[]

Ankara yht-havalimanı arası

Transfer olarak Havaş var mı? Varsa saatleri nelerdir? Yol kaç saat sürüyor? Hemen saatinde kalkıyor mu? Google aramalarında çıkan Ankaraair nedir? Pursaklarda yol çalışması varmış, bu sureyi ne kadar uzatır? Belediye otobüsü tercih edersem neye nerden binmem gerekir ve kaç saat sürer? Taksi tutarsam sanırım yarım saate havalimanında oluyorum, yaklaşık meblağ konusunda bir fikriniz var mı?

Ankaralı arkadaşlar aydınlatabilir mi?


 
yhtden direkt geçen yok. metroyla kızılaya geçip ordan binebilirsin. gama iş merkezi önünden. kızılaydan 45-50 dk sürer max.
kızılaydan geçen ankaraair. ücreti 100 tl.

ESKİ TREN GARI(ANKARA SPOR SALONU F KAPISI ÖNÜ) burdan da geçiyor bu. ama kızılay bana daha kolay geliyor. aştiden de kalkıyor. istediğin yerden bin.
www.ankaraair.com

havaş sadece aştiden var.

taksi 600 tutar.
  • jelly bear  (30.05.24 14:17:38) 
yeni yht garı tarafından değil, eski ankara garı tarafından çıkıp sadece karşıdan karşıya geçerek ankaraair durağına ulaşabilirsiniz.

ayrıca belediye otobüsü yok.

taksi çok yazar. zaten taksinin de gideceği yol muhtemelen aynı, yani hiç gerek yok.
  • kibritsuyu  (30.05.24 14:26:17) 
belediye otobüsü var, geçen hafta kullandım, 50 tl. ben aşti’den bindim ama oradan geçtiğimiz için gördüm, yht istasyonunun arka tarafından geçiyor. ankaraair da ordan kalkıyor. yol çalışması kısa bir mesafe tek şerit şeklindeydi, varış saatini pek uzatmadı.


  • ozgur bir kusun hatirati  (30.05.24 18:59:52) 
[]

Okulunu okumadan meslek sahibi olan var mı çevrenizde?

Selamlar;

İçinde bulunduğumuz çağda bir işi öğrenmek, yetkinlik kazanmak için elbette okuluna gitmeye gerek yok. Kişi eğer yeterince çalışkan, odaklı, sistemli ise en doğru kaynağa ulaşıp ihtiyacı kadarını öğrenip kendini istediği meslek dalında yetiştirebiliyor. Teoride olmayacak şey değil, çoğumuz gibi başkalarının işlerinde üç kuruş paraya çalışan, sarfettiği emeğe her gün kahreden, yaptığı işten tatmin olmayan ve potansiyelinin harcandığını düşünen yığınlar için muazzam bir umut kapısı.

Peki gelelim pratiğe, gerçekte olup bitene. Çevrenizde yaş, ekonomik ya da medeni durumuna aldırış etmeden hedefini sağlam yerleştirip o hedefe peyderpey yaklaşan ve sonunda istediği işi yapmaya muktedir olan kimse var mıdır? Bu insanlara baktığınızda sizde uyandırdığı en belirgin his nedir? Yapılamayacak şey midir?

Teşekkür ederim.

 
Türkiye'nin çoğu alaylı zaten. Berber, kasap, marangoz, sıhhi tesisatçı, terzi vesaire. Elbette zanaat öğrenmek için okuluna gitmeye gerek yok fakat geleneksel yöntem eskiden bu alanlarda eğitim kurumu olmadığı için mecburiyetten gelen ilkel bir eğitim modelidir. Emek vereni takdir ederim fakat Türkiye'de bu işler çoğunlukla geleneksel olduğu için kalite standardı ve iş ahlakı sorunlu. Son sorunuzu anlamadım.


  • doharkoman  (30.05.24 12:37:54) 
Lise mezunuyum, liseden sonra çalışmaya başladım, maddi durumlardan dolayı okula gidemedim ve şimdi kendi işimi yapıyorum.
(bkz: mekancılık)

  • pianeta  (30.05.24 12:57:00) 
Basın sektörünün yüzde 70'i alaylıdır.


  • duster  (30.05.24 13:03:41) 
30 yaşında meslek değiştiren kocam var. 1 sene hazırlandı (başka işte çalışırken akşamları vakit ayırdı yani)
Mezun olduğu okul ve yaptığı meslekten çok farklı bir alanda iş buldu. Çok disiplinli olduğu için 2.senesinde yönetici yaptılar. Şu an o mesleğin okulundan mezun olanlardan daha iyi konumda.

  • yenibirgüzelnick  (30.05.24 13:05:21) 
dünya devlerinden bir teknoloji şirketinde senior devsecops engineer pozisyonundayım. tamamen alaylıyım.
ben yurtdışındayım, buralarda oluyor böyle şeyler.

türkiye'de, eğitimini almadığı bir mesleği icra eden bir insan tanıyorum. umarım vakti olunca diplomasını da edinir de adını yazar yaptığı müthiş işlerin altına.
  • latchet  (30.05.24 13:29:22) 
@duster +1, alayliyim.


  • klassno  (30.05.24 13:56:21) 
okulunu okumadım ama 20+ yıldır mühendislik ve yazılım projelerinde çalışıyorum. 2003-2012 arası kendi şirketim vardı ve imalat yapıyordum. son 12 yıldır şirketlere danışmanlık ve kendi mühendislik ekiplerini kurmaları konusunda yardımcı oluyorum. danışmanlık verdiğimn şirketler arasında bilindik dev kurumsallar var.

özetle işini biliyorsan sonuca ulaşabiliyorsan ve güvenilirsen tercih edilirsin. ama amaç kurumsala kapağı atıp memuriyet ise diploma şart.
  • orpheus  (30.05.24 14:26:05 ~ 14:27:27) 
[]

Güneş Gözlüğü

Selamlar Herkese,

Arkadaşlar güneş gözlüğü almak istiyorum ama herhangi bir dükkana gidersem fiyatlar gerçekten çok uçuk. Outlet gibi ya da buradaki üreticiden daha uygun fiyata alma gibi bir durum var mı?

Tecrübesi olan varsa buradan veya DM ile bilgi verirse çok çok sevinirim.


Teşekkürler,

 
günes gözlügü en ciddi kar oranli islerden biri en basta bunu belirtelim.

genelde büyük gözlükcülerin kendi markalari olur, hem görece kaliteli hem de oldukca ucuzdur, tavsiye edebilirim.

ek olarak tamamen sezonsan diyebilirim fiyatlari. kisin düsük sezonda ray-ban i 60 euroya almistim. hatta 3 renkte farkli farkli almistim. yüksek sezonda fiyati 150€ filan.
  • bora benim lan aslında  (30.05.24 12:12:00) 
Marka almazsanız uygun fiyatlı güneş gözlükleri var. Önemli olan camı.


  • doharkoman  (30.05.24 12:27:43) 
Ben her zaman ucuz çerçeve alıp kaliteli cam kestiririm. Pahalı markadan daha kaliteli camları oluyor ve daha ucuza geliyor böylece. En son 600 liraya bir güneş gözlüğü aldım, çerçevesi fena değil. Buna polarize cam kestireceğim. Toplam maliyeti muhtmelen 1500 civarı olur böylece.


  • prole  (30.05.24 12:37:00) 
@doharkoman camın iyi olduğunu nereden anlayacağım ve bu gözlükleri nerede bulacağım?

@prole: aynı soru.
  • Nocturne  (30.05.24 12:51:35) 
genelde mağazada beğenip ürün kodunu alıyorum ve internetten sipariş veriyorum. zamanında yurtdışından polarize persol sipariş vermiştim bu şekilde çok uyguna gelmişti


  • dayrise enterprises  (30.05.24 13:20:44) 
google alışverişten bakarsanız bütçenize ve istediginiz markalara göre gözlükler bulabilirsiniz. optikçlerin kendi websitelerine de bakın


  • pembediken  (30.05.24 13:44:43) 
[]

Vize Reddi Olan Pasaport

Yunanistandan red yemiştim yaklaşık 4-5 sene önce.

Şimdi bir tur ile fransa düşünüyorum.

Pasaportumu değiştirmeli miyim?

Bu red bana dezavantaj sağlar mı?

(Daha önce hiç yurt dışına çıkılmadı)

 
Sistemden görülür hocam hepsi zaten bir şey değişmez bir de 4 sene olmuş zaten


  • jülsezar  (30.05.24 11:00:29) 
Pasaport dediginiz kagıt parçası. Değiştirseniz en fazla yeni bir pasaportunuz olur ama sistemde aldıgınız red kabak gibi görünür.


  • limonlu eksi  (30.05.24 11:18:44) 
Avantaj veya dezavantaj sağlamaz.


  • doharkoman  (30.05.24 12:25:52) 
[]

Ruhsal sorunlar yaşayan ebeveyn varsa çocuğu uzak tutmak daha mı iyi olur?

Örneğin;

Ağır depresyon yaşayan bir anne ya da baba var. Veya yoğun anksiyete-mani atakları, boşalımları yaşayan bir ebeveyn var.

Malum ruhsal rahatsızlıklar da illaki yakın çevreyi hele ki aile içi fazlasıyla etkiliyor. Hatta üzüntü kaygı bulaşıcıdır diyenler var.

Böyle durumlarda ilgili ebeveynin toparlayana,, tedavisi yoluna girene kadar çocuktan uzak kalması çocuğun ruhsal sağlığı adına daha iyi olur değil mi?

 
Mümkünse ebeveyne destek olun. Tedavisi yoluna girene kadar dediğimiz süreç ne kadar? o da önemli. çocuk ailesini özleyecektir.


  • mellifica  (30.05.24 11:51:19) 
Olmaz.


  • doharkoman  (30.05.24 12:39:14) 
O kişi çocuğuna bizzat zarar vermediği sürece asıl anneden/babadan uzak kalmak zarar verir. Ebeveynden biri veya her ikisi bile isteye şiddet uyguluyorsa, zarar veriyorsa o zaman çocuğun uzaklaştırılması gerekir. Yoksa her anne babanın psikolojik sorunları olur, var, normal bu. Hayatın akışı içinde olacaktır da. Bununla savaşmayı öğrenmesini sağlamak yerine aileden uzaklaştırmak çok ama çok büyük zarar verir çocuğa.


  • muhayyer divan  (30.05.24 18:04:10) 
[]

Geveze ve pasif agresif müdür ile ne yapmalı?

Asker emeklisi birini müdür olarak üretime getirdiler. İşten de anlamıyor ama tanıdık vesilesi ile geldi yerleşti. Boş muhabbet ediyor, yerleşik düzeni hiçbir şey anlamadan değiştirmeye çalışıyor, sürekli ortalarda gereksiz yere koşturuyor, ustalar ile doğrudan çalışıyor vesaire.

Bizdeki 6 kişiden 4'ü rahatsız bu durumdan ve sürekli müdürün dedikodusunu yapar olduk. Bak şimdi seni kitleyecek, bak şimdi sana bilgi ltf diye mail atacak... Hal böyleyken ister istemez pek ciddiye alamıyorum. Bana surat asıyor, kendince cezalandırıyor. Saçma bir hale geldi.

Şimdi bunlar bir yana, çalıştığım yer evime yakın. Dışarıda daha iyi maaş da alamayacağım. İş rahat, gün içinde kendime vakit ayırabiliyorum. Beni işten de çıkarmazlar.

İşte bir yandan bu konfordan çıkmak istemiyorum, diğer yandan saçma sapan biriyle her gün muhatap olmak zor geliyor. 7 senedir de buradayım, dışarıdaki hayatı unuttum gibi geliyor. Siz ne diyorsunuz?

 
Nereye gitsen canını sıkan bir durum veya bir kişi olacak.
Sonsuza dek aynı yerde çalışmak pek iyi bir fikir değil ama iş değiştireceksen bir yöneticiden kaçmak için değiştirme, başka bir yöneticiye veya başka saçma bir sisteme, duruma yakalanırsın.
Bir söz vardı tam hatırlayamıyorum ama şunun gibi bir şey "tanıdık manyak, tanımadık manyaktan iyidir."
  • michael_knight  (30.05.24 10:52:14) 
Torpille gelmiş ama bir şekilde onun üzerindeki kişinin bu durumu anlaması ve çözmesi gerekiyor. Bu tarz insanlar yukardan zılgıt yiyince suçu altındaki çalışanlara atar. haddini bildireceksin yorumuna katılıyorum.


  • ashleybon  (30.05.24 11:19:03) 
İşten ayrılın.


  • doharkoman  (30.05.24 12:39:56) 
Macera arama. Suyuna git bence.


  • parka  (30.05.24 12:53:58) 
[]

Boya badana tadilat sorusu

merhaba. çok eski bir evde oturuyorum. çatısı problemli. tüm odaların tavanlarında sorun var. 1 odanın duvarında da görseldeki gibi bir problem var.

maalesef çatıyı yaptırma ihtimalim yok :/

eve bir kaç boyacı getirdim 15-25 bin arası fiyat verdiler. sonuçta 2 yılda bir bu hale gelecek o yüzden o parayı vermek istemiyorum.

acaba kendim yapmak istesem nasıl bir yol izlemeliyim?

soz.lk

 
Çatıyı yapmadan veya yaptırmadan yapacağın boya badana 2 sene gitmez. Muhtemelen beton rutubeti emmiştir. Çatı yapıldıktan sonra da bir 6 ay boya badanayı önermem ben.

Amma illa ki yapacağım diyorsan, önce kabaran yerleri kazı, sonra alçı çek. Sonra zımpara at. Sonra boya.
  • Mirket  (30.05.24 10:44:42) 
çatıyı siz yaptırmayacaksınız yönetici yaptıracak


  • sizofren06  (30.05.24 12:52:40) 
+ çatıdan su almaya devam ediyor ise boyanmamalı.
+ apartman yönetimi çatıyı onarmak ve sizin evinizin badana ücretini ödemek zorunda.
+ badana kolay bir iş. biraz saten alçı işi var göründüğü kadarıyla ama oldukça basittir o da. youtube'dan izlenerek rahatça yapılabilir
  • screamshot  (30.05.24 15:12:44) 
[]

duvardaki lekelerden kurtulmak

bir ay kadar önce konserve mısırın kapağını açmaya çalışırken suyu duvara sıçramıştı, lekesi kaldı şöyle: i.hizliresim.com

bir de ocağın bitişiğine sıçrayan yağlar var, 2,5 senedir böyle: i.hizliresim.com

nasıl/neyle geçer, veya geçer mi bunlar? yağlar için şöyle böyle yapın diye bilgiler var gerçi internette, ama şu konservenin lekesi için de aynı metodu mu uygulamak gerekir, bilemedim. kiracı olduğum için yanlışlıkla iyice berbat etmek istemiyorum duvarı. yardımcı olanlara teşekkürler şimdiden.

 
Önce sihirli süngerle denerdim.
Olmadı Asperox Sarı güç.
O da olmazsa badana.
  • Mirket  (30.05.24 11:25:44) 
[]

Sigorta olmaksızın gebelik takibi ve doğum

Hello,

Ben 20 haftalık hamileyim ve yurtdışında doğum yaparız diye düşündüğümüz için sigorta yapmadık. Şimdi her doktor muayenesinde para ödüyoruz ancak şu an çok koymuyor. Oldu da yurtdışına gidemedik medikal sebepler dolayısıyla, doğum yaklaştıkça kontroller sıklaşıyor ya hani nst falan gün aşırı giriyorsun, hepsine para ödüyor olacağım değil mi? Atıyorum doktorumun viziti 3 bin tl, her gün nst ye girersem 3 biner tl mi ödeyeceğim??

Thank youuu

 
Evet bazı hastanelerde NST ücreti farklı oluyor ama. Gittiğiniz yeri arayıp sorabilirsiniz.

Bir de bazı hastanelerde doğum paketi oluyor. Bütün muayeneler ve doğum dahil oluyor tek bir fiyat içerisinde. Onu da araştırabilirsiniz. Bu arada bu doğum paketi işi İstanbulda pek yaygın değil. Ama Ankarada çok yaygın.
  • nuevo  (30.05.24 09:34:15) 
10 gün içinde kontrol muayenesi hakkınız var ama. atıyorum bugün 3000 verdiniz nstye girip muayene oldunuz. bugün dahil 10 gün içinde ikinci gidişiniz ücretsiz. on gün içinde 3. defa giderseniz yine bi 3000 tl.


  • elorelia  (30.05.24 09:48:11) 
doğum paketi alsan daha ucuza gelir.


  • jelly bear  (30.05.24 10:04:16) 
Doğumu burada yapmayacaksanız doğum paketi almak daha ucuz değil çünkü zaten 5 aylık gebesiniz. Ama doğumu burada yapma ihtimaliniz de varsa o zaman iki seçeneği kıyaslayacaksınız paketsiz doğum ne kadar paketli doğum ne kadar.

Sorunuza cevap bence hastaneye göre değişse de genel uygulama 10 gün içinde kontrol ücretsizdir.
  • Kediyi üzdün  (30.05.24 10:23:49) 
NST gün aşırı yapılmıyor benim bildiğim. Bizim doktor en sık olarak son birkaç hafta "haftada bir" yaptırdı NST'yi.
Belki riskli gebeliklerde dediğiniz gibi gün aşırı yapılıyordur.

Muayene için kontrol var 10 gün. NST muayeneye dahil değil de ekstra bir ücret sanırım. Belki hastaneden hastaneye değişiyordur.

Doğum paketi almaktan ben korkardım. Elbette ücreti de önemli ama mesela siz doğum paketini aldıktan sonra doktorunuz başka hastaneye geçebilir. Bir sebepten doğumu o hastanede yapmaktan vazgeçebilirsiniz. Bu arada doğum paketinde doğum da dahildir, yurt dışı düşünüyorsanız paket alamazsınız sanırım.
  • michael_knight  (30.05.24 10:24:16) 
[]

Fransa schengen'i ile Barselona'dan girmek

daha önceki schengenlerimde hiç yapmamıştım, ama fransada paris dışında hiçbir yere direkt uçuş olmaması asabımı bozdu, çünkü paris'i hiç beğenmiyorum.

neyse, ben direkt barselonaya girip schengen'i orda "açtırmış" olsam bu çok çok büyük bir problem oluyor mu gerçekten? bir daha schengen alamamak falan gibi sorunlar yaşıyor muyum?


 
Sorun olmaz ama soruyorlar neden falan diye, paris planım sonraya ertelendi falan dersiniz en fazla.
Sanırım giriş ülkesinden ziyade o schengen ile o ülkede ne kadar kaldınız ona bakılıyor. Arkadaşım yunan vizesiyle yunanistanda 5 gün geçirmişti ama aynı vizeyi başka bir ülke için 2 hafta kullandı. Bir dahaki başvurusunda daha az verdiler.

  • wild honey suckle  (30.05.24 09:20:08) 
%99 sorun olmaz kimse garanti veremez zaten.

Defalarca bu kuralı bozdum ben kimse de sormadı nereye diye.

Belçika vizesiyle önce Almanya’ya girdim mesela, son vizem 2 sene önce Hollanda’dan henüz girmedim oraya mesela. Bir sonraki vizede sorun yaşarsın diyen oluyor bana ama yine aynı ülkeden alıyorum sorun olmuyor :) 10. Vizem falan heralde

Ek olarak İspanya ve Fransa komşu ülkeler sen İspanya’dan girip 1-2 gün kalıp Fransa’ya da geçebilirsin bunun takibini yapamaz zaten.
  • Mcfly  (30.05.24 09:41:20) 
çok sevindim. dediğiniz gibi; "25 mayısta lyon taitlimiz vardı, onu iptal etmek zorunda kalınca barcelona tatilizle giriş ypamak zorunda kaldık" gibi bir açıklama yaparım.


  • whatdreamsnevercome  (31.05.24 05:40:28) 
[]

Rusya'da Visa çalışıyor mu?

Önümüzdeki ay bi Rusya seyahatim olacak. Kart kullanabiliyor muyuz? Yaptırımlar devam ediyor mu? Etrafından dolanmanın bi yolunu bulabildiler mi?




 
Visa çalışıyor ama sadece ülke içindeki kartlarda çalışıyor yabancı visa kartlar çalışmıyor. Diğer sorularınızı arama motoruna sorabilirsiniz.


  • doharkoman  (30.05.24 09:20:00) 
Kesinlikle yeterli miktarda nakitle, mümkünse ruble ile gitmeni tavsiye ederim. Biz kartların hiçbirini kullanamadık. USD'yi Rubleye çevirmek bile zulüm, form falan doldurtuyorlar. Uzun sürüyor işlem. İlla ki çözersiniz işinizi ama uğraştırır.


  • mustafakesekci  (30.05.24 10:48:51) 
[]

İstanbul Anadolu yakasında anne-bebek oyun grupları bilen var mı?

soru başlıkta




 
Yegenim gymboree gidiyordu


  • oscar  (30.05.24 10:27:11) 
Yoko Kids & Mom Bostancı' da. oğlumla bir süre buraya devam ettik. eğitmeni ve psikolojik danışmanı işlerinde gayet iyiler. memnun kalmıştık tavsiye ederim.


  • isyankar tosbaga  (30.05.24 11:06:44) 
[]

İşyerindeki fitne fücur potansiyelli kimselere karşı nasıl pozisyon alınır?

Ekibe yeni katılan yaşça ve tecrübece daha az fakat gizli ekip başkanıymış gibi sorgulayıcı tavırları olan aynı düzey bir arkadaşımız var. Ekip başına ve kimseye saygısı yok. İdarecilerin yanında bacak bacak üstüne atıyor. İşe sürekli geç geliyor.. Ekip başkanının yap dediğini kulak ardı ediyor.

Müdürün bir arkadaşından çalışan olarak "referanslı" transfer gelmiş biri.

Ekip başkanı bir yıl sonunda göndermek istedi fakat müdür muhtemelen arkadaşının referansı olduğu için yollamak istemedi.

Bir de yancısı var. Kendisi gibi işe yeni katılan diğer biri.

İkisi gruba en son katılan saf hemcins arkadaşlarını da dışlıyorlar, yeri gelince ekip başkanını toplantılarda köşeye sıkıştırmaya filan çalışıyorlar.


Şimdi bize de ileride ekip başkanının bırakma durumu var. Bırakırsa ileride müdürleri kafalayıp hiç ekip başkanı olmasını istemediğimiz saygısız gevşek ve mobbing yapma potansiyeli olan tipte bir arkadaşımız. Zira şuanda bile herkes üzerinde otorite kurmaya çalışıyor gibi. Gizli ekip başkanı gibi davranıyor kısacası..

Size de bu saygısız, fitne açık aramaya yönelik davranışları olduğunu gördünüz, siz nasıl pozisyon alırsınız?

Şimdiden teşekkürler.

 
Narsistik eğilimler Türk toplumunda çok yaygınlaşmaya başladı. Bu tür insanlara karşı yapabileceğiniz fazla bir şey yok mümkün mertebe uzak durun imkanınız varsa işinizi değiştirin. Olumlu olumsuz her tepkinizden beslenirler tahriklerine kapılmamaya çalışın soğuk kanlı olun.


  • doharkoman  (30.05.24 09:25:02) 
ne yazik ki @doharkoman +1, her cümlesine.

farkındalığınızı ve narsisizm üzerine araştırmalarınızı artırın derim.
ekşideki insanların bu konudaki hayat tecrübelerinden istifade etmeye çalışabilirsiniz.
yalnızca onu değil diğer karakterleri de karakter havuzunuza ne kadar isabetle katarsanız o kadar iyi: narsisizm ne kadar yayınlaşıyorsa, onu farkedemeyen yöneticiler, onu yönetici yapacak kadar aymaz yöneticiler de artıyor.

yöneticiler kartlarını onun yanından oynarsa, size yapacak pek bir şey düşmeyebilir.
  • WithWorth  (03.06.24 16:22:41) 
yani etrafa bir bakarim destek varsa resmi olarak yapabilecegimi yaparim, herkes sikayetci ama nasrettin hocanin hikayesi gibi tek basima kalacaksam, mudurde olacakmis onun yaninda olurum. is bakarim bu arada.


  • spherical  (03.06.24 16:32:19) 
[]

Bu elbise nasıl?

sevgilimin arkadaşının düğününe gitmek için giyeceği kıyafeti çok kısa bulduğumu giymesini istemediğimi söyledim. o da o zaman sen al onu giyeyim dedi.

altın renkte (golden) ayakkabının üstüne bir kıyafet almam gerekiyordu.

bunu aldım: www.beymen.com

sizce nasıl?

hanımlar yardım edin çok mu kötü? iyi mi? bilemedim

 
Sevgiliniz 45 yasinda degilse bence yanlis secim. Ayrica acik diye begenmediginiz yerine bu kadar kapali bir seyi secmeniz de manidar olmus. :)


  • mor oje  (30.05.24 07:15:13) 
Aşırı pullu bilemiyorum bana modern ve sofistike gelmedi. Demode ve verdiği mesaj da ne bileyim 80 ler falan gibi. Bi de altına golden ayakkabı giydirirseniz iyice felaket olur. Kapalı da olsa çok daha sade ama güzel seçenekler illa ki vardır.


  • iwillsee  (30.05.24 07:51:48) 
Üzgünüm ama çok kötü.


  • orangesandsea  (30.05.24 08:34:14) 
Yarın gel film galasına katıl elbisesi.


  • prole  (30.05.24 08:35:24) 
hem tavir hem elbise cok kotu. mangoda bin kat guzeli vardir


  • ala09  (30.05.24 08:36:39) 
Çok çok kötü. 55 yaşında oğlumun mezuniyet kokteyline gitmiyorsam gitmem:)


  • Gradient_tabanlı_mor  (30.05.24 09:29:23) 
safiye soyman olarak sahneye çıkacak sanırım


  • elorelia  (30.05.24 09:49:47) 
Bi de buna 10 bin lira mı verdin! Sevgilin seni terk eder anında, bu ne la? Ahahahaha. Sen erkeksin, kadın zevkinden anlamıyor olabilirsin eyvallah da Beymen gibi bir şirket bunu nasıl üretir de satar hayret doğrusu.


  • adriana lima poposu yaglayicisi  (30.05.24 11:12:25) 
Çoook kötüden bi tık daha kötü


  • Mirket  (30.05.24 11:19:53) 
Birisi bana yardımcı olabilir mi? İstediğim şey siyah düğünde giyilecek dekoltesiz, sırt dekoltesi de istemiyorum dizlerinin altında hi seviyede uzunluğu olacak


  • secretcode  (30.05.24 12:57:19) 
Elbise seçiminiz, tavrınız ve üslubunuz kadar berbat değil. Bu elbiseyi alın, torununun nişanına da giyer ileride.


  • duygusalatasi  (30.05.24 13:53:57 ~ 13:55:04) 
"Birisi bana yardımcı olabilir mi?" demişsiniz, madem giyimine karışıyorsunuz en azından sevgilinizle birlikte seçmeniz daha doğru olmaz mı?


  • fotrsapka  (30.05.24 14:25:58) 
Net kötü. Tavsiye için sevgilinin seçtiği kosa elbiseyi koysaydın keşke tarzını anlardık. Tarzına göre bir tavsiyede bulunmak daha iyi olur


  • yazdonumu  (30.05.24 14:43:49) 
baya kötü.

sana ne kizin kiyafetinden
  • robert bosch  (30.05.24 14:44:13) 
cdn.dsmcdn.com

şunu alabilirsiniz eğer yakası çok açık demezseniz
  • elorelia  (30.05.24 14:46:13) 
elorelia +1

yakasını da çengelli iğne ile halledersiniz.
  • pispinti  (30.05.24 14:47:50) 
elorelia +1 , pispinti+1

yalnız ayak bilekleri görünüyor onda da. Terzide ufak bir işlemle ayak bileğini de kapatacak şekilde ek yaptırabilirsiniz.
  • patlamis misir  (30.05.24 14:58:27) 
off arkadaşlar altına siyah opak çorak giyebilir.

modadan anlamayanlar hemen kendini belli ediyor.
  • elorelia  (30.05.24 16:12:49) 
Elorei nin dedigi de rahibe seysi gibi ya. Neyse ne aliyosaniz alin da 10k vermeyin yazik gunah


  • lapaz  (30.05.24 20:18:17) 
5k + cicek +ciklat falan alin


  • lapaz  (30.05.24 20:18:36) 
elbise kotu de sonucta iliskinizin dinamikleri bu sekildeyse kotu mu iyi mi kafa yormana gerek yok.


  • hot potato  (30.05.24 21:19:59) 
[]

Yurtdışından reçeteli ilaç alımında özel sağlık sigortası geçerli mi

Hı?




 
Poliçede yazılı şartlara bakmak gerekir. Eğer şahsınız nezdinde veya özel şartlar belirtilmediyse genellikle yurtdışı kullanımlarda ödeme yapılmaz.
Ancak şirketin bize yapmış olduğu özel sağlık sigortasında var, çünkü şirkete özel hazırlanmış grup özel sağlık sigortamız var.

  • pccopath  (30.05.24 00:59:10) 
yurtdisi neresi? ulkeye gore degisir...

Misal Kanada denen dandik ulkede lokal sigortalarda bile bazen problem cikiyor, sonra kendin form doldurup paranin pesine dusuyorsun. Burdaki eczanelerin Turkiye'deki bir sigorta firmasindan para cekebilme olasiliklari sifir bile degil..
  • cooperr  (30.05.24 04:30:38) 
benim yurtdışı sağlık sigortamda ilaç karşılanmıyordu mesela, poliçe öyleydi. yani hastaneden çıktıktan sonraki hiçbir şeyine bakmıyor genelde.


  • ofelia  (30.05.24 10:47:32) 
[]

z library

selam, z lib diye bir site vardır.

bu siteye giriyorum fakat bütün kitaplarda request this book çıkıyor.

internette aradım iyice spama çevirmişler, donation alıyorlarmış ama siteler fakemiş falan.

bu siteyi nerede bulabilirim veya benzerini ?

teşekkür ediyorum.

 
Z-library'yi CIA patlattı ve birkaç senedir iflah olmuyor. Libgen'e bakınız.


  • prole  (29.05.24 22:18:50) 
singlelogin.re

Edit: kayıt olun hocam. Kayıt olunca size bir kişisel link gönderiyorlar, bi çeşit gateway / proxy, o linki engellemeleri zor / imkansız.

@prole'nin de dediği doğru da, elemanlar uğraşıyor baya. Üyelikle güzel çalışıyor.
  • plutongezegendegilmi  (29.05.24 22:21:47 ~ 22:23:38) 
  • pianeta  (29.05.24 22:31:43) 
bunu kullanabilirsin:

annas-archive.org
  • orpheus  (30.05.24 14:30:05) 
Ustteki linklerden verim alamadim maglesef.Aradigim kitaplari bulsam da download linki cikmiyor.Var midir caresi?


  • turkuaz  (12.09.24 19:16:42) 
fi tarihinde mobil uygulamasını yüklemiştim oradan kullanıyorum. hangi kitap lazımsa söyle bakayım


  • titanyum22  (12.09.24 20:29:51) 
[]

dağınık çalışmak, bilgisayar klasörleri

merhaba,

çok dağınık çalışan biriyim.
masaüstünde klasör, dosya falan hepsi bir arada.
3 ay önce yaptığım bir çalışma var. yönetim bu akşam getir bakalım dedi, çalışmayı bulamadım.

kaydettiğim çalışma isimlerinden, klasörlere falan karman çorman, kendimden bıktım.

iş yerinde, masaüstü ve klasör düzenini nasıl kuruyorsunuz.
bazıları vardır 3 yıl önceki çalışmayı bulup çıkartıyor.
bende ise dün yapılan çalışma bile kayıp.

ilginiz için teşekkürler.

 
Her şeyin bir klasörü var ve buluta yedekleniyor. Her zaman her yerden ulaşabilirim böylece. Mesela 2023 - abc diye klasör var. Altında a, b, ve c klasörleri var gibi gibi.


  • playing star again  (29.05.24 22:17:49) 
Kişisel konularla alakalı klasörüm var,
Projeler,
Genel bilgiler
İşle alakalı diğer konuları tuttuğum bir klasör var.

Genel bilgiler ve klasörler de alt klasörlere ayrılıyo konularına göre.
Mesela projeler klasöründe finans ve satış olarak iki alt klasör daha var.
Onun altında da projenin kendi klasörleri var.

Projeler/ finans/ yıl sonu raporu/
Gibi.

Yıl sonu raporu için benim toplarığım dosyalar için bir klasör, benim oluşturduğum çıktılar için başka bir klasör var.

Bu klasör ağacı her konuda, projede ya da genel bilgi de farklılık gösterebilir.

Ama iki konuyu aynı başlıkta toplayabiliyorsam direk onlar için ortak bi klasör açarım. Bir alt seviyede ayrı klasörlere ayırırım.
  • zimbirik  (29.05.24 22:19:01) 
İşin en önemli kısmı dosya ismi. Dosya ismine mümkünse tarih de koyuyorum.
Klasörler de düzgün olsun tabi ki ama ben klasörlerde hiç gezmiyorum arama çubuğundan dosya ismindeki kelimelerle arama yaparak buluyorum dosyalarımı.

Çalışmayı nasıl bulamadığınızı anlamadım. Mesela dosya adını hatırlamasanız da o çalışmaya özel birkaç kelime vardır arama yapabileceğiniz ve onlarla bulursunuz gibi geliyor bana.
  • michael_knight  (29.05.24 22:38:56) 
Everything adlı uygulamayı yükle.

Kurulumdan sonra program sistemindeki tüm dosya, dizinlerin bir kaydını alır.
arama yerinde bulmak istediğin dosyanın tahminen bildiğin kadar adını yaz.
harfleri yazmaya başladığın an istediğine en yakın sonuçlar anında sıralanır zaten.
Sonra program üstünde sağ tıkla ve
Buradaki gibi sıralamalar yap:
i.hizliresim.com
Dosyayı oluşturma, değiştirme ve erişme zamanına göre ..

Yine olmadıysa bu kez dosyanın uzantısını göre arama yaparak sırala.
Mesela dosya bir word dökğmanı ise .doc veya .docx yaz arama yerine.
Sonrasında yine üstte belirttiğim türde sıralamaları yap ve 3 ay önceki yakın tarihlere bak.
Dosyayı bulamaman imkansız.
bulamazsan bilgisayarına virüs girsin sen de çokça kilo alırsın umarım :)
  • diyecevaplandı  (30.05.24 07:00:50) 
Aynı problemi ben de yıllar önce yaşıyordum. Şimdilerde Mac ya da Windows kullanırken, masaüstünde kesinlikle ne ikon ne de dosya tutmuyorum. Hem ferah duruyor hem de düzenli. Dosyalarımı Dokümanlarda ya da farklı klasörler altında 01... 02... şeklinde ana kategorilere atıp saklıyorum. Aceleyle kaydedilecek bir şey olduğunda ya İndirilenler'e ya da hızlıca masaüstüne atıyorum ki sonra gözüme çarpsın ve düzenlemeyi unutmayayım.


  • VIPCH  (30.05.24 09:32:53) 
[]

Ekşi duyuru istanbul koşu grubu mu kursak?

Koşup stres atmak istiyorum. Koşu grupları var fakat sıfır idmanlıyım onların yanında dilim dışarda sürünürüm.
Hafif tempoda sahil boyu koşma etkinlikleri yapsak sonunda da kalori almacalı, gelen olur mu ?:)

Edit: lokasyon gelecek kişilere göre ortak şekilde ayarlanabilir

 
Çok güzel düşünmüşsün. Keşke Ankara'da da olsa. Bence katılım olur.


  • rock n roll  (29.05.24 21:57:33) 
Olur da grubu kurabilirsek sizi de ankara’dan bekleriz :) @rock n roll


  • sırtçantalı  (29.05.24 22:00:44) 
Her seferinde gelemem belki ama fırsatım olursa gelirim :)


  • rock n roll  (29.05.24 22:03:04) 
Caddebostan suadiye tarafı olursa gelirim +1


  • rebecca  (29.05.24 23:20:27) 
+1 beni bırakın siz gidin modum kabul ediliyorsa varım


  • baldan kaymak  (30.05.24 06:09:59) 
+1 beni de yazın 110kilo ile katılırım :)


  • maksit08  (30.05.24 09:09:28) 
Denemeden bilemezsiniz


  • doharkoman  (30.05.24 09:28:51) 
maçka parkında olursa ben de gelebilirim


  • rentts  (30.05.24 10:04:55) 
Kizli erkekli bir grup olursa bir müddet sonra birbirine yürüme seklinde evrimlesecektir. Tecrübeyle sabit.


  • Yourcousinmarvinberry  (30.05.24 12:52:03) 
[]

Sanatçı adayına maddi manevi destek verecek bir iş insanı arıyorum.

Arkadaşlar fazla bütçeye gereğim yok işsizim 20 kadar karakalem tablom var çerçeveye koyacağım ama maddi olanaksızlıklar. Bir de projeksiyon cihazı lazım bana maddi manevi destek çıkacak birilerine ihtiyacım var. Çizimlerimi buraya koyamadım ekleme yokmuş. Destek olmak ve eserlerimi görmek isteyenler dm atabilir.

Lütfen silinmesin.


 
[]

Dilimin altında oluşan mini bir dil?

Fotoda görüldüğü gibi dilimin altında şöyle bir oluşum var. Bunun için KBB'ye mi diş doktoruna mı gitmeliyim? Operasyonluk bir durum olabilir mi acaba?

i.hizliresim.com


 
KBB'ye gitmeniz uygun olur.
Operasyon gerekip gerekmediğini orası söyleyebilir.

  • pro9it9is9  (29.05.24 22:36:59) 
Benzer bir şeyim olmuştu, plastik cerrahi halletti.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (30.05.24 08:25:37) 
[]

önereceğiniz ingiliz polis dizileri var mı?

şimdilik izlediklerim;
Blue Lights
The Responder
Trigger Point

polisiye-dedektif değilde daha çok polislerin hayatını konu alan

 
true detective


  • numlock  (29.05.24 20:28:33) 
line of duty


  • wallcan  (29.05.24 21:07:26) 
Happy Valley


  • peki madem  (29.05.24 21:10:05) 
the fall

c.b.strike

endeavour
  • brazzerstaki kel adamin yegeni  (29.05.24 21:11:51) 
söylenmiş ama ısrarla tavsiye ediyorum, hemen başlayın :)

broadchurch
  • sırtçantalı  (29.05.24 21:17:46) 
Broadchurch
Line of duty

  • jülsezar  (29.05.24 21:24:58) 
Broadchurch
Endeavour (hastasiyim)
luther
Inspector morse
Inspector george gentley
The fall
  • logisticsmanager  (29.05.24 21:40:10) 
bu direk Luther


  • barabas  (30.05.24 17:54:14) 
[]

Ücretsiz doğum haritası analizi

Ücretsiz kısa analizler yapıyorum sadece doğum haritası değil. Amacım kendimi denemek ve bilgimi geliştirmek. İlgilenen olursa Twitter’dan beni takip edip mesaj atın, mesaj isteklerinin gönderilme saatine göre sıraya koyup size hangi gün dönüş yapabilecegimi söyleyeceğim

x.com


 
[]

1950 sonrası yakın türkiye tarihi

Bu konu son zamanlarda oldukça ilgimi çekiyor. Rahmetli Mehmet Ali Birand'ın belgesellerini baştan sona izliyorum ve konu ile ilgili kitap kaynaklarını da okumak istiyorum. 50'ler, 60'lar, 70 ve 80'ler dönemleri ile ilgili önereceğiniz kitaplar var mıdır? Bu dönemlerin öne çıkmış figürleri de olabilir. İsmet İnönü, Adnan Menderes, Talat Aydemir, Kenan Evren, Süleyman Demirel, Turgut Özal vs vs gibi...

Şimdiden teşekkürler :)


 
can kozanoğlu öneririm sosyolojik açıdan analizlerde çok iyidir.


  • a7x  (29.05.24 20:43:40) 
Vasat bir gazeteciyken birden o dönemin televizyonda kült bir programın başına getirilmiş, ve ülkenin alışık olmadığı şekilde Dünya liderleriyle falan birebir röportaj yapabilmiş, kötü diksiyonlu bir gaf makinesi olmasına rağmen yıllarca ana haber sunuculuğu yapmış, yaptığı programlarla yakın Türk tarihinin algısına şekil vermiş, belli ki bu iş için birileri elinden tutmuş bir adam.

Baştan sona izlerken bence kafanda hep bir 'Acaba' olsun. Gerçi kimden okursan oku da yakın Türk tarihini okurken kafanda hep bir 'Acaba' olsun. Çünkü o tarihte de, o tarihin yazımında da hep at izi it izine karışık. Hep algıya oynanmış.

Not: Talat Aydemir'den bahsetmişsin :) Hatıratım'ı okudun o zaman. Öğrencilik yıllarımda okumuştum. Çok ilginç gelmişti.
  • Mirket  (29.05.24 20:50:49 ~ 20:56:34) 
Oral sander siyasi tarih serisi sizin ilaciniz


  • oscar  (30.05.24 10:32:00) 
[]

Beyanla trafik cezası ödeme

Merhabalar.
Bana e devletten trafik cezası geldi, ama henüz postayla tebliğ edilmemiş. İnteraktif vergi dairesinde beyanla ödeme kısmında gözüküyor ceza. Ancak edevletteki ceza seri no da "tire" işareti varken, burada tire işareti yok. Atıyorum e devlette XY-6545647 gibi bir şeyken beyanlı ödemede XY6545647 şeklinde giriliyor. Ama bilgileri girince görüntüleniyor. Böyle ödeme sorun yaratmaz değil mi? Sonra ödendiği halde ödenmemiş olmasın? Ben kurumlara güvenmiyorum.

Yoksa postayla tebliğ edilmesini mi bekleyeyim?

 
Ödedim ve bir sorunla karşılaşmadım indirimi de otomatik yansıttı. Mobil banka uygulamasından ödedim.


  • odiyus  (29.05.24 20:13:37) 
sorun olmaz. siz online yaptıktan sonra dekontta o seri numarası yazıyor. dekontu saklayın. yarın bir gün kardeş bunu ödememişsin derlerse dekontu gösterirsin. bu arada devlet kurumlarına bu tarz konularda ben de güvenmiyorum. online altyapıları çok iyi çalışmıyor gibi. ödemeleri kontrol eden adamların da inisiyatif alıp bu tiresiz giriş yapmış ama ödemiş diye sorgulamayacaklarına da adım gibi eminim.


  • exlibris  (29.05.24 23:14:32) 
Madem öyle gidin vergi dairesinden ödeyin.


  • doharkoman  (30.05.24 09:32:51) 
[]

is değiştirme

mevcut iş: 150k tl brüt aylık, 1.5 maaş bonus, kurum katkılı bes, günlük yemek:250tl, özel sağlık sigortası, şirket aracı. bu şirkette kıdemim 6 seneye yakın. iş çok rahat. stresi az.

potansiyel iş: 230k tl brüt aylık, 1,5 - 2 maaş bonus, kurum katkılı bes, özel sigorta, günlük yemek:250 tl, şirket aracı
bu firma daha yoğun iş anlamında. title olarak bir tık üst.

iki firma da istanbulda ve kurumsal firmalar

değiştirme diyenler?

 
tabi ki değiştirin. 6 yıllık tecrübeyle bu şartları nasıl elde ettiniz? kutlarım valla, işiniz zor bir iş olmalı


  • ashleybon  (29.05.24 19:28:10) 
emekliliğin yakın değilse ve ikinci iş tamamen hayatını esir almayacaksa değiştir. aynı işte kaldığın sürece şirketin karlı çıkar.


  • elvan abeyiylegezse  (29.05.24 19:28:32) 
Brüt maas aylık olarak azalmıyor mu nasıl sabit yaziyorsunuz


  • mirty  (29.05.24 19:55:14) 
Degistir


  • mor oje  (29.05.24 20:24:01) 
değiştirme abicim. mevcut gelirin orta üzeri. iş çok rahat diyorsun. bu dünyaya bir daha gelmeyeceksin, bir daha bu yaşta olmayacaksın. elindekinin değerini bil. yapmak istediğin şeylere zaman ayır. yeni iş bilinmez olacak. belki üstündeki ile veya yanındakilerle anlaşamayacaksın. belki beklediğinin çok üzeri yoğun/stresli olacak. 3 kuruş için bu riske gerek yok. bence.


  • unabomber  (29.05.24 21:05:27) 
Benim 150.000TL maaşlı ve stressiz rahat bir işim olsaydı değiştirmezdim. Ama ben hırslı bir insan değilim. Rahat bir insanım.


  • pispinti  (29.05.24 21:29:19) 
Manager - Senior Manager titlelar herhalde. Ben geçerdim.


  • gabe h coud  (29.05.24 21:46:04) 
ben bi tek günlük yemek ücretini tutarsız buldum
değiştir

  • mantık  (29.05.24 23:09:36) 
temmuz zammı dahil değilse direk değiştir. Dahilse çok da gerek yok bence. aradaki fark yaşam kalitenizi değiştirmez. Çok fazla kredi ödemeniz borcunuz falan yoksa.


  • cassey  (30.05.24 12:04:04) 
Yeni geçeceğim iş bana kariyer, gelişim, farklı ufuklar farklı kapılar açmayacaksa asla değiştirmem. Brüt maaş üzerinden tahmin ettiğim maaş artışı önemli değil.


  • Nocturne  (30.05.24 12:08:01 ~ 12:09:06) 
[]

çalınan iphone olayını çözme

Geçenlerde iphone13’ümü çaldırdım. Telefonu çok iyi tanımadığım birinin arabasında unutmuşum. taksiyle eve giderken telefonun olmadığını farkettim. taksiciye numarayı arattım ulaşılamadı zaten şarjı en son arabada elimdeyken bitikti. ben arabadan indiğimde saat 07:00’ydi. En yakın karakola gittim kimse ilgilenmedi birçok vakit kaybettim. arabanın sahibi çocığu aradım ben indikten 100 metre sonra kaza yapnış araba pert olmuş, herkes olay yerine doluşmuş. araba servise çekilneden arabanın içinde hiçbir şey yoktu dedi. araba 09:00 da çekilmiş. Ben saat 12:00 gibi macbooktan ve eski iphoneumdan konum servislerini açarak icloud bul yapmayı nihayet akıl ettim. kayıp telefon en son kaza yerbe 5-6 dk yakın bir binada saat 10:59 da sinyal vermiş. Apartmandaki 4 daireye gidip sordum kimse telefon olayını bilmiyor. en üstte oturan afganlar biraz süpheliydi, karakola gittim onlar da konuşmuşlar bir şey çıkmamış.
Artık yapacak başka birşey var mı sizce?



 
yanlış hatırlamıyorsam telefona mesaj gönderebiliyosun. öyleyse yaratıcı bir mesaj at sana ulaşsın yada Bi yere bıraksın.


  • buenosdias  (29.05.24 20:26:54) 
Yedek parça olarak kullanılmış veya başka bir ülkeye gitmiştir bile.

Yanlış hatırlamıyorsam 13 te icloud hesabını da kırabiliyorlar. Çok ümitlenmemek lazım, geçmiş olsun.
  • kimlanbu  (29.05.24 22:57:38) 
Karakola gittiğinizi belirtmişsiniz fakat karakolda işlem yapılıp yapılmadığı muamma. IMEI numarasıyla birlikte savcılığa şikayette bulunmanız lazım


  • doharkoman  (30.05.24 09:38:05) 
Telefon şarja takılırsa "şu numarayı arayın bana ulaşın" diye mesaj aktif ama hep çevrimdışı gözüktüğü için bu bir işe yaramıyor.
IMEI numrasını devlette BTK hizmetlerinden de bildirdim. Şu an çalıntı konumuna geçirdiler.
iCloud'u kırarlarsa benim hesabımı ele geçirirler mi? yoksa sıfırlama mı yapabiliyorlar.
Kaza olayıyla bağlantılı olduğundan mobeselere bakacaklar da çalanı görseler de nerden tespit edecekler.
Telefon gitti soğuk su içtim de en son görünen yerden bir şey nasıl çıkmaz bariz şarja orada takılmış birşey yapılmış.
  • ashleybon  (30.05.24 10:36:15) 
[]

Paris - İngiltere - Flixbus

daha önce kullanmıştım flixbus'ı ama uzun bi msafe için değildi. 2 sorum var;

1. Paris'ten ingiltereye geçerken vize vs. kontrolü nasıl oluyor? Yani bir sorun/sıkıntı yaşamayız demi? Fransa ve İngiltere vizemiz var.

2. 8 saat civarı sürüyormuş, gece gidip sabah inmeyi düşünüyoruz. Pişman olur muyuz sizce?

 
2015'te bi kere tam tersini yaptım, birkaç günlüğüne İngiltere'den Paris'e gidip geldim.

Yolculuk otobüs->Vapur->Otobüs oluyor. (Dover ve Calais'te kontrol vardı) Gümrüğe gelince otobüsten inip binaya giriyorsun(prefabrik falan mıydı tam hatırlamıyorum) Fakat sanki Fransa'dan çıkış damgasını vurdurduktan sonra aynı binada İngiliz memura vizemi gösterip girdim gibi hatırlıyorum. İkisi aynı yerdeydi sanki ama çok da emin değilim. İngiltere'den çıkarken mesela havalimanında bi çıkış işlemi damgası vs. yok, burada da damga yok ama bakıyorlar mıydı yine hatırlamıyorum.

Sonuç olarak havalimanı pasaport kontrolünden farklı değil. Fakat beni en çok sorgulayan İngiliz memur şans eseri (veya değil) burada denk gelmişti. Otobüsten uykulu şekilde çıkıp 3-5 soruya maruz kalıp geçmiştim.

edit: ben gençken macera olsun diye istemiştim biraz ve ucuzdu da sanki. Ama aynı paraya uçak varsa uçağa bin derim(ergonomik koşullardan dolayı). Ama otobüsle giderken arada vapurda inip kafede takılmak vs. keyifli bence :D
  • nhk ni youkosu  (29.05.24 19:24:39 ~ 19:26:44) 
33 euroya easyjet, Vueling vs bileti goruyorum ben LGW'ye tek yon. Butce asiri dusuk degilse otobusun rezilligine degmez bence.


  • hot potato  (29.05.24 19:37:45) 
[]

amerikan borsası hk.

Selamlar, amerikan borsasından (s&p 500) imkan dahilinde hisse almak istiyorum. İş bankasını kullanıyorum yatırım işleri için. bu s&p’nin karşılığı TMG-814 mü?

Ayrıca yine amerikan borsasında nasdaq dediğimiz teknoloji şirketleri midir ve bunun için iş bankası hangi fon almak gerekir?

teşekkürler şimdiden.

 
TEFAS fonları içinde amerikan hisse senedine yatırım yapan ve fon içeriği olarak en çok abd hissesi bulunduran iki fon TMG ile AFA. İkisini de hesabın olan bankadan alabilirsin.

Ancak bu fonların D&P ye mi, Nasdaq'a mı yatırım yaptığına dair bir açıklama göremedim ben. Varsa da benim dikkatimi çekmemiş.
  • Mirket  (29.05.24 18:49:42) 
S&P ve Nasdaq birbirlerinden tamamen ayri seyler degil.

Amerika'da iki buyuk borsa var: NYSE ve Nasdaq. Bazi sirketler NYSE (walmart, disney) bazi sirketler Nasdaq'ta islem goruyor (Apple, Google)

Cogu teknoloji sirketi nasdaqta ama nasdaqtaki her sirket teknoloji sirketi degil.

S&P500 (bu bir endeks) hem NYSE'den hem Nasdaq'tan toplam en buyuk 500 sirketi listeliyor.

Nasdaq100 diye de bir endeks var (baska bir ton endeks var da ornek olarak veriyorum) bu sadece Nasdaq'ta islem goren ne buyuk 100 sirketi listeliyor.

Bir de bu listeleri gunluk olarak otomatik takip edip ona gore kendini aylarlayan ETF'ler ve mutual fund'lar var. Su su endeksine yatirim yaptim diyen aslinda boyle bir fon aliyor. Bunlar "index fund" diye de gecer.

TMG AFA falan bildigim kadariyla otomatik bir sekilde s&p500 endeksinin karsiligi degil. O fonlarin yoneticileri belli oranlarda buyuk abd firmalarina yatirim yapiyorlar ama birebir endeksi takip etmiyor bu fonlar.
  • hot potato  (29.05.24 18:59:35 ~ 19:21:16) 
[]

yurt disindan araba getirir miydiniz?

son 1 sene icinde 185 gun yurt disinda kalanlar Turkiye'ye 2 seneligine araba getirebiliyor. bu sarti sagliyorum. Avrupa'da arabalar daha ucuz malumunuz uzere. o yuzden araba getirmek ilk bakista cok cazip gozukuyor.

ben bir Avrupa ulkesine gidip araba alip gelebilirim ama iki mesele var. yol yordam bilmedigim icin bir arabayi alma, kaydettirme surecleriyle ugrasmak zor geliyor. asil problem ise arabayi 2 sene kullandiktan sonra satamama riski. daha dogrusu degerinin cok altinda satmak, bir yabanci olarak. ya da o satma isleriyle ugrasmak, vakit kaybetmek.. araba da bir hayli deger kaybedecek muhtemelen. Turkiye'de araba oyle aman aman deger kaybetmiyor. fazla para versen bile yine iyi paraya satabiliyorsun.

ne dusunuyorsunuz, avrupa'dan araba getirmeye deger mi 2 seneligine?

 
Araba alim islemleri ulkeye gore degisir. Bazi ulkelerde cok basit, noter bile yok, galeriyse onlar hallediyor, ya da postane gibi bir yere ugrayip hallediyorsunuz.
Araba aktif kullanilacaksa finansal olarak bence mantikli. Detayli kiyaslama yapilabilir tabii ama araba her yerde deger kaybediyor. Sadece Turkiye'de cesitli sebeplerden yavas kaybediyor.
Ben olsam degerini kaybedecegi kadar zaten kaybetmis bir arac almayi dusunurdum. Mesela 2006 Toyota Avensis, dusuk km, bakim gecmisi olan bir tane bulunabilir 5000-6000 euroya. Honda Accord olabilir gene.
Dezavantaj olarak;
- Cok kovalamadan alirsaniz zaten alirken galerinin karini da odemis olacaksiniz. 5000 euroya alacaginiz araba belki kisa surede satmak isteseniz bile 4000 euroya zor gidecek.
- Vergi ve sigorta yurtdisinda yuksek ise arabayi trafikten cekmeniz lazim. Bu durumda Turkiye'de sadece standart trafik sigortasi yapilabiliyor. Kasko yapilmiyor. Ayrica esasinda arabayi trafikten cektiginizde ilgili ulkeye "bu arac halka acik olmayan bir yerde duruyor" demis oluyorsunuz, bir sorun oldugunu duymadim ama aslinda yasak.
- 2 yil sonra donusu de dusunmek lazim, Almanya ise arabanin muayenesini yapip'muayene suresi bitmeden getirmeniz en dogrusu olur. Ancak mesela Hollanda'da 1 yil muayene suresi, muayene bittikten sonra arabayi trafige geri kaydedip (ve sigorta yaptirip) getirmeniz lazim(Turkiye'de gumruge teslim etmeyeceksiniz.) ancak o da ne muayene bitmis, olasi bir kaza durumunda sigorta sirketi hakli veya haksiz olarak muayeneyi bedel odememek icin kullanabilirler.

Onemli not: Yurtdisinda yerlesik olma sarti da var, ikametgah baglaminda.
  • mbond  (29.05.24 17:21:00 ~ 17:21:50) 
30-40k Euro'luk, ülkemizde lüks sayılabilecek bir araba alınmayacaksa bence değmez.

Bürokrasi kısmına da iyi bakmak lazım, özellikle ülkemizde depozito gibi kavramlar var, araç burada olduğu sürece para bağlamanız gerekiyor.

İkinci el değer kaybı olması gereken bir şey, ülkemizdeki saçmalığa alışmamak lazım.
  • kimlanbu  (29.05.24 23:03:21) 
Avrupa değil bu işlerin merkezi Rüstavi. Vize yok pasaport yok dil sorunu yok arabayı alıp Türkiye'ye geçiyorsunuz o kadar.

maps.app.goo.gl
  • doharkoman  (30.05.24 09:41:37 ~ 09:44:20) 
[]

Bankada İzleme Hesabı Ne Demek?

Bankada normal hesabın yanı sıra bir de izleme hesabı diye bir hesap açılabiliyormuş, yetkileri vb. detayları farklı olabiliyormuş.

izleme hesabı nedir, neden açılır, avantajı nedir gibi konular için google'da arattım ama çok bir bilgi bulamadım.

Aydınlatabilecek olan varsa şimdiden çok teşekkürler.

(Banka: Yapı Kredi)

 
[]

Xiaomi Telefon ve tüketici hakem heyeti

22 Mayıs'ta Carrefoursa online üzerinden redmi note13 telefon aldım fakat telefonu açtığımda ısınma ve pil sorunu dikkatimi çekti,ertesi gün iade etmek için Carrefour'a ulaştım ama kutusu açıldığı için iade edilemeyeceğini ve servis raporuyla iade alabileceklerini söylediler.14 günlük cayma hakkını ihlal mi ediyorlar ? servis'e götürdüm normal denilerek sadece telefona format atıp tekrar verdiler ama telefonda ciddi derecede ısınma sorunu ve pil sorunu var kesinlikle anormal bir durum.Şimdi ben ücret iadesi istediğimi defaatle söylememe karsın hiçbir işlem yapılmıyoR Tüketici hakem heyetine başvurmak istiyorum ve paramı iade almak istiyorum bunun için e devlet üzerinden başvuru yapmam yeterli mi?




 
Carrefour sisteminde iade butonu gibi bir şey var mı bilmiyorum varsa onu kullanabilirsiniz. Yoksa da ürünü kargo ile iade edin ayrıca mail veya ihtarname yoluyla cayma hakkınızı kullandığınızı belirtebibirsiniz. Sonra e devletten hakem heyetine başvurabilirsiniz tabi ama o zaman da "bize cayma hakkı için başvuru yapılmadı" diyerek uyanıklık yapabilirler gibi geldi. O yüzden söyledim bunları ama emin değilim biraz daha düşünmekte fayda var.


  • bhhs  (29.05.24 16:43:30) 
14 gün içinde iade olayı sadece internette alınırsa var diye biliyorum.

diğer türlü servis raporu gerekiyor. servis kabul etmiyorsa alo 175 i arayıp bir sorun yapılacak adımları.
  • ananiyimioguz  (29.05.24 16:50:28) 
@ananiyimoguz İnternet'ten aldım ama cayma hakkımı bile kullandırtmıyorlar.


  • somon sosu  (29.05.24 16:53:06) 
İade almamaları normal. Ürün açılıp kullanıldığı için. İnternetten de alsan ürünü kullandıysan iade alınmaz. Sorun varsa servis raporuna göre iade edilir. Sizin yapmanız gereken şey şu :
Hakem heyetine basvuracaksiniz. Daha sonra hakem heyeti bilirkişi atayacak ve telefonu bilirkişiye teslim edeceksiniz. O da duruma göre rapor düzenleyecek. Rapor doğrultusunda hakem heyeti kabul veya red verecek. Daha sonra carfuuur buna itiraz edecek ve dosya tüketici mahkemesine gidecek...
Mahkeme gerek görürse tekrar bilirkişiye verilmesine dair karar verebilir telefonu yani ikinci bir rapor alabilir. Alma ihtimali yüksek... Bu rapor doğrultusunda karar verilir. Karar olumsuz çıkarsa telefon bedelinin %15 gibi avukat vekalet ücreti ödersiniz. Karar lehinize çıkarsa bu senaryoda telefonun bedelini veya güncel piyasa değerini alırsınız. Bu süreç 1.5 yılı bulur.
  • dedeminhirkasi  (29.05.24 16:55:57) 
Ambalajı açılmış, çalıştırılmış elektronik üründe cayma hakkı yok.


  • Mirket  (29.05.24 16:58:46 ~ 16:59:20) 
Şöyle bir haber var bununla ilgili;

onedio.com
  • orient blue  (29.05.24 17:03:10) 
Hmm burada öylemiş evet www.carrefoursa.com
Koşulsuz kabul etmiyorlar servis raporu istiyorlar.

Ama mesela hepsiburada'da öyle değil koşulsuz iade var eğer hijyenik bir şey değilse ve bir kusur gördüysen. 14 gün içinde gönderiyorsun paran yatıyor 2 gün içinde.

Hatta beğenmeyip gönderdiğimi bilirim, son yıllarda amazonlaştılar iyice :D

Edit: Fakat bu dediğim kendi sattığı ürünlerde geçerli. Ama yeni yeni diğer satıcıları da sıkıştırıyorlarmış eğer bir memnuniyetsizlik veya kusur var ise sorun çıkarmadan alın iadeyi diye.
  • ananiyimioguz  (29.05.24 17:57:05 ~ 18:07:39) 
Xiaomi kadar sorunlu telefo yok galiba


  • fatihreis  (29.05.24 21:53:16) 
[]

ebeveynlere soru; yeni bebek gercekten hayatın sonu mu?

Doguma 2 ay kaldi ama kiminle denk gelsem "son iyi gunlerin", "bikac yil sabredeceksin" vs. modunda. Buna eşim de dahil (benden onceki evliliginde bebegin-o zaman 1 yasindayken- velayetini alip 5 yildir o baktigi icin..). Sonradan tatli tatli yumusatiyor gulunce dunyan degisecek ehe ehe diye ama onun da bi tarafi bezgin tabii..

Sonuc olarak su an 3 kisilik bi aileyiz yakinda 4 olacaz ama niye herkes dunyamiz bitecek gibi davraniyor ya da oyleyse neden cocuk yapiyorlar anlamiyorum. Gercektwn boyle mi ya?


 
7-24 ilgilenmen gereke, uyanık kısmının yarısında ağlayan bir varlık. bi yere bırakıp gidemezsin vs.
uykusuz geceler. hazırlıklı ol. bebeğim yok da durum böyle hep

  • jelly bear  (29.05.24 15:42:04) 
bebek dünyanın tadı be. olsa da sevsek benimki büyüdü. tadını çıkarın. huzurlu olun, ağladığında kendinize yaklaştırın varlığınızı hissettirin, asla kızmayın bebeğinize, sizden çok daha zor bir iş yapacak ilk senelerinde.

bi dakika, "3 kişilik aileyiz" ile bebek sorusu örtüşmedi
  • screamshot  (29.05.24 15:45:08 ~ 15:46:30) 
hayatın sonu değil ama büyük bir pranga olduğu kesin. evlenerek bir bacağımızı prangalıyoruz, çocuk yaparak da 2. ayak prangalanmış oluyor.

"göğsüne yatırdın mı her şeyi unutuyorsun." klişecileri hariç güzel yorum yapan yok ama herkes de çocuk yapıyor:)
  • yazar yazmaz yazan yazar  (29.05.24 15:51:42) 
Bebeğim yok, bebekli arkadaşlarım var.
Bizimle takılmak istiyorlar, gittiğimiz yerlere de geliyorlar çünkü biz hep çayır, çimen, sahil falan çocuk dostu yerlere gidiyoruz.
Geliyorlar ama biz onlardan pek verim alamıyoruz. En az biri tüm ilgisini çocuğa veriyor. İkinci kişide yarı bizde yarı da çocuğuyla takılıyor. Buluşmamızın en az yüzde 40 ında ikisi de full time çocukla ilgileniyor.
Bizim yanımızda oldukları için mutlular, arada muhabbete de katılıyorlar, bizim açımızdan da sıkıntı yok. Ama onlar gerçekten çok kısa bir zamanlarını bizle geçirebiliyorlar totalde.

Eğer sizin de arkadaşlarınız, günlük hayatınız çocuk dostu ise o zaman yalandan da olsa hayatınıza devam edebilirsiniz.

Ama evde değil cafede buluşan bir arkadaş grubunuz varsa, boş zamanlarınızda çocuğun ağlamasından gerilmeyeceğiniz, çocuğu eğleyebileceğiniz bi yerlere gidiyorsanız o zaman kısmen, hayatınıza devam edebilirsiniz.
  • zimbirik  (29.05.24 15:53:43) 
Evet bildiğiniz hayatın sonu, ama başka bir hayatın başlangıcı.
Mesela evlilik de hayatın sonu. Ama isteyerek yapıyoruz, devam ettirmek için aşırı uğraşıyoruz vs.

Siz hayatı nasıl görürseniz hayat o şekildedir.
Bu "yandın, bittin" diyenler her zaman her konuda var. Ebeveynlik çok yaygın bir durum olduğu için tavsiye veren daha çok oluyor.
  • michael_knight  (29.05.24 15:58:25) 
Ust katimda yeni bebek var o kadar cok agliyor ki her saat basi saadece 15 dk kdr suaiyor ben bittim aileyi dusunemiorm


  • eja  (29.05.24 17:02:25) 
yok ya bence planlı ve istenen bi bebekse öyle olmaz. bazı bebekler kolik oluyor çok ağlıyor bazıları da inanılmaz uysal oluyor. biraz şans işi. mesela kuzenimin 9 aylık bebeği var. hasta olmadıkça uykuları düzenli, gceleri çok uyanmıyor ve gündüz de oyuncaklarla oynuyor pek ağlamıyor. ama sen gezip tozayım kafasındayken çcouk yaptıysan tabi ki işkence olur. mesela youtubede doğum hikayesi videoları izle çook güzel çok duygusal şeyler var. bebek isteyen bekleyen planlayarak yapan merak eden birine işkence olamaz bence bu.


  • turuncu tonlarda  (29.05.24 18:11:22) 
buyuk bi degisimin zorlugu yanisira sorumluluk yuku ve bence en onemlisi uykusuzluk yipratici olabilir ama esinizin tecrubesi rahatlatici geldi bana. cunku cocuk derdinden sonra esler arasi dertler de oluyor Vay nasil anne 724 cocuguyla ilgilenir beni ilgisiz birakir diye aglio erklerimiz


  • ala09  (29.05.24 18:36:25) 
Böyle bir durumu duyuruda okumak gerçekten üzücü.

Yaklaşık son 20 senelik süreçte yükselen bireyselleşme, kişinin bir aile kursa bile artık çocuğa daha bakamayacağını, kendi zamanının ve imkanlarının kısıtlanacağını kişiye yavaş yavaş fısıldamakta.

"Annelik" veya babalık bir çok kimsenin aradığı şeyken başkaları için de zamanla istenmeyen bir durum olarak görülür oldu.

Çocuk, yuvanın korur aileyi bir arada tutar.
Bir süre evet, çocuğun da kendine göre gereksinimleri anne babanın biraz daha özveriyle bebeğe bakmaları gerekecek, uykular bölünecek belki ama doğan çocuk, başkaları yaptığı için ben de yapayım diye doğurulmamalı.
Çocuk güzel bir niyet, faydalı amaç için yetiştirilmeli.

Bazen duyarız çevredeki bazı yaşı büyüklerden:
- 4 çocuk büyüttüm, üniversite okudular, iş sahibi oldular , gelirleri iyi vs..

Kusura bakmasınlar da,o büyüttükleri çocukların ağzından küfür eksik değilse, eli altında çalışanın hakkına giriyorsa, çevresindekiler komşuları rahatsızlığından bıktıysa, hiç o çocukları yapmasaydınız teyze (veya amca)

Siz çevrenizin ne dediğine bakmayın. Çocuğa kardeşte lazım ayrıca.
  • diyecevaplandı  (29.05.24 19:55:19) 
Eşim ikinci çocuğu istediğinde belli bölgemi kökünden kesmek mantıklı geldi öyle söyleyeyim.

Çok zor, maddi manevi yıpratıcı, özellikle manevi olarak yıpratıcı.

Ev, iş, hastane üçgenine hapsoluyorsunuz, yolculuklar ızdırap, sosyal hayat sıfıra yakınsıyor, özellikle annenin ruh hali perişan halde, uykusuzluk, hayattan bezmişlik, geçmek bilmeyen göz altı morlukları, yüzdeki devamlı bitkin ifade.

Yakınlarda yardım edecek akraba yoksa tam bir çılgınlık. Özellikle ilk aylar baba çalışacak, eşi evde duracak, olası bir problemde tek başına, gözünüz devamlı arkanızda.

Yeni çocuğu olmuş arkadaşlarımızı görünce eşimin de hevesi geçti, sebebi bulunamayan ağlama, evde parmak ucunda yürümek, hapşırığın bile içinde patlaması, bez değiştir, kusmuk temizle, günde 48489229848483 kere nefes alıyor mu diye kontrol et, evdeki her tehlike oluşturabilecek eşyayı bertaraf et.

Anlatırken içim daraldı. İkinci çocuğu yapanlara saygı duyar şapka çıkarırım, bende o cesaret yok. Oğluma ölürüm ama çok zor, ilki deli cesareti ile yapılır, biz ne kadar yazsak da bir kulağından girer diğer kulağından çıkar.
  • kimlanbu  (29.05.24 23:16:00) 
Merhaba, bebeğinizi sağlıkla kucaklayın. Tecrübe ve gözlemlerimi yazmadan önce; eşinizle bebekli hayat konusunda söylediklerinin sizdeki karşılığını konuşun.

Araları 6,5 yaş olan iki çocuğum var. Onlar doğmadan önce de, doğduktan sonra da "hayatın bitti" mafyası vardı :) Bebeğiniz doğduktan sonra tutturacağınız düzenden her bahsedişinizde, aynı düşünceleri tekrarlayacak olmaları muhtemel:"Emzirmeyi sonlandırınca hayat bitecek. Ek gıdaya başlayınca hayat bitecek. Asıl yürümeye başlasın, hayat o zaman bitecek. 2, 3, 4 yaş sendromları başlasın, hayat asıl o zaman bitecek. Okula başlasın, hayat hakikaten bitecek. Ergenliğe girsin, hayat öz hakiki bitecek." Hayat, bitmiyor bunları tecrübe edince. Bununla birlikte; kendi deneyimlerini bu şekilde anlatanlar da bitmiyor.:)

Bebeğiniz doğduktan sonra bir adaptasyon süreciniz olacak. Uyku, emzirme, bebeğinizle bağ kurma, sosyal hayata dönme, yapmaktan zevk aldıklarınızı 2 çocukla tecrübe etme, kardeşlerin birbirine alışması... Önünüzde koskoca bir hayat olacak. Eşinizin dediği gibi; sizinle ilk göz teması ve gülümsemesi. Hayata bir canlı getiriyorsunuz ve hayatta kalmayı öğretiyorsunuz. Çok çılgın anılarınız birikecek. Koşulsuz sevgiyi tadacaksınız.
2 çocuğumla toplantılara, mesleki eğitimlere, STÖ desteklemeye, hobilerime, kamp tatillerine, arkadaşlarımla görüşmeye devam ettim. Uzun yıllar, tek başıma ebeveynlik yapıyor gibiydim, sonra gerçekte tek başıma ebeveynlik yaptım. Dünyaya, yaşamayı öğreteceğiniz bir canlı getiriyor olmanın bilinciyle hayatınıza devam edebilirsiniz. Kolik, bebek reflüsü, DEHB tanısı bunları da tecrübe ettim. Hayat kalitesi diyenlerin, hangi bilinçle bebek yaptıklarına bakın. Erken çocukluk döneminde kurduğunuz bağ, kişiliği gelişirken çok önemli olacak. Sevgiler.
  • from where i ride  (30.05.24 08:39:05) 
modern zamanın depresyon sebebi çocuk sahibi olmak. dünyaya tehlikelerden koruyamıyacağımız bir varlığı getirip endişeleniyoruz. çocuk dünyanın en güzel şeyi deyip evde çocuğa her türlü yanlış hareketi yapan bir çok ebeveyn var.
kimse kendini kandırmasın çocuk sahibi olup bakmak dünyanın en zor şeyi. dünyanın yüzde 99u doğuruyor zaten mucizevi bir şeymiş gibi anlatılmasını halen anlamadım. bir çocuğum var çok seviyorum ama hayatım çocuk olduktan sonra tamamen değişti. çünkü hayatımın karar vericisi çocuk oldu.

  • mikahakkinen  (30.05.24 09:15:56) 
Ben de bebek bekliyorum, son 2.5 ayım:)

Ve hiç etkilenmiyorum böyle söyleyenlerden. Bir çoğunun çocuğu yok zaten. Olup da şikayet edenler de olgun insanlar değil. İnsan çocuk yapmadan önce ne kadar fedakarlık yapabileceğini hesaplamalı.

Ben evlenirken de “evlenince erkekler değişiyor, sevgililik gibi olmaz, rutin hayat işte evlilik mutsuzluk” vs mafyası vardı acayip etkilenmiştim. 3 sene oldu sevgililik de neymiş be evlilik cennet diyorum 3 senedir her günüm mutlu. Şimdi de öyle olacağını tahmin ediyorum. Bu sebeple insanların kişisel deneyimlerini umursamıyorum.

Edit: şu aklıma geldi, bir arkadaşım bebekten aşırı şikayet ediyordu öyle zor böyle berbat filan. Dedi ki en son sabah 8 olmadan kalkıyorum düşünebiliyor musun 7 saat bile etmiyor uykum:( ahslshaks. O sırada işe gitmek için zaten 6.30 da uyanık olan ben aydınlanma yaşamıştım.
  • Gradient_tabanlı_mor  (30.05.24 09:46:49 ~ 09:50:10) 
söyleyenler doğru söylemiş aslında. kimse bunun kolay olduğunu iddia etmesin. çok zor evet. kedi sahiplenince bile hayat bi tık zorlaşıyor, sorumluluklar artıyor. yeni ayakkabı bile alsanız ayağınıza vurur, bi süre dert çekersiniz. yani bu tip sorularda şunu anlamıyorum, bebekten hayatınızı değiştirmemesini mi bekliyorsunuz? yemesi, uykusu, bezi herrrr şeyi size bağlı bi canlıdan bahsediyoruz. ve o canlı bir sürü aşamadan geçip yetişkin olacak. kim buna 'ay abartmışlar, alt tarafı bi bebek' diyebilir? tabi ki hayatınızın bundan önceki evresi bitti ve tabi ki bundan sonrası çok zor olacak.

ben 1,5 sene gece kesintisiz 2 saat uyumadım. abartı değil tam 1,5 sene.

şu an konuşmasını iyice ilerletmiş 2 yaşında bi kız annesiyim. muhabbet edebiliyorum az çok kendisi ile. ve o kadar mutluyum ki. bugün mesela neredeyse ilk defa sabah ben işe hazırlanırken uyanınca ağlamadı ve odasından neslihan neslihan diye seslendi bana. gittiğimde oturmuş, gülümsüyordu. sarıldım, öptüm. yani bu mutluluğu tarif et deseler edemem. zor mu zor? ama verdiği mutluluk, işte o başka hiçbi duygu ile kıyaslanamaz. hayatınızda şu ana kadar en mutlu olduğunuz anı düşünün. benim bu sabah yaşadığım mutluluğun yanından geçemez.
  • elorelia  (30.05.24 10:01:33) 
birisi demisti gecen bi duyuruda;

cocukla da zor, cocuksuz da zor. ama cocukla daha guzel.

kolay bir sey degil elbet ama cocuga kesinlikle karsi olma durumu yoksa, cocukla cok daha guzel.

yapiya gore de degisiyor tabi, takintili stresli anne-baba olunca da daha zor. cocuk bu, belli temel seyleri sagladiktan sonra gerisini kendisi hallediyor. gunde bin kere nefes aldigini kontrol etmeye gerek yok mesela, nefes almasini engelleyecek nesne ve durumlardan kacindiginiz surece nefes almaya devam edecek icgudusel olarak. cicek gibi biraz, yemegini suyunu verip temizligini yaptiktan sonra buyumesini bekleyecek/izleyeceksiniz.
  • icim urperiyor  (30.05.24 11:15:35) 
[]

16 haziran 2024 metallica kopenhag konseri için satılık bilet

konsere gidemeyeceğimiz için biletlerimizi ticketmaster üzerinden satışa çıkardık, 2 bilet 2900 kr. ilgilenenlerin dm ile ulaşmasını rica ederim.




 
[]

Bir türlü kan verememek hakkinda

Kan veremiyorum dostlar. Kan ihtiyacı olduğunda gidiyorum senin kanın yüksek sınırda alamayız karaciğerin için bu durum zamanla risk teşkil eder muayene ol vs diyorlar. İnternetten bakıyorum önemli bir şey değil gibi. Nedir bu kan fazlalığı neye yol açar, ne yapmam lazım ilaç mı veriyorlar yoksa diyetle vs düzeliyor mu




 
Hocam sendeki kan fazlalığı olumlu anlamda bolluk anlamında değil, kanındaki bazı değerler yüksek sınırda yani vücudunda tuhaflık var buna bir baktır anlamında

Karaciğer enzimlerinde bir anomali var, bu sarılığın bir türüne, siroza çeşitli hastalıklara yol açabilir

Yani şu an karaciğerin bir tuhaf çalışıyor, bunu bir doktora göstermen gerek, onlar daha kapsamlı bir kan testi yapıp seninle konuşurlar

Muhtemelen artık karaciğerini yormayacak bir diyet önerilecek, aşırı tatlı, yağlı, tuzlu, acı yedirmeyecek ve yılda 1 düzenli kan testi önerecekler takip için
  • grimavi  (29.05.24 15:37:56 ~ 15:41:13) 
Dahiliye/hematolojiye git hocam. Gerekiyorsa,tedavi omarak bir miktar kanını alıp atıyorlar, bir süre takip ediyorlar. Ara ara kan alınarak kontrol edilemezse ilaçla kan üretimini baskılıyorlar.
Ama, doktora git lütfen

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (30.05.24 08:30:21) 
[]

mhrs'den hastane randevu alma yarışı

selamlar, bende kronik hastalık var da o yüzden arada kontrole gidiyorum ve bölümde randevu bulmak biraz sıkıntı. saat 10 da açılıyor ama 1-2 dakika içinde bitiyor. insanlar biraz taktiği çözmüş gibi. nasıl yapıyorlar?
saat 10'dan önce telefonla mı arıyorlar?
ben seçtiğim saati onaylayana kadar dolmuş oluyor o saat. hızlı internet olsa fark yaratır mı randevuyu kapmak için?
var mı bi taktiğiniz falan sizin de?

teşekkürler şimdiden cevaplarınız için.

 
10'a 5 dakika kala ekranı açıyorum, tam 10:00'ı birkaç saniye geçe randevu araya tıklıyorum o mu bu mu demeden randevuyu alıyorum. Çokça talep gören bir doktorsa karar verene kadar hızlı şekilde bitebiliyor.


  • Tutkun  (29.05.24 15:32:35) 
Yer olmazsa talep olustur iconu cikar ona bas onlar bos olunca sana mesaj atiyor ben boyle aliyorum


  • Zetnikov  (29.05.24 16:01:51) 
favorilere ekle kısmı var oradan istediğin hastane ve bölümü ekle hızlı seçmene yardımcı olur.
çok oyalanma doğrudan seç onayla.

telefonla aramanın bir faydası yok onlarda aynı sistemden aynı randevuları görüyorlar.

ayrıca talep oluştur randevu açıldığında bilgi veriyor. bunun yanında devamlı uygulamaya gir iptal edenleri kovala.
  • my fault  (29.05.24 16:40:04) 
Daha önce alınan randevular için bir mavi + butonu var ona basınca alınacak olanları gösteriyor bugüne kadar hep çalıştı ama belki 65 yaş üstüne aldığım içindir. Yine de en hızlı o seçeneği deneyebilirsiniz.


  • Kediyi üzdün  (29.05.24 18:39:18) 
[]

Memurlar farklı mı?

Bebek bakıcımız çocuğunun okuluyla ilgili bir iş için izin aldı. Ben de iş görüşmesine gitme ihtimali olduğunu düşündüm. Öğretmen arkadaşıma sordum o dediği işlem bu aylarda yapılıyor mu diye.

Öğretmen arkadaşım da dedi ki "başka bir iş için görüşmeye gitse size söylerdi. Neden söylemesin ki?"
Benim arkadaşım mı böyle saf yoksa genel olarak memurların iş hayatıyla ilgili düşünceleri geri kalan insanlardan çok mu farklı?

 
"çocuğunun okuluyla ilgili bir iş için izin aldı" konuda burada kapanmış. siz hem kuruntu yapıp güvenmeyip bir açık arıyorsunuz, hem arkadaşınıza sorup onu yargılıyorsunuz, hem de alakasız şekilde mesleği sorguluyorsunuz :)

şimdi ben şirket çalışanı olarak "kesin iş görüşmesine gitmiştir arabayla takip edin" desem, "özel sektör çalışanları farklı mı" diye mi soracaksınız? :)
  • avatar is back  (29.05.24 14:42:56) 
abi bir kişiden nasıl genelleme olabilir. arkadaşın iyi niyetli diyelim.


  • jülsezar  (29.05.24 14:43:05) 
bir memur olarak düşüncemi yazayım: çocuğunun okulu da sebep olabilir, gezmeye de gider, iş görüşmesi de olabilir. çalışan izin aldıktan sonra işverenin arkasını araması falan çok kötü geliyor bana. şüpheleniyorsanız açık açık sorun, işi bırakacaksa size zaman versin yerine başkasını arayın. böyle çok fazla izin alıyorsa da yine başka bakıcı ile anlaşabilirsiniz.


  • gnosis  (29.05.24 14:56:29) 
benim memurlarla ilgili gözlemim şu. beyaz yakadan farklı bakıyorlar olaylara.

öncelikle, izin konusu memurlar için pek problem değil. özel sektörde çalışan birisi için izin almak büyük bir olay iken memurlar için öyle değil. özel sektördeki kişilerin zor izin almaları onlara garip geliyor ve hatta bu durumun farkında bile değiller.

ikinci olarak memurlar için mobbing denen olay neredeyse tümüyle siyaset ile ilgili. siyasi görüş veya bir stk, sendika üyeliği onlar için mobbing, torpil veya yalakalık ile daha ilişkili iken, özel sektörde bütün bunlar siyasetten bağımsız oluyor.

iş hayatı ile ilgili biraz daha iyi niyetli olduklarını düşünüyorum ben de. sizin verdiğiniz örnekte anlamaması bu yüzden kaynaklanıyor olabilir. saf diyemem ama özel sektördeki olayları anlamıyorlar. mesela memurlar belki kendi aralarında konusuyorlardır kurum değiştiricem diye ama özel sektörde iş değiştireceğim diye konuşulmaz genellikle.
  • abelardo  (29.05.24 15:24:24) 
Arkadaşlar ben memurların iş hayatına ne şekilde farklı baktıklarını öğrenmek için sormuştum ama siz bakıcının haklarını savunur bir konum almışsınız nedense.

@avatar konu orada kapanmadı benim için. Patronu veya yöneticisi olduğunuz bir şirket gibi düşünmeyin bakıcı konusunu. Bir çalışan var. Onun yokluğunda diğer iş arkadaşları idareten de olsa işleri yürütür gibi bir durum yok. Özel sektörde de bu şekilde izin aldığınızda yöneticiniz kendi içinden "acaba mı" diye düşünür ama bir kişinin gitmesi şirketi yok etmez.

@gnosis açık açık sormak ilişkimizi zedeler. Bu sektörde genelde işi bırakacak kişiler zaman vermiyor, bir anda gidiyor. Bu gidiş de maaş alınan gün oluyor. Bu ay bizi bıracaksa buna 2 gün kaldı. Yanlış anlamayın bakıcıları suçlamıyorum, durumu tarif ediyorum.
  • michael_knight  (29.05.24 15:54:27) 
Öğretmen arkadaşınız saf olabilir ama genel olarak memurların bakış açısı bu şekilde değil bence. Hatta arkadaşınızı ileri derecede saf buldum. "Neden söylemesin ki" sorusu çok saçma. Dediğiniz gibi işi bırakacaksa hemen bırakır bunlar. O yüzden pek yapacak bir şey yok gibi. En fazla gideceğini önceden tespit edebilirseniz maaş konusunda terslik yapabilirsiniz. Ben de genel olarak bakıcı ve temizlikçilerin bu tok satıcı tavırlarına gıcık olurum o yüzden "öyle bir anda yüzüstü bırakıp gidemezsin" tavrı yapardım sanırım.


  • bhhs  (29.05.24 16:52:37) 
[]

depresyondaki sevgilinin yanında nasıl güçlü olunur

merhaba herkese. 3 gündür geçmeyen çarpıntımı dindirmek ve kız arkadaşıma karşı nasıl doğru davranabileceğimi öğrenmek için yazıyorum bunları. kendisi çok uzun bir süre tus çalışıp atandıktan sonra depresyona girdi ve bu depresyon 3 aydır sürüyor. ilk 2 ay iletişimimiz düzgündü ama mayıs ayında tamamen kabuğuna çekildi. tıp isteyerek okuduğu bir bölüm değildi, iyi de bir puan alıp istediği bir alana da yerleşti ama gerek tus bitince her şey harika olacak düşüncesinin boşa çıkması, gerek bu ay çalıştığı hocasının mobbing'i yüzünden bu ay çok kötü durumda artık. ilaca başladı (eferox) bugün 12. gün bunu baştan söyleyeyim. ve hocası haziran'da değişecek.

uzun yıllardır birlikteyiz, çok badireler atlattık zor günlerden geçtik ama hiç bu kadar kötü görmedim onu ve bu beni çok üzüyor. 3 gündür geçmeyen çarpıntım ve mide bulantım var, bu sabah 1 simiti 1 saatte yiyemedim. durumumu kendisine açıklarsam suçlu hissedip daha da üzülecek diye içimde tuta tuta çarpıntımın kalp krizine dönüşmesinden korkuyorum. ki kendisi de endişeli şeyler konuşamk istemediğini, elinden geleni yapıp çabaladığını söyledi bir hafta önce. "depresyondaki sevgiliyi mutlu etmenin yolları" başlığını okudum, yazılan çoğu şeyi yapıyorum, yıpratmadan yormadan yanında olduğumu hissettiriyorum ama sanki hala yetersiz kalıyormuşum gibi hissediyorum. günde birkaç kez mesajlaşıyoruz onda da evden çıktım eve geldim uyucam vb. şeyler yazılıyor. 7 yıldır hiç bu kadar az konuştuğumuz bir süreç olmamıştı endişeleniyorum.

bu süreçte ne yapmalıyım lütfen görmüş geçirmiş suser'lar tavsiye istiyorum. ilacın bu süreçteki etkisi ne olur? ne yapmaktan kaçınmalıyım ve neler yapmalıyım?

 
Çok zor ve karmaşık bir şey değil mi. Aslında bir formülü yok ne yazık ki. Doğrudan şöyle yapın diyemem, zaten böyle bir şey olduğunu da sanmıyorum

Ama kendi yaşadıklarımdan bazı prensipleri çok önemsemek gerektiğini söyleyebilirim. Tamamen kendi haline kalması daha kötü hissettirecektir, tam tersi sizin aşırı yardımcı olma isteğiniz olduğunu hissederse yine daralmış hissedecektir.

Bence bir yöntem konuşmamak da faydalı. "Şunu şunu yapalım, bak iyi olacaksın" gibi yol haritaları bunaltıcı olabiliyor. Ya da o size gelip dert anlatmadığı halde sizin bir şeyler söylemek zorunda hissedip "geçecek geçecek, bunlar da geçecek" gibi şeyler söylemeniz de öyle.

Bence bunun en orta yolu bunaldıkça onun size açılmasını beklemek ve geleceğe yönelik çok konuşmadan sadece o an o sıkıntısına yönelik sohbet etmek. Bunu yaparken uygun dozda espriler serpiştirmek, bu kişiyi savunur sözler etmek kısacası tarafınızı belli etmek bence olumlu oluyor.

Eğer ortada bir dert yanma durumu yoksa sadece günün olağan akışına uygun şeyler konuşmak, depresyonla ya da zor süreçlerle ilgili şeyleri gündeme getirmemek iyi gelebiliyor.

Bir de yoğun duygular ağır şeylerdir, depresyonda olan birine çok yoğun hislerle yaklaşmamak daha faydalı sanırım.
  • akhenaten  (29.05.24 14:50:45 ~ 15:07:52) 
Depresyon geçmişi olan biri olarak yazıyorum: yalnız yaşıyorsa yanına gidip bir köşede sessizce otur. Birlikte film izleyin, ağlayınca susturma, saatlerce konuşsa da dinle. Fiziksel olarak yanında olmaya çalış. Bol sabırlar.


  • sekizdokuzon  (29.05.24 15:33:46) 
Çok uzak olmayan geçmişte benim de depresyon deneyimim olmuştu uzun süre. İlaç kullandım geçti bırakınca aynı dert düşünceleri yine geldi geri elbette. Şiddetsiz iletişim eğitimi aldığımda kendi duygularımı, ihtiyaçlarımı ve düşünce yapımı tanıdım. Kendimi ve başkalarını ne kadar çok yargıladığımı ve suçladığımı da fark ettim. Depresyon deneyimi konforsuz düşüncelerin insanı esir aldığı, başka şeylere odaklanmayı engelleyen bir deneyim. Bu konforsuz düşünceler de konforsuz duyguları yaratmaktadır. İnsan kendini ifade etmediği sürece de içinden çıkması zor bir durum. Tüm o çaresizlik, mutsuzluk hislerinin verdiği acının bağımlılık yapma ihtimali de var açıkçası. Kendini suçluyorsa eğer veya büyük bir utancı varsa depresyonun uzun sürme ihtimali de artacaktır. Ben insanların derdini ben diliyle paylaşmasına, duygularını anlamasına, ihtiyacını bulmasına başarılı şekilde yardımcı olabildigim bir eğitim aldım. Sevgiline dair Ayrıntı vermek istersen özelden yazabilirsin, iletişim tüyoları verebilirim, kendisini ifade etmediği sürece iyileşme sürecinin başlamayacağını düşünüyorum.


  • hasmetizm 2046  (29.05.24 16:13:15) 
Hayatında ilk defa depresyona giriyorsa ilaç tedavisiyle yakın zamanda atlatır herhalde. ama kronik depresyon gibi bir olay varsa gerçekten iyi bir psikologla terapi sürecine yönlendirilmeli. 5 yıldır geçmeyen depresyonum var yanımdakilerin neşeli olması biraz iyi hissettiriyor.


  • ashleybon  (29.05.24 18:57:42) 
[]

Her şey dahil otel önerisi

Anne ile gidilecek muğla veya antalya civarlarında fiyat/performans önerileri alabilir miyiz?




 
royal asarlık beach/bodrum.

bal ayında gitmiştik hey gidi günler. çok memnun kalmıştık ama bir daha asla her şey dahil otele gitmem çünkü 4 günde 5 kilo almıştım.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (29.05.24 16:01:31) 
Fiyat performanstaki fiyat nedir gecelik? 10bin mi 20bin mi?

Eger butce azsa her sey dahil otele gitmek gereksiz (kotu yemeklere, noname ickilere bos yere para odemis olursunuz). Onun yerine pansiyon+disarda yemek daha iyi olabilir.

Maxx royal, rixos gibi top otelleri saymazsak ela exelence, susesi, zeynep, granada luxury, selectum falan begenilen oteller.

Bunlarin bi tik altinda da crystal otelleri, siam elegance'a falan bakilabilir.
  • brkylmz  (29.05.24 16:33:12) 
DoubleTree by Hilton Bodrum Isil Club


  • sırtçantalı  (29.05.24 17:50:43) 
Marmaris Grand azur olabilir yanliz deniz pek güzel degil o bölgede
Grand Yazici Turban Thermal bes yildizli degil ama denizi daha güzel icmeler ile Marmaris arasında
Cook s Club Adakoy Marmaris'e yürüme mesafesi olarak uzak
  • morqos  (29.05.24 20:09:07) 
[]

herkes yurtdışına taşınıyor, gezmeye gidiyor nasıl?

aileden ev, kendi maaşımla araba almış 2 memur ve 1 çocuklu aileyiz. ben her ay kredi kartı ödemelerine zor yetişiyorum. orta seviye bir memurum, aranan bir mesleğim yok.

millet yurtdışına çıkıp çatır çatır geziyor. antalya otele gitmeyip avrupaya gidiyorlar deniyor alakası yok 1 hafta aile ile normal bir almanya gezisi 100 bin tlyi geçiyor nasıl geizyor bu insanlar?

taşınma olayında tamamen iş buldum gittim olamaz bence. yani cesaret en önemlisi ama burada biraz ekonomik gücü var ki oradada bir düzenle başlamıyor mu?

nasıl oluyor?

 
- Annesinden babasından malı kalmıştır, satıp satıp yiyordur. Benim böyle tanıdığım var, 150 dönüm tarlayı kumarda yedi, birazını da çiftlikbank vb çeşitli yerlerde kaybetti.

- Kredi çekiyordur. (Yakın zamana kadar 12 taksitli kredi çekip 2 hafta tatil yapan, çektiği fotoğrafların paylaşımını da 365 güne yayanlar vardı.)

- Kredi kartı limiti 500-600 bin liradır, yarısına kadar kullanıyordur. Benim böyle çok tanıdığım var.

- Cesareti vardır, biraz da birikmişi vardır, öyle gider. (Taşınanlar için söylüyorum, diğerleri tatilciler için zaten)
  • hayirsiz  (29.05.24 13:56:28 ~ 13:56:54) 
İş bulup gidenlerin ekonomik iyi durumu olmasa da oda kiralıyor ben gibi.

Ben euronun 4 lira olduğu zamanlar, Roma ve Venedik'e 1 günlük ya da 2 günlük gitmiştim. Yanımda abur cubur götürdüm, hostelde kaldım. Uçağa 400 tl ödemiştim. Şu an pahalı cidden. Yurtdışında yaşayan kardeşim Türkiye'ye geliyor. Ona bile Avrupa pahalı.
  • Kahvedesu  (29.05.24 14:01:56 ~ 14:02:31) 
yurtdışı tatili kişi başı max 30-40 bin. 15-20 bine bile yapılacak yerler var.

japonya amerika tayland gibi uzak yerler hariç tabii.

30-40 bin tatil için çok gelmiyor artık bana. senede 1-2 yapılabilir gayet. 40 bin maaş alan biri 1 maaşını tatile gömebilir bence.
  • jelly bear  (29.05.24 14:11:53) 
Taşınma olayında gayet de "iş buldum gittim" olur.
Avrupa'daki bir şirket o kişi için çalışma izni başvurusu, sponsorluk vs. gibi işlerle uğraşıyorsa o kişi işinde iyidir. Büyük ihtimalle Türkiye'de maaşı 2-3 memur maaşıdır. Eşi de benzer şekilde olabilir.

Hiç değilse 2 milyon liralık yani 57 bin euro'luk bir arabası vardır.
Oraya gidince 17 bin Euro'ya ondan daha güzel bir araba alır, 40 bin euro'yu da taşınma masrafı, depozito, yeni yerde hayat kurmak için birikim olarak kullanır. 40 bin euro tutmaz zaten bu işler.
  • michael_knight  (29.05.24 14:13:58) 
Ben su an TR'de yasamiyorum ama gordugum kadariyla ozel sektorde 15 yil tecrubeyi gecen arkadaslarim cok rahat 100-150K arasinda maas aliyorlar.Hemen hepsinde ev-araba vb. temel alimlar yapilmis zaten gecmis yillarda.

Ayrica Almanyada 1 hafta tatilin 100K'yi gectigini dusunmuyorum.Harcamada sinir tabii ki yoktur ama o paraya bircok Alman 1 ay aile gecindiriyor.
  • turkuaz  (29.05.24 14:20:10) 
1 haftalık almanya 100bin mi :)

gidenler nasıl mı gidiyor? sorunuzdan anladığım, sizden farkları, araştırmayı ve 1 haftalık tatil fiyatını çıkarmayı bildikleri içindir. google'a "almanya tatil git" gibi şeyler yazıp bakarsanız size milyon $ reklam bütçesi harcayan otelleri turları göreceğiniz için o fiyatlar gelmiştir. ajetten zorlarsanız 2k biletler havada uçuyor bu yaza bile, gidip berlinde kalmayın almanyanın iç kesimlerini, dağlarını köylerini öğrenin. millet mis gibi dağ evlerinde butik otellerde 80-100€'ya otel tutuyor.

ayrıca "herkes" yurtdışına falan gitmiyor gezmiyor. nüfusun %9'unun pasaportu var, onların da yarısı hacı falan
  • avatar is back  (29.05.24 14:48:18) 
"1 hafta aile ile normal bir almanya gezisi 100 bin tlyi geçiyor" kısmı böyle olmak zorunda değil. öyle olsa bile bi günde 100bin çıkmayacak cebinizden.

vize almak için bir kaç ay öncesinde başvurup ödemelerini yapıyorsunuz.
vize için uçak bileti almanız gerekiyordu. onu da aylar öncesinden aldınız. 100bin dediğiniz tutarın uçak bileti ve vize kısmı aylar önce ödendi, taksit yaptınız.

ayrıca türkiye'de (özellikle istanbul ya da diğer büyükşehirlerde) yaşam pahalı. yani burada yaşıyorsa, üzerine biraz daha koyup avrupa'da tatil de yapabiliyorlar.

bir hafta antalya'da tatil yapsa ailecek yine benzer bir para tutacak bu arada.
  • biseysorcaktim  (29.05.24 14:50:13) 
2 memur 1 çocuklu aileyiz gayet rahat geçinip üstüne yeşil pasaportumuzla gezebiliyoruz.

Artı evi ve arabamızı kendimiz aldık artı aileden destek görmeyi bırakın birde biz onlara destek oluyoruz.
Evin kredisi de devam ediyor ve evimizi kiraya veremediğimiz içn şu anda kirada oturuyoruz ve evimiz boş bekliyor.
(Tayin olursak kiracıyı çıkarmak zor olacak bu yüzden boş)
Tabii bu gezme işi bir anda olan bir şey değil hesabımızı ona göre yapıp ona göre para ayırıyoruz.
Mesela her ay maaşta 50 euro kenara atıyoruz.
Bunu her maaşta mutlaka yapıyoruz.
Minimal yaşiyoruz. Hava yollarının belirli kampanyaları var, turlar var. Vs. Vs.
  • kirmizipilotkalem  (29.05.24 15:04:33) 
Benim merak ettigim vize nasil aliyorlar vize almasi cok sikinti


  • Zetnikov  (29.05.24 16:04:14) 
Ben iş buldum gittim.
Gittiğim ülkede de ev ve araba almak için yüksek birikime ihtiyaç yoktu. Peşinatı 6 ayda birikti zaten. Şimdi ev ve araba kredimi ödüyorum. Maaşım da yetiyor.

Öyle aileden birikime gerek yok yani. Bazı avrupa ğlkelerinde sistem birikmiş parası olmayan ama düzenli geliri olanları kira öder gibi çooooook uzun vadede ev sahibi yapmak üzerine kurulu.

Türkiyede ise başta boyundan çok büyük krediye girip 5 seneye ödeyebileceğin bir kredi ayarına gelmesi sonrasında ise kuş kadar kalması üzerine kurulu. O yüzden türkiyede ev almak içinbaşka bir gelir de lazım ilk senelerde. Avrupada bu böyle değil.

Avrupaya taşınanlar hep avrupada iş bulabilecek mesleklerde çalışanlar, mesela mühendisler. İstisnasız herkes iş bulup taşınıyor. Türkiyede iyi okullardan mezun mühendisler avrupada iyi şirketlerde çalışabilecek kadar kalifiye. Hatta avrupadaki bir şirketin vize işleriyle uğraşmasına değecek kadar kalifiye çoğunlukla. İş bulup gitme olayı doğru yani. Bir birikim gerektirmiyor. Ev taşımak tabi ki masraflı. Türkiyede a şehrinden b şehrine taşınmak da bir birikim istiyor zaten. Ama avrupaya taşınıyorsan eşyaları götürmüyosun çoğunlukla. Orada da ikeadan bir ev döşüyorsun. İlk 6 ay yavaş yavaş ev eşyaları tamamlanıyo. Başta sadece en gereklileri alıyosun falan. Cidden ötle yüksek birikim gerektiren şeyler değil. 2 3 maaşlık birikim falan lazım. Ama o da yoksa zaten daha büyük sorunlar yaşarsın hayatta.

Tatile gidenler de mühendisler. 100k aylık mühendis maaşı türkiyede. Haliyle rahat rahat geziyorlar avrupada. Türkiyede iyi mühendisler gerçekten avrupa standartlarında kazanıyor ve türkiyede de masraflar avrupaya yaklaştı. Haliyle 10 gün türkiyede tatil yapacağına 1 hafta almanya da yapılıyor.
Öncelik meselesi bir de.
  • zimbirik  (29.05.24 16:05:59) 
geleceği düşünmeden, günlük yaşıyor olabilir. bekar olabilir. aileden zengin ya da kafası rahat olabilir. uzun süreli vizesi olabilir. yeşil pasaportu olabilir. maaşlı çalışma kısır döngüsünün dışında gelir kaynakları olabilir (finans piyasaları gibi).


  • yedigimiztavuk  (29.05.24 16:46:16) 
şahsen biz yılda 1-2 kere gidebiliyorsak gidiyoruz onun dışında da kıt kanaat yaşıyoruz.

bazı arkadaşlar 1 hafta gidiyorlar sonra 1 sene onun borcunu ödüyorlar böyle yaşayanlar da var.
  • ananiyimioguz  (29.05.24 16:52:27) 
2 tane çok büyük avantajlara sahibim. Biri muazzam.

- Ailemle kalıp ev bize ait. Dolasıyla kira giderim yok.
- Çalıştığım firmada sayesinde yan hak olarak indirimli bilet (ced bilet) hakkım var.

Kira vermemem de muazzam aslında ama ced bilet ayrı bir muazzam. Avrupa'ya gidiş-dönüş biletler en fazla 3.500 türk lirası.
  • put it in your appropriate place  (29.05.24 18:30:57) 
O kadar yüksek bütçelere gerek yok evli çocuklu bir tanıdığım bile 3 odalı evlerinin 2 odasını 2 ayrı öğrenci kıza verip ekonomilerini denkleştirmişti örneğin. Gezi olaylarında da yine yüksek bütçesi olmayanlar 1 sene öncesinden veya kampanyalarla ucuza bilet, 10-15-20 kişilik hosteller,vs en büyük gider kalemleri olan seyahat ve konaklamadan kısılarak hallediliyor.


  • iwasbornonamountainside  (29.05.24 19:17:58) 
www.eksiduyuru.com bu tam iki hafta icinde ayni sekilde soruldu tartisildi.

gezme:
eskiden yurtidisi isi kulturel olarak asiri ice donuk ve de malum fakir bir ulke oldugumuz icin sadece ufak bir elit/egitimli kesimin yapabildigi bir seydi. kimse dogru duzgun ingilizce bilmezdi, vs. Son 20 senedir sartlar degisti, sosyal medya falan derken aliskanliklar meraklar daha global bir hal aldi ve yurtidisi gezme isi "halka indi"

oyle olunce herkes habire gidiyor ya ben gitmezsem ezik kalirim algisi olusmakta kacinilmaz olarak. bu trend eskiden de vardi tabii ama son donemde daha da alt tabakalara yayildi.

tasinma:
tasinma isi biraz daha komik bence. adam cekya'ya romanya'ya falan gidiyor uyduruk bir universiteye, "turkiye rezil bir yer haci ya ben defolup gidiyorum buradan" falan yaziyor...

gecenlerde biri "yurtisina gitmek icin aileyi karsima almaya deger mi" diye bir baslik acmisti mesela. ama ortada fol yok yumurta yok. net bir 'yurtdisi' plani soz konusu degil, gurcistan'a mi tanisinor sirbistan'a mi tasiniyor bilmiyor. sadece laf olsun torba dolsun eksik kalmasin diye "yurtdisi" diretmesi yapiyor kendine. garip cok var boyle.
  • hot potato  (29.05.24 19:19:42) 
Taşınma öyle kolay değil. Turist vizesi alan taşındım diyor veya dil kursu, ogrencilikle gidip taşındım diyor.

Çalışma izni diye bir olay var. Kalıcı oturum diye bir şey var. Bunlar uzun süreçler. Para, yabancı dil ve zaman gerekiyor.

Evli, çocuklu aileler için çok zor ve değmez.

Çoğu türk gittiği yerde cepten yeyip sonra Türkiye'ye dönüyor. Bu en çok Amerika'da oluyor. Saatlik 6-7 dolardan kaçak çalışıp sonra böyle hayat çekilmez deyip dönüyorlar.

Türklerin çoğu için yurtdışı sadece bir fantazi. Çoğu ingilizce bilmiyor veya bildiğini sanıyor. Gittiği yerde mavi yaka veya işçi olmak istemiyor. Çok zengin olabileceğini sanıyor. Sosyal hayatta çok değer göreceğini sanıyor.

Abd'de 50 bin dolardan fazla para kaptıran Türkler tanıdım. Dil kursu ile gelmiş olmamış, hukuk acentalarına iş bulsun diye para kaptırmış olmamış, kaçak taksi yapacağım derken araba masraflarından zarar etmiş falan filan...Herşey göründüğü gibi değil kısaca

Burada biri sordu geçenlerde gittiğim yerde beyaz yaka olmak istiyorum hukukçuyum dedi. Olamazsın falan deyince kızdı. Kanada'da şöförlük yapan Türk mühendis, doktor falan var .5 sene kebapçılarda çalışanlar var.
  • ferenc  (29.05.24 20:20:39 ~ 20:28:56) 
[]

Ankaragucu berabere kalsaydi kim dusuyordu?

Ankaragucu Trabzon'da son dakikalarda gol yemeyip mac berabere bitse Hatay, Konya ve Ankaragucu 41 puanda oluyormus, kim dusuyordu bu senaryoda?




 
Konya düşecekti en düşük averaj onlardaydı.


  • chicha_v2  (29.05.24 13:37:49) 
hesaplamayi bilmiyorum; ama ts her gol attiginda konyalilar seviniyordu. konya diye biliyom.


  • buenosdias  (29.05.24 13:38:51) 
[]

bayram tatili trafigi

selamlar, bayram tatilinde mugla’ya gitmeyi planliyoruz, 15 haziran cumartesi otele girmeyi planliyoruz. yaz tatili olacagi icin trafik olur diye tahmin ediyoruz ama sanki gecmis yillardaki kadar kotu trafik olmuyor gibi de geliyor, insanlar bir gun once ya da sonra gidiyor falan.
besiktastan muglaya cumartesi sabah erken saatte ciksak cok yogun bi trafikle karsilasir miyiz?



 
Cumartesi sabah istanbul içi ve Orhangazi köprüsü girişinde malum arife trafiği kaosunu yaşarsınız. sizin yerinizde olsam Yenikapı - Yalova İdo ile İstanbul ve Orhangazi köprüsü trafiğini bypass edip, Orhangazi sapağından otobana bağlanırdım.


  • obscure  (29.05.24 13:30:01) 
egedeki trafiği hafife alıyorsunuz. bodrum marmaris tatil önü trafiğide iyidir.


  • mikahakkinen  (29.05.24 13:40:09) 
Belli olmuyor.
Ben son yıllarda dikkatle takip ediyorum. Bazı bayramlarda çok bazı bayramlarda hiç trafik olmuyor.
Kurban bayramında insanlar tatil yöreleri dışında kurban kesmek için memleketlerine de gidiyor, bunun etkisini siz düşünün.

Cumartesi öğlen otele girmekten nefret ediyorum, ya sabah çok erken yola çıkmak zorunda kalıyorum ve otele gelince uykum oluyor ya da otele geç kalıyorum. Henüz rezervasyon yapmadıysanız Pazar günü giriş yapın, Cumartesi gecesini yolda veya oraya yakın ucuz bir yerde geçirin.

Eğer sabah 4-5 gibi yola çıkarsanız İstanbul'da trafik olmayacaktır, Bursa'da da önemli bir sorun olacağını sanmıyorum.
  • michael_knight  (29.05.24 13:43:25) 
bayram trafiği iğrenç. özellikle şehir girişleri ve çıkışları.


  • jelly bear  (29.05.24 14:00:37) 
Cumartesi de Pazar da aşırı yoğun olur sabah çıksanız akşam yemeğine kadar varamazsınız 30-35 derecelerde bütün gün araba kullanmak da insanı mahveder mümkünse Cuma'dan gidip 1 gece başka otelde kalın.


  • iwasbornonamountainside  (29.05.24 19:27:48) 
Cuma okullar kapanıyor, millet memlekete gitmeye çalışabilir.
Mümkünse çok erken çıkıp, duruma göre yolda dinlenin. Veya, Cumadan yola çıkıp yolu ikiye bölün.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (30.05.24 08:35:44) 
[]

viagogo vs stubhub hangi bilet sitesi iyidir?

merhabalar, yurtdışındaki bir konser için bilet bakıyorduk da hangi site daha güvenlidir?

instant download ve e-ticket arasındaki fark nedir?


 
sorunsuz viagogo deneyimim var.
e-ticket barkodlu pdf dokümanı.

  • HellKeePer  (29.05.24 17:25:16) 
[]

samsung marka yaşlı telefonu

yaşlı bireylerin kullanacağı samsung marka hangi telefonu alalım?

özellik ihtiyacı yok ama birkaç sene kasmadan takılmadan götürsün. telefon, whatsapp, facebook falan idare etsin yeter.

en ucuz model samsung a04 olarak görünüyor ama bana senesi dolmadan da kasacakmış gibi geliyor. alışkanlıklar olduğu için samsung olması gerekli, farklı markaların menüsüne yeniden alışmakla uğraşmamaları gerekiyor.

siz ne önerirsiniz?

 
kağıt üstünde a15 daha mantıklı, 128gb hafızası var 6 gb rami var.

www.epey.com
  • jülsezar  (29.05.24 12:49:20) 
hafıza falan da çok lazım değil. tek kriterim kasmadan takılmadan kullanılabilsin.

a04 bunun için uygun değil mi? yetmez mi dersiniz?
  • kibritsuyu  (29.05.24 14:43:54) 
hocam büyük ihtimalle yeter ama yaşlılar arkada çalışan uygulamaları pek temizlemiyor tamamen kapatmıyor onlar açık kaldıkça kasar, bir de daha ileriye dönük mü olur diye düşündüm


  • jülsezar  (29.05.24 17:45:32) 
[]

İş hayatında kabuğuna çekilmeniz neden insanları bu kadar rahatsız eder?

İyi kötü bir görüşme sıklığınız olan iş arkadaşları üstlerle biraz (20-25 gün) az görüşünce hemen görüşemiyoruz ya sen nerelerdesin?! vs deniyor hemen.. Halbuki sıkıntılar, zorluklar yaşıyorsunuz belki de kişisel hayatınızda o sebepten kabuğunuza çekilmişsiniz, bunu tabi söyleyemiyorsunuz da karşı tarafa…


İnsanları böyle “rutin dışı”lıklar, iletişim azalması niçin bu kadar tedirgin ediyor?

Bir de iş hayatında herkes dışa dönük, sosyal arkadaş canlısı olmak zorundadır diye gizli kuralı kim koydu acaba?

Teşekkürler…

 
Kötü niyet yok ki burada. Nen de bir iş arkadaşımı uzun süredir görmezsem sorarım nerelerdesin, her şey yolunda mı diye. İnsanız sonuçta kötü bişi olduysa, başında bir dert varsa duyarsız kalmak istemem. Ki ben de sosyal ve arkadaş canlısı biri değilim.


  • playing star again  (29.05.24 12:16:06) 
Çoğunlukla nezaketen söylenen içi boş laflar bunlar. Ben de otomatik cevap veriyorum: "Ayy haklısınız bu aralar hiç denk gelmiyoruz. x ile çok meşgulüm, yoruluyorum. Evden işe işten eve...Sizin de müsait olduğunuz bir zaman mutlaka görüşelim ama..."


  • gnosis  (29.05.24 12:37:43) 
Görüşemiyoruz ya nerelerdesin diye sormaları tedirgin oldukları anlamına gelmiyordur bence. Bir süredir görüşmediğiniz biriyle konuşacak şeyiniz azalmıştır, kalıp olarak böyle bir şeyler dersiniz.

Aranızdaki yakınlığa göre siz de ister konuyu anlatırsınız, isterseniz de "evet ya bi ara bakalım" falan der geçersiniz.

Normal olan bu zaten, bir süredir insanlardan uzaklaştıysanız insanların bunun farkında olması iyi bir şey. 20-25 gün diyorsunuz. Bu dikkat çekecek bir süre. 3-5 gün sonra hemen damlıyor olsalar bi nefes aldırmıyorlar diyebilirsiniz belki ama 1 ay olmuş nerdeyse.

İnsanları da anlamak lazım. Kimi sizin gibi ilişilmek istemez, kimi de "bak hiç sormadılar bile" der. Hayatın akışı içerisinde böyle bir orta yol mecbur oluşuyor işte. 20-25 gün bence yeterli bir süre olmuş.
  • akhenaten  (29.05.24 12:45:00 ~ 12:51:24) 
öylesine söylenmiş bir söz oldugunu düşünüyorum ben de. uzun süre görmediğin kişiye böyle dersin.

ama diğer söylediklerinize katılıyorum. iş hayatında herkes dışa dönük olmak zorunda gibi davranılıyor. eğer dışa dönük değilse kesin bizi beğenmiyor diye düşünüyorlar.

geçenlerde bir duyuru vardı. duyurudan birisine üst yönetimden eleştiri gelmişti. işleri yoğunken kimseyle sosyalleşmiyor diye :)
  • abelardo  (29.05.24 17:04:18) 
[]

Emlak Vergisi

Emlak vergisi ödemek için sadece kimlikle gitmek yeterli mi?




 
ben hep online ödedim
belediye sitesinden tc ile ödenebiliyor

  • basond  (29.05.24 12:01:18) 
Yeterli. Belediyenin internet sitesi üzerinden de ödeme yapılıyor. Ben yıllardır o şekilde ödüyorum.


  • gnosis  (29.05.24 12:03:10) 
Ben bir kağıda üç tane kimlik no yazdım ve bu kişilerin vergilerini ödedim.
Kim bunlar diyen olmadı.
Ama siz yine de bulundurun.
  • pro9it9is9  (29.05.24 18:46:47) 
[]

Yurtdışına taşınınca kredi kartı hesabını kapatmalı mi?

Merhaba,

Yurtdışına taşıninca (Kanada) Türkiye'deki kredi kartı hesabını kapatmalı miyiz?
Geri dönüş ihtimali de var.

Orda kredi kartıni kullanmanın bir dezavantajı olur mu?

Banka hesaplari açık olacak ama merak ettiğimiz 100.000Tl limiti olan kredi kartını Kanada'da kullanıp kullanmamanin avantajı/ dezavantajı nedir?

Çok teşekkürler.

 
100 bin tl yaklasik 4000 dolar yapar. Acil bir durum, sikinti oldugunda 4000 dolara ulasma imkanin var iste hemencecik. Hayat bu kim kime 4000 dolar veriyor bu zamanda sak diye. Bulunsun ne zarari var.


  • neck_and_neck  (29.05.24 12:17:07) 
turkiye'de baglantiniz devam edecekse kalsin. atiyorum internetten bisey alirsiniz, vergileri odersiniz, akrabaya altin, arkadasa hediye, cocuklara yemek, depremzedeye yardim vs...


  • buenosdias  (29.05.24 12:18:38) 
Kapatmayın bence de, tabi ki Kanada'daki harcamalarınız için kullanmak isterseniz pahalıya çıkar kur farkı ve komisyonlar nedeniyle ama illa Türkiye'den online bir şey almanız gerekir. Bir kere kapatır ve ikametinizi yurtdışına taşırsanız bir daha kolay kolay kredi kartı vermiyor Türkiye'deki bankalar.


  • salihdt  (29.05.24 12:54:57) 
[]

PwC Grup Mülakatı

Selamlar daha önce PwC grup mülakatına katılmış olanlar vardır diye umuyorum, tecrübelerinizden bahsedebilirmisiniz? Ortam nasıl ne gibi sorular soruldu vs.




 
katıldım ben pwc de

big4 da çalıştım

mülakat rahat olur ama içerisi hayal kırıklığı
  • baldan kaymak  (29.05.24 20:05:59) 
Ben de big fourda çalıştım yaklaşık 3 yıl evet çok zorlu koşullar ama daha sonra iş fırsatları ayağına geliyor sen başvurmasan bile orada çalışmak iyi bir referans oluyor ve aranıyorsun ve finans sektörü big four çıkışlı kişileri alıyor genellikle, biraz dişi sıkmak gerekiyor bence.


  • esinikaybetmiscorap.  (29.05.24 22:11:33) 
[]

Disk kilidi alırken kazıklandım mı

Merhaba. Geçtiğimiz günlerde motor için disk kilidi aldım. Markası kovixti ancak modeli de oluyor galiba onu hatırlamıyorum. www.hepsiburada.com şu linkteki gibi. 2600 TL idi fiyatı.

Ancak trendyolda çok ucuz seçenekler de var. Mesela bu linkteki 370 TL. www.trendyol.com

Bu ikisi arasında koruma anlamında büyük farklar var mıdır?

 
kovix fiyat performans ürünüdür, mutlak koruma tabii ki sağlamaz ama iki dakikada açılacak bir şey de değil. elbette sessiz, gözden uzak bir noktada açılabilir ama o ayrı mesele.

trendyol’daki markayı bilmiyorum, karalamayayım bilmeden ama bu kadar fiyat farkı olduğuna göre vardır bir farkı. ucuz kilitler basit aletlerle saniyeler içinde kırılabiliyor. özetle kovix alarak iyi yapmışsınız.
  • orient blue  (29.05.24 12:10:03) 
Hocam bunlara para vereceğine bir kere abus al gec.


  • mirty  (29.05.24 21:03:08) 
[]

Esnaf herkese hizmet etmek zorunda mı?

Esnaf kanunen herkese hizmet etmek, satış yapmak zorunda mı?

“Sana satış yapmak istemiyorum” diyebilir mi?
“Başkasına 1 lira, sana 10 lira” diyebilir mi?

Ahlaki olarak veya pratikte değil, kanuni olarak merak ediyorum.

 
Suştur. Müşteri ayıramaz. Ama şu an kanunu maddeyi hatırlayamadım. Ama sen yine de Tüketici Kanunu ile Tüketicinin korunması hakkında yönetmeliğe bir bak. Orada olabilir.


  • Mirket  (29.05.24 11:13:36) 
Hukukçu değilim.

Kanuni olarak vatandaş da hakim de anayasayı uygulamak zorunda. Uygulamazsa cezası nedir bilemiyorum. Anayasa der ki:

1982 Anayasasında, eşitlik ilkesi 10. maddede düzenlenmiştir. 10. madde şöyle demektedir: "Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Esnaf bu maddeye karşı gelemez. Ama bu madde dışındaki bir nedenle müşteriyi red edebilir, mesela müşterinin ödeme yapmaması veya başka müşterileri rahatsız etmesi gibi.
  • alfired  (29.05.24 11:16:45) 
Hizmette sınır yok :)
Buldum.
6. Madde Satıştan Kaçınma

www.mevzuat.gov.tr
  • Mirket  (29.05.24 11:37:28) 
  • namandigurai  (29.05.24 16:53:02) 
[]

edirnedeki bu tiny house olayında fikriniz nedir?

kim haklı?




 
milletimin çakal insanları kesin bir katakulli yapmıştır, olan da masum tinyhouse çulara olmuştur


  • duyurukullanıcısı  (29.05.24 09:29:03) 
Tiny house'çu haklı.

Detaylarına bakmadım ama adam kendi arazisine ruhsatlı taşıt koymuş. Hukuki olarak arabasını kendi arsasına park etmekten bir farkı olmamalı.
Arabamı kendi arsama park etsem gelip kepçeyle parçalamazlar umarım.
Siz ne düşünüyorsunuz Ogutucu?
  • michael_knight  (29.05.24 09:37:44 ~ 09:38:10) 
arabasını parketmekten farkı orayı konaklamak için kullanmaları.
teknik olarak arabadan farkı var. ha arabamı koydum ha karavanı biraz uyanıkça davranmak.
orada olay bir değil birçok kişinin artık bunu yapmaya başlaması.
konaklama için orayı işletiyor olabilirler.
mantar gibi bittikleri zaman ise gerçekten boku çıkar.
yarın biri arazi alıp 20 tane tiny house koyarsa kim bunu engelleyecek?
tarım arazisi olduğu için orada bir yapılanma olmaması lazım kanun bunu belirtiyor.
şimdi mevzu şuna dönüyor geldiniz bizi mi buldunuz bu kadar hukuksuzluğun içinde?
yani izin verirlerse de olmuyor vermezlerse de bizi mi buldun oluyor.

bence %65 haksızlar %35 haklılar.
  • OgutucuRecep  (29.05.24 09:46:56) 
klasik türkiye olayı. sen bu araca ya da karavana artık her ne derseniz, devlet olarak ruhsat vermişsin, plaka vermişsin. belediye olarak oraya elektrik çekmişsin, su çekmişsin (güzelce cukkanı da almışsın tabi). ondan sonra da gelip 'yok ya bu böyle olmadı bunları yıkalım/kaldıralım' diyorsun.

olayın suistimal edilip edilmediğini tartışmıyorum. bu ülkede her şeyin böyle karman çorman olmasını, yetkili makamlar arasında koordinasyon olmayıp hepsinin 'ben yaptım oldu' kafasında takılmasından bahsediyorum. baştan sona saçma sapan bir mesele yani. o yüzden haklı haksız yok, sistem bozuk. (bence)
  • brkylmz  (29.05.24 10:37:24) 
Yasal olarak tiny houselar ruhsatlı araç olarak geçiyor. Burası tamam ama ruhsatlı araçların rutin bir muayene işlemi var. O yaptırılmış mı? Çekicisiyle birlikte ruhsatlı araç sayılır. Çekici nerede?

Tarım arazisinde su ancak tarım maksatlı olarak çıkarılabilir ya da alınabilir. Bu suyun bir konaklama aracına sabit bağlanması yasal mı?

Tarım arazisinde elektrik sadece sondaj maksatlı olarak ruhsatlandırılabilir. Ne elektriği aldın ve ne maksatla kullanıyorsun?

Kanunun arkalarından dolaşıp tarım arazisine değişik isimlerde ev yaparsan bir gün Devletin gelip yıkmasını beklemelisin.
  • Mirket  (29.05.24 10:39:20) 
tiny house olayinda kullanilan araclar yonetmelige gore hareket edebilir olmak zorunda. bunun net kistasi yok ama jandarma veya belediye geldiginde aracini su noktadan bu noktaya cek dediginde birkac dakika icinde cekebilir olmak gerekiyor. bu zamana kadar boyle bir kontrol yapilmiyordu, sadece arac ruhsatina bakilip trafik vergisi vs. odendi mi diye kontrol ediliyordu. simdi bu hareket edebilir olma kurali da kontrol edildiginden aracina/evine eklentiler yapan (tuvalet cikisi, su/elektrik vs) yapanlar problem yasadi.

biraz da seytanin avukatligini yapalim; muhtemelen otel fiyatlarinin artmasi nedeniyle alternatif olarak halk bu tarz opsiyonlara talep olusturdu. bu talebi degerlendirmek isteyen girisimciler de tarim arazilerine bircok tiny house kurup kiralamaya basladi. bu durum da cesitli otel, pansiyon isletmecilerini rahatsiz etti. ya da bu alandaki ranti goren guclu kisiler yeni bir duzenlemenin pesindeler. devlet de yillardir denetlemedigi ve goz yumdugu kurallari simdi uygulamaya kalkti. yani kisaca kimse masum degil.
  • emrahday  (29.05.24 10:39:33) 
haberlerden anladığım durum şu, tarla ve tarım arazileri daha küçük parsellere ayrılıp, satılıyor, bu kişilerde buraya tarımsal faaliyet için sağlanan altyapı (elektrik, su, kuyu v.s) yararlanıyor, burayı konaklama ev amacıyla kullanıyor. Bu durum da amacı dışında kullanım olmuş oluyor. Bundan rahatsız olan köylüler, tarımla uğraşanlar, bölgenin yerlileri şikayetçi olmuş ve bu karar alınmış.

www.edirnehaber.org


Şahsen kararı doğru buluyorum, en başından düzgün denetlenip, kanunda açık varsa değişiklik yapılarak bu durumun önüne geçilmesi gerekirdi. Kocaeli bölgesinde de (sevindikli, akmeşe, maşukiye) çok yaygın bir durum, bir nevi gecekondulaşma, çarpık yapılaşmaya evrildi bu durum.
  • sealth  (29.05.24 10:44:51 ~ 10:47:33) 
sadece araç olarak kalsa tinyhouse'çu haklı.

fakat bekçi kulübesi için izin alınıyor, oraya elektrik su çekilmesi sağlanıyor, sonra bu elektrik su kanalizasyon hesapta mobil olan tinyhouse'lara bağlanıyor. bir de üstüne pergole gibi sabit çıkmalar inşaa ediliyor ee şimdi ne farklı kaldı gecekondu'dan bu olayın ? ek inşaatlar ve bağlantılar olmasa zaten kimsenin bir şey yapma yetkisi de yok. bu bağlantılar yapıldığı için devlet bunu ruhsatsız yapı olarak değerlendiriyor. olay bu.
  • delidir yakalayin  (29.05.24 11:21:39) 
çarpık yapılaşma ve çevre kirliliği yaratıyor. izin verilmemeli.


  • calmdown  (29.05.24 11:22:06) 
dün akşam sözlükte bir idare mahkemesi kararı paylaşılmıştı. eksisozluk.com aynı olaysa, kanalizasyon sistemine bağlı, elektrik ve su şebekesine bağlı "tinyhouse" taşınmazdır diyor. adamlar tarım arazisine altyapı çalışması yapmışlar: su ve kanalizasyon için kanal kazmışlar. üstteki tinyhouse'u götürünce tarım arazisi eski haline dönmüyor ki.


  • gnosis  (29.05.24 11:37:33) 
tiny'ciler haksız.
---
www.instagram.com

tinyhouse denilen şey bir araca bağlanan, yürüyebilir vaziyette olan bir yapı olmalı değil mi? mesela yukarıda verdiğim linke bakarsanız tinyhouse'lar oluşan site yapmışlar. aracın tekerlekleri var ama bahçe düzenlemesi yapılmış, sabitlenmesi için beton dökülmüş, altyapı gelmiş vs. üstelik bir değil, iki değil bir sürü böyle konut var.

yani olayda, bahçene koydun ve geçici konaklama yaptın gibi bir durum yok. ev fiyatına satılan, ticari amaçla kullanılan yasadaki boşlukları kullanan ya da suistimal eden bir durum var.
  • biseysorcaktim  (29.05.24 11:50:45) 
Araziler küçük parçalara bölünüp satılıyor.
Hepsinin üzerinde bunlardan var sadece tarım arazileri bitiyor, bitti.
Sakıncalı bir durum önlem alınması gerekliydi.
Çünkü bazıları suyu, kanalizasyonu geç etrafını çevirip ağaç dikmişti.
  • kirmizipilotkalem  (30.05.24 07:41:56) 
1 ... • ... • 129 • ... 11559   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.