kiralamaya basladi. bu durum da cesitli otel, pansiyon isletmecilerini rahatsiz etti. ya da bu alandaki ranti goren guclu kisiler yeni bir duzenlemenin pesindeler. devlet de yillardir denetlemedigi ve goz yumdugu kurallari simdi uygulamaya kalkti. yani kisaca kimse masum degil.
  • emrahday  (29.05.24 10:39:33) 
haberlerden anladığım durum şu, tarla ve tarım arazileri daha küçük parsellere ayrılıp, satılıyor, bu kişilerde buraya tarımsal faaliyet için sağlanan altyapı (elektrik, su, kuyu v.s) yararlanıyor, burayı konaklama ev amacıyla kullanıyor. Bu durum da amacı dışında kullanım olmuş oluyor. Bundan rahatsız olan köylüler, tarımla uğraşanlar, bölgenin yerlileri şikayetçi olmuş ve bu karar alınmış.

www.edirnehaber.org


Şahsen kararı doğru buluyorum, en başından düzgün denetlenip, kanunda açık varsa değişiklik yapılarak bu durumun önüne geçilmesi gerekirdi. Kocaeli bölgesinde de (sevindikli, akmeşe, maşukiye) çok yaygın bir durum, bir nevi gecekondulaşma, çarpık yapılaşmaya evrildi bu durum.
  • sealth  (29.05.24 10:44:51 ~ 10:47:33) 
sadece araç olarak kalsa tinyhouse'çu haklı.

fakat bekçi kulübesi için izin alınıyor, oraya elektrik su çekilmesi sağlanıyor, sonra bu elektrik su kanalizasyon hesapta mobil olan tinyhouse'lara bağlanıyor. bir de üstüne pergole gibi sabit çıkmalar inşaa ediliyor ee şimdi ne farklı kaldı gecekondu'dan bu olayın ? ek inşaatlar ve bağlantılar olmasa zaten kimsenin bir şey yapma yetkisi de yok. bu bağlantılar yapıldığı için devlet bunu ruhsatsız yapı olarak değerlendiriyor. olay bu.
  • delidir yakalayin  (29.05.24 11:21:39) 
çarpık yapılaşma ve çevre kirliliği yaratıyor. izin verilmemeli.


  • calmdown  (29.05.24 11:22:06) 
dün akşam sözlükte bir idare mahkemesi kararı paylaşılmıştı. eksisozluk.com aynı olaysa, kanalizasyon sistemine bağlı, elektrik ve su şebekesine bağlı "tinyhouse" taşınmazdır diyor. adamlar tarım arazisine altyapı çalışması yapmışlar: su ve kanalizasyon için kanal kazmışlar. üstteki tinyhouse'u götürünce tarım arazisi eski haline dönmüyor ki.


  • gnosis  (29.05.24 11:37:33) 
tiny'ciler haksız.
---
www.instagram.com

tinyhouse denilen şey bir araca bağlanan, yürüyebilir vaziyette olan bir yapı olmalı değil mi? mesela yukarıda verdiğim linke bakarsanız tinyhouse'lar oluşan site yapmışlar. aracın tekerlekleri var ama bahçe düzenlemesi yapılmış, sabitlenmesi için beton dökülmüş, altyapı gelmiş vs. üstelik bir değil, iki değil bir sürü böyle konut var.

yani olayda, bahçene koydun ve geçici konaklama yaptın gibi bir durum yok. ev fiyatına satılan, ticari amaçla kullanılan yasadaki boşlukları kullanan ya da suistimal eden bir durum var.
  • biseysorcaktim  (29.05.24 11:50:45) 
Araziler küçük parçalara bölünüp satılıyor.
Hepsinin üzerinde bunlardan var sadece tarım arazileri bitiyor, bitti.
Sakıncalı bir durum önlem alınması gerekliydi.
Çünkü bazıları suyu, kanalizasyonu geç etrafını çevirip ağaç dikmişti.
  • kirmizipilotkalem  (30.05.24 07:41:56) 
[]

shengen nasıl vize alacağız?

eu için tüm başvurular dolu

hiç kullanmadığım halde vize aracı firmalara yazıyorum yaz için mümkün değil diyorlar.

nisan'ın sonunda bitti vizem, temmuz sonu ağustos başı eu'da olmam lazım. ne yapmak gerekiyor?

idata'danın ofisine gidip resepsiyondaki arkadaşlara bunun oluru nedir diye sorsam mı?

yoksa

konsolosluğa direk kendim mi başvursam?

10. vizem falan olacak

 
lüksemburg denediniz mi?


  • mustafakesekci  (29.05.24 09:56:58) 
Kosmos henüz Temmuz randevularını açmadı, Yunanistan vizesi de başvurduktan 3-4 gün sonra sonuçlanıyor.Temmuz başına randevu alabilecek gibiyseniz bir Yunanistan seyahati planlayıp şimdiden başvuru formunu doldurun, sinirlerinizi hazırlayın, Instagram'dan Kosmos'u takip edip bildirimleri açın ve randevular açılınca Kosmos'un web sitesiyle tüm gün sürecek bir didişmeyi başarıyla tamamlarsanız sonu güzel:)


  • bi mekan  (29.05.24 11:34:16) 
aramaya devam. ben de 1 ay boyunca her gun denedim. en son ofise gidip sordum hic alamiyorum diye. deneyin arada bir yeni randevu icin kota aciyoruz dediler. derken bi gun bulup aldim.


  • buenosdias  (29.05.24 11:49:00) 
[]

Alınık Kitap: Brokeback Dağı - Annie Proulx

Elinde olanlar mesaj yoluyla iletişime geçebilirler.




 
[]

Galiba kemik yanlış kaynadı şimdi ne olacak

Geçen ay boks antrenman maçında yumruk alınca kaburga kısmında hasar olmuştu. Röntgende açık kırık görünmedi ve bilgisayarli tomografi istendi. Çok radyasyon var diye onu çektirmediği. sikayetler çok azaldı ama şimdi elimde o bölgeyi kontrol ettim ve anormal bir şey fark ettim. Bilginin bir kemik diğerinin üzerinde gibi keskin geçiş var o noktada. Nasıl hiç fark edememişim ilginç.

Şimdi ne yapmak lazım, ameliyat vs mi olur? Tam.haftaya antrenmanlara başlayacaktım üzüldüm böyle olunca.


 
[]

Dilekçe ile tehtit etmek

Ya dilekçe kanunu, ya kvkk ya da bilgi edinme kanununda ya da bunlarla alakalı yönetmeliklerden birinde bu hakkın e-posta ile kullanılabileceği yazıyor. Tabi ki bazı şartlara tabi. Türk memuruna, ilgili maddeleri hatırlattıktan sonra talep ettiğimiz belgeleri yazsak, işlemin dikkate alınmaması durumundaysa ilgili kanuna göre cezalandırılabilmeleri için suç duyurusunda bulunacağımızı söylesek, dilekçemiz dilekçe olmaktan çıkar mı yoksa normal bir durum mu?




 
Normal;
Dilekçe kanununa göre zaten 15 iş günü süresinde geri dönüş yapmak zorundalar (usulünce yazılmışsa)
Konu ile ilgili kanun/yönetmelik vb maddelerin belirtilerek talebin iletilmesi; talebin yerine getirilmemesi dahilinde konu ile ilgili bir üst mercilere başvuru hakkınızı kullanacağınızın belirtilmesi gayet normaldir. Ancak ilgili hususla ilgili haklarınızı, hangi kanun/yönetmelik/khk vb hakkında olduğunu; yani kısacası yasal mevzu ve noktaları doğru olarak belirtin yeter.
  • dark-tower  (29.05.24 07:39:55) 
[]

Whatsapp ile web servis kullanımı

Mini bir uygulamam var. Bu uygulama web servis ile iletişim kuruyoruyor. Servis tek bir parametre alıyor. Sallyorum param=34 olduğunda servis İstanbul yanıtını dönüyor. Bu servisi whatsapp ile nasıl entegre ederim? Wp ile bana 34 yazdıkları zaman ben kullanıcıya İstanbul yanıtımı yine wp ile göndereceğim. Hatta bilmiyorum ama bunun instagram facebook gibi versiyonları da var mıdır?




 
Ultramsg WhatsApp apisi sağlıyor.
ücretsiz olanı bulamadım, bulan varsa bizde kullanalım.

  • rhan  (29.05.24 06:57:24) 
[]

Booking'te Otel Rezervasyonu Yaparken

Mesela 23 Haziran'da giriş yapacağım ve 29 Haziran öğle saatlerinde de çıkacağım. Bu durumda 23-28 Haziran aralığı için mi rezervasyon ayarlamam gerekiyor yoksa 23-29 Haziran aralığı için mi?




 
23-29 zaten otele giriş saati en erken 14:00tür genelde. otelden çıkış saati de 12:00dir. çıkış saatinden kasıt valizini pılını pırtını topla, odayı terk et. sonra istersen akşama kadar otel imkanlarından yararlanmaya devam et.


  • numlock  (29.05.24 00:52:18) 
hayır çıkacağınız günü seçmelisiniz. eğer 28 seçerseniz 28 check-out saatinde çıkmanız gerekir. geceyi orada geçiremezsiniz. Çıkacağınız gün son gün olarak seçilmeli.


  • panta bey  (29.05.24 00:53:29) 
[]

Parfümün kutusundan orjinal olduğunu anlama?

Normalde sıfırı 4600 - 5000TL olan parfümü birisi dolap.com'da 1000TL'ye satıyor.
Fotoğraflarda baya jelatinli falan ama her türlü malın her türlü kopyasını üretebildikleri için yüzde yüz güven vermiyor tabi bu. Adam yurtdışından getirdiğini, al sat yaptığını falan yazmış.
Sizce bu riske girilir mi?
Ayrıca elimize geçmeden, sadece kutusunun fotoğraflarına bakarak bir şey anlamamız mümkün mü?

Ek olarak üstüne kod falan yazıyorlar şişelerin. Ama aynı kodu 100 farklı şişeye basıp geçseler kim anlayacak? Bunun doğruluğundan tam olarak nasıl emin oluyoruz?

 
yurt dışından bile getirse o kadar fark olmaz. kutusuna bakmana gerek bile yok, sahte o parfüm. orjinali 5000tl olan ürünü 1000e satmaz. 3500e satar atıyorum gerçekten orjinalse.


  • numlock  (29.05.24 00:54:00) 
Peki illa kutusuna bakacağız desek, nasıl olacağız kutusuna bakarak?
Dediğim gibi orjinal bir parfüm kutusundaki kodu kopyalayıp 100 tane kutuya fotokopi gibi bassalar, kim nerden anlayacak?
Bu kadar kolay bir yöntem varken nasıl emin oluyoruz tam olarak?

(en kesin yöntem tabi ki boyner, sephora gibi yerlerden almak biliyorum ama bu soruyu meraktan soruyorum gerçekten. yarın babam getirse orjinal parfüm aldım sana dese ama aslında kazıklanmış olsa, ben o parfümün orjinal olup olmadığını nasıl sorgulayabilirim üstünde orjinal kod fotokopisi varsa?)
  • pianeta  (29.05.24 01:04:16) 
anlayamazsınız. dediğiniz gibi aynı kodu basıp geçerler. fiziken orijinal ve satılan ürünü yan yana getirip kutusunun malzeme kalitesine baksanız ya da büyüteçle hatta mikroskopla yazı baskı kalitesine baksanız belki anlaşılır. ha bir de elbette kokunun kendisinden anlaşılabilir. sahte olanlar ilk anda orijinali ile aynı kokuyor gibi gelse de genelde biraz zaman geçtikten sonra farklı kokmaya başlıyor.

yurtdışında parfüm fiyatları bizdekinden pek farklı değil, o yüzden dolap’taki bence de %100 sahte.

dediğiniz gibi bilindik yerden ya da bizzat kendiniz yurtdışından / freeshop’tan almadıkça sahte olma ihtimali hep var.
  • orient blue  (29.05.24 08:16:55) 
5000 liralık parfümün 1000 liraya satılması pek olacak iş değil. Dolandırıcıların bu fiyatlamasını da anlamıyorum, 3200 liraya satsa hiç şüphelenmeden alıp geçerdiniz.

O kod işi dediğiniz gibi değil.
Her Parfüm şişesinde tek bir eşsiz kod var.

O kodu web sitesine bir defa girdiğinizde size "orijinal" diyor. O kodu bir daha girdiğinizde "ürün sahte olabilir, bize ulaşın" diyor. Daha dün bir güneş kreminde kullandım bu kod işini.
  • michael_knight  (29.05.24 09:43:23 ~ 09:43:57) 
@michael_knight

Şimdi sizin mesajı okuyunca sahibinden'de kodunun fotoğrafının da yüklendiği bir parfüm ilanına girdim. Kodu sorgulayınca dediğiniz şekilde bir uyarı vermedi, direkt kodla ilgili bilgiler verdi.
checkfresh.com'dan sorguladım.
  • pianeta  (29.05.24 10:20:10) 
Bahsettiğim güneş kremi için size kodu vereyim, sorgulayın. Tabi dün ben kontrol ettiğim için yeniden kontrol edilince orijinal demeyecek.
solante.com

  • michael_knight  (29.05.24 10:45:26 ~ 10:46:09) 
Orjinal parfum almanin tek yolu %100 orjinal satan magazalar olur oradan alirsan sikinti olmaz bu magazalar zaten riske giremez


  • Zetnikov  (29.05.24 13:13:16) 
@planeta checkfresh.com parfümün orijinalliğini değil tazeliğini kontrol etmek için kullanılan bir site. Ondan aldığınız sonucu o şekilde okuyun.


  • michael_knight  (29.05.24 13:38:20) 
Beymen ve Sephora dışında hiçbir yerden orijinal parfüm almayın bence.

Eğer bilindik bir markanın parfümü ise orijinalinin neredeyse aynısını (muadil) yapan bir marka önerebilirim.
Ben onlarla tanışınca orijinal almayı bıraktım.
  • gradacion  (29.05.24 23:50:39) 
[]

Boğazdaki kuruluk hissi

Uzun zamandır gün içerisinde boğazımda bir kuruluk hissi yaşıyorum. Bazen de boğazımda bir şey varmış gibi geliyor. KBB'ye 2 kez gittim reflü olabileceğinden şüphelendi birkaç mide ilacı verdi. Kontrole gittiğimde sorun olmadığını belirtti. İç hastalıklarına gittim tüm kan değerlerimin normal olduğunu bir sorun görülmediğini fakat istersem yine KBB'ye görünmem gerektiğini belirtti. Bademciklerimin hemen arkasında boğazımda bir kuruluk geçmek bilmiyor. Neden olur acaba?

Sigara yok.


 
Kronik farenjit olabilir misiniz? benim doktor sizinle aynı olan bu şikayete böyle bir teshis koymuştu


  • limonlu eksi  (29.05.24 00:41:10) 
Çok kişiden duydum salgın var sanırım. bende de olmuştu sonrasında grip oldum. Bi ara da yediğim ekmekten oldu sanki dedim. Fırını değiştirmiştim sonra yine eski fırına döndüm. Bir arkadaşım da ülkeye toz bulutu gelmiş gibi şeyler söyledi. Bilmiyom nedir doğru mudur?


  • geveze yazar  (29.05.24 14:48:23) 
[]

Şirketin vergi kaçırdığı nasıl anlaşılır

Denetim şirketinde çalışıyorsunuz dolayısıyla elinizde şirketin mizanı var diyelim. Burda şirketin vergi kaçırdığını anlayabilir miyiz?




 
Mizan dan anlamanız için pro seviyede olmanız lazım.
Ortaklar, ticari mallar, nakit ve bankalar bir fikir verir ama detay kısmı için deneyim gerekir.

Çok yüksek bir yemek gideri varsa incelenevilir mesela.
  • rhan  (29.05.24 06:59:19) 
gider çalışıyorum ben, yüksek giderlere göre sıralatıp büyük kalemlere bakılır
birde aynı firmadan atıyorum 50k lık 50 tane gider varsa ona da bakarım, böcek ilaçlamadan 2500k gider olmaz detaylı bakmak lazım gider kalemlerine, dışardan sağlanan fayda hizmete gömerler genelde ve ya bakım onarıma
381 ile 740 çalıştırıp 381 kapanmamışsa o da problem
  • eja  (29.05.24 09:59:40) 
özet; deneyimli denetçi sadece evrak üzerinden yakalamasa bile nereye bakacağını bilir.

tek düzen muhasebe sistemi güzel bir tasarıma sahip. bir hesap kalemine bastırınca başka bir hesap kalemi şişiyor. bilançoya dahil olmayan hareketleri tespit etmek zorlu olabilir, örneğin faturasız alış satışlar. bunlar için de şirketin ortaklarının banka hesapları yardımcı olur. resmi muhasebeye konu olmuş her uygunsuz hareket bir hesabı şişiriyor. mesela ortaklar şirketten para çekiyorlar, normalde stopaj ödemesi lazım ama resmi bir işlem yapmıyorlar. elden para alırlarsa kasa hesabı, banka kanalı ile alırlarsa ortaklardan alacaklar hesabı şişer. faturasız mal satıyorsa stoklar şişer vb. ancak mutlaka bir iz bulunur. gerisi o hesap kalemini oluşturan hareketleri yevmiye defterinden incelemek. istisnai durumlar da var biraz zor çıkabilecek ortaya, bunlar için muhtemelen bir checklist vardır denetçilerde. mesela envanter satışları. bunlar genellikle amortisman hesabına tabidirler ve şirketler bu envanterleri satmak isterse kalan amortisman değerinden fazla fatura kesmek istemezler. bu da piyasa değeri 1.5 milyon olarak aracın 100 bin tl ye satılması gibi bir sonuç doğurur. envanter alış satış hareketleri incelenerek yakalanabilir.
  • screamshot  (29.05.24 15:58:10) 
[]

Paris'te yemek

Le relais de l'entrecote u denemek istiyoruz ancak çocukla olacağımız için sıra beklememiz çok zor. Muadil restoran var mı sıra beklemeyeceğimiz, bu da güzeldi diyebileceğiniz?
Bir de Louvre civarı öğle yemeği için basit bir alternatif arıyoruz. avm tarzı yemek alanı olabilir, yemek pazarı olabilir. pizza tarzı olabilir. ne önerirsiniz?
Yemek pazarı diğer gezeceğimiz yerler için de baktığımız bir şey. Paris'te herhangi bir food market biliyor musunuz? Küçük sıra sıra önünde bar sandalyesi olan ya da yemeğini alıp tahta masalara geçebildiğiniz.


 
Pizza Wawa - 35 Rue Saint-Honore
Le Pain Quotidien - 97 Rue Rambuteau
Bistrot Victoires - 6 Rue de la Vrillere

menulerine bi bakin gitmeden once.
  • sttc  (29.05.24 01:00:47) 
Presto Fresco


  • ananiyimioguz  (29.05.24 01:19:09) 
Pizza Wawa sanırım aradığımız yer. Gayet iyi duruyor.

Antrikot da yiyelim bi el ativerin.
  • o kadar da degil aga  (29.05.24 01:27:12) 
Arayıp bulan olur. Le relais de l'entrecote da yedik, sıra beklemeye gerçekten de değer. Bir akşam da opera karşısı entracte da yedik o da güzeldi. Geri kalanlar için özel çabaya pek gerek yok her yer kafe ve restoran zaten.


  • o kadar da degil aga  (03.06.24 13:44:41) 
[]

araba sorusu

sizce sifir honda civic mi yoksa ikinci el 70.000 km bmw 2 grand coupe mi? fiyatlari ayni. (1.7m)




 
Japon varsa japon. Sonra diğerleri.


  • baldan kaymak  (29.05.24 00:42:35) 
tercihiniz huzursa honda civic
heyacansa bmw 2 grand coupe

  • limonlu eksi  (29.05.24 00:42:43) 
mantık civic diyor, kalp bmw


  • brkylmz  (29.05.24 00:44:34) 
O 70.000km birkac yil icinde 150.000 km olur. Bir dolu da bakim masrafi cikarabilir.
Honda Civic'i sevmiyorum, begenmiyorum ama Honda mantikli secim burda.

Bir de duyuruda surekli benzer sorular soran bir sterotip var :) Yeni corolla mi, 2001 land rover mi falan diye. Bu gibi bir karsilastirma aklinin ucundan geciyorsa senin icin ideal arac Honda'dir.
  • thetruenorthstrongandfree  (29.05.24 01:25:10) 
Sanayiye git, honda bulamazsın. Bmw’nin bakım ücretlerini öğren, 10bin tl balataya verirm diyosan bmw al.


  • rastinon  (29.05.24 01:40:04) 
Bmw ye ilk sahibi biner, sonraki sahiplerine bmv biner diye bir söz var.
Maddi olarak sorun yoksa bmw,
Benim içimde uhdedir bmw mavisi.
  • rhan  (29.05.24 07:11:46) 
ikisi karşılaştırılacak bir araç değil. tabi ki bmw.


  • mikahakkinen  (29.05.24 08:53:56) 
bu ikisi arasinda kalan birisi gidip temiz temiz honda almali.

gercek bmw musterisi "yaw acaba honda mi alsam" ikileminde kalmaz.
  • cooperr  (29.05.24 09:00:19) 
[]

Rüyanızda sürekli gördüğünüz şeyler neler?

Merhaba;

Ben klasik olarak liseye ya da üniversiteye geri çağrıldığımı görüyorum. Üniversite rüyalarında "Ben mezun olmuştum" bilinciyle o cendereden çıkabiliyorum ama lise rüyaları daha karmaşık işliyor. Müfredata eklenen dersler varmış, yaz okulunda bütün derslere girip dönem sonunda tamamını vermezsek lise, üniversite diplomaları komple iptal ediliyor gibi katastrofik bir ambiyansta nefes nefese uyanıyorum.

Siz neler görüyorsunuz? İyi geceler, iyi uykular.

 
Bizim peder bey hakkın rahmetine kavuşunca rüyalarımda onu sürekli diriltiyordum. Her çeşit senaryo oluyordu ama daha çok kendisi öldükten sonra olanlar için ona hesap vermeye çalışıyor oluyordum. Zamanla azaldı ve neredeyse bitti. En son 3-4 ay önce gördüm.

Bunun dışında yok, olmadı.
  • pavlis  (28.05.24 23:45:46) 
Bazı zamanlarda rüyalarımı çok net hatırlıyorum.
Gördüğüm rüyalar,son günlerde okuduğum kitaplar, izlediğim filmler, kafama takılan konular ile yaşadıklarımdan ortaya karışık bir şeyler oluyor.

  • Mirket  (28.05.24 23:57:51) 
onu görüyorum, gün içinde aklımdan çıkmaması yetmiyor gibi, gözümü kapadığım an, uykumda, sürekli onu görüyorum. uykusuzluk sorunum da bu yüzden. sabah olunca da keşke hayat bu kadar acımasız olmasa diyorum. 2 sene oldu, gram unutmadım. "hayat bu, allah böyle yazdıysa vardır bir bildiği" vs. gibi saçma sapan nasihatlerden de çok sıkıldım.


  • numlock  (29.05.24 00:13:55) 
ısrarla iphone 15’in ekranının kırılması. rüyamda 3 ayda 5 kez kırıldı. gerçek hayatta koruyucu bile kırılmadı. bıktım :D


  • baldan kaymak  (29.05.24 00:43:26) 
Gerçekte var olmayan sokakları görüyorum.


  • Mehmettheslim  (29.05.24 00:49:20) 
Tuhaf araç arızalarıyla yolda kalma, kullanmak isterken silahın tutukluluk yapması, askerlik ve üniversitenin bitmemiş olması. üç beş kez de şunu görmüşümdür: evden çıkmak zorundayım, ama dışarıda çıkmamı bekleyen bir yırtıcı hayvan güruhu var (genelde aslanlar).


  • engelbert humperdinck  (29.05.24 01:13:34) 
Aşırı absürt olaylar genelde. İnsan olarak ise birçok rüyamda eski arkadaşları, ölmüş aile bireylerimi, uzun süredir görüşülmeyen akrabaları görürüm.


  • d max  (29.05.24 02:14:42) 
Ne rüya görürsem göreyim rüyamda bile gözüm hep yerlerde kedimi arıyor ve kedimi de bir şekilde görüyorum. Olaylar değişiyor ama kedim hep orada ve gözlemleyici konumunda.


  • silverleaf  (29.05.24 09:27:00) 
bu çok fix bir rüya, bir benzer versiyonu da askere çağrılma. ben yaptım diyorsun yok işte şunu yapmamışsın hoooppp gel bi daha.

benim fix rüyam şu;
savaştayız cephede falan işte herkes savaşıyor sonra bir anda savaş duruyor diyorlar ki dk ile karşı tarafın adamı boks maçına çıkacak kim kazanırsa savaşı da o kazanıcak. bende diyorum ben ne anlarım bokstan falan. işte hazırlanmaya başlıyorum maça çıkmadan uyanıyorum.
  • duyurukullanıcısı  (29.05.24 09:31:57) 
- Liseye geri dönmek
- Askere geri dönmek
- Uzaylılar tarafından kaçırılmak
- Sınavda süremin bitmesi, her şeyi unutmak
- Okula pijamalarla gitmek
  • hayirsiz  (29.05.24 09:55:39) 
Ben de tam yüksek lisans tez sunumu yapacakken lisanstan gerekli tüm dersleri vermediğim için mezun olmadığımı görüyorum. Mezun olalı 10 yıl oldu, yaka silktim valla.


  • peki madem  (29.05.24 10:18:20) 
Genelde bol aksiyonlu geçiyor kurtarma operasyonları, tutsaklıktan kurtulma, kıyamet sonrası hayatta kalma, yüksek hızlı kovalamaca, ıssız ada keşfi, envai çeşit hasar almış araçla hayatta kalma,vs vs her türlü maceraya giriyorum.


  • iwasbornonamountainside  (29.05.24 19:12:19) 
gördüğümün ne olduğunu izah edemesem de hissim mutsuzluk. rüyalarımda mutsuzum. bana mutluluğun rüyasını gösterebilir misin abidin?


  • geveze yazar  (29.05.24 19:59:48) 
[]

Emeklinin emlak vergisi vermesi

Babam emekli emlak vergisi ödemiyordu bu seneye kadar. Geçen sene amcasından birkaç ev kaldı. Burdan da bi kira geliri var Ama 50 kişi kadar mirasçı var o yüzden ona kalan oay cok düşük. Bu sene tesadüfen belediyeye gittiğinde oturdugu evle ve bu kira geliri elde ettiği evlerle ilgili emlak vergisi ödemiş. Kira geliri almaya başladığı için mi böyle oldu?




 
belli bir muafiyeti var onun. onu aşmıştır.


  • jelly bear  (28.05.24 23:42:45) 
Başka emlak hissesi varsa öder.

Hatta şurada çok güzel açıklamış.
www.ey.com
  • Mirket  (28.05.24 23:48:20 ~ 23:51:26) 
[]

türkiye'de a ve b segment araç kıtlığı

selamlar

yalnız yaşayan biriyim. ilk aracımı almayı düşünüyorum. küçük bir araba almak istiyorum. bu segmentlerdeki sıfır araçlara bakıyorum ama bazıları şu dönemde ya satılmıyor ya da özellikleri kısıtlı. neden? satılmıyor mu? başka bir sebebi mi var?

örnek:
citroen c1
toyota yaris
nissan micra
fiat 500'in otomatik viteslisi
renault zoe
audi a1

 
a segmenti boşver. aşırı küçük. yazdıkların hep b sınıfı zaten c1 yıllardır yok.

alacaksan polo-corsa ya da clio al.
  • jelly bear  (28.05.24 23:34:48) 
Turkiye ile alakasi yok. Satmiyor bu modeller.

A1 artik uretilmiyor. Yaris artik uretilmiyor? C1 artik uretilmiyor. Micra artik uretilmiyor.
Ayni markalarin bunlara alternatif araclari var.
  • thetruenorthstrongandfree  (28.05.24 23:46:04 ~ 23:48:26) 
yaris üretiliyor var.


  • jelly bear  (28.05.24 23:52:10) 
  • thetruenorthstrongandfree  (28.05.24 23:57:11) 
www.toyota.co.uk

ABD'de bitmiş olabilir ama UK ve Avrupa'da var, hybrid olarak devam ediyor.
  • nhk ni youkosu  (29.05.24 00:49:34) 
Ötv nedeniyle giriş araçlar orta sınıf fiyatına satılıyor. Dolayısıyla alıcısı orta sınıf, üzerine 3-5 daha koyar üst segment alırım diyor. Yani bu aracın alıcılarının bütçesi yetmiyor. İlk aracın olacaksa 10-15 yaş arası bir araç mümkünse japon olsun.


  • rastinon  (29.05.24 01:47:31) 
hyundai i10 - kia picanto hala üretiliyor ve satılıyor. hatta i10 a sınıfının en çok satılan arabasıydı yanlış hatırlamıyorsam.


  • inheritance  (29.05.24 08:30:40) 
yaris bayilerde elde kaldıysa var. yenisi gelecek mi bilmiyoruz dediler. 1-2 yasında az km bulmak mümkün.

suzuki swift var bunlara ekleyebilecegimiz. üstelik şerit takibi, çarpışma önleyici vs de var.
  • unalub  (29.05.24 09:18:59 ~ 09:22:01) 
eşim picanto kullanıyor çok memnun hatta arada bende kullandım kalıbından çok daha iyi bir araç bence düşünülebilir.


  • basond  (29.05.24 10:08:37) 
B segmenti arac o kadar da az degil, asil kitlik daha cok A segmentinde. Bana kalirsa fiyat farkinin gorece az olmasi ve Turkiye'de yalniz yasayan insanlar olsa da aile, arkadas vs alip bir yerlere gitmek daha yaygin gibi.
Ornek olarak 4 kisi i10'da pek rahat edemez uzun yolda ama i20'de idare eder, i30 ise tam ideal boyutun basladigi yer.
Hollanda'da A segmenti cok bol, daihatsu sirion ve benzeri cok yaygin olmayan markalarin arabalari bile bolca var. Aylik vergi anlaminda avantaji buyuk oldugu icin boyle sanirim.
  • mbond  (29.05.24 10:18:04) 
Ben asıl Toyota Aygo falan neden gelmiyor diye düşünüyorum Citroen Ami'nin bile kapış kapış gittiği ülkede Yaris'in ufağı peynir ekmek gibi satar ama getirmiyorlar.

Bu arada listeye koymamışsın ama Clio deli gibi satıyor mesela.

Micra çok yakıyor ve sıfırı pahalı diğerlerine göre. Yaris de Clio'ya göre vs. pahalıdır ilk satın alma ücreti, yakıtı iyi ama hele hybrid ise daha da iyi. Fiat 500 çok yok çünkü o da pahalı. Ama Hyundai i10 çok sattı mesela. Her yerde görüyorum ben onu.

Genel olarak o kadar küçük araca 1 milyona yakın para vereceğime ile başlayan cümleler yüzünden satmıyor ama özellikle A sınıfı bizde. TOGG'u C suv yerine böyle herkesin alabileceği rekabetçi bir fiyatla A-B sınıfı hatchback olarak satsalardı ilk model olarak çok avantajlı olurdu bir zamanın Şahin'i, Doğan'ı gibi herkesin altında görürdük muhtemelen.

Konudan konuya atladım biraz ama böyle özetle.
  • chicha_v2  (29.05.24 14:07:49) 
@chicha evet clio, corsa, polo golf vs var fakat bunu biliyoruz zaten:) ben seçeneklerin az olduğunu düşünüp olmayanları yazmak istedim. bazıları türkiye'ye gelmiyor ya da üretimden kalkmış olabilir ama genel olarak bir eksiklik hissettim.


  • yedigimiztavuk  (29.05.24 16:43:56) 
"tek kapi corsa cok ucuz diye ulkeye girisini yasakladilar, muayenesini 1 yila indirdiler."
(bkz: #164839775)

  • lambırcek  (29.05.24 17:46:12) 
[]

İlahi adalet

Soru başlıkta aslında ilahi adalet var mı?
Somut bir şekilde kötülük yapan kişiye etkisi olur mu?

Örnek vereceğiniz bir olay yaşadınız mı?

 
Yok. Olmaz. Yaşamadım.


  • prole  (28.05.24 22:48:09) 
ilahi adalet mi dersin, karma mı dersin, hayatın adaleti mi dersin ama kesinlikle var.

yaşadığım da oldu, yaşattığım da. zamanında daha yaşım gençken öyle bir olay yaşadım ki, o günden beri bilerek ne hakkım olmayana göz koydum, ne kötülük yaptım ne de birinin günahına girdim.
inanır mısın o güne kadar tepetaklak olan hayatım bir anda berrak, temiz ve aşırı iyi gitti.
  • numlock  (28.05.24 22:50:19) 
keşke olsa ama yok


  • jülsezar  (28.05.24 22:51:53) 
Kesinlikle yok.


  • Mirket  (28.05.24 22:54:00) 
bazen denk gelir, ilahi adalet var sanırsın. bunlar hep algıda seçicilik. nazar felan gibi.


  • entropik  (28.05.24 22:57:00) 
Keşke olsaydı ama yok.
Kötülere hiçbir şey olmaz.

  • logisticsmanager  (28.05.24 22:57:39) 
Var. Her şeyin zamanı var.


  • doharkoman  (28.05.24 23:01:27) 
Ne tuhaf mahluklarız, önümüzde binlerce örnek olmasına rağmen hala nelerden medet umuyoruz.
İlahi adalet yok. Karma yok. Bu gibi hayali inançların sonu da yok.

  • pavlis  (28.05.24 23:02:13) 
Dün otobüse binerken kadının birini önüme geçti, sesimi çıkarmadım. İkimiz de oturmadık ama ben öyle bir yere konumlanmışım ki tam hizamdaki yolcu indi ve ben oturdum. Kaynak yapan abla ayakta kaldı. Ben ikna oldum, bence ilahi adalet var.


  • sekizdokuzon  (28.05.24 23:02:37) 
Yok. Her konuda olduğu gibi arada bir denk geliyor ya da gelmediği için insanlar geleceğini umuyor. Kendini tatmin ediyor insanlar da.


  • nawar  (28.05.24 23:15:23) 
%100 yok.


  • thetruenorthstrongandfree  (29.05.24 01:35:39) 
Kesinlikle var.
Her ilahi adalet, anında gözümüzün önünde olsaydı kimse başına buyruk kendince bir inanış seçmezdi yasak fiil yapmazdı.

Kötülere bir şey olmaz denmesinin asıl sebebi ise
ona , kötü yolundan dönmesi için mühlet tanınmasıdır.

Bir kimsenin hayatta yaptığı bütün kötülüklerinin ardından ölüp gitmesi ve bunların yanına kâr kaldığını düşünmek, (dinin yanı sıra) akıl alacak bir şey değildir.
Duyduğumuz sesler var duyamadığımız sesler var.
Gördüğümüz ışık var göremediğimiz ışınlar var.
Rüyada bile korkuyla aniden uyanıyorken, ölüm sonrası hayat neden olmasın?
Mizanda, dünyadakinin aksine ağır gelen taraf yukarı kalkar.
  • diyecevaplandı  (29.05.24 02:09:46) 
@diyecevaplandı

dinin yanı sıra nasıl var ilahi adalet inanmayanlar için o zaman ?
  • jülsezar  (29.05.24 11:19:08) 
yok tabii ki. kim nerede gormus

kissasa kissasin dahi adil oldugunu dusunmuyorum sonucta biri baslatiyor daha buyuk cezalanmali. adalet anlayisiyla alakali da olabilir. simsek cakinca tanrinin kizdigini dusunmek gibi siradan olaylari ISTE BU BI CEZA diyebiliyorlar
ps: gec gelen adalet adalet degildir
  • ala09  (29.05.24 11:33:18) 
buna kesin cevap vermek icin evrenin isleyini cozmus olmak, tanrinin varligini kanitlamak gerek. bunlar mumkun olmadigi icin ustte kesin yok kesin var diye yazilan hersey kisisel tecrubeden ve tarafli dindar yorumlamadan ibarettir. benim dusundugum ise ilahi adalet seklinde degil de enerji seklinde gerceklesiyor. yaptiginiz eylemler cok masum olsa bile eger karsidaki insanin duygu dunyasinda, enerjisinde, bilincaltinda vs.. buyuk etkiler yaratiyorsa bi sekilde o size geri donuyor bence. atiyorum gidip arkadasin esyasini calarsaniz ve haberi olmazsa sikinti yok. ama sizin yaptiginizi ogrenirse ve yikilirsa bu sizden cikar. bu fikrimi destekleyecek bir suru teori olmasina ragmen (rezonans kanunu, kuantum, sicim teorisi, law of attraction vs..) yine de ustteki arkadaslar gibi kesin konusmuyorum. benim fikrim.


  • buenosdias  (29.05.24 12:24:21 ~ 12:29:32) 
@buenosdias

evet ilahi adalet deyince dini anlaşılıyor ama ben dinden bağımsız olarak kast etmiştim olmadığına inandığımı. karma da diyebiliriz. enerji şeklinde gerçekleştiğine de pek inanmıyorum.

ayrıca ala09 +1 geçe gelen adalet adalet değildir

ilahi adaletin ya da karmanın olmadığına inancımı tamamen piyanist filminden öğrendiğimiz wilm hosenfeld'in (nazi subayı olup yahudilere yardım eden ancak sovyet kamplarında ölen kişidir) hikayesini öğrendiğimde yitirmiştim.

elbette olmadığına dair çok örnek var da beni bu etkilemişti filmi ilk izlediğimde

eksiseyler.com
  • jülsezar  (29.05.24 12:31:16) 
var var var. bilimsel olarak bile var ama açıklamaya üşeniyorum. bunu da buraya yazayım da İlahi adalet tecelli ettiğinde okuyanlar şahitlik etsinler inancıma.

www.youtube.com
  • geveze yazar  (29.05.24 13:24:35) 
ilahi adalet diye bir şey yok. insanların kendini rahatlama söylemi bence bu. kaç tane manyak art niyetli cezasını çekti ki?


  • mikahakkinen  (29.05.24 13:43:10) 
@jülsezar
inancımıza göre, inanmayan birinin hakkına giren bir müslümanın karşısına ahirette de bu yaptığı haksızlık çıkacak.
Müslümanın da yanına kâr kalmaz bu.
Kaynaklarda müslüman olmayanların hakkına riayet hususu daha vurgulu olarak belirtilir.
İnanmayan kişinin kalbi bile kırılmaz, bu sebeple yüzüne karşı "kâfir" bile denmez.
İnandırılmak için zorlanmaz da.
Şimdi böyle bir adalet varken inanmayan kişi daha neyi inkar edebilir ki ?

Nefes alıyoruz hayat boyu, yediklerimiz içtiklerimiz..,
hayatta çeşitli imkanlarımız oluyor
seviniyoruz vs. ama bunların hepsinin bir karşılığı, hesabı olmadığını düşünerek, bir de üstüne yapılan/yaptığımız haksızlıkları da hesaba katarsak, dünyadan öylece göçüp gitmek, mezarda da huzur için de kalmak gerçekten bu kadar kolay olabilir mi?
  • diyecevaplandı  (29.05.24 20:07:24) 
Bu soruya herkes inancı dahilinde cevap verir. müslümanlara ve deistlere göre vardır. Ateistlere göre yoktur. Çevremdeki kötülere birşey olmadı hiç. hayatları güzel gidiyor.


  • komando kani var bende  (29.05.24 22:29:12) 
[]

para biriktirme denilince aklınıza gelen bir banka ürünü var mı?

bir bankanın, insanların para biriktirmesi, tasarruf yapabilmesiyle ilgili geçmişte çıkarmış olduğu fiziki bir ürün denince zihninizde bir şey canlanıyor mu?




 
Evet, kumbara.


  • pispinti  (28.05.24 21:32:29) 
@pispinti;

daha spesifik bir üründen bahsediyorum. kumrabarayı, hâlâ birçok banka dağıtıyor muhtemelen.
  • istististist  (28.05.24 22:04:34) 
İş bankası kumbarası


  • doharkoman  (28.05.24 23:23:26) 
BES


  • erty_ksk  (29.05.24 08:41:30) 
Akbank bir ara uğurböceği şeklinde kumbara vermişti. teyzem o dönem akbankta çalışıyordu hepimize getirmişti.


  • turuncu tonlarda  (29.05.24 18:17:50) 
[]

Mecidiyeköy metrobüse 10 dk kiralık eşyalı oda

Selamlar, Şişli/Gülbağ'da yalnız yaşıyorum. tatlı bir terası, güzel bir manzarası olan asansörlü, otoparklı geniş sayılabilecek bir evim var. Bütün eşyalar yerinde, eksiksiz. Mecidiyeköy'e 10 dakika, Beşiktaş, Levent, Şişli dolmuşlarına 1 dakika mesafedeyim.

Erkeğim ama ev arkadaşlığı konusunda cinsiyet ya da cinsel tercihlerle ilgili bir sorunum yok. Evcil hayvanım yok ama olanı sorun yapmam, severim. Kedisi olanlar için camlarda tel takılı, köpek de sorun değil ama civarda gezdirmek için pek uygun bir alan yok.

Bir odam boş, kiralamak isteyen suserler iletişime geçebilir. Birkaç aylık peşin ödemek gibi imkanı olan arkadaşlara kirada yardımcı olabilirim.

 
[]

Dubai araç kiralama

Merhaba duyuru sakinleri
Yakın zamanda dubai ye gezmeye giden var mı?

Araç kiralayacağız ancak şartlar arasında uluslararası sürücü belgesi de isteniyor yazıyor ehliyetin yanında.

Problem olur mu? Sadece türk ehliyetiyle araç kiralayabilir miyiz havaalanından?

 
Dubai'de yaşıyorum. Turist olarak Türk yeni tip ehliyetle kiralamanda sorun olmaz.


  • Northern Mariner  (28.05.24 22:29:23) 
sorun yok kiralayabilirsin. kredi kartının kendi adına olması lazım.

bu arada dubai'deki firmalar da çakal olmuş, arabayı alırken içini dışını videoya çekin. özellikle turist kiralamalarında, döndükten sonra şurası çizik, burasına bişe dökülmüş diye 100-200 dolar fatura çıkarmaya başladılar.
  • brkylmz  (29.05.24 00:47:57) 
Dubai'de cok araba kiraladim. Degisiklik falan olmadiysa, herhangi bir ehliyetle kiralayabilirsin.


  • thetruenorthstrongandfree  (29.05.24 01:30:01) 
[]

sevgiliye yüzük

selam dostlar,

ciddi düşündüğüm sevgilime bi yüzük almak istiyorum. maksat parmağında yüzük olsun, it kopuk asılmasın hesabı.

şimdi tektaş gibi bi yüzük mü almak lazım yoksa alyans tarzı bir şey mi? çok pahalıya kaçmadan, söz konusu amaca hizmet edecek bi model önerir misiniz?

teşekkürler

 
Evlilik teklif edecekseniz tektaş almak.
Söz yapacaksanız söz yüzüğü yani alyans.

Herhangi bir yüzük de alsanız ve o parmağa taksa "it kopuk asılmasın" amacınıza yeterli olacaktır.
Bunların hiçbiri kanun değil. Sevgiliniz ve siz nasıl mutlu olacaksanız, bütçeniz neye müsaitse o şekilde hareket edin.

İt kopuğu uzak tutma görevini bence yüzüğe değil sevgilinize verin.
  • michael_knight  (28.05.24 20:52:38 ~ 22:18:37) 
michael_knight +1


  • jülsezar  (28.05.24 22:33:44) 
eğer ciddi düşünüyorsan yüzük yerine sade bir kolye al bence. bikaç zaman sonra da yüzüğünle evlilik teklifini edersin.

illa da yüzük diyorsan herhangi bir kuyumcuya gir, şu kadar bütçem var, kız arkadaşıma yüzük almak istiyorum de, onlar seçenekleri çıkarır önüne zaten.

ama bana sanki sadece "sahiplenme" içgüdüsü ile yüzük almak istiyorsun gibime geldi. durum buysa yanlış sularda yüzüyorsun haberin olsun.
  • numlock  (28.05.24 23:05:48) 
bence sizin sorduğunuz şey nişanlanmak zaten. nişanlanın en iyisi.

öteki türlü, bir tektaş ya da herhangi bir yüzük kafa da karıştırabilir, ters de tepebilir. sevgili kişisi sizin düşündüğünüz maksada uyacak şekilde düzenli takmayabilir de. hatta belki bu maksata hiç katılmayabilir evlilik teklifi vs. olmadan.
  • king lizard  (29.05.24 00:27:03) 
Lotr deki güç yüzüğü benzeri yüzükler var, hem esprili, hem başını bağlar.
Amma Adamlar uçamn kuşa halleniyor yüzük yeterli olmaz ama bizimki tek taş takıyor sorun olmadı.

  • rhan  (29.05.24 07:02:50) 
[]

Aldatılma şüphesi ve kanıt toplama ve ispat hak.

Uzun süredir görüştüğüm ciddi evlenme aşamasında olduğum birisi var. Uzak mesafede olduğundan dolayı ayrı kaldığımız zamanlar oluyor.

Telefon kayıtlarında bir kaç şüpheli arama gördüm , ve şüphelendiğim tarihlerde birlikte olduğumuzda karşı cinsin vucudundaki değişiklikler ayrıca dikkat çekiyor Bu gibi durumlarda aldatma tibbi veya çeşitli yollarla nasıl ispat edilebilir, dna testi vb.

Bu konuda tecrübe ve bilgisi olan arkadaşlardan özellikle cevap rica ediyorum.

Çok teşekkürler.

 
'karşı cinsin vucudundaki değişiklikler ayrıca dikkat çekiyor' ne demek abi?

Mahkeme için mi delil topluyoruz? Konu ne?

Biraz daha açık olsan?
  • Mirket  (28.05.24 19:42:24) 
öncelikle evli değilsiniz. hiç bir tıbbi veya çeşitli yolla ispat hakkınız yok. başınız fena derde girer.
benim fikrim çok önemli mi sizin için bilmiyorum da, bu derece kuşkuya düştüyseniz ayrılın gitsin.

  • artci sarsinti  (28.05.24 19:57:16) 
Aldatma, tıbbî yollarla ispat edilemez. Tıbbî yollarla ispat edilebilecek tek şey cinsel ilişkiye girildiği ve bedenin darp edildiği olabilir. Bedendeki darp izleri cinsel ilişki göstergesi olmaz, cinsel ilişkiyi kanıtlayacak tek şey kamera kaydı veya olayı bizzat gören gözdür. Dolayısıyla eğer içinize kurt düşüren, güven duygunuzu önemsemeyen, önemsemesinde zayıflık hissettiğiniz biriyse evlilik düşüncesini erteleyip daha çok gözlemleyin derim.

Bir de kişiyi değerlendirirken kullandığınız mihenkleri ayrıca gözden geçirin. Nelere göre değerlendirdiniz, sizi olumlu etkileyen, ona bağlanmanıza sebep olan unsurlar neler, bunları gözden geçirin. Eğer ahlâkını doğru tartamamışsanız illa ki aldatılıyorsunuzdur, insan hisseder bunu. Ama iftira eder durumuna düşmemek için lütfen kendinize ve ona zaman verin, acele davranmayın, güveninizi iyice kazanmayı önemsiyorsa ve gerekenleri yapıyorsa ona göre davranın.

Şu da var, bugün çok güvenilir olan bir insan bir gün gelip zaafa düşebilir, hayatın uygulayacağı bir imtihanı geçemeyebilir, her insan zamanla olumsuz yönde de değişebilir, yanlışa sapabilir. Bugün güvenilirdir diye bir gün bunlar olmayacak anlamına gelmez, olacak anlamına da gelmez. Karşıdakini ölçmek için başvurduğunuz değerleri iyi kontrol edin.
  • muhayyer divan  (28.05.24 19:58:30) 
Bu kişinin rızası olmadan tıbbi bir işlem yaptıramazsınız zaten. Evlenmeyi planladığınız kişiye de hadi gidip birkaç test yaptıralım bakalım aldatıyor musun demeniz de çok başka çeşit bir sorun olur. Biraz üstüne kafa yorarsanız bunun absürt bir şey olacağını siz de anlarsınız sanırım.

Aldatılıyorsanız bu kötü bir şey, ancak sizin şu an olayı sorgulama şekliniz de hoş durmuyor.

Hayat böyle ne yazık ki, bazen yanlış insana güvenmiş olabilirsiniz. Eğer bir kişi sizi aldatıyor mu diye bu denli bir arayışa girdiyseniz ortada bir güven problemi var demek ki. Şu durumda bu kişi sizi aldatıyor olsun ya da olmasın bence sizin içinizde bu olay bitmiş. Yolunuza bakın.
  • akhenaten  (28.05.24 21:37:52) 
Şüphelenilen hususları sorun , cevap tatmin etmiyorsa ayrılın.

tıbbi olarak nasıl aldatma tespiti hayal ettiniz acaba ?
  • jülsezar  (28.05.24 22:35:06) 
evli değilse eğer neden ispat? zaten bu yüzden flört ediliyor.


  • baldan kaymak  (29.05.24 00:44:49) 
Aranda hukuki bir bağ olmayan birinin seni aldattığını tıbbi yoldan tespit ettirmeye çalışmak dışarıdan korku verici görünüyor. O kişinin rızası olmadan yapmaya çalışacağın her test kişilik haklarını ihlal eder. Evlenmeyi düşündüğün kişiden karşı cins diye bahsetmeni garipsedim.


  • yedigimiztavuk  (29.05.24 01:52:21) 
şüphe inancın karanlık tarafıdır.
eğer senin yerinde olsaydım bu beyanlarımı gelecek kurmayı planladığım kişiye yapar, açıklaması ikna ediciyse bir daha bu konuyu açmazdım.
eğer tam tersi bana karşı yapılsaydı, eşim olacak kadın; kendisini aldattığımdan şüphelendiğini söyleseydi ve gerekçelerini açıklasaydı, gerekçelerinin neden geçersiz olduğunu açıklar sonra da ilişkiyi sonlandırırdım. şüphe kurt gibi içten içe insanı kemirir. bir kere o kurt düştü mü iflah olmazsın.
  • phonex  (29.05.24 04:30:18) 
sizin iş olmaz şüphe işi bitirir ayrılın.


  • basond  (29.05.24 10:18:36) 
Niye adli olarak kanıtlamanız gerekiyor ki evli değilsiniz sonuçta, ayrılırsam karşı tarafa tazminat öderim diye anlaşma mı var aranızda?

Bu kadar şüphelendiyseniz ayrılın +1
  • peki madem  (29.05.24 10:23:56) 
sizin supheye dusmeniz yeterli.ispatlamak zorunda degilsiniz.Paranoyak karakterde biri degilseniz kesinlikle ayrilin


  • turkuaz  (29.05.24 14:29:01) 
Öncelikle Eleştiri de olsa cevaplayan her kese teşekkürler.

Bu kadar yanıta karşı daha detaylı yazma gereği Hissettim.

Öncelikle başka bir insan olsa bu durumda kesinlikle hiçbir şey ile uğraşmadan ayrılık yolunu seçerdim.Ancak vaka çök farklı hatun kişinin bir takım psikolojik sorunları var. Ayrılık durumunda intihar eğilimi göstereceğine olan inancım yüksek.

Belki çok garip gelecek ancak bir insanın hayatı söz konusu olduğunda ayrılığı seçmek , gurur ve vicdan arasında verilebilecek em zor kararlardan birisi benim için.

Burada bahsettiğim gibi ortada bir sorun var ancak eylemden emin değilim ispatı da edemediğim bir şey içimde bir insanı yargılamayı uygun görmüyorum.

Konunun bir boyutu da bu şekilde, idi. her insan gibi evlilik düşündüğüm bir insan hakkında emin olmak istiyorum sadece.
  • Rao  (29.05.24 21:33:49) 
intihar etmesi ihtimaline binaen evlilik mi ? woow


  • jimmy  (29.05.24 21:57:03) 
İntihar edip etmeyeceği senin suçun değil yalnız. Aldatmadıysa hassasiyetini anlayıp güvenini tazelemeye çalışmalı, acaba yanlışım mı var diye düşünmeli. Onunla konuşmalısın, şu şu davranışların/tavırların/sözlerin benim huzurumu kaçırıyor, bu konuda bir açıklık istiyorum, hassaslaştım vs demelisin. İntihar ihtimali çok yüksek biriyle evlenmemelisin.


  • muhayyer divan  (30.05.24 18:34:29) 
[]

Erkek Saç Tıraşı

500 TL verdim.
Kazıklanmış hissettim.

Çok mu 500 saç sakala?

 
İyi bir yerse çok değil bence, İstanbul'un merkezi olmayan bir mahallesinde 300-350 TL civarında.


  • mbond  (28.05.24 19:31:28) 
@mbond

Sence iyi bi yer olduğunu nasıl anlarız?
Nereye gitsem saçımın sakalımın içine etmişler, keşke hiç kestirmeseymişim diyorum 1 gün sonra.
  • Simsiyah  (28.05.24 19:36:03) 
Tabelasında ya da camında 'hair design' falan yazıyorsa normal
Dümdüz 'Berber' yazıyorsa fazla

  • Mirket  (28.05.24 19:46:31) 
İstanbul’un merkezi mahallesinde sıradan berber 250TL.

Keşke hiç gitmeseydim diyorsanız 500 fazla
  • Mcfly  (28.05.24 20:17:54) 
1 haftaya güzel gözükür

100-150 lira fazla vermişsin istanbul ortalmasına göre
  • mantık  (28.05.24 20:59:27) 
2 ay önce saça 350 verdim. 2 ay boyunca çeşitli insanların İstanbul'un çeşitli ilçelerinde aşağı yukarı aynı fiyatları aldığını duydum. Boşa makas atıp aldığı parayı hak ediyormuş gibi yapan ortalama ve ortalama altı yerler ile makineyi vurup geçen kötü yerler 200-250'yi gördü, onun haricinde her yer bu fiyat sanırım.


  • nawar  (28.05.24 21:17:50) 
çok. 200den fazla vermem şu an.


  • jelly bear  (28.05.24 21:29:29) 
250 TL fazla vermişsin


  • dedeminhirkasi  (28.05.24 21:30:03) 
geçen ay saç sakala 350 verdim o da bana muhtemelen. 30 yıllık berberim.
benden önce kalkan müşteri 500 verdi.

  • my fault  (28.05.24 21:31:08) 
1 ... •323334353637383940• ... 11501   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.