[]
Köpek sahiplenecek arkadaşa öğütler
bu sorular özellikle büyük köpek ırkları için geçerlidir. ona göre bilgi verebilirseniz çok memnun oluruz.
Buyrun, arkadaşım: Apartmanda yaşayan, gün içinde çalışan ve köpek sahiplenenleriniz bunun zorlukları nelerdir? Köpeğiniz gün içinde neler yapar ne gibi zorluklar çıkarır? Gün içinde havlamasına dair çok şikayet alıyor musunuz? Sabah ve akşam gezdirdiğinizi varsayarak gün içinde ufaklığın neler yaptığını biliyor musunuz, evde hayatı nasıl, komşular bu konuda ne düşünüyor? Gibi aklınıza gelen yaşadığınız sorunları ve çözümlerinizi bana anlatabilir misiniz? Ve bugün o bıdığı çok sevdiğinizi bir kenara bırakıp (pembe gözlükler olmadan) düşündüğünüzde hiç keşke sahiplenmeseydim dediğiniz anlar oldu mu ve neden? Olmadı asla demeyin insanlar çocuklarına bile niye doğurdum diyebiliyor. Bunu sorma nedenim bir canı eve getirip acı çektirmektense ne kadar esneyebileceğimizi görebilmemiz. O bıdığı eninde sonunda ailelerine katacaklar ama ne zaman doğru zaman kısmındalar. Sorumsuzca direkt sahiplenmektense önlerini görerek ilerlemek istiyorlar. Sizler neler yaşadınız?
Buyrun, arkadaşım: Apartmanda yaşayan, gün içinde çalışan ve köpek sahiplenenleriniz bunun zorlukları nelerdir? Köpeğiniz gün içinde neler yapar ne gibi zorluklar çıkarır? Gün içinde havlamasına dair çok şikayet alıyor musunuz? Sabah ve akşam gezdirdiğinizi varsayarak gün içinde ufaklığın neler yaptığını biliyor musunuz, evde hayatı nasıl, komşular bu konuda ne düşünüyor? Gibi aklınıza gelen yaşadığınız sorunları ve çözümlerinizi bana anlatabilir misiniz? Ve bugün o bıdığı çok sevdiğinizi bir kenara bırakıp (pembe gözlükler olmadan) düşündüğünüzde hiç keşke sahiplenmeseydim dediğiniz anlar oldu mu ve neden? Olmadı asla demeyin insanlar çocuklarına bile niye doğurdum diyebiliyor. Bunu sorma nedenim bir canı eve getirip acı çektirmektense ne kadar esneyebileceğimizi görebilmemiz. O bıdığı eninde sonunda ailelerine katacaklar ama ne zaman doğru zaman kısmındalar. Sorumsuzca direkt sahiplenmektense önlerini görerek ilerlemek istiyorlar. Sizler neler yaşadınız?
Bizim alman kurdumuz vardı evde. Çok hareketliydi , küçükken evdeki duvarları yedi dişleri çıktıkça duvarları ısırıyordu özellikle biz evde yokken yapıyordu.
Zaten evde terlik ayakkabı ne bulsa yerdi. Köpek uzmanı can paksoy dan eğitim aldırdık o bile bu köpeği evde bakmayın hem köpeğe yazık hem size demişti.
Aslında hangi cinsi almak istediğinizle de alakalı. Bazı köpekler çok sakin evde yatar dururlar örneğin english mastif
Havlama olayına gelince komşularımız çok şikayetçi olmuşlardı ama bizim köpeğimiz pek evde havlamazdı biz varken . Demek ki biz evde yokken havlıyormuş.
Zaten evde terlik ayakkabı ne bulsa yerdi. Köpek uzmanı can paksoy dan eğitim aldırdık o bile bu köpeği evde bakmayın hem köpeğe yazık hem size demişti.
Aslında hangi cinsi almak istediğinizle de alakalı. Bazı köpekler çok sakin evde yatar dururlar örneğin english mastif
Havlama olayına gelince komşularımız çok şikayetçi olmuşlardı ama bizim köpeğimiz pek evde havlamazdı biz varken . Demek ki biz evde yokken havlıyormuş.
- lilidance (18.06.14 12:09:02)
Bu arada bizim köpek kedi düşmanıydı het yolu denedik ama yine de iyi davranamıyorsu kedilere
- lilidance (18.06.14 12:10:36)
Telden yazdığım için düzeltme yapamıyorum tekrar yazıyorum , eğer aile yeterince sabırlı ise olur ama sabırdan yoksunlarsa hiç almasınlar köpek çünkü zekası hep 1 yasındaki çocukla ömür boyu uğrasmakla eş değer bence .
- lilidance (18.06.14 12:13:15)
Soru kapsamında sadece zorlandığım deneyimerimi yazacağım. Güzellikler bu yazdıklarımdan çok daha ağır basıyor onu diyim önclikle.
Köpek sahiplenmek hiç büyümeyecek bir çocuk sahibi olmayla eş değer. Yani sürekli ona bakmanız gerekecek. Çocuk büyüyor zamanla kendi işini kendi yapmaya başlıyor ama köpek öyle değil. Her gün gezdirmeniz gerekiyor, hasta da olsanız, yağmur çamur da olsa, çok yorgun da olsanız gezdirmeniz gerekiyor. Bahçeli ev varsa bu konu sorun olmuyor tabii.
Bunun dışındakiler köpeğin yaşına, cinsine göre değişiyor. Küçükken köpek evde yalnız kalmak istemiyor, ağlıyor. Epeyce uzun sürebiliyor bu ağlama olayı. Bu sırada komşular genellikle rahatsız oluyor.
Özellikle küçükken evdeki her şeyi kemirebiliyor, parçalayabiliyor. Ayakkabılar, terlikler, yastıklar, koltuklar... artık ne hoşuna giderse.
Ben çalışmıyorum, hep birlikteyiz. Banim en zorlandığım kısım hastayken çıkarmak ve biri gelince kıskançlık yapması. Rahat durmuyor, hiç yapmadığı yaramazlıkları yapıyordu. Şimdi haylazlık yapmıyor pek ama çocuklu misafirim gelirse kıskanıyor yine. Çiçeklerimi koparıyor, yastığı kemiriyor, havlıyor. Ben varım, beni sev hep beni sev diyor aklınca. Yeğenlerime kızlarıma sarılınca kaynıyor şebek.
Tatile gitme konusu da sıkıntılı bir süreç. Ya götüreceksin ya da güvendiğin birine teslim edeceksin. Bunu da düşünmekte fayda var.
Köpek sahiplenmek hiç büyümeyecek bir çocuk sahibi olmayla eş değer. Yani sürekli ona bakmanız gerekecek. Çocuk büyüyor zamanla kendi işini kendi yapmaya başlıyor ama köpek öyle değil. Her gün gezdirmeniz gerekiyor, hasta da olsanız, yağmur çamur da olsa, çok yorgun da olsanız gezdirmeniz gerekiyor. Bahçeli ev varsa bu konu sorun olmuyor tabii.
Bunun dışındakiler köpeğin yaşına, cinsine göre değişiyor. Küçükken köpek evde yalnız kalmak istemiyor, ağlıyor. Epeyce uzun sürebiliyor bu ağlama olayı. Bu sırada komşular genellikle rahatsız oluyor.
Özellikle küçükken evdeki her şeyi kemirebiliyor, parçalayabiliyor. Ayakkabılar, terlikler, yastıklar, koltuklar... artık ne hoşuna giderse.
Ben çalışmıyorum, hep birlikteyiz. Banim en zorlandığım kısım hastayken çıkarmak ve biri gelince kıskançlık yapması. Rahat durmuyor, hiç yapmadığı yaramazlıkları yapıyordu. Şimdi haylazlık yapmıyor pek ama çocuklu misafirim gelirse kıskanıyor yine. Çiçeklerimi koparıyor, yastığı kemiriyor, havlıyor. Ben varım, beni sev hep beni sev diyor aklınca. Yeğenlerime kızlarıma sarılınca kaynıyor şebek.
Tatile gitme konusu da sıkıntılı bir süreç. Ya götüreceksin ya da güvendiğin birine teslim edeceksin. Bunu da düşünmekte fayda var.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (18.06.14 12:15:51)
gün içinde çalışan demişsiniz, eğer kreş gibi bir imkan yoksa bebek köpeğe bakmak tüm gün çalışan insan için çok zordur. büyüyene kadar mutlaka ağlayacaktır, komşuların şikayetçi olmalarından şüpheleniyorsanız, olurlar. kesin olurlar. en başta köpek için ev değiştirmek zorunda kalabilirsiniz, evi değiştirmek yerine köpeği sahiplendirmeyi tercih edecekseniz, köpek bakmak size uygun değil. havlamasını istemiyorsanız yetişkin bir köpek sahiplenmek sizin için çok daha uygun olacaktır, daha önce köpek deneyimi olmamış insanlar için de daha kolay olur uyum sağlaması açıkçası, her ne kadar "hiç büyümeyen çocuk" benzetmesi yapıldıkça, büyüdükçe akıllanıyor, uslanıyor köpekler enerjileri azaldığı için. arkadaşımın eniği bütün gün evin içinde terör estirirken benim yetişkin köpeğim ben evde değilken ya da yürüyüşe/parka gitmediğimizde uyuyor, arada bir de gelip kendini sevdiriyor. uysal hayvan iyidir, yetişkin sahiplenin, hem sizin hem köpeğin yararına olur.
çalışırken köpeği gezdirmek sıkıntı yaratabiliyor bazen, gerçi ben genelde sabah dokuz akşam on okul-iş ikilisinde olduğum için de çok yoruluyordum ama, gecenin beyninde gelip köpeği yürümeye çıkartma derdi çok zorluyor adamı. sanırım yaşadığım en büyük zorluk bu benim.
ben köpeğimi sahiplendiğimde, muhtemelen komşularla kavga çıkar, sonra imza toplayıp bizi attırırlar, yeni ev aramaya başlayalım demiştim. ama başlarda mızırdansalar da (biz evde yokken kalorifer peteklerine vuruyormuş ibine hayvan) şimdi sessiz sakin olduğu için onlar da seviyor, çocukları oynuyor falan, sorun çözüldü yani bizim apartmanda. çözülmeyebilirdi de, bunu göze almıştık. bunu göze almak şart işte köpek sahiplenmeye karar vermek için.
he kedi köpek beslemenin benim için en en en zorlayıcı kısmı şu ama: kusmuk temizlemek. kedi de köpek de kusan hayvanlar çünkü. hele köpek, dışarda sürekli pisboğazlık edip bir şeyler yediği için midesi rahatsız olur, kusar da kusar, yediğini geri çıkartır. her seferinde öğüre öğüre temizliyorum kusmuğu. kaka gibi de değil bi de kusmuk, köpeği gazeteye/dışarıya alıştırınca bokun derdi biter de, her an her yere kusabiliyor işte, fenaa.
hiç, keşke sahiplenmeseydim demedim bu arada ama, "sahiplendim ama başıma bela oldun la puşt" diye totosuna totosuna vurduğun çok oldu. o da bana verdiği zarardan değil, saçma sapan şeyleri yiyip (kinder sürpriz oyuncakları, jelatini yumurtası falan, poşet gibi) beni panikle veterinere gitmek zorunda bıraktığı zamanlarda oldu sadece.
hı, köpeğin her şeyine katlanırım, onun derdi benim derdimdir dedikten sonra köpek sahiplenmenin zamanı yoktur bana sorarsanız. maddi durum, evin durumu vs. iyi yönde değişebileceği gibi kötü yönde de değişebilir. kötü yönde değiştiğinde atmayacağınıza göre hayvanı, o çocuğu alırken her şartta ona destek sağlamayı kabul ediyorsunuz demektir zaten. köpek sahiplenmek için illa proplan mamanın kilosuna 30-40 lira verecek maddiyatta olmanız gerekmiyor. eğer ki gerçekten istiyorlarsa köpek sahiplenmeyi, doğru zaman, "evet ben bu köpekle yaşamak istiyorum" diyecekleri köpeği buldukları zamandır.
öptüm.
çalışırken köpeği gezdirmek sıkıntı yaratabiliyor bazen, gerçi ben genelde sabah dokuz akşam on okul-iş ikilisinde olduğum için de çok yoruluyordum ama, gecenin beyninde gelip köpeği yürümeye çıkartma derdi çok zorluyor adamı. sanırım yaşadığım en büyük zorluk bu benim.
ben köpeğimi sahiplendiğimde, muhtemelen komşularla kavga çıkar, sonra imza toplayıp bizi attırırlar, yeni ev aramaya başlayalım demiştim. ama başlarda mızırdansalar da (biz evde yokken kalorifer peteklerine vuruyormuş ibine hayvan) şimdi sessiz sakin olduğu için onlar da seviyor, çocukları oynuyor falan, sorun çözüldü yani bizim apartmanda. çözülmeyebilirdi de, bunu göze almıştık. bunu göze almak şart işte köpek sahiplenmeye karar vermek için.
he kedi köpek beslemenin benim için en en en zorlayıcı kısmı şu ama: kusmuk temizlemek. kedi de köpek de kusan hayvanlar çünkü. hele köpek, dışarda sürekli pisboğazlık edip bir şeyler yediği için midesi rahatsız olur, kusar da kusar, yediğini geri çıkartır. her seferinde öğüre öğüre temizliyorum kusmuğu. kaka gibi de değil bi de kusmuk, köpeği gazeteye/dışarıya alıştırınca bokun derdi biter de, her an her yere kusabiliyor işte, fenaa.
hiç, keşke sahiplenmeseydim demedim bu arada ama, "sahiplendim ama başıma bela oldun la puşt" diye totosuna totosuna vurduğun çok oldu. o da bana verdiği zarardan değil, saçma sapan şeyleri yiyip (kinder sürpriz oyuncakları, jelatini yumurtası falan, poşet gibi) beni panikle veterinere gitmek zorunda bıraktığı zamanlarda oldu sadece.
hı, köpeğin her şeyine katlanırım, onun derdi benim derdimdir dedikten sonra köpek sahiplenmenin zamanı yoktur bana sorarsanız. maddi durum, evin durumu vs. iyi yönde değişebileceği gibi kötü yönde de değişebilir. kötü yönde değiştiğinde atmayacağınıza göre hayvanı, o çocuğu alırken her şartta ona destek sağlamayı kabul ediyorsunuz demektir zaten. köpek sahiplenmek için illa proplan mamanın kilosuna 30-40 lira verecek maddiyatta olmanız gerekmiyor. eğer ki gerçekten istiyorlarsa köpek sahiplenmeyi, doğru zaman, "evet ben bu köpekle yaşamak istiyorum" diyecekleri köpeği buldukları zamandır.
öptüm.
- mutevazi (18.06.14 13:14:10)
öncelikle cins çok önemli. Her cinsin genel olarak karakteristik özellikleri var, araştırın.
-bir süre evin içine çişini kakasını yapacak. hatta eğitim alsa bile arada kazalar olacak. mesela evin içinde yürürken birden boka,çişe veya kusmuğa basabilirler. (bizimki çok nadir yapıyor ama gene de oluyor arada)
-oldukça masraflı olabiliyor, özellikle ilk 1 sene, aşısı, maması, oyuncağı ıvır zıvırı derken yüzlerce lira harcayacaklar.
-evdeki eşyaları ve ayakabıları kemirebilir (bizimki kemirmedi gerçi)
-tatile gitme konusu sorun olur, hayvan pansiyonları her zaman güvenilir olmayabiliyor. ben emanet etmem ne idüğü belirsiz yere mesela.
-özellikle ilk 1 sene çok sık dışarı çıkmak isteyecek tuvalet için. Yani pazar sabahı 8 de çişim var benim diye uyandırabilir. Veya gece geç saatte pijamalarını giymişken kendinizi sokakta köpek işetirken bulabilirsiniz.
-tüy çok döküyor, her ne kadar bilinenin aksine insana zararı olmasa da (kist falan yapmaz temiz hayvan tüyü) giysilerde ve yerlerde tüy topakları cirit atacak. yemeğinize bile girecek uçuşup.
-komşularla sorun yaşayabilirsiniz. Biz yaşamadık gerçi.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar..
Ben asla keşke sahiplenmeseydim demedim, ne yaparsa yapsın canı sağolsun oğlumun. can dostum o benim. Ama herkes böyle düşünmüyor tabi.
Bir de mesela sanki evde 3 yaşında çocuk varmış gibi yutulup boğabilecek şeyleri açıkta bırakmamaya dikkat ediyorsunuz. yer de boğazına bağırsağına batar veya zehirlenir diye. tetikte oluyorsunuz yani.
-bir süre evin içine çişini kakasını yapacak. hatta eğitim alsa bile arada kazalar olacak. mesela evin içinde yürürken birden boka,çişe veya kusmuğa basabilirler. (bizimki çok nadir yapıyor ama gene de oluyor arada)
-oldukça masraflı olabiliyor, özellikle ilk 1 sene, aşısı, maması, oyuncağı ıvır zıvırı derken yüzlerce lira harcayacaklar.
-evdeki eşyaları ve ayakabıları kemirebilir (bizimki kemirmedi gerçi)
-tatile gitme konusu sorun olur, hayvan pansiyonları her zaman güvenilir olmayabiliyor. ben emanet etmem ne idüğü belirsiz yere mesela.
-özellikle ilk 1 sene çok sık dışarı çıkmak isteyecek tuvalet için. Yani pazar sabahı 8 de çişim var benim diye uyandırabilir. Veya gece geç saatte pijamalarını giymişken kendinizi sokakta köpek işetirken bulabilirsiniz.
-tüy çok döküyor, her ne kadar bilinenin aksine insana zararı olmasa da (kist falan yapmaz temiz hayvan tüyü) giysilerde ve yerlerde tüy topakları cirit atacak. yemeğinize bile girecek uçuşup.
-komşularla sorun yaşayabilirsiniz. Biz yaşamadık gerçi.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar..
Ben asla keşke sahiplenmeseydim demedim, ne yaparsa yapsın canı sağolsun oğlumun. can dostum o benim. Ama herkes böyle düşünmüyor tabi.
Bir de mesela sanki evde 3 yaşında çocuk varmış gibi yutulup boğabilecek şeyleri açıkta bırakmamaya dikkat ediyorsunuz. yer de boğazına bağırsağına batar veya zehirlenir diye. tetikte oluyorsunuz yani.
- innerbliss (18.06.14 14:39:55 ~ 14:41:33)
tüm gün çalışan insan için köpeğe bakmak iki taraf içinde çok zor. yaklaşık 3 ay önce 4 aylık bir yavru sahiplenmiştim. sabah 6'da uyanıp mamasını verip, 6.30'da dışarı çıkarıyordum 1 saat dolaşıyorduk. akşam 7 gibi yine aynı şekilde geziyorduk zor olmuyordu. ama ne zaman mesai yapmam gerekti akşam 7 olmadı 9 oldu ufaklık delirdi. eve her geldiğimde bir facia ile karşılaşıyordum, kırılan eşyalar açılıp içi boşaltılan mutfak dolapları. köpekler belli bir düzene alışınca o düzende devam etmek istiyorlar bu sıkıntı olabilir. ve siz ne kadar dışarı çıkarırsanız çıkarın 9-10 saat yalnız kalmak onlar için kabus gibi. çalışan ve yalnız yaşayan insan 2 kere düşünmeli hem kendisine hem köpeğe zor oluyor.
- Celestial (18.06.14 14:52:20)
7-8 aylıktan küçük köpekler evde tek başına genelde "problem" çıkarabilirler. tuvalet eğitimini henüz almış olmalarından eve tuvaletlerini yapabilirler. 1.5-2 yaşına kadar enerjileri yüksek olduğundan evde sıkılıyorlar ve eşyalara zarar verebiliyorlar. genç köpeklerin eğitimi için saatle hareket etmek çok önem kazanıyor. mama, tuvalet ve gezme saati aksatılmamalı. siz yokken bunları üstelenebilecek biri yok ise sosyal hayatınız erişkin i köpek olana kadar sekteye uğrayabilir.
yaşadığınız ev apartman dairesi ise belediyeye teslim edilen apartman yönetim defteri denilen tutanağa ulaşmaya çalışın. eğer orada köpek beslenmesine karşı bir madde yok ise hiçkimse köpeğinizi şikayet edemez havladığı için. en kötü ihtimalle sadece zabıta gelip evinizde ses ölçümü yapar ki yasal sınırı hiçbir köpek havlaması geçemez. zaten büyük ırklarda havlama sorunu çok olmaz. 5199'da yapılmaya çalışılan değişiklik muhtar ve belediyenin hayvanınıza müdahalesine izin veriyor ancak yeterli bir açıklama yok.
yoğun çalışan ve gezen bir insansanız daha az enerjik bir köpek türü tercih ederseniz daha az zorlanırsınız. av köpeği olan bir ırk edinirseniz yorgunluktan ölseniz bile onunla en az 1 saat yürümek zorunda olursunuz.
eğer ilk kez bir köpekle yaşayacaksanız yavru yerine birkaç yaşında bir köpek sahiplenmenizi tavsiye ederim. her şey kolaylaşıyor. (bebekleri gece beslemek ve tuvalet ihtiyacını karşılamak gerekiyor.)
çok uslu bir golden sahibi olarak hiçbir yere gidemediğim için bazen keşke daha yaşlı olduğumd bir köpeğim olsaydı diyorum. birkaç günlüğüne bir yere gitsem, tm ihtiyaçlarını karşılayanlar olmasına ve evinden ayrılmamasına rağmen yemek yemiyor. bir yere gidince de vicdan azabı duyuyorum.
not: bir köpekle yaşamaya karar verirseniz önce barınaklar ve sahiplendirme platformlarına bakınız. her cins köpeği bulabilirsiniz. bebek ya da erişkin.
yaşadığınız ev apartman dairesi ise belediyeye teslim edilen apartman yönetim defteri denilen tutanağa ulaşmaya çalışın. eğer orada köpek beslenmesine karşı bir madde yok ise hiçkimse köpeğinizi şikayet edemez havladığı için. en kötü ihtimalle sadece zabıta gelip evinizde ses ölçümü yapar ki yasal sınırı hiçbir köpek havlaması geçemez. zaten büyük ırklarda havlama sorunu çok olmaz. 5199'da yapılmaya çalışılan değişiklik muhtar ve belediyenin hayvanınıza müdahalesine izin veriyor ancak yeterli bir açıklama yok.
yoğun çalışan ve gezen bir insansanız daha az enerjik bir köpek türü tercih ederseniz daha az zorlanırsınız. av köpeği olan bir ırk edinirseniz yorgunluktan ölseniz bile onunla en az 1 saat yürümek zorunda olursunuz.
eğer ilk kez bir köpekle yaşayacaksanız yavru yerine birkaç yaşında bir köpek sahiplenmenizi tavsiye ederim. her şey kolaylaşıyor. (bebekleri gece beslemek ve tuvalet ihtiyacını karşılamak gerekiyor.)
çok uslu bir golden sahibi olarak hiçbir yere gidemediğim için bazen keşke daha yaşlı olduğumd bir köpeğim olsaydı diyorum. birkaç günlüğüne bir yere gitsem, tm ihtiyaçlarını karşılayanlar olmasına ve evinden ayrılmamasına rağmen yemek yemiyor. bir yere gidince de vicdan azabı duyuyorum.
not: bir köpekle yaşamaya karar verirseniz önce barınaklar ve sahiplendirme platformlarına bakınız. her cins köpeği bulabilirsiniz. bebek ya da erişkin.
- madarch (21.06.14 08:52:22)
1