[]

Hayatı düzene sokmak

Yine yeni yeniden kendimi hayatımı düzene sokmakla uğraşırken buldum. Bundan kastım işte herkes gibi benim de sürekli yapmaya çalıştığım ama beceremediğim klişe şeyler: düzenli ders çalışmak, kilo vermek, daha çok kitap okumak, zamanımı daha iyi değerlendirmek, yabancı dil öğrenmek, bir müzik aleti çalmak... Yani tabiri caizse biraz da hayatı sims tadında (tatsızlığında?) yaşamak. Biliyorum şu şekilde (eksisozluk.com) düşünenler de var ama işte bohemlik de bir yere kadar, insan hayat kalitesini yükseltmek istiyor belli aralıklarla. İşte yine kendimi excel'de saat dilimlerinin yanına o zamanlarda yapmam gerekenleri yazarken bulunca zaten çok yüksek olmayan kendime güvenim gittikçe düşüyor. Yanlış anlaşılmasın hayatımda büyük sıkıntılar yok, şu anda bir şekilde vasat bir hayat sürüyorum ama hakikaten yoruldum tüm bu kendimi upgrade etme yönündeki başarısız çabalarımdan. Bıktım artık bu gün milat olacak, bundan sonra daha iyi bir insan olacağım palavralarından. Var mı bir önerisi, düşüncesi olan bu konuda?




 
sözlükte yazan kişinin değindiği nokta daha farklı sanki. yani özetle onu ne mutlu ediyorsa o an onu yapıyor, monotonluktan uzak bir şekilde. gerçi o da bir zaman sonra monotonluğa dönüşmüştür elbet. yani hayatı düzene sokmak dediğimiz şey herkes tarafından farklı algılanıyor. senin şu duyuruda bahsettiğin düzen içerisinde aslında her insanın ihtiyacı olan aktiviteler var. yani bunun bohemlikle de alakası yok pek. mesela daha çok kitap okumak her insanın ihtiyaç duyduğu bir şeydir ve yapılması zaten gerekli olandır. ama mesela asıl düzen adı altında sunulan evlilik bir insan için ne kadar ihtiyaçtır tartışılır. ya da yabancı dil öğrenmek, müzik aleti çalmak monoton hayatın kırılması açısından önemli olanlardır. bunlar aslında hayatını sıkıcı bir döngüye sokmuş kişilerin sığındığı aktiviteler. ama sen bunları sims tatsızlığında olarak görüyorsun. tabii bunları yaparken belli bir zaman çizelgesi hazırlayıp, ona sadık kalmak zorunda olduğunu düşündüğün için tatsız geliyorsa da durum daha farklı. müzik aleti çalmak, yabancı dil öğrenmek, kilo vermek, ders çalışmak, bunlar hep belli birer disiplin isteyen ama en önemlisi sonucunu bir zaman sonra görebileceğin şeyler. sonucunda kendine yeni değerler katabilecek olan bu aktiviteleri sıkıcı düzenin içerisinde görmemelisin bence ve saydıklarını yaptığında ne kazanacağını düşünerek hareket etmelisin. hayatı düzene sokmak ayrı bir konu bana kalırsa.


  • tonoto  (09.03.14 14:14:56) 
Excel'de tablolar yapıp o tablolara bir aydan fazla uyabilenlerin ellerinden öpesim gelir! Ben yapamadım, yapamıyorum. Yani, tamamiyle aynı dertten muzdaribiz!

Akıl ve mantık diyo ki, 'Olm senin bu gidişin gidiş değil. Bi şeyler yapmalısın, kendine bi çeki düzen vermelisin, yoksa yarraa yan basacan!' Oturuyon ve özene bezene yapıyon o tabloları. Bi hafta mutlusun! Sonra işler tavsamaya başlıyo.

Akılsızlık ve mantıksızlık, 'Sikerim lan ben böyle disiplini!' diyip darbe yapıyo ve iktidara yeniden el koyuyo.

Akıl ve mantık bu defa suçluluk ve değersizlik hissetmeye başlıyo, sürekli iktidarda olamadığı için.

''kendimi upgrade etme yönündeki başarısız çabalarım''

bu lafı sevdim!

John abimiz demiş ya, ''Hayat, biz planlar yaparken geçip giden şeydir'' diye,

işte o hesap, aklı ve akılsızlığı ortada bi yerde buluşturmamız lâzım.

Benim keşfettiğim en iy çözüm şu oldu: Aklın, kendi kendini suçlamaktan, değersiz hissetmekten arındırılması. Aklın kendi kendini beraat ettirmesi.

Kendi kendine, sürekli olarak, 'Hayat geçip gidiyo lan, hiçbi bok yapmadın, hiçbi bok yapmadın, hiçbi bok yapmadın!!!'
diyip duracaana, zaman kavramını, gâvurun annadığı biçimde annamak ve kendini ona uyarlamak. Tamam, kabul, boktan bi laf bu! Bi şey annaşılmıyo. Ama bi dakka! Şindi annıycaanız!

Misal kilo vermek: 6 ay sonra 12 kilo vermiş olacaam gibi bir hedef gerçekçi değil, sağlıklı da değil. Akıl gendi gendine diycek ki, gel aga sen bu işi 6 aya kasma, 3 seneye yay!

Misal yabancı dil: Seneye bu zamannar, bülbül kimin şakımak istiyom! yerine, gel aga sen bu işi 1 seneye kasma, zaten gerçekçi değil, 5 sene sonra, TOEFL'dan 110 çekecem yap onu!

Misal milat: 1 Ocak 2014'ten itibaren şunnarı şunnarı yapmazsam siksinner beni! yerine, 2014 - 2020 döneminde şunnarı şunnarı yapmayı hedefliyor ve o yönde ilerliyorum.

Oha! demeden önce bi müsaade et sayın abim! İster inan ister inanma, zaman ve kendini upgrade etme kavramlarını bu şekilde ele alırsan,

1. İç huzuruna kavuşuyon, aklın, kafanı her dakka didiklemiyo
2. Bu iç huzuru, kendini upgrade etme çabalarına olumlu yönde yansıyo ve o gitmek istediğin yönde çabalar gösteriyon
3. İnanmıycan ama, o çabalardan da sonuç alıyon ''iy ki kasmamışım da zamana yaymışım lan! af-ferim bana!'' diyon

aforizma başlığı altına iki laf yazmışım. çok çok ama çok önemli onlar!

(bkz: aforizma/@compadrito)

o abiler bu konuda ilk konuşan abiler değil tabii. onlardan önce (bkz: festina lente) demiş abinin biri. eminim ondan önce de başka bi Çinni, Hintli filan abi bi şey demiştir.

işin bütün sırrı bu!

sikip durma her dakka beynini! bu dediklerimi yap, bana teşekkür edecen.
  • compadrito  (09.03.14 15:30:34) 
@compadrito uzun uzun yazdığın için ayrıca teşekkür etme ihtiyacı duydum. Hakikaten de işin en kötü yanı yapılması gerekenleri yapamamak, dolayısıyla değersiz hissetmek ve yapılması gerekenleri artık hiç yapamamak şeklindeki kısır döngü. Hayatlarımızı fazla cv odaklı yaşamaktan veya ne biliyim hayata çok niceliksel bakmaktan excel tablolarına hapsoluyoruz. Bir oyunda bölüm geçtikten sonra hangi achievement'ları gerçekleştirebildiğini kontrol etmek misali sürekli geriye dönüp ''oha lan üniversitenin bir senesi daha geçti, ne yaptım lan ben bu sürede?'' demek artan boyutlarda keşke demelere neden oluyor. Hatta iş öyle boyutlara varıyor ki boşa geçirdiğim her haftasonunun sonunda varoluşsal krizlere giriyorum. Zihni belli bir huzur seviyesinde tutup, yapılması gerekenleri -eğer gerçekten gerekiyorlarsa- yavaş yavaş da olsa hiç bir adımı geriye doğru atmadan yapmaya çalışmak en doğrusu gibi gözüküyor. Çağımızın problemi procrastination'ın başkalarında da olduğunu görmek şaşırtmasa da ortak metaforları kullanabileceğim aynı yolun başka yolcuları olduğunu bilmek güzel bir his. Tekrar teşekkürler.


  • acccra  (09.03.14 16:04:52) 
ben de sana bu soruyu sorduğun içün teşekkür ederim:

(bkz: hayatını düzene sokmak/@compadrito)

başkalarına da ışık tutacan!
  • compadrito  (09.03.14 16:30:12 ~ 16:30:43) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.