[]

Kablonet modeme wifi6 modemi router olarak bağlasam...

Wifi6 teknolojisinden yararlanmış olurum değil mi?
Yanlışlıka dsl modem aldım, ama router olarak kullansam interneti aldığum modem dağıtacağı için wifi6 hızında olur mu sizce? Yoksa direkt koaksiyel kablonun bağlandığı ana modem'in mi wifi6 olması gerekir?



 
bağlantı hızınız kaç mbit? kablonet routerinda gigabit ethernet çıkışı varsa yeni cihazı ona bağladığınızda aralarında gigabit bağlantı kurulmuş olur. bağlantı hızınız bundan hızlı değilse zaten sorun yok. kablosuz olarak herhalde gigabite ihtiyacınız yoktur, dolayısıyla yeterli olur tahmin ediyorum.

hatta sadece kablonet routerin kablosuz hızı bile yeterli olmalı. kablosuz olarak birkaç yüz megabitten fazla hıza mı ihtiyaç duyuyorsunuz?
  • orient blue  (28.02.24 13:24:45) 
@orient blue

100 Mbps hızım. Quest 3 ile gecikmesiz bilgisayardan oyun oynamak için wifi6 tavsiye ediyorlar ondan aldım. Zaten telefonumdan quest ile oynanan oyunu izlerken bile lag'li gözüküyor.

Gigabit çıkışı var mı bilmiyorum. Sarı renklin lan1,2,3,4 ve telefon çıkışları var sadece. Infinity 401 markası.
  • stanhiver  (28.02.24 13:54:21) 
100 megabiti wifi 6 olmadan da alırsınız. wifi 5 ile 500 megabit alıyordum.


  • inheritance  (28.02.24 13:58:11) 
@inheritance

hımmmmm. Şöyle bir şey okudum. İnternet hızım değil, modemle bilgisqayarımın ve quest'in arasındaki hız önemli oluyormuş. Yani wifi6 teknolojisi onun için gerekli. Quest, bilgisayar ve modemin iletişiminin hızlı olması diye anlıyorum ben wifi5-6 teknolojiilerini, yanlış mı anlyıorum?
  • stanhiver  (28.02.24 14:32:12) 
Anladım siz lokal ağın hızından bahsediyorsunuz. Wi-Fi 5 yeterli olur o cihaza fakat Wi-Fi 6 (hatta 6e) önerilmesinin sebebi muhtemelen farklı cihazların frekanslarına girip hız kaybı yaşamamak. Mevcut kablonet cihazı yeterli olur muhtemelen ama çevrede çok sinyal varsa, farklı kanalları denemek de işe yaramıyorsa o zaman Wi-Fi 6e (Wi-Fi 6 değil) destekli bir cihaz almanız lazım. Wi-Fi 6 ile 5 arasında frekans açısından fark yok, sadece daha hızlı ama 5’te maksimum hızlara çıkamıyorsanız 6’da da pek çıkamayacaksınız sinyal kirliliğinden dolayı.


  • orient blue  (28.02.24 14:40:24) 
Quest icin demissiniz, tam olarak yapmayi hedeflediginiz seyi yapiyorum.

Kablonet modeminin kablosuz baglantilari kapatin, bridge mode'a alin. O modemden yenisine bir ethernet kablosu cekin ezpz.

Kablonetin docsis 3 modemler 1gbps cikisa sahip o yuzden teorik max alabileceginiz hiz 1gbps, fazlasiyla yeter zaten quest icin
  • aguen  (28.02.24 23:21:31) 
[]

Pasabahce severlere soru

1 kadeh 1500₺ marka standartlarinda normal mi? pasabahce seven birine gidip de CHAKRADAN falan kadeh alsak cop mu olur? ben cok cozemedim de 1500 cok degil mi?




 
Online mağazada aratınca ortalama fiyat gibi. Daha ucuz seçenekler de var. Paşabahçe sever birine bütçeme göre oradan bir şeyler alırdım ben olsam.


  • matlii  (28.02.24 12:43:26) 
Ben de hem bütçeme göre hem de alacağım kişinin alışkanlığına göre alırdım. Sonuçta kadehin içine cumartesi koyacaksa farklı bir kadeh de alınabilir bence.


  • akhenaten  (28.02.24 13:03:25) 
1500 lük kadehler genelde paşabahçe'nin nude serisi modeller. bir dünya kadeh var bütçenize göre bir şeyler bulabilirsiniz.


  • a darkness coming  (28.02.24 17:53:00) 
[]

Yediğiniz en iyi hamburger?

Yediğiniz en iyi hamburger? En iyi hamburgerci?

Franchise ve gurme olarak da ayırabilirsiniz.

Franchise olarak yurtdışında Five Guys en iyi bana göre.
İstanbul'da Baltazar iyiydi. Adana'da The Bull Burger.

 
ankara'da etmanyak
istanbul'da barto's
amsterdam'da the beef chief
berlin'de burgermeister

1. etmanyak
  • lemmiwinks  (28.02.24 12:22:27) 
İzmir’de burger street olabilir, güzel smash burger yapıyorlar. Bir de hamburgerci olmamasına rağmen dükkan sandviç çok güzel hamburger yapıyor.

Yurtdışı için cevap vermek zor, genel kalite çok çok daha yüksek, birçok ülkede/yerde iyi hamburger yenebilir ama benim en çok keyif aldığım Londra honest burger idi sanırım.
  • orient blue  (28.02.24 12:25:18) 
istanbul
zapata burger
zula burger
  • neira  (28.02.24 12:29:01) 
kadıköy namu burger çok mu açtık bilmiyoruz ama bayadır namu üzerine iyi hamburger yemedik.


  • eja  (28.02.24 12:38:10) 
Brno'da, Būcheck 'te yediğim hamburger gerçekten bugüne kadarki en iyisiydi.


  • lüzumsuz adam  (28.02.24 12:58:47) 
Amerikadaki Five Guys subeleri.
Patatesi bazen cok tuzluyorlar ama hamburger konusunda benim icin rakipsizler.

  • VIPCH  (28.02.24 13:21:56) 
Istanbul zula kesinlikle


  • mor oje  (28.02.24 14:06:40) 
ankara'da kulina.


  • summerjam0306  (28.02.24 16:15:00) 
zapata burger - istanbul


  • noxie  (28.02.24 17:19:30) 
istanbul zula
izmir burger street

  • axl  (28.02.24 17:31:58) 
Kapandı ama İstanbul için;
Gourmet Burger Kitchen.

  • kumandanim  (28.02.24 17:40:05) 
nisantasi virginia angus disinda yememeye calisiyorum.
zula'yi begenmemistim ben.
halbuki double cheeseburger yani nasil farkli yapilabilir ki. :))
  • arakaali  (28.02.24 18:40:22) 
90 Larda yediğim mcdonalds hamburgerleri efsaneydi.


  • ferenc  (28.02.24 18:48:48) 
İstanbul Eminönü Virginia Angus.


  • alimcgraw  (28.02.24 19:15:28) 
Bostancı'da metro ile sahil arasında bir hamburgerci vardı. Kapandı. Ekmeğini, sosunu vs. taze olarak el yapımı hazırlıyorlardı. Ekmek, inanılmaz önemli hamburgerde. Bayat hamurları ısıtıp hatta ızgarada hafif yakıp kitliyorlar birçok hamburgercide. O yüzden benim için önemli o konu.

Eminönü Virginia Angus birkaç yıl önce yediğimde iyiydi. Bu pahalılıkta kesin bozmuştur ama. Etin pişme oranını sorup daha sonra istediğin pişme miktarında getiren nadir yerlerdendi. Normalde orta-az dersin orta, orta dersin iyi pişirip getirirler.

Koşuyolu'nda da mm&g's burger var. Orayı da üçüncü sıraya yazarım.

Burada sayılan birçok yeri denedim. Güzeller ama adını hatırlayıp yoluna gidecek kadar değil. Yemek tamamen tecrübe konusu. Daha lezzetli halini yiyene kadar, en lezzetlisi o gibi geliyor. McDonald's ve sonrasında Carl's Jr. vs. franchiselar hep bu algı ile hamburgerlerini sattılar.

Gerçi hayal kırıklıklarından dolayı artık dışarıda hamburger yemiyorum pek. Köftesini ve ekmeğini kendin yapıp evde ızgarada, tavada, fırında artık nasıl istersen yapma yolundayım uzun süredir.
  • nawar  (28.02.24 19:43:16) 
Ratskeller, Munich


  • gabe h coud  (28.02.24 19:57:35) 
Ankara için Volkie's


  • kendi helvasını kavuran zombi  (28.02.24 21:24:31) 
Taksim islak hamburger dermişimmmm


  • Zetnikov  (29.02.24 00:04:50) 
[]

İstanbul'da bina inşaat izni

Fatih'te, Beyoğlu'nda 20m2 30 m2 gibi küçük tabanlı çok sayıda eski bina var biliyorsunuz. Baktığınızda bunlar kaçak da değil, imarlı gözüküyor. Bu gibi bir binayı sahibi yeniden yapmak istediğinde belediyeden inşaat izni veriyorlar mı? Hiç yeni yapılan küçük, örneğin 30m2 tabanlı bir bina gördünüz mü? Belediyelerde inşaat için zorunlu tuttukları minimum bir arsa m2'si var mı? Teşekkürler.




 
Burada sorun olmaz ama dışarıdan tarihi eser gibi durmayan bazı yerler ikinci sınıf trihi eser bu yuzden binayı yaparken kayıtlarda fotografları varsa ki genelde 50 sene öncesi bile bütün binaların fotosu çekilmiş, buna uygun bina yapılması lazım.

4 katlı aldıgın yeri 2 katlı ancak yapabilme ihtimalin var.
  • liberal  (28.02.24 13:11:27) 
[]

Arsa Payından kazık yemek

Ev bakıyoruz. Fakat alacağımız dairenin arsa payından kazık yemekten korkuyorum. Kardeşimin 5 katlı 500 küsür metrekarelik arsaya konumlu apartmandaki dairesinin arsa payı ile benim alsam mı diye düşündüğüm 13 katlı apartmandaki dairenin arsa payı arasında 10 kat fark var. Aptala anlatır gibi anlatacak olan var mı?

i.ibb.co


 
1. emsal ne kadar yüksek ise
2. müteahhit emsal dışı alanlar yaratıp, daha sonra da bunları bir şekilde emsale dahil ettiyse, örneğin kottan kazanılan alanlar, çatı arası vb.
sizin arsa payınız o kadar düşük olur
genelde yeni binalarda insanlar buna bakmıyorlar artık, iskanı varsa tamam
ama 50 yıllık eski binada, özellikle de kentsel dönüşüme girmesi muhtemel bir yerde böyle arsa payı varsa ona göre kazık yememeniz lazım
  • malheiros  (28.02.24 11:45:20) 
Bir daire vardı, en üst kat dubleks yapmış imar barışından yararlanıldı ve parası ödendi.

En üst katı satın alan kişilerin tapularındaki oran %10 idi, diger dairelerin de arsa payı %10 olarak gözüküyordu.

bu yukarıda oturan kişiler biz zaten fazla ödedik burayı alırken falan bir çok laf diyince kendisine, müteaahit seni kazıklamış, fazla para vermişsin dubleks alıyorum diye ama bu bina yıkılsa senin de benim de arsa payım aynı, ben sana bu dubleksi yaptırtmam dedim, birisi cahil cahil bagırdı diğer adam haklısın dedi.

açıkçası parselsorgu.tkgm.gov.tr adresine girip arsayı bulun, arsanın metrekaresini toplam daire sayısına bölün, buna uygun bir oran çıkması lazım.

Bazı yerlerde dublekstir arsa payı daha fazladır, geniş dairedir küçük dairedir tamam farklı oranlar olabilir ama birbirinin eş değeri daire olan yerde daire sayısı / arazi metrekaresi bu yoksa uzak durun.

başka bir not: karadenizli bir müteahhitle konuştum adam istanbulda evleri satmış zamanında ama 100 hissenin 90'ununu satmış zamanında, yani 10 daireye 10ar metrekare yerine 9ar metrekare vermiş, imar barıiında bu da para ödemiş. yarın bir gün bina yıkılıp yapılırsa bu adam da bir daire hak edecek, düşün iki kere kazıklamış olacak milleti.

sözün özeti, dikkatli ol.
  • liberal  (28.02.24 13:16:32) 
[]

twitter ve instagram için takipçi satın almayı nereden yapalım?

yönettiğim sayfa için 2k baremi geçmek istiyorum nereden alayım




 
[]

Ürün Fotoğrafı Nasıl Çekilecek

Arkadaşım ürün fotoğrafı çekmek istiyor, fotoğrafını eklediğim ürünleri almış, beyaz perdesi de var ama bu aldığı ışıklar sarı yanıyormuş ve sanırım beyaz olması gerekiyormuş, bu ışıklar nasıl beyaza dönüyor ya da nasıl yapması gerekiyor?

şimdiden teşekkürler.

ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co

 
Stüdyo ışığının pilotu (sabit ışığı) sarı olabilir ama flaş patladığında beyaz ışık olması lazım. Flaş olarak kullanıyor değil mi, sabit yanan ışığı kullanmayacak.


  • kobuzchu kiz  (28.02.24 10:19:27) 
@kobuzchu kiz aslında anladığım kadarıyla sabit yanan ışığı beyaz yapmak istiyormuş, flaş patladığında beyaz oluyormuş evet.


  • koynundakiyilan  (28.02.24 10:36:24) 
www.fomex.com

Yapmak istediği şey hiç gerekli değil gibi geliyor bana ama kullanma kılavuzunda "how to replace a modeling lamp" var. Aynı tip beyaz ışıklı ampul varsa alıp değiştirebilir.
  • kobuzchu kiz  (28.02.24 12:07:32) 
[]

antibiyotik kullanımı sonrası huzursuz bağırsak sendromu

selamlar. önce farenjit için augmentin, sonra dermatit için azitro kullandım. azitro bittikten bir iki gün sonra bağırsaklarımda fazlaca hareket, yarı ishal yarı kabız, şişkinlik başladı. zaten bunun olabileceğini tahmin etmiştim ama bunun için gene doktora gidip gitmeme konusunda kararsızım. bıktım doktor doktor gezmekten. benzer sorun yaşamış birileri varsa tecrübelerini anlatabilir mi?




 
valla ben olsam doktora gitmek yerine markete gidip marul soğan limon alırım, zeytinyağ ve tuz zaten evde vardır, bunları kullanarak salata yapıp öğlen vakti fırından sıcak alınmış normal glutenli ekmeği banarak yerim, üzerine de şöyle doya doya da 600ml kadar su içerim. bunu günde 1 ya da 2 kez yaparsan kabız olman mümkün değil, ama kıvam hala cıvıksa artık bulmak çok zor ama migroslarda oluyor tamek şeftali suyu.

edit: dimes de olur.
  • gece abisi  (28.02.24 03:57:55 ~ 03:58:42) 
Ben antibiyotik kullanırken reflor alıyorum. Sonradan işe yarar mı bilmem.
Probiyotik hapları da deneyebilirsiniz.

  • auroraaurora  (28.02.24 07:38:52) 
reflor +1
antibiotiklerin ishal yapma olasılığı var, aynı şekilde dokunmuştu antibiotik, doktor reflor vermişti.

  • eja  (28.02.24 08:59:33) 
ibs stresle alakalı diye biliyorum. böyle tıp dünyası tarafından hala gizemini koruyan bi hastalığı antibiyotikle ilişkilendirmen ve doktor doktor geziyor olmanı yanyana koyunca aşırı evhamlı, endişeli olduğunu ve dertlerinin stresle alakalı olduğunu düşünüyorum. zira stres o kadar şeyle alakalı ki..


  • buenosdias  (28.02.24 09:25:38) 
probiyotik kullanın. kefir filan da tüketebilirsiniz.


  • elorelia  (28.02.24 09:54:26) 
hocam doktor doktor gezmekten kastım sürekli bir araz çıkması. ibs ile ilgili değil. onun için de gitmeyeyim diyorum sadece. reflor deneyeyim.


  • kaleciyle karşı karşıya  (28.02.24 11:39:13) 
[]

İtalya için e-sim önerisi

Hangi e-sim’i önerirsiniz?




 
Drei. 3. Sanırım adı öyle bi şeydi. 15 euro 150 gb aylık.


  • diye yazdim ama hep yalan  (28.02.24 03:03:11) 
eğer tatil boyunca kullanacaksanız airalo


  • akiskan  (28.02.24 07:48:52) 
Çok pardon süresini belirtmemişim, 1 haftalık bir gezi için gerekiyor


  • her giriste sifresini unutan adam  (28.02.24 11:08:30) 
[]

Bu hangi enstrüman?

Merhaba. Bu şarkılarda altta çalan perküsyon hangi enstrüman ile yapılıyor?

youtu.be
youtu.be

 
drum machine
youtu.be
youtube.com
  • grimavi  (28.02.24 01:46:35 ~ 01:49:20) 
[]

Bacağıma nolmuş olabilir?

Sabahtan çok çok hafif önemsiz bi ağrı var gibiydi. Akşam basket oynadım, şu an baya zonkluyor içi. Sol bacak ayak bilegi ile diz arası. Basketle birlikte azdı. Basınca daha kötü oluyor. Napmış olabilirim bacağıma?

edit: evet önde bir ağrı. kas değil de kaval kemiği orijinli gibi.


 
tarifinize bakınca önde bir ağrı diye yorumladım. kalf kası değil yani değil mi?
eğer öyle ise, çok merdiven inip çıkma hareketinden zorlamışsınızdır, basketle de tetiklemiştir. dinlenin geçer. ağrı kesici kas gevşeticiler işe yarayabilir. önemli bir şey değildir muhtemelen. adım atamayacak, merdiven çıkamayacak kadar zorlanırsanız dr a gidin zira ben dr değilim :)

  • erty_ksk  (28.02.24 09:02:47) 
[]

kök’ün bilmecesi

sözleri karıştırıyor olabilirim ama “bir bilmece aaaah, zamanı durdurmaca” diye başlayan kök şarkısını ne ettiysem bulamadım. bilmece isimli albümlerindeki “bulmaca” direkt altyapı olarak bu şarkı sanıyorum, ama sözleri yok. noldu bu şarkıya yahu?




 
[]

dondurma fiyatındaki 1,5 senelik artış

bu nasıl olabilir?

mua dondurma'ya baktım. buradan verdiğim siparişlere baktım. 1,5 sene önce 500 gr dondurma 170 liraymış, bugün 490 lira. dolar olarak bakayım dedim. 1,5 sene önce 10 dolarmış, bugün 15,8 dolar.

dolar bazında 1,5 senede %60 artış nasıl olabilir? dolar bazında en fazla %5-10 artması gerekiyordu diye düşünüyorum.

 
Bunu Türkiye'de bir çok şeye yapabilirsiniz. Sadece dondurma değil. Tek mantıklı açıklaması da zam olur da mal alamazsam diyenlerin önceden geçirmeli satmasi.


  • logisticsmanager  (27.02.24 23:38:45) 
Entrymi suraya birakayim: eksisozluk.com
Urun fiyati 4 yilda pound olarak 10 kat, tl olarak 37 kat zamlandi.

  • quaker  (27.02.24 23:59:45 ~ 28.02.24 00:00:00) 
Denetimsizlik büyük sorun.
İç işleri Bakanlığının aylardır yaşadışı örgütlere çökmesi gibi Ticaret Bakanlığı'nın da üç harfli yerler başta olmak olmak üzere tek bir merkezden fiyat takibi yapabileceği, anlamsız fiyat yükselişlerinin tespitinde hesap soracağı bir mekanizma kurması gerekli. Zor değil yapılabilir.
Saçma artışlarından dolayı,
- ama serbest piyasa..falan diyenler devlete de vergisini daha fazla versin o halde.

2024 ün ilk gününde bir çekirdeği (yine üç harfli yerlerden) etikette yazandan farklı olarak, kasada 5TL zamlı aldık. Biliyorum ki o ürün günlerdir aynı yerindeydi ve rafa yeni konmadı.

Sözde rakip olan bazı firmaların ortak yazışma hesapları üstünden birlikte fiyatları belirlemeleri ne çabuk unutuldu?
Az daha geriye gidersek bazı bankalar arası da bu şekilde ortak hareket ettikleri söz konusuydu ama zamanı tam hatırlayamadım. Onlara da ceza kesilmişti hatırladığım kadarıyla. Böyle şeyler ve gıdada hile yapanlar, stok yapanlar devlete ait kanalda failleriyle birlikte günlerce ifşa olmalı oysa.
Vatandaşın canına malına kastedenler sadece terör örgütleri değil ki.
bir de psikolojiyi bozan, geçim zorluğuna neden olan cebe kasteden yerler var.

Bazılarının beğenmediği Osmanlı'da bile hile yapan esnaf çarşının içinde cezalandırılırdı.
Lonca (esnaf) teşkilatları kendi meslek gruplarındaki yanlışlıkların önüne de geçiyordu. Hata yapan uyarılıyordu. Bunlar kaynaklarda yazıyor, videolarda anlatılıyor.
  • diyecevaplandı  (28.02.24 07:16:37 ~ 07:21:52) 
TL, olması gereken yere göre aşırı değerli. Dolar satarak, değerli tutuyoruz.

Neden: çünkü seçim var. Vatandaş aslında aldığı maaşın hiç bir şeye yaramadığını, çok fakirleştiğini görmesin diye.

Zamanla rayına oturur...


.
  • kartallar yuksek ucar  (28.02.24 08:40:38 ~ 09:14:29) 
[]

Apartman yönetimini şikayet etme

Annemin kiracı olarak oturduğu binada yönetim kafasına göre habire aidata zam yapıyor (site değil). Binada ekstra bir şey yapılıyor desek yok, düzenli temizlik yok, kapıcı bile yok. Akşamdan akşama mahalleden biri gelip çöpleri toplayıp götürüyor standart. Merkezi sistem ve hayvan gibi yakıyorlar. En üst kat olmasına rağmen evde durulmuyor resmen, yanlışlıkla peteklere dokunsak yakıyor nerdeyse. Ben sitede oturuyorum, biz de merkezi sistemle ısınıyoruz, güvenlik falan yok ama üçte biri kadar aidat veriyorum.

Ben de bu kafalarına göre yapılan abartı zamları CİMER'e yazdım (annemin kimlik bilgileriyle girdik tabi ben binada oturmadığım için). Önce İletişim Başkanlığına gönderdim, "üçüncü kişiler arasında bir durum olduğundan savcılığa gidiniz biz bir şey yapamayız" cevabı geldi.
Sonra yine CİMER'den Ankara Valiliğine gönderdim bu sefer, ordan da zabıta müdürlüğü "kat mülkiyeti kanununa tabi olduğundan biz bir şey yapamayız" diye cevap vermiş.

Bu iş hep böyle miydi? İnsan en azından bi gelip bakar. Ben şahsen adım gibi eminim o parayı cebe attıklarından. Toplantı desen yok, danışma desen yok, kafalarına göre karar alıp hareket ediyorlar. Apartmandakiler de çoğu ev sahibi olmadığı için takmıyor, ev sahibi olan 1-2 daire de zaten para derdi olmayan insanlar oldukları için ilgilenmiyor. Tüm bunları da yazdım bu arada ne var ne yok.

Neyse tek çözüm savcılığa gitmek mi? Annem tek yaşadığı ve yöneticinin 2 metre boyunda işsiz ipsiz sapsız ayı bir oğlu olduğundan dolayı kimliği ifşa olursa diye gidip şikayet etmesini pek istemiyorum. Gerçi kimlik bilgisini gizli tutuyorlardır muhtemelen ama tek yol savcılığa gitmek mi?

 
kaç dairelik apartman?
hazirun defteri var mı, alınan kararlar orada yazılı mı?
yönetici nasıl seçildi?
denetleme kurulu var mı?
gelir gider defteri tutuluyor mu?
  • basond  (27.02.24 21:51:57) 
Aidatınızın 2024 için ne kadar olacağının belirlendiğini ve toplanacak aidatların yeterli olmaması durumunda yönetimin nasıl ek para toplayacağının belirtildiği genel kurul kararı size iletildi mi? Aidat sürekli değiştiği için: Apartmana gelen aylık faturalar ve bu faturaların üzerinden oluşturulmuş aidatın, bağımsız bölümlerin tapudaki paylarına veya yönetim planı veya daha sonra alınmış kararlara göre bölüştürüldüğü liste size tebliğ ediliyor mu? En kötü panoya asılıyor mu?


  • malheiros  (27.02.24 21:54:49) 
Kiracıysanız ev sahibine rahatsızlığınızı bildirip onun konuyla ilgilenmesini istemekten başka bir seçeneğiniz yok.

Yöneticinin bu konuda muhatabı kat malikleridir. Kiracı değil.
  • Mirket  (27.02.24 22:01:25) 
11 dairelik apartman. Ev sahibi yurt dışında olduğu için ilgilenemiyor, aslında durumu biliyor ama bir yandan da yaşlı olduğu için bir şey bekleyemiyoruz adamdan.
Yönetici yıllar önce seçilmiş ve her dönem kimseye sormadan kendini yazıp geçiyor. Kurul falan yok, varsa da kimsenin taktığı yok. Herhangi bir defter tutuluyorsa da (ki sanmıyorum) yönetici dışında kimsenin bilgisi yok.
Panoya falan da hiçbir şey asılmıyor. Sadece kafalarına göre yaptıkları zamları tüm katlara asıp insanları bilgilendiriyorlar "şu tarihten itibaren aidat şu kadar olacaktır" diye.
  • pianeta  (28.02.24 00:07:39) 
Bizim apartman da böyle ben ödemiyorum. Apartman toplanmamış bir şey olmamış aidat topluyor. Bana da aynı cevaplar geldi. Ev sahibiniz ilgilenmiyorsa siz de bir şey yapmayın.


  • Kahvedesu  (28.02.24 00:54:14) 
tebliğler altlığı olmadan yapıldığı için ödemekten imtina ettiğinizi söyleyin, bunu ev sahibinize yazılı olarak iletin, mail whatsapp falan. fakat sizin yerinizde olsam 1.000 lira gibi aidat öderim, çünkü merkezi sistem ve hiç ödemezseniz veya bundan az öderseniz adil olmaz. yönetici sorarsa da aynen bunları söyleyin, aidatın nasıl belirlendiğini, nasıl dağıtıldığını bilmiyorum, ev sahibime bunu sordum cevap vermiyor, ben bu kadarını ödüyorum üzerini ev sahibimden alın dersiniz. bir gelir-gider tablosu yapmak, faturaları ve giderleri işlemek, tahmini bütçeyi bir a4'e yazmak zor iş değil.


  • malheiros  (28.02.24 09:04:22) 
Aidat belirleme yetkisi genel kurulda.
1. Kat malikleri genel kurul toplantısınta aidat belirlenecek, veya
2. Yönetici işletme projesi (tahmini gidedleri anlatıp aidat miktarını belirtecek) hazırlayıp herkese ulaştıracak ve bina girişine asacak; 1 hafta içinde itiraz olmazsa bu aidat miktarı resmileşmiş olur.
Ara ara ekstra gider oluştu, ummadık masraf çıktı, enflasyon vs diye kafasına göre artıramaz. Artırmak istiyorsa, ya genel kurulu toplayıp yeni karar aldıracak ya da işletme projesi hazırlayıp kat maliklerinin onayına (yukarıdaki 2. madde) sunacak.
  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (28.02.24 09:37:15) 
[]

Eleştiriyoruz herşeyi peki biz ne yapıyoruz

Arkadaşlar tamam hükümeti eleştiriyoruz muhalefeti eleştiriyorum peki biz ne yapıyoruz? Yani madem yönetimden memnun değil kimse niye yönetime katılmıyor parti kurmuyor veya örgütlenmiyor.Bunu yapmıyorsak biraz da ağlamamız lazım değil mi?Kimse taşın altına elini sokmuyor ama herkes şikayetçi.Artık eleştirenlere cevabım parti kur ilk oy benden.




 
Kimse şikayetçi değil. Kamu çalışanı 1500$ maaş alıyor, 43 yaşındaki adam 40 yaşındaki kadın emekli olabiliyor. Kim niye memnun olmasın bu hükümetten? Arsasına toki vuran, kentsel dönüşüme sokan milyarlık oluyor. Lüks araçların çoğunda millet bayilerde kuyruk olmuştu, ab fiyatı 50k€ olan araca 100k€ vermek için millet bayilere rüşvet veriyor.

Bok gibi kahveler olmuş 100 lira, adım atacak yer bulamıyorsun, millet keyif pezevenkliğinden ölecek neredeyse (kötü anlamda değil deyim olarak söylüyorum). İngiltereden gelenler istanbulda milletin bu kadar keyfine düşkün olduğunu bilmiyordum diyor.

Söylediklerinin geçerliliği yok bence
  • avatar is back  (27.02.24 21:37:30) 
haklısın ama şöyle, parti kurmak değil ama örgütlenmek önemli. sorumluluk almıyor kimse. en basitinden avrupa gibi bizim gibi "erkek" görmediğimiz ülkelerde çiftçilerin yaptıkları eylemler ortada. insanlar sindikçe, banane dedikçe baskı artıyor. şimdi kimse sokağa çıkıp yürüyüş yapmaya bile korkuyor. milli mücadeleden tut 68 kuşağına, oradan gezi olaylarına kadar. bu halk yapabilir bunu. ancak korkutulmuş ve sindirilmiş insanlar.

muhalefet partileri de halkı kontrol altında tutuyor. her şeyin çözümünü sandıkta aramasına sebep oluyor. olmayınca da bu halk böyle noktasına geliyor. halbuki okumuş etmiş, bilinçli vatandaşlarımız çoğunlukla taşın altına elini atmıyor.
  • paintov  (27.02.24 22:10:51) 
Türkiye'de aktif durumda 135 siyasi parti var. Eminim 125inin adını hiç duymamışsındır. Bir siyasi partinin adını duyurabilmesi için para gerekir. Yani fon bulmalısın. Bulduğun taktirde de o fonun adamı olursun.

Bu bağlamda demokrasi zaman içinde kendi kendini yok eden bir sisteme dönüşüyor.

Bak mesela Amerika'ya. Önümündeki günlerde Amerika Başkanlık seçimi var. Adamlar bir deli ile bir bunak arasında tercih kullanmak zorundalar.
  • Mirket  (27.02.24 22:52:37) 
Türk toplumu olarak şikayet etmeyi dramatizasyonu seviyoruz sadece toplumsal konular değil şahsi konularda da şikayetçiyiz ama çözüm sunulunca da yapmıyoruz hep erteliyoruz. Kendi adıma bu durumu eegistirdim fakat toplumdan çok umutlu değilim.


  • doharkoman  (27.02.24 22:57:01) 
Bu muhabbet çok eskimedi mi ki artık ya? Ben kendi işimi yapıyorum, bence yeterli. :D

Herkes kendi yeteneklerince, kendi yaptığı iş bakımından sorumlu tutulur. Siz hayatınıza bir yol çizdiniz, istediğiniz için ya da öyle gerekiyor diye o yoldan gitmeye çalışıyorsunuz diyelim. Bunun dışında hiçbir şey söylemeye hakkınız yok mu?

Politikacıları beğenmiyorsak politikacı olalım, taksicilerden şikayetçiysek örnek taksici olalım, üniversitelerde eğitim kötüyse akademisyen olalım, evleri güvensiz buluyorsak mühendis olalım...

İyi de hocam, bir tane hayatta bunların hangisini yapalım? 10 hayat yaşasak da bunların hepsi için yeteneğimiz var mı?

Benim kendi işim var, kendi işimi düzgün yapmaya çalışıyorum. politikacı olamam, olmak da istemem, karakterime de uygun değil. Nasıl olacak şimdi? Ben politikacıları bırakayım, benim politikayla bir alakam yok, siz kendi kendinize oynayın yaptıklarınız beni bağlamasın demek gibi bir hakkım var mı? Yok. Ne yapalım şimdi liderlik vasfımız yok diye her şeye razı mı olalım :D
  • akhenaten  (28.02.24 00:21:55 ~ 00:26:54) 
Örgütsüzlük en büyük problem buna katılıyorum. Çevrenize sorun ya da gözlemleyin, kaç kişi siyasi herhangi bir yayın okuyor? halkı küçümseyenlere bir bakın, hepsi kendi mantıklarıyla bir şeylere çözüm üretmeye çalışıyor. Yani dünyayı sıfırdan çözmeye çalışıyorlar, bunu böyle anlayabiliriz. Okumamak, kolektif bir faaliyetlere dahil olmamak böyledir. Çevrenizde sizi eleştirip yeri gelirse itin g… ne sokacak bilgi birikimde, ilkeli kimseler de olmayınca böyle primat gibi yaşamakta hiçbir sorun yok. İnternet olmasa ne olurdu hayal bile edemiyorum bu kitleyi. Bu kadar çok hiçbir şey öğrenmeyen ama her şeyi bilen adama hiçbir şey anlatamazsın.


  • her giriste sifresini unutan adam  (28.02.24 02:37:32) 
Toplum kendisiyle barışık değil. Psikiyatrik bir durum bence. Beklentiler de gerçekçi değil. Çok fazla da şişiriliyoruz, gazlanıyoruz. Yurtdışı iyi bir öğrenme, tecrübe etme yolu bence.


  • mesuta  (28.02.24 03:55:21) 
[]

İnce ayak bileği

Iyiyakşamlaar herkese

İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz? El olur ayak olur. Neden sexi kabul edilir? Kalça ve meme gibi doğurganlık ile bağını da bulamadık. Sadece kadında mi sexidir? Erkekte de sexi bulan yok mu mesela? Kabartma tozu keki nasıl kabartır?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.

 
Hocam kabartma tozu sorunuza şöyle bir cevap buldum;

“Kabartma tozunun içinde kuru toz halde bulunan bu maddeler hamura konulan su, süt, yağ vb. sıvı maddeler sayesinde hafifçe çözünüp ısının da etkisiyle karbonik asit oluşturur. Karbonik asit kararsız bir bileşik olduğu için kısa zamanda karbondioksit ve su açığa çıkar. Hamur ısındıkça oluşan karbondioksit genleşerek hamur içinde kabarıklıklar oluşmasını yani hamurun kabarmasını sağlar.“

Rica ederim.
  • anlatamıyorum  (27.02.24 21:21:10) 
Bence kötü görünen bir şey ince bilek. Erkekler nesine bu kadar ayılıp bayılıyor anlayabilmiş değilim ben de.


  • yazdonumu  (27.02.24 21:21:21) 
tek başına seksi değil ama narin bir şey olduğu için "petite" kızların güzelliğini, seksiliğini pekiştiren bir şey.

fetish olarak diyorsan, ben de anlamıyorum.
  • gabe h coud  (27.02.24 21:38:45 ~ 21:39:00) 
İnce ayak bilekleri göze hoş geliyor. En azından benim gözüme hoş geliyor. Seksi olarak görülen her şeyin ille de doğurganlıkla bir bağı olmasına gerek yok bence. Bir kadının ince parmaklı eli de bana güzel geliyor mesela. Kadınlar genel olarak güzel varlıklar.


  • pispinti  (27.02.24 21:47:40) 
Ne kadar ince olduğuna bağlı. Kalın bilek seksi değil. Ya kilo ile ilişkili ya da erkeksi geliyor sanırım. Üstüne düşünmedim. Haliyle kalanı seksi yapıyor. Yoksa ince bacak ve kalın bacak karşılaştırmasında seksi ya de değil denilenin Doğu Asyalı seviyesi ince bacağın da kilolu kalın bacağın olmaması gibi. Üst ve alt sınırlar var.


  • nawar  (27.02.24 21:51:05) 
Bu arada bir kadın olarak benim gözüme de hoş geliyor kadında ya da erkekte olsun fark etmiyor. Sadece neden hoş geldigini anlayamadık:/


  • Amaranta ursula  (27.02.24 21:52:46 ~ 21:54:03) 
Sexiliğin tanımı veya sınırı var mı?
Saçma şeyler de sexi gelebilir takılmayalım

  • Cezcez  (27.02.24 21:58:10) 
Şöyle olabilir. Hani dans ve hareketlere hep bir esnekliğin estetiği var. Bunun ile kodlanmış olabilir ya da yine aynı şekilde. Dediğim gibi feminen olması da onu erkek için çekici yapıyor. Küçük ayak ve el konusu da. Tabii bunun dışında kesin mitolojik göndermeli açıklaması da vardır :p


  • nawar  (27.02.24 22:12:22) 
İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz?

> hiçbir şey düşünmüyorum. ona gelene kadar neler var.

ince bilekliyle de çıkarım, kalın bilekliyle de çıkarım..

karikaturkutur.wordpress.com
  • tabudeviren  (27.02.24 22:16:11) 
Tamamen çağın güzellik algısı ve dayatmalarından ötürü olduğunu düşünüyorum.

Ben de ince bilek severim. Narin el severim. Küçük ayak severim. Ama neden, açıklayamıyorum.

1000 yıl önce yaşasaydım belki de gürbüz, iri kadınlardan hoşlanacaktım. İşte anadolu kadını bee taşı sıksa suyunu çıkarır diyecektim.

Falat günümüz dünyasında narinlik daha fazla estetiklik uyandırıyor. Aşırıya kaçılmadıkça tabi!
  • ananiyimioguz  (27.02.24 23:08:56 ~ 23:09:46) 
ince ayak bileği seviyorum. erkek bileğine göre çok farklı görünüyor, o yüzden yükseliyorum. ayrıca ince ayak bileği ayağa dişil bir kıvrım veriyor.


  • benarrivo  (28.02.24 23:07:10) 
ince ayak bilegi cok seksi bir sey. Guzel bacak, guzel ince ayak bilegi ve guzel ayak bir kombodur.Bunlardan biri olmadan digerleri de olmuyor.Kalin bilek erkeksi gozukuyor.


  • turkuaz  (29.02.24 06:38:26) 
bu arada konudan bağımsız, kalın bileklilerin libidosunun daha yüksek olduğuna dair bir bilgi kalmış kafamda ne kadar doğru bilmiyorum.


  • ananiyimioguz  (29.02.24 12:02:17) 
ince ayak bileklerini ben de güzel buluyorum. kendimce yanıtım, ince ayak bilekleri sağlıklı bir kardiyovasküler sistemi işaret ediyor olabilir. çeşitli damar ve romatizma hastalıklarının ayak bileklerinde şişkinlik olarak belirti verdiğini hatırlıyorum.


  • engelbert humperdinck  (29.02.24 14:50:32 ~ 14:51:49) 
Kitabı ve dolayısıyla ismi yanlış hatırlıyor olabilirim ama Don Kişot sevgilisi Dulcinea'nın ne kadar alımlı, ne kadar seksi olduğunu anlatırken kadının bıyıklarından bahsediyordu.

Aynı şekilde 19. yüzyıl yazarları kadını överken ne kadar tombul olduğunu anlata anlata bitiremezler. Bir gram etin bin ayıbı örttüğüne dair atasözümüz bile var.

O dönemlerde öylesi popülermiş. Bu dönemde de bu. Mağara devrinden genlerimize kazınmış bir olay değil yani. İnce ayak bileği kadına zerafet, narinlik veriyor.

Ben de severim :)
  • Mirket  (29.02.24 15:05:59) 
şahsen ince bilekleri ve ortalama üstü kalın bilekleri güzel bulmuyorum, ince bilek neden sevilir anlamam.


  • ravenudon  (29.02.24 18:34:34) 
[]

Kasko ve trafik sigortası devam ederken arabayı satmak

Kalan ayları iade mi ediyorlar nasıl oluyor?




 
Yeni araba alacaksan kasko kalan gun kadar devam ettiriliyor. Yani 1 yilin kalan gununu oduyorsun. Trafigi hatirlayamadim.


  • mor oje  (27.02.24 20:25:16) 
Almayacaksam?


  • condom kurşunu  (27.02.24 21:21:53) 
İade ediliyor


  • malheiros  (27.02.24 21:28:03) 
ikisi de iade edilir kalan günler hesaplanarak


  • jelly bear  (27.02.24 21:41:43) 
Gün bazlı olarak iade ediliyor, istersen poliçeyi yaptıktan bir gün sonra sat fark etmiyor.

Kasko için konuşmak gerekirse yeni bir araba alırsanız şirketlere göre bir süresi var, 2 ay-6ay gibi, önceki poliçedeki hasarsızlık indirimini yeni arabaya yansıtıyorlar, devam ediyor yani indirim durumu, ancak yeni poliçe yapıyorsunuz ve yeni tarihle başlıyor.

Mor oje'nin dediği durum şöyle olabiliyor, eğer yeni araban belliyse, poliçeyi devrediyorlar yeni araca, o durumda diyelim 3 ay geçti poliçe başında, daha 9 ay var, yeni arabandaki kasko poliçesi daha 9ay devam ediyor. Tabii araç değer farkı varsa aradaki farkı alıyorlar.
  • burfak  (28.02.24 07:32:17) 
mor oje neyi söylemiş bilmiyorum ama kaskoyu devam ettirmiyorsun. sigortalanan araç yoksa poliçe de olmaz mantığından yola çıkarak araba satışında noter satış evrağınızı sigorta şirketlerinize iletince satıldığı gün üzerinden kalan gün sayısı kadar primi size iade ederler(*). Ancak hasarlı araçlarda bu prim işlemi değişebilir o farklı bir konu.
Hasarsızlık aktarımı için de satın aldığını yeni aracı yine bir önceki aracın sigortalısı kişi üzerine alırsanız belli bir süre içinde 1-6 ay arası değişir şirketlere göre, yeni aracın sigortasına bu indirim yansıtılır.

  • erty_ksk  (28.02.24 09:06:54) 
[]

Telefon şebeke sorunu

Annem ve babamın kullandığı samsung tuşlu telefonlar da durmadan şebeke sorunu oluyordu şuan itibari ile şebeke artık hiç geri gelmiyor

Tuşlu telefondan başka telefonda kullanamiyorlar yaş itibari ile maalesef

Bu şebeke sorununa nasıl bir çözüm bulabiliriz?

Bu durum imei kopyalanması olma durumu olabilir mi ?

 
tuşlu telefon piyasası berbat türkiye'de. klon imeili, replika cihazlar piyasayı domine etmiş durumda. bu cihazlarda sık karşılaşılan problemlerden biri de şebeke çekmemesi. mümkünse mediamarkt gibi mağazalardan alcatel, tcl gibi markaların tuşlu telefonlarını alın ya da bulabiliyorsanız ikinci el orijinal bir tuşlu telefon alın.


  • kesmekes laleler  (27.02.24 22:14:43) 
[]

mc donalds vs burger king

tr'de bunlardan hangisi daha iyi? us'de mc çok daha popüler, uk'de de gördüğüm hatırladığım mc çok daha yaygın ve bilindik idi ancak özellikle uk'de burger king çok kaliteli idi.

tr'de burger çok daha popüler. peki hangisi daha iyi?


 
ikisi de leş olmakla birlikte mc donalds daha leş.


  • ravenudon  (27.02.24 19:44:59) 
İkisi de leş. Hangisi ucuzsa o iyidir


  • ferenc  (27.02.24 19:46:54) 
ikisini karşılaştırıyorsak TR'de Burger King daha iyi.


  • false pretension  (27.02.24 20:12:22) 
Trde ikiside çöp +1
Ama burger king daha az leş +1

  • basond  (27.02.24 20:14:26) 
Türkiye burger king mc Donald's a nazaran daha kaliteli bundan sanırım Tab gıdanın etkisi var. İkisinde popüler fakat hangisinin daha popüler olduğu konusunda bir fikrim yok.


  • doharkoman  (27.02.24 20:20:04) 
Her ikisi de gayet kötü ama son birkaç yıldır McDonalds kalite olarak daha iyi geliyor bana. Eskiden uzun süre Burger King daha kaliteliydi.
Ticari olarak Burger King Türkiye'nin daha başarılı olduğunu okumuştum bir yerde ama doğruluğuna kefil olamam.

  • michael_knight  (27.02.24 20:20:21 ~ 20:21:18) 
bk daha iyi. muhtemelen burgerler menüler falan bize daha çok hitap ediyor. bunda çok fazla şubeleşmiş olmasının etkisi de büyüktür. tr'nin neredeyse her yerinde birden çok şubesiyle bk varken mcd az görüyorum.


  • paintov  (27.02.24 22:14:19) 
burger king bir tık daha iyi. mcdonalds'ta çocukluğumdaki tadı bir daha bulamadım, en son yediğimde baharatlı garip bir tadı vardı. eskisi kadar güzel değil.


  • nothing in my way  (27.02.24 22:27:45) 
açık ara mc donalds daha iyi. zorda kalmadıkça bk yemem.


  • durbidakka  (27.02.24 23:37:37) 
Benim için açık ara Mc Donalds daha iyi. Burger King'in bu kadar beğeniliyor olması çok enteresan geldi, bana kauçuk kemiriyor gibi geliyor Burger King yerken. İkisi de tabi ki leş ama Burger King daha leş gibi geliyor.


  • pianeta  (28.02.24 08:43:12) 
paket servis için konuşacağım çünkü bir restoranına gidip yemeyeli 10 yıl olmuştur ikisini de.

pakette mc fersah fersah önde. farklı lokasyonlarda söylediğim mc'ler hep belli bir standartın üstünde geliyor sıcak patates, dökülmemiş içecek vs. burger'da ise hep bir aksilik oluyor patatesin bir hamur topu halinde pakete dökülmüş olması ise bir klasik.

mc'in sorunu menü çeşitliliği yok ve daha az kampanya yapıyor bk'ye göre.
  • a darkness coming  (28.02.24 11:27:01) 
ikisi de çok kötü. mcdonalds'ın burgerler'i burger king'e göre daha kötüydü sanırım. uzun zamandır yemiyorum.

biraz daha verip iyi bir hamburgercide yemek çok daha iyi.
  • ermanen  (28.02.24 12:06:16) 
Mc donalds kesinlikle. ama o bile subeye gore degisiyor+1

bir ara burgerdan alma gafletine dusmusum ayni boyleydi koftesi. su goruntu bile hala tuylerim urperiyo
gidadedektifi.com
  • ala09  (28.02.24 15:15:40) 
[]

Akü marş gücü (cca) ölçümü

Malum akü konusu önemli, yolda kalmamak için hangi periyotlarda ölçüm yaptırıyorsunuz.
Yada piyasada satılan ölçüm aletleri var , alıp alet kutusuna atmalı mı , gerekli diyorsanız marka model tavsiyeleri
alabilirim.

Teşekkürler.

 
CCA değeri genelde eksi derecelerde önemli oluyor.

akünün sağlamlığını test etmek için marş sırasında voltmere bağlayıp 10 Voltun altına düşmemesi gözlemleyebilirsin.
  • gibicibicis  (27.02.24 22:31:27) 
[]

neresi yakın?

ankara kızılay'dan yıldızevler mi yoksa çiğdem mahallesi mi daha yakın?




 
toplu taşımayı bilmiyorum ama mesafe olarak yıldızevler


  • paintov  (27.02.24 22:16:00) 
[]

Biz ne ara buraya geldik ya?

Kulubun resmi twitter sayfasi bahis reklami yapiyor hemen oyna falan diyor:) twitter.com Kasanin kazanmadigi durum mu var? Bahis oynayip da karda olan insan evladi mi var?




 
reklam almıştır.


  • etna  (27.02.24 19:11:21) 
reklam bu. gayet normal.
adı geçen şirket, milyonlarca liralık sponsorluk anlaşmaları yapıyor.

  • saturn  (27.02.24 19:46:13) 
görselde zaten forma kol sponsoru yazıyor. sponsorluk anlaşması gereği bu tarz reklamlar yapıyorlardır.


  • shadowfollower  (27.02.24 21:02:31 ~ 21:04:06) 
Nesine.com ile 10 yıldan uzun süredir sponsorluk anlaşması var Fenerbahçe'nin. Arada reklamı da veriyor. Bahis ile ilgili yeni bir yönetmelik ya da kanun düzenlemesi geçti sanırım. Televizyonda da bahis reklamı gördüm ben. Tabii devletin vergi alamadığı alanlarda yani "yasa dışı bahis" alanında yasaklar var.


  • nawar  (27.02.24 22:15:36) 
Nesine, Fenerbahçe'nin sponsoru. Üstelik Türkiye'de faaliyet gösteren yasal bir bahis şirketi. Yani Türkiye'de faaliyet gösteren, vergisini ödeyen bir şirket olduğu için bir problem yok burada. Bunun gibi kaç tane şirket var ülkede.

Bahis oynayıp karda/zararda olmak başka bir mevzu ki onun konuyla pek bir ilgisi yok.
  • deveyidiken  (27.02.24 23:00:23) 
[]

Veriler flash disklerde / sd kartlarda nasıl depolanır?

Bir video çekiyorum da ucu buralara dokunuyor bahsetmem lazım.

Aslında bilmediğim veya unuttuğum bilgilere aratarak ulaştım birazına. Veya bazılarını chat gpt ile tartıştım artık ne kadar doğru bilmiyorum ama bir şeyler oturdu. Oturtamadığım bazı şeyler var. Bilenler varsa maddeler halinde yazsam cevaplayabilir mi?

1- Anladığım kadarıyla sd kartlarda ön bellek olmuyor. Varsa da çok çok küçük oluyor. Bu alan ne için kullanılıyor çok çok küçük ise?

2- Normalde benim bildiğim ön bellekte tekrar erişme ihtimali olan datalar tutulur. Ama bazen düşünüyorum datanın boyutu fazla ise burada ne tutuluyor? O datanın kendisi yerine bellekte bulunduğu adresi mi?

3- Yani bu da düşünüldüğünde, her önbellekte data tutulmuyor, adresin veya meta verinin tutulduğu yöntemler de var diyebilir miyiz? Bunlar hangileri mesela cpu,ram,hdd,ssd önbellekleri arasında ne gibi farklılıklar var?

4- Manyetik disklerde yazma ve okuma olaylarını biliyorum. Katı halli disklerde de öyle. Fakat flash diskleri tam anlamadım. RAM i de az çok hatırlıyorum fakülteden. Fakat ram sadece sistem çalıştığında kullanıldığı için ve geçici bellek olduğu için yani datalar zaten elektrik gittiğinde silindiği için kafama biraz daha yatıyor ama mesela ssd ler tam yatmıyor elektrik bilgim zayıf olduğu için. Bazı animasyonlar izledim. Elektron tutabilen hücreler vardır, oralara elektron yüklenir veya yüklenmez. Bu da 0 ve 1 durumuna karşılık gelir. Böylelikle data yazabilir diyor. Kimisi belli voltaj aralığına kadar tutabiliyormuş yani 1 bit değil 1 byte ya da fazlasını tutabilenler de varmış. Okurken de ilgili adreslerden voltajı geçiriyor, voltaj farklarına göre data okunuyormuş. Fakat buradaki "data tutma" olayını tam anlamadım. Ssd veya sd kartı cihazdan çıkardığımız zaman elektrik yüklü bir şey orada bozulmadan durmaya nasıl devam edebiliyor? Data nasıl korunuyor yani? Pil gibi mi çalışıyor? O kısmı tam anlamadım.

5- Depolama aygıtlarını farklı dosya formatlarıyla biçimlendirdiğimizde, farklı kullanım alanları sunuyorlar kullanıcıya. Çünkü bir miktarı meta veri ve veri kurtarma için kullanılıyor. Başka ne için kullanılıyor bilen var mı? Bir de eğer mesela dataların adresleri de yazıyor ise, bir nevi bu kısma ön bellek diyebilir miyiz?

6- Bir sd kart veya ssd nin hızını ölçerken paket boyutu ve süre seçiyoruz. Sanırım 64kb lik parçalar halinde 10gb lık dosyayı atmak ile 128mb lik veya tek parça halinde 10gb ı atmaya çalışmak arasında farklılıklar var. Dosya ne kadar tek parça ise hız artıyor sanırım. 5mb lık bir görsel ile 5mb lık içinde trilyonlarca klasör ve dosya olan bir şeyi atmak arasında fark var. Ama 5mb lik tek dosyayı da laps diye taşımıyor ki onu da bitlere bölüyor. Bu kısımdaki senaryoları da açıklayabilir misiniz?

7- SD karta dosya yazılırken buffer görevini neresi görüyor mesela fotoğraf makinamda fotoğraf çektim diyelim, buffer makine üzerinde ayrı bir devre değil mi? Bu dolunca çekimde de bir yavaşlık oluyor. Bu neden doluyor, çünkü sd kart yeterince hızlı değil. Yığılma oluyor. Bu esnada bu trafik sıkışıklığını kart üzerinde dağıtmaya çalışan kartın kendisi mi yoksa işlemci mi? Yani hop birader sen şu adrese git diyen kartın devresi mi?

8- Buffer devresi normalde depolama birimlerinde olmaz değil mi? Mesela yüksek hız kapasiteli sd kartlar var. Bunların özelliği üzerlerinde cache veya buffer barındırıyor olması mı yoksa aktarım organlarında kullanılar malzemeler daha mı iletken falan da o yüzden mi hızlı çalışıyorlar?

Danke

 
SD Cardların içerisinde milyarlarca su kovası olduğunu düşün (transistörler) ve bunlara suların nasıl dağıtılacağını söyleyen birisi var (controller chip). transistorlar minik miktarlarda elektronları hapsedebiliyorlar, elektrik kaynağı kesilse bile hapsedilenler orda duruyor(non-volatile memory) bunun aksi de pclerdeki ramler(volatile memory). bu elektronların karşılığı da bit değerleri oluyor. controller chip dediğimiz usta başı da bu kovaların dizilimini biliyor, şöyle çalışıyor 523453. sıradan 104 kovanın içindeki elektronların bit karşılıklarını oku örnek:
01100001011011100110000101101110011010010111100101101001011011010110100101101111011001110111010101111010
bunu da bilgisayar ekranda senin nickine çeviriyor.

controller chipde önbellek olabilir, benim bildiğim ilginç bir özelliği yoksa kullanılan cihazın memorysinde tutuluyor. yeni nesil memory çiplerini takip etmedim dram ve slc falan ismen biliyorum sadece. elektron dizilimi transistörlere aktarılmadan önce buffer(önbellek) doldurulur önce bir hata yoksa buffer dolduğunda ilgili transistörlere veri aktarılıyor.
  • nahtoderfahrung  (28.02.24 00:44:37 ~ 00:46:13) 
teşekkürler peki bu controller chip ve barındırdığı cache, sd kart hafızasının dışında mı yoksa ondan mı yiyor?

64gb bir sd kart aldığımızda 59gb kullanmamımız nedeni mi bu? Dosya sistemi belli bir algoritmaya göre adresliyor ya, bu adresler bu yenen alanda mı tutuluyor?
  • ananiyimioguz  (28.02.24 01:33:48) 
[]

İkametimizi yurtdışına aldırırsak devlet hastaneleri pahalı mı oluyor?

Burada işsiz bile kalsan gss borcun bile olsa 7-8 liraya muayene ediyorlar (ilaç ücretli sadece). İkametmizi yurtdışında gösterirsek gss de iptal oluyor ama gittiğimiz yerde muayene olamayıp türkiyeye gelsek(öğrenci halimizle) türk vatandaşlığımız bile olsa fahiş paralar mı istiyor devlet hastaneleri? Gss yi göze alıp ikameti bırakmak daha mantıklı değil mi?




 
sigorta hizmetinden yararlanmanın koşulunun vatandaşlık olduğunu düşünüyorum. bunun ikametle bir alakası yok.


  • paintov  (27.02.24 22:17:08) 
valla bunun cevabını ben de merak ediyorum ama tecrübe etmek de istemediğim için 2 seneden fazladır ikametimi almadım yurt dışına


  • nahtoderfahrung  (28.02.24 00:47:58) 
Açılın tecrübe geldi. Gss priminden kaçınmak için yurtdışına al ikametgahını, Türkiye ye geldikçe yine buraya al. Sadece muayene 300tl. Gss işliyor olsa onunda sadece 1ayı da 300. Kar zarar çok net.


  • hunharca ben  (28.02.24 09:08:15) 
@hunharca

Evet ama ameliyatlık olursanız o kadar ucuz kurtulunmaz sanırım. Bir de tahliller daha da pahalı olabilir.

Ben gss yi de ödemiyorum, ödemeyeceğim. He emekli olma durumunda “gss borcunu ödemezsen emekli olamazsın” derler büyük ihtimalle. Onu bilemiyorum.
  • Unde bach canim  (28.02.24 21:23:41) 
[]

İstanbul'da mdf/suntalam kestirebileceğim bir yer...

Bauhaus'ta var ama renk seçenekleri kısıtlı epey.

Tercihen Anadolu yakasında, yan kaplamalarını da yapan bir yer var mı bildiğiniz?


 
[]

win 8.1 bilgisayarı güncelleme

2014 yılından win 8.1 bir dizüstü bilgisayarım var. Bilgisayardan zerre anlamayan birisi olarak, mevcut verilerimi kaybetmeden windows sürümümü yükseltmemin bir yolu var mıdır? windows için ücret ödemek gerekiyor mu?

15-20 günde birkaç oyun lol oynamaktan keyif alıyordum, 8.1'den desteği çekmişler. yol yordam gösterirseniz sevinirim.


 
windows 10'a ücretsiz yükseltebilirsiniz. laptobunuzda hangi edisyon varsa (pro, home, single language) bunu doğru seçtiğiniz takdirde lisansınız otomatik etkinleşiyor. etkinleşmese dahi windows 10'u ücretsiz olarak bir şekilde kullanabiliyorsunuz.
www.webtekno.com

ama hepsinden önemlisi sisteminizde ssd var mı? yoksa windows 10 kullanmak eziyet haline geliyor, bir kontrol edin.
donanimplus.com
  • kesmekes laleler  (27.02.24 23:47:32 ~ 23:59:42) 
@kesmekes laleler
bilgisayarımda 1tb hdd 25gb da ssd var. win 10 güncellemesi öncesi 25 gb ssd kısmında windows 8.1 vardı. win 10 güncellemesini yaptım ancak windowsu ssd'nin olduğu yere değil hdd kısmına güncellemiş. yüklerken de sormadı. söylediğiniz gibi bilgisayar yavaşladı. :/

  • yap desem yapmazsin he  (29.02.24 21:40:35) 
[]

Skoda servisin yıllık bakıma 8500 TL istemesi?

2015 Skoda Octavia için rutin yıllık bakıma 8.500 TL normal mi sizce?




 
Hangi km de olduğu da önemli bence ama 8.500tl 10 sene öncesinin 850TL'si şuan.

Dışarıda 3-4bin e falan yaptırabilirsiniz bence bu arada ama özel servisler biraz üstünde oluyor bu şekil.

Eğer sadece filtre ve yağ değişecekse çok geldi.
  • ananiyimioguz  (27.02.24 17:02:19 ~ 17:04:42) 
Araç 2024 model de olsa 2010 model de olsa aynı fiyatı çekiyorlar diye biliyorum. 2024 skodası olana da koymaz. Diğer uygun markalar da zaten kampanya yoksa 5-7bin liradır. Zaten garantisi bitmiş. Uygun yağı filtreyi alıp sanayiye gidin.


  • prole  (27.02.24 17:26:27) 
sanayi +1

dsg var ise iyi niyet garantisi devam ediyor ise belki düşünülebilir ama vw grubunun bakım fiyatları yüksek. bende eski skoda aracımla 5 sene gittim geldim servise, sonunda özel servisin yolunu tuttum. filtrelerinizi yağınızı alın, facebook skoda gruplarından da usta tavsiyelerine bakın derim.

edit: bu arada filtrenizi kendiniz alırsanız mann ve filtron tercih edebilirsiniz. zaten çoğu markanın orjinal ürünlerini de onlar tedarik ediyor.
  • delidir yakalayin  (27.02.24 17:38:22 ~ 18:02:36) 
benim fiat için de 7500 istediler. garanti bittiği için sanayide yaptıracağım.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (27.02.24 18:16:42) 
Normal değil. Normal rutin değişecek şeylerden en önemlisi de motor yağı sonraki ise filtrelerdir.

Bir kaç ay kadar önce iternette baktığım kadarıyla Liqoui Moly fiyatı uçmuştu 1500lere, ben de alternatif olarak yaklaşık 800 tlye 5/30 Shell aldım .
Hava ve polen filtresi olarak ise Mann markasını almıştım.(bosch markasına göre biraz daha pahalı oluyor)
2016 model aracı 1 ay kadar önce normal bir ustaya götürdüm.
usta, polen filtresinin değişimine ise az kullanımından dolayı gerek yok dedi.
Diğerlerinin değişimi için ise 250 tl aldı.
Sizinkinde fren balataları değişiminin yanı sıra bazı extradan şeyler de işin içinde olsa yine de o kadar tutmaz diye düşünüyorum ama
araçların kendi servislerinde ise tutuyor ya da bir şekilde tutturuyorlar bu meblağı.
Aracınızın marka modeliyle ilgi bilgi içeren facebook gruplarına bakın.
  • diyecevaplandı  (27.02.24 18:23:24) 
iyi bir özel servis, en az %30 daha düşük fiyat alırsınız


  • Rao  (27.02.24 19:32:25) 
yurtdisinda $350-400 civari olduguna gore, kura bakarsan normal..
ama 10 yasindaki garanti kapsami disindaki araci servise goturmek lazim mi, bence degil..
iyi bir vw grubu ustasina gecmen lazim araci tutacaksan.
  • cooperr  (27.02.24 19:35:49) 
Cumartesi günü Skoda Rapid Spaceback aracımın yıllık bakımını yaptırdım. Ön ve arka yeni sileceklerle birlikte 3000 lira ödedim.


  • pispinti  (27.02.24 21:38:05) 
10 yıllık arabayı servise götürmenin bir anlamı yok bence. sanayiye gidin. içiniz rahat etmeyecekse özel bir servise götürün


  • paintov  (27.02.24 22:18:39) 
2016 vw golf için yetkili servis 7800 fiyat verdi. özel bi servis buldum, 5500 TL'ye yaptırdım bakımı. herşey gözümün önünde oldu, zaten yetkili servisin kullandığı yazılımı kullanıyordu. standart motor yağı, filtre değişimi için 8500 çok bence.
iyi niyet garantisi 7 yıl demişlerdi bir de bana, 7 yıl sonunda özel servise götürmeye başlamıştım.

  • bcdhms  (28.02.24 11:01:56) 
[]

Diğer inançlara sahip insanların orada kalma sebepleri ney?

Veya şöyle sorayım, farklı inançlara sahip kişiler, tek doğru olarak kendilerinin seçtiği yolu mu görüyorlar yoksa "başka dinler de var biliyorum ama biz bu yolu seçmişiz" gibi bir farkındalığa sahipler mi?

Yoksa bu soru inanç ile çelişiyor mu? Yani ben ineğe tapıyorum diyelim, bunun için geçerli sebeplerim var. Farklı bir yoldan gittiğimin ve bizim de kendimizce böyle bir motivasyonumuz var'ın farkında mıyım yoksa diğer herkes yanlış da ben doğruyum gibi bir inanç mı olmalı illa bir şeye inanıyorsam?

Mesela bir hristiyan neden o inancını sürdürüyor? Hani biz diyoruz ya son din bizimki o yüzden buna inanmamız lazım.

E madem son din bizimki gibi bir kanıtlanabilir bir şey var elimizde, diğer farklı inançtakiler neden bizimkine inanmıyor? Bunu sadece biz mi biliyoruz? Bizim savımızı neden onlar benimsemiyor? Öyleyse güçsüz mü bizim savımız?

Bir hristiyanın, bir budistin, bir musevinin hala orada durma motivasyonu nedir yani?

Veya biz nasıl ki tek doğru bizimkidir... gibi bir inançla bağlıysak, onlar da öyle bağlıysa, bizim inandığımız din de onlarınkinden farksızsa, burada bizimkini özel kılan nedir? Başkalarının dinlerine nasıl bakıyorsak, onlar da bizimkine aynı boş vermişlik veya inançsızlık ve yanlışlık ile bakıyorsa, biz de bir illüzyonun içinde olamaz mıyız?

Yani aynı bedende ingilterede doğdunuzu düşünün, büyük olasılıkla hristiyan olacaktınız. Şimdi oradan orta doğuya bakın. Müslümanlığa bakıp ne düşüneceğizi düşünün. Veya yahudiliğe. E şu an aynı şekilde biz de burada müslümanlıktan onlara bakıp aynı şeyleri düşünüyoruz. Demek istediğimi anladınız mı yani tek doğru bizimkidir nasıl diyebiliyoruz, orada doğsaydık başka bir şey diyecektik.

Bir hristiyanın, bir budistin, bir musevinin hala orada durma motivasyonu nedir yani? Sorusuna cevap tabii ki yetiştirilirken büyüdüğü kültür ama yetişkinlikten, yani düşünmeye ve sorgulamaya, araştırmaya başladıktan sonra da kalıyorsa neden kalıyordur? Çok çok nadir din değiştirenler veya dinden uzaklaşanlar var. Diğerleri sorgulamıyor mu?

 
Sen hasan mezarciya neden inanmıyorsan, Hristiyanlar da o yüzden Muhammed e inanmıyor.


  • allah yazdiysa bozsun  (27.02.24 19:10:05) 
Senin burada durma motivasyonun nedir? Sen Müslüman olmadın, Müslüman doğdun, Acaba deyip dinini araştırdın mı? Kuran'ı hiç baştan sona Türkçe okudun mu? Farklı tefsirler var deyip tefsirler arası kıyaslama yaptın mı? Tam tercümesi olmayan arapça kelimelerin özünü anlamaya çalıştın mı? Eski Ahit ne der, yeni Ahit ne der diye baktın mı? İncil'i okudun mu mesela, On emir nedir, niyedir, araştırdın mı? Kuran'da Avesta'dan izler bulmaya çalıştın mı? Roma Paganizmi ile Yunan Paganizminin arasındaki farka kafa yordun mu? Bugünün dinlerinde Amon Ra'dan izler aradın mı?

Yanlış anlama. Bu sorular sana değil. Biz Müslüman olmadık, Müslüman olarak doğduk. Bize ne söylendiyse, gerek kendi dinimizle ilgili, gerekse diğer dinlerle ilgili ona inandık. Motivasyonumuz falan yoktu. O din mensuplarının da bir motivasyonu yok.
  • Mirket  (27.02.24 19:19:15) 
Şahsen farklı milletlerden sonradan Müslüman olan çok fazla insanla tanıştım bunların içinde Avrupalı, Afrikalı ve bir çok Rus var benim tanıdıklarımın ortak özelliği ise çok fazla okuyan araştıran insan olmaları çevrelerinde bir müslüman tanıdığı arkadaşları olmamasına rağmen araştırarak tamamen kendi iradeleri ile İslamiyet'e geçmişler hatta en son tanıştığım Rus arkadaşın yaşadığı bölgede hiç müslüman bulunmuyor genel olarak şunu söyleyebilirim öncesinde İslamiyet'e ve müslümanlara karşı önyargılı veya yanlış bilgiye sahipler genelde öncesinde ateist veya deizme yönelmiş kişiler. Bu konu açıldığında İslamiyet'in inkar edilemeyecek hakikatlere sahip olduğunu ve mantığa hitap ettiğini ifade ediyorlar.

Bizdeki ateisme, deizme veya satanizm gibi inançlara özenen kişiler ise tamamen popülizmin tesisiyle ve sosyal medyanın etkisiyle bu tarz inançlara veya inançsızlığa yöneliyorlar aslında bir temelleri ve omurgaları yok mensup oldukları inanç veya kimlik hakkında bilgi sahipleri değiller sadece propoganda ne yönde ise o yöne meylediyorlar moda gibi veya takım tutmak gibi.
  • doharkoman  (27.02.24 20:35:57) 
Semavi dinler özelinde her din kendinden sonra gelen dinleri yalancılıkla suçlar. Hıristiyanlara göre Muhammed yalancıdır. Hatta orta çağ'da bazı hıristiyanlarca deccal olduğu düşünülür. Aynısı isa için de geçerli. Yahudiler eski ahit'te bahsedilen mesih'in isa olamayacağını, isa'nın eski ahit'te verilen mesih tanımına asla uymadığını söyler. Kendi aklınızla bir karar vermiyorsanız, ailenize veya bir din bilginine gidip "bakın ama böyle bir din varmış, son din olduğunu iddia ediyor" derseniz muhtemelen "boş ver onları, onlar yalancı" gibi bir cevap alırsınız. Kaldı ki hıristiyanlar İsa'nın tanrı olduğuna ve hakikati zaten dünyaya getirdiğine inanırlar. Dolayısıyla ondan sonra daha önemli bir güncellemenin gelecek olduğuna inanmaları mantıklı değil. Tanrı bizzat tecessüm edip gerçekleri söylemiş, daha sonra gelecek fanilerin ne önemi var diye düşünürler.

Semavi olmayan dinlerin birçoğu (bunların bir kısmı dinden çok öğreti gibidir) tek ve asıl din olma iddiası taşımazlar. Dolayısıyla diğer dinleri ve öğretileri kabul etmeleri daha kolay olur.

Öte yandan bir üst cevapta popülizm falan diye saçmalayan arkadaşı ciddiye almayın lütfen.
  • stronzo  (27.02.24 21:32:25) 
İnsanların büyük bir kısmı bu konuya kafa yormuyor, doğduğunda gördüğü gelenek ile devam ediyor.

Yani özellikle bu dinle devam etmeliyim motivasyonu yok, diğer kültürel konulara baktığınızda da aynısını görürsünüz. Kolay kolay başka bir yaşam, yemek, giyim kültürü benimsenmez, insanların büyük bir kısmı gördüğüyle devam eder.
  • xephyr  (27.02.24 21:48:08) 
Burada asıl sorulması ve üzerine düşünülmesi gereken şey, "A dinine inanan birini B dinine geçmekten alıkoyan şey ne?" sorusundan ziyade, insanları bir dine inanmaya iten ve inanmaya devam ettiren şey ne? sorusu olmalı.

İnsanın dine inanma ihtiyacının sebeplerini ve dinler tarihini incelediğinizde zaten bu soru otomatik olarak oluşuyor. Tarih boyunca pek çok mitolojik anlatı birbirini etkiledi ve besledi. İnsanlar da tarihin farklı dönemlerinde bu anlatıların peşinden gittiler. Peki ne oluyor da bu kadar bilimsel gelişme varken insanlar hala uçan bir atın üzerinde göğe yükselme mitine inanmaya, ayı ortadan ikiye ayırma hikayelerine inanmaya devam edebiliyor ve bugün dahi, burada bunun propagandasını yapma motivasyonuna sahip olabiliyor?

Bence bu soruya verilecek cevapları, daha yukarıdan bir pencereden bakarak insan varlığını sosyolojik olarak anlamanın da bir yolu.
  • thracia  (28.02.24 11:34:34) 
manevi inanç ve pratikleri rasyonalize edip, içlerinden birinin diğerinden daha doğru olabileceğini varsaymışsınız. maneviyata belli bir vakit ayırmış; biz neyiz, nereden geldik neden buradayız ve buranın öncesi sonrası nedir gibi konuları düşünen, tabiatı takdir etmeyi bilen herkes bulunduğu kültürün dini ritüellerini anlamlı bulmaya yatkındır. ancak temelde hepsi aynı şeyi yapar. ve olayın temelde aynı olduğunu o insanlar anlar. bu soruyu sorduğunuz için, sizin henüz düzenli bir pratiğe sahip olmadığınızı varsayıyorum. herhangi bir keşiş, imam ve papazın birbiriyle sohbetini canlandırın. onların "bizim savımız" ya da "desteklemek"ten bahsedeceklerini sanmıyorum. dini öğretilerden gelen farklar kültürel ve dünyevidir. bunlar olaya maddi boyuttan bakan biri için her şeymiş gibi görünür. "vay canına biri yumurta boyuyor diğeri oruç tutuyor diğeri et yemiyor diğeri kök bitki yemiyor. bunların hepsi aynı anda 'doğru' olamaz" diyebilirsiniz. ancak dinin varlığı maneviyattan gelir. niyette ve insanın içinde olan dışarıya farklı biçimlerde yansıyabilir. neticede kültlerin ortaya çıkışlarında konum ve zamanda farklılıklar var. iklimler ve kültürler farklı. tehdit ve fırsatlar farklı. yas ve kutlamalar farklı. bu yüzden dışarıdan baktığımızda işin maddi kısmı farklı görünecek. manevi boyutta aynılar. daha da derine gidip manevi kısmı da rasyonalize etmeye çalışırsanız bazı tezli programlara başvurabilirsiniz :)


  • Etanglement  (28.02.24 14:38:46) 
[]

bilgisayar uyku modunda çok elektrik yer mi?

soru başlıkta




 
PC uyku modunda çok az elektrik harcar. Genellikle, uyku modunda bir PC yalnızca 1-5 watt elektrik tüketir. Bu rakam, bilgisayarın marka ve modeline, kullanılan bileşenlere ve ayarlarına bağlı olarak değişebilir. 1 watt elektrik tüketimi, 1 saat boyunca 1 watt enerji tüketimi anlamına gelir.
1 kwatt fiyatının 1,50 tl civarı olduğunu düşünürseniz hiç harcamıyor gibi bi şey.

  • mustafakesekci  (27.02.24 15:51:29 ~ 15:59:06) 
  • gule gule  (27.02.24 15:54:05) 
[]

göz ameliyatı için hastane önerisi

dünyagöz'den yapıp geçeyim diyorum da lazer ameliyatı için de doktor önemli mi? uzun uzun araştıracak bi şey var mı?




 
Kuzenim göz lazer işlemini beylikdüzü birinci göz hastanesinde yaptırmıştı doktor faik bey. Memnundu


  • atcapar  (27.02.24 15:57:52) 
İki ay kadar önce adını vermeyeceğim bir özel hastanede her iki gözümden entropiyum ameliyatı oldum.

İlgi, alaka, konfor muhteşemdi. İnsana kendini değerli hissettirecek her tür detay düşünülmüş.

Şu an gözlerim ameliyat öncesinden çok daha kötü durumda

Sözün özü, hastane hiçbirşey. Doktor önemli.

(lazer konusu bilmediğim bir konu, yorum yapamam.
  • Mirket  (27.02.24 18:52:59) 
İkiside önemli ama asıl gerçek senin gözünle alakalı bende iki arkadaşımla beraber lazer oldum. benden önce olan sıfırladı benden sonra olan sıfırladı bende 0.50 kaldı doktor aynı makine aynı operasyon tipi aynı ama işte benimki sıfırlamadı. Başka doktora göründüm(dünya göz)operasyon başarılı senin gözünle alakalı ona bişey yapılamaz dedi
Hastane doktor alet aletin kalibresi lazerin tipi vs hepsi önemli tabi ama tillahı gelse bile senin gözde kalacaksa kusur kalıyor.
Miyop ve astigmat için konuuştum
  • basond  (27.02.24 20:21:48 ~ 20:24:13) 
[]

php Developer var mı?

Kısa bir soru sormam gerekiyor, bir mesajlık vaktinzi alacağım.
Şimdiden teşekkürler.



 
[]

Y.disinda kredi kartindan para cekmek vs k.karti ile odemek

Atiyorum Almanya'ya gittim. Para lazim oldu. Onume cikan bankamatikten 100 euro nakit cektim Turk kredi kartimla. Ya da otele odeme yaparken Turk kredi kartimla 100 euro odeme yaptim. Bu ikisi arasindaki fark nedir?




 
Önüne gelen bankadan para çekersen hem kurdan hem komisyondan çok sağlam geçirirler. Bankasına göre değişir tabi ama hissedilir bir kazık yersin.

Kartla ödeme yap her zaman. Hele ki Euro ekstresi istersen sadece ülkenin kuru ile Euro paritesi üzerinden kur farkı yersin cüzi miktarda. Euro ekstresi yoksa ve konvertibıl bir para birimi de değilse önce Euro'ya çevirir sona Lira'ya. İki kez kur farkı yersin ama günün sonunda para çekmekten kat kat ucuza gelir. Ülke Euro kullanıyor ve Euro ekstren de varsa sana sadece ekstredeki Euro miktarını ödemek kalır, fark falan yemezsin.
  • mada  (27.02.24 15:07:21) 
kartla ödeme yap pos varsa ne uğraşıyosun.


  • jelly bear  (27.02.24 15:16:53) 
kredi kartında hesap kesimi para cinsi olarak euro belirleyip kredi kartınla harcama yaparsan, hiçbir para değişiminden etkilenmez ve ne harcadıysan onu ödersin.

para çekmen halinde çektiğin yere göre değişmekle birlikte komisyon ödemen gerekir. pek çok türk bankasının artık avrupada merkezi yerlerde atmsi var, ona göre gitmeden bi göz atabilirsin.
  • yap desem yapmazsin he  (27.02.24 15:26:51 ~ 15:27:01) 
Cevaplara kaynak yapayim: bu euro ekstresine gec muhabbeti yanlis degil mi? Bugun 10 euroluk odeme yaptin kartan, 27/02 sonundaki yani gun sonundaki euro'nun banka satis fiyati neyse o yansir ekstrene tl olarak.

Ama euro ektresinde isen senin 10 euro borcun sabit kalir. Kur hep yukari yonlu zaten. Yani 1 ay sonraki euro kuru genellikle daha yuksek olacagi icin bugunden, kartin odeme gunu geldiginde daha fazla odemis oluyorsun. Ben mi yanlis dusunuyorum?
  • freedonia  (27.02.24 15:37:01 ~ 15:43:07) 
para cekerseniz bankanızın şartlarına göre komisyon ödeyebilrisiniz. üstüne bankanın kur çevirme farkı yuksek olabilir.
kredi kartıyla da sadece bankanın yuksekten bozma durumuyla karşılaşırsınız
para cekme işi anlaşması olan ülkelerden birine gidiyorsanız cepteteb de cok iyi. euro hesabınıza koydugunuz euro yu herhangi bir koimsyon ödemeden cekiyorsunuz. doğrudan euro cektiginiz için de kur farkı olmuyor.
  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (27.02.24 16:01:08) 
ben de yukaridaki arkadaslar gibi dusunuyordum ya euro/dolarim olacak oradan cekecek ya da dolara/euroya tl den kur uzeri cevirip cekim yapacak. ancak bankadan bankaya inanilmaz degisiyor.
gecen doviz bile barindirmayan kartimla alisveris yaptim. tl cinsinden diyeyim 1700 tl ye falan denk geliyordu alisverisim 1711 tl mi ne cekti. ama diger bankam iflahimi kesiyordu. bankadan bankaya degisiyor inceleyin.

  • turbo sadık  (27.02.24 17:30:13) 
@freedonia
1 yıla yakın amerikada yaşadım. giderken tl'den hariç aynı karta bir de dolar hesabı açıp bi miktar para koymuştum. ekstremi dolara çevirip tüm kredi kartı borçlarımı dolar hesabımdan ödedim. hiçbir exchange işlemi olmadığından kaybım sıfır.

  • yap desem yapmazsin he  (27.02.24 22:09:32) 
her banka euro'yu harcama gunundeki kurdan cevirmiyor. bazilari ay sonunda hesap kesiminde ceviriyor.

ben kartciyim, her seyi kartla oderim ama Turk bankasi karti soz konusu olunca is degisir. yanimda ulkenin yerel parasindan goturur veya orada cevirtirim.

atm'ler komisyon alabiliyor. Turk bankasi da ayrica komisyon kesebilir.

her ulkede her yerde kart gecmiyor. mesela Avusturya'da Almanya'da kartla odeme almayan yerler var. Yunan'da kart gecmeyen yer yok, bufede bile geciyor. Misal Estonya'da da nakit kabul etmeyen yerler var :D
  • supergirl  (28.02.24 23:37:10) 
[]

Tüzel Kişi Ruhsatlı Yabancı Plakalı Araç Sorusu

Türkiye'ye getirdiğim bir ticari araç var. Plaka AB ülkesine ait. Gümrüklü mal taşıdığım için üzerime kayıtlı görünüyor. Normalde geri götürecek kişi bendim ancak mücbir sebeplerden ötürü bir daha bu aracı kullanmayacağım. Sorum şu; aracı gümrük müdürlüğüne teslim etsem, benden başkası daha sonra alıp yurt dışına çıkarabilir mi? Benim oturumum olduğu için sorun yok ama aracı alıp çıkarmak isteyen kişinin, plakanın kayıtlı olduğu ülkede oturumunun olması şart mı? Yoksa bu aracı geri götürmek bana mı düşüyor mecburen?

Umarım açıklayıcı olmuştur. Şimdiden teşekkür ediyorum.


 
[]

Doğum için hastane çok farkeder mi?

Bizim nesil özel hastane bilmez ama büyük bir sektör haline gelmiş şu an. Biz de bebek bekliyoruz ve aldığım fiyatlar şu şekilde. Florence Nightingale > yaklaşık doktor parası ile 100 bini buluyor. Acıbadem 80bin, Medical Park 45bin tl. Florence'da ki doktor epey tecrübeli. Ancak konu doğum olunca hergün binlerce çocuk doğuyor. Bu konudaki fikrinizi merak ediyorum. Paradan kaçıp da risk alıyormuşum gibi hissettiriyor.




 
her gün binlerce çocuk doğurtmak değil mesele. ilgi alaka tavır vs. devlet hastanesindeki doğumların çoğu kötü tecrübelerden oluşuyor. sancı çekerken farklı farklı ebelerin, doktorların gelip açıklık muayenesi yaptığını ya da 10 saatten fazla suni sancı verdiklerini düşünün. korkunç. konu sadece doğurtmaksa tabi ki yani evde siz de doğurtabilirsiniz değil mi, ama kalan durumlar anne için çok travmatik olabilir.

2022de ankara medicalde doğum yaptım. yine olsa yine yaparım, param yoksa durumumu zorlar yine özele giderim.

hamileyken yapılan tamamlayıcı sağlık sigortalarını aratın, daha uyguna gelebilir.

ama para varsa imkan varsa kesinlikle özel. ayrıca yani çocuğunuz doğuyor ya bundan daha kıymetli ne olabilir. kredi bile çekilir valla.

ha bu arada hastanede yenidoğan yoğun bakım var mı, buna bakın derim. varsa en uygununu alın geçin, devlet hastanesinden bin kat iyidir.
farklı bir durum, farklı bir ameliyat olsa devlet hastanesi derdim ben. kendim şu an ameliyat olacak olsam mesela, özele değil devlete giderim. ama doğum başka bir olay. ben de o zaman o parayı vermeyeyim, devlete gideyim diye araştırıyordum. şikayetvarda gidebileceğim hastanelerle ilgili şikayetleri okuyunca vazgeçtim. biraz ablamdan da biliyorum zaten. yani doğum yapıyorsun, eşin başka bi katta bekliyor, yanına gelemiyor vs. medicalde doğumhane kapısında babaya teslim ediyolar bebeği mesela.

yani hele kötü bi çalışana denk gelirsen vay haline.

bir de devlette normal doğumu sonuna kadar zorluyolar. tıbben doğru olan o olabilir ama annenin psikolojisi açısından diğer seçenek de masada bulunsun isterim ben mesela.
  • elorelia  (27.02.24 14:50:25 ~ 15:33:55) 
hastaneden çok doktora bakın derim. önemli olan doktorla anlaşabiliyor musunuz? sizin isteklerinizi dikkate alıyor mu? sizi rahatlatıyor mu? istediğiniz zaman ulaşılabilir mi? yoksa sadece hastane önemli olsa, Zeynep Kamil'e gidin derim, ki bu saydıklarınızdan çok çok daha iyi/deneyimli bir hastane. o sebeple çevrenize sorun, arkadaşlarınıza danışın gidip görüşün doktorlarla ondan sonra karar verin derim.
ek olarak, medical park-centrum hospital vb. sgk anlaşmaları vardı, çok daha uygun olabilir, oradaki doktorlardan biri ile kafanız uyuşuyorsa iyi hastanelerdir

  • wendyangelamoiradarling  (27.02.24 14:52:18) 
Arkdaşım Şişlideki Florence'da doğum yaptı memnun kalmıştı otel gibi doğum mu yaptım otelde mi kaldım anlamadım demişti.
Genelde doğum yapılan hastanede çocuk doktoru ile devam ediliyor, burda kadın doğum doktoru kadar çocuk doktoruda önemli unutmayın ilk 0 kontrolü çocuk doktoru yapacak.

  • eja  (27.02.24 15:14:01 ~ 15:14:17) 
yakın bir arkadaşımız 2012'de kızlarını ankara medicana'da doğurdu. 4 yıl sonra oğullarını devlet hastanesi zekai tahir burak, daha bilinen ismiyle büyük doğum'da doğurdu.

büyük doğum tecrübeli doktor ve ebelerin olduğu bir hastane. ama medicana'da doğumhaneye kamerayla gidip doğumu çekme imkanı varken, kadın dedi ki yav aynı odaya açıklığın büyümesini bekleyen kadınları aynı odaya yan yana yatırdılar, karşımdaki kadının rahminin içine kadar bütün şeyini gördüm dedi. mezbahada kesim bekleyen dana gibi yatırmışlar hepsini yanyana, açıklığı tamam olanı alıp doğurtuyorlar. baba ise bırak kamerayla doğuma girmeyi, binanın içine bile giremiyor kadınlar var diye, bahçede bekliyor. ha belki bekleme odası vardır içeride ama bizim baba dışarıda bizimle birlikte bekledi. yani evet doğum kısmında problem olmayabilir ama "amaan sağlıkla doğsun da gerisini koyver" demiyorsanız anne ve baba için hoş bir deneyim değil.

benim oğlum da özelde doğdu. özel odada suni sanci verildi. başında sürekli bir ebe ve stajyer doktor. asıl doktor 10-15 dakikada bir kontrol edip gidiyor. hemşireler anneyi kaldırıp yürütüyor. açıklık tamam olunca yine özel doğumhaneye alınıyor, asıl doktor gelip doğumu yaptırıyor. aynı anda sezaryena dönme ihtimaline karşı ameliyathane hazır bekletiliyor. doğduktan sonra özel odaya alınıyor vs. bence de verilen paraya değer bir hizmet.
  • kibritsuyu  (27.02.24 15:16:34 ~ 15:17:16) 
tamamen işin ticareti. tamamen beyaz yaka soğüşlemeye dönüştü bu iş.
ya burada yazanların kaçı özel hastanede doğdu. istanbul doğumluların çoğu zeynep kamil doğumlu. 80ler 90larda özel hastanede doğum mu vardı.

geçen sene kız kardeşim iki özel hastanenin yapmaya çekindiği ameliyatı zeynep kamilde oldu. sorunsuz atlattı. bir çok riskli ameliyatı yapan doktorlar doğum mu yaptıramayacak.

tek farkları otel konforu ve başında devamlı hizmetçi gibi doktor-ebe beklemesi. bu hizmeti aldın mı da kendini bir şey sanıyorsun.

ayrıca amerika, kanada ve ingiltere gibi ülkelerde doğumun büyük çoğunluğunu ebeler yapıyor. bir sorun olduğunda veya riskli bir doğumsa doktor dahil oluyor.

asıl bu kadar para bayılmaya niyetliyseniz az dişinizi sıkında gidin amerikada doğurun. çocuk için yapılacak en iyi yatırım amerika pasaportu almak olur.
  • my fault  (27.02.24 15:38:23) 
FN'de cocuga bir gremse takmiyorlarsa dogunca Medical Park'i basip gecip. Hizmet olarak üc asagi bes yukari aynidir. 34 yasindayim, dogdugum hastane disinda dünyaya gözümü actigimdan bu yana devlet hastanesine gitmedim. Özellerin bircogunu tecrübe ettim yani. Öyle aralarinda ahim sahim fark yoktur.
Cok param var, o komaz diyorsan da doktora göre sec madem.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (27.02.24 16:17:07 ~ 16:42:41) 
Sağlık konusunda tavsiye vermek zor. En iyi yerde en kötü olaylar da yaşanabiliyor maalesef. Sağlık çalışanı değilim, yakın zamanda baba oldum.

Bağcılar Medipol Mega Hastanesi'ne de bakmanızı öneririm. Bildiğim kadarıyla İstanbul'da en çok doğum yapılan özel hastanelerden ve her türlü imkana, kadroya sahip bir hastane. Fiyatları da herhalde Medical Park bandındadır.

Paradan kaçıp risk aldığınızı düşünmüyorum. Hastanelere bakarken fiyatlarını bilmeden, sadece imkanlarını, bu operasyonu ne sıklıkta yaptıklarını düşünerek bakın, öyle seçim yapın. Baktığınız özel hastaneler sağlık imkanları değil otel hizmetleriyle birbirinden ayrılan hastaneler.
Doğum yaptığınız hastanedeki çocuk doktoruyla devam etme ihtimaliniz yüksek o yüzden ulaşımı kolay olsa iyi olur.

Hastane seçerken en önemli kriter annenin nerede kendini rahat hissedeceği, onu unutmayın.
Doğum fiyatı alırken, doğum sarılığı olursa bebeğin bir gün ışın tedavisi almasının kaç lira olduğunu da sorun bence, diğer tüm ekstra hizmetlerin fiyatıyla ilgili de fikir verecektir. Hastanede "yenidoğan yoğun bakım servisi" olmasına zaten dikkat ediyorsunuzdur.
  • michael_knight  (27.02.24 18:14:12) 
80lerde ozel hastanede dogum mu varmis denmis de ben 82 cihangir alman hastanesinde dogduk, baya alman hemsireler falan varmis o zamanlar.

oncelikli secim doktor olmali diye dusunuyorum, doktoru secin ondan sonra o doktorun calistigi bir hastane ya da hastaneler vardir, o hastanelerden birinde mevzuyu halledersiniz.

mevzu cocuk olunca 60/80/100 bunlarin onemi yok. Zaten yeri geldiginde kendinden kisip cocuga harcayacaksin. Cocuk sahibi olmak gunumuzde bir luks.

Hayirli olsun..
  • cooperr  (27.02.24 20:00:31) 
[]

aile üyelerini sevmemek ?

bazı özel nedenlerden sevmemek değilse de kızıyorum affetmiyorum. sizce anormal mi?




 
normal özellikle türkiye'de


  • duyurukullanıcısı  (27.02.24 14:18:55) 
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil elbette ama bunu değerlendirirken duygularının sana ve hayatındaki diğer ilişkilerine zarar verip vermediğini belirlemek önemli, bu noktada affetmeye karşı bakış açısı değişebiliyor insanın


  • evanesco  (27.02.24 14:34:55) 
çevrede gördüğüm aileler ve çocukları ile olan ilişkilerinden sonra kendisine bakınca bir burukluk oluyor.

hayat bize bir rol yüklemiş.
beterin beteri var motivasyonu ile elindekilerin değerini bilmek daha Bi tatmin edici.
  • makinist  (27.02.24 15:04:36) 
Son büyük deprem, herşey bittiğinde, tükendiğimde, bana sorgusuz sualsiz açılacak bir kapının, Dünya'daki en büyük zenginlik olduğunu bir kez daha hatırlattı.


  • Mirket  (27.02.24 15:14:58) 
yani değil tabi ki ama aile ile olan kavga/kopukluk/mutsuzluk/kapanmamış her türlü hesap insanın hayatının diğer kısımlarına sızıp oralarda da mutsuzluğa yol açıyorsa sıkıntı işte.


  • elorelia  (27.02.24 16:01:48) 
“yani değil tabi ki ama aile ile olan kavga/kopukluk/mutsuzluk/kapanmamış her türlü hesap insanın hayatının diğer kısımlarına sızıp oralarda da mutsuzluğa yol açıyorsa sıkıntı işte.”

Dünya ergen kavgalarından ibaret değil, gerçekten her insan anne baba olamıyor. Bu yüzden insanın anne babasını sevememesi de bence artık normalleştirilmeli. Böyle çocuklar da var çünkü. O yüzden kendinize toplumsal normlar nedeniyle birtakım vicdani yükler yüklemeyin. Siz zaten yaralısınız.
  • ruhen hastayim ben  (27.02.24 16:11:16 ~ 16:14:36) 
bu donelerle normal ya da anormal diyemeyiz ki. buraya oturup 50 sayfa anlatsan da diyemeyiz.
belki sen anormalsin, onlarin normal tavirlari sana garip geliyor, o yüzden kiziyorsun? biz nasil bilebiliriz ki?
o sebeple normal diyenlerin de birkac defa düsünmesi gerekiyor. belki anormal olan soruyu sorandir ve yardim almaya ihtiyaci vardir, burada normalsin diye pohpohlandikca kendini bir sey zannedip yardim da almiyordur.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (27.02.24 16:13:15 ~ 16:14:46) 
Anormal degil.

Unutmayin ki ayni kandan olmaniz ayni ahlak ve etige sahip olmaniz demek degildir. Kendi kardeslerini sevmeyen ve tasvip etmeyen birisi olarak yaziyorum bunu.
  • Yourcousinmarvinberry  (27.02.24 16:40:59) 
[]

hurma için tavsiye

merhaba,

mebrum yada acve hurma almak istiyorum ama hilesi çok diye güvenilir bir satıcı arıyorum. tavsiyeniz var mı?

teşekkürler.

 
ben en son şunu aldım: www.trendyol.com

çok kaliteli, etli etli. mis.
  • summerjam0306  (27.02.24 13:20:57) 
  • elorelia  (27.02.24 13:53:18) 
Hurmada ne gibi hile yapılıyor bilmiyorum ama en fazla hile İnternet üzerinden yapılan satışlarda özellikle pazaryeri sitelerinden gıda maddeleri ve takviye satın almamanızı tavsiye ederim.


  • doharkoman  (27.02.24 18:29:54) 
[]

Ankarada aspava önerisi

Merhaba. Eğitim için ankaradayım. Çankaya tarafındayım. Anıtkabir e baya yakın bir yerdeyim. Bu mıntıkada arabayla çok uzak olmayan aspava önerilerinizi bekliyorum. Haydi angaralılar.




 
Meşhur Yıldırım Aspava Tandoğan. yazın google'a buraya gidin. üzmez.

not: emek gülçimen bok gibi. bahçeli'deki de öyle.
  • summerjam0306  (27.02.24 13:19:55 ~ 13:28:01) 
Emek Gülçimen Aspava. Anıtkabir'e arabayla 5 dakika.


  • pianeta  (27.02.24 13:26:17) 
Doğru düzgün ikram yok patatese abanıyorlar hocam. Güzel bi şiş falan yemek isterseniz ankaray ile kızılaya gidin. Urfalı müslümden yiyin


  • glamdr1ng  (27.02.24 14:01:03) 
şurada o kadar öneri yazılmış ama hiçbiri gerçek aspava değil. sonradan devşirme...
hassas'taki özçelik aspava'ya gidiniz efem. Esat caddesinde olan değil, başçavuş'taki. hassas bölge diye de geçiyor. Tek gerçek aspava orası, diğerleri kopyaları.

not: ankaralıyım.
  • mor oje  (27.02.24 15:08:49) 
@mor oje - hocam has angaralı olarak tabi ki esat'takileri biliyoruz ancak duyuru sahibi anıttepe yakını istemiş.


  • summerjam0306  (27.02.24 15:20:21) 
arkadaşlar gerçek aspava, çakma aspava diye bir şey yok, inanmayın böyle şeylere.

hassas'taki özçelik aspava, sosoğanlı dürümün yanında cacık ve soslu patates ikram edip çıkışta da uzun malbora tutma konseptini ilk defa uygulayan yer. yani ilk defa onlar yaptı diye orası gerçek, öteki sahte falan olmuyor. ilk aspava da orası değil ayrıca, orası sadece cacık ve patates veren ilk yer. aspava ismini kullanan ilk kebapçı çook daha eski, 1964 yılında şimdi adını hatırlamadığım bir güreşçinin ulus'ta açtığı küçücük bir dükkan.

o yüzden ilki orası, orijinali burası faşikliğini bırakalım. en iyi aspava, en güzel ikram yapan aspava'dır. mesela gülçimen'lerde yemekten sonra irmik, dondurma ve künefe gelir. instagram'da sürekli karşıma çıkan şimşek aspava'da irmik, dondurma ve profiterol gelir. kimi sadece soslu patates verir, kimi hem soslu getirir, hem kaşarlı tereyağlı getirir ayrı ayrı. kimi güveçte kaşarlı mantar getirir. ama soslu patates, salata, çiğ köfte, cacık, yemeğin üstüne çay ve irmik hepsinde standarttır. özçelik de ilk çıktığında cacık ve soslu patatesten başka bir şey yoktu, salata çiğköfte irmik falan. sonra rakipler çoğalınca hepsi geliştirdiler ikramları.

size en yakını yukarıda da denildiği gibi yıldırım aspava'dır. denemediğim için hangisi var, hangisi yok bilemiyorum.
  • kibritsuyu  (27.02.24 15:32:38 ~ 15:34:31) 
Yıldırım aspava tandoğandayım. Teşekkürler. Diğer ilk yeri de eğer vaktim olursa deneyeceğim


  • mistikherif  (27.02.24 16:30:49) 
[]

House dizisi izlenir mi?

Yoksa eskidi mı?




 
İzlenir.


  • yazdonumu  (27.02.24 13:13:59) 
ya ben sıkılmıştım izlerken, bi yerden sonra bıraktım zaten. eşim devam ediyordu mesela. hep aynı olaylar, aynı sıralama, karakterler de sorunlu. bilmiyorum ya ben tercih etmezdim sanırım.


  • elorelia  (27.02.24 13:54:33) 
bu sorunun cevaplarını okuyana kadar izlemek için açmış olmalıydın..


  • oldcosmos  (27.02.24 14:34:51) 
araya 2-3 dizi katılarak izlenebilir. Tek başına house Bi yerden sonra yoruyor.

tripli Bi bunak izlemek sürekli...
  • makinist  (27.02.24 15:07:32) 
house arka arkaya izlemek bir yerde sıkıyor. oynadığı zamanlarda haftalık izlediğimiz için çok efsane geliyordu house head bölümüne kadar izlenmeli (4. sezon)
eksisozluk.com

breaking bad arka arkadaya daha çok sarabilir
  • eja  (27.02.24 15:16:46) 
izlemediğiniz bir dizi eskimemiştir. ben çok beğenerek izledim, vakalar enteresan. bu biraz konuya olan ilginizle de alakalı bir durum. ben de doktor falan değilim ama vakalar çok ilgimi çektiği için sarmıştı beni dizi. bir de house karakteri cidden çok iyi. ama ikinci kez açıp izlemem -ki bir çok diziyi tekrar izlemişliğim vardır-


  • mustafakesekci  (27.02.24 16:03:27) 
5 sezon falan izleyip bırakmıştım. Aslında hep devam edesim de var ama artık 40-50 dakikalık ve sezonda 20 küsür bölümlük dizi "neyse ki" kalmadı ve bu tarz dizileri izlemek yoruyor. Mesela sezonda 10 bölüm olsa çok güzel izlenirdi de böyle uzun diziye sıfırdan başlayacak vakti ayarlamak zor biraz


  • nundu  (27.02.24 16:09:35) 
oo baya once izlemistim. surukleyici ve degisik hastaliklari ogreniyorsun. arka planda hikayesi de var. sezon finalleri de guzel.


  • ermanen  (27.02.24 18:16:34) 
İlk sezonlar çok eski hissettirir. Ama hala ben arada bir rastgele bir bölüm açıp izliyorum. İzlenir özellikle house karakteri için izlemek lazım.


  • sevilen progressive türkücü  (27.02.24 22:00:19) 
izlenir


  • paintov  (27.02.24 22:21:40) 
oturup sadece surekli izlemektense arada bi bolum atarak, 2. bir dizi gibi canin istedikce izlemek icin daha uygun


  • The_Lollok  (27.02.24 22:46:17) 
hala cheers, frieds, seinfeld izliyor milyonlarca insan, yeni başlayan on bilerce kişi var bu dizilere. 2004 yapımı dizi neden eskisin ki?


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (28.02.24 00:29:02) 
[]

Vize başvurusunda visapro number ne demek

Önceki vize numarası demek değil onu baştan söyleyeyim. Business olarak başvuruyorum fransaya




 
Sanirim basvuru numarasi. Bunu siz doldurmuyorsunuz, bu numara size ataniyor diye biliyorum.


  • VIPCH  (27.02.24 14:42:26) 
The VisaPro number is ***** unique identifier assigned to your visa application by the French consulate or embassy. It is used to track the progress of your application and can be helpful if you need to make inquiries about your application status.


  • mustafakesekci  (27.02.24 16:05:43) 
[]

Elektrik aboneliği

Abonelik açacağım. Elektrik kullanım amacı/yeri soruyor. bizimki normal konut. Muafiyet yok deyip geçiyorum değil mi? Ortak kullanım abonesinin benle alakası yok?

ibb.co


 
aynen söylediğiniz gibi.


  • summerjam0306  (27.02.24 13:21:18) 
[]

Şirketlerdeki eğitim depertmanında çalışan var mı

Varsa bir kaç şey soracağım.
Eğitim mezunuyum. Daha önce bu tarz bi iş tecrübem yok ama hep bir meylim vardı. Şuan tabi bu alanda tecrübe olmadığından işe girişte sorun olacak ama alternatif olarak bir portfolyo oluşturma fikri geldi aklıma. Birkaç şeyi merak ediyorum
1. Genel olarak bilinmesi gereken sistemler, programlar vs neler. Tabi ki bu şirketine göre değişir ama ortalama şeyleri soruyorum
2.nasıl bir portfolyo oluşturmak gerekir şunları şunları içeren bir örnek çalışma şirketlerin dikkatini çekecektir diye tavsiyeler var mı
3. Bir de ben alanım diye severim diye düşünüyorum ama çalışanlar sıkıcı buluyor mu
Birkaç kurumsal firmanın yaptığı eğitim vs yi görme şansım oldu bazısı cidden hem materyal açısından hem planlama açısından çok kötüydü mesela. Biraz tecrübesizliği üstümden atsam ben daha iyisini yapardım onların yani o yüzden neden olmasın diye düşünüp sormak istedim

 
ben daha önce şirket içi eğitim departmanında çalıştım, hem yetkinlik bazlı hem de temel eğitimleri verdim. bu şirkette süreç şöyle idi, örn müşteri hizmetlerinde X yıl görev aldıktan sonra eğer yeteneğin varsa şirketin eğitim departmanına geçip eğitimci oluyordun. İşi bilen birinin anlatması tercih ediliyordu.
şu an çalıştığım perakende firmasında eğitim dept var, outsource eğitimler de var. içeriden gönüllü eğitimciler de var. eğitim departmanının başındaki kişi doğrudan eğitimci olarak işe başlamış yani size benziyor. satış kökenli değil ama satış eğitimleri veriyor, yetkinlik eğitimlerini ise daha çok dışarıdan firmalar ile yürütüyorlar. işe yeni başlayanlara teknik ve kurum kültürü eğitimlerini ise içeriden gönüllü eğitimciler veriyor gibi toparlayabilirim. akıcı konuşma, iyi bir diksiyon, iyi ilişki kurma, iyi powerpoint ve teknik ekipman kullanımı önemli bana kalırsa.

  • delidiyorum  (27.02.24 11:23:51) 
görsel iletişim uzmanlığını araştırabilirsin. böyle bir yerde staj yapmıştım. böte mezunlarını arıyorlardı özellikle. şirketler bunlara eğitim içeriğini veriyordu onlar da vektör figürler, animasyonlarla (flashta 2d animasyonlardı o zaman) eğitim videosunu oluşturuyorlardı.


  • pide  (27.02.24 12:09:05) 
Şirket içi değil de üçüncü taraf olarak dışarıdan eğitim vermek lazım. Beyaz yaka tokatlama odaklı bomboş eğitimler var. Konu tamamen eğitimcinin ya da eğitim veren firmanın kendini pazarlaması ile ilgili. Büyük çaplı ve uluslararası firmalar böyle boş eğitimlere para vermeye bayılıyor.

Kalifiye eğitim vermek ya da önemli bir konuda paylaşmak daha zor ama. Çalışanlar, diğerinde goygoy yapıp kafa dağıtıyor o yüzden daha çok seviyorlar ama bir şey öğrenme konusu bizim ülke çalışanlarının alerjisi olan bir konu. O konuda biraz eğitmenden eğitmene ve konudan konuya değişiyor olay.

İletişim, diksiyon, sunun programları kullanımı (yazı değil, güzel ve ilgili görsel ağırlıklı) +1
  • nawar  (27.02.24 12:45:18) 
İşte o büyük çok uluslu firmaların kendi eğitim depertmanları vs de oluyor genelde diye biliyorum. Oralarda çalışanlar ne yapıyorlar ne bilmeleri gerekiyor genelde, işte nasıl bir portfolyo ile başvuru yapsam dikkatlerini çeker vs bunları merak ettim açıkçası.


  • yazdonumu  (27.02.24 12:50:17) 
çok uluslu bir firmada eğitim teknolojileri uzmanı ve fonksiyonel gelişim uzmanı olarak çalıştım. artık çalışmıyorum ama ama portfolyo oluşturmaksa sanıyorum ki online eğitimler hazırlamak istiyorsunuz. bunun için alanda genelde böte mezunları tercih ediliyor. ama illaki böte mezunu olmanıza gerek yok.

captivate, camtasia, gmply, premier, photoshop, canva vb. programları aktif olarak kullanıyorduk. bizim boyumuzu aşan projeler için yurtdışından ya da içinden destek alıyorduk.

siz eğitmen olma niyetindeyseniz train the trainer eğitimlerine bakabilirsiniz.
  • a darkness coming  (27.02.24 12:57:40) 
Portfolyodan kastım aslında şuydu. Bu alanda iş Tecrübem yok o bana bir eksi olacak. En azından bak bunları yapabiliyorum potansiyelim var diye gösterebilmek karşı tarafa. Bu konuda nasıl bir çalışma yapsam onu bilemedim açıkçası.


  • yazdonumu  (27.02.24 13:01:36) 
[]

Balata Değişimi için sizce servis mi - usta mı ?

Merhabalar,

2020 model Citroen c3 pure tech aracına sahibim. 3. senenin sonunda balatalarını degıstırecegım.( Artık ses gelmeye basladı ) Bugune kadar hep aracın kendi servisine goturdum ve servis yüksek bir fiyat verdi. Bir de çalışmış oldugum firmanın araçlarına bakan firmadan fiyat aldım ve fiyat farkı neredeyse yarı yarıya. Sizce nasıl bir yol izleyim?

Teşekkürler...

 
garanti bittiyse tanıdık güvenilir usta


  • kojonotsuki  (27.02.24 11:32:58) 
güvenilir usta +1
ancak servis fiyatı referans kalmalı.

  • fistikthecat  (27.02.24 12:11:34 ~ 12:11:50) 
2020 model Peugeot arabam var. Orijinal balata Ate marka ve 2700TL'ydi internette.
Servis değişim dahil 5000TL dedi.

Uyumlu Bosch marka balata taktım, sanayiden 1250TL malzeme + 500TL değişim ücreti ile beraber.

Alakasız markalar da var, ama ben bilindik olsun diye Bosch'u tercih ettim.
2.000-3.000km yol gittim, henüz bir farkını hissetmedim.

Bu kadar fark olmasaydı, servise giderdim.
  • burfak  (27.02.24 13:16:51) 
garanti bittiyse dışarıda iyi bir ustaya değiştirin. ayrıca fren hidroliğinizi de kontrol ettirin.


  • false pretension  (27.02.24 14:02:34) 
balata degisimi zor birsey degil, o yuzden servis sart degil, herhangi bir usta herhangi bir aracin balatasini kolaylikla degistirebilir.

obur taraftan surtunme sesi geliyorsa sizin diskleri de degistirmeniz lazim, zaten akli basinda hicbir usta cizilmis diske sifir balata takmaz.

bir baska mevzu da, yan sanayi urun taktiracaksaniz ucuza kacmayin. lastik/fren bunlarin iyi markalar olmasi onemli.
  • cooperr  (28.02.24 00:59:04) 
[]

Kulak Yıkatma Sonrası Tıkanıklığın Devam Etmesi

Herkese selam,

Gecen hafta kulak tıkanıklığı sebebiyle devlet hastanesinde KBB'ye gittim. Ozellikle doktor arastirip gitmeme ragmen farklı biri ilgilendi, kulagima bakti ve 1 hafta Serumex kullanıp ertesi hafta kulağımin yikanmasi gerektigini soyledi. Bugun tekrar gittigimde bu defa gecenki de olmamak uzere bambaska biri ilgilendi, kulağimi yikadi. Oradayken de tikanikligin gecmedigini soyledim ama Serumex kullandigin icin dedi, damlayi birak dedi. Fakat yikama oncesi ve sonrasi kulagim tamamen ayni. Bu durum normal gelmiyor. Daha once boyle bir durum yasayan var mi?


 
Ben 10 yıl önce falan yıkattım. Gliserin kullanmıştım ben de yıkatmadan önceki hafta. Yıkattıktan sonra da kulağım komple açılmıştı.


  • pianeta  (27.02.24 10:33:02) 
bir ara çok yıkatıyordum, bazı doktorlar aynen senin dediğin gibi biraz açtım, devamında da açılır deyip gönderiyorlardı. otifleks'in jel kıvamında kulak kiri spreyi var. onu bulabilirsen ondan ve kullan, bir daha doktora kulak kiri için gitmeyeceksin...


  • malheiros  (27.02.24 12:29:44) 
[]

merdiven ustası'na 5000 tl'sini vermedim, haklı mıyım?

selamlar, ahşap basamak için 33000 TL'ye anlaştık, aşağıdakini yapacağına söz verdi. kasım ayında anlaştık.

ibb.co

aralık ortası gibi montaj yaptı. 2 ay yalvar yakar cila için gel ve eksikleri tamamla dedik. ev 2 ay bu şekilde bekledi. en sonunda şubat ortasına doğru geldi ve sadece vernik attı ve aşağıdaki gibi oldu.


ibb.co

ben hem parlak hem de oval olmasını istemiştik. hem de birkaç haftada tamamlanmasını.
şu ana kadar ödediğim para 28000 tl, 5000 tl hala ödemedim. ödememe konusunda sizce haklı mıyım? param var ama mutlak adaleti arıyorum.

 
kesinlikle ödeme haklısın.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (27.02.24 10:31:41) 
ödeme. alakasız iş yapmış. hem de geciktirmiş.


  • summerjam0306  (27.02.24 10:40:22) 
Çok bile ödemişsiniz.


  • pianeta  (27.02.24 10:49:55) 
ödeme.

ödersen enayilik yapmış olursun. işini bok gibi yapan esnaflardan birine denk gelmişsin.
oval deyip kare yapmak nedir ya.
zaten işçilik parasına para ödüyorsun onu da yapmamış.
bırak 5 daha vermeyi çok fazla vermişsiniz ztn.
  • OgutucuRecep  (27.02.24 10:50:45 ~ 10:51:27) 
Çok bile ödemişsin.


  • diyecevaplandı  (27.02.24 11:00:42) 
bu ahlaksız ustalardan nefret ediyorum. hayattan soğuyorum en ufak bir işte.

türkiye'deki tüm ustalar ahlaksız, iş yaptırmak için senin de ahlaksız olman gerekiyor ne yazık ki.

bence göndermemekle iyi yapıyorsun.
  • tchuck  (27.02.24 11:06:38) 
merdivenin devami nerede ki? kalani yapsin usta bu ne


  • ala09  (27.02.24 11:33:40) 
Görseli gördüğünde bunun aynısını yapacağına söz verdiyse çok bile vermişsiniz +1
Alakası bile yok bu insanlar neden böyle anlamıyorum ben de kitaplığımı yaptırırken benzer sorunlar yaşamıştım en son al ne yaptıysan götür ben bunu mu istedim sizden diye rezillik çıkarınca tam istediğimi yapıverdi, demek ki yapılabilecek bir şey ama kaytarıyorlar.
Ne kaldıysa elinizde kar sakın vermeyin para falan.
  • mutekebbir  (27.02.24 11:46:04) 
sakin odeme


  • turbo sadık  (27.02.24 11:55:12) 
Normal şartlarda aşırı derecede yanlış bir yaklaşım ve emek düşmanı bir deyiş ama Türkiye'nin gerçekleri var. Ustanın parası iş bitmeden ödenmez. Yoksa iş yaptıramazsın. İş dünyasındaki ahlaksızlık ve iş etiği eksikliği bunlar. Üzerinde anlaşılan iş yapılmamış sonuçta. 5000 tl az bile.


  • nawar  (27.02.24 12:39:56) 
Ilk gorseldeki gibi olmasi icin hol'le salon arasinda kot farki olmasi gerekmiyor mu? Sizinki ayni. Zaten gorseldeki gibi yapamaz. Ya da ben bir seyi kaciriyorum?


  • brkylmz  (27.02.24 12:41:40) 
O da zaten 5000 TL'yi gözden çıkarmış gibi anlıyorum ben.
Bence iş bitmeden çok bile vermişsiniz. Durum onu gösteriyor.

  • burfak  (27.02.24 13:19:03) 
@brkylmz gibi ben de anlayamadım Sizin oraya fotograftaki gibi nasıl yapılabilir. Ama bunu belirtmesi gerekirdi.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (27.02.24 14:22:25) 
Haklı mısınız haksız mısınız hüküm vermek bana düşmez fakat Türkiye'de iş ahlakının olmayışı, disiplinsizlik ve düzensizlik çok rahatsız edici. Özellikle Allah kimseyi ustalara muhtaç etmesin ahlaklı usta bulmak çok zor.


  • doharkoman  (27.02.24 21:01:22) 
O merdivenler ne öyle? Bu kadar kötü işcilik olmaz. Vermeyin para aslında iş yapılırken itiraz edip hiç montaja başlatmıcaktınız.


  • Fritz-X  (27.02.24 23:14:02) 
resimdekine baya benzemiş malzeme kalitesi iyiyse
oval olması dışında (mevcut hali daha tutarlı)

paranın değer kaybını düşünürsek zaten eksik ödenmiş oluyor geç yapmasına karşılık
taksit taksit yapması sinir bozucu
  • bir soru sorcam  (28.02.24 00:10:39) 
son basamağın keskin tarafını hallederse parayı vermek ideal gibi


  • bir soru sorcam  (28.02.24 00:12:45) 
Adam sonra vurmasın seni? Belli olmaz böyle tipler. arabaya atar kaçırır tecavüz eder.. Risk alıyorsun


  • ferenc  (28.02.24 00:28:12) 
[]

airpods 3.nesil için tek parça şeffaf kutu

tek parça var mı hep 2 parça ve üst kayıp çıkıyor




 
[]

sefiller 5 ciltte ne anlatıyor?

bir bakayım dedim ben bu romanı 300-350 sayfalık bir kitapta okudum. o zaman denk geldi öyle aldım. çok da hoşuma gitmişti.

ama bu 5 cilty bilmem 100-1200 sayfada ne anlatıyor acaba? böyle 3-5 cilt olanı alıp okuyna var mı?


 
Sefiller, Karamazof Kardeşler, Monte Kristo Kontu, Don Kişot, Savaş ve Barış, Rüzgar gibi Geçti, Anna Karennina Durgun Don.

Bunlar efsane kitaplar. Keşke hiç bitmese denecek cinsten.

Sefiller'i İş Bankası Kültür Yayınları'ndan al oku. Pişman olmazsın.
  • Mirket  (27.02.24 10:24:14) 
Keşke hiç bitmese denecek cinsten +1


  • ruhen hastayim ben  (27.02.24 12:28:27) 
Sefiller aman amma yazmış kaç sayfa bu diye sıkılacağınız bir kitap değil. Sayfa sayısı gözünüzü korkutmasın hiç. 5 cilt değildi okuduğum. 2 cilt olanı okumuştum. Sayfa sayısı neydi bilmiyorum şimdi ama kalındı ciltler yani 1200 sayfa vardır heralde okuduğum versiyonunun. Okurken hiç amma uzunmuş diye düşündüğümü hatırlamıyorum


  • yazdonumu  (27.02.24 13:30:13 ~ 13:31:37) 
Su an Le Comte de Monte Cristo okuyorum Fransizca ve orijinal metnin yaklasik 1100 sayfa oldugunu ögrendigimde ben de bu soruyu sordum.

Konu örgüsü ilgi çekici olsa da ciltlerce sürmesi bana anlamsiz gelmistir.
  • Yourcousinmarvinberry  (27.02.24 16:50:49) 
Sefiller muhteşem kitap.
İyi bir çeviriden tamamı okunduğunda sıkılmak zor.

  • but that was just a dream  (27.02.24 18:08:03) 
su an ilk cildini okuyorum yarisina geldim ama detayli savas tasvirleri bogdu biraz beni. aslinda onun disinda cok guzel bir kitap ama bu kitaba bunlari yazacagina gidip savas icin ayri bir kitap yapsaydin diyesim geldi.

bu arada kitabin ilk ceyreginde fantine diye bir kadin var. bu kadinin ve cocugunun hikayesini okudugum esnada netflix'te "an american crime" diye bir film izledim ve hikayeler cok benziyor. izlememis olanlara tavsiye edebilirim.
  • bohr atom modeli  (27.02.24 20:06:35) 
rus dili ve edebiyatı öğrencisiyim, burada adı yazılmış romanların çoğunu türkiye'de bulunabilecek en iyi çevirisinden okudum, orijinalleri üzerinde ders çalıştım. her birini 3-5 yılda bir özleyip tekrar tekrar okuyasım gelir. bunu şu yüzden söyledim, kesinlikle "yav 10 sayfa duvar anlatıyor!!!" diyen birisi değilim konu klasikleri okumak olunca.

yalnız sefiller'i sıkıcı buluyorum ve ne kadar denersem deneyeyim 300'üncü sayfadan ötesine geçemedim. onu bırakıp başka kitaba geçtiğimde ise bir ayda 4-5 kitap okuyacak hıza dönüyorum tekrar.

hugo'nun her olaydan sonra "hayatta bazen böyle şeyler olur" tarzı acayip eklemeleri benim dikkatimi dağıtıyor mesela. inci'deki meşhur hikayeyi hatırlayanlar olur belki, annem babama nasıl verdi mi ne öyle bi şeydi. onda eleman saçmasapan şeyler yapıp "böyle yeteneklerim vardır, insanları şaşırtırım" gibi komik eklemeler yapıyordu.

sefiller'i okurken aklıma sürekli bu geliyor. "sıradan vatandaş" için bence çok ağır bir roman sefiller. bak mesela savaş ve barış'ı okurken elbette o dönemin şartlarını biliyorsan çok daha fazla keyif alırsın ama şart değil. herhangi bir yetişkinin eline ver o romanı, yine okuyup çok şey anlayabilir/öğrenebilir/sevebilir.

sefiller'i keyif alarak okuyabilmek için bence son 300-400 yıllık fransız tarihini ve siyasetini çok iyi bilmek lazım. en azından şahsi görüşüm bu. inanılmaz bir eser olduğundan şüphem yok ama şu veya bu klasik gibi alıp okuyayım denebilecek bir roman değil bence. daha çok rehber gibi.
  • mark greg sputnik  (27.02.24 21:52:07) 
[]

Tabanca ruhsatı varsa tüfek ruhsatı almak isteyince sağlık raporu gerekir m

Tekrar hastaneden kurul raporu almaya gerek var mı yoksa direkt emniyetten başvuru yeterli mi?




 
raporun geçerlilik süresi vardır, eskiden öyleydi. geçti ise yenisi gerekir.


  • elorelia  (27.02.24 14:02:09) 
heyet raporu almanız gerekiyor. istanbul için baltalimanı ve sait ciftcide süreç biraz daha rahat diye biliyorum.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (27.02.24 14:57:15) 
tüfek için söylüyorum, aldığınız raporun bir sene geçerliliği var. ikinci tüfek alırken buna bakıyorlar. tabanca için de aynıdır diye düşünüyorum. tüfek için illa ki hastaneden rapor almaya gerek yok, aile hekimi raporu da geçerli ama çoğu hekim vermek istemiyor, bir şansınızı deneyin .


  • delidir yakalayin  (27.02.24 17:41:03) 
[]

Sabahtan %10 artışla başlayan hisseye girilen emirler

Diyelim ki bi şirket halka arz oldu ve 10 lot aldık. X gün de borsada işleme başlayacak. X gün gelince sabah erkenden 100 lot emir verdik. Borsa işleme başlayınca gördük ki %10 artmış ama bizim emir halen duruyor, başkaları alabilmiş.

Neye göre biz alamıyoruz da başkaları alabiliyor?


 
Verme sırasına göre. Akşam 6:30-7 arası aracı kurumlar talep almaya başlar ertesi gün için. O zaman açılır açılmaz girmeniz lazım talep alımları


  • enteg  (27.02.24 05:21:13) 
18:10'a kadar seans sonrası işlemler devam ediyor. 18:10:00'dan itibaren verdiğiniz emirler bir sonraki seans başlangıcında işleme alınır.

Ancak halka arzlarda 18:10'da birçok robot emir girdiği için insan halinizle çok bir şansınız olmuyor, çünkü girilen emirler sırayla işleme alınıyor.
  • akhenaten  (27.02.24 08:25:28) 
[]

Uzaktan çalışan asosyal için taşınacak şehir-muhit önerisi

surisinden arabından uzakta sessiz sakin yaşanabilecek yer önerilerinize açığım.




 
Fiber internetin ve çelik kapının olduğu her yer yuvadır.


  • gece abisi  (27.02.24 11:49:38) 
kirada kalacaksınız, turizmin olmadığı, nufus artışının az olup konut arzının çok olduğunun bölgeleri seçmenizi tavsiye ederim. Aksi durumda ev sahibi ile kira ücreti konusunda çok sorun yaşayabilirsiniz.


  • Rao  (27.02.24 19:35:35) 
Cide.


  • antihero  (01.03.24 09:55:26) 
[]

Hannoverde ne yapılır

Cuma cumartesi pazar 3 günde hannoverde ne yapılabilir sağlık sebebi ile alkol kullanmam ve kafein tüketmem yasak.

Nereler gezilebilir ne yapılır Google öncesi sormak istedim


 
1 ... • ... • 208 • ... 11563   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.