[]

Bu yazarin cocugu icin neden abd vermez diyorlar?

Abd vatandasiymis peki ama suclu iadesi anlasmasi varmis iki ulke arasinda.
Bilgisizlikten mi diyorlar bunu (ama o kadar cok rastliyorum ki bu yoruma merak ettim) yoksa bildikleri bi sey mi var?



 
suçlu iadesi dediği abd'li suçlu türkiye'de yakalandıysa veya tam tersi türk tutuklu abd'de yakalandıysa oluyor.


  • malheiros  (14.03.24 12:11:04) 
Mısırdan abdye bilerek kaçtılar. Abd suçlu iadesi konusunda en olumsuz ülkelerden. Hele ki velet Abd vatandaşıymış. Onun ki daha da imkansız. Terör suçu konusunda bile zamanında Türkiye abd'den iade isteyip hep red aldı. Yani anlayacagınız konu kapandı


  • limonlu eksi  (14.03.24 13:41:19) 
akp'nin en buyuk dusmani feto'yu bile vermediler. adam saray gibi yerde ozel korumalarla yasiyor. bu bebeyi mi verecekler.


  • buenosdias  (14.03.24 14:46:50) 
Gelirler çocuk birkaç ay yatar çıkar. 18 yaşından küçük. Gelmezlerse ömür boyu ana oğul abd de işleri zor. Teslim olurlar.


  • sonhakan  (14.03.24 14:54:54) 
abd'nin bu paçozlardan bir çıkarı olmadığı için verebilir. zaten yatacağı max. 6 ay hapis kadın onu bile istemiyor o yüzden macera peşinde.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (14.03.24 15:52:23) 
Çocuğun mahkumiyeti yok bu yüzden iade edilmez, şayet Türkiye'ye gelirse bir süre tutuklu kalır ve muhtemelen hagb veya adli para cezasi alır Fetö ise Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından terör örgütü olan edilmiş bir oluşumdur fakat ABD hukukundaki terör tanımına göre FETÖ terör örgütü değildir bu ihtilaftan dolayı şu ana kadar iadesi gerçekleşmedi fakat zaman ne gösterir belli olmaz. Ayrıca FETÖ yalnız iktidar partisinin değil Türkiye'nin baş düşmanıdır.


  • doharkoman  (14.03.24 17:02:47) 
Abd vatandaşıysa abd hayatta vermez. Abd kendini ayrı bir dünya olarak görüyor. Kendisine faydası olmayana hiç karışmaz. Bu çocuk için görmezden gelirler.


  • ferenc  (14.03.24 19:57:05) 
[]

#işbirliği #reklam

instagram'da ürün tanıtan videoların altına bunu yazıyorlar. gizli reklam olmasın, faturasını kesip yasal olarak reklam yaptığı belli olsun diye bu heştegi ekliyorlar, onu anladım.

çok takipçili veya influencer olan hesaplar doğrudan reklam amaçlı bunu kullanıyor. ama şunu da gördüm, bazı videolarda reklam amaçlı kullanmadıkları ürünün markası göründüğü için markayı kapatıyorlar veya "#işbirliği değil, kendim satın aldım" falan yazıyorlar.

bunun sınırı nedir? yani benim 250 takipçili dandik instagram hesabımda yüzme fotosu paylaşıyorum, bonemde eşşek kadar "arena" yazıyor. reklam falan yapmıyorum, #işbirliği falan değil, kendi artis fotomu koyuyorum. çıkıp bana da "marka gözüktü, reklam yaptın, hani faturası" diyecekler mi? ya da gülçimen aspava'da yemek yiyorum, onu paylaşıyorum. aspava reklamı yapan influencer'lardan değilim. yine de markanın gmözükmesi sakıncalı mı?

konuyu anladınız. bunu diyebilmeleri için benim hangi sınırı aşmam lazım? mavi tikli mi olmam lazım, en az bilmemkaçbin takipçim olması mı lazım?

 
eğer gerçekten reklam yapıyor da bunu gizliyorsan o zaman vergi kaçırmaya girer ama sen aspavada fotoğraf çektirdin diye istemeden de olsan reklamını yapıp karşılığında bir para almıyorsan rahat olabilirsin. o zaman kimse hiçbir şeyin fotoğrafını çekip koyamaz abi.
ayrıca aspavaya hiç gitme fırsatım olmadı ya o kadar güzel mi cidden?

  • neira  (14.03.24 12:34:13) 
maliye herkesin ne kadar parası var görüyor. senin belirli bir paran varsa hemen listeye düşünüyorsun.

kibritsuyu nasıl yapmış 10.000.000 bir yılda faturasız diye maliyeciler hemen instagrama senin adını yazıyorlar. bir bakıyorlar ki 600k takipçi her videoda bir ürün var.

10m a yapıştır %35 vergiyi bir de ceza falan derken bir bakıyorsun ki sana 4m vergi çıkmış.

benim bildiğim genel olarak böyle.
  • duyurukullanıcısı  (14.03.24 12:46:47) 
o uyarı koyulmazsa ticaret bakanlığından ceza geliyor, geçenlerde bir hikayede gördüm bende. bir tanesine koymayı unutmuş 100 küsür bin ceza gelmş diyordu ve tebliğat'ı gösteriyordu


  • sweetoffice  (14.03.24 13:51:08) 
[]

Gmail eski mailleri geri alma

Selam

Teknoloji çok ilerledi malum, belki vardır diye sormak istiyorum, Gmail'de mesela 7-8 yıl önce el ile kalıcı olarak silinmiş mailleri geri alma ihtimali, teknolojisi, imkanı vs var mı? Varsa bana yardımcı olursanız çok sevinirim.


 
Yedek almadıysanız yok tabii ki.


  • orient blue  (14.03.24 11:46:51) 
maili arşivlediyseniz arayınca çıkar. Sildiyseniz de 30 gün sonra komple gidiyor geri dönüşü yok maalesef.


  • nuevo  (14.03.24 14:50:43) 
[]

Boş diş yerine tedavi f/p önerisi?

iki adet farklı noktalarda çekilecek dişim var. bunların yerine fiyat/perfomans olarak hangi tedaviyi yaptırmak lazım. köprülü diş, dişli köprü implant falan bi şeyler var anladığım kadarıyla. ama ömürleri ne kadardır kullanımı nasıldır bilemiyorum.

teşekkürler.


 
en iyisi ve en mantıklısı tek diş implant. köprü yaptırırsan yanlarındaki sağlam dişleri küçültüp üstüne köprüyü yapıyorlar. tek diş için sağlam iki dişini feda ediyorsun.


  • my fault  (14.03.24 11:09:08) 
Kanal tedavisiyle olur, kaplamayla olur, dişi kurtaracak, çekmeden işi halledecek bir doktor bulmak en ucuz ve en iyi yoldur.


  • Mirket  (14.03.24 11:18:00) 
Çekilen ledine implant.
Köprü yaparken yanlardaki komşu iki diş de murdar oluyor.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (14.03.24 12:29:04) 
henüz çenede boşluk olmayacağından f/p açısından köprü daha ideal olur. çünkü dişin yeri yıllarca boş kalmadığından çene yapısı değişmemiştir. çene yapısı değişmiş yere yapılan köprü ile ölçüsü iyi alınmadan yapılan köprü kötü koku da yapar bilginiz olsun. iyi yapılan bir köprü yıllarca idare eder.

implant performans ve kalite bakımından iyidir, düşünmeye bile gerek yok, neredeyse ömürlüktür. lakin fiyat açısından aynı şeyi söyleyemeyiz. ayrıca 2 adet diş söz konusu, bütçeniz yetiyorsa implant yaptırın ama implantı da işinin ehli birisine yaptırmanız lazım. sinir yırtılması gibi bazı komplikasyonları olabilir. gayet ciddi bir operasyondur aslında implant.

orijinal dişi çekmeden kurtarabilmek en iyisi tabi ki.
  • Improbable  (14.03.24 13:45:19 ~ 13:56:58) 
[]

İptal edilebilir uçak bileti almanın en garanti yolu nedir ?

selamlar.

haziran ayında bi avrupa seyahati yapmak istiyorum. vize randevusu aldım fakat biliyorsunuz uçak bileti almak gerekebiliyor (rezervasyon yapmak yetmiyo bu defa).

olası bi kötü senaryoda vizeyi alamazsam uçak bileti paralarını iade alabilmek istiyorum. bunun için tavsiyelere açığım

 
thy'den primefly bilet alırsanız iadelerde biletin 1/4ü gibi bir rakam kesiliyor, business yüksek sınıf alırsanız tamamen iade alabiliyorsunuz.

rezervasyon yapmak niye yeterli olmuyor?
  • bravoteam  (14.03.24 10:42:26) 
16 dolara soyle bi hizmet var;

onwardticket.com

(Bizzat kullanmadim, yorumlara vs bakin kullanacak olursaniz)
  • brkylmz  (14.03.24 11:43:19) 
Pegasus flex öyle ama geçenlerde bagaj haklı (flex olmayan) düz iki farklı bileti iade etmemiz gerekti bi baktık, 2100e aldığımız bilete 1900 mü ne iade etti gayet iyi bence. Tabii uçuş tarihinden bir ay önce falan iade ettik son ana kalsa çok az iade ederdi belki de şartları bi okumak lazım ama korkulduğu kadar da yokmuş.


  • nhk ni youkosu  (14.03.24 19:26:49) 
[]

1-2 ufak kod projesini nasıl nette yayınlayabilirim?

2’si html 1-2 tane de python’da ufak şeyler yazdım local de takılıyorum ama bir yerlerde paylaşmak istiyorum nereyi kullanabilirim? domainim ya da websitem yok. Ücretsiz alan sağlayıcıları da istemiyorum proje.ucretsizwebsitesi.gg gibi saçma şeyler olmasın.

Github pages’de yapılabiliyormuş ama kodları paylaşmayı düşünmüyorum içerisinde ücretli api’ler vs var


 
aws lambda en iyi opsiyon gibi görünüyor.

kodları da yayınlayabilirsiniz bu arada, api key'leri çıkarıp öyle koysanız sorun olmaz.
  • plutongezegendegilmi  (14.03.24 13:42:00) 
esas derdin kodların içindeki api key'ler ise, zaten hiçbir zaman onlar kodun içine girmemeliydi. environment variable'larda saklamalısın.

import os
api_key = os.environ.get("GOOGLE_API_KEY")

gibi
  • kanepeee  (14.03.24 15:09:28) 
[]

Taksim/Beyoğlu civarı normal fiyatlı kahvaltı mekanı ?

Aşırı yüksek fiyatlı olmayan mekan tavsiyeniz var mıdır?
Kadın, erkek birlikte gidilecek

Teşekkürler

 
Simit sarayı, mado, saray muhallebicisi, cookshop


  • doharkoman  (14.03.24 09:38:06) 
Lades menemen

Daha geleneksel bi mekan. Menemen ve bal/kaymak cok guzel. Her ziyarette gitmeye calisiyyorum.
  • ermanen  (14.03.24 10:27:51) 
Lades+1. Avrupa yakasındayken sürekli giderdik, hiç üzmedi. Mado'ya göre falanndaha salaştır ama turistiktir de.


  • prole  (14.03.24 10:38:37) 
[]

IP tv konusu

Yurtdisinda calisiyorum diye 2 senedir kullandigim bir ip tv var.
Fakat son cikan haberlerden sonra biraz tirstim acikcasi.
Direkt hesabi silmek mumkun mudur?
Kullananlar hala kullanmaya devam ediyor mu?

 
Hocam insanları korkutmak için ara ara çıkar böyle haberler. Torrent kullanmak, kaçak dizi izlemek, kaçak oyun indirmek falan da suç ona bakarsan.


  • plutongezegendegilmi  (14.03.24 07:59:03) 
maç saatinde kimin izlediğini tespit edip, anında mahkemeden arama izni çıkarıp evlere baskın mı yapacaklar? sizce mümkün olabilir mi böyle bir şey?


  • mustafakesekci  (14.03.24 08:52:01) 
Herkes kullanmaya devam ediyor. Hesabı silmenin bir faydası yok, iptv server'ından sizin eve data gelmesini takip ediyorlar diye biliyorum. (yani izlemenizi, kullanmanızı. Hesap orada dursa ve hiç kullanmazsanız başınıza iş gelmez)
Siz yurtdışında olduğunuz için sizi Türkiye'nin değil o ülkenin bu konuda ceza verip vermediği ilgilendiriyor.

  • michael_knight  (14.03.24 10:20:02) 
[]

mali müşavir ücreti ne kadar?

bir şahıs şirketi için, mali müşavirden ne kadar aylık ücret karşılığı hizmet anıyorsunuz?




 
Ltd, 2250. Personel var diye 3000 oldu.


  • Shepard  (14.03.24 00:42:38) 
1500 TL. Tek başıma çalışan avukatım personelim yok.


  • drako  (14.03.24 01:00:59) 
Şahıs Şirketi, 1400tl


  • hayalhayal  (14.03.24 05:29:30) 
hangi bölgede olduğunuza göre değişir, eğer online işler yapacaksanız Gidip istanbul vb. gibi pahalı şehirlerde şahıs veya ltd kurmanıza gerek yok, aynı firmaları doğu, iç anadolu vb. gibi bölgelerde çok daha uygun muhasebeci ücretleri vererek kurup, düşük muhasebeci ücretleri ile devam ettirebilirsiniz.


  • Rao  (14.03.24 07:36:21) 
1.600 TL personelsiz çalışan avukatım


  • Smithsonian  (14.03.24 10:34:18) 
[]

Melitta Easy II Top 1023-04, Filtre Kahve Makinesi hakkında

Diğer melittalardan biraz daha ucuz. Kahveden çok anlamam hediye alacağım. Sizce alınır mı veya bunun yerine 2-3 bin civarı kahve makinesi önerisi olan?




 
Üç bin liraya kadar olan makinelere baktım (Trendyol fiyatlarıyla), "bu dururken o alınır mı" diyeceğim bir tane bile kahve makinesi çıkmadı önüme. Melitta alınır.

Üç bine çıkarsanız şu Delonghi de alınır: www.trendyol.com
  • kobuzchu kiz  (14.03.24 09:17:17) 
1023-02 modelini 3 yıla yakın bir süredir kullanıyorum, memnunum. Dümdüz, özelliksiz bir model bendeki. Evde böyle bir alet yokken hediye gelse sevinirdim.


  • cinsi kisi  (14.03.24 12:02:59) 
[]

Google Pixel Watch 2 nerede bulabilirim?

Google Pixel Watch 2 akıllı saati İstanbul'da nereden bulabilirim?




 
[]

Tehdidin sadece sahitle beyan edilmesi mümkün mü?

Yarın tabii ki bir avukattan detaylı danışmanlık alacağım ancak bu saatte merakıma yenildim.

Yaklaşık 2-3 yıl önce evlilik aşamasında olduğun kisinin babası tarafından ölümle tehdit edildim.

Bugün dava konusu olsa mahkeme sadece yakınım olmayan şahitlerle bunu dikkate alabilir mi?

Küçükcük bir evet ya da hayır bile yeterli. Bir el atın be sözlüğün sevgili hukukçuları.

 
Benim tehdit davam vardı tanık geldi evet oradaydım duydum dedi suç kanıtlandı. Siz 2-3 yılı araştırın şikayet süresi geçmiş olabilir zaman kısıtları var.

Benim de kayınpederdi bu arada, geçmiş olsun.
  • cilekli pasta  (13.03.24 23:51:30) 
Sadece şahitle mümkündür.
2 yıl önce evlilik aşamasında olduğun kişinin babası tarafından mı tehdit edildin yoksa 2 yıl önce, evlilik aşamasında olduğun kişinin babası tarafından mı tehdit edildin. Virgülün yerine göre durum değişir.

  • Mistyimage  (14.03.24 00:31:24) 
çilekli pasta, Mistyimage çok çok teşekkürler. :)

Evlilik aşamasında olduğum kişinin babası tarafından bu evliliği onaylamıyorum anlamında vazgeç yoksa seni vururum şeklinde tehdit edildim.
  • junkie  (14.03.24 01:11:46) 
Ve bu olay yaklaşık olarak iki yıl kadar önce yaşandı.


  • junkie  (14.03.24 01:13:04) 
savcılık aşamasını geçemez ki dava açılsın. takipsizlik verilir. karşı tarafın ifadesi bile alınmaz.


  • Improbable  (14.03.24 09:06:43) 
Hukuk uzmanı değilim ama genel kültür olarak bildiğim kadarıyla tehdit, hakaret gibi suçların şikayet süresi 6 ay.
Neden kimse bunu belirtmemiş bilmiyorum.

  • michael_knight  (14.03.24 10:12:57) 
[]

Adnan Menderes Havalimanı - izban Yakını otopark

Merhabalar,

Adnan menderes havalimanını kullanacağız, ancak otopark fiyatları arşa çıkmış. Jetparka bırakıyordum ancak neredeyse havalimanı fiyatı olmuş.

Arabayı bırakıp İzban ile havalimanına geçebileceğim bir otopark veya bölge önerisi olan var mı ?

 
Arabayı bir noktaya bırakıp geri izbana binecekseniz ne anlamı kalıyor ki arabayla gitmenin? Yerinizde olsam arabayı evimin oraya güvenilir bir şekilde bırakırdım. En yakın izban duragına taksiyle giderdim. Eger manisa aydın Balıkesir gibi yerlerden gelecekseniz beyazevler civarında (esbaş) parkederdim. O bölgede geniş geniş sokaklar var hem de izbana yakın.


  • limonlu eksi  (14.03.24 00:08:24) 
kordon girişinde tcddnin otoparkı var oraya koyun. oradan izban yürüme mesafesi zaten.


  • mikahakkinen  (14.03.24 08:49:00) 
Bazı kredi kartlarında otopark indirimi oluyor, kullandığınız kart(lar)ın kampanyası vardır belki.


  • kobuzchu kiz  (14.03.24 08:55:54) 
Cumaovası istasyonunun orada bir otopark ver ancak kurumsal değil. Güvenilirligini bilemem.


  • fikox  (14.03.24 21:04:11) 
Daha sonra okuyacaklar için: Aracımı Sarnıç İzban durağının 100 metre ilerisinde yer alan fabrikalardan birinin önüne bıraktım. 4 gün sonra aldım, herhangi bir sorun olmadı.


  • tss  (20.03.24 11:35:38) 
[]

bayramda ne yapacaksınız?

sb.
ramazanda gezmeli tatil yapayım kurban bayramını ailemle geçireyim diyordum ama deniz sezonu falan açılmamış oluyor. siz neler yapacaksınız? ya da tavsiyeleriniz var mıdır?



 
Ailelerle geçireceğiz. O mevsimde tatil pek mantıklı gelmedi.


  • drako  (14.03.24 01:02:29) 
Bayramın son günü çalışıyor olacağım. Diğer günler ailemle evde geçireceğim.


  • rock n roll  (14.03.24 06:43:01) 
ben portekiz'e gidecegim. uzun suredir kendime boyle bir guzellik yapmamistim. iple cekiyorum.


  • buenosdias  (14.03.24 10:22:00) 
[]

Aramızda youtuber var mı?

Yazın yotube a bir video atmıştım birden 100bin izlendi. Ben de bi gaza geldim video atmaya devam edeyim dedim.

Bir de para kazanma olayı varmış onu açayım dedim. Önce dedi ki videoların bilmem kaç izlenmesi lazım ön koşul olarak. Onu geçtim zaten 100bini geçince. (şuan 200bin)

Sonra dedi ki 500 aboneyi geçmen lazım. benim 10 abonem falan vardı. Zamanla 100-200 derken 500 oldu. Para kazanma paneli açıldı. Benden google cüzdan falan bişeyler istedi kart tanımladım banka hesabı tanımladım falan.

Neyse gel zaman git zaman benim toplam video izlenmelerim 250bin görüntülenmeye ulaştı ama henüz para mara yok. şimdi de 1000 aboneyi geç diyor. Yav bu ne her adımda yenisi mi açılacak anlamadım.

abone sayım 980 falan yakında 1000 olurum o zaman mı kazanıcam ben anlamadım bu işten bişey.

hayır vereceği de 1-2 dolar bişeydir allah bilir de heves ettim :(

 
son 365 gün içerisinde 4000 saat izlenme (geçmişsindir tahminen)
+
1000 abone.

500 abone olayı şey, izlenmeden/reklamdan para gelmiyor ama izleyiciler super like gibi şeyler atıp para verebiliyor destek olabiliyor.
  • nhk ni youkosu  (13.03.24 23:34:41) 
kanal paylasin da like atalim :P
boyle kuru kuru olmuyor

  • cooperr  (14.03.24 00:09:10) 
aynen merak ettik videoyu paylasir misiniz :)


  • The_Lollok  (14.03.24 00:14:18) 
Kauntum bilgeliği ve tasavvufla ilgili arkadaşlar sizlik bir sey yok


  • ananiyimioguz  (14.03.24 00:36:57) 
iki dakikada harcadı duyurucuları
ayda en az 1 düzenli video atmak para kazanma paneline etkili diye biliyorum.

  • eja  (14.03.24 09:00:33) 
''Kauntum bilgeliği ve tasavvufla ilgili arkadaşlar sizlik bir sey yok''

teşekkürler hahahahahhaha

Ben ilgileniyorum ya.
  • Kahvedesu  (14.03.24 10:44:43) 
YANLIŞ YAPMIŞSIN,

banka hesabı tanımlamadan önce gidip vergi dairesinden yazı alacaksın sonra bu yazı ile bankaya gideceksin, önce banka hesabı açınca sorun oldugunu izlemiştim.
  • liberal  (14.03.24 11:50:35) 
@liberal, ama her şey onaylı gözüküyor banka bilgilerimi falan girdim, vergisel bir sorun yazmıyor (en azından şimdilik), acaba yatırılırken mi sorun olur?

ne gibi bir sorun oluyor yani şu saatten sonra ne yapabilirim, vergi dairesine gidip ne yazı alacağım? bu arada hemen öyle yüklü miktarda para geleceğini sanmıyorum şimdilik dikkat çekmeyebilir :D
  • ananiyimioguz  (14.03.24 11:53:57 ~ 12:01:11) 
1.900.000 TL gelire kadar zaten vergi kaydı açtırmana gerek yok ama gelir elde ediyorsan vergisini ödemen lazım o da bankaya para yatınca kendisi kesinti yapıyor.

youtube'da videolar var izle derim.
  • liberal  (14.03.24 11:57:16) 
Devlet yıllık x liraya kadar kaynağından kesilecek %15 vergi getirmişti arkadaşın dediği onun içindir. Sen beyan edip gelir vergisi vs ödemiyorsun da geldiği anda yüzde 15 kesiliyor. Bunun için bildirmen ona göre yeni banka hesabı açman oraya para alman vs gerekiyor diye biliyorum ama deneyimlemedim.
www.parasut.com

  • nhk ni youkosu  (14.03.24 12:00:44) 
Ama benden banka hesabından ziyade kart istedi sanki ya.

Ve vergi kısmında onaylı gözüküyor nasıl oluyor ben bişey yapmadım.

hizliresim.com

Bir de benden web sitesine reklam vermemi istiyor. Hanıma açtığım web sayfası vardı kendimin yok da, ona gömdüm. Bu sefer de trafiği az falan diye kem küm etti google. Bu gerekli mi "para kazanmak için sitenizi bağlamalısınız" diyor. E ben youtube üzerinden kazanıca site şart mı yani
  • ananiyimioguz  (14.03.24 12:05:10 ~ 12:08:17) 
tasavvuf ile ilgilisin ama 1-2 dolarin pesine dusuyorsun.
bunu takipcilerin duymasin oguzcum :)

  • cooperr  (15.03.24 19:52:32) 
mülk allahın bız sadece emanetciyishdjf


  • ananiyimioguz  (16.03.24 00:39:22) 
[]

bunlar dolandırıcı mı?

annemin telefonuna "YASA HUKUK" diye bir yerden SMS gelmiş.

"SN. XYZ,
Tarafınıza teslim edilemeyen tebligat nedeniyle bizimle iletişime geçmeniz gerekmektedir. Yasa Hukuk 02129950926"

SMS'i atan Tel No: 0 544 547 24 76

 
Dolandırıcı. Tebligatlar size sms ile gelmez.

Mesajın sonrasını da size ileteyim. Siz onu aradığınızda size dedikleri "adınıza açılmış bir dosya var. dosyanın takibi ve kapanması için bize xxx miktar ödeme yapmanız gerekli."

Oradan elini verirsen kolunu kaptırırsın. Yıllardır olan bir dolandırıcılık oltalamasıdır. İnanmayınız.

İçiniz çok rahat etsin istiyorsanız e-devlete girip hakkımda açılan davalar kısmına bakabilirsiniz. SMS ile gelen hiçbir şeye inanmayınız.
  • zontican  (13.03.24 22:11:09 ~ 22:12:28) 
e-devlet aracılığıyla uyaptan kontrol edebilirsiniz bir durum var mı yok mu diye.

%99 dolandırıcı
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (13.03.24 22:14:44) 
bi ara "reel alacak" diye bir firma yapıyordu böyle.
e-devlet kontrolü +1

  • tabudeviren  (13.03.24 22:33:42) 
Öyle görünüyor


  • doharkoman  (14.03.24 09:52:28) 
Dolandırıcı evet. Bana da geldi iki kez. Aradığımda adım yasadışı bahise karışmış mış da, uzlaştırma için devlet 18.000₺ para istiyormuş. Dava dosya numaramı ve hangi adliyede olduğunu öğrenebilir miyim dediğimde de küfür edip yüzüme kapattı :)


  • dakota  (14.03.24 16:32:45) 
[]

bu fiyatlandırma iyi mi yoksa yine mi öpüldüm?

son açtığım duyuru üzerine arabam 2 gün sanayide kaldı. arabanın yakıt sisteminde bir takım arızalar vardı ve ne olduğunu anlamaları için söküp bakmaları gerekiyordu. üç seferdir sorun yok diyip bilgisayarla arızayı silip geri gönderiyorlardı beni ama bir süre sonra lambalar tekrar yanıyordu. arızayı tespit ettiler ama bu arıza bujilerin de yanmasına sebep olmuş. arabada fena sarsıntı oluyordu motor artık zıplıyordu resmen. o yüzden bütün bujiler de değişti. ek olarak yakıt basınç müşürü denen parça değişti. usta mekanikçi olduğu için aracı dışarda bir elektrikçiye götürdü ve orada da beyin resetlendi ve sensörlerdeki elektronik arızalar giderildi.

tüm masraf kalemleri burada: hizliresim.com
ödediğim para içime oturdu. bu işlerin ederi bu mudur sizce yoksa öpüldüm mü? sadece işçilik için 3500 TL aldılar :(

 
eğer sorunu dediğiniz gibi çözdülerse gayet iyi. ama sanayiye son 2 senedir çok araç götürdüm ve sorun para değil çoğu zaman, yapılan işin iyi olmaması veya bir yeri yaparken diğer tarafı bozmaları. vites için götürdüğüm yerden, aracın arka perde motoru bozulmuş şekilde aldığım oldu.


  • malheiros  (13.03.24 23:00:57) 
Ucuz değil, ama problemi gerçekten bulup çözdülerse çok şey etmemek lazım.
Bu arada orada yazan kalemler benim gözümde hikaye. Kafalarında bir toplam var, ona göre yazıyorlar kalemleri.
Malzeme 7400, işçilik 2000 de yazabilirlerdi senin gönlünü hoş etmek için.
  • burfak  (14.03.24 07:36:38) 
İstisnalar hariç araç ve mekanikten ne kadar az anlarsanız o kadar çok öperler, gerisi teferruattır.


  • Rao  (14.03.24 07:52:55) 
Fiyat hesaplı görünüyor umarım sorun giderilmiştir. Malheiros'un belirttiği gibi sorun ücret değil iş ahlakı ve oto tamircilerinin, ustaların çoğunda bu sorun var bu yüzden pahalida olsa her zaman yetkili servisi tercih ederim yetkili servislerde de iş ahlakı oto tamircilerden farklı değil ancak karşımda en azından muhattap alınacak birileri var insanın kafası rahat oluyor. Sorun çözüldü ise ne ala, çözülmedi ise de kafanıza takmayın ustaların çoğun böyle Allah kimseyi tamircilerin ustaların eline düşürmesin.


  • doharkoman  (14.03.24 09:51:39) 
[]

Gül Hastalığı Hakkında bir tirad

Arkidişler, bir film vardı, bir sahnesinde bir adam söyleşiye sahneye çıkıyor. Şuna benzer bir replik söylüyordu.

"bir gün bir uyandım, vücudumda deli gibi kızarıklıklar var. Karaciğerim iflas etti sandım. Doktora gittim, bana dedi ki gül hastalığına yalalanmışsın. Psikolojiktir geçer. Halbu ki ben hep iyiydim, ama anladım ki benim içimde bir ben daha varmış kendi kendi içine atan" gibi... Hatırlayın nolur :(


 
saygı dizisi savaş karakteri. bölümünü falan hatırlamıyorum ama.

şunu bulabildim: youtube.com ikinci sezonun ilk bölümlerinden birinde muhtemelen.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (13.03.24 22:52:54 ~ 23:02:29) 
[]

istanbul'da brandacıcılar çarşısı gibi bir yer var mı?

2 evin balkonuna sağlam kalitede balkon brandası almak istiyorum. istanbul'da brandacıcılar çarşısı gibi bir yer var mı?




 
brandacılar çarşısı diye bir şey yok. manifaturacılar çarşısı var. orada da branda, tente falan bulabilirsiniz.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (13.03.24 22:23:25) 
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim +1 kısa ismi İMÇ olarakk bilinen çarşıda aradığını bulmama şansın çok az.


  • bravoteam  (14.03.24 10:46:42) 
[]

internetten kombi aldım sonrasında ne yapmam gerekiyor?

kiracımız kombi eskidi yeni alalım dedi.. şimdi internetten kombi aldım bunun bağlantısı, gaz açılması vb. işlemler için önce kim ile irtibata geçmek gerekiyor bilgisi olan var mı?




 
kombi proje işi yapan yerler var, kombinin servisini arayıp onlardan yönlendirme de isteyebilirsiniz


  • efruz  (13.03.24 20:45:30) 
Müşteri hizmetleri ile irtibat kurup montaj için randevu alacaksınız


  • doharkoman  (13.03.24 21:30:20) 
Müşteri hizmetleri ile ilgisi yok. Su tesisatçıları montaj yapar. Cihaz değişikliği işlemleri için doğalgaz kurumundan detaylı bilgileri alın. En son müşteri hizmetleri.


  • Mistyimage  (14.03.24 00:33:32) 
@doharkoman +1 başka biri montaj yaparsa garanti kapsamı dışında kalabilir cihazınız. o yüzden önce markanın müşteri hizmetleri.


  • Improbable  (14.03.24 09:16:09) 
biraz pahalı oluyor ama aynı durumda 3-4 sene önce bir firma ile anlaştım, onlar her şeyi hallettiler. kombi + diğer işlerin masrafı bir rakama anlaştık, kombi biraz pahalıya gelmiş oldu ama diğer işlerle uğraşmadım


  • sweetoffice  (14.03.24 11:03:45) 
[]

amerikada kiralik daire ya da oda

houstonda kalabilecegim yer bakiyorum
hangi sitelerden bulabilirim uyguna ev
tesekkurler


 
kısa süre için air bnb ya da oda kiralama düşün. amerikada ev kiralamak için kredi skoru ve background check gerekiyor genellikle. yıllık kontrat yapıyorsun ve evden çıkarsan geri kalan kiraları ödemek zorundasın.

özellikle kredi skorun yoksa ev bulmak zor. kredi skoru için amerika'da yasal bir statü gerekiyor. houston bu dediğim konularda biraz daha tutucu olabilir. referans, co signer isteyebilirler.

tüm bunlara ek olarak kiranın 3 katı gelirin olduğunu da ispatlamanı da isterler. Bunun için payrollerini görmek isterler.
  • ferenc  (13.03.24 20:57:34 ~ 21:03:05) 
5 yil Houston da yasadim, mesaj atin bana lutfen


  • oscar  (14.03.24 04:54:19) 
[]

Pilav buzdolabında kaç gün bozulmadan durur?

Pişip buzdolabına konan pilav hiç ısıtılmazsa kaç gün buzdolabında 4 derecede bozulmadan durabilir?




 
3


  • gabe h coud  (13.03.24 19:12:21) 
Pilavın yapıldığı gün tüketilmesi gerekiyormuş. Bekletilmemesi gerekiyormuş.


  • rock n roll  (13.03.24 19:14:49) 
  • Mirket  (13.03.24 19:17:07) 
bir hafta belki daha uzun beklettiğim oldu (haftasonu yap, hafta boyunca ye). şu ana kadar zehirlenmedim, ölmedim.

hatta yabancıların yaptığı fried rice diye bir yemek var. beklemiş pişmiş pirinçle daha iyi oluyormuş.
  • inheritance  (14.03.24 08:33:57) 
Düzenli olarak bir tencere pilav yaparım ve bitene kadar (genelde 3 gün boyunca) her gün ısıtıp soğutup tekrar buzdolabına koyarım. Daha uzun süre de bekler bence ama deneme fırsatım olmadı, yiyorum bitiyor çünkü en fazla 3 günde.

Burada püf noktası ısıttıktan sonra oda sıcaklığına soğumasını beklemeden buzdolabına koymamak. Yenecek kadar kısmı alıp sadece onu ısıtmak da mantıklı bir alternatif.
  • cinsi kisi  (14.03.24 12:10:16) 
[]

Aliexpressten aldığım ürünün iadesi

7 martta sipariş verdim. Kargoya vs verilmedi. Satıcıya sordum "anlaşmazlık" aç demekten başka bir şey söylemiyor. iade/geri ödeme tuşuna basıyorum şöyle bir uyarı veriyor:

"Satıcının ürünlerinizi göndermesinden 10 gün sonra "Iade/geri ödeme" yapabilirsiniz. Sipariş hakkında herhangi bir sorunuz varsa, lütfen satıcıyla iletişime geçin."

ne yapmam lazım parayı geri almam için. Teslimatı vs onaylamadım.

 
İade değil sipariş iptali istemeniz gerekiyor.

so.aliexpress.com
"Siparişin ödeme yapıldıktan sonraki 7 gün içerisinde olması durumunda sipariş derhal iptal edilecektir. Siparişin ödeme yapıldıktan sonraki 7 günü aşması durumunda satıcının 48 saat içinde yanıt vermesi gerekir. Satıcının 48 saat içinde yanıt vermemesi durumunda sipariş otomatik olarak iptal edilecektir."
  • kobuzchu kiz  (13.03.24 19:15:53) 
[]

Youtube Karaoke şarkı yapma

Bu şarkıyı rica etsem güzel bir karaoke yapabilir misiniz?
Acil lazım.
youtu.be
Mesaj atarsanız iletişime geçebiliriz

 
  • pislick0  (13.03.24 19:51:35) 
@pislick0 teşekkürler enstrüman sesi biraz daha fazla gelebilecek versiyonu var mı? Az biraz Muazzez’in sesi gelse de olur ama çok az


  • coca cola  (13.03.24 20:18:30) 
rica ederim, maalesef benim yapabileceğimin en iyisi bu


  • pislick0  (13.03.24 21:32:51) 
[]

Zarar vermeden stickerı nasıl sökebilirim?

Şundan bahsediyorum:
i.hizliresim.com

Var mı bi trick?

 
Isıtma yoluyla olabilir. ama renk değişikliği olmamasına dikkat et.
Tekrar eskisi gibi yapışır mı o da ayrı konu.

  • diyecevaplandı  (13.03.24 17:51:44) 
Fön makinesiyle iyice ısıtıp sökebilirsin, elini yakma dikkat et.


  • oldz  (13.03.24 17:59:07) 
Sıcak su torbasının içine sıcak su koyun onuda üzerine koyup biraz bekletin sonra etiketi rahatlıkla yerinden sökebilirsiniz


  • doharkoman  (13.03.24 21:20:30) 
çaydanlığın ucundan çıkan sıcak su buharına tut bir süre sonra kalkar.


  • jamswety  (14.03.24 16:52:58) 
maket bıçağının ucuyla yavaş yavaş açmıştım zamanında.


  • jepa  (14.03.24 17:23:50) 
[]

Amh testi ne zaman yapilir?

Herhangi bir zamanda mi yapiliyor yoksa reglin belli bir gunu mu oluyor?




 
  • kobuzchu kiz  (13.03.24 18:19:49) 
güvenilir bir test değil onu da bilin. 0.10 la gebe kalanlar olduğu gibi 1.0 la gebe kalamayanlar var önemli olan yumurtaların kalitesi.


  • administ  (14.03.24 00:01:26) 
[]

Avukat tüm davaları nasıl takip ediyor?

Bir davam var. Karar yazıldı, karşı taraf istinafa götürecek mi diye bekliyoruz. Avukat benim davam gibi belki 100 dava ile ilgileniyor.

Bu kararların itiraz sürelerinin ve başka pek çok detayın takibi için avukatlar nasıl bir yöntem, sistem, yazılım kullanıyor?


 
Avukatlara tebligat geliyor mahkemeden. Tebligat ile takip ediyoruz. Yine UYAP üzerinden de takip ediyoruz.

Ben iş listem ile liste oluşturup yapılacak işleri takip ediyorum.
  • drako  (13.03.24 17:48:03) 
@drako, tebligat PTT ile gelen bir kağıt galiba di mi? O gelmeyebilir, gecikebilir.
Bu durumda itiraz sürelerini kaçırmamak için birkaç günde bir baktığınız tüm davaları ayrı ayrı kontrol mü ediyorsunuz ya da tüm davalarınızı gördüğünüz bir yer mi var?

Avukatım "ben takip ediyorum, size haber vereceğim" dedi ama "ya unutursa" diye endişeleniyorum.
  • michael_knight  (13.03.24 18:02:17) 
Süreler istisnai (AYM) harici tebliğ ile başlar. Tebligat da avukata elektronik olarak gelir. Dolayısıyla tebligatı artık bize postacı getirmiyor. Sistem üzerinden geliyor. Vatandaş olarak siz de e-tebligat kullanabilirsiniz bu arada. Önemli davaları takip ediyorum ayrıca not alıp.

Avukat unutmaz bizim için bu zira büyük sorumluluk. En büyük korkumuzdur sürenin kaçması..
  • drako  (13.03.24 18:13:33) 
1- Süreli işlerde elektronik tebligat geliyor, süre tebligat ile başlıyor. Biz de takvime son günleri not ediyoruz hatırlatıcı vs. kuruyoruz.
2- Süreli olmasa da davalarda gelişme var mı diye tek tek dosyalara bakmıyoruz. UYAP sisteminde dosyalarımızda toplu bir şekilde eklenen evrak var mı görebiliyoruz. Böylece haftalık en son eklenen evraklara bakarak hangi dosyalarda ne gelişme var bakabiliyoruz.

  • eatpraylaw  (13.03.24 18:18:11) 
Doğru anladıysam çok haklısınız, avukatlık tamamıyla takip işidir. Ben google keep üzerine ve şeffaf panoma işliyorum süreli bir işim gelir gelmez. Çok dosyam olmadığı için ikisi yeterli oluyor. Çok dosyam olsa mutlaka mesleki sigorta da yaptırırım, çünkü kaçan süreyle müvekkili maddi zarara uğratmam da söz konusu olabilir


  • yap desem yapmazsin he  (13.03.24 18:23:35) 
Benim arkadaş da aynen böyle sürekli takip programları, to do listler falan. Harbiden çok ciddi takip işi yani ve kötü avukatin olayi sadece kanun bilmemek degil ek olarak takip etmemek olabiliyor.

Kolay iş değil.
  • logisticsmanager  (13.03.24 21:25:40) 
[]

Muhasebeci varsa bir soru

Yeni kurulmuş bir şahıs firmasının kurumsal banka hesabına firma için malzeme (örneğin, masa, sandalye, printer, bilgisayar vs..) almak için veya herhangi başka bir nedenle cebinizden para yatırıldığında bu "şirket geliri" gibi algılanmıyor değil mi? Bir şeyin gelir olarak algılanması (dolayısıyla üzerinden vergi kesintisi yapılabilmesi) için karşılığında aynı firmanın fatura kesmiş olması lazım değil mi? ÖZetle şahıs firması kurumsal hesabına istediğimiz zaman kendi cebimizden para yatırdığımızda vergi sistemi bunu şirket geliri olarak algılamaz, fakat yatırılan bu parayla şirkete faturalı bir malzeme alındığında bunu gider olarak algılar değil mi?




 
[]

Benim HGS'yi başkası kullanıyor ?

Merhaba.
Geçen sene aracı sattım ,3 ay sonra başka araç aldım.Aldığım gibi HGS'yi yeni aracın plakasına kaydettirdim.Bankadan aldım ,hesaba bağladım, herhangi bir etiket vermediler.Buraya kadar normal.Tamamen tesadüf eseri HGS kayıtlarına bakarken Sapanca,Yavuz Sultan Selim köprüsü gibi aslında hiç geçmediğim yerlerden geçtiğimi gördüm.Karayollarını aradım 54 plakalı bir araç ile örtüşüyor dediler.Sattığım araçdaki HGS yi sökmedim ve evet sattığım aracın plakası buydu.E devletten HGS kaydına baktığımda 21/06/2023 tarihinde güncelleme diyor.Tarih tutuyor yeni aracı bu tarihte aldım ve HGS kaydettirdim.Ancak "hesap açılış tarihi" kısmında 23/12/2024 diyor.Bu neyin tarihi anlamadım.Velhasıl Karayolları Bankayı ,Banka Karayollarını suçluyor.2.000 TL gibi bir kaybım söz konusu.
HGS yi iptal ettirdim ama hangi kurum suçlu çıkaramadım.

Var mıdır bilgisi olan ?

 
Benim aldığım bir araba için kayıtlı olan HGS'yi eski sahibi iptal ettirmemiş. Ben de HGS almıştım aynı araç için.
İki hesap da aktif olarak çalışıyormuş.
Arabayı aldığım adam aradı 8-10 ay sonra, dedi ki sizin geçişler benim kredi kartımdan düşüyor. Ne kadar düştüyse adama parayı gönderdim. Çok da ayıp bir şey değil bence. Ben normal karşıladım yani. Siz de sattığınız kişiye ulaşabiliyorsanız bir görüşebilirsiniz.

Ben durumu fark etmemiştim çünkü benim hesabımdan da para düşüyordu. Sonradan kayıtları karşılaştırdık, aynı gün bir yere giderken benim hesaptan, dönerken eski sahibinin hesabından düşmüş tamamen random olarak.

Bu arada etiketten ziyade plakadan da okuyor her türlü.
  • burfak  (14.03.24 07:43:06) 
yeni aracı alana kadar hgsyi iptal ettirmediniz / değiştirmediniz, ve eski araçla yapılan geçişler bu üç ay içinde olmuş değil mi? bence bu durumda banka veya karayollarının yapacağı bir şey yok. arabayı sattığınız kişiye ulaşıp geçiş ücretlerini isteyebilirsiniz, başka da yapacağınız bir şey yok gibi.


  • inheritance  (14.03.24 08:36:40 ~ 08:37:38) 
[]

Yurtdışından 2 (1 bass 1 elektro) adet gitar getirmek - vergi meselesi

Merhaba,

Yakın zamanda yurtdışından gitar getirmeyi planlıyorum ancak bir tanesi bass gitar bir tanesi elektro gitar almak istiyorum.

Gümrükten geçerken sorarlarsa "bunlar benim zaten" deyip geçmeyi planlıyorum.

Vergi vb. herhangi bir ceza çıkar mı? Deneyiminiz var mıdır konu hakkında.

Varsa paylaşmanız mümkün müdür?

Teşekkür ederim

 
beraberinde müzik aletini getirirsin ama ikincisine vergi çıkabilir.hakkın bir tane.


  • duptıs  (13.03.24 17:03:16) 
hiç bir şey olmaz. sorarsa max açarsın "babuş bunlar farklı aloo biri bass biri elektro" der geçersin.

ayrıca kendine almış da olabilirsin yine vergi çıkmıyor. "fazla" olarak düşündükleri şeylerin peşine düşüyorlar genellikle
  • avatar is back  (13.03.24 23:00:42) 
[]

Trafik Cezası İtirazı İçin Avukat

Hatalı yere park cezasından dolayı aracım otoparka çekildi. Buradan aracı almak için 1125 lira civarında bir ücret ödedim.

Aracın park edildiği yerde uyarı tabelası olmadığı için bu cezaya itiraz etmek istiyorum.

Ayrıca aracı alırken ödediğim paranın içine trafik cezası da dahilmiş ama e devlette bu para ödenmedi olarak göründüğü için ikinci kez trafik cezası ödemesi yapmış oldum. Bunun da tekrar iadesini istiyorum.

Uyap ile kendim itiraz edecektim ama mobil imza gerekiyor ve ayrıca avukat olmadan pek sonuç alabileceğimden emin değilim. Bu sebeple iki dilekçe için (park cezası iptali ve fazla ödenen paranın iadesi) danışabileceğim avukat varsa yardımlarını bekliyorum. Ankara içi.

 
avukatlık işin yok. boşuna para verme. sulh ceza mahkemesine itiraz dilekçesi verceksin
avukata vereceğin para o cezadan fazla olur zaten

  • jelly bear  (13.03.24 20:26:50) 
Ptt eimza ucuz oluyor zaten başka şeyler için de lazım olur,

İnternette sulh itiraz dilekçeleri var kendin halledebilirsin.

Eimza almak istemezsen herhangi bir mahkeme gidip sulh ceza ön bürodan dilekçe elden verebilirsin
  • yeahbutso  (13.03.24 21:18:39) 
Aracının çekildiği yere gidip fotoğraf çekiyorsun. bir sürü çek. herhangi bir uyarı işareti olmadığını göster. bunlarla beraber sulh cezaya gidip dosya parası vs alıp dilekçe yaz. en son 100 tl gibi bişeydi. itiraz edeceğin konu uyarı olmadığı. itirazına ceza iptali ve mahkeme masraflarının ödenmesi konusunu da ekle. ibanını yaz. sekreterliğe teslim et sonra da sonucu bekle.

Eğer ilgili ekip fotoğraflamadıysa bir kaç ay sonra dilekçede verdiğin ibana tüm parayı geri alırsın. iban eklemeyi unutma dilekçeye
  • zontican  (13.03.24 21:59:36) 
[]

Obsidian Saat Ekleme Özelliği ve Kullandığınız Pluginler

Merhabalar. Not defterinde başa .LOG yazdığımız zaman ne zaman oraya girsek o anın saatini otomatik yapıştırıyordu böyle bir özellik var. Benim merak ettiğim, Obsidian'da da benzer bir şey var mı, kendisinde olan bir özellik veya plugin. Mesela benim Obsidian açtığım anda günlük notu önüme çıkarıyor. Ben diyeyim ki "şunu şunu yaptım", sonra indireyim o otomatik kaydediyor tabi, kaydettiğinde veya ben oraya girdiğimde otomatik olarak saati yanına bir yerine yapıştırsın. Böyle bir şey var mı?

Ve ayrıca kullandığınız, faydasını gördüğünüz Obsidian pluginleri nelerdir, teşekkürler.


 
  • diyecevaplandı  (13.03.24 18:20:40) 
bunu aslında görmüştüm ama tam anlamamıştım bir de template dediği için sadece sayfanın en başına o anki tarihi saati koyuyor diye düşündüm. rica etsem açıklar mısınız


  • ckisc  (13.03.24 19:22:54) 
Mac olduğu için bir şey diyemeyeceğim doğrusu.
Ama bilen birileri denk gelir burada umarım.
Bir de bu var:
forum.obsidian.md
  • diyecevaplandı  (13.03.24 19:37:58) 
[]

Konut fiyatları için seçimden sonra öngörünüz var mı?

Biraz eksiğim var yatırımlık düşündüğüm ev için kredi faizleri çok yüksek. Daha önceki senelerde olduğu gibi uçar gider mi konut fiyatları yoksa artık o devir bitti mi faizler yüzünden.




 
uçar gider kardeşim.


  • sizofren06  (13.03.24 16:21:04) 
Hükumet devamlı karar değiştirdiğinden öngörmek çok zor. Önce düşük faiz denildi şimdi yüksek faize geçildi. Yani şu anki güdülen politika fiyat istikrarını sağlamak amaçlı eğer yine karar değiştirmezlerse geçtiğimiz yıllardaki kadar artış olmaz gibi geliyor bana.


  • nuevo  (13.03.24 16:39:29) 
benim öngörüm seçim sonrası dolartl fiyatının çok yükselmesi. konut fiyatları da tl bazında bir miktar yükselecektir ancak dolar bazlı epey şok bir düşüş bekliyorum. dolardaki şok yükseliş sonrası ev fiyatları alınabilir seviyeye gelecek benim görüşüm.


  • benarrivo  (13.03.24 16:50:22) 
Seçimden önce bile emeklilere zam vermediklerine göre faizleri indirmeyecekler. Ucuz kredi hayal. Döviz de aşırı yükselmeyecek gibi gözüküyor, borç para bulmuşlar.


  • parka  (13.03.24 17:23:00) 
Uçar gider şu an faiz baskılıyor reel değeri degil. Maalesef bilende yazıyor bilmeyende


  • doharkoman  (13.03.24 21:14:00) 
Maliyetler arttığından ürün de artacak diye anletıyor bir yatırım danışmanı


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (13.03.24 21:31:39) 
[]

Hangi Su Arıtıcısı Daha İyi?

Çok yakın iki tanıdığım şu iki ürünü önerdiler ayrı ayrı. Hiçbir şey anlamadığım için hangisi daha iyi bilemedim. Neye bakmak lazım onu da bilmiyorum. Bilen ilgili ve hakim arkadaşlar aydınlatırsa çok memnun olurum.

15500 TL
www.waterbox.com

7000 TL
alkalix.com.tr

 
Su arıtıcıların zararlı zararsız, aha bu faydalı falan demeden suda ne var ne yoksa hepsini süzdükleri, hiç mineral bırakmadıkları, insanoğlunun sudan sağladığı faydayı sıfırladıkları, onun için de külliyen hepsinin zararlı olduğuna dair bir görüş var.


  • Mirket  (13.03.24 15:42:16) 
su arıtıcısı 1 litre su arıtıyorsa 3 litre atık su atıyor. en az ayda 100 tl fazla su parası gelir. ayrıca yılda 1 kere filtreler değişmeli onunda masrafı var. önden de para veriyorsun. ayrıca mineralsiz kalitesiz su içiyorsun. boğazdan kesilmez en saglıkısı kaynak suyu için.


  • sizofren06  (13.03.24 15:48:46 ~ 15:49:17) 
bu paralara damacana alırsın.
filtre masrafı var.
bi de bunlar çok su tüketiyor. hiç bulaşma
  • jelly bear  (13.03.24 16:04:09) 
-su parasında abartılı bir artış olmuyor öncelikle. atık suyun basınçla alakası var, bu sebeple pompalı ve pompasız modeller var, bunu araştırın kendiniz öncelikle.
-damacana sular da arıtma cihazından geçip dolduruluyor, uludağın zirvesinden akan doğal kaynak suyunu alıp damacanaya koymuyorlar direkt ve bildiğim kadarıyla aynı mantıkla çalışıyor bunların hepsi.
-filtre masrafı da gayet ucuz, 2 kişi kullanıyorsanız mesela bir buçuk, iki senede bir değiştirseniz yeterli, bunu arıtmayı aldığınız yer de söyleyecektir size ve 500-1000 lira arası bişey bu.

ben kullanmıyorum bu arada, anneme aldık, memnun o ve ben de almayı düşünüyorum. mineral mevzusuna takılıp almadım yıllarca ama damacanaların daha sağlıklı olduğunu düşünmüyorum ve 90 liralara gelmiş bir damacana su.
  • veritaslibertas  (13.03.24 16:18:55) 
Damacana suların da aynı şekilde filtrasyondan geçirildiği görüşüne katılmıyorum ben.

Gerek ambalaj üzerinde ve gerekse markaların internet sitelerinde suda bulunan minerallerin ne miktarda bulunduğu madde madde yazılmaktadır.

Haa...! Her marka dürüst müdür ve bunların ne derece doğru olduğu ne kadar denetleniyor diyecek olursanız da, o ayrı.
  • Mirket  (13.03.24 16:32:24) 
mineral konusunda pek çok su arıtma cihazında mineral ilavesi yapan filtre zaten var, birazcık araştırınca kolayca görebilirsiniz ilgili filtreyi


  • axell reis  (13.03.24 18:05:36) 
Var olan taksitlerimizin üstüne çok bineceği için Brita alıp geçtik. İşimizi görüyor gayet.


  • vaveylababa  (05.04.24 11:13:34) 
[]

Kpss a grubundan iibfliler maaşı

Bakanlıkta falan baslayan uzman yardimcilari ve uzman maaşları ne kadardır gunumuzde




 
46.200 ile başladı (dil tazminatı dahil)


  • fildirfildir  (14.03.24 10:58:05) 
Uzman yard bu söylediğim


  • fildirfildir  (14.03.24 10:58:19) 
[]

Malibu ve votka ile kokteyl

İçine başka alkol koymadan ne yapılabilir?




 
  • edaddy  (13.03.24 15:05:07) 
[]

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.

 
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
  • grimavi  (13.03.24 15:18:01 ~ 15:36:59) 
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
  • achilles  (13.03.24 15:37:15) 
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
  • ustapasta  (13.03.24 15:41:21) 
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
  • gabe h coud  (13.03.24 15:44:25 ~ 15:54:58) 
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
  • nic cage  (13.03.24 15:55:20 ~ 16:06:07) 
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
  • fraise  (13.03.24 15:57:54 ~ 16:16:35) 
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
  • OgutucuRecep  (13.03.24 16:10:44) 
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
  • michael_knight  (13.03.24 16:16:14) 
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
  • sanguine mcqaer  (13.03.24 16:22:24 ~ 16:27:01) 
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.

  • veritaslibertas  (13.03.24 16:26:45) 
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
  • drako  (13.03.24 16:37:32 ~ 16:39:05) 
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
  • elorelia  (13.03.24 17:00:09) 
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
  • mirty  (13.03.24 17:13:55) 
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
  • noxie  (13.03.24 17:27:52 ~ 17:29:43) 
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
  • tabudeviren  (13.03.24 17:34:30) 
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
  • ustapasta  (13.03.24 18:48:09) 
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
  • ananiyimioguz  (13.03.24 19:05:11 ~ 19:10:06) 
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
  • basond  (13.03.24 20:08:06) 
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
  • yenibirgüzelnick  (13.03.24 21:29:03) 
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
  • nuisance2  (13.03.24 22:29:04) 
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
  • nuisance2  (13.03.24 23:09:45 ~ 23:10:18) 
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|

  • ustapasta  (13.03.24 23:42:17) 
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
  • instant crush  (13.03.24 23:53:21) 
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
  • ustapasta  (13.03.24 23:53:36) 
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
  • lambırcek  (14.03.24 05:10:52 ~ 05:33:09) 
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
  • Hallegadola  (14.03.24 12:12:51 ~ 12:19:26) 
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
  • turkuaz  (14.03.24 13:01:00) 
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
  • wild honey suckle  (14.03.24 13:22:14) 
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.

  • suyin  (14.03.24 21:57:43) 
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.


  • Coma  (14.03.24 22:16:00) 
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
  • Rao  (14.03.24 22:41:36) 
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
  • ananiyimioguz  (14.03.24 23:50:46 ~ 23:52:04) 
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
  • Rao  (15.03.24 01:22:15) 
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
  • ustapasta  (15.03.24 12:38:51) 
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
  • nuisance2  (15.03.24 23:22:03) 
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D


  • ustapasta  (15.03.24 23:53:59) 
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
  • sarahkerrigan  (16.03.24 00:36:57) 
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
  • ustapasta  (16.03.24 00:52:26) 
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...


  • suyin  (16.03.24 01:46:55) 
[]

Prostat büyümesi

Prostat boyu artmıştır 36cc. prostat boyu kontürü düzgün parankim ekosu homojen olup belirgin sınır veren solid ve kistik kitle izlenmemiştir

Yorumj olan var mı? Henüz üroloji hocasıyla görüşemedim.


 
Yaş kaç?
PSA?
Yasam kalitesini bozacak sıklıkta işeme ihtiyacı?
Zor, sancılı ve veya çatal işeme ve işeme bittiği halde haznenin boşalmadığı hissi?
  • Mirket  (13.03.24 15:07:04 ~ 15:14:06) 
[]

Rutinleriniz

Selam, rutin her gün yaptığınız neler var, disiplin göstererek? Ben çok rutin yaşayamıyorum. Mesela her gün işte şu kadar sayfa kitap okuyacağım diyorum, o hedef tutmuyor. Spor yapmak istiyorum bir gün oluyor 3 gün olmuyor. O disiplini nasıl sağlıyorsunuz?




 
düşünmüyorum. şöyle; o sabah iş görüşmesine gideceksin ya da üst yönetime sunum yapacaksın ya da üniversite sınavın var. sabah 7 de olsa kalkar kendini düşünmeden duşun altına atarsın, öyle değil mi? bu her gün böyle olmalı. covid olmadan önce herkes full ofisti ve sabah gözümüzü duşta açardık.

rutinine hiç düşünmeden gideceksin. salı ve perşembe günleri spor salonuna gidiyorum. cumartesi ve pazar sabahı da belgrad ormanı'na gidiyorum. bu rutinimi asla bozmam. düşünmeden bunları yaparım. benim hayatım, rutinim bu.
  • gabe h coud  (13.03.24 15:48:04) 
tam bir rutin ve program insanıyım. her gün kalori ve makrolarımı sayarım, dietimi ona göre ayarlarım. salı-perşembe yüzmeye, cuma-pazar fitnessa giderim. her akşam diş ipi kullanmak ve krem sürmek de rutin bence. ertesi günkü giysilerimi bir gece önceden hazırlarım


  • benarrivo  (13.03.24 16:45:05) 
Hocam bazı şeyleri yapmak zorunda olduğunuz için yaparsınız. İlla bunları rahat hissederek yapmanız gerekmiyor ya da illa ki bunları yapmanın kolay bir yolu, bir püf noktası olması da gerekmiyor.

Ben bunu temel alarak düzenli yapabiliyorum bazı şeyleri.
  • akhenaten  (13.03.24 16:53:26) 
Bence rutin aktivitelerde sorumluluğu görev hissinden ayırmak gerekiyor. Mesela her sabah belli bir saatte uyanıp kahvaltımı edip çalışmaya başlıyorum. Bu bir rutin, çünkü belli sorumluluklarım var. Ama mesela akşamları, kendime vakit ayırdığım zamanlarda, sıkı sıkıya uyguladığım bir rutinim yok. Bazı akşamlar kitap okuyorum, bazı akşamlar film izliyorum ya da arkadaşlarla çıkıyorum falan. Söz konusu spor ya da hobiler olduğunda "bunu bu şekilde yapmalıyım", "hayatımda bunu şu şekilde değiştirmem gerek" şeklinde bir görev bilinciyle hareket etmek bana çok iyi gelmiyor mesela, bırakıyorum. Keyif aldığım şeylereyse 5 gün 10 gün ara versem bile sonra yine devam ediyorum. O yüzden bence disiplin kısmından ziyade keyif kısmına odaklanmak da önemli.


  • lolita  (13.03.24 21:07:36) 
[]

Bim'de satılan crealty 3d yazıcı alınır mı?

link: www.bim.com.tr

bu yazıcıyı daha önce incelemiştim, internette fiyatı 30bin yaklaşık, buradan alınır mı? garanti vs için sorun yaşar mıyız acaba?


 
sıkıntı olacağını sanmam


  • gurur  (13.03.24 15:34:27) 
ben direnc.net ten almıştım, servis ihtiyacında kendileri aracı oldular 2 3 kez. bim den aynı performansı bekleyemezsiniz bence. çok iyi bir servisi distribütörü vb. yok anladığım kadarıyla.


  • kveldulv  (13.03.24 15:41:24) 
İlk makineniz ise almayın size sıkıntı anında yardımcı olabilecek bir servisi olan yerden alın bu makinenin ilk serisinde kronik sorunlar vsrdı diğer seride giderilmişti bu ikinci seri dendi ama net bilmiyoeum doğru mu


  • basond  (13.03.24 20:18:21) 
[]

Devletten bir şey alıyor musunuz?

Devletten bedavaya, elinizle tutabileceğiniz (yemek, süt, makarna, kahve, takvim, kalem vs) gibi bir şey aldınız mı son bir yılda?
Etrafınızda alan var mı?
Herkes bir şeyler alıyor da sadece ben ve çevremdekiler almıyoruz gibi hissetmeye başladım.


 
hayır almıyoruz.


  • sizofren06  (13.03.24 14:42:26) 
yoo ne alcaz veriyoz aksine


  • rentts  (13.03.24 14:42:43) 
almiyorum tabii ki. ac ve acikta degilse de alanlara asalak gozuyle bakiyorum. tamam kriz, enflasyon falan var ama insanimizda da hayvani bir acgozluluk var. adam baklava dagitiyor. millet birbirini yiyecek nerdeyse. olecek misin baklava yemezsen?


  • dokunmakalbime  (13.03.24 14:45:13) 
rentts +1 dokunmakalbime +1

almıyorum, etrafımızda da yok.
insanların ihtiyacı olduğu şey elinin altında dağ kadar da olsa beleş olunca bir açgözlülük geliyor. onlara bakıp da kendinizi enayi gibi hissetmek yanlış olur.
  • MtKrt  (13.03.24 14:48:38) 
korona zamanı bin tl yardım yapmıştı 2 kez. yine koron dönemi hem okuyorum hem işim yoktu belediye 1 koli gıda göndermişti.


  • neira  (13.03.24 15:18:34) 
almıyorum, tanıdığım kimse de almıyor. maddi olanaklarımızın yetersiz olduğu eski zamanlarda bile ailemin, akrabalarımın iftar çadırlarına vs gittiğini bile hiç görmedim, maalesef ülkemizde öyle olmasa bile, gerçekten ihtiyacı olanların (öğrencilerin, işsizlerin vs.) hakkına girmemek gerek diye düşünüyoruz. özellikle babam aç gözlü, ihtiyacı olmadığı halde her türlü bedava şey peşinde koşan, aşırı pinti insanlardan nefret eder, aynı düşüncedeyim.


  • hypathia  (13.03.24 15:24:44) 
mayış dahil değilse sanırım almadım hiç. Çocukken memurlara giyim desteği oluyodu sümerbanktan kupon mu veriyolardı öyle bi şeydi. O kuponlarla mont falan alındığını hatırlıyorum. Onun dışında bi kere ilçe belediyemizden laptop aldım üniversite sınavı kazanan öğrencilere veriliyordu. Başka düşünüyorum memur anne babanın memur çocuğu olarak devletten maddi bi şey aldım mı diye de aklıma gelmiyor.

Takvim kalem gibi eşantiyon şeyler konusunda çok şanssızım ya, ne bi belediye başkan adayından denk geliyor ne de doktor olmama rağmen ilaç yazmayan bölüm olduğumuz için ilaç firmalarından. Şöyle kahve fincanı, çakmak vs çözsek iyi olurdu :d (şaka yapıyorum tabii ki)
  • nundu  (13.03.24 15:37:22) 
Almadım çevremde de alan yok sosyal yardımlar ihtiyacı olanlara yapılır


  • doharkoman  (13.03.24 21:35:20) 
ne ben aldım ne çevremden duydum böyle bi şey. devlet yok gibi bi şey valla hayatımızda sağ olsun, ancak maaşlarımızı sömürmekle meşgul kendisi.


  • nic cage  (13.03.24 21:37:54) 
gece lambası; belediyede birinin yeğeni gece lambası işine girmiş sanırım, promosyon olarak belediye amblemini basmışlar; bayramda, kandilde, seçim öncesi, cuma namazı çıkışı vs habire dağıtıyorlar bunlardan. Babamda denk geldikçe alıp getiriyor, evde 6-7 tane belediye amblemli gece lambası var.


  • zikardo  (13.03.24 22:19:56 ~ 22:21:12) 
geçen senelerde deprem bölgesindeyiz diye erzak vermişlerdi.

onu da yardım kuruluşu vermiş olabilir tam hatırlamıyorum.

onun dışında bir şey almadık sanırım yandaşlara para yağıyor.
  • ananiyimioguz  (13.03.24 22:47:03 ~ 22:47:25) 
marketlere gittiğimde ev hanımlarının sürekli istanbulkart ile alışveriş yaptığını görüyorum. ekmekleri de fırından, "askıda ekmek" ile büfelerden bedavaya alıyorlar . bedavaya yaşamanın yolunu bulmuşlar gibi. nasıl yaptıklarını merak ediyorum.


  • summerof69  (13.03.24 22:56:15) 
Benim devletten aldığım bedava aldığım tek şey corona zamanı dağıtılan maskelerdi; onu da keşke satsalardi da parayla alsaydık dedirttiler, malum.

Bunun dışında değil yardım almak; devlet hastanesi, devlet okulu vs gibi yerlerin de kapısından girmisligim yok (Evlilik sağlık raporu için bir kere aile hekimine gittimz iki kere de Corona testi yaptırmıştım sadece). Devlet resmen benim için yokmuş, soruyu düşününce üzüldüm.

Aynı şey ailem ve çevrem için de geçerli.
  • fraise  (14.03.24 00:47:42 ~ 00:48:18) 
Bu zamana kadar hiçbir şey almadım. Maske dağıtıldığında dahi maske bile teslim edilmedi.


  • drako  (14.03.24 01:01:28) 
Eşimin anne kartı var, belediye araçlarına ücretsiz biniyor, onun dışında aldığı bir şey olmadı.

Benim de vergi dekontu haricinde devletten bir şey almışlığım yok.
  • burfak  (14.03.24 13:19:33) 
[]

Bu ne çeşit bir hastalık olabilir? El-ayakta iğne batması

Merhaba,
Hasta doktora gitmek istemediği sormak istedim belki tavsiye verebilecek biri çıkar.
Dün akşam başlayan elde şişkinlik hissi ve avuç içi ağrısı, batma hissi gibi. Çay bardağı tutmakta zorlanmış.
Bugün ise avuç içi ve ayak altında şiddetli iğne batma hissi, ayakta dururken can acıtacak kadar. Otururken bir şey yokmuş.

Yine bugün sabah grip belirtileri, halsizlik, sesi gitmiş, burun tıkalı gibi sesi geliyor.

ilk etapta covid gibi bir şey mi diye düşündüm ama acaba ikisi ayrı hastalık mı, bu el ve ayaklardaki batma hissi bir tuhaf geldi.
Bir fikri olan var mı acaba?

 
enfeksiyon, grip yada sinirlerle alakali birsey olabilir. hastaneleri sevmiyor, tembel vs.. olabilir. ama gec kaldigi, ciddiye almadigi icin cok kotu bisey cikarsa yasayacagi pismanligi anlatin. babannem oyleydi basim agriyodu diyip diyip hicbisey yapmiyodu. sonra beyin kanamasindan vefat etti. o gunden beri herkese hastane ve doktoru ciddiye almasini tavsiye ederim.


  • dokunmakalbime  (13.03.24 14:38:09 ~ 14:41:02) 
Yeni bir grip çeşidi değilse ben olsam vakit kaybetmeden bir nöroloğa giderdim.

Dedim ama beyin cerrahı mı bakar acaba diye de tereddüt ettim.
  • Mirket  (13.03.24 15:20:29) 
Geçmiş olsun. El-ağız-ayak hastalığını bir araştırırdım. İlla ki bir hekime görünün.


  • from where i ride  (13.03.24 17:30:44) 
şişkinlik, ağrı ve iğne batma hissi => gut hastalığı


  • zikardo  (13.03.24 22:26:54) 
[]

Enpara yurtdışı kredi kartı kullanımı ve kart tavsiyesi

Selamlar,

Müşteri hizmetleriyle görüştüğümde yurtdışı harcamaları için biz ekstreyi dolara çevirmiyoruz TL cinsinden ödemeniz gerekiyor dediler, diğer bankalarda bu seçenek varken enpara'da olmaması garip değil mi yoksa konuştuğum kişinin mi bilgisi yok anlamadım.

Sadece yurtdışı harcamalar için dolar hesabıyla ödeme yapabileceğim önereceğiniz kredi kartı tavsiyeniz var mı ?

 
enparada yok. başka herhangi banka olur.
akbank, yapıkredi, garanti, iş, vakıf

  • jelly bear  (13.03.24 14:17:12) 
Yurtdışında teb iyi sanırım. Komisyonsuz para çekebiliyorsun.

Kk olarak maximumla sorun yaşamadım. Kamu bankalarının kartlarını ise asla kullanmanı tavsiye etmem. Euro harcamalarımda hep fazladan ödeme yapmak zorunda kaldım. Euro’yu dolara çevirdikten sonra tlye çeviriyor kamu bankaları. Bu da 2 kez makas demek.
  • jackyr  (13.03.24 14:18:35) 
Üstteki arkadaşın dediği gibi her bankada oluyor. Ama yine masrafsız bir banka arıyorsanız Teb öneririm. Kart aidatı var ama para transferlerine falan ücret ödemiyorsunuz en azından.


  • nuevo  (13.03.24 15:51:31 ~ 15:51:50) 
Finansbank'in kendisinde var.

Kolaylık açısından Enpara ile Finansbank hesaplarını kullanıyorum birlikte. Finansbank'in kredi kartını Dolara çevirdim bunun için.
  • put it in your appropriate place  (13.03.24 18:16:31 ~ 18:18:11) 
teb +1 dediğin şekilde sorunsuz kullanıyorum. TL-USD-Euro 3 farklı kurdan ekstre alabiliyorum.


  • zikardo  (13.03.24 22:28:44) 
[]

Vadesi gelmemiş vergi için tebligat neden gelir?

Arkadaşlar dün evde ptt stickeri bulduk. Bir tebligat geldiğini ve muhtara bırakıldığı yazıyordu. Gittik onca iş güç arasında aldık. Bir baktık bu sene aldığımız bir arsa için arsa ve tabiat varlıkları koruma vergisi. ama vade mayıs 2024. altta da faiz uygulanacaktır falan yazıyor.
sonra eşimin iş yerinde bir adamın hesabını dondurmuşlar sebep gene vadesi gelmemiş olması gereken bir vergi borcu yüzünden zaten e-devlette de böyle bir borç gözükmüyor.
bu devlet ne yapmak istemektedir? bu hareketlerin sebebi ne? bu hatalar nasıl düzeltilebilir?
ben vadesi gelmemiş vergimi önden ödemek istemiyorum ama evime tebligatlar yollanıyor. ne iş?

 
Paralar suyunu çekti, tüm tuşlara basıyorlar. hele seçim bir geçsin esas o zaman göreceğiz neticeyi.

Bana da 10 sene öncesinden bir vergi cezası geldi; 2018 de satın alıp 2022 de elden çıkardığım bir araç için 2013 tarihli trafik cezası + faizi. İptal ettirmek için 2 günümü harcadım, sonunda iptal oldu, hop bir ay sonra banka hesabını dondurdular iptal edilen ceza için, bir 3 günde onun için uğraştık. Tamamen yağma politikası artık, kimden ne koparırlarsa.
  • zikardo  (13.03.24 22:36:41) 
[]

Kadıköy Civarı Bilgisayarcı

Düzgün bir firma arıyorum küçük büyük önemli değil. Kasamı kontrol etsinler donanımda sıkıntı var mı, tamir olur mu olmaz mı vs bana bilgi ve destek versinler dürüstçe yeterli.

Teşekkürler,


 
[]

2025 kira zam oranı ne olacak

bir ev kiralama arefesindeyim. kira 40bin + %20kdv 48bintl. ev sahibi tahliye sözleşmesi yapalım bense yapmayalım da diretiyorum. Ortayı bulmak istiyor ama onun yerine ne yapıl diyor. Burda görüşmeler tıkanıyor. (Bugün herkes o kontratı istiyor).

Gelelim esas soruya. ,

ben TÜFE oranına göre tamam diyorum ama çok üstten mi fiyat açtım?

şunu bilmiyorum seneye bugün yüzdesel olarak memur zam oranı en az TÜFE midir? Zarar eder miyim 5yıl sürede

 
Abi Tüfe oranına göre zaten artar, burada sizin tamam deme dememe olayiniz yok. Son sacmaliklar olmasa ne yüzde 25 ne yüzde 150 konusulurdu, Tüfe yapılıp gecilirdi.

Yani mantiken yasalara uymak isterseniz TÜFE'den aşağısı olmamali zaten, ha ev sahibiniz az yapmak isterse farklı. Ama tahliye taahhüdü yaparsaniz seneye yüzde 100 de dese yapacaginiz bir şey olmaz.
  • logisticsmanager  (13.03.24 12:56:25) 
%25 olayının kalktığını varsayarsak kanuna uyan bir ev sahibi tüfe oranında zam ister zaten. piyasanın gidişatına ve ev sahibinin aç gözlülüğüne bağlı olarak bu oran %100-200 bile olabilir. memur maaşı o kadar artmaz, bir miktar kaybınız olur oransal olarak. fakat tüfe oranında zam karşılığında tahliye taahhütnamesi istemiyorsa, siz de uzun süreli oturmayı düşünüyorsanız kaçırmayın derim. kuralına uygun bir taahhütnameyle sizi kolayca paketleyebilir çünkü ev sahibi.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (13.03.24 13:01:37 ~ 13:02:59) 
her yıl tüfe dersen yüzde 70 zam demek gibi bir oran olur. tahliye sözleşmesi diye tutturmasıda bazı şeref yoksunu kiracılar yüzünden olan bir durum.


  • ayseee  (13.03.24 13:03:34 ~ 13:03:49) 
Bu işin kanuni tarafı kira zammının 12 aylık tüfe ortalamasından fazla olmayacağı yönünde. Yani 12 aylık tüfe ortalamasından az da olabilir bu ev sahibi-kiracı arasındaki o günkü karara bakar. Ama ev sahibinin tüfe kadar zam isteme hakkı tabiki var.

İşe etik açıdan bakacak olursak da kirayı 12 aylık tüfe ortalaması kadar arttırmak en doğru olanı. Kimse maaşına %25 zam almıyor daha fazlasını alıyorlar ama kira zammına gelince %25 de sınırlanıyor. Tabi o günün şartları geldiğinde diyelim Tüfe %60 çıktı ama sen maaşına %40 zam aldın ve bu durum seni zorlayacak. Ev sahibinle o şekilde konuşursun uygun bulursa anlaşırsın. Normalde bu işler böyle yürürdü son 3 yıla kadar.
  • nuevo  (13.03.24 14:10:59) 
Ev sahibi ısrarla tahliye kağıdını imzalamamı istediği için görüşmeleri sonlandırdım. Cevap veren herkese teşekkürler.


  • hunharca ben  (14.03.24 14:27:55) 
[]

Activia probiyotik sağlıklı mı?

Markanın iddiası o yönde ama bu gerçek mi?
Her gün bir iki tane yesem iyi gelecek mi yani bunu nasıl anlarız? İçinde asitlik düzenleyici vs var yazıyor nasıl sağlıklı olabilir?



 
doktor değilim ama herhalde bunların makul (test edilmiş, sağlık kuruluşlarınca onaylanmış) miktarda kullanımı zararlı olmadığı için kullanılabiliyor. adı üstünde “düzenleyici”, “sağlıksızlaştırıcı” değil.

her gün iki tane yemeden önce doktora gitmeniz lazım. neden haricen probiyotik alma ihtiyacı duyuyorsunuz?
  • orient blue  (13.03.24 13:01:47) 
@orient blue

sağlıklı beslenmeye çalışıyorum ve abur cuburu hayatımdan çıkaracağım. ama bu meyveli yoğurtları sevdiğim için çıkarmak istemiyorum sağlıklıysa devam edecektim.
  • yenibirgüzelnick  (13.03.24 14:25:37) 
hastanelerde ara öğün olarak düz sadesi veriliyor çok zararlı olsa verilmezdi sanırım.


  • eja  (13.03.24 15:16:28) 
meyvelisinde şeker oranı yüksek olabilir. Onun dışında asitlik düzenleyici dediği genelde askorbik asit oluyor ki o da c vitamini. Gıdalardaki koruyucu maddeler çok abartılıyor ya. Bir ara da MSG'ye öcü gibi davranılıyordu ama biraz aşıldı o sanırım, MSG'nin bilinen bir zararı olmadığı kısmen kabul edildi gibi.

Besin değerlerinden şeker miktarına bakın, günlük ihtiyacınızın yüzde kaçı olacak iki tanesi onu hesaplayın, kararı kendiniz verin.
  • nundu  (13.03.24 15:41:26) 
[]

Lords of the Sound 2 adet bilet

12 Mayıs 2024 tarihli 2 adet 4.kategori ( M sıra 22-24) bilet mevcut, aldığım fiyattan satmak istiyorum. Tarihin azizliğine uğramış durumdayız :(

Lotr, Harry Potter, Witcher, Game of Thrones gibi yapımların soundtracklerini dinlemek isteyenlere özellikle duyurulur.


 
[]

Belediye savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ne kadar zamanda sonuç gelir

Binamızın bodrum katında ruhsatsız bir şekilde otomobil tamirhanesi açıldı ve gece boyunca gürültü yayıyor.
Belediyeye defalarca şikayet ettik. Mühürlediler. Ama mührü bozup çalışmaya ve gürültü yaymaya devam ediyorlar.

Böyle bir suç duyurusunun savcılıkta ne aşamada olduğunu ve ne zaman sonuçlanacağını öğrenmenin sorgulamanın imkânı var mı?

Süreç savcılıkta bu şekilde devam ederken mağduriyetimiz sürüyor. Acaba hızlandırmak veya iş yerine direkt müdahale edilmesi için ne yapabiliriz?

Acaba savcılığa gidip bir de kişisel olarak suç duyurusunda bulunsam daha hızlı netice çıkar mı?

 
zabıtanın değil polisin sorumluluğuna girdiği saatler var. O zamanda polise şikayet ederseniz, ruhsatı olmayan yeri gelip kapatırlar.


  • parka  (13.03.24 13:42:54) 
[]

Excel Formül / Matematiksel Çözüm

Merhabalar,

Excelde yardıma ihtiyacım var. Daha doğrusu bir olayı excel e çevirmeden .

Aşağıda göreceğiniz gibi bir sistem var.

prnt.sc

Site Linki ;

www.gs1.org

Burada;
GS1 Company Prefix kısmına barkodumuzun ilk 8 hanesini yazıyoruz;
Internal number, or model reference kısmına bir referans numarası ya da ismi yazıyoruz;

Check character pair * kısmını sistem otomatik atıyor.

Bu sistemin açıklamasını sanırım yüklediğim resim linkinde de görebileceğiniz üzere bir formüle dökmüşler ama maalesef EA cıyım :)

Hatta bir iki denedim, deneme yaptığımda başarılı olamadım :)

Sistemi çözene bir sağlam öğlen yemeği ısmarlarım :)

Edit: Site Linki Eklendi.

 
GS1 Company Prefix + Internal number + random sayı

bunu excelde formül olarak mi istiyorsunuz?
çıksını rakam olarak mı barkod olarak isityorsunuz?
  • durbidakka  (13.03.24 11:38:35) 
@durbidakka

Excel'de şöyle bir formül olması harika olur ;

prnt.sc
  • achilles  (13.03.24 11:47:36) 
Örnek olarak şöyle bir sonuç verdi ,

prnt.sc

86834180 ve GK Manuel olarak girildi ,

FX'i kendisi atadı.

@durbidakka
  • achilles  (13.03.24 11:50:13) 
ben anlamadım tam olarak istediğiniz şeyi.
sitenin de ne yaptığını denedim, @durbidakka'nın dediği gibi GS1 Company Prefix + Internal number + random sayı yapıyor site, bunu mu istiyorsunuz siz?

EDİT: prnt.sc şu attığınız görselde SONUÇ kısmının D sütununda olduğunu varsayıyorum, D2'ye aşağıdaki formülü yazın;

=A2&B2&BÜYÜKHARF(DAMGA(RASTGELEARADA(97;122)))&BÜYÜKHARF(DAMGA(RASTGELEARADA(97;122)))
  • veritaslibertas  (13.03.24 13:52:07 ~ 14:02:21) 
www.gs1.org

hesaplama yöntemi burada var. bunu formüle çevirmek lazım
  • kisa  (13.03.24 14:27:17) 
www.gs1.org

burdaki hesaplama ile ilgili pdf i yeni gördüm.

Bu kadar kompleks olduğunu bilmiyordum dostlar, üzgünüm .

@durbidakka
@veritaslibertas
@kisa
  • achilles  (13.03.24 14:35:07) 
(GMN) Yapısının algoritmasını excele uyarlamaya çalışıyorsunuz anladığım kadarıyla.

bu da yapılabilir tabi ama o algoritmayı çok detaylı ve eksiksiz bir şekilde bize anlatmanız gerekli.
makro kullanılarak yapılabilir.
  • durbidakka  (13.03.24 14:35:51) 
@durbidakka

Evet, ama içeriğinin bu kadar psikopatça olduğunu bilmiyordum.

Almam gereken bayağı bir kod var, 1 ay yerine 1 dakikada hallederim hayalleri kuruyordum. :)
  • achilles  (13.03.24 14:56:21) 
*her zaman 8 karakter mi olacak barkodun başı?
*referans numarasının kaç karakter olduğu belli ve sabit mi?

  • kisa  (13.03.24 17:03:03) 
@kisa

Normal şartlarda sabitlik yok .

Barkodu 8 olarak baz alabiliriz. O sabit kalabilir.
  • achilles  (13.03.24 17:24:52) 
1 ... • ... • 195 • ... 11562   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.