[]

Dil/Şive/Ağız Olayı

farklı dile sahip kişileri ayrı tutarak, üniversite öğrencilerinin(kalburüstü bölümler ve okullardaki) yöre ağzıyla konuşmaları nasıl bir durum? ankaralı, adanalı, izmirli vs. çoğu kişi ortalama bir istanbul türkçesi ile konuşuyor, anlamıyorsunuz konuşmasından nereli olduğunu; ama bazıları hiç konuşamıyor, yöre ağzı ile konuşabiliyor sadece. bu kişiler neden böyle veya çoğu kişi nasıl ortak bir ağız kullanabiliyor farklı yörenin insanları olsa bile?




 
bence yetenekle de alakalı. ben mesela bir duyduğum şeyi bir daha unutmam ve aynen söyleyebilirim, ingilizce kelimeler misal. yıllarca da farklı yöre ağızlarına sahip kişilerle yaşadım ama yine de bozulmadı ağzım hatta karşımdaki kişinin konuşma tarzına göre anlayacağı dilden konuşmayı öğrendim, bir nevi sempati kazanmak için.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (10.01.14 23:19:30) 
aileden hatta anneden gelen bir durum

gerçi şu da var bazı insanlar o yörenin has göbeğinden bazıları böyle kıyısından köşesinden oluyor.

o bölgede vakit geçirmemiştir. ev okul ev okul. ya da çok vakit geçirmiştir.

ortamında ağız ile konuşan biri vardır. özenmiştir bezenmiştir. hani dizi mizi izleyice konuşmamız kayıyor ya öle..

ağız ile konuşmayı seviyodur.

bana ne lan istanbul tükçesinden onlar gelsin benim konuştuum gibi konuşsun itneler diyodur.


isterse gayet güzel konuşup bayıltabiliyordur tikkat.

azeri misin, türk değil misin sen, türkçeyi ne zaman öğrendin, yavrum sen kimlerdensiin .... şeklinde çok fidbek alırım. ordan biliyorem.


dil zaten farklı şive de farklı. sorduğun soru ağız farkı.
  • cecilia  (10.01.14 23:20:49 ~ 23:24:09) 
dededen, neneden, esnafın "okumamış" kısmından, kahveden şive öğreniliyor.
televizyondan, radyodan, şarkılardan, okumuş anne babadan ve "nezih" sosyal çevreden istanbul türkçesi öğreniliyor.
nasıl konuşacağını bulunduğun topluluk belirliyor.
bunun dışında aile çok önemli. evde ana baba nasıl konuşuyorsa çocuk da o şekilde başlıyor. okula gidip başka çocuklarla kaynaşınca onlardan etkileniyor.
  • nax  (10.01.14 23:22:40) 
asimile olunuyor bir nevi, bulunulan ortamlara göre; bir de istanbul türkçesi dediğimiz şeyi konuş(a)mayanları hor görme, ya da bunu bir bozukluk olarak görme "hastalığı" var, bunu "düzeltmeye" çalışan binlerce "türkçe" öğretmeni bulabilirsin.
buna maruz kalanalrın kimisiyse direniyor ya da "düzelmiş" gibi yaparak kaçıyor bundan. benim annem egeli, baba tarafı makedon göçmeni. bunun sonucu olan bir ağızla türkçe konuşabiliyorum ama istanbul türkçesine bu "asimilasyon" sebebiyle ağzım alışmış, böyle garip bir durum işte.
"dil" kısmını sen düşün artık.
  • dafaiss  (10.01.14 23:27:36) 
televizyon + internet + okul + sosyal ortam

bunların hepsi İstanbul türkçesinin öğrenilebileceği yerler. şimdiye kadar izmir, kayseri ve eskişehir'de yaşamış biri olarak istanbul türkçesini çok düzgün konuşuyorum ve buna da kayserideyken başladım. -hani şu çok baskın bir şivesi olan kayseri- okuduğum okul genel olarak kalburüstü insanların çocuklarının gittiği bir okuldu. oranın faydasını çok gördüm. dedem, anneannem, teyzem vs. gayet şiveli konuşur ancak bende yok böyle bir durum. ufakken köylere gidip mandıra için süt topluyorduk arabayla ve o ufacık köylerde dahi istanbul türkçesi kullanan insanlarla karşılaşıyordum. onlar da muhtemelen televizyondan öğrenmişti.
  • armagan  (10.01.14 23:34:27) 
bu kişiler neden böyledir sorunuza cevap vereyim sadece.
gerek duymuyorum şivemi değiştirmeye. antepliyim antep şivesi ile konuşuyorum. konuşurken hiçbir şekilde değiştirmem. neysem oyum gibisinden herhalde.

  • odiyus  (10.01.14 23:36:22) 
bazıları farkında değil istanbul türkçesi konuşmadığının. mesela birisi videoda kendi konuşmasını dinleyince fark etti "ben ne biçim konuşuyormuşum" dedi. karadenizli yıllarca öyle konuştuğu için o kendisine kolay geliyor ve dili direkt ona dönüyor, düzeltmesi için epey çaba harcaması gerekiyor. anlaşabilme konusu da şöyle olabilir, sonuçta televizyon izliyor ve farklı şivelerin olduğundan az çok haberdar, istanbul türkçesini de bol miktarda duyuyor, tamamen yabancı değiller ki.


  • uepuey  (10.01.14 23:43:02) 
aazına zıctığım televizyonun, 'ağız'ları tarihin derinniklerine gömmesi.

yirmi sene evvel, saçlı sakallı bi bebe geldiydi yanıma, feylesof gılıklı beyle. dediydi, bu televizyon bu ağızlara zıçacak diyin. içimden 'ne diyo la bu dallama?' diyin geçirdiydim.

herifin ne didiği, soğna soğna dangitti gafaya tabe!

yazık, günah la! benim gonuşmayı bile düzeltti!

@odiyus

heç ayn'tab şivesi değeştirilir mi eğamm! furullar adamı billa!
  • compadrito  (10.01.14 23:51:41 ~ 11.01.14 00:03:22) 
bir de hor görmeleri gurur meselesi yapanlar var.
bir biyoloji hocam vardı, karadenizli, karadenize özgü ağızla konuşurken nasıl duru bir istanbul türkçesi konuşmayı öğrendiğini, yıllarını buna nasıl verdiğini nasıl çabaladığını büyük bir başarıymış gibi böbürlenerek anlatırdı.
aşağılık kompleksine saplanmış yani yaşadığı birtakım sebeplerden, kafaya takmış bunu.
bazısı da hor görme vb. şeyleri umursamıyor ve gerek duymuyor böyle şeylere.
  • dafaiss  (10.01.14 23:51:45) 
sanıyorum bu, kişinin nasıl konuştuğunun farkında olması veya nasıl konuşacağına gösterdiği özen ile alakalı. var olduğu ortamların veya bulunduğu yörenin etkisi dışında bir şey olduğunu düşünüyorum. kalburüsütü diye ifade etmemin sebebi de eğitim-öğretimi görece daha iyi almış kişileri belirtmekti. sonuçta okulda kurallı bir dil bilgisi-türkçe öğreniyoruz. buna rağmen konuşmayanlar değil, konuşamayanlardan bahsettim, varsayılan olarak yöre ağzı konuşanlardan. eğitimin dışında sosyal ortamların etkisi de çok yüksek sanırım.

hor görme, hastalık olarak görme olayı fazlasıyla var maalesef. ayrıca hor görmenin dışında türkçeyi/dili düzgün kullanmanın elitizm olduğu, ağız konuşmanın halkın bağrından olmayı gösterdiği gibi durumlar da mevcut.
  • uykusunu yakalayan adam  (11.01.14 00:12:17) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.