[]
Nasıl korkulur?
ön not: soru psikoanalizin, nörofizyolojinin ve belki de metafiziğin sınırlarına giren saçmalıklar içeriyor. yazdığım bazı şeyler türkçeye benziyor olabilir ama gizli kodlar içeriyor. isterseniz şimdiden çıkın ve... iki bira çakın. ne bilim.
----------
ben normalde (neredeyse) hiç bişeyden korkmuyorum. (korktuğumu sandığım tek bişey dünyada ve kitaplarda geçmiyor desem olur, eğer hissettiğim şey doğru ise). başımdan çok olay geçti (ölümden döndüğüm olaylar ve bazılarında bilerek riske girdim, hayatla dalga geçtim vs.), korkunun sınırlarını zorlayan içeriklere sahip yazılar okudum, yapımlar izledim. bunları niye yaptım? çünkü hayatta her şeyi tecrübe etmek (yasallığın sınırlarında ve kimseye zarar vermeden) ve sanatsal ve edebi değeri olan korkunun en derinlerine inmek istedim.
şimdi burda çok acı ve vahşet dolu örnekler de söylenebilir (daha dramatik olacak ya hani) ama oralara girmeyelim. tabii ki de benden daha acı durumlara düşmüş insanlar vardır. bir savaşın ortasına düşmedim veya bir ormanda tek başıma hayatta kalma mücadelesi vermedim.
korkunun acıya, acının nefrete dönüştüğü insanlar vardır. veya korkuyla beslenen ve kısır döngüden çıkamayan kitleler...
korku bende neye dönüştü? hiçliğe mi? belki tamamem kaybetmek imkansızdır korkuyu. sonuçta hayatta kalma içgüdüsü. ani durumlara irkilme, korkunun bir parçası sonuçta. tehdit altında korku biz istemesek de oluşabilir ve işin biyolojisi de var. bunların farkındayım. ama...
soruya gelelim. sahi nasıl korkulur? tehlike çok belirgin değilse, bir tehdit yoksa ya da sadece içinizde, derinlerde bir yerdeyse... sırf bilinçaltına inerek veya korkmayı düşünerek korkmayı başarabilir miyiz?
zor soruya gelelim. peki öyle biri var ki, yanında korkuyu hiç hissetmediğiniz ve güvende hissettiğiniz biri. ama hayata tutunabilmenizin tek çaresi onun yanında kormanız ise bunu nasıl başarırdınız?
----------
ben normalde (neredeyse) hiç bişeyden korkmuyorum. (korktuğumu sandığım tek bişey dünyada ve kitaplarda geçmiyor desem olur, eğer hissettiğim şey doğru ise). başımdan çok olay geçti (ölümden döndüğüm olaylar ve bazılarında bilerek riske girdim, hayatla dalga geçtim vs.), korkunun sınırlarını zorlayan içeriklere sahip yazılar okudum, yapımlar izledim. bunları niye yaptım? çünkü hayatta her şeyi tecrübe etmek (yasallığın sınırlarında ve kimseye zarar vermeden) ve sanatsal ve edebi değeri olan korkunun en derinlerine inmek istedim.
şimdi burda çok acı ve vahşet dolu örnekler de söylenebilir (daha dramatik olacak ya hani) ama oralara girmeyelim. tabii ki de benden daha acı durumlara düşmüş insanlar vardır. bir savaşın ortasına düşmedim veya bir ormanda tek başıma hayatta kalma mücadelesi vermedim.
korkunun acıya, acının nefrete dönüştüğü insanlar vardır. veya korkuyla beslenen ve kısır döngüden çıkamayan kitleler...
korku bende neye dönüştü? hiçliğe mi? belki tamamem kaybetmek imkansızdır korkuyu. sonuçta hayatta kalma içgüdüsü. ani durumlara irkilme, korkunun bir parçası sonuçta. tehdit altında korku biz istemesek de oluşabilir ve işin biyolojisi de var. bunların farkındayım. ama...
soruya gelelim. sahi nasıl korkulur? tehlike çok belirgin değilse, bir tehdit yoksa ya da sadece içinizde, derinlerde bir yerdeyse... sırf bilinçaltına inerek veya korkmayı düşünerek korkmayı başarabilir miyiz?
zor soruya gelelim. peki öyle biri var ki, yanında korkuyu hiç hissetmediğiniz ve güvende hissettiğiniz biri. ama hayata tutunabilmenizin tek çaresi onun yanında kormanız ise bunu nasıl başarırdınız?
hayata tutunabilmemin tek çaresinin yanında güvende hissettiğim kişinin yanında korkmamın olduğunu farkettiğim anda öncelikle korku bağımlısı olup olmadığımı incelerdim.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (07.10.14 08:13:56)
Korku seni bircok tehlikeden korumak icin var. Bu sayede ani refkleksler gosterebilir kendini savunmaya alabilirsin. Ben korkmuyorum diyorsun ama sen bir olum kalim aninda kalmaktan korkmuyor olsan bile o ani yasarken bir cok refleksin korku sayesinde daha iyi calisiyor.
Isin dramatik boyutuna girecek olursak, ben cevremde en cok korkuya sahip insanlarin daha.cok kendileri ickn degil de cocuklari icin korktuklarini gordum. Yani dunyanin en cesur insani da olsan evladini bakkala gonderdiginde icini bir korku sarabilir.
Isin dramatik boyutuna girecek olursak, ben cevremde en cok korkuya sahip insanlarin daha.cok kendileri ickn degil de cocuklari icin korktuklarini gordum. Yani dunyanin en cesur insani da olsan evladini bakkala gonderdiginde icini bir korku sarabilir.
- cfk (07.10.14 09:27:03)
aradığın cevap: amigdala'n fonksiyonelse korkarsın
korku, evrimsel gelişim için gereklidir. korkusuzluk kadar saçma bir şey yoktur. riskli olan durumlardan korkmazsan hormonlarının tavan yaptığı ergenlikte, genlerini aktaramadan ölürsün, böylece de bozuk olan amigdala'na ait genetik yapı aktarılmaz.
beynin en derin noktası olduğundan bu bölgenin hastalıkları çok net olarak bilinemiyor.
bunun dışında bazı hormon/sinir yolaklarında da problem olabilir. tabii iddia ettiğin gibi gerçekten "korkmuyorsan"
korkmak: riskli durumlar altında nabzın yükselmesi, göz bebeklerinin büyümesi, tansiyonun çıkması, terlemeler, yani adrenalin hormonunun genel etkileri.
korku, evrimsel gelişim için gereklidir. korkusuzluk kadar saçma bir şey yoktur. riskli olan durumlardan korkmazsan hormonlarının tavan yaptığı ergenlikte, genlerini aktaramadan ölürsün, böylece de bozuk olan amigdala'na ait genetik yapı aktarılmaz.
beynin en derin noktası olduğundan bu bölgenin hastalıkları çok net olarak bilinemiyor.
bunun dışında bazı hormon/sinir yolaklarında da problem olabilir. tabii iddia ettiğin gibi gerçekten "korkmuyorsan"
korkmak: riskli durumlar altında nabzın yükselmesi, göz bebeklerinin büyümesi, tansiyonun çıkması, terlemeler, yani adrenalin hormonunun genel etkileri.
- la noix (07.10.14 11:08:29 ~ 11:16:47)
1