[]
uzerimdeki isteksizligi nasil atarim?
efenim bu bir yere gidip gelirken uzerime coken bir isteksizlik. soyle ki bir yere giderken gitmemek icin kirk takla atiyorum, donerken de orada kalmak icin tirmaliyorum.
mesela carsamba gunu ailemin yanina gidiyorum ki gittigim yer de bir avrupa ulkesi; annemi, kardesimi, babami 2 aya yakindir gormedim, ozledim ama ben simdiden gidecegim icin depresyona girdim. o yol gozumde bir buyuyor ki anlatamam. her gidisimde bunu yapiyorum ama oraya gidince de 1 gun icinde bunu unutup istanbul'a donecegim icin depresyona giriyorum. ha pasa pasa istanbul'a donunce yine hemencecik unutuyorum. boyle bir kisir dongu icinde yasiyorum iste. bunda iki tarafta da cok sevdigim, yanlarinda mutlu oldugum insanlarin, guzel bir ev ortamimin olmasinin etkileri olabilir ama insan tatile giderken de ayni seyi yasar mi? ben planliyorum ama giderken ayaklarim geri geri gidiyor. donerken de otel odasina ev muamelesi yapiyorum.
bu sacma sapan seyden kurtulmanin bir yolu yok mudur yahu? seyahat gunlerimden 2 gun oncesiyle 1 gun sonrasi depresyon halinde geciyor resmen. ayni seyleri yasayan baskalari da var midir? tesekkur ederim simdiden herkese.
mesela carsamba gunu ailemin yanina gidiyorum ki gittigim yer de bir avrupa ulkesi; annemi, kardesimi, babami 2 aya yakindir gormedim, ozledim ama ben simdiden gidecegim icin depresyona girdim. o yol gozumde bir buyuyor ki anlatamam. her gidisimde bunu yapiyorum ama oraya gidince de 1 gun icinde bunu unutup istanbul'a donecegim icin depresyona giriyorum. ha pasa pasa istanbul'a donunce yine hemencecik unutuyorum. boyle bir kisir dongu icinde yasiyorum iste. bunda iki tarafta da cok sevdigim, yanlarinda mutlu oldugum insanlarin, guzel bir ev ortamimin olmasinin etkileri olabilir ama insan tatile giderken de ayni seyi yasar mi? ben planliyorum ama giderken ayaklarim geri geri gidiyor. donerken de otel odasina ev muamelesi yapiyorum.
bu sacma sapan seyden kurtulmanin bir yolu yok mudur yahu? seyahat gunlerimden 2 gun oncesiyle 1 gun sonrasi depresyon halinde geciyor resmen. ayni seyleri yasayan baskalari da var midir? tesekkur ederim simdiden herkese.
Senin derecende olmasa da bende de var sanırım. Asıl sebebi üşengeçlik olsa gerek. Toparlanmak, düzenini değiştirmek zor oluyor. Gideceğin yerde neler yapacağına dair plan yaparsan hevesin artabilir oraya karşı.
- long live rock n roll (26.01.15 12:45:37)
Long live, usengeclik degil de asil sıkıntı duzenimin bozulmasi hatta rutinimin bozulmasi sanirim.
- fraise (26.01.15 12:49:23)
Ben bunu her hafta sonu gezmeye çıkarken yaşıyorum. Hazırlanırken filan oyunbozanlık olmasın diye ses etmiyorum ama kendi kendime çok bunalıyorum, çıkmak istemiyorum, acayip üşeniyorum. Çıktıktan sonra da eve dönmek istemiyorum-ama bu tabi yolculuk meselesi değil, dışarda mutlu olmak.
Aslında evet tatile çıkmaya da üşeniyorum. Geçenlerde eşim birkaç gün gidelim dedi, hayır dedim, o gün geldiğinde pişman olmuştum keşke gitseydik diye.
Aslında evet tatile çıkmaya da üşeniyorum. Geçenlerde eşim birkaç gün gidelim dedi, hayır dedim, o gün geldiğinde pişman olmuştum keşke gitseydik diye.
- buhurumeryem (26.01.15 12:49:37 ~ 12:50:26)
spor yap.
ciddi bir öneri.
ciddi bir öneri.
- [silinmiş] (26.01.15 12:50:40)
:))) spor yap yazacaktım ki yazılmışı varmış :))
- aeroflot (26.01.15 13:03:13)
Aaa, biz bunu konuşmuştuk, "Aynından bende de var, sende de böyle mi" diye. Al benden de o kadar. Üşengeçlik değil bu, duygusal bağlanma. 5 günden fazla kaldığım yeri evden sayıyorum ve ayrılmak istemiyorum. Otel odalarına bağlanıp fotoğraflarını çekiyorum ayrılırken, üzülüyorum.
Gitmeden bir iki gece önce başlıyor bende de o sıkıntı. Ama gittiğim yere de 15 dakika sonra adapte oluyorum. Oradan eve dönüşün son gecesi efkarlanıyorum. Her gittiğim yerde "Ben buraya yerleşirim ki" diyorum, dönünce unutuyorum. (Unutamadığım bir iki yer var gerçi)
Seninle konuştuktan sonra "Ben niye böyleyim" diye araştırdım bunu azıcık. Bu duruma "place attachment" demişler, "yer bağlılığı" diye literatürde geçen bir şey. İki şeyden oluşuyor: "place dependence" dediğimiz "yer bağımlılığı" ve "place identity" denilen "yer kimliği". Yer bağımlılığı, o yerin sana sunduğu fırsatlarla ilgili. Bu bizi çok da ilgilendirmiyor; çünkü saçmasapan bir yere bile bağlanabiliyoruz. Bu sorun bir "place identity" sorunu; bu da kişinin o yere yüklediği anlama karşılık geliyor. Yer kimliğinden geçen artış da, o yer ile etkileşime geçtikçe artıyormuş. Ya da yerleri kişileştirdikçe. Kendimden örnek verirsem (bkz: bir şehre aşık olmak/@aychovsky) Nasıl kişiselleştirdiysem, şehirde çıplak ayak dolaşarak korunmasız sevişmeyi istemişim (hala da istiyorum). Bunun da kaynağının orada yaşananlar ve o şehrin kültürü olduğunu söylüyorlar. Şimdi buradan kişileştirmeye geri dönüyorum. Nasıl ki hayatımızdaki her insan birbirinden farklı ve hayatımızdan birini çıkardığımızda koyuyor; bir yeri terk etmek de biz orayı kişiselleştirdiğimiz için bir insanı terk etme ile aynı hisleri yaşatıyor. Üstüne de o yer, bize orada özleyeceğimiz ve arkada bıraktığımız insanlar ile dolduğu için o yerleri bırakırken hem kişi olarak şehri, hem de o şehirdeki kişileri terk ediyoruz ve özlüyoruz(muşuz). Haliyle ayrılığın da en zor anı ayrılacağını bildiğin için o an yaklaşırken çekilen acı.
Daha "Nasıl bunu geçiririz" kısmına gelmedim. Gelince "Şöyle şöyle yapmamız gerekiyormuş" derim. Halihazırda spor yapıyorum, çok faydası olmuyor duygusal bağımlılığa.
Gitmeden bir iki gece önce başlıyor bende de o sıkıntı. Ama gittiğim yere de 15 dakika sonra adapte oluyorum. Oradan eve dönüşün son gecesi efkarlanıyorum. Her gittiğim yerde "Ben buraya yerleşirim ki" diyorum, dönünce unutuyorum. (Unutamadığım bir iki yer var gerçi)
Seninle konuştuktan sonra "Ben niye böyleyim" diye araştırdım bunu azıcık. Bu duruma "place attachment" demişler, "yer bağlılığı" diye literatürde geçen bir şey. İki şeyden oluşuyor: "place dependence" dediğimiz "yer bağımlılığı" ve "place identity" denilen "yer kimliği". Yer bağımlılığı, o yerin sana sunduğu fırsatlarla ilgili. Bu bizi çok da ilgilendirmiyor; çünkü saçmasapan bir yere bile bağlanabiliyoruz. Bu sorun bir "place identity" sorunu; bu da kişinin o yere yüklediği anlama karşılık geliyor. Yer kimliğinden geçen artış da, o yer ile etkileşime geçtikçe artıyormuş. Ya da yerleri kişileştirdikçe. Kendimden örnek verirsem (bkz: bir şehre aşık olmak/@aychovsky) Nasıl kişiselleştirdiysem, şehirde çıplak ayak dolaşarak korunmasız sevişmeyi istemişim (hala da istiyorum). Bunun da kaynağının orada yaşananlar ve o şehrin kültürü olduğunu söylüyorlar. Şimdi buradan kişileştirmeye geri dönüyorum. Nasıl ki hayatımızdaki her insan birbirinden farklı ve hayatımızdan birini çıkardığımızda koyuyor; bir yeri terk etmek de biz orayı kişiselleştirdiğimiz için bir insanı terk etme ile aynı hisleri yaşatıyor. Üstüne de o yer, bize orada özleyeceğimiz ve arkada bıraktığımız insanlar ile dolduğu için o yerleri bırakırken hem kişi olarak şehri, hem de o şehirdeki kişileri terk ediyoruz ve özlüyoruz(muşuz). Haliyle ayrılığın da en zor anı ayrılacağını bildiğin için o an yaklaşırken çekilen acı.
Daha "Nasıl bunu geçiririz" kısmına gelmedim. Gelince "Şöyle şöyle yapmamız gerekiyormuş" derim. Halihazırda spor yapıyorum, çok faydası olmuyor duygusal bağımlılığa.
- aychovsky (26.01.15 13:05:34 ~ 13:12:18)
Ahhahahaha, spor yapiyorum zaten beyler. Dedigim gibi benimki usengeclik degil, plan rutinim bozulunca rahatsiz olma sorunu.
- fraise (26.01.15 13:05:53)
Aychovsky, aynen aynen tam olarak bu sorunum, benim gibi sik seyahat eden biri icin buyuk sorun teskil ediyor bu durum , bence uygun sorunu cozmek icin uygun bir seyler bulmaliyiz bir an once :)
- fraise (26.01.15 13:08:47)
İşin kötüsü çalışmalar "Neden" kısmını çok iyi incelemiş ama sonraki "E nasıl gider" konusunda pek bir şey yok.
- aychovsky (26.01.15 13:15:54)
1