[]
Ülke Sorunları - Yine Umudum Söndü AMK
Tam bu seçimde biraz umutlanmıştım AKP'nin oyu düşer bir şeyler olur sanki bir hareketlilik çıkar diye düşünüyordum ancak yine baktım herkes AKP milletvekili olmak için istifa ediyor. Yani bu adamların tüm foyası ortaya çıktı halen bir sürü adam bunlara koşuyor, tüm bürokratlar istifa etti milletvekili olmak için. Profesörler bile bu kervanda.
Nedir ağalar bu iş?
Nedir ağalar bu iş?
foya derken?
- ssyumusakg (11.02.15 15:38:25)
Sadece 9.5 milyon üyesi var akpnin. Tayyibe bir şey olmadıkça oy moy düşmez umut etmeyin.
- yatagants (11.02.15 15:40:17)
AKP yi eleştireceğimize, elimizdeki en iyi alternatifin AKP olduğu gerçeğini eleştirmeliyiz bence.
İnsanlar yanlışları, eksikleri, eksi yönleri olduğu halde neden hala AKP yi tercih ediyor, ya da edecek?
İnsanlar yanlışları, eksikleri, eksi yönleri olduğu halde neden hala AKP yi tercih ediyor, ya da edecek?
- cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam (11.02.15 15:47:43)
AKPnin oylarının ciddi şekilde düşeceğini sanmışsan polyannaymışsın :)
- dafuq (11.02.15 15:53:16)
Akp'nin %40-45 arasında bir oy alacagina kendini hazırla yeterli.
- mesglsn sanirm bn yatiyrm (11.02.15 15:59:53)
En iyi yalayanlar simdi sekerlerini bekliyor iste. Zaten yaladiklari icin o pozisyondaydilar. Eger bekledikleri sekerleri alamazlarsa homurdanmaya baslayacaklar, seker aldiklari surece yalamaya devam edecekler. Akp tipi organizasyon semasi iste. Bir nevi saadet zinciri. Eger ki odul sistemi bozulursa seri bir cokus olacak, yani umut kaybedecek bir sey yok. Henuz daha bunlar aday adayliklari, ortada kesin bir sey yok.
Ek olarak bazilari "bak istedin pislik yaptik, simdi dokunulmazlik ver" diyor olabilir.
Ek olarak bazilari "bak istedin pislik yaptik, simdi dokunulmazlik ver" diyor olabilir.
- f_d (11.02.15 16:06:29 ~ 16:18:47)
hala akp'nin en iyi alternatif olduğunu düşünmeliyiz diyen adamlar var, al işte aq burdan yak. akp alternatifsizlikten dolayı falan iktidar değil. insanlar salak. ses kaydına montaj diyen, faturalar ikiye katlanmışken ve her şeye vergiler binmeye devam ederken hala "ama müslüman ://" deyip oy vermeye devam eden insanlar salak.
bakın komşuda "ulan bir de bunu deneyelim" diyerek insanlar çat diye gitti sol koalisyona oy verdi. bunlardan bir cacık olmazsa bir sonraki seçimde emin olun aşırı sağcılara yönelecekler. çünkü adamlar parti tutmuyor. bu olmadıysa diğerini deneyelim diyorlar.
türkiye'de böyle bir anlayış yok. biat ve itlik kültürüyle yetişmiş, özgüvensiz, birey olamamış mıymıylardan oluşan bir toplumuz. bu toplum başında böyle höyhöy yapan, vurup kıran ve "metro yapan" birisi varken kolay kolay değiştirmez oy vereceği partiyi. hele ki allah kitap edebiyatı da yapılıyorsa...
türkiye'de alternatif yok değil. en basitinden, chp'nin oy için sağa kayma yavşaklığından ben de hiç hoşlanmıyorum ama normal bir ülkede "lan şunlara oy verelim" deyip de chp'yi seçen insanların oranı en az %8-10 olurdu. çünkü iktidar hırsız, soyguncu, tüm ülkelerle ilişkimizi bozduğu yetmezmiş gibi ülke içinde de kutuplaştıran mafyatik bir güç halini almış durumda.
böyle bir iktidar varken alternatife ihtiyacınız yoktur zaten. ama bu yazdıklarım normal ülkelerde geçerli tabii, böyle sikik yerlerde işlemiyor. burada insanlar allah kitap deyip tasmalarından tutacak birine tapmaya bayılıyorlar.
sonra bazıları da çıkıp "neden hala akp'nin bu kadar oy aldığını düşünmeliyiz :))" diyor. oy çaldıkları, din sömürüsü yaptıkları, halkı cahil ve kültürsüz bıraktıkları için olabilir mi?
ulan şu memleketin dünya devi olduğuna inanmak için gerzek olmak lazım ama halkın en az %30-40'ı inanıyor işte, türkiye'yi bir bok zannediyor. keşke olsa lan. keşke türkiye dünya devi olsa da helal olsun tayyip desek. ulan her gün onlarca kadının öldürüldüğü, solcuların ve ateistlerin "onlar da insan" tavrına maruz kaldığı ülke dünya devi mi olur? olsa ne yazar?
ama alternatif yok yeaaa :/
bakın komşuda "ulan bir de bunu deneyelim" diyerek insanlar çat diye gitti sol koalisyona oy verdi. bunlardan bir cacık olmazsa bir sonraki seçimde emin olun aşırı sağcılara yönelecekler. çünkü adamlar parti tutmuyor. bu olmadıysa diğerini deneyelim diyorlar.
türkiye'de böyle bir anlayış yok. biat ve itlik kültürüyle yetişmiş, özgüvensiz, birey olamamış mıymıylardan oluşan bir toplumuz. bu toplum başında böyle höyhöy yapan, vurup kıran ve "metro yapan" birisi varken kolay kolay değiştirmez oy vereceği partiyi. hele ki allah kitap edebiyatı da yapılıyorsa...
türkiye'de alternatif yok değil. en basitinden, chp'nin oy için sağa kayma yavşaklığından ben de hiç hoşlanmıyorum ama normal bir ülkede "lan şunlara oy verelim" deyip de chp'yi seçen insanların oranı en az %8-10 olurdu. çünkü iktidar hırsız, soyguncu, tüm ülkelerle ilişkimizi bozduğu yetmezmiş gibi ülke içinde de kutuplaştıran mafyatik bir güç halini almış durumda.
böyle bir iktidar varken alternatife ihtiyacınız yoktur zaten. ama bu yazdıklarım normal ülkelerde geçerli tabii, böyle sikik yerlerde işlemiyor. burada insanlar allah kitap deyip tasmalarından tutacak birine tapmaya bayılıyorlar.
sonra bazıları da çıkıp "neden hala akp'nin bu kadar oy aldığını düşünmeliyiz :))" diyor. oy çaldıkları, din sömürüsü yaptıkları, halkı cahil ve kültürsüz bıraktıkları için olabilir mi?
ulan şu memleketin dünya devi olduğuna inanmak için gerzek olmak lazım ama halkın en az %30-40'ı inanıyor işte, türkiye'yi bir bok zannediyor. keşke olsa lan. keşke türkiye dünya devi olsa da helal olsun tayyip desek. ulan her gün onlarca kadının öldürüldüğü, solcuların ve ateistlerin "onlar da insan" tavrına maruz kaldığı ülke dünya devi mi olur? olsa ne yazar?
ama alternatif yok yeaaa :/
- der meister (11.02.15 16:12:12)
su anda kriz patlamasin diye ugrasiyorlar deli gibi. secimden once kriz vurursa (ki kapida su an) biraz dengeler degisebilir. Ama tabi bir cacik olmaz Turkiye'den, ben 3 yil once terk ettim iste.
- fortisvita (11.02.15 16:27:23)
Yunanistandaki o hava buraya da sıçrayacaktır. Kilit nokta HDP. Farklı olacaktır bu sefer.
- Cursed Chico (11.02.15 19:41:21)
evet kardeşim kilit nokta hdp ahaha. ulan syriza'dan kendine pay çıkarıyor ya bu hewaller çok gülüyorum. birader çipras nere demirtaş nere. birisi sol KOALİSYON, diğeri etnik siyaset yapan kürtçü ve ırkçı bir oluşum. he he, buraya da sıçrayacak hdp yardıracak.
- der meister (11.02.15 19:43:48)
sevgili @der meister;
insanlar salak filan değil, anadolu insanının geneli, o köylü eğitimsiz vs dediğimiz insanların bir çoğu, bizi sulu götürür susuz getirir.
emin ol halkın ve seçmenin bir çoğu o birilerinin bir şeyler indiregandi yaptığını tahmin ediyor, ses kayıtlarının da çoğunun doğru olduğunu olduğunu biliyor ama umursamıyor.
peki neden? salak mı bunlar?
hayır, aksine daha akıllılar. önüne alıp tartıyor, eksikliklere ve yanlışlara bakıyor. birde yapılanlara, yapılmaya devam edenlere ve yapılacaklara. çıkarına ve karına uyduğu için oy vermeye devam ediyor.
çünkü bunlara kızıp başka partiye oy verse, iktidar yapsa onların da çalacağına inanıyor. çünkü kendinden biliyor işi :)
madem herkes çalacak (o öyle düşünüyor) o zaman bari iş yapan devam etsin diye oy veriyor.
komşuyu örnek vermişsin, solu iktidar yaptı demişsin, bizde biat kültürü var demişsin. canım kardeşim (samimiyim bu hitabımda), demirel'i, özal'ı, erbakan'ı, ecevit'i iktidar yapan halk bu halk değil mi?
memnun olmadıkca oyunun yönünü değiştirmiş işte, hatta dindar bir başbakan varken sol bir partiyi iktidara getirmiş.
yani memnun olmazsa anında değiştirir bu halk sevdiği lideri, partiyi başbakanı vs.
sen akp ye alternatif diye chp yi gösterirsen bu halkı tanımadığını anlarım ben, bak dedim ya bu halk sola oy verdi zamanında. iktidar da yaptı, ecevit başbakan olmadı mı?
ama şu an akp ye oy veren adamın chp ye oy vermesi çok zor, belki de imkansız.
bu gün akp çatırdasa, devran dönse ve halk artık akp ye oy vermeyecek olsa;
büyük oranda ya mhp ye oy verir, ya da yine milli görüş geleneğinden gelen birilerine.
ya da bir ihtimal sosyalist ama adı chp olmayan bir partiye.
siyaset uzmanı değilim, bu söylediklerim gördüklerim ve gözlemlediklerimdir.
ve evet halk değişim istiyor, aslında bu halk devrimci bile sayılır.
hala başörtüsünün tekrar yasaklanabileceği korkusunu taşıyan insanlar var, ne komik değil mi? baş örtüsü taktığım için okula gidemem korkusu yaşanır mı ya hu? sene 2015 olmuş!
velhasılı kelam, halk cahil bırakıldığı için, din sömürüsü yapıldığı için oy veriyor argümanı çok doğru değil.
tahsil oranı yıldan yıla gelişme gösteriyordur eminim ki. 10 yıl önceki nufusa oranlı üniversite okuyan sayısı ile şimdiki farklıdır.
her ilde bir üniversite açtılar neredeyse, ya da neredeyse değildir belki de her ilde üniversite vardır. nitelikli olmayabilir ama insanların okula gitmesi eğitim almasına engel bir durum yok benim bildiğim.
din sömürüsü filan da çok eski terane. tamam halkın çoğu dindar ama ekonomik kalkınmayı, istikrarı, cebine giren parayı, aldığı arabayı evi vs iktidarın/liderin dindar olmasından daha önemli görür.
teravide hangi imam hızlı kıldırıyorsa o camiye giden halk kardeşim bu, cumada kapıya yakın kılıp farzdan hemen sonra kirişi kıran halk.
rahmetli ecevit mesela, ne kadar muhafazakar adam tanıyorsam hepsi emindir ve ağzıyla söyler ecevit'in dürüst bir adam olduğunu. asla bir şey çalmadığını ve çalmayacağına emin olduğunu.
ama devamında da ülke yönetmeyi beceremediğini, etrafındaki adamların neler çevirdiğini, adama yazık ettiklerini söyleyerek uzaklara bakar.
ecevit hükümeti kalkınma ve gelişme gösterebilse, insanlara umut verebilse idi sürekli bir şekilde gelişen ve büyüyen, gözle görülen bir şeyler yapılsa idi belki de hala sol bir parti iktidarda idi.
ez cümle, halk aptal ve salak filan değil. halk doğal olarak çıkarcı, çıkarını düşünüyor. aldığı arabayı, kredisini ödediği evi düşünüyor. başka hiç bir şey umurunda değil.
böyle de olmak zorunda, çünkü tuzu kuru değil. daha yeni yeni biti kanlanmaya başladı, edindiklerini kaybetmekten korkuyor.
ve evet, bu halk asla kendini aşağılayanlara veya kendini aşağılayanlarla aynı görüşe/partiye oy vermeyecektir.
büyük ihtimal ile okunmayacak ve gerilerde kalan bu duyuruya neden bu kadar uzun uzun yazdım onu da Allah bilir :)
insanlar salak filan değil, anadolu insanının geneli, o köylü eğitimsiz vs dediğimiz insanların bir çoğu, bizi sulu götürür susuz getirir.
emin ol halkın ve seçmenin bir çoğu o birilerinin bir şeyler indiregandi yaptığını tahmin ediyor, ses kayıtlarının da çoğunun doğru olduğunu olduğunu biliyor ama umursamıyor.
peki neden? salak mı bunlar?
hayır, aksine daha akıllılar. önüne alıp tartıyor, eksikliklere ve yanlışlara bakıyor. birde yapılanlara, yapılmaya devam edenlere ve yapılacaklara. çıkarına ve karına uyduğu için oy vermeye devam ediyor.
çünkü bunlara kızıp başka partiye oy verse, iktidar yapsa onların da çalacağına inanıyor. çünkü kendinden biliyor işi :)
madem herkes çalacak (o öyle düşünüyor) o zaman bari iş yapan devam etsin diye oy veriyor.
komşuyu örnek vermişsin, solu iktidar yaptı demişsin, bizde biat kültürü var demişsin. canım kardeşim (samimiyim bu hitabımda), demirel'i, özal'ı, erbakan'ı, ecevit'i iktidar yapan halk bu halk değil mi?
memnun olmadıkca oyunun yönünü değiştirmiş işte, hatta dindar bir başbakan varken sol bir partiyi iktidara getirmiş.
yani memnun olmazsa anında değiştirir bu halk sevdiği lideri, partiyi başbakanı vs.
sen akp ye alternatif diye chp yi gösterirsen bu halkı tanımadığını anlarım ben, bak dedim ya bu halk sola oy verdi zamanında. iktidar da yaptı, ecevit başbakan olmadı mı?
ama şu an akp ye oy veren adamın chp ye oy vermesi çok zor, belki de imkansız.
bu gün akp çatırdasa, devran dönse ve halk artık akp ye oy vermeyecek olsa;
büyük oranda ya mhp ye oy verir, ya da yine milli görüş geleneğinden gelen birilerine.
ya da bir ihtimal sosyalist ama adı chp olmayan bir partiye.
siyaset uzmanı değilim, bu söylediklerim gördüklerim ve gözlemlediklerimdir.
ve evet halk değişim istiyor, aslında bu halk devrimci bile sayılır.
hala başörtüsünün tekrar yasaklanabileceği korkusunu taşıyan insanlar var, ne komik değil mi? baş örtüsü taktığım için okula gidemem korkusu yaşanır mı ya hu? sene 2015 olmuş!
velhasılı kelam, halk cahil bırakıldığı için, din sömürüsü yapıldığı için oy veriyor argümanı çok doğru değil.
tahsil oranı yıldan yıla gelişme gösteriyordur eminim ki. 10 yıl önceki nufusa oranlı üniversite okuyan sayısı ile şimdiki farklıdır.
her ilde bir üniversite açtılar neredeyse, ya da neredeyse değildir belki de her ilde üniversite vardır. nitelikli olmayabilir ama insanların okula gitmesi eğitim almasına engel bir durum yok benim bildiğim.
din sömürüsü filan da çok eski terane. tamam halkın çoğu dindar ama ekonomik kalkınmayı, istikrarı, cebine giren parayı, aldığı arabayı evi vs iktidarın/liderin dindar olmasından daha önemli görür.
teravide hangi imam hızlı kıldırıyorsa o camiye giden halk kardeşim bu, cumada kapıya yakın kılıp farzdan hemen sonra kirişi kıran halk.
rahmetli ecevit mesela, ne kadar muhafazakar adam tanıyorsam hepsi emindir ve ağzıyla söyler ecevit'in dürüst bir adam olduğunu. asla bir şey çalmadığını ve çalmayacağına emin olduğunu.
ama devamında da ülke yönetmeyi beceremediğini, etrafındaki adamların neler çevirdiğini, adama yazık ettiklerini söyleyerek uzaklara bakar.
ecevit hükümeti kalkınma ve gelişme gösterebilse, insanlara umut verebilse idi sürekli bir şekilde gelişen ve büyüyen, gözle görülen bir şeyler yapılsa idi belki de hala sol bir parti iktidarda idi.
ez cümle, halk aptal ve salak filan değil. halk doğal olarak çıkarcı, çıkarını düşünüyor. aldığı arabayı, kredisini ödediği evi düşünüyor. başka hiç bir şey umurunda değil.
böyle de olmak zorunda, çünkü tuzu kuru değil. daha yeni yeni biti kanlanmaya başladı, edindiklerini kaybetmekten korkuyor.
ve evet, bu halk asla kendini aşağılayanlara veya kendini aşağılayanlarla aynı görüşe/partiye oy vermeyecektir.
büyük ihtimal ile okunmayacak ve gerilerde kalan bu duyuruya neden bu kadar uzun uzun yazdım onu da Allah bilir :)
- cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam (12.02.15 09:28:45)
Valla okudum da okumaz olaydim. Ayni metinde halkin din somurusu ile oy vermedigi ve basortusunun yasaklanmasindan korktugu icin chp'ye oy vermeyeceginden bahsetmissin.
Daha da bir sey demiyorum.
Daha da bir sey demiyorum.
- f_d (12.02.15 10:52:26)
@f_d ben okumadım ama öyle dediyse doğru demiş :)
evet halk salak değil. salak oldugunu düşünenler tanımıyor bu halkı. tanımadığı ve anlamadıgı için salak zannediyor.
edit: okudum ve çok doğru yazmış cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
evet halk salak değil. salak oldugunu düşünenler tanımıyor bu halkı. tanımadığı ve anlamadıgı için salak zannediyor.
edit: okudum ve çok doğru yazmış cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
- dafuq (12.02.15 11:08:59 ~ 11:12:59)
hdp'nin kilit olduğunu söyleyen arkadaş doğru söylüyor. restorasyon sol liberalizm ile sağlanmaya çalışılıyor. yunanistan bunun bir yansıması ve türkiye'de bu söylemleri tutturan (en azından tutturmaya yakın ve buna oynayan) hdp var.
şunu okuyabilirsiniz; haber.sol.org.tr
şunu okuyabilirsiniz; haber.sol.org.tr
- john lee hooker (12.02.15 11:19:02)
hayir, cok dogru yazmamis. cok dogru yazdigi yerler var, hic dogru yazmadigi yerler var. az once bariz celiskilerden birini soyledim. Basortusunun yasaklanacak olmasi korkusu tamamen propagandadir, din somurusudur.
bir digeri su mesela: "halk asla kendini aşağılayanlara veya kendini aşağılayanlarla aynı görüşe/partiye oy vermeyecektir." halki akp'den daha cok asagilayan parti yok bu bir. ikincisi halkin kendini asagilayanlarla ayni gorus diye bir sey yok. tamamen desteksiz algi oyunu. bir tane "karsi" cephe var. halki asagilayanlar hep o cephede. olabilir mi boyle bir sey yahu?
halki tanimiyorsunuz geyigine de ayri kilim. bunu diyenler iki cumle sonra ustten bakiyorsun da derler. esasen karsindakine halki tanimiyorsun demenin ustten bakmak oldugunu farkina bile varmazlar. bir siz taniyorsunuz zaten halki aq.
bir digeri su mesela: "halk asla kendini aşağılayanlara veya kendini aşağılayanlarla aynı görüşe/partiye oy vermeyecektir." halki akp'den daha cok asagilayan parti yok bu bir. ikincisi halkin kendini asagilayanlarla ayni gorus diye bir sey yok. tamamen desteksiz algi oyunu. bir tane "karsi" cephe var. halki asagilayanlar hep o cephede. olabilir mi boyle bir sey yahu?
halki tanimiyorsunuz geyigine de ayri kilim. bunu diyenler iki cumle sonra ustten bakiyorsun da derler. esasen karsindakine halki tanimiyorsun demenin ustten bakmak oldugunu farkina bile varmazlar. bir siz taniyorsunuz zaten halki aq.
- f_d (12.02.15 11:26:47 ~ 11:37:01)
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam baştan sona doğru bir yazı yazmış. fd, sizin çelişkili bulduğunuz kısımlar kendi yorumunuz. örnek "halki akp'den daha cok asagilayan parti yok bu bir." kendi seçmenini yani halkın çoğunluğunu aşağıladıkları falan yok bu tamamen sizin kişisel yorumunuz. gerçeği yansıtmıyor
- ssyumusakg (12.02.15 11:42:38)
Eger oraya takildiysaniz soyledigimin o kismini tartisabiliriz. Elbette bir miktar kendi yorumumu icerecektir ancak soylediklerim genel hatlariyla ispatlamasi kolay seyler.
Ancak gercegi yansitmiyor gibi iddialarda bulunacaksak, once akp secmeninin halkin cogunlugunu olusturmadigi gercegini ve halk dedigimizin de sadece iktidara oy veren kesim olmadigi gercegini ozumsememiz, algilarimizi acmamiz lazim.
Ancak gercegi yansitmiyor gibi iddialarda bulunacaksak, once akp secmeninin halkin cogunlugunu olusturmadigi gercegini ve halk dedigimizin de sadece iktidara oy veren kesim olmadigi gercegini ozumsememiz, algilarimizi acmamiz lazim.
- f_d (12.02.15 11:53:09 ~ 11:54:37)
@f_d anladığım kadarı ile iki eleştirin var. cevap vermeye çalışayım
1. başı kapalı olan muhafazakar kesimde eski yasakların geri geleceği endişe hala var. akp eski yasakların geri gelmeyeceğinin güvencesini veriyorsa bu kesim elbette akpyi destekler ne olursa olsun. bu din sömürüsü değildir. kazanılan ve olması gereken bir hakkı garanti eden bir partiye verilen destektir. hiçbir başörtülü chp'ye oy vermez, çünkü başörtüsü yasağını şiddetle savunan kişileri barındırıyor, geçmişte yapılanlar da cabası.
2. halkı aşağılayan parti akpdir demişsin, ama halka koyun diyen, her seçimden sonra makarna yorumları yapan, oylar çalındı diyenler chp seçmenleri. ayrıca başörtüsü giyen kesimin akp karşıtlarının büyük çoğunlugu tarafından aşağılandığı da ortada. bu aşağılanma mevzusu sanırım biraz sen-ben olayı gibi. bir kesim diğerini, diğer kesim de öbürünü aşağılıyor veya öyle hissediliyor.
1. başı kapalı olan muhafazakar kesimde eski yasakların geri geleceği endişe hala var. akp eski yasakların geri gelmeyeceğinin güvencesini veriyorsa bu kesim elbette akpyi destekler ne olursa olsun. bu din sömürüsü değildir. kazanılan ve olması gereken bir hakkı garanti eden bir partiye verilen destektir. hiçbir başörtülü chp'ye oy vermez, çünkü başörtüsü yasağını şiddetle savunan kişileri barındırıyor, geçmişte yapılanlar da cabası.
2. halkı aşağılayan parti akpdir demişsin, ama halka koyun diyen, her seçimden sonra makarna yorumları yapan, oylar çalındı diyenler chp seçmenleri. ayrıca başörtüsü giyen kesimin akp karşıtlarının büyük çoğunlugu tarafından aşağılandığı da ortada. bu aşağılanma mevzusu sanırım biraz sen-ben olayı gibi. bir kesim diğerini, diğer kesim de öbürünü aşağılıyor veya öyle hissediliyor.
- dafuq (12.02.15 11:55:49)
ispatlaması kolay şey demişsiniz ama maalesef yine tam tersi halkı aşağılamak ispatlanabilir bir durum değil bak mesela dafuq'da chp nin halkı aşağılamasına örnekler vermiş. ben de size asıl chp halkı aşağılıyor diyebilirim ama bunu ispatlayamam. bu da benim yorumum olur. siz bu farkı anlamayıp bir de üstüne ispatı kolay diyorsunuz bunlar tamamen öznel yorumlar. yani ispat peşinde olduğunuz şey sizin yanlış bir düşüncenizden ve kişisel yorumunuzdan ibaret, ve evet tekrar etmek gerekirse gerçeği de yansıtmıyor. bu konuyu tam olarak anlamadıysanız zaten bu konuşmaya devam etmek de mantıklı olmaz..
- ssyumusakg (12.02.15 12:21:30)
akp ye alternatif olarak geçtim mhp'yi, chp'yi gösterenleri gördükçe bu adamların niye %50 oy aldığını daha iyi anlıyorum.
önce çarşaflılara rozet takıp ertesi günü memlekete medeniyet getiriyoruz diye meydanlarda çarşaf yırtan, ne yapsam da biraz daha oy koparsam yüzsüzü parti mi alternatif (chp)?
aslında faili belli olan faili meçhul cinayetlerinin katillerini kahramanlaştıran, sözde vatan uğruna işlenmiş cinayetleri yücelten, şimdiki gençlik yapılanmalarının bile küçük birer mafya örgütü gibi çalıştığı parti mi alternatif (mhp)?
dağdaki teröristten bağımsız konuşmaya bile korkan, iki yüzlü, elinde yetki yokken doğru konuşup (misal demirtaşın cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi beyanları) eline yetki geçince işine geldiği gibi davranan (özellikle güneydoğudaki belediyelerin icraatları),tek bir adamın isteklerini (apo) temsil ettiklerini iddia ettikleri kesimin istekleriymiş gibi lanse eden parti (hdp) mi alternatif?
yoksa ülke yönetecek kadrolara sahip olmayı geçtim özgün fikir üretmekten aciz diğer partiler mi alternatif?
tüm bu alternatifsizlik içinde ....................(onca şeyi yazmaya ne mecalim ne zamanım var) yapan ve bunu yüzsüzce yapmaya devam eden, düzeltme namına hiçbir girişimde de bulunmaya akp mi ana seçenek?
akp'ye oy vermeye vicdanım razı değil, diğerlerine oy veremeye aklım razı değil.
ben ne bok yiyem?
önce çarşaflılara rozet takıp ertesi günü memlekete medeniyet getiriyoruz diye meydanlarda çarşaf yırtan, ne yapsam da biraz daha oy koparsam yüzsüzü parti mi alternatif (chp)?
aslında faili belli olan faili meçhul cinayetlerinin katillerini kahramanlaştıran, sözde vatan uğruna işlenmiş cinayetleri yücelten, şimdiki gençlik yapılanmalarının bile küçük birer mafya örgütü gibi çalıştığı parti mi alternatif (mhp)?
dağdaki teröristten bağımsız konuşmaya bile korkan, iki yüzlü, elinde yetki yokken doğru konuşup (misal demirtaşın cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi beyanları) eline yetki geçince işine geldiği gibi davranan (özellikle güneydoğudaki belediyelerin icraatları),tek bir adamın isteklerini (apo) temsil ettiklerini iddia ettikleri kesimin istekleriymiş gibi lanse eden parti (hdp) mi alternatif?
yoksa ülke yönetecek kadrolara sahip olmayı geçtim özgün fikir üretmekten aciz diğer partiler mi alternatif?
tüm bu alternatifsizlik içinde ....................(onca şeyi yazmaya ne mecalim ne zamanım var) yapan ve bunu yüzsüzce yapmaya devam eden, düzeltme namına hiçbir girişimde de bulunmaya akp mi ana seçenek?
akp'ye oy vermeye vicdanım razı değil, diğerlerine oy veremeye aklım razı değil.
ben ne bok yiyem?
- yemrem (12.02.15 12:24:16)
akp nin oylarının düşmesi için akp nin oylarının gideceği bi parti olması lazım. öyle de bir parti yok.
ayrıca akp demek rte demek. çok ekstrem bi sevgi var akp seçmeninde rte ye karşı. şimdiki seçimde aslında kimse davutoğlu na oy vermeyecek, rte ye verecek.
ama chp, mhp, hdp de partideki liderin önemi yok. kim gelirse gelsin aynı oyu alır o partiler.
ayrıca akp demek rte demek. çok ekstrem bi sevgi var akp seçmeninde rte ye karşı. şimdiki seçimde aslında kimse davutoğlu na oy vermeyecek, rte ye verecek.
ama chp, mhp, hdp de partideki liderin önemi yok. kim gelirse gelsin aynı oyu alır o partiler.
- enkolaykullaniciadi (12.02.15 12:46:54)
bakın dün bir taksiciyle konuştuklarımda geçenler.
- abi %98'i müslüman olan ülke, tabii ki ak parti'ye oy verecek.
- açık kadın çarşaflı ablama ninja derken iyi, çarşaflı ablam açık kadına orospu diyince kötü.
- her gelen hükümet kendi yedi, bununla en azından birlikte yiyoruz.
- abi %98'i müslüman olan ülke, tabii ki ak parti'ye oy verecek.
- açık kadın çarşaflı ablama ninja derken iyi, çarşaflı ablam açık kadına orospu diyince kötü.
- her gelen hükümet kendi yedi, bununla en azından birlikte yiyoruz.
- [silinmiş] (12.02.15 12:52:46)
ayrıca bazı arkadaşlar basortusunun yasaklanmasindan korktugu icin chp'ye oy vermeyecek seçmenlerin varlığının saçmalığından bahsetmiş, buna inanmamış.
en yakınlarında bu travmayı yaşamamış insanların bunu anlaması tabi ki çok zor ama somut örneklerle anlatmaya çalışayım:
başörtüsüyle üniversite okurken bir gece çıkan kararla artık başındaki o "şey" ile okula gelemezsin denen bir ablam var. hep söylerler ya aile baskısıyla, koca baskısıyla türban takıyorlar diye (aslında bunu söylerken kadını nasıl aşağıladıklarının farkında bile değiller, neyse), bir ay boyunca babam başını açacaksın, ablam açmayacam diye direndi. sonunda baba baskısıyla başını açtı, okuluna devam edebildi, sonuçta daha mezun olmadan evlendi ve mezun olduktan sonra devletin militarize ettiği ablam çarşafa girdi. şimdi bu ablam kızının başörtüsüyle eğitimine devam edemeyeceği korkusunu taşıyor.
başka bir akrabam başörtüsüyle çalışırken, devlet kurumundaki yöneticilerin baskıları ve mobingleri sonucu başını açmak zorunda kaldı.
arkadaşlarımın üniversitenin girişinde başörtülerini çıkarıp utanarak peruk taktıklarını gördükçe ben onlardan daha çok utandım.
türkiyenin önde gelen hocalarından birinin üniversitede başörtülü bir öğrenci görürsem onu buradan kovarım, defol diye okulu inletirim diye gururla anfide modernlik nutuğu attığını da gördüm.
bunlardan bağımsız olarak, kutlu doğum haftasında okulda gül dağıttıkları için (bildiğin saplı, dikensiz, kırmızı, tek gül) uzaklaştırma alıp dönem uzatan arkadaşları da gördüm.
bu travmaları ve buna neden olan chp, dsp, mhp, anap, dyp vs. partileri görmeden "bu herifler din sömürüsü yapıyor, bu gerzek halk da bunu yiyor" demek, "walla balıklar suyun içinde nasıl boğulmuyor akıl alacak iş değil" diyen kafadan daha moron daha aptaldır.
en yakınlarında bu travmayı yaşamamış insanların bunu anlaması tabi ki çok zor ama somut örneklerle anlatmaya çalışayım:
başörtüsüyle üniversite okurken bir gece çıkan kararla artık başındaki o "şey" ile okula gelemezsin denen bir ablam var. hep söylerler ya aile baskısıyla, koca baskısıyla türban takıyorlar diye (aslında bunu söylerken kadını nasıl aşağıladıklarının farkında bile değiller, neyse), bir ay boyunca babam başını açacaksın, ablam açmayacam diye direndi. sonunda baba baskısıyla başını açtı, okuluna devam edebildi, sonuçta daha mezun olmadan evlendi ve mezun olduktan sonra devletin militarize ettiği ablam çarşafa girdi. şimdi bu ablam kızının başörtüsüyle eğitimine devam edemeyeceği korkusunu taşıyor.
başka bir akrabam başörtüsüyle çalışırken, devlet kurumundaki yöneticilerin baskıları ve mobingleri sonucu başını açmak zorunda kaldı.
arkadaşlarımın üniversitenin girişinde başörtülerini çıkarıp utanarak peruk taktıklarını gördükçe ben onlardan daha çok utandım.
türkiyenin önde gelen hocalarından birinin üniversitede başörtülü bir öğrenci görürsem onu buradan kovarım, defol diye okulu inletirim diye gururla anfide modernlik nutuğu attığını da gördüm.
bunlardan bağımsız olarak, kutlu doğum haftasında okulda gül dağıttıkları için (bildiğin saplı, dikensiz, kırmızı, tek gül) uzaklaştırma alıp dönem uzatan arkadaşları da gördüm.
bu travmaları ve buna neden olan chp, dsp, mhp, anap, dyp vs. partileri görmeden "bu herifler din sömürüsü yapıyor, bu gerzek halk da bunu yiyor" demek, "walla balıklar suyun içinde nasıl boğulmuyor akıl alacak iş değil" diyen kafadan daha moron daha aptaldır.
- yemrem (12.02.15 12:59:11)
@douchebag :) süper. bizim chplilere sorsan bu taksiciye cahil derler, ama adam çok net konuşmuş.
- dafuq (12.02.15 13:06:24)
+1 cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
katılmadığım yerler olsa da genel olarak çok doğru şeyler. aslında bu halk salak falan değil, sosyal demokrat ailede, amcaları akrabaları azılı sosyalist, çevresi milli görüşçü, köydeki akrabaları dinci, olabildiğince tuhaf bir çevrede büyüdüm. siyaset üzerine düşünen biri değilim ama hepsini gayet iyi gözlemleme şansım oldu. seküler bir ülke isterdim ama azılı bir romantik değil, realist bakış açısıyla bakıyorum ve ortadoğunun bağrındaki bir ülke için fazla şey istediğimi farkedip hemen uyanıyorum uykumdan. bu ülkenin 15-16 sene önceki halini dün gibi hatırlıyorum bir de.
bu ülkede özellikle cemaat-akp-abd ayrışmasının başladığı andan itibaren (2009-2010) müthiş bir rte diktatör algısı yükseldi. bir rte fanı olmasam da dış basının üzerine bu kadar gittiği adama ister istemez sempati beslemeye başladım son 3-4 yılda. çünkü iyi biliyorum o dış basının neyi sevip neyi sevmediğini. ayrıca gezi eyleminin bir goygoydan, serseri gençliğin oyun arayışından ibaret olduğunu düşünenlerdenim.
atatürk'ü eleştirenin hapse atıldığı bir ülkede rte diktatör demek ikiyüzlülük gibi geliyor bana, bu adam sesi travesti gibi çıkıp sahnede konuşurken ülke muhalefeti içten içe taşak geçti, benim orada gördüğüm şey samimiyetti, çabaydı. kim jong il'in kuzey koresi değil burası ama koluna k. atatürk dövmesi yaptıran adamların olduğu bir ülkeyiz şaka gibi, öyle bir hükümdar olmak ki 100 sene sonra bile vücutlara kazınmak. bu adamlar hüloğcuları eleştiriyor ve ben gülüyorum. komik değil mi? 2 tarafa da bakıp bakıp gülüyorum. sözlük ortamında o kadar anti-rte var ki, farklı bi görüş olsun diye o açıdan yaklaşıyorum şu an. zaten siyaseti hiç siklemediğim için kendimce acayip de objektif olduğuma inanıyorum. kimseden nefret edecek kadar siklememenin dayanılmaz hafifliği var üstümde.
sevgili kardeşlerim, siz rte'yi sevmiyorsunuz, ben de sevmiyordum ama benim nedenlerim bambaşkaydı. siz, diktatör olduğu için sevmiyorsunuz. ama asıl sevmeme nedeniniz diktatör olması değil, "sizin diktatörünüz" olmamasıydı. çünkü düşünceleriniz o kadar faşizan ki, başa geçseniz ülkedeki tüm dincileri gömecek gibisiniz.
bu ülke kürt lafını, alevi lafını ağzına alanların öcü gibi karşılandığı bir ülkeydi. bu ülke çok değil 15-16 sene önce kaldırımların kamusal alan ilan edilip türbanlılara kaldırımda yürümenin bile yasaklanmaya çalışıldığı bir ülkeydi(30 yaş ve üstü çok net hatırlar bunları). neyin özgürlüğünden bahsediyorsunuz siz?
özgürlük bir tek sosyal demokratlara veya kürtlere veya kapitalistlere özgürlük değil, özgürlükse herkese özgürlük. işte anadolu'daki senin salak dediğin çiftçi, rte denen diktatöre tam da senin diktatörüne aşık olduğun gibi aşık. o kadar sığ ve o kadar faşistçe. ondan bir kitap fazla okumuş olman seni müthiş özgürlükçü bir aydın yapmıyor. temelde aynı kafa yapısı. hatta kitap okuyup, mürekkep yalayıp bu kafada olmak bence daha aşağılayıcı.
rte'yi şu an bu kadar güçlü yapan 2 şey var: cumhuriyetten 15-20 sene öncesine kadar alttan alttan darbeleyen sol faşizmi, türban sorunu, ülkede tek bir gerçek sol liberal partinin olmayışı. o kadar sıkıldım ki bu ülkeden. sanki tepemde sağcı ve solcu filler tepişiyor, ezilen ben oluyormuşum gibi hissediyorum. ülkenin sosyal demokratlarına bıraksak şimdi 56k modemle internete giriyor olurduk. her yeri devletleştirelim, kpss'den 50 puan alan kadın gitsin kurumda akşama kadar solitare oynasın. aldığı maaşı beğenmeyip cıyak cıyak sendika eylemleri yapsın vs. vs. uyuşuk kardeşim bu ülkenin solu. sol iktidarda olsa biz nah görürdük hızlı treni, ucuz uçak biletini, kaliteli bir sürü hizmeti. sol uyuşuk. iş bilmez. kendi ailemden biliyorum ben bunları. sırrı süreyya da bunları söyledi diye adamı itin götüne soktular. iki günde yalayıcı oldu adam. halbuki sapından köküne kadar haklıydı gören göz için.
keşke şu ülkede özgürlüğün ne olduğunu bilen, kimsenin dinini, başörtüsünü, mini eteğini siklemeyen ve otu boku devletleştirmeyecek, ekonomiden anlayan bir sol partisi iktidar olsaydı ama keşke çalışkan da olsaydı. yemesinde gözüm yok benim, ülkesine kazandırsın, ne yiyorsa yesin. ecevit gibi fazla dürüst olmasın, fırlama olsun az, eli iş tutsun. bizimkinin sol anlayışı ülke sağcısından oy almak için ekmeleddini aday göstermek. ekmeleddini samimiyetsizce aday gösterdiğinde değil, travesti sesiyle gırtlağını yırtarcasına insanlara hitap ettiğin zaman, fedakarlık yaptığın zaman %50 oy alırsın. sonra çalsan da çırpsan da kimsenin gözüne gelmez. hakkıdır yesin koçum çalışıyor derler. bu yazdıklarım romantik bakış açılarıyla değil dünya gerçekleriyle alakalı. dünyada gerçekten herhangi bir başbakanın yemeden, çalmadan, karanlık işlere bulaşmadan süper işler çıkaracağına inanıyorsanız, gerçekten ağır romantiksiniz. ya da dünya sikine minare götüne, ufak bir iskandinav ülkesinin vatandaşısınız. burası kan gölü ortadoğu biraderim, hatırlatayım. bu topraklarda ecevit gibi temiz, dürüst adamlar değil, iş bitirecek pisikopatlar prim yapar.
amacım fütursuzca tartışmak değil, siyasi ideolojilerini hayatının hiçbir alanına yansıtmayan biriyim. herhangi bir sebepten kalp kırıntısı varsa özür dilerim. dediğim gibi, siyasete çok uzak ve kendince gayet tarafsız olmayı başarmış bir insanın türk soluna, kemalistine eleştirisidir bunlar.
katılmadığım yerler olsa da genel olarak çok doğru şeyler. aslında bu halk salak falan değil, sosyal demokrat ailede, amcaları akrabaları azılı sosyalist, çevresi milli görüşçü, köydeki akrabaları dinci, olabildiğince tuhaf bir çevrede büyüdüm. siyaset üzerine düşünen biri değilim ama hepsini gayet iyi gözlemleme şansım oldu. seküler bir ülke isterdim ama azılı bir romantik değil, realist bakış açısıyla bakıyorum ve ortadoğunun bağrındaki bir ülke için fazla şey istediğimi farkedip hemen uyanıyorum uykumdan. bu ülkenin 15-16 sene önceki halini dün gibi hatırlıyorum bir de.
bu ülkede özellikle cemaat-akp-abd ayrışmasının başladığı andan itibaren (2009-2010) müthiş bir rte diktatör algısı yükseldi. bir rte fanı olmasam da dış basının üzerine bu kadar gittiği adama ister istemez sempati beslemeye başladım son 3-4 yılda. çünkü iyi biliyorum o dış basının neyi sevip neyi sevmediğini. ayrıca gezi eyleminin bir goygoydan, serseri gençliğin oyun arayışından ibaret olduğunu düşünenlerdenim.
atatürk'ü eleştirenin hapse atıldığı bir ülkede rte diktatör demek ikiyüzlülük gibi geliyor bana, bu adam sesi travesti gibi çıkıp sahnede konuşurken ülke muhalefeti içten içe taşak geçti, benim orada gördüğüm şey samimiyetti, çabaydı. kim jong il'in kuzey koresi değil burası ama koluna k. atatürk dövmesi yaptıran adamların olduğu bir ülkeyiz şaka gibi, öyle bir hükümdar olmak ki 100 sene sonra bile vücutlara kazınmak. bu adamlar hüloğcuları eleştiriyor ve ben gülüyorum. komik değil mi? 2 tarafa da bakıp bakıp gülüyorum. sözlük ortamında o kadar anti-rte var ki, farklı bi görüş olsun diye o açıdan yaklaşıyorum şu an. zaten siyaseti hiç siklemediğim için kendimce acayip de objektif olduğuma inanıyorum. kimseden nefret edecek kadar siklememenin dayanılmaz hafifliği var üstümde.
sevgili kardeşlerim, siz rte'yi sevmiyorsunuz, ben de sevmiyordum ama benim nedenlerim bambaşkaydı. siz, diktatör olduğu için sevmiyorsunuz. ama asıl sevmeme nedeniniz diktatör olması değil, "sizin diktatörünüz" olmamasıydı. çünkü düşünceleriniz o kadar faşizan ki, başa geçseniz ülkedeki tüm dincileri gömecek gibisiniz.
bu ülke kürt lafını, alevi lafını ağzına alanların öcü gibi karşılandığı bir ülkeydi. bu ülke çok değil 15-16 sene önce kaldırımların kamusal alan ilan edilip türbanlılara kaldırımda yürümenin bile yasaklanmaya çalışıldığı bir ülkeydi(30 yaş ve üstü çok net hatırlar bunları). neyin özgürlüğünden bahsediyorsunuz siz?
özgürlük bir tek sosyal demokratlara veya kürtlere veya kapitalistlere özgürlük değil, özgürlükse herkese özgürlük. işte anadolu'daki senin salak dediğin çiftçi, rte denen diktatöre tam da senin diktatörüne aşık olduğun gibi aşık. o kadar sığ ve o kadar faşistçe. ondan bir kitap fazla okumuş olman seni müthiş özgürlükçü bir aydın yapmıyor. temelde aynı kafa yapısı. hatta kitap okuyup, mürekkep yalayıp bu kafada olmak bence daha aşağılayıcı.
rte'yi şu an bu kadar güçlü yapan 2 şey var: cumhuriyetten 15-20 sene öncesine kadar alttan alttan darbeleyen sol faşizmi, türban sorunu, ülkede tek bir gerçek sol liberal partinin olmayışı. o kadar sıkıldım ki bu ülkeden. sanki tepemde sağcı ve solcu filler tepişiyor, ezilen ben oluyormuşum gibi hissediyorum. ülkenin sosyal demokratlarına bıraksak şimdi 56k modemle internete giriyor olurduk. her yeri devletleştirelim, kpss'den 50 puan alan kadın gitsin kurumda akşama kadar solitare oynasın. aldığı maaşı beğenmeyip cıyak cıyak sendika eylemleri yapsın vs. vs. uyuşuk kardeşim bu ülkenin solu. sol iktidarda olsa biz nah görürdük hızlı treni, ucuz uçak biletini, kaliteli bir sürü hizmeti. sol uyuşuk. iş bilmez. kendi ailemden biliyorum ben bunları. sırrı süreyya da bunları söyledi diye adamı itin götüne soktular. iki günde yalayıcı oldu adam. halbuki sapından köküne kadar haklıydı gören göz için.
keşke şu ülkede özgürlüğün ne olduğunu bilen, kimsenin dinini, başörtüsünü, mini eteğini siklemeyen ve otu boku devletleştirmeyecek, ekonomiden anlayan bir sol partisi iktidar olsaydı ama keşke çalışkan da olsaydı. yemesinde gözüm yok benim, ülkesine kazandırsın, ne yiyorsa yesin. ecevit gibi fazla dürüst olmasın, fırlama olsun az, eli iş tutsun. bizimkinin sol anlayışı ülke sağcısından oy almak için ekmeleddini aday göstermek. ekmeleddini samimiyetsizce aday gösterdiğinde değil, travesti sesiyle gırtlağını yırtarcasına insanlara hitap ettiğin zaman, fedakarlık yaptığın zaman %50 oy alırsın. sonra çalsan da çırpsan da kimsenin gözüne gelmez. hakkıdır yesin koçum çalışıyor derler. bu yazdıklarım romantik bakış açılarıyla değil dünya gerçekleriyle alakalı. dünyada gerçekten herhangi bir başbakanın yemeden, çalmadan, karanlık işlere bulaşmadan süper işler çıkaracağına inanıyorsanız, gerçekten ağır romantiksiniz. ya da dünya sikine minare götüne, ufak bir iskandinav ülkesinin vatandaşısınız. burası kan gölü ortadoğu biraderim, hatırlatayım. bu topraklarda ecevit gibi temiz, dürüst adamlar değil, iş bitirecek pisikopatlar prim yapar.
amacım fütursuzca tartışmak değil, siyasi ideolojilerini hayatının hiçbir alanına yansıtmayan biriyim. herhangi bir sebepten kalp kırıntısı varsa özür dilerim. dediğim gibi, siyasete çok uzak ve kendince gayet tarafsız olmayı başarmış bir insanın türk soluna, kemalistine eleştirisidir bunlar.
- calligrapher (12.02.15 13:15:32 ~ 13:16:42)
ayrıca yeme olayında da şöyle bir algı var ve haksız da değiller:
adamlar yedi, yiyor ama tamam da hizmet de ediyor. peki, 80 yıldır kim neler yedide biz adam gibi hizmet görmedik?
adamlar yedi, yiyor ama tamam da hizmet de ediyor. peki, 80 yıldır kim neler yedide biz adam gibi hizmet görmedik?
- enkolaykullaniciadi (12.02.15 13:20:07)
yalandan da olsa umut verdiğinde halktan sana geri dönüş oluyor. demirtaş'ın cb seçimlerinde yükselttiği oya da, cem uzan'ın birkaç ayda aldığı %7 küsürlük oya da, komşuya da baktığımızda bunu görebiliyoruz. olayın solu, sağı yok pek. belli kesimin ihtiyacı olan o umudu en doğru biçimde aşılaman gerekiyor. ecevit de bunu yaptı, rte de. rte daha da ileriye giderek zamanla seçmeninin birer yol arkadaşı, kendisininse onların davalarına ortak sıradan bir kasımpaşalı olduğuna ikna etti insanları. dolayısıyla "ecevit nasıl oy aldıysa chp de pekala alabilir" gibi bir cümle sarf etmek biraz mantık dışı oluyor. rte'nin seçmeni gözündeki itibarı bu şekilde ekstra bir konumda olmasaydı kalkıp suçu muhalefete rahatlıkla atabilirdik ama durum öyle değil pek. ha bence de gerek yerel seçimlerde gerekse cb seçimlerinde oldukça beceriksizlerdi, orası ayrı fakat şu saatten sonra ne olursa olsun rte'nin işaret ettiği parti dışında hiçbir partinin şansı yok. buna ister cehalet deyin, ister korku ya da bağlılık, fark etmez.
- soso (12.02.15 13:27:37 ~ 13:28:29)
HDP ve MHP'nin alacakları oy kritik. Eğer bu partiler oylarını arttırabilirlerse, AKP'nin tek başına iktidar olması bile riske girebilir. Kürtler bu ülkenin ağırlığı giderek artan ve artacak olan en kritik grubu, onları görmezden gelerek hiçbir parti başarılı olamaz.
CHP ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun onca çabasına rağmen özellikle sünni muhafazakar kesimden zor oy alır ki bu kesim ülkenin en aşağı yarısını oluşturuyor. Kılıçdaroğlu gerçekten çok çaba sarfediyor partinin söylemini daha kapsayıcı hale getirmek için, milletvekilleri neredeyse AKP'lilerden daha çok dini söylem kullanıyor ama olmuyor.
CHP ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun onca çabasına rağmen özellikle sünni muhafazakar kesimden zor oy alır ki bu kesim ülkenin en aşağı yarısını oluşturuyor. Kılıçdaroğlu gerçekten çok çaba sarfediyor partinin söylemini daha kapsayıcı hale getirmek için, milletvekilleri neredeyse AKP'lilerden daha çok dini söylem kullanıyor ama olmuyor.
- maxim gorki (12.02.15 13:30:35 ~ 13:42:03)
@dafuq,
Aslinda ikiden fazla katilmadigim nokta var yazida, ancak konu dagilmasin diye hepsini soylemedim.
Konustugumuz konudan devam edeyim.
1) Din somurusu olmadigini iddia etmen cok komik. Hicbir basortulunun chp'ye oy vermeyecegini iddia etmen ayri komik. Bunu soyleyebilen kisi olarak karsindakini halki tanimamakla itham etmen bambaska komik. Chp'ye oy veren ve hayatlarinda basortusu olan sayisiz aile var. Sirf chp orgutlerinde hayatlarinda basortusu (ya da turban) olan sayisiz aile var. Ayrica ayni seyler Mhp'nin de hem oy tabani hem orgutu icin de gecerli. Aslinda bu tam da benim soyledigim noktayi gosteriyor: "karsi" tarafta yaratilan dusman algisi ve agir din somurusu. (argumanin devami icin @yemrem'e yazdiklarimla devam edebilirsin.) Akp'nin "onlar" dusman "onlar"dan cacik olmaz algisi yonetiminden baska bir sey degil.
2) Partiyle secmeni birbirine karistirma. Secmen cok genis, her turlu seyi diyen cikar. Akp tarafinda her turlu seyi diyen, karsisindakini asagilayan cikiyor. Ancak akp bunu parti olarak yapar, chp (ya da mhp) yapmaz. Fark bu. Cok onemli bir fark. Devlet yonetiminde hic olmamasi gereken bir sey.
@ssyumusakg,
Kisisel bakis acisi oldugunu iddia ettigin bir konuda ayni zamanda kendi gorusunun gercegi yansittigini iddia etmen celiski degil de nedir? Biraz oz elestiri lutfen, senden gelen her arguman faullu.
@yemrem
Yasadiginiz zorluklari goz ardi etmiyorum; tam tersine bu konular kullanilarak insanlarin somuruldugunu soyluyorum. Akp'nin yaptigi ve onemli gordugum seylerden biridir, sizin gibi haksizlik gorenlerin haksizligini gidermesi. Ancak bunu duzgun ve hakkaniyetli sekilde yapmadigini ve (belki senin icin kisisel oldugu icin anlayamayacaksin ama) bu konunun turkiye genelinde sandigin kadar onemli bir konu olmadigini gormen lazim, eger o kadar iddiali konusacaksan. Once kendini somurtmeyeceksin ki baskalarina bir sey derken yuzun olsun.
O yasaklarin darbe donemiyle iliskisi oldugunu, akp'nin bu yasagi neden cok degil 1-2 sene once kaldirdigini, niye bu konuyu hemen cozmek yerine iktidar oldugu yillar boyu surekli kasidigini, niye bu yasagi halka oldugu gibi (universite ve kamu kurumlari ile ilgili olarak) anlatmak yerine gunluk hayatta basindaki ortuye karisiyormus gibi anlattigini, niye chp'nin dinsiz ilan edildigini, chp ya da mhp'nin bu yasaklarda somut hangi noktada baglantisinin oldugu bunlari hep dusunmen lazim. Bunlari dusunurken de turkiye'de universite okuma oraninin %11 civarlarinda oldugunu, memuriyet oraninin da bunun yarisindan az oldugunu unutmaman lazim ki sorunun ulke capinda onemini objektif olarak kavrayabil (yani max %5). Bu, demek degil bahsi gecen sorunlar onemsizdi. Hayir cok onemliydi. Sorunlarla karsilasanlarin hayattaki onceliginin ornegin universitede basortusu olabilecegini anlayabilirim. Ancak bu tarz bir ozgurluk icin diger pek cok ozgurlugu, hirsizliklari, asagilamalari, baski ve kisitlari kabul edip tum vicdanini kapatip akp'ye oy veren buyuk cogunluk hakkinda daha tatmin edici aciklamalar yapmalisiniz.
Aslinda ikiden fazla katilmadigim nokta var yazida, ancak konu dagilmasin diye hepsini soylemedim.
Konustugumuz konudan devam edeyim.
1) Din somurusu olmadigini iddia etmen cok komik. Hicbir basortulunun chp'ye oy vermeyecegini iddia etmen ayri komik. Bunu soyleyebilen kisi olarak karsindakini halki tanimamakla itham etmen bambaska komik. Chp'ye oy veren ve hayatlarinda basortusu olan sayisiz aile var. Sirf chp orgutlerinde hayatlarinda basortusu (ya da turban) olan sayisiz aile var. Ayrica ayni seyler Mhp'nin de hem oy tabani hem orgutu icin de gecerli. Aslinda bu tam da benim soyledigim noktayi gosteriyor: "karsi" tarafta yaratilan dusman algisi ve agir din somurusu. (argumanin devami icin @yemrem'e yazdiklarimla devam edebilirsin.) Akp'nin "onlar" dusman "onlar"dan cacik olmaz algisi yonetiminden baska bir sey degil.
2) Partiyle secmeni birbirine karistirma. Secmen cok genis, her turlu seyi diyen cikar. Akp tarafinda her turlu seyi diyen, karsisindakini asagilayan cikiyor. Ancak akp bunu parti olarak yapar, chp (ya da mhp) yapmaz. Fark bu. Cok onemli bir fark. Devlet yonetiminde hic olmamasi gereken bir sey.
@ssyumusakg,
Kisisel bakis acisi oldugunu iddia ettigin bir konuda ayni zamanda kendi gorusunun gercegi yansittigini iddia etmen celiski degil de nedir? Biraz oz elestiri lutfen, senden gelen her arguman faullu.
@yemrem
Yasadiginiz zorluklari goz ardi etmiyorum; tam tersine bu konular kullanilarak insanlarin somuruldugunu soyluyorum. Akp'nin yaptigi ve onemli gordugum seylerden biridir, sizin gibi haksizlik gorenlerin haksizligini gidermesi. Ancak bunu duzgun ve hakkaniyetli sekilde yapmadigini ve (belki senin icin kisisel oldugu icin anlayamayacaksin ama) bu konunun turkiye genelinde sandigin kadar onemli bir konu olmadigini gormen lazim, eger o kadar iddiali konusacaksan. Once kendini somurtmeyeceksin ki baskalarina bir sey derken yuzun olsun.
O yasaklarin darbe donemiyle iliskisi oldugunu, akp'nin bu yasagi neden cok degil 1-2 sene once kaldirdigini, niye bu konuyu hemen cozmek yerine iktidar oldugu yillar boyu surekli kasidigini, niye bu yasagi halka oldugu gibi (universite ve kamu kurumlari ile ilgili olarak) anlatmak yerine gunluk hayatta basindaki ortuye karisiyormus gibi anlattigini, niye chp'nin dinsiz ilan edildigini, chp ya da mhp'nin bu yasaklarda somut hangi noktada baglantisinin oldugu bunlari hep dusunmen lazim. Bunlari dusunurken de turkiye'de universite okuma oraninin %11 civarlarinda oldugunu, memuriyet oraninin da bunun yarisindan az oldugunu unutmaman lazim ki sorunun ulke capinda onemini objektif olarak kavrayabil (yani max %5). Bu, demek degil bahsi gecen sorunlar onemsizdi. Hayir cok onemliydi. Sorunlarla karsilasanlarin hayattaki onceliginin ornegin universitede basortusu olabilecegini anlayabilirim. Ancak bu tarz bir ozgurluk icin diger pek cok ozgurlugu, hirsizliklari, asagilamalari, baski ve kisitlari kabul edip tum vicdanini kapatip akp'ye oy veren buyuk cogunluk hakkinda daha tatmin edici aciklamalar yapmalisiniz.
- f_d (12.02.15 14:12:49 ~ 14:16:26)
din somuru ve başörtüsü konusuna takilan arkadaslar olmus.
başörtüsü korkusu varsa bu o kişinin dini ile ilgili somuruldugu anlamina mi gelir.
yoksa eskiden yasak olan birşeyi, kendisi ile ayni dunya gorusune sahip birilerinin kaldirmasindan dolayi duyulan minnet midir?
akp beni secmezseniz başörtüsünu yasaklarim dese neyse, boyle bir sey yok. aksine halk akp (ya da sp, bbp vs) yani kendi gibi muhafazakar bir iktidar olmadığında uzerine baski olacagindan korkuyor.
isterseniz basortusu diyin, isterseniz ana dilde konusma vs.
peki halk neden boyle düşünüyor?sizofren mi bu halk?
ya boyle olursa diye paranoya mi yapıyor?
yoksa daha once başına geldiği için biliyor mu?
yazdigim gozlemi okuyunca akp li oldugumu sanan arkadaslar olmus.
hatta okumus akp lilerin bile ne kadar bos ve sacma dusundugunu yazmis, yazarken cok edebi ve anlaşılır bir dil kullanmış.
yazisini tekrar tekrar okuduğumda insanların neden akp ye oy verdiğini anlar.
ben en son oyumu saadettin tantanin yurt partisi ne atmistim. ergenler bilmeyebilir. oy atacak parti bulamamis, eli sopali en psikopat olarak sadettin beyi gorup belki memleketi duzeltir demistim :)
adettendir; ailemde de annemden baska bas ortusu takan yok, 3 tane de ablam var.
fakat bu haksızlığa karsi cikmayacagim anlamina gelmez.
son bir not;
bu tur fikir alışverişlerinde seviyeyi kimlerin dusurdugune, kimlerin hakaret hatta kufur edip dalga gectigine iyi bakin. işte o zaman bu halk ile daha iyi empati yaparsiniz.
belki beni hala akp li olarak suclayanlar olur. son bir not daha,is yaptığım bolge akp belediyesi. gecen secim chp kazansin diye cok dua ettim, çünkü iliskilerim cok kuvvetli. ama yine akp kazandi.
akp degil de chp kazansa idi istediğim gibi almayi umdugum imar durumlari ile normalden 8 daire daha fazla uretebilecektim :)
mobilim, sporda bisiklet ustundeyim. yanlısim olduysa kusura bakmayin.
başörtüsü korkusu varsa bu o kişinin dini ile ilgili somuruldugu anlamina mi gelir.
yoksa eskiden yasak olan birşeyi, kendisi ile ayni dunya gorusune sahip birilerinin kaldirmasindan dolayi duyulan minnet midir?
akp beni secmezseniz başörtüsünu yasaklarim dese neyse, boyle bir sey yok. aksine halk akp (ya da sp, bbp vs) yani kendi gibi muhafazakar bir iktidar olmadığında uzerine baski olacagindan korkuyor.
isterseniz basortusu diyin, isterseniz ana dilde konusma vs.
peki halk neden boyle düşünüyor?sizofren mi bu halk?
ya boyle olursa diye paranoya mi yapıyor?
yoksa daha once başına geldiği için biliyor mu?
yazdigim gozlemi okuyunca akp li oldugumu sanan arkadaslar olmus.
hatta okumus akp lilerin bile ne kadar bos ve sacma dusundugunu yazmis, yazarken cok edebi ve anlaşılır bir dil kullanmış.
yazisini tekrar tekrar okuduğumda insanların neden akp ye oy verdiğini anlar.
ben en son oyumu saadettin tantanin yurt partisi ne atmistim. ergenler bilmeyebilir. oy atacak parti bulamamis, eli sopali en psikopat olarak sadettin beyi gorup belki memleketi duzeltir demistim :)
adettendir; ailemde de annemden baska bas ortusu takan yok, 3 tane de ablam var.
fakat bu haksızlığa karsi cikmayacagim anlamina gelmez.
son bir not;
bu tur fikir alışverişlerinde seviyeyi kimlerin dusurdugune, kimlerin hakaret hatta kufur edip dalga gectigine iyi bakin. işte o zaman bu halk ile daha iyi empati yaparsiniz.
belki beni hala akp li olarak suclayanlar olur. son bir not daha,is yaptığım bolge akp belediyesi. gecen secim chp kazansin diye cok dua ettim, çünkü iliskilerim cok kuvvetli. ama yine akp kazandi.
akp degil de chp kazansa idi istediğim gibi almayi umdugum imar durumlari ile normalden 8 daire daha fazla uretebilecektim :)
mobilim, sporda bisiklet ustundeyim. yanlısim olduysa kusura bakmayin.
- cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam (12.02.15 14:38:06)
fd, konuyu iki kişinin tartışmasına dönüştürmemek için size daha fazla cevap vermemeyi seçiyorum zaten belli ki aynı dili konuşamıyoruz. sevgiler
- ssyumusakg (12.02.15 15:24:19)
Aslı AYDINTAŞBAŞ'ın 30 mart seçimleri öncesi yazdığı bir yazı var. Lütfen okuyun. Tam tartıştığınız konuyu özetliyor.
www.milliyet.com.tr
SEÇMEN İLKESİZ AMA RASYONEL
Geçenlerde kamuoyun araştırmacısı Adil Gür’le sohbet ederken, vatandaşın yolsuzluklardan çok ‘ekonomik istikrarı’ önemsediğini söylediğinde, şaşırmıştım.
Ertesi gün gazetelerde KONDA’nın da benzer bulgular içeren araştırmasından söz ediliyordu. Buna göre, vatandaşın % 77’si 17 Aralık sürecinde yolsuzluk olduğu kanaatinde; ancak % 47’si Ak Parti’ye oy vermeyi düşünüyor.
Bunu nasıl yorumlayalım? Haftalardır sayfa sayfa yolsuzluk operasyonunun detaylarını, internette devlet imkânlarıyla yapılan olmadık işlerin telefon tapelerini okuyoruz. Konuşulan rakamlar, çoğumuzun hayal bile edemeyeceği uçuklukta. Standart bir Batı demokrasisinde bu iddiaların onda birinin 77 kere iktidarı alaşağı edeceğini biliyoruz. (Bırakın saati ya da işadamlarından gelen kişisel kıyakları, Almanya’da siyasetçi Cem Özdemir, iş için aldığı uçak biletlerinden kazandığı ödül millerle kendine tatil bileti aldığı için istifa etmek zorunda kalmıştı.)
Peki, Türkler farklı mı? Tayland’da, İngiltere’de, Japonya ya da ABD’de skandal sayılan işler, burada neden ”Adamlar çalıyor ama iş de yapıyor” refleksini doğuruyor?
Bana sorarsanız şeçmen, ilkesiz de olsa, kendi açısından rasyonel seçimler yapıyor. Bakın anlatayım...
İSTİKRARIN BÜYÜSÜ: Adil Gür, seçmenin yüzde 80’inin şu ya da bu şekilde ‘borçlu’ olduğunu (kredi, banka, vergi, araba taksiti vs) ve bu yüzden de her şeyden çok ekonomik gidişatı önemsediğini söyledi. Vatandaş, günlük hayatla ilgili şikâyetleri olsa da cebine giren paranın azalması ihtimalinden tedirgin. Bu anlamda muhalefet partileri ekonomi yönetiminde başarılı olabileceklerine dair güçlü bir vizyon ya da kadro sunmuyor. Ak Parti’nin 2011’den beri kullandığı ”İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün” sloganı da işte tam bu yüzden seçmen nezdinde etkili. Ekonomi kötüye giderse, sandıkta bunun hesabını soracak. Ancak ekonomi hâlâ iyi kötü dengedeyse, o zaman maceraya girmek istemiyor.
ERDOĞAN’IN STRATEJİSİ: Başbakan’ın çok etkili bir hatip olduğunu söylemeye gerek yok. Yolsuzluk iddialarını külliyen reddediyor. Bunu yaparken de tartışmayı ‘yolsuzluk’ boyutundan ‘devletin bekasını tehdit eden paralel devlet’ konusuna yönlendirmeyi başardı.
‘ADAMLAR İŞ DE YAPIYOR!’: Medyada tanıdığım herkes Melih Gökçek’in Ankara’ya Boğaz getiren(!), dinozor parkından tutun da her türlü fantastik öğe içeren seçim kampanyası tanıtım toplantısıyla alay ediyor. Gel gör ki, insanlar medyanın alay ettiği o ‘proje’ işine bayılıyor! Çünkü hayatlarını olumlu etkiliyor. Kanal İstanbul’dan tutun da Gökçek’in ‘kitchistan’ projelerine kadar vatandaşın önüne koyduğunuz görsel, cafcaflı ve mevcut gri varoş hayatını renklendiren, çeşitlendiren her atraksiyonun seçmen açısından belli bir cazibesi var. Üstelik Ak Parti’nin ‘atmadığını’, iktidarda olduğu bazı illerde başarılı bir yerel yönetim sergilediğini de biliyor. Hal böyleyken insanlar ‘şikâyet’ sunan muhalefet yerine ‘güzel hayaller’ resmeden iktidara meyledebiliyor.
İDDİALARI DUYMUYORLAR Kİ: Medyanın bir başka hatası, sokaktaki insanın da gazeteciler gibi her gün internetteki tape ve yolsuzluk haberini okuduğunu sanmak. Fakat durum böyle değil. Türkiye’de 16 milyon IP numarası var ama bilgisayar başındaki vatandaş bundan daha az olmalı. Unutmayın, 17 Aralık operasyonu hükümetin hukuka el koymasıyla fiili olarak durduruldu. Yapılamayan 2. ve sonraki operasyonlar hakkında yayın yasağı var. Memleketin birçok yerinde insanlar ne ‘medya havuzu’ ne de ‘villa’ gibi meseleleri duymuş değil.
RAKAMLAR FAZLA UÇUK: Bir de unutmayın, seçmen açısından günlük hayatta rüşvet ve yolsuzluk yok. Bürokratik işlemler büyük ölçüde kompüterize. Haliyle herhangi bir devlet dairesinde işinizi çözmek zarf içinde memura 50 TL uzatma gibi bir zorunluluğunuz yok. İddia edilen yolsuzluk, çok daha yüksek rakamlı ve rakımlı yerlerde, insanların günlük işleyişinde göremedikleri bir dünyada cereyan ediyor. 100 milyon dolar gibi rakamları algılamamız bile pek mümkün değil. İnsana masal gibi geliyor. Seçmenin haberde okuduğu bu uçuk meblağları ‘kendinden çalınmış gibi’ görmesini sağlama işi, muhalefete ait. Ancak muhalefet de somut olarak seçmene bunu anlatabilmiş değil.
Haliyle seçmen açısından yolsuzluk, kendi hayatını etkilemeyen, çok uzaklarda, iş yapan bir iktidarın katlanılması gereken ‘dikeni’ olarak görünüyor. Yukarıda saydığım parametreler (söylem, ekonomi, muhalefetin etkisi) değişmedikçe de yerel seçimde büyük sürpriz beklememek lazım.
www.milliyet.com.tr
SEÇMEN İLKESİZ AMA RASYONEL
Geçenlerde kamuoyun araştırmacısı Adil Gür’le sohbet ederken, vatandaşın yolsuzluklardan çok ‘ekonomik istikrarı’ önemsediğini söylediğinde, şaşırmıştım.
Ertesi gün gazetelerde KONDA’nın da benzer bulgular içeren araştırmasından söz ediliyordu. Buna göre, vatandaşın % 77’si 17 Aralık sürecinde yolsuzluk olduğu kanaatinde; ancak % 47’si Ak Parti’ye oy vermeyi düşünüyor.
Bunu nasıl yorumlayalım? Haftalardır sayfa sayfa yolsuzluk operasyonunun detaylarını, internette devlet imkânlarıyla yapılan olmadık işlerin telefon tapelerini okuyoruz. Konuşulan rakamlar, çoğumuzun hayal bile edemeyeceği uçuklukta. Standart bir Batı demokrasisinde bu iddiaların onda birinin 77 kere iktidarı alaşağı edeceğini biliyoruz. (Bırakın saati ya da işadamlarından gelen kişisel kıyakları, Almanya’da siyasetçi Cem Özdemir, iş için aldığı uçak biletlerinden kazandığı ödül millerle kendine tatil bileti aldığı için istifa etmek zorunda kalmıştı.)
Peki, Türkler farklı mı? Tayland’da, İngiltere’de, Japonya ya da ABD’de skandal sayılan işler, burada neden ”Adamlar çalıyor ama iş de yapıyor” refleksini doğuruyor?
Bana sorarsanız şeçmen, ilkesiz de olsa, kendi açısından rasyonel seçimler yapıyor. Bakın anlatayım...
İSTİKRARIN BÜYÜSÜ: Adil Gür, seçmenin yüzde 80’inin şu ya da bu şekilde ‘borçlu’ olduğunu (kredi, banka, vergi, araba taksiti vs) ve bu yüzden de her şeyden çok ekonomik gidişatı önemsediğini söyledi. Vatandaş, günlük hayatla ilgili şikâyetleri olsa da cebine giren paranın azalması ihtimalinden tedirgin. Bu anlamda muhalefet partileri ekonomi yönetiminde başarılı olabileceklerine dair güçlü bir vizyon ya da kadro sunmuyor. Ak Parti’nin 2011’den beri kullandığı ”İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün” sloganı da işte tam bu yüzden seçmen nezdinde etkili. Ekonomi kötüye giderse, sandıkta bunun hesabını soracak. Ancak ekonomi hâlâ iyi kötü dengedeyse, o zaman maceraya girmek istemiyor.
ERDOĞAN’IN STRATEJİSİ: Başbakan’ın çok etkili bir hatip olduğunu söylemeye gerek yok. Yolsuzluk iddialarını külliyen reddediyor. Bunu yaparken de tartışmayı ‘yolsuzluk’ boyutundan ‘devletin bekasını tehdit eden paralel devlet’ konusuna yönlendirmeyi başardı.
‘ADAMLAR İŞ DE YAPIYOR!’: Medyada tanıdığım herkes Melih Gökçek’in Ankara’ya Boğaz getiren(!), dinozor parkından tutun da her türlü fantastik öğe içeren seçim kampanyası tanıtım toplantısıyla alay ediyor. Gel gör ki, insanlar medyanın alay ettiği o ‘proje’ işine bayılıyor! Çünkü hayatlarını olumlu etkiliyor. Kanal İstanbul’dan tutun da Gökçek’in ‘kitchistan’ projelerine kadar vatandaşın önüne koyduğunuz görsel, cafcaflı ve mevcut gri varoş hayatını renklendiren, çeşitlendiren her atraksiyonun seçmen açısından belli bir cazibesi var. Üstelik Ak Parti’nin ‘atmadığını’, iktidarda olduğu bazı illerde başarılı bir yerel yönetim sergilediğini de biliyor. Hal böyleyken insanlar ‘şikâyet’ sunan muhalefet yerine ‘güzel hayaller’ resmeden iktidara meyledebiliyor.
İDDİALARI DUYMUYORLAR Kİ: Medyanın bir başka hatası, sokaktaki insanın da gazeteciler gibi her gün internetteki tape ve yolsuzluk haberini okuduğunu sanmak. Fakat durum böyle değil. Türkiye’de 16 milyon IP numarası var ama bilgisayar başındaki vatandaş bundan daha az olmalı. Unutmayın, 17 Aralık operasyonu hükümetin hukuka el koymasıyla fiili olarak durduruldu. Yapılamayan 2. ve sonraki operasyonlar hakkında yayın yasağı var. Memleketin birçok yerinde insanlar ne ‘medya havuzu’ ne de ‘villa’ gibi meseleleri duymuş değil.
RAKAMLAR FAZLA UÇUK: Bir de unutmayın, seçmen açısından günlük hayatta rüşvet ve yolsuzluk yok. Bürokratik işlemler büyük ölçüde kompüterize. Haliyle herhangi bir devlet dairesinde işinizi çözmek zarf içinde memura 50 TL uzatma gibi bir zorunluluğunuz yok. İddia edilen yolsuzluk, çok daha yüksek rakamlı ve rakımlı yerlerde, insanların günlük işleyişinde göremedikleri bir dünyada cereyan ediyor. 100 milyon dolar gibi rakamları algılamamız bile pek mümkün değil. İnsana masal gibi geliyor. Seçmenin haberde okuduğu bu uçuk meblağları ‘kendinden çalınmış gibi’ görmesini sağlama işi, muhalefete ait. Ancak muhalefet de somut olarak seçmene bunu anlatabilmiş değil.
Haliyle seçmen açısından yolsuzluk, kendi hayatını etkilemeyen, çok uzaklarda, iş yapan bir iktidarın katlanılması gereken ‘dikeni’ olarak görünüyor. Yukarıda saydığım parametreler (söylem, ekonomi, muhalefetin etkisi) değişmedikçe de yerel seçimde büyük sürpriz beklememek lazım.
- corneillus (12.02.15 15:43:46)
@sesgetireceknick,
O konunun niye somuru oldugunu yukarida acikladim. Temelsiz korku ve kutuplastirma politikasi var ve din buna alet ediliyor. Dinini sevenin bunu fark ettiginde buna karsi cikmasi lazim.
O konunun niye somuru oldugunu yukarida acikladim. Temelsiz korku ve kutuplastirma politikasi var ve din buna alet ediliyor. Dinini sevenin bunu fark ettiginde buna karsi cikmasi lazim.
- f_d (12.02.15 23:10:19)
1